IGO var.

valla ücretsiz yok sanırım. IGO filan ücretsiz değil korsan. Korsan istersen bi milyon tane var.


Bunun yanında Google Maps'in cache olayını kullanırsan datayı önceden alıp belli bir bölgeyi hafıza alabiliyor böylece dışardayken data harcamıyor. (nerdeyse tüm istanbulu mesela alabiliyor)

(bkz: locus free)

edit: sanki basliginda birisi anlatmisti diye hatirliyordum ama yokmus. google mapsdeki verileri alarak offline kullanimi sagliyor. tum layerlari istenilen aralikta alma imkani var. biraz karisik bir program ama nasil yapildigini anlatan cokca sey bulunabilir.

neyden çekiniyor tam olarak. telefonu kapattırsın çıksın gitsin, ev sahibi davayla falan mı uğraşacak

evin kirası 750 lira. ev sahibi "öyle istediğin zaman çıkamazsın" falan demiş. ihtarname olmadan çıkarsak dava açıp kalan kirayı isteme durumu var, baya da bir para tutuyor, ondan korkuyoruz.

@krem peynir, çok teşekkür ederim. evden mecburen çıkacak, diğer kız ile çok sorun yaşıyorlar şu anda gerçekten. olmazsa mecburen dekontların peşine düşeceğiz demek ki.

@salomee, ankaradayız.

1- sözleşmede iki tarafın imzası yok sadece kötü kızın (ev arkadaşı) imzası varsa alsın eşylaarını çıksın gitsin. Bir halt yapamazlar.

2- Sözleşmede iki tarafın imzası birden varsa nasıl olur tam bir fikrim yok.

3- Sözleşmede sadece iyi kızn (kız arkadaşın) imzası varsa sözleşmede bir madde var sanırım 30 gün önceden ihbar ile ancak çıkılabilir gibi, siz bunu yapıp çıkarsanız bile mahkeme açılması filan hiç bir sonuç alınmaz.

4- Kira kontratını saklayan kızı gidip dövün tehdit edin filan. Ne demek yahu bu, gizli günlüğü mü kızın saklıyor. Ne iğrenç insanlar var ya.

5- Kiracıyı koruyan yasalar çoğunlukta evden çıkarken zaten depozito filan almanız zor gözüküyor borç takarak çıkın ev sabihi ödemek için kıvransın dursun. (Ev sabihi olarak başımıza geldi depozito ancak fatura borçlarına yetti evin içine edilmesinin masrafını bi de cebimizden ödedik)

@darknum, şimdi öğrendim, diğer kız kefil olarak imza atmış. bu iyi bir şey zannımca.

Bir tek ben mi anlamadim, yoksa burada bir celiski mi var?
Ev arkadasi evi bosaltmak istemis diyorsunuz. Ama ayni ev arkadasi kira kontratini da saklamis diyorsunuz??? Ev arkadasi kira kontratini neden sakliyor cikmak istiyorsa o da??

eğer kontratta kız arkadaşınızın ismi cismi yazmıyorsa bir bok olmaz. ama telefon bağlatmak için muhtardan ikametgah almış mı peki?

mason mu bilmem de sauron olma ihtimali var gibi.

kendisi assasinleri yöneten aşağılık bir templar.

adam ölmüş yahu , ayıptır neden aşağılık olsun .. adam millete yaşarken cenneti yaşatıyomuş daha ne yapsın ..

alakayı anlayamadım..

o kule alamut dağını / kalesini göz ise tepesindeki kaledeki sabbahı temsil ediyor.

mason ne alaka?

illuminati olur ancak :)

@even i say faith no more, bundan dolayı sanırım
bugenkdiarmuid.files.wordpress.com

ne alaka anlamadım ki adam zaten kudüste tapınakçıların ebesini ağlatıyor.hasan sabbah tek başına tanrı olmak istiyordu alakası yok.o resimde dağın yaşlısından esinlenirek yapılmış olabilir

yahudi mason illuminati ve ayrıca da tapınak şövalyesi, adnan oktar'ın da 4. göbekten dedesi.

her iki kişiden birisi mason zaten. ben mason olmadığıma göre hasan sabbah masondur.

garanti işi yalan olur, aldığınız yere götürmeniz gerekir büyük ihtimalle.
alın gitsin ps3, daha çok var ps4 ün çıkmasına.
320 gb almanın bir esprisi yok aslında, hele kırdırmayacaksanız hiç gerek yok. filmlerinizi harici diskten veya flash bellekten izlersiniz. gerçi 30 euroymuş fark, para da değil aslında :)

neyini beklicen la ps4 ün durduğun hata param olsa bi tane de bana alsın derdim mamafih hiç yok kuzum :(

120 gb slim kasa ps3 kullancısıyım. İçinde müzik&film var haricinde psn den indirdiğim Fifa 12 ve Battlefield 3 var daha da 30 Gb boş yer var. ayrıca kesinlikle orjinal oyun kullan. Korsan kullanacaksan ps2 de işini görür. Ama online oyun keyfi çok başka. Ayrıca ps4 en erken 2013ün sonunda falan çıkar.

film ve müzik için laptop var, zaten 320 gb harici hard diskim de var tüm filmlerim orada. 160 gb'lik ps3 yeter sanki bana öyle geliyor. peki bu orjinal aldığımız oyunları kaydedemiyor muyuz ps3e? alsak kaydedip değiştirsek.

not; en son ps 9002 modelleri vardı (gri kasa) onu kullandım, ps cahiliyim biraz.

Hayır kaydedemiyorsunuz. Ben tak çıkart yapmaya üşendiğim için ps3 te tutuyorum bazı filmlerimi. PSN store üzerinden oyun alırsanız sisteminizde kayıtlı durur,öteki türlü tak çalıştır yapıp oyunla işiniz bittiğinde satma veya takas yoluyla değiştirebilirsiniz.

edit: Sony uluslararası garanti veriyor olması lazım. detaylı bilgiyi sony eurasia dan alabilirsiniz telefon ile arayıp.

kur çevirmeyle uğraşmadım ama 680 tl sadece aletin kendisi için son derece ortalama türkiye fiyatı ve garanti problemi yaşamanız olası (sony'nin garanti politikası nedir bilmiyorum)

700 liraya yanında oyunla paket halinde veya move ile vs işte çeşitli kombinasyonlarda etrafta bulabilirsiniz. her dakika kampanya yapıyorlar.

bugun bilgisayarcı bir arkadasım garantili bir parti gelcek 550 ye satcam dedi.sanırım 160gb olacak slim kasa.isterseniz bağlantı kurdurayım.mecidiyeköyde bilgisayarcı bu arkadasım.

eğer almanyadan alınırsa parayı abime kitleme durumu var, eğer türkiyeden alırsam her türlü bana kaçar.

etkilemez.
cookie'deki anahtar malzeme terayağı ve onu koyuş şekli.

sıvıyağla yapacaktım yaa :/

kesinlikle tereyağı.

cookie ile kurabiyenin farki nedir?

*hayir, sizi alcak vatan hainleri anadilinizi neden konusmuyorsunuz diye yargilamak amacli sormuyorum, ciddiyim

bi de cookie diyince böyle baya ince dümzdüz bir şey gelirken kurabiye deyince daha kabaruk bir şey geliyor gözüme.

dealextreme satıyor o tarz şeyleri.

tavsiye etmiyorum taşınılabilitesi pek iyi değil tek pil ile şarj üniteleri var onlar daha işlevsel

ısınma sorunu hiç duymadım ama bu uydu alıcılı değil. dijital karasal ve kablo için alıcısı var.

o takılan parça da modül olsa gerek. teledünya'nın kartı için conax modüller var.

aynı televizyonun 5800'ü var bende. 1600 tl ye almıştım. 3d dışında her özelliği var. dahili uydusu yok.

Bunun uydusu olmadığını biliyorum ısınma problemi var ise uydusuz alacağım yani bunu almayı planlıyorum.

@santiago memnun musun aletten?

taktığım usb deki filmlerin hepsini okudu. mkv, div, avi vb... fotoğrafları gösterdi. müzikleri çaldı. görüntü kalitesi bence iyi. üst düzey kaliteden anlamam. dogville filmini cam gibi izledim. çok hoşuma gitti. ayrıca internete bağlanıp sürüm yükseltmesi gibi birşey yapılıyor sanırım. ethernet kablosunu taktım interneti tanıdı ama gezilmiyor sanırım sadece sürüm yükseltmesi gibi birşey.

bence bir televizyon alacaksan sadece televizyon olsun. içinde uydu alıcısı filan ile uğraşma. pratik düşün televizyon sağlam ama uydu alıcı bozuldu ne olacak şimdi koca televizyonu servise mi götüereceksin.

ikinci olarak eğer teknik olarak detaylı bilginy yoksa yerinde incelemeden alma.

www.gold.com.tr

bundan var bizde. ethernet girişi dlna ve güncelleme için kullanılıyor. açamadığı format yok sanırım. dvb-c tuner'i var ama dvb-s yok yani teledünya için modül almak yeterli ama uydu yayını için içinde düzenek yok.

buna karşılık dvb-c tuner en ufak bir ısınma etkisi yapmıyor. (yapı olarak çok çok büyük bir farkı yok bildiğim kadarıyla)

acıbadem vakıfbank şubesine yatırıp, yürüyerek hasanpaşa iettye gidebilirsin.

not: ziraat olmasın o?

sonrasında dolandırıcılık vs tarzı haberler çıkmıştı hakkında, tam da net hatırlamıyorum haberlerde gazetelerde filan çıkmıştı.

adam adnan hocanın yancısı olarak devam ediyor hayatına.(bkz: estağfurullah hocam emredin inşallah)

gen haritası çalışmaları için amerika'ya satıldı gibi birtakım şeyler yazılmıştı bundan 3-4 sene önce bazı gazetelerde. söylenti olarak kaldı sanırım.

dolandırıcının önde gideniydi. insanların iyi niyetini suistimal etti. yatacak yeri yok o adamın.

kindle

limangoda bir kampanya var, belki üçüncü bir markaya yönlendirebilir sizi:

Reeder2 6" Dokunmatik Ekran & Wi-Fi Bağlantılı E-Kitap Okuyucu 549,00 TL (Piyasada tavsiye edilen KDV dahil satış fiyatı) yerine 319,00 TL (KDV dahil satış fiyatı)

evet o ürünü de biliyorum. aynı firmanın tabletini (reedpad) kullanıyorum. lakin kindle ya da nook'u 230-250 TL civarı alabiliyorken reeder'a 320 TL vermek pek mantıklı gelmiyor bana.

yeni fiyatları ile kindle çok çok öne geçti ama eski klavyeli kindle ile düz bir pdf'i attığımda (astm b-864M tam olarak) zoom vs yapmadan adam gibi göstermedi. zoom olayını da beceremedi. abime göre bir calibre'den geçirip atsma düzgün olurmuş.

bi de sözlükte yazıyor ben daha kendi kindle'ımı elime alamadım ama epub 'ları kindle açmıyormuş çevirmen gerekiyor. (idefixe epub satıyor)

Gecen ayni soruyu soruyoken kindle sahibi arkadasim nooka bakma bile dedi. Sonuc: ipad aldim ondan yaziyorum.

kindle rocks

birileri nook al desin diye açtım duyuruyu herkes kindle diyor :( peki neden kindle, neden nook değil?

çünkü kindle bu piyasanın kralı da o yüzden. en basitinden fiyat performans bakımından üstüne alet yok. ha performansı da çatır çatır yani.

Kindle touch alayım o zaman.

izmir'de koçtaş varsa orada olabilir. ben koçtaşta gördüm bundan.

Ne tür oyunlar oynarsın aslında bu daha önemli. Mesela online oyun oynamaya çok büyük önem verir misin ? Yoksa tek başıma arada sırada arkadaşlarla pes atar bir fps biraz rpg tarzı oyunlar mı oynarım diyorsun. Mesela PS3 çok çok çok başarılı exclusive oyunları var. Aynı şekilde Xboxta şahsına münhasır oyunlara sahip ama sayısal açıdan ps3 daha önde. Fakat hem online oyun hem de alışveriş ıvır zıvır tarzı konularda xbox bir kaç adım daha önde gibi.

kumanda (controller), kinect, fw olayı falan derken xbox derim ben. 4 senedir falan kullanıyorum pek memnunum şahsen

peki fiyat-performans yönünden hangisi daha önce gelir birde merak ettiğim şey xboxta ps3 gibi kırıldı mı?

xbox kırılalı çok oldu.-

konsol la oyunla işi olmayan biri olarak bluray varken xbox düşünmem bile.

ben oyun ve gamepad durumundan dolayi xbox 360 derim ki herkesede söylerim ama şöyle bir yazı gördüm.
sevgilin varsa wii
çok online arkadaşın varsa xbox
yalnızsan ps3

exodia olayı muhteşem özetlemişsin.

kesinlikle doğru söylemiş. oyun konusunda senaryo seven benim için ps3 ve exclusiveleri bir numara.

xbox controller'ının artısını da bir türlü çözemedim ama vardır milletin bir bildiği diyorum.

wii ise şu an için ölü yatırım. alınmaz.

merak edip baktım ama video input için bir sistem yokmuş ve sdk 'da da geliştirmeye yönelik bir şey yokmuş.

forums.creativecow.net

android olsa kesin birileri bir hack vs yapıp bu işi görürlerdi ama jailbreaksiz vssiz bir ipad için sanırım imkansız.

hali hazirda gingerbread destekleyenlerin hepsinde olacak diye biliyorum..

edit: Director of Android operating system User Experience Matias Duarte told Engadget that : "Currently in the process for releasing Ice Cream Sandwich for Nexus S. Theoretically it should work for any 2.3 device."

bir de böyle bir şey var:

(git: 312546)

samsung galaxy s ve s2 için çıkacak sanırım. zira s zaten nexus s ile aynı seviyede bir telefon.

xda-developers'da belki bir liste yayınlanır.

Sahibinden de cafesini kapatıp malzemelerini satanlardan alabilirsin. Onun haricinde kafanda bir sayı belirleyip gördüğün duyduğun her firmayı arayıp fiyat da sorabilirsin. Toplu alımlarda indirim yaparlar. Mekanı bilmediğim için tv yorumu yapamam. Sadece HD olması gerektiğini söyleyebilirim. Toplu satanlardan önce firmalardan fiyat almanı öneririm. Fiyat farkına göre düşünülebilir. Ayrıca nacizane bir önerim birden PC'den PS'ye geçme. Dükkanın yarısını boşaltıp PS koy mesela. Böylece hem direk büyük riske girmemiş olursun hem de yenisini almaya ihtiyaç duyduğun zaman eline para geçmiş olur.

onexey-önerilerin için teşekkürler. pc den ps ye birden geçmem gerekiyor. ya da ayrı bir dükkan açmam gerekiyor. balıkesir de belediye aynı dükkanda ikisine birden izin vermiyor.

ps için ozel bişi yok, garantili alman sneın ıcın ıyı olur. arızı seylerde sıkıntın olmaz pek.

tv için 82 ekrandan buyuk 1080p tv secmen ıyı olur. ha ayrıca daha buyuk bi iki tv(155 ekran fln] ayrıca koyup private room bişiler olaiblir.

fazladan kol bulundur, makına adediX2 den fazla. kimi oyunlarda 4-5-6 oynanabiliyor.

oyunlar için;

ya orjınal alcan, ya shopto fln gibi yerlerden ıstıcen ama adetli isteyınce sıkıntı cıkıyor.

ya da makıneleri fwd etcen, yenı oyunlar ıcın beklıcenfln.

ps3leri tv'nin altında plastik bir kilitli kutu filan içinde saklamanı tavsiye ederim. benim gördüğüm örnekler bu şekildeydi. çoluk çocuk bozar, hırsız çalar. o yüzden mantıklı.

bunun dışında kafe için hd ready eski tip tvleri ucuza rahatça kapatabilirsiniz, kimse size en iyisi değil bu diye gelip kafa ütülemez (ütüleyecek adam gider evinde takılır)

iki tane güzel full hd, yanına da 6 tane kol alın, koyun bir köşeye ilk olarak bence

evet doğrudur.

hiçbir avrupa birliği ülkesi vatandaşı türkiye'ye giriş çıkışta sorun yaşamaz, merak etmeyin...

arka bahçesine hoşgelecek işte 15 € aynı bizim azerbaycana gidişimiz gibi havaalanında bi pul :)

dolmuş ya da toplu taşıma kullan? ya da taksi?

geç çıkacağımdan otopark iyi olur, otopark şart.

ille de arabayla gideceğim diyorsan, kazancı yokuşundan aşağıya iner gibi yapıp sağdaki başkurt sokağa gir, oranın sonundan cihangire doğru çık, tur at. bulabilirsin belki sokaklarda yer. ancak bayramdan dolayı her yer dolu olabilir. bol şans.

tüyap fiyat olarak daha uygun olabilir.

Dolapdere'den Taksim'e çıkarken (yedikuyular cad.) virajı çıkar çıkmaz sağdan (Nizamiye caddesi) girin. Sol tarafınızda katlı otopark var. Otoparkın önünde ya da az ilerisinde boş yerler oluyor.

Şişli tarafınfan ya da İtü'nün oradan geliyorsanız Sırp Agop hastanesi'nin önünden rampa aşağı inerken sağa viraja doğru inmeden soldan giriyorsunuz.

Yalnız camı patlatabilirler, patlatmaya da bilirler. Taksim'de otoparka bırakmıyorsanız arabanızı şansınıza güveneceksiniz zaten.

50 ml Vodka
20 ml Coffee liqueur
30 ml fresh cream

wikinin yalancısıyım.

arkadaşlar likör olsa canına okurum zatende likörüm yok. ben yalniz kahve ile ona yakın bir lezzet tutturmanın derdindeyim :) teşekkürler yinede.

daha once hareyle falan denedim yapmayi ama pek olmuyor. en guzeli kahlua alip yapmak o da pahali tabi. ben kafama gore kahlua vodka karistirip ustune sut ekliyordum. ustundeki kopuk icinde sutu eklemeden once soyle kucuk pet sisede calkalarsan nispeten ise yarar.

edit: tahminim o 3'uyle o tadi tutturmak zor. yaparsan buraya da yaz :)

arkadaşlar yaptığım kokteyli buraya yazayım, tamamen 6.hislerim ile yaptım. 1xvotka 2xsüt bir tatlı kaşığı kahve biraz kakao ve hafif pekmez döküp shakerda salladım. evet pekmez. ve güzel bir tat yakaladığımı tarihe düşebilirim. yada şuan hayvanlığımın doruk noktasındayım. bilemedim.

edit: köpük kısmını atlattıktan sonra bayıyor. tavsiye etmiyorum.

www.uzmantv.com

kendi tarifim :

1 ölçek absolute vanilla
1 ölçek kahlua
2 ölçek günlük süt.

ölçek olarak da tekila bardağı kullandım. misler gibi oluyor ama kahlua baya pahalı bir içecek.

zekilikten kasıt ne zekiliği ölçebilir misin ya da ölçüsünü verebilir misin?

evet dünyadaki bütün ama bütün tıp öğrencileri zeki. istisnasız. zeki olmamaları imkansız!

:)bence zekilikten çok vakti zamanında ünversite sınavlarına iyi çalışabilmiş olmaktır o. illaki vardır zekiler ama bunu genellemek yanlış olur bence. odun olan çok doktor, miyendiz, avukat vs gördüm. aynı şekilde acayip kafası olup üniversiteye gitmeyen, açık öğretim tercih eden ya da sevdiği başka bir bölümde okuyan adam da gördüm..

tüm tıp öğrencileri zeki midir bilmiyorum ama cerrahlar öyledir.

kaynak : (bkz: doktorlar)

hayır. mesela ben çok zeki iken grup arkadaşım esin tam bi aptaldı. numaralarımız da dip dibe idi her pratikte beraberdik.

sınav sistemine adapte olabilmek ve belli bir standartın üzerinde çalışmak zeki olmayı gerektirmiyor. kimler kimler kazanıyor o okulları.

direk yüzüne de aptallık yaptığını söylediğim tıp öğrencisi oldu.
hoş adam ben tıp bitirip yönetmen olacam diye dolaşıyordu sebep oydu ayrı.

yani hayır.

not: kareli gömlek giymeyen mühendisler de var. inanılmaz ama gerçek.

zeki değil çalışkandır.

biz genelde sosyal zekası ve genel kültürü olan insanları zeki kabul ediyoruz. tıpta okuyup da dünyadan bihaber, tkp'nin açılımını bilmeyecek derecede genel kültür yoksunu insanlar var. ama kafası çalıştırmak istediği şeye çalışıyor. aslında zekidir ama zeki kabul etmezsin.

genelleme yapmak imkansiz. ama yogun bir calisma donemi gecirdikleri kesin.

Her profesör de zeki değil ki. Ne mallar gördüm :) Tabii belli bir seviyenin üzerinde olması lazım ki masanın başına oturup bir şeyleri aklına sokabilsin.

bence bi yerde hic biri zeki degildir,turkiyedekiler icin konusuyorum,bu sisteme doktor olmak enayilikten baska bisey degil hem de gencliklerini curutuyolar falan..kafalari basiyodur biseylere ama insan kendini dusunmedikten sonra zekasi neye yarar di mi :)

Daha önce de yazıldığı gibi pek çok farklı zeka türü var, o yüzden zeki ya da değil demek doğru olmaz diye düşünüyorum. Fakat senin neyi sormak istediğini anladım sanırım ve bunu bir örnekle açıklamak istiyorum, cevabını da oradan almış olursun muhtemelen.
Benim uzun yıllardır tanıdığım ve uzun yıllarımı birlikte geçirdiğim 3arkadaşım tıp okuyor. 2si tamamen çok fazla çalışmaları sayesinde tıptalar. Yani lise 1'den beri günü gününe sıkı bir şekilde çalışan öğrencilerdi. Çok daha yakın olduğum 3.arkadaşım ise neredeyse hiç çalışmadan gitti tıpa.

bi ornek vereyim.

ben tasrada ufak bi beldede devlet lisesinde okurken hedefim oys'de 40mat-40tur-40-fen yapip KATU fizik'e girmek idi. benle asagi yukari ayni seviyede 3 kisi daha vardi sinifta, hatta 2si benden zekiydi bariz. kimse dersaneye filan gitmiyordu.

ben son sene adana'ya tasinip 3 ay dersaneye gittim, 2. donem sadece. ve 1997 oss'de 191, oys'de 536 puan aldim (tip okumadim, ama ankara tip misal 530 puandi o yil). neyse, benim tasrada kalan zeki arkadaslarim ne yapti? birisi oss'de 120'yi gecemedi, biri antakya hemsireligi, digeri de simdi hatirlamadigim bir ogretmenligi kazandi.

yani, zeka ile ilgisi bi yere kadar isin. bir-iki mal tanidim ben ilk 1000'e girmis. ayrica cok insan var imkansizliktan dolayi okuyamayan.

aynı sebeple kindle aldım ama tavsiyem siyah lazer yazıcı almak. gold bilgisayarda 130 liraya samsung filan vardı.

imkanım olsa ben de kindle alacağım da. nasıl getirilir, ne yapılır bilemiyorum?

ya kusura bakmayın sizin de aklınıza gelmiştir ama bence avukata gitmeli önce. sonra da tüketici hakem heyetine başvurabilir.

düzeltme: tüketici heyeti sınırı 5000 miş pardon.

ağzına sıçarlar öyle fservisinde galerininde. haksız kazanç ve gabin var konuda. borçlar hukukunda son derece yeri olan bir konudur kendisi. avukat halleder bu mevzuyu. avukat dinlemeden birşey yapmasın arkadaşınız. sonra haklı durumdan haksız duruma düşürürler.

arkadaşınız safmıdır ? ürün alırken faturayı kontrol etmeden para verirmisiniz işin kötüsü maroto mafyadır. gazetelere vermekle suçlayın davadan korkmaz onlar tüketici haklarına danışın arabayı kullandıysanız bi bardak soğuk su için

kesinlikle bir avukata gitmeli ve zorlayabileceğiniz tüm kurumları işin içine katmalısınız ki buna maliye'de dahil. böyle adamlara ses çıkartılmadığından ve uğraşılmadığından bu cesareti bulup "git istediğin yere şikayet et" terbiyesizliğini yapabiliyorlar. iş ciddiye bindiğinde ise "ehehh beyefendi çok özür diliyoruz büyük bir yanlış anlaşılma olmuş" ile başlayan yalama cümlelerini duymak ve işinizin yapıldığını görmek ise ayrı bir zevk olacaktır. kesinlikle peşine düşün bu olayın.

@sazan
saf demeyelim de çok iyi niyetlidir.gerçekten hiç bir zaman kötülük düşünmez düşünemez.karakteri öyle.ama kesinlikle olayın peşine düşecegini söylüyor.

bilgi için söylüyorum avukata gidin zira tüketici heyeti filan maddi boyutu bu kadar büyük olan olaylara bakmıyor (5000 tl mi ne limiti vardı)

avukata gidebilir ama, net birşey söylüyorum buradan "hiç bir şey çıkmaz" adamlara 31.000 vermiş faturada 29.300 yazıyormuş bunu o zaman sormamış mı, bir de 2011 almış 2012si olduğunu öğrenmiş, bunlar sözde şeyler, şansınızı deneyin ama çok uzun bir süreç sonunda ki ondan da emin değilim birşey çıkmayacaktır...

faturayı scan edip önce çemkirmeden biz size 31000 tl verdik faturanın bu şekilde olmasını anlamadık rica etsem açıklarmısınız diye maile cevap gelmeden çemkirmeyin onlar 31000 aldığını kabul etsinler önce

Anlaşılır yani ben brotherhood u oynadım tüm konuyu kaptım...

evet bağlı oyunlar. ancak önceki oyunun hikayesini bilsen yeterli.

ilk oyunu oynamanı pek tavsiye etmem çok sıkılır, oyundan soğursun, her bölüm, görev birbirinin tekrarı niteliğinde, öyle çok hikayeydi vs. fazla takmazsan ikinciyi oyna direk.

vikipediden eski oyunların hikayesini oku, brotherhood'a başla.

2 ve brotherhood muhteşem zaten. 1i oynamana gerek yok. sıkıcı. yani tabiki ilk oyun. üzerine baya koyarak devam ettiler. hikayeyi sonundan derinlemesine kavramak için enrtyleri okuduktan sonra en en en son bunu oku: www.eksisozluk.com

ikiden başla +1

yakın zamanda serisiyi sözlükten birilerine sattım (takas platformu sağolsun)
valla ilk oyunu sadece ana görevleri acele acele ederek bitirmiştim senaryosu çok güzel ama ıhıh oynaması zevkli değil. dövüş olayı da bariz kötü. sadece türkçe konuşan adamların dublajı çok eğlenceli.
2. oyunda tüm bu sıkıntılar aşılıyor.
3. oyun en güzelleri. zaten yakında da 4. oyun çıkyor (istanbulda geçen)

eğer benim gibi takıntılıysan ilk oyundan başla yoksa 2. oyundan.

ilkini indirmeye falan kasmadan bi yerden bulabiliyorsan bikaç görev oyna, zaten sonrası tekrar etmeye başlayıp sıkıyor, az çok bilgin olsun. sonra 2 den başla, brotherhood'dan başlarsan 2 gibi güzel bi oyunu ve daha çok AC oynama şansını tepmiş olursun.

valla tam emin değilim ama her pil için ayrı devreyi kesen bir düzenek olması lazım şarj aletlerinde. sonuçta alette bilmiyor takılan pil kaç mah'lık, bir elektrik devresi ile filan anlıyordur dolunca.

ben daha önce farklı pilleri şarj ettim sorun da yaşamadım patlama da olmadı.

en fazla 4 h şarj et sen genede edeceksen

sorun olmaz.

Bu soru da artmaya başladı. Ama yok öyle birşey. Ekşi duyuru nüfusunun artmasıyla gelen bir laubalilik artışı olabilir belki. Ama bi sorun teşkil etmiyor. Çünkü çoğunlukla yardımlaşma söz konusu.

Diğer soru-cevap sitelerine göre daha iyi durumda bu arada. Samimiyet ve cıvıtma çizgisi iyi korunuyor bence.

Şimdi "bok" demenizden dolayi bu duyuruyu modertorler ucurmadan once cevaplayim: bu siteyi bulup da bir seyler sormak isteyenlere kapilari kapatmanin bir anlami olmadigindan uyelikler acik duruyor. Sadece uzun sureli kotu kullanimlarda kapatiyoruz.

Hoslaniyorum acilamiyorum sorularinin ben bilgisayarima virus mu bulasti sorularindan cok bir farkini goremiyorum, ama soru yerine ayri bir kategoriye koyabiliriz.

aslında iki aşağıdaki soru söylemek istediğimi özetliyor. duyuruya yeni kayıt olanların da kuralları iyice anlamasını sağlasak mesela bir şekilde. en azından sinir bozucu sorularla karşılaşmayız.

beni o "hoşlanıyorum ama açılamıyorum" türü sorular pek rahatsız etmiyor, en fazla okumuyorum daha başlıktan falan bile sıkıcı geldiyse.. ama son zamanlarda sorularda da cevaplarda da herkes bi sidik yarıştırma modunda sanki. daha çok ayarı ben vereyim, en çok ben üste çıkarım, hah buna da lafı çaktım diye ego tatmin ediyor sanki herkes. anlıyorum sözlük kanı var içimizde ayar vermeden adım atamaz olduk galiba da burası eskiden daha sakin, saygılı bi ortamdı, daha çok severdim.. bütün bunlar benim fikrim tabii..

öncelikle inkey +1 ayakta alkışladım,,,
bencede bu işin biraz b*ku çıktı bence ayrı bir kategori açılabilir ''psikiyatri'' vs. gibi uzun yazıları bende okumaktan çekiniyorum

star wars serisini nasıl izlemek lazım?

favori sorum bu mesela. ayda bir sorulmazsa olmaz.

olay şöyle,

insanlar bazen bazı konularda başkalarından fikir ve destek almak istiyor. Benim sorduğum bir sürü iş sorusu, milletin sorduğu açılayım mı ayrılayım soruları, şunu yapayım dimi lan tarzı sorular bu kategoride.


Bilmedikleri konular oluyor, şu nedir, nasıldır gibi. Aynı şekilde sırf aramaya üşendikleri için sordukları sorular var. Yılbaşı ayın kaçıydı lan google'a sormaya üşendim gibisinden.

Beyler şuraya nasıl giderim diyip şehir yazmayan tipler var. Mesela aramızdaki kamillerden biri, nerede olduğunu söylemeden Aras'ın x şubesine gitmek istiyor. Ama inatla nerede oturduğunu söylemedi, ben istanbuldan aras'ın ankara şubesine gidişini tarif edecektim sustum.

Genel olarak düzenli cevap verenler olarak sıkıntılarımız şu,

malca sorulan sorular konusu herşey olabilir. Eksik bilgi yazılan sorular, şehir yok, artı soru sahibinin cevap verene atarlandığı sorular. Bir de 300 satırlık soruda bir tek paragraf koymayan sorular, ve liseli tripleri.

İnternet kullanıcıları deli gibi ürüyor ve muhtemelen aramızda herkesin en az 3-5 hesabı var, öyle olunca kimin ne sorduğu, ya da sorunun ne kadar ciddi olunduğunu bilemiyoruz vs.

Bu duruma çözüm getirecek olan varsa, site cennet olur

Sorunun tarifi güzelce yapılmış şu cevaplarda. Hadi çözüm konuşalım: (ama önereceklerim hiçbiri tek başına iyi değil. 10gr şundan 20gr şundan yapılmalı)

a. Moderasyonun tek yamuk yapanı uçurması ve dönemesin diye IP'ye ban koyması?
+ ÇOK daha sakin ve "eskisi gibi" bir yer.
+ Yükselen düzey.
- Deli bir moderasyon faaliyeti.
- Lanet ettirme. Zira en bi avaraj net kullanıcısı da buraya üye. Hatalar yapmak onların en doğal hali.

b. Var olan özellikle sözlük üyesi olmayanları ona geçirerek duyuruda da aynen sözlükteki gibi çaylaklık sistemi konması.
+ ÇOK daha sakin ve "eskisi gibi" bir yer.
+ Yükselen düzey.
- Deli bir moderasyon faaliyeti.
- Duyurudaki nispeten hızlı cevap veya çözüm olayının kırpılması. İnsanlar burayı hızlıca cevap buldukları için de seviyordur tahminim.

c. Modların hem sayısının arttırılması, hem de müdahalede daha seri olmaları.
+ ÇOK daha sakin ve "eskisi gibi" bir yer.
+ Yükselen düzey.
+ Moderasyon dokunuşu gereken vaziyetlerde hızlı davranış.
- Olası keyfi uygulamaların can sıkabilmesi. Halihazırda mod işlemlerinde bir neden belirtilmediği için, modların anacıklarının hatrı bolca sorulur.
- Devlette polis, duyuruda polis benzetmesi

d. answer.yahoo.com benzeri bir sisteme geçilmesi
+ Çok çok daha isabetli bir soru cevap sistemi
+ İyi moderasyonla birleşirse bal dök yala temiz ortam
- Kimsenin aşina olmadığı bir sistem
- Şu anki özgür havaya zarar.
+/- compumaster veya fader'ın bu konudaki düşüncesi

e. Tüm insanların klavyesinin ayarını bilip bokunu çıkartmaması
+ ÇOK daha sakin ve "eskisi gibi" bir yer.
+ Yükselen düzey.
- Şakacı yada ütopik olmaya luzum yok.
- Asla olmayacak bir şeye inanmak
- Olası kara koyunları ve klavyeşörleri tiksindirecek bir ortam.

f.
g.
h.

uzar gider..Gidip kahve yapayım :)

boşver yav.

ha bi şöyle tavsiyem olabilir mesela ben ilişki sorularını hiç okumadan atlıyorum bana ne lan gülşen abi miyim ben diye. bunları da kapsayan daha fazla kategori ile istenilen kategorilerin görülmemesini sağlayan donuz süper olabilir.

@elxa: her fırsatta söyledim, burası benim için sadece duyuru açma veya cevaplamadan öte bir yer. Daha çok bir sosyal paylaşım sitesi diyelim. B,r çok yararı oldugu için de, azimdir önemdir her türlü. Hatta öyleydi ki bizim firewall (fortiguard) bile engellemişti vakt-i zamanında, verdiği kategori de "social networking" idi. Hehe herhalde sezmiş gavurlar :)

PS: Akabinde mesaj atıp demiştim ki no no no this is a site with the same intent as ask.com or answer.yahoo.com and so I'd like you to reconsider bla bla.. Rekonsider ettiler çok şükür :)

Burası resmen ben şu konuları sevmiyorum, ben bunları sevmiyorum gibi yazıların olduğu bir başlık olmuş. Sevmiyor musun? Okuma! Es geç başlığı. Bence "
henry gale" senin sorunun cevabı da "aramaya inanmak!"

Yukarıda işlevsel ve gayet güzel iş gören bir ARA butonu var duyuru açmadan önce bir arasak çok güzel olacak. İyi Bayramlar.

feedbackle falan ugrasmak zor geliyo.

@compumaster burdan sana öneri, kategori gizleme seçenegi eklensin, isteyenler istemedikleri kategorileri görmesin(sözlük teknik gibi) hoşlananlar icin de guzin abla veya artık adı ne olursa bi kategori eklensin.

Nefret ediyorum. Sadece 11880den değil, hepsinden.
Türk reklam sektöründe kendileri bir milattır, kara lekedir.

samimi olacağım 11880 en sevdiğim 118 numarası. fakat işim düşünce türk telekom'a ait olan 11811'i çeviriyorum alışkanlıkla.

dün aradım, iki numara sordum. 2 küsür lira aldı.
hiç iyi şeyler düşünmüyorum.

internet çağında ne gerek olduğunu düşünüyorum. bir dünya da para istiyorlar aramalardan.

iki elim kanda olsa yine kullanmam

basarili oldugun her alan.

göçmen kabul eden ülkelerin sitelerinde öncelikli meslek grupları yazar.

fikir vermesi açısından biraz önce sözlükte gördüğüm www.cic.gc.ca/app/ctcvac/english/qc100
yoklamasını yapıyordum.

ilerleyen kısımlarda liste var iş alanlarıyla alakalı.

yeni çıkacak olanı bence.

ne amaçla istediğine bağlı. sadece kitap okurum diyorsan ve klavye ne ya diyorsan touch al. madem özelliklisi çıktı, eh ben de sadece kitap okumayayım diyorsan fire al. param yok, kitap okurum ben sadece 79 dolarlık modeli al.

e-ink olanlardan ben touch siparişi verdim zira oturup tuşa filan basmamı gerektirecek bir olay yok. o alan bana okumak için lazım olacak.

merak edersen ay sonunda arkadaşa kargolanacak bana da aralık ayı ortalarında gelecek. kullanıp yorumlarım.

bunun dışında abimde klavyeli modeli var. çok gereksiz tuş kalabalığı yapılmış gibi geldi bana (sağında ve solunda ikişer tuş var ve yaptıkları iş aynı, sayfa çevirmek. yani toplamda dört tuş gereksiz yani)


ha denemek için bir astm standardını attık alete pdf'i çevirmeden attığımızdan zoom olaylarında başarısızdı. çevirsek nasıl olur bilemedim ama dx 'de bu problemler yok diye duydum ama dx pahalı ya.

pes 2012 nasıl bilmiyorum ama pes 11de online için kod yoktu ac oyna direk temiz oynamışsada alınır neden olmasın.

ortak bir psn kardeşliği yapabilirsiniz, ikinci elden bile daha ucuza gelebilir. (fifa olsa ben dahil olurdum da pes 2011 'den sonra geri dönmem ona)

usb için priz ucu var. onu al usb ile prizden şarj et

oneyex +1 teknosaya,bimekse gir usbyi fişe girmek istiyorum de 10 liralık bişey zaten

aldığın aletin amperine dikkat et. değeri ne kadar yüksekse o kadar hızlı şarj eder bilginize.(1000 mA yani 1 A altındakileri tavsiye etmem)

bluray mi bluray rip mi?

her türlü kitap&dvd dükkanında bulabilirsin. dağıtım ağı baya geniş.

indirecem diyorsan rapid tarzı sitelerde %100 yüklemişlerdir google'da arat çıkar.

yav ben 3 sene önce mudadan almıştım, 40 lira mıydı 50 lira mıydı neydi, taş gibi çıktı, çok da şık. bir oraya baksanız.

marks & spencer

ben de iki kere zara'dan almıştım birini hala giyiyorum bırak eprimeyi diz yeri bile yapmadı.

spor kesim için wranglerı tavsiye ederim.. mudo da fena değil ama bazen renk atabiliyor.

wrangler

mavi outletlerden 3 tane alırsın o fiyata. mis gibi de pantalon hiç öyle renk atma filan yaptığını görmedim.

birisi başlıkta da yazmış. şu yüzden ki, bu adamın çürük ev yaptığı zamanda, çürük ev yapmak suç değilmiş. yani çürük ev yapmak suç elbette ama bu adamın itiraf ettiği şeyler suç değilmiş. yani diyor ki marmara'dan kum çektim. e evet bir zamanlar marmara'dan kum çekip inşaatlarda kullanmak normal bir şeydi. suç bile değildi. (bakınız gemide diye bir film var hatta). inşaat demirini hurda demirden yapmak da normaldi. taa ki 1999'da facia oldu, akıllar başa geldi. şimdi yapıldığı zamanda suç olmayan, normal sayılan bir şey yüzünden bu adama nasıl dava açılabilir ki? olsa olsa vicdan ile yargılanır. adalet çaresiz.

@kibritsuyu; o zaman olası bir depremde bina yıkılıp insanlar öldüğünde çıkıp "ama ben yasaya göre yapmıştım, suçum yok" diyip yırtma şansı da mı var?

şimdi en büyük inşaatçı deil mi kendileri, çıkıp tv'lerde hava basmayı biliyo yok yaptım oldu yok ettim tuttu bilmem ne

ozaman o eski çürük evlerinde oturanlara yeni yerlerden ev versin ? o eski çürükleri de yıksın kendileri ? hadi ozaman görürüz beni bilen bilir lafını

yoksa eski evlerimden alanlar ölsün, yeni evlerimden alanlar yaşasın mı diyor ?

evet hakkında ölüme sebebiyet vsvs diye dava açılır, binanın statiğinin bilmemnesinin uygun olduğuna, kullanılan malzemenin de yapıldığı yılın kanunlarına uygun olduğuna kanaat getirilirse sorumluluğunun olmadığına karar verilir, pek güzel yırtar.

korg'un dediği demin benim de aklıma geldi. vicdanlı bir adamsa bunu yapar. bedavaya değil, parasıyla alsın çürük evleri. sahiplerine ya gerçek bedelini ödesin, ya da yeni inşaatlarından ev versin. aldığı evleri yıkıp arsalarına sağlamlarını yapsın ve satsın. pek zarar edeceğini sanmıyorum.

çok çok çok da üzerine gitmemesi gerekiyor bu adamın. devletin kendi yaptığı binalar yıkılıyor, o zaman standartlar yetersiz belirlenmiş ve insanlar ona göre yapmış evleri. bunu söylüyor. "yaptım yıkılacak hahahaha" demiyor.

verilen cevaplar yanlış. tarihin her döneminde denizden kum çekmek suçtu. Hatta babam sırf denizden kum çeken bir ensesi kalını şikayet etti diye evimize tehdit telefonları geldi aylarca. yıl da 90lı yılların başı idi. Ama nedir, şu anda "güyA" kumun nereden ne şartlarda altında alındığı, getirildiği vs daha sağlıklı denetlenebiliyor. ya da biz öyle biliyoruz. inşaat demirini hurda demirden yapmak da her zaman suçtu. ancak bunu kanıtlamak mümkün değildi. Genellikle "mütayit amca"lar iktidardaki partinin il/ilçe başkanlığına en yüksek yardımı yapan kimseler olduğu için denetime ne zaman gelineceği bilinirdi.
Ha pek bir şey değişti mi? Sanmıyorum. Halen bilinçli tüketici dışında kimse satın olacağı evin kumunun, demirinin nerdene geldiğini araştırmıyor. ben bugün bedava verse aağoğlu'nun yaptığı bir evde oturmam. bana güven vermiyor.

inşaatlarda ne kumu kullanılır standartları nedir bilmiyorum (aslında arşivde pdflerde olması lazım üşenmesem bakarım da neyse) ama deniz kumu hala çıkartılır ve çatır çatır artık nerdeyse kullanılır.

betonda kullanılan kumun kalitesi önemlidir. Mesela tane boyutu ve içerdiği safsızlıklar çok önemlidir. Gidip hiç bir standarta uymayan kumu kullanırsanız isterseniz dağı dinamitle patlatıp kum çıkarın farketmez. (yok öyle bir yöntem salladım)

merak edenler için kartal sahilinde kumcular çatır çatır çalışıyor.

sahibindne.comda kelepir düşüyor bazen.

şu anda tüm belli başlı oyun satan yerlerde (d&r, mediamarkt, darty vs) bir alana bir bedava var. Bu sayede 50 tl'ye 2 tane biraz eski oyun alabilirsin.

eksimarket'te de var.
gittigidiyor'da da bazen uygun fiyatlı denk getirebiliyorsun (dükkanlardan uzak durmanı tavsiye ederim çoğu çok pahalı ve sıfır diye ikinci el satıyor)

www.asus.com.tr

buradakilerden çizgi elektronik var sanirim akatreil'in sordugu o.. senin de isine yarar belki bu liste..

asus'un notebooklar için kendi teknik servisi var çamlıca taraflarında. telefonla günlerdir ulaşmaya çalışıyorum ama çok bekletiyorlar kapatıyorum. mail de attım ona da dönmüyorlar. tek çare notebook u elden çamlıcaya götürmek kaldı.

çamlıcadaki yerleri çok ters bir yerde kısıklı üzerinde ama hizmetleri güzel. avrupa yakasında yerleri yoksa kargo ile de gönderim yapabiliyorsun (tavsiye etmem)

sen gene iyisin yardımcı olduğumuz insanlar cevabını alan adamlar tik koymuyo kimseye onların yanında sen meleksin :D

@semson haklı bazen bakıyorum, sorulan soru var cevap var, cevaba bide teşekkürler diye cevap verilmiş üstelik, tik yok ama o an tıklıyorum umarsızca belki benim tikim işler diye ama olmuyor işte :(

tik atarken "okudum"u bilgilendirmek amacıyla tik attığınızı düşünün. Ama tik sitede "cevap bu" olarak iş görüyor. Ben hemen herkese tik atıyorum.

mesela bir sorun vardır 3 çözüm sunulur. Biri işe yaramaz, diğer ikisi işe yarar. O zaman yanlış cevaba da tik atarsan senden sonra o sorunu aratan kişileri yanlış yönlendirmiş olursun. Burada bir sürü soruya cevap veriyoruz diye her dediğimiz doğru çıkacak hali yok. O yüzden tik atmamaya üzülme sonuçta birine tik atmayınca ona bir zararı dokunmuyor. Prim usulü çalışmıyoruz burada.

sordugum her soruya verilen cevaplara yüzde 99 tik atmis bir adamim.

gecen gün bir dingil soru sormus, 20 küsür kisi cevap vermis, kendisi 8. cevaptan sonra aciklama yapmis falan.

mal herif bi tek kendi verdigi aciklamaya tik atmis.


o andan itibaren anladim nasil bi ortamda oldugumu.

tik atmadigim eleman varsa mesaj atsin direk atayim tikini.

buna tik atmazsan küserim :/

kesinlikle öyle. ayıp olurmuş gibi geliyor bana da. :)

ama mesela ''bir saat önce bi şarkı duydum radyoda..şöyle oynak bişeydi..neydi ki bu?'' gibi bi soruda da o tiki koydugumuz an gerçek cevaba ulaşamayadabiliriz. yine de ayıp ya..evet. :)

sorudan soruya değişir. meselam bi şarkı sorusu diyelim 3 yanlış tahmin, biri doğru tahmin. tabiki doğru olanı işaretliyoruz. yanlışı işaretlemek doğru olmaz. olur mu? amma messelam kullanıcıların fikrini soran bir soru varsa hepsi işaretlenebilir. neden? çünkü hepsi kendince doğru olabilir.

yanisi spesifik bir cevap aranıyorsa tik atmamak sorun değil ama her tür cevap uyuyorsa tiklemek iyi olur.

hiç tik atmayanlara arada kızsam da şu durum kadar sinirimi bozan şey yok bu duyuruda. diğerleriyle aynı cevabı veriyorum, adam onlara tik atıp benim cevabımı umursamıyor bile. bana garezi var diyeceğim ama tanımam etmem. böyle olmaktansa sen hep böyle aşırı duygusal olmaya devam et, boşver, en güzeli kardeş.

www.eksiduyuru.com

bir tanıdığım, dünyanın en iyi yeri karadeniz bölgesidir, diyordu. oranın da en iyisi uzungölmüş. ben hiç gitmedim oralara, da resimlerde güzel görünüyor.

en iyisi kadıköy sanırım

bizim köy lan bu, biraz reklam yapayım :)
insanlar süper cana yakındır, acayip güvenlidir, havası suyu on numaradır, suyu için köye gelenler, havası sayesinde ağaçlarda yaşayanlar var inanır mısın, yemyeşil, deniz görüyor, ilçeye 7, ile 15 km, ulaşım rahat, her türlü meyve sebze var, altınçileğinden kivisinden kirazından (kirazı meşhur) cevizine kestanesine ıhlamurundan kekiğini kadar... atatürk'ün gelip gittiği, çınar ağaçlarının altında takıldığı bir köy,
(bkz: gacık köyü)

eski foça olabilir bu dediğiniz yer.

@tamamtamambuldum

doğu karadeniz tarafları diyerek cevap vermişsin sonuçta. gitmek isteyen gider zaten. deşifre etmek, facebook falan gereksiz olmuş, yazmaya gerek yoktu öyle şeyleri.. güzel bir soru sorduk işte..

@rodeocu kara kirazını çok severim gacığın:)
Fazla uzağa gitmene gerek yok Marmara'da bile onlarca var.
Not:çınarcıklıyım

ben de doğu karadenizliyim. ulaşım dışında köyler aynı tarif ettiğin gibidir oralarda. rize'de çayeli,hemşin taraflarını bir gez mesela.

bir baba tarafından İnebolu'lu olarak kesinlikle Karadeniz diyorum.

karadeniz dışında herhangi bir köy olabilir bence. karadeniz'in bencil, çıkarcı ve kavgaya her an hazır insanı(alınmaca yok, doğruya doğru) olduktan sonra, karadeniz ilk maddeden direk eleniyor maalesef. bir arkadaş da deşifre falan demiş, komik olmuş. istanbul'un çoğu ilçesini karadeniz'in tamamına milyon kere tercih ederim.

kayaköy diyeceğim, denize yakın değilse de, kalıntılarıyla, likya esintileriyle, insanlarının yarısının akrabam olmasıyla pek sevdiğim köydür, fethiye'ye yolu düşen gitsin, mahrum kalmasın derim.

(bkz: vakıflıköy)

kayaköy.. bir hafta kaldım, insanlar evlerini kiraya da veriyor..
kahvaltıları, gözlemeleri hala aklımda...

ev çok büyük değilse yoğuşmalıya gerek yok diye biliyorum. buderus vaillant iyidir ama pahalıdır. kombi almadan önce bir kaç farklı markanın bayileri ile görüşün eve gelip keşifyapsınlar onalr size kombi önereceklerdir (ücretisz tabi bu keşif) sonra önerdikleri kombileri listeleyip internetten özelliklerini çıkartın ve karşılaştırın derim.

yoğuşmalı büyük mekanlar içindir.
marka olarakta buderus ve viessmann başı çeker

(bkz: viessmann) bir numaradır.

oda termostatlı bir model tercih edin. böylece içerisi belli sıcaklığa ulaştığında kendini kapatsın veya belli saatlerde çalışsın gibi programları olsun. çok ciddi tasarruf sağlıyor.

istediğin uygulamanın ismini google'e yaz ve sonuna 'apk' ekle, o şekilde bilgisayara indirebilirsin veya andorid forumlar var orada birçok uygulamanın apk dosyaları var onları bilgisayara indirip daha sonra telefona gönderebilirsin.

android market türkiye'de yasak olduğu için yasal yollarla bir şey indiremezsin.

öyle rastgele google'dan indirirsen ve büyük ihtimalle indirdiğin siteler kötü niyetli olduğundan telefonuna normalde programın istemeyeceği izinlerle müdahele eder.

her taraf trojan kaynıyor zaten. bi de apk kurunca marketten eşleştiremiyorsunuz otomatik güncelleme filan çalışmıyor.

"3. Dünya Savaşı'nda hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya Savaşı'nda taş ve sopalar olacağını biliyorum." -Einstein.

aynştayn'ın yeterince gerçekçi konuştuğunu düşünüyorum.

"bence 300 yıl sonra dünya olacak mı?" sorusu daha mantıklı ki bence dünya olsa bile insan yaşamı olmayabilir kaynakların tükenmesi ve küresel ısınma sebebiyle.

internet vs zaten bildiğimiz haliyle kalmayacak; ancak var olan internete de ulaşmak için herhangi bir cihaz kullanılmayacak. çiple miple hallolur her şey. bildiğimiz anlamda dünyanın kalacağını sanmıyorum. elli yıl sonrası bile öngörülemez. 300 yıl sonra başka gezegenlere dağılmış olacağız.

şu söylenmeye devam edece bence.
(bkz: 2010 oldu uçan arabalar nerede orospu çocukları)

300 yılda sağlam nüfus olur. ağırlığı kaldıramaz dünya, düşer.

teknolojinin ve bir çok şeyin (mesela doğal kaynaklar) ivmesi lineer değil logaritmik artıyor. bu yüzden +- 300 yıl karşılaştırması pek doğru değil. ha 50 yıl sonrayı sor, yaklaşık cevaplar vereyim.

anahtar kelime de enerji.

michio kaku'nun hyperspace diye bir kitabını okumuştum. orada dediğine göre farklı gezegenlere yayılma için daha vakit var. ilk önce gezegendeki bütün enerji kaynaklarını (rüzgar, dalga, jeotermal vs.) optimum seviyede kullanmamız gerekiyor, anca ondan sonra yeni gezegenlere açılabiliriz. bu doğal kaynakları optimum kullanma seviyesine normal şartlarda 100 yıl içerisinde ulaşabiliriz, çünkü teknoloji var olan teknolojini üzerine inşa edildiği için eksponansiyel olarak artıyor.

ha yine de farklı gezegenlere, galaksilere gitmeye daha var. gezegenler arası yolculuk için elzem olan ışık hızına yaklaşmış değiliz (ki ışık hızı evrendeki hızın üst limiti mi o bile atlas deneyi sonrasında değişebilir). insanları birbirine düşüren, ilerlemeyi yavaşlatan farklı milletler, devletler, dinler, diller var. askeri harcamalar bilimsel harcamaların kaç katı; mesela afganistan'daki amerikan askerlerinin klima masrafı nasa'nın yıllık bütçesinden daha fazla. bu tarz sorunlar var.

ha bunların hepsinin geçerli olması için öncelikle 300 yıl içinde kendimizi yok etmememiz gerekiyor.

Şu an yaşadığımız her şey, son 50-60 yılın konjonktüründen ibaret. Teknoloji de son 20 yılda parabolik olarak gelişti ve hala gelişmeye devam ediyor. Dolayısıyla gelecek tam olarak asla tahmin edilemeyeceği gibi, mevcut bilgi birikimimiz ile 50-60 yıl sonrasının ya da 300-400 yıl sonrasının öngörüsünü yapmak çok zor. Yalnız tabi şu var, fosil yakıtlarının sonu geldiğinde ABD' nin en büyük güç olmayacağını çıkarımını yapabiliriz. Öte yandan Sogo Soşa denilen örgüt yapılanmaları da ABD nin görünen gücünü devre dışı bırakabilir ve güç dengeleri direkt olarak değişebilir. Zaten ülkelerin evrimine baktığımızda süper güçlerin hiçbir zaman sonsuza kadar yaşayamadığını görebiliyoruz. Yine aynısı olacaktır bence.
Bölgesel ilkim değişikliklerinin azalmasına paralel olarak insan ırkının farklılıklarının ortadan kalkması da etnisiteyi düşürecek ve tek dünya devleti gibi bir yapılanmadan sözedilmeye başlanacaktır.

açıkcası 300 yıl sonra dünyanın hala olacağına inanmıyorum

dünya hala olacaktır. 300 yıl ne ki, 3000 desen belki. ona bile itirazım yok benim. benim tahminim herkes aynı dili konuşacak. muhtemelen ingilizce. ana dili bilmek yabancı dil bilmek gibi olacak..

burada yazanlar gibi olmayacak.

müneccim yarrakları piyasa olacak demedi deme.

300 yıl sonra bizler olmayacağımız için düşünmenin pek de bir anlamı yok sanıyorum.

Muhtemelen dünyada 3-5 ülke kalmış olacak,

ajda pekkan espirisi yapmak istedim ama vazgeçtim.

nufusu besleyecek gida bulunamayacak. su tukenme noktasina gelecek, belki de tukenmis olacak. olaylar gelisecek.

muhtemelen nükleer savaştan dolayı dünyanın ücra köşesinde alaskada sibiryada falan bir avuç insan kalır, nükleerden tahrip edilmiş bölgelerden irkaç yüzyıl korkar oralara girmezler, doğa kendini düzelttikçe yayılırlar falan, işte mutasyona uğramış çocuklar efsanevi karakterler olur kurtadam minator falan. herşey başa döner yani.

üniversitelerin dağcılık klüplerine sorun onların ya kendi içlerinde elemanları vardır yada yönlendirirler. (googledan x üni dağcılık klübü diye aratın bir bir)

Bu konuda akut un sitesinden soru sorun.Bulunduğunuz bölgede temsilcileri varsa sizi oraya yönlendirirler.

Doğada ilkyardım için ekstra özel eğitim gerekmiyor,bildiğimiz bir doktorda eğitim verebilir,kulübünüze üye bir doktor varsa veya tanıdık varsa ondanda rica edebilirsiniz.

@darknum, bizim üniversitenin de dağcılık kulübü var, biz de zaten üniversiteye bağlı bir kulübüz ama ne dağcılarda ne de bizde bu konuda yetkili kişi olmadığı için dışarıdan bulmak zorundayız.
@oguzhang, doğada ilk yardım konusunda özel eğitimli biri olmalı bize eğitimi verecek kişi. profesyonel bir eğitim istiyoruz, karşılaşabileceğimiz durumlar çok riskli ve ciddi tehlike boyutları olan durumlar olabileceği için. herhangi bir doktorun ku konuda yetersiz kalabileceğiniz söylediler bize, o yüzden arama kriterlerimizi bu şekilde belirlemek zorunda kaldık. ama akut'u deneyeceğim, teşekkür ederim.

Bu konuda bir başka tavsiyemde emekli astsubaylar ve subaylar derneklerini denemeniz. Emekli pilot ve komando subay,astsubaylar size olayı ilk elden aktarabilir.

Hızlıca birde edit yapayım:
İnsan anatomisi de temel bilgilerde standarttır.Yani kol bacak kırılması,darbe alma,yaralanma zehirli yılan,böcek vs durumları standart bilgilerdir. Size illada doğada tecrübesi olsun diyen bunu ne amaçla söylüyor anlayamadım. Kırık,yaralanma,ilkyardım vs heryerde müdahale aynıdır.

ayrım falan yapmıyoruz diye bağırmak için olabilir mesela.

99u yaşamana rağmen "çok büyük bir yıkım değil" diyebiliyorsan sorunu biraz kendinde ara. yardım eden eder, yardım etmek isteyenlerin çokluğuna sevinmiyorsun da bunu garipsiyorsun. ilginç.

insanlıktan olabilir gayet.
oradaki kışı, soğuğu, yoksulluğu düşünebilmek yeter herhalde bunun için.

arkadaşım toplamda 150 bina yıkılmış ama van'daki binaların %90'ı kullanılmaz hale gelmiş. yani diğer sokakta kalan on binlerce insan var. van'da hava derecesine bak. bu insanlar sokakta, yemek ve suları yok. hepsini geçtim bir çoğunun çadırı bile yok.

ulaşılamayan bir sürü köy var. bu 1500 yaralı olayı, 300-400 ölü olayı tarihi bir palavra. hastaneye gelebilen ölüler ölüden sayılıyor. halbuki bir çok olay yeri şahidinden de anlayabileceğin gibi yüzlerce kişi, hastanelere gitmeden gömülmüş akrabaları tarafından. ulaşılamayan yardım gitmeyen köylerdeki kayıplardan, yaralılardan kimsenin haberi yok.

van'da binası yıkılmayan insanlar bile sokakta şuan çünkü binaları kullanılmaz halde. van'ın nüfusuna bir bak istersen belki durumu anlarsın.

@want2die evet 17 ağustos 1999 depremiydi.

özet:

adamlar yardımı yağmalıyorsalar hiçbir şey olmamış demektir. yardım kamyonunu kendi kamyonlarına boşaltıyorlar, istediğin kadar yolla.

aynen ayrım yapmıyoruz vurgusu var

vandaki binaların yuzde90ı kullanılamaz hale geldi diyen arkdas bu rakamı nerden aldı merak ettim bas baya düzmece

3 kutuplu bi durum var ortada türk olup yani kendi türk adleden insanlar pkk oh canıma değsin diyo

kürt olup devlet bize bakmıyo batıda olsa böyle olmadı "sen ölümde bile coğrafya farkı koyarsancılar"

bi de bunların rasında kardeşlik bağı daha kuvvetli olanların aşırı ama hakkatten aşırı cabaları hafif kilolu merve misali adamlar var

ayrıca açlıktan kırılan somaliye japonyaya haitiye yardım gönderen türk halkı vefasının karşılığını bi şekilde almaktadır bu işler karşılıklı olmaz ayrı

ama türkiyede açlar duruken diye cumleye başlayanlara kapak olsun onlarda zaten 3 kutuplu durumun 1. kutbu

ya marmarayla doğu anadolunun iklimi bir mi? yaz ayı ile kış ayı bir mi.. tepene kar mı yağdı?

hem çılgınlık olcaksa varsın yardımdan olsun..insanlar birbini kollasın.. yıkımın büyüğü küçüğü mü olur?

ayrıca televizyonda gördüklerine inanacak yaşı ve bilinci geçmiş olman lazım..
ya da bi an önce geç..

ben ne zaman öyle demişim ya? ben aksini mi söyledim? keşke 99da çok daha fazla yardım yapılsaydı, gereken yapılmadı. bunda daha iyisi yapılıyor diye yardım yapmak kötü mü oldu şimdi?

ulan nasıl bir hasta toplumsunuz ya. ben doğu batı diye ayırmış mıyım cevaplarımda bir bak. sen ayırıyorsun şu an. 99da daha mı az üzüldüm ben sanıyorsun?

allah kahretsin sizin gibi insanları. kim bu hale getirdiyse onları da kahretsin.

Sorun hep aynı .Suçlu kesinlikle çarpık yapılaşmayı normal algılayan beyinlerde.Niye münakaşa ediyoruz hastalıklı çok katlı yapılarla tanışma zamanı1950, 1960/1970 artık halkın bu yapıyı daha sık kullanması bir köşe yazarı vermiş bu bilgileri .Bahanesi ne olursa olsun geri dönüşün koşarak olması gerekirken şu geniş topraklara sahipken akraba bile çoğu zaman dert olurken kibrit kutuları aşkı.Sonra bu kibrit kutularını dizmesini nereye koyacağını bilmeyen diziciler .Aynı tv dizileri gibi gerçek artçılar ve depremler karşısında toplum içinde sanal bir çok artçı hatta depremler oluşturuyor.Dediğim gibi sorun çarpık çözüm ise göçük altında kurtarılmayı bekliyor.

aslında sende haklısın bi bakıma çok büyük yardım dönüyor dahada döndürecekler bunu inşallah ulaşır gerekli yerlere...

99 yıktı geçti devamı gelmedi ! burda ilk 2 gün 3 dakikada bir 4 4.1 4.3 3.6 civari depremler oldu evet evet 3 dakikada bir ! hala daha 40 45 dakikada bir oluyor gide otur evinde YiyOrsA Bide yazdı şimdi kış

can ve mal kaybına neden olan doğal felaket durumunda devletin vatandaşını koruması ve kollaması gerekir, sosyal devletin görevidir bu. devlet yardım yapmayacak ta kim yapacak? diğer sivil toplum kuruluşları ve topluluklar da can ve mal kaybı artışının önüne geçmek için elbet yardım edeceklerdir, bu insanlık görevi değil midir? koceli depremiyle van depremini karşılaştırıp vay efendim böyle böyle demek te saçma ve insani olmayan bir tepki bence. depremin küçüğü büyüğü değil önemli olan. devlet elindeki imkanlarla yaşanılan felakette destek olmak zorunda. devlet kocaeli depreminde kurtarma çalışmalarında az çok tecrübe kazandı, hatalarını anladı. aynı hataların tekrar edilmemesi için gerekli yardımlar yapılıyor, yapılmaya devam ediliyor şu an.

@tarihi yarım oda, van'a hiç gittin mi bilmiyorum ama o kızılay yardımlarıyla van'ı 2-3 günde yeniden yapmayı düşünmek baya hayal gücü isteyen bi şey..

gelip de bir yardıma fazla gereksiz, büyük bir yıkım değil diyen bir insansanız hele bi de kendi iddanıza göre 99 depremini yaşamış biriyseniz:

HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN EMPATİ ÖZÜRLÜ İNSANSINIZ. SİZE ACIYORUM.

Abartili bi durum var bu dogru. Bunun nedeni de tabii ki ayrimcilik yapilmadigini vurgulama baskisi.
Boyle olaylarda benzerleriyle her zaman kiyas yapilmasi gerekir. Henuz 1,5 sene once haitideki depremde yani 212 bin insanin oldugu depremde n yapmistik bi dusunelim. Cep telefonundan 5 tl yardim yapanlarin bile cok oldugunu dusunmuyorum. Belkid ben cok insan bazli bakiyorum. Kendi ulkende olunca cildirircasina yardim yaparken elin adamlarinin felaketleri umrumuzda olmamali.

valla genel olarak yardım konusunda bir şey diyemem genelleme yapacak kadar bilgim yok ama daha önceki depremlerde bir dünya yardım yollamışlardı.

amerika'da filan kasırga sonrası bu güney eyaletler için baya sıkı kampanyalar hatırlıyorum.

haksızsınız.

insan her yerde insan, güdüler her yerde aynı. bir çok açlığın ve sefaletin sorumlusu doğrudan ya da dolaylı zengin ülkeler (ABD, AB) olsa da yardım için en çok çabalayan vatandaşlar da genelde bu ülkelerden oluyor.

kafanızda milliyetlere, dinlere vs.. göre sınıflandırılmış bir iyi kötü kavramı varsa çok haksızsınız derim.

2004-5 gibi bir kasırga vardı, abd de en ücra yerlerde bile yardım toplanmıştı.
ne bileyim, 99 depreminde avrupalı bir çocuk haftalık harçlığını bağışlamıştı filan gibi milyon tane örnek bulunur.

türkiyedeki insanlar nasilsa onlarda öyle temelde.

tek farki var kisiliklerine daha cok önem gösteriyorlar,mesela cok iyi arkadas olsanizda aranizda belli bir mesafe olabiliyor ülkesine bagli olarak.

ama onun disinda görüsler,yasamlar,dünyaya bakis acilari bizim halktan cok farkli degil.

simdi birileri yazcak ,yok soguklar söyle böyle evet dogru nispeten ama insani insan yapan tüm degerler heryerde ayni.

bizim ülkede sadece yapilan her sey cok göz önünde ,gösteris amacli yapiliyor.

gundem.milliyet.com.tr

insani değerleri olan/olmayan insanlar her ülkede var.
size öyle denk gelmiştir.
bu tarz felaketleri yaşayan ülkeler daha duyarlıdır bu da gayet normal.

japonlar türk konsolosluğunun kapısından zarf içinde para atıp, türkler utanmasın diye hemen uzaklaşıyorlarmış bugün. insan her yerde insan, bizde de iyisi var öküzü var, onlarda da var aynı şekilde.

bayrampaşa çevik kuvvetin yanında bi bayrak mağazası var

bayrakçılara yaptırın, google'dan gönder bayrağı diye aratırsanız çıkar. türk bayrağı 15-20 lira oluyor ama özel baskıya mı girer yoksa ellerinde var mıdır bir sorun.

İstediğiniz boyutlarda bir beyaz bez bulun ve Tabelacılardan ortasına kırmızı bir daire yaptırın. Topu topu maliyeti 10 lirayı geçmeyecektir.

karaköy'de deniz malzemeleri filan satan yerlerde kesin vardır.

gnctrkcll kampanyasıyla 2 oyun 799 liraya alıyosun şifre lazım olursa mail at atarım ben sana :) ps3 her zaman siker bence oyuncusu daha fazla,xboxta kırıp oynayabiliyosun herseyi o guzel ama psnde cok daha fazla kişi var multiplayer için alıyosan ps3 rulz!

Edit:oyunlarda degişiyo yazıcıoglundan al oyunları yine 0 ama cokd aha ucuz,yeni cıkan oyunlar 120 lira 2-3 ay bekle 90a dusuyo

ps3 hepsini kiramassin. sürüm geyikleri var, kolpa oyun oynayacaksan ps3 tavsiye etmem.

bu bin yıllık tartışmayı sözlükte yapıyorlar zaten :)

ben ps3 kullanıyorum. eğer orjinal oyun oynamak istersen (benim gibi) ps3 son derece mutlu edecektir seni. Hele bu zamanda alırsan zaten fifanı alsan kalan oyunları eski klasiklerdne başlasan en pahalı oyun 50 liraya filan geliyor.

Orjinal oyun & Online oyun ikilisi için kesinlikle PS3. Motion controller lar arasında ise Kinect > Move

ps3'de bizim gibi orijinal firmware kullananlar için takas sistemi mevcut. elindeki oyunu verip, üstüne bir miktar daha verip yepisyeni oyunlara ulaşabilirsin.
misal, benim elimde top spin 4 vardı. bunu takasa verip 50 tl'ye fifa 12 aldım. d&r da fln fifa 12'nin 145 civarında olduğunu düşünecek olursak fena bir sistem değil.
takas için doğubank'da ki dükkanlara başvurabilirsin.
bu arada ps3 "tam anlamıyla" hala kırılamadı. sistem sürüm sorunları var. özellikle yeni çıkan oyunlar son firmware güncellemesi istediği için ciddi sorunlar çıkarıyorlar. ayrıca çalıştırabileceğin korsan oyunlarda online oyun mümkün olmuyor ne yazık ki.

x360 al kırdır. istediğin oyunu oyna.
ps3 versiyon falan derken hiçbir şey oynayamazsın online(kırılması durumunda).

yok ben gt5 oynıcam, mgs oynıycam, kz, uncharted, heavy rain oyanyacam diyosan ps3(doğal olarak). onun dışında x360ftw.

online oyniycaksan xbox live'ın yıllık ücreti var aklında bulunsun
www.xbox.com (play games with friends online)

yahu xbox live'ın neresinin bu kadar üstün olduğunu biri anlatsa bu başlık altında ben de sevinsem?

tercihim ps3 oldu, multi oyun (pes, fifa vs.) dolayısıyla :)

teoride var. pratikte her devlet kurumu gibi işini beceremiyen başarısız adamlarla dolu.

Soğukkanlı bi şekilde üzerinde düşünülmesi gereken çok güzel bi soru.

şu anda ekonomik durumu çok kelek ama ABD'den bi örnek vereyim: Ambulans ve itfaiye hizmetlerinde gönüllüler önemli bir yük üstlenmiş durumda. Bu gerçekten hareketle, ABD'nin aciz bir devlet olduğuna hükmetmem zor; ancak, akıllı bir devletin işi diyebilirim bu çözüm için.

Örnek:

www.ashburnfirerescue.org

Diğer bir örnek:

www.amerrescue.org

(Bu arada ABD'nin hâlâ dünyanın en zengin devleti olduğu kabul ediliyor. Nakit olarak değil belki ama varlık olarak.)

Gene zengin devletlerden olan İsviçre'den bir örnek vereyim:

www.facebook.com

Heriflerden birinin omzundaki/kolundaki armaya bakarsak, İsviçre kurtama ekibinin askeri bir kuruluş olduğu görülüyor. Gönüllü kuruluşlar muhtemelen orada da vardır.

Arabayla kırmızı ışıkta durduğunda, arabanın camına yardım makbuzuyla gelip bağış isteyen gönüllü itfaiyeciler de gördüm ABD'de ve Arjantin'de. Latin Amerika'da itfaiyenin adı "Bomberos Voluntarios" zaten. (Onu da V harfinin B gibi telaffuz edilmesi nedeniyle Bomberos Boluntarios diye duyuyosun.) Yardım toplayan herifin üniformasına baksan, "Peeee! Bu ülke bitmiş la!" dersin.

Bu tür üstün cesaret ve madalya takılacak fedakârlık gerektiren kurtarma çalışmalarında; "GÖNÜLLÜ"lerin enerjisi, motivasyonu ve 7/24 müdahale edebilir durumda hazır olmaları, her sene yeni katılan gençler gibi son derece dinamik bir insan kaynağını ellerinde bulundurmaları tarzında avantajları kullanmamak cinayet olur. Çünkü bu tür kuruluşlar bildiğin üzere saatlerle yarışıyor. Çünkü bu aşkı, bu fedakârlığı, dinamizmi, en son teknolojiyi takipteki kıvraklığı, 657'ye tâbi devlet memurundan bekleyemezsin. Ancak akıllı devlet, Nasuh Mahruki'nin ekranlarda feryâd ettiği gibi, AKUT'a ait araçları motorlu taşıt vergisinden muaf tutmalı. İşlerini kolaylaştırmalı. Arada sırada, onlarla gurur duyduğunu belli eden, onları onore edecek jestler yapmalı. Nasuh'u sanal medyada eleştirenleri de tasvip etmiyorum. İleride Türkiye afet müdahale, arama kurtarama tarihi yazıldığında, kilometre taşı olarak nitelendirilecek bir iş yapmıştır Nasuh.

özet geç la piç dersen, gönüllü kurtarma kuruluşlarına sahip bir devleti "acz" içinde olmakla suçlamam. o devletin yurttaşlarının gelişmiş bilince, duyarlılığa ve uygarlığa sahip olmaları ile açıklarım.

yurttaşların da bu tür STK'lara maddi manevi desteklerini esirgememeleri, her şeyi devletten beklememeleri gerektiğini düşünürüm.

Not: Soruya cevap verirken çağrışımla farkettim. TSK'nın bi doğal afet arama kurtarma taburu DAK vardı la, sahi n'ooldu ona? Dur bi gugıllıyım.

Bu arada, hani şu kaavede okey oynarken, oyun masasının altına cenin pozisyonunda saklandığı için hayatta kalan Mesut'u Kırıkkale UMEK'in, 14 günlük Azra bebeği ve annesini ise Sivil Savunma ekiplerinin kurtardığını da hatırlatırım.

Edit: Hmmm, DAK ve JÖAK da topa girmiş.

www.cnnturk.com


www.tsk.tr

Eskiden Sivil Savunma Mmüdürlükleri vardı, şimdi Afet ve Acil Durum Başkanlığı var:

www.afetacil.gov.tr

carrefour, metro market, koçtaş vb marketlerde çadırlar var.

izlemedim ama martha stewart olabilir mi?

www.turkavenue.com

martha yada ellen olabilir programı yapan.

ben izledim martha stewwarttı ama nerden izlenir bilemeyeceğim malesef.

direkt link de verelim:

www.marthastewart.com

kullananların memnun olmadığını duymuştum. ama birebir kullananlar varsa onların yorumları en önemlisi.

aynı zamanda aynı şehirden olan beni de aydınlatmış olacaksınız.

Petrol ofisi,shell,opet onlar temin ediyordur muhtemelen yakıtı,fiyat konusunda onlarla görüşüp bilgi alabilirsiniz.

daha kolayı yapıcak birazıcık yatırımla, kombinin değişmesi gerekiyor sanıyorum, doğalgaza geçmek. madem tesisat hazır evde..
mazottan daha ucuza gelir uzun vadede o yapılan ilk yatırım.

Maalesef apartman içinde doğalgaz tesisatı yok. Kapının önünde var ama apartmanın içine almamışlar. Şu anki en mantıklı çözümümüz kat kaloriferi oldu.

klima daha ucuz bir çözüm olabilir.

ciddi maliyetli oluyor. yakıtına kalyak diyorlar. teknik adı "no 6 fuel oil". petrol istasyonları eve servis yapıyorlar genelde. ama tekrar ediyorum, aylık 500 tl ısınma masrafın olursa şaşırma.

klima önerisine katılıyorum.

önemli olan zaten sokaktan geçmesi.
belediyeye gidip ben bağlatmak istiyorum türü bir dilekçe falan verip el altından da azıcık para sıkıştırdın mı rüşvet deniyo buna, apartmana sokarlar o doğal gazı.

Apartman içine doğalgaz borusu döşemek için apartmanca karar alınması gerekiyor maalesef. Rüşvetle olcak iş değil.

kesinlikle wifi üzerinden internet paylasımı yapabiliyorsun.

1- aramaya inanın.
2- vodafoneda (sınırsız başka yerde yok sanırım) ne voip ne tethering engellemesi var. olsa bile android özelliğini etkileyeceğini sanmıyorum.

3-4 senedir samsung t240 kullanıyorum 24 inch. son derece yeterli. hdmi girişinden bağlamaktayım. Ha onun yanına bi de surround ses sistemi çekersen asıl keyif öyle çıkıyor.

40 inch tv'de oyun oynamak o kadar keyif vermiyor sonrasında (zira tvye uzak oturuyorsun fpslerde filan problem oluyor öyle)

samsung monitörlere yönelin. 24" ve 2ms idealdir. ama 5ms de öyle sıkıntı yaratacak gibi değil. bulursanız b2430 var samsungun idealdir.

forumlarda okuduklarım 32"tv lerin çok monitörlere oranla daha iyi olduğu yönündeydi. monitörlere yönelmek daha iyi olacak sanırım.

ps display diye bısı cıkacak, butce uyarsa onu al direk. en lezizi o.

yok tv alayım dersen, panasonıc plasma al derim ben. g serisi ve vt serisi cok muthıs goruntu veriyor.

blog.us.playstation.com