trafikten çekildiği tarihe bakar. temmuz bitmeden çıkarsa ödememen lazım.

Hayır değil. Bu şekilde gönderdiğin belge kaybolursa sana tazminat ödenir. Ayrıca mektubun ulaştığında, ulaştığına dair sana imzalı bir belge getirirler. Yanlışım varsa arkadaşlar düzeltsin.

o da normal pul gibi ama iadeli taahhüt pulunun işlevi şu. öteki pul da postacı kapına koyup gidiyor.zarfı geri götürme yok.
bu pulda postacı zarfı mutlaka sana veriyor. sana veremezse ulaştırılamadı diyerek zarfı geri gönderiyor.
ptt'den alınıyor evet.

sağda solda kamera ara, yoksa o bölgeyi çeken geçmiş olsun.

Karşısında binalar var ve kamera yoktu. Aradım taradım ama bişey bulamadım. Herhangi bir not da bırakmamışlar.

Dosya erişimini engellememiştim aslında publicti ama neden öyle oldu anlamadım.

i.imgur.com

Soğuk su maalesef.
Birileri görmüş olsa, hatta gözünün önünde de olsa kamera kaydı yoksa "şu plakalı araç çarptı" demek bir işe yaramıyor. Adamın gelip evet ben çarptım demesi gerekiyor ya da kamera kaydıyla şikayetçi oluyorsunuz. Aksi durumlarda, yani senin durumunda soğuk su.

fotoğrafını çek. kasko bu tip şeyleri ücretsiz ödüyor. park halinde vurup kaçtıkları için yerinden oynatsan da bir şey fark etmez.

Kaskon varsa fotograf cek , kasko policene bagli olarak oderler , kimisi bin liraya kadar karsiliyor kimisi uc bin liraya kadar dedigim gibi policene bagli.

@Beyler kasko karşılıyorsa, inanılmaz iyi bi haber verdiniz şimdi. Yarın bi konuşayım.

Kasko varsa kasko öder büyük ihtimalle. Ödeyip ödememesi imzaladığınız sözleşmedeki şartlara bağlı. Orada park halinde oluşan hasarlarla ilgili madde varsa detayı belirtilmiştir. Bazı kaskolar ödüyor çünkü. Yalnız bunun için aracı oynatmadan fotoğraf çekmeli veya kasko şirketinin eksperini çağırmalıydınız.

Kaskon varsa hasarsızlık korunarak karşılayabilir evet ama karakoldan alınmış tutanak isteyebilir. Sigorta şirketiyle görüş, kaza bugün olmuş gibi söylersin tutanak istiyoruz derse karakoldan alabiliyorsun. Polisler nedense buna biraz nazlanıyor ama sigorta istiyor diye ısrarcı ol eğer gerekirse.

Abi tutanak filan istemez kasko , beyana bagli karsilama diye bir mevzu var yani senin beyanina gore belli bir miktara kadar karsiliyor benim policem bin liraya kadardi , otoparkta esim duvara surttu arabayi karsiladilar.

Beyanla yapıyorlar evet hatta beyanla herhangi bir limit olmadan poliçe sınırları kadar da karşılayabiliyorlar ama hasarsızlık bozulabiliyor.

lg g3 kullanıcısı olarak sakın bulaşma diyorum. amına koyayım böyle telefonun. saygılar.

Android One alın. Daha dün aldık bir tane, on numara beş yıldız telefon, ayrıca 700 lira (dual simlisi 750 lira). Yoksa 1000-1300 bandında garantisi meçhul g3 anca alabilirsiniz, zenfone'dan falan da uzak durmak lazım (sözlükteki başlığında sebeplerini görebilirsiniz). Özetle, Android One kesinlikle tavsiye ediyorum, canavar gibi telefon.

lg3 sakın alma. arkadaş beş dakika kamera çalıştırınca kapanıyordu telefon...

Yillardir bu sektorde çalışan biri olarak sana nacizane 2 tavsiyem var...

1.si lg g3 kesinlikle alma
2.si o fiyata alabilecegin en iyi telefon asus zenfone 2...32 gb lik olandan al

O fiyat araliginda alternatif gm discovery elite telefonunuda tavsiye ederim

asus zenfone 2 ile xperia M4 aqua arasında kaldım. ikiside aynı fiyatta. ekran kalitesi ve batarya süresi benim için daha öncelikli.

Gmye bulaşma

sony m4 aqua batarya süresi olarak baya bir daha iyi olacaktır. hd ekran ve sony'nin pil konusundan dolayı.
ama zf2'nin ekranı full hd olduğu için daha detaylı. bir de hızlı şarj özelliği bence süper olmuş. yine de pili o kadar uzun gitmiyor. bir de ekran parlaklığı sıkıntılı.

Arkadaşlar böyle ısrarla asus alın falan demek istemiyorum fakat yanlış bilgilerden dolayı kafa karışıklığı olmasın diye tekrar yazıyorum...asusun batarya ömrü cok cok iyi durumda

3000 mah lik bi batarya var ve ram ve işlemcinin de saglam olmasından ötürü batarya ömrü gayet tatmin edici...gecen hafta aldim elime incelemek için ve 2-3 saat telefonu kurcaladim...oyundur uygulamadar vs...batarya gayet iyi

g2

işcep

(bkz: işe yarar android uygulamaları)

....... çakıl taşı,
yanar yüreğinin başı.

... kısmını anlayamadım.

teşekkürler ama son iki dizesi de mi anlaşılamıyor?

dediler yarin gitmiş lo,
yıkarım dağı taşı

hepinize çok teşekkürler.
keşke şu "çakıl taş"lı kısım da anlaşılabilseydi :/

"Çay başı çakıl taşı" anlıyorum ben; ama uyduruyor olabilirim.

çaybaşı çakıl taşı anladım ben de...

Şikayet kutusuna bıraktığı için eleştiri kapsamında değerlendirmiş olabilirler, gerçekte sözlü hakaret olunca direkt şahitli filan tutanak tutuluyor. Bir de X doktoru zikeyim filan dese sıkıntı olurdu tabi.

burda hakaret yok

Suc degil. O suc, bu suc. Agzimizi kapatip evde oturalim o zaman.

Şimdi burada atıfta bulunulan nesne işin kendisi mi yoksa faili mi ona göre değerlendirilmiş.

anladığım kadarıyla kişinin kendisine değil yaptığı işe hakaretolmuş. şahsa yönelik olmadığı zaman suç olmayabiliyor. fakat kişiye göre değişiyor. mesela s.kerim böyle hakimi derseniz 10 yıl ceza alırsınız.

kertenkele aslında evde böcek olduğu için geliyor.

Evdeki sinekle böcekle beslenirler.

Ya ev komple ilaçlanacak ya da kertenkeleyi de yemesi için kedi alacaksınız :D

tuğla ya da fayans aralarında boşluk vardır ya da tuvaletin banyonun penceresinden giriyordur. ilaçlamayın kertenkele zararlı değildir. banyoda ya da tuvalette açık gördüğünüz delikleri kapatın..

evi komple ilaçlatacaksınız börtü böceğe karşı.

yazın bizim eski evde de oluyordu 1-2 tane üstelik 4. katta kalıyorduk. kışın hiç denk gelmemiştim.

kedim vardı, evden kaçtı :(
çok teşekkür ederim herkese

sırasıyla ekran kartı ve işlemci yanar. pek birşey olmaz.

fan-kir- macun üçlüsünden birinde sıkıntı var..içi temizlenene kadar bekle. aşırı ısınma anakarta zarar verebilir...

termal macun + fan temizliği işe yarayabilir arkadaşların dediği gibi

Belirli bir dereceyi aştıktan sonra kendisini kapatıyor diye biliyorum. Ama sık sık yaşanırsa zarar verebilir.

RAM artırmak, fanların tozunu temizletmek, termal macunu yeniletmek, alta iyi bir soğutucu satın almak sorunu çözer.

youtube den aynı modelin dissassambly videosuna bak veya cleaning diye falan arat. yapabilecek gibiysen bir pc tamircisinden tek kullanımlık termal macun iste, elli kuruş bi liraya falan veriyorlar genelde. onu uygula, temizliğini yap, eminim rahatlar.

ekran kartı işlemci yanması çok olası değil, pc kendini daha önce kapatır büyük ihtimalle ama kasanın sürekli sıcak kalması pil için iyi değil. hem ömrü için, hem fiziksel durumunu koruyabilmesi için.

Yeni süpürge almayı niye düşünmüyorsun?

şuraya bak bir: www.supurgemarket.com

muhtemelen yenisini alacağız. gidişat onu gösteriyor.

5-10 bölüm sıkar ama sonra dünyanın en iyi dizisi olduğunu anlayacaksın.

çok güzel ilk bölümlere kanma. düz holivud mantığından sıkıldıysan çok seveceksin

En gerçekçi dizilerden birisidir. Ama true detectivedeki sürükleyiciliği bekleme. Olay örgüsü sağlam ama sakin bir dizidir kendisi.

Dünyanın en iyi dizisi, bunu da yani hava atmak için değil de yaklaşık 40-50 den fazla yabancı dizi izlemiş biri olarak söylüyorum. Öylesini görmedim. True Detective kadar sarmaması doğal başta çünkü çok daha geniş bir dizi, konu ve karakter sayısı bakımından.

Dünya dizi tarihinin en delikanlı adamının bir eşcinsel karakter olduğu dizidir aynı zamanda :) www.youtube.com

the wire tru detective'den daha güzel. 5-6 bölüm izleyip karakterleri iyice tanıyıp olayları da kavramaya başlayınca güzelleşecek. eminim seveceksin. anlatımı biraz sana yavaş gelebilir fakat kesinlikle o yavaşlığa değer...

lanet bi dizi tavsiye etmiyorum

düz holivud mantığından sıkıldıysan seveceksin demişler ama ilk bölümü sikimsonik holivud klişeleriyle dolu. ben 2-3 bölümünü izleyip bıraktım.

nereden bilecen la kaç kişinin oruç tuttuğunu?

Koordinatlarına göre değişir

Nereye göre cevap verem?

Genel Türkiye rakamları Lazım. Tahmin de olur

Büyük oranda azaldı. Çok büyük hem de
AKP nin %60 oy üstü aldığı yerler hariç

en uzun saatlere ve yaza denk geldiği için böyle. nüfus arttığı için dışarıda yiyen çok gibi görünüyor. resmi bir anket yok bildiğim kadarıyla. fakat kışa doğru oruç tutanların sayısı artar...

Bence gayet iyi, ben olsam alırdım. Bir kere her şeyden önce tanıdık bildik birinden araba almak her zaman iyidir. Belki o paraya internette daha iyi seçenekler vardır bilmiyorum ama tanıdık varken kaçırmayın derim. Araç da gayet iyi bence. Artık düşük kilometreli araç bulmak çok zor. İnsanlar deli gibi arabaya biniyor. Hem bu araçta büyük olasılıkla 1,5 dci motor var, Renault'nun belki de şimdiye kadar yaptığı en güzel şeydir. Yani ben alın diyorum özetle.

motoruna baktır. dizel ve 150 bine yaklaştığı için risk oranı yüksek. fiyat olarak çok iyi geldi. sahibinden.comda 2005 lere 27 bin tl diyorlar...boya olur önemli değil. şasede problem olmadıktan sonra...

fiyat düşük gibi geldi bana, ya kazaldır ya da km oynanmıştır diyorum.

araba olaylarında kimseye güvenme

@grgn
internette bu fiyatın yanına bile yaklaşamıyorlar. Bu fiyata yakın olanlar hep kazalı veya benzinli vs.

@gotic
motora, ağır bakım yapılmış mı vs. nerede baktırabilirim?

@patronun yegeni
yeni 50.000 tl ye araba alacak biliyorum ondan acil satıyor.

@Nucleon
ikisinin de olmadığını biliyorum 1 sene önce bile bindiğim bir araba bu.

fiyat anormal uygun. tüm bakımları serviste yapıldıysa servisten öğrenirsin detayları. ayrıca almadan mutlaka ekspertiz raporu al. km yüksek ama sıkıntı olmaz zaten uygun fiyata alıyorsun.

renault, dizel ve otomatik. 140.000 km'de bu aracı almak intihar. sakın yaklaşma

@animalman neden böyle dedin biraz daha açar mısın?

Belirtilmiş gerçi ama fiyatı inanılmaz uygun. Açıkçası tanıdık birinden araç almak gibisi yoktur. Kaldı ki aracın son birkaç yılını da biliyorsunuz. Yeni araç alacağı için hızlıca elinden çıkarmak istiyor olabilir ama ilana da verse hızlıca satar gibime geldi.

Dizel motorlarda 100 bin üzerinden sorun çıkar derler ama biraz bizim Türk insanının psikolojik sınırı bu, çok sorun olacağını sanmıyorum. Hele uzun yolda km yapmış bir arabadan birşey olmaz.

Değişen yok demişsiniz bol bol boya var demişsiniz ama boyaların nerede olduğu önemli, çamurluk kapı vs önemli değil ama kaput tavan vs boyanmış ise fiyat normaldir, çünkü sizde satarken uygun fiyatlı satmak zorunda kalırsınız.

Clio araba olarak B sınıfı yeni kullanacak bişi için HB ise özellikle uygun olabilecek bir araç.

Aracın şase plaka numaralarındanhasar kayıtlarını sorgulatın, tanıdık sigortacınız varsa şase numarasından oda sorgulasın. Araç hep kaskolu kullanılmış mı kullanılmamış mı öğrenin. Kasko delinmeden tamir yapıldıysa hasar kaydı çıkmaz. En son kaç bin km de bakım yapılmış, neler yapılmış sorun, servisten yapıldıysa arayıp öğrenin.

Tüm bunlar kafanıza yattıysa, bulunduğunuz şehirde iyi bir renault ustası bulup şanzımanına motoruna, lifte kaldırıp alt takımlarına vs bakabiliyorsa kaportasına vs baktırın. Daha sonra da ekspere sokabilirsiniz.

Eksperler dyno ile motor gücünü ölçer ancak otomatik şanzımanlarda verimli bir ölçüm olmaz. Kaportaya bakarlar, birde süspansiyon fren hidroliğine bakarlar. Cihaza bağlayarak geçmiş motor vs hatalarına bakmazlar. O nedenle usta + eksper şart olmalı.

Otomatik ve dizel uzak dur diyen arkadaşlar şunun için demiştir. Dizel motorların bakım fiyatları yüksek olur, otomatik şanzımanlarında tamir vs yada değişecek ise yüksek maliyet çıkarır. Atıyorum bir şanzıman sıkıntısı 3-4 bin TL den aşağı kapı açmayabilir. Ağır bakımlar ise Dizel motorlarda triger vs de değişecek ise 1.000-1.500 e çıkabilir.

Bunlardan sonra içinize sindiyse bu araba niye ucuz demeyip alıp güle güle kullanın.

pasaportun geçerlik süresi 5 sene. bu sene dolmuş olması lazım.

çalışmıyorsan, öğrenciysen, 25 yaş altıysan geçerlidir.

ne yazdın ki?

teletabi diye ve telet abi diye iki hesabın mı var? Varsa gerçekten bankadaki son paramla 16 ayar altın kaplı plaket yaptırıp vereceğim de.

Anlamsız ve işe gelmediği için uçurulmalar çok fazla bu ara. Küfür etmediysen, ne yazdığının çok da bir anlamı olmasa gerek. İyice soğudum gitti bu yüzden Sözlük'ten.

Bu arada uçurulunca hala Duyuru'ya girilebildiğini öğrendim bu kötü tecrübenle, keşke öğrenmemiş olsaydım tabii.

aynen yahu bende şaşırdım.gerçi şu an giriş yapmış vaziyetteyim belki çıkış yapsam birdaha giremeyebilirim.hakkınızı helal edin giremezsem :D.yok yahu adamı eleştirdik nick altı küfür dolu zaten,sanki bi biz yazdık anasını satayım.

bu arada biri başlık açsın ya la sözlükte.

yazdığın entryi buraya yazsana bir.

ne yazdın söyle bakam

aynen giriş yapamıyorum çıkış yaptığım an elveda diyeceğim.

dötün tekidir yazdıydım.moderasyona hakaret denmiş uçurmuşlar.sözlükteki en çok fav alan entrye sahibim,o kadar emek verdik onlara üzüldüm.

e hakaret etmişin adama normal değil mi uçman?

sdafadsfasdf çok net bir tanım olmuş lan. Düşündüm de moderasyondan birisi olsam götümü tuta tuta gülerdim.

Yalnız moderasyona hakaret nedir lan?

eksisozluk.com

adamda küfür etmiş.hatta alenen etmiş.

O yazar kanzuk'a küfretmemiş ki. Kaldı ki su-i misal emsal olmaz derler. Senin uçman gayet doğal, diğeri uçarsa ifade özgürlüğü sikilmiş olur.

"ifade özgürlüğü" olayını bi araştır istersen.

verdiğin linkte adama yönelik bir hakaret yok. sözlüğün anasının sikilmesinden bahsetmiş. oysa sen direkt adama döt demişsin. çokayıb.

ifade özgürlüğü senin düşündüğün gibi bir şey değil.

tamam hepiniz haklısınız ben haksızım.sözlükte herkes birbirine küfür ediyor okey adama dokununca yanıyoruz.tanrı gibi birşey sanırsam.bu arada 3-5 kişiyi daha uçurmuşlar altımda üstümde entry kalmamış.emeğimizin pek önemi yok.del+ok.

Amacımız kalbini kırmak değil ama küfretmişsin sen de adama. Hadi başka birine etsen neyse de sözlüğün sahibi adam, elinin altında "Uçur bunu bu ne amk" butonu var. Riskli iş şimdi, onun da kendince haklı nedenleri var. Sen ben olsak sözlüğü komple yakardık belki de. Bir de böyle düşün.

bari çaylak yapsalardı agam.senelerdir sözlük yazarıyım o kadar uğraştığım yazılara üzülüyorum.insanların fayda sağlayacağı başlıklarda açtık.onlara canım sıkıldı.çaylak çaksalar hiç değilse entryler yerinde kalırdı.

sözlük böyle bir yer.adalet falan yok. pkk ve hdp sempatizanları iyice gemi azıya alırlarsa o zaman banlanırlardı. fakat bir akp'li mhp'li ya da hdp'ye söven kimse hemen banlanıyor.
2 gg ile öteki nickim uçuruldu. pkk'Lı birinin yazdığını yazdım diye nefret suçu ile beni uçurdular.

50 liraya hesap satın alıp yine geleceğim inat işte.bundan sonra full troll takılırım artık sözlükte.yazının yazmanın değeri yok.

hangimiz uçmadık ki...

çıkış yapmadan devamlı takılmak mümkün değil mi? misal ben telefonumdan sürekli giriş yapmış haldeyim ve devamlı giriş yapmama gerek kalmıyor.

Rafığım geçmiş olsun. :(

Vay arkadaş bu kadar basit mi ya? Sen eski bir yazardın bir de bildiğim kadarıyla.

ifade özgürlüğünü araştır falan denmiş de biraz şahsi fikir olarak sunulmuş sanırım, zira küfür ve hakareti de ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiren çok yoğun bir kalabalık mevcut dünya üzerinde. göt derken karşısındakini tehdit mi etmiş? kişiye hırsız mı demiş, tecavüzcü mü demiş, haksız bir iftirada mı bulunmuş? ya da taciz mi etmiş? ne yapmış yahu, ne zararı dokunmuş o kişiye? düşüncesini belirtmiş işte. seversin ya da sevmezsin fakat ifade özgürlüğü konusunda abd zirvededir, açık ve net. araştırılacaksa oradan başlansın bir zahmet.

sözlük uzun zamandır böyle ama telet abi. bir başkası daha ortada küfür bile yokken uçuruldu geçenlerde, şu başlıktan ötürü: (bkz: cem toker'in ekşi sözlük'te soru cevaplaması)

fakat nasıl ifade özgürlüğü varsa sözlük yönetiminin de istediği kişiyi atma özgürlüğü var tabii, yapacak bir şey yok. ifade özgürlüğü ise zaten uzun zamandır yok ekşi sözlük'te.

moderasyona hakaret diye sebep var. o kadar sacma ki. sanki kanzuk sozluge dava acacak o hakareti gorunce. su komiklige bakar misiniz. bi de o kadar komik ki herhangi bi unlu hakkinda yazilan gg olsun olmasin istedigi an sildirebiliyor ve kanzuk hicbir bok yapamiyor. madem isteyen istedigini istedigi zaman sildirebiliyor, sen ne ise yariyorsun be adam demezler mi? o zaman ne diye gg var? butun unluler bir araya gelse sozlukteki basliklarini sildirseler ne olacak? sozlugun yarisi yok mu olacak?

kanzuk denen got kendi diktatoryasini kurmus. adam saka maka sedeti devirdi helal olsun.

Bende de bir hesap vardı, hamurumdaki ayrilik tozu diye. Bir gün 'Sözlüğün artık çekilmez bir yer olması' gibisinden bir başlık açıp mevcut durumu eleştirmiştim ve inanın tek bir hakaret olmamasına rağmen uçurulmuştum.
Uçurulmama vesile olan entry'ye bakma imkanı olan bir arkadaş açıp bakarsa ve hatta buraya yazarsa sevinirim.

eksisozluk.com

görünürde moderasyon yok ancak kondüktörler'de falan var sanırım yetki. direk kanzuk uçurmamuş olabilir sizi.

açalım mı başlık.
(bkz: sözlük sahibine küfredip uçurulunca ağlamak)

bir surusu suclamalarla karsi karsiya ama en cok katar'a casusluk yapmakla suclaniyor

1000 küsür kişiyle beraber hapisten kaçmak, protestocuları öldürtmek, protestoculara karşı şiddet, işkence, hamas ve hizbullah örgütleri ile münasebet dolayısı ile terör.

ve katar ajanlığı tabi.

adamların canı adamı öldürmek istiyor bir sürü bahane...
işin kötüsü darbeci bir yönetim yargılıyor.

hocam gmail ile ilgili o sorun. gmaile bilinmeyen bir alette oturum açtınız diye uyarı geliyor. o uyarıda ben giriş yaptım gibi bir linke tıklayacan. sonra hata gidiyor.
bizim başımıza geldi telefona üç kere format attık. sonra bir öğrendik aylardır gmaile girmiyormuş arkadaş. sonra girdik baktık ki şu alette oturum açtınız diye maile bildirim geliyormuş. onu onaylayın....

Hocam teşekkürler ama hesabı kaldırmama rağmen hata alıyorum zaten.
Mail'e de baktım, cihaz size ait değilse kaldırın diye link var, onaylama göremedim...

hesabı kaldırmayacaksın hocam gmaile o aleti tanıtacaksın..

Kağıt üzerinde iyi duruyor ama gsmarenadaydı sanırım çok ısınıyor diye bi yorum okudum. Z3 compact ve z2nin falan da öyle sorunları olunca (z3c çatlıyormuş genleşmeden dolayı) acaba bunda da olur mu diye düşündürdü...

Samsung galaxy a5 ve galaxy alpha var alpha daha iyi. Onları araştırıyorum şimdi. Biraz daha pahalı ama belki aynı fiyatlara bulunabilir.

hafıza kartı kullanmayacakların 8gb kapasiteli versiyonundan uzak durmalarını önereceğim akıllı telefon.
eksisozluk.com

eğer metabolik bir bozukluk yoksa kesinlikle zayıflar.
Sabırlı olmak ve bol su içmek lazım.

Elbette edebilir. Fakat şekere ve rafine gıdalara da mesafe koymalı. Kaliteli protein ve yağlar da alınırsa iki haftada sonuçlara şaşırabilirsiniz. Test edildi, işe yarıyor.

Bittabii. Ilk baslarda kilo kolay gider. Bu tempoyla ayda 8-10 kilo verir rahat. (Tiroitte problem varsa kilo vermesinin imkani yok bu arada)

tempolu yürürken 2-3 dakikada hızlı koşarsan işe yarıyor. denedim oldu. 15 günde 5 kilo vermiştim. Gelir gelmez suya abanıyodum. Suya abanınca çok az yiyordum. Boğaza dikkat etmeye başlıyorsun.

metabolizmik etmenler onemli tabi ama bence gayette verilebilir. kendimden ornek vereyim haftada 4-5 gun tempolu yuruyus ve aksamlari yememe dikkat ederek 50 gunde 98.6 dan 90 a dustum yakin zamanda. hatta 94 civarlarindayken yeme duzenini gevsetmeme ragmen vermeye devam ettim. 122 kilo olan biri daha hizli verebilir. yuruyusle beraber vucut calismayi hizlandiriyor.

çok rahat verilir.

bu şekilde 25 kilo verdim ama asla yeme düzenini bozmaması gerekli çok sıkı bir şekilde programa uymalı

Tabii iptal et. Araştırma yap, hangisini içine siniyorsa onu al.

hiç bir işine yaramaz. üreticisi (bkz: lenovo) ve satıcısı (bkz: vatan bilgisayar) da faul zaten

urun.gittigidiyor.com

Aklım karıştı şimdi de.

En ucuz bu sitede. Lenova icin çok iyi marka diyorlar neden faul ki?

faul falan değil lenovo, bende farklı modeli var taş gibi laptop. sen de farklı modelini alabilirsin belki.

iptal et yav. pahalı hem... o paraya 200 tl daha koy lenovanın taş gibi bir modelini alırsın başka yerden:..

amd işlemci ve 2gb ram'li bir bilgisayar kullanım amacınız ne olursa olsun pek işinize yaramayacaktır. bence 900 küsür liranızı boşa harcamayın, iptal edin.

2 GB ram nedir yahu. İptal edin derim ben de.

Çok taşıyacak mısın? Ekranı ne kadar olsun? Kaba bir fiyat aralığı?

evet taşıyacağım. ekran fark etmez. maksimum 1500.

lenovo z070 serisine bak derim...

asus zenfone 5
yada yeni çıkan modeli zenfone 2

G3 güzel al gitsin.

asus zenfone5 +1

G3 sakın alma. Zenfone 5 olabilir.

lkjhasdf. yoo.

olabilir

yazan sallamıs baya

değil ama tüm sanatları bir arada kullanabileceğin bir sanat alanı olduğunu söyleyebiliriz belki.

en azından tiyatro, resim, müzik, dans, mimari, heykel, fotoğraf, edebiyat gibi sanatların hepsini tek bir filme sığdırmak mümkün.

cevabımı açayım: mesela bir tiyatro metnini sinemaya uyarlarsın. aynı filmde arka fonda müzik çalar ve müzik o filme özel bestelenebilir. müzikle birileri dans eder, film için özel olarak oluşturulmuş bir koreografiyle. dans edilen salonun tasarımı için iç mimarla çalışılmıştır, çok estetik ve incelikli bir tasarım yapılmıştır. dekora da özen gösterilmiştir. aynı salonda heykeller vardır. yine filme özel olarak yapılmış heykeller de olabilirler. filmin her karesi zaten fotoğraf niteliği taşır. senaryo da edebiyat eseri kabul edilir.

işte tüm sanatlar bir araya geldi.

sinema bütün sanatları sömüren bir ahtapottur.

yanlış hatırlıyorsun; birleşimi değil, birleştirici bir güç.

şimdi sinemaya 7. sanat diyorlar ilk 6 şöyleydi yamulmuyorsam

1 resim ve heykel
2 müzik
3 tiyatro
4 dans
5 edebiyat
6 mimari

şimdi bunlarda kendi içinde 2'ye ayrılıyo. plastik ve ritmik sanatlar diye..sonrasında ise 7. sanat ve birleştirici sanat dalı olarak sinemayı koymuşlar...nacizane ben bu bilgiye sadece internette rastladım...gsf mezunuyum modern sanat eleştirisinden tutunda karşılaştırmalı sanat dersi bilem aldım...yok böyle bi sıra felan sinemada tüm sanatların birleşimi felan değil maalesef içinde bir mimarı veya ressamı anlatıyor diye de bir sinema filmi için "işte bak sanatlar birleşti felan diyemezsin"

sinema "tembeller için" sanat haline geldi iyice artık.

geçenlerde şöyle bir şeye duydum ve dehşete düştüm: zat'ın biri "bence artık kitap okumak anlamsız, sinema edebiyatın verebileceği her şeyi veriyor" dedi.

hoca durur mu, yapıştırmış tabi cevabı: "hacı film izlemekle, film çekmek aynı şey mi" dedim. dediğimi anlamadı tabi yukarıdaki beyanın sahibi arkadaş.

neyse işin özü; sanat zevki zamanla ve emek harcayarak incelir (bu konuda bkz. görme biçimleri/j.berger/metis) ve bu emeği vermeyecek acziyetteki ve düzlükteki insanlar sinemanın kendi boşluklarını biraz da olsa doldurabileceğinin farkına vardıkları için, sinemayı ilahlaştırıyorlar bence.

ben demiyorum ki sinema tırt bir sanattır; dersem çarpılırım zaten. hatta 21. yüzyılın hem birey hem de toplum üzerinde tartışmasız en etkili sanat alanıdır sinema. ancak bunun dışına çıkıp sinemaya farklı misyonlar yüklemiyor mı: işte benim itirazım buna.

bence doğru. bir filmi hazırlamak için bütün sanatçılardan yararlanılabilir. düşünün kameradan bir açı çekmek zorundasınız. ressamından, heykeltraşına, fotoğraf sanatçısına, o andaki manzaraya uygun fon için bestecilere ihtiyaç olabilir.

cevabımı açayım: mesela bir tiyatro metnini sinemaya uyarlarsın. aynı filmde arka fonda müzik çalar ve müzik o filme özel bestelenebilir. müzikle birileri dans eder, film için özel olarak oluşturulmuş bir koreografiyle. dans edilen salonun tasarımı için iç mimarla çalışılmıştır, çok estetik ve incelikli bir tasarım yapılmıştır. dekora da özen gösterilmiştir. aynı salonda heykeller vardır. yine filme özel olarak yapılmış heykeller de olabilirler. filmin her karesi zaten fotoğraf niteliği taşır. senaryo da edebiyat eseri kabul edilir.

işte tüm sanatlar bir araya geldi.

edit: resmi unutmuşum. salonda botticelli'nin venus'ü de olsun mesela boydan boya. tüm sanatlar şimdi bir araya geldi. :) hatta ve hatta müzik de küçük bir oda orkestrası tarafından çalınıyor olsun.

sinemanın büyüsü sanalı gerçek yapma ya da gerçekten tamamen uzaklaştırmada bence. diğer sanatların çoğu estetik algıyı direkt tetikleyen ürünlerden oluşuyor, bir tek edebiyat farklı ki edebiyatla sinemanın çok kesişmesinin önemli bir sebebi de bu. yöntem olarak farklılar, biraz daha "herkese" hitap ediyorlar çünkü estetik algıyı geliştirmeye gerek yok bu iki daldan etkilenebilmek için.
edebiyatta işin içine hayalgücü de dahil olduğu için o da biraz kendine özgülük kazanıyor. sinema ise bir şeyleri göstererek, dinleterek anlattığı için anlaması kolay gibi duruyor. e bu da sanatı götünden anlayan birçokları için kültür faşizmi sebebi.

bence sinema diğer bütün sanatların birleşimi olamayacak kadar ayrı bir yönteme sahip. sanallık diğer sanatlarda bu kadar göze çarpmıyor, sinema insanı diğer sanatlardan daha kolay manipüle edebiliyor(edebiyatı diğerlerine nazaran buraya daha yakın gördüğümü söyledim zaten). ve tabii ki yeni bir sanat, aileye en son gelen çocuğun popüler olması durumu mevcut. onların sahip olduğu tecrübeye sahip olamaz ama aileye yeni şeyler katacağı kesin.

tüm sanatların birleşimi filan değil sinema. bahsedildiği gibi yedinci sanat derler ama içeriğinde diğer altı dalıda bulunduruyor diye hepsini kapsıyor demek diğerlerine acımasızlık olur. bir filmde müzik çaldın, dayıya heykel yaptırdın diye olmuyor yani o işler. bunla bağıntılı olarak bu sanat dallarının herhangi birine edilgen bir şekilde dahil olmak kimseyi sanatçı yapmaz arkadaşlar.

şunu söyleyebilirim son olarak, kitleleri manipüle etmek adına kullanılabilecek en mükemmel şeydir sinema.

değildir.

Öncelikle tüm sanatların birleşimi olduğuna kısmen katılıyorum. İşin aslı sinemanın nasıl oluşturulduğu ile alakalı. Bazı arkadaşlar filmde gördüğü şeyler üzerinden gitmiş fakat bu çok sığ bir yorumlama olur çünkü sadece mesajın içeriği ile alakalı bir durum. Sanat nedir sorusuna kadar gitmek gerekir ki bu kadar zamanınızı almayacağım. Sinema oluşturulurken kendi içinde onlarca dala ayrılmakta ve bütün bölümler kendi içinde bir sanat icra eder.

Dünya ve arthouse sinemasından bahsediyorsak, senaryo derin bir edebiyat, oyunculuk ustaca bir tiyatro, kadrajlama ve ekranda ne göreceğimiz detaylı bir tablo, prodüksiyon estetik bir mimariye gerek duyar. Şimdi gelelim bütüne; sinema duygularınızı harekete geçiriyor ve sizi yorumlamaya sevk ediyor ise evet sanatın içindesiniz ve bu sanat bir çok sanatın bir araya gelmesiyle oluşuyor.

Sinemanın tembellik olduğunu düşünen arkadaşlar için; bugün Nuri Bilge'ye sıkıcı ve basit diyen kişi Rothko'nun bir eserine de aynı yorumu yapacaktır. Elinizde bir kağıt ve kalem ile sanat dalında yerinizi alabiliyorsanız, icra ettiğiniz o sanat dalı, sinemanın sadece küçük bir parçası.

Sonuç olarak bir çok sanatın birleşerek oluşturduğu olgu tek başına bir sanat dalı görülmese de, sorunun cevabı evet birleşimidir.

ben kendimi iyi ifade edemedim sanırım. basite indirgeyeyim yukarıda yazdıklarımı...

sinema için ne lazım?

senaryo = edebi metin (ki fikir ve sanat eserleri kanununa göre de böyledir bu arkadaşlar, yani benim uydurmam değil)
diyalog = tiyatro metni (iki kişinin konuşmasına ve bazı hareketlere dayanır oyun metinleri bildiğiniz gibi)
oyuncu / icracı sanatçı performansı = tiyatrodaki performans (mesela mike nichols'ın closer ve who's afraid of virginia woolf filmleri; roman polanski'nin carnage filmi) şeklinde olabiliyor, tabi her film için geçerli değil
görüntü = fotoğraf sanatı, fantastik bir yapımda (hayaller üzerine çekilen sahneler gibi, mesela peter jackson'ın heavenly creatures filmindeki "dördüncü dünya" gibi) resim sanatı da olabiliyor
animasyon = başlı başına resim sanatı olduğu tartışılabilir
sahne planı, dekor, mekan = mimari / bu sırada kullanılan resimler, heykeller de o sanatlara atıf olarak köşede durur / dans edenler varsa o da dans sanatına atıf olur, film de yoğun olarak dansa yer verebilir, o sanatı (ya da başka bir sanatı) anlatabilir (black swan gibi)
özgün müzik = musiki eser olarak korunur yine kanunla (itzhak perlman'ın schindler's list için yaptığı besteyi düşünün)

hayır sinema bence tiyatro'dan daha değersiz tiyatro belki olabilir.

Beter böcek.
Çiftleşmeyi bilmiyorum ama en azından doksanlardan bu zamana, belki olayı büyütmüşsündür kafanda :)

Yok, beter böcek değil. Kocaman hamam böcekleri idi siyah, ses çıkartan devamlı.

naked lunch mı acaba, onda böyle bir sahne var mıydı hatırlamıyorum ama muhtemelen odur, benzer bir şeyler hatırlar gibiyim ya da başka bi cronenberg filmi de olabilir

alien de uzaylı yaratıkla çiftleşme vardı galiba. ama dediğin film farklı...

naked lunch'ta daktilo hamamböceğine dönüşüyodu ve sanırım öyle bi sahne yoktu ama bence de onu hatırlıyor olabilirsin.

@neseranni abi fena tiksindim fotodan, kolları kadının sırtında filan. İyk!! Kaşıntı dolaşıyor sırtımda, yıllar öncesinden aklımda belli belirsiz kalan görüntüyü hafızama kazıdın.

rica ederim, başka ipucu varsa aklına gelen bulmaya çalışalım filmi

joe'nun böcekli evi?

Naked lunch değil bu arada baktım. Sanırım bir uzaylı istilası oluyor idi, ya böcekler iniyordu dünyaya ya da insanlar böceğe dönüşüyor idi. Evin genç kızı böceğe aşık oluyordu veya erkek arkadaşı böceğe dönüşüyor idi ve hayır gregor samsa'dan bahsetmiyorum.

işimiz yok şu an gayet bunu düşünüyoruz, yoldaydık, kaşına kaşına hatırlamaya çalıştı resmen, biliyorsanız da söylemeyin, huylandıracak beni kaşına kaşına, PLOX söylemeyin!

Joe'nun böcekli evi de değil sanırım eğer böceklerden birinin kıza aşık olup onunla sevişmeyi hayal ettiği bir sahne yoksa. Kız tanıdık geldi ama huylandım bakamadım çok filme. Bu kadar şarkı türkü yoktu. Karanlık bir filmdi.

e-tab 4 mü? öyleyse o tablete en kolay mobogenie 2.2.5.21 ( eski sürüm ) ile root atılıyor.. root atıp içinden mdm korumasını ve eba market uygulamasını kaldırıyorsunuz.. uygulamaları kaldırdıktan sonra temiz format atarsınız..

format sonrası dnset isimli program kurulumu yapılıyor.. buda internete girmesini sağlıyor.. içindeki işletim sistemi meb ip'lerini kullanıyor.. onu sıfırlama şansı yok diye biliyorum.. tablete uyumlu android kurmak veya ilgili dosyaları kurcalamak çözüm olabilir, o konuda bilgim yok..

kardeşimin tabletini şu videoyu izledikten sonra hallettim..

www.youtube.com

www.youtube.com

hocam hiç uğraşmayın o tabletle. fatih projesi dolayısıyla üretildiğinden kırsanız da meb intranetine ilk bağlandığında tekrar kilitlenecek. kapatın bir daha da açmayın. bir samsung galaxy tab 10.1 alın dilediğiniz gibi kullanın.

@conrad moricant en başta root atıp mdm korumasını kaldırmasını bu yüzden söyledik zaten. o uygulama kalkınca artık meb ile bir alakası kalmıyor tabletin... ek olarak eba marketti şuydu buydu kullanmayacağı tüm uygulamaları da kaldırır tabletten.. keyfine kalmış..

bu arada e-tab 4 gerçekten kaliteli bir cihaz, atılıp harcanacak türden değil..

@synche evet ama her şeyde yasak savmayı marifet bilmek de doğru değil. meb o tabletleri öğretmenlere zimmetliyor. tablette yapacağınız bir değişiklikle cihaz kullanılmaz hale gelirse devlet malına zarar vermekten hakkınızda soruşturma açılabilir. bir öğretmen için ağır bir soruşturma konusudur. e-tab 4 güzel bir tablet ama öğretmenlere verilen tablet birçok özelliği kısıtlanmış bir versiyon... o nedenle hocama bu tabletle hiç uğraşmamasını salık verdim. henüz tabletle etkileşimli tahtanın uyumunu bile sağlayamadılar. tablet için üretilmiş eğitim yazılımları çok yetersiz. öğretmenler için en uygun olan etkinlik çerçevesi etkileşimli tahta üzerinde gerçekleştirecekleri öğretim etkinlikleri... meb de şu an için bunu öneriyor. eba'daki gelişim çizgisi de bu yönde... amacım polemik üretmek değil, sadece deneyimleri aktarmak...

kayısı

sabahleyin aç karnına bir çay kaşığı zeytinyağı...

kabak

Maflor

Magnesie calcinee, duphalac, bekunis.

teorik diyo ilaç diyo kayısı diyolar ya..

anal fissür için olacak bi de. sadece kabızlık değil.

Anal fissür için lidokain, hidrokortizon ve antiseptik oturma banyosu ekleyebilirsiniz. Çocuk olduğu için uygun mudur bilmiyorum ama damar koruyucular, nitrat bileşikleri falan da var. Seçin beğenin.

kesinlikle miralax

kuru erik

osmolak

reçete3 gün içinde alınmalıdır.

3 gündür.

Merhaba, tam emin degilim ama bi tereke Davası vardı adıma açılmış. Dava tarihinden once Yurtdışına çıktım. O nedenle katılmadım. Kardeşim durumu bildirdi mahkemeyi başka bi tarihe attılar.

yurt dışı yasağın varsa çıkamazsın. eğer mahkeme daha önce davaya gelmediğin için arama emri çıkartmışsa o zaman da çıkamazsın. Adliyeye gidip dava tarihinde yurt dışında olacağını söylemelisin...

atm'den para yatırırken tc kimlik no sormuyor mu acaba atm? yatıran kişi ve/veya gerçek alacaklı zaten farkedince bir şekilde bankaya ulaşacaktır. siz de şubenize haber edin, böyle bir kişi başvurursa sizi buluştururlar :)

Buluşturma falan olmaz. Atm goruntulerinden kimin yatirdigi belli olur. Biri sikayet kaydi olusturacak param gitmedi diye. Sonra tutardan senin hesabina geldigi tespit edilecek. Sobra hesabindan para alip diger hesaba aktarilacak. Sen fazla gelen paraya dokunma yoksa borçlu olursun.

hesabımda zaten gelen paradan fazla para vardı, paraya dokunmamda sıkıntı olmaz. umarım hemen bulurlar da gerilmem boşuna. teşekkürler

tc kimlik olmadan atm den para yatırılmaz.

Bir kaç gün içerisinde sizi bulurlar geri yollarsınız hallolur gerilmeyin

parayı beklediğin yeri aradın mı para yatırdınız mı bana diye. belki de onlar yanlışlık yaptılar.

geçenlerde başıma geldi. kullanmadığım bir hesaba 294 tl yatırmış biri yanlışlıkla. bankayı aramış yanlışlık oldu diye banka da paraya bloke koymuş. banka beni arayınca farkettim ve kontrol ettim ne ben çekebiliyorum parayı ne karşı taraf alabiliyor. ben faksla talimat verdim yanlışlıkla yatmış çekilmesini onaylıyorum diyerek. sonra çekip yollamışlar sahibine. prosedür bu şekilde sanırım.

parayı beklediğim kişi yollamamış ama parayı yollayanı ben buldum :) arkadaşın abisi, arkadaş yerine parayı bana yollamış. kimse olayın farkında değil eheh sorunu çözdüm tişikirler ikşisizlik

olursa = uygun görülürse = mümkünse

uygun olursa

adam uydurmuş diyor yav ahahah. kitap okumayan ülkede ancak bu kadar yorum. hiç duymamışsın bari sus da rezil olma.

şöyle dayanaksız atıp tutmalardan da hiç hazzetmiyorum madem bir karşı iddianız var nedenlerinizle açıklayın boş ukalalık yapacağınıza.

(bkz: oluruna bırakmak)

bu da mı uydurma? "uyarsa" niye uydurma? açıklasana madem bilelim öğrenelim.

evet? aynı anda birden fazla çekim eki alamıyor mu? uy-ar-sa, gel-ir-se

hem geniş zaman, hem şart kipi? yanlış olan nedir?

hayır, anlamadım, açıkçası saçmaladığını düşünüyorum. ya da kendini ifade etmekte sıkıntıların var.

uymak ve uy nasıl farklı oluyor söyleyeyim sana. uy- fiil kökü oluyor, uymak mastar hali oluyor. çok temel bilgiler bunlar arkadaşım. başlıktaki "uyarına gelirse" ve halihazırda konuştuğumuz "uyarsa" kelimelerinin kökü de aynı "uy-" fiili.

tr.wikipedia.org

şuraya da ayrıca bakmanı tavsiye ederim. daha fazla tartışmayacağım, troll'lediğini düşünüyorum.

@oinone pe

benim laf çakmama gerek yok, kendi kendine çakıp durmuşsun sen.

yazdığımı bile anlamamışsın birilerine okut anlatsınlar. (çevrende o kadar sabırlı biri varsa)

uydurma değil. bu bana uyar kalıbında uyar kelimesini uyarına gelirse yani uygunsa diye kullanmış. bu yöresel kullanımlarda var. ama istanbul ağzında kullanılmıyor...

(bkz: cahil cesareti)

adam bilmediğinin bile farkında değil.

söz konusu değil. evrak mevrak prosedürleri var. tek ihtimal babanız alır bir şekilde size gönderir.

bayiden alacaksan zaten cep telefonuna bir şifre gitmeden ve sen o şifreyi bayiye şifreyi söylemeden işlem yapamıyorlar. internet üzerinden de mutlaka bir şifre veya en azından bir bilgilendirme mesajı gider.

kimlik fotokopisi,ıslak imza istiyorlar. numara sendeyse mesaj zaten sana gelecek ama bayi sıkı bir bayiyse bunları ister.

bayiden değil internetten alacağım, kargoyla gelecek bütün işlemler online olacak. o safhayı bilen var mı?

Şahsi yorumum: "Ulan öldük gidiyoruz, iyi kötü bin türlü masal anlatıldı öteki tarafla ilgili, kimisi cezbetti, kimisi etmedi. Ama en azından orada köpek olsun. Yoldaş olur." gibi.

Yani köpeksever bir kişinin mezar taşına yazılabilecek bir cümle gibi geldi bana. "Nolur orada köpek olsun" anlamında.

Ölünce gittiğim yerde köpekler olursa iyi olur, demek bence.

"Zira köpekler insanlardan daha sadık dostlardır." şeklinde devam edebilir cümle.

"olsa iyi olur" gibisinden ama az daha atarlı bi kalıp. sanırım birinin son sözleri, cennette köpekler de olsa iyi olur gibisinden.

ben de arastırıyorum bir 5 dakikadır, gonionun soyledigi gibi geliyor bana da. genelde köpekli forumlarda fan sayfalarında falan geçiyor bu cümle. bir çeşit slogan gibi

''hasta olup yataklara düşmekten iyidir'' gibi bir şey anladım yanlış olabililr.

be-dog hasta olup yataklara düşme anlamı da taşıyor.

köpek olsa daha iyi olur olarak algıladım. bu da mezarda insan kılıklılar olacağını hayvanlar olsa daha iyi gibi bir anlam çıkardım...

6gb internet yeterli olur gibi ama kaliteye göre de değişir ve ne kadar sıklıkla izlendiğine göre de değişir. eğer sürekli bi yere stream yapılacaksa o zaman 6gb yetmeyebilir. ama ara ara girip bakılacaksa yeterli olur gibi.

bi arkadaşım kendisi şöyle bir şey yapmıştı, evde hareket algılandığı zaman telefonuna notification geliyor ve o zaman evden görüntü al deyip bi resim çekip sadece onu upload ediyor veya direkt canlı da izleyebiliyor. bu tür çözümler sunan bi yer bulursan en azından evde hareket yokken izleme gereği duymayabilirsin böylelikle daha az upload olur. onun dışında aynı ağdaki bi bilgisayara da tüm günün görüntüsünü veya sadece hareket algılanan zamanların görüntülerini kaydedebilirsin.

kamera hd çekim yaparsa vınn tarzı şeyler sana pahalıya patlar...düşük çözünürlkte bir kamera sanırım saatte 100 mb falan yükler.

off

bazen sicagiyla bir sey hissetmezsin. bir de cok hayati yerlerine gelmemis gibi. kadin daha fazla hasar almis gibi geldi bana

cocguklarin kemikleri omurgalari daha esnek oluyor

allah kormuş. çocuğa gelen darbe sadece arka teker diğeri çocuğu yaralayacak şekilde olmamış... araba geri geri gelirken ön tekerlerin düz olmaması yan olması çocuğun kafasının arabanın altına girip çıkmasına sebep olmuş. eğer o teker düz olsaydı o çocuğun kafa parçalanırdı.

(bkz: öldürmeyen allah öldürmüyor)

@konusma, söylediğinin ilgisi yok, zaten çok hızlı çarpmıyor. burada öldürmesi gereken çarpmanın şiddeti değil çocuğun üstünden geçen 2 lastik.

want2die'ın yorumu en mantıklısı, beyaz zıplayarak kaydığı için çocuk lastiklerin yere nispeten az bastığı anlara denk gelmiş olmalı. önden motorlu bir otomobil, hele iki sağ lastiğinin üzerine doğru kayıyor, aracın ağırlığının büyük kısmı o ikisi üzerinde, boynunu ezmeye rahat rahat yeter.

arka lastiği saymıyorum zira bacaklarından geçiyor gibi görünüyor, ağırlık dağılımını da düşünürsek mucize orada değil. esas mevzu sağ ön lastik - görebilidğim kadarıyla çocuğu biraz sürükledikten sonra kadına (annesine?) doğru sıkıştırıp ondan sonra üzerine çıkıyor: i.imgur.com

burada esas yükü çocuğun boynu yerine kadının sol bacağı/kalçası taşımış gibi görünüyor, çocuğun boynu ve kadının bacağından daha ufak.

yine de o halde o mesafe boyunca sürüklenip anında ayağa kalkabilmek, evet mucize.

ben kadinda da cok fazla birsey oldugunu dusunmuyorum. muhtemelen kadin da kafasini yere vurdugu icin bayiliyor. yoksa beyaz arabanin carpmasi cok siddetli degil. cocuk da kemiklerinin ve eklemlerinin esnek olmasi sayesinde tekerlerin altindan cikabiliyor bence

oha. cocugun kafasinin uzerinden araba tekeri geciyo, hicbir sey olmamis gibi ayaga kalkiyor. harbi oldurmeyen allah oldurmuyor durumu soz konusu burada.

oldboy

ağlamak istiyosan the fall.

@deletesystem32 izledim oldboy'u :/

@seksen9, onu dün sanırım 70.kez falan izleyip o işi hallettim.

john wick

soul kitchen iyi sarar bu saatte.

soul kitchen izle...+1

Şöyle üçlemelere başlayabilirsin:
- Indiana Jones
- Geleceğe Dönüş (aşk içeriyor gerçi ama :D)
- Die Hard

kış uykusu.

edge of tomorrow, hiç bir şey düşündürmüyor insana rahat rahat uyuyorsun.

Ben de bayılıyorum o bölüme. Arada açıp izlemişimdir yıllar içinde birkaç kere. Kramer'ın çorbacının çorbalarını adamın kendini ifade etmesi olarak tarif ettiği yere bayılıyorum eheheh.

Gelmis gecmis en komik seinfeld bolumu olarak gosterildiginden olabilir.

adam başlı başına bir karakterdi. hatta soul kitchen'daki adam da ondan ilham alınmış diye düşünüyorum.

Bence de en güzel bölümlerden biriydi. Karakter çok komikti, ayrıca o karakterin nitelikleri başka konulara ve karakterlere işlenmeye de müsait, o yüzden olabilir. Ek olarak gotic'in Soul Kitchen çıkarımı da ufkumu genişletti şu an, çok mantıklı gerçekten.

tonlarca altın çıkmıyor kilolarca altın çıkıyor. fiyatını düşürmek için yetmiyor. bir de yaz mevsimi geldi. altına talep artınca fiyat niye düşsün?

hocam devletler külçe altın depoluyorlar. dolar ve euro savaş da çuvallayabilir. ama altın asla çuvallamaz ve her zaman paraya çevrilir. değeri de kolay kolay düşmez.
mesela iran altın ile çalışıyor ağırlıklı olarak...

şöyle düşün. bundan 10 sene sonra dünya nüfusu %11.5 artmış olacak. peki tarih boyunca çıkarılmış olan ve piyasada bulunan altın miktarının %11.5 i kadar daha çıkarılacak mı bu 10 sene içerisinde?

benim merak ettiğim altın neden değerli? petrol bir işe yarıyor da altın? ne garip insanlarız ya.

suradan son 5 yillik veriye bakarsan aslinda dusuyor. 2013 de tavan yapmis son 2 yilda dusme egiliminde.

goldprice.org

ha ulkemizde altin fiyatini iki parametre belirliyor. ons ve dolarin fiyati. dolar bizde son zamanlarda yukseldigi icin altin da yuksek.

kaynağı burada yazılmış.
www.sorularlaislamiyet.com
hikmetini soruyorsan ondan da bir kaç fikir var.

hayır. Malum hoca İslam dışıdır zaten...

Zaytung gibi adam gerçekten. İslam diyor tam tersi falan böyle kafalar harika. Bi çok kedisi listemde ekli arada bakıp bakıp gülüyorum

Çok değişik kafaların adamı bu. Yaptığı söylediği onca saçmalığa rağmen, biri aşağı indirmiyorsa o kadar bile ciddiye almadıklarındandır bence.

bu adam da diğerleri kadar müslüman bence, niye böyle tepki gördüğünü anlamıyorum. şaraplar akan ırmaklar, tomurcuk memintolu genç kızlar, huriler deyince süper ama adnan oktar seks var deyince auuu.

ben bu adamı turkiye'nin en taşak sahibi adamlarindan biri olarak görüyorum. gizemli bir gücü var.
herkese ve her şeye sataşan tayyibin bu amcaya neden ses etmedigini düsünürüm hep.

yazılanlar ve yanındaki resmi birbiriyle bağdaştırabiliyorsan hiç durma. sık kafana.

Peygamberimiz sakallarını keserken bıyıkların dudağı kapatmamasını tavsiye etmiştir. o yüzzden sakal bırakan ya da bırakmayan müslümanlar üst dudağı örtmeyecek şekilde traş ederler...bu olaya badem bıyık denmesi hakaret amaçlıdır.

wikipedia doğru aslında. yakın döneme kadar hitler bıyığına badem bıyık denirdi, halen de denilmekte gerçi. uzamış bıyığı dinî yönden tercih etmiyorlar. sünnet olduğu için falan olabilir. mesela ortadoğu coğrafyasında sakalı uzamış ama bıyıkları tıraşlı bir sürü tip var. bkz. cüppeli ahmet hoca.

bıyık ve sakal ezelden erkeklik ve kimlik ifade eder.

cumhuriyetle beraber sakalların mahkum edilmesi bu topraklar dahilinde sadece bıyığa vurgunun artmasına sebep olmuş olabilir.

hitler'in bıyığı dönemin asker modasını izler. "nasyonal sosyalizm" ise hem askerli hem bıyıklıdır.

ismet inönü'nün bıyığı kısaydı. adnan menderes'in bıyığı da kısaydı. necmettin erbakan'ın bıyığı da kısaydı.

ideolojik bıyıklar sınıfının son darbeden beri kazananı badem bıyık. siyasal islam'ın badem bıyığı çeşit çeşit.

baas ile şebbiha başka şeyler.

silme duyuruyu

dragon ball
dragon ball z
dragon ball gt

samurai 7

Death Note

Black Butler

Captain Tsubasa Road to 2002

bunlar seni sıkmaz.

death note izle...

buraya one piece yazanlar olacak, hep olmuştur, olacaktır da. sakın dinleme onları, sakın!
öneri ise, death note ya da bleach.

death note ya da full metal alchemist, ya da en iyisi ikisi birden.

deneyimlerim doğrultusunda diyebilirim ki bu ikisi anime izlemeyen kitleye daha çok hitap ediyor, önyargıları daha rahat yıkıyorlar.

one piece :D şaka bi yana death note tabiki

death note ile başlayabilirsin. elfen lied de iyidir.

death note kısa ve öz iyi bir giriş olur
sonra naruto!!

Arkadaşlarında dediği gibi death note,

Mahşerin üç atlısı olan naruto, one piece ve bleach ten ilk başta uzak durmanı tavsiye ederim çook uzun soluklu olacaktır.

Dragon ball da keza uzun solukludur

Fullmetal alchemist
Hajime no ippo
Great teacher onizuka
Hellsing
Elfen lied
Shingeki no kyojin *
Code geass
Samurai champloo

Bu animeler de başlangıç için iyidir. shingeki no kyojin son zamanların interneti en çok sallayan animelerinden biri ve gerçekten çok başarılı.

Ama tabiki büyük usta Hayao Miyazaki' nin filmleri de başlangıç için iyi bir tercih olacaktır.

> spirited away
> howls moving castle
> princess mononoke
> ponyo

Yazdıklarımıza biraz bakıp en içine ısınandan başlamanı tavsiye ederim.iyi seyirler :)

tengen toppa gurren lagann
gakuen mokushiroku high school of the dead
kill la kill

death note
elfen lied
Hayao Miyazaki animeleri vs.

animasyon olarak: up. ağlamadığımm kısımlarda da hep sağa sola bakarak toparladım.

yeşil yol'da ağladım.

şimdi açsam robin williams'ın filmlerinde de ağlarım öldü diye.

çarli'nin çikolata fabrikası'nda da gözlerim bi dolmuştu bunlar çok fakir diye.

oha lan baya sulugözmüşüm ben. düşündükçe geliyor aklıma. yazmıyorum devamını. kajdhfajkdhf

www.imdb.com

100 defa izlesem 100ünde de aglarım.

cyrano de bergerac

wall-e (deli aglarim ben buna) - pixar filmlerinin neredeyse hepsinde agliyorum ben bu arada

dancer in the dark

how to train your dragon 2
big hero 6

en son imitation game'de de aglamistim diye hatirliyorum

@nickimin hakkini veremedim +1 yazmiyorum devamini ya sinirlerim bozuldu.

ekşi duyuru bayağı duygusalmış onu anladım. cyrano de bergerac bu filme nasıl ağladınız yahu aşk acısı mı yaşıyordunuz.

soraya'yı taşlamak
agora

sanırım hachiko: a dog's tale idi

The Fault In Our Stars. İki kez izledim ikincisinde daha çok ağladım.

www.imdb.com

www.facebook.com

russian institute

www.imdb.com

Beaches

titanic
leon

incendies

öyle hüngür hüngür değil de ilk defa bu filmde gözüm dolmuştu.

7 nolu hücredeki mucize

meksika dalgası

vampir falan da oynayabilirsiniz

@nohut
nasıl oynayacaz? açıklama yapsan.

ladri di biciclette

safety last (izlemedim gerçi)

şu ikisi bu konuda en eski ve ünlüleridir

Eisenstein - Grev - 1925

Metropolis - 1927

Bürokrasi için ise 1985 yapımı Brazil var, dediğin konuya uymasa da bu filmi izlemeni tavsiye ediyorum.

bronenosets potyomkin

ayrıca bisiklet hırsızları + 10

vahşi hikayelerin 4. hikayesi de bir sistem eleştirisi. fakat senin aradığın türden değil.
v for vendietta var bir de.

tam istediğin bişiymi bilemedim ama they live ve easy rider var. eskiler ama siyah beyaz değiller.

teşekkürler arkadaşlar :D

kabul etmezler üzgünüm, internetten alınsaydı belki. (o durumda kesinlikle iade almak durumundalar 1 hafta süreyle fakat ona bile belki diyorum söz konusu teknosa olunca)

İade zor gibi ama karşılığı çek veya başka cihaz talep ederseniz geri döndürülmeyebilirsiniz.

Not olarak yazalım, yasal olarak cihazın fabrika çıkışlı bir hatası yoksa iade değişim hakkınız yok.

patladı yani elimizde neyse ders olsun valideye kafasına göre iş yapmak...

tam prosedürü bilmiyorum ama iade edebilmen gerekiyor. içinden çıkan kağıtlarda koşullar yazar. sorun bldirmene de gerek yok

Teknosa bozuk çıkan kulaklığımı bile ilk 3 gün içinde getirmedim 4. gün getirdim diye değiştirmemek için bin dereden su getirmişti. Arıza olmaması durumunda değişim hakkınız varsa bile size bol şans diliyorum, değişim yapmak isteiyorlar çünkü.

öğrenir yav. benim 65 lik teyzem öğrendi çatır çatır. seninki de hayli hayli öğrenir....

www.haberler.com

Kursunlarin kime ait oldugu cok rahat karartilir ki.

Otopsi yapılmaması değil de detaylı otopsi yapılmaması daha ziyade ortada olan. Yoksa "aa öldü, gömün amk!" değil

kurşunların kalibresinden kime ait olduğu zaten belli durumda. Üzerine gidilmediği takdirde kuvvetle muhtemel bu haliyle kapanır konu. Üzerine gidlirse de çatışma hali, denk gelmiş der geçerler. Savcının bedeninde polis kurşunu yok gibi 3 saniyede çürüyecek bir iddia da sunmuyorlar zaten şu an.

"Me?!!"

ben şimdiye kadar ''me'' kullandım da garip geldi biraz?!

?!: satrançta şüpheli hamle ifadesidir.

I?

"I" olmaz.

Nasil bir diyalogda kullanilacak mesela? Kisaca yaz.

böyle:

www.youtube.com

"I" bal gibi olur. Kullanabilirsin.

me daha uygun

ya atıyorum bi sıra var. gişe görevlisi ''beyefendi siz buyrun'' dedi. siz de kendinize söylendiğinden emin olmak için ''ben mi?'' diye sordunuz. kemal sunal'ın hababam sınıfında çok kullandığı bi kalıptı mesela.

tamam, me? kullanılır. I kullanana rastlamadım

"Am I?" = ben miyim/oyle miyim? demek.

"Am I wrong or have I run too far to get home?" = "Yanlislarda miyim yoksa..."

"Am I" yazan kisi silmis ben yazana kadar. "I" olur diyen arkadaslarin da ornekle gelmelerini isteriz, ogrenmis oluruz.

me?

who, me?

do you mean me?

edit: sıra örneğinde "do you mean me" kullanılması uygun olmaz. "me?", "is it me?" denebilir (edit içinde edit: "denebilir" yerine "denilebilir" mi kullanmak lazımdı acaba burada? varsa bir cevabınız, sizi şöyle alalım: (git: 923604)).

"who, me?", "do you mean me?" kendinden bahsedildiğine inanamama durumları için daha uygun.

It is your turn diyorsa

Me ?

Olur ya da am i? da olur

Is it de olur soru sorma sekline gore fakat "oyle mi" anlamina gelse de yine de ayni pratik cevaba ulasabilirsin.

soruya göre am i,i olur, me de olur mine da olur.
genel kullanılanı me dir.

"It is your turn" diyorsa, "Am I?" olmaz, net. Bakin dilimize cevirelim:
- Sira sende.
- Oyle miyim?

"Oh is it?" olur. gotic ise kalan pronounlari yazmayi unutmus. ^__^

+ It's up to you!
- Me? Well, pick the green one then.

+ We have failed because of you, retard.
- Me? Screw you, I'm going home.

+ You're so cute
- Am I? Thanks that's so sweet.

Hepsi doğru bunların. Duruma göre kullan. O değil de "I?"'ı ilk defa duyuyorum.

Duruma gore. Ama genel olarak "me?" diye sorarsin.

i da kullanirsin me de. me daha dogru ve yaygin.

diziboxorg daizleyebilirsin.lostu prison break a bakmadım...

Fan sesi.
Acip yapiskanini vidasini filan duzeltme imkani yoksa islemciyi isitacak hareketlerden kacinin. (mumkunmus gibi)

Klima açsam? Hohlasam, üflesem?

Olur ama islemci gercekten cok isinabiliyor. 70-80 dereceler vaka-i adiye. Nefesi kuvvetli biri lazim.

laptopunukapat. fanın üflediği ızgaralara elektrikli süpürge tut tolkienhayraninin dediği gibi....