siemens.

samsung'un fırçasız motor olan bir modelini öneririm.

fırçalı motorlar ses yapıyormuş, fırçasız motorlar sessiz çalışıyormuş. bütün çamaşır makinelerinde geçerliymiş,haberiniz olsun :)

Samsung.

eğer zaman sizin için önemliyse mutlaka kısa programı (max. 30 dak.) olsun, hatta bende 15 dakikalık kısa programı olan bir makine var, özellikle yazın 1 kere giydiğim tişörtleri o programda yıkıyorum sudan, deterjandan ve zamandan epey tasaaruf ediyor.

sıkma devri çok seçenekli olsun (0-200-400-800-1000 gibi) çamaşırın türüne göre devrini seçin çamaşırlarınız ziyan olmasın.

ikisi bir arada olmasın; hem kurutma hem yıkama... bir makina 1 işi yapsın...ikisi bir arada olunca verimli olamayabiliyor.

aile yapınıza göre kazan büyüklüğü olsun; yalnızsanız ve uzun süre iki kişi olmayı düşünmüyorsanız 5 kg kazan, büyük bir aile için 7 kg kazan iyidir. yalnızım ama büyük eşya yıkamaya çok ihtiyacım oluyor (battaniye, kilim v.b) diyorsanız yine büyük kazanlı bir şey alın...

aklıma ilk gelenler bunlar.

bende samsung aldım memnunum şimdilik

yedek parça ve garanti sonrası uygun fiyata destek alabileceğiniz bir marka tercih edin.. beko öneririm şuan tüm beyaz eşyaları onlardan aldık..

lg çok güzel.

samsung +1

arçelik gümledikten sonra hotpoint ariston aldım ve çoook memnunum. iki yıldır kullanıyorum gerek sessiz oluşu gerekse tasarrufu programları vs si her şeyi çok güzel.

edit: şunun 9 kg lık gümüş renkli modelini 1100 e almıştık. diğer bütün özellikleri aynı, sadece renk ve kilosu farklı.
www.hepsiburada.com

Siemens kullanıyorum memnunum. Öncesinde Samsung vardıi ondan da memnundum. Vestel alma da ne alırsan al diyor herkes.

9 yıllık arçelik makina var. daha servis gelmişliği yok eve. arçelik iyidir.

samsung dan çok memnunum.

edit: 3 sene oldu, alırken ben bunu 20 sene kullanırım diye almadım. günümüz koşullarında 20 sene dayanacak makine yapılacağını sanmıyorum ayrıca teknoloji gelişiyor 5 sene sonra daha çevre dostu bir teknoloji çıkarsa onu alırım. ben ihtiyacıma/bütçeme en uygun, enerji ve su tüketimi az olan makineyi seçtim. bütün elektrikli ev aletlerimi alırken de bu şekilde davranarak aldım bana bir markadan şaşmamak düşüncesi ve bir şey alırken aman o işe odaklanmış markanın ürününü alayım düşüncesi çok saçma geliyor, nasıl olsa biraz da şans işi, en iyi denilen elde patlayabilir, en kötü denen evladiyelik olabilir.

arçelik,vestel ve bilumum koreli den uzak durman iyi olur.bosch un almanya üretimi olan modellerinden alabilirsin.
daha uygun fiyatlı profilo ve gorenje olabilir.

Arçelik'te üretim safhasında makina mühendisi olarak çalışmış arkadaşımın deyişiyle: asla arçelik almayın! adam diyor ki, gözümün önünde üretim bandında makina düştü ve kozmetik olarak düzelene kadar dövdüler. normalde böyle meselelere önem veren kurumlarda üretim esnasında bu tip makinalar doğrudan egale edilirken bunlar satışa hazır hale getiriliyor. bu sebeple de hatalı olma olasılığı artıyor.

arçelik alma +1

eski kalitesi yok malesef. ne aldıysak hiç memnun değiliz, fırınıma 3. kez servis çağıracağım. ekmek yapma mak. sı aldım bir heves altında made in china yazıyor. 3. ayında o da servise gitti ve daha kötü şekilde geri döndü. ardından tekrar gitti falan. buzdolabını da en kısa sürede hotpoint le değiştirmeyi düşünüyorum gürültüsünden bıktık çünkü. bu arada bu makinaların en eskisi 3 senelik.

e yakın tabi yahu.
otobüs 4 numara. iskele durağında inersiniz. onun dışında 16 numara da gider. 2 katlı.
bir de sarı dolmuşlar var. kadıköy bostancı seferi yapanlar. onlara da binebilirsin. bu arada o dolmuşlar yamulmuyorsam, kumluk iskelesinden kalkıyorlar hala. ayrıca yaklaşık 18-20 saatleri arasında yaklaşık 20 dakika ile 35 dakika arasında gidersiniz bostancıya.
bu saydığım alternatiflerle hemen durakta inip 20 adımdan sonra vapurunuza binebilirsiniz efem.

iphone'nun her zaman şekli var onu seçerim.

ama önemli olan işlevi diyorsan biraz araştır , şu sim kart takılan tabletlerde fena değil.

HTC one kesinlikle

bu seçenekler arasından htc one seçerdim

htc one

fiyat performans dersen s3 derim (1000 tl)
karizma dersen hala iphone 5 (2000 tl)

htc one

hem tip, hem işlev.

bu tercihler arasında kaldım ve sonunda dogru yolu iphone 5 de buldum:)

ha bu arada iphone 5'in özellikle siyah olanları kolay çiziliyor. alacaksan beyazını al.
temmuzda daha iyi kamera ve pil ömrü vadeden çizilmeyeceğini tahmin ettiğim 5s çıkacak ondan da haberin olsun :)

htc one ile s3ü kıyasladım
kiyas.la

htc'nin 4MP kamerası varmış, çok kötü değil mi böyle bir telefonun kamerasının 4mp olması ?

htc one hoşuma gidiyor benim

hem şekli şemali güzel görünüyor bana göre, hem htc hakikaten kaliteli malzeme ile üretiyor telefonlarını, hem de işlev olarak epey iyi durumda şu an. gerçi xperia z' de sanırım yakın bu konuda. bir de bildiğim kadarı ile güncelleme desteği konusunda htc iyi bir firma.

sony

4 mp değil..4 ultrapixel.

bir ios sevdalısı olarak iphone 5in 4s'ten hiç bi farkı yok diyorum. lg dışındaki bütün telefonları inceleme fırsatım oldu, kesinlikle htc one. ikinci seçimimse xperia z olurdu.

Xperia Z. Sony bana güven veriyor ve sempatik geliyor nedense.

iPhone 5 .

i5, net.

orada amaç, sensör boyutunu büyütüp, aynı anda piksel sayısını da azaltarak pikselleri büyütmek. teknik detaydan uzak durursak bunun şöyle bir avantajı oluyor, sensör üzerindeki diodlar büyüdüğü için, az ışıkta çekilen fotoğraflarda kumlanmayı azaltıyor. ayrıca 2.0 gibi bir apertür değeri vererek ışık geçirgenliği artırılmış. sensörün büyümesinin bir diğer avantajı ise alan derinliği ve dinamik aralığın da iyileşmesidir.

zannediyorum ki htc, telefon ile çekilen fotoğrafların genellikle yetersiz ışıklı alanlarda çekildiği ve kullanım amacının da paylaşım amaçlığı olduğu gibi bir son tüketici araştırması yapmış. telefonla fotoğraf çekecek kişiler için bu kamera gözle görülür şekilde farklı olacaktır eğer işlemcisi de iyi iş görüyorsa. ki eşim htc kullanıcısı, fotoğraf işlemcisi başarılı gördüğüm kadarı ile. neticede telefonla çektiğiniz fotoğrafı duvara basmayacaksınız, 4mp iyi bir karar kalitenin yükselmesi açısından.

selamlar.

sıralama şu şekilde

1: htc one
2: xperia z
3: iphone 5
4: samsung s3
5: lg 4x değil de, g, g2 falan olur.

kesinlikle iphone 5

hakem kırmızı kartı göstermek için cesaretinin kalmadığını düşünüyorum.
maç 1-0 ,2-0 filan gitseydi kırmızıyı gösterirdi ama gollerde yaptığı hatalar ,maçtaki kararları vs hakemi sarı karta itti.

edit:gollerde ki hatalar kısmı yılmaz vural'dan alıntı yapmış gibi oldu.şöyle düzelteyim; gollerde vermiş olabileceği hatalı kararlar aklının köşesinde kalmış olabilir.

suratına direk atmadı ki, topu ona verirken çarptı olarak değerlendirilebilir

@facebook
hocam suratına attı yahu bilerek ve isteyerek. atarken yüzüne bakmaması bir şeyi değiştirmez. hayır topu çarptı olarak değerlendirirsen sarı da veremezsin.
yani bu pozisyon ya kırmızı ya da hiç olmalı bence.

@1917
+1

gollerin çoğunda hakem hatası var ve 1 kırmızı kart üstüne mum dikerdi bence. gerçi şu haliyle bile tekrar önemli maç almayı unutsun.
hareket çok ağır olmasa da kart verse niye verdin diyemezsin kasıtlı hareket çünkü.

Hayır. Diyordum ama jordi bilerek atmış yüzünden bellçi.

değil.
robben denilen pezevenk zaten bu tarz orospulukları ile nam salmış bir adam.
adam yüzüne bile bakmadı.
top burnunun ucuna ufaktan değdi.

zaten cezalı duruma düştü.:)

@100 tl degerindeki google adwords hediye ceki
futbolcunun yüzüne bakmasam istediğimi yapabilirim yani? mantıklı mı dediğiniz, robben'in yerinde kim olsa onu yapar profesyonel futbolcu adam.

kesin kırmızı kart. surata kasıtlı mudahale ha yumruk atmışsın ha topu atmışsın. zamanında hakan unsal turkiye brezilya macında ayagıyla topı kornerin ordan rivaldo pezevengine attıgında rivaldo kasıtlı atılmış gibi yapıp yere dusmustu direkt atılmıştı hakan. rakibe kasıtlı sekilde kulagına fiske bile atsan centilmenlige aykırı hareketi geçip fiili mudahaleye giriyor. o top ıskalasaydı suratı sarı kart ama top oturdu burnuna. o zaman tükürük ne gibi bi hasar oluşturuyor da suratta tükürüğe kırmızı oluyor da top sallamaya sarı

@byakuya

ya en azından hani böyle tutup fırlatsa neyse..
"al lan al derken" attı şöyle.
aslında kırmızı kart.
sonuçta olay müdahale değil.
adam profesyonellik dışı hareket ediyor.
maç olmuş 4-0

bu tarz şeyler olur.
kırmızı göstermemesi lazım.
bir de sarı kartı anlamadım ben.
sarı kart yanlış.
ya kırmızı kart ya da "hoopp noluuyoo lan" demesi lazım..
dediğin doğru ama hakem burada doğru olanı yaptı

robenin dani alvesvari çirkeflik yapmayıp kendini yere atmamasının da etkisi büyüktür.

660 a aldım n11.com dan.

benim aldığım yerdeki tükenmiş ama şu da 650 lira. www.n11.com

a1001 (Bim gibi market hani) insertlerinde gordum gecen, indirimde orada ama kac lira bilmiyorum.

a101'miş.
forum.donanimhaber.com

600 kusur lira olanlar paralel ithalat oluyor. distributor garantili en ucuz vatanda sanirim(880tl).

www.vatanbilgisayar.com

internetten almak istemiyorum garantisi olmuyormuş hemde güvenmiyorum

genelde vatan bilgisayar'da cuma günleir %30 indirim oluyor. Crucio'nun dediği 880 tl'den daha ucuza da alabilirsin. bu cuma bi bak istersen.

ben en düşük 849 a görmüştüm. medeia martk sanırım.

@merhum su anda zaten %25 indirimde. %30 pek olmuyor, ayda bir falan. gecen hafta vardi %30. mayis sonuna kadar %30 olmaz bence tekrar:)

30 mart'ta note 2 aldım. %25 indirimli fiyatı 1700'dü. ben %30 indirimle 1585'e aldım.

susadıysan iç gerisine koyver gitsin.
ciddiyim bunların hepsine kulak asarsan kafayı yersin.

su tabii ki sindirime yardımcı olur. ben yemekten hemen önce içiyorum ya da yemek sırasında.

benim diyetisyenim su içme dedi. su yerine light ayran içiyorum. suyu gün içinde başka zamanlarda içiyorum, yemekte değil.

susadıysan içersin. önemli olan midede boş yer bırakmak. midede yemek ve sudan sonra boşluk olduğu sürece sağlıklısın.

Zayiflamak istiyorsan ic, hatta oncesinde de ic.

yemeğin öncesinde ve sonrasında kesinlikle içilmez. yemek arasında içilir. mesela çorbayı bitirdin, içersin. sonra ana yemeği yersin.

bildiğim kadarıyla su yemekten önce içilmemelidir. yemek sırasında ve sonrasında gereğince ve yeterince içilmelidir. çok içersen tıkar zaten.

öncesinde iç-yemek yerken icme bir süre sonra iç.

kafamı daha çok karıştırdınz amk:D

açıkcası tasarım pek hoşuma gitmedi.

tutar mı sorusu için ise ben de bir mac kullanıcısıyım. neden bu siteye gireyim diye biraz düşündüm ama bir şey bulamadım. Paylaştığın yazıların bulunduğu 1 milyon tane site şuan bulabilirim. Farklı şeyler yaptığın sürece tutmaması için bir sebep yok. Hali hazırda türkiyede mac kullanmayıp ama can atan bir çok insan var.

arkaplan değiştirmeyi bir başka arkadaş da önermiş. ben apple'ın uzay temalı çıktıları üzerine böyle bir arkaplan düşünmüştüm. yazılar tabi zamanla büyüyecek o konuda diyecek pek birşeyim yok ama mac appleri üzerine Türkçe inceleme sitesi bulamadım ben. Vakit olursa tüm yazıları biraz daha detaylandıracağım. yorumunuz için teşekkür ederim.

o 3 kutuyu da aşağı alsam daha iyi olacak sanırım.

ben Türkiye de mac e ne kadar ilgi var emin değilim. içerik iyi gibi mobil sen baktığım için tasarim hakkında birşey diyemiyorum ama domain name kötü direkt akla maç falan geliyor hayırlısı olsun

ifeature pro temasıyla oynamışsın azcık. yalnız temanın kendi slider'lı falan hali çok daha güzel. senin yaptığın, sidebar'lı hali sıradan bir blog gibi olmuş.

tost acı söyler.

edit: sitenin adının yazdığı kısımdaki fontu da ya değiştir ya da bir logo tasarlayıp resim olarak koy bence.

sliderlı hali de direk temanın aynısı olacak diye kaldırdım. biraz ordan burdan kırptım ama demek hala orijinali andırıyor. biraz daha değiştireyim.

mac ile ilgili yazılar yazıyorsun diye temanın mac ile ilgili olmasına gerek yok. hatta bana daha itici geliyor. adı duyulmuş mac sitelerinin tasarımına dikkat edersen hepsi bagımsız özgün temalar.

mac.appstorm.net
9to5mac.com
www.idownloadblog.com

güzel

basit bir şey ise word'de yapabilirsin. ama aslen illustrator, corel draw gibi bir vektörel programla yapılması gerekir.

basit birşey olacak.publisherla oluyor dediler ama yapamadım :/

word olur

publisher la olur en güzeli. biraz karışık ama

27 yaşındayım, dikey geçiş sınavı ile bu sene istatistik bölümü okuyorum 29 yaşından önce bitmeyecek okul,

okulda kısmı zamanlı öğrenci olarak calısıyorum,ailemden de sadece aylık 500 tl alıyorum (kirada br evimiz var onun parası geliyor)

hemen hemen her işte çalıştıgım için ailemden para almasaydım garsonluk yapardım buyuk ihtimalle bir sekilde geçimini sağlarsın

bir şeyleri değiştirmek için elbette hiçbir zaman geç kalmak söz konusu değildir.
ama yapmak istediğin hedeflerine giden yol illa üniversitede okuyacağın bölüme mi bağlı?
ne biliyim, yüksek lisans falan yapabilirsin.

19-23 yaş arası mühendislik fakültesindeydim. Yarıda bıraktım. Şimdi konservatuvardayım. Bir yandan çalışıyorum. Akademik kariyer planım var. Olunca oluyor. Ama çalışmak iyi olur. Bir yaştan sonra aileden para almak koyar adama.

kesinlikle denemelisin ama değmeli okuduğun bölüm ne bilim hukuk olur tıp olur falan piyasada iş yapan mesleklerden olmalı okuyacağın bölüm onuda kazanmak için kasmak lazım 29 yaşında mezun olsan önündeki yıllar mis gibi yaşarsın

daha da kötüsü, yolunu değiştirebileceğini bilsen fe hangi yola gireceğni bilmediğinden aynı yola devam etmnektir.

okuduğun bölümle ilgili yapacağın işi sevmesen de ortalama bir maaşla iş bulabilirsin tahmin ediyorum. düzenli bir işe sahipken sınava girip tekrar bir bölüm okuyabilirsin. ben de yeni bir işe başladım. maddi açıdan tatmin edecek ama yoğun bir iş. aynı şekilde sınava girip devam zorunluluğu olmayan bir bölümde okumayı düşünüyorum. devam zorunluluğu açısından da hukuk olabilir. ailene yük olmaman açısından tavsiyem tam zamanlı düzenli bir işte çalışman.

pipepicture önemli bir noktaya değinmiş. en başta ne yapmak istediğini bilmek hepsinden daha önemli aslında. sonrası kesinlikle kendiliğinden gelir diye düşünüyorum.

Bölümdekilerle uyum sorunu yaşayabilirsin.Kendinden 7-8 yaş küçüklerle okuyacaksın.Biraz dışlanma ihtimalin var.

İyi tarafları da var ama mesela asistanlarla hocalarla iletişimin daha iyi olur.O yaştan sonra üniversite okuma özverisi gösterdiğin için artı puan alırsın hocalardan ve notlara da yansır.

Sevmediğin bölümü okumak kadar kötü bir şey yok. Bir de o bölümle ilgili işlerle meşgul olacaksan hayatın kayacak. Ben de Boğaziçi İktisat'ı bırakıyorum bu yüzden. Bilkent Mütercim-Tercümanlık'a hazırlanıyorum 2014 için. Okula 23 yaşında başlayacağım. Bırakma kararı çok kolay olmadı aslında ama artık kafam çok rahat, bölümü kesin değiştireceğim. Sadece kafamda Boğaziçi mi Bilkent mi sorusu var ama çok fazla nedenim var buradan uzaklaşmak için. O yüzden Bilkent yazacağım. 28 yaşında mezun olacağım Fransızca hazırlıkla beraber, eğer İngilizce hazırlığı geçebilirsem.

ailen senin o yaştaki masrafını karşılamaya gönüllü ise (lise ögrencisi gibi takılamazsın o yasta daha cok paraya ihtiyacın olacak sosyal olarak sıcmamak icin.) olur.

baska türlü calısmadan olmaz o is gercekci olalım.

yeniden başlamanın yaşı yok. bizim bölümde 40 yaşlarında amca vardı.

350-500

300 e boyatırız sana tanıdık bi yer var.

malzemeleri al ben 500 e boyarım çikilop 2 günde

çok hümanist yaklaşımlar bunlar efendim.
arkadaşımın 50mt2 salonunu boyamak için 500 istediler. benim ev de 70 mt2 900 istediler. kastım kendim boyadım. yok öyle 300-500

1,5 ay evvel 130 m2 evi 350 liraya boyattık. mis gibi oldu. avrupa yakasındaysanız boyacının numarasını verebilirim.

anadolu yakasındaysanız, kaliteli bir boyacı arıyorsanız numara verebilirim.

çok kaliteli olsun demiyorsan 200'e boyarım ben:)

kardeş herhangi bi hastenede tanıdığın yokmu, şirket personeli arkadaşların yarısı ek iş boyacılık yapar, okadar da çok istemez akşamdan akşama 2-3 günde boyar vermeyin öle dünya paralar (500-900tl yuh yani) ya 80m2 çok değil.

maalesef avrupa yakasındayım @enkolaykullaniciadi

ilki şu an ayağımda, beyenerek giğiyorum. yanlardan patladı ama ayağım taraklı olduğundan.

son link süpermiş!

sonuncuyu üstüne para versen giymem. ilk 2 taneyi giydim gayet iyiler deeeeee o pilimsalao yazan model süper duruyor. ilk defa gördüm acayip beğendim. acaba ayakta nasıl duruyor?? burdan süper göründü gözüme.

taksme gitmeden önce de telefon et sor bakalım istediğin ayakkabıların model ve numarası var mı. ayırsınlar sana, ona göre gidersin. ben öyle yapıyorum. burdan kalkıp oraya kadar gidip sonra da o mağazada o modelin olmadığını öğrenmek çok kötü

ilki çok paçoz duruyor sakın alma.
sıralamam;
1.superstar,
2.Plimsalao

hadi belki 3. samba.

bence hiçbiri ama illa bunlardan alıcaksan 2.

3ü beğendim ben

4 ü beğendim

samba yazan

Nike'ın modeli çok basit bir model. Tavsiye etmem.

Superstar sağlam ayakkabıdır ama model hoş değil. Kendine yakıştırıyorsan giy derim.

Daroga Canvas bu yıl çok satan bi' model ama senin zevkine bağlı.

Samba zaten iyidir ama düz taban, pek rahat edemezsin.

adidas Mağazasından almanı tavsiye etmem. etiket fiyatıyla almış olursun, internetten al.

Şu ayakkabıyı incelemeni tavsiye ederim.
www.sporjinal.com

Rengini beğenmezsen aşağıda siyah ve beyazı da var.

Yazlık bi ayakkabı arıyosan aşağıdaki ayakkabıyı da tavsiye ederim.

www.sporjinal.com

800 tl'ye iphone 5 olamayacağı gibi kvk'ya kırdırmak giib bir olay da imkansızdır. pasaport kaydı jailbreak ya da sim lock gibi yazılımsal olarak "kırılabilen" bir şey değil. btk'nin veritabanına o cihazın imei numarasının kaydolması lazım. onu yaptıklarını iddia ediyorlarsa zaten uzak dur. özetle: güvenilmez...

800 tlye gerçek ayfon olması imkansız.

taklit oldugunu bilerek alıyorsan sorun yok

@ziya, hacı pasaport kaydı yapılmış ya bi arkadşım aldı kullanıyor şu anda, yıllar yılıda iphone 4 kullanan adam bu biliyor yani olayı, nasıl iş lan bu

@smooth fotolardan anlaşılıyo sanki gerçek olduğu ?

Pasaport kırdırmak diye bi şey yok. Ülkeye sokarken eline bir kağıt veriyorlar, o kağıtla vergi dairesine gidip kaydettiriyorsun. SimLock halde gelirse de hangi ülkenin gsm şirketine bağlıysa orayla iletişime geçip kilidi açtırıyorsun.

Ayrıca, kendi telefonumla karşılaştırdım, arka yüzdeki yazılar daha bi yukarıda duruyor gibi geldi bana. Belki fotoğraf açısındandır. Bir de logo neden yok arkada?

ya ben saçmalamışım mesajda, pasaport kaydı yapılmış diyorlar.
@temple hacı iyice bak apple amblemi var.

800 tl ye legal iphone 5 sıfır imkansız. pasaport kaydı zaten 110 lira. 690 liraya iphone 5 nasıl olabilir? abd satış fiyatı 600 dolar artı eyalet vergisi.

eğer dogruysa akla çalıntı olmasından başka bir şey gelmiyor. çünkü abd fiyatı bile daha pahalı 800 tl'den

çalıntı değil, yani fotodaki kutusu falan hepsi veriliyor poşetiyle. fotodaki arkadşıma 800 tl karşılığında verilmiş hali. telefoncuda onlarca varmış kutulu hepsi mi çalıntı olacak?

android yüklüdür o çin malı 500 tlye bulursun 800 çok bile

@she, itunes falan var abi içinde. 2 yıldır iphone 4 kullanan adam inceledi eşşek değilse anlardı herhalde.

adam evde kendi iphonenunu uretmiyorsa o fiyata orijinal sıfır legal iphone 5 olamaz. zaten bir gariplik olmasa iphone 5'in piyasasi belli, o fiyattan satar adam. amme hizmeti mi yapıyor, gariban mi sevindiriyor bu adam. neyse büyük bir sevkıyat sırasında direkt konteynirdan kutularıyla calinmistir. sonunda bi pislik çıkar bunun hiç bulaşma bence

yaw he he diyor geçiyorum. fotoğraftaki cihaz gerçek, kutuda alacağın cihaz android. 90 dolar maliyeti çinde 800'e iyi kazıklıyorlar.
bu arada jelatininde(!) kullanılmış iphone 5 satmaya çalıştılar bana o yüzden dolandırıcıların limitlerinin çok yüksek olduğunu biliyorum.

@ozdenek yav ben niye anlatamıyorum, bu kutudaki cihazı arkadaşım 800 tele vererek kullanıyor şu anda..

BEYLER TELEFON ÇİN MALIYMIŞ asdflsaşkdşl :(

@Golgi Yazmıştık! Nasıl oldu? para verip aldınmı? arkadaşınmı anladı olayı? anlat hele.

winampte var ya?

@ben smyrna
winamp var mı hala?
bir de benim dinleyeceğim dosya 2 saat falan.

ne demek winamp mi var hâlâ? 2 saatlik dosyayı winamp çalmaz diye bir şey mi var?
ben yıllardır winamp kullanıyorum. gayet sade görünümü ile gayet memnunum. sürekli güncellerim ve sorun da yaşamam. cdleri flac olarak onunla ripliyorum. mp3'leri de wav'e onunla çeviriyorum. en yenisi her zaman en iyisi olacak değil.

hepsini okumadım resimi gördüm başlangıç düzeyinde çürüktür dolgu yapılır.
Amma velakin 20 yaş dişleri direk çekilir dolgu yapılmaz.Çürük olmasa bile çekilir yoksa ağzının içindeki diş sırasını bozar.

20 lik dişlerin kökleri düzgün değildir bu yüzden dolgu yapılmıyor direk çekiliyor.

Bende yaşadım sağlıklı idi düzgünce çıkmış idi aynı fotodaki gibi idi çektiler.

@basond, hocam o gösterdiğim çürük tipi azı dişlerimde.

20'lik dişlerimde çürük olduğunu düşünmüyorum, aynada pek göremedim gerçi ama, farklı bir ağrı var ki kafayı yediriyor şuan bana.

yani şuan yalvarıyorum ki şu dişler çekilmek zorunda kalmasın.

o çürük sandığın yerler çürük olmayabilir. arka dişlerdeki tartar tabakası çürük gibi gözükmüş olabilir.
veya arayüz çürüğü olabilir. onunda tedavisi çok basit. acı falan da yok.
diş kaybetmek dediğin gibi çok sıkıntılı bir durum ama dolgu kanal kaplama vs bile çok sağlıklı çözümler değil genel itibariyle. maalesef insanın kendi dişi gibi yok.
o yüzden bakımına vs. çok dikkat etmek gerek.
özellikle misvak(misvak tozu vs. değil kendisi) ve diş ipi kullanmanı öneririm.

bir de arayüz çürüğü olup olmadığını anlaman için, tatlı yediğinde o dişlerde bir ağrı hassasiyet oluyor mu?
oluyorsa büyük ihtimal arayüz çürüğüdür

ispiyon gerekçesi değil

dedirten kalıbını kullanmak, istenmeyen ve çokça da dalga geçilen bir eylem. tek başına çaylaklığa sebep olmaz ama ilk hatada uçmaya yol açabilir. not düşülsün diye ispiyonlanabiliyor.

benim diğer hesabımda modlogda var bu ama şimdilerde sözlüğün ebesine kaydıklarından kimsenin umrunda değil. ayrıca bfik yüzünden çaylak olmuşluğum var ki şimdi millet bfik yaparak en beğenilenlere giriyor.

5 sene kadar önce daha sözlükteki ilk zamanlarım.
yaklaşık 300 entryim vardı ve hiç silinen, hatalı entryim yoktu.

ve ilk dedirten kalıbını kullandığım zaman beni 15 gün çaylak yapmışlardı:)

demem o ki, o zamanlar modlar uçuracak adam arıyorlardı. yazar sayısıda 10binin altında idi. şimdi kimsenin umurunda değil gibi bence.

Krize girer mi girmez mi bilemem ama her ülkenin dış borcu var. ABD'nin mesela trilyon dolarlar seviyesinde. Tabii 600 milyar dolar bizim için fazla olabilir ama olaya bir de o yandan bakmak lazım.

girmez.

önemli olan borcun miktarı değil oranıdır. asgari ücretle çalışa birinin 10bin lira borcu olmasıyla maaşı 20 bin lira olan birinin 10bin lira borcu olması çok farklı şeylerdir.

bu durumun kriterlerinden biri dış borcun gayri safi milli hasılaya oranıdır. ki dış borç artmasına rağmen oran birkaç senedir iyiye gidiyor.

Dış borç 600 değil 300 milyar dolar civarında. Bu da brüt dış borç. Net olarak 200 küsur.

Dış borcun yüzde 60 kadarı özel sektörlerin borçları, yani kredi/ yatırım olarak vs kullanılıyor. Kamu borçları ise yüzde 30 civarı ve genel olarak orta ve uzun vadeli. Geri kalanı da Merkez Bankası'nın borçları.

Kamu borçlarında borçtan dolayı bir risk görünmüyor. Hem orta ve uzun vadeli borçlar, hem de kamu birincil fazla veriyor yıllardır. Yani kamu bütçesi iyi durumda.

özel sektör borçları da dış borç/GSMH oranı olarak artmıyor, aksine azalıyor olduğu için sıkıntılı gözükmüyor.

Son olarak, "kriz" bir tek değişkene bakılarak anlaşılmaz. Dolar tevdiat hesabı/M2Y, cari açık/GSMH, büyüme oranı, faiz vs gibi birçok değişken ve faktöre bakılarak değerlendirilir.

2 yıl içinde gelecek geçenlerde nihat genç demişti

amerika ve çin in dış borcunu da bir araştırın isterseniz. ondan sonra sorunun cevabını alabilirsiniz? şi

avrupadaki dalgalanmaların bize gelmesi ve yüksek büyüme hızı nedeniyle zaten bir krizi kenarından yaşıyoruz. büyüme hızı alta çekilmeye çalışarak kriz dengelenmeye çalışılıyor filan.
ihracata dayalı ekonomik bir destek var. ama iç piyasa daralmış vaziyette cariler dönmüyor. ihracat bu sebeple iyi pompalanamıyor.
rant ve kaymak yiyen sektörler dışında kime gidersen git cari dönüşümünde rahatsızlık var birebir gözlüyorum.

batanlar olacak daha.
işsiz kalanlar da.

akp eğer ikinci yarıda hallederse bu güncel krizi al buraya yazıyorum adamlar ekonomiyi iyi çözmüş diyeceğim.

savaş çıktığı an krize girmesi muhtemel.malum sıcak para bağımlısı bi ekonoi var.yatırımı kaçtığı an geçmiş olsun.

agy3 ün söylediğine küçük bir ekleme yapmak istiyorum. bana göre uzun vadede batı dünyasının ekonomileri kötüleşecek ve bizim ihracatımıza yönelik talep azalacak, bu döviz girişini azaltacak sonuç yani büyümeyi negatif yönde etkileyecek olan sonuçlardan direkt olanı. dolaylı olanı ise girişi azalan dövizin fiyatı yani kur yükseleceğinden tr'nin ithal ettiği üretim mallarının fiyatı artacak ve ihraç mallarının fiyatını artırıcak. bu bir döngü. aslında daha bir sürü şey var da yazmaktan sıkıldım yav kusura bakma güzel kardeşim :)

senin ekranın izlenirken karara olcağını sanmıyorum izleseler haberin olmaz.

o kararma adamların programının bozulmasından olabilir diye düsündüm ben

izliyorlarmis gibi hareket et sen...ama benim ev bilgisayarinda da oluyo o

izleseler ben ekşiye girmekten kovulurdun bence :P

2 monitör mü kullanıyorsun?
ekranını izleme olayına girmezler heralde ya. zaten isteseler ofis bilgisayarında yaptığın her adımı görürler. yani ekran izleme diye bir şey olmaz bence.

Muhtemelen ekrana giden kabloda bi temassızlık olmuştur, sinyal yok uyarısı görmüşsündür. Ama %90 ihtimalle zaten izleniyorsundur, yani riskli bi durum varsa o bilgisayarı kullanma derim.

tek monitör ama ilk defa öyle bi uyarı aldım meraklandım

izliyorlar ismini unuttuğum bir program aynı o tepkiyi veriyor aktif edildiğinde bir kararma pasif edildiğinde bir kararma

diyanet işleri diyor ki: Kalıcı dövme, deri üzerinde suyun alta ulaşmasına engel olacak bir tabaka oluşturmadığı için gusül ve abdeste engel değildir. Yapıştırma yöntemi ile deri üstüne yapılan geçici dövme ise suyun deriye ulaşmasına engel olacağından gusül ve abdeste engel olur.

İlla uzun uzadıya araştırmana gerek yok bence. İslam'ın mantık dini olduğu söylenir ya hep. Vaka'yı kuralım:

Eğer dövmeli adamda boy abdesti geçersiz olsaydı, dövmeli hiçbir kafir kelime-i şahadet getirip müslüman olduktan sonra bile cunüp olacakları için ibadet edemezlerdi, cayır cayır yanarlardı. Bu da mantığa aykırı.

Dipnot: İnançsızım, sözlerim beni bağlar. Bana güvenip de inancınızdan şaşmayınız efendim.

@delusion +1

dövme deri altına işlendiği için sorun yok.

@delusion çok güzel açıklamış. dövmenin günah olma sebebi, vücudunun sana Allah tarafından emanet edilmiş olması. yani bu vücut sana emanet. Ona kötü davranman, Allah'ın seni yarattığı şekli beğenmeyip, değiştirmeye çalışman günah. abdest açısından ise kalıcı dövmenin bir sakıncası yok.

dövme yaptırmanın kendisi günah, cenabetliğe bi etkisi yok.

Taktigin seye bak. Sen herseyi tam yap da once, dovme kusur kalsin.

www.dinimizislam.com

o entrynin en begenilenlere girmesinden daha cok hala sozlugu bos beles bir yer olmadigini dusunen, kaliteli bir yer oldugunu dusunen insanlar olmasina sinirlendim ben.

yani diyor ki; herkesin hayatina kimse karisamaz.

tek o değil ki neler neler beğenilenlere giriyor. artık eleştirmek bile gelmiyor içimden. "böyle kaliteli bir ortam" yok artık.

konu fanatizm olduğu için en beğenilenlere nasıl girmiş acaba diye kurcalamak yanlış olur.

istesem her gün için en beğenilen entryler listesine entry sokarım.
ki ben değil, birçok kişi bunu yapabilir...
dolayısıyla nawres e tamamen katılıyorum. sözlük ciddiye alınacak bir yer değil ki...

bildiğim kadarıyla o listeye en çok şükela alan değil en çok oy alanlar giriyor. yani en beğenilmeyenlerde giriyor diye biliyorum.

Şu sözlüğü bu kadar ciddiye almaktan ne zaman vazgeçeceksiniz, çok merak ediyorum. Ulan o yazıyı okuyup sinirleneceksem, boşuna yaşıyorumdur herhalde.

yav niye sinirlenelim. demek ki ekşi sözlüğü takip eden çoğunluk o yönde. nasıl değiştirebilirsin ki bunu. futbol taraftarlarının sözlüğe girişine mi yasak konacak.
ayrıca ne bileyim bi tane rte eleştrisi ilk sıraya oturunca göğsümüzün mü kabarması gerekiyor. siyasi ciddi bi konuda hem de senin istediğin zihniyette bi yorum görünce mutlu mu olacaksın. senin istediğin şey senin beğenilerin ölçüsünde düşünen bir kitelenin arasında yazmak mı.

pek çok cevap beni tatmin etmedi.

1- internet üzerinde yegane okuyup bilgi alabileceğim bir yer yıldan yıla bozulursa sinirlenirim arkadaşım.

2- futbol yazmak var, futbol yazmak var. sen ''şikeciler gitsin kumda oynasın'' yazıp dünün en beğenilen entyleri arasına giriyorsan, o yer tırtın kralı olmuştur.

3- o yazıyı okuyup gayet de sinirlenirim, gözümün önünde bir değerim gidiyor, günde 1.5 saat yol giderken keyifli keyifli okuduğum yer artık ergen yuvası haline gelmiş ve buna kimse müdahele etmiyor. sinirlenirim arkadaşım.

4- istediğin istemediğin zihniyetle ne alakası var? rakibi eleştirirsin, ''bak x takımla ilgili bu bu bu olayları da unutmamak gerekir'' dersin, o zaman anlarım. adam bizim uefa kupamız var siz kumda oynayın yazmış. bu mu sizin ''ne olacak canım'' tarzı yaklaşımınız?

Çık biraz hava al. Çok bunalmışsın sen.

www.dinimizislam.com

o galiba başka bir eserin mukaddimesi.
ibn-i haldun'un 2 ciltlik eserinin 2. cildi lazım.
mümkünse e-kitap, yoksa pdf filan da olabilir.

benim de düzenli olarak dinlediğim bir radyo programı var mukaddimeyi tartışıyorlar friendfeed.com burada notları bulabilirsiniz.

yanlış anlamayın ama 1 dk zor dayandım.

kötü.
çingene gibi olmuş.
çok fazla detay var.
müzik de kötü.
10 üzerinden 3.5

beğenmedim...
müziği çıkar bundan kimse izlemez bunu. bir kere böyle bir giriş ve finish çok yanlış... kurgu, konsept falan hakeza...
arkadaşınız benimle çalışmamakla çok yanlış yapmış:)

yahu beşiktaşlı olarak isterim ben ama çok zor. hele ki cl yi almak çook çok zor. türkiye liginde karma kadro kursak bence yine alamayız cl yi

fenerbahçeliyim, isterim.

ne var ki? taraftar arasındaki saçma sapan oluşacak sen bunu aldın ben bunu aldım kavgası olmasın diye benim takımım avrupa kupasından mı olsun?

zihin yapısı yanlış. atletico madrid'liye sorsan aynı soruyu real madrid'le alakalı veya manchester city'li adama sorsan united ile alakalı adam ne der? banane ondan ben kupama bakarım der.

akıl bu olmalı.

Biz Uefayı alamasak da galatasarayın ŞLyi almasını isterim.

fenerbahçeliyim.

şartım şurtum yok. fener elense bile cimbom cl'yi alsın. gönül ister ikisi birden alsın tabi ama dediğim gibi biri bile alsa büyük bir olay sonuçta.

tabi ki isterim. galatasaray uefa'yı alacak ki fenerbahçe de bu kupayı almak için kendini yırtacak. galatasaray cl'yi alacak ki fenerbahçe 2 kere almak için uğraşacak. rekabet dediğin budur. rekabet ancak bu şekilde kaliteyi getirir. galatasaray barcelonayı domaltacak ki benim kulübüm de bunun altında kalmamak için kıçını yırtacak. yoksa biz bu kupayı aldık siz bu kupayı aldınız diye değil, size o 5 attı, olsun size de bu 6 sokmuştu diye hangi takım en çok tokatlandı karşılaştırması yaparız.

keşke olsa

takim tutmuyorum, iki takimdan da bir bok olmaz. bir bok olmaz derken alamazlar. yani. tartisma baslatma amacli yazmiyorum, futbolla hic alakam yok. kufretmeyin sonra =D

istemem. net.
fenerliyim

fenerbahçeliyim.

keşke olsa ama öyle bi ihtimal yok bence :D şimdi ingilteredir, ispanyadır bu adamlar her sene hem uefa da hem cl de çeyrek final, yarı final, final oynuyorlar. bu adamlar bu duruma alışık ama bizim millet kırk yılda bir böyle bi başarı yakalayınca hayaller havada uçuşuyor, biraz gerçekçi olmak lazım.

sağlık raporu
ikametgah
sabıka kaydı
fotoğraf
diploma fotokopisi
nufus fotokopisi
banka hesap no

@neyleyim e ek olarak kan grbunu kartı.

İlk iş deneyimin değilse önceki iş yerinden hizmet belgesi ve vergi matrahı ile ilgili yazı da istiyorlar.

Sony Xperia Z

kesinlikle bu : www.lg.com

blackberry bold 9780 ben karizmasını kaldıramıyorum artık satıyorum haberin olsun :))

Nokia 3310'un şimdi bir karizması var.. kimsede yok, kendini farklı hissedersin

Ramiegovic +1

iphone 4s

vertu marka herhangi bir telefon karizmana baya etki eder

nokia 8800 tabii ki

yersen
stuarthughes.com

nokia 8800

bence senin aradığın model, motorola v3

images.techtree.com
budur. açışı bile karizmaydı, pek severdim kaybedene dek.
kodunu hatırlamıyorum, motorola pebble diye geçer.

baklava getirsen ben yemem, sevmiyorum çünkü.
edit: yerim herhalde çünkü kötü bir şey götürmem. hatta bazen ikram etse de yesek diye düşündüğüm bile oluyor.

@kayranın kedisi götürdüğünüz diyor, getirilen demiyor.

ev sahibi getirirse yerim tabi. yememek sanki biraz kibir gibi..

getirirse yerim,
getirmezse niye getirmedi diye düşünmem.

Eşek getirdiği yükten yemezmiş diye bir söz var...

Ancak ikram edilirse yenilir yoksa ayıp olur. Zehirli mi getirdin, niye yemiyorsun? Diyette olan birisi tatlı getirmişse ve getirdiği tatlıdan yemezse bu elbette anlaşılır. Ama bahanesi olmayan kişi, getirdiği şeyi yemezse ayıptır.

misafir sevmediğim bir şey getirse bile nezaketen yiyormuş gibi yapar ucundan tadına bakarım, teşekkür ederim. aksi biraz saygısızlık olur..

bi de bizde adet olarak misafirin getirdiği mutlaka ona da ikram edilir, bazıları bunu yapmıyor çok şaşırıyorum.

edit: misafir bensem ve benim götürdüğüm ya da ev sahibinin ikram ettiği her şey için yine aynısı geçerli, sevmesem bile yemeye çalışır tadına bakarım vs.

adam şunu soruyor, siz misafirsiniz, misafirliğe gidiyorsunuz, yanınızda bir şey götürüyorsunuz, bu götürdüğünüzü ev sahibi size ikram ediyor, yer misiniz yemez misiniz?

neresi zor ki bunun.

@yue

misafirin getirtigini servis etmeyenide ilk defa duydum:)

benim sordugumda ev sahibinin misafirin getirdigini ikram etmesi ama misafirin yememesi.

yeriz yahu getirirlerse önümüze. hatta yememek ayıp olur.

özelden mesajı alınca birden ilahi bir ışık geldi ve ben soruyu anladım. o ışık sönmeden cevaplayayım bari :)

süt tatlılarını pek sevmem. ziyaret ettiğim kişiye bir şekilde (ev sahibinin sevdiği için/pastanede başka tatlı olmadığı için vb. vb..) sütlü bir tatlı götürmüşsem yemem. bunun kimseye karşı bir hareket olduğunu da düşünmüyorum. + diyette de olabilirim / o gün midemi bozmuş olabilirim / o an o tatlı cazip gelmeyebilir vb. vb.

altında sebep aramaya gerek yok.

yiyorum ben bazen de yemiyorum.
yersem ama her ne olursa olsun sadece 1 tane.
o da nezaket icabı.

ben evsahibiyim diyelim, misafirliğe gelenin getirdiği şey güzelse, ikram etmem, hepsini bir kenarda ben yerim. sevmediğim bir şey getirmişse, ye ye bir tane daha ye, valla darılırım derim.

yerim yahu ne var bunda ? hatta yaş pasta filan götürürsem kendi sevdiğimden alırım bize de koyarsa yeriz diye :) ama ev sahibi koymayabilir o da gayet normal bir durum.

yenmeli, beğenmediği yemediği şeyi bize getirmiş diye düşünülebilir. Hem neden yenmesin ki yenmeli

yenmelidir ayıp olur aksi takdirde. birkaç düşünce gelebilir insanların aklına.

kural olarak insanın kendi sevmediği şey götürülmez zaten. ama mesela evsahibi çok samimi olduğunuz biridir, çok sevdiği bir yiyecek vardır sizin sevmediğiniz sırf onun için alırsınız size ikram ederse valla senin için aldım çok seviyorsun diye yoksa biliyorsun aram yok dersiniz olur biter.

ayrıca misafirin getirdiği şey mutlaka servis edilmeli ben de rastlıyorum öylelerine çok ayıp.

kendi getirdiğini yemiyor dedirtmemek lazım mirim

Beşiktaş'ta "Kasap Döner" diye bir dönerci var, siz alternatif "Sap Döner", "Hesap Döner" kullanabilirsiniz :)

Türkçe isim daha iyi olmaz diye düşünüyorum.

Aslında hedef kitleniz kim esnaflar ı öğrenciler mi merkezi bir yerde misiniz... ..

Ben yabancı ve iştah açıcıcı bir isim koyardım. Mesela

Döner della Mexicano gibi.

Nereye gidiyorsunuz?
Della Mexicano'da yiyoruz abi.

Tabi özgün de bir tadınız olmalı.

McDoener yapin

Döner mi dönmez mi gel gör.

Yerimiz 2 katlı fastfood tarzı 14 kişi çalışıyor

yanar doner

ya deminden beri yazmiyim yazmiyim diyorum ama yazmak zorundayım: dönder :D

erke doner.

Tavet Döner
Etuk Döner

ne yaparsanız yapın ama McDoener ya da Tombik yapmayın. bunlar başkaları tarafından korunan markalar ile aynı ya da çok benzer olduğundan, sonradan çok uğraşırsınız, hatta değiştirmek zorunda bile kalabilirsiniz.

hatta en son her şeyi başlatmadan önce bir marka ofisine marka araştırması da yaptırmanızı öneririm. dönerci de olsa önemli şeyler bunlar.

turning mörning.

döner möner hesabı.

dön baba dönelim dönercisi.

la maison döner salonu.

topaç döner.

döner dolap.

öz hakiki sultanahmet dönercisi.

ye sev dua et dönercisi

Semazen Döner
Dünya Döner
Yörünge Döner

metrobüsle acıbadem'den sonraki durak (adını unuttum neydi?) inin metroya binin, kozyatağı duraında inip carrefour tarafına doğru gidin orada marriot hotel göreceksiniz yanında rixos binası kırmızı felan o kulelere doğru gidin sonra sola dönün oralarda görürsünüz beyaz ülker arena binasını.

metrobüsle uzunçayır durağında inin. palladium a giden minibüsler var. onlara binin. ben ülker sports arena da ineceğim deyin. indirirler. inince tam karşınızda olacak. yaklaşık 100-150 metre yürüyeceksiniz.

metrobüsten uzunçayır durağında inip e-5 in karşı caddesine geçin. buradan gelen minibüslerden yenisahra ve çakmak mahallesi minibüslerine binip ülker arena yı sorarsanız yardımcı olurlar. metrobüsle indiğiniz yerden 15 dakikaya ulaşırsınız.

uygulamalar bozuldu. güncelleme bekle. köprülerin bağlantı adresleri değişti çünkü.

ben tarayıcıdan girebiliyordum bu sabah. öyle dene.

fifa. daha gerçekçi...

pes. çok çok daha gerçekçi.
oyun içinde taktik teknik olarak takım oyunlarının bire bir aynısını oynayabiliyorsun. fifada bu mümkün değil.
2 oyunu da oynayan biri olarak ekşisözlük hariç hiç bir ortamda fifa'nın övüldüğünü görmedim ben. bana göre de pes 11 hariç hep daha iyiydi, 13 de ise uçurum var.

amcamın bağcılarda ve hisarüstü-bebek tarafında playstation dükkanı var.

bağcılarda pes oynanıyor.
hisarüstünde fifa oynanıyor.

fifa tabii ki.

pes 2012'ye kadar hep pes oynayan biri olarak, peste gol atmak çok kolay. dün arkadaşla maç yaptık mesela bizim maçlar maksimum 4-3, 3-2 şeklinde bitiyor, adamlar 8-4 bitirdiler el clasicoyu yuh dedim.

orta sahadan şut vuruyorsun, fullemediğin sürece %95 kaleyi buluyor top. öyle gerçekçilik olmaz kardeşim. millet gökkuşağı hareketi yapıp, az mı gol attı taç çizgisinden?

fifa çok daha olmuş bir oyun, impact engine bambaşka bir güzellik. adamın koşarken kası çekiyor, pozisyon bok yoluna gidiyor ancak gerçekte olabilen birşeyi oyunda görmek hoş oluyor.

@camino real reis elle oynama bile yok pes'te neyin gerçekçiliği allasen?

ben bayan olarak önceleri pes oynardım, fifaya son sene tekrar dönüş yapmıştım. pc format yediği için şimdi pes 13 indiriyorum; sonra yine fifayı indiricem ama sizin de fikirlerinizi almak istedim.

oyuncu grafikleri için (yüz saç boy kilo vs) her türlü pess koyar kabul edin fifacılar.

Valla bayan olmanın konuyla alakasını çözmeye çalışıyorum şu an.

pes.

fifa çok az oynadım. sahi, kornerlerde, frikiklerde ok çıkıyor mu hala fifa'da?

@bahçelidevlet ben bayan olarak sizin de fikirlerinizi almak istedim. cümlesinin arasına bir şeyler kattığımdan farklı olmuş, olur öyle.

ateri oynadığın döneme gitmek istersen pes. yok ben 2013'de kalmak istiyorum dersen de fifa.

kalabalık olsa bile büyük bir camii. geç gidersen yer bulunabilir belki ama dışarıda da kılmak zorunda kalabilirsin...

deniz tarafında teras gibi bi yer eğer açıksa var orda kılmanı tavsiye ederim. genelde kalabalık olur ama yer bulunur.

kalabalık oluyor, birazcık erken gidip çok sıkışık olmayan bir yerde kılmak daha güzel. ama her türlü geç kalsanız da yer bulursunuz biraz sıkışık olabilir.

Birkaç dakika bekle. Azcık dolunca açılır. Merak etme sorun yok.

aynı dediğin gibi oldu.. elma çıktı :))

5 dakika falan sonra açmaya çalış. iphone ların özelliği böyle. vardır apple in bi bildiği... eğer şarjın tamamen bitmişse şarja takar takmaz açılmıyor.

psikolog. net.

bilimsel bir yöntem söyleyeceğim; sinirlendiğin zaman oturmayı dene... daha rahat sakinleşmeni sağlayacaktır. tabi uzman desteği de önemli...

uzman yardımı bence de..
neye ve neden sinirleniyorsun genelde?
memnun değil misin hayatından?

mesela biri patavatsız bir şaka yapıyor sinirleniyorum. Bugün benim arkadaşların bir arkadaşı geldi yanımıza. normalde arkadaşlarımla şakalaşırım gülerim burada sorun yok ama baktım çocuk benim hakkımda şaka falan yapıyor, orada yine aynı duruma düştüm.

sağlam bir dayak yemen şart. bi daha sinilenince "gene ağzımı burnumu dağıtmasınlar" diye korkuyla karışık caydırıcı düşünceler ile kontrol etmiş olursun.

2 bira senin sorununu çözer.

yapı meselesi sanırım. Tahammül eksikliği çokca. Bende aynı durumdayım tolere edip görmezden gelemiyorum bazen. En kolayı sinirlenmek, zor olanı sakin kalabilmek.

evet haklı / adam bilerek temas ediyor.

maci izlemedim ama ferguson reyisi bu kadar kizdirdiysa yanlis karardir, adam sir amk.

yes. tartışmasız kırmızı kart.
Hala topa bakıyor diyenler var. orası doğru belki ilk hamlesi en fazla sarı karttı. ama tekmeyi geçirdikten sonra hala ayağını arbeloaya vurmak için itiyor.
ve nani kendisine hiçbir müdahalenin olmadığı pozisyonda ve gayet normal ve sağlıklı biçimde yere düşmesine rağmen numara yapıyor. biliyor çünkü yaptığı hareketi..

iki ucu boklu değnek bir pozisyondu. sarı kart da yetebilirdi. cüneyt çakır'ın baskı bana işlemez tribiyle ev sahibi aleyhine kararlar vermesi bilinen birşey.

Turuncu kartlık bir pozisyondu, yani iki karta da neden çıkardın denmezdi. Bence haklıydı.

kırmızı verilebilir. cüneyt çakır bu tip şeyleri hem çok iyi görüyor hem de hiç acımıyor.

nani topa girme amacıyla yapsa bile hareketi fazlaca sert. ama gözleri de sadece topa odaklı gibi, bence %50-%50. hakem burada kendi bakış açısını ortaya koymuş, kırmızı kart göstermiş. kartı göstermese bu kadar konuşulmazdı muhtemelen, sarı ile geçiştirse kimse çıkıp ta bu kırmızı demezdi sanırsam. madrid'i sevmemekle birlikte, ferguson'a saygım büyük ama o da vaktiyle hakemler sayesinde maç kazandı. bence olan bizim takımlara oldu, ingiliz lobisi durmaz çalışır.

Net kırmızı.Kontrolsüz gelmeyecekti Nani. Uçan tekmeyi arbeloa'ya indirdi.

sarı kart. bunlara kırmızı çıkarsa sahada tutacak adam kalmaz. adamı görmeden topa ayak uzatıyor. her maçta böyle pozisyon olur. kırmızı kart olması için şöyle birşey olması gerek :

www.youtube.com

kırmızı doğru gibi ama hakemlerin %99'u sarıyla geçiştirir böyle bir pozisyonu.

doğruydu ama sonrasında aklı çok kaldı o pozisyonda. Adam sir tabi, torpil beklerken cücü zımbaladı kartı.

olum adamın koluna doğru vuruyor nani adam göğsünü tutuyor acıyor diye, bende buna gıcık oldum ama hareket sağlam

avea'nın bal paketlerine bak. bal 250 paketinin özellikleri şöyle:

* 250 dk her yöne
* 250 mb internet
* 250 sms her yöne

www.avea.com.tr

96kbps dediği EDGE ile bağlantı. vodafone da edge ile bağlanan arkadaşım memnun olduğu söylüyordu. aveayı bilemeyeceğim.

Aslında ben de senin gibi bir tarife arıyordum. hatta 0 sms 100 150 dakika konuşma ve 1gb internet... ama bulamadım. sonunda vodafone un hepsi 500 tarifesine geçtim. aylık 35 lira...
bu gsm şirketlerinin ne kadar çakal ve danışıklı dövüş yaptıklarını anladım ama bu süreçte...

avea yıkılan paket
1gb internet
her yöne 1000 sms
her yöne 500 dk
idi yanılmıyorsam

23 TL

linkini verdiğin sınırsız internet de iyidir avea'nın. 96kbps'den aşağı düşmez hız ama, yani adamlar 3g bile verebiliyor biçok yerde, 96kbps mi veremeyecek.

hjarteblod +1

şartları tam okumadım ama başka operatörden geçersen bu fiyat ve muhtemelen ilk 6 aydır sonra 30-35 olur ama yinede iyi fiyat. ben mecburi turkcell e geçtim şantiyede çekmiyor diye aynı tarife kontratsız 59 tl aylık. gerisini sen düşün. avea'dan şaşma hele öğrenciysen

hocam 1gb'lık paketler yetersiz gelir. 4gb falan bir şeyler lazım :S

asparagas... öyle bir şey olamaz.

Müslüm baba kitlesine yönelik reklam kokan hareketler işte. Ne düşünelim? Hastane de borcu biz zaten sildik demiş, ne kadar doğru bilmem.

işte bunlar hep popülizm. benim paramla kendi oyvericilerine kömür dağıtması , suriye dilencilerine gazi maaşından fazla maaş verilmesi falan . bunlar varken babanın borcunu sildiyse helal olsun.

600 bin diye biliyorum ben rakamı.

herkes istediği hastaneye gidebilecek/gidiyor olayını da biraz düşünebiliriz burada.

hatır gönülle sildirmiştir muhtemelen. kocca başbakan aramış rica etmiş, silmeyip de ne yapacak hastane ki o parayı istediği duyulsa imajı da batardı zaten.

örtülü ödenekten de ödemiş olabilir. geçtiğimiz yıl 700 küsur milyon tl harcamış başbakan.

600 bin tl duydum ben de. başbakan istemiştir onlar da borcu silmiştir. hastanedeki tedavi masraflarını silmiş yani özel hayatında yaptığı borçlardan değil. şimdi hangi para babasına söylese silerde o borçları. korkuyorlar başbakandan.

1) Ekran parlaklığını kısabilirsin ki bence otomatiğe almak daha mantıklı. Hem kullanımın rahat olur. Onun haricinde bi tasarruf modu yok. -ayarlar>parlaklık ve duvar kağıdı-

2)ayarlar>genel>otomatik kilit

3)Uygulamaların kendi ayar kısımlar olur onun haricinde herhangi bir ayar yok.

4)İstediğin şeyler için uygulama indirebilirsin. Galaxy'i bilmem ama ios sade bi işletim sistemi.

1) direkt tasarruf ayarı diye bir şey yok ama wifi kapatarak, konum bildirme servisilerini kapatarak, ekran parlaklığını azaltarak tasarruf edebilirsin.
2) var... minimum 1 dakika. ayarlar kısmında...

www.radyokayitlari.com

Eyvallah ama o siteye baktım, Rock FM'in kayıtlarını arıyorum orada bulamadım.

duyuru mobil sadece okumaya açık diye biliyorum. hiç bir fonksiyon çalışmıyor. mobilden çıkıp yapmak lazım.

bu soruyu mobilden soruyorum...
ancak aramayi bulamadim bitek

@kakao
yo cevap verilebiliyor. ama mesaj gönderilmiyor... onun dışında arama fonksiyonu çalışmıyor evet. ama google da search edip yanına eksiduyuru.com yazabilirsiniz...

"...google da search edip yanına eksiduyuru.com yazabilirsiniz"

...ki zaten bu yöntem size daha başarılı sonuçlar gösterecektir. arayacağınız kelimeyi (kelimeleri) google'a yazdıktan sonra yanına "in site:eksiduyuru.com" ifadesini ekleyin yeter. (tırnaklar yok)

her gün defalarca yeniden aynı konuda soru yazıp da cevap beklemekten daha önemli olabilir. ya da olmayabilir.

şöyle de bir soru bekliyorum, birileri de yazsa ya hemen ardında "bu nasıl bir egodur ya, adama mesajla bir şey soruyoruz, hemen duyuru açıp kamuoyu tepkisi bekliyor, olur mu ya böyle bişey yaaaa".

tabi çok önemli husus değil, sene sonunda onları bozdurmuyoruz paraya çevirmiyoruz. ama bilerekte atmamışsan ayıp yahu teşekkür mayetinde en azından

açıkçası tik olayına bu kadar önem verilmesini ben de anlamıyorum ama ben de millet alınıyor diye genelde tik atıyorum cevaplara...

Verilen cevap acaba doğru mu, ise yarar mi diye merak ediliyor. Egoistlikle ne alaka amk? Sen bir tusa bas o zaman cevabı okuyup geçme bir teşekkür olarak duşun. Sorduğun soru ve yargın o kadar ironik ki.

ego deilde ben sormak istediğim soruyu görüyorum kişi sormuş, cevaplarına bakıyorum tik varsa doğru demekki diye soruyu sormuyorum o cevabı referans alıyorum ama tik yoksa tatmin olmuyorum herkes kafadan atmış diye -_- bence tik olmalı ego ile alakalı bişey değil sorduğum soruya doğru cevap verene tik atarım ki başkaları da doğrucevabı görüp faydalansın

@Eurek ironik olan benim bunu sormam değil adamın unutup atmadığım tickten dolayı bana hesap sorması yani ben sonuçta bir soru soruyorsam ve cevabını arıyorsam illaki okuyacağım cevapları insanlık hali unutmak yani bu kadar büyütülecek bir meselemi ...

Kimseye mesajla hesap soracak kadar işi abartmadım ama tick duyurunun bir iletişim aracı. Yazdığım cevabın, işe yarar bir şeyse eğer, işaretlenmesini ve bana "seni duydum" denmesini haklı olarak isterim. Arada bi eski duyurulara giriyorum ve dikkate alınmadığını gördüğüm cevapları siliyorum. Cevabımı dinlemeyecek adam bana soru sormasın.

Sana değer verip, çok kısıtlı zamanını ayırıp, düşünüp, bunu yazıya döküp, yılların tecrübe ve bilgi birikimini herhangi bir ücret beklemeden sana sunan insanlara bir teşekkür etmeyi bile fazla görüyorsun demektir. Tik bir nevi teşekkür.

Bilgili adamın egosu olur, ego mego diye ağlamayın.

@roket adam bilgili bir insana mütevazilik,tevazu ego'dan daha çok yakışır bence.
mevlanaya,yunus emre'ye,hacı bektaşi veli daha adını sayamadığım bir çok bilgin insanlara bakarsan yaşamlarında ego ya rastlayamazsın..

Tevazu Ve Alçak Gönüllülükte Toprak Gibi Ol.

okdudun mu okumadın mı verdiği bilgi işine yaradı mı yaramadı mı vs.vs.
bunları öğrenemediği için sinirlenmiş olabilir zira vakit ayırıp kafa yorup bişeyler yazmış adam. sen de ayıp etme.

gene dayanamayacağım, illa konuşacağım.

evet işi dramatize etmenin hiç bir gereği yok, boş boşuna "ayıp olmasın" diye yapılmış bir şey değil bu. "ben istemiyorum ulan tik mik" şeklinde kahramanlık gösterisine de gerek yok aynı çerçevede.

bu sistemn bir fonksiyonu var. soru soruyorsunuz, cevaplar alıyorsunuz, bu cevaplar içerisinde sizin işinize yaramış, sizi tatmin etmiş, merakınızı gidermiş cevaplara da tik atıyorsunuz ki o soruyu okuyup da cevaplarından faydalanmak isteyenler, hangilerinin işe yarar cevaplar olduğunu görebilecek sizin attığınız tikler sayesinde. bütün mesele bu.

bu işleyiş çerçevesinde ister bu şekilde kullanırsınız, ister umursamaz sallamazsınız, ister tik atmazsınız, ister tik atılmadığı için hayıflanırsınız, gerisi size kalmış. bu site, bu şekilde kullanılmak için yaratılmış ama sonuçta devlet dairesi değil, istemezseniz bu şekilde kullanmazsınız, herhangi bir yaptırımı da yok.

ancak gözden kaçan bir faydası daha var. kullanıcıların "doğru cevap bu" olarak topladıkları tikler üzerinden bir oran hesapları var. (" 'Cevap bu' olarak işaretlenmiş cevap sayısı" ve " 'Cevap bu'/Toplam cevap oranı" şeklinde) bu neyi getirir? o kullanıcı ne kadar aktif bir şekilde cevap yazıyor ve bu cevapların kaç tanesi iş gören şeyler. buradan da hiç bilmediğiniz bir kişi ve onun cevapları hakkında ufak da olsa (hiçbir şey bilmemekten daha iyi) bir kanıya varabiliyorsunuz. bu sistemin de çalışması yine bu tikleme mevzusunun ne kadar işlevsel kullanıldığı ile alakalı.

dediğim gibi bu noktaları ciddiye alıp almamak tamamıyla kendi kararınız. siz, bu site ve sizin bu siteyle ve diğer kullanıcıları ile olan ilişkilerinizin bütünü burayı "ekşi duyuru"nun nasıl bir yer olduğunu belirliyor. yaptırım da olmadıktan sonra, bu ilişki ağının nasıl yürütülmesi gerektiği konusunda eminim herkesin kafasında başka bir şey vardır, boşu boşuna (iki taraflı) yüklenmenin bir anlamı yok.

daha da bir laf edersem bununla ilgili, ne olayım.

dokunmatik de zorlanabilirler ama yaş itibariyle...
tablet e vereceğin parayla netbook al bir tane 600 e falan...

@enkolaykullaniciadi, netbook düşünmüyorum, tablet önerisi istiyorum çünkü dokunmatiği gayet güzel kullanıyor annem.

Benim arkadaşımda aynen sizi gibi annesini laptoptan tablete çevirdi.
Darkın 300-400 küsür arası olan bir tabletini aldılar hepsiburadadan.
Gayet memnunlar.

tabletin en güzeli iPad. siz de biliyorsunuzdur.

ipad mini alabilirsiniz, fiyatlari da uygun. ipad disindaki tabletlere verilen paranin cope atilan paradan farki yok.

@evreka, iPad'in pahalı bir seçenek olduğunu bir İpad önerisi gelmesin diye yukarıda belirtmiştim, sırf cevap vermiş olmak için mi yazıyorsunuz yoksa okumadan mı cevabı sallıyorsunuz bilmiyorum ama duyuru böyle işlememesi gereken bir mecra..

Ben de öyle düşündüm ama annem tablete hiç ısınamadı laptop daha iyi diyordu

piranhanın business tab'leri gayet güzel ve ucuz. ayrıca fiyat/performans olarak da uygun. ben şahsen kendim için aldım kullanıyorum, çok da memnunum. 7-9 ve 10 inchlik çeşitleri mevcut. ben ultimate tab aldım kendime.ipad'i de salla, android dururken ios'a para verilmez bence.

nexus 7 al. 480-500 arasına var bak aşağıda. y.dışından daha da ucuza gelebilir.

www.akakce.com

hiç tablet deneyimim yok, çok da bilmeden konuşuyor olucam ama, tablette dizi izlemek zor olmaz mı yahu? tabi düşünmüşsündür orasını ama, bana zor gibi geldi.

arkadaşımda nexus 7 var, öve öve bitiremiyor kendisi. Teknolojiden de baya anlar, muhtemelen iyi bir aygıt yani.

@cepeuc, iPad'de bir iki denedik, memnun kaldı kendisi. bir de koca ekran bilgisayar elinin altında olunca olunca dizileri kaçırıyor, sonra kotamızı hortumluyor, elinde tablet olursa televizyondan izler dizilerini diye bir hinlik düşünüyorum :))))

neresi olursa olsun giderim diyorsa atanır.mesela kars ya da hakkariye atanır.

83 -84 puan alan adam, tercihlerinde hiç doğuyu yazmamışsa, sadece istanbul u yazmışsa taban puan 82.5 sa dahi atanamaz...

o dönem ki öğretmen ihtiyacına bağlı atanıyor sanırım tarihci eksiktir 83-84 de girer.

ama çoksa 85 yapanıda almazlar dolmuştur en son giren 86 puandır.

mantık yürüttüm kesin bilgim yok.

tercihlerine bağlı.
önemli olan, tüm yurtta en düşük kaçla aldığı değil, onun yazdığı yeri ondan yüksek puanlı birinin yazıp yazmadığı.

tesekkurler.

bugün yatmamıştır, yarın yatar. emekli maaşları ayın tam belirlenen gününde yatıyor haftasonu da olsa resmi tatil de olsa.

@alice practice
hafta sonu yatmaz hocam benim bildiğim.
bence bugün yatar. benim tecrübem bu şekilde..

Benim bildiğim şöyle. Maaş günü cumartesiye denk geliyorsa bir gün önceden cumaya yatmış olur, pazara denk geliyorsa bir gün sonrası pazartesi geçmiş olur.

skeç yazabilen derken?
konuyu falan siz mi veriyorsunuz?

kariyer.net'inkini andırdı bana.

logitech geldi aklıma

Bir oyuna ait ama cikaramadim

naruto'yu çağrıştırdı bana. konoha köyünün sembolü gibi.

second life çakması

el şeklinde aradığım şey, o kesin (ben benzetememiş olsam da). bi afişin alt köşesinde görüyordum hep diye düşünüyorum, ama hala bulamadım.

piyasada dolaşan dvd versiyonudur.
Daha önceki dvd lerinde de aynı şey vardı. birçok gösteriden derlenip toparlanmış sahneler vardı...

hayır yahu son gösterinin basına falan dağıtılan screener kopyası. toplama falan değil. sinemada izlediğimin tamamen aynısı. ama fazla sahneler var.

zaten daha dvd'si yok.

İyide sinemaya uyarlamak için kesinti yaptılar. Yoksa daha uzundu

sinemadaki halinin kesintiye uğradığı çok belliydi. kopukluklar vardı. forumlarda, sözlükte bile konuşuldu bu. sonra dvd screener düşünce durum belli oldu.

aynı gösteriyle dvd'de de para kazanma cinliği. kimisi ticari zeka diyor. bana göre cem yılmaz'ın para hırsının ulaştığı noktayı görmek açısından iyi bir örnek.

not: 3 saatlik filmler var. kesilen 10-15dk'lık süre hiçbir sıkıntı yaratmazdı. bununla ilgisi yok.

capitol'de izledim ben de. aynı şekilde minibar ve toblerone muhabbeti yoktu. geçen gün internetten izlerken fark ettim.

senlik bir durum yok yani, merak etme.

+1 Aynı fikirdeyim.

Yapılan duyurunun, sorulan sorunun, öneri istenen bir görüşün daha sonra silineceğini cevaplayan kullanıcılar bilirse daha iyi olacaktır.

katılıyorum, herkese faydalı olur diye 1 sayfa cevap veriyorum, ertesi gün silinmiş oluyor. küfür etkisi yaratıyor. öneri güzel, dikkate alınmalı.

@eskinkir: teknik açıdan sorun olacağını sanmıyorum. yıl 2013. milyon tane geliştirme yapılabiliyor nette. neden kilitlensin duyuru?

osman silebilirim diye işaretlerse biz de ona göre cevap veririz en azından. oturup sorunu üzerine dakkalarca uğraşmaz, o an aklımızda olan şeyi yazar geçeriz ama cidden emek ederek cevap veren bisürü kişi var burda. dan diye duyuru silindiğinde yazık oluyor. bu anormal bi öneri değil bence.

bu çözümün duyuruya olan ilgiyi arttıracağını da düşünüyorum. ben eskiden daha fazla vakit ayırır, daha çok önemserdim burayı. bu duyuru silme işi motivasyonu negatif etkiliyor cidden. silinmeyeceğini bilirsem daha ilgili olurum buraya karşı. pek çok insan da bundan muzdarip bence.

orta bir yol buldum. duyuru sahibi silemesin ama alternatif olarak nickini gizleyebilsin. ve ortak bir nick haline gelsin duyuruyu acanin nicki. mesela guest2334 gibi.

@eskinir: bu başlığın başa kalma mevzusuyla ilgili tartışmayı ilk defa duyuyorum. dediğin kadar ciddi bir tartışma olsaydı haberim olurdu diyorum. ayrıca sözlükle burdaki olayın aynı olduğunu düşünmüyorum. orda başlığı açan kişi entrysini silip gitse bile senin emeğin ortada duruyor. silmek ya da silmemek tamamen senin inisiyatifinde.

diğer taraftan "burayı çok ciddiye almayın, get a life dostum" tarzındaki cümlelerini garip buluyorum. ben interneti işimin gücümün arasında vakit geçirmek için kullanıyorum. dönem dönem çok fazla vakit de geçirdiğim oluyor. duyurunun formatını da seviyorum. buna basit bir öneriyle katkıda bulunmayı zul görmüyorum kendime. sen de öyle olmalısın ki bu konu üzerine benimle uzuuun uzun konuşabiliyorsun?

mod'un silme kısmına gelirsek. bana kalsa o seçenek de olmasın ama dediğin gibi adam alkollü olur ya da fazlaca özel şeylerini burada paylaşmış olur ve ayılınca bundan pişmanlık doğar. bu durum subjektif olarak modların denetimine bırakılır. aynen sözlükteki moderasyon gibi. ayrıca hep atladığımız bir kısım var, bunu silebilirim diyen adam kutuya tik atacak sadece? bu zor değil. hatta şöyle bir şey olur, bu kutuya evet ya da hayır diye bir seçenek konur ve bu soru yanıtlanmadan duyuru çıkmaz. bu sayede kişi daha farkında olur durumun.

@ground ve @eskinkir: hali hazırda anonimlik mevcut zaten? anonimleşen anonimler tuhaf olur. mevcut durumu bilmiyorum ama duyuruda hesap açma sayısında limit yoktu önceden. eğer çok sakıncalı bişey soracaksan yeni bir hesap açıp ordan sorabilirsin zaten? benim dediğim bambaşka bişey. emekler heba olmasın diyorum ve buna çözüm arıyorum sadece.

@eskinkir: fake hesap olmasında sıkıntı yok ki? zaten anonimliğin esas olduğu bir platformada daha da anonim olma isteği anormal değil bence? hepimizin adı guest12345 şeklinde görünseydi de umrumda olmazdı. ben soru soruyorum burda ve cevabını arıyorum. kimliğimden kime ne?

ayrıca sözlüğü bilmiyorsun falan gibi bir ukalalık etme gayreti içinde değildim. öyle anlaşıldıysa kusuruma bakma, yanlış aktarmışım demek ki.

inan ki sandığın kadar karmaşık değil. sadece minicik bir kutucuk daha işaretleyeceksin sorunu girerken. bunda karmaşık bir kısım yok.

teknik kısmını duyurunun sahipleri düşünsün ayrıca. benimki sadece bir öneri. olur olmazi onlar bilir. :)

özel olarak son bir soru sorayım sana. ben şimdi dan diye bu duyuruyu silsem, o kadar özenip yazdığın cevapların silinmesine uyuz olmayacak mısın?

@eskinkir: ekstrem örnek veriyorsun. duyuru kapanacak olsa verdiğim cevaplardan çok duyurunun kendisine üzülürüm. sözlükten nerdeyse daha iyi bir bilgi kaynağı burası. salt bilgi dolu hatta. forumlara oranla çok daha iyi bir formata sahip.

dediğini yapmak teknik açıdan benim dediğimden daha zor ve anlamsız aslına bakarsan. bir kutuck ekleyip ona 2 satır kod yazmak daha mantıklı geliyor bana. yazılımcı değilim, bilmiyorum net olarak elbette.

ayrıca atladığın bi nokta var. ben bildiğimi zaten biliyorum. amacım benim bildiğimi başkasının da öğrenmesi. verdiğim cevabın bana mail olarak gelmesi anlamsız oluyor bu noktada. ben o cevabı alıp forumlarda tekrar mı paylaşacağım?

bak sen bi daha düşün önerimi, saçma gelmeyecek eminim sana da. :)) cidden zor değil ve verimliliği arttıracak bir öneri bu.

@eskinkir: kısıtlama yok işte, onu anlatamıyorum ben. silerim arkadaş diyosan evet diyeceksin. ben silmem dursun diyosan hayır diyeceksin. kısıt bunun neresinde?

asla silinemez bir modelden bahsetsem tamam diycem ama silmek gene inisiyatifte bırakılıyor. ayrıca bir süre sonra oturacaktır sistem. ben mesela silinebilir duyurulara da gayet cevap verebilirim. silinebilir demek 3 saat sonra silinecek demek değil. bin küsür soruya cevap vermişim burda. insan üzülüyor yahu. :)

Seks hayatınla ilgili duyuru açmaktan utanıyorsan, seks hayatınla ilgili duyuru açma dostum. Bu kadar basit. Adam altına emek verip yardırıyor, sen çat diye siliyorsun. Bu apaçık saygısızlık benim gözümde. Ciddi emek sarfediyor burada çok takılanlar.

'Anonim soru sorma' opsiyonu açılır Quora gibi, seks hayatınla ilgili soruları oradan sorarsın madem. Amma gizli meseleleriniz varmış ya.

hani belki dalgınlık olur vs. bunu düşünürsek default olarak "bu duyuruyu her an silebilirim" kutusu tiklenmiş halde gelsin. duyurum kalıcı olsun diyen kişi tiki kaldırsın. buna bile razıyım ben.

ekşi sözlük yazarları için duyurunun altında "internet kullanıcıları da görebilsin" şeklinde bir kutucuk mevcutken benim dediğimin eklenmesi anormal değil inan ki. :))

Duyuruya bilmemne hakkı falan diye dramatize etmeyin olayı. Birinin burada soru sorabilmesi zaten bir hak, birinin gelip cevaplaması bulunmaz bi nimet. Adam senle bilgisini paylaşıyor, bilgi hayatta en zor elde edilen olgulardan biri. Yüzlerce binlerce saatini harcamış belki senin sorduğun detay şeyi öğrenmek için. Buna böyle nankörlük edilmez bence.

Sorunun internette BULUNMASINDAN rahatsız olacaksan, hiç girmeyeceksin o duyuruyu, olacak bitecek.

konu duyuruya öneri sunmaya çok birbirine öneri sunmaya dönmüş. sanırım amaçlanan bu değildi. kaldı ki daha bahsi geçen yönetici ve kodlayıcı tayfasının bir görüşü yok. konu hakkında bir görüş bildirmem uygun düşerse şunu söylemek isterim: aynı duyuruya cevap vermek cidden bunaltıcı bir şey. bunun çözümlenmesi gerek. benim önerebileceğim şey ise bir kutucuk olması ve "silinse olur" isimli kutucukla moderatöre iletilmesi. gerçekten fayda sağlamayacak bir soru ya da kısa bir şey ise silsin gitsin. yoksa kalsın. moderatör 48 saat içinde ilgilenmezse otomatikman silinsin.

öneriye +1
"bu duyuruyu/soruyu daha sonra silebilirim." seçeneğinin olması güzel olurdu evet.

belki "gönül işleri" kısmı hariç tutulabilir zira o bölümde soru soran hemen hemen herkes "silebilirim"i seçecektir zaten ne olur ne olmaz hesabı :)

kullanıcıların duyuru silme hakkı olmamalı bence. bir sürü forumda böyle bu. hiç de sorun olmuyor.

düzeltme hakkı da var nasıl olsa. çok pişman olduğu bi şey yazdıysa girip içeriğini temizler. ha ama cevaplarda varsa sorun teşkil edecek bir şey, bilemiyorum.

ya da en azından gönül işleri, ev arayan, kayıp, kan, alınık satılık duyuruları silinebilir olsun. buralarda çok bilgi gerektiren bir şey olmuyor sanırım.

bunlar da yine minimum 2 saat sonra silinebiliyor olsun. çıkamadım işin içinden :)

@eskinkir

"x soruyorum silicem" kalıbına oldum olası kılım ben. savunduğum şey de o değil zaten. o yüzden başka önerilerde bulundum. uygulamaya geçilmese de üzerinde düşünülebilir en azından.

keşke moderatörler de katılsa şu tartışmaya. sonuçta havaya konuşuyoruz şu an. yetkili merciden ses çıkmazsa bu duyuru da tozlu sayfalara gömülür gider.

silsem mi acaba? :))

iyi geceler herkese.

az önceki fikrim pek rağbet görmedi ama en azından duyuru silinememeli çünkü:
duyuruya çok benzeyen türkhukuksitesinde de Üyeyim. oradada birmeslektaş soru sorar ve yardım ister. oradaki bir soruya genelde kafadan cevap veremezsiniz. bir iki kanun Yargıtay kararı falan okuyup cevaplamamız gerekir. şimdi bu soruyu yazan Üye soruyu silse ne hissedersiniz? gerçi soruyu da silemezsiniz. öyle bir buton yoktur. bunun en büyük sebebi site sahibinin keyfi değildir. Orası ş.
anda türkiye'nin en büyük hukuki platformu ve hukuk açısından bilginin tartışmasız türkiye deki en büyük bilgi bankası. Onbinlerce avukatın ve hakim-savcının rehberi. bunun en büyük Sebeplerinden biri de işte- bu-silememe olayıdır-bence.

Peki degistirme'ye izin olmali mi? Adam silmek isterse degistirmeye girer icerigi tamamen siler. Ona ne yapacagiz?

@compumaster içeriği tamamen silse dahi soru başlığı ve aşağıdaki cevaplar duracak. arama yapan kullanıcılar istedikleri konuyla ilgili bilgiyi almış olacaklar.

sözlükteki ilk entry'nin silinmesi gibi olur yani. başlık ve diğer bilgi verici içerikler kalır. hem bu dediğin duyuru açan adına da bir rahatlama sağlar belki. :)

bir de benim tahminime göre halen pek çok kullanıcı sorusuna cevap aldıktan sonra silmeyi olağan olan durum gibi görüyor. sitenin mantığını fark edemiyor. boşa megabayt kaplamayalım diyor da olabilirler. başka insanların da benzer sorunlardan muzdarip olduğu hiç düşünülmüyor. bu kültürü de yerleştirir bir yandan bu uygulama.

diğer yandan sorusunun nasılsa güncel olmadığı düşünüp silenler var ama bu da hatalı bence. örneğin araba fiyatı soranlar oluyor. ben 3 sene sonra 2013 yılındaki dizel otomatik volkswagen araç fiyatları neymiş diye burdan öğrenebilirim oysa.

sonuna kadar destekliyorum

Kesinlikle katilmiyorum, cevqp verilmesin bir daha olsun bitsin. Ne demek soru sormasaymis madem demek, daha sonra pisman olur siler bize ne? Adamin elinden ozgurlugunu almak kimin haddine?

kimsenin elinden özgürlüğünün alındığı yok? insanları bilgilendirmek var sadece. hepsi bu. bu kadar aşırı tepki verilecek bir öneri de değil bence bu? çok abartıyorsunuz.

Hayir niye abartayim, bu sitenin amaci diger kullanicilara degil soru sorana bilgi vermekmis -ben demiyorum. Zaten bu yuzden "su nasil yapilir" diye bir soruya, peki daha sonra su olmaz mi diye alt varyasyonlarini baska bir kullanici sordugunda o cevap cevap olmadigi gerekcesiyle siliniyor. Yani site kullanicilara yol gostermek icin degil soru soranlarin cevaplarini almasi icin var. Aksi halde bir celiski olur. Ha siz bu kadar kafaya takiyorsaniz o kullaniciya cevap vermezsiiz bir daha ya da benim yaptigim gibi duyuru seklinde ayrica yazarsiniz.

ben yüzlerce kullanıcıyı ayrı ayrı takip edemem ki? her gün eklenen bir sürü de insan var ayrıca.

sanırım yukarıda yazanların tamamını da okumadınız. "duyurumu ileride silebilmek istiyorum" kutucuğu standart olarak tiklenmiş olarak da gelebilir ve sadece duyurusunun kalıcı olmasını isteyen insanlar tiki kaldırır. yani normal kullanıcı aynı şekilde devam eder yoluna. tiki kaldırmadığı sürece mevcut şartlar sürüyor olur.

verdiğiniz cevapların bir şekilde saklanması mantıklı olabilir ama duyuruyu açan kişinin duyuruyu silememesi gibi bir durum temel hak ve özgürlüklere aykırı bir durum.

kendi yazdığım bir soruyu, duyuruyu(ki bazı sorular yorum falan da içeriyor.) silemiyor isem, bu çok sert bir yaptırımdır bence...

rica ediyorum yukarıda yazılan yorumları bir okuyun önce. bu bahsettiğiniz konularla ilgili bir sürü şey konuştuk. sadece duyurunun ilk 1-2 paragrafını okuyarak çıkarım yapıyorsunuz, hatalı oluyor. bu üzerine tartışalım dediğim bir öneri sadece.

ayrıca temel hak ve özgürlüklerle ne alakası var bunun? yapmayın yahu. dediğim gibi, bir kısıt söz konusu değil. zorlama yok. tercih var. bu kadar? kimi neden engelleyelim? siz bahsi geçen seçenekteki tik işaretini ellemeyecekseniz mevcut sistemden farklı bir işleyiş olmayacak. değişen hiçbişey yok. sadece ben cevap vereceğim sorunun 1000 klavye vuruşu yaparak, 10 dakka emek harcayarak, gugıl araştırmaları yaparak emek etmeme değip değmeyeceğini biliyor olacağım. orda da tercih bana kalacak. silinebilme ihtimali olan soruya bunu bilerek cevap vericem?

kendi seçecek "silmeyeceğim" diye. bunun neresi özgürlük kısıtlaması yahu.

kılınır niye kılınmasın. "olmaz ben kılamam" diyen de ya gıcıklığına der ya da cahildir.

www.dinimizislam.com

kılınır tabi hocam, namaz senle yüce allah arasında olan bir ibadet, içmedikten sonra içki şişesiyle ne alakası var olayın. aklın orda olmasın yeter...

namazın farzları belli, bence kılınabilir.

yüzde 99 üst tura çıkar. hatta hiç galibiyet almasa bile şu andan itibaren hem mantıksal hem de matematiksel olarak çıkma şansı var.
ama mesele son 8 kalmaktan ziyade ilk 2 olarak son 8 e kalmaktır. Çünkü 4ncü olduğunu varsayarsak karşıdan barca gelecek büyük ihtimalle. dolayısıyla final four şansı yok gibi neredeyse....

bence yüzde 80.
galatasaray taraftarıyım. dün akşam düşündüm de basketbol için efes kadar emek veren ve onlar kadar başarı sağlayan bir kulüp yok. bundan böyle basketbolda ayırt etmeden iki takım tutuyorum ve tüm avrupa maçlarında abdi ipekçide olmaya çalışacağım. (henüz lig maçlarına gidecek kadar gönül bağı kurmadım. birası da ekşi zaten:)