Giriş
(2)

Kadın saç kesiminde ustura kullanan mı iyi, makas mı?

blackgirl00
Garip bi kıyas durumu var ,geçen arkadasım söyledi de hiç bilmediğim ve farketmediğim bir durum bu. Saçı neyle keserse iyi? Benim hep usturayla kesti, kalın telli ve kabarık sacım varKahkül kestirdim onu da usturayla kestiMerak ettim sizlere danısmak istedim :)
Garip bi kıyas durumu var ,geçen arkadasım söyledi de hiç bilmediğim ve farketmediğim bir durum bu. Saçı neyle keserse iyi? Benim hep usturayla kesti, kalın telli ve kabarık sacım var
Kahkül kestirdim onu da usturayla kesti

Merak ettim sizlere danısmak istedim :)
0
blackgirl00
(18.11.23)
makas iyi diye biliyorum
0
mess
(19.11.23)
ustura benim saçımı kırçıllı, yontulmuş gibi yapıyor. o yüzden ustura kullanan kuaföre gitmeyi bıraktım. makas daha iyi geliyor.
0
penceredengorunenmorbina
(19.11.23)
(7)

Ayakkabı Sorusu

french lover
Şu ikisi arasında kaldım. Çok benziyorlar gerçi ama hangisi sizce daha güzel görünüyor?1) https://www.massimodutti.com/tr/siyah-deri-bot-l120803502) https://www.massimodutti.com/tr/siyah-deri-bot-l12064250
Şu ikisi arasında kaldım. Çok benziyorlar gerçi ama hangisi sizce daha güzel görünüyor?

1) www.massimodutti.com

2) www.massimodutti.com
0
french lover
(17.11.23)
benziyor ama 2 derdim ben
0
kojonotsuki
(17.11.23)
1 normal, 2 karizmatik.
özetle 2
0
penceredengorunenmorbina
(17.11.23)
1 secerdim
0
mess
(17.11.23)
ikiside asker botu

asker botuna bu kadar para verilmez bence
0
foster
(17.11.23)
Fark bile goremedim.
Ikisi de kotu.
Massimo olmasa yuzune bakmazdin belki de bunu bi dusun.
0
Kittie
(18.11.23)
düz deri bot, bir çok markanın daha ucuza benzer çok modeli var.
0
my fault
(18.11.23)
Birinci daha hoş.
0
birbukett
(18.11.23)
(14)

Bu ilişki ve bu erkek kişi hakkında ne düşünürsünüz?

morca
Biraz uzun olabilir fakat en kısa haliyle anlatmaya çalıştım. :)Erkek tarafı, kadından 5-6 yaş büyük, 40'ların ortasında. Çok olgun, sakin, babacan, hayata karşı yorgun bir ruh. İstikrarlı kararları, tamamen stabil bir hayatı var. Orta yolcu, her şeye güzellikle ve sakinlikle halledenlerden. Ununu e
Biraz uzun olabilir fakat en kısa haliyle anlatmaya çalıştım. :)

Erkek tarafı, kadından 5-6 yaş büyük, 40'ların ortasında. Çok olgun, sakin, babacan, hayata karşı yorgun bir ruh. İstikrarlı kararları, tamamen stabil bir hayatı var. Orta yolcu, her şeye güzellikle ve sakinlikle halledenlerden. Ununu eleyip eleğini asmış ruh halinde, yaşayıp gidiyoruz işte kafasında.

Kadın tarafıysa konuşkan, neşeli, enerjik, girişken. Biraz daha dağınık yaşıyor hayatı. Atılgan, zaman zaman saldırgan, kendi hakkını savunmak zorunda kaldığı için güçlü ve yalnız insana dönüşmüş biri.

İlk olarak kadın erkeğe adım atıyor, erkek kabul ediyor. Arada karşılıklı olarak yoğun bir çekim olmasına rağmen erkek kısa süre sonra kendisini geri çekerek neredeyse kadından kaçıyor ve ''Ben kendi halinde, sıradan, düz bir adamım. Birinin beni olduğum gibi ve sadece ben olduğum için sevebilme, yanımda bulunma ihtimali bana uzak bir rüya gibi geliyor. Sen çok güzelsin, cıvıl cıvılsın. Bu kadın niye benimle diye altında bir numara arıyorum. Böyle düşünmek tabii ki kötü ama hayat bana böyle düşünmeyi öğretti. Birine alışıp üzülmek istemiyorum.'' gibi şeyler diyor. Bu arada erkeğin kayda değer bir geliri, makamı, ünü vs. kesinlikle yok. Kadın da dünyanın en güzel kadını falan değil zaten, belki bir tık ortalama üstüdür olsa olsa.

Kadının biraz bastırmasıyla erkek de duvarlarını yıkıyor, ilişkiye başlıyorlar. Erkek sevgisini açıkça gösteren biri değil ama kadın sevildiğini onun davranışlarından tabii ki anlıyor. Gündelik yaşamına kadını tamamen dahil ediyor, tüm gelecek planlarına katıyor, ailesiyle tanıştırıyor falan.

Sadece erkeğin davranışı biraz baba gibi. Kadını olgunlaştırmaya, büyütmeye çalışıyor sanki ve bunu yaparken bazen yargılayıcı veya kısıtlayıcı olabiliyor. Fakat kadın şımarık biri değil, aksine çocukluğundan beri tanıyanların kendisine olgun dediği bir kadın. Özellikle bu niyette olmasa bile erkek sanki kadını daha uygun, daha iyi olan şeyleri yapmaya ikna ediyor gibi bir tavır içinde. Kadın aslında erkek sayesinde daha düzenli bir hayat yaşamaya başlıyor ama ona belli etmese de zaman zaman kendisini yetersiz, çocuksu hissediyor onun yanında.

Dışarıdan bakıldığında çok alakasız görünen iki kişi. Arada çekim var, güvende olma hissi var, yan yanayken nadir anlar dışında huzur var, eğlenme ve bol bol gülme var, iyi sohbet var, kırk yıldır tanışıyor gibi hissetme var.

1- Böyle bir ilişki yürür mü sizce? Çok alışmadan, bağlanmadan ''farklıyız'' denilip yolları ayırmalı mı?
2- Erkek kişisi hakkında ne düşünürsünüz? Kadını yetersiz mi görüyor, beğenmiyor veya değiştirmeye mi çalışıyor?
0
morca
(14.11.23)
Ilk adim icin katilmiyorum ama biraz rahat batmis gordum bu iliskide. Adam ister istemez enerji emiyor 40larinda unumu eledim elege astim biraz erken göründü bana. Emekli tripli erkekle ne tur aktiviteler yapilir bilemedim. Rahat batmasini cozerse iliski yurur diyorum
0
mess
(15.11.23)
Adam bıkıp boşanmak isteyebilir. Yalnız kalmasına müsade edilirse yürüyebilir.
0
Bir cebinde das kapital
(15.11.23)
çok büyük genellemeler yapacağım ama bir de böyle düşün:

kadından ilgi gelince kendini geri çeken adam özgüvensiz olma ihtimali yüksek biridir. "benim neyimi sevdi ki" diyorsa ileride ya üste çıkar saçma şeyler yapar, eğer her şey yolunda giderse iyi de olabilir tabii. Yani sen kadın tarafısın sanırım, kendini yetersiz görme karşı tarafın bunu sana yansıtıyor olma ihtimalini de düşün.

ilişki yürüyebilir. İlk adımı kadının attığı ve yürüyen ilişkiler var, hatta bu yaşlarda daha da olası, sadece iki tarafın psikolojilerinin uygun olması gerekiyor. Bir de o yaşlarda insanların birbirini değiştirmeye çalışmaması, gerçekten olduğu gibi kabul etmesi lazım. Gençken bile öyle de, 30+'larda kesinlikle öyle.
0
nhk ni youkosu
(15.11.23)
yürür. herkes bir parça ilişkide evriliyor. aman ben değişiyorum, benliğim gidiyor vs. denilerek heba edilmemeli. ikili hayat elbette uyumlanma gerektirir ve siz uyumlanmışsınız bence.
0
o kadar da degil aga
(15.11.23)
Hikâye anlatıcısı olarak başarılı örnek olmuş, betimlemeler roman havasında. +Respect

Adamın mizacı çok bilindik ve sıradan, babacan adama tavsiye verme dersen şaşkın şaşkın bakar sana. Kızgınlık ve öfke halinde sözlü veya fiziksel şiddet yoksa veya kadının kabul edeceği düzeyde ise olur niye olmasın. Güzelken herkes güzel, tartışma kültürü belli eder ilişkinin dinamiğini, gerisi de tarafların kabulüne kalmış. Adam hayatı bildiği gibi yaşıyor, düşüncelerinin kadın kadar farkında olduğunu hiç sanmıyorum. Bunları şeffaf şekilde paylaşma yeteneği olduğunu da sanmıyorum, o yüzden bize soruyorsunuz zaten. Evlilik için acele etmeyin gene de siz
0
hasmetizm
(15.11.23)
Adam biraz mansplaining yapıyor gibi geldi bana.
Kendi yaşadığı hayat sanki en doğrusu da kadına da bu hayatı yaşaması gerekiyormuş gibi öğüt veriyor.
Burada ben aslında bir kötü niyet uyumsuzluk değil de, erkek tarafında bastırılmazı gereken eril bir zihniyet gördüm bu alanda.

Kendi yaşadığı hayatı iyi görüp, kadınınkini eleştirilebilir görmesi, zaten olgun kadını çocuk gibi görüp olgunlaştırmaya çalışması, 35 yaşını geçmiş kadını büyütmeye çalışması vs.
“Daha uygun daha iyi şeyleri yapmaya ikna edici bir tavır içinde”
Adamın gözündeki imaj şu;
Erkek uygun olanı iyi olanı biliyor
Kadın iyi olan ve uygun olana göre davranmıyor.
Bu durumda kadına öneri vermek, onu doğru ve uygun olana yönlendirmek adamın görevi gibi.

İşte buna toksik erik davranış diyoruz.

Adamın düşüncelerinin kaynağının cinsiyetçiliğe dayandığını, kadına ve hayatına gereken saygıyı göstermediğini ve göstermesi gerektiğini anlamadan ilişki yürütemez bu adam. Yanındaki kadına yazık olur. Kadın ya kendine güveninden ve beklediği saygıdan falan ödün verecek, bu erkeğin hep daha iyi bildidiği konularda nasihat dinleyecek. Ya da erkek saygı duymayı öğrenecek.
0
zimbirik
(15.11.23)
Bir an benim son ilişkimi mi anlatıyor acaba dedim. Ancak o kadar benzerlik olur.

Olaylar şöyle gelişiyor efendim.

Erkek kişisi, kadının kendi durağan hayatına uyum sağladığında mutsuz olduğunu görüyor.

Kadın kişisini seviyor ama ona ayak uydurmaya kalktığı taktirde kendisinin mutsuz olacağını biliyor.

Bir tarafın mutlak mutsuzluğuyla devam edecek bir ilişkiden hayır gelmeyeceğini düşündüğü için ilişkiyi sonlandırıyor.

Durum böyle. Yalnız, yazılı ifade beceriniz, kendinizi ifade tarzınız karşısında şapka çıkarıyor, önünüzde saygıyla eğiliyorum. Bu yeteneği heba etmeyin, değerlendirin efendim.
0
Mirket
(15.11.23)
Enerciii diyorum. O yaştaki adamların enerjisi bitiyor bunu kabul edelim. Kadın arada başkalarıyla da görüşsün, bu adamı da yedekte tutsun, ama köpek de çekmesin, o adam kimsenin peşinden koşamaz kendimden biliyorum, adamın enerjisi olduğunda kadın bu adamla takılsın ama tüm enerjisinin karşılığı bu adamda yok onu bilsin, enerjisi varken başka erkeklere de şans versin, yorulunca bu adamın yanında dinlensin.
0
gece abisi
(15.11.23)
Uyumsuz ilişki. Kadın kendisi gibi cıvıl cıvıl biriyle birlikte olsun, bu adam onun ruhunu emer bitirir. Kadın mutsuzlaşır, ilişkiden çıktığında da kendinden çok şey yitirmiş bulur.
0
birgumuspeni
(15.11.23)
Gayet normal giden bir iliski iste. Durup dururken overtinking yapip pismis asa su katmaya gerek yok.Akisina birakip keyif almaya bakin
0
turkuaz
(15.11.23)
Bence yürümez bu ilişki.
0
j r r tolkien hayrani
(15.11.23)
Insanlar kendi korkularini anlatirken kendileri hakkinda cok dogru fikirler verebiliyorlar.
"Birinin beni olduğum gibi ve sadece ben olduğum için sevebilme, yanımda bulunma ihtimali bana uzak bir rüya gibi geliyor."
adam burada kendi icinden geceni, aslinda kendini soylemis bence, sanki daha cok kadini oldugu gibi sevemiyor ve degistirmeye calisiyor gibi geldi bana. aslinda karsisindaki kisiyi oldugu gibi sevemeyen o sanki. sizi sevdigi yonunuzu simdi degistirmeye calisiyor gibi geldi. yurur yurumez bilemeyiz, sizin yapici iletisim becerinize bagli ancak sanki hayatin nasil yasanmasi ve olmasi gerektigini cozmus gibi de bunu dayatmaya calisiyor gibi geldi. oysa ki hepimizin yolu farkli, kimse kimseyi degistiremez, kisi ancak kendisi istediginde degisir ve degismek istemiyorsa da degismez. herkesin kendi yolu kendine dogrudur, kimsenin yolu bir baskasi icin digerinden dogru degildir.
0
songforsomeone
(17.11.23)
adamın her yaptığına bir kulp bulunmuş gibi. kısıtlayıcılık ve babacan olma durumu karşıda kontrol kurmanın bir başka rengi sadece. hatta pembe rengi, çünkü kadın şuan pembe gözlükle bakıyor.
0
rallied
(01.12.23)
Mansplaining demeye geldim ben de :)

Yürür mü yürüyebilir tabii ama dikkatli olmakta fayda var. Farklı olmaktan ziyade mansplaininge maruz kalıyor kadın tarafı gibi geldi bana daha çok.
0
patlamis misir
(01.12.23)
(14)

avrupa'da toplu taşıma

hknty
avrupa'da araba almak çok zor olmamasına rağmen insanlar neden toplu taşıma kullanıyor? çok araba meraklısı biri değilim ama türkiye'de toplu taşıma hayat standardını çok düşürüyor. arabayla 15-20 dakikalık yere 1 saatte gidiliyor. almanya'da, fransa'da falan toplu taşıma çok mu gelişmiş? toplu taşı
avrupa'da araba almak çok zor olmamasına rağmen insanlar neden toplu taşıma kullanıyor? çok araba meraklısı biri değilim ama türkiye'de toplu taşıma hayat standardını çok düşürüyor. arabayla 15-20 dakikalık yere 1 saatte gidiliyor. almanya'da, fransa'da falan toplu taşıma çok mu gelişmiş? toplu taşımada bu süre sorunu oralarda da var mı?
0
hknty
(14.11.23)
Şehirlerin arabaya göre dizayn edilmesi vs insana göre dizayn edilmesi farkı var. Türkiye'de üç şehirde yaşadım. İzmir ve Eskişehir'de çok ters bir yer değilse araba vs toplu taşıma süre olarak hemen hemen aynı oluyor ama toplu taşımada aktarma falan yaparsan biraz yorucu tabii. Arabayla gidince de park sorunu yaşama riski yüksek.

Denizli'de toplu taşıma rezaletti ve her yere taksiyle gitmem gerekiyordu arabam olmadığı için.

Avrupa'da toplu taşıma genel olarak gayet düzenli ve verimli. Amerika vs Avrupa bu alanda çok yapılan bir kıyas. Amerika araba ağırlıklı bir ülke (hatta Kanada'yı da sayabiliriz buna). Avrupa ise genellikle daha çok toplu taşıma ağırlıklı. Toplu taşımayla istediğin yere gitmek, arabayla gitmekten daha pratik oluyor çoğunlukla. Özellikle Avrupa'nın büyük şehirlerinde şehir merkezlerine araba sokmak, park etmek vs hep büyük dert. Onun yerine metro, tramvay gibi raylı sistemlerle gidiliyor ya da bisiklete biniyor coğrafya da uygunsa.

Amerika'da bile artık ordaki araba bağımlı sistemden şikayet eden ve Avrupa'daki şehirleşmeye özenen pek çok insan var. Hem iklim krizi bu konuda büyük faktör hem de şehirleri sadece arabalar için tasarlanmaya mahkum kılan bir durum
0
nundu
(14.11.23)
berlinde toplu tasimanin arabaya gore avantajlari
- gidilecek yere cok fazla aktarma yoksa arabaya gore daha hizli. ornegin benim onceki ev-is arasi trenle 20 dakika, bisikletle 30 dakika, araba ile 50 dakika suruyordu.
- park sorunu buyuk. sehir merkezinde gunluk park ucretleri 10 euro gibi oluyor. ucretli park yerlerinde bile park yeri bulmak zor.
- sehir icinde cok fazla trafik isigi var ve trafik isiklari yaya, bisiklet, ve araba icin ayri ayri duzenlendigi icin isiklarda bekleme sureleri cok fazla. hele sola donus yapilacaksa arabalarin, bisikletlerin, ve yayalarin tumumun gecisini tamamlamasini beklemek gerekiyor ki bazen yesil yaninca ancak iki arabanin gecisine imkan taniyacak zaman oluyor.
- araba ile giderken trafik, park sorunu gibi nedenlerden dolayi ulasacagin zamani kestirmek zor. ama toplu tasimada gidecegin yere ne zaman ulasacagini biliyorsun. ornegin onemli bir toplantin varsa is yerinde, toplantidan 10 dakika once orda olmak istiyorsan toplu tasima ile bunu planlayabilirsin. ama araba ile gidersen ulasacagin zaman yarim saat once de olabilir, yarim saat sonra da bilemezsin.

yani ozetle araba uzun yolda, hafta sonu aktiviteleri icin, gece toplu tasimanin azaldigi zamanlarda, ulasimin zor aktarmali oldugu noktalara erismek icin, acil durumlar, alisveris icin vs avantajli. diger durumlarda toplu tasima buyuk sehirlerde daha pratik.
0
emrahday
(14.11.23)
türkiye'deki gibi uzun sürüyor mu yolculuklar şehir içinde? izmir'de mesela 1 saat sürebilir bir ilçeden başka ilçeye.
0
🌸hknty
(14.11.23)
Ogrenciler yaygin kullanir
Otopark ucreti ve yer aramak merkezi yerlerde sikintilidir
Tr ile kiyaslanmayacak kadar kalitelidir toplu tasima. Saatinde kalkar. Metrobus gibi tiklim tikis olmaz.
Merkezdeyken toplu tasima makul hatta hosuma gidiyordu benim ozellikle biniyodum otobuse, trene.
1 evde 1 araba varsa herkes onu kullanamaz. Herkes tek tek araba alinca da vergisi biraz goze batabilir. Arabasiz ev oldugunu pek dusunmuyorum ama dedigim gibi herkes ayni saatte kullanamaz birinden biri fedakarlik edecek
0
mess
(14.11.23)
Fransa avantajlari;
-yuzde 75-100 oranında şirket tarafından ödeniyor. Araba ile bu yok.
-otobuslerin kendi yollari var. Kimse de o yola girmiyor.
-park etmek çok pahali. Şöyle diyeyim yaşadığım yerde şehir merkezinde 3-4 saat 8€ falan.
-sehirler arac gelmesin diye kurallar koyuyor. Misal karbon salinimi yüksek araclar (bunlarin etiketleri var) sehre giremiyor. Girerse yakalanirsa ceza yiyor. Çoğu sokak arabasiz, arabali olsa da bazilarinda bir şerit araba, bir şerit otobus, bir şerit bisiklet.

Bu arada Avrupa'da bahsettiğiniz hiç yaşamadım (20 dk yer 1 saat). Aksine araba ile 1 saat süren yer toplu taşıma ile 30 dk.

Bu arada toplu taşıma kullanmiyorum.
Ve toplu taşıma tabiki Türkiye'ye oranla gelişmiş.
Bir de çoğu kişinin Arabasi var zaten. Sadece ise gelip gitmekte kullanmiyorlar. Bir de mesai kavrami falan Türkiye'den az olduğu için aksam 4.5 gibi cikiyor millet, bisikletle ya da otobüsle falan. Ama aksam 9da cikarsan tabiki farklı yani
0
logisticsmanager
(14.11.23)
peki trafik için türkiye'deki gibi sıkıntılı şoför profili yüksek mi? türkiye'de motorsiklet kullanmak istiyorum ama üzerime sürerler ya da apaçinin biri makas atar diye endişeleniyorum. bu yüzden hiç girişemedim.
0
🌸hknty
(14.11.23)
Otopark ücretleri inanılmaz pahalı çünkü. Yurtdışında araç kiraladığımızda en çok bize koyan şey park parası ödemekti. Her park ettiğimiz yerde makineyi bulup bozuk para atmaktan bıkmıştım 4-5 günde.
0
jackyr
(14.11.23)
@hknty; yani avrupa ülkeleri arasında fark var. Ama Türkiye ile kiyaslanamaz sürücü profili.
Ben en son ne zaman korna çaldım hatırlamıyorum.
Yalniz motorsikletin ve bisikletin her yerde riski var, sadece Avrupa'da daha az.
0
logisticsmanager
(14.11.23)
Eger merkez disinda yasiyorsan Almanya'da da yarim saatte araba ile gidecegin yere 1 saatte toplu tasima ile gidebilirsin.Ustte yazildigi gibi ana konu merkezde park yeri sikintisi ve park ucretleri. Bir de ickili halde araba kullanmama durumu da toplu tasimaya yonlendiriyor.
0
turkuaz
(14.11.23)
İngiltere Brighton'dan bildiriyorum, her yere giden otobüs var hatlar güzel ama in-bin çok uzun sürüyor. 8km'lik yeri arabayla ne kadar sürede gideriz siz tahmin edin, otobüsle 1 saate yakın sürdüğü oluyor.

ama park etmek dert ve çok pahalı +1

otomobil sigortaları çok pahalı gördüğüm kadarıyla. Bir de insanların paraya bakış açısı farklı. Mesela bir Türk %10-15 fazla para verip otomatik araba alır bence, ben öyle yaparım, burada herkes manuel alıyor. O fark çok göze batıyor. Bir de burada ikinci eli 5 bin pound olan arabaya Türkiye'de 10-15 verildiğini duysalar kalp krizi geçirirler herhalde :D

fakat yine çok ilginç, 2000 pounda güzel bisiklet var ve millet alıp kullanıyor, 2000 pounda araba da var.
0
nhk ni youkosu
(14.11.23)
peki arabaya bakış açısı nasıl? biliyorsunuz türkiye'de bir statü göstergesi anlamsız şekilde. orada değildir diye düşünüyorum. ancak yurtdışına giden türklerin büyük bir bölümü gider gitmez araba alıyor. hatta 4x4 falan alıyor. türkiye'de de istediğiniz kadar para kazanın eğer arabanız yoksa fakirsinizdir insanların gözünde. :)
0
🌸hknty
(14.11.23)
Arabaya bakış açısı gene Fransa için; ayagimizi yerden kessin.
Yani param var, bmw alayim yok. Kendi müdürüm misal temiz aylık 5-6bin euro alıyordur. Eşi de o civarda. Kendinde c3 var eşinde 3008.
Misal toplam binada iki 3 audi falan var. Geri kalani normal arabalar.
Ama buraya gelip ucuz araba görünce coşan Türkler var tabi. Yeni gelen arkadaş ilk hayali a5 almak. Kendisinin 3 katı maaş alan adamlar bile almıyor ama kendisi istiyor :)

Kısacası hayır. Kimse kimsenin arabasına bakmıyor.
0
logisticsmanager
(14.11.23)
Sebebi farkindalik. Herkes araba kullanmak istese trafik dakkasinda kordugum olur. Turkiye'de herkesin arabayla trafige cikmasini engelleyen sey fakirlik/yuksek nufus, avrupa'daysa caydirici politikalar var (bahsedilen trafik isik dizaynlarindan tut park ucretlerine kadar). Bir de her yere arabayla gitmek isteyenleri idare etmek icin habire yollari genisletmeleri, her tarafa otaban yapmalari lazim. Onu yapmak icin de binalari sehri yikmalari lazim. O da avrupa olmaz, ABD olur, yerine gore Turkiye olur.
0
hot potato
(14.11.23)
-Yaşam tarzı
-Şehirleşme
-Lojistik

Yaşam tarzı:
Avrupalılar aslında bizim taşra/köy hayatı gibi yaşıyor. Bol fiziksel aktivite, uzun yürüyüşler onlar için ok. Adam 40 dakika orman içinden yürüyüp market alışverişi yapmaya gidiyor. Sonra da aynı yolu geri dönüyor. Otomobil onlar için ihtiyaç halinde kullanılacak bir ulaşım aracı sadece. Yani ya marketten büyük alışveriş yapacaktır, ya uzak bir yere gidecektir falan. O yüzden bizdeki gibi statü sembolü olarak da konumlamıyorlar. Parası olan adam Toyota Prius da kullanabiliyor.

Şehirleşme:
Avrupa şehirlerinin çoğu küçük. Berlin Paris gibi metropoller dışında. Çoğu şehri yürüyerek en fazla 1 saatte uçtan uca gezebilirsin. buralarda raylı sistem de oldukça gelişmiş. Yani Polonya'da bir ev tutmuştuk. Tren istasyonunun yanında. Polonya'nın bilecik'i gibi bir şehir düşün. Ama evin önünden trene binip Berlin'e ya da Paris'e gidebiliyorsun. Ee tren varken arabayla niye gidesin.

Lojistik:
Otomobil ucuz ama bakımı pahalı ve zahmetli. Yani bizde işten 1 saat erken çıkıp sanayiye uğrayıp periyodik bakımını yaptırabiliyorsun. Elini sallasan usta. Mahalle arasında bile. Orada bir arabanın 10.000 bakımını yaptırmak bir olay. Müsait usta bulacaksın. Randevu alacaksın. Adam sana muhteşem bir işçilik bedeli çekecek vs. O yüzden otomobil gerekmedikçe kullanılan bir şey değil.

Bir de tren ağı çok geniş avrupa'da. 1000 nüfuslu köyden bile tren geçiyor. Zaten şehirler birbirine yakın. Hollanda dediğin ülkeyi baştan başa 4-5 saatte gezersin arabayla. Arkadaşım Köln'de yaşıyordu işi dusseldorf'ta. Trene biniyor. Türkiye'yi düşünsene izmit'te yaşıyorsun ama işin Şişli'de.

Ha bu arada Türkiye'de de toplu taşıma fena değil aslında. ama biz inmeyi binmeyi, yürümeyi sevmiyoruz. Onun da etkisi var. Avrupa'da arkadaşlara takılıyorum hatta oradan oraya 20 aktarmayla gidiyosunuz bayıla bayıla şurada Göztepe'den metroya aktarma yapınca suratınız düşüyor.
0
anten
(15.11.23)
(7)

erkek kedi kısırlaştırma konusunda ikilem

kibritsuyu
yazlıkta 5-6 aylıkken sokaktan sahiplendiğimiz erkek kedimiz 9-10 aylık oldu. ilk sahiplendiğimizde herkes dedi ki bir an önce kısırlaştır, koku bırakmaya başlamasın. hatta ankara'ya dönmeden hemen götür hallet, burada iyileşsin, rahat edersin. genel kanı kısırlaştırma ameliyatının 6-7 aylıktan sonr
yazlıkta 5-6 aylıkken sokaktan sahiplendiğimiz erkek kedimiz 9-10 aylık oldu. ilk sahiplendiğimizde herkes dedi ki bir an önce kısırlaştır, koku bırakmaya başlamasın. hatta ankara'ya dönmeden hemen götür hallet, burada iyileşsin, rahat edersin. genel kanı kısırlaştırma ameliyatının 6-7 aylıktan sonra yapılabileceği yönünde. ama veteriner de dedi ki evet yapılabilir ama 1 yaşından önce pek önermem, nedenini detayını söylemedi.

ankara'ya geldik. burada ikinci doz karma aşı için ilk gittiğim veterinere sordum, iç dış parazitin ikinci dozunu yaptıktan sonra yapalım ameliyatı dedi.

iç dış parazit zamanı gelince başka veterinere götürdüm, o da ilk veterinerin aynısını dedi (sokağa çıkmıyorsa, deli gibi kaşınıp kendini ısırmıyorsa dış paraziti boşa yapmayalım diyip yapmadı hatta, sadece iç parazit hapı yutturdu, 10-14 gün sonra gelin tekrar yutacak, şimdi yumurtada olanlar varsa onlar da yumurtadan çıkar, onları da döksün, ikinci uygulama ücretsiz dedi). ameliyatı isterseniz yapabiliriz, hatta dişi kedilerde yavru almayı düşünmüyorsanız hemen yapalım derdim, kızgınlığa giren dişi kedilerde rahim iltihaplanması riski artar dedi. ama erkek kedilerin döl yolu ile idrar yolu aynı. biz ameliyatta bunu kesiyoruz, idrar yolu da tam gelişkinliğine ulaşmadığı için kısa kalıyor ve idrar yolu hastalıklarına daha meyilli oluyorlar. o yüzden 1 yaşına kadar beklemenizi öneririm dedi. koku bırakmaya başlamasını dert etmeyin, temizleyince çıkar, sonradan da tekrar bırakmaz dedi.

idrar yolu ile ilgili dedikleri mantıklı geldi. hayvan henüz koku bırakmıyor ama yavaş yavaş yetişkinliğe girdiğini hissediyorum, bi kudurukluk var. ben kızışıp koku bırakma huyunu kazanmadan da kısırlaştırma taraftarıyım. yatağa yorgana işer de temizleyemezsek bu sefer zamanında yaptırmadığıma pişman olurum.

siz ne dersiniz?
0
kibritsuyu
(14.11.23)
bugüne kadar 4 erkek kedi kısırlaştırdım. birini 1 yaşına gelince kısırlaştırdım ki kendisi zaten oldukça sakindi. Diğerlerini 9 ayı geçirmeden kısırlaştırdım. Tabi ki veteriner daha doğrusunu bilir ama bana kalırsa illa 1. yaşını beklemeye de gerek yok. Bana kalırsa dediğim de kendi fikrim değil zaten, veterinerlerin bana dediği buydu.
0
anatomik
(14.11.23)
Eskiden boyle bi anlayis varmis belli yas ustunde erk kedilerde idrar yolu enfeksiyonunu kisirlastirmaya baslamislar ama son arastirmalarda kisir olmayan kedilerde de ayni oranda bobrek ve idrar yolu sorunlari yasanabildigi kanitlanmis. vet bana boyle anlatmisti. Bence kisirlastir
0
mess
(14.11.23)
Biz bir yaşına girmesini beklemiştik; veterinerimiz 7-8 aylık olana kadar bekleyelim o zaman kısırlaştırma operasyonu yapabiliriz ama kızgınlık belirtisi gostermezse 1 yasina kadar beklesek daha iyi olur demisti. ve şansımıza tam bir yaşına doğru kızgınlık belirtisi gostermeye basladi. Sadece bir kere işaretleme yaptı, biz ertesi gün soluğu veterinerde aldık ve kisirlastirdik. Sonrasında da hiç problem olmadı. Eğer uzun süre bu şekilde işaretleme yaparsa kisirlassa bile davranış kalıcı hale gelebiliyormus.

O yüzden çok bekletmemek en iyisi. Zaten erkek kedilerin operasyonları çok zorlu değil. Bizimki akşamina koltuktan koltuğa zıplamaya başlamıştı, zor tutuyorduk dinlensin diye.
0
fraise
(14.11.23)
Veterinerin dediği doğru, mümkünse 1 yılı bekleyin. Bizzat 1 yaşın altında kısırlaştırma yaşayıp idrar yolu sorunu yaşayan kedim olduğu için biliyorum. İleride bu ihtimalle karşılaşmaktansa gerekirse bir kaç ay kokuyla mücadele etmek her anlamda daha mantıklı bir seçim.
0
FAtE
(14.11.23)
Merhaba, yurtdışında çalışan veteriner hekimim,
Veteriner hekiminizin erkek kedilerle ilgili söyledikleri maalesef yanlış. Buradan o hekimin doğrudan kötü bir veteriner hekim olduğu sonucunu çıkarmayın. Bazen hasta sahiplerine açıklayabilmek için böyle benzetmeler yapmak durumunda kalabiliyoruz. Güncel gelişmelere hakim olmayabilir, Türkiye'deki hekimlerde genel olarak böyle yanlış bir algı var.

Dişi kedilerde rahim iltihabıyla (pyometra) ilgili söylenilenler kısmen doğru.

Türkiye'de çalışırken biz 6-7 ay üzeri kedilerde kısırlaştırma yapıyorduk. Burada İngiltere'de 4-5 aylıkken bile kısırlaştırma yapıyoruz.
Çalışmalar erken dönem kısırlaştırma ile erkek kedilerle idrar yolu tıkanıklıkları arasında bir ilişki olmadığını gösteriyor. Hatta bazı araştırmalarda erken kısırlaştıran kedilerde idrar yolu rahatsızlıklarıyla daha az karşılaşıldığı ortaya konmuş.

Fakat Türkiye'de herhangi bir hekimin 4-5 aylık yaşta kısırlaştırma yapacağını sanmıyorum. 6-7 ayı beklemek isteyeceklerdir. Kısırlaştırma için gerekçeleriniz haklı. Bir an önce aradan çıkarırsanız iyi olur.

Kaynak: pubmed.ncbi.nlm.nih.gov
0
slymene
(14.11.23)
bana veterinerim " idrar yolları 8. aya doğru tam gelişiyor, onu bekleyelim" demişti. hatta sordum 1 kere çiftleşsin öyle mi yapalım dedim yok dedi bir daha yapamayacaksa neden bilsin hiç yapmasın daha iyi dedi.
şimdi battaniyeye kerkiniyor öyle kendi kendine
0
neira
(14.11.23)
su geçirmez alez al yatak için ne olur ne olmaz, ucuz bişi en azından koca yatağı değitirmezsin.
0
selam
(14.11.23)
(7)

Çok kaşınıyorum - vol 2

hayirsiz
https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1510048Arkadaşlar merhaba,Daha önce burada bir duyuru açmıştım, vücudum çok kaşınıyordu, 4-5 ay sonra kendiliğinden geçmişti.Kasım ayının başından beri yine çok kaşınıyorum. Vücudumun her santimetrekaresi kaşınıyor, o kadar kaşınıyorum ki uykudan uyanıyorum. Kafam,
www.eksiduyuru.com

Arkadaşlar merhaba,

Daha önce burada bir duyuru açmıştım, vücudum çok kaşınıyordu, 4-5 ay sonra kendiliğinden geçmişti.

Kasım ayının başından beri yine çok kaşınıyorum. Vücudumun her santimetrekaresi kaşınıyor, o kadar kaşınıyorum ki uykudan uyanıyorum. Kafam, kolum, bacağım, her yerim kaşınıyor.

- Sigara, alkol, uyuşturucu kullanmıyorum.
- Yediğim yiyeceklerde hiçbir değişiklik yapmadım.
- Annemde tiroit düşüklüğü, babamda şeker hastalığı var. Kendi şekerimi birkaç defa ölçtüm, hep normal aralıkta çıkıyor.
- Hayatımda hiç stres yok. Sıfır.
- Sık sık duş alırım.

Geçen yıl dermatoloğa gitmiştim, alerji ilacı gibi bir şeyler vermişti, ilaçlar hiçbir işe yaramamıştı. Bu hafta başka bir doktora gideceğim. Ancak yeniden buraya sorayım dedim.

Sizce neden olabilir?

Fikirlerinizi bekliyorum.
0
hayirsiz
(12.11.23)
uyuz salgını var kolay geçen bişey değil, düzeni uygulamak gerek yönergeleri
0
eja
(12.11.23)
@eja

Yanıt için teşekkürler. Uyuz teşhisi konmadı. Keşke uyuz olsam, ne olduğumu bilir, verilen ilacı kullanırım :(

Allerset diye bir ilaç yazılmıştı bana.
0
🌸hayirsiz
(12.11.23)
Gluten alerjisi?
0
kaset
(12.11.23)
Annenizde hipotiroid varmış. Kadınsanız sizde de olma olasılığı yüksek. Hipotiroidi cilt kuruluğuna o da kaşıntıya sebep oluyor. Durumunuz hipotiroidi kaynaklıysa kaşıntı yanında uzun süre devam eden kabızlık sorununuz da olabilir. İç hastalıkları doktoruna gidin.
0
gnosis
(12.11.23)
Allerset pek ise yaramiyo avil daha etkili oldu bende. acile gidip alerji ignesi isteyin anlik gecici cozum icin. Ne tur bi kasinti bilmiyorum ama stilex de surebilirsiniz. Baska doktorlar arayin cogu bastan savma
0
mess
(12.11.23)
Yanıtları için herkese teşekkür ederim.

@gnosis

Erkeğim. Evet, kabızlık sorunum da var, onu yazmayı unutmuşum. O zaman dahiliyeye gideyim.
0
🌸hayirsiz
(12.11.23)
detayli bir kan tahliliyle birlikte alerji testi de yaptirin. cok alakasiz bir seye alerjiniz olabilir.
0
65 derece
(12.11.23)
(7)

biriktirmek & gezmek

kondansator
selamlar, malum günümüzde bugün almadığımız ürün/hizmetleri yarın hiç alamayacak duruma düşüyoruz. her geçen gün daha da zorlaşıyor. üç beş altın, döviz var, kira ödemiyoruz, araç da var. şimdi birikim yapıp kenara atmak mı yoksa en azından yılda bir yurtdışı tatili mi? bir yandan biriktirelim kenar
selamlar, malum günümüzde bugün almadığımız ürün/hizmetleri yarın hiç alamayacak duruma düşüyoruz. her geçen gün daha da zorlaşıyor. üç beş altın, döviz var, kira ödemiyoruz, araç da var. şimdi birikim yapıp kenara atmak mı yoksa en azından yılda bir yurtdışı tatili mi? bir yandan biriktirelim kenarda para kalsın diyoruz, bir yandan da gezip tozma imkanlarını göz ardı ediyoruz. gün geçtikçe de bu gezi planları daha masraflı ve ulaşması güç bir hal alıyoruz. siz nasıl bakıyorsunuz bu konularda, bir daha mı geleceğim dünyaya diyip geziyor musunuz? yoksa birikim odaklı mı yaşıyorsunuz?
0
kondansator
(11.11.23)
Biraz biriktirip biraz gezelim diyoruz. Komple parayı gezmeye de ayirmiyoruz çünkü acil bir durumda köşede para olması güvende hissettiriyor.

Ama çalışıp çalışıp senede birkaç tatil de yapamayacaksak, yeni yerler görüp, ufkumuzu genisletmeyeceksek, güzel ne anlamı var o kadar çalışmanın? Kaldı ki bundan 20 yıl sonra gezmek için o kadar enerjimiz olmayacak belki hatta daha kötüsü 20 yıl sonra hayatta olmayadabiliriz. Bu durumda bankada bir sürü paramın olmasınin bana ne faydası var? Sevdiğimiz şeylere vakit ve nakit ayırmak gerek. Hiç yaşanmamış gibi, aklımdaki istediğim şeylerin hiçbirini yapamadan bir ömür geçirmek istemem.

O yüzden her seyde olduğu gibi bunda da denge önemli. Tatil planları yaparken de tasarruflu hareket edebilirsiniz. son dakika yerine iki üç ay önceden uçak biletini vs alırsanız çoğu şeyi de daha uyguna getirebilirsiniz. Her zaman beş yıldızlı otelde degil, arada butik otellerde kalırsınız, kosenize bir ay daha çok bir ay daha az para atarsınız vs derken o denge kurulur zaten.
0
fraise
(11.11.23)
ben sizin yerinizde olsam ikisini de secerim. yani her sene gitmem tatile 2 ya da 3 senede bir giderim ama para biriktirmeye de devam.
kira ya da ev kredisi ödemiyor olmaniz cok büyük lüks. ev ve arabaniz olduguna göre rahatlamak da lazim yani dozunu kacirmadan
0
sonsuz
(11.11.23)
Biraz gelirle alakali bi durum bu. Ben parasiz insandan cok gezememis insana aciyorum. Gencken gezemeyip simdi hastaligindan gezemeyen yaslilara(cok da degil ama 60k) aciyorum. Ona belki maddi olanaklari saglayabilirim ama kucagima alip gezdiremem.

Diger yandan baska bi yakinim parasizlik yasayinca depresyona giren ve gezmeye cok merakli biri degil. Ne ulasim ne vize ne konaklama sorunu olmadigi halde yillardir sehir disina tek gittigi yer köyu veya yakin civar sehirler. O kisi birikim yapinca evindeyken gayet mutlu. Ona gezmedi diye uzulmem.

Ben gezemezsem o isin sonu cok tehlikeli biter. Para ise umrumda degil.
0
mess
(11.11.23)
Bence burada cevaplayanlar yaşadıkları ülkeyi belirterek cevap versinler. Türkiye için düşünürsek tl harici hatrı sayılır miktarda kenarda birikim varsa kazanılan paranın yarısıyla gezip yarısı gene biriktirmek. Yok refah düzeyi yüksek bir ülkede yaşıyorsan gezmek derim.
0
mirty
(11.11.23)
Robert kiyosaki olsaydı şu cevabı verirdi:

Önce size tatil parasını geri verecek bir aktif yatırım yapın, bu gayrimenkul, hisse senedi vs. hangisi sizin için uygunsa, Daha sonra, aktif yatırımınızın geliri ile tatil yapın.

Mantık şu önce size su verecek akar musluklar inşa etmeliyiz, sonrada o musluklardan akan suları rahatça içebiliriz, çünkü bilirizki sürekli akan bir musluğumuz var.
0
Rao
(11.11.23)
Bahsettiğimiz dünyayı gezmekse bu durum bağımlılık yapıyor. Tadını alınca yılda 1-2 kez ülke dışına çıkmak istiyorsunuz. Para biriktirmek zorlaşıyor. Maalesef ülke şartlarında hem birikim hem gezi çok zor.

40k maaş/bekar kişi
0
ditu
(11.11.23)
Biriktir kardeşim. Sonra mali sıkıntılar içinde gezdiğin yerlerin anılarını yaşarsın.
0
sehpa fx350
(11.11.23)
(3)

alkol kokusu

daglien
bugün 16.00 suları tramvaydayım. bir adam bindi, ağır alkol kokuyor. ve sarımsak yemiş gibi de ağır bir koku var. zaten kalabalık olan tramvayda ayaktayım. burnumu demir duvara dayadım ki demir kokusunu bari çekeyim. dayanılacak gibi değildi.he şimdi bende şu an içiyorum. merak ettiğim şu, yarın 06.
bugün 16.00 suları tramvaydayım. bir adam bindi, ağır alkol kokuyor. ve sarımsak yemiş gibi de ağır bir koku var. zaten kalabalık olan tramvayda ayaktayım. burnumu demir duvara dayadım ki demir kokusunu bari çekeyim. dayanılacak gibi değildi.

he şimdi bende şu an içiyorum. merak ettiğim şu, yarın 06.30'da kalkıp işe gideceğim. merak ettiğim şu; alkol kokusu dedikleri bu mu? sarımsak benzeri şekilde mi kokuyoruz lan biz?
0
daglien
(09.11.23)
ayılmak için kellepaça içmiştir bol sarımsaklı belki.
hiç sarımsak gibi koklamadım.
anason kokuyor işte normal.
0
alt4y
(09.11.23)
Berbat ve yogun koktugundan emin olabilirsin ama sarimsak gibi degil daha eksi, aci bi sey
0
mess
(09.11.23)
Aynen öyle. Vücuttaki alkolün yüzde beşi nefesle atılır. Kalmayana kadar nefesle kokmaya devam edersin. Yani ne kadar içtiğin ve vakitle ilgilidir.
0
sehpa fx350
(10.11.23)
(10)

100 kiloluk cam masa almak mantıklı mı?

le petit bonheur
https://www.themasie.com/uk/buy-dining-tables/94334-rectangular-tempered-glass-dining-table-210x100-cm-audra.htmlNihayet salonu yenilemeye karar verdik ve bu cam masayı fotoğraflarda gördüğüm kadarıyla çok beğeniyordum. Dün dikkatli baktığımda masanın 100 kilo olduğunu farkettim. Daha küçük boyutta
www.themasie.com

Nihayet salonu yenilemeye karar verdik ve bu cam masayı fotoğraflarda gördüğüm kadarıyla çok beğeniyordum. Dün dikkatli baktığımda masanın 100 kilo olduğunu farkettim. Daha küçük boyutta olanı 70 kilo civarında ama o da bizim işimizi görmüyor.

Bebeğimiz için tehlikeli olur mu?
Temizlik esnasında zorluk yaşar mıyız? sorularıyla boğuşuyoruz.

100 kilo olduğuna göre stabildir diye düşünüyorum ama karar veremedik.
0
le petit bonheur
(07.11.23)
Ben siteye giremiyorum. Ama tahminim temperli cam oldugu icindir. Asil agirlik camdan geliyordur, temperli cam da saglam olur.
0
floydian
(07.11.23)
Evet, temperli cam. Linke ulaşamayanlar için bir fotoğrafını paylaşıyorum. www.hizliresim.com
0
🌸le petit bonheur
(07.11.23)
Bebeğiniz için tehlikeli olmaz da, ben olsam almam yani, aile işi bir masa değil. Çünkü bebek biraz büyüyünce köşelerine koruyucu takacaksınız, üzerine çıkma diye tembihleyeceksiniz vb. Taşınacak olsanız ve bir köşesinden ufak bir darbe alsa patlar falan.
0
malheiros
(07.11.23)
Modeli gorunce benim yorumum da olumsuz oldu valla. Ben cam bir cerceve icine oturtulmustur diye dusundum niyeyse, boyle ciplak cam baya riskli diyorum. Sadece tasinma olarak degil, kenarlardan gelecek darbeler acisindan da
0
floydian
(07.11.23)
youtu.be
bu tür çok video var tabii bunlar temperli olmadığı için mi dağılıyor bilmiyorum. Temperli olan da çatlayıp öyle kalır herhalde.
0
nhk ni youkosu
(07.11.23)
Hayalim yıkıldı ama iyi ki de sormuşum. Bir de küçük köpeğimiz var evde. Koştururken çarpsa ya da bizim kız ayaklandığında bir şeyler de vursa, aman allah korusun. Gözüm korktu.
0
🌸le petit bonheur
(07.11.23)
aman aman almayın böyle bir şey ya bebeniz varsa. bizde var birbuçuk yaşında bir minik, öyle deli hareketli falan da değil, normal oynayan eden bir kız çocuğu. kalın ahşap dikdörtgen kocaman ve sivri hatları olmayan bir masamız var, ona bile çarptı mı sıkıntı oluyor. yani bizim masanın bacaklar ahşap, ince değiller, baya kurtarıyor özellikleri ama ona rağmen. hele bunun kenarları amann düşünemiyorum. boy büyüdükçe o sivri köşeler falan. masanın üstünde durduğu ayaklara yandan koşarak girse kafa göz yarar allah korusun. herkes yazmış bir şeyler ama ben bu yönüne iyice vurgu yapmak isterim. normal ahşap köşelere bile çocuk kafayı vurunca bişey olmasın diye sünger döşeniyor öyle düşünün, bu hiç olmaz.
0
nimberjack
(08.11.23)
Diğer arkadaşlara katılıyorum. İlaveten o cam yüzey öyle leke gösterir ki inanamazsınız. Parmak izleri vs. sanki hiç silinmemiş gibi duruyor. Şirkette cam masam vardı, ilk fırsatta değiştirdim.
0
SiyamkedisiZorro
(08.11.23)
ilkokul anımı anlatayım. kırtasiyeye gitmiştim ve nedensiz bi şekilde kolumu sallıyordum. kırtasiyenin tezgahı da bu şekilde camdı ve parmağım tezgaha çarptı. önce anlamadım ama sonra çarpan yeri parmağımla bi ayırdım ki kemiğim görünüyor neredeyse. anlık bi öbür tarafa gittim geldim.

bence çirkin onu geçiyorum da evde bebek ve köpek varsa çok yanlış bi tercih olur.
0
elorelia
(08.11.23)
evimde eskiden kalma sehpalar, masa, mutfak masası hepsi cam. Çıldırıyorum iğrençliğinden ve kullanışsızlığından. Az önce yemek yerken bıçak düştü bütün apartman ayaklanırız öyle bi ses. Iz leke yaslanirken kaygilanma vs ne bela varsa mevcut bu urunde
0
mess
(08.11.23)
(10)

Düzenli alkol kullanımına bağlı halsizlik, geçmeyen yorgunluk için

sekizdokuzon
Selamlar;Bu sorunun ilk çözümü düzenli alkol almamak, farkındayım. Yalnız yoğun bir iş hayatım var, geçen hafta tansiyonum sık sık düştüğü için ayakta zor durabildi. Bugün önemli bir toplantıya katılamadım. Bu etkileri daha hızlı ortadan kaldırmak için uygulayabilecegim bir diyet ya da takviye öneri
Selamlar;

Bu sorunun ilk çözümü düzenli alkol almamak, farkındayım. Yalnız yoğun bir iş hayatım var, geçen hafta tansiyonum sık sık düştüğü için ayakta zor durabildi. Bugün önemli bir toplantıya katılamadım. Bu etkileri daha hızlı ortadan kaldırmak için uygulayabilecegim bir diyet ya da takviye önerisine ihtiyacım var. Egzersiz yapabilecek güçte değilim şu an. Alkol almayacağım ve ekstra ne yapmalıyım ki Pazartesi daha zinde ise gidebileyim?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(04.11.23)
Alkolizmle mücadele için uzun vadeli tavsiyelerinize de açığım.
0
🌸sekizdokuzon
(04.11.23)
Ne düzeyde alkol aldığınızı bilmiyoruz.
Belirli bir periyodda alınan alkolün durup durup bir gün tansiyonu düşürmesi mantıklı gelmedi bana. Başka bir sorununuz olmadığından emin misiniz?
Uzun süredir ve yüksek oranda alkol alıyorsanız, haftasonu alkol almadan pazartesi işe giderseniz yoksunluk çekersiniz.
Egzersiz yapabilecek güçte değilim şu an diye kendinizi kandırmayın. Gücünüz yettiğince yapın. Ama mutlaka yapın.
Çok alkollü içecekten daha az alkollü içeceğe geçiş yapın ama miktarı arttırmamaya gayret edin. Bunu başarırsanız, bazan alkol yerine başka içecekleri menüye dahil ederek azaltma yoluna gidin.
İlk cümlenin cevabını bilmediğimizden diğer söylediklerim afakidir.
0
Mirket
(04.11.23)
Oncelikle su an yapacağın en guzel sey evde kendini kızağa çekeceksin,ayakları dikip oazartesiye kadar yatacaksın,ağzın burnun açık olacak,havadar bir ortam yaratacaksın,bol miktarda su içip takılacaksın.

Genel konuya donersek aldığın alkol miktarı ne kadar ki bahsettiğin durumdasın.üstüme vazife olmadan yazdıklarından çıkarım yapayım,yogun iş hayatın varsa gündüz alkol alma şansın düşük,kşam iş toplantıların olur ya da kendini iki kadeh içmeden,bir duble içmeden stresimi atamıyorum modelinden yola çıkıp bir şişe şaraba,muadili rakıya viskiye ,5 kırmızı tuborga gelmişsindir.buraya vardıysan hadi tamam ama ben bu halsizliği,geçmeyen yorgunluğu alkole bağlamam işin ucunda mutsuzluk,depresyon,yanlış ortam yanlış kafaya bağlarım.yolunda gitmeyen bir seyler vardır,bir yerde hata yapıyorsundur.

Uzun dönem mücadele için öncelikle tarzında ve ortamında değişiklikler yapman lazım.dışarıya çıktığında,evde film izlerken,yemek yerken,sevişmeden önce,her ne sebebin varsa bunların alkolsuzde olabileceğini kafanda oturtman gerekiyor.illa bırakmaya değil gerektiğinde,keyifli olduğunda içmeye yonlendir kendini.illa her yemekte içmek zorunda değilsin,arkadaslarınla ortak noktan buysa hafif bir cevre degisikliği,arkadasları buna surukleyen sensen daha az bulusma,düzenli eglenmeye çıkıyorsan hafif aralardan aldırma,içtiğinde daha rahat,daha havalı,daha daha olduğunu düşünüyorsan kendini kandırdığını,içmeyenlerin sebze olduklarını düşünüyorsan asıl sebzenin sen olduğunu gibi uzunca bir listeleme yapman lazım kendince.

Salla bunları bir tane çakayım yarın bakarız diyorsan ,o zaman bu dediklerimi bosver,direk amatem.
0
duptıs
(04.11.23)
Haftada dört ya da beş defa iki, en çok üç şişe bira içiyorum. Ama iki senedir düzenli olarak alkol alıyorum ve karaciğerdeki yağlanmanın etkileri yavaş yavas kendini gösteriyor.
0
🌸sekizdokuzon
(04.11.23)
Her gün değilse zaten alkolik değilsiniz. Bir bağımlılığınız yok. Tercih sizinki. O yağlanma dediğiniz şey de alkolden değil sağlıksız beslenme ve hareketsizliktendir. Sağlam spora başlayın ve zararsız içeceklere yönelin. Bir de sağlıklı beslenin.
Şu an bir sağlık sorunu yaşıyorsanız da alkole bağlamayın. Doktora gidin.
0
Mirket
(04.11.23)
Takviyeyi kan degerlerinizi kontrole gidince ogrenirsiniz. Magnezyum, D ve B vit, demir vs bir cok sey olabilir. Beslenmeyi hadi takviyeyle biraz toparladin fakat hareketsizligin cozumu yok. Begendiginiz bi alanda egzersiz yapabilirsiniz. Ordu jimmastigi tufeksiz hareketlere goz atabilirsiniz bana gore hem komik hem eglenceli hem de 5 dklik calisma baslangic icin tembellik yapmamani saglayabilir
0
mess
(04.11.23)
Bir buçuk aydır ketojenik besleniyorum ve haftada üç gün salona gidiyorum, her gün en az iki km yürüyorum. Fazla kilom yok. Geriye sadece alkol alışkanlığı kalıyor ve insan hissediyor esasında neyin kendisine kötü geldiğini. Sorunumun alkol olduğuna eminim. Tavsiyeleriniz icin teşekkür ederim.
0
🌸sekizdokuzon
(04.11.23)
Senin sorunun alkol değil,muhtemelen demirin düşmüş.
0
duptıs
(04.11.23)
pzt için bir şey diyemeyeceğim.

doğru düzgün hiç hareket etmeyen 9+ senedir ve her gün 3+ promil basan bir birey olarak söylerim ki probleminiz kesinlikle alkol değil. dahiliye gidin zaten kan ve idrar testi yapar. tansiyon düşmesini söyleyince kardiyolojiye gönderebilir.

çok iyi besleniyorum, dışarıdan paketli çöpleri yemem fakat kolestrol tavan cıktı bende mesela.
0
bisorumvargaliba
(05.11.23)
Haftada 20 bira içiyorsan ki hele de bu normal yani strong olmayan bira ise bu alkolizm sayılmaz ama çok yakınsın. Alkolizm dediğin benim gibi günde 8-9 kırmızı yuvarlayınca olur. Ve ben alkolik olduğumun farkındayım. Ertesi günüm hele sabah müthiş susuzluk ve açlık hissiyle uyanıyorum. Baş ağrısını tarif bile etmek istemiyorum. Karaciğer yağlı onu da biliyorum ama geçen yıl 98 kiloyken koşu ve egzersizle 73 kg oldum. Karaciğerdeki ağrı yok oldu sayılır ama yine var.
Halsizlik için bir uzman görüşü paylaşayım. İçmeden önce bir şeyler atıştır. Boş mideye alkol alırsan hem daha çok içersin hem de karaciğer yağlanman artar. Alkol sonrası kesinlikle normal bir öğün olarak yemek yemen gerekiyor. Sonrasında bol su içip yatıp uyuyacaksın. Uykuyu da tam almalısın. Min 8 saat.
Halsizlik geçmiyor ise kımızı et tüketmelisin. Başka çaresi falan yok. Hatta et suyuna limon falan sıkıp içmen gerek. Alkol ile birlikte vücut tuzu da atar ve tuzsuz kaldığın için halsizlik olur. Bol tuzlu et veya et suyu. Eğer seversen paça işkembe şiddetle tavsiye ederim.
10 yıldan uzun bir süredir düzenli olarak içiyorsan eğer alkolik sayılırsın. Kendi çabanla bırakamayacağın da ortada. Git bir uzman yardımı al. Amateme gitme bence ilaç yazıp bırakıyorlar. İstersen yatıyorsun ilk sefer 20 gün.
Psikoloğa git. En iyisi psikolog. İçmenin tam nedeni ne ise onu bul yüzleş. Bilinç altınla yüzleş. Ha zevk için içiyorsan devam.. nasıl mutluysan..
0
dakota
(05.11.23)
(10)

Mesleki çevrenizde tanınan biri karısını komşunuzla aldatıyorsa

megalomaniac
Adam evli, çocukları da var biri yeni oldu sayılır hatta. Herkesle selamlaşıp samimi gibi davranıyor, ama aslında kimseye faydası yok tek derdi popüler olmak. Daha da daha da popüler olmak. Orta yaş erkeği. Botokslu surat, saçlarını boyuyor ama her seferinde b.k sarısına yakın renk çıkıyor. Yine de
Adam evli, çocukları da var biri yeni oldu sayılır hatta.
Herkesle selamlaşıp samimi gibi davranıyor, ama aslında kimseye faydası yok tek derdi popüler olmak. Daha da daha da popüler olmak. Orta yaş erkeği. Botokslu surat, saçlarını boyuyor ama her seferinde b.k sarısına yakın renk çıkıyor.
Yine de kime sorsanız aa iyi birisi aile babası işte hehjej der, çünkü her gün çocuklarıyla hikaye paylaşıp karısını da etiketliyor(fotoda olmasabile), zaman zaman karısıyla da paylaşıyor. Cemiyet daveti gibi ortamlarda hep karısıyla gidiyor.
Bu adamı 1 senedir tanıyorum. Birkaç ay önce taşındığım evde geceleri sık sık karşı komşumun evine geldiğini görüyorum. Açıyorum profilini, daha 1 saat önce karısıyla çocuklarıyla bişeyler paylaşmış kalpler vs.
Resmen 2 farklı kişi gibi davranıyor aslında.

Ben çok rahatsız olmaya başladım bu durumdan, yakın arkadaşlarımı o adama güvenmemeleri ve yaklaşmamaları için uyardım çünkü yakın gibi davranıp samimi olmak istiyor, pek samimi olmasanız da ayaküstü bir muhabbet edip kafeteryada denk gelirseniz sizinle fotoğraf çekip paylaşıyor (kendinden genç birkaç kişilik aynı meslek camiasından gruplarla)

Birlikte olduğu kadın da adliyede memur. Tuhaf bir kız, tanıştığımız gün bana aksi davranmıştı sanırım aynı çevrede çalıştığımızı düşünerek benimle samimi olmaktan çekindi.

Adam bildiğimi bilsin istiyorum. Ve karısı acaba biliyor mu mesela, bilmesi gerekiyor sanki ama bana düşmez diyorum. Yine de adamı öldürmek istiyorum gerçekten, sahte samimiyeti ve ahlaksızlığı bana dert oldu.

Siz olsanız napardınız, ya da bişey yapar mıydınız?
0
megalomaniac
(03.11.23)
Komşuya git, bi bahaneyle adamı tanıdığını ve sevdiğini, aile babası olduğunu anlat. Tatlı ama kinayeli anlat ki aba altından sopa gösterdiğini anlasın. Adama kesin söyler, onun söylemesi de adamı daha çok etkiler.
0
Bruce
(03.11.23)
Toplamda 8 dairenin olduğu küçük bir apartman burası ve adamın arabasını kapının önünde beklerken görmüştüm, başkası kullanıyordu. Bizim binaya girecek olan direkt benim dairemin karşısında parkediyor, cafe restoran vs yok yakın çevrede.

Plakasından emin olamamıştım ki adamı binerken gördüm. Daha sonraki seferler direkt kızın dairesinden çıkarken gördüm. Bir keresinde kapıda karşılaştık ama adamın sırtı dönüktü asla dönüp bakmadı. Tam o an kız içeriye aldı adamı.
0
🌸megalomaniac
(03.11.23)
@bruce komşu zaten takip ediyor onu instagmada görüyodur paylaşımlarını her gün. Yani bunu kıza söylemem neyi değiştirir anlamadım?
0
🌸megalomaniac
(03.11.23)
abi size ne adamin ozel hayati yaw, kendisini ve karisini ilgilendirir.
0
cooperr
(03.11.23)
Fake hesaptan kadina uc bes tane foto at araba fln gorunce xd
0
mess
(03.11.23)
Senin bildiğini komşuya çaktır diyorum. Bak bizim komşu tanıyormuş seni, görmüş eve girip çıkarken, desin adama.
0
Bruce
(03.11.23)
komşuya söylerseniz gider başka yerde buluşurlar, durdurmaz onları. isimsiz mesajla eşine falan duyur ama her halükarda senin gammazladığını tahmin eder bence.
ben olsam ne yapardım? hiç karışmazdım. kol kırılır, yen içinde kalır. sonunda siz kötü olursunuz.
0
faberkastelli
(03.11.23)
Böyle yasak ilişki mevzularına net karışılmaz sonra size salça olabilirler nasıl insanlar olduğunu bilemezsiniz. Karısına haksızlık mı? evet. haberi olsun isterseniz karısına fake hesapla söylemek mantıklı ama genelde böyle konularda eşler bilse de bilmiyormuş gibi yapabiliyor çocuklar için. yani herkesin tepkisi sizinkiyle aynı olmayabilir onu da düşünün. belki de haberi vardır, kadınları hafife almayın ;)
0
Kediyi üzdün
(03.11.23)
Aslında karışma + 1 ama
İlla karışıcam diyorsanız gizli hesaptan eşiniz sizi aldatıyor diye mesaj atabilirsiniz.
0
parka
(03.11.23)
Kötü bir durum ama bu kadar empatik yaklaşmaya gerek yok. Amaaan banane moduna geçin derim
0
ikikerekac
(03.11.23)
(6)

çiftler nasıl bir araya geliyor?

sarisinvekotlu
çevrem, birlikteliği olan ve uzun süredir yalnız olan iki türden insanlarla dolu.biz yalnız olan taraftayız elbette.üniversite sonrasında karşı cinsle nasıl bir araya geliniyor öğrenemedik bir türlü. nedir bu sürekli ilişki de bulunabilen hiç yalnız kalmayan insanların sırrı?
çevrem, birlikteliği olan ve uzun süredir yalnız olan iki türden insanlarla dolu.

biz yalnız olan taraftayız elbette.

üniversite sonrasında karşı cinsle nasıl bir araya geliniyor öğrenemedik bir türlü. nedir bu sürekli ilişki de bulunabilen hiç yalnız kalmayan insanların sırrı?
0
sarisinvekotlu
(02.11.23)
bazı insanlar şeytan tüyüne sahip. dolayısıyla bir arayışa girmesi gerekmiyor. bir şekilde oluyor. bir yerde biriyle karşılaşıyor. bulunduğu ortamda kendisinden etkilenen biriyle tanışıyor. tam tersi buna sahip olmayanlar ömrü boyunca arayışta oluyor. bulursa da başarısızlıkla sonuçlanıyor. böyle yani.

ha bir de ingilizcede interaction diye bir terim var. bunu önüne gelen herkesle yaptığında yani bu bir merhaba bile olsa olasılığı arttırmış oluyorsun. bu da bir not.
0
amerikanhasta
(02.11.23)
üniversite sonrası çalışma hayatı başlayınca pek fazla yeni kişiyle tanışma imkanı olmuyor. eğer iş arkadaşların ve onların çevresi ile bir şeyler olabiliyorsa olur, olmuyorsa zor.. ekstra çaba göstermen lazım kurstu etkinlikti bir şeylere katılman lazım..

dating uygulamaları kullanacaksın ya da.. ama o daha zor..
0
tabudeviren
(02.11.23)
%90 sosyal medya ve arkadaş tanıştırmaları.
kalanı kendi çabaları.
0
jelly bear
(03.11.23)
Konusmaktan cekinmemek lazim gerekli gereksiz bulundugun yerde birileriyle sohbet deneyebilirsin once tanisma olur. Yalniz ve disarda olman lazim
0
mess
(03.11.23)
Benim tanıdığım yuzde 80 internetten tanisti evlendi
0
instant crush
(03.11.23)
Biraz flörtöz olmayı öğrenirseniz biraz da eli yüzü düzgün biriyseniz bunlar ilk aşama için yeterli. sonrasında ise karşınızdaki kişinin ne aradığına bağlı olarak devam ediyor. mesela ortak ilgi alanları, dünya görüşü, politik görüş, eğitim sosyal ve kültürel çevre diye uzuyor. zor gibi görünse de değil. Bir de bazı insanlar çok seçici olduğu için kendisi kaybediyor ama bazen görünenden fazlası olabiliyor tanımaya değer nice insanı sırf görüntüde bir şeye takılıp eleyebiliyor.
0
Kediyi üzdün
(03.11.23)
(2)

anadolu yakası kadıköy, maltepe, çekmeköy civarı masajcı önerisi

baldan kaymak
Sb.
Sb.
0
baldan kaymak
(02.11.23)
Atasehir olur mu
0
kisa
(02.11.23)
Ya ben ritim nuspadaki emina hanima bayildim. Ama mekan biraz serin ufo actirdim basta peşin pesin
0
mess
(02.11.23)
(5)

kırmızı renkli ip bileklik. anlamı?

mr.goodcat
üzerinde herhangi bir taş vs. bulunmayan ip gibi kırmızı renkli bilekliğin bir anlamı vardı. erkek de takıyor kadın da takabiliyor. bunun bir dönemi mi vardı bir şeyi vardı da hatırlayamadım. var mı bilen?
üzerinde herhangi bir taş vs. bulunmayan ip gibi kırmızı renkli bilekliğin bir anlamı vardı. erkek de takıyor kadın da takabiliyor. bunun bir dönemi mi vardı bir şeyi vardı da hatırlayamadım. var mı bilen?
0
mr.goodcat
(01.11.23)
Matrenicka
0
mess
(01.11.23)
Matrenicka değil. benim dediğim tek renk ve kırmızı. bu kırmızı beyaz. farklı bişey.
0
🌸mr.goodcat
(01.11.23)
kabala bilekliği gibi mi?
0
tiny penny
(01.11.23)
tr.m.wikipedia.org

Şudur diye tahmin ediyorum
0
yazdonumu
(01.11.23)
Bi ara cok meshurdu. Bana da kabala bilekligini hatirlatti. Yine mi cikmis?
0
Kittie
(01.11.23)
(15)

Burçlara İnanan Psikolog

pantepember
Astrolojiye inanan bir psikolog veya terapist için ne söylersiniz?Ona işiyle ilgili güven duyar mısınız?
Astrolojiye inanan bir psikolog veya terapist için ne söylersiniz?
Ona işiyle ilgili güven duyar mısınız?
0
pantepember
(01.11.23)
Guven duymam. Burclara inanan insanlari cok garipsiyorum.
0
kehende
(01.11.23)
İşine yansıtmıyorsa benim için sorun olmaz, her meslek grubundan her insanın bir başkasına saçma gelebilecek alışkınlıkları inançları vs olabilir, buna göre önyargı oluşturmak saçma.
0
Bir ben var benden şurada
(01.11.23)
Saçma.
Seanslar, hastada merak oluşturan gizemli şeyler ile doldurulmuyordur umarım.
0
diyecevaplandı
(01.11.23)
Dilediğine inanmakta özgür ama işine biraz bile yansıtsa tüm güvenimi kaybederim.
0
fotrsapka
(01.11.23)
istedigine inanır, beni alakadar etmez.

bilmek ve inanmak farklı şeyler. x dinine inanıyor diye ben tam zıttı bir dine inansam bile bilgisine güvendiğim birisiyse beni etkilemez.
0
gule gule
(01.11.23)
inege de tapabilir, beni baglamaz.
ben tedavime bakarim, ise yaramiyorsa birakirim.
0
cooperr
(01.11.23)
Nerden belli etti ki? Sey mi dedi "tipik boga"
Flort, arkadas, goygoy ortam degilse saygi duymam. Parasini verdigim seansta bana bu bilgi geciyorsa hele
0
mess
(01.11.23)
dalga geçerim, eğlenirim.
hayır güvenmem.
seans dışında olsa dahi kendisiyle ilgili böyle bir paylaşımda bulunması hiç olacak iş değil.
0
tiny penny
(01.11.23)
Sizinle ilgili dıurumları astrolojiye bağlar bir konuşma içine girdiyse asla güvenmem. Ama konuşma içinde “benim de çocuğum başak burcu çok titiz o yüzden” vs. gibi bi laf etse hiç dert etmem.
0
medre
(01.11.23)
astroloji sözdebilimdir ve geniş insan kitlelerini yalanlarla arkasından sürükleyebilen, onları yanlış ve gerçek olmayan çıkarımlara ulaştıran bir sahtekârlıktır.

o yüzden güven duyamam maalesef.
0
thedepressed
(01.11.23)
Psikolojide etik etken vb. durumlar çok önemli bilime inanan insanların burçlara inanması çok saçma. Dalgasına yorum yapıyorsa sıkıntı yok ama gelip ikizler burcu bipolar derse ağır saçmalık.
0
mikahakkinen
(02.11.23)
Valla 10 yıl önce olsa ne olacak inansın derdim çünkü burçlar o zaman gazete köşelerinde haftalık burç yorumu okuyup iki geyik yapma seviyesinde, kahve falının ötesine geçmeyen bir şeydi. Fakat şu an ciddi ciddi dinleşti, inananın yanında laf edemiyorsun, harbiden gerçek olduğuna inanıyorlar her muhabbeti burçlara bağlıyorlar vs. O yüzden ben de gitmezdim.
0
evandro roncatto
(02.11.23)
psikolojinin gerçek anlamda bir bilim olduğunu düşünmediğim için bir psikologun burçlara inanmasını hiç garipsemem. fakat pekala bir bilim insanı da burçlara inanabilir. bu onun kendi görüş dünyasıdır. kişinin işinde ehil olup olmamasını salt bu parametreye indirgemem.
sosyal bilimler bilim değildir klişesine katılmıyorum içlerinde bilim olanlar kesinlikle var örneğin; ekonomi bir bilimdir ancak psikoloji genel manada batıda soft-science olarak yorumlanır. ve bilim olmaması asla onun değerini düşürecek bir şey de değildir.
0
ezkaza
(02.11.23)
Eğer öğrenmişsem o zaman seansta burçlardan bahsediyor demektir o zaman güvenmem. Yani kendi özel hayatında inanıyorsa çok fark etmez de bana "işte bunlar akrep olduğun için" falan derse koşarak uzaklaşırım.
0
peki madem
(02.11.23)
geyiğine takip eden de var sosyal medya paylaşımlarından bu kanıya vardıysan
0
bir soru sorcam
(02.11.23)
(10)

Hangi diş macununu

Bir ben var benden şurada
Kullanıyorsunuz?
Kullanıyorsunuz?
0
Bir ben var benden şurada
(30.10.23)
zubio-prebiyotikli diş macunu.

zubio.co
0
kojonotsuki
(30.10.23)
Diş etim problemli olduğu için genellikle diş etleri için olanları alırım. En meşhuru Parodontax, bu aralar onu kullanıyorum. Bir ara kullanıp sonra bırakmıştım. Eskiden killi toprak kıvamındaydı, tüpten zor çıkardı. Galiba formülü değiştirmişler, aynı kötü tat ama en azından tüpü sıkıp macuna sürmesi yormuyor.
0
d max
(30.10.23)
yıllarca sensodyn ve parodontax kullandım hiçbir faydasını görmediğim halde. şu an colgate total 12ye geçtim beyazlatıcı etkisi var. sağlıksız mı bilmiyorum ama müthiş rahatlattı
0
mess
(30.10.23)
Splat ve arm hammer birlilte kullanıyorum. çay kahve sararması için arm hammer ile ara sıra(Haftada 2-3 gün birer sefer yani)fırçalıyorum
diğer zamanlardw splat ile
0
yazdonumu
(31.10.23)
splat - white plus
0
asisamus
(31.10.23)
meridol. diş eti sıkıntısı varsa tavsiye ederim.
0
pietro crespi
(31.10.23)
Sensodyne
Ama diş hekimlerinden macunun pek önemli olmadığını, önemli olanın mekanik temizlik olduıunu çok duydum
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(31.10.23)
Meridol+rembrandt
0
feliss
(31.10.23)
duz ipana, bence digerleri gereksiz masraf.

dis eti sikintisi baslarsa agiz gargarasi yapiyorum duzenli, hemen kesiyor.
0
cooperr
(31.10.23)
Opalescence çok memnunum
0
Smithsonian
(31.10.23)
(10)

Eski Sevgiliyle neden arkadaş olmamalıyız?

jimjim
Veya tam tersi neden arkadaş olmalıyız? özellikle erkekler cevap verirse çok memnun olurum.soru aslında şu: “arkadaş kaldık, arada bi haberleşiyoruz” durumunu kastetmiyorum.çok iyi anlaştığınız eski sevgiliniz/eşinizle temelde cinsel çekim bittiği için ayrılıyorsunuz. başka bir hır gür,kötü bir olay
Veya tam tersi neden arkadaş olmalıyız?
özellikle erkekler cevap verirse çok memnun olurum.

soru aslında şu: “arkadaş kaldık, arada bi haberleşiyoruz” durumunu kastetmiyorum.
çok iyi anlaştığınız eski sevgiliniz/eşinizle temelde cinsel çekim bittiği için ayrılıyorsunuz. başka bir hır gür,kötü bir olay yok.evler ayrılıyor, iki taraf da başka flörtler deniyor veya kalıcı ilişkilere sahip vs..
ama çok iyi anlaştığınız yıllarınızı birlikte paylaştığınız dolayısıyla huyunu suyunu bildiğiniz güvendiğiniz biri var orada. bu iki insan da birbirinin iyiliklerini istiyor, ortak ilgi alanları çok. bu ilişkiyi dostluk/yakın arkadaşlık biçiminde neden devam ettirmeli veya ettirmemeliyiz?

*güncel partnerinizin için de düşünerek cevap verebilirsiniz. Onun eski sevgilisiyle yakın arkadaş olarak kalması gibi.
0
jimjim
(29.10.23)
Dostlar kolay bulunmuyor ve 1 tane hayatımız var.
0
Bir cebinde das kapital
(29.10.23)
çünkü her iki taraf ta kafasında bitirmemiş oluyor aslında ve kıskançlık olabiliyor.
0
abelardo
(29.10.23)
iyi anlastiklari icin. iki kisi var boyle biriyle arkadas kalamadik ama cok isterdim
0
mess
(29.10.23)
Yeri geliyor birtakim yerlerini gördüğün kızın erkek arkadaşıyla el sıkışıyorsun bu tip şeyler garip geliyor şahsen.
0
olaylar olaylar
(29.10.23)
Neden garip geliyor? Bunu soruyorum zaten :))
0
🌸jimjim
(29.10.23)
Bir de kadın beni neden etrafında tutmak istiyor, ya da benim ondan hala beklentim mi var bu tip bir düşünce oluşuyor kafamda haliyle garip yani bi yerde çıkarlar örtüşüyor demek ki bilemedim
0
olaylar olaylar
(29.10.23)
bence bu anlamda 2 tur insan var, erkek ve kadinlarin arkadas olabilecegini gormus ve deneyimlemis insanlar, bunu gormemis ve deneyimlememis ve dolayisiyla buna inanmayan insan turu. bir kisim cocukluktan itibaren kadin ve erkeklerin normal iletisim kurabildigi, seks ve iliski disinda farkli konularda sohbet edebildigi ve yakinlasabildigi, birbirlerinin yaninda durabildigi arkadasliklari deneyimliyor ve goruyor ve dolayisiyla iki tarafin birbirine bir sey hissetmeden (arkadaslik disi) arkadas olabilecegine inaniyor. Mesela cocukluktaki yazlik arkadasliklarindan, universite dosluklarina, siyasi parti calismalarinda, dernek calismalarinda edinilen arkadasliklar vs. bunlarin cok guzel ornekleridir. Ozellikle belli bir amaca yonelik yoldaslik inanilmaz dostluklar doguruyor. Bunu yasamayan bilemez. Bu tur insanlar karsisindakine oncelikle insan olarak bakiyor, oradan dogru iliski kurmaya basliyor.
bir kisim da, bunlarin hicbirini gormeden ve deneyimlemeden yetisiyor, bunu tahayyul edemiyor, insan iliskileri sadece kiz ve sadece erkek gruplarinin icinde gelisiyor, farkli ilgi alanlari olmadigi ve kokeninde karsi tarafin kadin/erkek iliskisinden ziyade, bu ilgi alanlari olan arkadasliklar kuramadiklari icin kadin/erkek arkadasligini anlayamiyor. iki tarafin da birbirini ikna etmesinin gereksiz oldugunu ve zaten mumkun olmadigini dusunuyorum, zira bu tur seyler cocukluk ve genclik doneminden itibaren gelisiyor bence.
dolayisiyla sorunuzun cevabi nasil birisi oldugunuza gore degisir. iki taraf birbirine hicbir sey hissetmiyorsa ve eminse olabilir. gerek olup olmadigi, iki tarafin bilecegi istir.
0
songforsomeone
(29.10.23)
İnsan ilerleyemiyor. İki sebepten:
1) Yanında bir zamanlar sevgili olduğun biri varken konfor alanındasın, gözün hep yanındakine kayıyor
2) İnsanlar eskiden sevgili olduğunuzu bildikleri için araya girmiyorlar (bro-code ve bunun kadıncası)
0
SiyamkedisiZorro
(30.10.23)
"olmalı" ya da "olmamalı" tavsiyelerinden ziyade neden mümkün olmuyor, nasıl mümkün olabilire değineyim.

ayrılıkların çoğu medeni ya da mutlu olamıyor. mutlu ayrılık diye bir şey var mı onu da bilmiyorum zaten.
mutsuz/kavgalı ayrılık zaten aradaki iletişim kanalını büyük ölçüde yok ediyor, bu cepte zaten.
ayrılık olduğuna göre son zamanlarda anlaşmazlıklar, nahoş anılar olmuştur. yakın zamana ait şeyler olduğu için hatırda kalıcılıkları daha yüksek. yani sen o kişiyi negatif duygularla özdeşleştirmeye başlamışsın. hatırlayınca aklına bunlar geliyor, üzülüyorsun, kızıyorsun, rahatsız hissediyorsun. böyle şeyler hissettiğin biri ile nasıl arkadaş kalacaksın?

bir diğer yönü de, taraflardan biri -özellikle terk edilen- diğerini özlüyor, hala seviyor, aşamıyor olabilir. diğer tarafın yoksunluğuna ve hatırlanan güzel şeylerin, anıların artık yalnızca anı olmasına bağlı gelişen üzüntü ayrı, böyle güçlü duyguların varlığı ayrı dert.

bunların her biri ayrı ayrı arkadaş olmayı mümkünsüz kılan şeyler zaten. iki taraf da olanları aşacak, artık üzülmüyor olacak, kalp kırıklıkları için birbirini affetmiş olacak ve ortak sosyal çevre vasıtası ile vs. birbirini görüyor olacak da arkadaş kalacaklar. bu şartların sağlanması zor.
0
crinix
(30.10.23)
Öyle bir takıntım yok ama biraz da ayrılma şekline göre değişiyor bu işler.
0
d max
(30.10.23)
(3)

Yeşil pasaport ama rezervasyon yok

logisticsmanager
Kuzen bize gelecek, yeşil pasaportlu memur.Normalde annemlere davetiye yolluyoum ama onun zaten yeşili olduğu için vize gerek yok, haliyle davetiyeye de gerek yok diyor Fransa'nın websitesi.Ama sınırda sorarlarsa sonuçta rezervasyon bir şey yok.Diyorum ki bir belge yazsam işte bu kişi şu süreler içi
Kuzen bize gelecek, yeşil pasaportlu memur.
Normalde annemlere davetiye yolluyoum ama onun zaten yeşili olduğu için vize gerek yok, haliyle davetiyeye de gerek yok diyor Fransa'nın websitesi.

Ama sınırda sorarlarsa sonuçta rezervasyon bir şey yok.
Diyorum ki bir belge yazsam işte bu kişi şu süreler içinde bende kalacaktir diye, yanina kimlik ve adresimi kanitlayan belge koysam yeter mi?
0
logisticsmanager
(29.10.23)
yeter, normalde gerek bile olmuyor pek, fransa değil ama almanyada yeşil pasaportlu kardeşim bana geldiği zaman sadece dönüş biletini soruyorlar, abimde kalıcam deyince başka bir şey sormuyorlarmış.
0
king lizard
(29.10.23)
Yeşilde evrağa gerek yok nereye geldim şuraya geldim yeter.
0
mikahakkinen
(29.10.23)
Geldim kuzenimde kalacagim diyebilir
0
mess
(29.10.23)
(4)

Pegasus takvim görünümü

mirafiori
Daha önce de başıma geldi, geçen hafta bilet bakarken takvim görünümü vardı, ay içindeki uygun gidiş geliş tarihlerini görebiliyordum, şu anda o seçenek yok 3'er günlük aralıklarla gösteriyor sadece. Sitede gizli bir sekme mi var takvim şeklinde aramak için?
Daha önce de başıma geldi, geçen hafta bilet bakarken takvim görünümü vardı, ay içindeki uygun gidiş geliş tarihlerini görebiliyordum, şu anda o seçenek yok 3'er günlük aralıklarla gösteriyor sadece. Sitede gizli bir sekme mi var takvim şeklinde aramak için?
0
mirafiori
(26.10.23)
Muhtemelen kaldırdılar. Bir kaç günden beri ben de sadece 3 günlük görebiliyorum.
0
en bi orijinal
(26.10.23)
Aa gercekten ben de aradim bulamadim. ve sitede gidis yeri gozukse de hic ucus yok
0
mess
(27.10.23)
Genelde kampanya donemlerinde ya da yogun donemlerde kaldiriyorlar.
0
brkylmz
(27.10.23)
dün bilgisayardan baktığımda vardı. mobilde bende bazen görebiliyorum bazen göremiyorum.
0
dedim ben sana
(27.10.23)
(8)

annenin tarlalarını üzerine geçiren kuzen

Mirabel
Merhaba,Annenizin çok sevdiği bir yeğeni var diyelim. Babası öldüğü için annemin ona zaafı var. Geçen hafta annenizin onun üzerine bazı tarlaları verdiğini öğrenseniz tepkiniz ne olurdu? Annenize sorduğunuzda ben ona sattım diyor ama babam verdi ona diye ağzından kaçırdı. Zaten kuzen anasının gözü z
Merhaba,
Annenizin çok sevdiği bir yeğeni var diyelim. Babası öldüğü için annemin ona zaafı var. Geçen hafta annenizin onun üzerine bazı tarlaları verdiğini öğrenseniz tepkiniz ne olurdu? Annenize sorduğunuzda ben ona sattım diyor ama babam verdi ona diye ağzından kaçırdı.
Zaten kuzen anasının gözü zaten kendi kardeşinden bile mal kaçırdı. Konuşmuyorlar. Fransadan çıktı geldi noter işlemleri için gizli gizli.
Abime mesaj düşüyor o da notere gidiyor bu mesaj ne deyince öğreniyor. O gün annem de kuzenim de nerede olduğuna dair sürekli yalan söyledi zaten.
Abimin çocuğu oldu 5 gün önce ona altın bile takmamış annem para yok diye. Benim zaten kronik hastalığım var çocukluk dönemi kanser geçirdim 6 ayda bir tedaviler kontroller oluyor. Babam ameliyat olacak para yok diye devlet hastanesinde sıra bekledi aylarca. Her anlamda kuzen denen kişiden daha mağduruzdur jdhjsjw.
Parasında da değiliz artık da bu olaya tepkiniz ne olurdu? Hiç haber verilmeden yapılması vb… ayrıca kızın da parası var zaten memleketteki kiralarla fransada yaşayan çalışmayan bi tip.
Kuzen babamı arayıp sünir krizi geçirmiş. Yeter artık benden ne istiyosunuz ben onları kardeşim gibi bildim ayağı çekmiş ağlayarak. Bu kız sürekli mağduru oynayarak yalakalık yaparak tırnakçılık yapıyor.
Ne yapmalı?
0
Mirabel
(26.10.23)
Mal kaçırma davası açılabiliyordu bu durumda ama mirasçısı olacağınız anneniz hayattayken açılabiliyor mu bilmiyorum. Hayatta değilken süre sınırı olmadan açılıyor da… ortada gerçek bir satış var ve ispatlanabilirse, bağış yapıldıysa ve siz mala tedbir koydurana kadar birkaç el değiştirirse işiniz çok zor.

eduhukuk.com
0
filipis
(26.10.23)
Bağış da yapmış olabilir hakkımı veriyorum falan gibi bir şey vermiş olabilir.
Kuzen, teyze ve annenizle konuşur muydunuz bir daha?
0
🌸Mirabel
(26.10.23)
Kuzenle konuşmazdım, anneme de çok ciddi tepki gösterirdim
0
playing star again
(27.10.23)
Nedense aklıma tuncer ustael geldi :D

Çok geçmiş olsun, benim okurken sinirim bozuldu. Fransadan gizli geldi aşamasında hepten gittim. Fransa'da tek başına yaşayabilen birinin buradan bir tarlaya ihtiyacı olabileceğini düşünmek için sadece zaaf yetmez bence, anneniz baya kontrollü şekilde manipüle ediliyor olabilir. Hayır tarlanın bu kişinin günlük hayatını idame ettirmesine nasıl faydası olacak ki zaten eğer satıp harcamayacaksa?

Ben olsam annemin kendi malıdır istediğine verir diyemem bu durumda çünkü baya dolandırıcılık hikayesi gibi bir hava var anlattıklarınızda. Yani hariçten bir dolandırıcılık olayında ne şekilde müdahil olursam bunda da o şekilde müdahil olurum. Diğer detaylarla da birleştirince baya sinir harbi yaşatan bir durum olsa gerek. Geçmiş olsun.
0
akhenaten
(27.10.23)
dava acilabiliyosa hukuki yola basvur. ben bu aile ici hukuksuzlarin cozumunu ne gordum ne duydum
0
mess
(27.10.23)
Kuzeni de annemi de silerdim sanırım, olay sadece para/mal değil, sinsi sinsi gizlice iş çevirmeleri bile büyük ayıp.

Mağdur olsa, gariban olsa, ne ala. Fransa'da yaşayan ve para sıkıntısı olmayan birine neden tarla vereyim?

Çok absürt gelebilir ama aklıma bişey geldi, kuzen sandığınız kişi gerçek kardeşiniz olabilir mi? Hani zamanında doğan bebeğin çocuğu olmayan yakın bir akrabaya verilmesi anadolu topraklarında çok yaygın.

Tamam çok fazla Müge Anlı izlememin yan etkisi olabilir bu bendeki evham, ama yani kendi çocuğu dururken yeğene mal vermek, kaçırır gibi!
0
John Bloor
(27.10.23)
yakinda ben de bir duyuru acacagim, icimde cözemiyorum cunku.
benzer hikayede ben de var;
annem 200 bin lira borc veriyor 10 yil önce teyzeme, verme dememe ragmen. üstelik o zaman ben 500 lira istemistim vermemistim ielts sinavi icin.
simdi 200 bin olarak, 10 yil sonra ödendi o para, ama o zaman iki tane ev parasiydi. simdi ne parasi?
kuzenimin hayatini kurdu, zaten zenginler bunlar, fakir vs degiller, kredi cekebilirlerdi. babasinin yerleri, akrabalari zaten zengin.
ben kendimi satsam ev alacak param olmaz. baska seylerde var. bu yüzden annemi sildim, hicbir sekilde görüsmüyorum, kime annelik yaptiysa, kimin hayatini garantilediyse ona gitsin.
hatta dogum günümde haber göndermis ona bilezik alacagim gelirse dogum günü hediyesi diye. agzima geleni saydim. teyzemin asalak ogluna ev paralarini verip, bana bilezik mi layik görmüs, köpek gibi calisiyorum ben, onlar kira yiyip bana hava atiyorlar. hala sinirim gecmedi.
insanlar -aa para icin mi görüsmüyorsunuz. benim annemle arama para meselesi giremez falan diyor ama, bu para meselesi degil. kibris'a kumara gittim dese benim icin problem olmaz.

benzer durumun icinde olan biri olarak ne o kuzenin ne de annen vazgecmeyecek, ve kendi annemden bildigim daha verecek birseyi varsa vermeye de devam eder.
sen de üstüne arazi iste vermezlerse seni kaybedeceklerini bisinler, ise yarar mi bilmiyorum ama en azindan o varosluktan uzak olursun.
yapabilecegin ne var ki zaten, kuzenin -aglayarak günlügüne yazabilirsin- der gecer.

bir de annen narsist olabilir belki. kuzen parlak cocuk, sense istenmeyen gibi birseyler olabilir.
0
Ley
(27.10.23)
bu kolay birsey degil ya hem tapuya para ödeniyor az birsey degil, belki vergi dairesine falan da, bilen arkadaslar yazsin , ben cok bilmiyorum. bunlar kim ödemis olnari da sor.

babanla bir tek konus, ayrintilari ögren, sinir krizi gecir, onun silahi magduru oynamaksa sende evin camlarini yere indireceksin, anne konu komsuya rezil olmaktan korkacak, belli ki seni sallayan yok. ve ambargo uygulayacaksin, engelle annenin telefonundan konusturma. konusurlarsa triplere gir falan. arsa almak kolay mi?
0
durgunfoton
(27.10.23)
(18)

Sevgilimin mesajlaştığı kız

Mossy
Sevgilimle 1 buçuk yıldır beraberiz. Başta uzak mesafeydik 8-9 aydır o da İstanbulda yaşıyor genelde boş vakitlerimizi beraber geçiriyoruz. Gel gelelim o buraya yeni taşındığı için hiç arkadaşı yoktu. Kendisinin öyle bir kaygısı yoktu ama bütün zamanını benimle geçirmesi başka hiç sosyal ortamı olma
Sevgilimle 1 buçuk yıldır beraberiz. Başta uzak mesafeydik 8-9 aydır o da İstanbulda yaşıyor genelde boş vakitlerimizi beraber geçiriyoruz.

Gel gelelim o buraya yeni taşındığı için hiç arkadaşı yoktu. Kendisinin öyle bir kaygısı yoktu ama bütün zamanını benimle geçirmesi başka hiç sosyal ortamı olmaması falan bana uzun vadede mantıklı gelmedi ve sevgilimi arkadaş edinmeye teşvik ettim. Neyse bu arada kıskanç bir insan değilim normalde. Ama benim sevgilim instagramdan kendisini takip eden (kendisi çok iyi bir elektrogitarist olduğu için bir takipçi kitlesi var) bir kızla müzik muhabbeti yapmaya başlamış sonra da bestelerini atmış, Instagram o formatları desteklemeyince whatsappa geçmişler vesaire. Bana da kızdan arkadaşım arkadaşım diye bahsedipduruyordu. Bugün dikkatimi cezbetti sordum kaçtır bahsediyorsun kimmiş bu arkadaş diye. Anlattı işte, sen bana arkadaş edin diyordun ben de insanlarla sohbet ediyorum ilgi alanlarımı paylaşıyorum falan dedi. OKEY HER SEY COK GUZEL BU NOKTAYA KADAR. Sevgilim yokken bi whatsappını kurcaladım içime kurt düştü. Yapacağım iş değil normalde. Ama kızla 2 haftadır her gün kısa kısa da olsa muhabbet etmişler, herrr gün. Bunların bazılarında sabah uyanır uyanmaz kıza yazmış günaydınlaşmışlar. Mesaj yerine ses kaydı atmış ki huyu değildir ses atmaz. Zaten hobileri müzik olduğu için bir dünya şarkı atılıyor karşılıklı. Atılan emojiler affedersiniz bi hoşuma gitmedi anlatabiliyor muyum. Okurken bi kıskandım, ilk kez kıskandım kendisini.

Sevgilim de şöyle bir insan çok iyi tanıdığım için söylüyorum, iyi niyetli cidden bazen saf denecek kadar. Etik değerleri çok güçlü ve bana aşık olduğunu herkesin bildiği bir adam. Bugüne kadar hiçbir güven sorunu yaşamadık. Simdi durup dururken yılmazı msnden sileceksin triplerine girmek istemiyorum ama rahatsız oldum yani yeni tanıştığı biriyle bu şekilde samimiyet kurmasına. Sevgilimi tanımasam ve gelip kendisi bana anlatmasa şüphe edicem ama edemiyorum da.

Ne tepki vermeliyim sizce çok asabım bozuldu.
0
Mossy
(26.10.23)
Şüphe varsa şüphe yoktur. Amma bu aşamada ne yapılır bilmem
0
olaylar olaylar
(26.10.23)
uyuyan arıyı siz uyandırmışsınız anladığım kadarıyla, çiçeklerin tadını aldı mı bal toplamaya başlar artık :D

ne yapacaksınız, karşınıza çekip konuşacaksınız rahatsızım diye. erkekler de kadınlar gibi daha iyisini bulduklarında ya da sandıkları zaman çekilmeye eğilimliler, o yüzden konuşurken karşıdakini çok büyütmemeye dikkat edin derim. onun ilgisi üzerinden belirtin rahatsızlığınızı.
0
gule gule
(26.10.23)
Açıkçası sevgilimin konuşmalarını okumuş olmamı tasvip etmiyorum ve bunu gidip ona açıkça söylemek istemem çünkü benlik bir hareket de değil. İkincisi böyle bir konuşma birbirimiz üzerinde fazladan hak iddia etmemize ve ilişkiyi boğucu bir noktaya götürmemize sebep olur diye endişeliyim. Bundan sonra her arkadaş dendiğinde birbirimizi sorguya çeker konuma gelmek istemiyorum.

O yüzden de iki arada bir deredeyim
0
🌸Mossy
(26.10.23)
tekrar konusu gecince arkadasim dedigi kisiden ne aekilde bahsediyo? arkadaslar ama yazisarak mi sadece? bizim de sanal sohbetlerimiz oluyor ama instadan takipledigim biri falan diye aciklarim arkadasim demem. normalde asosyalse ayari tutturamaz ipin ucu kacar. tek edindigi arksdas bu mu? bence silceesin yerine bunun siradandan fazla oldugunu niyetinden emin oldugunu ama karsi taraf bunu ilgi olarak gorecegini vs konusmalisin. onun sana gostermesini saglaman lazim tabi konusma sıklıgını
0
mess
(26.10.23)
Kimse arkadaşına durduk yere sabah uyanıp günaydın diye mesaj atmaz. Bazı şeyler nettir bence. Ben bunu hoşlantı kabul ederim, geri kalan şeylere bakmama gerek kalmaz.

Diğer taraftan, insan hoşlanır bu elinde olmayabilir ancak bunun ilişkisine zarar verecek boyuta ulaşmasına izin verip vermemek kendi seçimi ve kendi elinde olan bir şeydir. Sizin sevgiliniz baya muhabbete dalmış görünüyor. Daha diğer taraftan 1,5 yılda ve bu 1,5 yılında daha kısa süresi beraber geçmişken böyle bir şey oluyorsa o ilişkiye umut bağlamazdım ben.

Burada karar sizin, onun yaptıklarını değiştiremezsiniz. Ya buna göz yumup daha ileriye taşınmasını beklersiniz ya da uygunsuz bulup bitirirsiniz.
0
akhenaten
(26.10.23)
İlişkiler başlar, gelişir ve zamanı geldiğinde son bulur. Önce bunu kabul etmek lazım bence. En kötü taraflardan biri öldüğünde bitecek, ben böyle bakmaya başlayınca biraz kafam açıldı. Eğer zaten ilişkiniz sizin müdahaleleriniz, çabalarınız ve yoğun bakımınız sayesinde yürümeye devam edecekse; bunları sağlayamadığınız ilk an yine bitecek. Bir noktada bitecek ilişkiden şu an güzel vakitler biriktirmek yerine, ileride olabilecek kötü bir ihtimalle bugünlerdeki güzellikleri de hiç etmemenizi öneririm. Anın keyfine varın derim.

Süper kahraman değilsiniz, ilişki içerisinde bir bireysiniz. Karşı taraf nasıl sizi zorla ilişkide tutması etik değilse, sizin de tutmanız etik olmayacaktır. Zaten bu etik sınırlar ihlal edildiğinde ilişki toksik bir tarafa doğru gidiyor.

Bahsini etmişsiniz zaten, partneriniz iyi ve sizi seven biri. O zaman buna odaklanıp anın kıymetini bilin. Olası bir gönül kayması durumunda yaşayacağınız (ve belki hiç olmayacak) duygu hırpalanmaları ile kendinizi bugünden hırpalamayın. Burada en temel olgu sizin iyi olma halinizin zarar görmemesidir. Kendi kendinizin iyi olma haline zarar veriyorsunuz gibi gördüm şu anda. Bunun bir ileri adımı daha sık whatsappları kontrol etmek, sosyal medyada darlamak, bazen gözünüze çarpmayacak şeylerin artık batıyor olması vs. bunlar giderek büyüyecektir.

Partnerinizin belli ki tutku duyduğu müzik gibi bir alan var. Bu alanda tutkusunu paylaştığı kişilerle normal kişiler arasındaki ilişkilerden daha yoğun ilişkiler olabilir. Ama bu illa arkadaşlık ötesine geçecek diye bir durum yok. Arkadaşlık ötesine geçecek bir duruma gelirse zaten partneriniz o kadar da ilişkiye sadık biri değilmiş demektir ve ne yaparsanız yapın bunu değiştiremezsiniz. O anda da yol vermek en iyisi olacaktır. Ama bunları şimdiden düşünüp kendinizi hırpalamayın.

Kendinize iyi bakın <3
0
ManikD
(26.10.23)
hocam ben bu konudan dili yanmış biri olarak, hatta ne dili kalbi komple kendisi yanmış biri olarak fikir beyan edeyim. benim de böyle dünyalar kadar güvendiğim o kadar ki sorsalar kendinden herkesten çok kime güvenirsin deseler direkt aklıma gelen isim eski sevgilimdi. o dünya iyisidir, dürüsttür, yalanı dolanı olmaz, aldatmaz vs vs imkansız yani ben yaparım o yapmaz derdim. ilişkimiz sürerken bu sevgili kişisinin bi arkadaşı vardı, mesajlaşıyorlardı zaman zaman. bi keresinde bana başka bir konuyla alakalı olarak mesajlaşmalarını göstermişti bu kızla. kız samimi samimi konuşuyordu, benimki de terslemiyordu. ama hani arkadaşlarıyla samimi olanlar okusa belki ne var bunda da denebilecek tarzda konuşmalar. ben o gün ona insan arkadaşıyla böyle konuşur mu diye sormuştum da işte arkadaşıdır, benimki de nasılsa güvenilir diye uzamamıştı konu. gel zaman git zaman biz ayrıldık, biliniz bakalım sevgili kişisi hemen kiminle sevgili oldu? :) yani sizi doldurmak vs katiyen istemem de sevgilisi olan insanın karşı cinsle sürekli ve samimi iletişimi, münasebeti hayra alamet değildir. bu kadar güvenmeyin, sonra daha çok üzülüyorsunuz. bence sevgilinizle konuşun, sizi de rahatlatacak şekilde kendisine çeki düzen verirse ne ala, ama yok sevgilisi dururken arkadaşım da arkadaşım diye tutturursa (hem de yeni tanıştığı biri için) geçmiş olsun yol yakınken ayrılmak en güzeli.
0
nic cage
(26.10.23)
Az tanıdığın ve de ustelik internetten tanisigin insanla her gun mesajlasma gunaydinlasma flörttür. Sarki paylasimi zaten olayı romantik boyuta cekmeye cok musait. Kıza senden bahsetmis mi hic bu konuşmalarda?
0
instant crush
(26.10.23)
benim de çok sevdiğim kız arkadaşlarım var. hiç biriyle ayda 3 kere wsp'den konuşmadık. dışarda buluşmamız wsp'de konuşmadan fazladır.

ciddi bir şey olmasa bile, günlük flörtvari konuşmalar, sürekli günaydınlaşmalar ilişkiyi yıpratan, insanın başkasına olan değerini törpülemesine neden olur.

yapacağın şey basit, bir defa kız yazdığında "ben mossy, sevgilisiyim kendisi müsait olunca size döner" dersin ya da aradığında açarsın buyrun kendisine iletmemi istediğiniz bişey varsa söyleyin dersin olur biter. kızın da kafası çalışıyorsa, iletişimi azaltır
0
avatar is back
(26.10.23)
Hic kimse arkadaslarina her gun gunaydin mesaji atmaz +1
Sevgiliniz de olaylarin farkinda olmali ki sucluluk psikolojisiyle bu yeni arkadasini sizinle paylasmaya calisiyor ama bu sonucu degistirmez.
Politically correct kasmaya gerek yok.Sevgilinizi karsiniza alip konusacaksiniz rahatsizliginizi ileteceksiniz.Baska bir yolu yok bu isin.
0
turkuaz
(26.10.23)
Gitaristler aldatır. Çoktan boynuz yemiş olabilirsin. Yemediysen de dikkat et yakındır.
0
adwokat
(26.10.23)
ummadık taş baş yarar.
yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur.
bir elin nesi var iki elin sesi va.. dur bu yanlış oldu.

tepki vermeye gerek yok bu tip durumlara bırakacaksın, bir halt yerse hah diyeceksin bu da elendi, yoluna bakacaksın.
0
ananiyimioguz
(26.10.23)
Ya bunun şüphe duyulacak yanı kalmamış ki.
Sor bakalım kaç kişi sabah uyanınca karşı cins arkadaşlarına günaydın mesajı atıyor. Sadece ve sadece hoşlandığın kişiye atarsın. Başka bir açıklaması yok. Ben çok sevdiğim çok iyi anlaştığım arkadaşlarıma bile her sabah günaydın yazıp her gün sektirmeden mesajlaşmam

Geçmiş olsun.
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.10.23)
"Partnerinizin belli ki tutku duyduğu müzik gibi bir alan var. Bu alanda tutkusunu paylaştığı kişilerle normal kişiler arasındaki ilişkilerden daha yoğun ilişkiler olabilir. Ama bu illa arkadaşlık ötesine geçecek diye bir durum yok. Arkadaşlık ötesine geçecek bir duruma gelirse zaten partneriniz o kadar da ilişkiye sadık biri değilmiş demektir ve ne yaparsanız yapın bunu değiştiremezsiniz. O anda da yol vermek en iyisi olacaktır. Ama bunları şimdiden düşünüp kendinizi hırpalamayın "

Kaşe imza mühür sirküler ektedir.
MannikD çok güzel yazmış.
Bu kadar güvendiğin bir erkek arkadaşını şu aşamada öcüleştirmek ikinize de haksızlık olur.
Aralarındaki iletişim sıklığını ve gücünü daha legal yollardan ortaya dökebilirsin, gözünün önünde yaşanmasını sağla ve bunun böyle devam etmesi durumunda masum bir kıskançlık belirtisi göster. Bunda kezbanlık da yok, çok masumane bir şey. Tepkisi ne olacak, mesafe mi koyacak yoksa üste mi çıkmaya çalışacak, içini mi rahatlatacak gör.
0
Bruce
(26.10.23)
Haklısın sizin iş bitmiş uzatmadan bitir
0
basond
(26.10.23)
sen internetten tanıştığın bi erkekle her gün gün mesajlaşsan, günaydınlaşsan o ne düşünürdü? bence hoş karşılamazdı. normal bi durum da değil zaten. erkekler ve kadınlar arkadaş olabilir tabi ki ama her gün mesajlaşacak kadar değil ki bunlar çocukluk arkadaşı değil, daha dün internetten tanışmışlar. erkek arkadaşını saf, iyi niyetli filan gibi tanımlaman komiğime gitti :D saf olan sen olabilirsin bunu düşündün mü?

okuduğunu açık edemeyeceksen gel şu arkadaşınla bi tanışalım filan deyip akışına bırakacaksın.
0
elorelia
(26.10.23)
Çocuğun gönlü biraz o tarafa doğru kaymış. Bu senden vazgeçtiği ya da vazgeçeceği anlamına gelmez.
Al karşına konuş. Bu durum sana normal geliyorsa ki öyle değil, benim gözüme hoş görünmedi ve ben buna müsaade etmem de. Kem küm edebilir ama anlayacaktır hatasını. Sonra yolunuza devam edersiniz.
Öyle bir kafa karışıklığı oldu diye ilişki sonlandırılmaz. Ama göz yumulacak bir durum da yok ortada.
0
Tina
(26.10.23)
Bence üçümüz buluşalım diye bir teklif et bakalım ne yapacak, senden bahsetmiş mi kıza bunu bi anlamaya çalış, 1-2 hafta çaktırmadan üzerine git, bir şeylerin farkında olduğunu ancak gözlem yaptığını hissettir, dönerse senindir, dönmezse hiç senin olmamıştır, önümüzdeki maçlara bakacağız.
0
turuncu tonlarda
(26.10.23)
(8)

Nizamiye kapısı

nundu
Nizamiye sadece askeri birlik kapıları için kullanılan bir sözcük diye biliyorum ama şimdi görev yaptığım üniversitede kampüs kapıları için nizamiye deniyor genel kullanım olarak. Böyle bi anlamı var mı nizamiyenin yani genel olarak bir kampüsün girişi için kullanılabilir mi, yoksa yanlış kullanımın
Nizamiye sadece askeri birlik kapıları için kullanılan bir sözcük diye biliyorum ama şimdi görev yaptığım üniversitede kampüs kapıları için nizamiye deniyor genel kullanım olarak. Böyle bi anlamı var mı nizamiyenin yani genel olarak bir kampüsün girişi için kullanılabilir mi, yoksa yanlış kullanımın dile oturması mı?
0
nundu
(25.10.23)
Yanlış kullanım. Nizamiye askerlikle ilgili bir kelime.
0
orient blue
(25.10.23)
Bir organizasyona katılmaya fiil olarak anzim deniyor. Belki onla alakalıdır.
0
Bir cebinde das kapital
(25.10.23)
Niye askerlikle ilgili olsun ki? Birinde askeri nizama giriş yapıyorsun diğerinde üniversite nizamina.
0
allah yazdiysa bozsun
(25.10.23)
benim is yerim de kampus seklindeydi ve nizamiye deniyordu girisine. bence iceri sivilin girmesinin yasak olduvu yer olarak guncellendi
0
mess
(25.10.23)
Adalet bakanlığı "nizamiye kapısı"nı cezaevleri için de kullanıyor. Kışla, cezaevi, iş yeri, organize sanayi, okul, üniversite... bunların hepsi askeriye/cezaevi türevi olduğu için ironik ama bence doğru bir kullanım.
0
prole
(25.10.23)
Cezaevi girişide nizamiyedir. Ordada jandarma bekler.
0
mikahakkinen
(25.10.23)
Fabrikalarda da girişte güvenliğin oldugu kısma nizamiye deniliyor
0
limonlu eksi
(26.10.23)
bir yapının binasına değil de, bahçesine girilen kapıya "nizamiye" deniyor genellikle. ingilizcedeki "gate" gibi. bina kapısı "door", bahçe kapısı "gate".
0
kibritsuyu
(26.10.23)
(4)

Dilimlenmiş pastırma nasıl saklanır?

mikahakkinen
Kayseriden hediye olarak bir kutu dilimli pastırma geldi. Bitirme ihtimalim yok. Vakumunu açtım. Sürekli buzdolabında dursa bozulur mu? Yoksa bir kısmını buzluğa atayım mı?
Kayseriden hediye olarak bir kutu dilimli pastırma geldi. Bitirme ihtimalim yok. Vakumunu açtım. Sürekli buzdolabında dursa bozulur mu? Yoksa bir kısmını buzluğa atayım mı?
0
mikahakkinen
(25.10.23)
buzluğa atılır.
0
mess
(25.10.23)
parçalara ayır buzdolabı poşeti ile ayrı ayrı dondur, çözdürüp tekrar dondurma.
0
eja
(25.10.23)
Buzluğa at. Bizimki küflendi.
0
Bir cebinde das kapital
(25.10.23)
Buzluğa atmazsan zaman içinde buzeolabin nem durumuna göre
A) kuflenir
B) kurur, lezzetini ve kalitesini yitirir.
Bir seferde ne kadar yiyebilirsen o miktarda porsiyonlara ayırarak buzluğa at. Canın istedikçe bir porsiyon çıkarır yersin.
0
gereksiz bilgilerle dolu hafiza
(25.10.23)
(5)

Hangi motor daha havalı

adwokat
Evet yorumları alalım.Caddeden hangisi geçse ikinci kez dönüp bakarsınız?1-) https://ibb.co/S58DVSV2-) https://ibb.co/cYyXLp2
Evet yorumları alalım.

Caddeden hangisi geçse ikinci kez dönüp bakarsınız?

1-) ibb.co

2-) ibb.co
0
adwokat
(25.10.23)
ikisine de bakmam..

en son ohannes diyerek donup baktigim motor Ducati diavel-v4 cikmisti, 3-5 ay oluyor.
0
cooperr
(25.10.23)
dönüp bakmam ama estetik açıdan ikisi arasında fat bob daha güzel duruyor. harley sevmiyorum, garajda eldeki parçaları birleştirerek yapmışlar, fazla kafa yormamışlar gibi görünüyor bana. zevk meselesi tabii.
0
orient blue
(25.10.23)
2 daha havali gibi. 2 rakci serpil 1 daha modern spor
0
mess
(25.10.23)
ilkinin kasasısı halen sürdürüyorlar ama bana çok 90 lar modeli gibi geliyor.

seksilik açısından 2. si daha çok hoşuma gitti
0
ananiyimioguz
(25.10.23)
bence de 2.

Soruya cevap, ben ikisine de bakarım. Ben mobilete de dönüp bakarım, yeter ki motorlu ve iki tekerli olsun :)
0
John Bloor
(25.10.23)
(11)

Hiç ambulansla hastaneye götürüldünüz mü?

Improbable
güvende hissettiniz mi yoksa daha da gerildiniz mi?
güvende hissettiniz mi yoksa daha da gerildiniz mi?
0
Improbable
(23.10.23)
Kolum kırılmıştı, ambulans geldi, çok büyütülecek bir şey değildi. Gerilmedim, hatta siren bile açtırmadım, taksiyle gider gibi hastaneye gittik.
0
Tutkun
(23.10.23)
gezi dönemi aşırı gaz yemekten ambulansa alınıp hastaneye götülüyordum ki isim soyisim ortaya çıkacak da sonra gözaltına alınırım diye ambulans durunca kaçmıştım. haliyle baya gergindim, neyse ki ölmedim :)
0
nic cage
(23.10.23)
babam kalp krizi geçirdiğinde gitmiştik o zaman 12 yaşında olduğum için eğlenceli gelmişti :/ kendim motosiklet kazası geçirdiğim zaman hayal meyal hatırlıyorum o zaman gerilmiştim
0
mirty
(23.10.23)
Bir çok kez ambulans ile hastaneye gittiğim oldu. Bende güven yaratıyor niyeyse ne zaman sıkışsam ambulansı ararım mesela :D Ben içeride huzurlu hissediyorum ama bir keresinde mental çöküş sonucu suicidal bir girişimimden ötürü ambulansla hastaneye taşınıyordum ama içerideki paramediklerden biri dertli bir türkü çığırmıştı başımda, bu biraz tadımı kaçırmıştı zaten müşkül durumdayız ne alaka brother olmuştum :D
0
Pass this on
(23.10.23)
Gıda zehirlenmesi yaşadığımda götürülmüştüm. İlk ince yabancı ve soğuk bir ortam olduğu için tedirgin oldum, ama sonra sırtüstü yatıp o güvende olma hissini yaşadım. Özellikle araç hareket edince.
0
crimson man
(23.10.23)
Çok güvenli ben giderim. Bende güven verici. Daha güvenli nerde olabilirim ki sonuçta?
0
baldan kaymak
(23.10.23)
ön koltukta bir kere kullanmak zorunda kaldık acil durum olmamasına sadece hasta nakil etmemize ve özel bir ambulans servisi olmasına rağmen deli gibi kullandıkları ve ufacık yerlere girip çıkmaya çalıştıkları için çok gerilmiştim her saniye kaza yapacak gibi oluyorduk.
şöförün ruh hastası olduğunu düşünmüştüm.
0
eja
(23.10.23)
ingiltere'ye tasindigimin 3. gunu hayatimda ilk kez hastanelik oldum. omzum cikmisti. gozlerim karariyordu ve ayaga kalkamiyordum. ambulansta taktiklari serumla kendimi cok iyi hissetmistim. sanirim omuz cikmasi nispeten basit bir sey oldugu icin pek gerilmedim.
0
juninho77
(23.10.23)
birinde biraz baygindim tam hatirlamiyorum digerinde ayakta hastaydim yanimdaki yatiyordu arkada biraz zorlandim hizli ve sarsici oldugu icin ama guvenli buluyorum
0
mess
(23.10.23)
1 saat yol gittik. güvenli hissettim. yanımda hemşire, önde dr vardı. yol uzun olduğu için sıkıcı ve sedye rahatsızdı. gece geç saat olduğu için hiç siren açmadılar, siren çalsa gerilebilirdim.
0
surprise
(24.10.23)
Hamileyken karnıma ani ağrı saplandıydı. İşyerinden apar topar ambulansla hastaneye gittik. Meğerse pankreatit olmuşum, safra kesesi karaciğer yolu tıkanmış. Valla o endişeyle güvende hissedemiyor insan, sadece daha çabuk gideceğinizi bildiğiniz için ambulansta olmayı tercih ediyorsunuz.
0
SiyamkedisiZorro
(30.10.23)
(6)

Kuru Otlar Üstüne'de kullanılan AI Fotoğraflar?

hsktr
İlk izlediğimde dikkatimi çekmişti, ikincide fotoğraflarını çekmeye şansım oldu. Kimse de bundan bahsetmemiş. Burada gündeme taşımak isterim, bu benim yanılgım mı yoksa dikkate değer olmayan bir şey mi? Her halükarda yeni filminde son dönemin parlayan yıldızı ai tool'lardan muhtemelen midjourney'i k
İlk izlediğimde dikkatimi çekmişti, ikincide fotoğraflarını çekmeye şansım oldu. Kimse de bundan bahsetmemiş. Burada gündeme taşımak isterim, bu benim yanılgım mı yoksa dikkate değer olmayan bir şey mi? Her halükarda yeni filminde son dönemin parlayan yıldızı ai tool'lardan muhtemelen midjourney'i kullanması enteresan bir seçim olurdu.

Bana öyle geliyor ki fotoğraflar tamamen AI olmasa bile yardımıyla zenginleştirilmiş. Fotoğraflar uzaktan çekildiği için tam olarak belli olmayabilir ama filmi sinemada izleyenler beni anlayacaktır.

Sizin görüşleriniz neler?

hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
0
hsktr
(22.10.23)
Fotoğraflar bizzat Nuri Bilge Ceylan'ın çektiği fotoğraflar, hepsi mi ona ait emin değilim ama pek çoğunu gördüğümde tanıdım, İstanbul Modern'de sergileniyor. (www.istanbulmodern.org) Ben sergiye gittiğimde yapay zeka hiç gelmedi aklıma, mekana, bakışlara, ifadelere kısaca anlatıma odaklandım. Filmde de fotoğrafları tanıyınca şaşırdım, biraz filmden kopar gibi oldum hatta, meşhur sahnedeki kadar olmasın:)
0
(22.10.23)
Ben öyle bir şey sezmedim kesin bilgi mi?

Lightroomda fazla oynanmış gibi gelmişti sadece.
0
ananiyimioguz
(22.10.23)
NBC panoramik fotoğraflar çekmeyi seviyor, eskiden sanıyorum 35mm filmi daha geniş şekilde pozluyordu. 2006 sonrasında dijitalde de özel az bilinen bir kamera kullandığı söyleniyordu.
eksisozluk1923.com

Fazla kontrastlı ve elinin ayarı olmadan HDR yapılmış fotoğraflar vardır, NBC'nin bazı fotoları öyle duruyor. Bence bu sebeple yapay geldi size. Ultra gerçekçi render(AI) resimler de öyle duruyor çünkü.
0
nhk ni youkosu
(22.10.23)
Gercek fotograflar+nbc sergi yapti. konum vs belirli
0
mess
(22.10.23)
attıklarında sondakiler net şekilde normal foto ama ilk 1-2 foto bana da ilk açınca bi acaba dedirtmedi değil ama bu film 2021 başlarında çekilmeye başlandı. midjourney attığın kadar iyi fotoları son 6 aydır yapabiliyor. 6 aydan önce kötüydü böyleli fotolar çıkaramazdı.
0
avatar is back
(22.10.23)
istanbul modernde bu fotoğrafları inceleme şansım olmuştu, AI değil tabii ki ama bana da bir tuhaf gelmişti yakından bakınca :) belki üzerinde çok oynanmıştır edit vs.

bazı fotoğraflardaki kişilerin özellikle suratları daha da oynanmıştı hatta, sebebini bilmemekle birlikte.
0
king lizard
(23.10.23)
(3)

Elekli kedi tuvaleti ve Pelet Kum

Semi
Selamlar! Kedimin astımından mütevellit bentonit kumdan dolayı atakları tuttu, bayağı şiddetlendir evde insan öksürüyor sanki. Tamamen kumdan farklı bir kum denedik aşırı tozlu. Şimdi ben elekli tuvalete ve topaklaşmayan pelete geçmek istiyorum, tozdan kumdan sıkıldık da. Yalnız şöyle bir handikap
Selamlar! Kedimin astımından mütevellit bentonit kumdan dolayı atakları tuttu, bayağı şiddetlendir evde insan öksürüyor sanki. Tamamen kumdan farklı bir kum denedik aşırı tozlu. Şimdi ben elekli tuvalete ve topaklaşmayan pelete geçmek istiyorum, tozdan kumdan sıkıldık da. Yalnız şöyle bir handikap var elekli tuvaletlere uygun çok az uygun pelet var. Yorumlardan herkes elekten peletlerin düştüğünü ve 8 mm olması gerektiğini söylüyor bunu satan markalar da hem kötü hem bir iki tane. Anlamıyorum neden pelete göre veya eleğe pelet üretilmiyor. Kullanan varsa hangi peleti hangi tuvaleti kullanıyorsunuz yardımcı olabilir misiniz?
0
Semi
(22.10.23)
www.bauhaus.com.tr


sunu kullaniyorum rastgele de pelet aliyorum. 3-5 parca pelet dokuldu diye abartilmis olabilir mi yorumlar? cunku ben gayet memnunum ve ozel bi elegi oldugunu dusunmuyorum daha kucuk olsaydi bosluktan gecmeyebilirdi.
0
mess
(22.10.23)
Neden topaklanmayan istiyorsunuz ki? Topaklanan peletler harika bence.
0
kaptan maydanoz
(22.10.23)
Topaklanmayan pelet deneme amaçlı aldım 10 lt (2.9 kilo geliyor) ve en az 400 tlden başlıyor malesef bütçeyi çok çok aşıyor
0
🌸Semi
(23.10.23)
(3)

Dyson v8 şarj sorunu

twelfth
Dün Dyson'ın kendi sitesinden Dyson v8 aldık. Şarjını fulledik. 3 dk denedik ve kenara bıraktık. Ertesi sabah şarjı tamamen bitmişti. Ne yapmak gerekir?
Dün Dyson'ın kendi sitesinden Dyson v8 aldık. Şarjını fulledik. 3 dk denedik ve kenara bıraktık. Ertesi sabah şarjı tamamen bitmişti. Ne yapmak gerekir?
0
twelfth
(20.10.23)
maximumda mi çalıştırdınız? maxta çalışma süreleri 12 dk falan. belki o yüzden bitmiştir. v15te de öyle yani v8e has değil sadece v15te ekran oldugu iicin görebiliyoruz bitişini
0
mess
(20.10.23)
Yok 3 dk falan calistirdik maxta.
0
🌸twelfth
(21.10.23)
Yeni aldiysaniz once full sarj yapmaniz lazimdi onu yaptiniz mi? fulledikten sonra normal hizda kullanin. max ihtiyaciniz varsa sure tutun 3-5 dk ise garantiyle gorusun
0
mess
(21.10.23)
(3)

belgesel izlemek

redcat
Belgesel izlemek istiyorum. Bu hususta nizamlı bir yol izlemek istiyorum. Bunun için hangi siteyi kullanmalıyım?
Belgesel izlemek istiyorum. Bu hususta nizamlı bir yol izlemek istiyorum. Bunun için hangi siteyi kullanmalıyım?
0
redcat
(20.10.23)
belgesel netflixte iyiydi. amazonlar nasil bilmiyorum
0
mess
(20.10.23)
nat geo belgeselleri disney'de var. eskileri de yenileri de.
0
black holes in the sky
(20.10.23)
Netflix belgeselleri bence iyi. İkarus,seaspricy çok iyi dahalarıda var.
0
mikahakkinen
(21.10.23)
(19)

Bir ayakkabiya en fazla kac para verirsiniz?

mhmtt
Az once 8k tl verdim bir tik uzdu. Pintilik mi yapiyorum merak ettim biraz. Sizin maks limitiniz ne?
Az once 8k tl verdim bir tik uzdu. Pintilik mi yapiyorum merak ettim biraz. Sizin maks limitiniz ne?
0
mhmtt
(20.10.23)
Ben şahsen vermem. Ayakkabının özelliğine göre(koşu, goretex,ortopedik vs) belli bir rakama çıkarım ama 8bin çok uçuk.
Hele ki sneakers, günlük kullanım bir modele imkansız bu kadar verilmez.
Büyük ihtimalle sırf marka diye o parayı verdiniz.
0
my fault
(20.10.23)
Vibram tabansa, tamir edilip uzun yillar giyilecekse verilir. Sonuçta iki üç senede bir almak yerine 8-10 sene giymek var.

Onun dışında hayatta verilmez bana göre.
0
logisticsmanager
(20.10.23)
şu anki maddi durumumla veremem. 2k civarı bota veririm. spor ve günlük ayakkabıda daha altını veririm.
0
black holes in the sky
(20.10.23)
2-3 üzerine muhtemelen çıkmam şu anki durumda. Ki zaten hayatım boyunca giydiğim segmentteki ayakkabılar düşüyor bu fiyata da şimdilerde.
0
hedep
(20.10.23)
$300 verdim birkac kere, ustune cikmam.
ayakkabi hastasi biri degilim, bir de kolay parcaliyorum o yuzden benim icin cok degerli bir mevzu degil.
0
cooperr
(20.10.23)
2-3 bin arası
0
freebird5406_2
(20.10.23)
Yazık çok para

En fazla 2k
0
useless
(20.10.23)
Bu daha çok kişinin aylık geliriyle alakalı bir şey. Mesela aylık geliri 100 bin ve üzeri olan biri için olabilecek bir harcama. (şahsen benim o kadar gelirim olsa yine vermem bir ayakkabıya 8 bin)
0
limonlu eksi
(20.10.23)
Pahali. dokunmakta haklisin cunku hangi ayakkabi alsam 1 senede cope donuyor. hangi marka model?
0
mess
(20.10.23)
Ayakkabı güzelse 5kya kadar yolu var. Ama turkiye'de yollar, kaldirimlar bu haldeyken o parayi yine de verir miyim emin degilim.
0
nic cage
(20.10.23)
Geçen adidas goretex ayakkabı aldım, 2800. Bu zamana kadar verdiğim max rakam bu oldu. Daha üstünü veremem zaten.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(20.10.23)
3bin liranın altına güzel ayakkabı kalmadı, indirimde yakalarsan ancak oluyor.
8-10 verilir çok beğenince. Hiç vermedim henüz ama verene de yuhh demem.
0
Bruce
(20.10.23)
Belki bir bot için en fazla 1.500 seviyelerinde olabilir vereceğim para ama her ne olursa olsun verilmez böyle bir tutar.
İster kalite alanında kendisini kanıtlamış dünyaca ünlü bir markanın 25-30 bin TL'lik botu veya ayakkabısı 8000 TL düşmüş dense yine verilmez o para.
0
diyecevaplandı
(20.10.23)
Ben vermem. Ama para senin ayak senin. En kralı olsa, bende 4ü geçmez.
0
mikahakkinen
(20.10.23)
200-300 dolar arasi bisey veririm herhalde kendi capimda kullanacaksam. bunun ustu artik marka, designer vs islerine giriyor ki o konulara ilgim yok, oyle bir cevrenin de icinde degilim. ama o tarz detaylarin onemli oldugu ortamlara gireceksem ve benim icin onemliyse 700 dolara kadar yolu var.
0
taurina
(20.10.23)
3600 verdim.
0
baldan kaymak
(21.10.23)
170 euro max
0
abi bi dizi buldum on numara
(21.10.23)
tl olarak ben kaça almıştım bilmiyorum şuan 5900 olmuş benim ayakkabı mesela kaç tl vermiş olursam olayım ederi aynıdır yani bugünün 6k'sını vermişimdir enflasyondan fiyatlar yerinde durmuyor. 8k da çok farklı bir fiyat olmadığına göre evet çok beğendiğim bir modelse verirdim herhalde. adidas ultraboost light aldım ben.

$250-300 max diyelim zamansız yorum olsun.
0
konetsu
(21.10.23)
4000 verdim ama sürekli giydiğim sneaker ayakkabım. İkincil bir ayakkabıya bir 4000 daha vermem, maks 2000.
0
dr doofenshmirtz
(21.10.23)
(4)

bu bot nasıl sizce?

bu yolun yolcusu
https://www.greyder.com.tr/erkek-deve-tuyu-hakiki-deri-sneaker-bot-3k1sb17001_192786?d=9146tipi kalitesi ve fiyatı hakkında yorum alabilir miyim?
www.greyder.com.tr

tipi kalitesi ve fiyatı hakkında yorum alabilir miyim?
0
bu yolun yolcusu
(19.10.23)
ustten gorusunu cok guzel ama yandaki baklava desen dikisleri ve topuk tipi kotu. jean giyen birine yakisacak bi renk. fiyati icin bir sey diyemem ben almazdim sanirsamss
0
mess
(19.10.23)
tipi iyi
fiyat performansı hakkında bilgim yok
0
basond
(19.10.23)
tipi güzel. bu parayı verir miydim emin değilim ama ayağıma dener çok güzel oturursa anca verirdim.
0
avatar is back
(19.10.23)
şık hemde spor ben çok beğendim. biraz topuklu gibi duruyor.
fiyatı ok uçuk, anca 1500/2000 falan veririm. gerçek deri bot trendyolda 1000 tl
0
eja
(19.10.23)
(3)

Schengen vizesi

why do we fall sir
Selam,İlk schengen vizemi italyadan aldım. Süresi dolduktan sonra ikinci kez yine italyadan başvuru yapacağım. İlk vizemle italyaya daha önce seyahat ettiğim için ikinci vizemle de ilk olarak italyaya giriş yapmak zorunda mıyım? Yoksa italyaya giriş yapmadan direkt ispanyaya gidebilir miyim? Soruyu
Selam,
İlk schengen vizemi italyadan aldım. Süresi dolduktan sonra ikinci kez yine italyadan başvuru yapacağım. İlk vizemle italyaya daha önce seyahat ettiğim için ikinci vizemle de ilk olarak italyaya giriş yapmak zorunda mıyım? Yoksa italyaya giriş yapmadan direkt ispanyaya gidebilir miyim? Soruyu doğru ifade edebilmişimdir umarım :)
0
why do we fall sir
(19.10.23)
ilk vizenle ilgisi yok. vizeyi hangi ulkeye basvurduysan oraya gitmende fayda var diye oneriliyor fakat italyadan aldigin schengenle ispanyaya direkt girebilirsin. bundan sonraki basvurularin icin kara listeye alinma(!) ihtimaline karsi hangi ulkeden aldiysan ordan gir deniyor. ikinci basvurunu ispanyaya yapabilirsin eger niyetin buysa
0
mess
(19.10.23)
ilk vize defterin kapandı
şu anda vizeni hangi ülkeden alırsan o ülkeye ilk girmen faydalı.
0
basond
(19.10.23)
idata'nın sitesinde yer alan bilgi şu şekilde; en çok hangi ülkede kalacaksanız schengen vizesini o ülkeden almanız gerekiyor. eğer kalış süresi aynı olacak ise ilk giriş yapacağınız ülkeden almanız gerekiyor.
0
faberkastelli
(19.10.23)
(14)

Hobileriniz neler?

lapaz
Hafta ici icin hobim azaldi gibi hissettimBi sorayim neye baslayabilirim diye.
Hafta ici icin hobim azaldi gibi hissettim
Bi sorayim neye baslayabilirim diye.
0
lapaz
(18.10.23)
Motosiklet sürmek. Hatta şu an sürdüm, bi kafedeyim.

Futbol. Kombine sahibiyim. Galatasaray nerde ben orada.

Youtube içeriği ve sosyal medya içeriği. Güzel anılar biriktirdim.

Eksisözlükte yazıyorum. Beğenisiz 1 tane entry'im yok. Hobi amaçlı olmak zorunda değil, amaçsız hobi bu sonuncu.

Yakında spor'a ve karavan life başlamayı umuyorum, şu latte'm bitsin de. Swh.

Valla işin aslı sevdiğin şeyi bulmak için denemek lazım. Ama yüzde yüz bu yaptıklarım hobi midir? Değildir. İşte zamanı doldur.

Çok kaliteli aktiviteler bile bir yerden sonra monotonlaşıp sıkıyor. Sürekli yeni şeyler denersen iyi gelir.

Mesela yakında hiç ilgim olmamasına rağmen keman kursuna yazılıp 3 ders gidicem sadece.
0
baldan kaymak
(18.10.23)
bu tür her soruya ilk verdiğim cevabı veriyorum, puzzle yapmak. ama bende biraz hastalık haline gelmiş durumda. 1000 parça puzzle ı en yavaş halimle bir günde bitiriyorum, mutsuzken, mutluyken, canım sıkılmışsa, rahatlamak istediğimde, sakinleşmek istediğimde hep kendimi puzzle yaparken buluyorum.

onun dışında klasik müzik dinlemeyi seven biri olarak hayatımda hiç operaya gitmemiştim, 6-7 ay önce deneyimlemek istedim operaya aşık oldum, şimdi sürekli opera etkinlikleri peşinde koşuyorum, müthiş bir şey.

çok fazla vakti olan biriyim ve boş boş oturunca depresyona giriyorum o yüzden bunlardan birini yapmıyorsam evde makas, silikon tabancası, vidalama aleti, boya vs elime ne geçerse do it yourself yapıyorum. bazıları berbat oluyor bazen güzel şeyler çıkıyor. tabi amaç keyifli vakit geçirmek.

yıllar geçtikçe kitap, müzik film vs den uzaklaşıp kendi kendime bişeyler yapmaya yöneldim sanırım. hiç birşey bulamıyorsam yeni yemek tarifleri vs deniyorum. tam olarak sıralaması ile en çok vakit ayırdığım şeyler bunlar.
0
hypathia
(18.10.23)
son zamanlarda darta ve briçe sardım. ikisinin de sıkıntısı başkalarına ihtiyaç duyulması maalesef. onun dışında film, dizi, oyun ve futbol gibi klasik şeyler var bunlar yalnız da hallediliyor şükür.

bir de "Çok kaliteli aktiviteler bile bir yerden sonra monotonlaşıp sıkıyor. Sürekli yeni şeyler denersen iyi gelir." demiş arkadaş. bu bakış açısını çok doğru bulmuyorum. insan yapısı gereği dönem dönem sıkılacak, içinde bir boşluk hissedecek. bunu her yaşadığında eskisini boşvereyim yeni bir şey bulayım kafasına girerse hem yanlışa sürüklenebilir, hem de bu işin sonu yok yani yorar. sadece hobi konusunda söylemiyorum birçok şeyde (iş, eş, arkadaşlar vb.) yaşanabilicek bir durum bu. o hisse çok kapılmamakta ve bunun normal olduğunu kabullenmekte kabullenilemiyorsa da profesyonel bir yardım almakta fayda var. önemli olan temelde sevdiğiniz şeyleri bulmak. zamanla insanın zevkleri, tercihleri değişebilir tabi o ayrı.
0
semaforo de medianoche
(18.10.23)
Ben puzzle yapıyorum hocam inanılmaz keyifli oluyor. Öncesinde çok zor bi puzzledan başlamamak lazım ben de basitten zora doğru ilerledim.
0
overthinker
(18.10.23)
deri ürünler yapıp eşe, dosta hediye ediyorum. hem ortaya bir eser çıkmış oluyor hem de sevdiğim birini sevindirmiş oluyorum.
0
sinek kral
(18.10.23)
1/24 ölçekli maket araba yapmak, antika bir araba ve motosikletim var bunların mekanikleriyle uğraşıyorum. Akvaryumum var aquascaping ile uğraşıyorum bi taraftan. 5 yıldır düzenli olarak
boks ile uğraşıyorum. Çocuğum olana kadar trombon çalıyordum her haftasonu çalışmamız vardı ama artık oraya gidemiyorum vakitsizlikten onu özlüyorum ama yapacak birsey yok.
0
mirty
(18.10.23)
fotoğraf çekmeyi ve düzenlemeyi seviyorum.
gitar çalmayı ve söylemeyi de.
bir de film - dizi - oyun var hayatımda. youtube kanallarını da sık takip ediyorum. bilim-tarih-haber-eğlence kanalları.

nadiren frizbi ve badminton oynuyoruz.
yine nadir de olsa balık tutmaya gidiyorum.
kitap da çok nadir okuyorum onu artırmam lazım.
0
ananiyimioguz
(18.10.23)
Bireysel hobi: Kanaviçe yapıyorum, dikiş öğreniyorum, ekmek-kek-pasta yapıyorum, operaya baleye gidiyorum.
Aile boyu hobi: Lego yapıyoruz, Duolingo'dan İspanyolca öğreniyoruz, tiyatroya konsere gidiyoruz, arkadaşlarla kutu oyunları oynuyoruz, zor yemekleri evde yapmayı deniyoruz. Bir de şehre yakın yerlere keşfe gidiyoruz, antik kent, müze, restoran, park, sahil falan geziyoruz ama hafta içi hobisi değil tabii bu.
0
kobuzchu kiz
(18.10.23)
havuza gitmeye calisiyorum her hafta.
0
mess
(18.10.23)
resim yapmak
uzun alp yürüyüsleri ve kamp
denizde yüzmek
dag fotograflari cekmek
bu aralar bir de tirmanisa merak saldim ama cesaret edemiyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.10.23)
birkaç aydır tığ işine sardım. iş düşünmemek için mükemmel yöntem. yazın crop'lar yapıyordum, şimdi çanta yapıyorum. ilk çantamı bir arkadaşıma hediye ettim, çok mutlu oldu, ben de mutlu oldum.
0
nonik
(18.10.23)
- tenis
- yelken
- bitki bakımı
0
elvan abeyiylegezse
(18.10.23)
3d tasarım yapıp 3d printer ile basmak.
hazır tasarımları da basıyorum çocuğa oyuncak yapıyorum seviyor kırdıkça yenisini basıyorum.
0
basond
(18.10.23)
Örgü örmek. Hediye işlerini de bu şekilde hallediyorum.
0
peki madem
(19.10.23)
(5)

Elektrikli çaydanlık önerisi

baldan kaymak
bir sürü marka var. Herkes paslanmaz ürünlerin paslandığını yazmış. Alıp memnun kaldığınız ürün var mı?
bir sürü marka var. Herkes paslanmaz ürünlerin paslandığını yazmış. Alıp memnun kaldığınız ürün var mı?
0
baldan kaymak
(15.10.23)
homend kaliteli, tefalin tasarimi guzel
0
mess
(15.10.23)
tefal çok iyi.
0
adivar
(15.10.23)
www.trendyol.com
Pandemi öncesinden beri bunu kullanıyoruz, hiçbir yeri paslanmadı. Yalnız cam demliği iki kere kırdık, ikisi de taşınırken oldu, Arzum'un online yedek parça satışından yenisini aldık. (Sanırım bu modelin artık üretimi yok, Arzum'un sitesinde bulamadığım için trendyol linki ekledim.)
0
kobuzchu kiz
(15.10.23)
Arçelik cm 6964 modelini kullanıyoruz, altı üstü cam. Memnunuz.
www.arcelik.com.tr

Şimdilerde alt-üst cam olan farklı markalar da çıkmış. Mesela bu da aşt üst cam:

www.karaca.com



Diğer modeller genellikle ya ısıtıcı kısmı (alt taraf) ya da tamamı plastik
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(16.10.23)
Fakir Ceremony, 5 yıl sorunsuz çalıştı. 5. yıl termostatı bozuldu , mahalledeki tamirci tamir etti. Sanırım 8 yıldır kullanıyorum.

www.akakce.com
0
michael_knight
(16.10.23)
(17)

İşine önem göstermek enayilik midir?

skr1292
Kiminle konuşsam aldığın para kadar çalış, çok çalışıyormuş gibi görün ama keyfine bak, ufacık bir şey yapsan bile bağıra bağıra anlat vs vs diyorlar.bana saçma geliyor bu. ben ise her zaman elinden geleni yap abi aldığın para düşük olsa bile sen çalış sonra hakkını ara, işten ayrılacaksan da arkand
Kiminle konuşsam aldığın para kadar çalış, çok çalışıyormuş gibi görün ama keyfine bak, ufacık bir şey yapsan bile bağıra bağıra anlat vs vs diyorlar.

bana saçma geliyor bu. ben ise her zaman elinden geleni yap abi aldığın para düşük olsa bile sen çalış sonra hakkını ara, işten ayrılacaksan da arkandan çalışmadı demesinler kafasında olan biriyim.

hangisi doğru sizce.
0
skr1292
(15.10.23)
Çalışmak yıpratıyor insanı.
0
roe
(15.10.23)
sana verilen para=deger. az sevilip hayvan gibi fedakarlik yapmak gibi bi sey enayilik mi sana kalmis cunku callsarak fazla tatmin oluyo olabilirsin. benim icin kesinlikle enayilik. hakkindan az para almanin anlami=birilerinin havadan cebini doldurmak yani baskasi zengo olsun diye daha iyi calisiyosun sonra da yorulacaksin
0
mess
(15.10.23)
Senin düşüncen doğru.
Atatürk'ten geliyor;
Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.
Emeğinin karşılığını alamadığını düşünüyorsan ya zam istersin ya da ayrılırsın işinden.
Görevi iyi yapmak başka olay, bunun maddi değeri bambaşka bir olay. Herkes bu ikisini aynı gördüğü için tembel, hasut, geri kalmış bir toplum olduk.
0
etna
(15.10.23)
Uluslararası şirketlerde çalışmayı hedef edinin. Özellikle Amerikan, Alman, Japon.

Bu ozelliklerinizle hem rahat eder, hem de başarılı olur ve para kazanırsınız.
0
alfired
(15.10.23)
Enayilik falan değil. Haklısın burada.
Az çok bir işyerinde gerçekten kişinin yaşadığı bazı haksızlıklar sebebiyle işine karşı gereken önemi vermemesini, motivasyonsuzluğunu anlarım. Bu ayrı konu.
Diğer yandan normal koşullarda gevşeklik, tembellik ve kişinin kendi rahatlığına verdiği önemden dolayı iş yapmamazlığı ise artık bir tür hobi ve cidden bulaşıcı bir nitelik taşıyor.

Buna benzer şeyler yaşadım. Çoğu insanımız ucuz yollu, az emek vererek, az iş yaparak çok kazanma derdinde.
Verilen para kadar çalış.. demeden az evvel işssizken, ne iş olsa yapıyorduk oysa.

Ürün aldığımızda "f/p" değerine dikkat ederiz. Çalışma hayatında ise kazanma ölçütümüz:

az iş / prim+ikramiye+fazla mesai+iş yerinden zimmete geçirilenler+ bizden biraz fazla kazanan arkadaşı aylarca kıskanmak+kredi kartları borcumu banka silse de rahatlasam arzusu+iş arkadaşından alınan borcu bilerek unutmak+ işe geç gelmek+ işten erken gitmek+ hastane gibi acil işlerimiz bitse bile keyfi olarak dışarıda fazladan bir kaç saat daha geçirip iş yerine öyle gitmek+ silsilenin üstü ile yakınlığı tamamen iş adına değil de kişisel menfaat için kullanmak, şirin görünerek onlardan takdir beklemek

abartı gelecek ama gerçek bunlar.

evinde yatağından kalkmadan, sadece dışarıdaki hayatında bir kadro işgal ettiği için aylık maaşını atm'de hazır bekleyenlerin olduğunu düşünmemek elde değil.
0
diyecevaplandı
(15.10.23)
İşini düzgün yapmak insanın kendine saygısıdır bence.
Paran azdır çoktur onlar başka konu. Ya iş değiştir ya zam iste. Ama param az diye düzgün iş yapmamak ahlaksızlık.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.10.23)
Düzgün yapmak kendine saygıdır.

Parası azdır çoktur kalitelidir değildir o ayrı mevzu.

Genel yargı ise çalışmanın yıpratmasından kaynaklı.
0
baldan kaymak
(15.10.23)
işine önem göstermek en az tabirle iyi ahlak göstergesidir, hakkınızı alamadığınızı düşünüyorsanız gidin kendinizi anlatıp konuşun, hakkınızı isteyin.

Eğer alamıyorsanız, arkadaşların dediği gibi çalışana değer veren firmalarda ki çalışanlarına şirket hissesi veren firmalar bile var, bu firmalara girmeyi deneyin, oda olmadıysa imkanınız var ise yurtdışında olabilir.

ülkemizde maalesef bir çok şey kokuşmuş durumda, iş yerinde yalakalar, ispiyoncular, yalayıcılar daha çok maaş alıyor.


Ayrıca bir seçenek olarak işini iyi yapan insanların kendi işlerini kurduklarında başarılı olma ihtimalleri de yüksektir, ancak tabiki tek başına yeterli değil.
0
Rao
(15.10.23)
enayilik değildir.
enayilik olarka gören tüm arkadaşlarım şuan benimle aynı yaşta ve sürünüyorlar. ben belki geçmişimde daha fazla çalıştım ama şuan çok daha rahat bir pozisyondayım ve geleceğim daha parlak.
0
tchuck
(15.10.23)
Onların söylemek istediği "kendini kullandırtma, herkesin işini yüklenmene sebep olacak şekilde öne çıkma, ortalığın düzenini olumlu yönde bile olsa bozma çünkü zaten hepimiz kullanılıyoruz (enflasyon sürekli maaşlarımızı yiyor) bir de sen kendini gereksiz yorma, bizi de töhmet altında bırakma".

Seni de kendilerini de korumaya çalışıyorlar, bunu bizzat kardeşim yaşadı oradan biliyorum. Bir departmanın 1 haftada yapacağı işi kardeşim yarım günde bitiriyordu, ona çok fazla yük yüklediler, yaptıkça da kötü davranıp sürdüler. Gerek yok evet.

Yoksa işine saygı göstermek iyi çalışmak en doğru şey. Dengeleri bozmadan yapmak lazım. Bazen her insan senin yeteneğinde de olmayabiliyor, çoğunluk orta seviyede olabiliyor sen sırıtabiliyorsun... denge gözetmek en doğrusu.
0
muhayyer divan
(15.10.23)
Benim anlamadığım bazı şeyler var.

İş yerinde yaptığınız bir şeyi anlatmak ve aldığınız para kadar çalışmak ne açıdan işe özen göstermemekle ilgili ki?

İşe özen göstermek işi vaktinde ve doğru şekilde bitirmekle görünür olan bir durum. Bu saydıklarınız işi belirlenen sürede ve doğru olarak bitirmenin önünde engel değil.

"Çok çalışıyormuş gibi görün ama keyfine bak" kısmı da yanlış ifade edilmiş bence.

İşten kaytarmak ayrı bir konu ve uygunsuz. Ancak mesele hızsa işinizi hasta, sağlıklı, mutlu, üzgün her çeşit ruh halinde sürdürebileceğiniz bir tempoda yapmazsanız enerjik bir dönemde yaşadığınız parlamanın sonuçlarını, enerjik olmadığınız bir dönemde çekersiniz.

Sizin sağlığınızı kimse düşünmez @skr1292 yarın ölseniz iş yerinde yaratacağı şaşkınlıktan sonra kimsenin umrunda olmazsınız. Hal böyleyken hayatta daha önemli şeyler var.
0
akhenaten
(15.10.23)
yeteneğinin ve çalışmanın karşılığını verecek iş yeri bulabilmekle ilgili bu
mevcut işte yeni bir şeyler öğrenmiyorsan, yaptığın az iş de yeterliyse zaten çatışma yok
ama ilerleme de olmaz
0
bir soru sorcam
(15.10.23)
Türkiye'de çalışırken böyle yorumlar duydum ama şimdi düşününce ne kadar saçma olduğunu görüyorum.

Aslinda olay doğru yerde çalışmak. Doğru yerde calisinca olay win-win oluyor. Misal şu an çalıştığım yerde durum aynen böyle haliyle isimin en iyisini yapmaya çalışıyorum ama ben buraya isimin en iyisini yaparak geldim, paramin karsiligini yaparak değil.

Örnek verirsem ilk satin alma yapiyordum ve Fransa'da memur işi gibi; sabah 9 aksam 5 bitti, iki saat öğle arası. Ama ben fazlasını yaptim, daha fazlasini öğrenmek istedim. Şirket bunu gördü ve sonrası iyi bir kariyer gelişimi.
Ama cevremdekileri dinlesem heralde hala satin almaci ya da iste key user takilip dururdum.

Bu arada iki adet yüz bin+ kisinin olduğu sirkette calistim. Ikisinde de isinizi ne kadar iyi yaptiginiz kadar bunun ne kadar görüldüğü de önemli dendi. Bu sebepten benim müdürlerim yaptığım işleri üst yönetime sunarken benim yaptığımı söylerlerdi, ben de böyle bir eğitim aldığım için bir calisanim bir şey yaparsa kesinlikle onun yaptığını söylerim hatta ben bile yapmış olsam işi beraber yaptık derim misal.

Kısacası sizin yapmaniz gereken karakterinizi dandik is yerleri için degistirmemek. Siz işini düzgün yapan biriyseniz işini düzgün yapana doğru parayi veren yerde calismalisiniz. Dediğiniz doğru ama buradaki tek sıkıntı karsiligini vermeyince ayrilmamak. Bunu yapan çok insan olduğu için boyle konusuluyor ama karşılığını alamadığı zaman başka yere geçse çoğu kişi böyle sıkıntı olmaz
0
logisticsmanager
(15.10.23)
Verdiğin ekstra emeğin karşılığını alıyorsan tabii ki enayilik değil.

Herhangi bir kariyer hırsı olmayan, severek yaptığı mesleğine devam eden biriyken içinde bulunduğum kurumun çalışana değer veren yapısı sayesinde çok çalıştım çünkü karşılığını alacağımı biliyordum. Ondan önceki şirketim ise öyle değildi ayrıldım.
Kadirşinas şirketteki başarım karşılık buldu, sonraki iş seçimlerimi de benzer yaptım ve 32 yaşında direktör oldum.
Doğru organizasyona doğru yatırım yaparsan emeğinin karşılığını alıyorsun, buna inandığın yerde çok çalışmanın bir zararı yok.

İşsizlik çok, rekabet çok ve herkesin arasından sıyrılmak için işini en iyi biçimde yapman lazım. Evet bunu göstermen de lazım ama bu yalakalık yapmak anlamına gelmiyor.
En çıkmaz durumda başka şirketlerle görüşüp pazardaki ağırlığını ölçerek bundan daha fazlasını yapabilir miyim, benim değerimi anlayacaklar mı diye bakıp düzenli iş görüşmeleri yaparak bi sonraki seviyeye atlayabilirsin.
0
Bruce
(15.10.23)
benim gördüğüm herkes kaç paralıksa onun karşılığını alıyor. o sızlanıp duranların çapı aslında o kadar. eğer yerini beğenmiyorsan ve ağaç değilsen yerini değiştirirsin. eğer yerini değiştirmiyorsan veya bunun için gerekli çabayı sarf etmiyorsan aslında orada olmak senin de işine geliyor bi şekilde. benim gördüklerim sızlanıp duruyorlar ama durumlarını iyileştirmek için bulundukları şirket içinde hiç bir reaksiyon göstermiyorlar, şirket dışı fırsatlar için de kollarını kıpırdatmıyorlar. böylelerine söylenecek tek şey var. sürünün ....
0
krmzbvl
(15.10.23)
hangisinin dogru oldugu sana ve senin hayatta ne gerceklestirmek istedigine bagli.

memur zihniyetli adam cok calisiyormus gibi gorun keyfine bak, ne kadar az calisirsan senin icin kardir der.

yirtici piyasa adami ise bu tazr hesaplara girmez, isin sonunda yapacagi paraya bakar. bazi aylar cok calisirsin bazi tohumlar dikersin, hemen meyvasini yiyemezsin ama ilerde donusu buyuk olur.
0
cooperr
(15.10.23)
Artık bazı mesleklerde çok çalışmak bir zorunluluk. Eğer senin gibi çok eleman varsa, yaptığın işi yapabilecek çok adam varsa o zaman çok çalışmak zorundasın.

Başarılı bir cerrah günde 1 ameliyat yapar. Onda da bir sürü naz yapar. Hastayı azarlar, çevreyi azarlar. Kimse ona ses edemez. Böyle bir konumda değilsen sıradan bir beyaz yaka için çalışma koşullarını eleştirme hakkı yok gibi.
0
roe
(15.10.23)
(2)

Kedi için yeni mamaya geçiş

hede hodo
N&D den acanaya geçiş yaptım. Daha doğru yapmak istedim. Ama evden aldığım haberlere göre pek sevmemiş bizim kız.Karıştırarak da verdiler. Nasıl devam edelim? Israrla alışmasını bekleyelim mi?Yoksa n&d ye tekrar geçiş mi yapayım?Geçme sebebim tüy dökümünün çok fazla olmasından dolayıydı
N&D den acanaya geçiş yaptım. Daha doğru yapmak istedim. Ama evden aldığım haberlere göre pek sevmemiş bizim kız.
Karıştırarak da verdiler. Nasıl devam edelim? Israrla alışmasını bekleyelim mi?
Yoksa n&d ye tekrar geçiş mi yapayım?
Geçme sebebim tüy dökümünün çok fazla olmasından dolayıydı
0
hede hodo
(14.10.23)
yemeyince yemiyorlar. karistirarak verdigim bi mamadan sadece bi markayi icinden ayira ayira yemişti kedim. zorlamayin bosuna. elinizdekini bitirmek icin uzerjne malt bulayarak yedirebilirsiniz
0
mess
(15.10.23)
Karıştırarak verirken eski mamanın oranını çok yüksek vermeyi deneyin. Kedi mamada inada gelmiyor zaten, ben de özendim ettim Acana aldım zamanında yemediler. Cama gelen kediler var beslediğim onlardan bile anca biri yemişti zor bitti mama.

Tüy dökmesine karşın da balık yağı deneyebilirsiniz. Mevsim geçişlerinde dahi tüy dökümlerini çok azaltıyor.

www.trendyol.com
0
koskoca kirpi
(15.10.23)
(7)

kedi kumu tavsiyesi

kibritsuyu
proline bentonit kokusuz kedi kumu kullandım. fena değil, iyi gibi. kullandım bitti. ama kedi tecrübem yeni olduğu için başka alternatif bilmiyorum. yani daha iyisi varsa denemek isterim.
proline bentonit kokusuz kedi kumu kullandım. fena değil, iyi gibi. kullandım bitti. ama kedi tecrübem yeni olduğu için başka alternatif bilmiyorum. yani daha iyisi varsa denemek isterim.
0
kibritsuyu
(14.10.23)
-VanCat
-BentySandy
-Akkum (Migros onlineda satılıyor)

Kullanıp memnun kaldıklarımızdan aklıma gelenler bunlar. AKtif karbonlulardan alırsanız kokuyu hapsetme olayı da başarılı.
Proline çok kötüydü bu arada.
0
gallienus
(14.10.23)
proline çok kötü.

birçok marka denedim, topaklanma ve temizlik açısından en iyisi bence signor gatto mavi paket, kokusuz.
0
orient blue
(14.10.23)
Sanicat plastik ambalajdayken efsaneydi görece ucuza sıfır toz topaklanması epey iyiydi. Kağıt ambalaja geçince mıcır gibi salak saçma bişey satmaya başladılar bıraktım. (Bi kontrol edeyim ama eski sisteme dönüş var mı)

Şimdi Mırmır alıyorum topaklanma güzel, biraz tozlanma var. Arkadaşların önerdiklerinin de fiyatlarına bakayım, deneyeyim bi.
0
hedep
(14.10.23)
çam peleti cok seviyorum youtubetan bakin isterseniz
0
mess
(14.10.23)
Çam peleti müthiş icat.
0
kaptan maydanoz
(14.10.23)
Reflex
0
65 derece
(14.10.23)
hayirsiz
(14.10.23)
(1)

black mirror'de bir bölüm ama hangisiiii

alt4y
böyle bir adam bir kapsül gibi bir şeyin içinde kısılmıştı.bir odanın içinde.hatta bölüm sonunda biri onu bu zamana göre 1 gece ama ona göre 100 yıl falan mı ne hapsediyordu.
böyle bir adam bir kapsül gibi bir şeyin içinde kısılmıştı.
bir odanın içinde.
hatta bölüm sonunda biri onu bu zamana göre 1 gece ama ona göre 100 yıl falan mı ne hapsediyordu.
0
alt4y
(13.10.23)
white xmas
0
mess
(13.10.23)
(6)

Kendi bilir, kendi yapar biri minimalist olabilir mi ? yoksa olmamalı mı ?

Rao
Merhaba duyuru ahalisi, Bir insan döşünün ki, her şeyi kendi yapar. Örneğin araç tamirini vb, evine ne elektrikçi ne tamirci girer, kendi kendinin berberindir, bazen kendi doktoru, bir yazılım gerekli olduğunda onu bile kendi yapar.Bunun bir sebide belkide biraz mükemmeliyetçi olmasıdır. Kimsenin
Merhaba duyuru ahalisi,


Bir insan döşünün ki, her şeyi kendi yapar.

Örneğin araç tamirini vb, evine ne elektrikçi ne tamirci girer, kendi kendinin berberindir, bazen kendi doktoru, bir yazılım gerekli olduğunda onu bile kendi yapar.Bunun bir sebide belkide biraz mükemmeliyetçi olmasıdır. Kimsenin yaptığı işi kolay kolay beğenmez, üstün kürü yapılan yamuk yumuk işlere tahammülü yoktur.

Yani kısacası tek başına adaya düşse , ne yapar eder, kendi başına hayatta kalır diyebileceğimiz bir tip.

Her şey böyleyken işte iş ev taşımaya geldiğinde , işte o zaman sahip olunan eşyalar tokat gibi yüzüne çarpar, bir çok el aleti ıvır zıvır eşya vs ,bu kadar eşyaya neden gerek var sorusunu aklına getirir ki çünkü kişi aslında minimal yaşam düşüncesini benimseyen biridir.

Bu konuda ne düşünüyorsunuz, böyle bir kişi minimal yaşayabilir mi , kendin yapı mı bırakmalı ? yoksa minimal yaşama isteğini mi ?

Teşekkürler.
0
Rao
(13.10.23)
alaka anlasilmiyor
0
mess
(13.10.23)
Her şeyi kendi yapıyor ise minimal olması imkansız.
Bu kişiyi " her şeyi kendi yapan işçi " olarak düşünürsek uzman olduğu her bir iş alanı için ustalara değil ama gerekli malzemelere ihtiyacı olacaktır.
Standart bir toptancı da minimalism kasma adına biz sadece bir kaç ürün pazarlıyoruz diyemez.

Mükemmeliyyetçi olmak, psikolojik olarak her gün bir şeylerden, birilerinden rahatsızlık duymak demektir. Bazı şeyler oluruna bırakılmalı.
0
diyecevaplandı
(13.10.23)
boş veriniz tanımlamaları. işlerinizi kendiniz yapmanız büyük bir meziyet. ihtiyaç duymayacağınız şeyleri elden çıkarın ama bir tanıma uyacağım diye sahip olduğunuz yetenekten vazgeçmeyin bence.
0
entellektuelmankurt
(13.10.23)
Minimalizm daha çok ihtiyacınız olmayan şeyleri sahte bir ihtiyaç algısıyla tutmamak demek aslında.

Sizin bu alet edevata ihtiyacınız var gibi duruyor. Sizin hobilerinizle ya da yaptığınız işlerle alakalı bir dünya malzemenizin olması minimalist olmanıza engel değil.

Konuları karıştırmayalım
0
zimbirik
(13.10.23)
entellektuelmankurt'a katılıyorum. Kendi başının çaresine bakabilmek acil durumda hayat kurtaran kişi olmaktır. Minimalizm adına bunu feda etmeye değmez.

Hem zaten minimalizm de minimumla yetinmek demek değildir. O işin görüntü kısmı.
0
sinek kral
(13.10.23)
burada zaman önemli kendi yaparken harcadığı süre makul ve sosyal yaşatısından çalmıyorsa gayet makul
el becerisini yakın çevresinde kullanabilir
0
bir soru sorcam
(13.10.23)
(8)

ilk kez yurtdışına çıkacak biri nereye gitsin?

baldan kaymak
ilk kez bunu yapacağız. Dil sorunumuz yok. Sadece hiç çıkmadık.Fiyat performans yerler çok ok olur, birşeyleri çözene kadar. Bir de vize için vs destek almak şart mı? Hangi vize danışmanlığı önerirsiniz?Teşekkürler.
ilk kez bunu yapacağız. Dil sorunumuz yok. Sadece hiç çıkmadık.

Fiyat performans yerler çok ok olur, birşeyleri çözene kadar. Bir de vize için vs destek almak şart mı? Hangi vize danışmanlığı önerirsiniz?

Teşekkürler.
0
baldan kaymak
(12.10.23)
bence de ilk olarak vizesiz bir yere gidin. karadağ'a ek olarak bosna ve sırbistan da olabilir diye düşünüyorum, gerçi bu ara kosova muhabbetinden dolayı sırbistan biraz gergin. buralar hem yakındır, hem çok yabancılık hissedeceğiniz yerler değildir hem de balkan coğrafyasına-kültürüne ilginiz varsa "turistik gezi" havasında güzel deneyim de sunabilirler. türk vatandaşları için çok güzel olduğunu düşünüyorum ben. hem yabancı memleket gezisi hem de eve yakın hissedebiliyorsun. hem görece ucuz (avrupa ülkelerine kıyasla tabii). ne istiyorsan var :)

mısır'ı özellikle kadınsanız hiç önermem, gittiğimden değil ama reddit'teki "bir daha asla ziyaret etmeyeceğiniz ülke?" sorularına hep mısır diyorlar.

vize için kesinlikle danışmanlığa ihtiyacınız yok bu arada. belgeleri toplama kısmı baş ağrıtabiliyor, bissürü angarya çıkabiliyor ama para vermeniz gereken bir işlem değil. yerine göre duyuruya sorsanız bile ahali olarak sizin vize işini hallederiz, vizeye başvurma kısmı para verip destek almayı gerektirecek kadar zor veya karmaşık değil. ha kafam rahat etsin uğraşamam derseniz sanırım öyle bir seçenek de var, detayını bilmiyorum.

vize isteyen bir yere gidecek olursanız muhtemelen aracı firmaya başvurmanız gerekecek. bu kafanızı karıştırmasın. atıyorum ispanya vizesini zortello diye bi firma veriyo olsun... ispanya konsolosluğu başvuru toplamak için onları görevlendirmiş demektir burada. yani konsolosluğa ya da başka bi yere başvurmanıza gerek yok; zortello'nun istediği belgeleri, onların istediği şekilde kendilerine teslim edeceksiniz. onlar konsolosluğa gönderecekler. tam anlamıyla "aracı" oluyorlar. bu herhangi bir acentaya para verip iş gördürmek gibi değil; bi nevi mecbursunuz, bazı konsolosluklar doğrudan başvuru kabul etmeyip bu tip firmalarla anlaşmalı yapıyor bu işi.
0
mark greg sputnik
(12.10.23)
Şuan Sofya'dayım. 1 leva 15 TL. Şehir tam turistik bir yer. Çoğu yere yürüyerek gidebiliyorsunuz. Edirne'den 3 saat sürüyor. Beklentilerimin çok üstünde bir şehir burası. Tabii bu benim beklentilerimle alakalı.
Bence burayı bir değerlendirin.
0
drmuhendis
(12.10.23)
tura katılabilirsiniz. ilk yurtdışı tecrübem tur ile olmuştu. ne nasıl yapılır, yol yordam öğrenmek için kendi adıma faydası olmuştu epey. İkinci kez da gene tura katılmıştım. O turda bir sonraki sefer kendim gidiyorum demiştim.
0
put it in your appropriate place
(12.10.23)
Vize alabilmek sorun degilse ilk basta Hollanda, Belcika, Isvec gibi duzenli, sistemli, a'dan b'ye ulasmasi kolay ve acik olan yerlere gitmek Turkiyemsi kaotik yerlere gitmekten (karadag, bulgaristan, misir gibi ornekleri goruyorum) cok daha rahat olacaktir. Daha once hic yurt disina cikilmadiysa "dil sorunumuz yok" demeyin bence.
0
hot potato
(12.10.23)
savas olmasa ukrayna derdim. sirbistana gitmeye gerek yok bence eger fest olursa baharda novi sadin gideri var. makedonya uygun hem biletleri hem konaklama olarak eger casinoda egleniyosaniz tercih edilebilir. karadag olabilir ama karadag cok yazlik yer kisin gidilmez. tiflis bence xmasta olabilir. bu vizesiz yerlerde turk turist cok oluyor. vize alayim derseniz prag, viyana dolaylari ya da roma, floransa
0
mess
(12.10.23)
Amsterdam, İsviçre
0
abi bi dizi buldum on numara
(13.10.23)
avrupaysa,
ben balkanlari hic önermiyorum, hem tam yurtdisi gibi olmayacak hem de yaslaninca gidersin.
Türkiye'den daha kötü yerlere mesela Misir, fas vs. gidenleri zaten anlamiyorum ya da benim canim tatli.
bence almanya, hollanda, vs gibi ingilizcenin daha cok konusuldugu ülkeler ilk deneyim icin, sonra portekiz, ispanya gibi ingilizcenin az konusuldugu yerler daha uygun.
0
durgunfoton
(13.10.23)
Avrupa'ya gidilecekse İtalya ve Çek Cumhuriyeti en başta olabilir. Tarihini ve şehirlerini korumuş bölgeler. Balkanları ve İskandinav bölgelerini önermiyorum.

Asya bölgesini de öneririm. Tayland, Malezya, Vietnam bizim için çok farklı, otantik ve çok keyifli bölgeler. Vietnam'da vize prosedürü var diğerlerinde yok. Uçak bileti hariç çok hesaplı bölgeler.

Vize konusunda proseürleri eksiksiz yerine getirmek yeterli danışmanlık almaya gerek yok.

İlk gidiş turla olursa daha kolay olur rehberler eşliğinde.
0
Lethe
(13.10.23)
(8)

İnançlı olmayan biri için haram/helal yerine ne kullanılır

naksidil
evet inançlı olmayan biri için bu kavramlar yerine ne konulabilir. ahlak?mesela işinden istifa eden birinin işten çıkartılmış gibi gösterilip işsizlik parası alması inançlı birine o para haram diye anlatılırken inançsız birine nasıl/hangi kavramlarla anlatılabilir.
evet inançlı olmayan biri için bu kavramlar yerine ne konulabilir. ahlak?

mesela işinden istifa eden birinin işten çıkartılmış gibi gösterilip işsizlik parası alması inançlı birine o para haram diye anlatılırken inançsız birine nasıl/hangi kavramlarla anlatılabilir.
0
naksidil
(11.10.23)
doğru ile yanlışı ayırt edebilme yetisine vicdan diyoruz ama bu günlük hayatta çok kullanıldığı için kelimenin gücü düşük kalıyor

adaletli değil denebilir ahlaki değil denebilir
0
freebird5406_2
(11.10.23)
etik/etik değil
0
inheritance
(11.10.23)
Dogru yanlis
Ahlaki ahlaki degil
Etik etik degil
insani insani degil

Yapilan sey haksiz yere para almak, hile yani.
0
duyurukullanıcısı
(11.10.23)
eger turkse haram, gunah ifadesi kaliplasmis sadece islami bi kavram degil. mesela hasta, yavru bi kedi gordun "ayy gunah" diyebilirsin. sevmedigim bi kullanim ama terim olmadan kullanim icin ornekti
0
mess
(11.10.23)
kul hakkı, karma

o para milyonlarca vatdanşın vergileriyle karşılanıyor
sen de o kişilerin hakkına girmiş oluyorsun şeklinde
harcadığın bütçe kadar eksik sosyal yardım yapılacak ya da para basılacak
0
bir soru sorcam
(11.10.23)
Helal, haram kavramları özelleşmiş kavramlar. Bunların bir karşılığı yok, örneğin domuz eti yemek de aynı kavramla, haram diye ifade ediliyor ancak böyle bir konuyla alakası pek yok. Haram dinen yasak şeyleri tanımlıyor. Bir şeyin "kötü" olması için dinen yasak olması gerekmiyor. Bilakis, inançsız insanlardan bazıları dinen serbest olan şeyleri de kötü bulabilir.

Bunun yerine ne anlatmak istiyorsanız onu anlatacaksınız.

Örneğin istifa etmiş birisinin kendini işten çıkarılmış gibi göstermesi sizin bakış açınıza uygun olarak yanlış, karaktersizce, uygunsuz olabilir.

Bu kişiye "o parayı hak etmedin diyebilirsiniz. o para hakkın değil, o parayı alman doğru değil, bu yaptığın yanlış, bu yaptığın hatalı, hiç doğru değil, çok yanlış, usulsüz, etik dışı ya da başka birçok şekilde meramınızı anlatabilirsiniz.

Neden bu kadar arada kalmış hissettiniz bu konuda anlamadım.
0
akhenaten
(11.10.23)
Yasal, yasa dışı.

Etik, etik değil meselesi çok kişisel, helal haram kadar genel bir kanuna bağlanmıyor, havada kalıyor.
0
kesmekes laleler
(11.10.23)
Kul hakkı dersin o da biraz dini cevap gibi ama insanın hakkı da denir.
0
mikahakkinen
(11.10.23)
(9)

kadınlara soru: bir erkek sizin yanınızda heyecanlanıyorsa

sorusoranadam
eli ayağına dolaşıyor, saçmalıyor, kızarıyor bozarıyor..dolayısıyla hoşlanma olduğunu anladınız. bu durumda ona bakışınız nasıl olur?hoşunuza gider mi, acınacak bir durum olarak mı görürsünüz?
eli ayağına dolaşıyor, saçmalıyor, kızarıyor bozarıyor..
dolayısıyla hoşlanma olduğunu anladınız. bu durumda ona bakışınız nasıl olur?

hoşunuza gider mi, acınacak bir durum olarak mı görürsünüz?
0
sorusoranadam
(10.10.23)
Niye aciyayim ki? Cok tatli bi duygu. Acimam icin sevilecek biri olmadigima inanmam gerekir benim bakis acima gore
0
mor oje
(10.10.23)
Yakışıklıysa hoşuma gider
0
personaa
(10.10.23)
Hoşlanıyorsam hoşuma gider hoşlanmıyorsam Allah’ın eziği derim.
0
yenibirgüzelnick
(10.10.23)
Hoslaniyorsam hosuma gider. Hoslanmiyorsam herhangi bir his belirmez, fikir olusmaz, en fazla gulumser gecerim.
0
nic cage
(10.10.23)
bana hitap etmez hayirdir kardes ilk defa mi bayan goruyorsun diye dusunurum malesefkk
0
mess
(10.10.23)
Güzel bir şey, kaldı mı öyle erkekler.
0
babemsi
(10.10.23)
hoşlanıyorsam hoşuma gider ama çok da şapşaloza bağlamasın
0
Mossy
(11.10.23)
çok insanca bulurum, sempatik gelir.
0
elma
(12.10.23)
duygum nolursa olsun, hoşuma gider. acımak ne kelime!? :)
0
cccbehzatccc
(12.10.23)
(8)

30+ suç kaydı olup dışarıda dolanabilmek

gule gule
gündem olmuş, uzun zamandır benim de aklıma gelen bir soruydu;1 taksirle yaralama, 12 uyuşturucu, 5 silahlı kanunlara muhalefet, 8 kasten yaralama, 3 hırsızlık, 1 tehdit, 1 motor hırsızlığı ve 1 adet yağma.bu kadar suç işleyen bir kişi nasıl hala dışarıda kalabiliyor, bunun açıklaması nedir?
gündem olmuş, uzun zamandır benim de aklıma gelen bir soruydu;

1 taksirle yaralama, 12 uyuşturucu, 5 silahlı kanunlara muhalefet, 8 kasten yaralama, 3 hırsızlık, 1 tehdit, 1 motor hırsızlığı ve 1 adet yağma.

bu kadar suç işleyen bir kişi nasıl hala dışarıda kalabiliyor, bunun açıklaması nedir?
0
gule gule
(09.10.23)
münferit bir şey değil ki, etraf bu tarz insanlarla kaynıyor. ne kadar çok olduğunu bilseniz aklınız şaşar.

sebebi adalet sisteminin çarpıklığı, doğru düzgün hakim ve siyasetçilerin olmaması.

bir diğer büyük neden de hapishanelerin dolu olması. 2-3 sene önceydi sanırım, doluluk oranının %100'ü geçtiğine dair haber okumuştum. yani sistem zaten bozukken üstüne bir de yer yok. eskiden beri bu tipler dolanırken şimdi daha da rahatlar.

üstüne üstlük pandemi döneminde bir grup insanı hastalık vs. ayağı ile sebepsizce hapisten saldılar.
0
candide
(09.10.23)
en son temmuzda yine af cikti. hapse girmek cok zor iken giren bi iki seneye affa denk geliyor her turlu disardalar.
0
mess
(09.10.23)
Resmî bir açıklama değil ama tahminim şu. Bu kişilerin ucuz iş gücü olarak değerlendirilebilme ihtimali var. Fabrikalarda yabancı uyruklu (özellikle Suriyeli), hükümlü kişiler "bilerek" işe alınabiliyor.

Ben askerdeyken yazıcıydım. Suçu bulunan askerlerin listesini görmüştüm. Normalde o suçlar için yıllarca ceza almaları gerekiyor dersin ama tutup askere göndermişler. Sonuçta bir şekilde kullanılıyorlar.
0
dissendium
(09.10.23)
Cezalar yetersiz ve caydırıcı değil. Düzenleme şart.
İnsan hakları, hukuk, adalet.. derken suçtan zarar görenler kadar suçun failleri de hukuktan fayda yönlü yararlanır oldu.

Bir suçun cezası 10 yıl hapis ise "10 yıl" içerde yatılmalı.
iyi hali, hakim kanaati, duruşmaya takım elbiseli çıkması, akıl sağlığı raporu derken adliyede geçen zaman müşteki aleyhine geçiyor.
Adalet denilen, suçluya değil müştekiye ve topluma fayda veren bir şey olmalı.

Bu arada kasten, taksirli, hata ile işlenen suçlardaki bu psikolojik sebepler her zaman gözetilmeli.
0
diyecevaplandı
(09.10.23)
Hafta da en az bine yakın kişi salınıyor. Bu adalet sistemiyle alakalı adam dosyası olmasına rağmen ceza almamışsa çıkıyor. Suç ne hakimin ne savcının suç adalet sisteminin yasaların değişmesi lazım. Ayrıca psikolojik sebep falan gözetilmiyor adamın 2 cinsel suçu var adam açık cezaevine çıkıyor. Ordan izne gidiyor. Cezaevi kurul mahkumlara ret bile verse infaz hakimleri bozuyor. Sistem bozuk arkadaşlar. Ben cezaevi psikoloğu olarak kimlerin salındığını burda yazsam ülkenin büyük sorunun adalet sisteminin yetersizliği olduğunu anlarsınız.
0
mikahakkinen
(09.10.23)
Avukat arkadaşım en son konuştuğumda şunu dedi; adalet sistemi o kadar kötü ve o kadar yavaş ki suç işleyen kişi hakkındaki davalardan sonuç alsan bile adam yakalanana kadar aynı suçtan işleyip duruyor.

Onun dışında zaten düşünce suçlusu degilsen hapis yatmak zor ülkede artık.
0
logisticsmanager
(10.10.23)
öldürmedikten ya da kundaklamadıktan sonra içeri giremezsin. büyük şayialı bi şey lazım.
sistemin bu bug'ıyla dışarıda dilediğini yaparsın. bunu anlatan bir de film var (Arizona Junior)

mikahakkinen burada suç makinası profilinin çokluğundan bahsetmiş.
geçen yolun ortasında bir tokatla bir çocuk bir başka çocuğu öldürdü.
biri şunu yazmış:
hapishanede askerlik yapmış, cinayetten hapse gelenlerin yüzde 99u bir anlık öfkeyle öldürmüş, tasarlayarak öldüren yok.

suçlular dışarda kalmayı tasarlayarak suç işliyor
profesyonelce yapıyor bu işi

edit. hapishane yapmak ve işletmek bizim vergilerimiz demek. hapisten başka ceza yöntemi bilmezsen herkes için hapis koşulu sağlayamazsın, eğer amerika gibi para saçamıyorsan
0
lambırcek
(10.10.23)
yurtdisida boyle, bunlar polisin kose kapmaca oynadigi abiler.
benim tezim su, bunlarin hepsini iceri tiksalar polise yapacak birsey kalmiyor. Bir de icerde basbelasi oluyorlar. O yuzden arada temiz hava alsin diye saliyorlar, sonra zaten kisa zamanda bir olaya karisinca yakalaniyorlar, hop yine iceri.
Polisin de ise yarar gorunmeye ihtiyaci var sonucta di mi? ;)
0
cooperr
(10.10.23)
(3)

gurcistan'a kimlik ile giris

heartwork
yapilabiliyor mu? pasaportumun suresi doldu. kimlik ike giris yapabilir miyim?belgrad'a da kimlik ile giris yapilabiliyor dediler, gecenlerde arkadasi ucaga almamislar pasaportu olmadigi icin. nedir durumlar, bilen var mi?
yapilabiliyor mu?

pasaportumun suresi doldu.

kimlik ike giris yapabilir miyim?

belgrad'a da kimlik ile giris yapilabiliyor dediler, gecenlerde arkadasi ucaga almamislar pasaportu olmadigi icin.

nedir durumlar, bilen var mi?
0
heartwork
(08.10.23)
Gurcistana gidiliyor sirbistana hayir
0
mess
(08.10.23)
Gidiliyo
0
abuzer
(08.10.23)
Gürcistan’a girmek için yeni çipli kimlik yeterlidir.
0
invictae
(09.10.23)
(12)

dyson mu ? robot süpürge mi ?

Rao
Merhaba, Şu an mevcut alan 1+1 geçiçi olarak ,daha sonra daha büyük bir alana taşınma durumu var, temizlik için bir alet ihtiyacımız var, fiyat fayda, pratiklik, performans, temizlik psikolojisi açısından düşünüldüğünde hangi tip ürün veya modeli tercih etmeliyiz ?Teşekkürler.
Merhaba,

Şu an mevcut alan 1+1 geçiçi olarak ,daha sonra daha büyük bir alana taşınma durumu var, temizlik için bir alet ihtiyacımız var, fiyat fayda, pratiklik, performans, temizlik psikolojisi açısından düşünüldüğünde hangi tip ürün veya modeli tercih etmeliyiz ?

Teşekkürler.
0
Rao
(07.10.23)
Kesinlikle dyson.
Bende ikisi de var, dyson’i daha cok kullaniyorum. Hem cok pratik, hem cok iyi temizliyor, hem de robotun giremedigi noktalar da oldugu icin dyson’la nerdeyse her noktaya giriyorum. Mop disinda robotun cok bir olayi yok eger evde kilim, masa, sandalye vs varsa. Bircok noktada islevsiz kaliyor robot
0
mor oje
(07.10.23)
Normal bildiğimiz elektrikli süpürge kesin lazım.
Buna ek olarak bazı durumlarda kullanım kolaylığı açısından kendi önceliklerine göre dyson ya da robot.

Ama eğer evinde hiç bi süpürge yoksa ilk alacağın şey normal kaliteli bir elektrikli süpürge olur. Dikey süpürge ya da robot süpürge değil.
0
zimbirik
(07.10.23)
Genel temizlik için normal süpürge illa gerekli oluyor. Robot daha çok zamanınız olmadığında siz evde yokken bile kırıntıları alsın, üstten bir temizlik yapsın diye. Dyson derim
0
black holes in the sky
(07.10.23)
su an 2+1 yaklasik 90 m2evde oturuyorum. evde 2 buyuk 1 kucuk hali var. kedi de var.
dyson V12 kullaniyorum, simdiye kadar da hic normal supurgeye ihtiyacim olmadi.
temizlik yapacagim zaman once bir odanin tozunu alip supuruyorum ve supurgeyi sarjina takiyorum.
diger odayi toparlarken o yeniden sarj oluyor ve sonra orayi toparliyorum.

robot supurgem de var genelde kullanmiyorum. dysonin avantaji, her an elinizin altinda olmasi. normal supurgeyi acmaya useniyorsunuz bir sure sonra.
0
65 derece
(07.10.23)
Tek bir süpürge olacaksa dyson kesinlikle. Robot süpürge ara sıra kabasını almaya yarıyor ancak.
0
chavezding
(07.10.23)
birisi elektrikli bisiklet birisi s class mercedes. kesinlikle dyson
0
dirildimde geldim
(07.10.23)
Söylenenlere katılıyorum, robot süpürge temizlik sıklığınızı azaltmak için var. Nihayetinde elinize süpürgeyi alıp temizliğe girişmek gerekiyor her koşulda.

Dolayısıyla her ikisi de olamıyorsa dyson.
0
akhenaten
(07.10.23)
dyson in v8 i bile en kral robotu sollar. robot supurgeden nefret ettim iki saatte robotun yarim yamalak supurecegi yeri dysonla 3 dk da halledersin
0
mess
(07.10.23)
Yedek parçası olmayan ve sürekli arızalanan ve tamir de edilemeyen güçsüz ve pahalı bir makine almak istiyorsan dyson al.
0
Bir cebinde das kapital
(07.10.23)
Dyson
0
basond
(07.10.23)
Evde başka hiç süpürge yoksa dyson ya da benzeri. Yok kablolu dahi olsa bi süpürgen varsa robot.
0
elorelia
(07.10.23)
her ikisi de var. öncelik dyson net.

ev kücük ve eşyalar çoksa robot süpürgeyi hiç dünüşümeyin zaten.
0
nuisance
(08.10.23)
(11)

ayakkabı stoğunuz var mı kaç tane var?

baldan kaymak
bi ben mi hiç giyinmediğim ayakkabılara sahibim merak ettim sevdiğim modelleri aldım ama fırsat gelmedi henüz sb.
bi ben mi hiç giyinmediğim ayakkabılara sahibim merak ettim sevdiğim modelleri aldım ama fırsat gelmedi henüz sb.
0
baldan kaymak
(05.10.23)
Benim bi an boş bulunup aldığım, ama sonra yıllarca hiç giymediğim bi sürü ayakkabım var. Boş boş yer kaplıyorlar dolapta. Belki bi 20 tane vardır.

Edit: aynısı tişört, pantolon, gömlek vs. bilumum tekstil ürünleri için de geçerli. Alışveriş yapmayı sevmediğim için bunalıp, ilk elime geleni alıp çıkıyorum dükkandan, sonra kullanmıyorum, kalıyorlar öyle.
0
plutongezegendegilmi
(05.10.23)
0
0
playing star again
(06.10.23)
1 botum var. Diğer ayakkabım öldü. Kışı botla geçireceğim. Yani 0.
0
Bir cebinde das kapital
(06.10.23)
stogum 0. Normal kullandigim sandalet/yazlik/kislik seklinde ayakkabilarim var.
0
hot potato
(06.10.23)
copculuk denince de ben. sadece kendi aldigim ve giymeyeceklerimin yaninda es dostun giymedigi verdigi ayakkabi, canta coplugum var. eviniz kucukse stres kaynagi disinda bi vasfi yok
0
mess
(06.10.23)
Bot ve spor ayakkabım var. Bir tane de terlik.
0
allah yazdiysa bozsun
(06.10.23)
hiç giymediğim ayakkabılarım yok, stok gibi tutmuyorum yani. ama yazlık kışlık yedeklerim hep var. hepsi yıllar içinde alınmış bazıları daha az giyilmiş bazıları daha çok giyilmiş ama sağlam şeyler oldukları için tutuyorum, atmıyorum, illa ki lazım oluyorlar. sizinki gibi güzel diye alıp kenarda beklettiğim yok. ama bu şekilde ayakkabı alan insanlar tanıyorum, siz tek değilsiniz :)

bende tekstil ürünleri var bu şekilde. severek alınmış ama yeri gelmeyip bir türlü giyilememiş elbiseler falan özellikle.
0
nimberjack
(06.10.23)
1-2 tane ayakkabim olur genelde. Bot falan sevmiyorum. Yaz kis farketmeksizin spor ayakkabi giyerim. 2 tane gayet yeterli.
0
roe
(06.10.23)
Hayatım boyunca yaz için bir çift, kış için bir çift olmak üzere iki çift spor ayakkabı ve çok yağmurlu günlerde giymek için bot şeklinde 3 çift ayakkabıdan fazlasına sahip olmadım açıkçası. Durmadan ayakkabı alan insanlar da bana tuhaf geliyor. Hadi duruma göre bi tane resmi davetlerde giymelik ayakkabı gibi daha ekstralar da alınabilir ama mesela tişört değiştirir gibi işe giderken farklı farklı ayakkabılar giyenler garip geliyor. He yargılamıyorum tabii bu da bir keyif yani sadece benlik değil.

Kışlık ayakkabım biraz eskidi, havalar iyice soğumadan bir çift almayı düşünüyorum. Onun dışında belki seneye de bir yazlık alırım. Botum daha idare eder.
0
nundu
(06.10.23)
cevap yazan arkadaşlar erkek sanırım, kadınım ayakkabı stoğum var, hiç giymediğim spor ayakkabılarım, klasik ayakkabılarım, sandaletim vs.. vardır. beğendikçe alırım, bazı markalarda sürekli giydiğim modeller var, yeni renkleri çıkınca onları alırım nasıl olsa bir gün giyerim.
0
benaslinda
(06.10.23)
uzun zamandır yeni ayakkabı almıyorum diyebilirim ancak buna rağmen kullanmaya başladığım 6-7 çift spor ayakkabım, minimum 10 civarı sandaletim, 3-4 tane mevsimlik daha resmi ayakkabım, 7-8 farklı botum var. bunlar dışında da yıllar önce alıp sıfır durumda bekleyen 2-3 bot, 1-2 sandaletim ve 2 çift de converse im duruyor günün birinde giyerim diye. bunlara rağmen ben genelde 1-2 ayakkabıya takılıyorum haftalarca saedce onları giyiyorum. onlar giyilmeyecek duruma gelince diğerine geçiyorum genellikle. benim yaptığım aslında stok değil de yeni aldıklarımı benimseyip sevmem uzun sürüyor.
0
hypathia
(06.10.23)
(3)

poşet-toz içecek markası önerisi

denizzz
sevdiğiniz poşet çay, toz kahve vb ürünler var mı hızlıca sıcak su ile hazırlamalık?
sevdiğiniz poşet çay, toz kahve vb ürünler var mı hızlıca sıcak su ile hazırlamalık?
0
denizzz
(04.10.23)
Siyah çay için Doğadan bergamot aromalı bardak poşet çay, bitki çayları için lipton, yeşil çay için özellikle Lipton. Bardakta kahve yapmak için Jacobs Monarch Gold / Jacobs 2'si 1 arada.
0
psipsipsi
(04.10.23)
herby nin caylari guzel
0
mess
(04.10.23)
Nescafenin lattesi bu aralar favorim, turkuaz rennkli poşeti var. Ama sütlü şekerli kahve seven biri için güzel, sade kahve/filtre-espresso içen biri hiç sevmez muhtemelen.
0
turuncu tonlarda
(05.10.23)
(3)

Ortopedik ve sert yatak tavsiyesi

ananiyimioguz
Bizim yatak biraz eski ve yayları hissediliyor, sabah uyandığımda belim ağrıyarak uyanabiliyorum. Şöyle fiyatı çok da uçuk olmayacak şekilde fiyat / performans ürünü bir yatak tavsiyesi alabilir miyim?Özellikle benim gibi bel fıtığı problemi yaşayanların memnun kaldığı olursa daha çok sevinirim.
Bizim yatak biraz eski ve yayları hissediliyor, sabah uyandığımda belim ağrıyarak uyanabiliyorum.

Şöyle fiyatı çok da uçuk olmayacak şekilde fiyat / performans ürünü bir yatak tavsiyesi alabilir miyim?

Özellikle benim gibi bel fıtığı problemi yaşayanların memnun kaldığı olursa daha çok sevinirim.
0
ananiyimioguz
(03.10.23)
bellona offset form yatak kullaniyoruz biz sulalecek ama cok asiri yuksek bi yatak. bu biraz kaba duruyor ama bellona f/p icin iyi bence
0
mess
(03.10.23)
teşekkürler. eskiden bel rahatsızlığı varsa yatak visco olmalıdır gibi bir görüş vardı o değişti mi?

bir de visco lar terletiyormuş sanırım. fiyat olarak şu hoşuma gitti iyi midir sizce? bunda pek terleme sorunu da yaşamamışlar.

www.hepsiburada.com

www.sleeppeople.com.tr

İşin garibi ne sözlükte ne burada bir yorum bulamadım marka hakkında.

Halbuki alışveriş sitelerinde kaynıyor.

Oralarda da kötü yorumlar genelde 1 sene sonra çöktüğü yönünde. O yüzden düzgün bir markadan şaşmamak lazım sanırım.
0
🌸ananiyimioguz
(04.10.23)
idaş miracoil 20+ senedir kullanıyorum sert yataktır. doktor serte yat demişti bel için
0
eja
(04.10.23)
(3)

İstanbul’da hava nasıl?

metematik
Yarın bir iş gezisi için gelip 3 gün kalmam gerekiyor. Hava durumuna bakınca kazak, hırka getirmeyi düşündüm. 3 gün yağışsız gösteriyor. Ne yapmalı? Ne getirmeli? Gündüz sıcak gece soğuk mu? Yoksa hepten soğuk mu?
Yarın bir iş gezisi için gelip 3 gün kalmam gerekiyor. Hava durumuna bakınca kazak, hırka getirmeyi düşündüm. 3 gün yağışsız gösteriyor.

Ne yapmalı? Ne getirmeli? Gündüz sıcak gece soğuk mu? Yoksa hepten soğuk mu?
0
metematik
(02.10.23)
Kazak fazla olabilir.
Gündüz uzun kol tişört ceket, gömlek ceket. Akşam sweatshirt iyi gibi.
0
penceredengorunenmorbina
(02.10.23)
akşamları serin oluyor. hırka, ince ceket, kapüşonlu eşofman üstü vs iyi olur.

gündüzleri bir iki gündür yağışlıydı. ama güneşli gösteriyorsa gölge olmayan yerler için t-shirt giyilebilir. ama güneş yoksa hafif serin olur. tedarikli gelin
0
exlibris
(02.10.23)
aksamlari serin gunduzleri kapali, sicak ve nemli. ne giyseniz ince olmali ki iki adim yuruyunce ter icinde kalabilirsiniz
0
mess
(03.10.23)
(4)

antidepresan kullanmasam olmaz mı?

anlamsiz geliyor
selam. daha önce doktorum vermişti fakat kullanmayı reddetmiştim. şimdi tekrar gidicem yine verecek galiba. antidepresan etkisi gösteren aktiviteler neden yeterli olmuyor? bu antidepresanlar ruh halini (ilacı kullandığın sürece) sürekli mi iyileştirmekte?
selam. daha önce doktorum vermişti fakat kullanmayı reddetmiştim. şimdi tekrar gidicem yine verecek galiba. antidepresan etkisi gösteren aktiviteler neden yeterli olmuyor? bu antidepresanlar ruh halini (ilacı kullandığın sürece) sürekli mi iyileştirmekte?
0
anlamsiz geliyor
(26.08.23)
İlaç almak yerine kırık çıkıkçıya gitmek, sırta hacamat yaptırmak gibi bir şey bu dediğiniz. İlaçlar ciddi şekilde sizi dengeler ve rahatlatır. Sinemaya giderek yapamazsınız bunu. Fakat ilaç da tek başına kesin çözüm değil eş zamanlı olarak terapi de almalısınız.
0
ruhen hastayim ben
(26.08.23)
Boşver ilaçlar beyni uyuşturuyor bağımlılık yapıyor. Doktora neden gidiyorsun ki? Antidepresan etkisi gösteren aktivite neyse onu dene. İyi gelir.
0
bhhs
(26.08.23)
celal şengör'ün duygudurum bozukluğu varmış doktor da "antidepresan" dememek için lityum hapı demişler o da "işte bilim!!!!!" demiş. hastalığınıza göre doktor ilaç verecektir. kullanmazsanız hasta olarak yaşarsınız eğer intihara meyliniz yoksa. psikolojik durumların diğer bazı hastalıkların tetikleyicisi olarak görüyorum. antidepresan etkisi gösteren aktiviteler dediğiniz nedir? tek sorun serotonin eksikliği olmayabilir örnekteki hocamız gibi.
0
mess
(26.08.23)
Şimdi antidepresan dediğiniz eğer serotonin geri alım inhibitörü ise, alıp almamanız birkaç seye bağlı.

Üzgün olmak, mutus olmak ile depresyon çok farklı şeyler. En belirgın ayıraç şu:

Eskiden normal hayatınızda yapabildiğiniz en basit şeyleri bile yapmaya mecaliniz yoksa, iş antidepresanlık olmuş demektir. (Bu çok kabaca ve yetersiz bir özet)

Celal Şengör orada kandılırmış doktoru tarafından. Kanda olması gereken lityum miktarı normalde sıfırdır. Bipolar yahut benzeri bir duygudurum bozukluğu teşhisi koymuş adam demek ki. Celal'in yapısını da çözdüğünden "bilimsel" konuşup kandırmış elemanı. Muhtemelen de en doğru şeyi yapmış...

İşin sırrı gerçekten iyi psikyatrı bulmakta. Gerçekten işinin ehliyse ve sizi gerçekten dinliyorsa, verdiği ilacı kullanın. Yan etki yaparsa doktora danışıp kesin yahut değiştirin.

Antidepresan etkisi gösteren aktivitelere ise (yine kabaca ve tam doğru sayılmasa da ) erken yatıp erken uyanmak, güne erken başlamak, sabahları güneşlenmek, düzenli yürüyüş/spor (özellikle koşu), video/dizi izleme süresini azaltmak, günde bir muz yemek, arada abartıya kaçmadan çikolata yemek gibi şeyleri örnek verebiliriz. D vitamini, magnezyum ve omega 3'ü de eksik bırakmamak lazım bünyede...
0
yadigar
(26.08.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.