@uckac
Yoğurt, Osmanlı, Bulgar size mantıklı geliyo mu? Osmanlı kurulalı, 730 sene olmuş. Bulgar toprağını fethedeli de 600 sene olsun. Yoğurt 600 yaşında olabilir mi? Yani yoğurt 600 sene önce bulunmuş olabilir mi? Peki yoğurdu icad eden Bulgar niye Bulgarca bi isim vermemiş bu yiyeceğe? Yani Türk, Anadolu'ya adım attığında yoğurdu bilmiyomuş öyle mi? Biraz mantık biraz izan hocam. İstediğiniz sözlüğü açın bakın yoğurt Türkçe bir kelimedir. Madem yoğurdu Osmanlı vatandaşı Bulgarlar buldu, nası oluyo da,
Kutadgu Bilig ve
Divanu lugati't-Türk yoğurdu annatıyo o zaman? Hiss-i kablel vukû mu olmuş 300 sene öncesinden? Yoğurdun Orta Asya'da bulunduğu aşikâr hocam. Geçin o Bulgar masalını!
Nişanyan ustaya göre, baklava, eski Türkçe bir kelime ve baklağı, baklağu kelimesinden geliyor.
www.nisanyansozluk.comNası oluyo da, Yunanlar (evet Yunanlılar değil, Yunanlar) herşeyimize sahip çıkıyolar?ın cevâbını, Zeytindağı'nı okuduğunuzda annarsınız. 1890 - 1923 arasındaki 33 senelik dönemde, memlekette erkek mi kalmış lan? Ya şehit düşmüşler, ya da gazi olmuşlar. Neymiş efenim, Arab'ı savunacakmış, püsürü savunacakmış. Okuyun Zeytindağı'nı hocam, okuyun ve okutun! Sonra gelin, Ellis Island'a ayak basan göçmenlerin listesine bakalım. Kaç Memet göreceeniz, kaç Yorgo göreceeniz! Amarikâ'daki daynırlar niye Yunan'ın elinde? Herif Osmanlı mutfağından geliyo. Eli armut mu toplıycak? Tabii ki yoğurdu sahiplenecek, tabii ki dolmayı sahiplenecek, tabii ki döneri sahiplenecek, cacığı sahiplencek. Cacığa baktım şimdi, Nişanyan usta, Farsça ve Kürtçeye bağlamış. Nereye Yunan? Dolmades, baklavades, Greek Salad, demeynen olmuyo o işler. Yunan'ın baklava dediği 'şey'in içinde bal var lan bal! Bal koyuyo herifler, muhallebi kimin bişey de koyuyolar. Güllüoğlu 2004 yılında Brooklyn'e gelince çok heveslendiydim ama, en son Manhattan'dakine gittiğimde büyük hayal kırıklığı yaşadım. Baklava İstanbul'dan donmuş ya da cafcaflı tâbiriynen 'şoklanmış' olarak geliyo ve şerbetini New York'ta döküyolar. O şerbetin içindeki şekerse ben de şimendiferim.
Neyse, gene de Güllüoğlu'nun sattığı o tatlıların yanından bile geçemez o Yunan baklavası.
Geçennerde fayfim hoca yazdıydı. Almanya'da Almanca kursunda, hoca, Almanların dünyaya meşhur ettikleri ne yemek var diye sormuş da, karının biri döner demiş. Hoca da tasdik etmiş, evet döner diye...
Yemeyenin malını yeller, adını keriz kollar. Biz Amarikâ'ya zamanında gelemediğimiz içün atı alan Üsküdar'ı geçmiş. Ama yavaş yavaş yayılıyoruz. Çok yavaş olsa da... Geçen bi Türk lokantasına gittim. Tek Türk müşteri bendim.
Hatta bu konuda bi başlık vardı sözlükte, ben de bi entari diktiydim ama hatıllayamadım şindi. Hatıllarsam yapıştırıyım.
Bu arada, baklavanın Türkçe olduğunu bu yaşına kadar sen de bilmiyodun. Bilsen, susmaz konuşur, kaynak gösterirdin. O kıza da doğrusunu öğretirdin.
Biz ekâbiriz, biz muhtarız, bizim şöhrete, unvâna ihtiyacımız yok ya, varsın biraz da Yunanlar heveslerini alsınnar havasındayız, ondan oluyo bunnar... Siz hiç, humus, lahmacun, musakka Türk yemeğidir diye iddia eden birini duydunuz mu? Derse de cehâletinden diyodur. Üçü de bal gibi Arapça bu kelimelerin. Ama git Yunan lokantasına, musakka da bulursun. Sorsan, Greek der.
Greek coffee diyen var la! Bizde bi Yunan kadın var, Turkiko diyo, Turkiko! What does Turkiko mean? dedim? Turkish coffee dedi! Tam tercümesi, Türkçük (minik Türk) heralde.
Hey yavrum hey, çığır İbo çığır, mağrurlanma Padişahım, seni de benim gibi Yaradan var!