Giriş
(6)

28 den sonra konservatuvar?

ikiicidisibirkisi
olur mu sizce?hobi olarak klarnet çalarken aklıma düştü.sınava hazırlık bu yaz dönemine yetişir mi sizce?çok geniş bir konservatuvar mezunu ve ileri düzeyde yetkinlik sahibi sanatçı çevrem var. onlardan biriyle çalışsam başarabilir miyim?
olur mu sizce?

hobi olarak klarnet çalarken aklıma düştü.

sınava hazırlık bu yaz dönemine yetişir mi sizce?

çok geniş bir konservatuvar mezunu ve ileri düzeyde yetkinlik sahibi sanatçı çevrem var.

onlardan biriyle çalışsam başarabilir miyim?
0
ikiicidisibirkisi
(23.05.23)
Başarırsınız neden olmasın.
0
ruhen hastayim ben
(23.05.23)
Olmasına olur ama olunca ne yapacaksınız? İTÜ mezunu hocam belediye kursunda öğretmenlik yapıyordu. Eğitimci mi olacaksınız, sanatla mı uğraşacaksınız? İçinizde varsa deneyin tabii ki.
0
dissendium
(23.05.23)
Konservatuar (en azından benim bildiklerim) öğrenci alırken epey uyuz davranan bir kurum. Yaşınızı problem ederler mi bi ona bakmak lazım.

Teknik olarak eğer konservatuar eğitiminin ne olduğunu nasıl bir ekol olduğunu bilip onu istiyorsanız elbette ki olur neden olmasın. Genelde 1 sene önceden çalışmaya başlanıyor yetenek sınavlarına, ağustosa kadar çok bi süre yok, ha çok iyi kulağınız vardır 2 3 4 ses çatır çatır verirsiniz ezgi hafızanız iyidir 2,5 aylık bi kondisyon da yetebilir belli olmaz. En kötü sınav görmüş olursunuz 29'da tekrar denersiniz.
0
hedep
(23.05.23)
Kuzenim 35 yaşında yaptı bunu kpss’de kendi alanından atanamadığı yıllardan sonra. Yıllar önce vermesi gereken bir kararmış… çok daha mutlu, çok daha ümitli.

Çok kabiliyetli olduğunu biliyorduk zaten. Üç ay filan ders aldı hazırlanmak için.
0
gayda
(23.05.23)
Eğer hobi olarak öğrenmek amaçlı okuyacaksanız neden olmasın. İş güç için ise de gene olur ama seçenekleriniz çok fazla olmayabilir bu ülkede maalesef onu bilerek okuyun yine
0
yazdonumu
(23.05.23)
ses eğitimi, çalgı ya da dans bölümlerine falan girmeyeceksen olur. onlar da olur da diğerlerine nazaran daha zor olur.

bu yaz girip giremeyeceğin hangi okula gireceğine göre, geçmiş müzik bilgine göre değişir.

yani gidip mimar sinan'da kompozisyona gireceğim dersen ama şimdiye dek sadece tek parti klarinet yazısı okuduysan olmaz.

ama yeni kurulan zottirik üniversitesi devlet konservatuvarı tadındaki müzikoloji ya da müzik teorisi bölümlerine falan bence girme şansın var. neticede sınavlar temmuz-ağustosta oluyor. ama başvuruları geçmiş olabilir.


ben 24 yaşımda memleketin en iyi okullarından birine girmiştim övünmek gibi olmasın.
0
alperz
(24.05.23)
(7)

euro/dolar paritesi

yetkili birine benzeyen abi
euro dolar paritesi her ülkede aynı değil mi?bugün türkiye'de euro/dolar 1,07 imiş mesela.ispanya'da bu oran global exchange'e göre 0,87. euroyu dolara çevirdiğimde para kaybım oldu. bizde kafa kafaya.
euro dolar paritesi her ülkede aynı değil mi?

bugün türkiye'de euro/dolar 1,07 imiş mesela.

ispanya'da bu oran global exchange'e göre 0,87.

euroyu dolara çevirdiğimde para kaybım oldu. bizde kafa kafaya.
0
yetkili birine benzeyen abi
(23.05.23)
1 euro 0,87 dolara eşitmiş exchange ofis bunu söylüyor
153 euroyu dolara çevirdim 135 dolar verdiler.
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(23.05.23)
@yetkili birine benzeyen abi hangi ulkede cevirdiniz paranizi?

Hocam Avrupa'da kural su: google-0.10, ha bu degisebilir bazen google-0.08, bazen google-0.15, ama buyuk sehir islek cadde google-0.10'dur kabaca.

Google'a yazdim: 1 euro to dollar diye 1 euro = 1.08 dollar cikti ama ideal ortam, labarotuvar gibi dusun bunu, boyle bir fiyat gercek hayatta yok. Bunu biz fanilerin dunyasina cevirecegiz yani 0.10 cikartiyorum:
1 euro= 0.98 dolar oldu.
Yani senin bu fiyati buyuk sehirde islek caddedeki dovizcide bulabilmen lazim. Ama sen 1 euro=0.87 dollar almissin, dusuk bence. Mesai saatlerinde mi aldiniz dovizciden, kucuk sehirde, kasabada falan misiniz, ekstra komisyon vs ibare var mi verdigi kagitta?
0
speedy
(23.05.23)
İngiltere’de euro çevirmeye kalkmıştım berbat bi kur söylemişlerdi, çevirmemiştim. Dolar hesabı açmaya kalktık, çok zordu. Çoğu banka sadece ticari müşterilerine izin veriyordu dolar hesabı açmaya. Abd’de de doları euro’ya çevirmeye kalkınca aşırı saçmalamışlar geçen esg anlatıyordu öğrencilik anısı olarak.
Komisyonun verdiği güncel kur 1.10 şimdi baktım da inforeuro rate’ten. Döviz ofisleri uygulamıyor bunu oranları. Para kaybınızın sebebi bu.
0
gayda
(23.05.23)
havalimanında change office'den aldım. komisyon vs. yok görünüyor faturada. almadıklarını da söylemişlerdi.
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(23.05.23)
@yetkili birine benzeyen abi havalimanlari her zaman kaziktir, taksi, tren parasi vs icin lazim olur, havalimanindan cikabilecek kadar para bozdurun sadece onun disinda havalimanlarinda doviz isiniz olmasin
0
speedy
(23.05.23)
para bozdurmadım zaten tax free için oraya yönlendirdiler.
telefon almıştım tax free'yi alacaktım ülkeden çıkmadan.
ülkeden euro çıkmasın diye tax free paranı euro olarak vermiyorlar ben de dolar olsun bari dedim.
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(23.05.23)
değil.
0
atacaksinfinke
(24.05.23)
(1)

İngiltere Student Dependant vizesine başvuran var mı?

nhk ni youkosu
Bir belge checklisti falan yok hiçbir yerde, ne belgeler yüklediniz neler gerekiyor bir sormak istedim.
Bir belge checklisti falan yok hiçbir yerde, ne belgeler yüklediniz neler gerekiyor bir sormak istedim.
0
nhk ni youkosu
(23.05.23)
Başvurmuştuk 1,5 sene önce filan. Belge listesi değişir. Finansal olarak bağımlı olacak mı mesela size? Bağımlı olacaksa sizin birikim göstermeniz yeterli. Ama bağımlı olmayacaksa o gösterecek. Bizde eşim göstermişti kendi birikimini. Aylık bi miktar vardı, home office’in vize sayfasında yazıyor. Londra için farklı, diğer şehirler için farklı. 9 aylık göstermek gerekiyordu. Biz daha fazla göstermiştik kafamızda bi miktar vardı çünkü.

Bi de üzerinden 28 gün mü 29 gün mü ne geçmiş olması gerekiyor hesaptaki paranın. Ona dikkat edin. Otomatik red sebebi. Bir de formül b koymuştuk biz. Nüfus veriyor. Uluslararası evlilik belgesi. Bizim evlilik cüzdanı çok dandik ve fransızca malum. Birkaç tane de yanınıza alın formül b’den.

Eşim dependant’tı bana. Pasaport, banka, formül b koyduk diye hatırlıyorum.

Evli değilseniz ortak fatura, hesaplar arası transfer, ortak kira sözleşmesi vs vs koyanlar var. Whatsapp yazışması da koyanlar tanıdım ama çok absürt gelmişti bana. Schengen’e göre çok daha basit. Dependant sistemi mükemmel işleyen bir şey UK’de. Şimdiden hayırlı olsun :)

Lazım olursa ne yüklediğimize bakarım tekrar eski klasörlerden ama başvuru formunu muntazam doldurmak ve ona göre belge hazırlamak yeterli. Formu da doldurunca bir checklist yine çıkıyor bu arada en son. Bunlarla başvurun diye. Başvuru formunda finansal bağımlılık konusuyla ilgili sorular var.

Ha önce kendinizden başlayın. GWF number veriyor sizin başvurunuza. Dependant formunu doldururken sizin GWF no’yu refere ediyorsunuz o kişide.
0
gayda
(23.05.23)
(8)

Sütyen tavsiyesi

balpolen
Kizlar uzun sure dayanan, dagilmayan, biraz da iri gogusluler icin sutyen tavsiyeniz var midir? Ben nbb nin bir modelini kullaniyordum ve senelerce dayandi diyebilirim. Sanirim suan uretimden kalkmis, kullandigim modeli de linkleyecegim. Tavsiyelerinizi bekliyorumhttps://ty.gl/oltsogo10h
Kizlar uzun sure dayanan, dagilmayan, biraz da iri gogusluler icin sutyen tavsiyeniz var midir? Ben nbb nin bir modelini kullaniyordum ve senelerce dayandi diyebilirim. Sanirim suan uretimden kalkmis, kullandigim modeli de linkleyecegim. Tavsiyelerinizi bekliyorum

ty.gl
0
balpolen
(26.03.22)
Kom kesinlikle tavsiye ederim. Çok kaliteli.
0
naksidil
(26.03.22)
Bir zamanlar la senza vardı ah ah. En dayanıklısı o idi
Pentiyi çok uzun ömürlü bulmuyorum ama el mahkum
Pahalı olsa da oyshoya bi şans verilebilir
0
photo85
(26.03.22)
Suwen
0
megalomaniac
(26.03.22)
M&S —kadın değilim ama buradan hediye alınca hep teşekkür aldım. Ah keşke önceden alsaymışımlar duydum.
0
kaptankedi
(26.03.22)
penti lotus iyi ama cok cabuk bozuluyor formu yikaninca. oysho iri goguse gore degil.

m&s cok acayip. Baska bi sey kullanamaz oldum ben. Yok gibi. Sutyen olayini cozmusler.

intimissimi de iyi, ama onlara cok ozenli davrandigim icin de bozulmamis olabilirler.
0
gayda
(26.03.22)
Marks&spencer ve kom
0
asteriks
(26.03.22)
penti Light Bra Dolgusuz Sütyen. herhalde bi 10 yıldır sadece bunu kullanıyorum. yok gibi tenimin bir parçası gibi oluyor adeta. macera aradığım zamanlar oldu lotus falan giyince inanılmaz daralıyorum.
0
cevahir
(26.03.22)
M&s net. Penti küçük göğüslüler için yii olsa da büyükler için cok kullanışsız.
0
regina phalange
(27.03.22)
(2)

sozlukden bir entry ariyorum

fakdasiz tem
plaza diliyle yazilmis gereksiz uzun mail yazismalarini konu alan bir entry vardi bol favli, bilen var mi
plaza diliyle yazilmis gereksiz uzun mail yazismalarini konu alan bir entry vardi bol favli, bilen var mi
0
fakdasiz tem
(12.02.22)
3141592653‘ün yazdığı bir entry idi. Kayıp şu an kendisi, entry de uçtu gitti yani.
0
gayda
(12.02.22)
tuh ya eksiseylerde de yok dimi? baslik neydi ya aklinda mi ?
0
🌸fakdasiz tem
(12.02.22)
(4)

AB'ye seyahat: Başka ülkeden gitmek daha mı kolay?

anten
Şubat başı bir Avrupa ülkesine seyahatim var. Bileti epey önce almıştım bu varyantlar yayılmadan.Şimdi kısıtlamalar geliyor. Gideceğim ülkenin de kısıtlamaya gitmesinden korkuyorum. Bazı ülkeler daha rahat hala, malta gibi mesela. Atıyorum ben maltaya gitsem, maltadan asıl gideceğim ülkeye geçerken
Şubat başı bir Avrupa ülkesine seyahatim var. Bileti epey önce almıştım bu varyantlar yayılmadan.

Şimdi kısıtlamalar geliyor. Gideceğim ülkenin de kısıtlamaya gitmesinden korkuyorum.

Bazı ülkeler daha rahat hala, malta gibi mesela. Atıyorum ben maltaya gitsem, maltadan asıl gideceğim ülkeye geçerken sorun yaşar mıyım?
0
anten
(05.01.22)
O ülke Türkiye varandaşlarının girişi kısıtlanmıştır derse istersen uzaydan in. Yine almazlar. Nereden geldiğin değil, pasaportunun nereye ait olduğu önemli.
0
himmet dayi
(05.01.22)
Üsttekine ek olarak o avrupa ülkesinde en az 10 gün kalma şartı da getirebiliyorlar.
0
kaset
(05.01.22)
@kaset, birkaç kişiden daha duydum atıyorum malta'da 10 gün kaldıysan o ülkeden istediğin ab ülkesine geçebiliyorsun pasaporttan ziyade geldiğin ülke önemliymiş.

Hatta bizim sınırlar açılınca, başka ülkelerden türkiye'ye gelen çok olmuş avrupa'ya geçmek için.
0
🌸anten
(05.01.22)
Geldiğiniz ülke önemli +1

A ülkesi 10 gün karantina uyguluyor diyelim. B ülkesine uygulamıyorsa, B’de 10 gün geçirdikten sonra A’ya gidilebiliyor.
0
gayda
(06.01.22)
(2)

Opak külotlu çorap

kediperili
Internetten renk renk nerden alabilirim kızlar bildiğiniz siteler var mi? Farklı renkler istiyorum Penti de mesela kaç senedir aynı renkler var.
Internetten renk renk nerden alabilirim kızlar bildiğiniz siteler var mi? Farklı renkler istiyorum Penti de mesela kaç senedir aynı renkler var.
0
kediperili
(06.11.21)
Opakta Renk bildiğim kadarıyla en fazla penti'de var.

Ama italiana ve daymod'dan alıyorum ben, desenlerini sevdiğim için. Kaliteli ikisi de.
0
gayda
(06.11.21)
Katia and bony'ye de bakin derim
0
the end of time
(06.11.21)
(8)

sararmayan seffaf telefon kabi var mi?

cooperr
Simdiye kadar 4-5 farkli marka denemisimdir, ucuzu pahalisi hepsi 4-5 ay icerisinde sarariyor. Bunun sararmayanina denk geleniniz var mi? Varsa markasi nedir?Not: farketmez herhalde ama telefon iphone. Tesekkurler!
Simdiye kadar 4-5 farkli marka denemisimdir, ucuzu pahalisi hepsi 4-5 ay icerisinde sarariyor.

Bunun sararmayanina denk geleniniz var mi? Varsa markasi nedir?

Not: farketmez herhalde ama telefon iphone.

Tesekkurler!
0
cooperr
(06.11.21)
Ben araştırdığım tüm silikon kapların yorumunda sararma problemine değinildiğini görmüştüm. Bu nedenle şeffaf almadım. Sararmış kabı temizleme yönlemi vardır belki.
0
zimbirik
(06.11.21)
Plastik malzemenin doğası gereği sararıyor. Sararmayanı yoktur.
0
himmet dayi
(06.11.21)
apple'ın kendi sattığı aşırı kazık kılıflar pek sararmıyor sanırım. şu an bir yakınım kullanıyor magsafe'li olan şeffaf kılıflardan, henüz bir sararma belirtisi yok. zaten silikon değil, polikarbon mu ne bir malzemesi var, plastik gibi de görünmüyor, cam gibi duruyor uzaktan. çare onlara paraya kıymak olabilir yani ancak belki.
0
nimberjack
(06.11.21)
Samsung'un orijinal şeffaf kabını kullandım 4 sene, bir gram sararmadı. Orijinal kaplar sararmıyor malzemeleri farklı herhalde
0
nundu
(06.11.21)
Sararan kılıfı güneşte bırakarak sarılığını giderme şansınız var. Uv ile sararıyor ve uv ile geri dönebiliyor garip şekilde.

Yumuşak / sert plastik bazı sapsarı şeyleri yalnızca güneşte bırakarak düzeltmişliğim var.

(not koleksiyoncuyum sararma bizim işimiz eheheh)
0
hedep
(06.11.21)
Spigen. Diğerlerine göre pahalıydı ama black friday indiriminden almıştım iki sene önce koruyucu film ile birlikte. Epey memnunum.
0
gayda
(06.11.21)
Spigen için sararıyor yorumu gördüğüm için ben almamıştım. Sanırım kullanıma göre değişiyor.
0
zimbirik
(06.11.21)
Cevaplar icin tessekkurler herkese..

Su andaki kilifim Spigen ve malesef sararmis vaziyette.

Orijinal apple kilif da denedim o da sarariyor.

Su anda kadar sararmayans seffaf plastige denk gelmedim telefonda. Ama elimde sert plastik macbook air kilifi var, kilifi alali 6 sene oldu fakat sararmadi.

Telefon kiliflarinda malzemede bir sikinti var gibi. Sirkede ve toz deterjan icinde bekletip renginin acildigini iddia edenler var, onu deneyecem herhalde..
0
🌸cooperr
(07.11.21)
(5)

Elimdeki baharatlar nedir?

dedim ben sana
Zamaninda almistim ama ustunde isimleri yok. Unuttum da ne olduklarini. Bilen var mi bu 3 baharat nedir?
Zamaninda almistim ama ustunde isimleri yok. Unuttum da ne olduklarini. Bilen var mi bu 3 baharat nedir?
0
dedim ben sana
(20.07.21)
1 rezeneye benziyor
0
suicides underground
(20.07.21)
1 rezene, 3 kişniş. 2’yi bilemedim.
0
gayda
(20.07.21)
2 kavurgaya benziyor. Ama kavurga baharat değil kuruyemiş sınıfına giriyor.
0
Amaranta ursula
(20.07.21)
1 kimyon da olabilir.
0
chezidek
(20.07.21)
1 kimyon tohumu
2 sari hardal tohumu
3 kisnis tohumu imis.
Zamaninda tursu yapmak icin almistim sanirim oylece kaldilar. Cevaplar icin tesekkurler herkese.
0
🌸dedim ben sana
(20.07.21)
(6)

Evlilik

Semi
İkametleri ayrı şehirlerde olan insanlar belediyeye evlilik başvurusunu birlikte mi yapmalıdır? Sağlık raporunu illa ikametgahımızın olduğu aile hekiminden mi almalıyız? Bu işlerden zerre anlamayan müzmin bekara en basit açıklamayı yaparsanız cok sevinirim
İkametleri ayrı şehirlerde olan insanlar belediyeye evlilik başvurusunu birlikte mi yapmalıdır? Sağlık raporunu illa ikametgahımızın olduğu aile hekiminden mi almalıyız?
Bu işlerden zerre anlamayan müzmin bekara en basit açıklamayı yaparsanız cok sevinirim
0
Semi
(21.06.21)
Biriniz gideceksiniz randevu için, ayrı ayrı aile hekiminden randevu, rapor alabilirsiniz.
13 yıl önce öyleydi, değişmemiştir
0
neymis
(21.06.21)
Aile hekimine ayrı ayrı gidebilirsiniz ya da birinizin aile hekimine ikiniz de gidebilirsiniz ama nikah başvurusuna çift olarak gitmeniz lazım. Biz de bu işler için kosturuyoruz şimdi, en azından bizim belediye böyle.
0
fraise
(21.06.21)
1 hafta önce işlemleri tamamladım.

başvuracağın evlendirme dairesi için ikamet şartı aranmıyor evlenmek istediğiniz belediyeye başvurabilirsiniz ancak çiftlerin birlikte orada bulunma koşulu var. diğer gerekli belgeler ise 4 adet vesikalık (biyometrik kabul edilmiyor) ve nüfus cüzdanı fotokopisi.

herkes kendi aile hekimine gidiyor sabah gitmelisiniz kan tahlili için ayrıca akciğer grafisi istenebiliyor onuda en yakın verem savaş dispanserinden halledebilirsiniz. mutluluklar!!
0
thevalentino
(21.06.21)
Bu arada Çankaya belediyesi. Tarihler ne durumda acaba yakın zamana yer bulunuyor mu?
0
🌸Semi
(22.06.21)
Beraber başvuru istiyorlar.

Gidemiyorsanız vekaletname çıkarabiliyorsunuz bi noterden evlilik işlemleri için. 180 küsür lira, bir ay önce filan yaptım.

O vekaletname, sağlık raporunuz ve vesikalıklar ile sizin adınıza başvurabilir müstakbel karı/koca başka şehirde.
0
gayda
(22.06.21)
İkinizin aile hekiminden birine gidilebilir. Bir de şöyle durumlar var mesela benim ikametim kadıköydeydi eşimin maltepe’de ama nikah sarıyerde olacaktı. Kadıköyden izin alıp sarıyere o izin kağıdıyla gidip başvurduk ama beraber gitmek şarttı.
0
suicides underground
(22.06.21)
(7)

Kamuda Jean Monnet

sanguine
Henüz aday memurum sonbaharda adaylık bitecek normalde. Kendi işlerimi yoluna koyduktan sonra yazdan itibaren Jean Monnet ve toefl kasayım diyorum. Tabi bu planlarımı çalıştığım yerde dile getirmedim bugüne kadar. Kamuda burs alıp giden var mı, süreç nasıl işliyor, muvafakat almak gerekiyor mu, ben
Henüz aday memurum sonbaharda adaylık bitecek normalde. Kendi işlerimi yoluna koyduktan sonra yazdan itibaren Jean Monnet ve toefl kasayım diyorum. Tabi bu planlarımı çalıştığım yerde dile getirmedim bugüne kadar. Kamuda burs alıp giden var mı, süreç nasıl işliyor, muvafakat almak gerekiyor mu, ben burs kazandım gidiyorum demekle oluyor mu?
0
sanguine
(08.05.21)
Kurum izin yazısı gerekli. Amir onayı olmadan gidemezsiniz.
0
conanmaverick
(08.05.21)
kolay verilebilen bir izin mi acaba bu, senin işlerini kime vericez sen gidemezsin derler mi acaba. mesela yurtiçi doktora için görev yaptığı ilden doktora yapacağı ile geçici görevlendirme ile gitmek isteyen bir memura izin vermediler o da dava açtı.
0
🌸sanguine
(08.05.21)
Giden var, ama amirlerin onayı gerekiyor +1. Aylıksız izine çıkacaksınız bir de.
0
Hallegadola
(08.05.21)
Zor izin veriyorlar tabi. Bizim kurum asla izin vermez mesela
0
Hallegadola
(08.05.21)
yani kurumun merkez teşkilatından sürekli yurtdışı eğitimlerle ilgili mailler geliyor mesela geçen erasmus plus proje yazısı geldi, uğraşamadım işler yüzünden, bunlara katılmak isteyenler projesini göndersin vs dediklerine göre herhalde en azından göstermelik de olsa izin verme olasılığı var gibi görünüyor. gerçi epey uzun bir süreç.

ücretsiz izin olduğuna emin misiniz ya, çünkü onun için 5 yıl kıdem gerekiyor diye biliyorum.
0
🌸sanguine
(08.05.21)
zamanında araştırmıştım maaşın bir kısmı ödeniyor diye biliyorum ama kuruma sormadım daha

SORU: 2018-2019 akademik yılı Jean-Monnet burs programı kapsamında burs almaya hak kazanan memura eğitim süresince ücretli izin verilmesi mümkün mü? Verilmesi durumunda mali hakları ile derece ve kademe ilerlemelerinin uygulanması nasıl olacak?

CEVAP: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 78'inci maddesinde, mesleklerine ait öğrenimini bitirerek Devlet memurluğuna alınmış ve asli memur olarak atanmış olanlardan mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak üzere dış memleketlere;

a) Kurumlarınca açılacak seçme veya yarışma sınavlarında başarı gösterenlere,

b) Dış burslara dayanılarak gönderilenlere iki yıla kadar ayrılma müsaadesi verilebileceği, gerekirse bu sürenin en çok bir kat uzatılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 79'uncu maddesinde de, "78 inci maddede yazılı olanlar kadrolarında bırakılırlar. Kadro karşılığı sözleşme ile istihdam edilenlerin sözleşmeleri devam eder ve (Şahsen özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kurumlarınca kendilerine maaşsız izin verilmesi uygun görülenler hariç) aylık ve diğer her türlü ödemeleri ile sözleşme ücretlerinin Kanuni kesintilerinden sonra kalan net tutarının % 60'ını Kurumlarından alırlar. Bunların kademe ilerlemesi; emeklilik ve diğer bütün hakları ve yükümlülükleri devam eder. İzin bitiminde yol süresi hariç 15 gün içinde görevlerine dönerler. Bunlardan kurumlarınca kendilerine maaşsız izin verilmesi uygun görülenlerin bu süreleri keseneklerinin ve karşılıklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartıyla emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir…Şahsen özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine maaşsız izin verilenler ile Cumhurbaşkanınca kurumlar itibarıyla belirlenen kontenjan dışında gönderilenler hariç olmak üzere, burslu gidenlerin aldıkları burs miktarları bu miktarın altında ise aradaki fark kurumlarınca kendilerine ayrıca ödenir..." hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 80'inci maddesi uyarınca düzenlenen ve 21/1/1974 tarihli ve 7/7756 sayılı Cumhurbaşkanınca (Bakanlar Kurulu Kararı) kabul edilerek 01/02/1974 tarihli ve 14786 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Yetiştirilmek Amacıyla Yurt Dışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmelik"in 12'nci maddesinin (b) bendinde; "Kurumlarınca dış burslara dayanılarak,

1) Bakanlar Kurulunca kurumlar itibarıyla belirlenen kontenjan kapsamında gönderilmiş olanlara, burs miktarının gittikleri ülkede sürekli görevle bulunan ve dokuzuncu derecenin birinci kademesinden aylık alan meslek memurlarına ödenmekte olan yurtdışı aylığının 2/3'ünden az olması kaydıyla, aradaki bu fark ile her türlü ödemeler dahil yurtiçi aylığının kanuni kesintilerden sonra kalan net tutarının %60'ı.

2) Bakanlar Kurulunca kurumlar itibarıyla belirlenen kontenjan haricinde gönderilmiş olanlara, her türlü ödemeler dahil yurt içi aylığının kanuni kesintilerden sonra kalan net tutarının %60'ı, ödenir." hükmü yer almaktadır.

Anılan Yönetmeliğin 15'inci maddesinde ise; "Bu Yönetmelik hükümlerine göre yurt dışına gönderilen Devlet memurlarının kademe ilerlemesi, emeklilik ve diğer bütün hak ve yükümlülükleri devam eder." hükmüne yer Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde; Jean-Monnet burs programı kapsamında burs almaya hak kazanan personelinizin, söz konusu burs programında yer alan eğitim konusunun, süresinin ve gidilecek ülkenin, Başkanlığınıza Bakanlar Kurulu Kararı ile tahsis edilen kontenjanlarda bulunması halinde kontenjan kullanılarak yurtdışına gönderilmesinin Kurumunuzun takdirinde bulunduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede ilgili personelin, kontenjan dahilinde yurtdışına gönderilmesi halinde, mezkur Yönetmeliğin 12'nci maddesinin b/1 bendine göre; burs miktarının gittikleri ülkede sürekli görevle bulunan ve dokuzuncu derecenin birinci kademesinden aylık alan meslek memurlarına ödenmekte olan yurtdışı aylığının 2/3'ünden az olması kaydıyla, aradaki bu fark ile her türlü ödemeler dahil yurtiçi aylığının kanuni kesintilerden sonra kalan net tutarının %60'ı; kontenjan haricinde gönderilmesi halinde ise, aynı maddenin b/2 bendine göre her türlü ödemeler dahil yurt içi aylığının kanuni kesintilerden sonra kalan net tutarının %60'ının ödenmesinin uygun olduğu değerlendirilmekte olup, bununla birlikte, ilgilinin eğitim süresince kademe ilerlemesi, emeklilik ve diğer bütün hak ve yükümlülüklerinin de devam edeceği değerlendirilmektedir.
0
🌸sanguine
(08.05.21)
Maaş ödeyip ödememe konusu kurumdan kuruma değişir.

Daha başvuru formunu gönderirken kurumdan izin yazısı alıp evrakların arasına koymanız lazım, yoksa başvuru kabul edilmez.

Kurumlar kendi içlerinde farklı usüllerle karar veriyor kendi kafalarına kalmış. Kimi sadece uzman gönderir, yardımcı göndermez. Kimi sırayla gönderir, sen bu sene dene öbürü sonra denesin. Kimi kıdem ve başka kriterlerle sıralar ona göre seçer. Kimi de hiç göndermez. Bi içerde araştırın başvuran olmuş mu zamanında ne olmuş vs.
0
gayda
(09.05.21)
(19)

Hatırladığınız ilk anılarınız kaç yaşınıza ait?

neysene
Mesela ben 5 yaşımdaki anılarımdan öncesini hatırlamıyorum. İlk anım 5 yaşıma ait, 5-7 yaş arası 2-3 anı. 7-10 arası yarıyarıya.Sizin hatırladığınız ilk anınız kaç yaşınıza ait? Ve neydi?
Mesela ben 5 yaşımdaki anılarımdan öncesini hatırlamıyorum. İlk anım 5 yaşıma ait, 5-7 yaş arası 2-3 anı. 7-10 arası yarıyarıya.

Sizin hatırladığınız ilk anınız kaç yaşınıza ait? Ve neydi?
0
neysene
(07.05.21)
ben 4 yaşımda kardeşimin doğduğu anı hatırlıyorum,ondan öncesine dair hiçbir anım yok.
0
aynenbencede
(07.05.21)
ya ben acaba insanların anlattıklarından mı hatırlıyorum yoksa kendim cidden hatırlıyor muyum bilmiyorum ama 3,5 yaşında bir otele gitmişiz ve elleri kolları kınalı bebek şarkısında sahneye çıkıp dans etmişim, millet çok eğlenmiş falan.

sanırım durmadan insanlar anlattığı içi hatırlıyorum.
0
wild honey suckle
(07.05.21)
1.5 yaşındayken yaşanan bir olaydan bir görüntü aklımda hala. daha ileri yaşlarda bu olay ara ara konuşulurken hatırlamadığım halde anlatılardan hareketle mi hatırladığımı zannediyorum yoksa gerçek mi pek emin değilim. gerçi bahsettiğim görüntüdeki sofra bezinin desenlerini bile biliyorum. aile arasında sofra bezinin deseni niye konuşulsun ki diye düşününce benim bunu gerçekten hatırlıyor olma ihtimalim biraz güçleniyor.

4-5 yaş arası 5-10 anı
5 ve 7 arası onlarca anı hatırlıyorum.

ek : 1.5 yaşında bir bebeğin aklında kalan şeyi hatıradan saymak biraz mantıksız olabilir o açıdan kazınmış bir görüntü falan mı demek lazım bilmiyorum.
0
IncredibleMau
(07.05.21)
2.5-3 yaşındayken uzay rampası bir oyuncağım vardı. koşarken düşmüştüm. oyuncak kırılmıştı. en erken hatırladığım bu ama video şeklinde değil fotoğraf fotoğraf.
0
canercuxy
(07.05.21)
Ben 2 yaşımdan anılar hatırlıyorum. Meme emerken yatağın arkasında katlı duran nevresimlerin desenlerini hatırlıyorum ben de.
0
suicides underground
(07.05.21)
2-3 yaşlarıma dair ebeveyn confirmlü birkaç sahne var aklımda anı değil tam olarak (fotoğrafları olmadığı için sonradan yerleşmediğine eminim)
1- İzmir'de akşam sokak satıcısından rubik küp almıştık (tezgahı, etrafı ve havanın serinliğini hatırlıyorum)
2- Komşumuzun oğlu bir tane zeytin yiyip 3 çekirdek çıkarmıştı (muhtemelen çok şaşırdığımdan aklımda kaldı)
3- Başka bir komşumuz beni bahçeye çıkarmıştı çimlerde oyuncak kirpi bulmuştuk.

3 yaşında başka şehire taşındığımızdan bunlar İzmir'de yaşandığından yaş aralığından eminim. Tabi 4+ yaş için tonla anım var kardeşim doğduğu için net hatırlıyorum oradan sonrasını
0
eatpraylaw
(07.05.21)
Yaşımı bilmiyorum ama en eski anımda yürümeyi yeni öğrendiğim için merdivenlerden çok zorlanarak ve tutunarak indiğim bir anım var. Sonra da salıncakta sallandım:)
2 yaş olabilir.

Sonrasında 3.5 yaşında kendi kendime okuma yazmayı keşfettigim bir anım var. Onda da harfleri yanyana getirince yazı yazabiliyoruz diye aydınlanmıştım. Emre yazmıştım abimin ismini. İlk net anı bu. :)
0
kaptan maydanoz
(07.05.21)
Sanirim en erken 2 yas civari. Durup dusunsem 10dan fazla an vardir hatirladigim. Fotografik ve uzerinde konusulmayacak detaylar dolayisiyla konusulanlardan etkilendigimi sanmiyorum.

Bazi anlarda o andaki dusuncelerimi de hatirliyorum. Mesela 17 aylikken cekilmis fotografimda giydigim elbiseyi tekrar giydirmisler ama etek ucunu acmislar, biraz buyumus olmaliyim. o elbiseyi resimden hatirlayip buyudugumu dusunmustum. zaman kavrami varmis demek ki.

2.5 yasina dogru evin icinde gordugum hayali varliklari ve onlara dair uydurdugum hikayeyi goruntulu sekilde hatirliyorum.

seyrettigimiz bir film, 17 ay kucuk kardesime divana cikmasina yardim edisim, dikenli legolarla oynadigim bir an misafir gelmesi ve mavi ucgen parcayi misafir kelimesiyle ozdeslestirmem.

3 yas dogum gunumde kac yasina bastin muhabbetinde, benim gercekten topun ustune basip bak bastim falan demem.

tuhaf tuhaf cocuk kafasiyla yapilmis mantiksiz mantik cikarimlari an an fotografli bende..
0
2oda1salon
(07.05.21)
3 yaş. kardeşimin doğumu için hastaneye gitmek üzere valiz hazırlanmıştı ve masaya yaslanmıştı. ilk anım budur.
0
twelfth
(07.05.21)
tam 3 yaşındayken kardeşim doğduğunda bana camdan göstermişlerdi bunu hatırlıyorum.

bunun dışında daha annem hamile dahi değilken babam annem ve ben salonda oturmuştuk ve babam topu çevirerek ileriye atıp kendine dönmesini sağlıyordu. bu beni aşırı büyülemişti ve annemin "seni kandırıyor oğlum" deyişini hatırlıyorum. bu ben 2-2,5 yaşındayken falan olmuştur diye düşünüyorum çünkü kardeşim yoktu.

hani birinin anlatacağı bir şey olsa aklıma öyle girmiş derim ama öyle de değil. bu ufak detayı ne annem ne de babam hatırlardı.
0
bohr atom modeli
(07.05.21)
Yaklaşık 1,5 yaşındayken annem benimle ablamla benim odamızda yerde oyun oynuyordu. Babam geldi ve dedemin vefat ettiğini söyledi. O döenme ait tek anım bu. Dedemi de hayal meyal hatırlıyorum.
Sonra yaklaşık 2,5-3 yaşındayken Ankara ve Konya'ya gitmiştik bir aile dostumuzla. Oraları hatırlıyorum. Bir de o gezi için bana kırmızılı siyahlı bir ayakkabı almışlardı. Bağcıklarını bağlamak zor işti. Onu hatırlıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(07.05.21)
1.5 -2 yaş civarı çok net anılarım var.

ancak bu anılar şu an epey yıprandılar. demek istediğim şu an hatırladığım o anılardan çok çocukluk ve ergenlik yılları boyunca o anıların tekrar akla gelmesinin izleri gibi.
0
orpheus
(07.05.21)
benim 4 yaşında bi anım var annemle pencereden dışarıyı izlerken ben ne zaman okula başlayacağım diye sormuştum
0
nahtoderfahrung
(07.05.21)
4, kardeşimin eve gelişini net hatırlıyorum
0
basond
(08.05.21)
yaşımı tam atırlamıyorum ama ilkokula başlamadan öncesine ait. 4 veya 5 diye tahmin ediyorum. anaokuluna gidiyordum. oradan parça parça sahneler aklımda

-öğle uykusu saati ben ikili ranzanın üstünde yatıyorum, hava loş, tavandaki badana izleri acayip geliyor
-kızamık olduğumda beni tecrit etmişlerdi
-sanırım anaokuluyla ilgili bu kadar belki bir on sene önce olsa daha çok şey olabilirdi aklımda.
0
sanguine
(08.05.21)
2.5 yaş; kardeşimin doğduğu gece. Çok net hatırlıyorum.
0
fraise
(08.05.21)
3 yaş. Kardeşim doğmuş, hastaneden almışız annemle kardeşimi, eve dönüyoruz.
0
gayda
(09.05.21)
2 yaşıma ait bir anım var.
onun dışında, 3 yaşıma kadar yaşadığımız evi çok net hatırlıyorum.
0
blatta hiberna
(09.05.21)
2 yaşımdan hatırlıyorum bir kaç tane ama hep kötü şeyleri. Bir tanesinde beşiğimdeyim, tuvaletim geliyor ama beşikten inemiyorum, ağlıyorum annem duymuyor, annem beni bırakıp gitti mi diye düşünüyorum daha fazla ağlıyorum. Sonra kendimi beşikten aşağı attım bir şekilde gittim tuvaletimi yaptım. Annem salonun kapısını kapatmış televizyondan ses geliyordu. Ağlaya ağlaya gittim yanına sonra tekrar yatağıma götürdü
0
jazzabel
(09.05.21)
(6)

Agile and scrum farkı? Product owner ve business analyst farkı? Ve dahası.

gayda
Uzman görüşü arıyorum arkadaşlar, Google'a ben de sordum. Biri Bilal'e anlatır gibi anlatabilir mi bana bunların farkını?1) Scrum Team'deki roller, Agile metodolojisinde kesin olarak yer alıyor diyebilir miyiz?2) Scrum'da product owner diye bir rol var ya mesela, bu rol agile'da da kesin var mı?3) P
Uzman görüşü arıyorum arkadaşlar, Google'a ben de sordum. Biri Bilal'e anlatır gibi anlatabilir mi bana bunların farkını?

1) Scrum Team'deki roller, Agile metodolojisinde kesin olarak yer alıyor diyebilir miyiz?

2) Scrum'da product owner diye bir rol var ya mesela, bu rol agile'da da kesin var mı?

3) Product owner=business analyst midir? Yoksa bu ikisinin fonksiyonu farklı mı?

4) Product owner müşteri tarafında yer alır diyen kesin yalan söylüyor diyebilir miyiz? Scrum team'de bir rol bu. Müşteri tarafında nasıl yer alır? Müşteriyi temsil eder anladım, konu bu değil karıştırmayalım lütfen. Müşterinin mi yazılımcının mı çalışanı olur product owner? Soru bu. Müşterinin çalışanı olursa ne şartlarda olur örnek verebilir misiniz lütfen?

Teşekkürler cevap vereceklere, iyi geceler dilerim.
0
gayda
(04.04.21)
scrum agile'in icinde olan bir sey degil mi? scrum yapiyorsan agile manifestoyu uyguluyorsundur zaten.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(04.04.21)
Ben de o şekilde anladım okuduklarımdan ama emin olamadım @esea. Yani aralarındaki farkları anlatan şeylere de denk geldim. Yani scrum team'deki roller kesin olarak ben agile metodoloji ile yapıcam bu işi diyen de olur mu emin olamadım.

Bir de klasik "business analyst" rolünü kim üsteleniyor anlamadım. Yani büyük ölçüde "product owner"ın yaptığı işe benziyor ama bilemedim işte :/
0
🌸gayda
(04.04.21)
Agile genel bir metodoloji tanımı, scrum ise bunun uygulama şekillerinden sadece birisi. Biri diğerini kapsadığı için birbiriyle karşılaştırmak biraz mantıksız oluyor.
0
vudin
(04.04.21)
agile genel sapka. karsilastirma dogru degil. scrum vs kanban desen olurdu. ( ulasim vs otobus gibi olmus soru)

product owner, genelde musteri tarafi olur, sunu isterim bunu isterim.

business analyst, gelistirme yapan ekiplere isin nasil yapilacagu konusunda bir ara birim olur.
0
camussar
(04.04.21)
1 evet
2 evet
3 yukarda acikladim
4 dogru olani, product owner in musteri tarafinda olmasi. bu rol, talep eden rol. misal ben mavi araba istiyorumu musteri soyler, bunda garip bisi yok. product owner rolunun ba tarafindan yapildigi da oluyor. bu daha cok musterinin ve isi yapan ekibin ayni sirket icinde olup, business in ustune duseni yapmamasindan kaynaklaniyor.
0
camussar
(04.04.21)
1-2-3 aciklanmis yeterince.

4 ile ilgili olarak, yapilan isi bilen - onceliklendirme yapabilecek kisiler po olur. Oncelikleri is biriminden (aka musteri) iyi bilen pek kisi olmayacagindan bazi sirketlerde is biriminden olur po.

Calistigim iki buyuk bankada (ki ikisi de turkiyenin muhtemelen en buyuk danisman sirketinden danismanlik aliyordu) po'lar it icindeki yoneticilerdi. Bunun da sebebi hangi surede neyin yapilip neyin yapilamayacagini bilmeleri, gorece olarak urune/onceliklere hakim olmalariydi. Tabi onceliklendirmede is birimindeki kisilerle konusmalar daha fazla oluyordu.

Bildigim birkac eticaret sirketinde ise direkt is birimine bagli po.

Scrum guide'da "bordrosu nereye bagli" diye bir ifade yok. Product backlog'u yonetir ifadesi var. onu yonetmek icin de urunu bilmek gerekiyor.
0
fakyoras
(04.04.21)
(7)

Tam kapanma

Arthur Dayne
Hiç umudum olmamasına rağmen son zamanlardaki vaka ve ölüm sayılarındaki artıştan sonra 'acaba gelir mi?' diye düşünmeye başladım. Sizce gelir mi? Eğer gelirse şimdiki gibi herkesin dışarıda olduğu sözde dışarıya çıkma yasağı gibi mi olur? Yoksa baya baya kapanır mıyız?
Hiç umudum olmamasına rağmen son zamanlardaki vaka ve ölüm sayılarındaki artıştan sonra 'acaba gelir mi?' diye düşünmeye başladım. Sizce gelir mi? Eğer gelirse şimdiki gibi herkesin dışarıda olduğu sözde dışarıya çıkma yasağı gibi mi olur? Yoksa baya baya kapanır mıyız?
0
Arthur Dayne
(03.04.21)
tam kapanmayı unutun. tam kapanma demek maliyetleri ben üstleneceğim demek kasada para yok. turizm sezonu gelince aşısız insanları alacağız daha tatile.
0
phonex
(03.04.21)
mb rezervleri eksiye düşmüş ne tam kapanması? ramazandan sonra komple açıp sürü bağışıklığını deneyecekler bence.
0
naksidil
(03.04.21)
tam kapanma imkansız.
0
sanal uyku
(04.04.21)
Anlamsız bi adım olmaz mı ya zaten? Enkübe haldeki pozitifler bi tarafa, yurtdışından gelecek bi uçağa bakar tekrar coşması.
0
gayda
(04.04.21)
Ekonomik açıdan imkansız görünüyor.
0
selcan
(04.04.21)
Tam kapanma nedir? Hayatın idamesi için gerekli hizmetler ne olacak? Çocukça hayaller bunlar. Bir kişiden dünyaya yayılan virüsü böyle bitiremezsiniz.
0
zoghurt
(04.04.21)
tam kapanan sektörlerin maaşlarını siz mi vereceksiniz
0
KaraSakall
(04.04.21)
(10)

İkea Halıları çok mu dandik olur?

xrated
Oturma odasında beyaz güzel bir halımız vardı. çay döke döke berbat hale geldi. açıkçası halıya tekrar dünya para bayılmak istemiyorum. şu halılar çok mu dandik durur acaba. ve kullanan varsa hangisini önerir. langsted mi stoense mi.https://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/halilar/orta-boy-halilar/4042
Oturma odasında beyaz güzel bir halımız vardı. çay döke döke berbat hale geldi. açıkçası halıya tekrar dünya para bayılmak istemiyorum. şu halılar çok mu dandik durur acaba. ve kullanan varsa hangisini önerir. langsted mi stoense mi.

www.ikea.com.tr

www.ikea.com.tr
0
xrated
(30.03.21)
bunlar özel desen model halılar değil ki git bir halıcıya kestir? muhtemelen ikeanın geri dönüştürülebilen naylonundan iyi çıkacaktır.
0
ala09
(30.03.21)
hocam hali alacaksan el dokumasi alacaksin ki degsin. cok pahali dersen ala09'un dedigini yap. plastik hali mi olur yaw
0
nibba
(30.03.21)
Bunlar polipropilen halı sanırım, öyle görünüyor özelliklerine bakmadım ama. 1 seneye rezil olur. Normal halı markalarının akrilik iplikten olan halılarına bakın en azından. Ucuz halı polipropilenden yapılır ve aldığınıza pişman olursunuz.
0
curukturpkokusu
(31.03.21)
aynı özelliklere sahip halıyı daha ucuza bulabilirsiniz
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(31.03.21)
Evet, plastik bu halılar.

Ben şahsen almam.
0
hayirsiz
(31.03.21)
Cok dandik degil dandik de degil bende bi tane ufak var yikandi da sapasaglam amaaaa cok pahaliymis
0
Anjelik
(31.03.21)
Ben taşınırken Ikea'dan şu çok meşhur siyah beyaz kareli halısından almıştım. İlk açıldığında tabii plastik kokusu oldu biraz ancak uzun vadede evdeki el yapımı Isparta halılarına göre bile çok daha memnun kaldım.

1. Temizliği çok kolay. Ne kıl tutar ne saç tutar. Süpür geç, bitti.
2. Leke de tutmaz. Yere çay mı döküldü, köpüklü bezle sil tamamdır.
3. Elden çıkartmak daha kolay.
4. Stoense pofuduk bir halı ama ikinci gönderdiğiniz de eminim ki benim halım gibidir.

Ben alırken kur böyle değildi tabii ki, şimdi için pahalanmış elbette (ben de halıları yenilemek istediğim için aktif olarak bakıyorum). Ama yerel üretim yapan çok yer de gördüm, bir tek makine baskısı halılar uygun fiyatlı, geri kalanlar zaten Ikea'dan çok farklı değil.

Estetik kaygılardan ötürü de Ikea ya da Vivense'deki nordik temalı sade halılar diyorum...
0
silverleaf
(31.03.21)
ikea'dan aldığım halıyı 4 senedir sorunsuz kullanıyorum. farklı bir markadan aldığım halı ise aynı performansı göstermedi maalesef.
0
tantunisultansuleyman
(31.03.21)
Ben 5 sene once almıştım ikeadan hali 100tlydi fiyati. Kullandığım 5 yilin 1dksinda memnun olmadım. 100tlyi cope atsaydim keske.
0
punk
(04.04.21)
Adum almıştım, toz pembe renginde. Sizin gönderdiklerinize çok benziyor hatta bence aynısı adını değiştirmişler. Adum diye aradım sitede şimdi, stoense çıktı.

Gayet memnunum. Dandik filan değil. Sırf esnaf yalan dolanı, kazığıyla muhatap olmamak için bile alınır. O zaman (3 sene önce filan) fiyatı da çok uygundu. Ha şimdiki kurlarla ithal ürün satan yerlerin çok bir esprisi kalmadı ayrı mesele, ama gönderdiklerinizin fiyatı da iyi yine bence.
0
gayda
(04.04.21)
(7)

Kadınlar bunu neden yapıyor

wiekannich
Bir arkadaşım diyerek gireceğim ama olayı kendimin de geçmişte yaşadığımı soyleyeyimde utanıyorda başkasına yıkıyor olmasın.Çocuk kızdan hoşlanıyor, niyetini her türlü belli ediyor. Kız aralıklı olarak buna bi sıcak bi soğuk yapıyor, elemanın gözü kör tabi küçücük ilgisinde yelkenleri tekrar suya in
Bir arkadaşım diyerek gireceğim ama olayı kendimin de geçmişte yaşadığımı soyleyeyimde utanıyorda başkasına yıkıyor olmasın.

Çocuk kızdan hoşlanıyor, niyetini her türlü belli ediyor. Kız aralıklı olarak buna bi sıcak bi soğuk yapıyor, elemanın gözü kör tabi küçücük ilgisinde yelkenleri tekrar suya indiriyor. Yapma diyorum, kullanıyor ilgini, değmez sen de insansin diyorum. Yok abi kız çok değerli benim için ha bugün ha yarın acilacagim deyip deyip erteliyor, açıldığı falan da yok. Red yersem ilişkimizi sonsuza kadar bitirmek zorunda kalırım diyor. E bitsin diyorum o halde netlesir iste. Kiz birgun isterse diyemiyor ama dilinin altında o var, hissediyorum. Yedekte tutuluyorsun yazık yapma, o halini görünce üzülüyorum, arkadasimsin sonucta da diyemiyorum. Gelip gidip anlatıyor, ben de dinliyorum tabi.

Bana kalırsa hatun tamamen ilgisini emmeye çalışıyor. Çocuğa kabul ettiremedim. Daha da ustelemiyorum zaten kocaman insanlar. Benim baktigim acıdan farklı değerlendirebilecek var mı, artık cidden sinirimi bozmaya başladı.
0
wiekannich
(28.01.21)
24 yaşındayım, ergenken bile böyle bir şey yapmadım. İlgimi çekmeyen adamın ilgisi beni her zaman rahatsız etmiştir. Erkek olsaydım bu midesizliği yapan birisine selam bile vermeyi çok görürdüm.
0
ruhen hastayim ben
(28.01.21)
Çocuk hoşlandığı için kızın her hareketini kendine yoruyor. Kız belki o gün mutlu olduğu için normalden daha fazla o çocukla konuştu, çocuk da bunu ilgi olarak yorumladı. Çocuğun kız için soğuk dediği gün kız belki bütün gün dışarıdaydı ve birileriyle konuşmaya zamanı olmadı. Çocuk nasıl görmek isterse öyle görüyor. Bir de o kızın sıcak davranması başkaları için de mümkün olabilir. Çocuğa gösterdiği sıcaklığı okulunda, iş yerinde muhabbeti bulunan başka bir çocuğa da gösterebilir. Bu durumda kızın gösterdiği sıcaklık kız için normal bir olaydır ve kız açısından çocuğa karşı herhangi bir ilgi gösterme anlamı taşımaz.
0
dissendium
(28.01.21)
Eğer bir kadın kendiyle ilgilenen erkekten hoşlanıyor değilse, ona karşı her zaman aynı ruh halinde olmaması çok doğaldır. O an kafası bişeye kızmıştır hırsını ondan çıkarır, o an bişeye sevinmiştir çok güleç davranır, o an düşüncelidir kafası meşguldür soğuk davranır vs. Ondan hoşlanıyor değil ama olumsuz hisler de beslemiyorsa o kız bu şekilde davranır. Erkek beyefendilerin bunu bi anlaması lazım.

Fakat bu durum kızın onu sınamakta olabileceğini de gösterir. Bilemeyiz. Erkek beyler gidip açıkça konuşup net bir cevap almadıkça bu sürünceme devam edecektir.
0
1bir1bir1
(28.01.21)
Arkadaşınız insan ilişkilerinden bihaber sanıyorum. Muhtemelen bu kaçma kovalama durumumdan da haz alıyor. Kadın tarafından silleyi yemesi şart
0
olaylar olaylar
(28.01.21)
Yok ya @olaylar olaylar in dedigi gibi düşünüyorum, yüzüne de söyledim. Senin hoşuna gidiyor bu durum başka açıklaması yok diye. Kız gece 3 de uyudun mu falan yazıyor öyle anlık moody tavırlar yok yani.
0
🌸wiekannich
(28.01.21)
Detaya girmek istemiyorum ama erkekler de yapıyor bunu. Bu tuzağa düşen nice asil duyguların insanı kadınlar da var. Yapacak bir şey yok ama, bekleyeceksiniz, kendi görecek. O zaman there there yapmak için yanında olmak arkadaşlık.
0
gayda
(28.01.21)
bu olayda kadının yaptığı ne var anlamadım? arkadaşında sıkıntı var sadece hikayede. zamanla öğrenir istenmediği yeri bırakıp gitmeyi.
0
nahtoderfahrung
(28.01.21)
(10)

ekran görüntüsü olan dökümanı okutmak...

qxgviper
Selam duyuru ahalisi,şimdi yazılım öğrenmeye çalışıyorum. adam yazmış yazmış ekran görüntüsü koymuş. kodlar copy paste yapılacak durumda değil ne yazıkki. bilmem kaç satır bu kodları word'e dökecek bir yazılım var mı?cep telefonu aracılığıyla olur, direkt bilgisayarda olur. nasıl olursa olsun harik
Selam duyuru ahalisi,
şimdi yazılım öğrenmeye çalışıyorum. adam yazmış yazmış ekran görüntüsü koymuş. kodlar copy paste yapılacak durumda değil ne yazıkki.

bilmem kaç satır bu kodları word'e dökecek bir yazılım var mı?
cep telefonu aracılığıyla olur, direkt bilgisayarda olur. nasıl olursa olsun harika olur...
0
qxgviper
(25.01.21)
pdfmall.com Şu siteyi denediniz mi?
0
avarel dalton
(25.01.21)
OCR nedir, ne değildir? Abbyy FineReader, Iris.

- World ne Allasen?
0
buck rogers
(25.01.21)
hemen deniyorum teşekkür ederim
world'üm tepe taklak oldu. uyarı için teşekkür ederim @buck
0
🌸qxgviper
(25.01.21)
google docs yapıyor bunu, resmi drive'a atıp google docs ile açman lazım
0
jelly bear
(26.01.21)
pdf word dönüştürücü siteler işinize yarayabilir.
0
elifciem
(26.01.21)
Adobe scan telefon uygulaması yapıyor
0
cometome
(26.01.21)
Google Docs +1

MS One Note da yapıyor
0
gayda
(26.01.21)
şöyle bir sorunum var,
word dosyam 100tane jpeg ekran görüntüsünden oluşuyor.

tüm sayfalardan tek tek kaydetsem 100tane dosya okutmam lazım.
word'ü pdf yapsam sonra direkt ocr yapmak istiyorum. pdf to word dediğimizde yine hepsi ekran görüntüsü olarak geliyor çünkü.
ayrıca tüm linkler free diye çağırıp, ocr mi istiyorsun öde o halde modunda.
kullandığınız denenmiş site tavsiyelerine açığım.
0
🌸qxgviper
(26.01.21)
PDF-XChange Editor demo sürümü işinizi çözecektir sizin. ben de uzun süredir demo haliyle kullanıyorum. wordü pdf formatında kaydedip PDF-XChange Editor indirin.
0
kurmalifare
(26.01.21)
google lens daha pratik olur bence. metni görünce altta çıkan copy'yi seçip telefondan açtığın google docs'a direkt yapıştırabilirsin.
0
Jux
(26.01.21)
(2)

Bu resimleri nereden bulurum

cilekli krep
Bu tabloları roomsytler sitesinden buldum evime kanvas baskı şeklinde almak istiyorum ama bulamıyorum. Sanki ünlüymüş gibi de geliyor ama bilmiyorum. Kandinsky ninmiş gibi geldi ama baktım o da değil. Yardımcı olur musunuz?
Bu tabloları roomsytler sitesinden buldum evime kanvas baskı şeklinde almak istiyorum ama bulamıyorum. Sanki ünlüymüş gibi de geliyor ama bilmiyorum. Kandinsky ninmiş gibi geldi ama baktım o da değil. Yardımcı olur musunuz?
0
cilekli krep
(08.01.21)
Smartify diye bi uygulama var. Müzelerde sergilenen bi eserse çat diye buluyor. Ama fotoğraf küçük, kaliteleri de düşük galiba tek tek aramaya kalksanız. İşe yarar mı bilemedim o yüzden.
0
gayda
(08.01.21)
Kandinsky için fazla sadeler. Kandinsky değil bence.
0
suicides underground
(08.01.21)
(6)

word şu cümlenin altını neden çiziyor sizce?

canimnicknameyazmakistemiyor
"Bir insan yazdığı bir metni ne kadar sevebilirse o kadar sevdiğim, bir insan yazdığı bir metinden ne kadar nefret edilirse o kadar nefret ettiğim bu çalışma, hayatımda tek bir konu üzerine yoğunlaştığım en uzun sürecin meyvesi olması ve yazıldığı süre boyunca hayatıma temas eden herkesten izler taş
"Bir insan yazdığı bir metni ne kadar sevebilirse o kadar sevdiğim, bir insan yazdığı bir metinden ne kadar nefret edilirse o kadar nefret ettiğim bu çalışma, hayatımda tek bir konu üzerine yoğunlaştığım en uzun sürecin meyvesi olması ve yazıldığı süre boyunca hayatıma temas eden herkesten izler taşıması nedeniyle benim için son derece kıymetli"

bu cümlenin neresinde sorun var sizce, kafayı yicem.
0
canimnicknameyazmakistemiyor
(08.01.21)
@eileengray
ay sağ ol o düzeltmeyi de yaptım ama hala duruyor çizgiler :S
0
🌸canimnicknameyazmakistemiyor
(08.01.21)
Word cümle uzun diye de çizer. Üzerine gidince ya da imla kontrolünde sebebinin gözüküyor olması lazım.
0
stewie
(08.01.21)
Cümleyi seç, word’ün dibinde hangi dilde olduğu gözükür. Bazen tüm dosya TR, bazı satırlar EN kalıyor, sen Türkçe yazsan da İngilizce yazmanı beklediği için hatalı diyor.
0
stewie
(08.01.21)
ikinci "bir insan"i sil dene.
0
cooperr
(08.01.21)
İkinci virgül yerine noktalı virgül öneriyorum, o zaman çizmeyebilir.

Ama sadece “çok uzun tümce” gerekçesiyle de çiziyor +1
0
gayda
(08.01.21)
üzerine gelince sebebini söyler.

ya cümle çok uzundur (word'ün çizeceği kadar uzun), ya da yüklem ile bitmiyordur (ki bitmiyor).
0
kibritsuyu
(08.01.21)
(8)

sade saat arıyorum

gizemli dede
https://i.redd.it/komobv09kgey.png bunun gibi ama fiyat bandı 500-1500 arası olacak şekilde. bu markayı biliyorum çok pahalı
i.redd.it bunun gibi ama fiyat bandı 500-1500 arası olacak şekilde. bu markayı biliyorum çok pahalı
0
gizemli dede
(05.01.21)
instagramda 2. el omega satan abiler var. onlara yönel. çok temiz saatler satıyorlar.

@mekasaat en çok omegayı burda gördüm. zaten filmden attığın saat de 1950lerin omegalarından.
0
westblack
(05.01.21)
@westblack inanabilsem alacam da böyle şeylerde çok pimpirikliyim.
0
🌸gizemli dede
(05.01.21)
Güvenilir bir hesap verebilirim ama 1500ne OMEGA cikmaz
0
kisa
(05.01.21)
@kısa verin hocam bir bakayım.
0
🌸gizemli dede
(05.01.21)
Bu arada meka saati 2 senedir takip ediyorum. Güveniyorum fazlaca. Takip eden çokça da ünlü var. Sorun yaşamazsınız.

başta singer, hislon satıyordu 300-400 liraya. işi büyüttü omega, zenith, hublot vs satıyor.
0
westblack
(05.01.21)
Saatcimdilek
Huysuz enteresan bir adamdır ama güzel saatler aldım kendisinden. Hepsi tertemiz.
0
kisa
(05.01.21)
tissotun buna benzer modelleri var
0
nahtoderfahrung
(05.01.21)
Skagen modellerini çok beğeniyorum ben, minimal ve şık. Dediğiniz aralıkta rahat bulursunuz.

Ama yedek parça konusunda negatif entryler vardı sözlükte maalesef, o yüzden geri durdum ben çok beğenmeme rağmen.
0
gayda
(06.01.21)
(9)

Nevresim

bisorumolacaktı
Nerden alıyorsunuz nevresimlerinizi sevgili duyuru ahalisi? Bir de birkaç yıkamadan sonra tüylenme yapmaması için hangi kumaşı/markayı tercih etmeliyim?Teşekkürler..
Nerden alıyorsunuz nevresimlerinizi sevgili duyuru ahalisi?
Bir de birkaç yıkamadan sonra tüylenme yapmaması için hangi kumaşı/markayı tercih etmeliyim?
Teşekkürler..
0
bisorumolacaktı
(05.01.21)
ben en son Taç'ın kendi websitesinden basic ranforce'lardan ve everyday satenlerden aldım. memnunum. sanırım pamuk saten tabir edilenler daha iyi oluyor tüylenme yapmama açısından.
0
nimberjack
(05.01.21)
madame coco, jua home güzel. pamuk satenler gerçekten düz pamuktan iki kat daha iyi.
0
ala09
(05.01.21)
Marka değil ama sıklığa bakmanızı öneririm. Ne kadar yoğunsa o kadar iyi.
0
kullanıcıadımbuolsun
(05.01.21)
H&m Home
0
gmzo
(05.01.21)
İkea’nın yüksek kalitede nevresim takımları. Mükemmel. Saten dokuma, yüzde yüz pamuk. Her hafta yıkanıyorlar üç yıldır, taş gibi. Kumaş hem tok, hem yumuşacık. Terletmiyor, yakmıyor.
0
gayda
(06.01.21)
Teşekkürler herkese çok yardımcı oldunuz.
@gayda pamuklanma ya da tüylenme hiç mi yapmıyor yoksa az olsa da var mı?
0
🌸bisorumolacaktı
(06.01.21)
Sıfır. Hiç yapmıyor pamuklanma/tüylenme. Renkleri bile çok az soldu. Saten dokuma pamuklar için söylüyorum bunları.

Bunun bi altı olanlarda renkler çok gitti. Onlar da yüzde yüz pamuk. Ama onlarda da pamuklanma olmadı.
0
gayda
(06.01.21)
Sitesinde saten dokuma diye yazmıyor ama nasıl anlarım bir fikriniz var mı ?
0
🌸bisorumolacaktı
(06.01.21)
Ben de bilemedim, aldıklarımın hiçbiri satışta değil şu an baktım da. Ama aldığım dönemde, fiyatları diğer ürünlere göre yüksekti. Belki öyle bi karar verebilirsiniz :/ İki takım aldım o dönem, ikisi de taş gibi.

İkea'dan aldım daha ucuz iki takım daha var, onlarda da pamuklanma olmadı, yine memnunum. Ama bu ucuz olanları misafirlerde kullanıyorum, çok sık kullanılmadığı/yıkanmadığı için bir şey diyemeyeceğim.
0
gayda
(08.01.21)
(7)

"the" kullanımı

sec guard
teoride nasıl kullanılacağını biliyorum ama çevirilerde hep bi muallakta kalıyorum.Örneğin; gönderi konusu ürünün ücretinin tahsilatı;collection of the fee of the product subject to Shipment.Bu örnekte "the"ların kullanımı doğru mu mesela? bu konuda paylaşabileceğiniz bir kaynak var mı? Genelde kayn
teoride nasıl kullanılacağını biliyorum ama çevirilerde hep bi muallakta kalıyorum.

Örneğin; gönderi konusu ürünün ücretinin tahsilatı;

collection of the fee of the product subject to Shipment.

Bu örnekte "the"ların kullanımı doğru mu mesela? bu konuda paylaşabileceğiniz bir kaynak var mı?

Genelde kaynaklarda üstün körü anlatılıyor.
0
sec guard
(04.01.21)
Gönderilecek ürün ve fiyatı belli mi? Ben 10 € gönderi ücreti ile bir ürün almışımdır sizden, bana yazdığınız zaman "the fee" ve "the product" diyebilirsiniz. İkimiz için de aynı şeyi kodluyor o zaman fee ve product kelimeleri.

Ama misal bir siteye genel bilgi olarak koyuyorsanız bu ifadeyi, ortada özel bir ürün yok (herhangi bir ürün), özel bi fiyat da yok (gideceği yere vs değişecek); o zaman "the" konmaması gerekir.

"Denoting one or more people or things already mentioned or assumed to be common knowledge."

www.lexico.com
0
gayda
(04.01.21)
su videoyu www.youtube.com not alarak bastan sona izleyin, sonra o notlari tekrar edin sik araliklarla, cok fazla istisnasi var
0
neverletyougodown
(04.01.21)
istisnaları çok +1

bu nedenle ben ingiliz bi arkadaşımın kullandığı noktalara bakıp kendimce bi method ürettim sonunda. ama bazen onun da doğaçlama takıldığını fark ettim, o yüzden çok da kafaya takılacak bir konu değil.
0
makarnavodka
(04.01.21)
belirli bir ürün değil hayır ama fee of product da olmuyor sanki yani "the"sız kullanım. Bir identifier olması gerekiyor.

yukarıda belirttiğim örnekte collection ve shipment'ten önce kullanıp kullanmama konusunda da kararsızım mesela.

cümle tam olarak şöyle;

‘‘COLLECTION ON DELIVERY (COD)" means collection of the fee of the product subject to Shipment from the Buyer on behalf of the CUSTOMER by credit card or in cash and refund (COD) of the collected price to the CUSTOMER.
0
🌸sec guard
(04.01.21)
Bu ifade "costumer" tarafıyla yapılan bir sözleşmenin parçası mı? Costumer büyük harfle yazıldığı için, tırnak içinde ifade filan olduğu için, "means that" dendiği için soruyorum. Kontratların öncü metinleri olur; product, price/fee, buyer, costumer, provider, seller, contact details vs ne gerekiyorsa tanımlanır bi template üzerinden. Eğer öncü olarak bu bilgiler varsa the kullanabilirsiniz, çünkü artık bunları tanımlamışsınızdır.

Yani; öncü metinde; fee, product, customer, buyer belirlendiyse the kullanabilirsiniz metnin devamında ve metnin eklerinde. Ama belirli değilse kullanamazsınız. Sağlamasını yapmak için kafada bir "any" ekleyin misal. "Any fee" "any product" vs dediğinizde (herhangi bir ücret, herhangi bir ürün), bi mantıksızlık içermiyorsa the kullanamazsınız demeye çalıştığım o. "The product" derseniz, okuyan tarafların kafasında, "haa evet o product'tan bahsediyor, geçenki aldığım/sattığım" ışığının yanması lazım.

"The collected price" da bence yanlış. "Price to be collected" daha doğru. Ortada toplanan bi şey bile yok henüz. Toplanacak, sonra customer'a refund edilecek.

İstisna çok evet, ama bu metnin istisnalarla ilgisi yok. Genel kaideyle ilgisi var.

Not: Eğer bir sözleşme metni hazırlıyorsanız/tercüme ediyorsanız, Google'dan bi örnekleri inceleyin isterseniz. Ayrı bi terminoloji çıkacak muhtemelen karşınıza.
0
gayda
(04.01.21)
Emin olamadığım durumlarda Google’da aratıyorum. Mesele sizin örneğinizde “the fee of product” olarak arattığımda sadece 4 sonuç çıktı. “Fee of product” için 8 sonuç, “the fee of the product” içinse 792.000.
...means collecting the fee of the product... daha iyi gibi. Çok fazla “of” kullanmamış olursunuz.
0
auroraaurora
(04.01.21)
aslında proofreading yapıyorum.uzun açıklamalar için özellikle teşekkürler. evet Consumer ile yapılan bir sözleşmenin giriş bölümlerinden biri. aslında bu metinden faydalanarak genel olarak "the" karmaşasını gidermek istedim kafamdaki. yardımcı oldu, teşekkürler :)


ingiliz native arkadaşım şöyle dedi: (the fee of product)

‘COLLECTION ON DELIVERY (COD)" means collection of the fee of product subject to Shipment from the Buyer on behalf of the CUSTOMER by credit card or in cash and refund (COD) of the price to be collected to the CUSTOMER.
0
🌸sec guard
(04.01.21)
(2)

Starbucks Kenya AA Fiyatı

dizicolleague
Kenya AA 250 gr fiyatı ne kadardır? Her zaman aldığım site hayvani arttırmış fiyatları. Ayrıca aşırı kavrulmuş yanık falan vermez umarım.
Kenya AA 250 gr fiyatı ne kadardır? Her zaman aldığım site hayvani arttırmış fiyatları. Ayrıca aşırı kavrulmuş yanık falan vermez umarım.
0
dizicolleague
(03.01.21)
Şu an Yemek Sepeti'nde 79.90 Starbucks Kenya. Sınıflandırma yok, orta kavrulmuş görsellere göre. Alıp denemişliğim yok bunu.

Starbucks da artırdı fiyatları epey. Şimdi sipariş geçmişime baktım, Temmuz'da 54 liraya almışım Guatemala 250 gr, şu an o da 79.90.
0
gayda
(03.01.21)
exlibris
(03.01.21)
(13)

Yılbaşını nasıl geçiriyorsunuz?

we are floating in space
Ne izliyor, ne dinliyor, neyi takip ediyorsunuz? Bizimle de paylaşın.
Ne izliyor, ne dinliyor, neyi takip ediyorsunuz? Bizimle de paylaşın.
0
we are floating in space
(31.12.20)
yatış. ot gibi takılıyorum, covidi yeni atlattım ailem karantinada hala, herkes kendi odasında

edit: teşekkür ederim
0
oekuklu
(31.12.20)
@oekuklu geçmiş olsun.
0
🌸we are floating in space
(31.12.20)
Özel bi yemek hazırlamadım, evde kestane ve sıcak şarap ve film ile minimal bir eğlence, sonra da sevdiğim bir konseri açabilirim yine youtube dan, geçen sene de yılbaşını böyle geçirdim ve bu modu seviyorum
0
freebird5406_2
(31.12.20)
Pizza yapiyorum. Bitince alıp seçtiğim filmlerden birini karşısında yerim herhalde.
0
Amaranta ursula
(31.12.20)
2 senedir oyun oynarak giriyorum. bu sene de niyetim oyun oynamak.
0
put it in your appropriate place
(31.12.20)
içim sıkılıyor ve bir an önce sızmayı diliyorum :D
0
passion rules the game
(31.12.20)
Konsolum var oyun oynayarak
0
opitseri
(31.12.20)
biraz sonra trainer'da 45 dk düşük tempo pedal çevireceğim. maksat spor olsun.
akabinde 22.00 civarına kadar çalışırım.
sonra bir online yılbaşı meeting'ine katılıp kamerayı sesi filan kapatarak eğleniyormuş gibi davranmaya bile tenezzül etmeyiş,
ardından bir film. büyük ihtimal uzakdoğu filmi.
0
filteria
(31.12.20)
ilk kez tek başıma giriyorum. güzel bir yemek yaptım kendime. bir şişe şarap açtım. spotifydan güzel bir liste açtım öyle takılıyorum.
open.spotify.com
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(31.12.20)
Molalarla çalışarak giriyorum. Aralarda Anna Karenina’yı izliyorum durdura durdura. Çay, kahve.
0
gayda
(31.12.20)
Toplu yeni yıl mesajlarını hem gönül kırmadan hem sohbeti uzatmadan tek mesajda eritmenin yöntemlerini düşünüyodum. İşe yarıyor gibi.

Film + karbonhidrat..
0
IncredibleMau
(31.12.20)
ben de ps4 oynuyorum arada youtbe'dan bir şeyler izliyorum. yine arada da sevgilim ve eş dostla konuşuyoruz. standart bir tatil günü gibi geçiyor.
0
ravenclaw
(31.12.20)
Kız arkadaşımla gezdim yasak saatine kadar. Film izlemeyi düşünüyoruz. Arada televizyona bakıyorum. Kuru yemiş, mandalina, çay falan takılırım.
0
dissendium
(31.12.20)
(9)

aile ve çocuk baskısı

melodi
ailelerinizin çocuk yapın baskısıyla nasıl başediyorsunuz? 2.5senelik evlilik öncesinde 5senelik bi ilişki. nerdeyse ilişkinin tamamı hastalıklar&vefatlarla geçti doğru dürüst birbirimize zaman ayıramadık.evlendik bu sefer işten ayrılmak zorunda kaldım ve 2 sene çalışmadım(bulunduğumuz yerde mesleği
ailelerinizin çocuk yapın baskısıyla nasıl başediyorsunuz?

2.5senelik evlilik öncesinde 5senelik bi ilişki. nerdeyse ilişkinin tamamı hastalıklar&vefatlarla geçti doğru dürüst birbirimize zaman ayıramadık.evlendik bu sefer işten ayrılmak zorunda kaldım ve 2 sene çalışmadım(bulunduğumuz yerde mesleğimle alakalı iş olmaması sebebiyle) şimdi iş olanağı olan bi yere geldik onda da corona patladı iş yok neyse sonuçta psikolojik olarak çocuğa hazır değilim.(2 sene daha evde oturmaya gücüm yok)

dün eşimin anneannesi aradı iyi yıllar vs dedikten sonra ben artık ölücem yaşlandım torun sevmek çok istiyorum dedi. eşimde inşallah vs diyip geçiştirdi(her aradığında söylediği için) sonra bombayı patlattı ve eğer olmuyorsa doktora gidin dedi.inanılmaz zoruma gitti ya neden bilmiyorum ama bu saygısızlık değil mi? (eşim benim duyduğumu bilmiyor)
0
melodi
(31.12.20)
Boş verin. Bu ortamda çocuk bakmak mantıklı mı?
0
geçerkenugradım
(31.12.20)
Saygısızlık. Çocuğunuz olmayabilir, şu anki gibi hazır olmayabilirsiniz ya da hiç çocuk istemiyor da olabilirsiniz. Bu sadece sizi ilgilendirir. Ben gerçekten hayret ediyorum insanların bu derece cüretkar olmasına.
Ben biraz fazla net bir insanım, sizin yerinizde olsam konuyu bana ima eder veya açarsa net bi şekilde fikrimi dile getiririm.
0
loverdose
(31.12.20)
Evli değilim ama ben de muhatap oluyorum böyle ifadelerle. Rahatsız olmuyorum. Onların da (anne, baba) böyle bi özlemi var, benle paylaşıyorlar; anormal gelmiyor. Dile getirdikleri şey (dünya gözüyle görmek arzusu) gayet insani bir şey hepimiz ölümlü olduğumuz için. Böyle bi motivasyonla evlenilip, çocuk yapılmaz elbette; ama ben de böyle tecrübelerim olacaksa ailem sağ olsun o zamanlarda, paylaşalım isterim. Geçenlerde bi arkadaşım işe girdi, annesi “babası sağ olaydı da göreydi” gibi bir şey dedi. Aynı şey. Güzellikleri, sevinçleri paylaşmak istiyoruz.

Bir de size dememiş, kendi torununa demiş. Belki bu konuda konuşacak yakınlıkları vardır. Yakın arkadaşlarımla gayet detaylı muhabbetler ediyoruz bu konularda. Çocuk isteyip hamile kalamayan da paylaşıyor, çocuk istemeyen de paylaşıyor, çocuk isteyip yapacak adam bulamayan da paylaşıyor; çeşit çeşit. Kesinlikle kocamdan başka kimseyle konuşmam diyeceğiniz bi tabu mu bu konu? Benim tavrım böyle kişisel konularda, sorunun kimden geldiğine göre değişiyor. Ben işsizken bikbik konuşan alakasız insanlar vardı, susturdum. Sana ne, sen mi besliyorsun beni dediğim kişiler oldu. Ne alaka bi dayım dile getirince evlilik konusunu lafını verip, mutlu oluyorum misal. Çünkü ona ne, ona burdan bi sevinç veya üzüntü payı yok ki? Belki sene oldu görmeyeli, napacan benim medeni halimi?

Maruz kaldığınız diğer baskılar (iş) yüzünden, kadının sözleri bilmeden başka bi yere dokunmuş olabilir. Sizin çocuk hakkındaki düşüncelerinizi ne bilsin? Bir de, bi akranım bana iki sene daha evde oturmayı göze alamam dese gayet anlarım. Ama annem anlamaz misal. 2,5 sene oğlundan veya kızından hamilelik haberi almazsa ya evliliğinde bi sorun var diye düşünür ya da biyolojik bi problem var diye düşünür. Sorar da bunu. Yekten söylediniz mi çocuk istemediğinizi? Böyle hep inşallahlarla geçiştirerek kurguya sevkediyor olabilirsiniz.

Çok yaşlı savunucusu bir yorum oldu ama patavatsızlık, saygısızlık gelişinden belli eder kendini. Yakınlığa bağlı olarak değişir, bu konularda konuşulması her zaman saygısızlık değil benim gözümde.
0
gayda
(31.12.20)
Saygısızlık. Yüzlerine yüzlerine "sana ne" diye bağırılmasını hak ediyorlar. Tınmayın. Yapabileceğinize inandığınız zaman teşebbüs edersiniz. Buna onlar karışamaz.
0
1bir1bir1
(31.12.20)
@gayda yani 5sene çalıştıktan sonra istanbuldan abuk 25.000 nufüslü bi ilçeye taşınma&işsizlik süreçlerimin hepsine 2 sene boyunca şahit. her aradığında eşime kızı gezdir biraz evde oturmak zordur diyen insan. bi kaç defa bozdum bana söylemiyor artık ama arkamdan konuşur gibi sıkıntı mı var vs demesi sinirimi bozdu( kist geçmişim var ve bunu biliyor o yüzden fizyolojik bişey olup olmamasını bana yorduğunu düşünüyorum)

yaşlar 30un ortaları olunca bizden çok o telaşlanıyor sanıyorum. biz de belki isteyeceğiz ve belki olmayacak o zaman anne&baba özlemi çeken bi sürü çocuk var evlatlık edinirz diye düşünüyoruz eşimle
0
🌸melodi
(31.12.20)
abartıyorsunuz ve tepkileriniz normal değil. diğer cevap verenlerin de tepkileri normal değil.
demek sizin de kafanıza takılan bir olay veya içten içe istiyorsunuz yoksa niye insan buna sinirlensin ki? evlenmek ve çocuk yapmak istemediğim dönemde bunu ima edenler komik geliyordu bana ve hiç sinirlenmiyordum. ne zaman ki kistim ortaya çıkıp çocuk riskim oluştu o zaman alınmaya başladım çünkü ben de üzülüyordum duruma. benimki gibi olabilir bence.
0
kaptan maydanoz
(01.01.21)
@kaptan maydanoz kistim olduğunda evli bile değildim kistle bunun ne bağı var anlayamadım. hayatımın hiç bi dönemi aman bi çocuğum olsun demedim hiçbir zaman arkadaşlarımın çocuklarını sevmedim.

içten içe istemek ne istesem yaparım :) yani kimden neyden çekinicem. net bir şekilde istemiyorum çocuk ve bunun benim arkamdan bi sıkıntı mı var doktora gidin diye akıl verilmesi de bence terbiyesizlik
0
🌸melodi
(01.01.21)
Bekarlara da ne zaman evleneceksin hala birini bulamadın mı diye sorarlar :)
Yani böyle şeylere hayatımız boyunca maruz kalacağız, insanları susturmak mümkün değil.
Galiba doğru olan umursamamayı öğrenmek, bırakın konuşsunlar, siz de kırmadan umırsamadan geçiştirin, sizin huzurunuzdan önemli değil sonuçta.
0
elma
(01.01.21)
5 yillik evliyiz. En basindan beri cocuk istemiyoruz diye net bir sekilde belirtiyoruz. Artik pek bir sey demiyor kimse, alistilar. Insallah deyip gecistirirseniz, soylemeue devam ederler sizin de istediginizi ve yapamadiginizi dusunup. Onun gecistirme oldugunu herkes anlamaz. :)
0
lemmiwinks
(01.01.21)
(3)

bu hangi filmdi

isveperver
eski bi türk filmi (tahmini 70ler), ben de yıllar evvel tamamını izlemesem de göz gezdirmiştim. hatırladığım tek bi sahne var, evde geçiyor. ev zifiri karanlık ve lavabodaki musluktan sürekli su damlıyor. sanırım evde de ufak bi çocuk vardı. izlerken aşırı gerildiğimi hatırlıyorum, küçüktüm gerçi. m
eski bi türk filmi (tahmini 70ler), ben de yıllar evvel tamamını izlemesem de göz gezdirmiştim. hatırladığım tek bi sahne var, evde geçiyor. ev zifiri karanlık ve lavabodaki musluktan sürekli su damlıyor. sanırım evde de ufak bi çocuk vardı. izlerken aşırı gerildiğimi hatırlıyorum, küçüktüm gerçi. musluğa devamlı yapılan yakın çekimler ve karanlık ev ortamını gösteren çekimler arasında kamera gidip geliyordu. daha sonra eve sanırım çocuğun annesi geliyordu, dışarıda bi araba beliriyordu falan bişeyler bişeyler. o gerildiğim anı hiç unutmadım yıllardır.
0
isveperver
(31.12.20)
site kullanıcılarının yazabilmesi için tik atmayı unuttum yine pü...
0
🌸isveperver
(31.12.20)
Şu olabilir mi ya:

eksisozluk.com

Onda vardı böyle sahneler.
0
gayda
(31.12.20)
@gayda büyük ihtimal bu evet. konusunu okuyunca da iyice pekişti. çok teşekkür ederim :)

yalnız saçma bi şekilde film internette yok...
0
🌸isveperver
(31.12.20)
(3)

yüzümün tek tarafına sivilce basması

kestane gürgen palamut
Normalde sivilce problemi olan biri değilim, geçen gün gün içinde sol tarafımda 5 büyük sivilce birden çıktı. Hepsi derin, ağrılı ve ateşli sivilce. Aynı anda tek tarafla bu kadar sivilce çıkmasını klasik yağlı cilde bağlayabilir miyiz? Yaş oldu 30 artık sivilcem de çıkmasın yahu.
Normalde sivilce problemi olan biri değilim, geçen gün gün içinde sol tarafımda 5 büyük sivilce birden çıktı. Hepsi derin, ağrılı ve ateşli sivilce. Aynı anda tek tarafla bu kadar sivilce çıkmasını klasik yağlı cilde bağlayabilir miyiz? Yaş oldu 30 artık sivilcem de çıkmasın yahu.
0
kestane gürgen palamut
(30.12.20)
Yastık kılıfı sebep olabilir tek taraftaysa. Sık değiştirmek lazım. Veya saç tek tarafa çok temas ediyorsa, o da etkiler.
0
gayda
(30.12.20)
elin yüzünün sol tarafında belirli bir süre gezinmiştir sen farkında olmadan. çeneyi avuca yaslayıp parmaklar yüzde pc'ye, tv'ye bakmak gibi ya da uzun süre bir şeye odaklandığında, stresli bir iş yaptığında elin farkında olmadan yüzün bir tarafında sürekli gezinmesi gibi. çok ciddi şekilde -özellikle tırnak araları- ve gün içinde birçok kez yıkanmayan ellerin yüzde gezinmesi sivilceye sebep olabiliyor.
0
iggy pop
(30.12.20)
Onceki 2-3 gunde olagan disi seyler/olagan disi miktarlarda biseyler yediyseniz de olabilir (1 tabak yerine 1 tencere makarna gommek gibi mesela)
0
taurina
(31.12.20)
(5)

Derin okyanuslar, uzak çöller, çok az insanın ayak bastığı yerler

Coyote
hakkında belgesel arıyorumekstrem doğa şartları olan dünyadaki bölgeler, orada yaşayan canlıları vs. de anlatacak bir belgesel arıyorumnetflixte de olabilir
hakkında belgesel arıyorum

ekstrem doğa şartları olan dünyadaki bölgeler, orada yaşayan canlıları vs. de anlatacak bir belgesel arıyorum


netflixte de olabilir
0
Coyote
(30.12.20)
aklıma gelenler;
Yeryüzü,
Human Planet,
Samsara,
Life,
0
ankarakecisi
(30.12.20)
Baraka ve Samsara belgeselleri. Söz yok zaten, kitlenip kalıyorsunuz izlerken. Ron Fricke yönetmeni ikisinin de.

Baraka’nın girişini izleyin, sonra Samsara’nın girişini de izleyin. Beğenirseniz gerisi artık.

Çok az görsel malzemeden bu kadar etkilenmişimdir kendi adıma.
0
gayda
(30.12.20)
eski olmasına bakmadan nanook of the north'u izlemeni öneririm.
0
tepedeki psychedelic adam
(30.12.20)
BBC Africa böyleydi sanırım.
0
Amaranta ursula
(30.12.20)
www.imdb.com

artartikadaki araştırma üssündeki insan hayatını anlatıyor.
0
sttc
(30.12.20)
(4)

İlaçlar hakkında

Erva
Gündemdeki aşıların aleyhine konuşan yabancı bir doktordan sonra bu paylaşımı gördüm :https://i.hizliresim.com/navTyd.jpg(Algı yönetimi ve manipülasyon kitabından)diyeceklerininiz nedir bu konuda?Ben ilacın her türlüsünden uzak kalmayaçalışıyorum. (Bazen bir çay bile yetiyor benim için)
Gündemdeki aşıların aleyhine
konuşan yabancı bir doktordan sonra
bu paylaşımı gördüm :
i.hizliresim.com
(Algı yönetimi ve manipülasyon kitabından)

diyeceklerininiz nedir bu konuda?
Ben ilacın her türlüsünden uzak kalmaya
çalışıyorum.
(Bazen bir çay bile yetiyor benim için)
0
Erva
(27.12.20)
Zaten öyle? Bunu yeni fark eden ya yaşça çok küçüktür/gençtir ya da at gözlüğüyle yaşıyordur.

Diyetisyenlik mesleğinin bike modern tıbbın deneyleri için denek oluşturmaya yaradığına inanıyorum ben. Özellikle de diabet hastalığı konusunda.
0
1bir1bir1
(27.12.20)
çayla iyileşecek bir rahatsızlık için ilaç alacaksan zaten en başta sorun sende oluyor. yok öyle değilse, çayla kanser iyileştirebilirsen haber ver nobel'e başvuralım.
0
Jux
(27.12.20)
Yazı psikiyatrik ilaçlarla ilgili olduğu için yazıyorum bunu. Psikiyatrik ilaçların hepsi kaka demek çok insafsız olur. Psikotik rahatsızlığı olan pek çok insan var, aralarında sevdiğim insanlar da var. Bu kişiler ve çevrelerindeki kişiler, bu ilaçlar sayesinde normal bir hayat sürüyor. Öyle çayla, çorbayla, tatillerle, engin denizlerle iyileşmiyor öyle hastalıklar. Gerçekten düşünce veya düşen görünce anlarsınız.

Depresyon ilaçları problemli. Gönderdiğiniz görüntüde bahsedilen DSM tanı kitabı, güncellenen bir rehber doktorların kullandığı. DSM-5'le ilgili eleştirileri özetleyen güzel bi şey var şurda: eksisozluk.com

İlaç sektörünün aklanacak bir tarafı yok. Sağlık çalışanlarının (doktorlar) ilaç endüstrisi ile ilişkileri de ortada. Çocuğunun okul parasını ilaç firmalarının karşıladığı doktorlar bizzat duydum. Tatiller, yat gezileri. Sonra makaleler. Nadiren bazı doktorların meslek etiği izin vermiyor.

Serbest piyasa ürünü ilaç sonuçta, ürettiği ilacın satılmasını istiyor firmalar. Ve ancak doktor reçete ederse bilinebilir ve satılabilir.

Ek olarak, DSM ile ilgili yine: eksisozluk.com
Yani tanı ve kriterleri belirleyen zaten ilaç şirketleri. Rehberi fonlayan da onlar.
0
gayda
(27.12.20)
@jux
çoğunlukla böyle durumlarda çevremize göre hareket ettiğimiz için farklı olarak çay örneğini verdim.
tabi bu psikolojik rahatsızlıklar için bir alternatif değil sadece yoktan iyidir anlamında olarak belirtmek istedim . (Bu arada beyni uyaran maddelerden bazıları çayda da bulunuyor.)

Bana kalırsa psikiyatrist ya da psikoloğa gitmeler çocuklar duymasındaki meltemle hız kazandı.
Yayınlarınların da bir algı oluşturduğu ortada.
0
🌸Erva
(27.12.20)
(11)

Süreklilik İçeren Hayır İşi Önerisi

technicalte
selamlar,Annemizi geçtiğimiz aylarda kaybettik, kendisi inançlı imanlı bir insandı (Allah mekanını cennet eylesin) ve kendisinden kalan bir miktar para var, bunu kardeşlerim sürekliliği olan kullanıldıkça onun ruhuna sevap olarak gidecek bir hayır işi yaptıralım diye ısrar ediyorlar. Afrikada kuyu
selamlar,

Annemizi geçtiğimiz aylarda kaybettik, kendisi inançlı imanlı bir insandı (Allah mekanını cennet eylesin) ve kendisinden kalan bir miktar para var, bunu kardeşlerim sürekliliği olan kullanıldıkça onun ruhuna sevap olarak gidecek bir hayır işi yaptıralım diye ısrar ediyorlar.

Afrikada kuyu açın önerileri oldu da o kuyu yapan tayfaya pek güvenmiyorum, kendi ülkemde bir hayır yapsak daha mantıklı gibime geliyor.

bu tarz bir durum yaşamış, gören eden duyan tavsiye edebilecekler var mı ? güvenilir bir hayır işi nasıl yapılır.
teşekkürler.
not: bilindik kurumlara zaten yardım yapıyoruz, daha çok böyle spesifik birşey konusunda beyin fırtınası yapmak istedim.
0
technicalte
(23.12.20)
bir okula laboratuvar, kütüphane, oditoryum vs gibi bir şey yaptırılabilir.
0
habarbey
(23.12.20)
ihtiyaç sahibi bir veya bütçeye göre birkaç çocuğa doğrudan burs verebilir, okul masraflarını karşılayabilirsiniz.
0
reanarchy
(23.12.20)
Allah rahmet eylesin. Bir öğrenci soruşturup bulabilseniz, miktarı onun eğitimi için hibe etseniz güzel olabilir. Nakdi olmasından çekiniyorsanız, doğrudan siz de alabilirsiniz ihtiyacını. Özellikle öğretmen, doktor, hemşire, yaşlı bakımı vs gibi alanlar olursa, dediğiniz süreklilik (sadaka-i cariye) gerçekleşiyor bu durumda. Tabi hangi mesleğin insanlığa faydalı olacağını bilemeyiz, bunlar sadece aklıma gelenler. Yoksa çamaşır makinesini bulan insan da çok faydalı bi iş yapmış.

Kuyu açan yabancı organizasyon da çok fazla var bu arada.
0
gayda
(23.12.20)
Bilindik ama yine de yazayım; Darüşşafaka.


Kendi adıma böyle bir durum karşılaşsam, darüşşafaka'da gönlüm rahat olur.
0
put it in your appropriate place
(23.12.20)
@Habarbey' in yazdıklarına ek olarak çeşme geldi benim de aklıma. Bir okul bahçesine ya da bir yol kenarına gerekli izin alınarak yapılabilir.
Başınız sağ olsun, mekanı cennet olsun annenizin.
0
Amaranta ursula
(23.12.20)
Servisle ulaşım yapılan okullarda yıllık servis ücretini ödeyebilirsiniz bir öğrencinin. İdareler bilgi verir bu konuda. Servisle gelinecek yerde oturup durumu olmayan, yürüyen çocuklar var. Yemek veriliyorsa okulda yemek ücretini ödeyebilirsiniz. Bazı okullarda yardımlaşma kulübü var toplanan parayı harçlık olarak ihtiyacı olan öğrencilere dağıtıyorlar.(okulların normal şekilde eğitim-öğretim yaptığını varsayarak söyledim.) Okula kitap bağışlayabilirsiniz. Çok iyi oluyor.
0
oyokbuyoknevar
(23.12.20)
Köy okullarından birine zeka oyunları atölyesi yapmak için sponsor arıyoruz. Eğer hayrınızı yapmak isterseniz çok isabetli olur.
0
oxxo
(23.12.20)
Darüşşafaka en iyi yöntem gibi.
0
since1907
(23.12.20)
sağlam bilimsel projeleri desteklemek ya da yurtdışında lisansüstü eğitim alan öğrencilere burs vermek olabilir.

bir hastalığı olan ve tedavi gören maddi durumu yetersiz insanlara yardım olabilir.

Yoksul, yaşlı ve bakanı olmayan kişilere yardım olabilir.

4-5 çocuk yapmış fakirlik çekenlere lütfen para vermeyin.
0
dekart
(23.12.20)
Edit: böyle bir işi ayda bir yaparsan süreklilik de olur hem.
0
kraltaci
(23.12.20)
Vakıflar Vakıflar kanununa tabiidir ve devlet tarafından düzenli olarak teftiş edilmektedir. Ayrıca vakıflar kendi iç denetimleride bulunur ülkemizde en iyi işleyen kurumlardan biri vakıflardır vakıflara güvenebilirsiniz. Bilhassa kamu yararına çalışan vakıflar Türk Kızılayı, İHH, Dar-ül Aceze, Dar-ül Eytam gibi. Ayrıca kamu yararına çalışan vakıflara yapılan hibe ve bağışlar vergiden mahsup edilir.
0
berkan11
(23.12.20)
(6)

Geçici imei kayıt ile sonsuza kadar kullanım

notinhere
selamlar, biraz clickbait bir başlık attım biliyorum. sahibinden'de bir iphone 12 pro max açıklamasında "çift hatlı olduğu için kayıt derdi yok" ibaresini gördüm, sorduğumda da geçici kayıt yapılıyor, yıl sonunda bu sıfırlanıyor, sonra yeniden geçici kayıtla kullanabiliyorsunuz gibi bir şey söyledi.
selamlar, biraz clickbait bir başlık attım biliyorum.

sahibinden'de bir iphone 12 pro max açıklamasında "çift hatlı olduğu için kayıt derdi yok" ibaresini gördüm, sorduğumda da geçici kayıt yapılıyor, yıl sonunda bu sıfırlanıyor, sonra yeniden geçici kayıtla kullanabiliyorsunuz gibi bir şey söyledi. bu sistem nasıl işliyor, hiç güvenilir değil gibi geldi. telefonu alacağımdan değil, sadece sistemin nasıl işlediğini öğrenmek istiyorum.
0
notinhere
(22.12.20)
çift hatlı iphone mu varmış? iphone görünümlü android olmasın o?
0
sutlu nescafe
(22.12.20)
e-sim demek istiyorlar
0
🌸notinhere
(22.12.20)
Abone kayıt merkezlerinde de imei kayıt işlemi yapılabiliyor. Bu telefonları satanlar sisteme eksik evrak yükleyerek "evraklar kontrol aşamasında, bu yüzden geçici kayıt yapılmıştır" ibaresine güvenerek telefonu satıyorlar. Kontrol bittikten sonra imei kaydı düştüğü için telefon kullanıma kapatılıyor. Telefonu satana da haliyle tekrar ulaşamıyorsun. Yani bir nevi dolandırıcılık bu. Hatta şu anda hat sahibi ile pasaport eşleşmesi yapıldığı için başkası adına kayıtlı telefonu bile kullanamıyorsun.

Başka birşey daha söyliyeyim, eski usül kayıtlı telefonlarda bile e devlet üzerinden kaydı yapmış kişi girip imei silme işlemi yaparsa kayıtlı olan telefonun kaydı düşüyor. yani telefon alınırken ya kendin kayıt yapacaksın ya da akraba/eş dosttan alacaksın ki sonradan 2000 tl ödeyip kayıt yaptırmak zorunda kalmayasın.

e - sim kaydı da normal kaydı yapılırken sisteme işleniyor. konunun e-sim ile alakası yok.

asya da üretilen iphone larda fiziksel olarak 2. sim yuvası gerçekten var. biraz araştırırsan hangi seri numaralılarda böyle olduğunu bulabilirsiniz.
0
al basmadan donu var
(22.12.20)
Geçen sene bu zamanlar kayıt yaptırdım. Fiziksel sim için de elektronik sim için de iki ayrı imei giriliyor zaten kayıtta. Bana çok kolpa geldi, öyle geçici kayıt gibi bi seçenek yok kayıt sisteminde.
0
gayda
(22.12.20)
iPhone XS, iPhone XS Max, iPhone XR ve sonraki modeller, nano SIM ve eSIM ile Çift SIM özelliğini destekler.1 eSIM, fiziksel bir nano SIM kullanmak zorunda kalmadan operatörünüzün sağladığı hücresel veri planını etkinleştirmenize olanak sağlayan dijital bir SIM'dir.

support.apple.com
0
co2s2
(22.12.20)
çift simli iPhone'lar var yukarıda da söylendiği gibi ama bu gecici kayıt olayı kolpa. telefonun kaç tane imeisi olursa olsun hepsi ayni anda kaydedilmesi gerekiyor zaten.
0
yoggi
(22.12.20)
(1)

Gimli'nin neden Moria'nın düştüğünden haberi yoktu?

tahir ile vesper
Durin'in felaketi diyorlar Moria'daki Balrog'a. Herkes biliyor ki Moria'da Durin'i bitiren bir Balrog var. Gimli bunu bilmiyor mu? Yani cüce soydaşlarının Balrog'la birlikte Moria'da mutlu mesut yaşadıklarını mı sanıyor? Hobbit'le birlikte de düşününce iyice saçma bence haberinin olmaması.
Durin'in felaketi diyorlar Moria'daki Balrog'a. Herkes biliyor ki Moria'da Durin'i bitiren bir Balrog var. Gimli bunu bilmiyor mu? Yani cüce soydaşlarının Balrog'la birlikte Moria'da mutlu mesut yaşadıklarını mı sanıyor? Hobbit'le birlikte de düşününce iyice saçma bence haberinin olmaması.
0
tahir ile vesper
(20.12.20)
Filmde yok da, kitapta Elrond'un konseyinde Balin'den bi zaman haber aldık, yıllardır haber almıyoruz filan diyor cüceler. Birde isimsiz aslında, Durin'in felaketinin Balrog olduğunu kimse bilmiyor.

Haber kesilince, Moria'da da bi sorun olduğunu tahmin ediyor herkes ama Balrog bilinmiyor. Köprüde anlıyor Gandalf o bilinmeyen şeyin Balrog olduğunu.

Bir de Moria zaten planda yok, öncesindeki plan başka. Mecburen giriyorlar. Balin'in günlüğünden Ork'ların varlığını anlıyorlar. Sonrası köprü zaten.
0
gayda
(20.12.20)
(17)

götüren götürmemiş mi?

Pertev nail
merhaba, kafamı kurcalayan bir durumu sormak istiyorum.şu anda 40 yaş üzeri olan, geçmişte orta gelire sahip insanlar arsa, ev, araba falan alarak şu an maddi olarak çok iyi duruma geldiler. istanbul'da tüm arsalar doldu, herkesin arabası var, ev almak mümkün değil. son yıllarda işe başlamış, babada
merhaba, kafamı kurcalayan bir durumu sormak istiyorum.

şu anda 40 yaş üzeri olan, geçmişte orta gelire sahip insanlar arsa, ev, araba falan alarak şu an maddi olarak çok iyi duruma geldiler. istanbul'da tüm arsalar doldu, herkesin arabası var, ev almak mümkün değil. son yıllarda işe başlamış, babadan bir şey kalmayan gençler bitik durumda. bırakın evi düzgün bir araba dahi almaları en az 5 yıl yemeden içmeden çalışmakla mümkün.

velhasıl, alan almış, götüren götürmüş gibi geliyor bana. satın alma gücünün görece iyi olduğu zamanlar bir daha gelecek gibi durmuyor. reel ücretler yerlerde. ne yapsın bu gençler?
0
Pertev nail
(17.12.20)
valla yapacak bi şey yok.
aynen dediğiniz gibi.
yapacakları tek şey var aileboyu calısıp hayatları boyunca 1 ev sahibi olmak.
0
sizofren06
(17.12.20)
20 yıl öncede aynı muhabbet ediliyordu çok iyi hatırlıyorum. ama haklısın çok daha zorlaştı ve zorlaşyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(17.12.20)
onların çocuklarına kalacak. ailesinde mal mülk olmayan bir şeye sahip olamaz.
0
Andrew
(17.12.20)
İş hayatına 2000'lerin başında atılmış olan insanları gözlemliyorum çevremde, çoğunun kafası çalışmıyor. Canavar gibi gençler iş arıyor ama.

Bi tanesi ile sıklıkla muhatap oluyorum, kesinlikle beynini kullanmaması gereken bir işten ekmeğini kazanmalıymış. Galerici tipi var. Ortalarda geziyor bi halt yapıyormuş gibi, tek küpesine tükürdüğüm. Neyse. Onlardan çok daha nitelikli insanlar şimdi iş arıyor velhasıl. Yani, katılıyorum.

KPSS'de bile, 73'ler, 75'lerle 2006'da atanan mimar, mühendis tanıyorum. Şimdi girenlerin 95'i garantilemesi gerekiyor atanabilmek için yazık ki.
0
gayda
(17.12.20)
dünyada yeni nesil için bi şey kalmadı. şanslı %1-2'lik kesim youtuber, influencer falan olup oradan yürüdü. %5-10 kadarı da gece gündüz çalışır, 10 parmağında marifet olur, zaten işkoliktir vs. o şekilde devam eder.

şu an dünyada teknik lise veya üniversite öğrenimi görüp de haftada 40 saat mesaiden sonra "ben yokum eyvallah" diyebilecek lükse sahip, fazla kazandığında ek mesai ücreti alabilen, kazandığı parayla ev-araba alma şansına sahip olan insan sayısı çok az.

durum türkiye'de ekstra kötü diğer yerlerde de çok iyi değil. geçen hollanda için bir tablo görmüştüm reddit'te. maaşlar yıllardır yerinde sayıyor ama enflasyon da düşük zaten, eyvallah iyi güzel ama atıyorum 10 yılda gelir %20 artmışsa aynı dönemde ev fiyatı %200 artmış, bu tarz acayip bir fark vardı.

biz aç karnımızı doyuramıyoruz daha ama dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile artık gençler mal mülk sahibi olmakta zorlanmaya başladı. kanada desen hepsine çinliler çöktü mesela.

parayı sahip eden grup her geçen gün biraz daha güçleniyor, dünyanın her yerinde zenginler daha da zengin olurken insanlar kitleler halinde fakirleşiyor ama neyse biz jeff bezos övmeye, elon musk yalamaya, "çalış senin de olur" zihniyetiyle hiçbir şeyi sorgulamadan yaşamaya devam edelim. kesin tembel olduğumuz için fakirizdir hepimiz.
0
der meister
(17.12.20)
son yıllarda işe başlamış -görece genç- bir insanın hayali, amacı neden ev araba almak olsunki? bunu da bi düşünmek gerek.

ne yapsınlar? göç edebilirler.
0
jimjim
(17.12.20)
''Götüren götürmüştür'' demek çok iddialı hemde haksız bir itham. Bu muhabbet 20 yıl öncede vardı daha eskidende de vardı. Ülkemizde maddi durumu kötü olanlar olduğu gibi maddi durumu çok iyi olan bir çok insanda var. Mesela tacirler, iş adamları, doktor, mühendis, mimar, avukat gibi görece gelir seviyesi yüksek kesimler mevcut. 1980'lerden itibaren Türkiye'de hızla artan orta sınıf var. Bunun haricinde ev fiyatları arzın talebi karşılayamamasından kaynaklı olarak yükseliyor. Merkezi yerlerdeki ev fiyatları artık şehirleşme ve rant dolayısıyla normal insanların alabileceği noktada değil. İstanbul için konuşmak gerekirse İstanbul'da 3 farklı gelir grubu var zengin, orta, fakir ve her sınıfın yaşadıkları semt, o semtlerdeki ev fiyatları, kiraları, temel tüketim ürünleri ve erzak fiyatları farklı.
0
berkan11
(17.12.20)
Ben tam 30 yaşındayım, sakın gösteriş gibi algılanmasın ama benim de evim (kredili tabii ki) arabam (kredisi bitmek üzere) var. İkisinde de ailemin tek kuruş bir katkısı yok. Yani halen mümkün bu tarz şeyler. Her ay çok az da olsa bir birikim yapmak, birikimleri değerlendirmek, sürekli kazancı artırmaya odaklanmak, kazancın agresif bi şekilde artabildiği sektörlere yoğunlaşmak, sonra da devletin dağıttığı negatif reel faizli keriz kredilerini yakalamak şeklinde bir formülüm var, şu ana kadar tıkır tıkır işliyor. Burada kilit nokta şu, cazip olan sektörler çok değişti. Mesela 80'lerde bankacılar, 90'lar ve 2000'lerde inşaatçılar çok kazanıyorken, şu anda bilişimciler nispeten daha rahat bir hayat yaşıyor. Bu rüzgarı da yakalamak önemli.

Ancak yeni nesil müthiş bir negatif propaganda ve "yapamazsınnnn" ile büyüyor ki böyle bir kariyeri hayal bile edemiyorlar şu anda. Ama bu ülkede dediğim gibi kalburüstü bir beyaz yaka sınıfı var ve ciddi paralar kazanabiliyorlar. Hatta internet sayesinde global pazardan iş almanın kolaylaşması ve döviz - tl dengesinin alt üst olması dolayısıyla çok düşük döviz rakamının bile türkiyede iyi bir hayat yaşamaya yetmesi bunu daha da cazip hale getirdi. 90'ların çocuklarının hayal edemeyeceği fırsatlar var şu anda elinizde. Ancak bunu ne bileyim yazılımla uğraşmak yerine ekşide siyaset tartışmak için kullandığımızdan fark edemiyoruz.
0
roket adam
(17.12.20)
Okul okumayıp erken yaşta iş hayatına atılarak bütün fırsatları zorlarsan belki götürme şansın olabilir.

Üniversite okudun ve ilk yılında kazanıp kalmadan bitirdin. Şansın çok iyi gitti hemen iş buldun diyelim. Yaş oluyor 23. Çok özel bir yeteneğin yoksa başlangıçta alacağın en iyi özek sektör maaşı 6-7 bin. Ayda 2 bin kenarı atsan yılda 24 bin yapar. Maaşın arttı ve 50 bin kenarı attın diyelim yine değişen bir şey yok. Bir ev bir araba yemeden içmeden 20 sene sürer en az.

Çevremde 30'larındaki bir doktorun hiçbir şeyi yok. Mühendislerin de aynı şekilde. Ama okumamış ve hayata erken atılmış olanlardan iyi durumda olanlar var
0
kickboxer
(17.12.20)
Kafasi yatirima birikime calisan insan okusa da okumasa da bir seyler sahibi olabiliyor. Burada kilit nokta tuketime ne kadar mesafeli yaklastigin. Kendi adima ortalamanin epeyce uzerinde kazaniyor olmama ragmen birikimmis yatirimmis hic o kafalarda olamadim. Kazandigini gunubirlik harcayanlardandim ama belki bi son 5-6 aydir bir seyler kafama dank etti, olgunlastim sanirim :) 3-5 kenara atiyorum, belki bi krediye vb girerim.
Bu arada alan aldi satan satti fikrine katilmiyorum, yatirimlik arsa hala var, yatirim olanaklari kolay kolay bitmez ama ozellikle yeni nesilde de ogrenilmis bi caresizlik yok degil. İnanmiyor olacagina.
0
msb
(18.12.20)
mesela kickboxer'ın hesabından gidelim. yılda 24k kenara attın, dolara bastın örneğin oldu sana yılda 35k. İki senede 70 bin etti. İki sene sonunda 70 bin üstüne devlet vergi indirimi yaptı ya da düşük faizli keriz kredisi çıkardı, azıcık borçlanıp 100 binlik araba aldın. 2 sene içinde araba oldu mu 200 bin. noldu, 4 senede 200 bin tl servet yaptın.

bu fırsatları yakalayamayan arkadaş ayda 2 bin tl kenara atsam ne olacak dedi, atsa bile 24*4 anca 96 bin kenara koyabildi, onu da evlilikti, gezmesiydi oydu buydu yemediyse. fırsatları değerlendiren vatandaş tam iki katı servete ulaştı. yani bu iş biraz bununla ilgili. ilk aracımı alırken 88 bin tl kredi çekip 134 bin tl'lik bir araç almıştım, 3 sene krediliydi. herkes manyak mısın olum dedi, şu an o aracın kullanılmış ikinci el hali 300 bine gidiyor, hadi 270 olsun. evet ödemek kolay değildi ama kredi faizlerini düşsen bile çok ciddi bi para birikmiş oldu. yeni mezun arkadaşlar bu sistemi biraz anlamakta zorlanıyorlar genel gördüğüm. bir de instagram jenerasyonunun getirdiği acayip bi tüketim hırsı da var tabii. tüm bunları alt alta yazınca, okuyabilenler ve iyi kötü kazanabilenler için dünyanın çok az yerinde olan acayip fırsatlar var bu ülkede. garip boşluklar var yani enteresan bi şekilde.
0
roket adam
(18.12.20)
fakat şu var, mesela yaşıtlarım ev araba aldı belki ama ben deli paralara bilgisayar, kamera, lens yatırımı yaptım. Cidden bilgisayar + kamera + lens'in biraz üstüne 2015'te araba alabilirdim ve o araba şimdi 250 bin falan, elimdekilerin değeri öyle değil :D Elimdekilerle o kadar kazanacak iş de yapamadım. Ama işim gereği bulundurmam da gereken şeyler. E n'apayım şimdi?

Ek olarak gençlerde öğrenilmiş çaresizlik var doğru, fakat ben üniversite okurken iyi bir laptop 2000-3000 liraydı, şimdi en az 8000 hatta daha fazla. Fakat o zaman ilk işe giren biri nasıl oluyorsa 1500-2000 alabiliyordu, şimdi 4000 teklif ederlerse iyi. "Bir şeyler yapabilmek için elde etmen gereken ekipmanlara" bile daha geç ulaşabiliyorsun.

Şu an öğretim görevlisiyim, valla benim 2010'da aldığım ve artık beğenmediğim kamerayı çocuklar sorup "hocam iyi mi iş görür mü" diye getiriyorlar. Çok kötü.

Maaşla çalışan biri de üst yerlere gelse 15-20 bin mi kazanacak mesela? O parayla bile şu an 300 bin olan arabayı, seneye 350 bin olunca alabilecek misin?

Bence gençler temel eğitimi aldıktan sonra para kazanabilecekleri e-ticaret, yazılım, 3d tasarım (bu hep atlanır mesela, mimar arkadaşlarım mimarlık işi bulamadı ama çatır çatır kanadaya 3d model satıyorlar) öğrenmeliler.

Ben 30 yaşında bunlara yeni uyanıyorum.
0
nhk ni youkosu
(18.12.20)
Bu her zaman konuşulur, 10 yıl önce de 20 yıl önce de 30 yıl önce de aynı şeyler konuşuldu durdu. Karamsar olan hep karamsardı, iş bitirici olan hep iş bitirdi. Yakın tarih için Levent Kırca parodileri, uzak tarih için yeşilçam filmlerine bakabilirsiniz.

Benim gençlere nacizane tavsiyelerim;

Aldığını şeylerin fiyatına bakmayacak birikime erişene kadar gereksiz alışveriş ve harcama yapmayın.

Alkol, sigara, gece hayatından da bütçeniz güçlenene kadar uzak durun.

Sürekli para emen, ölü yatırım gerektiren hobiler değil de, para kazandırmasa bile koyduğunuzu geri alabileceğiniz hobiler ile ilgilenin.

Üniversite bittiğinde sizi istihdam etmek isteyenlerin çokça olacağı bir üniversite bölümüne gitmeyecekseniz okul ile zaman kaybetmeyin.

Okumayı sevmiyorsanız, işe yarar bir bölüm kazanmadıysanız, sırf aileden uzaklaşıp üniversite gençliği hayatı yaşamak için okula gitmeyin.

Mutlaka ticareti deneyin, ticaret bilen bir tanıdık/yakın yanında takılın bir süre. O havayı koklayın, küçük de olsa bir sermaye bulup ticareti deneyin.

Eliniz yatkın ise bir ustalık konusunda kendinizi geliştirmeye çalışın, hatta üniversite okumayacaksanız hiç zaman kaybetmeyin ve karar verdiğiniz bir sektörde bir ustanın yanına girip işi öğrenin.

Birikim yapmayı küçümsemeyin, ben inşaatcıyım, bugüne kadar onlarca daire üretip sattım. Hemen hemen hepsini asgari ücretle çalışan ya da biraz üstü maaş alan insanlara sattım.
0
John Bloor
(18.12.20)
Götüren götürmemiş. O zaman da böyleydi şimdi de böyle. Sana bileciğin köyünden tarla almak mantıksız geliyorsa, onlara da senin şimdi tüh dediğin yatırımlar mantıksız gelirdi. Her zaman bir mücadele var, bu mücadelenin bir kazananı bir kaybedeni var. Bu sürekli olacak. Tek değişken zaman. Geri her şey aynı.
0
Frederick Co
(23.12.20)
bu tespitte baya bir haklılık var, "20 sene öncede böyle diyorlardı" diye yazanlar yanılıyor.
bununla ilgili kerim rota'nın nefis bir yazısı vardı, hatta sözlüğe düşmüştü okumayanlar mutlaka okusun derim;
www.paraanaliz.com

ben ilk işe başladığım 2010-2011 yıllarında 10+ yıl tecrübeli uzmanlar 5bin dolar karşılığı tl maaş alıyordu 5bin!
şimdi ben tecrübe olarak o seviyelere geldim buraya aldığım maaşı yazmayayım ama çok komik bi rakam dolar olarak.
hem TL değere karşı müthiş değer kaybetti, hem de özel sektörde maaşlar reel olarak azalıyor sürekli.
yeni işe başlayanları hiç düşünemiyorum bu durumda.
0
nuisance
(23.12.20)
Bu olay tamamen zamanı yakalamakla ilgili. Mesela çok daha önceye gidelim 70 li yıllarda gurbete gidenler kazandıklarını yine köylerinde tarım arazisi alarak değerlendirdiler. Çünkü bildikleri tek yatırım aracı buydu. Daha sonraki nesil metropollere aktı, fırsatçılık ve acımasızlık ve orman kanunları geçerli idi. Bazıları kazandı çoğu arada kayboldu gitti. Şu anda 40 yaş üzeri olanlar o kuşağın devamı beyaz yaka tabirinin ilk temsilcileri hatta. Çoğu ikini bir dil öğrenemedi böyle bir ihtiyaç duymadı. Bilgi bu kadar ulaşılabilir değildi. Mesleki anlamda tercihler dar ve bu coğrafya ile sınırlı idi.

Günümüzde standart olanın kazanma şansı çok az. Babadan dededen kalma meslekler ve uzmanlıklarla yırtmak kolay değil. Bir çok meslek aslında ölmek üzere olan zanaatlar gibi. Araba diye bir şey bulunmuşken dünyanın en iyi semercisi olmak için uğraşmamak lazım. Topraksız tarım çıkmışken iki dönüm tarladan ne kazanırım şeklinde düşünmemek lazım. Babadan dededen şanslı olmayanlar için biraz vizyon ve cesaret gerekli. Artık ortalama donanımda bir insan için kazanmak daha zor ama fırsatlarda eskisinden çok daha fazla.
0
istege bagli sigortasiz
(23.12.20)
türkiye'nin bu konudaki tek sıkıntısı herkesin başarıyı büyük şehirlerde yakalamaya çalışması. istanbul gibi bir şehrin nüfusu 16 milyon arkadaşlar yazıyla "on altı milyon".

100'bine araba alıp 200bine 2 sene sonra satmanız servet kazanmak değildir 100'bin aldığınızda 100bin+2sene'ye satmak demektir. bir şey kazandığınız yok sadece banka hesabınızdaki sayılar büyümüş oldu. hatta amortisman hesabı ve enflasyonu kattığınızda muhtemelen para kaybetmiş olabilirsiniz.
0
nahtoderfahrung
(23.12.20)
(7)

Yeni Virüsler

sec guard
Merhaba,Merak ediyorum. Sars-Cov-2'nin yılan ya da yarasalardan insana bulaştığı düşünülüyor. Yılan ve yarasalardaki ve diğer hayvanlardaki virüsler araştırılıp muhtemel salgınlar için önceden önlem alınamaz mı?Yoksa virüsün insana bulaşabilecek mutasyonu geçirmesini mi gerekiyor illa önlem alınabil
Merhaba,

Merak ediyorum. Sars-Cov-2'nin yılan ya da yarasalardan insana bulaştığı düşünülüyor. Yılan ve yarasalardaki ve diğer hayvanlardaki virüsler araştırılıp muhtemel salgınlar için önceden önlem alınamaz mı?

Yoksa virüsün insana bulaşabilecek mutasyonu geçirmesini mi gerekiyor illa önlem alınabilmesi için?
0
sec guard
(17.12.20)
Alınabilir ve zaten alınıyor. Alınabilir derken önlem değil virüs örneğinden bahsediyorum. Yoksa binlerce virüs var hangisine ne önlemi alacaksın
tr.sputniknews.com
0
asbe
(17.12.20)
virüs dediğin şey, en temelinde bir genetik kod yığını. bu kod yığını girdiği canlının genetik koduna yapışıp bir şeyler yaptırıyor (hafif yanlış anlatmış olabilirim ama çok önemli değil)

bu "bir şeyler" yarasada başka sonuçlara sebep olabilir, insanda başka sonuçlara sebep olabilir. covid19 da böyle bir şey. yarasada bir şey yapmayan virüs, insanda ortalığı karıştırıyor ve bunu da virüsü canlıya vermeden görmek (anladığım kadarıyla) mümkün değil. yani gittin yılanda yarasada farklı bir virüs buldun ama insanda ne yapacağı belli değil.
0
co2s2
(17.12.20)
Hayvanların yaşam alanlarını daraltmadan ve onlarla ilişkiyi belli bir düzeyde tutularak yol alınabilir, Explained belgeseline bakabilirsiniz, güzel açıklamış. Endüstriyel hayvancılık (Deli Dana vb), kürk vb üretimi (Danimarka örneği), hayvanat bahçeleri... Riski ortadan kaldıracak çözümler lazım.
0
kaset
(17.12.20)
@co2s2

galiba aradığım cevap buydu, teşekkür ederim : )
0
🌸sec guard
(17.12.20)
Sadece koronavirüsün yarasalarda mevcut 1800 türü var diğer virüs gruplarına girmiyorum bile. Dünyadaki bütün paralar bir araya gelse bunu araştırmaya yetmez ama bu araştırılmıyor demek değil.
0
deer hunter
(17.12.20)
@sec guard : ya bu dediklerimi birisi onaylasa ya da düzeltse çok iyi olur. lise biyoloji bilgimle yazdım bunları.. yanlış olmasın sonra
0
co2s2
(17.12.20)
O kadar imkansız bir şey ki...

Meşhur ACE2 reseptörüne bağlanan kısım kritik 6 tane aminoasitçik SARS-CoV tipi virüslerde (9860 tane aminoasit varmış virüste). Bize bela olan SARS-CoV-2'de ise bakmışlar, bu altının 5'i farklı SARS-CoV'dan, yani mutasyona uğramış. O çivi gibi yapılar var ya etrafında (spike), o yüzden pıt diye giriyor virüs içeri; bu altı aminoasit oralarda işte.

Bu mutasyon hangi konakta olmuş bilmiyorlar, tahminler var. Ya zoonotic transferden önce (insana geçmeden önce) oldu: Pangolin ile yarasa bu yüzden konuşuldu aslında, onlardaki virüsün genomunda bu mutasyona benzeyen kısımlar olduğu için. İkinci ihtimal, zoonotic transferden sonra insandan insana geçerken oldu bu mutasyon, tespit edilemedi ölümcül olana kadar. Üçüncü ihtimal, 2. seviyeki biyogüvenlikli laboratuvarlarda, yarasalardaki SARS-CoV tipi virüsler zaten yıllardır çalışılıyor kültürde veya hayvanlarda, oralardan sızmış olabilir diyorlar. Örnekleri var böyle sızıntıların geçmişte.

Probleme dönersek; ökaryotlarda 20 çeşit aminoasit var. O beş tane residue'nun mutasyonunda matematiksel olarak 20^5 ihtimali var demek bu. Çılgınca bir ihtimal. Hadi bi tanesini seçtin, haritasını çıkardın, kritik yeri kabaca tespit ettin, beşe indirdin (ki yıllar alır sadece bu kısım, halihazırda literatürde yoksa bu bilgi): 20^5 ihtimali nasıl deneyeceğiz sorusu kalıyor.

Nature'da diyorlar ki biz matematiksel modelleme yöntemleri ile (dinamik modelleme programları var bu amaçla kullanılan) en yüksek bağlanmayı (affinity) hangi mutasyonla en iyisi olur diye denedik. Gelgelelim, bu beş tane mutasyona ulaşamadık diyorlar. Optimum da değil, ideal de diyorlar mevcut virüsteki. O yüzden laboratuvarda üretilmiş olsa, böyle üretmez kimse; bu doğanın işi diyorlar. Yani yukarıdaki şeyler yapılsa bile çılgınca kaynaklar tüketilerek, yine virüsün doğal olarak geçirdiği/geçireceği mutasyonun tespit edilememe ihtimali olacak.

Konudan bağımsız, eğer bu biyolojik savaş girişimi ise, askeri teknolojiler akademinin elindekilerden her zaman daha ileridir o da ayrı mesele. Biz ulaşamadık bu mutasyona diye, ulaşılamaz diye bir şey yok elbette.
0
gayda
(17.12.20)
(21)

Kadınlara bir soru: Size alınan hediyenin maddi boyutunu önemser misiniz?

Berck
Malum, yılbaşı yaklaşıyor... Söz konusu olan şey özel gün hediyesiyse(sevgiliden), gerçekten "önemli olan düşünülüp bir hediye alınmış olması" mıdır, yoksa düşük fiyatlı bir hediye verildiğinde "ne ucuzcu ya" diye içinizden bir memnuniyetsizlik yaşar mısınız?
Malum, yılbaşı yaklaşıyor...

Söz konusu olan şey özel gün hediyesiyse(sevgiliden), gerçekten "önemli olan düşünülüp bir hediye alınmış olması" mıdır, yoksa düşük fiyatlı bir hediye verildiğinde "ne ucuzcu ya" diye içinizden bir memnuniyetsizlik yaşar mısınız?
0
Berck
(16.12.20)
Memnuniyetsizlik yaşamam. Maddi değerinden ziyade üzerine düşünülmüş hediye daha kıymetli bence. Aksine pahalı bir hediye rahatsız eder. Aldığım hediyeler içinde en çok sevdiklerimden biri minik bir tahta taraktı misal.
0
Amaranta ursula
(16.12.20)
Gitsin postaneye yılbaşı kartı atsın mesela. Benden mutlusu olmaz. Maddi boyutunu önemsemem. İfade ettiği bir şey yok çünkü.
0
a perfect lie
(16.12.20)
maddi boyutunu önemsemem. ama geçerken öylesine standart bişey (benim için özel bi anlamı olmayan kupa, tshirt vs ) aldıysa da hiç almasa daha iyiydi derim. yoksa parayla satın alınmasına bile gerek yok, kendi yaptığı,yazdığı bişey bile olabilir.

öte yandan gayet pahalı bişey alınca da yine hediyesine göre "vay öküz, görgüsüzlük yapıp bu hediyeyi almış" yerine "canım, benim için etiketini önemsememiş" diyebilirim.

düşünülüp alınan hediye ne? burada o önemli.
0
jimjim
(16.12.20)
önemsemem, pahalı hediyenin altında ezilmek istemem.
0
siyah gece
(16.12.20)
pahalı hediye olması çoğunlukla artıdır.
ama ucuz hediye eksi değildir.

önemli olan elbette düşünmesi ama çoğunlukla düşünmeden alıyorlar bu da bir gerçek.
jimjim+1
0
rewlack
(16.12.20)
Pahalı hediyenin altında ezilmek de dert sonuçta ama milyoncudan mutlu yıllar yazan kupa ile gelince al senin olsun demişliğim var :)
0
cilekli pasta
(16.12.20)
Eski işyerimde yılbaşı hediyeleşme çekilişi yapılırken tüm kadınlar ortaya konuşup ehihihi 100 liradan ucuz olmasın ehhihih şaka şaka ihihih yapmışlardı.

Öylesine bir yazasım geldi.
0
heidi'nin dedesi
(16.12.20)
hediyede önemsenmiş olmak beni çok daha fazla mutlu ediyor. hediyeyi de değerli yapan şey benim için özel düşünülmüş olması. maddi değerini pek önemseyemiyorum.
0
kaptan maydanoz
(16.12.20)
Tek beklentim ucuz ya da pahalı beğendiğim bir şey alması. Sevgilimle artık bu zahmetlere girmek istemediğimiz için düz hediye çeki alıp geçiyoruz. Maddi ya da manevi anlam sevmiyorum işleve bakıyorum daha çok.
0
jazzabel
(16.12.20)
ucuz olmasi beni ilgilendirmez ama dandiklik ve dusuncesiz, gecistirilmis bir hediyeden hoslanmam. almak icin alinmasi kotu yani.

mesela gecen bir arkadasim baska bir arkadasima kolye aldi internetten. urunu alan kisi kendi adresine istedi o bakti gordu sonra diger arkadasa kargoladi. bence bu hediye cok guzel oldu :)
0
ala09
(17.12.20)
jimjim +1

bence burada maddi boyut, yol yordamla doğru orantılı olmalı.
bir de şöyle bir gerçek var: "düşünmesi yeter" diye bir şey yok bence.
hayır, düşünmesi yetmez, doğru düzgün bir hediye beklerim.
ama buradaki ölçü ne?

maddi durumu çok iyiyse, bana da eften püften bir şey aldıysa baştan savma bir hediye gibi görürüm ve kendimi değersiz hissederim.
maddi değeri yüksek olup hiç benle alakası olmayan bir şey alırsa da "düşünmemiş bile, parayı bastırıp almış" derim.
ikisi de beni mutlu etmez bu durumda.

yani bunun bir ortası olmalı.
bu doğum günümde sevgili değil de akraba konumunda biriyle buna benzer bir şey yaşadım mesela.
doğru zamanda, doğru tarzda, karşıdakine hem konum, hem yaş, hem ruh olarak hitap eden bir hediye almak önemli.
bu bazen el yapımı bir şey de olabilir, bir çanta ya da ayakkabı da.
çok değişken.

bir de yılbaşlarında daha eğlenceye yönelik, ıvır zıvır hediyeler alınabilir.
doğum günleri daha özel bence.
0
blatta hiberna
(17.12.20)
Hayır yaşamam. Hatta hayatımda beni en çok mutlu eden hediye elime hiç geçmemiş olan hediyeydi. Çünkü beklemediğim bir anda beklemediğim birisinden gelmişti, kabul edememiştim. Düşünülmek güzel şey.
0
ruhen hastayim ben
(17.12.20)
Kadınlar yerine erkekler yazın oraya ve düşünün , genellemenin nasıl bir canavar olduğunu görün.
0
docrivers
(17.12.20)
önemli olan sevmem.. sevdikten sonra parası önemli değil. özenini hissetmezsem üzülürüm.
0
lcha
(17.12.20)
eşime evlilik yıldönümünde iphone 11 aldım. ağladı ama üzüntüden "buna niye bu kadar para verdieeeaaaağğğn" çekti halbu ki hayaliydi. yani benimki maddiyata bakıyo ama harcama yönünden sdsfsd
0
KidLazer
(17.12.20)
Bu biraz kişilerin ekonomik durumuyla yaşıyla falan da ilgili. Özel bir gün olmadan öylesine içinden gelip alınan bir şeyin maddi boyutunu önemsemem. Ama karşımda işinde gücünde maddi problemi olmayan biri varsa doğum günü gibi özel bir günde doğru düzgün kaliteli bir şey beklerim.

Sırf benim beğeneceğimi, bana yakışacağını düşünerek fiyatına değer diyerek alınan bir hediye de düşünülmüş ve değer verildiğini gösteren hediyedir bana göre. Pahalıysa manevi değeri yoktur, düşünülmemiştir diye bir şey yok. Onun dışında akılda tutulmuş, o kişiye dair özel hediyeler de manevi anlamda önemlidir, pahalı olup olmadığına bakılmaz.

Yılbaşı özel bir gün değildir, kupa, kitap falan her şey alınabilir.
0
aquarium
(17.12.20)
Pahalı hediyenin altında ezilmek istemem +1

Daha ileri giderek, hiç hediye alınmamasını tercih ederim.
0
peki madem
(17.12.20)
Hediyenin benim düşünuldüğümu gösterme gibi bir işlevi yok bende. bu hediye işi beni okadar rahatsız ediyor ki 18-19 yaşı civarı hediye alıp vermeyi kestim yetişkinlerle. Hediyeleşme alışverişe dönüyor, üstelik sahiden zaman ve emek kaybı, her sene cetrefilleşen bir mesele, ugraşmaya değmez. Hayatı zorlaştıran bir şey çok. Coçuk tanıdık varsa alıyorum hala kücük seyler, onlar da resim falan yaparsa kabul ediyorum. Onlar dışında hediye konusunda katıyım.Şu olabilir, geziyorsunuzdur bir şeye bakıyordur, ihtiyaç ya da istediği o anda sen ödersin, kendiliğinden gelişen bir şey olur biter. Şimdiki sevgiliden de bir tek sneakers kabul ediyorum. O da diğerleri eskidiyse. Şöyle bir bakıyor, bunlar daha eskimemis diyor geçiyor, yıprandıysa ayakkabılar bir çift alıyor. Hep de aynı model bir sürprizi de yok ama ona seviniyorum çok (*-*)
ay soruya da cevap vermemis gibi oldum. Cevab veriyorym: Karşımdakini ucuzvu dneilecek ya da hava atacağı bir koşulu ortadan kaldirarak durumu çözüyorum
0
velvetmorning
(17.12.20)
asla. hediyedir. düşünülmek güzel. :)
0
naksidil
(17.12.20)
beni düşünerek seveceğim bir hediyeyi alması her zaman artıdır. misal yılbaşı hediyesi bana parfüm almış ama çok istediğim ve tek sevdiğim parfüm oydu, çok bilindik high end bir marka olmamasına rağmen kur farkından dolayı epey pahalı olan bir parfümdü. ben fiyatından dolayı alamıyordum. başka pahalı parfüm alsa hoşuma gitmezdi, özellikle onu almış olması beni çok mutlu etti. yani demek istediğim kişiye özel ve onun sevdiği bir şeyse maddi değerinin pek bir önemi olmuyor (fotoğraf baskılı yastık vb şeyler hariç).
0
harekatamiri
(17.12.20)
Önemsemem. Pahalı olmaması tercih sebebi hatta. İnce görsün yeter.
0
gayda
(17.12.20)
(2)

Bir filmdeki yemek sahnesi?

grrrrrrrrrr
Filmde tarikat gibi bir grup var. Karanlık bir ortamda bir masa etrafında 20 kadar kişi ellerini kullanmadan ağızlarında çatallarla aynı anda birbirlerine yemek yediryorlar gibi bir şey hatırlıyorum. Gerlim filmiydi. Adı neydi hatırlyan çıkar mı ya?
Filmde tarikat gibi bir grup var. Karanlık bir ortamda bir masa etrafında 20 kadar kişi ellerini kullanmadan ağızlarında çatallarla aynı anda birbirlerine yemek yediryorlar gibi bir şey hatırlıyorum. Gerlim filmiydi. Adı neydi hatırlyan çıkar mı ya?
0
grrrrrrrrrr
(05.12.20)
"la grande bouffe" olabilir mi içinde bu tarz milyon tane saçmalık vardı. hatırımda tek kalan kısmı absürt iğrençliği, gözüm yemedi sahnelerine tekrar bakmaya.
0
koskoca kirpi
(06.12.20)
The East?
0
gayda
(06.12.20)
(58)

Eşim sürekli hasta ve işten kaçıyor

hkocaman
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırm
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırma seviyesine getiriyor, ya da olayla ilgisi olmamasına rağmen bir anda anne ve babamı kötüleyerek konuyu değiştirmektedir) Annem ve babam biraz daha eski kafa muhafazakar insan olsalar da, özlerinde gerçekten iyi insanlardır, annem geldiği zaman oturup da "kızım hadi şunu yap ben oturucam" diyen bir insan değildir. Kalkar kendi hazırlar herşeyi genelde. Zaten biz İstanbul'da onlar da Ankara'da olduğu için 365 günün sadece toplasan 10 günü beraberizdir. Yeni evli olduğumuz dönemde annem eşimin tembelliğini görünce (evde misafir varken sabah 11'de kalkıyordu veya uyandırılana kadar kalkmıyordu. Kendisi bütün gün evde yatmasına rağmen ben işten geldikten sonra yemeği bana pişirttirmeye çalışıyordu)bir iki kez laf soktu. Annemin laf sokması yanlıştı ama ben de eşim bir şekilde karşılık verir diye araya girmemiştim. Daha sonra bu yaptığım davranışın yanlış olduğunu düşünerek annemleri gelmeden telefonla uyarmaya başladım. Annemlerin olmadığı dönemde de çamaşır asıp dolaba dizmek harici hiçbir işi tek başına yapmıyor. Yemek kesinlikle yapmıyor. Bir kaç kere instagramdan gaza gelip yemek pişirmiştir o kadar. %95 yemek işi bende. Ya ben işten gelmiş yorgun argın bulaşık makinesine eşya dizip, bir yandan yemek yapmaya çalışırken, yatmaya devam etmekte olduğu kanepede uzanmış trendyoldan alışveriş yapıyor. Neredeyse her günümüz bu şekilde.
Hastalık kısmına gelecek olursak. Evlendiğimizden beri: örümcek korkusu, bağırsak solucanı korkusu, beyin felci korkusu, hpv korkusu, kanlı dışkı korkusu, geç adet korkusu, akciğer kanseri korkusu, ağız kanseri korkusu, diş eti siğili korkusu, dil siğili korkusu ve aklıma gelmeyen sayısız korkudan ötürü ev işlerini yapmamayı bahane ediyor. Suratında sürekli bir mutsuzluk var. Yeni mobilya alınacağı zaman çok mutlu oluyor. İKEA'ya gideleceği zaman yine mutlu oluyor. Kredi kartına para gönderince mutlu oluyor. Onun harici genelde ya doktora gitme planı kuruyor, ya da hastaneye mi gitsek diye bana soruyor. Artık bunaldığımı, psikolojik destek alması gerektiğini söylediğimde beni ciddiye almıyor. Yardımı reddediyor.
Ben tek başıma evi geçindirmekte çok zorlanıyorum. Standart kredi kartı taksidimiz 8.000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum. Bu sabit giderleri karşılayacak parayı kazanamadığım aylarda eksiye düşüyorum (şu an oldukça eksideyim) ama buna rağmen harcamalarda kısıtlamaya gitmeye çalışmıyor. Benim yemek hazırlamadığım her gün aşağı yukarı öğlen ve akşam toplam 120TL'lik yemek söylüyoruz. Ben aileden zengin birisi olmadığım için extra çalışmadığım zamanlar parayı denkleştirmede çok zorlanıyorum. Bunu bir türlü ona anlatamıyorum ama. Ya nası desem, hani gel 50.000TL kredi çekelim mobilyaları yenileyelim desem ona, tamam hadi der heyecanlandır. Beni durdurmaya çalışmaz, anlatabiliyor muyum?
Evde sürekli bir drama ortamı var. İzlediği Türk dizileri gibi entrikalı konuşmalar, kavga çıkarıcı hareketler yapıyor. Konuyu yumuşatmaya çalışıyorum ama bir şekilde kavga çıkarmaya çalışıyor, sürekli olarak huzursuzluk var evde. Alttan almayıp, onunla sözlü çatıştığımda baskın geliyorum haklı olduğum için. Benim baskın gelmeme tahammül edemeyip karakterime laf ediyor, anneme babama laf ediyor, kariyerime laf ediyor, göt yalayarak para kazandığımı ima ediyor vs.
Kavga esnasında ben de az malın gözü gibi davranmıyorum. Onun bana söylediği bütün aşağlıyıcı cümleleri ben de ona ediyorum altta kalmamak için. Ben de onun tembelliğiyle, uyduruk üniversitesiyle aşağılıyorum. Çünkü başka kozum yok. Tutup da eşime şiddet gösterecek bir adam değilim. Tek yapabildiğim o bana sözle bel altı vurduğunda benim de ona sözle bel altı vurabilmem.
Sürekli kavga edilen bir ortamda büyümüş. Ben ise kavgasız bir ortamda büyüdüm (bu da çok sağlıklı değil çünkü hep babam alttan almış). Gerçekten evlilikte huzur arıyorum ama olmuyor bir türlü. Sanki ilişkimiz hiç düzelmeyecek gibi geliyor.
Daha geçen hafta ağzında bir tek kendisinin görebildiği ağız tümörünü diş hekimine gösterdik boşu boşuna 350TL para verdik. O hastalık biter bitmez sırtında bir ağrı başladı ve 4 gündür yatıyor kanepede ağlamaklı bir suratla. 9 kez bulaşık makinesi doldurdum, tezgahı sildim. Etrafı topladım yerleri süpürdüm. Bir yandan da işe gidip geliyorum. Az önce konuşmaya çalıştım ve beni ilgisizlikle suçladı. Onu yalnız bırakıyormuşum, hastalığını ciddiye almıyormuşum. Suçlu benmişim.

Daha önce 2 3 kez evi terkettim ama aynı akşam geri döndüm onun aramasından sonra. O da 1 2 kez terketti ama geri döndü aynı gün. Boşanmaktan da korkuyorum. Bizim ailemizde pek yoktur böyle boşanmak, etmek.

Ne olur yardım edin. Ne yapmalıyım? Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.

EDIT: Misafir konusunda daha hassas davranıyor son 3 4 aydır. Kalkıyor, ilgileniyor, beraber yapıyoruz ve ağırlıyoruz. O konuda düzeldi yani. Anlatmamın sebebi ailemle niye ters düştüğünün kökeninden bahsetmek içindi. Ailemle de telefonda görüşüyor problemsiz bir şekilde. Onlar bize gelmeden önce geriliyor sadece.
0
hkocaman
(29.11.20)
Adama hem hizmet ediyorsun, hem karnını doyuruyorsun, hem geçimini sağlıyorsun, hem de sevişerek fiziksel ihtiyaçlarını gideriyorsun. Üstüne para verse bunlardan ikisini dahi ayni kişiye yaptıramaz. Valla bravo.

Sizin oralarda boşanma yoksa kalkıp sizin oralara gitme sen de. Bosan, tek başına yaşa.
0
elorelia
(29.11.20)
daha önceden farklı mıydı eşiniz?

hani bazı durumlarda konuşmak, psikolojik destek almak falan iyi gelir tamam da sizin anlattığınız olayların elle tutulur tarafı yok. hazır çocuk falan da yokken yollarınızı ayırın.
0
hadsafhada
(29.11.20)
siz erkek tarafı mısınız? metinden anlamakta zorlandım da.
0
theseachange
(29.11.20)
@elorelia metni yazan erkek
0
austra
(29.11.20)
Yanlış anlaşılma olmuş, ben erkeğim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Sadece bu anlattıklarınıza göre (karşı tarafın da argümanları vardır muhtemelen): Boşanma korkunuzun üstüne çalışın ve aşın diyebileceğim. Bazı boşanmalar evlilik kadar kutlu bir olay. Bir hatanın bedelini hayat boyu ödemek ne kadar mantıksız. Bir yandan da nafakasız boşanmanın yollarını araştırın.

Bu ekonomik krizde gereksiz yapılan her alışveriş ziyan. Borç durumunu gerekçe göstererek, kullandığı kredi kartını kullanıma kapatıp borcunu yapılandırın. Asla kredi kartı vermeyin. Sadece nakit verin makul giderlerde kullanması için. Ev için gereken alışverişi kendiniz yapın. Yemek pişirmek istemediğiniz günlerde, kendiniz dışarda yiyip gelin. Kendisi napıyorsa yapsın. Onun bilmediği bir hesap açın, borçtan kalan parayı oraya aktarın.

Çocuk isterse ASLA yapmayın.
0
gayda
(29.11.20)
Boşan gitsin bu ne ya, hafakanlar bastı okurken. Ailemizde boşanmak yok vs ne demek ya.

Ayrıca şu birkaç şeyi bilirsek belki daha iyi yorum yapabiliriz; nasıl tanıştınız, ne kadar sevgili kaldınız, yaşlar kaç? Evlenmeden önce bu huylarıni gizliyor muydu, siz mi sezemediniz?
0
austra
(29.11.20)
Kimseye kolay kolay ayrılın, boşanın yazmıyorum bu sitede ama bence boşanın. Okurken ben sıkıldım. Bu arada aileniz her şeyin farkındadır. Boşanırsanız niye boşandınız diye sormaz kimse.
0
dissendium
(29.11.20)
'Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.'

Düzelmeyecek. Olmayacak. Kavga etmekten drama yaratmaktan başka iletişim şekli bilmeyen insanlar, kendilerinde bir sorun da görmüyorlarsa, ölene kadar öyle devam ediyorlar.

Ayrıca şiddet her zaman fiziksel olmaz. Sizin ilişkiniz şiddet dolu.
0
otonomo
(29.11.20)
Arkadaşlar şunu tekrar belirteyim. Özünde iyi bir insan olduğunu biliyorum ve onu seviyorum. O sebeple boşanmayı düşünmek bile beni çok üzüyor ve korkutuyor. Ayrıca boşanırsak ne yapar ne eder? Ben onu çok sahiplenmiş durumdayım. Korumamdan çıkmasını göz almak bile ürkütüyor.

Başka bir yolu yok mu? Benzer deneyim yaşayanlar hep mi boşandı?
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Yani bilmiyorum çok tek taraflı anlatılmış gibi geldi ama gerçekten anlattığınız gibi ise böyle biriyle ilişki devam ettirmeye gerek yok. Sizi baya kullanıyor, böyle bir ilişkinin devam edebilmesi çok enteresan cidden. Bir de nafaka da ister şimdi ayrılsanız. İş falan aramıyor mu hiç?

Kendi başınıza huzurlu yaşarsınız hiç değilse.
0
playing star again
(29.11.20)
gayda +1000
karşı taraf acaba neler düşünüyordur diye kendime sordum.

yavaş yavaş gücünüzü çekin, bir bakın bakalım kendi haline neler yapabilecek. yemek yapmayın, bulaşık yıkamayın, temizlik yapmayın. sorumlulukları ona yükleyin.
bence tamamen bencil olun

nafaka vermeden, daha fazla zarar almadan boşanmanın yollarını arayın. ayrıca bu süreçte de kozunuz olsun, toplamaya çalışın.

bunca sene çok iyi dayanmışsınız.
şu anda kendinize kötülük ediyorsunuz, böyle de gitmez zaten. kim ne,der ne düşünür diye düşünmeyin, boşanmak bu durumda bayram demek olur gibi.

bol şans
0
MtKrt
(29.11.20)
@hkocoman

yazmadığım şeyler vardı ama dayanamadım.
siz boşanmak istediğinizi söyleseniz, o çok iyi bir insan dediğiniz kişi acaba nasıl bir canavara dönüşecek? nafaka için neler neler yapacak?

sizi tamamen kullanıyor, başka bir açıklaması yok, iyi niyetinizi sömürüyor.
hatta "oh bee kapağı iyi yere attık, evlendim kurtuldum" diye de düşünüyordur. belki de sağlam nafaka koparmak için böyle davranıyordur.
ama hiç bir şey göründüğü kadar masum değil, o kesin.
0
MtKrt
(29.11.20)
@MtKrt
benden 4 yaş küçük, ikimiz de 30lu yaşların başındayız. mezun olduğu bölüm işsizlik sıkıntısı çektiği için yaptığı görüşmeler olumlu sonuçlanmıyor. hem ülkenin hali de malum. görüşmelere gidiyor ama kimse işe almıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
bence tedavi olasi lazim. diyorum ama bencil de geldi biraz.
annen annesine durumu anlatsin. kuzenimde böyleydi, is ciddiye binince birazcik duzeldi.
0
wishmaythşngs
(29.11.20)
“8 000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum”
20.000tl aylık geliriniz varsa bence bir şekilde onu kendi işinize dahil edebilir ya da ona bir iş kurabilirsiniz. Bu yola gelecek mi bakalım?

Ben de daraldım bu arada okurken
0
her giriste sifresini unutan adam
(29.11.20)
Tembelliğin bu kadarına tahammül edemezdim ben ya... Para kazanmıyorsa ev işlerini üstlenmeli çünkü evlilik hayat ortaklığıdır. Belki depresyon geçiriyodur diycem ama baştan beri böyle diyosunuz, bu kadar uzun süremez ki...
Bence çift terapisi ayağına terapiye başlatın, belli ki sorun psikolojik. Olmuyorsa da lütfen çok yıpratmayın kendinizi, kimseye heba etmeyin ömrünüzü.
0
megalomaniac
(29.11.20)
Evlenmeden önce de hastalığa bu kadar takmış mıydı?
0
oyokbuyoknevar
(29.11.20)
boşanma ufukta gözükünce gerçekte kimle evli olduğunu göreceksin.

nafaka versen de farketmez, en acilinden boşan. nafaka seni rahatlatır bu durumda.

"korumamdan çıkması" sözü hiç hoş değil, bu arada. koca koca insanlarsınız.
0
stewie
(29.11.20)
@stewie
bensiz pek fazla ayakta durabileceğini sanmıyorum, o sebeple söyledim. belki yanılıyorumdur, ki umarım yanılıyorumdur.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
psikolojik olarak bir rahatsızlığı var gibi duruyor, belki majör depresyondur. bu kadar seviyorsanız, kesinlikle profesyonel yardım almasını sağlayın bir şekilde. terapi/ilaçlarla iyi olacaktır.
0
candide
(29.11.20)
Abi manyak mısın ne stigmasından korkuyorsun? Boşa gitsin. Babasının evinde yayar bir tarafını istediği kadar dizi izler. Böyle bir kadına bunca zaman iyi dayanmışsınız. Aklıma arkadaşım geldi. Benzer durum. Boşanırken her şeyini verdi, kurtuldu. Dünyanın en mutlu, en hafif insanı oluverdi. Sizi suyun altına çeken bir ağırlık var. Kesin kurtulun nefes alın. Birisi arkadaşın üstüne avukat atsın.
0
catch the arrow
(29.11.20)
Hocam yarın boşan rica ediyorum. Ya da çok seviyorsan, son kez şans ver kendisine net bi şekilde düzelmezse boşanacağını söyle, bikaç ay daha bak düzeldi düzeldi, düzelmedi yol ver gitsin. Böyle hayat geçmez.

Böyle olacağını bilsen evlenmezdin değil mi? Cevap burada gizli. Zararın neresinden dönülürse kardır.
0
sekerse tehlike
(29.11.20)
Eşiniz gayet ne yaptığının bilincinde. Büyük ihtimal eşinizin ailesi de durumun bilincinde. Sizin gibi evliliği olan çiftlerde bu işler böyle yürüyor. Kadın hiçbir şey yapmıyor, üstüne istedikleri olsun keyfi bozulmasın diye hastalıklar, bahaneler, kavgalar. Eşiniz kendi keyfini, rahatını düşünerek sizin hayatınızı mahvediyor. Siz onu sanırım yağmurda kalmış yavru kedi/köpek olarak görüyorsunuz. Napar siz olmasanız, kim bakar, bir eli bulaşıklara dokunsa aman ne olur elleri, deterjan koklasa ne hallere düşer, ailesinin evine gitse ne derler ona, sonuçta hayatınızın geri kalanını geçirmeyi planladığınız birisi diye düşünüyorsunuz ama düşünmeyin.

Siz şuan sadece kendinizi harcıyorsunuz, ilerde çocuğunuz olursa eşiniz değişmeyecek, çocuğun tüm sorumlulukları sizde olacak. Belki siz yıkayana kadar çocuğu yıkamayacak, çocuk elinden iş gelecek yaşa gelince ondan bile beklentiye girecek. Çocuğunuz olursa eşiniz ona da hayatı zehir eder.

Eğer siz eşinizin beklentilerini bilerek karşılaşamazsanız size de ailenize de hayatı dar eder. Kavga gürültü yine istediğini yaptırır. Yarın öbür gün işiniz bozulsa, haliyle eşinizin keyfi bozulacak valla evi terk eder, benim keyfim, rahatım senin yüzünden bozuldu diye. Her insanın evlilikten beklentisi farklı. Belki siz bu evlilikten pekte rahatsız değilsinizdir, sonuçta 3 yıldır böyleymiş ilişkiniz. Kimisi 3 ay böyle birine dayanmaz.
0
GoodMorningTeacher
(29.11.20)
@wishmaythşngs

ben annesine daha önce 1 ya da 2 kez telefonda açıklamaya çalıştım durumu. ama onun da elinden birşey gelmiyor denese de. onlar telefonda nasihat verince bu sefer onlara da bağırmaya başlıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@sekerse tehlike

evet evlenmezdim.

bu arada ben onu kesinlikle pışpışlamıyorum. yapması gerekeni yapmadığında soğuk davranıyorum. yapması gerektiğini hatırlatıyorum. defalarca söylüyorum. yeri geliyor ben tartışma açıyorum. ama yine dönüyor dolaşıyor en başa dönüyoruz, gelişme yok yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Bekara boşamak kolay ama hocam böyle devam etmez bu iş. Tüm yazılanları okudum, iyi ki bekarım dedim bir an. Bu nedir yahu böyle hayat geçmez.
0
electrobuzz
(29.11.20)
Yani makul düşünce, işsizliğin aile bütçesine katkıda bulunmaya mani olmayacağı. Eşit mal paylaşımı bu yüzden var ve olmalı. İlla nakit olmak zorunda değil ki katkı. Para kazanmanın zorluğunu takdir eden insan (zor para kazanmak) bu krizde alışverişe abanmaz hayat arkadaşının parasıyla. Deterjan için bile indirim kovalanacak dönem bu, içerdeyim diyorsunuz bi de. 20 gün evde yemek pişirse, +2400 lira katkı demek bu. Bu dönem çiftlerden birinin işsiz kaldığı aile az değil; evde kalan çocuklara bakıyor, yemek yapıyor cinsiyetten bağımsız. Bu masraflarda kesintiye gidiliyor gözlemlediğim bütçe elvermeyince.

Ama ideali tarif eden yaklaşımlar işe yaramaz sizin durumunuzda. Sorun elbette psikolojik, belki depresyonda, depresyon tedavi edilebilir bir şey. Ama hastalık takıntıları, ilgi açlığı filan daha köklü psikolojik sorunlar bunlar. Sizin göstereceğiniz hiçbir ilgi yetmez zaten. Sadece madden değil manen de parazit besliyorsunuz.

Ama zaten aradığınızı bulmuşsunuz bi yerde, bu konuda da belki özeleştiri yapmalısınız. “Provider” rolü üstlenmişsiniz, “korumamdan çıkmasını göze almak bile ürkütüyor” demeniz çok dikkatimi çekti. Siz bu rolü üstlenmişsiniz (bilinçli veya bilinçsiz onu siz bilirsiniz), şimdi baş edemiyorsunuz veren taraf olmakla. Ama böyle dinamikler kardeşlikte, arkadaşlıkta, hiçbir ilişkide çok kolay değişmiyor. Silme imkanı varsa, silip yeniden başlamak daha kolay.

Bir de tek taraflı anlattığınız kadarıyla söylüyorum, profil tanıdık bana. İş bulmasına da ümit bağlamayın. Şimdi bir birim alışveriş yapıyorsa, artar; şimdi tercih edilen markaların üstüne çıkılır; şimdi ev işlerinde destek olmuyorsa, temizlikçi tutulur; şimdi yemek yapılmıyorsa, iş bulunca zaten yapılmaz. Kendi maaşı yetmez, yine size girer. Ama iş bulursa nafakadan yırtarsınız çocuk olmayınca, o da olumlu.
0
gayda
(29.11.20)
@j r r tolkien hayrani

normalin ne olduğunu bilmiyorum. evde 3 güne bir sözlü tartışma olması normal mi? her dışarı çıktığımızda, avmde, sokakta anlaşamamamız normal mi? benim alttan mı almam gerekiyor? hep erkek mi alttan almalı huzur olması için? kadınların pms öncesi erkeğe kötü davranması normal mi mesela?

Anlatabiliyor muyum? Evlilikte ne normal ne normal değil ben de algılayamıyorum. O sebeple yardım istedim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@gayda

işe girerse tüm maaşıyla istediği masayı alacağını söyledi. eve katkı ya da borçlarıma yardım etme hususunda bir düşüncesi yok.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
36 ayın 35inde hiç çalışmamak ve bunu artık normalleştirmek. evde tüm gün oturup kocasının vereceği parayla yaşamak. anne babaya saygısızlık, elini bir taşın altına sokmamak ve kendisi haricinde herkesi suçlamak. boşan güzel abicim, boşan mutlu ol.
0
ismim ibrahim
(29.11.20)
Cocuk yapma sakin, eninde sonunda bosanirsiniz zaten, cocuga da sana da yazık.
0
kveldulv
(29.11.20)
Böyle bir profilin düzelme ihtimali % 1 bile değil.
Evlilik paylaşmak demek, tek taraflı bir sömürü düzeni değil.
Ne kadar erken kurtulursan o kadar iyidir.
0
alfred
(29.11.20)
kardeşim bence oturup konuşmanın zamanı gelmiş. ortada gerçekten psikolojik bir problem de olabilir. sürekli hastalık hissi, sürekli şikayet bunlar sağlıklı insanın istese bile sürekli yapabileceği ve sürdürebileceği şeyler değil. bence boşanma vs konusundan önce bi pro yardım alın derim. yani düşünsene insan çalışmak istemediği için her gün ağrım var diye yatabilir mi, hasta taklidi yapabilir mi? bana mantıklı gelmiyor. ha artık uğraşmak istemiyorsundur, onu da anlarım gayet mantıklı, o zaman da bence boşanmak mantıklı. özellikle kavgasız bir ortamda büyüyen sen için huzur en büyük hakkın bence, yazık günah.
0
roket adam
(29.11.20)
Boşa. Boşanın demiyorum bak, boşa.
0
pass
(29.11.20)
Pass +1 boşa.
Çocuk yapma, boşa.
İlk işin iyi bir avukat bulup kadına nafaka vermemenin yollarını ara ve boşa.

Ulan bize böyle adamlar rastlamaz ya. Ben sevgilime bu kadının yaptıklarını yapamam mesela. Anında boşanır.
0
Hallegadola
(29.11.20)
Siz her şeyi yüklenmişsiniz. Nasıl olsa beni seviyor, başkasını bulamaz, benden de boşanamaz diyor. O yüzden çok rahat davranıyor. İş bulamaması nedeniyle psikolojisi bozuk. Psikiyatriste götürün mutlaka. İşsizlikten kendinde hastalıklar buluyor ve size sarıyor. Daha da düzelmiyorsa konuşun ve boşanın. Ömür boyu çekilecek çile değil. Sakın çocuk yapmayın.
0
beyaztenlikiz
(29.11.20)
Okurken şiştim. Allah yardımcın olsun. Böyle kadın çekilmez. Evlilik terapisine gidin derim de alacağın cevaplar az çok belli. Çocuk yapma aman deyim. Otur ciddi şekilde konuş uyar, duygu sömürüsü yaparsa yeme, gerekirse de ayrıl dostum ne diyelim. 3 yıl böyle ise işkence görmüşün sen haberin yok.
0
Topalordek
(29.11.20)
İşte işsizlik büyük bir derttir, onu çeken bilir. Masaya istemsiz güldüm. İşsiz insanın derdi ilk maaşıyla masa almak olmaz ya. Hobi olarak çalışacak çalışırsa, siz yine aynı. Girip bakın sözlükte ilk maaşla yapılanlar başlığına.

Psikolojik destek oh ne ala filan da, sizin demenizle olmaz. Sizin ısrarınızla bi fayda zor yani, kendi iradesiyle çözüm araması lazım işe yaraması için. Ayrıca, otuzlu yaşlar diyorsunuz, geride yıllar var insanı o yaşa getiren demek. Böyle davranış motiflerini oluşturan yani. Öyle üç beş kere psikologla konuşayım da düzeleyim gibi bi şey yok.

Eninde sonunda boşanmaya sıcak bakacaksınız. Ama o zamana kadar yıpranacaksınız, bezince boşanacaksınız. Bu problemi faydaya dönüştürmek için bana makul gelen muhatabınız neyi niye yapıyordan ziyade kendi durumunuza odaklanmanız. Şikayet etsek de değiştirmek için böyle yetersiz kaldığımız durumlarda, aslında bi sekonder faydamız oluyor gözümüzden kaçan. Nasıl böyle bir evliliğe sürüklendiğinizi anlarsanız kendi zaaflarınızı anlarsınız gibi geliyor bana. O zaman da o şimdi seviyorum dediğiniz insan sizin zaaflarınızı nasıl istismar etmiş (bilmeyerek veya bilerek) görecek ve kaçınılmaz olarak tiksineceksiniz.

Çift terapisi de denenebilir, çünkü biz ne okuyorsak sizin gözleminiz. O yazsa böyle tek taraflı, eşim okuduğum okulu küçümsüyor dese sadece, diğer konulara değinmese, ona da hak verilirdi. Ama sadece yazdıklarınıza bakarsak, ben olsam kendime odaklanırdım nası böyle bi tufaya düştüm diye. Diğer ilişkilerinizi (arkadaşlık, aile, akraba, iş hepsi) bi tartmakla başlayın, memnun etmek için çok fazla feragatte bulunduğunuz bi durum var mı misal? Motif aramak lazım yani, benzer rollerde buldunuz mu kendinizi daha önce diye.
0
gayda
(29.11.20)
Bir cok kisi boşan yazmış. Biraz da kendimden bahsedeyim cunku ben de haksizsam bunlari duymak isterim. Pandemiden beri homeoffice calisiyorum. Evin bir tane odasini ofise çevirdik orada masam bilgisayarim vs var. Sabah 7'de kalkiyorum bazen 8-8.30a kadar calisiyorum. Surekli bilgisayar başında oldugum icin itici oldugumu soyluyor. Mesela bu kadar bilgisayar başında calismak bir kadin gozuyle itici mi? İlla spor salonuna mi gitmem gerekiyor itici olmamak icin? Ayni sekilde pandemiden beri haftada 2 kez internetten arkadaslarla bulusup wow oynuyoruz. Sadece Pazartesi ve Cuma her biri 3 er saat sürüyor. Bu zaman araliginda esim yalniz kaliyor, tvdeki dram dizilerini izliyor. Diger gunlerde ve Kalan zamanlarda esimle disari cikiyoruz kisa yuruyusler yapiyoruz. Avmlere gidiyoruz orada dolasiyoruz, alisveris yapiyoruz. Ama benim uzun mesai saatlerim onu boguyor olabilir mi? Ayni sekilse onun izlemek istedigi dizileri ben sıkıcı buluyorum. Son donem psikolojik dram dizilerini takip ediyor ben 10dk dayanamiyorum izlemeye. Mecburen yalniz birakiyorum. Arada beraber izledigimiz de oluyor tabi. Surekli yalniz degil yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
işin pc başında olmak itici olan bişey yok. kendi kafasında bir dünya var orada da seni oraya uygun görmüyor. muhtemelen çok fazla yerli dizi izliyor ve instagramda çok takılıyordur. oradaki pembe hayatlar gözünü boyamıştır. ne yaparsan yap düzelmez. boşanmak istemiyorsan da en sakin en sorunsuz günde karşına al ve boşanmak istediğini sakince söyle. sakın kavgalı günde söyleme. ciddi görün ve sorunları anlatma. sadece hayal ettiğim kişi sen değildin de geç. sorunu bu şekilde kendinde aramaya başlar. 100 saatte hatalarını anlatsan bişey değişmez. kilit 10 kelime yeter. hayal ettiğim kişi bu değildi ve artık sevmiyorum de.
0
avatar is back
(29.11.20)
şu an covid pozitifim, ağrım sızım ve acayip yorgunluk var ama bir gün bile yatıp dinlenemeden gecem gündüzüm birbirine karışmış bir şekilde 3.5 aylık bebeğe bakıyorum (benim de eşim doğumdan sonra evi terk etmişti, 1 ay evde yalnız kaldım). bugün ayrıca yemek yaptım, iki posta çamaşır yıkayıp astım/kuruladım (fırsat bulursam banyo yapacağım ve kuruyan çamaşırları toplayıp yerleştireceğim; bunları da bebeği uyutmaya çalışırken yazıyorum). evi devamlı toplama modundayım, eşimse içtiği su şişesini bile koltuğun altına yuvarlıyor (bugün evdeki çöpleri topladı, bulaşık makinasını doldurup boşalttı hakkını yemeyeyim şimdi). biraz önce eşimin (benim sürekli düzelttiğim ve onun devamlı dağıttığı) çamaşır çekmecesini düzenledim. eşim negatif çıkmasına rağmen benden daha fazla hasta mesela. neden bunları yazdım? eşim benim hakkımda duyuru açsa tıpkı senin yazdıklarını yazar ve buradaki herkes de boşansana der. halbuki hiç de öyle değil. bir de eşinin ağzından dinlemek gerek. duyurunda anlattığın kadın profilini okuyunca ne kadar kötü bir evlilik, ne kötü bir eş diyor insan ama iki tarafın anlattıkları o kadar farklı oluyor ki kimseye haklısın haksızsın diyemiyorum. eşin neler anlatırdı acaba?
0
deartheodosia
(29.11.20)
@deartheodosia

Benle ilgili sorulariniz varsa yanitlarim.

Esim corona pozitif olsa, ispat edemem ama yemin edebilirim, sadece ve sadece tuvaelete kalkar. Mutfaga gidip 1 bardak su almaz. Kanepeye yatip kivranir durur sadece.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
senle ilgili soruları senin değil eşinin yanıtlaması gerekiyor. sen de bizi anla, inanması güç bir durum. bizimki gibi evlenen kadına "gelin" denen bir memlekette kadının bu kadar yan gelip yatması ve senin de buna 3 yıldır yeter behh dememen hayli enteresan.

oyokbuyoknevar'ın sorusunu tekrarlamak istiyorum. evlenmeden önce nasıldı? kaç sene görüştünüz? hiç mi falso vermedi? bile isteye mi evlendiniz?

bu arada nafaka diyen arkadaşlar, siz de biliyorsunuz ki çocuk olmadan nafaka falan olmuyor ortada. hele 3 yılda asla. Karısını 40 yıl eve hapsedip sonra 20lik almak için kadını sokağa atanlar için bu nafaka olayı. acunun şeymaya verdiği de tamamen sus payıydı.
0
birsürüsorumvarr
(29.11.20)
sadece terapiyle duzelirse ok, onun disindaki tüm yollar benim icin ayrilmaya cikar.
atiyorum ailesine söyledin, kizinizi uyarin böyle böyle ben bosanacam basdemiyorum. ondan sonra düzelirse ben kullanildigimi düsünürüm.

bir de insan kardesi olsa dayanamaz nesini seviyorsun ki artik yani bikmadin mi?

bir de ekstra senaryo ekleyecegim, annenlerin paraya ihtiyaci olsun onlara para gondermis ol, tepkisi ne olacak.
0
durgunfoton
(29.11.20)
abi sen ne kadar iyi niyetli bir insansın ya. hala kendinde hata arıyorsun ve itici mi diyorsun.
hala o çok iyi bir insan diyorsun
kusura bakma ama sen eşek olursan semer vuran çok olur.
sürekli çalışmışsın ve kadınlarla ilişkin olmamış sanırım
yukardakilere katılıyorum. bir an önce nafaka ödemeden boşanmanın yollarını ara
0
dafuq
(29.11.20)
bence siz sevildiğinizi, değer gördüğünüzü hiç hissetmiyorsunuz ve yazılan profildeki bir insan zeka seviyesi ya çok düşük ya da alemin çakalı biri. benim de dikkatimi işe girerse alacağı masa çekti. bunda bile sizin gelirinizle karşılamadığı hayalden bahsediyor. her hareketiyle sizi yetersiz gören biri. kendini daha iyilere layık zannediyor ama bir eş olarak selamı bile haketmiyor bunca değersiz tavra.

deneyebilirsiniz bazı şeyleri. maddi kısıtlama gibi ya da sıkıştım arabayı satayım gibi bi şey atın internetten daha ucuz modellere bakın borçları ödemek için mesela.(gelirinize göre araba olduğunu varsaydım)
maddi ve manevi yanınızda hissetmediğiniz için yani basit şeyler atın olay çıkaracak mı yoksa çözüm mü düşünecek. sorumlulukla tanışması lazım. @durgunfoton "sonradan düzelse o saate kadar kullanıldığımı düşünürüm" demiş buna da hak verdim ama siz de ilişkiye çok bilinçli yaklaşım sergilemek değil duygusala bakmaya çalıştığınız için bence direkt boşanmadan bahsetmek yerine ufak tefek hesapta olmayan olaylara tepkisine iyice bakın. eşim dediğiniz insan avmde dolaşmak dışında da yanınızda olduğunu hissetmeniz gereken kişidir. standart evlilik yalnız olmaktansa eşiyle paylaşınca iyi olunan şeydir bence. yalnızlık çok daha iyiyse neden evlenilsin. ha bu değil ki her sorun cıktıgında boşan ama başından beri bir düşünün kaç kere eşime güveniyorum deyip paylaşım sergilediniz. "o halleder" dediğiniz ne var sandalye almak dışında?

geçmiş olsun.
0
ala09
(29.11.20)
“Aynı kaynım” bile değil, “aynı kedim”
0
dedi ve gitti
(30.11.20)
yukarda verilen cevapları okumadım. tüm yazdıklarınızı da okumadım gerci.
yalnız benim anladığım, eşinizde bazı ruhsal hastalıklar (muhtemelen okb ve depresyon) varmış gibi duruyor.
çünkü (sizin anlattığınıza göre) tavırları normal ve sürdürülebilir değil.
önce bir evlilik danışmanına, oradan da psikoloğa veya psikiyatra gidilip tedavi yoluna gitmek lazım.
0
prizmatik
(30.11.20)
üstteki cevapları okumadım ama eminim herkes birçok konuda zaten söylenmesi gerekenleri söylemiştir.

ben biraz daha psikolojik açıdan bakmak istiyorum.
zaten "babam hep alttan almış" cümlesi her şeyi anlatıyor, detaya gerek yok.
babanızla aynı kaderi yaşamakla ilgili bir sorununuz var.

bilinçaltında ya babanızı çok sevip, ona bir noktada belki acıma ya da şefkat duygusuyla yaklaşır ve onu yalnız bırakmamak için onunla aynı kaderi paylaşırsınız ya da babanızdan nefret edersiniz ve hayat sizi babanız olmaya zorlar.

ikisi de iki ayrı uç, iki ayrı denge ama iki aynı sonuç.
biri babayı yalnız bırakmamakla, biri babayı affedememekle ilgili.
sizinkinin ilk durum olduğunu düşünüyorum.
uzun lafın kısası, babanızla olan bağınızda bir fazla bağlanma ya da fazla empati olmuş, bunu düzeltmeniz lazım.
bu da terapiyle olur.

bu konularda annenizin de rolü vardır elbette.
eşiniz burada aslında bilinçdışından çağırdığınız, size babanızın yaşadıklarını yaşatacak, onunla kendinizi aynı hissetmenizi sağlayacak bir piyon gibi.
o yüzden boşanın demiyorum, zaten sizin ailenizdeki ilişki dengesi düzene girince ya eşiniz düzelir ya da kendiliğinden süreç işler ve boşanırsınız.

bu sorunu çözmezseniz boşanıp tekrar evlenseniz de kendinizi yine aynı döngüde bulursunuz çünkü bilinçaltınızdaki pattern bu.
terapiye gidin.

edit:
çift terapisinden bahsetmiyorum.
siz gitmelisiniz terapiye.
"sorun çıkartan ve hatalı/haksız olan o, ben neden gidiyorum?" diyebilirsiniz ama bunu yukarıda açıklamaya çalıştım.
bu aslında farkında olmadan sizin çağırdığınız bir şey.
bunu neden yaptığınızı bulup çözmeniz önemli, eşinizin ya da diğer dış etkenlerin bir önemi yok.
siz değişirseniz, onlar zaten değişir.
o yüzden hayatınıza neden böyle birini çektiğinize, aldığınıza dair kendinizle çalışmanız lazım ilk etapta.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
dahiliye+psikiyatri
düzenli ilaç kullanımı
0
bir soru sorcam
(30.11.20)
Boşanın diyemem "bekara karı boşaması kolay gelir." derler .Eşinizin burnunun sürtülmesi gerekiyor. Sizin onu terketmeyeceği, hep yanında olacağınız aklında onun için bu özgüven.
0
komando kani var bende
(30.11.20)
@blatta hiberna

tartışma esnasında ona kendimi savunurken, "niye annene karşı babanı da savunmuyorsun" diyor. "Madem etik değerlerin, kuralların var. Annenle de yüzleşip babanı savunsana benzer durumlarda" benzeri şeyler söylüyor. Bu dediklerinizle paralel olabilir mi? Her tartışmamızı evlendiğimizden beri aileme indirgiyor.
0
🌸hkocaman
(30.11.20)
evet, paralel.
yani tabii bunları bilinçli olarak söylemiyordur.
belli ki bunu sizi bir anlamda pasif bulduğu ya da "beğenmediği" için kınama amaçlı falan söylüyor ve ne söylediğinin farkında değil.
ama söylediği şey doğru.

niye annenize karşı babanızı savunmuyorsunuz?
öncelikle zaten evin "çocuğu" olarak bu sizin göreviniz değil aslında.
aynı zamanda, çünkü muhtemelen babanız annenizle başa çıkamadığına göre, siz hiç çıkamazsınız diye düşünüyorsunuz.
o yüzden siz de babanızla aynı kaderi paylaşarak, onu yalnız bırakmamış oluyorsunuz.
bir nevi yoldaşlık gibi.

şimdi de siz başa çıkamayacağınız sorunlar yaratan, altından kalkamayacağınız şeyler yaşatan bir kadınla, ne kadar sessiz kalmıyor olsanız da günün sonunda her şeyi alttan alıp düzeninizi bozmadan yaşamaya devam ediyorsunuz.
boşanamazsınız çünkü babanız da boşanmamış zaten.

bir kırılma yaşayıp boşansanız, ikinci bulduğunuz eşiniz de bu sefer mesela işkolik olup eve gelmeyecek, siz bunun aynısını başka bir insanla yaşayacaksınız.
babanızdan öyle öğrenmişsiniz ve bu şekilde bir bağ kurmuşsunuz.

babasından dayak yiyen kadının kocasından da dayak yemesi gibi.
genel konuşuyorum tabii ama orada öğrenilmiş olan aile düzeninin, kültür etkisinin falan dışında, derinlerde bir yerde annenin kaderine ortak olma da vardır.
sizdeki de bunun gibi.
yani bilinçaltınızda, "madem kurtaramıyorum, bari yalnız bırakmayayım. baba bak, ben de aynı şeyi yaşıyorum, sen yalnız değilsin" demiş oluyorsunuz.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
blatta hiberna+1

şema örüntüleriyle ilgili okumanızı öneririm naçizane.

kitaplar: hayatı yeniden keşfedin, mod terapi.
0
Phoebe
(30.11.20)
vallahi bazı acılardan kendimi gördüğüm icin cok yuregime dokundu bu duyuru.
bence eşiniz cok ciddi depresyonda. majör depresyon gibi duruyor.
yukarda yazılanlar bana biraz vicdansızca geliyor, cunku kadının bunların hiç birini bile isteye yaptıgını dusunmuyorum.

öte yandan sizin de yadıma ihtiyacınız var ve blatta'nın dediklerine cok katılıyorum. bu asırı verici rolu size guvende hissettiriyor.(kendimden biliyorum)
0
galandar kostumu
(04.12.20)
İster kadın tarafı olsun ister erkek, boşanın gitsin.. Neyi bekliyorsunuz? Düzelmez.
0
yetersizbakiye
(05.12.20)
Boşanmaya kalksan o kadın senin iliklerini söker. Çalışmayan kadınla evlilik en büyük hatadır. O kadın ev işi yapmaz çünkü tembelliğe alışmıştır. Eve destek de olmadığı için tüm yük üzerinde olur.
0
kickboxer
(05.12.20)
(6)

sigara kullanan iş arkadaşı

Pertev nail
merhaba, işe 2 kişi yeni başladığınızı düşünün ve iş arkadaşınız sigara kullanıyor. haliyle mesai saatleri içinde sigara içmek istiyor. ancak göze batmamak için sizi de "hava almaya" dışarı davet ediyor. o anda işim olduğunda falan gitmiyorum ve onun kadar sık ve uzun mola vermek istemiyorum açıkça
merhaba, işe 2 kişi yeni başladığınızı düşünün ve iş arkadaşınız sigara kullanıyor. haliyle mesai saatleri içinde sigara içmek istiyor. ancak göze batmamak için sizi de "hava almaya" dışarı davet ediyor. o anda işim olduğunda falan gitmiyorum ve onun kadar sık ve uzun mola vermek istemiyorum açıkçası. sizce ayıp olur mu yoksa iş hayatında duygusal davranmamak mı gerekir? vakit geçirmekten çok da keyif aldığım biri değil.
0
Pertev nail
(29.11.20)
sigara içmiyorum ben teşekkür ederim sen git diyebilirsiniz.

bu kadar büyütmeyin bu olayı. bu olaydan dolayı trip atacaksa da çeksin gitsin zaten.
0
blue eyes white dragon
(29.11.20)
tabi ki ayıp olmaz. ben de eskiden böyle ayıp olmasın diye çıkardım ama ne gerek var. muhabbetin de iyi değilse öyle saf gibi dikiliyorsun orda. bence "yok ya böyle iyiyim" falan deyip çıkma, onun yanında sürüklenmek zorunda değilsin. ayrıca ilerde uyarı durumu olursa da boşu boşuna uyarı almış olursun.
0
livaist
(29.11.20)
yok hocam ne ayıpı, işim var de, yoğunum de salla
0
gazozailacatmauzmani
(29.11.20)
Tabi ki olmaz. Sigara içmeyen insan içen arkadaşına eşlik etmek için neden zorlasın ki kendi şartlarını. Mola bu, aynı anda ihtiyaç duyamayız ki. İçen bi insan olarak söylüyorum, anlamsız yani.

Ayrıca yeni başlamışsınız, kendinizi tanıtana kadar uzak durun dışarda ve uzun molalardan bence.
0
gayda
(29.11.20)
açık hava olsa bile sigara rahatsız ediyor beni kısa ve net
0
jamswety
(29.11.20)
İşi halletmem gerekiyor deyip bahane bulabilirsin. 2 seferden sonra çağırmaz zaten.
0
black mamba
(29.11.20)
(9)

yakınını kaybeden tanıdığı ne zaman aramalı?

denizzz
bu tür durumlarda hemen telefon açıyor musunuz yoksa bir süre bekliyor musunuz? ayrıca şunu da sorayım, telefon açmak yerine mesaj gönderenler de oluyormuş bu tip durumlarda, bu sizce normal mi? yani bana aramak icap eder gibi geliyor karşı tarafın konuşmakta zorlanacağı muhakkak olsa da.
bu tür durumlarda hemen telefon açıyor musunuz yoksa bir süre bekliyor musunuz?

ayrıca şunu da sorayım, telefon açmak yerine mesaj gönderenler de oluyormuş bu tip durumlarda, bu sizce normal mi? yani bana aramak icap eder gibi geliyor karşı tarafın konuşmakta zorlanacağı muhakkak olsa da.
0
denizzz
(29.11.20)
Annemin cenazesinden sonraki ilk 2-3 günde çok fazla insan aradı beni ama kimlerle konuştuğumu neredeyse hiç hatırlamıyorum. Sonrasında konuşurken "e aradım, konuştuk ya" diyenler oldu. Mesaj atanlar da oldu, çok samimi olmadığım insanların mesaj atmasına sevindim açıkçası, konuşmak daha zor olabiliyor. Ama yakın arkadaşlarım sadece mesaj atıp geçse de üzülürdüm galiba.

İyi tanıdığınız biriyse ve çok yakınını kaybetmişse hemen arayın, birkaç gün sonra da tekrar arayıp hatrını sorun. Nadir görüştüğünüz ve mesela iş icabı tanıdığınız falan biriyse mesaj atmakta çok sakınca yok bence.
0
kobuzchu kiz
(29.11.20)
şahsi düşüncem çok yakın sık görüşülen dost ise duyar duymaz telefon.
arada bir görüşülen arkadaşlar birkaç gün sonra telefon.

çok uzun tutmadan. nasılsın. başın sağolsun. bir şeye ihtiyaç var mı. tekrar başın sağolsun.

mesaj uygun olmadığı düşünülerek anlık yazılabilir ama yine sonra arama gerektirebilir.
0
vaktiyle iyi biriydi
(29.11.20)
Ben böyle durumlarda kesinlikle aramıyorum ya da mesaj atmıyorum. Adamın acısı var zaten ben o an ona başın sağ olsun diyeceğim ne faydası var. Ancak ne zaman aradan biraz da zaman geçer yüz yüze denk gelirsek "başın sağ olsun, zaten derdinin üstüne bir da afaki aramak istemedim" derim. O da eyvallah der geçer.
0
koskoca kirpi
(29.11.20)
Çok yakınımsa zaten cenazeye giderim.
Gidemeyeceksem defin işleminin akşamında konuşurum ya da bir sonraki gün ararım.
0
megalomaniac
(29.11.20)
Fıkhen taziyenin 3 günü geçemesi lazım.
0
Erva
(29.11.20)
Yakın tanıdıklarımı haberi aldığım anda ararım. Eğer cenaze işlerinde yalnız kalacağını, ailesinin ve çevresinin kısıtlı olduğunu düşündüğüm birisi ise yanına giderim. İnsanlar cenaze ve hastane olaylarında çok güçsüz ve ne yapacağını bilemez durumda olabiliyor.

Fazla samimi olmadığım birisi ise 2-3 gün sonra ararım. Aramayacağım birisi varsa karşımda mesajda atmam. Karşılıklı görüşene kadar beklerim.
0
istege bagli sigortasiz
(29.11.20)
Soruyu arayacaklara sormuşsunuz ama ben aranacakların cevabını merak ettim daha çok. Çevremde insanlar şu şu aramadı diye çok net unutmuyorlar ve hatta mimleyenler var. Ve hatta aradan zaman geçip ilk karşılaşmada taziye dilemeyenleri bile unutmayan tandıklarım var.

Ben akraba vs yakın ise kısa sürede ararım, iş arkadaşı duruma göre arama ya da mesaj. Daha uzaklar mesaj.

Ancak o zaman acısı var aramayalım düşüncesi sanırım yanlış. Ben de ne diye arayayım diyorum kendi kendime ama asıl o zamanda arayıp belki de meşgul etmek lazım. Konuşmak, sosyalleşmek her türlü faydalı bir şey olduğundan taziyenin böyle bir önemi de olmalı.
0
epitaf
(29.11.20)
bu taniidik ne kadar yakinin? eger cok yakininsa bizzat yaninda olman daha mantikli ama malum pandemi vs araya biraz mesafe girdi.

yine yakinligina gore en gec ertesi gun aramak gerekir, cenazenin topraga verildigi gun aramayabilirsin cunku kosturma vs oluyor, ertersi gun idealdir.

mesaj olayi olmaz olsun, sakin ha mesaj atma, cok samimiyetsiz, iki satir yaz gec olmaz oyle. arayip aciyi paylasmak, yapilacak bir sey var mi diye sormak, sabir dilemek gerek.

dedigim gibi cok yakininsa bizzat yaninda olman daha iyi tabi
0
exlibris
(29.11.20)
En geç üçüncü gün. Yakınsa gidilir, gidilemiyorsa aranır, uzaksa “arayıp rahatsızlık vermek istemedim, size zorluk olur konuşmak” girişiyle mesaj.

Üçüncü günden sonra her arayan veya gelen kaybı yaşayanın acısını tazeler.

Yakınsa, bir veya iki hafta sonra daha kaliteli destek olmak için; tekrar gidilir müsaitse. Şoku atlatmış yeni hazmediyordur, konuşmaya ihtiyacı vardır belki. Ama baktık yalnız kalmak istiyor, geri dönülür.
0
gayda
(29.11.20)
(9)

Kombi tamiri

gayda
Günaydın,Kombi dün sabah arızalandı. Anakartı ile elektronik kartlar tamir edilecekmiş 500 lira, eşanjör değişecekmiş 600 lira. Kombi Demirdöküm Kalisto.Marka önemli değil de yakın zamanda kombi tamir ettiren varsa normal mi değil mi bu miktarlar bi yorum yapabilir mi? Kombi tamirinden anlayan varsa
Günaydın,

Kombi dün sabah arızalandı. Anakartı ile elektronik kartlar tamir edilecekmiş 500 lira, eşanjör değişecekmiş 600 lira. Kombi Demirdöküm Kalisto.

Marka önemli değil de yakın zamanda kombi tamir ettiren varsa normal mi değil mi bu miktarlar bi yorum yapabilir mi? Kombi tamirinden anlayan varsa o da olur. Kazıklanıyor muyum?

Eşanjörün internetteki satış fiyatı bu değil dedim, onlar ikinci eldir, biz kutudan çıkarıp takacağız dedi. Ev sahibi ödeyecek ama o da kazıklansın istemem yani.
0
gayda
(29.11.20)
neredeyse 10 sene önce eşanjör değiştirmek için aynı parayı istemişlerdi. o kadar para vereceğimize yeni kombi alırız deyip öyle de yapmıştık. o zamanlar tesisat ve kombi ile birlikte 1,5 falan tutmuştu. şimdi sadece kombi 3-3,5. demirdöküm kombiydi.

lafı uzattım da normal gibi geldi bana.
0
sutlu nescafe
(29.11.20)
1100 lira ona vereceğine 4700 5000 e yeni kombi almak daha mantıklı. Tabi ev sahibiyseniz.
0
musmus
(29.11.20)
Yetkili servis görmediyse bir de yetkili servise gösterin. Özel servisler kazıklayabiliyor. Başıma geldi.
0
inheritance
(29.11.20)
Reklam gibi oluyor ama İstanbul Anadolu yakası için güvenilir servis önerebilirim özelden. (Ortaklığım vs yok)
0
kisa
(29.11.20)
Kart değişme işi büyük kolpa. Başkasından çıkardıkları kartı temizleyip yeni diye takıyorlar.
0
pass
(29.11.20)
Çok teşekkürler cevaplarınız için. Sonra ev sahibi de yenisini aldaydık keşke dedi ama hem kartı söküp götürmüşlerdi o kararı verdiğinde, hem de hava soğuk :( yetkili servis aslında çağırdıklarım.
0
🌸gayda
(29.11.20)
henüz para verilmediyse telefon edip iptal edin bence.
0
sutlu nescafe
(29.11.20)
Demirdöküm servisleri herseyde kart değişimi diyor o makinalar çok daha ucuz maliyetlere tamir edilir. daha önce kart değiştireceğiz dedikleri işlemi kendi başıma hallettim. ben sizin yerinizde olsam bir de yetkili olmayan servis çağırır sorarım, öncesinde de adamlar bana kart eşanjörü değişecek dedi daha uygun bir yolu var mı diye sorarım.
0
ludwig boltzmann
(29.11.20)
Maalesef bu tarz esnaflar çok iyi düdüklüyor. 8 senelik kiracıyım kombinin değişmedik yeri kalmadı. En son su giriş musluğu için 150 tl dedi çüş dedim kalsın. Tornavida ile açıp kapatıyorum. Artık zaten ev sahibi de karşılamıyor.
0
kumulatifvergimatrahi
(29.11.20)
(9)

türk klasiği kitaplardan mutlaka oku dedikleriniz?

tabudeviren
araba sevdası'ndan, yeşil gece'ye hiçbir türk klasiğini okumadım. (yaşar kemal/orhan kemal kitapları hariç)bunları okuyan arkadaşlar, hangisini ve hangi yayınevinden tavsiye edersiniz?
araba sevdası'ndan, yeşil gece'ye hiçbir türk klasiğini okumadım. (yaşar kemal/orhan kemal kitapları hariç)

bunları okuyan arkadaşlar, hangisini ve hangi yayınevinden tavsiye edersiniz?
0
tabudeviren
(16.11.20)
Tanpınar. Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Huzur. Yayınevi fark etmez bence, tercüme olmayacağı için. Font, kağıt filan hassasiyetiniz varsa bi şey diyemiyorum.
0
gayda
(16.11.20)
intibah
0
mehmed resad
(16.11.20)
adalet ağaoğlu, ölmeye yatmak, şu an everest basıyor iyidir.
araba sevdası'nın iletişim'deki eleştirel basımı
kemal tahir, yorgun savaşçı ve devlet ana, ithaki
nazım hikmet, memleketimden insan manzaraları, yky
orhan pamuk, benim adım kırmızı, kara kitap, yky
sait faik'in mümkünsünse bütün eserleri :) iş kültür
tarık buğra, küçük ağa, iletişim
peyami safa, dokuzuncu hariciye koğuşu ve yalnızız, ötüken sanırım
leyla erbil, sevgili arsız ölüm. ben everest'ten okumuştum şu an hangi yayınevde hatırlamıyorum.
haşim ve fikret'in şiirleri. sanırım dergah'ta vardı ikisi de.

türk edebiyatını severseniz yakup kadri'nin gençlik ve edebiyat hatıralarını tavsiye ederim.
0
black holes in the sky
(16.11.20)
Niye kimse Sabahattin Ali'den bahsetmemiş?

@black holes in the sky 'ın listesi güzel. Ama Sevgili Arsız Ölüm Leyla Erbil'in değil Latife Tekin'in.
0
Mirket
(16.11.20)
@gayda

onu şundan dedim: güncel olmayan kelimelerin tanımlanması ve gereken ekstra bilgilerin verilmesi olabilir.
0
🌸tabudeviren
(16.11.20)
Nihal Atsız - ruh adam
+Yalnızız(peyami safa)
sSafiye Erol - Ciğerdelen
0
adivar
(16.11.20)
İnce memed 1234 diyorum.
0
dickens
(16.11.20)
İnce Memed Serisi - Yaşar Kemal
Dağın Öte Yüzü Üçlemesi - Yaşar Kemal
Dar Zamanlar Üçlemesi - Adalet Ağaoğlu
Kurt Kanunu - Kemal Tahir
0
ruhen hastayim ben
(16.11.20)
Benim yazacağım klasik sayılmaz herhalde

H. Nihal Atsız'dan Deli Kurt.

Aynı yazardan Ruh Adam'ı yazmış bi arkadaş ama ben bi türlü sevememiştim o kitabı.

Ve en sevdiğim kitap Sabahattin Ali'den Kuyucaklı Yusuf.
0
antihero
(16.11.20)
(3)

IELTS Computer based

karaca2
Gunaydin. Ielts sinavina hazirlaniyorum, listening’te rahat etmek adina bilgisayarli sinava girmek istiyorum. egitim aldigim video’da her seyi kagitta highlight ederek cozmek uzerine anlatiyor ama bilgisayar tabanli sistemde istedigim kelimeyi boyayabiliyor muyum ekran ustunde?
Gunaydin. Ielts sinavina hazirlaniyorum, listening’te rahat etmek adina bilgisayarli sinava girmek istiyorum. egitim aldigim video’da her seyi kagitta highlight ederek cozmek uzerine anlatiyor ama bilgisayar tabanli sistemde istedigim kelimeyi boyayabiliyor muyum ekran ustunde?
0
karaca2
(16.11.20)
evet, deneme sinavlarinin aynisi oluyor iste
0
aynose
(16.11.20)
ieltsonlinetests.com

şuradan örnek testler çözebilirsin. neler yapıp yapamayacağını da anlarsın hocam
0
avatar is back
(16.11.20)
Yakın zamanda girdim. Kesinlikle computer based doğru karar. Writing kısmını kağıt üzerinde mümkünü yok bitiremezdim silip yeniden yazmaktan. Kelimeleri de sayıyor sistem. Buna rağmen çalışma imkanım olmadığı için ikinci kez kontrol fırsatım olmadı spell/grammer check için.

Bütün kısımlarda müsvette olarak kullanmanız için kağıt veriliyor. Listening zaten aktığı için kağıt kalem kullanmadım. Reading kısmında metni okurken highlight özelliğini kullandım, yine not almadım. İstediğiniz kelimeleri boyayabilirsiniz. Ctrl+c/v yapabilirsiniz yine reading kısmında. Ctrl+f yapılmıyor. Müsvetteyi sadece writing task 1’de kullandım, grafik anlatımı için. Trendleri not alıp öyle geçtim yazma işini.

Bir de az bilinen bir şey, speaking kısmında bilmediğiniz bir kelime çıkarsa, examiner’dan kelimeyi açıklamasını isteyebilirsiniz. Bu konuda konuş diye kağıt verildi ve bilmediğiniz bir kelime var. Kelimeyi açıklamasını isteyebilirsiniz. Yahut söylediği kelimeyi bilmiyorsanız, açıklamasını rica edebilirsiniz. Çok sık yapılması tavsiye edilmiyor, ama bir hak tanımıştım ben kendime lazım olursa sorarım diye. Gerekmedi, ama herkesin bilmesi gereken bir şey bence girerken gerekirse diye.
0
gayda
(16.11.20)
(5)

Bulaşığın canını çıkaran hard kapitalizm makine önerin lütfen

ya ben lan neyse
aldığımız arçelik makine abartmıyorum, hiç yıkanmamış gibi çıkarıyor bulaşıkları. ayrıca ıslak ve deterjan kokuyor. para mevzusundan şimdi değiştireceğiz.renkli bulaşıkların boyasını çıkarsın önemli değil. çizsin, eritsin... max 5 bin verebilirim. bayadır takip etmiyorum Allah bilir onların da fiyat
aldığımız arçelik makine abartmıyorum, hiç yıkanmamış gibi çıkarıyor bulaşıkları. ayrıca ıslak ve deterjan kokuyor. para mevzusundan şimdi değiştireceğiz.

renkli bulaşıkların boyasını çıkarsın önemli değil. çizsin, eritsin... max 5 bin verebilirim. bayadır takip etmiyorum Allah bilir onların da fiyatı uçmuştur ya...

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(01.11.20)
Benim bulasik makinem 2004 lu bir bosch. Cok memnunum. 5 programli idi bunca zamandir 70 derecede yikar durur. Daha bi leke, koku gelmedi, gormedim.

Lakin,

Ben asla yemek artikli bir tabak, yemek artikli bir celik tencere koymadim. Tum bulasigi once su altinda aritip , tabak, catallari sadece yemek yagi gitsin diye koyuyorum. Teflon ve turevlerini koymuyorum. Tencereleri ise elde yikiyorum. Catal kasik ise masadan alip yine oldugu gibi koymuyorum. Suda elle ovup oyle koyuyorum.

Ama tabii biz 2 kisiyiz, sadece aksam yemegi var.

Kalabalik ve 3 ogun evler icin bu is zor.
0
Filinta61
(01.11.20)
1000 TL'lik altus makinam var. Bulaşığı neredeyse olduğu gibi koyuyorum. Baya temizliyor. Arkadaş yeni pahalı makinalarda sensör var. Çok temiz koyarsan yıkamıyor demişti xd kirli koy bakam. Kabasını çok alma.
0
glamdr1ng
(01.11.20)
eksisozluk.com

Şu entry'de güzelce anlatmıştı birisi, bulaşıkları yıkamayan makinesinin pervanelerini ve filtrelerini nasıl temizlediğini ve sonra makinenin bulaşıkları temizlemeye başladığını. Hiç yıkanmamış gibi çıkarıyor diyorsunuz ya, belki benzer bir problem vardır. Böyle çözülür umarım değiştirmeden.
0
gayda
(01.11.20)
Makinanızda bir sıkıntı olsa gerek, bizde de arçelik var ve tertemiz pasparlak yapıyor, hem de içinde birkaç gün bekletiyoruz bulaşıkları desem yeridir. Ben olsam eldeki makinayı tamir ettiririm.
0
roket adam
(01.11.20)
2017'de aldığımız 3 programlı Bosh var, yemek artıklarını çatal - kaşıkla temizleyip koyuyoruz, asla sudan geçirmiyoruz, hiç sorun yaşamıyoruz. Makinenin çok doldurulması, parlatıcı kullanılmaması bu konuda sıkıntı çıkarabilir.

Ev hanımları bulaşığı durulayıp makineye koymayı marifet sanıyor, temizliğe yardımcı gelmeden evi temizlemek gibi sanırım. Lütfen yapmayın, suyu boşuna harcamayın.
0
gmzo
(01.11.20)
(16)

maskeyle konuşulanları anlıyor musunuz?

gelmeistemem
Ben çok zorlanıyorum.
Ben çok zorlanıyorum.
0
gelmeistemem
(01.11.20)
yalnız değil miyim? sevindim.
0
sutlu nescafe
(01.11.20)
dun petrol ofisinde ayni seyi yasadim ve hemen yuksek mertebeli turev alarak analiz yaptim.
bizim gibi cok insan varmis. arkadaslar biz bildigin duymuyormusuz. bunca zaman dudak okumusuz.
0
turbo sadık
(01.11.20)
Ben de yalnız olmadığıma sevindim. Bazıları maskeyi ağzına yapıştırıyor.
0
🌸gelmeistemem
(01.11.20)
Özellikle kalabalık yerlerde çok zorlanıyorum.
Sadece duyarak değil dudak okuyarak ve mimik gözlemleyerek iletişim kurmaya alışmışız zor oluyor.
0
mutekebbir
(01.11.20)
konuşulanları anlamakta zorlandığım gibi, duymakta da zorlanıyorum.
bazen birileri bir şeyler söylüyor da, duymayıp cevapsız bırakıyormuşum gibi geliyor.
0
blatta hiberna
(01.11.20)
Cok zorlaniyorum :(
Genelde karsimdakiler de zorlaniyorlar, bagirarak konusunca herkes de her seyi duyuyor dukkanlarda filan :(
0
kuehles blondes
(01.11.20)
uzaktan konusuldugunda anlamiyorum ben. gecen gun ben balkondayken (1. kat) asagida bir kadin bir seyler sordu yarisini anlamadim. gercekten ilginc ama duymayip dudak mi okuyormusuz gercekten bu zamana kadar bilemedim :)
0
in vino veritas
(01.11.20)
çok sesli bir ortam olmadığı müddetçe anlıyorum ben. o kadar sıkıntı yaratmıyor bence.
0
nathanieltroy
(01.11.20)
Herkeste değil anladığım insanlar da var. Ama ben anlamadıkça ısrarla aynı ses tonunda konuşanlar oluyor onlara birkaç kere dediklerini tekrar ettirmek zorunda kalıyorum.
0
ekşi duyuru sever
(01.11.20)
Beni anlamıyorlar.
Zaten tek düze bir ses tonum var , maskeyle tam boğuk oluyor.
0
ketcapli dondurma
(01.11.20)
Zor oluyor. Bu sebepten toplanti yaparken maskelerimizi cikarabiliyoruz (teams toplantisi).
Zaten Fransızcam super degil bir de bu eklenince iyice zorlaşıyor.
0
logisticsmanager
(01.11.20)
Ben de zorlanıyorum bazen. Normal düzende dudak okumayı çok yapıyormuşum bunu fark ettim.
0
IncredibleMau
(01.11.20)
Ben normalde de çok iyi duyamıyordum zaten maske bariyeri ile iyice anlayamaz oldum.
0
peki madem
(01.11.20)
L ve R harflerini söyleyemiyorum, dolayısıyla maskeyle yabancı birine birşey söylemek eziyet haline geldi benim için, karşımdaki dediğimi anlayamıyor.
0
mrtkp1234
(01.11.20)
Zorlanıyorum. Dün Ielts'e girdim, speaking kısmında sinir bastı bu yüzden. Sorulan soruları duyamadım, tekrar ettirmek zorunda kaldım.
0
gayda
(01.11.20)
Bulunduğum ortam daha az kişiden oluşan sakin bir yer. Bu nedenle anlıyorum. Normalde duyma konusunda güçlük çekmeme rağmen.
0
ruhen hastayim ben
(01.11.20)
(8)

uzun abi neden arap ülkelerine laf söylemiyor.

egokalp
fransadan en ufak bi hareket olsa. direk bizi hedef almasa bile hemen atar gider yapılıyor. şu an arap ülkelerinin çoğu türkiyeye ambargo uyguluyor. ne reis ne bir bakan söz söylemiyor neden? araplar fransadan daha mı güçlü?
fransadan en ufak bi hareket olsa. direk bizi hedef almasa bile hemen atar gider yapılıyor. şu an arap ülkelerinin çoğu türkiyeye ambargo uyguluyor. ne reis ne bir bakan söz söylemiyor neden? araplar fransadan daha mı güçlü?
0
egokalp
(26.10.20)
müslüman oldukları için.
0
insomniac
(26.10.20)
Suriye'ye soyledi iste, sonucu goruyoruz.
0
fortisvita
(26.10.20)
Dış basında Türkiye goygoylarında Arap basınına yer vermiyor kimse, Avrupa basını hakkımızda ne dedi etrafında dönüyor ya konu. Onun gibi bi psikolojidir belki.
0
gayda
(27.10.20)
ne yapacaklar üzerinde arapça harfler olan suudi bayrağını mı yakacaklar? kuran harfleri diyor milletin yarısı arapçaya.
0
bisorumvargaliba
(27.10.20)
Onların siyasi yönden konjüktürü ile Arap ülkelerininki aynı değil.

Macron'un hiçte yaptıkları ufak bir hareket değil. Bir zamanlar Osmanlı'dan emir alanlar,yine o günlerin bir şekilde geleceği çekincesini yaşıyorlar doğal olarak. Ve biliyorlar ki Türkler girdikleri yerden 600 küsür sene çıkmıyor.

O Arap ülkelerinin her daim ismi öne çıkanlarının zaten İsrail ve ABD uşağı olduğu ortada. Ciddi anlamada müslümanlara faydaları yok.
Halkları da zaten Türkiye'den yana.

Geçenlerde mısırlı bir gazeteci konuşmasında : Erdoğan, Suudi Arabistan'daki seçimde adaylığını koysa selman kazanamaz.. dedi .
Yine genel olarak bölgenin medyasının da cia ve mason kontrolünde olduğunu söyledi .

Eğer bir yaptırım uygulanacak olursa bunların başında Birleşik Arap emirlikleri gelir ki, Türkiye'nin aleyhine neredeyse her türlü uluslarası ittifakta ve planda bulunmuşlardır.

Emin değilim ama denildiği üzere onlara da laf söylenmemesi, doğrudan oradaki müslümanlara hükümetleri tarafından zarar vereceği nedeniyle de olabilir.
Her şeyin sırası var.
0
Erva
(27.10.20)
araplasmis bir turk oldugun icin.
0
baldur2
(27.10.20)
Macron ile Arap kralının, bu tonda konuşmaya vereceği reaksiyon aynı değil de ondan...

Macron, cevap verir. Onun oyları artar, uzunun oyu artar, yolumuza devam ederiz.

Krala bu şekilde "kafadan kontak" derseniz, ilişkiler tamamen kopar. Şimdilik Suudi Arabistan ve BAE bize düşmanlık yapsa da, ilişkileri tümden koparmak istemiyoruz demek ki...


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.10.20)
Çünkü macron'u hedef alırsan Fransa halkı bunu üstlenmeyebilir, üstlense de pek etkilenmez bizim ekonomi(kaybedilecek şey arap ülkelerine göre daha az). Ama Arap liderini hedef alırsan kabile devletleri olduğu için halkı da düşmanlık beslemeye başlar. Elinde olan ticaret ve turistten de olursun.

Zaten Fransa olayına takilmayin. İkisi de iç siyasete oynuyor şu an. Ben ilişkilerin zarar göreceğini düşünmüyorum. Yarali iki lider var. Yaralarını satıyorlar karşılıklı.
0
westblack
(27.10.20)
(4)

Çok iyi bir psikiyatristin seans ücreti...

msb
Yaklaşık olarak ne kadardır ve ortalama ayda kaç seans gerekir?İstanbul için konuşuyorum. Varsa tavsiye de alabilirim, annemi göstericem. Paranoid Kişilik Bozukluğu'ndan şüphe ediyorum.Kavga etmediği, başını derde sokmadığı yer kalmadı.Ben de tükendim artık.
Yaklaşık olarak ne kadardır ve ortalama ayda kaç seans gerekir?

İstanbul için konuşuyorum. Varsa tavsiye de alabilirim, annemi göstericem. Paranoid Kişilik Bozukluğu'ndan şüphe ediyorum.

Kavga etmediği, başını derde sokmadığı yer kalmadı.

Ben de tükendim artık.
0
msb
(17.10.20)
1000 civarı.
0
rose parks
(17.10.20)
çok pahalı demek çok iyi demek değil. sadece ünlü ve lüks semtte şık muaynehane demek.

erenköy ve bakırkoy ruh hast. çok iyi hekimler bulabilirsiniz. önce bir ön tanı alın bunun ardından o tanı konusunda uzmanlaşmış makul psikiyatr arayışına gidersiniz.
0
orpheus
(17.10.20)
@orpheus, Devlet hastanelerindeki psikiyatrlar ilaç yazıp gönderiyor sanki. Yeterince ilgilenmiyorlar gibi bir algım var doğru mu yanlış mı bilmiyorum.

Daha önce Erenköy'e gitmiş kendi başına, doktor ilaç yazıp göndermiş, yazdığı ilaç yüzünden düşüp düşüp bayılıyordu kadın.
0
🌸msb
(17.10.20)
Paranoid kişilik bozukluğundan şüphelendiğiniz için söylüyorum, psikoterapiyle iyileşmesi imkansız gibi bir şey. Çok üzücü ama biz çok sevdiğimiz birini hastaneye yatırmak zorunda kaldık, öyle tanı aldı ve ilaç belirlendi. Her şey yolunda şimdi.

Kendinde bi kusur görmüyorsa çok ciddi bi direnç olur psikoterapide. “Bende bi sıkıntı var heralde” noktasına kendiliğinden gelmesi lazım. Bu diğer kişilik bozuklukları için de geçerli, bende bi sıkıntı var diye düşünüp kendisinin çözüm araması lazım psikoterapinin işe yaraması için. Bir de psikoterapi ağır geçen, çok yorucu bir süreç; doğrudan o kişinin çok yoğun emek sarfetmesi gerekiyor. Çoğu insanda olan standart problemlerde bile sonunu getirmek kolay değil sürecin. Ayrıca psikoterapi bütün bir düşünce, davranış biçiminin yıkılıp yeniden yapılması demek, bu da bir yaştan sonra çok zor.

İlaca da soğuk bakmayın şimdiden, alışma evresinden sonra hem kendisinin hem çevresinin hayat kalitesi çok artabilir uygun bir ilaçla. Doktorlar bunu belirlemek için var. Fiziksel hastalıklarda nasıl ilaç işe yarıyor, bu da aynı işte. Şeker, tansiyon, kalp hastaları da hayatları boyunca ilaç kullanıyor yaşam tarzını değiştirmezse. Kimyasal bir yaklaşımda çözüm oluyor yani düşünce tarzımızı değiştiremiyorsak.
0
gayda
(18.10.20)
(5)

Alzheimer sorusu

prole
3 hafta önce babaannemi kaybettik. Kendisi 85 yaşındaydı. Büyükbabam da 90 yaşında ve alzheimer hastası. Büyükbabam vefattan sonra babaannemi sormuş, vefat ettiğini söylemişler. İlk süreçte normal karşılamış, "sıra bize de gelecek" demiş. Sonra unutmuş, bir daha sormuş. Sürekli unutuyormuş, sonra un
3 hafta önce babaannemi kaybettik. Kendisi 85 yaşındaydı. Büyükbabam da 90 yaşında ve alzheimer hastası. Büyükbabam vefattan sonra babaannemi sormuş, vefat ettiğini söylemişler. İlk süreçte normal karşılamış, "sıra bize de gelecek" demiş. Sonra unutmuş, bir daha sormuş. Sürekli unutuyormuş, sonra unutmamaya başlamış ve normalleştirmiş. Ama aradan bir süre geçince yine unutmuş ve babaannemi sormuş. Bu defa da öldüğünü söylediklerinde bayağı kötü olmuş, yemeden içmeden kesilmiş. Bayağı kötü olmuş bu defa. Şimdi bir daha unutacak olursa ne demek, nasıl idare etmek lazım üzmemek için? Alzheimer hastasına nasıl davranılır? Babaannemin kardeşine gittiğini, orda kalacağını falan mı söylemeli yoksa öldü mü demeli ya da başka bir yöntem mi izlemeli?
0
prole
(16.10.20)
Cok ileri seviye degil bizimki ama gecistiriyoruz bazi seyleri, koye gitti ablasi hastaymis 3 gune gelcek vs vs, tutturur ve kriz asamasina gelirse sikinti.. Bizimki beni zehirliyorsunuz diye tutturunca doktora goturduk boyle durumlar icin ilac verdi
0
eja
(16.10.20)
alzheimer asıl etkilerinden biri hafızanın silinmesi. bir doktor tanıdık bunu şu şekilde anlatmıştı;
"hafızayı bir küfe gibi düşünün. en eski ve hatırlanması güç anılar diplerde yeniler yukarıda. o şekilde önce yeni anıları unutuyor ve eski anıları hatırlamaya başlıyor, zamanla onlarda gidiyor"
büyükbabanız bu vefatı yine unutacak ve soracak. bu noktada profesyonel destek almanız hem siz hem de büyükbabanız için önemli.
www.alzheimerdernegi.org.tr
başınız sağolsun ve geçmiş olsunn.
0
tururo
(16.10.20)
Hiç alzheimerlı tanıdığım olmadı, şahsi fikrimi söyleyeyim. Kaç günde unuttuğu da önemli. Eğer kardeşine gitti vs dediğinizde "geri gelsin artık, kaç gündür orada" diyecek kadar uzun süre dayanıyorsa sanki bu şekilde söylememek daha iyi. Dayanmıyorsa da söyleyin gitsin ne olacak
Başınız sağ olsun ve kolaylıklar dilerim
0
serbest gezen koala
(16.10.20)
Dedemi kaybedince babaannemde yaşadık bu durumu. Yukarıda da yazılmış, eski anılarını çok net hatırlarken yeni anılar yok oluyordu. Her seferinde ilk kez öğrenme durumunu yaşatmamak için, zaten dedemin sık sık ziyaret ettiği başka bir şehirdeki oğluna gittiğini söylüyorduk. Üstünde durmuyordu o zaman.
0
gayda
(17.10.20)
Cevaplar için herkese çok teşekkür ederim. Ardından ben de şu videoyu buldum. Tam olarak sizin dediğiniz gibi. youtu.be
0
🌸prole
(17.10.20)
(5)

Duyuru kızlarına soru

helena
Kızlar, 2. El kıyafet satmak için nereyi kullanıyorsunuz? Hiç giymediğim Oxxo jean’imi Zara şortumu h&m atkımı filan artık elden çıkarmak istiyorum ama atmaya da kıyamıyorum kullanılmadıkları için.
Kızlar, 2. El kıyafet satmak için nereyi kullanıyorsunuz? Hiç giymediğim Oxxo jean’imi Zara şortumu h&m atkımı filan artık elden çıkarmak istiyorum ama atmaya da kıyamıyorum kullanılmadıkları için.
0
helena
(15.09.20)
Dolap
0
suicides underground
(15.09.20)
Duyuru kızı değilim ama
(bkz: zebramo)
0
Bruce
(15.09.20)
ben dolaptan da gardropstan da satis yaptim. iki siteye de yukle satacaklarini.
0
in vino veritas
(15.09.20)
Hiçbirini kullanmadım, çünkü araştırmalarım sonucu hepsinin uygulamalar ve kullanıcı profilleri açısından çöp olduğuna karar verdim.

Giyilebilecek durumda olanları Kızılay giysi toplama kutusuna bırakıyorum. Olmayanları da H&M geri dönüşüm kutularına. Yani paraya çevirmek öncelik değilse, başka seçenekler var.
0
gayda
(15.09.20)
Ben birkaç ay önce Dolap, Modacruz ve Gardrops’u indirip aynı kıyafetlerimi üçüne birden yüklemiştim. Gerçekten iyi markaların çok da ucuza koymadığım hatta içlerinden biri lüks giyime giren pahalı parçalarını Dolap’tan sattım sadece. Modacruz’da da görece daha ucuz birkaç parça sattım. İçlerinde en çöpü Gardrops’tu bence. Böyle artık elden çıkarmak için değerinin çok altına, 10 liraya falan sattığım şeyler için bile sürekli “5 lira olur mu” mesajları geliyordu.

Yani bence kullanan kitleye göre Dolap > Modacruz > Gardrops. Ama aylar sonra Modacruz’a girdiğimde orası da biraz bozmuş gibi geldi gözüme. Sanki Gardrops benzeri ölücüler ve saçma tipler doluşmuş gibi. Dolap’ın dezavantajı da %20 komisyon tabii ama yine en iyileri Dolap sanki hala.
0
ms brownstone
(16.09.20)
(3)

Güzel/kaliteli bir hücre yenileyici, cilt bakım ürünü arıyorum.

kmesne
Merhabalar,lazer epilasyon, sivilce ve sivilce çukurları, zayıflama yırtılmaları vs gibi izlere ve lekelere iyi gelecek düzgün bir krem/merhem arıyorum neler önerirsiniz ?350 liraya kadar çıkabilirim.
Merhabalar,
lazer epilasyon, sivilce ve sivilce çukurları, zayıflama yırtılmaları vs gibi izlere ve lekelere iyi gelecek düzgün bir krem/merhem arıyorum neler önerirsiniz ?

350 liraya kadar çıkabilirim.
0
kmesne
(11.09.20)
Zayıflama yırtılmaları dediğiniz şey çatlaklarsa; kremlerle, asit içerikli ürünlerle vs çözülecek bir şey değil. Çok insan, çok ürün denedi, olmuyor :) Yok yere kremlere para dökmüş olursunuz.

m.youtube.com

Yukarıdaki videoda dermaroller ile bi tedavi uyguluyor kadın, doğumdan sonra. Fark dramatik. Bunun dışında Reddit’te dermaroller örneği var çatlaklar için, fark yine dramatik:

www.reddit.com

Dermaroller yüz için de güzel sonuçlar veren bir şey ama azimle kullanmak gerekiyor. Çukurlar, lekeler agresif birtakım ürünlerle geçiyor. Ama asit içerikli ürünler olduğu için, ben tavsiye etmiş olmak istemem. Kullanması riskli. Kendim kullansam da başkasına kullan diyemiyorum.

350 lira dediğiniz için de yazmak istedim. Aslında bu tür düzeltici tedaviler kozmetik ürünlerle olmuyor. Kozmetik ürünler pahalı ama etkinliği düşük, yüzeysel ürünler. Dermatologlar eczaneden temin edilebilecek daha uygun fiyatlı ürünler reçete ediyor sivilce izlerine, güneş lekeleri, epilasyon yanıklarına. Bu kadar bütçeye gerek kalmayabilir.
0
gayda
(11.09.20)
Şimdi okuyup bulmaya üşendim. Sözlükte madecassol ile ilgili entrylerde doktor tavsiyesiyle kullanıp memnun kalanlar yazmıştı. Missha'nın da Madecassoside diye bir serisi var işinizi görebilir. Testerları da satılıyor. Denemelik alabilirsiniz. C vitamini de lekelerin rengini açar diye biliyorum.
0
petekpare
(11.09.20)
Artdehuile instagram sayfasını bi karıştırır mısın. Mucizevi sonuçlar görürsün. Tıbbi aromaterapi yağlarından oluşan, kişiye göre hazırlanan, sadece bayi eczanelerde hazırlanan ya da hazır ürünlerin satıldıgı bir marka.
0
halboyle
(11.09.20)
(2)

kpss/ alan

guldum gectim genceciktim
yarin 2 oturumlu alan sinavinda, ilk oturuma her iki oturumun sinava giris kagidiyla girilebilir mi?
yarin 2 oturumlu alan sinavinda, ilk oturuma her iki oturumun sinava giris kagidiyla girilebilir mi?
0
guldum gectim genceciktim
(11.09.20)
Denemedim ama almazlar. Şeffaf dosyayı bile almadılar geçen hafta. Cebime para koymak midemi bulandırdığı için parayı içine koymuştum.

Giriş kağıdını zaten topluyorlar. İkinci kağıt cevapları yazıp çıkarabileceğiniz bi vasıta (cevapları yazıp çıkarmak gibi bi yasak vardı). O kadar lüzumsuz kuralları titizlikle uyguluyorlar ki, fazladan kağıt sokmazlar.
0
gayda
(11.09.20)
yasak.
0
signore
(11.09.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.