Cihat Çiçek'in özeti:
Kağıda yatırım yapmayın. Fiziki altın biriktirin.
Kağıt dediği, hisse, yerli ya da yabancı para, fon vs.
Ödeyebileceğiniz miktarda borç yapmaktan çekinmeyin (Yatırım için)
Ödeyemeyeceğiniz borcun altına asla girmeyin.
Yatırım için bir takvim ve bir hedefiniz olsun. Plansız olmaz.
Ev alın. İyi bir ev olması şart değil, kiralanabilir bir ev olsun. Azami borçlanarak alın. Bir süre sonra kirası borcu öder ve yeni bir ev daha alın.
Bitti.

Bir yatırım hesabı açıp Altın S1 sertifikası alabilirsiniz.

selamlar bunun için 2 yöntem var.

1- Darphane altın sertifikası (altıns1 hissesi) bunu banka mobil uygulamasından hisse şeklinde alabilirsiniz.

Dezavantajları
Her zaman altınla paralel gitmez arz talebe bağlı olarak +-%10 yukarı aşağı hareket edebilir.
alışta %0.2 vergi var.
t+2 işlem günü vardır. yani sattığınızdan 2 iş günü sonra o paraya erişim kurabilirsiniz.

2- Binance üzerinden PAXG coin alabilirsiniz. bu altının onsu ile birebir hareket eder. 7/24 anlık olarak bozabilir veya satın alabilirsiniz. bence en temiz altın alma yöntemi bu.

100 tl ye kahve içilmez demiş bir arkadaş.

Sen bi şekilde 1.000 gram biriktirsen makas 100.000₺.

En mantıklısı sanırım kasa kiralamak bankaların içinde.

BES hesabı açın, fonu altın fonuna yönlendirin. hem altın almış olursunuz + devlet katkısı da bonusu olur. saklama derdi olmaz. kredi kartı ile öderseniz de bazı kartlarda peşin fiyatına taksit imkanı var bes ödemelerine. win win win win yani.

Dünyada altın sınırlı ve fizikinin 100 katı kadar dijital altın var. Yani siz "şu kadar gram al" diye bankaya talimat veriyorsunuz, o da aldım diye gram yazıyor ama gerçekte altın almıyor. Sadece dijital bir kayıt değişikliği yapıyor.

Bunun en büyük zararı, resmi kur ile piyasa arasında fark olursa olabilir. Bu bir ara bizde de biraz oldu ama çabuk toparladılar. Arjantin gibi ülkelerde fark 2,5-3 katına çıktı bir ara. Yani elinizde altın varsa 10 bin'e satabilecekken, banka 3 bine alabilir. Hiçbir şeyde yapamazsınız. Eğer devalüasyon olursa, bizimkiler de makası açabilir.

Fiziki candır. Hırsızlık korkusu yoksa, fizikiye devam.


.

iar platform.

evet. imm 5 milyon altı yaptırmıyorum. 5m için 5 veriyorsam 1m için 2.5k gibi kasko çıkmıştı kasım ayında.
imm ne kadar düşükse kasko o kadar ucuz oluyor

Hocam bu kasko degil sigorta ama, kasko ayrica mevcut oldugundan mi acaba 25k gibi komik bi rakam yazmislar?

Benim sigorta zorunlu olan kismi ayri, imm + kasko ayrı oldu sizin de oyle olmus olabilir sigorta degil de kasko policenizdeki imm yi kontrol edin bi

onlar çalıntı kartlarla alınmış hesaplar oluyor genelde, banlanma ihtimaliniz mevcut tavsiye etmem.

forum donanımhaberden kardeşlik vasıtası ile almak şu an en makulü
PS4 - PS5 | Dijital Oyun ve Hesap Satışı (Sadece Satılık İlanlar)

Hocam bi tane ilan gördüm diyor ki 10 günlük 75 tl. Niye bu kadar ucuz, adamlar nasıl para kazanıyorlar bu işten

Tmnt collection var, eski arcade oyunlari.

4 kisi ayni anda oynanabiliyor.

Daha böyle destiny ya da helldivers gibi yakın geçmiş

diablo 4

kiralar çok yüksek ve her sene ev sahibinin ağız kokusunu çekeceğine git direk kendi evinde otur.

her türlü ev daha iyidir. al paran varsa. kira çöpe giden para demek. paranla evden daha iyi yatırım yapmayacaksan.

kendi deneyimimden inşaattan ev satlan bir butik siteden baktık bizde kendileri senet yapıyorlardı her şeye ok desekte inşaat bitirme süreleri taahhüt etselerde avukat bitmezse yıllar sürer uğraşırsınız demişti vazgeçtik, 2 seneye bitecek inşaat 5-6 senede bitmişti.

Ev almasına alın ama topraktan ve inşaattan ev almak çok riskli. 2025 batan müteahhitlerin ve tamamlanmayan inşaatların yılı olacak.

Bugün alıp, hemen taşınabileceğiniz yerleri tercih edin. Piyasada pek çok, %25-%30 pazarlık yapabileceğiniz ev var.


.

sahsen yol gurultusu olan yerde oturmak istemem. beni yoruyor. binanin arkasi da olsa o gurultu gelecektir.

istikbal quantum prime, mağazaya gidip yatarak almakta fayda var.

ben de kardeşim için araştırmıştım, şunda karar kıldım: www.trendyol.com

yalnız 90*190 boyutundakinin fiyatı 2815'e kadar düşmüştü. bi süre fiyatını izleseniz iyi olabilir.

gerçekten işi yatak yapmak olan markalardan almanızı tavsiye ederim. sonuçta gününüzün 3'te 1'ini üzerinde geçiriyorsunuz ve direkt omurga sağlığınızı etkileyen bir şey yatak. mağaza mağaza gezdim ve işbir yataktan şu modeli aldım (git: www.isbiryatak.com

her sabah bel ağrılarıyla uyanıyordum. epey bir dolaştım girmediğim marka kalmamış olabilir. bunu aldım, diğer "sözde ortopedik" yataklara göre daha tuzlu ama her kuruşunu hak etti. ama showroom'da gezerken ilgilenme işi tamamen şans o markadan bağımsız. artık oradaki yetkili kimi çalıştırıyorsa. işbir'deki çalışan epey iyiydi. hem çok ilgilendi, iyi anlattı hem de elimde var istersen akşama bile teslim ederim dedi, harbiden de öğlen aldım akşama teslim etti yatağı.

özetle; işi yatak yapmak olan yerlerden almaya çalışın.

i wanna be your friend
hey she is my girlfriend
can you stay till the end
im looking for a one night stand

i don't wanna be your friend
can't you see she is my girlfriend
can' you stay till the end
i'm looking for a one night stand

biraz daha gayret. ingiliççe r&b şarkı sözü besteleyeceksiniz.

Listening’i 8 olarak anlasam da cevap vermiyorum o halde

ahah bildiğim kısmı da unuttum.

soru bankasını boşver çıkmış soruları çözmen daha sağlıklı temelin varsa

cesur öztürk kitapları baya meşhurdu eskiden. dayı hala kitap yayınlıyormuş. www.trendyol.com

Yapmayın. Özel hayatın ihlali bu. Lamı cimi olan, oturup tartışmamız gereken bir şey değil. Y a p m a y ı n.

Etik degil belki ama Bak bence, sorarak edinemeyecegin bir çok deneyimi kısa surede edinerek. Kiz arkadasini daha iyi tanirsin.

Yapma. Şüphe zehirli bir his. Aldatildigini dusunuyorsan şayet zaten karşına çıkar.
Sevgilim böyle bir şey yapsa kendimi çok rahatsız güveni zedelenmiş hissederdim.

Yap ]:->

baksan da bişey çıkmaz bununla manzara kedi çocuk bişeyler çekmiştir, heyecan verecek bişey varsa o zaten telefonla çekilmiştir.

Burada olayı tersine çevirip bir şey diyeceğim, hafıza kartını satma veya illa satacaksan düzgün bir yazılımla tam wipe yap. Üstüne 3-5 kere veri yazıp silsin. Çünkü senin yapmayı planladığın şeyi alan kişi de yapabilir.

"kadınlardan ise eğer böyle bi şey başlarına gelseydi tepkilerini alırım"

Valla çok hoşumuza gider bu hareket gibi cevaplar mı bekliyorsun

Ben bişey çıkmayacağını düşünmüyorum, profesyonel makinesi olan illa bir seks kasedi çekmiştir. Bak belki kıyas yaparsın.

kadından cevap vereyim. yerinde olsam ben bakardım valla ne yalan söyleyeyim. o yüzden bakma diyemiyorum.

Bak

Yapma çok ayıp. Sana güvenip vermiş ne gerek var?

Ayrıca prof makineden seni tatmim edecek bir malzeme çıkması çok düşük ihtimal. Aynı manzaranın 100 farklı açı ve enstantane ile çekilmiş versiyonlarını bulup geri getirdiğine pişman olursun.

Ben dayanamaz bakardım ne yalan söyleyeyim.

Bakıp bir şey bulamazsan ne olur?
Bakıp bir şey bulursan ne olur?

Kadın erkek farketmez, bu güveni kötüye kullanmak. Bana yapıldığını öğrensem o insanı silerim, arkanı döndüğünde neler karıştıracağını bilemezsin sonuçta.

yapmaaa

stalk bu degil ya, asiri fazla caba var isin icinde. merak veya kiskanclik degil boyle baska bir sey var bu hareketin altinda kontrolculuk veya güvensizlik gibi.
7. ayda boyleysen sonrasinda kendine de iliskine de zarar verirsin muhtemelen. krndi sınırını aşma derim

ulan ben manitamin mailine baktim diye utancimdan mahvolmustum

valla telefonu sifresiz unutmus acip bakayim mi'dan cok daha agir cunku isin icinde ugras var. planlayarak adam oldurmek gibi yani anlik bir sinirle degil.

bu fikir senin aklina geldi ve sen burada ahlaksizligi yayarak sorumluluktan kurtulmaya calisiyorsun.

ben sadece aldatildigima dair ciddi bir suphem varsa yapardim bunu. onun disinda kiz arkadasimin guvenini kotuye kullanmis olurum. zaten fotograf makinesi ile en en fazla kendi ciplak veya mustehcen fotosunu cekmistir. buyuk ihtimalle bir sey cikmayacak ve sen vicdan azabi kazanacaksin.

Kadınlar olarak böyle gizli işler bizi errkeğimize daha çok bağlar. Öğrenirsek de kendisine, bizi hep izleyen birinin olduğu ve hizada tutacağının mesajını verdiği için teşekkür ederiz.

Nasıl cevaplar almayı beklediniz bu soru ile cidden çok merak ettim

Bildiğim kadarıyla kameralardaki SD karttan silinen şeyler geri getirilemiyor.

Ayrıca self nude veya ev pornosu çekmiş olsa dahi bunu telefonuyla yapardı. Kamerasını sana verdiğine göre demek ki onunla bişi yapmamış.

Bacılarım erkekler bizim profesyonel fotoğraf makinesi ile çektiğimiz s.k fotolarını falan her şeyi öğrendi yandık. Bundan sonra gün yüzü yok bize.

Hocam özgüven için ders mers al bir şey yap. Hayatı kendine zindan etme.

bu soru sadece bana korkunç gelmiş olamaz değil mi? bu nasıl bir sapkınlık?

Bence yapma cunku etik konusunun yaninda gorduklerin bosu bosuna seni rahatsiz da edebilir.Kafani bulandirma hic

yap gitsin, içinde kalmasın. belki sonradan öğrenip çok uzulecegin bir şeyi öğrenmiş olursun.

üzülen sen olursun ve ilişkiniz zarar görür. yapma.
yaptın diyelim ki, sakın söyleme.

velev ki yaptın ve eski sevgilisi ile olan fotoğraflarını buldun. x kafede, y yerinde tatilde, z kişilerle birlikte falan normal fotoğraflar olsun bunlar, özel değil yani. yine de o kişiyi merak edecek, eski defterleri kurcalayacak x kafeye gidince ya da z kişileri görünce farkında olarak ya da olmayarak laf edeceksin.

Bakma. Sevgiline bu şekilde silinen fotoğrafların bir kısmının geri yüklenebileceğini söyle. Tamamen silmesi için yapması gereken bir şey varsa yapsın.

selam, tam olarak öğrenmek istediğiniz şey nedir çok açık değil

@gule gule hocam konu hakkında bilgim olmadığım kendimi ifade edemedim.

yatırım yapmak istiyorum, kenara attığım paramı altın, dövizden ziyade bitcoine yatırmak istiyorum. bu iş için de oturup ders çalışır gibi bitcoin sistemini yatırımın nasıl yapılacağını bu işin matematiğini öğrenip ardından paramı bu yolda değerlendirmek istiyorum

Hocam öğrenecek bi şeyi yok ki. Bildiğin borsa. Day trader olacaksan ve şu an konu hakkında hiçbir şey bilmiyorsan bence hiç bulaşma, çünkü zaten kumar oynuyorsun aslında. Blackjack falan oyna, öğrenmesi daha kolay.

Blockchain alanında çalışan biri olarak söylüyorum bunu.

Ben kendim de alıp satıyorum ama day trading gibi değil, düşünce alıyorum yükselince satıyorum uzun bi süre sonra. Altından, borsadan fazla kazandırıyor, çünkü sektörü iş gereği zaten yakından takip ediyorum, diğer insanlardan önce haberim oluyor ne olup biteceğinden. Öyle olmasa altın alırdım.

kriptoparaların felsefesi ve kullanımı (wallet mantığı, ağlar, ağların çalışma mantığı vs.) okunup öğrenilebilir fakat bunun piyasasıyla bu bambaşka şeyler.

Coin almak göndermek, ağdan ağa bridge ile aktarmak vs. bu tür şeyleri öğrenirsin. Minik minik denersin. Fakat "yatırım yapma" kısmı bunlardan baya bağımsız. Şuradan alınır buradan satılır diyebilecek biri yok. Sadece 4-5 yıllık döngüleri olduğunu görüyoruz(bkz: halving) ki ona verilen tepkiler bile market olgunlaştıkça değişebilir.

okumak için şunlar iyiydi: academy.binance.com

plutongezegendegilmi +1

aradigin deyim "teknik analiz"

Insanlar trendleri, grafikleri takip edip dusuk alip yuksekten satarak kar etmeye calisiyor. Borsa 'oyna'yanlarla ayni sey. Bunu Borsa Istanbul hisseleriyle de yapabilirsin yani. Bitcoin hayali bir para birimi konsepti oldugu icin fiyati borsa hisselerine gore daha oynak. Daha cok yukselip daha sert cakiliyor. Kasim 2021- Kasim 2022 arasi dolar bazinda degerinin %75'ini kaybetmis mesela. O zaman alip su an satanlar kar etti. Su anki fiyatindan alip ileride satmaya calisacaklar kar edecek mi, ne zaman edecek vs bunun hicbir garantisi yok. Kumar yani.

100bin dolari asmasi bekleniyor yakinda. Yurtdisinda bankalar bitcoin alim satimi yapan hesaplari blokluyorlar. Paypal crypto satislarini durdurdu. Muhtemelen bir sure daha artis devam edecek. Hazirana kadar bu sekilde devam eder diye dusunuyorum. Tum birikimlerinizi yatirmanizi onermem, yapacaksaniz gozden cikarabileceginiz bir miktarla basladin.

---Yatirim tavsiyesi degildir---

en az %100 yapmanız lazım bence.

Karşı daireyle kıyaslayınca 3 kat uygun gibi duruyor.

İlk taşındığınızda kiranız maaşınızın yüzde kaçıydı, bunu da hesap ederek %100 yapabilirsiniz.

Benim kendi mantığıma göre zamanında daireyi kiraladığınizda sözleşmede yazan Tüfe/ufe neyse onlarin oranina göre bugün ne olmaliysa onu yapın. Yasalar buydu, ben şahsen karşı daire neymiş ne olmuş umursamam.

Seneye de piyasadaki oraninin bir yüzde 15-20 altına yapın ve hatta kontrat yenileyin bu şekilde gelecek 10 sene rahat olun.

Kira = (Karşı dairenin kirası * 0,75) olacak şekilde ayarlardım ben.

şu an o muhitte yeni oturmak isteyen kiracının vereceği ücretin yarısı ideal bence, çünkü yeni kiraya verilen daireler risk faktöründen ve %25 sınırından dolayı fahiş fiyattan veriliyor.

Düzenli kirasını ödeyen eski kiracının yeni kiracıya göre yarı fiyatına falan oturması çok doğal. Bu konuda kendinizi kötü hissetmeyin.

4 sene önceki kirayı düşünün, her yılın tüfesine göre uygun zammı üzerine koyun, yeni kirayı ona göre hesaplayın.

Şubat başı kiramın zam dönemiydi. Yeni kira bedeli olarak Sahibindende oturduğum sitedeki dairenin kira bedeli x 0,75” yaptım.

SON DURUM: Ev sahibim %300 zam istedi ya da zamsız otur, Ağustos ayında da çık dedi. Tüfe'ye göre %55 zamn yaparım, seneye de kira tespit davası açabilirsiniz dedim.

al işte pandemide zamn yapmak istemeyen iyi niyetli ev sahibine verilen kötü niyetli cevaba bakın.

sonra ev sahipleri kötü.

@nuisance 2
yorumunuza katılmıyorum. belki ayrıntıya sahip değilsiniz ondan. evet, iyi bir ev sahibim var. bunu ben de biliyorum. ama ben de aynı iyiliği sundum hep. zam yapmayalım dedi, yapalım dedim. yeri geldi 6 aylık kirayı peşin ödemeyi ben teklif ettim, enflasyona yenilmesin diye. bunları ben akıl ettim, ben teklif ettim. yani ev sahibi iyiyse, biz de şeytan değiliz. yasal sınır olan %25'i geçen sene de yapmadım, bu sene de teklif etmedim.

nihayetinde %300 zam yapmak isteyen ev sahibine buyur yap da diyemem. benim maaşım %300 artmadı maalesef.

ev sahipleri iyi midir, kötü müdür bilemem. ben genelleme yapmayı sevmem, imtina ederim. bu örnekte de %300 zam yapmak istediği için ev sahibim kötü diyemem. ama bunu kabul etmeyen kiracıyı da bu durum kötü yapmaz.

It takes two

it takes two demeye gelmiştim ama denmiş doğal olarak

ayrıca aynı stüdyonun co-op hapisten kaçma oyunu var a way out diye. onu da tavsiye ederim.

It takes two
A way out
Overcooked

brothers: a tale of two sons. sert vuran güzel hikaye. tek kişilik normalde ama iki kişi de oynayabillir.

unravel 2

ahh eski sevgilimle oynardık.

Ocercooked 2

Pasaportum yok bu arada evlilik ciluzdani falan da yok

Kimlik ve ehliyet de cuzdanin icindeydi :(

Biz de benzerini yaşadık meslek odası kimligini kabul etmişlerdi iç hatlarda.

hem karşı kurumdan hem kendi kurumundan muafakatname alman lazım mealen torpil yoksa geçemezsin.

old town guzel, divan otelde kaldim gecen memnun kaldim, teleferige ciktik 30 lariydi ama degmiyor bence....old townda cok sayida masaj yeri var ama bence buralar genelev gibi, tam emin olamadim,,,,insanlar genelde kumara gidiyor sheraton'a, onun disinda yapacak cok sey yok 4 gun sikilabilirsiniz

batumda casino ve fuhuş harici pek birşey oldugunu düşünmüyorum. botanik var baya büyük kişi başı 20 lari (140-tl).

yerinizde olsam tiflise geçer old tblisi'yi gezerdim 4 gün boyunca batum tiflis arası 350 km. trenler veya minibüsler götürüyor.

4 ay kaldım batum'da. Uzak bir yerlerde şelalesi var, mutlaka git. Adını unuttum ya.

Sarpi de güzel.

Zaten küçük yer batum. Sahili çok güzeldir. İç tarafları çok fakir. Girmediğim sokağı kalmadı.

tiflis güzel. ben olsam oraya geçerdim yarısında :)

iphone kalmış mıdır batum'da bilgisi olan var mı

istanbul'da avmlerde bazı şubeler açık oluyor haftasonu

havaalanı şubeleri de açık diye hatırlıyorum.

Açık şube bulsanız dahi şubeyi aramadan kilometrelerce gitmeyin. Günlük nakit çekim sınırınız yetmeyebilir veya şubenin o gün için elinde o kadar nakit olmayabilir. B planınız olsun mutlaka.

kozyatağı carrefour avm içindeki yapı kredi ve garanti bankası şubeleri haftasonu da çalışıyor.

ATM günlük para çekme limiti 5.000 tl normal şartlarda, açık şube bulsanız da yazıldığı gibi, 70 bin tl kasalarında var mı, varsa da size çıkarır verirler mi mechul?

Önceden bilgi verip ayırtmanız gerekirdi, normal şubeler için bu miktar önemli değil ama avm içindeki şubede gereksiz para bulundurmuyor olabilirler.

Zor ama bir senaryo geldi aklıma, 11-12 tane arkadaşınıza beşer bin lira eft yapıp atmden çekilebilir. Ama bu kadar arkadaşla buluşup bu işi yapmak baya zahmetli. Ancak bir fakültede, yurtta vs olabilir belki.

bir avm içindeki işbankasından çektim parayı. teşekkür ederim bu fikri söyleyen arkadaşlara.

şansıma para durumu müsaitmiş verdiler.

yok hayır. ios'un varoluş mantığına ters zaten. bi aralar sadece tarayıcıda reklam yoktu da o da geldi heralde. çare premium

mümkün değil.

Safari ile mümkün, uygulama ile değil

Buldum Ardakaşlar Uygulamanın adı "video lite" reklamsız youtubenin aynısını yapmışlar.

Tuvalet kağıdına yatırmak bile mantıklı

1.99 çok kötü bi oran 1.44 den 60k çektim ing den geçen hafta

Ing musterisi degilim :/ calistigim tum bankalara baktim 1,99 en iyisiydi. Zirat bile 1,89 o da maks 35k diyor. Ki findeks notum uzun suredir cok iyi bu arada. Onunla ilgili olmamasi lazim.

anker yada spigen alabilirsiniz. pd özelliği olmalı. illa apple olmasına gerek yok

bitly.ws

bitly.ws

hızlı şarj al.
baseus marka amazondan falan.

Hızlı almasan da olur.
Hızlı şarj bataryayı ısıttığı için batarya ömrünü kısaltıyor.

Baseus Super Si, 20W USB-C www.amazon.com.tr

öneriler için teşekkürler. şunu aldım

www.amazon.com.tr

biz arabayı sınırda bir yere parkedip, sınırı geçince taksiye binmiştik. oldukça makuldu taksi. kimlikle girip bir gece kalmıştık.

tabi bu dediğim 6-7 sene öncesi. değişmiştir belki durumlar.

Sınırda öyle araç park edecek güvenli bir yer var mı?

sınırın biraz gerisinde avm tarzı ufak bir yer vardı. gözü karartıp onun açık otoparkına koymuştuk.

edit: şurasıydı goo.gl

1 gun falan degil 90 veya 1 sene olmasi lazim

hopadan taksi 200 lira yaziyor, havaşlar var ,65 lira olmasi lazim

sınırdan batuma otobusler 1 lari taksilerle pazarlik yapip ,15 lariye de gidebilirsiniz.

bolt uygulaması indirin batumda onla taksi cagirir gezersiniz

Gürcistanı kimlikle ziyaret süresi 90 gün . Giriş harcını yatırdıktan sonra giriş çıkış formu veriyorlar, Gürcistan da olduğunuz sürece o belge yanınızda olmalı.

Havasi ilk defa duydum havas ile sınır kapisina gidilebilir mi

Diger memurlari bilmiyorum ama polislerin de oyleymis.

Israr ettim şef kendi edevletine girdi gösterdi. Cidden asgariden yatıyor.

Şaka mı bu.

niye suç olsun ki? memur maaşından vergi kesintisi yok ki.

Emekliligi etkiliyor sanirim. Asgari ucretle calisan kisiyle ayni emekli ikramiyesi ve maasi aliyorlar.

@floydian ileride emekli olduğum zaman maaşım asgari ücretten hesaplanmayacak mı?

benim bildiğim memurlarda öyle olmuyor. kademeler dereceler vs onlar ile hesaplanıyor. araştırmak lazım tabii memur olmadığım için emin değilim.

cok sasirdim. suc degil miymis yani?!
hadi ozel sektorde ses cikaramiyoruz da devlete girmissin sonucta hakkini savun her turlu. ben olsam bi avukata danisirdim. bal gibi de suc

Mutemet ile görüştünüz mü? Hesabınıza yatan tüm para maaş değildir. Aile yardımı, doğu tazminatı, çocuk yardımı vb. kalemler maaş gibi görünmüyor olabilir. Maaş yetkilisi mutemet doğru açıklamayı yapabilir diye düşünüyorum. hata varsa da düzeltilir.

@rosencruz şef gösterdi dediğine göre 2008 sonrası böyleymiş. Direkt 5004 lira olarak görünüyor. Özelde primleri bile orada gösteriyorlardı. Bana geçen tüm lakam görünmek zorunda değil mi

657 lerde var sanirim bu durum, emekliligi etkiler muhtemele ben kamuda işciyim brüt maaştan gosteriliyor

Çünkü ayın 15'inde senin hesabına yatan paranın içinde yan ödeme, ek ödeme, kıdem tazminatı, özel hizmet tazminatı, çocuk/aile yardımı, makam tazminatı, tayin bedeli, fazla çalışma ücreti gibi birçok ödeme var. Bunları çıkınca net maaşın asgari ücret kadar kalıyor. Herhangi bir usulsüzlük ya da yanlışlık yok yani.

memurun maaşı tam anlamıyla aldığı kadar olmuyor. devletin belirlediği tazminatlar yan gelirler kademe primleri vs. var. o şekilde maaşın oluşuyor. bunun hem pozitif hem negatif etkileri var:

emekliliğine maaşına etki eder evet.
yalnız o yıl aldığın maaşı da daha fazla almanı sağlıyor. gelir vergisinde üst dilime girmiyorsun normalde girmen gerekirken. böylelikle maaşın düşmeden yıl boyunca alabiliyorsun. özel sektörde memurun aldığı brüt maaşı alan herkes sene sonuna maaşı yarılanmış bir şekilde gidiyor.

yapıştır geç c ye, b babanın oğlu değil sonuçta

Rahatsız etmesine gerek yok ki. Bir iş ilanı açıldıysa kıtlık olan bir alan değilse zaten son 3, son 5 aday hep vardır. Sen reddedince bu kişilerden birini arayacaklar. Senin dert ettiğin kadar dert etmeyecekler yani.

Aileni sebeplerden dolayi sehir disinda bir yere tasinamayacaginizi soyleyebilirsiniz. Son anda gelismis bir durum vs olabilir hayatta, cok da fazla takmayin kafaniza. Basarilar yeni isinizde

Birebir benzerini yaptım (ayrılıcam deyip ayrılıp sonra vazgeçtim mevcut firmama devam ettim) , hiç bir sıkıntı olmadı. Etiği falan boşver kendini düşün. Sözleşmeye imza atmadığın sürece hiç bir şey bağlayıcı değildir.

Yapıştır geç hocam. Şirket senden ucuza çalışacak birini bulsa seni yarın kapının önüne koyar.

ben de yapistir demek icin geldim. b firmasi yarin seni ise aldigina pisman olsa kovmak icin 10 saniye dusunmez.

Etik olan en iyi imkanlara sahip olacağınız yeri seçmek olur. Bu hem size hem meslektaşlarınıza hem de genel manada ülkedeki çalışma koşullarının iyileşmesine fayda sağlar, çünkü vazgeçtiğiniz firmalar elemanları rakiplerine kaptırmamak için olanaklarını geliştirmek durumunda.

Ayrıca ülkede yüksek enflasyon ve şartlar kısa sürelerde büyük farklar oluşmasına sebep oluyor. Kısacası her şeyin çok çabuk değiştiği ve tutturulan bir ayarın uzun süre devam ettirilemediği bir zamandayız.

Özel hayatın dinamikleriyle iş hayatınınkiler farklı. Özel hayatınızda iş ilişkisi kurarsanız nasıl ki zarar verici olursa, iş hayatınızda da özel hayatınıza uygun etikle yaşamaya çalışırsanız bu sorun oluşturur.

Sizin ayıp gördüğünüz şey firma için "aldığımız eleman başka yerle anlaşmış, ilanı tekrar koyalım" demekten ibaret.

şirketler babanızın değil sonuçta. bu kadar duygusal yaklaşmayın. patronlar ve ik hiç duygusal davranmıyor emin olabilirsiniz. geçin c^ye

işin etik kısmını düşünüyorsan bu konuyu burada anlattığın gibi gidip B firmasıyla konuş. Yeni bir iş alternatifi çıktğını, bunun da ekonomik olarak cezbedici olduğunu ve eğer aynı ya da daha iyi bir şartı sağlayacaklarsa onlarla devamedebleceğini yoksa C firması ile devam etmenin ekonomik olarak seni ancak idare edebilceğini belirt.
Firmalar için işçi bulmak, iş aramaktan çok daha kolay emin ol. Vicdan yapacağın bir durum yok, hepimiz temelde hizmet satıyoruz firmalara. Ortada bir iş sözleşmesi varsa bu senin için de firma içinde çıkar ilişkisine dahil bunu unutma.

küba hero falcon uzak dur bu çin mallarından veya çin malı olup tr de montajı yapılanlardan

son fiyatlar ne oldu bilmiyorum ama

ybr 125
honda cbr
alınabilir
bajaj da fena değil yakışıklı motor. ama kalitesi hakkında çok bilgim yok

scooter al gec, vites falan ugrasma.

Bu kadar kurye yaniliyor olamaz.
Bende de vitessiz var.

öncelikle egokalp i dinleme. kendisi pek bilgili değil sözlerinden anlaşıldığı kadarıyla. hero zaten çin malı bile değil. ki ben heroyu 1 sene kullandım taş gibi alettir. bilhassa istanbuldaki servisi çok iyidir. bakımları ucuzdur.

150nk da ns150 de iyidir. motosiklet.net de başlıklarını incele facebookta grupları olur onlara katıl her türlü sorunun cevabını bulursun. bir de kafana takılan model olursa motomanianın youtube kanalında incelemesi olma ihtimali var oraya da bakarsın.

scooter ile motorun keyfi farklıdır. şehir içinde scooter sürersen işini görür ama şehir dışında monoton sıkıcı olabilir. şehir içinde kalıplı vitesli bir motor sürmek de yorar ama ns150 falan öyle yoracak aletler değil.

bir çok kurye de ilaveten bajajın hondanın vs. vitesli motorları ile parasını kazanmakta. sen hangisinden keyif alacaksan onu sür ama güvenlik ekipmanların her zaman tam olsun.

@night he aynen küba türk malı motorunu falan da biz üretiyoz uçuyoz kaçıyoz. çinden parça ithal et getir montaj yap al sana türk malı.

küba al hocam sen aynen. 50 bin km yi görürsen getir parasını ben vericem.

Azıcık araştırırsanız önceki entry'lerde yazılı yanıtların doğruluklarının limitli olduğunu göreceksiniz. motosiklet.net'i okuyun.

küba, hero, falcon uzak durulması gereken markalar ise ya bu motosikletlere yatırım yapan satıcılarda bir sıkıntı var yada kullanıcılarında. ama sokakta görebiliyorsunuz. demek ki binilmiyor değil. buna önyargı bile denilemez aslına bakarsanız, bu araştırmadan yoksun olmak bence. zira 2015'te değiliz artık. bu markalar da müşteri gözetiyor artık. hero çin malı değil.

gidip 2014-2015 model ybr, cbr gibi perti çıkmış; her virajda lastik-zincir yapılıp feleğin çemberinden geçmiş, sahte grenaj takılmış modeller kullanmak istiyorsanız tercih sizin. yamaha biraz daha kaliteli motosikletler üretir bu doğru ama honda için ben aynısını söyleyemem. ybr bu noktada sıyrılır evet. ama bu motosikletlere parça bulamazsanız, kapı kapı dolanırsınız. ybr'ı her yerde bulursunuz o ayrı. honda'ya cbf yazılsa onu da kabul ederdim.

anladığım kadarıyla trafikten, toplu ulaşamama'dan yorulduğunuz için istiyorsunuz. gerçekten de 2.yanıt çok daha fp bir yanıt. ancak vitesli istediğinizden eminseniz şurayı hatırlatalım: vitesle her durma-kalkmada oynarsınız. bir yerden sonra bayabilir. özellikle istanbulda iseniz ve köprü trafiğine girecekseniz bu sizi yorabilir. o fiyata çinli scooterlar'dan alabilirsiniz. en sonda açıklayacağım. öte yandan ben kendim scooter'da uyuyorum. vitesli seviyorum. sizin de böyle bir sebebiniz varsa devam edebilirsiniz okumaya. ancak motosiklet üzerindeki vaktin %80+'sı trafikte geçecekse, ne yazık ki scooter en iyi fp ulaşım aracı.

devam edelim, yazmıştım ama tekrar edeyim: hero çin malı değil.

bu iki modeli de satarsınız. bajaj ns150 biraz daha yavaş gidebilir. niye? ns200 var, ns200abs var, rs200 var. ancak nk'da böyle değil. tek seri 150nk, üstü 250nk. farklılaşıyor. kuryelerin bir kısmında bajaj'da var. hero'da var ve hero çin malı değil. rks'de var. küba'da var.

daha önce yamaha, honda, suzuki dışında motosiklet kullanmayan ben, geçtiğimiz yaz o km'leri motosikletler üzerinde harcamış pek bilen topluluğu dinlemeyip sıfır km rks aldım. geçen 11 ayda 5.600 km yol, 3 şehirlik kamp, 2 kızla tanışma, onlarca fotoğraf, bir sürü anı, youtube vloggerlığı bıraktı. aynı çin malı motorla, motobike fuarına gidip çektiğim video youtube da 1k izlenmeyi aştı - amatör kanalım için top.

özetle ön yargılarınızı yıkın. ama bir şeyi de unutmayın: bu motosikletler yamaha, honda, suzuki, kawasaki değiller. "bakılırsa her motor güzeldir." mottosunu aklınızdan çıkarmadıkça, ilgilendikçe bu iki model de sizi götürür.

bence en baştaki tavsiyemi dikkate alın, motosiklet.net'e gidip, her iki motor başlığında güncel bilgileri okuyun. araştırmanızı tamamlayıp bayiye gidin. iki modeli de görün. oturun üstlerine. fotoğrafınızı çekmelerini isteyin hatta. hangisi size daha iyi geldiyse bayide anlarsınız. düşündüğümde neyi seçeceğinize kadar biliyorum ama yönlendirmek doğru değil. her ikisinin de herkes artısını eksisini yazmalı ama biz türk halkı yardımseveriz.

diğer yanıtları gözetmeden yazıyorum; kimse alınmasın ama ihtiyaçlarınızı da hiç beirlemediğinizi de söylemeliyim. bilinçli bir kullanıcı önce şunu/şunları sormalıydı bana göre: kullanım ağırlığı ne olacak? çanta ihtiyacı doğacak mı? kaç km yol yapılacak, hangi ilde yaşıyorsunuz?

size cf deriz, servisi yoktur yakınınızda her bakımda bir dünya yakıt ödersiniz. yada size bajaj deriz ancak sürekli köprü geçeceksinizdir ama aklınızda alüminyum çanta taktırmak vardır, sallanırsınız köprüde. bunları iyi saptamak gerekiyor.

özetle yazdığınız iki motosiklet de benzer bloklara sahip. bence siz başlıkları okumadan önce ihtiyacınızı belirleyip, halen bu modeller uygunsa başlıkları okuyun. sonrada bayiye gidip tercihte bulunun. unutmadan alırsanız bir resim de paylaşmayı unutmayın, hayırlı olsun deriz.

bonus: ekipmanınız yoksa bayiden ekipman almayın. ekipmanı 2.el almayın. sıfır alıp kredi kartına taksit yaptırın. ekipmansız 1 metre dahi olsa motosiklet sürmeyin. motosikletinizin dinamiklerini bilmeden artçı almayın. yeterince fren mesafesi antrenmanı, ağırlık antrenmanı yapmadan yola çıkmayın. motosiklete dair kavramları öğrenin. eğitim alın. ama tekraren ve son kez: ekipman kullanın. - burası biraz hassas: düşük hızda toprağa dahi düşşeniz sürtünmenin hızı ile toprak-pantolon-deri karamelize olup soyuluyor. bu bilgiyi daha önce yazmama rağmen ekipman kullanmayıp, olduğu yerde düşüp dikiş yiyenler oldu. dinlemeyenlere de birşey yapamayız ancak belki ben sizi kurtarmışımdır, siz de başka bir gün bir başkasını. ve tabi ki Allah kaza bela vermesin ancak bu risk iki tekerde biraz daha yüksek.

en son editi: çinli scooter'lardan rks'nin gerçekten çok tatlı 125'lik motosikletleri var. fuar'da gördük. bayiye gelmesini bekliyoruz. kendi adıma durduk yere 2*30k TL=60k TL'lik borçlanacağınız gibime geliyor.

hayırlı olsun & iyi bayramlar.

Bu insanlara care bulunamadi ama change.org da evsel gurultu icin kampanya var. Siz de imzalayin.

böyle insanlarla insanca bir çözüm bulunmaz maalesef

Sanırım kapıların gürültülü kapatıldığının farkında değiller bu nottan da bunu anlamamış olabilirler. Bazı insanların hareketleri sert oluyor, kapıyı sert çarpar, masaya bişey bırakacaksa sert bırakır, oturması kalkması bile hep sesli gürültülü olur ancak ona normal geldiği için farkında bile olmaz rahatsız edici bir durum olduğundan.

Bence özellikle de gece olunca apartmanda küçük bir ses bile yankı yapıp büyüyor, kapı sesi çok şiddetli duyuluyor falan diye farkındalığına yönelik konuşma yapmak daha iyi olabilir

Yıllarca türlü türlü gürültü probleminden muzdarip olup şu an kendi evimde (sıfır bina. bunu açıklayacağım) muhtemelen tam tersi duruma düşmüş biri olarak cevap veriyorum; eğer tam böyle bir durumsa pek bir şey yapamayabilirsiniz çünkü apartman.

Şimdi, magandalığı özendirdiğim sanılmasın. Kendi durumumu özetleyeyim, apartman bu kentsel dönüşüm rantında yapılmış, ısı yalıtımı vs gayet güzel olmasına rağmen ses yalıtımı epey kötü, duvarları oldukça net ses geçiren bir bina. Hele bir de karanlık odası olan, banyosu falan apartman boşluğuna bakınca her şey daha da direkt yankılanıyor. Evde halı kullanan biri değilim, kaba saba biri de değilim fakat kimi zaman 05:30 veya 06:00 gibi alarmla uyanıyorum; hatta zor uyanıyorum. Sonuçta o saatte - gecenin sessizliğinde- kalkıp evde tıkır tıkır sakince takılsam da çıt çıkmayan bir atmosferde “fazla” kaçabiliyor. Yani sizin için normal olan 3 birimlik bir sestir ama gece o saatte 1 birimlik ses çıksa 5lik gibi oluyor bazen. Bam güm kapı çarpmasam da alt katta adeta deli biri yaşıyor. Henüz sizin gibi nazik bir uyarı vs almamışken hatta merabam bile yokken sabah veya gece (ilkini şimdi hatırlamıyorum) “hayvaaann! Yeteeerrr!” falan diye bağrışlar duydum, muhtemelen bana veya rahatsız olduğu başkasına sesleniyordu. Bu hakaretli ikazların devamı da geldi/geliyor. Mesela geçen hafta böyle bi sesle uykumdan uyandım 4 gibi, muhtemelen bana yönelik fakat yan apartmanda sahura kalkan ailenin sesi yüzünden rahatsız oldu. Benim anlamadığımsa o saatte uykusundan rahatsız olup uyanan biri bu bağırış performansından sonra nasıl konforluca hayatına devam edebiliyor?!

Anyway, sizin durumun bambaşka olduğunun farkındayım ama devam edeceğim, aynı şahsın 0-5 yaş arası bir çocuğu var, benzer şekilde bizim katta da bu yaş grubun başka bir ferdi mevcut. Her iki dairede de gümbür gümbür koşturmalar çocuk bağırışları gece anne-babayla oyanan oyun gürültüleri eksik olmuyor. Tek temennim kendileri gibi birileri taşınsın benden sonra.

Ancak ben kendi adıma evinde tv bulunmayan hatta evi uyumadan uyumaya ve +/- 2 saat vakit geçirmek için kullanan biriyim. Duş alıp, saç kurutma makinesini açmam gerek, yapmıyorum ama başka ülkedeki veya yan sokaktaki biriyle telefonda konuşabilirim, açıp tvda veya işte başka bi cihazda bişeyelr seyretmek isteyebilirim. Demek istediğim özen göstermek şart elbette (insan olan bi zahmet dikkat etsin) fakat konuşmaları olduğu gibi aktaran duvarlı evimde hele bir de gece sessizliği başladığında her şey daha dikkat çekici şekilde duyuluyor. Ne yapayım?
Dangul dungul koşturan çocukları ne yapayım? Mesela ben de bazı günler gündüz uyumak istiyorum yani vardiyam gereği böyle belki, yan daireye gelen 7-8 kişilik grubu ne yapayım?

Özetle kendinizi harap etmemenizi, komşunuzla daha samimi bir diyalog geliştirip en azından kapıları ellerinden geldiğince yavaş kapatmalarını rica etmenizi öneririm. Ancak bunu yapsalar bile size iyi gelmeyebilir bu yüzden de uyku hassasiyeti nedeniyle slikon kulak tıkaçlarından alabilirsiniz.

Hepimiz müstakil eve çıkamadığımız fakirlikte ve hayat/iş koşullarında olduğumuz için apartmanda yaşıyoruz. Dolayısıyla katlanılabilir olduğu müddetçe bazı eksileri var diye düşünüyorum.

hangi kapı bu
apartman kapısı değil heralde
evlerinin dış demir kapısı mı, öyleyse onlara çaktırmadan kapıları tam oturuyor mu diye bakardım, kapalıyken aralık varsa bi yapışkan keçe sokuştururdum kapı çerçevesiyle kapı arasına. evet

Valla ben hiç umursamızdım. Özellikle kapıyı dan dun diye hani kavga olup çarpılmadıysa, bi ekstra organizasyon olup da çarpılmadıysa evimde açılıp kapanan kapıya ses eden bir komşum oldugunda güler geçerim. Tüm günün koşturmacası, kaos, sinir stres bitmiş evime gelmişim ve belki o stresi beraberinde getirmiş bi rahat edecem. Yani artık özel sınırlarım dahilinde kendimle başbaşa kaldıgım yerde "aman komşum" diyeceksem ne konforu kalacak bu işin. Kaldı ki cidden wc'den komşunun osorugunu duydugumuz nazik yalıtımlı evlerde ne hakka adamın konforuna rahatına limon sıkabilirim. Banane, ona ne. Rahatsız oluyorsa kulaklık taksın. Süpürge açmadıysam, özel bi gürültü çıkar adıysam hayvan mı terbiye ediyor, kapıyı dan-dun çarpmadım, nazik kulaklarına bu ses fazla geldi diye oldu paşam bunu düşüneyim. Ve evet, sizin için gün sonu ise, belki başkaları için gün yeni başlıyordur. Kime ne? Ben bi ara işimden dolayı gece 12 gibi telefonla konuşmak zorunda kalıyordum. Uyarıldım. Abicim, banane. Abicim size ne? En özel alanımda naptıgımdan size ne? Sen uyuyosun diye napayım? Bağırmadıgım sürece bence sorun yok. Sorun olan bu sese katlanamaman. O da beni zerrece alakadar etmez. Okul yurdu mu orası 12'den sonra telefonla konuşmak yasak desinler. Sizin de o misal, yurt mu orası, adamın evindeki kapılara karışıyorsunuz. Kavga gürültü yoksa sizi alakadar etmez. Bizim eski evdir, kapılarsa eski ahşap tip. Camlar illa en azından biri açıktır ve kapıyı hafifçene itsem bile çat siye kapanıyor. Evin içinde hane halkım rahatsız olup uyarmıştı. İyi de dedim ben nazikçe kapadım. Eski kapı, vurması bile o sesi çıkarıyor. Yani alalade doğal şekilde elimi vurup kapatıyorum. Osmanlı tokadı atar gibi kapıyı itmedim ya. Ama o ses çıkıyor. Kapıya yaklaşınca uçurumun kenarına gelmişim gibi bünyesel olarak bilinçsel uyarı vermek istemiyorum. Hayat yeterince zor, bi de bunu düşünemem, kusura bakmasınlar. Rahat edeceğim tek yer evim ve mezarım. Rahat bırakın la.

Siz haklısınız ama bir noktaya kadar. Şeytanın avukatlığını yapmış gibi olacağım ama yukarıdaki cevaplar biraz doğru. Sesler eğer sistematik ve sürekli şekildeyse kavgada çarpılan kapılar gibi, veya kapı sesi harici bam güm kaba saba biriyse ikazınızda ısrar edilebilir. Ama gece geç saatte kapı kapatma sesiyle uyanıyorum diyorsanız kulak içi tıkaç falan takın. Komşunuzun gerçekten iş/yaşam düzeni bu olabilir.
Eve gelince 1 dakikalığına blender açabilir, sabah bulaşık makinesini dizebilir, dedikleri gibi duştan sonra saçını kurutabilir ve sadece 1-2 dakika süren bu seslerden de rahatsız olabilirsiniz o zaman. Hatta kıyaslayınca kapı çarpa sesi saniyelik bişey. Veya kısık sesle bişeyler seyredebilir ama gece dedikleri gibi her şey daha fazla çınlıyor, sokak sesleri falan kesildiği için. Tabii burada daha elzem ve kısa süreli şeylerden bahsediyorum. Ev süpürmek veya gece 3 te eve kalabalık misafir çağırmak gibi şeyler değil.
Bir de işim gereği çok fazla evde kısa/uzun süreli yaşadım. Yeni evlerin ses yalıtımları ayrı kötü eski binaların ayrı. İlla apartman tipi ortak yaşam alanı olacaksa sadece ultra lüks dap yapının iyi evleri veya varyap meridyen gibi ses yalıtımına ayrıca özen gösteren daireler farklıydı.
Dairelerin odaları arası düz örme duvar olan binalar var, bir de aradaki dış kapı alanındaki akustik eklenince aynı evdeki iki odadan daha fazla ve net ses geçiriyor, falan filan.
Komşunuzun uygun ve düzgün bi cevap verdiği için aşırı kaba ve kötü biri olmadığı fikrine kapıldım, kendince de haklı kulak tıkacı alıp rahat edin. Veya yukarıda saydığım gibi bir yere, olmadı müstakil evli sitelere falan taşının imkan olduğunda. Ha eğer komşu aşırı hödük biriyse zaten laftan anlamaz, bu yaştan sonra eğitilemeyecek. Sonuç olarak elden bişey gelmez.

tüm yorumlar için teşekkürler. özellikle yapıcı olanlara alkış ama burası benim özel alanım istediğim gibi davranırım demeyi kendinde hak gören komşu sorunsalı ülkemizde bu mantalite ile asla bitmez... apartman gürültü yönetmeliği 19:00-07:00 saatleri arasında gürültülü hareketler yapılamaz der. nokta.

kapıyı bam güm çarpıyorlar diye yazmışım, biriniz çıkıp dan dun kapatmıyorsa sorun yok diye yazmış, güldüm. dan dun ile bam gün arasında bir fark var galiba, ben bilmiyorum. bildiğin birisiyle kavga edip de kapıyı çarpar gibi kapatıyor kapıyı daha nasıl tarif edeyim bilemedim. ve sürekli bu şekilde, sistematik yani.

gece seslerin daha çok gelmesi, binalarda ses yalıtımı, hareketlerinin gürültülü olduğunun farkında olmamak konularında da hepinize sonuna kadar katılıyorum, haklısınız. biz uyarı notunu koyarken kimseden 'yardımcı olmasını' istemedik aslında. bkz. apartman gürültü yönetmeliği.

olay kim daha haklı da değil, çünkü o yolun sonu yok. bkz. burası benim özel alanım, rahat edeceğim tek yer, aman komşumun 'nazik' kulakları rahatsız olmasın kafasını aynı mantıkla burası benim özel alanım ve rahat uyumak istiyorum noktasında buluşturmak çok mümkün. neyse uzatmaya gerek yok, notu yazan komşunun hangi daire olduğunu bilsem düzgünce gidip konuşacağım ama apartman toplantısına kaldı. bakalım.

kulaklık takın

gömülü operasyonda 2 hafta falan sürüyor eski haline dönmesi.

benim hepsi gömülüydü, önce sağ taraf sonra sol taraf alınmıştı diye hatırlıyorum.

bırakın şişliği, boğazımdan göğsüme kadar cildim renk değiştirmişti çürümüş gibi olmuştu yeşilin bir tonu ile. Ama 2 haftada falan geçmişti sanki tamamen evet. Gömülü diş ufak çaplı bir ameliyat sayılır. Vücuda iyileşmesi izin zaman tanıyın, evhamlı olmayın bu kadar bence ^^

Ben zamanında yirmilik dişlerle ilgili epey kötü anılar dinlemişim galiba. Evet evham yaptım, yok diş kökü mü kaldı yok bilmem ne... Teşekkürler arkadaşlar :)

sağ taraftakileri çektirdim ama o kadar ağrıdan sonra soldaki gömülü dişleri çektirmekte kararsızım. Bir süre erteleyeceğim sanırım.

Cv atalım bu iş huzur içinde çözülsün.

@Bruce, o kadar detaya gerek yok. genel bir izlenime ihtiyacım var sadece.

Matematik bölümünü bırakıp makine mühendisliği kazanmıştım. Matematik bölümünde öğrenciyken dershanede matematik öğretmeni olarak çalışmıştım. Makine mühendisliğinde de hep fabrikalar. Üretim, kalite... Çok bilinen bir giyim mağazasında da çalışmıştım yine üniversite öğrencisiyken. Ama oradan devam etmedim. 20'li yaşlar diyebilirim genel olarak.

17 yaşımda muhasebe ofisinde ilk işe başladım. Şu an mali müşavirim.

12 yaşında konfeksiyon atölyesinde ortacı olarak 1 yaz çalıştım, dijital saat almıştım kendime :) Sonra 1 yaz berberde çırak, bazı yazlar pazarda su sattım. Lisede canlı müzik yapan lüks restoranın seslendirme işlerini yaptım, sahneyi ayarla, sound-check...vb. Üniversitede(iktisat) halk dansları öğretmenliği ve düğün açılış kovalayıp harçlık çıkardım. Mezun olduğumda 3 ay ofis boy, 5 ay ayakkabı satıcısı, okulu uzattığımda LCW'de satış danışmanlığı yaptım. Bir bankada operasyon bölümünde 3 ay çalıştım. Askere git gel kadroya alalım dediler, gittim geldim banka satıldı, beni almadılar. Başka bir bankanın çağrı merkezinde 3,5 sene çalıştım, dibin dibi nedir gördüm. Kafayı yedim ve bu iş böyle olmaz dedim. Yazılım öğrendim, başka bir bankada test uzmanı işi buldum, müdürümün sana hiç güvenim yoktu, beceremezsin sandım ama çalışma ve öğrenme azmine hayran kaldım demişti. Müdürüm bi deneyelim demese bambaşka bir sektörde bambaşka şeyler yapacaktım. Eski müdürümü minnetle anarım, bana bir şans vermişti. burada da yükseldim başka bankaya geçtim, analist oldum. Telekom ve yazılım firmalarına girdim, 7-8 firma değiştirdim. Her iş değişikliğinde kendime bişiler kattım, maaşımı katladım. Mühendislik fakültesinde yüksek lisans yaptım. Şuan bir bankada yazılım/otomasyon mühendisiyim. Artık iş değiştirmekten yoruldum, kariyerimde gelebilecek en üst seviyeye geldim sayılır. Yönetim için hiç hevesli değilim. Bulunduğum konumda 20 yıl daha çalışıp emekli olmayı hayal ediyorum 39M :)

Ben mezun oldugumda it departmanlarinda kekolar iyi yerleri kapmisti.
It direktorlerinin hepsi egitimsizdi.
Haliyle aralarina almadilar muhendis adami.
Network,sistem,db ne denediysem giremedim.

Mecburen onlarin sevmedigi tek alana girdim, yazilimci oldum.
Sonrasi les gibi hayat.

Simdi mezun olsam o bilgiyle direkt it muduru baslardim.

Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum. 25 yaşında mezun olduktan sonra çeşitli başvurular yaptım, bir bankanın IT biriminde yazılımcı olarak başladım. Sonra farklı bankaların yazılım birimlerinde çeşitli pozisyonlarda devam ettim. 11 sene oldu aynen devam. :)

9 ile 16 yaş arası bir çok iş yaptım. Ayrı bir hikaye.

Üniversiteden sonra 23 yaşında kariyerime denetçi olarak başladım. 15 senelik tecrübem var. Çoğunluğu köpek gibi çalışmakla geçti. İlk 5 senede özellikle, haftasonları dahil günde 14-15 saat bilfiil çalıştım. Şimdi finans ve idari işlerden sorumlu genel müdürüm. Sektörler çok çeşitli. Çalışmadığım sektör yok gibi.

sevmediğim bir bölüm olan harita mühendisliğini 8 senede bitirdim. mezun olduğunda 27 yaşında ve tecrübesiz olduğumdan özel sektörde tutunamayacağımı biliyordum. tutunsam da asgari ücretten hallice paralara çalışmak gözüme hoş gelmedi.

oturdum kpss çalıştım ve ilk defa 27 yaşımda bir kamu kurumunda mühendis olarak iş başı yaptım. ha işimi yine sevmiyorum o ayrı

okulum 4 dersten 2 sene uzadı.
bu sürede sadece sınavlara gittiğim için dayımla beraber gayrimenkul değerleme sektöründe çalışmaya başladım.
mezun olduğumda tecrübeli bir personel olduğum için sektörün en köklü firmalarından birisinde uzman olarak başladım. orada yönetici yardımcılığı yaptıktan sonra bir bankada kıdemli uzman oldum. akabinde yine eski şirketime döndüm ve 6 sene bölüm müdürlüğü yaptım.

şimdi de kendi şirketimi kurdum.

25 yaşında çalışmaya başladım.
2 sene çalıştıktan sonra kesinlikle kreatif bir iş yapmak istemediğime ve yeteneğimin de olmadığına karar verdim ve bölümümle çok alakasız olan IT sektörüne geçtim. Sevdim çok, 9 yıl oldu halen devam ediyorum. Bu esnada IT ile ilgili yüksek lisans yapıp, sertifikalar alıp bilgi eksikliklerimi kapattım.

23 yasinda universiteden mezun olduktan sonra basladim. Veri mimari olarak geciyor rolum

Big4 (6 ay)
Banka (3 yil)
Banka (1.5 yil)
Yurtdisi big4 (1.5yil) - finans sektoru
Yurtdisi danismanlik sirketi (2 ay) - saglik sektoru

21 yaşında üniversite okurken kendi firmamı kurdum. hiç bir firmada çalışmadım henüz.ondan öncede türkiye'deki büyük konserleri düzenleyen ekipdeydim. 17-21 arası.

sonra birinci elden teknoloji nasıl geliştirilir, prototipleme, pilotlama, mass production ve satışı nasıl yapılır 10 yıldır iskandinavya, avrupa ve türkiye'de koşturuyorum. technology investment consultant rolüm. kendi firmam. mühendislik tabanlı bir ürün geliştirecekseniz kapısını çalmanız gereken kişi benim ama hizmet sektörüne karışmam illa içinde mühendislik olacak mesela sigorta, turizm, retail vb şeylere bakmam ama biz bunların içine veri madenciliği sokacağız derseniz yine mevzu bende.

işi sizin için tasarlar, paketler, bütçelendirir, anahtar noktalarını gösterir ve teslim ederim. cto-ceo karışımıyım.

sektör ve oyuncular çok çeşitli. siemens, ge gibi devasa firmalara iş yaptım uk, norveç italya'da ki yatırımcılara da iş yaptım. yalnız sadece kendi networküme çalışıyorum yani googlelayıp beni bulamazsınız. o ona öneriyor o diğerine öneriyor diye gidiyor. olmayacak işe olmayacak derim o sebeple diğer danışmanlar kadar kazanamıyorum. onlar olmayacak işe neden olmasın? diyor sonra olmayınca siz yapamamışsınız biz zaten danışmanız sadece diyip sakalını alıp uzuyorlar. öyle olmak lazım. büyük danışmanlık firmalarından teklif geldi bir kaç kez ortamlarına baktım çok hoşuma gitmedi bilemiyorum altan.

pandemi resmen beni çökertti. tüm yurtdışı işlerim durdu o sebeple tr'ye döndüm derken kriz falan vurunca artık digitalleşmeye döndüm. vay arkadaş herkes ölmeyi bayılmak sanmış. adam tüm şirketin, holdingin digitalleşmesini cidden windows parasına yapmayı filan hedefliyor. herkes digitalleşelim diye bağırıyor adamın çıkardığı bütçe ile araba kiralayamazsın.

haziran'da 3 ay falan eu'yu dolaşıp networkü toparlayacağım. al sana bi pandemi zararı daha.

:(

Uymayabiliyor aynı boyutta bir Samsung televizyon için aparat bu yaz çok aradım zar zor oldurduk. Genelde sete dahil oluyor bu arada, bunun askısını taşınırken kaybetmişiz o sebeple yoktu. Bu sene başka bir Samsung televizyon aldık eve duvar aparatı ile geldi mesela.

bende aldım 55" samsung tv. servis kuruluma gelirken söyledim duvara astılar. aparat ücreti 80 lira vermiştim 6 ay evvel.

Everest marka oneririm. Boyut bilgilerini yaziyor saticilar zaten.

not: klavyede X harfinin üzerinde

Polerize gözlükse filmi yırtılmış olabilir, ki öyleyse defodur; ışık kırılması da olabilir, ki o defo değildir.

belli bir açıyla tutunca çıkıyorsa değil fakat sürekli varsa defo

markalı ve garantili ise bu tip filtreler garanti konusu. aldığınız yere götürüp gösterin. film filtre kalkmış ise değişim yapıyorlar.

Defo tabiiki

Bahsettiğin yerler her türlü İstanbul/Ankara/İzmir üçlüsünden iyidir. Ek olarak Çanakkale ve Trakya bölgesini göz önünde bulundur derim.

Aydın'ın doğusu(Nazilli tarafi) tamamen yerli sayılır. Batısı ise özellikle Söke, Germencik biraz daha göçe teslim olmuş, yerelin azaldığı yerler. Imkanım olsa 1 dk durmam giderim.

Bu Muğla'da yine iç kesimler yerliyken kıyılar göç. Şeklinde. Manisa'yı pek bilmiyorum. Bana çekici de gelmiyor. Insanı Muğla, Aydın insanına göre daha bi kaba bence. 45 plakalı Tofaş teröründen dolayı da olabilir bu ön yargım.

Ben de sizin gibi araştırıyorum.

Benim için ilk kriter sağlık hizmetlerine ulaşım ve yeterliliği idi. Bir de ilköğretim için devlet okullarının çok kötü olmaması. Çok iyi olmasını zaten bekleyemeyiz.

Sonra iklimi ve nüfus yoğunluğu..

Yaşanabilir kriterlerinize bağlı bu biraz. Küçük sakin şehir/kasaba mı arıyorsunuz yoksa büyükşehir olanaklarından uzaklaşmadan sıcak iklimli yerde yaşamak mı? Yaşanabilirlik kriterlerinizi açarsanız ona uygun ilçeler, beldeler de önerilir bleki.

Antalya tatil yöresi değil mesela, merkez çok kalabalık, bir İstanbul olmasa da büyükşehir kalabalığı her zaman var. Alanya kendi başına bir şehir. Ama Side öyle değil, küçük ve tatil sezonu dışında daha sakin bir yer. Bence Antalya'da çok güzel yaşanır, siz kalabalıktan kaçıyorsanız yaşanmaz. Bir de çalışırken yaz sıcağına katlanmak hiç keyifli olmuyor, 40 derece sıcakta takım elbiseyle işe gidecekseniz onu da hesaba katın.

Muğla'da bence Bodrum'da yaz kış yaşanmaz ama sakin kasaba istiyorsanız Milas'ta yaşanır belki. Daha keyifli ilçeleri de vardır mutlaka.

Muğla ve antalya gayet yaşanabilir yerler. Bazı bölgelerine göçle gelenler var tabi ama genel olarak iyi.

Manisa'da yaşamadım ama Akhisar'ın ününü çok duydum. İnsanı baya modern derler.

giden arkadaşlardan sağlık konusunda olumsuzluk duydum hep. bilginiz olsun.

Kriterlere bagli +1 Bana sorarsan sahil kasabasinda yasamak kabus. Büyük şehir tercih ederim.

Antalya dışarıdan güzel gözüküyor ama öyle değil. Antalya'da antalya'nın yerlileri yüzde 10, belkide daha az. . Her yıl 40.000 kişi göç eder antalya'ya. çok yoğun göç var. Trafik eskisi gibi değil yoğun göçlerle beraber trafik arttı ve asayiş olayları çok fazla.

Ev fiyatları ve kiralara girmedim bile. Turizm yöresi diye fiyatlar uçmuş durumda.

Asayiş olayları da patladı arttık şu ekonomik krizle beraber. Şu sıralar klima motorları çalınmaya başlandı.

Ben olsam Ege'nin gelişmiş bir ilçesini düşünürüm.

Ben bu yaz kastamonu'nun cide ilçesine tayin istiycem. Orada karar kıldım. 8-10 bin nüfuslu bi kasaba.

kriterim şu aslında büyükşehir kalabalığı ve keşmekeşi olmasın. güvenli olsun eşimle dostumla denize girerken tipleri kaymış şezlong mafyalarıyla uğraşmayım. sokakta gezerken güvende hissedeyim. büyük şehir kadar pahalı da olmasın. bisikletime binip düzgün rotalarda ezilme korkusu olmadan gezebileyim.

dediğiniz oran 1.70 falan, çekebiliyorsanız iyi oran. ama o orandan vermediler bana. bankaya gidince 2 nin altına alamadım. bende memurum.

askerde de memurluk gibi bir iş yapacaksın büyük ihtimalle, ticaretle uğraşıyor olsan ve bu 6 ayda 70k tlden fazla kazanacak olsan belki bir avantaj olur. evli değilsen 70k tl ödeme altına girip memurluğa devam etmektense giderim 6 ay komutanları kafalarım yazman vs.. olup keyfime bakarım 70k tl cebimde kalır dönünce de kafam rahat olur. bakmayın askerlik kötüleniyor ama ortamını yaratan için büyük kafa rahatlığı, kötü huylu bir üste denk gelmedikçe biraz da işini biliyorsan güzel iş.

çek geç hocam acayip enflasyon var. ilk sene koyar sonrası harclık gibi ödersin.

Sahibinden sitesinde hem sıfır hem de ikinci el çok temiz ürünler bulabilirsiniz bence

sahibinden ve letgodan uzak dur kafede içinden geçilmiş ps satarlar fark edemezsin.

dh 2. el referanslı üyelerden bul ben öyle yaptım

Cumartesi veya pazar üç çeşit yemek yapıyorum. Kış olduğu için bunlardan biri mutlaka çorba oluyor. Biri mutlaka et veya tavuk, diğeri ise haşlanmış baklagillerden oluyor. Bazen baklagil yerine bulgur pilavı veya haşlanmış patates yaptığım oluyor.

Pazartesi, salı, çarşamba bunları işte yiyorum. Hatta menüye göre yoğurt, karışık turşu da götürdüğüm oluyor. Okulda mikrodalga ve buzdolabı var, büyük kolaylık oluyor.

Çarşamba günü de perşembe ve cuma için yemek yapıyorum ama bu sefer iki çeşit oluyor. Hatta tavuk haşlama, fırında köfte gibi basit şeyler tercih ediyorum.

Günlük ilk öğünümü bu yemeklerle öğlen başlatıyorum. Eve gittiğimde de beş altı gibi çaylı, peynirli kahvaltı yapıyorum.

sadece kahvaltı ve akşam yemeği 2 öğün.

evden çalıştığım için kahvaltıyı hep hazırlarım özenli. illaki sıcak bi şeyler olur, yanında reçel peynir zeytin salata vs.

akşama üşenmezsen yemek yaparım, üşenirsem dışardan.
onlar da tavuk sote, pilav, mantı, fasulye türevleri, fırında makarna, hamburger vs oluyor.

kahvaltıda simit üçgen peynir zeytin ve haşlanmış yumurta(makinem var evde haşlıyorum) alıp işe götürüyorum işte yiyorum.

öğlen dışarıdan birşeyler yerim dürüm vs tarzı

akşam yemeğini genelde her gün yaparım. bazen 2 günlük yaparım birdahaki gün de yerim. sebze yemeklerini pek beceremediğim için genelde et yemeği yaparım. köfte/patates, fırında tavuk, tavuk kızartma(kfc tarzı), nohut pilav tavuk, kıymalı mercimek, ton balıklı makarna repertuarım genelde bunlardan oluşuyor.

şimdilik home office çalışıyorum. evde yemek yapmayı çok seviyorum, covid de bahane oldu. rahat zamanlarımda, %90 çok rahat çalışıyorum, evde her türlü yemek yapıyorum. dün levrek köfte yaptım. balık çok seviyorum, zaten evdeyim diye, yanında bol soğanlı salata. haftada 2 bazen 3 kez balık yapıyorum/ pişmiş alıyorum.

fırında hindi yapıyorum, pilav yapıyorum. sonra hindiyi didik didik edip pilava katıyorum. hafta ortasında yapınca 2 gün yerim. insan gibi yapmıyorum, 4 kişilik yapıyorum, elimin ayarı yok. levrek köfte de mesela dün 200 gramlık 4 tane yaptım, kız arkadaşımla birer tane yedik, şimdi öğlen kalan iki tanesini yedim.

bir dönem hibrit çalıştığımızda ofise yemek götürmedim, hep dışarıda yedim. o zaman da haftada 2 kere balık ekmek, 1-2 kere et veya döner, bir de hafif sebze yemeği yedim. ofise kahvaltılık malzeme götürüyorum, tost yapıyorum, müsli yiyorum, çoğunlukla hiç kahvaltı yapmıyorum. evde de aynı şekilde hafta içi kahvaltı yapmam genelde.

tek yaşamıyorum ama tavsiye olarak yayla hazır yemeği önerebilirim. kişiye göre değişir elbette ama zor zamanlarınızda yenilebilir.

temmuzda %7 anlaşma + enflasyon farkı ödenecek. sallıyorum 6 aylık enflasyon %20 çıktı, %12,5+%7 verilecek. (12,5 (enflasyon farkı) = 20(enflasyon) - 7,5(bu 6 aylık maaş zammı))

asgari ücret zammından çok farkı yok o zaman. %30 un üzerine 6 aylık enflasyon farkı eklense hemen hemen temmuzda asgari ücret zammına yakın oluyor o zaman

bu 1-2 ay daha sanki aylık %10 çıkacak gibi duruyor. eğer öyle giderse asgari gibi ya da fazlası olur ama 2022 aynı 2021 gibi giderse enflasyon oranlarıyla, ikinci 6 ay vergi dilimi şu bu derken o fark eriyor yine

minimum 55 inç olması lazım bu arada

Samsung 55Q70T 55" şu an kullanıyorum. Geçen sene ekimde 8000tl ye almıştım. Şimdi baktığmda 11.5 olmuş.

www.cimri.com

55q80t iyidir, 12 ye aldım aralik başında

55q70a öneririm ben de. 11.500 civarına düşüyor ara ara takip etmek lazım.

pes 21 son pes, efootball diye gecer. 22 den itibaren bedava oldu galiba sistem degisti vs.

pes 21 iyidir

fifa 22 ben beğenmedim. adamlar yanında basıp gidiyor. pes için de güzel değil diyorlar.

Güncel durumda fifa daha iyi bir oyun.

Ama bu "fifa iyi bir oyun" anlamına gelmiyor.

Yakın zamanda üçüncü bir futbol oyunu çıkacak diyorlar, ona da bakmak lazım.

Tabi sizin ne istediğinize de bağlı. FUT moduna girip başka hiçbir şey oynamayan ve habire kart açan da var. Pro modunda 11 kişilik takımlar kurup her akşam sohbet, muhabbet takılan ekipler de var. Bunların hiçbirini yapmayıp kariyer yapan insanlar da var.

İki maç yapayım arkadaşımla oturayım karşılıklı maç atayım arada bir öyle bir şey istiyorum.

Belli olmaz.
Yani çok rahat da çekilebilir gomukse ugrastiradabilir.
Fobinizin ne kadar olduğunu bilmiyorum ama bir kaç diş hekimi ile ama bence hastane ile görüşün. Bayıltıp bunu yapanlar vardı diye hatırlıyorum koltuğa oturunca duramayan kişiler için.

Bayıltan varsa ona gidin bence. Kesip alan varsa o da güzel olur, o videolar sahte değilse. Çünkü geneli kırarak alıyor ve o da çeneyi zorluyor.

Belli olmaz +1
Benim bi 20lik 30 saniye sürerken öteki 1 saat sürmüştü :D

Ben üç tane 20'lik diş çektirdim, üçü de 20 saniye falan sürdü. Dişin yapısına göre değişiyordur, belki sizin diş kolay çekilecek türdendir.

üst çene genel olarak çok basit. normal diş çekiminden hiçbir farkı yoktu benim için.
alt çenedeki ise normal açısından 90 derece dışa doğru yani yanağa doğru çıkıyordu. Onda dikiş atılıp bir hafta sonra dikişler alınmıştı. üsttekine göre birazcık daha fazla uğraştırmıştı doğal olarak. dişçi koltuğunda ise süre hariç hiçbir fark olmadı. ikisi çenedekiler de acısız geçti.

gömülüyse paran da varsa özelde bir çene cerrahına git bence. devlette sıkıntılı oluyor

sedasyonla cektir
asiri kolay ve rahat :)

Arkadasimin ozel kliniginde bir cene cerrahina cektirdim. Ustte 20lik. Altta bir komplikasyonli bir de ameliyatli 20lik disi ayni seansta cekti. Cekim cok rahatsiz degil. Birini kirarak aldi otekini ikiye boldu vs agizdan cikan sesler rahatsiz ediyor haliyle:) ozelden klinigi paylasabilirim:)

Bu arada bayiltmiyorlar yani bayilirsan az devam eder ayiltip tekrar devam ederiz ama bayiltmayi tercih etmeszin cunku bogaza tampon sokuyoruz bogaz agrisi cekiyosun oyle hayal ettigin gibi degil dediler bilginiz olsun:)

Günlük olsun diyorsan damla olanlardan biri olabilir. Kalbi olmasaymış iyimiş ama yine de bence içlerinden en zarifi pembe kalpli olan.

2,3 ve 5 güzel. hangi rengi sevdiğine göre karar verebilirsiniz ama 3 çok zarif duruyor.

2. çok güzel

Valla ben olsam 2 veya 3'ü alırdım. Ama burada annenin zevki de önemli. İri taşlı parlak şeyler seviyorsa 1 ve 4 olabilir.

2 numarayı aldım arkadaşlar teşekkür ederim yorumlarınız için

sırtlayıp çalıyorlar 50cc lik motorları ne yapsan hikaye.
kaliteli kilitler var kesilemeyen falan ama yine bi şekilde kesiyolar götürüyorlar bişey yapıyorlar. önüne geçemezsin.
güvenli bir yer bulman öncelikli bence. öyle otopark falan da olmaz. komşu dükkanların önleri bahçeleri vs. müsait midir ki?

dokununca öten disk kilitleri olabilir. ama garaj ayarlamadan alma bence. uzun süre yağmur yemeye dayanıklı bir araç değil motor.

r1200gs yi 3 kişi hyundai pikap a yükleyip çaldıklarını gördüm tv de.

arka ön lastik kilitlersen lastikleri söküp motoru çalıyolar, her yerden kilitlenmen lazım.

obüs gibi alarmlı disk kilidi takman lazım.

büyük ve güzel motorlar alabilirdim, garaj yok ve kiralık garaj hem uzak hem de pahalı diye almadım.

arkadaşın dediği gibi kapalı garaj şart.

Sağlam bir zincir ile bağlıyorum ve üzerini örtüyorum. Durdurur mu? Hayır. Ancak amaç adamın işini zorlaştırmak. Senin motorun ile uğraşmak yerine daha kolay olanlar ile uğraşması. 5-6 yıldır bu şekilde duruyor apartmanın önünde. Herhangi bir vukuat olmadı.

giriş kısmında ortalarda "sayı" diye bir şerit var oradaki genel veya sayı ifadesini tarih e çevirin

Buldum. Datevalue() ile oluyormuş

@egokalp, dediğiniz değil sanki ama cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.

çıkaramaz

çıkaramaz. 5 yıllık sözleşme olmasaydı bile çıkaramazdı.

piyasa karışık diyerek bişey yapamaz. hem sözleşme var hem tüfe oranları ortadayken fazlasını yapamaz

kirayı vaktinde yatırdığınız sürece hiç bir şey yapamaz.

sözleşmeniz olmasa da sorun olmazdı bu arada.

Sözleşme yıllık olsa da 5 yıldan önce yeni bir kira bedeli belirleyemez, 5 yıl dolunca da çıkaramaz.

5 yıl dolunca piyasaya oranla yeni bir kira bedeli belirleyebilir.

10 yıl dolmadan çıkartamaz.

çıkmış sorular kitabı

Modadil kitapları fena değil. Ama ne yapacağınıza bağlı. Adayın seviyesi ne, dersten beklentisi ne...

Konuların yarısı bitmeye yakın denemeye başlayın. Konu konu ayrılmış çıkmış sorular kitabı ve her ders için branş denemesi alın. Kursa vs gitmeye bence gerek yok, youtubedaki hocalar kurstakilerden daha iyi. 4 ay çalışıp 82 aldım bu şekilde(gkgy puanım 85ti), branşımdan dolayı işimi görmedi ama bence en kilit nokta denemelere erkenden aşina olmak. Türkçe ve matematik denemesini her gün çözebilirsiniz mesela şimdiden.

konular bitmeden deneme çözmeyin. sizi mutsuz etmekten başka birşeye yaramaz.

mühendisseniz yds elinizde olsa iyi olur. merkezi atamalarda puanlar 90 altına zor iner. bazı bölümlerde 90'ı bile görmez. ben yds ile atandım.
gk kısmını hızlı çalışın. 3 ayda tarih bitirirseniz konular bittiğinde ilk konuları unutmuş olursunuz. video izleyip hemen soru bankasından ilgili konuyu çözüp ilerleyin

konuları bitirin-branş denemeleri çözün-çıkmış soruları çözün- son 1-2 ay günde 2 deneme çözüp tekrar yapın

Konular bitmeden kesinlikle deneme çözmeye başlamayın +1. Bir soruyu bile anlamazsanız moral bozucu olabilir bir net bir nettir. Çıkmış soruları çözün. Matematik çok net getirir ona odaklanın türkçede paragraflar zorlayıcı oluyor genelde, uzun yazılarda okuduğunuzu anlamaya uğraşın.

2020'den 85 alarak ilk merkezi atamada atandım. (ama işe başlamaktan vazgeçtim, o başka mevzu).

deneme için çook erken. şimdi konu çalışıp bolca soru çözmeniz lazım. ben bir konunun videosunu izledikten sonra konu anlatımlı kitapta ilgili kısmı hızlıca okuyup önemli gördüğüm yerlerin altını çiziyordum. sonra da konu testi. branşınızı bilmiyorum ama vaktiniz varsa bir yandan da yds çalışabilirsiniz daha zaman var. açıktan alımlarda uzman yardımcılığında falan işe yarar. şimdiden başarılar dilerim.

Aklıma gelen üç konu, tabii akademik taraf için;

1.eşcinsel evlilikte çocuk evlat edinme hakkı
2.temel bilimler okuyanların özel sektöre yönelmesi
3. Okulda üniforma giyme zorunluluğu

İlk iki soru benzeri zaten ieltsde daha önce çıkmıştı.

toplumun güvenliği için suçlulara daha uzun ve caydırıcı cezalar mı?

suçlunun topluma kazandırılabilmesi için daha kısa cezalar ve dışarıda rehabilitasyon mu?

bana da bu çıkmıştı

param güvende ile satacaksanız, ilan oluşturup satış fiyatınızı giriyorsunuz. öncelikle o size ödenecek net rakam oluyor. eskiden satış fiyatından komisyon düşülüyordu, artık düşülmüyor. eğer satın alınırsa, kredi kartıyla satın alıyor, size ürünü kargolamanız için kargo kodu olan bir mesaj geliyor. belirli büyüklükteki ürünlere kadar kargo bedava ve o kod ile yurtiçi kargoya veriyorsunuz. adres isim falan da yazmıyorsunuz, kod vermeniz yeterli. alıcı ürünü teslim alıyor ve onaylayınca aynı gün içinde para hesabınıza geçiyor.

Bu tür ürünleri deneyerek yüzyüze satmak en sağlıklısı.

ALıcı kötü niyetli biriyse ürünü alıp, içinden lazım olan parçaları elindeki bozuklarla değiştirip

"ürün bozuk geldi" diyerek iade edebilir ve parasını geri alır.

Bu tür işlemlerde satıcıyı koruyan pek birşey yok, hemen herşey alıcı lehine.

elden sat bence dh ye falan da koy. sahibinde çok ölücü boş adam var uğraşırsın baya

ihtimali yok, bende de ayni sorun var burun deliklerini ayıran kıkırdak yamuk, çare ameliyat

Uyku problemi yaşıyor musunuz hocam burundan dolayı?

Mare Of Easttown

the boys

squid game

(bkz: inside no 9)

utopia ama amazon'daki amerikan versiyonu değil, orijinal ingiliz yapımı olan.

iki sezon 16 bölümdü galiba.

Evet tekrarlayabikiyormus.

yakinca 3 aya eski haline donuyor

benim yakıldı. 5 sene falan oldu yakılalı. tekrarlamadı. daha geçen hafta gittim kbb'ye. sordum bir büyüme vs var mı diye. hayır normal görünüyor dedi. burun etimi göstermek amacıyla gitmedim elbette. gitmişken onu da sordum :) yeniden büyüyen varsa bilemem. kendi üzerimden örnek verdim.

henüz değil, istanbul

şaka gibi ama
çarşamba akşamı klima açmıştık.
perşembe gecesi ve dün gece yatmadan 1-2 saat kombi yaktık.

sabaha karşı çok serin oluyor ve çok üşüyen kişileriz.
(izmir)

Hayır, izmit

istanbulda hayır, daha erken yahu :)

Merkezi sistemi apartman açmış

şortla cam açık yatıyorum hala

Bence çok erken şu an. Bütün gün bütün camlar açık takılıyoruz biz hala.

Tüm gün camlar açık, gece camı kapatıp pike ile yatıyoruz. Yer istanbul

iki gün öncesine kadar şortla yatıyordum. yorgan bile çıkarmadım. hatta geçen hafta cam açık yatıyordum. kombi açmadım kısacası. istanbul

Şu an açmadık, daha çok erken ama geçenlerde elimi sıcak suyla yıkama isteğim geldi ve yazdan sonra ilk defa sıcak suyla el yıkadım. Şu an şort yerine eşofman, kısa kollu üstüne hırka ile çözüyorum üşürsem.

şortla gezmeye devam. İstanbul

erzurumda misafirhanedeyim açmadı i*neler montla oturuyoruz

Soruya cevap vermeyi unutmuşum;
Mobilden dilemiyorum tekrar yazıyorum bilgisayara geçince üsttekini sileceğim.

Hayır kombi yakmadık.
Yazlık pijamadan kışlığa geçtim.
Pikeden battaniyeye geçtim.
Ama bugün hava o kadar iyi ki yine yazlık pijama ve pikeye döndüm.

bu akşam açtık. ankara.

Hayır, Ankara.

Hala şort ile yatıyorum, belki ince pike. Hava sıcaklığı 20'li derecelerde iken gerek yok bence.

hayır,istanbul.
şortu çıkarmadım ben daha ya.

ankara'da açsan açılır ama üstüne ince bi pike alırsan falan otururken idare ediliyor hala o yüzden açmadım. doğalgaz ucuz olsa açardım ama.

İstanbul, tişört+polar ile duruyorum içerisi baya soğuk aslında Macbook'a dokununca eskisine göre çok daha soğuk olduğunu anlıyorum mesela. Bir haftaya açarım en geç.

Fakat pek güneş görmeyen, 30 yıllık binadan bahsediyorum.(Ayrıca Sarıyer'de. Zaten burası yazın bile birkaç derece düşük) Yalıtımı vs. düzgün yerler hala sıcaktır tahminen. Benim için dışarısı evden daha sıcak şu an.

şortla oturuyorum.

internet yılda 2-3 defa toptan ucuz olunca alıyorum. bir seferde 20 gibi.

mavi, h&m

şahinler,blackspade

H&m
Jack and Jones

Eskiden marks&spencer'dan alıyorduk eşime ancak hem pahalandığı için hem de yıkandıkça sündüğü için farklı marka deneyelim dedik.
Altınyıldız Classics ve Penti'den aldıklarımızın kalitesi çok daha iyi çıktı, fiyat olarak da uygun kalıyor.

Hanım geçen paraya kıyıp marks and spencer almış, aman tanrım… mükemmel…

Marks and spencer demişsiniz, verilen linke baktım, yüzde 88 polyester diyor, bildiğin laylon.
Şekli bozuluyor dedikleriniz de muhtemelen pamuklu, yani sağlıklı.

%100 pamuk olmasına dikkat edip, semt pazarı, hm, pierre cardin den falan alıyorum.

eros, dagi, en son da kom' dan aldım. Memnunum.

jack and jones, amazonda satılıyor ara ara indirimde.

Blue mint 100 TL :(

mark and spancer ın üzerine yok.

%100 pamuklu Puma, LCW, M&S, Tommy Hilfiger ve Calvin Klein var bende.

En sevdiklerim TH olanlar şimdiye dek. CK da güzel ama ben aldığımda bir araba parası değildi. Şu an olsa almam.

He bir de en son Cotboxer isimli bir markadan almıştım onlar da modal kumaşlı ve inanılmaz rahat, severek giyiyorum.

Pamuklu olarak ben nbb ve pentiden alıyorum, çok memnunum. Tam bir f/p. Pamuklu olduğu için terleme yapmıyor. Tavsiye ederim.

jack and jones

Tutku

Penti.

dagi. ozellikle modal ve pamuklu stretch modellerini cok rahat buluyorum.

The Don

The Don. Antalya'da outlet mağazası da var. Fiyatlar çok iyi.

penti romanya'dan aldım ben, türkiye üretimiydi ve indirimdeydi.

jack and jones'ları falan beğenmedim.

ben hep koton'dan alıyorum. haşır huşur boxer modellerini de biliyorum ama koton'da öyle model görmüyorum ben. belki internet mağazasında öyle model vardır, o modelden almışsınızdır.

şunlar haşır huşur etmez: www.koton.com

15 tane alınca 2 sene gidiyor açıkçası. tavsiye ederim.

kişiye göre değişir boxer konusu çok sıkmayan şort tarzı seviyorsa hm nin boxerleri güzel

var

12*12=144

1 yılı 20 ay hesaplamış işte bozuntuya verme :)

Fark yok ikisi de aynı