sahsen bende yok bu problem ama soyledigin seye, konuya hakim misin yeterince? ayna karsisinda pratik yapmak ise yarayabilir sanki. ben de kalabalik onunde konusma yaparken heyecanlaniyorum yeri gelince ama konunun icine disina hakim oldugum surece, bir de en az 4-5 kez pratik yapinca gayet guzel geciyor.

konuya hakim olmak onemli. amacin sunum/konusma yapmak degil konusma yaptigin kisilere bilgi aktarmak olunca heyecanlanmiyorsun. pratik yapmak da cok onemli.

evet.

caylak olmus gorunuyor.

legal ama bi göz attım, yaptığını eleştirenlere laf yetiştirmeye çalışmış arada, 3-4 tane boş bkz gördüm, bfik'ten çaylak olmuştur muhtemelen.

canon'un en ucuz modelleri dahi super kalitedir.

O iş için şöyle bir alet de tercih edilebilir :

www.hepsiburada.com

şu makine süper. neden derseniz bi kere migrosta 150'ye satılıyordu geçende. bunun yanında öyle bir makro çektim ki bununla denemek için, şaşırdım kaldım. abartmıyorum, 1-2 cm'den yazıları çektim hemde çok hızla. yani yazı çekecekseniz eminim çok işinizi görecektir.
www.erkayalar.com.tr

nikon coolpix gördüm bugun bimde. 12 mp. 130 tl mi ne.

Yanlış hatırlamıyorsam Kanada 250 bin dolar karşılığında hiç bekletmeden vatandaşlık veriyordu :)

vizeyi almanin zor ama vatandasligi almanin kolay oldugu ülke; ingiltere.

kanada'da tum basvurulari zamaninda yaparsan yaklasik 4 yil icinde alabilirsin.

Avustralya.

öpüşmek istiyordur belki. dudakları yemek istiyordur falan. ya da hoşlandığını belli etmeye çalışıyor işte.

hakikaten ne demek yaa! dusunuyorum niye nasil ne sekilde bir erkege bu denir, isin icinden cikamadim. aklima tek gelen: kiz guzelse (en azindan erkege gore), kafasinda bu adam yanima yakisiyor mu hesabi yapiyorsa, cok da ikna olmadiysa, boyle soyleyerek vicdan rahatlatiyor, bi nevi kendini ikna ediyor. kusura bakmayin size cikin demek istemiyorum tabiki de ama :) , yuz incelenip ustune bir de komik, tuhaf vb. bir yorum yapiliyorsa gorsel olarak bir inceleme, kaygi durumu var derim. tamamen uydurmus da olabilirim. evet.

beğendiysen bandıra bandıra ye beni, beğenmediysen boğazında kalırım desen iyiymiş. Niyeti biraz bozuk gibi.

Açılmana gerek yok, sığ sularda gezsen bile fırsatını bulunca yer seni.

"ye o zaman" diye olaya girmeliydin. neyse sen biraz takil yer o seni zaten.

yi beni recep, öp beni recep!

sevişmek istiyor daha ne olsun

düzden yazmış daha ne yapsın daha ne sinyali yahu:)

bence sinyal vermemiş direk şeridine girmiş, sen kornaya bile basmamışsın.

kız sana yazmış ya la

güzel gülüyorsun - tık yok
iştah açıcı yüzün var - tık yok
senin ağzını yirim demesini mi bekliyorsun hacı. sinyal olabilir mi ne demek. kız daha ne desin?

panpa şu saniyede hatuna doğru depara başla.

ooov abla çok ateşli.

Kızın numarası var mı sende ya? Bi rica edicem...*

Sevişesi gelmiş belli ki, rahat ol..

kiz seni citir citir yiyecek babam, sen naz edersen başkasini yiyecek. bahar gelmis, kurt kuşa kardes olmus sen daha sinyal ariyorsun.

bakmadıysanız.
(bkz: telefonda mülakat)

tane tane konusursan karsindaki de konusmasini sana gore ayarlar ve anlaman kolay olur. anlamadigin zaman tekrar ettir, ayip degildir, yanlis anlayip ya da anlamis gibi yapip sacmalarsan ayip olur.

mulakatin sonunda karsi taraftan ne zaman tekrar haber alicagini sor (veya bundan sonraki stepler nedir gibi). hatta telefonu kapattikran sonra konustugun kisite ufak bir tesekkur e-maili atsan gayet yerinde olur. bu follow-up olayi onemli. turkiye'de tam tarzi adamlari rahatsiz etmiyim simdi tarzi bir anlayis var. mutlaka takip etmek, istekli oldugunu gostermek gerek.

bulabilirsen kaplanin kitaplari basarilidir. basta biraz kastirir ama sonra kolayliyor. yaninda cdlerini de alman lazim gelebilir.

Kaplan fena degil.

barron da tavsiye edilir.

ben yiyorum. bim'de karamelli var hem ucuz hem çok lezzetli. belki denemek istersin. tatmin kısmını ise bilemeyeceğim. sonuçta zevk meselesi. bana göre süt sana göre çikolata olayı...

sade cornflakes yavan geliyor, ballı olan gold flakes al veya sade cornflakes in içine bir tatlı kaşığı bal kat

yok hacı. beni tatmin etmiyor şahsen. ekmek türevleri tüketmeden güne başlıyamıyorum.

musli de cok guzel eger kusuzumu, yulaf falan seviyorsan.

ben klasik corn flakes yiyorum abartısız 4 yıldır filan her sabah. ama yanında baya şeyi de götürüyorum tabii.

nestle fitness var meyveli. denediklerimin icinde en guzeli. hem lezzetli hem saglikli.

yemekten sonra yiyebilirsin

ben nesfit + activia yiyorum sabahları

kırmızı meyveli nesfit süper. yetişkinler için ve sağlıklı

bazen yoyirum, yaklasik yarim saate acikiyorum. bence bizim millete gore degil o.

kırmızı meyveli nesfit. her sabah yağsız sütle yerim. mis.

şu kuru meyveli olanlardan yiyorum nesfit kırmızı meyvemiydi neydi adı gayet şukela gayet bomba tavsiye ederim.

çikolatalı nesfit mükemmel.hem tok tutuyor hem çok hafif.
corn flakes,nesquik,crunch tarzı gevrekleri sevemedim ben bir türlü.nesfit başka ama.

valla beni doyurmuyor. yarım saat en geç 1 saate acıkıyorum

Bende yeni başladım hafız, aynı düşüncelerle . Maziye bi bakış falan. Bu sabah yedim , sonra işe geldim bi de sandviç yedim burda. Kesmedi beni.

Ulen bi de soğut sütten midir nedir , bir karın ağrısı tuttu sabah sabah..

aç karnına evden çıkmıyim diyosan iyi de, sabah sabah soğuk süt yolda acayip gaz yapar onu söyliyim. bir de çok doyurucu birşey değil, 1 saat içinde gene acıkırsın.

corn flakes'ı çerez niyetine yiyorum güzel oluyor ama sabah kahvaltısında kesmiyor,sabah kahvaltı da yulaf ezmesi+bal+kuru üzüm+süt karşımı çok güzel oluyor.

genel olarak yurt disi universitelerinden kabul almak icin hocayla irtibata gecmek en akillicasidir. Ben olsam makalelerinin okuyum bir makalesi ile ilgili soru sorarak yaklasirdim.

1. O hocalar bilimsel dergilerde makaleleri olduğu için profesör oluyor zaten. Ekstra bir özellik değil.
2. O makaleleri şu anki düzeyinizle anlayamazsınız, dolayısıyla curt'un söylediğini uygulayamazsınız. O yüksek lisans veya doktora başvurularında olabilir.
3. Asıl önemli olan o üniversiteyi bitirdiğinizde diplomanızın Türkiye'de geçerli olup olmayacağı. Buna diploma denkliği deniliyor ve YÖK'e başvurularak alınıyor. YÖK şimdiden "ben buraya gitmeyi düşünüyorum, denkliği var mı?" diye sorarsanız cevaplar mı bilmiyorum ama orada okuyan bir Türk öğrenci varsa o araştırmıştır, bulup sorabilirsiniz.
4. Küba'yla olan bağınız size sonraki bazı girişimlerinizde sorun çıkarabilir. Havana'ya gitmeyi düşünüyorsanız bunları da biliyorsunuzdur.

soz konusu isletim sistemi nedir? windows mu, ubuntu mu, mac os x mi? hepsinde farkli bu durum.
yine de hepsinde ortak olan nokta sifirdan kurulum yapmak ugrade yerine daha mantikli. zaten windows'da xp ve 7 arasi gecis gibi seyler yok. sadece 7'nin versiyonlari arasi gecis mumkun (o da cok akillica degil).

direk ubuntu kur. upgrade'in alasini yapmis olursun. yardim lazimsa bildir.

windows gibi işletim sistemlerinin kullanıcılara sağladığı en büyük avantaj "kullanım kolaylığı" şimdi ben bunu dedim diye hem applecılar hem linuxcular bık bık edecek biliyorum. ancak şu var ki microsoft bir tekel. burada size upgrade konusuna cevap veren hemen herkes linux ya kullanıyor veya kullanmıştır. onlar (ve belki ben) başlangıç veya orta seviye kullanıcı DEĞİLİZ. bu da her şeye laf edebilme hakkımızı doğuruyor! :) ancak bu ülkedeki bilgisayar kullanım rakamlarına ve artışlarına bakarsanız bir çok insanın bilgisayar ve internet ile YENİ TANIŞTIĞI'nı görebilisiniz. bu kişilerden belki 10.000'de biri linux ile ilgilenecektir. o da hemen değil. o yüzden eğer bilgisayarında windows olan bir kişi hiç bir şey bilmiyorsa güncellemeler ve yenilikler genelde otomatik olmalı ki internete girince yaptığı 3 şey facebook, msn ve mynet olan bu kişi(ler) (amacım kimseyi sınıflandırmak değil ama internette sıkılıyorum ben cümlesi az duyduğum bir şey değil) bilgisayarının temel ayarları ile uğraşmak zorunda kalmasın. kalırsa da sadece "evet evet ileri." tuşlarına basması yetsin. ha bunu bile yapmayan, yapamayanlar da var ama artık ona sözüm yok.
upgrade etmenin amacı da bu. sen ben o 4 ayda bir format atar, image alırız. vs vs. ama ya "anne bilgisayarları" tutun ki gerçekten upgrade gerekli ve anne bilgisayarının sistem administratoru "oğlum" evde değil. ne yapacak uzaktan kumanda ile anneye format mı attıracak? benim bildiğim bios'a kumanda eden bir teamviewer benzeri uygulama yok. :) hadi ana-oğul'u geçtim ya iş yerindeki pcler? format 2-3 saat vakit alacak iken upgrade, belki hiç bir ayarı değiştirmeden 30 dakika alacak(belki diyorum. ama kısa süreceği kesin) siz it ci olarak gidip format attınız. ondan sonra o bilgisayardan anlamayan muhasebe elemanı sadece simge ortadan kayboldu diye bile sizi aramayacak mı? arayayacak. siz format atıp bütün günü o kişi ile mi geçireceksiniz yoksa upgrade edip 10 dakikanızı mı?
farkı budur işte. :)

VB script kullanabilirsin. programlama bilmiyorsan ornek dosyani yolla kodlayip yollayim.

bu dosyada yapmak istediğininin bir çok farklı yöntem ile yapılmış örnekleri var. (dosya www.excel.web.tr'den alınmıştır).

docs.google.com

@curt - gerek kalmadı teşekkürler.
@mahallenindelisi - gerek kalmadı ancak dosyalara bakayım bir, teşekkürler.

green card çekilişine katılın. başka yasal bir yolu yok :) onun dışında öğrenci ya da turist vizesi ile gidip uzatmaya çalışıp kaçak yaşayacaksınız. vatandaş olmadığınız ve orda bir hiç olduğunuzdan dolayı benzinci, bulaşıkçı gibi işlerde sürüneceksiniz.

vay arkadaş. upuzun bir cevap yazmıştım. yere düşen mouse chrome'u kapattı. gitti hepsi. film gibi ulan.

erindim çok hepsini tekrar yazmaya. özet geçeceğim. sorun olursa mesaj atabilirsin.

-gitmenin en kolay yolu okul.

-gidince illegal kalmak istersen zor olur hacı. bulaşıkcılık filan yapabilrisin.

-legal olarak ya evlenecen, ya kura yada iş,

-mühendislik dışında iş çok çok zor türkiyeden giden biri için, evlilik tehlikeli, kura şans.

-gidip orda master yaparsan iş şansını arttırırsın hemde kaldığın sürede ne yapacağına karar verirsin. ama onun için ya para lazım ya da daha az para ve hayvan gibi çalışmak lazım.

Kanada'da sartlar daha iyi. en kolayi ogrencilik. ortalaman yuksekse ve toefl'da iyi birseyler alirsan master'a basvur. kabul alana burs da var.

burasi da iyi degil aslinda, bence ingiltere(turkiye'ye yakin, hem de avrupa sonucta) ya da kanada(daha rahat yasam, daha kolay vatandaslik(sitesine bakin, cesitli kriterleri gecince vatandaslik basvurusunu aliyorlar)) dusun. amerika'da hayatin nasil oldugunu iyi tart, cunku essek gibi calisacaksin, eger legalsen cogu vergiye gidecek, illegalsen bok gibi bir maasin olacak ve belki de alamayacaksin parani, adam gibi arkadasliklarin hep multecilerle olacak, iyi bir sehirde yasayacak kadar para yapamazsan da bok gibi bir hayatin olur. sakin "aman bu da buraya gelmesin" diye yazdigimi dusunme, cunku ne zaman bir turke bunu soylesem burun kiviriyor. bize de gelmeden demislerdi, yuh demistik, bizi istemiyorlar. istanbul'da yere baksan para bulursun diye istanbul'a gelen ve husrana ugrayan koylu gibi olduk bi ara. ama eger diyorsan ki seni yenecegim istanbul, en kolay yol evliliktir. ama evlenecegin de insandir, sevmeden, sevip gibi yapip evlenmek cok yaralar o zavalliyi. bizim bi tanidik kendini yamadi bir zavalliya, somurup duruyor, yazik.

neyse, yani kotuluk olsun diye soylemiyorum, ama bir hic ugruna isinizden, hayatinizdan, sevdiklerinizden olmayin. biz geri donemedik ne yapsak da, cunku donecek hic bir seyimiz kalmamisti. halen de hafiften rezil bir hayat yasiyoruz.

deneyimlerimden gordugumu soyleyeyim, buradan bir is/sponsor ayarlayip gelmezseniz sicarsiniz. ogrenci olarak gelmek de iyidir ama ona da paraniz var mi? hem okula gidip hem cok calisabilecek misiniz? okul absence yaparsaniz affetmez, sinirdisi edilirsiniz, ve hatta gordugum kadariyla hapiste biraz zaman da gecirebilirsiniz. 10-15 kisiyle ayni evi paylasabilir misiniz belinizi dogrultana kadar? iyiye gelene kadar kotuyu cekebilir misiniz?

iyi yonleri ise soyle, eger buraya gelip, bir yerden legal olursaniz, iyi yasarsiniz, cocuklariniz burada dogar buyur, gelecege umutla ve keyifle bakarlar, o da eger demin dedigim gibi essek gibi calisirsaniz. lutfen kesinlikle cocuk yapip gelmeyin, cunku biz cocukken geldik ve resmen agzimiza sicildi. ben daha liseye yeni basliyordum, cok aci cektim ve hala cekiyorum. o yuzden ne yapacaksaniz, cocuk yapmadan yapin, sonra dusunmeyin yani cocuk acisindan. bu arada, unutmayin ki, buraya gelirseniz cocugunuz icin gelirsiniz. burada dogsun, buyusun diye. cunku sizin hayatiniz burada cogunlukla calismak olacak. eger parayi kirarim bir yerden diyorsaniz, sizi kim tutar?

umarim sizin icin en iyisi olur.

Sırf bir süre yaşadığım ABD için konuşmuyorum, yurtdışına çıkmak sorunlarınızın çözümü değil ve emin olun oralarda da bir sürü saçmalıkla karşılaşacaksınız.

Daha önce gidip en az altı ay yaşamadıysanız, şimdiki düşünceniz temelde "üniversiteye bir kapağı atayım, çok çalışır iyi bir bölüme geçerim, üstüne işletme mastırı yapıp geleceğe güvenle bakarım" diyip sonra girdiği dandik bölümü sekiz senede bitiremeyen insanlarınkine çok benziyor.

Doktorada alinan para eger saglam bir burs degilse genelde yasamaya yetecek miktardir.

kastettiğim, dövizle askerlik yapma olanağı sağlayacak mıdır yani kanunen? doktora da yurtdışında çalışma sayılıyor mu demek istiyorum.

asistanligin oldugu surece okul sana para verecegi icin sana social security number da atanacaktir. onun vergisini verdigin takdirde bedelliye saydirabilirsin evet...

evet çalışıyor sayılıyorsun maaş alıyorsan.

hayır sayılmaz. eğitim amaçlı yaptığın için bedelli yapılamaz. istersen profesör olana kadar amerikada kal.

diye biliyorum.

burs kapsamında para alıyorsan sayılmaz, ama bir maaş aldığın bir işin varsa, asistanlık gibi, o sayılır.

sosyal guvenlik numaran varsa ve de vergi oduyorsan konsolosluklar islemi yapiyor ve askerlik subenden de sonra ters bir cevap gelmezse. islem baslamis oluyor.

yapan taniyorum, canini sikma ama diger arkadaslarin da dedigi gibi vergini ode ve konsolosluktan basvuru yap

Kanada'da sayiliyor. TA yada RA olarak calisiyor olman lazim. Aslinda hersey sekreterden alacagin mektuba bakar.

asistan olursan sayılıyor. çok iyi tanıdığım iki kişi o şekilde yaptı.

elliot smith

www.youtube.com

eddie vedder demişken pearl jam'i söylemeden olmaz biliyosundur herhalde ama. gerçi pearl jam onun tek başına yaptığı şeylerden farklı genelde ama. bunun dışında ben harper, tim buckley, neil young, nick drake filan deneyebilirsin.

Iki ayri gurup aklima gelen su an. Bilmiyorum bilir misin?
www.youtube.com
www.youtube.com

(bkz: maroon 5)

lastfm in eddie vedder a önerdikleri

(bkz: Temple of the Dog)

(bkz: Mad Season)

(bkz: Mother Love Bone)

(bkz: Chris Cornell)

(bkz: Michael Brook)

(bkz: Stone Gossard)

Birilerine yaptirmak istiyorsan ve ingilizcen varsa freelance calisan insanlar bulabilirsin. Su sitelere goz at:

elance.com
vworker.com

www.pipo.com.tr

23 saat sıkıcı bir yolculukta uyumayacağınıza inanıyor musunuz gerçekten? ben hayatta yapamazdım mesela :)
eğer uyumadan durabilirseniz sizin yazdığınız çok mantıklı. yok eğer uyuyacaksanız bence uçağa binmeden bozun düzeninizi. bir gün öncesinde hiç uyumayın. sonra uçakta uyursunuz 7-8 saat falan. ondan sonra indiğinizde doğruca yatağa.

23 saatlik uçuşta uyumamanız mümkün değil. ayrıca dediğiniz yapsanız da 9 saatlik fark (avustralya sanırım) dediğiniz gibi kalkıp güne devam ederim şeklinde kolay olmayacaktır. her saat farkına alışmak için 1 gün geçer denir. yani 9 saatlik saat farkı 9 günde düzelir. hemen dönecekseniz (ki sanmıyorum) atraksiyonlara girmek yerine aksine bol bol uyuyarak kendinizi sağlam tutun. öyle uyumarak uyku kaydırmak asla işe yaramaz.
ingilizce varsa (ki avustralya ise vardır sanırım :) www.nojetlag.com şu işe yarar sanırım.
farkındaysanız her tür öneri hep sağlıklı olmakla ilgilidir. yani su için, uyuyun dinlenin egzersiz yapın gibi. içki içip kafayı vurup sızın, sonra uyanınca 6 bardak kahve içip ayılın demez. :)

23 saat uyumamanın imkanı yok. Zaten 3 saatin sonunda tüm perdeleri kapattırıyorlar uçakta. Karanlıkta mecburen uyuyorsun. En iyisi bir gece önce hiç uyumayın, uçağa uykusuz binin. Zaten 2 saatin sonunda kesin uyumuş olursunuz. Aralarda kalkıp gezinir yine uyursunuz. Zaten ne kadar uyusanız bile vardığınızda kendinizi çok yorgun hissedeceksiniz. Bence varır varmaz direk uykuya dalın. Boşuna direnmeye çalışmayın. Sabah da 11 gibi en geç kalkmış olursunuz.
İyi yolculuklar şimdiden:)

(bkz: melatonin)

kafana takacak bisi diil 2-3 gunde alisiyorsun. galiba avustralya dusunuyosun.

okul zamanları sabahlara kadar oturduğumu düşününce hiç uyumamak olabilir diye düşündüm :) hiç olmasa bile 3-4 saat uyusam gidince de hemen yatsam biraz iyi olur sanırım. gittikten sonra biraz atraksiyonlu olacak o yüzden minimum zararlı olmasını istiyorum. uyku düzenini çabucak değiştirebilen birisiyim ama biyolojik saat dinler mi bilemiyorum. Önerilerinizi düşününce normal bir günün ardından uçakta 3-4 saat civarı uyku, bol sıvı tüketimi, egzersiz ve olursa da melatoninle en iyi uyum süresini yakalayabilirim galiba.

Hakikaten tüm hava yollarında perdeler kapattırılır mı? karanlık da olsa dışarıyı izlemeden yolculuk çekilmez...

Cevaplar için teşekkürler. Evet istikamet Avustralya.

Ben saatimi bir kac gun onceden gidecegim yerin saatine gore ayarlarim. Her saate bakip kendimi gidecegim yerin saat diliminde hayal ederim. Uyku saatlerimi esnetirim. Bir de gittigim yerin saatine uyarim. En fazla 2 gun suruyor alismam.

doğuya doğru uçmak jetlag açısından her zaman daha sıkıntılıdır. kolay gelsin.

jetlag taktiklerinin en çok kabul göreni uçuştan önceki uykunuzu iyi almak, gidilen yerde de gerekirse ilk günü atlayarak sonraki akşam vakitlice uyumaktır. bunun yerine gitmeden önce uykunuzu oraya göre ayarlamayı da tercih edebilirsiniz tabi.

haci panic disorder and wine diyosun olay cozuluyor. gelince iki de xanax veririz sana mis gibi olursun.

upperlar çatır çatır veriyordu eskiden toeflı. şimdi speaking falan gelmiş zorluğu ne olmuştur am bilemeyecem. tefl için kitaplar var zaten onlardan çalışman yeter.

sadece bir dönem inter okuyup ikinci dönem bıraktım. 97yle verdim toefl'ı. ama şunu söyleyim sadece speakingden puanım 25'in altındaydı hatta 20'nin de altındaydı :D ona göre speaking problem olabliyor onu bil

ielts toefl'a göre çok daha kolay gözüküyor ki yorumlar da bu yönde. Fiyat olarak biraz daha pahalı gerçi. yanılmıyorsam 9 üzerinden de 6 alman yeterli oluyor ki zor değildir diye tahmin ediyorum. ekşideki ielts başlığına bakın biraz.

toefl speaking'de bilgisayarin mikrofonuna konusuyorsun. ielts'de insana karsi konusuyorsun. ben insani tercih ederim. bir de toefl gereksiz kazik.

ielts'de psikolojik bir sınır oluşuyor. 5.5-6 6.5-7 gibi. odtü hazırlığında(repeat) okuyup 7 kere sınava giren insanlar da oldu geçmişte.

ielts'nin kolay olduğu çünkü speaking safhasında dinleyicilerden birinin (artık makine dinliyorsa bilemeyeceğim) ingiliz aksanına ingiliz haricindeki milletlerin vakıf olamayacağı yönündeki görüşüyle puanlar pek düşmüyordu. ötekiler zaten kendi becerisi insanın.

toefl daha kesindir, geçersin ya da geçemezsin. ielts değildir.

Diger harddiskler tek basina boot etmiyorlarsa, partisyon yapayim derken fat'lerini ucurmus olabilirsin. bios ayarlarini yapabilecek seviyede oldugunu varsayiyorum.

guncel versionun 32 bitini indirip, tum hardiskler takiliyken cd den ac ve neler oluyor bak. system -> administration -> boot utility den harddisklerin ne durumda gorebilirsin.

Places'den harddiskleri mount edip bilgilere ulasmaya calis. duruyorlarsa once verilerini kurtar sonra windowsla acip fdisk/mbr yaparsan boot'larini yeniden yazmis olursun.

grub loader dedigi yanlisim yoksa iste o ilk acilista hangisini acayim dedigi ekran. o patlamis belli ki. ama further bi yardimim olamicak ne yazık ki, kolay gelsin. belki x86 dan dolayı olabilir.

ubuntu veya win7 cd sını takıp grub u veya mrb yı duzeltmen gerek. repair grub ya da fix mbr win7 diye bi bak hemen cıkacak.

bir daha yukle grub, hatta grub2 indir. o kendi zaten boot flag'ini koyar kendi bulundugu boot device'a. fixmbr ile recovery console'dan yaparsan ubuntu'ya ulasamayacaksin, o yuzden en mantiklisi grub'i tekrar kurman.

win7 linuz volume ları goruyor, ulasaibliyorsun.

grub u kurmak icin ubuntu yu bastan kurmana gerek yok. live cd n varsa ondan kurabilirsin.

benimkisi süzme cahillik. ilk başta bahsetmedim. işbu pc'de 4 hd vardı. birinde xp diğeri de win7 diğer ikisi de film oyun falan. onlara bi halt olmadı sandım hiç bahsetmedim. üzerine de 5. hd ye ubuntuyu kurdum. ubuntu şimdi tek başına süper çalışır bir halde. diğerleri takılı iken grub_ hatası falan filan.
ilk xp yuklu olana tekrardan xp yukledım. şu anda xp'den yazıyorum. ardından da diğer hdleri bağlayıp denemeye başadım veri/data saklı olanlardan birini takınca NTLDR is missing uyarısı verdi. diğer data verli olan ve win7 li olanı da normal tanıdı ama açılşta işletim sistemi falan sormadı o muhım değil artık en kotu bir win7 daha yuklerım ve o dertten de kurtulurum. ama NTLDR is missing uyarısı veren içi de ziyadesi ile dolu bir hd yi kurtarmaya kaldı işim. keşke diğerlerini söküp o boş hd'ye ubuntuyu kursaymışım. güzel bir tecrübe oldu. denemesi bedava.

NTLDR is missing'i ise cd'den usb'den boot ederek çözebileceğimi sanıyorum. şimdilik.

NTLDR nasil cozulur google'dan arat, hemen bulursun cozumunu.

evliliğin ütopya olduğunu ben de düşünüyorum. sıkılırım ki ben? karşımdaki de benden sıkılır gibime geliyor, bu düşünce beni daha da sıkar, bu döngü böyle devam eder? yani evlenmeden önce bir kadına bakış açın, onunla olan ilişkin, evlendikten bir süre sonra çok farklı bir hal alır gibime geliyor.

Kadın konuşur... Engelleyemezsin. Yapısında bu var yani. "Walk the walk" kısmında iyi olmadıkları için (erkekler kadar) "talk the talk" kısmı gelişmiş genlerinin.

Hatta bırak dilediği gibi konuşsun kadın, eğer bir şekilde susturursan içinden konuşmaya devam eder, ki bu çok daha kötü bir şeydir, hiç istemezsin.

Ama tablo bu kadar karamsar değil tabii, zaman içerisinde dinliyormuş gibi yapmayı öğreneceksin :) Sabır anahtar kelime burda.

@money money money: çok güzel söylemişsiniz. içinden konuşma kısmına da aynen katılıyorum. ama kadının monologu eğer soru işaretiyle sonlanırsa dinlememiş er kişi felsefi, soyut şeyler söyler gibi yapıp hiçbişey söylememe rolüne gidiyo (ben öyle yapıyorum en azından ) ki bu da bayağı bi çene mesaisi... oluyoruz sana walkie talkie :D öyle degil mi

evlilik utopya filan degil. cok super ornekler de var etrafta. ama once kendini cozmus olman lazim. birey olarak yapabileceklerinin maksimumuna ulasip tamam aga artik bi de hatunla deneyelim diyebilmen lazim. mutlulugu hatunda ararsan cuvallarsin.

ayrica bir cin atasozu der ki: erkeklerde iki bas kadinlarda iki agiz bulunur...

dedikodu ve makyaj muhabbetını senle yapmadıgı zaman keyıflı muhabbetlerı var aga, kadının ıyısı de bunları senle yapmaz zaten.

cevap veren herkese teşekkürler. sorunun başlığına bakınca evet seksist duruyo ama aşağıdaki açıklamalardan ne demek istediğimi anlamışsınızdır diye düşündüm. yanlış anlayan arkadaşlar olmuş.

benim az konuşan ama çok iyi anlaştığım bir göz kırpmasıyla iletişim kurabildiğim kız arkadaşlarım da var çevremde ama arkadaş olarak kalıyo işte onlar. sevgili olunca aynı kapris ve beklentiler, anlamsızca uzayan konuşmalar, küçücük şeylerden tartışmalar başlıyo işte.

kadınları eleştirmeye çalışmıyorum aslında. marstan, venüsten gelme durumunu anlatmaya çalışıyorum. benim gibi düşünen kızlar da var bunu biliyorum. tabi duyuruyu bütün gün konuşmaktan yorulmuş içkili bi kafayla yazınca böyle durmuş olabilir . evet?

@freefroglet: bence bir erkek bışeyi birisiyle paylaşacağı zaman mümkün mertebe özet olarak anlatır. bunu da kasıtlı değil kendiliğinden yapar zekası sonuca ulaşmaya yöneliktir çünkü. (sonuçtan kastım derdini anlatmak seks yapmak değil) erkeklerin sevdiği sporlar da hep sonuca ulaşmaya yönelik değıl mi zaten.

kadınlarsa küçük detayları anlatmayı, deteylarla uğraşmayı severler deteyları unutmazlar falan ve erkekler unutursa sinirlenirler fln

demek istedigim zekalarımız farklı çalışıyo ve bu bizim için büyük bi zenginlik ama en büyük sürtüşmelere de bu neden olmuyo mu?

kadın erkek ilişkilerini anlatan sitcomlar filmler kitaplar bundan yok mu?

bir soru sordum diye aptal olmayı haketmiyorum bence.

başka bilgisayarda da kilitleniyor mu?
büyük olasılıkla virüs girmiştir diske, önce başka bir bilgisayarda çalışıp çalışmadığına bakın, çalışıyorsa lisanslı avg 9 ile bir taratın bakalım, çok büyük olasılıkla virüsmüş gibi geldi.
fiziksel bir darbe aldıysa kurtarmak sandığınızdan çok çok zordur onu da belirteyim.

donanımsal bir sorunsa; takılıyken diskin arkasındaki elektrik fişini sök ve geri tak. (usb değil). düzeliyor. en azından bende öyleydi.

başka bilgisayarda denedim onuda kitliyor. elektrik için fişi yok tek usb kablosu var, fiziki hasar aldımı emin değilim, içinde usb harici başka girişide var yeşil çip gibi bişeyin ustunde ufak bi giriş var içinde 4 çubuk bakır girişli bişey ona kablo alsam çalıştırabilirmiyim

haa 2,5 inch. hmm o zaman linuxta ya da mac osx de denedin mi ?

ubuntu cd'si indir ve bilgisayari cd ile ac sonra tak aleti. virus'den dolayi ise kesin kurtarirsin. degilse de kurtarma sansin var.

eger usb controller de sorun varsa, usb'yi aradan cikarip ide veya sata olarak baglayabilirsin. 2.5 inc oldugundan ancak bir laptop'a baglayabilirsin. bu durumda laptop isletim sistemsiz kalacagindan, bilgisayari ubutu live cd den baslatabilirsin.

eger harddiskin uzerindeki kontrol karti yanmadiysa %95 kurtarilabilir.

bunlari nasil yapacagini bilmiyorsan sor anlatayim.

haa 2,5 inch. hmm o zaman linuxta ya da mac osx de denedin mi ? virüs varsa diğer bilgisayarı da kitliyor olabilir.

ayrıca hemen üzülme, eğer donanımsal bir sorunsa harddisk kutusu da bozulmuş olabilir diskten çıkartıp paşa paşa verilerine erişip kullanmaya devam edebilirsin. seagate in harici kutuları sorun çıkartmasıyla bilinir çünkü.

şimdi kurcalayınca anladımki bi yeşil çip usb girişi için var, bu yeşil çipi çıkarınca normal hddlerdeki gibi 2 kısım var bi demin bahsettiğim ufak içinde 4 bakır kablo bide yanında bu usb çipini çekerek çıkarrtığım tek slot var

usb takılı hali şunun gibi www.simtec.co.uk

usb çipini çıkarınca www.pacificgeek.com


birde ubundtu mac falandan anlamam ki ben


virus taraması yaptım kendi bilgisayarıma bişey bulamadı, hddyi takınca saatin yanında guvenli kaldır çıkıyor ama tıkladığım an kitleniyor
ayrıca aygıt yoneticisindede görüyor hddyi takınca ama donanımı guncelle fln dediğimde yine kitliyor

ubuntu'da zor birsey yok. suradan indir. start download'a bas.

www.ubuntu.com

sonra bunu bir cd'ye yaz. orada herseyi acikliyor basit bir ingilizce ile. cd'yi takip bilgisayari yeniden baslat. setup'a girip cd'de ac'i aktiflestir.

sonra ubuntu sana dili soracak. ister turkce ister ingilizce sec. sonra denemek istiyorumu sec.

harddiki bagladiginda masaustunde harddiskini goreceksin.

tamamdır deniyorum hemen, boş cd bulamazsam flashtan yapabilirmiyim?

bos bir flash varsa o a olur. cd'ye yazmak zorunda degilsin.

aynı dertten muzdarip bir insan(d)ım. senin yaşlarını geçtikten sonra iltihaplanma sıklığı azaldı. şimdi de olacak gibi olduğunda hemen gargara yaparak ilerlemesini engellemeye çalışıyorum. ergenlik dönemimde dr. ameliyat demişti ama korkudan aldırmamıştım. ameliyat lokal anestezi ile yapılıyor.

en iyi ameliyat hiç yapılmayandır.

şurda bir 50-60 yıl sonra antika olacaksın, hiç orijinal dizaynını bozma derim :)

Şaka bir yana ben de çok çektim o bademciklerden. En son doktor ya illallah etmiş ya da imana gelmiş olacak ki taifesine "Buna 3 haftada bir iğne vurun göt üstü oturamasın!" dedi. İlacın ismini hatırlamıyorum, emedur olabilir bir ihtimal, zaten reçetesiz vurmuyorlar. Bir kaç ay yedim o iğneleri. Çok sancılı, daha doğrusu "ağrılı, sızılı" bir dönem geçirdim ama netice mükemmeldi!

Sen o işi bir sor doktoruna. Ya da istersen bahsettiğim doktorun ismini hastanesini yazarım sana ona bir danışırsın.

doktor dediyse yaptır,korkulacak birşey yok.
sık sık iltihap ilerde kalp hastalığı bile yapıyormuş,doktoruna sorabilirsin.
7 yaşındaki yeğenime yaptırdık,ağlamadı bile.

Lazor ;

Bende aynı dertten müzdaribim......

Hadi bi zahmet yazıver be :D ilazım olcak gibi istanbulda mı acaba ?

@lazor penadur?

Ya sonuçta o bademcikler oradaysa bir işleri olduğu için oradalar. Doktor aldır dedi diye güvenip de aldırma sakın. Aldırma diyen de doktor öyle değil mi? Hem biliyorsun ki güzel ülkemizde ne doktorlar, insanların ne gereksiz yere ne ameliyatlar yaptırmasına neden oluyor.

edit; @richthofen evet penadur olsa gerek :)

e2: Atla deve de değilmiş be. Sözlüğe baktım bilinen bişeymiş bu penadur. Ben de benim sakallı doktoru Gregory House falan sanmışım demek... =/

Ben de ayni dertten muzdariptim ve dusunuyordum, sozluktekileri okuyunca vaz gectim. son 1 senedir de hastalanmadim. birak kalsinlar.

24 yasimda oldum ben de.. doktor alinmasi lazim diyorsa ameliyat olursun, buyutulecek bir sey yok. acisi, derdi fazla degil. her gun giderek iyilesip 10 gun sonra eskisinden iyi oluyorsun. bademciklerim varken hep agir gecerdi hastaliklarim, aldirdiktan sonra ciddi ciddi hasta oldugumu bile hatirlamiyorum.

çocuk denecek yaşta aynı durumdan bademciklerimi aldırdım. ama artık kronik bir farenjit hastasıyım. en ufak bir soğuk algınlığında davul gibi bir boğazla dolaşıyorum, ağrısı da cabası. çoğu doktor bademcikleri almak isteyecektir, ancak çekilmez bir durumda ise ve sürekli tekrarlıyorsa aldırılmalı bence.

şimdi bu bademcikler klasik söylem olarak "vücudun kalkanıdır" derler ya, bu doğru. mikropların vücuda ağızdan direkt olarak girişini engelliyor. ancak bu işi yaparken aynen bir yelpaze gibi açılıyor, mikropları savuşturduktan sonra da geri kapanıyor. ama doktorumun söylemesine göre bunlar çok sık iltihaplanırsa artık o yelpaze deforme oluyor ve açık kalıyor, geri kapanmadığı için de mikrop yuvası olarak sizi sürekli hasta tutmaya evam ediyor. bu durumda aldırmaktan başka çare yok. ama 24 yaş için bir yorum yapamayacam, iyi bir doktora danış zira bu bilgiler max. 7-8 yaşa dek geçerliydi.

10 yaşında mı ne aldırmıştım, ilk günler dondurma falan kandırıyorlar ama tükürüğünü bile yutamıyorsun :) artık benim bünyemin sağlamlığından mıdır bilmem ama cidden çok çok az hasta olurum.

çirkinlik yoktur az özgüven vardır, o özgüven senin en kıymetli hazinendir.

eskiye nazaran işin daha zor. önceden bahanen vardı; tipsizim kabul etmemesi normal! ama şimdi değiştiğini düşünüyorsun ve rededilirsen "sorun ne amk, değiştik işte" diyeceksin. ama öyle değil diye düşünüyorum. her erkek reddedilir. ben hep şuna inanmışımdır; eğer karşıdaki senden elektrik almışsa, yüzüne bakılmayacak kadar da iğrenç değilsen tip mip boş, onlar çok sonraya kalıyor ki zamanla seni düzeltiyor zaten kafasına göre giydiriyor, saçını kestiyor. uzun lafın kısası her erkeğin(düzgün bir ilişki için ve normal şartlarda) %50 şansı vardır. çok iyi bir yüzde bence =) rast gele... tek olmadığını her gün binlerce erkeğin rededildiğini düşün rahatlarsın =)

arkadaş ayağı göt ayağıdır kanka.

meriçlik yap. abla fark etmeden kendine aşık edersin ( ya da sana aşık olduğunu zanneder, kadınlar garip yaratıklar ). 1 ay rahat götürür. böylece özgüven tazele. zaten sonra reddederse reddeder amk kendi kaybeder beni (H) haline dönüşüyosun. her şey zamanla.

sorumluluklarının sonucuna katlanabiliyormusun? katlanıyorsan bedel ödüyorsan ve düzeltmeye çalışıyorsan özgüven sorunun diye bişi yok, ha bunları yapamıyosan zati çıksan bile o kız seni daha yakışıklıya yada piçe seçecek.

peşinden 3-4 sene koştugum kız -reddediyordu- ben bırıyle cıkmaya basladıktan sonra bana yazmaya başladı.Yani, insanlar değişiyor,ediyor illa herkes kabul edecek diye bir şey yok kaldı ki reddedilme korkun olmasın o kızın daha iyisi dışarlarda bir yerlerde bir şekilde denk gelebilir. Ozguven sorunu bende de vardı, genelde yapamadıgın seylerin üstüne gidip zorlayarak azaltabiliyorsun kendini.

Red cevapı her zaman kabul cevabından fazla olucak, hayatın acı gerçeklerin biri biz erkekler için :)Elektrik almadan, karşısındakinin duygularından emin olmadan teklif etmeyin sizde.Ayrıca erkek kadını değil,kadın erkeği seçer diye birşeylerde var.Bu arada aşk, ilişki konularında hep erkekler cevap yazıyor.Kendimiz çaıyoruz kendimiz oynuyoruz :)

Internetten hatun bul, internette reddedilmek cok koymaz, sonra bulus gez dolas sevis, hamligini at. Sonra gercek dunyaya gecersin.

saf sinuse analog yontemlerle kolay kolay ceviremezsin, ancak bir lowpass filtre ile sinus dalgasina yaklastirabilirsin oldukca her zaman.

555'li sinus ureten yapmak daha kolay olur. Ya da kurukafa'nin da dedigi gibi yuksek harminikleri suzersen sinuse benzer bisey kalir.

Teoride her turlu periodik dalga sinuslerin toplami sekliden ifade edilebilir. Birinci harmonik dalganin kendisiyle ayni frekanstadir, ikinci iki katidir etc.

Ust harmonikler kulagi tirmalar. Senin amacin sadece sesi guzellestirmekse ust harmonikleri cikisa baglayacagin dusuk degerli paralel bir kapasitor ile kesebilirsin.

Vardı anam ya, kapasite transistör vs. cillop gibi sinüs veriodu, yapmıştık da..

Gel bul şimdi..

kare dalgadan sinus yapman zor filtreler vs. üçgenden çevirsen gene bi nebze kolay olurdu. eğer audio bandında sinus osilatör şart ise direkt sinus üretsen en güzeli.

şu linkte zilyonlarca osilatör var seç beğen kullan.

www.epanorama.net

www.ptt.gov.tr

moneygram daha ucuz olabilir.

türkiyeden aldığı kredi kartı hesabına yatır, oradan çeksin. en masrafsız öyle sanıyorum.

Ofisteki bilgisayara bağlanıp visual studio'yu kurcaladım biraz.. Sanırım aradığım meret bu :)
Okuyan vs. varsa teşekkürler yinede..

Her ne kadar mikrosoftu sevmesem de, visual studio kullaniyorum, isimi goruyor. express surumleri ucretsiz.

Bende pek microsoft taraftarı değilim ama anladığım kadarıyla en düzgünü şu an bu..
En azından benim gibi bir newbie için başlaması daha rahat olacak..

üniversitedesiniz, öğrencilere doğrusunu öğretin. hocaya da gidip "hocam, ben çok garip bri şey fark ettim, size de bir danışmak istedim" deyip gösterin yöntemi. hani bilim falan neyse de yani en azından bu kadar yanlış olmasın üniversitelerde.

kendi yaptığının doğru olduğundan emin misin? somut delillerin var mı kısacası?? (bölüme göre değişir bu)

eğer varsa al onları hocana git. "hocam biz böyle biliriz yaparız ama şöyle bir şeye denkgeldim ben, beraber baksak ne demek istiyor bu adam?" de mesela. "ver bakıyım, onu ben bir inceleyeyim" derse sorun yok zaten, "aman herkes atıp tutuyor, bakmaya bile gerek yok" derse kendi bildiğini öğretmeye başla..

doğrusunu öğret tabiiki. ama önce hocayla konuş, şurda hatanız var de. hoca hala hatasının olduğunu düşünmezse öğrencilere "benim yaptığım bu, hocanın yaptığı bu; ama ödevlerde ve sınavlarda hocanınkini yapın" de bence.

hocaya gidip, ben bunu böyle biliyordum ama bikaç yerde karşıma şöyle bir şey çıktı, kafam karıştı diye sor. sanki hoca yanlış biliyormuş gibi değil de, sen başka bir yerde öyle görmüşsün gibi. çünkü biliyorsun ki hocalar asla yanlış bilmezler!! hatasını yüzüne vurursan iyice inatlaşabilir.
bırak hoca sana açıklasın kendi bildiği gibi, eğer hala yanlış şekliyle açıklamaya devam ederse "ama hocam şöyle öyle olduğu için böyle değil mi, siz bize geçen sene böyle öğretmiştiniz diye hatırlıyorum" de ve sanki hoca zamanında kendisi doğru şekliyle öğretmişmiş gibi davran. ozaman havaya girerler kesin.
eğer insiyatif kullanıp da öğrencilere direk hocanın zıttı bir şekilde anlatırsan işler çirkinleşebilir. biz asistanlar daha insiyatif kullanacak kadar büyümedik biliyosun ki.

Hoca'ya dersen akademik hayatın kayar. Olduğu gibi devam etsin kendi başını yakma sakın.




şaka. tabii ki git konuş. zaten hoca büyük ihtimalle "ah öyle mi doğrudur ya sen düzeltebilir misin?" diyecek, hallolacak.

Saolun arkadaslar fikirleriniz icin.

Hocayla bu konuyu tartismistik gecen yil, ben dogru cozumu acikladim sebepleriyle, hoca kizardi bozardi, yok oyle olmamasi lazim filan dedi, biraz usteledim, rengi atti. Baktim elestiriyi kabul edebilecek bir yapisi yok, alttan aldim, tamam hocam haklisiniz hocam dedim.

Sanirim derste hocanin cozumu aciklayip, boyle yapin, ama bir de bu var deyip asil cozumu aciklayip aklinizda bulunsun demek en uygunu olcak.

Meraklisi icin problemin ne oldugunu da soyleyim:

Kuantum fizigi, bir boyutlu potansiyel kuyusu problemi. Schroedinger denklemini cozup enerji seviyelerini buluyorsunuz. Parcacigin bir ust seviyeye gecmesi icin enerji almasi ve duserken foton salmasi gerekiyor. Fotonun enerjisi aradaki enerji farki oluyor. Hoca diyorki fotonun enerjisi farka degil, enerji seviyesinin kendisine esit. Hoca kimya muhendisi, ben fizikciyim :)

Hoca kızarıp bozardığına göre doğrusunu anlamıştır herhalde. Siz tabii ki doğrusunu anlatın. Bir boyutlu potansiyel kuyusunda hata yapan hoca da iyiymiş :)))

@cosmicstring
hoca genc Cinli bir bayan. Yine Cinli arkadaslarin dedigine gore onlarin kulturde hocanin dedigi dogrudur, tartisilmaz :) kizarip bozarmanin sebebi de bu :)

Anladigim kadariyla muhendislerin ozellikle kimya muhendislerinin teoriyle pek arasi olmuyor. Hatta kimyacilar bile kimya muhendislerine kiziyorlar kimyayi katlediyor bunlar diye :)

Abi o nasıl bir bilim anlayışı Çin kültürü'nde. Öyle saçma şey olur mu.

Siz derste iki türlü anlatınca öğrenci şunu demeyecek mi, sınavda nasıl yapacağız?
Bir öğrenci sizin çözümünüzü yapıp düşük not alırsa o zaman tam maraz çıkar yalnız:)

@manfool
sen karete kid'in bay miyagi'ye itiraz ettigini duydun mu hic :P

sinavlari da ben okuyacagimdan sorun yok.

ac/kapa bariyer

başka?

buna zaman ekle güneş pili için takip motoru olsun.

az daha kasip asansor yapabilirsin.

olayin teknik kismiyla uzun yillar ugrasmis biri olarak en klise ismi onereyim:

ismin (ilk hecesi de olabilir) + teks

ayrinti verirsen daha baska kliselerle de karsina cikabilirim.

tekstsan

biraz zor söyleniyor ama çok yaratıcı bence. daha önce -san şeklinde firma duymadım hiç.

bence isme çok kafa yormayın. marka yaratmak istediğinizde başka isim düşebilirsiniz zaten.

curt gibi düşünüyorum "ramateks" olabilir nikinizin ilk iki kelimesinden girdim.

terp hakli. isme cok kafa yormamak lazim. ben 8 ay sirket kuramadim isim begenmedigim icin :) sonra cok hazzetmesem de koydum bir isim sonra alistim. hos gelmeye basladi.

soy ismini kullan. bizimkisi şen tuhafiye :)

bonelli tekstil diyebilirsin .))) bonelli comics ve teks willer birleşimi...bilenler için hoş bir gülümseme bilmeyenlere italyan firma havası verir...

sebze ye. özellikle ıspanak. etten uzak dur birkaç gün. lifli şeyler ye.
activia da gayet işe yarar.

kayısı.

yoğurt + kuru kayısı + keten tohumu karışımı yap, sabah- öğle - akşam ye.

armut tüket..

lifli besinler, meyveler, bol su
bitki çayları, özellikle sinameki

ben mandalina yiyip üstüne kahve içtiğimde çok çabuk tepki alıyorum.

kefir.

yeşil çay.

bamya

sabah kalhavaltıda çay+simit, hemen ardından da sigara

ayrıl

aklında başka biri var. ne yaptıysan artık hayvana.

önce kafandaki huniyi çıkar sonra git bi köpek al.

ona küçük sürprizler yap

bence çok güzel geyik.

@bryan fury yapamam.
@mayki evet düşünmedim değil, tava olayını değil tabii ki yani nasıl ilişkimizin bu yola girdiğini. bu ilişkide veren taraf hep ben oldum ve çok yoruldum ama onu değiştirmek konusunda hala umudum var.
@invicta onu sadece sevdim.
@derp köpek konusunu hiç açma dostum, fındık'la anılarımı gözyaşlarına boğulmadan anlatamıyorum, tanrı ruhuna merhamet etsin

Güldüm asdsdf

kendine yumusak vucutlu bir sevgili bul ve onun dokun, sevis filan.

kedin de kedi olarak kalsin.

kendini sevdirecek kıvama getireceksiniz. genelde yakınlarında onlarla pek ilgilenmeden oturup beklemek gerekir. benim kedim elimi tutup kafasına sürtüyo, gerçi o hep sevecendi. yani şöyle diyeyim kısaca
kediler sevilmekten değil, kendilerini sevdirmekten hoşlanırlar. keyfini bekleyin.
bir kedi daha tanıdım. o da hem kıhlayıp tıslayıp hem de mırlayabilen tuhaf bir yaratıktı, bir yandan aşırı korkup öfkeleniyordu ama bir yandan da hoşuna gidiyodu vazgeçemiyordu vs vs
ancak asla dokunamadığım kedilerim de oldu.

lütfen resmini ekle, böyle bir güzellikten mahrum etme bizi (:

i.imgur.com

evet.
100000000000 ile carpmakla ayni sey. onla carp 1 kayar 100le carp iki kayar vb.
her sifir bir basamak kaydirir.

Tam nerede olduğunu hatırlamıyorum ama World of Warcraft klasöründe (sanırım users/profile gibi biyerdeydi) config dosyası var.
Onu text editor ile açıp;
SET gxApi "DirectX" yerine SET gxApi "opengl" olarak değiştir. Bu arada pardusta var mıydı hatırlamıyorum ama, oyuna girmeden önce masaüstü efektlerini vs. kapatman gerekebilir.

tamam sorun çözüldü. pardusu sildim findofs kurdum. allah belasını versin bu bilonun yıllardır ona verdiğim lisans paralarıyla şirket kurulurdu.

sorunu cozmus olsan da belirtmeden gecemeyecegim. play on linux tam bu isler icin yapilmis. WINE ayarlarini filan kendi hallediyor.

www.playonlinux.com

her ne kadar sorunu bill gatese para verecek çözsem de çalıştırmanın bi yolunu bulursam bütün office, windows lisanslarımı çöp kutusuna zevkle yollayacam. playonlinux kurulum istiyor. 20 gb download(10gb cdler 10 gb patch) yapacaksam olmaz o iş ki bala göte ben bu linuxu formatlasam bir daha baştan mı kurup patchleyecem? windowsta format atsam bile kopyele yanaştır yapmak suretiyle kurmadan etmeden oynuyordum bu oyunu :(

fatalstorm öyle de ekran kitleniyor simsiyah oluyor.

appdb.winehq.org

1-evet
2-evet
3- kendı kurar suruculerı.

surucu kurmana gerek yok. eger ureticinin linux icin surucusu varsa ubuntu seni bundan haberdar eder ve sorar kurmak istiyor musun deyu.

ubuntu standart bilgisayar kullanicilari icin ozel tasarlandigindan rahat kullanirsin. genellikle xp'den hizli calisir. hizli acilip kapanir. virus trojan etc derdi yoktur.

cd'sini indirip bilgisayari cd'den acip nedir ne degildir deneyebilirsin. cd'den acinca haliyle biraz yavas calisir, seni yaniltmasin.

linux'un en sevdigim yani, herhangi bir sey ile ilgili bir program ariyorsan, anahtar kelimeyi girdiginde onunla ilgili bir suru ucretsiz program secengi sunar ve tek tikla bu programlari kurup kaldirabilirsin.

sorun olursa haber et.

ekran kartı sürücüleri hariç (nvidia, ati) sürücü kurmazsın. onda da bilgisayarı açınca söylüyor zaten yüklü olmayan sürücüler var diye. önerdiğini seç, o otomatik indirir kurar, sanada ubuntunun tadını çıkarmak kalır :))

D'Addario?

D'Addario fiyati ile killndirdi.

yun, pamuk kendir, kenevir gibi ham malzemeden iplik elde etmek icin kullanılan bi alet.

bryan +1
bende öyle biliyorum.
genelde yün için kullanılmakta anadoluda.
önce yünü ip haline getirirler sonra yün çorap yün kazak artık ne isterse.

cikrik diye yaziliyor diye biliyorum ben de.

trakya'da omuzda su taşımak için kullanılan alete çıkrık deniyor. sopa oluyor genelde. ı----ı ı kısımlarına kova asıyorsun bir tane. çıkrığı da boynunun arkasından geçiriyorsun.

örnekleyelim:

çığrık benim tel benim
kâhyam mıdır el benim

çığrık ince tel ince
nolur bize gelince
kız imanından mı gider
bir kerecik sevince

çığrığın urganıyam
al üstün yorganıyam
annem beni büyüttü
el kızı kurbanıyam

çığrığın başı kara
ağlarım yana yana
dermansız derde düştüm
çilem de böyle kara

bryan +1
engelescesi spinning wheel. ayrica, hindistan'in bayraginin ortasindaki hede de bu oluyor... :P

sagolun varolun...

Bildigim kadariyla donusumun direk ispati yok. Oncelikle herhangi bir fonksiyonu Fourier serisine acmanin ispatini anlaman lazim. O kesikli hal iken, donusum surekli hali oluyor. Yani biri sigmali iken digeri integralli.

Surda var:
oldweb.cecm.sfu.ca

fourier dönüşümü ispat gerektirmez, adı üstünde, bir dönüşümdür o.

dönüşümün tanımı vardır sadece. zaman domain'inden (tanım kümesi) frekans domain'ine dönüşüm yapar.

çarpma işleminin ispatını sormak gibi mantıksız fourier dönüşümü'nün ispatını sormak açıkçası.

önceden yazdıkların ücretsiz, sonradan eklediklerin ücretli diye biliyorum.

Ayrica bazi okullar kendileri girip senin puanini dogrulayabiliyorlar. Bu durumda fotokopi dahi yeterli olabiliyor.

Hic bir fikrin yoksa nasil basvurulur, nereye basvurulur, firmalar faydali olabilir. Ancak genelde universitelerin sayfalarinda tum ayrintilari bulabilirsin. Kanada dusunursen yardimci olabilirim.

Kendiniz aramanız çok daha mantıklı olur. Elma toplamaya veya benzin pompalamaya (work and travel) gitmeyeceksiniz ne de olsa.

öncelikle istediğiniz üniversitenin sitesine girip dilediğiniz bölümün başvuru koşullarını öğreniyorsunuz. min GPA, toefl veya ielts vs puanları yazar. bunları sağlıyorsanız istenen diğer belgeleri toparlayıp başvuru deadline ına kadar gönderiyorsunuz. bu arada istenen belgeler arasında osym yerleştirme belgesi gibi belgeler isteniyorsa bunları yeminli tercümanda çevirtip noterde onaylatıyorsunuz. bir sayfa belge böylece 70 lira zarara uğratıyor sizi. eğer birden fazla okula başvuracaksanız çeviri ve noter işlemlerinde birden fazla kopya istiyorum derseniz ek ücret almazlar.

tracking i olan bir kargo veya taahütlü gönderim ile gönderip başvurularla ilgilenen üniversite çalışanına bildiri maili gönderirsiniz. o da belgeleri aldığında geri dönüş yapmış olur.

belgelerin eksiksiz olduğundan emin olmak için başvuru koşullarını ayrıntılı okumanızı öneririm.

firmalarla yapacaksanız iyice araştırmanızı ve güvenilir birini bulmanızı tavsiye ederim. ben aceleci davranıp adı şanı duyulmamış birini seçmiştim ve resmen paramla rezil olmuştum. altından kalkabileceğinizi düşünürseniz sizin yapmanızda fayda var. sonuçta başvuru yapacağınız üniversite sizi bilgilendirecek. danışmanla yapacaksanız da gelişmelerden sürekli haberdar olmaya bakın, sonradan canınız yanmasın.

Ayrıntıları tam bilmiyorum ama hepsi o verdiğiniz sitede yazıyor zaten. İsterseniz bir avukattan da yardım alabilirsiniz.

www.cic.gc.ca

1- Is deneyimi konusu kafa karistirici gercekten. En guzeli kabul edilen mesleklerin is tanimi kismindaki bilgilerden birseyler derleyip calisilan yerden ona gore bir mektup almak. Bir de ssk maas bordrosunu isteyebilirler. Ancak bunlarin hepsi basvuru yapip dosya numarasi alindiktan sonra da halledilebilecek seyler.

2 - Denklige gerek yok.

3 - Turkiye'den basvurular uzun suruyor diye biliyorum 2-3 yil. Ancak tum belgeler hazir ve gerektigi sekilde olursa kisa surebilir. Kabul edilince doktor muayenesi gerekiyor. Muayene evraklarini doktor ilgili makamlara yolluyor. Bir sure sonra pasaport istiyorlar gocmen vizesi basmak icin. O vize alininca 1 ay icinde kanada'ya giris yapmak gerekiyor.

4 - Senden zaten banka hesabinda 10000 dolar gibi bir para gostermeni isterler. Ilk 6 ay kendine yetebilmen lazim. Buyuk bir sehre gidip ne is olsa yaparim dersen, iyi bir is bulana kadar hayatini surdurebilirsin. Duzgun bir is bulmak kolay degil ancak imkansiz da degil. Kisa sureli meslek edinme kurslari var. Universite mezunlari dahi onlara gidiyor.

minimum puani saglamak yeterli. puanin kacoldugunun pek onemi yok. en onemsedikleri sey universite mezunu olup kabul edilen bir alanda 1 yildan fazla is tecrubesi sahibi olmak.

The purpose of this study is understanding the evolution steps, analyzing the applicability studies and considering the reasons which has been shaping the rigid migration policy of the EU which has been effective for last years.

boyle birsey olacak. cumlenin kurulusu turkce oldugundan ayni uzunlukta ingilizceye bire bir cevirmek kasiyor. super degil ama idare eder. daha iyisi bulunabilir.

deney kitabi degil de, bir zamanlar elektronun seruvenleri diye bir kose vardi bilim cocuk dergisinde. basit malzemelerle yapilabilecek deneyleri anlatiyordu. onlara bakabilirsin. ulasamazsan mail at bulup yollamaya calisirim.

Sanirim sizin aradiginiz sey gosteri deneyleri. Demonstration experiment ismi ile arama yapmaniz durumunda, sayisiz kitap, video, kaynak bulabilirsiniz. Ozellikle kimya dalindakilerle ilgili kitap tavsiyesinde bulunabilirim isterseniz.

excel böyle işleri pek yapmaz.
illa yapsın diyosan bir satırdaki hücrelere 0.1 0.2 0.3 0.4... (A1'den itibaren) şeklinde sayıları gir alttaki satıra da (B1'den itibaren) =A1*A1 formülünü yaz.

fooplot.com

Gecenlerde kodladigim bir grafik komponenti var VB.net. Biraz modifiye ile isini gorebilir. Ancak problem tam acik degil. Ayrinti verebilir misin. Diger programin kaynak kodu var mi? Onu mu modifiye etmen lazim? Yoksa o tamamen ayri calisacak, sen bir sekilde veriyi alip ayri bir programda cizdireceksin?

türk amerikan da gir bu bir salonu süper 2 çeşit kulaklık var ve koca koca bölmeler var.

ikincisi etsye sorunu anlatan şikeyet maili yaz detaylıca açıkla herşeyi beleşe yeni bir sınav hakkı alabilrisin bu test merkezlerinin rezilliğinden bende çektim çok hatta ben test olurken tepeme dikilip soruları öğrenmeye çalışan salon görevlileri bile vardı buralara toefl yetkisi vermeleri korkunç.

Ben ankara üniversitesinde girdim ve herşeyiyle mükemmel bir ortamdı. Bugün de sonuç açıklanmış.
Toefl başlıklarına bakarsan herkes sövüyor zaten sözlükte. İtirazının pek bir şey değiştireceğini zannetmiyorum zira eğer sonuç belgesi sana kısa bir sürede lazımsa işin zor görünüyor. İtiraz da ayrı bir fiyasko zaten, o da ücrete tabii. Umarım yüksek puan alırsın.

Edit:Şimdi aklıma geldi. Görevli bana istediğin zaman başlayabilirsin demişti. Ben de 15 dakika oyalandım, tuvalete falan gittim diğerleriyle aynı anda speaking'e başlamayayım diye. Yani istediğin zaman başlama hakkın vardı.
Bu arada listening iyi geçti değil mi? Cevabın evetse pek umutlanma.:) Kime sorduysam en iyi listening geçtiği halde en düşük o gelmiş.

3 yil kadar once teknik bir ariza olmustu, 45 dakika gec baslatmislardi. saglam bir mektup yazim paramin iadesini istedim ETS'den. Geri verdiler parami. Ancak sorun ETS'nin serverindan kaynaklaniyordu. Sen de deneyebilirsin. O merkezin test icin uygun sartlari saglamadigindan bahset. Sinava yogunlasamadim de. Ise yarayabilir. Kolay gelsin.

valla 3-4 gune kadar cevaplarız yazmıslar. o cevaba gore ya çaresiz ikinci bi test alıcam ya da almıycam, bilemedim ama hala fena sinirli oldugumu soyleyebilirim. sakın girmeyin tobbda, herkes cok guzel dedi ben de ilk gittiğimde ne guzel okulmuş falan dedim ama tam fos çıktı, adeta çok guzel gorunen kabak bir karpuz o okul.

istatistiksel olarak hicbirseyin ihtimali sifir degildir. mesela paranin ustuste on kez tura gelme ihtimali 1/2^10 = 1/1024 tur. ancak parayi 100000000000 kere ardarda atarsan icinden ustuste 10 kere tura gelmis binlerce duruma rastlarsin. boyle birsey yasiyor olabilirsin en bilimselinden. dolayisiyla bir sure sonra herseyin normale donmesi lazim.

e bu daha ne ki. daha buyuk dusun. yalniz tutarsa pay alirim.

bak simdi, super loto nun bu hafta bana cıktıgını dusunuyorsun, bol bol bunu dusun. ben sana sonucu cuma gunu haber veririm.

ben de ilgilendiğim bi kız arkadaşımla aynı şeyleri yaşadıgım bi süreç yaşamıştım. bunu aynı senin gibi burda sorduktan sonra geçmişti.

görmeden inanmam bu haftaki loto sonuçlarını gönder valla oynamicam :DD

çok ders çalışmaktan çakraların açılmış senin arkadaşım. Ciddi ciddi senden istiyorum bu haftaki sayısal loto sonuçlarını lütfen yaz tutmasa da olur valla sen yaz lütfen.

bu bende de var ve pek iyi bişey değil, helede olumsuz bir insansan. düşündüğün herşeyi yaşarsın.

yurtdışında master kulağa hoş geliyor. lakin, zor. yabancı dili anadilin gibi bilmek için 9 aylık bir kurs illaki yetmeyecektir. sen o yüksek lisansı 4 sene gibi düşün, daha da uzayabilir bile. bir de, dönünce tanıdık yoksa, hali hazırda iş bulmak da zor.

ben, yurtdışında yüksek lisansı tavsiye ediyorum. bir yandan deneyim yaparsın falan. lakin sen bilin.

en iyi yöntemlerden biri okuldaki danışmandan yardım alman. çünkü okuldaki(itü, odtü, boğaziçi gibi okullar) hocalardan çoğu yurtdışındaki üniversitelerde önemli isimleri tanır. danışmanında bu konuda çoğunlukla yardım eder. diğer üniversitelerde ise yurtdışından gelmiş profesör/doçentlerle konuşabilirsin. yls (yurtdışı yüksek lisans sınavı-ismi ya da kısaltması yanlış olabilir ama var böyle bir sınav. ösym yapıyor) ye girmende işe yarayabilir. bu şekilde yurtdışına gidersen geldiğinde bir üniversitede öğretim üyesi olarak işe başlayabilirsin. ama her halukarda burs ya da benzeri bir mali destek olmadan yurtdışına çıkma. orada aç kalman çok kolay.
dil en önemli engel. çünkü bildiğim kadarıyla üds 80 puan ( yada yökün kabul ettiği sınavlardan birinden eşdeğer puan) istiyorlar.bu oldukça yüksek bir puan. bu puanı ve yine 85-90 ales puanıyla bu sınavı geçersin.
bir de kendini almanya ile sınırlama. yurtdışında yüksek lisans yapmak senin için çok büyük bir avantaj olur.

Alanin fen bilimleri ise Almanya'da ingilizce master yapilabilecek yerler var. Harc parasi yuksek degil ama kendi masraflarini kendin karsilaman gerekir.

Ingilizcen ve ortalaman iyiyse Kanada'yi deneyebilirsin. Kabul alirsan yasamana yetecek kadar burs veriyorlar.

500 days of summer filmini ben çok beğendim.. bahsettiğiniz tüm filmleri izlemiş biri olarak bu filmin onlardan daha güzel düşünüyorum..

ben de 500 days of summer diyorum..

wicker park ya da yes man

love actually olabilir izlemediysen..

I love you man - fena degil. Standart romantik komedi olmasinin yanisira ilginc tespitler var.

emniyet mudurlugunun sayfasinda butun bu sorularinin cevabini detayli olarak bulabilirsin.

a).4 adet fotoğraf (adedinden emin değilim)
.kimlik fotokopisi
.parmak izi alınacak parmaklar
.form (danışmadan alıyosun)
b)cüzdan bedeli 135 tl gibi bir rakamdı,harç ise kaç yıllık pasaport çıkaracağına göre değişiyor..misal ben 2 yıllık çıkardım 276 tl yatırdım..
c)cuma gününe denk getirmezsen,ertesi gün öğleden sonra alırsın..(pasaport tercümesi vs.gerekmiyorsa,şöyle ki libya arapça tercümesini istiyor pasaportun)
d)daha kısa sürede elde edemezsin ama süreyi kısa tutup (6 ay,1 yıl) harcı az yatırırsın.

Yurt disinda uzun sure kalacaksan pasaportu 5 senelik cikartma. 1 senelik cikart, daha sonra yurt disinda uzattirirsin. turkiyede yaklasik 500 YTL olan 5 yillik pasaport harci, yurt disinda 100 dolar civarlarinda.

the yeah yeah yeahs olabilir mi?

degil. buldum. saolasin:

bedouin soundclash

www.youtube.com
www.youtube.com

Selam,
1. pdf olarak var
2. hardcopy var, bulamazsan ve illa isterim dersen bir sekilde pdf yapip yollarim.
3. yok
kolay gelsin.

baskın oran'ın o makalesini tavsiye etmem. zafer toprak vaktiyle o makaleden dolayı baskın oran'ı ayar manyağı etmişti, baskın oran ise cevap dahi verememişti, anlattıklarını savunamamıştı. olay şudur ki baskın oran söz konusu makalede lozan antlaşmasının osmanlıcadan traskripsiyonunu kullanıyor, ancak bu transkripsiyon yetersiz gözükmektedir, zafer toprak da fransızca'dan ve ingilizceden transkripsiyonları okumamışsınız belli oluyor söylediğiniz yerlerdeki bir çok şey yanlış diyerek ayarı vermişti.