Çadır, erzak dağıtımı gibi beden gücüne dayalı işler için de ihtiyaç var.

koordinasyon merkezlerinde insanların yönlendirilmesi, eşyaların tasnif edilip dağıtılması, gelen yardımların kayıt altına alınması, temizlik, malzeme taşıma gibi gibi çok fazla iş yükü vardır diye tahmin ediyorum.

şu an için yük olur, bir ay geçtikten sonra ihtiyaçlar devam ediyor bölge maalesef gündemden düşüyor, ilk başta giden çoğu kişi dönmüş oluyor ve insanlar o zaman kendilerini sahipsiz hissediyor fakat yapılacak hala bir sürü şey oluyor gönüllü ihtiyacı oluyor

adapazarı ve van depremi gözlemlerim

o yüzden buradaki formu doldurup sonraki ihtiyaçlar için bekleyin
twitter.com

twitter.com

şu sıralar göçük altında kalanlar için insandan çok alete ihtiyaç var. o da maalesef devletin yapacağı bir şey.

Psikologlar Elazığ’a giderken bile 5 gün 5 gün gitmiş, şu an koordine olmadan gönüllü gidip pişman olan insanlar da görüyorum, dikkatli olmak lazım.

18 yıllık öğretmenim 6 kez ilk yardım, 2 kez afet eğitimi aldım hizmet içi eğitim kapsamında.

birkaç saat önce izmitte valiliğin yardım toplama merkezine gıda götürdüm.
sadece orda gelen yardımları sınıflandırmak / istiflemek gibi işlerle 40-50 kişi çalışıyordu.

Az önce mesaj geldi, sandviç hazırlamaya gelecek gönüllü var mı diye.

bir iki güne enkaz kaldirma baslayacak ve asıl iş baslayacak. binlerce kisinin barınmasi, yemek, psikolojik destek, cocuklar icin aktivite cadirlari, lojistik, yardimlarin dagitimi, cevre düzenlemesi vs. bir cok is var. onlari yaparlar.

çalışanlara su sandviç dağıtabilir
en büyük problem kendi barınması olur
çevre illerden günü birlik gidip karınca misali yardım edilir

1 ay içinde kar gosteriyo mu xd bence 4 mevsim iş görür. Benim 4 mevsim lastiklerim utanmasa buzda daha tirmaniyodu

yollar tam koy yolu gibi. buralar aciliyor mu belediye tarafindan? cok trafik de olmaz gibi yollari acacak. hem egim, hem viraj var, ben olsam kis lastigi alirdim.

@antikadimag; bu kısım bir 10 dk böyle, 10 dk sonra normal tek gelis, tek gidiş yol oluyor. Aciliyordur heralde diyorum çünkü ünlü kar merkezleri var 20-25 dk mesafede.
Trafik sanmam, totalde günlük 100 kişi anca kullanir bu 10 dklik kismi.

yaz lastiğiyle dün ankara'dan çıkamadım. bu görseldeki yer için kışın hem kar lastiği hem de zincir alırdım. yoksa araba gitmez diye düşünüyorum.

Kış lastiği ile kar lastiğini karıştırıyorsunuz. Kış lastiği kullanmak için kar gerekmiyor. Yani yaşadığınız yer soğuksa zaten kullanın.

Hava sıcaklığı +7C'nin altına düştüğünde kış lastiği kullanılır. Hamuru ve diş yapısı nedeniyle fren mesafesini kısaltır, (özellikle donmuş, buzlu veya ince karlı yolda) yol tutuşu artırır.

Kar lastiği, yoğun karlı ortamda kullanılan çivili lastiktir.

@lancelot; yok karistirmiyorum. O kadar da karlı değil, olsa olsa 3-4 cm. Ama şu an yaşadığım yerden daha karlı oluyor.

Sadece sorum 4 mevsim lastik yerine kışa mi gecsem. Çünkü 4 mevsim yasal olarak kullanilabiliyor (3pmsf damgali), değiştirmek zorunda değilim. Ki zaten kullandim (karda da gittim), sıfır sorun. Ama aynı yer şartlar olmayacak.

Bu arada merak edip baktım; kar lastiği diye bir şey kalmamis. En azından ingilizce ve Fransızca bulamadım. Lastik markalarinda da kar lastiği diye bir şey yok.
www.tirebuyer.com

kar lastiği dedikleri sanırım özel çivili lastikler. finlandiya rusya gibi soğuk ülkelerde kullanılıyor. kış lastiğimde çivi yok sadece deseni ve hamuru farklı diye biliyorum

Burada normal kış lastiği kullanmanızı öneririm. Normalde ise 4 mevsimi salmanızı öneririm. Çünkü yazın yaz lastiğini, kışın da kış lastiğinin verdiği performansı vermez. Her zaman ortalama performans alırsınız. Kötü performans almamak güzel olsa da 4 mevsim lastik yazın yaz lastiğine, kışın da kış lastiğine yaklaşamıyor.

10 dklık bir mesafeyse ve dağa tırmanış/ iniş değilse o zaman zincire ihtiyacınız bile olmaz, kış lastiği ile halledersiniz.

@zimbirik; 4 mevsim yeni aldığım için salamam. Onu da zorunlu olduğu için aldım çünkü yaşadığım yerde senede 1 hafta falan anca kış var. Dağa falan gittiğimiz de olmadigindan kış almadım. Ama şimdi lazım olacak gibi.

Normal yol yani, herkes buralarda yaşıyor bölge dağlık çünkü. Yolda gelirken bir sürü normal araba gördüm (bende fiesta var, insanlarda corsa clio vs vardı. Bunlarsa çivili lastik zaten olamaz), sanmıyorum ki mont blanc tirmanir gibi takılsinlar.

Bi 400 Euro yapıştırıp blizzak almak iyi olacak gibi.

bilindik 4 mevsim ile kis lastigi arasinda "all weather" diye bir lastik modeli daha var.

blizzak derin kar lastigidir, kuru yolda hem kafa utuler hem de cabuk erir. yolda surekli kar yok ise blizzak pek kullanisli degil, kullandim zamaninda. arac gezinip duruyor, kuru yolda virajlarda falan cok yumusak kaliyor.

ben olsam "all weather" alirim, nokian wrg4 olabilir.
bulamazsan piralli scorpion verde de baya iyidir.

kış lastiği eşit değildir kar lastiği.

eğer kışları 10 derecenin altına düşüyorsa sıcaklıklar. kış lastiği takmalısın. mesela şu aralar kar olsa da olmasa da kış lastiği avantajlıdır. ama üç hafta önceki havalarda yaz lastiği avantajlıdır.

continental allseasonslar kalsın.

romanya'da bile bazı insanlar continental allseason gibi lastikleri kullanıyorlar genelde.

Benimki de nokian all weather'di. Kar buz demiyidi <3

rampa çoksa keskin viraj falan varsa bence riske atmaya değmez. köy yolları ana arterler gibi anında açılmıyordur diye tahmin ediyorum. bir sabah kalkar işe giderken kayar gidersin yollar karlı buzluysa.

beretta single barrel folding shotgun (16 caliber)
beretta tek kırma katlanır tüfek (16 kalibre)

bu yukardakileri aratarak benzer tüfekler bulabilirsin.

yılı hakkında pek bir fikrim yok. başka hiçbir şey yazmıyor mu üzerinde harfli kod vs. gibi?

www.berettaweb.com

burda denildiğine göre 1920'den sonra üretilen silahlar için yılı ya da bir kod yazılıyor. hangi kodun hangi yıla denk geldiği de yukardaki linkte var.

Görselleriniz yüklenmemiş ama anlaşılan düzenli bakımları yapılmamış bir tüfek elinizdeki.

Beretta tek kırma tüfeklerde kondisyonu en iyi durumda olanlar 6bin tl civarına satılır.

Dede yadigarı dediğinize göre ve bakımsız olduğu tahminime göre yivlerinin falan tıkandığını düşünüyorum. Bu durumda kurtarılabilir durumdaysa maksimum 2000-2500 tl, kurtarılamaz durumdaysa (dekoratif olarak değeri olur) 800-1000 tl civarına alıcı bulur.

@king lizard çok teşekkür ederim.

@lancelot du lac aslında yüklüydü ancak silinmiş. Çok teşekkür ederim.

bayon vs egea cross???

her türlü bayon. fiat'ta satış müdürü yakın arkadaşım var. egea almak için yanına gittim, hyundai bayisine yolladı.

o fiyata bahsettiğin modellerde sıfır otomatik bulmak çok zor.
manuel belki bulunabilir onu bilemiyorum. zaten şuan almak isteyip kapora versen zamlı fiyattan alacaksın teslim aldığında. kesim zam yiyecek yani araçlar banko.

bence 2021 ve üzeri model touch paket otomatik clio bakabilirsin. sıfırını bulman şuan zordur bayilerde elbette diğer tüm sıfır araçlarda olduğu gibi -ki clio da çok satar egea gibi- temiz ikinci el veya şahıstan sıfır ayarında araç bulunabilir şuan bu fiyata.
yakıt konusunu önemsiyorsan zaten clio bu konuda rakipsiz araçlardan bildiğim kadarıyla.

etrafımda araç almak isteyenlerin çoğu ocak ayı içerisinde aldılar. şubat'tan itibaten zam geliyor yine. 2023 model araçlar ülkeye gelecek ve zamlı fiyattan. normalde yeni model gelince eskiler ve ikinci eller düşer ama malesef onlarda artacak bu durumda bilginiz olsun. acele değil ama hızlı davranmak karlı olacaktır.

bitki düşünürseniz şu site oldukça iyi.
terakota.co
www.instagram.com

Bloom&fresh

çiçekçiler birliği var.

www.interflora.org.tr

@lcha , @lancelot du lac;

maalesef adresime teslimat yapmıyorlarmış.

@a7x;

sizinkine bakacağım.

teşekkürler.

Osevio

Eski ciceksepeti calisanlari kurmus. 1 kere kullandim. Iyiydi.

Ben istanbul içine göndereceğim hediye çiçekler için hep taze çiçek’i kullandım. Çok güzeldi her seferinde.

Ben kendime ara sıra buradan çiçek alıyorum. Çok memnunum.

www.heryerbitki.com

turknet 250 tl

iyi fiyat hiç düşünme.

turksat'tan şaşma. tv'de de en dolu paketi al hatta dursun kenarda.

ne yazık ki çok çok iyi fiyat bu.
ne yazık ki diyorum çünkü hiçbir iss'nın hizmeti bu paraları haketmiyor ancak mevcut sağlayıcılar ve fiyatlar arasında bu en iyisi.

hp 515 canon 3420 epson l3251 çok fonksiyonlu tanklı yazıcıları tavsiye ederim.

Sürekli çıktı almayacaksanız kartuşlu yazıcı almayın. Hepsi bir süre kullanmayınca donuyor. Astarı yüzünden pahalı oluyor. Ben tanklı yazıcıyı satıp "brother dcp-1511" aldım. Tavsiye ederim.

@lancelot, bu dediğiniz lazer yazıcı oluyor sanırım ama onun da toneri yok mu, farkı nedir?

Yazıcıyı ayda 2 defa falan kullanacağım onlarda da toplu baskı alacağım. 1 ayda donuyor mu bilmiyorum mürekkepli yazıcıların kartuşları.

siyah beyaz basilacaksa benim de tavsiyem tonerli olur.
tek tonerle 2000-3000 sayfa basabiliyorsun. sonra toner degisimi gerekiyor ama donma problemi yok. bende 3u bir arada epson var sikinti yok.

not: tanklılar lazere göre daha yavaştır fakat çok daha fazla çıktı verirler, ev ortamında bu göz önünde bulundurulabilir. bazı modeller dışında lazer yazıcılardan renkli çıktı alamazsınız. fotoğraf falan bastırmak isterseniz lazeri kullanamazsınız.

@henchman

lazer yazıcılarda toz toner olduğundan donma, bozulma olayı olmuyor. tanklı yazıcıyı 10 gün kullanmasam donuyordu.


lazer yazıcıların handikapı renklileri biraz pahalı. ama siyah-beyaz kullanacaksanız hem daha hızlı hem donmadığı için daha ucuza geliyor.

1 kg toner tozu 200 tl. 25 kez dolduruyor. Yani her dolum (yaklaşık 1500 sayfa) 8 tl oluyor.

bildiğin düz 1 liraysa hiçbir şey olmaz.

ben kenarda tutuyorum bi gun bi sey olur diye lol

Bana göre manevi değeri çok yüksek. Kesinlikle harcamazdım. Yüz yüze olsaydık 50 lira verirdim.

darphaneden çıkar çıkmaz aşağıdaki gibi bir kapsüle konulduysa yıllar sonra değerlenir. yoksa değerlenmez. kılcal çizikler bile önemli.

n11scdn.akamaized.net

not: bu tür paralar 500 tane basılır genelde. değerlenmesi için bayağı zaman gerekir.



@dissendium
darphane çıkışı korumalıları 15-20 tl'ye satılıyor zaten. :)

Bizim öyle şeylere değer verecek halimiz yok gibi geliyor bana.

(bkz: daralan makaron)

Laptop adaptörü ise, adaptör ucunun geçeceği kadar genişlikte makaron alırsanız daralınca tutar. Ama daha geniş olursa yeteri kadar daralmaz, %50 gibi daralma payları vardı yanlışım yoksa.

www.derimalzemeleri.com

zamaninda ben de benzer sekilde sorgulamistim. en sonunda "sinifta herkes parasini vermis derslere katilirken sen vermedigin icin utanmayacak misin?"a getirdiler lafi. bana taninmis ucretsiz bir haktan yararlandigim icin utanmami bekleyen sozde egitimcilerle daha fazla muhatap olmak midemi bulandirdigi icin ne kayit oldum ne kursa gittim. meb'e de sikayet etmek icin aradigimda da bununla ilgili yaptirimlarimiz olacak yakinda bu konuyla ilgili calisma yapiyoruz seklinde bir cevap aldim. sonra ne oldu ne olmadi bilmiyorum daha fazla kosmadim pesinde.

halk eğitim merkezlerinde durum değişmemiş 10 yıldır

bir arkadaşım bilgisayar kursu için halk eğitim merkezine başlamıştı, çünkü oradan aldığı sertifika kendi başvurduğu yerlerde geçerliydi formaliteden alıyordu yani, derslere katıldı bitirdi para vermezseniz sertifikanızı çıkarmayıza getirdiler o da sizin gibi kafayı taktı haklı olarak, istenen para çok bir şey değildi ama insanların salak yerine konması ve düzen böyle tavrı sorun

Çok iyi anlıyorum. Ben de düşündüm uğraşmadan çıkayım diye ama insanın da içine oturuyor. Şimdilik devam etmeye niyetliyim ama muamele çok rahatsız edici gerçekten. Aradaki resmi ilişki vicdanı boyuta taşınıyor ve hakkımdan feragat etmem isteniyor resmen. Şimdi şikayet etsem bu seferlik tamam deyip yaptığı adeta pazarlık da yanar mı diye düşünüyorum. Diğer insanlar da belki zor bela veriyor veya kursu bırakmak zorunda kalıyor, haksızlık resmen.

Halk eğitim, okul gibi yerlerde bakanlığın gönderdiği hizmetli personeli genelde yetersiz oluyor. Örneğin 3 hizmetli personel ihtiyacı var ise 1 ini devlet gonderiyor. 2 sini bu kurumlar kendi imkanları ile çalıştırıyor, maaşını ve sigortasını yapıyor. Bağışlar, okul aile birliği bütçesi vs. Bu sebeple istiyor olabilirler.

B

örgün eğitim de ücretsiz güya ama veliden aidat alıyor okullar. kaldı ki halk eğitim..

Kesinlikle bu durumda kurumun da zorda bırakıldığının farkındayım. Ancak açılan her sınıf için 50×400 den 10bin aylık toplanıyor neredeyse. Elbet harcamalarını bilemem toplamda. Kitap falan da bizden çıkıyor zaten. Ancak temel mantığı meslek edindirme, ekonomiye halkı dahil etme çabasıyken para ödemek istemeyeni atarsanız özel bir klüp gibi bir şey olur burası. Tek sınıftan aylık 10bine yakın para azımsanıcak gibi değil. Bir de düzeni böyle durup halka yükledikten sonra zaten kim neden değiştirsin ki bu sistemi :) nasılsa böyle böyle yürütülüyor diye esas sorumlular da üstlenmiyor elbet. Zaten aile birliğindeki hanımefendi açıkça toplantıda kendisine "siz işinizi bilirsiniz" dendiğini söyledi yetkililerce, bütçe ile ilgili...

Kaliteli bir tıraş sabunu ve iyi bir fırça kullanın. Hatta jiletli tıraş aleti de eklerseniz tahriş sorunlarından kurtulursunuz. Ben böyle kurtuldum.

Ben olsam MacBook alırdım.

Ben de istiyorum ancak bütçem el vermiyor. 13 inch ekran bana yetmiyor boyut arttıkça da fiyat katlıyor maalesef.

Acer swift 3'e bakabilirsiniz belki.

Dell latitude serisi dayanıklı oluyor.

Biz Matebook'un i5'li olanını alma gafletine düştük. Performans yerlerde. İnanılmaz ısınıyor ve sürekli kapanıyor. Genelde ofis programları falan için kullanılıyor. Oyun falan oynanacak durumda değil zaten. Sürekli stant üzerinde durmasına rağmen aldıktan 2 ay sonra fanlar traktör gibi çalışmaya başladı.

Bütün bu sorunlar için üç kez servise gönderdik. Ne hikmetse problem bulamadılar. İşlemcinin boşta bile sürekli 70+ derecede çalışması normalmiş mesela.


Ek: Sonra bunu satıp, MSI Bravo serisi aldım rahat ettim.

Hay allah huawei den umutluydum ekran boyu vs de iyiydi neyse başka bir şeylere bakayım artık.

teşekkürler herkese.

SSD'leri partition etmek pek mantıklı değil. Ömrünü azaltırsın. Onun yerine dosyalarını başka bir diskte saklamak daha iyi.

Windows çökerse bilgilere Hiren's usb'si hazırlayarak her türlü ulaşıp, yedekleyebilirsin. Bence bölmeye gerek yok. Ben şahsen öyle yapıyorum.

SSD'de diski bölmek ve disk birleştirme yapmak zarar verir. Ben iki SSD kullanıyorum.

Su ile temas oldu mu?

Kablo temassızlığından da olur bu tür şeyler.

www.teknosa.com

fibere geçtiğim için bu modemi satın aldım. ısınma yok. antenleri büyük her yerde çekiyor. asus kalitesi. muadilleri de aynı fiyat zaten. işin garibi 3-5 aydır bu modemin fiyatı aynı hazır fiyatı sabitken kacırma.

asus dsl-ax82u kullanıyorum. çok memnunum. ac1200'den sonra tüplü şahin'den ferrari'ye geçmiş gibi oldum.

www.vatanbilgisayar.com

Aşağıdaki video'da anlatılan konular benim çok ilgimi çekmişti.
Kahramanlık, savaş hikayeleri ve döneminin diğer güç odakları ile mücadeleri değerlendirilebilir.

www.youtube.com

ilk çocuk müslüman olması hep etkileyicidir. bu olayın peygamber üzerindeki etkisi de önemli. onu ilerde damadı yapıyor çünkü peygamber. zamanında verdiği destek sonrası, kızını emanet edebilecek kadar çok güven duyuyor ona. ikisinin arasında hep bir ahdi vefa ilişkisi var.

eğer süre fazlaysa, cemel olayı diye bilinen, Hz Ayşe ile aralarındaki tartışmaya ve savaşa da oradan bakardım. peygamber varken en sevdiği eşi ve en güvendiği kişi, onun yokluğunda ilişkilerini yürütemiyorlar.

ben olsam bu aşağıdaki hikaye üzerinden giderim.


Ey Resulullah!
Neden herkesten çok Ali' yi seversin?

... Efendimiz s.a.v.:

Neden çok sevdiğimi anlatayım mı?

-Anlat derler.Efendimiz s.a.v.sorar:
... -Sizlere sormak isterim; birisi size kötülük yapsa ne yaparsınız?
-İyilik yaparız efendim derler...
-Yine kötülük yaparsa?
-Yine iyilik yaparız.
-Soruyu tekrar eder;
Yine kötülüğüne devam ederse? Cevap verirler:
-Düşünürüz Ya Resulallah derler.
Peygamber:
-Çağırın Ali'yi diye buyurur. Hz. Ali gelir, Peygamber Hz. Ali' ye sorar;
-Ya Ali! birisi sana kötülük yaparsa sen ne yaparsın?
Cevap verir;
İyilik yaparım, der. 7 kez tekrar eder. Hz. Ali 7 kez "iyilik yaparım" der. Son defa sorunca da o iyilikler şahı şu mükemmel cevabı verir;
-Ya Resulullah! Kötülük yapan kötülüğünden usanmıyorsa, ben iyilik yapmaktan niye usanayım ki...! der.

Efendimiz s.a.v. soru soranlara döner ve "neden çok sevdiğimi anladınız mı" buyurur.

Ben (bir Alevi kökenli olarak) İslam adına yaptığı katliamları anlatırdım. mesela:

(bkz: beni kurayza katliamı)

(bkz: sedef)

Vitiligo

Michael Jackson'da da vardı.

Beyaz insanda olduğu gibi siyahi birindede böyle oluyor demekki sedef olduğunu zannediyorum

Edit:vitiligo(alaca hastalığı)

ne kadar büyüklükte sunta keseceksiniz? dekupaj tarzı bir testere mi daire testere mi? evde mi atölyede mi kullanılacak? elektrikli mi, havalı mı akülü mü? bütçeniz ne kadar?

daha böyle 15 tane soru sorabilirim.

En az toz ve en az ses çıkaran makine Dekupaj testere +1 Ama düzgün bir kesim yapmak çok zor, daha çok eğri ve yamuk hatlar için ideal.

En düz ve en güçlü kesim daire testere +1 Ama çok toz ve çok ses yapar, kullanması tehlikelidir.

Kenarda pürüz istemiyosanız ve profesyonel bir sonuç isteniyorsa kaliteli bir daire testere lazım, hatta düz kesim için klavuzlu bir alet olmalı.

Aradaki en büyük fark RTX 3050 Ti ekran kartından kaynaklanıyor. Diğerindeki gtx1650 ile arasında masaüstü versiyonlarında 5bin tl fark var.

hdd, windows 11 lisansı falan da ekstralar olmuş.

Hdd yani sira ve isletim sistemi farki da var. Hb'deki freedos.

hocam o zaman soruma soyle bir ekleme yapayım. ben premiere'de kurgu yapmak icin bunu alacagim. n11DEkini alsam isimi gorur mu sizce? hic anlamadigim bir konu

Kafa karistirmak gibi olmasin da macbook air de bir secenek olabilir

bu fiyatlarda neşene göre bir m1 macbook al geç mis gibi.

Telefonun kamerasını bilgisayara webcam gibi gösterebilirsiniz.

DroidCam işe yarar mesela.

Kesinlikle en iyi yerli silahlardan birisi.
Ama anlamam diyen birisi için biraz riskli olabilir, yanlış bilmiyorsam emniyet yok bu modelde.
Bu da şu demek, eğer silah taşımaya, nasıl taşınacağına aşina değilseniz kendinize ve çevrenizdekilere istemeden zarar verebilirsiniz.

Silah bulundurmak ve taşımak bir çok disiplini birden gerektiren, eğitim isteyen bir iş.

Bu silah konuda uzmanlaşmış, işi icabı kullanan, anında silahını kullanmaya başlaması gerekebilecek personel için biçilmiş kaftan.

Tümünü okur, izler, çalışırım derseniz olur ama diğer türlü, başlangıç için daha güvenli bir silah tercih edebilirsiniz.

Diğer yandan bu silahla ortalama bir vatandaşa göre oldukça fazla atış yapmış biri olarak diyebilirim ki 20 metre mesafede doğru atışlar yapmaya başlamanız için 2-3 gün bir bilenle çalışmanız yeterli olacaktır.

Fotoğraf makinesi gibi mübarek. :)

@mhm alternatif Canik tavsiyesi verebilir misiniz?

Ben uzun araştırma ve denemeler sonucu "canik tp9 sfx mete" aldım. tavsiye ederim.

Bu platform üzerine inşa edilmiş olan Combat modelini taşıyorum, bundan önceki tabancam da Glock 19 idi.

Modelde emniyet var, model ismi sonundaki -S takısı emniyeti ibare ediyor. Sanırım @mhm -S takısı olmayan emniyetsiz "TP9 SF Elite" modeli ile karıştırdı.

Ama bana göre emniyet hiç olmasa daha iyi, benim silahım olan Combat modelinde Türkiye satışlarında emniyet standart.

Bahsettiğim emniyet de tetik emniyeti, tetik korkuluğu üzerine yerleştirilmiş bir mandal.

Hiç sevmiyorum, hiç kullanmıyorum, bana göre hiç de mantıklı değil.

Son yıllarda geliştirilen ve dünyaca kabul gören tabancalara bakarsanız neredeyse tamamının emniyetsiz olduğunu görürsünüz, başta glock olmak üzere.

Tabi burada bahsettiğimiz manuel kurulan bir emniyet mandalının olmayışı, yoksa her firma kendi tasarımında farklı emniyet sitemleri kullanıyor. Bunların bir çoğu da iğne emniyetleri tabi ki.

Elbette bu bahsettiğim durum horozsuz, iğne vuruşlu tabancalar için geçerli. Çocukluğumdan beri hayranı ve aşığı olduğum Beretta F92 almayışımın en büyük nedeni "Eşek Kulaklı Emniyet Mandalı"dır

Neyse konuya dönelim, Canik (özellikle TP platformu) çok geliştirilen, her yeni sürümde bir önceki hata veya eksiklikler giderilen, sürekli kendini ileri taşıyan bir marka.

Amerika pazarında ciddi bir kitlesi var, Glock - Sig Sauer - Canik aşağı yukarı aynı paralara satılıyor.

Siyasi ve milliyetçi nedenlerden dolayı satışının yasaklandığı bazı eyaletlere (ya da tek bir eyalet, hatırlayamadım) dışarıdan ikinci el olarak getirip satan polis memurları vs var.

Ben silahı atım yatağı boş taşıyorum, Glock'u da böyle taşırdım. Mafya değilim, polis değilim, terör bölgesinde JÖH-PÖH değilim, kan davalım yok hamd olsun.

Namluda patlamaya hazır bir fişek olmasının benim için bir mantığı yok, çünkü Allah korusun bana silahın lazım olması gerekecek bir durum, silahla bir kaza yaşama ihtimalinden çok çok çok daha düşük.

Zaten ani bir durumda (bir kere başıma geldi) silahı çekmem ile mekanizmayı kurmam aynı saniye içinde oluyor, tek handikapı silahı tek elle kullanmak zorunda kalınca kurmak zor. Gerçi tactical tabanca olduğu için gez ile pantolon kemeri veya sert herhangi bir kenar ile kurulabiliyor.

Neyse konu çok dağıldı;

Canik güzel markadır, TP9 güzel seridir, sivil vatandaş için Elite serisi idealdir.

Ama benim tavsiyem bir de Berettanın Türkiye üretimi markası olan Stoeger'in STR-9 modeline de bak. Glock klonudur ve güzel bir tabancaya benziyor.

en iyisi spigen
gerisi hikaye

yaklaşık 5-6 yıldır aynı baseus mıknatıslı tutucu kullanıyorum. aşırı memnunum

Onlarcasını deneyip çöpe atmış biri olarak Baseus markasının mıknatıslıları çok başarılı. En sarsıntılı yollarda en ağır telefonları bile bana mısın demeden tutuyor.

www.youtube.com
www.akilliphone.com

Ben linkteki Baseus'u kullanıyorum. Çok memnunum

www.amazon.com.tr

şunu aldım amazon öneriyor diyince;

www.amazon.com.tr

hobimtek Att-39 diye bi ürün.kullandığım kadarıyla memnunum, umarım zaman içinde de memnun devam ederim :)

Evet bununla ilgili çalışmalar var hatta Sovyetler birliğinde kullanımı yasaklanmış zamanında. Ayrıca bu pişirme yöntemi bazı yiyecekler için hiç sağlıklı değil

Değil. Aksine en sağlıklı ısıtma yöntemi deniliyor.

Benim hatırladığım kadarıyla ışık tayfında görünür ışığın dalga boyundan daha küçük olanlar zararlı, büyük olanlar zararsız idi.

bilimgenc.tubitak.gov.tr

30 yıl öncekiler (muhtemelen sovyetlerdekiler de) radyasyon yaydığı için zararlıydı ama artık değil.

evrimagaci.org

hayır. zararlı değil. mikrodalga fırının yaptığı şey titreşimleri kullanarak yemek vs içindeki su moleküllerini titreştirip kaynamasını sağlamak.

mikrodalga fırının camının önündeki seperatör de dalgaların çıkmasını engelliyor zaten.

mikrodalga = mikro dalga.

yüzey balığı değil ama kalkan iyidir.

Kilic baligi

yüzey balığı ya da büyük kriterlerinizi karşılıyorsa:
1. kılçığı kolay ayıklanan mezgit var, zaten çok az kılçığı var, olanları da kolay temizlenebildiği için tavuk balığı da deniyor.
2. bence dil balığı da kolay temizlenir.

"Hatalı park halindeki araca çarpma durumunda çarpan kişinin sorumluluğu devam eder. Aynı şekilde yine tutanak tutulması, fotoğraf çekilmesi gerekmesi durumunda olay yerine trafik polisi çağrılması gerekir. Çarpan kişinin trafik sigortası genel şartları sayesinde, hatalı park eden kişinin maddi hasarları karşılanır."


Hatalı park edene de trafik cezası yazılır.

ilk önce araç bulmak zor. bulduğunda da liste fiyatından fazla istiyorlar.
vw için sadece doğuş oto liste fiyatından veriyor diye biliyorum. ama her bayiyi arayıp sormanız lazım.

tek tek araman lazım.

honda mesela yıl sonuna kadar hr-v gelmeyecek diyor. gelse de zaten kapora,kayıt vs almıyorlarmış. nanay yani.

sıfır araba arayaşına vw'den başlayan arkadaşım en son "lan kia'da bile araba yok" diye isyan ediyordu.

bekleme listesi evet var. ancak asla bugünkü fiyattan fiyat belirlemiyorlar. arabanın türkiyeye geldiği tarihteki fiyatını istiyorlar. o da ucu açık işte.

okudukların doğru çip krizi var insanlar inanmasa da bu var. yurtdışındaki kuzenimde araç fiyatlarının krizden dolayı arttığını belirtti. en son fiattan araç alan arkadaşıma eski aracını getirirse aracı ay içinde verebileceklerini ancak araç getirmezse yıl sonuna ancak teslim alabileceği iletildi.

Doğuş oto stoğundaki mevcut araçlar; dogusoto.com.tr!#items ama hemen hemen hepsinde opsiyon var.

Çip krizi dışında lojistik olarakta problem var. Avrupa'daki limanlar inanılmaz şişmiş durumda ve operasyonlar çok aksamalı ilerliyor. Bu nedenle gemilerin varış-kalkışı etkileniyor / gecikiyor.

biz t-roc'un başlangıç paketi 680bin tl iken 800bin tl'ye anca alabildik. 680bin fatura kesildi, gerisi elden. Volkswagen bayileri yaklaşık 100bin tl ekliyor üstüne.

Bekleme listesine ekleneyim dersen de arabaya 100bin tl zam gelene kadar sıra gelmiyor zaten.

Doğuş oto stoğundaki araçlarda bile fark alınıyor. Liste fiyatına araba yok yani.

kartları tek tek seçerek vereceksin gibi düşün. hepsinin kupa gelme olasılığını hesaplarken ilk çektiğin kartın kupa olma olasılığı 13/52 (52 karttan 13 tane var. Bu yüzden 1/4 ihtimal var.

Sonra ikinci çektiğin kart 12/51, üçüncü 11/50 ..., sonuncu 1/40. Tüm bu olasılıkların çarpımı sana souncu verir

13/52 * 12/51 * 11/50 * ... 2/41 * 1/40

Bu da %0,0000000001575 yapıyor. Diğer bir deyişle Trilyonda 1,57.

himmet dayi yaklaşmış cevaba ama ilk adımı hatalı. ilk seferde herhangi bir kart geldi. onun ihtimali 1. sonra aynı karttan üst üste 12 kere çekme ihtimali 12/51 * 11/50 * ... 2/41 * 1/40. yani doğru cevap 0.000000000006299. himmetin cevapı çarpı 4. eğer ki hepsinin sinek olma ihtimali deseydin onunki doğru olurdu.

Tür belli değilse: 12!/c(51,12)

Tür belli ise: 13!/c(52,13)

Evet, ben zaten hepsinin kupa olma ihtimalini hesaplıyorum diye yazdım en başa.
Tüm kartların ilk gelenle aynı olması olasılığı benim hesapladığım olasılığın 4 katı kadar.

kulak içi ya da kulak üstü, noise cancelling özelliği isteniyor mu ?

@orpheus, kulak içi istiyorum. Ekstra özellikler olabilir.

Xiaomi Redmi Buds 3 Pro

edifier tws nb2

ty.gl
1. sınıf replika, tam f/p ürünü diyebilirim, ses kalitesi de son derece iyi geldi bize.

valla ben göremedim 1 ve 2 30 lira civarına. nerede?

Ben duyuruyu açarken halüsinasyon görmediysem öyleydi. İndirim mi bitti acaba baktım şimdi summer sale son tarih 7 Temmuz yazıyordu sitenin birinde. Tövbe est

2li paket bile yok bence yanlis gordun. Steamdb'den bak istersen fiyat tarihcelerine merak ettigin oyunlarin. Bence 3 al gec en guzeli o. Bi yerden sonra kabak tadi veriyor hitman oyunlari 2 oynasan 3e gecince sikilmis olursun

game pass'ta 1-2-3 ücretsiz. game pass alsanız ya. işiniz bitince iptal ettirirsiniz.

(ben 3 yıllık game pass aldım aylık 21 tl'ye geldi)

game pass +1

ayda 30 liraya hitman serisi dahil bir sürü oyun var. ea play dahil. cidden güzel hizmet.

QTranslate

eksi olsa da halen işe yarıyor:

(bkz: babylon)

Oppo Enco Air

www.youtube.com

edifier tws nb2

Sinbo scm-2957

filtre kahve için soruyorsanız öyle bir mekanizma yok çünkü suyu haznede kaynatmıyor sistem. hazneden çekerken kaynatıp kahvenin üzerine döküyor. siz kettle gibi çalıştığını düşünüyorsunuz ama öyle değil. dolayısıyla hepsi plastik. belki çok premium markaların vardır da tr de bulamazsınız.

Su haznede kaynamıyor ki.

Bartscher - Aurora 22. Mesela bunun gibi bir şey mi?

epson , canon ve hp'nin inkjet- tanklı yazıcıları var. az yoğunluk ise onlar işinizi görür. mürekkebini doldurup kullanırsınız.

Renkli ;

www.hepsiburada.com

mono ;

www.hepsiburada.com

USB yazıcıyı, ağ yazıcısına çeviren aparatlar var. Onları değerlendirebileceğiniz gibi, ofiste her zaman açık olan bir bilgisayarı bu iş için de kullanabilirsiniz. Yazıcıyı paylaşıma açmanız yeterli olacak.

www.hepsiburada.com

kiralamayi dusunebilirsiniz.

biz okulda brother hl-1211w kullanıyoruz. odada günlük 250 civarı çıktı alınıyor, 25 kişi kullanıyor. gayet memnunuz.

tonerinin muadilleri ucuz.dolumu da kolay.

Cevaplar için çok teşekkürler. @bay b kiralayacak kadar büyük değiliz :)
HP MFP135A önerisi geldi arkadaştan. önerilenlere de bakacağım, HP 135a ya da bakacağım.

çok rahat değil ama kullanıyorum, çok tercih etmem. sadece yalınayak gerçekten çok rahatsız olmuştum kullanırken.

Çok rahat değil ama tatilde full terlikle kullanıyorum alışılıyor bir süre sonra

Cikarip ciplak ayak kullaniyorum.

kullanabiliyorum ama güvenli değil.

Ben yaz geldiginden beri birkenstockla kullaniyorum. Hicbir farki yok bence, kadinim.

kullanabilirim ama kaza riskini arttırdığı için tercih etmiyorum.

Birkenstock ile kullanabiliyorum ama parmak arası terlikle vs. Kullanamam. Ayağı kavramayan bir ayakkabı ile kullanmak tehlikeli de üstelik. O tip durumlarda gerekirse çıplak ayakla kullandım, birkaç kez sadece parmak arası terlikle çıktığım oldu tatillerde, kesinlikle kötü karar.

Birkenstockla falan kullanmayın zaten. Güvenli değil. Sonra "fren yerine gaza bastı" türü haberler çıkıyor.

İki ayakla otomatik araba kullanmak gibi bir şey.

hep kullanırım, hiç şikayetim de olmadı.
ayagınızı kavrıyorsa terlik, bir sıkıntı olacağını da düşünmüyorum. Ama siz rahat ve güvenli hissetmiyorsanız, zaten denemeyin bile.
ben platformu cok kalın olmadığı sürece her türlü ayakkabı, topluklu, düz terlikle rahat kullanabilen bir kadınım, ama ben de çıplak ayakla kullanamam.

Kullanabiliyorum, topuklu ayakkabıyla bile kullanırım :D (otomatik vites).

Ytd.

kullanabiliyorum ama bulundugum ülkede yasak oldugu icin sürmüyorum.

buradan da yurtdisina sonradan gelen arkadaslara bi uyari olarak söyleyeyim(bilinmeyebilir);

terlikle arac kullanmak yasaktir, kaza yada kontrol sirasinda cezasi var ve kazada haksiz cikabilirsiniz.

hiç riske atmıyorum ve hep spor ayakkabıyla kullanıyorum. terlikle hiç olmuyo

Tam olarak rahatsızlığınıza neden olan sebebler nedeni ile kimi ülkelerde terlikle araç kullanmak ceza sebebi.

kimi kasko ve sigorta poliçelerinde kaza olma durumunda, terlik, yüksek topuklu ayakkadı veya çıplak ayakla kullanıldığında kapsam dışı kalınacağı belirtiliyor. poliçelerinizi okuyun, belki sizinkindede böyle bir madde vardır.

terlik, parmak arası terlik vs. gibi şeylerde ani durumlarda tepki etkisi azaldığı gibi (çok bastım sanıyorsun ama aslında az basıyorsun yada tam tersi) ani hareketlerde terliğin bir yere takılması, ayaktan fırt diye dönmesi gibi şeyler olabiliyor.

sandaletle denerken de siz yanınıza bir çift ayakkabı alın, güvensiz hissederseniz üşenmeyin değiştirin.

En yakındaki HM Commerce Hotel

Yakınlarda Hilton Garden Inn ve Alegria Business var.

Bu üçü iyidir.

Mutfak tezgahının altındaysa güneşle temas etmemiştir. Güneşle temas etmemiş alkol bozulmaz

bozulmamıştır. yıllandırmaya uygun bir şarap. ama bir ihtimal mantarı çok kaliteli olmadığı için hava almış olabilir.

Aradığınız bunlar gibi bir şey sanırım?

www.amazon.com.tr

www.amazon.com.tr

YouTube videolarında tuğlaya folyo sarıp kullanıyorlar.

ben borcam kase ile bastırıyorum.

Ben de küçük güveç kasesi kullanıyorum.

çok emin değilim ama bulunablir sanırım mesela cos16 'a bak değerine göre karşı bölü komşudan, 200 göre oranlarsın diye düşündüm.ama trigonemetri bilgim pek iyi değildir.
edit : doğru ya arkadaşların dediği zaten çok iyi değildir demiştim :)

Söylediğiniz kadarıyla mümkün değil.

Değildir.

Mantık şu. Aralarında 16 derecelik bir açı olan iki çizgi çiz. Bir çizgi 200 birim olsun. Diğer çizginin uzunluğunu keyfi seçerek kalan uçlar da birleştirildiğinde bambaşka üçgenler elde edebilirsin. Verilen bilgiler ile açıları ve kenarları farklı sonsuz üçgen çizilebilirse, trigonometri ile bulunamaz.

8. sınıfta şöyle bir bilgi öğretiliyor:

"Bir çokgen çizilebilmesi için en az n-2 uzunluk ve en az n-1 açı bilinmelidir. Toplamda en az 2n-3 eleman bilinmelidir."

Yani bir üçgenin kesin olarak çizilebilmesi için şu durumlardan birine uyması lazım:

-3 kenar uzunluğu
-2 kenar uzunluğu ve aralarındaki açının ölçüsü
-2 açısının ölçüsü ve 1 kenar uzunuluğu

Özelde yaparsınız da, devlette zor : )

yine de imkansız diye bir şey yok ülkemizde.

Sabaha karşı 4'te falan sıra olmaya balıyor millet.

bayrampaşa devlet te ben gittim. Hatta babamda dün gitmişti randevusuz. ama tabiki sabah 8 falanda gitmen lazım.

iyi bir dolma kalem icin bile 5k epey para. Yani alti ustu amaci yazi yazmak olan bir sey icin epey luks.

Pelikan kaliteli, degerini korur.
Namiki luks, degerini korur.
Faber-Castell luks, degerini korur.

Pilot f/p
Kaweco f/p yuksek, ozgun bir marka.

baska markalar da var fakat bunlar icerisinde model begenmeniz daha kolay olur. Ayrica ozgun markalardir.

Belli bir limitin uzerine kesin cikmak istiyorsaniz Pelikanin klasik modelleri var. tavsiye ederim.

Son olarak Pelikan gibi Namiki gibi kalemler alirken orijinalliginden emin olun. Rastgele bir yerden almayin.

Bahsettiğiniz bütçe ile bir Visconti alabilirsiniz. Rembrandt serisi, ya da Van Gogh serisine bir bakın derim.

Visconti adeta bir fetiş objesi gibidir. İtalyanlığı üzerinden akar. Tek dezavantajı bir tık ağırdır. Saatlerce durmadan yazılmayacaksa bu ağırlık sorun olmaz. Bir diğer dezavantajı da çok güzel oldukları için dışarı çıkarmak istemeyebilirsiniz :)

Visconti: www.panelkirtasiye.com


Ayrıca bu bütçeye Montegrappa'dan da bir şeyler bulabilirsiniz. Bir göz atın derim;

www.markakalem.com

Yine bence fiyat performans ürünleri yapan Otto Hutt markasına da bir bakın derim;

www.hepsiburada.com

Linkleri tamamen fikriniz olsun diye verdim. Modele karar verdikten sonra farklı sitelerden araştırın derim.

Lamy’nin üst seviye ürünlerine de bakabilirsiniz.

Bir dolma kalem sever olarak, o fiyat aralığında şu modellerden biri hediyegelse çok sevinirim:

graf von faber castell anello
graf von faber castell guilloche
graf von faber castell bentley
lamy dialog cc
visconti van gogh
monteverde first step

Conklin All American

Bu duyuru bendeki kalemlere daha bir aşkla bakmamı sağladı. Valla para pul olmuş.
O fiyat aralığında ben de şunları tavsiye edeceğim:
www.panelkirtasiye.com
www.panelkirtasiye.com

visconti +111
pelikan'ın m400 modeli güzel ama fiyatını aşıyor gibi. yine pelikan'ın bir tık daha ucuz modellerine bakıp yanına kaliteli mürekkep ve defter alabilirsiniz.

Abi bizler hep kendi ekonomik seviyemize göre değerlendiriyoruz bu olayları ama ülkede belli bir gelir grubunun üstünde olacak şekilde para kazanan ve 20 bin liralık bilet parasını umursamayacak çok insan var, yani çevremizde görmüyor oluşumuz onların olmadığı anlamına gelmiyor, böyle düşünelim; talep olmasa neden arz oluşsun.

Aileden zengindir. Ben kendi maaşını döküp saçan görmedim pek.

Rating ölçümlerinde şöyle bir değerlendirme vardır;
A + 300 bin kişi
A 1.5 milyon kişi
B+ 3 milyon kişi
B 5 milyon kişi
C + 10 M
C 20 M
D 40 M

Sen hangi gruptasın önce bunu bulalım. sonra soruyu cevaplamak kolay :-)

20bin dediğin 1.200 dolar etmiyor.

Aha yanimdaki arkadas verdi beraber okuyoruz su an.
Eve 75bin giriyor niye vermeyim diyor. Kari koca toplami bu

Büyükşehirlerin orta halli semtlerinde iş yapan bir müteahhit tek bir konut satışından en az 2 milyon kazanıyor.

Benim etüt merkezimin olduğu iş merkezinde 86 işyeri var. ortalama kira 10bin tl. Yani iş merkezinin sahibi sadece bu binadan yıllık 10milyon kazanıyor.

Galerici bir tanıdık var. Geçen hafta araç almak için yanına uğradım. 2 saat oturdum 3 tane sıfır araba sattılar. Sahibindende bakın sıfır araçlara, liste fiyatından alıp tanesinden en az 80bin kar ediyor bu adamlar. 4-5 milyonluk Porsche sattıkları da oluyor.

Bu saydıklarım A+ adamlar değil. Kalburüstü esnaflar.

20 bin tl uçak bileti ne ki?

Yakın zamanda teyzem gitti yurt dışına. Orada yaşayan akrabaları karşıladı. Kendileri almadı. Son çalıştığım yerde şirketin sahibi ileride Almanya'ya götürürüm demişti ki öyle çok tecrübeli biri sayılmam. Sadece fuar için bile yılda birkaç kez şirketler gönderebiliyor. Maaşlı çalışan çift için de çocuk yoksa, masraf azsa bir yıllık birikimle gidilebilir. Ama bu lüks olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Daha 5 yıl önceye kadar üniversiteli bebeler Work and Travel ile ABD'ye gidiyordu. Şu an bu beyaz yaka için bile zor.

Yani mecbursaniz vereceksiniz, eger ailevi bir durum, saglik sorunu varsa veya ozlemisseniz falan.

Expat olan kisilerin genelde bazi ucuslarini sirketleri karsiliyor. Gecen yaz ailemi ziyarete geldim Turkiyeye, bilet 51bin liraydi. Bunun bir miktarini sirket karsiliyordu. Bu sene gelseydim -saka yapmiyorum- 222bin lira tutuyordu gidis donus bilet. O sacmalik tabii.

Yurtdisiyla baglantili calistiklari icin cok ucan bazi kisiler fazlaca mil biriktirebiliyor. Sonra onlarla keyif seyahati yapabiliyorlar.

esim de ben de sigara kullanmiyoruz, alkol desen sosyal duzeyde zaten ben emzirdigim icin cok nadir. bebegi aksam birakacak yerimiz olmadigi icin sinema, tiyatro, aksam bi mekana gidip partilemece olayimiz bitti. eve genel olarak aldigim alisveris gibi seyleri kampanya veya indirim kovalayarak aliyorum. gelir duzeyimiz de fena degil diyebilirim. aktif para harcamayi gerektiren bir hobimiz yok (bebegin giderleri haric :)) ) ikimiz de ise yuruyerek gidip geliyoruz evimiz ofislerimize yakin yani yol masrafimiz, benzin derdimiz yok. bu sartlarda yilda 2 avrupa veya 1 okyanus otesi ucus cok koymuyor. bunu da yapmayacaksak olelim yani cunku. ayrica avrupa ucuz degil evet ama turkiye de ucuz degil ki artik. turkiye'de yaz icin tatil bakacak oldum gozum kanadi. 4 gun kotor'da mis gibi korfez manzarali villada kaldigim paraya antalya'da 1 hafta uyduruk bir otel odasinda kalamiyorum. ne anladim ben bu isten :)

1200 dolares yani 20 bin tl ile daha iyi ne yapılabilir? son çıkan iphone'u bile alamıyorsun şu anda. mal gibi para biriktirsen ne yaparsın yani bu parayı? yaşın da gençse böyle egzotik yerlerde ezmek daha mantıklı. biz geçen yıl meksika'ya gittik, hayatımızın en ilginç tatiliydi mesela, hiç bir şeye değişmem bu anı ve tecrübeyi. eskisi gibi kuruş kuruş para biriktirmenin bir manası kalmadı, özellikle gençlik döneminde biraz gönlünüzce para harcamıyorsanız çalışmanız için motivasyonu sürdürmek çok zorlaştı.

el freni takılı kalmış. vitesin altındaki el frenini indirsen de lastikleri salmamış fren diskleri. aracı çok ufak ufak bir ileri bir geri yaparsan bir yerden sonra bırakacaktır diskler. ama çok ileri değil, en fazla çeyrek lastik turu kadar hareketlerle yapacaksın.

El freni takılı kalmış +1

Yalnız çok zorlamayın arabayı. Hafif ileri geri ile bırakmazsa tekeri söküp fren balatalarını falan balata spreyi ile temizleyip hafif zımparalamak gerekir.

Elinizden gelmezse bir usta çağırın.

elektrikli el freniyse yol yardımı çağırın, kaliperleri bir şekilde teşhis cihazı ile açarlar. açamazlarsa zaten arka kaliperler değişir.

El freni taş gibi olmuş dediğinize göre manuel tip el freni, fren telini ve yollarını takip etmek lazım, bir dönüş veya ek yerinde vs takılı kalmış olabilir.

Eğer sorun fren merkezlerinde olsa, merkezler balatayı sıkmış olsa el frenindeki sertliği hissetmezsiniz.

El frenini aşırı yukarı çekmemek lazım aslında.

Araç yokuşta mı kalmıştı? Freni çektikten sonra aracın yükü fren merkezlerine bindiyse ve fren de aşırı yukarı çekilmişse bundan da olabilir.

Zorlamadan bi usta, ya da anlayan birini çapırın bi baksın. Zorla yürütmeye çalışıp da diskleri ve balataları aşırı ısıtıp deforme etmeyin.

Motorlar 1.6 değil mi?

pit stopta fulluyorlar her seferinde?

Şimdi baktım da yarış başına 110 kilogram yakıt harcayabiliyorlarmış.

F1 araçları ortalama 46L/100km yakıyorlar. Yarışlar ortalama 300 km civarı oluyor. Depoları da 140L civarı. Ama ağırlık ve denge nedeniyle full depo yarışmıyorlar.

sarfiyatını falan bilemeyeceğim ama uzun zamandır pit stoplarda yakıt ikmali yapılmıyor

yassah kardeşim pitstopda refuelling. yakıt tüketimi mortordan motora göre değişir. öyle çok public bir bilgi değildir. ama yarışlardaki toplam uzunluklardan anlaşılabilir az çok

1600 cc'lik motor kullanılıyor artık. o v12'ler 4-5 litrelik motorlar yok.

netleştirmek için söylüyorum. pit stopta yakıt eklemek yasak. yarışa başladıkları yakıtla sona gidiyorlar.

İlk olarak motorlar 4-4,5 L değil, 1.6 turbo hibrit.
İkinci olarak 700 beygir değil, yaklaşık 1.000 beygir. Ama yakıt tüketiminin bunla pek alakası yok. VW'nin 150 beygir 1.5 motoru 75 beygir 1.4 motorundan daha az yakıyor mesela.
Üçüncü olarak araçlar küçük değil: preview.redd.it
Boyutu koca bir SUV kadar olan araca 1 kişi biniyor. Haliyle yakıt için oldukça fazla yer var. 150 litre yakıtı çok rahat alır bu araç.

ek: yakıt ikmali 2010'da kalktı.

önceden yarış stratejisi de buna göre yapılırdı. fullenmez hafif şekilde tur atılır öne geçilir, fark eritilir ya da tek pit yapılır vs idi. şimdilerde galiba o iş kalkmış o güzel stratejik hamleler o güzel atlara binip gitmişler. önceden pit-stoplar daha uzun sürerdi zaten bu sebepten...


yakıt tekte alınıyor artık diye duydum ben, söyleyenlerin yalancısıyım.

yanlış bilgileri düzeltmeye geldim, pit stop'larda yakıt doldurulamıyor.

kurallara göre bir arabanın yarışta maksimum harcayabileceği yakıt miktarı 110 kg. yakıtın yoğunluğu yaklaşık 0.745kg/l. yani yaklaşık 147 litre.

bir yarış uzunluğu da ortalamada 310 km. buna göre kullanabilecekleri maksimum benzini kullandıklarını varsaydığımızda 100 km'de yaklaşık 47 litre harcıyor arabalar.

6 kere yakıt doldurulamadığı söylenmiş
7. olarak neden? güvenlik? o dolumdaki alev alma olayı 2010da mıydı, dün yaşanmış gibi bi görüntü
o halde 600kg civarıydı zannederim azami ağırlık sınırı da mı değişti, yakıt dahil mi o ağırlığa

düzgün iş yapan bir yere taktırırsanız performans kaybını çok hissetmezsiniz.

Arabayi sat lpg'li 1.6 ya da 1.4 araba al.

Taktirirsin tonla derdiyle ugrasirsin. Zaten taktirmak da pahali.

@divit +1 almadan önce arabayı deneyip performansını da test edebilirsin. lpg taktırmak gerçekten pahalı.

bence en iyisi evet.

kartuşlular arasında en iyisi evet.

ama geleneksel tıraşa geçince kartuşluların cilde nasıl işkence ettiğini anlıyorsun.

Geleneksel tıraştan kasıt nedir hocam?

duman işe yaramaz mı acaba? arıcılar öyle yapıyor ya.

Vicdani bir sikintin yoksa sinek ilaci sikip iceri kacabilirsin.
Bunu birkac kere tekrarlarsan ari falan kalmaz.

Esek arisi bunlar, bal arisi degil.
Bal yapmazlar ve bitkilerin tozlasmasina da katki saglamazlar.
Etcil olduklari icin diger bocekleri yerler.
Yumurta birakmak icin petek yaparlar, yani o gordugun petek bol bol yeni esek arisi populasyonu...

Cozum onermedim ama telef etmek istersen gonlun biraz rahat olsun diye yazdim.

youtu.be

Bu sekilde calisiyorlar, 19. Saniyede arkada adam birakmayan serefli ariya dikkat et.

Öldürme konusunda çok bi vicdani sıkıntım yok da arı sokması tehlikeli bi şey sonuçta. Şu raid'in hamam böceği vs için olan ilaçlarını gece gidip sıksam dolabın içine sonra içeri kaçsam etki eder mi? Ya da tütsü falan mı alayım duman yapsın diye?

Ya da Armut'tan falan böcek ilaçlama için birini bulsam arıya çözüm sunarlar mı nasıl olur?

Abi ne bocegi armudu, normal sinek ilacini basip kapat.

Gece karanlikta yaparsan uykuda yakalarsin hepsini.
Duman oldurmez sadece kacirir.

bizim ahırda aynısı vardı. tavana yapmışlardı kocaman. raid'in kokusuz sinek ilacını sıktım öldüler. bu daha küçük. iyice sıkıp kapağını kapa. yarım saat sonra tekrar sık. hepsi ölür.

kalın sağlam poşete geçir ayakkbılığı, bir anda ters çevirip poşetin ağzını bağla.
bu şekilde arılar dışarı çıkamaz.
bu şekilde beklet zaten bir süre sonra havasızlıktan ölceklerdir, poşetle çöpe atarsınız.

Bosch ile Siemens birebir aynı ürünler. (Arçelik ve yurtiçinde satılan Beko gibi)

Aynı altyapıya sahip, malzeme kalitesi biraz daha düşük olan Profilo da tercih edilebilir

beyaz eşyada bir markaya bağlı kalmayın. her markanın kaliteli yaptığı ve özelleştiği ürün grubu vardır. biri buzdolabında iyiyken diğeri bulaşık makinesinde iyidir. model araştırması yapın.

hanım hepsini tek marka istiyorsa (türk aile yapısının klasiklerindendir) arçelik bayiye gidin alın :)

benim çevremde gördüğüm ve bizim de genel olarak tercihimiz arçelik yönünde oluyor. memnun olmayanı az gördüm.

@lancelot du lac

profilonun kalitesi düşük değil. Aynı model makinelerde Bosch, Siemens ve Profilo birebir aynı. Sadece logosu, rengi, yazı tipi vs. değişik.

2.5 yıllık evliyim. Hepsini bosch aldım. Herhangi bir sorun yaşamadım henüz.

@himmet dayi

birebir aynı değiller. özellikle elektronik kartları, yalıtım ve dış kaplama malzemeleri farklı. öğrenciliğimde 3 sene profilo bayinde çalıştım.

@lancelot du lac

satıcı bayi yanlış bilgi vermiş. böyle bir fark yok.
bosch ve siemens'te olmayan modeller bütçeye daha uygun olsun diye belli başlı farklılıklar olabiliyor. ama aynı model makineler zaten aynı hattan çıkıyor. tedarikçiler de aynı malzemeleri kullanıyor. profilo diye daha 'kalitesiz' malzeme kullanımı diye bir şey yok. dediğim gibi değişen şey genelde rengi oluyor.

@himmet dayi

profilo bayinin "bizim ürünler daha kalitesiz" demesi saçma değil mi? aksine birebir aynı dese daha çok işine gelir.

bayi değil servis bilgisi bu. bosch ve siemens arasında parça değişimi yapılabiliyor ama profilo'ya uymuyor bu parçalar.

biraz araştırırsanız bu konuda çok şikayet olduğunu da görürsünüz.

@lancelot du lac

bu gereksiz tartışmayı uzatma taraftarı değilim. bu konuda yazacağım son mesaj bu olacak.

Profilo bayinin "bizim ürünler daha kalitesiz" demesi saçma değil mi?
- evet saçma. bayi yanlış bilgi vermiş derken bildiği şeyi size anlatmamış demiyorum zaten. bayi de doğrusunu bilmiyor. bayiler BSH'nin çalıştığı birbirinden farklı özel kurumlar. Üretilen alt parçaların kalitesinden sorumlu olanlar bayiler değil. Bahsettiğin parçaların çok büyük bölümü zaten satın alma parçaları. BSH'nin fabrikada üretimini yaptığı alt parça sayısı az. Haliyle hangi parçanın ne kalitede olduğunu satın almacı olarak izin verirsen ben bileyim.

küre mangallar daha kolay yanıyor.

İlk başta ayakları katlanan, bagaja sığan basit tipten alın. Baktınız sarıyor, sürekli de kullanıyorsunuz, o zaman bu eskiyince daha büyük, daha janjanlı olanlardan alırsınız.

Belki çok yakmayacaksınız, en başta büyük yatırım yapmayın derim ben.

Mangal yakmada bişi yok ayrıca, biraz kağıt, bol ince tahta, sonra biraz kalın tahta, sonra kömür.

İp ucu ince ve kalın tahta sırasında.

Yakma kısmı atla deve değil ve mangalın kendisi ile alakalı da değil aslında. Tutuşturma bacası alırsanız bununla tek bir kibritle ve hiç yellemeden yakarsınız. Küre mangallar şekli itibariyle ısıyı eşit dağıtmıyor, çemberin (ızgaranın) dış kısımları verimli kullanılamıyor. O yüzden en iyisi dikdörtgen bir mangal.

Bütçe derdi yoksa weber alın. Yerli olarak alabileceğiniz en iyi mangal (daha doğrusu barbekü) guruss ama o da ucuz değil. Ben olsam 500-600 liralık dikdörtgen sıradan bir mangal alır denerdim.

Kolejde çalışan bir bilgisayar öğretmeni tanıdığınız varsa onlara geliyordur ders notları.

ben matematik öğretmeniyim ama okulda robotik kodlama dersine de giriyorum. okulun kodlama kitabını ve piyasadaki iyi kitaplardan derlediğim kendi notlarımı kullanıyorum.