yok ya ben önemsemiyorum ki öyle densiz/görgüsüz/kendini bilmez söylemleri. ama beni insanların o densizlikleri genel olarak rahatsız ediyor, o densizliklerden midem bulanıyor. insanlar nasıl da kişiler ve durumlar hakkında ağzına geleni söyleyebileceklerini zannediyorlar.
konu dağılıyor gibi görünüyor ama tam da konuya örnek yani; misal ayşe özyılmazel, gülben ergen, başka kimler var böyle, hani hiç sevilmeyen ve altlarında her türlü akla gelmeyecek yorumlar yapılan insanlar.
ikisi de benim tarzım insanlar değil. ama yahu, eleştiri ifade etmenin de bir edebi adabı var. ayıptır ya. görgü diye bir kelime artık sadece kelimede kaldı hakkaten. kimsede minimum görgü yok.
savaşta bile bir saygı bir edep adap vardır hani. ama sevmediğin kişileri eleştirirken haddi sınırı yok maşallah. insanlar ne kadar kendilerini beğenmişler, kendilerini ne kadar büyük görüyorlar yahu? (eleştirilerinde bir edep adab olmayan görgüsüzlük yapanlara diyorum bunu)
hiç tanımadıkları, birlikte zaman geçirmedikleri, huylarını sularını bilmedikleri kişiler hakkında yarabbi nasıl atıp tutmalar, nasıl ahkam kesmeler, gören de bunları her türlü asan kesen satan malı olan kral-kraliçe, onları da köleleri zannedecek.
özellikle sözlükte insanlar hakkında yazılanları okuyorum ve bu insanların, toplumu oluşturan ama minimum görgüden, bilinçten, kendini bilmeden, edepten, adaptan haberi olmayan kişilerin nereden geldiğini anlamıyorum. ya bende bir anormallik var ya da onlarda. bende varsa, ben bunları niye biliyorum o zaman? ben biliyorsam onlar niye bilmiyor ve ona göre davranmıyor o zaman?
bir başka örnek de; teknolojiyi ve parayı her türlü sonuna kadar kullanan bu insanlar, basit bir toplu taşıma aracında nasıl davranılacağını bilmiyor yahu.. bak, minimum görgünün, saygının olması gereken bir yer. ne kulaklıkla müzik dinlemesini bilirler, ne telefonla konuşmasını bilirler (telefonu saatlerce başka insanların yanında uzun uzun, başkalarını rahatsız edecek kadar yüksek sesle, aptal ve gereksiz muhabbet edilecek şey zannediyorlar?) ne yanındakilerle konuşmasını biliyorlar, ne oturmasını biliyorlar, ne kalkmasını iliyorlar, onu bırak ne de ayakta durmasını biliyorlar yahu?? adam ayakta duramıyor her tarafı oturan kadınların bir yerlerine değiyor. sağına soluna bakmıyor ki, "birilerine rahatsızlık vermeyeyim" diye düşünmüyor ki?
bak, bu saydıklarımı yapan cahil insanlar olduğu kadar, çoğunluğu da dediğim gibi parayı ve teknolojiyi sonuna kadar kullanan insanlar. üniversite öğrencileri... statüsü yüksek olan çalışanlar, iyi para kazananlar, kültürlü insanlar... yukarıdan aşağıya sözde kalite, marka, son model telefonlar,vs akıyor..
dışlarını bu kadar geliştirmeye, ve başkalarına gösteriş yapmaya yarışırlarken;
ama işte gel gör ki içlerini zerre kadar geliştiremiyorlar. bak ne diyorum; çok basit bir toplu taşıma aracında ne yapılacağını bilmiyor daha insanlar? başkalarının olduğu yerde başkalarını rahatsız etme hakkımızın olmadığını bilmiyor yahu insanlar? dünyanın merkezi kendileri zannediyorlar, kendilerini dünyanın her yerin sahibi zannediyorlar...
bu öyle bir yükü cehalettir ki, çözümü mümkün değil.. benim gibiler her gün kafayı yer sabah akşam sürekli, onlarca bu iğrenç örneklere maruz kalarak...
oeehhh!!! bu kez tam içimi döktüm valla.. hmm güzin abla gibi oldun kusura bakma;) senin söylediklerin üzerinden topluma olan nefretimi (ama sebeplerini de vererek) kustum resmen...
0