shejia
Beni araba tutuyor cocuklugumdan beri, ilk 10 dk içinde baslıyor mide bulantım. Hiç uzun mesafeli yolculuklara cıkamadım o yüzden. Bulantıya önlem olsun diye kullanacagımız bi ilaç var mıdır?
Beni araba tutuyor cocuklugumdan beri, ilk 10 dk içinde baslıyor mide bulantım. Hiç uzun mesafeli yolculuklara cıkamadım o yüzden. Bulantıya önlem olsun diye kullanacagımız bi ilaç var mıdır?
0
çocukken beni de tutuyordu şehirlerarası otobüsler falan. bunu engelleyen bi ilaç var, onu kullanıyordum hep. adını bilmiyorum ama eczaneye söyleyince veriyorlar.
0
pirinç ve fasulye tanesi gibi içerde şişip seni rahat tutacak şeyler en güzel ilaçlardır. kocakarı ilacı gibi gelebilir ama annneannem çok fena araba tuttuğu halde sadece bi kaç pirinç ya da bi iki fasulye yutuyor. %100 çalışıyor yoksa ben o kadını uzun yolda çekemezdim.
0
antiem i reçetesiz alamazsın, ama gayet etkilidir. metpamid ya da emedur alabilirsin.
0
emedur+1
gözleri kapatarak kulaklıkla müzik dinlemek bi çok kişiye iyi gelir.
yolu rahat görebileceğiniz şekilde ön koltuğa oturun mutlaka, ama yolu izlemeyin. direkt tam karşınızdaki ufuk çizgisine bakın. kesinlikle yanlardan sürekli akan direktir ağaçtır o tür şeylere gözünüz takılmasın.
çok bulandığı zaman, uçaklardaki çarpma pozisyonu gibi iyice öne eğilip başın bacaklarının arasında bekle bi süre.
gözleri kapatarak kulaklıkla müzik dinlemek bi çok kişiye iyi gelir.
yolu rahat görebileceğiniz şekilde ön koltuğa oturun mutlaka, ama yolu izlemeyin. direkt tam karşınızdaki ufuk çizgisine bakın. kesinlikle yanlardan sürekli akan direktir ağaçtır o tür şeylere gözünüz takılmasın.
çok bulandığı zaman, uçaklardaki çarpma pozisyonu gibi iyice öne eğilip başın bacaklarının arasında bekle bi süre.
0
GizliÇikolata
Üniv. kayıt tarihi 2-5 eylül arası diye biliyordum şimdide 12-18 ağustos olduğunu duydum. Hangisi doğru ?
Üniv. kayıt tarihi 2-5 eylül arası diye biliyordum şimdide 12-18 ağustos olduğunu duydum. Hangisi doğru ?
0
2013-2014 öğretim yılı yükseköğretim programlarına kayıt tarihleri, 12-20 Ağustos 2013 olarak yeniden belirlenmiştir.
www.osym.gov.tr
www.osym.gov.tr
0
tai
yavru bir golden'ım var 4 aylık. abi tuvaletini tutmayı öğrendi artık eve yapmıyor dışarıya çıkartıyoruz. buraya kadar her şey ok. oturduğum sitede 1 2 denyo yüzünden hayvanın tuvaletini yaptıramıyorum. hiçbir zaman arkasında pislik bırakmasak da bu çok mantıksız bir şey değil dedim ve sitede gezdir
yavru bir golden'ım var 4 aylık. abi tuvaletini tutmayı öğrendi artık eve yapmıyor dışarıya çıkartıyoruz. buraya kadar her şey ok. oturduğum sitede 1 2 denyo yüzünden hayvanın tuvaletini yaptıramıyorum. hiçbir zaman arkasında pislik bırakmasak da bu çok mantıksız bir şey değil dedim ve sitede gezdirmiyorum artık. lakin siteden çıkınca belediyenin yeşil alanı var oraya da error veriyorlar. etrafta öyle tarla vs yok hayvanı götrebileceğim. belediyenin hayvanlar için yaptığı tuvaletlerden de yok yakın çevrede. insanların hayvanlara karşı olan tahammülsüzlüğünden çok sıkılmış durumdayım. çok bir şey diyemiyorlar bana ama parkta hayvanı gezdirirken nefret dolu bakışları da ayrıca canımı sıkmaya başladı.
şimdi özetle, ben hayvanın bokunu püsürünü poşediyle aldığım sürece bu herifler belediyeye ait çimlere karışabilir mi? belediyenin temizlik görevlisi karışabilir mi? bir de işi yokuşa sürmek istedim diyelim illa site içerisinde köpeğimle oynamama karışabilirler mi?
şimdi özetle, ben hayvanın bokunu püsürünü poşediyle aldığım sürece bu herifler belediyeye ait çimlere karışabilir mi? belediyenin temizlik görevlisi karışabilir mi? bir de işi yokuşa sürmek istedim diyelim illa site içerisinde köpeğimle oynamama karışabilirler mi?
0
hayvanları acaip severim ve ben de besliyorum. böyle bir giriş yapayım da yanlış anlaşılma olmasın öncelikle.
eğer köpeğinizi gezdirdiğiniz yer çocuk parkı ve çevresiyse ya da çocuk parkı olmadığı için özellikle küçük çocukların kullandığı bir alansa belki o yüzden karşı çıkıyorlardır ki bence haklılar.
yada acaba tasmasız mı dolaştırıyorsunuz? küçük de olsa köpekten korkan insanlar olabilir. siz sahibi olarak bişey yapmayacağını bilirsiniz ama korkan insan korkar, küçük olması, uysal olması, onu sakinleştirmeye yetmez.
eğer bunlar dışında sebeplerle itiraz ediyorlarsa, üstelik de poşetle kkasını almanıza rağmen gıcıklık yapıyorlarsa salın üstlerine :)
eğer köpeğinizi gezdirdiğiniz yer çocuk parkı ve çevresiyse ya da çocuk parkı olmadığı için özellikle küçük çocukların kullandığı bir alansa belki o yüzden karşı çıkıyorlardır ki bence haklılar.
yada acaba tasmasız mı dolaştırıyorsunuz? küçük de olsa köpekten korkan insanlar olabilir. siz sahibi olarak bişey yapmayacağını bilirsiniz ama korkan insan korkar, küçük olması, uysal olması, onu sakinleştirmeye yetmez.
eğer bunlar dışında sebeplerle itiraz ediyorlarsa, üstelik de poşetle kkasını almanıza rağmen gıcıklık yapıyorlarsa salın üstlerine :)
0
çocuk parkı değil sadece bir yeşil alan. ayrıca yavru daha tabi ki tasmasıyla gezdiriyorum
0
bizim ülkemizde böyle malesef, ben de o tarz insanlardan dolayı gezdirirken kendimi rahatsız hissediyorum. küçük tuvaletler genelde kullanılmaz ya, oraya alıştırabilirsin. normal tuvalet eğitimini verdiğin gibi gazete ser önce bütün yüzeye tuvalet zamanı geldiğinde, bırak oraya yapsın. sonra alışacaktır. alıştıktan sonra da her tuvalet zamanı oraya götür yapmasını bekle ve sonra hemen temizle. hatta tuvalet orası sonuçta anında temizlemen de gerekli değil. sen evde yokken de kullanır seni beklemesine gerek kalmaz.
gibi çözümler.
kimisi tercih etmiyor tabi ki ama hijyen anlamında bir sıkıntısı yok bu çözümün.
gibi çözümler.
kimisi tercih etmiyor tabi ki ama hijyen anlamında bir sıkıntısı yok bu çözümün.
0
mathrock247
Merhaba.Memlekete gideceğim, hiçbir firma kedimi kabul etmedi. Bu konuda yardımcı olabilecek arkadaşların mesajlarını bekliyorum.
Merhaba.
Memlekete gideceğim, hiçbir firma kedimi kabul etmedi. Bu konuda yardımcı olabilecek arkadaşların mesajlarını bekliyorum.
Memlekete gideceğim, hiçbir firma kedimi kabul etmedi. Bu konuda yardımcı olabilecek arkadaşların mesajlarını bekliyorum.
0
İstanbul-Bahçelievler de oturuyorum. Aceleden yazmayı unutmuşum afedersiniz.
0
lmss
ıssız ada olsun melaonki olsun ne bileyim böyle kendi kendine adam bi hayat kursun adada. yok mu lan öyle güzel kaliteli bi dizi?
ıssız ada olsun melaonki olsun ne bileyim böyle kendi kendine adam bi hayat kursun adada. yok mu lan öyle güzel kaliteli bi dizi?
0
@glore
evet dün gece izledim ilk 2 bölümünü yapmacık ötesi amerikan saçmalığından başka bişi değil. ulan mermilere karşı okla savaşmak nedir amk hem :)
evet dün gece izledim ilk 2 bölümünü yapmacık ötesi amerikan saçmalığından başka bişi değil. ulan mermilere karşı okla savaşmak nedir amk hem :)
0
puc
Selamlar,Su ve sade soda haricinde ne önerirsiniz? İçerisinde glikoz şurubu olmasın ve sağlıklı olsun. Yağsız süt olabilir belki...şimdi aklıma geldi.Teşekkürler.
Selamlar,
Su ve sade soda haricinde ne önerirsiniz?
İçerisinde glikoz şurubu olmasın ve sağlıklı olsun.
Yağsız süt olabilir belki...şimdi aklıma geldi.
Teşekkürler.
Su ve sade soda haricinde ne önerirsiniz?
İçerisinde glikoz şurubu olmasın ve sağlıklı olsun.
Yağsız süt olabilir belki...şimdi aklıma geldi.
Teşekkürler.
0
kendin yaparsan yok. keza ayrani da kendin yaparsan daha saglikli.
her ikisinide yapmak cok basit.
her ikisinide yapmak cok basit.
0
aromali sulari deneyebilirsin. turkiyede hala satiliyorlar mi bilmiyorum ama
0
ayran, limonata +1
ayrıca meyveleri kaynatıp şeker koymadan kendi şuruplarınızı da yapabilirsiniz.
ayrıca meyveleri kaynatıp şeker koymadan kendi şuruplarınızı da yapabilirsiniz.
0
starbucks'tan cafe latte olur yağsız sütlü falan. onun dışında marketten diyorsan powerade'de glikoz şurubu yok. şu sıralar hep ondan içiyorum yeni turuncu olan çok güzel, bide mavili.
+domates suyu.
+domates suyu.
0
yeşil çayı sürahi sürahi götürürsen böbrekleri de götürürsün. günde 2 bardaktan fazlası zarar
0
1.limonata; içine yeşil limon+defne yaprağı +bir kaç yaprak taze nane atmalısın. özellikle defne yaprağıyla çok bombastik olüyür.
2.sodayı meyve suyuyla karıştıtabilirsin
3.ayran. ayran+soda
4.komposto tabiiki! hatta bu mevsimde at içine karışık meyveleri neblim şeftalisiydi üzümüydü eriğiydi kaynat. soğut
5. erik şırası. evet bence senin aradığın şey bu. tazesini; yani kaynatarak da içebilirsin. marmelat veya ezmesinden sulandırarak da hazırlayabilirsin.
2.sodayı meyve suyuyla karıştıtabilirsin
3.ayran. ayran+soda
4.komposto tabiiki! hatta bu mevsimde at içine karışık meyveleri neblim şeftalisiydi üzümüydü eriğiydi kaynat. soğut
5. erik şırası. evet bence senin aradığın şey bu. tazesini; yani kaynatarak da içebilirsin. marmelat veya ezmesinden sulandırarak da hazırlayabilirsin.
0
pekmez sulandır hacı. karadeniz'de yapılıyor daha çok sanırım.
orjinal olduğuna inandığın pekmez al, sulandır sulandır iç. inan kolayı aratmıyor rengi ve tadı ile. oh mis.
ordu-giresun'dan selamlar. or-gi
orjinal olduğuna inandığın pekmez al, sulandır sulandır iç. inan kolayı aratmıyor rengi ve tadı ile. oh mis.
ordu-giresun'dan selamlar. or-gi
0
maden suyuna limon sık (1 şişeye 1/10'u kadar limon suyu) harareti güzel alıyor.
0
tabanzabonanza
2. sezonun ortalarındayım ama baydı artık her bölüm bi hastalık durumu. rıza baba ve ekibi gibi house ve adamları da. sorum 8. sezona kadar böyle mi ilerliyor bu dizi? spoiler vermeden söylerseniz sevinirim. öpüldünüz ^^
2. sezonun ortalarındayım ama baydı artık her bölüm bi hastalık durumu. rıza baba ve ekibi gibi house ve adamları da. sorum 8. sezona kadar böyle mi ilerliyor bu dizi? spoiler vermeden söylerseniz sevinirim. öpüldünüz ^^
0
genel olarak evet. bi akis rutini var dizinin. biri gösterilir bölüm basinda, ona odaklanirsin sonra baskasi hastalanir hemen yaninda, sonra house a gelir olay, almak istemez ama ilginc bisi olur semptomlara uymayan, sonra kabul eder, milletle ugrasir, pislik yapar, hastalik milyonda bir görülür filan, bir kac farkli hastalik teshisi konur, tedaviler yapilir, hasta ölüme cok yaklasir ama ölmez direnir, sonradan house "hasktir" der, hastaligi bulur, arada bir gec kalir hasta ölür ama %90 kurtulur, millet "bu kadar gicik olmak zorunda misin house" der, bölüm biter.
rutini bu. ama olaylar güzel isleniyo genele yayilmis birde hikaye var. maceralar oluyo. seversen bu rutini cok güzel dizidir. ama diger türlü sikilabilirsin.
birde house öyle 5 bölüm arka arkaya seyredilmez, sikar, bayar. günde 1-2 doz alinir maksimal.
rutini bu. ama olaylar güzel isleniyo genele yayilmis birde hikaye var. maceralar oluyo. seversen bu rutini cok güzel dizidir. ama diger türlü sikilabilirsin.
birde house öyle 5 bölüm arka arkaya seyredilmez, sikar, bayar. günde 1-2 doz alinir maksimal.
0
house da hasta tedavisi standarttır. teşhis konulumaz, son dakikada tam hastadan ümit kesilmişken birden bire ya wilsonla konuşurken ya cuddy'e laf sokarken house'un ampül yanar.
ama diziyi asıl çekici yapan house'un karakteri, wilson ve cuddy ile olan arkadaşlığı, house'un takımının ilişkileri vs vs.
ama diziyi asıl çekici yapan house'un karakteri, wilson ve cuddy ile olan arkadaşlığı, house'un takımının ilişkileri vs vs.
0
hayır. o ikiden üçe geçerken bazı bölümleri bitirince diğer bölümü izlemeden bırakmayacaksın. 5-6 gibi de hastalık üstü konular başlıyor. hatta favori bölümüm 4x15
0
Sandman
Yeni ev arkadaşı Claire'nin yanına yerleşen Terry yeni arkadaşı Claire Claire'nin erkek arkadaşı Kevin ve Kevin'nın arkadaşı Timmy ile bowlinge gider. Timmy bowling öğretme bahanesiyle Terry'i taciz etmeye başlayınca Terry bowling topunu Timmy'nin kasıklarına çarptırıp. kusura bakma o kadar yak
Yeni ev arkadaşı Claire'nin yanına yerleşen Terry yeni arkadaşı Claire Claire'nin erkek arkadaşı Kevin ve Kevin'nın arkadaşı Timmy ile bowlinge gider. Timmy bowling öğretme bahanesiyle Terry'i taciz etmeye başlayınca Terry bowling topunu Timmy'nin kasıklarına çarptırıp. kusura bakma o kadar yaklaşmamalıydın ne de olsa daha acemiyim deyip Claire'nin yanına gider. Claire nasıl gitti diye sorar. Terry umduğumdan da kötüydü diye cevaplar. Bunun üzerine Claire akşamın yinede renklenecek şurada duran adam seni gözleriyle yiyor der. Terry o mu George geçen gece beni kurtaran adam o der. George Terry'nin yanına gelip bir şeyler içmeye gidelim mi diye sorar ve teklifi kabul edip George ile beraber bowling salonundan ayrılırlar. Terry asansörün içinde George'a yumulur. Bunun üzerine George evime kadar bekleyemedin mi zilli seni der. Terry isterik bir ses tonuyla o zaman ciddi bir fantezi olmaz der ve George ile asansörde çılgınlar gibi yiyişir
0
noktadan başka da noktalama işaretlerimiz olduğunu biliyorsunuzdur umarım, mesela virgül. oldukça kullanışlı, üstelik de bedava. arada deneyin derim, memnun kalacağınıza eminim.
onun dışında cümleler kısa ve fazla basit, fakat bunlar iyi anlamda değil. ne anlattığınızı anladık ama her hangi bir okuma isteği, merak uyandırmadı. muhtemelen bir filmi özetlemeye çalıştınız ama filmi bile izleyesim gelmedi inanın.
onun dışında cümleler kısa ve fazla basit, fakat bunlar iyi anlamda değil. ne anlattığınızı anladık ama her hangi bir okuma isteği, merak uyandırmadı. muhtemelen bir filmi özetlemeye çalıştınız ama filmi bile izleyesim gelmedi inanın.
0
kibritsuyu
saçma bir kriter oldu ama naapalım.evet 1 yaş civarında olup her yere pıtı pıtı emekleyen, cesaret ettiği noktada da tutunup ayağa kalkarak yürümeye çalışan ufak canavarın merdivenlerden yuvarlanmasını önlemek için ne yapabiliriz?
saçma bir kriter oldu ama naapalım.
evet 1 yaş civarında olup her yere pıtı pıtı emekleyen, cesaret ettiği noktada da tutunup ayağa kalkarak yürümeye çalışan ufak canavarın merdivenlerden yuvarlanmasını önlemek için ne yapabiliriz?
evet 1 yaş civarında olup her yere pıtı pıtı emekleyen, cesaret ettiği noktada da tutunup ayağa kalkarak yürümeye çalışan ufak canavarın merdivenlerden yuvarlanmasını önlemek için ne yapabiliriz?
0
www.parkzon.com.tr
urun.gittigidiyor.com
hem aşağı hem yukarıya şunun gibi bir kapı yaptırabilirsiniz. herhangi bir marangoz çok ucuza yapabilir.
urun.gittigidiyor.com
hem aşağı hem yukarıya şunun gibi bir kapı yaptırabilirsiniz. herhangi bir marangoz çok ucuza yapabilir.
0
bu arada ne olursa olsun trabzanlarin arasini falan da dusunmenizde fayda var, seffaf pleksiglassla kapatmak mantikli olabilir.
bir de bu gosterilen emniyet kapilarinin bazilari biraz dandik oluyor, sadece orasinin kapali bolge oldugunu gosteriyor, cocuk ona tutunup kalkarsa ya da yuklenirse kirilabilecek kadar gucsuzler, dikkat etmek lazim, adam gibi marangoz cagirip yaptirmak daha dogru olabilir.
bir de bu gosterilen emniyet kapilarinin bazilari biraz dandik oluyor, sadece orasinin kapali bolge oldugunu gosteriyor, cocuk ona tutunup kalkarsa ya da yuklenirse kirilabilecek kadar gucsuzler, dikkat etmek lazim, adam gibi marangoz cagirip yaptirmak daha dogru olabilir.
0
nicki martin
yangın söndürme uçakları uçupduru. havaalanında yangın var dediler. nedir durumlar?
yangın söndürme uçakları uçupduru. havaalanında yangın var dediler. nedir durumlar?
0
ground, verdiğiniz linkteki haberin yayın tarihi:07 Mart 2013 Perşembe
teşekkürler gene de.
teşekkürler gene de.
0
yemrem
bir aralar pegasus her ayın ilk günlerinden birinde yüzde 30 civarında indirim yapıyordu. bu devam ediyor mu? ediyorsa ayın kaçında bu indirimi yapıyor?
bir aralar pegasus her ayın ilk günlerinden birinde yüzde 30 civarında indirim yapıyordu. bu devam ediyor mu? ediyorsa ayın kaçında bu indirimi yapıyor?
0
Şu an Ramazan kampanyası var, uç uç günleri oluyordu normalde ama olur mu yine bilmiyorum. Ramazan süresince yurtiçi 45, Kıbrıs 50 lira kampanyası yapmışlar.
0
hoba
insan azmanı bir arkadaşım sandalyemi kırdı. japon yapıştırıcı işe yarar mı ya da çöpe mi atayım direk?
insan azmanı bir arkadaşım sandalyemi kırdı. japon yapıştırıcı işe yarar mı
ya da çöpe mi atayım direk?
ya da çöpe mi atayım direk?
0
japon yaramaz ama becerikli biriyseniz ya da varsa etrafınızda öyle biri, tornavida ucunu ateşte iyice ısıtarak ana gövde ve kırık parçaya 2-3 karşılıklı delik açın. sonra bu delikleri sağlam (demir) tel kancalarla birbirine tutturun.
0
yuh nasıl becerdi bunu. fotoyu görene kadar sıcak silikon diye düşünmüştüm de yemez yani. yeni ayak alın evet.
0
vincentvega
arkadaşlar auqfantsy aquaparkina bucadan günübirlik bir tur ariyorum. bu işi yapan ya da yaptiğini bilen sağlam biryere nasil ulaşirim ?
arkadaşlar auqfantsy aquaparkina bucadan günübirlik bir tur ariyorum. bu işi yapan ya da yaptiğini bilen sağlam biryere nasil ulaşirim ?
0
bence call center'dan izmir servislerinin yer ve saatini öğrenin.
servis ücretsiz olması lazım ya 5-10 tl bi şeydir. günübürlik tur satan acentaya bir de komisyon ödeyeceksiniz.
www.aquafantasy.com.tr
servis ücretsiz olması lazım ya 5-10 tl bi şeydir. günübürlik tur satan acentaya bir de komisyon ödeyeceksiniz.
www.aquafantasy.com.tr
0
kendihalindekiyaratık
Bi akıl verin canlar
Bi akıl verin canlar
0
zor oluyo tabi.ama olumlu düşüneceksin,kötü düşünürsen bi sürü aksilik çıkıyo.
0
iş aramadığım zamanlarda da çağırıldığım görüşmelere gittim bi iki kere.beklenti olmadığından cok rahat geçtiğini görünce,artık hepsine aynı kafa yapısında gidiyorum.
olursa ekime kadar styla.
baktım arayan soran yok kendi işimi kurdum zaten:P
olursa ekime kadar styla.
baktım arayan soran yok kendi işimi kurdum zaten:P
0
kulustur
selam,Kur'an Kerim'in hangi ayetinde kadınların saçını bir örtü ile kapatıp sokağa insan içinde çıkması gerektiği buyurulur.iki, saçı örttük el ve yüzün kara çarşaf ile kapatılması için bir ayet var mı ?teşekkurler.
selam,
Kur'an Kerim'in hangi ayetinde kadınların saçını bir örtü ile kapatıp sokağa insan içinde çıkması gerektiği buyurulur.
iki, saçı örttük el ve yüzün kara çarşaf ile kapatılması için bir ayet var mı ?
teşekkurler.
Kur'an Kerim'in hangi ayetinde kadınların saçını bir örtü ile kapatıp sokağa insan içinde çıkması gerektiği buyurulur.
iki, saçı örttük el ve yüzün kara çarşaf ile kapatılması için bir ayet var mı ?
teşekkurler.
0
www.kuranmeali.org
bu ayete çarşaf ayeti diyen de vardı bana komik geliyor. çarşaf ayeti de nedir. Anlamak istedikleri gibi anlıyorlar.
bu ayete çarşaf ayeti diyen de vardı bana komik geliyor. çarşaf ayeti de nedir. Anlamak istedikleri gibi anlıyorlar.
0
dinimizislam yobaz bir site. dini istedikleri gibi, mezhep kurallarına göre görüyorlar ve yanıltıcı bilgi veriyorlar. yanlış tercümeler yapıyorlar. refere almayınız.
güvenilir ve sadece kuran'ı kaynak alan bir siteden okuyun. www.kurandakidin.com
güvenilir ve sadece kuran'ı kaynak alan bir siteden okuyun. www.kurandakidin.com
0
Kur'an'da başın özellikle kapatılmasıyla ilgili bir bilgi yoktur. Örtünmeyle ilgili esas olarak göğüs(dekolte) üzerinde durur. Cinsel uzuvlarınızı koruyun, der.
Ek bilgi: Peygamberin hanımları da bizim Arap özentilerinin bugün yaptığı gibi kara çarşafa filan girmemişlerdir. Zamana uygun elbise giydikleri bilinir. Aynı şekilde Hz. Muhammed de elbise giymekteydi. -Bilirsiniz o model entarileri. Buna göre yaşayacaksak kadın erkek hepimizin o elbiseden giymesi gerekiyor zaten. Çölde durum bu, -40 derecede Rusya'daki Müslüman ne yapsın? O da mı elbise giyecek?
Dolayısıyla böyle bir kıyafet "hükmü" yok. Mühim olan dekolteleri örtmektir. Bunun amacı da "bi yeriniz gözükürse cehennemde cayır cayır yanarsınız" demek değil. Toplumda azgınlığı arttırmamak; huzuru ve düzeni bozmamak, herkesin aklının birbirinde kalmasına engel olmaya çabalamaktır. Bu da kendi içinde tutarlı bişey. Yoksa ister pantolon giy, ister gömlek giy.
Ek bilgi: Peygamberin hanımları da bizim Arap özentilerinin bugün yaptığı gibi kara çarşafa filan girmemişlerdir. Zamana uygun elbise giydikleri bilinir. Aynı şekilde Hz. Muhammed de elbise giymekteydi. -Bilirsiniz o model entarileri. Buna göre yaşayacaksak kadın erkek hepimizin o elbiseden giymesi gerekiyor zaten. Çölde durum bu, -40 derecede Rusya'daki Müslüman ne yapsın? O da mı elbise giyecek?
Dolayısıyla böyle bir kıyafet "hükmü" yok. Mühim olan dekolteleri örtmektir. Bunun amacı da "bi yeriniz gözükürse cehennemde cayır cayır yanarsınız" demek değil. Toplumda azgınlığı arttırmamak; huzuru ve düzeni bozmamak, herkesin aklının birbirinde kalmasına engel olmaya çabalamaktır. Bu da kendi içinde tutarlı bişey. Yoksa ister pantolon giy, ister gömlek giy.
0
göğüs/dekolte diye bişey de yoktur
meallere göre bazınlarında "iman tahtanızı" bazılarında da "ziynetlerinizi" kapatın diye geçer. doğrudan doğruya oranı buranı ört diyen bi ayet yok. hele öyle burnunun ucundan topuğa kadar çarşaf diye bişey hiç yok.
meallere göre bazınlarında "iman tahtanızı" bazılarında da "ziynetlerinizi" kapatın diye geçer. doğrudan doğruya oranı buranı ört diyen bi ayet yok. hele öyle burnunun ucundan topuğa kadar çarşaf diye bişey hiç yok.
0
kendim kur'an okurken birebir kadınların saç baş örtülecek diye bir ayete rastlamadım belki tamamını okumadığım için ben denk gelmedim diyordum.
0
dinimizislam gibi pek çok site ve birçok kuran meali çevirilerinde nedense o ayetteki kelimeyi baş örtüsü diye çevirmişlerdir. baş kelimesi geçmemektedir. örtünün denmektedir, ziynetlerinizi, süslerinizi örtün denmiştir ki bu da o dönemdeki arap toplumunda başları kapalı ama göğüsleri açık olarak dolanan kadınlara süs yerlerini kapamalarına yönelik uyarıdır. devamında gelen ayaklarınızı yerlere vurmayın, cümlesiyle de göğüslerinizi belli etmeye çalışmayın deniyor. baş yok başörtüsü yok, kara çarşaf yok. o zihniyetler nasıl isterse öyle çeviriyor türkçeye. sonra senin dinin onun çevirdiği oluyor. türkçe'ye başörtüsü diye çevirince de bak işte kuran'da yazıyor diyorlar.
0
örtünmenin "şart/farz" olması tartışmalı bir konu kimilerince, biçimi de öyle. Ancak saçma bir tartışma ve gereksiz de. Kişinin kendi tercihidir ve kesinlikle bir şart yahut zorunluluk değildir.
Hem bu denli önemli bişey olsa herhalde bir iki ayetten fazlasında yer verilirdi değil mi? Aynı salatın yaklaşık 130 yerde geçmesi gibi.
Ek olarak, olayın tarihsel süreci şöyledir: islam öncesi cahiliye toplumunda başörtüsü soylu/özgür ve köle kadınlar arasında ayrım yapmayı sağlayan bir şeydi. Özgürler örtülü, kapalı giyinir; köleler ise yaptıkları iş/derecelerine göre yarı çıplak ile başörtüsüz ama giyinik arası bir biçimde giyinirlerdi. Aynı şey o dönem için de, sonrasında da birçok toplumda da görülür. Bazı kaynaklarda özellikle buna vurgu yapan olaylar da aktarılır hatta mekkeden. Kaynak veremiyorum ama bulmak zor değil, ilgili konular çerçevesinde internette bulabilirsiniz sanırım. Ayet "İnanan kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, iffetlerini korusunlar ve açıkta olması gereken yerleri hariç, alımlı yerlerini göstermesinler. Örtülerini göğüslerinin üzerine kapasınlar. Vücutlarının alımlı yerlerini kimseye göstermesinler..."(nur/31) diye vahyolunuyor, aradaki o statü belirleyici özellikteki giyim farkını kaldırmak için. Soylu/zenginler ile köleler/yoksullar arasındaki görüntü farkını ortadan kaldırmak için. Bir de "Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve inananların kadınlarına örtülerini üzerlerine salmalarını söyle. Bu, onların (erdemli kadınlar olarak) tanınıp hakarete uğramamaları için daha elverişlidir. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir."(ahzab/59) ayeti var. o kadar. başınızı örtün demiyor hiçbir yerde.
dinimiz islam'ın ne kadar saçma bir içeriği olduğunu da diğer konulardaki tutarsız açıklamalarına bakarak anlayabilirsiniz diye düşünüyorum.
Hem bu denli önemli bişey olsa herhalde bir iki ayetten fazlasında yer verilirdi değil mi? Aynı salatın yaklaşık 130 yerde geçmesi gibi.
Ek olarak, olayın tarihsel süreci şöyledir: islam öncesi cahiliye toplumunda başörtüsü soylu/özgür ve köle kadınlar arasında ayrım yapmayı sağlayan bir şeydi. Özgürler örtülü, kapalı giyinir; köleler ise yaptıkları iş/derecelerine göre yarı çıplak ile başörtüsüz ama giyinik arası bir biçimde giyinirlerdi. Aynı şey o dönem için de, sonrasında da birçok toplumda da görülür. Bazı kaynaklarda özellikle buna vurgu yapan olaylar da aktarılır hatta mekkeden. Kaynak veremiyorum ama bulmak zor değil, ilgili konular çerçevesinde internette bulabilirsiniz sanırım. Ayet "İnanan kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, iffetlerini korusunlar ve açıkta olması gereken yerleri hariç, alımlı yerlerini göstermesinler. Örtülerini göğüslerinin üzerine kapasınlar. Vücutlarının alımlı yerlerini kimseye göstermesinler..."(nur/31) diye vahyolunuyor, aradaki o statü belirleyici özellikteki giyim farkını kaldırmak için. Soylu/zenginler ile köleler/yoksullar arasındaki görüntü farkını ortadan kaldırmak için. Bir de "Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve inananların kadınlarına örtülerini üzerlerine salmalarını söyle. Bu, onların (erdemli kadınlar olarak) tanınıp hakarete uğramamaları için daha elverişlidir. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir."(ahzab/59) ayeti var. o kadar. başınızı örtün demiyor hiçbir yerde.
dinimiz islam'ın ne kadar saçma bir içeriği olduğunu da diğer konulardaki tutarsız açıklamalarına bakarak anlayabilirsiniz diye düşünüyorum.
0
farrytikki2
yurtdısında gönüllülük esasına dayalı bi site vardı.xxxxxing.comgönüllülerde kalıyordun falan...bunu türkiyede yapanlar var mı :D birkaç gün arkadaşla gezelim diyoruz. para da vermeyelim aynı zamanda. türkte kalalım :D
yurtdısında gönüllülük esasına dayalı bi site vardı.
xxxxxing.com
gönüllülerde kalıyordun falan...
bunu türkiyede yapanlar var mı :D birkaç gün arkadaşla gezelim diyoruz. para da vermeyelim aynı zamanda. türkte kalalım :D
xxxxxing.com
gönüllülerde kalıyordun falan...
bunu türkiyede yapanlar var mı :D birkaç gün arkadaşla gezelim diyoruz. para da vermeyelim aynı zamanda. türkte kalalım :D
0
discopolice
soru başlıkta. ne gibi bir idiom kullanmalıyız. takma kafana gelir geçer, su akar yolunu bulur tarzı bir şey için?
soru başlıkta. ne gibi bir idiom kullanmalıyız. takma kafana gelir geçer, su akar yolunu bulur tarzı bir şey için?
0
The Pleasure of Pain
iş sebebiyle bir akrabam taşınacak kendisi kadın, yalnız oturacak, yaş 35 üstü ( öğrenci evi aramıyor haliyle), şirket araba veriyor o yüzden çalıştığı yere uzaklığı çok umursamıyor. İstanbul'da Fenerbahçe'de oturuyor neredeyse çocukluğundan beri ( fikir vermek için ) İzmir'de nerede ev baksın ? sem
iş sebebiyle bir akrabam taşınacak kendisi kadın, yalnız oturacak, yaş 35 üstü ( öğrenci evi aramıyor haliyle), şirket araba veriyor o yüzden çalıştığı yere uzaklığı çok umursamıyor. İstanbul'da Fenerbahçe'de oturuyor neredeyse çocukluğundan beri ( fikir vermek için )
İzmir'de nerede ev baksın ? semt olarak?
İzmir'de nerede ev baksın ? semt olarak?
0
Fenerbahce, kalamis, caddebostanin duzenine temizligine dokusuna en yakin olacagi yer bostanlidir. Asayis, insanlar vs cok uygundur.
0
karşıyaka diyorum. girne caddesi olabilir. (yeni girne değil, eski girne) veya bostanlı olabilir. çarşıya, iskeleye yakın yerlerde de olabilir tabi.
0
karşıyaka: bostanlı, girne, aksoy, çamlık, atakent-yalı mah., alaybey'in sahile yakın kısmı da olabilir
0
franz kafka
Ve neden?... Mutlu musunuz?
Ve neden?... Mutlu musunuz?
0
Hiç bir banka :D
Ay başı en az 2.500 TL ay sonu da en az 700-800 TL cebimde nakit para oluyor. neden mutlu olmayayım ki.
Kazandığınız bütün parayı yatırıyorsunuz bankaya ya da bankadan hiç çekmiyorsunuz banka patronları krallar gibi yaşarken siz kredi kartı taksit borç :D komik senin paran niye başkasının cebnde olsun kardeşim.
Ay başı en az 2.500 TL ay sonu da en az 700-800 TL cebimde nakit para oluyor. neden mutlu olmayayım ki.
Kazandığınız bütün parayı yatırıyorsunuz bankaya ya da bankadan hiç çekmiyorsunuz banka patronları krallar gibi yaşarken siz kredi kartı taksit borç :D komik senin paran niye başkasının cebnde olsun kardeşim.
0
akbank, maaş aldığım banka ancak atm leri yaygın, internet şubesi, mobil application ı güzel. zırt pırt mesaj atıp aramıyor da. ulan düşündüm de banka değil fuckbuddy mübarek :)
0
iş bankası. işyeri anlaşması var masraf falan ödemiyorum. cep şubesi güzel, atmleri yaygın. bundan sonra başka bankayla işim olmaz.
0
akbank. işyerine yakın diye başladım. Şimdi internet bankaciligi cok iyi memnunum.
0
garanti. atm'leri yaygin, internet bankaciligi guzel. mobil'ini pek sevmiyorum. teb'e gecmek istiyorum(maas hesabim) ama atmleri yaygin olmadigi icin gecemiyorum. internet subesi cok iyi degil ama mobil uygulamasi cok guzel.
0
kamera motor
tavsiye belgesel lazım, bilimle ilgili.ama pek teknik bir şey olmazsa sevinirim, ben sadece amatör olarak bu konularla ilgili yazılar okumaktan hoşlanıyorum. evrim, evrim, kuantum ne bileyim aklıma gelmeyen daha bir çok konuyla ilgili bir şeyler olabilir. tek aradığım özelliği: ilgi çekici olması.tü
tavsiye belgesel lazım, bilimle ilgili.
ama pek teknik bir şey olmazsa sevinirim, ben sadece amatör olarak bu konularla ilgili yazılar okumaktan hoşlanıyorum.
evrim, evrim, kuantum ne bileyim aklıma gelmeyen daha bir çok konuyla ilgili bir şeyler olabilir.
tek aradığım özelliği: ilgi çekici olması.
tüm dinozor belgesellerini tükettiğim için, bunlardan devam edeyim istiyorum.
elegance universe çok güzeldi mesela. o ayarda bir şeyler olabilir. (acemiler için x teorisi tarzı bir şey olması güzel olur)
ama pek teknik bir şey olmazsa sevinirim, ben sadece amatör olarak bu konularla ilgili yazılar okumaktan hoşlanıyorum.
evrim, evrim, kuantum ne bileyim aklıma gelmeyen daha bir çok konuyla ilgili bir şeyler olabilir.
tek aradığım özelliği: ilgi çekici olması.
tüm dinozor belgesellerini tükettiğim için, bunlardan devam edeyim istiyorum.
elegance universe çok güzeldi mesela. o ayarda bir şeyler olabilir. (acemiler için x teorisi tarzı bir şey olması güzel olur)
0
evet brainiac, myth busters vs. onları biliyorum, aşağı yukarı tüm bölümlerini de izlemişimdir gibi :)
0
how its made.
yiyecek fabrikaları.
geleceğin dünyası.
evrenin sırları.
nasa nın projeleri. (veya en önemli projeleri)
how its works
genelde discovery science belgeselleri yane.
brainiac, ve mythbuster biraz daha deneysel kalıyor. yani işte şehir efsaneleri doğrumu, şuna şunu katıp mikrodalgada patlatırken osurursak ne olur gibisinden.
yiyecek fabrikaları.
geleceğin dünyası.
evrenin sırları.
nasa nın projeleri. (veya en önemli projeleri)
how its works
genelde discovery science belgeselleri yane.
brainiac, ve mythbuster biraz daha deneysel kalıyor. yani işte şehir efsaneleri doğrumu, şuna şunu katıp mikrodalgada patlatırken osurursak ne olur gibisinden.
0
0
bbc belgesellerini seviyorum ben genellikle.bbc sciens'a filan föz atabilirsin. bir kaç belgesel var aklımda ama adlarını tam denk getiremedim.
0
euteamo
Merhaba,Nihayet tezi bitirdik. (duyuru ailesi olarak tez yazma surecimin tum safhalarini biliyorsunuz gerci:)duyuruda bana yardimci olan herkese tekrar cok ama cok tesekkurler, hepinizi seviyorum:) yarin sunumu yapicam ama bi sey daha sormam gerekiyor:)juriye baklavalar, borekler, kekler ikram edilm
Merhaba,
Nihayet tezi bitirdik. (duyuru ailesi olarak tez yazma surecimin tum safhalarini biliyorsunuz gerci:)
duyuruda bana yardimci olan herkese tekrar cok ama cok tesekkurler, hepinizi seviyorum:)
yarin sunumu yapicam ama bi sey daha sormam gerekiyor:)
juriye baklavalar, borekler, kekler ikram edilmesi gerektigine dair olan soylenti dogru mu ya? :) (vakif uni.)
bi de dunya tatlisi bi danisman hocam var, ona ispanya'dayken aldigim bi sise sarabi, oyle cok iyi bisi degil ama, versem ayip mi olur?
Nihayet tezi bitirdik. (duyuru ailesi olarak tez yazma surecimin tum safhalarini biliyorsunuz gerci:)
duyuruda bana yardimci olan herkese tekrar cok ama cok tesekkurler, hepinizi seviyorum:)
yarin sunumu yapicam ama bi sey daha sormam gerekiyor:)
juriye baklavalar, borekler, kekler ikram edilmesi gerektigine dair olan soylenti dogru mu ya? :) (vakif uni.)
bi de dunya tatlisi bi danisman hocam var, ona ispanya'dayken aldigim bi sise sarabi, oyle cok iyi bisi degil ama, versem ayip mi olur?
0
öncelikle geçmiş olsun
baklava börek değil ama 2-3 çeşit karışık tatlı-tuzlu kuru pastalardan al, jüri masasına tabaklarla koy.
kantinci abiye de tembihle, ya da dışarıda bekleyenin varsa, başladıktan 10-15 dakika sonra bi çay servisi yapsınlar, yarım saat sonra bi daha.
sen de önceden birer şişe soğuk su ve bardak hazırla masalara.
savunma saatine göre çıkışta hocalar yemeğe götürülür. danışmanınla konuş, o hocaların ağzını arar, müsaitler mi diye. cübbe giydirip foto çekiminden sonra öğle yemeğine gidelim diye teklif edilir. böyle yemekler için yakın civarlarda hocaların gittiği bi yer vardır mutlaka, öğrenirsin. savunma akşam üstü olacaksa kahve içimi olarak düşün.
şehir dışından gelecek hoca varsa, onu senin karşılayıp alman gerekir. eğer önceden tanışmadıysan, hem savunma öncesi tanışıp soğukluğu atarsınız hem de jest olur. sen alamayacaksan bile birini ayarla.
şarabı hemen yarın verme, zaten imza, cilt ve için zibilyon kere enstitüye okula gitmen gerekecek. bi gittiğinde verirsin.
baklava börek değil ama 2-3 çeşit karışık tatlı-tuzlu kuru pastalardan al, jüri masasına tabaklarla koy.
kantinci abiye de tembihle, ya da dışarıda bekleyenin varsa, başladıktan 10-15 dakika sonra bi çay servisi yapsınlar, yarım saat sonra bi daha.
sen de önceden birer şişe soğuk su ve bardak hazırla masalara.
savunma saatine göre çıkışta hocalar yemeğe götürülür. danışmanınla konuş, o hocaların ağzını arar, müsaitler mi diye. cübbe giydirip foto çekiminden sonra öğle yemeğine gidelim diye teklif edilir. böyle yemekler için yakın civarlarda hocaların gittiği bi yer vardır mutlaka, öğrenirsin. savunma akşam üstü olacaksa kahve içimi olarak düşün.
şehir dışından gelecek hoca varsa, onu senin karşılayıp alman gerekir. eğer önceden tanışmadıysan, hem savunma öncesi tanışıp soğukluğu atarsınız hem de jest olur. sen alamayacaksan bile birini ayarla.
şarabı hemen yarın verme, zaten imza, cilt ve için zibilyon kere enstitüye okula gitmen gerekecek. bi gittiğinde verirsin.
0
qazwsx
Ekonomi üzerine hiç bir şey anlamayan biri olarak sistemin işleyişini biraz anlamak için basit anlayabileceğim bir kitap okumak istiyorum. Sosyalizm, kapitalizm, ekonomi, banka, para gibi konulara biraz değinsin istiyorum. Tek kitapta bu kadar şey anlatılır mı bilmiyorum, birden fazla da kitap önere
Ekonomi üzerine hiç bir şey anlamayan biri olarak sistemin işleyişini biraz anlamak için basit anlayabileceğim bir kitap okumak istiyorum. Sosyalizm, kapitalizm, ekonomi, banka, para gibi konulara biraz değinsin istiyorum. Tek kitapta bu kadar şey anlatılır mı bilmiyorum, birden fazla da kitap önerebilirsiniz. Teşekkürler.
0
açık öğretim üniversitesinin iktisat dersi kitaplarından başlayabilirsiniz.
0
Gülten Kazgan'ın İktisadi Düşünce veya Politik İktisadın Evrimi kitabı da öğrenmek istediklerine zemin oluşturması açısından faydalı olabilir.
www.idefix.com
www.idefix.com
0
pisuvardandumancikartanadam
slmlar..abimle birlikte ki kendisi benden 2 yas buyuk..tatile gitmek istiyoruz onunda doguya benim batiya daha once gitmisligimiz var...farkli bir tatil plani yapmak istiyoruz...aklimizda tayland singapur var...sorularim1/daha farkli heyecan yaratacak fikirleriniz tatil onerileriniz var mi2\daha onc
slmlar..
abimle birlikte ki kendisi benden 2 yas buyuk..tatile gitmek istiyoruz onunda doguya benim batiya daha once gitmisligimiz var...farkli bir tatil plani yapmak istiyoruz...
aklimizda tayland singapur var...
sorularim
1/daha farkli heyecan yaratacak fikirleriniz tatil onerileriniz var mi
2\daha once tur sirketleriyle tayland singapour paketini alip giden var mi
abimle birlikte ki kendisi benden 2 yas buyuk..tatile gitmek istiyoruz onunda doguya benim batiya daha once gitmisligimiz var...farkli bir tatil plani yapmak istiyoruz...
aklimizda tayland singapur var...
sorularim
1/daha farkli heyecan yaratacak fikirleriniz tatil onerileriniz var mi
2\daha once tur sirketleriyle tayland singapour paketini alip giden var mi
0
filistin ya da suriye yi öneririm. egzotik bir doğu asya ülkesi isterseniz aynı ayarda myanmar da olur.
0
ağustos ayında mısır, filistin, suriyeyi öneren arkadaşlara bulundukları şehrin meydanına saat öğlen 12'de gidip güneşlik bi yerde bi yarım saat dikilmelerini tavsiye ediyorum.
st petersburg beyaz geceler diyorum başka da bişey demiyorum.
st petersburg beyaz geceler diyorum başka da bişey demiyorum.
0
doğu ve batıya gidilmiş, sırf iş olsun diye güney dedim. güneyde de mısır aklıma geldi.
size ne arkadaşım benim cevabımdan ver kendi cevabını geç yani. belki ben 45 derecede deniz turizmi hayalleri kuruyorum mısır için sana ne? ama yok illa üstte yazana taş atılıcak beğenilmediyse fikri, şöyle bi giydirilicek, ego tatmini yapılıcak. adamı hasta etmeyin kendi cevabınıza bakın.
size ne arkadaşım benim cevabımdan ver kendi cevabını geç yani. belki ben 45 derecede deniz turizmi hayalleri kuruyorum mısır için sana ne? ama yok illa üstte yazana taş atılıcak beğenilmediyse fikri, şöyle bi giydirilicek, ego tatmini yapılıcak. adamı hasta etmeyin kendi cevabınıza bakın.
0
topraam
arkadaşlar soru başlıkta gibi polonyada okumaya karar verdim gibi.ama bu üniversitelerin yök denkliği varmı yokmu bilmiyorum internette sitelerde var diyo nasıl ulaşabilirim bilen varmı
arkadaşlar soru başlıkta gibi polonyada okumaya karar verdim gibi.ama bu üniversitelerin yök denkliği varmı yokmu bilmiyorum internette sitelerde var diyo nasıl ulaşabilirim bilen varmı
0
burada lisansüstü için kabul edilen üniler var, lisansta da çok farklı değildir heralde.
www.yok.gov.tr
ha buradan daha kesin bilgi alırsınız:
www.yok.gov.tr
www.yok.gov.tr
ha buradan daha kesin bilgi alırsınız:
www.yok.gov.tr
0
amusan
Merhabayaklaşık 24 saattir feci şekilde başım ağrıyor.dün ağrı başladıktan 4-5 saat sonra bi apranax içtim bi tek uyurken başım ağrımadı diyebilirim.İş deseniz yorucu bir iş yapmıyorum.son 2 günde farklı birşey de yapmadım ama sürekli bir baş ağrısı var.Sürekli pc başındayım ama bu yaklaşık 8 yıldır
Merhaba
yaklaşık 24 saattir feci şekilde başım ağrıyor.dün ağrı başladıktan 4-5 saat sonra bi apranax içtim bi tek uyurken başım ağrımadı diyebilirim.İş deseniz yorucu bir iş yapmıyorum.son 2 günde farklı birşey de yapmadım ama sürekli bir baş ağrısı var.Sürekli pc başındayım ama bu yaklaşık 8 yıldır öyle ilk defa şimdi yaşıyorum.Sizce napıyım?
yaklaşık 24 saattir feci şekilde başım ağrıyor.dün ağrı başladıktan 4-5 saat sonra bi apranax içtim bi tek uyurken başım ağrımadı diyebilirim.İş deseniz yorucu bir iş yapmıyorum.son 2 günde farklı birşey de yapmadım ama sürekli bir baş ağrısı var.Sürekli pc başındayım ama bu yaklaşık 8 yıldır öyle ilk defa şimdi yaşıyorum.Sizce napıyım?
0
sıcaklardan olabilir. eğer uzun süre güneş altında kaldıysan, güneş çarpması da olabilir ama ozman soğuk ter ve mide bulantısı da oluyor galiba.
migren başlangıcı da olabilir.30 lu yaşlarla başlarmış genelde.
migren başlangıcı da olabilir.30 lu yaşlarla başlarmış genelde.
0
nicki martin
dün gece nicholas cage'in bi filmi vardı 8 mm diye. merak ettim türkiye'de var mı böyle underground porno sektörü veya dungeon falan?
dün gece nicholas cage'in bi filmi vardı 8 mm diye. merak ettim türkiye'de var mı böyle underground porno sektörü veya dungeon falan?
0
vive la vie
nasil bir olaydır, her insan yapabilir mi?
nasil bir olaydır, her insan yapabilir mi?
0
çok pis oluyor ev, ve kokuyor.
o yemler var ya, kafesin içinde bir kanat çırpıyor hülooooğğğ her yere uçuşuyor dağılıyor yemler.
arada uçsun diye çıkarıyorsun salıyorsun bu sefer her yere sıçıyor, kedi köpek değil ki tuvalet eğitimi veresin.
kafesin içini de sık sık temizlemen lazım çünkü o kuş kakaları leş gibi kokutuyor.
bi de sabah gün ışımaya başladığında bi başlıyor cik cik cik ick hüç susmuyor. her sabah horoz gibi uyandırıyor.
tatile giderken ayrı sorun, koca kafes, herkese bırakamıyorsun istemiyorlar, yanında götürsen ayrı dert.
balık al sen balık :)
o yemler var ya, kafesin içinde bir kanat çırpıyor hülooooğğğ her yere uçuşuyor dağılıyor yemler.
arada uçsun diye çıkarıyorsun salıyorsun bu sefer her yere sıçıyor, kedi köpek değil ki tuvalet eğitimi veresin.
kafesin içini de sık sık temizlemen lazım çünkü o kuş kakaları leş gibi kokutuyor.
bi de sabah gün ışımaya başladığında bi başlıyor cik cik cik ick hüç susmuyor. her sabah horoz gibi uyandırıyor.
tatile giderken ayrı sorun, koca kafes, herkese bırakamıyorsun istemiyorlar, yanında götürsen ayrı dert.
balık al sen balık :)
0
çocukken vardı benim :)
bi zorlugu yok. yemini suyunu ver, konusturması zevkli oluyor.
bazen car car öter, kafan şişer
arada aç kafesi uçsun konsun kafana.
ama dikkat et, kaçmasın, serçeler yer sonra :)
bi zorlugu yok. yemini suyunu ver, konusturması zevkli oluyor.
bazen car car öter, kafan şişer
arada aç kafesi uçsun konsun kafana.
ama dikkat et, kaçmasın, serçeler yer sonra :)
0
nicki Martin gözümü korkuttun birader. ne yapım simdi mavi bir Kus beğenmiş idim, kediyi gözüm yemeid diye Kus dedim, balık da cok iletisime kapalı ama ya.
dafuq bilmiyorum bakalım artık tirsiyorum bir o kadar
dafuq bilmiyorum bakalım artık tirsiyorum bir o kadar
0
Ben besliyorum hangi hayvanı beslersen besle ilgilenmen gerekiyor zaten. Kafesini temizlemen gerekiyor yemini suyunu kontrol etmen gerekiyor. Senin dediklerini tekrarlaması kafesten çıkarınca herkesten önce direk senin eline gelmesi fln güzel bir şey.
0
charlotte blanc
kendimi nasil affettirebilirim ? :/ whatsappden konusuyorduk. bizim burada saat gece 2 orada ise gece 12. bu saat farkini bahane edebilirim. ben zaten gozlerimi dinlendiriyordum ne oldu anlamadim sabah uyandim. bulusun opusun koklasin demeyin yaz tatilinde yurtdisinda.
kendimi nasil affettirebilirim ? :/ whatsappden konusuyorduk. bizim burada saat gece 2 orada ise gece 12. bu saat farkini bahane edebilirim. ben zaten gozlerimi dinlendiriyordum ne oldu anlamadim sabah uyandim. bulusun opusun koklasin demeyin yaz tatilinde yurtdisinda.
0
internet bağlantısı koptu bir daha da gelmedi diyebilirsin. sonra saat geçti uyudum zaten.
0
:))))
bakmayın gülüyorum benim de başıma geldi bir kere.
eski sevgili kişisi ile 5 ay görüşememe durumumuz olmuştu, dolayısı ile telefonda erotik mesajlaşma mevzuları oluyordu biraz.(whatsapp yoktu o zaman:P) neyse ben bir kez uyuyakaldım mesajlaşmanın göbeğinde. sağlam trip yemiştim sabahına, konuştuk özür diledim falan ama insani bir şey sonuçta. arayın konuşun uzatacağını sanmam. gerçi ben kadın tarafıyım, sizin işiniz biraz daha zor, tribimiz bitmek bilmez bazen malum.
bakmayın gülüyorum benim de başıma geldi bir kere.
eski sevgili kişisi ile 5 ay görüşememe durumumuz olmuştu, dolayısı ile telefonda erotik mesajlaşma mevzuları oluyordu biraz.(whatsapp yoktu o zaman:P) neyse ben bir kez uyuyakaldım mesajlaşmanın göbeğinde. sağlam trip yemiştim sabahına, konuştuk özür diledim falan ama insani bir şey sonuçta. arayın konuşun uzatacağını sanmam. gerçi ben kadın tarafıyım, sizin işiniz biraz daha zor, tribimiz bitmek bilmez bazen malum.
0
bir sayfalık mail at. erotik içerikli. yaz dur. sonra da affet falan de.
0
uyumadan bir organizasyon yetiştirdiğimiz dönemde arkadaşım aynı durumdaydı. kız trip atmaya başlayınca tepkisi şöyle olmuştu:
"ne mesajı lan öyle. sen kimle konuşuyorsun gece gece bana mesaj gelmedi. kimlerle yazışıyorsun ben yokken"
sonra tam tavır koyacakken 48 saat uykusuzluk, hastalık (herkes ağır gripti) ve yorgunlukla günleri karıştırmış salak. neyse tam işler bozulacakken ikisi de saçmaladığını farketti de geçti gitti durum.
bana komik gelir bu hikaye hep.
özet:insansın sen de, uyuyakalınır yorgun olunur sızılır. odunluk ama karşı taraf da anlar yani. o da insan.
"ne mesajı lan öyle. sen kimle konuşuyorsun gece gece bana mesaj gelmedi. kimlerle yazışıyorsun ben yokken"
sonra tam tavır koyacakken 48 saat uykusuzluk, hastalık (herkes ağır gripti) ve yorgunlukla günleri karıştırmış salak. neyse tam işler bozulacakken ikisi de saçmaladığını farketti de geçti gitti durum.
bana komik gelir bu hikaye hep.
özet:insansın sen de, uyuyakalınır yorgun olunur sızılır. odunluk ama karşı taraf da anlar yani. o da insan.
0
olur böyle şeyler, yani bence çok komik aranızda komik diyalogları geçecektir. güzel bir anı olarak kalır gerçeği söyle:) tabi hatun kişi ağır kezbansa trip moduna da girip sittin sene başna da kakabilir bilemiyorum. öpüşürken uyuyakalanını da gördük ve yıllarca güldük buna:)
0
eski sevgilim telefonda konuşurken uyuyakalmıştı bi keresinde. baktım ses gelmiyor hatta horlamaya başladı hayvan, kapattım telefonu. ama çok yorgunud, çok ağır çalışıyordu ondan trip yapmadım hiç.
ya internet gitti diycen ya da çok yorgundum, çok uykusuzdum dayanamamış sızmışım diyip kendini affettrimek için neyse fantazisi yapacan artık.
ama fantazi anlatırken uyuyakalmak hakkat enterasan olmuş, ya çok sıkıcı bir fanteziydi; el ele tutuşup parkta yürüyelim gibisinden, ya da sende bi gariplik var. normalde gözlerini ve başka bi yerlerini açıp dinlemen lazım sanki :)
ya internet gitti diycen ya da çok yorgundum, çok uykusuzdum dayanamamış sızmışım diyip kendini affettrimek için neyse fantazisi yapacan artık.
ama fantazi anlatırken uyuyakalmak hakkat enterasan olmuş, ya çok sıkıcı bir fanteziydi; el ele tutuşup parkta yürüyelim gibisinden, ya da sende bi gariplik var. normalde gözlerini ve başka bi yerlerini açıp dinlemen lazım sanki :)
0
yemrem
10 aylık bebeği olan bi arkadaşım bunalmış durumda. depresyonun eşiğinde. yaşadağı şehir küçük, imkanları kıt bir doğu anadolu şehri. dolayısıyla nerdeyse hiç sosyal aktivite yok. bu şehirde anlaştığı bir komuşusu dışında akrabası falan da olmadığından eve tıkılmış durumda ve hergün can sıkıntısında
10 aylık bebeği olan bi arkadaşım bunalmış durumda. depresyonun eşiğinde.
yaşadağı şehir küçük, imkanları kıt bir doğu anadolu şehri. dolayısıyla nerdeyse hiç sosyal aktivite yok. bu şehirde anlaştığı bir komuşusu dışında akrabası falan da olmadığından eve tıkılmış durumda ve hergün can sıkıntısından patlayacak duruma geliyor. bu ruh hali ister istemez bebeğine de yansıyor ne yazık ki.
ne yapacağını bilmeyen bu anne kişisi için can sıkıntısını azaltacak ne tavsiye edebiliriz? ben ne yapabilirim? her çeşit tavsiyeye açığım
yaşadağı şehir küçük, imkanları kıt bir doğu anadolu şehri. dolayısıyla nerdeyse hiç sosyal aktivite yok. bu şehirde anlaştığı bir komuşusu dışında akrabası falan da olmadığından eve tıkılmış durumda ve hergün can sıkıntısından patlayacak duruma geliyor. bu ruh hali ister istemez bebeğine de yansıyor ne yazık ki.
ne yapacağını bilmeyen bu anne kişisi için can sıkıntısını azaltacak ne tavsiye edebiliriz? ben ne yapabilirim? her çeşit tavsiyeye açığım
0
çok klişe olacak ama kitap. her kitap bir dünya. insanı bir yerden alıp başka bir yere bırakan bir vasıta.
0
bebeğiyle parka, bahçelere çıksın dolaşsın biraz diğer annelerle karşılaşır hem biraz da olsa sosyal çevre olmuş olur
0
psikolog/ psikolojik danışman.
imkanı yoksa da uğraşı terapisi: çiçek yetiştirebilir, fotoğraf çekebilir, blog yazabilir, bebeğinin günlüğünü tutabilir...
bir kreşe girip çalışabilir belki bebekle?
imkanı yoksa da uğraşı terapisi: çiçek yetiştirebilir, fotoğraf çekebilir, blog yazabilir, bebeğinin günlüğünü tutabilir...
bir kreşe girip çalışabilir belki bebekle?
0
yaşadığı yerde mutlaka bir dernek vardır, tegv, kimsesiz çouklar, kadın güçlendirme vs v, olmadı kendi kursun. tegv le falan irtibata geçsin. hem çevre edinir, hem de bişeyler yapmanın huzurunu hisseder.
0
bebek yürümeye başlarsa, canı sıkılacak zaman bulamaz. bugünlerinin kıymetini bilsin.
not. 2 ay sonra yürür takriben. tek tük konuşmaya başlar. o konuşmsa da bebeği ile konuşsun bol bol.
not. 2 ay sonra yürür takriben. tek tük konuşmaya başlar. o konuşmsa da bebeği ile konuşsun bol bol.
0
Ya bu can sıkıntısı da yeni moda oldu. Sanki çok büyük problemmiş gibi yansıtılıyor... Cevap: Kitap okusun.
0
toprakla uğraşsın bişiler eksin diksin sulasın çocuğa zarar gelebilir bnden demesi..
0
nicki martin
aşağıdaki soruyu görünce tavsiye edeyim dedim ama bi türlü adı aklıma gelmedi. istanbul fethi diye kalmış aklımda ama değil galiba, bulamadım çünkü. ama gene de adında kesin ya istanbul ya da fetih var. nedense bir de sunay akınla bir bağlantısı vardı sanki. fetih 1453 le alakası yok, ondan çok esk
aşağıdaki soruyu görünce tavsiye edeyim dedim ama bi türlü adı aklıma gelmedi.
istanbul fethi diye kalmış aklımda ama değil galiba, bulamadım çünkü. ama gene de adında kesin ya istanbul ya da fetih var. nedense bir de sunay akınla bir bağlantısı vardı sanki. fetih 1453 le alakası yok, ondan çok eski bi müzik. bizim düğünde pasta kesilirken çalınmıştı, evlilik yıldönümümüz de geliyor, buldurun da bi nostalji yapalım.
istanbul fethi diye kalmış aklımda ama değil galiba, bulamadım çünkü. ama gene de adında kesin ya istanbul ya da fetih var. nedense bir de sunay akınla bir bağlantısı vardı sanki. fetih 1453 le alakası yok, ondan çok eski bi müzik. bizim düğünde pasta kesilirken çalınmıştı, evlilik yıldönümümüz de geliyor, buldurun da bi nostalji yapalım.
0
hayley'in müstakbel kocası, değil maalesef. daha oryantalist ezgiler vardı.
0
ermanen
neler? (sizin kullandiginiz, memnun kaldiginiz)yani elzem olmayan ama evde (disarda, ofiste) size rahatlik saglayan zimbirtilar. ufak oluyor bunlar genelde. genelde mekanik oluyorlar ama teknolojik de olabilir.telemarketler de falan da satilir boyle seyler...mesela aklima gelen:patates soyacagikurut
neler? (sizin kullandiginiz, memnun kaldiginiz)
yani elzem olmayan ama evde (disarda, ofiste) size rahatlik saglayan zimbirtilar.
ufak oluyor bunlar genelde.
genelde mekanik oluyorlar ama teknolojik de olabilir.
telemarketler de falan da satilir boyle seyler...
mesela aklima gelen:
patates soyacagi
kurutucuya konan toplar
edit: cok bilinen seylerin disinda tabii. telefon, laptop, catal gibi seyler demeyin yani :)
yani elzem olmayan ama evde (disarda, ofiste) size rahatlik saglayan zimbirtilar.
ufak oluyor bunlar genelde.
genelde mekanik oluyorlar ama teknolojik de olabilir.
telemarketler de falan da satilir boyle seyler...
mesela aklima gelen:
patates soyacagi
kurutucuya konan toplar
edit: cok bilinen seylerin disinda tabii. telefon, laptop, catal gibi seyler demeyin yani :)
0
masamda kretuar ve jiletin haricinde neşter tutuyorum. ince işler ve mektup açmak şu bu mükemmel kesiyor.
kulaklık sarmak için kullanılan şeylerin hayatı kolaylaştırdığı gerçek. tabi ben onları şarap mantarından yapıyorum. ucuz işlevsel.
dünyanın en mühim şeylerinden biri kulak temizleme çubuğudur.
telefon üzerine çekilen filmler bence mükemmel bir detay.
monkees'in ışıklı şişe açacaklı karabinası. hatta karabina hayati bir şeydir.
kulaklık sarmak için kullanılan şeylerin hayatı kolaylaştırdığı gerçek. tabi ben onları şarap mantarından yapıyorum. ucuz işlevsel.
dünyanın en mühim şeylerinden biri kulak temizleme çubuğudur.
telefon üzerine çekilen filmler bence mükemmel bir detay.
monkees'in ışıklı şişe açacaklı karabinası. hatta karabina hayati bir şeydir.
0
telefondaki, yandex haritalar. trafikte hayat kurtarıyor. ( telefon demedim bak dikkat edersen )
0
bi tane plaj havlum vardı bi ara, havluyu rulo yapıp ters düz edince plaj çantası oluyordu aynı zamanda.
ikeadaki pattis soyucular ve limon sıkacağı
çevirmeli sarımsak ezicisi
magnetli şişe açacağı
ikeadaki pattis soyucular ve limon sıkacağı
çevirmeli sarımsak ezicisi
magnetli şişe açacağı
0
dumanim ben
İyi gunler duyuru ahalisi , Ailemin evi bana emanet etmesi ile direnis ile yorgun moralsiz dusen vucutlari toparlama biraz moral depolama amaclı sezonu ufak capli (10-11) kisilik bir ev partisi ile acicam bu gece. muzik sesi sıkıntı degil ayrica sigara da icilebiliyor dairede , yani hic bir engel k
İyi gunler duyuru ahalisi ,
Ailemin evi bana emanet etmesi ile direnis ile yorgun moralsiz dusen vucutlari toparlama biraz moral depolama amaclı sezonu ufak capli (10-11) kisilik bir ev partisi ile acicam bu gece. muzik sesi sıkıntı degil ayrica sigara da icilebiliyor dairede , yani hic bir engel kalmiyor.
Sorum ise partiyi canlı tutmak insanlari memnun etmek icin ne yapilabilir sizlerin tavsiyeleriniz nelerdir ?
Kagit yada plastik bardakta icki servisi dusunuyorum , cerezleri cam kaplarda. halıları falan kaldırırım salonda egleniriz heralde . Misafirperver bir insanım ve herkesin cok eglendigini gormek isterim , cesitli suprizler olabilir veya ne bileyim yaratıcı dusuncelerinizi bekliyorum .
filmde gormussunuzdur , ev partisinde karşilaşmişsinizdir size kalmış .
mesela brownie servisi votka icenlere ilaç gibi gelir diye dusunuyorum .
samimi cevaplar bekliyorum
iyi gunler dilerim
Ailemin evi bana emanet etmesi ile direnis ile yorgun moralsiz dusen vucutlari toparlama biraz moral depolama amaclı sezonu ufak capli (10-11) kisilik bir ev partisi ile acicam bu gece. muzik sesi sıkıntı degil ayrica sigara da icilebiliyor dairede , yani hic bir engel kalmiyor.
Sorum ise partiyi canlı tutmak insanlari memnun etmek icin ne yapilabilir sizlerin tavsiyeleriniz nelerdir ?
Kagit yada plastik bardakta icki servisi dusunuyorum , cerezleri cam kaplarda. halıları falan kaldırırım salonda egleniriz heralde . Misafirperver bir insanım ve herkesin cok eglendigini gormek isterim , cesitli suprizler olabilir veya ne bileyim yaratıcı dusuncelerinizi bekliyorum .
filmde gormussunuzdur , ev partisinde karşilaşmişsinizdir size kalmış .
mesela brownie servisi votka icenlere ilaç gibi gelir diye dusunuyorum .
samimi cevaplar bekliyorum
iyi gunler dilerim
0
hocam eğlence kısmını canlı tutmak için kısa kısa oyunlar yap. bu oyunlar çok uzamamalı ama. işte shot oyunu vs.
gelen kişilerin tutumu çok önemli ama. "ben yapmam" tribinde tiplerse eğlenmek zaten zor.
gelen kişilerin tutumu çok önemli ama. "ben yapmam" tribinde tiplerse eğlenmek zaten zor.
0
müzik seçimlerini iyi yapmak lazım. hem çift olanların ya da olmak isteyenlerin, kısmet arayanların dans edebileceği hem de tek olanların eğlenebileceği tarzda.
bir de tabu, pictionary gibi oyunlar keyifli olabilir. iyi geyik malzemesi çıkıyor gruba bağlı olarak. (allam hiç partyden anlamıyorum yaa)
bir de tabu, pictionary gibi oyunlar keyifli olabilir. iyi geyik malzemesi çıkıyor gruba bağlı olarak. (allam hiç partyden anlamıyorum yaa)
0
D&R ya da türevi yerlerde satılan "doğruluk mu cesaret mi" oyunu var. Biraz iddialı ama :) Eğer arkadaş grubun bunu kaldıracak gibiyse oyun sizi uzun bi süre eğlendirebilir. Fiyatı 30 lira civarıydı.
0
ek *
aslında oyun fikri guzel fakat biz yakın arkadaşlarız , muhabbet ederek de eğleniriz , hani mekan konusunda neler yapilabilir ? mesela aklıma flash aydınlatma geldi dımtıs muzikle iyi gidecek
aslında oyun fikri guzel fakat biz yakın arkadaşlarız , muhabbet ederek de eğleniriz , hani mekan konusunda neler yapilabilir ? mesela aklıma flash aydınlatma geldi dımtıs muzikle iyi gidecek
0
kilit nokta her zaman müzik müzik müziktir. ilerleyen saatlerde herkesin dans etmeye başlamadığı partye party demem. istanbuldaysan gelip dj lık yapiyim :p
0
yatagants
Dün gece bu saatte almıştım. Dürüm. Dolaba koymadım. bozulmuş mudur?(etsiz)
Dün gece bu saatte almıştım. Dürüm. Dolaba koymadım. bozulmuş mudur?
(etsiz)
(etsiz)
0
Bozulmaz ama ekşi/mayhoş bi tad alabilir. Yemeden önce on dakika dolapta bekletebilirsin.
0
daddy
Aşağıdaki testleri en uygun nerede yaptırabilirim?-Tam kan tahlili-Tam idrar tahlili-Hepatit B tahlili-Mantar taraması-Havuza girebilir raporuKızılay vs yapar mı?
Aşağıdaki testleri en uygun nerede yaptırabilirim?
-Tam kan tahlili
-Tam idrar tahlili
-Hepatit B tahlili
-Mantar taraması
-Havuza girebilir raporu
Kızılay vs yapar mı?
-Tam kan tahlili
-Tam idrar tahlili
-Hepatit B tahlili
-Mantar taraması
-Havuza girebilir raporu
Kızılay vs yapar mı?
0
lord
ulan bu damak kaşınmıyorda küçük dile doğru giden bölge ne uyuz edici durum sinirden kendimi kesebilirim.
ulan bu damak kaşınmıyorda küçük dile doğru giden bölge ne uyuz edici durum sinirden kendimi kesebilirim.
0
@nicki martin yok abi mafoluruz, yara falan yaparsak bide zaten ben dişlerimide fırçalamam.
@eja yok ya bu oluyo bende ama grip yapmıyor.
@eja yok ya bu oluyo bende ama grip yapmıyor.
0
Şöyle domuz sesi çıkarır gibi yap. Ulan böyle de anlatılmıyor ama işte yap bi sen, göreceksin.
0
bizim işyerinde küçük tahtadan çay karıstırıcılar var, onlarla kasıyorum ama buff'ın da dedıgı gıbı domuz sesı cıkartmak ıse yarıyor.
0
alerjin var ugrasma gecmez aynısı bende de vardı iflit eder adamı bir hap var onu almadan gecmez.
adı tavegil.3-5 tl bişi.
adı tavegil.3-5 tl bişi.
0
2 yolu var.
bende az da olsa işe yarayanı: dili damağa yapıştır. nak nak sesi çıkarır gibi dili vur-çek ya da dili kasarak orada ileri geri gezdir damakta.
arkadaşta işe yarayanı: kulağını karıştır, kulak üzerinden kaşı. kulak pamuğu vs. kullanıp içeriden de hafifletebilirsin. kulak zarına dikkat!
bende az da olsa işe yarayanı: dili damağa yapıştır. nak nak sesi çıkarır gibi dili vur-çek ya da dili kasarak orada ileri geri gezdir damakta.
arkadaşta işe yarayanı: kulağını karıştır, kulak üzerinden kaşı. kulak pamuğu vs. kullanıp içeriden de hafifletebilirsin. kulak zarına dikkat!
0
Polen allerjin var, diş fırçası ile de kaşısan geçmez. Günde 1 adet Antihistaminik tablet kullanmalısın. Çoğu uyutur ama en uyutmayani Kestine tablet. Dene kurtul.
0
arkadaşlar çok teşekkür ederim gerçekten hepiniz okadar değerli insanlarsınız ki.
0
black sabahat
Bugün sınavda çıkacak soru, atmasyona açıktır. Cevaplarınızı bekliyorum :) "Siz T.C. Dışişleri Bakanı olsaydınız, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına yönelik nasıl bir 2015 stratejisi geliştirirdiniz? Analitik olarak açıklayınız. [Bu soruyu cevaplarken lütfen ABD Senatosuna sunulan yeni tasar
Bugün sınavda çıkacak soru, atmasyona açıktır. Cevaplarınızı bekliyorum :)
"Siz T.C. Dışişleri Bakanı olsaydınız, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına yönelik nasıl bir 2015 stratejisi geliştirirdiniz? Analitik olarak açıklayınız. [Bu soruyu cevaplarken lütfen ABD Senatosuna sunulan yeni tasarıyı da dikkate alınız.]"
*Yeni tasarı: Ermeni tarafı 2015'e ilişkin taleplerini arttırmış, talepler kabul edilemezmiş, Ermenistan'ın Türkiye'yle uzlaşma niyeti yok.
"Siz T.C. Dışişleri Bakanı olsaydınız, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına yönelik nasıl bir 2015 stratejisi geliştirirdiniz? Analitik olarak açıklayınız. [Bu soruyu cevaplarken lütfen ABD Senatosuna sunulan yeni tasarıyı da dikkate alınız.]"
*Yeni tasarı: Ermeni tarafı 2015'e ilişkin taleplerini arttırmış, talepler kabul edilemezmiş, Ermenistan'ın Türkiye'yle uzlaşma niyeti yok.
0
1) tarihi olaylar, siyasi arenalarda değil, bilimsel çerçevelerde ele alınmalıdır.
2) bizzat abd tarafından yürütülen malta mahkemelerinde soykırım ypıldığına dair herhangi bir delil tespit edilmediğinden daha o zamandan takipsizlik kararı verilmiştir. istanbulun işgal altında olduğu dönemde yürütülen bu mahkemeler sırasında, bütün osmanlı arşivinin mahkemeye açık iken her hangi bir delil bulunamamış üstelik ermenistan tarafından mahkemeye verilen belgeler de yetersiz bulunmuştur.
3) 1915 tehcir antlaşması ve sonrasında çıkan yönetmelikle, ermenilerin göçü, yeniden iskanı vs konular oldukça ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. tehcir edilecek kişilerin mallarının bedellerinin belirlenerek ödeme esaslarının bile düzenlenmiş olması, soykırım niyetinin olmadığını gösterir. (öldüreceksek niye para verelim ama di mi)
4)olaylar savaş sırasında gerçekleşmiştir ve savaş koşullarının doğal sonucu olarak karşılıklı iki taraf da kayıp vermiştir. kasıtlı olarak bir soykırım niyeti taşımayacak şekilde, ruslarla birlikte osmanlıya karşı savaşan ermeniler savaş sırasında ölmüş veya bireysel eylemler sonucunda öldürülmüştür. devlet politikası olarak ermenilere yönelik bir soykırım politikası yapılmamıştır.
5) 2015 (sözde) soykırımın 100. yüzyılına denk geldiğinden ermeni talepleri tarihsel ya da hukuksal bağlamdan ziyade sembolik anlamı ağır basmaktadır.
6) velev ki soykırım yapılmış olsa bile, soykırımı yapan tc değil osmanlıdır. tc osmanlının hukuki olarak halefi olmadığından hukuksal olarak başk bir devletin yapmış olduğu suç tc yi bağlamaz.
7)ayrıca 6.maddeyle bağlantılı olarak tc soykırım antlaşmasına taraf değildir, traf olack olsa bile antlaşma imzalandığı tarihten önceki gerçekleşmiş olan olaylara uygulanmayacağından hukuksal olarak ermenistan hrhangi bir talepte bulunamaz.
8) bu tür olayların uluslararası platforma çekilmesindense ikili göürşmelerle çözüme ulaştırılması gerekir. tc'nin tüm ikili görüşme çağrılarına rağmen ermenistan'ın yanaşmaması, olayın çözümü için değil, kendi isteklerinin kayıtsız kabulu için uğraştığı izlenmini vermektedir.
9) onlar önce kendi yaptıkları soykırıma baksınlar, unutmadık daha karadağı, hocalıyı..
10) türk dış politikası ders notları, yukarıda yazanlar yazarı bağlamaz.
not: yeni yasa tasarısını bilmiyorum
2) bizzat abd tarafından yürütülen malta mahkemelerinde soykırım ypıldığına dair herhangi bir delil tespit edilmediğinden daha o zamandan takipsizlik kararı verilmiştir. istanbulun işgal altında olduğu dönemde yürütülen bu mahkemeler sırasında, bütün osmanlı arşivinin mahkemeye açık iken her hangi bir delil bulunamamış üstelik ermenistan tarafından mahkemeye verilen belgeler de yetersiz bulunmuştur.
3) 1915 tehcir antlaşması ve sonrasında çıkan yönetmelikle, ermenilerin göçü, yeniden iskanı vs konular oldukça ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. tehcir edilecek kişilerin mallarının bedellerinin belirlenerek ödeme esaslarının bile düzenlenmiş olması, soykırım niyetinin olmadığını gösterir. (öldüreceksek niye para verelim ama di mi)
4)olaylar savaş sırasında gerçekleşmiştir ve savaş koşullarının doğal sonucu olarak karşılıklı iki taraf da kayıp vermiştir. kasıtlı olarak bir soykırım niyeti taşımayacak şekilde, ruslarla birlikte osmanlıya karşı savaşan ermeniler savaş sırasında ölmüş veya bireysel eylemler sonucunda öldürülmüştür. devlet politikası olarak ermenilere yönelik bir soykırım politikası yapılmamıştır.
5) 2015 (sözde) soykırımın 100. yüzyılına denk geldiğinden ermeni talepleri tarihsel ya da hukuksal bağlamdan ziyade sembolik anlamı ağır basmaktadır.
6) velev ki soykırım yapılmış olsa bile, soykırımı yapan tc değil osmanlıdır. tc osmanlının hukuki olarak halefi olmadığından hukuksal olarak başk bir devletin yapmış olduğu suç tc yi bağlamaz.
7)ayrıca 6.maddeyle bağlantılı olarak tc soykırım antlaşmasına taraf değildir, traf olack olsa bile antlaşma imzalandığı tarihten önceki gerçekleşmiş olan olaylara uygulanmayacağından hukuksal olarak ermenistan hrhangi bir talepte bulunamaz.
8) bu tür olayların uluslararası platforma çekilmesindense ikili göürşmelerle çözüme ulaştırılması gerekir. tc'nin tüm ikili görüşme çağrılarına rağmen ermenistan'ın yanaşmaması, olayın çözümü için değil, kendi isteklerinin kayıtsız kabulu için uğraştığı izlenmini vermektedir.
9) onlar önce kendi yaptıkları soykırıma baksınlar, unutmadık daha karadağı, hocalıyı..
10) türk dış politikası ders notları, yukarıda yazanlar yazarı bağlamaz.
not: yeni yasa tasarısını bilmiyorum
0
denizaya
Kışın aldığım kiloları atmak için diyete girme niyetindeyim, okuduğum her yazıda şeker ve unun yanında üç beyazlardan diğeri olan tuzunda kullanılmamsını tavsiye ediyorlar...şeker ve unu anlayabiliyorum ama tuzun ne gibi zararları var acaba? tamam tuzun, böbrek, tansiyon, felç gibi zararlarının fark
Kışın aldığım kiloları atmak için diyete girme niyetindeyim, okuduğum her yazıda şeker ve unun yanında üç beyazlardan diğeri olan tuzunda kullanılmamsını tavsiye ediyorlar...
şeker ve unu anlayabiliyorum ama tuzun ne gibi zararları var acaba?
tamam tuzun, böbrek, tansiyon, felç gibi zararlarının farkındayım ama anlamadığım diyet yönüyle alakası...yani tuzun kilo vermedeki önemi nedir? tuz alımı kilo vermemi nasıl etkiler?
ben salatayı tuzlu yemeyi severim, yani gerçekten buna deyecekse tuzu keseyim salatadan ama kilo vermemi şeker ve un kadar etkilemeyecekse tuza devam etmek istiyorum
şeker ve unu anlayabiliyorum ama tuzun ne gibi zararları var acaba?
tamam tuzun, böbrek, tansiyon, felç gibi zararlarının farkındayım ama anlamadığım diyet yönüyle alakası...yani tuzun kilo vermedeki önemi nedir? tuz alımı kilo vermemi nasıl etkiler?
ben salatayı tuzlu yemeyi severim, yani gerçekten buna deyecekse tuzu keseyim salatadan ama kilo vermemi şeker ve un kadar etkilemeyecekse tuza devam etmek istiyorum
0
Tuz su tutar. Aslında yağ olarak kilo almazsınız ama vücudunuz su topladığı için zayıflayamazsınız da. Günde 6 gr tuz almanız lazım zaten, tuz önemli bir şey. 6 gr ne kadara denk geliyor tam bilmiyorum açıkçası ama salataya aşırı tuz atmadığınız sürece sorun olacağını sanmıyorum.
0
tuz su topluyor vücuda.diet yaparken de dikkat et önce vücut su atıyor(ilk 2-3 günde atılan 1-2 kilo mesela.) vücut ondan sonra kilo vermeye başlıyor.
böbreklere olan zararı bi kenara diet baremli bu sebeepten olabilir gibi geliyor bana.
böbreklere olan zararı bi kenara diet baremli bu sebeepten olabilir gibi geliyor bana.
0
Benim bildiğim kadarıyla ortalama bir insan gereken su miktarına sahip değil arkadaşlar. Benim diyetisyenim su seviyemi artırmamı sağlamıştı önce. Emin misiniz olayın o olduğuna? Ben dediğinizin tersine ilk ay 1 kilo aldım kalan 3 ayda 17 kilo verdim.
0
Şöyle bir durum var, yağ dediğimiz şey su olmadan parçalanmıyor ve mümkün olduğu kadar çok su içerek su sirkülasyonunun arttırılması lazım. O yüzden bol su için deniyor, diyetisyen de bu şekilde yaklaşmıştır tahminen. Ancak bu yağların parçalanabilmesi için suyun kullanılabilir durumda olması gerekiyor ve tuz yani sodyum suyu bağlıyor, aynı alkol gibi. Bu sebepten su yağ parçalanmasında kullanılamıyor. Sodyum eksikliği ise bazı işlemlerin yapılmasına engel olduğu için belli miktarda tuz tüketilmeli ama zaten yediğimiz yiyeceklerde genelde tuz var. Yoksa da bir miktar konulmalı.
0
adoramer3ku, su içmek ayrı şey vücutta su tutulması ayrı şey. hücrelerin yapıtaşlarından biri su zaten. o yüzden günde 2,5-3 litre su içmek lazım, bu sürekli bir devir daim sağlıyor. vücuttaki kirler, kandaki toksinler vs o suyla birlikte idrar olarak dışarıya atılıyor.
ama tuz hücrelerin ve kanın suyu almasını engelliyor, aksine olmaması gereken yerlerde, sanırım hücre duvarları arasında su birikmesine sebep oluyor. bu da şişme, ödem, selülit dediğimiz şeye sebep oluyor. yani yes su no tuz...
ama tuz hücrelerin ve kanın suyu almasını engelliyor, aksine olmaması gereken yerlerde, sanırım hücre duvarları arasında su birikmesine sebep oluyor. bu da şişme, ödem, selülit dediğimiz şeye sebep oluyor. yani yes su no tuz...
0
ermanen
hangisi en güvenilir? (imla yönünden daha çok)TDK sözlük ile vikisözlük aynı imlayı verirken, nişanyan sözlük bazı kelimelerde çelişiyor.Mesela, TDK sözlük ve vikisözlük "motamot" derken, nişanyan sözlük "motamo" demiş. (ekşi sözlük ikisini de kabul etmiş sanırım)hangisi doğru şimdi? yoksa ikisi de
hangisi en güvenilir? (imla yönünden daha çok)
TDK sözlük ile vikisözlük aynı imlayı verirken, nişanyan sözlük bazı kelimelerde çelişiyor.
Mesela, TDK sözlük ve vikisözlük "motamot" derken, nişanyan sözlük "motamo" demiş. (ekşi sözlük ikisini de kabul etmiş sanırım)
hangisi doğru şimdi? yoksa ikisi de mi doğru? boşluklu (mot a mot) ve tireli (mot-a-mot) yazımı da mı doğru mesela ?
Başka bir örnek olarak TDK ve vikisözlük "lümpen" derken, nişanyan sözlük "lumpen" demiş. yine ikisi de mi doğru?
örnekler çoğalabilir. ne düşünüyorsunuz? en güvenilir kaynak hangisi? en iyi diyebileceğimiz bir imla kılavuzu var mı?
ek soru: yabancı kelimeler türkçeye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı? (bunu fransızca için düşündüm daha çok)
ek soru2: "ana yazım kılavuzu"nda ne olarak geçiyor bu tartıştığımız kelimeler? online versiyonu var mı bu kılavuzun?
edit: bu sorunun aciliyeti yok ama insanlar için en güvenilir türkçe kaynağı bilgilendirmek için üste alınmasını rica ettim. sonuçta türkçe açısından faydalı bir soru bence.
sadece 2-3 saatliğine rica ettim.
SON SOZ: Konu yeterince acikliga kavustu. cevaplar icin tesekkurler.
TDK sözlük ile vikisözlük aynı imlayı verirken, nişanyan sözlük bazı kelimelerde çelişiyor.
Mesela, TDK sözlük ve vikisözlük "motamot" derken, nişanyan sözlük "motamo" demiş. (ekşi sözlük ikisini de kabul etmiş sanırım)
hangisi doğru şimdi? yoksa ikisi de mi doğru? boşluklu (mot a mot) ve tireli (mot-a-mot) yazımı da mı doğru mesela ?
Başka bir örnek olarak TDK ve vikisözlük "lümpen" derken, nişanyan sözlük "lumpen" demiş. yine ikisi de mi doğru?
örnekler çoğalabilir. ne düşünüyorsunuz? en güvenilir kaynak hangisi? en iyi diyebileceğimiz bir imla kılavuzu var mı?
ek soru: yabancı kelimeler türkçeye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı? (bunu fransızca için düşündüm daha çok)
ek soru2: "ana yazım kılavuzu"nda ne olarak geçiyor bu tartıştığımız kelimeler? online versiyonu var mı bu kılavuzun?
edit: bu sorunun aciliyeti yok ama insanlar için en güvenilir türkçe kaynağı bilgilendirmek için üste alınmasını rica ettim. sonuçta türkçe açısından faydalı bir soru bence.
sadece 2-3 saatliğine rica ettim.
SON SOZ: Konu yeterince acikliga kavustu. cevaplar icin tesekkurler.
0
Yabanci kokenlilerde, kelimeyi aratir, gazetelerde falan nasil kullaniliyorsa onu kullanirdim.
Bazen sozlukte hic kullanilmayan bir sekli de olabiliyor. Mesela bir ingilizce sozlukte "ing-train, tur-tiren" gormustum. tabiki "tiren"i hayatimda duymadigim icin gulup gecmistim. Ama bunlarin arasinda en guveniliri tdk'dir.
Bazen sozlukte hic kullanilmayan bir sekli de olabiliyor. Mesela bir ingilizce sozlukte "ing-train, tur-tiren" gormustum. tabiki "tiren"i hayatimda duymadigim icin gulup gecmistim. Ama bunlarin arasinda en guveniliri tdk'dir.
0
mot à mot
doğrusu bu. tereddüde düştüğünüzde, hakem ihtiyacı hissettiğinizde gugıla müracaat etmenizi öneririm.
Fransızcada, kelimenin son sessiz harfi t veya s ise, bunların ardından sesli harf gelmediği zaman okunmaz.
Yani mot yazılır mo okunur. Ama liaison=ulama kuralı gereğince, mot'un ardından a geldiğinde, "mo a" demek güç olacağından, mota diye ulanarak okunur.
Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı.
Türkçede motamot diyenler var. Aslını bilmedikleri için öyle diyorlar. Biraz özenti bir laf. Motamo tercüme demek yerine, kelimesi kelimesine tercüme, kelime kelime tercüme demek daha doğru olur. Ama ille de havamızı atacağız ya, onun için, Fransızca katalım ara sıcak olarak diyoruz ama motamot diyince de, o hava fısss diye sönüyo.
TDK sözlük ile Nişanyan sözlüğü karşılaştırırken, bir de Ekşi'den bahsetmek, biraz tuhaf olmuş. Ekşi yazarlığının ne gibi bir söz hakkı olabilir ki? Söz hakkı tabii ki var da, ne derece geçerlidir o söz? Ekşi bir sözlük müdür?
Başka örneğe gelelim:
Lumpen Almanca bir kelimedir. Almanca, lump (başıboş gezen serseri) kelimesinden türemiştir. Lumpen yazılır ve yazıldığı gibi okunur. Lumpeni lümpen diye okumak gene bilgisizlik sonucu meydana gelir. Almanca kelimeyi Fransızca özentiyle okumak suretiyle kelime lumpenleştirilmektedir. E o zaman Bundesliga'ya neden bündesliga demiyonuz mesela? Ona da bündesliga diyin. Daha çok havanız olsun.
Bi ara (bkz: aslanlı yol)u okuyabilirseniz, kime daha çok güveneceğiniz ortaya çıkar.
Yabancı kelimeler Türkçeye yabancı dildeki okunuşu ile geçer şeklinde bir kural yok herhalde.
Öyle olsaydı, komputer yerine kompiyutır derlerdi bir zamanlar. Hani bilgisayar kelimesi yokken ve elektronik beyin demeyi tercih etmeyenlerin bulunduğu zamanlar.
Ya da forvet demezlerdi de forward denirdi. Korner demezlerdi de, kornır derlerdi.
Ama motamo ve lumpen kelimeleri bu kadar halka malolmuş kelimeler değil. Yoldan rastgele çevirdiğiniz bin kişiden 980'i filan kornerin ne demek olduğunu bilir.
Ama bunlardan, herhalde ancak 50'si filan lumpeni ve/veya motamoyu bilir.
Peki bi zamanlar Vaşington yazıyoduk da, neden Washington'a döndük. Madem Washington'a döndük, neden London'a da dönmüyoruz? (Konumuzla pek bi alâkası olmayabilir de, şu an öylesine aklıma geldi.)
doğrusu bu. tereddüde düştüğünüzde, hakem ihtiyacı hissettiğinizde gugıla müracaat etmenizi öneririm.
Fransızcada, kelimenin son sessiz harfi t veya s ise, bunların ardından sesli harf gelmediği zaman okunmaz.
Yani mot yazılır mo okunur. Ama liaison=ulama kuralı gereğince, mot'un ardından a geldiğinde, "mo a" demek güç olacağından, mota diye ulanarak okunur.
Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı.
Türkçede motamot diyenler var. Aslını bilmedikleri için öyle diyorlar. Biraz özenti bir laf. Motamo tercüme demek yerine, kelimesi kelimesine tercüme, kelime kelime tercüme demek daha doğru olur. Ama ille de havamızı atacağız ya, onun için, Fransızca katalım ara sıcak olarak diyoruz ama motamot diyince de, o hava fısss diye sönüyo.
TDK sözlük ile Nişanyan sözlüğü karşılaştırırken, bir de Ekşi'den bahsetmek, biraz tuhaf olmuş. Ekşi yazarlığının ne gibi bir söz hakkı olabilir ki? Söz hakkı tabii ki var da, ne derece geçerlidir o söz? Ekşi bir sözlük müdür?
Başka örneğe gelelim:
Lumpen Almanca bir kelimedir. Almanca, lump (başıboş gezen serseri) kelimesinden türemiştir. Lumpen yazılır ve yazıldığı gibi okunur. Lumpeni lümpen diye okumak gene bilgisizlik sonucu meydana gelir. Almanca kelimeyi Fransızca özentiyle okumak suretiyle kelime lumpenleştirilmektedir. E o zaman Bundesliga'ya neden bündesliga demiyonuz mesela? Ona da bündesliga diyin. Daha çok havanız olsun.
Bi ara (bkz: aslanlı yol)u okuyabilirseniz, kime daha çok güveneceğiniz ortaya çıkar.
Yabancı kelimeler Türkçeye yabancı dildeki okunuşu ile geçer şeklinde bir kural yok herhalde.
Öyle olsaydı, komputer yerine kompiyutır derlerdi bir zamanlar. Hani bilgisayar kelimesi yokken ve elektronik beyin demeyi tercih etmeyenlerin bulunduğu zamanlar.
Ya da forvet demezlerdi de forward denirdi. Korner demezlerdi de, kornır derlerdi.
Ama motamo ve lumpen kelimeleri bu kadar halka malolmuş kelimeler değil. Yoldan rastgele çevirdiğiniz bin kişiden 980'i filan kornerin ne demek olduğunu bilir.
Ama bunlardan, herhalde ancak 50'si filan lumpeni ve/veya motamoyu bilir.
Peki bi zamanlar Vaşington yazıyoduk da, neden Washington'a döndük. Madem Washington'a döndük, neden London'a da dönmüyoruz? (Konumuzla pek bi alâkası olmayabilir de, şu an öylesine aklıma geldi.)
0
nişanyan daha kişisel bir çalışma iken tdk çok daha yaygın kabul görmüş bir çalışma.
öte yandan bazen tdk'ya aykırı olsa bile sevdiğim bir yazar/şair nasıl kullanmışsa öyle kullanırım.
öte yandan bazen tdk'ya aykırı olsa bile sevdiğim bir yazar/şair nasıl kullanmışsa öyle kullanırım.
0
adı üstünde tdk en güvenilir kaynaktır. arada bi s.çar ama gene de en geçerlisi o. sonuçta bir sözlük veya ansiklopedi de tdk'yı kaynak olarak yazıyor. nişanyan hariç tabi.
soruya soruyla cevap: abicim bu sorunun önceliği aciliyeti ne ki turuncu şeride hak kazanmış???
soruya soruyla cevap: abicim bu sorunun önceliği aciliyeti ne ki turuncu şeride hak kazanmış???
0
@compadrito
güzel açıklamışsın da, tdk neden "motamot" ve "lümpen" diye sözlüğe koymuş o zaman? halkın çoğu da böyle kullanıyor dediğin gibi. (ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm)
demek ki bu konu hala havada ve kesin bir kural yok.
bu arada ekşi sözlük'ü referans olarak koydum. tdk ve nişanyan ile karşılaştırma açısından değil. ama yine de ekşi sözlük de yine fikir verebiliyor böyle durumlarda.
edit: ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki? o fransızca yazılışı. türkçe yazılışından bahsediyoruz burda. türkçede "accent grave" yok ki.
ayrıca fransızca okunmasından bahsetmişsin yine. biz türkçeye nasıl geçtiğini ve nasıl geçtiyse öyle okunduğunu tartışıyoruz.
sana göre doğru olanı hangi kaynağa göre söylüyorsun?
edit2: "aslanlı yol"da da ne dediğini özet geçersen sevinirim.
güzel açıklamışsın da, tdk neden "motamot" ve "lümpen" diye sözlüğe koymuş o zaman? halkın çoğu da böyle kullanıyor dediğin gibi. (ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm)
demek ki bu konu hala havada ve kesin bir kural yok.
bu arada ekşi sözlük'ü referans olarak koydum. tdk ve nişanyan ile karşılaştırma açısından değil. ama yine de ekşi sözlük de yine fikir verebiliyor böyle durumlarda.
edit: ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki? o fransızca yazılışı. türkçe yazılışından bahsediyoruz burda. türkçede "accent grave" yok ki.
ayrıca fransızca okunmasından bahsetmişsin yine. biz türkçeye nasıl geçtiğini ve nasıl geçtiyse öyle okunduğunu tartışıyoruz.
sana göre doğru olanı hangi kaynağa göre söylüyorsun?
edit2: "aslanlı yol"da da ne dediğini özet geçersen sevinirim.
0
elbetteki tdk, bunu tartışmak bile abes.
tdk'nın resmi bağlayıcılığı var.
herhangi bir kelimede tdk'nın kabul ettiği yazım, mantıksız da geliyor olsa, onu doğru kabul etmek gerekir. ha bence şöyle olması daha mantıklı diyenlere de, tdk'nın avukatlığını yapacak değiliz, orası da ayrı mevzu tabii ki:)
tdk'nın resmi bağlayıcılığı var.
herhangi bir kelimede tdk'nın kabul ettiği yazım, mantıksız da geliyor olsa, onu doğru kabul etmek gerekir. ha bence şöyle olması daha mantıklı diyenlere de, tdk'nın avukatlığını yapacak değiliz, orası da ayrı mevzu tabii ki:)
0
tdk ve vikisözlük'ü geçeceksin. birisi başbakan'In konuşmalarına göre tanım değiştirebilen, dilin organik yapısıyla bağı olmayan, cunta tarafından kurulmuş güdük bir bürokratik kurum. vikisözlük maalesef yeterince kapsamlı ve denetimli değil.
bu durumda dil algısına sahip, dili kullanan ve yaşatan, dilbilim donanımı yüksek kişiler tarafından yapılmış çalışmaları önemseyeceğiz. kıyaslayacağız, aklımıza yatanı benimseyeceğiz. dil, kışla yönetmeliği değildir, farklı görüş ve kullanımları barındırır.
ben şahsen nijat özön'ün imla kılavuzu'nu ve necmiye alpay'ın türkçe sorunları kılavuzu'nu(aslında bir imla kılavuzudur) benimserim.
nişanyan sözlük aslen bir etimoloji sözcüğü. tek kişi tarafından yapıldığı için hataları var, güncelleniyor. ama sevan nişanyan türkçe üzerine en çok kafa yoran ve analitik yorumlar geliştiren 2-3 kişiden birisi, tamamen güvenilir.
bu durumda dil algısına sahip, dili kullanan ve yaşatan, dilbilim donanımı yüksek kişiler tarafından yapılmış çalışmaları önemseyeceğiz. kıyaslayacağız, aklımıza yatanı benimseyeceğiz. dil, kışla yönetmeliği değildir, farklı görüş ve kullanımları barındırır.
ben şahsen nijat özön'ün imla kılavuzu'nu ve necmiye alpay'ın türkçe sorunları kılavuzu'nu(aslında bir imla kılavuzudur) benimserim.
nişanyan sözlük aslen bir etimoloji sözcüğü. tek kişi tarafından yapıldığı için hataları var, güncelleniyor. ama sevan nişanyan türkçe üzerine en çok kafa yoran ve analitik yorumlar geliştiren 2-3 kişiden birisi, tamamen güvenilir.
0
simdi cevabi bilmem ama tdk'ya tepki olarak dogan dil dernegi diye bir dernek var haberdar degilsiniz sanirim. ahanda onun yazim kilavuzu:
www.dildernegi.org.tr
ben olsam tdk'nin ve dil dernegi'nin yazim kilavuzlarina bakar ona gore karar verirdim. eger farklilik varsa digerlerine bakardim.
www.dildernegi.org.tr
ben olsam tdk'nin ve dil dernegi'nin yazim kilavuzlarina bakar ona gore karar verirdim. eger farklilik varsa digerlerine bakardim.
0
@ermanen üstadım,
TDK'nın lümpen ve motamot diyor olması onların ayıbı. Zaten bu kadar ayıp da onlara yeter. Bir ülkenin resmî "dil kurumu"yum diye gek gek gerineceksin, burdan bizim köye kadar bütçen olacak, sonra da kalkıp lümpen ve motamot diyeceksin. Hiç bir yoruma ve zaman kaybına değmez.
Peki, Ekşi'yi de referans kabul edelim. Ama o zaman bu yazdıklarımız ziyan olmasın, bizden sonrakiler şeker de yiyebilsinler. Bi başlığın altına iliştiriverelim bunnarı.
"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." diye yazmışım ama siz bana aksan grav diyosunuz. Bi daha yazayım: mota mo. Doğrusu bu.
Ama bunu kullanmaya gerek yok. Söylemeye çalıştığım şey tam olarak bu... "Sızma zeytinyaa" demek varken, ekstravörcinalıvoyl demeye çalışmak gibi bi şey motamo demek.
"Motamo tercüme" lâfını kullanmayalım. "Kelimesi kelimesine tercüme", "kelime kelime çeviri" diyelim. Hava atmaya hiç ihtiyacımız olmasın.
Anadolu kültürüyle yetiştik. Biraz "Engin ol gönlüm, engin ol" diyelim kendimize... (Hem kibir, çok büyük günah!)
Motamot diyip gülünç duruma düşme riskimiz de olmasın.
"Bana göre doğru olan" diye bi şey yok. Doğru bi tane var o da bana göre değil, doğru olduğu için doğru.
Kaynak da www.nisanyansozluk.com
Motamo doğru iken, birisi karşıma geçip "motamot çeviri" derse, o kişiyle bütün diplomatik ilişkilerimi kesecek miyim? Tabii ki hayır. Sadece, "Hmm, motamo demeyi bilmiyor ve havalı olmaya çalışıyor" diyip geçeceğim.
Sıhhi tesisatçı rögar yerine loğar diyince, yemeden içmeden kesilmiyorum yani.
(ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm) yazmışsınız da, ben de resmi kaynaklarda, "muhattap" yazıldığını gördüm. Bir resmi yazıda da, "köy" yerine "göt" yazıldığını gördüm. (Dalga geçmiyorum, aynıyle vâki). Sonuç: "Resmî" kelimesi ile "doğru" kelimesi eşanlamlı değil.
Bu fikir alışverişimizden sonra, muhtemelen siz bana, "Beni ikna edemedin compadrito, ben motamot demeyi sürdüreceğim" diyeceksiniz. Ben de "iyi günlerde kullanın üstadım" diyeceğim. Kimi limon küfünü sever, kimi cam göbeeni. Bu yazdığımı okuyan en az bir kişi, ne diyor olduğumu anlayıp, sözümü dinlese, o bile kâfi benim için.
Aslanlı Yol, Sevan ustanın hayat hikâyesi. Nesini anlatabilirim ki? Alıp okumak lâzım.
@dehri
Adamsın, adamın hasısın.
TDK'nın lümpen ve motamot diyor olması onların ayıbı. Zaten bu kadar ayıp da onlara yeter. Bir ülkenin resmî "dil kurumu"yum diye gek gek gerineceksin, burdan bizim köye kadar bütçen olacak, sonra da kalkıp lümpen ve motamot diyeceksin. Hiç bir yoruma ve zaman kaybına değmez.
Peki, Ekşi'yi de referans kabul edelim. Ama o zaman bu yazdıklarımız ziyan olmasın, bizden sonrakiler şeker de yiyebilsinler. Bi başlığın altına iliştiriverelim bunnarı.
"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." diye yazmışım ama siz bana aksan grav diyosunuz. Bi daha yazayım: mota mo. Doğrusu bu.
Ama bunu kullanmaya gerek yok. Söylemeye çalıştığım şey tam olarak bu... "Sızma zeytinyaa" demek varken, ekstravörcinalıvoyl demeye çalışmak gibi bi şey motamo demek.
"Motamo tercüme" lâfını kullanmayalım. "Kelimesi kelimesine tercüme", "kelime kelime çeviri" diyelim. Hava atmaya hiç ihtiyacımız olmasın.
Anadolu kültürüyle yetiştik. Biraz "Engin ol gönlüm, engin ol" diyelim kendimize... (Hem kibir, çok büyük günah!)
Motamot diyip gülünç duruma düşme riskimiz de olmasın.
"Bana göre doğru olan" diye bi şey yok. Doğru bi tane var o da bana göre değil, doğru olduğu için doğru.
Kaynak da www.nisanyansozluk.com
Motamo doğru iken, birisi karşıma geçip "motamot çeviri" derse, o kişiyle bütün diplomatik ilişkilerimi kesecek miyim? Tabii ki hayır. Sadece, "Hmm, motamo demeyi bilmiyor ve havalı olmaya çalışıyor" diyip geçeceğim.
Sıhhi tesisatçı rögar yerine loğar diyince, yemeden içmeden kesilmiyorum yani.
(ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm) yazmışsınız da, ben de resmi kaynaklarda, "muhattap" yazıldığını gördüm. Bir resmi yazıda da, "köy" yerine "göt" yazıldığını gördüm. (Dalga geçmiyorum, aynıyle vâki). Sonuç: "Resmî" kelimesi ile "doğru" kelimesi eşanlamlı değil.
Bu fikir alışverişimizden sonra, muhtemelen siz bana, "Beni ikna edemedin compadrito, ben motamot demeyi sürdüreceğim" diyeceksiniz. Ben de "iyi günlerde kullanın üstadım" diyeceğim. Kimi limon küfünü sever, kimi cam göbeeni. Bu yazdığımı okuyan en az bir kişi, ne diyor olduğumu anlayıp, sözümü dinlese, o bile kâfi benim için.
Aslanlı Yol, Sevan ustanın hayat hikâyesi. Nesini anlatabilirim ki? Alıp okumak lâzım.
@dehri
Adamsın, adamın hasısın.
0
@compadrito
çok güzel açıklıyorsun, çok güzel noktalara da değindin ve söz dokundurmayı da ihmal etmedin :)
ben soruyu başımın dikine gitmek için açmadım. eğer öğrenmek istemesem bu kadar ayrıntılı sorup bir çok kişiden cevap almak için de üste taşınmasını rica etmezdim. seni de zaten davet ettim bu tartışmaya.
başkalarının da doğru kaynakları öğrenmesi için referans olmasını istedim duyurunun. ama kelimelere çok takıldık. ana konu havada kaldı. tdk demek ki bazı kelimelerde sınıfta kalıyor. tdk'yı da savunmuyorum zaten.
size göre en doğru kaynağı sordum sadece. evet dil değişir, esas türkçe kelimeleri kullanmak daha iyidir, evet odur, budur vs. ayrıca tartışılır bunlar. konular geniş ve türkçe dilinde tartışmalı yerler de var sonuçta.
teşekkürler cevaplar için.
çok güzel açıklıyorsun, çok güzel noktalara da değindin ve söz dokundurmayı da ihmal etmedin :)
ben soruyu başımın dikine gitmek için açmadım. eğer öğrenmek istemesem bu kadar ayrıntılı sorup bir çok kişiden cevap almak için de üste taşınmasını rica etmezdim. seni de zaten davet ettim bu tartışmaya.
başkalarının da doğru kaynakları öğrenmesi için referans olmasını istedim duyurunun. ama kelimelere çok takıldık. ana konu havada kaldı. tdk demek ki bazı kelimelerde sınıfta kalıyor. tdk'yı da savunmuyorum zaten.
size göre en doğru kaynağı sordum sadece. evet dil değişir, esas türkçe kelimeleri kullanmak daha iyidir, evet odur, budur vs. ayrıca tartışılır bunlar. konular geniş ve türkçe dilinde tartışmalı yerler de var sonuçta.
teşekkürler cevaplar için.
0
Yok üstadım, söz dokundurmak bizim haddimiz değil, ıstağfirullah! Yanlış anlaşıldıysam, benim kabahatimdir, özür dilerim.
Ana konu havada kalmasın. TDK kılavuzluk görevi yapabilir ama söylediği şeyler, taşa kazınmış değil. Kör parmağım gözüne hataları var.
Zaten dil yaşayan bi organizma. Bundan 10 yıl önce "sıkıntı" diye bi laf var mıydı? Vardı da, bu anlamda kullanılıyo muydu? cosmicstring hocamız gibi beni de rahatsız ediyo bu yeni anlamda kullanılması. Ama biz cebimizi de yırtsak, yaygınlaşmasının önüne geçebilir miyiz? Hayır. Almış başını gitmiş...
Biz burada, istediğimiz kadar, doğrusu şudur, yanlışı budur diyelim, şurda topu topu kaç kişiyiz ki? Dili milyonlar kullanıyor, ağzı olan konuşuyor, engel olmak mümkün değil, akarsu gibi. Feci şekilde azınlıktayız yani.
Genel olarak şunu söyleyebiliriz: İnsanlar TDK'nın her dediğine "he" demesinler.
Korner - corner
Forvet - forward
Filan gibi örneklerde olduğu gibi, yabancı kelime bi süreliğine girecek dilimize, doğru ya da yanlış bir süre kullanılacak ve bir süre sonra da çekip gidecek, modası geçecek.
Yabancı kelimeler Türkçe'ye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı?
diye soruyosunuz, "Öyle bir kural olsa, bi önemi var mı?" diye sorayım ben de...
"Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?
dahi anlamındaki de'yi, da'yı kaç kişi ayırabiliyor? Ayırabilenlerden kaç kişi önemsiyor bu kuralı?
Viyadük gibi yabancı bir kelimenin -i halinin viyadüğü değil viyadükü olması gerektiğine dair bir kural var. Ama "resmi" karayolları tabelası "viyadüğü" yazıyor. Bu kuralın varlığından kaç kişinin haberi var?
Toparlayacak olursak, lumpen ve lümpen'in ikisi birden doğru olamaz. Kelimenin bir doğrusu olur. Ama yanlış kullanımı yaygınlaşmıştır, ona yapacak bir şey yok.
Motamo da öyle,
Kaynak olarak da kargadan başka kuş tanımam...
Ana konu havada kalmasın. TDK kılavuzluk görevi yapabilir ama söylediği şeyler, taşa kazınmış değil. Kör parmağım gözüne hataları var.
Zaten dil yaşayan bi organizma. Bundan 10 yıl önce "sıkıntı" diye bi laf var mıydı? Vardı da, bu anlamda kullanılıyo muydu? cosmicstring hocamız gibi beni de rahatsız ediyo bu yeni anlamda kullanılması. Ama biz cebimizi de yırtsak, yaygınlaşmasının önüne geçebilir miyiz? Hayır. Almış başını gitmiş...
Biz burada, istediğimiz kadar, doğrusu şudur, yanlışı budur diyelim, şurda topu topu kaç kişiyiz ki? Dili milyonlar kullanıyor, ağzı olan konuşuyor, engel olmak mümkün değil, akarsu gibi. Feci şekilde azınlıktayız yani.
Genel olarak şunu söyleyebiliriz: İnsanlar TDK'nın her dediğine "he" demesinler.
Korner - corner
Forvet - forward
Filan gibi örneklerde olduğu gibi, yabancı kelime bi süreliğine girecek dilimize, doğru ya da yanlış bir süre kullanılacak ve bir süre sonra da çekip gidecek, modası geçecek.
Yabancı kelimeler Türkçe'ye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı?
diye soruyosunuz, "Öyle bir kural olsa, bi önemi var mı?" diye sorayım ben de...
"Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?
dahi anlamındaki de'yi, da'yı kaç kişi ayırabiliyor? Ayırabilenlerden kaç kişi önemsiyor bu kuralı?
Viyadük gibi yabancı bir kelimenin -i halinin viyadüğü değil viyadükü olması gerektiğine dair bir kural var. Ama "resmi" karayolları tabelası "viyadüğü" yazıyor. Bu kuralın varlığından kaç kişinin haberi var?
Toparlayacak olursak, lumpen ve lümpen'in ikisi birden doğru olamaz. Kelimenin bir doğrusu olur. Ama yanlış kullanımı yaygınlaşmıştır, ona yapacak bir şey yok.
Motamo da öyle,
Kaynak olarak da kargadan başka kuş tanımam...
0
Dil Derneği'nin klavuzundan şaşmam. Kimseyi de şaşırmasın...
www.dildernegi.org.tr
götünden kelime uyduran, dönemine göre kelimenin anlamını değiştiren tdk'yı zaten hiç kullanmazdım.
www.dildernegi.org.tr
götünden kelime uyduran, dönemine göre kelimenin anlamını değiştiren tdk'yı zaten hiç kullanmazdım.
0
cevapları okumadım, değinmiş olan varsa affola.
kitap yayıncılığında editörler genellikle epsilon yayınlarının ana yazım kılavuzu'nu ve ali püsküllüoğlu'nun türkçe sözlüğünü kullanırlar.
tdk'ya ise bir taraflarıyla gülerler sadece.
kitap yayıncılığında editörler genellikle epsilon yayınlarının ana yazım kılavuzu'nu ve ali püsküllüoğlu'nun türkçe sözlüğünü kullanırlar.
tdk'ya ise bir taraflarıyla gülerler sadece.
0
""Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?"
yoo; çekimler ayrılır yapımlar ayrılmaz
yoo; çekimler ayrılır yapımlar ayrılmaz
0
Yukarıda tek bir bkz. ile ifade edilmiş, daha ayrıntılı olarak anlatayım. Günümüz TDK'sı güvenilir sayılmıyor. Bunda TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamalarının etkileri büyük. Tabii bunun da temelinde 1980 darbesiyle birlikte asıl TDK'nın dağıtılıp yerine bir kukla kurum konulması yatıyor. Dolayısıyla bugün ciddi yayınevlerindeki editörler, redaktörler, yazarlar, akademisyenler, reklamcılar 1980 darbesinden önceki son TDK başkanı olan Ömer Asım Aksoy başkanlığındaki bir kurul tarafından hazırlanmış olan Ana Yazım Kılavuzuna itibar ediyorlar. Hatta AKP hükümetine kadar ÖSYM bile TDK'nın değil, Ana Yazım Kılavuzuna göre üniversite sınavlarını hazırlamaktaydı.
TDK'nın çelişkili uygulamaları Ana Yazım Kılavuzunun giriş bölümünde ayrıntılarıyla çürütülüyor. Sözgelimi ayrı yazalan bi(r)leşik sözcük diye bir şey uydurdular. Ayrı yazılan sözcük diye bir şey olmaz. Bir sözcük bileşik de olsa, iki ayrı sözcüğün birleşmesinden de oluşsa tek parça olarak yazılır. Adı üstünde sözcük, ayrı yazılmaz bu.
Bu saçmalıkları yüzünden Adamsendecilik sözcüğünü TDK'da Adam sendecilik diye görürsünüz. Halbuki oradaki de, dahi anlamındaki de'dir. İlla ayrı yazılacaksa Adam sen de cilik diye yazılması gerekir ki bunun da saçmalık olacağını bildiklerinden ne yardan geçebiliyorlar ne de serden. Aynı biçimde şapka olarak bilinen düzeltme iminin yazımında vb. TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamaları var.
ek soru 2: Ana Yazım Kılavuzunun internet vesiyonu yok. Ama zaten çok pratik biçimde basılmış bir cep kitabı. Her yere götürülebilir.
Ayrıca yazım kılavuzlarıyla ilgili de şurada faydalı olacağını düşündüğüm bir yazı mevcut: yazarodasi.blogspot.com
Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın.
TDK'yı esas kabul edenler büyük çoğunlukla genç kuşaktan kimseler olsa gerek. AKP iktidarı döneminde üniversite, y.lisans vb. okuyan gençler TDK'yı da esas alıyorlar. Bilinçli bir tutum değil bu.
Bir başka yanıtım da mot à mot ile ilgili. Bir sözcüğün kaynak dildeki yazılışı doğru kabul edilemez. Sözcüğün geçtiği dilde nasıl yazılıyorsa o hali doğrudur. Sözcüğün etimolojisiyle bir sözcüğün bir dildeki hali farklı şeylerdir. Bunları karıştırmamak gerek. O zaman televizyonu da television yazsın insanlar... Veya tişört yerine t-shirt yazsınlar. (Gerçi çoğu insan bu hataya düşüyor ama neyse)
TDK'nın çelişkili uygulamaları Ana Yazım Kılavuzunun giriş bölümünde ayrıntılarıyla çürütülüyor. Sözgelimi ayrı yazalan bi(r)leşik sözcük diye bir şey uydurdular. Ayrı yazılan sözcük diye bir şey olmaz. Bir sözcük bileşik de olsa, iki ayrı sözcüğün birleşmesinden de oluşsa tek parça olarak yazılır. Adı üstünde sözcük, ayrı yazılmaz bu.
Bu saçmalıkları yüzünden Adamsendecilik sözcüğünü TDK'da Adam sendecilik diye görürsünüz. Halbuki oradaki de, dahi anlamındaki de'dir. İlla ayrı yazılacaksa Adam sen de cilik diye yazılması gerekir ki bunun da saçmalık olacağını bildiklerinden ne yardan geçebiliyorlar ne de serden. Aynı biçimde şapka olarak bilinen düzeltme iminin yazımında vb. TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamaları var.
ek soru 2: Ana Yazım Kılavuzunun internet vesiyonu yok. Ama zaten çok pratik biçimde basılmış bir cep kitabı. Her yere götürülebilir.
Ayrıca yazım kılavuzlarıyla ilgili de şurada faydalı olacağını düşündüğüm bir yazı mevcut: yazarodasi.blogspot.com
Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın.
TDK'yı esas kabul edenler büyük çoğunlukla genç kuşaktan kimseler olsa gerek. AKP iktidarı döneminde üniversite, y.lisans vb. okuyan gençler TDK'yı da esas alıyorlar. Bilinçli bir tutum değil bu.
Bir başka yanıtım da mot à mot ile ilgili. Bir sözcüğün kaynak dildeki yazılışı doğru kabul edilemez. Sözcüğün geçtiği dilde nasıl yazılıyorsa o hali doğrudur. Sözcüğün etimolojisiyle bir sözcüğün bir dildeki hali farklı şeylerdir. Bunları karıştırmamak gerek. O zaman televizyonu da television yazsın insanlar... Veya tişört yerine t-shirt yazsınlar. (Gerçi çoğu insan bu hataya düşüyor ama neyse)
0
@ermanen
Hay aklınızla binbeşyüz yaşayın! Ne iyi etmişsiniz de sormuşsunuz bu soruyu... Bissürü şey öğrendim.
@microfiction
Teşekkürler aydınlatıcı bilgiler için üstadım.
"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın."
yazmışsınız. Benim söylemeye çalıştığım şey, Ekşi'de bir konuda yazılmış bir görüş, nasıl referans görüş olabilir? Ekşi'de yazana bakarak nasıl yönümüzü bulabiliriz? Mesela (bkz: motamot çevirinin azizliği) diye bir başlık var.
Ondan soğnacığıma, Ekşi'ye motamo diye de sorsanız, motamot diye de sorsanız, mot à mot diye de sorsanız, sizi (bkz: mot a mot) başlığına yönlendiriyor.
Mesela, bu başlıktaki girilerden biri şöyle (aynen kopi peyst):
"kimilerinin "notanot" diye telaffuz ettikleri fr menşeili tabir"
gördüğünüz gibi yazarımız "menşeli" yazmayı bile bilmiyor.
Nerde bu devlet? Nerde bu hacivatlar?
Bir başka yazarımız, aynen şunu girmiş bu başlığa:
(bkz: literally)
Halbuki (bkz: literal) olarak girmiş olmalıydı. Hacivatlar bunu da atlamış.
Öte yandan,
"Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor." diyosunuz da,
ben arada sırada girilerimde,
ammaaaa waaa laaqıynnn, yazıyorum. Bi gün bile olsun bi Hacivat da, "ne diyon sen aga?" demedi.
Bazen de "mına koyim" yazıyorum. Bi Hacivat da çıkıp "Huoopp, bilâder!!! Akıllı ol! Alırım paçanı aşşaaa!" demedi.
Beri yandan, an itibarıyle Ekşi'deki giri sayısı 18,855,740 olmuş. Bu hacivatlar kaç kişi ki, 20 milyon giriye kalite kontrolü yapceklee? Bu sebepten, Ekşi bir referans kabul edilebilir mi?
"Wikipedia'nın ve Vikipedi'nin bile ev ödevlerinde referans kaynak kabul edilmediği bir ortamda, Ekşi nasıl referans olabilir?" diye sormak istemiştim sadece... "Bile" dememin sebebi, Wiki/Viki'nin geyik bi ortam olmamasındandır. İmece usûlü ile yazıldıkları malum ama ciddi olmaları bekleniyo galiba. "Yazarlarının ehil olup olmadığı bilinmediği için ve kaynaklarının sahih olup olmadığı bilinmediği için referans kabul edilmiyor pek çok hacı hoca tayfası tarafından. Aynı noktadan hareketle ve üstelik bi de geyiği bol olan Ekşi de referans kabul edilmez heralde" demek istedim. Yoksa Ekşi candır, bi de kutsal bilgi kaynağıdır.
"TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın." sözünüzü bana mı söylediniz, bundan çok emin olamadım.
Zaten resmî bağlayıcılığı olmaması gerek heralde di mi? Yazım kurallarını çiğnersek, naapacak TDK? Gelip aazımıza biber mi sürecek?
Bi de, biraz hızlı okuyosunuz galiba. Ya da ayfondan filan okuyosunuz.
"mot à mot
doğrusu bu."
diye yazmışım. Biraz aşağıda da,
"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." yazmışım.
Sonra bu güzel sorunun sahibi ermanen üstadım, "ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki?" diye sormuş bir ilave soruyla ve ona cevap vermişim ama o da gözünüzden kaçmış herhalde.
Ama belli ki, sizden öğreneceğim çok şey var. Teşekkürler katkılarınız için.
Hay aklınızla binbeşyüz yaşayın! Ne iyi etmişsiniz de sormuşsunuz bu soruyu... Bissürü şey öğrendim.
@microfiction
Teşekkürler aydınlatıcı bilgiler için üstadım.
"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın."
yazmışsınız. Benim söylemeye çalıştığım şey, Ekşi'de bir konuda yazılmış bir görüş, nasıl referans görüş olabilir? Ekşi'de yazana bakarak nasıl yönümüzü bulabiliriz? Mesela (bkz: motamot çevirinin azizliği) diye bir başlık var.
Ondan soğnacığıma, Ekşi'ye motamo diye de sorsanız, motamot diye de sorsanız, mot à mot diye de sorsanız, sizi (bkz: mot a mot) başlığına yönlendiriyor.
Mesela, bu başlıktaki girilerden biri şöyle (aynen kopi peyst):
"kimilerinin "notanot" diye telaffuz ettikleri fr menşeili tabir"
gördüğünüz gibi yazarımız "menşeli" yazmayı bile bilmiyor.
Nerde bu devlet? Nerde bu hacivatlar?
Bir başka yazarımız, aynen şunu girmiş bu başlığa:
(bkz: literally)
Halbuki (bkz: literal) olarak girmiş olmalıydı. Hacivatlar bunu da atlamış.
Öte yandan,
"Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor." diyosunuz da,
ben arada sırada girilerimde,
ammaaaa waaa laaqıynnn, yazıyorum. Bi gün bile olsun bi Hacivat da, "ne diyon sen aga?" demedi.
Bazen de "mına koyim" yazıyorum. Bi Hacivat da çıkıp "Huoopp, bilâder!!! Akıllı ol! Alırım paçanı aşşaaa!" demedi.
Beri yandan, an itibarıyle Ekşi'deki giri sayısı 18,855,740 olmuş. Bu hacivatlar kaç kişi ki, 20 milyon giriye kalite kontrolü yapceklee? Bu sebepten, Ekşi bir referans kabul edilebilir mi?
"Wikipedia'nın ve Vikipedi'nin bile ev ödevlerinde referans kaynak kabul edilmediği bir ortamda, Ekşi nasıl referans olabilir?" diye sormak istemiştim sadece... "Bile" dememin sebebi, Wiki/Viki'nin geyik bi ortam olmamasındandır. İmece usûlü ile yazıldıkları malum ama ciddi olmaları bekleniyo galiba. "Yazarlarının ehil olup olmadığı bilinmediği için ve kaynaklarının sahih olup olmadığı bilinmediği için referans kabul edilmiyor pek çok hacı hoca tayfası tarafından. Aynı noktadan hareketle ve üstelik bi de geyiği bol olan Ekşi de referans kabul edilmez heralde" demek istedim. Yoksa Ekşi candır, bi de kutsal bilgi kaynağıdır.
"TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın." sözünüzü bana mı söylediniz, bundan çok emin olamadım.
Zaten resmî bağlayıcılığı olmaması gerek heralde di mi? Yazım kurallarını çiğnersek, naapacak TDK? Gelip aazımıza biber mi sürecek?
Bi de, biraz hızlı okuyosunuz galiba. Ya da ayfondan filan okuyosunuz.
"mot à mot
doğrusu bu."
diye yazmışım. Biraz aşağıda da,
"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." yazmışım.
Sonra bu güzel sorunun sahibi ermanen üstadım, "ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki?" diye sormuş bir ilave soruyla ve ona cevap vermişim ama o da gözünüzden kaçmış herhalde.
Ama belli ki, sizden öğreneceğim çok şey var. Teşekkürler katkılarınız için.
0
@compadrito tdk'nın resmî bağlayıcılığı yok sözünü size söylemedim.
ikincisi, siz hacivat mevhumunu tamamen yanlış anlamışsınız. ekşi sözlük'te entryler/giriler dil kurallarına göre denetlenmiyor. sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor.
ikincisi, siz hacivat mevhumunu tamamen yanlış anlamışsınız. ekşi sözlük'te entryler/giriler dil kurallarına göre denetlenmiyor. sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor.
0
@microfiction
Teşekkürler açıklama için. Ama tatminkâr olmadı. Çünkü,
"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor."
yazdıktan sonra,
"sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor"
yazdınız.
Ben de diyorum ki, hacivat mefhumunu anladım ama mevzu ile bi alâkası olmadığını göstermek için o örnekleri verdim. Yani hacivatların Ekşi'de açılan başlıkları düzenleyici bir işlevleri var. Giri, sözlük formatına aykırı olmadıkça, göte girme ihtimali olmadıkça, içerik de selbez, uçuş da selbez, atış da selbez... Öte yandan, Ekşi'de yazar olmak için gereken başka bi ehliyet yok. Beri yandan, kaynaklar sahih değil. Bazen de götümüzden uydurup yazıyoz.
Bu durumda, Ekşi nasıl referans olabilir?
Ama ermanen üstadımız, "Ekşi gene de bir fikir verebiliyor" mealinde bir şey yazdı ki haklıdır, herhangi bir güvenilirliği ve geçerliliği olmayan giriler arasında, doğru bilgi verenler de var. Ama seçmeyi bilirseniz...
Bu yüzden, bu soruya gelen cevaplardan öğrendiğim, Adam, Epsilon, Dil Derneği, Ana Yazım Kılavuzu gibi kaynaklarla pek mukayese edilemez Ekşi...
Fikir verir, evet. Ama belirleyici olamaz.
Teşekkürler açıklama için. Ama tatminkâr olmadı. Çünkü,
"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor."
yazdıktan sonra,
"sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor"
yazdınız.
Ben de diyorum ki, hacivat mefhumunu anladım ama mevzu ile bi alâkası olmadığını göstermek için o örnekleri verdim. Yani hacivatların Ekşi'de açılan başlıkları düzenleyici bir işlevleri var. Giri, sözlük formatına aykırı olmadıkça, göte girme ihtimali olmadıkça, içerik de selbez, uçuş da selbez, atış da selbez... Öte yandan, Ekşi'de yazar olmak için gereken başka bi ehliyet yok. Beri yandan, kaynaklar sahih değil. Bazen de götümüzden uydurup yazıyoz.
Bu durumda, Ekşi nasıl referans olabilir?
Ama ermanen üstadımız, "Ekşi gene de bir fikir verebiliyor" mealinde bir şey yazdı ki haklıdır, herhangi bir güvenilirliği ve geçerliliği olmayan giriler arasında, doğru bilgi verenler de var. Ama seçmeyi bilirseniz...
Bu yüzden, bu soruya gelen cevaplardan öğrendiğim, Adam, Epsilon, Dil Derneği, Ana Yazım Kılavuzu gibi kaynaklarla pek mukayese edilemez Ekşi...
Fikir verir, evet. Ama belirleyici olamaz.
0
burada kastettiğim şey zaten sözlükteki tanımlar, içerik yönünden değil, imla yönünden sözlüğün kullanımı. dolayısıyla başlıklar da doğru imla konusunda yardımcı olacaktır. entrylerin içerikleriyse dediğiniz gibi fikir verecektir. zaten burada bile görüyoruz bu kullanım biçimini. entrylerde ayrıca başka kaynaklarda kolayca erişemeyeceğimiz biçimde yazım kılavuzları arasındaki çelişkiler, bu çelişkiler üstüne tartışmalar, farklı görüşler de yer alıyor. insanlar birbirinin hatalarını düzeltiyor, doğruya ulaşılıyor. sözgelimi ben mevhum yazmışım, siz mefhum olduğunu düzeltiyorsunuz vb. internet de böyle bir şey zaten. internet okuryazarı olan kişi doğru biçimde okuyabiliyor. ama dediğinizi anlıyorum, doğruda doğruya bir yazım kılavuzu değil zaten sözlük.
0
Dile cidden kafa yoracaksanız çeşitli imla kılavuzlarrına sahip olmanız gerekiyor zaten. Benim ana referansım Dil Derneği'nin kılavuzudur. Nijat Özön ve TDK'da elimin altında.
Genel durum şudur; Her kurumun kendi imla kuralları ve klavuzu vardır. Mesela ayrıntı yayınlarındaki kitapların dil bütünlüğüyle Remzi Kitabevi yayınlarından çıkan kitapların dil bütünlüğü arasında fark vardır.
Yayınevleri x kılavuzu tercih eder ve o kılavuzda eksik gördükleri madde ve kuralları bir metin halinde çevirmenlerine, editörlerine yollarlar.
Yani şu kılavuz doğrudur demek pek doğru değil. Her kılavuzun eksikleri var. Ben TDK'yı referans almam.
Genel durum şudur; Her kurumun kendi imla kuralları ve klavuzu vardır. Mesela ayrıntı yayınlarındaki kitapların dil bütünlüğüyle Remzi Kitabevi yayınlarından çıkan kitapların dil bütünlüğü arasında fark vardır.
Yayınevleri x kılavuzu tercih eder ve o kılavuzda eksik gördükleri madde ve kuralları bir metin halinde çevirmenlerine, editörlerine yollarlar.
Yani şu kılavuz doğrudur demek pek doğru değil. Her kılavuzun eksikleri var. Ben TDK'yı referans almam.
0
primetime
herkese selamya yarın sabah arabayı muayeneye götüreceğim, bugün sol ön cam bozuldu. Muayenede sıkıntı olur mu bu durum ?
herkese selam
ya yarın sabah arabayı muayeneye götüreceğim, bugün sol ön cam bozuldu. Muayenede sıkıntı olur mu bu durum ?
ya yarın sabah arabayı muayeneye götüreceğim, bugün sol ön cam bozuldu. Muayenede sıkıntı olur mu bu durum ?
0
bende küçük küçük bir sürü eksik çıktı bunun gibi. muayeneden geçti ama not düşmüşler bilmemne hafif kusurlu diye. yangın tüpü son kul tarih geçmiş yanına hafif kusur. böyle böyle 8 tane hafif kusur yazmışlar. bir sıkıntı olmaz yani
0
trafik güvenliği açısından sorun teşkil etmeyen şeylere bakmıyorlar. farlar, emniyet kemeri, sinyal ve stop lambaları, aynalar önemli ama. diğer şeyleri saymaya gerek yok tabi ki.
www.tuvturk.com.tr
www.tuvturk.com.tr
0
guguklusaat
Acayip bi bilgi kirliliği var yine, biri dün akşam 9-10dan sonra bu saatlere kadar taksimde/beşiktaşta/gezi parkında olan olayları özetleyebilir mi? Özet değil uzun uzun yazsa da olur gerçi..
Acayip bi bilgi kirliliği var yine, biri dün akşam 9-10dan sonra bu saatlere kadar taksimde/beşiktaşta/gezi parkında olan olayları özetleyebilir mi? Özet değil uzun uzun yazsa da olur gerçi..
0
duyuruyu hijack ediyorum. bu belinde silah oldugu iddia edilen adamin sivil polis mi yoksa sdp uyesi mi oldugu acikliga kavustu mu ? yandas medya sdp uyesi cikti derken digerleri bunun haberini yapmamis. kimdi o adam.
0
Polis akşam 8'den sonra taksim meydana tekrar müdahele etti ve oldukça yoğun miktarda gaz attı. Kitlenin bir kısmı istiklal caddesi ve sıraselvilere bir kısmı da harbiye tarafına çekildi. Ben istiklal caddesi tarafındaydım, kitle ara ara toplanıyor sonra polis toma ve gazla müdahele ediyordu. Bir ara meydana kadar tekrar çıktık ama polis yine çok dert müdahele etti, o sırada sadece benim gözümün önünde 10-15 kişi kapsülden ve gazdan etkilenerek yaralandı,bayıldı vs.
Gezi parkına her ne kadar müdahale yok gibi gösterilse de gezi parkı girişine ve sağına soluna her tarafına yoğun olarak gaz atıldığı için parkta durmak mümkün değil. Bir ara revirin için kadar gaz bombası kapsülü geldiği söylendi, ben görmedim ama kaynak sağlam. BU arada gece chp ve bir kısım bdp grup milletvekilleri geziparkı merdivenlerinde gece 12'de falan nöbet tutmaya başladı. Vekillere de bol miktarda gaz atıldı.
Gece ben ayrıldığımda gece 2 gibi hala biraz kitle kalmıştı ve toplanıp ilerlemeye devam ediyordu. Sabah ise herhangi bir hareket yaşanmadığı bilgisi geldi.
** Sdp üyesi olduğu ya da polis olduğu söylenen arkadaşlar hakkında tam net bir açıklama yok ama genel kanı polis oldukları yönünde.
Gezi parkına her ne kadar müdahale yok gibi gösterilse de gezi parkı girişine ve sağına soluna her tarafına yoğun olarak gaz atıldığı için parkta durmak mümkün değil. Bir ara revirin için kadar gaz bombası kapsülü geldiği söylendi, ben görmedim ama kaynak sağlam. BU arada gece chp ve bir kısım bdp grup milletvekilleri geziparkı merdivenlerinde gece 12'de falan nöbet tutmaya başladı. Vekillere de bol miktarda gaz atıldı.
Gece ben ayrıldığımda gece 2 gibi hala biraz kitle kalmıştı ve toplanıp ilerlemeye devam ediyordu. Sabah ise herhangi bir hareket yaşanmadığı bilgisi geldi.
** Sdp üyesi olduğu ya da polis olduğu söylenen arkadaşlar hakkında tam net bir açıklama yok ama genel kanı polis oldukları yönünde.
0
0
charlotte blanc; vali mutlu açıklama yapmış polis değil, sdpli ulaş bayraktaroğlu diye, gözaltına alınırkenki fotolarını da vermişler basına. malum yayınlarda haberi yapıldı ama, özgür medyada henüz bir yorum yok. işbirliği de olabilir sdp ile polis arasında. emniyet güçleri, molotof ve polise saldırı gibi konularda sdpnin uzmanlığına başvurmuş olabilir :) daha önce de sdp ile polis arasında bazı bağlantılar tespit edilmişti.
0
fishbone
mrb, bu akşam gezi parkinda konserler olacaktı neden iptal olmuş bunlar?
mrb, bu akşam gezi parkinda konserler olacaktı neden iptal olmuş bunlar?
0
Çünkü ülkenin dört bir yanındaki eylemde insanlar acı çekiyor ve yaralanıyor. Kutlayacak, eğlenecek çok şey yok henüz.
0
acı çeken ve yaralananlar dışında ölen insanlar var. bu şartlarda konser verip eğlenmek en son düşünülecek şeydir bence.
0
olaylar boyut değiştireceği için.bu bir direniş şenliğe taşağa bağlanırsa amacının dışına çıkmış gibi görünür.bir de ankarada hala sert müdahelelere direnen insanlar var mesela.onlara saygısızlık olur diye düşünülüyor.
0
bu şartlarda şarki da söylenir, dans da edilir, ölünün yası illa aglayarak siyahlar baglayarak tutulacak diye bir sey yok. ama bu konserler, olayin icini bosaltma, hadi hersey bitti artik evlerinize gidin, burada birsey kalmadi deme, olayin politik icerigini yoksayip hisar konserlerine dönüstürme cabasi. oldu olacak demet akalin da gelsin dedirtecek bir liste var. yorumla sertap ayni sahnede. yorum yorum olali böyle zulüm görmemistir.
0
tamam şiddet olmasın, küfür olmasın ama konser gibi şenlik gibi de eylem olmasın.
neyi kutluyoruz ben anlamadım? olay sanki sadece 2 tane ağaçtı gerçekten de. hatta o iki ağacın da akibetinin ne olacağı hala belli değil. sadece yürütme durdurma kararı çıktı, proje iptal edilmedi. adam hala topçu kışlasını yapacam diyor. millet sanki park kurtuldu ohh çok çükür diye kutlama yapıyor.
izmirde, ankarada, rizede, antakyada insanlar ayaklanmış özgürlük, demokrasi, insan hakları diye yürüyüş yaparken, dayak yerken, gaz bombası yerken bu neyin kutlaması. basın zaten sadece istanbulu haber yapıyor, dünya olanları istanbul üzerinden yorumluyor. orada konser verilmesi demek, "bakın herşey yoluna girdi, yorgan gitti kavga bitti" demektir.
şahsen bence bitmedi, daha özür dilenmedi, bütün olayların üstü kapatıldı. ne bir suçlu var oratada ne soruşturma. biz hatamızı anladık haklarınıza özgürlüklerinize dokunmayacağız artık, hata yaptık herkesi kendimize benzetmeye çalışmakla, herkes nası istiyosa yaşasın denmedi, ya da biz bu işi beceremedik bırakıyoruz hiç denmedi. ben bunun için yemedim o gazları, bunun için geceyarısı ara sokaklarda hırsız gibi polislerden kaçmadım. kimse kusura bakmasın ama insanlar ölmüşken, hala dayak yerken, hala her yer ayaktayken hala her ilde yürüyüş varken o konser olacaksa yazıklar olsun. hadi çıkanlarda gerçekten orada sahneye almaya layık karakterde insanlar olsa gene yanmayacağım ama sezen aksu nun sertabın orada ne işi, ne amacı ne anlamı var allasen!!!
neyi kutluyoruz ben anlamadım? olay sanki sadece 2 tane ağaçtı gerçekten de. hatta o iki ağacın da akibetinin ne olacağı hala belli değil. sadece yürütme durdurma kararı çıktı, proje iptal edilmedi. adam hala topçu kışlasını yapacam diyor. millet sanki park kurtuldu ohh çok çükür diye kutlama yapıyor.
izmirde, ankarada, rizede, antakyada insanlar ayaklanmış özgürlük, demokrasi, insan hakları diye yürüyüş yaparken, dayak yerken, gaz bombası yerken bu neyin kutlaması. basın zaten sadece istanbulu haber yapıyor, dünya olanları istanbul üzerinden yorumluyor. orada konser verilmesi demek, "bakın herşey yoluna girdi, yorgan gitti kavga bitti" demektir.
şahsen bence bitmedi, daha özür dilenmedi, bütün olayların üstü kapatıldı. ne bir suçlu var oratada ne soruşturma. biz hatamızı anladık haklarınıza özgürlüklerinize dokunmayacağız artık, hata yaptık herkesi kendimize benzetmeye çalışmakla, herkes nası istiyosa yaşasın denmedi, ya da biz bu işi beceremedik bırakıyoruz hiç denmedi. ben bunun için yemedim o gazları, bunun için geceyarısı ara sokaklarda hırsız gibi polislerden kaçmadım. kimse kusura bakmasın ama insanlar ölmüşken, hala dayak yerken, hala her yer ayaktayken hala her ilde yürüyüş varken o konser olacaksa yazıklar olsun. hadi çıkanlarda gerçekten orada sahneye almaya layık karakterde insanlar olsa gene yanmayacağım ama sezen aksu nun sertabın orada ne işi, ne amacı ne anlamı var allasen!!!
0
esek sipasi
hep yazıyorlar ya makale aranıyor diye. ben de şu anda yüksek lisans bititrme projemi yaptığımdan onları çok iyi anlıyorum. ama kendi makalelerimi hep okulun kütüphanesinden duydum. uzaktan erişimle hallediyorum. bu arkadaşlara yardım etmek için nasıl aramak gerekiyor?
hep yazıyorlar ya makale aranıyor diye. ben de şu anda yüksek lisans bititrme projemi yaptığımdan onları çok iyi anlıyorum. ama kendi makalelerimi hep okulun kütüphanesinden duydum. uzaktan erişimle hallediyorum. bu arkadaşlara yardım etmek için nasıl aramak gerekiyor?
0
farklı okulların farklı dergilere, veritabanlarına üyelikleri oluyor, birinde olmayan diğerinin abone olduğunda olabiliyor, o şekilde olan olmayana bulup veriyor.
0
en basit tarama google'in sadece akademik siteleri taradığı versiyonudur.
scholar.google.com.tr
buradan arama yaptığında makalenin olduğu veri tabanları çıkıyor. veri tabanları eğer açıksa istediğin yerden ulaşıp, makaleyi indirirsin ki çoğu zaman üylik ister. üyelik için de genellikle üniversite, tübitak vs gibi yerlerin bağlantısından faydalanmak gerekir.
ya da bağlı olduğun üniversitenin kütüphane sayfasından tarama yaparsın, sonuç gene aynı olur. veri yabanları çıkar, üyelik varsa tam metin görürsün yoksa buraya yazar istersin.
scholar.google.com.tr
buradan arama yaptığında makalenin olduğu veri tabanları çıkıyor. veri tabanları eğer açıksa istediğin yerden ulaşıp, makaleyi indirirsin ki çoğu zaman üylik ister. üyelik için de genellikle üniversite, tübitak vs gibi yerlerin bağlantısından faydalanmak gerekir.
ya da bağlı olduğun üniversitenin kütüphane sayfasından tarama yaparsın, sonuç gene aynı olur. veri yabanları çıkar, üyelik varsa tam metin görürsün yoksa buraya yazar istersin.
0
nilmiye
Merhaba,Başvurum için YÖK formatlı özgeçmiş istemişler ama ben bunu doldurunca cücük gibi kalıyor. Sadece adımı doğum tarihimi ve lisans eğitimi kısmını doldurabiliyorum. Gerisi hep boş. Ne anlamı kaldı şimdi, bu haliyle vereyim mi ben bunu?Dolusu böyle:http://www.beykent.edu.tr/WebProjects/Uploads/
Merhaba,
Başvurum için YÖK formatlı özgeçmiş istemişler ama ben bunu doldurunca cücük gibi kalıyor. Sadece adımı doğum tarihimi ve lisans eğitimi kısmını doldurabiliyorum. Gerisi hep boş. Ne anlamı kaldı şimdi, bu haliyle vereyim mi ben bunu?
Dolusu böyle:
www.beykent.edu.tr
Teşekkürler
Başvurum için YÖK formatlı özgeçmiş istemişler ama ben bunu doldurunca cücük gibi kalıyor. Sadece adımı doğum tarihimi ve lisans eğitimi kısmını doldurabiliyorum. Gerisi hep boş. Ne anlamı kaldı şimdi, bu haliyle vereyim mi ben bunu?
Dolusu böyle:
www.beykent.edu.tr
Teşekkürler
0
adam prof olmuş. müsaadenle cvsi dolu dolu olsun. sen daha öğretim görevliliğine başlıyorsun. bismillah yolun başı.
haa tabi ki ben olsam böyle bir kadroya başvuran kişiler arasından biraz akademik çalışma yapmış olanı tercih ederim ama üniversite dışında olan birinin de bu tür çalışma yapmamış olması normaldir.
haa tabi ki ben olsam böyle bir kadroya başvuran kişiler arasından biraz akademik çalışma yapmış olanı tercih ederim ama üniversite dışında olan birinin de bu tür çalışma yapmamış olması normaldir.
0
bacardi cola
Selam arkadaşlar. Midesinde yara olan bir vatandaş için hangi içki daha az zararlıdır acep ?
Selam arkadaşlar. Midesinde yara olan bir vatandaş için hangi içki daha az zararlıdır acep ?
0
rakı diğerlerinden daha mı iyidir ? viski, bira, votka, rom, şaraptan mesela.
0
sanırsam mayasız içkileri içmek gerek. şarap, bira zararlı yani.
belki içmeye başlamadan önce biraz zeytinyağı içmek veya bol yağlı bişeyler yemek faydalı olabilir.
eskiler, içkiden önce yarım çay bardağı kadar zeytin yağı içerlermiş ki, yağ midenin duvarlarını cilalasın ve içki mideyi rahatsız etmesin. içki masalarının vazgeçilmesi zeytin yağlı mezelerin amacı da buna benzer.
belki içmeye başlamadan önce biraz zeytinyağı içmek veya bol yağlı bişeyler yemek faydalı olabilir.
eskiler, içkiden önce yarım çay bardağı kadar zeytin yağı içerlermiş ki, yağ midenin duvarlarını cilalasın ve içki mideyi rahatsız etmesin. içki masalarının vazgeçilmesi zeytin yağlı mezelerin amacı da buna benzer.
0
Ülserim var,tekila bana hiç bir şey yapmıyor,yaktıgı için filan sanırım,içince hiç mide rahatsızlıgı cekmiyorum
0
rakıdaki anason mideyi rahatlatır ve rakıyla birlikte yenen mezeler de uygun olursa, diğer içkilerden daha iyidir.
0
marcel
soru başlıkta
soru başlıkta
0
evet.
tercihler arasında dosya türleri diye bir seçenek var. ordan istediğinzi türü seçebiliyorsunuz.
tercihler arasında dosya türleri diye bir seçenek var. ordan istediğinzi türü seçebiliyorsunuz.
0
alihoca
Selamçılgın kreuzberg sakinleri;Kız arkadaşım geçen ay iki tane norlevo kullandı bir cahillik yaparak, bundan iki gün sonra bende üstüne gittim kafam güzelken içine boşalarak daha büyük cahillik yaptım. Tam çocuk bekliyorduk ki bugün normal döngüsünden 10 gün sonra regl oldu.Hamile olsa regl olmazdı
Selamçılgın kreuzberg sakinleri;
Kız arkadaşım geçen ay iki tane norlevo kullandı bir cahillik yaparak, bundan iki gün sonra bende üstüne gittim kafam güzelken içine boşalarak daha büyük cahillik yaptım. Tam çocuk bekliyorduk ki bugün normal döngüsünden 10 gün sonra regl oldu.
Hamile olsa regl olmazdı değil mi?
Ja, das ist richtig demenizi bekliyorum. Bitte bitte öpüyorum sizleri.
Kız arkadaşım geçen ay iki tane norlevo kullandı bir cahillik yaparak, bundan iki gün sonra bende üstüne gittim kafam güzelken içine boşalarak daha büyük cahillik yaptım. Tam çocuk bekliyorduk ki bugün normal döngüsünden 10 gün sonra regl oldu.
Hamile olsa regl olmazdı değil mi?
Ja, das ist richtig demenizi bekliyorum. Bitte bitte öpüyorum sizleri.
0
norlevo denilen zımbırtı hormon ihtiva ederek kadının regl döngüsünün içine edebilen bir icattır
normal süreden 10 gün sonra da olabilir o ay hiç olmaya da bilir ara kanaması olabilir olur da olur her kadına başka türlü etki ediyor.
norlevo normalde aldıktan sonraki sürede doğum kontrolü sağlamak üzeredüşünülmüş bir sistem değil ama aldıktan 2 gün sonra da muhtemelen hormonlar hala allak bulaktır, normal seviyeye ne zaman geliyorlar hiç araştırmadım (ilacın bir atılma süresi vs. bişeyleri vardır ama süreleri bilmiyorum)
kıcasacı 10 gün sonra regl olması norlevo ile çok normal hatta daha bikaç ay acaip sürelerde regl olabilir.hamile değildir.
normal süreden 10 gün sonra da olabilir o ay hiç olmaya da bilir ara kanaması olabilir olur da olur her kadına başka türlü etki ediyor.
norlevo normalde aldıktan sonraki sürede doğum kontrolü sağlamak üzeredüşünülmüş bir sistem değil ama aldıktan 2 gün sonra da muhtemelen hormonlar hala allak bulaktır, normal seviyeye ne zaman geliyorlar hiç araştırmadım (ilacın bir atılma süresi vs. bişeyleri vardır ama süreleri bilmiyorum)
kıcasacı 10 gün sonra regl olması norlevo ile çok normal hatta daha bikaç ay acaip sürelerde regl olabilir.hamile değildir.
0
elli bin milyon kere soruldu, yüz bin milyon kere söylendi.
halk arasında "üstüne görmek" denilen bir tabir vardır. hamile kalınsa da regl olmaya devam edebilir yani. bu regl bi kerelik de olur, bi kaç ay da, doğurana kadar da devam edebilir.
halk arasında "üstüne görmek" denilen bir tabir vardır. hamile kalınsa da regl olmaya devam edebilir yani. bu regl bi kerelik de olur, bi kaç ay da, doğurana kadar da devam edebilir.
0
öyle her durumda illa çocuk olucak diye birşey yok. Regl olmuşsa sorun yok değildir. Hamilelikte regl olmak çok nadir görülür böyle ufak ihtimalleri kafanıza takmayın rahatça sevişin efenim.
0
fazla emin olmamakla birlikte kadın yumurtası karın boşluğuna atıldıktan sonra 2 gün sonra dejenere olur. spermde kadın vücudunda maksimum 80 saat yaşayabilir. gebelik o kadar zor yani. sanırım yumurtanın atılması siklusun 14-15. günlerine falan denk geliyor. iki adet arası sürenin ortasına gelen bir dönemde ilişki olduysa bence fazla korkmaya gerek yok.regl de olmuş zaten.
0
curt
Bir festival duzenleniyor. Turk yemekleri danslar, canli muzik vb olacak. Aralarda calmak uzere her turden kaliteli Turkce sarkilar ariyorum.
Bir festival duzenleniyor. Turk yemekleri danslar, canli muzik vb olacak. Aralarda calmak uzere her turden kaliteli Turkce sarkilar ariyorum.
0
sufi müzik için
www.youtube.com
tarkan şıkıdım ve hadise düm tek gibi yurtdışında da tanınan bilinen şarkılar olabilir.
noooolur demet akalın ve serdar ortaç olmasın
www.youtube.com
tarkan şıkıdım ve hadise düm tek gibi yurtdışında da tanınan bilinen şarkılar olabilir.
noooolur demet akalın ve serdar ortaç olmasın
0
opeth
slm arkadaşlar bu aralar tr'de özel üniversiteye vereceğim (15 bintl kadar) paranın biraz daha fazlasını veririm amerikada okurum diyorum (tercihen newyork akrabalar olduğu için ) .Sizce newyorktaki hangi üniversiteler kabul eder? Galiba her üniversite her international öğrenciyi rastgele almıyor
slm arkadaşlar bu aralar tr'de özel üniversiteye vereceğim (15 bintl kadar) paranın biraz daha fazlasını veririm amerikada okurum diyorum (tercihen newyork akrabalar olduğu için )
.Sizce newyorktaki hangi üniversiteler kabul eder? Galiba her üniversite her international öğrenciyi rastgele almıyor not ortalamam 3.67. ilk yıl dil kursu sonraki yıllar üniversite düşünüyorum.
bütçesi 12-14 bin dolar arası üniversiteleri araştırdım şöyle bir şey buldum studyusa.com
bu üniversitelerden hangileri kabul eder . ve yapmam gerekenler nelerdir ?
şimdiden teşekkürler.
.Sizce newyorktaki hangi üniversiteler kabul eder? Galiba her üniversite her international öğrenciyi rastgele almıyor not ortalamam 3.67. ilk yıl dil kursu sonraki yıllar üniversite düşünüyorum.
bütçesi 12-14 bin dolar arası üniversiteleri araştırdım şöyle bir şey buldum studyusa.com
bu üniversitelerden hangileri kabul eder . ve yapmam gerekenler nelerdir ?
şimdiden teşekkürler.
0
amerika icin minimum yasam masraflari dahil 25 bin dolar civari lazim bildigime göre.
kardesim icin bakinmistik biraz.
kardesim icin bakinmistik biraz.
0
valla amerikadaki üniversiteleri bilmiyorum ama eminim o fiyatlara bulursun. zamanıda avrupada eğitimi araştırmıştım hemen hemen aynı hatta daha ucuzdu.
iyice bir araştır. madem özelde okuyacaksın git yurtdışında oku. sana çok şey katar.
iyice bir araştır. madem özelde okuyacaksın git yurtdışında oku. sana çok şey katar.
0
yök'ün sitesinden denkliği kabul edilen okullar listesine de bakmanızı tavsiye ederim. o kadar para verip, işe yaramayan bir diploma satın almış olmayasınız sonra.
0
kırmızıkaşekaban
1 saat sonra sunumum var. deli gibi öksürüyorum. ciğerlerim sökülüyor sanki. sürekli boğazım kuruyor. arada birer yudum su içsem ne olur? ayıp olur mu?içilerse eğer;kupadan mı içmeli?küçük su şişesinden mi?karton bardaktan mı?
1 saat sonra sunumum var. deli gibi öksürüyorum. ciğerlerim sökülüyor sanki. sürekli boğazım kuruyor. arada birer yudum su içsem ne olur? ayıp olur mu?
içilerse eğer;
kupadan mı içmeli?
küçük su şişesinden mi?
karton bardaktan mı?
içilerse eğer;
kupadan mı içmeli?
küçük su şişesinden mi?
karton bardaktan mı?
0
susamadıysan bile bardak durmalı. takıldığın, saçmaladığın yada south park sessizliği yaşattığın zaman o bardak kurtarıcın olur.
0
eğer çok rahatsızsan su kurtarmaz. eğer çok resmi bir sunumsa dinleyicilere durumu açıklayıp, izin isteyerek ıhlamur gibi sıcak ve boğazı yumuşatan birşey içmen daha iyi olur. öksürükten katılan birini dinlemektense ıhlamura izin vereceklerdir emin ol.
sunum öncesinde de bi ıhlamur götür. hatta varsa zencefilli falan olanlardan daha iyi yumuşatır. tabi her ikisi de çok sıcak değil, ılık-sıcak arası olmalı, yoksa daha çok rahatsız eder. varsa yakınlarda bi kutu streptekok ya da bepanthene boğaz pastili de al, at ağzına.
yok sadece su dersen soğuk olmasın. öyle bir ciddi sunumsa zaten önünde su ve bardak olacaktır muhakkak.
sunum öncesinde de bi ıhlamur götür. hatta varsa zencefilli falan olanlardan daha iyi yumuşatır. tabi her ikisi de çok sıcak değil, ılık-sıcak arası olmalı, yoksa daha çok rahatsız eder. varsa yakınlarda bi kutu streptekok ya da bepanthene boğaz pastili de al, at ağzına.
yok sadece su dersen soğuk olmasın. öyle bir ciddi sunumsa zaten önünde su ve bardak olacaktır muhakkak.
0
tabi içilir yahu. niye içilmesin. sahnede sunumun kralı cmylmz de en az 5 kere içiyor her gösterisinde. gayet normal yani.
0
öksürük iğnesi>öksürük şurubu>sıcak içecek>su
Şeffaf bardakta su hasta olmasan da durur zaten. Ama en az bir şurup ayarla kendine.
Şeffaf bardakta su hasta olmasan da durur zaten. Ama en az bir şurup ayarla kendine.
0
sunuma başlamadan sıcak süte bal ve biraz karabiber koyup karıştır ve fondip yap. sunumda hala devam ederse sıcak ıhlamur dursun yanında
0
ne demek yahu ayıp olur mu?
bu tür sunum tarzı şeylerde su içmek çok laubali olmadığın sürece gayet rahat ve cool bir izlenim yaratır, bırak ayıp olmasını, yapılması gereken bir şey bu resmen.
bu tür sunum tarzı şeylerde su içmek çok laubali olmadığın sürece gayet rahat ve cool bir izlenim yaratır, bırak ayıp olmasını, yapılması gereken bir şey bu resmen.
0
hatta siseden ic diyorum, sunum boka sararsa, takilirsan konusa konusa kürsüye gider siseyi acar ve icersin ama bu sirada cümlenin devami su sonrasi gelicek seklinde icersen eger, karsindakilerin o boka saran sunum düsüncesi suya odaklanir ve sifirlanir.
sanki deney sonuclarim sonunda böyle cikmis gibi olmus, sadece ben öyle yapiyorum seyinde seyettim.
sanki deney sonuclarim sonunda böyle cikmis gibi olmus, sadece ben öyle yapiyorum seyinde seyettim.
0
yemrem
artık televizyonlarda eski gibi öğretmen öğrencisini hastanelik etti, öğrencisinin kulağını kopardı vs. tarzı haberleri görmeyince öğretmenler insafa geldiler, öğrencilere insanca davranmaya başladılar diye düşünüyordum. meğer haklarında soruşturma açılmasından korkuyorlarmış.bugün bi forum sitesind
artık televizyonlarda eski gibi öğretmen öğrencisini hastanelik etti, öğrencisinin kulağını kopardı vs. tarzı haberleri görmeyince öğretmenler insafa geldiler, öğrencilere insanca davranmaya başladılar diye düşünüyordum. meğer haklarında soruşturma açılmasından korkuyorlarmış.
bugün bi forum sitesinde, sorduğu soruyu bilemeyen 10 yaşındaki öğrencisine "öff salak, tamam otur" diyen öğretmen müsveddesi bu çocuğun velisi beni şikayet etmiş diye dert yanıyor. hadi bunun utanması yok peki o forumdaki diğer öğretmenlere (!) ne demeli.
biri "Çingeneye rovelver vermişler,babasını vurmuş.Cahile de böyle hak verirsen,egosunu tatmin etmek için yapmadığını bırakmaz." diye şikayet eden veliye çıkışmış
bir diğeri "Hocam, o veliye diyeceğiniz laf şu: '' Elinden geleni ardına koma...Nereye kadar gideceksen de git''Sakın ola boyun eğmeyin. Neyden korkuyorsunuz ki?" demiş
başka biri "Bu lafa da alınan veliyi de merak ettim.Acaba kendisi hiç kimse için bu kelimeyi kullanmamış mı?" demiş, bunu yazan maaş bordrosu öğretmeninin kendi ana-babasının hitap şeklini ve kendi çocuklarına nasıl hitap ettiğini bilmiyorum ama benim babam bana bir kez bile salak demedi.
bir başkası " bu son zamanlarda bu ve geri zekalı kelimelerini çok kullandığımı fark ettim, ama amacım hakaret değil, sadece durum tepiti :)" demiş üstüne de sırıtmış ancak kendi gerzekliğinin tespsitini yapamamış.
vs.
tüm bu konuşmalara karşın Allahın bir kulu çıkıp da senin 10 yaşındaki bir çocuğu hem de arkadaşlarının yanında rencide etmeye ne hakkın var dememiş. çocukların benliğinde fiziksel şiddetten çok psikolojik şiddet etki bırakır dememiş bir öğretmen (!)
sizin düşünceniz nedir? yoksa hiç tanımadığım bu çocuk konusunda ben mi çok alınganlık yapıyorum acaba?
bugün bi forum sitesinde, sorduğu soruyu bilemeyen 10 yaşındaki öğrencisine "öff salak, tamam otur" diyen öğretmen müsveddesi bu çocuğun velisi beni şikayet etmiş diye dert yanıyor. hadi bunun utanması yok peki o forumdaki diğer öğretmenlere (!) ne demeli.
biri "Çingeneye rovelver vermişler,babasını vurmuş.Cahile de böyle hak verirsen,egosunu tatmin etmek için yapmadığını bırakmaz." diye şikayet eden veliye çıkışmış
bir diğeri "Hocam, o veliye diyeceğiniz laf şu: '' Elinden geleni ardına koma...Nereye kadar gideceksen de git''Sakın ola boyun eğmeyin. Neyden korkuyorsunuz ki?" demiş
başka biri "Bu lafa da alınan veliyi de merak ettim.Acaba kendisi hiç kimse için bu kelimeyi kullanmamış mı?" demiş, bunu yazan maaş bordrosu öğretmeninin kendi ana-babasının hitap şeklini ve kendi çocuklarına nasıl hitap ettiğini bilmiyorum ama benim babam bana bir kez bile salak demedi.
bir başkası " bu son zamanlarda bu ve geri zekalı kelimelerini çok kullandığımı fark ettim, ama amacım hakaret değil, sadece durum tepiti :)" demiş üstüne de sırıtmış ancak kendi gerzekliğinin tespsitini yapamamış.
vs.
tüm bu konuşmalara karşın Allahın bir kulu çıkıp da senin 10 yaşındaki bir çocuğu hem de arkadaşlarının yanında rencide etmeye ne hakkın var dememiş. çocukların benliğinde fiziksel şiddetten çok psikolojik şiddet etki bırakır dememiş bir öğretmen (!)
sizin düşünceniz nedir? yoksa hiç tanımadığım bu çocuk konusunda ben mi çok alınganlık yapıyorum acaba?
0
Elbette haklısınız, ne zannediyorlar kendilerini? Eğitim veren kişi olmaları kimseyi aşağılama hakkı vermiyor. Bence mümkünse o forumu falan şikayet etmeli. Okula gitmeyi mecbur kılıyorlar sonra böyle pislik insanlara küçük çocukları emanet ettiriyorlar... Güya pedagoji eğitimi alıyor bu pislikler...
0
öğretmenler bulundukları yere vasatın tam ortasından geliyorlar. çok büyük hedefleri olan insanlar olsalardı doktor falan olurlardı zaten. istemediğim halde, ailevi vs sebeplerden pek çok farklı kuşaktan öğretmenle tanış oldum, boş insanlardı. artık mesafeliyim kendilerine.
0
oha lan :/ kim bunlar? napıyolar çocuklara :/ bu haddi nerden almışlar :/ yorumlara bak. ayrıca ne düzeysiz cümlelerden bunlar...
0
Bence öğretmenler haklı 50 ergen kişiye ders anlatmaya çalışın o zaman görüşelim. Lafım öğretmenlik yapıp öğrenciler haklı biz yanlış yoldayız diyen öğretmenlere değil. Dövmeye karşıyım.
Not: Öğretmen değilim.
Not2:Öğrenciler/Veliler çok şımardı/piçleşti.
Not: Öğretmen değilim.
Not2:Öğrenciler/Veliler çok şımardı/piçleşti.
0
valla bu durumdan ben de çok şikayetçiyim. yeğenimle yaptığımız haftalık okul değerlendirme toplantılarından çıkan şu. her gün en az bir öğretmen "oğlum mal mal ne bakıyorsun", "hayvan gibi semirdiniz iyice", "ayı gibi yayılma sıraya", "dayı dayı yürüme lan koridorda", "aptal aptal bakacağına bilmiyorum desene", gibi laflar artık normalleşmiş. üstelik de bu şehrin en iyi okullarından biri, ama devlet okulu tabi ki, özel okul olsa canımlı cicimli konuşulur. hem de bunlar lise öğrencisi, deli çağları. biri bigün sinirlense, ağrına gitse, ondan sonra öğrenci arkadaşlarının gözü önünde öğretmenini bıçakladı diye manşet olur.
güya dayak yok çok şükür ama bunları kime neye şikayet edeceksin. hadi ettin diyelim, geriye öğretmen kalmayacak ki devlet okullarında.
gerçi benim oscara aday öğretmenim 35 kişilik sınıfta "anası babası boşananlar kimler bu sınıfta, parmak kaldırsın" diyen, parmaklar utana sıkana kalkınca da "he belli belli zaten halinizden" diyen REHBERLİK öğretmeni.
güya dayak yok çok şükür ama bunları kime neye şikayet edeceksin. hadi ettin diyelim, geriye öğretmen kalmayacak ki devlet okullarında.
gerçi benim oscara aday öğretmenim 35 kişilik sınıfta "anası babası boşananlar kimler bu sınıfta, parmak kaldırsın" diyen, parmaklar utana sıkana kalkınca da "he belli belli zaten halinizden" diyen REHBERLİK öğretmeni.
0
en kutsal saydigim mesleklerden biri ogretmenlik.meslegini severek kendini gelistirerek icra eden tum idealist ogretmenleri tenzih ederim ama;
bir dusunun, ogretmenlik en kolay en rahat meslek diye bakan, buyuk cogunlugu muhtemelen daha alt gelir, alt sosya kultutel cevre ve daha kotu beslenme sartlarinda yetismis (tr genelinde universite yerlestirmesinde 10% luk dilimin buyuk cogunlunu orta sinif uzeri ailelerin coculari kapsiyor; az bir ksimi da orta sinif cok az bir kismi ve digerleri . bu konuyla ilgili arastirmalar var bakilabilir.) tek beklentisi ogretmen maasi ve az mesai/yenilige gerek duymadan yasamak/atanip,evlenip, yaslanmak olan bir kitle.
o parayla adam nasil sosyal olsun, nasil gelistirsin diyenlere cevabim bunlar sadece"bahane" asla mazeret degil.
soyle bir nesil geliyor, sahit oldugum bir olayi anlatayim da varin siz dusunun ;
eitim fakultesinde okuyan ogrencilerden biri, ders arasinda bir roman okuyordu, bir kac arkadasi yanina gelip "olum o ne elindeki hoca mi soyledi, sinavda bundan mi cikacakmis " dedi cocuk da saskin. "yok hayir oylesine okuyorum" diyince arkadaslari olum malmisin ne okuyon yea, gel batak oynayalim vs gibi bir tepki verdi.. bu adamlar sizin bizim goz bebegimiz, pirlantamiz cocuklarimizi yetistirecek.
dunyadan bir haber, saygisiz, kultursuz, kitap okumayan, ne kitabi gazete almayan, siyasete kafa yormayan, sanatla en ufak bagi olmayan bir garip kitle..
sadece ogretmenler icin konusmuyorum genele de yansitalibilir ama ogretmenlerde daha cok goze carpamasi dedigim gibi geldikleri ve gidecekeleri cevreyle alakali.hayat standarti zaten yuksek olmayan, boyle bir beklenti icine de hic girmeyen bir grup.
bir dusunun, ogretmenlik en kolay en rahat meslek diye bakan, buyuk cogunlugu muhtemelen daha alt gelir, alt sosya kultutel cevre ve daha kotu beslenme sartlarinda yetismis (tr genelinde universite yerlestirmesinde 10% luk dilimin buyuk cogunlunu orta sinif uzeri ailelerin coculari kapsiyor; az bir ksimi da orta sinif cok az bir kismi ve digerleri . bu konuyla ilgili arastirmalar var bakilabilir.) tek beklentisi ogretmen maasi ve az mesai/yenilige gerek duymadan yasamak/atanip,evlenip, yaslanmak olan bir kitle.
o parayla adam nasil sosyal olsun, nasil gelistirsin diyenlere cevabim bunlar sadece"bahane" asla mazeret degil.
soyle bir nesil geliyor, sahit oldugum bir olayi anlatayim da varin siz dusunun ;
eitim fakultesinde okuyan ogrencilerden biri, ders arasinda bir roman okuyordu, bir kac arkadasi yanina gelip "olum o ne elindeki hoca mi soyledi, sinavda bundan mi cikacakmis " dedi cocuk da saskin. "yok hayir oylesine okuyorum" diyince arkadaslari olum malmisin ne okuyon yea, gel batak oynayalim vs gibi bir tepki verdi.. bu adamlar sizin bizim goz bebegimiz, pirlantamiz cocuklarimizi yetistirecek.
dunyadan bir haber, saygisiz, kultursuz, kitap okumayan, ne kitabi gazete almayan, siyasete kafa yormayan, sanatla en ufak bagi olmayan bir garip kitle..
sadece ogretmenler icin konusmuyorum genele de yansitalibilir ama ogretmenlerde daha cok goze carpamasi dedigim gibi geldikleri ve gidecekeleri cevreyle alakali.hayat standarti zaten yuksek olmayan, boyle bir beklenti icine de hic girmeyen bir grup.
0
