d max
Türkçeden yapmakta olduğum çeviride bilmediğim bir kısaltmaya rastladım. Belge kaymakamlıktan alınmış bir adli sicil kaydı. İmzalayan kaymakam yerine yetkili memur. Bu girizgahtan sonra kısaltmanın yerini söyleyeyim:Tarih, ...... kaymakamı yerine yetkili memur Bilmemkim Bilmemneoğlu (imza-kaşe)12345
Türkçeden yapmakta olduğum çeviride bilmediğim bir kısaltmaya rastladım. Belge kaymakamlıktan alınmış bir adli sicil kaydı. İmzalayan kaymakam yerine yetkili memur. Bu girizgahtan sonra kısaltmanın yerini söyleyeyim:
Tarih, ...... kaymakamı yerine yetkili memur Bilmemkim Bilmemneoğlu (imza-kaşe)
1234567890000 Ş. B.
Buradaki ŞB kısaltması ne demektir, ona göre çevireceğim.
Tarih, ...... kaymakamı yerine yetkili memur Bilmemkim Bilmemneoğlu (imza-kaşe)
1234567890000 Ş. B.
Buradaki ŞB kısaltması ne demektir, ona göre çevireceğim.
0
Benim bildiğime göre; Şube'nin başkanı olmaz, müdürü olur. Şube de Şb diye kısaltılır devlette. Ama burada başka bir anlamda kullanılmış, bilemedim.
0
insomniac
Şu metrobüs çilesinden kurtulmak istiyorum. Marmaray daha mı rahat olur?
Şu metrobüs çilesinden kurtulmak istiyorum. Marmaray daha mı rahat olur?
0
Metrobus kulanmiyorum ama marmarayi surekli kulaniyorum ve gebzeye uzatildigindan beri marmaray da sabah ve aksam is saatlerinde ana baba gunu oldu.
0
Yaklaşık 3 yıldır Küçükçekmece Maslak gidiyorum. Marmaray açıldığından bu yana metrobüs kullanmıyorum ve bomboş, Metrobüs bir insanlık ayıbıdır, yaşam kalitem arttı resmen
0
kendine saygısı olan biri metrobüse binmez, hergün marmaray kullanıyorum ne kadar kalabalık olursa olsun her zaman daha iyi
0
Marmaray'la ilgili olarak sabah 8 civarı Yeşilyurt-Yenikapı arası için konuşabiliyorum, genelde aşırı bir kalabalık yok. Oturamıyorsun ama birbirine yapışmış şekilde de olmuyorsun. Bakırköy, Kazlıçeşme ve Yenikapı'da çok inen-çok binen oluyor, birbirini götürüyor :) Ha, başka yerlere kefil olamam.
0
alwayschargeneverbend
Var mı böyle bir bilgi?
Var mı böyle bir bilgi?
0
d max
Laos için en son "e-vize veya kapıdan vize alınabiliyor" diye bir bilgi duydum ama genellikle halen önceden almak lazım şeklindeki eski bilgi duruyor. E-vize sitesine baktım (gerçeği bu: gov nokta la uzantılı adres, sağlam yani) Türkiye e-vizeye dahil. Sanki bana kapıdan da vermiyorlar ama e-vize ka
Laos için en son "e-vize veya kapıdan vize alınabiliyor" diye bir bilgi duydum ama genellikle halen önceden almak lazım şeklindeki eski bilgi duruyor. E-vize sitesine baktım (gerçeği bu: gov nokta la uzantılı adres, sağlam yani) Türkiye e-vizeye dahil. Sanki bana kapıdan da vermiyorlar ama e-vize kapsamına dahil edip konsoloslukla da uğraştırmıyorlar gibi bir durum gibi göründü. Son durum ne bilen var mı hiç? Daha iyisi vizeyi alan, giden? Kapıdan oluyor mu? Hangisi tavsiye olunur?
0
eksisozluk.com
Bu yazara sormuştum, havalimanından sorunsuz giriş yapmış, normalde kara sınırında da sorun olmaması gerekir ama fazla güvenmeyin bence, kara sınırında biz bilmiyoruz yok öyle bişey demeleri olmayacak şey değil.
Bu yazara sormuştum, havalimanından sorunsuz giriş yapmış, normalde kara sınırında da sorun olmaması gerekir ama fazla güvenmeyin bence, kara sınırında biz bilmiyoruz yok öyle bişey demeleri olmayacak şey değil.
0
insomniac
küçükçekmece-mustafa kemal-halkalıbu üç duraktan hangisinden en kolay metrobüse aktarma olabilir?
küçükçekmece-mustafa kemal-halkalı
bu üç duraktan hangisinden en kolay metrobüse aktarma olabilir?
bu üç duraktan hangisinden en kolay metrobüse aktarma olabilir?
0
kucukcekmeceden inince ıssız yoldan 10-15 dakika yürümen gerekiyor erkeksen sıkıntı olmaz ama kadınsan gece vakti bu yolu kullanmanı tavsiye etmem
diğer duraklardan yürüyerek geçiş yok bildiğim kadarıyla
diğer duraklardan yürüyerek geçiş yok bildiğim kadarıyla
0
küçükçekmece. yol o kadar da ıssız değil ama istasyon ve durak arası yürünecek yok çok ters.
0
monstermash
Merhaba, Vize için istenen belgeler arasında yer alan seyahat süresince konaklama bilgileri kısmı için Hotels.com'dan rezervasyon yaptıracağım.Ancak rezervasyon sonrasında sadece ödeme yapan kişinin ismi yazıyor, yanında konaklayacak kişinin bilgileri bu çıktıda görünmüyor.Konsolosluğun ismi yazmaya
Merhaba,
Vize için istenen belgeler arasında yer alan seyahat süresince konaklama bilgileri kısmı için Hotels.com'dan rezervasyon yaptıracağım.
Ancak rezervasyon sonrasında sadece ödeme yapan kişinin ismi yazıyor, yanında konaklayacak kişinin bilgileri bu çıktıda görünmüyor.
Konsolosluğun ismi yazmayan kişiye ait rezervasyonu kabul edeceğini düşünmüyorum.Bu nedenle bu tarz durumlarla karşılan var ise nasıl çözdüğünü iletebilir mi ?
Teşekkürler,
Vize için istenen belgeler arasında yer alan seyahat süresince konaklama bilgileri kısmı için Hotels.com'dan rezervasyon yaptıracağım.
Ancak rezervasyon sonrasında sadece ödeme yapan kişinin ismi yazıyor, yanında konaklayacak kişinin bilgileri bu çıktıda görünmüyor.
Konsolosluğun ismi yazmayan kişiye ait rezervasyonu kabul edeceğini düşünmüyorum.Bu nedenle bu tarz durumlarla karşılan var ise nasıl çözdüğünü iletebilir mi ?
Teşekkürler,
0
başka bir siteden yaptır. booking.com mesela. vpn ile giriliyor.
çıktıda görünmüyorsa sorun tabii.
öte yandan ücretsiz iptalli yaptırırsan kalmak zorunda değilsin. vizede göster sonra bas iptali.
çıktıda görünmüyorsa sorun tabii.
öte yandan ücretsiz iptalli yaptırırsan kalmak zorunda değilsin. vizede göster sonra bas iptali.
0
everythingok
bir erkek için hangi yaş 'evlenmediği için' sırıtan yaştır? yani tabi ki gönül ister ki batı toplumu gibi böyle şeyleri konuşmamız bile garip gelsin ama bildiğimiz gibi burası çomaristan. istesek de istemesek de çoğu duruma ayak uydurmak zorundayız. 30'a yeni girdim ve gayet rahat yaşıyorum, ufukta
bir erkek için hangi yaş 'evlenmediği için' sırıtan yaştır? yani tabi ki gönül ister ki batı toplumu gibi böyle şeyleri konuşmamız bile garip gelsin ama bildiğimiz gibi burası çomaristan. istesek de istemesek de çoğu duruma ayak uydurmak zorundayız. 30'a yeni girdim ve gayet rahat yaşıyorum, ufukta evlilik yok. şimdilik kimse takılmıyor fazla. yaş kaç olunca ''ee yuh yani evlenmedin mi daha'' eşiğine geleceğim?
0
Yerine göre senin yaşta bile diyorlar ama...gerçi erkeklerde kadınlardaki kadar baskı yok bu alanda. Ben şahsen 40'ı bulduktan sonra işin ucunu bıraktım ama bunu söylediğimde "erkek her yaşta evlenebilir" türü laflar olabiliyor. Kadın olunca "evde kalmış" sayılıyorsun maalesef 20'lerin sonlarında bile.
0
Sırıtma 30'da hafiften başlıyor. Tahminen 40'ta garip görülür bu durum. Ama bu durum kişiden kişiye çok değişken. Kimisi gözde bekar kimisi müzmin bekar. Yani varlıklı,kültürlü bir aileden gelen eli yüzü düzgün birine kimse böyle bir baskı yapmaz. Başgöz etmeye çalışırlar elbet. Ama kadınlardaki versiyonu gibi değil.
0
35te hadi ama, 45 te noluyo,50 de artik incir fazla olmus hafif acilasmistir.
0
34ten itibaren dikkat cekiyor bekarsan.
Kadinlar genelde daha erken yasta evlendigi icin belli yasi gecmis kadinin evlenmemis olmasi erkege kiyasla daha dikkat cekiyor.
Kadinlar genelde daha erken yasta evlendigi icin belli yasi gecmis kadinin evlenmemis olmasi erkege kiyasla daha dikkat cekiyor.
0
Bulunduğun yere göre değişiyor. Mesela benim çevremde bana hala evlenmedi mi, yaşıtların 2 çocuğu var deniliyor. Yaşım da 24 bu arada.
0
Erkeklerde oyle bir yas olmamakla birlikte iyi bi isin yoksa ve gorunuste (bu hal-tavir olur, dis goruntu olur) iyi degilsen 35 sonrasi bu da "yazik evlenemedi" diye bakilabilir. ama tam tersiysen istersen 55 ol, bu da kimseleri begenmedi olursun. Ustte birinin dedigi gibi gozde bekar olur adin.
Genel olarak bu kadinlara ozgu bi durum ama ulkemizde. Kadin olunca 25te canlar calar, 35te evde kaldi galiba olur, 40 sonrasi ölüsün zaten bu zihniyetin gozunde :)
Genel olarak bu kadinlara ozgu bi durum ama ulkemizde. Kadin olunca 25te canlar calar, 35te evde kaldi galiba olur, 40 sonrasi ölüsün zaten bu zihniyetin gozunde :)
0
iş güç varsa gelirde fena değilse ortama göre değişir bu. 30a yaklaştığım şu günlerde çevremde bahsettiğim gibi olup bekar kalan arkadaşım pek kalmadı öyle olunca işyerinde çok göze batıyorum. işyerinde hödük dolu kamu kurumuysa, benim gibi artık ilişkileri bile azaltıyorsun kafa ütülemesinler diye. toplumda ortalama bakarsan 34-35 sonrası zor bence.
0
ruh i tibbiye
merhaba,ihtiyatlı olmak adıma yanıma ağrı kesici, nurofen, metpamid falan alayım diyordum. ama sorun olur mu emin olamadım bilen varsa aydınlatabilir mi?
merhaba,
ihtiyatlı olmak adıma yanıma ağrı kesici, nurofen, metpamid falan alayım diyordum. ama sorun olur mu emin olamadım bilen varsa aydınlatabilir mi?
ihtiyatlı olmak adıma yanıma ağrı kesici, nurofen, metpamid falan alayım diyordum. ama sorun olur mu emin olamadım bilen varsa aydınlatabilir mi?
0
Alabilirsiniz. Yalnız her ihtimale karşı eczacıdan içeriğine dair bir yazı alın. Eczacılar bilir zaten sık sık verdikleri için, kabaca bu ilaçlarda uyuşturucu madde yoktur gibi bir şeyler oluyordu içeriği.
0
Ülkeden ülkeye bu konular değişebiliyor. Bir ülkede reçetesiz ilaç, bir diğerinde reçeteli, başkasında tamamen yasak, vs. Ülkeye göre araştırma yapmak lazım. Bizdeki yeşil reçete vs kapsamında legal olan ilaçlar Arap ülkelerinde direkt idam sebebi olabiliyor. Kelle gitmesin. Gerçi yukarıdakiler o tür şeyler gibi görünmüyor ama, bazı ateş düşürücüler Efedrin de içerebildiği için sakıncalı olabiliyor. Mesela Gürcistan'da yasaktı. Tabi Sarp'ın bir tarafında başka liste, diğer tarafında başka liste olduğundan elimdeki ilaçların legalitesi hakkında pek emin olamamıştım ama neyse ki çantama ayrıntılı bakılmadı.
Önceden ülkeye göre hangi ilaçların illegal olduğuna dair bir araştırma yapmanı öneririm. Sendekilerde kısıtlama var ise doktordan yazılı reçete almak, hatta çevirtmek lazım.
Önceden ülkeye göre hangi ilaçların illegal olduğuna dair bir araştırma yapmanı öneririm. Sendekilerde kısıtlama var ise doktordan yazılı reçete almak, hatta çevirtmek lazım.
0
fraise
Ben özellikle son bir yıldır bulunduğum her ortamdan çığlık atarak kaçmak istiyorum bu çılgınlık yüzünden. İnstagramı ben de kullanıyorum; ara sıra hikaye paylaşımı, fotoğraf paylaşımı vs de yapıyorum. Üstelik takip ettiğim bazı hesaplar sayesinde de bir sürü yeni şey öğreniyorum. Kısacası tamamen i
Ben özellikle son bir yıldır bulunduğum her ortamdan çığlık atarak kaçmak istiyorum bu çılgınlık yüzünden. İnstagramı ben de kullanıyorum; ara sıra hikaye paylaşımı, fotoğraf paylaşımı vs de yapıyorum. Üstelik takip ettiğim bazı hesaplar sayesinde de bir sürü yeni şey öğreniyorum. Kısacası tamamen instagram karşıtı değilim. Benim karşı olduğum nokta hayatı tamamen instagram odaklı yaşamaya varan bir duruma dönüşmesi.
Sosyal hayatımdaki her alanda sürekli olarak yaşadığım bir durum oldu bu; arkadaşlarla kahve icmeye gidiyoruz, bir anda tüm telefonlar ortaya çıkıyor. Dakikalarca fotoğraf çekimi yapılıyor. 'Sen surdan bak, bir de beni burdan cek' derken kahve de soğuyor, muhabbet de. Oyle ki gidecegimiz yerleri bile fotograf cekmeye uygun olarak secer oldular. Başka bir arkadaş grubum ile geziye gidiyoruz; instagramda paylaşım yapmak için saatlerce aynı noktada fotoğraf cektirildiginden en az bir saatimizi boşa harcamış gibi hissediyorum. Kuzenim evleniyor, evini diziyoruz. Evinin banyosunun storysini bile çektiğinden bir saatlik iş beş saatte bitiyor. Tatile gidiyorum annem arayıp 'neden paylaşım yapmiyorsun, bana fotoğraf göndermiyorsun?' diye fırçalayor. Bir başkası ablasıyla birbirine giriyor, iki dakika sonra aynı ablayla mutlu aile pozları verip paylaşıyor.konsere gidiyoruz, o anki ambiyans kimsenin umrunda değil, herkes story çekme derdinde olduğu için sahneyi bile net göremiyorum. Ani yaşamıyoruz, mış gibi yapıyoruz.
Bunları yapanları ergen grubu olarak da düşünmeyelim bu arada; hepsi +25 yaş grubunda olan insanlar. Hayatımızın bu derece odak noktasında olmasını asla anlamlandiramiyorum. Ha bu şekilde mutlu olanlar da olabilir fakat etrafındakileri rahatsız eden duruma geldiğinde biraz daha dikkatli olmak gerekmiyor mu sizce de?
Velhasıl çok uzattım ama insanların genel görüşünü merak ediyorum. Ben düşüncelerimi paylaştığımda müzeden kaçmışim gibi muamele gördüğüm için sorun bende galiba diye düşünmeye başladım artık. Bu arada tersleyecek şekilde konuşsam erkek arkadaşım hariç etrafımdaki herkes ile iletişimi koparmak gerekir.
Sosyal hayatımdaki her alanda sürekli olarak yaşadığım bir durum oldu bu; arkadaşlarla kahve icmeye gidiyoruz, bir anda tüm telefonlar ortaya çıkıyor. Dakikalarca fotoğraf çekimi yapılıyor. 'Sen surdan bak, bir de beni burdan cek' derken kahve de soğuyor, muhabbet de. Oyle ki gidecegimiz yerleri bile fotograf cekmeye uygun olarak secer oldular. Başka bir arkadaş grubum ile geziye gidiyoruz; instagramda paylaşım yapmak için saatlerce aynı noktada fotoğraf cektirildiginden en az bir saatimizi boşa harcamış gibi hissediyorum. Kuzenim evleniyor, evini diziyoruz. Evinin banyosunun storysini bile çektiğinden bir saatlik iş beş saatte bitiyor. Tatile gidiyorum annem arayıp 'neden paylaşım yapmiyorsun, bana fotoğraf göndermiyorsun?' diye fırçalayor. Bir başkası ablasıyla birbirine giriyor, iki dakika sonra aynı ablayla mutlu aile pozları verip paylaşıyor.konsere gidiyoruz, o anki ambiyans kimsenin umrunda değil, herkes story çekme derdinde olduğu için sahneyi bile net göremiyorum. Ani yaşamıyoruz, mış gibi yapıyoruz.
Bunları yapanları ergen grubu olarak da düşünmeyelim bu arada; hepsi +25 yaş grubunda olan insanlar. Hayatımızın bu derece odak noktasında olmasını asla anlamlandiramiyorum. Ha bu şekilde mutlu olanlar da olabilir fakat etrafındakileri rahatsız eden duruma geldiğinde biraz daha dikkatli olmak gerekmiyor mu sizce de?
Velhasıl çok uzattım ama insanların genel görüşünü merak ediyorum. Ben düşüncelerimi paylaştığımda müzeden kaçmışim gibi muamele gördüğüm için sorun bende galiba diye düşünmeye başladım artık. Bu arada tersleyecek şekilde konuşsam erkek arkadaşım hariç etrafımdaki herkes ile iletişimi koparmak gerekir.
0
yabancı değilim, böyle arkadaşlarım var ama neyse ki çoğunlukta değiller. katlanıyoruz.
ama mesela instagramımda arkadaşlarımı takip etmiyorum. insan hayatı takip etmek istemiyorum. dağ taş böcek hobilerim ilginç komik vs şeyler takip ediyorum. beni takip et beni takip et diyenlerin de yüzüne takip etmediğimi söylüyorum.
anca bu kadar uzak durabiliyorum. ama biri çıkarıp hadi poz verelim yok şu açıda tutun falan deyince bi iki dk zaman ayırdıktan sonra uğraşamiycam deyip aradan çekiliyorum.
ama mesela instagramımda arkadaşlarımı takip etmiyorum. insan hayatı takip etmek istemiyorum. dağ taş böcek hobilerim ilginç komik vs şeyler takip ediyorum. beni takip et beni takip et diyenlerin de yüzüne takip etmediğimi söylüyorum.
anca bu kadar uzak durabiliyorum. ama biri çıkarıp hadi poz verelim yok şu açıda tutun falan deyince bi iki dk zaman ayırdıktan sonra uğraşamiycam deyip aradan çekiliyorum.
0
kullanmiyorum. hic kullanmadim, kullanmam da, biraz saygisizca olacak ama her seyin "resmini" cekenleri de sevmiyorum. sadece twitter kullaniyorum. bana yetiyor hatta twitter'a bayiliyorum dunyanin en iyi 100 icadi bile olabilir. cevremde arkadasim diyebilecegim hicbir arkadasim bir yere gidince cekilelim soyle duralim vs de demiyor. benden korkuyorlar da mi demiyorlar benim gibi dusunuyorlar onu bilmiyorum.
0
hiç instagram kullanmadım, herhangi bir önyargım da yok, ihtiyaç hissetsem kullanırım. karşı taraf abartmadığı sürece sorun yok. bir arkadaşım her buluşmamızda istisnasız poz verdirip fotoğraf çekmeye çalışıyordu, birkaç kere uyardık -bokunu çıkardın, yeter- diye, şimdi yanımızda yapmıyor artık. ama yapmaya devam etseydi iletişimi koparırdım. yani çevrende bir budama yapman şart gibi görünüyor.
0
Facebook, Twitter hepsini kullandım ama instagram'a bi turlu alisamadim. Daha story paylasmisligim yok o derece. Fazlasiyla samimiyetsiz geliyor bana. Ama her mecra gibi bu da tuketilip rafa kaldirilacak birkac seneye.
0
Bende de var instagram ve bu sekilde yaşayanları sessize aliyorum hic görmüyorum sorun kalmiyor hatta baya bos insanmış dedigim kisiler bile cikiyor
0
Mevzu instagram hesabı açıp açmamak değil aslında. Orda önemli olan nokta sizin hesabınız olması değil ki; etrafinizdakiler aşırı aktif biçimde kullandığı için sizin de buna maruz kalmanız.
0
ben de kullanım konusunda senin gibiyim. haftada 1-2 stori paylaşırım. genelde kedim ya da ilginç bulduğum bir yer, bir bina. birkaç ayda bir de foto yüklerim. işten güçten güzel bir şey çekemediğimden 2 yılda 5-6 tane yükledim.
çevremde çok şükür seninkiler kadar instagram delisi tipler yok. fotoğraf çekilecekse de 2-3 dakikalık bir sembolik fotoğraf merasimi olur. ben de çekerken bu işin saçmalığını hissederek hep bıyıkaltından gülerim ama beğenirsem de arada sırada bir tane paylaşırım.
diğer yandan hayatı instagram üzerinden yaşayanlara sokakta denk geliyorum. garip garip bakıyorum. otun bokun resmini çekmeye çalışan insanların çok salak olduğunu düşünüyorum. zaten internette her şeyin resmi var. kız kulesini çekmesen de olur, google sana ayrıntısıyla gösteriyor zaten. her boku çekmekle vakit kaybedeceğine biraz bak ne bileyim, tadını çıkar.
bazen instagramda güzel kızlar görüyorum. o pozları ve dekoru oluşturmak için ne çok uğraştıklarını, kaç ayrı poz çektirdiklerini düşünüyorum. profillerinde hep kendileri varlar ama onları çeken kim, bu isimsiz kahramanlar kızımızın egosuna yenik düşmüşler ve görünmemeyi kabullenmişler mi yoksa onlar da zorla bizim kızımıza mı çektiriyorlar diye kendi kendime sorular soruyorum. zaten arkadaş çevrelerinin de öyle olduğu etiketlenen resimlerden anlaşılıyor. ara sıra "bir gün böyle insanlara zorunlu olarak denk gelirsem ne yaparım, sinirlenir miyim, kaçar gider miyim, bunlara nasıl uyarım" diye kara kara düşündüğüm oluyor. bir yandan da artık eski nesil olduğumu, yaşlandığımı fark ediyorum...
çevremde çok şükür seninkiler kadar instagram delisi tipler yok. fotoğraf çekilecekse de 2-3 dakikalık bir sembolik fotoğraf merasimi olur. ben de çekerken bu işin saçmalığını hissederek hep bıyıkaltından gülerim ama beğenirsem de arada sırada bir tane paylaşırım.
diğer yandan hayatı instagram üzerinden yaşayanlara sokakta denk geliyorum. garip garip bakıyorum. otun bokun resmini çekmeye çalışan insanların çok salak olduğunu düşünüyorum. zaten internette her şeyin resmi var. kız kulesini çekmesen de olur, google sana ayrıntısıyla gösteriyor zaten. her boku çekmekle vakit kaybedeceğine biraz bak ne bileyim, tadını çıkar.
bazen instagramda güzel kızlar görüyorum. o pozları ve dekoru oluşturmak için ne çok uğraştıklarını, kaç ayrı poz çektirdiklerini düşünüyorum. profillerinde hep kendileri varlar ama onları çeken kim, bu isimsiz kahramanlar kızımızın egosuna yenik düşmüşler ve görünmemeyi kabullenmişler mi yoksa onlar da zorla bizim kızımıza mı çektiriyorlar diye kendi kendime sorular soruyorum. zaten arkadaş çevrelerinin de öyle olduğu etiketlenen resimlerden anlaşılıyor. ara sıra "bir gün böyle insanlara zorunlu olarak denk gelirsem ne yaparım, sinirlenir miyim, kaçar gider miyim, bunlara nasıl uyarım" diye kara kara düşündüğüm oluyor. bir yandan da artık eski nesil olduğumu, yaşlandığımı fark ediyorum...
0
Bence şu ''arkadaşlarla kafedeyiz, foto çekilmekten muhabbet edemiyoruz'' olayını dramaya bağlıyor ve biraz abartıyorsunuz :D
herkese oluyor bu, rakı içiyoruz balkonda masayı çekip atıyoruz 5 dakika sürüyor. Geri kalan 3 saat muhabbet ediyoruz. veya balıkesir yolundayız ayçiçeği tarlası görüp giriyoruz içine foto çekilmek 10 dakika, sonra yine yolumuza devam ediyoruz. Bi hikaye atmak nasıl 1 saat sürüyor ben onu anlamıyorum. Sana demiyorum herkes bağladı bu ''muhabbet edemiyoruz'' olayına o yüzden merak ediyorum.
He Mesela Balıkesir yolundaki ve rakı masasında yanımızda olanlardan biri instagram kullanmıyor ama bizimle eğleniyor, gülüyor geçiyor. Dalganıza bakın biraz :)
herkese oluyor bu, rakı içiyoruz balkonda masayı çekip atıyoruz 5 dakika sürüyor. Geri kalan 3 saat muhabbet ediyoruz. veya balıkesir yolundayız ayçiçeği tarlası görüp giriyoruz içine foto çekilmek 10 dakika, sonra yine yolumuza devam ediyoruz. Bi hikaye atmak nasıl 1 saat sürüyor ben onu anlamıyorum. Sana demiyorum herkes bağladı bu ''muhabbet edemiyoruz'' olayına o yüzden merak ediyorum.
He Mesela Balıkesir yolundaki ve rakı masasında yanımızda olanlardan biri instagram kullanmıyor ama bizimle eğleniyor, gülüyor geçiyor. Dalganıza bakın biraz :)
0
Eazy, beş kişilik bir grup ile gittiniz diyelim; dördünün fotoğrafı cafenin farklı yerinde, farklı acılarla tek tek çekiliyor. Sonra özel programlar ile bu fotoğraf üzerinde tek tek oynama yapılıyor, hepsine bakılip en uygun olanı instagrama yükleniyor.
Farklı farklı gruplarda defalarca yaşadım bunu. Takdir edersiniz ki zaman alan bir şey ve her bulusmada yasaniyor. Gerçekten masayı terkedesim geliyor o esnada.
İki fotoğraf çekip instagramda paylaşmaya bir şey demiyorum zaten; keske dediğiniz gibi on dakika sürüyor olsa.
Farklı farklı gruplarda defalarca yaşadım bunu. Takdir edersiniz ki zaman alan bir şey ve her bulusmada yasaniyor. Gerçekten masayı terkedesim geliyor o esnada.
İki fotoğraf çekip instagramda paylaşmaya bir şey demiyorum zaten; keske dediğiniz gibi on dakika sürüyor olsa.
0
bir de sadece kendini paylaşanları eskiden takipten çıkarıyordum. şimdi mute gelince susturmaya başladım. kimsenin sadece suratını, boydan pozlarını merak etmiyorum. içerik sadece kendisinden oluşuyorsa ya da çok sıkıcıysa ve kendini tekrar ediyorsa sıkılıyorum ve mute ediyorum. tanımadıklarımdan sıkılınca takibi bırakıyorum. feysbuku da böyle kullanıyordum. sonunda feed'de tanıdığım kimse kalmamıştı :D instada 350-400 civarı hesap takip ediyorum. herhalde mute etmediğim 50-60 kişi falan kalmıştır.
0
instagram toplumun, özellikle kadın bireylerin evrimsel güdülerinin doyumunda ciddi bir araç evet. kolay, çabasız ve sürekli. sen de benzer doyuma belirli donanımlarınla, meziyetlerinle, görünüşünle bizzat toplumun içerisinde organik olarak ulaşıyorsundur. sana gereksiz gelmesinin büyük sebebi bu.
0
facebook gibi instagramda da bir süre sonra ekleyeceğiniz insan sayısı azalıyor ve bitiyor doğal olarak. hep aynı insanların aynı fotolarını görmeye başlıyoruz. bunun sonucunda da daha az girmeye başlıyoruz uygulamaya. şu an milletin daha ekleyeceği insanlar bitmedi. follow follower sayısı limite ulaşsın insanlar sıkılacak.
0
Böyle arkadaş edinmiyorum. Es kaza varsa ve zaman geçirmek durumundaysam minimum tutuyorum süreyi. Kendim hiç hesap açmadım, kullanmıyorum zaten. Hiç yalnızlıkta çekmiyorum, gayet geniş bir çevrem var.
0
Gorusum soyle :
Olay instagramdan ibaret oldugu noktada benden bu kadar der ortamdab uzaklasirim. Bkunu çıkarmamak lazim. Biraz gercek hayati yasamak lazim. Get a life lan.
Olay instagramdan ibaret oldugu noktada benden bu kadar der ortamdab uzaklasirim. Bkunu çıkarmamak lazim. Biraz gercek hayati yasamak lazim. Get a life lan.
0
Abi olay zaten ''life'' olayı :D
Orası artık kimlik gibi bir yer oldu. Şimdi takılmaya gittin diyelim, yanındaki 5 kişi haricinde kimse bilmiyor nereye gittiğini, ne yaptığını falan. Ee ne yapacaksın? Hikaye atıp kendi reklamını, takıldığını göstereceksin. Niye göstermeyeseyin? Kimi yazarak ne yaptığını anlatıyor, kimi Twit atıyor, kimi instagram'da kendi reklamını yapıyor. Yapmak isteyen yapar, yapmak istemeyen yapmaz. Sürekli selfie atmak saçma evet, kafede 1 saat foto çekilmek x2 saçmalık evet. Ama kimlik işte, orada yoksan, hayatta da yoksun gibi bir şey oldu.
Hee, hep İnstagram gömülüyor ama Twitter daha kötü lan. Memesini açan kızlar, sürekli karı kız kovalayanlar, yalandan vatsap görüntüsü atanlar, olmayanı olmuş gibi anlatanlar, fake hesaplar, dolandırıcılar, nude için maymun olanlar. İnstagram'da kendini dahi olsa güzel sanatsal foto çekenleri seviyorum ben. Twitter gibi rol yeri değil, tipin neyse onu atıyorsun easy :D
Orası artık kimlik gibi bir yer oldu. Şimdi takılmaya gittin diyelim, yanındaki 5 kişi haricinde kimse bilmiyor nereye gittiğini, ne yaptığını falan. Ee ne yapacaksın? Hikaye atıp kendi reklamını, takıldığını göstereceksin. Niye göstermeyeseyin? Kimi yazarak ne yaptığını anlatıyor, kimi Twit atıyor, kimi instagram'da kendi reklamını yapıyor. Yapmak isteyen yapar, yapmak istemeyen yapmaz. Sürekli selfie atmak saçma evet, kafede 1 saat foto çekilmek x2 saçmalık evet. Ama kimlik işte, orada yoksan, hayatta da yoksun gibi bir şey oldu.
Hee, hep İnstagram gömülüyor ama Twitter daha kötü lan. Memesini açan kızlar, sürekli karı kız kovalayanlar, yalandan vatsap görüntüsü atanlar, olmayanı olmuş gibi anlatanlar, fake hesaplar, dolandırıcılar, nude için maymun olanlar. İnstagram'da kendini dahi olsa güzel sanatsal foto çekenleri seviyorum ben. Twitter gibi rol yeri değil, tipin neyse onu atıyorsun easy :D
0
benim etrafimda sizin bahsettiginiz dereceye gelmis insan yok.
zaten ben de arkadaslarimla vs. bulusunca ya telefon yanimda degildir, ya da cebimden telefonu cikarmam. biri ararsa bile acil degilse acmam. karsimdakine saygisizlik olur.
tabii bulustuklarim icinde telefonu eline ikide bir alan tipler de var. ben de mal mal kalip izliyorum onlari oylece. bir sey de diyemiyorum. madem telefona bakacaktin, biz neden burada bulustuk?
bu durumu soyle goruyorum. tanimadiginiz bir ortamdasiniz. parti var diyelim. arkadasiniz sizi cagiriyor. ve merhaba deyip kaciyor sizden. siz de tum parti boyunca yalniz kaliyorsunuz.
sizi davet eden kisi de, baskalarina kendini begendirmekle mesgul. parti boyle guzel, ben boyle sosyalim, bu kadar arkadasim var vs.
ozetlersem, bence en hafif tabirle bu bir terbiyesizlik. insanlar bulusunca ellerinde telefon olmamali. ellerinde icecek agizlarinda da muhabbet ve kahkahalar olmali. bulusma boyunca elinde telefon olan, story derdinde olan kisinin karsisindaki zerre saygisi yoktur.
zaten ben de arkadaslarimla vs. bulusunca ya telefon yanimda degildir, ya da cebimden telefonu cikarmam. biri ararsa bile acil degilse acmam. karsimdakine saygisizlik olur.
tabii bulustuklarim icinde telefonu eline ikide bir alan tipler de var. ben de mal mal kalip izliyorum onlari oylece. bir sey de diyemiyorum. madem telefona bakacaktin, biz neden burada bulustuk?
bu durumu soyle goruyorum. tanimadiginiz bir ortamdasiniz. parti var diyelim. arkadasiniz sizi cagiriyor. ve merhaba deyip kaciyor sizden. siz de tum parti boyunca yalniz kaliyorsunuz.
sizi davet eden kisi de, baskalarina kendini begendirmekle mesgul. parti boyle guzel, ben boyle sosyalim, bu kadar arkadasim var vs.
ozetlersem, bence en hafif tabirle bu bir terbiyesizlik. insanlar bulusunca ellerinde telefon olmamali. ellerinde icecek agizlarinda da muhabbet ve kahkahalar olmali. bulusma boyunca elinde telefon olan, story derdinde olan kisinin karsisindaki zerre saygisi yoktur.
0
İnstagramı ilk duyduğumda henüz bu kadar yaygınlaşmamıştı. Baya baya fotoğrafçılık aplikasyonuydu. Olayın sosyal medya olmaya evrilişi sonradandır. Ben ilk başta öyle bir ilgi alanım olmadığından kullanmadım, sonra aldığı şekle ekstradan gıcık olup kullanmadım. Bazen dünyada bunu kullanmayan bi Sentinel adası yerlileri bir de ben kalmışım gibi hissetsem de başkalarının da benimle beraber olduğunu görüp rahatlıyorum.
0
sanırım ben olayı instagram hesabı açmayarak değil kalabalık arkadaş grubu edinmeyerek çözmüşüm :) bizde niye böyle olmuyor diye düşünüp düşünüp buna kanaat getirdim :) bizim buluşmalar çoğunlukla 2 kişi ya da 2 çift (bazen 3 çift olduğu oluyor nadiren) şeklinde oluyor. çiftlerden ben hariç kadın olanı instagram düşkünü bile olsa en fazla 3 dakika sonra işini bitirmiş sohbete dönmüş oluyor. benim de çok bi bağımlılığım olmamakla birlikle fotoğraf koyacaksam hemen koyuyor, filtreyle şopla filan uğraşmıyorum. hikayeleri de çoğunlukla paylaşan kişinin paylaşımından hikayene ekle butonuyla çözüyorum. bakınca bunların hiç biri 5 dakikadan fazla zaman almıyor, dolayısıyla rahatsız etmiyor kimseyi de.
0
twitter'a girmemek icin app'i silmem gerekirken, ilginc bir sekilde hic vaktimi almiyor instagram. gunde bes on dakikami aliyordur maksimum.
0
Kesinlikle sağlıklı olan sensin ve etrafındakiler bir nevi like bağımlısı olabilir.
Arkadaş çevreni kısıtlayabilirsin yahut geçirdiğin süreyi kısabilirsin.
Anneyle de konuşup bakış açını anlatırsın. Kuzene yapacak bir şey yok.
Ama şanslısın ki erkek arkadaşın böyle değil. O öyle olsa kafayı yerdin.
Arkadaş çevreni kısıtlayabilirsin yahut geçirdiğin süreyi kısabilirsin.
Anneyle de konuşup bakış açını anlatırsın. Kuzene yapacak bir şey yok.
Ama şanslısın ki erkek arkadaşın böyle değil. O öyle olsa kafayı yerdin.
0
Instagram hesabim yok, açmayacağım da. Öngörülü bir insan değilimdir pek ama Instagram ilk yaygınlaşmaya başladığında çoğu kişinin zamanını ve ilgisini tutsak edecek birşey bu diye düşünmüştüm. Çevremde aşırı derecede Instagram kullanan yok, es kaza öyle biriyle vakit geçiriyorsam beni şöyle çeker misin'lere bir iki defadan sonra direkt çekemem yeter diyorum, telefonla meşgul iseler ve anlamıyorlarsa da önce şu telefonları bir kenara mi koysak diyorum, olduramadıysam kalkıp gidiyorum, çok nadir oluyor gerçi son söylediğim.
0
vay be hayat tarzları nasıl da değişmiş. geçen güldür güldür'de denk gelmiştim bununla ilgili espriye. bildiğin abartı falan değilmiş orada resmedilenler.
0
çevremde instagram odaklı tek bir kişi bile olsa iletişimi tamamen keserdim. yaptığı her şeyi alakalı alakasız herkesle paylaşan, ne kadar da güzel yapıyoruz, aman da şöyle eğleniyoruz, müthiş güzeliz, İYİKİ DOĞMUŞSUN İYİKİM falan kafasını asla anlayamıyorum çünkü ve bana aşırı kıro ve komik geliyor. iş münasebetiyle iletişimde olduğum bir kişi var böyle, gerçekten artık kızın storylerini arkadaşlar arasında birbirimize gönderip "SJDKSHDJSKHFJHSJK" odaklı şeyler yazmak eğlencemiz haline geldi. senin dandik hayatında neyle meşgul olduğundan kime ne ki saat başı bir şey paylaşıyorsun çünkü. iki üç gündür karşıma bişeysi çıkmıyor bahsettiğim kişinin bu arada öldü herhalde kızcağız, allah rahmet eylesin.
neyse ne diyordum, instagramda gün aşırı kendini paylaşan herkes aşırı kekodur ve aksini savunan herkes kekoluğa koşulsuz şartsız yaltaklık yapmaktadır. story konusuna hiç girmedim farkındaysan, çünkü açık ara dünyanın en kötü eklentisi ya, verdin eline milyonlarca maymunun bir oyuncak, şimdi arabada bir yere giderken dinlediği şarkının storysini atıyor, çeyizini falan çekiyor videoya allah akıl fikir versin ne diyim.
soruya cevap vermeyi unutmuşum, özel bir şey yapmıyorum etrafımda pek böyle insanlar olmadığından, kendiliğinden gelişiyor bu korunma. hasbelkader böyle birilerine denk gelirsem hunharca dalga geçerek bertaraf ediyorum instagramcılığını. beyle.
neyse ne diyordum, instagramda gün aşırı kendini paylaşan herkes aşırı kekodur ve aksini savunan herkes kekoluğa koşulsuz şartsız yaltaklık yapmaktadır. story konusuna hiç girmedim farkındaysan, çünkü açık ara dünyanın en kötü eklentisi ya, verdin eline milyonlarca maymunun bir oyuncak, şimdi arabada bir yere giderken dinlediği şarkının storysini atıyor, çeyizini falan çekiyor videoya allah akıl fikir versin ne diyim.
soruya cevap vermeyi unutmuşum, özel bir şey yapmıyorum etrafımda pek böyle insanlar olmadığından, kendiliğinden gelişiyor bu korunma. hasbelkader böyle birilerine denk gelirsem hunharca dalga geçerek bertaraf ediyorum instagramcılığını. beyle.
0
ben genellikle bisiklet turuna çıktığım zaman bir iki tane story atıyorum yollarda.. o da birileri arayıp sağa sola gidiyoruz sen de gel demesin diye.. malum tur 3-4 saat sürüyor, sonrası da yorgunluk oluyor.. story'i gören anlıyor zaten aramıyor.. story olmayan günlerde de arayıp akşam görüşelim planları yapılıyor.. uygulamayı mantıklı kullanınca güzel oluyor aslında :)
0
rumeli beylerbeyi
Merhaba;Çeyrek asrı tembel tembel geçirmiş birisi için şimdi fransızca öğrenmeye başlamak için çok mu geç? Yönlendirmeleriniz beni mutlu edecektir.(oturunca çalışabilen, hevesli, azimli birisi olarak düşünelim:))Teşekkürler.
Merhaba;
Çeyrek asrı tembel tembel geçirmiş birisi için şimdi fransızca öğrenmeye başlamak için çok mu geç? Yönlendirmeleriniz beni mutlu edecektir.
(oturunca çalışabilen, hevesli, azimli birisi olarak düşünelim:))
Teşekkürler.
Çeyrek asrı tembel tembel geçirmiş birisi için şimdi fransızca öğrenmeye başlamak için çok mu geç? Yönlendirmeleriniz beni mutlu edecektir.
(oturunca çalışabilen, hevesli, azimli birisi olarak düşünelim:))
Teşekkürler.
0
35'inden sonra Rusça öğrenmeye başlamış, 1 seneden biraz az çalışmış, başlangıç seviyesinde ama en azından eski SSCB ülkelerinde yolunu izini bulacak kadar Rusça kullanabilen biri olarak söylüyorum, yardır gitsin.
0
çok geç. üçüncü yabancı dil olarak öğreneceksen mümkün. ilk yabancı dil olacaksa hiç imkan vermiyorum.
0
hiçbir dili öğrenmek için geç değildir de öğrenme amacınız nedir? Ben mesela 4 sene önce başka ülkeye taşındım ve 24 25 yaşımda yeni bir dil öğrenmeye başladım. Beni geç 40 50 yaşlarında bir sürü insan var gittiğim kurslarda. Çünkü hepsi buraya gelmiş, iş derdinde, yaşama derdinde ve öğreniyorlar da. Fransaya gitmek, fransız şirketinde çalışmak vs. gibi amaçlarınız varsa hiç durmayın başlayın tabii öğrenmeye. Azim de varsa ne güzel. Yalnız sadece öğreneyim demekle zor, konuşup pratik yapabilmek de lazım, heves olarak kalırsa unutulur gider.
0
ben 27'den sonra başladım öğrnemeye ama lanet olası çok zor.
Hiç çekinme başla
birkaç site var (fun-mooc, youtube kanalları vs.) bunlardan başlayabilirsin. Bence en zoru bu dilin listening ile writing. Bunların üstüne düşmeni tavsiye ederim
Hiç çekinme başla
birkaç site var (fun-mooc, youtube kanalları vs.) bunlardan başlayabilirsin. Bence en zoru bu dilin listening ile writing. Bunların üstüne düşmeni tavsiye ederim
0
Değil. ama çok zaman ayırman gereken bir dil. ingilizce gibi ara sıra da olsa maruz kalamadığın için bol bol ezber yapman gerekecek.
0
Learning curve'u hafife almamak lazim. Ama mumkun. Yeter ki vakit ayir ve efektif calis.
0
Annem 38 yaşından sonra öğrenmeye başladı; simdi konferans verecek düzeyde bir fransızcasi olmasa da arkadaş edinip, basit cümleler kuracak, karşıdakini anlayacak kadar biliyor. Geç değil kısacası.
0
Dil öğrenimiyle ilgili en büyük problemler bence
1 - Öğrenilen dile adapte olabilme kabiliyeti, özellikle de ilk yabancı dil için
2 - Azim
Öğrenilen dile adapte olabilme kabiliyeti başlangıç için önemli çünkü yabancı dil öğrenmek ilk başta sağlak bir insanın sol elle yazı yazması gibi; zihninizdeki kalıplara karşı geliyorsunuz, başlangıçta ciddi engel oluşturuyor.
Azim başlangıçta yukarıdaki problemi aşmak için gerekli. Yaşın büyüklüğüne göre belki süreç biraz daha uzar ama çok değil. Ancak azmin asıl gerekli olduğu yer dil öğrenmeye başlamanızla öğrendiklerinizi pratikte kullanabildiğiniz an arasında geçen sürede vazgeçmemeniz, her gün yine aynı tempoyla çalışmaya devam edebilmeniz. Eğer vaktiniz ve azminiz varsa yaş çok önem arzetmeyecektir.
1 - Öğrenilen dile adapte olabilme kabiliyeti, özellikle de ilk yabancı dil için
2 - Azim
Öğrenilen dile adapte olabilme kabiliyeti başlangıç için önemli çünkü yabancı dil öğrenmek ilk başta sağlak bir insanın sol elle yazı yazması gibi; zihninizdeki kalıplara karşı geliyorsunuz, başlangıçta ciddi engel oluşturuyor.
Azim başlangıçta yukarıdaki problemi aşmak için gerekli. Yaşın büyüklüğüne göre belki süreç biraz daha uzar ama çok değil. Ancak azmin asıl gerekli olduğu yer dil öğrenmeye başlamanızla öğrendiklerinizi pratikte kullanabildiğiniz an arasında geçen sürede vazgeçmemeniz, her gün yine aynı tempoyla çalışmaya devam edebilmeniz. Eğer vaktiniz ve azminiz varsa yaş çok önem arzetmeyecektir.
0
alttaraf
Selam duyuru ahalisi, iyi bayramlar..Ocakta 10/15 gun kadar bir izinim var fakat kararsizliklar icindeyim, cunku:1- pasaportum ve dolayisiyla vizem yok, bu nedenle Ukrayna/Moldova turu daha cazip ve hasapli gorunuyor lakin iklim sartlari ve gezilip gorulecek yer miktari tereddutte birakiyor insani2
Selam duyuru ahalisi, iyi bayramlar..
Ocakta 10/15 gun kadar bir izinim var fakat kararsizliklar icindeyim, cunku:
1- pasaportum ve dolayisiyla vizem yok, bu nedenle Ukrayna/Moldova turu daha cazip ve hasapli gorunuyor lakin iklim sartlari ve gezilip gorulecek yer miktari tereddutte birakiyor insani
2 -Balkanlar turu daha cazip gorunuyor fakat extra 1000 tl pasaport maliyetini falan dusununce kararsiz kaliyorum, bir de kisin ne kadar gormeye deger, ya da ukrayna/moldovaya gore ne kadar iyi bir alternatif karar veremiyorum
ne dersiniz?
Ocakta 10/15 gun kadar bir izinim var fakat kararsizliklar icindeyim, cunku:
1- pasaportum ve dolayisiyla vizem yok, bu nedenle Ukrayna/Moldova turu daha cazip ve hasapli gorunuyor lakin iklim sartlari ve gezilip gorulecek yer miktari tereddutte birakiyor insani
2 -Balkanlar turu daha cazip gorunuyor fakat extra 1000 tl pasaport maliyetini falan dusununce kararsiz kaliyorum, bir de kisin ne kadar gormeye deger, ya da ukrayna/moldovaya gore ne kadar iyi bir alternatif karar veremiyorum
ne dersiniz?
0
valla ocakta hem balkanlar hem ukrayna baya soguk oluyor ya
yani soguktan bir yerde yorulup pek bisey yapasi gelmiyor insanin. ocak ayinda belgrada gitmis biri olarak soyluyorum kisin bu ulkeleri tercih etmezdim ben. ama yok illa gideyim derseniz de tamamen sizin butcenize kalmis bir secim. eger 1000 tl sizi cok etkileyecek bir miktarsa ukraynaya gidin. ben olsam balkanlari secerdim.
yani soguktan bir yerde yorulup pek bisey yapasi gelmiyor insanin. ocak ayinda belgrada gitmis biri olarak soyluyorum kisin bu ulkeleri tercih etmezdim ben. ama yok illa gideyim derseniz de tamamen sizin butcenize kalmis bir secim. eger 1000 tl sizi cok etkileyecek bir miktarsa ukraynaya gidin. ben olsam balkanlari secerdim.
0
Pasaport masrafı az para değil ama diyelim bu sene pasaportsuz bir yere gittiniz, gelecek sene ne yapacaksınız? Bence bu maliyeti kabullenip geçin. Savunuyorum gibi görünmesin ama pasaportun yıllık ortalama maliyeti, yurtdışı gezi masraflarının içinde çok büyük bir yer tutmuyor. Alın 10 yıllık kafanız rahat etsin.
0
Moldova pasaport da istiyor. Kimlik kartıyla Ukrayna'ya gidilebiliyor, o da yeni tip olursa. Dolayısıyla her halükarda pasaport lazım.
0
Hadi ya, iyiymiş. Bende gerçi pasaport var, zaten henüz çipli kimlik almadığım için ister istemez onu kullanacağım.
Gerçi mikro patlama'nın dediğine ben de katılıyorum. Tek yurtdışına çıkışın bu olacak değil a.
Gerçi mikro patlama'nın dediğine ben de katılıyorum. Tek yurtdışına çıkışın bu olacak değil a.
0
kadirrr
Ankara havalimanı travelex'in web sitesine göre yuan bulunmuyor.https://www.travelex.com.tr/ma%C4%9Fazalar/ankara-esenboga-uluslararas-havalimanacaba havalimanında başka döviz büroları var mı biliyor musunuz?
Ankara havalimanı travelex'in web sitesine göre yuan bulunmuyor.
www.travelex.com.tr
acaba havalimanında başka döviz büroları var mı biliyor musunuz?
www.travelex.com.tr
acaba havalimanında başka döviz büroları var mı biliyor musunuz?
0
Yuan zaten genel olarak bulunabilen bir para değil. İstanbul-Kadıköy'de bir döviz bürosu Yuan fiyatı da yazmıştı, bu onda olduğunu gösterebilir (Ruble fiyatı da yazıyordu ve oradan Ruble aldım ben) ama Ankara'da olduğunuza göre size yaramaz. Çin'deki döviz bürosu Dolar-Euro getirdin diye almaz değil, orada değiştirmek daha kolay olur gibi. Havaalanı dövizcileri çok avantajlı değildir. Oradan şehir içine gidebilecek kadar değiştirip gerisini şehir içinde değiştirin bence. Gerçi Çin antika bir ülke biraz, oradan para değiştirmede komplikasyon falan çıksa şaşırmam (miktar kısıtlaması, banka kısıtlaması, vs)
0
Dünyada dolar'ın geçmediği ülke/havaalanı yok.
Yanında dolar olsun, iner inmez şehire gidecek kadar bi miktar bozdur
sonra şehirde bir daha bozdurursun, havaalanında komisyon alıyorlar
not: çok çok küçük bir şehire gidiyorsan, şehirde bulamama şansın varsa, havaalanında bozdur komisyona takılma
Yanında dolar olsun, iner inmez şehire gidecek kadar bi miktar bozdur
sonra şehirde bir daha bozdurursun, havaalanında komisyon alıyorlar
not: çok çok küçük bir şehire gidiyorsan, şehirde bulamama şansın varsa, havaalanında bozdur komisyona takılma
0
asya'da racon iner inmez havalimanında dolar verip yerel para birimi almaktır.
> dolarlar yeni basım olmalı
> üzerinde en ufak bir çizik yazı olmamalı
> dolarlar yeni basım olmalı
> üzerinde en ufak bir çizik yazı olmamalı
0
ankara'da bulup alsan bile sağlam kazıklanırsın..
bırak asya'yı dünyada racon çoğunlukla dolar bazende euro götürürsün. indiğin havalimanında şehre gitmene yetecek kadar yerel para bozdurursun(çünkü havalimanları da düşükten bozar her zaman) sonra şehir merkezine gidince yerel kişilerden en uygun nerede bozdurabileceğini öğrenip oraya gider paranın tamamını bozdurursun.
bırak asya'yı dünyada racon çoğunlukla dolar bazende euro götürürsün. indiğin havalimanında şehre gitmene yetecek kadar yerel para bozdurursun(çünkü havalimanları da düşükten bozar her zaman) sonra şehir merkezine gidince yerel kişilerden en uygun nerede bozdurabileceğini öğrenip oraya gider paranın tamamını bozdurursun.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
fiyatları dışarıdaki standart şubelerle aynı mı? yoksa havaalanlarına has durum burada da mı var acaba?teşekkürler
fiyatları dışarıdaki standart şubelerle aynı mı? yoksa havaalanlarına has durum burada da mı var acaba?
teşekkürler
teşekkürler
0
lorne malvo
Grup fitaminin tarzı komikli ama güzel şarkı var mı
Grup fitaminin tarzı komikli ama güzel şarkı var mı
0
mfö - ali desidero şarkısını ben hep grup vitamin tarzına benzetirim :)
onun dışında tenacious d aklıma geldi.
onun dışında tenacious d aklıma geldi.
0
murat akay - kedimi çaldılar
malatyalıların ortak özelliği hepsinin malatyalı olmasıdır
malatyalıların ortak özelliği hepsinin malatyalı olmasıdır
0
murat akay - kelim ben
murat akay - hesabi bana kitledin
feyyaz yigit - samsunlu degilim
murat akay - hesabi bana kitledin
feyyaz yigit - samsunlu degilim
0
eskilerden mahmut abi
www.youtube.com
Murat Akay - 1 yakışıklıyım 2 değilim
v1 www.youtube.com
v2 www.youtube.com
bunlar dışında çok eskilerden gel beri yar gel beri berberi var ama o nsfw.. :)
www.youtube.com
Murat Akay - 1 yakışıklıyım 2 değilim
v1 www.youtube.com
v2 www.youtube.com
bunlar dışında çok eskilerden gel beri yar gel beri berberi var ama o nsfw.. :)
0
Weird Al Yankovic, bu parodi işlerinin ustalarındandır. birçok ünlü şarkının komik parodilerini yapar 1980'lerden beri.
Kişisel favorilerim:
Another One Rides The Bus (Queen-Another One Bites The Dust) *bu biraz demo gibi
Eat It (Michael Jackson-Eat It)
Yoda (The Kinks-Lola)
Livin With A Hernia (James Brown-Livin In America)
Like A Surgeon (Madonna-Like A Virgin)
Amish Paradise (Coolio-Gangsta's Paradise)
The Saga Begins (Don McLean-American Pie)
Bedrock Anthem (Red Hot Chilli Peppers, şarkının ilk kısmı Under The Bridge, gerisi Give It Away)
Başkasının parodisi olmayan orijinalleri
You Don't Love Me Anymore (orijinal parça, klip Extreme-More Than Words esinli)
One More Minute
When I Was Your Age
Kişisel favorilerim:
Another One Rides The Bus (Queen-Another One Bites The Dust) *bu biraz demo gibi
Eat It (Michael Jackson-Eat It)
Yoda (The Kinks-Lola)
Livin With A Hernia (James Brown-Livin In America)
Like A Surgeon (Madonna-Like A Virgin)
Amish Paradise (Coolio-Gangsta's Paradise)
The Saga Begins (Don McLean-American Pie)
Bedrock Anthem (Red Hot Chilli Peppers, şarkının ilk kısmı Under The Bridge, gerisi Give It Away)
Başkasının parodisi olmayan orijinalleri
You Don't Love Me Anymore (orijinal parça, klip Extreme-More Than Words esinli)
One More Minute
When I Was Your Age
0
istediğin tarzda mı tam olarak bilmiyorum ama hello malatya'yı çok severim. TİKİŞTE NAKIŞTA HIZLIYDIM: www.youtube.com
0
turkce
(bkz: murat akay)
(bkz: prenslerin ocu)
eskilerden
(bkz: bizim murat)
(bkz: bilo)
(bkz: komedi dans uclusu)
ingilizce
(bkz: weird al yankovic)
(bkz: the lonely island)
(bkz: flight of the conchords)
(bkz: ylvis)
(bkz: murat akay)
(bkz: prenslerin ocu)
eskilerden
(bkz: bizim murat)
(bkz: bilo)
(bkz: komedi dans uclusu)
ingilizce
(bkz: weird al yankovic)
(bkz: the lonely island)
(bkz: flight of the conchords)
(bkz: ylvis)
0
Bir de önerebileceğim Kanadalı "Arrogant Worms" grubu var. Mizahları biraz Kanada özeline yönelik olduğu için bizim ilgimizi pek çekmeyebilir ama iki şarkısı vardır sevdiğim:
-Last Saskatchewan Pirate
-History Was Made By Stupid People
-Last Saskatchewan Pirate
-History Was Made By Stupid People
0
d max
"X'in şahsında Y, Z'ye teşekkürler/şükranlar" vs tarzı kullanımın İngilizcesi nedir? Ya da onlarda buna benzer bir kalıp var mı?
"X'in şahsında Y, Z'ye teşekkürler/şükranlar" vs tarzı kullanımın İngilizcesi nedir? Ya da onlarda buna benzer bir kalıp var mı?
0
on behalf of x'in adina oluyor
in the person of x diye dusundum ama o da o anlamda degil. ben turkce'de de boyle bir kullanima denk gelmedim acikcasi.
we would like to thank y and z in the person of x diyebilirsiniz ama burda y ve z nin de kisiden ziyade kurum veya topluluk olmasi gerekiyor gibi. x'in sahsinda tum ekip ve kuruma tesekkurler gibi. ama yine de tam anlami karsilamiyor saniyorum.
in the person of x diye dusundum ama o da o anlamda degil. ben turkce'de de boyle bir kullanima denk gelmedim acikcasi.
we would like to thank y and z in the person of x diyebilirsiniz ama burda y ve z nin de kisiden ziyade kurum veya topluluk olmasi gerekiyor gibi. x'in sahsinda tum ekip ve kuruma tesekkurler gibi. ama yine de tam anlami karsilamiyor saniyorum.
0
ceann deas
Kadınlar için anneniz erkekler için babanız sizinle cinsiyetiniz hakkında eğitim konuşması yaptı mı? Bu yaşta şu durumlar başına gelebilir korkmana gerek yok gibisinden bir şeyler falan söyledi mi? Bizimkiler her şeyi bilmemiz gerekiyor gibi davrandı sağolsunlar her seyi olduktan sonra ya da okulda
Kadınlar için anneniz erkekler için babanız sizinle cinsiyetiniz hakkında eğitim konuşması yaptı mı? Bu yaşta şu durumlar başına gelebilir korkmana gerek yok gibisinden bir şeyler falan söyledi mi? Bizimkiler her şeyi bilmemiz gerekiyor gibi davrandı sağolsunlar her seyi olduktan sonra ya da okulda öğrendik. Ayıp çünkü o konulara girerlerse namus gider çarpılırız. Bir de evlilik öncesi konuşma falan oluyormuş öyle bir şey yapacağını da sanmıyorum sizde durumlar nasıl?
0
erkeğim, hiç konuşmadılar. dindar olmalarına rağmen ergenliğe girişi falan bile anlattıklarını hatırlamıyorum. yani abdest bakımından falan. aklıma geldikçe şaşırırım bu duruma.
0
Annem ben 11-12 yaşındayken konuşmuştu ama sonra arkadaşlarıma söylediğimde çok şaşırmışlardı, kendi çevremde çok yoktu yani.
Müthiş önemli bir konu bu. Çocukların bu konuda küçük yaştan itibaren doğru bilgiyi sağlıklı bir şekilde öğrenmesi gerekiyor ama ne yazık ki nice yetişkin de bu konuda çok bilgisiz.
Müthiş önemli bir konu bu. Çocukların bu konuda küçük yaştan itibaren doğru bilgiyi sağlıklı bir şekilde öğrenmesi gerekiyor ama ne yazık ki nice yetişkin de bu konuda çok bilgisiz.
0
Yaptılar aralıklarla. Öyle ders gibi değil de, ara ara gelişebilecek durumlarla ilgili küçük küçük konuşmalar şeklinde. Bir gün bir şeyi başka bir gün başka bir şeyi anlattılar.
Fakat ben erkeğim diye babam anlatmadı. İkisi de farklı zamanlarda, bazen birlikte anlattılar.
Evlilik öncesi ne konuşması oluyormuş? Bir konuşma olmaz artık bu saatten sonra. At kadar adam oldum, neyi konuşacağız, ortada danışacağım bir sorun olmadığı ve ben bunu istemediğim sürece?
Fakat ben erkeğim diye babam anlatmadı. İkisi de farklı zamanlarda, bazen birlikte anlattılar.
Evlilik öncesi ne konuşması oluyormuş? Bir konuşma olmaz artık bu saatten sonra. At kadar adam oldum, neyi konuşacağız, ortada danışacağım bir sorun olmadığı ve ben bunu istemediğim sürece?
0
hiç hatırlamıyorum, bir keresinde babam doğum ile alakalı bir şeyler anlatmıştı ama öyle bir cinsellik muhabbeti olmadı
0
Bulabildigi her fırsatta anlatiyor benimki, konusu gecmisse vs. Ergenlige girince regl, kıl tuy olaylarini detaylica anlatmıştı. Böyle şöyle yapabilirsin yapsan iyi olur sonrasında sorun yasamazsin vs.
0
babam ben 20 yaşındayken "prezervatif kullan oğlum, hastalık falan kapma" demişti o kadar, başka bir konuşma olmadı.
0
İlginç bir şekilde annemle değil babamla konuştuğumuz olurdu. Annemle konuşmaktan (regl, kıl-tüy vs dahil) hep utandım ve rahatsız oldum, o konuşmak istediği zaman ben istemedim. Annemle hala konuşmam bu konuları. Çocuk/doğum konularının bilimsel tarafını babam anlatmıştı. Bir keresinde ergenken porno izlemiştim, onu öğrendiklerinde annem kıyameti koparmıştı ama babam gayet sakin, anlayışlı olup yetişkin insanla konuşur gibi uzun mantıklı bir konuşma yapmıştı. Bir daha da porno izlemedim zaten.
0
Seninki yavaştan kalkmaya başlamıştır diye alay edilmişti bu sayılıyor mu ?
0
Erkegim, lise 1 de boynum morarmiş bir şekilde gelene kadar kimse cinsellik hakkında konuşma yapmadı. O halimi gördükten sonra da söyledikleri tek şey kondom kullan oldu. Geri kalan her şeyi ya araştırarak ya da yaşça büyüklerimizin anlattıklarıyla öğrendim.
Ebeveynlerim üniversite görmüş, sözde kültürlü insanlar ama gel gör ki o zamanların Türkiye'sinde üniversite okusanda çocuğuna çok basit bir eğitimi bile veremiyorsun. Sanırım bunun bana tek olumlu yanı ileride çocuklarıma kız/erkek farketmeksizin cinsellik konusunda üstlerine düşeceğim oldu.
Ebeveynlerim üniversite görmüş, sözde kültürlü insanlar ama gel gör ki o zamanların Türkiye'sinde üniversite okusanda çocuğuna çok basit bir eğitimi bile veremiyorsun. Sanırım bunun bana tek olumlu yanı ileride çocuklarıma kız/erkek farketmeksizin cinsellik konusunda üstlerine düşeceğim oldu.
0
Ergenlik döneminde su faturasının benim yüzümden çok geldiğini söylerlerdi. Cinselliğe en yakın konuşma bu tarz şikayetlerdi. Anlamıyolardı. Hiç kimse anlamıyodu beni!
0
Annem regl, kil, tüy konularinda konustu; yardimci olup epey birsey ögretti ama cinsellikle ilgili hic konusmadik.
Ben bazen böyle seylerin lafini actigimda da geri kafali yorumlar yaptiklarindan artik akillandim, hicbir sey konusmuyoruz. :D
Erkek kardesim baska bir sehire kiz aradasini ziyarete gittiginde bile sesini alcaltarak söylüyor bunu. Biz nasil konusalim :D
Ben bazen böyle seylerin lafini actigimda da geri kafali yorumlar yaptiklarindan artik akillandim, hicbir sey konusmuyoruz. :D
Erkek kardesim baska bir sehire kiz aradasini ziyarete gittiginde bile sesini alcaltarak söylüyor bunu. Biz nasil konusalim :D
0
evliyim. ne regl olduğum zamanlarda ne de evlenirken konuşmadı annem. hiçbir konuda konuşmadı. iyi ki internet var.
0
Yav ben deli meraklı bir çocuktum. Annemi çok sıkıstıriyordum. Orta okulda sıra arkadaşımın porno dergisini almıştım, çok merak ediyorum ne olur ben de bakayım diye. Kadınım bu arada. Resim cantamın icine çaktırmadan koymuştu. Sanırım orada ilk bir elin vajina içine girebildiğini öğrenmiştim. Bir penis görmüştüm. Cok penis tabii (._.) Aslında epey bilimsel bir meraktı. Inceliyordum. Ondan önce de ilk okulda anneme iki deliğimiz var, hangisinden birleşme oluyor diye sormuştum. Annem anlatmak zorunda kaldı her şeyi. Şimdi bazı deli sorularımı hatırlıyor ama buraya daha fazla yazamayacağım. Utanç kaynağı yarebbirm ya.
0
Babam konuşmasına konuştu da, gizli izlenen porno kasetler ve gizli okunan Playboy dergileri vesaireden referans alan arkadaşlardan çok daha sonra. 90'larda anca o kadardı işte...
0
bitchesaintshit
Kadınların rap yapması itici geliyor mu? En baştan söyleyeyim de sonradan linç yemeyeyim :D Ben öyle düşünmüyorum. Ha bazen garip geldiği oluyor ama tınısı güzelse şarkıların neden olmasın diyorum.Mesela böyle bir kızın videosunu buldum https://www.youtube.com/watch?v=-IYpsT9cS1k&list=RDYiqXtld8lQY&
Kadınların rap yapması itici geliyor mu?
En baştan söyleyeyim de sonradan linç yemeyeyim :D Ben öyle düşünmüyorum. Ha bazen garip geldiği oluyor ama tınısı güzelse şarkıların neden olmasın diyorum.
Mesela böyle bir kızın videosunu buldum www.youtube.com
Tek bir kelime bile anlamıyorum ama iyi sardı :D
En baştan söyleyeyim de sonradan linç yemeyeyim :D Ben öyle düşünmüyorum. Ha bazen garip geldiği oluyor ama tınısı güzelse şarkıların neden olmasın diyorum.
Mesela böyle bir kızın videosunu buldum www.youtube.com
Tek bir kelime bile anlamıyorum ama iyi sardı :D
0
kadınlara sigara içmek dışında her şey yakışıyor. iyidir kötüdür o tartışılır.
0
kadın oldukları için değil de iyi rap yapamadıkları için itici geliyorlar. bunun için kadın olmasına da gerek yok.
kadın türkçe rapçilerin parçalarını dinlemek istersen aşağıdakilere bakabilirsin. mesela ayben - microphone show'u bi dinleyebilirsin.
ayben
kolera
roka
elif
medusa
yas
ruby(yenilerden sadece bunu biliyorum)
kadın türkçe rapçilerin parçalarını dinlemek istersen aşağıdakilere bakabilirsin. mesela ayben - microphone show'u bi dinleyebilirsin.
ayben
kolera
roka
elif
medusa
yas
ruby(yenilerden sadece bunu biliyorum)
0
Türk erkek rapçilerden Dr.Fuchs, Fuat Ergin ve Ceza hariç dinlemiyorum. Bu kemik isimler dışında Türkçe rap ile pek aram yok aslında(kadın-erkek farketmez) ama yine de @bahcivan verdiğin kişilere göz gezdireceğim.
@John Bloor Kusura bakma ama çok itici geldi kadın :D
@John Bloor Kusura bakma ama çok itici geldi kadın :D
0
noluyo yaa
Anlık değil, gidip yarın almayı planlamıyorum böyle 2 sene içinde falan almayı planlıyorum. Öncesinde neye göre buna uygun olup olmadığımı nasıl anlayabilirim mesela?
Anlık değil, gidip yarın almayı planlamıyorum böyle 2 sene içinde falan almayı planlıyorum. Öncesinde neye göre buna uygun olup olmadığımı nasıl anlayabilirim mesela?
0
@tabasco, tek başınayım abi. Çalışma saatlerim en az 8 saat, ama projeme göre 10-14 saat arası da çalışabiliyorum (2 sene içerisinde ne olur bilmiyorum tabi).
0
O iki senelik süre içinde her gün (hafta içi, hafta sonu, hastalıkta, sağlıkta, yağmurda, çamurda) ama her gün aynı saatte, dışarı çıkıp 1 saat dolaş.
Yapamıyorsan vazgeç.
Yapamıyorsan vazgeç.
0
Yok abi tek kişi esnek çalışma saatlerine olmadığı sürece o iş sana ve hayvana işkence. Bir hatun olacak evde mutlaka bu iş için
0
öncesinde anlayabilmen adına net bir parametre bulunduğunu söylemek zor bence. her halükarda olması gereken şeyler var ama; öncelikle sabır, çokça sevgi, gerektiğinde fedakarlık yapabilme iradesi. özel olarak ise bir köpekle yaşayan insanın köpeğine karşı davranışlarında tutarlı olması, onu iyi gözlemleyebilmesi ve böylelikle ihtiyacını karşılayabilmesi. ya da gerektiğinde hem davranışlarını geliştirebilmek hem sağlık sorunlarını anlayabilmek vb. sebepler için bol bol okuma yapabilmesi vs. bunlar teferruat ama. ilk sayılanlar varsa diğerleri de oluyor zaten. muhteşem bir bağlılık bu. o duyguya sahipseniz elinizden geldiğinin en iyi şekliyle bakmaya çalışacaksınızdır zaten.
tek yaşayanların köpek sahibi olmasına olumsuz bakanlar olabilir; ben buna katılmıyorum. köpek dediğin canlıya sürekli insan gerekir, birileri her an ona şebeklik yapmalı, eğlendirmeli gibi bir kaide yok. eğer evdeki zamanını verimli geçirirsen zaten köpek hayatından çok memnun şekilde yaşar. ben de tek yaşıyorum ve bir adet danam var. gündüzleri köpekler bolca uyumayı tercih eder zaten; evde olsan dahi keyfini bozamazsın hehe.
ancak, teksen yavru sahiplenmemeni önerebilirim. çünkü yavruluk sürecinde çokça evde bulunman gerekecek, temel eğitimleri verene kadar zamanının büyük bir bölümünü ona ayırman şart olacak. ha diyorsan ki en az 1 ay evde takılabilirim vs., tamam, denenebilir. onun haricinde en azından 1 yaşının üstünde bir köpek ile daha rahat bir şekilde ilişki kurabilir ve birbirinize adapte olabilirsiniz.
tek yaşayanların köpek sahibi olmasına olumsuz bakanlar olabilir; ben buna katılmıyorum. köpek dediğin canlıya sürekli insan gerekir, birileri her an ona şebeklik yapmalı, eğlendirmeli gibi bir kaide yok. eğer evdeki zamanını verimli geçirirsen zaten köpek hayatından çok memnun şekilde yaşar. ben de tek yaşıyorum ve bir adet danam var. gündüzleri köpekler bolca uyumayı tercih eder zaten; evde olsan dahi keyfini bozamazsın hehe.
ancak, teksen yavru sahiplenmemeni önerebilirim. çünkü yavruluk sürecinde çokça evde bulunman gerekecek, temel eğitimleri verene kadar zamanının büyük bir bölümünü ona ayırman şart olacak. ha diyorsan ki en az 1 ay evde takılabilirim vs., tamam, denenebilir. onun haricinde en azından 1 yaşının üstünde bir köpek ile daha rahat bir şekilde ilişki kurabilir ve birbirinize adapte olabilirsiniz.
0
@tabasco, abi bir ilişkim yok, olmasını da istemiyorum. Köpek bana dostluk yapsın ben de ona yapayım istiyorum. Küçüklüğümden beri de istediğim birşey zaten.
@brena, çok sağol yorumun için. Ben de zaten bi tane tembel bi cins istiyorum ki ben yokken daha az sıkılsın.
@bonanza, o işin teferuatı artık. Ben bi kendimi tam köpek bakabileceğime ikna edeyim, ondan sonra hangi cins/nereden alacağımı düşünmeye başlarım.
@brena, çok sağol yorumun için. Ben de zaten bi tane tembel bi cins istiyorum ki ben yokken daha az sıkılsın.
@bonanza, o işin teferuatı artık. Ben bi kendimi tam köpek bakabileceğime ikna edeyim, ondan sonra hangi cins/nereden alacağımı düşünmeye başlarım.
0
Ben ayni saatte ve yalnizca bir saat cikmiyorum kopegimle. Günde 2 saati sadece ona ayırırım. Birlikte yüzeriz, dışarı çıkarız, hafta sonları oyun grubuna ya da eğitime götürürüm ya da kendim yeni şeyler öğretirim, eski bildiklerini pekiştirmesini sağlarım vs...
Her gün 4 saatten cok tek kalacaksa ya köpekle ilgilenebilecek bir bakıcı ya bir gezdirici ya da tanıdık olması şart. Hatta yedeğin de yedeği olmalı, benim bıraktığım tanıdığım hastalandı mesela ve mahallemdeki gezdirici tatile çıktı aynı tarihte. Erteledim planlarımı. Köpege uygun bir yerde yasıyor musunuz, disaridaki sosyal hayatınızın ne derece parçası olabilir?
Uygunluk bence eşittir sorumluluk sahibi olabilmek. Bu sorumluluğu alıyorsanız, kendinize uygun bir köpek bulursunuz elbette.
brena’nin yazdiklarina katilmiyorum. Her kopek oglen uyumaz, her kopek tek bir insanla sosyallesmekten memnun yasamaz.
İlk kopeginizi bir yas ve üstünde sahiplenin derim. Ergenligidir, bebekliğidir zor dönemler.
Bu süreçte kopek bakımı hakkinda da okuma yapabilirsiniz. Okudugunuzda tutarsız isteklerden arinirsiniz. Örnegin 30m2 evde messy yasayan ve hareketsizligi seven bir insansaniz gidip çoban kopegi sahiplenmenin yanlis oldugunu anlarsınız.
Düzeltme: Imla.
Her gün 4 saatten cok tek kalacaksa ya köpekle ilgilenebilecek bir bakıcı ya bir gezdirici ya da tanıdık olması şart. Hatta yedeğin de yedeği olmalı, benim bıraktığım tanıdığım hastalandı mesela ve mahallemdeki gezdirici tatile çıktı aynı tarihte. Erteledim planlarımı. Köpege uygun bir yerde yasıyor musunuz, disaridaki sosyal hayatınızın ne derece parçası olabilir?
Uygunluk bence eşittir sorumluluk sahibi olabilmek. Bu sorumluluğu alıyorsanız, kendinize uygun bir köpek bulursunuz elbette.
brena’nin yazdiklarina katilmiyorum. Her kopek oglen uyumaz, her kopek tek bir insanla sosyallesmekten memnun yasamaz.
İlk kopeginizi bir yas ve üstünde sahiplenin derim. Ergenligidir, bebekliğidir zor dönemler.
Bu süreçte kopek bakımı hakkinda da okuma yapabilirsiniz. Okudugunuzda tutarsız isteklerden arinirsiniz. Örnegin 30m2 evde messy yasayan ve hareketsizligi seven bir insansaniz gidip çoban kopegi sahiplenmenin yanlis oldugunu anlarsınız.
Düzeltme: Imla.
0
ben de büf-e kür'ün yorumuna katılamıyorum.
öncelikle kişinin tek yaşaması, köpeğin yalnızca tek bir kişiyle sosyalleşeceği anlamına gelmiyor. tüm hayatı boyunca tek bir insanı görecek demiyoruz elbette; sadece asli olarak bir kişinin sorumluluğunu üstlendiği durumlarda da, çok rahat şekilde köpeğinizi mutlu tutmak mümkün olacaktır.
burada kilit nokta zaten önceki cevabımda belirttiğim kriter: sahip olduğunuz zamanı verimli ve kaliteli geçirmek. bu yalnızca sevgi vermekten geçmez; onu yoracaksınız, yüzmeyi seviyorsa ve imkanınız varsa yüzdüreceksiniz, köpek parklarına götüreceksiniz, at-getir oynayacaksınız, diğer köpeklerle sosyalleştireceksiniz vb. ayrıca eğitim vereceksiniz, böylece aranızdaki ilişkiyi de daha sıkı hale getireceksiniz.
bu arada, her köpek öğlenleri uyumuyor dense dahi, çok büyük bir kısmı uyuyor evet. elbette cins de önemli; gidip aşırı hareketli, küçük/orta ırk avcı bir köpek alırsanız onun enerjisini atmanız daha da zorlaşacaktır. ancak genelde evlerimizi açtığımız, bekçi köpeği niteliğinde olmayan özellikle orta/iri ırk köpekler diğer saatlerini daha sakin geçirmeye yatkın oluyorlar. bu uyku depresif bir uyku da değil; zaten diğer saatleri dolu dolu geçtiyse "yaşasın evim, yaşasın koltuğum, oh biraz da şurada yatayım" uykusu. hatta bu yüzden siz evdeyseniz dahi rahatını bozmak istemeyebiliyor. keyif alıyor nitekim.
hatta evde olduğu için uyuduğunu iddia edenlere özellikle hep bahçede bakılan köpekleri gözlemlettiriyorum. zannediliyor ki bahçede bakılan köpek full-time koşup oynuyor. yok öyle bir şey. onlar da gayet köşeye çekilip siesta modunda takılıyorlar.
ha son olarak, çok seyahate çıkan biriysen, tekrar düşünebilirsin kararını. güvenilir biri bulamadıktan sonra sürekli köpeğini başkalarına bırakmak mümkün olmayacaktır. ki ben o konuda çok şanslı olmama rağmen, seyahatlerimi planlarken olabilecek en asgari düzeyde ondan ayrı kalacak şekilde hareket ediyorum. hatta bazı planlarımdan dahi vazgeçiyorum.
öncelikle kişinin tek yaşaması, köpeğin yalnızca tek bir kişiyle sosyalleşeceği anlamına gelmiyor. tüm hayatı boyunca tek bir insanı görecek demiyoruz elbette; sadece asli olarak bir kişinin sorumluluğunu üstlendiği durumlarda da, çok rahat şekilde köpeğinizi mutlu tutmak mümkün olacaktır.
burada kilit nokta zaten önceki cevabımda belirttiğim kriter: sahip olduğunuz zamanı verimli ve kaliteli geçirmek. bu yalnızca sevgi vermekten geçmez; onu yoracaksınız, yüzmeyi seviyorsa ve imkanınız varsa yüzdüreceksiniz, köpek parklarına götüreceksiniz, at-getir oynayacaksınız, diğer köpeklerle sosyalleştireceksiniz vb. ayrıca eğitim vereceksiniz, böylece aranızdaki ilişkiyi de daha sıkı hale getireceksiniz.
bu arada, her köpek öğlenleri uyumuyor dense dahi, çok büyük bir kısmı uyuyor evet. elbette cins de önemli; gidip aşırı hareketli, küçük/orta ırk avcı bir köpek alırsanız onun enerjisini atmanız daha da zorlaşacaktır. ancak genelde evlerimizi açtığımız, bekçi köpeği niteliğinde olmayan özellikle orta/iri ırk köpekler diğer saatlerini daha sakin geçirmeye yatkın oluyorlar. bu uyku depresif bir uyku da değil; zaten diğer saatleri dolu dolu geçtiyse "yaşasın evim, yaşasın koltuğum, oh biraz da şurada yatayım" uykusu. hatta bu yüzden siz evdeyseniz dahi rahatını bozmak istemeyebiliyor. keyif alıyor nitekim.
hatta evde olduğu için uyuduğunu iddia edenlere özellikle hep bahçede bakılan köpekleri gözlemlettiriyorum. zannediliyor ki bahçede bakılan köpek full-time koşup oynuyor. yok öyle bir şey. onlar da gayet köşeye çekilip siesta modunda takılıyorlar.
ha son olarak, çok seyahate çıkan biriysen, tekrar düşünebilirsin kararını. güvenilir biri bulamadıktan sonra sürekli köpeğini başkalarına bırakmak mümkün olmayacaktır. ki ben o konuda çok şanslı olmama rağmen, seyahatlerimi planlarken olabilecek en asgari düzeyde ondan ayrı kalacak şekilde hareket ediyorum. hatta bazı planlarımdan dahi vazgeçiyorum.
0
neysene
öncelikle bu göçme fikri sadece ferah yaşamak değil. malum kriz ortamı yüzünden iş başvurularıma 1 yıldır geri dönüş alamıyorum. kısaca işsiz kaldım ve işim dışında bana rahat para kazandıracak bir mesleğim yok. asgari ücretle bu ülkede yaşamaya çalışmaktansa Avustralya gibi bir ülkede ayak işleri y
öncelikle bu göçme fikri sadece ferah yaşamak değil. malum kriz ortamı yüzünden iş başvurularıma 1 yıldır geri dönüş alamıyorum. kısaca işsiz kaldım ve işim dışında bana rahat para kazandıracak bir mesleğim yok. asgari ücretle bu ülkede yaşamaya çalışmaktansa Avustralya gibi bir ülkede ayak işleri yaparak daha nitelikli hale gelmek ve sonunda orta sınıf olarak mutlu yaşamak planı cazip geldi.
planım örneğin Avustralyaya dil okulu diye gidip dil öğrenmenin yanında part time olarak garsonluk, bahçe ve ev içi temizlik gibi genel geçer basit işler yaparak para kazanarak orada tutunmak. tutunduktan sonra dil okulu sonunda orada bir üniye başvurarak hem vize uzatımı yapmak hem de üniversitede yazılım müh. okuyup evrensel bir meslek edinmek.
sorularıma gelecek olursak;
-sizce izlemek istediğim rota mantıklı mı? yoksa hayaller hayatlar mı?
-yapılmak istenen bu basit işleri bana sunmaları mümkün mü? yani mesela iyi bir ingilizceye sahip değilken garsonluk zor gibi ama temizlik gibi bir iş için yetersiz olacak bir durum çıkartırlar mı?
-ülkemde çalışma imkanım yokken kalmam için yeterli bir sebep var mı?
edit: yazılımcı değilim, dil okulu sonrası yazılım okuyarak o alana yönelirim manasında demiştim.
planım örneğin Avustralyaya dil okulu diye gidip dil öğrenmenin yanında part time olarak garsonluk, bahçe ve ev içi temizlik gibi genel geçer basit işler yaparak para kazanarak orada tutunmak. tutunduktan sonra dil okulu sonunda orada bir üniye başvurarak hem vize uzatımı yapmak hem de üniversitede yazılım müh. okuyup evrensel bir meslek edinmek.
sorularıma gelecek olursak;
-sizce izlemek istediğim rota mantıklı mı? yoksa hayaller hayatlar mı?
-yapılmak istenen bu basit işleri bana sunmaları mümkün mü? yani mesela iyi bir ingilizceye sahip değilken garsonluk zor gibi ama temizlik gibi bir iş için yetersiz olacak bir durum çıkartırlar mı?
-ülkemde çalışma imkanım yokken kalmam için yeterli bir sebep var mı?
edit: yazılımcı değilim, dil okulu sonrası yazılım okuyarak o alana yönelirim manasında demiştim.
0
1) mantıklı ama gerçek bir kararlılık gerektiriyor. Çok zorlanacağınız anlar olacaktır, hiçbir tanıdığınız olmayacak ve kimseye güvenemeyeceksiniz. Başka bir ülkede yaşamak her zaman riskler içeriyor, bu riskleri iyi değerlendirin derim.
2) basit işlerden kasıt tam olarak ne bilemiyorum, örneğin bence garsonluk yorucu ve zor bir iş, insanlarla birebir diyalog kuracağınız pozisyonlarda dile iyi şekilde hakim olmak zorundasınız. Avustralya için nasıl durum bilmiyorum ama yine garsonluk örneğinden gidersek mesela Amerika'da garsonluk bizdeki gibi değil, restorana gitmek sadece yemek yemekle sınırlk bir eylem değil aynı zamanda restoranın, garsonun size sunduğu deneyimle de ilgili ve bu yüzden müşteriyle çok iyi iletişim kurabilen insanlar garson olabiliyor. Dil bilmeden muhtemelen garson olamazsınjz yani, ama mutfak arkası işlerde bi problem olacağını sanmıyorum. Avustralya'ya sizin gibi göçü denemiş bir mühendis arkadaşım var, aylarca amelelik yapıp dikiş tutturamayıp geri dönme durumunda kaldı, hep ağır işlere ancak kabul edilebildiğindem bahsederdi. Şimdi Türkiye'de iyi bir şirkette iyi bir mühendis ama hala o dönemde amelelik yapmasına rağmen şimdikinden daha mutlu olduğunu söylüyor.
3) fazlasıyla kişisel bir soru, siz başka bir sebep göremiyorsanız kalmanız için sebep yok demektir sanırım.
2) basit işlerden kasıt tam olarak ne bilemiyorum, örneğin bence garsonluk yorucu ve zor bir iş, insanlarla birebir diyalog kuracağınız pozisyonlarda dile iyi şekilde hakim olmak zorundasınız. Avustralya için nasıl durum bilmiyorum ama yine garsonluk örneğinden gidersek mesela Amerika'da garsonluk bizdeki gibi değil, restorana gitmek sadece yemek yemekle sınırlk bir eylem değil aynı zamanda restoranın, garsonun size sunduğu deneyimle de ilgili ve bu yüzden müşteriyle çok iyi iletişim kurabilen insanlar garson olabiliyor. Dil bilmeden muhtemelen garson olamazsınjz yani, ama mutfak arkası işlerde bi problem olacağını sanmıyorum. Avustralya'ya sizin gibi göçü denemiş bir mühendis arkadaşım var, aylarca amelelik yapıp dikiş tutturamayıp geri dönme durumunda kaldı, hep ağır işlere ancak kabul edilebildiğindem bahsederdi. Şimdi Türkiye'de iyi bir şirkette iyi bir mühendis ama hala o dönemde amelelik yapmasına rağmen şimdikinden daha mutlu olduğunu söylüyor.
3) fazlasıyla kişisel bir soru, siz başka bir sebep göremiyorsanız kalmanız için sebep yok demektir sanırım.
0
Avustralya konu ise, benim bir tanıdık orada çalışıyor. Üniversite mezunu ama baya kol işi yapıyor orada, ayrıntısını bilmiyorum. Lakin bu ilgili kol işi çok para kazandıran bir iş olduğu için bilerek-isteyerek girmiş bu yola. Yine benim başka bir arkadaşım var, bilgisayar mühendisi. Adam Avustralya'ya bir şey ummadan öylesine başvurmuş, lakin elindeki sertifikaların da yardımıyla kabul almış. Şu anda orada yaşıyor, üstelik kendi işini yaparak.
Bu tür durumlar için biraz o işi yapacak göçmenlerin aranıp aranmadığının kontrol edilmesi gerekiyor. Bunun için ülkelerin göç idareleri listeler yayımlıyor. Kanada'nın da böyle bir durumu var. Aranıp bulunabilir. Genelde "skilled labor" diye geçer. Var ya hiç belli olmaz belki esas uzmanlığında bile kabul alabilir, iş bulabilirsin bile. Ha bu %100 olur falan diyemem tabi, hemen umutları yüksek tutma.
Bu tür durumlar için biraz o işi yapacak göçmenlerin aranıp aranmadığının kontrol edilmesi gerekiyor. Bunun için ülkelerin göç idareleri listeler yayımlıyor. Kanada'nın da böyle bir durumu var. Aranıp bulunabilir. Genelde "skilled labor" diye geçer. Var ya hiç belli olmaz belki esas uzmanlığında bile kabul alabilir, iş bulabilirsin bile. Ha bu %100 olur falan diyemem tabi, hemen umutları yüksek tutma.
0
Dil okuluyla sadece part time çalışacak kadar çalışma izni alırsınız, diliniz iyi değilse hayatınız kebapçıdan öteye geçmez, part time çalışarak kazanacağınız para da sizi orada idare etmez.
Dil okulu ve o sürede yaşayacak birikiminiz var mı? Zira dil okulu ve o sürede yaşam masrafları için ciddi bi meblağ gerekiyor (o parayı hesapta göstermeden vize alamazsınız)
International student ücretleri uçmuş durumda, bunu karşılayabilir misiniz? Çünkü çalışır kazandığım parayla okurum diye düşünüyorsanız o iş öyle olmuyor ne yazık ki. Karşılayamazsanız yine uzun süreli vize alamazsınız.
Not bu söylediğim İngiltere için geçerli, başka ülkeleri bilmiyorum ama çok farklı olduğunu da sanmıyorum.
Dil okulu ve o sürede yaşayacak birikiminiz var mı? Zira dil okulu ve o sürede yaşam masrafları için ciddi bi meblağ gerekiyor (o parayı hesapta göstermeden vize alamazsınız)
International student ücretleri uçmuş durumda, bunu karşılayabilir misiniz? Çünkü çalışır kazandığım parayla okurum diye düşünüyorsanız o iş öyle olmuyor ne yazık ki. Karşılayamazsanız yine uzun süreli vize alamazsınız.
Not bu söylediğim İngiltere için geçerli, başka ülkeleri bilmiyorum ama çok farklı olduğunu da sanmıyorum.
0
Çok şanslı olacaksın ya da akrabalarından birinin yanında olacaksın. Başka türlü çok büyük ihtimal amelelik bile bulamayıp bulduğun işte ay sonu paranı bile vermeyecekler. Sen bunu şikayet edene kadar zaten okulun ve vizen bitmiş olacak paranı alamayacaksın. Bunun örnekleri var. Yurtdışında da hayat kolay değil.
0
Avustralya'yi bilmiyorum. Basit is olarak garsonluk demissiniz ancak Kanada'da garsonluk disinda cok da fazla dil gerektirmeyen ve tonla para kazandirabilecek olan fiziksel isler var. Ornegin yollari kapatan agaclari budama, avm'lerin otoparklarindaki karlari kureme, insanlarin evlerinin onundeki karlari kureme vs. Sirf avm karlarini kureme yapan bir tanidigimin gecen seneki net kari 500.000 dolar civariydi, sehir Calgary. Kulaga para tatli geliyor olsa da kar kureme isi gece 4te -40 derece sicaklikta yagmur camur buzul tipi fark etmeksizin yapilan bir is, zira kar yaginca da hayat devam etmeli anlayisi hakim. Agac budama isi daha cok bati eyaletlerde var, bildigim kadariyla budanan agac basina 3-4 bin dolar aliyor isciler. Ancak agaclar devasa, kimseye/hicbir seye zarar vermeden budamak cok zor is.
Bunlara ek olarak Kanada'da tamircilik, tesisatcilik, elektrikcilik, boya badana, sivacilik gibi isler de cok iyi para kazandiriyor. Bu yeteneklerden birine sahipseniz size ozel gocmenlik programlari bile var.
Bunlara ek olarak Kanada'da tamircilik, tesisatcilik, elektrikcilik, boya badana, sivacilik gibi isler de cok iyi para kazandiriyor. Bu yeteneklerden birine sahipseniz size ozel gocmenlik programlari bile var.
0
Bir mesleğin varsa ve gideceğin ülkede o meslekle ilgili istihdam sorunu yaşamayacağına dair karşı tarafı ikna edebiliyorsan gidebilirsin elbette ama şartları seni çok zorlayabilir.
Millet tutturmuş bi master, dil okulu bilmemne gidiyor, herkes akademik olarak prosedürü by-pass edip, gittiği ülkeye kapağı atma derdinde. Halbuki Almanya dil bilmeyen sürüyle çomar dolu, onlar nasıl gitmiş ? nasıl o ülkede kalmış...
Başka bir ülkeye göç etmek ve orada hayatını sürdürmek tamamen şans işi, belirgin bir kriteri yok.
Millet tutturmuş bi master, dil okulu bilmemne gidiyor, herkes akademik olarak prosedürü by-pass edip, gittiği ülkeye kapağı atma derdinde. Halbuki Almanya dil bilmeyen sürüyle çomar dolu, onlar nasıl gitmiş ? nasıl o ülkede kalmış...
Başka bir ülkeye göç etmek ve orada hayatını sürdürmek tamamen şans işi, belirgin bir kriteri yok.
0
avustralya icin, yeni zelanda icin, en uygun buraya gelme yontemlerinden biri sizin yukarida soz ettiginiz.
yapan, tutunan, cok iyi isler yapan, mutlu olan, keyifli yasayan var. tutturamayan da var.
icomefromanatolia hakikatli zikretmis. motivasyonunuz cok onemli. kisisel ozellikler, nitelikler, karakter, sansiniz onemli.
yapan, tutunan, cok iyi isler yapan, mutlu olan, keyifli yasayan var. tutturamayan da var.
icomefromanatolia hakikatli zikretmis. motivasyonunuz cok onemli. kisisel ozellikler, nitelikler, karakter, sansiniz onemli.
0
Parasizsan dil okulu sirasinda calisirken universitenin ucretini karsilayacak kadar para biriktiremezsin. Basit isler az para kazandiriyor ve universite harclari cok yuksek.
-yapılmak istenen bu basit işleri bana sunmaları mümkün mü? yani mesela iyi bir ingilizceye sahip değilken garsonluk zor gibi ama temizlik gibi bir iş için yetersiz olacak bir durum çıkartırlar mı?
Bu senin giriskenligine ve caliskanligina kalmis bir sey. Yirtik olmak lazim. Kimsenin sana birsey "sunmayacagina" emin olabilirsin.
-yapılmak istenen bu basit işleri bana sunmaları mümkün mü? yani mesela iyi bir ingilizceye sahip değilken garsonluk zor gibi ama temizlik gibi bir iş için yetersiz olacak bir durum çıkartırlar mı?
Bu senin giriskenligine ve caliskanligina kalmis bir sey. Yirtik olmak lazim. Kimsenin sana birsey "sunmayacagina" emin olabilirsin.
0
aziz dostum jack
içip de beğendiğiniz tavsiye edebileceğiniz ne var son zamanlarda migros'larda bulunabilen bir şey olursa güzel olmasa da olur, buluruz her türlü.
içip de beğendiğiniz tavsiye edebileceğiniz ne var son zamanlarda migros'larda bulunabilen bir şey olursa güzel olmasa da olur, buluruz her türlü.
0
buzbağ rezerv ya da kavaklıdere selection. türkiye'de iyi şarap yok o ayrı bir bilimin konusu.
0
Suvla şaraplarını severim Migros’ta vardır herhalde ünlendi son yıllarda. Damak zevkinize göre merlot, kirte veya kupajlar olabilir.
0
Egeo ve sarafin'in cabernet kırmızıları çok iyi.
0
vivino uygulaması hangi ülkede hangi fiyat aralığındaki şaraplar yüksek puan almış gösteriyor. ben oradan bakıyorum. kişisel tavsiyem melen'in merlot'u.
0
maden suyu
arkadaşlar,şimdi e-nabız dan baktım. doktor reçetede 3 kutu şurup 3 kutu hap vermiş. ama eczanedeki kadın bana şurup dan ve hapdan 2'şer olarak verdi. ayrıca hap'ın muadilini vermiş. muadile tamam diyelim. reçeteki sayı kadar neden vermedi ?ilaç bitti. aile hekimine yazdırdım tekrar 3 kutu. şimdi ec
arkadaşlar,
şimdi e-nabız dan baktım. doktor reçetede 3 kutu şurup 3 kutu hap vermiş. ama eczanedeki kadın bana şurup dan ve hapdan 2'şer olarak verdi. ayrıca hap'ın muadilini vermiş. muadile tamam diyelim. reçeteki sayı kadar neden vermedi ?
ilaç bitti. aile hekimine yazdırdım tekrar 3 kutu. şimdi eczane diyorki devlet şu tarihe kadar ödemiyor. devlette haklı. 3 kutu bu tarihte bitmez ödemem diyor. bende kendi paramla aldım.
burda bir katakulli olabilir mi ? eczaneyi sağlık bakanlığına şikayet mi etmeli yoksa gözden kaçırdığım bişi mi var ?
şimdi e-nabız dan baktım. doktor reçetede 3 kutu şurup 3 kutu hap vermiş. ama eczanedeki kadın bana şurup dan ve hapdan 2'şer olarak verdi. ayrıca hap'ın muadilini vermiş. muadile tamam diyelim. reçeteki sayı kadar neden vermedi ?
ilaç bitti. aile hekimine yazdırdım tekrar 3 kutu. şimdi eczane diyorki devlet şu tarihe kadar ödemiyor. devlette haklı. 3 kutu bu tarihte bitmez ödemem diyor. bende kendi paramla aldım.
burda bir katakulli olabilir mi ? eczaneyi sağlık bakanlığına şikayet mi etmeli yoksa gözden kaçırdığım bişi mi var ?
0
Sgk yanlış ilac verilmesi durumunda büyük cezalar kesiyor. Bilerek yanlış vereceklerini sanmıyorum. Hem artık her ilacın ayrı karekodu var. Arayın eczaneye bir sorun.
0
Doktor isterse 10 kutu yazsın, eczaneden sgknın ödediği kadar alabilirsiniz. Doktor bunu bilmek zorunda değil kafasına göre yazabilir kutu sayısını. Bir ilaci ilk kez reçete ile alıyorsanız 1 aylık öder. Kutunun içinde 28 tablet varsa ilk seferde 2 kutu alırsınız. Şu an alamamanızın sebebi de bu iki kutunun bitmemiş olmasıdır, kimse sisteme 3 kutu işleyip size 2 kutu ilaç vermez.
0
Mobilden editleyemedim, eğer ilac elinizde bittiyse recetede yazan dozdan fazla kullanmış olabilir misiniz? Sistemde günde 1 dir mesela, siz 2 tane almışsınızdır. Eczaneye sorarak en net cevabı alabilirsiniz.
0
Eczane katakulli yapmamıştır, 1 kutu ilaç için risk almaz. Siteme 3 ilaç verdim dediyse o ilaçların karekodunu okutup satış gösterdiği için o ilacı bidaha satamaz. En iyisi eczaneye gidip bilgi almak. Hangi gün hangi ilaçtan kaç tane aldığın hangi tarihte ilacının biteceği falan çıkar.
doz aşımı yaptığınızdan erken bitmiş olabilir.
doz aşımı yaptığınızdan erken bitmiş olabilir.
0
bezginbekir
obez sevgiliniz oldu mu veya obez birisiyle sevgili olurmusunuz?erkek veya kadın farketmez obez insanlar genellikle çekici bulunmuyor. çekici gelse bile elalem ne der diye düşünerek ilişki kurmak istenmiyor.siz sevgili olurmusunuz veya oldunuz mu?cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur.
obez sevgiliniz oldu mu veya obez birisiyle sevgili olurmusunuz?
erkek veya kadın farketmez obez insanlar genellikle çekici bulunmuyor. çekici gelse bile elalem ne der diye düşünerek ilişki kurmak istenmiyor.
siz sevgili olurmusunuz veya oldunuz mu?
cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur.
erkek veya kadın farketmez obez insanlar genellikle çekici bulunmuyor. çekici gelse bile elalem ne der diye düşünerek ilişki kurmak istenmiyor.
siz sevgili olurmusunuz veya oldunuz mu?
cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur.
0
olmam. obeze yakın biriyle ons oldu. yüzü ve memeleri mükemmel biriydi, göğsünden sonra farklı bir görüntü başlıyordu. baktım gece oksijen tüpüyle yatıyor, üstümü giyip kaçtım.
unutmuşum, evet oldum. fb ile başlayıp sevgilimsiliğe (biz şimdi neyiz'e) dönen, 1.80'e 90 kg sevgilim oldu. bir kaç ay sürmüştü.
unutmuşum, evet oldum. fb ile başlayıp sevgilimsiliğe (biz şimdi neyiz'e) dönen, 1.80'e 90 kg sevgilim oldu. bir kaç ay sürmüştü.
0
Acımasız gerçeklerin cevap nick uyumu güldürdü :)
Ben de olmak istemezdim sanırım
Ben de olmak istemezdim sanırım
0
olamadı. çünkü bir sebepten dolayı beni redetti. bazısı şişmanım ama özgüvenim tavan psikolojisinden dolayı kafayı yemiş durumda. kendisi burnunun ucunu göremeyecek kadar şişman ve göbekliydi. ben iste fiziği toplumun genel güzelik normlarına göre iyi durumda biriydim. kendisini tanımaya çalışıyordum. fiziken bile bana kötü görünmüyordu ama işte dediğim gibi beden olumlama manyakları yüzünden tuhaflaşmış durumdalar.
0
Soru eklerini ayıran bir obezse neden olunmasın ya, olunur.
Bir arkadaşım(kendisi öküzdür) ona yazılan kıza "kilo verirsen seninle sevgili olurum" demişti. Sonra kız kilo verdi, bunlar sevgili oldular, evlendiler, kız eski kilosuna döndü, devam ediyorlar.
Bir arkadaşım(kendisi öküzdür) ona yazılan kıza "kilo verirsen seninle sevgili olurum" demişti. Sonra kız kilo verdi, bunlar sevgili oldular, evlendiler, kız eski kilosuna döndü, devam ediyorlar.
0
obezlerin en bakımlısı bile koktuğu, hareket edemediği ve gereksiz harcamalara sebep olduğu için hayır.
0
erkeğim. obez sevgilim olmadı ama benim obezken iki sevgilim oldu. ikisi de fiziksel olarak füze gibi kızlardı.
ilişki konusunda büyük konuşmak olmaz ama obez bir kadının fiziksel ve cinsel açıdan ilgimi çekebileceğini zannetmiyorum maalesef. elalem ne der falan umrumda değil, ben kendim ilgi çekici bulmam.
kendim de şüşko olduğum için saydıracağım müsaadenizle. hastalığı ayrı tutuyorum, onun dışında şişmanlık kötü bir şey. evet insanların şişman olma hakkı var, bu yüzden kimseyi ayıplamamalıyız ama ben şişmanlığın normalleştirilmesine de karşıyım. şişman olmak sağlıksız olmak demektir. olumsuz şeyler çağrıştırır (hımbıllık, tembellik, oburluk, disiplinsizlik, gebeşlik ve hatta buna bağlı olarak temiz olmama vs.).
ben 19 yaşıma kadar at gibiydim. tartıya çıkma ihtiyacı bile hissetmedim. takip eden 5 yılda coştum, obez oldum. iki ucu da gördüm yani. vücuduma verdiğim zararı, yaşadıklarımı, yaşam tarzımdaki değişiklikleri... o açıdan obez bir insandan etkilenebileceğimi sanmıyorum pek. biz birlikteyken obez olması ayrı. ama obez bir kadınla görüşüp de kendisine aşık olmam saydığım sebeplerden dolayı çok zor.
şüşko dostlarım alınmasın lütfen, dediğim gibi ben de şüşkoyum, ona güvenerek yazdım biraz. kaldı ki herkes benim gibi "şekilci" (buna da şekilcilik deniyor nedense... bence tercih ama neyse) değil. benim şüşkoyken sevgilim oldu işte, oluyor yani. üzülecek bir şey yok ama şişmanlık kötü. imkan varsa kurtulmak en iyisi. yazık günah, kendimize yazık ediyoruz, bırakın başkasının beğenisini, o sonra gelir zaten.
ilişki konusunda büyük konuşmak olmaz ama obez bir kadının fiziksel ve cinsel açıdan ilgimi çekebileceğini zannetmiyorum maalesef. elalem ne der falan umrumda değil, ben kendim ilgi çekici bulmam.
kendim de şüşko olduğum için saydıracağım müsaadenizle. hastalığı ayrı tutuyorum, onun dışında şişmanlık kötü bir şey. evet insanların şişman olma hakkı var, bu yüzden kimseyi ayıplamamalıyız ama ben şişmanlığın normalleştirilmesine de karşıyım. şişman olmak sağlıksız olmak demektir. olumsuz şeyler çağrıştırır (hımbıllık, tembellik, oburluk, disiplinsizlik, gebeşlik ve hatta buna bağlı olarak temiz olmama vs.).
ben 19 yaşıma kadar at gibiydim. tartıya çıkma ihtiyacı bile hissetmedim. takip eden 5 yılda coştum, obez oldum. iki ucu da gördüm yani. vücuduma verdiğim zararı, yaşadıklarımı, yaşam tarzımdaki değişiklikleri... o açıdan obez bir insandan etkilenebileceğimi sanmıyorum pek. biz birlikteyken obez olması ayrı. ama obez bir kadınla görüşüp de kendisine aşık olmam saydığım sebeplerden dolayı çok zor.
şüşko dostlarım alınmasın lütfen, dediğim gibi ben de şüşkoyum, ona güvenerek yazdım biraz. kaldı ki herkes benim gibi "şekilci" (buna da şekilcilik deniyor nedense... bence tercih ama neyse) değil. benim şüşkoyken sevgilim oldu işte, oluyor yani. üzülecek bir şey yok ama şişmanlık kötü. imkan varsa kurtulmak en iyisi. yazık günah, kendimize yazık ediyoruz, bırakın başkasının beğenisini, o sonra gelir zaten.
0
Tıbbi anlamda obez olması için 30% ve üstü yağ oranı olması gerekiyor sanırım. Diyetisyen öyle demişti zira bize. Bu şekilde obez sevgilim oldu. Hayatımda da tanıdığım en süper insanlar listesi yapsam ilk üçe girer. Fakat Ağır Bedenler tarzı programlardaki gibi bir obezlikse kastettiğiniz olmadı. Öyle insan da tanımadım zaten şimdiye kadar.
0
Erkek.
Olmadim, olamam. Obez birine en fazla baci gozuyle bakarim, otesi olmaz. Obezin kendine saygisi yoktur zart zurt degil isin o kismiyla ilgilenmiyorum. Obez hic cekici gelmedigi icin istemem. Yoklukta moklukta hicbir durumda hicbir sekilde istemem.
Olmadim, olamam. Obez birine en fazla baci gozuyle bakarim, otesi olmaz. Obezin kendine saygisi yoktur zart zurt degil isin o kismiyla ilgilenmiyorum. Obez hic cekici gelmedigi icin istemem. Yoklukta moklukta hicbir durumda hicbir sekilde istemem.
0
neoluyokardesimnebutantantana
olurdu? şahsen breaking bad derim ben.
olurdu? şahsen breaking bad derim ben.
0
breaking bad derdim ben de.
edit:
dexter ve six feet under falan da olabilir aslında.
edit:
dexter ve six feet under falan da olabilir aslında.
0
Hayatında hiç yabancı dizi izlememiş birisine 5 tane dizi öner diyecek olsalardı;
Lost
Lost
Lost
Lost
Lost
derdim. 6.dizi yine Lost olurdu...
Lost
Lost
Lost
Lost
Lost
derdim. 6.dizi yine Lost olurdu...
0
bb, lost falan sıkılır ya ağır gelir hem. Hafiften başlasın sonra temposunu ve seviyesini yükseltsin.
Erkekse footballers wives, kadınsa bad girls izlesin.
Erkekse footballers wives, kadınsa bad girls izlesin.
0
dizi izleme alışkanlığı yaratmak için Lost. Sonra sitcom'a alışmak için ve kafa dağıtmak için how i met your mother,
ondan sonra kült dizilere kayabilirsiniz.
ondan sonra kült dizilere kayabilirsiniz.
0
anneme breaking bad izlettim. türk dizilerinden sonra gayet sürükleyici buldu. çok da sevdi.
0
çocukken izlediğim cosby ailesi, alf, married with children'ı falan saymazsak; hayatımda ilk izlediğim yabancı dizi lost. çok da sürükleyici geldi.
ardından prison break'e başladık, ikinci sezonda bir ara verdik, sonrapek geri dönesimiz gelmedi, lost öyle değildi, sezon başlasa da izlesek diye çatlardık.
arada başka yabancı diziye bulaşmadık. breaking bad'i hep duyduk. o dönem annem kanser hastası diye içinde kanserli hasta barındıran diziyi izlemek istemedim belki rahatsız eder diye. annemi kaybettikten sonra breaking bad'i izledik, lost'un önüne geçecek kadar güzeldi.
yani özetle:
1. breaking bad
2. lost
ardından prison break'e başladık, ikinci sezonda bir ara verdik, sonrapek geri dönesimiz gelmedi, lost öyle değildi, sezon başlasa da izlesek diye çatlardık.
arada başka yabancı diziye bulaşmadık. breaking bad'i hep duyduk. o dönem annem kanser hastası diye içinde kanserli hasta barındıran diziyi izlemek istemedim belki rahatsız eder diye. annemi kaybettikten sonra breaking bad'i izledik, lost'un önüne geçecek kadar güzeldi.
yani özetle:
1. breaking bad
2. lost
0
40 küsurluk bir dinozor olarak sıralı tam listem: www.wikiwand.com
Şaka bi yana yaşına, zevkine göre değişir bu sorunun cevabı. Yaşlıysa zaten bu üsttekileri bilir, ilk defa yabancı dizi izlemiş olamaz :)
Şaka bi yana yaşına, zevkine göre değişir bu sorunun cevabı. Yaşlıysa zaten bu üsttekileri bilir, ilk defa yabancı dizi izlemiş olamaz :)
0
bokmuhendisi
Herkese selamlar,Mail yazarken ben hep X Hanım/Bey selamlar .. diye giriyorum. Merhaba çok kasıntı geliyor bana ki selam vermek istiyorum :) Geçen mail yazarken bir arkadaş gördü öküz müsün insan müdürüne selam diye yazar mı fabrika müdürüne selam yazar mı dedi. Çok sallamadım ama sorayım yine de. S
Herkese selamlar,
Mail yazarken ben hep X Hanım/Bey selamlar .. diye giriyorum. Merhaba çok kasıntı geliyor bana ki selam vermek istiyorum :)
Geçen mail yazarken bir arkadaş gördü öküz müsün insan müdürüne selam diye yazar mı fabrika müdürüne selam yazar mı dedi.
Çok sallamadım ama sorayım yine de. Siz nasıl selam veriyorsunuz millete? Bu selam ast üst'e göre değişiyor mu? Misal hintlilerle yazışıyorum üç gündür hi diye girdik hi diye çıktık, hiç tanışıklık bile yok bu arada. negzel :)
Yerli ve yabancı muhattaplar için ayrı ayrı da cevap verebilirsiniz.
ekleme yapayım, arkadaşlara yazarken ayşe selam diyorum da üst kademeye x bey selamlar diyorum.
Cevaplar için şimdiden teşekkürler,
Tikler gelecek.
Mail yazarken ben hep X Hanım/Bey selamlar .. diye giriyorum. Merhaba çok kasıntı geliyor bana ki selam vermek istiyorum :)
Geçen mail yazarken bir arkadaş gördü öküz müsün insan müdürüne selam diye yazar mı fabrika müdürüne selam yazar mı dedi.
Çok sallamadım ama sorayım yine de. Siz nasıl selam veriyorsunuz millete? Bu selam ast üst'e göre değişiyor mu? Misal hintlilerle yazışıyorum üç gündür hi diye girdik hi diye çıktık, hiç tanışıklık bile yok bu arada. negzel :)
Yerli ve yabancı muhattaplar için ayrı ayrı da cevap verebilirsiniz.
ekleme yapayım, arkadaşlara yazarken ayşe selam diyorum da üst kademeye x bey selamlar diyorum.
Cevaplar için şimdiden teşekkürler,
Tikler gelecek.
0
Merhabalar diye başlıyorum grup maillerinde. Tek kişi ise merhaba diye başlıyorum.
0
merhaba diye baslarim
selam, selamlar biraz daha arkadaslar arasi yazismada kullanilacakmis gibi geliyor bana. o yuzden "merhaba" daha uygun bana gore
selam, selamlar biraz daha arkadaslar arasi yazismada kullanilacakmis gibi geliyor bana. o yuzden "merhaba" daha uygun bana gore
0
Merhaba veya merhaba x diye başlıyorum, selamlar, pati diye bitiriyorum.
Bir keresinde başka birimden bir teknisyen pati selam diye başlayan bir mail atmıştı, söyleyin x'e ben onun asker arkadaşı değilim demiştim mühendislerine. Konuşurken ok ama mail ortamında bir seviyeyi korusun. Mühendisler pati selam yazıyor bazen, o ok.
Gayet samimi olduğum, iş çıkışlarında arada birlikte içtiğimiz fln bir arkadaşım da mesela bana bile mail ararken pati hanım diye başlar, saygılarımla diye bitirir, o herkese öyle yazıyor. Onu da yadırgıyorum.
Bir keresinde başka birimden bir teknisyen pati selam diye başlayan bir mail atmıştı, söyleyin x'e ben onun asker arkadaşı değilim demiştim mühendislerine. Konuşurken ok ama mail ortamında bir seviyeyi korusun. Mühendisler pati selam yazıyor bazen, o ok.
Gayet samimi olduğum, iş çıkışlarında arada birlikte içtiğimiz fln bir arkadaşım da mesela bana bile mail ararken pati hanım diye başlar, saygılarımla diye bitirir, o herkese öyle yazıyor. Onu da yadırgıyorum.
0
Yazişmalarda böyle bi selam merhaba farkı olduğunu bilmiyodum. Bana biraz İngilizce özentisi gibi geldi ama. İngilizce'de hi/hello farkı var niye Türkçe'de olmasın gibi. Ben henüz öyle resmi iş maili atacak pozisyonda değilim ama bana göre Türkçe'de selam ve merhaba arasında bi fark yok ciddiyet olarak. İstenilen kullanılabilir bence
0
Selam yazana da merhaba derim ben yazıyorsam da merhaba derim.
0
'Selam' yazida, mektupta sonda kullanilir bu arada, basta degil.
Sozu karsi tarafa biraktiginizi belirtmek icin kullanilir.selametle, selam ile, selamlar..
Sozu karsi tarafa biraktiginizi belirtmek icin kullanilir.selametle, selam ile, selamlar..
0
Bu fahis hata, sizi cok mutena ve kendine has bir is yaptiginiz yanilgisiyla besliyor olabilir,ancak buna ragmen simdiye kadar hic uyarilmamis olmanizi olgun ve kaliteli insanlarla calisiyor olmaniza yorun ve bir sans olarak gorup yanlisinizi duzeltin derim, bunca kisi yaniliyor olamaz, iyi ki sormussunuz.
Selam ile.
Selam ile.
0
Resmi Hello,
Gayrı resmi ya da 2. mailden sonra Hi,
3. mailden sonra isim,
çoklu ortamsa sonuna all getiriyorum.
Soru cevap şeklinde gidiyorsa bir süre sonra isim bile yazılmıyor.
Gayrı resmi ya da 2. mailden sonra Hi,
3. mailden sonra isim,
çoklu ortamsa sonuna all getiriyorum.
Soru cevap şeklinde gidiyorsa bir süre sonra isim bile yazılmıyor.
0
Selam; toplantı odasına pat diye giren, müdürün ergen, hiphop’çı çocuğu edası gibi geliyor.
Merhaba tabi ki.
Merhaba tabi ki.
0
selamlar, merhabalar, tesekkurler gibi seyler dilimizde yok.
merhaba x diye giriyorum ben.
merhaba x diye giriyorum ben.
0
mail aldığını da varsayıyorum, cevabı orada bulabilirsin. iş hayatı teamülleri "ay bu bana çok kasıntı geliyor, naber qanks" diyeceğimiz şekilde esnek değil, çevreyi gözlemleyin ve uyum sağlayın.
0
Sabah 10’a kadar günaydın yazdığım da olur ama onun dışında hep merhaba x bey/hanım
0
Genelde merhaba, tatlışlık yaparak iş isteyeceğim ve samimi olduğum biriyse selam X.
0
müşteri ise merhaba,
samimi müşteri ise merhabalar,
iş arkadaşlarının olduğu bir mail grubu ise selamlar herkese,
ofisten bir kişi ile iş sebebli mailleişyorsam selam,
ofisten birisi ile goy goy yapıyorsam muhtar naptın, hacı abla nassın, ve türevleri.
genel olarak eğilimim bu şekillerde oluyor :)
samimi müşteri ise merhabalar,
iş arkadaşlarının olduğu bir mail grubu ise selamlar herkese,
ofisten bir kişi ile iş sebebli mailleişyorsam selam,
ofisten birisi ile goy goy yapıyorsam muhtar naptın, hacı abla nassın, ve türevleri.
genel olarak eğilimim bu şekillerde oluyor :)
0
Her zaman olan: X Bey/Hanım Merhaba
Tek bir iş arkadaşıma spesifik bir şey soracaksam olan: Abi Selam
Tek bir iş arkadaşıma spesifik bir şey soracaksam olan: Abi Selam
0
ismiyle hitap ettiğim birine yazıyorsam x selam şeklinde başlıyorum, hanımlı beyli maillerime merhaba.
0
merhaba derim hep. selam çok dalaksızca bir sesleniş olarak geliyor mailde bana.
0
tchuck
mümkün mü bu?hep 1 ay falan g eliyor shengenler.ben kenara paramı atıp 3 ay boyunca avrupa'da takılmak, aralarda da freelance işimi devam ettirmek istiyorum diyelim.bu kadar uzun vize alabilir miyim?
mümkün mü bu?
hep 1 ay falan g eliyor shengenler.
ben kenara paramı atıp 3 ay boyunca avrupa'da takılmak, aralarda da freelance işimi devam ettirmek istiyorum diyelim.
bu kadar uzun vize alabilir miyim?
hep 1 ay falan g eliyor shengenler.
ben kenara paramı atıp 3 ay boyunca avrupa'da takılmak, aralarda da freelance işimi devam ettirmek istiyorum diyelim.
bu kadar uzun vize alabilir miyim?
0
3 aylik seyahat plani gosterirsen neden olmasin?
ama gidis donus 1 hafta icersinde ucak bileti, 5 gunluk otel gosterirsen zor (olmaz degil ama zor).
benim suanki schengen vizem 3 yillik, duration of stay 90 gun. alirken almanya'ya 2 ayda bir gittigimi gosteren ucak biletleri koymustum
ama gidis donus 1 hafta icersinde ucak bileti, 5 gunluk otel gosterirsen zor (olmaz degil ama zor).
benim suanki schengen vizem 3 yillik, duration of stay 90 gun. alirken almanya'ya 2 ayda bir gittigimi gosteren ucak biletleri koymustum
0
Multi vizeler biraz daha uzun olmaya yatkın olduğundan belki 1 haftalık seyahati arada AB üyesi olmayan ülkelere girdi-çıktı yapmalı bir seyahat sösterebilirsin. Mesela Yunanistan-Arnavutluk-Karadağ-Hırvatistan. Çünkü bunu gerektiren bir işin yoksa belki bir ay içinde çok gidip gelmene inanmayabilirler. Freelance olarak vize alınabiliyor mu bilmiyorum, ben cesaret edemezdim.
0
absel
ingilizce dışında ama. beğendiklerinizi yazar mısınız? keşfedelim.ben size tiziano abimizin perdono gölgesinde kalmış nadide eserini paslayayım: https://www.youtube.com/watch?v=G8CY2Amfa90
ingilizce dışında ama. beğendiklerinizi yazar mısınız? keşfedelim.
ben size tiziano abimizin perdono gölgesinde kalmış nadide eserini paslayayım:
www.youtube.com
ben size tiziano abimizin perdono gölgesinde kalmış nadide eserini paslayayım:
www.youtube.com
0
rusça benim içinçok ama çok fazla var, o yüzden farklı türlerde olmasına dikkat ederek birden fazla önereceğim.
post-punk/sovietwave seven kızlar eqlesin: www.youtube.com (albüm baştan sona çok güzel ama en çok bu şarkıyı seviyorum)
luna canım beybi: www.youtube.com
milliyetçi duygularımız kabarsın, alaska'yı geri verin: www.youtube.com
endüstriyel metal ararken bulmuştum, kendi yaptıkları müziğe omni-metal diyorlar, hastasıyım: www.youtube.com
80'ler nostaljisi isteyenler için mutluluktan ve duygu yoğunluğundan ağlamalık: www.youtube.com
en sevdiğim... bu ukraynaca, hayatımda dinlediğim en sevimli şey olabilir: www.youtube.com
***
ilk etapta aklıma bunlar geldi.
post-punk/sovietwave seven kızlar eqlesin: www.youtube.com
(albüm baştan sona çok güzel ama en çok bu şarkıyı seviyorum)luna canım beybi: www.youtube.com
milliyetçi duygularımız kabarsın, alaska'yı geri verin: www.youtube.com
endüstriyel metal ararken bulmuştum, kendi yaptıkları müziğe omni-metal diyorlar, hastasıyım: www.youtube.com
80'ler nostaljisi isteyenler için mutluluktan ve duygu yoğunluğundan ağlamalık: www.youtube.com
en sevdiğim... bu ukraynaca, hayatımda dinlediğim en sevimli şey olabilir: www.youtube.com
***
ilk etapta aklıma bunlar geldi.
0
0
Çince (Mandarin): www.youtube.com
Bad Boy (A-Mei) Tayvan, 1997
Çince (Hokkien): www.youtube.com
Kuai-lok-e-thsut-pan (Delphine Choi) Tayvan, yıl bilinmiyor
(aslında bir Japon şarkısından coverdir ama bu versiyonunu daha çok severim)
Korece: www.youtube.com
Chollima Dallinda (Pochonbo Electronic Ensemble) Kuzey Kore, 1989-90 civarı
Japoncaya girersem uzar konu. Burada bitireyim şimdilik.
Bad Boy (A-Mei) Tayvan, 1997
Çince (Hokkien): www.youtube.com
Kuai-lok-e-thsut-pan (Delphine Choi) Tayvan, yıl bilinmiyor
(aslında bir Japon şarkısından coverdir ama bu versiyonunu daha çok severim)
Korece: www.youtube.com
Chollima Dallinda (Pochonbo Electronic Ensemble) Kuzey Kore, 1989-90 civarı
Japoncaya girersem uzar konu. Burada bitireyim şimdilik.
0
0
www.youtube.com
www.youtube.com
almanca
www.youtube.com
www.youtube.com
frenç
www.youtube.com
yunan
www.youtube.com
portekiz
www.youtube.com
almanca
www.youtube.com
www.youtube.com
frenç
www.youtube.com
yunan
www.youtube.com
portekiz
0
meiyisi
evde bir nutella var 10 ay önce açılmış ama kapalı şekilde duruyor öyle yarısından fazlası. yenir mi sizce? kokusu falan aynı, hafif sıvılaşma olmuş o kadar.
evde bir nutella var 10 ay önce açılmış ama kapalı şekilde duruyor öyle yarısından fazlası. yenir mi sizce? kokusu falan aynı, hafif sıvılaşma olmuş o kadar.
0
Bozulduysa yenmez.
Bozulmadiysa yine yenmez.
10 ay boyunca bozulmadiysa plastikten hallicedir. :(
Bozulmadiysa yine yenmez.
10 ay boyunca bozulmadiysa plastikten hallicedir. :(
0
Daha önce tükettiğinde temiz kaşık, bıçak vs. kullandıysan, içine yapısını bozacak bir şey bulaştırmadıysan bir şey olmamıştır. zaten bozulsa kokusundan, dokusundan, tadından anlarsın. yarısından fazlası yağ olan bir "besin" ondan kolay kolay bozulmaz.
www.ferrerofoodservice.com
burada da açıldıktan sonra bile 12 ay boyunca tüketilebileceğini söylüyor o nedenle bir şey olmaz. Hafif sıvılaşma dediğin de muhtemelen içindeki yağdan kaynaklı. birazcık tadına bak eğer ki bildiğin Nutella tadıysa tüketebilirsin.
www.ferrerofoodservice.com
burada da açıldıktan sonra bile 12 ay boyunca tüketilebileceğini söylüyor o nedenle bir şey olmaz. Hafif sıvılaşma dediğin de muhtemelen içindeki yağdan kaynaklı. birazcık tadına bak eğer ki bildiğin Nutella tadıysa tüketebilirsin.
0
d max
Elimde yüklü miktarda kuru köpek maması bulunmakta. Bizim köpeği bir türlü alıştıramadık. Eskisine döndüreceğiz artık ama elimizde kalan onca mamayı da atacak halimiz yok, bari başka hayvancağızların kursağına girsin. Mama miktarının çok ve semtteki köpek miktarının az olmasından dolayı kendi sokağı
Elimde yüklü miktarda kuru köpek maması bulunmakta. Bizim köpeği bir türlü alıştıramadık. Eskisine döndüreceğiz artık ama elimizde kalan onca mamayı da atacak halimiz yok, bari başka hayvancağızların kursağına girsin. Mama miktarının çok ve semtteki köpek miktarının az olmasından dolayı kendi sokağımdakilere direkt verme opsiyonum yok maalesef. Toplu besleme yapan kişi veya STK falan varsa söyleyebilir misiniz? Ya da barınak falan? Siz kendiniz bu konularla ilgiliyseniz o da olur tabi. İstanbul-Yeşilyurt'tayım ve arabam yok bu arada.
0
ortayakor
vizesiz ülkelere giderken pasaport kontrolünde ya da başka bir alanda dönüş biletini sorarlar mı
vizesiz ülkelere giderken pasaport kontrolünde ya da başka bir alanda dönüş biletini sorarlar mı
0
Sorarlar, dikkat et, bu dönemde çok problem çıkıyor, otel dönüş bileti para göstermen lazım sorduklarında.
0
Sorabilir, soruyorlar. Komik bir anım var, Belgrada gittiğimde İstanbul'dan kalktı uçak. Bende Ab vatandaşlığı var onu kullanıyorum pasaport olarak. Uçak iner inmez havaalanında ilk kapıdan girdiğinde bir kadın milleti durdurup pasaport istiyordu, Türk pasaportu olanlara sorular soruyordu bana direkt geç dedi adafadafs Sırbistan Ab'de değil, yani pasaport olarak pek bir farkımız yoktu. Sonra alt kata inip mühür basılan gişede yine yanda türkler vardı onlara bir sürü soru soruyorlardı. Maalesef ama gerçek böyle.
0
ukrayna'da odaya çekip dönüş bileti otel rezervasyonu belgelerini isteyip fotosnu çekmişlerdi. ne kadar paran var diye sormuşlardı. sırbistan'da uçaktan indikten sonra milletin tek tek pasaportlarına bakıyorlardı. biz de başka schengen vizeleri olduğu için hemen yolladılar. diğerlerini bir yere alıp götürmüşlerdi.
0
Sağlık sigortası da yanınızda bulunmasında yarar vardır. Sorabilirler.
0
Ukrayna'ya gidecekseniz, ki daha önce giriş yapmamışsınız, kesin soruyorlar. Hatta odaya çekip dönüş bileti, kalacak yer göstermenizi isteyip yanınızda ne kadar para varsa kameraya gösteriyorsunuz. Sonrasında bir de profil fotoğrafınızı çekiyorlar. Yaklaşık 2 saat kadar ayakta bekletilmeniz de cabası. Bu muameleyi görmek can sıkıcı. Emeği geçenlere baya saydırmıştık kuyrukta.
Belgrad'da uçaktan inişte gözlerine kestirdiklerine soruyorlar, ayırdıkları da oluyor. Bize bir şey sormamışlardı. Saray Bosna'da da istenmedi bir şey. Makedonya'yı bu sene deneyeceğim. Hazırlıklı gitmekte fayda var.
Belgrad'da uçaktan inişte gözlerine kestirdiklerine soruyorlar, ayırdıkları da oluyor. Bize bir şey sormamışlardı. Saray Bosna'da da istenmedi bir şey. Makedonya'yı bu sene deneyeceğim. Hazırlıklı gitmekte fayda var.
0
Sorulduğu da oldu, sorulmadığı da. Filipinler'de sormuyorlar mesela. Tayland'da eskiden sormuyorlardı, sonraki gidişlerimde sordular. Dönüş biletim olmadığını, otobüsle Kamboçya'ya geçeceğimi söyleyince bir durup aralarında konuştular, sonra yol verdiler. Neyse ki ileri bir tarih için Kamboçya hostel rezervasyonum vardı, bunun da yararı oldu herhalde. Japonya'da soruyorlar mutlaka.
Ben Balkan taraflarına gittiğim senelerde pek öyle sorular olmuyordu ama anlaşılan yeni yeni başlamış. Durumlar değişebiliyor, yukarıdaki Tayland örneğinde de olduğu gibi. Benim de tavsiyem soracaklarmış gibi hazırlanmak. Eğer elde hiç dönüş yoksa vizesiz bir komşu ülkeden otel rezervasyonu yapıp: "Karadan çıkacağım, falan yere gideceğim, oradan döneceğim. Onun bileti oradan alacağım" denebilir. Sonuçta iş onlardan çıkıyor.
Ben Balkan taraflarına gittiğim senelerde pek öyle sorular olmuyordu ama anlaşılan yeni yeni başlamış. Durumlar değişebiliyor, yukarıdaki Tayland örneğinde de olduğu gibi. Benim de tavsiyem soracaklarmış gibi hazırlanmak. Eğer elde hiç dönüş yoksa vizesiz bir komşu ülkeden otel rezervasyonu yapıp: "Karadan çıkacağım, falan yere gideceğim, oradan döneceğim. Onun bileti oradan alacağım" denebilir. Sonuçta iş onlardan çıkıyor.
0
thin capitalization
Vizeye başvurdum ücreti yatırdım ve beni randevu için aracı kurum tls contact sitesine yönlendirdi. Fakat randevu alırken 90 sterlinden başlayan ücretler çıkıyor! Flexi seçeneği var sanırım ücretsiz olan fakat onu da seçince sayfa hata veriyor. Ücretsiz randevu alamıyor muyuz buradan?
Vizeye başvurdum ücreti yatırdım ve beni randevu için aracı kurum tls contact sitesine yönlendirdi. Fakat randevu alırken 90 sterlinden başlayan ücretler çıkıyor! Flexi seçeneği var sanırım ücretsiz olan fakat onu da seçince sayfa hata veriyor. Ücretsiz randevu alamıyor muyuz buradan?
0
gozyakansakiz
Country müzik yapan Türk sanatçılar var mı? Yavuz Çetin ve Barış Manço'nun country tarzında bazı şarkıları olduğunu biliyorum. Uzun zamandır bu türü dinleyip icra ediyorum fakat Türkiye'de bu türün dinleyicisi var mı acaba merak ediyorum.
Country müzik yapan Türk sanatçılar var mı? Yavuz Çetin ve Barış Manço'nun country tarzında bazı şarkıları olduğunu biliyorum. Uzun zamandır bu türü dinleyip icra ediyorum fakat Türkiye'de bu türün dinleyicisi var mı acaba merak ediyorum.
0
Türk sanatçı hiç duymadım.
Dinleyicisi de oldukça sınırlıdır diye tahmin ediyorum.
Ben Johnny Cash'in birkaç şarkısını bilirim, arada dinlediğim o var bir tek.
Dinleyicisi de oldukça sınırlıdır diye tahmin ediyorum.
Ben Johnny Cash'in birkaç şarkısını bilirim, arada dinlediğim o var bir tek.
0
bence kaan tangözenin albümünde bazı şarkılar bu klasmana girebilir.
0
www.youtube.com
Eski tangoculardan Celal İnce'den böyle bir şey var. Yodel falan da koymuş araya.
Modern Folk Üçlüsü'nün konserlerinde anlattıkları bir hikaye vardır. "Leblebi" türküsünü uyarlarken çevrelerindekiler yorumlarını beğenmeyip kendi sevdikleri stilde yapmalarını isterler, grup da o şekilde yapmaya çalışır. Elemanlardan birinin babası Celal İnce stilinde isteyince bunu uyarlarlar. Soruyu görünce Celal İnce aratttım youtube'da ve bunu buldum.
Eski tangoculardan Celal İnce'den böyle bir şey var. Yodel falan da koymuş araya.
Modern Folk Üçlüsü'nün konserlerinde anlattıkları bir hikaye vardır. "Leblebi" türküsünü uyarlarken çevrelerindekiler yorumlarını beğenmeyip kendi sevdikleri stilde yapmalarını isterler, grup da o şekilde yapmaya çalışır. Elemanlardan birinin babası Celal İnce stilinde isteyince bunu uyarlarlar. Soruyu görünce Celal İnce aratttım youtube'da ve bunu buldum.
0
aydonno
arap olmadigimiz ve guzel turkcemizde mevzu kelimesini istedigimiz gibi sekillendirebilecegimiz icin ben mevzusu diyorum. demeyenler utansin.smart ass'lere not: ayasofya camii de demiyorum evet, camisi diyorum. organize sanayii hic demiyorum, hayatimda organize sanayii dedigim bi an simdiye dek olma
arap olmadigimiz ve guzel turkcemizde mevzu kelimesini istedigimiz gibi sekillendirebilecegimiz icin ben mevzusu diyorum. demeyenler utansin.
smart ass'lere not: ayasofya camii de demiyorum evet, camisi diyorum. organize sanayii hic demiyorum, hayatimda organize sanayii dedigim bi an simdiye dek olmadi, simdiden sonra da olmaz bence.
turkceyi savunuyosun ama ingilizce kelime kullandin diyen dumbuklere not: sanane.
smart ass'lere not: ayasofya camii de demiyorum evet, camisi diyorum. organize sanayii hic demiyorum, hayatimda organize sanayii dedigim bi an simdiye dek olmadi, simdiden sonra da olmaz bence.
turkceyi savunuyosun ama ingilizce kelime kullandin diyen dumbuklere not: sanane.
0
Mevzuu demenin mantığı sözcüğün Arapçasının son harfinin ayn harfi olması. Ayn harfi Arapçada sessiz harf sayılıyor. Fakat biz Arapça değil, Türkçe yazıyor ve konuşuyoruz. Ömer Asım Aksoy yönetiminde hazırlanan Ana Yazım Kılavuzu ve Dil Derneği de mevzusu, camisi vb. demekten yana zira bu Türkçe kurallarına uygun olan kullanımı. Bir de öbür türlü kullanım insanların aklını karıştırıyor. “Camiye gittim” yazacağıma “Camiiye gittim” yazan insanlar var. Ya da “Bu mevzuda ne düşünüyorsun?” yerine “Bu mevzuuda ne düşünüyorsun?” yazanlar... Dolayısıyla ben uzmanların da görüşlerine uyarak Türkçe kullanıma uygun olan mevzusu, camisi vb. kullanımları tercih ediyorum.
0
marcus daralyus
Cornwall'da sahane seylere gidip cilgin attiran, attirmayan, eli yuzu duzgun, ilgincli yerler bilen kimseler bir tavsiye verseler, omur boyu opucuk gonderirim kendilerine...
Cornwall'da sahane seylere gidip cilgin attiran, attirmayan, eli yuzu duzgun, ilgincli yerler bilen kimseler bir tavsiye verseler, omur boyu opucuk gonderirim kendilerine...
0
Doc Martin adlı İngiliz dizisini orada çekiyorlar. Mevzubahis köy, diziden gördüğüm kadarıyla hoş bir yer gibi göründü ama turist fazlasından her turistik yerin başına gelen problemlerin yaşandığını duymuştum. Yerin adı aklımda yok "doc martin location" diye google'da arat, karar ver. NOT: Ben de gitmedim.
0
Gecen yaz gitmistim. Cogu koy sakin sessiz ama biraz bilindik olan yerler, eger hava iyiyse, bayagi yerli turist cekiyor.
Eden Project var, dogali cicekli bocekli. Gorulmeli bence bir kere..
Newquay tam ingiliz kekosu dolu, orada kalmistik biz ama hic vakit gecirmedik. Sayet sorf yapmayacaksaniz uzak durun derim.
St Ives en meshur yer sanirim. Tatli bir sehir/koy ama asiri kalabalik oluyor.
Padstow'u begenmistim cok, al birani uzat ayaklarini denize dogru balikci teknelerini seyret..
Penzance ve Bude da gorulebilir.
Falmouth biraz daha buyuk sehir gibi, eger secenek bol olsun isteniyorsa burada kalinabilir.
Eden Project var, dogali cicekli bocekli. Gorulmeli bence bir kere..
Newquay tam ingiliz kekosu dolu, orada kalmistik biz ama hic vakit gecirmedik. Sayet sorf yapmayacaksaniz uzak durun derim.
St Ives en meshur yer sanirim. Tatli bir sehir/koy ama asiri kalabalik oluyor.
Padstow'u begenmistim cok, al birani uzat ayaklarini denize dogru balikci teknelerini seyret..
Penzance ve Bude da gorulebilir.
Falmouth biraz daha buyuk sehir gibi, eger secenek bol olsun isteniyorsa burada kalinabilir.
0
aglama fener aglama
2 yaşında oğlum ve eşimle ilk kamp deneyimimizi gerçekleştireceğiz.•harikulade denizi•ormanı•elektriği •lokantası/bakkalı Olan bir kamping yeri önerirseniz çok sevinirim.
2 yaşında oğlum ve eşimle ilk kamp deneyimimizi gerçekleştireceğiz.
•harikulade denizi
•ormanı
•elektriği
•lokantası/bakkalı
Olan bir kamping yeri önerirseniz çok sevinirim.
•harikulade denizi
•ormanı
•elektriği
•lokantası/bakkalı
Olan bir kamping yeri önerirseniz çok sevinirim.
0
yani siz daha iyi bilirsiniz ama bu şekilde bir kamp her şey dahil otel fiyatına denk gelebilir.
akyaka derim ben, deniz hemen önünde kamp alanı ağaçların arasında; ateş yakmak yasak, et pişirmek yasak, lokantası, kafeteryası var, yürüme mesafesinde market var (migros vs.), elektrik ve çeşmeleri var
akyaka derim ben, deniz hemen önünde kamp alanı ağaçların arasında; ateş yakmak yasak, et pişirmek yasak, lokantası, kafeteryası var, yürüme mesafesinde market var (migros vs.), elektrik ve çeşmeleri var
0
Fethiye Faralya taraflarinda Kabak var. Araba ile ulasim yok ama agac evlerde kalabilir, ya da kendi cadirinizi kurabilirsiniz. Bakkal makkal yukarilarda ama sabah aksam yemegi dahil olan ucuz yerler bulabilirsiniz.
0
Kabak'a +1 veriyorum. Yerdeniz'e giderim ben genelde ama biraz denize göre yukarıda kalıyor.
0
kabakta vadinin ortasına 10-15 arabalık bir park yeri yapmışlar, yer varsa gidersiniz. bu otopark kocaman projektörleri dağa doğru vermiş, gece yıldız manzarasını diğer işletmeler ile birlikte tamamen sıfırlamışlar, ışık kirliliğinden hiç bir şey göremedik. kabak berbat bir halde.
0
tenkc
Bir ilişkide kadının mesleğinin erkekten iyi olması sorun mu? Kadın kariyer sahibiyken erkeğin üniversite okumamış olması? Yani Avukat ile kasiyer ilişkisi mümkün mü?
Bir ilişkide kadının mesleğinin erkekten iyi olması sorun mu? Kadın kariyer sahibiyken erkeğin üniversite okumamış olması? Yani Avukat ile kasiyer ilişkisi mümkün mü?
0
Kadın için sorun olmasa da kadının çevresi devamlı eleştirecek. Zamanla kadının da gözüne batar bu durum
0
avukat kasiyer olmaz
ama avukat - tuccar, avukat - isadami, - avukat sanatci olur vs...
okumusluktan cok sosyal statu muhim.
ama avukat - tuccar, avukat - isadami, - avukat sanatci olur vs...
okumusluktan cok sosyal statu muhim.
0
bu tarz konularda önemli değil derim genelde ama kasiyer biri ve kariyer sahibi biri hiçbir ilişkide olmaz bence. meslek durumundan ya da maddi meselelerden değil aradaki hayat tarzı, dünya görüşü, eğitim durumu vs gibi farklar nedeniyle bence. iki insan aynı dili konuşabilecekse bu konularda neden olmasın. ama mümkün görünmüyor.
ve kesinlikle erkeklerin bu tarz konularda kompleks yaptıkları bir gerçek. kadın sorun etmese de erkek eder, kesin bilgi yayalım.
ve kesinlikle erkeklerin bu tarz konularda kompleks yaptıkları bir gerçek. kadın sorun etmese de erkek eder, kesin bilgi yayalım.
0
bence sorun. kadın illa ki başa kakar erkekte kendini ezik hisseder.
0
Kadının fazla kazanması önemli değil ama meslekler Ve eğitim arasında uçurum olması sorun olur. Yakın çevremde avukat-garson ilişkisi vardı. Geçici bir iş de değil, adamın yıllardır mesleği garsonluktu. Yine seviye olarak kızın mesleğine oldukça uzak Ama beyaz yakalılığa yakın bir iş bulunca nişanlandılar. Diğer türlü ciddi adım atamayacaklardı. Kız kabullense de ailesi sorun etti.
0
Bunun erkek avukat-kadın kasiyer olanı bile biraz sorun. Az bir şey yakın olmak lazım.
0
Tanıdığım.neredeyse tüm arkadaşlarımın eşleri (kadın) arkadaşlarımdan daha iyi bir konumda ve daha iyi maaş alıyorlar. Bu sorun olmuyor aksine daha rahatlar. Ama iki taraf da üniversite mezunu tabii
Avukat kasiyer olayını yorumlayamam da bi kişiye bakmak gerek. Kasiyer diye kültürlü okumuş olamaz diye bir kural yok sonuçta.
Avukat kasiyer olayını yorumlayamam da bi kişiye bakmak gerek. Kasiyer diye kültürlü okumuş olamaz diye bir kural yok sonuçta.
0
Avukat kasiyer sadece bir örnek. Örnekleri çoğaltabiliriz. Kasiyer olup da kendini geliştirememek değil anlatmaya çalıştığım. İlişkideki kişiler bunu sorun olarak görmeyecek belki ama toplumsal düşünce, baskı, adına ne derseniz, ne kadar ağır basacak? Sonrasında doğal olarak kompleksler başlayacak.
Teşekkür ederim cevaplar için.
Teşekkür ederim cevaplar için.
0
İlk zamanlar aşkın gözü kördür bu durum sıkıntı yaratmayabilir ama ileri zamanlarda illa ki yaratacaktır. Hem erkek kendini güçlü göstermek ister. Bu statü anlamında olsun ya da başka anlamda olsun. Doğal olarak böyle bir durumda erkek kendini psikolojik olarak zayıf hissedecektir.
Özetle sorun yaratır.
Özetle sorun yaratır.
0
zor, ama olabilir.
tarafların biri üniversite okumuş, diğeri okumamışsa aralarında benim gördüğüm kadarıyla baya bir konu eksikliği oluyor. üniversitede ortamı, belli bir seviyenin üstündeki insanlarla sosyalleşmeyi, geyik yapmayı falan öğreniyorsun. üniversiteden mezun olunca artık kendi seviyende olmayan insanlarla muhabbet biraz yavan geliyor. boş konuşuyorlar gibi geliyor.
böyle bir ev arkadaşım vardı. çok iyi çocuktu ama pek ortak bişey konuşamıyorduk. bir gün "rothschildler dünyayı yönetiyorlarmış" demişti. seviye bu olunca ilişki yürütmek bence iyice zor.
benim gördüğüm iki ilişki vardı bu şekil, ikisi de yürümedi. ha ama kasiyer kişisi kendini çok iyi yetiştirmiş olur, espriyi, sarcasmı falan anlar, "hayatın amacı ne" diye konuştuğunuzda bile çok da mantıksız olmayan fikirler sunabilir vs bence o zaman yürür o ilişki.
bu arada kadın/erkek fark etmiyor bence bu durumda. maddiyat da fark etmiyor. örneğin benim gördüğüm ilişkilerden birinde çocuk babadan zengin ve okumamıştı. kız ise üniversite mezunu, ortalama gelirli bir kızdı. ama kız yapamadı ve ayrıldı. diğer yandan benim kazancım erkek arkadaşıma göre hatrı sayılır derecede fazla ama asla problem etmeyiz bunu. toplumsal olarak da ne ailemden ne arkadaşlarımdan negatif bir şey duymadım.
tarafların biri üniversite okumuş, diğeri okumamışsa aralarında benim gördüğüm kadarıyla baya bir konu eksikliği oluyor. üniversitede ortamı, belli bir seviyenin üstündeki insanlarla sosyalleşmeyi, geyik yapmayı falan öğreniyorsun. üniversiteden mezun olunca artık kendi seviyende olmayan insanlarla muhabbet biraz yavan geliyor. boş konuşuyorlar gibi geliyor.
böyle bir ev arkadaşım vardı. çok iyi çocuktu ama pek ortak bişey konuşamıyorduk. bir gün "rothschildler dünyayı yönetiyorlarmış" demişti. seviye bu olunca ilişki yürütmek bence iyice zor.
benim gördüğüm iki ilişki vardı bu şekil, ikisi de yürümedi. ha ama kasiyer kişisi kendini çok iyi yetiştirmiş olur, espriyi, sarcasmı falan anlar, "hayatın amacı ne" diye konuştuğunuzda bile çok da mantıksız olmayan fikirler sunabilir vs bence o zaman yürür o ilişki.
bu arada kadın/erkek fark etmiyor bence bu durumda. maddiyat da fark etmiyor. örneğin benim gördüğüm ilişkilerden birinde çocuk babadan zengin ve okumamıştı. kız ise üniversite mezunu, ortalama gelirli bir kızdı. ama kız yapamadı ve ayrıldı. diğer yandan benim kazancım erkek arkadaşıma göre hatrı sayılır derecede fazla ama asla problem etmeyiz bunu. toplumsal olarak da ne ailemden ne arkadaşlarımdan negatif bir şey duymadım.
0
zunkatsar
Normal ayakkabıdan sandalete, koşu ayakkabısından rugan ayakkabıya, yılda birkaç gün lazım olan kar botundan markete gitme terliğine...Şu veya bu şekilde, dışarda giydiğiniz kaç ayakkabınız var?Cinsiyetinizi de ilave edin lütfen.
Normal ayakkabıdan sandalete, koşu ayakkabısından rugan ayakkabıya, yılda birkaç gün lazım olan kar botundan markete gitme terliğine...
Şu veya bu şekilde, dışarda giydiğiniz kaç ayakkabınız var?
Cinsiyetinizi de ilave edin lütfen.
Şu veya bu şekilde, dışarda giydiğiniz kaç ayakkabınız var?
Cinsiyetinizi de ilave edin lütfen.
0
1 spor ayakkabı
1 market için eski spor ayakkabı
1 bot
1 kışın market için eski bot
1 çizme
1 mülakat babeti
2 düğün vs için topuklu ayakkabı
k
1 market için eski spor ayakkabı
1 bot
1 kışın market için eski bot
1 çizme
1 mülakat babeti
2 düğün vs için topuklu ayakkabı
k
0
1 eskimiş 2 normal spor ayakkabı
1 bot
1 klasik
2-3 tane de çok eskimiş var, öyle duruyorlar.
1 bot
1 klasik
2-3 tane de çok eskimiş var, öyle duruyorlar.
0
21 tane olması lazım.
3 bot, 2 çizme, 3 terlik, 2 spor ayakkabı, 1 sandalet dışında hepsi topuklu ayakkabı. (Topuklu ayakkabı sayısından emin değilim)
Kadın.
3 bot, 2 çizme, 3 terlik, 2 spor ayakkabı, 1 sandalet dışında hepsi topuklu ayakkabı. (Topuklu ayakkabı sayısından emin değilim)
Kadın.
0
1 kış botu
3 iş botu
3 süet
1 rugan
1 indoor spor
3 günlük spor
1 terlik
erkek
çok yürümediğim için eskimiyorlar, atmadığım için sayı hep arttı.
3 iş botu
3 süet
1 rugan
1 indoor spor
3 günlük spor
1 terlik
erkek
çok yürümediğim için eskimiyorlar, atmadığım için sayı hep arttı.
0
bir yazlık bir kışlık spor ayakkabım, bir bot, bir de bakkala çöp atmaya giderken giydiğim terlik.
4
4
0
6 bot
5 spor ayakkabı
1 günlük ayakkabı
1 hafif topuklu yazlık ayakkabı
1 özel gün vs için yüksek topuklu
1 terlik
Aktif olarak kullandıklarım bunlar. Cinsiyet kadın.
5 spor ayakkabı
1 günlük ayakkabı
1 hafif topuklu yazlık ayakkabı
1 özel gün vs için yüksek topuklu
1 terlik
Aktif olarak kullandıklarım bunlar. Cinsiyet kadın.
0
5 spor (gunluk giyilebilecek)
1 fitness icin spor
1 kundura
1 terlik
Erkek
1 fitness icin spor
1 kundura
1 terlik
Erkek
0
4 spor (tiger, lotto, superga, converse)
2 klasik
3 loafer
1 deri converse
1 bot
1 outdoor
12 tane sayabildim
2 klasik
3 loafer
1 deri converse
1 bot
1 outdoor
12 tane sayabildim
0
Her gün aynı ayakkabıyı giyince ayaklarınız terlemiyo mu?
5 spor ayakkabı
4 sandalet
3 topuklu ayakkabı
1 terlik
5 bot
5 spor ayakkabı
4 sandalet
3 topuklu ayakkabı
1 terlik
5 bot
0
Dolabın başına gitmeden aklımdakileri saydım
3 bot
2 terlik
2 sandalet
6 babet- corcik
3 topuklu
5 spor
21. Kendimi frenlemiş halim, giymediklerimi ama atmaya kiyamadiklarimi saymadim. Cinsiyet k.
3 bot
2 terlik
2 sandalet
6 babet- corcik
3 topuklu
5 spor
21. Kendimi frenlemiş halim, giymediklerimi ama atmaya kiyamadiklarimi saymadim. Cinsiyet k.
0
Türkiye'de 100 kadar, şu an yaşadığım yerde 30. Taşınırken 2 çift ayakkabı ile gelmiştim.
0
Giymediklerimden yeni kurtuldum, şu an dolabımda olanlar:
4ü normal, 1i de sadece spor salonunda giyilmek üzere 5 spor ayakkabı,
3 tane makosen
1 tane babet
1 sandalet
1 topuklu açık ayakkabı
1 stiletto
1 terlik
3 de bot olmak üzere toplamda 16 tane. Kadınım.
4ü normal, 1i de sadece spor salonunda giyilmek üzere 5 spor ayakkabı,
3 tane makosen
1 tane babet
1 sandalet
1 topuklu açık ayakkabı
1 stiletto
1 terlik
3 de bot olmak üzere toplamda 16 tane. Kadınım.
0
Erkek, 1 spor, 1 spor/smart-casual, 2 ciddi pabuç (kahverengi ve siyah), 1 loafer, 1 converse, 2 su geçirmez yürüyüş, 1 çelik burunlu emniyet ayakkabısı, 1 çakma Caterpillar, 1 kar botu, 1 boğazlı ciddi, 1 plastik dışarı terliği.
Toplam 13. Biraz da atamama hastalığım olduğundan birikti.
Toplam 13. Biraz da atamama hastalığım olduğundan birikti.
0
erkek
toplam sayılarını bilmiyorum. iki tane modelden üçer çift vardı, onlardan eminim sadece.
toplam sayılarını bilmiyorum. iki tane modelden üçer çift vardı, onlardan eminim sadece.
0
4 spor
2 casual
4 klasik
1 bot
2 tanesi en rahat olanları onları cıkarmıyorum ayagımdan
2 casual
4 klasik
1 bot
2 tanesi en rahat olanları onları cıkarmıyorum ayagımdan
0
1 klasik rugan ayakkabı 2009
1 yarım boğazlı spor ayakkabı 2010
1 klasikle spor arası deri ayakabı 2012
1 ağzı burnu yırtık spor ayakkabı 2012
1 salonda kullanmalık spor ayakkabı 2013
1 her yeri yırtık outdoor 2013
1 casual deri arası iç astarı yırtık ayakkabı 2016
1 taşa toprağa değince acıtmayan deniz ayakkabısı 2017
1 casual az giydiğim pahalı ayakkabı 2018
ayrıca 1 adet ev terliği 2015
1 adet tuvalet terliği 2018
1 yarım boğazlı spor ayakkabı 2010
1 klasikle spor arası deri ayakabı 2012
1 ağzı burnu yırtık spor ayakkabı 2012
1 salonda kullanmalık spor ayakkabı 2013
1 her yeri yırtık outdoor 2013
1 casual deri arası iç astarı yırtık ayakkabı 2016
1 taşa toprağa değince acıtmayan deniz ayakkabısı 2017
1 casual az giydiğim pahalı ayakkabı 2018
ayrıca 1 adet ev terliği 2015
1 adet tuvalet terliği 2018
0
Aklima gelenleri listeledim, 27 tane gunluk kullandigim ayakkabi cikti + dugunde bayramda giymelik topuklu ayakkabilar var bir de.
K.
Annem surekli bu sayiyi azaltma egiliminde, bu kadar oldugunu duysa 15ini atmaya yeltenebilir.
K.
Annem surekli bu sayiyi azaltma egiliminde, bu kadar oldugunu duysa 15ini atmaya yeltenebilir.
0
Bilemiyorum, hiç saymadım. Çok fazla ama. Özellikle botlar çok fazla bende. En az 25-30 tane botum vardır. Bir o kadar da spor ayakkabı vardır. K
0
oliviedo
"nereden geldiği belli olmayan bir kurşun tarafından vurulur."ve "izleyiciye gösterilmese de, o gece tecavüz etmiş bile olabilir."bu iki cümleyi bir türlü istediğim gibi çeviremedim. yardimci olabilir misiniz?
"nereden geldiği belli olmayan bir kurşun tarafından vurulur."
ve
"izleyiciye gösterilmese de, o gece tecavüz etmiş bile olabilir."
bu iki cümleyi bir türlü istediğim gibi çeviremedim. yardimci olabilir misiniz?
ve
"izleyiciye gösterilmese de, o gece tecavüz etmiş bile olabilir."
bu iki cümleyi bir türlü istediğim gibi çeviremedim. yardimci olabilir misiniz?
0
minik kestane
Mesela yaşı 21 ama 16 gösteriyor. Genelde olumsuz şeyler deniyor, kadınsı bulunmuyor böyleleri. Sizce?
Mesela yaşı 21 ama 16 gösteriyor. Genelde olumsuz şeyler deniyor, kadınsı bulunmuyor böyleleri. Sizce?
0
Yüzü küçük gösteren birinin haliyle vücudu da ufak tefek oluyor ve genelde böyle kişilere kadınsı kıyafetler, elbiseler vs. gitmiyor pek. @dolan dolmuş
0
Bu tarz konulara kafayı takıp insan seçen adamlardan hayır gelmez zaten.
0
yas 40 olup 30 gosteriyorsa aklimi alir.
21 olup 16 goisteriyorsa bacimdir, otesi yok. 21 yas da bacimdir gerci.
21 olup 16 goisteriyorsa bacimdir, otesi yok. 21 yas da bacimdir gerci.
0
O yüzden görmek lazım sevgili kestane. Bazıları gayet de ilgi çekici oluyor.
0
üniversiteye giden kadının ortaokul öğrencisi gibi göstermesini çekici bulan azdır herhalde. 35ten sonra olumlu olabilir.
0
Bu arada erkekte de boyledir bu. Bir yasa kadar erkek de kadin da iticidir kucuk gosteriyorsa.
0
giyimine,yüzüne göre değişebilir.
kadının olduğundan küçük göstermesi her zaman sevilir.
daha olgun gözükmek için giyim veya makyajını ayarlayabilir ama doğal olmak en iyisi.
kadının olduğundan küçük göstermesi her zaman sevilir.
daha olgun gözükmek için giyim veya makyajını ayarlayabilir ama doğal olmak en iyisi.
0
21 de zaten o kadar büyük bir yaş değil, bir fark oluşturmaz herhalde.
Bir de, Türkiye’de küçük gösterdiğini iddia eden insanların %98’i gayet de yaşını gösteriyor. Konusu geçmişken belirteyim dedim.
Bir de, Türkiye’de küçük gösterdiğini iddia eden insanların %98’i gayet de yaşını gösteriyor. Konusu geçmişken belirteyim dedim.
0
minik kestane
Yoksa normal mi sayılır?
Yoksa normal mi sayılır?
0
Etek bir tık daha kısa olmalıymış, görüntüyü bozan o. Onun dışında bir sorun yok bence.
0
Bilekler kalin. Bacaklar degil. Ayrica biraz kisa olsa da muntazam bacaklar.
0
Bacakları canlı görüp incelesem daha net bi şeyler söylerdim ama hafif kalın gibi
0
yerden bitme mum bacaklı miki gibi. seksi olmak istiyosanız spordan başlayın, ayakkabıdan etekten başlarsanız komik olur. dor sütunu şimdilik.
0
bu kişinin bacaklar gayet normal. resim çekenin uzun boylu olması, yüksekte durması veya göz hizasından çekmesiyle resmin üstü yayık alt kısmı basık görünmüş, şöyle bir olay.
ae01.alicdn.com
ae01.alicdn.com
0
1.6 boyda bacakları kestirip kürdan taktırsan protez olarak gene kalın durur yapacak bir şey yok.
0
gayet normal ve sağlıklı. önemli olan da bu zaten. kalın diyenlerin standartları artık anoreksiyaya giriyor.
0
kibritsuyu
seksenlerin sonu doksanların başında çocuk ve genç olanlar hatırlar bu hadiseyi. soruma geçeyim. doksanların başında metal ile kapışmaya hatta kavgaya neden olan ve "acid" ismi verilen müzik türüne günümüzdeki en yakın tür nedir? hiçbir şey hatırlamadığım için kulağımda canlandıramıyorum ama techno/
seksenlerin sonu doksanların başında çocuk ve genç olanlar hatırlar bu hadiseyi.
soruma geçeyim. doksanların başında metal ile kapışmaya hatta kavgaya neden olan ve "acid" ismi verilen müzik türüne günümüzdeki en yakın tür nedir? hiçbir şey hatırlamadığım için kulağımda canlandıramıyorum ama techno/elektronik müzik gibi geliyor bana sanki?
soruma geçeyim. doksanların başında metal ile kapışmaya hatta kavgaya neden olan ve "acid" ismi verilen müzik türüne günümüzdeki en yakın tür nedir? hiçbir şey hatırlamadığım için kulağımda canlandıramıyorum ama techno/elektronik müzik gibi geliyor bana sanki?
0
bende de house kasetleri vardı dolu. bazı dj'ler hala öyle müzik yapıyor. arada denk geliyorum. çok melodik ve hip hop etkili diyeyim.
örnek dinlemek istersen: classic house ya da acid house diye arat youtube'da zibilyon tane çıkar.
örnek dinlemek istersen: classic house ya da acid house diye arat youtube'da zibilyon tane çıkar.
0
o müzikleri yapmak istersen de www.rolandcloud.com adresinden bir tane tr303, bir tane tr909, bir tane dancetrax, bir de jv1080 al. bir de studio one al. sonra ortamlara akarsın.
0
Aslında Techno adını verdiğimiz müzik kastediliyordu sanırım o dönem. Ama Türkiye'deki yansıması farklı idi acidciyiz diyenler New Kids On The Block vs gibi pop gruplarının peşinde idi.
0
Bir de dünyada 60'lı yıllarda Acid Rock adında bir kavram vardı, 90'lardaki akım da bu isimden etkilendi sanırım. Pink Floyd, Jefferson Airplane, Grateful Dead, Jimi Hendrix, The Doors vs gibi gruplar bu akımla anılıyordu.
0
1989 gibi bütün elektronik müziklere "asit" denmesi gibi bir durum vardı. 1990'da hepsine rap demeye başladılar (MC Hammer ve Vanilla Ice sağolsun), sonra her sene bunun adı değişti. "Duptıs" ritmli ne varsa asit denirdi o seneler. Halbuki türleri ayrıydı. O dönem "asit-metal savaşının" asit kanadından biri olarak dinlediğim şeyleri gözden geçirdiğimde çoğunun "Hip-house" (rap ve house karışımı) türüne girdiğini öğrendim. Acid house denen şey biraz değişikti. Ondan da sevdiklerim var aslında ama hatırladığım kadarıyla bir miktar sıkılırdım ondan. Şimdinin elektronik janrlarını bilmiyorum, genelde eskilerden dinliyoruz. Ki 40 yaşı geçtik, artık TSM yaşlarındayız.
0
bu hikaye bitti mi
Merhaba. Yıllardır sağ gitar çalıyordum. Sol elimin serçe parmağının ucu koptuğu için çalmak çok zor hale geldi bu saatten sonra sol gitara geçsem başarabilir miyim?
Merhaba. Yıllardır sağ gitar çalıyordum. Sol elimin serçe parmağının ucu koptuğu için çalmak çok zor hale geldi bu saatten sonra sol gitara geçsem başarabilir miyim?
0
serçe parmağı kullanmadan kendine ait bir teknik geliştirebilirsin django reinhardt gibi
rock müzikte serçe parmağı bilerek kullanmayan birçok gitarist var
belki serçe parmağına bir bottle neck takarak slide gitar tekniğe de başlayabilirsin, çaldığın şarkılara katabilirsin, elektrik akustik rock blues folk pop her türlü olur
bu hikaye bitmedi rakenrol şimdi başlıyor :)
rock müzikte serçe parmağı bilerek kullanmayan birçok gitarist var
belki serçe parmağına bir bottle neck takarak slide gitar tekniğe de başlayabilirsin, çaldığın şarkılara katabilirsin, elektrik akustik rock blues folk pop her türlü olur
bu hikaye bitmedi rakenrol şimdi başlıyor :)
0
Geçmiş olsun. Parmak ucuna protez gibi bir şey belki...bir süre sonra alışılır gibi geliyor muhtemelen. Gitar çalmıyorum ama mantık yürüttüm.
0
tabudeviren
çok uzun yıllar önce panzer commander diye bir oyun oynardım. onda rus tankı seçince sesler rusça olurdu. bazı konuşmalar aklımda kalmış:faynd delijtıdnavigatos pon gağaydne olabilir bunlar acaba?
çok uzun yıllar önce panzer commander diye bir oyun oynardım. onda rus tankı seçince sesler rusça olurdu. bazı konuşmalar aklımda kalmış:
faynd delijtıd
navigatos pon gağayd
ne olabilir bunlar acaba?
faynd delijtıd
navigatos pon gağayd
ne olabilir bunlar acaba?
0
bluesque85
Sizce bir iltifat mı/ bayağı bir alaysılık mı?Birisi size hitaben bunu söylese?
Sizce bir iltifat mı/ bayağı bir alaysılık mı?
Birisi size hitaben bunu söylese?
Birisi size hitaben bunu söylese?
0
bir nick var benden iceri
Tazecik bugün çekildihttps://eksiup.com/p/3y23628v3xncBir de gelenek haline gelen tuvalet aynasından çekilen hiç öpmiyim canım 64 kilo verdim ifşası ekleyeceğim, çünkü neden olmasındı?!https://eksiup.com/p/xy23630xjkurNo makeup için sorry guys :(
Tazecik bugün çekildi
eksiup.com
Bir de gelenek haline gelen tuvalet aynasından çekilen hiç öpmiyim canım 64 kilo verdim ifşası ekleyeceğim, çünkü neden olmasındı?!
eksiup.com
No makeup için sorry guys :(
eksiup.com
Bir de gelenek haline gelen tuvalet aynasından çekilen hiç öpmiyim canım 64 kilo verdim ifşası ekleyeceğim, çünkü neden olmasındı?!
eksiup.com
No makeup için sorry guys :(
0
Yarıdan fazlaya bölündük 56 kiloyum şu anda.
Ayşegüller kovalasın dedi yapraam.
Enişte hipster değil onu da nereden çıkardınız?
Ayşegüller kovalasın dedi yapraam.
Enişte hipster değil onu da nereden çıkardınız?
0
o siyah şeyi neden takıyorsunuz ya? çirkinler takar onu. çirkinker doğal çirkinliklerini yapay bir çirkinlik gibi göstermek için takıyorlar. takmayın.
0
Sen su gecenlerde italyana kaptirdigimiz milli degerimiz degil misin?
Biraz fazla sayiflamissin.
Biraz fazla sayiflamissin.
0
ffeerr
Merhaba sevgili Romalılar,Yeşil pasaportum 30 Haziran’da sona eriyor. Sizce ben yarın bir Yunan adası’na vizesiz giriş yapabilir miyim?Teşekkürler.
Merhaba sevgili Romalılar,
Yeşil pasaportum 30 Haziran’da sona eriyor. Sizce ben yarın bir Yunan adası’na vizesiz giriş yapabilir miyim?
Teşekkürler.
Yeşil pasaportum 30 Haziran’da sona eriyor. Sizce ben yarın bir Yunan adası’na vizesiz giriş yapabilir miyim?
Teşekkürler.
0
baktery
Merhabalar, arkadaşım avrupada vizesiz ülkeleri gezmek istiyor. Pasaportuna giriş damgası da vurdurmak için. İlk olarak bosnayi düşünüyor, bosnadan sirbistana geçmek oradan da ukraynaya gitmeyi düşünüyor. Tüm bu ülkeler Türkiye'den vizesiz geçiş hakkı sağlıyor. Peki bosnafan sirbistana geçmesi orada
Merhabalar, arkadaşım avrupada vizesiz ülkeleri gezmek istiyor. Pasaportuna giriş damgası da vurdurmak için. İlk olarak bosnayi düşünüyor, bosnadan sirbistana geçmek oradan da ukraynaya gitmeyi düşünüyor. Tüm bu ülkeler Türkiye'den vizesiz geçiş hakkı sağlıyor. Peki bosnafan sirbistana geçmesi oradan da başka bir ülkeye geçmesi vize bakımından herhangi bir sorun yaratır mı. Pasaportuna damga vururlar mi?. Tren otobüs yada uçak kullanmasi herhangi bir sorun teşkil eder mi. Yardımcı olursanız sevinirim. Karayoluyla Karadağa giris yapsa pasapartuna damga vurulur mu.Şimdiden teşekkürler.
0
Sırbistan ve Ukrayna arasında vize gereken ülkeler olduğundan istese de uçak kullanmadan vizesiz geçemez. Diğerleri arasında geçişin bir sorunu olmaz. Zaten hepsi yakın, hiçbirine vize gerektirmiyor. Lakin ilk uçaktan indiği yerde dönüş bileti sorabilirler, göstermezse sıkıntı olabilir. Bir de eldeki parayı sordukları falan oluyor (Makedonya'ya girerken bana sordular). Başka bir yere vize başvurusu sırasında gidilecek yerlerin pek vize alımına engel teşkil etmesi sözkonusu değil. İsrail olsa Arap ülkeleri, Ermenistan olsa Azerbaycan, İran olsa Amerika sorun çıkartır ama Sırbistan, Karadağ, Bosna, Arnavutluk, Makedonya, Ukrayna, Moldova....bunlar sorun çıkarmaz. Bir Kosova'ya Sırbistan'dan önce giriş yapılırsa oradan direkt Sırbistan'a gidemez. Çünkü Sırplar Kosova'yı tanımıyor ve orayı Sırp toprağı sayıyor, giriş damgalarına "Hani Sırbistan damgası" diye soruyor ama o kadar. Bildiğim kadarıyla tabi, KKTC girişi ile Yunanistan'a girememeye benzeyen bir durum duymadım. Ha bir de Moldova-Transdinyester meselesi var ama orası gördüğüm kadarıyla güzergahta yok.
0
error522
şöyle bi baktım da bulamadım.
şöyle bi baktım da bulamadım.
0
o yillarda her okulun kendi sinavi oluyordu. osym denen sey de zaten darbeden sonra kuruldu.
0
Aslında bir ön sınav vardı ÜDS diye. İkinci basamak olarak üniversiteler kendileri yapıyordu.
0
nec12
Merhabalar,Önümüzdeki günlerde iş dolayısıyla yurt dışına taşınıyorum. Gİdeceğim yer Yangon, Myanmar. Merkezi bir yer olduğu için (Batısında Hindistan, Nepal, kuzeyinde Çin, doğusunda Tayland, Kamboçya, Vietnam, güneyinde Malezya, Singapur bulunuyor) bol bol gezmeyi de planlıyorum. Resmi tatil fazl
Merhabalar,
Önümüzdeki günlerde iş dolayısıyla yurt dışına taşınıyorum. Gİdeceğim yer Yangon, Myanmar.
Merkezi bir yer olduğu için (Batısında Hindistan, Nepal, kuzeyinde Çin, doğusunda Tayland, Kamboçya, Vietnam, güneyinde Malezya, Singapur bulunuyor) bol bol gezmeyi de planlıyorum. Resmi tatil fazla olduğu için vaktim de olacak gibi.
Kafamda vlog planları yapıyorum. Ama bir gezgin gibi videolar çekemeyeceğim. Haftanın 5 günü masa başı çalışmak durumundayım.
Alternatif nasıl bir hikaye yaratabilirim diye düşünmeye başladım. Ama ilgi çekici bir fikir bulamadım. Sizin fikirlerinize açığım :)
Önümüzdeki günlerde iş dolayısıyla yurt dışına taşınıyorum. Gİdeceğim yer Yangon, Myanmar.
Merkezi bir yer olduğu için (Batısında Hindistan, Nepal, kuzeyinde Çin, doğusunda Tayland, Kamboçya, Vietnam, güneyinde Malezya, Singapur bulunuyor) bol bol gezmeyi de planlıyorum. Resmi tatil fazla olduğu için vaktim de olacak gibi.
Kafamda vlog planları yapıyorum. Ama bir gezgin gibi videolar çekemeyeceğim. Haftanın 5 günü masa başı çalışmak durumundayım.
Alternatif nasıl bir hikaye yaratabilirim diye düşünmeye başladım. Ama ilgi çekici bir fikir bulamadım. Sizin fikirlerinize açığım :)
0
soyle bir baktim da adam kacirma bol, cocuklar askere aliniyor, bilindik soykirim hikayeleri, dunya hashasinin %25ini uretiyorlar, yolsuzlukta dunyada ilk 5te.
abi bence hikaye cekmeyi falan birak kendine dikkat et, hayatta kalsan yeter diyorum.
abi bence hikaye cekmeyi falan birak kendine dikkat et, hayatta kalsan yeter diyorum.
0
Haci youtubeculuk amele isi bence, hayatina isine odaklan. Her hafta saatlerce video cek sonra onu saatlerce montajla falan cok zaman kaybi. Onun yerine lokal halkla kaynas, arkadas edin, yeni dil ogrenm, spor falan yap derim.
Yurtdisina tasinip vaktini turklere video cekip yorumlarda chatlesmek icin harcamak modern almancilik diye dusunuyorum.
Yurtdisina tasinip vaktini turklere video cekip yorumlarda chatlesmek icin harcamak modern almancilik diye dusunuyorum.
0
youtubedan para kazanma amaci varsa unutun. kurus kurus kazanirsiniz.
hobi ise eglencelidir, ama cok cok zaman alir. bunun yaninda saglam yatirim gerektiriyor, 1000€ civari giris ürünleri, 600 dolar kamera, 200 mikrofon, 200 isiklandirma.
yazilim gibi seyler ögrenin derim, bos vaktiniz olacaksa inanilmaz faydasi olur.
hobi ise eglencelidir, ama cok cok zaman alir. bunun yaninda saglam yatirim gerektiriyor, 1000€ civari giris ürünleri, 600 dolar kamera, 200 mikrofon, 200 isiklandirma.
yazilim gibi seyler ögrenin derim, bos vaktiniz olacaksa inanilmaz faydasi olur.
0
O işi yapan bir sürü adam türedi. Para fırsatı olarak bakıyorsanız bence hayal kurmayın
0
Myanmar'ın özellikle sınır bölgelerinde ayrılıkçı faaliyetler yaygın olduğundan pek güvenli değil, bu yüzden özel izin gerektiren çok yer var. Şu meşhur Arakan mesela. "Rakhine eyaleti" diye geçiyor. "Budist-Müslüman Savaşı" gibi bir şey yok bu arada, Yangon şehir merkezi cami dolu, Sule Pagoda'nın orada kalmıştım, 5 cami saydım. Biraz etnik çatışma gibi bir şey orada olay daha ziyade, Yangon'da falan hiç problem yok. Neyse konuyu dağıtmadan; Bagan'a mutlaka git. Çok değişik bir ortam, etraf irili ufaklı tapınak-pagoda-sunak dolu. Kuzeydeki Mandalay yakınında en uzun ahşap köprülerden biri var. Tam videoluk. Altyapısı gayet bozuk, iptidai bir ülke ama insanlar gayet misafirperver ve candan. Köyün birinde tapınağa keşiş giren çocukların saç kestirme törenine denk gelmiştik, gayet renkli bir ortam vardı, tapınağın yanındaki aşevi gibi yerde bizi noodle'a doyurmuşlardı, resmen zorla yedirdiler. Yangon'un yanından geçen nehrin karşı tarafı. Vapur seferleri falan var. Ama motosiklet kiralamacılar bıktırabiliyor. Kolay gelsin, resmen imrendim. O bölgenin (Güneydoğu Asya) genel olarak hastasıyım çünkü.
0
estranged
az önce uzun süredir takip ettiğim bir firmayla iş görüşmesinde bulundum. ben bu firmaya gerek kariyer.net, gerek mail, gerek kendi sitesinden iş başvuru formu ile başvurdum. ama bugün gel gör ki bana sordukları soru "neden satış?". afalladım ben de o arada. dediler ki satış mühendisi pozisyonuna ba
az önce uzun süredir takip ettiğim bir firmayla iş görüşmesinde bulundum. ben bu firmaya gerek kariyer.net, gerek mail, gerek kendi sitesinden iş başvuru formu ile başvurdum. ama bugün gel gör ki bana sordukları soru "neden satış?". afalladım ben de o arada. dediler ki satış mühendisi pozisyonuna başvurmuşsun, mail atılmış vs. ama ben öyle bir pozisyona başvurmadığımı söyledim. ar-ge ya da üretim istiyordum ve başvurularımda en kötü ihtimal ile net bir pozisyon belirtmemişimdir. amasatışa dair bir kelime dahi yok. saçma sapan bir durum oldu yani. problem nereden kaynaklanmış olabilir onu anlayamıyorum. kariyer'den geçmiş başvurulara baktım, attığım maile baktım, sitesinden açık pozisyonlara baktım, yok öyle bir başvurum. web.archive'den sitenin geçmiş tarihli açık pozisyonlarına baktım, yine çıkmadı. sinirli sinirli eve dönüyorum şu an. ik karışıklık yapmış olabilir mi?
0
ik'nın işidir. açık pozisyon vardır, başvuranlar arasından uygun olabileceğini düşünmüşlerdir ya da hiç bakmadan filtreleyip seçmişlerdir.
0
