Kpss degil ki bu sakin olun. :) skandal falan yok.

Ingilizce sinavi zaten sorulari ezberleyen adam super zekadir ve ingilizceyi sokmustur direk alir istedigi puani
puani.

Ona bakarsak toefl da essay konulari belli bi listeden seciliyor o da normal sikintiya gerek yok. Speaking de hep advisor-ogrenci diyalogu :)

benim ingilterede uzmanlik sinavina girebilmem icin tum alanlardan 7 almam gerekiyor. tek sorunum writingdi 6-6.5luk essayler yaziyordum. simdi ben bi hoca ayarlasam adam bana sorulari gonderse perfect bir essay yazsa ben de sinavda yazsam hepsini, ki listening ve reading cevaplarini da yazmislar hepsini sinavdan cikanlar onlari da bir kagida yazip girsem hepsinden full ceksem bu haksizlik degil mi? sonucunda bir yerlestirme yok ama sonucta bir haksizlik var. bundan para kazanacak insanlar da var cok rahat. siz bunu normal olarak goruyorsaniz demekki haksizliga ugramayi kabulleniyorsunuz hayatinizda

ezerleyen adamin super zeka olmasina da gerek yok, ki sorulari ezberlemeye de gerek yok, ceplerinize bakmiyorlar kagit var mi yok mu. peceteye bile yazarsinki benim cebinde 10tane pecete vardi bazi sorulari da yazmistim ustune cikista karsilastirayim arkadasimla diye.

Sorulari bilmekle gecilecek bir sinav degil pek.

sorulari bilerek cok rahat gecilecek bir sinav. bir arkadas benim girdigm sinavdaki listeningde cikmis 40 sorunun 30nu yazmis. writingden de topicleri verir, bitane hoca ayarlarsin cok guzel sana band 8.5luk bir essay yazar, girersin gecirirsin hepsini hadi kopya yapma otur guzel kendin bir essay yaz sinav heyecanindan yazmayi unutacagin seyleri ekle ve.s bir tek speaking sana kaliyor. diger kisimlardan hepsinden full cekme sansin var

neyi skandal falan yok aq?
batı hayranlığınızı sikeyim. batı yapınca skandal olmuyor mu?
(bkz: #42296231)

skandal demeyelim de stratejik bir hata var diyelim. skandal; sınavı yapan kurumun böyle bir işin içinde olması demek. soruları ezberleyip internete koyacak tipleri nereden düşünebilirlerdi. zaten olay olduktan sonra gerekli önlemleri almışlar.

sat sorulari falan olsa tamam da ielts, skandal? bence degil evet. batiyla ne alakasi var onu anlamadim.

ielts siralama sinavi degil sinavdan iyi puan alinca birisinin hakki yenmiyor bence. Istersen full puan versinler duzgun ingilizce bilmedikten sonra ne isine yarayacak ki? Uzmanlik sinavini nasil yapacaksiniz ielts yi yapamadan? Ya da nasil uzman olacaksiniz daha da onemlisi?

başlı başına skandaldır tabii ki. skandal değil diyenleri anlamıyorum. benim gibi birçok insanın hayatı bu sınava bağlı. sadece uzmanlık sınavında değil, özellikle yurtdışında her türlü başvuruda gerekli ielts puanı. benim başvurduğum okulda 1 kişi bile bu şekilde benden yüksek puan alırsa, değerlendirme sıralamasında direkt benden öne geçiyor. bu şekilde benim açıkta kalma olasılığım çok yüksek.

1- neyi duzeltmisler anlamadim. duzeltildi denilen haber 26nisan ben 10mayista girdim ve ogun 3 farkli cografyada ayni sorular cikmis yni hicbirsey duzeltilmedi

6 yil inglizce tip okudum. 3 ay amerikada hastanede staj yaptim, her turlu hasta iletisimi, yerel lehce ve.s asinayim, ayni sekilde hasta hikayesi alma, hastalarla iletisim kurma, order girme ve.s sorun yasamadim. vede bunla baglantili alanlarda yani speaking reading ve listneingde en az 8 alacagima inaniyorum ve hic calismadim onlara sinava girerken. bunun benim super essay yazmama hicbir artisi yok ne de adamlarin tipta uzmanlik alip ingilterede doktorluk yapabilmek icin writingden 7 puan istemelerikadar sacma birsey yok. bunu ne tipla ne de ingilizce konusulan bir ulkede doktorluk yapmakla yakindan uzaktan alakasi yok. en son essayi 6 sene once yazmis biri olarak writingden 7 almak benim icin sorun evet.

3-sat kpds ornekleri veren arkadaslar, siralama degil diyenler. ingilterde her sene cok kisitli miktarda yabanci doktor kontenjani aciliyor ve binlerce aday basvuruyor. simdi ben diyelim gectim ve basvuruya hak kazandim. belki bana rakip olamacak 200 kisi sirf bu kopya olayiyla ieltsi gecip bana rakip oldlar. bunun hesabini kim verecek? bunun insanlarin kariyerine ve isine etki etmedigini soylemek tamamen sacmalik

evet, aşırı korku, üzüntü gibi durumlarda farkında olmasan da kendini aşırı derecede kasıyorsun. devamında kalıcı hasara bile yol açabilir. ben hayatımla oynandığını öğrendiğimde koca 1 gün boyunca yataktan çıkamadım o sebeple ve şu an etkisine boyun bölgesinde hala sahibim.

lise 1'deyken gondola bindik bi gün arkadaşlarla o an eğlenceli gibiydi ama sonra üç gün yürüyemedim bacaklarım boşalmış gibiydi artık kendimi nasıl kastıysam. teyzem doktora götürdü en sonunda. fark etmeden insan kendini haddinden fazla kasabiliyor.

abi geçmiş olsun. beynin amigdala bölümü yaşam tehlikesiyle karşı karşıya kaldığında 30 farklı hormon salgılar. göz bebeklerin büyür, sindirim sistemin kapanır, ağız kuruluğu olur, nefes alış verişin ve kalp atışın artar ve kaslara daha fazla oksijen ulaşır. muhtemelen bu yüzdendir.

hormonal bir durum, adrenalin salgılamışsın korku anında. sonrasında yorgunluk normal.

geçmiş olsun bu arada.

haklısın.

glori kim?

Evet, normal bir gün değil, yas ilan edilmeli. Daha dikkatli olunabilir.

aynı mantıkla insanlar madende can vermiş, senin tek derdin glori'nin memeleri ile ilgilenenler olmuş diyebilirler senin için de. demedi deme.

duyuru açtıka mesaj yazdıkça gündemde kalıyor. bi ara unutulmuştu ne güzel. boşverin

caps olayı gibi oldu bu da. birisi caps koydu, sabaha kadar caps yağdı, bu olay da buna benzedi.

iyi de madenle ne alakası var bunun ya? sizin gibi tipler yüzünden zaten ne kadar üzüldüğünü ispatlamak istercesine yarışa girerek yapmacıklaşıyor insanlar artık. ne kadar üzüldüğümüzü ya da üzülüp üzülmediğimizi duyuruda, sözlükte göstermek zorunda mıyız size? hangi hakla insanların vicdanı hakkında böyle apır sapır konuşabiliyorsunuz?

"her yerde insan ölüyor ona üzülmüyorsun ama" kafasında bir insan değilim, bu bir trajedi ve ulusal yas ilan edilip çok ciddi şeyler yapılması gerektiğine inanıyorum ama her şeyi de şimdi madene bağlamak çok saçma. yaptığın çok anlamsız ve bana kalırsa terbiyesizce.

@pescador +100

ben bu kadar güzel anlatamazdım kendimi. tebrik ediyorum.

pescador terbiyesizliğe daha fazla alet olma o zaman. yüzlerce insan ölürken hala am göt meme peşinde koşan insanlar en azından böyle bir günde sessiz kalsın. gösteriş olduğunu düşündüğün için haklısın. ama bu em göt meme peşinde koşanları haklı çıkaracaksan bence sen de sessiz kal.

@letheaven

söylediğin gibi "yüzlerce insan ölürken hala am göt meme peşinde koşan insanlar" ile "sözlükte populistlik uğruna tespit yapan insanlar" arasında bir fark yok bence.

am got meme pesinde kosmayan, belki senden daha fazla uzulen, tepki gosteren insanlar vardir burada farkli konularda yazan. bence cok tepki gostermemelisin o yuzden.

cidden, asagiladigin o insanlar yas tutsa mutlu mu olacaksin?

bence tutmasinlar, uzak dursunlar mesela.

size ne kardeşim. adam ister yas tutar ister tutmaz. size mi soracak? ahlak polisliği yapmayı bırakın.

işte bunlar hep ilgi orospuluğu.ne yapsın amına koyim reel yaşamında kimse siklemiyor.buradaki abazalar da onun şakşakcılığını yapıyor.

ben aralarında bir bağlantı kuramıyorum. glori kimdir nedir bilmem ama isteyen istediğini yapar.

olay tartışılamayacak kadar vahim, çok üzücü ancak birilerini bu şekilde eleştirmenin doğruluğu tartışılır.

konuyu bilmiyorum ama kimin neye üzülüp neye üzülmeyeceğini ve üzüntüsünü göstermesi, her şeyden elini eteğini çekmesi gerekliliğini niye o kişi dışındakiler belirlemeye çalışıyor anlamadım.
yahu her olaydan sonra "bari bugün yapmayın cıkcıkcık.." muhabbetine girince ne oluyor? hayır bunlara kızıp kendi kendini yiyosun yani bi sikim olduğu da yok ben söyliyim. bırakın kim ne isterse onu yapsın. neye isterse ona üzülsün ve üzüntüsünü nasıl istiyorsa öyle göstersin.

böyle günlerde hiçbir şey hissetmesen de ölümlere karşı saygıdan susarsın.

ve ayrıca bıktık glori sohbetinden.

hayırdır yine? az bi durun be oğlum.

eğer bi eksileme tuşu olsaydı bu yazını eksilerdim.

bana bakın ulusal veya değil irili ufaklı her faciada başlık altında gerek üç noktalı, gerek iki noktalı cümleleriniz, şiirleriniz vesaire ben bunlardan nefret ediyorum. kimseyi ilgilendirmez ne kadar üzüntü yarattığı.

kaçınız sessiz sessiz ağladınız bu faciaya? kaçınız bunun için entry girmeden kanepeye yığıldı? hanginiz acınızı ekşi sözlük'e cümlelerle döşemek yerine işi gücü bırakıp şöyle tek başına yürüyüşe çıktı içi sıkıla sıkıla?

dünden beri bakıyorum vay ki vay velvelenin bini bin para. o amınakoduğumunun bilgisayarında vicdanınla başbaşasın dünden beri yabancı dizi izlemediysen söyle, bi galeriye girip birilerinin memelerine bakmadıysanız söyleyin veya arkadaşlarla oturup gırgır yapmadıysanız konuşun.

ben bu faciaya entry girip çok acı, allahım yardım et diyen yazarların profiline girdim ondan sonraa ne entryler yazmışlar diye birisi nba maçıyla ilgili koça saydırmış biri başka dertte o da çok kişinin profilini de gezmedim ha, kafamı kızdırırlarsa girer ekran görüntülerini alır olay yatıştıktan sonra bu entryleri onların götüne sokarım.

bana gelince, olay acı bir olay. bana çoook uzakta. ben malatyalıyım, eğer olay kayısı fabrikasına giden işçilerin servis aracının kaza yapıp işçilerden 50-60 kişinin öldüğü bir kaza olsaydı daha çok üzülürdüm çünkü aşina olduğum küçüklükten beri bildiğim bir şey.

dolayısıyla bu maden faciasına en çok somalılar, zonguldaklılar üzülecek acıyı derinden hissedecektir, madenin ne olduğunu en iyi onlar bilir.

bi şey daha var malatyada mesela kayısı zamanı günlük sabahtan akşama kadar kayısı toplarsın güneşin alnında ve bir gün için 27 tl para alırsın. sabah 6 da başlayıp akşam 8 de biten bir iş için az değil mi? az. bi de bunun üstüne çadırlarda yatarsın. adıyamandan urfadan işçiler gelir 40 gün çadırlarda yatarlar çoluk çocuğuyla.

hele de ki bunlar günlük 27 tl az o yüzden bu işi yasaklıyoruz 27 tl ye çalışacağına hiç çalışmasınlar daha iyi insan onuruna aykırı özgürlük filan de yasaklamaya kalkış senin o götünü ilk sikecek yine adıyaman ve urfalılardır. gebertirler seni az da olsa ekmeğini elinden alıyorsun.

bu maden ocaklarını kapatalım insanlar ölüyor diye öne çık o kömürlü küreği götüne ilk sokacak kişi yine maden işçileridir. oturduğunuz yerden gerçek hayatta hiçbir sike yaramayacak son derece teorik tavsiyeleriniz ve büyük acınız sizin olsun, klavyenizde birer acı cümlesi olmaya devam etsin. benim diyeceğim budur.

Ne zaman bir üzüntü yaşasam, sabun köpüğü gibi ve fındık kabuğunu doldurmayacak şeylere veririm kendimi. Ya da çalışırım. Başka türlü kafayı dağıtmam zor olur. Dışarıdan öyle görünmem de bunun hakkında hiç bir şey yapmadığım ve yerimde oturmak istediğim veya üzülmediğim anlamına gelmez. Sadece gün içinde sürekli bunu düşünürsem deliririm, çünkü bildiğin üzere tahammül sınırlarını çoktan aştık. Kaç sene önce "Kelimenin bittiği yerdeyiz" diyordum, o noktayı göremiyorum bile artık. Gerçekten olaylar olduğunda bir süre kelime kullanamaz hale geldim, insanlar nasıl yazıyor böyle duygu ve düşüncelerini anlayamıyorum. Benim oturup soğumayı beklemem gerekiyor. Beynim uyuştu, her olayda sanki beynim daha da genişliyor, yerine sığmıyor. Delirmemem gerek, akıl sağlığımı korumam gerek. Bu yüzden tam da bugün ve ara ara meme gibi konularda laflamaya ihtiyacım var. Bugün "A be kaynana" eşliğinde göbek de atabilirim, kilometrelerce yol yürüyebilirim; eğer toplu bir tepki gösterilmeyecekse ve bugün ilgili konu için bir şey yapamayacaksam gün içinde. Bu konu ile ilgili ancak genel greve gidersek rahatlayabilirim. Sinirimi sahibinden çıkaramıyorum, üzüntüm yapıcı değil. Başka türlü içime taş gibi oturacak çünkü, deliririm; kaçışı yok. Üzüldüğümde, kendi başıma gelse dahi, başımı tutup öne eğerek yas tutamıyorum. Başka şeylere veriyorum kendimi. Hatta en çok saçmaladığım zamanlar, en neşeli olabileceğim zamanlar oluyor. Bu, sinirli ve üzgün olmadığım anlamına gelmez.

Burada öyle olduğunu iddia etmiyorum ama belki bir iki kişi kafayı dağıtmaya çalışıyordur. İnsanların eşikleri farklı. Dün gece yatmadan önce 157'yi düşündüm ve anlayamadım. Kızılderililer sayı sayarken "bir, iki, üç, çok" diye sayarlarmış. Ya da uzay ile dünyayı karşılaştırdığını o sonsuzluk insanı hissiz hale getiriyor, insan algılayamıyor sonsuzun ne olduğunu. Lotodan çıkan 10
milyon ile 100 milyonun arasında hiç fark olmaması gibi, 157 o kadar büyük ki kafamda canlandıramıyorum bile. Bir aileyi düşünüyorum, iki aileyi düşünüyorum; yok, devamını hayal edemiyorum. İnsanların da kafasında canlandıramadığı ve hayal bile edemediği hissedememesi ve algılayamaması normal. Belli bir miktar çokluk ile hiçlik arasında fark göremiyorum. İnsanların farklı eşikleri olduğundan belki bu da öyle bir etki yapmıştır.

Dün gece 12'ye kadar kah işte, kah dışarıdaydım. Hiçbir şeyden haberim olmadı. Duyurudan da olayın vehametini anlayamadım. Sonra bir "Ne olmuş ya"dan sonra öğrendim olayları. Dolayısıyla olay olduktan sonra çok zaman geçmesine rağmen ancak öğrenebildim. Belki de senin duyurun sonucu da öğrenenler olmuştur.

uzun uzun nutuk çekenlerin dediklerini tamamen okumadım, zira azıcık bir göz gezdirmeyle anladım ne demek istediğinizi. lakin burda insanların istediğinin yüzlerce insanın ölümüne saygı duyukması olduğunu siz böyle bir olayda bile anlayamamışsanız, isteklerle olanlar arasında bağ kuramamışsanız kimsenin de anlatmaya çabalamasına gerek yok, haklısınız. kimse yas tutsun ya da üzüntüsünü burada yazarak dile getirsin demiyorum, götünüzden anlamayın her şeyi. ama biraz saygı, biraz edep.

letheavendangered +1

ozelders.com

ankaradayken çok ekmeğini yedim.

inşaaT'Tan

öndeki özel isim fark etmez. t'den dolayı ses benzeşmesi olur.

d diye yazılır t diye okunur diye bir şey yok yahu. hiç mi yazım yanlışı sorusu çözmediniz. gayet t diye yazılır t diye okunur.

tr.wikipedia.org
tr.wikipedia.org

bilmiyorsunuz bari biliyormuş gibi kuralımsılar uydurmayın.

edit: linkler

d diye yazılmaz arkadaşım. sert ünsüzle biten kelimeler sert ünsüzle başlayan ekler alır.

sert ünsüzler: ç-h-f-k-p-s-ş-t

-tan. diğer türlüsü düşünülemez bile.

arkadaş inşaattan mı düştünüz? "dan" neymiş...
(bkz: fıstıkçı şahap)

ikisi de değil! "X İnşaattan".

UYARI: Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığının; Bakanlar Kurulunun, Danışma Kurulundan, Yürütme Kuruluna; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 112’nci Birleşiminin 2’nci Oturumunda; Mavi Köşe Bakkaliyesinden vb

www.tdk.gov.tr

Tecrube ettigim kadariyla miller bilet sahibine isleniyor, odemeyi yapanin degil. (Su ana kadar annemin alip benim uctugum her ucus bana mil puani olarak geri dondu onun da tk numarasi olmasina ragmen)

Bilette kimin adi varsa o kazanir

e peki o kişinin thy hesabı yoksa?

Uye olup web sitesi uzerinden 1 yil geriye donuk biletlerini isleyip puan kazanabilir.

Dun bizim arkadasa yaptik 15.000 mil puani var su an

ahaha anladiniz degil mi simdi neden insanlarin sikayetci oldugunu?

saglik sigortasini her yer yapiyor ama benim gibi tanidik manidik diye bildiginiz birine yaptirmaya gerek yok cok basit bir sey fiyat alin bir kac farkli yerden ucuz bir sey zaten sacma sapan bir para odemistim tanidiga yaptirip. almanya schengen diye belirtin belli bir miktari vardi 10bin euro mu 30bin euro mu ne yanlis olmasin.

vize alirken sabirli olmaniz gerekiyor en onemlisi :) sicarim ulkenize deyip gitmemeye karar vermeniz cok kolay.

yapabiliyorsaniz yakin bir ulkeden vize alip ilk gidis biletini oraya alabilirseniz iyi olur almanya genel olarak vize alirken en cok zorlayan ulkelerden diye biliyorum. vizeyi gostereceginiz ucak bileti tarihleri arasinda vermeleri olasiliklar dahilinde :)

öncelikle geçmiş olsun :D

öncelikle bu işin kestirmesi yok.idata ofisini geçtiklerinden beri her belgeyi temin etmelisin ha temin etmezsen sana bir kağıt imzalatıyorlar gereken belgelerden şunum eksik olduğunu bile bile başvuruyorum gibisinden bu durumda konsolosluğa bağlı olarak vizen çıkadabilir çıkamayadabilir her halükarda 60 euron gidecek.

seyehat sağlık sigortasını herhangi bir sigortacıda yaptırabilirsiniz 20-30 lirası bir şey tutar.

turist vizesi ise bir otelde rezarvasyon yap, sonra iptal edersin. ancak 20 gün-1 ay falan kalmayı planlıyorsan davetiyen olması gerekebilir.

bu durumu ben de yaşadım, ve yeşilden sonra almanyadan direkt oturum almam gerekti. uğraştığım şeyleri sen düşün :)

öncelikle, almanya diğer ülkelere göre daha zor diye bir şey yok. belgeler tamsa hepsinde aynı prosedür uygulanıyor zaten. önceki girş çıkışlarında da zaten vize süresini aştın vs diye bir şey olmadığı için istisnalar hariç vizeyi almaman için bir sebep yok. bu istisnalar neler olabilir? mesela sigortan yoktur, okulun bitmiştir çalışmıyorsundur ve konsolosluktakiler senin gidip de dönmeme ihtimalini göz önüne alarak bir karar verebilirler.

1- idata'dan belgelerin listesini alıyorsun, zaten almışsın sanırım.
2- uçak bileti/rezervasyonun ne zamansa, onun 1 gün öncesi ve 1 gün sonrasını kapsayacak şekilde sigorta yaptırıyorsun. mesela 10-20 ağustos'ta gideceksen sigorta 9-21 ağustos tarihli ve 30bin euro kapsamlı olacak. en ucuz sigortayı da her ne kadar alman sigortası diye pahalıdır izlenimi uyandırsa da HDI yapıyor. tek tek hepsini gezdim, fiyat aldım. 1 aylık 30 tl gibi bir şeydi.
3- davetiyeye gerek yok. booking.com'dan ücretsiz iptal opsiyonu olan bir yerden rezervasyon yaptır, vizen çıkana kadar iptal etmemek iyi olabilir konsolosluğun oteli arayıp da bu adamın rezervasyonu var mı diye sorma ihtimaline karşı - ama bunu yapmaları için ciddi ciddi şüphelenmeleri gerekir.
4- bankadaki para orda kalacağın gün sayısı X 50 euro şeklinde hesaplanıyor. yani 10 gün kalacaksan bankada en az 500 euro olması yeterli.

bu bilgilerin hepsi %100 doğru. aklıma geldikçe yazarım daha.

edit: 3-10 gün arası gibi bir sürede çıkıyor vize. bana hep 3 günde çıktı.

evet, ve %100 çalışıyormuş. der meister söylemişti, kendi kendine mailler gönderip denemiş.

www.huffingtonpost.com

edit: bilmiyorum ama sırf bu özellik için gmail hesabı alınır bence :P

haaa, ama bunun hotmail için olanı yok mu ki?

bulduğun fotoğraflar mesela belli bir lokantaya vs. aitse arayıp "ticari itibar" konuşması yapabilirsin onlar gibi. yusuflar mı bilmem.

Trolle hatta link ver biz de gulelim biraz.

@ron dennis, çok güzel olurdu bu. ama kendisi italyada yaşıyor ve gittiği mekanlar da orada haliyle. ve ben italyanca bilmiyorum.

bilgisayar başından uzak olduğu bir zamanı kolla ve ifşa et kolpacıyı

valla bence haksız olan hulusi sensin. adam kendi kendine eğleniyor sana ne amk

arkadaşlıktan çıkarın. fazlasına gerek yok diye düşünüyorum.

ayrıca italyada yaşayan adam niye webden görsel toplama ihtiyacı duyuyor hava atmak için, bunu hiç anlayamadım.

@icemint, çünkü adamda ingilizce yok, italyanca yok, arkadaş edinemiyor, dolayısıyla bi ortamı yok, sadece işe gidip gelmekle meşgul. bu kötü bir şey değil, ama bambaşka bir imaj çizmeye çalışıyor. ciğerini bildiğim için ben neyin gerçek neyin sahte olduğunu anlıyorum, ama onun hedef kitlesi inanıyor paylaştıklarına.

eline ne geçecek sence? belli ki sorunlu bi adam. sosyal sıkıntıları var bir şekilde insanların beğenisine ve ilgisine aç hissediyor. Kendini sıkıcı buluyor bu yüzdende başkalarının hayatlarını yaşama isteği duyuyor.
Sana bir şey kazandırmadığı müddetçe başkalarının eksikliklerini ifşa etmek onları küçük düşürmek senin aciziyetini gösterir başka da bişey göstermez.

@erty_ksk, haklısın, böyle düşününce de üzüldüm şimdi. ama onu beğenen başka insanlra karşı tavırlarını da tamamen değiştirmiş bu durum.

Ben miyim lan o yoksa? Valla meseneden silerim seni :D

ahaha şimdi seneler önce bana da yapığı şey aklıma geldi. bir gün eski sevgilimi yolda gördüğünü, çok samimi konuştuklarını söyledi. hatta hazırlıkt kalmış salak dedi. "iyi de o hazılık okumadı ki" diyince de "aaa acaba bana neden öyle dedi" dye kıvırmaya çalıştı. yani adamın hayatı yalan. mutsuz olup başkasının hayatını yaşamakla alakası yokmuş düşününce. ne amacı olabilir ki eski sevgilimle ilgili öyle bir şey yapmış olmasının.

sen bilirsin yap istersen ama bu sefer kendini alçaltmış olursun, yani onun seviyesine düşersin onu ciddiye aldığın için.

adam belli ki sorunlu ve böyle insanlar er geç kıçlarının üzerine otuturlar, bi şey olamazlar hayatta. yani o zaten cezasını bulmuş böyle bir insan olmakla. sonu belli.

işsizlik kötü şey biliyorum ama kendin için böyle bir şey yapma yine de. başka uğraşlar falan bul.
yarın öbürgün iş falan bulup normal haline döndüğünde "ben ne yapmışım nelerle uğraşmışım" der utanırsın bir zamanlar ki haline.

bence trolleme. yazık lan cocuğa. acıdım şahsen.

1.1 660 olmalı. izmirdekinden ben de öyle anlamıştım. bir de zaten bu alman almanca kuslarında bir kur komple A1 değil, A1.1 oluyor. E burda da bir kur 660 dediğine göre A1.1 tek başına 660'tır.

A1.1
A1.2

A2.1
A2.2

Toplamda 2.640 yapıyor. Güzel para. Bi de bunun B seviyesi var nereden baksan 5bin gömmüş oluyorsun. Hoff..

yenibiriş sitesinden cv oluşturun. sonra cvyi word formatında kaydedin. alt kısımda öyle bir seçenek vardı.

her yerde en geçerli format, europass.

europass.cedefop.europa.eu

yok, alma bence. bir kadın olarak çok hoş bulmuyorum erkekte kot ceketi.
edit: çok özendim kısmını atlamışım nedense. özndiysen al ve giy tabii ki, hiç başkasının lafına bakma.

al bence gayet hoş duruyor.

1.bp.blogspot.com (temsilidir)

sarışın değilsen alma.

guzel bir modelse neden hos durmasin ki? biraz arastirip alin bence. hem yukarida da soylenildigi gibi siz seviyorsaniz baskasina ne?

istenmeyen evlat +1
çok yakışmış al bence.

Al tabi kot ceket e antika diyenleri yakısmıyo diyenleri gördüm levis dan bi ceket aldım hepsinin agzı acık kaldı bence tam baharlık bi giysi görenlerde bana cok yakıstırdı güzel bi model bulursan yapıs bence
Not :esmerim

kot ceketi kadinlar artik pek sevmiyor nedense aslinda ben de cok severim hatta mavi ve siyah rengi hep bera er almisimdir. farkli farkli olsun diye ama son 5 6 yildir almadim. pek sevilmiyor diye.

"A man should hear a little music, read a little poetry, and see a fine picture every day of his life, in order that worldly cares may not obliterate the sense of the beautiful which God has implanted in the human soul.”

Sanırım bu aradığınız.. Google Books taramasında baya kullanıldığını görebilirsiniz. Ama nerede demiş, belli değil.

Man sollte, sagte er, alle Tage wenigstens ein kleines Lied hören, ein gutes Gedicht lesen, ein treffliches Gemälde sehen und, wenn es möglich zu machen wäre, einige vernünftige Worte sprechen.

Quelle: Wilhelm Meisters Lehrjahre V, 1

Burada geçiyormuş: en.wikipedia.org's_Apprenticeship

orijinali şu şekilde olmalı:

„Man sollte alle Tage wenigstens ein kleines Lied hören, ein gutes Gedicht lesen, ein treffliches Gemälde sehen und, wenn es möglich zu machen wäre, ein vernünftiges Wort sprechen.“

gutezitate.com

bu söz, Goethe'nin "Wilhelm Meister’in Çıraklık Yılları" adlı eserinden (orj. Wilhelm Meisters Lehrjahre) alınmıştır.

Aslında renkli bir kişilik ama aklı biraz dağınık ve hayatında bazı karartılar var. Bu olumsuzlukları dağıtmaya çalışıyor, iplerinden kurtulduktan sonraki hayatının aslında gayet eğlenceli ve keyifli olabileceğini düşünüyor.

Ps: yorumlarımız profesyonel değildir :p

bu insan ya ailesinden bir büyükle görüşmüyor, ya da kafasında gerçekleşeceğini düşünmediği bir hayali var
ya da uzun zamandır sakladığı ve artık saklamaktan bıkıp ortaya çıkmasını istediği bir sırrı var.

mobil kullanıcıları düşünüp link de verseydiniz keşke. biz de yorumlardık en azından. paramızla rezil oluyoruz burada.. =/

bu resmi yapanla kanka olunur. eğlenceli, sürrealist kişilik :))

biz siz onlar bensiz daha mutlular'ın isteği üzerine link: tinypic.com

çevresindeki bazı insanların abidik gubidik şeylerden anlam çıkarmaya çalışmasından dolayı canı sıkılmış çocuğun o.O

renk secimi ve desenlerin ic ice gecisine dayanarak dmt transında olabilir diyorum.
ayrica kimi yerlede golgeleme yapmaya calismis. ucuncu boyut hissi vermis distaki koyu siyahlarla. dairesel formlu calisma olmus. sivri ve sert koseler goremedigim icin cocugun kavga ve gurultuyu sevmeyen kendi halinde, bariscil birisi oldugunu da ekleyeyim.

canı sıkılınca karalamış ve çizdiğinin de üzerinden 2. sini çizerek bir yerde birleştirmiş.

derste sıkılınca yaptıklarımıza benziyor.

yani son derece anlamsız geldi bana. canı sıkılmış bir de boyamış işte.

ruh hali sıkkın bunalmış :((

renkli de olsa sınırları olan biri.
kalple ya da spesifikleştirmeden vücudunun sol tarafıyla ilgili herhangi bir sorunu var mı?
ayrıca midesine düşkün biri (bu tabiri anlar mısın bilemem).
bunlar dışında kendisini durduran bir şeyler var gibi hayatında. ya da mutluyken bile arka planda aksi bir duygu hep duruyormuş gibi.
sakin biri genel olarak.

tamamen atmaca. gerçeklik garantisi bulunmamaktadır.

uzunuzunilgi, sol tarafında problemi var mı bilmiyorum, ve midesine düşkün demekle de ne demek istediğini tahmin ettiğin gibi, anlamadım :)

@letheavendangered, yemeyi seven desem de aynı anlamı karşılar .)

asdasda ben de başka bir anlamı mı var acaba diye düşünmüştüm sen öyle diyince.

yok. elindeki schengen, ama ingiltere schengen ülkesi değil.

sulu patates ya da patatesli havuçlu bezelye ya da nohut yemeği yanına pilav yanına cacık yapabilirsiniz. baya sağlıklı doyurucu ve ucuz olur bu menü.

bu dediğim yemekleri yapmak oldukça pratik. ben de öğrenciyim normalde hep ekmek arası, hazır yemekler, sipariş yemekleri falan yiyorum arada bunlardan yapıp yiyorum sindirim sistemim düzeliyor valla.

Fırında patatesli tavuk çok pratik ve ekonomik olabiliyor fırın varsa tabi.

Ispanak da pazarda ucuz baya becerebilirseniz deneyin ben beceremiyorum.

en ucuz peynırlerden veya lor peynırı ıle yumurtayı karıştırın pişirin. hem kolay hem besleyici hem ucuz.

soğanlı yumurta. azcık 100 gr falan kıyma eklerseniz güzel olur.

sulu yemeklerden patates en kolayı.

sebze alın ucuz hem, şinitzelin yanında sağlıklı bir şeyler de olsun.

karnabahar, kabak, havuç alıp doğrayıp atın su dolu bir tencereye on beş dakikaya hafif haşlanır. üzerine limon sıkıp baharatla yiyebilirsiniz. bol bol yeşillik domates vs. salatalık malzemeler alın doyurun karnınzı.

evet patates zam rekoru kırdı, artık öyle ucuz değil.

marketlerden konserve bezelye alıp, içine biraz havuç falan ekleyip yemek yapabilirsiniz, yanına da pilav.

Patates alacağımız parayla tavuk alabiliyoruz,çok daha ucuza geliyor. En ucuz patatesi 3 liraya buluyoruz soyarken verdiği fireyle birlikte geliyor zaten tavuk parasına. Bütün öneriler için teşekkürler hepsini inceliyorum tek tek. Önerileri bekliyorum.

Biz her hafta pazara gidiyoruz. Zaten iki kişiyiz. Kabak patlıcan falan ucuzladı bu aralar. Yarımşar kilo alsan bile yeter 2 liraya bi öğün yemek çıkar yanına ekmek alın 1 lira da o gayet rahat doyarsınız. Pirinç pilavı yerine bulgur tercih edin daha sağlıklı. Onu da meyhane pilavı tarzı sebzeli yapın. Yarım patlıcan 2 yeşil biber koydun mu tamamdır. Bir de arpa şehriyeli çorba olabilir. Bi paket şehriye ile 10-15 kere çorba yapabilirsin.

patatesin kilosu bu yıl bir dönem 3-4 liraya kadar çıkınca artık ekonomik tariflere patatesli tarifler yazmanın zamanı yavaş yavaş geçecek gibi:))

tavuk alıp tavuk sote yapabilirsiniz. fırınız varsa fırın poşetiyle yapın çok daha pratik olur. yoksa tavada tavuk sote. şimdi tarifi vermeme gerek yok, internette zaten bir sürü var.

şimdi hocam sebze yemekleri ucuz olmaya ucuzdur ama pratik midir derseniz ne yalan söyliyim değil yani. örneğin ıspanak yıkaması zordur. fasülye desen ayıklayacaksın pişireceksin.
yaz türlüsü
taze fasülye
ıspanak
karnabahar yemeği

mesela bunlar zor değil. biraz zaman ayırabilirim diyorsanız portakalagaci sitesinden bakıp bakıp yapabilirsiniz.


püf noktası. uydurma yemek yapmak:
elinizde bazı malzemeler var ve açsınız bu malzemelerden de ne yemek olur bilmiyorsunuz. soğanı kavurun. soğan kavrulduktan sonra salça ekleyin. bir iki döndürdükten sonra elinizdeki malzemeleri doğrayıp tencereye atın. duruma göre biraz su ekleyebilirsiniz. biraz tok gözüksün diye içine bulgur veya pirinç atabilirsiniz. afiyet olsun :)

tavuk burger salamları var süpermarketlerde, sekizli falan satılıyor. 3,5 lira falan olması lazım fıyatları onların. ondan alıyonuz. iki tane domates alıyonuz. çiçek ekmek denen bi ekmek türü var, bir de ondan şeyapın. lan çok ucuz oldu derseniz bir de marul alırsınız. ahan da size fakir hamburgeri. 6-7 liraya üçünüz de doyarsınız.

dilimli ekmek alın ya da normal ekmeği dilimleyin, tavada ısıtın, yağ varsa çok az yağda kızartın. üzerine tereyağ sürün, kekik,tuz, kimyondan oluşan baharatı karıştırıp üzerine serpin. domates ve çayla çok hoş oluyor bu.

ya bir de çorba bir iki çorba haricinde aslında kolay bir yemek. hazır çorba içeceğinize kolay olan çorbalar:

tarhana çorbası
yoğurt çorbası
şehriye çorbası

ben içlerinde en çok spotify'ı sevdim, belki de ilk göz ağrım olduğundandır. ama samsung galaxy wonder telefonumda beni kanser ediyor. bir komut vermek için 3 dk bekliyorum falan.

spotify tek gecerim
(ios da kullaniyorum mohtesem)

spotlu fay güzeldir, 2 senedir kullanıyorum bi yamuğunu görmedim

spotify by far diyorum.

Su siralar spotify kulllaniyorum ondan once deezer kullandim. Tavsiyem spotify. Hem uygulama olarak hem icerik olarak gayet guzel. Fizy'yi de gormemis olayim.

spotify ben de hastasıyım :) kullandıktan sonra deezer ın arayüzüne alışamadım. 1 ay bedava zaten

noter yerine başvuracağın ülkenin konsolosluğundan onaylatabilirsin. alman konsolosluğu ilk 3 belgeyi üzretsiz, 4 ve sonrasını da tanesi 10 eurodan onaylıyor ve okullar onu da kabul ediyor, hatta aslında noterden daha geçerli oluyor konsolosluk onayı. hem de noter 30 liraya onaylamaz tabii ki daha fazla para ister diye düşünüyorum. bir diplomayı 90 tl'ye çeviriyorlar çünkü.

tercüme+noter+kaymakamlıktan apostil alman gerek
apostil ücretsiz ancak tercüme+noter 60-70 lira tutar. konsolosluk en mantıklısı.

tercümeyi ne için yapacağımı anlamadım? Belge zaten ingilizce ama bu onay yazısı falan için mi ?

Noter ingilizce belgeye tercumesi olmadan onay vermiyor.

romanyayla ilgili çok büyük konuşuyor olabilirim ama, bir daha allah düşürmesin diyorum. münih derdim ben her türlü. ama orada harcayacağın para, muhtemelen bükreşte harcayacağının 4 katı falan olacaktır toplamda.

münich'e git. takıl orada, sonra atla trene, ver elini nürnberg. orda da takıl, meydanı falan gör, lebkuchen ye, sıcak şarap iç.

bükreş'te napıcan hem tek başına.

allianz arena'yı bile görsen yeter be!

bence bükreş ama münih'te arkadaşının olması daha avantajlı kılıyor.

nürnberg'de sıcak şarap bu mevsimde kalmadı yalnız. lebkuchen'i de arayıp bulman lazım. nürnberg'e gidersen haber et, tarif ederim.

münih.. 2-3 saat mesafede viena var, benzer mesafede zürih var.. hiz limiti olmayan otobanlar var, müthis müzeler, süper pizza yapan mekanlar, tonla asya restorani... 1-2 saat mesafede kayak imkani(su an kar var midir bilmem).. var oglu var..

Antep'te Zeugma varmış. Görülebilir.

gaziantep için;
-dünyanın en büyük mozaik müzesi, zeugma. aynı zamanda antik kent de var görmek istersen.
-dünyanın en uzun parkı, zaten antep içinde görürsün gezerken.
-mutfak müzesi, cam müzesi, savaş müzesi.... görebileceğin çok fazla müze var.
-bey mahallesi, eski tarihi antep evleri kilise cami üçlüsü var görebileceğin. aynı zamanda burada çok da fazla cafe var, antep evlerinden evrilen. eğer uğrarsan papirüs var git diyebileceğim. (atatürk'ün kütüğü bey mahallesinde, papirüs de atatürk'ün konakladığı ev.)
-bakırcılar çarşısı, zincirli bedesteni
- tarihi tahmis kahvesi (bu çok ünlü, menengiç kahvesi özellikle)
- tütün hanı, gidersen mağarasını da gez hatta oturabilirsin de.
- hayvanat bahçesi türkiye'nin en büyüğü galiba.

aklıma gelenler bunlar. gezebilirsen gez derim gelmişken. antep için soru olursa yardımcı olabilirim.

urfa için;
eksiduyu.ru

Mardin
Mor Gabriel Manastırı

Mardin de dolaş görebildiğin tüm kliselere git kapalıydı bile kapıyı cal acarlar ısrar edince...Mardin sokaklarında gez...

Telkari atölyelerine git
Midyata estele git
Mardin'de medreseleri gez Mezopotamya manzaralı

www.carpooling.com
www.blablacar.com

czech-transport.com bu siteden almıştım ben tren biletini. yalnız trenler bayaa bi eski haberin olsun.

polskibus.com dan aldım en iyisi o gibi.

polskibus +1

dövemez misin? er kişi misin? şahsen ben şiddet yanlısı olduğum için normal düşünemiyorum.

şiddet her şeyin çözümüdür abi.

Karşıyaka da çok oluyor böyle tipler.
Bizim bahçede 70 yıllık ağaç vardı biri kesmeye kalktı hayvan herifle aynı düşüncede olduğum için en son ağacın üzerine tırmanıyordu.

Bence döv.En kötü git savcılığa ver sormadan iş yaptı diye para cezası yesin

Ben kadinim. babam da benden daha sinirli bir yapiya sahip oldugu icin ve de silahi oldugu icin hic bulasmamayi tercih ediyor, yoksa cinayet cikabilir o gerizekalinin da malligiyla. belediye apartmanin kendi bahcesine karismaz diyor babam. yasal bir sey icin yoneticinin ilgilenmesi gerekir dedi ama onlari da dovmeye kalkmis bu adam.

İlla dövülmesi gerekiyorsa, ben dövebilirim, bahçeli yakınım zaten, balgattayım.

çok mağdur iseniz gelirim, konuşursunuz siz, herhangi br kaba kuvvet gerektiğinde müdahale ederim.

aynen. grimer'e devret işi. gelsin adamı bir kere dövsün güzelce bak kuzu gibi olur yemin ederim.

Grimer, sagol ama izmir karsiyaka dedim :)

belediyeye şikayet et direkt, cezası var.

imza toplayin, adami binadan attirmaya calisin. hakkinda escinsel diye dedikodu da cikarabilirsiniz.

dnznc, binadakileri gorsen, hangi birini attiracagina sen karar veremezsin. daha gecen ay benim odamdaki aynayi zangir zangir titretecek kadar yuksek seste muzik dinleyen ust komsuyu duzgunce uyardim diye benim kapima gelemezsin diye ustume saldirdi nerdeyse, benim avukatim var sen biliyo musuuuaaann diyen biri cunku. karsi komsu apartmanda sigara icen bi tip. digerleri de zaten ya almanci ya da bos daireler.

divit, annemin dedigine gore buralarda o kadar cok budama ve kesim yapiyorlarmis ki, belediyenin ruhu bile duymuyormus. ama ben yine de yarin karsiyaka belediyesini arayip sansimi deneyecegim.

ben olsam tasinmaya bakardim. benim de ust komsum cilginin biri. hukuk masteri yapiyorum ben, sizin kanunlardan haberiniz var miiaaa dedi, ben de kanunu aldim kapisini caldim. 'haaa, evet' dedi. simdi baska ev ariyorum cunku dayanamiyorum, laf da anlamiyor, karsisina gecip konusunca haklisiniz, dikkat edicem vs... ama haftasonu sabahin korunde elektrik supurgesi calistiriyor, oglu gece yarilarina kadar kosuyor, yine kapisini caliyorum, ay afedersiniz diyor, kapatiyor kapisini. bazen acmiyor bile. yapacak bir sey yok, ben ev degistiriyorum. ev alma komsu al demisler ya, ben komsuluktan da gectim insan ariyorum

belediye (hele ki eski bir ağaçsa) adamın bir yerinde şırıngayla kan alır, bu konuda ksk belediyesi aslında oldukça titiz ara sokaklara çok müdahale etmiyorlar ihbar gelmedikçe. en olmadı adres ver pislik yapalım.

gumrukte alikonulmazsin, zaten yakalanirsan sinir disi edileceksin. o yuzden cikis yapiyor olman o esnada cok sorun olmaz. ama bundan sonraki vize basvurularinda sorun olabilir. eger ucagin 17 temmuz sabahindan ise 16'si gecesi havaalanina git, valizlerini vs teslim edip pasaport kontrolunden gec. daha sonra oralarda takilirsin, sabah da ucaga binersin. bu durumda 16'sinda italyadan cikmis olur ve ucaga 17'sinde binebilirsin.

ileride avrupa ülkelerinden vize alırken zorlanabilirsin

edit. crucionun cevabını okudum, öyle yap.

@crucio

Hangi hava yolu şirketi uçagın kalkmasına saatler var iken kontuar açıyor ?

Aynisi bana almanyada oldu. sadece 3 saatten dolayi gun attigi icin polise sordum, bir daha belki hic vize alamazsin dediler. o yuzden 100 euro daha pahali olan bileti almak zorunda kalmistim sadece 3 saat icin. bence sen de riske atma. oturumla cok guzel olmus gecmisini vizeden sonra cikis yaparak tamamen ters duruma dusurme.

şuan büyük bi dejavu yaşıyorum ben bu duyuruyu daha önceden okuduğuma net eminim.en azından @letheavendangered'nin mesajını okudum

Amerika aynı durumda 3 yıl giriş yasağı uyguluyor.
AB için net bir karar yok ancak süreci zorlaştırabileceği çok net ortada.

Riske atma 150 tl için.

@paudi

uluslararasi ucuslarda bir gun oncesinden valizlerinizi birakabiliyorsunuz diye biliyorum. senin ucusun icin ozel kontuar acilmiyor ama genel kontuarlardan check-in yapabiliyorsun

"burasi italya, burda bisey olmaz" diye bir sey yok. schengen bolgesi, schengen vizesi her yerde ortak denetimde. bugun italyadan 1 gun bile gec ciksan, bu yarin baska bir ulkeden schengen vizesi alirken illa ki sorun cikacak. sonucta sadece italyayi degil, komple schengen bolgesini iznin bittikten sonra terk ediyorsun ve bu vize basvurusu yaptiginda direkt reddedilme sebebi bile olabiliyor. alman konsoloslugunda calisan bir arkadasim, vize basvurularinda ilk once bakilan seylerden biri oldugunu soylemisti schengen bolgesinden daha onceki cikis tarihlerinin.

2 yıl öncekiyle aynıysa gece 12'den sonra yatmaya başlıyor, ama seninki yatmışken benimki daha yatmamış olabiliyor falan. herkesin aynı anda değil yani.

krediler 22:30 itibariyle burslar ise 12 den sonra yatmaya başlıyor..
22:30 da çektiğimi biliyorum.

00.30 da yattı benimki geçen.

yarım saat oldu çekeli :)

vpn kullanıyorsan bbc üzerinden izleyebilirsin galiba.

www.eksiduyuru.com

Vörosmarity Meydanında her gün saat 2:30 da "free walking tour" cular gösteriyor kendini, o turlara katıl, onların bir normal şehir turu, komunizm turu, yahudi mahallesi turu bir de gece pub crawl u var. bunların hepsine katıl bence, şehri yerlilerle öğrenmek en güzeli, zaten onlar yolda her şeyi anlatıyor ve birçok gezip görecek yer öğreniyorsun. Ben zaten Vörosmarity meydanını ve harabe barları tavsiye ederim.

gece nehir turuna katılın.

2. sefer gittim gectigimiz haftasonu budapeste'ye. 1 mayisla birlestirdim ve 4 gunluk bir tatil yaptim orda. Macar bir arkadasim gezdirdi beni de. Tavsiye edebilecegim yerler arasinda;

margaret island, gellert hill ve fisherman bastion'a kesinlikle gormelisin. fisherman bastion'dan parlamento binasinin cok guzel fotograflarini cekebilirsin. buda castle, parlamento, chain bridge, st. istvan basilica'si, heroes square'de siradakiler olmali. matthias church zaten fisherman bastion'da onu da aradan cikarirsin.

vaci utca denilen unlu bir sokaklari var ama pek bi esprisi yok. sagli sollu magazalar ve cafeler var. hard rock cafe ve buddha bar var sokak uzerinde. oralari gidip gorebilirsin. aksamda Kiraly street'e gidebilirsin. Vaci utca'nin sonuna ulasip bir sure dumduz devam ettiginde sag tarafta kalan ve iceri dogru uzayan bir sokak goreceksin. pub ve ruin pub'lar bulunuyor bu sokakta. macar sarabi ve palinka'yi tadabilirsin.

gellert hill ve fisherman bastion'a birde gece gitmeye calis. budapeste'nin manzarisi gunduz ayri, gece apayri guzel.

Gece tekne turu yap.parani forint yapmadan gutme su bile vermiyorlar adama.

Cogu zaten soylenmis, ekleme yapayim. Kucuk, bizim esnaf lokantasi tarzi yerlerde macar yemekleri ye, gulas ozellikle. sarapla aran iyiyse tokaji bence en guzel saraplari. hatta sparkling olanini isteyebilirim bile :p kürtös kalacs diye bir sey var, yine sokaklarda satiliyor. turkiyeye bi ara makara adi altinda gelmis, ama onlarinki orijinali. bir de instant diye bir bar var, sanirim en meshur iki taneden biri. orayi oneririm, degisik bir atmosferi var. digeri de szimpla. o da guzel, ama bence instant daha guzel.

arkadaşın dediği gibi vörosmarity meydanındaki çeşmenin orada free walking turlar oluyo. önce öğleden önce şehir turu var o bittikten 1 saat sonrada komünizm ya da yahudi mah. turları oluyo.

House of Terror müzesine gidebilirsin. ama 6 da kapanıyo. o yüzden erken git.
hosok tere meydanı var meşhur gidersin zaten. oranın arkasında şehir parkı var. yürüyüş yapabilirsin. küçük gölet var orada dinlenebilirsin. sonra biraz daha yürüdüğünde parkın içinden termal kaplıca var turistik bir yer. akşamlarıda iyi ortam oluyo ismi szechenyi.

arkadaşların verdiği bar yerleri iyidir. geceleri gidersin. ya da pub crawl katılırsın ama biraz çoluk çocuk işi bana göre.
eğer erkeksen cluplarda tanıştığın kızlar evine davet ederse çekinmeden gidebilirsin ya sen davet edebilirsin.
ancak akşamları ve geceleri sokaklarda fahişelere dikkat et. yavaş yavaş yürürsen yada fiyat sorarsan peşine düşüyolar. yoluna git sen.

metroları ve otobüslere kaçak binebiliyosun.tabii yinede görevlileri kolla.
yemek için torok etteremler var birisi astoria durağının orada Karslı bir abi işletiyo. yani yabancılık çekmek istemiyosan bizim yemekleri orada bulucaksın.
kahvaltı için bizdeki gibi küçük pastaneler oluyo börekleri iyidir.

para bozdurmadan önce komisyon alıp almadıklarını sor yinede.
www.valutacentrum.hu
burada exchangelerin güncel bilgilerini bulabilirsin.

hediyelik eşya için "Central Market Hall" ikinci katında uygun fiyata bulabilirsin. çok geç gitme akşam olmadan kapanıyo.

free walking turlarında çoğu şeyi görebilirsin zaten. onun haricinde buda tarafında eski osmanlıdan yerlere gidebilirsin zamanın varsa.
akıllı telefonun varsa tripadvisor uygulamasını ve haritasını indir. oradayken kullanırsın çok işine yarıyor. gps kullanabiliyosun.

mimarisi ve ucuzluğuyla çok güzel bir şehirdir.

yeminle fiyatı söylemediğiniz için beynim yandı duman çıkıyor...

bobrek.avi.

mesaj atıp sordum, "yurtdışı olduğu için o fiyata satıyorum" dedi. kayıtlıymış da. ama zaten satıldı dedi. yine de merak ediyorum hala, 900e temiz iphone 5 olur mu diye.

Once hollandaya gideceksen ve sportif faaliyet olduguyla ilgili yazi belgr vs varsa italyanin da belge bilet ve sigortasiyla hollandaya basvuracaksin. alman konsoloslugu vize bolumunde calisan arkadasimdan kesin bilgi.

en çok nerede kalındığı olayı aynı seyahat için geçerli oluyor. siz ilk girişinizi hollanda'dan yapıp sonra geri tr'ye dönecekseniz, hollanda'dan vize almalısınız.

kağıt üstünde başka ülkenin verdiği schengen ile de girebilirsiniz ama pratikte hollanda pasaport polisleri soru sorup sıkıntı çıkarabilirler.

hollanda'dan alacaksınız.

hollanda schengen bölgesine ilk girişlerde mutlaka kendi vizesini istiyor, başka bir vize ile hollanda'ya giriş yapamazsınız.

carrefour migros gibi marketlerde var. kuru fasulye, nohut, tas kebabı, pilav, bulgur vs. gibi. aliminyum bir tabak içinde direk mikrodalgada ısıtıp yiyorsun. fakat fiyatları biraz komik. bir tabak kuru fasulye 12 lira falan. markası da easyfood'du yanlış hatırlamıyorsam. hazır çorbalar, ton balıklarının olduğu reyonda oluyor genelde.

yok yok, alüminyum tabak mikrodalgaya koyulmaz ki! patlar, aman diyeyim. mika denen maddeden yapılmış kaplarda oluyor mikrodalgaya koyulabilecek yemekler.

gereksiz pahalı şeyler onlar. avuç içi kadar yemeğe o para verilmez.

iki yumurta kırın, öyle şeyler yemeyin. çok zararlı. ilerde neden kanser oldum ben diye düşünürsünüz sonra :)

Oha, ielts e en cok zaman kala kaydolan insan olabilirsin. Her hafta olan bi sinav bu, o yuzden bi ay hayvani bir sure.

böyle yapmak zorundaydım çünkü önümde daha bundan önce 3 sınav var diye sallamadım pek ama hepsinin kontenjanı dolduğu için bunu da riske atmak istemedim. daha mart ayındayken nisan ve mayıs için bütün kontenjanlar dolmuştu tüm türkiyede.

yani o diğer emailin gelmesine daha vakit var, öyle mi? ben de panik yaptım yine acaba yanlış bir şey mi var diye.

o temel bilgiler, referans numarası, roadtoielts olan mail bana sınavdan 10 gün önce gelmişti. Zaten "10 gün önce mail göndereceğiz, gelmezse haber verin" gibi bir şey yazıyordu. Neden erken gönderdiler sistem mi değişti bilmiyorum.

Sınava giriş yeri de sınavdan 4 gün önce açıklanıyordu. +/-3 gün içinde speaking oluyor, 4 gün kala girip bakman lazım o yüzden. Şimdi kabul etmemesinin sebebi o olabilir.

British Council için konuşuyorum bu arada. (Ben 5 Nisanda girdim, mail 25 Martta gelmiş.)

Ortaya cikarsa evet, pasaportu kimin ustunden aldiysan ona idari sorusturma aciliyor, ciddi problem yani. ama o kontrol nasil oluyor bilmiyorum.

naneli sakız da çiğne birkaç tane at ağzına. ya da evde karanfil varsa ondan çiğne.

aklında olsun biraz pahalı ama Listerine ağız suları acayip etkili. ferahladığını hissediyorsun resmen.

ağız suyuyla da çalkala, koku kalmaz. sakız faln çiğne, bol su iç, boğazın miden falan temizlensin bi havalansın.

sosise devam et.

Motivasyon mektubu herkesin yazdigi bi sey ve bazi okullar ciddi onem veriyo basvuracaginiz okulu bilmiyorum ama dikkat etmek lazim ozellikle kesinlikle orijinal sizin elinizden cikmali. Yanilgiya dusup insanlar ne yazmis diyip bakip onlardan alintilar yapmayin. Onun disinda oyle seyler dusunmezler onlar notlara bakarlar yok bizden sonra da boyle dusunur gibi seyler yok notlar onemli onlarin

ben su anda almanyada bir master programinda admission referee olarak calisiyorum o yuzden sorularina cevap vereyim hemen.

1) yanlis anlama ama sacma bir soru bu. adamlar motivasyon mektubu gerekiyor demis, herkes yazar mi diye soruyorsun. evet yazar. bizim bolumde motivasyon mektubun yoksa degerlendirmeye girmeden eleniyorsun.

2) "o kadar okumuş şimdi o alanda çalışmak istemiyor, demek ki bizden mezun olunca da aynısını düşünebilecek bi kişilik bu" diye dusunmezler kesinlikle. durumun yukarda yazdigin gibi aciklaman cok mantikli olur bence. iste bir sene sinavlara hazirlanman gerekicegini falan filan. bir de bolumunden memnun olmamak ve baska birsey okumak istemek kotu birsey degil aksine ne istedigini bildigini gosteriyor.

baska sorun olursa mesaj atabilirsin.

mektup gerekiyor demiyorlar, desirable but not a must şeklinde tanımlı. şimdi yazıyorum bir tane. mümkün olduğunca özgün olabilmek için internetten örnek falan da araştırmadım, olduğum gibi ne düşünüyorsam öyle yazıyorum. bitirince göndermek isterim :)

Avrupada yaptigim bircok basvuruda sartsa sart diye belirtilmisti hep. bunda optional olunca tereddut ettim, ama yazdim bile.

rofl? lmao?

lmfao

haha

yabancılar lol'dan daha fazla "lmfao" kullanıyor.

F'siz olani da var, lmao. fucking dememis olmak icin. biraz daha kibar bu.

xdxd

mdr

(bkz: alka seltzer) mis gibi yapıyor valla, bol bol da su iç, soda iç.

Alkol aldığın geceler yatmadan önce içebildiğin kadar su içmen gerek. Alkolün parçalanması için su harcanıyor deli gibi.

Sabah da aynı şekilde içebildiğin kadar su...

merhaba. @loralynn e katılıyorum alkaseltzer i gece uyumadan bi tane sabah uyandığınızda bi tane ama çok az su, hatta bardağın 4 te birinden bile az alırsanız kesiyo akşamdan kalmalığı. sederjin de öyle. soda/ayran da işe yarıyor.

bir bardak kaynar suyun içine 2-3 ince dilim taze zencefil, 1 dilim limon koyup, 3-4 dakika demlenmesini bekleyip içeceksin, ooh mis. hem mideye hem başa iyi geliyor, insanın içini ferahlatıyor. hem de lezzetli.

Yatmadan önce çok bol su.
Sabah da su, soda ve Powerade.

telefona para vermekten ben de hoşlanmıyorum. iphone 4 var elimde çok memnunum kendisinden. 7.1 güncellemesinden sonra özellikle harika oldu. her türlü işimi de yapabiliyorum kendisi ile. şu an sıfır almak pek mantıklı değil ama temiz bir ikinci el iphone 4 veya sıfır 4s alabilirsiniz bence.

s3 de fena değil. ama şunu söyliyim. s3 te alsan iphone 4 te alsan şarj problemin olacak hem de deli gibi. sırf bu sebepten s3 ü bıraktım. eski nokia kullanıyorum. 5 günde bir şarj ediyorum.

Xperia zr aldım akıyorum.

Gm discovery aldı iki arkadaşım seninle aynı şekilde düşünüyolardı, hayatlarından memnunlar. Bu da değişik bi öneri olsun.

Gm discovery

LG G2 süper sarjida baya gidiyo deli gibi kullanmaya ragmen.

Tikler formalite. cunku ben iphone sormustum, baska marka degil.

www.eksiduyuru.com

koleji cebeciyi bilmiyorum ama, oralarda hiç bulunmazsa yüksel'deki limon'da var, özellikle alt katında. akşam olursa eğer, akşam pazarında tam da oranın önünde satıyordu bir adam. hem hangimizin yolu kızılaydan geçmiyor ki :)

bant yoksa her turlu acip koklarim. bant varsa acilmaz.

Sampuan neden koklanmasin ki, acip kafamiza surmuyoruz ya :p

Zaten gerekli olanlara koruyucu bant koyuyorlar. Testerlari falan oluyor. Ama kremlerde olmuyor mesela acip sikanlar var. O da ayib bence.

A.

A.
ayrıca bir süre sonra kremlerden biri tester'a dönüşüyor öyle yerlerde.

Peki daha sonra reyon gorevlisi gelse ve "hanfendieee napiyonuz onlar tester degil acamazsiniz bakin simdi son kullanma tarihini baslattiniz" diye cemkirse ne yaparsiniz? Bu urunlerin arkasinda mesela 6M gibi isaretler varmis meger, kapak acildiktan sonra 6 ay boyunca kullanilabilecegini soyleyen.

Bant varsa açmam, bant yoksa ve steril kalması gereken bir ürünse yine açmam. Öbür türlü mutlaka bakarım kokusuna. Kokusunu bilsem bile koklarım.

hıııı, o konu. ojelerde başıma geldi o. yani açıkçası benim davranışım da saflık yani. rengini şişeden tam anlayamadan biraz da dokusuna bakmak için kapağını açıp fırçasına baktım. kadın da 'hanfendi napıyosunuz kuruyor sonra ojeleer.son kullanma tarihi geçmiş diye geri geliyor sonraa' dedi. ben de 'aa öyle mi kusura bakmayın bilmiyordum o zaman ben bu ojeyi satın alayım dedim. kendisi ay yok gerek yok dedi. konu kapandı.

yani özür dilerim kısacası.

swahili enteresan güzel bi dil bence.

o zaman "öğrenebileceğin" bir dil aramak daha mantıklı olabilir. yani dinleme alıştırması için kolayca film ve dizilerine ulaşabileceğin ya da sahaftan okuma materyalleri bulabileceğin bir şey olmalı.

benim oyum fince'ye bu arada.

İzlandaca öğrenebilen konuşabilen biri bence yeryüzünde her dili öğrenebilir. Tabii bu sözüm iskandinavlar için geçerli değil. Bir isveçli oturup izlandaca öğrenebilir.

norveç, danimarka veya isveç dillerinden birini öğrenebilirsin. zaten birini öğrenen diğerlerini çok çabuk kapıyor. eğer bu üçlüye başlayacaksan norveç dilinden başla.

orta popüler: portekizce. bir seçenek.

Flemenkce. hem sonrasinda hem almancayi hem de iskandinav dillerini anlayabilirsin.

arapça?

fince. yapısı türkçeye yakın. fin kültürü ilginç. ancak öğrenme seçenekleri çok zayıf. kursu ankarada yok örneğin. üniversitelerde bölümü yok. ancak internet ve üniversiteyi finlandiyada okuyan insanlar yardımcı olabilir.
sırpça da ilginç bir dil olabilir. edebiyat seviyorsan bize yakın bakış açıları var.

arapça? zevkli midir bilmiyorum ama okunacak kaynak bol. dini bir sebeple yazmıyorum komşularımız vs. dolayısıyla arapça iyi olabilir. Meslek nedir bilmiyorum ama iş hayatında da arapça bilmek işe yarayacaktır diye düşünüyorum. Zaten dünya'nın en çok konuşulan 5. diliymiş. Hem ibranice falan demişsiniz önceki duyurularınızda aynı dil ailesinden sonuçta.
fransızca, ispanyolca, almanca, rusça olmasın demişsiniz portekizce olabilir ayrıca.
Esperanto var bir de eğlenceli olur onu da deneyebilirsiniz.
Flemenkçe de düşünülebilir.
Ama bana kalsa İsveççe öğrenirdim sonra da İsveç'e kaçardım o ayrı.

norvecce fena degil, youtube da bir kiz vardi ogreten cok tatli, guzeldi bayagi melodik inisli cikisli diger iskandinav dilleri gibi.

italyanca keyiflidir ama bana kariyerimde veya günlük hayatta hiçbir katkı sağlamasın, sadece güzel ve keyifli bir dil olsun dersen latince'ye aban.

cemaatin sohbetlerine takılın

almanya'da ki sivil toplum kuruluşlarına katıl.
nerede nasıl bulurum diyorsan da eurodesk'e sor.
Eurodesk Almanya > www.eurodesk.org
Almanca konusunda zorlanırım, bana Türkler yardım etsin dersen de;
eurodesk.ua.gov.tr

couchsurfing
meetup

abiler ve dedelerden uzak durmak istiyorum :) zaten buraya gelis nedenlerimin arasinda yer aliyorlar. dil konusu biraz zorluyor beni. cliquot ve yigitovic tavsiyeler icin tesekkur ederim.

Akıllı telefonunuz varsa meetup yükleyin, ilgi alanlarına göre haftalık toplantılar oluyor.

Spora ilgin varsa eğer Crossfit box'ları. Crossfit destekçisi değilim ama komünite olarak çok sıcakkanlı adamlar, orada arkadaş yapamama şansın yok. Genel zincir gym'ler çok büyük oldukları için işe yaramayabilirler.

Ay regensburg cok ciciii :)))
couchsurfing+1 diyorum ve arttiriyorum. regensburg ufsk bir yer oldugundan gencler genelde munih ve nurnberge gidip eglenir. zaten azicik bir yol. oralara gidebilirsin bu cs toplantilari icin, eger regensburgdakileri begenmezsen.
bir de alakasiz ama, orda ne is yapiyorsun? Ozelden de yazabilirsin istersen. ben mobilde oldugum icin mesaj atamadim.

Meetup guzel uygulamaymis ama burda 3 tane grup var, Ingilizce konusan ev kadinlari,Haskell programlama (Haskell zor is :)) digeri ise kadinlar icin DIY. pek ilgi cekici birsey yok ama Haskell den baslayacagim.

Crossfit e gittim bakmak icin lakin acilacak ilani koymuslar 2013 de :/ hala kapali.

Couchsurfing pek aktif degil gibi gorunuyor bakalim bu hafta bulusmalarina gidecegim.

Eurodesk e tam bakamadim bakinca sonuclari buraya yazacagim.

Ayrica tavsiyeleriniz icin cok tesekkur ederim.

sokağın solundaki camiden sağa dön, soldan ikinci bina asdasasdasd pardon, tutamadım.

benim önerim, en yakın civar ülkeye senin de dediğin gibi uçakla gidip, ordan otobüs ya da carpooling'le polonyaya geçmek olurdu. ama polonyanın neresine? sadece belli bir bölgeyi mi gezeceksin, tek şehir mi, bütün ülkeyi dolaşayım mı istiyorsun? bunlara göre başka alternatifler de değerlendirilebilir.

ben 2 ihtimalle ya varşova ya da poznana gidiyorum. bütün polonyayı gezmek istemiyorum.

bahaneyle doğu avrupayı da görmüş olurum interrail deneyeyim diyorum ama uykusuzluk beni mahveder. bir de kaç gün süreceğini bilmiyorum. başka bir zaman o ülkeleri gezme fırsatım olur mu bilmiyorum.

tek şehir +otobüs eninde sonunda yapacağım gibi geliyor ama hangi ülkelerden yapayım bilmiyorum. bir de bazen otobüs bileti uçak biletinin 2 katı bile olabiliyor o ihtimal de var.

birkaç sene önce taksiler yapıyordu o servisi 10 liraya taksi dolmuş gibi. o zamandan beri yeni bir şey var mı bilmiyorum.

çünkü insanlar balık tutmayı öğrenmek istemiyor, balık vermenizi istiyor.

ben de uyuz oluyorum bunlara, çünkü eğer araştıracak kadar vaktim vs olsa, zaten araştırırım. buraya sormuşum, demek ki o cevaba acil veya en pratik şekilde ulaşmam gerekiyor.

@letheavendangered ama zaten internetin bir yerinde hali hazırda bekleyen bilgiye ulaşmaktansa birilerinin cevap yazmasını beklemek daha fazla zaman kaybı değil mi? çoğu zaman 3-5 saat cevap verilemeyen sorular oluyor, bu pek pratiklik değil gibi...

haklısın da kimi dallama da tim gibi pusuda bekliyor ve cevap tarzları ukalaca. biri bi duyuru açsa da çemkirsem diye bekleyenler var.

aynı fikirdeyim. pratiklik değil zaman kaybı olduğuna da yüzde yüz katılıyorum.

Geçen gün böyle cevaplar görmüştüm. Sonra soruyu soranın verdiği şeyi ben de merak ettim ve alttaki yolu izleyeyim dedim, beceremedim. Olayda teknolojik bir bit yeniği varmış, aslında basit ve herkesin bildiği de bir şeymiş. Onu öğrendikten sonra becerdim ama cevap verirken onun zaten bilindiği ve nasıl olsa yapılabileceği varsayılmış. Bazılarımızın mağarada yaşayan, kafası basmayan ve beceriksiz olduğu da hesaba katılmalı cevap verirken bence.

@papillon7: Kuzenimin bir lafı var: "Bana balık tutmayı öğretme, bana balık pişir" diye.

aranan bilginin içeriğine, çeşidine göre değişir o dediğin şey. şu an aklıma en spesifik örnek almanyada öğrenci olmakla ilgili ihtiyacım olan cevaplar ve onları da bazen -eğer çok genelse- burda, çoğu zaman da ilgili forum sitesinde soruyorum. açıp da tek tek yönetmeliği okumaya kalkarsam evet senin ve mektem'in dediği gibi google'da zaten hepsi var. ama daha önce o bilgiyi bulmuş araştırmış kişilerin cevap verme olasılığı varken kocaaa yönetmeliği okumak hem zaman kaybı hem yorucu. eğer belli bir sürede cevap gelmezse zaten kendi imkanlarına yöneliyor insan.

bu sadece bir örnekti. bu tip şeylerde daha pratik olduğunu düşüğnüyorum. ama yine de cevaba yönlendirenlere de çemkirilmemeli. sonuçta o da bir "yönlendirme".

duyuruyu açanlar bazı konularda da soruyu tam yazmıyorlar. sorunun bazı kısımları kafalarında, yorumlarla ne aradığını tam buldurmaya çalışıyo millet bazen. işi fazla uzatmaya gerek kalmayacak şekilde açık sorsalar bu kadar laf yemezler bence çünkü ilk soruyla alttaki yorumlardan gelen düzeltmeler sonucu adamın bambaşka birşey aradığı ortaya çıkabiliyor.

bazi sorulara böyle cevap vermek lazim. gerekiyor kisacasi. gecen altyazi sorulmustu game of thrones konusunda, direkt link verilmisti, gayet de mantikliydi, ordan bakiverin gibi. ya da az yukarida mi asagida mi bir macbook air ssd upgrade sorusu var, direkt mümkün müdür diye googleda aratmis adam, koymus. gayet mantikli. burda oturup uzun uzun yazamayacagina göre bak söyle yapilir kardes böyle kardes diye, burdan yakin linki demis.

ama bazi sorulara da ayip, gecen ay almanyada yasal ve illegal seylere dair genel bir soru sormustum, mesela streaming, torrent, tor kullanimi, vpn kullanimi, jailbreaking, 4chan vs gibi siteler yasal mi degil mi? yüzlerce sey var, cogu degisken ülkeden ülkeye, neler yasal neler degil gibi bir soru sordum, herifin yaniti alman ceza kanunu madde 1.

hani almancam mükemmel olsa gene de anlamayacagim metinler, zaten grey arealar cok, mesela streamin kaydetme sayilir mi sayilmaz mi gibi, bana bildigin örnekler versen ya da yok öyle bir sey desen. böyle gerzek yerine koyar gibi al ceza hukuku, oku denir mi? cok yüzeysel bir aciklama istemistim, bu kötü bu iyi gibi. üzmedi degil. uyuz olmustum.

bu yüzden genelleyemeyiz. ama genelde bu isi yapanlarin kaba bir tutum takindigi da bir gercek, mesela let me google thar for you sitesinden yanit verildigini görünce size laf edilmis gibi hissediyorsunuz. gibi gibi.

o zaman duyuruyu kapatıp çıkalım hacılar. tüm soruların cevabı mutlaka biyerlerde var.

@optum kib bye "tüm soruların cevabı mutlaka biyerlerde var" diye bir şey yok. ama şu da bir gerçek ki cevabı internette olan ve ulaşması çok kolay sorular da var. tüm duyurudan bahsetmiyorum zaten dikkat ettiysen sadece bu tip sorulardan bahsediyorum ve bu sorular sorulmasın da demiyorum ayrıca, verilen cevaplar linç edilmesin diyorum. anlam kargaşası olmasın.

youtube'a nasıl video yükleyeceğini soran bi mal verdiğim ''let me google that for you'' linkinden sonra duyurusunu silip bana çemkirmeli mesaj attı. üstüne bir de mallar sürüsüne mi ne almış sanırım. mesaj atamadım...

bence mallar uyuzlukla karşılıyor sadece. youtube'a hesabınla giriş yapınca sağ üstte kocaman yükle butonu çıkıyor. ona basınca direk yükleme ekranına gidiyorsun. gelmiş halen ''youtube'ye nasıl video yüklerim'' diye soruyor. önce youtube'u okumasını öğren amk.

mantık yürütemen, çünkü ıkhtıyarsın, omuzların gıllanıyo. kadayıf da yakındır.

(bkz: blender nesli)

akljlaksh ya tamam ama sen de öldürüyosun be compadrito. ölem mi? napam? ölem mi??!!1

ölme. blender neslini annamaya çalış. senin mind set tarihte kaldı. aranızda nesil farkı oluştu.

gelmesin mümkünse. uzaktan bi çiçek-çikolata vs. göndersin en fazla ki bu da olmasın çok lazım değilse, ilişkiyi o kadar göz önünde yaşamaya gerek yok.

masamın üzerine koyacağım, baktıkça onu hatırlayacağım bir şey olabilir. (yemek arasında gelip, iş yeri dışında verirse daha güzel olur tabii)

api.ning.com mesela bunlardan biri

iş yerinde özel hayatını paylaşmak istemeyebilir. Ben istemem mesela, gerek yok işyerinde böyle şeylere.

Cicek gonderse cok sevinirdim. kimsesiz gibiyim yemin ederim ise basladim hediye yok, dogum gunumde hediye yok, bi tebrik eden bile yok. facebookta arkadaslarimin ilk isgunlerinde aldigi cicekleri falan goruyorum, cok uzuluyorum. cidden uzuluyorum.

beğendim.

bence kollar dışında herşeyi güzel. ama kollar olayı bozuyor, metalik mavi nedir yani?

Bence de güzel.

o mavi yerine kordonun tonunda bir koyu kahve olsaydı bayılmıştım ben şahsen. şimdi de iyi ama.

@want2die 180 lira indirimli fiyatı.

Saat genel olarak güzel ama akrep ve yelkovanın rengi konsepti bozmuş. Saatin bütünüyle uyumlu olsaymış çok daha güzel olurmuş.

ben de beğendim.

klas.

Çok şahane.

ben de akrep yelkovanın rengi dışında çok beğendim.

kordonu kötü onun dışında tatlı bi saat. ama kordon gerçekten kötü.

güzel, bana hediye edilsin isterdim

guzel saat.

modelini yazar misin biz de alalim

@exlibris LORUS RT371BX-9.

@premium hayat yan gel yat yaş kaç abi? çok sade bence.

beğenmedim.

kordon fena değil, kadranı beğenmedim, pazar işi duruyor.

dört dörtlük bir saat, vereceğin çoğu parayı hakeder.

mayın gibi değilse(resimden anlayamadım)alınır.

idrar rengin sarı olamayana kadar net rakam bu.

günde en az sekiz bardak veya iki litre deniyor.

günde 2 lt diyorlar.

En az 1,5 litre ic ya da bir litre - su cok cok onemli.

Bir de nasil susamiyorsunuz cok merak ettim, ben gunde 3 litre icmezsem basim agriyor - kendinizi oyle alistirmissiniz demek ki, bunu bozun.

sağlık örgütünün kabul ettiği minimum sınır 1,5 litre. bunun yanında ağırlığınızın 1/36'sı kadar su tüketimi de normal karşılanıyor.

litreyle ölçekle uğraşamam diyorsanız; idrar renginiz sarı renk olmadığı tüketim idealdir. hele koyu sarı renk hiç istenmez.

2-2.5 lt

Ben çay kahve filan içmesem de susamıyorum. Oruçluyken bile susamıyorum. Kendimi alıştırdığım filan yok yani.
1,5-2 litre susayan insanların normali bence.
Bakın yaz orucundan bahsediyorum

ben de hiç susamam. ama susamasak da içmek gerekiyormuş. 1.5 ltlik su alıyorum. sabahtan başlıyorum içmeye, akşama bitiyor.

Yahu şuradaki cevapları okuyuncaya kadar 8 kere susadım, nasıl susamıyorsunuz arkadaş? :/ 3 litreden az su içemiyorum bir gün içinde. 4'e kadar çıktığım oluyor. Hiçbi şeyin bokunu çıkarmamak da lazım ama 2 litrenin altına düşmeyin. Su, hakkaten hayattır.

böbrekler elinde gezmemek için en az 2 litre su iç. ben kola, gazoz ne kadar asitli içecek varsa bıraktım. en güzeli su. su gibisi yok vallahi.

8 bardak

Ortalama bir insansanız, yani spor yapmayan ağır bir fiziksel işi olmayan bir insansanız eğer 2 litre yeter. Ama onu da "Gideyim de şimdi 1 litre su içeyim, akşam da 1 litre içerim 2 litre olur" değil de gün içine yayarak içmeniz gerekir. Bunun için yapabileceğiniz en ideal şey, yanınızda içi su dolu bir su şişesi bulunması ve onu gördüğünüzde kendinizi su içmeye mecbur hissetmeniz yöntemidir. Baya işe yarıyor. Afiyet olsun.

Dün bir doktor abi özellikle orta yaş üstü şahıslar için min. günde 1,5 lt içilmesi gerektiğini, belli başlı hastalıkları büyük ölçüde önlediğini anlattı. Havalar ısınıyor günde 1,5 - 2 lt tüketmek ideal yalım.

çiş rengi +1

her bünyenin su ihtiyacı farklıdır, onun için kendinizi 2 litre içmeye zorlamaya gerek yok. çişinizin rengi açık sarı ise sorun yok,

Afganistan'da güneş altında çalışırken 10 litre su içip akşam güneş batana kadar doğru düzgün işemiyordum bile. O yüzden ben de çiş rengi +1 diyorum

@jamal ben de bir bardak içtim, bir saat sonra soluğu tuvalette aldım. çiş rengi de gayet sağlıklı bir tondaydı
aro

susadıkça su içmek ya da ağzı kuruduktan sonra su içmek gibi bir şey yok..

sık sık az da olsa su için, illa bir bardağı bitirmek zorunda değilsiniz, yarım koyun için, bi saat sonra gene için, ama özellikle sabahları kalkar kalmaz bir bardak su içmeye çalışın..

pazartesiden itibaren kullanmadığın ve kapatmadığın hesaplar için para ödeyeceksin. ben bugün kapattırdım. 28 nisan'a kadar süresi var. yani pazartesi bitiyor. ama yine de kontrol et bitiş tarihini.

want2die, böyle diyorsun da, dün duyduğum o habelerin üzerine 3 bankaı aradım ben de. akbank ziraat ve halk. üçü de ever 5 lira kesilecek dedi. ama birisi de akbank şubesine gittiğini ve şubedekilerin de kesinlikle kesilmeyecek dediğini söyledi. banklar bile kendilerile çelişiyor şu durumda. açıklamaya rağmen alınacak diyince tediginlik oluyor haliyle. ben de bilmiyorum şimdi ne yapmalıyım.

giremiyorum, ttnet

ios appden herhangi bir bağlantıdan girerken pcde dnssiz giremiyorum.

Yok hocam. Ben o şekilde geçen yıl 1 dönemimi yaktım.

hay şansımı seveyim. 2 yıllık bölümü 5 yılda bitiririm ben bu gidişle.

bu tür durumlarda son 6 ayda çekilmiş fotograf istenir.
siz farketmeseniz bile aradaki 3 yılda çok değişmiş olabilirsiniz.

aslında öyle bir şey yapmamalıydı polis. yani nüfus cüzdanının belli periyotlarda yenilenmesi diye bir şey yok ki fotoğrafını beğenmemezlik yapsın küçüksün diye. yanında getirdiğin fotoğrafa olmaz deseydi de zaten pasaport şubede sırf bu pasaport için küçük fotoğraf kulübeleri oluyor, onlarda çektir bir tane daha derdi. ben onu bildiğim için direkt hiç fotoğrafsız gitmiştim - tabii şimdi iğrenç ötesi bir fotoğrafım var ve 10 yıllık pasaort, lanet. bence polis keyfi gerizekalılığını yapmış. benim de 17 yaşımdan kalma nüfus cüzdanımdaki fotoğrafım.

peki bugüne randevu almayı unuttum dün. randevusuz gitsem olur mu ?

onu bilemem ama arayıp sorabilirsiniz, beni dün geri gönderdiniz, randevum da yanmış oldu, şimdi gelsem randevusuz aradan alır mısınız diye.

bu arada hangi şehir?

şehir ankara. emniyette sıra numarası alırken randevulu ve randevusuz olmak üzere iki seçenek varmış zaten. bir sorun çıkmadı.