Arkadan itişli araç kış şartlarında, özellikle yağmur ve karda çok zor. Sadece ucuz olduğu için düşünüyorsanız sınıf düşürüp önden çekişli araç alın derim.

Yani kendine neden bunu yapmak istediğin tabii ki senin bileceğin iş ama Carrefourlarda Grants var. Hem tekel, hem ucuz viski derken, tekrar görebilmen için 100 bin TL toplamayalım duyuruda.

lan sanki gurmesin, buna ne para veriyon bu kadar, git en ucuzunu al" denecek bir şey değil. Ucuzu gerçekten çok kötü olabiliyor.

Jb

Iğrenç bir viski. Bir şeylerle karistirmadan içmek ızdırap.

Red label da iğrenç bana göre.

Onun dışında daha az taninan ucuz viskiler de var ama her tekelde bulunmaz.

passport ucuzdu. grants da ucuz ama guzel o

Passport sanırım en ucuzu.

Köpek öldüren versiyonunu bilmiyorum ama marketlerde en ucuzları Jim Beam, Jameson, J&B falan oluyordu.

Jack Daniels bence ucuzlar arasında en içilebilir olanı tadı güzel olanı. Herkesin tercih etme sebebi biraz o. Jameson alıp bitirememiştim mesela. (kimi seviyor o ayrı)

JB ve Bells en ucuz viskiler Bells'den daha ucuz viski olduğunu sanmıyorum, görmedim de. ama bunları içeceğine git kolonya iç daha iyi. bunlara para vermektense vermemek daha iyi.

balantines'den devam. o iyidir.

bir zamanlar famous grouse en ucuzuydu ama bulmak zor. büyük marketlerde rastlamadım belli başlı tekeller satıyordu oralardan alırdık.

Vat69 var idi bir zamanlar.

120-150 arası tutar diye düşünüyorum malzemeye göre.

Bundan dört sene önce 60 metrekare ev orta kalite malzeme 50 bin lira tutmuştu. 100-150 iyimser bir tahmin bence

Mutlaka kapılar ve parkeler de değişir bu işin içine girince, aslında duvarlar hariç ev komple yeniden yapılacak desek yeridir.

Uzun süredir yapmadım, inşaat krizinden beri. Ama bence de 150 bin lira filan çok iyimser fiyatlar.

sadece banyo mutfak tuvalet iyi yaptırırsanız 150 bin tl tutar.

Ağustos ayında 18 m2 koridor, 17 m2 mutfak zemin, alçı tavan, yüklük, mutfak dolabı, vestiyer elektrik ve su tesisatı yenilenmeleriyle 180.000 tuttu.

150.000 çok iyimser rakam.

200 bine geçen ay istanbul'da bir banyo bir tuvalet yenilemesi yaptırdı tanıdığım. orta karar modeller markalarla. 200-300 arası metrekare ve tercih edilen ürün kalitelerine göre değişir diye düşünüyorum.

Bu ürünlerde maalesef çok yaygın kullanım olmadığı için yorum bulmak zor. Ben de bu ara 2. nesil Airpods’umu kızıma kaptırdığım için alternatif ürün bakıyorum ve bu kulaklık da ilgimi çekti ama deneyim bulamadığımdan almaya korkuyorum.

Türkiye'de Microsoft'un Surface Pro serisi satılıyor diye biliyorum. Muhakkak teknik özelliklerinde farklar vardır ama kullanım şekli açısından ben ona benzettim. Belki Surface Pro 7 gibi bir cihazla karşılaştırabilirsin

www.hepsiburada.com - Hepsiburada' da Surface Pro 7 klavyesiz satış linki bu mesela klavyeyi de ayrıca ekleyebilirsin. ( Bildiğim kadarıyla dünyada surface pro 9 falan çıkmış ama satış linkini bulamadım)

Evet kullanım şekli Surface ile aynı. Oradan ilerleyeyim, teşekkürler.

Aparatla uydurmanız zor ben olsam iade ederdim. Çünkü uysa bile efsane pahalı almışsınız. Geçen hafta yerel elektrik toptancısından iki adet Siemens davlumbaz ampulünü 35 Tl'ye aldım ki aynı ampüldür muhtemelen.

Ampulün gireceği hacmi göz önünde bulundurmayı yeğleyiniz.

www.trendyol.com

G10 duy tipi, piaysada starter tip ampül diye geçer. Ortalama 20 liradır fiyatı fiziki dükkanlarda.

Adaptör mümkün değil, ancak eski patlak ampülün kıçını söker yeniyi oraya lehimlerseniz filan mümkün, ama ne gerek var 20 TL için.

E14 olan ampül dursun, başka yere de lazım olur. Siz semtte elektrikçi ve bir milyonculara (isme bak) sorun, starter tip ampül diye bulursunuz.

Bankalar bireysel müşteri ile maaş anlaşması yapmıyor. Ancak şirketiniz bir bankayla x sayıda personele y miktarda maaş ödeyeceğim diyerek anlaşma yapıyor.

hadi ya, bilmiyordum bunu. teşekkürler.

Bizim ocaktada aynı problem vardı prizi çıkardım.
20 tl ye uzun mutfak çakmağı alarak sorunu çözdük.

şunun gibi : www.hepsiburada.com bir çakmak alıp orta yolu bulsanız olur mu?

bu da olmazsa o zaman değiştirirsiniz.

hayir. bir ton borc var, harcama yapilacak baska seyler var. bunun icin degistirmezdim.

Tam olarak inheritance'ın dediği şeyi yapardım ben olsam.

çakmak +1
bu kadar ufak bir şey için dünyanın masrafına girmem ben.

Yakindan baktiginizda ocagin cakmagindan kivilcimlar goruyorsaniz ocak saglamdir ama kirden dolayi gaza ulasmiyor olabilir. www.youtube.com bu videodaki gibi bir durum varsa basit bir temizlikle duzeltebilirsiniz.

Bence henüz doğru tamirciyi bulamamışsınız.
Çalışan şeyi çöpe atmak yerine bence bizim mahalledeki tamirciye getirin, tamir eder.

Şu videodakine benzer çözümü bu gelen üç tamirci denemiştir di mi?
youtu.be

ondan önemli olmadığı için değiştirin kadına heves gelsin illa analar dibine kadar kullanmamalı eşyaları.

mutfak aksilikleri içinde, ocağın otomatik yanmaması kadar gıcık çok az şey var. sırf bu yüzden ben de ocağı değiştirmeyi düşünüyorum. arkadaşın yirmiyi oldu çıt dendimi yanıyor, benimki birkaç ay içinde bozuldu. eğer alabilecek durumdaysanız alın. eskisini de satarsınız belki bir spotçuya. ama ona vereceğiniz para sizi zorlayacaksa boşverin tabi.

böyle şeyleri, eğer maddi probleminiz yoksa, kimseye demeden yapıverin. babanız "ne gerek vardı" deyip geçiyor, anneniz de öyle diyor ama seviniyor. onlara danıştığınız zaman uzar gider bu mevzu.

bu arada, babanızın bunu pek dert etmemesi normal. kullanan insan sinir oluyor.

10 sene bu tip malzemeler için arada bir süre. Eskimiştir ama atacak kadar da eski değildir. Ocaklar çok muhteşem paralara satılmıyor. Bim bile 2-3 haftada bir 1500-2000 bandında ocak satıyor. Bütçe sıkıntısı yok ise farklı markalara da bakılabilir ama sanki memnuniyetsizlik varsa değişim vakti gelmiş gibii. Uzun çakmak mutlu eden bir araç değil bence.

evet. sonra igdaşınızın onayını almış bir firmayı proje çizdirmek için çağırıyorsunuz. sonra onlar bütün süreci üstleniyor. firmanın onaylı olması burada önemli.

Gaz borularının üzerini mutfak dolabı vs. bir şey ile kapattıysanız hiç proje işine girmeyin derim. Boruların açıkta olmasını istiyor igdaş. Hazır tesisat varsa bir tesisatçıya peteği ekletip geçin derim.

Evet sistemin yeniden uzman bir kuruluş tarafından gözden geçirilmesi ve hesaplanıp çizilmesi gerekir ancak petek ekletmek için igdaş'tan izin almanız gerekeceğini sanmıyorum. Zaten en başta da sizin ısınma hattınıza bakmıyorlar. Onların ilgilendiği, kombi ve ocağınıza kadar giden hat ve bu ilgili makinalara bağlantının düzgün çalışması ve bütün bu işlemlerin onaylı kuruluşlar tarafından yapılması.

Ancak, öncelikle petek eklettiğinizde oluşacak basınç farkı için kombinizde de bir değişiklik, ekleme gerekecek diye bakmanız gerekecektir. Kombi değişecekse de işte o zaman igdaş'tan izin almak gerekebilecektir.

Ayrıca asıl önemli olan eğer bina merkezi ısıtma ise, bu değişikliği yapmadan önce kat malikleri kurulundan izin almanız gerekebilir, buna göre de ödediğiniz ısınma payı değişebilir. Eğer merkezi ısıtma sistemini ısı pay ölçer ile kullanıyorsanız da, payınız zaten ısı pay ölçere göre belirlenmeye devam edecektir ancak petek eklemenin mevcut sistemin sağlığı açısından nasıl bir durum oluşturacağı ile ilgili olarak rapor istenebilir.

Ortada olmayan kişiler için nereye icra takibi başlatacaksınız? Kredi kartı ile ödediyseniz hizmet alamadım şeklinde bankanıza başvurun. Orası daha kısa yol olur sanki.

Kapadokya

Eskişehir. Ulaşım çok rahat, şehir kompakt.

eskisehir ya da bursa

Kaç yaşındasınız?

34

Yeter

Tapu dairesi ve noter işlemleri gibi ciddi resmi işler harici ehliyet her yerde kimlik bilgileri için yeterli, yalnız okulda güvenli bir yerde kaldı di mi kimlik?

Evet, bizim memurda. Sabah aradim, cok tesekkurler

Aile hekimi vermez. Sadece belli başlı şeyleri yapabilir. Kan testi ve idrar testi için laboratuvar, işitme testi için odyometri laboratuvarı, akciğer filmi için (isteniyorsa) röntgen muayenehanesi vs. vs. diye uzar gider.

İş yerini ara. Anlaşmalı bir özel hastane varsa oraya yönlendirirler. Ücretsiz olmasa da cüzi bir ödeme ile alırsın. Yoksa devlet hastanesine gideceksin. Ama orada da belli başlı ücretler var. Tamamen bedava olmuyor bu testler.

Aile hekimi isterse verir. İstemezse göz polikliniğine sevk ederim vs. diyerek bahaneler üretir. Makul konuşup aile hekiminizden almaya çalışın derim. Olmadı en ucuz özel hastane hatta tıp merkezi bile iş görür.

Aile hekimi veremez. Bir sürü şey istiyorlar. OSGB'ye ya da özel hastaneye git. Ben özel hastanede 400 TL'ye yaptırıyorum hepsini. Devlette çok uğraşırsın, bir günde bitiremezsin ve devlette de rapor ücretsiz değil. Çalışacağın yerden ne istediklerini öğren.

Osgb'de yeni yaptırdım 360 lira ve tüm işlemler tek yerde yarım saatte bitti, hastane falan uğraşma

Osgb kabul etmeyenler yerler var. İkya sorun mutlaka. Olmazsa yarın sabah devlet hastanesi açılır açılmaz gidin öğlene kalmadan hallolur.

aile hekiminden alacağınız raporda "50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli işlerde çalışabilir" ibaresi olacaktır.

işyerinin anlaşmalı bir yeri olabilir. bir sorun önce.

İçerikten bağımsız, buraya soruyorsanız sizin iş olmamış. Umarım olur tabii ama süreç tutarlı değil sanki.

Beraber yaşayacağız demesini neden "evli olmadan beraber yaşayacağız" olarak anladınız? Belki "evli olarak beraber yaşayacağız" demiştir. Ona sormanız gerekiyor. Evlenecek seviyeye gelmiş kişilerin bunları açık açık konuşabilmesi lazım.

Hocam evlenmeyi neden istiyorsunuz önce bu sorunun cevabını düşünün.

Bunu ona sormanız lazım. Bu hikayeye bunun ötesinde gelecek her yorum ya şüphelerinizi artırır ya da gereksiz bir rahatlama verir bence.

bence git gel yaşıyor olabilir, evlilik zor bir karar hele 28 yaşında, baya bi sorumluluk, üstelik sonrası da baya boktan bir kurum çevrenizdeki örneklerden görüyorsunuzdur. bence bu noktada evlilikle ilgili tüm düşüncelerini rafa kaldır. zaten çok matah bir şey değil, olursa olur ama olmasa daha iyi. bir ilişkinin normal süresi 6 ay, sonrası biraz kandırmaca biraz çaresizlik biraz alışkanlık biraz düzen bozmayımcılık. evlilikte daha beter bir kurum. 40 yaşındayım boşanmayan 2 arkadaşım kaldı, evli olanlar da çok mutsuz, erkekler sürekli benim hayatıma övgüler düzüp duruyor. bu yüzden hayatındaki her ilişkiye bir gün (en azından duyguların) biteceğini bilerek bakman beklentiyi düşürmen hatta sıfırlaman hem onun kafasını karıştırmaz baskı oluşturmaz hem seni mutsuz etmez diye düşünümleniyorum.

6 ay çok kısa bir süre değil mi evlilik kararı için? evlenmek istediğinizi biliyor ve sizi avutmaya çalışıyor gibi geldi.

Erkeğin evlilik konusunda şüpheye düşebileceğine ya da fikrini değiştirebileceğine hiç ihtimal vermemen biraz safça geldi bana. "Ya bununla evlenirim ya da hiç evlenmem" dediğim biri oldu mesela benim, cesaret edemedim buna rağmen. Trollük değil bu. Cesareti kırılmış da olabilir.

Verdiğin bilgiler ışığında kötüye yorulacak bir durum yok.

Hazirana kim öle kim kala. İkişkinizin süresinden daha uzun bir zaman var hazirana. Cepte tutmak için çakma bir yüzük almak istemiş ona da kanmamışsın.

Abla mode on
Senin evinde 'konaklamak', kurulu düzen konforundan maksimum süre fayda sağlamak istiyor. Özne sen değilsin. ya ailesiyle yaşıyor, ya da kendi düzeni varsa bile senin düzenin daha rahat onun için. Nasılsa evleneceğiz döndüğünde, sıfırdan evimizi kuralım, başka eve geçip eşyaları almaya başlayalım de bakalım, %90 ortadan kaybolacak.
Abla mode off

Bence burada kezbanlık vs düşünmeyeceksin. Kezban diye diye kadınlar cool olacağım diye hepten sevgisiz saçma ilişkilere sürükleniyorlar. Flört ayağı diye ayakta uyutuluyorlar. Açık açık söyle ancak evlenirsek birlikte yaşarız yoksa kabul etmiyorum evime de.

Eleman kararsız seni tutmaya çalışıyor net olmasını isteyin

kararsiz insandan hayir gelmez, yol ver.

Hocam açık açık sor evlenmeyecek miyiz diye. Bunun ayıbı vs yok yani ayn ı noktada değilseniz belki ayrılmak isteyeceksin, neden adamın keyfini bekleyesin ki?

phoebe +1
hallegadola +1

cool olmak hiçbir şey kazandırmıyor, talep ettiğiniz şey kezbanlık değil.

aşağıda yazdıklarım biraz kötümser gelebilir ama eşyanın tabiatı neyse odur. basit ihtimalleri takip etmek çoğu zaman doğrudur. insanlar benzer durumlarda benzer tepkileri verirler.

hazirana kadar 8 ay var. ilişkinizin yalnızca 6 aylık oldugunu düşünürsek 8 ay uzun bir süre. 28 yaşında bir erkek 8 ay boyunca ayrı kaldığı bir kadının yerine başkasını koyabilir. bence seni cepte tutuyor. kurulu düzeni olan, yalnız yaşayan 31 yaşında özgür bir kadınsın. bir erkek için kılçıksız temiz iş.

bu aşamada ne yapabilirsin bilemiyorum ama belki ona biraz daha sorumluluk yükleyecek şeyler teklif edebilirsin. böylece niyetinde ne kadar ciddi anlamış olursun. gitmeden önce nişanlanalım diyebilirdin mesela. şu aşamada başka şeyler de teklif edilebilir.

bu arada şehir değiştirmekten kasıt yurt dışı mı? veya siz yurt dışında mı yaşıyorsunuz? bu detaylar da önemli olabilir.

Bu hikayede pek evlilik yanlısı bir erkek tipi maalesef görünmüyor. Bana daha çok faydacı, maçı uzatmaya çalışan bir kurnaz ya da saf ama kararsız ve dengesiz, kendine güvenmeyen bir tablo var gibi geldi.

Özetle düşünün tartın. Oyalanmak istemiyorsanız yolunuza bakın.

Bir de eğer sizinle veya evlilikle ilgili endişeleri var ise de yola ikna edilmişlerle değil inanmışlarla çıkılır.

Evlilik düşünen, kendinden emin, özgüvenli, kararlı aynı zamanda da kesinlikle merhametli bir erkek sizi daha çok mutlu eder.

Bunun da yolu tanıştığınız kişiyle flört dönemi sonrası sevgililiye geçmeden evlilik niyeti ile görüştüğünüzü ifade etmektir. Bunun adı kezbanlık değil, karşıdaki insanın sorumluluk alma potansiyelini görmektir. İşine gelen sizle devam eder.

Yoksa evlilik vaadiyle takılan çakalları ayırt etmek günümüzde maalesef zor...

Evlilik planlamayı kezbanlık olarak görmeyi ve bundan utanmayı bırakın. Hayatta herkes önünü görmek ister çünkü hepi topu 70-80 yıllık kısa bir ömür var. 2 sene fuckboyları bekle, 3 sene kezban demesinler diye sus, 4 sene fuckbuddy takılan adama oyuncak ol derken gençliğiniz akıp gidiyor. Sizinle aynı gelecek planları yapan insanlarla yürümek sizin en doğal hakkınız, bunu dile getirmek kezbanlık değildir.

Ayrıca sizi bugün kezbanlıkla suçlayan herkes 2 gün sonra patır patır evlenir sonra da sizi bekarsınız diye küçümsemeye başlarlar, dikkat edin.

Şu kezbanlık olarak düşündüğünüz soruyu sormak sizin en tabii hakkınızken "kezbanlık olur" diye sormamanız kendinize büyük haksızlık. Kendi gel-gitlerini çözmeden önce evlenelim, sonra prova, sonra beraber yaşama haline dönüştüren adama bir hiza vermek gerekir bence. "Haziran'da geldiğinde beraber yaşamayalım. Sen ne istiyorsun onu bir düşün ona göre devam ederiz" demek en samimi ve hakçası bence.

Konyaaltı’nda oturuyorum. Kiralar görece pahalı. Detaylı soru için mesaj yazabilirsiniz

Maalesef 99 öncesini kapsıyor. Yeni çıkan yasanın eskiyi kapsamaması lazım. Ama işte o dönemde herkesi kapsadı. O yüzden böyle eyt gibi bir sorun çıktı. Gönül ister herkesi kapsasın 50 yaşında herkes emekli olsun fakat ülkenin içi boşaltılmış ve maddi çöküşteyiz.

bu konuda bir yetkinliğim yok ama duyduklarıma göre hep 2000 veya 99 öncesi şeklinde konuşuluyor malesef.

Kural olarak aleyhte olan yasalar geriye yürümez. Ama emeklilik yasası yürüdü maalesef.

Ha 99’da sigortası başlamış insanla 00’da başlamış arasında ne fark var derseniz eve tartışılır bir mevzu ama şu anki ilk cephe Eyt’lilerin hakkını alması. Kalanların hakkı için sonradan savaşılır sanki.

Durun bakalım şurada seçimlere ne kaldı 20 yıldır verilmeyen müjdeler sessiz sedasız verildi aflar müjdeler peşpeşe geliyor bu kanununda kapsamı genişletilebilir

staj başlangıcı var mı

99 diye tarih verilmesi rastgele bir tarih seçimi değil sanırım.

Yanlış hatırlamıyorsam emeklilik sistemi ve ssk sıkıntıya düştüğü için bu yaş ve prim günlerini kapsayan kanun o tarihlerde çıkmıştı. Çıktığı zamanda da bu insanlar isyan etmişti "biz sisteme girerken ve işe başlarken şartlar bu değildi, maç devam ederken kural mı değişir" vs diye haklı ya da haksız isyanlar vardı.

Siz "ben 2000'liyim, ne günahım var? ha 99 ha 2000" derseniz ve kabul görürse, bu sefer de 2001'li aynısını söyler, onun ki kabul edilse 2002'li. Bunun sonu yok maalesef.

Rönesans yaşamamış, daha 2 kuşak kent soylu olanı bile az olan, eğitim seviyesi düşük bir toplum için beklenebilir bir durum.

Dedenizle olan özel durumunuz içinse karşınıza alıp konuşmayı deneyin. Dede böyle böyle ben bir yola girdim, eğitimini aldım atölye açmak gibi de bir planım var vs diye...

mesleğinizin ne olduğundan bağımsız kimsenin, dede baba amca dayı hala dahil kimsenin, size jest yapmak ve destek çıkmak gibi bir zorunluluğu yok.

bir şekilde para biriktirin ve atölyenizi kurun.

@sert siyah krom

Bir şeyler vaat etmediğin veya iyi bir gelecek için yardımcı olmadığın çocuğu dünyaya getirme daha iyi ona babasından tarla kaldı mesela bize ne kaldı bir bok kalmadı her şeyi satıp yemek istiyor bence çocuk yapıyorsan ona iyi gelecek bırakma zorunluluğun vardır.

jest olayını bilemem ama rönesans ressamları bile parayla kiliseye veya zenginlere iş yapmıyor muydu? Bu dönem atıyorum çocuk kitabına resim satarak hayatını geçindirebiliyorsan onu yapıp kazandığın parayla "sanatını" gerçekleştirip yaymaya çalışman gerek bence. Sanat olabilmesi için de kitleler tarafından değer görüp beğenilmesi lazım. Senin çok 'başarılı' resmin beğenilmeyip bir çocuğun Minecraft'ta yaptığı kolaj beğeniliyorsa onunki daha sanat sayılır bu arada. Post modern sanatta işler çok değişti, siz klasik kafada kalmışsınız gibi geldi bana -ki zevkiniz eseriniz buysa sorun değil ama kimseye "buyur sanat yap" denmiyor aileden zenginlik gelmedikçe.

Çocuk yapma ve iyi gelecek bırakma kısmına katılıyorum ama bu son birkaç jenerasyonun düşünce şekli olabilir. Öncekiler bolca çocuk yapıp yaşayanlarıyla devam etmişler. Eminim birkaç nesil öncenizde "6 çocuktu ama 4'ü yaşadı diğerleri bilmemne hastalığından bebekken öldü" gibi hikayeler vardır. Dünya o zaman öyle bir yerdi.

Söz konusu sanatlar dünyanın bir kaç ülkesi haricinde hiçbir ülkede değer görmüyor bunun bir çok sebebi olabilir.

Hocam belki kotusunuzdur? Her okul okuyan muthis eserler cikarmiyor ki. Kaldi ki ulkedeki sanat egitiminin pek parlak oldugunu da sanmiyorum diger alanlari dusununce. Parlak olsa da siz yine de kotu olabilirsiniz. Yoktur belki yeteneginiz, bu da mumkun. Ama soyle dusunun, yeteneginiz olsaydi da turkiye'de deger gormeyecektiniz. Sanirim siz de bu yuzden meseleyi kendinizden soyutlayip turkiye'nin sanattan anlamamasina bagladiniz. Ama cevap bu olmayabilir yani. Dedeniz de begenmiyorsa destek cikmamasi normal ya ben de begenmiyorsam destek cikmazdim valla umrumda olmazdi. Uzucu ama gercek bu, yapacak bir sey yok. Para kazanmak icin baska alanlari deneyip resim ilginizi ayrica degerlendirebilirsiniz. Yani atalariniza size gelecek vadetmedikleri icin sitem etmissiniz ama turkiye'de sanata yonelerek siz de kendinize bi gelecek vadetmemissiniz -_-

Sizin sanatınızın karşılığında para verecek insan grubu oluşursa o zaman iyi sanat yapıyorsunuz demektir.
Hiç bir ebeveynin güzel sanatlar bitirmiş bir insanı besleme zorunluluğu yoktur. İsterse tabii ki ayrı ama zorunlu değil.

bahsettiğin sanatlarda ortalama bir sanatçı, artık dünyanın en medeni ülkelerinde bile yaşamını sürdürebilecek para kazanamıyor, hatta sanatçıyı geçtim yıllarını pozitif bilimlere adamış insanlar bile enflasyondan, yaşam maliyetinden bunalmış durumda. Türkiye gibi sanat anlayışı olmayan bir göçebe bir toplumu zaten hiç işin içine katmıyorum. bunlar biraz çevre işi, çevre de parayla oluyor maalesef.

onun dışında anne babanın çocuğa iyi bir gelecek hazırlama gibi bir zorunluluğu yok bence. reşit olmuş bir insan kendi isteği ve arzusuyla Türkiye'de ben ressam olacağım diye 4 sene üniversite okuduysa sonuçlarına da düşünmüş olmalı. bu konuda aileni suçlaman garip geldi.

Türkiye'de sanata değer verilmiyor değil. Resimde çıta çok yüksekte. En bilgisiz insana bile Mona Lisa'yı gösterseniz tanıyabilir. Rönesans'ta bu işin zirvesi yaşanmış. Yapılara bile devasa çizimler yapılmış. Durum böyleyken farklılık yaratmadıkça para kazanmak zor. Dedenize sadece şu konuda katılıyorum. Resim öğretmenliği gibi bir seçeneğiniz varsa mutlaka değerlendirin. Direkt mesleğinizi yapmak zorunda değilsiniz. Mesleğinizle bağlantılı şeyler de yapabilirsiniz.

yüzyıllarca cahil bırakılıp savaştan savaşa koşturulmuş, karnını zor doyurabilmiş bir toplum için normal değil mi?

öncelikle sanat dalları ile ilgilenen herkes sanatçı olmuyor. sanatçı ünvanını toplum dediğimiz içinde yaşadığımız yığın veriyor kişiye.

ek olarak yaptıklarınızın niteliği kadar onu sunuş biçiminizde önemli. yaptığınız işi pazarlamadan ondan para kazanamazsınız. kimse sizi arayıp bulmaz. siz kendinizi arayanlara hissedilir ölçüde göstermek zorundasınız.

evet bizim toplulumuz sanat konusunda oldukça ilgisiz. bunun sebebi maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde gizli. temel seviyedeki ihtiyaçları karşılamadan piramitteki bir sonraki aşamaya geçemezsiniz. sanat bizim toplulumuzun çoğunluğu için ulaşılması zor bir hedef gibi. çünkü temel ihtiyaçları karşılama konusunda sorun yaşıyoız.

özetle karnı aç olan bir insana sanattan bahsetmeniz bu bir anlam ifade etmez. önce karnı doymuş barınma güvenlik ihtiyaçlarını karşılamış olmalı. ek olarak bir de kültürel normlar söz konusu. bu bahsettiğim yaşamsal kaygıları aşmış olupta tamamen kültürel düzenden ötürü sanata uzak kalmış insanlar da yok değil.

Fransa'dan bildiriyorum; burada da sanat okuyan takılsın, biz ona yardım oluruz diye bir mantık yok.
Türkiye'nin durumu vs farklı bir konu ama genel olarak böyle bir olay yok zaten. Tarih sanati anlanmayip fakirlik içinde yaşayan insan dolu. Bazılarının sanati sonra anlandi bazılarının hiçbir zaman.

sanattan para kazanamayabilirsin ama bu yeteneğini başka alanlarda kullanabilirsin. zaten tam mesaili sanatçılık diye bir şey yok. mesela resim yapabilen biri reklam sektöründe çalışabilir, fotoğrafçı olabilir, görüntü yönetmeni bile olabilir. tabii hepsi için ayrı emek vermek gerekir. resme verdiğin emek kadar en az. ancak hem bu yeteneğini kullanırsın hem de para kazanırsın. yoksa direkt istediğin şeyi yapıp para kazanmak birçok insan için zor.

yaş 13 filan değilse bence senin düşünce yapın üzücü.

senin sanat yapmanın şu an kimseye faydası yok, kimin neden seni destekleme yükümlülüğü olsun ki? ortaya bir ürün/eser çıkarırsın, o beğenilir, oradan destek alırsın belki. ben mesela roman yazmak istiyorsam insanların her ay hesabıma 8-10 bin lira atmasını, beni çalışmaktan kurtarıp romana odaklanmamı sağlamalarını mı beklemeliyim?

kapitalizm sevici bir insan değilim ama insanlık tarihinin her döneminde, her türlü ekonomik sistemde kâr-zarar-fayda ilişkisi esas olmuştur. çoğu sanatçı zaten sanatını içten gelen istekle, kendini gerçekleştirme ve ifade etme dürtüsüyle yapar; dedesi atölye kurmasına yardımcı olsun diye değil.

kısacası kimsenin seni takdir etme veya sana destek olma sorumluluğu yok. gerekiyorsa gün içinde çalışıp dişinden tırnağından arttırıp para biriktirecek ve öyle yapacaksın. imkanın yoksa daha az vakit ayıracaksın. gerçek bu. bulursan ne ala ama senin resim çizmen için kimsenin kaynak ayıracağını sanmıyorum, böyle bir dünya yok. onu sen yapacaksın, yapamıyorsan da yapamazsın, istediği şeyi yapamayan tek kişi değilsin.

yani başta da dediğim gibi yanlış anlama ama yetişkin bir insanın bunları yazmasını çok tuhaf buldum, olgunluktan ne kadar uzak olabilirse o kadar uzak bir bakış açısı. dostoyevski'nin, picasso'nun filan dedeleri sayesinde "sanatçı" olduğunu mu düşünüyorsun mesela? sanat tarihi okumuşsun, bu insanların genelde ne kadar zorluk çektiğini ve cehennem gibi hayatlar yaşadığını senin daha iyi bilmen lazım.

sanat ayrı, para kazanmak ayrı şeydir. dünyanın en bilgili, en dolu, en müthiş sanatçısı olabilirsin. buna para vermek isteyen yoksa yaptığın işin MADDİ KARŞILIĞI sıfırdır.

sen para mı istiyorsun sanatçı olmak mı önce? sanatın para garantisi kimse için yok. dünyanın en meşhur yazarı bile 3-5 yıl yazmadığında, sosyal medya maymunu filan değilse unutulabiliyor.

servisi ara sor. bazıları 1-3 ay süre verebiliyor.

km veya yıl, hangisi önce dolarsa ona göre bakım yaptırman gerekiyor.

Bazan ters cevap verenlere çok kızıyorum ama şu duyuruyu açmaya harcanan emekle bu sorunun cevabu bulunurdu.

Ara sevisi sor kardeşim.

arkadaslar zaten servise güvenmiyorum ki buraya yazıyorum. servise kalsa hemen gel diyorlar.

servise niye güvenmiyosun? bazı servis gıcıktır 1 ay geç gitsen garantiden çıkarırlar.
bazısı der ki abi 3 ay içinde gel sorun olmaz.

servis ne diyorsa o, markadan markaya değişir.

Markanın genel merkezini (üreticisi/ithalatcısını) arayıp ilk ağızdan bu bilgiyi alın, zaten mutlaka bire yerlerde yazıyordur.

reno aracım var. araç eylül trafiğe çıkışlı ancak marttan beri kullanılıyor. 7bin kmde aracım. genel merkezi aradım ya bir sene ya da 20bin km dediler. reno için böyle her firmada farklı olabilir. benzinlilerde 20bin dizel 15bindir genelde.

hyundai için ilk 3. veya 6. ayda check-up, sonra 12. ayda bakım vardı.

kullanma kılavuzunu açın, bakım bölümünde ne zamanda bir veya kaç kmde bir (hangisi önce dolarsa) bakım yapılacağı yazar. örneğin benim araba için 12 ay veya 15000 km.

Vw'de araç 1 ay kala zırt pırt hatırlatıyor. Bu 1 ay geçerse nolur diye sordum, garanti dışı kalır dediler.

Mail adresi verin yollayayım

camper’da goretex var, biraz pahalı ama değiyor.

Camper +1
Clarks da yapıyor günlük şık goretex

Salomon xa 2 rogg var bende. Çok zarif

Eşimde aşağıdaki linkte bulunan Salomon var. Çok şık.

www.ozdilekteyim.com

Ecco modelleri işini görecektir, bütçe kısıtı yoksa. Camper, Clarks gibi markalara ek olarak Adidas, Reebok, Skechers, Nike gibi markaların da günlük gore-tex modelleri mevcut.

Yine de çeşitlilik açısından Ecco derim.

tr.ecco.com

İnsanların parası varken neden borçlanır, neden faiz öder, neden bağımlı olur hiç anlamam.

kredi çek ve uzun vadede öde. enflasyonun %80 üzeri olduğu ülkede aylık %1.7 ile kredi kartına borçlanabiliyorsun.

kredi çek

kredi cek +1

%20yi maliyetle krediyi nerden buldun?

@mcfly maaş müşterisi olduğum Akbank veriyor.

Vücut sıvıları ile bulaşıyor. Vajinal ilişkide kadından erkeğe bulaş riski binde beş. Anal ilişkide, oral sekste dişeti kanaması vs durumlarında risk daha yüksek. İmkan varsa hiç riske girmemeli sanki.

HIV pozitif birey tedavi görüyorsa ve kanındaki virüs miktarı belirlenemez seviyedeyse bulaştırma riski hiç yok. Onu da ekleyelim.

www.kirmizikurdele.org

Normal şartlar altında oral seks yoluyla bulaş dünya genelinde sadece birkaç vakada görülüyor. Bu kişilerin de farkında olmadıkları bir diş kanaması ya da boğaz enfeksiyonu olma ihtimalleri göz önünde bulunduruluyor.

Ağız ve midenizin doğal durumu virüs için ölümcül. Tükürük ve mide asitleri hiv'yi öldürüyor. Ancak yine de tam bir güvenlikten söz edemeyiz, buna bir örnek işte dişinizde kanama olması.

Ancak aynı şey öpüşme için de geçerli. Eğer ikinizin de ağzında kanama varsa az da olsa bulaş ihtimali var. Ancak bunlar gözardı ediliyor genelde, düşük ihtimaller çünkü.

Virüs zaten cinsel organın temasıyla bulaşmıyor. Cinsel ilişki sırasında gözle görülür olmayan kanamalar meydana geliyor, özellikle anal ilişkide bu illaki olur, ancak gözle görülmez. Haliyle bu sırada penisten gelen sıvılarla anal kanaldaki kanama bulaşa yol açıyor. Anal doku özellikle hassas çünkü iki kat epitele sahip ince bir doku. Vajina ise çok daha kalın, ancak anal ilişkiye göre az da olsa vajinal yoldan bulaş riski de çok yüksek.

Neticede korunun, ağız sağlığınıza dikkat edin ve düzenli aralıklarla test yaptırmayı ihmal etmeyin. Ağız sağlığınız için en önemli şeylerden biri diş taşlarınızı düzenli temizletmeniz, çünkü birikmiş diş taşı sık sık kanamaya yol açar ağızda.

En güzeli dolu depo ile başlanır iş bitince depo doldurulur

km*1.5 tl yapabilirsiniz.

@kisa

onu yapma şansımız yok zira belki adamın çeyrek depo benzini var. hadi doldur öyle hesaplayalım diyemeyiz, zaten gönüllü yapmak istediği bir şey. biz zorla vereceğiz.

150-200 tl yeterli maksimum anlaşıldı.

200 lira uygundur.

Bu Gibi durumlarda aracın deposu fullemek en doğru olanı , sonuçta aracın yıpranma payı vs var işin içinde
Fazla vermek kaybettirmez her zaman kazandırır.
Tabi ki mümkün mertebe

200 lira uygundur

Bu iş samimiyetinize bağlı. Araç sahini ile can ciğersem yaktığının %20 fazlasını koyardım. Yok ortalama samimiyet varsa yaktığı x2 koyardım ki sonradan akılda pürüz kalmasın.

Ortalama dolu transporter 100 Km.’de yol durumuna da bağlı olarak yaklaşık 8-9 litre akaryakıt tüketiyor. Siz yaklaşık 80-100 Km. yol yapacaksınız, bu durumda yakacağı zaten 225 Tl. Ben olsam milimetrik hesaplamaz 300 koyar geçerdim.

e-5'den yakıt 200 civarı tutar. ancak amortismanı da düşünerek yakıt x 2 vermek uygun olur.

Gozhnuze kestirdiginiz bi telefoncuya goturebilirsiniz

Apple servisleri garantiden bağımsız ücretsiz temizlik yapıyor.

apple servisleri bedava temizliyor +1

blu tack diye bir sey var mavi sakiz gibi onunla temizleniyor aslinda ama apple yakindaysa bi ugrayiverin.

Şarap getirmeye izin verirler mi bilmiyorum ama Mezze House efsanedir mezeleriyle. Kesin tavsiye ederim.

ızgara vs. için lav döküm tava. diğer günlük işlemler için de çelik tava kullanıyorum. günlük işlemler (örneğin yumurta vs. gibi şeyler veya kızartma) için döküm tava çok yorucu olur.

Lava döküm tava et vs. için harika.

Kızartma için çelik tencere kullanırken yumurta pilav grubu için halen teflon alternatifi bulamadık.

Lava ya da Hecha iyidir.

Dökümcü baba. Saf demir,kaplama yok

kullanimi kolay ama daha az saglikli: hecha (pahali), lava(ucuz)
kullanimi zor ama daha fazla saglikli: dokumcu baba

Otelin nerede?alanya ya kadar olan alandaysa havas yeterli,alanya,manavgat arasıysa otelin çalıştığı firmalar olabilir bunun dışında standart bir kaç tame acenta var zaten birbirlerinden farkları yok.

Www.gettransfer.com’dan ilan verip adayları değerlendirin bence.

otel avsallarda. havasin gecip gecmedigini gorebilecegim bir yer var midir ki?

Ben kullanmadım ama alanyada yaşayan birisi vermişti bana da ismini. Bi bakabilirsiniz.
www.724transfer.com

Avsallar şehir merkezinden sonra,havaş oraya kadar gitmiyor.aktarmayla uğraşmaktansa arkadaşlar link vermiş 724 uzun zamandır çalışan bir servis onu kullanabilirsin.

antalyaya her gidişimde kullandığım bir transfer var, sıcakta klimadan tut,vaktinde gidip gelmeye kadar konforlu seyahat çok önemli aksi halde zor oluyor.

www.247transfer.com

Evet.

desteklemediği aplikasyon çok az.
+
mubi
bein

Destekliyor.

Destekliyor, kullanım deneyimi Apple Tv’den daha iyi hatta. Bende salonda Apple Tv, mutfakta Mi Box s var. Bu cihaz için kullanım deneyimlerimiz çok daha iyi n

antalya her meslek grubundan insanın rahatlıkla ve severek yaşayacağı bir şehir bence.
fakirinden zenginine...
tek sorun çıldırmış kira mevzuları.

Rahat etmek istiyorsa özel ders vermeli bolca.

manavgat tavsiye edilir güzel bir ilçedir, masraflara ortak bir ev arkadaşı ile gayet güzel kalınır bence

Antalya merkez şu an kira açısından çıldırmış durumda. Tabii bunın etkisi tüm yaşam süreçlerine yansıdı. Biz karı koca çalışıyoruz ama zamanında oturduğumuz evi almamış olsak mevcut muhitimizde yaşayamayacakmışız.

Yaşam standartı beklentisi önemli bu aşamada. Bölge bölge yaşayabilir demek daha makul.

girdim geçen sene

Her sene sezonu 29 Ekim’de kapatıyoruz ailecek. Ekim başı çok rahat girilir.

tesekkurler

Polise

Şikayet neden? Şikayet tipine göre değişir.

Korsan çalıştığı için mi yoksa taciz vb mi ?
Her türlü polise şikayet etmek gerek diye düşünüyorum

O civarlarda maalesef makul bir mekan yok. En yakın Konyaaltı’na inmeniz lazım. Araç varsa 15 dk.

park orman üstü hilmi beken, köfteci yusuf var. ısparta içinde bucaktan geçebilirsiniz. yoldan sapmanıza gerek kalmaz.

hissenin adı olsaydı iyi olurdu ama anladığım kadarıyla tavan açmışsa alman mümkün değil doğal olarak. %10'dan daha fazla çıkamayacağı için yukarıdan teklif verme şansın da yok. bir şekilde tavan bozulursa alırsın tabi.

İşleme dün başlayan Obase var. Muhtemelen onu denediniz. Hisse iki gündür tavan. Tavan bozmadığı sürece alamazsınız gibi.

Evet obase. Peki tavanı aşması için ne olması lazım tavanı 12,70 şu an. 12,71’e de izin vermiyor yani tavanı naasıl aşıyor hisseler nasıl iizn veriliyor

bence civic.

Civic. Ama görünüşüne Civic dedim. Kullanmadım ikisini de. Önerim ikisini de sürüp test edin. Kullanmadan almayın.

civic uçak gibi ya.

Golf

civic.

Golf çok küçük bi araba. Civic çok daha iyi iş görür ve görünüşü de iyi.

konfor olarak golf. diğer türlü civic.

Arkadaşımda 2020 Civic otomatik var. Şanzıman fena saçmalıyor ve 50.000 Km'den sonra vites geçişleri çok sarsıntılı olmaya başladı.

Ha Golf'te de DSG var, 2016 Octavia ve 2012 Jetta ile toplam 3 sefer şanzıman arızası sebebiyle yolda kaldım.

Arkadaş sarsıntılı geçişleri olsa da yolda kalmadı hiç. Yaşınızı ve araçtan genel olarak beklentinizi bilmiyorum ama Golf sanki konfor yönüyle bir tık önde bence. Ama boyut ve sorunsuzluk açısından Civic.

2016 golf (golf 7) 1.6 tdi 40000 km'ye yaklaştı, hiç yolda bırakmadı. konfor da var kalite de. kişiye göre bagaj hacmi yeterli gelmeyebilir, bana şuan yetiyor.

Sorunsuz olması ve iç hacmi sebebiyle: Civic. Ayrıca yakışıklı da.

tarihi "siz" yanlış seçmişsiniz.
para iadesi taahhüdü var mıydı rezervasyon yaparken. yoksa neye itiraz edeceksiniz anlamadım.

İade şartlarını rezervasyon yaparken gayet açıklayıcı şekilde yazıyor booking. O yüzden iade şartları haricinde yapabileceğiniz hiç bir şey yok.

Hocam Booking'i tam olarak neye istinaden şikayet edeceksin ki? Yani hatalı olan sensin, iade şartlarında para iadesi yaparız demiyorsa Booking'le bir işinin olmaması lazım muhatabın otel, o da onun vicdanına kalmış tabii.

Non refundable rezervasyon aldıysanız geçmiş olsun rezervasyonu alırken sözleşme şartlarını kabul etmiş olursunuz zaten.

Aslında sormak istediğim bunun Tr’deki ticaret mevzuatına uygun olup olmadığı. Yoksa ben de biliyorum hatanın bende olduğunu. Chargeback istedim zaten, bi de şikayet edesim var.

Ülke içi rezervasyon yapmasına izin verilmediği için şikayet edemezsiniz.

Aslında iyi ki de izin verilmiyormuş. Sizler gibi mücbir sebep harici yasanın etrafından dolaşmaya çalışan insanlar sebebiyle sözleşmeler yüzlerce madde ile doldu. Hem pastam dursun, hem karnım doysun olmuyor. Hatalıyken chargeback istemek de ayrı bir kafa imiş. Umarım alamazsınız paranızı.

Almayacağım hizmete neden para ödemem gerektiğini anlamadım, neyi savunuyosunuz burada tam olarak?

Sizin mantığınıza göre online alışverişte yanlış sipariş veren biri de kesinlikle iade edememeli ürünü.

Haterlığa bak biri de beddua etmiş :)

edemezsiniz. zaten Booking.com Turkiye'ye acik bile degil.
chargeback yaparsiniz belki geri de alirsiniz ama onda da Booking de itiraz edip second presentment ile yeniden cekebilir parayi. sonra bir kere daha chargeback yapmaniz gerekir. yani en azindan Avrupa'da boyle, TR'de nasil isliyor bunlar bilmiyorum.

otel parasini her turlu alacak o yuzden geri vermeye yanasmamasi normal. o tarihlerde kalmak tek cozum sanirim, "alinmayacak hizmet" cok gecerli bir sebep degil cunku oyle olsaydi herkes rez yaptirip garantiye alip, plan belli olunca iptal ederdi. refund edilebilenlerin daha pahali olmasi da bundan. (booking degil de digerinde calisan biri olarak yaziyorum bunu)

edit: tikleri unutmayalim lutfen.

Booking Türkiye’de faaliyet gösteren bir firma olmadığı için hakem heyetine başvuramazsınız.

Yanlış seçtiğiniz tarihle ilgili sorumluluk size ait. Başvuruyor olsanız bile muhtemelen paranızı alamazdınız. Ayrıca yukarıdaki arkadaşa katılıyorum. Umarım paranızı alamazsınız, sizin gibi kendi hatasını iyi niyete dayalı haklarla telafi etmeye çalışanlar yüzünden sözleşmeler, yasalar her ihtimali karşılayan maddelerle doluyor.

Mavi araç tali yoldan çıktığı için ana yoldan gelen araca yol vermesi gerekir gibi görünüyor.

Geçiş üstünlüğü kırmızıda, yüzdesi hakkında hiçbir fikrim yok ama mavi kusurlu bence de.

sadece yönlerle kesin kanıya varılabilir mi emin değilim.

kırmızı araç mavi araç kavşağa girdiğinde neredeydi?
mavi araç kavşağa girmeden bekledi mi?
çarpışma mavi aracın hangi bölgesine zuhur etti?
yolda, fotoğrafta görünmeyen herhangi bir trafik işareti, levhası var mı?

bir kaç soru daha vardır aklıma gelmeyen kesin. ama kırmızı araç standart bir sürüş ve kurallara uygun şekilde geldiyse mavi %100 hatalıdır. neredeyse tamamen aynı bir kazayı mavi araç olarak ben de yaptım 3-5 yıl önce.

Kırmızı araç için herhangi bir 'Dur', 'Yol Ver' işareti görünmüyor. Kırmızının geldiği yol ana yol mu tali yol mu o da belli değil. Ana yol işareti Türkiye'de şöyle: trafikisaretleri.gen.tr

Bu olmasa bile, hatta bu kavşak kontrolsüz kavşak olsa bile kırmızı aracın yol vermesi gereken tek yer kendi sağıdır. Mavi araç soldan geldiği için ona yol vermesi gerekmiyor. Haliyle mavi hatalı. Yüzdesini bilemiyorum ama bence %100 mavi.

Kırmızı kendi yolunda gidiyor. Dönerken mavinin kontrol etmesi lazım. Bence mavi hatalı.

Mavi kirmiziya orta yandan mi one yakin yandan mi yoksa arkaya yakin yandan mi vurdu?

Mavi araç potansiyel birkaç kuralı ihlal ediyor

1- Kontrolsüz kavşaklarda sağdaki araçlara ilk geçiş hakkı verilir.

2- Tali yoldan gelen araçlar, anayoldaki araçlara ilk geçiş hakkını verir (anayol gibi görünüyor kaza olan yer)

3- Sola dönecek araç sağdan ve karşıdan gelen araçlara yol verir.

Burada kırmızının suçlanabileceği tek konu, eğer böyle bir durum varsa kavşağa hızlı girmek olur.

@floydian Kırmızı kurtarmak için fren yaparak kendi gidiş (yönüne göre) sağa kırdığı için, mavi aracın ön yanına vurdu. Kırmızı araç sağa kırmasaydı, mavi aracın (yolcu tarafı) tam ortasından çarpardı muhtemelen. O yüzden mavi araçta hasar daha az ama kırmızı aracın önü komple gitti.

çok büyük ihtimal mavi %100 hatalı çıkar o zaman. yolda mobese falan varsa onları da izliyorlar diye biliyorum.

bence kırmızı araç sensin ve kaskon yok. aracının hasarını karşılayabilmek için endişelisin. eğer öyleyse bence müsterih ol. karşı tarafın sigortası öder hasarı.

@karayel

mavi araç sağdan gelmiyor yalnız. soldan geliyor.

benim bahsettiğim kontrolsüz kavşaklarda genelde dur işareti olur. dur işareti de yoksa kavşağa geldiğinde sağındaki araç yolun ortasında ya da başında diye fark etmez. eğer ona yol vermezsen ve gelip sana çarparsa suçlu sen oluyorsun. ama bu duyuruda konu o değil. dediğim gibi mavi araç soldan geliyor.

%100 mavi araç kusurlu gibi duruyor.
hangisi sensin merak ettim.

www.sbm.org.tr
sayfa 15’teki duruma benziyor

www.batiantalyatur.com.tr

Transfer yok demişsiniz ama toplu taşımayı kastettiniz sanırım. Yoksa vip transfer yapan firma çok ama maliyetli olur muhtemelen. Antalya Havalimanından otogara tramvay var, oradan Kaş minibüsleri ile devam edebilirsiniz. Maliyet çok önemli değilse transfer işi yapan arkadaşlar var, sorayım isterseniz.

merhaba @en bi orijinal , evet aslında paylaşımlı tarnsfer / shuttle kastettim. özel transfer - vip araçlar gibi seçenekler gördüm fakat çok maliyetli benim için. Antalya otogardan Kaş minibüslerinin sıklığı ve süresi ne oluyor acaba? internette göremedim ama

Bla bla Car tavsiye ederim.

Antalya–Kaş arası 190 km civarı ama düz yol değil.
Toroslar, kıvrımlı yollar, uçurum kenarı...
VIP transfer işte tam burada hayat kurtarıyor. Konforlu koltuk, düzgün sürüş, molasız ya da başka bi sıkıntı olmazsa 3 saati bulur diye düşünüyorum. Bence mutlaka Antalya VIP transfer kullanmalısın..

Sizin durumunuza en uygunu blablacar gibi görünüyor. uygun yolculuk bulursanız rahat rahat gidersiniz.

kayınvalide size senet verecek, o senede istinaden haciz işlemi başlatacaksınız.

gideceksiniz ve satılamaz şerhi koydurmak istiyoruz diyeceksiniz. senete fln gerek yok noterlikte yapılıyor bu işlem.

rehin tabiki koyabilirsiniz. en sağlıklısı da bu olur. bu konuda bir avukattan yardım alın

ben de yaklaşık 1 ay önce ikisi arasında kalmıştım ve kullanıcı arkadaşlarımdan alarak denedim. Ses kalitesi anlamında aman aman fark yok. Aradaki farkı dokunma ile kontrol farkları ve suya dayanıklılık için vermek işime gelmediği için 2. nesil adım ve çok memnunum. Ha aynı fark ile pro alabilecek olsam hiç düşünmeden pro alırdım, gürültü engelleme efsane özellik.

Kampanyada yakalamışken alıp geçiyorum o zaman. Teşekkürler yorum için

Hayırlı olsun, güle güle kullanın.

Minsk özelinde bilmiyorum ama Avrupa (Schengen) bölgesinde eski tip ehliyetin geçerli olması için Türkiye Turing federasyonundan beynelminel ehliyet alınması gerekiyor. Yeni tipte ise bu gereklilik yok.

Daha yeni kiraladım schengen bölgesinde. Geçerli.

Gecerli.
Beynelmilel sinir cikisi icin yunanlarin istedigi bir sey(para icin).

Avrupa onu bilmiyor bile.

Minsk Schengen bölgesi değil yalnız. Orada gerekebilir. Belarus biraz daha kapalı bir ülke bildiğim kadarıyla. AB standartları geçerli olmayabilir.

Ev alırken bire bir aynı durumdaydım. Araç için böyle bir opsiyon var mudur bilmiyorum.

Kredi çekeceğim banka satıcının borcu kadar olan kısmı direk borçlu bankaya ödedi. Kredi çekeceğinlz bankayla görüşün derim.

@en bi orijinal hmm, ben aracın borcu kapanmadan o araç için kredi çıkmaz diye düşünmüştüm öyle bir durum varsa dediğiniz gibi bankayla bir daha görüşeyim.

baskasinin borcunu babanızın oglu degılse kapatmayın. ancak, @en bir orijinal'in dedigi yontem calisirsa, bu işe girin. diğer her türlü sakat.

Açıklamaya plaka yı yazıp adama göndereceksin. Borcunu ödeyip rehini kaldıracak. Sonra kalanını noterde gönderirsin. Bir şey olmaz.

60.000TL'yi başka birinden borç alsın bir günlüğüne.
Siz normal alın arabayı. Olmuyorsa başka araba alın.

Ben olsam, çok tanıdık, akraba vs. olmadığı sürece böyle bir ilişkiye girmezdim.

Adamın çalıştığı yer iyi maaşlı düzgün bir yer yani aracı kontrol eden arkadaşımızda öyle bir durumda işi sıkıntıya girer o toplara girmez diye düşündü.

Açıkcası aracı uygun bir fiyata alıyorum belki millet yanaşmadı borcu var diye almaya o yüzden uygun fiyatlı bırakıyor ama eksperde sıkıntı çıkmazsa kaçırmak istemiyorum açıkcası o yüzden biraz zorluyorum bunu bilmiyorum kafamda deli sorular tedirginim yine de açıkcası :)

Siz de kredi ile alacağınız için sıkıntı yok, o işleri bankalar aralarında hallediyor. Hatta siz de faiz oranı çok farklı değilse aynı bankadan kredi kullanırsanız iş hızlanır ve kolaylaşır.

Bilmislik etmek istemem de ilacin etkenine baktim bilim ilacin boyle bir goz damlasi var, form olarak biri tablet biri damla uymuyor tabii ama ilaca hic bi turlu ulasamazsaniz doktorunuza danisip bunun muadili gibi kullanilabilir mi ogrenebilirsiniz

www.bilimilac.com

Anneme de geçen ay aynı tanı kondu ve aynı ilacı bulmakta çok zorlandık. En son depodan geçmiş satışları öğrenerek sayı olarak fazla almış eczaneleri gezerek bulmuştum. Farklı eczaneleri gezmenizi öneririm. Elinde olan eczacılar olabiliyor.

düzenli olarak abd amazon 'dan ilaç sipariş veriyorum.
gümrükten almak için doktora reçete yazdırmanız lazım. ben aile doktoruna yazdırıyorum.
aldığım ilaçlarda multivitamin, antioksidan tarzı reçetesiz satılan ilaçlar.
reçetesiz satılmayan ilaçlardan hiç getirtmedim.

Çok teşekkür ederim cevaplar için

sadece devlet hastanesinde sgk karşılıyor randevu bulabilirseniz

Devlet hastanelerinde Sgk karşılar. Özel hastanelerde fark ödersiniz.

Bir de tedaviniz sonrası Türkçe dersi de almak isterseniz Halk Eğitim’lerde ücretsiz o da.

kesinlikle daha iyi. tr gibi engebeli ülkelerde özellikle bence çok daha iyi. ama her zaman devreye girmiyor hibrit. elektrik'lide böyle değil. daha çok geçiş sürecinin safkan olmayan elektriklisi gibi olduğundan, pil sistemleri ve şarj istasyonları çok gelişene değin en iyisi benzin/lpg.

hibrit aracın tek avantajı sürekli sıkışık trafikte içten yanmalı motoru kapatarak düşük hızlarda elektrikle gidebilmesi. bunun dışında 30-40km üzeri hızlarda yakıtı normal bir araçtan farksız. ortalama bir kullanıcı için yeni nesil benzinli veya dizel motorlu araçtan tüketim anlamında nerdeyse farkı yok.

Corolla Hybrid kullanıyorum, yakıt anlamında benzinli araçlarla ciddi manada fark var ve dediğiniz gibi tam elektrikli bir araca göre çok konforlu.

Şehir içi 100 km’de ortalama yakıtım 3.3 ile 3.5 arası değişiyor ki bu bence müthiş bir değer.

Kulanım tarzı da çok önemli, sürekli tapa gaz kullanan, kırmızı ışığa gelene kadar ayağını gazdan çekmeyen, ani kalkan ve ani duran, yokuş aşağı bile gazda giden birisinde büyük yakıt avantajı sağlayacağını sanmam.

Ama yokuş aşağı gaza basmayıp viteste inen, az ileride kırmızı ışık ya da trafik avrsa zamanında ayağını gazdan çeken ve bu tarzda kullanan şoförde araç çok daha verimli çalışacaktır.

Ayağını gazdan çekince yakıt tüketimi her gelişmiş araçta sıfır olur, hibrit olanlarda da yanlış bilmiyorsam bu aşamada şarj daha sağlıklı oluyor.

aldigin guzel degil. yani onun da yeri ayri da oyle kapusonluyla falan olmaz o.
yeni link de bana kadinsi geldi.

yakali bir sey secebilirsin. gomlek yakasi gibi bir yaka olabilir..

Bence değiştir. Almazlarsa da yine parası neyse ver, ikinci ceketi al, ilkini yak gitsin. At demiyorum dikkat edersen, çünkü başkası alıp giyebilir. Yok etmek en iyisi.

bu baya bildiğin ceket. fermuarlı bi modele geç en azından. baya kötü. deri pantolon giymek gibi bi şey.

Değiştir değiştir. Genç adamsın.

behzat ç modeli almisin

diğer ceket çok daha guzel

Yerine ve giyinis tarzina gore bu da gayet guzel. Yas da onemli tabii

Genel tarz önemli burada. Aldığın gömlek kot ve ile gayet güzel olur ama kapişonlu ile olmaz. Değişmezlerse dünyanın sonu değil, tişört ve gömlek ile harika olur mevcut ceket.

@kittie:

kapüşonlu ya da düz sweat çok giyiyorum ya o gömlek gibi yakası olanlar problem yaratabiliyor.

@drkayzer:

o kadar mı ya? :/

@jelly bear:

evet değiştireceğim sanırım.

@kisa:

eyv abi. :)

@all girls dream:

ya geçen kuaföre girdim adam bana tıraşın ortasında "abi sen polis misin?" diye sordu. hayırdır dedim ya ne alaka? "ben seni geçerken gördüm birkaç kere kesin polistir bu diyordum" filan diyor. o an anladım imajla ilgili ciddi bir sıkıntı var ve kaynağı bu ceket. :)

@floydian:

işte tarza uymuyor sanırım ya. yakıştırana güzel gidiyor ben de o yüzden aldım zaten ama bana pek olmadı.

@en bi orijinal:

almazlarsa diğerini alır bunu yedek bırakırım belki, yerine göre giyerim kazak, gömlekle filan.

Degistirin bence de ama baska secenekler varsa diger seceneklere de bakilabilinir

Nereden aldınız valla ben beğendim ceketi gideyim bakayım kendime de:)

hocam sen naaaptın :(( biri hem git göm biyere

@bigcaptain:

yazıyorum dm'den.

Tchibo gold'u tercih ederdim ben. Jacobs'u içmedim ama Julius Meinl bulamayınca Tchibo Gold alıyorum.

Jackobs'u kampanyalı bulup almıştım ama ev ahalisi içmedi. Belki Tchibo'ya alışıklar diye sevmemişlerdir ama bir daha elimi bile sürmedim.

Jacob's un tadı çamur gibi.

İkisini de denemiş biri olarak jacobs diyorum ben. Menşei olarak da, çekirdek olarak da bariz farkları yok. Burdaki arkadaşlar işkembeden sallıyor gibi geldi marka isimlerine bakıp.

Deathrow +1
Uzun zamandır selection içiyorum. Elbette pahalılıktan kahvenin bile en tırışkasını içiyoruz ama fiyat performans olarak başarılı olduğunu söyleyebilirim, içimi yumuşak.

Uzun süre kalacaklarsa ve iş problemi söylediğiniz gibi yok ise Antalya veya Alanya çok doğru tercih olur. Ben Antalya'da yaşıyorum, büyükçe bir mahalle kadar Rus ve Ukrayna'lı yerleşik nüfus var.

Alanya keza aynı, orada ek olarak Avrupa vatandaşları da var. Ayrıca eşyalı evler İstanbul'a göre çok daha uygun fiyatlı. Ayrıca $2000 ile burada her şey dahil otelde kalırlar.

Gayet mantıklı aslında, yani ben olsam Antalya'da yaşayan Rusların kurduğu bir facebook, telegram grubu falan bulmaya çalışır, oradan yerleşik Rusların desteğiyle eşyalı bir daire bulup kaçmalarını sağlardım.

Eskişehir’de eşyalı apart evlerin kirası 1500-2000 tl. Bir müddet paraları yetecekse böyle bir şey düşünmezler mi?

evden calismalari sorun degilse ve sosyalligi sorun etmiyorlarsa herhangi bir gelismis sehir olabilir.
onun haricinde belki o turist vizesine uzatma imkani vardir bir 60 gun daha, onu bir arastirsinlar. cogu ulkede, basvuru halinde uzatilabiliyor, belki turkiye'de de vardir.

(bkz: redd-i miras) diye bir şey var ama sizin istediğiniz gibi bir şey mümkün değil diye biliyorum.

avukat değilim.

Kardeşinize verdiği para banka yolu ile mi aktarıldı? Öyle ise dekontları saklamanızı öneririm. Ev parası alan kardeşiniz de bu işe razı ise noterde almış olduğum şu para sebebiyle xxx adresinde bulunan evdeki haklarımdan feragat ediyorum gibi bir evrakı noterde imzalarsa sorun olmaz gibi sanki. Aksi halde mahfuz hissesi üzerinden her zaman hak iddia edebilir.

Noterde mirastan feragat sözleşmesi yapın.

evin tapusunu kalan iki kardeş üzerine yapabilir, vasiyet verebilir.

imkan varsa ortanca kardeşin annenize borcunu ödemesi daha mantıklı. ölümün hangi sıra ile geleceği belli değil.

Bu işin uzmanı olmasam da annenizin elinde değil mirasından çıkarmak. Redd-i miras yapsa bile oğlu yine de mirasının önemli bir kısmını alır.
Basit değil.
Verdiği parayı hukuki yollardan geri isteyebilir belki.

ben babamin vefatinda, kendi dusen payi istemiyorum diye sozlu beyan yaptim, kabul etmediler

once evi siz dahil verecegiz, istemiyorsaniz belediye rayic bedeli uzerinden vergi oder kime istiyorsaniz payinizi verirsiniz dediler.

Selam yazmış ,
Birde ölene kadar bakma akti gibi bişey var araştırın .

ibb.co

Aidat artışı toplantıda oylanarak veya yayınlanıp süresi içinde itiraz edilmemiş işletme projesi ile yapıldıysa ödemek durumundasınız. Ev boş olsa bile aidatlardan sorumlusunuz.

Takibe itiraz edilmişse itiraz kaldırılmadan sizden ödeme talep edemezler. Ödeme ise ancak resmi tebligat üzerine talep edilebilir. Bu konuda avukatınıza güvenin. Buradan hukuk dnaışmanlığı almak hiç etik değil

ödemeniz gereken borcu ödememişsiniz gibi duruyor.

148 lira aidatınız varmış, şubat ayında yapılan toplantıyla aidatlarınız yılbaşından itibaren 200 lira arttırılmış, 348 lira olmuş. toplantı geç yapıldığı için ocak şubat aylarına ait 200'er liralık farkı eklemişler.

ayrıca ayda 475 lira ödemeniz gereken bir sabit gider ödemeniz varmış.

bunların hiçbirini ödememişsiniz gibi duruyor. eğer bunlar genel kurul kararıyla belirlenmişse ödemeniz gerekir.

borcun temmuz ayı aşamasında yazı ile bildirmişler işte, daha nasıl arayacaklar?

icraya verdilerse ki icra masrafı dediğine göre vermişler, siz de süresinde itiraz etmişseniz takip durur, ola mahkemeye taşınır. fakat site yönetimi genel kurul kararına dayandırarak borcunuzu ispatlarsa borcun aslını da, gecikme zammını da, icra masrafını da, avukat masrafını da, %40 inkar tazminatını da yasal yollarla alır.

bence gidip bir görüşün en önce. borcunuz varsa icrayı micrayı karıştırmadan doğrudan ödeyip kapatma yoluna gidin.

procto glyvenol fena değildir. doxium ile kombine kullanıyorum ama hekime danışmakta fayda var tabii.

anestol pomad