Giriş
(3)

İdeal yağ oranı kaç olmalı?

birmilyonunvarmi
Ortalama bir insan olmak için yağ oranı kaç olmalı? İnternette %18-25 arası, saatimde ise %10-19 arası yazıyor. Kendime %22 hedefi koysam ortalama bir vücuda sahip olur muyum? Şu an %29. Cimsiyet erkek.İkinci soru su içmek yağ yaktırır mı? Evet ise günde kaç litre su içilmeli?
Ortalama bir insan olmak için yağ oranı kaç olmalı? İnternette %18-25 arası, saatimde ise %10-19 arası yazıyor. Kendime %22 hedefi koysam ortalama bir vücuda sahip olur muyum? Şu an %29. Cimsiyet erkek.

İkinci soru su içmek yağ yaktırır mı? Evet ise günde kaç litre su içilmeli?
0
birmilyonunvarmi
(13.08.22)
Yağ oranı önemli değil kas oranı önemli, misal 60 kiloda %10'la gayet dandik bir vücudun olabilir skinny bir adam olursun ama 80 kiloda %10 yağ oranında iyi bir vücudun olabilir. Yani ne kadar kütlen var o önemli daha çok.

Diyet yapıp kalori açığı vermekten başka hiçbir şey yağ yaktırmaz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(13.08.22)
@ Kaleci Saçlı Forvet 'in söylediklerine görsel bir örnek.
Bir fotoğraf koyayım.
%10-12 falan olmalı yağ oranı. Six pact'ler görünüyor. Adonis kası ortada.
Ama hiç cazip bir vücut değil.

image.shutterstock.com
0
Mirket
(13.08.22)
fikir vermesi açısından şu tabloya bakabilirsin veya "men fat percentage" diye aratıp benzer fotoğraflar görebilirsin: www.bftfitnessfactory.com

ortalamada kadın ve erkekler için farklıdır. kadınlar daha yağlı olmak zorunda, erkekler kadar düşüremiyorlar. erkeklerde ise 20-39 yaş aralığı için amerikan klinik beslenme dergisi ideal yağ oranını yüzde 8 ile 19 arasında belirlemiş. ideal değil de sağlıklı diyeyim.

estetik kaygısını bir kenara bırakırsak %22'de muhtemelen evet ortalama bir vücuda sahip olursun, "standart düz adam" aşağı yukarı o civarda olur. aynada güzel bir görüntü istiyorsan bunun daha altına düşmen ve aynı zamanda kas kütlesini arttırman gerekebilir ama.

yağ yakmak öyle su içerek yapılabilecek bir şey değil maalesef, sadece bir kilo yağ için belki bir ay hatta daha fazla uğraşmak gerekebilir. en kestirme yol abartmamak kaydıyla kalori açığı yaratmak, protein/sağlıklı yağ ağırlıklı beslenip karbonhidratı azaltmak. kısacası sağlıklı, düzgün bir diyet. bol su içmek tabii ki dolaylı olarak metabolizmayı ve hormonları etkileyecektir, diğer şeyler doğru yapıldığı takdirde fayda sağlar ama tek başına sadece su içti diye kimsenin 29'dan 22'ye inebileceğini sanmıyorum, onun için daha köklü değişiklikler gerekir.
0
der meister
(13.08.22)
(3)

Hırvatistan

euteamo
Slmlar herşeyin doğrusunu bilen ekşicilerHırvatistandayım ve zadar da konaklamak istiyoruz ama Hostel yok oteller inanılmaz pahalıBu Nası iş anlamadıkVar mı daha önce zadar ya da dubrovnik de uygun fiyata kalan ve bizimle paylaşabilecek?Gecelik 25 Euro e. Fazla bütçe
Slmlar herşeyin doğrusunu bilen ekşiciler

Hırvatistandayım ve zadar da konaklamak istiyoruz ama Hostel yok oteller inanılmaz pahalı
Bu Nası iş anlamadık
Var mı daha önce zadar ya da dubrovnik de uygun fiyata kalan ve bizimle paylaşabilecek?
Gecelik 25 Euro e. Fazla bütçe
0
euteamo
(11.08.22)
maalesef yardimci olamayacagim ama neyine sasirdin ki temmuzda, agustosta cat kapi gidip hesapli yer bulamazsin Avrrupa'da, hele deniz kenari yer icin iyi paralar bayilman lazim
0
freedonia
(11.08.22)
abi gecmis olsun, adriyatik kiyisinda agustos ayinda 25 euro'ya sokakta bile yatirmazlar. couchsurfing filan deneseniz bir ihtimal?
0
der meister
(12.08.22)
Valla öyleymiş, pahalı olacağnı tahmin ediyoduk ama ucuk fiyatlar
0
🌸euteamo
(12.08.22)
(3)

Sırbistan'a bu dönemde gidilir mi?

hayalhayal
Bu ayın sonunda Bosna ve Karadağ gezisi düşünüyoruz arkadaşımla. Bana Karadağda 5 gün geçirmek fazla geldi ondan Sırbistanıda eklesek diye düşündüm. Oda gerginlikten dolayı çok mantıklı olmayacağını düşünüyor. Yakın dönemde giden ya da bilgisi olan var mıdır?
Bu ayın sonunda Bosna ve Karadağ gezisi düşünüyoruz arkadaşımla. Bana Karadağda 5 gün geçirmek fazla geldi ondan Sırbistanıda eklesek diye düşündüm. Oda gerginlikten dolayı çok mantıklı olmayacağını düşünüyor.
Yakın dönemde giden ya da bilgisi olan var mıdır?
0
hayalhayal
(04.08.22)
Geçen hafta karadağ’da idik. anormal hiç bir şey yoktu. ve evet karadağ’da 5 gün fazla hatta plaj tatili sevmiyorsanız bu sıcakta hiç çekilmiyor, inanılmaz sıcaktı hava.
0
roket adam
(04.08.22)
sıkıntılı bölge kosova. sırbistan topraklarında pek bir şey olacağını sanmam.

yalnız mevcut sıkıntıya neden olan konu (kosova'nın sırp belgelerini tanımaması) 1 eylül'e ertelenmişti. ay sonunda yine tansiyon yükselebilir.

ben olsam her türlü giderdim ama. ortalık karışsa bile başınıza bir şey gelme ihtimali görece düşük (kosova'ya gitmediğiniz sürece). ikincisi, o tarafta NATO güçleri var, sırbistan'da oraya saldıracak yürek yok.
0
der meister
(04.08.22)
Karadag'a 5gun cok. Sırbistan'a mi gecersiniz baska bir sey mi yaparsiniz bilmem ama Karadağ'a 5 gun gerçekten yok, anlamsiz.

Sırbistan ben gittigimde cok asiri sıcaktı ama. Yani fena sıcaktı. Oyle böyle bir sicak değildi korkunc sicakti. Ama ne sıcaktı yani kelimelere dokemedim adamai hayata kusturur oyle bir sicak vardi ki ben yaz seven adamim.
0
stavro
(04.08.22)
(4)

hazir gidalarin hepsi zararliysa nasil bakanliktan onay aliyorlar?

buenosdias
yalniz yasayanlar icin inanilmaz pratik. atiyorum hazir corba, hazir noodle, hazir pilav, hazir nohut vs..kulaktan dolma bilgilerle degilde gercekten ulkemizdeki bu urunlerin sagliksal acidan zararli oldugunu iddia eden bir arastirma falan var mi?
yalniz yasayanlar icin inanilmaz pratik.

atiyorum hazir corba, hazir noodle, hazir pilav, hazir nohut vs..

kulaktan dolma bilgilerle degilde gercekten ulkemizdeki bu urunlerin sagliksal acidan zararli oldugunu iddia eden bir arastirma falan var mi?
0
buenosdias
(04.08.22)
bu ürünler sadece ülkemizde yok o yüzden genelde araştırmalar global oluyor.
0
floydian
(04.08.22)
Zararlı değil abi neden zararlı olsun. Bir ürünün içinde "koruyucu" var denilince direkt "kanser yapar bu" şeklinde algı oluşuyor ama alakası yok. Misal sorsan MSG/Monosodyum Glutamat için de herkes zararlı der ama metabolik olarak zararlı olduğunu gösteren bir tane bile bilimsel çalışma yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(04.08.22)
zararın ölçüsü önemli. ayrıca hükümetler, bakanlıklar filan hiçbir yerde vatandaşın sağlığını düşünmez.
0
der meister
(04.08.22)
tütün ürünleri de sağlığa zararlı ama satılıyor marketlerde.

burada biraz bilim etiğinin yumuşak karnından yararlanılıyor. Eğer kesin kanıt yoksa, güvenlidir denip geçiliyor. Yediğin ürünün sağlığına etki ettiğine dair bu iki değişkeni %100 ilişkilendiren bir araştırma yapmak da hem çok zor hem de çok maliyetli. O yüzden gıdalardaki katkı maddeleri sağlığa zarar verebilir diyen bir araştırma beklemek biraz iyi niyetli.

Çeşitli araştırmalar var. Mesela işlenmiş et ürünlerinin bazı hastalık risklerini arttırdığına dair bir araştırma okumuştum. Ama eleştirisi çok kolay. Mesela genetik yatkınlık da olabilir diyor. Ya da deney grubundaki insanların aktif bir yaşantısı var mı sorusu geliyor. Hareketsizlik kaynaklı da olabilir deniyor. Bitti gitti.

Atıyorum hazır çorba ürün. Şimdi bu ürünün içinde 10 farklı içerik var diyelim. Süt tozu, glikoz şurubu, aroma verici, iyotlu tuz, domates özütü vs...

Senin bu ürünlerin her birini tek tek farklı kontrol gruplarıyla ölçmen gerekiyor. Mesela glikoz şurubuyla ilgili bir tezin var. Hemen şu soru gelebilir. İyi de belki aroma verici yüzünden bu ihtimal oluyor. Belki genetik yatkınlık var. Belki ürüne koyduğun domateslerin tohumunda bir sorun var. Belki domateste kalan tarım ilaçları ürünü etkiliyor. Senin tüm bu içerikle belki de bir ömür sürecek bir araştırma yapman lazım. Buna kimsenin gücü yetmez. Kimse de bu araştırmaya kolay kolay para ödemez.
0
anten
(04.08.22)
(11)

88 tl'nizi 1000'de 1 bir ihtimal için riske eder miydiniz?

birmilyonunvarmi
nesine'de 9 tane eşya piyangosu var. hesaplamalarıma göre toplamda 88 tl'lik kupon alımında kazanma ihtimali 1000'de 1 oluyor. bu riski alır mıydınız? yoksa çöpe atılmış bir para olarak mı değerlendirirsiniz
nesine'de 9 tane eşya piyangosu var. hesaplamalarıma göre toplamda 88 tl'lik kupon alımında kazanma ihtimali 1000'de 1 oluyor. bu riski alır mıydınız? yoksa çöpe atılmış bir para olarak mı değerlendirirsiniz
0
birmilyonunvarmi
(04.08.22)
piyangoya beş para vermem. sana aslında diyor ki %99,9 kazanamayacaksın.
0
gabe h coud
(04.08.22)
etmezdim ihtimal cok dusuk.
0
in vino veritas
(04.08.22)
Bir arkadaşım motor diğer arkadaşım Beyaz eşya takımı kazandı:)
Ben hiç bir şey.
0
kisa
(04.08.22)
Ben de etmezdim.
0
pispinti
(04.08.22)
Bırak 1.000 de biri 20 de 1 bile sansin olsa cok dusuk ihtimal. İstersen deneyelim icinden bir sayi tut 1 ile 20 arasi ben tahmin etmeye calisayim 200 lere de yapsak tutturma.ihtimalimiz cok dusuk. Burdaki insanlari piyango almaya iten ana etken nasilsa birine cikacak, o neden ben olmayayim dusuncesidir, bu sekilde tuzaga cekiliriz.

Sayisal.lotoda 14 milyonda 1 ihtimal var, neredeyse imkansiz bir ihtimal ama nasilsa birne cikmiyor mu her hafta dusuncesi bizi piyangoya loto oynamaya sevk eder.

Bence katilma, emeklerine yağ sürme, bir tugla da sen koyma.
0
gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
(04.08.22)
adaletli bir şekilde çekileceğini bilsem güvenirdim ama bu işlere türkiyede hiç güvenmiyorum. 88 tl ye market alışverişi yapardım.
0
drako
(04.08.22)
abi ben onu yapacağıma 20-30 liralık spor toto kuponu oynarım ya. 1000'de 1 çok düşük ihtimal. hani 3-5 lira olsa zaten paranın kendisi az olduğu için milyonda bir ihtimal bile denenebilir ama bence bu matematik mantıklı değil. 1000'de 1 ihtimal için 88 lira çok fazla. o kadar parayı illaki kumara, piyangoya gömecek olsam ben nesine'de toto yapardım. bazı maçları ikili, üçlü seçerek riski azaltırsın. ha her halükarda kaybetme ihtimalin %99.99 veya kazansan bile toto'da alacağın para (hepsini bilemediğini varsayarsak) 88 liraya karşılık 200-300 olacak ama olsun, ilk bakışta bu bana daha mantıklı geldi.
0
der meister
(04.08.22)
Tüpçü diğer piyangoyu aldı diye devlet kurumu olan eşya piyangosu yapıyor diye biliyorum. Telefon çıkan birini duydum ama arada hile dönüyor mu güvenli mi bilmiyorum.

Güvenli olsa bile 200’de bir bile zor bir oran orası doğru. Çıkmayınca çıkmıyor. (Ben misli üzerinden arada ikişer üçer lira atıyorum o ayrı :D)
0
nhk ni youkosu
(04.08.22)
kaç liralık eşya bu beş lira mı beş bin lira mı çok önemli.
0
sert siyah krom
(04.08.22)
@sert siyah krom; araba, motor, laptop, telefon, 10-20 bin liralık hediye çekleri gibi şeyler oluyor.

www.piyangosepeti.com.tr
0
nhk ni youkosu
(04.08.22)
Çöpe atmak olarak görürüm. Bence kötü olan kaybetmek değil, karşıdakine kazandırmak. Ben neden karşıdaki kişiye 88 TL vereyim ki? İddaa oynamak daha mantıklı. En azından maçı takip edersin.
0
dissendium
(04.08.22)
(8)

araba almak- almamak. beklemek vs beklememek.

drako
1 sene önce evlendik. eşim de ben de çalışıyoruz. ben serbest meslek erbabıyım eşim de mühendis. eşim de işe gireli yaklaşık 4 ay oldu.bu aşamada araba almak için riske girmek mantıklı mı? eşimin maaşı ile krediyi ödeyebiliriz diye düşünüyorum. araba için belirli kısmı ile kredi çekip biraz da altın
1 sene önce evlendik. eşim de ben de çalışıyoruz. ben serbest meslek erbabıyım eşim de mühendis. eşim de işe gireli yaklaşık 4 ay oldu.

bu aşamada araba almak için riske girmek mantıklı mı? eşimin maaşı ile krediyi ödeyebiliriz diye düşünüyorum. araba için belirli kısmı ile kredi çekip biraz da altın bozabiliriz gibi. bu yönteme siz ne dersiniz?

veyahut ötv inecek deniliyor. inmesini mi bekleyelim? ne dersiniz?

daha önce de niyetlenmiştim. o zamanlar polo 210 binlerdeydi. şimdi olmuş 300 bin civari.
0
drako
(01.08.22)
Bence bekleyin ama ÖTV inecek dedikodusundan dolayı değil, eşiniz işe gireli daha yeni sayılır. Hele bir senesi dolsun, önünüzü görün, sonra böyle bir borca girin derdim. Elbette nihai karar sizindir.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(01.08.22)
@zaman ilaç değil insanlar unutkan;

haklısınız ancak her geçen gün otomotiv fiyatları da artıyor ve gerçekten inanılmaz fiyatlara ulaşmış. o yüzden kestiremiyorum da ilerideki süreçte ne olacak. atıyorum polo 400 veyahut 500 bine vurabilir gibi fiyati. o zaman kredi çeksek de alamayız gibi.
0
🌸drako
(01.08.22)
türkiye'de bu konularda ne olacağını kestirmek mümkün değil ama genelde son yıllarda bekleyenler pişman oluyor. ben fiyatı inen bir şey hatırlamıyorum. yalnız şunu da söylemem lazım ki ikinci el piyasası durgun gibi. babamdan kalan aracı satmaya çalışıyorum, sürekli fiyat düşürmeme rağmen bir aydır arayıp pazarlık yapmak isteyen bile olmadı. keza arabasını satmak isteyen birkaç tanıdığım da normalde 10-15 telefon aldıklarını, şimdiyse kimsenin arayıp sormadığını söylüyorlar.

bu bekleyişin sonunda ya güzel düşecek fiyatlar ya da tam tersine türk halkı yine üzülecek ama ne olacağını şimdiden hesaplayabilene nobel verirler herhalde :/
0
der meister
(01.08.22)
@drako;

Siz de haklısınız ama o zaman maaşlarınız da (araç fiyatlarıyla dengeli olmasa da) ona göre artacaktır. Şöyle düşünün, borca girdiniz, aracı aldınız ancak ülkenin mevcut ekonomik dengesizliklerinden siz veya eşiniz işsiz kaldınız. Diğeriniz hem geçimi, hem de bu krediyi ödeyebilecek kadar kazanıyor musunuz veya böyle bir durumda yeni iş bulana kadar geçen süreyi tolere edebilecek birikiminiz var mı? Mesela bazı krediler var, işsizlik sigortası da mevcut, ancak bu kredilerin faizi de inanılmaz yüksek oluyor.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(01.08.22)
@zaman ilac değil;

maalesef o ihtimalde sanırım tölere edemeyiz gibi. bilemiyorum. ama risk almadan da maalesef türkiyede bir şey elde edemiyorsunuz. bu da var..

@der meister;

ben de böyle düşünüyorum ama mevzubahis ülkem ve yöneticileri olunca güvenemiyorum da . bir anda ötv yi de düşürüp 2. el araç fiyatlarını allak bullak da edebilirler. veya enflasyon bu şekilde artmaya devam ederse 300 binlik aracı dahi alamayacak konuma da gelebiliriz..
0
🌸drako
(01.08.22)
1 seneden az kaldı seçimlere kadar beklerdim ben olsam...
0
pispinti
(01.08.22)
çip krizi muhabbeti devam ediyor (arz az) fakat seçim açıklansa bile döviz hafif toparlanabilir. Ama herkes araba almak için beklediğinden fiyatlara çok yansımayabilir de... çok garip dönemler.

ÖTV indirimi gelirse (seçimden sonra falan) anca o zaman düşebilir o zaman da araba bulamayabilirsin. Bulmak için yine sıfırdan pahalı ikinci el almak gerekebilir.

Türkiye piyasası çok sürreel, plan yapmak çok zor.
0
nhk ni youkosu
(01.08.22)
Yüzde yüz enflasyon durumunda ve TL bu denli dibi gormekteyken ötv baremi düzeltilse dahi indirilen oran 1 ayda eriyor. Yüzde 80 olan baremi yüzde 50ye çekse olacağı max 50 60 bin Tl indirim her araç için o da 2 aylik zam bile değil. Piyasada araba yok. Denk getirirseniz alırsınız sıfır ama sanmam. Seneye beklerseniz zaten 400luk arac 800 olacak. Akpnim tamamen kaybedeceğini düşünmüyorum yine dişe dokunur oy alırlar düşse de oyları. Yeni gelenin de şak diye otvyi düşürmesi biraz hayal gibi. O zamana kadar alın elinizde durur peşinat olur. 1 sene de arabaya binmiş rahat etmiş olursunuz. Fazla sıkıntı yaratmiyorsa arabasizlik, Tl dışında baska yerlere yatırın kaskosu otu bokuyla uğraşmaz biriktirirsiniz. Türkiye'de alınmış alınmıştır bu enflasyonist ortamda.
0
karacigerim vur kadehlere
(01.08.22)
(14)

Sanal aldatma durumu - Instagram Hk.

nzessia
Dört yıl önce falan bir ortamda eşimle ben bir kadınla tanışmıştık. O kişi arkadaşımın arkadaşıydı. Bayağı hoş bir kız, eşimin ondan etkilendiğini de hissetmiştim. Etkinlik sonrası bir baktım, eşim kadını takip etmiş sosyal platformda. Bayağı sohbet etmiştik, ben de takip etmiştim. Neyse sonra postl
Dört yıl önce falan bir ortamda eşimle ben bir kadınla tanışmıştık. O kişi arkadaşımın arkadaşıydı. Bayağı hoş bir kız, eşimin ondan etkilendiğini de hissetmiştim. Etkinlik sonrası bir baktım, eşim kadını takip etmiş sosyal platformda. Bayağı sohbet etmiştik, ben de takip etmiştim. Neyse sonra postlarını like ettiğini gördüm eşimin. Rahatsız olduğumu söyledim ve takibi bırakmasını istedim. Tamam dedi, sonra bir daha konu aklıma gelmedi.
Yıllar yıllar geçti, neyse iki gün önce Instagram'da bir şey gösterdi, aa dedi bunu ileteyim dedi başka bir arkadaşımıza, o paylaş butonuna basınca kızın ismini gördüm, böyle en başlarda.kizi takip etmiyor, herhangi bir like yok vb, Ma nasıl hala çıktı kız anlamadım. Hala sık mesajlasiyor olarak anlıyorum? İnstagdami bilmediğim için tam bilemedim, ama gördüm ismini o kesin kızın.
Sonrasında kızın tüm paylaşımlarına baktım, tanıştığımız dönemde ve eklestigimiz dönemde bir üçüncü erkek arkadaşimiz (oldukça çapkın) da kızın paylaşımlarıni beğenmiş.burdan da şunu çıkardım, eşim bu kızsan bahsetmiş bir şekilde ortamlarda.
Nasıl ilerlesem bilmiyorum, telefonunu karıştırmak huyum değil ama yapmak istiyorum. Delil toplamak geliyor içimden.
Üç aylık bebeğim var bu arada, içimde ne fırtınalar kopuyor.. ama bu sefer sessiz ve derinden ilerlemek içimden geliyor. Siz ne dersiniz, birincisi Instagram'da paylaşa basınca kızın en yukarıda çıkması bir işaret değil mi ? Ne önerirsiniz benim için.
0
nzessia
(01.08.22)
denedim şu an, bir şeyi paylaşmak istediğimde son mesajlaştıklarım görünüyor sırasıyla. mesajlaşmış yani, evet. 4 yıl diyorsunuz, az bir şey değil. ben kesinlikle kurcalardım bu konuyu.
0
deartheodosia
(01.08.22)
Paylaşa basınca en üstte çıkıyorsa çok sık mesajlaşıyor demek degil ama en son ona mesaj atmış ya da ondan mesaj almış demektir.

Paylaşma butonu degil de arama butonuna basıp birinin adını aradığı sayfada en üstte çıkıyorsa en son onun adını aratıp profiline girmiş demektir.

Kızın adını kesin gördüysen ortada masum bir durum yok bence.
0
himmet dayi
(01.08.22)
Dediğinden aldatma durumu çıkıyor olsa benim şirketin İstanbul ofisini erkeklerinin yarısı eşini aldatıyor demek olurdu.

Başı bağlı erkekler böyle flörtüz olabiliyor bacım, idare et.
0
trixi
(01.08.22)
Ayrıca aldatsa o işi İnstagramda yapmaz sanki?
0
trixi
(01.08.22)
Telefonu karıştırın ama kesin silmiştir bir şey varsa da. Telefonda faceid varsa gece uyurken tutun yüzüne açın ne varsa görün. Ama asıl önemli olansa şu: Instagram hesabının şifresini değiştirin. Başka bir cihazdan da yeni şifreyle hesaba giriş yapın. Ayrıca yeni şifreyle kendi telefonundan da giriş yapın ki uyanmasın mevzuya. Ayrıca giriş yapınca “hesabınızın şifresi değişti şu cihazdan hesabınıza giriş yapıldı” tarzı bir bildirim gelirse onu da hemen kaldırın.
0
mevsimler
(01.08.22)
Kendisine bulaşmadan kız üzerinden gitmek de bir yöntem. Fake hesap açıp bi iki yakışıklı erkek fotoğrafı kullanıp yürünebilir. Instagramda bu usul nasıldır bilmiyorum fake hesapla yapılan yürüme hemen anlaşılırsa kızın adını soyadını aratın başka ortamlardan yoklayın. Linkedin mesela. Linkedinde takipçi(bağlantı) bulmak çok kolay. Rastgele birilerini ekleyerek profilinizi gerçekçi kılabilirsiniz kolayca. Çünkü insanlar bağlantı edinme çabası içinde genel olarak. Evet kızın linkedin hesabı varsa yurtdışında yaşayan Türk bir yönetici mühendis yazılımcı vb profil oluşturun bence. Oradan bir süre kazıyın altını belki söyler. En azından diyalogları devam ediyor mu onu anlarsınız. Mesela eşinizin işini eğitim durumunu yaşını falan tarif ederek birebir kendisinin profiliyle uyumlu birine ihtiyacınız olduğunu söyleyin Kıza bakalım ne diyecek.
0
mevsimler
(01.08.22)
Ben de instagramda surekli esime dediginiz gibi gonderim yapiyorum. Bayadir ne alaka diyorum, esimden sonra surekli cikan kisiyle en son 2 yil once fln mesajlasmisim. Ve bu kisi 2 sirada cikiyor esimden sonra. daha altlarda daha yanin mesajlastigik kisiler oldugu halde. Ayrica bu ikinci sirada cikan kisiyle takiplesmiyoruzda.

Yani orada cikmasi bence pek birsey ifade etmiyor.
0
oscar
(01.08.22)
Ben sakin olmanızı öneririm. Eğer eşinizin bu kişiye karşı yürüme, hoşlantı durumu olsaydı ortamlarda bahsetmezdi kimseyle. O üçüncü kişiyle kızın instagram hesabını paylaşmış. Birde kadın sizi tanıyormuş, rezil olma uğruna böyle bir şey yapma ihtimali düşük, siz sonuçta yoldan geçen biri değilsiniz. Bu kadınla ortak çevreniz var. Eğer bir şey yaşansa rezil olacağını az çok tahmin eder.

Bebeğiniz üç aylık, sizin için zaten zor bir dönem. Şuan için konuyu ağır ağır ilerletin. Ben olsam eğer bir şey bulsam bile bebek 2 yaşına gelene kadar boşanmayı, ayrılmayı düşünmezdim. Ayrılma durumu olsa otomatikman size daha ağır yük binecek, karşı taraf bi rahatlamış olacak.

Ortada bebek olduğuna göre bir anne-bebek instagram sayfası açmayı düşündüğünüzü, bebekten pek vaktiniz olmadığınız için bildirimlere bakması için bu sayfayı kocanızın hesabında açmayı teklif edin. Bebeğin bakım sürecini paylaşırsınız, sayfayı büyütürüz,hediyeler gelir vs diyin. Arada sırada bu bahane ile telefonu elinize alırsınız, bu durum onu da rahatsız etmez üstelik anlamaz durumu.

Durduk yere kızdan sürekli bahsedip, böyle eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmeyin.
0
GoodMorningTeacher
(01.08.22)
Simdi denedim en ustte bikac sene once konustugum biri cikti. Bu ara cok konustugum biri 3. sirada cikti.
0
ghilleinthemist
(01.08.22)
Ben de şimdi denedim en üstte en son mesajlaştığım arkadaş çıktı, altında da en sık ve en son mesajlaştıklarım sıralandı.
Keşke görür görmez sorsaydınız sen bunu silmemiş miydin diye.
Bence bu anı tekrar yakalamaya çalışmak önemli. Mesela onun instagramına girin, “ay şuna bayıldım kendime atıyorum senden” diyin ve tekrar bakın üstte çıkarsa sebebini sorun.
0
megalomaniac
(01.08.22)
Aldatma bunun neresinde? Kesin bir şey varsa o da kıskançlık. Kız güzel ve donanımlı belli ki. Sırf bu yüzden konuşmasını yasaklamışsın bu da adama çekici gelmiştir belki. Baştan beri guvenmemissin adam üstüne de cocuk yapmışsın adamdan. Tam türk işi aile aşk meşk.
0
hasmetizm 2046
(01.08.22)
telefon falan kaydedip haklıyken haksız duruma düşmeyin. alacağınız yanıtı göğüsleyebileceğinizi düşünüyorsanız alın karşınıza suçlamadan, anlamaya çalışarak, yapıcı bir şekilde konuşun. belki gerçekten ortada bir durum var belki de lohusalık depresyonu geçiriyorsunuz. açık ve net iletişim kurmanız şart. varsayalım ki bir şey yok ama eşiniz çok sert reaksiyon verdi, o da öküz olmasın, açsın lohusalık dönemi, lohusalık depresyonu ile ilgili bilimsel kitaplar okusun.

siz de lütfen size destek olacak birileri varsa, bebekten ayrı birkaç saat geçirmeye çalışın bir süre, gerekiyorsa da uzman desteği alın bu konularda.
0
Phoebe
(01.08.22)
Aldatma olmamış da olabilir. Ben de daha önce hiç konuşmadığım sadece en son doğum gününü kutladığım birisi çıktı mesela. Sadece bir mesajlaşma ama en son mesajlaşma olduğu için en üstte çıkıyor.
Lohusalık zaten çok zor bir dönem. O yüzden kendinize bu kadar yüklenmeyin.
0
birini cok ozledim ama haberi yok
(09.08.22)
şöyle söyleyeyim, instagram'da neredeyse her gün komik fotoğraf gönderdiğim ve yazıştığım bir arkadaşım bende ISRARLA en altlarda çıkıyor... ne zaman bir şey göndermek istesem iki saat aşağı inmek zorunda kalıyorum.

insta'nın bu konuda nasıl çalıştığını kendisinden başka kimse bilmiyordur sanırım. bu tarz şeyleri çok gördüm, kimsenin net ve kesin bilgisi olmadığına şahit oldum.
0
der meister
(09.08.22)
(4)

Favori black mirror bölümünüz?

burakdonmez95
İzlemiştim bir ara bıraktım bölümler sıkınca. Favori bölümünüz var mı?
İzlemiştim bir ara bıraktım bölümler sıkınca. Favori bölümünüz var mı?
0
burakdonmez95
(30.07.22)
hated in the nation.
0
der meister
(30.07.22)
entire history of you
nosedive
0
black holes in the sky
(30.07.22)
İlk aklıma gelenler;
San Junipero
Black Museum
USS Callister
Nosedive
Playtest
Arkangel
Crocodile
0
mutekebbir
(02.08.22)
White Christmas çok yüksek yüzdelerle çıkıyor en iyi bölüm sorulunca.
0
onemoremile
(02.08.22)
(10)

formula 1 hakkında kafama takılan sorular

sizofren06
1-) bunlar neden sürekli yakıt almak için duruyor. biz burdan depoyu doldurunca 500 km falan gidiyoruz bunlar neden depoyu fullemiyor?2-) neden lastik değiştiriyorlar ki bu lastikler hemen yarım saatte nasıl bitiyor. ?
1-) bunlar neden sürekli yakıt almak için duruyor. biz burdan depoyu doldurunca 500 km falan gidiyoruz bunlar neden depoyu fullemiyor?
2-) neden lastik değiştiriyorlar ki bu lastikler hemen yarım saatte nasıl bitiyor. ?
0
sizofren06
(29.07.22)
1: Yakıt değiştirmek için hiç durmuyorlar başta aldıkları yakıtla yarışıyorlar.
2: Yüksek hızda ve sürtünmeyle lastik eriyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(29.07.22)
kimse yakıt almak için durmuyor, lastik değiştirmek için duruyor. Yakıt olayı eskidendi.
Ayrıca tabi ki orada 350km/h ile giden araç bizim 1.2 benzinli araçla aynı tüketimi yapmıyor. Eskiden 12 silindir büyük motorlar varken yakıt tüketimi çok yüksekti. o zamanlar pitstop sırasında yakıt alınırdı. Şimdi motorlar küçüldü tek depo benzin yetiyor. Ama depoyu fullemek de her zaman çözüm değil.
Yine bizim araçlar gibi 40lt deposu yok bu araçların, ne kadar çok benzin koyarsan o kadar ağırlaşıyor araç dolayısıyla yavaşlıyor. bunların hepsi hesaplanıyor.

Lastikler özel olarak üretiliyor. Hızla viraja giren araçlar ve hızla yol alan araçlarda lastik basıncı , yol tutuşu, yere basma kuvveti vs vs. Bunları kazanç olarak sağlayınca da bu lastikler 20-30 turda yıpranmaya başlıyor. Lastik tipine göre uzun süre kullandıkça patlama ihtimali de oluyor.

Yani senin pit stop yaparak kaybettiğin 20 saniye, genelde tek seferde bitirebileceğin bir lastikten daha avantajlı oluyor. Tek seferde yarışı bitirecek bir lastik olsaydı tüm bunlardan feragat edecek rahatsız ve sert bir lastik olurdu. Tur başı da mevcut lastiklerden çok geri düşerdi. Yine de olsa dahi şu an pit stopsuz yarışı bitirmek yasak.
0
ayin yazari
(29.07.22)
f1 araçları 100 km 45 litre falan benzin yakıyor. sürekli yüksek hız ve devir çeviriyolar yani normal.
o kadar hıza ne benzin ne lastik dayanır. adamlar bi yarışta 300 kmden fazla yol gidiyor.
o kadar hızda ne benzin dayanır ne lastik.
0
jelly bear
(29.07.22)
F1 araçlarının kullandığı lastikler (ıslak zemin ve yağmur lastikleri hariç) oluksuz düz lastik. Yani asfaltla temas yüzeyi çok fazla. Ayrıca ideal sıcaklığa ulaşınca neredeyse sakız kıvamına gelecek kadar yumuşak bir yapıya bürünüyor (özellikle C5 diye bilinen en yumuşak lastik tipi). Haliyle o sakız gibi lastik o hızlarda 40-50 km anca dayanıyor. Patlamasa bile yol tutuşu çok düştüğü için performans kaybını önlemek adına taze lastiğe geçiyorlar.

Bir yarış boyunca -yağmur yağmadığı şartlarda- Pirelli'nin o hafta getirdiği 3 'Slick' lastik tipinden en az ikisini kullanmak zorunda pilotlar. Yani başladığı lastikle bitirme durumu olmuyor. Haliyle en sert lastiği takalım, hiç pite girmeden bitirelim diye strateji yapamıyor takımlar. Mutlaka lastik değişimi yapmaları gerektiği için lastik aşınma durumuna göre ideal pit-stop aralığını belirliyorlar antrenman seanslarında.

Yakıt ikmali zaten çok uzun zamandır yok. Yarışı çıkaracak ve üstüne yarış sonunda test numunesi alınabilecek kadar kalacak yakıtla başlıyorlar.
0
himmet dayi
(29.07.22)
yakıt almak için durmuyorlar onlar hbyride motora geçmeden önceydi.
kullandıkları lastikler slip lastik. performansa dayalı aşırı ısınarak asfalta yapışan lastik olduğu için hemen yıpranıyor. taban geniş olduğu için sürtünme çok fazla.
0
mikahakkinen
(29.07.22)
@mikahakkinen

Yakıt ikmalinin kalkmasının turbo hibrit motorlarla alakası yok. Yakıt ikmali 2010 yılında güvenlik endişeleri nedeniyle kaldırıldı. Turbo hibrit dönem 2014'te başladı.
0
himmet dayi
(29.07.22)
1) siz sanırım macaristan gp'nin antrenman turlarını izliyorsunuz. antrenmanın amacı genellikle yarış için veri toplamaktır. pistin türü, asfalt sıcaklığı başta olmak üzere milyon tane faktöre bağlı olarak yine takımın araçta çok sayıda düzenleme yapması gerekebilir. o araçta gördüğünüz pek çok parça eğilip bükülebiliyor. 20 tane pilotun tur başına 1 saniye aralığında kalabildiği bir ortamda takdir edersiniz ki her mini detayın bile önemi var. o yüzden sık sık içeri giriyorlar, bi' şeylere bakıyorlar. sıralama turları veya yarış esnasında yakıt alma olayı eskiden vardı, artık yok. araca tuttukları hortum benzeri şeyler genelde araç dururken alev almasın diye. fan gibi düşünebilirsiniz. bu araçların çalışma prensibi farklı, kontağı çevirince basıp gidemiyorlar. o yüzden kontak kapatmamaları lazım ama motor çalışırken araç hareket etmeyip hava akımıyla içini soğutamazsa bu sefer zarar görüyor. bunu önlemek için de buldukları her delikten soğuk veriyorlar

2) lastik stratejinin önemli parçalarından biri. farklı özellikte lastikler var, hepsinin ayrı ayrı avantajı/dezavantajı (duruma göre) olabiliyor. f1 araçları düzlükte 340-350'yi görebilen, yavaş virajları bile 100-120 km hızlarla dönen araçlar. lastiklere aşırı yük biniyor. binek araç gibi düşünmeyin. yani geze geze gidiyor olsalar bu lastikler de muhtemelen uzun süre idare eder ama o hızlarda etmiyor.
0
der meister
(29.07.22)
2. Lastikler eskiden daha uzun ömürlüydü. 2010 Kanada GP'si milattır. Ondan sonra güya belirsizliği arttırsın, daha eğlenceli yarışlar olsun diye bu kadar kısa ömürlü hale geldiler.
0
yürümeyin
(29.07.22)
@himmet dayım biliyorum arkadaşa genel olarak anlatmak amaçlı anlattım. 99dan beri bir fiil izlerim.
0
mikahakkinen
(29.07.22)
@mika nick’ten anlaşılıyor zaten :) mika hayranı kaç kişi kaldık şurada :))
0
himmet dayi
(29.07.22)
(9)

Hayatınızın aşkını bulup

abuzer
Kaybettiniz mi? Noldu ki
Kaybettiniz mi?

Noldu ki
0
abuzer
(29.07.22)
yoo benim cok sevdigim birkac kisi oldu ama hayat aski denmez, onlar o kadar sevmedi diye dusunuyorum. genelde anksiyete, fakirlik, manyaklik, guven vermeme gibi sebeplerle kaybediyorum ben. yani mesela hasbelkader birinin hosuna gittim diyelim, bir sebepten seviyorlar belli bir noktaya geliyoruz filan. sonra bakiyorlar bu adamin derdinin sonu yok, ne yaptigi belli degil, owencan'in deyisiyle ic sikintisi yuksek bir tip. genelde aciklama bile yapmadan koskoca bir yilin ardindan ghosting'e filan maruz kaliyorum. neredeyse hep boyle oldu.

su ana kadar bulmussam kaybettim, gelecekte bulursam onu da kaybederim eminim. cunku klasik tabirle sorun karsida degil bende. o yuzden diyorum insallah asik masik olmam. insan yalniz ama kendiyle barisiksa yine guzel yasiyor da baskasi yuzunden ezilmis hissetmek korkunc.
0
der meister
(29.07.22)
evet.. kaybettim 11 ay önce vefat etti..
0
hakyememyemekyerim
(29.07.22)
Çok uzun be abuzer.
Neresini nasıl anlatayım.
Bu aptal dünyaya bir çocuk getirip mutsuz etmenin vebalini taşıyamam diyen bir adam düşün.
Bir de vapurda, yolda, kapı önünde bir çocuk görünce sevme manyağı olan bir kadın.
İçinden çıkamadım sorunun ve 'Buraya kadar' dedim.
Dedim ama o gün bugündür, yıkığım, döküğüm, paramparçayım.
Özeti bu.

@hakyememyemekyerim, Benimki de dert mi dedim. Çok üzüldüm abi. Basın sağolsun. Sabırlar dilerim. Mekanı Cennet olsun.
0
Mirket
(29.07.22)
@hakyememyemekyerim başın sagolsun. Aynı acıyı 21 yıl önce yaşadım. Hayat devam etsede yıllar gecsede ince bir sızı olarak kalıyor. Sabırlar dilerim.
0
brnbrs
(29.07.22)
Kaybettiysem hayatimin aski değildir.
0
stavro
(29.07.22)
Hayatimin aski denebilir mi biliyorum ama kaybi benim icin yikim olmus bir kisi var.

Ailem kendisini istemedigi icin ailemle kavgaliydik. O sirada cok iyi maasla calismama ragmen ozguven sorunlari yasadigimdan kendi basima eve cikamiyordum.

Kavga dovus onu rahatsiz etti, benim kendi basima eve cikmaktaki cekingenligim ve genel ozguven sorunlarim bonus oldu.

Sonraki yillarda her karsilastigimizda benim icin aci verici bir deneyim olmustu. En son 3 sene once karsilastigimda canimin acimadigini hissedip mutlu oldum.
0
cleric
(29.07.22)
Kaybetmeyi göze aldım, kaçtım aşktan. Bir şehri terk ettim ondan ayrılabilmek için. 1,5 sene geçti, öylesine derin bir ilişkiyi aşkı bulamayacakmışım gibi ve onun gibi beni seven bir daha karşıma çıkmayacakmış gibi hissediyorum. Ama insan umutsuz yaşayamaz. Kararlarımızın arkasında durmak ve kayıplarımızın üstesinden gelmemiz gerekiyor.
0
esra rengiz
(29.07.22)
bulmadım, o yüzden de kaybetmedim. ama olsaydı da kaybetseydim ne üzülürdüm... o yüzden rahatım:)
0
candide
(30.07.22)
Buldum kaybettim. 11 sene yaşadık ama o da saçma sapan şeyler yaptı, iyice içini oydu ilişkinin ama dönüp baktığımda beni onun gibi de kimse sevmez. Ben dayanamadım 5 sene önce ayrıldım çünkü bazı şeyler içimde ukde kalacaktı (örneğin başka kadınlar) bunu yaşamam gerekiyordu, yaşadım sıkıldım elimde şimdi ne sevebileceğim bir kadın kaldı ne de o.
0
guitarissimo
(02.08.22)
(3)

Avrupa Gönüllü Hizmetleri

bismarck
İşsiz, iş arama sürecinde, her an mülakata çağırılabilir ama aylarca çağırılmayabilir ve beş parasız 27 yaşında birini düşünelim. Hayatının dip noktasında, bir çılgınlık yapıp böyle bir şeye başvursa pişman olur mu?
İşsiz, iş arama sürecinde, her an mülakata çağırılabilir ama aylarca çağırılmayabilir ve beş parasız 27 yaşında birini düşünelim. Hayatının dip noktasında, bir çılgınlık yapıp böyle bir şeye başvursa pişman olur mu?
0
bismarck
(28.07.22)
beş parasızsa istediği kadar başvursun, kabul alsa da gidemez muhtemelen. istiyorsa denesin, yapabiliyorsa gitsin.
0
der meister
(28.07.22)
basvursa pisman olmaz, nolacak? kabul veya ret alir. ret alirsa zaten hayat aynen devam ediyor. kabul alirsa oturulur tekrar dusunulur.
0
reavelyn
(28.07.22)
olmaz neden olsun. benim projemde 30undan gun almis insanlar vardi.
0
orange coffee
(28.07.22)
(14)

yurtdışında mc donalds/burger king/kfc vb. ürünü yiyenler...

tabudeviren
tadı türkiye'dekilere göre nasıldı?ya içecekler? mesela kola daha kaliteli mi?
tadı türkiye'dekilere göre nasıldı?
ya içecekler? mesela kola daha kaliteli mi?
0
tabudeviren
(27.07.22)
Abi bunlar gizli saklı şeyler değil ki bu ürünlerin tadı her ülkeye göre ayrı formüle ediliyor damak tadı farklılığı nedeniyle, kola falan direkt öyle zaten.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(27.07.22)
mcdonalds'ı sarhoşken yediğim için ağız tadı olarak net karşılaştıramıyorum, buradakine benzer gibi gelmişti bana, kayda değer bir fark yoktu. yalnız hesburger vardı orada, onu ayıkken tatmıştım, çok daha lezzetli ve kaliteli bir ürünüm ben diye bağırıyordu adeta. çok iyiydi. onun dışında burritosundan tut da dürümüne kadar hemen her şeyi letonya'da ben buraya kıyasla daha lezzetli buldum. muhtemelen malzeme kalitesinden kaynaklanıyor. burada 20 liraya mal edilen şeyi orada 60-70 liraya yapıyor adamlar mesela. haliyle kullanılan ürünün kalitesi, tabi tutulduğu testi regülasyonu vs. farklı oluyor.
0
der meister
(27.07.22)
Fransa'da McDonald's çok daha iyi, hatta dünyadaki çoğu yerden iyi. Şuradan okuyabilirsiniz.

www.google.com

Onun dışında bazi fastfood daha iyi çünkü kullandıkları ürünler daha kaliteli.

Bu arada içeceklerin tadı ülkeden ulkeye değişir. Formül ile oynaniyor, ülkeye göre değiştirebiliyorlar. Kisiden kisiye değişir yani
0
logisticsmanager
(27.07.22)
Ben ABD'de Big Mac ve Whopper yedim. Türkiye ile birebir aynı.
Bu yerlerde kola zaten otomattan geldiği için tatları hakkında yorum yapamam ama ABD'de şu makinelerde 120 çeşit içecek oluyor. Klasik kolanın bile 8-10 çeşidi var. O çeşitler Zero ve Light için de var. Zaten 24-30 çeşit etti bile. live.staticflickr.com
0
himmet dayi
(27.07.22)
hollanda'da yedim.

kfc turkiye'de biraz daha guzel geliyor bana ama buyuk fark yok sanirim. hollanda'da biscuit de yok kfc'de. :(
mc donalds icin de sanki hollanda cok az daha iyi. ama yine cok fark yok bence.

icecekleri icmedigim icin bilemiyorum.
0
lemmiwinks
(27.07.22)
Viyanada mcdonaldsa gitmiştim türkiyedekinden 5 kat falan iyiydi hem tadı hem şubesi.
0
selimcigimisik
(27.07.22)
Mekke'de burger king yedim, yemez etmez olaydım. berbattı. ama kfc yakındı. tavuk neticede, içeriği çok fazla değişmiyor
0
mustafakesekci
(27.07.22)
kola ayniydi, beef ise daha kaliteliydi nam nam gitti
0
kaerin
(27.07.22)
Ayni
0
baldur2
(27.07.22)
pakistanda mcdonalds yemiştim, eti salam gibiydi. bizimkinden çok farklıydı bence.
ispanyada da yedim. bigmac tadı aynıydı ama menü çeşitliliği çok daha fazlaydı. bacon'lu soslu patates falan vardı.
sanırım moskova'da da yemiştim, orada da alkol vardı eğer yanlış hatırlamıyorsam çok ilginç gelmişti.
0
roket adam
(27.07.22)
ukraynada mc donalds asiri etliydi cok yogun bi et kokusu mu neyse bir de daha buyuk gelmisti adini hatirlamiyorum menunun. isvicrede fishburger yiyoruz coook guzel burda zaten yok sanirim. kolalari hatirlamiyorum patates guzeldi isvicrede patates kizartmasi zaten ögun olarak tuketildigi icin kotu patates kizartmasi yok
0
ala09
(27.07.22)
Benim yabancı ülkelerde bu tür fast food zincirlerinden birine girip o ülke için yapılan ürünleri yemek gibi bir alışkanlığım vardır. Bizdeki Köfteburger ve ayran gibi. Bazı deneyimlerim:

Japonya: McDonalds Teriyaki McBurger, belki en sevdiğim ürünlerden biri olabilir. Orada yaşarken yerdim.
Malezya-Endonezya: Buralarda KFC falan gibi yerlerde tavuğun yanına pilav yeme opsiyonu var. Genel olarak GD Asya öyle zaten.
Ermenistan: KFC'de teriyaki soslu tavuk vardı.
Gürcistan: McDonalds'ın değişik bir ekmeğe yaptığı menüsü vardı.
Hindistan: Bu ülkenin McDonalds'larında kırmızı et yok, koyun bile yok, tavuklu. Big Mac muadili sandviçi Maharaja Mac. Etlisi tavuklu, vejetaryeni patates köfteli. Patatesin adı da "aloo". Burger King koyun etli Whooper yapıyor.
Umman: Burger King var, "Angus" diye bir ürününden yedim.
Sırbistan: McDonalds'da bira satılıyor. Grek esintili bir sandviç vardı orada denediğimde, ama birkaç yıl geçti üzerinden.
Filipinler: Bu ülkenin tavuk ve makarna merakı üst seviyede. McSpaghetti adıyla makarna veriyorlar McDonalds'ta. Filipin usulü muz ketçaplı bir de sosu var, herkese gitmeyebilir.
0
d max
(27.07.22)
Uzakdoğu'da berbattı, Avrupa'da TR'den bir farkını görmedim.
0
uvcray
(27.07.22)
mc donalds,
Almanya bana sanki ayni gibi geldi, fark yoktu.
abd'de crispy chicken yedim. eti daha büyüktü, büyükten kastim kalindi. ama tadi cok farkliydi diyemeyecegim.
0
wishmaythşngs
(27.07.22)
(6)

yürüyüş/koşu şarkılarınıza talibim

south park in kapusonlu uyesi
genel olarak gym şarkılarınız da olur. tempoya göre moderat, skrillex, boris brejcha diye gidiyor benimkiler. siz neler dinliyorsunuz?
genel olarak gym şarkılarınız da olur. tempoya göre moderat, skrillex, boris brejcha diye gidiyor benimkiler. siz neler dinliyorsunuz?
0
south park in kapusonlu uyesi
(27.07.22)
Ben genelde Amon Amarth, Daft Punk, Röyksopp, Muse, Dire Straits, Viza filan dinliyorum. Arada Mansur Ark ya da Hande Yener'in eski şarkılarını da açıyorum:D Modum düşük olduğu zamanlarda ya da düşük tempolu yürüyünce Mojave 3 ya da iron and wine albümlerinden birini açıyordum.

Edit: bu ara syntwave, 80's retrowave' e sardım çok fena. Bunlarla yürümedim henüz ama bence çok iyi gider.

Mesela:youtu.be
youtu.be
0
Amaranta ursula
(27.07.22)
editors-papillon. uçurur öyle söyliyim.
0
anti-kahraman
(27.07.22)
Fakear, balthazar sakin enerji verici şarkılar yapıyorlar, mağrur bir spor aktivitesi için çok uygunlar bence.
0
Bruce
(27.07.22)
genelde tempolu yürüyorum, tempomu düşürmemek için şarkıya odaklanmaya çalıştığımdan genelde hızlı ve klasik grupları dinliyorum;

gojira, rammstein, metallica, pantera, testament, lamb of god, amon amarth, rage against the machine vs.

ama aralarında eeeen çok gaza getireni şu;

open.spotify.com

özellikle 3:13 sonrası, aman yarabbim...
0
rahip janick
(27.07.22)
En güzeli 'Eğdim söğüt dalını' dır.

Koskoca Silahlı Kuvvetler yanılıyor olamaz.
0
Mirket
(27.07.22)
spesifik olarak tek bir şarkı önereceğim - tanz mit laibach: www.youtube.com

temposu tam yürüyüşlük, videodaki dayıt da yürüyor zaten.

onun dışında ramştayncığımdan söz edildiği için onların bir numaralı yürüyüş şarkısı links 2 3 4 olmazsa olmaz: www.youtube.com
0
der meister
(27.07.22)
(6)

basel uçak yolculuğu

dali dili havali korna
birkaç gün sonra basel'e gideceğiz. pegasus'un sitesinde "basel Havalimanı'na seyahat edecek olup Fransa sınır kapısından ülkeye giriş yapacak olan yolcuların Fransa ülke Kabul koşullarını sağlaması gerekmektedir" yazıyor. fransa'nın koşul listesi de isviçre'ye göre daha kabarık. sorum şu: biz basel
birkaç gün sonra basel'e gideceğiz. pegasus'un sitesinde "basel Havalimanı'na seyahat edecek olup Fransa sınır kapısından ülkeye giriş yapacak olan yolcuların Fransa ülke Kabul koşullarını sağlaması gerekmektedir" yazıyor. fransa'nın koşul listesi de isviçre'ye göre daha kabarık.

sorum şu: biz basel'de indikten sonra direkt freiburg'a gireceğiz, dolayısıyla "Fransa sınır kapısından ülkeye giriş yapacak" yolcu kapsamına girmiyoruz sanırım değil mi?
0
dali dili havali korna
(25.07.22)
Bir keresinde bulunmuştum orada isviçre için. Sanıyorsam direk zaten indiğinde pas kontrol vs işleri hallettikten sonra kapılar vardı, neresiyse gidiyordun o kapıya. Ama diyorum ya hayal meyal.
0
patos64
(25.07.22)
Ha birde ek olarak yanlış yönlendirmiyim, ben başka bir schengen ülkesinden geçtim belki o yüzden böyledir.
0
patos64
(25.07.22)
fransa yakın zamanda transit vize şartı getirdi türk yolculara. onunla ilgili bir şeyse eğer ona bir bakın derim, ben detayına vakıf değilim, yanlış yönlendirmek istemem.
0
der meister
(25.07.22)
Basel Havaalanı, Uluslar arası havaalanıdır. Havaalanı çıkışında 3 tane kapı vardır. Karşı, sağ, sol. yönleri hatırlamıyorum ama 3 kapı 3 ülkeye çıkar. oradaki görevli polise sorarsanız hangi kapıdan çıkacağınızı söyler.
0
ankarakecisi
(25.07.22)
support.euroairport.com

The transit is possible; travellers must, however, satisfy German entry criteria, as well as any entry and transit restrictions applicable in France or Switzerland, as the case may be.
0
yeninesiltupcu
(26.07.22)
freiburg'a gidecekseniz zaten almanya kapısından çıkmanız lazım. fransa ile ilginiz yok ki
0
lapetite
(26.07.22)
(20)

İnançsız arkadaşlara bir soru-Ölümden sonrası

zalbarath
Öldükten sonra ne olacağının tamamen belirsiz olması rahatsız etmiyor mu sizi? En ufak bir ipucu dahi yok. Bazıları sonsuz hiçliğe karışacağız diyor ama bu da kesin değil bence.Not: Benim de dini inancım yok sadece diğer inançsız insanlar bu durumla nasıl başa çıkıyor onu öğrenmek istiyorum.
Öldükten sonra ne olacağının tamamen belirsiz olması rahatsız etmiyor mu sizi? En ufak bir ipucu dahi yok. Bazıları sonsuz hiçliğe karışacağız diyor ama bu da kesin değil bence.

Not: Benim de dini inancım yok sadece diğer inançsız insanlar bu durumla nasıl başa çıkıyor onu öğrenmek istiyorum.
0
zalbarath
(20.07.22)
yoo etmiyor beni, öldükten sonrasıyla ilgilenmiyorum. sadece sevdiklerimin ölmesine üzülüyorum. eğer yakında öleceğimi bilirsem bir hastalıktan filan o zaman da kötü hissederim. yoksa ölümün kendisiyle ve sonrasıyla ilgili bir derdim yok, var olmayacağımı ve dolayısıyla her şeyin sıfırlanacağını düşünüyorum. o açıdan öldükten sonrası problem değil. hiçbir şey olmazsa zaten haberim bile olmaz. olacaksa da (ki inanmıyorum) sonsuzluk var demek ki, ilginç olur.
0
der meister
(20.07.22)
Etmiyor ve ne olacağını çok merak ediyorum cidden
0
freebird5406_2
(20.07.22)
etmiyor. evren aklimin alamayacagi kadar buyuk ve zaman kavrami cok genis. 80 yillik omrumle burada bir kum tanesiyim. gunumuz teknolojisi ve bilimi ile evrenin sirrini kimse cozemeyecek. o yuzden sallamiyorum ne olacagini.
0
buenosdias
(20.07.22)
inancsiz insanlar, bilinc durumunun maddi bir sey olduguna, maneviyatin da yalnizca bu maddiyatla(organizmayla) birlikte (kurgusal olarak) var olduguna inaniyor. yani sen olunce bilincin de bedeninle birlikte topraga karisiyor ve "ruh" diye bir sey yok. dolayisiyla endise edecek bir sey de yok.
0
idexo
(20.07.22)
@idexo

Sizin dediğiniz şey materyalizm oluyor. O da bir görüş, doğru olabilir tabii.
0
🌸zalbarath
(20.07.22)
kardeşim ölüm varken islam hariç bütün ideolojiler ve yaşam tarzları kadüktür, iyi birer müslüman olmaya çalışın sünnetullaha uygun ve fitne ortadan kalkıncaya ve Allah'ın dini yeryzüne hakim oluncaya kadar mücadele edin der ayette yüce Allah
0
fatihreis
(20.07.22)
Doğumdan öncesi nasıl rahatsız etmiyorsa ölümden sonrası da rahatsız etmiyor ikisinin de aynı olduğunu düşünüyorum. Bilimsel olarak insanın da bir enerji olduğu var olan enerjinin de yok olmayacağı ancak form değiştireceği söylenir var ama var olan enerji yok olmayacağı gibi yoktan da enerji var olamaz, böyle düşünürsek nasıl ki doğum öncesi ne olduğumuzla ilgili bir fikrimiz yok bilinçli olarak, öldükten sonra da aynı şey olacak.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.07.22)
Uyuyup rüya görmek ya da narkoz aldığımdaki bilinçsizlik ne kadar rahatsız ediyorsa o kadar rahatsız ediyor.
Yakınlarımda ölüm durumu yaşamadım ama önceki kedim öldüğünde de kendimi ona güzel bir hayat sunabildiğimi bildiğim için sakinleştirip kabullendim. Genel olarak hayatımı da bu şekilde yaşıyorum. Az insan, sevdiğim insanlar, olabildiğince mutlu olup mutlu etmeye odaklanıyorum. Birlikte geçireceğimiz zamanı güzel değerlendirmeye çalışıyorum.
0
marla is in my head
(20.07.22)
oncelikle ben inancli, inancsiz kimsenin olum sonrasini gercekten dusundugunu veya dusunebilecegini sanmiyorum. olum sonrasini 25 yasinda oturdugun yerden bir kavram olarak dusunmek ayri, olumle gercekten yuzlesmek ayridir. yarin beyninizde tumor oldugunu ogrenseniz, olumun gozbebeginin icine baksaniz o zaman hakikaten olum sonrasini dusunursunuz.

bence inancsiz insanlar bu soruyu oteliyor sadece. inancli olanlar da kendini avutuyor. buyuk bir bilinmezligin icindeyiz ve herkes kendine bir hikaye anlatip bu bilinmezlikten siyirmak zorunda. kiminin benimsedigi hikaye din, kimininse materyalizm. cok farkli olsalar da ortak olduklari nokta ikisinin de bir anlati olmasi.

sonuc olarak yasamin ve bilincin gercekligi o kadar guclu ki, inancli aslinda gulerek karsilamasi gereken olum karsisinda titreyerek gider. inancsiz da gercekten bu kadar anlamsiz olabilir mi diye yasami boyunca oteledigi bir soruyla gider.
0
antikadimag
(20.07.22)
Başınıza sert bir darbe aldığınızda bile şoka girip etrafta olup bitenin farkında olmuyorsunuz. Solunumunuz, kalbiniz beyniniz durup tamamen kimyasal değişime uğrayıp çürüdükten sonra nasıl bir şey olabilir ki? Ben de bunu hiç mi hiç anlamıyorum açıkçası. Çok ileri düzeyde bir tozpembe bakış açısı gibi geliyor bana.

Hiç genel anestezi aldınız mı? Eğer aldıysanız ölümden sonrasını kafanızda canlandırmanız daha rahat olacaktır.

Bunun karşısımda ne yapıyorum? Yaşadığım her anın kıymetini bilip hayatımdan zevk almaya bakıyorum. Eğer hayatınız boyunca "nasılsa ölümden sonrası var" diye yaşarsanız ölüm gerçeğini uzun bir süredir kabullenmiş insanların hayata bakışını canlandırmanız zor olabilir belki, bilemiyorum.

Benim gözlemlediğim kadarıyla belli bir yaştan sonra, daha doğrusu sevdiği birilerini kaybedip onları tekrar göreceğine inanıp bununla avunmuş insanlar, sevdiği kimseyi kaybetmeden önce inancını kaybedenlerden daha zor yaşıyor bu algısal geçişi. Sanırım işin içine bir de bu kişileri bir daha hiç göremeyeceklerini kabullenmek zorluğu geliyor, aynı insanlar için ikinci kere ölüm acısı yaşıyorlar.
0
akhenaten
(20.07.22)
doğumdan öncenin aynısı +1
0
abuzer
(20.07.22)
İdexo+1
0
Phoebe
(20.07.22)
hiçbir dine inanmıyorum ama bir yaratıcının var olduğunu düşünüyorum. ruh ölümsüz bir şey. farklı bedenlerde farklı zamanlarda tekrar tekrar dünyaya geliyoruz, her seferinde manevi olarak biraz daha yükselerek tanrıya yaklaşmaya çalışıyoruz.

anlattıklarımı merak ederseniz biraz kabala ile ilgili.
0
candide
(20.07.22)
ha, diyalektik açısından konuşacak olursak atomların toprağa havaya karışacak ve oradan binlerce milyonlarca başka canlının organizmasına girecek. yani atom bazında ölümsüzsün, ama tüm bunlar olurken seni sen yapan bilincin var olmayacak. yani yok olacaksın.
0
sir gawain
(20.07.22)
@idexo +1
Bilinç denen şey beynin işlediği elektrik sinyalleri, beyin durunca bilinç bitiyor.
0
kobuzchu kiz
(20.07.22)
Hayyam’ın “Ben düşündükçe var dünya; ben yok, o da yok.” Cümlesindeki gibi… ölümden sonrasının bilinç açısından hiçlik olduğunu düşünüyorum ve bu beni rahatsız etmiyor.
0
invictae
(20.07.22)
dinle de ne olacagim belli degil..
0
hewit
(20.07.22)
kazan dogurdu hikayesi gibi bakiyorum ben, yani dogurduguna inaniyorsun da öldüğüne mi inanmiyorsun gibi :) boyle dusununce rahatsiz etmiyor. soylendigi gibi dogumdan oncesini (hatta dogumdan 3-4 yil sonrasini bile) hatirlamiyorken ölümden sonrasi neden dusundursun ki? bir cesit bilinc kaybi. ha yanilirsak da ilginc bir sey olur gercekten :) onu o zaman dusunuruz artik :)
0
in vino veritas
(21.07.22)
bu konu ilginizi çekiyorsa şu kitabı okumanızı öneririm. bildiğim kadarıyla türkçe çevirisi de var.

www.goodreads.com
0
a7x
(21.07.22)
Agnostiğim. Hayyam'dan bir alıntıyla girmek istemiştim ama aynı alıntı zaten verilmiş :) Bana kalırsa kutsal olduğu ileri sürülen inançların tasvir ettiği öte dünya ölüm ile birlikte hakim olacak bilinçsizlikten daha ürkütücü. Cehennemden hiç bahsetmeye bile gerek yok (ki bkz: eksisozluk.com) fakat anlatılan o sonsuz cennet tasviri bile aşırı sıkıcı. Böylesine sıkıcı bir ortamda bulunmak istemezdim sanırım, ki dünyada cennete gidebilmek için yapılanları düşündüğümüzde o ahalinin dolduracağı yerde ben bulunmasam daha makul. Başa dönersem, korkudan ziyade mutlu olduğumu bile söyleyebilirim. Sonsuz bilinçsizliği her daim tercih ederim.
0
ultranil07
(21.07.22)
(6)

7 Temmuz'daki ucusu takip edebilecek var mi?

bir varmis bir yokmus
Annemin en bagaji ucakta kalmis, nerelere gitmis onu bulmaya calisiyorum. bulunamadi ne Zurih'te ne de Ankara'da. Annem hasta oldu aglamaktan.Uyeligi olan varsa bakabilir mi?https://de.flightaware.com/live/flight/SXS732/history/20220707/0120Z/LTAC/LSZH7 Temmuz Ankara-Zurich SunExpress XQ 732 ucus nu
Annemin en bagaji ucakta kalmis, nerelere gitmis onu bulmaya calisiyorum. bulunamadi ne Zurih'te ne de Ankara'da. Annem hasta oldu aglamaktan.

Uyeligi olan varsa bakabilir mi?
de.flightaware.com

7 Temmuz Ankara-Zurich SunExpress XQ 732 ucus numarasiyla gelen ucak, nerelere gitmis buradan sonra mesela?

Flightradar24'te hesap olusturdum ama sadece 14 temmuz'a kadar geri gidiyor.

Tesekkurler!
0
bir varmis bir yokmus
(20.07.22)
havayolunuza kayıp bagaj ilanı verin. sigorta kapsamında bagajı bulamasalar bile içindekileri ve bagaj bedelini bir limite kadar öderler.
0
erty_ksk
(20.07.22)
Ucağın 7 temmuzdan beri Avrupa'da gitmediği yer kalmamış. O şekilde bulmanız zor.
0
ismim ibrahim
(20.07.22)
bence havayolu firmasıyla irtibata geçin diyeceğim de 7'sinde kaybolan bagajı şimdi fark ettiyseniz işiniz zor. belki sigortadan para vs. alırsınız ama umarım içinde maddi veya manevi değeri yüksek olan bir şey yoktur. internetten uçak takip etmenin hiçbir anlamı yok açıkçası, muhtemelen ilk uçuşta zaten alınmıştır o çanta. hem dolmuş değil ki bu, hâlâ uçağın içinde olsa bile kime nasıl ulaşıp da alacaksınız ki?
0
der meister
(20.07.22)
Zaten havayollari bulamadi, havalimanlarinda da yok o yuzden kendim arastirmaya calisiyorum.
0
🌸bir varmis bir yokmus
(20.07.22)
Flightradar24, Safari tarayicisi kullaninca gosterdi ucuslari. Gitmedigi yer yok gercekten, Rotterdam, Viyana hepsine yazacagim. Nerede farkettiler bagaji ucakta kim bilir.
0
🌸bir varmis bir yokmus
(20.07.22)
bence bi email scripti hazirlayin. bavulla, kisisel bilgilerle ve ucusla alakali her turlu dokuman foto vs.. olsun.

sonra gittigi yerlerdeki tum havayollari ve limanlarinin kayip birimi mail adreslerini arastirin internetten. sonra hepsine tek tek ayni maili atin.
0
buenosdias
(20.07.22)
(7)

tanıştırıldığınız biri ile devam etmemek

füt
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
0
füt
(13.07.22)
Hoşlandığın biri olduğunu laf arasına sıkıştırmak olabilir.
0
otonomo
(13.07.22)
Eğer flörtleşmeler bariz hale gelip açık seçik romantik sebepli görüştüğünüz kesinleşmediyse hoşlandığınız biri varmış da tavsiye istiyormuşsunuz gibi sorun.

Açık seçik flörtleşmeler olduysa bunların hiçbiri uygun olmaz, insan gibi konuşun. "Bizimkiler bizi böyle buluşturuverdi ama benim hayatım şu anda bir ilişki için uygun değil" deyin.

Görüşme ve mesajlaşmayı kesmek 16 yaşından sonra bırakmanız gereken bir davranış.
0
akhenaten
(13.07.22)
Mesajlaşmayı kesmek tam bi medeniyetsizlik örneği. Belli ki sizi başgöz etmek için tanıştırmışlar ve ikiniz de ortalama her insan beyninin algılayabileceği gibi durumun farkındasınız. Seni tanıdığım için çok mutlu oldum fakat maalesef aramızdaki ilişkiyi daha ileriye götürmek istemiyorum, yanlış anlamanı istemem ama açıkça belirtirsem ikimiz için de zaman kaybı ve soru işaretleri olmamış olur gibisinden bir mesajla bitirin gitsin.
0
mg3929
(14.07.22)
tanıştıran kişiiyi aracı yapabilirsin
buna rağmen açıklama isterse açık açık ifade edersin
0
bir soru sorcam
(14.07.22)
neden hayir demeyesiniz ki, demek istediginiz sey o? eger 16-17 yasinda degilseniz bu olgunlugu ve pratigi kazanmaniz gerekir bir yetiskin olarak.

Bugune kadarki zamanin ve esligin icin cok tesekkurler ama bir baska randevu/aktiviteye devam etmek istemedigimi fark ettim. Senin de vaktini ve enerjini bosa harcamamak icin net olmak isterim, sevgiler, falan gibi bir seyi kendi mesrebinizce soyleyin iste.

Boyle durumlarda zaten dort secenek var: gorusmeye devam etmek/gorusmeye hic devam etmemek/ taraflarin digerine yalan soyleyerek gorusmeye devam etmesi/ortalama arkadaslar olarak devam etmek. Karsinizdaki bunun 25% bir ihtimal oldugunu bilmiyorsa da ogrenmis olur, ne guzel.
0
sopiro
(14.07.22)
gormezden gelmek tam bir medeniyetsizlik ornegi +1

sizi baskasi tanistirmis, cok gorusmemissiniz zaten. kirici olmayan bir dille daha ileri gitmek veya gorusmek istemediginizi soyleyebilirsiniz. karsinizdaki de sacmasapan birisi degilse anlayisla karsilayacaktir. oyleyse bile siz kendi sorumlulugunuzu yerine getirmis olarak o noktadan sonra gonul rahatligiyla gormezden gelebilirsiniz.

anliyorum boyle seyleri yapmak zor geliyor insana ama karsi tarafi tamamen karanlikta birakmak, iletisim kurmayi reddetmek cok ayip. yetiskin insanlarsiniz, "ya kusura bakma ben istemiyorum, ugurlar ola" diyeceksiniz. korkunuz karsi tarafin uzulmesiyse emin olun insan yerine koyulmayan birisi daha cok uzulur. sonuc olarak siz istemiyorsunuz ve her turlu bitireceksiniz. kendinizi dusunun. birisi bunu dile getirip iliskinizi guzelce bitirse mi daha kotu hissedersiniz yoksa size hic var olmamissiniz gibi davranip, cekip gitse mi?
0
der meister
(14.07.22)
Onun konuşma tarzını öğrenip samimiyetini ortaya koyan kelimeler de kullanarak düşüncelerini açıkça anlatmak. Çok yakın zamanda başıma bu anlamda bir hadise geldi, bilseydim olaya hiç başka (bana gösterildiği ama öyle olmayan) türlü yaklaşmazdım, beklentiye girmezdim mesela... olan bana oldu. Sırf tanıştırıldığım kişinin keyfine uymadım diye resmen ağır hırpalandım yani.

Karşınızdakinin size sadece insan değeri vermesi bile çok üzülmesine sebep olabilir, ki bende olan da o. Bence açıkça konuşun, onun dilinden konuşun, kendi samimiyetinizi de ortaya koyun. Bırakın üzülürse üzülsün, üzmemek için gereken her şeyi yaptıktan sonra üzülmesi sizin suçunuz olmaz. Ama açık olmak sizin sorumluluğunuz.
0
muhayyer divan
(14.07.22)
(2)

nikotin yoksunluğu

Barki
bugün itibariyle sigarayı bırakalı 22 gün oldu. bıraktığımın ilk 3 günü nikotşn sakızı kullanmıştım, sonrasında ihtiyaç bile duymamıştım. fakat son 4-5 gündür sinir stres ve odaklanamama problemleriyle ciddi bir nikotin yoksunluğu çekiyorum. kanıma nikotin girmeyeli 20 gün gibi bir süre oldu. bu kri
bugün itibariyle sigarayı bırakalı 22 gün oldu. bıraktığımın ilk 3 günü nikotşn sakızı kullanmıştım, sonrasında ihtiyaç bile duymamıştım.

fakat son 4-5 gündür sinir stres ve odaklanamama problemleriyle ciddi bir nikotin yoksunluğu çekiyorum. kanıma nikotin girmeyeli 20 gün gibi bir süre oldu.

bu krizler ne zaman geçecek?
canım asla sigara istemiyor(ki o dumanı falan da istemiyorum asla) ama nikotin istiyor gibi bir durum oluştu artık.
0
Barki
(10.07.22)
1 sene devam eder. Hic durmadan, siddetini kaybetmeden. Ben yedinci aydayim. Bazen kriz geciriyorum resmen. Biraz daha sabir. Sunun surasinda gunese ne kaldi.
0
Kirmizibavul
(11.07.22)
nikotin krizi hiç durmadan, şiddetini kaybetmeden bir sene filan sürmez. fiziksel olarak vücudu tamamen rahat bırakması taş çatlasa bir hafta sürüyordur. sizi etkileyen kısım psikolojik bağımlılık. ona da ne tavsiye verilir bilmiyorum açıkçası. sigarayı kafada bitirmeden, "ben bu saçma şeyi niye yapıyorum? niye içiyorum?" diyemeden bırakmak gerçekten zor. sigarayı uzun vadede başarıyla bırakabilmek için klasik tabirle kafada bitirmek lazım diye düşünüyorum. irade savaşına girerseniz, sigarayı bırakarak önemli bir fedakarlık yaptığınızı düşünürseniz o hissin kaybolması mümkün değil.

ha arada kısa dönemli olarak vurabilir bunlar, yeni bırakmışsınız sayılır, ona yapacak bir şey yok. gerekirse kafanızı duvarlara sürtün, oturup ağlayın ama içmemeye çalışın. o istek geçiyor çünkü. her geçen gün daha da azalıyor.
0
der meister
(11.07.22)
(13)

Hiç covid19 olmayan var mı?

megerse
Ben hiç olmadım, en azından bildiğim kadarıyla olmadım. Milyar kere test yaptım ve yaptırdım hep negatif çıktı. İki aşım var. Sizde durum ne? Hangi aşıyı oldunuz ya da aşı oldunuz mu?
Ben hiç olmadım, en azından bildiğim kadarıyla olmadım. Milyar kere test yaptım ve yaptırdım hep negatif çıktı. İki aşım var. Sizde durum ne? Hangi aşıyı oldunuz ya da aşı oldunuz mu?
0
megerse
(05.07.22)
3 aşı oldum, hiç covid olmadım. olduysam da bilmiyorum belirti falan olmadı. sadece 1 kez test yaptırdım. 1 kez de hızlı test kiti denemiştim.
0
jelly bear
(05.07.22)
Bildiğim kadarıyla ben de olmadım. Aileden annem geçirdi, yanında maskesiz oturdum ama olmadım.

2 aşı Sinovac.
0
msb
(05.07.22)
hiç test yaptırmadım ama covid olmadım.
semptomsuz geçirdiysem bilemem.
iki sinovaclıyım.
0
blatta hiberna
(05.07.22)
3 doz Biontech oldum Covid olmadım diye düşünüyorum bi belirti falan olmadı eğer olduysam da ama ben 1,5 sene falan baya izole yaşadım, yani sonbahar-kış mevsiminde nüfusu %70 azalan bir yerde yaşıyorum o nedenle olmamış olabilirim, İstanbul'da olsam kesin 2-3 defa olurdum.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.07.22)
iki doz biontech. farkli zamanlarda sanirim yedi kez test verdim. sonradan covid oldugunu ogrendigimiz ev arkadasimla saatlerce mutfakta oturup birlikte sigara ictik, hastaligi suresince de ben ilgilendim. tüm testler negatif cikti.

ha artik en ufak seyde hasta oluyorum ve nefes darligi yasiyorum... o yuzden test olmadigim bir ara covid gecirdigimi dusunuyorum ben. cunku covid oncesinde de 2-3 yildir sigara iciyordum ve boyle sikayetlerim yoktu.
0
der meister
(05.07.22)
2 doz coronavac (Sinovac) aşısı oldum. Hiç test yapmadım dolayısıyla hiç teşhis konmadı. Pandemi sürecinde 9 ay yurtta kaldım (2020 1 ay, 2021 3 ay, 2022 5 ay) ve farenjitle soğuk algınlığı dışında rahatsızlığım olmadı. Belki soğuk algınlığı geçirdiğimi düşündüğüm an covid olmuşumdur, bilemiyorum.
0
kernelpanic
(05.07.22)
Olmadım, olduysam da anlamadım. Belirti falan yoktu hiç.
Şehir merkezinden uzak sakin bir yerde yaşıyorum, ister istemez izole durumdaydım.
2 doz biontech.
0
juliette
(05.07.22)
Aşı olmadım, covid19 da olmadım. Ailemde de kimse aşı olmadı, onlarda covid19 olmadı.
oğlumun başka bir hastalığı sebebiyle toplam 29 gün tıp fakültesinde yaşamamıza(yatılı) rağmen yine de olmadık.
0
janavarorion
(05.07.22)
3 Biontech oldum, hiç corona olmadım. Hatta test bile yaptırmadım şu saniyeye kadar.
0
Nocturne
(05.07.22)
covid için herhangi bir önlem de almadım, hasta da olmadım, aşı da olmadım, test de yaptırmadım.
0
konetsu
(05.07.22)
3 doz biontech
Her zaman maskeliyim ve dışarı çok az çıkıyorum
Yakalananlar çok ağır geçiriyor
Hiç öyle grip gibi dediklerine inanmayın
Maskeye devam ediyorum
0
photo85
(06.07.22)
istanbul- ailecek olmadik. ailenin icinde 19 yasinda, girdigi ciktigi yer belli olmayan ergen de var. hepimiz 3 asiliyiz. anne baba yasli, anne kronik hastaliklari var.
su an iyice saldik ama halen olmadik.
olmayiz da insallah.
0
65 derece
(06.07.22)
3 asılıyım. Gecen hafta oldum ilk defa. Pandeminin başından beri korunmuyorum. El yıkama sıklığımı çok az arttırdım. Asansör, dolmuş gibi kalabalık ve küçük alanlar dışında maske de takmıyordum son 1 seneye kadar. Son 1 sene hiç maske takmadım. Tatile falan gitmekten de geri durmadım hiç.
0
zimbirik
(06.07.22)
(4)

prusya rusya farkı nedir? prusya alman neden?

mikahakkinen
prusya prussian diye yazılıyor ama alman devleti. rus alman ilişkisi mi var ülkeninin kurulduğu bölgeden dolayı mı rus adı var? ingilizce prusya prussian. bu da kafa karıştırıcı.
prusya prussian diye yazılıyor ama alman devleti. rus alman ilişkisi mi var ülkeninin kurulduğu bölgeden dolayı mı rus adı var? ingilizce prusya prussian. bu da kafa karıştırıcı.
0
mikahakkinen
(03.07.22)
prusya ile rusya'nin alakasi yok ki, isim benzerligi. o da ingilizce kullanimdan geliyor, yoksa kendi dillerindeki kullanimlari da benzemiyor.
0
der meister
(03.07.22)
Prusya'nın Rusya ile bir ilgisi yok safkan bi Alman imparatorluğu, hatta gerçek Almanya Prusya dediğimiz bölge ama mesela başkenti Kaliningrad ama o da Rusya toprağı şu an zira Prusya İnparatorluğu küçüle küçüle bugünkü Alman devleti haline dönüştü son noktada da 2. Dünya savaşı sonrası Prusya toprakları Polonya ve Rusya'ya kaldı. Ayrıca isminin orijinali Preußen.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(03.07.22)
Prussia=borussia( dortmund.) Rusyayla ilgisi yok.
0
elitoangelito
(04.07.22)
Po - Rus eski slavcada Rus diyarinin yani demek. Ismin Rusya ile alakali olma ihtimali var ama bu sadece teorilerden biri.

Alman imparatorlugunu kuran Prusya kralligi ise aslinda Berlin merkezli Brandenburg duklugu. Brandenburg Kutsal Roma Imparatorlugu'nun parcasi olarak ismini kralliga yukseltemeyecegi icin (Imparator .... izin vermez), diger ulkeler ile anlasilip ayni hanedanin elindeki Prusya duklugu kralliga yukseltiliyor.
0
cleric
(04.07.22)
(9)

jelibon olayı

kibritsuyu
arkadaşlar malumunuz melih gökçek televizyonda 6 milyar dolarlık jelibon reervi bulunduğunu söyledi gayet inanarak.şunu anlamadım. adam jelibon'un ne olduğunu bilmiyor olsa ve bunu hakikaten maden falan zannedip trollense anlarım. en başta diyor "hani çocukların yediği var ya" diye. yani adam jelibo
arkadaşlar malumunuz melih gökçek televizyonda 6 milyar dolarlık jelibon reervi bulunduğunu söyledi gayet inanarak.

şunu anlamadım. adam jelibon'un ne olduğunu bilmiyor olsa ve bunu hakikaten maden falan zannedip trollense anlarım.

en başta diyor "hani çocukların yediği var ya" diye. yani adam jelibon'un ne olduğunu biliyor.

şimdi bu adam jelibon'un ne olduğunu biliyorsa, jelibon'un topraktan çıktığını falan mı sanıyor? hani ayı şeklinde çıktığını sanmıyordur herhalde o kadar da değildir ama böyle hamur gibi jelibon hammaddesi çıkıyor da fabrikada buna ayı şekli, hayvan şekli falan verilip paketlendiğini mi sanıyor?

yani anlayamadım, hem ne olduğunu bilip, hem de böyle bir rezerv bulunduğunu bir insanın söyleyebilmesi için jelibon'u ne zannediyor olması lazım?
0
kibritsuyu
(01.07.22)
aynı isimli değerli bir maden olduğunu sanıyor.
0
brkylmz
(01.07.22)
yeraltındaki jelibonu, jelibon yapımında kullanılan bir şey zannetmiş olabilir. hani o maden çıkarılıyor, jelibon yapılıyor, satılıyor gibi. böylesi bile aşırı komik ama benim aklıma gelen en "makul" açıklama bu oldu yani :)
0
der meister
(01.07.22)
bana biraz gündem değiştirme uğraşı gibi geldi. sizce?
0
rallied
(01.07.22)
Rallied gibi diyecektim ben de. Akpnin jokeri(sakaci)
0
floydian
(01.07.22)
Zırva tevil götürmez.


kendisi harikalar diyarında yaşadığı için normal gelmiştir...
0
anon1m
(01.07.22)
Bir ihtimal, sakızın petrol temelli polimerlerden yapılması gibi jelibonun hammaddesinin de böyle bir şey olduğunu düşünüyordur.
0
gabe h coud
(01.07.22)
@brkylmz, @gabe h cloud +1

Yenen jelibonun adının böyle bir maddeden geldiğini düşünmüş olabilir. Ama bence hiçbir şey düşünmedi, düşünme işini sonraya bıraktı. Zaten dikkat ederseniz "resmi kaynaklarda da açıklandı" gibi bir şeyler dedi. Halbuki böyle bir şey olmadı (haliyle). Sadece o an üstüne fikri olmadığı bir konuyu otoriteye başvurarak güçlendirmek istedi.

Olan şey şu, bir yerde böyle bir şey okudu, okuduğu şey hükümeti destekleyici bir dille yazıldığı için bunun ancak yetkili bir ağızdan çıkabileceğine inandı ve doğru varsaydı. Doğru varsaydığı için kafasında "demek jelibon diye şeker dışında da bir şey varmış" diye düşündü ve çok kafa yormadan geçti.

Burada jelibon çok absürt olduğu için için tuhaflığı daha göz önüne çıkıyor ama aslında birçok siyasinin konuşması gizli jelibonlardan oluşuyor. Sadece daha terimsel sözcükler kullanıp "ben böyle düşünüyorum" diye bağlıyorlar.
0
akhenaten
(01.07.22)
bugun sokak roportajinda da sormuslar insanlar bilememis. ama belli bir yasin uzerindekiler jelibon'un ne oldugunu bilmeyebilir.bunu anlayisla karsiliyorum. misal benim cevremdeki belli yas uzeri kisiler de bilmez jelibonun ne oldugunu. garip olan, melih aktif twitter kullanan birisi ve ilgili fake twiti gormus ki boyle bir yorum yapiyor. o kadar twitter kullaniyor ama espri amacli atilmis birt twiti gercek sanmis. sorun burada. gerci bu adamdan fazla bir sey beklemek de ne biliyim...
0
exlibris
(01.07.22)
ciddi ciddi bunu yiyenler var, cok aci verici bir sey, Iktidarin sis bombasidir bunun gibi operasyonlar. Gundem rte'nin firildakligi olacakti, isvec be finlandiyaya karsi geri adim atmasi olacakti, tgrtlinin kasedi olacakti, Caniklinin yolsuzlugu olacakti ama Melih gibi gereksiz bir trolun sozu gundem oldu, yazik gunah
0
neverletyougodown
(02.07.22)
(1)

Arda güler şakalarının kaynağı ne?

mg3929
Her fotoğrafının altına 'sen mi öyle yapıcaksın abi' 'sen mi bunu diyeceksin abi' kalıbında bi şeyler yazılıyor. Bu şakanın kaynağı nedir?
Her fotoğrafının altına 'sen mi öyle yapıcaksın abi' 'sen mi bunu diyeceksin abi' kalıbında bi şeyler yazılıyor. Bu şakanın kaynağı nedir?
0
mg3929
(28.06.22)
hangi mactaydi hatirlamiyorum ama frikik icin topun basindayken "sen mi vuracaksin abi?" demisti bir takim arkadasina.

arda cok genc, yetenekli ve efendi bir cocuk. tarafli tarafsiz herkes cok sevdi. ustune bir de boyle sevimlilik yapinca internette onu alinamadi bu sakalarin.

kotu niyetli bir sey degil yani aslinda
0
der meister
(29.06.22)
(14)

Bu dünyaya ne için geldiniz?

el conquerador
'Ben bu dünyaya ...... için gelmişim', diyecek olsanız, boşluğu nasıl doldurursunuz?Örneğin;Ben bu dünyaya çocuk bakmak için gelmişim.Ben bu dünyaya temizlik yapmak için gelmişim.Ben bu dünyaya spor yapmak için gelmişim.Vs.
'Ben bu dünyaya ...... için gelmişim', diyecek olsanız, boşluğu nasıl doldurursunuz?

Örneğin;
Ben bu dünyaya çocuk bakmak için gelmişim.
Ben bu dünyaya temizlik yapmak için gelmişim.
Ben bu dünyaya spor yapmak için gelmişim.
Vs.
0
el conquerador
(27.06.22)
Anam babamin istegi
0
floydian
(27.06.22)
Dert çekmeye gelmişim.
0
die so slowly
(27.06.22)
Yemek yemek için.
0
Bruce
(27.06.22)
mutlu etmek. herkesi mutlu etmeye çalışıyorum kendimce
0
roket adam
(27.06.22)
mac izlemek. kendi sectigim ve sevdigim bir sey oldugu icin. yoksa herhangi bir sebep veya amac ugruna dunyaya geldigimi, evrende benden yana veya bana karsi bir tutum oldugunu vs. dusunmuyorum.
0
der meister
(27.06.22)
Herkes gibi sınava tabi tutulmak için.
0
etna
(27.06.22)
Öylesine takılıyorum.
0
Amaranta ursula
(27.06.22)
cogu insanlar baskalarinin hayatini yasamak icin geliyor. yani kendi olamadan gocup gidiyorlar. cogunlak cocugu baskalari icin dogurur, cogunluk temizligi kendisi icin yapmaz baskasi icin, sporu kendi icin yapmaz baskalarina guzel gozukmek icin yapar..

ornek verdiklerinin hicbiri bu dunya ya da evren icin hicbir sey ifade etmez.
0
ubi dubium ibi libertas
(27.06.22)
az once mamudo kurban dinliyordum ibrahim tatlises'ten simdi bu soruyu okudum. kurbanim ben. ankarada dayim olmasi da benim kurbanligimi degistirmez. ben kendi kendimi kurban ilan ettim bile hadi gecmis olsun
0
ala09
(27.06.22)
Gezmek için.. hareket halinde oliim de yeter ki, nereye gittiğim önemli diil B-)
0
abuzer
(27.06.22)
Her şeyi derinden hissetmek için gelmişim gibi.
0
jjimyl
(27.06.22)
dünyaya gelmek terimini kabul etmediğimi belirtmek istiyorum. bu terim daha çok dini kaynaklardan türetilmiş. ben dinlere ve dinlerin söylediklerine inanmıyorum. dolayısıyla dinin beyinlere kodladığı terimleri de kabul etmiyorum.

dünyaya gelmedim. dünyanın bir parçasıyım. vaktim gelince öleceğim. ben öldükten sonra hayat devam edecek. insanlık sürekli olarak bu ölümler sayesinde tazelenecek. tıpkı sonbaharda yaprak döküp baharda tekrar yeşillenen ağaç gibi.

yaşıyorum. bunu düşünsel bir kalıba sokma ihtiyacı hissetmiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(27.06.22)
insan olmaya geldim,
bu kadar oldu.
olmuş mu?
olmamış.

www.youtube.com
www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(27.06.22)
ibretlik hikaye olmaya...
0
guitarissimo
(03.07.22)
(7)

İngiliz Dili ve edebiyatı

gezmeyi seven adam
Merhaba arkadaşlar İngiliz Dili ve edebiyatı okumayı düşünüyorum çok iyi bir puanım yok, tabela üniversitelerinden birinde okuyacağım. Dersleri acaba zor mudur? Hazırlığı geçmek için nasıl çalışmam gerekiyor? Dersler için şimdiden YouTube'dan çalışmayı düşünüyorum nasıl bir çalışma tavsiyesi verirsi
Merhaba arkadaşlar İngiliz Dili ve edebiyatı okumayı düşünüyorum çok iyi bir puanım yok, tabela üniversitelerinden birinde okuyacağım. Dersleri acaba zor mudur? Hazırlığı geçmek için nasıl çalışmam gerekiyor? Dersler için şimdiden YouTube'dan çalışmayı düşünüyorum nasıl bir çalışma tavsiyesi verirsiniz? Şimdiden teşekkürler.
0
gezmeyi seven adam
(26.06.22)
hacettepe, bogazici, ya da belki istanbul üniversitesinde okumayacaksan, okumanın hicbir anlami yok. bir sey ögreneyim dersen tabela üniversitelerinde ögrenemezsin, diplomam olsun diyorsan o başka, gider gelir alirsin diplomayi o kadar zorlanmazsin.

cesaretini kirmak istemezdim ama durum böyle.
0
tadellesever
(26.06.22)
her okulun eğitim kalitesi ve sistemi farklıdır. dilde genelde standart olmaz. yıllar önce istanbul üniversitesi rus dili ve edebiyatı bölümünde facia kitaplar kullanılırdı mesela arkadaşımdan biliyorum. kendim okurken ankara'da işin çok daha farklı olduğunu görmüştüm. derslerin içeriğinden tut da dilin öğretilme biçimine kadar çok şey değişkenlik gösterebilir.

bu yüzden dersleri zor mu, hazırlığı geçmek için nasıl çalışmam gerekir vs. havada kalan sorular. en başta sizin seviyenizi de bilmiyoruz zaten.

onun dışında tadellesever'e katılıyorum, kendim bir dil öğrencisi olarak tabela üniversitesinde ing. dili edebiyatı okumakla uğraşmazdım. hele ki burslu değilseniz ve üstüne para verecekseniz... hiç anlamı yok. aynı puanla gidin malatya'da urduca filan okuyun (tamamen sallıyorum) daha yararlı bir işle uğraşmış olursunuz.

tüm bunları üniversite mezunu olup iş hayatına atılmak isteğiyle yazdığınız varsayımıyla söylüyorum bu arada... siz eğer ingiliz edebiyatı benim tutkum, ben bunu kendimi geliştirmek için yapıyorum ve üzerine düşeceğim diyorsanız o zaman başka tabii. öyle diyen birinin de şu an hazırlığı geçmeye odaklanmasına gerek yok diye düşünüyorum, o istek varsa her türlü altından girilir üstünden çıkılır zaten bölümün.
0
der meister
(26.06.22)
is bulma kaygin yoksa okunur,yoksa uzak dur
0
kreatin
(26.06.22)
Öncelikle cevap veren herkese teşekkürler öncelikle iş kaygım yok halihazırda zaten bir işim var. Ben bu bölümü gerçekten İngilizce öğrenmek için okumak istiyorum.
tabela üniversitelerindeki hocalarının da gerçekten iyi kariyeri olan hocalar var.

Ydt'den muhtemelen 50 net civarı alacağım İngilizce seviyem reading fena değil ama listening ve speaking zayıf.
0
🌸gezmeyi seven adam
(26.06.22)
mütercim tercümanlık daha ideal dil için
0
mantık
(26.06.22)
asla tabela üniversitesinde okunacak bir bölüm değil. zaman kaybı olur, uzak durun derim.
0
avianthem
(27.06.22)
Tabela universitesi ne demek bilmiyorum ama tadellesever hocamizin soylediklerine +1
Ingiliz edebiyati okudum ben de, edebiyat ogretmeniyim.
Fakat ben 15-20 sene once mezun oldum, bir seyler degismistir herhalde.

Ben bir sene bir donemde dokuz ders aliyordum ve bunlarin neredeyse hepsinde bir dersten digerine bir metin bitirmemiz gerekiyordu. Yani bir hafta icinde dort roman, bir tiyatro oyunu, bir kac edebi teori anlamaniza yardimci olacak makale falan okumaniz gerekiyor. Ingilizce bilmiyorsaniz, okumayi cok sevmiyorsaniz yapilacak is degil.
0
sopiro
(27.06.22)
(10)

Taksiciler nasıl kaza yapmıyor?

plutongezegendegilmi
Her taksiye bindiğimde yüreğim ağzıma geliyor. Benim 50 ile zor döndüğüm viraja adam 90'la gözünü kırpmadan giriyor, kaldırıma çıkıyor, aralara giriyor, kırmızıda geçiyor vs. vs.Ama hiç kaza yapan taksiciye denk gelmedim. Haberlerde de görmüyorum. Tecrübe muhabbeti mi bu?
Her taksiye bindiğimde yüreğim ağzıma geliyor.

Benim 50 ile zor döndüğüm viraja adam 90'la gözünü kırpmadan giriyor, kaldırıma çıkıyor, aralara giriyor, kırmızıda geçiyor vs. vs.

Ama hiç kaza yapan taksiciye denk gelmedim. Haberlerde de görmüyorum.

Tecrübe muhabbeti mi bu?
0
plutongezegendegilmi
(23.06.22)
Evet
Bir de diğer insanlar kaçıyor
0
kisa
(23.06.22)
yamalı veya orası burası kırık tonla taksi var trafikte. gayet de yapıyorlar.
istediğiniz kadar tecrübeli olun, tüm iş gününüz trafikte geçiyorsa kazaya daha yakınsınız.
0
la traviata
(23.06.22)
www.cumhuriyet.com.tr

şu kazanın benzerini yaşadım. maalesef özellikle gece taksiye binildiğinde şoförü mutlaka konuşturmak gerekiyor.
0
crescent
(23.06.22)
Hocam adamlar günde 15 saat araç kullanıyorlar o kadar süre uzay mekiği pratiği yapsalar bırak kaza yapmayı Mars'a giderler.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.06.22)
Kaza yapıyorlar. Ben geçen yaz bindiğim takside kaza yaptık, adam uyudu direksiyonda gündüz vakti.
0
mg3929
(23.06.22)
bir akrabamızın komşusu geçenlerde kendi hatasından kaynaklı sağlam trafik kazası yaptı, kırılmadık kemiği kalmadı. kadıköy'de yolda yürürken yine bir başka kazaya bizzah şahit olmuşluğum var.

kısacası gayet yapıyorlar hatta hem (çoğunlukla) dengesiz sürüşlerini hem de sürekli trafikte olmalarını hesaba katarsak muhtemelen fazla fazla yapıyorlardır... ihtimali düşüren bir etmen genellikle şehir içinde ve dolayısıyla düşük hızda araç kullanmak zorunda olmaları; yani nadiren 90-100 üstüne çıkabildikleri için manevra alanı daha geniş, boş yolda 120'yle yardırıyor olsalar o tip kazaları daha çok duyarız.
0
der meister
(23.06.22)
Taksici ve minibusculerin kaza yapmamasinin nedeni etrafındakilerin onlara caprmamak icin esktra caba göstermesi. Ozelikle minibüsçüler, allah ne verdiyse daliyor adam, bakıyorsun devam etsen carpisacaksiniz en son sen fren yapiyorsun minibuscu geciyor.
0
stavro
(23.06.22)
Stavro+1 ben taksici görünce her an her şey bekliyorum. Trafiğin doğal akışının bozulacağını bilip ona göre hareket ediyorum ve öyle de oluyor.

Taksicilerin kaza yapma istatistikleri bir kenara kazaya sebebiyet verme istatistiklerinin olduğu bir yer varsa merak ediyorum aslında.
0
akhenaten
(24.06.22)
Yapıyorlar hocam birkaç senelik taksilere bak sağı solu hep macun, kırık, bagaj kapağı iple bağlı, teker yalpalıyor vs. bir dünya kusur var araçlarda.

Bir keresinde bindiğimiz bir taksinin tekeri yamuktu, düşük hızlarda yengeç gibi gidiyordu araç. Hızlanınca düzeliyor dedi eleman asdsgfdf. Neyse ki mesafe kısa, saat geçti de başımıza bela almadan kurtulduk o araçtan.

Bir de @stavro'nun dediği gibi herkes aha taksici kesin bir bok yiyecek diye çok daha defansif sürüşe geçiyor.

Gönül istiyor ki şu videodaki abi gibi ulu orta girelim bunlara ama olmuyor işte: www.ahaber.com.tr (Ah*ber linki için özür başka yerde bulamadım)
0
chicha_v2
(24.06.22)
"sakınılan göze çöp batar" derler, biz binbir zahmetle aldığımız aracımızı çalı çizse ciğerimiz yanıyor ama taksi şoförlerinde durum biraz farklı, öncelikle neredeyse tüm taksilerin sahipleri ve şoförleri farklı kişiler adam memur gibi aracı kullanıyor araç kendinin değil, araçlar kaskolu, sigortalı bir de zaten mafya vari hepsi trafikte iki şeyden kaçıyor millet 1. Taksi, 2. Dolmuş yani trafikte bir nevi dokunulmaz gibiler gözü kara hareket ediyorlar bir anda senin önüne kırıyorlar neden? çünkü bir kazaya karışsan en çok dert senin başına patlar onların başına bir şey gelmez (bkz : dolmuşçular odası, taksiciler odası).

Özetle taksiciler ve dolmuşçular rakipsiz oynayan oyuncu gibidir trafikte, kimse onlara bulaşmak istemediğinden kazaya senden benden daha az karışıyorlar. Hiç kaza yapmıyor değiller ama normal araç kullanıcılarından daha az yapıyorlar.

Şöyle bir örnek vereyim, çoğu araç sürücüsü, kendisine yanlış yaptığı sürücünün peşine düşer, korna çalar, hırs yapar vs. Sen hiç birinin taksici ya da dolmuşçuya aynı şeyi yaptığına şahit oldun mu? Olamazsın çünkü adam bir anons çakar anında yolunu kesip radyatörü monte ederler bir yerine işte o yüzden dokunulmaz gibiler trafikte.
0
solo
(24.06.22)
(19)

amerikada yaşayacak olsaydınız

bonjourrr
nerede yaşamak isterdiniz neden? ya da hangi eyalette yaşamak istemezdiniz neden?
nerede yaşamak isterdiniz neden?
ya da hangi eyalette yaşamak istemezdiniz neden?
0
bonjourrr
(21.06.22)
Kaliforniya sanırım. San diego tarafları olabilir. Havası güzel, new york gibi keşmekeş yok pek vs.

Yaşamak istemeyeceğim eyaleti de yok galiba. En kötü yeri bile yaşadığım yerden iyi olduğu için...
0
rose parks
(21.06.22)
Çomarın harman olduğu orta eyaletlerde bir kasabada yaşamak isterdim ama orada doğmuş olarak, böyle garip bir fantezim var.
0
pofudukayi
(21.06.22)
Henüz 2 hafta oldu SAN francisco’ya 15 dk uzaklıkta bir yerde kalıyorum. Harika, tabi bu nerede yaşama fikri beklentinize göre değiştir. Mesela arkadaşım Miami’de yaşamaya karar verdi. Oranın tatil beldesi olması ve sürekli canlı oluşu onun için bir kriter. Bende ilk etapta küçük bir yerde yaşamayı tercih ediyorum.
0
Markk
(21.06.22)
Boston, manhattan :)))
0
ala09
(21.06.22)
kuzeyde yaşamak isterdim. kültürel olarak avrupa'ya en yakın tarafı orası diye biliyorum. minnesota, wisconsin filan. oduncu gömleği giyip dağda bayırda gezerdim.
0
der meister
(21.06.22)
brooklyn ya da boston derim. the town filminde boston şehrini görüp çok beğenmiştim. hem avrupai hem de amerikan görünüyor.
0
nothing in my way
(21.06.22)
Favorim Şikago. Ama kışın aşırı soğuk oluyor. O yüzden cevabım Los Angeles.
0
himmet dayi
(21.06.22)
En büyük hayalim miaminin sıcak sularında kendimi kaybetmek.
0
Hallegadola
(21.06.22)
Güney hep yakın geliyor bana. Bu yüzden Texas isterdim. Diğer ikisi de New York ve California. Florida istemem. Sabah uyanınca bahçemde timsah görmek için hazır değilim. Gerçi New York da kıyamet filmlerinde ilk etkileniyor. En iyisi Texas.
0
dissendium
(21.06.22)
Manhattan, 2 sene eglenmelik.
Malibu/Santa Monica, surekli.
Boston, surekli.
New Orleans, Mardi Gras donemi eglenmelik.
Miami, sikildikca tatillik.
San Diego/Seattle, yukarıdakiler olmazsa. Surekli.
Austin/Denver, cok iyi maas (400k+) fln olacaksa belki 3-5 yillik.
0
taurina
(22.06.22)
Sanırım hayatımı Boston'da geçirebilirdim iş bulsaydım. Gerçi kışını görmedim, muhtemelen kemiklerim donardı. Yine de hayal kursam Boston derdim. Hangi eyalette yaşamak istemezdim. Hepsini görmedim nihayetinde bilmiyorum o kadarını ama Georgia'da yaşadım, almayayım.
0
SiyamkedisiZorro
(22.06.22)
Seattle veya Chicago. İkisi de tam kriterlerimi karşılıyor. Kışın karlı yazın serin. 1-2 saatlik mesafedeki kayak merkezleri, plajları, ormanları, ulusal parkları, doğal güzellikleri cezbedici. Her türlü sosyal ve sportif aktiviteyi bulabileceğim, envai çeşit eğlence ve yemek kültürü olan canlı şehirler.
0
iwasbornonamountainside
(22.06.22)
Portland, Oregon. Doğa, doğa, doğa...
0
silverleaf
(23.06.22)
texas, colorado, kaliforniyanin cok guneyi haricinde butun bati yakasi.
tuzum biraz daha kuru olursa new england, vermont, rhode island tarafi.
0
bay b
(23.06.22)
Dinci oraninin yuksek oldugu yerleri tercih etmem. Buradakilerden kurtulup, oradakilarin sacmaligi ile ugrasmanin alemi yok.

Para varsa California, yoksa kuzeydoguda sehre cok uzak olmayan ama cok da pahali olmayan bir yer.

Washington (Eyalet) de oldukca guzel gozukuyor.
0
cleric
(23.06.22)
Seattle ya da San Francisco
0
muslugubozukhayrat
(24.06.22)
atlantik kiyisi le$ bence, pasifik kiyisi o yuzden. California ve civari.
0
cooperr
(25.06.22)
Hawaii tabii ki. Amerika'ya bağlı ama özerk diğer adalar da olabilir. Guam, Amerikan Samoası, Porto Riko, Virjin Adaları...
0
d max
(30.06.22)
bir yazılımcı olarak san francisco
0
Departure
(30.06.22)
(12)

Bunlar bi isaret mi?

kuehles blondes
Merhaba, bir bisiklet turuna cikmaya karar verdim ama aksiliklerin ardi kesilmiyor. Yarin basliyorum, bugune kadar olanlari sayiyim, siz de isaret mi degil mi onu soyleyin :(1. Ilk defa bir airbnb hostum cevap vermedi super host olmasina ragmen, bu aksam kaldigi yeri apar topar dun ayarlamak zorunda
Merhaba, bir bisiklet turuna cikmaya karar verdim ama aksiliklerin ardi kesilmiyor.
Yarin basliyorum, bugune kadar olanlari sayiyim, siz de isaret mi degil mi onu soyleyin :(

1. Ilk defa bir airbnb hostum cevap vermedi super host olmasina ragmen, bu aksam kaldigi yeri apar topar dun ayarlamak zorunda kaldim
2. Cumartesi gunu bacagimi kopek isirdi. Cok kalin pantolon giydigim icin disler tam gecmedi ama yara var, her gun pansuman yapip doktorun verdigi antibiyotigi aliyorum.
3. Trenime 40 dk kala evden ciktim, bi baktim sorunsuz lastik gitmis, icinde hicbir hava kalmamis bir lastik gelmis. 25 dk suruyor normalde istasyona. Lastigi yaptrdim trene de 2 dk kala yetistim. (Nasil yetistim hala bilmiyorum, mucize olmus olmali, tek olumlu kisim)
4. Trende farkettim ki “aa lastik patlamis, eyvah treni kaciricam!!” paniklemesi yaparken bisiklet kilidimi arka bahcede unutmusum. 40€ girdi bana durup dururken yeni kilit almak zorunda kaldigim icin.
5. Bogazim agrimaya basladi
6. Yolda giderken itfaiyenin kaza gecirmis bir aractan insanlari kurtarmasini gordum. Kapiyi kaynak gibi bir seyle kesip iceriden yarali ve baygin insanlari cikarmasi filan.

Yani icimden bir ses “kuehles zorlama iste” diyor, en cok da bogaz agrisi sebepli. (Aksamlari cok serindi ve ben hazirliksiz yakalanmistim) diger ses ise “kuehles bu turu ne zamandir yapmak istiyorsun, vazgecme!” diyor.

Siz ne diyorsunuz?
0
kuehles blondes
(15.06.22)
endişesiz ve moral açısından yenik olmanız oldukça doğal, ancak başınıza gelecekler neşeniz gayet yerindeyken olabilecek şeylerle aynı. hata yapacağınıza inanırsanız, inanınca yapacağınız her şey gibi, yaparsınız. temkinli olun, km hedefinizi düşürün mesela?
0
Etanglement
(15.06.22)
Bundan yeni bir Son Durak filmi çıkar. Daha ne olsun. Zorlama bence. Zaten bu şekilde zevk almazsın.
0
dissendium
(15.06.22)
devam et. cok da anlam yukleme.
0
helenart
(15.06.22)
belki de mesaj "weiter weiter ins verderben"dir, arkana bakma.
0
der meister
(15.06.22)
Senin canın gitmek istemiyor derdim bi arkadaşım anlatsaydı bunları. Git tabii ki ne mesajı. :)
0
naksidil
(15.06.22)
Evren yaşayacağın güzellikler öncesi gözünü korkutuyor.
Durma, devam.
0
neymis
(15.06.22)
Evet, yapmak istediğiniz şeyden vazgeçmemeniz için bir işret.

İnsanın hayatına öyle ya da böyle bir yön vermesi zor bir iş, illa bir şeyler çıkıyor. Bazen çok, bazen az.

Aklınıza koyduğunuz şeyi yapın, aksi halde hiçbir şey yapamıyor insan. Her türlü bir aksilik çıkıyor. Sonra bir bkıyorsunuz yıllar geçmiş bütün heveslerinizi ertelemişsiniz.
0
akhenaten
(15.06.22)
ohooo. gerçek bir tur mazoşisti olduğunda bunlar sadece tuzu biberi.

* ben motorla tura çıkmadan önceki gece çantaları sağlam bağladım mı diye görmek için küçük bi teste çıktığımda, dur bakalım şu viraja fazla yatayım çanta dengeyi bozacak mı dedim. bozdu, highside olup düşerek dirseğim çıktı. 6 hafta sonra daha yerine kaynamadan yine tura çıktım. dirsek ağrıdıkça sallayıp rahatlatıyodum. yolun ortasında arabalardan bakıyolar bu niye electro buggie yapıyo diye: youtu.be

* yine bi motor turunda bi yanık yağ kokusu geliyor, bi baktım yağ en az 1 litre eksilmiş. boxer'ın yağ yakma karakterini turda öğrendim. yağ ekledim bu sefer krank sensörü kaynaklı motor durunca stop etmeye başladı. gidip gelene kadar hiç durmamaya çalıştım. motor stop ederse bi daha çalışmayabilir diye. kamil koç otobüs şoförü gibi kırmızı yanınca 1 km kala yavaşlayıp yeşil yanınca durmadan devam ede ede gittim geldim.

* bi uzun yolda motorda pederi de götüreyim dedim. dönüşte arka çanta plakası kırıldı, çanta düştü düşecek, adamcağız 500 km eliyle arkadan çantayı tutarak geldi.

* Sonsuz Rota kanalını izliyorum bazen. yeni evli çift iran turuna çıktı. kız evlendikten sonra değişen soyadını ruhsata işletmemiş, motorun da muayenesi yapılmamış. bunu iran sınır kapısında öğreniyorlar. iran'a giriyorlar airbnbde kaldıkları evde pasaporta mühür vurdurmadıklarını farkediyorlar, kadın motosiklet sürücüsüne şeytan gözüyle bakılan bi ülkede kaçak olarak gözüktükleri için gece gece gümrüğe geri koşturuyorlar hehe. şu bölümde: youtu.be

* ride2world kanalı var. karda kışta Nordkapp yapıp döndüler. lastiğe takacaklaır vidalı çivileri yol üstünde uğrayacakları bir ülkeye kargoyla söylüyorlar, rahatlığa bak. buzda milyor kere düşmüşlerdir. en mutlu oldukları an düşmelerden birinde ön camın kırılması sonucu yapı marketten aldıkları temizlik kovasını kesip ön camın yerine bantla yapıştıracak olmaları.


oluyor yani bişeyler illa ki.
0
onemoremile
(15.06.22)
kötü şansları tükettim diye düşünürdüm.
edirne'ye gideceğim sabah yok yere ayak baş parmağımda ağrı oldu. o kadar hazırlanmışken vazgeçmek işime gelmedi. bisiklete binince ağrıyı falan unutmuştum. sonrasında da geçmişti.
0
lazpalle
(15.06.22)
işaret değil
0
ala09
(15.06.22)
İşaretlere inanmam ben ama bu kadar keyif kaçıran şey sonrasında kendimi şımartacak şeyler yapardım zahmet olacak şeyler değil.
0
jazzabel
(16.06.22)
Kisa bir guncelleme: cevaplar icin tesekkurler herkese.
Tura ciktim.
Tur sabahi antibiyotik yan etki yapti, o yuzden gec basladim. Aslinda son ana kadar vazgececek gibiydim ama trendeki konduktor o kadar iyiydi ki fikrimi o degistirdi gibi oldu.
Harika manzaralar esliginde super bir tur yaptim.

Bu sabah kalktigimda bir gozum sisik durumdaydi, hala da oyle. Sebebini bilmiyorum. Bu da bir sonraki isaret olsa gerek :///
0
🌸kuehles blondes
(16.06.22)
(8)

Hayattaki gayeniz nedir?

catgroove
Hayattaki en temel gayenizi belirleyebildiniz mi? Yani genel olarak hayattaki amaciniz, niyetiniz nedir? Onu birkac kelimeyle tanimlayabilir misiniz? Gayenize uygun olarak yasayabiliyor musunuz? Onu nasil belirlediniz?*Hayatin anlami ya da gayesini sormuyorum, sizin hayattaki misyonunuzu merak ediyo
Hayattaki en temel gayenizi belirleyebildiniz mi? Yani genel olarak hayattaki amaciniz, niyetiniz nedir? Onu birkac kelimeyle tanimlayabilir misiniz? Gayenize uygun olarak yasayabiliyor musunuz? Onu nasil belirlediniz?

*Hayatin anlami ya da gayesini sormuyorum, sizin hayattaki misyonunuzu merak ediyorum.
0
catgroove
(14.06.22)
Gaye demeyelim de, yaşlandığım zaman kendimi modern family tarzında bir ailenin ortasında görmek istiyorum.

Herhangi bir noktada tercih yapmam gerektiği yerde buna yönelik akıyor bütün işlerim. Olursa olur, olmazsa da kahrolmam. Zorla olacak bir şey değil neticede.
0
akhenaten
(14.06.22)
nasip olursa annecagizima yasliliginda biraz huzur ve imkan saglayabilmek istiyorum. hem eski esi olan rahmetli babamdan hem de evlatlarindan o kadar bir sey goremedi ki bana en buyuk hayalinin arabam oldugunda birlikte bir yerlere gitmemiz, gezmemiz oldugunu soyluyor. kadinin hayattan tek beklentisi sevdikleriyle sapanca'ya, herhangi bir sehre filan gidip birkac gun gecirebilmek. gercek anlamda biz yasayabilelim diye kendisi yasayamadi... bosna'ya goturmek istiyorum mesela onu, cok sevdi bu fikri. hem mutaassip birisi olarak yabancilik cekmeyecegi bir cografya hem de mostar'i kendisi de merak ediyor hep, onun acisindan ideal yurtdisi destinasyonu olur diye dusunuyorum. annem 50'sinden sonra huzur bulur, maddi ve manevi olarak rahatlar, beni iyi anarsa cok mutlu olurum. kendi adima pek beklentim yok, bu ulkede anlamli bir yasam surmeyi beklemiyorum acikcasi.

aslinda cok degisik hayalleri ve fikirleri olan, ufkunu genis tutmaya calisan biriydim ama yas ilerledikce hem tirt/siradan biri oldugumu fark ettim hem de ulke kosullari cok kotulesti. o yuzden aklima gelen en cilgin fikir araba sahibi olup annemle bir yerlere gitmek artik.

ha ideal bir durumda da pek hayalim veya hedefim yok acikcasi, onumu goremiyorum su an, 2-3 sene sonra belki bir seyler isterim. genel olarak son derece standart, "aman sagligim, isim gucum olsun, kimsenin eline kalmayayim" kafasindayim su an. cok klasik olacak ama hayat gercekten kisa ve bos, ben de kirmizi sortli'deki dayinin deyisiyle "o kadar macerali" biri degilim. sadece kafa rahatligi ve sevdigim, beni seven birkac insanla saglikli yasayabilmek istiyorum. hayat anlamli olmak zorunda degil.
0
der meister
(14.06.22)
aile. bir aile nasıl kurulmaz, nasıl çocuk yetiştirilmez çok iyi biliyorum. mutlu, güven dolu, huzurlu bir aile kurmak istiyorum. bunun için para lazım. parayla mutlu olunur demiyorum. parasız daha kolay mutsuz olunur. para konusunu hallettim. aile kurma aktiviteleri de yavaştan ilerliyor. her şey yerli yerine oturuyor son zamanlarda.
0
gabe h coud
(14.06.22)
ruhumu doyuran her sey icin gerekli cabayi gosteriyorsam amacima ulasmisimdir. kendimi kendime ikna etmem lazim konu ne olursa olsun
0
ala09
(14.06.22)
60 küsür yaşına kadar çalışmak zorunda kalmadan emekli olup kendime zaman ayırmak.
0
yürümeyin
(14.06.22)
hayatta kalmak icin calismak zorunda olma seviyesini terkedip, zevkine calisma mertebesine erismek.
0
cooperr
(14.06.22)
Mutlu olmak, sadece bu.
0
hayirsiz
(16.06.22)
bircok hobiyi ilgi alanini denemek, gezebildigim kadar gezmek, yeni yeni insanlar tanimak, kendimi ve sevdigim insanlari mutlu etmek,
0
baldur2
(17.06.22)
(5)

kocaeli gölcük'te hangi mahallede yaşanır, nerden ev tutmalıyım?

emnovitzki41
kocaeli gölcük'e eşimle beraber yeni atandık. eşim piyalepaşa mahallesinde çalışacak, ben yunus emre mahallesinde çalışacağım. hangi mahallede ev tutabiliriz? değirmendere tarafı için iyi deniyor fakat kiralar bir tık fazla ve biraz uzak kaçıyor her ikimize de. diğer mahalleler de muhit olarak değir
kocaeli gölcük'e eşimle beraber yeni atandık. eşim piyalepaşa mahallesinde çalışacak, ben yunus emre mahallesinde çalışacağım. hangi mahallede ev tutabiliriz? değirmendere tarafı için iyi deniyor fakat kiralar bir tık fazla ve biraz uzak kaçıyor her ikimize de. diğer mahalleler de muhit olarak değirmendere taraflarına göre biraz daha vasat kalıyor. sizce hangi mahallede ikamet etmeliyiz?
0
emnovitzki41
(12.06.22)
gölcük küçücük biryer değirmendere ve gölcük merkez arası 4-5 km nasıl uzak kalıyor anlam veremedim, araç varsa yeniköy ve yazlık ılıca tarafları güzeldir genel olarak, yüzbaşılar taraflarına da bakılabilir.
Merkeze yakın olsun derseniz topçular ve okul bölgesine bakabilirsiniz.
0
sealth
(12.06.22)
kira için bir şey diyemem, o ekonomik güce bağlı sonuçta ama uzak kaçmasına her türlü değer değirmendere. bundan emin olabilirsiniz :) gölcük bence türkiye'nin aynı zamanda hem en şirin ve sevimli ilçelerinden hem de en tırt gettolardan biri... değirmendere sadece gölcük standartlarında değil, ülke standartlarında bile ay gibi parlayan sempatik bir yer. konuya olgunluktan uzak, toy bir bakış açısı olacak belki ama şöyle söyleyeyim: gölcük'te akp'nin %55 küsür aldığı bir dönemde değirmendere'de gece 10-11 gibi tenis oynadığımı, etek giymiş kadınların o saatlerde rahat rahat gezebildiğini hatırlıyorum ki bizim sandıktan %60 cehape zihniyeti çıkmıştı mesela.

bazı açılardan gerçekten avrupa rahatlığında, çok huzurlu bir yer değirmendere. muhafazakar insanlar için de öyle. gölcük zaten çok büyük yer değil yani bir ucundan diğerine dolmuşla bile taş çatlasa bir saatte varılır sanırım.

velhasıl gölcük içinde kalacaksanız bence hiç mesafeyi düşünmeyin bile, her türlü değecektir.
0
der meister
(12.06.22)
ben yüzbaşıları seviyorum. pandemide gölcükte orada yaşadım. yüzbaşılar iyi idi. sakin aklıbaşında insanlar istiyorsanız tüvtürkün arkasındaki sitelere bakın.
bu arada kesinlikle yolun deniz tarafındaki yakadan bir daire kiralamayın. gölcükte 2020'de hastane yaptım zeminini çok iyi biliyorum. anayoldan yukarıda olsun eviniz.
0
turbo sadık
(13.06.22)
deprem açısından mı diyorsunuz?
0
🌸emnovitzki41
(13.06.22)
@emno evet
0
turbo sadık
(14.06.22)
(12)

var mı aşamadığınız bir pişmanlığınız?

bir fincan kahve ile film izlemek
sizi son aylarda veya yıllarda çok mutsuz eden, aşamadığınız, her gün geçmişe dönmek istemenize neden olan bir pişmanlık? Basit veya büyük hiç fark etmez. Ve en önemlisi nasıl başa çıkıyorsunuz/veya çıkabiliyor musunuz?Ben bu geçmiş mevzusuna hep çok takıldım mesela, irili ufaklı çok pişmanlığım old
sizi son aylarda veya yıllarda çok mutsuz eden, aşamadığınız, her gün geçmişe dönmek istemenize neden olan bir pişmanlık? Basit veya büyük hiç fark etmez. Ve en önemlisi nasıl başa çıkıyorsunuz/veya çıkabiliyor musunuz?

Ben bu geçmiş mevzusuna hep çok takıldım mesela, irili ufaklı çok pişmanlığım oldu ve hep anı, bugünü yaşayamama sebep oldu bu durum.

30'uma ramak kaldı, aşabilmiş ve değişebilmiş değilim. Terapiye başladım en sonunda baş edemeyince.

Şu sıralar en büyük pişmanlığımdan bahsedeyim kısaca:
Geçen yıldan umudum vardı mesela, yeni bir şehir, yeni bir hayat, yeni bir iş ortamı beni iyi edecek diyordum. Çok umut bağlamışım ki duvara tosladım.

İstanbul'a atanarak orada yaşayabilme ihtimalim vardı. Galiba pek sağlıklı düşünenedim ve tercihlerde İstanbul'dan çok seçenek varken hayat pahalılığından çekinip üst sıralara yazmadım. Sıcak iklimde asla yaşayamam derken kendimi sıcak bir şehirde yaşarken buldum, iş ortamım sevimsiz ve stresli çıktı. Bu da pişmanlığımı artırdı. İyice yalnızlaştım. Sabahları hep sıkıntıyla uyanır oldum.

Şimdi son 9 aydır düşünüyorum mesela, iç sesim şöyle hep:
İstanbul'da olsam festival festival gezerdim belki, bunaldığımda sahile iner bir kahve içer, yürüyüş yapardım, iyi gelirdi. Kültürel aktivitelere doyardım. Evet kiralar yüksek ama şu an Türkiye'de ucuz şehir mi kaldı zaten? Belki iyice araştırsaydım illaki kiraların da uygun olduğu bir semt/ilçe bulurdum İstanbul'da. Bir fırsatı tepmiş oldum, daha mutlu bir ihtimal olabilirdi ve ben kaçırdım
falan filan bu şekilde işte. Evet saçma belki ama insan yenemiyor işte o pişmanlık duygusunu. Garip. Ve en kötüsü, kafada büyüdükçe bu pişmanlık daha çok anlam yüklüyor insan. Her şeyi o pişmanlığa, o hatalı karara bağlıyor.

Son olarak hep aklıma düşen şu kitap önerisini not düşeyim: Adam Philips- Kaçırdıklarımız: Yaşanmamış hayata övgü.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.06.22)
Aşamadığım çok pişmanlığım var. Zamanında terapi de aldım ama değişen bir şey yok. Bence yalnızlıktan oluyor. İnsan yalnız olmamalı. Kafası sürekli meşgul olmalı. En azından iki tane çok yakın arkadaşı olmalı. Uğraştığı bir hobisi olmalı. Bunlar olunca eskiyi düşünmek ortadan kalkar sanırım.
0
bayc
(10.06.22)
Valla ben hep rasyonel hareket etmeye çalışan biri olduğum için yok pek. Arada mf'ci olduğum için zamanında tm yerine mf'den tercih verseydim daha mı iyi olurdu diye yokluyor. Akabinde şu aklıma geliyor, başkalarının etkisinde kalmadan verdiğimiz kararlar genelde o koşullar içinde en mantıklı seçenek zaten.

Sırf teselli olsun diye yazmıyorum ama bence İstanbul'da olmayışınız cidden iyi. Kaldı ki bir şeyi komple kaçırmış olmadığınız gibi İstanbul'da mutlu olabileceğinizin de garantisi yok.
Yakın zamanda bir arkadaşım gelir uzman yardımcısı olarak İstanbul'u tercih edip atandı daha atanmadan pişman olmuştu bile. Şimdilerde kaçmak için planlar yapıyor.
0
Amaranta ursula
(10.06.22)
Emin ol İstanbul'da olsan yine bunları yapamayacaktın. Hangi memurluk kadrosundasın bilmiyorum ama İstanbul'da en önemli şey para.

Diğer bir önemli şey de istanbul'un neresinde olacağın. Hiç istanbul'da yaşamamış kişiler istanbul'u boğaz yakını semtlerden ibaret sanıyor. Bu bölgelere yakın bir yere atansan başını sokacak ev bulamazdın.

Diğer şehirlerden farklı olarak istanbul'da paranla bile istediğin gibi ev bulman zor. Ev ve iş arası uzaksa yaşam gerçekten çok zor oluyor.

Sabah erken saatlerde toplu taşıma çok kalabalık. Metro-otobüs-metrobüs tıklım tıklım oluyor. İlk başlarda bu keşmekeş güzel olsa da sonraları isyan ediyorsun.

Bunlara ek olarak insan ilişkileri de sahte. Kim kimden ne koparabilirim buna bakıyor. Kısacası istanbul yine yanlış bir seçim olacaktı. Şu an neredesin bilmiyorum ama gerçekten huzurla yaşanabilir birçok yer var
0
nvidia
(11.06.22)
Pişmanlıklar elbet var. Ama balık hafızalı olmam bunların üzerine eğilemememe (ne biçim oldu bu kelime) sebep oluyor. Ya da psikolojik bir şey bu, beyin kendini korumak icin sünger çekiyor üstlerine, adını ben koyamıyorum artık. İstanbul'a gelince, sözümona ucuz kira diyebileceğim bir yerdey(d)im -burası da ucuz değil artık evden çıktığım an s*ctım-, her yere uzağım. Araç evet var altımda, benzin pahalı, trafik sürekli var, park yeri sıkıntısı ile mi uğraşayım derken, doğru düzgün çıkmıyorum bile artık. Maaş 10k, tüm ödemeleri yapınca(kira, faturalar,kyk, kredi kartı, kredi) ve kenara da 2k koyunca hesabımda bu ay 2k kaldı. Bununla gezeyim mi, benzin mi alayım, market mi yapayım, kıyafet mi alayım derken evden çıkmamak daha cazip geliyor işte. Kenara koymayıp harcasak güvenecek hiçbir şeyim yok. Yarın ne olacak meçhul. Öyle işte. Memur maaşı ile kira ödeyecek biri için çok farklı olmazdı sanki senaryo.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(11.06.22)
istanbul çok yorucu, pahalı ve her yerden insan akınına uğramış bir şehir. eskiden turistik gittiğimde mutlu olurdum, artık o bile içimden gelmiyor.
biraz elde etmediğinize karşı tutkunuz var gibi. iş ortamı her yerde sevimsiz. bulunduğunuz yerde de festivaller, konserler, tiyatro etkinlikleri illaki vardır. adapte olun, anın, yaşadığınız yerin keyfine varın. diğer türlüsü kendinizi üzmekten, yaşlandırmaktan başla işr yaramaz.
0
adivar
(11.06.22)
@adivar; evet sanki öyle denebilir. her seçim durumunda aklım hep seçmediğimde, diğer ihtimalde kalıyor. bunu aşmak için konuyla ilgili kitaplar da okudum, kendimi aydınlatmaya da çalıştım, olmayınca olmuyor maalesef. ve dedğiniz doğru maalesef, hayat zaten kısa bir de böyle zehir edince yaşayamadan geçip gidiyor günler

@nvidia; evet işin komiği, bunu tercih yaparken de düşünmüş olmam. insanın aklına sonradan ''acaba nasıl olurdu, acaba denese miydim?'' gibi düşünceler giriyor
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(11.06.22)
Çok var ama çaresi yok.
0
geçerkenugradım
(11.06.22)
eski ilişkilerimle ilgili bazı pişmanlıklarım var arada aklıma geliyor.
maddi ve kariyer olarak hiç bir pişmanlık yok.
0
roket adam
(11.06.22)
Hayatım pişmanlıklarla dolu olmakla birlikte en sonuncusunu yazayım. İstanbul'dayim bu arada ben de. Imkanım vardi gezmeye tozmaya ama parayı kriptoda kaybettim şimdi zorunlu olarak evde takılıyorum.
0
sanguine
(11.06.22)
2018 rusya dünya kupası'na gönüllülük için başvurmuş ve kabul edilmiştim. nijni novgorod'da medya takımına seçmişlerdi beni. iş nasıl olurdu bilemiyorum ama gönderdikleri kağıtlarda hep "çok ünlü göreceksiniz, orada görevli olduğunuzu unutmayın, iş sırasında fotoğraf sorma ya da heyecanlanma gibi tuhaf tuhaf hareketler yapmayın" gibisinden şeyler yazıyordu. arjantin grup maçlarının bir kısmını orada oynayacaktı, yani kısacası hem yazı rusya'da geçirme hem de messi'ye "lionel abi hadi allahını seversen sen şu sağ tarafa geç ya kaç kere dedim ortaya teknik direktör oturacak diye" şeklinde posta koyma şansım vardı teoride dfjdfk.

dünya kupası bitirme sınavlarımla (hazırlık senesi, rusça) aynı zamana denk geliyordu... okula zaten 23-24 yaşında başladığım için korktum. sene kaybına tahammülüm yoktu ve hazırlıktaki bir hocamın beni hiç sevmediğini, dolayısıyla telafi sınavında beni geçirmeyeceğini düşünüyordum. o yüzden gitmedim rusya'ya, sınavlarımı verip sene kaybetmemeye öncelik verdim...

sonuç: takip eden yıllarda iki sene kaybettim okulda. "ya geçemezsem?" diye korktuğum, hazırlığı geçme sınavından 2-3 ay sonra düzenlenen sınav gayet kolay çıktı. kısacası gitmeme kararı almama neden olan her şey fazlasıyla başıma geldi... ben o deneyimi kaçırdığımla kalmış oldum. rus dili ve edebiyatı öğrencisi, yıllardır ucundan kıyısından medya sektöründe çalışmış birisi olarak KOSKOCA FIFA DÜNYA KUPASINDA, RUSYA'DA MEDYA TAKIMINDA YER ALACAKTIM VE BU ŞANSI TEPTİM.

yazarken bile ağlayasım geldi. ben öyle çok pişman olan birisi değilimdir, geçmişteki şeyler için "aman neyse ne" diyorum genelde veya zaten çoğunlukla istediğim şeyi yapabiliyorum ama bu öyle böyle yakmıyor canımı. gerçekten çok üzülüyorum bu aklıma geldikçe.
0
der meister
(11.06.22)
Der meister yazinca aklima geldi, turkiyede gerceklesen genclik olimpiyati gibi bir seye cagrilmistim. Para vermiyorlar diye gitmedim.

Erasmusa ustedigim kadar sinavsiz gitme hakkim vardi, okul uzar diye gitmedim.

Eski mudurumu dovmedigime cok pismanim, en fazla denetimli serbestlik alirdim. Kariyerim daha iyi giderdi.
0
divit
(11.06.22)
Tam olarak pişmanlık denemez ama benim de aklıma gelen birkaç şey var.

Lisede bilgisayar mühendisliği tercih etmeyi 5 saniye falan düşünmüşümdür. O seviyede bir seçenek değildi benim için. Sonra başka bir mühendislik okudum. Bilgisayar mühendisliğini hiç düşünmediğim için biraz pişmanım.

Sonra yine üniversitede uzun dönem staj yapabilirdim. Ama hiç haberim yoktu. Turist gibi gidip gelmişim okula.

Çalışmak istemediğim bir alanın derslerini seçmiştim son sınıfta. Bitirme çalışmam da yine çalışmak istemediğim bir konudaydı. He AA getirip ortalamamı yükselttim ama bugüne kadar hiçbir iş görüşmesinde ortalamamı sormadılar bile.

Keşke daha fazla çalışsaymışım diyorum. Bizim ülkede gençler hiç yönlendirilmiyor. Ne bileyim, iş nasıl aranır, yabancı dil nasıl öğrenilir gibi çok önemli şeylerden kimse bahsetmiyor.
0
dissendium
(11.06.22)
(9)

Ege Denizi'ndeki Adalar

Kaleci Saçlı Forvet
Bu adaların Türkiye'ye yakın olanların da Yunan'a ait olması çok üzücü değil mi, benim acayip zoruma gidiyor bu durum. Yani bakıyorsun Kuşadası'nın 10 km açıkta bi ada var ve bu Yunanistan'a ait, hangi kanun kural bunu meşru kılabiliyor anlamak mümkün değil bu haksızlık değil mi, sizin düşüncelerini
Bu adaların Türkiye'ye yakın olanların da Yunan'a ait olması çok üzücü değil mi, benim acayip zoruma gidiyor bu durum. Yani bakıyorsun Kuşadası'nın 10 km açıkta bi ada var ve bu Yunanistan'a ait, hangi kanun kural bunu meşru kılabiliyor anlamak mümkün değil bu haksızlık değil mi, sizin düşünceleriniz nedir? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(10.06.22)
ya bi yerin kime ait olduğunu iki üç kişinin koyduğu kurallar değil tarihsel ve kültürel geçmiş belirler.

kanunların tarihsel ve kültürel geçmişten güçlü olması durumuna işgal deriz zaten.
0
patronaj1
(10.06.22)
hiç üzmüyor. yunanlar adalara bizden daha iyi bakıyor. alaçatı bu adaların çakması. adalar biz de olsaydı, her yer 5 yıldız otel ve ranta açık olacaktı. dünya için doğrusu yunanlılarda kalması.
yunanlıların ada kültürü bizden daha iyi her saat adalara feribot var oralarda gayet güzel yaşamlar var. biz de kalsa sadece zenginlerin gittiği pahalı mekanların olduğu yerler olurdu. bozcadaya gidip kazık yemek gibi. ama yunan adalarında bu kazıklama durumu yok.
0
mikahakkinen
(10.06.22)
Dünya savaşı sonrası "Almanya yenilince biz de yenilmiş sayıldık" ve bu adalar İtalyan yönetimine devredildi, sanırım Lozan anlaşması ile. 1945 gibi tarihlerde de Paris'te yeni bir anlaşma İtalya bu adaları Yunanistan'a devrediyor.

Şehir efsanesi mi bilmem ama güya, İtalya bu adaları bize vermek istiyor ama bizim bürokrasi gidip de uğraşmıyor ve Yunanistan'a devrediliyor.

Benim de çok zoruma gidiyor, taş atımı uzaklıktaki ada nasıl bize değil de Yunana ait olabilir ya hu?

Edit: Wiki'den;

1912 yılında imzalanan Uşi (Ouchy) Antlaşmasına göre İtalya On İki Ada'yı Osmanlı İmparatorluğu'na verecekti. Ancak adaların, Yunanlar tarafından işgal edilebileceği düşüncesiyle Balkan Savaşı'nın sonuna kadar İtalyanlarda kalmasına karar verildi. Ancak İtalya bu adaları Osmanlı İmparatorluğu'na vermekten vazgeçerek kendi topraklarına kattı. I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı'ya dayatılan Sevr Planı ile On İki Ada ve Meis'in İtalya'ya bırakılması amaçlanmıştı. Sevr Planı'nın hayata geçirilememesinin ardından Lozan Antlaşması'nda da On İki Ada'nın İtalyan yönetiminde kalması teklif edilmiş ve bu madde kabul edilmiştir. II. Dünya Savaşı'nda İtalya'nın 1943'te teslim olmasından sonra İngilizlerin adaları alma girişimleri başarısızlığa uğradı. Denetimi ele geçirmiş olan Alman birlikleri Mayıs 1945'te adalardan çıkarılabildi. Adaların yönetimi ise ancak 1947'de Paris Antlaşmasıyla resmen Yunanistan'a geçti.
0
John Bloor
(10.06.22)
mika +1.

benim zoruma gitmiyor valla zamanında imzayı atıp vermişiz, bu coğrafyada bizim kadar yunanlar da vardı, uzaydan gelmiş değiller.

zoruma giden tek şey yunanların denizden taş çıkarıp bunun etrafında hak iddia ederek ege denizi'ni tamamen kendilerine ait görmeleri. ülke olarak da sorunumuz bence bu olmalı - adaların kime ait olduğu değil.

"dibimizdeki adalar onların" demek saçma geliyor bana yani Meriç nehri'ne bakıp "tüh öte tarafı yunanlara ait" demek gibi. onlarınsa onların yani ne yapalım.
0
der meister
(10.06.22)
adaların türkiye'ye teklifi mevzusu şudur, adalar türkiye'ye 2. dünya savaşı sırasında öneriliyor almanya ve italya tarafından. niyetleri adaları türkiye'ye verip kendi yanlarında savaşa girmelerini sağlamak. iyi ki kabul edilmemiş yoksa almanyanın yanında savaşı kaybetseydik adalar geçtim neleri neleri kaybederdik.

bize ait olsunlar isterdim. bugünkü ege, akdeniz kıyılarının hali ortada. bir savaş fala çıkmadan almamız da imkansız
0
paintov
(10.06.22)
der meister aynen abi bak buna da katılıyorum; o zaman da aklıma şu geliyor "abi bu topraklar zaten Yunanındı o zaman İstanbul'a kadar adamlar hak iddia etse hakkıdır yani" diyorum. Şimdi bunu yasal bi platforma taşırsak bize derler ki yok abi burası sizin tamam abartmayın. E abartmayacaksan o zaman neden kıta sahanlığı var abi Sisam adası 2 km ötemizde, neden bizim değil? Tamam imza atıp vermişiz ama bu imzayı atan kişiyi 120 yaşında gözü görmez eli tutmaz bi adamı notere götürüp elindeki evi almak için vekalet imzalatmak gibi geliyor bana, Osmanlı o dönem aynı böyle bir adamdı, bu adaların elimizden çıkması bunun gibi bir şey, bu bana çok da meşru gelmiyor sadece.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(10.06.22)
Savaş sonrasında toprak paylaşım sorunları hep oluyor. II. Balkan Savaşı Bulgaristan fazla toprak aldığı için çıkmış. Bunu fırsat bilip geri aldığımız yerler var. Benzer şekilde Romanya'nın yüz ölçümü Bulgaristan'ın iki katından fazla. Bizim sorunumuz da bu. Bence ülke için bir kayıp ama savaş çıkartacak kadar değil.
0
dissendium
(10.06.22)
dissendium Yok abi zaten savaşalım alalım demiyorum bu saatten sonra kimse kimseye bir karış toprak vermez bunun için savaş çıkarmak da zaten "ayranı yok içmeye" gibi bir şey olur da insan üzülüyor işte.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(10.06.22)
der meister +1

yapilmasi gereken yunanistan'i ege denizi'nde hakkaniyete dayali bir sinir cizmeye ikna etmek.
0
arkadakiadam
(10.06.22)
(1)

ülkelere göre benzin/doğalgaz vb fiyat artışları

denizzz
türkiye'yi karşılaştırmak için örneğin son 1 yılda benzinde hangi ülkede ne kadar artış olmuş araştırıyorum ama bulduğum sonuçlar hep farklı farklı. ingilizce kaynakları kullanabilsem belki daha iyi sonuca ulaşabilirdim. var mı bu konuda net bir bilgisi olan ya da araştırma sonucu paylaşabilecek bir
türkiye'yi karşılaştırmak için örneğin son 1 yılda benzinde hangi ülkede ne kadar artış olmuş araştırıyorum ama bulduğum sonuçlar hep farklı farklı. ingilizce kaynakları kullanabilsem belki daha iyi sonuca ulaşabilirdim. var mı bu konuda net bir bilgisi olan ya da araştırma sonucu paylaşabilecek birileri?
0
denizzz
(06.06.22)
arastirma yok ama daha gecen gun letonyali arkadasimla konustugum icin aklimda: ilk kez araba aldiginda 2022'de benzin 70 sentmis, su an 1.98 oldugunu soyluyor. 2-3 gun once konusmustuk bunu. referans olmasi acisindan 91'e kadar sovyetler birligi'nin parcasi olmus, Avrupa birligi'nde gelir duzeyi en dusuk 3-5 ulkeden birinde durum bu kisisel bilgi olarak.

bizde yilbasinda 12'ydi simdi 26-27 filan. yine masadayiz.
0
der meister
(06.06.22)
(8)

otomobil fiyatları

Pertev nail
piyasada sıfır araç yok, olsa bile fiyatlar uçuk olduğu için erişmek kolay olmuyor. ayağımızı yerden kessin yeter diyerek 2008-2009 model otomatik araç bakıyoruz ancak fiyatları görünce çıldırmamak elde değil. insanlar ağır hasar kayıtlı 15 yaşındaki araçları 200 bin tl'ye ilana koyuyorlar. bu paray
piyasada sıfır araç yok, olsa bile fiyatlar uçuk olduğu için erişmek kolay olmuyor. ayağımızı yerden kessin yeter diyerek 2008-2009 model otomatik araç bakıyoruz ancak fiyatları görünce çıldırmamak elde değil. insanlar ağır hasar kayıtlı 15 yaşındaki araçları 200 bin tl'ye ilana koyuyorlar. bu parayla geçen sene sıfır egea alınıyordu. tamam enflasyon ve kur korkunç şekilde arttı ama bu kadar olmamalı bence. ne düşünüyorsunuz? araç almak için çip krizinin sona ermesi ve ülkedeki şartların olgunlaşmasını beklemek daha mı mantıklı?

teşekkürler
0
Pertev nail
(06.06.22)
çip krizinin sona ermesini ve ülke şartlarının olgunlaşmasını beklerseniz en az 2-3 yıl beklemeniz gerekir. bu süre sonunda beklentilerinizin karşılanacağının da garantisi yok bu arada çünkü olaysız bir şekilde seçimlerin yapılıp hükümetin değiştiğini varsaysak bile ülkeye verilen ekonomik zarar o kadar büyük ki gerçek manada bir rahatlama beklemek bence en az 5-6 sene için pek gerçekçi değil. ha çok istenirse yapılır belki ama 3-5 yıllık yalancı bahardan sonra öyle bir bataklığa saplanırız ki bugünü mumla arayacak hale geliriz.

kısacası mevcut ekonomide bence almak istiyorsanız üçe beşe bakmadan alın. durum ne yazık ki ortada. 6-7 sene üzülmeden kullanabileceğiniz bir araç alabiliyorsanız bence almalısınız, en azından o açıdan kafanız rahat olur. yoksa dediğim gibi 2-3 sene boyunca beklemek gerekebilir; bu süre dolduktan sonra da öyle ha diye alamayabilirsiniz daha iyiye gideceğinin garantisi yok çünkü. bugün 300 çok geliyor (ki anlıyorum) ama yarın aynı araç 400 olacak maalesef.
0
der meister
(06.06.22)
araç almak için bence hiç beklemeye gerek yok. (git: 1521431) 40 gün önce de aynı soruyu ben sormuştum. ekimde 450k ya sıfırını almadığım araç için tüm cesaretimi topladım ve
760k gittim aldım. 100k faiz ödeyeceğim 3 yılda. şu an sarı sitede en düşük ilan 950k oldu bile!

resmen çıldırmamak elde değil, çip krizi düzelse bile ekonomik kriz için en kötü 1 yıl var. Seçimlere kadar bu iş böyle gidecek ve fiyatlar maalesef hergün biraz daha tırmanacak.
0
al basmadan donu var
(06.06.22)
martta stok olarak 335bine clio aldım. şu an 435bin tl. orta paket bir çok özelliği yok. çip krizi artı türkiye piyasası sebebiyle fiyatlar bu durumda. çip krizi biterse rahatlama olur ancak araç fiyatlarının inmesi için ekonomik krizin sona ermesi lazım.
bunun bir cevabı yok almak en mantıklısı bence.
0
mikahakkinen
(06.06.22)
Ekşide başlık vardı, çoğunu okudum. Almayıp bekle diyen de var, bugün almazsan yarın daha da pahalı olacak diyen de var. Ben ikinci taraftayım. Bugün için pahalı dediğimiz rakama ne yazık ki önümüzdeki günlerde "çok iyi fiyatmış" diyeceğiz. Ben dedim. 274.000 TL'ye Polo kaçırdım. 1-1,5 ay falan oluyor. Şimdi aynı pololar 350.000 TL.
0
birşeylersoracağım
(06.06.22)
Çip krizi yakında biter ya da demand/supply noktasını olur. Genel olarak enflasyon ortamında çoğu şeyin satışı düşecek, arabalarda vs de öyle. Haliyle talep de azalacak. Biz mesela bayadir çip krizi yasamiyoruz.

Bu noktada beklentiniz cip krizi sonrası fiyatlar düşecekse bence hayal olur. Fiyat düşmez, kampanya vs belki ama yükselen fiyat düşmez. Ama o noktaya geldiğinizde de fiyatlar liraya göre artmış olacak çünkü Türkiye.

Ha yok ben 5-6 sene araç almadan beklerim, Türkiye'nin geleceğine güvenim var derseniz ok ama 2-3 senede çözülüp rahatlayacak bir ortam yok.
0
logisticsmanager
(06.06.22)
Araç lojistiği (gemi) sektöründe birisi olarak şunu söyleyebilirim, covid sonrası inanılmaz bir geri toparlanma var. Gemiler full hatta eskiden sadece tahliye yaptığımız limanlardan yükleme bile yapmaya başladık. Gemi kiraları günlük 8k Usd’den 32k Usd’ye kadar çıktı. Bu nedenle taşıma maliyetleri çok arttı.

Ülkeye sürekli araç girişi oluyor ancak birçok firma döviz kaynaklı artışı öngöremediğinden kendi sahalarında stok tutmayı tercih ediyor. Bayilerin listesine düşen araçlar aslında aylar önce gelmiş araçlar. Bunları da zaten hemen ya galeriler yada listeye düşmeden filo firmaları kapatıyor. İşin diğer yönünde ise bu yoğun talebe karşı çip krizi nedeniyle çoğu fabrika üretimi arttırarak cevap veremiyor.
0
Northern Mariner
(06.06.22)
merhaba ,

bence bu olay fazla abartılıyor. tamam 2022 yılında araç lüks değil ihtiyaç ama ben bu arabalara 200k tl versem kafayı yerim hakkı değil çünkü. aynı şekilde diğer alışverişlerimden de kıstım. şehir içi ulaşım için küçük bir motor aldım. eğer 200k para verip bu dandik arabalayı alırsam bu zulmu desteklemiş olacakmış gibi hissediyorum. şu an yaşanan şey zulumden başka birşey değil çünkü. ben olsaydım (iş hariç) kişisel kullanım içinse eğer farklı alternatiflere yönelirdim. gerçi herkes benim gibi düşünse fiyatlar bu kadar yüksek olmazdı. yukardaki hesaplar 'yarın daha pahalı olacak alıyım en iyisi' dediği için satan adamda 200kya satıcak cesareti kendinde bulabiliyor.
0
ishak77
(06.06.22)
Bugün VAG grubunda satış temsilcisi olan tanıdıkla bunu konuştuk. 2025'e kadar otomobil piyasası düzelmez dedi.
0
lancelot du lac
(06.06.22)
(4)

havale/eft yaparken yaşanan inanılmaz saçmalık - FAST olayı

kibritsuyu
farklı bankalarda başıma geldi. ben mi bir şeyi yanlış yapıyorum bilmiyorum.bu FAST denen 7/24 para göndermeyi kullanmama şansımız var mı hocam? yahu FAST ile yollamasın, normal havale/eft olarak yollasın, olmuyor mu öyle?sabahın köründe para göndereceğim. bugün pazartesi, iş günü. normalde bankam b
farklı bankalarda başıma geldi. ben mi bir şeyi yanlış yapıyorum bilmiyorum.

bu FAST denen 7/24 para göndermeyi kullanmama şansımız var mı hocam? yahu FAST ile yollamasın, normal havale/eft olarak yollasın, olmuyor mu öyle?

sabahın köründe para göndereceğim. bugün pazartesi, iş günü. normalde bankam benden havale/eft işleminden ücret ALMIYOR. ama sabah 7'de kirayı göndermeye çalışıyorum, FAST ile yollayacam 5 lira ücreti var diyor. la gardaşım FAST ile yollama. normal yolla, saat 9'da mı ne zıkkımsa mesai başlayınca normal ücretsiz gönderirsin. kimse sana hemen yolla, sabahın köründe hesaba geçsin demiyor ki.

ertesi güne talimat verince paşa paşa ertesi gün mesai saati başlayınca yolluyor, ücret de almıyor. aynı gün olunca talimat da veremiyorsun, mesai başlayınca yolla da diyemiyorsun, illa sabahın köründe hesaba geçecem, senden de masraf kesecem diyor. dün gece 12'den önce ertesi gün diye talimat verince oluyor, saat 9'da ücretsiz yolluyor. saat 12'yi geçip gün döndü mü yok aynı anda yollarım masraf alırım. lan 9'da yolla, onu da 9'da geçir hesaba.

bunun tek yolu ya ertesi gün talimat verip ödemeyi bir gün geciktirmek, ya da parayı mesai başladıktan sonra göndermek (ki buna imkanım olmayacağını, sabah yapamazsam bir daha yapamayacağımı söyleme gereği duymuyorum, belli ki gönderme imkanım olmayacak, o yüzden sabahın köründe yapıyorum).

nerede yanlış yapıyorum ben? bu böyle olmamalı. bir yerde "FAST kullanıp hemen hesaba geçirme, zamanı gelince hesaba geçirirsin" diyebilmem lazım.
0
kibritsuyu
(06.06.22)
İş bankası sanırım.

Ben de bulamadım çözümünü, FAST niye ücretli onu da anlamadım. Başka bankaları da kullanıyorum onlarda ücretsiz.

Yani ödemen bu kadar kritikse ver ücreti kurtul hocam ben hatırlatma kurup sabah hallederdim.
0
chicha_v2
(06.06.22)
daha dun annemin hesabini kullanarak para gonderdim ve orada havale/eft ile fast icin ayri secenek vardi... sasirdim cunku enpara'da yok. varsa da ben bulamadim. aynen senin dedigin gibi "fast'la saliyom gardasim" diyor sadece.
0
der meister
(06.06.22)
bu bankanızdan kaynaklı. uygulama veya web iyi yapılandırılmamış veya çakallık yapılmış. yani 5 tl tırtıklamaya çalışıyor olabilir.

ben yapıkredi ve cepteteb kullaniyorum. ikisinde de birinden diğerine geçiş mümkün.
0
helenart
(06.06.22)
Akbank ile aynı sorunu yaşıyorum. İşbankası kullanırken böyle değildi. Şikayet açtım, talep yaptım vs sallamadılar. Maalesef bankanın müşteri memnuniyeti politikası ile ilgili. Bunu bir gelir yöntemi olarak görüyorlar.
0
ayheytmayselfenvanttuday
(07.06.22)
(4)

yakın zamanda doları yükseltecek bir şey bekliyor musunuz?

floydian
şu konu olumsuz etkileyebilir kuru falan dediğiniz yaklaşan bir olay var mı?
şu konu olumsuz etkileyebilir kuru falan dediğiniz yaklaşan bir olay var mı?
0
floydian
(02.06.22)
bugun aciklanan dis ticaret rakamlari ve cari aciktaki hayvani fazlalik
0
bay b
(02.06.22)
valla düşmesi için hiç bir neden yok. Bu durumda her şekilde yükselmeye devam edecek. Zıplama olur mu, onu da göreceğiz.
0
yeninesiltupcu
(02.06.22)
şu anda durduğu yerde durması bile mucize bence.
0
co2s2
(02.06.22)
suriye'deki muhtemelen operasyon, isvec-finlandiya ile nato gerilimi, yunanistan'la adalar... bu ara reis bir seyler deniyor, bu konularda birilerinin sabrini zorlarsa biden amca ayar cekebilir bence.
0
der meister
(02.06.22)
(10)

Çivi çiviyi söküyor mu, yoksa daha beter mi hissettiriyor?

magni
Ayrıldığınız birine dair duygularınız tamamen yok olmamışken başka birileriyle tanışmak, flört etmek, yakınlaşıp beraber olmak size iyi geliyor mu? Bunları yaptıktan sonra saçma bir şekilde içinizdeki kalan duygulara ihanet etmişsiniz gibi bir şeyler hissettiğiniz oldu mu?Yoksa öncelikle içinizde o
Ayrıldığınız birine dair duygularınız tamamen yok olmamışken başka birileriyle tanışmak, flört etmek, yakınlaşıp beraber olmak size iyi geliyor mu? Bunları yaptıktan sonra saçma bir şekilde içinizdeki kalan duygulara ihanet etmişsiniz gibi bir şeyler hissettiğiniz oldu mu?

Yoksa öncelikle içinizde o kişiye duygu kırıntıları bile kalmayana dek beklemeyi, tam anlamıyla yenilenmeyi mi tercih ediyorsunuz?
0
magni
(02.06.22)
Bana iyi gelmiyor, zaten yeni biriyle flört etmeye zaman ayırmaya enerjim olmuyor yani ayrılığı atlatma süremi kısaltmıyor

Kişisine göre değişir belki başkaları da böyle enerji topluyor süreyi kısaltıyorlardır kişisel durumlar bunlar
0
freebird5406_2
(02.06.22)
İyi geliyor, ama zorla değil. İlk başta bir süre hiçbir şey içimden gelmiyor zaten, o süreyi kendi halimde geçiriyorum. Sonra sinirli bir dönem geliyor, o zaman gayet iyi geliyor ve atlatma sürecimi kesinlikle hızlandırıyor.
0
akhenaten
(02.06.22)
Ayrılıktan ayrılığa, kişiden kişiye değişir. Duygulara ihanet ettiğim gibi bir düşünceye hiç düşmedim ama çivi çiviyi söker yöntemi bende işe yaramamıştı.

Çünkü karşındakini bir insan bir flört gibi değil de, çivi olarak görüyorsun. Bunun da farkındasın. Karşındaki insan konuşuyor, sana bir şeyler anlatıyor. Hatta belki kendini beğendirmeye çalışıyor. Sen o anda eski sevgilini düşünüyorsun. Keşke şimdi karşımda konuşan o olsaydı diyorsun. Ben niye buradayım, şu birkaç saat bitse de ağlama nöbetlerime dönsem diyorsun.

O yüzden zamana bırakmak en güzeli. Karşına çıkan insanların zamanına da yazık etmemiş olursun.
0
chihirovekohaku
(02.06.22)
daha kötü olur mevzu çözülmediyse
eski sorunlar yeni kişiye yansıtılır
0
bir soru sorcam
(02.06.22)
Gelmez mi?

Tek sıkıntı kırıntılar. Onları aşmak kolay tabi karşınızdaki hassassa yıllar demek.
0
baldan kaymak
(03.06.22)
bence bu biraz mizaç ve karakter meselesi. karaktersizlik anlamında demiyorum. her insanın baş etme yöntemi farklı. ben mesela "çivi çiviyi söker" diye ayrılıktan bir ay sonra başkasıyla yakınlaşsam kendimi çok daha kötü ve aptal hissediyorum, biriyle yakınlaşmak eski sevgilimle flört dönemimi hatırlattığı için hem moralim bozuluyor hem de karşımdaki kişiye büyük saygısızlık yaptığımı düşünüyorum. hayatıma biri girmemişse ben üç sene sonra bile eski sevgilimi özlerim çünkü en son o vardı. acısı tabii ki azalıyor hatta tamamen geçiyor ama konu ilişki, sevmek, sevilmek vs. olunca en taze anılar canlanıyor doğal olarak.

ben severken dehlendiğim bir ilişki sonrasında genelde ilk bir sene kimseye dönüp bakmam bile. sağlıklı bir şey yaşama ihtimalim düşük çünkü, aklımda başkası var hala. sonrasında karşıma birisi çıkarsa neden olmasın?

kısacası benim için çivi çiviyi sökmüyor, daha fazla dert ve üzüntü yaratıyor. kendi adıma yıkıcı bir ayrılığı mental anlamda işlemeyi, acısını çekmeyi, bir süre yalnız kalmayı daha doğru ve verimli buluyorum. başka birisi için bu daha zararlı olabilir, ona bir şey diyemem ama ben biriyle ayrıldıktan üç ay sonra başkasına karşı bir şeyler hissetmişsem saçmaladığımı varsayarım.
0
der meister
(03.06.22)
İyi geliyor, yalnız kalmak kötü hissettiriyor.
0
jelly bear
(03.06.22)
Çivi çiviyi hemen sökmez. Eskisine olan duygularınız, ayrılma şekliniz vs.. bağlayıcıdır. Böyle bir durumda çivi çiviyi söker diye önünüze gelene atlarsanız sonuç daha beter olur. Ayrıca içinizdeki duygudan çok karşınızdaki kişiye ayıp edersiniz zira kimse kimsenin yara bandı değil
0
olimpia
(03.06.22)
Sana iyi geliyor. Ona şüphe yok gerçekten. Özellikle yaşadığın ilişki sayısı fazla değilse yeni birisi "ondaki bunda da varmış" dedirtebilir :) Ama başkasına olan hislerin tamamen gitmeden yeni biriyle birlikte olunca, o yeni kişiye âşık olamıyorsun. Sevemiyorsun. "Yara bandı" diye boşuna demiyorlar.

Yani sana iyi geliyor ama karşındaki kişiye iyi gelmeyebilir. Üzülebilir.
0
hitokiri kenshin
(04.06.22)
O kirintiyi check edecek enerjiyi baska kisilere vermek daha saglikli bence.

Bi' de öyle hastalikmis gibi bahsetmemek gerek iliskiden. Biriyle flört ediyorsanız zaten artik yeni biriyle sosyallesme ihtiyaci icerisindesiniz ve cift olmaktan cikmissiniz demek.
0
buf-e kür
(04.06.22)
(2)

diyet sorusu.

drako
birkaç gün önce diyete başladım. şuan iyi gidiyor ancak diyet öncesinde de 1-2 kupa filtre kahve içiyordum süt tozuyla ( gece ve öğlen).şuanda da kahve içmeye devam ediyorum ( akşam yemeğinden 1-2 saat sonra) ama içine süt tozu yerine süt koyup akşamüstü ara öğün yapıyorum. doğru mu yapıyorum yoksa
birkaç gün önce diyete başladım. şuan iyi gidiyor ancak diyet öncesinde de 1-2 kupa filtre kahve içiyordum süt tozuyla ( gece ve öğlen).

şuanda da kahve içmeye devam ediyorum ( akşam yemeğinden 1-2 saat sonra) ama içine süt tozu yerine süt koyup akşamüstü ara öğün yapıyorum. doğru mu yapıyorum yoksa filtre kahveyi de kesmek mi lazım?
0
drako
(01.06.22)
insülin direnci tedavisi görüyorum, endokrinci de obeziteci de günde 1 kupa filtre kahve ve yeşil çay tavsiye ediyorlar. Süt konusunu bilemiyorum ama yağsız sütle çözülür sanki
0
whoosie
(01.06.22)
kahvenin zararı olmaz da süt ve süt tozu yavaşlatabilir. vücuda kalori sokmuş oluyorsunuz çünkü, kan şekeri ve pankreas ek mesai yapmış oluyor. süt tozuyla kahve içiyorsunuz diye emeğiniz çöp olmaz elbette ama kilo verme hızı yavaşlayabilir ve normalden daha fazla acıkabilirsiniz.

kalorisi olmayan dümdüz kahve (sütsüz ve şekersiz) daha iyi olur bence içmek istiyorsanız. ya da öğlen içip gecekini bırakmayı düşünebilirsiniz.
0
der meister
(01.06.22)
(4)

sürücü kursu hakkında

aydonno
merhaba,çalışan insanlar sürücü kursuna nasıl gidiyor? ben hafta sonu olur sanıyordum hafta içiymiş dersler. direksiyon kursu günde 2 saat 8 gün toplam 16 saat olacakmış. diğer derslere gitmem herhalde çalışıp geçerim de direksiyona gitmem lazım hiç bilmiyorum çünkü. 1 hafta da her gün işten izin al
merhaba,

çalışan insanlar sürücü kursuna nasıl gidiyor? ben hafta sonu olur sanıyordum hafta içiymiş dersler. direksiyon kursu günde 2 saat 8 gün toplam 16 saat olacakmış. diğer derslere gitmem herhalde çalışıp geçerim de direksiyona gitmem lazım hiç bilmiyorum çünkü. 1 hafta da her gün işten izin alınmaz ki? nasıl olcak :( bi de toplam 8 günmüş yani bütün kurs çok kısa değil mi. fiyat olarak da sadece kurs ücreti 3000 tl, diğer şeylerle birlikte 4700 oluyor dedi bu fiyat nasıl bilen var mı, kesin pahalıdır burda her şey pahalı...

akşam dersi oluyor mudur acaba onu sormadım. olsa söylerdi herhalde çünkü çalışıyorum ben nasıl olacak falan dedim, çalışma saatlerimi söyledim 8-5, söylerdi olsa.
0
aydonno
(31.05.22)
başka kurslarla görüştün mü? belki bu kurs sadece mesai saatlerinde hizmet verebiliyordur kendi elemanlarından dolayı. bence çok saçmaymış bu, ben şu ana kadar hafta içi mesai saatinde kursa giden kimseyi görmedim sanırım, hep akşam veya hafta sonu.

direksiyon kursu normal, genelde 15-16 saat oluyor.
0
der meister
(31.05.22)
ben gittiğimde hafta sonuydu dersler. hiç sorun yaşamamıştım. öğrenciyken gitmiştim. hafta sonu ders veren vardır başka yerlere sor.
0
jelly bear
(31.05.22)
Başka kurs araştırın bence de. Ben de 1.5 sene önce aldım ehliyetimi. Teorik dersler hafta içi aksam 6 gibi başlıyordu. Direksiyon ise hem hafta sonu hem de hafta içi vardı. Hocanın calisma saatlerine göre değişiyordu.
0
stejerners
(31.05.22)
Arkadaşım ve onun başka bir arkadaşı direksiyon derslerini hafta sonu alıyor. İkisi de farklı kurslara gidiyor.
0
olutaklidi
(31.05.22)
(6)

Kilolu biri spor salonunda ne yapmalı?

furry burns
Merhaba arkadaşlar,Son 1.5 senede 22 kilo aldıktan sonra bıçak kemiğe dayanınca diyete girdim ve spor salonuna yazıldık bir arkadaşımla. Şimdi göbek ve göğüs çevrem aşırı büyüdü. Göbek çevremde 15-16 cm, göğüs çevremde de 10 cm civarı bir büyüme oldu bu aldığım kilolarla beraber. Şimdi ben spor salo
Merhaba arkadaşlar,

Son 1.5 senede 22 kilo aldıktan sonra bıçak kemiğe dayanınca diyete girdim ve spor salonuna yazıldık bir arkadaşımla. Şimdi göbek ve göğüs çevrem aşırı büyüdü. Göbek çevremde 15-16 cm, göğüs çevremde de 10 cm civarı bir büyüme oldu bu aldığım kilolarla beraber. Şimdi ben spor salonuna gittim pek ilgili değiller, ilk 3 gün işte koşu bandı, bisiklet, eliptik yazdılar sonrası için program gelecek dediler uygulama profilinize de. Baştan savma tüm hareketleri yazıp yollamışlar. Önceliği kilo vermek ve fazla yağlarından kurtulmak olan biri nasıl bir program yapmalı. Şu cardio 3'lüsünü 15er dakikadan 45 dakika yaptım 3 gün. Şimdiyse 10'ar dakikaya düşürüp hafiften ağırlıklara başlamayı düşünüyorum ama fazla kilodan dolayı düşürmemek mi gerekir acaba bisikleti-koşuyu. Düşürmezsem de ağır ve yorucu olacak, epey de uzun sürecek. İdeali nedir yani bu işin. Nasıl bir çerçevede ilerlemem gerekir.

Erkek, 27 yaş, 178 cm - 93 kg
0
furry burns
(30.05.22)
kardiyo kalp-damar sağlığı açısından güzeldir, hoştur ama 150 kilo değilseniz zayıflamaya etkisi ihmal edilebilir düzeyde. yani yemekte iki kaşık fazla pirinç yeseniz 20 dakikalık kardiyonun yaktığı kaloriyi geri almış oluyorsunuz zaten.

ağırlık çalışmak kilo vermenin en güzel yolu bence. kardiyo yapmayın demiyorum, kilo durumundan bağımsız olarak bence kardiyo herkese lazım zaten ama kilo için çoook temel ve etkisi kısıtlı bir egzersiz eğer HIIT yapmıyorsanız.
0
der meister
(30.05.22)
kilo vermenin tek yolu doğru diyet.

onun haricinde ben olsam özellikle spor geçmişin yoksa bir ay sadece yürüyüş ve 8-9 km/s hızda koşu falan yapardım. kürek de olabilir. öncelikle sana kan pompalayacak kalbi bir kendine getir.

ağırlık içinse düzgün form çok önemli. bu notu büyük puntolarla duvarına as. o derece mühim. 100 kiloyla squat yapıp yanlış formda yapmaktansa doğru formda 50 kiloyla yapmak yeğdir. senin sağlığın ve gelişmen için...
0
alperz
(30.05.22)
Yapılan meta-analizler diyetle birlikte ağırlık antrenmanı yapıp kasları uyardığında diyette yaşanan katabolik sürece kas kütlesinin çok fazla iştirak etmediğini gösteriyor, yani bu ne demek oluyor? Sen bugün diyete başladın 2 ay devam ettin, ağırlık çalışmazsan 8 kilo verirsin ama bunun en az 3-4 kilosu kastan gider, ben 2 aylık süreçte 3-4 kilo kas kaybetmektense şişman kalmayı tercih ederim genel sağlık kompozisyonumda ama bu süreçte ağırlık çalışıp kilo*1,5 gram protein alırsan kas kaybı neredeyse 1 kilo ve altında olur, bu da muazzam bir sonuç demek. Kilo vermek için kardiyo anlamsız. Diyette spor yaparken amaç yağlardan kurtulmak değil kas kütlesini korumak olmalı.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(30.05.22)
@Kaleci Saçlı Forvet sağolun hocam bilgiler için yalnız kilo*1,5 fazla değil mi ya biraz. +140 gram protein alırsam 3000 kalorinin altına inmem imkansıza yakın.
0
🌸furry burns
(30.05.22)
Yok hocam ben sana minimumda söyledim aslında diyette 2-2,2 gram önerilir. Bak mesela kas inşa ederken kilo başına 1 gram protein bile yeterlidir ama diyete girip kaloriyi kesince ortaya çıkan enerji açığını ve katabolizmayı (yıkımı) tolere etmek için proteini en yüksek seviyede almak gerekir. İnsanlar genelde kas inşa ederken proteini yüksek alır ama kas kütlesinde kullanılan protein miktarı sınırlıdır, o nedenle bir anlamı yok ama diyette sistem tamamen katabolik duruma geçer yağ kaybı yaşarken kas kaybı da yaşanır, bunu engellemek için proteini yüksek almak gerekiyor ne yazık ki. E sen bir de spor yapacak vücudun ekstra enerji harcayacak, bunlar işte hep kaslar için tehlike yeterli protein gelmezse.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(30.05.22)
36-48 saat açliklar tavsiye ederim haftada 1 gün. Yağ yaķımı beklenenden daha fazla oluyor.

Spor ile yağ kaybetme diye birsey yok yağ mutfakta kazanılır ve kaybedilir spor sadece motivasyon ve metabolizma için.

Beslenme işin % 70 lik kısmı.

Kemik yapını bilmiyorum ama aşırı kilolu degilsin

Spora 5 dk koşu 5 dakika eliptik + fullbody en son çikarken 20 dk interval kardiyo ile bitirirsen ciddi sonuç alırsi
0
Fritz-X
(30.05.22)
(5)

18-25 yaş nedir?

architects creed
"yaş aralığımız 18-25 yaş olarak belirlenmiştir." ne demek? 25.5 yaşında olmak geçerli mi yani. yoksa 25'ten hiç gün almamak mı gerek? 26'dan gün almamak mı demek?
"yaş aralığımız 18-25 yaş olarak belirlenmiştir." ne demek? 25.5 yaşında olmak geçerli mi yani. yoksa 25'ten hiç gün almamak mı gerek? 26'dan gün almamak mı demek?
0
architects creed
(28.05.22)
26yı bitirmemiş olmak denebilir.
0
jelly bear
(28.05.22)
25 dahil demek.
0
baldur2
(28.05.22)
25 dahil, 26'sından gün almamış.
0
die so slowly
(28.05.22)
türkiye'de ben bu konuda bir kafa karışıklığı olduğunu görüyorum zira bazı insanlar gün aldıkları yaşı söylüyor, bazıları doldurduklarını. ailemin tutumu dolayısıyla ben büyürken ilk kamptaydım mesela. 1 mayıs 1980 doğumluyum diyelim... 3 mayıs 1993'te TAM OLARAK "13 yıl 2 gün" yaşamış oluyorum; yaşım sayısal olarak 13.01 ama bizimkiler benim yaşımın 14 olduğunu söyler. 13 geride kaldı diye.

kısacası yaşın 26.00 değilse, 25.00 - 25.99 aralığındaysa sayısal olarak sen bu yaş aralığındasın. benim gibi matematikten hiç anlamayan ve yaşını bile hesaplayamayan biriysen wolframalpha kullanabilirsin. doğum tarihini ve hedef günü gün-ay-yıl formatıyla yazdığın zaman arada ne kadar gün, hafta, ay, yıl vs. geçmiş döküyor önüne.

ben mesela 27 yıl, 11 ay, 27 gündür hayattaymışım. tam olarak 27.99 yaşındayım jdfdjk. ben doldurduğum yaş olduğu için mesela soranlara bugün 27 yaşındayım diyorum. anneme sorarsan 28 yaşındayım.

dikkate alman gereken kısım doldurduğun yaş olmalı kısacası. çok karışık oldu ama umarım açıklayabilmişimdir.
0
der meister
(28.05.22)
25 yaşını bitirmemiş olmak gerekli mantıken, çünkü bir sonraki kademe 25-35 arası diyelim; 25,5 hangi kademeye girecek o zaman?

Aslında bu kampanyayı belirleyen kurumun tam açıklaması lazım, bunun bir kampanya olduğunu düşündüm direkt, bir internet ya da bankacılık kampanyası gibi.

Devletin belirlediği bir yasa olduğunda net gün vererek parantez içinde şu tarihten sonra doğanlar diye belirtilir mesela kafa karışıklığı olması diye.

Siz bugün itibari ile 25 yıl 6 aydır hayattaysanız, resmi olarak 25 yaşındasınız, ama halk arasında 25,5 diyebiliyoruz.

Bir kampanya ya da yasa 18-25 yaş arasını kapsıyorsa sanki 18 yaşına girilen ilk gün ile 25 yaşına girilen son gün arasındaki yararlanır gibi geliyor bana.

Diğer türlü olsa 25,9 yaşına kadar da kapsıyor olsa kişi neredeyse 26 yaşında oluyor.

Olabilir de olmayaiblir de aslında :) Kampanya ya da yasanın ayrıntılarına bakmak lazım.
0
John Bloor
(28.05.22)
(9)

sl finalinde reali mi liverpoolu mu tutuyorsunuz?

buenosdias
mumkunse neden onu soyleyin. cunku maci izlemek istiyorum. ama Hangisini neden tutacagima karar veremedim.
mumkunse neden onu soyleyin.

cunku maci izlemek istiyorum. ama Hangisini neden tutacagima karar veremedim.
0
buenosdias
(28.05.22)
Liverpool.
Çünkü Lig kupasını son maçta trajik bi şekilde kaybettiler
0
hakmut
(28.05.22)
Real çünkü winner.
0
shredd
(28.05.22)
Liverpool, klopp ve salah'a sempatim var. Real alirsa da uzulmem, guzel bur oykuyle geldiler.
0
pofudukayi
(28.05.22)
Liverpool'dan hazzetmiyorum pek, ama önceden severdim. Buna rağmen formalarını ve mücadelelerini seviyorum. Rm'yi desteklerim.
0
die so slowly
(28.05.22)
Ufak yaşlardan beri Real Madrid hayranıyım. İngiliz kulüpleri oldum olası itici gelmiştir bana sebep bu :)
0
bigcaptain
(28.05.22)
Barcelona taraftarı olarak RM'den oldum olası nefret ederim. Kralın takımı vs gibi nedenler nefretimi artırıyor.

Liverpool'u loserpool olduğu zamanlar severdim. Klopp'u da dortmund zamanında severdim. Ama İngiltere'de de city'yi tuttuğum için son dönemlerde Liverpool'a da uyuzum.

Yine de ikisi arasında lesser evil olarak Liverpool dicem sanırım
0
nundu
(28.05.22)
Bir Mancunian ve Real Madrid sempatizanı olarak Hala Madrid. Forması daha güzel Madrid'in kajshdasd.
0
heritage
(28.05.22)
Real Madrid severim küçüklüğümden beri.

Liverpool'a da sempatim var Salah ve Klopp'dan ötürü ama hala Madrid ^^
0
chicha_v2
(28.05.22)
liverpool'u çok severim ama finalde real madrid'i tutacağım çünkü ayda 20 lira verip premier lig izlediği için kendini futbol gurusu zanneden tayfadan bıktım. bu duyuruya cevap veren arkadaşlar alınmasın bu arada sözüm meclisten dışarı, yoksa ben de epl izliyorum zaten ama kimden bahsettiğimi anlıyorsunuzdur; ekşi'de üçüncü lig maçının başlığına bile dadanıp "bu futbol değil yeaa futbol premier lig abiii" diyen, lestır şampiyon olunca dededen lestırlı olan, city'yi anasından babasından çok savunan, epl izlediği için kendini diğer futbolseverlerden farklı yerde konumlandıran ve bunu prestij nişanesi belleyen tuhaf arkadaşlardan söz ediyorum.

o yüzden liverpool kazansa üzülmem, sonuna kadar hak ettiklerini ve güzel bir camia olduklarını düşünüyorum (ki ingiltere'nin zaten belki en az ingiliz takımıdır liverpool baktığımız zaman kültürel olarak, kimlik olarak vs) ama finalde tutacağım taraf real madrid olacak açıkçası.

önceden karar veremezsen belki maç içerisinde bir fikir oluşur kafanda çünkü bazen bir taraf o kadar güzel oynuyor ki ister istemez onlara meylediyorsun tarafsız izleyici olarak ya da ne bileyim bir taraf çok pislik yapıyor, serserilik yapıyor, diyorsun ki bunlar kazanamasın.
0
der meister
(28.05.22)
(9)

İran damgalı pasaport ABD vize başvurusundan red yer mi?

d max
Soru başlıkta. 2017'de bir sırtçantalı Asya gezisinde 1,5 ay kadar İran'da bulundum, giriş-çıkış damgaları da var. Bununla başvursak ABD'den red yer miyiz? Eski pasaportları da istediği için mevcuttakini değiştirsem de bu konuda işe yaramayacak.
Soru başlıkta. 2017'de bir sırtçantalı Asya gezisinde 1,5 ay kadar İran'da bulundum, giriş-çıkış damgaları da var. Bununla başvursak ABD'den red yer miyiz? Eski pasaportları da istediği için mevcuttakini değiştirsem de bu konuda işe yaramayacak.
0
d max
(18.05.22)
@iustitia omnibus: Ou ye, çalışmadığım yerden geldi, hiç tahmin etmemişim. Bu yöntemi genelde hem İsrail hem de Arap ülkeleriyle işleri olanlar kullanır, biliyorum bunu.
0
🌸d max
(18.05.22)
Direk yasak yok ama basvuru sirasinda kesin sorarlar/irdelerler + sansiniz dusebilir.
0
cleric
(18.05.22)
Arkadaşım İranlı, cevap evet.
0
janderzel zartanyan
(18.05.22)
ben suresi dolan pasaportumun nerede oldugunu bile bilmiyorum. mevcut pasaportumla vizesiz iki ulkeye giris yaptim ve letonya vizesi aldim.

suresi dolmus eski pasaportlari soruyorlar mi cidden?
0
der meister
(18.05.22)
eski pasaportum yok, ya imha ettirdim ya da kaybettim yenisini cikarttim de.
0
cooperr
(18.05.22)
@der meister: Amerika'nın sitesinde bunu istediği yazılı. Her ülke aynı değil. Kimi eski pasaportu da isteyebiliyor. Aynı gezide Ermenistan'da da bulunmuştum, bu yüzden Azerbaycan sallantıdaydı. Neyse ki kimlik kartına geçildi.

@cooperr: Yani makul bir bahane aslında :)
0
🌸d max
(19.05.22)
Bu arada 1,5 ay yanlış nereden aklıma geldiyse. 2 hafta kalmıştım İran'da, 1,5 ay olanı bir sonraki durağım Hindistan'dı.
0
🌸d max
(19.05.22)
kaybettim demeyin. gecerliligi olan pasaportlarin kaybedilmesi buyuk sikinti yaratabiliyor.
0
65 derece
(19.05.22)
ilk pasaportun geçerlilik süresi varsa ikinci pasaport alma hakkınız olması lazım
0
kveldulv
(16.04.24)
(4)

acaba şeker hastası mıyım?

hlot
geçen gün saat 11:30'da kan verdim, glukoz 85 çıktı. enabız'da şöyle yazıyor:74 - 109 Karar Sınırları: 8-10 saatlik açlık sonrası Yetişkinler: <70 mg/dL - Hipoglisemi 100-125 mg/dL - Bozulmuş açlık glukozu ben ise 12-13 saattir açtım. acaba glukoz testi geçersiz mi sayılır, yoksa bu kadar uzun sürel
geçen gün saat 11:30'da kan verdim, glukoz 85 çıktı.

enabız'da şöyle yazıyor:

74 - 109 Karar Sınırları: 8-10 saatlik açlık sonrası Yetişkinler:
<70 mg/dL - Hipoglisemi
100-125 mg/dL - Bozulmuş açlık glukozu

ben ise 12-13 saattir açtım. acaba glukoz testi geçersiz mi sayılır, yoksa bu kadar uzun süreli açlığa göre şekerim yüksek ve dolayısıyla şeker hastası olma ihtimalim de yüksek midir?
0
hlot
(13.05.22)
tertemiz sonuç.
0
baylarbayi
(13.05.22)
25 yıllık şeker hastasıyım, bu sonuçlara göre durum gayet normal.
0
esse classic
(14.05.22)
yok yahu. benimki 120 çıktığında bile doktor "dikkat et, yoksa şeker hastası olursun" demişti. 85 sapasağlam. dikkat edin ama yine de. günümüzde beslenme öyle bir hal aldı ki bir ayda dombiliye dönüp kan şekerini 120-130'a fırlatmak işten bile değil. dikkatli beslenin, bolca hareket edin, ambalajlı üründen uzak durun, şüşko olmayın.

ben hastaneye gidemediğim için ölçtüremiyorum değerlerimi ama muhtemelen şeker hastasıyım şu an. aptal gibi geziyorum bütün gün.
0
der meister
(14.05.22)
Normal kişilerde açlık uzadıkça kan şekeri sürekli düşmez. Vücut hipoglisemi engelleyecek mekanizmalarla şekeri normal düzeyde tutmaya çalışır.
Özetle, sonucunuz gayet normal.
0
pro9it9is9
(14.05.22)
(7)

Nasıl ev arkadaşı bulunur

northern eagle
Kız arkadaşım için kendisi gibi kamu personeli kadın ev arkadaşı bulmaya çalışıyoruz ama bir türlü bulunmuyor. Aslında evi eşyalı, merkezi konumda ama bi türlü denk gelmedi.Sahibinden'e ilan vermek hariç bu konuda neler yapabiliriz? Aklıma çözüm gelmiyor.
Kız arkadaşım için kendisi gibi kamu personeli kadın ev arkadaşı bulmaya çalışıyoruz ama bir türlü bulunmuyor. Aslında evi eşyalı, merkezi konumda ama bi türlü denk gelmedi.
Sahibinden'e ilan vermek hariç bu konuda neler yapabiliriz? Aklıma çözüm gelmiyor.
0
northern eagle
(13.05.22)
Facebook grupları?
0
etna
(13.05.22)
Ekşi duyuru ilanları ve craiglist
0
alp9900
(13.05.22)
bundan 10 sene önce falan buradan bulmuştum. adam en iyi arkadaşlarımdan biri şu an. :D
0
bohr atom modeli
(13.05.22)
hangi il?
0
nickini degistiren yazar
(13.05.22)
burada ilan olusturabilirsiniz. evarkadasi.com ve net olmak uzere sanirim iki site daha vardi su an emin degilim ama ben iki kez oralardan da bulmustum. yilardir duyuru ve bu iki site isimi goruyor.
0
der meister
(13.05.22)
semtinin facebook grubu varsa oralarda çok oluyor ev arkadaşı. ama illa kamu personeli olunca biraz zor olabilir, belki tayin dönemleri daha kolay olabilir.
0
red g
(13.05.22)
benim dahil olduğum bir kadın e-mail grubu var. kariyer/iş güç/ ev konularında birbirimize soru soruyoruz. Bilgileri paylaşırsanız oradan paylaşabiliriim
0
illiyet dağı
(13.05.22)
(5)

Futbol/basketbol maç takip?

blackidom
Hiç bir zaman iyi bir futbol/basketbol izleyicisi olmadım. Ama denk gelince izlemeyi seviyorum. Yakınlarda bir iptv edindim, daha da gazım şu an.Ekşisözlük'e girince gündemde "ulan tüh bu maç varmış, yine kaçırmışım" demekten, veya instagrama girince arkadaşın anadolu efes basketbol maçına gittiğini
Hiç bir zaman iyi bir futbol/basketbol izleyicisi olmadım. Ama denk gelince izlemeyi seviyorum. Yakınlarda bir iptv edindim, daha da gazım şu an.

Ekşisözlük'e girince gündemde "ulan tüh bu maç varmış, yine kaçırmışım" demekten, veya instagrama girince arkadaşın anadolu efes basketbol maçına gittiğini ve benim kaçırdığımı görmekten bıktım.

Bu hafta hangi sahada, kanalda, hangi maçlar var, rahat bir şekilde takip edebileceğim bir websitesi var mıdır? Siz nasıl yapıyorsunuz bu işi?
0
blackidom
(12.05.22)
sporun en rekabetçi olduğu dönemler bunlar, o açıdan şanslısın. Ş.ligi finali, nba playoffları, euroleague final four, atıyorum c.tesi günü fa cup finali.

Böyle böyle ana başlıklardan bakınırsan, aa şunu izliyim dediklerine göre plan yaparsın. Haftalık spor ekranı gibi aramalardan da birsürü sonuç çıkar da onca şeyin arasında kaybolursun gibi belli şeyler belirleyip onlardan öne çıkanları izlemek daha keyifli sanki.
0
tsubasa
(13.05.22)
Maçkolik uygulamasından hallediyorum ben. Sabah açıp bakıyorum bugün hangi maçlar var diye.
Tabi sadece futbol ve basketbol için.
0
etna
(13.05.22)
mackolik +1
0
teritori
(13.05.22)
ben yıllardır bu siteden takip ederim. cuma akşama doğru siteye girip hafta sonu mümkünse buna göre plan yapmak adetimdir. alınan zevkin kalitesinden bahsedecek olursak + olarak tenis, wsbk, motogp, f1, voleybol organizasyonlarını da tavsiye ederim.

www.sporekrani.com
0
onemoremile
(13.05.22)
hocam yaklaşık 15 yıldır istisnalar dışında HER GÜN takip ettiği liglere ve maçlara hiç değilse skor/puan tablosu olarak bakan biriyim. kendi rutinimi paylaşayım.

1) flashscore.com benim baş tacım. sanırım türkçe versiyonu canliskor.com adresinde hizmet veriyor ama bazen yasaklandığı oluyor onun, o yüzden ben hep flashscore'dayım. şart değil ama hesap açıp favori lig/takımlarını seçersen onların maçlarını her zaman listenin en üstünde görürsün. maçları lig adına (alfabetik) veya başlama saatine göre sıralama opsiyonu da var.

2) ben her gün ilk iş flashscore'a girer, o gün takip ettiğim lig ve kupalardaki tüm maçları yukarıdan aşağıya tek tek seçip listeye atarım (komple lig seçme özelliği var, yani süper lig'deki tüm maçlardan haberim olsun dersen ligin yanındaki yıldıza basman yeterli, o zaman tüm maçları atar). basket, hokey, snooker vs. gezerim tek tek. kulağa çok iş gibi gelebilir ama bilgisayardan yapınca bir dakika bile sürmüyor bu iş.

3) türk kanallarından yayınlanacak maçlar için sporekrani.com iyidir, bazen sadece youtube kanalından yayınlanan antin kuntin ligleri bile paylaşıyorlar. iptv'de ise gözün s sport ve bein kanallarında olsun derim, türkiye'de yayınlanan maçların %90'ı onlarda olur.

4) bunun dışında satın aldığın iptv'de yüklüyse eğer kesinlikle arena sport ve sport klub kanallarını yakın takibe almanı öneririm. bunlar balkan kanalları ama şöyle bir durum var: adamların hem 9-10 kanalı var hem de sırbistan/hırvatistan versiyonları farklı şeyler yayınlayabiliyor... yani teorik olarak heriflerin aynı anda 20 maç yayınlama lüksü var ki ben sportklub'da izlanda ve estonya ligi maçları izledim. inanılmaz geniş bir yelpazeleri var. yayın akışlarına tvarenasport.com'dan veya "arena sport program hrvatska" yahut "arena sport program srbija" gibi google aramalarıyla ulaşabilirsin. büyük maçlar için zaten buna ihtiyaç olmaz muhtemelen, google'a maç ismi + tv yazdığında tüm dünyada hangi kanalların yayınlandığı yazar. hatta bu özellik kısmen flashscore'da da var, hepsini değil ama bazı kanalları yazıyor. iptv'den gidip o kanalı bulabilirsin.

benim bir yandan işim de olduğu için bu eylem günümün rutin bir parçası sayılır ama yine de kimse için vakit alacak, uğraştıracak bir şey değil. sabah "bugün ne varmış, nerede izlerim?" diye düşünüp gerekli bilgiyi çıkarman iki dakika ya sürer ya sürmez.

onun dışında rusya ikinci ligi mesela yandex üzerinden ücretsiz yayınlanır. rusya premier için youtube kanalında aylık 15 liraya üyelik mevcut. keza almanya üçüncü ligi maçlarını hem magenta hem de ligin youtube kanalı bazen ücretsiz verir haftada 1-2 maç olacak şekilde... merakın varsa bu tarz değişik ligler için de seçenekleri sporekrani ve iptv kanallarıyla görürsün zaten zamanla.
0
der meister
(13.05.22)
(3)

Kürek Cezası nedir

Kaleci Saçlı Forvet
Şu nedenle soruyorum okuduğum bazı eserlerde mahkumlara kazma kürekle sağı solu kazdırıp cezalandırıyorlar buna da kürek cezası diyorlar bazı eserlerde de gemilerde kürek çeken tayfalardan bahsediyorlar buna da kürek cezası diyorlar, bunun aslı nedir anlamadım yoksa ikisi de mi doğru? Teşekkür ederi
Şu nedenle soruyorum okuduğum bazı eserlerde mahkumlara kazma kürekle sağı solu kazdırıp cezalandırıyorlar buna da kürek cezası diyorlar bazı eserlerde de gemilerde kürek çeken tayfalardan bahsediyorlar buna da kürek cezası diyorlar, bunun aslı nedir anlamadım yoksa ikisi de mi doğru? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.05.22)
türkçede kürek cezası olarak geçen şeyin BİLDİĞİM KADARIYLA ingilizcede aynı şekilde karşılığı yok. hard labour diye geçiyor, ağır iş yani. rusçada ise mesela dostoyevski'nin maruz kaldığı şey katorga olarak anılıyor, o da esasında yunancada kadırga anlamına gelen kelimeden türemiş ve dolayısıyla gemideki kürek çekme işiyle muhtemelen bağlantılı ama rusçaya (ve diğer dillere) girişi kürekle sınırlı değil. biz mahkum olarak yapılan ağır işlerin hepsine kürek cezası demişiz.

bu açıdan bağlama bağlı olarak ikisi de doğru diyebiliriz sanırım çünkü gemide kürek çeken köle de gerçekten kürek cezasına çarptırılmış oluyor, sibirya'ya sürülen suçlu da... biri gemide kürek çekiyor, diğeri kazma-kürekle tren yolunun inşaatında veya buna benzer diğer ağır işlerde çalışıyor. ortak noktaları ikisinin de rızaları dışında, insani olmayan koşullarda ağır iş yapmaya zorlanmış olmaları.

başka, daha net ayrımı varsa bilmiyorum, o açıdan kesin ifade kullanmak ya da yanlış yönlendirmek istemem. benimkisi sadece soru üzerine yaptığım birkaç dakikalık araştırmanın sonucu.
0
der meister
(12.05.22)
Bu mantıkla ikisi de doğru geliyor haklısın.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(12.05.22)
bizde denizde kurek cekene forsa deniyor. O da italyanca fransizca karisik bir kelime.

Barbaros hikayelerinde cok var, adami alip gemide calistirmak cok mantikli.

Eskiden yol vergisi varmis hem de o kadar eski olay degil, cumhuriyet sonrasi bile var.
Vergiyi vermezsen yolun insaatinda calismak zorundasin.
Ama bu tarz islere kurek mahkumu dendigini hic duymadim.
Askerdede vardi bu muhabbet, cezaevinde yatmak yerine insaatlara yardim ediyorlardi.
0
divit
(12.05.22)
(11)

Ertem Şener ve ömer üründül sorusu

birmilyonunvarmi
Ertem Şener ve Ömer Üründül'ün şampiyonlar ligi maçlarını anlatmasından ve yorumlamasından memnun musunuz? Şahsen ben ikisinden de memnunum. Premier lig veya süper lig falan anlatıyor olsalardı ikisini de istemezdim ama şampiyonlar ligine her ikisi de yakışıyor.
Ertem Şener ve Ömer Üründül'ün şampiyonlar ligi maçlarını anlatmasından ve yorumlamasından memnun musunuz?

Şahsen ben ikisinden de memnunum. Premier lig veya süper lig falan anlatıyor olsalardı ikisini de istemezdim ama şampiyonlar ligine her ikisi de yakışıyor.
0
birmilyonunvarmi
(05.05.22)
bence dönemlerini tamamladı ikisi. grup maçlarında olabilirler ama yarı final, final gibi maçlarda olmalarına gerek yok. dün geceki maç özelinde ömer abiye diyecek bir şeyim yok ama ertem abi çok gereksiz bilgiler veriyor.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(05.05.22)
Hayır o tarzı sevmiyorum abartılı buluyorum, alakasız bilgiler, yersiz ses yükseltmeler, vurgular

Bu tarza ercan taner'i de ekleyebilirim cayır cayır bağırması ve kelimeleri yanlış söyleye söyleye türkiyenin en iyi spikeri dendi

Dün akşamki real - city maçını sesi tamamen kapatıp izledim
0
freebird5406_2
(05.05.22)
Nostalji olması adına birkaç maç Ertem Şener iyiydi ama fazlası baymaya başladı. Gereksiz bilgiler onun tarzı, ona lafım yok ama saçmalıyor bazen. "Evrenin en iyi forveti", "Ancelotti'nin çocuk adamı", "Jr. demek çocuk demek" falan gibi onlarca saçmalığı var son maçlarda. Ömer Üründül zaten toplasan 15-20 cümle kuruyor. Onun varlığı olumsuz etkilemiyor beni. Hatta ben seviyorum.
0
himmet dayi
(05.05.22)
Ömer üründül-erman yaşar ikilisi bence en iyi çözüm. İşin klasik yorumculuk kısmı da oluyor, modern anlatımı da. Ertem Şener takla atmayı yeni öğrenen 5 yaşındaki velet gibi her fırsatta takla atmaya çalışıyor, bayıyor.
0
Bruce
(05.05.22)
Yok abi sevmiyorum, rahatsız ediyor beni.

Ssport'ta maç izliyorum oradaki sunucular da gayet heyecanlı anlatıyor ama rahatsız etmiyor. Çünkü aptal saptal benzetmeler, gereksiz yükselmeler, taraflardan birinin 20 yıllık taraftarı gibi anlatmıyorlar.

Dün bir ara hangi takım ne tarafta onu karıştırdı adam, üründül ise etkisiz eleman yıllardır. Bir analiz yok, seyircinin görmediği bilmediği bir yorum yok arada sunucu asist yapınca evet aynen diyor ve susuyor.

Açın büyük yabancı spor kanallarını bir iki maç izleyin görün nasıl anlatılıyor, nasıl yorumculuk yapılıyor. Şifresiz dahi olsa oralardan izliyorum artık şahsen.
0
chicha_v2
(05.05.22)
90 dakika boyunca saçmalıyorlar sadece.
0
bebekbebesi
(05.05.22)
ömer üründül ne kadar düz bir yorumcu olsa da kendisini severim. düz yorumlamak ve doğru yorumlamak da esasen bir meziyet. insanlar basite alsalar da olması gerektiği gibi yorumladığını düşünüyorum. severim kendisini. ertem şener ise müthiş bir sese, diksiyona ve heyecana sahip ama gereksiz bilgilerle çok kafa ütülüyor, çok abartıyor ve bazı kurum, kuruluşlara hatta bazı şahıslara çok fazla övgüler diziyor. "dünyanın en büyüğü mü bilmiyorum ama çok büyük çoookk." diyor benzema için. 10 dakika sonra "evrenin en büyük golcüsü" diyor. "benzema'nın yaptığı asisti sanırım bir tek ibrahimoviç yapabilir" diyor. yapabilecek yüzlerce forvet vardır. ne gerek var bu kadar abartıya, rahatsız ediyor.
0
burty
(05.05.22)
ertem şener sosyal medyada biraz ilgi ve sempati görünce (geri dönüşüyle ilgili) çok cıvıdı, çocuklaştı. bilinçli olarak maçın önüne geçmeye, konuşulmaya çalışıyor. fark ettiyseniz yayın sırasında sesi sürekli kısılıyor veya çatallaşıyor artık. bu adam bu işi bilmiyor değil. heyecanı çok iyi yansıttığı belki yüzlerce maç izledik ağzından. o zaman katlanabiliyordum ama şu an inanılmaz itici buluyorum. eskisi gibi arada saçmasapan bilgiler veren, maçın önüne geçmeden eğlence katan birisi olacaksa tamam ama böyle 7/24 bağırıp şov yapması iğrenç. böyle şeyler söyleyenlere hep abartmayın derdim de dün gerçekten sesi kısarak izledim maçı. asla susmuyor, bağırıp duruyor, aklına bi' şey geliyor mesela "kralın tacı" diye sürekli onu tekrarlamaya başlıyor vs...

ömer üründül dedeyi severim. spor yorumcusu için yeterli olduğunu düşünmüyorum, onun yerine s sport'un ya da eurosport'un filan canavar gibi genç çocuklarını tercih ederim açıkçası ama varlığından rahatsız değilim. dünkü yayında bence zaten onun varlığından rahatsız olmak mümkün dahi değildi çünkü ertem konuşturmadı adamı.
0
der meister
(05.05.22)
ikisini de itici buluyorum. Hele ertem i. Yok karısının bilmem nesi, ailesinin kaçıncı çocuğu. Bize ne bunlardan? Bilgi vermek istiyosa işte şu takımda şu kadar yıl, şu kadar td ile çalıştı falan gibi şeyler söylesin söylüyorsa da. Üründül ne zaman alınacak tv den?

Dünkü yayını sesi mute ederek izledik.
0
baldan kaymak
(05.05.22)
Ömer Üründül'e karşı bir antipatim yok ancak Ertem Şener'i mümkünse bir daha hiçbir maçta mikrofon başında görmek istemiyorum. Maçtan aldığım keyfi çok ciddi anlamda etkiliyor. Dün akşamki maçı izlerken aşırı öfkelendim. Gündem olma adına biraz da kasten yaptığını düşünüyorum.
0
ultranil07
(05.05.22)
köy kahvesi dayı muabbetiyle aynı muabbet. zaten acunda 1 maçı premier lig spikerlerine bir maçı da ertem şener ömer üründül gibi boş beleşlere anlattırıyor. ömer üründül m. city için geçen hafta bunlar deplasmanda kazanmıştı galiba diyor. olaya o kadar hakim. sesi kısıp izledim.
0
mikahakkinen
(05.05.22)
(11)

ağlamaktan helak eden filmler

black holes in the sky
tür fark etmez.
tür fark etmez.
0
black holes in the sky
(03.05.22)
beni kopekli filmler daha cok aglatmisti. mesela:
Hachi: A Dog's Tale
Marley & Me
Eight Below
A Dog's Purpose
0
ermanen
(03.05.22)
diger aglatabilecek filmler:
the green mile
mar adentro
my sister's keeper
manchester by the sea
dancer in the dark
big fish
about time
50/50
a monster calls
0
ermanen
(03.05.22)
"the mist", korku/gerilim filmi ve pek acikli bir film degil ama sonu adama koyabilir. en surpriz sonlu filmlerin basina da oynuyor. bonus olarak ekliyorum.
0
ermanen
(03.05.22)
acikli anime filmler:
a silent voice
grave of the fireflies
i want to eat your pancreas
5 centimetres per second
wolf children
your name
0
ermanen
(03.05.22)
mar adentro için +1 demeye geldim. özellikle sağlığını ve mobilitesini kaybetme konusunda ciddi anksiyete yaşayan, bu konuda bazı sağlık sorunları da olan birisi olarak izlediğim en ağır filmlerden biriydi. koskoca adamım, aynen söylediğiniz şekilde ağlamaktan helak olmuştum.

savaş filmlerine ilginiz varsa ikinci olarak idi i smotri'yi önerebilirim. bu da izlediğim en ağır, en gerçekçi, en vurucu savaş filmi olabilir. insanı kalbini ateşe atmışlar gibi yapıyor.

üçüncü olarak aslında tam helak olmalık değil ama klass geldi aklıma. estonya yapımı olan. esasında lise öğrencilerinin zorbalığı konulu bir film, ağlatır mı bilmiyorum ama o da çok rahatsız edici ve ağırdır, ben ma ei sure çalmaya başladığında ağlarsınız diye düşünüyorum.
0
der meister
(03.05.22)
aglatabilecek turk filmleri:
canim kardesim
incir receli
babam ve oglum
ucurtmayi vurmasinlar
7. koğuştaki mucize
beyaz melek
0
ermanen
(03.05.22)
grave of the fireflies +1
0
phoarbix
(03.05.22)
Dancer in the dark
0
old possum
(03.05.22)
7.koğuştaki mucize
0
karayel
(03.05.22)
Hatchi
Sophie's Choice
The Notebook
0
congratulationsyouwon
(04.05.22)
The Broken Circle Breakdown
Manchester by the sea
Grave of the fireflies
Lilya 4ever
Quo Vadis, Aida?
Turtles can fly
0
shakespearesmother
(04.05.22)
(15)

nemrut dagine giden var mi

aydonno
guneydogu turundayim turle geziyoruz. gece ucte nemrut dagina gidilcekmis, gunesin dogusu izlencekmis. gece kalkmaya useniyorim ertesi gun devam ediyor uykusuz kalicam bir, yurume yolu varmis epey yarim saat daga tirmancakmisiz baya. gitmemeyi dusunuyorum ama giden var mi deger mi sizce
guneydogu turundayim turle geziyoruz. gece ucte nemrut dagina gidilcekmis, gunesin dogusu izlencekmis. gece kalkmaya useniyorim ertesi gun devam ediyor uykusuz kalicam bir, yurume yolu varmis epey yarim saat daga tirmancakmisiz baya. gitmemeyi dusunuyorum ama giden var mi deger mi sizce
0
aydonno
(02.05.22)
Bir daha ne zaman böyle bir fırsatı yakalayacaksınız? Bence muhakkak gidin. Hep uyuyabilirsiniz ama hep böyle bir manzaraya şahit olmazsınız.
0
helena
(02.05.22)
oraya kadar gidip de nemruta çıkmayanı allah bildiği gibi yapsın. bir gün uykusuz kalıverin ne olacak yani, öyle bir deneyimi, ortamı bir daha ne zaman yaşayacaksınız.

4 kere çıktım, hatta bir tanesinde ayağım sakattı, bir tanesinde de bütün gün gezip gece hiç uyumadan çıkıp ertesi günü gene bütün gün gezmiştik. gene olsa gene çıkarım.

sıkı giyinin, çok soğuk oluyor. yanınıza enerji verecek atıştırmalık bir şeyler alın.

edit: şunu da eklemek lazım, orası da millet bahçesi yapılıp her yere beton dökülmeden görmek için son şansınız olabilir.
0
halanne
(02.05.22)
Gitmedim ama gidecegim gunu bekliyorum, oraya kadar gitmisken kacirmayin derim.
0
(02.05.22)
Böyle bir bağlamda gitmeme düşüncesi bile ürkütücü.
0
but that was just a dream
(02.05.22)
Tek bir şey soylicem; git
0
abuzer
(02.05.22)
kesinlikle git, oraya kadar gitmisken bunu yapmamak olmaz cidden. yorulursun, zor olur filan ama o aksam veya ertesi gun telafi edebilecegin bir sey. bu sansi ise belki bir daha hic bulamazsin.
0
der meister
(02.05.22)
Ben gittim. Gitmeden önce de merak ediyordum ama gerçekten çok yorucu. Meraklısı için muazzam bir yer mutlaka. Değmez demek doğru değil ancak akrabalar gezdirmek için hususi götürmeseler bu kadar yorucu olduğunu bile bile gideceğim bir yer değildi. Yörede, "oraya bir kere çıkan eşek, iki kere çıkan eşekoğlu eşek" diyorlar. Zevkinize kalmış.
0
nihayet
(02.05.22)
Bu arada heykellerin dibine kadar çıkan patika gibi asfaltsız bir yol da var. Bahsedilen yolu yürümenize gerek kalmıyor. Ama herkesin bildiği bir yol değil. Toros'uyla o yoldan çıkıp gelenler de vardı. Biz oradan gelmedik pek tabi. İndikten sonra tepeye epey yol yürümüştük.
0
nihayet
(02.05.22)
imgyukle.com

bu gün doğumu izlenir.
sıkı giyin.
mumkunse çanta yük alma, ufak termosun varsa çay, kahve doldur.
için ısınır
0
mr sua
(02.05.22)
git ama çok katlı giyin.

orada ley düğümü var ;) senin için bir anlamı varsa.

geç kalmadıysan umarım gitmişsindir.
0
janderzel zartanyan
(02.05.22)
Malatya 'dan mı gideceksiniz Adıyaman'dan mı?
Adıyaman tarafının yolları nispeten daha iyi. Ama Malatya tarafı taş çok, yol yok ve daha dik.
0
etna
(02.05.22)
güneydoğu turunda nemrut dağına çıkıp, ertesi gün örneğin diyarbakır şehir gezisine katılmayın, otelde uyuyun, daha mantıklı. hayatımda yaptığım en güzel şeylerden biriydi. yanımda engelli biri vardı, pıtır pıtır çıktı. güneydoğu gezisinin tek güzel yanı olabilir.

bir de, seneler sonra bile kime güneydoğu gezinizden bahsetseniz nemrut dağını soracak. "oraya gitmedim yaa"yı defalarca söylemek zorunda kalacaksınız. gideyim mi diye sorduğunuza göre yaşınız çok genç. yatırım tavsiyesidir, gidin. giderken de kalın giyinin. kalın giyindikten sonra ekstra kalın bir şeyler daha giyinin. sonra bir kalın şey daha alın yanınıza. fena soğuk olur.
0
lovemyself
(02.05.22)
tesekkurler cevaplar icin kismetse gidicem. eksiduyuru tek yurek oldu resmen nemrut icin :)
0
🌸aydonno
(02.05.22)
Nemrut'ta gun batimi:
imgur.com
0
ermanen
(02.05.22)
Kesinlikle git. Çok az yürüyecekseniz onun haricinde araba yolu güzel. Çok sağlam giyinin eğer güneşin doğuşu içinse.
0
piotr
(03.05.22)
(5)

Kutlama denince akla tatlı gelmesi

naksidil
Neden bir şeyler kutlanacağı zaman direkt akla tatlı yiyecekler ve içecekler geliyor? Ve ikramlar o yönde oluyor? Bol kalorili, yağlı, kızartılmış ve de tatlı şeyler. Genel olarak insanlar şişman, kolesterol veya şeker hastalıkları var ama bunlar hep önlerine çıkıyor. Kafa yapısının değişip kutlama,
Neden bir şeyler kutlanacağı zaman direkt akla tatlı yiyecekler ve içecekler geliyor? Ve ikramlar o yönde oluyor? Bol kalorili, yağlı, kızartılmış ve de tatlı şeyler. Genel olarak insanlar şişman, kolesterol veya şeker hastalıkları var ama bunlar hep önlerine çıkıyor. Kafa yapısının değişip kutlama, tören, düğün, kokteyl gibi etkinliklerde daha sağlıklı atıştırmalılar ve içeceklerin olması geremiyor mu sizce? Tek alternatif havuç/salatalık, soda.

Bu tatlıyla kutlama kültürü nasıl oluşmuş merak ediyorum. Bilenler aydınlatırsa çok sevinirim.
0
naksidil
(28.04.22)
Sağlıklı olması gerekmiyor. Kutlama demek kafayı rahatlatmak, boşa almak, eğlenmek demek. Tatlı da insanın mutluluk hormonu salgılamasını sağladığına göre amaca hizmet ediyor ve her zaman yenmeyen ve genelin sevdiği bi item olduğundan da insanlar seviyor. En mutlu anlarda da sağlıklı olmayı, havuç kemirmeyi gerektirecek bi durum yok bence :(
0
mg3929
(28.04.22)
Bir şey kutlarken mutlu eden yiyecekler yerine yağsız pişmiş tavuk göğsü ve sebze mi yiyelim? Doğum günümüzde kremalı pasta yerine keçi boynuzu unlu granola mı yiyelim? :(
@mg3929 +1
0
kobuzchu kiz
(28.04.22)
Çünkü mutlu ediyor, enerji veriyor, ve tatlı işte :)
0
John Bloor
(28.04.22)
evrimsel olarak yüksek kalorili ve şekerli gıdaları seviyoruz. açıklaması sanırım vakt-i zamanında ortalıkta uga buga diye gezen dedelerimizin besine erişimde zorluk yaşaması şeklindeydi. yani iki parça et için üç gün hayvan kovalayıp canını tehlikeye atması gereken adam kalori ve enerji olarak patlama yaptıran bir şey görünce (şeker) seviyor bunu. genetik olarak kodlanmış beynimizde. zaten tatlı yiyince mutlu olmanın sebebi de bu sanırım, kimyasal olarak bizim cihazımız şekeri görünce ahey ahey diye halaya duracak biçimde dizayn edilmiş. daha doğrusu şeker verirsen ona uygun reseptörlerini çalıştıracak becerisi var.

bu durum belki yüzbinlerce yıl sorun olmamış çünkü insanoğlu hem çok ciddi fiziksel efor sarf etmesi gereken zamanlar yaşamış hem de şimdiki kadar bol besine erişimi yokmuş... haliyle zamanında at gibi kesme şeker kemirsen bile muhtemelen şimdiye kıyasla daha az sağlık sorunu yaşardın çünkü bu kalorinin vereceği zararı kısıtlama yöntemin vardı. şu an ise istemediğin kadar yiyeceğe (ve hormonlusuna, şekerlisine, zararlısına) erişimin var. haliyle karbonhidrat temelli besinlerin etkisi çok daha ağır ve yıkıcı oluyor.

insanın kendi sağlığı için yağlı, bol kalorili, tatlı şeylerden uzaklaşması fikrine çok büyük saygım var ama böyle yaşıyor olsam dahi gittiğim kutlamada önüme salatalık koysalar gülerdim. adı üstünde kutlama, her gün yapılmıyor ki. yemeyen yine yemesin ama bu tip durumlarda tatlının bulunması sorun değil bence. kaldı ki diyabet gibi bir sağlık sorunu yoksa kimse ayda bir dilim pasta yedi, kutlamada bir bardak kola içti diye sağlığından olmaz.

kısacası tatlı, şekerli, bol kalorili şeyi sevmek insanoğlunun genetiğinde var ama vücudumuzun dizaynıyla bugün bizim onu kullanma tarzımız çok farklı. zamanında bünye, "bu aç kaldı diye ölmesin şimdi, gitsin avlansın" deyip açken daha çok enerji üretmeye başlamış örneğin. şimdi de öyle ama biz hiç aç kalmıyoruz, ayı gibi yiyoruz. elinde mızrakla gezen adam daldan iki meyve koparınca mutluluktan çıldırıyordu belki, biz gidip diyabet oluyoruz. niye? onun kadar hareket etmiyoruz, ondan ÇOK DAHA FAZLA şeker ve tahıl tüketiyoruz, şekere ona kıyasla çok daha fazla bağımlıyız.

sorun bunları kutlamada yemek değil, standart diyetin parçası bellemek. "nasılsa çayı şekersiz içiyorum" deyip günde üç ekmek yiyen, mısır gevreğinin ciddi ciddi sağlıklı ve iyi bir öğün olduğunu düşünen (kalorisi çok değilmiş diye) o kadar insan var ki...
0
der meister
(28.04.22)
Der meister +1

Buna binaen bir kitap önerisinde bulunayım, bu gibi evrimsel olarak genetiğimize kodlanmış şeyleri anlatan akıcı bir kitap. Yazarını hatırlamıyorum. Yılanlar, Gündoğumları, Shakespeare - Metis Yayınları
0
invictae
(28.04.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.