Bende İngiltereden bir alışveriş sitesinden sipariş verdim tracking no falan vermiyorlar standart postada. Merkalardayım sitede 6 gün içinde elimde olacagını söylüyor bakalım.

Ebaydan tracking no olmadan gene bir şeyler lamıştım güney koreden gelmişti 15 gün sonra elimdeydi ptt ulaştırdı evime.

kanada post bazen guncellemiyor. ayrica kanada disina ciktiysa paket sana ulasana kadar pek bir sey goremezsin. Turkiye'den Kanada'ya 2 hafta suruyor genelde ama PTT sebebiyle Kanada - Turkiye biraz problemli.

Beklemekten baska yapacak bir sey yok.

gittigidiyor da satış yapan sahaflara mesaj atsan belki sonuca ulaşırsın.. dvd'nin hangi sayıda verildiğini , içeriğini falan hatırlıyormusun ?

2008 temmuz olmasi lazim. Tubitak'la direk iletisime gecsem daha kolay olacak sanirim. Tesekkurler.

Higgs bozonunun bulunduguna dair guclu belirtiler var ancak daha fazla deney ile dogrulanmasi gerekiyor.

goo.gl

git, beni de aldır sonra yanına.

peder bey ne iş yapar?

pederle alakasi yok. is durumlari var orda. yuksek teknoloji filan.

geçmez bence, ya da önce beni gönder; geçmi, pardon geçiyorsa haber veririm ben sana.

burada geçiyorsa hayat, orada .........

noktaları doldurmana bile gerek yok.

singapur en gelişmiş ülkelerden biri asyadaki. yaşanır mı diye değil beni alırlar mı diye sorman gerek.

hayır 6,5 hadi bilemedin 7 alır. ama 8 için toefldan 100ü rahat bi şekilde geçmesi lazım.

IELTS TOEFL'dan kolay. TOEFL gereksiz yere kasiyor, ve speaking kisminda bilgisayara karsi konusuyorsun. IELTS'de insan var karsinda. zamaninda TOEFL'dan kasip 99 almistim ama cevremdekilerden anladigim kadariyla IELTS 8 daha makul gibi.

Hayatta alamazsin

Akciğer kanserini önleyici ve geriletici etkisi var.

Ayrıca çok kuvvetli bir antidepresan.

(git:www.amatem.org )

Bildigim kadariyla vucuda olan fizyolojik zarari sigara ve alkolden fazla degil. Ornegin alkol asiri dozda oldurebilirken esrar oldurmuyor. Ancak ozellikle sorunlu bireylerde psikolojiye baya bir negatif etkisi var.

Bel ağrılarına iyi geliyor.
Biraz paranoya yapiyor. Uzun süreli -tiryakilik düzeyinde.
Unutkanlık yapıyor.

birazda vurdumduymaz yapar.

Duman solumanın zararı dışında bir zararı yok. Sigara kadar zararlı değil çünkü içinde tütün ve toksik madde yok.

"she has so grown up" olur. "oyle buyumus ki" gibi bir anlama gelir.

valla toshiba l750'yi alabilirsen al gayet doyurucu gözüküyor.

onu bunu bilmem de vatanbilgisayardan alma derim.

Yakınlarında Kipa var mı?

@iki arada bir derede bak onu da soracaktım unuttum, hangi teknoloji mağazası daha iyidir?
@ahmetcan44 buluruz, neden?

forum.donanimhaber.com

Şu konudaki fiyatlara göz gezdirirsen iyi olur. :) Karar verirsen acele et tabi, belki stoklarda kalmıştır birkaç tane.

şu mağaza iyidir diye kesin bir şey söyleyemem ama vatandan şikayet eden çok. sattıktan sonrasına karışmıyorlar.

ben teknosadan memnunum biraz pahalı olsa da sorun yaşamadım.15 gün içinde koşulsuz iade de yapabiliyorsunuz. kamera almıştım ertesi gün gidip koşulsuz değiştirdim başka aldım. açılmış kutu olmasına rağmen.

Dell şiddetle tavsiye ederim..

www.vatanbilgisayar.com

www.vatanbilgisayar.com

Senin eski laptop HP nin nadir iyi modellerinden. Ubuntu kurarsan performansi baya bir yukselir, hatta 512 ram daha ekleyebilirsen ucar. Sen kullanmasan bile bir yakinina verirsin, internettir, ofistir baya bir is gorur. Ubuntu ile ilgili sorun olursa mesaj at.

toshiba dediğin, sadece adı toshiba olduğu için 300-350 tl fark koyan marka. packard bell'le l755'i karşılaştır göreceksn. tek fark, toshiba'nın ekran kartı 1 gb, packard 2 gb. ama toshiba daha pahalı. diğer toshiba ise o parayı hak etmiyor. lenovo bunların içinde en iyisi. i7 işlemci 2gb gt540 serisi ekran kartı iyidir. fiyatına değer ama, sen yine de mediamarkt'taki electroworld'deki kampanyaları takip et. performans/fiyat oranında en yüksek yüzdeyi tutturabileceğin fırsatlar o kampanyalarda olur.

şimdi iç hatlardan kalkan uçak yine iç hatlara gidecektir. yani ankara istanbul uçağında senin gibi olmayan sadece istanbula gidecek insanlar olacağından,istanbula iç hatlara iniş yapacaktır. kısaca uçak biletlerin birbirinden bağımsız. istanbulda iç hatlardan dış hatlara geçerecek ki arada bağlantı var, pasaporttan alanına gidip ordaki kontuarlarda çekin yaparak pasaport kontrolden geçmelisin.

kredi kartına gelince, ben bankanı arayarak teyit etmeni öneririm. kendi kredi kartlarım için yurtdışına açtırma işlemi yaptığımı anımsamıyorum.

new way uçak konusuna açıklık getirmiş zaten. kredi kartını direkt kullanabiliyorsun. herhangi bir işleme gerek yok. banka kartı içinse sanırım açtırman gerekiyor, yada hiç kullanamıyorsun gibi bir şeydi.

Bazi bankalar yurt disi kullanimi kart calindi diye algilayip karti kitleyebiliyorlar. o nedenle bildirmekte fayda var.

teşekkürler cevaplar için. bankaya sordum yurtdışında kullanılıyormuş ekstra bir işleme gerek yokmuş yani açtırmak için.

Diş taşınız veya herhangi bir diş eti hastalığınız olabilir. Hekime görünmekte fayda var.

Tuzlu ılık suyla gargara yapın ve ilk fırsatta diş hekimine görünün.Bir çok nedeni olabilir.Vitaminsizlik,hormonal bozukluk,genetik bunlardan biri.

Her gun dis ipi kullan. Bir sure daha kanayip gecmesi lazim. Gecmezse dis ipi ile kendini as.

(bkz: paradontax)

benzer durumda benzer sikayet bende de vardi, dis taslarimi temizlettim gecti.

dis etlerim kaniyor diye yumusak firca kullanmistim, o dis tasini arttirmis dis hekiminin dedigine gore. bunu da not duseyim dedim.

paradontax +1 etkisi oluyor baya. ama 50mllik tüpler 8 lira civarında.

pahalı gelir dersen de tuzla tercihen deniz tuzuyla gargara yapabilirsin, o da işe yarar yine.

peynir ye bol bol. ben ne zaman peynire abansam (ya da süt ürünleri) diş eti kanamam duruyor..

Doktor filan değilim ama başıma geldi daha önce önemli olan ne kadar süredir bu şekilde kanama oluyor ? Bende bir hafta on gün civarında olmuştu. Çözüm dişlerini fırçalarken biraz diş etlerine gelmemesine özen göster, hatta 1-2 gün ara da verebilirsin. Artı lif oranı yüksek yiyecekler ye demişlerdi bana, şu süte karıştırılıp kahvaltıda yenilen şeyler..
Tabi ki uzun süredir varsa doktora gitmelisin.

Sensodyne + listerine

Ülke olarak illa ingiltere diye diretilmemesi gerektiğine inanıyorum. Malum yazın ingilizden çok türk doluyor memleket. Eğer çok garip gelmez ise irlanda'yı düşünün derim. Belki biraz farklı bi aksan ama memnun kalır..

*ben gitmedim dil okuluna. sadece bir süre irlanda'da kaldım. en azından çok güzel bir deneyim olur kardeşin için. araştırmak lazım okulları..

Yillar once EF ile Cambridge'e gidip cok da memnun kalmistim acikcasi. EF genelde onerilir, sozlukteki basligina bi bakabilirsin.

Turk vardi ama bi Londra, Brighton gibi yerlere kiyasla yok denecek kadar azdi ki biz dunyanin her yerinde variz zaten:) Biraz kisinin kendisine, karakter yapisina bagli etrafta Turk olup olmamasinin etkileri. Maddi olarak gucunuz el veriyorsa kalkip Malta'ya filan gondermek yerine Ingiltere veya ABD'yi tercih edin derim.

Edit: Ucret de sormussun, guncel fiyatlar konusunda bi fikrim yok ama EF'in sitesine bi goz at derim.

O asamadas onemli olan pratik yapmak gibi. Work and Travel daha iyi olabilir.

1) pdf editör değil de Adobe Acrobat X Pro yüklerseniz her bi şeyi halledebilirsiniz. Torrenta, warez bbde vs var.
2) www.zamzar.com bu konuda en başarılı sitelerden.

www.nitropdf.com

Fine Reader gelmis gecmis en basarili OCR ve ayni zamanda pdf - doc donusturucusu.

Laptoplar zamanla daha cok isinmaya baslarlar. Bunun cesitli sebebi var; birincisi sogutucu zamanla tozla kaplanir veya hava girisi tikanir ve sogutamaz olur. Ikincisi sogutucu ile islemci arasindaki iletken pasta kurur ve islemci isiyi sogutucuya aktaramaz. Sokup temizlemek ve araya isi iletken pasta surmek baya farkettirir. Arkada cok fazla proses calisiyorsa da isinma olur. Isletim sistemine gore de farkeder. Ubuntu windows'a gore cok daha az isitir.

plastiklerden değil, alüminyum olsun.

@curt ya ben acaba dell servisini mi çağırsam laptopı temizlemeleri için. çünkü bu bilgisayarı açmayı denedim, fana ulaşamadım bir türlü kaç kat alta koymuşlarsa tüm makinayı sökmem gerekir muhtemelen

Hava spreyi bir olcude temizleyebilir acmadan. Servis ne kadar para alir ona gore karar ver. Elinden o tip isler geliyorsa cok zorlamaz aslinda. Youtube da da senin modelin nasil acildigini gosteren videolar bulabilirsin. En onemlisi neyi nerden soktugunu hatirlamak.

www.hergunyeni.com (uyarıya dikkat)

www.hepsiburada.com

ses de isterim diyorsan şöyle dönüştürücüler var:
www.depodijital.com
www.akortek.com

daha fazla çeşit olmalı gibi. uyarıda ayrı ilginç sanki bu işin bir standartı yok

HDMI tamamen dijital, VGA ise tamamen analog oldugundan donusturucu cihaz gerekir. Basit bir kablo ile donusum yapilamaz.

"Bir oncekiyle ayni" veya "same as previous" diye bir secenek olacak header veya footing in sectiginde. onu kaldirirsan her bolumu ayri duzenleyebilirsin. istedigine sayfa numarasi koyarsin.

sağol hocam denedim olmadı.

Surda gosteriyor:
upload.wikimedia.org

Surda da aciklamis ve nasil ezberlenecegini anlatmis:
www.circle-of-fifths.net

sentenced - mourn

pentagram - for those who died alone

apocalyptica - i dont care

amon amarth - under the northern star

değişik bir şeyler denemek istersen sopor aeternus.. buyurunuz

www.youtube.com ve www.youtube.com

Kesinlikle calinti demiyorum da Pilli Bebegin soundu ciddi sekilde Pink Floyda benziyor. Suna bir bak bakalim:

www.youtube.com

Nasil? Olmadi su var:
www.youtube.com

Bu da iyidir:
www.youtube.com

www.youtube.com

dark ambient müzik türünü bir araştırın.

www.youtube.com

11.10. normalde bellekten kullanıyordum. çünkü w7 sıklıkla arıza yaqpıyor, acil durumlarda onarmak yerine ubuntuyu kullanıyordum. fakat bıktım w7den aynı bellekten sıfır kurulum yaptım.

ek sürücüler ile ilgili bir uyarı verdi az önce. güncelleme yapmasına izin verdim. onları ayarlamakla meşgul şimdi. laptop soğutucusunu da kapattım şimdi, iyi gibi.

12.04 e yükseltme yapıyor aynı zamanda.

Windows'ta pil 1 saatte biterken Ubuntu 12.04 ile 2.5 saat kullaniyorum. kesin ayarlarda bir problem vardir.

Tek derdin not olsun be hocu.

Her sey surada gizli:

www.masaldinle.com

bonus: (bkz: aerodinamiğin 1 no'lu yasası/@compadrito)

derslerin giderek zorlaştığını ve hazırlıkta 1 sene boyunca matematiğe uzak kaldığını hesaba katmamışsın sanki...

biraz rahatla şef, hala en iyisin :)

tabi derslere de hafiften yüklenmeye başlasan iyi olur.

Okul derslerini ve hayati cok ciddiye almissin. Relax ol biraz. Ayrica mezun olduktan sonra kimse calculus'u niye C ile verdi demeyecek. Endustri okuyorsun; calculus hayatta bir isine de yaramayacak. Yuksek yapacaksan gereken ortalamayi yap, gec. Ha yok okul biter bitmez calisacaksan yata yata gec iste, bursun da var... Yok, okulda kalayim diyorsan onu bilemem, daha fazla calisabilirsin tabii.

Ben yerinde olsam dilimi gelistiririm, ingilizcem iyiyse en az bir dil daha eklemeye calisirim. Hobiler bulur, zevklerimin* uzerine giderim. Bu ortalamayi koruyup onumuzdeki sene guzel bir erasmus cakarim, en az bir donem. Bir de interrail yaparim bunlarin ustune. Kendini boyle gelistirirsin, tecrubeyle, dunyayi gorerek; yeni insanlar, yeni kulturler taniyarak. Ben de muhendislik (son sinif) ogrencisiyim, ogrencilik hayatinda sana "value" katabilecek en buyuk seyler bu saydiklarimdir, gerisi hikaye. (Nick hosmus.)

edit: *zevklerimiz yazmisim.

Fen lisesindeki yaris psikolojisinden kurtul artik. Ben de fen liseliyim ordan biliyorum.

Notlari bu kadar takiyorsan akademik kariyer dusunuyor olmalisin. Bir kere super bir universitede okuyor olabilirsin, ama bil ki o universite bir ucuncu dunya ulkesinin super universitesi. Ortalamayi yuksek tut, dilin super olsun ve yurt disina cik. MIT, Harward filan kasmayi dusunmuyorsan 3.15 fena degil. Kabul ve burs alirsin. Bir cok okul icin son iki yilin ortalamasi onemli.

su basliga goz at:
(bkz: turk tipi akademisyen)

Bir de nota degil ogrenmeye yonelik calis. 3.5 uzeri cok mal gordum ezberlemis ve bir boktan anlamayan. Kendini gelistir. Hocalara yakinlas, projelerde gorev al. Gec kaldigin bir sey yok. Sosyal hayata zaman ayir. Hosuna giden aktivitelerde bulun. Motivasyonun yukselir. Spor zihni acar.

Akademik kariyer düşünmüyorsan bu aldığın notların hiç bir önemi yok.

Vallahi yok billahi yok,
Kimse okulda çok iyi çalışmışsın seni işe alalım demiyo inan demiyo.

Bizim okulumuza gelen bir iş adamı bizzat sınıfımıza gelmişti ve sınıfın birincisini ve sonuncusunu işe alıcam demiş okul yetkililerine ve gerçekten aldı arada kalanlardanda hep ortalamanın altındakileri tercih etti,

Daha ilerleyen zmanlarda adamla sohbet fırsatım oldu adam şunu demişti "okulda öğrendiklerin seni işyerine hazırlamaz, iş hayatı okuldan çok farklıdır. Derslerine çok çalışmak senin sorumluluk sahibi olduğunu gösterir, bu yüzden birincilere teklif götürürüm ve onlarla çalışırım, ama asıl iş başarısı okulda sosyal olup hayatını hem gezmek hemde derslerinde kalmayarak idare eden insanlardan gelir. Asıl ilgilendiğim kısım bu tayfadır." demişti.

Şu anda okulda yüksek notlu arkadaşlarım doktora yapmak tez yazmakla uğraşıyor diğer kısımda iş dünyasında daha büyük isim ve kariyer yapıyor.

Akademk kariyer yapmayacaksan KASMA, sosyal ol ne kadar farklı şey yaşarsan hayat inan seni o kadar daha düzgün hazırlar.

5.7 milyon dolar kazandın bebeğim diyor. bir de işler nasıl allah iyilik sağlık versin diyor. Senegale bir çayımı içmeye gel iki de sevişiriz diyor.

(bkz: nigerian money scam)

ama bu daha çok bulgarian love scam gibi duruyor

(bkz: sazan.avi)

diyor ki sen istiyor dolandırılmak verecek money çok money.

Arkadasina donup, "Face'ten lazarus diye bi keklik dusurdum, zokayi yutarsa, accayip kerizleyecem" diyo...

Feysbuk üzerinden hamile bırakmışsın kızı doğurayım mı aldırayım mı diyor

pekii beyler verir mi, devam ediyim mi ne dersiniz?

:))) bence hemen 10 bin dolar yollayıp bir sonraki adıma geçebilirsin.

verir dostum. bırakmak yok.

Bir daha verir mi diyorsun galiba, verir. Ama Bebelac istemiş senden Bebelac masrafı 5.7 milyon dolarmış yaşadığı memlekette. Hem de bir kavanozu. Yuh amk.

Bu adamlar hala zengin olamadı mı lan? Yıllardır dönüyor bu mail. Hayır, şimdi birisi dolandırıcılığa başlamak istese bu sistemi de kullanmaz artık, o yüzden bunların aynı adam olduklarını düşünüyorum. İlginç yani hala parayı kıramamış olmaları.

Lazarus, bu türlü şeylere inanma. Bunlar tabiki sana umut pompalıyor falan da, yani bu kadar muallak ve belirsiz, yani senin ne adın, ne türkiye falan hiçbir şey geçmiyor. Ayrıca maili google'dan da aratabilirsin. yüzlerce sonuç çıkar karşına.

Konunun kız düşürmeden buraya gelmesiyle ilgili : 2.bp.blogspot.com

Cok sanslisin haggaten. Kisisel bilgilerini paylas ki kiz seni daha yakindan taniyabilsin. Banka hesap numaran ve kredi karti bilgilerini de unutma. Hos surprizler seni bekliyor.

tebrik ederim lazarus. face'in yanında bir kişi de ekşiduyuru'dan düşürmüşsün sanırım. başarılarının devamını dilerim.

edit: bir entry eksilmiş galiba :)

Kanada'da bir cok universite GRE istemez. Kabul alirsan yasamana yetecek kadar bur da alirsin.

önyargı. doktorlar olmadan teknoloji gelişemez. bir bilgisayar yazılım veya donanım mühendisi (?) ultrasound'un nasıl çalışacağını bilir ama nasıl kullanacağını bilemez ki(ne demek istediğim anlaşılmıştır umarım) ayrıca teknoloji teşhiste kullanıyor daha çok tedavide değil.

Banada gelişme adına bi b*k olmuyor gibi geliyor <3

"kansere tedavi bulundu ama amarika açıklamıyor" diyolla. ona ne dicen?<3

tıpta gelişme oluyor elbette. sağlık alanının çok boyutu var. teknolojinin katkısı büyük. alet işler el övünür durumu yok değil. ama tanı-tedavide bilimsel çalışmalar önemli. robotlar geliştirmiyor ilaçları, yöntemleri...

ben böyle cevabı <3eyim afedersin, cümlelere bak.

Tıpı bir yana bırakacak olursak teori ve gözlemin bir araya gelmesinin sonuçlarından biri sanki teknoloji, tabirden tam emin olamadım. Bütün bilimlerde gittikçe teori, gözlemden daha önce gelmeye başlıyor bu bilimler ilerledikçe, öyle bir şeyler sanki.

Kafa uçmuş la, anlatamadım tam demek istemediğimi de Amerigalı patentçi başgahanın vaktinde bir gafı var imişmiş: "Sanırsam icat edilecek bir bokum kalmadı artık." gibisinden, şu minivalde ele alırsanız yukarıdaki paragrafı, biraz açık olacak gibi.

tıpta gelişme oluyor da, çok pahalı oluyor. araştırması pahalı olunca uygulaması da pahalı oluyor tabii. bana faydası olmayan kilisenin papazını öpeyim muhabbeti. ortalama insan da hala işte standart prosedürlere tabi tutuluyor.

gelişmeler halkın anlayabileceği düzeyde olmuyor aslında genelde uygulamalarla ilgili oluyor da abi başlığı değiştir tip ile ilgili diye okuyup spor yap demek için üç kere tıkladım :) tamam ben de malım ama başlıkta fesat bence :)
unutmadan ♥

Aslında teknoloji tıbbın yalnızca teşhis yönünü geliştirmiyor. Mesela laparoskopik cihazlar denen medikal aletler var bunlar insan eli ile gerçekleştirilemeyecek hassaslıkta işlemler yapabiliyorlar.

Donanım kısmının yazılımsal kısma kıyasla biraz daha yavaş ilerlediğini söyleyebiliriz tabii ki. Bizim üniversitelerimizde bile mesela kanser üzerine hem biyoinformatik (gen dizilimleri vs.) hem de biyomedikal yayınlar yapılıyor (Ne kadar intihaldir, ne kadarı özgünlük dışıdır bilemem).

Mesela T1 ağırlıklı bir beyin MRI'nda gray matter,white matter ve CSF sıvısı segmentasyonunda kaydedilen %2'lik bir başarı (ilerleme) teşhise biraz daha yardımcı olabiliyor. Bu nedenle her yapılan yeni yayında (çığır açmasına gerek yok) "tıpta mükkemmel gelişme, kansere çare mi bulundu" vs. haberler önümüze çıkabiliyor.

Türkiye bu konuda da, diğer tüm konularda olduğu gibi kağnı hızında, disiplinsiz ve yatırımsız. Amerika'da ve Avrupa'da hastalıklara yönelik spesifik çalışan onlarca enstitü (kanser olsun, alzheimer olsun) milyonlarca dolar fonlarla; kendi benchmark datasetlerini oluşturup, en iyi fizyologları çalıştırıp, son teknoloji donanım içeren laboratuvarlar kurarken, Türkiye'de bu alandaki tüm çalışmalar MATLAB'de yapılıyor:/

Nanotenoloji tarafinda baya bir gelisme var aslinda. Hem erken teshis hem tedavi yonunden. Ancak bunlarin son urun olarak piyasaya surulmesi cok uzun prosedurler gerektiriyor.

Kansere cozum bulundu denebilmesi icin bir 20-30 yil daha lazim gibi...

fanı bilmiyorum da pilin sanırım gitmiş artık. 3 sene sonra yarım saat dayanmasına şükret derim

Bilgisayarin islemcisi ile sogutucusu arasinda isi ileten bir macun vardir. O macun zamanla kurur ve islemcinin isisini sogutucuya iletememeye baslar. Veya sogutucu tozla kaplanir ve sogutamaz. Bunlar islemcinin fazla isinmasina sebep olur.

bu riske değer hayata bir kere geliyoruz onu da çevrenin sana dayattığı işte/yerde çalışmaya değil.
bahsettiğin şeyin abd versiyonunu yapacağım 3 seneye bende.

gerçekten sakat ve tutmayacak bir plan. Bir ülkede kalabilmek için, o ülkede ciddi bir ilişkin (2 sene aynı evde kalma gibi), çalışacak bir işin (çalışma izni) ya da öğrenci (oradaki okullardan birine kaydolacaksın) olman gerekiyor. Kaçak da kalabilirsin, yakaladıklarında postalarlar.

Bu arada, yurtdışı fantazisi yapanlar grubumuza hoşgeldin

20 yaş bir delilik yapmak için çok genç bi yaş bence, yardır gitsin. Tek sorun: ailen sana maddi açıdan muhtaç değil di mi? Sadece sen yiyosun yani o parayı. O zaman riske atılır yahu.

@roket adam, ne ailemin bana, ne de benim aileme maddi açıdan ihtiyacımız yok. Tabi bu çok param olduğunu göstermiyor. Sınırlı bir bütçem var bu iş için.

dil okulu değil de üniversite bulabilirsen daha iyi olur senin için. burs ayarlayabilir misin bilmiyorum ama onlara bir bak bence.

ya önce şunu göze al. kaybedeceğin ne var ?
diyosan ki işim var. o zaman gitme.
ama karartırsan gözünü. ben orda gerekirse her gün simit yerim, haftada 1 duş alırım ama kurtulurum bu ülkeden diyosan git.
açıkcası üşengeç olmasam ben çok önceleri yapardım senin dediğini.
eğer biraz sosyal zekan, biraz empati yeteneğin, az biraz kendine güvenin, az biraz görgü kuralı bilgin varsa, orada tanıştığın kişilerle ortamını kurar, bi iş/yaşam kurarsın kendine.

kim olarak söylüyorum bunları ?
dünyayı kurtarmak isteyen 22 yaşında bir sığır olarak. uni son sınıftayım, bugüne kadar art arda 3 gün çalışmışlığım yok.
ama çok gözlem yaptım,merak etme.
inci sözlükte bi eleman anlatmıştı hikayesini mesala bak.
o da kalkmış avusturalya ya gitmiş. hemde astım hastası mı panik atak hastası mı ne.. hem okumuş hem çalışmış.
haftada 7 gün, günde bilmem kaç saat. bi tek uyku için vaktim oluyodu diyodu.
sonra naptı bilmiyorum. okuyamadım geri kalan hikayesini ama yaşıyodu hala.

istersen sende yaparsın. imkansız değil. hatta çok zor bile değil.

şunu düşün, orda bi parkta simit yerken yanına biri gelip muhabbet amaçlı 'kimsin ? nesin ? ' diye sorduğunda gururla anlatacağın bir hikayen olur.

bir örnek daha veriyim sana. istanbul yeniköy de mua diye dondurmacı açıldı geçen sene. açan abla italya da bi sanayi şirketinde üst düzey yöneticiyken işi bırakmış. arabayı,evi bırakmış, aileyi,anne babayı, kocayı bırakmış , geldi burda dondurma dükkanı açtı. ilk 2 ay evimde sadece 1 tabure vardı diyo. iş için koşturmaktan fırsat olmamış vs.
tamam onun imkanlar daha fazlaydı maddi olarak ama kendisi 40+ yaşında.
sen onun bütün maddi imkanlara doyduktan sonra yaptığını 20 yaşında yapabilirsin.

hem kendinle gurur duyarsın hem senin gibi DELİ olanlar seninle gurur duyar.

O yollardan gectim ve gecen yuzlerce insan tanidim. Cahil, okumamis, potansiyeli olmayan veya yasi ilerlemis bir insan icin Avustralya'ya gitmek muhtesem bir firsat olabilir ancak sen daha gencsin ve her seyi yapabilecek yastasin. Bana sorarsan, eger gidip omrun boyunca pizza dagitacaksan yada taksi sureceksen hic gitme. Ancak gidip okuyacaksan kendine birseyler katacaksan git. Avustralya yada dunyanin herhangi baska bir kosesi cennet degil. Artilari var eksileri var. Onemli olan senin o toplumda kendine nasil bir yer edinebildigin, nasil bir hayat kurabildigin. Kasiyerlik yaparak, araba yikayarak yada taksi surerek egitim masraflarini cikartabilirsin.

git, en kötü geri dönersin. yaşın genç çünkü. türkiye burada, hatta geri döndüğünde daha kötü olarak bile bulabilirsin.

gitmezsen şerefsizsin!

şaka yav, git bence. bak ben erteleye erteleye 26 oldum. vay aq, 26 olmuşum.

Sanirim bir cok insan zitliklar dengesine ve bu dengenin statik olamayacagina inanir. Hasta olunca sagligin kiymetini anlariz gibi... Ama ben kendi adima emin degilim. tao sessizdir'i okudun di mi?

herşeyin durması derken,herşeyin sonlanmasınımı kastediyosun yoksa herşeyin max.zevk halinde kalmasınımı anlamadım o kısmı.

dalai lama'nın çok sık söylediği bir laf vardır. hisli varlıklar diyerek bu gruba bazı hayvanları da katar. varlıkların tek hedefi mutlu olmaktır der. her yaptıklarını da bu mutluluk için yaparlar. bizim en büyük ortak özelliğimiz, her insanı eşit kılan en büyük özellik bu. herkesin amacı mutluluk. bir de derler ya imanla paranın kimde olduğu bilinmez.

bir de şöyle düşün. aslında evren, dünya, güneş filan yok. ve olay tümüyle senin bilincine göre oluşan bir hologram. yani tüm gerçekliğinin esas yaratıcısı sensin, tüm vahşetin ve üzüntülerin, aynı zamanda iyiliklerin, güzelliklerin. dolayısıyla sorumlusu da sensin (bilinç). yani hayat bizi alıp evirip çeviren birşey değil de tümüyle bize göre şekilleniyor. bir de bunu düşün bakalım belki farklı noktalara gelirsin.

yine de bence olayı hedonizmle karıştırmamak lazım pek.

Bir çok noktada katılıyorum size heleki işsizlik gibi yaygın depresyona yol açan bir durum varken bu tip destek alabilmek utopik oluyor.
Ama yıllarca okuyup bu eğitim yatırımının karşılığını beklemelerine de hak veriyorum içten içe yine de gerçek anlamda pahalı bir iş sanki zenginlerin dert ortaklığını yapıyorlar gibi bir durum oluyor sonuçta.
Bir dönem istanbul belediyesi aile ve kadın sağlığı merkezlerinde bedava psikolojik destek hizmeti varmişti hala devam ediyor mu bilmiyorum ama gerçekten güzel bir düşünceydi fena uygulanmadı da yani yapılabilirliği de varmış aslında.

@lunedor, size şu konuda hak vermiyorum. yıllarca okuyup emeğinin karşılığı olayını. kim bu ülkede emeğinin karşılığını aldığını söyleyebilir ki? fazlasını yada eksiğini kazanıyor.

@want2die, o da var hatta yıllardan beri var. ötesinde de olucak. onlarda isyan ediyor sömürülüyor. neden bu sistem? iş siyasete giricek ama ülkenin yarısı oy veriyor iyi yapıyor kötü yapıyor tartışılır fakat kimse neden ses etmiyor. etse de neden boşta kalıyor. cevabım bağlantısız oldu ama çok şerefsiz bir ülkeyiz. herkeste suç var.

@qari o benim değil meslek sahiplerinin savunusu yanlış bulmuyorum ben sadece yani böyle bir imkanları var ve kullanıyorlar, dişçilik vs de aynı durum söz konusu. ayrıca eşitsizliği aşağıya eşitlemekte çok mantıklı olmayabilir aslında belki esas soru şu; sağlık güvencesinin yetersizliği veya bu yetersizlikte mahkum olduğumuz özel kliniklerin parasını karşılayamayacak kazançlarımız.

@lunedor, ya aç gezip sağlıklı olacaksın(nasıl bir ikilemse artık) ya da karnın doyacak ama sağlıksız yaşayacaksın.

yine de teşekkürler cevap yolladığınız için. sakinleşebildim biraz.

90li yillarda psikoljik danisma hizmeti veren ucretsiz yerler vardi. hala var mi bilmiyorum.

öncelikle psikiyatrik müdahele gerektiren hastalıkları ayrı konumlandırarak bunları yazdığımı ön not olarak düşeyim ve sonra çok tepki çekecek olsa da şunları yazayım:

pahalılar çünkü aslında o bunalımların hiçbiri gerçekte yoklar.kapitalizmin ortaya çıkardığı bunalımları ancak kapitalist sistemin çözüm üretmeyen çözümü erteleyen kafa yapıcı ilaçları paklıyor. insanların kopan aile ilişkilerinin yerini doktora iç dökmeler alıyor veya terapi görmek modern çağın gerektirdiği bir şey olunca talep artıyor. doktorlar zaten ful çalışıyor.

hepsi manevi boşluktan faydalanma kumpası bunların. çözümü de var aslında ama söyleyince yaftalanıyorsunuz. o yüzden burada bitireyim.. :/

psikoloji her zaman şımarıklıktan bozulmaz. gerçekten kötü durumda olabilir insan. işsizlik, parasızlık insanı hayattan zevk almayacak hale getirmiş ve bunu tartışabileceği, onu rahatlatacak aile bireylerine sahip olmayabilir bir insan. zaten parasızlıkla boğuşan biri bulur buluşturur ayda 2 kere psikiyatriste gitmek 400 tl'ye patlar. insan daha da depresif olur bu şartlar altında.

bazı üniversitelerde psikoloji öğrencileri ücretsiz danışmanlık hizmeti verebiliyor. staj gibi. belki onlardan yardım alınabilir.

psikolojik hastalıklar için hala 'para fazla geliyor ondan saçmalıyor insanlar' yorumu yapılabilmesiyle alakalı biraz da bu durum. bu kafa yapısı değişmeli en başta..

yazdıklarınıza şukela butonu aradım resmen. devlet hastaneleri o kadar kötü ki gözlerinin önünde bileğinizi kesmediğiniz sürece sizi önemsemiyorlar. halbuki bahsedildiği gibi ülke olarak zaten çoğu insanın mutsuz olduğu bir ülkedeyiz. yıllarca okumuşlar emeklerinin karşılığı saçmalığına da katılmıyorum. psikoloji de 4 yıllık okul, her 4 yıl okuyan saatine o paraları istemiyor. çözümü ben de düşünüyorum düşünüyorum bulamıyorum...

Psikologla psikiyatrist ayrımını da notlarınız arasına alınız pls.

Psikolog 4 yıl fen edebiyatta okur, psikiyatrist tıp eğitimi görür. Psikiyatristler ilaç yazar, psikologlar yazamaz. Psikoloğun yapabileceği en uç şey sizi dinlemek ve not almaktır.

Biline..

ense ağrısı tansiyonla alakalı galiba evet, babaannem yüksek tansiyon hastasıydı ve hep ensesi ağrırdı. 17/10 normal değil muhakkak doktora git tekrar ama hangi bölüme gideceğini bilemiyorum.

ağrı gayet alakalı
17/10 yüksek 12-13 e 7-8 gibi olmalı
nöroloji, KVC, dahiliye her yere gidin valla ne test varsa yaptırın
paranoyak değilsin potansiyel yüksek tansiyon hastasısın

O yaslarda yuksek tansiyon ortaya cikabiliyor, oldukca yaygin. Duzenli olarak olcturup surekliligi olup olmadigina bakmak lazim. Surekli yuksekse ve altinda yatan baska bir sebep yoksa duzenli tansiyon hapi kullanimiyla ile kolayca halledilebilir. Halledilmezse ozellikle goz ve bobreklerde ciddi problemlere yol acabilir.

yüksek tansiyon baş ağrısı ve ense ağrısı yapar.
kulakların uğuldayabilir.
çok tuzlu yediysen, çok sinirlendiysen, sıcakta çok kaldıysan, çok terlediysen, kendini çok yorduysan vb. tansiyonun çıkabilir.
özellikle istanbul çevresindeysen hava çok boğucu ve sıcak, bu da tansiyonu etkiler.
doktor anomali göremediyse bir şey yoktur.

her ihtimale karşı sabahları 1 diş sarımsak yutabilirsin 2 hafta boyunca falan. çok güzel dengeler tansiyonu. yutarsan pek ağız kokusu yapmıyor, ama sarımsak sarımsaktır tabii.
bunun dışında (tercihen limonlu) su içmek sık sık çiş yapmana neden olur, bu da tansiyonun yüksekken düşmesini sağlar.

bir süre çok tuz da tüketme.
muhtemelen çok sıcakta falan kaldın, terledin, yeterince su da tüketmedin, o yüzden olmuştur.

ama önemseme demiyorum tabii.
arada bir ölçtür, ama anlattıklarından sürekli bir şey çıkacağını sanmıyorum.

edit: geçmiş olsun bu arada

1-Tansiyon yüksekliğinde ense-baş ağrısı, bulanık görme ya da kulak çınlaması olabilir
2-Nöroloji değil kardiyoloji bölümüne gitmen gerekir.
3-Hipertansiyonun büyük bir kısmının sebebi bilinmez. %5 lik bir kısım bir nedenden ortaya çıkar.
4-Tiroid bezinin çok çalışmasına bağlı olarak ya da hiperkolesterolemi gibi durumlarda tansiyon yüksekliği olabilir
5-Abartılı bir rakam değil. 45 yaşındaki kuzenim 20 yıldır tansiyon hastası. 20 senedir ilaç kullanıyor. Önemli olan tansiyonun kontrol altına alınabilmesi
6-Her gün aynı saatte-aynı yerde tansiyonunuzu ölçtürüp kardiyoloji bölümüne başvurmanızı öneririm.

Geçmiş olsun.

3 saat sonra tekrar tansiyonumu ölçtürdüm şu an 14/8 görünüyor ama ilginç bir şekilde ensemdeki ağrı hala devam ediyor. Yarın tekrar ölçüm yaptıracağım tabii ki .

önerileriniz için teşekkürler.

Kesinlikle ihmal etmemen gereken bir durum.
Tansiyonun bayağı yüksek.
Ense ağrısı muhtemelen bununla ilgili.
Bulabiliyorsan Nefroloji, bulamıyorsan Kardiyoloji/iç hastalıklarına başvur.

ense agrisi, yuksek tansiyonun en meshur belirtisidir.

hic bir anomali olmamasina ragmen birden boyle bir tansiyon ortaya cikmasi, ilk basta yogun stresi dusundurur.

yuksek kolesterolle tansiyonun baslamasinin dogrudan iliskisi yok. her ikisi de damarlari hasat eden hastaliklar.

cok paranoyak olmayi bir tarafa birak, hic paranoyak degilsin. yuksek tansiyon son derece sinsi bir hastaliktir. yilanin basi kucukken ezilir.

gidecegin doktor sana soyleyecektir ama, ben de simdiden yazayim:

sigara iciyorsan, birakmalisin.

tuzu yok denecek kadar azalt.

cay, kahve, kola, ice tea gibi icinde tein, kafein olan her seyi kes. su, TUZSUZ ayran ve ihlamur ic.

uyku apnesi sendromun olup olmadigini anlaman icin, uyku laboratuarinda incelenmen iyi olabilir. uyku apnen varsa yani uyurken solunumun duruyor ve bogulacak gibi oluyorsan, zamanla tansiyonun yukselir.

uykularinin cok duzenli oldugu bir iste calisman gerekir. sabahlara kadar bilgisayar basinda oturmani gerektiren bir isin varsa, vucudun artik isyan bayragini cekmis demektir. hayat tarzini degistirmen, gece onbirden sonra yatman ve her gece en az sekiz saat yirmi dakika kaliteli bir uyku uyuman lazim.

uzun ve TEMPOSUZ yuruyuslerin cok faydasini gorursun. Uzun derken, en az yarim saat sursun. Giderek gunde bir saate kadar cikarirsin.

boyunu yazmamissin. boyun 170 cm ise mesela, o kilo fazla sana. ben senin yerinde olsam, boyumun cm cinsinden ifadesinin son iki rakamindan 5 cikarir ve o kiloyu gecmemeye azami dikkat gosteririm. yani 170 santimetre boyun varsa, 65 kilogram vucut agirligini gecme. vucut gelistirmeci vucudun varsa, cok kasin varsa bi sey diyemem. ama verilen her 10 kilogram, tansiyonu 1 cm dusurur. (Sismanlar icin soyluyorum, senin icin degil). Sisman kisi 100 kilodan 90 kiloya indiginde, tansiyonu 15'ten 14'e iner.

Hazir salca, zeytin, tursu, ketch up, sardalya, cips, sucuk, pastirma, sosis, salam gibi tuzlu seyleri acilen kes. Peynir bagimlisiysan, peyniri aksamdan suya koy, tuzunu cikar, oyle tuket. Icinde sodyum benzoat olan seyleri de kesmen gerekiyor. en ideali, ambalajli ve fabrikada uretilmis bir sey yememen.

Senin durumunda birinin sodyum almasi, bile bile bela aramak demek.

yuksek tansiyon hastasi olup olmadigini anlaman icin, her gun ayni saatte, ayni PROFESYONEL kisi tarafindan, her gun ayni aclik tokluk halinde, ayni tansiyon aletiyle, en az 5 dakika oturur pozisyonda dinlenmis olarak ve on gun sureyle tansiyonunu olcturmen ve bir kagida kaydettirmen gerekiyor. eger paran varsa, ABPM en iyisi. Bazilari buna "tansiyon holteri" gibi uyduruk bir isim takmislar. 24 saat sureyle koluna takiliyor. ara ara tansiyonunu olcuyor. sen gunluk aktivitelerine devam ediyorsun. bu arada notlar alman gerekiyor. sinirliydim, merdiven cikiyordum, kosmak zorunda kaldim, telefonda munakasa ettim, kabizdim ikindim gibi...

sunu hic unutma: dusurulemeyek bir tansiyon yok. "benim tansiyonum dusmuyor, hep yuksek" lafi bir palavra yani.

tansiyon yuksekligi, seni bobrek yetmezligine, felc gecirip yatalak olmana, kalb krizi gecirmene, kalb yetmezligi olmana, aort anevrizmasi olmana, erkeksen iktidarsiz olmana, bacaklarinda damar tikanikliklari olusmasina goturebilecek bir dert. kontrol altinda tutman sart.

su an cok stresli bir donemden geciyorsan, psikoterapi ve hatta hafif endise giderici ilaclar bile gerekebilir. (anneni ne zaman kaybetmistin sen?)

yoga, inancina gore ibadet, trekking, meditasyon teknikleri, huzur verici relaksasyon muzikleri, sehir hayatindan kacip kirlara siginmak, sehir temposundan, koy temposuna gecmek hep iyi gelecek seyler.

seni cok strese sokan bir isin varsa, orta vadede o isten ayrilman lazim. ya da surekli tansiyon ilaciyla yasarsin.

senin once bir kardiyolog, sonra bir nefrolog tarafindan ayrintili olarak degerlendirilmen lazim. ben senin yerinde olsam, isi saglama almak icin, bir de endokrinologa gorunurum.

eger bobregini besleyen atardamarinda darlik var ve tansiyona sebep olan sey buysa, stent ve hatta ameliyat gerekebilir ama nadir gorulur boyle bir sey.

which city_? ieasteanbull_?

newyork'ta iyi bir yer biliyorum

pardon istanbul :)

IELTS cok daha makul bir sinav. TOEFL kabul eden hemen her yer IELTS de kabul ediyor.

di

evet, en az misafirlikte ayarını bilmediğin klozetin bidesinin suyunu açmöaya çalışırken pantolonu ıslatmakla eşdeğer bir kötülüğü var.
sözlükte hayattan ve her şeyden bir anda soğutan şeyler gibi bir başlık var, oraya bakın derim.

Sahip olduğun çorap stoğunun son halkasını bu kadar ucuz heba etmenin verdiği çaresizlik içindeki acıyı evlat acısıyla ölçemiyorum bile. Mına kodumunu.

Çok uyuz bir şeydir. Burada da en altta var.
funniest.1000notes.com

(bkz: umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları)

Beni de cildirtir. Yalniz degilmisim sevindim :)

Cevap açık ve net. Çıkmaz. Hidrojen oksijenle temas ederse su açığa çıkmaz.

@insanlık, bu durumda laboratuar ortamında su üretmek de mümkün değil gibi birşey mi oluyor?

@dahinnotha: laboratuvar ortamında su üretmek mümkün.

havada hidrojen de var oksijen de. senin dediğin gibi olsa her yer su olurdu.

suyun kimyası ne kadar basit bilemiyorum lakin neden hidrojen ile oksijen birleştiğinde ortaya direk su çıkmıyor? hidrojen ve oksijen atomlarının birleşimi ile diyorlar ya suyun oluşumu için.

en.wikipedia.org
ingilizcen varsa eğer anlatılmış.

hidrojen oksijenle birleşirse karışım olur, maddeler kendi özelliğinde kalır, hidrojenli oksijen olur. su oluşması için tepkime olması lazım. yani bir reaksiyon. bunun için enerji katalizor gerekli, labaratuvar da yapılabilir yahut doğada şimşek ile olur

ateşleme, alev veya bir katalitik etki olması gerek; o zaman tepkime gerçekleşir su açığa çıkar. hidrojenin yanması sonucu su açığa çıkar, karmaşık bir durum yok.

Hidrojen ve oksijen birlesip su olusturmalari yanmalari ile mumkun olur. Ortaya cikan urun de kizgin su buhari olur. Yanmak demek zaten oksijenle birlesmek demektir kimya dilinde.

Bir baska deyisle; bu iki atomun su olurturabilmesi icin reaksiyona girmeleri gerekir. Reaksiyona girmeleri icin de belli bir aktivasyon enerjisinin asilmasi gerekir. Mesela benzin yanicidir ancak durduk yerde yanmaz, bir kivilcim gerekir.

Diyelim ki dedigini gibi bir tupe hidrojen doldurduk. Susadigimizda kibriti caktik. Patlama riski cok yuksek, hadi onu gectik, ortaya kizgin su buhari cikar. Hadi onu da bir sekilde sogutup yogunlastirip su haline donusturduk, bu suyu icmemiz halinde vucudumuzun iyon dengesini altuts etmis oluruz. Dedigin gibi suyun icinde mineraller olmayacak. Bu mineraller suya sadece tad verme amacli degildir. Hucrelerin icinde iyonlar vardir kalsiyum, sodyum, potasyum gibi. Eger hucre bu iyonlardan yoksun bir ortama girerse kendi iyonlarini kaybetmeye baslar. Cunku iyonlar hucre zarindan gecebilirler ve az iyonlu yere gecip her yerin iyon seviyesini esitlemek gibi bir amaclari vardir. Iyonsuz kalan hucre hayati fonksiyonlarini yerine geritemez ve olur.

havada O2 var O olsaydı dediğin olurdu.

metronomla zor olabilir tuner kullan istersen.

la sol re normal duzen. si'ye cekersen si la mi olur.

akor değil akort.

mizah dergileri bildiğin gibi dönem dönem ciltlenerek satılıyor. bu ciltleri sipariş verebilirsin kitapkurdu.com veya direk dergi ile bağlantıya geçerek.

tek tek kimse uğraşmaz ve shipping ücretiyle başedemezsin.

Aslinda ptt 1 kiloya kadar 6.5 liraya yolluyor Kanada'ya. Cok da pahaliya gelmez.

ben olsam, scannerla taranmışına itiraz etmezdim. hem hızlı hem bedeva... ille de derginin kokusunu almak şart mı..

digital gönderin zaten sayfası az tarayıcıyla yada telefonla çekip çok kaliteli bi şekilde okunabilir.

uyku hapi

Cayi kahveyi azaltip hayatinin geri kalanini duzene sokup bir de spora basladin mi senden iyisi olmaz.

curt +1

uyarıcı madde kullanma. ve spor yap.

içki sigara kola kahve çay internet aşırı müzik?

bunlarla aran nasıl ?

@truvaiti Çok müzik dinliyorum ve bilgisayar bağımlısı sayılırım maalesef, sigara kullanmıyorum içki 2 haftada bir falan, çay normal bir insanın içtiğinden çok daha fazla içiyorum çayı ve bilgisayarı hiç bırakamıyorum maalesef :(( bir gün çay içmemeyi denedim delirecektim :))

aynı sorunları yaşıyordum, uyurken audiobook dinlemeye başladım. birisi masal anlatır gibi geliyo :) hemen uykuya dalıyorum artık :)

@yadigar hocam ikinci maddeyi uyguladım yok , olmuyor diğer günler yine aynı terrane

1. günde çay ne kadar? şekerli mi?

2. kahve kola yok di mi?

3. çukulata şekerli maddeler?

4. bilgisayar günde ne kadar?

Bir aktarda kediotu olarak da bilinen Valerian (kapsül olanları var) ve Melisa çayı alabilirsin. Valerian şişelerinde günde 3 kapsül öneriliyor ancak hangi saatlerde alınacağı belirtilmiyor. Aktarlar yardımcı olabilir. Bir de gece 22:00 - 23:00 arası Melisa çayını 1-2 kupa kadar içmeyi deneyebilirsin. Yardımı olabilir.

soruyu buraya sorsan bilen cevaplasa?

öyle böyle biliyorum ama dediğim gibi buraya yazarsan daha iyi olur.

Soruyu buraya sordum bir hafta cevaplayan cikmadi. Simdi sorayim bakalim.

Bildiginiz gibi bati armonisi Turk muzigine pek islemiyor. Normalde ne olur sarki 1-4-5-1 gider. yedililer eklenir vs.

Yemen turkusunu ele alalim. Huseyni makamiymis ve gam su sekilde:

la, si bemol iki, do, re, mi, fa diyez iki, sol, la

Am dorian gibi. Nakaratta eslik ederken. Am-Dm-C-G-Am guzel gidiyor (1-4-3-7-1). Yedililer nedense siritiyor.

Merak ettigim sunlar:
1 - Boyle bir makamda akorlari nasil kurariz?
2 - 3'lu akorlar disinda ne gibi ihtimallerimiz var?
3 - Turk muziginde dörtlü armoni sistemini basitce anlatabilecek var midir?

Herhangi birini cevaplasaniz da olur. Istediginiz sorudan baslayabilirsiniz. :)
Saolun varolun.

sanırım bir süre sonra yine aynı şeyi yaşayacaksınız. bu kadar göz önünde bir pozisyonun böyle net bir tedavi yolu olmadığına eminim. 'çalışkan ahmet'in hababam'a yaptığı çıkış'ı düşünmek bile çözüm olmuyor bazen.

onu alan bunlari da aldi:

(bkz: kegel egzersizi)
(bkz: masters ve johnson tekniği)
(bkz: durex performax intense)
(bkz: #22963685)

Dediğim gibi, belki de bana özel bir durumdur ama altta olduğumda istediğim kadar devam ediyorum, sonra pozisyonu değiştirip üste geçtiğimde yine limitim 1-2 dakika en fazla.

sırıtır

Sorunu okuyunca sarkinin ikinci yarisinda cilgin bir piyano solo var sandim. Ikinci gitar varsa benzeri cok kolay yapilir. Yoksa da bas biraz one cikar. Cok siritmaz bence.

Iyi hos da klavyeci niye calamiyor bunu?

bence bu şarkı clocks gibi coldplay isminin dahi önünde bir efsane, bu ayarda piyanonun olduğu başka bir şarkı için olabilir ama fix you'da benim için sırıtır, tabi denemekten zarar gelmez....

bu parçada bile bu sorunu yaşıyorsanız

1- klavyeciyi gruptan çıkarın
2- adam gibi bir kalvyeci bulun. bir daha pianoyu çıkartmak zorunda kalmayın.

Etrafinizda calan var mi bilmiyorum ama degisik bir tavsiye vereyim:-) yayli calgilari deneyin? Degisik bir tat katacaktir ve ozgun bir calisma olur.

hocam klavyeci yok. :) güzel soru klavyeci niye çalamıyor demek. baterist benim. klavyeyi de beceriyorum az çok. başlar sorun olmaz baterinin yanına koyarım klavyeyi çalmaya başlarım. ama şarkı zıpladığı anda bateriye geçmem lazım tekrar. o yüzden sordum.

@curt,

şimdi hocam, sen oralarda da ikinci gitarist aynısını yapmaya çalışsın mı diyorsun. yoksa siktir et orayı da yapmayın mı ?

Bence aynisini kasmaya gerek yok. Onemli olan arkayi doldurmak. Ikinci gitarist hafiften arpej yapar yada telleri ayni anda cekerek piyanomsu takilabilir. Ama cok kritik gorunmuyor.

tabiki teamviewer

thgtr.com

(bkz: tightvnc)
teamviewer'a gore bir cok avantaji var.

emin olmamakla birlikte, ucunun kime dokunduğu belliyse oluyor sanırım.

nefret soylemi olabilmesi icin ortada tanimlanabilir bir grup olmasi ve o guruba karsi mevcut onyargilar bulunmasi gerekiyor.

bence olmaz. ama kime göre neye göre? zaten bu nefret söylemi saçma bir tabir.

sana göre dar gelenlerin bulunduğu yerde.

ilgi çekme amacı mı sezdim acabaa

Terziye götür.

giydikçe açılır o.

bim poşeti kullanın onlar yırtılmıyor.

dar gelenlerin içine su doldur balon gibi şişir. genişler öyle kullanırsın tecrübe konusuyor. madem pas aldık değerlendirelim keh keh keh.

(bkz: durex comfort)

komiklik yapılmayacak gibi değil soru. pantolon dar geldiğinde ne yapıyorsanız prezervatif dar geldiğinde de onu yapın.

yanlış kafaya geçirmeye çalıştığın için dar gelmesi normal, bacaklarının arasındaki kafaya geçirmen gerekiyor.

merhaba. okey'i kastediyorsanız evet biraz dar olduğunu düşünüyorum ben de. kullanmadıysanız durex deneyin isterseniz, onlar o kadar sıkmıyor gibi.

i ve been mistreated, evet okay'i kullanamiyorum zaten. durex bence de daha genis ama ben biraz daha genisini ariyorum.

hocam şu var,
www.prezervatifal.com

büyük boy ama genişliğini bilemeyeceğim bir deneyin yine de..
Bir de bu ekstra ince versiyonları var condomların onlar daha dar olur uyarayım klasik deneyin.

www.yemektarifci.com

tofu her seye gidiyor. uzerine kekik zeytinyag ile bile yenir. makarnaya da olur. tatliya da. pizzada deneyebilirsiniz; sebzeli pizza. mantarla beraber firinlayabilirsiniz de.

tofuyu nerden aldınız acaba? :)

gurmenet.com.tr den almıştım ben tofu.

@shiranai: Turkiye'de degilim.

Bu arada mantarli tofulu sote yaptim, kafadan. Gayet guzel oldu.

sole bu dusunce gelistirdim 2 degiskenli gaussianin x ve y eksenleri yani z=0 duzlemine olan iz dusumu nedir

gaussian fnk f(x,y) = I olsun

bu durumda f(x,y) = 0 formulu z=0 duzlemi uzrinde ki izdusumu verir

sindi egimli bir duzlem varsa bu ax + by + cz = d seklinde bir denklemle ifade edilsin buradan z yi cekelim biz yane z = h(x,y) gibi bir fnk ile ifade edilsin

f(x,y) = h(x,y) nin bu projeksiyonu vermesi icab eder kanimca ama yine de emin degilim bir matlab veya matematika tarzui seyde denenmeli

use at your own risk

@iplikci, tam ben de onu dusunmustum ama cozmeye usendim :) Saolasin.

Matematik cok guzel bir sey lan. Kendin vok, orgazmik hazzi yasa

"turklerin gotu kalkik tavirlari baris umutlarini suya dusurdu" diye basliyor. Lozan gorusmeleri sirasinda turkiyedeki hristiyanlarin haklari tartisiliyor. Fransiz eleman "noel noel hristiyan azinliklara haklari verilse ne guzel olur" demis. Bizim Riza bey de "noel hediyesi verme gibi bir aliskanligimiz yok" demis.

3)evet gerekiyor

burs imkanlarına falan bak, toefl lazım, abd de master ucuz değildir bütçeni de ayarla şimdiden.

1) Kanada'yi dusun:
www.stats.uwo.ca
www.stats.uwo.ca
Kabul alirsan burs da aliyorsun. Gecinip gidersin.

2) Ikinci sayfadan sartlara bak.

3) TOEFL sart.

söylemeyi unuttum. amerika yerine canada tercih ederseniz öğretim kalitesi düşmez fakat masraf ciddi oranda azalır

Okul ücretlerinin tamamen eşit olduğunu varsayarsak nereleri tercih edersiniz. İyi isim yapmış üniversitelerin marka değeri önemli midir mesela?

ben olsam bagirarak kacardim.

Biraz tuhaf bir durum açıkçası. Öz kuzenlerden bahsediyoruz değil mi ?

Eğer öyle ise, şunu söyleyeyim; bu dönemde öz kuzeni ile sevgililik yaşayan adamdan da, oğullarını öz kuzeni ile evlendirmeye çalışan aileden de hayır gelmez. "yoğun duygular beslemedim" işi gülünç, yani bir şekilde irade koysaydı baştan reddedebilirdi sonuçta, değil mi ?

Anladığım kadarıyla bu kişiyle devam etmek gibi bir düşünce içindesiniz ama biraz zoom out yapmalısınız. Yani eşinizin ailesi ile de "evleniyorsunuz" sonuçta ve bir ömrü bu düşünce tarzındaki insanlara vermek ne derece doğru tartışılır.

Kandırılmışlık duygusu bir yana, bence "zararın neresinden dönersem.. " diye düşünün.

evet maalesef öz kuzeni.

kuzenle sevgililik meselesinde susuyorum, zira "üzerinde konuşulamayan hakkında susmalı". aramalara/mesajlara cevap vermemeniz bence de uygun, öte yandan sevgiliniz kuzeninin mesaj göndermesini de engellemeli ki, size talimat vermekte haklı olduğu düşünülebilsin. yani saçmasapan biriyle muhatap olmanızın anlamı yok, ama ne yapmanız gerektiği hakkında size söz söyleyebiliyorsa, kuzenine de söyleyebilmeli ve sizi zora sokmamak için elinden geleni yapmalı.

tabii ailesine rest çekemeyeceğini düşünüyorsanız fazla da kafa yormayın bu meseleye.

bölüm sonu canavarı gibi aileymiş.

kac, arkana bile bakma. yuh, o ne oyle be? biriyle yuzleseceksen de o "sevgilin" olsun. goster sana atigi mesajlari flina. ama anladigim kadariyla zaten adam pek agirigini koymamis simdiye kadar, bu vakitten sonra da pek bir sey yapmayabilir.

elemanın ayağı yere sağlam basıyor mu basmıyor mu? bilmiyorum. ama ileride evlilik gibi bir şey düşünüyorsanız bu elemanla, bu konu sizi gerebilir karşı aile vasıtası ile. bence sevgilinize durumu anlatın halletsin durumu.

sizinki de ileride boka sarabilir. zira kuzen bunlar, atsan atılmaz satsan satılmaz.

tam koşarak uzaklaşılacak durum, yol yakınken vazgeç o ne ya.

yogun duygu olsun veya olması kuzeniyle ilişki yaşıyan adamdan hayır gelmez, sonrasında kuzeniyle evlendirmeye calısan ailenin cocugundan hayır gelmez. hangi devirdeyiz allah aşkına.

armut dibine düşer.

İlişkin ciddi boyuttaysa ileride ne yapmayı düşünüyorsun ?
Sevgilin üzerinde hak iddia eden bir kuzen,ileride de boş duracağa benzemiyor aile içinde seni kız kuzenin müstakbel eşini elinden alan kadın olarakta görebilirler yada bunların tam tersi kuzen şu anda senin gibi herşeyden habersiz! ve sevgilinle belirli bir yakınlık içindeyse oda haklı olarak seni araştıyor olabilir seninle olan ilişkisini öğrenince...ondan vaz da geçebilir.. İhtimaller dünyası ama tek bir gerçek var oda senin bu çocuk ve aileden uzak durman şuana kadar yapılan yorumları okudum hepsi gerçekten de önemli noktalara değinmiş bunları göz ardı etmemen senin yararına olur.Bir de kimse kusura bakmasın ama benim aylarımı yıllarımı geçirdiğim sevgilimin ister kuzeni olsun ister kardeş gibi büyüdüğü bilmem nesi olsun bana msj çekecekte ben de öööyle bakacam önce o adamı yolarım sen niye ses etmiyorsun hayırdır ne ayak diye !!! kıza sen ne cesaretle bana kim olduğumu soruyorsun telefn numaramı kimden aldıysan önce git ona sor derim .bebeğim salla gitsin sevgiliyken bile korktuğun bir çocuktan sana hayır gelmez düşüncelerimi tartmadan yazdım kusuruma bakma sinirlendim :)

evlenince aileler de evlenir. kendi aileni çocuğunu akraba evliliğine zorlayan bir aile ile muhattap etmek gibi bir fantazin yok ise bağırarak kaçman bence de mantıklı.

alayınızın muck de resti çek seven gelir bulur zırlar bana güvenmelisin bu günlerde

ben olsam:

kaçmaya çalışırdım. adam kuzeniyle sevgili olmuş, bu bir. hadi insanın bin türlü hali var ama yoğun duygu da hissetmeden olmuş, bu iki. desem her nasılsa aşık olmuşlar filmlerdeki gibi, bir açıklaması olur. ama bir şey de hissetmeden kuzenle sevgili olmak :S ben olsam tırsardım..
kızla hiç bir şekilde muhattap olmazdım, tanımam etmem. bu durumda onun muhatabı da sevgilim olurdu, benim muhatabım da. gerekirse sevgilime bir daha beni rahatsız ederse kuzeni ile hukuki işlem başlatacağımı söylerdim, netice de yaptığı taciz sayılır. hukuki dayanağım yoksa da söylerdim ama :)

bu sorunları halletseniz bile bu aile ve kuzen hep sizinle olacak, bir de bu var :s

dekalog - 3. bölüm

mini dizidir.

Jules and Jim. www.imdb.com 1 Kadın 2 erkek filmlerinin atasıdır.

bu akşam izledim, tam dediğin gibi değil ama dediğine yakın azcık...

(bkz: bizim büyük çaresizliğimiz)

açıkçası tüm dünyada kadın ikinci planda olduğu için kadının sevgisinin tek olabileceği nitelendirilmekte

bende aksine her kadını bir anne olarak nitelendiriyorum geniş zaman içinde ve uğruna çocuk doğurabileceği adamı sever diye yorumluyorum

yorumlarda genellemelerde gösteriyorki düşündüğünüz şey anca bir sapkınlığın meyvesi dolayısıyle p... içeriği olması çok normal olup istisna varsa ben aramıştım bulamadım bende izlerim

@benvaryaben1, olayı kadının gözünden daha duygusal olarak irdelemesini kastemiştim. bu yüzden porno olmasın dedim. ama elbette ki sevişme sahneleri olabilir, hatta yer yer erotik içerikli olabilir. özetle kadını temel alan bir içeriği olsun, sadece seks sahnelerinden oluşmasın istedim :)

böyle bir şey de var (bkz: menage a trois)
www.imdb.com

jules et jim
gerisi yalan

www.imdb.com

www.imdb.com

(bkz: bandits)

sophie's choice

Ben olsam Linux'te virtualbox uzerine Windows kurup uzerine bir antivirus kurarim. Daha sonra external surucunu tarayabilirsin. Isin bitince de Virtual box'i ucurursun, yada benzeri pis islerin icin saklarsin.

maketecheasier.com
görünen o ki antivirus yazılımların linux versionları da var.

birmingham'da doğduğunu nerden biliyorsun?

bence kanıt yoksa mümkün değil değiştirmek.

hastane kayitlari nasıl yok? nereden bilecekler birmingham dogumlu oldugunu, aksandan mi anlasilacak?

doğduğum yeri zaten annem söylüyor bana ve evet aksanımdan anlaşılabilir sanıyorum.

Dogdugun hastaneden birth certificate talep edebilirsin. arsivlerde olmasi lazim.

Şuan Türkiye'de olduğum için böyle bir şey pek mümkün değil malesef.

e her yolu denedin de kanıt yok sandık biz de. herhalde yani önce hastaneye soracaksın. buraya niye soruyorsun o zaman. daha önce neden alınmamış ayrıca, hayat garip valla.

Doğum yerinizin gerçeği yansıtmadığını belirtip dava açar ve bu durumu ispatlarsanız ancak bu değişiklik mümkün olur.

fog reyiz?

@kakam gelmis olamaz mi; hahahahahaahaha

eğer sabac'a buralardan herhangi bir yazi yazan olürsa.

merak etme yenimahalle yazmaya devam eder kanıtlayamadığın sürece.

doğduğun hastane ile email veya telefonla iletişime geç birşekilde sana postalarlar eminim ki. muhtemelen vatandaşlık benzeri avantajında olabilir ingiltereden

karışmak gibi olmasın da ne gerek var? mahkemelerde bunun için uğraşmaya değmez bence.

Vatandaşlık muhabbeti değil, turistik gezi sırasında doğmuşum.
Hangi hastanede doğduğumu ailem hatırlıyor mu ondan bile emin değilim kendilerine sormadım.
Merak ettiğim, mahkemeye bunun değişimi için başvurduğum zaman Doğum yerini Türkiye dışında bir ülkenin şehrini yazdırabiliyor muyuz? Bizden ne tarz kanıt belgeleri istiyorlar, birth certificate mantıklı fakat dediğim gibi ailem hatırlıyor mu ondan bile emin değilim.

hastaneler yol gecen hani degil, her işlemin hele hele dogum ölüm islemlerinin bir kaydi mutlaka alınır. hastaneden cikarken de mutlaka bir belge verirler. kaldi ki yurtdisina iki kisi cikan aileniz üc kisi dönüyor, kimse bunlara bu cocuk nereden geldi, hani bunun belgesi dememis mi? inanilasi bir hikaye degil sizinkisi, mahkeme niye inansin?

doğduğunda anneciğinin eline bu belgeden birth certificate den tutuşturmus olmaları gerekiyor. hatta senin oradan buraya gelebilmen için ki yasal yollardan bahsediyorum bir aşı karnenin bile olması gerekiyo. dogum sırasında olan komplikasyonlar falan gibi hatta anneme bebek bilekleiğimi bile vermişler hatıra kalsın diye ve o dönem bebekken geitrdikleri pasaport ve pasaportta check in sırasında doktorun aslı gibidir kaşesi bile var. ve londra doğumluyum. gayet normal bir şekilde yazıyorlar. bence senin annenin hatırında başka seyler kalmış olmalı yani birminghamda yasal yollarla bir hastahanede dogduysan bu belli olur..

heeee bundan gayrı dogum yerim yazsın vatandaşlık koparırım diyorsan orada duracaksın ingilterede yasalar değişti mevzu cok cok derinlere iniyor home office ler cıldırmıs durumda... snein orada 7-10 yıl arası yaşamış olmanı istiyorlar.. falanda filan.

ayrıca annem diyorki turist bile olsa sorgularlar nerede dogrudun ne yaptın kimden bu diye heatrow da bile kayıtları olabilir her türlü diyor. ki annen dogurup saklayıp cıkartmadıya seni.

annem bu doğum belgesinden aileye 3 adet verildiğini söyledi bir tanesi home office e veriliyormus diğer 2 tanesi bizde kalıyormus. evde suan bende 2 adet var. ayrıca dogum yaptıgı yerin mahalle doktoruna kayıtlı olman gerekiyormus. ilk asılarını orada doktor verir ve ailen postahaneden cocuk parası almıs olması gerekiyor diyor o yıllarda yasdıgı yere gore orada kayıtlı olmalı bu bilgiler diyor.

yalnız 20 yıl öncesinden bahsediyorum, dediğim gibi öyle bir belge verilmişse bile şu an onu bulabilmemin imkanı yok.

amacım vatandaşlık kopartmak falan değil, ingiltere'de 3 sene yaşadım zaten ama bu doğduktan sonra değildi tabii.
yapmak istediğim şey sadece TC Nüfus Cüzdanımdaki Doğum Yerinde yazanı değiştirmek.

hastanede heatrowda yada her ne zıkkımsa işte annemin dediği her yerde kayıtlar kalıyormus. ben hukuki birsey için 24 yıl sonra istedim. yani dogumdan 2 yıl sonra olan asımı karne dısında ispatlamak için. hersey saklıdır. araştırın efendim

askere gitmeden ıkıncıyı okuyamıyorsun panpa. hayalerını sıktım belki ama hakikat bu

yüksek yap makineden olmaz mı? ortalaman kaç

@1 mastera kaydımı yaptıracagım. askerlik sorununu düşünmüştüm zaten.
@2 etiket için değil, gerçekten öğrenmek derdim. master da bişey öğrenilmediğine inanıyorum bilmem ne düşünürsünüz

yurt disinda master yaparsan ogrenirsin.

* master yapmani tavsiye ediyorum ben de.

* masterda bir sey ogrenilmedigini nereden cikardin bilemiyorum. Ama bu cikarimi askerden kacmak icin master yapiyomus gibi gorunen insanlara bakarak yaptiysan, yanlis dusunuyorsun. Eger hakkini vererek master yaparsan yeni saglam bilgilerle beraber arastirma kulturu edinir, ve hatta bilim ve teknolojiye katkilar yapmaya baslayabilirsin.

* Iyi master yurticinde de yapilabiliyor. Master arastirirken universite reklamina degil, beraber calisacagin hocaya bakilir. Universitelerin ilgili departmanlarindaki hocalarin arastirma alanlarini incele ve ne kadar aktif olduklarini belirle. Sonra kendileri ile iletisime gec ve ne kadar istekli oldugunu anlat.

combofix'le bi taratın bilgisayarı.

şimdi maddde olarak da diyeyim:

-hijackthis ile tarayın. sonra log dosyasını hijackthis.de 'ye analiz ettirin.

-elbette kendi anti-virüs programınızla taratın

-dosyayı virustotal.com'a upload edin. baksınlar

-bu unlocker tarzı şeylerle silmeyi deneyin

-güvenli kipte çalıştırıp anti-virüs programı ile taratın.

-combofix son çare

-yok yok en son format. ama ona kalmaz

ubuntu live cd ile acinca windows.exe yi bile silersin.

www.ubuntu.com

www.filehippo.com

Bu arada combofix'in win7 ultimate 32 bit için uygun versiyonu çıktımı?

keyfini çıkart =))

tamamda ekşi yönetimi iki hesaba onay verir mi? ayrıca bu nasıl oluyor gece gece aklım karıştı?

yani normalde birden çok hesaba sahip olan yazarların bütün hesapları uçuruluyor. belki öncekinde çaylak olmuşsundur filan? gerçi uçurulduktan sonra döndürülen yazanlar az olsa da var ama bundan senin de haberin olurdu. bi moderatöre filan mesaj atıp sorsan iyi olur bence.

ssg ye yazdım başka kime yazabilirim?

ssg'ye yazdıysan tamamdır o zaman da onun başı da yoğun aslında bu aralar. bilmem daha normal bi moderatöre atsan olurdu. bi süre cevap gelmezse öyle yaparsın olmazsa. ya o arada uçururlarsa beni dersen de bilemiyorum. ama senin de şaşkınlığını belirten entryler filan var o yüzden sorun olmaz diye düşünüyorum.

şunla alakalı sizin olay da sanırım. (bkz: #23396684)

ssg'ye yazdiysan gerekeni yapar ancak NS gerekcesiyle uctuysan tum entry'lerini gozden gecirmende fayda var.

uçurursa da bi tane nikin kalır geriye. =)) ikisini de uçurmazlar heralde. çünkü bu durumu belirtmişsin zaten.

ben mi kapatmalıyım bir hesabı mı moderatörler mi? ve bana sürekli online bir moderatör söyler misiniz?