kızılay' daki zerdali' de yapıyorlardı. ama metroya giderken aşağıdakinde.

istanbul'da varsa daha iyi olur. kızılay'a gitmek için ooo.:)

Krispy Kreme Doughnuts'lar da vardı.

hadi ya benim hiç dikkatimi çekmedi.

moda caddesindeki hemen hemen bütün pastaneler yapar bundan. hatta bir tanesi var sırf bu tarz turta dolu vitrini var.

hadi yaa ismi cismi var mı?

dun arkadas israri neticesinde butun kadikoyde aramis biri olarak;rihtimdaki chicken last stop'un arka kosesinde cok ufak bir yer var,cakmak gazi falan da var oraya bakmani tavsiye ederim.

happy moons'un olduğu sokağın sonunda bir tekel-bakkal var. orada gidip iste. 7,5 tl.

Eğer komisyon alacaksan evet. Öbür türlü de internetten alışverişe göz açtırmıyor maliye; yani kullanıcı bilgilerini, hesap hareketlerini filan paylaşmak zorunda kalabilirsin.

komisyon istemiyorum tek gelir reklam olsun istiyorum.. aslında bu ekşiduyuru daki gibi bir alım satım kısmı olsun. site buna dayalı bir arayüze sahip olsun istiyorum.

gerek yok. maliye karışmaz. :)

adını unuttum ama böyle bir takas sitesi vardı zaten. üye olanlar lokasyonlarını da veriyor. mesela bende şu kitap var diyorsun arayanda bende şu var diye ilan veriyor ayarlıyordunuz. adını unuttum ama pek tutacak bir şeye benzemiyordu.

tek bir ürün hakkında takas ve alım satım sitesi olacak bu. açıkcası ben böyle birşeye ihtiyac duyuyorum ki benim gibi bir çok kişinin de buna ihtiyac duyduğuna eminim.
peki diğer soruya geçelim.
forum gibi olsun istemiyorum. çok basit satılanlar arananlar takaslar gibi başlıklar olacak. herkes kendi malını bu konu altında paylaşacak.
nerden bulurup hazır site içeriğini?

karaköyde vardı çeşit çeşit.

karaköy altgeçit

nato marka olan cevvalmiş diyiler. :)

av malzemesi satan yerlerden al mutlaka. alt geçitten falan alırsan çalışmayabilir.

av malzemesi satan yerlerdede olur

eminönü - sirkeci civarı bir yerden aldı bana da erkek arkadaşım, üzerinde "american police security, super-paralisant, cs-gas silliarde, maximum qualite" yazıyor. shefeelld marka. en iyisi en saglamı bu diye öğrenmiştik zamanında.

bir de bunların son kullanma tarihleri var, ona da bakmak gerek.

kullanmasına gerek kalmaz umarım :)

nereden alınyor bilemicem ama ben de nato markaya öneriyorum. test etmiştim aldığımda çok fena yapıyor

avrupa yakasinda avcilarda hemen e5 uzerinde silah dunyasinda vardi

taksimden almıştım ben zamanında nato marka olanını. mcdonald's ın olduğu aradan içeri girince ordaki tekel bayilerde bulunuyor. taksimdeki tekellerin pek çoğunda var sanırım.

1) duyuru açarsın arabasıyla giden var mı, beni de alın diye. (sıfır maliyet, belki yolda ikramlar)

2) cuma gecesi otobüse biner 13 x 2(gidiş-geliş) saatlik yolu çeker oraya gider, pazar gecesi otobüs ile geri dönersiniz.

dalamanı filan unut. dalaman - marmaris 90 dk. marmaris - datça'da en az bir 60 dk.

uçakla bodrum. bodrumda merkezde otogara 5 dk mesafede datça feribotları var. ona bin. 1,5 saatte filan datçaya varırsın.

bekleyebilir. o saatlerde metrobüse bisikletle binseniz bişiy demezler sanırım.

bisikletle metrobüse binmeye izin vermiyorlar. peki polisin nasıl bir yaptırımı olabilir orada bana, turist ayağına yatsam yırtarmıyım?

Polis bekler. Ayrıca pek tavsiye etmiyorum, köprüde inanılmaz bir rüzgar oluyor adı üzerinde boğaz. Sabit durabileceğinizi sanmıyorum. Motor bile epey zorlanmıştım rüzgarlı havalarda, kamyonlara yancı oluyordum rüzgarı kessin diye. Fakat o rüzgarda, pedal çevirerek kamyonlara yetişmek... Bilmiyorum valla tehlikeli. Hergün geçerim zaten, hiç bisikletli görmedim. Tavsiye etmem :P

avrasya maratonunda bisikletliler geçiyor, hiç kısmet olmadı bana. rüzgarın o kadar sorun olacağını sanmıyorum. korktuğum şey karakolda kan alırlar mı kamil kan :)

tamam türk polisinden korkacaksın da hakkını arayan tekel işçisi değilsin. en fazla bir iki azarlarlar. abi kusura bakma eve gitmem gerekiyordu, öğrenciyim. param yok ayağına yatın, yollarlar.

rüzgardan savrulursun etini ortaköyden cımbızla sökeriz başgan, üsküdarda kalırsan gece bana gel yorma kafanı.

yabancılar geçiyo hep ben kaç kere gördüm kimsenin bişey dediği yok. ama rüzgara dikkat

otobanda bisiklet, traktör, atarabası yasak panpa

geçen gün symbian skype dan arama yapayım dedim, arama izni yok dedi. bizim operatörler engelliyor olabilir

vodafone skype tarzı konuşma programlarını engelliyor bilginize.

ati'yi söküp nvidia itelemişler gibi panpa.anakart yandığında ekran kartın da zarar görmüş olabilir.ondandır belki ?

edit: gerekir tabii ki :) abin vasıtasıyla gittiğin için abine söylemişlerdir belki diye düşündüm.o onay vermiştir falan.bu da bir ihtimal,abiye sormakta fayda var...

bir de bu priformun speccy programından baktım. 128 mb ekran kartı gözüküyor. ram belleğinde sorun yok da ram hızı da 332 mhz gözüküyor. olması gereken 512 mb ekran kartı ve 667 mhz lik ram hızı. bu programa güvenilebilir mi? ramin de değiştirildiğini söyleyebilir miyiz?

@patriot ekran kartı zarar gördüyse benim bundan haberdar olmam gerekmez mi? :)

yorumlar için teşekkürler

firma ismini de yazın biz de gitmeyelim oralara gerçi benim laptopum bile yok lan bana n'oluyo ki?

bence git ağızlarına sıç. haketmişler.

ekran kartları anakarta yapışık oluyor sanırım, o yüzden kaynamış olabilir. ram için bir şey diyemiyorum ama.

aynı pc var panpa, ekran kartı anakarta yapışık oluyo...

asus marka laptopu neden servisi dışında bir yere götürüyorsunuz ki? servis dışında bir yere götürdüğünüzde o laptopun harddiskini bile çarparlar

anakart değiştirilince ekran kartı da değiştirilmiş sayılmış. git konuş değiştir bunu benim eski kartım 512 mb'dı bu 128 mb işime yaramaz de.

Hocam evet dolandirildin.

Henuz 10 ay once ayni seyler basimdan gecti.İcindeki butun orjinalleri alip muadil takmislar.
Yetkili servis daha iyi bir halt degil.Ariza tespit icin bile 30-40 lira para istiyorlar.

Gittigim ilk servis bana da anakart yanmis 500 lira demisti, ikincisi bunu lehimle hallederiz dedi 150 liraya yaptilar.

Fakat bilgisayarin icini bosalttiktan sonra, ha anakart yanmamis olsa da yandi da der bunlar o da ayri mesele.Bunlarin hepsi ayni bokun laciverti.

Netice, bir sey ispatlamak cok cok zor, mahkemelik olursun en cok, tuketici mahkemesine bir danis mesela hala fatura vs. bilgilerin de varsa ustundeki parcalarin bunlar oldugunu ispatlaman filan gerekiyor, yani sonu olmayan isler, ve pc servisleri de musterinin elinden zaten bir sey gelmeyecegini bildigi icin her sekilde sizi keriz yerine koyuyorlar, yani 500 lira vermedim ama zararim daha fazla oldu.

Simdi sen yarin git bu heriflere sana bin turlu masal anlatip isi bitirecekler ,olmadi ama sen 128 ile getirmistin diyecekler, cunku yasal bosluk adamlara her turlu hakki taniyor.Ha bir de benimki de tanidikti, adamlarla kavga ettim onunla kaldi.

bence dolandırılmadın. bazı laptopların aynı ya da benzer seri anakartları diğer donaımlarla uyar, ve de seri içi ekran kartı, ram miktarı gibi bir şeyler değişebiliyor.

ayrıca atiden nvidiaya geçiş olduysa bence memnun olmalısın. ati alan kafama 4 senedir küfrediyorum ben.

asus yetkili servisi arıza tespiti için para istemiyor. bilginize.

gümrük konusunda yeni bir sürü kısıtlama getirildi yurtdışından almanızı önermem. ayrıca kinect'i türkiye'ye yolluyordu amazon ama bildiğim kadarıyla xbox 360 yollamaz. amazon türkiye'ye sadece belli başlı şeyler yolluyor. checkout yapmayı denerseniz görürsünüz.

xbox fiyat olarka sınırı aşmıyo demişssin ama o işler öyle sandıgın gibi değil, gümrükteki adamlar xbox 360 ın türkiye fiyatından haberdar belki de senden daha iyi takip ediyorlar bunu bildikleri icin direk gümrüğe takılacak belki aynen geri yolluycaklar.

onun dışında amazonun yollama ihtimali de yok xbox 360 ı ebay den yollayan belki bulursun ama.

amazon elektronik eşya yollamaya başladı mı ki ? Yollamazdı eskiden.

#21715485

yasal kısmını bilemem ama teknik olarak gerek yok. telefonun sadece imei numarasını ekrana yazıyorlar o kadar. daha bu gün yaptırdım.

ha isterler getir diye tuttururlar onu bilemem.

evet şart. telefondan da imei ye bakıyolar kontrol amaclı

şehir dışındaki bi akrabama yaptırmak için istiyorum. ben yanlarında değilken de telefonu açtırmak istemiyorum. kutusundaki imei no yeterli mi peki?

kutusu yeterli değil. telefondan *#bişeyler# falan yapıp bakıyolar imei ye oyle kayt ediyorlar. benim öyle yaptılar en azından

ben arkadaşıma kaydettirdim. havaalanında yapmıştı işlemi, sadece imei numrasını mesaj atmıştım. telefonu falan istemediler.

bir süredir gümrük girişlerinde problem yaşıyormuş. mallar antrepolarda kalmış diye duyum almıştım.

chivas ve jack daniels tat ve kalite olarak onların çok üstünde şahsi fikrim. bizim tekel bayii defalarca bize j&b satmak istedi ama jack varken almadık. bir sebepte bu olabilir.

Distribütörlüğünü yapan firma ile sağlayıcı arasında anlaşmazlık varmış, bir otelci arkadaşımdan duymuştum. Onlar da satınalma yapamıyorlarmış. Şuan piyasada olanlar eski stoklarmış.

Telefonu modem olarak kullanmaktan mı bahsediyorsunuz?

yok o mobilap ile yapılıyor. mesela masaüstünde d klasöründeki mp3leri telefondan dinleyeyim. telefona yüklemeden, ağ kurup.

Ben markette bluetooth ile dosya yöneticisi gibi bir program görmüştüm. Adını hatırlamıyorum ama file manager kategorisinde olabilir. Bir bakın isterseniz, bu şekilde yapabilirsiniz.

baya file manager manager baktım. astro ve es file manager dışında network olayı yok gibi. astro ile es de istediğim gibi değil.

Bilemedim o vakit. :]

şimdi dlna istiyorsan şöyle çalışıyor:

1-pc'ye server kurman lazım, sanırım windows 7 otomatik açık geliyor bu server ayarları (emin değilim varsa da nasıl bir güvenlik açığıdır bu ya). ben ubuntu kullandığım için mediatomb kullanıyorum. ilk ayarı yaptıktan sonra sıfır sorun çalışıyor. dlna server diye aratıp hoşunuza gideni kurun.

2- telefona client kurmanız gerekiyor. sizin için girdim baktım bunu tavsiye ediyorlar. www.andromote.de markette dlna client diye aratıp da bakabilirsiniz. program tercihi size kalmış ben denemedim.

3- dlna ile sadece pc'nin bağlı olduğu network içinde film-muzik-fotoğraf görüntüleyebilirsiniz. internetten filan çalışmaz. bu da bilginize.

4- allshare samsung'un dlna sistemi. mesela benim televizyonumda var. televizyonun clientı olarak iş görüyor. telefonumda da var. (galaxy s) onda da hem server hem client olarak çalışıyor. telefonunuz samsungsa kesin destekliyordur. baya güzel yapmışlar.

bi de uzun uzun cevap yazıyoruz o kadar, bencillik edip duyuruyu silmeyin. sizden sonra aratanlar olabilir. insanlar faydalansın. (şahsi algılamayın genel olarak silenler var. sinir oluyorum)

türkiye'deki üniversitelerin tamamına yakını yordam diye bir program kullanıyor. Bakın isterseniz.

valla bodum marka olanları muazzam. starbuckslar filan satıyor. bir iki kahve ürünleri satan siteler var onlara da bakabilirsiniz. kivahan filan bişiydi adresi.

bu arada french press kullanmak çaydanlığa su koymaktan daha zor değil. nasıl kullanılacağını araştırıp da beceremeyenlerin gündelik hayatlarını nasıl idare ettiklerini hakikaten merak ediyorum?

gerekmez,

aniidyu [ek$i sözlük yazarı] 3 dk. önce
aynı soruyu soracaktım =) gerekmez diyen arkadaşa der misin turkcell bayii aksini söylemişti diye. ben sormuştum da. bi iki gün için de telefonum gelecek kayıt yaptırcam

diye soruyor. kendisi niye sormamış bilemedim ben.

ben bugüne kadar 4 tane telefon kaydettirdim başkasının pasaportuna (babam -2/ annem ve kardeşim) hiç birisi yanımda değildi, sadece pasaportları yanımdaydı falan. 2 tane turkcell de 2 tane vodafone'dan yaptırdım, sormadılar bana. bana denk gelmiş olamaz, ağlarsanız olur sanırım.

3ay önce kayıt yaptırdım, pasaport sahibinin yanında olması gerekiyor mutlaka

vodafone bana gerekli dedi, bir iki yer dolaşmanız gerekebilir.

pasaport sahibinin imza atmasi gerektiginden gerekli.

oyun + laptop denince aklıma hep şu gelir;

www.alienware.com

oyun + laptop = fail.

kendim de laptop kullanan bir oyun bağımlısı olarak itiraf ediyorum; oyun + laptop her zaman fail verir. toplama bilgisayar çok daha mantıklı.

ama ben ille de laptop istiyorum dersen; ben samsung np-r580h kullanıyorum. yeni modelleri de çıkmıştır elbette bu serinin onlara da bakılabilir. şimdilik her hangi bir sorunum yok laptopla ama her laptop gibi ömrü belli, kısa bir süre sonra laptop saçmalamaları başlayacaktır.

@repins oyun laptopları özel olarak oyun oynamak için yapılmış bilgisayarlar olup, havalandırması vs gibi sistemleri özel olarak üretiliyor.

msi laptoplarıda deniyebilirsin.

çok param var diyorsan monster serisine bir bak. en azından adamlar açamadığı oyun varsa paranı geri veriyorlar.

@latios fiyat/performans ve ileride yaşanabilecek sıkıntılar göz önüne alındığında sadece oyun oynamak için laptop almanın saçma bir fikir olduğu gerçeğini değiştirmiyor. alienware'e verilecek parayla masaüstünün yanına bir de inek alınır, etinden sütünden yararlanılır.

1 milyon dolar çok az babacan

500 kişilik öğrenci yurdu yapılıyor şu anda bizim kampüse sanırım ihale bedeli 1,5 milyon tl civarı bir şeydi. nerede yatak koy bitsin öğrenci yurdu nerede hastane.

Bugün devlete inşaatının maliyeti 65 milyon TL + kdv civarında olur.

Hareketli mobilya, hasta yatakları ve tıbbi cihazlarla 120 milyon TL + kdv'yi bulur.

500 tane yatak var sadece. eger yataklar su inerli kalkarli hareketlilerden olursa tanesi 3000-4000 lira olacaktir.

500 x 4000 = 2.000.000 lira

eger radikal, 500 yatak 1 milyon dolar demisse dogru demis olabilir

kullanılmış yeni model bir mr makinesi bile 7-800.000$'dır. bakın şu goo.gl 1998 model açık mr 220.000€ yani 320.000$ e hesaplayın.. basit bir ultrason cihazı da en az 80-100.000$ (yeni) 1.000.000 yanlış olmuş. belki sadece bina maliyeti demek istemiş olabilir. ki ona da tam yetmez bence (beton inşaatına ancak)

goo.gl

panpa 1 milyon çimentosu tutar sadece.

pamukkale üniversitesi hastanesi için yeni bir bina yapıldı. 13 katlı, 500 yataklı. sadece hayırseverlerden 11 milyon TL topladılar.

hayır yasak

götürürsün. profesyoneller yasaktır. ki iyi bir saklama ya da kafalama ile onları da sokabilirsin. sonisphere'de fotoğraf makinesi kullanamayacaksak nerede kullanacağız di mi?

Geçen gidişimde ben götürmedim makinamı ama slr makinayla birini görmüştüm, sordum içeri sokarken sorun oldu mu diye, yanında başka lens var mı diye sormuşlar sadece, sorun çıkmamış. anladığım kadaryıla telephoto lensli slr götürmezsen sorun olmuyor. gerçi bu sene göt kadar alanda olduğu için telefotoya da çok ihtiyaç olmaz.

ha tabi bu sene prosedür değişebilir, organizatörlere sormak lazım. festival kurallarında yazar zaten.

profesyonel degilse her turlu goturursun hicbir sey olmaz, profesyonelse bile sokabilme ihtimalin yuzde 50den cok, gecen sene cok gordum profesyonel kamera

Sonisphere'de trübün sorumlusu olarak çalıştığım için biliyorum,

Fotoğraf makinesi her türlü yasak. Zaten biletin arkasında da yazılı. Bilet alan bu şartı kabul etmiş sayılıyor.

Ama, compact makine denilen ufak el makinelerine karışılmıyor. İsteseler almazlar ama karışmıyorlar.

SLR'a gelince kesinlikle yasak, ama stadta 65 kapı olduğunu düşünürseniz biri ben geçtim dedi diye diğer 64 kapı aynı olacak diya birşey yok..

Kesin sonuç için compact getirin slr getirmeyin

tamamen yavru kedi bakışı yapabilmenize bakıyor. bir önceki deep purple konserine slr sokmuştum. güvenlik bıdı bıdı yaptı sonra yanımdaki hatun arkadaşın yavru köpek bakışı ve mıymıylamasıyla çatır çatır geçtik. hatta fotoğraflar hala duruyor facebookta.

Herkes makine sorusuna cevap vermiş, ben de bilet kısmını tutayım bari. Tabii ki hepsi bir tahmin ama normal biletler birkaç haftaya bitmez. Mayıs sonuna doğru tükenir gibi geliyor bana. Yine de belli olmayabilir durum, siz erkenden almak için çabalayın.

peki küçükçiftlik park gerçekten söylenildiği kadar kötü mü? Aşırı dar olduğu ve hiçbir şeyin görülmediği söyleniyor. Bazıları hiç almayın paranız boşa gider diyor. Bu yüzden sahne önünden alayım diyordum ama bu kadar kötüyse hiç bulaşmayayım abi. Sonuçta Iron Maiden var işin ucunda ama terasta çok pahalı be

abi küçükçiftlik park bok gibi. zemin kötü, etrafta aletler filan var salak salak. tıkış tıkış. bi de 17bin kişi diyorlar... sahne önü diye işaretledikleri alan, konser alanının yarısı. normal bilet alsan bile 175 lira verilmez. gerçekten doğru düzgün tad alacağımı bilsem hiç çekinmem basarım parasını ama geçen seneki problemlerin de tekrarlanacağımı düşündüğümden tek günlük boktan bir organizasyona o parayı vermem. bir de biletin 150 lira olduğu yanılgısı var, hizmet bedeli+kredi kartıyla alırsan 5 lira daha 175 e denk geliyor.

Bir de gerçi ben eylülde toronto'ya gidiyorum, orada iron maiden'ı izleme şansı bulmam çok olası ileri bir tarihte biraz da ona güveniyorum.

Bu aralar onarım calışması vs yapılacakmış, her şey yeniden düzenlenecekmiş gibi söylentiler var biraz da ona güveniyorum almak konusunda. Alırsam da ay sonu alabilirim zaten ama gidersem iron maiden dan supriz bi seyler beklerim açıkcası o kadar para veriyoruz lan gerçi görmek bile yeter ya sorunda o iste ya adam gibi göremezsem

ben 2 şikayet yaptım şikayetvar'a.finansbank ve 7554444 tl hattı.ikisi de geri döndü 100 lira para kurtardım sayesinde.firmadan firmaya değişiyo demekki.açıkçası ben şikayetvar'ın sahibini falan bulsam bi çay ısmarlarım, öylede işime yaradı yani..

aynı şey bana digitürk web tv denilen saçmalıkda oldu. şöyle böyle diyip sattılar, bi maç bile izleyemedik doğru düzgün kesintiden takılmadan.

şikayetvar a yazdım ama zaten orda binlerce kişi aynı şeyi yazmış hiç birine olmadığı gibi banada cevap gelmedi. bide bikaç ay sonra yüzsüz yüzsüz mail gelmediği halde "mail ile bilgi verilmiştir" gibi bişey yazdılar oraya.

şikayetvar genelde iyidir çok işe yarar ama kötü firmalar sallamaz orda yazanı

adam gibi firmaları tüketici heyetine verin. mahkemede sürünsünler. şikayet var filan yalan yerler.

şikayetvar bu firmalarla iletişim kuruyo bildigim kadarıyla bazı firmalarsa diyo ki, sizin sitede yazılanlardan bize ne işinize bakın diyolar. adidas bunlardan biri olabilir o yüzden de yazılan hiçbi şeye cevap vermiyolardır. bir arada trendyol.com da öyleydi ama sonra baglantı kurulmuş. Adidas demek ki yanaşmıyor böyle bi şeye. ben de 2-3 kez kullandım şikayetvar ı hep geri donus aldım. asus, finansbak, turkuvaz dergi vs.

eğer araban o haberde belirtilen boya ile boyanmış olsaydı evet ultraviyole ile cizikleri giderebilecektin. ama şu andaki boyalarda öyle birşey mümkün değil.

peki arabanın boyası neyden ? metalik boya deniliyor o olay mı?

metalik boya denilen şey, boya hazırlanırken içine katılan sedefli-simli parlak bir malzeme. boyaya metalik bir görünüm veriyor.

araba boyası sentetik bir kimyasal formulünü tam olarak bilmiyorum. o haberdeki boyanın şimdilik hiçbir standart üretimde kullanıldığını sanmıyorum.

demek ki o yüzden en sonra yeni formul üzerinde çalışıldığını söylemişler. beklemeye devam o zaman :)

pasta cila ile o çizikler gider.

mount ntfs ubuntu diye google eyle, bi komutu vardı onla oluyor.

ntfs dosya sistemi olduğu için olabilir mi?

ntfs olmasından neden olsun? diğer diskim de ntfs formatlı. 1 tb samsung story bağlı o da nfts ve tek tıkla mount oluyor.

sorun tam olarak resimdeki gibi.yedek diskin içine girebiliyorum ama boş görünüyor.

img.turkolmez.com

sudo fsck /dev/sdb1


/sdb1 'i gparted yada disc manager'dan ilgili diskinkiyle değiştirin (sdc,sda,sde - 1-2-3 vs gibi olabilir) kesinlikle bunu yanlış diske yapmayın ve mount değilmiş halde yapmayın. (zaten aman birader mount edilmiş diske yapıyorsun bunu bozarsın bak diye uyarıyor )

bunun sebebini filan bilmiyorum ama tekrarlama ihtimali var şaşırma.

fsck from util-linux-ng 2.17.2
fsck: fsck.ntfs: yok
fsck: Hata 2: fsck.ntfs /dev/sdc1 için çalıtırılırken oluştu.

@darknum verdiğin komuta cevaben bu hatayı verdi.

metrobüsle söğütlüçeşme'ye gelirsin, oradan da boğanın oraya bahariye caddesine kadar yürüyebilirsin istersen. ama uzak olur diyosan minibüse atlarsın metrobüsten inince, boğaya çıkan caddede sağa dönüyor minibüsler rıhtıma gitmek için. orada dönerken inip de yürüyebilirsin boğaya. oraya gelince açık adresten bulursun bahariye caddesi üzerinden zaten. kadıköy şifa tam hangi sokaktaydı hatırlamıyorum ama sorsan gösterir herkes.

bu arada kadıköy'ün oraları, söğütlüçeme, bahariye'yi falan bildiğini düşünerek anlattım. bilmiyosan daha detaylı anlatayım?

söğütlüçeşmeden sonrasını sorduğunu düşünüyorum. söğütlüçeşme son durakta inince, yukarı boğaya doğru yürüyeceksin. gördün mü boğayı, doğru yoldasın. yukarı doğru yürümeye devam et, sağdan sağdan yürü, 100 metre sonra falan sağda karaca çanta var. dön ordan o sokakta sağda şifa hastanesi zaten geldin...

benim için de en karışık kısım söğütlüçeşme'den sonraki taraf zaten. ama allahtan boğa'yı biliyorum. bulurum büyük ihtimalle, teşekkürler. =)

aga boğayı bul, sonra orada bir esnafa sorsan caferağa spor salonunu bence çok kolay bulursun..

maps.google.com

bu eczanenin hemen yanında aradığın mekan. bence en kolay metrobüsten sahile doğru kaptır yürü (dümdüz bir cadde) sahile gelmeden bir cami var. camiye gelince böyle ayakkabı satıcılarının olduğu daracık bir sokak -sokak olduğu bile belli olmayan yer var 2-3 metrelik bir girişi olan, gir oraya dükkan değil orası. orada kaptır yürü. moda caddesine girmiş olacaksın (spotçular filan var devam et dümdüz)

yürürken bir noktada sağında bir büfenin olduğunu göreceksin hatta bu büfenin yanında aşağı çarşıya inen bir sokak var. orayı görünce SOLA dön. dönünce zaten gözler bozuk değilse caferağayı görmüş olursun.

ben sadelikten yanayım hep, işimi görsün yeter. ama sitemynet tadında da olmasın yani. ekşi duyuru'nun tarzında.

gereğinden fazla karmaşıksa çat kapatıyorum maalesef.
tıkladığım linkler yerine ulaşmıyorsa direkt ctrl w.
alışma diye bi olay yok, bana bi seferlik lazım olur, sonra bakarım güzel sürekli girerim. öyle "su soğuk ama insan alışıyo" olayı yok webde.

anasayfada scroll gerekiyorsa bitik o site.

ilk bakısta kullanım kolay olmalı alısacak kadar nıye takılayım ısıme yaramıyorsa

Form follows function adam gibi aradığımı bulduğum sürece arkaplanın ne renk olduğu önemli değil.

bana sormadan müzik açan siteyi her zaman; ne bileyim x'e ulaşmak için x yazan yere tıklayıp sonra tekrardan başka yerlere tıklatan siteleri ise bu salaklıklarından dolayı çoğu zaman bakmadan kapatırım.

www.mirasyemek.com

tamamtamambuldum +1

bir de kişisel çevre kredisi gibi bişiler olmalı. ya da ilgili kredilerde kolaylıklar. daha yeni araştırdığım için çok net biliyorum, kendi elektriğinizi üretmek için gerekli sistemi kurmak ortalama 40 bin dolar. bunu kurmakla da iş bitmiyor tabi. bakımlar, parçalar vs vs...
fotovoltaik sistemlerden bahsediyorum bu arada. diğerlerini bilmiyorum.

ısı yalıtımı da dolaylı olarak etki eder.

ampulleri değiştirmek, led teknolojisini keşfetmek.

3w'la hayvan gibi aydınlanabiliyoruz aslında.

daha çok üretim.gerisi boş..

1- kaçağı engellemek
2- verimi arttırmak.
3- insanları bilinçlendirmek.

bu konu başlıkları altında incelenebilir.
1. için senin benim yapabileceğim bir şey yok, devlet politikası olmalı bu konuda.
2. emin olun sanayi verimi, senin benim düşündüğümden daha iyi düşünülüyor ve kullanılıyor. bunun dışında ev mantaloma (zorunlu oldu 3 yıl içinde tüm binalara) vs gibi şeylerde iyi reklam kampanyalarıyla duyurulmalı.

3. konu:
1- ampül tasarrufu en basit ve en cahil olunan konu.
2- televizyonların vs'nin kullanılmazken fişten çekilmesi. ab stanby konumunda elektronik aletlerin harcayacağı elektrik miktarıyla ilgili bir yasa çıkarttı ama yetmez, tvler vsler düğmesinden kapatılmalı. mümkünse düğmeli prizler alıp o düğmeden kapatarak ciddi tasarruflar yapılabilir.
3- özellikle güney bölgelerde suyu güneş enerjisiyle ısıtmalıyız. yani güneş enerjisi diğer işler için yetersiz olabilir ama çatılara kurulacak paneller ile tüm sıcak su ihtiyacı karşılanabilir.
4. a sınıfı ve üstü verimde beyaz eşyalar tercih edilmeli, hatta zorunlu tutulmalı.
5. akıllı sayaçlar kullanıp, ev işlerini tarife dilimlerine göre düzenlemek.
6. gereksizse söndür.


aklıma bu kadar geldi.

parfüm getirme yalan oluyor, whey filan getirme de gibi gözüküyor. ötekilere de kafalarınca sınırlama getirmişler. s....k. bir dealextreme'imiz kalmıştı onu da sağolsun devlet hemen gördü.

her şeyde olduğu gibi vur deyince öldüren bir sistem var buralarda. Faşist rejimlerden farkı ne?

strawberry de mi yalan oldu yani? Lan o değil de bu ülkede hala vergileri savunan insanlar kalmış.

niye vereyim kardeşim? benzin alıp enayi vergisini yeterince veriyoruz zaten.

1- alışveriş hakkımı sınırlıyorsun. hatta belli konularda yasaklıyorsun.
2- iç pazarı dış rekabetten alıkoyup istedikleri fiyattan bizleri s...lerine izin veriyorsun (aral ithalat örneği)
3- bir şekilde vergisi neyse verecem almam lazım dediğin durumda bile o vergiyi ödemek için eminim binlerce prosedürlük iş çıkartıyorsun kişiye. (hiç bir yerde vergiyi ptt ile kapıda ödeyebileceksiniz yazmıyor mesela)
4- olaylardan o kadar bir habersinki dealextreme gibi kargo bedava sitelerin taksit taksit ürün gönderme huylarını bile bilmiyorsun. adamlar nerden bilsin senin mevzuatını, sayı limitini filan.

başgan silmarillerin kitapta bir gücü olduğunu hatırlamıyorum ben. onların içinde sadece ağaçların ışıkları olduğu için değerliler.(bildiğin üzere ağaçlar artık yok. yok olurken ışıklarını valar kutsadı ve feanor 3 silmarili bu son ışıklarla yaptı.)

yüzüklerin efendisinde, yüzüklerin büyülü güçleri var ancak "güç yüzüklerine dair"'i henüz okumadığım için detaya inemiyorum.

silmarillerin belliki bazı güçleri var. (el yakmak vs gibi) yani öyle düz mücevher değiller ama hiç bir yerde güç yüzükleri gibi şu işe yararlardı diye anlatılmaz. ha büyük ihtimalle zaten onların konsepti direk türlerinin son 3 örneği olmasının yarattığı arzu olabilir.

bilgisayar abi? ekranı yok onun dışında bildiğin bilgisayar.

alet kendi kendine bilgisayar zaten, cd-dvd rom'u harddiski usb girişleri v.s her şeyi var bir bilgisayar gibi. Normal kasanın çok ufağı olarak düşünün. Ekran ve klavye-mouse bağlayıp masaüstü bilgisayar gibi kullanıyosun

peki laptopa da bağlanıyor mu bu? yani laptopın klavyesi ve mouse pad'iylen de kullanabiliyo muyuz yoksa illa masaüstü mü olması lazım? markaya göre, vs. sorun çıkarır mı yoksa her şeye uyumlu bi şey mi bu mac mini? öyleyse güzelmiş aslında. mac os kullanmak istiyodum ben.

hayır sadece monitör, televizyon, projektör gibi aletlere bağlayabilirsin. laptopun ekranını kullanamazsın.

genel bilgi vereyim,

son ödeme tarihi kart borcuna faiz işlemeye başlamadan önce paranı ödemen son gün.
asgari ödeme tutarı, kart borcunun %20si, bu tutarı ödersen, kalan kredi kartı borcuna normal alışveriş faizinden (%4 müydü neydi emin değilim) daha düşük tutarda faiz işlenir. Sonuçta yine faiz ödemek zorunda kalırsın.

Özet : Bankalar müşterilere asgari borcu ödesen yeter hacı abi sen dertme gerisini diyerekten borçları katlıyor, ve öyle bir süre geliyor ki, millet kredi kartı faizini ödemekten kendi borcunu ödeyemiyor.

Eğer kartın son ödeme gününe kadar, o ay harcadığın tutarın %90 ınını kadar ödeyecek paran varsa cebinde, ne mutlu sana. 0 %10 luk kesim çok göte kaçmaz.

Ama halka uyup sen de ben asgariyi ödeyeyim gerisinin koy götüne dersen, o kart götüne kaçar. Borcunu ödemek için başka yerden borç almak zorunda kalırsın.

Kredi kartı kullanmayı bilmiyorsan, emin değilsen, banka kartı kullan, elindeki parayı yemiş olursun.

Yoksa kredi kartı almakta da, harcamakta da, limitte de sorun yok, tek telefonla 4 kat limitini arttırırlar. Harcama yapmana herkes yardımcı olur ama borcunu ödemeye geldi mi sıra kimse gözünün yaşına bakmaz

hesap kesim tarihi: kredi karti eksterinizin duzenlendigi borc icin yeni bir donemin basladigi tarihtir. ornegin hesap kesim tarihi ayin 13 u ise 13 nisan ile 13 mayis arasindaki harcamalarini 13 mayis gun bitimi ile listelenir ve toplam borc ile asgari odeme tutarlari belirlenir. genelde bunun 10 gun sonrasi da son odee tarihidir. o da yaklasik ayin 23 yapar. yani siz borcu 22 mayista odersiniz.

ekstre bir kere hesaplandiktan sonra asgari borc veya toplam tutar degismez. ama siz kredi kartiniza herhangi bir donemde para yatirdiginizda bu limitiniz acar ve harcama yapmaya devam edebilrsiniz.

eger ki asgari odeme tutarini odemis olmak ve devaminda harcama yapmak istiyorsaniz bu durumda hesap kesim tarihinden sonraki herhangi bir zaman diliminde odeme yapabilirsiniz. boylece onceki aydan devreden asgari odeme tutarinizi temizlenmis olur. buradaki odeme miktari asgariden az olmamak sarti ile istediginiz meblag olabilir.

hesap kesim tarihi tek bir gündür belli bir dönem değildir. hesap kesim tarihin 13 ise 13 ünden sonra ödersen borcu ödemiş olursun. faizler %2 civarında yani 1.000 borcun varsa 20 lira faiz ödüyorsun. kim sana 20 lira karşılığında 1000 lira verir ki bankalar ne kadar iyi değil mi?

dikkat et adamın donunu alırlar.

alınma ama bence sen kredi kartı kullanmayı bırak. nakit parayla yaşa. para taşımak zor geliyorsa da debit kartları kullan. ilerde başın büyük derde girer dizini döversin bu mantıkla gidersen. (daha doğrusu plansızlıkla diyim)

ya zaten bi kartımın limiti 750. paramın hepsini diğer kartıma yatırsam, bu kartıma 500 milyon kalıyor. bugün direk yatırayım diyorum. ama hemen hesaba işlesinler diyorum. direk limitim düzelsin, borcum 250 ye insin filan.

dediklerinizden hiç bişey anlamadım yahu, ben parayı ne zaman yatırayım şimdi. bugün mü? yoksa 23 ünden sonra mı? hangi gün yatırır yatırmaz param işleme alınır?

hafiz hesap kesim tarihinden sonra yatir.

Bi de söyle bisey var. Evde ne yapmalı tv? Müzik? Oyun? Otur otur sıkılacak hatun, ne yapmalı yaw?
Yine soyluyorum sevişmek dısında :)

oyun oynamak en iyisi, etkileşim üst düzeyde olur, işler kolaylaşır. ama içilmiş kafayla ne oynanır bilemedim :)

yavaştan, müzik ve video olayına girin. ne bileyim, komik videolar paylaş filan. bi uykusuz dursun evde, okuyun. tavla filan atın, diğer çift muhabbete dalarsa, bırak ya gel pişti atalım deyin. başbaşa kalın.

ama benim gözümün önüne, pc başında başbaşa kalmış, puahaha diye gülen çakır keyif kafalar canlanıyor. sonrası zaten gelir.

Oyun en iyisi...
Video oyun olur, tabu olur.
Etkileşim en üst düzeyde olur bu ortamlarda.

sen bence bi tatlı yapmaya başla şimdi... eve gelince hafif bi tatlı ikram edersen (ok içki falan ama ne bilim ayarla işte) ve senin yaptıgını öğrenince hoşuna gider... bikaç zippo hareketi de çalışabilirsin :))

tabu +1

zippo olayına hiç bulaşma.

aslında nickin her şeyi özetliyor :D

içki oyunu oynanabilir. içtikçe gülünür, kafalar da güzelleşir iyice, muhabbet de açılır. bir deste iskambil, bir miktar içki varsa tamamdır. gugıla sor bi sürü çıkar.

bilgisayar ve video oyunu açıp kızı kaçırma. 3 kişiyle de tabu nasıl olur bilemiyorum. Müzik aç birşeyler ikram et, şarap vs. sohbet edersiniz, yeter zaten amuda kalacak halin yok (kadın)

koş monopoly, travial pursuit vb veya nintendo wii edin bir şekilde. (aman nintendo wii dışında bir konsoldan kızla ortam yapamazsın. ps3'te hatunlar oyuna sardırıyor seni bile unuturlar)

konu açılır kendiliğinden.

süper bi liste oldu yaw :)
sağolun.

başarılı geçerse dileyin benden ne dilerseniz

şişe çevirmece oynayın :)

contavolta'ya katılıyorum şişe çevirmece her türlü gideri olan bir oyundur ama genellikle sonu seks ile biter. Amacınız değilse de en azından eğlenirsiniz. Video&masa oyunları da eğlencelidir. Bir de madem kuzeninizin arkadaşı, önce kuzeninizden ufak bilgiler alın kız hakkında. Sonra da buluşulduğunda bir süre muhabbeti yönlendiren taraf olmayın. Kızı dikkatle dinleyin ki hoşlandığı şeyler vs konusunda bir fikriniz olsun. İlerleyen saatlerde bu konulardan konuşarak (heyecanlanıp bir de alkolün de etkisiyle saçmalamayın ama :P) kızı etkileme konusunda daha da başarılı olabilirsiniz.

Tabi bir Leonidas karizmanız varsa hiç bunlara gerek kalmadan bardak tutuşunuzla bile kızı etkileyebiliyorsanız bambaşka :)

Başarılar, sonucu bekliyorum :)

abi sözü dinle..sokma akılla bi yere varamazsın.ansiklopedi oku genel kültürün gelişsin.

tarihi görüş ve kültür ayrılıkları.

fakirlik ve mallık

bizim dinimizin islam dini olması ve zamanaında osmanlı gibi büyük bir güçten etkilendikleri için böyle uyguluyorlar sanki.

Onların kendi aralarında ki en büyük ortak özelliği de hristiyan olmaları.Mezhep farklılıkları illaki etkiler bu birliği ama bana öyle geliyo işte.

en temel problemlerden biri insan kaçakçılığın'da köprüyüz. adamlar bizi almayarak kaçak insan geçişine mümkün olduğunca set çekmeye çalışıyorlar. Bir Letonya'dan, Efendime söyleyeyim Bulgaristan'dan bizdeki gibi kaçak insan akışı yok.

@darknum

bulgaristan vatandaşları avrupa'ya vizesiz giderken, bulgar vizesi sahip olanlar gidemiyor. bu tür bir uygulama olsa, yalnız Türk vatandaşları gidebilse bir şey değişmez sanırım.

AB birliğine karşı olan biri olaraktan ben anlatayım sana durumu,

Tarihi görüşün, kültürün falan koy götüne, onlar eften şeyler, asıl durum şu:

Avrupada bulunan Türkiye'li insanların (etnik köken katmadım gerisini sen düşün), %90 ı yolda görsen yüzüne tükürmeyeceğin insanlar. Eğitimsiz, nasıl davranması gerektiğini bilmeyen, Türkiye'de baltaya sap olamamış insanlar.

Bu insanlar, bir şekilde avrupaya göç ediyor, yabancı hatun bulup evleniyorlar, çocuk yapıyorlar, kaçak kalıyorlar vs. Gittikleri yerde ortamın içine sıçıp, Türkiye'nin adını karalıyorlar, bizzat bunu bana yurtdışında yaşayan Türk anlattı.

Finlandiyada kaldım 1,5 sene, konyanın tamamı finlandiyada, adamlar bizim başkenti konya sanıyormuş. Ama izlenimi anlatayım sana : köpeklere, yaşlılara tecavüz edenler, paralarını çalanlar vb. hayvanlıklar yapanlar. Bunları sadece x ulusu mu yapıyor? Orasını bilemem ama türkler yaptımı göze batıyor.

Türklerin internete yayıldığı zaman, özellikle yabancı sitelerde, diğer yabancıların türklere karşı görüşü hiç de iyi değil. Din ve ırkı geçtim, bana amerikan hatun şunu anlatıyor : Türk eleman kıza, bakire olup olmadığını soruyor, kız hayır diyince, eleman sinirden kuduruyor, sonuç olarak, olsun ben seni yine de severim sen beni seversen diyor.

Bu tip kafaya sahip insanların yoğunlukta bulunduğu bir memlekette, insanları vizesiz olarak kendi ülkelerine alırsan o ülkenin anasını bellersin. Adamların zaten kendi işsizliği var, bir de yabancı geldi mi işsizlik oranı artıyor.

Şu an iş hayatına yeni başladım, imkanım olsa yurtdışına gider çalışmak isterim, legal yollardan, kebapçı dürümcü olarak değil, normal kendi mesleğimi yaparak. Ama inan bana, kendi mesleğini yapmak için avrupada iş bulmak, yabancı turistin tekiyle evlenip o ülkenin vatandaşlığını almaktan daha zor.

Vize şartlarının yetersiz olduğunu düşünüyorum, olay tabi ki paraya maddiyata bakar amma velakin, elin hayvanına açık oturum verirken bana bin ton engel çıkaracaksa o işin içine edeyim. Yok ikimizde aynı kefeye konacaksak, varsın 100 tane daha belge istesinler benden.

vize problemiyle çok uğraştırıyorlar bizi, ama düşündüğün zaman başka türlü sistemlerini ayakta tutmalarına imkan yok.

tarihten gelen korkuyla falan alakası yok, avrupaya giden türkler ve diğer müslüman milletler başlıyorlar gittikleri ülkenin insanlarını eleştirmeye, aman birbirimize tutunalım yoksa "gavur" bizi kendine benzetir, yok dinlerine özgürlük isterlermiş, okula çarşafla gidecekmişmiş. yahu sen önce maddi yardım almak için on tane çakallık düşüneceğine git bir iş bul da çalış, gittiğin ülkenin dilini kültürünü öğrenmek için biraz çabala. her türlü mesleğin okulu var, her yaştan insan okumak istiyorum dediği anda maddi destek veriliyor. yok, geliyorlar ve uyum sağlamak yerine geldikleri yeri kendilerine uydurmaya çalışıyorlar ve bunun hakları olduğunu iddia ediyorlar. git o zaman dinini de kültürünü de kendi ülkende yaşa? yoksa acaba kendi ülkenin geri kalma sebebi o boktan mantaliten olabilir mi? di mi yani.

adamlar bizi istemez tabi, benim davranışlarını görüp de vay hayvan dediğim memleketlim herifi onlar kendi ülkelerinde niye istesin?

Ana sorun tarihsel problemler eğer öyle olmasaydı türk öğrenclerini veya nitelikli işgücünü ab kapsamına alırlardı ki bu kişiler genelde ülkeye değer katıp içine sıçmayacak insanlardır. Ama ab de abd gibi hintli ve çinli öğrenci yüzdesini inanılmaz artırmaya uğraşıyor üstelik bizim kültürümüz ab ye daha yakınken.

700 yıllık osmanlıya duyulan kin ve nefret heryerde var ab de bu çok baskın cahil insanlar orayı rezil etti gibi palavralar var ama asıl gerçek turkiyeyi osmanlının devamı gördükleri için inanılmaz nefret ediyorlar. Arablar da osmanlıdan ve turkten nefret ederler tarih insanların beynine öyle yada böyle işliyor bizde ermenileri sevmeyiz mesela.

ttnet kullanıyorum ama ttnet 25-30 ms iken superonlıne kullanan arakadaslarımın pingi 7-12 ms arasında oldugunu cok sık görüyorum.

ankara'da fiber kullanırken latency 10-15i geçmiyordu. server'ın konumuna göre de değişiklik gösterir yalnız bu.

ya şimdi oyun serverları genelde yurtdışında avrupa'da olacağından özellikle yurtdışı çıkışlarındaki ping seviyesi benim için çok önemli, ama tabi yurtiçi performansı da bir fikir verecektir, sonuçta yurtiçi 10 ken yurtdışı 5 olamaz, bazı özel durumlar dışında.

insanlar ölçümü yanlış yapıyor. istanbuldaki adam istanbulu ölçüyor sonra 10-12 ms diyor.

ben uydunet için olanı söyleyeyim arşivlerde dursun:
istanbul'dan
1- istanbul içi server 12 ms
2- yunanistan 60 ms
3- hollanda 120 ms
4- ingiltere 120-140 ms
5- amerika 220 ms.

normal zaman değerleri böyle valla.

valla taksimde chill out hostel var. genelde herkes orayı tavsiye ediyor.

bize gelin. üste para veririm. o derece.

chill out ii gibi ama mecidiyekoydeki bizim ev secenegi duruyor kenarda ona göre:D o bu değilde 50ye bulursan yeri haber ver her haftasonu kalırım.

world house ve chill out iyidir

tulip city asmalı mescit.

chill outtan uzak durun, rezalet.

ya world house hostel (galata'da)
www.worldhouseistanbul.com

ya da international house hostel (istiklal'in basinda)
www.ihouseistanbul.com

Chillout classic telefonda yerimiz yok demisti ama kapilarina dayaninca chillout peraya yerlesebildik. Gecesi 35e geldi sahane oldu. Hijyene de cok takilmadik 2 gun icin. Tesekkurler.

tarantionun bütün filmlerini seyret dostum

senaryo leondaki gibi arada bir aksiyonu tırmandırıp dıygusala bağlayacak tarzda

leon öncesi nikita vardır.

Başka var mıdır?

superonline fiber'de 5 makinelik sınır var diye duymuştum, onun gibi bir şey olmasın?

modem'in arayüzüne girip status'dan bak hele kimler var.

şifre kırılmış olabilir, en iyisi modem arayüzünden kullanıcı mac adreslerine bakmak.

kimse görünmüyor mac lerde. zaten bir tek benim mac adresini tanımlamış, izinli listesine almıştım. wpa şifre var zaten. bu uyarıyı aldıktan sonra tıkır tıkır kullanmaya da devam edebiliyorum.
ttnet bu arada

kaç olduğunu bilmiyorum ama bir modeme kablosuz olarak belli bir sayıda insan bağlanabiliyor. kırmışlar büyük ihtimalle şifreyi. şifreyi kapat mac filtresi olayına gir ben yaptım mutluyum.

@karmarulez
mutluluktan gözün hiçbir şey görmüyor. bunu yaptığımı yazmıştım.

yok yok, airties ise modemin arada böyle saçmalıyor. bende de saçmalıyor aynı modemden var. arada böyle diyo, kisemnin kırdığı falan yok.

şifre kırılabilir mac kopyalanabilir. bazı dandik modemlerde böyle salak bir sınırlama olabiliyor. modeme kablolu bağlanıp arayüzden wireless ayarlarını değişikliğe gidin bakalım. (alan adı ve şifre farklı olsun mesela, wpa2 yapın. hatta ismi gizleyin)

momondo.com'a bakın.

bir içerik yönetim sistemidir. (cms) dinamik sitelerin tasarlanması ve yönetilmesine yarar. eskimiş bir teknolojidir.

c vitamini suda çözünen bir vitamin olduğu için fazlası vücutta depolanamaz ve idrar yoluyla atılır.

www.benimblog.com

özet ilaçlarla kullanmayın deniliyor.

1 bardak faydalı olur ondan sonrası zevkine içersin

kiwi'de diğer turunçgillere nazaran on kat C vitamini olduğunu okumuştum. bir kaç kiwi yesen aynı etkiyi yapar bence.

kalori olur, başka da bişiy olmaz sanırım.

pratige bakarak soyluyorum, cok guzel oluyor. haftada birkac gun manyakligim tutuyor, oyle zamanlarda bir litreden asagisi kesmiyor. teorik olarak da lise biyoloji bilgimle c vitaminin idrarla atilacagindan zehirleme ihtimali olmadigini biliyorum sadece.

asidi rahatsız edebilir, mideni delme.

pek kalori olmaz. vitamin enerji vermez. meyve şekeri de çay şekeri gibi zararlı değil. aç karına içme de, asitli asitli. bir kerede de içme. sulandır, üç kereye yay mesela.

geryfurt kan sekerini ciddi oranda dusurdugunden ilac kullanan seker hastalarini doktorlar uyariyor.zarari olabilir.

İşCep ve Cep Anahtar yükleme ile İşCep ve İşWap kullanımı sırasında gerçekleşecek bağlantı ücretsiz olmakla birlikte zaman zaman cihaz tipi, bağlantı noktası ayarı gibi sebeplerden ücretlendirilebilmektedir.

Böyle bir sorunla karşılaşmamanız için;

* operatörünüzün ilettiği internet ayarlarını kullanıyorsanız erişim noktasını “wap” seçerek,
* ayarlarınızı değiştirdiyseniz telefon modelinize uygun bağlantı ayarları ile erişim noktasını “internet” seçerek

İşCep’i kullanmanızı öneririz.

Bu ayarları yapmanıza karşın İşCep kullanımınız nedeniyle ücret yansıtılmış olması durumda 444 02 02 numaralı Telefon Şubemizi arayarak işlem tarihi ve saati, cep telefonu marka ve modeli, erişim noktası (wap, gprs, internet gibi), cep telefonu numarası ve tahsil edilen tutar bilgileriyle müşteri temsilcisine bildirimde bulunulmalıdır.

Ben Avea üzerinden uzun zamandır ücretsiz kullanmaktayım. Müşteri hizmetleriyle bir görüşün derim.

yazdığın şeyi yollamadan önce kopyala.
bana da bir kere olmuştu.

gönder ve gizlenin yanyana olması da manidar oluyor bazen.

rahat 10 sayfa yazmıştım, ekşide gördüğüm en uzun duyuru olacaktı resmen.

internette nereye ne gönderecek olursanız olun, önce kontrolünüz altındaki bir ortamda hazırlayın metni, koyun kenara. yoksa ya sistemler sizi atıyor, ya kaza eseri eliniz bir yerlere değiyor ve mesaj eksik gedik saçmasapan bir şekilde yola çıkmış oluyor.

biraz sıkıntı vardı bu ara, bi asosyallik var üstümde. çok dolmuştum, boşaldım da gönderemedim yani. yazınca geçtiği için tekrar kasmam herhalde bu gece :)

böyle bi şey sozlukte olsa biz sizi unuttuk logout oldunuz ama bi girin bak entry geri gelcek tarzı seyler cıkıyo bu duyuru da da olsa olmaz mı yani?

benim de başıma sürekli geliyor sinirleniyorum çözüm bulamıyorum. word acıp duyuruya cevap vermekte neyin nesi

özür diliyorum emeklerinizin kaybolduğu için.
Bu sorunu kökten çözecek bir sistem planlıyorum. sayfa açık olduğu süreçte server'a online olduğunuzu belirtecek bir yapı yapacağım. Server sayfadan gittiğinizi düşündüğü için session'nızı kapatıyor ondan oluyor. Session süresini uzatmak da biraz güvenlik açığı (1 saat yaptım diyelim, browserı kapatıp açtığınız zaman [sizden sonraki adam mesala] hala login olarak geliyorsunuz.

dr watson istiyoruz.

benim de basima geldi ayni sorun daha once. session in guvenlik amacli hem eksi sozlukte hem de burda bu kadar kisa tutulmasi da dunyanin en buyuk sacmaligi bence. ayarlarda fln kullanicinin bu session suresini kendi uzatma sansi var mi hem sozluk hem de duyuru icin? en sinir oldugum sey, sanki bilgisayar basindan kalkarken logout yapamiyormusum gibi eksinin kendi kendine benim logout uma karar vermesi.

ayrica soylemeden gecemeyecegim, cogu eksi sitesinde butuk user experience sorunlari var. tasarimlarda buyuk sikintilar var. adminler okuyorsa ve bu isleri halledecek duzgun tasarimcilari yoksa, yardimci olmaya hazirim, pm atin.

@perkele:
sözlükte otomatik logout olmuyor yahu?

@compumaster:
el atmışken şu gizle butonunu da kaldırsanız?

gizle butonunu kaldırmıyorsanız, illa ki lazım böyle bir şey diyorsanız da gönder butonunun dibine yapıştırmayın. sağ alt köşeye koyun, hatta boyutunu falan da küçültün.

ben word'de filan yazmıyorum, eğer unutmamışsam bu sorunu, yazıp birirdikten sonra seçip kopyalıyorum ve log out olunca da yapıştırıp gönderiyorum. ama bunlarla uğraşmak dert, yazılanlar kaybolunca da sinirler bozuluyor tabii.

Ken Grimwood - Silbaştan (kitap)

abi the lost room bence istisnai bir örnek. konu çok hızlı ilerliyor, o yüzden fena sürükleyici.

bilimkurgu seviyorsan taken. sci-fi channel dizisi yine.
en.wikipedia.org

the prisoner

Ben şimdiye kadar kurgusu Lost Room kadar güzel dizi bulamadım (onlarca izledim). Bulursan bana da haber ver. The Prisoner izledim hiç beğenmedim, milyonlarca soru bıraktı aynen dediğin gibi. Havada kaldı sonu.

Kitap:
Adam Fawer - Olasılıksız, Empati
Dan Brown - Melekler ve Şeytanlar
Jean Christophe Grange - Siyah Kan

alice harikalar diyarında'nın uyarlaması var alice diye 2x1.5 saatlik yine sci fi'ın. sevmiştim ben. ingilizcen varsa the wire'a başlayabilirsin (dizinin ortasından sonra türkçe altyazı yok da o yüzden)

kitap
Haruki Murakami - Sahilde Kafka

okumuşsunuzdur belki ama, eğer öyle değilse sırasıyla şu kitaplar;


tolkien-hobbit
tolkien-the lord of the rings
trevanian-shibumi

@daglien
nickten belli olmuyor mu : )

nokia c serisi çıkardı bir ona bak. bir de samsung'un bir serisi var.

general mobile'a bulaşma 6 ay sonra çöpe atarsın telefonu.

(bkz: eloy)
(bkz: ozric tentacles)

www.progarchives.com

vdgg
king crimson
yes
anekdoten
marillion
believe (yesterday is a friend albümü)
gazpacho
phideaux
supertramp(supertramp albümü)
dredg


daha çok var ama yeter heralde

eloy, yes ve king crimson'a birer oy da benden.

kansas
gordian knot
magic pie
gentle giant
genesis
animals as leaders
btbam (mutlaka)

between the buried and me
atheist
unexpect
dan swanö - moontower

curved air ve van der graaf generator

king crimson ve yes dinlemeyen progressive rock dinlerim demesin.

Kult

voivod

(bkz: mta)

şantiyelerde vardiya mühendisi olarak çalışabilir. kendini geliştrimesi ile orantılı olarak bir inşaat firmasında bir çok konumda çalışabilir.

istanbuldan rize'ye gider, çayeli bakır işletmelerinde 4000 tl maaşla işe başlar. hatta erzincan'a giderse bu 6000 tl'ye kadar çıkar.

Ben uydunet 1 mbps sınırsız kullanıyorum ve adil kullanım zavazingsu diye birşey yok, yani 7 /24 download u acık tutabilirsin. 5mbps hakkında bir bilgim yok ;)

@proprioceptor dediği gibi uydunette ttnet usülü adil kullanım olayı yok.. hız düşmesi gibi abuk bir durum söz konusu değil. 4 aydır uydunet kullanıyorum üye olduğum torrent sitelerinden indirme hızım (1mbit bağlantım var) her zaman 110-130kb arası değişmiyor.

adil kullanım hikayesi yok. ben hem torrent kullanıyorum hem de online bişiler seyrediyorum. bir şey olmadı uzun zamandır.

limit yok. download 4,90 upload 0,95 filan görüyor. adsl'de 4 mbit'te 3,65 filan gördüğümü düşünürsek çok iyi oranlar.

eğer online oyun filan oynayacaksan amerika ve ingiltere'yle test ettiğim pingler 120 civarı. çok iyi değil yani ama adsl'de ne değerdeler bilemiyorum.

download için ping değerinin bir önemi yok canavar gibi sömürebilirsin.

sigorta poliçeni al. hasarsızlık indiriminin yüzdesine bak oradan hesap yap.

1000 tl'lik yıllık poliçen varsa ve %20 hasarsızlık var. 200 tl başa baştır bozdurma. (seneye o hasarsızlık katlanarak artar çünkü) daha fazlaysa bozdurmanda bir sakınca yok.

karşı tarafın sigortası; karşı tarafın kusuru oranında ödeme yapacaktır. hatalı benim demişsiniz, bu durumda sigorta şirketi ödeme yapmaktan çekinecektir.
ama kendi aramızda hallettik biz tutanak işini derseniz, ona bir şey diyemem.

kendiniz ödeyip hasarsızlık indiriminden faydalanmanız mantıklı görünüyor ama 2 ay sonra bir kaza daha yaparsanız ve sigortadan karşılarsanız hasarı, bu sefer de pişman olacaksınız, keşke ilk kazayı da sigortaya kitleseydim, nasıl olsa bozuldu hasarsızlık diyeceksiniz.

trafik sigortasında zaten çok büyük bir hasarsızlık indirimi olmuyor. kasko gibi değil yani.
bu yüzden ben olsam karşı tarafın hasarını trafik sigortama ödetirdim.

sanırım ulaşım aş'nin araçları 12'de bitiyor. öyle salak bir olay var.

2) kendim buldum cevabını copy paste donanım haber'den.
**SAMSUNG GALAXY S YURTDIŞINDAN ALIP TÜRKÇE YAPAMAYANLAR İÇİN KLAVUZ

Öncelikle ayarlardan türkçe yapmayı anlatayım çünkü içinde türkçe yüklü geliyor çoğu cihaz..

Almanca için:Menü / Einstellungen / Gebietsschema und Text /Gebietsschema auswahlen menüsüne girip aşağıdan türkçeyi seçiyoruz

İngilizce için:Applications / Settings / Locale and Text / Select locale ve aşığdan türkçeyi seçiyoruz

Diyelim burda türkçe yazmıyor hemen market e giriyorsunuz more locale programını yüklüyorsunuz ve menüye ikonu gelicek ordan açın ve türkçeyi seçin yine yoksa türkçe başka fw yükleyin ..

yazdım silindi. özet geçiyorum
1-garantisi var(en azından telpa da)
2-swypeden bahsediyosun sanırım. forumlarda gözüme takılmıştı, yurtdışından gelsede içinde türkçe klavye var diye hatırlıyorum.
4-sen android market türkiyeyi kullanmıyosun. turkcell rom olmadığı için.market tam açık olacak sende
5-turkcell rom olmadığı için öyle bi sorununda olmayacak
6-hayırlı olsun.

kadiköy yönünden bostancıya gider gibi, yani dolmuş güzergahı üzerinde, saraçoğlunu geçer geçmez bi okul var, kalamış lisesiydi sanırım, onun tam karşısında baron diye biyer var. geçen aylarda bi iç dış yaptırdım 17 tl verdim. genelde orayı tercih ediyorum.

bostancı e-5 kenarında 3M var. oraya git.

Sonax lara bakabilirsiniz netten. Temiz çalışırlar, ama biraz fiyat farkı var sanırım. Değiyor ama, en azından benim tecrübem öyle.

şükrü saraçoğlunun arka tarafında maguier's var. türkiye'de daha iyi temizlik yapan sanırım yoktur.

1- normal araçlardan çok daha sık sorun çıkarırlar ve bakım masrafları çok olur. standart bir arabanın bakımından 1000 tl vererek kurtulabiliyorken bu araçlarda 3000 tl altı vermeden kurtulamazsınız. (Japonları tenzih ederim. ingiliz ve amerikanlar için geçerlidir bu daha çok)

2- yedek parçalarını bulmak zordur ve fiyatları yüksektir. normal bir aracın fren balatası örneğin 250 tl iken freelander'ın fren balatası 650 tl'dir. (650x4) (Yine Japonları tenzih ederim)

3- yakıt tüketimleri fazladır.

4- vergileri motor hacmine göre değişir. bu noktada SUV olup olmamak vergiye etki etmez.

5- kilometreleri fazla olduğu için ister istemez aşınmış araçlarlardır ve hor kullanılma olasılıkları çok yüksektir. aracı almadan önce İŞİNİN EHLİ bir ustaya göstermekte çok büyük fayda vardır (özellikle amerikanlar için konuşuyorum)

6- aracı satarken, satın aldığınız fiyatın minimum 4000 tl aşağısına satmaya hazır olun.

7- iyi yanlarına gelelim, karizmatik ve konforludurlar. otoparka her park ettiğinizde severek bir kez daha arkanızı dönüp bakarsınız. "cip sahibi olmanın verdiği psikoloji"yi yaşarsınız. çocukluk hayalinizdir, bunu gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşarsınız vs. vs. ama ekonomi/fiyat/performans üçgeninde düşündüğümüzde 0 kilometre veya 50.000 km. altında olmadıkları için pek mantıklı tercihler değillerdir.

-çevrenin a.k.'nın muhteşem tatminiyle göğsünüzü gere gere dolabilirsiniz.

valla ben annanem öldüğünde öğrendim o takma dişleri de mezara öyle kuyuyorlarmış. bir şekilde tek bir diş yüzeye ulaşmış olabilir ama baya zor bir ihtimal o.

aklımdan acaba hayvanlar çıkarmış olabilirmi diye geçiyor ama? en son mezarlığa gittiğimde etrafta çok sayıda köstebek tüneli vardı, belki bir şekilde onlar çıkarmıştır. veya başka bir hayvan.

mesela arkeolojik kazılarda da yüzeyin altından bu şekil dişler tabak canak bi şekilde yüzeye cıkıyor. muhtemelen yüksek ihtimal teyzenin. yada alakasız bi yerden biri şaka yapmıs. sen yine de 2. sine inan.

baska bi sekilde gelmıstır o, disler aynı oranda asınır curur vs, biri cıkmıssa ki nızamı ıslamı defin sonrasında epey ımkansız nerdeyse, digerlerinin de cıkması gerekir.

ceset mezara konulduktan sonra üzeri tahtalarla kapatılır. yani o dişin ağzından düşüp yüzeye ulaşması gibi bir şey olamaz.

1.5 senede olen teyzenizin tahtalarını hayvan kemirmiş olabilirde olmaya bilirde. dişin yukarı çıkması olasılık dahilinde. arkeolojide kazılacak yerlerin uzerindede oraya ait kalıtsal buşgular bulunduğu doğrudur ama sanmıyorum 3-5 senede olsun bu sey. bence siz once o diş bi insanamı ait ona bi emin olun

almadım ki dişi hay allah..

dearguest sanmıyorum öyle bişey olduğunu.. kim neden yapsın düşmanımız da yok allah'a şükür.