erkek olarak değil de şu hatun kişiyi dinlesenize bir:

www.youtube.com

bir de www.accuradio.com adresinde caz kanalları var. solistler için olan kanallara bakın, bir şeyler bulursunuz. her müzik türünün içinde olduğu gibi cazın altında da alt kanallar var bu sitede, saksafon caz, piyano caz, solistler, dönemler, swing vb. diye. fikir verecektir. bir de cazı sevebilmek için kadife sesli caz şarkıcısı bulmaktan söz etmişsiniz ama cazın çoğu kere pop müzikten ayrı olarak vokal odaklı bir tür olmadığını da belirteyim.

Nat King Cole tabii ki. Kadife sesli, çikolata renkli sanatçı :)

dean martin, tony bennett

Sammy Davis Jr, Bobby Darin, Bing Crosby

Yenilerden Harry Connick Jr. da olabilir. Sinatra'nın gençliğine benzer.

erkek demişiniz ama ella fitzgerald diyorum ben de :) hele ki louis armstrong'la düetleri filan..

(bkz: Güvenç Dağüstün)

hocam taksime gidebilirsiniz fatihten taksime doğru otobüs var sanırım. Tünelin sonunda stüdyo fanus var orada klavye vs. var saati 25 lira ama bayağı bi çalışma yapacaksanız bi konuşun derim indirim yapabilirler

davul kurulu olsaydı bende çalışın derdim..
ama davul demonte, stüdyonun kendisi de şuan için öyle..

studyo sonic'i bulduk, gayet yeterli oldu ve calistik. tesekkur ederiz efem.

bende de var bu durum. özellikle evden çıkarken. en az bir 15 dk kapıyı kontrol ediyorum. sorunluyuz sanırım.

(bkz: obsesif kompulsif bozukluk)

(bkz: obsesif kompülsif bozukluk )

yazılmış yaw ben yazana kadar.

oha be bu da mı hastalık :/ basit bir şey diye düşünmüştüm halbuki.

hiçbir şeyden zevk almama, memnuniyetsizlik vs. bunlara sebep olan şey bu mudur peki? onun da ergenliğimin şu son demlerinden kaynaklandığını düşünmüştüm. doktor canmış demek ki.

ben de evden çıkamıyordum bir ara, ciddi ciddi kapıda çakılıp kalıyodum, acaba ütünün fişini çektim mi, saç düzleştiriciyi kapattım mı, peki ya fırın diye, bir kaç kez geç kalınca biyerlere, boşver diyip vazgeçtim, ev de yanarsa yansın. bu düşüncelere izin vermeyin, sakın kalkmayın, geçiyor bir süre sonra.

edit: yani benimki geçti, sizinki de geçer umarım.

okb bu..
insanlara anlatınca "kapıyı kontrol ediyorum, buzdolabını kontrol ediyorum, ellerimi yıkamaktan kendimi alamıyorum" deyince gülüyorlar, "o da hastalık mı lan, buzdolabını kontrol ediyormuş, ahahaha" derler..

oysa bunlar bizim olayın farkına varmamızı sağlayan çok belirgin semptomlar..
iç tarafta beyin kendini yiyor.. kısa devre yapmış motor gibi çalışıyor...
ve her ama her anında bütün düşünsel yapını etkiliyor, hayatı algılamanı, anlamlandırmanı etkiliyor...
olay buzdolabını kontrol etmek, kapıyı kontrol etmek falan değil yani..
intihar edeni bile var, hem de yüzlerce...
çünkü büyük bir işkence.. çok büyük...

tedavi olunması gereken bir şey.. ""hastalığın"" şiddetine göre değişir ama sahip olduğun kapasitenin 100'de 5'ini falan anca kullanabilir bu insanlar...

doktor değilim. ama kendimde belirli oranda deneyebildiğim birşeyi tavsiye edeceğim.
öncelikle, kendi vücudunun sahibi sensin. hükmedebilmen gerekir.
istemdışı düşünmemeye çalış.
ayrıca, evden çıkarken kapıyı kilitledikten hemen sonra 2-3 saniye dur. kilitlediğini vurgulayarak düşün, gerekirse sesli sesli söyle.
pencereyi kağpatırken, buzdolabını kjapatırken de.emin ol.
eğer kapatıp kapatmadığını hatırlayamasan bile söylediğin ve duyduğunu hatırlarsın. hem söylemek, hem işitmek iki ayrı sağlama yöntemi gibi...
gerçekten uyumayı düşün.gerekirse pasiflora türevi bitkisel karışımlar veya bitki çayları ile yardım al.
uykun yokken yatıyorsan beyin mutlaka çalışmaya devam edecektir.
uyumayı düşle.güzel şeyler düşle.hesap kitap değil, daha soyut şeyler düşle. tatil, deniz, kum güneş olabilir, bunlar rahatlatacaktır mutlaka...

ayrıca profesyonel birisine danışmak da elbette yapılması gereken en önemli şey...
ama danışana kadar söylediklerimi de dene istersen...
geçmiş olsun, kolay gelsin...

okey oynayacak şanslı 3 kişiyle

bence muzikle alakali bir sey olabilir.
vurmali calgilar calmak, piyano calmak, dj olmak, gerenimo olmak vb.

bence de djlik yapacak gibi geldi. ssg'nin ortam zion gibi olacak demesinden hemencecik anladim.

ya bayram namazı sonrası bayramlasılıyor hanı, oyle bi olay olacakmıs.

7x24 adamın cebinde geziyormuş gibi "şöle yapmış, bele etmiş" diye atan yazarlar var ya hani, iftiracı selebriti piçler.. onları teker teker sikertecekmiş.

@bryan, yatacak yerin yok asldkfj

sevgili traviata, (la mı modülasyonlu sol mü bilemedim...) cem, piyano çalmayı bilmemekte (yamulmuyorsam) davul çalışını da bizzat gördüm, böyle güruh karşısında çalmak istemeyecektir.
sürpriz ise eğer, djlik yapabilir, ama bence konuşma yapacak.stand up yapmadığında da komik olabilme yetisini kullanacak.
belki de yemek yapar bize, elleriyle yedirir bilemem. bunun hülya avşar şova piknik tüpü ve tava getirmişliği var çünkü...

jean,

abi en kotu sen keman calarsin o da sarki soyler : )

bi de, evinin fotolari yayinlandi ya en son,
piyanosu falan vardi yamahanin baya ust modeli bisey. belki calismis da gelmistir 3-5 parca : )

bence stand up yapacak artık kimse stand up yapacağını düşünmediğine göre stand up yapacak olması bir sürpriz :P

bi de utb yazınca aklıma geldi, hakkında ben daha komıgım diyenlerle duello yapacaklarmıs. asık atısması gibi.

@bryan, zeki adam işte. şuradakiler gibi kovalamak yerine mekan basıyor askdfj

www.facebook.com

utb, sfdgdflklk aynen

The Zen Of Screaming DVD'si işine yarayacaktır.

yaptıktan sonra ses tellerinde nodül oluşma ihtimali yüksek.
dahası, uzun vadede gırtlak kanserine kadar gidebilir...
la traviata'ya danışın.

vakt-i zemanında ferhan şensoy tiyatrosu bir oyunlarının reklamı için nazi askeri kostümlü (oyunla bağlantılı imiş) oyuncuları istiklale salıp vatandaştan kimlik vs sorup bazılarını şınav filan çektirmiş çakma almanca konuşarak...

benzer şeyler türetilebilinir sanki... özellikle harbiye civarında...

İnternet siteniz,
E-posta adresiniz
E posta listelerinize bülten gönderimi.
Sosyal medya'daki konumunuz,
Zaman yettikçe afiş tasarımlarınız

konularında sponsor olabilirim.

oyunlarınızla ilgili zirveler ya da indirimli toplu gösterimler düzenleyebilirsiniz.

vakt-i zamanında genco erkal'ın bir oyununu biz tiyatrosever sözlükçüler öğrenci fiyatıyla zirve $eklinde izlemi$tik. bunu sürekli hale getirebilirseniz namınız kulaktan kulağa yürür gider.

gün itibariyle ben de bıraktım ama şu an aklımda sigara var kendimi kontrol etmeye çalışıyorum.mesela yemek yemeyi düşünüyorum birazdan,ardından duş bir şekilde unutmaya çalışıyorum.kendimi kandırıyor gibi olabilirim ama sonunda iyi olacak.umarım yani.bende duyuru açmayı düşünüyordum ne yapayım diye seninkini görünce yalnız olmadığımı anladım.

bir sürü insan allen carrın yönteminin özetlendiği videoyu izleyip bırakıyor isterseniz bi deneyin siz de, linki şudur video.google.com

bir arkadaşım kutusu 150 civarı olan bir ilaç aldı. 1 haftada bitirdi sigara işini.
arzu edersen ismini de öğrenip verebilirim ilacın.
1 hafta boyunca ilacı alıyorsun, sigara serbest bu dönemde. ama zaten eskisi kadar zevk almadığını farkediyorsun.sadece yasak olmadığı için içiyorsun.1 hafta sonra sigara yasağı başlıyor. ilaca devam ediyorsun ve fiziksel olarak da sigara ihtiyacın olmuyor.eğer arada bir denemek için bakalım ne hissedicem diye içtiğinde de miden bulanıyor. gerçekten içmek istemiyor, hiç merak etmiyorsun...
öyle gözlemledim...

sigara içmenin anlamsızlığını anlatan çok başarılı bir kitap var. onu okursan ilaç milaç gerek kalmaz. adı da "sigarayı bırakmanın en kolay yolu".

www.izleburada.com

ben sigarayı bırakınca canım her sigara istediğimde kalkıp dişlerimi fırçaladım ve ardından özellikle üstteki olmak üzere sigaranının zararları ile ilgili videolar izledim. bende çok işe yaradı. iyi de bir içiciydim tabiri caizse sünger gibi çekerdim. 7 ay olmuş.

zyban veya champix.

su tavsiye ederim. bugün 15 16 gün filan oldu heralde. ilk başta 1-2 kilo alabilirsiniz takmayın kafanıza. yemek yemekten ziyade su için. oturduğunuz yerde, sohbet esnasında, aklınıza sigara her geldiğiğnde su için.
inşallah işe yarar cümlemizde.

galiba ben bıraktım :)

abim bir çekilişten sony marka mp3 player kazanmıştı. çekilişi yapan firma ile herhangi bir tanışıklığımız yok ama.

real'den mercedes kazanan bir arkadaşım var, bir aile dostumuz da bosch buzdolabı alıp, volkswagen polo kazanmıştı. oluyor yani.

biraz basit olacak ama yıllar önce duracell'den pil alıp kartın üstündeki numaraya mesaj atmıştım öylesine..aradan birkaç ay sonra eve siyah önünde duracell müzik festivali yazılı bir t-shirt gelmişti. t-shirtte bi numara olmamasına rağmen acayip sevinmiştim, hala daha giyerim yani :)

noldu sen kazandında hediyen mi gelmedi yoksa ?

Bir arkadasim is bankasindan online islem yapip laptop kazandi, ayni arkadasim lipton ice tea den ipod shuffle kazandi, ben 5 sene once falan blue jean dergisinden 1hafta arayla 2tane jansport sirt cantasi kazandim, bir radyo programindan spor salonu uyeligi kazanmistim ama gitmedim, carlsberg den sapka kazandim, efes pilsen den konser davetiyes kazanmistim ama haberim konserden sonra oldugu icin ona da gidemedim, avea nin calarken dinlet olayi ilk basladiginda ordan da ipod nano kazanmistim, acun okula gelmisti universtedeyken sponsoru renault dan termoslu bardak kazanmistim, bi de en son efes pilsen one love fest te dart oynayip anahtarlik kazanmistim.

arkadaşım "yaman gezgin" oyunundan atv kazandı. bana da öylesine üye olduğum bi siteden konser bileti çıktı:)

bi arkadaşım sprite ın yaptığı bi çekilişten ps3 kazanmıştı. işin kötü yanı zaten ps3ü vardı. evet, o kişi ben de olabilirdim. neyse.

ben migrostan iphone 3gs kazanmistim

şirketten çocuk magnumdan 900 bin liralık son model otomobil kazandı. iyi bişey değil, insan kıskanıyor lan :)

@neistediginibilmeyenadam hayır, merak ettiğimden soruyorum.

coca-cola'dan wii çıkmıştı bana da

bana da bisiklet çıktı.
(ne moral bozduk ama)

ha bi de bir arkadaşa mini cooper çıkmıştı coca cola dan.

TRT'nin bilişim rüzgarı diye bir programı vardı, oradan öylesine girdiğim bir çekiliş sonucunda lexmark printer kazanmıştım.
Bir de çizgi elektroniğin bir çekilişinden de işlemci soğutucusu kazanmışlığım vardır.
ikisine de rastgele girdim çıktı.
o gün bu gündür onlarca çekilişe çıksın bu diyerek girdim bir şey kazandığım olmadı ama...

umutlanınca çıkmıyor anlaşılan :)

aga bu ne herkese bişey çıkmış.truman show'da hissettim kendimi.

bana veya yakınımdaki hiç kimseye de çıkmadı birşey lan...

ben ice tea'den ipod nano, sprite'tan kapağı kaybetmeme rağmen sony psp, yemeksepeti.com'dan outletim.com için 100tl'lik hediye çeki kazanmış adamım :)

level dan nivea balsam kazandım.kapıma kargoyla geldi.18 yaşından küçük olmama rağmen almıştım.

ve o zamanlar sakalım yoktu :)))

internet sitesinden tekel birası tshirtü kazandım. yemeksepeti.comdan bir internet sitesi aboneliği...
ama en komiği power fm bay j idi sanırsam.
geyik olsun diye katılmıştım çekilişe, ertesi gün hiç radyoyu bile dinlemezken jerfi aradı. çekilişe mi katıldın diye.evet dedim ordaki benim ismim.cevabı biliyor musun dedi. sen söyliceksin ya şimdi dedim.söyledi.
bir miktar zaman sonra canlı yayında aradılar, sanki ben biliyormuşum gibi söyledim.izmir dolaylarında harley davidson rallisi kazanmışım.son anda çıkan sıkıntı nedeniyle gidemedim. ama kulaklık hala bende; sennheiser :)
töhmet altında bırakmayalım adamı. liste önüne geldiğinde göz gezdirirken farketmiş beni, öyle aramış... yoksa çekiliş filan yapıyorlarmış normalde...

ben sprite dan t-shirt kazandım. yemeksepeti.com'dan ingilizce kursu kazandım ve kitap kazandım. mc donald's dan telefon kazandım. yapıkredi'den telefon kazandım.(ama almayı unuttum süresi geçtiği için vermediler)

nestle'den mini cooper yedek talihli oldum. alamadık tabi. bir de ev çekilişi vardı, onda da yedek talihli oldum bahtsızlık bu olsa gerek :)

best fm'den bisiklet kazandım. hala kullanırım o bisikleti sağlam çıktı.

pclabs'tan kupa kazanmıştım.

Limon'da yeni yazarlar için bir kaynaşma zirvesi var, önce ona gidin isterseniz. Girişken biriyseniz 12 Yaş'ta da sıkılmazsınız, bir sürü arkadaş edinirsiniz.

yok sıkılgan biri değilim fakat limon'daki zirveye katılamam sanırım tarihi uymuyor bana. yani o gün farklı bi işim var. öğrenmek istediğim herkes biz çok elitiz havasında mı geçiyor ya da merhaba ben x baba naber tadında mı? karar veremedim :S

zirvede herkesin niki yaka kartlarına yazılı olacak, gırgır oluyor. misal bu yazıyı okuduktan sonra yanınıza gelip aaa pomaklar sen miydin? mrb dostum diyebiliriz :)

ne kadar çok zirveye giderseniz o kadar keyifli geçiyor...

"Elitiz" hava katanlar da oluyor ama çoğunluk tanışmaya açık olur.

evet, normaldir.

almanyaya girerken oradaki görevli bomboş pasaportu görünce kıllanmayacak, eski pasaportunuzda diğer vizeyi görünce daha kısa sürede işlem yapacaktır.
aynı zamanda başka ülkelere vize almak için de vize başvurusunda işe yarayacaktır...

Ne olursa olsun. İstersen yolda yürüme kursu aç meb'den izin alırsın, meb sürekli denetler orayı.

ama merdiven altı tabir edilen tabela bile koymadan bu olaya başlayabilirsin.. örneğin ara sokakta dükkan olarak ayarlanmış olan bir apartman altını tutup orayı büro haline getirebilirsin. camlara da bir güzel perde asarsın.
yada gider bir ev tutarsın 2. katta mesela ve bu işi yaparsın sanıyorum ki evden çalışmak serbest yani bir terzi hanımın evden vergi falan olmadan bu işi yapmasıyla aynı olay.

zaten böyle bir iş için mebden izin almak falan ilk aşamada biraz maliyetli olacaktır o yüzden bu şekilde öğrenci portföyünü arttırdıktan sonra mebden onay almanız daha kolay olacaktır.

bir ofis kirala. hiç bir yazı asma. etrafta yaptığın işe dair çok şey olmasın. öğrencilerinin listelerini çizelgeleri falan kağıtlara yazma, bilgisayara falan kaydet. maliyeciler geldiğinde de şahsi ofisim, ticari iş yapmıyorum dersin. hatta ders verirken yakalanırsan da sadece yardımcı oluyorum derslerine dersin.

kartvizit bastırırsan da sabit telefon ve adres yazma.

bundan 9-10 sene evvel özel derse gittiğim bir hocam bir arkadaşıyla ortak ofis tutup özel ders vermeye başlamıştı. iki büro takımı içerideki odada da lig tv li dev ekran bir tv vardı. maliyeciler geldiğinde adam evde komşular rahatsız oluyor, burayı maç, film falan izlemek için tuttum diyordu. komik ama gerçek.

ilk etapta evden çalışmak çok daha mantıklı...
web sitesi yapılır hafif amatör görünümlü olur. öğrenciler geldikçe baktın iş iyi gidiyor dershaneye kadar yolu var...

oncelikle cevaplar icin tesekkur ederim . lakin yarın bir gun veli gelecek buraya nihayetinde . adam demeyecek mi siz misiniz bu sehrin zaptiyesi ? hayır korkmak vs degil de , nihayetinde 5 universite mezunu adam belki de gelecegini buraya baglayacak . biraz daha sistematik dusunmek lazım gelmez mi ? ukalalık degil , sadece hakikaten dusunmeli miyiz bilmiyorum .

hayır demeyecek zaptiye felan. hatta polis zabıta vırt zırt bile gelse gönder evlaıdnı diyeceksin :d onlar beleşe gidecek olay bu kadar basit.

5 universite mezunu adam azıcıkta risk alın derim ben kız başına alıyor insanlar bu riski.

sonuçta öğrenciye hizmet yani ailenin en değerli fertlerine hizmet olacak sömürmeden mantıklı eğitim stratejisi ve güvenli takip sistemiyle aile size güvenir.

bu işe girecekseniz biraz cesaret diyorum :d zorluk olmadan hiç bir sey olmuyor:D

ab'nin cvler ile ilgili bir standartı var belki işinizi görür.
erzincanlılardan indirebilirsin hehe
www.eeb-kalkinmabirligi.gov.tr

kariyer.net'in formatına birebir uymasa da, şu adresteki cv örneklerinden de yararlanabilirsin belki:

www.cvtips.com

selam özgeçmiş ile cv arasında fark var diye biliyorum.
cvde herşey madde madde yazılırken özgeçmiş daha çok hikaye gibi 3. tekil şahıstan bahsedermiş gibi paragraf paragraf oluyor diye biliyorum.
daha çok sanatçılar özgeçmiş kullanıyorlar...
konser kitapçığında vs vs.

ne engel çıksın?
mevzu bahis bir tiyatro oyunu.
şarap verilebilir gayet.

oyunun içinde değil, oyunun sonrasında olacak olan galada. galayı bir tiyatroda yapacaklar. o tiyatronun da içki ruhsatı olduğunu sanmıyorum. sonuçta bir tiyatro salonu yılda bir ya da iki kez yapılan oyun sonrası galalarında misafirlerine içki de ikram ediyor diye ruhsat almak zorunda kalmamalı. konuyu bilenlere soruyorum, bu yasa çıktı mı? yoksa taslak halinde mi? yarın ikram ettiler diye çocukların başı yanmasın?

vallahi geçen haber çıktı, bir filmin galasında içki verilmiyordu.

valla senelerce eyüboğlu lisesinde(bak lise diyorum) tiyatro festivali kokteylinde şarap içmiş biri olarak geçtiğimiz günlere kadar hiçbir şey olmaz derdim. şimdi bilemiyorum.

external bir ses kartı ve usb çoklayıcı ile kasayı açmadan çözebilirsiniz...

peki açıp eğer yandıysa çözülme imkanı var mı?

bu sizin kendi basiniza cozebileceginiz bir soruna benzemiyor, laptop tamircisine soylesenize tamirden sonra boyle oldugunu.

yok hocam ben açamam laptobu o adamın nasıl açtığına bile şaşırdım. ekranın menteşelerini falan söküyor. gittim adama söyledim o usta eve gitmiş patronu tekrar tamir servis kağıdı tutun dedi. peki dedim bunun için tekrar mı ücret ödeyeceğim dedim. adam diyor ki demekki bir sorun var hocam oradan patlamıştı bu sefer buradan patladı diyor eğer yaparsak ücret ödersiniz dedi. bende sonra gelirim dedim usta olsa hemn baktıracaktım anlayacağınız tekrar bir ücret alacaklardı bide ekranı düzeldi diye açtırmaya korktum.

büyük ihtimalle ekran kartı entegresini değiştirirken bozmuş. çünkü bga türü entegrelerin sökülmesi normal havya ile olmuyor. ya sıcak hava ya kızılötesi, sıcaklık ses kartına ulaşıp lehimlerini eritmiş olabilir. yada kablosunu falan takmamıştır. geri götür tamirciye.

hiç uğraşmaya değmez. böyle usb bellek büyüklüğünde 7-8 liralık ses kartları var. kadıköy yazıcıoğlu ya da eminönü'de bulabilirsin.

ney üflemek olabilir fakat olmayadabilir.

bir profesyonel kemancı olarak söylüyorum;
hiçbir enstrumanın öğrenmesi zevkli değildir. eğer bir enstrumana karşı bir ilginiz, sevginiz, hırsınız ve tutkunuz varsa ancak öğrenebilirsiniz.hangi enstrumansız yaşayamam diyorsanız, o enstrumanı öğrenmeye başlayın...
başka türlü mutlu olamaz, 2-3 ay sonra sıkıntıdan bırakırsınız...

mızıka güzeldir. aslında çok kolay da değil çalması.

Bir ara ud çalmak istiyordunuz, bence bir TSM derneğine gidip koroya girin. Koro için pek sesiniz olması gerekmiyor, mırıl mırıl söylersiniz. Hem sıkılmadan işin kuramına giriş yaparsınız, hem de oraya gelen aletlerden çalarsınız, denersiniz, çalanlarla muhabbet edersiniz.

oturup dinleyecek kadar sabrim olmadi ancak dedigin gibi muzigin icine mikslenmis telkin konusmalari falan ise, hayir onlari ayiklayamazsin.

dinlemedim ama, müziğin içerisinde, müzik devam ederken ki konuşmaları almak istiyorsanız, müziği kesip sadece o konuşmaları alamazsınız...

Farklı rekanslarda mı ne kayıt ediliyormuş. Yoksa duyulmayan telkin ne işe yarar.

"Yoksa duyulmayan telkin ne işe yarar."

Olayin gereksizligi konusunda sana bir fikir versin bu bence. :)

Ve hayir, bilgisayarinin ses kartinin calistigi standart sampling rate'de verebilecegi frekanslar belirlidir, her sey bu aralik icinde mikslenmelidir ve mikslenmis sinyalleri ayirmanin pratik anlamda mumkunu yok.

bir müzisyen olarak yanıtlayayım...

org dediğiniz klavyeler, esasen sahnede veya stüdyoda kullanılmak için tasarlanmıştır. amaçları gerçeğe yakın piyano sesinin yanı sıra diğer sesleri de üretir veya üretilmişleri veya sample edilmişleri çalar. yani iyi bir klavyede, çok kaliteli piyano sesleri (honky tonky'den steinway konser piyanosuna, bozuk akordlu bar piyanosundan kilise orguna, veya elektronik piyano modelleri); solo keman seslerinden viyana filarmoniye yakın soundda yaylı veya senfonik seslere, bakır enstruman gruplarından tahta enstruman gruplarına ve elbette synth seslere kadar çok çok çeşitli bankaları ve kullanıcıların yükleyebleceği, internetten veya cd & kart ile eklenebilecek sesler mevcut iken; diital piyano, sadece piyano amaçlı, gerek tuş hassasiyeti ile gerçek piyano tuşu ve basım anındaki hassaslığı, verdiği his bakımından gerçekliği ile piyanistlere veya evinde piyanosu olamayanlar ile stüdyo, sahne gibi ortamlarda piyano ihtiyacını giderebilecek bir enstrumandır...
genel kullanımda klavyede korg, roland ve üzeri kalitede cihazlar önerirken, piyanoda yamaha öneririm ilk etapta...
saygılar..

Tuş hassasiyeti bakımından dijital piyanolar daha iyi diye biliyorum. Mesela eğer kulak çalışacaksan orgda mümkün değil gibi...

bir de dijital piyanolar ağır tuşlu olur bildiğim kadarıyla, gerçek piyano gibi.
gerçi o kaliteli orglardan çalmadım hiç, belki onlar da ağır tuşludur.

3g usb şeysi almak daha mantıklı sanki.

birbirini görmesi durumunda external antenler var diye biliyorum. forumlarda aratın wifi ile ilgili forumlar da mevcut hatta...

donanımhaber de de vardı bununla ilgili bi baslık. böyle kocaman antenler var biraz maliyetli ama iş görüyomuş

evde internet yayını yapan modemi değiştirebilirsiniz. 100 km çapında bir alana yayın yapabilen bir modem okumuştum. malesef adını hatırlamıyorum. ancak google da arayıp bulabilirsiniz.
ben şöyle bişey buldum: www.exa.com.tr
ya da: bit.ly

www.wirelessnetworkproducts.com

burada gerekenler var ama bunlari bizde bulabilir misin? cok zor.bulursan kurabilir misin? evet ama maliyetleri inanilmaz buyuk olacak.kolay gelsin

bimel'de vardır aradığın şeyler.

3g modem çekiyorsa onu kullanın inanın daha stabil bir bağlantı olur.
Bu dediğiniz yapılır ama noktalaırn birbirini tam görmesi lazım. rüzgar fırtına çıkar anten ayarı bozulur kafayı yersiniz, yağmurda karda çalışmaz bir sürü dert.
İlk yatırım maliyeti olarak 500-1000 TL civarına çok sağlam bir link kurabilirsiniz ama bence değmez.
Fabrika benzeri işyeriyse fiber getirtmek daha mantıklı olur. Eğer bir iki kişi kullanacaksa hiç girmeyin bu işe alın 30 tl civarına 4 gb veren bir paket rahat edin.

sebze ye. özellikle ıspanak. etten uzak dur birkaç gün. lifli şeyler ye.
activia da gayet işe yarar.

kayısı.

yoğurt + kuru kayısı + keten tohumu karışımı yap, sabah- öğle - akşam ye.

armut tüket..

lifli besinler, meyveler, bol su
bitki çayları, özellikle sinameki

ben mandalina yiyip üstüne kahve içtiğimde çok çabuk tepki alıyorum.

kefir.

yeşil çay.

bamya

sabah kalhavaltıda çay+simit, hemen ardından da sigara

ucuza fabrikasyon bir keman almanı tavsiye ederim. bir hevesle kemana başlayıp, daha sonra elini sürmeyen bir sürü insan tanıyorum. önemli olan kemanın sesi, tınısıdır. almaya kemandan anlayan biriyle gitmeni tavsiye ederim. bazı ucuz fabrikasyon kemanların tınısı gerçekten iyi olabiliyor. daha sonra ben bu kemanı çalıcam arkadaş dediğinde el yapımı güzel bir keman alabilirsin. ya da çok kötü bir keman değilse, bir enstruman yapımcısına elindeki kemanı revize ettirebilirsin.

(bkz: keman alırken dikkat edilecek hususlar). Burada da birkaç kez tartışılmıştı.

Güncel fiyatları bilmiyorum.

teşekkürler, hocanın seçtiği bir kemanı aldım.

hocana güveniyorsan, hocan güvenilir bir hocaysa sıkıntı yok...

4 kadeh rakı
otur mezenide al ve iç sonra bittiii.
ciddiyim

4.bp.blogspot.com

tertemiz.

ayrıca diş ağrısı gece daha fena olur. cidden bir ilaç bulup iç.

sıcak suyu ağızımda tutunca bana iyi geliyordu.

kısa süreli olarak, dişinin üstüne aspirin, herhangi bir ağrı kesici değil, koyup erimesini bekleyebilirsin. bunu gece uyumadan önce yapki, geçmeye başlayınca uyuyabilesin. fakat birden fazla yapınca etkilemiyor fazla.

sarımsak da basılabilir diye duymuştum. sarımsağı denemedim tabi.

hap aldım sıcak su çok fena yapıyor bünye hassas sıcak sıvıya. rakı yok ama bacardi ve j&b var hazırda. bunlardan biri işe yarar mı?

eğer apseden şüpheleniyorsan buz falan tut. yüzümün sol tarafı gözümü kapatacak kadar şiştiğinde doktordan duyduğum şey "geçer diye çay mı içtin"di. bir de alaycı tebessüm. aman diyim.

ağızın uyuşana kadar viskiyi ağızında tut.

psikolojik olabilir bilmiyorum ama sigaraya abanınca geçti sanki biraz. tekrar başlarsa viski sonra buzu deniycem.

Apranax forte gerisi hikaye

nöbetçi eczaneye git dişinol diye bir ilaç var. onu sür dişe hemen mucizevi etki göstersin.

dişinde çürük ya da oyuk bir yer olduğunu farzediyorum tabi...

arveles

apranax almıştım zaten bi 15dk önce o etkisini göstermiş olabilir. viskiye dokunmuyorum o zaman.

advil diye bi ilaç var müthiş bi şey. 2 tane iç demişti doktor fazla kimyasal da yokmuş içinde. kesinlikle tavsiye ederim.

pamuğa dök viskiyi koy dişin üzerine dursun orda. anestol diye bir pomad var onuda sürebilirsin

ağzına sakın sıcak bir şey sürme. apse varsa orası vıcık vıcık irin olur tüm ağzına yayılır. buz tut varsa majezik yuk. en iyisi yat uyu.

yakın zamanda aynı şeyi yaşadım..dişinol en mükemmel çözüm birde aprol fort ağrı kesici olarak..hatta yerinde olsam bi tanede 1000 lik geniş spektrumlu antibiyotik içerim..(çürük ve iltihap olduğunu ve hiç alkol almadığını varsayıyorum)

geçmiş olsun...

ara ara yaşıyorum diş sorunu.tutunca tutuyor, ağız kulak burun omuz bacak (tamam abarttım) bırakmıyor...

yüksek alkollü içecekler viski, rakı vs. ama içmek için değil, dişe dokundurtmak için ve orada bekletmek için az koyun bardağa.bir yudum alıp ağrıyan bölgede bekletin uyuşana değin. bir süre sonra yutun tabi, günahtır alkol bu harcanmaz boşa. bir süre sonra hem keyfiniz yerine gelecek, hem ağrınız gidecek.

enteresan bir fikir daha vereyim.
ister inanın ister inanmayın.
ama ben denedim başarılı.
dişiniz ağzınızın sağ tarafındaysa sağ; sol tarafındaysa sol elinizin işaret ve baş parmağının tam kesiştiği noktayı önlü arkalı buzla ovuyorsunuz.ovma kısmı yaklaşık 10-15 dk sürüyor. her geçen dakika ağrının azaldığını hissediyorsunuz. cildiniz buz yanığı olmasın diye 5dk ara verip bir set daha yapıyorsunuz buz kompresini.buzla masaj yaparsanız biraz daha etkili oluyor. ama noktayı doğru belirlemek lazım. işaret ve baş parmağının tam kesiştiği, parmaklarınızı tam açtığınızda oluşan alan.. önlü arkalı. bir elinizin üstündeki bölgeyi, bir altındaki.dönüşümlü...

ayrıca bazı durumlarda çok soğuk su, ani olarak dişin ağrısını dindirebiliyor. ama asla sıcak su değil...

sıcak dokunuyorsa bir de soğuk dene, kısa süreli de olsa rahatlatıyordu beni. karanfil çiğneyebilirsin.

aspirin, alkol, viski, kanyak, ot, püsür, vs, bunları sakın denemeyin! diş ağrısını 1 saat erteleyeyim diye zaten enfeksiyondan harap olmuş ağız mukozasını daha fazla tahriş edersiniz. soğuk su veya buz deneyin. soğuk suyu dişinizin üzerinde bekletin, sonra çıkarın, tekrar soğuk su alın ağzınıza. ama bu bir süre sonra alışkanlık yapabilir. ben bir gece boyunca uykusuz kalmış, ama bu yöntemle ağrıyı dişçiye kadar süper bir şekilde ertelemiştim. bir de apranax forte alın. geçmiş olsun.

Disten ne cektigimi bir allah birde ben bilirim.
Dis agriyorsa Bilinki curuk enfeksiyon kapmis ve iltihaplanmistir. Gecic cozum olarak ilik suyun icerisine yogun bir sekilde tuz at ve curuk olan kisim uzerinde calkala. Cozum degil ama biraz olsun rahatlatir. Majezik Iyi geliyor fakat nekadar cok agri kesici icersen dis iltihabinda yani agrilarinda okadar artar. Tek cozum bir dis hekimin koltuguna uzanmak. Gecmis olsun....

karanfil yağı & doğal kekik

içeriğinde alkol olan ağız gargaraları geçici olarak çok işe yarar

Sesi epey yüksektir o aletin. Evde çalışmak zor olabilir bu yüzden.

Kaliteli bir [Yamaha] surdinle evde daha az sesle çalışabilirsiniz.

do re müzikte 100 küsür dolar civarına conductor marka trompetler mevcut.
kaliteli değil elbette ama ilk başlangıç için iş görür.
adapazarını bilemem ama izmitte müzik fakultesi var hayli derin eğitim veren.
bi gidip trompet öğrencisi var mı sorun.
sonra da özel ders için ikna edin...
zaten hep o civarlarda oturuyorlar...

tipe mipe bakmayın 2. el renault twingo alın geri kalanıyla başka bişey yaparsınız :)

hemen hemen aynı paraya yakın zamanda hyundai getz dizel aldık, güzel araba, temiz.

smart fortwo

2004-2007 opel corsa 1.4 lpg'li tavsiyemdir. çok güzel araba, az yakar, çekişi iyidir ve ufak görünüp herkesi alır (denenmiştir(: ) 2006 model 1.2 sini 16'ya aldık 1 ay önce. kesinlikle çok güzel ama tek eksiği bazen çekişsiz kalıyor. 1.4 de mükemmel olur işte(:

ben çok baktım. kafamda epey bir fikir oluştu. alamadım bazı sebeplerden dolayı. ama edindiğim bilgiyi paylaşayım en azından:)

arabayı alırken ne için alacağını önce bir düşün.
-başka planın var mı. satıp eğitim için kullanmak gibi mesela. hemen satılsın diyorsan piyasa arabalara gireceksin. ne mesela hyundai getz dizel. biraz tipsiz ama ikinci eli sağlam. az yakıyor. corsa, eski kasa 1.4 veya 1.6 clio. golf de olabilir. ama satarım piyasası olsun derseniz.

-satmam. paraya ihtiyacım yok. veya ilanı koyarım beklerim. sorun olmaz derseniz o paraya citroen c3 dizel var. hem de 2007 model. 50binlerde alırsınız. citroen yaramaz diyorlar ama bizim komşu aldı. ufak araba. keyifle kullanıyor. yaris var. 1.3'ün bir önceki kasaları temizse uçuk oluyor. bazıları cidden şaşırmış. japon diye coşuyorlar. bunların eski kasaları o rakamlara bulunabilir. üzerine 2-3 kuruş konup 2005-2006 model jazz almak daha mantıklı tabi. özellikle 50binlerde temiz bir jazz sahibindende ekmek satar gibi kapış kapış gidiyor. tabi fiyatı uygunsa.

o kadar yazdım şunu da ilave edeyim. belki daha fazla parası olup da bu soruyu soracak olan arkadaşlar vardır. 25-27 bin lira parası olan adama tek önerim; 2. el temiz nissan note 1.5 dizel.

2. el Peugeot 206

10-12 civarına toyota carina alın. hem bas, airbag otomatik vites vs. hem de toyota kullanmanın keyfine varırsınız..
çok yakar o ayrı.

o civara temiz citroen c2'lerde mevcuttu yanlış anımsamıyorsam...
az da yakar hem...

müzik marketlerde fazıl say "nazım" şeklinde bulabiliyor olmanız lazım ?

yngwie malmsteen'in bir uyarlaması var, onun da görebildiğim kadarıyla ultimate-guitar.com da tabı var örneğin.

yanı sıra bach solo keman için partita ve sonatları da deneyiniz...

makeeeet

-uçak maketi
-uzaktan kumandalı uçak oyuncağı
-pilotluk eğitimi
-uçakla ilgili film seti
-uçakla veya pilotlukla ilgili kitap
-sevdiği bir yere uçak bileti
-uçaklı gece lambası

eli yüzü düzgün maketler çok pahalı oluyor.

uçak şeklinde kol düğmesi

en iyisi a360 airbus maketi..bulabilirsen.
en kötüsü uçak planlarının çizili olduğu arşiv.

havaalanı yer ekibinde tanıdık çalışan varsa, kaçak aprona sokardım ben olsam.

Dediğiniz kadar takmışsa piyasadaki her şeyi toplamıştır zaten. Başka bir hediye alın bence.

kol düğmesi kullanmıyor, pilot olması mümkün değil, kumandalı uçak oyuncakları da pahalı ve istediği tip uçak yok :/

modelucak.thk.org.tr

soldaki menüden > model uçaklar > serbest uçuş modelleri
altında güzel kitler var. bunlardan bi tanesini tamamlamıştım da ilk denememde yere pike yaparak parçalanmıştı :)
neyse, önemli olan üzerinde uğraşmak. fiyatı da ucuz.

similatörler için joystick ler falan var ya onlardan işte.

jet üssüne falan gezmişliği var.

hostesle 1 gece
( uçaklarla alakalı ne var )

tanıdık hostesin var mı?

ikinizde farkındasınızdır belki ama şöle bi site varmış,
www.istanbulpilotshop.com

www.kolayoyuncak.com

uçak hastası ise kesin vardır elinde kırmızı fokker ama ben gene de linki vereyim. olup olmadığını bilebilirsiniz sevgilisi olarak en azından. ayrıca bu yoksa ve beğenmezse tam olarak uçak hastası değildir ;)

Lego seviyorsa lego olabilir. Güzel uçak legoları var.

bir çok kol saati markasının (mesela Citizen) pilotlar için özel olarak ürettiği modeller var. bir bakın derim.

sehirfirsati.com
sitesinde bazen 99liraya uçuş keyfi sunuyor.
enteresan olabilir, takip etmek lazım...

Bende Boing orjinal uçak maketleri var kanat açıklıkları 1 metreden fazla olanda var daha küçük olanıda....
istersen birtanesini sana verebilirim.

flight simulator x

Bu mu:
bit.ly

Eger oysa adi Gentleman Jack. Jack Daniels'tan ayrilmis falan degil, ayni ureticinin baska bir urunu.

Degilse bilemiyorum, biraz daha ipucu verebilirsen iyi olur.

wpi onu biliyorum değil zaten. gentleman jack'i, ailecek seviyor, içiyoruz o ayrı...
bu gayet üzerinde jack (veya jacks) bourbon yazıyor.
normal jack danielsın üzerinde tenesse yazarken bunda kentucky yazıyor.
şişesi küp değil, gentleman jack'e benziyor ama daha kısa.
tekel bandrolü olduğuna eminim.ama bulamadım.nette borubon jack diye aratınca gentlejack çıkıyor, uyuz oldum :)
ucuz jack var ama ulaşamıyoruz :)))

Wikipedia'da bourbon markalarina baktim ama o isimde bir sey bulamadim. Jack ismi ile prim yapmaya calisan dandik bir marka olabilir mi?

olabilir bilemem.
ben bugün fulya carefour expresste kentucky jack diye birşey gördüm. ve şekil itibariyle jack danielsa çok benziyordu. keza sorduğum nanede öyleydi. acep çok fazla jdye benziyor diye kentucky adıyla mı sürmeye başladılar?
fiyatı 50 ortalama, jack orjinal ise 70 civarıydı galiba...
çakmasıysa daha ucuz olması lazım...
en iyisi freeshop...
yakında gelecek olan var mı jacklendirsin bizi?

çin büfe'ye doyamıyorum..

leman cafe...

cihangir caddesi no: 35B
jazzy lounge
yemekleri güzel, ortam keyifli.
perşembe 22:30dan sonraki canlı müzik grubu süper.

mume bar + mono bar

pano
fast wok
la fontana di trevi
ara cafe
bird

ucuz ve temiz yemek için, t box'ın sokağında "balkan lokantasını" şiddetle tavsiye ederim. "az" porsiyonları dahi bol kepçe ve ucuz ve temiz ve leziz...
(musakka yemeyi ihmal etmeyin)

aleti bilmiyorum ama pdf manuel kitapçıkları indirilip incelenebilir.
eğer bir arızası yoksa bağlantılar doğru yapıldıysa ses vermek için sesi açmak gerekebilir. ayrıca bazı cihazlarda in-out ları aktif hale getirmek de gerekebilir.
misal bendeki external ses kartının öndeki değil arkadaki inleri kullanmak için öndeki bir düğmeye basıyorum gibi.
ayrıca bir prosessorumde 4 in 4 out var. farklı in ve outları aktif olan presette farklı yerlerden haliyle ses çıkmıyor onun da ayarlandığında randıman alıyorsun...
benzer şeyler düşün. fikir amaçlı yazdım.
kolay gelsin...

www.vidtomp3.com

youtube linkini yazıyorsunuz, mp3 olarak download etmenizi sağlıyor.

www.google.com.tr

hacı burada gösterdiği normal 5'li akor (power chord). kök ses ne ise onun adını alır. ama ilk nota işaret parmağıyla, diğer nota tercihe göre yüzük ya da serçe parmakla basılabilir. spider chord vb.

bir şey mi anlatıyor ki?
www.youtube.com

riff değil; ama bir çok riff bu şekilde basitçe yapılıyor evet.

spider chord da değil hocam maalesef.
...kısaca senin de dediğin gibi işaret ve serçe parmağıyla(tercihe göre yüzük parmağı) basılıyor (power akor gibi), arpej-riff şeklinde çalınıyor.

nedir ki hoca bu basit akorun adı?

edit: power akor mu? değil galiba hacı. bak,
www.youtube.com

burada ( işaret parmağı la telindeyken) kök ses aynı; ama basılan yerler değişiyor..?

paranoid la bu

gitardan anlamam, bana her parmağın bastığı nota isimlerini söylerseniz akorun ne olduğunu alman ve fransız sistemine göre yazabilirim işinize yarayacaksa...

mi-si-fa#-sol ilk basılan bu...

mi-do-sol-sol 2. akor

mi-re-la-sol sonuncu akor

arpej şeklinde yukarıdan aşağıya çalınıyor. (videodaki gibi)

kepsten bir şey çıkaramadım. siz parmakların yerini biliyorsanız şu adresi kullanın:
www.chordbook.com

parmakları yerleştirip "search" demeniz yeterli.

tarzın adı latin.
salsa, cha cha, samba, bachata diye de dans türleri için yazılmış müzikler.
ama latin dendiğinde hepsi içine girer.
online radyolarda bulabilirsiniz...

Amerikada bavulum NYC de kalmıştı benden 1 gün sonra yolladılar telefonla arayınca kapıya teslim ediyolardı bavullarını, kuzenim almıştı ama türkiye de biraz olay biraz farklı her şey daha zor tabiki de. Başkası belki alamaz bavulunu, eve teslim istersen günlerce bekleyebilirsin ama benim derdim o değil depoda dursun diyosan. Depoda bekletiyolar zaten merak etme, 3-4 günde bişey olmaz. Gerçi burası türkiye, geldiğin zaman bavullarını kamboçya ya bile yollamış olabilirler. :)

peki ama ucak biletini ayni havayolundan aldim. aktarma yapdigim ucak benim olmadigimi gorurse ne olur? beni ararlar mi?
madem yok deyip, bavullarimi frankfurt'ta cikarirlar mi disarii?
amacim 3 gun sonra fr'dan easyjet pegasus filanlan gelmek ist'a.

havayoluna o gün uçamayacağını ama eşyalarının ist'e ulaşmasını istediğini söyle. ist'e döndüğünde alırsın 3 gün sonra 4 gün sonra ne zaman dönersen işte

en kötü ihtimal şey yap. Fr ye indiğin zaman bavulunu alma Frankfurtda ki depoda kalsın. tr ye geçerken alırsın depodan. Tam olarak o kısmı anlamadım ama tr ye dönüş uçağın ne zaman? 3-4 gün orda kalırım diyosun, bilet tarihini ertelersen zaten bavullar tr ye gelmez. Eğer Frankfurt a indikten bi kaç saat sonra uçağın varsa direk check-in yapıp yolla ama o biraz saçma olur tekrar bilet mi alıcaksın? O kısmı pek anlamadım??? Şuan elindeki bilet tarihlerini söylersen daha açık söyleyebilirim ama dediğim gibi en kötü Frankfurtda ki depoda bırakıp tr ye geçiceğin zaman bavulları teslim alman...

eğer biletini istanbul geliş şeklinde aldıysan, bunu iptal etmeyeceksen nazikçe söylersen bagajını istanbula götürürler bence.neticede biletini iptal ettirmiyorsun.
depo vs vs olaylarına bakın derim ben. hiç uçaktan yolcuya teslim edilen yürüyen platforma bile koydurtmadan depoya kaldırtabilmen lazım mantıken...

aktarma yaptığın uçak seni görmediğinde hiç sallamaz. Sallaması için onlara bilgi gelmesi gerekir "yolcu şuan kontrolden geçiyo" gibi bişey demiycekleri için bavulu versende vermesende onlar gider. Uçağın saati değişmedikçe kimse seni aramaz. sen yoksun diye uçağa almadılar diyelim bavulu (ki öyle bişeye rastlamadım hiç,imknasız) bavuluna yine tr ye dönerken frankfurtaki depodan ulaşabilirsin. Bana kalırsa ben frankfurta indiğimde bavulumu almadan çıkardım. Tr ye dönceğim gün havalimanında her hangibir noktaya bavulum kayıp diyip, görevliyle depoya giderdim. Bavulumu aldıktan sonra normal uçuşumu yapardım. Aslında çok basit kafana takma onlar senden daha fazla ilgileniyolar(tabi bu birazda havayolu şirketiyle alakalı ama yinede korkaman gerek yok).

$imdi canlarim, business ucuyorum ve firma oduyo. yani 60-70 kilo getirme hakkim var. ben baya bi sey alicam amerikada daha.o 70 kilo gitsin diyorum tek derdim o.fr-ist yansin kasmaz o kadar.

4 gun sonra da pegasus'la gelirim sonucda. o sorun degil. tek sirt cantam olacak.

en kısa çözüm vlc player. orda %200'e kadar giden bir ses ayarı göreceksin. daha derin işlere gireyim diyorsan, codec pack + ayarlar, gain vs vs.

bir de winamp için dfx enchancer gibi bi program vardı galiba. o da müzikler için işini görür.

yanlış mı anlattım acaba...
videonun sesini açmak gibi bir amacım yok aslında, yine de teşekkür ederim.
bilgisayarın sesini arttırmak istemekteyim.

( -internette video izlerken- google video'da ses az, bir videoda 4 saat falan, 4 saat boyunca bilgisayarın dibine girmek zorunda kalıyorum ve yine de olumlu bir sonuç yok maalesef. )

ses kartının kendi programı olur saatin yanında oradan ekolayzırı varsa kolay, yoksa gürültü eşitleme gibi seçenekler var bazılarında onlarda işe yarıyor.

genel netbook sorunlarından biri.
onboard ve gayet kötü ses kartı olduğundan bir süre sonra seste ciddi azalma oluyor.
ses ikonuna sağ tıklayarak girdiğin menülerden bir tanesinde speaker özellikleri gibi bir seçenekte %100e kadar çıkarabileceğin bir seçenek var.
ama zaten öyleyse başka ne şekilde olur bilemem.
bence external hoparlöre ihtiyacın var.
jblden tut, monitör üzerine monte edilen türlü markalara kadar portatif şeyler çok revaçta ve çeşitli kaltede. her halükarda netbookun kendi sesinden daha iyidir.

ses arttırıcı diye bir hoparlör varmış bizim arkadaş almış.

sabahları rock fm dinleyebilirsiniz, mesut süre çıkıyor. konukları ile oldukça eğlenceli bir program sunuyor. rock sevseniz de sevmeseniz de programı seversiniz, frekansı 94.5

akşamları da powertürk'te cenk erdem var bilmiyorum sever misiniz ama. veya yine rock fm dinleyebilirsiniz.

ben de rock fm'i öneririm. sabahları mesut süre, akşamları da metehan mert çakır'ın programları var ikiside çok iyi.

radyo eksen - sürekli bu şarkı da neymiş adını mutlaka bulmalıyım dedirtir.

sabah geveze akşam ise bay j'yi öneririm.
virgin radio
94.9 du sanırım istanbul frekansı ama emin değilim netten check ediniz.

geveze ve bay j hatta ikisini mumkunse ayni gun dinlemek lazim. cok guzel atisiyorlar

Denimş ama tekrar ve tekrar belirtmek lazım; rock fm. Sabah akşam fark etmez.

modern sabahlar
ankara dışındaysanız podcastlerle dinleyebilirsiniz yalnızca..

hani birine allahın malı deriz ya. oradaki allah kelimesi de işte buradakiyle aynı anlamda.

benim isvicre bankalarinda bir allah-in- kurusu param yok ki bunu ispat edeyim demeye calismistir kendisi...hani derler ya bir allahin kulu da yardim etsin falan diye..ama allahin kurusu falan sacma tabi ayrica isim tamlamasini da becerememis ve anlatim bozuklugu olmustur kanimca..

+1 uNwanted.

crue ne anladığını ve +1 nasıl oluyor anlatsana bana.

Espri yapmak değildi niyetim bu arada.

Sana sordum, başkaları cevap veriyor crue. Aynı kişi misiniz yoksa?

@unWanted, takma hocam, tipik "sanane" demeye programlanmış ilkokullu sendromu. bak ben takıyor muyum?

sivrisinek, bunu bir başbakan söylüyorsa ve üstelik ''Abdestimden şüphem yok ki, namazımdan şüphem olsun'' diyerek hem de, çok ciddiye alırım ben. Ciddi ciddi düşündüm. Sizler de düşünün istedim. Kelime oyunları bana ait değil. Mizahi olarak da bakmadım.

İsviçre bankalarında hiç param yok demesi de, yeterliydi. Yemin billah etmesine ne gerek vardı sizce?

bence Allah kuruşu gibi olmayan bir para birimi söyleyerek yalan söylemekten kaçındı...

''bence Allah kuruşu gibi olmayan bir para birimi söyleyerek yalan söylemekten kaçındı...''

Ben de aynı şekilde düşünüyorum jeanluc. Yemin etse başı ağrımaz, etti de zaten kendi üslubunda.

Cevap veren herkese teşekkür ederim.

önce bi hoca bul (ankara'daysan ben sana bulayım), onunla git seç.

sonra başın ağrımaz.

Tek başına almanız epey riskli. Bilen biriyle (babilbaligi'nin dediği gibi bir hoca çok iyi olur) almanız riski sıfıra indirir. Neye para verdiğinizi bilirsiniz. Tek başınıza almakta ısrarcıysanız Çin mallarından uzak durun (renkleri daha bir kırmızıya çalar), Romen yapımları onların bir derece üstü. Tabii bunların arasından da iyi kemanlar çıkabilir. Çaldığım bir Çin kemanı benim Romenden iyiydi mesela. Klavyesinin, sapının yamuk olmamasına dikkat edin.

(bkz: keman alırken dikkat edilecek hususlar)

istanbuldayım, bi kursa baktım 250liraya kemanını da ordan satın alabiliyormuşsun, öyle mi yapsam?

250'den fazla harcayabilecekseniz hocanıza söyleyin, size iyi bir keman bulsun.

kemanlar 50 liradan başlar. birkaç trilyona kadar çıkar.
ilk başlangıçta hiçbir zaman değerli bir keman önermem.
zira kemandan sıkılma riskiniz var. birkaç ay da olsa kötü kemanla ilerlemeniz daha iyidir. hem, biraz ilerleyince, kemanın değerini de algılayınca daha iyi bir kemana geçmenin motivasyonu da tartışılmaz.
100-150 liraya bir fabrikasyon çin kemanı alın onunla başlayın bakyınız herşey çok iyi gidiyor, gider daha iyi bir keman alırsınız.
300 liradan fazla ücret ödeyecekseniz bir kemana bir kemancı ile bilrikte gidin de 50 liralık kemanı kakalamasınlar size.
ayrıca fabrikasyon bir keman alıp iyi bir luthieyede körpü, tuşe, kulaklar gibi edevatlarını kalitelileriyle değitirmek de olası.
ayrıca keman esasen mağazadan alınmaz. luthieye gidersiniz, deneyerek alırsınız.
tabi bu bikaç bin dolarlık kemanlar için daha mantıklı çözümdür...
kolay gelsin.

ayrıca kurs hususunda bilmeniz gerekenleri de belirtmek isterim.
doğru dürüst kemancılar, genelde kurslarda ders vermeyi tercih etmezler, tamamen maddi olaylardan ötürü. zira kurslar, rekabet için fiyatları aşağı çektikleri gibi, hocalara da kendi aldıkları ücretin yarısını verirler. sizin "kemancı" diye ders aldığınız kişi, esasen bir keman öğrencisi, kemana meraklı bir başka kişi de olabilir.
dolayısıyla bir kurs veya keman eğitimi alacak kurum seçerken, kurumun güvenilirliğini nette araştırdıktan sonra mutlaka ders almayı düşündüğünüz hocanın ismini de araştırınız...
ayrıca bir ön bilgi vereyim, özel derslerde keman ücretleri 70-150 tl arasındadır, hocanın ismine ve titrine göre. 30 liraya ders veren birinden koşarak uzaklaşın...
tüm bunların önemi, bir gün belki yanlış teknikle öğrendiğiniz kemanı bırakmak zorunda olduğunuzu size üzülerek söyleyen, bir daha keman çalamayacağınızı veya belki de normal hayatta da elinizi kolunuzu eskisi kadar rahat kullanamayacağınızı belirten bir doktordan duymadan önce ilmeniz gerektiğindendir...
insanoğlu keman çalmak içni yaratılmamıştır.bunu bilerek üzerine gidin.
kolay gelsin.
(bkz: keman/@jeanluc)

yolda maşukiye ve kırkpınara da uğrayın. bilginize...

dışarıda içki içmeye kalmayın, hiç hoş şeyler olmuyor. olmamışı var :=)

kesinlikle araba.kıyıda gezmek en keyiflisi.
konaklamak için seçenekler mevcut. bu da tabi bütçeyle alakalı..
ama kahvaltı yapılacak yemek yenecek güzel yerler var.
bütçe yine önem arz ediyor.
richmand sapanca derim en güzeli için ama =)
euro bazındadır odalar (:

sapanca sahiline giderken istanbuldere alabalık çiftliğinin yönlendirmelerini göreceksiniz. kesinlikle zaman ayırıp oraya uğrayın. onun dışında sahilde takılmak zevklidir.

kartepeye çıkın.tam tepeye çıkmadan solda manzara restaurant isimli mekanı bulun. oturun ve güveçte köfte söyleyin. adam eğer peynir de getiriyorum derse sakın ses etmeyin. peynire yumulun sonra da köfteye...
sapanca civarlarında çikolata fabrikası var. imalathaneye ziyaret mümkün değil ama satış yapılıyor gayet bol seçenek ile. tavsiye...

sadece bir fikir.
kira maliyetini düşürmek için hafta içi geç saatler için konuşun.

çok kalabalık olru cumartesi akşamı beyoğlu. özellikel asmalı da çok kalabalıktır. kaç kişisiniz.

kişi sayısı 15 falan olacak sanırım...

saati erken seçerseniz istiklal üzerindeki mc donaltsın yanında kalan mayotte keyiflidir.
arka tarafında doğum günü ekibi için masalar dururken, ön tarafta dans pisti ve takılma alanı mevcuttur.

jenga

ya bende var onlardan da, onların özel bi adı var mı hakkaten? takmalı derdim ben. yani aslında takmalı dediklerim legonun daha irice yuvarlaklılarındandı, bunlara da takmalı derdim gibi hatırladım birden nedense.

(bkz: k'nex)

Yok arkadaslar k-nex de degil. k-nex den daha eski bu. Fotografini koyayim diyorum ama adini bilemeyince bulmak da zor oluyor.

jenga veya knex değil.
bu böyle bildiğiniz dikenli gibi olan legolar.
tarak gibiydi birbirine geçiriyordun.
90larda çocuktum ama anasınıfında oynardık bunlarla.

benim aklıma gelen k'nexler değil. baya lego blokları gibi her tarafı kirpi gibi diken diken olan, yani herhangi bir yerinden birbiri içine geçebilen şeylerdi. dikdörtgenin her yüzünde dikenler var, iki büyük yüzünde n tane, diğer yüzlerinde 2-3 sıra.

@benyazdimoldu onun adi neydi iste

takmalı işte:D yok hakkaten özel bir isim kullanmadığıma eminim. ben de merak ettim şimdi çok.

biliyorum bende de vardı onlardan hatta uzun çubuk gibisi sarıydı, dikdörtgenler mavi. adını bilemedim ama

kaktüs lego :))

bulması zor oldu ama (adı aklıma gelmedi bi türlü)

işte görseller..

www.gunisigioyuncak.com
ozgunoyuncak.com

360 prç 70 tl ye satılıyormuş.. nostalji yaşamak isteyen alabilir.. (özgün oyuncak satıyor)

ooo... baya gelişmiş yalnız parçaları görmeyeli. :)

ing. adını buldum: stickle bricks :)
en.wikipedia.org

sözlükteki (bkz: noper) mi bu yoksa?

aa, böyle bişey vardı gerçekten <3

noper adı...benyazdimoldu doğru hatırlıyor...

bence arkadaşın bahsettiği bu da değil. bunlarda süperdi ama bi şey vardı tahtadan böle sabahtan beri arıyorum delirmek üzereyim ve daha geçen gn internette bi yerlerde görüp ahh ahh ne zaman geçmiş be diyerek içlendim. ya biri bulsun allah aşkına. ben de delicesine arıyorum ve eminim aklı çocukluğunda kalmış bir sürü insan daha deliriyor şuanda... oyyy yaktın bizi kisaltma kablosu

3 boyutlu mekanik zeka küpü diyo internette. bu sefer vallaha da buldum:) hepimize geçmiş olsun.
ama bu seferde buraya fotoğrafı nasıl ekliyeceğimi bulamıyorum:(
ya google görsellerden aratın işte 2. sıradaki tahta olan:)

@alss, adam dikenli diyor, siz tahta 3 boyutlu küplerden bahsediyorsunuz. :)

noper/ kaktüs lego bence de. ve hatırlatarak yüzümde gülümseme oluşturduğunuz için teşekkürler. :)

Kesinlikle nopper. Bende de vardı, teey tey :)

ince uzun olanları sarıydı, dikdörtgen olanları kırmızı...
adını anımsayamadım..

Noper cevabini verenleri her yerinden opuyorum.

klozet temizleme fircasi + vazelin.

hediyeyi verdikten sonra "tamam hadi şimdi arkanı dön" derse fena rezil olurum ama :)

tuvalet kağıdı, dantel, tıraş bıçağı, kan taşı, klozet takımı gibi şeylerin hediye edildiğini görmüştüm erkeklere. çoğu zaman da esprili karşılanmıştı. belki erotik film dvd'si falan olabilir.

bir adet apranax fort al, üzerine bıçakla viagra yazısı kazı.
güzelce paketle. paket üzerine sadece acil durumda gibi birşeyler yaz. hediye et.

kırmızı tanga alabilirsin. tabi eğer erkekse...
uluorta bir yerde hediye edince çok süper oluyor.
ben sahnede vermiştim kurbana...
bana da doğum günümde aynı sahnede patlıcan hediye ettiler.
o da enteresandı mesela...

önerileriniz için teşekkür ederim. ben de sex çanı buldum. çanın sapına tuvalet kağıdı geçirip hediye etmeyi düşünüyorum.

fiyatı nedir bilemem, ama bir dizel pegueot 308 olabilir.

opel astra classic 3 hb. 37 bin tel civarında.
1.3 dizel
yağmur sensörü, park sensörü,far sensörü, hız kontrol, digital klima vs gibi özellikleri mevcut.

mazda 3

astra derim ben de, o sınıfta kesınlıkle dizel al ama.

20-30 bin arası;
www.arabam.com
30-40 bin arası
www.arabam.com

mazda 3

peugeot 308 kullanıcısıyım.
gayet memnunum.
dizel olması şartıyla tavsiye ederim.
fiyatı sizin limitiniz içinde olacaktır sanırım...

taksiyle :) orası Nişantaşı değil mi yaw

uskudar'dan motorla be$ikta$, oradan taksi ile cok yakin zaten 10 lira yazmaz.

Altunizade'den otobusle direk mecidiyekoy, oradan da yine taksi ile, yine 10 lira yazmaz.

mecidiyeköy'e metrobüsle de gidebilirim. beşiktaş mı mecidiyeköy mü mantıklı?

avea binasını bilirim. maçkadadır. beşiktaş iskelenin önünden harbiye dolmuşuna binin. itü konservatuvar önünde inin. yolun karşısına geçip soldan giren yoldan devam edin, avea binası ilerde sağda kalacaktır.

kisisel fikrim, studyo + giyim yurumez. degmez. onerim, biraz dekor kıyak olsun. alet ekipmanı zaten musteriler anlamaz. anlasa kendi yapar az cok. ha bunun yanında alet ekipman da iyi bir kayıt için lazım. dekor konusunda ciddiyim ama.

giyimi zaten kendi degil de baska bi yer adına satacak. sattıgı urunden para alcak iste. sonra tutarsa kendi de satar diye dusunuyo. dekoru arkadsı var guel bir sekilde yapacagını soylemis. kendi de oldukca hevesli zaten, devamlı diger yerleri gezip duruoyo kafasında netlesmistir guzel bir dekor herhalde.

olur diyosunuz yani?

günümüzde mp3ün çılgınlar gibi yayıldığı bir dönemde, hitap kesimi gençler olan bir müzik türünün albüm yapımı aşamasındaki kayıtlarını yapmak için stüdyo kurmak çok da akıllıca değil esasen...
zaten mp3ü gençler çılgın gibi tüketiyorlar, albüm çok az alıyorlar veya alacak alım güçleri yok. sadece rap için olmaz ama rap+rock için olursa prova stüdyosu mantığında da illetilebilinir. kıyafet hususunda doğru ürünlerle çalışılırsa iyi fikir olabilir ama stüdyonun havasına renk katacak şekilde olması lazım. hem stüdyo hem mağaza şeklinde görünmemeli bence.stüdyonun içerisinde başka yerde bulamayacağınız şeyleri satın alınabilmesi fikri sevimli bence...
alet edevat 2500 liraya da hallolur ama o edevatla albüm yapmanız çok zor. ciddi ses kartları zaten 1000 lira civarında
yalıtım işi ise çok pahalı.
bence sahibinden türevi siteleri gezip devren bir yer bulmak veya kiralık ama önceden stüdyo olarak kullanılmış bir yere geçmek bu noktada mantıklı olabilir...
kolay gelsin...

bence cevresi destek olursa prova ve kayit icin bal gibi olur ama 5000 liraya ses sistemi olur gibi gelmedi az geldi bana acikcasi...

bir kontainer alsin. icinin yalitimini, akustigini filan yaptiktan sonra:

Roland 8800 gibi All-in-One kayit aletleri, turntable, mic vs. ile filan halletmeye calissin.

Kontainer oldugu icin kira sorunu pek olmaz. Munasip bir yere ilistirilebilir. Mesela bir acik otopark - mafya amcalar ile anlasilmak kosuluyla! Elektrigi de halledersiniz gari bir sekilde. Bir avantaj olarak da icabinda bu hedeyi konserlere. Festivallere filan da nakledebilirsiniz. [ Aman baskalari da niyetlenmesin! Malum ulkemiz sartlari :P ]

www.roland.com

dediklerinizin hepsini iletiyorum kendisine , farklı gorus bildirecek olan herkesten cevap bekliyorum..
isin ozu su aslında evde kayıt icin gerekli malzemeyi bulamayan ve bu muzige baslamk isteyecek olan genclerin gelecegi bir mekan dusunuyo.

rock tarzı yapması icinde gitar ya da diger tarz muzik aletleri alması gerekebilir? sermaye olarak cıkamayabilirz.
ama 5000 in uzerine ses sistemini dosemek icin birz daha cıkabilirz..

(bkz: salla başını al maaşını)

haha siz malları özel sektörde eziyorlar, ben hiç çalışmadan her ay maaşımı tıkır tıkır alıyorum tribinde olurlar genelde.zaten kendilerini geliştirme, hayatlarını iyileştirme gibi bir amaçları olmadığından kendi hayatlarından da çok memnun olurlar. bunları sadece bir kısım memurlar için söylüyorum tabii ki..

işini hakkıyla yapan kamu çalışanlarını tenzih ederim ancak genelde kamuya giren insanlar özel sektörün rekabetçi ortamından kaçmak için kamuyu seçiyor, yani bir nevi orayı yatış mekanı olarak görüyorlar. açıkçası her insan hayatının bir evresinde düşünüyordur "memur olayım, oh rahat" diye. sanırım bunun gururu içerisindeler, çalışmadan para kazanma olgusunun.

edit : bir üst cevap ile pişti olmuşuz neredeyse ama, fazla cevap göz çıkarmaz :)

insan evladi durumundan sikayet etmeyi, zorluklardan kaçarak kıyıdan köşeden dolasarak işini halletmeyi ve diğer insanlar üstünde söz sahibi olmayi seviyor. bu üçünün nadir buluşma noktalarından birisi de devletin herhangi bir kademesinde bir sandalye, bir cay bardagi ve aksam 5'i gösterecek saati olan bir mevkide bulunmak.

gurur duyacağı başka bir şey olmadığından.

neden bu kadar ezilmiş bilmiyorum memurluk. hırslı olmayıp, 10 sene sonra lüks bi evim, d segmenti aracım olacak diye hayal kurmayan adamlar, hayatında atraksiyona, sinir strese yer etmek istemeyen, orta alt seviyede ama stabil bir maaş ile sakin bir yaşam sürmek isteyenlerin seçimi bence memurluk. senede bir performans değerlendirmesi ile 2 ay sonra kapı dışarı edileceğinin korkusuyla yaşamayanlar.

yani kafasının rahatlığıyla, mali açıdan stabilitesiyle gurur duyuyordur.

not:memur değilim.

masa başını bilemem ama memuriyet, ülken için çalışmak eğer ülkeni seviyorsan zaten gurur verici birşey. ayrıca evet stabil maaş da ötesi. memuların büyük çoğuınluğunun şuan maddi olarak kötü durumda olmasının sebebi de elbette hükümetlerdir. milletvekili de memur, başbakan da memur, opera sanatçısı da memurdur. eskiden tbmm maaşına yakınken sanatçı maaşları şuan temizlik işçilerinin maaşından biraz üstüdür...
bu da kayıtlara geçsin !.

Kolisi falan yok mu aldığınızda?

hardcase ister o. hele gitara çok para verdiyseniz, gigbag riskini alırsanız çok üzülürsünüz sonra. en temizi hardcase.

@nsikafm, daha sipariş verme aşamasındayım, neyle göndereceklerini seçmem gerekecek. Duruma göre davranayım dedim.

@rif, benim de içinden öyle geçiyor da; bu sefer de kabiniçi/kargo sorunsalı yaşayacağım galiba. Ama sanırım bir sorun olup da gigbag'le kargoya gitmesinden iyidir :\

Gerçi bakmışsınızdır ama:

tinyurl.com

Okyanus ötesi uçuşlarda da geçerli mi diye sormak lazım.

Hardcase'le de gönderilse gigbagle de gönderilse bildiğim kadarıyla bir pakete konulmak zorunda. En azından ben mydukkandan yaptığım alışverişte hardcase'i yüzlerce koruma malzemesi arasından çıkardım. Gitar da içindeydi. Gigbag için de aynı şey geçerli.

@nsikafm kendim götüreceğim, kargo ile göndermece değil yani.

en sağlamı dandik de olsa bir case ile kabine sokmaktır.
her ne kadar kabin bagajı boyutlarının dışında olsa da, normal bir case & bag ile bu benim gitarım, bu bir müzik enstrumanı eşya değil diyerek kabine alabilirsiniz.
kafa üstü dolaplarında yer olmasa bile hostesler uçağın başka yerlerine el ile koyabiliyorlar...
o olmazsa en kötü ihtimal, uçağa binmek üzere apronda beklerken görevli geliyor sizinle birlikte uçağın bagaj kısmına giriyor ve elden koyuyorsunuz.sonra yine elden almak kaydıyla. müxzik enstrumanları için böyledir bu. bütün cellist arkadaşlarım hard case ile birlikte cellolarını uçağa taşırlar mesela...
zorlayın diretin. müzisyenim diyin. size gam çal o zaman ispatla diye sormazlar...

scent of woman.

fizy.com
fizy.com

victoria's secret özel serisi..

Avene urunleri. her eczaneden alabilir.

kaz ciğeri (pate)
bir deneyin !..

Chanel, lacoste, ysl gibi markaların fransa fiyatı hakkında bilgisi olan var mı peki? yani türkiyeyle ne kadarlık bi fark vardır?

@ jacque hicbir fark yok

peynir falan isterim herhalde. çok güzel peynirler var.
duty free'den de alkol ya da parfüm.

eger sevgiliyse vurdurmasin sagda solda istenir

matematik yeteneği ve müzik yeteneği apayrı şeyler kanımca.. kendimden ve sevgilimden bliyorum =)

keman zaten en zor enstrümanlardan biri ona hiç bulaşmamak lazım bi yaştan sonra. ders aldım bıraktım ordan biliyorum. piyano nispeten daha kolay. ha bu demek değil ki pat diye öğrenirsin. hobi olarak takılırsın en azından piyanoda ama keman ağlatır.

kolaylikla ses cikartamadiginiz ensturmanlardan uzak durunuz; keman, ney, yan flut vs. vs.

alakası yok matematik nere müzik nere hata nota kaç sesli falan onun hesabınıda yaparsın artık. azmin elinden hiç bir şey kurtulmaz.
başarılar dilerim.

müzik yapmak matematik yapmaktan çok daha fazla yetenek gerektiriyor bence. çok çalışarak büyük denklemler çözebilirsin belki ama sende müzikal yetenek yoksa hiçbir zaman teoremler üretemeyeceksin.

ikisinin alakası yok...

matematik beynin sol, müzik sağ lobuyla kontrol ediliyor temel olarak.

enstruman çalmakla matematik arasında bir ilişki var mı bilmiyorum ama müzik kesinlikle matematiksiz düşünülemez.

en.wikipedia.org

1. Müzik ve matematik ilişkisinde önemli olan müzikteki yapıyı kavrayabilmeniz. Türev-integrali anlamadan da müzisyen olunur.
2. Ağırlıklı olarak ne tür müzik çalmak istediğinizi yazar mısınız? Ona göre belki enstrüman önerebiliriz.
3. Mızıka alsanıza bir tane. İyileri bile uygun fiyatlıdır, kolay taşınır, eğlencelidir, bir şeyler çalması kolaydır.

kemanı rahatlıkla öğrenebilirsin. ankara'da hoca istersen mesaj at.

yaş kaç bilemiyorum ama şunu belirtmeliyim ki hobi amaçlı oldukça kemanın da diğer enstrumanların da başlama yaşı yoktur efenim. kim ne derse desin.
eğer sizin yeterli müzikal yeteneğiniz, müzik kulağınız artı düeydeyse, sabrınız, şevkiniz, azminiz de varsa öğrenememeniz için bir neden yok...
ama şöyle de bir olay var. gerçekten keman seviyor olsaydınız, keman mı çalsam, zurn mı çalsam, gaydaya mı başlasam diye duyuruya ilan eklemezdiniz. bu yüzden kemandan uzak durun...
perdeli enstrumanları araştırın. en kolay enstruman yan flüttür. tek zorluğu ton çıkartmaktır.piyano/klavye keza entonasyon bakımından kolaydır, ama ilerledikçe zorluğunu yavaş yavaş hissedersiniz, sol eli geliştirmek (sağlaksanız) çok zordur zaman alacaktır.
klarnet flüde göre daha zor, yaylı çalgılara göre daha kolaydır.dudak yapısını ve parmak pozisyonlarını bir kez oturttuktan sonra hobi amaçlı her istediğinizi çalabilirsiniz... hem hüsnü şenlendirici ve onun gibi çalabilme umudu varken motivasyonunuzu da kaybetmezsiniz.ne adamlar gördüm rockçıyken, elektrik gitar çalarken klarnete geçmiş...
öte yandan davul da zordur tabi.ama motivasyonunuzu yüksek tutabilir.sevgilinizle kavga ettiğinizde pratik yaparsanız rahatlatır da...
ve gitardan bahsetmiyorum tabi, 3 akor öğrenince birçok parçayı çalabildiğiniz için, kumsalda arkadaş toplantılarında sesi güzel biriyle birleşince keyifli hal alır. ve evet, en kolayıdır...

ama bence önce müzik kulağınızı test etmeniz gerekir. bir bilene danışmak bu açıdan önemlidir.

kolay gelsin

Matematik ve müzik çok benzer şeylerdir, sesin yapısı fizikle (dolayısıyla matematikle) çözümlenir, melodi ve ritmin yapısı matematikle. Müzikte işin içine duygular girse de çalarken oluşturduğunuz yapılar tümüyle izafi değildir, herşey ritmik ve armonik birer denkleme göre oluşur. Ama bu demek değil ki müzikle uğraşmak için calculus bilmek gerek.

Bana kalırsa pentatonik bir harmonika ile çok güzel ve zevkli bir başlangıç yapabilirsiniz.