elektron mikroskobu falan demeyin abi. atomlar, elektronlar ve daha alt parçacıklar gözlemlenemiyor fotoğraflanamıyor. yani mikroskobun altında bakteriyi kendi gözlerimizle görüp incelediğimiz gibi inceleyemiyoruz bunları.

bize öğretilen her şey yalan olabilir mi? aslında atom, elektron diye bir şey yok. apayrı bilmediğimiz bir şey var yada madde bütün halinde bir şeyden ibaret olabilir.

bize anlatılan, fotoğrafları gösterilen uzay evren tamamen bir yanılsama ya da yalan ise? hiçbirimizin ay'a yada uzay istasyonuna gidip "aa harbiden uzay internette gördüğümüz gibiymiş" deme şansımız yok yani hiçbir zaman gözlerimizle görüp bilemeyeğiz. nasıl emin olabiliyoruz peki bunca şeyden?

edit: atomlar elektron mikroskobuyla görüntülenebiliyor diyen arkadaşlar, atom 10^-8 büyüklüğündeki küçücük bir top değil ki anasını satayım. çekirdeğin etrafında elekronlar dolaşıyor ve bizim top şeklini verdiğimiz sınırlar hayali çizimlerden ibaret. yani burda bir yanlışınız var. olmayan bir şey görüntülenemez, görüntülenebilecek olan kısım varsa bunlar proton nötron ve elektronlar.

Erkek için (20-30 yaş arası) böyle moda tavsiyelerinin olduğu neler giyilmeli vs. Tavsiyelerini bulunduğu bir site blog vs var Mıdır ?

böyle bi dönüştürücü var mıdır arkadaşlar? laptopun kulaklık jak giriş yeri bozuldu. jacki usbye dönüştüren bir teknoloji gelişti mi ki :D başka nasıl bir yol izleyebilirim

Arkadaşlar soru basit onurunuz candan önce mi sonra mı?

abiler ablalar

hatırlarsanız VCD cdlerin içindeki video formatları AVSEQ, boyutları da genelde 600-700 mb olurdu.

şimdi ben youtubedaki bazı çizgi filmleri, AVSEQ moduna dönüştürüp, cdye yada dvdye kaydetmek istiyorum.

bunun yolu var mıdır ?


1 yaşındaki kızım için istiyorum
örnek : www.youtube.com

perşembe günü doktora gittim ama ilacım bitmediğinden almayı unuttum.

bugün nöbetçi eczaneden falan alabilir miyim? yoksa geçti mi süresi?

Bi hata yaptim ataturk hava alaninda yuzde 4 komisyon vermeyeyim berlin turk memleketi dedim hata ettim.

Bi exchange ofisi buldum 4.4 dedi 1 euro icin. Siktirin gidin dedim 3.8 yapabiliriz dediler.
Berlinde turk lirasini nasil euroya cevirebilirim. Lutfen yardimci olun.

Erkek kedimizi aynı cins dişi bir kedi ile çiftleştireceğiz. Erkek kedi mi dişinin evine gider, dişi kedi mi erkek evine gelir? Hangi ortam daha doğru? Teşekkürler.

küçükken normal bir çocuğa göre çok daha geç saatlerde uyurdum. o zamana kadar birkaç kere hiç uyumadan gün geçirmişliğim olsa da tam olarak lise sonda bu durumun istisnai sıklığı aşmaya başladığını fark ettim.

üniversitedeyken ama zaman yönetimi sorunlarımdan, ama verilen işi yapabileceğimin en iyi yerine getirme takıntımdan ötürü çok sık olarak sabahlamaya başladım. şu an yüksek lisans yapıyorum ve yaklaşık olarak 4 aydır birkaçı dışında hiçbir gün sabah 5'ten önce uyumadığımı fark ettim. ve de mesela sabah 8'de ayakta olmam gerekiyorsa 7'de uyumak çok büyük sıkıntı değil benim için. takip eden günde bir şekilde 4 saatten fazla uyuduğum sürece hiçbir sorun yok hatta. yapacak bir işim olduğu zaman uyumadan gün geçirdiğim vesaire çok fazla oluyor. sıkışık olduğum dönemlerde haftada 2-3 günü uyumadan bağlayabiliyorum bazen.

en son 3 gün geçirdim toplamda 4 saat kesik kesik uyuyarak. kendime çok fazla yüklendiğim bir dönemdi, kabul ediyorum onu. ciddi yorulmuştum da atlattım bir şekilde. ama problem şu ki şu an yapacak hiçbir işim olmamasına rağmen sabah 8-9'dan önce uykum gelmiyor. işte sözlük okuyorum, bir iki dizi izliyorum, aklıma bir fikir gelirse üstünde uğraştığım bir projeyle ilgili ufaktan kod yazıyorum, oyun oynuyorum filan. sonra da ayıp olmasın diye uyuyorum resmen sabah ya da öğlene doğru. yazın da keza böyle oluyor hep. vücudum melatonine hasrettir herhalde.

çok ciddi bir kahve tüketimim var bu arada. hesabını tutmuyorum da az içtim desem o gün 4 kupa içmiş oluyorum en azından. çok içtim desem 8-9. geçen 2 hafta sadece bitki çayı içtim mesela kendimi denemek için. uykusuzlukla kafein arasında illa ki bir bağlantı vardır diye düşündüm. uyku saatlerimi yine düzene sokamadım. sadece uyandığımda başım çok fazla ağrımaya başladı (psikolojik olabilir tabii).

bu durumu tehlikeli olarak görüyor musunuz? bir doktora, psikoloğa filan gitmeli miyim yani? ya da eczaneden bir çeşit ilaç filan almalı mıyım sizce? teşekkürler şimdiden.

dışarıda satılan dönerlerin hepsinde msg (çin tuzu) olduğunu düşünüyor musunuz? Tatar salim, bayramoğlu, dönerci ali gibi büyük dönerciler de msg kullanıyor mu?

sozlugu okudum, duyuruyu okudum, son zamanlarda cok alkol tukettigim icin gittim alka seltzer aldim. ama ne sozlukte ne duyuruda dogru kullanimini anlayamadim. biliyorum alkolle alinmamasi gereken bir ilac-mis (ilac sonucta). ama alkolun kotu etkisini azaltmak icin nasil kullaniyoruz?

a- cok icecegini biliyorsan ictigin arada bi bardak da bundan gotur
b- ic bitir, sarhos ol, lesin ciksin, ondan sonra bunu ic ki mide bulantisindan uyuyamama durumu olmasin
c- gece buna hic dokunma, sabah kotuysen ic.

cevaplarken lutfen icmeye baslamadan once o gecenin kotu bitecegini onceden bildigimizi goz onunde bulunduralim.

hdd'den ara sıra klik şeklinde ses geliyor bazen dakikada bir, bazen yarım saatte bir. çok hafif bir ses. farkettim ki laptopu kapadığımda güç kesilmeden hemen önce de aynı ses çıkıyor harddiskten. bilgisayarı alalı 6 ay oluyor ilk 1-2 ay yine vardı bu ses. daha sonra kesildi. 2-3 gün önce dvd'den oyun yükledim bilgisayara, o zamandan sonra tekrar başladı. yanılıyor da olabilirim, belki de aylardır farketmiyordum bu sesi ama sanmıyorum. acaba normal mi değilse neden olabilir?

Merhabalar,

15.01.2016'da 50 TL'ye bir kazak aldım bahsettiğim şubeden. İki gün sonra kazakta sökük olduğunu fark ettim, bugün de değiştirmek üzere mağazaya gittim.

Aynısını reyondan aldım ve 29.95'e düştüğünü fark ettim. Kasaya gittim ve "değişim yapacağımı, kazağın söküğü olduğunu" söyledim, kabul etti, "sökük varmış" dedi yeni kazağımı poşete koyup verdi.

Ben "20 TL bakiyem yok mu dedim, "o günkü fiyattan yapıyoruz biz" gibi bi şeyler geveledi, daha yetkili birini çağırdı. Yetkili de "o zaman diğer kazağı giymediğinize dair inceleme başlatırız" dedi. İncelemeye göre parayı ödeyecekler.

Ben de yeni kazağın parasını ödeyip aldım. Sorum şu, hatalı olduğunu kabul ettiğin ürünü para ödemen gerektiğinde incelemeye almaya çalışmak şark kurnazlığı ve işgüzarlık değil midir?

Yarın genel müdürlüğü arayıp çemkirmeyi düşünüyorum ayrıca.

şu soruyu çözebilir misiniz? Alan(ABC)'yi istiyor.

Edit: arkadaşlar kenardaki verileri eklemeyi unutmuşum şimdi fark ettim ve ekledim.

@candoguaydin evet dediğiniz gibi olucak. çok zeki bi arkadaşa benziyon sen bir de çözümünü yollarsan tam olacak.

çok beğendiniz, müptelası olduğunuz, özgün bulduğunuz dergiler var mı varsa hangileri? yeni ya da eski fark etmez.

101 tl elektrik faturasının neresi çok ulan demeyin.

İzmir'de 2+0 küçük 1 evde tek başıma yaşıyorum. Evde doğalgaz yok, ısıtma klima veya elektrik sobasıyla. Lakin ben öyle çok evi ısıtan biri değilim evim kuzey cephe olmasına ve normal 1 eve göre 1.5 kat daha soğuk olmasına rağmen evrimimi buna göre tamamladım sanırım. En soğuk gece -6 gördü sanırım oturduğum ilçe, bütün arkadaşlarım klimayı, sobayı, kaloriferi köklerken ben günde max 2 saat klima çalıştırmak suretiyle o 1 haftalık çetin kışı geçirdim mesela.

Sürekli çalışan elektrikli aygıt olarak bir buzdolabı var, bir de 2+1 hoparlör.(günde 5-6 saat kadar müzik çalıyor fonda)

Termosifonu haftada 2 kere açıyorum, her gün duş almayınca uyuyamayan ben bu kış hijyenimden dahi taviz verdim. Ha bir de çay makinem var. Günde 2 demlik çay içen 1 insan olarak, kendisi de günde 2 saat çalışıyor.

Gel gelelim her gün 5-6 saat klima açan; 2 kişi yaşayan arkadaşlarım 80 tl elektrik faturası öderken bana bu ay 101 geldi.

Buzdolabı effect olabilir mi dersiniz? Çünkü kendisi geceleri diafram falan çalışıyor sanırım, brutal yapıyor.

Ne yapardınız?
Örnek verecek olursak benim motosiklet kullanmamı istemiyorlar. Araba çarptı 2 ay önce hala topallıyorum ama ben bunu kaza olarak görüyorum. Sonuçta araba kullanan insanlar kaza yapınca araba kullanmayı da bırakmıyorlar.
Araba alacak gücüm var fakat istanbul trafiğinden bıktığım için arabayı satıp motor aldım zamanında. Sevmediğimden dolayı arabayı kullanmak istemiyorum.

Motoru satıp araba alıp ömür boyu içimde mi kalması iyi, yoksa ailenin dediğini yapıp onların içini rahatlatmak mı sizce?

bilgisayardan acıcam allah rızası ıcın onerısı olan soylesın

şu anda başım çok ağrıyor. dün akşamdan beri başımı öne eğemiyorum. gözlerimin üstü ağrıyor ve yanıyor. tüm kaslarım ağrıyor. burnum ve boğazımda bir şey yok. o kadar kötü ki halsizlikten ölsem de ağrıdan uyuyamıyorum.

sağlık ocağına gittim dolorex ile klamoks verdi. antibiyotiği kullanayım mı? gripse eğer ne faydası olacak?

yok mu size iyi gelen adaçayı falan gibi formüller?

efenim elimizde 2bin tl bütçemiz var

aklımızda da
-lg g4
-sony xperia z3
-sony xperia z5 compact
-htc one m9
-samsung galaxy s6
alternatifleri var.

beklentim: başımı ağrıtmasın, sorun çıkartmasın, kamerası ve ses kalitesi olabildiğince iyi olsun -mümkünse ön kamerası da- kasmasın, rehberi 10 dakikada açmasın mesela, oyun oynarken de cayır cayır yanmasın.
öyle atomu parçalasın gibi bi beklentim yok yani :)
bu şartlar altında hangi telefonu önerirsiniz? bunlar dışında bir öneri istemiyorum çünkü kafam karışacak ve telefon işi içinden daha da çıkılamaz bi hale gelecek benim için.
teşekkürler.

mayista kiz bebegi dunyaya getiriyorum duyuru ahalisi. yalniz esim hollandali oldugundan isim konusunda biraz sikistik kaldik: soyle ki, ikimiz de kesinlikle dini bir isim istemiyoruz, incilden, kurandan alinma isimlere karsiyiz. icinde türkce karakterler olmamali (zira yavru almanyada dogacak ve uzun süre yasayacak) ve uluslararasi rahat kullanabilecegi bir isim olmali.

su ana kadar aklimiza gelenler: leyla (leila), defne (daphne), iris, yasmin oldu.

sunu da dusunun diye tavsiyelere ya da su guzelmis diye tercihlere acigiz.

selamlar,

gerçekten önemli bilgilerimi, dosyalarımı içine koyup gittiğim yerlere yanımda götürebilmek için, sağlam, kolay bozulmayacak bir taşınabilir disk arıyorum.

daha çok prodüksiyon (müzik ve video) ve fotoğraflarımı tutmak istiyorum içinde. yani tamamen kişisel işler, giderlerse internetten falan bulamayacağım tipte dosyalar. o yüzden çok önemli...

genelde WD kullanıcısıyım ve memnunum, ama belki yeni çıkan ürünler arasında falan vardır aradığım gibi bişey. var mı önerisi olan?

kart kirildi ortadan, sadece bir tarafin dis yuzeyindeki jelatin tutuyor bir arada. ben bunu ortadan bantlasam kullanmaya devam edebilir miyim? eger olmaz derseniz anahtarlikta hala asili kalmis bir akbil vardi, karttaki bakiye akbile aktarilabilir mi?

www.eksiduyuru.com

Onceki olay buydu. Incelemisler. "Ama tek sifrenizi sizden baska kim bilcek ya:/ " seklinde bi aciklamayla dolandirici bulamamislar.

Bir internet saglayici firmasinin bu kadar sig bi aciklama yapmasi cok komik. Kimin hangi islemi yaptigini goremiyorlarmis. Savciliga gidin istediginiz yere gidin dediler.

Kapattirmak istiyorum aboneligi daha fazla dolanmayalim diye, o parayi benden istiyorlar. Tuketici mahkemesine dava actiktan sonra o parayi vermeme hakkım var mi?

Yoksa gidip subenin altini ustune getirip polislik mi olayim?

Yok mudur aramizda soyle boyle yap dicek avukat.

şüphesiz ki çikolatının içinde, bilmem ne tatlısının ucunda vesaire yiyorlardır bir şekilde ama çerezlik olarak tüketiliyor mu antep bilmek istedim. yani amerika'da bir bara gittiğimde "hocam bana bir tek viski ile şöyle bir avuç antep yuvarla." dediğimde anlayacaklar mı derdimi?

2 hafta oldu ama hala aklımdan çıkmıyor, bir de sizin yorumunuzu alayım. mümkün olduğunca kısa yazmaya çalışacağım.

öncelikle kısa bilgi vereyim; kuzen dediğim insan amcamın oğlu, yani birlikte doğup büyüdük, düğün arabasını bile ben kullandım, bulunduğu şehre her gittiğimde ilk iş onu görürüm. aramızdaki yakınlık bu.

iki hafta önce bulunduğu şehre gittim (aynı zamanda memleketim), ilk olarak yine buna gittim tabi. bu arada kendisi 1 yıldır evli, eşiyle de birbirimizi severiz aramız iyidir (yani ben öyle biliyordum). neyse gittim, "bu gece kalıcam sabah da erkenden istanbul'a dönerim" dedim kuzene. "ee nerede yatacaksın" dedi. "telefonda söyledim ya sizde yatıcam ama sorun olur dersen couchsurfing'den birini bulurum" dedim gülümseyerek. şöyle bir 3-4 saniye yüzüme baktı, "kuzen sen cs'den birin bul o zaman :)" dedi. bende o an sıcağı sıcağına olayın farkına varamayarak "olur tabi nolcak" dedim. sonra eşi mutfağa gittiğinde kulağıma eğilip "buket rahatsız olurum dedi o yüzden kabul edemedim kusura bakma kuzen" dedi. bende son derece normal karşıladım. telefondan birkaç kişiyi aradım bana ev ayarlayın kendi memleketimde sokakta kaldım falan dedim bunun gözünün içine bakarak ama bana mısın demedi. neyse sonra hiç tanımadığım biri kabul etti gidip onda kaldım.

buraya kadar gerçekten her şey normalmiş gibi karşıladım ama jeton sonradan düştü, lan kardeş gibi büyüdüğümüz, aramızdan su sızmayan kuzen resmen gece yarısı kapının önüne koydu beni. gecenin 11'inde -15 derece havada kalacak yer aradım. ciddi ciddi inanılacak gibi değil. eve gelip bizimkilere anlattım çıldırdılar. hani böyle bir şeye ihtimal bile vermediklerinden çok şaşırdılar tabi. benimde o an jeton düşmediği için hiç bir şey diyemedim, bayağı bayağı kırıldım ama onların haberi yok benim alındığımdan.

ha bu arada "sen couchsurfing'den birini bul" dedikten 10 dakika sonra "iki hafta sonra sonra istanbul'a gelicez, işyerinden izin alıp bizi gezdirirsin" dedi yüzsüzlüğe bakar mısın. bu arada bizde kalacaklar tabi. bende "ee nerede kalacaksınız" diyemedim ya içime oturdu. "tabi buyrun gelin" falan dedim.

olay bu işte, 2 haftadır sindiremiyorum bu hareketi. onlar her sene bize gelip 1 hafta kalırlar, annemle babam kendi odalarını bunlara verir, ceplerine paralarını koyarız. ben ilk defa onlara gittim evden kovdular resmen. neymiş eşi rahatsız olurmuş. lan zaten gecenin 11'inde gitmişim, sabah da kahvaltı bile yapmadan yola çıkıcam ne rahatsızlığı.

bu şimdi birkaç güne kadar beni arayacak istanbul'a geliyoruz diye, nasıl bi tepki vereyim ki yaptığı eşekliği anlasın? gerekirse tüm bağ kopsun umrumda değil.

edit: ben 25, kuzen 28 yaşında.

yine bir iddia sorusuyla karşınızdayım kekeler!
önce durumu anlatayım: babam ameliyat oldu hastanede yatıyor. biraz fazla sosyal bi tip, ben sabah işteydim, doktoru gelmiş hemşireye demiş fotoğrafımızı çeker misin hatıra kalsın; hemşire de çekmiş 5-6 poz. akşam gittim hastaneye, hemşire babamın tansiyon ateş vs. ölçerken "çektiğim fotoğrafları atayım isterseniz" dedi babama, babam da tamam dedi. kız gitti telefonunu aldı geldi, numaranızı verin atayım wassaptan dedi bana, ben de verdim. attı, teşekkür ettim, gitti.

benim çılgın kuzen diyor ki bu kız sana yazdı. ben diyorum ki ne alaka amuğagoyim! çünkü hastane özel ve taşaklı bir hastane ve müşteri memnuniyetine önem veriyorlar anladığım kadarıyla. babam rica etmiş, kız da unutmamış akşama beni görünce atmak aklına gelmiş.

sizce yazmış mı?

Elektrik, su vs gibi faturaları odendikten sonra saklıyor musunuz? Ben bir senedir saklıyorum, baktım dosya kocaman olmuş. Sonra 'kızım fraise manyak misin, sen bunları niye saklıyorsun? ' dedim bugün kendime, cevap da bulamadım. Neden saklanır bu faturalar? Saklanmalı mi? Siz saklıyor musunuz?

Not: makbuz vs de yok bu arada, internetten ödüyoruz zaten.

eger kullanabiliyorsam borcumu euro uzerinden mi oduyorum? ayrica enpara kartimi da kullanabilir miyim? sorular cok sacmaysa uzgunum.

bizi ilgilendirmiyor elbette ama bunlar çok fantastik, adamın öküz gibi bir sesi var, hani kadın olsam ıslakken kururum, o derece, belki kadın seksi buluyordur bilemem, bildiğin "sex like there is no tomorrow" modundalar, endüstriyel porno dinliyor gibi hissediyoruz evin içinde, yarın öbür gün anam babam ziyarete gelse yerdeki new age halıya bakarak "ee anne iş güç nasıl" diye mahçup bir ses tonu veya "awkward silence" kaplayacak ortamı, alt katımızda da bizler gibi genç bir çift var, ne güzel insan gibi sevişiyorlar, alt katta yaşadıklarını bile fark etmiyoruz, acaba casting couch ümraniye mi var yukarıda? ne yapsak da bir şekilde tepki versek? kadın resmen dün gece "ver onu banaaaa!" diye bağırıyordu abi, hatta az önce de adam "çıkar onu çıkar!" diye bağırdı, bu kadar başarısız yalıtım olamaz diyeceğim, utanmadım yukarı koridora çıktım, koridor bunların sesleriyle inliyor, kapıya "HOP AİLE VAR" yazılı a4 kağıdı mı assam? dsfkdsf. neyse, teşekkür ederim.

Merhabalar,
Başlıkta da görüldüğü üzere sevgililer günü için İkinci Bahar dizisinin dvd'lerini bulmak istiyorum. Ancak karşıma çıkan siteler donanım haber ölücüler gibi. Pek güvenemedim açıkçası. Ne yapmalıyım? Nerden bulabilirim? Şuraya güvenebilirsin diyerek önerebileceğiniz yerler var mı acaba?
Şimdiden pek teşekkürler ilginize.

Olay soyle arkadaslar benim kuzenim gecen sene isvicrede okuyordu bu kredi kartinin borcunu odememis oradaki bankanin. Banka bunu avukata vermis, aramislar benim kuzenimi durumu anlatmislar iste 817 isvicre frangi borcunu e mail de gonderilen hesaba yatirin diye. Kuzenim su anda istanbulda calisiyor. Kendisi bu aralar baya bi mesgul oldugundan bu isi benim yapmami istedi. Ben yarin gidip kuenimin bu isini halledicem ancak bi kac sorum olacakti. Bu arada bende istanbulda ikamet etmekteyim :)

1- Bankaya gidip durumu anlatinca hemen yardimci olurlar mi yoksa illa kuzenin gelsin kendisi yatirsin mi derler?

2- Hangi bankadan gondereyim?

3- 817 isvicre frangi icin ne kadar masraf keserler tahmini?

4- Baska ne gibi bilgiler lazim olur? Eklemek istediginiz soyle yapsan daha iyi olur dediginiz neler vardir?

soru başlıkta.

türkçe->latince çevirisi ne derece güvenilir ?

Merhaba! Duyuruda duyuruyu tartışmak belki verimsiz, saçma ve insanları birbirine düşürmeye müsait. Ama öğlen silinen duyurular üzerine bir tartışma oldu ben de başka bir konuda düşünceleriniz merak ettim. Bazı sorular var ki kısaca Google'da arayarak hemen cevaplanabilir. Kaç kere şu film nedir soruları için duyuruda yazan cümleyi aynen arama çubuğuna yapıştırarak cevap buldum mesela. İnsanların bu kadar üşengeç olması, kendisinin kolaylıkla ulaşabileceği bilgiyi başkasının ayağına getirmesini istemesi beni gıcık ediyor. Sizi de rahatsız ediyor mu?

Not: O zaman sen de cevap verme diyeceksiniz, haklısınız. O kısım tamamen benim suçum.

Merhabalar, taksimde kafepi küçük beyoğlu tarzı, oturup güzel müzik eşliğinde bira içip muhabbet edilebilecek nereyi tavsiye edersiniz?

Birkaç haftadır deniyorum farklı mail sağlayıcıları. Olmadı yahu, geç kalmışım. Neyse soruya geleyim. Soyad - memleket plaka kodu - ad denedim oldu. Resmi yazışmalarda vs bunu kullansam nasıl olur sizce?

[email protected] gibi yani.

Cocukken izledigim bir filmin adini bulamiyorum.
Iki tane yasli kadin var bunlar genclik ya da olumsuzluk iksiri iciyorlar habire. Genclesil guzellesip erkekleri kandiriyorlar ama iksir zamanla daha az tesir ediyor surekli kaciyorlar.Boyle merdivenden dusup boyunlari kiriliyor ama 2 dakka sonra yamuk bel kirik boyun ile kalkip tekrar iksir iciyorlar genclesiyorlar. Neydi ya bi buldurun hadi!

aslında zor değil ama mecbur değilsem her seferinde indirmek, yeniden başlatmak falan istemiyorum. yapmasam çok sorun olur mu?