Giriş
(11)

Otobüsle kedi yolculuğu?

alexander the one point five
daha öncesinde uçak vasıtasıyla kedi ile yolculuk yapmıştım ancak bu sefer olmayacak gibi. zira tatil programı yeni belirlendi ve o vakitlerdeki uçak bileti fiyatları gidiş-dönüş 400tl'den fazla. bu durumda sorularım şu:1) otobüste kedi taşınmasına (ki sakinleştiricisi verilecektir - 8 saat boyunca
daha öncesinde uçak vasıtasıyla kedi ile yolculuk yapmıştım ancak bu sefer olmayacak gibi. zira tatil programı yeni belirlendi ve o vakitlerdeki uçak bileti fiyatları gidiş-dönüş 400tl'den fazla. bu durumda sorularım şu:

1) otobüste kedi taşınmasına (ki sakinleştiricisi verilecektir - 8 saat boyunca baygın tutabilen ve zararsız bir sakinleştirici) izin veren bir otobüs firması var mıdır? spesifik olarak ankara - izmir hattı?
2) eğer izin veriyorsa, kedinin taşındığı mekan neresidir?
3) eğer böyle bir imkan yoksa, bir kediyi bir şehirden diğerine (olabiliyorsa ucuz şekilde) taşımanın farklı bir imkanı var mıdır?

saygılar, sevgiler, teraziye tıklanacaktır...
0
alexander the one point five
(31.10.10)
bilidğim kadarıyla varan, ulusoy gibi firmalar sakinleştiricisi verilmiş ve kafesinden çıkarmadan kedi yolculuğuna izin veriyor. yine de bunu bilet almadan önce sormmanız daha iyi olur. çünkü şubeden şubeye yaklaşım değişebiliyor.
0
felagund
(31.10.10)
ben bagajda tasindigina sahit olmustum varan'da. ama kurallar nasildir bilemem. muhtemelen birinde nasilsa hepsinde oyledir ve yine muhtemelen yasak fln derler. ama acip konusursaniz halledebilirsiniz diye tahmin ediyorum.
0
orcu
(31.10.10)
yengem metro'yla götürmüştü. bagajda sanırım hava alan bi kısım varmış oraya koyuyolar. siz yine konuşursunuz tabi ama problem olmaz bence.
0
beyimsiz
(31.10.10)
iki şirketin de müşteri hizmetlerini aradım. varan hiç bir şekilde taşımayacağını söylerken ulusoy bayram münasebeti/yoğunluğu nedeniyle taşıma yapmadığını belirtti.
0
🌸alexander the one point five
(31.10.10)
veterinerine danış önce. plegisil diye bir ilaç var kedinin kilosuna göre damla ayarı yapıp şırıngayla içiriyorsun. mışıl mışıl uyutuyor. izmir'den istanbul'a nilüferle getirmiştik bizim leoparı sorun çıkmamıştı. ayrıca aklınızda olsun mola yerinde falan çıkarayım da hava alsın diye kafesi falan dışarı çıkarmayın hayvan mala bağlıyor. direkt yolculuğun bitişinde alın. içiniz rahat etmezse kontrol edin ama ellemeyin olduğu yerde kalsın. zaten zor alıştığı bagaj ortamından bekleme tesisinin curcunasına sokmayın.

iyi yolculuklar.
0
atrin
(31.10.10)
@beyimsiz: metro'yu aradım, geçen sene alınan bir kararla artık evcil hayvan taşımadıklarını söylediler.
@atrin: nilüfer'i de aradım ve kesinlikle taşıma yapmadıklarını söylediler. plgisil'i daha önce çorlu - ankara uçarken kullanmıştım ama otobüste taşıma yapılmadığı için şu anda plegisil de fayda etmiyor gibi görünüyor...
0
🌸alexander the one point five
(31.10.10)
kamil koc kabul ediyor gordugum kadariyla. bi kac kez sahit olmustum cunku.
0
somethinginthewayshemoves
(31.10.10)
bilgi olsun diye vereyim. işler çözüldü gibi çünkü.
kamil koç taşıma yapabileceğini söyledi ancak hiç bir şekilde mesuliyet kabul etmediğini söyledi. ayrıca bayram doluluğu sebebiyle kediye uygun bir yer bulunamayabileceğini de ekledi. ayrıyeten havalandırma durumunu sorunca "kapakların altından da hava alıyor efendim" gibi abuk bir şey söyledi, ki, bana pek tekin bir yaklaşım gibi gelmedi
anadolu turizm ise taşıma yapabileceğinin yanında bagaj bölmesinin havalandırmalı olduğunu ve kedinin özenle yerleştirildiğini söyledi. bu açıdan anadolu turizm bana daha uygun gibi geldi.
0
🌸alexander the one point five
(31.10.10)
gece yolculuğunda dış ortam sıcaklığının baya bir düşeceğini hesaba katınız lütfen !..
bagajda ısıtma sisteminin olmaması ihtimalini de tabi...
0
jeanluc
(31.10.10)
@jeanluc:
hocam kedimiz ankra kedisi olmasından mütevellit gereğinden fazla tüye sahip hali hazırda. evde her tarafın bembeyaz olmasından belli :) tabii ki bunun yanında otobüsün bagaj haznesinde buna uygun bir durum yoksa belirteceğim, uyarınız için teşekkürler. zaten yetmedi beyefendinin kazağı var, onu giydireceğiz.
0
🌸alexander the one point five
(31.10.10)
trenle gitmeyi düşünmez misiniz?
yol oldukça uzun sürüyor belki ama kediniz yanınızda gider vagonda sizinle birlikte hiç değilse :)
gerçi o kadar saat yetecek sakinleştirici var mıdır bilemedim onu da ama :s
0
exes
(01.11.10)
(3)

excel fakiri

kismisolungac
bir çubuğu rasgele iki noktasından kesiyorum. bu 3 parçanın üçgen oluşturma olasılığı;her bir parçanın bu çubuğun yarısından küçük olabilme olasılıklarının çarpımı olur;yani 1/2*1/2*1/2 = 1/8 dir. peki bu değerlerle bu olasılığın olup olmadığını, kesilen parçalara rasgele değer atayarak, excelde nas
bir çubuğu rasgele iki noktasından kesiyorum. bu 3 parçanın üçgen oluşturma olasılığı;
her bir parçanın bu çubuğun yarısından küçük olabilme olasılıklarının çarpımı olur;
yani 1/2*1/2*1/2 = 1/8 dir.

peki bu değerlerle bu olasılığın olup olmadığını, kesilen parçalara rasgele değer atayarak, excelde nasıl gösterebilirim? nereye ne yazıcam şimdi abı ben.anlamam excelden

tşk:)
0
kismisolungac
(30.10.10)
bence olasilik hesabinizda bi yanlislik var. ilk parca kesildikten sonra digerlerinin cubugun yarisindan kucuk olma olasiligi artik 1/2 olmuyor.
0
orcu
(30.10.10)
X1 ilk seçilen noktanın sıfırdan uzaklığı, X2 de ikinci seçilen noktanın sıfırdan uzaklığı olsun.

P(X1<=0.5, X2-X1<=0.5, 1-X2<=0.5 | X1<X2) + P(X2<=0.5, X1-X2<=0.5, 1-X1<=0.5 | X2<X1) olması lazım olasılığın. o iki terim birbirine eşittir, üşendim hesap yapmaya.

docs.google.com

normalde a ve b sütunları rand() fonksiyonuyla üretildi ama excel her harekette o fonksiyonu tekrar hesapladığı için bilgisayar fıttırıyor, sadece değerleri aldım. c sütununda en küçük değeri yani ilk noktayı alıyor. d'de en küçükle en büyüğün farkını yani ilk noktayla ikincinin farkını, e'de de 1'le en büyük nokta arasındaki uzaklığı buluyor. üçü de 0.5'ten küçükse f sütununa 1, değilse 0 yazıyor. g1'de de üçünün de 0.5'ten küçük olduğu durumları tüm durumlara oranlıyor. 0.25'miş olasılık. yamulmuyorumdur umarım.
0
galadnikov
(31.10.10)
@galadnikov çok teşekürler!
0
🌸kismisolungac
(31.10.10)
(3)

Yasa? Vergi? Ticaret?

burbat
merhabalar. dün bir arkadaş cevap verdi ama tam sorularımın cevabını alamadım. aklıma geldi durup dururken, sahibinden.com'da falan millet yurtdışından telefon falan alıp burada satıyor ya bu yasal mıdır? bu kazançtan dolayı vergi vermek lazım mıdır? lazımsa nasıl yapmak gerek bu işi? şimdi ben yurt
merhabalar. dün bir arkadaş cevap verdi ama tam sorularımın cevabını alamadım. aklıma geldi durup dururken, sahibinden.com'da falan millet yurtdışından telefon falan alıp burada satıyor ya bu yasal mıdır? bu kazançtan dolayı vergi vermek lazım mıdır? lazımsa nasıl yapmak gerek bu işi?

şimdi ben yurtdışından bir cihaz getiren arkadaştan alıp üstüne bir miktar kar koyup satacağım diyelim. kimsenin hakkını yemeden, vergi falan kaçırmadan nasıl yapabilirim bunu? bir yol gösterirseniz aydınlanmış olurum.

teşekkürler.
0
burbat
(30.10.10)
yurtdışından yolcu beraberi listesinde yer almamakla birlikte kişisel kullanım için aldığın cep telefonunu getirirsin.sonrada istersen bunu satarsın.2 el olarak ya da kullanmadan satarsın.

bunu meslek haline getirdiysen bu meslege kacakcılık diyoruz.direk mali subenin ilgi alanına giriyor.burada da cokca rastlıyoruz bu tip duyurulara.genel bir uyandırma olsun senin uzerinden.mali sube bunlarla ugrasmıyor gibi gozukebilir ama en ufak sikayette pesine duserler.mallar musadere olur.mahkemeyle ugrasırsın falan filan.genelde mahkeme sonucunda birsey olmuyor ama iste ugrasıyorsun.

bu kacakcılık islemini bir kaç kisi,birde yurtdısındaki amcaoglu birlikte yapıyorsanız buna organize kacakcılık denir.bunun mahkemesi ciddi ugrastırır.saka gibi geliyor olabilir ama masum 2 iphone 1 ipad satmak bu gibi sonuclara sebep olabilir.şaka gibi gelebilir ama işin aslı bu.acı ama gercek.

gelelim vergi boyutuna.oncelikle ithal etmedigin bir urun icin yurtdısına para gonderiyorsun.bunun bir sebebi olması lazım.burda bir acık var.

bunu vergilendirebilir misin evet vergilenir.soyle olur sana satan arkadasa bir gider pusulası(muhasebedeki adı baska olabilir)kesersin.stopaj olması lazım onu odersin.mal resmilesir.o zaman fatura kesip satarsın.o zamanda resmi ithal urunle aynı fiyata gelir asagı yukarı.bazı telefoncular direk fatura keserler.ellerinde onceden satıp faturasını kesmedikleri stok vardır ordan harcarlar.

senin ozel durumuna gelince.bence sen bu ise girme.
0
cizgilipijama
(30.10.10)
lazim.
once cihazin gidip kdv'sini ve varsa gumruk vergisini odeyeceksiniz. sonra satis yaparken fatura kesecek ve gelir vergisi odeyeceksiniz.
0
orcu
(30.10.10)
@cizgilipijama
evet haklısınız, uğraşılmaz bunla:) okurken bile içime sıkıntı bastı.
0
🌸burbat
(30.10.10)
(4)

Arızalı eski laptop nerde satılır? (özellikle internet haricindeki yerler)

pccopat
anakartı bozuk geri kalan herşeyi çalışan Toshiba Qosmio F15 ve ekran kartı bozuk geri kalan herşeyi çalışan bir Dell XPS M1210 laptop var elimde.Qosmio'nun anakartı çok pahalı olduğundan muhtemelen parçaları iş yapabilir, Dell XPS'in tamir maaliyeti 150 dolardan başlayıp çok yüksek değerlere çıkabi
anakartı bozuk geri kalan herşeyi çalışan Toshiba Qosmio F15 ve ekran kartı bozuk geri kalan herşeyi çalışan bir Dell XPS M1210 laptop var elimde.

Qosmio'nun anakartı çok pahalı olduğundan muhtemelen parçaları iş yapabilir, Dell XPS'in tamir maaliyeti 150 dolardan başlayıp çok yüksek değerlere çıkabilir yani ya tamir edilir ya da parçalarından faydalanılabilir. şimdi hali ahvali bunlar olan iki laptop'umu satmak veya oem ürünlerle ( harici hdd, oyun kolları ne bileyim bir direksiyon seti...) veya ipod touch falan filan... takas üstünü tamamlayacak şekilde takas edeceğim veya satacağım internet harici bir yerler var mıdır?

Kısacası hiç arızalı laptopunuzu sattınız mı? Sattıysanız nerde sattınız? mümkünse internet haricinde direkt dükkan ismi vererek yardımcı olursanız sevinirim.
0
pccopat
(29.10.10)
tamircilere satabilirsiniz. parcalarini fln kullanmak icin aliyorlar.
dukkan ismine gerek yok, siz tamir ettirecekmis gibi bir dukkan bulun, orada kaca alir bilgisayari konusun.
0
orcu
(29.10.10)
yazıcıoğlunda falan var bir dolu yer böyle.
0
cedric tweedledee
(29.10.10)
yazicioglunda ayak ustu sikerler benim gordugum hepsi dolandirici. yerinde olsam parcalarini sahibinden.com da tek tek satardim.
0
erich
(29.10.10)
parçalayıp satar biraz sabır edersen bozuk halde satmaktan daha çok kar edeceğin kesin. donanınmhaber'in forumları bu iş için ideal.
0
hasnicktir
(29.10.10)
(9)

yüz tanıma programı

McCoy
bir fotoğraftaki yüzleri tanıyıp internette arayıp kim olduklarını bulabilen bir program bir site var mı?
bir fotoğraftaki yüzleri tanıyıp internette arayıp kim olduklarını bulabilen bir program bir site var mı?
0
McCoy
(27.10.10)
yok.
0
orcu
(27.10.10)
Var, efbiay pazarlama adi komandit letede şetei satıyor.

Mümkün mü böyle bir şey sence?

Yok öyle bir şey.
0
ataturkiye
(27.10.10)
gayet mumkun boyle bi seyin yapilmasi. sasilacak bi sey yok.
0
ot
(27.10.10)
tam olarak amacı bu olmasada www.tineye.com kullanarak bulunabiliyor
0
ryu
(27.10.10)
rough set theory ile ilgili araştırma yapmıştım , bu kuramdan faydalanarak yüz tanımlama ve ses tanımlama gibi şeyler yapılıp databaselerde karşılaştırmalar yapılabiliyor (çeşitli makaleler de var ilgili olarak.).yani gayet mümkün
ama şu aşamada bir internet sitesine konulduğunu duymadım hiç.
0
FAtE
(27.10.10)
bi 4-5 yıl kadar sabret, facebook vs. ile taglenmenin boku çıksın, reverse image search teknolojisi biraz olgunlaşsın, "google faces" diye bir servis çıkıcak. ordan hallediceksin.
0
celeron 300a
(27.10.10)
tabii ki mumkun ama bir programin elindeki yani internetteki butun yuz verilerini taramasi ve senin aradigini bulmasi baya uzun surecek bir is. dedikleri gibi henuz yok, bilgisayarlarin kapasitesi daha da artarsa ve yuz tanima algoritmalari super hizlanirsa uc dort yila olabilir.
0
tryit
(27.10.10)
boyle bir seye gayet mumkun diyen arkadaslar var. inananlar olabilir, ciddi ciddi cevap veriyorum. boyle bir sey su an icin gayet mumkun degil. yuz tanima tekniklerinin, karsilastirma tekniklerinin vs. gelismis olmasi ya da bunun doguracagi sonuclarin tahmin edilememesi degil olay.
Olay su: Bu dediginiz sey icin gerekli kaynak ve veritabani mevcut degil. Yapilmasi ekonomik degil. Ayrica fisible oldugunu kabul etsek de su anki tekniklerle yapilirsa bulma orani cok dusuk olacak, hic bir ise yaramayacaktir. Kaldi ki siz bundan ucretsiz yararlanmak isteyeceksiniz...
0
orcu
(27.10.10)
google'a kedi yazinca kedileri getirmesi kadar mumkun.
0
ot
(27.10.10)
(13)

sinirlenince?

xdenizx
birisi canınınızı çok sıkınca ya da siz ona çok sinirlenince canınız çok sıkılınca ne yapıyorsunuz?ben şiddet içeren oyunlar oynayıp kendime geliyorum ya da başka birine patlıyorum başka bi önerisi olan var mı? rica ederim montla sıç demeyin (:
birisi canınınızı çok sıkınca ya da siz ona çok sinirlenince canınız çok sıkılınca ne yapıyorsunuz?

ben şiddet içeren oyunlar oynayıp kendime geliyorum ya da başka birine patlıyorum başka bi önerisi olan var mı?

rica ederim montla sıç demeyin (:
0
xdenizx
(27.10.10)
montla sıç demiycem o zaten aklına gelmiş, ama deneyebilirsin tabi.
ayrıca akıllı, mantıklı, yetişkin insanlar sinirlenince sakinliğini koruyabilmeli ve vurup kırmak yerine ne yapabilirim, yada ne yapmamalıyım diyebilmeli. koca koca insanlarsınız sinirden kendini kaybetmekte ne demek.
0
ceo
(27.10.10)
sevdiğim bir albüm açıp son seste dinliyorum. (kulaklıkla)
0
sttc
(27.10.10)
en iyi çözüm kaba kuvveti sevmem ama lavabonun içine sevmediğim bi cam eşyayı atarım sinirim geçsin diye ne alaka bılmıyorum ama boyle.. bide nerde sınırlendıysem gece hariç kendimi sokaga atarım yururum yururum çok fenaysam bi köşede aglar dururum sonra kendıne gel salak derim susarım başlarım daha kötü olayları düşünmeye...
0
mavi kız
(27.10.10)
ben hiç sinirlenmiyorum, pamuk gibiyim. ben sinirlenmeyince onlar sinirleniyorlar. kontr-atak gibi oluyor ama aslında sikimde değil.
0
hollowlife
(27.10.10)
Dışarı çık biraz yürü. Hiç bilmediğin sokakları...
0
lol
(27.10.10)
var gücümle duvara bir yumruk sallıyorum.
0
wampex
(27.10.10)
dışarı çıkar biraz nefes alırım, hiçbir işle uğraşmam
0
what the fuck are you talking about
(27.10.10)
arabaya atlayıp hız yap, ölmezsen konuşuruz. (ben daha ölmedim)
0
pisekarv2
(27.10.10)
beni bu kadar sinirlendirebilecek birisi ancak bana yakinlasmayi basarmis birisi olabilir. onun benim arkadasligimi hak etmedigini dusunup gelecekteki hareket planimi ona gore olustururum. gunu gelir daha beter ederim. =) yakinim olmayan biri beni sinirlendirdiginde ise tepkimi yerinde veririm. ben sinir olacagima o olsun.
0
atrin
(27.10.10)
Biraz masrafli oluyo ama telefon firlatmak ya da biseyleri frlatarak parcalamak
0
ennoia_
(27.10.10)
çok kızıyorum :)
0
ucamayanadam
(27.10.10)
Şöyle, sessiz, sakin bir odaya çekiliyorum. Kapıyorum gözlerimi ve diyorum ki içimden : "Ben bu götverene ne diye sinirleniyorum lan? Dur hele bir sakinleş bakalım. Düşün hele bir bunu". Sonra yavaşça o öfkelendiğim kişiden soyutlanıp, sadece öfkemle başbaşa kalıyorum. Bu aşamadan sonra, çoğunlukla kendimle ilgili bir takım şeyler keşvediyorum.
Bi bu. bir de ani sabrımı sınayan durumlarda, tam çoşacakken, 5,6 ya kadar sayıyorum. O da iyi geliyor bak. birden bire uçuveriyor öfke.
0
pangea
(27.10.10)
ucuzundan bi kum torbasi
0
orcu
(27.10.10)
(5)

türkiye nereye doğru yol alıyor?

ardaertac
siyasal,sosyal,ekonomik vb. anlamlarda soruyorum.
siyasal,sosyal,ekonomik vb. anlamlarda soruyorum.
0
ardaertac
(26.10.10)
siyasal;

son 2 senedir hükümet devirmeye yönelik eylemler artmış bulunmakta... muhalefet falan değil muhalif örgütlenmeler... 78 sonrası eylemselleşen en güzel günlerini görüyor diyebiliriz. örgütlenmede hızlanmalar var... bir taraf sağa doğru yol alırken diğer farklı reaksiyonlar farklı örgütlenmelerle sola doğru gidiyorlar. sağ örgütlenmeler sol kadar reaksiyonlara bölünmemiş durumda. zamanın mlsp'si ortada yok. pkk'nin de aktifliğini, 85 dönemi devrimci duruşunu yitirdiğini yerine insan katliamına döndüğü apaçık gerçek ki ankara ile ortayol bulunmaya çalışılıyor.
0
what the fuck are you talking about
(26.10.10)
siyasal olarak son iki donemden bir fark yok. sosyal olarak icten ice ve derinden muhafazakarlasmakta ekonomik olarak da uzun zamandir dagilacagimiz gunu bekliyoruz. ama heralde cok yakinda degil.
gibi geliyor bana.
0
orcu
(26.10.10)
siyasal ve sosyal olarak batıya(tamamen simgesel olarak) doğru yol almadığı kesin. almalı mı onu da bilmiyorum. belli bi topluluk var ve bu topluluğun da belli bir karakteri, mantalitesi. bu değişir mi(ki mutlaka değişiyodur) , değişmeli mi emin diilim. olaya topluluk olarak bakmanın beni hayal kırıklığına, zaman zaman da depresyona sürüklediğine inandıktan sonra da kişisel, daha doğrusu dar bi açıdan bakmaya başladım ve şimdi daha mutlu hissediyorum. korkaklık mı? belki de..
ekonomik olarak da yıllardır aynı durum devam etmekte. batı avrupadaki sosyal devlet statüsüne sahip devletler hariç dünyada da böyle zaten. ekonomik açıdan güçlü olanlar güçlerine güç katmaya, diğerleri de güç kaybetmeye devam ediyor.
0
aeroflot
(26.10.10)
ekonomik olarak tabanın daha da sürünmesine doğru gidiyor. (bkz: domates) (bkz: et)
kapital düzende sermaye parasına para katmaya devam ediyor. sosyal olarakta hiç iç açıcı bir durumda değiliz. mesela bugün bir ameliyatlık durumunuz olsa size 1 sene sonrasına gün veriyorlar. eğitim sistemimiz tamamen yanlış, kişisel gelişim diye birşey yok. fotokopi çektir ezberle diplomanı al, işe gir bitti. eğitimden anladığımız bu. siyasal olarak sağ-sol bitmiştir. mevcut düzende onların tekrar canlanmasına engel olacaktır. kurumlar güvenilirliğini göstere göstere yitirmiştir. halkta bilinç yozlaştırılmıştır. herkes naspi kısmet koy göte havasında. az da olsa en ufak bir ses çıkartmada sesinize biber gazı sıkılmaktadır. işsizlik göründüğü gibi %13'lerde değil kanımca daha yukarılardadır. iş bulabilmek artık sağlam bir dayıya dayanmıştır. az para kazanıp çok ödeme yapmanız isteniyor. borçlandırılıyorsunuz ve iyice dibe batırılıyorsunuz.
ilerde ne olur diye düşünürsek, %40'da oy alsa mevcut siyasi durum uzunca bir süre bizimledir ve nasıl değişeceğini şu an aklım almamaktadır. %60'ın yönetimini, %40 tek başına yapacaktır ve bu değiştirilmeyecektir.
0
saykodeli
(26.10.10)
Vallaha, diğerlerini bilmem de, sosyal anlamdan iyi yerlere gidiyor bence. Yeni nesilden zehir gibi çocuklar yetişiyor. Kendiyle barışık, kendi kültürüyle dünya mirasını çok iyi harmanlayan, özentilikten uzak genç bir potansiyel var. Nelerin doğu olup; nelerin yanlış olduğunu, hangi uygulamaların haklarını gasp ettiği konusunda felan hayli bilinçliler.
Ben, memleketimizin geleceğinden umutluyum bayağı aga.
0
pangea
(26.10.10)
(2)

MSN hatalari ??

dengesiz pamuk
arada sirada, bazen surekli bu hatayi verip duruyor. verem etti. sebebi ve cozumu nedir acaba? bi suredir netten uzak kaldigim icin sanirim biseyleri kacirdim :)
arada sirada, bazen surekli bu hatayi verip duruyor. verem etti. sebebi ve cozumu nedir acaba? bi suredir netten uzak kaldigim icin sanirim biseyleri kacirdim :)
0
dengesiz pamuk
(24.10.10)
msn yakin zamanda protokollerini degistirdi ve bazi serverlarini kapatti. yani buyukce bir degisim yapiyor. buna bagli sorunlar olabilir diye tahmin ediyorum.
0
orcu
(24.10.10)
bu pencereyi alıp en aşağı sürüklüyorum öyle kalıyor. Yapılacak birşey yok sanrım
0
what the fuck are you talking about
(24.10.10)
(4)

No frost buzdolabı

pichoscosama2
Az yakan, karlanma yapmayan, buzluk kısmı iyi soğutan bir marka önerir misiniz?
Az yakan, karlanma yapmayan, buzluk kısmı iyi soğutan bir marka önerir misiniz?
0
pichoscosama2
(24.10.10)
electrolux
0
weeping guitar
(24.10.10)
ariston
0
züküş mağduru
(24.10.10)
bu bi 10 yil oncesinin duyurusuymus gibi geldi bana :)
buzdolabinin yasina ve modeline gore degisecektir diye tahmin ediyorum. yenilerde hala karlanma sorunu olmamasi lazim?
0
orcu
(24.10.10)
@orcu, buzdolabımız 16 senelik. 1994 yılına ait bir Arçelik. :D

Arçelik seçme sebebimiz hep servis sebebiyle oldu. İstanbul, Göztepe'deyim. Ariston ve Electrolux'de problem olur mu?
0
🌸pichoscosama2
(24.10.10)
(3)

help me with english

aysegul
merhaba, ingilizce öğrenme konusunda bana yardım edin demek için başlıktaki cümle kullanılır mı? yoksa başka bir şey mi soylemek lazım? kısa, basit bir cumle ıstıyorum da.
merhaba, ingilizce öğrenme konusunda bana yardım edin demek için başlıktaki cümle kullanılır mı? yoksa başka bir şey mi soylemek lazım? kısa, basit bir cumle ıstıyorum da.
0
aysegul
(24.10.10)
(can you) help me learn English

(can you) help me with my English
0
ucan sincap
(24.10.10)
"my"ı atsam olur mu?:) gramer olarak yanlıs bır cumle kurmus oluyor muyum baslıktakı sekılde?
0
🌸aysegul
(24.10.10)
kullanilir
0
orcu
(24.10.10)
(4)

Ubuntu'da kullanılması gereken programlar nelerdir?

murtiii
Ben ubuntu 10.10 u yükledim ve şuan windows 7 ile kullanıyorum.Ben ubuntuda kullanılması gerekn programlar nelerdir onlarla ilgili bilgi almak istiyorum. Programların windows karşılığını yazarsanız çok mutlu olurum.Şimdiden teşekkür ediyorum.
Ben ubuntu 10.10 u yükledim ve şuan windows 7 ile kullanıyorum.Ben ubuntuda kullanılması gerekn programlar nelerdir onlarla ilgili bilgi almak istiyorum.

Programların windows karşılığını yazarsanız çok mutlu olurum.Şimdiden teşekkür ediyorum.
0
murtiii
(24.10.10)
entrapmen
(24.10.10)
size ne lazimdi?
0
orcu
(24.10.10)
Normal bir ev kullanıcısıyım.
İlk olarak windows live writer'in işini görecek bir yazılım
Güzel bir video ve ses oynatma yazılımı

Onun dışında önerdiğiniz başka programlarda olabilir
0
🌸murtiii
(24.10.10)
windows live writer nedir bilmiyorum ama gedit var "writer" olarak kullanılabilecek.
vlc iyi bir video oynatıcı bence.
rhythymbox ses çalıcı (audio player) olarak benim hep işimi görmüştür. MTP/Mass/Ipod/Iphone sync desteği de var)
0
homeless
(31.12.10)
(1)

çok acil ev arkadasi araniyor

Belegg
emek metrosunun hemen dibinde 3+1 evde kaliyorum. 2 arkadasla kaliyordum ayrildilar. 1 aylik kirasi ödendi evin aralik sonuna kadar kira ödenmeyecek. uyum sorunu olcagini sanmiyorum. 2 kişi bulmam lazim tek kişi bulursam koleyde 350 liraya ev bulunacak. [email protected] mail atabilirler. ew 3
emek metrosunun hemen dibinde 3+1 evde kaliyorum. 2 arkadasla kaliyordum ayrildilar. 1 aylik kirasi ödendi evin aralik sonuna kadar kira ödenmeyecek. uyum sorunu olcagini sanmiyorum. 2 kişi bulmam lazim tek kişi bulursam koleyde 350 liraya ev bulunacak. [email protected] mail atabilirler. ew 3 kişi olursak kişi basi 175 lira düsecek. evde sadece kendi odaniza esya gerekmektedir.

moderasyon notu: arkadaslar cok acil bir durum biraz üstte kalabilirse sevinirim.
0
Belegg
(24.10.10)
ankara heralde, degil mi
0
orcu
(24.10.10)
(12)

kokan su

kakoy
simdi ben suyu 6 litrelik petlerde (damacana?) aliyorum. bu su ortalama bana 4-5 gun gidiyor. bu sure 1 hafta+ ya cikarsa su kokmaya basliyor. (suyun agzinin kapali oldugunu varsayalim) acik oldugu zaman kokmuyor. neden olabilir ?
simdi ben suyu 6 litrelik petlerde (damacana?) aliyorum. bu su ortalama bana 4-5 gun gidiyor. bu sure 1 hafta+ ya cikarsa su kokmaya basliyor. (suyun agzinin kapali oldugunu varsayalim) acik oldugu zaman kokmuyor. neden olabilir ?
0
kakoy
(24.10.10)
su kalitesizdir. ornegin hamidiye sular boyle oluyordu. baska bir su alin. gerci yine de kapali kalan su bir sure sonra kokar ama bu 1 hafta olmaz (o kadar cabuk olmaz)
0
entrapmen
(24.10.10)
piyasada olan en kaliteli su kullandigim su.
0
🌸kakoy
(24.10.10)
kaliteli olduguna nasil kani oldunuz bilmiyorum, fiyattan dolayi oyle diyorsaniz fiyat her daim kalite demek degildir.
bazi sularin siselemede kullanilan maddeleri tat ve koku verebiliyor. pinar su ornegin, cok kereler duydugum uzere koku veriyor yetmiyor ustune tat da veriyor. fiyat olarak pahali da ustelik.
genel olarak plastik desek de aslinda bu kaplar cesitlilik gosteriyor. pet, polivinilklorur vs vs. toplamda oldukca fazla sayida plastik daha dogrusu polikarbondan uretilen sise var. icindeki su kaliteli olsa bile kullanilan bu polikarbon iyi olmayabilir. sisenin ustunde buna dair bir ibare olmasi gerek. pet, hdpe gibi yazar. sizinkisi her ne ise baskasini deneyin bir de.
0
entrapmen
(24.10.10)
erikli mi?Güneşte bekletmişledir yada aldığın yer uzun süredir zaten damacanada bekletiyordur. Doldurdukları gibi getirip satmıyorlar ki!
0
cnky
(24.10.10)
plastik sularda su açıldıktan 1 hafta sonra koku yapması normaldir ben onun için 1.5 litrelik sulardan kullanıyorum sizede tavsiye ederim çevrenizde bim varsa 1.5 litre su 35 kuruş fiyat gayet makul suyun kaliteside çok güzel
0
don juan666
(24.10.10)
yok fiyattan dolayi falan degil, bulundugum yerde olan en kaliteli su bu.

erikli degil bu arada..
0
🌸kakoy
(24.10.10)
nasil engelleriz bu kokmayi yani ? ille acik mi birakmak lazim agzini?
0
🌸kakoy
(24.10.10)
surekli hava almasi da cok saglikli bir durum degil. o yuzden dedigim gibi baska bir suyla degistirmeyi dusunmez misiniz? yani en azindan bir deneyin derim :)

yok illa bunu kullanacagim diyorsaniz suyun tepesine hic yoktan tozlardan koruma amacli sirf bu ise ozel tulbent vs gibi bir sey koyabilirsiniz ama cok sacma olur.
bence degistirin (evet, bozuk plak gibiyim)
0
entrapmen
(24.10.10)
diger sularin hepsi inan denendi.. :)
icilebilecek tek su bu :)
3 litrelik olanini aliyorum artik ama o da en olmadik zamanda bitiyor, o yuzden 6 lik olan icin bir cozum bulmam lazim.
0
🌸kakoy
(24.10.10)
aldığın suyu şişelere bölüp saklamayı dene, belki işe yarar.
0
weah
(24.10.10)
cam şişeye doldur.
0
sutlu nescafe
(24.10.10)
kokan sey plastik olmasin?
uzerinden iciyorsaniz icmeyin, cam surahi fln kullanin.
0
orcu
(24.10.10)
(3)

office word

denizin kulleri
efenim bana word 2007 yahut 2010 lazım. bilgisayarım baştan kuruldu, cd'yi de bulamıyorum.thepiratebay'dn baktım, 3 gb filan dedi; ahahah diyerek kapattım.nerden alınır veya bulunur bunun "korsan"ı? öğrenciyim ve 109 dolar vermek fantastik bir eylem olur.not: duyuru internet kullanıcılarına kapalıdı
efenim bana word 2007 yahut 2010 lazım. bilgisayarım baştan kuruldu, cd'yi de bulamıyorum.

thepiratebay'dn baktım, 3 gb filan dedi; ahahah diyerek kapattım.

nerden alınır veya bulunur bunun "korsan"ı? öğrenciyim ve 109 dolar vermek fantastik bir eylem olur.

not: duyuru internet kullanıcılarına kapalıdır.
0
denizin kulleri
(22.10.10)
ogrenciyseniz okulunuzun sizin adiniza msdn ile anlasmasi olabilir. oraya bir bakin.
0
orcu
(22.10.10)
2007 enterprise a bak 500mb fln olması lazım.
0
bryan fury
(22.10.10)
Office 2003 + Microsoft Open XML Converter işinizi fazlasıyla görür. Office 2007, 2010 falan kasmanıza gerek yok...

Yoladım 2003 linki.

Gerçi OpenOffice.org kullanın diyeceğim ama direk 2010 istemişsin...
0
metal revolution
(23.10.10)
(3)

Matematik 2

invincible
Şimdi ben lise 2 öğrencisi olduğumu ve matematiğe ilgim olduğunu söylemiştim. Kitap ismi sormuştum. Sağosunlar Thomas Calculus kitabını tavsiye ettiler . Peki bu kitap calculusa yeni başlayan biri oalrak bana uygun mudur ?Başarısız olup yılarsın gibi yorumlar istemiyorum. Anlayabildiğim sürece başa
Şimdi ben lise 2 öğrencisi olduğumu ve matematiğe ilgim olduğunu söylemiştim. Kitap ismi sormuştum. Sağosunlar Thomas Calculus kitabını tavsiye ettiler . Peki bu kitap calculusa yeni başlayan biri oalrak bana uygun mudur ?

Başarısız olup yılarsın gibi yorumlar istemiyorum. Anlayabildiğim sürece başarısız olsamda yılmam. Şimdiden teşekkürler.
0
invincible
(19.10.10)
uygundur. üniversiteye gitsen de o kitapla başlayacaksın muhtemelen.
0
samanliktaki zuhtu
(19.10.10)
lise 2 de artik ne gosteriyorlar bilmiyorum ama okuldaki derslerle (limit turev vs.) beraber goturebilirsin. calculus'a yeni baslaman bi sorun degil ama dilersen turkce bi kitap kullanmayi da dusunebilirsin.
0
orcu
(19.10.10)
calculus demek sureklilik limit turev integral demek. bizim zamanimizda kimse takmazdi ama simdi oss de cikiyor zaten ogreneceksin. kitaba gelince artik vikipedyada bile bulabilirsin. ama onemli olan teoriyi ogrenmek turev alma integral alma kurallarini ezberlemek degil. ingilizcen varsa mit nin dersleri acik ocw.mit.edu da.
0
aero dynamik
(19.10.10)
(6)

türkçe sorusu gibi (nasıl yazılır?)

oldu görüşürüz
az önce google fightladım da "kayıt ol" 5 milyon, "kaydol" 16 milyon kere geçmiş.şimdi sorum şu:ikisi de doğru olmakla beraber(?), hangisi daha doğru? ya da tdk ne diyor? ya da tdk ikisi de doğrudur diyorsa; kendisi hangisini kullanıyor/öneriyor?aynı şekilde "klavye ile"-"klavyeyle" vb. de var tabii
az önce google fightladım da "kayıt ol" 5 milyon, "kaydol" 16 milyon kere geçmiş.

şimdi sorum şu:

ikisi de doğru olmakla beraber(?), hangisi daha doğru? ya da tdk ne diyor? ya da tdk ikisi de doğrudur diyorsa; kendisi hangisini kullanıyor/öneriyor?

aynı şekilde "klavye ile"-"klavyeyle" vb. de var tabii de, adını unuttum bu olayın; lakin "kayıt ol"da bir emirsel hava da olduğundan o bana daha açık ve doğru geliyor?

soru 2: bir form butonunun üzerinde, kişisel olarak "kayıt ol"u mu "kaydol"u mu görmeyi tercih ederdiniz?
0
oldu görüşürüz
(14.10.10)
"kaydet" yaz, en kısa çözüm bu sanki.
0
pisekar
(14.10.10)
tercihim "kayıt ol" olurdu. bu şekil daha basit gibi..
0
anonimyususer
(14.10.10)
SES OLAYLARI:

A.Ünsüz değişimi / Yumuşaması:

Sonunda “p,ç,t,k” sert ünsüzleri bulunan kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldığı zaman sonlarındaki sert ünsüzler yumuşayarak “b,c,d,g/ğ” olur.

Ör:Ağaç-ı→ağacı

Kitap-ı→kitabı

Git-en→giden

Renk-i →rengi

Yürek-i→yüreği

Bazı birleşik kelimelerde de yumuşama görülebilir:Kayıp-et→kaybet-

Kayıt-ol→kaydol-,Kayıp-ol→kaybol

!!! Kasıt-et-→kastet- !!!



edebiyatsever.blogcu.com
0
hollowlife
(14.10.10)
kaydol'un kayit ol'u dovmesinin sebebi buyuk olasilikla kaydolmustu gibi daha cok ek almis, metin icerisinde gecen kelimeler.
tek baslarina olacaklarsa tabii ki kayit ol tercih edilir. kaydol garip duracaktir.
0
orcu
(14.10.10)
kayıt ol daha resmi ve kesin bir ifade gibi duruyor.
0
sir gawain
(14.10.10)
önce bir uyarı: bir kere imla kuralları konusunda tdk'yı boşvermek gerek. bunun sebebi de tdk'nın imla kuralları konusunda son derece tutarsız olması. bunun temeli de memleketimizdeki her türlü rezillikte olduğu gibi 1980 darbesine dayanıyor. 1980 darbesiyle birlikte tdk'nın asıl kadrosu dağıtıldı ve bir sürü abuk sabukluğa imza atıldı. (Sözgelimi bende TDK'nın bir imla kılavuzu var. "Mozambiği" yazmış adamlar. Mozambik'i olması gerektiğini çocuk bile bilir. Veya bileşik sözcüklerin ayrı yazılması vb. gibi saçmalıklar)

neyse, bu ön bilgiden sonra, diyeceğim odur ki imlayla ilgili bir derdiniz olursa darbeden önceki son tdk başkanı olan ömer asım aksoy başkanlığındaki bir kurul tarafında hazırlanan ana yazım kılavuzu diye bir kılavuz vardır. yayıncılık, editörlük, akademi vb. konusunda biraz bilgi sahibi olduğum için diyebilirim ki editörler, yayıncılar, reklamcılar, akademisyenler vb. ana yazım kılavuzunu kullanırlar. en güvenilir ve tutarlı kılavuz odur. Siz sorunca oraya baktım ve kaydolmak biçiminde yazıldığını gördüm. Bunun sebebi de hollowlifeın ifade ettiği ses kuralıdır. Dolayısıyla google amcanın dediği doğrudur, kaydolmak sözcüğün doğru yazılışıdır. tıpkı hapsetmek, bahsetmek, hissetmek, keşfetmek, hallolmak, sözcüklerinde olduğu gibi.
0
microfiction
(14.10.10)
(2)

Hayrına Çeviri Yapacak Yerdımksever Aranıyor ?

tcyx
İngilizce bir fizik makalesinden bir kaç paragraf çeviri yapmam gerekiyor acil biraz da, karşılığında sadece teşekkür edebilirim.hayrına bana yardım edebilecek duyuru sakini var mı acaba?
İngilizce bir fizik makalesinden bir kaç paragraf çeviri yapmam gerekiyor acil biraz da, karşılığında sadece teşekkür edebilirim.

hayrına bana yardım edebilecek duyuru sakini var mı acaba?
0
tcyx
(12.10.10)
paragraf var paragraf var.
0
orcu
(12.10.10)
Paragraf var, paragraf var. Buraya yazarsanız icabına bakılır sanıyorum :)

@orcu: Aklın yolu birmiş demek. Sizinkini okumadan yazmıştım :)
0
sourlemonade
(12.10.10)
(13)

Aleviler neden zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin kaldırılmasını

ilkdefa
istiyorlar? Her din ve mezhebe daha eşit yada sadece genel olarak din kavramını ele alan ve ahlak üzerine bir ders istemiyorlarda kalksın istiyorlar? Ahlak konusunun milli eğitimde mutlaka incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.edit: Sadece bakınız vermeyin, ne demek istediğinizide yanına ufacık not dü
istiyorlar? Her din ve mezhebe daha eşit yada sadece genel olarak din kavramını ele alan ve ahlak üzerine bir ders istemiyorlarda kalksın istiyorlar? Ahlak konusunun milli eğitimde mutlaka incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

edit: Sadece bakınız vermeyin, ne demek istediğinizide yanına ufacık not düşerseniz daha anlaşılır olur.
0
ilkdefa
(09.10.10)
hatirlatmak isterim halihazirda verilen ders zaten "Her din ve mezhebe daha eşit yada sadece genel olarak din kavramını ele alan ve ahlak üzerine bir ders".
ama sadece teori bu sekilde. pratikte maalesef bu yapilabilirlikten cok cok uzak.
0
orcu
(09.10.10)
sana birisi zorunlu hristiyanlık ogretse kabul eder mıydın ?
0
bryan fury
(09.10.10)
devlet nasıl felsefe öğretiyorsa ahlak ta öğretir. Ahlakta mantık gibi normatif bir bilimdir. Ahlakın konu olduğu yerde dine de değinmeden imkanı yok. Tabii kalkıp fatiha ezberletmek ayrı bir şey.
0
🌸ilkdefa
(09.10.10)
@bryan fury: İçeriğine karşı olmaları lazım o zaman, varoluşuna değil.
@elxa: yani? ahlak felsefesi ayrı ahlak ayrı, tıpkı tarih felsefesi bilim felsefesi vs... olduğu gibi (yoksa seni yanlış mı anladım?)
0
🌸ilkdefa
(09.10.10)
her din ve mezhebe eşit yaklaşılabilse dahi (ki imkansız, devlet politikaları bunu desteklese dahi öğretmenler objektif olmayacaktır) ateistlere haksızlık oluyor.

ayrıca ahlak ile din içiçe değildir, din ahlağı tekeline almaya çalışır.
0
:/
(09.10.10)
istersen din dersinden muaf olabilirsin, basit dilekçeye bakıyor bunlar.
0
groove salad
(09.10.10)
@elxa:
1980 öncesi bir ahlak kitabının konu başlıkları(o zamanlar din kısmı yok sadece ahlak diye geçiyor ders):
Ahlakın konusu
Ahlakın karakterleri
Ahlak ve sanat
Ahlak ve din
Ahlak duygusu -Saygı
Kendimize saygı-İzzetinefis ve şeref duyguları
İyi ve kötü
Ahlaki hareket
İradenin yapısı
Ödev
Ödevlerimiz
-Kendimize karşı ödevlerimiz
-Ailemize karşı ödevlerimiz
-Topluma ve milletimize karşı ödevlerimiz
-İnsanlığa karşı ödevlerimiz
-Allah'a karşı ödevlerimiz
Hürriyet
İnsan hayatının gayesi-Erdem ve mutluluk
İnsanın değeri
Ahlaki değer ve ilkeler
Eşitlik
Adalet
Merhamet
Sosyal yaşayış kuralları
Alışkanlık ve ahlak terbiyesi

Ahlak dersi derken bunu mu kastedmiştiniz?"Ahlak dersi" dendiği zaman sanki şu ahlaklı bu ahlaksız deniyormuş gibi geldi. Yukarıdakiler zaten bir sorgulama ile beraber gelidiğini düşünüyorum.
0
🌸ilkdefa
(09.10.10)
gerçekçi ve uygulanabilir olan dersin kaldırılması. müfredatı değiştirsen ne olacak o dersleri verecek olanlar belli değil mi?
0
galadnikov
(09.10.10)
@:/:
Ahlakı anlatırken nasıl Konfüçyüs tan, Buda dan, Sokrates ten, Kant tan,Rousseuau dan Pascal dan bahsediliyorsa dinlerden de bahsedilmek durumundadır.
0
🌸ilkdefa
(09.10.10)
türkiye laik, demokratik, sosyal, hukuk devletidir. benim herkese garip gelebilen bir inancım olabilir o yüzden din dersleri kaldırılmalıdır. ayrıca küçücük çocuklara bu dayatmaların yapılmaması gerekir. bırakın koşsunlar, oynasınlar.
0
saykodeli
(09.10.10)
o seksen öncesi ahlak derslerini gördüm ben. ahlak dersine de din hocası girerdi ve din dersindeki duaları ezberletmeye devam ederdi. teori ile pratik uyuşmuyor yani. ayrıca da ahlakın din ile alakası yoktur. dini öğretiler kendince ahlak normu belirmeye çalışır ama gerçek ahlak dinden bağımsızdır.
0
synick
(09.10.10)
sadece tahmin edeyim, sünni islam konu edildiği için olabilir. batıni oldukları için reddediyorlarsa tutarsızlar, çünkü başka bazı talepleri de batıniliğe uymuyor bence. neyse...

derdinizi, sorunuzu anlatmakta güçlük çekmeniz sizinle ilgili diyil bence. din, kültürün önemli bir bileşenidir, ben dinsiz de allahsız da olsam, içinde büyüyüp yaşadığım kültürün ve onun önemli bileşeninin varlığını, etkilerini reddetmem. kültürün bileşeni olması nedeniyle de okullarda yer almasına karşı diyilim, bu haliyle demiyorum ve şu anki halini de zaten bilmiyorum.

ancak teorik temelleri dikkate almayan, konunun kültürel alana dahil olduğunu fark etmeyen, din diyince soyut düşünceye kanal açamayan, aklına sadece birkaç (hatta bir tek) din ismi gelen, laikliğin tek bir tanımı olmadığını fark etmeyen, vb. o kadar çok insan var ki, içeriği değişse bile din dersine karşı olmaları şaşırtıcı diyil. din ve kültür sadece ilahiyatçıları diyil, sosyologları, antropologları, psikologları falan da ilgilendiren bir konudur ve dünya çapında taşaklı akademisyenlerin araştırmalarına konu olmuştur.

kavramlarla düşünmek pek ender karşılaştığımız bir meziyet, karşılaşmadığınızda kişilere değil eserlere yönelin derim.
0
uyuklayankedi
(09.10.10)
içerik pek cok kere duzenlendı etti, pratik hep aynı fln. adamlar haklı.
0
bryan fury
(09.10.10)
(9)

Bi akıl verin. Kaldım arada

yesil elma
(sözlük hesabımla yazmak istemedim. şimdi baktım da biraz uzun olmuş. okuyanlara şimdiden şükranlarımı sunayım)Merhaba,Mühendislik son sınıf öğrencisiyim. Bi vakıf üniversitesinde burslu okuyorum. 3. sınıfa kadar tek hayalim, okulu bitirip klasik bir şirket açıp ,ya da bir şirkette çalışıp, evlenip
(sözlük hesabımla yazmak istemedim. şimdi baktım da biraz uzun olmuş. okuyanlara şimdiden şükranlarımı sunayım)

Merhaba,

Mühendislik son sınıf öğrencisiyim. Bi vakıf üniversitesinde burslu okuyorum. 3. sınıfa kadar tek hayalim, okulu bitirip klasik bir şirket açıp ,ya da bir şirkette çalışıp, evlenip çoluk çocuga karışıp gayet klişe bir hayat sürmekti. 3. sınıfın başında bi takım rastlantıların da sonucunda, bölüm başkanı beni bir hocayla tanıştırdı. öğrenci asistanı olmamı istedi.

Hocam ODTU'yu 3.99'la üniversite birincisi olarak bitirmiş, ardından 10 yıl MIT'de master+doktora yapmış, ardından da Boston'a yakın bir şehirde (Lowell) birkaç yıl hoca'lık yapmış çılgın bi adam. Amerika'da ki bilimum üniversitelerde tanıdık prof. arkadaşları var. çevresi çok geniş yani.

Kendisinin de çılgınca fikirleri, başvurmayı planladığı projeleri var. Bilgisinden sual etmem imkansız. Bu arada hocamın karısı da aynı bölümde. o da hocam yani. zaten hoca'nın amerika'dan türkiye'ye gelme nedeni bu. aile.


Mesele şu;

Hocamın daha önce de yetiştirip Amerika'ya gönderdiği öğrencileri olmuş. Ama karısına, benim onlardan daha iyi olduğumu söylemiş. Zaten ruh ikizi gibiyiz. Huylarımız acayip uyuşuyor.
Hocam beni Amerika'da çalıştığı 2. üniversiteye göndermek istiyordu. Ben de başlarda çok istiyordum ama zaman geçtikçe, kendi hocamın kıymetini daha iyi anlamaya başladım. kendisini de çok seviyorum.

Bu yaz beraber Amerika'ya gittik. 1 ay boyunca Amerika'da ki evlerinde kaldım. çocukları gibi vakit geçirdim. Tabi beraber üniversiteleri de gezdik. MIT'de ki hocasıyla(ki o da Türk bir prof.) çalışmalar yaptık. MIT her mühendislik öğrencisi gibi benim de hayalini kurduğum bir yer. Beni yerleştirmeyi planladığı üniversiteye de gittik. İmkanlar mükemmel. Arkadaşlar edindim, çok hoşuma gitti.


Sorum şudur:

Ben hocama dedim ki; hocam ben amerika'ya gitmek istemiyorum. burda, sizinle kalmak istiyorum. ama başta hocanın karısı dahil tüm bölüm hocalarım amerika'ya gitmemi söylüyorlar. Master'i Türkiye'de yaparsam doktora için Amerika'da ki çoğu üniversitede doktora yapma şansımı kaçırabileceğimi söylüyorlar. Benim hoca da diyor ki, karar senin ama master'i burda yapsan dahi doktora'ya kesin amerika'ya gideceksin diyor. Adamın akademik çevresi çok geniş. Gayet sağlam bir yere sokabilir beni referansıyla.

O da benim kalmamı istiyor çünkü çok projesi var ama koşturcak yüksek lisans öğrencisi yok. Vakıf üniversitelerinin en büyük sıkıntısı işte. Beni bırakmak istemiyor bir bakıma. Bölüm birincisiyim. Bu işlere de çok hevesliyim.

Kalırsam: laboratuar(nasıl yazılıyosa işte) açacağını, benim de orda araştırma asistanı olarak çalışacagımı söylüyor. hem master yapcam, hem de maaş alcam. tam istediğim şey. hocamı da çok seviyorum hem. Beni klasik bir hayattan kurtarıp bilim dünyasıyla tanıştıran insan. Bi yanda da ailem. Onlardan da ayrılmayı pek istemiyorum açıkcası.

Gidersem: Amerika'daki gideceğim üniversite bölümümde dünya genelinde çok saygın bir üniversite. Dediğim gibi çok geniş imkanları, laboratuarları var. Boston'a da çok yakın. Sosyal olarak da tatmin edici bir çevre var. bu yaz da orda baya arkadaş edindim.


Kararsızım sözlük. Amerika'ya gitsem mi, burda kalsam mı? Hocamın bi kötü huyu var işte. yılların getirdiği yorgunluk nedeniyle biraz rahat adam. yani mesela, eylül ayında son başvuru tarihi olan şeyler vardı, başvuruları kaçırdık. korkum şu, kalırsam; okuldaki angarya işlerle ugrasmaktan, teknik olarak fazla geliştiremicem kendimi. hoca da rahat adam. yaparız ederiz var ama fazla takmıyo kafaya.
Ama akademik çevresi çok geniş. Açacağı laboratuar'da MIT ile ortak çalışma yürütüp, 6 aylığına konuk araştırmacı olarak MIT'ye gidebilme imkanım olabilir. En büyük hayalim.
Gidersem de, ailemden, hocamdan ayrı..


Hayatımı 100% değiştirkcek bi karar vermem gerekiyo. Sanki önümde farklı yollara açılan iki kapı var. Her Allahın günü aynı soruyu sormaktan artık beynim aşındı: Gitsem mi, Kalsam mı?
0
yesil elma
(09.10.10)
demin dedin en büyük hayalin mit diye

hayallerini gerçekleştirmen için FEDAKARLIK yapmak zorundasın. kolay olmaz öyle işler.

benim sana tavsiyem kesinlikle git amerikaya. türkiyede hiçbir şey yapamazsın ama amerikaya gidersen belki 20 yıl sonra nobel ödülü falan alırsın.
0
wessago
(09.10.10)
benim çıkış noktam da o işte. eğer amerika'ya gidersem, gitceğim üni'den MIT'ye zıplamam imkansıza yakın olabilir.

ama hoca sayesinde kısa süreliğine de olsa oraya girebilirim.
ama işte belli olmuyo. belki amerika'dan da jump edilebilir.

offffff. kafayı yicem ya. hep aynı sorular dönüyo kafada.
0
🌸yesil elma
(09.10.10)
imkanlar sınırsız olabilir, üniversiteler mükemmel olabilir ama hocanı orada bulamayacaksın.
önce şunu düşün, ondan alabileceğin neler var?
türkiyede kalırsan ondan neler öğrenebileceksin?
bu seni ne kadar geliştirecek?

eğer bunlar ağır basarsa, türkiyede kal.
çünkü eğer hocanı kaçırırsan, (ki gidersen, orada uzun bir süre kalacaksın.(yıllarca) kaçıracaksın) yıllarca uğraşsan da edinemeyeceğin şeyleri de kaçırabilirsin.

kariyer için tabi ki gitmen gerekir ama bence kariyer, hiçbir şeydir.
o sadece sana daha çok para kaandırır, egonu biraz daha büyütür.
ama eğer elinde yeterli birikim yoksa, hangi kariyere sahip olursan ol, hangi imkanlara sahip olursan ol, hiçbir şey yapamazsın.

kendini bir meyve olarak düşün, şimdi dalında mı kalacaksın? yoksa hemen konserve mi olacaksın?
eğer dalında kalman gerekiyorasa (ki bence gerekiyor) tam olarak olgunlaşana kadar dalında kal. çünkü sadece tam olarak olgunlaşırsan, konserven enfes olur. (:
0
buzkran
(09.10.10)
bence kesinlikle git.Hocan senin için emek vermiş bi yanda.sende bu emekleri başka öğrencilere verebilmen ülken için daha faydalı işler yapabilmen için bu büyük bir fırsat.gitmessen aklının bir köşesinde kalır o sonra başının etini yer.git bir başlangıç yap olmassa beğenmessen dayanamazsan geri dön."Gittim ama yapamadım hocam olmadı" dersin hem.
0
rain
(09.10.10)
bence gitmeyin. burada hocanızdan feyz alırsınız, o sizi yetiştirir, siz de ona yardım edersiniz. hem böyle bir adamın burada yüksek lisans da yapsanız orada doktora imkanı sağlayabileceği tahmin edilebilir (yanlış okumadıysam kendisi de böyle söylemiş).

doktora sürecine kadar da düşünme zamanınız olur.

bence de kariyer hayatın amacı filan diyildir. burada memnun olacaksınız kalırsınız, hatta şimdilik kalmanız sonradan karar değiştirip gitmenize engel de olmadığına göre, bence beyninizi aşındırmayın daha fazla.
0
uyuklayankedi
(09.10.10)
daha once yurt disi tecruben olup olmamasi da bence onemli.
ve tabii ki hayattan beklentin.

kimse gitmen ya da kalman gerektigini senden iyi bilemez ama buradan gorunen yurtdisi kariyerin ve bilgin acisindan daha avantajli. mutluluk getirir mi orasi ayri. kurulu bir duzenden ayrilmak zor tabi.
0
orcu
(09.10.10)
git tabi ki beyinsiz. bu böcek sürüsü insanların arasında kalıp ne yapacaksın, salak?

başarılı olsan ayağaına çelme takarlar, başarılı olmasan, götüne tekme vururlar, hiçbir şekilde sana hayat hakkı tanımazlar, he rşekilde seni sömürürler, götünü de yırtsan, cebine üç kuruş para ancak girer. üstelik o "aşüük olüüp evlenüüp çolüük çocüüğe karüşeceğüüün" güzel karın seni ona aldığın yüzüklerin, mücevhelerin değeri kadar sever.

-banüü büü aküül verüüün, gütsemm müü kalsamm müüüü?
0
Cem Şancı
(09.10.10)
git.
0
fdegir
(09.10.10)
bence fırsatınız varken gidin.
0
kayranin kedisi
(10.10.10)
(2)

Çeviri yardımı ??

einstein in varisi
bir ödevden ötürü çeviri yapmam gerekiyor.bi yerde tıkandım. cümle şu:"You'd be stupid not to grow opium,"he said, gesturing at the lettuce-likeplants pushing out of the crackedearth--------------------------2.side bua fact that gives MrRahman's opium garden extrapiquancy
bir ödevden ötürü çeviri yapmam gerekiyor.bi yerde tıkandım. cümle şu:
"You'd be stupid not to grow opium,"
he said, gesturing at the lettuce-like
plants pushing out of the cracked
earth
--------------------------2.side bu
a fact that gives Mr
Rahman's opium garden extra
piquancy
0
einstein in varisi
(07.10.10)
1. catlamis topraktan cikan lahana benzeri bitkileri isaret ederken "hashas yetistirmemek icin aptal olunmali" dedi.
2. Rahman Bey'in hashas bahcesine ek bir lezzet veren bir gercek

not: lezzet-> albeni de olabilir
0
orcu
(07.10.10)
Mr Rahman = Bay Rahman
0
wpi
(07.10.10)
(7)

ankara'da valiz bavul nereden alınır

hakiki ssg
kısa bir yolculuk için küçük bir valize ihtiyacım var.öyle marka olmayan basit ucuz valiz nereden bulabilirim?
kısa bir yolculuk için küçük bir valize ihtiyacım var.öyle marka olmayan basit ucuz valiz nereden bulabilirim?
0
hakiki ssg
(05.10.10)
ulusta çantacıların bulunduğu bir sokak var. orda imal ediyorlar çeşit çeşit, boy boy, hemde satıyorlar. pazarlık flnda yapabilirsin. heykelin oralarda çantacılar sokak diye sorarsan tarif ederler.

ulusla fln uğraşmam dersen kızılayda tömeri geçince ilk sağda metro iş hanı var. en alt katında baysal çanta, ensturman çantaları yapıyor ama sipariş verirsen valizde yapar. elinde hazır olma ihtimalide var. ama biraz daha tuzlu olur. ayrıca kızılaydaki işhanlarını turluyabilirsin. mutlaka çantacı/valizci bulursun.
0
morcivert
(05.10.10)
kizilay
0
orcu
(05.10.10)
Ulkealan etrafinca ve NecatiBey Cad. vardir ise yarar valizler. Izmir Caddesi'nden girip NecatiBey'e salinin boyle ishanlarini gezerekten.
0
ucan sincap
(05.10.10)
kızılayda soysal pasajında bulabilirsiniz. ama ulus daha ucuzdur.
0
gene mi gene
(05.10.10)
yüksel caddesinde akşam pazarında çok ucuz oluyor pazarlıkla.
0
shell
(05.10.10)
ulustaki gerçekten harikaymış çok teşekküe ederim.
0
🌸hakiki ssg
(10.10.10)
Kızılay 'da benim bildiğim Gama İş Merkezinin içinde Valizci var. Yanılmıyorsam küçük kapısından girince sağdaydı.Arkadaşım şehir dışı üniversiteyi kazandığı için oradan valiz almıştı. Memnun kalmıştı. Öyle aklımda kaldı.
0
enesss1903
(25.08.22)
(3)

Java sorusu

offday
Selamlar ufak bi yardıma ihtiyacım var.Java'da string kullanırken ekrana belli bir kısmını yazdırmak için .substring(2, 6) gibi bir fonksiyon kullanabiliyoruz.Bunu double için nasıl uyarlayabiliriz?İlk 5 karakteri yazdırmak istiyorum ama gerekli fonksiyonu bulamadım.Umarım yardım edebilen olur.Şimdi
Selamlar ufak bi yardıma ihtiyacım var.Java'da string kullanırken ekrana belli bir kısmını yazdırmak için .substring(2, 6) gibi bir fonksiyon kullanabiliyoruz.Bunu double için nasıl uyarlayabiliriz?İlk 5 karakteri yazdırmak istiyorum ama gerekli fonksiyonu bulamadım.Umarım yardım edebilen olur.Şimdiden çok teşekkür ederim.
0
offday
(02.10.10)
double'i string olarak parse edip subspring kullanin.
0
thunder thunder thunder thundercats
(02.10.10)
Amma velakin double kullanmak zorundayım yok mudur bunun bi yolu yordamı?
0
🌸offday
(02.10.10)
ekrana yazdirmak icin double kullanmak zorunda degilsiniz. kaldi ki matematiksel islemler icin soruyorsaniz stringi tekrar double a cevirebilirsiniz, ama ne kadar mantikli olacagi size kalmis. boyle bir durumda birakin sayi oldugu gibi saklansin.
javada sayilarin gosterimi icin formatlar mevcut. tam hatirlamiyorum ama decimalformat sinifina bi bakin.
0
orcu
(02.10.10)
(4)

yirmilik diş

jameskeenan
bunların kendini gösterdiği dönemde ağza kan tadı gelir mi?
bunların kendini gösterdiği dönemde ağza kan tadı gelir mi?
0
jameskeenan
(02.10.10)
o dişler yerinden çıkarken damağını yararak çıktığında kanayabilir.
0
ceo
(02.10.10)
muhtemelen kan tadi baska bir seyden gelmistir
0
orcu
(02.10.10)
değil kan tadı, et tadı bile alınabilir, bizzat ben kendim.
0
bykush
(02.10.10)
arkadaşlarına söylediklerine ek olarak, her hangi dolgulu bir dişininde altından kan gelme iltahap yapma ağız kokusu yapma ve senin farkedememe ihtimalin vardır.
0
killerbee
(02.10.10)
(4)

Online Film İzlemek

Gkcn
Online film izleyebileceğim bir site biliyor musunuz acep??
Online film izleyebileceğim bir site biliyor musunuz acep??
0
Gkcn
(02.10.10)
google misal?

bit.ly
0
entrapmen
(02.10.10)
www.diziport.com
0
PoscheN
(02.10.10)
orcu
(02.10.10)
direkizle.net çok güncel bir site. Yeni çıkan birkaç film filan hemen ekleniyor. Hatta son aylarda eklenen filmlerin görüntü kalitesi diğer film sitelerinden gayet güzel. Bir de sitede her film değerlendiriliyor. Değerlendirmede üç seçenek var; direkizleyin, fena değil, berbat. Direkizleyin seçeneği %75'in hatta %80'in üzerinde oy almış filmleri gönül rahatlığıyla ve zevkle izleyebilirsin. Ben müdavimi oldum bu sitenin.
0
conqueror
(02.10.10)
(3)

Denizlili bayanlara bi soru

duygumsu
bana kuaför önerebilir misiniz?
bana kuaför önerebilir misiniz?
0
duygumsu
(01.10.10)
kuaforun ozellikleri hakkinda tercih belirtmeyecek misiniz?
0
orcu
(02.10.10)
güvenilir olsun.şunu şunu istemiyorum deyince yapmasın, "a yandım" deyince özür dilesin "e kafanızı sabit tutmyosunuz" demesin, kibar olsun.
kaliteli bi yer olsun, çok kalabalık olmasa çok daha güzel olur aslında.
0
🌸duygumsu
(02.10.10)
ozellik belirtmeyince gordugunuz bir yere girin diyecektim :)

twins ya da she imis efendim dediginize gore oneri.
0
orcu
(03.10.10)
(6)

Briç?!^^

kamera motor
briç öğrenmek istiyorum ancak iskambil kağıdıyla oynanması dışında hiçbir fikrim yok ne olduğuyla ilgili. amacın nolduğu, hamle falan varsa neye göre falan yapıldığına dair internet üzerinden öğrenebilir miyim brici. herhalde satrançtaki gibi hamleler falan da vardır ama farzedin ki ben sadece filin
briç öğrenmek istiyorum ancak iskambil kağıdıyla oynanması dışında hiçbir fikrim yok ne olduğuyla ilgili. amacın nolduğu, hamle falan varsa neye göre falan yapıldığına dair internet üzerinden öğrenebilir miyim brici. herhalde satrançtaki gibi hamleler falan da vardır ama farzedin ki ben sadece filin çapraz, kalenin düz piyonun tek kare ilerlediğini öğrenmek istiyorum sırf.
0
kamera motor
(29.09.10)
batak bilmiyorsan batak öğren önce. sonra king'in koz kısmı nasıl oynanır onu öğren. iskambil oyunları birbirne çok benzer.

biz öğrenirken beş kart major sistemi vardı ama şimdi 1-2 diye bir sistem çıkarmışlar. goren diye de bir sistem var ama çook eskide kaldı artık. 5 kart major kitabından ve bridge base'in yeni başlayan odalarında oynayarak öğrenebilirsin az biraz. ama en iyisi kursa gitmek tabi. hele ki hiç bilmiyorsan çok önemli kurs.
0
ayiadam
(29.09.10)
İnternet üzerinden öğrenebilirsin ancak bir partner bulup oynamak lazım sürekli. Çok karışık kuralları yok ancak strateji oluşturabilmek için çok pratik yapmak lazım. Partner de önemli tabi
0
thefin
(29.09.10)
batak, ihale falan biliyorum
0
🌸kamera motor
(29.09.10)
biliyorsun da onlarda yükseltmek zorunlu oluyor. ondan king'in koz kısmını öğren dedim zaten. normal ihalede yaptığın hinlikler çakallıkar + king hinlikleri + briç hinlikleri hepsinin çakallıklarını bilmen gerekecek düzgün oynayayım diyorsan.
0
ayiadam
(29.09.10)
evde babamın gençliğinden kalma 2 kitabı vardı. bi sorsan kitapçılara.
0
geven kafa
(29.09.10)
evet o kadarını internetten öğrenebilirsiniz.

hatta ben size özet geçeyim. ihaleyi biliyormuşsunuz. ilk önce ihalemsi bir şey oluyor. burada hangi ortaklığın hangi koz geçerliyken (koz olmak zorunda değil. kozsuz oynamak da bir opsiyon) kaç el alacağı belli oluyor.
sonra da yer oyunu kısmı var. oyunu oynayacak kişi söylediklerini almaya çalışıyor, ortağı elini yere açıyor. burada da kurallar kolay. büyük atan alıyor. koz varsa koz daha değerli ve atılan rengi takip etmek zorundasınız.

ama bu kadarını öğrenmek pek bir işinize yaramaz.
0
orcu
(29.09.10)
(2)

görüşlerinizi merak ediyorum

ounr
"Her şey olabildiğince basit olmalı, ama daha basit değil." -Albert Einstein<BORNOVA> Bornova'ya gitmem gerekene kadar her şey yolunda. Önceden evden çıkarken başlardı içimdeki sıkıntı. Şimdi durağa kadar sabrediyor. Bunalıyorum, sıkılıyorum. Bugün tekrar notlar tutmaya başlamamın nedeni, nedenini b
"Her şey olabildiğince basit olmalı, ama daha basit değil." -Albert Einstein

<BORNOVA>

Bornova'ya gitmem gerekene kadar her şey yolunda. Önceden evden çıkarken başlardı içimdeki sıkıntı. Şimdi durağa kadar sabrediyor. Bunalıyorum, sıkılıyorum. Bugün tekrar notlar tutmaya başlamamın nedeni, nedenini bilmemem; bunaltımın.
Oysa her şey iyiydi üç gün öncesine değin. Okula gidiyor, iyi vakit geçiriyordum. Kendimi verimli bir birey gibi hissediyordum, şu anın tersine. Zihinsel hastalıkların, hastalık olup olmadığı felsefenin konusu olmuştur. Demek istediğim bir birey topluma yararlı olması için tedavi edilmeli mi? Yoksa birey bu durumda mutlu olamadığı için mi tedavi ediliyor? Ben ikinci görüşten yanayım, sistemin insanları sömürdüğü doğru olsa da, bu zihinsel halet-i ruhiye sağaltıldığında devletin doğrudan pragmatik bir fayda sağladığına inanmıyorum.
Düşüncelerin ruhsal durum(duygu durum) üzerindeki ve tam tersinin feed-back mekanizmasına inanıyorum. Ancak düşünceleri tetikleyen bir güdü olmalı zira insan düşüncelerini de kolay kolay değiştiremiyor, duygularını değiştiremediği gibi.
Gerçekten sıkıntılı bir gün geçirip geçirmeyeceğimi bilmiyorum. Aslında bu çıkarımların, kurguların doğru olmadığını kendime kanıtlamıştım. Kestirilen, görünen değildir. Yine de o günü yaşayıp, deneyimleme gücünü kendimde bulamıyorum. Araştırmam gereken "nedenlerden" sanıyorum, en önemlisi bu; çabuk pes ediyorum. Yoruluyorum.

<YALNIZLIK VE DİĞERLERİ>

Kendimi bildim bileli zekamdan başka bir özelliğime itibar etmem. Tek başıma bıraksalar (...) her şeyin üstesinden rahatlıkla gelebileceğimi düşünüyorum. Yahut birisi "gerçekten" destek olsa. Yarım yamalak yanımda olunduğunda kendime verdiğim umudu, gücü paylaşıyor; inançlarıma inanmasını sağlamak için çaba sarfediyorum.

Gerekli olduğunda burda değildi.
Burda olduğunda gerekli değildi.
Burda değildi ya, gitmişde değildi.*

Yazarları ve büyük bestecileri hep çok sevdim. Her şeye rağmen devam etmeleri beni hep şaşırtmıştır. Bunu benim de başardığımda, bir gün, yirmi yaş bunaltısında bir genç, kendine çok yakın hissedecek. Biliyorum. Edebiyatın bir amacı da bu değil mi? Yalnızlık.
Yalnız olduğumda, kitaplara, zeka oyunlarına ve akademik alanıma gömülüyorum, piyano dinliyorum. Bunlar beni tatmin eden aktivitelerdir. Ve çok az yazıyorum. Sanırım bunları daha düzenli ve daha sık yapmalıyım. Düşünsel yaşamın verdiği doyumu ve insanların arasında olmanın verdiği keyifi birleştiren bir alanı olmalı insanın. Bu alan insanın tutkusudur. Tutku keşfedilmeli, aksi takdirde ikisi de tek başlarına yetersiz kalıyor.

<İRADE, DÜZEN ve DRAM>

Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek.** Kim olduğumuz gibi, neden yaptığımızı da bilmiyoruz. Geriye "Ne" ve "Nasıl" soruları kalıyor. Korkarım, bunlardan ötesini düşünmemek getiriyor çoğu insana mutluluğu. Mutluluk, doyum mudur? Bu soruya yanıtınızdan memnun musunuz? İnsanların bir kanıya kolayca varması beni daima şaşırtmıştır. Sık sık kendimi yaşayan ilk ve tek insan olarak tasavvur ederim.
Düzensizliğin de bir düzen olduğuna, insanın tepkisiz kalmasının mümkün olmadığına inanırım. Bu noktada hepimiz gündelik rutinlere sahibiz. Mutlu değilsek, işe bu noktadan başlamak gerektiğine inanıyorum. Sigarayı bırakmak, uykuyu ve sporu düzene koymak, zihni yeni disiplinlerde eğitmek, akademik anlamda çalışmak, düzenli kitap okumak, tadında olan sosyallik standartlarımızı yükseltecektir. Aktif bir yaşam şüphesiz gereklidir. Yoksa "Hepimiz taşın üzerinde oturan bilgelere döneriz. Bu da ne kadar bilgece bilemiyorum."*** Bunun için gerekli irade, o müthiş duygu ve düşünceleri saf dışı bırakma yetisi nasıl edinilebilir? Bir dramın çözümü yaptığını yapmamakta olabilir.

<BAZILARI IŞIĞIN, BAZILARI GÖLGENİN PEŞİNE DÜŞTÜ>****

Her şeyden önce nesnel doğrunun olmadığını, birisinin ışığının öbürüne gölge ettiğini kabul ederim. Gerçekten merak ettiğim seçimin ne olduğu değil, nasıl yapıldığı. Yazarlar ve okurlar kağıt yığınlarının, besteciler enstrümanlarının, yabancılar direksiyonun diğerleri de televizyonlarının başına geçtiler uzun bir günün ardından. Sizi temin ederim bu denemenin yazarı tutkusunu bulamadı. Umudumu yitirmiyorum; yapılabileceklerin hepsini yapmadım. Bunların bir kısmını yapamayacak, bir tanesi ise, umarım, tutkum olacak.
Yaşamımı iyi, güçlü ve içten sürdürmeye çalışıyorum, "zor olan adam olmak değil, adam kalmak."***** biliyorum. Sadece ne yaşadığımdan emin olamıyorum. Basit bir şeymiş gibi; sadece.

<YABANCI>

Biribirine gerçekten dürüst iki insanın iki yabancı olduğu görüşüne sahibim. Bu, genelde başta ve sonda olur. Gerçek ortaya çıkar, takke düşer. Bir insana kendimi açtıkca, yabancılığı yitirip yakınlaştığımı düşümem ama aslında bunun tam tersinin olduğu görmek beni dehşete düşürüyor. Bu büyüyü bozmayan eşi, dostu arar dururum. Dünyanın -haddinden fazla- kalabalık olması sadece bu yönüyle içimi rahatlatır. Bu nedenle yollara düşen kayıp ruhları yadırgamamak gerekir. Senin de bazen "alıp başını çekip gitmek" istediğin olmuyor mu?

<OKUMA-YAZMA: YEDİ YAŞINDA HAKSIZLIK>

İnsanın önce, bedenini farkına varmasını-beden beyini taşıyan bir araçtan fazlasıdır bence-, irade kazanmasını, okuma-yazma öğrenmesine yeğ tutarım. Okuma ve yazma etkiliğinin insanı nevroza sürüklediğine inanır mısınız? Nedense etrafımda mutlu okur ve ya yazar nadir buluyorum.Bu nedenle bazen bilimin huzurlu, kesin dünyasına bırakırım kendimi. Kafanın dolu olmasıyla karışık olmasının aynı şey olmadığının artık farkındayım.

Düşüncelerimde yanlış olabileceğimi memnuniyetle kabul ederim; yeterki gerekçeniz olsun.
0
ounr
(27.09.10)
"Evrenin en anlaşılmaz özelliği anlaşılabillir olmasıdır." -Albert Einstein
0
ermanen
(27.09.10)
bastan sona okuyan heralde tek kisiyim ama yine de tam olarak ne sordugunuzu/beklediginizi anlayamadim.
bircok farkli konudan bahsediyorsunuz ve konularin arasinda (ve iclerinde) tam bir akis kavrayamadim ben.
bu kadar farkli konu arasinda sonuc olarak soyleyebilecegim genelde sizle ayni fikirdeyim. ancak birbirine durust iki insanin iki yabanci oldugu gorusunu anlayamiyorum. ayrica okuma yazmanin da haksizlik oldugu gorusunde degilim.
0
orcu
(27.09.10)
(4)

doğada yaşam tecrübesi

mulayim ters
merak ettiğimden ve konuya uzak olduğumdan sormak istedim.. doğada balık tutmayı, kanoyla ordan buraya geçmeyi, ateş yakmayı, ot toplayıp birşeyler yapmayı, sığınmayı yani genel olarak doğada tek başına kalsan sana yaşamayı öğretecek kurs veya kamp organizasyonları hiç yoksa anlattığıma benzeyen eği
merak ettiğimden ve konuya uzak olduğumdan sormak istedim.. doğada balık tutmayı, kanoyla ordan buraya geçmeyi, ateş yakmayı, ot toplayıp birşeyler yapmayı, sığınmayı yani genel olarak doğada tek başına kalsan sana yaşamayı öğretecek kurs veya kamp organizasyonları hiç yoksa anlattığıma benzeyen eğitici bir organizasyon var mıdır?
0
mulayim ters
(04.09.10)
ne guzel olurdu..
0
orcu
(04.09.10)
olmaz olur mu, var elbette. Istanbuldaysan karakoydeki kamp malzemeleri satan dukkanlari dolas biraz. Surekli kampcilik, dagcilik vs gibi kurslar olur.
Hatta google'da 'kamp kurs' diye aratsan bir duru sonuc alirsin.
Ama dediginin maliyeti cok tuzludur soyleyeyim. Ona gore arastir.
0
insanimsi
(04.09.10)
(bkz: ultimate survival)
sal beni ardahan'dan ertesi hafta edirne'de görüşelim. az sonra başlıyor hem.
0
sarper361
(04.09.10)
İstanbulda benim gittiğim GEA Arama Kurtarma ve Ekoloji Grubunun survival atölyesi ve kampları oluyor. Orda aynen istediğiniz şekilde doğada tek başına yaşam sürme dersleri veriliyor. Ücretsiz atölye ama atölyeye katılmak için dernek içinde felsefe derslerine veya arama kurtarma derslerine katılıyor olmak gerekiyor. Yani bir nevi üyelere ve ders alanlara yönelik dersler bunlar. Felsefeye de ilginiz varsa, ya da deprem olduğunda nasıl kurtulabilirim ve sonrasında nasıl kurtarabilirim diye düşünüyorsanız muhakkak tavsiye ederim. Hiçbir siyasi görüşe, dine, gruba vs bağlı değil, tamamen felsefe ve insan hayatına gönül veren bir grup.
www.gea.org.tr
0
vejeteryan vampir
(04.09.10)
(7)

ankara esenboğa hava alanından kızılay'a

domine deyus
~nası gidicez? necatibey caddesine gitmem lazım. direkt taksi çok mu yazar? yakın bir yere toplu taşıma ile gidip gerekirse taksi ile devam etmeye de varım. taksi için 20-30 verebilirim. gerisi ziyan.
~nası gidicez? necatibey caddesine gitmem lazım. direkt taksi çok mu yazar? yakın bir yere toplu taşıma ile gidip gerekirse taksi ile devam etmeye de varım. taksi için 20-30 verebilirim. gerisi ziyan.
0
domine deyus
(28.08.10)
442 numaralı ego otobüsüne binip kızılay'da inersiniz. az bişey de yürürsünüz. 3,70 liraya varırsınız istediğiniz yere.

taksi dünyalar yazar.
0
kibritsuyu
(28.08.10)
tamam, teşekkürler.
bi de nasıl ödeme yapıcaz orada? nakit kabul ediyor mu otobüsler, kart falan mı almak gerekecek?
0
🌸domine deyus
(28.08.10)
kart gerekecek ama şoförde de oluyor galiba. değilse bile 2'lik kartlar var (zaten 2 kontör düşüyor otobüs). onlardan alıp kullanabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(28.08.10)
havaalani otobuslerinin ego karti ayri ve otobuse binerken soforden satin aliyorsunuz. taksi icin tahminen dediginizin 3 katini verirsiniz.
0
orcu
(28.08.10)
taksinin 100 liradan az tutması imkansız, belediye otobüsünden havaş nispeten rahattır, havaşla ulus'a kadar gidebilir, sonra ordan taksiye binerek toplam 25 liraya falan işin içinden çıkarsınız ama gerek yok bence.
0
pofudukayi
(28.08.10)
havaş (epey bir sıklıkla olması lazım) ile sıhhiye (ya da oraya yakın bir yerdi) terminaline ordan da taksi ile tahmini max 20-30 liraya necatibey'e (= sıhhiye sayılır) ulaşırsınız. taksi neredeyse 100 lira yazar azıcık da hızlı olur.
0
paranoid corpse
(28.08.10)
sıhıye-ulus ile kızılay en fazla 10 lira tutar.
0
aliscan
(28.08.10)
(4)

O.K Neyin Kısaltılmışı?

taytaylan
O.K. yani okey hangi kelimelerin kısaltılmış hali bilen var mı?
O.K. yani okey hangi kelimelerin kısaltılmış hali bilen var mı?
0
taytaylan
(28.08.10)
okay'in kisaltmasi :)

uzun zaman once fwd mail ile gelen kadim bilgiler der ki, eskiden, cok eskiden, savaslar olur imis. bu savaslarda olenler olur imis. bu savaslardan sonra kimse olmez ise 0 killed olur imis. yani 0-k. oradan cikmismis.

inanmak isterseniz inanilabilecek kadar mantikli.
0
orcu
(28.08.10)
sözlüğü duymadınız herhalde hiç?
(bkz: ok)
(bkz: #355252)
0
ozdek
(28.08.10)
ingilizcesi okay, etimolojisi de wikipedia'a bulunuyor.

en.wikipedia.org
0
whoosie
(28.08.10)
Concise Oxford Dictionary'ye göre "all correct" sözcüklerinin modifiye edilmiş bir hali olan -Orl Korrect-'in kısaltmasıymış.
0
silhouette
(28.08.10)
(5)

kendini bilmek

yons
insan kendini nasıl tanır, ben kimim, beni karşımdaki nasıl görüyor.karşındakinin karakterini nasıl bilirsin ya, kendini nasıl bilirsin? var mı bir yolu yordamı?
insan kendini nasıl tanır, ben kimim, beni karşımdaki nasıl görüyor.
karşındakinin karakterini nasıl bilirsin ya, kendini nasıl bilirsin? var mı bir yolu yordamı?
0
yons
(26.08.10)
Kendinle konuşabilirsin. Yalnız ve sesli bi şekilde.
0
bete
(26.08.10)
yeni şeyler dene
0
386 dx
(26.08.10)
kendinize bunlari dusunmek icin zaman ayirin.
0
orcu
(26.08.10)
kendin ol.
0
ermanen
(26.08.10)
içgörü başlığı ilgini çekebilir.
0
jolietjake
(26.08.10)
(5)

Dublin'de iş

roptesambur
Sevgili iskoçyalılar, Dublin'den bir firmayla irtibat halindeyim, bugün bir telefon görüşmesi yapacağız. Sorum şu, ev kirası, yemek giderleri ulaşım ve alışveriş düşünüldüğünde sıkıntı çekmeden yaşamak için yıllık ne kadar bir maaşa evet denir?Ayrıca bu adamlarda brüt-net olayı nasıl oluyor? Mesela
Sevgili iskoçyalılar, Dublin'den bir firmayla irtibat halindeyim, bugün bir telefon görüşmesi yapacağız. Sorum şu, ev kirası, yemek giderleri ulaşım ve alışveriş düşünüldüğünde sıkıntı çekmeden yaşamak için yıllık ne kadar bir maaşa evet denir?
Ayrıca bu adamlarda brüt-net olayı nasıl oluyor?
Mesela burada aylık net 2500-3000 e karşılık gelen maaş orada neye tekabül eder?

Şimdiden çok teşekkürler.
0
roptesambur
(26.08.10)
Su linkler isine yarayacaktir:

www.google.co.uk

Buradaki parayi orada dusunme. Dogrudan orada cost of living'i hesapla, ona gore konus.
0
wpi
(26.08.10)
dublin'de ev kiralari neresinde yasamak istediginize gore degisir. kuzey'i daha ucuzdur, guney'i pahali. en iyi fikri www.daft.ie sitesinden ogrenebilirsiniz.

maasi aylik dusunmeyin bu arada. sizin gorustugunuz sirketi bilemeyecegim ancak orada anlasmalar yillik brut maas uzerinden yapilir. vergi hesaplamasi ise soyle oluyor. atiyorum yillik 45bin yoro'ya anlastiniz. bu miktarin 33bin'e kadar olani 20% uzerinden kalan miktar ise 42% uzerinden vergilendiriliyor. soyle ki
33bin * 0.8 = 26400
12bin * 0.58 = 6960
Toplam net yillik = 33360
Toplam net aylik = 2780

vergi dilimleri/yuzdeleri degismis olabilir. ayrica bu krizden dolayi 2% harc vardi bir de. ama son birkac ayda degismis olabilir.

Ekstra birseyler daha var ama 45bin icin elinize gecen miktar 2700 euro civari olur gibime geliyor, +/-150 yoro diyeyim. (maasa +tax credit - prsi da olacak bu arada. bunlari ogrenirsiniz gidecek olursaniz.)

elektrik 2 ayda 1 80 90 euro geliyordu sanirim.
su beles.
gaz olursa kalacaginiz evde o da 80 90 euto gibi birseydi sanirim.
internet upc'den 20 mbit 40 yoro idi.
yeme icme nerede yiyeceginize gore degismekle birlikte 20 yoro'ya halledersiniz her gun disarida yerseniz.

2500 yuro yeter, ustune para da biriktirirsiniz. yalniz oraya gidince avrupa'yi gezerim gibi bir dusunceniz varsa unutun. anasini sattigim memleketi schengen degil ve diger ulkelere vize almaya kalktiginizda turkiye'de cektiginiz cileye yakin cile cekiyorsunuz. bir de gozunuzde buyutmeyin dublin'i, koy gibi bir yer.
0
fdegir
(26.08.10)
yemek acisindan, ben bi ogunu yuvarlak 15 euro olarak hesaplardim.
0
orcu
(26.08.10)
@fdegir
dublin'e köy dedin bütün hayallerimi yıktın
0
ronaldo17
(26.08.10)
yorumlar için çok teşekkürler. makbule geçmekte.
0
🌸roptesambur
(27.08.10)
(1)

acil ; bir cümle çeviri

chainreaction
şu cümleyi biri türkçeye çevirebilir mi lütfen. tıpla ilgili bir cümle. cümlede geçen TIA öylece kalsın."for patients who have suffered a major disabling stroke, emphasis is placed, at least initially, on the former whereas in patients with TIA or minor stroke, the emphasis is on the latter"teşekkü
şu cümleyi biri türkçeye çevirebilir mi lütfen. tıpla ilgili bir cümle. cümlede geçen TIA öylece kalsın.

"for patients who have suffered a major disabling stroke, emphasis is placed, at least initially, on the former whereas in patients with TIA or minor stroke, the emphasis is on the latter"

teşekkürler.
0
chainreaction
(25.08.10)
ceviri:
agir inme geciren hastalarda vurgu (en azindan ilk basta) birincidedir; buna karsilik, TIA olan veya hafif inme geciren hastalarda vurgu ikincidedir.

not: bu cumleden once iki seyden bahsedilmis, onlara referans var. ayrica normalde vurgu olan emphasis kelimesinin tipta baska bir cevirisi var mi bilmiyorum.
0
orcu
(25.08.10)
(2)

bilgisayar müh. ders notu ankara

eckart muller
selam,ben kısa süreliğine ankara'ya geldim ve gelmişken ankara'daki üniversitelerin bilgisayar müh. bölümlerinin ders notlarını almak istiyorum. hacettepe olur bilkent olur odtü olur hangi üniversiteler hangi kırtasiyecilerle çalışıyor bilenler varsa öğrenmek isterim. teşekkürler.
selam,
ben kısa süreliğine ankara'ya geldim ve gelmişken ankara'daki üniversitelerin bilgisayar müh. bölümlerinin ders notlarını almak istiyorum. hacettepe olur bilkent olur odtü olur hangi üniversiteler hangi kırtasiyecilerle çalışıyor bilenler varsa öğrenmek isterim. teşekkürler.
0
eckart muller
(23.08.10)
bilgisayar muh. ders notlari diye bir sey yok.
0
orcu
(23.08.10)
data structures olur, operating systems olur, network olur hangi kırtasiyecilerle çalıştıklarını öğrenebilirsem adresine gidebilirim belki diyordum.

ders notu diye bir şey olmadığını da yeni öğreniyorum. derslerde not almıyorlarsa helal olsun gençlere.
0
🌸eckart muller
(23.08.10)
(11)

kadınlar...

kobunder
selamlar,kadınlar hakkında ve benim için çok önemli olacak olan bir sorum var. (biraz uzun olacak ama idare edin)bir çok kadında gününü kötü geçirmeme-mahvetmeme, buna dayalı olarak da kendini geliştirmeme-sıkıntıya girememe isteği gördüm. annelerimizden eşlerimizden kardeşlerimizden bahsediyorum. ş
selamlar,

kadınlar hakkında ve benim için çok önemli olacak olan bir sorum var.
(biraz uzun olacak ama idare edin)

bir çok kadında gününü kötü geçirmeme-mahvetmeme, buna dayalı olarak da kendini geliştirmeme-sıkıntıya girememe isteği gördüm. annelerimizden eşlerimizden kardeşlerimizden bahsediyorum. şimdi benim başımda böyle bir sorun var.

bir çok erkekte de bu vardır, hatta istisna olan ben öyle değilim diyebilecek bayan da çoktur ama konu bu değil. bir çözüm yolu bulmak konumuz.

mesela...
bir kadına (annemiz olsun) "şöyle şöyle bir sorun var, o yüzden babamla konuşmalısın. bu çok çok önemli. eşin sana kızsa da bağırsa çağırsa da söylemelisin acilen." gibi bir şey söylendiğinde hiç de acilen falan yapılmıyor(onalara göre yapılamıyor) bu önemli konuların konuşulması, çözülmesi. istisna pek görmedim(kendi annem dahil).

konuşmaktan çekinmek, o günü bozmamak, konuşulunca sinirlerin bozulacağı anların gerçekleşmesi gibi sebepler yüzünden...yani bir nevi "keyfini bozamamaktan" konuşulmuyor, konuşulduğu zaman kısa kesilip konu çözüme yaklaşmadan kapatılıyor.

bunun gibi huyların, alışkanlıkların çözümünü arıyorum.

bir örnek daha yazayım...
bir kadın evdeki en ufak toza değer verir, direkt temizler. evi toparlar, çamaşırları yıkar, yemek yapar her gün...ama önemli bir konu olduğunda pasif olarak kalır. diyelim ki (öss'den çok iyi puan alabilecek potansiyele sahip) çocuğunun öss'ye çalışmama, değer vermeme gibi bir sorunu var ve onunla konuşup ders çalışması gerektiğiyle ilgili işe yarar sebepler, bilgiler gösterilmeli öğretilmeli. yoksa hayatı kötü bir gelir düzeyinde, istemediği bir işte çalışarak harcanacak.
bunun gibi bir durumda o anne yine aynı sebeplerden çocuğuyla (en azından yeterince) konuşmuyor, gerekçe olarak da "önem vermiyo napayım, ne kadar anlatsam tersliyo..." gibi şeyler öne sürüyor ve yardıma ihtiyacı olan, aklı ermeyen çocuğunun kötü bir hayat geçirmesini bir anlamda onaylamış oluyor. çamaşırları falan yıkayarak annelik yapmış olduğunu (yine de hakları ödenmez o ayrı, ya da ödenir mi yoksa bu durumda) sanıyor.

veya...
bir eş olsun ve bu eş boş olarak yaşıyor. yani diyelim ki bir işte çalışıyor, evi de toparlıyor-idare ediyor ama ne bir kitap okuyor (okursa da bir şey öğrenmeyeceği "empati, olasılıksız yok efendim elif şafak siyah süt vs. gibi pek de kendini geliştiremeyeceği kitaplar) ne bir sanat öğreniyor, ne zanaat öğreniyor...hatta bu şans elinin altında olduğu halde yapmıyor. ve diyelim ki aynı kadının bir çocuğu oldu(üstteki örnek gibi) onun için her şeyi yapmak, onu tüm sıkıntılardan kurtarmak isteyecektir; ama yeterli donanımı olmadığı için hiç bir şey yapamayacaktır. gelecekte böyle hatta daha fazlası olcağının bilincindeyken yine de kendini geliştirmiyor, kendini geliştirmesini onayladığı halde yapmıyor-ilgilenmiyor(ilk örnekteki sebepler dolayısı ile).



uzattım özür dilerim; ama anlamışsınızdır durumu.
"kadınlar kendini geliştirmek için(geliştirme kararı vermek için değil) nasıl bir yol izlemeli?" gibi bir soru çıkıyor işte. "nasıl önem verir hale gelmeli" ya da "zamanında ne yapmalıydı da, önem verir hale gelmeliydi." (?)

edit: yine özür dileyerek söylüyorum, "kadınlar öyle yetiştirildiğinden, kocasından korktuğundan vs." gibi şeyler de değil konumuz. bir çözün yolu...lütfen...bir çözüm.
0
kobunder
(18.08.10)
Boş boş oturmaktan daha çok keyif alıyordur. Aslında o yapması gereken şeyleri yapmadan yaşasa da olur gibi düşünüyordur demek ki. İnsanlar farklı farklı, herkes kendini geliştirmek, hayatını düzeltmek için kasacak değil. Çok istiyorsanız o kişinin bir şeyler yapmasını başının etini yiyin, konforu yeterince azalırsa yapar.
0
hophophoba
(18.08.10)
Açık söylemek gerekirse anlamak için iki defa okudum

Şimdi tam olarak şunun cevabı ne diye bir soru sormamışsınız , fakat anladığım (öznel konuşuyorum ) azıcık ucundan türk aile yapısını sorguluyorsunuz , e haklısınız da sorgulanacak kadar var.
Baktığımızda kültürlü , kendini geliştirmiş , oturmasını kalkmasını bilen annelerin çocuklarının biraz daha terbiyeli , akıllı olduğu ortada, en azından ben öyle gözlemledim

#Anneler konuşamıyor çünkü , babalar sinirli , ve herkes de buna böyle alışmış , yani atıyorum bizim ev ortamında bir tartışma olsa , annem de yeterince söz sahibi , ama babamın çok sinirlendiğini görünce biraz geri duruyor , bence de bunu birinin yapması gerekir , iki kişiden biri alttan almalı yani.
Aynı durum evlilikte de geçerli

Çocuk büyütme meselesine gelince , herkesin kendi düşüncesi , ne kadar kendini geliştirmek istersen o kadar gelişirsen , çocuğuna da o geliştirdiğin kadarını verebilirsin.
Bu bir sorun mudur bilemiyorum, sonuçta herkes kendi isteğine göre yetiştiriyor çocuklarını,

Cevap da çok iç açıcı olmadı biliyorum , sizin de benim gibi iki kere okumanız gerekebilir.=)
0
slymene
(18.08.10)
sağolun,

eşim için de annem için de hatta eşimin annesi için de çok uğraşıyorum başlarının etlerini yiyorum. ve dün yeterince hayvanlık yaptım bu konuda. her zaman olduğu gibi "haklısın, tamam bundan sonra böyle olacak...vs." laflar.

ne yapayım da ikna edeyim bilemiyorum. güzellikle de olmuyor zorla da.



ve okumuş, ailede söz sahibi olan kadınlarda da bu var. (benim annem üniversite mezunu; ama dediğim gibi işte). haklısınız yani.
bu yeterince önem -değer vermeme kendini kandırma durumlarından bıkmış haldeyim. bu yaşıma kadar hep "ne analar ana, ne babalar baba" gibi şeyler söylüyordum. bir kaç yıldır diyorum ki "banane" "benim eşim benim anam öyle olmamalı, yapabileceğim tüm şeyleri yapmalıyım"...ama dediğim gibi çözüme ulaşamıyorum. artık dayanamıyorum hayvanlaşıyorum bu gibi konularla karşılaşınca, kendimi tutuyorum ama çok zor oluyor.
0
🌸kobunder
(18.08.10)
hmm.. belli ki bir üniversite kazanılamamış ve suç anneye atılmaya çalışılıyor. seni çok anlıyorum arkadaşım, aynısını ben de anneme yapmıştım, beni niye ders çalışmaya yeterince zorlamadın, niye kulağımdan tutup zorla kitapların önüne oturtmadın diye.(ki kendisi yeterince ısrar ederdi hatta yeter fln derdim ama dinlemezdim tabii) bendeki bu ruh hali de anca dandik bi üniversiteye yerleşebilmiş olmamdan dolayıydı. ama sonraları şunu düşündüm; doğuda, bırak ders çalışmaları ve iyi bir eğitim almaları için evlatlarını motive etsin, daha türkçe bile konuşamayan annelerin çocukları istanbul da tıp mühendislik kazanıyor. onların annelerinin tutup zorla çocuklarına ders çalıştırdığını mı düşünüyorsun? tabii ki de değil, önemli olan çalışma azminin insanın içinde olması. annen seni hergün dövse de yine çalışmazdın eğer "sen" isteksizsen. anneni suçlamayı bırak, çok büyük nankörlük olur çünkü bu.
0
nihannihan
(18.08.10)
@nihannihan çok sağol haklısın sen de...

ama maalesef öyle değil. güzel sanatlar mezunuyum. çok da memnunum. annem dediğin gibi bir şey yapmadı bana, bir yararı pek olmadı; ama kazandım. dediğin gibi kendim başardım. hatta babam zamanında demişti ki: " al sana şu kadar para, ne halin varsa gör! yetenek sınavına mı yatıracan ne yapacaksan artık, ne b.k yiyosan ye." (ah ulan pedercan) ben de şehir şehir gezip yetenek sınavına girmiştim avare gibi, psikoloji kaymış bi şekilde. eşim de kimyager, onun da öyle bir sorunu yok.

örnek olsun daha iyi anlaşılsın diye yazdım o üniversite konusunu. insanlar kendinden bir şey bulsun diye.

kardeşimde de neredeyse aynı şeyler oldu ve 2 yıllık kazanabildi. yazık günah yani. ben de başka şehirdeyim. yüz yüze olunca bir şeyler anlıyor ama uzaktan olamıyor maalesef. iki dk çocuğu karşılarına alıp konuşmadılar. peder de okur eder üniversite mezunudur o da; ama yemişim işte.

ama konu para, kariyer vs. değil aslında. karakter! faydalı olmak hatta cennet-cehennem. boş bir insan olmamak, aksine insan olmak.
0
🌸kobunder
(18.08.10)
anladım, ben kendim de yaşadığım için aynı durumu seni de öyle sandım bi an :) ama gerçekten annelerini suçlayan çok vardır benim gibi, bu yazım da onlara gitsin :)

p.s : ben de kimyagerim, eşine selamlar :)
0
nihannihan
(18.08.10)
Bence bunun nedeni kadınların kafalarında bir dünya yaratmaları ve o dünyayla yetinmek zorunda kalsalarda düzenlerini bozmamak için ileriye hiçbir adım atmamaları. Mesela verdiğiniz çocuk-öss örneği yerinde. Hele ki kadın biraz da bilinçsizse bu durum daha açığa çıkıyor. Kadın çocuğun odasını hergün düzenli topluyor ama hayatı için bazı önemli detayları es geçiyor. Çünkü kadın için önemli olan o çocuğun her gün alıştığı şeyleri yapması. Ya da kocasının her gün aynı saatte işe gidip aynı saatte gelmesi. Desen ki "kocanı müdür yapıcaz ya da terfi edecek ama bunun için bir süre şehir dışına çıkacak, arada bir iş seyahatlerine gidecek" kadın istemez çünkü alıştığı şeyler değişecek. Belki bu sahip olduklarını kaybetme korkusunu onlara veren bir dürtüdür, bilemiyorum.

Bana kalırsa bunun çözümü yok malesef. Çünkü hayatlarında bişeyleri değiştirmeye çalıştığınızda ya da basit de olsa işlerine yarayacak ama eski alışkanlıklarını terketmelerine sebep olacak birşey öğretmeye kalktığınızda hemen kendilerini kapatıyorlar. Eğer istisnai bir kişilikleri yoksa bence zor. Mesela benim annem bunun tam tersi hatta ilkokul mezunu bile olmayan anneannem, o nedenle kendimi cidden çok şanslı hissediyorum. Hiç matematik bilmeyen annem 40 yaşından sonra türev integral öğrendi, zevkine oturup bulmaca gibi çözüyor ama kız kardeşim öyle değil bildiği şeylerleyetiniyor çoğu zaman.

Çok sinir bozucu bir durum ama dediğim gibi kişilik meselesi.
0
johan sebastian
(18.08.10)
yanlış anlamayın ama belki sizin ailenizde, çevrenizde böyle bir durum var? ben pek sindiremedim bu teoriyi. sorumluluk alma bilincinin kadın olmakla veya erkek olmakla çok ilgili olduğunu düşünmüyorum.
0
chavezding
(18.08.10)
yanlış. kadınlar kendilerini geliştirme hususunda erkeklerden çok daha isteklidir. çünkü kadında bir kere zerafet güdüsü daha yoğun. eğer kadınlar olmasaydı dünya baltalar ve kirli balyalardan oluşan lanet bir yer olurdu. kadın girdiği her ortamı zarifleştiren bir varlıktır, daha nasıl geliştirsin.
öte yandan dediklerini spesifik algılarsak, şöyle bir doğruluğu var dediğinin, kadın sabitlenen koşullarını bozmamak için bazan daha statik kalır. bu, kurduğu düzeni sürdürmek yani biraz annelik içgüdüsüyle alakalıdır belki. ben sosyal olarak kadın algısının portresi konusunda bir iki şey diyebilirim ama onların düşünce sistematiğiyle ilgili kıçımı yırtsam bile bi yere varamam. yani bu ahmet altan gibi ben kadından ve aşktan iyi anlarım edalarındaki bir kazma için bile mümkün değildir. kadını anlamak öyle kolay bir iş mi, u know mate.
bana senin dediğin onları geliştirmek değil de işte benim de böyle bir bakışım var onları o açıda istiyorum demişsin gibi geliyor biraz.
bir insan zaten 7sinde neyse 70inde de odur. o gelişme formunda biraz da değişme etkileşimi yeralıyorsa o zor işte.
takılma bence.
aksın olaylar...
0
agy
(18.08.10)
istisnalar ya da istisna olduğunu düşünenler ve bunu toptan reddedenlerin olması çok normal ben de kabullenirim bunu zaten. lafım meclisten dışarı.

...ama bu kadınlarla ilgili bir durum değil kesinlikle, benim bu konuyla ilgili muhattaplarım kadın. bu insan olabilmekle karılık-kocalık, analık-babalık (insanlık yani, görevini normal seviyede yapmak) vs. yapmanın ne olduğunu bilmekle ilgili bir durum.

"kadın girdiği her ortamı zarifleştiren bir varlık" konusuna da özür dileyerek katılmıyorum. yeterince ortam görürseniz ve oradaki iğrençlikleri...kadınların da adamların da ne kadar berbat durumlara sebep olduğunu farkedersiniz. daha sonra da aile babası ya da "ana" diye hitap edilen "yüce varlıklar" olarak tasvirlenen karakterlerin çoğunun sadece alışkanlıktan, öyle görüp öğrenmeden, cehennem korkusundan(allah değil) vb. evlerine ekmek getirdiğini-çocuklarına yemek yaptığını farkedebilirsiniz.

ha, istisnalar tabii ki var. onların ellerine ayaklarına kapanmak gerekiyor; ama sayıları az maalesef.

bu konunun mantığını da şöyle basitçe hatta cahilce açıklamaya çalışayım:
"ne kadar kitap okursan(bilgi), tecrübe sahibi olursan o kadar farkındalık, vermen gereken şeylere yeterince değer verecek karakter sahibi olursun" gibi...basit işte. bunu da yapan çok az.
0
🌸kobunder
(18.08.10)
selam,
oncelikle soylemek isterim ki bu durumun kadinlarla ilgisi yok, genel bir durum. bir gun sonraya sinavi olan ve calismaya baslamamis ogrencinin calismasi gerektigini bildigi halde calismamasi da ayni durumdur. donup dolasir, calismaz. ancak bir telefon gelse, aninda disari cikar. yani demek istedigim kadinlarla anlattiginiz sey farkli alanlar kullanilarak herkese uyarlanabilir.

bana kalirsa bu olgu tamamen psikolojiktir. birisiyle yuzlesmenin, ders calismanin, isi iyi ya da kotu sonuca erdirmenin dogru sey oldugunu bilirsiniz ama yapmazsiniz. sikilirsiniz, korkarsiniz, guvenemezsiniz, ilginizi cekmez... ancak, alisirsaniz, yaptiktan sonra olumlu geri besleme gorurseniz, alacaginiz tepki sizi cekindirmez, yaparken duseceginiz durum sizi utandirmaz, sonucunu merak ederseniz bu isi 'hemen toz almak' ya da disari cikmadan once '1 saat verimli calismak' kadar kolaylikla yapabilirsiniz.

yani bana kalirsa cozum olarak yaninizdakilere soyle davranmalisiniz: bu seyi yapmasi gerektigini onererek, bu konuda onu sikintiya sokmayarak(zaten yapma dusuncesiyle ici sikilmakta), bunu yaptigi surecte ona destek olarak, ona guven vererek, bu konunun dogal bir surec oldugunu hissettirerek ve denediginde ona olumlu donerek yardimci olabilirsiniz. kisaca hislerine dokununuz ve surecin tamaminda destek olunuz.

umarim uzun, bos ve sikici gelmemistir.
saygilarimla.
0
orcu
(18.08.10)
(6)

öss ye girip aynı üniversitenin aynı bölümünü tercih edebiliyor muyuz?

gijilti
amaç tüm derslerden muaf olup pedagojik formasyon alabilmek.bu belki insafsızlık, bir kontenjanı doldurmak; ama formasyon olayını imkansızlaştırdılar. oysa biz fen edebiyat okumaya karar verirken formasyon eğitimi var diye bu yola başlamıştık.
amaç tüm derslerden muaf olup pedagojik formasyon alabilmek.
bu belki insafsızlık, bir kontenjanı doldurmak; ama formasyon olayını imkansızlaştırdılar. oysa biz fen edebiyat okumaya karar verirken formasyon eğitimi var diye bu yola başlamıştık.
0
gijilti
(13.08.10)
itu'de yapabiliyosun mesela.. ama cc ve ustu not aldiysan o dersleri saydirabiliyosun.. cc altindaki not aldigin dersleri tekrar alman gerekiyor..
0
buzzlightyear
(13.08.10)
maydonoz oluyorum ama.
ilginçmiş.
peki farkı üni.nin aynı bölümü?
benim de formasyona verecek param yok..
mümkünse ben de deneyeyim.
ama aynı yeri tekrar kazanmam imkansız..
0
close to the edge
(14.08.10)
vakıf üniverstesiyse burslu almıyorlar genelde.
0
kta
(14.08.10)
yaptım oluyor :)

"ama cc ve ustu not aldiysan o dersleri saydirabiliyosun.." bu da dogru.
0
burjuva
(14.08.10)
benim okulda 100'lük sistem vardı. 50 alan geçerdi, bu durumda ne olur acaba?
0
🌸gijilti
(14.08.10)
yapan biliyorum. ama mutlaka bir şekilde sıkıntılı bi bürokrasiyle karşı karşıya kalacaksınızdır.
0
orcu
(14.08.10)
(7)

kuralcı olmak

damnit
çok kuralcı biriyim ve hiç memnun değilim bu özelliğimden. nasıl kurtulabilirim? ayrıca her şeyi ince eleyip sık dokuyorum ve bu beni yoruyor. help!
çok kuralcı biriyim ve hiç memnun değilim bu özelliğimden. nasıl kurtulabilirim? ayrıca her şeyi ince eleyip sık dokuyorum ve bu beni yoruyor. help!
0
damnit
(04.08.10)
dayak ye birinden, iyileşince düzelirsin.
0
bryan fury
(04.08.10)
bir hususta tembellik yap. örneğin, ev işleri. çok tertipli biriysen.bir kerecik herşeyi sal gitsin.ne bileyim bulaşıklar 3 gün dursun. kıyafetlerini toplama, düzenli kullandığın herşeyi kullanıp öylece bi köşeye at.bir süre sonra eğlenceli bir hal alıyor ve tüm hayatına yansıyor.
0
cruex
(04.08.10)
senin gibi arkadasım var bi tane uzagım uzun zamandır :) raht ol biraz yav kuralda neymis. keyini cıkarmaya bak hayatın. fazla dert etme cogu seyi.
0
therevo
(04.08.10)
kurallar kendi koyduklarınız mı yoksa size öğretilenler mi? her iki durumda da genelde kurallar deneyimlere dayanır ve mantıklı sebepleri vardır. kuralsızların başlarına gelenleri empati kurarak takip ederseniz bence bu özelliğinizle barışabilirsiniz. bana pek kurtulunması gereken bir şeymiş gibi görünmedi çünkü.
0
tiberius claudius
(04.08.10)
Gençlikte olur, sonra geçer.
0
sourlemonade
(04.08.10)
@tiberius claudius'a katılıyorum...bu özelliğinden kurtulma gibi bir girişimde bulunmamalısın bence de, sadece(bu özelliğin getirisi olarak) kendini kasmayı, sıkıntılı yaşamayı vs. bırakmalısın. bu arkadaşlarının azalmasına sebep olabilir yalnız.

ha, "ama etrafımdaki kişilerde hep hata buluyorum, onları dışlayamıyorum, kuralcılığımın yalnızlık getirmesini istemiyorum kesinlikle..." diyorsan yine de sorun yok aslında. ikna yetini, otoriterliğini güçlendirmek çözüm olacaktır.

ama yine de...(hmm nasıl örnek versek)
sen de farkındasındır, çok zeki olmayan bir kıza dar giyinmemesini, bunun hata olduğunu anlatmaya çalışmak aşırı zordur(günümüzde). bunun gibi aşırı zor olan konularda otorite, ikna mikna işe yaramayacak nasıl olsa...yani hem kendini kasmamalı hem de bazen rol yapabilmeyi öğrenmek gerekebilir. (arkadaş kaybı olmasın diye) (ha, bu doğru mu, yanlış. o başka konu... hatalı yaşamakta ısrar edenlere yaklaşmamalıyız pek değil mi? )
0
kobunder
(04.08.10)
kurallar iyidir
0
orcu
(04.08.10)
(12)

Evde bar birası içmek istiyorum

shell
çok mu şey istiyorum? ne katayım biraya da o güzelim bar birası tadını alayım. böyle çerezsiz falan sırf serinlemek için içilen 70cl'lik bir bira...neyse sadete geleyim draft(fıçı) bira demeyin o tad onda yok. http://www.itusozluk.com/img.php/250cc3dda563a276dac405d7921da85610475/efes+pilsen
çok mu şey istiyorum? ne katayım biraya da o güzelim bar birası tadını alayım. böyle çerezsiz falan sırf serinlemek için içilen 70cl'lik bir bira...

neyse sadete geleyim draft(fıçı) bira demeyin o tad onda yok.

www.itusozluk.com
0
shell
(24.07.10)
boylesini de ilk defa duydum.
sistemiyle birlikte o kocaman ficidan alabilirsiniz,
olmadi su ya da soda karistirin.
0
orcu
(24.07.10)
nereden alabilirim?
0
🌸shell
(24.07.10)
birahanelerdeki fıçı sisteminden kurmalısın. ama nasıl yaparsın bilmem
0
etna
(24.07.10)
valla ben de aslinda hediye olarak almayi dusunmustum, evlerde guzel bir detay olur bence. ama hic arastirma kismina gecmedim, o yuzden bilemiyorum. nereden aliniyor herhangi bir bara sorulabilir diye dusunuyorum.
0
orcu
(24.07.10)
lisans falan lazım degil mi öyle birşey almak iicn
0
wessago
(24.07.10)
ya ben illa ki o düzeneği alacam nerden alayım demedim. alternatif bir yol varsa bu birayı içmek için buyrun söyleyin.
0
🌸shell
(24.07.10)
evdeki biraya su veya soda karıştırma, bardaki gibi olmaz.
zaten barlarda da su veya soda karıştırlmaz,
şimdi biraz kafa çalıştır, adamlar maliyetinin 3-5 katına satıyorlar, yan, 1,3 liraya falan maledip 5e falan satıyorlar, net karları bardak başına 3,5 lira diyelim.
şimdi buna %20 oranında su veya soda katsalar net karları bardak başına en fazla 3,8 liraya falan çıkar, ki biraya %20 su katarsan bi boka benzemez o bira, eşşek olsa anlar su kattığını. ve sen de karını %10 bile artırmamış olursun... herkes de ne mal olduğunu anladığı için tonla müşteri kaybedersin.
tadı kötü birayı satan barlar muadil marka bira kullanan barlardır, normalde efes veya tuborg satılırken, piyasada efes benzeri ve tuborg benzeri ve fiyat olarak da çok daha ucuz olan markala var, bu adamlar da işte o markaları kullanır, yani biraya su veya soda katmazlar. zaten o düzenekte biraya su veya soda katmak da kolay iş değildir...
senin tek seçeneğin var, o da fıçı bira almak, ilk alışta pahalı olur (fıçı depoziti-sistemi kurma vs.) ama ondan sonrası ucuza gelir.
0
de jure
(24.07.10)
bu sistemler satılmıyor, tabi efeste müdür amcan falansa ayarlayabilirsin büyük ihtimal. Onu geçtim çok masraflı bir şey parayla kurdurtmaya kalksan bile belki 5-10bin lira vermen gerekir. ve bunun sürekli temin etmen gereken karbondioksit tüpü var suyu var sogtutma sistemi var 50litrelik fıcısı var. ordaki sistem direk fıçıdan alıp çeşmeye vermiyor kısaca.
0
rurouni
(24.07.10)
çok zengin değilsen içemezsin. 50lt lik koca fıçı + co2 tüpü + sifon sistemi satın alman lazım.
0
kimlanbu
(24.07.10)
5 litrelik efesler vardi belki o olur? aklima gelen en yakin cozum o..
0
buzzlightyear
(24.07.10)
daha önce çok soruldu diye hatırlıyorum. barlara verilen fıçıyı kesinlikle dışarı satmıyor efes pilsen. dışarıdan kastım son kullanıcı
0
buffy de vampir sayilir
(24.07.10)
ya ben böyle bi sistemi zamanında yabancı bi sitede görmüştüm. adam evine kurmuş höpür höpür içiyordu biraları. googldan bi bak bakalım, belki yurtduşında falan satışı vardır. shipping falan halledersin amma tuzluya mal olur gibi.
0
redingot
(24.07.10)
(3)

ankarada yemek önerileri

soujiro
evet sevgili dostlar. yemek yemeyi cok seven bir insanim. sizden guzel yemekler bekliyorum. mekani ve yemegi yazarsaniz sevinirim. fiyat max 70"e kadar olsun. dunya mutfagi tercihtir. her yer uyar. yalniz dedigim gibi mekanda hangi yemek iyidir yazarsaniz sevinirim. her seyi yerim(domuz, yilan, kurb
evet sevgili dostlar. yemek yemeyi cok seven bir insanim. sizden guzel yemekler bekliyorum. mekani ve yemegi yazarsaniz sevinirim. fiyat max 70"e kadar olsun. dunya mutfagi tercihtir. her yer uyar. yalniz dedigim gibi mekanda hangi yemek iyidir yazarsaniz sevinirim. her seyi yerim(domuz, yilan, kurbaga vs...) boyle iste.
0
soujiro
(23.07.10)
öz urfalı - lahmacun bizim dünyanın mutfağı şlaskdf
0
buffy de vampir sayilir
(23.07.10)
park caddesi butcha.

www.butcha.com.tr
0
ozza
(23.07.10)
fiyatin 70 lira ile, mutfagin da dunya mutfagi ile alakasi yok ama olur da kebap isterseniz emek'teki cukuraga gayet guzeldir.
0
orcu
(24.07.10)
(2)

Avea konuşmalarınız sürekli kesiliyorsa dikkat..

gungik
Avea ile konuşurken sizin de başınıza geliyor mu bilmiyorum ama benim konuşmalarım sürekli kesiliyor. Turkcell'de orta düzeyde çalışan bir arkadaşımın söylediğine göre her operatörün sırf kontör harcattırmak için kullanıcılarına belirli bir konuşma kısıtlaması yaptığını söyledi. Bu süre en uzun turk
Avea ile konuşurken sizin de başınıza geliyor mu bilmiyorum ama benim konuşmalarım sürekli kesiliyor. Turkcell'de orta düzeyde çalışan bir arkadaşımın söylediğine göre her operatörün sırf kontör harcattırmak için kullanıcılarına belirli bir konuşma kısıtlaması yaptığını söyledi. Bu süre en uzun turkcell deymiş sonra vodafone sonra da avea daymış. Şimdi Turkcell reklamı gibi gelecek ama alakası yok. Bundan haberiniz var mı merak ediyorum. Bu konuda neler yapabiliriz? Avea nın sürekli telefonları kesmesi tüketici haklarına sonuna kadar aykırı değil mi? Hakkımızı nasıl arayabiliriz.. 20 dk sı 2 kontör ya da 50 kuruş diyor atıyorum ama 2. 3. dakikada kesiliyor telefon full çektiği halde her aramada neredeyse..
0
gungik
(16.07.10)
evet ben de yaşamıştım bunu hatta biz geyik yapıyorduk avea acısını böyle çıkartıyor diye. vay be...
0
espandon
(16.07.10)
aveadayim, 10dksi 1 kontur (ya da 2) ogrenci tarifesinde oldugum zamanlar bu olayi sik yasardim, 2.dk ya girerken konusma kesilirdi.
tarifem degisti, faturalidayim. artik biri beni aradiginda telefonu actigimda konusabilirsem seviniyorum.
0
orcu
(16.07.10)
(10)

ingilizce email yazınca sonuna, görüşürüz anlamında ne yazabiliriz?

gijilti
türkçede, adam amerikada da olsa hiç yüzünü görmeyecek de olsak, görüşmek üzere yazabilioruz... yani tekrar iletişim kurmak üzere anlamında... ama ingilizcede "see you" yazabilir miyiz bu durumlarda? görüşmeyeceğin kişiye böyle yazmak garip kaçabilir mi?başka neler yazabilir?greetings nasıl olur?
türkçede, adam amerikada da olsa hiç yüzünü görmeyecek de olsak, görüşmek üzere yazabilioruz... yani tekrar iletişim kurmak üzere anlamında...

ama ingilizcede "see you" yazabilir miyiz bu durumlarda? görüşmeyeceğin kişiye böyle yazmak garip kaçabilir mi?

başka neler yazabilir?

greetings nasıl olur?
0
gijilti
(16.07.10)
I am looking forward hearing from you biri bana böle yazmıstı gramer yanlıs olabilir.
0
sokakkedisi
(16.07.10)
see you soon. yaz gitsin.
0
mtht
(16.07.10)
Hope to hear you again
0
sijwocaq
(16.07.10)
ilişkiniz resmi ise sokakkedisinin dedigi gibi degilse hope to hear you soon
0
black wings gray eyes
(16.07.10)
hope to hear you değil, hope to hear from you soon.
0
peki
(16.07.10)
"hope to hear you soon" denmez, "hope to hear from you soon" diyebilirsiniz.
0
wpi
(16.07.10)
şimdi aklıma geldi, take care de diyebiliriz...
0
🌸gijilti
(16.07.10)
sincerely, love, regards, yours, bye, take care vs. de kullanabilirsiniz.
0
orcu
(16.07.10)
keep in touch (irtibatı koparmayalım)
0
muharrir
(16.07.10)
see you soon.
0
girl in a coma
(16.07.10)
(4)

Dünyaya şu an düşen gün ışığı 30000 yaşında mı?

silver apple
hürriyet'teki bir haberde şöyle diyor; eğer güneş ışınları önüne hiçbir engel çıkmadan dünyaya ulaşsaydı 2 saniye sürerdi. ama bu ışınlar o kadar çetrefilli bir yol izler ki 30000 yıl sürerdi. bir de bir 8 dakika muhabbeti vardı?
hürriyet'teki bir haberde şöyle diyor; eğer güneş ışınları önüne hiçbir engel çıkmadan dünyaya ulaşsaydı 2 saniye sürerdi. ama bu ışınlar o kadar çetrefilli bir yol izler ki 30000 yıl sürerdi. bir de bir 8 dakika muhabbeti vardı?
0
silver apple
(03.07.10)
Hürriyet'in fiziğine sokayım afedersin. Boktan çeviriler yapıp bilimsel olayları bile magazine döndürüyorlar.

Ne kadar boktan olduklarını 2sn örneğinden de görebilirsin. Güneşin dünyaya uzaklığı 150 milyon km gibi bir şey, ışık hızı 300bin km/s civarlarında. Nasıl 2sn de ulaşsın ?

Bahsettikleri şey ise güneşin merkezindeki reaksiyonlar sonucu oluşan ışığın yüzeye ulaşması için gereken süre. Bu da muhtemelen bilimsel bir makaleden alınıp magazinleştirilerek sunulan yalan yanlış bir bilgi.

Özetle hürriyet'i sadece güneşin seksi fotoğraflarına bakmak için kullanmak lazım.
0
kimlanbu
(03.07.10)
konuyla ilgili bi insan olmamakla beraber soyle bi hesap yaptim:
dunya-gunes arasi ortalama uzaklik ~= 150 milyon km,
isik hizi ~= 300bin km/sn
o zaman gunesten cikan isigin dunyaya gelme suresi 150 milyon/ 300 bin = 500 sn
30000 yil nere, 500 sn nereee. bi yerde feci bi hata var.
0
orcu
(03.07.10)
(bkz: ya ben lan neyse bi şey demiyorum)

Gazeteden bilim öğrenmeyin. Hele Hürriyet'ten hiç öğrenmeyin.
0
sourlemonade
(03.07.10)
(11)

whats going on

athigh
arkadaşlar 3 seneden fazladır sözlük okuyorum. hem de öyle böyle değil. askerden geldiğimden beri vaktimin çoğunu sözlükte geçiriyorum (evet işsizim). fakat son günlerde dikkat ettiğim ve beni acayip rahatsız eden bi konu var hani belki haddim değil ama sözlüğü ne zaman açsam sol framede bir başlık
arkadaşlar 3 seneden fazladır sözlük okuyorum. hem de öyle böyle değil. askerden geldiğimden beri vaktimin çoğunu sözlükte geçiriyorum (evet işsizim). fakat son günlerde dikkat ettiğim ve beni acayip rahatsız eden bi konu var hani belki haddim değil ama sözlüğü ne zaman açsam sol framede bir başlık atatürke sürekli giydiriyor. aynı konu dün arkadaşlar arasında da konuşuldu herkes rahatsız, bazıları artık okumaktan vazgeçtiklerini söylüyor. aynı durum tersi içinde geçerli ama en göze batan olduğu için yazmak istedim. ya adam öleli 80 sene olmuş hala alıp veremedikleri ne ben anlamış değilim. acaba okuyucuların bilmediği bir şeyler mi oluyor sözlükte?
cevap verenin düşüncesi gerçekten önemli değil ben mantıklı bir açıklama bekliyorum sadece?
neden?
0
athigh
(03.07.10)
yapma böyle şeyler
0
zozjotejmnk
(03.07.10)
sabit fikirli kemalistler ve siyasi uzantıları özellikle 2001 den sonra her cümlelerinin öznesini atatürk yapınca doğal olarak insanların bir yerden sonra buna antipati duyup eleştirmesi olağan...

kaldı ki eskiden bir tabuydu belki bir puttu şimdi bazılarının tabularına dokunulabiliyor olmasida var.

bonus olarak ekşisözlükte tavsiye edebileceğim başlık

atatürk'ü dünyanın en büyük lideri zanneden insan
0
murderers secret
(03.07.10)
okuyucuların bilmediği de yazarların bildiği özel bir şey yok.
yani "aslında adam 80 sene önce ölmedi, hala yasıyor gizli gizli" gibisimden bir sır yok okurlardan saklanan.
sözlukte zaman gecıren bırı olarak troll nedir bilirsiniz sanırım.

troll olmayanlar ıcınse kısaca bı cevap vereyım:
adam olelı 80 sene oldugu halde hala her yerde bustu, heykelı, portresı karsımıza cıkıyorken; memleketle ılgılı 2 laf eden herkes 4 dk'da 6 kez "ataturk" dıyorken adamın x sene once olmus olması yeterlı-gecerlı bır arguman degıl onun hakkında +/- yonde yazmamak ıcın.
0
yasakani
(03.07.10)
kült haline gelmiş, her yaptığının, her hareketinin doğru olduğunu kabul ettiğimiz, neredeyse allah statüsünde görülen bir kimsenin hatalar yapmış olabileceğini söyleyen insanlar olduğu gibi sırf belden aşağı vurmak için saldıranlar da var.

atatürk süpermen değildi. bize öğretilen kendisinin her şeye muktedir, her şeye gücü yeten, en iyi niyetli en bi muhteşem insan olduğuydu. atatürk pek çok iyi özelliği bünyesinde taşısa da hataları da olmamış değildir. bunlara dikkat çeken yazarlara karşı duranlar da faşist birbirinden mal kafatasçı tipler olunca biraz şenlikli oluyor ortalık tabii.

bugünkü başlıktan örnek verirsek, açıkçası katatürk dövmesinden ben de rahatsız oluyorum. ailemde tek bir türbanlı, ne bileyim tarikatçı şucu bucu yok, kendimi dindar gerici vs hissetmiyorum ama bu dövmeyi yaptıran ve savunan insanların ulusalcı faşist kafa yapısndan nefret ediyorum.
0
i ve been mistreated
(03.07.10)
cevaplar için sağolun gerçekten. fakat inanın karşıdan görünen durum bu değil. evet her cümlenin öznesi o yöne kayıyor, diğer taraftan bakınca da her özne bir cemaatin (isim vermiyorum herkes anladı her halde) yönüne kaymış gibi duruyor. ben kendimi güzel anlatamadın herhalde. yani iki tarafta olayları kendi ellerindeki şablonlara oturtmaya çalışıyor. bir kısım herşeyin çok iyi olduğunu savunurken bir kısım tam aksini söylüyor. yani mantık olarak imkansız. olaylar bireysel değil, genel değerlendiriliyor. ülkenin her sorunu belli bir grubun şahsi meselesi gibi algılanıyor sözlükte.
türban, dini değerler cemmat meselesi. işsizlik, yolsuzluk diğer kesimin gidi ciddi bir ayrım var. sonuçta bunlar memleket meselesi.
kısaca kimse kendi içinde bulunduğu fikrin, ideolojinin işlevsel olmayan taraflarını eleştirmiyor. eskiden bu tip eleştriler yer alırdı sözlükte, biz okuyanlarda kendimizce yorum getirirdik, yani güncel bir sorunun aslında bilmediğimiz ve "ya evet bu da doğru aslında" diyebildiğimiz yönleri yer alırdı. şimdi ise gerçekten herkes kendi ideolojisinin sözcüsü olmuş durumda kimse kendini sorgulamaz hale gelmiş. yanlış anlaşılmak istemem ama karşıdan bakınca durum gerçekten bu. severek takip ettiğim bir oluşumun da kendini böyle bitirmesi gerçekten üzüyor insanı. çok laf kalabalığı yaptım yine. herkese teşekkür.
0
🌸athigh
(03.07.10)
cevabını ben vereyim ''onurlu olmak bir ömür ister,Artislik ise ;one minute;

ATATÜRK-Milletimiz çok büyük elemler, mağlûbiyetler, facialar görmüştür. Bütün olanlardan sonra yine bu topraklarda bulunuyorsa bunun temel sebebi şundandır: "Çünkü Türk çiftçisi bir eliyle kılıcını kullanırken, diğer elindeki sapanla topraktan ayrılmadı. Eğer milletimizin büyük ekseriyeti çiftçi olmasaydı biz bugün dünya yüzünde bulunamayacaktık."


RTE--Ananıda al git.

ATATÜRK--Bugünkü hükümetimizin, devlet teşkilatımızın doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilatıdır ki onun adı Cumhuriyettir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir.

RTE--demokrasi bizim için amaç değil amaçtır araçtır, amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız."


:(
0
K_U_Z_E_Y
(03.07.10)
bu gerizekalı kemalistlere sorsan çanakkale savaşında bile türk ordusunu atatürkün kumanda ettigini söyler, kurtuluş savaşı içinde bir savaş olduğunu zanneder. çünkü kemalistler bilgi sahibi olmadan fikir sahibidir. araştırmazlar. at gözlükleriyle bakar dünyaya.

dünyanın neresinde 9.000 şehit verilip bir kurtuluş savaşı kazanılmış.

mesela menemen olayı. gerici ayaklanması der değilmi resmi tarih. o zaman bir de can dündar okuyun. www.milliyet.com.tr

aptal türk kemalistleri eylemsel anlamda demiyorum ama fikirsel anlamda almanyadaki nazilerden, ruandadaki tutsilerden hiç bir farkı yoktur.
0
murderers secret
(03.07.10)
arkadaşlar ben yine haklı çıktım galiba. gözlemlerimde yanılmış olmayı o kadar ummuştum ki beyhude olduğunu anladım.
ayrıca murderers secret arkadaşım bir savaşın kazanılması için belirli bir kota olduğunu da bilmiyordum gerçekten. işte anlatmak istediğim buydu.yani bu mantıkla silahsız belirli bir askeri sınıra dayayıp ölmelerine izin verelim kota doluncada evet savaşı kazanmış olduk deyip geri mi dönelim ben anlamadım. ya da ne bileyim be. çanakkale de gökten inen evliyalar ile kazanılmış mı oluyor bu durumda zaten kimse de demedi ki m. kemal ordunun başındaydı diye. evliyalar için kota var mı acaba merak ediyorum? sınırlarını başkalarının koyduğu bir dünyada yaşamak, en basitinden de olsa bir fikre sahip olamamak ne kadar acıymış şimdi anlıyorum.
ayrıca cevap yazmayarak fikrini beyan etmeyen arkadaşlara da çok teşekkür ederim sanırım en iyisini onlar yapmış.
sanırım beni sadece greywolf anlamış
0
🌸athigh
(03.07.10)
belirttiginiz seyleri yazanlari takip edince bir dagilimdan ziyade belirli kisiler cikacaktir. bu sebeple ben bu olayin fikir ifade etme amaci degil, (belki de organize bir) kamuoyu olusturma cabasi ve kucuk kucuk yipratma istegi olarak goruyorum. hatta disaridan bakinca bana bir agiz birligi de vardir gibi gozukur. ataturkcu, kemalist; milliyetci, ulusalci olur. laik sifati olur olmaz yerde yaftalanir felan.
0
orcu
(03.07.10)
sözlükteki bazı trollerin bu kemalist lafına tiki var.

hani erojen bölgeye doğru yapılan cüccük hareketi yaparsın da adamlar zıplar ya, bu greywolf öyle bişey işte..

adama kemalist diyorsun ne diyeceğini, nereye kaçacağını şaşırıyor.
0
murderers secret
(03.07.10)
kemalistin önde gideniyim aksini düşününenleri bir savaş çıksa ilk kesmeye giden ben olurum (sosyalist yada kominist değil ) kemalistim olmayanları da merak ediyorum hangi anne baba terbiye edememiş zamanında az kelle kesmedi ATATÜRK amacı kendine biat edilmesi değildi TÜRK'lüğe bok sürdürecek adamları kesti keşke daha çoğunu kesseydi demokrasi dikta ile geldi yalan yok ! nazilerden bahsediosun dünkü velet bugun düşman olmuş ağabeyine heh '' öldürmediğim her yahudi için benden hicap duyacaksınız '' der führer adolf hitler bakın şimdiden başladı 30 milyon kemalistin yapamdığını bu hükümete israil yapacak bende içten içe sırıtacam
0
K_U_Z_E_Y
(04.07.10)
(4)

myfamily.com

dear god make me a bird
abi dünden beri barı zamanlar mesela google a tıklıyorum myfamily.com diye bir site geliyor. acaba virüsmü kaptı makina. bu olaydan nasıl kurtulurum?
abi dünden beri barı zamanlar mesela google a tıklıyorum myfamily.com diye bir site geliyor. acaba virüsmü kaptı makina. bu olaydan nasıl kurtulurum?
0
dear god make me a bird
(14.02.10)
forums.techguy.org

yardımcı olabilir belki. çözülmezse doctus.org vardı bu sitenin türkçesi. oraya da yazabilirsiniz sorununuzu.
0
ceres
(14.02.10)
dns poisining mi öyle bir şey. ben de bayağı uğraştım sonra kendiliğinden düzelmişti.
0
cedex
(14.02.10)
google public dns kullan. ben de aynı sorunu yaşıyordum iki gündür. şu an sorun yok.
0
ben nick gordum
(14.02.10)
ben de iki gundur uydunet ile ayni sorunu yasiyorum. ustelik internet cok yavas. girmedigi zamanlarda dns proxy'leri ise yariyor. (hidemyass.com)
0
orcu
(14.02.10)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.