[]

Sinema sizce de tüm sanatların birleşimi midir?

bi yerde okumuştum, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?




 
lkjhasdf. yoo.


  • snape i başından beri tanırım  (18.06.15 22:09:15) 
olabilir


  • hjarteblod  (18.06.15 22:09:30) 
yazan sallamıs baya


  • all girls dream  (18.06.15 22:13:04) 
değil ama tüm sanatları bir arada kullanabileceğin bir sanat alanı olduğunu söyleyebiliriz belki.

en azından tiyatro, resim, müzik, dans, mimari, heykel, fotoğraf, edebiyat gibi sanatların hepsini tek bir filme sığdırmak mümkün.

cevabımı açayım: mesela bir tiyatro metnini sinemaya uyarlarsın. aynı filmde arka fonda müzik çalar ve müzik o filme özel bestelenebilir. müzikle birileri dans eder, film için özel olarak oluşturulmuş bir koreografiyle. dans edilen salonun tasarımı için iç mimarla çalışılmıştır, çok estetik ve incelikli bir tasarım yapılmıştır. dekora da özen gösterilmiştir. aynı salonda heykeller vardır. yine filme özel olarak yapılmış heykeller de olabilirler. filmin her karesi zaten fotoğraf niteliği taşır. senaryo da edebiyat eseri kabul edilir.

işte tüm sanatlar bir araya geldi.
  • whimsical  (18.06.15 22:15:06 ~ 19.06.15 00:41:16) 
sinema bütün sanatları sömüren bir ahtapottur.


  • kargn  (18.06.15 22:16:09) 
yanlış hatırlıyorsun; birleşimi değil, birleştirici bir güç.


  • m murphy  (18.06.15 22:17:23) 
şimdi sinemaya 7. sanat diyorlar ilk 6 şöyleydi yamulmuyorsam

1 resim ve heykel
2 müzik
3 tiyatro
4 dans
5 edebiyat
6 mimari

şimdi bunlarda kendi içinde 2'ye ayrılıyo. plastik ve ritmik sanatlar diye..sonrasında ise 7. sanat ve birleştirici sanat dalı olarak sinemayı koymuşlar...nacizane ben bu bilgiye sadece internette rastladım...gsf mezunuyum modern sanat eleştirisinden tutunda karşılaştırmalı sanat dersi bilem aldım...yok böyle bi sıra felan sinemada tüm sanatların birleşimi felan değil maalesef içinde bir mimarı veya ressamı anlatıyor diye de bir sinema filmi için "işte bak sanatlar birleşti felan diyemezsin"
  • gkhT  (18.06.15 22:26:30 ~ 22:27:58) 
sinema "tembeller için" sanat haline geldi iyice artık.

geçenlerde şöyle bir şeye duydum ve dehşete düştüm: zat'ın biri "bence artık kitap okumak anlamsız, sinema edebiyatın verebileceği her şeyi veriyor" dedi.

hoca durur mu, yapıştırmış tabi cevabı: "hacı film izlemekle, film çekmek aynı şey mi" dedim. dediğimi anlamadı tabi yukarıdaki beyanın sahibi arkadaş.

neyse işin özü; sanat zevki zamanla ve emek harcayarak incelir (bu konuda bkz. görme biçimleri/j.berger/metis) ve bu emeği vermeyecek acziyetteki ve düzlükteki insanlar sinemanın kendi boşluklarını biraz da olsa doldurabileceğinin farkına vardıkları için, sinemayı ilahlaştırıyorlar bence.

ben demiyorum ki sinema tırt bir sanattır; dersem çarpılırım zaten. hatta 21. yüzyılın hem birey hem de toplum üzerinde tartışmasız en etkili sanat alanıdır sinema. ancak bunun dışına çıkıp sinemaya farklı misyonlar yüklemiyor mı: işte benim itirazım buna.
  • exaggeration  (19.06.15 00:27:13) 
bence doğru. bir filmi hazırlamak için bütün sanatçılardan yararlanılabilir. düşünün kameradan bir açı çekmek zorundasınız. ressamından, heykeltraşına, fotoğraf sanatçısına, o andaki manzaraya uygun fon için bestecilere ihtiyaç olabilir.


  • gotic  (19.06.15 00:32:23) 
cevabımı açayım: mesela bir tiyatro metnini sinemaya uyarlarsın. aynı filmde arka fonda müzik çalar ve müzik o filme özel bestelenebilir. müzikle birileri dans eder, film için özel olarak oluşturulmuş bir koreografiyle. dans edilen salonun tasarımı için iç mimarla çalışılmıştır, çok estetik ve incelikli bir tasarım yapılmıştır. dekora da özen gösterilmiştir. aynı salonda heykeller vardır. yine filme özel olarak yapılmış heykeller de olabilirler. filmin her karesi zaten fotoğraf niteliği taşır. senaryo da edebiyat eseri kabul edilir.

işte tüm sanatlar bir araya geldi.

edit: resmi unutmuşum. salonda botticelli'nin venus'ü de olsun mesela boydan boya. tüm sanatlar şimdi bir araya geldi. :) hatta ve hatta müzik de küçük bir oda orkestrası tarafından çalınıyor olsun.
  • whimsical  (19.06.15 00:41:29 ~ 15:39:15) 
sinemanın büyüsü sanalı gerçek yapma ya da gerçekten tamamen uzaklaştırmada bence. diğer sanatların çoğu estetik algıyı direkt tetikleyen ürünlerden oluşuyor, bir tek edebiyat farklı ki edebiyatla sinemanın çok kesişmesinin önemli bir sebebi de bu. yöntem olarak farklılar, biraz daha "herkese" hitap ediyorlar çünkü estetik algıyı geliştirmeye gerek yok bu iki daldan etkilenebilmek için.
edebiyatta işin içine hayalgücü de dahil olduğu için o da biraz kendine özgülük kazanıyor. sinema ise bir şeyleri göstererek, dinleterek anlattığı için anlaması kolay gibi duruyor. e bu da sanatı götünden anlayan birçokları için kültür faşizmi sebebi.

bence sinema diğer bütün sanatların birleşimi olamayacak kadar ayrı bir yönteme sahip. sanallık diğer sanatlarda bu kadar göze çarpmıyor, sinema insanı diğer sanatlardan daha kolay manipüle edebiliyor(edebiyatı diğerlerine nazaran buraya daha yakın gördüğümü söyledim zaten). ve tabii ki yeni bir sanat, aileye en son gelen çocuğun popüler olması durumu mevcut. onların sahip olduğu tecrübeye sahip olamaz ama aileye yeni şeyler katacağı kesin.
  • baba jo  (19.06.15 00:53:24) 
tüm sanatların birleşimi filan değil sinema. bahsedildiği gibi yedinci sanat derler ama içeriğinde diğer altı dalıda bulunduruyor diye hepsini kapsıyor demek diğerlerine acımasızlık olur. bir filmde müzik çaldın, dayıya heykel yaptırdın diye olmuyor yani o işler. bunla bağıntılı olarak bu sanat dallarının herhangi birine edilgen bir şekilde dahil olmak kimseyi sanatçı yapmaz arkadaşlar.

şunu söyleyebilirim son olarak, kitleleri manipüle etmek adına kullanılabilecek en mükemmel şeydir sinema.
  • bruceandwayne  (19.06.15 01:08:40) 
değildir.


  • e haliyle  (19.06.15 01:17:27) 
Öncelikle tüm sanatların birleşimi olduğuna kısmen katılıyorum. İşin aslı sinemanın nasıl oluşturulduğu ile alakalı. Bazı arkadaşlar filmde gördüğü şeyler üzerinden gitmiş fakat bu çok sığ bir yorumlama olur çünkü sadece mesajın içeriği ile alakalı bir durum. Sanat nedir sorusuna kadar gitmek gerekir ki bu kadar zamanınızı almayacağım. Sinema oluşturulurken kendi içinde onlarca dala ayrılmakta ve bütün bölümler kendi içinde bir sanat icra eder.

Dünya ve arthouse sinemasından bahsediyorsak, senaryo derin bir edebiyat, oyunculuk ustaca bir tiyatro, kadrajlama ve ekranda ne göreceğimiz detaylı bir tablo, prodüksiyon estetik bir mimariye gerek duyar. Şimdi gelelim bütüne; sinema duygularınızı harekete geçiriyor ve sizi yorumlamaya sevk ediyor ise evet sanatın içindesiniz ve bu sanat bir çok sanatın bir araya gelmesiyle oluşuyor.

Sinemanın tembellik olduğunu düşünen arkadaşlar için; bugün Nuri Bilge'ye sıkıcı ve basit diyen kişi Rothko'nun bir eserine de aynı yorumu yapacaktır. Elinizde bir kağıt ve kalem ile sanat dalında yerinizi alabiliyorsanız, icra ettiğiniz o sanat dalı, sinemanın sadece küçük bir parçası.

Sonuç olarak bir çok sanatın birleşerek oluşturduğu olgu tek başına bir sanat dalı görülmese de, sorunun cevabı evet birleşimidir.
  • Hendrix'e tapan adam  (19.06.15 01:49:00) 
ben kendimi iyi ifade edemedim sanırım. basite indirgeyeyim yukarıda yazdıklarımı...

sinema için ne lazım?

senaryo = edebi metin (ki fikir ve sanat eserleri kanununa göre de böyledir bu arkadaşlar, yani benim uydurmam değil)
diyalog = tiyatro metni (iki kişinin konuşmasına ve bazı hareketlere dayanır oyun metinleri bildiğiniz gibi)
oyuncu / icracı sanatçı performansı = tiyatrodaki performans (mesela mike nichols'ın closer ve who's afraid of virginia woolf filmleri; roman polanski'nin carnage filmi) şeklinde olabiliyor, tabi her film için geçerli değil
görüntü = fotoğraf sanatı, fantastik bir yapımda (hayaller üzerine çekilen sahneler gibi, mesela peter jackson'ın heavenly creatures filmindeki "dördüncü dünya" gibi) resim sanatı da olabiliyor
animasyon = başlı başına resim sanatı olduğu tartışılabilir
sahne planı, dekor, mekan = mimari / bu sırada kullanılan resimler, heykeller de o sanatlara atıf olarak köşede durur / dans edenler varsa o da dans sanatına atıf olur, film de yoğun olarak dansa yer verebilir, o sanatı (ya da başka bir sanatı) anlatabilir (black swan gibi)
özgün müzik = musiki eser olarak korunur yine kanunla (itzhak perlman'ın schindler's list için yaptığı besteyi düşünün)
  • whimsical  (19.06.15 16:03:11) 
hayır sinema bence tiyatro'dan daha değersiz tiyatro belki olabilir.


  • le fantome de l opera  (19.06.15 16:06:05) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.