Giriş
(6)

Anti reklam

osurmaya mi geldik
Selamlar yine ben yine proje,hoca kendi konu anlatamadığı için bütün sınıfa sunum verdi. ben de anti reklamı anlatıcam slaytlarla 50 slaytlık bir sunum olucak. bunların 30 u görsel 20 si text olucak. görsel bulmak çok basit googleden ancak açıklayıcı yazı bulamadım pek ya. var mıdır acaba bildiğiniz
Selamlar yine ben yine proje,

hoca kendi konu anlatamadığı için bütün sınıfa sunum verdi. ben de anti reklamı anlatıcam slaytlarla 50 slaytlık bir sunum olucak. bunların 30 u görsel 20 si text olucak. görsel bulmak çok basit googleden ancak açıklayıcı yazı bulamadım pek ya. var mıdır acaba bildiğiniz site blog? şimdiden teşekkürler.
0
osurmaya mi geldik
(15.04.10)
naomi klein'nın no logo kitabı vardır, büyük markaların kirli yüzlerini anlatan. tabi ansiklopedi gibi bi kitap, bi yerlerde alıntısını fln bulabilirsen işe yarayabilir.
0
goldenbrown
(15.04.10)
kesinlikle no logo
0
efendy
(16.04.10)
bu kitabı bulabilecek kadar zamanım yok önümüzdeki çarşambaya hazırlamam lazım çok basit şeyler gerekli yani bir ansiklopedi gibi değil yani :)
0
🌸osurmaya mi geldik
(16.04.10)
online kütüphanesinden bakın okulun hem pdf olur aradan seçersiniz. google'ın da makale versiyonunda aratın

scholar.google.com.tr
0
ilse
(16.04.10)
bu kitabın türkçe çevirisi var mı acaba?
0
ruhibirbanyo
(16.04.10)
kitabın türkçe çevirisi var ama korkunç. no logo nun orijinal halleri pdf olarak torrentlerde falan var.

anti reklam anlatacaksanız, aslında biraz anti consumption konusuna bakmalısınız. journal of business research ın 2009 yılındaki bir sayısı tamamen bu konuya ayrılmıştı. ayrıca ümit küçük yanlış hatırlamıyorsam, onun da anti-branding websites üzerine bir makalesi olsa gerek, (paypalsucks.com vb gibi)
0
sui
(16.04.10)
(8)

Kanal tedavisi sonrası diş ağrısı?

okanlash
Sevgili Hipokratuslar; Gün itibariyle kanal tedavisi oldum, üzerinden üç saat geçti ve yavaş yavaş ağrımaya başladı. Şu anda ise bayağı rahatsız edici bir şekilde ağrıyor. Doktor 2 gün ağrıyabileceğini söyledi fakat bu kadarını tahmin etmiyordum. Bu ağrı normal midir? Yoksa olağan dışı bir durum mud
Sevgili Hipokratuslar;
Gün itibariyle kanal tedavisi oldum, üzerinden üç saat geçti ve yavaş yavaş ağrımaya başladı. Şu anda ise bayağı rahatsız edici bir şekilde ağrıyor. Doktor 2 gün ağrıyabileceğini söyledi fakat bu kadarını tahmin etmiyordum. Bu ağrı normal midir? Yoksa olağan dışı bir durum mudur?
0
okanlash
(15.04.10)
antibiyotik ağrı kesici falan verdiyse doktorunuz onları kullanın. diş etinizdeki uyuşturucunun etkisi geçiyordur.
eğer dayanılamayacak gibiyse doktoru arayıp ağrı kesicinin dozunu arttırın.
0
voiceofthemysteron
(15.04.10)
O kadar ağrımaması lazım. Diş hekiminizi arayın, hemen gel diyecek büyük ihtimalle.
0
sourlemonade
(15.04.10)
bir ağrı kesici yazmadı fakat "ağrıdığında ağrı kesici alabilirsin" dedi. alalı yarım saat oluyor bakalım ne olacak :)
0
🌸okanlash
(15.04.10)
Normal olmamalı. Gerizekalı bir dişçi yüzünden benzer bir sorun yaşadım (gerizekalı olduğu için dişçi diyorum dikkat edersen), 3 kere telefon açıp tehditler savurduktan sonra kliniğin başındaki beni geri çağırmak zorunda kaldı ve dişi boşalttı, çaktırmamaya çalışsa da tedavinin hatalı yapıldığını ağzından kaçırdı. Bekleme ve git. Ha diyelim gidemedin, sert bir ağrı kesici alman gerekebilir.
0
sui
(15.04.10)
sanırım bu ağrı bir süre devam edecek. doktorun yönteminden mi, yoksa başka bir şeyden mi bilmiyorum. kimisi ağrır, kimisi ağrımaz diyor. bu nasıl bir ikilem anlamadım.
0
🌸okanlash
(15.04.10)
benim 3 ya da 4 dişim kanal tedavili. ama hiçbirinin tedavisi 1 gün sürmedi, en az 1 hafta 2şer gün arayla doktoruma gittim, her gidişimde önce temizledi sonra ilaç koydu. hatırlarım 2 hafta boyunca gittiğimde oldu. ne biçim kanal tedavisiymiş öyle bir günde bitecek anlamadım valla. normal olarak ağrımaması lazım, zaten kanal tedavisi demek dişin sinirlerini öldürmek demek, siniri ölmüş bir diş neden ağrısın ki? benim kanal tedavisinden anladığım bu.
0
copy paste
(15.04.10)
açıkcası araştırmadan gitmiştim doktora. hayatımda da ilk defa kanal tedavisi oldum. belki sinir bölgeleri değil de başka yerler ağrıyordur.(kanala inen bölgelerdeki sinirler) tek günde bitmesi de iltihap miktarıyla orantılıdır diye düşünüyorum.
0
🌸okanlash
(15.04.10)
parol ağrı kesici yut, diş doktorları hep bu ilacı verir ;) :)
0
gizem_k
(16.04.10)
(12)

Ey Siz Hamarat İnsanlar

eter
Ve pek muhterem sözlük yazarları. Ara sıra mutfağa giren bir er kişi olarak sorum kısa ve net olacak. İyi pilav nasıl yapılır? Bugüne kadar yaptığım bütün pilavlar ya lapa oldu ya da kıtır kıtır. Neler denemedim neder? Yarım saat sıcak suda beklettim olmadı. Bekletmedim yine olmadı. Hassas tartıyla
Ve pek muhterem sözlük yazarları. Ara sıra mutfağa giren bir er kişi olarak sorum kısa ve net olacak. İyi pilav nasıl yapılır? Bugüne kadar yaptığım bütün pilavlar ya lapa oldu ya da kıtır kıtır. Neler denemedim neder? Yarım saat sıcak suda beklettim olmadı. Bekletmedim yine olmadı. Hassas tartıyla prinç tartıp ölçekle su bile koymayı denedim yinede beceremedim. Birgün halam geldi bize. Göz kararı şöyle bi su koydu mis gibi pilav oldu. Onun yaptığının aynısını ben yaptım yine olmadı. Yağını mı yanlış koyuyorum ben de anlamadım. Hadi be canlar şuna bi el atın. Bana güzel pilav yapmayı öğretenin kırk yıl kölesi olurum (:
0
eter
(15.04.10)
bulgur pilavı pişir müdür, her turlu kıvamı tutuyor. endiseye gerek yok hic.
0
bryan fury
(15.04.10)
ben suyuna bir iki damla limon damlatıyorum güzel oluyor.
bir de kapağını hafif aralayıp kısık ateşte buharda pişmesini sağlamak lazım.
yıkarsan, kavurursan, sıcak suda bekletirsen hepsi aynı işe yarar, üstündeki tozunu atmış olursun. yıkamakla çok su harcandığı için ben biraz suda bekletip, kavuruyorum.
zeytinyağı ile yapıyorum. altını kapatıp demlemeye bıraktığımda da azıcık tereyağ atıyorum tat versin diye.
bulyon ya da et-tavuk suyu da pek yaraşıyor.

ama yine de çok müthiş pilav yapıyorum diyemem :)
evet su hesabım da bire bir buçuk benim de...
kırık pirinç için birebir (dolmada filan)
yasmin içinse bire bir artı 1/3 gibi bişi.

şu taze bezelye olayını da denemelisin
bezelyeli pilav accaip güzel oluyor.
0
kediebesi
(15.04.10)
çok basitçe tarif edeyim ama pirinçten pirince de değişiklik olacağını göz önünde tutun.

ben genelde bir bardakla yapıyorum pilavı ve şehriyeli yapıyorum.

önce pirinci yıka. ben tel süzgeçte, artık üzerinden akan su beyaz olmayıncaya kadar yıkıyorum.
tencereye (mimkinse teflon) tereyağını koy. biraz ısınınca bir kadın avucu kadar şehriye dök. şehriyelerin rengi pembeleşince yıkayıp süzdüğün pirinçleri ekle.
şehriye ile hem hal edecek kadar karıştır. çok fazla karıştırmana gerek yok, yoksa pirinçler kırılır.
bu sırada 6-7 damla limon sık (ciddiyim)
pirinçler beyazlaşıp hafif birbirlerinden ayrılmaya başlayınca pirinci ölçtüğün bardakla bir bardak su koy. ama unutma bu sadece pirinç için.
şehriyenin de hakkını vermek üzere o bardağın %25'i kadar su daha koy.
kaşıkla üstünü düzleştir, tuzunu at ve tencerenin altını kıs.
pilav suyunu çekene kadar pişir. daha sonra tadına bak.
eğer kıtır kıtırsa biraz daha su eklersin, lapaysa pişirmeye devam edersin.
piştikten sonra gazete ya da havlu peçete ile tencerenin ağzını kapat.
nemini alınca pilavı karıştırmak suretiyle havalandır ve dinlendir.
afiyet olsun.
0
kahvegibi
(15.04.10)
1 bardak pirinç ölçün, dandik pirinç olmasın ama. Baldo ya da pilavlık pirinç olacak. Sonra pirinci bir kaseye alın, üstüne biraz tuz ekip kaynar su dökün. 20 dk falan beklesin.

20 dakika sonra bir pilav tavasına (tenecerede biraz problemli olur), dolu dolu bir çorba kaşığı tereyağı koyun, (eğer istiyorsanız bir çorba kaşığı kadar da arpa şehriye atın bu esnada), tereyağı kızmaya şehriyeler hafif pembeleşmeye başlayınca 1.5 bardak su dökün. Su kaynayınca, haşlamış olduğunuz pirinçlerin suyunu süzerek tavaya koyun, şöyle bir karıştırın. Kapağını kapatın ve KISIK ateşe alın. Biraz daha tuz atılabilir bu esnada.

10-15 dakika sonra pirinçlerin üstü hava kabarcıklarına başlayınca (bu esnada halen biraz sulu olabilir problem değil), tahta bir kaşıkla şöööööyle bir çevirin. 1-2 dakika daha pişsin, kapatın. Tavanın üstüne bir havlu örtün ve kapağı havlunun üstüne kapatın, 10 dakika beklesin. Afiyet ossun.
0
sui
(15.04.10)
anlatıyorum iyi dinle. kendine bi bardak belirle. mesela 3 tabak falan pilav çıksın istiyorsan normal boyutlarda bi su bardağı edin kendine. artık bu bardak senin ölçü birimin olacak. pirinç demişken "baldo pirinç" tavsiye olunur. neyse, ketılda 2 su bardağı kadar suyu ısıt. o ısınırken sen de bu bardağa ağzına kadar doldur pirinci ve orta boyda bi kaseye boşalt. suyun ısınınca da sıcak suyu üzerine koy. 1 çay kaşığı da tuz koy içine. sonra bi 20 dk kadar beklesin o pirinç sıcak suyun içinde. ne kadar beklerse o kadar iyi kavrulur. beklettikten sonra pilavı yapacağın teflon tencereye yarım çay bardağı kadar yağ koy ve kızdır. katı yağ kullanayım diyorsan da 1 kibrit kutusundan birazcıcık küçük bi dilim yeter diye düşünüyorum. yağ kızarken sen de pirincin suyunu süz. sonra kızmış yağa o pirinçleri at ve bi 2 dakika falan onları karıştıra karıştıra kavur. böyle birbirlerine yapışmaya başlarlar onları ayıra ayıra çevir işte tencerede. sonra pirinci ölçtüğün bardağı soğuk suyla doldur ağzına kadar ve coss diye pirinçlerin üzerine dök. aynı bardağın yarısına kadar da soğuk su doldur ve onu da dök (bire bir buçuk hesabı). sonrasında 1 çay kaşığı tuz koy ve şöyle bi karıştır tencerede. ha bu arada orta boy bi ocağa koy ve normal yansın ocak. karıştırdıktan sonra sanki pilavlar bi düzene girmiş gibi hissediceksin zaten. kapağını güzelce kapat ve kapattıktan 2 dk sonra da pilavın altını kıs. sonra onu kendi haline bırak bi süre. teflon tencerenin kapağı genelde cam olur, tepeden kontrol et suyu bitmiş mi diye. baktın (yaklaşık 10 dk sonra) suda yüzmüyo prinçler artık tencerenin tabanına yayılmış, kaşıkla yeniden bi karıştır böyle azıcık sulu azıcık kuru gözükür sana. karıştırdıktan sonra kapat yine kapağı çok azıcık daha (2-3 dk filan) ateşte beklet ve altını kapat. altını kapadıktan sora ben bi tur daha karıştırıyorum ve kapağı yeniden kapatıp 10 dk filan sonra yiyorum (demlensin hesabı). ayrıca teflon tencereye metal ve onu çizecek bir şey sürme (yani kaşık tahta veya plastik olsun) hadi bakalım bi dene olmazsa kırk yıl pilav yapıcam sana :D
0
haleiwa
(15.04.10)
herkes yazmış ben de yazıyorum pilav tarifimi:

şehriyeli baldo pirinç pilavı

- 1 su bardağı pirinci yıka ve yarım saat ılık suda beklet.
- tencereye göz miktarı (göz ayarım yok diyorsan takriben yarım çay bardağı) tel şehriye at ve rengi kahverengi olana dek orta ateşte kavur. bu arada tencere sığ ve teflon olursa daha iyi olur.
- bir çorba kaşığı tereyağı koy, şehriyelerle karıştırarak erit.
- süzdüğün pirinci tencereye dök, güzelce karıştır.
- bir buçuk su bardağı sıcak su ekle (mümkünse ketılda kaynatılmış içme suyu olsun).
- tuz ve arzuya göre bulyon ekle. karıştır.
- ocağı kısıp kapağı kapat (kapakta delik yoksa hafif aralık bırak) ve pilav suyunu çekene kadar bekle. pirincin altının yanmamasına dikkat et, sık sık kontrol et.
- ocağı kapat. tencereyle kapak arasına kağıt havlu (o yoksa gazete kağıdı da olur) koyarak 20 dakika demlemeye bırak
- 20 dakika sonra kağıt havluyu al. pilavı karıştır. bu kadar.
0
sir gawain
(15.04.10)
test edebiliyor muyuz peki bu pilavları sevgili hamarat sözlük hanımları ?
0
bryan fury
(15.04.10)
ben hanım değilim, araya kaynadım. yanlış olmasın :p
0
sir gawain
(15.04.10)
Pirince göre değişir. Mümkünse yayvan tava/tencere kullanın, teflon olursa iyi. Ben çok basit yapıyorum:

Sıvıyağ veya tereyağında tel veya arpa şehriyeyi kavuruyorum. (Sade seviyorsanız bu aşamayı geçin.) Pirinci hiç suda bekletmiyorum, ancak karıştıra karıştıra 2-3 dakika iyice kavuruyorum, böylece ğiştiğinde lapa gibi olmuyor, dağılmıyor. 1 bardak pirince 1.5 bardak soğuk su yetiyor, suyun ardından tuzu ekliyorum, dakikada kaynıyor zaten. Kaynayınca altını iyice kısıyorum, tahta kaşıkla şöyle dürtüp dibinde su kalmamışsa söndürüyorum, bir 5 dakika demlenmesini bekledikten sonra tabağa alıyorum.

Ek: Kapağı aralık falan kalmasın, sıkıca kapalı olsun. 10 dakika sonra falan suyunu çekip çekmediğini kontrol için açın sadece.
0
uyuklayankedi
(15.04.10)
@ bryan fury, test edersiniz, ama önce pişirmeyi unutmayın :) Çok seviyorsanız tabii motokuryeyle göndeririz test için :)
0
uyuklayankedi
(15.04.10)
pahalı pirinç al lapa olmaktan krutarırsın. bir de pilav harcı al 1lira falandı onlada veremediğin tadı verirsin pilava. konserve mısır da olabilir. sonra nasıl yaparsan yap güzel oluyor pilav
0
iamthewalrusulan
(15.04.10)
Halanı sıkı takibe al, alttaki tariflerden de o tadı alamayacağın aşikar
0
balikekmek
(15.04.10)
(2)

bilimsel kongreleri haber veren mail grubu veya site?

tulkas
endüstri mühendisliği veya işletme- bankacılık finans gibi disiplinlerde bildiri sunulabilecek kongreleri haber verebilecek site veya mail grubu var mıdır?teşekkürler.
endüstri mühendisliği veya işletme- bankacılık finans gibi disiplinlerde bildiri sunulabilecek kongreleri haber verebilecek site veya mail grubu var mıdır?

teşekkürler.
0
tulkas
(15.04.10)
marido
(15.04.10)
0
sui
(15.04.10)
(3)

Bireysel güvence danışmanı ne iş yapar?

küp
Arkadaşlar soru başlıkta, buna ek olarak artık işsiz olmaktan bunaldığım bir anda bu işe başvurmuştum. Mülakata çağrıldım ne sorarlar, nasıl bir iş bu, gezerek satış mı yapılacak yoksa ofiste mi çalışılıyor?Şimdiden çok teşekkür ediyorum.
Arkadaşlar soru başlıkta, buna ek olarak artık işsiz olmaktan bunaldığım bir anda bu işe başvurmuştum. Mülakata çağrıldım ne sorarlar, nasıl bir iş bu, gezerek satış mı yapılacak yoksa ofiste mi çalışılıyor?

Şimdiden çok teşekkür ediyorum.
0
küp
(12.04.10)
Kapı kapı gezip sigorta satacaksın demek, sanırım emeklilik sigortası.
0
sui
(12.04.10)
Hangi firmadan çağrıldın? Firmaya göre değişiyor bazıları kapı kapı gezdiriyor. Bazı bankaya bağlı olan firmalar sadece banka şubelerinde satış yaptırıyor bazıları ise ofisten telefonla ve randevu usulü çalışıyor.

Bireysel emeklilik işi olursa çok iyi paralar kazanabiliyorsun ama sigortaysa çok uğraştırıyor ve türk insanı sigortaya sıcak bakmadığından satışı çok zor oluyor.
0
sinad
(12.04.10)
yapı kredi emekliliğin, bireysel emeklilik satış danışmanı. zor bir iştir.
0
titiz
(13.04.10)
(10)

"değişeni yok"

kibritsuyu
araba ilanlarındaki "değişeni yok" ne demek hacı? kırkbin kilometredir arabanın hava filtresini değiştirmedim, kömüre döndü ama orijinal" demek değildir herhalde.eskiyen bir parçanın yenisiyle değişmesi kötü müdür, nedir?
araba ilanlarındaki "değişeni yok" ne demek hacı? kırkbin kilometredir arabanın hava filtresini değiştirmedim, kömüre döndü ama orijinal" demek değildir herhalde.

eskiyen bir parçanın yenisiyle değişmesi kötü müdür, nedir?
0
kibritsuyu
(12.04.10)
kaportadan değişen parça (çamurluk, kaput ..vs) yok demek istiyorlar öle. bu, otomobilin orjinal parçaları darbe almış sonra düzeltilip boyanmış olabilir demek aynı zamanda.
0
carliston
(12.04.10)
arabam olmadı ilanlarla falan da ilgilenmiyorum ve sallıyorum; dış parçalarından değişme olmadı anlamında olabilir. kaporta, tampon v.s
0
xenophobe
(12.04.10)
Değişen, genellikle kaporta parçaları için kullanılan bir terim. Çamurluk, kapı, bagaj vs. gibi.
0
pass
(12.04.10)
e değişsin ne var ki bunda. tamam darbe almış, sonra da yepyenisiyle değişmiş işte bunun nesi kötü? değişmeyip çekiçle düzeltilip macunlanmışı daha mı iyi?
0
🌸kibritsuyu
(12.04.10)
64 model bi araba satıyordu birisi, sanayide kaporta ustası bi abiyle oturuyorduk..malum arabayı gorduk uzaktan..ulan, dedi abi, arabada boya kalmamış, çürümedik yer yok hala full orjinal diye yazıyor y...... (okkalı bir kufur)...
bir anı daha;
yakın bir arkadasım araba aldı..araba full değişen:)...kaza yapmıs vakti zamanında, takla makla...3000liraya pertten alınmıs, 7-8 bin liraya servisinde 3 ayda adam edilmiş(her sey yeni orj parcalar) sonra da 12bin lira gibi geldi bize...her şeyi değişen ama her şeyi orjinal...ve hiç kimse bakarak inceleyerek ayırt edemez....
0
ne adrenerjik ne kolinerjik
(12.04.10)
bir parçanın komple değişmesi demek o parçanın düzeltilemeyecek derecede büyük bir hasar almış olması demektir. yani dolayısıyla bir parçanın değişmesindense işlem görüp düzeltilmiş olması daha makbuldur. tabi en makbulude değişen parçası ve boyanmış, işlem görmüş parçasının olmamasıdır.
şöyle de bir durum vardır bir parça orjinaliyle değişmiş olsa bile yeniden boyanacağından değişmemiş arabanın kendi orjinal parçasıyla bazen gözle görülebilecek şekilde renk farkı olabilir.
0
solipsist
(12.04.10)
büyük hasar almış parçanın değişmesindense, işlem görüp düzeltilmesi mi makbüldür? şaka mı yapıyorsunuz, ters mi yazdınız? kapıya araba çarpacak, kapı göçüp yamulacak, yenisiyle değiştirmek yerine çekiçle macunla düzeltilecek ve bu daha mı makbul olacak.

ben arabamı önden kaldırıma çarptım seneler önce. ön tampon kırıldı. servisinde cillop gibi yeni tampon alındı, orijinal boyasıyla boyanıp takıldı.

bunun yerine kırık tamponu kırık yerinden yapıştırıp taksak daha mı iyiydi diyorsunuz?
0
🌸kibritsuyu
(12.04.10)
bir arabanın değişeni olmaması demek, o aracın ciddi bir kaza yapmadığı anlamına gelir. en basit ve net izahı budur aslında bu ifadenin.

şimdi seni az daha bilgilendireyim. kimilerinde "değişeni var ama kazası yok" falan derler. bu da ilgili parçanın kaza harici bir sebepten değiştiğini belirtmek için kullanılır. yani atıyorum, adam otoparktan çıkarken kapıyı sürtmüştür ve kapı sacı yırtılmıştır. aracı kaskolu olduğu için yırtığa macun çektirip boyatmak yerine kapıyı değiştirmiştir.

aracın kazalı olmamasındaki en önemli kriter ise aracın şasesinde kayıklık olmadığını söylemektir. ya da ağır kaza sebebiyle başka sıkıntılar doğurmayacağını anlatabilmektir. özellikle eski araçlar ağır darbe aldıktan sonra kolay kolay toparlanamazdı.

neyse işte, sen bi arabaya karar verirsen bana linkini yolla fikrimi söylerim sana. bu aralar ben de incelemedeyim genellikle. yardımcı olurum. :))
0
hevipeyra
(12.04.10)
Tamponların değişmesi biraz daha istisnai bir konudur. Tamponların daha rahat takıp çıkarılabilen parçalar oldukları için orijinaliyle değiştirilmiş olması hem farkedilemez hemde sac parçalar olmadıkları için çamurluk, kapı sacı, bagaj kapağı ya da kaput gözüyle bakmazlar bunlara. PArça değişmesi -isterseniz orjinl parçasını taktırın- doğrulmuş ve boyanmış bir araba parçasından daha kötü bir itibardır araç için (Orijinallik bozulmuştur ve doğrultmayla hallolamaycak kadar sert ve büyük bir darbe almıştır araç. Kısaca kazası büyüktür)
0
katilonur
(12.04.10)
ufak vakalarımız oldu, darbe aldık, sürttürdük ama takla atmadık yeğen demek.
0
sui
(12.04.10)
(3)

ingilizce kelime

hayali arkadaş
iki ifadenin ingilizcelerini sorucam1. tarihlerin çakışması'ndaki çakışma2. gündeme gelmek
iki ifadenin ingilizcelerini sorucam

1. tarihlerin çakışması'ndaki çakışma
2. gündeme gelmek
0
hayali arkadaş
(10.04.10)
2. Come up, hot news..
0
Mccknightt
(10.04.10)
1. overlap
0
sui
(10.04.10)
ermanen
(11.04.10)
(2)

netbook

deep435
600-650 tl arası sıfır netbook almayı düşünüyorum önerilerinizi bekliyorum arkadaşlar şimdiden teşekkürler
600-650 tl arası sıfır netbook almayı düşünüyorum önerilerinizi bekliyorum arkadaşlar şimdiden teşekkürler
0
deep435
(10.04.10)
(git: 137292)
burda, en alttaki cevabı vermiştim dün. sana da onu tavsiye ederim.
onun dışında hemen hepsi aynı zaten.
0
de jure
(10.04.10)
Dün Samsung aldık Vatan'da kampanyalı 690.

www.vatanbilgisayar.com
0
sui
(10.04.10)
(3)

mamana'nın kelime anlamı.

ermoo
geniş aile dizisin'deki cevahir karekterinin ulvi'ye söylediği yakıştırma. örneklemeli bir şekilde olmadığı için (halı saha maçına alt oynayan ulvi vb.) sözlük ahalisi tarafından ulvi'ye takılan sıfat olarak belirtilmemiş. bir arkadaş ukteyi vermiş kaçmış. peki nedir bu mamana'nın anlamı? kayseri il
geniş aile dizisin'deki cevahir karekterinin ulvi'ye söylediği yakıştırma. örneklemeli bir şekilde olmadığı için (halı saha maçına alt oynayan ulvi vb.) sözlük ahalisi tarafından ulvi'ye takılan sıfat olarak belirtilmemiş. bir arkadaş ukteyi vermiş kaçmış. peki nedir bu mamana'nın anlamı? kayseri ile alakalı olabilir, dizide bu tip kayseri bölgesine has kelimeler geçiyor. nedir acaba?
0
ermoo
(10.04.10)
çok alakasız olabilir ama bizde böceğe mamuna denir. rumca, ya da giritçe belki. evet sordum şimdi: kavra mamuna-kara fatma böcee
0
kediebesi
(10.04.10)
Biz de bebeklere mamuni yapariz, işaret ve orta parmakla böcük geliyor gıdı gıdı şeklinde. Giritlilik var serde, ordandır belki.
0
sui
(10.04.10)
Şimdi baktım da, Girit göçmenleri Ege Bölgesi kadar olmasa da, Kayseri'ye falan da yerleştirilmiş. Belki onunla alakalıdır.
0
sui
(10.04.10)
(3)

Hukuk Bürosu Yönetim Programı

thebug
Avukat değilim de bir avukatın ihtiyaçlarını karşılayacak program temin etmem gerekli. piyasada hangi programlar yaygındır?hangi programlar iyidir, hangilerinden uzak durmak gerekir?
Avukat değilim de bir avukatın ihtiyaçlarını karşılayacak program temin etmem gerekli. piyasada hangi programlar yaygındır?
hangi programlar iyidir, hangilerinden uzak durmak gerekir?
0
thebug
(10.04.10)
Babam Corpus diye bir program kullanıyordu, içtihatlar, tüzükler vb. var içinde ve sürekli güncelleniyordu. İşte benzer kararları vs. arayabiliyorsunuz sanırım. Yönetimsel bir kısmı var mı bilemiyorum tabii.
0
sui
(10.04.10)
kazancı iyidir. ayda bir mevzuattaki değişiklikleri, yenilikleri yüklemenizi sağlayan cd de gönderirler.
0
miranda
(10.04.10)
Corpus iyidir.
0
hadji
(10.04.10)
(28)

İstenmeyen Kedilerden Kurtulmak

minyatur dev
Hayvansever arkadaşlar başlığa bakarak bana kızabilirler ama sorunumuz çok derin. Eşim kedi korkusu (bkz: ailurofobi) rahatsızı. Oyuncak kedilere bile dokunamıyor. Şu anda 4 aylık bir bebeğimiz var ve en büyük korkumuz eşime yolda / apartman içinde / parkta vs. bir kedinin yaklaşması filan. Kuvvetle
Hayvansever arkadaşlar başlığa bakarak bana kızabilirler ama sorunumuz çok derin. Eşim kedi korkusu (bkz: ailurofobi) rahatsızı. Oyuncak kedilere bile dokunamıyor. Şu anda 4 aylık bir bebeğimiz var ve en büyük korkumuz eşime yolda / apartman içinde / parkta vs. bir kedinin yaklaşması filan. Kuvvetle muhtemel çocuğu filan bırakıp kaçmak durumunda kalacaktır. Aksi gibi apartman bodrumlarımıza sokak kedileri yerleşti.

Çamaşır suyu kokusundan rahatsız olur dedikleri için her gece 2 lt. çamaşır suyu döküyorum bodrumlara; değnekle kovalıyorum; gürültü yapıyorum; kapı kapalı kalsın diye duyurular açıyorum ama nafile. Arsız kediler bodrum ortamımızı çok sevdiler.

Soracağım soru alenen belli olmuş durumda. Sokak kedileri neye uyuz olurlar, ne yaparsam bodrumdan uzaklaştırabilirim?

İlaveten dazzer diye aletler var internette. Ultrasonik ses ile kedi ve köpekleri kovaladıklarını iddia ediyorlar. Bu aletlerden gören / bilen / kullanan var mıdır?

Başka bir tavsiyede bulunabilecek olanlara da peşinen teşekkür ederim.

(Kediden de korkulur mu / Korkularla yüzleşmek lazım / Korkuların üstüne gitmek lazım vb. psikolojik yorumları yapacak arkadaşlara da peşinen teessüf ederim zira onca kolay bişey olsaydı eşimi çoktan ikna edebilmiş olurduk. Çaresizlikten soruyorum buraya.)

Yardımlar için peşin teşekkürler.

Edit : Moderatör arkadaşlar, bir süre üstte tutabilir miyiz bu mesajımı?

Edit 2 : Zorunlu edit; bodrumda fare yok. Yani yiyecek bulma amaçlı değil, barınma amaçlı geliyorlar.

Çözüm arayışım da bodruma özel değil; genel manada. Uzak dursunlar bizden.
0
minyatur dev
(08.04.10)
muhtemelen kediler bodrumda fare avına çıkmışlardır. eşinize bide bu durumdan bahsedin bakalım, kedileri sevecek mi sevmeyecek mi
0
Ayiyogi
(08.04.10)
verdiğiniz bilgilere göre sanırım en makul çözüm eşinizi boşayıp çocuğu almak olacaktır.

mahalledeki bütün kedileri mi öldürtmeyi planlıyorsunuz? eşiniz çocuğu parka götürdüğüne ne yapacaksınız? akşam eve gelip de "hanım çocuk nerde?" diye sorduğunuzda "yav parkta dolaşıyoduk, kedi geldi bi tane, onu bırakıp kaçmak zorunda kaldım, bi saat sonra geri döndüğümde yoktu orda" mı diyecek?

istememişsiniz ama, sanırım hem eşinizin hem de çocuğunuzun güvenliği için en makul yol terapi.
0
plainwalker
(08.04.10)
Öncelikle şu her şeye siyah-beyaz olarak bakan tarikat mentalitesine gıcık olduğumu belirtmek isterim.

Ben kedileri severim, hatta eşimle sokaktakileri besleriz düzenli olarak. Ama bir insanın herhangi bir canlıya ya da cansıza fobisi varsa, bu ayrı bir durum. Ortada bir rahatsızlık var ve bunun örümcek fobisinden farkı yok sonuçta, kediler şirin diye anlamsız öneriler getirmenin alemi ne anlayamadım. Örümceklerin de çoğu zararsız ona bakarsanız, onlar da hayvan, hatta besleyenleri var.

Ayrıca terapi seçeneği de pek olur görünmüyor, eş daha lohusa sayılır, lohusa depresyonu denilen bir şey var, bu bebeğin bütün gün ağlaması sızlaması var, bunun yorgunluğu var, 10 dakika evden çıkmak bile olaydır o evde. Bebekler Vestel reklamındaki gibi babalarının koynunda uyumuyorlar maalesef.

Bu girizgahtan sonra, benim önerim eğer mümkünse kedileri başka bir yere taşımak ve onları orada beslemek. Bu da size düşecek. Büyük mamalar var, 25 kg falan, götürdüğünüz yeni yerlerinde onları düzenli bir şekilde beslerseniz sizin oraya çok bulaşmazlar belki de. Ayrıca apartmanın giriş yerlerini kapatın giremesinler, kırık cam falan varsa tamir ettirin.

Genel manada kediler öyle insanın üstüne hoplayan yaratıklar değillerdir, özellikle de sokak kedileri. Hatta bir çoğu ürkek ve tedirgindir insanlara karşı. Uzağından geçerseniz sizinle ilgilenmezler. O şekilde yaşamaya devam edeceksiniz.
0
sui
(08.04.10)
sizin gibi paşa gönlü öyle istiyor diye sokaklara çamaşır suyu döken, kedi tekmeleyen, kendinden uzak dursun diye hayvanlara türlü şey yapan insanlar yüzünden; sizin deli gördüğünüz bizler, sokaktan yaralı / zehirlenmiş hayvan toplayıp veterinerlere yetiştiriyoruz. çoğu zaman da geç kalmış oluyoruz, ölüyor, telef oluyor o hayvanlar.

bodrumdaki kedinin size ne zararı olacak beyfendi ?
ne yapacak bodrumunuzdaki kedi ?
giriş katta oturuyorsanız yapılacak şey belli, oradan taşınıp eşinizin daha huzurlu yaşayabileceği üst katta bir daireye taşınmak.
yok ,hal böyle değilse, sekizinci katta otururken eşiniz halen "bodrumda kedi var" diye hadise çıkartıyorsa, bu ayrı bir durum.
kimse hayvan sevmek zorunda değil, saygı duysalar bari ama hadi ülkemiz koşullarında bunu da geçtim, bari görmezden gelin, zarar vermeyin.

sokağa çıkarken yanında kedi uzaklaştırıcı o dazzer mı neyse o aletle gezsin, bundan başka çözüm mü var ? kedi sevmeyen ya da korkan insan yanına kedi gelince pisst der, ayağıyla yere vurur, ne bileyim ortamı terkeder budur yani çözüm.
daha ileri derecede bir sorun varsa da, gider bir psikiyatriste, fobisini katlanılabilir bir seviyeye çekmeye uğraşır.

şimdi siz mahallenizdeki tüm kedileri eşinizin refahı için nasıl uzaklaştırmayı düşünüyorsunuz? yani sorduğunuz şey size mantıklı geliyor mu onu da merak ediyorum hakikaten. benim de karasinek fobim var, ama tüm hava sahasını raid'lemem mümkün olmadığından, yanıma sinek geldiğinde odayı terketmek gibi çözümlerle idare ediyorum.

siz de yapmayın Allah aşkına.
tamam, belli ki ileri bir durumda bir fobi eşinizinki ama çözümsüz bir şey şu sorduğunuz.
bunun bir tık ilerisi, fare zehri markası falan araştırıp toptan hayvanları itlaf etmek.

son cümleniz de hepten şahane.
çözüm arayışı bodrumla da sınırlı değil yani, genel manada uzak duracaklarmış.

oldu.
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(08.04.10)
kedi kovucu diye bi alet varmış, 150 metre kare kadar kedileri yaklaştırmıyomuş ultrasonik ses çıkarıp. insancıl bi yöntem diyorlar. gerçi burda 85 yazıyo. yorumları okumuştum ben baya bi iyi yorumlar vardı. gerçi yazmışsınız ama yine de söyliyim. ben bahçe için düşünüyodum. yeni çiçekler ekeceğim ve kedilerin bozmasını istemem açıkçası. emek vereceğim. (kedileri çok severim o ayrı)

www.ticaretgroup.com

edit: diğer arkadaşlara teessüf ederim, ben kedileri severim ama fobi tamamen farklıdır, adam asalım keselim dememiş sonuçta.
0
clementine
(08.04.10)
çamaşır suyu içerek zehirlenmiş bir kedi görmeden teesüf etmemelisiniz bence.
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(08.04.10)
çamaşır suyu niye içsin kedi allah aşkına :)
0
clementine
(08.04.10)
150 tl karşılığında, bodrumunuza giren ortalama 6 kedi'nin 3'ünü öldürüp, 2 sini sakat bırakarak oradan uzaklaşmalarını sağlıyabilirim. arayın görüşelim.

şaka, şaka olurmu hiç öyle şey 150tl'ye bu katliam yapılır mı? en az 300 isterim.

en mantıklı çözüm, belirli bir süre yani yaklaşık 2 hafta boyunca, kedilerin oraya girememesini sağlamak. ister kapıda nöbet tutun, ister bodrum girişine tel çekin. 2 haftanın sonunda onlar kendine başka bir yer bulacaklardır zaten. bu arada mart ayını geçtiğimiz şu günlerde kedilerin bir yerlere konuşlanmasının, yeni yavru kedilerin habercisi olduğunu söylemeye gerek var mı bilmiyorum. hayvanlar doğum yapacak güvenli bir yer arıyorlar hepsi bu.
0
ermoo
(08.04.10)
ha ayrıca çamaşırsuyu kokusunu kediler çok seviyor. kedi idrarı olarak algılıyorlarmış.
0
clementine
(08.04.10)
Genel manada bizden uzak olsunlar cümlemi anlayan arkadaşlar zaten dazzer cihazı hakkında yorum yapmışlar. Kedi itlafı hakkında birşey yazmadım bu bir. Çamaşır suyu içsinler diye süte karıştırıp mama kabına koyup önlerine bırakmadım bu iki. Fobi'nin ne olduğunu anlayamayacak kadar sığ bakış açısı sahibi arkadaşlara da tanrının en kısa sürede bir fobi bahşetmesini niyaz ederim bu da üç.

Hayvanseverlik başka, anal yoldan algılayıp yorum yapmak başka. Kedi öldürmek gibi bir niyetim yok. Evim 3. katta; merdivenleri çıkarken kedilerle karşılaşmak istemiyoruz. Çünkü kedi korkusu, her ne kadar bazı insanlar korkulur mu o şirin tüylü bıcır bıcır yaratıklardan dese de bir hastalıktır, bazı durumlarda tedavisi yoktur. Bizimki tedavi olamamış, iyileşmemiş cinsinden.

Yardımcı olmayacaksanız boşuna yormayın o güzel kedi kokulu parmaklarınızı. Teşekkürler.
0
🌸minyatur dev
(08.04.10)
Ellerinizden öper iki tane kedim var. Yaklaşık iki senedir. Bundan öncesinde ise, kedilere dokunamıyordum bile. Köpekten de hala korkuyorum. Köpek gördüğümde dizlerim titriyor, kalbim deli gibi atmaya başlıyor. Fobi irrasyonel bir şey. Farkındayım ve yenmeye çalışıyorum. Bu yüzden sizin de, karınızı korumak istemenizi anlıyorum ama onayladığımı söyleyemem.

Bir takım önlemler alabilirsiniz eşinizin korkuları için. Çamaşır suları dökersiniz. Kedi kovucular takarsınız vs. Hatta ileri gidip, kendini savunmaktan aciz bir canlıyı öldürebilirsiniz de (Çocuğu olan bir insan olarak ilahi adalet/karma faktörünü de hatırlatmak isterim bir canlıya kıymadan önce).

Ama unutmayın hayat sizin kontrolünüzde değil. Apartmandan tüm kedileri kovsanız, sokaktan kovamazsınız, sokaktan kovsanız başka yerde karşınıza çıkarlar. Her türlü fobi tedavi edilebiliyor. Tedavisi olmayan bir şey yok. Hipnozla tedavi olunabiliyor. Her şey yapılır. Hele ki, bir annenin üstesinden gelemeyeceği bir şey yok. Düşünün ki, çocuğunuzun elinden tutmuş karşıdan karşıya geçiyor. Kediyi görünce çocuğu cadde ortasında bırakabilir mi? Bebeği elinden fırlatıp kaçmaya mı başlar? Hayır! Annelik içgüdüsü baskın gelir. Ama çocuğunuzu da kendisini de tehlikeye atar her halükarda. Bu yüzden geçici çözümleri bırakın. Kalıcı çözümler bulun. Psikiyatra gidin, hipnozla tedaviyi deneyin vs. korkunun kaynağı insanın ummadığı şeyler olabilir. Hayatı korku ile yaşamak, hele ki bir anne olarak başka bir canlının sorumluluğunu taşırken yaşamak mümkün değil.

Ben kendi adıma şunu tavsiye edebilirim mesela, kendi kedi korkumu yavru bir kedide yendim. O kadar küçük, o kadar zayıf, o kadar korunmaya muhtaçtı ki. İnanın onun bu hali eşinizin annelik güdüsünü de uyandıracaktır.
0
kahvegibi
(08.04.10)
kedi uzaklaştırıcı sprey varmış bi bakın isterseniz.
www.evcilal.com bodruma sıkılabilir.
Bide bulunduğunuz yerin belediyesini arayabilir,onlardan yardım talep edebilirsiniz.
0
emrekksal
(08.04.10)
öncelikle patriot1885 +1 demek istiyorum.

fobi la bu! birisi izah etmiş işte, siz yılandan, örümcekten korkmuyo musunuz kardeşim? kimi insanlar da kediden, köpekten korkuyor işte. böcek ya da fare tiksintisi/korkusu nedeniyle insanlar her sene evlerini apartmanlarını ilaçlatmıyor mu? bu normal karşılanırken, sırf çoğunluğa sevimli geliyor diye bir hayvandan korkmak anormal mi yani?

kedileri de köpekleri de çok severim. evimde de beslemek isterim ama eşim bırakın kediyi, tüylü herhangi bir hayvana dokunamıyor bile. zannettiğiniz gibi hayvan düşmanı falan da değil. aksine çok çok seviyor hayvanları. onun durumu korku değil de tüylü şeftaliye dokunamamak gibi daha çok. kendi durumuna oldukça üzülüyor bu sebeple. hatta bana internette gördüğü sevimli kedi videolarını falan yolluyor ama bu fobisini aşmaya bir etki etmiyor.

neyse çok uzattım konuyu. bir hayvandan uzak durma çabasını onu sevmemeye bağlamak biraz tuhaf aslında. ortada bir rahatsızlık var sonuçta abi.

ben kedileri başka yerde besleme fikrini mantıklı buldum. daha uzak bir mekana pisi pisi ederek ve mamanın ucu gösterilerek toplanıp sürekli orada beslenirlerse neden sizin orada dursunlar. başka mekan benimsetmek en mantıklı çözüm. ha tabi bu arada eşiniz tarafından denenmediyse tıbbi tedaviyi de öneririm. cidden bu şekilde bir yaşam oldukça zor. herhangi bir takıntıyla ya da fobiyle yaşamak zor.
0
hevipeyra
(08.04.10)
psikoterapiye başlasın eşiniz acilen, sonuçta fobilerin sebebi o korkulan şeyden değil tramvalardan kaynaklanıyor...

çocukluğu sorunlu geçen insanlarda özellikle çok normal, ama bunun için hayvanlara eziyet etmek yerine bence insan kendi sorunlarını çözmeye yönelmeli... eşinizin durumu ciddi olarak ağır bir tedavi gerektiren bir şey, akıl sağlığı yerinde değil söylediklerinize bakılırsa...
objelerden korkmak, hoşlanmamak normal hatta adrenalin salgılanması da normal ancak peluş hayvandan bile korkuluyorsa çözüm ilaç ve psikoterapiden oluşmakta...

insan çocuğunu sokakta bırakıp kaçacak düzeyde bir fobi sahibiyse, mutlaka tedaviye başvurmalı... hayatınızı engelleyen, sınırlar koyan şeyler için tedavi olmak lazım utanılacak bir şey değil....
ileride eşinizin bu durumu çocuğunuzu da etkiler bence önlem alsanız iyi olur...
0
ilse
(08.04.10)
köpek besleyin ve köpek apartmanın bodrumunda kalsın.
0
galahad
(08.04.10)
abi yorumlara baktım da sen o kadınla niye evlendin çocuğu da niye yaptın! soruyorum sana ha soruyorum. kedi fobisi olanla evlenilir bir de çocuk yapılır mı yahu!
şaka bir yana ekşiduyuru da bazen şaka gibi oluyor! ben başka bir apartmanın orda kedileri beslemeyi öneriyorum. hemen giderler. bir de motor için kullandığımız kedi kovucu spreyler var onlar da işe yarayabilir ama bodrum gibi bir alan için pahalıya gelir.
0
ozdek
(09.04.10)
Bence eşiniz bir psikiyatriste gidip tedavi olsun... Yani hayat böyle geçmez, ne yapacaksınız? Hadi apartmandakileri bi şekilde engellediniz diyelim, sağda solda sokakta karşılaştıkları nolucak? Farzedin denizkenarına tatile gittiniz, oturdunuz bir restaurantın bahçesine yemek yiyorsunuz, bir kedi geldi sürünüverdi eşinizin bacağına, böyle bir durumda ne yapacaksınız? Kediler her yerdeler ve ne yaparsanız yapın asla işe yaramaz. Kusura bakmayın ama çevrenizdeki bütün kedileri uzaklaştırma isteğiniz çok komik. Sorun sizin eşinizde ve eşinizin böyle bir hastalığı var diye hayvanları kovalayıp onları rahatsız etmeye hakkınız yok. Hem eminim eşiniz de bu şekilde yaşamaktan hiç memnun değildir, yani insanı hayatı zehir olur böyle bir durumda, kolay bir şey değil ki sürekli "ah acaba şuradan bi kedi çıkar mı, ay oraya gitmeyim kedi olabilir" diyerek yaşamak. Yani bence eşinize de yazık. Ben eşinizin yerinde olsam gerçekten tedavi olmak isterdim, kurtulmak isterdim bu fobiden, yoksa hayat çekilmez olurdu hem benim için, hem de zavallı kediler için...
0
marcelle
(09.04.10)
Aynı derdin bir benzeri biz de var. karşıda analı kızlı yaşayan aile apartmana belledikleri 2 adet kediyi sokuyorlar. kedinin bir tanesinin zararı yok ama diğeri sürekli olarak sıçıyor, apartmanın içi yaşanmaz halde. Tüm uyarıları dikkate almıyorlar, bağırıp çağırıyorlar, bu kediler biizm değil diyorlar ama sürekli olarak onların (4. katta oturmalarına rağmen) apartman dış kapısını bu kediler için açtıklarını herkes görüyor. İşin dramatik yanı madem bu kadar seviyorsunuz alın evinizde besleyin deyince "aa salağa bak sokak kedisini niye evde besleyelim" diyebiliyorlar. Benim bulduğum çözüm bir gün tuvaletten kakamı alıp kapı eşiklerine koymak (bu apartman içine sıçma işini en üst kat ve koridor sonundaki ev olduğumuz için bizim evin önünde yapıyor)
kediye de zarar vermek istemiyoruz desem yalan olur insanın bu kadar hayatını karartan birşeye karşı nefretle dolu olması çok doğal. En son apartmanı temizleyen kadın bile midem bulanıyor deyip işi bıraktı.
0
haslama cay
(09.04.10)
hemen gidip avatar'ı seyredin bence. yerkürenin tek sahibi olduğunu zanneden insanoğluna bir nazar eyleyin. akılla ödüllendirilmiş bir hayvan olduğunuzu unutmayın ( üstüne alınma hocam ben de hayvanım ama gücüme gitmiyor yani , keşke harbiden hayvan olsam da fitneden fesattan uzak dursam). sen nasıl çocuğunu kapının önüne bırakıp gidemezsen diğer canlıların da aynı şekilde anası-babası , evlatlık içgüdüsü , yaşama hakkı v.s 'si olduğunu unutma. unutma kedi olarak da dünyaya gelebilirdin ne yapacaktın o zaman ?

kedi dediğin varlık - evde var bir tane toraman bir sarman - kimseye zararı olmayan , öyle kafasına göre takılan meraklı -sevimli birşeydir. insandan da bin kat daha hayırlıdır. temizdir bi defa . ve dünyalar garibanıdır. köpekten tırsarsın mesela ısırır-parçalar. tanrı bir güç bahşetmiş. ama bu yavru insanla başedebilecek kudrette asla değildir. pıst dersen korkar kaçar. gördüğün zaman pıst de , oradan anında uzaklaşacaktır. bu kadar tribe girmene gerek yok
0
duzeysiz
(09.04.10)
Belediyeye haber verin. İtinayla temizlerler onlar.
0
pichoscosama2
(09.04.10)
ermoo'nun dediği gibi ya yavruları vardır ya da hamiledir yer arıyordur. daha güvenli bir yer bulup oraya yönlendirmeyi deneyebilirsiniz.
0
leylak sarabi
(09.04.10)
bu bodruma girisleri kapatin once, disardan varsa kumes teliyle mesela, ayrica halihazirda orda duran kedileri de uzaaakca bi yere goturun, birakin. cok vicdan yapicaksaniz ya da bu hayvan dostu insan dusmani arkadaslardan cekiniyosaniz, biraz kedi mamasi falan alin goturun yaninda ne bileyim.
yani bodruma girisi kapatmaktan baska bi care yok sanirim? dis kapinizi kapali tutun. disardan giris varsa da kapatin orayi. bahcenizde varsa bunlar onun icin de biraz masrafli olur ama, kedinin kopegin bahce ve ev bitkilerinden uzak durmasini saglayacak bi jel var, sise sise ondan alin, bahceye bolca dokun, bunlar yesillige zarar vermez.
ayni jeli bodrumda da kullanabilirsiniz, yeminle les gibi kokuyo bana siksaniz ben de bi daha gelmem.
kendi kedi ve kopeklerimde denedim, bitkilere bahceye yanasamadilar. demek ki ise yariyo.
veterinerden, pet shoptan bulabilirsiniz.
dazzerlar bazi kopekte kedide ise yarar bazisinda yaramaz, nitekim anlik cozumdur o. elinizde dazzerla bekleyemezsiniz.
0
milky way
(09.04.10)
çocuğu bırakıp kaçacaksa önce psikoloğa görünsün. o ne öyle:S
0
ssjam
(09.04.10)
fobisi olan bir insana uzaylı muamelesi ediliyor ya, ilgiyle izliyorum. sanki psikoloğa gittiği an psikolog sihirli bir değnekle değecek ve fobi anında tedavi olacak.

fobi tedavisi deniyor burada, ancak burada fobiyi sürekli tetikleyen bir şey var yahu. üstelik onlarca, yüzlerce. doktora görünsün. göründü ee. geçti mi? hayır. bu insan çocuk emzirecek, dünya kadar ilacı içerken üstelik. afedersiniz ama aynı durum bana olsa zıçarım kedisine der alayını toplatırım belediyeye.
0
galahad
(09.04.10)
psikoloji bölümü öğrencisi olarak eşinizin ciddi anlamda bir terapi görmesi gerektiği kanaatindeyim. zira hayat korkularla çekilmez. bu laflar size göre klişe belki ama durum budur. ayrıca eşiniz bir fobiden muzdarip diye diğer canlıların yaşamını tehdit altına sokacak işler yapmanıza da ben teessüf ederim. evlerden ırak, fobi her insanda görülebilir. ama yardım alıp dünyanızı güzelleştireceğinize bencil olup dünyayı değiştirmeye çalışmak bence hakkınız değil.

"sistematik duyarsızlaştırma" ve "bilişsel davranışçı terapiler" kelimelerini googlelayın derim.


sozluk.sourtimes.org

sozluk.sourtimes.org

dipnot: 21. yüzyılda psikoloji biliminden bu kadar korkmayın derim. zira eşinizin sorunu kabul etmeseniz de psikolojik. siz zaten eşinizin "rahatsız" olduğunu kabul etmişsiniz. kedilerin geldiği yere çamaşır suyu dökmek yerine eşinizi sağlam bir bilişsel davranışçı terapiste götürün.
0
nictir git
(09.04.10)
Ne kadar saçma düşünceleriniz var.
Sorulan soruya cevap verin yargılamayın.
Bende kurtulmaya çalışıyorum.
Sokak hayvanlarında binbir hastalık var.
Geçen sene evime pencereden giren kedi yüzünden evim kış günü pirelendi.
3 haftam pire ayıklamakla geçti tüm odalardan
yetmedi koltuk takımımı değiştirdim.
Bir sokak kedisi bana 3000 tl mal oldu.
2 tane çocuğum var ve bahçesinde oynasınlar diye zemin katta ev tuttum ama maalesef çocuklarımı salamıyorum.
Toprakları eşeleyip tuvaletlerini yapıyorlar.
Yetmedi yavruladı.
Bebelerinden biri öldü. Kenara itmiş, leş gibi koku saldı etrafa normalde zaten tuvaletleri yüzünden leş gibi kokuyordu tam oldu şimdi.
Ne kadar çiçek varsa duvardan zıplarken parçaladılar.
Sürü halinde geceleri odanın cam kenarında oturuyolar. Mecburmuyum bunlarla uğraşmaya?
Hayvan sevgisi olan insan illa kucağınamı alması gerekiyor hayvanı?
Eğer komşum bana saygı olarak tepemde zıplamıyorsa hayvandan da onu bekleme ihtimalim olmadığına göre buna çözüm bulmak hakkım değil mi?
Fobimizinde olması gerekmiyor. Temiz bir bahçe ve içinde rahatça oynayabilen çocuklar istiyorum.
Yemeğinize konan sineği, kanınızı emen sivrisineği, mutfağınızda gördüğünüz hamam böceğini, bodrumdaki fareyi kovalayınca hatta öldürünce bir şey olmuyor; kedi bahçeme, bodrumuma gelmesin diye önlem alınca tüü kaka !!!!!!!!!!!!!
0
canavar
(07.05.10)
kedi sevmemek, nötr olmak ya da evin içine girmesini filan istememenin hayvansever olup olmamakla hiçbir alakası yok. fobi olayı ise tamamen ayrı ve ahkam kesilmemesi gereken bir konu tabii ki. şahsen ben, hayvanları sevdiğim için vejetaryen olmuş ancak kediden de kedi çişinden de bıkmış ve görüldüğü üzere böyle bir konu başlığında kendimi bulmuş biriyim. sinekliği bile zorlayıp eve giren, yere işeyip ya da işaret bırakmak mı her neyse onu yapan -daha beter koku zaten- ve o korkunç kokuyu bırakan bir şeye karşı neden tedbir almayayım? sokakta hayvana zarar vermek ayrı - ki sadece kedi ve köpek değil tabii ki hakkı savunulması gereken ama neyse, o az biraz ayrı konu şimdi- etrafında olmamayı seçmek ayrı. havalandırmak için camı açtığımda bile kedi çişi kokusu doluyor eve, daire kapımın önüne kakasını çişini yapıyor misal. o zaman evden taşın, karıdan boşan bilmem ne diyenler var, mal mısınız? sanki soru "karım kedi fobisini nasıl aşar?" kedi sevmeyeni ya da nötr kalanı, uzak durmak isteyene hemen hayvan düşmanı damgası yapıştırma dar görüşlülüğünü bırakın artık. resmen yargılıyor, resmen canilikle suçluyorsunuz. hayvan hakları yürüyüşü üstüne kebap yemeyi de anlayamıyorum misal. ama tabii, ben kedici olmadığımdan asıl hayvansever olmayan, kedi düşmanı olan da benim, haklısınız.
0
ohwis
(30.06.15)
Bahceyi umumi tuvalet olarak kullanan kedi surusene karşı denemedigim metod kalmadı. Ultrasonik sesli kovucular nispeten ise yaradı ama diğer koku verici maddeler, sirke vs etkili olmadı. Varsa bilen anlatsın kardeşim, çok yapışık hayvanlar yaw, basedemiyorum.
0
goldmember
(28.06.16)
(10)

Doktora hediye ne alınır??

hickiran karasinek ve uyuyan karinca
2 senelik doktorum, son 9 aydır da hamileliğimin tüm takiplerini o yaptı, dünya tatlısı bir hanım.. Bu süreçte yanımızda olduğu için ve kızımın doğumu için teşekkür babında bir hediye almak istiyorum ama ne alınır ki ?Geçenlerde gördüm, nevresim takımı getirmişti bir başka hastası.. Bu tarz bir şey
2 senelik doktorum, son 9 aydır da hamileliğimin tüm takiplerini o yaptı, dünya tatlısı bir hanım.. Bu süreçte yanımızda olduğu için ve kızımın doğumu için teşekkür babında bir hediye almak istiyorum ama ne alınır ki ?

Geçenlerde gördüm, nevresim takımı getirmişti bir başka hastası.. Bu tarz bir şey mi almalıyım, kendi kullanabileceği bir şey mi almalıyım, nasıl yapsam ki ? Para da kalmadı cepte fazla..

40 yaşlarında bir hanım.
Var mı önerisi olan ?

++ belirtmemiştim ama devlet hastanesi değil, özel hastanede çalışıyor doktorum. ayrı kliniği yok, ve hayır, raid almamın pek hoş kaçacağını sanmıyorum :)
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(08.04.10)
'duyuruda soru soran ve cevap veren nick uyumu' diye bir $ey var mı bilmiyorum ama $u andan itibaren olmalı. 'raid' alın bence, yaz da geliyor hazır.
0
ateistanbul
(08.04.10)
Bir kutu güzelinden çikolata yaptırın.
0
sui
(08.04.10)
çikolata + viski (adettendir)
0
gonion
(08.04.10)
20tl yi geçmesin :)

(bkz: 20 lira rüşvet sayılmaz)

eğer kendi ofisi falan varsa ofisine dekoratif bir şeyler alınabilir.
0
kimlanbu
(08.04.10)
bizim ailenin doktorlarla baya sık işi olur. annem her defasında teşekkür etmek için oldukça iyi bir pastaneden çikolata yaptırır. bildiğim kadarıyla 50-75 tl civarı bir şeye patlıyor.
0
gene mi gene
(08.04.10)
fular olabilir.
0
murdoc
(08.04.10)
Babam ve annem doktor.Üstelik biri cerrah.
Dolayısıyla iyileştikten sonra memnun olan hastaların verdikleri hediyelerle dolup taştı evimiz.
En son bir nevresim takımı geldi ama genelde durumu iyi olan hastalardan şehrin ünlü pastanelerinden alınma çikolatalar gelir,köy vs. den veya durumu iyi olmayan hastalardan gelen zeytinyağı,zeytin,peynir,yoğurt vs. gelir.
Aslında bu tamamen memnuniyetinizin ve ödediğiniz paranın üzerine bir teşekkür etme ihtiyacının göstergesidir.Takı vs. alırsanız beğenmeme ihtimali vardır.Değişik çikolatalar konulmuş bir çikolata kutusu en risksiz olandır ama doktorunuz muhtemelen bu hediyeden yılda 20 kere filan alıyordur.
Rahat olun sonuçta zorunlu olmadığınız için sadece minnet göstergesi olsun istediğiniz için herhangi bir şey verebilirsiniz.Hatta size bizimkilere gelen ilginç hediyeleri sayayım,gerçektir =)

Farklı farklı hastalardan,farklı zamanlarda 2 koli Coca Cola bardağı,bir gazeteye üyelik,2 torba ahtapot,kocaman bir tepsi midye,iki tencere yaprak sarması,çeşit çeşit nemlendirici/sıkılaştırıcı krem,kese yoğurdu,el örmesi çanta,denizden çıkarılmış testi,keçi tüyü battaniye vs.

Bu arada Allah analı babalı büyütsün inşallah =)
0
afush
(08.04.10)
kesinlikle yogurt.
0
kakoy
(08.04.10)
biz en son çikolata kahve aldık. sevindi çok.
0
kediebesi
(08.04.10)
çok teşekkür ederim cevaplar için..

afush, hediyeler şahaneymiş :) bin ömrüm olsa, doktoruma sıkılaştırıcı krem veya ahtapot almak aklıma gelmezdi, ne yaratıcı insanlar var yahu :)

iyi dileklerin için de ayrıca teşekkür ederim.
0
🌸hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(09.04.10)
(7)

kurabiyelerim neden yayvan oluyor ki hep

kurremkarmerruk
ne zaman kurabiye yapsam tepside pişerlerken yayılıyorlar da yayılıyorlar. birbirleriyle birleşip kek gibi dümdüz bir şey çıkıyor sonra ortaya. ne kadar aralıklı dizsem ve kurabiyelerin boyutunu küçük tutsam da. yok mudur bir çaresi?
ne zaman kurabiye yapsam tepside pişerlerken yayılıyorlar da yayılıyorlar. birbirleriyle birleşip kek gibi dümdüz bir şey çıkıyor sonra ortaya. ne kadar aralıklı dizsem ve kurabiyelerin boyutunu küçük tutsam da. yok mudur bir çaresi?
0
kurremkarmerruk
(07.04.10)
yağını az koyman gerekebilir.

ya da el farkıdır. un kurabiyesi yapmıyorum mesela ben. baktım ki olmuyor, sıkıldım.
0
lovemyself
(07.04.10)
un az yağ çok olursa yayılır kurabiye, tariflere uymaya çalışın.
0
elbar
(07.04.10)
bir de fırına atmadan önce hamuru buzdolabında dinlendirebilirsiniz, işe yarar belki. çok emin değilim. tarife göre değişir sanıyorum esas olarak.
fırını önceden ısıtıyorsunuzdur herhalde, o yüzden onunla ilgili bişi demiyorum. :)

evet sui ye katılıyorum düşük ısı da çok mümkün, çünkü kurabiyenin dışı sertleşmeli önce bi hızla ki şekli kaybolmasın. belki yüksek ısıda bir süre pişirip, sonra yanmaması için biraz da düşük ısıyla tutabilirsin, ya da fırını soğuduktan sonra açabilirsin.
0
kediebesi
(07.04.10)
katı bir hamur kıvamı yakalamaya çalış sıvı malzemeyi cok koyuyor olabilirsin
0
overdose
(07.04.10)
şekerini fazla koyuyorsun unu az oluyor. bu oranı iyi ayarlamak gerek;)
0
yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin
(07.04.10)
Yağı fazladır ve / veya düşük ısıda pişiriyorsundur.
0
sui
(07.04.10)
kesinlikle biraz fazla un eklemelisin. kurabiye hamuru baya baya sert olur
0
lule
(07.04.10)
(5)

sigarada neden 4000 zehirli madde var

polymastos
Bu maddeler teker teker sigaraya eklenmesi ile mi oluşuyor ? Ekleniyorsa neden ekleniyor ? Eklenmiyor kimyasal reaksiyonla oluşuyorsa , bi tütün bi nikotin bu kadar zehri nasıl oluşturuyor ? kestane kebap acele cevap
Bu maddeler teker teker sigaraya eklenmesi ile mi oluşuyor ? Ekleniyorsa neden ekleniyor ? Eklenmiyor kimyasal reaksiyonla oluşuyorsa , bi tütün bi nikotin bu kadar zehri nasıl oluşturuyor ? kestane kebap acele cevap
0
polymastos
(06.04.10)
Sigaraya eklenmiyor, tütünler böceklenmesin vb. diye depolarda beklerken bir araba ilaç, koruyucu, zehir vb. atıyorlar üstlerine.
0
sui
(06.04.10)
en basitinden mesela kağıdı beyazlatıyorlar.
tütüne koyulan ek madde ve kimyasalları geçtim, tüpü ve filtresi de çok kimyasallı.
sarma sigarada,nargilede, puroda, yani saf tütünde aynı derecede zehirli madde bulunduğunu düşünmüyorum.
0
kediebesi
(06.04.10)
Ayrıca tütün başlıbaşına topraktaki zehirleri bünyesinde toplayan bir bitkidir. Bi nevi midye gibi.
0
garfield13
(06.04.10)
o maddeler insanları öldürmek için tek tek eklenmiyor tabi ki:) tütün bitkisi yanınca açığa çıkıyorlar
0
fayfim
(07.04.10)
.Sigaradaki bazı göze çarpan zararlı maddeleri sıralamaya kalkarsak;
* Polonyum -210 (kanserojen)
* Radon (radyasyon)
* Metanol (füzeyakıtı)
* Toluen (tiner)
* Kadmiyum (akü mentali)
* Bütan (tüpgaz)
* DDT (böcek öldürücü)
* Hidrojen siyanür (gaz odaları zehiri)
* Aseton (oje sökücü)
* Naftalin (güve kovucu)
* Arsenik (fare zehiri)
* Amonyak (tuvalet temizleyicisi)
* Dibenzakridin (zehir)
* Nikotin
benim sormaya çalıştığım ise aralarında hiçbir bağlantı yok diyelimki haşerelerden koruyacak o zaman ddt yeterlidir .tüp gazı ne alaka ?bi matematik yapsak 5-10 tane zehirli maddenin meydana getirebileceği zehirli madde sayısı nasıl 4000 i buluyor bunun kimyasal bi açıklaması var mı? teşekkürler
0
🌸polymastos
(08.04.10)
(11)

Dünya, eksen, güneş sistemi üzerine sorular zinciri.

samterk
Sevgili dünyaseverler!Durduk yere hatunla gereksiz bir tartışmaya girdik ve konuyu bilirkişi olarak size açmayı uygun gördüm. 10 yıldan uzun süredir coğrafya dersi görmediğimi belirterek, saçmaladığım kısımlar olursa diye merhamet seviyenizi maksimumda tutmanızı rica ediyorum.Soru şu:Şimdi dünyanın
Sevgili dünyaseverler!

Durduk yere hatunla gereksiz bir tartışmaya girdik ve konuyu bilirkişi olarak size açmayı uygun gördüm. 10 yıldan uzun süredir coğrafya dersi görmediğimi belirterek, saçmaladığım kısımlar olursa diye merhamet seviyenizi maksimumda tutmanızı rica ediyorum.

Soru şu:
Şimdi dünyanın en tepesinden en dibine, tam merkezden geçtiği varsayılan bir çomak var ya hani, portakala batırılmış dikey şiş gibi; işte bu hep sabit mi?

Söz konusu değneğimizin hafif arkaya yaslandığını biliyorum. Ama ben sanki bu ileri geri oynayarak açı değiştiriyor diye biliyorum. En az benim kadar coğrafya cahili hatun kişi de o açının hep sabit olduğunu, mevsimlerin dünyamızın güneş etrafında dans ederken oluştuğunu iddia ediyor.

Noolur haklı olduğumu söyleyin. Zira iddiaları genelde o kazanır ve yine yamulmak istemiyorum!
0
samterk
(06.04.10)
mevsimler aslında ay sayesinde oluşur. dünyanın bu aks üzerinde dönmesi ayla ilgilidir.
güneşle açımız değiştiği için kışın güneş ufka yakın geçer, yazın ise tepede olur. kız arkadaşınıza bu ayrımı söylerseniz anlayabilir.

www.youtube.com

yan listede daha çok video var.
0
kediebesi
(06.04.10)
Hatun kişi eşim oluyor ve bu konu giderek kızışıyor. İkimiz de bu konuda yarım yamalak bilgilere sahibiz ve ikimiz de kendimize göre haklıyız. Kalemle kavanozla izah edilecek gibi değil. Acaba konuyla ilgili bir videoya ulaşmak mümkün mü? Bu sistemin işleyişini temsili videoyla gösteren bir kaynağa ulaşabilir miyim?
0
🌸samterk
(06.04.10)
23 küsur derecelik eksen eğikliğinden bahsediyorsanız o basit lise coğrafyasında sabit alınıyor, yani öyle bir o yana bir bu yana oynamıyor yıl içerisinde. Dolayısıyla mevzu buysa eşiniz iddiayı kazanır. Ama gerçekte tam olarak sabit değilmiş, 21 derece ile 24.5 derece arasında 41.000 yıllık periyotlarla değişmekte imiş. Sizin iddianız her ne kadar bu değilse de, buradan vurabilirsiniz sanırım. Aslında ikiniz de kazanabilir, ikiniz de kaybedebilirsiniz, hehehe.
0
sui
(06.04.10)
Şu video olaya noktayı koydu. Penaltılarla da olsa kupaya uzanan taraf olmak sevindirici :)

www.youtube.com
0
🌸samterk
(06.04.10)
üzgünüm ama bu video sizin kazandığınızı kanıtlamaz, ya da daha doğrusu bu video yanlış ifade etmiş.
böyle yazarak anlatmak kolay olmayacak ama, deniyorum:
şimdi iki cisim alın elinize, bir portakal ve ceviz örneğin.
portakalı ortaya koyun, cevizi de onun sağında tutun, cevizin orta çizgisi de düşeyden sola doğru eğik olsun. bu durumda ne görürüz? cevizin (dünyanın) üst yarıküresi portakala (güneş) daha doğrudan bakmakta, yani kuzey yarıkürede yaz.
şimdi cevizi, eksen eğriliğini bozmadan portakalın solunda tutun, n'oldu güney yarıkürede yaz.
şimdi cevizin pozisyonunu bozmadan portakalın önüne veya arkasına tutun, bu durumda eksen eğriliği güneş ışınlarının dünyaya gelişini etkilememekte. dolayısıyla bunlar da ilkbahar ve sonbahar ekinoksları oluyor.
bilmem anlatabildim mi...

buna rağmen, dünyanın eksen eğikliği yalpalamaktadır, doğrudur. zeitgeist filminde anlatılmakta mesela. ilgili kısımı bulursam eklerim.

edit: ahanda.
www.youtube.com
3:38'den itibaren...
0
uyuzcan
(06.04.10)
40000 yılda bir oluyor o eksen değişikliği. yenisini de yakında bekliyorlar zaten. ama bu görüşün çok bilimsel olduğunu sanmıyorum. ancak geçenlerde bir makale okudum. tam emin olmamakla birlikte manyetik kutupların yeni ölçümlerde kmlerce kaydığından bahsediyordu.
aynı zamanda son şili depreminin de bu aks ve dolayısıyla dünyanın dönüş hızı üzerinde büyük etkisi olduğu söyleniyor.

fekkat yine de kazanan eşiniz :)
0
kediebesi
(06.04.10)
Olaya bir de şu açıdan bakın: dikey olarak merkezinden şiş geçen portakalımız olsun. Bunu 23,27 derece eğdik diyelim. Bunu bu açıyı bozmadan hareket etmesi de mümkün. Ben öyle olabileceğini düşünüyorum. Hani bir bardağın içindeki kaşık bir kenara yaslanmış biçimde durur ya, onun bu açısını bozmadan bardağın bütün kenarlarında gezdiğini düşünün.

Dünya da böyle olamaz mı?
0
🌸samterk
(06.04.10)
evet dediğiniz gibi. yani eksen sabittir, dünya onun etrafında döner. aynı eksenini bozmadan da güneş etrafında döner. bu eğiklik nedeniyle yaz ve kış ekinoksları ve mevsimler oluşur. bu eksen bozukluğuna zamanında dünyaya çarptığı ve sonradan ayı oluşturduğu düşünülen meteor neden olmuştur.


ayrıca dünyanın bir uydusu daha olduğunu biliyor muydunuz :)
en.wikipedia.org

yine sor, bi daha yazıcam üşenmiycem valla :)

ayrıca bu 23.4 derecelik açı dünyanın yörüngesine nazaran eğikliğidir. yani dünyanın yörüngesini bir tepsi gibi düşünebilirsin. bu tepsi üzerindeki portakal belli bir eğimi bozmadan dönüüüp duruyür.
0
kediebesi
(06.04.10)
Bi de şu var: www.youtube.com
0
🌸samterk
(06.04.10)
şunu unutmayın ki güneş de sabit değil uzayda :)
0
kediebesi
(06.04.10)
eksen degisikligi 40 kusur bin yillik periyotlar halinde devamli bir devinimdedir. su andaki kutup yildizi bir zaman sonra yerini vega'ya birakacak (vega olmayabilir yaw, cok zaman olduydu okudugum baska bi unlu yildiz da olabilir), sonra dongu tamamlandiginda tekrar kutup yildizi haline gelecek. hergun axicik azicik oynuyor eksen.
0
jupiterianvibe
(07.04.10)
(4)

press 9 for english ---> gözü dalmak

theselfish
sevgili ingilizce bilen romalılar; gözü dalmak deyimini ingilizceye nasıl çeviririm? peşinen not da düşeyim, sözlüklerde yazan stare bunun karşılığı değil...
sevgili ingilizce bilen romalılar; gözü dalmak deyimini ingilizceye nasıl çeviririm? peşinen not da düşeyim, sözlüklerde yazan stare bunun karşılığı değil...
0
theselfish
(06.04.10)
to stare into space
0
ermanen
(06.04.10)
belki "gaze at" işini görür ha bi de stare olmaz demişsin ama mustafa yıldız'ın türkçeden ingilizceye sözlüğünde "stare into space" diye bi kullanım geçiyo haberin ola ;)
0
tolgabeen
(06.04.10)
stare değil ama to stare into space olarak kullanılıyor.

forum.wordreference.com
0
sui
(06.04.10)
hmmm.. sözlükte direk stare yazıyodu, uyuşmamıştı kafamdaki haliyle ancak to stare into space daha mantıklı gibi. yine de stare i biraz daha dik dik bakmak olarak kodlamışım, kabullenmem zaman alacak =) üçünüze de teşekkürler =)
0
🌸theselfish
(06.04.10)
(2)

Türkçe - İngilizce Çeviri

pisuvarasicanadam
selam ahali. cümle şu;"Sonuç olarak tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda günümüz ekonomik koşullarında devamlılığını sürdürmek isteyen işletmeler ERP yazılımlarını kullanmak zorundadırlar."anlamını koruduğu sürece her çeviri kabulümdür. birebir aynı şey olacak diye bi zorunluluk yok yani.
selam ahali. cümle şu;

"Sonuç olarak tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda günümüz ekonomik koşullarında devamlılığını sürdürmek isteyen işletmeler ERP yazılımlarını kullanmak zorundadırlar."

anlamını koruduğu sürece her çeviri kabulümdür. birebir aynı şey olacak diye bi zorunluluk yok yani.
0
pisuvarasicanadam
(06.04.10)
consequently, due to current economic conditions any enterprise that wants to keep operating has to use ERP softwares.

baştaki bunlar göz önüne alındığından kısmı kafamı karıştırdı.attım cümleden ondan :D
0
ayiadam
(06.04.10)
Therefore, when all these are taken into account, businesses should use ERP softwares in order to survive under current economic conditions.
0
sui
(06.04.10)
(6)

Boyoz

thor odinsson
Cuma akşamı `İzmir`'den bir arkadaşım geliyor uçakla`: Trabzon'a`. Ben de kendisinden boyoz istedim, ama sorun şu ki Cumartesi günü öğleden sonra başka bir arkadaşıma götüreceğim. Tazeliğini korur mu, yenebilir vaziyette kalır mı? Yoksa çöpe mi atayım direkt?
Cuma akşamı İzmir'den bir arkadaşım geliyor uçakla*. Ben de kendisinden boyoz istedim, ama sorun şu ki Cumartesi günü öğleden sonra başka bir arkadaşıma götüreceğim. Tazeliğini korur mu, yenebilir vaziyette kalır mı? Yoksa çöpe mi atayım direkt?
0
thor odinsson
(06.04.10)
ilk alındığı gibi olmaz, etkisini şöyle anlatmaya çalışayım, bayatlamış patlamış mısır yumuşar ya, işte öyle.

Gene de tost makinasında, fırında, mikrodalgada falan ısıtırsanız afiyetle yenir.
0
kimlanbu
(06.04.10)
Deforme olur biraz, yumuşar, yani o üstündeki kıtır kıtırlık çıtır çıtırlık olmaz, ancak fırında ısıtılarak iyi bir hale getirilebilir tekrar.
0
sui
(06.04.10)
istanbuldaysanız izmir boyozu bulabileceginiz bir yer mevcut, adres vereblirim..
0
little miss sunshinee
(06.04.10)
cuma aksami buzdolabina koyarsiniz, ertesi gun yemeden once de tavada ya da firinda isitirsiniz bir guzel.
bu sekilde (dolapta tutarak) 3-4 gun tuketmisligimiz vardir.
0
sourlemonade
(06.04.10)
geldiği gibi buzluğa atın
0
overdose
(06.04.10)
kesinlikle tazeliği kaybolur ama idare edicen artık, yapcak bişi yok:)))
0
nameofrose
(06.04.10)
(6)

bayan deri ceket/mont (mümkünse çakma deri ama)

kibritsuyu
google'dan görsel aradım ama bi türlü istediğim modeli bulamadım. tarif edeyim, sözlük hanımları yardımcı olur belki. eşime hediye olarak düşünüyorum.deri görünümlü (hakiki deriler çok pahalı, bütçem yetmez), böyle uzunluğu poponun üstünde bitip popoyu örtmeyen, uzun kollu, beli ince, dar, böyle cuk
google'dan görsel aradım ama bi türlü istediğim modeli bulamadım. tarif edeyim, sözlük hanımları yardımcı olur belki. eşime hediye olarak düşünüyorum.

deri görünümlü (hakiki deriler çok pahalı, bütçem yetmez), böyle uzunluğu poponun üstünde bitip popoyu örtmeyen, uzun kollu, beli ince, dar, böyle cuk diye tam oturan mont mu deniyor, ceket mi deniyor işte bu mevsimlerde veya biraz daha soğuklarda kotun falan üstüne giyilebilecek, (yakası kürklü gibi olabilir, olmayadabilir) bir şey arıyorum. biraz acil. ankara'dayım. aciliyetinden dolayı mümkünse mağazadan gidip almalıyım.

nerede nasıl bulabilirim, var mıdır böyle bir şey?
0
kibritsuyu
(06.04.10)
yargıcı'da sanki vardı o tarz bişey mi ne?
0
cisterna
(06.04.10)
ankamall polo garage'da orjinal deri olmayan çok şık modeller vardı en son, fiyatları 150-170 civarıydı yanılmıyorsam.. zara'da da yine o tarz var ama çeşit kalmamıştı.. colins'te vardı bir de 2 ay önce görmüştüm 100 tl idi ve hoştu daha sportif bir şeydi..
0
ogzi
(06.04.10)
c&a'e baktınız mı? bahar sezonu başladığından hem ucuz hem güzel modeller var..
0
black sabahat
(06.04.10)
www.on5yirmi5.com

ortadaki ayarında bir şey arıyorsanız Desa'dan almıştım, yalnız deriydi ve biraz tuzluydu.
0
sui
(06.04.10)
anlattığınıza benzer bi tane stradivarius'dan aldım ben, 100 küsür liraydı ve % 100 deriydi. oraya bakabilirsiniz overdose'un da söylediği gibi.
0
susu
(06.04.10)
Mango outlet varsa bulunduğunuz yerlerde(ya da Ankara'da var mı bilmiyorum ama.), 100-150ytl ye %100 hakiki deri olanından bulabilirsiniz.
Adına oduncu ceketi deniyor yanlış bilmiyorsam.
0
afush
(07.04.10)
(5)

ne olacak bu dişe

türk kelekom
şöyle ki : geçici dolgu yapılmak için içi boşaltılan çürük dişime doktor geçici dolgu yaptıktan sonra bir daha dişçiye gitmemek gibi bir hata yaptım. geçici dolgu düştü, 1.5 sene geçti, ağrı sızı yok iken 3 hafta önce içi boş olan dişimin arka tarafı, bu sabahta ballı ekmek yerken ön tarafı kırıldı.
şöyle ki :

geçici dolgu yapılmak için içi boşaltılan çürük dişime doktor geçici dolgu yaptıktan sonra bir daha dişçiye gitmemek gibi bir hata yaptım. geçici dolgu düştü, 1.5 sene geçti, ağrı sızı yok iken 3 hafta önce içi boş olan dişimin arka tarafı, bu sabahta ballı ekmek yerken ön tarafı kırıldı. şimdi doktora gitmeye acayip tırsıyorum, gidersem ne yaparlar acaba dişe ?
0
türk kelekom
(06.04.10)
kardeş sen naaptın :)
üç dakikalık iş için dişinden olacaksın valla.
kalk git bir diş hekimine de düzeltsinler.
0
kediebesi
(06.04.10)
iki tarafı kırıldıysa çekerler o dişi ben diyeyim. tek taraf olsa dolgu tutardı yine ama iki taraf kırılınca zor biraz.
0
ayiadam
(06.04.10)
üşengeçlik başa bela. benzer sorun bende de var.

belki kaplama ile dişi kurtarabilir.
0
fayfim
(06.04.10)
duruma göre değişir. kırılma ne kadar çoksa işinde o kadar çok demektir. dolgu tutacak kadar kırılma ufaksa dolgu yapılır. ama yok kırılma dişin yarısı kadarsa kaplama ile dişi kurtarır. ama daha kötü kırıldıysa çeker atar.
0
copy paste
(06.04.10)
Aynı durumdaki bir dişe sahiptim, dişçiye gidememe sebebim hamilelikti. Neyse efendim, o dişin köküne bir çivi çaktı sevgili diş hekimim (uyuşturucu bile yapmadı o derece hafiftir eli), üstüne de dolgu malzemesinden diş yaptı, bir seneden fala oldu gayet iyi durumda. Diş olmadığı dahi anlaşılmıyor öyle diyeyim.
0
sui
(06.04.10)
(5)

facebook gruplar

little miss sunshinee
boyle abuk sabuk gruplar var facebookta..yok bilmem kac bin kişiyiz yok herkesi davet et profiline bakanları gor..bunların amacı ne? ne cıkarları var?
boyle abuk sabuk gruplar var facebookta..yok bilmem kac bin kişiyiz yok herkesi davet et profiline bakanları gor..bunların amacı ne? ne cıkarları var?
0
little miss sunshinee
(06.04.10)
ego buyuk oranda. gerisi de reklam amacli veri tabani yaratmak olabilir. bence.
0
arnatuile
(06.04.10)
diğer tüm facebook grupları gibi: amaç yok.
0
vejeteryan vampir
(06.04.10)
o gruplar bir süre sonra pat diye başka bir grup oluyorlar. misal ben bir tanesine üyeydim eski türk filmlerini sevenler diye. sonra bir baktım grubun adı baska bir internet sitesinin adına dönmüş. reklama ceviryorlar sonra anlıycaan
0
ayiadam
(06.04.10)
Bunlar var onlara tepki olarak:

Gelin Durduk Yere 1.000.000 Olalım :))
www.facebook.com

Ben zaten alkol alarak bi milyon kişi olabiliyorum
www.facebook.com
0
sui
(06.04.10)
reklam amaçlı ve veritabanı oluşturma amaçlısı tabi ki çok yüksek de geçen bir arkadaşıma şu mesaj geldi.

geçen gün cv'leri inceliyordum bir proje için. birisi başarılarına 12300 kişilik facebook grubu yazmış.

bundan başka, bazı überzeki arkadaşlarımız karşı cinsi tavlamak için attığı mesajlarda "şu kadar üyesi olan şu grubun kurucusu ve üyesiyim" tarzı şeyler yazarak prim yapmaya çalışıyor.

çok çeşitli beyinsizliklere hitap ediyor yani...
0
servicio
(06.04.10)
(3)

Heyet Raporu

joe.higashi
Merhabalar öncelikle bu konu başlığı altında 1-2 tane sorum olucak seneye YDS sınavına gireceğim ama okulun bana bir şey kattığını düşünmüyorum bende eş dost vasıtasıyla heyet raporu almayı düşündüm..1-Heyet raporu dişçiden alınabilir mi ?2-Heyet raporu olduğu sürece sınavlara girmediğimde sene sonu
Merhabalar öncelikle bu konu başlığı altında 1-2 tane sorum olucak seneye YDS sınavına gireceğim ama okulun bana bir şey kattığını düşünmüyorum bende eş dost vasıtasıyla heyet raporu almayı düşündüm..

1-Heyet raporu dişçiden alınabilir mi ?
2-Heyet raporu olduğu sürece sınavlara girmediğimde sene sonunda karneye nasıl yansır ?

Neyse teşekkür ederim sabah sabah kafamı kurcaladı bunlar tam yansıtamamış olabilirim sorunumu
0
joe.higashi
(06.04.10)
heyet raporu, heyet raporu veren hastanelerden alınır bildiğim kadarı ile..ben göztepe ssk dan almıştım mesela..alması da baya meşakkatli bir iş ..3 gün sürmüştü benimki..dişçiden heyet raporu almak biraz absürd olmuş sanki..
0
heavysmoker
(06.04.10)
(bkz: heyet raporu)
0
sui
(06.04.10)
şayet bir sorunun olmadan heyet raporu almaya çalışıyorsan, oldukça iyi mevkide olan bir devlet hastanesi doktorunu tanıyor olman gerek. zira kolay kolay alınabilecek birşey değil.
0
modesttiago
(06.04.10)
(12)

Yalnızım Ulan

stroyaa
Merhaba ekşiseverler. Derdimin çözümünü kendim bulamadım buraya dökeyim dedim(zaten kendimi bildim bileli sorunlarımı kimseye açmadım/açamadım). Benim sorunum yalnızlık dostlarım, ama şöyle yalnızlık, kesinlikle hiç arkadaşı olmayan ezik büzük bir tip değilim. aksine halim vaktim yerinde üniversite
Merhaba ekşiseverler. Derdimin çözümünü kendim bulamadım buraya dökeyim dedim(zaten kendimi bildim bileli sorunlarımı kimseye açmadım/açamadım). Benim sorunum yalnızlık dostlarım, ama şöyle yalnızlık, kesinlikle hiç arkadaşı olmayan ezik büzük bir tip değilim. aksine halim vaktim yerinde üniversite okuyorum(istanbul) tipim falan da iyi. ancak kendi içimde yalnızım çevremde insanlar olsa bile, bu küçüklüğümden beri böyle, en yakınım diyebileceğim bir arkadaşım yok mesela. Tabii arkadaş sayımda öyle çok fazla değil ama dediğim gibi insanlar beni dışardan görünce soğuk buluyor sanırım. Kimseyle hemen samimi olamıyorum(ne hemeni lan neredeyse hiç olamıyorum) Kimsenin en yakını değilim kimse de benim en yakınım değil. Aslında çok yalnızım diye sızlanacak bir tip de değilim ne oluyor bana anlamadım artık bu durumun farkına daha mı çok vardım nedir beni üzüyor artık bu durum. Asosyallikten hoşlanmam ama arkadaş sayımda çok fazla olmadığı için bir cumartesi gecesi yeaa kanki hadi çıkalım bu gece olayım da pek olmuyor dolayısıyla asosyalleşiyorum istemeden de olsa. Bu arada sevgilim de yok. Bu durum artık canıma tak ettiği için birden döküldü yazdım buraya cevaplarınız benim için çok çok önemli yazmadığım atladığım birşeyler varsa sizin cevap ve fikirlerinizle aklıma gelir yazarım buraya.. Çok teşekkürler şimdiden görüş belirtecek herkese..
0
stroyaa
(05.04.10)
sosyal tanışma sitelerine gir. insanlarla tanış. hiç karanterin değilmiş gibi konuş yavşakça ilk başta sırıtırsın engellenirsin terslenirsin ama bi yrden sonra açılırsın.

haa bunu yaparken kimsenin kalbini kırma, ahını alma. çıkar acısı sonra genede dikkatli ol. böyle ciddi olmayan yavşak tipleri seç.

aklıma bu geldi işine yarar umarım
0
seljax
(05.04.10)
bazı insanların yalnız olmaları gerekir.normal is overrated
0
jack of shades
(05.04.10)
sözlük zirvelerine git. yazar tanıdığın varsa ayarlar sana.
ha şu da var ki, gerçek dost öyle kolay bulunabilen bişey değil, şu saatten sonra da dostum diyebileceğin insanı zor bulursun. sadece sevgilin en iyi dostun olabilir. bu gerçek ne yazık ki. herkesin dostu genellikle çocukluk arkadaşıdır. bu saatten sonra bir insanı dost olarak kabul etmek... bilmiyorum. tabi bu benim fikrim.
0
clementine
(05.04.10)
sıkıntını ve buraya yazış sebebini anlayabiliyorum. bana da vuruyo arada. aynı tipten olduğumu söyleyebilirim. aynı şekilde canım ciğerim diyebilceğim kimse yok ya da canım sıkılınca telefonu karıştırıyorum, arayabilceğim kimse de yok. biraz da yapı meselesi belki. diyorum ki hani istesem olurdu arkadaşım, demek ki aslında istemiyorum. bazen de "hayat beni neden yoruyosun" modunda dolaşıyorum. isyan ediyorum.

yani iş sende bitiyo bence. kendi sınırlarını aşman lazım. eğer o zincirleri esnetirsen o zaman her şey daha kolay olabilir ama kelin ilacı olsa kendi başına sürerdi dimi?


çözüm yolu bulursanız bana da söyleyin:)

(süper saçmaladım)
0
beyimsiz
(05.04.10)
@arthedain arkadaşıma tamamen katılıyorum,senin aradığın şey aslında bir mutluluk ve mutluluk kavramını insanlarda bulacaksın diyede bir kaide yok.
Kitaplar veyahutta bir film koleksiyonu ne bileyim seni sürekli meşgalede tutabilicek vede keyif vericek herşey seni mutlu edebilir.Ben sana kitap okumayı öneririm genel kültürün artmasının yanı sıra yeni bi dünyanın kapıları ardına kadar açılıcak vede hayal alemin olucak inan bi müddet sonra artık hiçbirşeye ihtiyacın olmadığını sadece kendinin sana yettiğini anlayacaksın.Geri kalan bi zamanın olursa yalnızda olsa git bara bir bira iç barmenle sohbet et illa samimi olucaksın diye bir kural yok...
0
Bravefart
(05.04.10)
şu an stres altında mısın, son zamanlarda stres bindi mi üzerine? bu işin uzmanları stresin kısa vadede yalnızlık hissine yol açabileceğini söylüyor. uzun vadede daha da kötü zaten.

bir de "natural born leader" olabilirsin, bunun farkında olmayabilirsin, bu özelliğin kullanılabilecek ortamlardan yoksun olduğu için yalnızlık hissi veriyordur.

ayrıca, sosyal tanışma siteleriyle filan geçmez pek.

bir de ailene sor çoculuğun nasılmış? yalnız oyunları severmiymişsin? tek başına oynar mıymışsın sık sık?
0
eyke
(05.04.10)
müdahalede bulunmak istiyorum. arkadaşlar iyi güzel diyosunuz da -kitap oku film izle- bunu yapmıyo muyuz sanki(şahsen ben yapıyorum) ama sonuç olarak nereye kadar bu şekilde devam edebilir. illa ki bi noktada tıkanıyorsun ve stroyaa gibi sebebini bilmeden sorunu buraya aktarma ihtiyacı duyuyorsun. evet yalnızlık cidden hoş-güzel, ama yeter noktasına gelince zaten eline kitap alıp okuyasın, film koyup izleyesin falan kalmıyor ki.

daha realist mi düşünsek acaba?

naçizane tavsiye gibimsi.
0
beyimsiz
(05.04.10)
arkadaşlık siteleriydi, evde vakit geçirmekti v.s bence bunlardan uzak durman gerek.. tabi zorla güzellik olmaz belki de sen bu şekilde mutlusundur ama belki işine yarayabilir,

üniversiteye gidiyorum demişsin, hergün düzenli olarak okuluna git, azçok aklına yatan bir kulübe üye ol, etkinliklerini takip et, onlarla birlikte proje geliştirmeye çalış (sevdiğin bir kulüp olsun).. okul önemli sosyal çevre açısından.. kantinde her önüne geleni kesen tiplerden olma ama iki üç arkadaş takılıp "hmm bak şu hatun güzelmiş" "hacı geçen erene peste bi çaktım" "olm bak mesele ülke ekonomisinin kötüye gitmesinden ziyade.." gibisine sohbetlerle vakit geçir atıyorum.. kantin güzel bir yerdir..

spora git, mutlaka!! haftada 3 gün 2 saatten 6 saatini kendine ayır.. haftada 6 saat.. koşacaksın, ağırlık kaldıracaksın, ter atacaksın ve üzerindeki negatif enerji gidecek.. yeni insanlarla tanışacaksın, belli bir forma gireceksin ve bir müddet sonra (atıyorum) gömleklerin omuzuna daha bir oturduğunu, duruşunun düzeldiğini, kendini daha bir sevmeye başladığını göreceksin.. ama düzenli bir şekilde yapmak önemli 2 gün gidip bir daha gitmeyenlerden olma derim, spor salonlarını zengin etmekten ve cebindeki paranın gitmesinden başka bir işe yaramaz..

klasik olacak ama latin dansları/ halk oyunları/ modern danslar... eğer bir partner bulabilirsen ve sevdiğin biriyse onla birlikte git.. haftada 2 gününü de dansa ayırdığın da neleer neler olur.. bachata, salsa, chacha eşli danslar bunlar güzel şeyler, ama kesinlikle ulan gidelim belki kız düşer mantığıyla gelenlere ayak uydurma, işin tadını çıkarmaya bak, kendini dansa ver:) ya da latin dansları sarmaz diyorsan eminim okulunda da vardır halk danslarına git..kendini bulacağın bir dans, bir yöre vardır onu bulmaya bak.. halk danslarında da mükemmel vakit geçirebilirsin, seymen, zeybek olabilir karadeniz, doğu yöreleri vs hepsi birbirinden güzel ve içine girdikçe seveceğin, vakit ayırdıkça yeni arkadaşlar edineceğin ve eğleneceğin yerler..

olabildiğince interneti az kullanmaya bak.. facebook, msn, sözlük, forum, video paylaşım siteleri derken vaktini öldürme bu içinde bulunduğun durumu daha da kötü yapar.. (içinde bulunduğun durum kötü değil ama daha iyisi olsun istiyoruz :)) günlük yarım saat hadi bilemedin 1 saati geçmesin internet kullanımın.. yok artık diyebilirsin ama kendine vakit ayırman için bu şart, kendini bulman için.. bilgisayarda yapacağın en güzel iş film izlemek ya da müzik dinlemek.. film izle, haftada 3-5 film izle.. takıl işte...

kitap oku.. mutlaka demiyorum, ki zor gelecektir ama ilgini çektiğini düşündüğün ve dili akıcı olan kitapları bulup okumayı deneyebilirsin..

eğer müziğe ilgin varsa bir müzik aletine de vakit ayırabilirsin.. klasik ama bu böyle işte, eğer bağlama çalmaya ilgin varsa ve uğraşırken zevk alıyorsan ya da klarnete merakın varsa tam vakti..

sözlüğün zirvelerine katılabilirsin, güzel dostluklar kurabilirsin, hiç beklemediğin arkadaşlıklar edinebilirsin..

illa ki hayatında dünya ahiret kardeşim/dostum dediğin biri olmak zorunda değil, muhabbetinin iyi olduğu hareketlerinin seni rahatsız etmediği insanlarla 2 gün öncesinden plan yap ve geceleri dışarı çık.. on numara giyin, yap yakıştır ve geceleri eğlenmeye git..

v.s v.s v.s

bunların hepsi nacizane tavsiyeler, umarım az biraz bir yol gösterme olur.. eminim bunların hepsini ve daha fazlasını ya da tavsiyeleri kendin de biliyorsundur ama ufak birer hatırlatma olarak düşün.. ki yazdıklarının bir anda kaleme alınan bir şey olduğunu düşünerek şöyle de bir durum var içinde bulunduğu psikolojik durum seni bu şekilde düşünmeye itiyor olabilir, bir anda hayatı irdelemeye, insanlarla kendini kıyaslamaya, nerdeyim nereye gidiyorum ben kimim sorularını (heyt bee sorulara bak :)) sormaya itmiş olabilir fln fln.. gereğinden fazla uzun yazdım benim de canım sıkılmış anlaşılan, saygılar:)
0
ogzi
(05.04.10)
@seljax
benzer şeyleri yapmışlığım var ama sanal, internet falan değil benim bahsettiğim. facebook hesabımı bile kapattım zaten.
@jack of shades, @eyke
bimiyorum belki de haklısınız.
@eyke
Çocukluğumdan beri işleri tek başıma hallederim. Bir şeyi yardım alarak yapmaktan nefret ederim bir işi tamamen kendim halledersem daha iyi oluyor(hakkaten daha iyi oluyor bugüne kadar öyle oldu), ekip çalışmasına yatkın değilim tamamen kendim yaparım birşeyi(ama gerçekten iyi yaparım yaptığım işi)
@beyimsiz
düşünceme tercüman oldun.
@ogzi
yazdıkların için teşekkürler. gerçekten normal insanlar için çok işe yarayacak öneriler ancak bu bendeki biraz kişilik meselesi sanırım.)spor+1
@arthedain
Dediğim gibi hobi edinmeydi falan gibi şeylerle değişecek bir durum değil. din olayı da yatar ateistim.
Kitap oku vs. diyen ve stresten dolayı kendini yalnız hissetme durumu diyen arkadaşlar da olmuş. Kitap okurum, film izlerim ancak dediğim gibi kendimi bildim bileli böyleyim. Anlık, dönemlik birşey kesinlikle değil.
Teşekkürler.
0
🌸stroyaa
(05.04.10)
bu arada diğer ilanlarına da göz attım, dediğin gibi anlık, dönemlik bir şey değil gibi gözüküyor ve bence bu konuyu önemsenmeyecek bir şey olarak algılama hatta ilerisi için psikolojik yardım al derim..
0
ogzi
(05.04.10)
valla kendime o kadar yakın buldum ki bi ara "lan bunu ben mi yazdım" diye düşündüm..

aynı problemi aşmak için çok vakit geçirdiğim bi insanla dost oldum.ben de mesela insanlara değer vermeme vardı, insanların birileriyle takılmak için samimiyetsiz hareketler yaptğıına inanırdım hala da inanıyorum ama yanlış insanlara gördüğümü anladım. dediğim gibi o insana değer verdim başkalarından fakrlı davrandım. ve kendimi değiştirdim baya. 2 sene önceki kız arkadaşımla vakit geçirdik. o da şaşırdı gerçekten bu halime.

yani bu sende durum olmayabilir ama fikir verir en azından dedim. ben yine çok aşmış değilim problemi. seni çok iyi anlıyorum kendi kendine mutlusun ama cumartesi akşamı boş boş otururken insanların cuma günü taksim fotoğraflarına bakmayı ben de sevmiyorum. ama en iyi çözüm bi gruba falan katılmak ve kız arkadaş yapmak sanırım. kız arkadaşın da sosyal bi insansa onun çevresine direk dahil olursun...
0
caterpill
(05.04.10)
intjsindir, korkma, geçmez.
0
sui
(06.04.10)
(10)

Dizi önerisi

komnoktatere
Şimdi ben sezon sezon alıp baştan sona kaptırıp izleyip sonunda da 'Vay be' diyebileceğim diziler istiyorum. (Sopranos gibi sonlar olmaz olsun!) İlla bitmiş olması gerekmez, 1 sezon yayınlanmıştır ama coşturmuştur o da olur. Tercihen polisiye/aksiyon(bkz:24 ), drama((bkz:Lost ), bilimkurgu(bkz:Galac
Şimdi ben sezon sezon alıp baştan sona kaptırıp izleyip sonunda da 'Vay be' diyebileceğim diziler istiyorum. (Sopranos gibi sonlar olmaz olsun!) İlla bitmiş olması gerekmez, 1 sezon yayınlanmıştır ama coşturmuştur o da olur. Tercihen polisiye/aksiyon(bkz: 24 ), drama((bkz: Lost ), bilimkurgu(bkz: Galactica )..
İzlediğim diziler (Bitenler de dahil):
(bkz: Flashforward )
(bkz: Dexter )
(bkz: True Blood )
(bkz: Prison Break )
0
komnoktatere
(05.04.10)
(bkz: ezel) :)
0
sui
(05.04.10)
(bkz: death note)
0
jaaaccckkk
(05.04.10)
death note'a artı bir.
0
cro magnon
(05.04.10)
kaynanalar..
0
rhythm20
(05.04.10)
carnivale
0
likeinme
(05.04.10)
p a t r i o t
(05.04.10)
medium'u çok övüyo arkadaşlarım, snvlrdn sonra ben de başlıcam, bi dene derim
0
nameofrose
(05.04.10)
(bkz: house)
(bkz: fringe)
(bkz: oz)
0
alan shearer
(05.04.10)
carnivale diyorum bende
0
modesttiago
(06.04.10)
death note

house

supernatural

seç begen al ama medium a başlama kim öneriyorsa gelsin bournemouth a kapışalım.
0
40karakterlinick
(06.04.10)
(3)

Laptop vs. Format ?

emresimsek
iyi günler duyurunun laptop delileri..benim hp bir laptopum var ve son 5 aydır aşırı derece kendini kasmaktaydı dün gece boş bir vaktim oldu ve format atayım bari dedim format sp3 cdsini taktım çalıştırdım falan kur dosyalarıda geldi tam format atıcakken yüzde ellide bilgisayar aşırı derece ses çıka
iyi günler duyurunun laptop delileri..

benim hp bir laptopum var ve son 5 aydır aşırı derece kendini kasmaktaydı dün gece boş bir vaktim oldu ve format atayım bari dedim format sp3 cdsini taktım çalıştırdım falan kur dosyalarıda geldi tam format atıcakken yüzde ellide bilgisayar aşırı derece ses çıkarmasıyla birlikte kendini kapatmaz mı..

daha sonra 10 kere denedim ve yine aynı şekilde kendini kapattı şimdi ne bok yiyipte format atıcaz bu laptopa artık normal olarakta açılmamakta ntdlr eksik diye hata vermekte.
0
emresimsek
(05.04.10)
Bir linux livecd veya livedvd ile deneyin, aynı şey tekrarlanırsa büyük ihtimalle fan ölmüştür.
0
sourlemonade
(05.04.10)
Fanındaki pislikleri temizleyin, nasıl yapılacağını bilmiyorsanız bilen birine yaptırın. Hayvan gibi pislik birikiyor ondan kasılıyor genelde. Ondan sonra ısınmadan tekrar vindovz yükleyebilirsiniz sanırsam.
0
sui
(05.04.10)
arkadaşım aynısı benim laptopta da olmuştu.ne zaman format atmayı denesek yarıda kapanıyordu..bizde buzdolabının içinde atmaya çalışıyorduk.zamanla böyle idare ettim lakin sonrada pc uğraşırken kapanmalar fazlalaştı.özelliklede sıcak havalarda.sonra birgün kapandı ve bir daha açılmadı..yaptırmaya verdim fanların içi pislik dolmuş dediler.onları temizlediler format attılar falan şimdi pc taş gibi..bütün bunlar bana 50 tl ye mal oldu bilesin..ha bu arada önlemini almazsan işlemciyi yakar dediler..haberin ola..
0
rhythm20
(05.04.10)
(6)

Aşağıdaki Makaleyi aramaktayım.

9uncu nesilim ama para bende
pınar öztürk, '' rekabet gücü olarak marka faktörü, marka oluşturma stratejileri ve koruma sistemleri ''makalenin yayınlandığı dergi: iktisat işletme ve finansyayınlanma tarihi: 2006-07-01cilt: 21, sayı: 244, yıl: 2006sayfa(lar): 66-85Belirttiğim makale yayınlandığı dergi tarafından parayla satılmak
pınar öztürk, '' rekabet gücü olarak marka faktörü, marka oluşturma stratejileri ve koruma sistemleri ''

makalenin yayınlandığı dergi: iktisat işletme ve finans
yayınlanma tarihi: 2006-07-01
cilt: 21, sayı: 244, yıl: 2006
sayfa(lar): 66-85

Belirttiğim makale yayınlandığı dergi tarafından parayla satılmakta, eğer bu makaleye herhangi bir şekilde erişimi olan birisi var (üniversite kütüphanesi vs. yolu ile) ve bana bu makaleyi yollayabilirse minnettar kalırım.
0
9uncu nesilim ama para bende
(05.04.10)
Emin değilim ama üniversite kütüphaneleri iif ye abone olmayabilirler, çünkü abonelikler genelde veritabanlarına oluyor ve onların içinde de iif yok sanırsam. Ebsco ve ABI Informda yok en azından.

Niye yazara mail atıp istemiyorsunuz?
0
sui
(05.04.10)
Yazara ulaşabileceğim bir adres bulamadım henüz, hatta çeşitli üniversiteleri falan telefonla arayıp sordum acaba sizde mi görevli diye fakat bir sonuç alamadım, dergi de makaleyi parayla satabilmek için yazar hakkında hiç bir bilgi vermiyor. Eğer aklınızda varsa yazara ulaşabileceğim benim kaçırdığım bir yol, yardımcı olursanız sevinirim.
0
🌸9uncu nesilim ama para bende
(05.04.10)
sui
(05.04.10)
süpersin teşekkür ederim. kadir has üniversitesini aradığımda bizdeki pınar öztürk güzel sanatlar bölümünde dediler, sanırsam bir karışıklığa kurban gittim, tekrardan teşekkür ediyorum sui.
0
🌸9uncu nesilim ama para bende
(05.04.10)
sözlüğe, makale aranıyor duyuruları' na yazın, bulabilecek olup duyuruya bakmamış olanlar olabilir..
0
triacilgliserol
(05.04.10)
Zaten Güzel Sanatlar Fakültesinde :) Endüstri Ürünleri Tasarımı da marka çalışmaları ile oldukça ilişkili bir alandır, o açıdan bir tuhaflık yok.
0
sui
(05.04.10)
(5)

Yapışkanlı A4 Kağıdı

fortran
Hangi kırtasiyeye sorsam bilmiyor, ben a4 kağıdının arkadaki etiketinin çıkarılarak biryere yapıştırılan versiyonunu istiyorum, varmıdır boyle bir ürün, üzerine baskı yapıcam aynı zamanda.
Hangi kırtasiyeye sorsam bilmiyor, ben a4 kağıdının arkadaki etiketinin çıkarılarak biryere yapıştırılan versiyonunu istiyorum, varmıdır boyle bir ürün, üzerine baskı yapıcam aynı zamanda.
0
fortran
(05.04.10)
A4 etiket arıyorsun sen:

www.kirtasiyeburada.com
0
sui
(05.04.10)
a4 sticker diye aratabilirsin. fakat cd dvd için olanlardan aramıyorsun değil mi? sanırım aşağıdaki link istediğin gibi...

www.hepsiburada.com
0
mahallenindelisi
(05.04.10)
herhangi bir ozalitçiye a4 ebadında sticker sorun, vardır mutlaka...
0
kobuzchu kiz
(05.04.10)
orta boyutlu bir kırtasiyeye git bulursun.
0
teritori
(05.04.10)
bulundugun yerde office superstore varsa oradan rahatlikla bulabilirsin
0
mba38
(05.04.10)
(2)

Futbol- Renk

demre
neden tüm takımlar iki renkle temsil ediliyor? bunun bir anlamı var mı? bi ara bucaspor vardı, renklerine kırmızıyı da eklemişti. sadece onu biliyorum. Dünya' da tek renkle ya da ikiden daha fazla renge sahip futbol klübü var mı ? (çok merak)
neden tüm takımlar iki renkle temsil ediliyor? bunun bir anlamı var mı?
bi ara bucaspor vardı, renklerine kırmızıyı da eklemişti. sadece onu biliyorum. Dünya' da tek renkle ya da ikiden daha fazla renge sahip futbol klübü var mı ?

(çok merak)
0
demre
(05.04.10)
Samsunspor, 1989 da takımın geçirdiği kaza üzerine renklerine siyahı eklemişti, böylece kırmızı, beyaz ve siyah olmuştu renkleri.
0
sui
(05.04.10)
ikiden fazla renge sahip kulüpler elbette var. misal atletico madrid'in renkleri kırmızı-beyaz-mavi. keza bayern münih de öyledir. sonradan kırmızı-beyaz giymeye başladılar. liverpool sadece kırmızı giyer mesela. renklerin çeşitlenmesi iç saha - dış saha maçlarıyla alakalı biraz. ve tabi estetik. armalarındaki renkleri kullanıyorlar.
0
dopermen
(06.04.10)
(6)

metal grubu konserlerinde gitarist olmayan solist, gitar solosu esnasında ne yapar

xlmn
mesela bruce dickinson?
mesela bruce dickinson?
0
xlmn
(05.04.10)
Bruce Dickinson oradan oraya koşuyor deli gibi, Rock in Rio'dan hatırladığım o şekilde.

Diğerleri headbang yapabilir, seyircinin üstüne atlayabilir, benim gördüklerim bu yöndeydi.
0
sui
(05.04.10)
axl rose hoplayıp zıplayıp kendi etrafında dönüyordu bir de mesela. maykıl ceksın şarkıcısı da solo atan gitaristin karşısına geçip solo atıyormuş gibi yapıyordu (gerçi metal grubu değil bu ama olsun, maykıl ceksın her şeyimizdir =) )
0
i was me but now he s gone
(05.04.10)
sahneyi bazen gitaristlere bırakıp, gidip arkada birşeyler içenler de oluyor.
0
archvile
(05.04.10)
Till Lindemann envai çeşit şov yapar, gerçi Rammstein'da da pek fazla solo atılmıyor ya orası da ayrı konu.
0
thor odinsson
(05.04.10)
brian angusu omzuna alıp koşuyo angus solo atarken, en temizi.(ac/dc)
0
kyha
(05.04.10)
mikael stanne gibi seyirci arasına dalıp öpüşüp koklaşıp ardından sahneye çıkanları da mevcut.
0
manfool
(06.04.10)
(5)

boğaziçinde withdraw olayı

eyke
merhabalar, bu konuda bilgili birisi acaba boğaziçi üniversitesinde zorunlu bir dersi withdraw edip edemeyeceğimi söyleyebilir mi?ilk senemde değilim, bıraktığımda 15 kredinin üstünde olacağım daha önce withdraw işine girmedim hiç ama bu dönem yapmayı düşünüyorum. dediğim gibi zorunlu bi matematik d
merhabalar, bu konuda bilgili birisi acaba boğaziçi üniversitesinde zorunlu bir dersi withdraw edip edemeyeceğimi söyleyebilir mi?

ilk senemde değilim, bıraktığımda 15 kredinin üstünde olacağım daha önce withdraw işine girmedim hiç ama bu dönem yapmayı düşünüyorum. dediğim gibi zorunlu bi matematik dersi, yazın veya önümüzdeki senenin ilk dönemi de açılmıyor.
0
eyke
(04.04.10)
edersin ama sıkıntısını çekersin. pre-requisite olayı alacağın diğer derslerde sorun çıkartır.
0
vampir akrep
(04.04.10)
edersin. yalnız benim hatırladığım en fazla 2 withdraw hakkının olduğuydu, onu bil de.
0
sui
(04.04.10)
o iki olayı şehir efsanesiymiş ya. bölüme sormuştum onu. prerequisite değil bu ders.
teşekkürler tek tek.
0
🌸eyke
(04.04.10)
zorunlu dersi withdraw edemezsin. ben 2. senemde withdraw ettiğimi sanıp sene sonu bir güzel f'i almıştım.
0
wickfox
(04.04.10)
Ben zorunlu dersi withdraw etmiştim şahsen 1998'de.

Şunu buldum:

W isareti, kayıtlı bulundugu bir dersten akademik takvimde belirtilen "dersten çekilme"
süresi dolmadan, gerekli islemleri tamamlayarak çekilen ögrencilere verilir. Ögrenciler programlarının ilk iki yarıyılının derslerinden veya F aldıkları için tekrarladıkları derslerden çekilemezler.

www.boun.edu.tr
0
sui
(04.04.10)
(4)

Amerika'ya para transferi

theripperknownasjack
Selamlar efendim;lafı fazla dolandırmadan sorayım hemen. amerika'ya en masrafsız para yollama şekli nedir? ya da şöyle sorayım daha az masraflı? dölar üzerinden tabi.
Selamlar efendim;

lafı fazla dolandırmadan sorayım hemen. amerika'ya en masrafsız para yollama şekli nedir? ya da şöyle sorayım daha az masraflı? dölar üzerinden tabi.
0
theripperknownasjack
(04.04.10)
moneygram
0
mchslmdnc
(04.04.10)
paypal
0
sui
(04.04.10)
internet bankaciligiyla swift. subeden geciriyorlar.
0
only
(04.04.10)
acik ara en masrafsizi citibank uzerinden. eger para gonderilecek kisi bir tanidik filansa turkiye'de ortak hesap acilir, oraya yatan para ABD'den aynen hic komisyonsuz cekilir.
0
dementia
(06.04.10)
(11)

intihar eden yazarlar, şairler

Rosarium
intihar eden yazarlar, şairlerle ilgili bir araştırma yapıyorum. neden intihar ettikleri üzerine söylemler, nasıl ölüme gittiler gibi ayrıntılar aslında. geride not bırakanların son yazdıkları. yardımcı olabilecek birileri varsa çok teşekkürler. duyduğunuz küçücük bişeyler de olabilir.
intihar eden yazarlar, şairlerle ilgili bir araştırma yapıyorum. neden intihar ettikleri üzerine söylemler, nasıl ölüme gittiler gibi ayrıntılar aslında. geride not bırakanların son yazdıkları. yardımcı olabilecek birileri varsa çok teşekkürler. duyduğunuz küçücük bişeyler de olabilir.
0
Rosarium
(03.04.10)
(bkz: Ernst Hemingway)

Hatta bir de şu var:
en.wikipedia.org

en.wikipedia.org:Writers_who_committed_suicide
0
sui
(03.04.10)
(bkz: umit yasar oguzcan)

sanirim oglu olmustu uyo'da defalarca intihara tesebbus edip en sonunda olmustu. 4 ciltlik siir kitabinin son cildinde mektuplar vs vardi.
0
fdegir
(03.04.10)
Paul-Laura Lafargue
Paul Celan
Cesar Pavese
Virginia Woolf
Walter Benjamin
Sadık Hidayet
Gilles Deleuze
Antonin Artaud
Ziya Gökalp

Çoğunun hikayesini ve hatta bazılarının mektuplarını Google'dan bulabileceğinizi sanıyorum.
0
uyuklayankedi
(03.04.10)
kendini sokak lambasına asan şair. (bkz: gerard de nerval)

Ahmet Oktay'ın da güzel bir şiiri vardır bu adamla ilgili.

nasıl unuttum, bir de bu var: (bkz: beşir fuad)

ölürken yazdıkları: "Ameliyatımı icra ettim, hiçbir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor. Kanım akarken baldızım aşağıya indi. Yazı yazıyorum kapıyı kapadım, diyerek geri savdım. Bereket versin içeri girmedi. Bundan daha tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı."

fiyuv!
0
daysleeper
(03.04.10)
mart'ta başlayıp mayıs'ta tepe yapan bir intihar eğrisi vardır, dikkate almak isterseniz. virginia woolf'un intiharında bunun da bir faktör olduğu söylenir. diğerlerinin aylarına da bakmak lazım.
0
cedilla
(03.04.10)
nilgün marmara
jerzy kosinski
pavase
0
overdose
(03.04.10)
mayakovski vardı bi de
0
overdose
(03.04.10)
(bkz: intihar eden şairler)

(bkz: intihar eden yazarlar)

(bkz: intihar eden ünlüler) (bu ba$lıkta da edebiyatçılardan bahsedilmi$tir.)
0
robinbook
(04.04.10)
yakın zamanda david foster wallace
0
microfiction
(04.04.10)
sappho nun da intihar ettiği söyleniyor
0
bucuuu610
(28.08.12)
(15)

dudak kuruması. maskülen bir çözüm var mıdır?

ghostcountry
selamlar,bu ara nedensiz yere dudaklarım epey kuruyup az daha zorlasa çatlayacak kıvama geliyor. lipstick'ler sadece bayanlara özgü müdür? erkek de kullanır di mi? sanırım aptalca bir soru soruyorum
selamlar,
bu ara nedensiz yere dudaklarım epey kuruyup az daha zorlasa çatlayacak kıvama geliyor. lipstick'ler sadece bayanlara özgü müdür? erkek de kullanır di mi? sanırım aptalca bir soru soruyorum
0
ghostcountry
(03.04.10)
erkek de kullanır ama çilekli vs alma ruj gibi boyuyor. bir de toplum içinde sürerken azıcık kastırıyor, çaktırmadan yapmak lazım :) nivea'nınkiler güzeldi.
0
kimlanbu
(03.04.10)
nivea'nın düz sadesi var, benim eşim de sürüyor hatta.
0
sui
(03.04.10)
markette filan bulunur di mi? eczaneye mi gitmek gerek illa? kapanacak birazdan eczaneler
0
🌸ghostcountry
(03.04.10)
İzmir'den bahsediyorum, marketlerin kozmetik reyonlarında var. Ama kozmetik reyonu olacak kadar bir market lazım nihayetinde.
0
sui
(03.04.10)
içinde petrolatum olan stickler anlık çözüm gibi gelse de zamanla daha da kötü hale getiriyor. o yüzden değişik markalara bakıp içeriği daha çok doğal yağlara vs. dayanan bir stick bulun. the body shop'ta shea butter içeren ürünlere bakın mesela. jojoba yağı, zeytinyağı, kakao yağı özlü şeyler de olur.
0
quasiromantic
(03.04.10)
Neutrogena'nın dudak nemlendiricileri de iş görür sanırım.
www.kozmetikmarket.com
0
nevrotik
(03.04.10)
benim erkek arkadaşım kullanıyordu renksiz olanından. accutane çok kurutuyordu.
0
clementine
(03.04.10)
maskülen çözüm ne kardeşim? daha mı havalı oluyor böyle sorunca?
0
s e ff a f
(03.04.10)
opusmek de ise yariyor.
0
ermanen
(03.04.10)
nivea'nın "sos lip balm" isimli bir kremi var, ruj gibi değil, ilaç tüpü gibi. marketlerde de satılıyor, eczanelerde de.
mucizevi çözüm, bir anda rahatlatıyor.
0
cedilla
(03.04.10)
bepanthen- merhem nivea'nın lipstickinden daha etkili diye düşünüyorum.
0
ksl
(03.04.10)
eğer adam gibi bir şey istiyorsanız blistex marka alın, watsons'ta satılıyor ve sanırım eczanelerde de vardır.

dört çeşit dudak bakımı vardır:

classic lip protector - koruma
lip relief cream - rahatlatma
lip splash - nemlendirme
daily lip conditioner - bakım
0
damlanin
(03.04.10)
c vitamini ve bol su.
sürmek için de bepanten krem.
0
kediebesi
(03.04.10)
Arkadaşlar kesinlikle blistex kullanmayın, dudağın kendi koruma özelliğini engelleyip sizi devamlı kullanmaya mahkum bırakıyor. Bizzat yaşadım. Bunu açıklaması da vardı bi yerde bulursam eklerim.
0
cy7
(04.04.10)
nivea hydro...lipstick dersen garip bakabiliyolar...lipcare olarak sormak lazım
0
kenryuyudover
(04.04.10)
(6)

ingilizce sorular

ilkdefa
Sorular aşağığa yardımlarınız için teşekkürler.-Alfabetik sıralamadan bir soru: Bir örnekte McGuire, Maguire dan önce geliyordu. Mc her zaman mı önce oluyor. Yoksa açılımı Mac açılımı olduğun için mi önce geliyor?-"We're due at Golds in half an hour" daki due nedir yaw tam olarak falan mı? off ya- "
Sorular aşağığa yardımlarınız için teşekkürler.

-Alfabetik sıralamadan bir soru: Bir örnekte McGuire, Maguire dan önce geliyordu. Mc her zaman mı önce oluyor. Yoksa açılımı Mac açılımı olduğun için mi önce geliyor?

-"We're due at Golds in half an hour" daki due nedir yaw tam olarak falan mı? off ya

- "... and wear something that makes you look like a man with a future, why don't you?" why don't you nedir sanki tag question gibi duruyor ama ben alışmışım ...isn't he? ...don't you? tarzına. Bu nasıl yapı?

Edit: Bir soru daha vardı şimdi hatırladım.

-Guy gets to be my age... he likes to take his time
When falan olması gerek değil mi başında??
0
ilkdefa
(31.03.10)
3. why don't you, "niye öyle yapmıyorsun ki?" gibi bir anlam ekliyor.
0
kobuzchu kiz
(31.03.10)
2. de due in half an hour olcak yani en geç yarım saat içinde
0
elektromaniac
(31.03.10)
ordaki due ödenmesi gereken manasında...
0
p a t r i o t
(31.03.10)
@patriot1885:
olay akışında partiye gidiyor çiftimiz. Ve konuşma sırasında kendi evlerindeler. Herhangi bir ödeme durumu falan yok.
0
🌸ilkdefa
(31.03.10)
Oradaki due, olacağız, olmamız bekleniyor gibi bir anlamda. Hamile kadınlar için de she's due in January falan denir misal, Ocak'ta doğuracak, Ocak'ta gelecek bebek anlamında. Beklenen doğum tarihinin adı bile due date'tir. Yine birisi demiş, faturalar için de kullanılır bu kalıp, the invoice is due on May 12, yani 12 Mayısa ödenmesi gereken fatura. Burada sen fiilin ne olduğuna takılmayacaksın, due, bir olayın önceden planlanmış ya da beklenen olma zamanı gibi bir anlam içeriyor.
0
sui
(01.04.10)
pardon olay akışını düşünmeden golds ve due görünce atladım:)
0
p a t r i o t
(01.04.10)
(1)

Tolkien'in kendi el çizimleri

anarsi yureklerde
Tolkien'in kendi çizdiği orta dünya tasvirlerini görebileceğim bir internet sitesi bilen var mıdır? tek tük kapaklarda kullanılanları buldum ama sanırım çok daha fazla çizimi var..
Tolkien'in kendi çizdiği orta dünya tasvirlerini görebileceğim bir internet sitesi bilen var mıdır? tek tük kapaklarda kullanılanları buldum ama sanırım çok daha fazla çizimi var..
0
anarsi yureklerde
(30.03.10)
www.tolkien.ru

Burada Tolkien'in kendi çizimleri var.
0
sui
(31.03.10)
(18)

ayrılık falan

sert yerden yavas
uzun süre birlikte oluyosun, hayatımı bununla paylaşabilirim bi ömür diyosun. birlikte hayaller kuruyosunuz. gün geçtikçe evliliğe yaklaşıyosunuz. doğacak çocuklarınızın adını düşünüyosunuz. şöyle yaparız, böyle yaparız. tatile buraya gideriz. yemeği bile birlikte yaparız diyosunuz, saçının teline b
uzun süre birlikte oluyosun, hayatımı bununla paylaşabilirim bi ömür diyosun. birlikte hayaller kuruyosunuz. gün geçtikçe evliliğe yaklaşıyosunuz. doğacak çocuklarınızın adını düşünüyosunuz. şöyle yaparız, böyle yaparız. tatile buraya gideriz. yemeği bile birlikte yaparız diyosunuz, saçının teline bile zarar gelmemesini istiyosunuz... sonunda ayrılıyosunuz ne garip di mi ?
0
sert yerden yavas
(28.03.10)
hayat böyle n'aparsın.
0
sui
(28.03.10)
bana da öyle geliyordu. ama pek çok insan yaşıyorsa garip değildir. normaldir yani.
0
dark horse
(28.03.10)
öyle bi durumda sevgiliyi vurmak lazım. yıllarımı boşuna mı verdim aq.
0
clementine
(28.03.10)
olması gereken bu sanırım. zaman her şeyi değiştiriyor.
0
damlanin
(28.03.10)
gidip vurayım mı ki şimdi? ayrıldığıma üzüldüm mü bilmiyorum. pek üzülmedim ama çok seviyodum ya. hehe 2 ay önce sözlenmiştik .)
0
🌸sert yerden yavas
(28.03.10)
İnsanlar sizin bu planladıklarınızı yaşadıktan sonra da ayrılabiliyor ve gayet güzel hayatlarına devam edebiliyorlar.
0
sourlemonade
(28.03.10)
insan dünya gibi dönüyor naparsın.
0
dieselsingle2
(28.03.10)
ne kadar çok şey planlandıysa beraber,o kadar garip geliyo insana ayrılıklar...
0
p a t r i o t
(28.03.10)
ya ama böyle ayrılıyosun falan. sonra başkasıyla olucak senden sonra artık hayatında olmıcak diyosun. dünyanın anasına avradına sövüyosun falan. sikerler ama böyle adaleti de? olmasın ak başkası da olmasın.
0
🌸sert yerden yavas
(28.03.10)
insanlar 25 sene beraber yaşayıp boşanıyor, ayrılıyor... hatta hiç olmadı ölüm ayırıyor bizi. ilkin çok acı olsa da ayrılık neredeyse kaçınılmaz bir durum. acısını en az zararla çekmek en güzeli. zamanında ayrılık acısını çekmenin bazı yanlışlarından pişman olmuş biri olarak söylüyorum. vurmak filan ne ayıp şeyler öyle, hiç olur mu:)
0
alef
(28.03.10)
ne kadar doğru karar verdim ettim bilmiyorum bile. ama bi anda işte burnunun dikine gitmesi vs. ayrıldık işte. ama anıları var yaşadığın bazı şeyler var. o kadar şey paylaşmışsın etmişsin.
0
🌸sert yerden yavas
(28.03.10)
şimdi keşke dediğiniz şeylere bir gün iyi ki demeye başlıcaksınız.
başkaları olur, olmaz. bunları düşünmemeli. adı üstünde, ayrılık ya. artık iki ayrı insan.
benim ayrılık için bulabildiğim en güzel ilaç şöyle. en yakın hayvan barınağına gidip gönüllü çalışmak. illa ki yapacak bişeyler olur oralarda. hayvanlardaki karşılıksız sevgi direk hayat enerjisi verir.
zaten bir zaman sonunda sadece güzel anılar kalıyo insanın aklında.
0
kedula
(28.03.10)
o kadar anıyı falan bir an da silip atmak. hayvanları severim ama onlar bile soğuk geliyor şuan :)
0
🌸sert yerden yavas
(28.03.10)
2. ilişkim di bu benim hehe. diğerinden korktuğum(ciddi ilişkiden) için ayrıldım. hiç pişman olmadım da ayrıldığıma sevmiyodum herhalde vs. bu 2. ilişkimdi ve hayatım da hiç bi kadar ciddi olmamıştım. yani şu an başka kızlarla olmayı bile geçiremiyorum aklımdan.
0
🌸sert yerden yavas
(28.03.10)
anıları silip atabilmek acıyı hafifletmek adına güzel olurdu elbette. ama yaşanan ilişki ne kadar gerçekse o kadar uzun süre acı çekiyor insan. bir nevi saygı duruşu, birlikte yaşadığınız güzel günlere.
hayvanları çok seven biri olarak bende işe yarıyor. belki dedim bir fikir verebilir en azından. bir de şu an için en büyük ihtiyacınızın hayat enerjisi olduğunu düşünerekten..
bi taraftan da ne desek boş aslında. sui gayet özetlemiş olayı. hayat işte
0
kedula
(28.03.10)
kıçını bile yırtsan her şeyi düzeltecek tek şey zaman.
0
madyb
(28.03.10)
hiç de garip deyil yahu. neden garip olsun?
0
cedric
(28.03.10)
İNAN EVLENİP BOŞANMAKTAN DAHA İYİ.
0
leon142
(29.03.10)
(9)

Aile kavramıyla ilgili yardım.

the patient
Kısa bir süre içerisinde konsepti aile olan 20 adet fotoğraf çekmem lazım. Öyle anne, baba, çocuk anane, babaanne fotoğraflarından ziyade onları çağrıştıran ya da daha soyut şeyler çekmem lazım. Mesela, sürahiyle bardak bile bi aile olabilir. Fakat tıkandım aklıma hiçbi şey gelmiyor. Fikirlerinize i
Kısa bir süre içerisinde konsepti aile olan 20 adet fotoğraf çekmem lazım. Öyle anne, baba, çocuk anane, babaanne fotoğraflarından ziyade onları çağrıştıran ya da daha soyut şeyler çekmem lazım. Mesela, sürahiyle bardak bile bi aile olabilir. Fakat tıkandım aklıma hiçbi şey gelmiyor. Fikirlerinize ihtiyacım var. Bi el atın da bi şeyler parlasın kafamda.

edit: hatta aile olduğunu düşündüğünüz şeyler bile olabilir.
0
the patient
(28.03.10)
türk kahvesi fincanları. ne zaman türk kahvesi fincanı görsem aklıma annem gelir, bayılırım onunla kahve içmeye.

boş fotoğraf albümü veya sadece tek bir eski evlilik fotoğrafının olduğu fotoğraf albümü.

biraz üzücü olabilir ama mezar taşı.

bir kase ufak çikolata ve yanında nane likörü (bayram falan çağrışımlı. gerçi türk kültürüne göre mi söylememişsiniz ama)

yılbaşı ağacı, altında hediyeler.

bir takvim yaprağına kocaman smiley ile işaretlenmiş bir gün ve onun ailenin bir bireyinin doğumgünü olduğunu anlatan bir şey. isim olabilir, lakap olabilir...

bir kişi üzgün, arkasında yüzleri görünmeyen kimisi yaşlılıktan buruşmuş (ailenin büyükleri), kimi minik ve kirli (ailenin en küçükleri), kimi manikürlü (ailenin gençleri) ve kimi güçlü (ailenin orta yaş erkekleri) eller. hepsi omzuna destek vermek amacıyla elini koymuş.

küçük bir çocuğun çizdiği çöp adamlardan oluşan kalabalık bir aile resmi.

çam ağaçları. ama biri minik fidan (çocuk dikmiş), diğeri orta boy (babası dikmiş), diğeri de ulu çınarlar gibi heybetli (büyükbaba dikmiş)

bir kahvaltı masası. terk edilmiş gibi. bir tane çocuk sandalyesi, etrafına kakaolu bir şeyler saçılmış. diğer sandalyenin önünde bir kasede cornflakes türü bir şey. başka bir
sandalye önünde zeytin çekirdekleri ve peyaz peynir kalıntılarının olduğu bir tabak. bir başka sandalyenin önünde bir adet yarısı yenmiş elma (vs vs uzatılabilir). Ayrıca masada tansiyon ilacı, biberon, çay bardağı, sakarin ve bir adet yarısı çözülmüş gazete üzerine bırakılmış gözlük.

bir sürü bebek bezi almış yaşlı bir amca (veya teyze)

karavan.

ipe asılmış, her yaş ve cinsiyetten insana ait çamaşırlar.


öf olayın içine edecem ama söylemezsem çatlarım. bol bol prezervatif. Kullanılmış, kullanılmamış, yırtılmış vs. (iğrencim biliyorum ama dayanamadım)
0
endless dream
(28.03.10)
piknik masası,
masal kitabı ve yanında gözlük (bu da pek bi klişeymiş)
dikiş makinası ve yanında bezden yapılmış bir bebek belki.
0
anestezik
(28.03.10)
bayram şekeri ve kolonya.
0
hollowlife
(28.03.10)
@K_U_Z_E_Y
o son söylediğini ben de düşündüm. teşekkür ederim :)
0
🌸the patient
(28.03.10)
alttan fide vermiş bir bitki. muz ağacı örneğin. fidanı verir dibinden, o fidan olgunlaşınca anne ağaç ölür ve çocuk yaşamaya devam eder, bir dakaki tomurcuklanmaya dek.

veya yukarıda üzgün adam için anlattığım şeyin aynısının bir bebeğe uyarlanmış hali. ama bu sefer eller bebeğin çeşitli yerlerine destek olmak amacıyla tutunsun.

türk usulüne uygun olabilecekse hıdrellez için bir gül fidanının dibine iliştirilmiş, dilek dilemiş birinin resimlerle anlattığı çizimler.


Veya 1930'lu yıllardan kalma bir kitap. kitap imzalı. ve o kitabın imzanı sayfasını açmış ufak bir el. (dededen toruna)

Belki bir fatura fotoğrafı. Her nesilden insana yönelik şeyler alınmış. hem bebek için mama, hem dede için baston, anne için pantolon çorabı, anneanne için nakış kitabı, baba için puro, babanne için eski 45'likler cd'si falan...

Uf neyse ben susayım en iyisi aklıma geldikçe geldi. Daha abartmayayım.
0
endless dream
(28.03.10)
üst üste dikey şekilde banyoya dizilmiş ayrı renklerde 4 diş fırçası..
0
ekinoksah
(28.03.10)
Bir koli yumurta.
0
sui
(28.03.10)
soyulmus portakal ve elma!
0
kayranin kedisi
(28.03.10)
bebeğinin altını temizlerken bir anne. aile kavramındaki fedakarlığı bundan daha iyi anlatan ne olabilir ki? bok temizliyor bildiğin.
sonra kaşıkla bebeğini/çocuğunu besleyen bir anne.
sonra bebeğini emziren bir anne.
hatta sonra sadece bir gebe fotoğrafı, bebeğini karnında taşıyan bir anne.
ve hatta eşinin kulağını karnına koyup dinlediği bir gebe.
sonra mutfakta buklaşık yıkarken bir anne, bu da fedakarlık, bu da aile içi işleri temsil ediyor.
sonra bebeğini/çocuğunu sırtına almış bir baba.
sonra annesi tarafından yıkanırken çekilmiş bir bebek fotoğrafı.
sonra 3. kuşağın da olduğu yaşlı anneanneli/dedeli, çocukllu torunlu bir yemek maması
sonra iki üç çocuk televizyon karşsınında, izlerken. (ne yazık ki türkiyede çocuklarda günlük televizyon izleme ortalama süresi 3 saat gibi)
sonra bir çocuk odasında fırlatılıp atılmış kirli çoraplar (çocuk gene banyoya götürmemiş, mecbur anne toparlayacak odayı)
sonra bir yemek maması herkez bitirmiş yemeğini ama çocuğun yemeğinin yarısı hala duruyor (tabağındakini bitirmemiş bizimkisi)
sonra bilgisayar başında bir çocuk, gürüntünün arka kısmında kitaplar (hayat bilgisi, matematik, türkçe vs.) üst üste yığılımış (bizimkisi derslerini çalışmak yerine bilgisayarda oyun oynuyor)
sonra yerde yemek sofrası, anne ve çocuklar oturmuş televizyon izliyor (yemek hazır ama babanın işten dönmesini bekliyorlar yani)
sonra bir anne çocuğuna hikaye kitabından hikaye anlatırken (ya da bir masa üzerinde sadece bir hikaye kitabının fotoğrafı, üzerinde çocuklar için hikayeler yazıyor)
sonra koltuğun yan tarafından bir bebeğpin yattığı ve yorgunluktan uyuyakalan bir anne
sonra vs. vs.
0
hebelehubu
(28.03.10)
(3)

lcd ve plazma tv arasında ne fark var?

enkolaykullaniciadi
yani fiyat olarak hiç bir fark yok gibi.ama birisine soruyon ebn lcd yi terchi ederim diyor birisi plazma diyor. nedir işin doğrusu?ayrıca bi tv nin plazma mi lcd mi olup olmadığını nasıl anlarız ilk bakışta?
yani fiyat olarak hiç bir fark yok gibi.ama birisine soruyon ebn lcd yi terchi ederim diyor birisi plazma diyor. nedir işin doğrusu?
ayrıca bi tv nin plazma mi lcd mi olup olmadığını nasıl anlarız ilk bakışta?
0
enkolaykullaniciadi
(27.03.10)
plazma devri bitti benim bildiğim. arama kısmından plazma yazarsan daha önce pek çok kez tartışıldı bu konu.
0
sui
(27.03.10)
teritori
(27.03.10)
plazmada gerçek siyahı görebilirken lcd de göremezsin,lcd arkadan beyaz ışık yansıtma sistemiyle çalışır kabaca.bu da siyahın karanlık olmasını engeller ve ilk bakışta anlamaya yeter.
0
p a t r i o t
(28.03.10)
(7)

90-68-110 hatun nasıl olur?

el magico
bu ölçülerdeki bi hatun olur? resim linki vererek örnek gösterebilir misiniz?tenks.edit: resim diyorum resim :)
bu ölçülerdeki bi hatun olur? resim linki vererek örnek gösterebilir misiniz?
tenks.

edit: resim diyorum resim :)
0
el magico
(27.03.10)
0
sui
(27.03.10)
0
jangara
(27.03.10)
bu ölçülerdeki bi hatun şimdi benim evde olsa çok güzel olur.
0
cnky
(27.03.10)
bu keyra, fekat kendisinin meme olcusu 80-85 olması lazım, popo da 90 gibi olması lazım, bel ise 45 anca gelir.

images.google.com

orantılı işte.
0
bryan fury
(27.03.10)
bryan fury
(27.03.10)
yons
(27.03.10)
eskiden aymar reklamı vardı bilin mi? hah işte ordaki karakter aklına gelsin.
0
lpgli tosbaga
(27.03.10)
(3)

ey duyuru yöneticileri

kibritsuyu
benim hakkımda"oha lan günde yetmiş kere gidip çıkacağına 2-3 kere gir çık yeter yalama ettin siteyi""bu ipne de her aklına geleni soruyor, çöplüğe çevirdi siteyi"gibi şeyler düşünüyor musunuz merak ediyorum. (bkz: istatistikler). son derece dürüst olabilirsiniz küsmem. en azından ona göre kendime ç
benim hakkımda

"oha lan günde yetmiş kere gidip çıkacağına 2-3 kere gir çık yeter yalama ettin siteyi"

"bu ipne de her aklına geleni soruyor, çöplüğe çevirdi siteyi"

gibi şeyler düşünüyor musunuz merak ediyorum. (bkz: istatistikler). son derece dürüst olabilirsiniz küsmem. en azından ona göre kendime çeki düzen veririm. hayır oraya bakıp siteyi hakkaten yalama eder gibi girip çıktığımı görünce, dünya kadar soru sormuş olduğumu görünce kendim rahatsız oldum da ondan merak içindeyim. başka rahatsız olan da var mı diye.
0
kibritsuyu
(27.03.10)
yea müdürbazen ock antin kuntin seyler soruyorsun onları sevmıyorum ben misal jksdfs
0
bryan fury
(27.03.10)
ben de canım sıkıldığında kapatıyorum çünkü bir süre sonra logout oluyor otomatik olarak. canım gene sıkıldığında da açıyorum, şimdi baktım da ben de girmişim istatistiklere :)

yönetim adına konuşamam da bence aklına her geleni sorman işlerine bile gelir, senin soruların sayesinde google'dan daha çok hit alır, daha çok reklam göstermiş olur vs vs.
0
kimlanbu
(27.03.10)
valla ben sizi duyurunun gediklisi olarak görüyorum, hakkınızda kötü bişi düşünmedim. bir de hepinizin nicki k ile başladığı için kibritsuyu, kahvegibi ve kimlanbu'yu birbirine karıştırıyorum, ondan da olabilir. Birisi muhasebeden anlıyor ama hangisiydi unuttum, bodrum bodrum.
0
sui
(27.03.10)
(7)

Spinal/epidural anestezi uygulanmasında kilo faktörü ?!

hickiran karasinek ve uyuyan karinca
Merhabalar,Bugün doktorumdan sezaryen için gün aldım. Genel anestezi almamayı, doğumda uyanık olmayı ve kızımı hemen görmeyi hayal ediyordum ancak doktor kilomun spinal/epidural anesteziye engel teşkil edebileceğini söyledi. Haftaya anestezi uzmanı ile görüşücem ama öncesinde burda da sorayım dedim.
Merhabalar,

Bugün doktorumdan sezaryen için gün aldım. Genel anestezi almamayı, doğumda uyanık olmayı ve kızımı hemen görmeyi hayal ediyordum ancak doktor kilomun spinal/epidural anesteziye engel teşkil edebileceğini söyledi. Haftaya anestezi uzmanı ile görüşücem ama öncesinde burda da sorayım dedim.

Kilo ne kadar engel teşkil ediyor ki bu tip anestezi uygulamalarına ?
Kaç kişi 50 kilo ile hamile kalıp 60la doğuma giriyor ki zaten? Benim doktorum mu ekstra pipirikleniyor diyorum yani?
Burda kilo söyleyip obezitemin boyutlarını ifşa etmek istemiyorum:) Tamam toramanım ama hamilelerin çoğunun olduğu kadarım yani..Ve gerçekten genel anestezi almak istemiyorum.

Şu kadar kilo ya da şu vücut kitle indeksi üzerine mecburen genel anestezi yapılır diye bir kaide var mı hakikaten ?
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(26.03.10)
Valla ben 85 kilo ile normal doğuma girdim, epidural vuralım dediler, vurdurmadım. Ama demek ki o kiloda epidural alınabiliyormuş, ben istemeyince ebeler salak salak yüzüme bakmışlardı. Normal kilom 65-66, BMI 21.5 civarı.
0
sui
(26.03.10)
öncelikle neden normal düşünmüyorsun ki? diğer çocuklar da sezeryan olacak. ayrıca sezeryan dediğin basit bi çocuk alma operasyonu değil bildiğin ameliyattır ve riskleri vardır. sütün de geç gelir normal doğuma göre. sen bilirsin.
0
bıdıbıdı
(27.03.10)
aşırı kilo alındığında epidural anestezinin etki etmediği durumlar olabiliyor sanırım. o riski göze almak istememiş olabilir doktor.
0
xyoney
(27.03.10)
Sezaryen için çok önemli bir gerekçe yoksa doğal yolu seçseniz? Durduk yere bebeğin daha erken dünyaya gelip yeterince bağışıklık kazanmadan hayata başlamasına engel olursunuz hem?


Hayırlı olsun, analı babalı büyüsün...
0
uyuklayankedi
(27.03.10)
"her şeyin en iyisini ben biliyorum, ahkam kesmeye bayılıyorum, kadının rahmindeki çocuğun dışarı çıkış şeklinde bile bilirkişilik taslamak adetimdir" insanlarını burada da görmek çok güzel.

sui, xyoney, teşekkür ederim cevaplarınız için.
0
🌸hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(27.03.10)
normal doğum olsa epiduralin işe yaramaması riskini bir nebze göze alabilirler ama sezaryen için herhalde genel anestezi olsun güvenilir olsun diye düşünmüşlerdir. sonuçta karnınızı kestiklerinde canınız yanmaya başlarsa iş epey zorlaşır. epidural için çok bir engeliniz olduğunu sanmıyorum, oradaki yağlar nedeniyle belki de tam noktasına uygulayamazlarsa diye öyle söylediler size. ama ufacık bir risk için bile değmez diye düşündüler herhalde. bence doktorlara güvenin. anestezist de açıklar zaten, rahatlarsınız. ayrıca artık anestezi olayı çok değişti, bir iğne yapıyolar küt bayılıyosun, bi iğne yapıyolar bıııraaraarara diye biraz titreyip açılıveriyosun. bebeğini ancak yıkar temizler sana verirler hemen. :) biraz uyuyosun hop geçiyor.
kolay bir doğum dilerim :)
0
kediebesi
(27.03.10)
İyiniyetle yazılan ve iyi dileklerle sona eren bir cevaba çemkirmek de yeni modaya uygun modellere münhasır olsa gerek.
0
uyuklayankedi
(02.04.10)
(4)

[Akademik] Invited Paper

leylak sarabi
Ne demek?
Ne demek?
0
leylak sarabi
(23.03.10)
Birilerinin (dergi editörlerinin vb.) peşinizden koşup "aman bize şu konuda makale yaz" diyerek yazdırdığı, sizin o konunun babalarından biri olduğunuzu gösteren prestijli yayın.
0
sourlemonade
(23.03.10)
çağrılı makale demek. akademik toplantılarda konu hakkındaki üstad profesörlerin yaptığı yayınlardır. bunların bulunduğu dergiler sınırlı sayıda basılır. bulamayışının sebebi de bu olsa gerek.
0
yazar kasa
(23.03.10)
Reviewle falan uğraşmanın gerekmediği paper, süper bir şey olsa gerek.
0
sui
(23.03.10)
bir de fullbright ile bir amerikali falan gelmisse üniversiteye, gelmisken bir makalesi olsun denir, hakem editör hic karismadan yazi yayinlanir.
0
atmacaged
(24.03.10)
(4)

Brezilyaya en ucuz çiçek gönderimi nasıl olur?

demlikposet
6 nisan için brezilyaya çiçek göndermem lazım,büyük sepetlere buketlere gerek yok, tek gül bile yeterli bu durumdademetler 250 tl den başlıyor benim bulduğumdaha uygun bir önerisi olan var mı?
6 nisan için brezilyaya çiçek göndermem lazım,

büyük sepetlere buketlere gerek yok, tek gül bile yeterli bu durumda

demetler 250 tl den başlıyor benim bulduğum


daha uygun bir önerisi olan var mı?
0
demlikposet
(22.03.10)
Brezilyaya çiçek gönderme, brezilya'dan çiçek gönder? Yani oradaki, hatta şehir belliyse, o şehirden bir çiçekçi bul, kredi kartıyla öde. Olma mı? Google translate ile portekizce çiçekçi falan bulabilirsin sanki.

premiumflorist.com
www.novaflor.com.br

Aha bak güller:
premiumflorist.com
0
sui
(22.03.10)
fotoğraftaki abi çiçeği alacak kişi mi?
0
kotukediserafettinineskikankasi
(22.03.10)
ahah bence yollıcak kişi :o
0
sert yerden yavas
(22.03.10)
dursun çiçek
0
antidote
(23.03.10)
(22)

sincaba isim

sos
bir sincabınız olsa buna m harfiyle isim bul deseler ne koyardınız?
bir sincabınız olsa buna m harfiyle isim bul deseler ne koyardınız?
0
sos
(22.03.10)
mişka
0
nofidel
(22.03.10)
mahmut (ciddiyim)
0
orange coffee
(22.03.10)
masa
0
hocam fazla egon var mi
(22.03.10)
mimi, mumu vs. (kızsal isimler)
0
sir gawain
(22.03.10)
cünyır
0
olcaytu
(22.03.10)
mamalut
0
hikaye mesture
(22.03.10)
memati :)
0
sannora
(22.03.10)
muhittin, 4 farklı hayvanımın hepsi muhittin di
0
antihero
(22.03.10)
Mıncık
0
sourlemonade
(22.03.10)
mincap ?
0
ground
(22.03.10)
makarna

hem nickine de uygun
0
nargile
(22.03.10)
mittirivizik
0
deliklimasrafa,
(22.03.10)
mürsel? (şu an moda ama??)
0
lazpalle
(22.03.10)
muhsin. (munis gibi bir tınısı da var)
0
mikana
(22.03.10)
meme
muzo
müfit
0
charlesbukowskiineksi
(22.03.10)
yucin
0
Becks
(22.03.10)
mişa
0
sui
(22.03.10)
müdürüm
0
diyojenimsi
(22.03.10)
erkekse mustaf
dişiyse müzeyyen
0
poset
(22.03.10)
- Monic .

- Mar.

- Moises.

- Mandel.

- Malka.
0
july14
(22.03.10)
misket
0
suicides underground
(23.03.10)
mişka:)
0
🌸sos
(24.03.10)
(6)

yazlıkta internet sorunsalı

kibritsuyu
annemler için bir soru bu. evde adsl var. çatır çatır. lakin yazın 2-3 ay bilgisayar alınıp yazlığa gidilecek. 2-3 ay için de bir sene boş duracak adsl bağlantısı yaptırmak mantıksız haliyle. bugüne kadar komşuyla paylaştık, lakino da hem ayıp oluyorartık, hem de riskli ne olur ne olmaz. paylaşmak s
annemler için bir soru bu. evde adsl var. çatır çatır. lakin yazın 2-3 ay bilgisayar alınıp yazlığa gidilecek. 2-3 ay için de bir sene boş duracak adsl bağlantısı yaptırmak mantıksız haliyle. bugüne kadar komşuyla paylaştık, lakino da hem ayıp oluyorartık, hem de riskli ne olur ne olmaz. paylaşmak suç falan.

çözüm öneriniz var mı?

soruyu yazana kadar aklımıza yeni bir şey geldi. şimdi bunu benim annem babam kullanacak. film milm indirmezler. şimdi kota sorgulamadan da baktım, download+upload toplamları 3 gb'ı bile geçmiyor. ocak ayında 2 küsur gb, şubat ve martta 2 gb bile değil. dedik ki evdeki adsl'i de iptal edelim. evde de yazlıkta da 3g kullansınlar. nasıl fikir?

bir de bodrum turgutreis'te hangi 3g en iyi çeker? aveayı baştan geçtin onun telefonu bile çekmiyor. ya vınnn ya vodafon.
0
kibritsuyu
(22.03.10)
pahalı olmaz mı beyav?
mesela wifi olayı var ya ttnetin eğer adls kullanıcısı iseniz ve yazlıkta bu ttnet hizmeti varsa aynı account ile kullanabilirsiniz? hım.
0
kediebesi
(22.03.10)
çok pahalı olmuyor. muhasebeci hesap yapayım.

halihazırda adsl'e verilen para ayda 29 lira. yılda 348 lira
3g'nin aylık fiyatı 39 lira ki turkcell ilk 3 ay 19 lira diyor. yılda 408 lira.
yani 3g yılda 60 lira daha pahalıya geliyor.
ama yazlıkta herhangi bir internet bağlantısı yapalım desek alacağımız en ucuzundan kablosuz modem ve bağlantı ücreti falan filan zaten 60 liradan fazla olacak. film mp3 neyin indirmeyip ayda download ve upload toplamı (3g kotası böyle hesaplanıyor galiba) 1.5 - 2gb'ı geçmeyen ebeveynler için çok da pahalı sayılmaz.

wi-fi var mıdır bilmiyorum. kablosuz modem arayınca konu komşu dışında değişik bir şey çıkmıyor. ha turgutreis'teki d-marin'in wi-fi'sini görüyor. sanırım ttnet wi-fi ama orası da uzak kalıyor. tek çentik çekiyor zar zor.
0
🌸kibritsuyu
(22.03.10)
ttnetin yaz aylarının başında bir kampanyası oluyordu eskiden, hala devam ediyor mu bilmiyorum. Adsl aboneliğinizi ücretsiz olarak taşıtabiliyor olmanız lazım. geçen seneki kampanyayla ilgili bulabildiğim tek haber de bu
teknoloji.haber.pro
0
stimpak
(22.03.10)
şöyle de olabilir en azından ben öyle yapmayı düşünüyorum, vınn ya da vodafone 3g modemini dışarıdan yani gittigidiyor vb.. yerlerden birinden satın alıp ihtiyacım olduğu zaman internete bağlatıp işim bitince de tekrar iptal ettirmeyi düşünüyorum modemi bayiiden almadığım için de uzun süreli bi sözleşme imzalamaya da gerek kalmıyor.

3g modemi bayii dışından almanı tavsiye ederim çünkü daha uygun fiyata almak mümkün.
0
vend avesta
(22.03.10)
bu yaz smileadsl nin 3 aylık yazlık paketinden bağlattım, bir problem yaşamadık, toplamda 100 lira falan verdik galiba. 3 ay sonra uzatmak ister misiniz diye aradılar, hayır dedik, kapandı.
0
sui
(22.03.10)
turgutreis'te turkcellin 3g bağlantısını deneme şansım oldu, merkezden 5km uzaktaki bir evde %40-%60 oranında çekiyordu ve bu da stabil bir bağlantı için yetiyor.
0
montreal
(22.03.10)
(6)

lens solüsyonu

think martini
hayatımda ilk defa lens kullanacağım. marka olarak bütün gün bilgisayar başında olduğum için, hakkında yazılan ve söylenenlere de dayaranak acuvue oasys'i tercih ettim. lens alacağım yerde çeşit çeşit lens solüsyonları vardı, birkaçında da kampanya yapmışlar, bir alana bir bedava diye. her solüsyon
hayatımda ilk defa lens kullanacağım. marka olarak bütün gün bilgisayar başında olduğum için, hakkında yazılan ve söylenenlere de dayaranak acuvue oasys'i tercih ettim. lens alacağım yerde çeşit çeşit lens solüsyonları vardı, birkaçında da kampanya yapmışlar, bir alana bir bedava diye. her solüsyon olmaz sizin lensiniz için dedi kadın, 3 tane marka önerdi. markalar arasında fark var mı? kesinlikle al ya da kesinlikle alma diyeceğiniz solüsyon markaları var mı? yoksa hangisinde kampanya varsa onu aliyim mı?
0
think martini
(21.03.10)
şu optifree'de kampanya var sanırım. ben 3 yıldır kullanıyorum, bir sorun yaşamadım. sorun yaşamadığım için diğerlerini denemediğimden bilemeyeceğim farklarını.
0
passion rules the game
(21.03.10)
hepsi neredeyse aynı özellikte. birisini isteğe göre seçin. kadın fena sallamış.
0
ency
(21.03.10)
optifree+1 ama kapagı kullanıssız biraz, acıp kapatırken dikkat el degmemesi gerekıyor sısenin ucuna
0
gofragol
(21.03.10)
optifree kullanıyorum ben de 2 yıldır. ama iş lenste biter.solüsyonların hepsi hemen hemen aynıdır.
0
wickfox
(21.03.10)
Ben Renu sensitive eyes kullanıyorum, bir de normali var misal, o gözümü yakıyor. Hepsi aynı değil özetle.
0
sui
(21.03.10)
en iyisine Sauflon Synergi diyorlar şimdi.
bu da linki:
www.sauflon.co.uk
0
urasil
(21.03.10)
(2)

Yazım tekniğini geliştirme hakkında

sparks
selam sözlük ahalisi, nasılsınız, biz iyiyiz hamdolsun. benzer bir duyuru görmüştüm yıllar önce ama bulamadım bir türlü. sorum; kafamda fikirler uçuşuyor (öykü, senaryo) ama bunları olduğu gibi kağıda geçiremiyorum. ya anlatım çok "ağdalı" oluyor, gittikçe kompleksleşip içinden çıkılamaz hale geliyo
selam sözlük ahalisi, nasılsınız, biz iyiyiz hamdolsun. benzer bir duyuru görmüştüm yıllar önce ama bulamadım bir türlü. sorum; kafamda fikirler uçuşuyor (öykü, senaryo) ama bunları olduğu gibi kağıda geçiremiyorum. ya anlatım çok "ağdalı" oluyor, gittikçe kompleksleşip içinden çıkılamaz hale geliyor, ya da yolda coşup başıyla sonunu bir türlü bağlayamıyorum. bu konuda kendimi geliştirmem için ne tür tavsiyeleriniz olur ?
ilginiz için şimdiden teşekkürler.
0
sparks
(20.03.10)
Bol bol oku. İyi yazarların eserlerini oku, klasikler dahil. Sonunda bir gün öyle bir noktaya geleceksin ki, bir cümleden sonra hangi cümlenin gelmesi gerektiğini anlayacaksın. İşte o, yazının iyi bir akışa sahip olduğunun göstergesidir.
0
sui
(20.03.10)
durum şu ki, zaten çok okuyan bir insanım. klasiklerden de önemli bir miktar okumuşumdur. ama ben tekniğimi nasıl geliştirebileceğimi anlatan dökümanlar arıyorum, burada birkaç link verilmişti daha önce. ilginiz için teşekkürler.
0
🌸sparks
(21.03.10)
(7)

Nil Karaibrahimgil'in şarkılarının bazılarının çalıntı olduğunu düşünüyorum

isso09
xl <= They need a million - scorpion ( ortaları )dumma dum <= the unforgiven - joe stump (giriş)ikisinide tamamen tesadüf eseri fark ettim sizce de doğru değil mi ?bi tek bana mı iki yüzlü geliyor bu kız ?videosunu yapıcam bunun ama arockçı teoman gibi orjinal bi isim bulamadım daha
xl <= They need a million - scorpion ( ortaları )

dumma dum <= the unforgiven - joe stump (giriş)

ikisinide tamamen tesadüf eseri fark ettim sizce de doğru değil mi ?
bi tek bana mı iki yüzlü geliyor bu kız ?

videosunu yapıcam bunun ama arockçı teoman gibi orjinal bi isim bulamadım daha
0
isso09
(20.03.10)
@kediebesi
bende kendisine uyuz oluyorum bayadır. bunları nette falan bulamadım bide.garip olan o kimse mi fark etmedi
0
🌸isso09
(20.03.10)
valla mesajımda dediğim gibi biraz fazla esinleniyor ve bizi salak yerine koyuyor diye düşünüyorum. yaptığı hiç bir işte bir yenilik, bir farklılık, bir özgünlük göremedim ben. he tr de olmayan şeyleri ithal ediyor bence.
0
kediebesi
(20.03.10)
Nilingir yapın, çilingir misali.

Ben kendisiyle pek ilgilenmiyorum ama bence o zaten müzikten çok sözlerle parladı.
0
endless dream
(20.03.10)
Şebnem Ferah'ın Yalnız diye bir parçası var yeni, onun altyapısı da komple Blind Guardian'dan arak. Sıkmayın canınızı :)
0
sui
(20.03.10)
Nil'in hakkını yemeyin canlar. Yıllarca jazz solistliği yaptı amerikalarda, wax poetic ile de çalıştı. Müzik bilgisi var yani. çalmışsa da iki tane olsun. ne çıkar? zaten artık amacı müzik yapmaktan çok para kazanmak, ben buna inanıyorum. O yüzden tabii ki tutan şeyleri getirecek.
0
iamthewalrusulan
(20.03.10)
dünyaca ünlü yıldızlar neler neler kopyalayıp milyon dolarları cebe indiriyor.herkesin öve öve bitiremediği lady gaga nın o saçma sapan kıyafetlerinin,verdiği pozların çoğu çakma.internette araştırınca her ülkeden yerel sanatçıların dünya starlarını birebir kopyaladığını görebilirsiniz.alt tarafı nil yani,fazla takılmamk lazım.
0
böhü
(20.03.10)
bulunduğu ortamda etrafına "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" muhabbeti yapan bir insandan beklenmeyecek davranış değil.
0
uckac
(21.03.10)
(3)

Hamilelik, doğum, işveren vb. (aşağıda gördüm merak ettim)

sui
Bir işveren hamile çalışanını, hamileliğinin herhangi bir döneminde, ya da doğum izni dönüşünde, performans düşüklüğü bahanesiyle işten çıkarabilir mi? Çıkarırsa ne olur, özellikle de çalışanın elinde performans düşüklüğü olmadığını gösterecek sağlam deliller var ise?
Bir işveren hamile çalışanını, hamileliğinin herhangi bir döneminde, ya da doğum izni dönüşünde, performans düşüklüğü bahanesiyle işten çıkarabilir mi? Çıkarırsa ne olur, özellikle de çalışanın elinde performans düşüklüğü olmadığını gösterecek sağlam deliller var ise?
0
sui
(19.03.10)
Doğum izninde zaten performans düşüklüğü sebebiyle işten çıkartması mümkün değildir. Dönüşten bir süre sonra bu sebeple iş akdinize son verildiyse ve elinizde aksini ispat edecek deliller bulunuyorsa işe iade davası açıp rahatlıkla kazanabilirsiniz.
0
nargile
(19.03.10)
Peki hamilelik esnasında da geçerli mi bu dediğiniz? Yani merak ettiğim, hamilelik esnasında işten çıkarmaya karşı sert mi yasalarımız?
0
🌸sui
(19.03.10)
İş Kanunu:

FESHİN GEÇERLİ SEBEBE DAYANDIRILMASI

Madde 18 - Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

Altı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alınır.

Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:

a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.

.
.
.

d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
0
nargile
(19.03.10)
(5)

ingilizce tercume(bir paragraf)

root
merhaba asagidaki paragrafi turkceye cevirebilecek kimse var mi? 3 asagi 5 yukari anladim ancak satir aralari benim icin cok onemli tesekkurlerSubj: Zyban scared the life out meDate: 2/20/2007I started Zyban on 1 per day. By the 2nd day I started to feel anxiety, which certainly wasn't normal for me
merhaba asagidaki paragrafi turkceye cevirebilecek kimse var mi? 3 asagi 5 yukari anladim ancak satir aralari benim icin cok onemli tesekkurler

Subj: Zyban scared the life out me
Date: 2/20/2007
I started Zyban on 1 per day. By the 2nd day I started to feel anxiety, which certainly wasn't normal for me, so bad to the point I worried and stressed about everything. I think these were turning into panic attacks. By day 5 I had to stop taking them. I felt like I had started to go mental. I had serious thoughts of killing myself so as not to inflict my mental state on my two kids aged 7 and 9, I stopped taking them and the feelings had lessened but hadn't gone totally, and now by this time I couldn't face eating. I just felt nauseous. By day 4 with no tabs I went to the doctors who told me, they wouldn't be out of my system straight away. This made me feel better. Day 6 without tabs I started to feel more myself. Day 8 off the tabs I'm back to normal and so thankful there were no lasting effects as these had really scared the life out me. (Maybe it's just my intolerance of anti depressants as I had a similar episode, though with hallucinations when diagnosed with post natal depression 7 years ago.)
Gill
0
root
(19.03.10)
Günde 1 adet ile Zyban'a başladım. İkinci gün anksiyete başladı, ki benim için hiç de normal bir şey değildi, öyle bir noktaya geldim ki, her şeye sıkılmaya ve stres yapmaya başladım. Sanırım bunlar panik atağa dönüşüyordu. 5. gün almayı bıraktım çünkü kafayı yemek üzere olduğumu hissettim. İntiharı düşünmeye başlamıştım ve zihinsel durumumun 7 ve 9 yaşındaki çocuklarımı etkilemesini istemedim. Amayı bıraktıktan sonra bu duygular hafifledi ama tamamen gitmedi, çünkü bu sırada yemek yemeyi istememeye başladım. Midem bulanıyordu. İlacı bıraktıktan sonraki 4. gün doktora gittim, o da bana ilacın sistemden hemen atılmayacağını söyledi. Bıraktığımın 6. günü kendimi daha iyi hissetmeye başladım...
0
sui
(19.03.10)
gunde 1 zybaon kullanmaya basladim. ikinci gun benim icin normal olmayan bir anksiyete (sikinti) basladi, o kadar kotuyduki hersey icin endiseleniyor ve strese giriyordum. sanirim bu durum giderek panik ataga donusuyordu. 5. gun Zyban'i almayi biraktim. Delirmeye basladigimi dusunuyordum. Deliligimin 7 ve 9 yaslarindaki cocuklarimi incitmemesi icin ciddi sekilde kendimi oldurmeyi dusunuyordum. Zyban'i almayi biraktiktan sonra bu hisler azaldi ancak tamamen kaybolmadi. Bu sirada yemek yemege dayanamiyordum. mide bulantisi cekiyordum. zyban'i almayi biraktigimin 4. gunu doktora gittim ve bana zyban'in vucudumdan hemen atilmayacagini soylediler. bu kendimi daha iyi hissetmemi sagladi. zybansiz 6. gunumde kendimi daha normal hissetmeye basladim. 8. gun tamamen normaldim ve beni cok korkutan yan etkilerin hic biri kalmamisti. (belki bu sadece benim anti depresanlara karsi tahammulsuzlugumden kaynaklaniyor olabilir cunku 7 sene once dogum sonrasi depresyon sonucu gordugum halusinasyonlar nedeniyle de benzer bir donem gecirmistim.)
0
jupiterianvibe
(19.03.10)
tabex
0
kotukediserafettinineskikankasi
(19.03.10)
zybana baslayacaksan dikkatli ol intahar falan edenler olmus bunun yuzunden sigara ilacla degil irade ile birakilsin haci.
0
mikelarteta
(19.03.10)
oncelikle (bkz: zyban/#18495748) mahalesef 5 gun kullandim bile ve bu 5 gunde aldigim 6 dozla acile kaldirilacak kadar kotu oldum.. tum psikolojik sorunlari yasadim... ancak ilaci birakali 3 gun olmasina ragmen halen sorunlar devam etmekte.. ingilizce metindeki bayanda ayni sorunlari yasamis ondan dolayi tercume istedim... bende umarim 8 gun icerisinde kendime gelirim :(
yardimlarinizdan dolayi herkese cok tesekkurler
0
🌸root
(19.03.10)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.