Ben kullanmıyorum ama bazı sitelerde gerekiyor hala.

Ben de kullanmıyorum ama atıyorum, Ankara Üni ders seçme şeysi ie dışında başka bir tarayıcıda düzgün açılmıyor.

Ne zamandır neyse ki ihtiyacım olmuyor ama bazı devlet, banka vb. siteleri en iyi ie'de çalışıyordu yakın zamana kadar.

yeri gelmişken, belki bilmeyenler vardır diye söyleyeyim; gerek firefox'da olsun gerek google chrome'da olsun internet explorer uzantıları(extension) var. bu ufak eklentileri kurarsanız, istediğiniz sayfayı başka tarayıcı üzerinden sanki internet explorer ile açıyormuşçasına gezersiniz.

bu eklentileri uzun süredir kullanırım, daha çalışmadığı bir tane siteye rastlamadım.

internet explorer kullanmak zorunda değilsiniz yani. hatta kesin kullanmayın.

tabi ki bu söylediklerim özel yaşantınız için. iş yerinde kısıtlama varsa el mahkum.

en son yazın ie kullanmak zorunda kaldım. ie6 vardı staj yaptığım şirketin bilgisayarlarında. it'ciye sordum, güvenlik zımbırtısı filan dedi. öyle yani 20 iş günü kullanmıştım.

bazen managament switch, router, firewall vb. utm cihazlarının arayüzleri diğer tarayıcılar ile uyumlu olmayabiliyor. onun haricinde yanından bile geçmiyorum ie'nin.

işyerinde kullanıyoruz. IT politikası gereği bilgisayarlarda gelen hazır kurulu programlar dışında program kurmak yasak/yasaklı. tamamen microsoft odaklı programlar kullandığımız için kimse bir dezavantajını görmüyor işyerinde. ama tabi söylenen, dertlenen çok, evinde neye alıştıysa onu kullanmak istiyor insanlar. ama işyeri olunca pek de öyle lüksü olmuyor kimsenin.

@esmer şu extensionların bir de ismini versen de diğer kullanıcılar da faydalansa...

iki hesabımın olduğu siteler için kullanıyorum. facebook mesela.

firefox'ta multifox eklentisi var ama yine de ie kullanıyorum. başka iş için kullanmıyorum.

browser kullanımı üzerine baya çalıştım, kişisel bilgisayarlar için IE kullanılması nedeni IE'nin hazır gelmesi ve çoğu kişinin pek bilgili olmaması, chrome dediğinde boş boş bakarlar. Ayrıca çok sallamayanlarda da üşengeçlik var, kim uğraşacak firefox indirmekle, ona alışmakla diye düşünüyorlar. gerçi insanların bilgi düzeyi arttıkça alternatif browser kullanımı da artmakta ama ortalama altı düzeydeki insanlar en başta IE yüklü olduğu için hep onunla idare ediyorlar.

iu nokta otomasyon'a girmek için.

o extension'lar bende de var ama unutuyorum kullanmayı. zaten ie'ye az girdiğim için o extension'un olduğu aklımdan geçmiyor. burda bahsi geçince yine hatırladım mesela :)

GSWarriors
Dallas
SASpurs
Detroit
LALakers diyorum ben.
Orlando - New york maçışnı ntv,ntvspor veya nbatv den herhangi biri verecek mi?

hornets
sas
lal

bu üçü garanti gibi duruyor.

Indiana, New York, Dallas, New Orleans, Memphis, Detroit, Los Angeles, Portland

NYK, LAL, SAS, DAL, DET

www.nba.com

ek bilgi: pazar günü sas la grizz oynadı sas 95-88 yendi, o maçta parker 13 dk. oynadı, oyuna pek fazla etkisi yoktu, bu gece oynamayacak.

---philadelphia
---portland
---orlando
---İndiana (play-off'a kalmak istiyorlarsa kazanmak zorundalar, kaybederlerse charlotte'la aynı yüzdeye gelecekler)

haser ve siyon diye

kion ve afer diye okuyor izlediğim derslerde??

İspanyolcada H harfi okunmaz. Yani Aser diye okunur. Ancak S hafif peltek olacak. Diğeri de yine peltek S ile "siyon" şeklinde okunur. Daha doğrusu i ve e'den sonra gelen C harfi S'ye dönüşür. Mesela;
Rico( zengin) Riko diye okunurken
Cancion(şarkı) Kansiyon şeklinde okunur.

esma_sultan
h harfi baştaysa okunmaz. tr'de nasıl öğretiyolar bilmiyorum, ama mesela muchas'ı muças diye okumuyorsun kesinlikle muçhas diye okunur. yukarıda da yazdığı gibi başta değil kelimenin sonuna eklenirse nasıl okunur diye sormuş arkadaş. gerçi bilmiyorum hiç bi kelimenin sonuna gelip gelmediğini hacer'in ama bi kelimenin sonuna geliyorsa h'sini de okursun.

h sesini kullanmayacak olsalar niye koysunlar alfabelerine yani di mi :)
onun dışında cion tek başına bi kelimeyse kion diye okunur, eğer promocion'daki gibiyse promosiyon diye okursun kabaca.

sorum aslında sözcük sonlarındaki "cion",,,,,, ve "hacer" kelimesi nansı okunurdu. virgülün önemi:) haceri kelime sonunda bnede görmedm hiç.

o zaman promocion'daki sion diyosak promosiyon (kabaca) ve sadece cion kiyon.
hacer / to do, make/yapmak filan anlamına geleni aser. :)

www.forvo.com

kiyon nerden cikti yahu, hep siyon seklinde okunur. c'nin onunde a,o,u veya sessiz harf (y haric) varsa sadece "k" olarak okunur.

muchas'ta da h'yi telaffuz etmezsiniz. h harfi bir nevi es gibidir. telaffuz illa turkcedeki sesler ile olacak degil sonucta. Cok az da olsa glottal stop gibidir aslinda h.

c harfinden sonra e (i'de oluyor muydu hatirlayamadim) geldiginde c harfi biraz peltek okunur. f'ye yakin geleblir ama f kadar da dilini ust dislere degdirmezsin.

you can smoke at deck if you aren't disturbing other guests.

emin değilim ama böyle bir şey olabilir gibi.

Pomolik kardeşim çok teşekkür ederim, peki bu cümleyi böyle nasıl süsleyip havalı hale getiririz, "on condition that" falan kullansam olur mu?

As long as you won't disturb other guests, you may/can smoke at the deck.

smoking on the deck is allowed on the condition that other passengers are not bothered/disturbed/are respected. on the condition of respecting others/other passengers.

kediebesi ninki en güzeli, pomolilik'in biraz daha english grammar in use pratigine ihtiyaci var.

"provided that" kalıbı da uyar:

smoking on the deck is allowed/permitted provided that other passengers are not bothered/disturbed/are respected.

unless de beni kullanın diye göz atıyor sanki burada. saygılar sevgiler.

sanat günesi + 1

smoking on the deck is allowed unless other guests are disturbed.

pek fiyakalı

unless daha future probability gibi oluyor bence. eğer bunu bi yere asacaksanız ya da kurallar gibi bir broşürde verilecekse daha kısa, kolay anlaşılır bir şey olması daha iyi olur. provided that daha iyi oluyor gibi o sebeple.

videoyu indir öyle seyret. saçma geliyor ama işe yarıyor. bende de uydunet var. bazı videoların yüklenmesi çok uzun sürüyor. ama o videoyu indirmek istersem tam hızda geliyor.

evet ilk başta saçma geldi ama
ilgilendiğim videoları indirmek daha mantıklı dediğin gibi. ama bunun bir çözümü olması lazım.

1 mbit uydunet kullanıcısıyım aynı problem bende de var. sorunsuz download yapıyorum ama youtube ve benzeri sitelerde eş zamanlı video izlemem neredeyse imkansız. bir çözümü varsa bende öğrenmek isterim

Streaming olayı pingle ilgilidir. O 1080p videoları rahat izlediğin zamanlar eminim ki akşam saat 8'den sonra değildi. Uydunet 8'den sonra sıçtığı için izleyemiyorsun yani. Seninle alakalı olmayan bir olay ve tek çözümü download.

google dns kullanıyorsan, içine ediyor gerçekten videoların, open dns tavsiye ederim. bunun haricinde ping sorunu var hafiften uydunette.

25 mbit / 250 gb akk tarifeli uydunet kullanıcısıyım. bugün şikayet kaydı oluşturdum. eskiden youtube auto çözünürlük ayarında 1080p tercih ederken, yavaşlıktan dolayı 240p hızını tercih ediyor, 360p de bile akıcı video seyredemiyorum şaka gibi ! Diğer yandan download hızım vs.normal, diğer bütün verilerde 2 mbit ve üzeri hız görünüyor.

benim dediklerim tutmuyor sanki ama bence: lakers, boston, denver, phoenix alir..

ben böyle iddialı maçlara oynamayı sevmiyorum ama içinden geliyosa bas ikisine de.

cleveland maçı çok bomba oranı iyiyse cleveland'ı deneyebilirsin. büyüyü bozdular zaten.

blazers, clippers.

geçen mesajlaşmada denver'a oynamam demiştin, hakikaten sağı solu belli değil adamların, dolayısıyla pas.

phoenix, okc.

böyle büyük maçları nedense daha iyi tahmin ediyorum, daha çok isteyen bir taraf çıkıyor çünkü. gerçi bugün orlando da en az lakers kadar isteyecektir ama lakers formda. ayrıca cleveland bence de bugün gene kazanır. teşekkürler şans bizimle olsun.

boston, lakers, cleveland, memphis diyorum ben.

Lakers, Wizards, Trail Blazers, Clippers, Grizzlies, Suns, Thunder.
Yalnız bugünkü maçlar biraz çekişmeli olur. Tutma garantisi veremiyorum.

hidayet 15.5 sayı+asist üstü
steve nash 12 asist üstü
clevland - wahs 1

ben baştan kurarken seçiyorum d yi o yüzden ilk iki soruyu bilemiyorum tam.
3- evet var istediğin kadar kurabilirsin.

1. Steam'i nereye kurarsan oraya indirir oyunları.

2. Kafana göre Steam klasörünü c/p yapabilirsin sağa sola. Yaptıktan sonra paste ettiğin yerin üzerine tekrar kur ki registry entryleri düzgün olsun.

3. Oyundan oyuna değişir. Bir oyun almadan önce sayfasında mutlaka bak DRM var mı diye. Varsa alma. Bazı şirketler gerzekçe bir politika izleyerek 3 veya 5 activation limit koyabiliyor oyunlara. Steam forumlarında da bu oyunlara karşı ciddi nefret var. O yüzden her geçen gün daha çok şirket DRM'leri kaldırıyor Steam versiyonlarından, hala var baya DRM'li oyun ama.

Şurda da listesi var DRM'li oyunların: forums.steampowered.com

2) Library kısmında, yüklenmiş oyuna sağ tıklayıp, backup olayına girin. Sonra Backup klasöründeki dosyaları alıp istediğiniz yere atabilirsiniz.
3) DRM içeren oyunlar dışında, evet, istediğiniz kadar.

Steam nedir? Nasıl kullanılır? : bilgisayamiyorum.com

dual layer olsa dicem 8.5 gb alır.

bluray falan anca 30gb civarı alır...

Evet garip bulduğum da o. Tam olarak 4.37'yi geçince bile hata vermesi lazım normalde. 1 saat sonra falan yazarım artık sonucu.

benim burda anlamadıgım 50 tane dvd yi aynı anda mı yazdırıyosun? :D

bunu yazıcaktım ki tekrar okudum 1 tane dvd e 100gb dosya koydun ve yazıyo mu ? vayy anası double layer bluray yollamışlar dicem de onlarında 50lik satmıyolar hala. program da hata oluşmuşmuştur yazma işlemi sonunda hata verir büyük ihtimal veya okumaz dvd i.

kısa yollarını atmıyosun demi ?

I ıh, tabi ki atmıyorum kısayol falan.
Neyse, sonunda yüzde 34 gibi verdi hatayı. Yalandan heyecan yapmışım yani. Mucize dvdlerim yok.

ahahah, overburn seçeneği açıktır, o seçenek açıkken alete ne kadar veri verirsen ver, dolana kadar yazıyor allahına kadar devam ediyo işlem =)

Dallas, Atlanta, Portland, New Orleans, Houston, Detroit, Denver, Oklahoma, Chicago derim ben.

(bkz: #21922484)

patates kızartması ye bol bol. aburcubur tabir edilen cips felan filan. kilo yapar heralde. zaten obeziteyi festfutcular dünyaya yaydı diyolar.

geceleri salya falan akıyor mu çok? kurt ihtimalini düşünmüşsünüzdür ama.

Spor yapın. Spor sadece zayıflatmaz, vücudu dengeler.

@platoniclover yiyorum devamlı, yemekten sonra da cips parlatıyorum haftada 2-3 kere hatta. ama yok tık etmiyor.
@cro magnon yok, öyle bir problemim olmadı.
@akalmor sen abartmışsın o kadar da demedik :)
@cosmicstring spor yaptığım zamanlar daha çok kilo veriyorum.

@cro magnon

ben de kilo alamıyorum ve evet, salya problemim de var. bu kurt meselesi nedir acep?

@akalmor ağırlıklı olarak bisiklet bir de futbol.
Bim'den böyle direk tavsiye versenize, şunu al bunu al diye. çok mu zahmetli oldu? ben de yiyorum çikolataydı, cipsti ama fayda etmiyor

@yasakani
bagirsak kurdu, tenya. bunlar bağırsakta yaşar, senin yediklerinle falan beslenir diye biliyorum. böylece kilo almanı da engeller. sen yine de başlıktakileri oku.

spor, koşma, yüzme filan değil de kas geliştirme odaklı olunca ve beslenmeyi protein ağırlıklı yapınca kilo aldırıyor diye biliyorum.

özet: dambıl al, et ye.

Bim'de un kurabiyesi vardır Kurabiyecizade marka. Lezzetli fazlaca. Sanırım benim götte de katkısı büyük. (Aslında başka kurabiyeleri de var ama denediklerim içinde en iyisi ve en kalorilisi un kurabiyesi.)

@akalmor yok ya ilaç kullanmam. bim den isim ver bana sen :) lezzetli bişi olsun ama gidip alayım 15-20 paket.

akalmor yapma etme 1 metrelik tenya çıkıyor adamların bağırsaklarından.

kamile bi siktir git.

"İnce bağırsağa yapışan skoleks ile bağlantılı boyun kısmından gelişen proglottidler 2-3 ay içinde parazitin erişkin formunu almasıyla döngüsünü tamamlar. Domuz tenyası 3 ile 5 metre arası uzunlukta olup skoleksinde rostellum ve çekmenler barındırır. Proglotidler düzenli yapı ve dizilim gösterir. Sığır tenyası 6-10 metre arası uzunluktadır, skolekste sadece dört çekmeni bulunur, proglottidlerin yapı ve dizilimi düzensizdir. Balık tenyası ise 20 metreye kadar uzanabilmekte fakat skolekste çekmen ya da rostellum barındırmaz, proglottidleri çok düzenli ve sık dizilmiştir.
Domuz ve İnsan dokuları ve özellikle de beyin dokuları birbirine benzer olduğundan, domuzlarda meydana gelen cysticercosis vakaları insanda da görülebilmektedir. Bu bağlamda insanlar, domuz tenyasının konağı olduğu gibi aynı zamanda ara konağıdır da. Beyinde meydana gelen durumlara Neurocysticercosis adı verilir, ölümle sonuçlanabilmektedir. Domuz ve insan dokularının bu yapısal benzerliği ikisininde hepçil türler oluşundan sebep alır. Sığır ve boynuzlu hayvanlardan geçen parazitler, otobur canlıları ara konak aldığından insanın ara konağı değildir."

geceleri yatmadan önce yemek ye ve yat. kilo almaya birebir.

sigara kullanıyosan bırak ve spora başla

sigara içiyorsan bi kere onu kesinlikle bırakman lazım. En azından 2-3 aylığına. sonra eğer öyle bir imkanın varsa 1 haftalığına açık büfe tam pansiyon bi yerde tatil yap. yemekleri abart. sömür açık büfeyi, hayvan gibi ye. tatlısından yeşilliğine salatasına kadar tabağındaki her şeyi bitir. miden açılacak zaten 1- 1,5 ay böyle çok yemeye devam et. denedim %100 çalışıyor :)

Lotro free to play oldu, eger lotr seviyosan bi dene derim.

Single player diyosan ve rpg diyosan, eger oynamadiysan Baldur's Gate (1&2), Neverwinter Nights (ozellikle ikincisi), mutlaka ve mutlaka Dragon Age: Origins.

Ayrica bulabilirsen The Last Express oyna, cok eski ve grafikler filan berbat tabii, ama kurgusu muhtesemdir.

Champions Online var. Normalde aylık ödemeye geyiği falan vardı da, geçen günlerde "free to play" oldu. C-store diye bir olayları var ama oyun içi bir avantajı var mı bilmiyorum, şimdilik görmedim.
Onun dışında League of Legends iyidir. Dota gibi ama değil. Parayla skin falan alınıyor. Para ödeyin gibi bir diretmeleri yok yani. (Mmo değil bu gerçi, MOBA diye geçiyor, Multiplayer Online Battle Arena)

peki lotro yeniden deniyorum.
Facebook üzerinden oynanan güzel oyun varsa paylaşabiliriz :)

Edit : champions da fena değil gibi pve yapılıyosa şahane

bosh oynayacakmış galiba, wade'in durumu hala belli değil. wade oynamazsa okc alabilir, oranı da iyiyse sürpriz olarak oynanabilir.

boston maçına oynamam. orlando, denver banko. detroit new york'un taban tabana zıttı bir basketbol oynuyor ama bence başta iyi şut sokarsa new york'un da alma ihtimali yüksek. yine de nyk maçından çok emin değilim.

miami, boston, orlando, denver, nyk,new orleans ve utah alır bence

Miami, Boston, Orlando, Denver, New York, New Orleans, Golden State

gecmis olsun ,da o kadar telaslanacak, kacirdiginiz cok sey olmadi son 6 ayda, istanbulda ise sanki hersey ayni gibi hatta, isterseniz hep takildiginiz mekanlara bi gidin dolasin hem dolasmis olur hem de bu havadan biraz uzaklasirsiniz

www.eksisozluk.com

şu filmleri izleyebilirsin:
the book of eli
inception
the social network
black swan
the town
tangled
kick-ass
shutter island
salt
machete
iron man 2
hot tub time machine
resident evil: afterlife
toy story 3

diziler:
the walking dead
spartacus: blood and sand
persons unknown

albüm:
the national - high violet
massive attack - heligoland
arcade fire - the suburbs

işte budur ermanen, teşekkür ederim. beklediğim aynen bu tarz önerilerdi. başka var mı?

ermanen hemen her şeyi yazmış. ben de bir online oyun önereyim: haxball.appspot.com
(bkz: haxball)

Call of Duty : Black Ops
Little Big Planet 2
NFS: Hot Pursuit
Vanquish
Fallout: New Vegas
Super Meat Boy
Enslaved
Lara Croft and the Guardian of Light
Dead Rising 2
Spider-Man: Shattered Dimensions
Shank
Amnesia
Darksiders gibi oyunlar çıktı. Daha detaylısı için:
www.gamerankings.com
www.gamerankings.com

agac yok ya memlekette, agac! >:|

benim sehrim de ankara gibi olsun diyen gormemisler yuzunden avustralya'ya veya tercihan andromeda galaksisinde bir yere gocecem.

bu adamin trafik duzenlemesi sebebiyle, 20 dakikada gittigim ise 40-50 dakikada gidiyorum.
bu adamin koduuumun batciklari yuzunden sehir merkezinde ne yuruyecek kaldirim kaldi ne de karsidan karsiya gecme imkani... bulvarda beton bloklar yetmezmis gibi arasinda da gudik agaclar var.
bir gun de gokkusagi yoluna beklerim bonus olarak.
5 km'lik yol icin 2 lira veriyorum toplu tasimaya.
tabii bir hafta kenefe dokecek su bulamadigimiz gunler de cok guzeldi, bi de dalga gecer gibi "ananizin babanizin yanina gidin" demedi mi?

(bkz: melih gökçek ankara'sı)

*sadece başlığına biraz göz atabilirsiniz; ama benim kendi sebeplerim;
*kızılırmak suyunu günlerce habersiz şebekeye verdi.
*bir iki gün gezmeye gelince çok belli olmuyordur ama, hergün yol parası 7-8 tl veren tanıdıklarıma bayağı koyuyor.
*doğalgaz sayacından attığı kazık düellolara konuk oldu.
*bu adam odtüyü yıkmak istedi. tayyip erdoğan'ın binlerce polisle girdiği odtü'nün kapısına bile yaklaşamaz. sizce daha mı çok sevilmiş oldu?
*bahçelide eskişehir yolunun ortasına gökkuşağı diye ne olduğu tanımlanamayan bir şey yaptırdı, trafiği aksatmaktan başka bir işe yaramaz. güya rüyasında görmüş bunu bir de?
*bu adam çok zengin oldu. bu adama tayyip erdoğan bile karşı çıkamıyor. bu kadar varlık/kuvvet normal mi?
*twitter'a hepinizi mahkemeye vereceğim diye girdi.
*odtü'nün eymir gölü civarındaki arazisine villa mı ne yaptırmak istemişti.
*kendi seçim bölgelerine daha iyi hizmet götürür. bunu kanıtlayamam ama nedense o taraflara ben daha kolay gidip, gelebiliyorum.
*yaptığı üst geçitler ve kavşakların bir kısmı işlevsiz, ve çok kötü bir şekilde tasarlanmışlar.
*hatalı planlama yüzünden rusya büyükelçiliğine ödenen kira.
*ankarasporun yok edilişi.
*gece ulaşım olmaması. taksilere ödenen paralar.
*bitmeyen, ve bitmeyecek metrolar.
sıkıldım yazmaktan. bir çırpıda aklıma gelendi bunlar.eğer hala merakınız varsa sözlükte binlerce entry bulursunuz. alaya alınması mevzusu ise biraz karşılıklı gibi duruyor.

ankaraya gelecek olursak, eğer gökçek olmasaydı bence çok daha güzel bir yer olurdu. ama gene de soğuk, yalnızlık kokan, güzel başkent. ankarayı ankara yapan ankaralılardır.
avrupa başkentlerinde ulaşım gece gündüz ankaraya göre rahattır. ucuzdur pahalıdır, onu karşılaştırmak zor ancak daha gelişmiş bir ulaşım ağı vardır.
bu da belki sade ankaraya değil, ülkemizdeki tüm şehirlere özgü bir eksiklik ama, şehrin şöyle kolay ulaşılabilen, trafiğe kapalı bir meydanı yok. olsa güzel olurdu.

2011 yılında (evet, bu kalıbı kullanıyorum.) hala kağıtla ulaşım yapıyoruz, fiyatları falan geçtim, o yönden bile nefret edilesi bi adam.
Fiyat konusunda da, zamanında ego fiyatları düşmüştü hatırlarsınız, sonra yasayı değiştirip, fiyatı tekrar eski haline göre çekmişti. Heh işte o fiyatlar eskiden de pahalı şimdi.

kara düzenle yönetilen koca şehir, bitmeyen metro inşaatları, benim paramla kömür, erzak dağıtmalar, çankaya ilçesine üvey evlat muamelesi, subayevlerine iki dakikada bir otobüs, ilker e ne zaman denk gelirse, bazen soğukta 20 dakika bekliyorum ve genelde işe geç kalıyorum, bütün kadrosu cahil, tüm belediye şirketleri ahbap çavuş konseptinde, daha yazayım mı ?

Bir cezası yok bildiğim kadarıyla. Hoş karşılanmaz o ayrı (İnci jargonu olduğundan değil, boş bir cümleyle bkz verme olayı pek sevilmediğinden.)

ceza değil de bfik'e girebilir belki.

yap yap hatta muhabbet et. bir şey olmaz. hatta bedava uçak bileti kazanıyorsun sourlines'dan.
özet geç piç bkz ı da verilmeli bence her yere.

aslında diş fırçalama ile çok ta alakası yok.. kemik yapısı daha önemli.. orta 1. sınıftan bu yana her yemekte sonra (yani en az günde 2 kez) diş fırçalayan biriyim. Lise de 3 azı dişim çürüdü sonra yılmadım, diş fırçalamanın yanında diş ipi, misfak filanda kullandım (hastalığa dönüştü artık temizlik) dişlerim bembeyaz tertemiz ama geçen ay doktor a gittim.. 2 ağır çürük 3 te çürüme başlangıcı varmış..

yapabileceğin çok bişey yok.. en azından ben yapamadıysam kimse yapamaz gibi geliyo..

çürüyor, en kısa zamanda doktora git. oraya dolgu falan yapar.
aynı sebepten dolayı dişimi kaybettim.

Bir sorun olduğu belli ve doktora gitmen lazım ve hayır, bunun fırçalamayla pek ilgisi yok. Diş fırçası, ipi, gargara kullanırım. Dişimin çürüksüz olduğu maksimum süre 2 hafta falandır. Bir yerden kesinlikle patlak verir.

sırf fırçalama değil beslenme de önemli,
www.westonaprice.org
u inceleyin, adam 1930 larda hiç diş fırçası nedir bilmeyen mesela isviçre'nin dağ köylerinde yaşayan adamların dişlerini inceliyor, her 1000 dişten 3 ü çürük çıkıyor.
beyaz un, şeker yoğun beslenme düzenine geçmiş toplumlarda bu oran 100 de 20-30.
dişler ve kemikler için besinlerden bol
a-d-k2 vitamini
kalsiyum, magnezyum, fosfor almak lazım.

ikisi de multiplayer bir oyun olduğu için konu bütünlüğü derdin olmuyor, o yüzden left 4 dead 2 alabilirsin bence. benim bunlar dışında zombili oyun bilgim yok...

resident evil 3 nemesis - benim favorim

gears of war - güzeldir pek zombili değil ama gibi

crimsonland - öyle güzel bişi

plants vs zombies

zombili sonuçta

Left 4 Dead'e başlamalı, 2.sinden sonsuza dek uzak durmalısın benim gözümde. Onun dışında Stubbs the Zombie diye bir oyun vardır. Bir zombiyi oynarsın. Şahanedir. Dead Rising var, fena arcade'dir ama eğlencelidir. Bir de, şu ana kadarki söylediklerimden çok farklı olsa da, oynamadıysan plants vs zombies oyna. Ha unutmadan, içinde alakasız yaratıklar bulundursa da Killing Floor da o kafadadır.
Not: L4D2'yi insanların büyük çoğunluğu daha çok sever birincisinden. Ben nefret ettim ama oynama da demiyorum tabi. O yüzden "benim gözümde" yazdım sonuna.

resident evil 3 nemesis +1

flash da olur dersen:
www.wehatezombies.com sağda "zombie games" kısmını göreceksin.

kesinlikle ama kesinlikle sürat seçmemelisin. Kimin kargosu olduğu zaten belli. Çok da kötü.

Aras olabilir.

mng

mng

mng

Şöyle bir durum var bir de. Getirteceğim şey neredeyse 20 kiloluk. Yani adamlar getirince beni evde bulamazlarsa şubelerine gidip almam biraz zor olur. Komşulardan birine bıraktırtma imkanım var mı? Ya da siparişi versem ve cumartesi getirmelerini söylesem yaparlar mı?

Mng kargo.Ben evde yokken gelmişler.Ama sonra tabi şubeye geri götürmüşler.Şubeyi aradım tekrar geldiler.Şubeye telefon ederseniz tekrar getirirler yani.

mng ile kargo gelmiş geçen, evde bulamamışlar, not bırakmışlar. gittim şubeye arabada hala şubeye şu saatte gelir dendi ctsi günü. pazartesi alırım dedim.
aradılar pazartesi, bugün 3. gün almazsanız geri gönderecez, ya da iş adresinizi verin biz oraya getirelim dediler.
iş kargo şub. arası 20 km.
getiriolardı valla. yapmayın etmeyin dedim. ben alırım bi gün daha köşede tutun dedim. tamam dediler.
düzgün çalışıyorlar.

bence komşuya da bırakkırlar not düşerseniz kesinlikle. zaten cebe mesaj geliyor kargo şubeye girdiği an. o an arayın. notunuzu iletin şubeden çıkmadan.

adamın kafası uçmuş işte karayipler falan amuda kalkıp ters dönmüş sonra doğal olarak başı dönüyor where is my mind aklım nerede falan diyor.

ya bütün şarkı boyunca saçmalayıp ulan amma saçmaladım aklım nerde benim mi diyor?

Eğer İngilizcen iyiyse:
www.songmeanings.net

hiçbir şey yükleyemiyorum.bir şey yükleyip masaüstünü seçtiğim zaman şöyle bir hata veriyor

c/windows/system32/config/systemprofile/desktop kullanılamayan bir konuma karşılık geliyor. bu bilgisayardaki sabit diskte veya ağda olabilir. emin olmak için diskin doğru takıldığını veya internete veya ağınıza bağlı olduğunuzu denetleyin ve yeniden deneyin. hala konumlandırılamıyorsa bilgi başka bir konuma taşınmış olabilir.

Kullanıcı değiştirden tekrar kendi şifrenle girersen eski ekranın geri gelecektir.

hayır olmuyor. defalarca kez reset attım yine olmadı kullanıcı değiştirdim gene olmadı. şuan kendi kullanıcımda internet explorera bile giremiyorum. diğer kullanıcıdan yazıyorum bunları da.

Eğer başlangıçta kullanıcı yüklenemedi vs gibi bir şey diyorsa onu google'a yazın. Bana da olmuştu aynı şey. Bir sitede bulduğumu yaptım ve en sonunda olacak şey şu. Bütün dosyalarını vs. yedekleyip yeni bir kullanıcı açıyorsun ve bu dosyaları aktarıyorsun eski yerlere.

hayır. kullanıcıya tıkladıktan sonra masaüstünüz hazırlanıyor diyor ve bomboş bir masaüstü veriyor.

Dostum aynısı Win 7'de benim başıma da gelmişti. bitane fix dosyası var internnette aratırsan görürsün. bulursam burdan linkini yazarım onu indir ve kur ardından restart yap düzeliyo. hiç bir dosyan silinmedi şu an bundan emin ol.

doctus.org

sistem geri yükleme işe yaramıştı bende.

hangi siteden indirdin?
crackler, keygenler virüs olarak görülebiliyor bazı antivirüsler tarafından. zaten virüs mantığına bakarsak virüs olarak tanımlanmaları da pek anormal değil. genel bir torrent sitesi ise link at millet baksın ya da torrent linkini indirdiğin sitenin adı söyle.

kickasstorrents.com
eğer sorduğunuz buysa.

Antivirüs programlarının crack dosyalarını virüs olarak görüp silmesi gayet normaldir. eğer ki, siz dosyayı indirdiğiniz kaynağa güveniyorsanız, antivirüs programını kapatıp o şekilde crack işlemini yapabilirsiniz.

sahici virüs diyenler yalan atıp milleti sazanlayan tipler de olabilir, ya da kendileri sazanlanmış olup çalışan crack için anında virüs muamelesi yapan tipler de olabilir. aynı şekilde virüs değil diyenler için de bu saydıklarım geçerli.
ama o site genel bir site olduğundan virüs riski var şu an için söylemem gerekirse. crack yaptın mı ki? çalışıyor mu oyun?

uploader açıklama yapmış yorumlarda.
güvensem mi bilemedim.
ama başka bir crack yükleyeceğim sanırım.
en iyi yol bu.

False alarm denilen bir olay vardır. Antivirüs tepki verir ama bilgisayara zarar veren bi olayı yoktur. Cracklerde olur öyle demelerinin sebebi o.

www.mertsarica.com

kısaca söyleyim = virüs değil o yardır.

antivirüsü devre dışı bırak çalıştırırken.

ttnet, 1 mbit, istanbul

packet loss: %0
ping: 169 ms
jitter: 40 ms

manchester server'ıyla test ettim.

superonline fiber ile manchester'ı seçtim packett loss dedi o ne bilmiyorum,ping 99 jitter 4 çıktı

uydunet 1mbit ist
manchester
packet loss: 0
ping: 74ms
jitter: 6ms
grade: b

milton keynes
packet loss:0
ping: 69ms
Jitter: 5ms
grade: b

Ttnet'te sorun yok, kablonet İstanbul'da sorun yok. Demek ki karşılaştırmayı Ankara'da Kablonet kullananlarla yapmam gerekiyor. Packet loss yüzde 60'ları jitter da 50ms'leri görüyor zira.

www.pingtest.net

@sesee

testi yapmadam once modemin firewall ayarlarından ip flood kapattın mı?

ttnet 4mbit ile ping 77ms, jitter 1ms

twitter'in kendi sundugu arka planlardan birisini secip ardindan tekrar yuklemeyi deneyin.

Sanırım biraz beklemen gerek. Bende de bunun gibi bir şey olmuştu. 10 dakika falan bekleyince yüklediğiniz şey çıkıyor (10 dakika dediğim, yüklemeyi yaptıktan sonra yani.)

kaç yaşındasın?

ssyumusakg: 20 bitmek üzere.

çekingen/utangaç bir yapınız olabilir mi?
yahut cinselliğe/aşka karşı içinizde korkular/bastırılmışlıklar olabilir?

20 yaşına kadar en azından cinsel anlamda arzuladığın birine aşık olduğunu sanmış olman gerekirdi aslında. bu konu çok rahatsız ediyorsa bir psikiyatra görünmeni önerebilirim.

gijilti: Çekingen biri sayılmam. Yeri geldiğinde gayet yüzsüz biri de olabilirim. Daha çok hiç tanımadığım, huyunu suyunu bilmediğim insanlardan çekinirim. Ama bu sanıyorum ki normal bir şey?

"cinselliğe/aşka karşı içinizde korkular/bastırılmışlıklar" derken? Biraz daha açabilirseniz daha net ve doğru bir cevap verebilirim.

Okurken "aa benim bu be" dedim. 20 yaşındayım ben de. Ara ara sorgulamıyor değilim ama çok fazla dert etmedim, zamana bıraktım "elbet biri çıkar" diyerek. Anlayacağın, soruna cevap olamam ama en azından tek olmadığını söyleyebilirim.

montla sıç

kadın erkek ilişkilerinde sevgi ya da aşkı başlatan kıvılcım genelde cinsel çekimdir. cinsel olarak çekici bulmadığı insana aşık olan kişi neredeyse yok gibi bişey.

eğer bu cinsel çekim varsa, karşılık alınabiliyor ise ve bazı mantıksal şeylerde uyuyor ise aşk veya sevgi var olabilir.

sevilen tek kadın olarak anne yerine ablanızı seçmeniz. bana çocuklukta oldukça başıboş bırakıldığınız (sevgi anlamında. ilgi veya disiplin değil) ama ablanızın genelde sizi bu sıkıntılardan kurtaran ve size sevgi gösteren bu manada sizinle iletişim kuran tek karşı cins olduğunu düşündürdü.

Oeh ikisi de size çok bağlı. Livemocha'dan başlayın bakalım, severseniz devam edersiniz.

İspanyolca derim. İngilizce ile benzeşen kelimelerin anlamını tahmin edince mest oluyor insan.

bence, direk japonca. bir batı dili; bir doğu dili. sentez hesabı...

Doğu dilleri zor, kolay istiyorsan bulaşma. İspanyolca da kolay sayılmaz ama eğlenceli ve işe yarardır. Fransızca da olabülüp.

Dil olsun fark etmez dersen ben Rusça derim.

Ama bir dil öğrenmek için o dili konuşan dilin insanların tarihine, kültürüne ilgi duymak lazım. Yoksa o dili öğrenmek pek zevkli olmaz, hatta işkence gibi gelebilir. Hangi kültürlerden, hangi toplumlardan hoşlanırsın? Neler ilgini çeker? Bunlara göre seçmelisin bence.

Japonca öğrenmesi kolay ve zevkli bir dildir.
"Yabancı dil öğrenebilmek" denilen olayın mantığını anlayan biri, Japonca'nın Türkçe'ye olan benzerliğini fark ettikten sonra, çok az bir gayretle başarabilir bunu.

Ben 4.5 sene world of warcraft oynadim ve o surecte bi ton baska online oyunda denedim ama warcraftin ustune gercekten yok hastalik haline geliyo zaten inanilmaz bir oyun tek kelime ile , starcaft denedim Heroes of newert ve Aionda denedim hic biri wow gibi degil WOW apayri bisey

dota denen lanet oyuna başla. 45 dakikada bir karakter nasıl geliştirilir, taktik nedir, teknik nasıl birşeydir, hangi duruma hangi item yapılır vs vs... ani kararlar verip uyguladığın, takım olayının ne kadar etkili olduğunu anladığın, müthiş bağımlılık yapan pis bir oyun.

dotaya pek ayak uyduramadım ondan saymadım onu, ama deneyebilirim tekrar başka öneri olmazsa..

dota benzeri ama (bkz: league of legends)

League of Legends'ı ikiliyorum. Şahane bir oyun. Sıkılınca tek atımlık oynayıp çıkıyorsun, ilaç gibi geliyor.

dc universe çıkacak yakında. bayağı sağlam olacağa benzer.

dota beğenmedim demişsin ama bir de heroes of newerth dene bence

Titan quest. Hack'n'slash'e giriyor daha çok ama diablo da yazmışsın. O yüzden Titan Quest de sayılabilir.

biraz çocuksu bulabilirsin ama torchlight fena değildir. dragon age'i de tavsiye ederim şahane bi senaryosu var ama genelde kalabalık grup yönetimi var. gerçi tek tabanca da ilerleyebilirsin ama çok zor olur.

elidor dene normal saçlar için olanından. çok yaşlandırırsa yağlı saçlar için olanına geç.
şampuan almanın püf noktası sade olanlarını seçmek. yani saç kremiyle karışık ikisi bir arada almicaksın salt şampuan.
ikisi bir aradalar hem kaşındırıyo hem yağlandırıyo hem döküyo filan
saç kremi illa kullanmak istiyosan sadece ve sadece uçlarına sür, 30 saniye bekletip durula (gliss saç kremi konusunda iyi) saç derine krem değmemesine dikkat et

adam gibi bi şampuan kullanmak istiyorsan sana kullandığımı önereyim:
(bkz: revita)

tr.strawberrynet.com dan bulabilirsin.

Bioxcin denemelisiniz..Saçları epey dökülen abimde de babamda da çözüm olmuştur kendileri..

biomeen kullaniyorum ben.

hiç bir şey saç dökülmesine çözüm olmuyor ancak yavaşlatmasını ve saçlarının daha da sağlıklı olmasını istiyorsan bioxin denemeni tavsiye edebilrim. herkeste aynı derecede etki yapmıyor ama ben kullanıyorum piyasadaki bütün şampuanlardan daha etkili.

Sorum yanlış anlaşılmış sanırım. Saçımın çılgınlar gibi döküldüğü yok. Sadece gliss kullanmaya başladığımdan beri cansız, bir garip gözüküyor saçım gözüme. Dökülmesi de, atıyorum günde 10 tel daha fazladır Gliss'e başladığımdan beri. Normal düzene sokacak, ne fazlaca kabartacak, ne de kafama yapıştıracak bir şampuan arıyorum. Dediğim gibi, saçım uzun (40-45 cm kadar), dökülme problemi de olmadı şimdiye kadar.

olsun, yine de profesyonel bir şampuan kullansan daha iyi. gerekli aminoasitleri, maddeleri sağlayan iyi bir şampuan al

Maliyeti düşük bir çözüm istiyorsan Clear'ın erkek serisinden kendi saçına uygun olanını al, içine de çam terebentin koy kutuda yazan ölçüde. ben içinde "bio" geçen hiçbir şampuandan bu kadar net sonuç almadım şu ana dek. dökülme azaldı, kepek yok, yağlanma yok.

Elseve'in ballı olanı dediğin arı sütlüyse inanılmaz yağlandırıyor çevremdeki tüm deneyenler aynı şeyden şikayetçi, onu hiç önermem. Kerastase öneririm.

Organicuma vereceğin paraya yazık, elseve kullanıp memnun kaldıysan elseve'in başka bir çeşidini dene.10 telcik dökülme için bioxine falan bulaşma. Dove olabilir, ya da belki de krem kullanman gerekiyordur saçların uzun olduğundan.

720p 1280x720 çözünürlükte olduğu anlamına geliyor, ekran çözünürlüğü daha düşükse kalite anlaşılamayabilir.

HD ready veya FULL HD olması gerekiyor.

hd televizyonun yoksa boşuna gigabaytlarca dosya indirmeye kasma, zaten bi fark göremeyecen :)

tv değil pc için.

HD monitör lazım o zaman ya da HD ready

hd görüntü saglayan bir monitor de de bu farkı gözlemleyebilirsin. farkı anlamak icin önemli olan unsur ekran çözünürlüğünün ne oldugu. Buna ragmen anlıyamıyorsan göz doktoruna.

Bu desteklemeyle ilgili. Şöyle ki, 22inch monitörde 1080p izlemek istersen yine fark göremezsin ama aslında fark vardır. 22inch 1080p'yi gösteremez, olması gerektiği gibi. Aynı hd olmayan monitörlerin 720p'yi gösterememesi gibi.

benim monitörüm de 22 inc ve fark göremezsin diyenleri kınıyorum.

@ucamayanadam; fark sana "ahım şahım" gelmemiş olabilir, ama birçok izleyici için önemli demek ki. tahminimce ilk defa bir bölümü 720p indirdin normal çözünürlük yerine. aynı bölümü hem 720p hem normal indirip açmanı tavsiye ederim. uzun süre 720p izledikten sonra normal çözünürlük çok kötü gelecektir.

@desdinova 'ya katılıyorum. Ben evde 32" LCD ye bağlıyorumve 720p olmasına rağmen farkı rahatça görebiliyorum. Nesneler ve karakterler daha keskin. renkler daha net hale geliyor. 1080p olanlarda zaten inanılmaz netlik var.

15.4 inç laptopta da bariz fark oluşuyor. özellikle sakallara, tendeki pürüzlere falan dikkat edin. 720p'de her birini tek tek görebiliyorsunuz. dvdrip'lerde daha karışık görünüyor.

720p demek sadece goruntu boyutunun eski formata oranla buyumesi demek. soyle ki bulundugumuz cografyada eskiden 720x576 cozunurluk yani pal standartti. bu cozunurluk hala tv icin standart cunku hd hala bir opsiyon standart degil henuz. hd bize ne getirdi derseniz soyle aciklayayim; 1280x720 ve 1920x1080, daha buyuk ekranlarda izlenen goruntuleri, kalite kaybi olmadan izlememize yariyor. soyle ki mesela eskiden bir kitap buyuklugunde goruntuyu hem kamera ile kaydedip hem de gosterirken simdi bir poster buyuklugunde devasa bir goruntuyu alabiliyoruz. bu en basta daha fazla"ayrinti" demek. yani gercege yakin en ufak bir toz parcasini bile yakalamak demek.

ha piyasada, tv satmak icin "bunu alirsan bununla goruntu daha iyi oluyo" diye goz gore gore insanlari kandiranlar var. yani siz hd ekranda pal izlemeye calisirsaniz (kucuk cozunurluklu goruntu, buyuk cozunurluklu ekran) olmaz. neden? cunku o ekran o minnacik goruntuyu tam ekran gosterebilmek icin buyutecek. kucuk bir goruntuyu birazcik buyuttugumuzde de ne kadar dandik olacagini hayatinda bir kez bile photoshop kullanmis biri bile bilir.

fakat lakin, buyuk cozunurluklu bir goruntuyu kucuk cozunurluklu bir monitorle izlerseniz kazanciniz olur. ozellikle gunumuzde aslinda video ile ilgili is yapanlarin kullandiklari teknik budur. cunku: goruntu 1920x1080 kaydedildi diyelim, bu da demin dedigim gibi daha fazla ayrinti, daha fazla alan derinligi daha fazla keskinlik demek. daha gercekci renkler (cunku gren sayisi daha fazla, renk karisimi daha fazla) demek. bunu kendi, hd olmayan monitorunuzun boyutuna kuculttugunuzde hala ayni ayrintiyi almaya devam edersiniz kaybiniz olmaz.

kucuk bir seyi buyutemezsiniz cunku buyuttugunuzde buyuyecek kadar hucresi yok, bu da aralarda bosluklar olmasi demek. goruntu dilinde, bugulu, kalitesiz demek
fakat buyuk goruntuyu kuculttugunuzde zaten gereken her hucreye sahipsiniz. olmasi gereken her piksel mevcut.

GELELIM EN ONEMLI KISMA
cozunurlugu ne olursa olsun goruntunun kalitesini belirleyen "codec"tir. eger izlediginiz videonun codecleri boktansa degil 720p, 1080p bile olsa dandiktir. ayni sorunlari yillardir yasiyoruz hd kafanizi karistirmasin. goruntunun hangi codecle sikistirildigi (i ler noktasiz olacak) onemli. bir de internetten dizi izlenebilen sitelerde goruntulerin cozunurlugu yuksek olsa da codecleri, videolarin boyutlari kucuk olsun diye dandik oluyor. oradan anlamak mumkun.

(bkz: irfanview)

Irfanview, Faststone. İkisi de iyidir.

kesinlikle picasa

ispanyolca kesinlikle. dünyada en çok konuşulan 2. dil yamulmuyorsam.

ivit ama ticarette geçer. Teknikte almança..

aslında hiç yapmak istemezdim ama,

(bkz: vücut dili)

işaret dili ogrenmesi kolaysa ogrenin cepte bulunsun

fr iyidir güzeldir. sadece kariyer imkanı için sormuyormuşsunuz o halde bence banko fr.

Arkadaslar iki secenekten yola çıkarak cevap verirsek çok mutlu olucam.Sonuçta herkes kafasına göre bi dil yazabilir buraya.

ispanyolca ile italyanca ve portekizceyi de hafiften kapmış olursun. yine de iş için tercihim fransızca olurdu.

ticari veya ihracat gibi bir durum varsa ispanyolca ve çince'yi tavsiye ederim.

java, c#, .net

Kimsiniz, nesiniz, nelere ilgi duyarsınız, kariyer planınız ne? Bunları bilmeden ne desek boş.

(bkz: parseltongue)

İspanyolca.

fransızcanın fonetiği ban açok zor ve açıkçası çirkin geliyor. Telafuzu da zor gibi . Ayrıca fransız ev arkadaşımız ardında bir not bırakıp aybaşına üç gün kala evi terkettiği için ayrıca bir uyuzum.
İspanyolca çok yaygın, birsürü insanla anlaşabilirsin. ayrıca sondan eklemeli, daha kolay öğrenebilirsin.

Cynic - Traced in Air albümü iyidir.

Arti E Mestieri - Tilt

dosyalar gizli olabilir mi?

edit: eğer öyleyse araçlar>klasör seçenekleri>görünüm>gizli dosya ve klasörleri göster

Düzenle > Klasör ve arama seçenekleri > görünüm > gizli bırtbızıkları göster.

maalesef bu söledikleriniz işe yaramadı hala 0 öğe demekte :(

PC'nn DVD sürücüsünde sorun vardır. Bir başka PC ile deneyin.

cd macte yazıldıysa pcler okumayabilir.

bence put.io. yazdigin servislerin tumunden, hatta daha fazlasindan dosya cekebiliyor.

Rapidshare hala en yaygın ama bu durum gittikçe azalıyor. Rapid'de bulduğun şeylerin tamamını hotfile'da da bulabilirsin muhtemelen.
Hotfile is the new sexy yani.

türkçe paylaşımlarda uploaderlar rapid'i gerçekten bıraktı, hatta yabancı paylaşımlarda da ben rapid linki bulmakta oldukça zorlanıyorum. hotfile ve fileserve linkleri ise sebil gibi, sanırım bunlardan birini almak sana daha faydalı olur.

hotfile

peki bir şey daha sorayım: hotfile'ın premium'u için bile yavaş diyolar bunda durum nedir?

sharebus'ta 8mbit kullananlar pek memnun değil. rapidshare'de daha fazla hız aldıklarını söylüyorlar. 1mbitte ise problem yok. 120-122kb/sn sabit.

john frieda ürünlerine bakmanı öneririm.

iki günde kirlenmesi çok normal.

Saçın -özellikle uzun saçın- 2 günde kirlenmesi çok doğal. O konuda bir problemin yok. Aynı şekilde saçın dökülebilir ve banyo deliğini tıkayabilir de (Ha çok çok fazla olduğunu düşünüyorsan, şampuanını falan değiştir.)
Bunların dışında, saçlarının uçlarını aldır. Yaz aylarında normalden daha fazla püskül moduna girer. Mesela benim saçım o durumda şu an, uçlarından alınmasına ihtiyacı var.
Budur genel olarak durum.

dendiği gibi 2 günde kirlenme hayet normal.
altını boşalttırma olayı da bence tamamen senin zevkine kalmış.
nasıl uzuyorsa öyle gitsin şeklinde 2 yılı aşkın bir süredir makas değmedi saçıma. ya da değdi mi yahu, belki 6-7 ay önce değmiştir öyle düzeltme babında neyse. yani özet şu ki çok fazla bir şey değiştirmiyor altını boşaltma falan. nasıl rahatsan öyle yap.

Ben de altını boşalltırmaktan vazgeçtim,sadece kırıkları aldıracağım.En azından sağlıklı büyürler.Bir öğrenci adama yukarıda ki şampuanlar ağır kaçıyor gibi :)
İyice araştırayım şampuanları da saçlar daha da kötü olmadan alırım birini ya da en azından bir bakım ürünü :)

Nod32 ücretliler arasında şu anda en iyi. Avira antivir, kaspersky vs... gidiyor sıralamada. Ama nod32'den vazgeçme bence.

Not: Ben Avira kullanıyorum.

şöyle bir sıkıntı var. ben de memnundum aslında. şubat ayında fujacks diye bir virüs girdi nereden girdiyse. ne kadar exe doyası varsa bulaştı. bulaştı ama dosyalar da çalışıyordu. nod32 buldu virüsü. temizle diyorum, temizlemiyor. temizledim diyor ama exe dosyasını da bozarak temizliyor. ne kadar lisanslı muhasebe programım falan varsa hepsi çalışmaz oldu. virüs de temzilenemedi. yayıldı her tarafa. buluyor temizlemiyor, bozuyor falan. formatladım en sonunda, lisanslı programlarıma formattan önce işlem yapamadığım için tekrar bir miktar ücret ödedim falan. o yüzden soğudum kendisinden.

babam o sıra yeni bilgisayar almıştı. ağ üstünden benim virüslüye bağlı. bi bağlantıda ücretsiz 1 aylık deneme sürümü olan mcafee aynı virüsü buldu, bulaşamadan sildi attı. nod32 illa bulaştırıyor. sonra temizliycem diye iyice bozuyor bu virüsü. korktum açıkçası.

www.av-comparatives.org

bu siteden pdf şeklinde indirip bakabilirsiniz.

www.av-comparatives.org

işbu dosyada görüldüğü üzere avira ve nod32 farkını ortaya koyuyor gerçekten.

Çok bilinen tüm AV programlarını denedim, 1 yıldır Kaspersky Internet Security kullanıyorum, gayet memnunum. NOD32'ye göre biraz daha ağır bir yapısı var ama kasacağını sanmam. Tecrübelerimden yola çıkarak en iyisi diyebilirim.
Not: Denemedim ama Microsoft Security Essentials'ın da iyi olduğunu duydum. Sanıyorum ücretsiz de.

Kaspersky

Valla virüs programı kullanmayı bıraktım bırakalı hiç bir virüs bulaşmadı :)

Bir tek USB Disk Security kullanıyorum.

İnternetten virüs bulaştırmayı cahillik olarak görüyorum. Resmen dosya ben virüsüm diye bağırırken... kaydet, veya aç diyor insanlar...

ben win7 release i ile birlikte norton 2010 key i kazandımdı, onu kullanıyorum kasper fln siker. performansa dokunmuyor cok memnunum. nod32 malum sekilde kullanmıstım da bence norton 2010 daha iyi.

security essentials için orjınal windoz kullanman gerek verfy ediyor kurarken.

Ben de lisanslı nod32 kullanıyordum ama usb disklerde falan sürekli virüs oluyordu. Diskleri başka bilgisayar takınca hemen virüs var diye ötüyor ama benim nod bir türlü yakalamıyordu. Ben de artık virüs programı falan kullanmıyorum :)

Nod32 benim ve bazı arkadaşlarımın işletim sistemi dosyalarını sildi ve sıkıntılara yol açtı. O zamandan beri uzak dururum.

Avira Antivir Premium Security Suite.

En iyisini, hiper güzelini kurun, sonra abuk sabuk sitelere girin, virüs bulaştırırsınız illa ki. Öyle sitelerle işiniz yoksa para vermeyin, AVG kurun gitsin.

Ayakkabı getirtmedim hiç ama bazı satıcıların ürün fiyatını az gösterip, kargo fiyatını normalden yüksek tutup, oradan kar ettiklerini biliyorum.

DHL ile ücreti ortalama 30 euro oluyor, fakat postane ile gönder derseniz çok çok altında bir fiyat alabilirsiniz, ama daha uzun sürer ve kaybolma riski daha yüksek.

ayakkabıyla beraber kendi de mi geliyomuş uçakla?

dhl ile normal bence. garanti gelir kapında olur ama fiyatları böyledir. insured diyor hem kaybolursa falan paket dhl den alabilir parasını. öteki türlü sana göndercek sen almadım diyeceksin dispute açacaksın falan ben de olsam uğraşmam.

dhl ile normal olabilir bence de ama usps dışında bir şey kullanmaya hiç gerek yok bence.
almadan önce yazmıyor muydu peki shipping information?

@chavezding

böyle bazı uyanıklar yazmıyor işte :)

bir de almanya, usps filan?

dhl ile ayakkabı gönderecekse az bile 35 euro, dhl ücretleri iyice sapıttı çünkü. sürekli kullanan biri olarak söyleyebilirim bunu. tabii ki dhl yerine normal posta her zaman için tercih sebebi olmalı kişisel alışverişlerde.

(bkz: transformice)

www.transformice.com

once register ol cok kolay kullanici adi - sifre sadece, sonra /room eksi ya da /room inci

başka yok mu?

Zuma, Peggle.

World of Goo!

World of Goo ve Peggle için +1..

İlla polis olmaksa amacın, Crackdown (X360) serisinden başka bir oyun olduğunu zannetmiyorum o türde.

vardır bence ya :/ xbox alamam zaten bi oyun için :O

urban chaos.
oldukça eski ama zevkli bence.

crayon physics, braid.

machinarium plant vs zombies

xmoto. büyük boyutlu dersen daha yardımcı olurum

eywallah ama küçük boyutlu ama bağımlılık yapanları tercih ederim. mesela ballance die bi oyun var onun gibi

plants vs zombies güzel gerçekten.
armadillo run. world of goo.

(bkz: crimsonland) 6mb filan. sözlükte yazılanlar yeterli sanırın bağımlılık seviyesini anlatmaya..
(bkz: elastomania) 10mb'dan küçük. (orijinali budur, xmoto da neymiş...)
(bkz: zuma) (bunu bilmeyen yok gerçi.)

mount and blade warband ve red alert 2 diyorum ben. biri 500 diğeri 400 megabyte.

Sever misin bilmiyorum ama www.kongregate.com da çok çok bağımlılık yapıcı şeyler var. Bir de hedef koymayı sağlayan puan sistemi falan var. Bu sefer yaparım, şu sefer olücük falan derken saatler gidebiliyor.
Onun dışında, Peggle, plants vs zombies ve bilimum popcap oyunu işini fazlasıyla görür.

nasıl unutulmuş, icy tower.

nod 32 paralıdır, avira antivir iyidir, sistemi kasmaz.

peki kırılmışını yüklediğim zaman performansta ne gibi farklar olur? otomatik update yapmaz gibi geliyor bana. hiç bi işe yaramaz o zaman. durum böyleyse ücretsiz birşey önerebilirmisin?

Avira Antivir.

kırılmış nod 32 yükle, auto update yapmama gibi bir sorunu yok.

kaspersky 2010 kurabilirsin. sürekli 30 günlük triali yenileyerek ömür boyu da kullanabilirsin. en sağlamıdır, updateleri de mis gibi yaparsın.

Bedava olan AVG de iyidir. Güncellemeleri kendi kendine yapar, bilgisayarı kurduğumuz kişi ikide bir siz arayıp ne yapacağım şimdi diye sormaz.

avg kurdum.

üzerinde yazan et içeriğine bak anlarsın. çoğunluğu tavuk, hindi eti filan oluyor ondan ucuz. %70tavuk %30 dana eti gibi.

bir de kangal sucukalrın dışı bağırsak, ve bunun da belli bir maliyeti var.

Yani belirli bir zararı yok, sadece içeriği farklı?

Çok ucuz sucuklar ise hayvanın atıl bölgelerinden yapılıyor, sakatat vs...

mekanik et kavramına bakın mideniz bulanmayacaksa.

baton sucuk denen şeyde ete pek rastlanmaz, adı sucuktur ama bildiğimiz kırmızı etten mamül değildir, içinde yok yoktur, hindiden tavuğa sakatattan akciğere kadar.
bunlarda genel olarak üzerinde oranlarıyla yazar zaten. %40 tavuk %40hindi %20dana der.
dana'da gerisi falan bol yağlı kısmıyla vardır.
ucuzdur bu sebeple büfeler kullanır, kesimi falan kolay diye ayrıca.

Ben torrent davetiyesi dağıtmam mesela. Geçmişte davetiye gönderdiğim adamlar cheat yaparak atıldılar diye tracker'dan atılıp 4 yıllık hesabımın gittiği veya bütün davetiyelerimin elimden alınması gibi durumlar oldu.

Ayrıca Türklerin torrent sitelerinde çoğalmaları daha önce birçok tracker'da olduğu gibi ülke olarak yasaklanmaya yol açabilir.

ben de burdan 6 kişiye karagarga davetiyesi gondermişim, gonderdiklerimden 1 kişi haric diğerleri login bile olmuyo pek halbuki davetiyeyi isterken tabiri caizse yalvarıyolardı.

bu da böyle bi anımdır.

zamanında davetiye verdiğim kişiler yüzünden revolutiontt,torrent-bytes sitelerinden atıldım bundan sonrada kimseye davetiye falan vermedim bi tek torrentleech hesabım kaldı.

dört sene gözüm gibi baktığım, power user olduğum torrentleech accountum uçmuş benim de geçenlerde, delirdim pc başında. herhangi bir bildirim vs. de yok, bir ara giremedim yurtta torrent portları kapalıydı, ama her ay düzenli giriyordum ondan mı uçurdular bilmiyorum ama şunu öğrendim ki private torrent tracker'lardan alınan accountlara gözünüz gibi bakılmalı. şimdi okudum ben de kızdım resmen, hele isohunt'larda sürünürken :(

Oha karagarga hesabı olan var. Torrent selebritisisin resmen tehey.
Varsa davetiye atın bana. Kullanmayan şürüfsüzdür. Cidden bak. Hatta kullanmazsam ben ifşa ederim kendimi. Çok çaresizim ühü.
Kötü kaynadım desdinova, üzgünüm.

e-kitaplar, basili hallerine gore cok ucuz ama iste onu da herkes sevmiyor. basilmis kitap konusunda, ozellikle de kullanilmis kitaplar konusunda www.abebooks.com cok iyidir. ayni anda 7-8 kitap alirsaniz kargo da oyle cok tuzluya gelmez.

Sahaflara bakın. Çok ucuza çok güzel kitaplar bulunabiliyor. Şans işi tabii.

Amazon.

infamous

assassin's creed'le gta oynadım ben, ikisi de güzeldi gayet. çoğu zaman da pes oynuyorum. onun kariyer modunu çok methediyorlardı da bir türlü oynamaya fırsatım olmadı, denenebilir. ama hiçbiri god of war 3'ün hazzını vermez. onu oynamaya başladın mı diğer oyunun cd'sini takmaya elinin gideceğini sanmıyorum.

ps3 alınca ilk oynamak istediğim oyun olarak (bkz: little big planet)

Killzone 2
Little Big Planet
Uncharted 2

PS3 Exclusive oyunlarının en ünlüleri bunlar sanırım. MGS falan da var ama önceki oyunlarını oynamadan girişmemek lazım o oyuna.

FIFA 10 alma bir kere, iki ay sonra yenisi çıkacak.
Uzun soluklu olsun diyorsan GTA IV veya Red Dead Redemption olabilir, Online da var hem.
Ama kaliteli olsun oynarken orgazm olmak istiyorum diyorsan, Uncharted 2, AC ...
(Little Big Planet'ı sakın bir cafede denemeden alma, milletin bu kadar övdüğü yere göğe sığdıramadığı oyuna yarım saat dayanabildim, tek başına oynarsan bildiğin flash oyun... Sadece çoklu oynayınca biraz keyfi çıkıyor, yine de tavsiye etmem o kadar para vereceksin).

assasin's creed 2 veya görsel bişi istiyorsan uncharted drake's fortune olabilir oyun film arası bişi zaten (:

1 - mp3 - kullandıgım proramların guncel + bi onceki versiyonu bulunur hep
2 - kopya olusturacgın kaynak saglam olmalı. mp3 icin flac-ape, film dizi mkv min 720p
3 - pek gerek olmadı
4 - her turlu hdd

1.eskiden yapıyordum.albüm, divx film
2.hiç bu işlere girme.hem vakit hemde para kaybı
3.o işler excelden sorulur.filtreleme, sıralama olaylarını biraz bilsen yeter.
4.sana kalmış.kimisi hdd'e gözü gibi bakar yıllarca düşürmez.kimiside 3 ayda bir hdd tamire gönderir.tabii tamirde bütün veriler silinir.

iyisi forumnero gibi sitelerde devasa arşiv satan elemanlardan satın al.dv tanesi 1.5 liraya mı ne geliyor.işini hakkıyla yapan bir sürü adam var.

1- enteresan degil ama eskiden divx arsivim vardi
2- private torrent trackerlara uye olup oralardan indir.Dosya ismi RECEPIVEDIK3 (YARALISTAYLA).AVI olacagina hic olmasin daha iyi.
3- ek yazilimlar var ama gereksiz, dosya ve klasor isimleri duzgunken gerek yok.
4- tasinabilir hdd. dvd hem zaman hem para kaybi ve cizilebiliyor.

1) program(küçük büyük her türlü işe yarar programlar ve crackleri), müzik, resim ve film arşivim var* çekirdek aileme, şirkete, kendime, hısım akrabalara ve eş dostlara devamlı teknik servisçilik yaptığımdan gerekli her bişeyi arşivlerim parçalarım.

2) tavsiyem şudur ki, sen kimseye inanma asılmak sivilce yapmaz.
3) düzenleme işi arşiv tutmaktan zordur yeğen, boşvektin ve kafan olması lazım. zordur ama kendi düzenini oluşturunca çok rahatlatır işlerini.
4) kesinlikle herşeyi taşınabilir harddiskte depola(sağlam bir şey olmalı) ve devamlı ihtiyaç duyduğun programlar gibi küçük şeyleri dvd ye yaz.

1-) Dizi arşivi, Oyun arşivi, Anime arşivi
2-) Ortalama 2MB bir bağlantıya sahip olması, 1MBit kullanacaksa internetini feda etmesi gerektiği... Torrent trackerlarından davetiye bulması.
3-) İndiriyorsun, dosya adını değiştiriyorsun. Dizilerde ise sezonlara ayırıyorsun falan.
4-) DVD'leri belirli bir düzende tutması çok zor. İstediğin dvd'ye ulaşmak için kıçını yırtabiliyosun. Ki bu da evi çöplüğe çevirebilir, anneyi kızdırabilir. Taşınabilir harddisk iyidir güzeldir, koruma kabı alınmalıdır, yere düşmemelidir, her daim muhafaza edilmelidir.

4) Eğer çok çok fazla şeyin varsa DVD. Ayrıca çizilme vs gibi bir durumda sadece bir DVD patlamış oluyor. Eğer HDD ölürse...düşün artık giden verileri.

1) klasik müzik arşivi
2) genre kavramına hakim olması. her şeyi kategorize eden bir manyak olmaktan ziyade alt dalları bilecek kadar.
3) ilgi duyulan konuya dair bilgi hafızada yer ettiğinden ve bunu kontrol ettiğimizden dolayı pek gerek olmuyor. fakat paylaşmayı da düşünüyorsanız yine genre üzerinde dururum.
4) harici hdd.

1)film/dizi. enteresan arşiv ise arkadaşımın porno arşivi vardı yarım terabayt kadar. 16gb fullhd porno vardı tek parça. konserlisinden tut hayvanlısına kadar.

2)rapid veya paralı torrent sitelerinden üyelik al.HİÇBİR ZAMAN ext. hard diskin takılıyken format atma. virüs programı sevmeyen bir paranoyak olarak her ay format atan biri olarak hiç takmıyordum bi keresinde dalgınlığıma geldi ve bunun üstüne aceleyle ext harddiski seçtim ve gerisini tahmin edersin; küfürler, klavye parçalamalar vs. vs.

3)collectorz var. hepsinin hesabını tutabilirsin bununla.

4)güzel bakabilirsen hdd. dvd uğraştırır çizilir kaybolur hdd sapasağlam kalır.

1- dizi-film ve bazı animeler. porno da yapardım ama artık gerek yok ya xnxx gibi siteler varken, indiirip saklamaya. bir pornoyu kaç kere izleyeceksin ki allah aşkına:D
2- film arşivi yapacaksan kesinlikle bunu programlar vasıtayıslyla ya da excel gibi dosya türlerini kullanarak kayıt altına l.
4- yeni akım hdd. ben hala dvd'ye yazarım. hdd'ye geçemedim daha.

1- film arşivim var
2- satın alma, kendin indir. böylesi daha zevkli, kimseye ödünç verme
3- divxturk-eax movie catalog
4- hdd çok daha pratiktir, çok daha kolaydır seni yormaz, uğraştırmaz ama bir sabah kalkarsın arşivinin 1.5tb lık kısmı uçmuş. ben yazdığım dvdlere 20 yıl bozulmama garantisi veriyorum, hangi hddye bu garantiyi verebilirsin?

Önerim .mkv olan ve belirli grupların yaptığı ripler eğer filmleri söylersen belki alternatif link bulabilirim

Eğer m-1080p ise biraz kısılmış halleri olur.
Normal 1080p'ler 8 küsür gb çünkü.

Robocop 1987

Braveheart 1995

Gladiator Extended 2000

Aradıklarım bunlar...Avatarı indirdim ama büyük de buğulu buğulu görüntü bilmem anlatabiliyormuyum?

arada bende kaynayayım izninizle.

avatarı ben de indirdim 1080p olarak 20 gb üstü ses öndenmi arkadan mı geliyordu anlamadım bi dandik olmuştu filmin orjinali böylemi?

her 1080p bluray olmuyor. mkv uzantılılar "rip" oluyor. Bluray yazıyolar cunku rip yapılan kaynak bluray oldugundan. Bir full bluray film 8gb falan da olmaz, en az 25gb civarıdır 50 e kadar yolu var.

bu m2ts bluray uzantısıdır. dvd nasıl .vob ise.

@rahmi pinkfloydoglu

senin başına gelen olayın sebebi de sisteminin yetersiz kalması. orjinalinde tabi ki öyle değil.

@Saiko Teşekkürler ;)

acik ara ile mario bence

(bkz: donkey kong)

Elite Beat Agents.

warioware:touched
guitar hero
mario kart
rhythm paradise/rhythm heaven
scribblenauts
proffessor layton
sonic rush

cooking mama

new super mario bros
maryo nun bi basket oyunu var oda çok eylenceli

çok teşekkürler :)

denemedigim mouse kalmadi, a4 tech x750 serinin ustune gecebilecek mouse gormedim. klavyem g19'dur su anda be oyle diyeyim, gerisini sen anla.

a4 tech x7 serisi fiyat performans olarak en iyisi diyebiliriz. a4 tech x750-bf
onun dışında logitech mx518 veya g5.

Fiyat-Performans açısından en iyi marka a4 tech, ikinci sırada da ideazon reaper edge vardır. Sonra razer falan işte, en pahalı ama en iyileri diye bilinenleri. Ben de yakında bir gaming mouse alıyorum ve model "a4 Tech XL-760H" olacak. En iyisi o gibi geldi.

fiyat performans için a4 tech. (740k tercih ederim)

saf performans için razer. (deathadder tercih ederim)

logitech kalitesine göre fazla pahallı, hem bir süre sonra çift tıklama sorunu çıkabiliyor logitechlerde şansa bağlı olarak. microsoft'un da malzeme kalitesi hayli düşük gelmeye başladı artık. ikisi de sadece isim satıyor fiyatı geçirip. razer de pahallı ama hiç değilse on numara mause'lar üretiyor kalite olarak.

G9 kullaniyorum tek kelime: harika.

son 9 senedir fare konusunda takıntı sahibi oldum ! hele ki a4 tech de kullanmadığım ürün neredeye yok kablolu kablosuz 10-12 fare değiştim.
fiyata göre
a4 tech x7 serisi uygun ama malzemesi nispeten kalitesiz rakipleri sağlam çünkü
logitech g5 harici yaptığı bütün fareler hiç ergonomik değil şimdi yeni g500 çıkardı bildiğin g5 in bir fazla tuşlusu ve 5700dpi lısı
fare konusunda ise rakipsiz firma var Razer hele ki sağ ele ergonomili fareleri muazzam bir his veriyor.
bir süredir imperator kullanıyorum 5600 dpi da bile logitech g5 in 1800 dpi (kaldı ki 2000 en yüksek sınırı) da yaptığı sapıtmaları yapmıyor asla.
sağlak olarak sağ elimi daha rahat hissettiğim fir fare yok.

özetle para verebilme gücünüze göre razer > logitech > a4 tech

gene diyorum bu işi razer den iyi yapanı yok !

mamba almayı düşünüyorum ben de

sagolun. aslinda microsoft sidewinder x8 ustunde duruyordum kablosuz olmasi acisindan (kablosuz gaming mouse bulmak zor, microsoft dpi kaybi olmadigini iddia ediyor). neyse kimse onermeyince ondan vazgectim. a4 almam, zamaninda cok a4 bozdum ozellikle tekerlekleri hic dayanmiyor. kalitesiz gibi yani. fiyat performanstan cok performans onemli benim icin. logitech g9 veya razer alabilirim ama son yorum dogrultusunda sanirim razer`a yonelecegim. tesekkurler. baska onerileriniz varsa da acigim.

kablosuz gaming mouse bence pek akıllıca değil.

edit: razer alacaksan, copperhead'a bi bak.

edit2: razer deathadder da olabilir.

zannedersem deathadder yolunda gidiyorum.

razer lachesis kullanıyorum, çok çok memnunum. deathadder da iyidir.

altına bir de sert yüzeyli mousepad alırsanız tadından yenmez. zira;
(git: sozluk.sourtimes.org )

ayrıca (bkz: razer exactmat)

aynen öyle, finalden bağımsız. vize notunuz+büte bakılır. sallayıp sadece büte girerek geçebilirsiniz.

vize %30, final %70 etkiler. Bütünleme final sınavının yerine geçer. Dersi geçmen için final veya bütünleme sınavlarının herhangi birinden 65 civarı bir şey alman lazım.

Bu arada, 2. üniversite olarak okuyorum açıköğretimi. Fark eder mi?
edüt: Baktım az önce ve fark etmiyor sanırım.
Ve yanlış anlamadıysam, yani vizenin yüzde 30'u, bütünlemenin (finalin) de 70'i alınıyorsa, hiçbir sınava girmeyip bütünlemeden 71 almak yeterli oluyor geçmeye? İyiymiş öyleyse.

Evet vizeye girmeyip final ya da bütünlemeden 71 alırsan geçersin. Ben denemiştim o yöntemi ama finalden 67 alıp kalmıştım o dersten. Yanlışlar doğruları götürmediği için vizelere girip mantıklı bir sallama yöntemiyle 30-35 almak işten bile değil.

Peki kalınca n'oluyor tam olarak? O sene (Bütün dersler yani.) verilmemiş mi sayılıyor, yoksa 2. sene alttan alma gibi, kalınan ders veya dersler 2. seneye mi erteleniyor?

Sınıf geçemesen bile verdiğin dersleri tekrar almazsın. Sadece kaldıklarını alırsın. Eğer en fazla 2 dersten kalıp diğerlerini geçersen sınıf geçersin. Yalnız 1-3, 2-4 kuralı var. Yani atıyorum 3. sınıfa geçebilmen için 1. sınıftan dersinin olmaması lazım.

Son soru:
En fazla 2 ders demişsiniz. Sallantıda 2 dersim var. Onları bütünleme de dahil veremezsem ve bu şekilde 2. sınıfa geçersem, 2. sınıfta bunları ne zaman ve nerede verebileceğim tam olarak? Yani geçmezsem mantıken bölümü bitiremem herhalde.
2 senelik bir bölüm okuyorum bu arada.

Sınavlar zaten iki günde yapılıyor. Birinci sınıftan kalan derslerin hangi günse gider sınavına girersin. Zaten postayla gelen sınav giriş belgende girebileceğin bütün derslerin günü belirtiliyor. Birinci ya da ikinci sınıf olman bir fark yaratmıyor yani. Atıyorum sabah birinci sınıf derslerinin sınavına girersin, öğleden sonra ikinci sınıfınkilere.

Ben 4 senelik okuduğunuzu varsayarak yazmıştım ama bir fark yok sanırım.
www.anadolu.edu.tr

2 yıllıklarda bir fark olup olmadığını açık öğretim bürolarını arayıp sorabilirsin. İnternette bütün illerdeki büroların telefonları var. Emin olmak için 2-3 ilin bürosunu arayabilirsin.