diffarentiationation
Bugün ingilizcesinin çok iyi olduğum biri kullanınca şüpheye düştüm. Doğru mu bu ifade? Native'i do ile başlamaz mı?
Bugün ingilizcesinin çok iyi olduğum biri kullanınca şüpheye düştüm. Doğru mu bu ifade? Native'i do ile başlamaz mı?
0
dogru tabii.
can you remember da dogru.
I am thinking de dogru.
I am assuming de dogru.
hepsi dogru. hatta inanmayacaksiniz i am wanting bile dogru. goruyorum forumlarda adam I am wanting yazmis. native speaker bu adam.
can you remember da dogru.
I am thinking de dogru.
I am assuming de dogru.
hepsi dogru. hatta inanmayacaksiniz i am wanting bile dogru. goruyorum forumlarda adam I am wanting yazmis. native speaker bu adam.
0
Ikisi ayni, bir sikinti yok. Bir dili konusabilmek abilitydir zaten. Niye yadirgadiniz anlamadim.
@baldur stative verbe ing eklemek ise yerine gore kibar, yerine gore guclu sekilde duyguyu vurgulama, yerine gore de show annoyance durumlari veriyor
@baldur stative verbe ing eklemek ise yerine gore kibar, yerine gore guclu sekilde duyguyu vurgulama, yerine gore de show annoyance durumlari veriyor
0
@neverletyougodown
yoo cogu zaman su anda yaptigi bir seyi ifade ediyor. sana bir sey sormuslardir sen de dur dusunuyorum demek istersen i am thinking diyebilirsin, yanlis da olmaz.
do not overcomplicate it mate:)
yoo cogu zaman su anda yaptigi bir seyi ifade ediyor. sana bir sey sormuslardir sen de dur dusunuyorum demek istersen i am thinking diyebilirsin, yanlis da olmaz.
do not overcomplicate it mate:)
0
Doğru ama Türkçeden çeviri kokuyor. Yani gramer olarak yanlış değil; fakat bir native, bunu söyleyen birinin native olmadığını anında anlayabilir, öyle konuşulmuyor çünkü. Kulağa olağandan farklı geliyor.
0
Native mi degil mi anlayamaz, ABD'de insanlarla yazarak cok konustum ve yazidan anlamak cok cok cok zor. Milyonlarca Amerikali da can seklinde sorar.
En guzel cevabi da ala09 vermis, can'i cikarsa bile dogru. Ne yazik ki ulkemizde Ingilizce konusulamamasinin nedenlerinden biri bu, konusmak isteyen kisiler surekli yargilaniyorlar. Bir elinde kirbacla her hatanizda sizi kirbaclayan bir TDK uyesi var diye dusunun, Turkceyi de o korkuyla unutmaz misiniz? Ingilizce konusuna gelince de herkes birden Grammar Nazi'ye donusuyor Amerikalilarin tabiriyle. Bu korkuyla konusmak isteyenler cekiniyor.
En guzel cevabi da ala09 vermis, can'i cikarsa bile dogru. Ne yazik ki ulkemizde Ingilizce konusulamamasinin nedenlerinden biri bu, konusmak isteyen kisiler surekli yargilaniyorlar. Bir elinde kirbacla her hatanizda sizi kirbaclayan bir TDK uyesi var diye dusunun, Turkceyi de o korkuyla unutmaz misiniz? Ingilizce konusuna gelince de herkes birden Grammar Nazi'ye donusuyor Amerikalilarin tabiriyle. Bu korkuyla konusmak isteyenler cekiniyor.
0
@baldur2 think falan bariz, -ing alinca falan anliyorssun. Ama bazi stative verblere -ing gelince ne lan bu diyorsun, ama hepsinin mantikli aciklamasi olabiliyor. Atiyorum sen hararetli bir sekilde arkadasinla tartisiyorsun. Ordan bir yabanci -Sorry to interrupt. I was wanting to go to nearest pharmacy. Can you help me der. Sen icinden dersin bu manyak niye wanting kullaniyor daha gramer bilmiyo falan. Ama orda wanta yani stative verbe =ing getirerek adam extradan kibarlik katiyor cumlesine. Ya da you're constantly wanting a cigarette. You know i quitted earlier idiot falan dedim mi burada showing annoyance anlami var. Ya da mcdonaldsin slogani I'm loving it. I love demiyor loving o kadar seviyorum ki oyle boyle degil diye asiri vurgu anlami katiyor.
Fazla bilgi goz cikarmaz:)
Fazla bilgi goz cikarmaz:)
0
bohr atom modeli
türkiye cumhuriyeti vatandaşı olup terörist olan fethullah gülen ya da abdullah öcalan gibi kişilerin bu hakkı var mı? teşekkürler.
türkiye cumhuriyeti vatandaşı olup terörist olan fethullah gülen ya da abdullah öcalan gibi kişilerin bu hakkı var mı?
teşekkürler.
teşekkürler.
0
sanmiyorum cunku sozlukte bu sahislara edilen kufurlerin hic gg olarak silindigini gormedim.
0
sözlükte silinmemesini anlamak zor değil. fethullah gülen'e hakaret edenin entry'sini silsen siteyi kapatmakla kalmayıp seni içeri atarlar. ben hukuki temelde soruyorum daha çok.
0
Teorik olarak açabilirler. Gülen'in Anayasa Mahkemesine beş tane başvurusu var hatta, bana nefret söyleminde bulundular devlet beni korumadı şeklinde. Ama Anayasa Mahkemesi esastan karar vermedi hiç, usulden salladı hepsini.
0
2015 öncesi sözlük hukukçuları ispiyonları değerlendirirken bunlar siliniyordu evet. modlog'da kayıtları duruyordur.
yıllar içinde bir entry yüzünden sözlüğün kapanma ihtimali ortadan kalkınca ve ispiyon fasilitesi devre dışı kalınca başlıktaki kişilerin avukatları yoluyla gelen talepleriyle ilgilenmeye başladılar. dolayısıyla oradaki hakaretler legal değil ama şikayet olmadığı için duruyor öyle.
yıllar içinde bir entry yüzünden sözlüğün kapanma ihtimali ortadan kalkınca ve ispiyon fasilitesi devre dışı kalınca başlıktaki kişilerin avukatları yoluyla gelen talepleriyle ilgilenmeye başladılar. dolayısıyla oradaki hakaretler legal değil ama şikayet olmadığı için duruyor öyle.
0
artcilly
Nette şöyle bir yazı okudum, hiç buna tanık oldunuz mu, gerçek midir merak ediyorum. Teşekkürler. "Erkek ya da dişi, kısırlaştırılmış ya da kısırlaştırılmamış tüm kediler idrar püskürtebilmektedir."
Nette şöyle bir yazı okudum, hiç buna tanık oldunuz mu, gerçek midir merak ediyorum. Teşekkürler.
"Erkek ya da dişi, kısırlaştırılmış ya da kısırlaştırılmamış tüm kediler idrar püskürtebilmektedir."
"Erkek ya da dişi, kısırlaştırılmış ya da kısırlaştırılmamış tüm kediler idrar püskürtebilmektedir."
0
cepeuc
Merhaba,Şu konuşmanın (https://www.ted.com/talks/kimberle_crenshaw_the_urgency_of_intersectionality?language=en ) başında kesişimsel feminizmin teorisyeni Kimberlé Crenshaw seyircilere ayağa kalkmalarını, sekiz tane isim sayacağını ve duyduğu ismi tanıyamayan seyircilerin yerlerine oturmasını söylü
Merhaba,
Şu konuşmanın (www.ted.com ) başında kesişimsel feminizmin teorisyeni Kimberlé Crenshaw seyircilere ayağa kalkmalarını, sekiz tane isim sayacağını ve duyduğu ismi tanıyamayan seyircilerin yerlerine oturmasını söylüyor. İlk dörtlü olarak polis şiddeti mağduru dört erkeğin ismini sayıyor ve isimler bittiğinde salonun ancak yarısı oturuyor. Daha sonraki dörtlü olarak ise aile içi şiddet mağduru dört kadının ismini sayıyor ve salonda yalnızca dört kişi ayakta kalkıyor. Crenshaw bundan, şiddet mağduru kadınların şiddet mağduru erkeklerden daha az dikkat çektiği sonucunu çıkarıyor.
Sonuç doğru olabilir ama deneye katılmıyorum. Tehlike algısı boyutu gözardı edilerek yapılmış bir deney olduğunu düşünüyorum bunun, demek istediğim şu: Toplumda şu ya da bu nedenle hiçbir zaman aile içi şiddet mağduru olmayacağını düşünen pek çok insan veya insan grubundan (ilişki düşünmeyenler, aseksüeller, erkekler ve daha pek çok mümkün gruptan) bahsedilebilirken, akut ve nedensiz polis şiddeti tehlikesi toplumun tüm kesimleri tarafından her an deneyimlenebilir bir şey. Dolayısıyla örneğin ben bir erkek olarak aile içi şiddet mağduruyla kendimi daha az özdeşleştiriyorum ve duyduğumda aile içi şiddet bende, polis şiddetinin yarattığı bireysel tehlike ve korku duygularını yaratmıyor. Bu da mağdurları daha zor hatırlamamı kolaylaştırıyor ama bence bunun doğrudan kadın-erkek ayrımcılığıyla bir alakası yok. Bu nedenle bilmem katılır mısınız ama polis şiddeti mağduru erkeklerle aile içi şiddet mağduru kadınların kıyaslanması bence yanlış, sağlıklı bir sonuç için polis şiddeti mağduru erkekler-kadınlar veya aile içi şiddet mağduru erkekler-kadınlar bilinirliği kıyaslaması yapılması gerekir. Şimdi bu örneği verdikten sonra asıl sonucuma geçeyim:
Bana kesişimsel feminizm böyle pek çok komperatif hatalarla ve teorik eksikliklerle dolu geliyor. Örneğin sanki bu öğretinin -veganlık gibi- nedense ulaşılmayan pek çok doğal sonucu var. Toplumdaki deneyimlenebilir tüm baskı türleri ve eşitsizliklerle topyekûn savaşmanın gerekliliğini savunan bir öğretinin en temel eşitsizliklerden birini yok sayması (bireysel olarak kesişimsel veganlardan bahsetmiyorum, öğretinin kendisinin böyle bir çıkarıma ulaşmaması) bana her nedense eksik bırakılan bir doğal sonucun yok sayılmış olması (ve dolayısıyla teorik eksiklik) izlenimi veriyor.
Ne düşünüyorsunuz? Kesişimsel feministleri, feminizm düşmanlarını ve diğer herkesin fikirlerini merak ediyorum. Ben erkek olduğum için sen ne anlarsın aslanımcıları da beklerim. Kesişimsel feminizm tutarlı mı?
Şu konuşmanın (www.ted.com ) başında kesişimsel feminizmin teorisyeni Kimberlé Crenshaw seyircilere ayağa kalkmalarını, sekiz tane isim sayacağını ve duyduğu ismi tanıyamayan seyircilerin yerlerine oturmasını söylüyor. İlk dörtlü olarak polis şiddeti mağduru dört erkeğin ismini sayıyor ve isimler bittiğinde salonun ancak yarısı oturuyor. Daha sonraki dörtlü olarak ise aile içi şiddet mağduru dört kadının ismini sayıyor ve salonda yalnızca dört kişi ayakta kalkıyor. Crenshaw bundan, şiddet mağduru kadınların şiddet mağduru erkeklerden daha az dikkat çektiği sonucunu çıkarıyor.
Sonuç doğru olabilir ama deneye katılmıyorum. Tehlike algısı boyutu gözardı edilerek yapılmış bir deney olduğunu düşünüyorum bunun, demek istediğim şu: Toplumda şu ya da bu nedenle hiçbir zaman aile içi şiddet mağduru olmayacağını düşünen pek çok insan veya insan grubundan (ilişki düşünmeyenler, aseksüeller, erkekler ve daha pek çok mümkün gruptan) bahsedilebilirken, akut ve nedensiz polis şiddeti tehlikesi toplumun tüm kesimleri tarafından her an deneyimlenebilir bir şey. Dolayısıyla örneğin ben bir erkek olarak aile içi şiddet mağduruyla kendimi daha az özdeşleştiriyorum ve duyduğumda aile içi şiddet bende, polis şiddetinin yarattığı bireysel tehlike ve korku duygularını yaratmıyor. Bu da mağdurları daha zor hatırlamamı kolaylaştırıyor ama bence bunun doğrudan kadın-erkek ayrımcılığıyla bir alakası yok. Bu nedenle bilmem katılır mısınız ama polis şiddeti mağduru erkeklerle aile içi şiddet mağduru kadınların kıyaslanması bence yanlış, sağlıklı bir sonuç için polis şiddeti mağduru erkekler-kadınlar veya aile içi şiddet mağduru erkekler-kadınlar bilinirliği kıyaslaması yapılması gerekir. Şimdi bu örneği verdikten sonra asıl sonucuma geçeyim:
Bana kesişimsel feminizm böyle pek çok komperatif hatalarla ve teorik eksikliklerle dolu geliyor. Örneğin sanki bu öğretinin -veganlık gibi- nedense ulaşılmayan pek çok doğal sonucu var. Toplumdaki deneyimlenebilir tüm baskı türleri ve eşitsizliklerle topyekûn savaşmanın gerekliliğini savunan bir öğretinin en temel eşitsizliklerden birini yok sayması (bireysel olarak kesişimsel veganlardan bahsetmiyorum, öğretinin kendisinin böyle bir çıkarıma ulaşmaması) bana her nedense eksik bırakılan bir doğal sonucun yok sayılmış olması (ve dolayısıyla teorik eksiklik) izlenimi veriyor.
Ne düşünüyorsunuz? Kesişimsel feministleri, feminizm düşmanlarını ve diğer herkesin fikirlerini merak ediyorum. Ben erkek olduğum için sen ne anlarsın aslanımcıları da beklerim. Kesişimsel feminizm tutarlı mı?
0
Bir de bir kadına sormak lazım aile içi şiddetle kendini özdeşleştirip özdeşleştirmediğini. Çocukluğu bir kenara bırakırsak, aile içi şiddet demek kadına şiddet demek. Bir erkek olarak karından dayak yeme olasılığın bir polisten dayak yeme olasılığından daha az. Ama bir kadının kocasından dayak yeme olasılığı bir polisten yeme ihtimalinden daha fazla. Haliyle senin için aile içi şiddet bir tehdit unsuru değilken kadın için öyle.
Birebir karşılaştırmanın kadın-erkek ekseninde denkliği yok ama duruma güçlüden, otoriteden dayak yemek olarak bakarsan var. Aile içinde güçlü olan erkek, döven de erkek. Toplumda güçlü olan devlet, döven de devlet. Yani iki tarafta da gücü yeten diğerine şiddet uyguluyor, bu açıdan bakınca bana o kadar da farklı şeylermiş gibi gelmiyor.
Aile içi şiddet daha meşru geliyor kulağa, sürekli birbirini gören insan elbet bi sefer kızıp tokat atabilir diyoruz. Bu da normalleştirmenin sonucu aslında, paralel açıdan bakınca polis şiddetini de normalleştirenler var. Birinde "arada olur öyle sistematik olmadıktan sonra" dersin, öbürüne "bireysel bişey bu, cahil polisin teki vurmuş" dersin. Sistematik olursa "erkek bu, kadına yerini göstericek arada" dersin, diğerinde "bunlar ülkeyi bölmeyi çalışan anarşist komünist, fırsat verirsen hepimizi öldürürler" dersin. Normalleştirmeye başladıktan sonra bunun sınırı yok.
Birebir karşılaştırmanın kadın-erkek ekseninde denkliği yok ama duruma güçlüden, otoriteden dayak yemek olarak bakarsan var. Aile içinde güçlü olan erkek, döven de erkek. Toplumda güçlü olan devlet, döven de devlet. Yani iki tarafta da gücü yeten diğerine şiddet uyguluyor, bu açıdan bakınca bana o kadar da farklı şeylermiş gibi gelmiyor.
Aile içi şiddet daha meşru geliyor kulağa, sürekli birbirini gören insan elbet bi sefer kızıp tokat atabilir diyoruz. Bu da normalleştirmenin sonucu aslında, paralel açıdan bakınca polis şiddetini de normalleştirenler var. Birinde "arada olur öyle sistematik olmadıktan sonra" dersin, öbürüne "bireysel bişey bu, cahil polisin teki vurmuş" dersin. Sistematik olursa "erkek bu, kadına yerini göstericek arada" dersin, diğerinde "bunlar ülkeyi bölmeyi çalışan anarşist komünist, fırsat verirsen hepimizi öldürürler" dersin. Normalleştirmeye başladıktan sonra bunun sınırı yok.
0
@Bruce cevap için teşekkürler.
Beni yanlış anlamışsın. Aile içi şiddet kadınlar için bir tehdit unsuru değil ya da bir şiddet türü diğerinden daha meşru demeye çalışmadım.
Yalnızca, sayısal olarak polis şiddetine uğrama tehlikesini hisseden insan sayısı (ve dolayısıyla bu tehlikenin hitap ettiği kitle) daha fazla, dolayısıyla söz konusu deneyde bu şekilde mağdur edilmiş insanları hatırlayan insan sayısının daha fazla olması gayet anlaşılabilir bir durum diyorum. Yani ikisi arasında niteliksel değil, niceliksel bir vehamet farkından söz ediyorum.
Sanırım anlaşılması güç oldu, başka bir deyişle tekrar etmek gerekirse, Crenshaw'ın deneyinde mağdur kadınların isimlerini daha az hatırlayan insan olmasının nedeni, kendini o kadınlarla benzer şekilde (aile içi şiddet sonucu) ölme tehlikesi altında hisseden (ve dolayısıyla bu tarz cinayetlere karşı algısı daha açık olan) insan sayısının, o erkeklerle benzer şekilde (polis şiddetinden) ölme tehlikesi altında hisseden insan sayısından daha az olması olabilir demek istiyorum yani.
Beni yanlış anlamışsın. Aile içi şiddet kadınlar için bir tehdit unsuru değil ya da bir şiddet türü diğerinden daha meşru demeye çalışmadım.
Yalnızca, sayısal olarak polis şiddetine uğrama tehlikesini hisseden insan sayısı (ve dolayısıyla bu tehlikenin hitap ettiği kitle) daha fazla, dolayısıyla söz konusu deneyde bu şekilde mağdur edilmiş insanları hatırlayan insan sayısının daha fazla olması gayet anlaşılabilir bir durum diyorum. Yani ikisi arasında niteliksel değil, niceliksel bir vehamet farkından söz ediyorum.
Sanırım anlaşılması güç oldu, başka bir deyişle tekrar etmek gerekirse, Crenshaw'ın deneyinde mağdur kadınların isimlerini daha az hatırlayan insan olmasının nedeni, kendini o kadınlarla benzer şekilde (aile içi şiddet sonucu) ölme tehlikesi altında hisseden (ve dolayısıyla bu tarz cinayetlere karşı algısı daha açık olan) insan sayısının, o erkeklerle benzer şekilde (polis şiddetinden) ölme tehlikesi altında hisseden insan sayısından daha az olması olabilir demek istiyorum yani.
0
Haa anladım, tamamdır. Evet, teknik olarak bakınca doğru diyorsun, mantıksal safsata aslında. Ya da istatistiği kötüye kullanma diyebiliriz sanırım.
Ancak bunu genel feminizm eleştirisi haline getirmek de bi çeşit safsata, birisi bunu kullandı diye genel olarak feminizmin teorik eksikliğinin kanıtı göstermek de pek mantıklı değil. Başka da var gösteririm diyor olabilirsin ama o genel feminizm eleştirisine girer, bir kişinin kullandığı mantıksal safsata üzerinden tatmin edici şekilde çıkarım yapılamaz diye düşünüyorum.
Ancak bunu genel feminizm eleştirisi haline getirmek de bi çeşit safsata, birisi bunu kullandı diye genel olarak feminizmin teorik eksikliğinin kanıtı göstermek de pek mantıklı değil. Başka da var gösteririm diyor olabilirsin ama o genel feminizm eleştirisine girer, bir kişinin kullandığı mantıksal safsata üzerinden tatmin edici şekilde çıkarım yapılamaz diye düşünüyorum.
0
Daha fazla cevap gelmediği için sana cevap vereyim, biraz bekledim ama kimse yazmadı.
Bu kadın üzerinden genel feminizm eleştirisi yapmıyorum, kesişimsel feminizm hakkında konuşuyorum. Bu kadının dedikleri üzerinden çıkarım yapmamın sebebi de bu kadın bizzat kesişimsel feminizmin teorisyeni. Tüm kavramı geçmişiyle geleceğiyle ortaya atan kişi bu yani.
Ama demek istediğini anlıyorum, bu tür tümevarım çıkarımların tehlikeli olduğuna katılıyorum.
Bu kadın üzerinden genel feminizm eleştirisi yapmıyorum, kesişimsel feminizm hakkında konuşuyorum. Bu kadının dedikleri üzerinden çıkarım yapmamın sebebi de bu kadın bizzat kesişimsel feminizmin teorisyeni. Tüm kavramı geçmişiyle geleceğiyle ortaya atan kişi bu yani.
Ama demek istediğini anlıyorum, bu tür tümevarım çıkarımların tehlikeli olduğuna katılıyorum.
0
Erkek magdurlari bilmeyenleri eledikten sonra kadin magdurlari soruyor. Her bir erkek ismi soylendikten sonra bir kisim eleniyor, sonra kadinlara geciyor. EN son kalan 4 kisi tum kadin ve erkek magdurlarin tamaminin ismini taniyanlar. Karsilastirma kafadan hatali.
Biraz algi manipulasyonu yapmis izleyiciye farkindalik icin. Yoksa karsilastirma tamamen mantiksiz zaten. Dikkat cekmek amaciyla yapildigi icin hata aramaya gerek yok pek. Videonun gerisini izlemedim. Kesisimsel feminizm ne demek bilmiyorum.
Biraz algi manipulasyonu yapmis izleyiciye farkindalik icin. Yoksa karsilastirma tamamen mantiksiz zaten. Dikkat cekmek amaciyla yapildigi icin hata aramaya gerek yok pek. Videonun gerisini izlemedim. Kesisimsel feminizm ne demek bilmiyorum.
0
@stavro Cevabınızın ilk kısmı için teşekkürler. İkinci paragraf hakkında bir iki bir şey söyleyeceğim.
Öncelikle dikkat çekmek amacıyla yapılan bir şeyde neden hata aramamam gerektiğini anlamadım. Kaldı ki videonun devamını izlerseniz konuşmacı bu deneydeki ulaştığı farkındalık farkına vurguyla pek çok farklı sonuç çıkarıyor, bu sonuçları da, kümülatif olarak, oluşturduğu teorinin kanıtları olarak kullanıyor. Azami 2.5 dakikasını izlediğiniz video üzerinden tanımadığınız bir insanın neleri eleştirmesinin gerekli, neleri eleştirmesinin "pek gerekli olmadığını" belirlemeye kendini yetkili görmeniz garip. Eğer sorumun veya eleştiri yöneltmemin pek gerekli olmadığını düşünüyorsanız, cevaplamayabilirsiniz, sokaklar insanların her şeyi hakkında kendini fikir beyan etmekle yetkili gören hadsizlerle dolu zaten, kolaylıkla kapımın önüne çıkarak da böylesi hadsiz bir cevap alabilirdim.
Öncelikle dikkat çekmek amacıyla yapılan bir şeyde neden hata aramamam gerektiğini anlamadım. Kaldı ki videonun devamını izlerseniz konuşmacı bu deneydeki ulaştığı farkındalık farkına vurguyla pek çok farklı sonuç çıkarıyor, bu sonuçları da, kümülatif olarak, oluşturduğu teorinin kanıtları olarak kullanıyor. Azami 2.5 dakikasını izlediğiniz video üzerinden tanımadığınız bir insanın neleri eleştirmesinin gerekli, neleri eleştirmesinin "pek gerekli olmadığını" belirlemeye kendini yetkili görmeniz garip. Eğer sorumun veya eleştiri yöneltmemin pek gerekli olmadığını düşünüyorsanız, cevaplamayabilirsiniz, sokaklar insanların her şeyi hakkında kendini fikir beyan etmekle yetkili gören hadsizlerle dolu zaten, kolaylıkla kapımın önüne çıkarak da böylesi hadsiz bir cevap alabilirdim.
0
Sanırım sizin şöyle bir kafa karışıklığınız oluşmuş; Michelle Cousseaux, Tanisha Anderson, AurA Rosser ve bahsedilen diğer kadınlar da polis şiddeti mağduru. Aile içi şiddet demiyor. "People of colour" da şiddet görüyor, "kadın" da şiddet görüyor, haliye "people of colour bir kadın"ın şiddet görme ihtimali çok daha fazla oluyor, intersectionality de bu noktada devreye giriyor.
Kısaca sizin ilk paragrafınızdaki "Daha sonraki dörtlü olarak ise aile içi şiddet mağduru dört kadının ismini sayıyor ve salonda yalnızca dört kişi ayakta kalkıyor." cümleniz ve ona bağlı olarak söyledikleriniz doğru değil. Netleştirmek istedim.
Kısaca sizin ilk paragrafınızdaki "Daha sonraki dörtlü olarak ise aile içi şiddet mağduru dört kadının ismini sayıyor ve salonda yalnızca dört kişi ayakta kalkıyor." cümleniz ve ona bağlı olarak söyledikleriniz doğru değil. Netleştirmek istedim.
0
"Kaldı ki videonun devamını izlerseniz konuşmacı bu deneydeki ulaştığı farkındalık farkına vurguyla pek çok farklı sonuç çıkarıyor, bu sonuçları da, kümülatif olarak, oluşturduğu teorinin kanıtları olarak kullanıyor."
Iste bunun icin ozellikle soyledim devamini izlemedigimi zaten. Yani devaminda boyle bir sey varsa o zaman bir sey diyemem anlamina geliyor bu.
Bana soracak olursaniz kadinin yaptigi kiyaslama zaten hepten hatali bir sefer.
Neyi nasil algiladiniz bilmiyorum ama "yetkili gormek" derken, burada siz de fikir belirtmisniz ben de sizin gibi fikir belirtiyorum. Kendimizi fikir belirtmeye yetkili gormeyeceksek neye cevap verecegiz ki bu baslik altinda?
Bakin siz de bu videodaki kadini elestrimissiniz, kendiniz buna "yetkili" goruyorsunuz. Naasil yetkili goruyorsunuz kendinizi ki? Sizin argumaninizdan gidersek bu soru cikiyor.
He bana sorarsaniz gayet de yetkiniz var elestirmeye, ben de elestirdim zaten. Cevabimda bir hadsizlik yok, sadece kadinin ypatigi "mantiksiz" karsilastirmayi elestirilecek kadar onemsemedim. Sadece karsilastirma uzerinden konusarak yani.
Bu karsilastirma uzerinden gidip nereye variyor bilmedigim icin boyle soyledim, sonrasini izlemedigimi o yuzden belirttim. Yani ilk bakista sadece dikkat cekip farkindalik yaratip dinleyiciyi cezbetme amacli bir sey gibi gozukuyordu. Eger boyle degil ise hakli olabirsiniz gayet de. Konusmanin ilerisinde bu karsilastirma uzerinden gidiyorsa o zaman elestiriye degecek oldugunu dusndugum mesajini vermistim zaten.
Ki ben de elestirirdim.
Fikir beyan "hadsizlik" olmuyor yalniz. Eger oyleyse siz de hadsizlik yapmis olursunuz zaten. "Ben erkek olduğum için sen ne anlarsın aslanımcıları da beklerim" demissiniz ama cok daha hafifine bile tahammulunuz yok.
Iste bunun icin ozellikle soyledim devamini izlemedigimi zaten. Yani devaminda boyle bir sey varsa o zaman bir sey diyemem anlamina geliyor bu.
Bana soracak olursaniz kadinin yaptigi kiyaslama zaten hepten hatali bir sefer.
Neyi nasil algiladiniz bilmiyorum ama "yetkili gormek" derken, burada siz de fikir belirtmisniz ben de sizin gibi fikir belirtiyorum. Kendimizi fikir belirtmeye yetkili gormeyeceksek neye cevap verecegiz ki bu baslik altinda?
Bakin siz de bu videodaki kadini elestrimissiniz, kendiniz buna "yetkili" goruyorsunuz. Naasil yetkili goruyorsunuz kendinizi ki? Sizin argumaninizdan gidersek bu soru cikiyor.
He bana sorarsaniz gayet de yetkiniz var elestirmeye, ben de elestirdim zaten. Cevabimda bir hadsizlik yok, sadece kadinin ypatigi "mantiksiz" karsilastirmayi elestirilecek kadar onemsemedim. Sadece karsilastirma uzerinden konusarak yani.
Bu karsilastirma uzerinden gidip nereye variyor bilmedigim icin boyle soyledim, sonrasini izlemedigimi o yuzden belirttim. Yani ilk bakista sadece dikkat cekip farkindalik yaratip dinleyiciyi cezbetme amacli bir sey gibi gozukuyordu. Eger boyle degil ise hakli olabirsiniz gayet de. Konusmanin ilerisinde bu karsilastirma uzerinden gidiyorsa o zaman elestiriye degecek oldugunu dusndugum mesajini vermistim zaten.
Ki ben de elestirirdim.
Fikir beyan "hadsizlik" olmuyor yalniz. Eger oyleyse siz de hadsizlik yapmis olursunuz zaten. "Ben erkek olduğum için sen ne anlarsın aslanımcıları da beklerim" demissiniz ama cok daha hafifine bile tahammulunuz yok.
0
@sopiro teşekkürler, ben nedense ilk izlediğimde durduk yere aile içi şiddet mağduru olduklarını çıkarmışım videodan. Siz söyleyince tekrar baktım ve öyle olmadığını gördüm, haklısınız. Burada da, stavro'nun belirttiği, karşılaştırmanın sayı yönden adil olmaması kısmı geriye kalıyor ama bu haliyle artık o kadar da adaletsiz gelmedi bana. Teşekkürler.
@stavro Bana sorarsanız bir fikri eleştirmek ile o fikre gerek görmemek arasında önemli derecede fark var. Fikrinizin "eleştiri yanlış" kısmıyla hiçbir problemim yok teşekkür ettiğim nokta da orası zaten; ama "bu eleştiriye gerek yok" kısmının hadsizlik olduğunu düşünüyorum.
@stavro Bana sorarsanız bir fikri eleştirmek ile o fikre gerek görmemek arasında önemli derecede fark var. Fikrinizin "eleştiri yanlış" kısmıyla hiçbir problemim yok teşekkür ettiğim nokta da orası zaten; ama "bu eleştiriye gerek yok" kısmının hadsizlik olduğunu düşünüyorum.
0
Sopironun söylediğini söylemeye geldim.
Gelmişken söyleyeyim sorunun sahibine katılıyorum, bir görüşü eleştirmekle gereksiz bulmak arasında fark var. Stavro herhangi bir otoriter topluma bakarak hangisinin sık sık kullanıldığını rahatlıkla görebilirsin. Hadsizlik lafı belki ağır ama türkiyede yaşadığımız için bu tavırdan kolaylıkla bıkılabiliyor.
Gelmişken söyleyeyim sorunun sahibine katılıyorum, bir görüşü eleştirmekle gereksiz bulmak arasında fark var. Stavro herhangi bir otoriter topluma bakarak hangisinin sık sık kullanıldığını rahatlıkla görebilirsin. Hadsizlik lafı belki ağır ama türkiyede yaşadığımız için bu tavırdan kolaylıkla bıkılabiliyor.
0
cepeuc
Merhaba, Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı, Ağca vs. gibi isimleri; Susurluk, papa suikasti, mümkünse ergenekon soruşturması gibi olayları mümkün olduğunca kapsayan, komplo teorisinden ibaret olmayan olabildiğince objektif kitaplar arıyorum. Tek bir kitap bunların hepsini kapsamak zorunda değil, örneğin s
Merhaba, Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı, Ağca vs. gibi isimleri; Susurluk, papa suikasti, mümkünse ergenekon soruşturması gibi olayları mümkün olduğunca kapsayan, komplo teorisinden ibaret olmayan olabildiğince objektif kitaplar arıyorum. Tek bir kitap bunların hepsini kapsamak zorunda değil, örneğin salt Susurluk skandalı hakkında da önerebilirsiniz. Şimdiden çok teşekkürler.
Not: Duyuru açarken soru tipi başlığı altında müzik, film/dizi vs. bir sürü başlık olmasına karşın "kitap" başlığı yok. İlginç.
Not: Duyuru açarken soru tipi başlığı altında müzik, film/dizi vs. bir sürü başlık olmasına karşın "kitap" başlığı yok. İlginç.
0
Küçük bir liste vereyim önce :
Adnan Akfırat (1995) Çiller'in ABD Vatandaşlığı, Kaynak Yay., İstanbul
Adnan Akfırat (1997) Özel Savaş, Kaynak Yay., İstanbul.
Adnan Akfırat (1997) Eşref Bitlis Suikastı, Kaynak Yay., İstanbul
Ahmet Aydın (19 ) Üçgendeki Tezgah, Kiyap Kitap
Ahmet Kekeç (19 ) CIA ve 12 Eylül Bir İhtilalin Romanı, Emre Yay.
Ali Recan (1998) Yüzbaşı Volkan "KARANLIĞIN KARTALLARI", İstanbul
Ali Yurtaslan (1997) İtiraflar MHP Merkezindeki Adam Abdullah Çatlı'yı Anlatıyor, Kaynak Yay., İstanbul
Atilla Tokatlı (Tarihsiz) Eski Büyücülerden, Çağdaş Darbecilere GİZLİ ÖRGÜTLER, Bilgi Yay., Ankara
Aydoğan Vatandaş (1999) Armagedon Türkiye-İsrail Gizli Savaşı, Timaş Yay., 5. Basım, İstanbul
Bob Woodward (1991) CIA Çok Gizli, İnkılap Yay., 2. Basım, İstanbul
Bütün Yönleriyle Susurluk: Uluslararası Susurluk Konferansı'na Sunulan Bildiriler (1998) Kaynak Yay., İstanbul
Can Dündar ve Celal Kazdağlı (1997) Ergenekon Devlet İçinde Devlet, İmge Yay., Ankara
Cengiz Erdinç (1997) Susurluk Alfabetik İsimler Ansiklopedisi, Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
Cengiz Erdinç ve Doğan Yurdakul (1998) ÇETE'LE Resmi Belgelerle Siyaset, Mafya, Bürokrasi İlişkilerinde Kim Kimdir?, Ümit Yay., Ankara
Cihat Akyol (1990) Kontrgerilla Anı-İnceleme, Kendi Yayını, Ankara
Cüneyt Arcayürek (1989) Darbeler ve Gizli Servisler (1950-1988), Bilgi Yay., Ankara
Cüneyt Özdemir (1997) Komutanın Şüpheli Ölümü, İletişim Yay., İstanbul
Çetin Ağaşe (1998) Cem Ersever ve Jitem Gerçeği, Pencere Yay., İstanbul
Çizgilerle Susurluk Albümü (1998)Leman Yay., İstanbul
Dawid Galula (1965) Ayaklanmaları Bastırma Harekatı, Genel Kurmay Basımevi, Ankara.
Dawid Wise ve Thomas Ross (1976) Görünmeyen Hükümet CIA, Onur Yay., 2.Basım
Doğu Perinçek (1996) Çiller Özel Örgütü, Kaynak Yay., İstanbul
Doğu Perinçek ve Mesut Yılmaz (1997) Susurluk Komisyonu Tutanakları 1 Doğu Perinçek ve Mesut Yılmaz'ın Açıklamaları, Kaynak Yay., İstanbul
Emin Değer (1977) CIA- Kontrgerilla ve Türkiye ,İmge Yay. Ankara
Emin Özgönül ve Fikri Sağlar (1998) Kod Adı Susurluk "Derin" İlişkiler Bir Kamyon Bin Kaset, Boyut Yay., İstanbul
Emine Çaykara (1994) Dünden Bugüne Değişen Yüzüyle MAFYA, Tempo Kitapları, Hürriyet Dergi Yay., İstanbul
Enis Berberoğlu (1997) Susurluk 20 Yıllık Domino Oyunu, İletişim Yay., İstanbul
Enis Berberoğlu (1999) Kod Adı: Yüksekova, Milliyet Yay., İstanbul
Enis Berberoğlu (1999) Öteki Türkler, Doğan Yay., İstanbul
Ercan Citlioğlu (1998) Yedekteki Taşeron ASALA-PKK, Ümit Yay.,2.Basım, Ankara
Ergün Kocabıyık (1998) Ali Kırca İle Siyaset Meydanı Susurluk Çarkı, Sabah Yay., İstanbul
Evren Değer ve Tuncay Özkan (1996) Suikast Raporu ‘93-‘96, um:ag Yay., Ankara
Faruk Bildirici (1998) Gizli Kulaklar Ülkesi, İletişim Yay., İstanbul
Faruk Mercan (1999) Susurluk Prensleri Bir Gizli Savaşın Perde Arkası, Milliyet Yay., İstanbul
Fatih Güllapoğlu (1991) Tanksız Topsuz Harekat, Tekin Yay., İstanbul
Ferhat Ünlü (2000) Susurluk Gümrüğü, Birey Yay., İstanbul
Ferit Ergül (1996) Hükümetin Namusu, AD Yay., İstanbul
Frank Bavenkerk ve Yücel Yeşilgöz (2000) Türkiye'nin Mafyası, İletişim Yay., İstanbul
Gültekin Ural (1997) Abdullah Çatlı ve Susurluk Dosyası, Kamer Yay.
Hakantürk (1997) 3 Kasım 1996 Susurluk Abdullah Çatlı Kimdir?, Geçit Yay.
Haluk Kırcı (1998) Zamanı Süzerken, Burak Yay., İstanbul
Haluk Kırcı (1999) Donmuş Zaman Manzaraları, Burak Yay., İstanbul
Haluk Kırcı (2000) Bırak Eşkıya Bellerinler..., Burak Yay., İstanbul
Harun Yahya (1997) Terörün Perde Arkası, Vural Yayınevi, İstanbul
Hasan Özgüven (1997) Gladyo Öncesi ve Sonrasıyla Susurluk'taki Düğüm, Beyan Yay., İstanbul
Hasan Uysal (1996) Kurtlu Kokteyl, Öteki Yay., 2. Basım, Ankara
Hayrettin Bulut (1996) Devlete Çarpan Kamyon, Yalçın Yay.
Hüseyin Aykol (1997) CIA-GLADİO-MAFYA-ÇETE, Yorum Yay.
İlhan Selçuk (1997) Ziverbey Köşkü, Çağdaş Yay., 14.Basım, İstanbul
İnci Hekimoğlu (1997) Vatan Yahut Susurluk Siyasi Cinayetler, Papirüs Yay., İstanbul
Jean Marie Steorkel (1997) Mesih Papayı Niye Vurdu?, Sabah Yay., İstanbul
Jens Mecklenburg (1999) GLADİO Nato'nun Gizli Terör Örgütü, Sorun Yay., İstanbul
Jochen Hippler (1996) Düşük Yoğunluklu Çatışma İlan Edilmemiş Savaş, Belge Yay., İstanbul
Kemal Yücel (1973) Kontrgerilla, Yar Yay.,
Konrtgerilla ve MHP (1978) Aydınlık Yay., İstanbul
Kontrgerilla Operasyonları (1997) Haziran Yay.,
Koray Düzgören (1997) Çeteden Özür Diliyoruz, Çınar Yay., İstanbul
Kutlu Savaş (1998) Susurluk Raporu, Radikal Gazetesi Eki, İstanbul
Leo A. Müller (1996) Nato Gizli Birliği ve Alman Öncüleri GLADİO-Kontrgerilla Soğuk Savaşın Mirası, Pencere Yay, Genişletilmiş 2. Basım, İstanbul
Lütfi Yıldız (1997) Bizim Çatlı, Karaca Yay. Kayseri
M.Balabanlılar, Ü.Sezgin, O. Büber, E. Pala, C. Erdinç (2000) Karanlığın Son Otuz Yılı Uğur Mumcu Cinayeti ve Demokrasiye Karşı Siyasi Suikastler, Katliamlar, Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
M.Balabanlılar, Ü.Sezgin, O. Büber, E. Pala, C. Erdinç (1999) Karanlığın Son Yirmi Yılı Uğur Mumcu Cinayeti ve Demokrasiye Karşı Siyasi Suikastler, Katliamlar, Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
Mahir Kaynak (1999) Komplo Yok, Timaş Yay., İstanbul
Manos İliadis (1999) Türk Gizli Servisleri, [Yayıncısı Belli Değil]
Mark Zepezauer (19 ) CIA'nın Büyük Operasyonları, Kaynak Yay., İstanbul
Mary Ellen Reese (1999) General Reinhard GEHLEN CIA BAĞLANTISI, Sorun Yay., İstanbul
Mehmet Ali Ağca (tarihsiz) Ben Mesih
Mehmet Eymür, (1999) Analiz Bir Mit Mensubunun Anıları, Doğan Yay., 3. Basım, İstanbul
Michael Parenti (1996) Kirli Gerçekler, İmge Yay., Ankara
Michael Parenti (1996) İmparatorluğa Karşı, Kaynak Yay., İstanbul
MİT Raporu Olayı (1996) Kaynak Yay., 2. Basım, İstanbul
Necdet Pekmezci , Nurşen Büyükyıldız (1999) Ülkücüler Öteki Devletin Şehitleri, Kaynak Yay., İstanbul
Osman Şahin (1995) Bucaklar Fırat'ın Sırtındaki Kan, Kaynak Yay., İstanbul
Ömer Tanlak (1980) İtiraf: Davadan Dönen Ülkücü MHP'yi Anlatıyor, Kaynak Yay., İstanbul.
Önder Aytaç (1997) Medyanın Gözüyle Çeteler ve Susurluk, Sam Yay.,
Pele Brewton (1993) Mafya CIA & George Bush, Milliyet Yay., İstanbul
Sabahattin Savaşman (1996) Üçüncü Adam Anlatıyor MİT CIA İlişkisi, Kaynak Yay., 2. Basım, İstanbul
Semih Hiçyılmaz (1997) Susurluk ve Kontrgerilla Gerçeği, Evrensel Basım, İstanbul
Sıtkı Uluç (1994) Gizli Servis Öyküleri, İmge Yay., Ankara
Soner Yalçın (1994) Binbaşı Ersever'in İtirafları, Kaynak Yay., İstanbul
Soner Yalçın (1999) Behçet Cantürk'ün Anıları: Beco, Su Yay., İstanbul, 5. Basım
Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul (1997) REİS Gladyonun Türk Tetikçisi, Öteki Yay., Ankara
Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul (1999) Bay Pipo, Doğan Yay., İstanbul
Suat Parlar (1998) Kirli İlişkiler İmparatorluğu, Bibliotek Yay., İstanbul
Suat Parlar (1997) Kontrgerilla Kıskacında Türkiye, Bibliotek Yay., İstanbul
Suat Parlar (1997) Osmanlı'dan Günümüze Gizli Devlet, Bibliotek Yay., İstanbul
Susurluk Skandalı için Alternatif Rapor ve Komisyon Tutanaklarından İfade Orjinalleri (1998) Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
Süleyman Genç (1978) CIA-MİT-Kontrgerilla, Bıçak Sırtında Türkiye, Der Yay.
Süleyman Genç (1998) Kuşatılan Devlet Türkiye, Boyut Yay.
Şeref İba (1997) Parlamenter Denetim Yolları, Etkinliği ve Susurluk Örneği, Bilgi Yay., Ankara
Talat Turhan (1986) Bomba Davası, Savunma 1, Kendi Yayını
Talat Turhan (1989) Bomba Davası, Savunma 2, Kendi Yayını
Talat Turhan (1992) Özel Savaş Terör ve Kontrgerilla, Tümzamanlar Yay.
Talat Turhan (1993) Kontrgerilla Cumhuriyeti, Tümzamanlar Yay.,
Talat Turhan (1999) Çeteleşme Kontrgerilla Gladio Susurluk Telekulak..., Akyüz Yay., İstanbul
Talat Turhan (1999) Emperyalizmin Batağında İstihbarat Örgütleri Doruk Operasyonu, 2. Baskı, Sorun Yay., İstanbul
Talat Turhan ve Orhan Gökdemir (1999) Ziverbey'den Susurluk'a Bir MİT'çinin Portresi: Mehmet Eymür, Sorun Yay., İstanbul
Tamaşa F. Dural (2000) Çarmıhtaki Ülkücü: Ağca İpekçiyi Neden Öldürdü, Sorun Yay., İstanbul
TBMM Faili Mechul Siyasi Cinayetler Araştırma Komisyonu Raporları (1995) Ayyıldız Yay., Ankara
TBMM Susurluk Kazası Meclis Araştırma Komisyonu Raporu (1997) TBMM Basımevi, Ankara
TBMM Uğur Mumcu Cinayeti Araştırma Komisyonu Raporu (1997) um:ag Yay., Ankara
Tuncay Özkan (1996) Bir Gizli Servisin Tarihi Milli İstihbarat Teşkilatı, Milliyet Yay., İstanbul
Tuncay Özkan (1996) Parsadan Hikayesi "Cumhuriyet Tarihindeki Örtülü Ödenek Yolsuzlukları", AD Yay. , İstanbul
Uğur Mumcu (1997) Ağca Dosyası ,um:ag Yay.
Uğur Mumcu (1997) Silah Kaçakçılığı ve Terör,um:ag Yay., Ankara
Uğur Mumcu (1997) Papa Mafya Ağca, um:ag Yay., 22. Basım, Ankara
Uğur Mumcu (1997) Saklı Devletin Güncesi "Çatlı vs.", um:ag Yay., Ankara
Ülkücü Komando Kampları (1997), Kaynak Yay., İstanbul
Ümit Sezgin (1987) Aydınlanmamış Cinayetler, İletişim Yay., İstanbul
Veli Özdemir (1997) Susurluk Belgeleri Cilt: 1 İfade Tutanakları, Scala Yay., İstanbul
Veli Özdemir (1997) Susurluk Belgeleri Cilt: 2 İfade Tutanakları TBMM Komisyon Raporu'na Muhalefet Şerhleri ile Birlikte, Scala Yay., İstanbul
Yalçın Bayer (1996) Rüşvetin Belgesi, AD Yay., İstanbul
Yıldırım Türker (1998) Türkiye Sizinle Gurur Duyuyor Türk Siyasal Kültüründen Portreler, Metis Yay., İstanbul
Yılmaz Tekin (1999) Bir Gizli Servis Mensubunun Anıları, Çuvaldız-1, Ümit Yay., Ankara
www.ilefarsiv.com
Adnan Akfırat (1995) Çiller'in ABD Vatandaşlığı, Kaynak Yay., İstanbul
Adnan Akfırat (1997) Özel Savaş, Kaynak Yay., İstanbul.
Adnan Akfırat (1997) Eşref Bitlis Suikastı, Kaynak Yay., İstanbul
Ahmet Aydın (19 ) Üçgendeki Tezgah, Kiyap Kitap
Ahmet Kekeç (19 ) CIA ve 12 Eylül Bir İhtilalin Romanı, Emre Yay.
Ali Recan (1998) Yüzbaşı Volkan "KARANLIĞIN KARTALLARI", İstanbul
Ali Yurtaslan (1997) İtiraflar MHP Merkezindeki Adam Abdullah Çatlı'yı Anlatıyor, Kaynak Yay., İstanbul
Atilla Tokatlı (Tarihsiz) Eski Büyücülerden, Çağdaş Darbecilere GİZLİ ÖRGÜTLER, Bilgi Yay., Ankara
Aydoğan Vatandaş (1999) Armagedon Türkiye-İsrail Gizli Savaşı, Timaş Yay., 5. Basım, İstanbul
Bob Woodward (1991) CIA Çok Gizli, İnkılap Yay., 2. Basım, İstanbul
Bütün Yönleriyle Susurluk: Uluslararası Susurluk Konferansı'na Sunulan Bildiriler (1998) Kaynak Yay., İstanbul
Can Dündar ve Celal Kazdağlı (1997) Ergenekon Devlet İçinde Devlet, İmge Yay., Ankara
Cengiz Erdinç (1997) Susurluk Alfabetik İsimler Ansiklopedisi, Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
Cengiz Erdinç ve Doğan Yurdakul (1998) ÇETE'LE Resmi Belgelerle Siyaset, Mafya, Bürokrasi İlişkilerinde Kim Kimdir?, Ümit Yay., Ankara
Cihat Akyol (1990) Kontrgerilla Anı-İnceleme, Kendi Yayını, Ankara
Cüneyt Arcayürek (1989) Darbeler ve Gizli Servisler (1950-1988), Bilgi Yay., Ankara
Cüneyt Özdemir (1997) Komutanın Şüpheli Ölümü, İletişim Yay., İstanbul
Çetin Ağaşe (1998) Cem Ersever ve Jitem Gerçeği, Pencere Yay., İstanbul
Çizgilerle Susurluk Albümü (1998)Leman Yay., İstanbul
Dawid Galula (1965) Ayaklanmaları Bastırma Harekatı, Genel Kurmay Basımevi, Ankara.
Dawid Wise ve Thomas Ross (1976) Görünmeyen Hükümet CIA, Onur Yay., 2.Basım
Doğu Perinçek (1996) Çiller Özel Örgütü, Kaynak Yay., İstanbul
Doğu Perinçek ve Mesut Yılmaz (1997) Susurluk Komisyonu Tutanakları 1 Doğu Perinçek ve Mesut Yılmaz'ın Açıklamaları, Kaynak Yay., İstanbul
Emin Değer (1977) CIA- Kontrgerilla ve Türkiye ,İmge Yay. Ankara
Emin Özgönül ve Fikri Sağlar (1998) Kod Adı Susurluk "Derin" İlişkiler Bir Kamyon Bin Kaset, Boyut Yay., İstanbul
Emine Çaykara (1994) Dünden Bugüne Değişen Yüzüyle MAFYA, Tempo Kitapları, Hürriyet Dergi Yay., İstanbul
Enis Berberoğlu (1997) Susurluk 20 Yıllık Domino Oyunu, İletişim Yay., İstanbul
Enis Berberoğlu (1999) Kod Adı: Yüksekova, Milliyet Yay., İstanbul
Enis Berberoğlu (1999) Öteki Türkler, Doğan Yay., İstanbul
Ercan Citlioğlu (1998) Yedekteki Taşeron ASALA-PKK, Ümit Yay.,2.Basım, Ankara
Ergün Kocabıyık (1998) Ali Kırca İle Siyaset Meydanı Susurluk Çarkı, Sabah Yay., İstanbul
Evren Değer ve Tuncay Özkan (1996) Suikast Raporu ‘93-‘96, um:ag Yay., Ankara
Faruk Bildirici (1998) Gizli Kulaklar Ülkesi, İletişim Yay., İstanbul
Faruk Mercan (1999) Susurluk Prensleri Bir Gizli Savaşın Perde Arkası, Milliyet Yay., İstanbul
Fatih Güllapoğlu (1991) Tanksız Topsuz Harekat, Tekin Yay., İstanbul
Ferhat Ünlü (2000) Susurluk Gümrüğü, Birey Yay., İstanbul
Ferit Ergül (1996) Hükümetin Namusu, AD Yay., İstanbul
Frank Bavenkerk ve Yücel Yeşilgöz (2000) Türkiye'nin Mafyası, İletişim Yay., İstanbul
Gültekin Ural (1997) Abdullah Çatlı ve Susurluk Dosyası, Kamer Yay.
Hakantürk (1997) 3 Kasım 1996 Susurluk Abdullah Çatlı Kimdir?, Geçit Yay.
Haluk Kırcı (1998) Zamanı Süzerken, Burak Yay., İstanbul
Haluk Kırcı (1999) Donmuş Zaman Manzaraları, Burak Yay., İstanbul
Haluk Kırcı (2000) Bırak Eşkıya Bellerinler..., Burak Yay., İstanbul
Harun Yahya (1997) Terörün Perde Arkası, Vural Yayınevi, İstanbul
Hasan Özgüven (1997) Gladyo Öncesi ve Sonrasıyla Susurluk'taki Düğüm, Beyan Yay., İstanbul
Hasan Uysal (1996) Kurtlu Kokteyl, Öteki Yay., 2. Basım, Ankara
Hayrettin Bulut (1996) Devlete Çarpan Kamyon, Yalçın Yay.
Hüseyin Aykol (1997) CIA-GLADİO-MAFYA-ÇETE, Yorum Yay.
İlhan Selçuk (1997) Ziverbey Köşkü, Çağdaş Yay., 14.Basım, İstanbul
İnci Hekimoğlu (1997) Vatan Yahut Susurluk Siyasi Cinayetler, Papirüs Yay., İstanbul
Jean Marie Steorkel (1997) Mesih Papayı Niye Vurdu?, Sabah Yay., İstanbul
Jens Mecklenburg (1999) GLADİO Nato'nun Gizli Terör Örgütü, Sorun Yay., İstanbul
Jochen Hippler (1996) Düşük Yoğunluklu Çatışma İlan Edilmemiş Savaş, Belge Yay., İstanbul
Kemal Yücel (1973) Kontrgerilla, Yar Yay.,
Konrtgerilla ve MHP (1978) Aydınlık Yay., İstanbul
Kontrgerilla Operasyonları (1997) Haziran Yay.,
Koray Düzgören (1997) Çeteden Özür Diliyoruz, Çınar Yay., İstanbul
Kutlu Savaş (1998) Susurluk Raporu, Radikal Gazetesi Eki, İstanbul
Leo A. Müller (1996) Nato Gizli Birliği ve Alman Öncüleri GLADİO-Kontrgerilla Soğuk Savaşın Mirası, Pencere Yay, Genişletilmiş 2. Basım, İstanbul
Lütfi Yıldız (1997) Bizim Çatlı, Karaca Yay. Kayseri
M.Balabanlılar, Ü.Sezgin, O. Büber, E. Pala, C. Erdinç (2000) Karanlığın Son Otuz Yılı Uğur Mumcu Cinayeti ve Demokrasiye Karşı Siyasi Suikastler, Katliamlar, Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
M.Balabanlılar, Ü.Sezgin, O. Büber, E. Pala, C. Erdinç (1999) Karanlığın Son Yirmi Yılı Uğur Mumcu Cinayeti ve Demokrasiye Karşı Siyasi Suikastler, Katliamlar, Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
Mahir Kaynak (1999) Komplo Yok, Timaş Yay., İstanbul
Manos İliadis (1999) Türk Gizli Servisleri, [Yayıncısı Belli Değil]
Mark Zepezauer (19 ) CIA'nın Büyük Operasyonları, Kaynak Yay., İstanbul
Mary Ellen Reese (1999) General Reinhard GEHLEN CIA BAĞLANTISI, Sorun Yay., İstanbul
Mehmet Ali Ağca (tarihsiz) Ben Mesih
Mehmet Eymür, (1999) Analiz Bir Mit Mensubunun Anıları, Doğan Yay., 3. Basım, İstanbul
Michael Parenti (1996) Kirli Gerçekler, İmge Yay., Ankara
Michael Parenti (1996) İmparatorluğa Karşı, Kaynak Yay., İstanbul
MİT Raporu Olayı (1996) Kaynak Yay., 2. Basım, İstanbul
Necdet Pekmezci , Nurşen Büyükyıldız (1999) Ülkücüler Öteki Devletin Şehitleri, Kaynak Yay., İstanbul
Osman Şahin (1995) Bucaklar Fırat'ın Sırtındaki Kan, Kaynak Yay., İstanbul
Ömer Tanlak (1980) İtiraf: Davadan Dönen Ülkücü MHP'yi Anlatıyor, Kaynak Yay., İstanbul.
Önder Aytaç (1997) Medyanın Gözüyle Çeteler ve Susurluk, Sam Yay.,
Pele Brewton (1993) Mafya CIA & George Bush, Milliyet Yay., İstanbul
Sabahattin Savaşman (1996) Üçüncü Adam Anlatıyor MİT CIA İlişkisi, Kaynak Yay., 2. Basım, İstanbul
Semih Hiçyılmaz (1997) Susurluk ve Kontrgerilla Gerçeği, Evrensel Basım, İstanbul
Sıtkı Uluç (1994) Gizli Servis Öyküleri, İmge Yay., Ankara
Soner Yalçın (1994) Binbaşı Ersever'in İtirafları, Kaynak Yay., İstanbul
Soner Yalçın (1999) Behçet Cantürk'ün Anıları: Beco, Su Yay., İstanbul, 5. Basım
Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul (1997) REİS Gladyonun Türk Tetikçisi, Öteki Yay., Ankara
Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul (1999) Bay Pipo, Doğan Yay., İstanbul
Suat Parlar (1998) Kirli İlişkiler İmparatorluğu, Bibliotek Yay., İstanbul
Suat Parlar (1997) Kontrgerilla Kıskacında Türkiye, Bibliotek Yay., İstanbul
Suat Parlar (1997) Osmanlı'dan Günümüze Gizli Devlet, Bibliotek Yay., İstanbul
Susurluk Skandalı için Alternatif Rapor ve Komisyon Tutanaklarından İfade Orjinalleri (1998) Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
Süleyman Genç (1978) CIA-MİT-Kontrgerilla, Bıçak Sırtında Türkiye, Der Yay.
Süleyman Genç (1998) Kuşatılan Devlet Türkiye, Boyut Yay.
Şeref İba (1997) Parlamenter Denetim Yolları, Etkinliği ve Susurluk Örneği, Bilgi Yay., Ankara
Talat Turhan (1986) Bomba Davası, Savunma 1, Kendi Yayını
Talat Turhan (1989) Bomba Davası, Savunma 2, Kendi Yayını
Talat Turhan (1992) Özel Savaş Terör ve Kontrgerilla, Tümzamanlar Yay.
Talat Turhan (1993) Kontrgerilla Cumhuriyeti, Tümzamanlar Yay.,
Talat Turhan (1999) Çeteleşme Kontrgerilla Gladio Susurluk Telekulak..., Akyüz Yay., İstanbul
Talat Turhan (1999) Emperyalizmin Batağında İstihbarat Örgütleri Doruk Operasyonu, 2. Baskı, Sorun Yay., İstanbul
Talat Turhan ve Orhan Gökdemir (1999) Ziverbey'den Susurluk'a Bir MİT'çinin Portresi: Mehmet Eymür, Sorun Yay., İstanbul
Tamaşa F. Dural (2000) Çarmıhtaki Ülkücü: Ağca İpekçiyi Neden Öldürdü, Sorun Yay., İstanbul
TBMM Faili Mechul Siyasi Cinayetler Araştırma Komisyonu Raporları (1995) Ayyıldız Yay., Ankara
TBMM Susurluk Kazası Meclis Araştırma Komisyonu Raporu (1997) TBMM Basımevi, Ankara
TBMM Uğur Mumcu Cinayeti Araştırma Komisyonu Raporu (1997) um:ag Yay., Ankara
Tuncay Özkan (1996) Bir Gizli Servisin Tarihi Milli İstihbarat Teşkilatı, Milliyet Yay., İstanbul
Tuncay Özkan (1996) Parsadan Hikayesi "Cumhuriyet Tarihindeki Örtülü Ödenek Yolsuzlukları", AD Yay. , İstanbul
Uğur Mumcu (1997) Ağca Dosyası ,um:ag Yay.
Uğur Mumcu (1997) Silah Kaçakçılığı ve Terör,um:ag Yay., Ankara
Uğur Mumcu (1997) Papa Mafya Ağca, um:ag Yay., 22. Basım, Ankara
Uğur Mumcu (1997) Saklı Devletin Güncesi "Çatlı vs.", um:ag Yay., Ankara
Ülkücü Komando Kampları (1997), Kaynak Yay., İstanbul
Ümit Sezgin (1987) Aydınlanmamış Cinayetler, İletişim Yay., İstanbul
Veli Özdemir (1997) Susurluk Belgeleri Cilt: 1 İfade Tutanakları, Scala Yay., İstanbul
Veli Özdemir (1997) Susurluk Belgeleri Cilt: 2 İfade Tutanakları TBMM Komisyon Raporu'na Muhalefet Şerhleri ile Birlikte, Scala Yay., İstanbul
Yalçın Bayer (1996) Rüşvetin Belgesi, AD Yay., İstanbul
Yıldırım Türker (1998) Türkiye Sizinle Gurur Duyuyor Türk Siyasal Kültüründen Portreler, Metis Yay., İstanbul
Yılmaz Tekin (1999) Bir Gizli Servis Mensubunun Anıları, Çuvaldız-1, Ümit Yay., Ankara
www.ilefarsiv.com
0
Ama bu kitaplar içinde "komplo teorisinden ibaret olmayan, objektif kitaplar" diyorsanız hemen onu da söyleyeyim:
- Can Dündar ve Celal Kazdağlı (1997) Ergenekon Devlet İçinde Devlet, İmge Yay., Ankara
- Enis Berberoğlu (1997) Susurluk 20 Yıllık Domino Oyunu, İletişim Yay., İstanbul
- Enis Berberoğlu (1999) Kod Adı: Yüksekova, Milliyet Yay., İstanbul
- Suat Parlar (1997) Kontrgerilla Kıskacında Türkiye, Bibliotek Yay., İstanbul
- Suat Parlar (1997) Osmanlı'dan Günümüze Gizli Devlet, Bibliotek Yay., İstanbul
- Can Dündar ve Celal Kazdağlı (1997) Ergenekon Devlet İçinde Devlet, İmge Yay., Ankara
- Enis Berberoğlu (1997) Susurluk 20 Yıllık Domino Oyunu, İletişim Yay., İstanbul
- Enis Berberoğlu (1999) Kod Adı: Yüksekova, Milliyet Yay., İstanbul
- Suat Parlar (1997) Kontrgerilla Kıskacında Türkiye, Bibliotek Yay., İstanbul
- Suat Parlar (1997) Osmanlı'dan Günümüze Gizli Devlet, Bibliotek Yay., İstanbul
0
sylr
Kadıncağız yıllardır s3 mini kullanıyor, telefon da artık ben bittim diyor. En fazla 1200₺ verebilirim. Şöyle uzun yıllar sakince kullanabileceği f/p bir telefon atın üstüme.
Kadıncağız yıllardır s3 mini kullanıyor, telefon da artık ben bittim diyor. En fazla 1200₺ verebilirim. Şöyle uzun yıllar sakince kullanabileceği f/p bir telefon atın üstüme.
0
redmi note 4x.
edit: oha zamlanmış bu. ama redmi serisine bakmaya devam et. üzmez.
edit: oha zamlanmış bu. ama redmi serisine bakmaya devam et. üzmez.
0
Ben anneme tam o fiyatlara yaklaşık 1 sene önce Huawei p9 almıştım, çok severek halen kullanıyor.
0
anneme Redmi S2 modelini aldık, 1400 tl idi fiyatı.
çok memnun telefondan, kesinlikle pişman olmazsınız.
çok memnun telefondan, kesinlikle pişman olmazsınız.
0
güncel ve uzun süre destek alacak olmasından dolayı üzerine biraz daha para koyup kvk garantili mi a2 lite modeli
www.incehesap.com
www.incehesap.com
0
ben de anneme samsung j7 aldım geçtiğimiz aylarda (dolar fırlamadan önceydi) hepsiburadadan ithalatçı garantliydi. telefon geldiğinde korece idi =) neyseki düzelttik. he tabi bir de doğal olarak şarj aleti türkiye uyumlu değildi, yanında çevirici vermişlerdi sorun olmadı. alet güzel yani iş görüyor ve zarif bence. annem gazete falan okuyor ordan. eş dostla görüntülü chat falan yapıyor. gayet her işini görüyor. yanlız arada çok nadir hat var görünüp arama yapamadığını söyledi ancak denk gelemedim incelemek için. muhtemelen türk telekom farkı =D bunlar dışında huawei ve xiaomi ben de katılıyorum, alınabilir.
0
Bruce
yeni tanıştığım trakyalı biri bayır kelimesini kullandığımı duyunca şaşırdı, genelde bizim oralardan olmayanlar yokuş derler, istanbullu arkadaşlarım hep yokuş kullanır, senin trakya ile alakan yok bayır niye diyorsun dedi. ben hiç farkında değildim bu ayrımın, trakya ile hiç alakam yok ama bayır ke
yeni tanıştığım trakyalı biri bayır kelimesini kullandığımı duyunca şaşırdı, genelde bizim oralardan olmayanlar yokuş derler, istanbullu arkadaşlarım hep yokuş kullanır, senin trakya ile alakan yok bayır niye diyorsun dedi. ben hiç farkında değildim bu ayrımın, trakya ile hiç alakam yok ama bayır kelimesini etrafımda duyup öğrenmişimdir diye düşünüyorum.
böyle bir ayrım var mı cidden? genel olarak yokuş mu kullanılıyor "istanbul türkçesinde"? benim dikkatimi çekmedi hiç.
böyle bir ayrım var mı cidden? genel olarak yokuş mu kullanılıyor "istanbul türkçesinde"? benim dikkatimi çekmedi hiç.
0
tanıdığım bursalılar da bayır diyor genelde. hatta geyiğini yapmıştık bunun. istanbul'da hiç bayır denmediğini öğrenince şaşırmışlardı.
istanbul'da yokuş denir. bayır hiç kullanılmıyor.
ps: şimdi aklıma geldi, anne tarafı sakaryalı. orada kalanlar da bayır diyor.
istanbul'da yokuş denir. bayır hiç kullanılmıyor.
ps: şimdi aklıma geldi, anne tarafı sakaryalı. orada kalanlar da bayır diyor.
0
Bayır Trakya'dan çok güney illerinde kullanılan bir kelime Trakya ile hiç ilgisi yok aslında. Ha onun dışında bayırla yokuş aynı şey değil aslında ama yine de bayırdan çok yokuş kullanılıyor tabii, bayır yine biraz daha yöresel bir tanımlama ama o da Trakya'yla ilgili değil.
0
galiba bir genelleme yapmış, o kadar.
benim bildiğim kadarıyla yokuş daha dik, bayır ise daha az eğimli oluyor. ama halk olarak tabii ki o detaya girmiyoruz. samsunlu tüm çevrem hep bayır der yokuş demek yerine.
benim bildiğim kadarıyla yokuş daha dik, bayır ise daha az eğimli oluyor. ama halk olarak tabii ki o detaya girmiyoruz. samsunlu tüm çevrem hep bayır der yokuş demek yerine.
0
Bayir kelimesinin aktif kullanimini sadece trakya taraflarinda duydum. Hatta guney illerinde uzun sure yasamama ragmen hic duymadim oralarda. Ama eve mesela bayiri ben de kullanmam herhalde yokus derim ama nedense herkes bayir dediginde bayir dedigim de oluyordu eskiden
0
Bayir daha kırsal bir yeri, yokuş şehir içinde bir yeri canlandırıyor kafamda. Ama bayiri pek kullanmam günlük konuşmada. Etrafimda da herkes yokuş der.
Lokasyon: İzmir
Lokasyon: İzmir
0
İstanbulluyum. Hayatımda hiç yüksek sesle ve yokuşu kastederek bayır dediğimi hatırlamıyorum, çevremde de diyen kimse yok. Diyen birini duyunca da içimden "ehe, bayır dedi" gibi bir tepki veriyorum çünkü bana çok acayip bir kelime gibi geliyor. Bunları niye söylediğimi de bilmiyorum, inanın.
0
Çanakkaleliyim, hiç dikkat etmemiştim ama hayatımda Çanakkale hariç bayır sözcüğünü sanırım hiç duymadım. Yukarıda sayılan yerlerin çoğunda bulunmadım ama sanırım gerçekten bölgesel bir şey, çünkü Çanakkale'de de yokuş sözcüğünü pek duyduğumu sanmıyorum.
0
Eskişehir. Bayır bana ilkokuldaki Türkçe dersi okuma parçalarını çağrıştırıyor.
0
temeli varmış yani söylediği şeyin, her ne kadar herkes kendi bölgesine özel sansa da hahah.
"bayır gülü", "bayıra karşı yatır beni", "dağ bayır" gibi pastoral esintili tabirlere aşinayım, çoğu kişi de biliyordur duymuştur diye düşünmüştüm, o yüzden bana normal gelmiş olabilir. bilmekle kullanmak ayrı şey tabii de, bayırın kullanılmadığının farkında değildim çok.
"bayır gülü", "bayıra karşı yatır beni", "dağ bayır" gibi pastoral esintili tabirlere aşinayım, çoğu kişi de biliyordur duymuştur diye düşünmüştüm, o yüzden bana normal gelmiş olabilir. bilmekle kullanmak ayrı şey tabii de, bayırın kullanılmadığının farkında değildim çok.
0
bayır diyince koyunların keçilerin otladığı mera gibi alan algılıyorum.
yokuş ya da rampa kullanırım/kullanırız.
eğimli bir yer manasında bayır kelimesini hiç kullanmadık :)
yokuş ya da rampa kullanırım/kullanırız.
eğimli bir yer manasında bayır kelimesini hiç kullanmadık :)
0
nhk ni youkosu
Yoksa iş veren hiç zam yapmasa da legal mi? İsim vermeyeyim ama bir eğitim kurumu (yükseköğrenim seviyesi:), kimi hocalara hiç zam yapmadı sanıyorum. Bir arkadaşın da(:D) brüt maaşı 200 lira kadar artmış. Net'e 50-100 lira olarak mı yansır artık.Hiç yapmasa suç mu? Minimum oranda yapıp kurtulabilece
Yoksa iş veren hiç zam yapmasa da legal mi?
İsim vermeyeyim ama bir eğitim kurumu (yükseköğrenim seviyesi:), kimi hocalara hiç zam yapmadı sanıyorum. Bir arkadaşın da(:D) brüt maaşı 200 lira kadar artmış. Net'e 50-100 lira olarak mı yansır artık.
Hiç yapmasa suç mu? Minimum oranda yapıp kurtulabileceği yüzde ne? Sözleşmede özel olarak "enflasyon" ya da "yıllık şu kadar" gibi bir şey yazmıyor diye hatırlanıyor.
teşekkürler
İsim vermeyeyim ama bir eğitim kurumu (yükseköğrenim seviyesi:), kimi hocalara hiç zam yapmadı sanıyorum. Bir arkadaşın da(:D) brüt maaşı 200 lira kadar artmış. Net'e 50-100 lira olarak mı yansır artık.
Hiç yapmasa suç mu? Minimum oranda yapıp kurtulabileceği yüzde ne? Sözleşmede özel olarak "enflasyon" ya da "yıllık şu kadar" gibi bir şey yazmıyor diye hatırlanıyor.
teşekkürler
0
Öncelikle asgarin ücretin altında eleman çalıştırmak yasak,ona rağmen asgari ücretin altında maaş veren bir sürü yer var.
Sizin sorunuza gelince maaş asgari ücretin altında değilse yasal olarak bir zorunluluk yok. Sözleşmede yazıyor olsa bile bağlayıcılık yok, zam oranı performansa göre belirlenir, elemandan memnun değilsen zam vermeyebilirsin kimsede bir şey diyemez.
Eski şirkette bi dayı vardı mesela, adama 4 yıl boyunca sıfır-0- zam verdiler.
Sizin sorunuza gelince maaş asgari ücretin altında değilse yasal olarak bir zorunluluk yok. Sözleşmede yazıyor olsa bile bağlayıcılık yok, zam oranı performansa göre belirlenir, elemandan memnun değilsen zam vermeyebilirsin kimsede bir şey diyemez.
Eski şirkette bi dayı vardı mesela, adama 4 yıl boyunca sıfır-0- zam verdiler.
0
öyle bir zorunluluk yok. devletteki işçi memurlar falan da sendikayla falan alabiliyorlar işte. alamadıkları zaman grev oluyor. sonra lokavt oluyor.
ama zorunluluk yok :)
ama zorunluluk yok :)
0
Sözleşmede yazıyorsa bağlayıcılığı var. Zikardo neye istinaden öyle söyledi bilmiyorum ama hukuksal olanı konuşuyorsak, açık bir zam hükmü varsa (ve istisnası yoksa) bağlayıcı.
0
ipmus90
Arkadaşlar günlerdir karar veremediğim çok önemli bir konu var.Büyük boy pilav tabağı 4tl ve çiğ köfte dürüm çoğu yerde 4 tl ye satılıyor.Diyelim ki çok açız. Hangisinden alıp yemek daha mantıklıdır? Yıkanmamış domates kabuklu maydonozlu ekmekli bulgurlu nar ekşili ve acılı baharatlı çiğ köfte dürüm
Arkadaşlar günlerdir karar veremediğim çok önemli bir konu var.
Büyük boy pilav tabağı 4tl ve çiğ köfte dürüm çoğu yerde 4 tl ye satılıyor.
Diyelim ki çok açız. Hangisinden alıp yemek daha mantıklıdır? Yıkanmamış domates kabuklu maydonozlu ekmekli bulgurlu nar ekşili ve acılı baharatlı çiğ köfte dürüm ile karın doyurmak mı, yoksa nasıl bir ortamda yıkanıp pişirilip nasıl bir yağ ile kavurulduğu belli olmayan büyük boy nohutlu pilav tabağından almak mı?
Ciddi soruyorum geceleri yemek yemek istediğimde karar veremiyorum. 4tl bütçeye daha iyi yemekler biliyorsanız paylaşırsanız sevinirim.
NOT: veganım.
Not2: yemek pişiremiyorum mutfağım yok :(
Büyük boy pilav tabağı 4tl ve çiğ köfte dürüm çoğu yerde 4 tl ye satılıyor.
Diyelim ki çok açız. Hangisinden alıp yemek daha mantıklıdır? Yıkanmamış domates kabuklu maydonozlu ekmekli bulgurlu nar ekşili ve acılı baharatlı çiğ köfte dürüm ile karın doyurmak mı, yoksa nasıl bir ortamda yıkanıp pişirilip nasıl bir yağ ile kavurulduğu belli olmayan büyük boy nohutlu pilav tabağından almak mı?
Ciddi soruyorum geceleri yemek yemek istediğimde karar veremiyorum. 4tl bütçeye daha iyi yemekler biliyorsanız paylaşırsanız sevinirim.
NOT: veganım.
Not2: yemek pişiremiyorum mutfağım yok :(
0
Yalnız pilavcıların çoğu et suyu ya da bulyon kullanıyor diye biliyorum ben. Çiğ köftecilerde de durum aynı hatta. Komagene sürekli vegan olduğunu vurguladığı için sadece ordan çiğ köfte yiyebiliyorum ben bu kapışma içinde.
0
Merhaba, ben de veganım. Böyle durumlarda hemen iki dakikada bulgur pilavı ya da makarna yapıyorum. İkisine de patates ve domates koyuyorum. Hakikaten çok güzel oluyor.
Üşenmezseniz tek seferde en az 3-4 günlük çiğ köfte yapmak da çok kolay, bazen öyle yapıyorum. Çok da az bir malzemeyle 20-30 dakika gibi bir sürede hazır oluyor, günlere bölüp işe götürüyorum.
Sorunuza cevap vermedim: bana pirinç daha sağlıklıdır gibi geliyor. Ancak ikisi de çok maliyetli yemekler olmadığından sanmıyorum ki çiğ köfte de çok sağlıksız olsun. Sadece pişmemiş olduğu için temiz şekilde hazırlanmazsa sorun yaratabilir. Yalnız ikisinde de vegan olup olmadığını özellikle sormanız gerekiyor. Özellikle pilavda vegan seçeneğin çok fazla olduğunu sanmıyorum.
Üşenmezseniz tek seferde en az 3-4 günlük çiğ köfte yapmak da çok kolay, bazen öyle yapıyorum. Çok da az bir malzemeyle 20-30 dakika gibi bir sürede hazır oluyor, günlere bölüp işe götürüyorum.
Sorunuza cevap vermedim: bana pirinç daha sağlıklıdır gibi geliyor. Ancak ikisi de çok maliyetli yemekler olmadığından sanmıyorum ki çiğ köfte de çok sağlıksız olsun. Sadece pişmemiş olduğu için temiz şekilde hazırlanmazsa sorun yaratabilir. Yalnız ikisinde de vegan olup olmadığını özellikle sormanız gerekiyor. Özellikle pilavda vegan seçeneğin çok fazla olduğunu sanmıyorum.
0
pilavcilar genelde bulyon kullaniyor. vegan olunca disar pilavindan uzak durmak lazim.
geriye cigkofte kaliyor. yoksa pilav her turlu daha doyurucudur.
geriye cigkofte kaliyor. yoksa pilav her turlu daha doyurucudur.
0
Pilavin kalorisi daha yuksek, daha doyurucu olur.
Cigkofte kisa sure icin tok hisettirir, ardindan yine aclik hissedersin.
Ayrica ikisinin de ciddi bir hijyen problemi oldugunu falan dusunmiyorum disarida yiyecegin diger gidalara kiyasla.
Cigkofte kisa sure icin tok hisettirir, ardindan yine aclik hissedersin.
Ayrica ikisinin de ciddi bir hijyen problemi oldugunu falan dusunmiyorum disarida yiyecegin diger gidalara kiyasla.
0
3-4 liraya satılan noodle lardan alabilirsiniz. Kaynar suyla 3 dakikada hazır, çatalı da içinden çıkıyor, bulaşık derdi yok. Size çeşit olmuş okur ayrıca. Sırayla çiğ köfte, sebzeli noodle, pilav, körili noodle vs. Yersiniz sıkılmazsınız hem.
Ayrıca pilavcılar haşladıkları tavukların suyunu pilavda kullanıyorlar. Hem tavuğu haşladıkları su boşa gitmiyor hem de pilava lezzet veriyor. Veganım demişsiniz ya bilin istedim
Ayrıca pilavcılar haşladıkları tavukların suyunu pilavda kullanıyorlar. Hem tavuğu haşladıkları su boşa gitmiyor hem de pilava lezzet veriyor. Veganım demişsiniz ya bilin istedim
0
veganliktan bagimsiz cig kofte daha doyurucu olur cunku hem lavasi var. hem de bulgur yiyorsun. ustune su ictin mi o bulgurlar midende oyle bi siser ki ne yedim ben bu kadar dersin.
0
pilav doyurmaz doyurmuş gibi yapsa da 1 saat sonra geri acıkırsın. çiğköfte diyorum.
bu arada çoğu çiğköfteci de bulyon kullanıyor.
bu arada çoğu çiğköfteci de bulyon kullanıyor.
0
kaloriyle yemeğin doyurucu olmasının ne alakası var? o zaman cheesecake hepsinden doyurucu. üstüne de gofret cilası yapınca iki gün acıkmazsın.
***
soruya cevab: vegansan pilav riskli. onun haricinde 4 liram ve bu iki seçeneğim olsa pilav yerim. çiğ köfte benim için acıkınca yenecek bir şey değil, onu özellikle canım çekerse "ekstra" olarak, keyif almak için yerim. yani alternatifi brokoli bile olsa "açım, yemek yemem lazım" diye düşündüğümde çiğ köftedense brokoliyi tercih ederim. bana hiç doyurucu gelmiyor. bir de psikolojik olarak "yemek" diyemiyorum kendisine, onun da etkisi var sanırım. pilav öyle mi? mis. tok tutma ya da zarar açısından bi' şey diyemem, benim gözümde ikisi de sağlıksız ve tok tutmayan şeyler.
***
soruya cevab: vegansan pilav riskli. onun haricinde 4 liram ve bu iki seçeneğim olsa pilav yerim. çiğ köfte benim için acıkınca yenecek bir şey değil, onu özellikle canım çekerse "ekstra" olarak, keyif almak için yerim. yani alternatifi brokoli bile olsa "açım, yemek yemem lazım" diye düşündüğümde çiğ köftedense brokoliyi tercih ederim. bana hiç doyurucu gelmiyor. bir de psikolojik olarak "yemek" diyemiyorum kendisine, onun da etkisi var sanırım. pilav öyle mi? mis. tok tutma ya da zarar açısından bi' şey diyemem, benim gözümde ikisi de sağlıksız ve tok tutmayan şeyler.
0
zincir çiğ köfteciler leş, pilavcılar da çok sağlıklı değiller.
pilav daha doyurucu, çiğ köfte de yeşilliği vs sebebiyle daha faydalı.
metro marketlerde ve bazı migroslarda bu yeni tip hazır noodlalardan bi marka çıkmış. içinde (tavuk aromalı hariç) hayvansal ürün yok, monosodyum glutamat da bulunmuyor. markası banetti. eşim de vegan, acil açlık durumunda ona yöneliyor bu ara.
pilav daha doyurucu, çiğ köfte de yeşilliği vs sebebiyle daha faydalı.
metro marketlerde ve bazı migroslarda bu yeni tip hazır noodlalardan bi marka çıkmış. içinde (tavuk aromalı hariç) hayvansal ürün yok, monosodyum glutamat da bulunmuyor. markası banetti. eşim de vegan, acil açlık durumunda ona yöneliyor bu ara.
0
evanka
1 yıldır aidatı ödeyeceğim deyip ödemeyen, kiraları da ite kaka ödeyen bir kiracımız var. Ev sahibi babam. Şimdiye kadar kiracıyla eşim kibar bir şekilde muhatap oldu, adam hep bir bahane ileri sürüp ödemeleri erteledi. Şimdi evin tapu vesaire işleri için dairenin borcunun kapatılması gerekiyor. Bab
1 yıldır aidatı ödeyeceğim deyip ödemeyen, kiraları da ite kaka ödeyen bir kiracımız var. Ev sahibi babam. Şimdiye kadar kiracıyla eşim kibar bir şekilde muhatap oldu, adam hep bir bahane ileri sürüp ödemeleri erteledi. Şimdi evin tapu vesaire işleri için dairenin borcunun kapatılması gerekiyor. Babam bugün adama telefonda üst perdeden ağır bir konuşma yaptı. Hakaret etti epey. Biz kendisini engellemeye çalıştık ama durduramadık. Adam da ses kaydı almış mahkemeye vereceğim diyor. Babam haklıyken kendini haksız duruma düşürdü kısacası. Şimdi bu adam mahkemeye verse babam tazminat mı öder? Daha ağır bir yaptırımı yoktur değil mi? Ne kadarlık bir tazminat olabilir?
0
Ses kaydı yapıldığı haberini, babanız küfür ettikten sonra "haah sen bana küfür ettin ben senin sesini kaydediyodum" diyerek son anda veriyorsa, bildiğim kadarıyla o kayıt geçersiz. Hatta gizlice ses kaydı yaptığı için suçlu durumda.
Daha hukuki bilgisi olanlar cevap verir muhtemelen.
Daha hukuki bilgisi olanlar cevap verir muhtemelen.
0
quaker +1
hukukçu değilim ama o ses kaydının kanıt niteliği yok. üstelik kayıt etmek yasak. kiracının başı derde girebilir.
hukukçu değilim ama o ses kaydının kanıt niteliği yok. üstelik kayıt etmek yasak. kiracının başı derde girebilir.
0
Hukukçuyum. Kanuna aykırı delil uygulaması Türkiye'de oldukça gel-gitli.
Hukuka aykırı delil yasağı ceza davasında daha sıkı uygulanıyor olsa da; tazminat davasında delil olarak kabul edileceğine dair (özellikle olayınızda olduğu gibi başka türlü kanıtlamanın mümkün olmadığı durumlarda) pek çok Yargıtay kararı var. Dolayısıyla tazminat davası açarsa kaybetmeniz olası. Hakaret ceza kanununda da düzenlenmiş bir suç ama orada eliniz daha güçlü olabilir. Tazminat miktarı çok fahiş olmayacaktır ama Türkiye'deki hakimlerin yaş ortalaması 30 civarı olduğu için 25 yaşında bir çocuk gelip 25bin liraya da hükmedebilir o kadar belirsiz bir ortam var ki şu an inanamazsınız.
İçinizi karartmak istemem ama durduk yere birisine hakaret eden insan için fazla da üzülmediğimi söylemeliyim. İyi günler.
Hukuka aykırı delil yasağı ceza davasında daha sıkı uygulanıyor olsa da; tazminat davasında delil olarak kabul edileceğine dair (özellikle olayınızda olduğu gibi başka türlü kanıtlamanın mümkün olmadığı durumlarda) pek çok Yargıtay kararı var. Dolayısıyla tazminat davası açarsa kaybetmeniz olası. Hakaret ceza kanununda da düzenlenmiş bir suç ama orada eliniz daha güçlü olabilir. Tazminat miktarı çok fahiş olmayacaktır ama Türkiye'deki hakimlerin yaş ortalaması 30 civarı olduğu için 25 yaşında bir çocuk gelip 25bin liraya da hükmedebilir o kadar belirsiz bir ortam var ki şu an inanamazsınız.
İçinizi karartmak istemem ama durduk yere birisine hakaret eden insan için fazla da üzülmediğimi söylemeliyim. İyi günler.
0
@cepeuc cevabınız için teşekkürler.
hakareti durduk yere etmedi, sabrının taştığı anda başladı. benim tasvip ettiğim bir yol değil ama biz şimdiye kadar anlayışlı ve nazik davrandık bir ilerleme kaydedemedik. bugün o telefon konuşması yaşanmasaydı bir avukatla görüşüp o şekilde bir çözüm arayacaktık. o da uzun sürerdi muhtemelen, ödemenin 15 gün içinde yapılması gerekiyor. babam bu adama 2 ay öncesinden tarihleri vererek uyarıda bulunmuştu (hakaret etmeden). onun üzerine 3 defa erteledi, oyaladı. böyle sorumsuzlar insanın ayarlarını bozuyor. biz de yıllarca kiracı olduk ama gerekirse ihtiyaçlardan kısarak veya ihtiyaçlarımızı erteleyerek kiramızı yakıtımızı ödedik. yani insanlar bir tuhaf. en baştan biliyordu giderleri, ödemeyi gözü kesmiyorsa sobalı bir evde otursundu, neden bizi mağdur ediyor.
hakareti durduk yere etmedi, sabrının taştığı anda başladı. benim tasvip ettiğim bir yol değil ama biz şimdiye kadar anlayışlı ve nazik davrandık bir ilerleme kaydedemedik. bugün o telefon konuşması yaşanmasaydı bir avukatla görüşüp o şekilde bir çözüm arayacaktık. o da uzun sürerdi muhtemelen, ödemenin 15 gün içinde yapılması gerekiyor. babam bu adama 2 ay öncesinden tarihleri vererek uyarıda bulunmuştu (hakaret etmeden). onun üzerine 3 defa erteledi, oyaladı. böyle sorumsuzlar insanın ayarlarını bozuyor. biz de yıllarca kiracı olduk ama gerekirse ihtiyaçlardan kısarak veya ihtiyaçlarımızı erteleyerek kiramızı yakıtımızı ödedik. yani insanlar bir tuhaf. en baştan biliyordu giderleri, ödemeyi gözü kesmiyorsa sobalı bir evde otursundu, neden bizi mağdur ediyor.
0
Allah kimseyi bu tip kiraciya düşürmesin. Yaşamayan bilemez ömür törpüsü. İnşallah tez elden kurtulursunuz.
0
soruna doğrudan cevap değil ama, babanın haberi varsa; ya da yoksa da söyleyince daha çok sinirlenip olay çıkarmayacağından eminsen, -bak sana böyle yaptırarak borcunun üstüne yatmaya çalışıyor, de, belki durumu değiştirir.
0
benim de kiracım var ancak bu tip durumlar için konuşmasını oturmasını kalkmasını bilen üniversite öğrencilerini kiracı olarak seçiyorum. aile olanlarda bu tip sorunlar olabiliyor maalesef. herkes aileler için tercih sebebi der ancak üniversite öğrencileri bu konuda çok daha iyiler.
ses kaydı almak suçtur üstte bir avukat belirtmiş olsa da ben babanın ceza alacağını sanmam hatta gizli ses kaydı aldığı için baban bile dava açabilir.
ses kaydı almak suçtur üstte bir avukat belirtmiş olsa da ben babanın ceza alacağını sanmam hatta gizli ses kaydı aldığı için baban bile dava açabilir.
0
binder dandet
bkz: Mağarasında beraber uyuduğu kadınların fotoğraflarını paylaştıLink:http://www.hurriyet.com.tr/galeri-magarasinda-beraber-uyudugu-kadinlarin-fotograflarini-paylasti-40978569UYUDUĞU????çevirmen değil bunu çeviren başka bir şey.. Siz olsanız nasıl çevirirdiniz?
bkz: Mağarasında beraber uyuduğu kadınların fotoğraflarını paylaştı
Link:www.hurriyet.com.tr
UYUDUĞU????
çevirmen değil bunu çeviren başka bir şey.. Siz olsanız nasıl çevirirdiniz?
Link:www.hurriyet.com.tr
UYUDUĞU????
çevirmen değil bunu çeviren başka bir şey.. Siz olsanız nasıl çevirirdiniz?
0
Ekran görüntüsü koysaydınız keşke. Hürriyet'e hit kazandırmak istemiyorum. Başkaları da vardır muhtemelen aynı düşüncede.
0
@apdulera
Afedersin ekran görüntüsü hiddetimden aklıma gelmedi...UYUDUĞU nedir ya?
Afedersin ekran görüntüsü hiddetimden aklıma gelmedi...UYUDUĞU nedir ya?
0
Neden bu kadar tepki verdiğini anlamadım.
Adam tayland'da rus düşürmüş bu arada. Büyük ağbiymiş.
Adam tayland'da rus düşürmüş bu arada. Büyük ağbiymiş.
0
@benibenim
Aynı hatayı normal bir çevirmen yapsa topa koyarlar. Hurriyet'ten bahsedıyoruz, ilyonlarca okuyucusu olan bir gazeteden.
Aynı hatayı normal bir çevirmen yapsa topa koyarlar. Hurriyet'ten bahsedıyoruz, ilyonlarca okuyucusu olan bir gazeteden.
0
Birlikte olduğu diye çevirenler varsa onlar yanlış çevirmiş.
"kadınlarla cinsel ilişkiye girmediğini, sadece zaman zaman sabaha kadar birbirlerine sarılarak uyuduklarını vurguladı."
"kadınlarla cinsel ilişkiye girmediğini, sadece zaman zaman sabaha kadar birbirlerine sarılarak uyuduklarını vurguladı."
0
rosey
arabayla 8 günlük bir balkan planı yapsanız rota nasıl olur nerde ne kadar ne yapardınız?yunanistan(atina?) güzergah üzerinde olmadığı çok sapa olduğu için onu eliyorum. yunanistana ayrıca uçakla gidilir. ama yunanistan topraklarından çıkış yapacağımız için yunanistan vizesi alınabilir.makedonya-kar
arabayla 8 günlük bir balkan planı yapsanız rota nasıl olur nerde ne kadar ne yapardınız?
yunanistan(atina?) güzergah üzerinde olmadığı çok sapa olduğu için onu eliyorum. yunanistana ayrıca uçakla gidilir. ama yunanistan topraklarından çıkış yapacağımız için yunanistan vizesi alınabilir.
makedonya-karadağ-arnavutluk-bosna-sırbistan-hırvatistan-slovenya (son ikisi vize istiyor ama yunanistan vizesi geçerli olur şengenden dolayı)
macaristan balkan ülkelerinde geçmiyor ama budapeşteye de uğranabilir. çok güzel yermiş. yunanistan vizesi şengen olacağı için macaristana da gidilebilir.
dönüşte de bulgaristanda üzeri gelinip bulgaristan gezilebilir ama bulgaristan şengen olmadığı için ayrı vizer almakla uğraşmayalım dedik.
yunanistan(atina?) güzergah üzerinde olmadığı çok sapa olduğu için onu eliyorum. yunanistana ayrıca uçakla gidilir. ama yunanistan topraklarından çıkış yapacağımız için yunanistan vizesi alınabilir.
makedonya-karadağ-arnavutluk-bosna-sırbistan-hırvatistan-slovenya (son ikisi vize istiyor ama yunanistan vizesi geçerli olur şengenden dolayı)
macaristan balkan ülkelerinde geçmiyor ama budapeşteye de uğranabilir. çok güzel yermiş. yunanistan vizesi şengen olacağı için macaristana da gidilebilir.
dönüşte de bulgaristanda üzeri gelinip bulgaristan gezilebilir ama bulgaristan şengen olmadığı için ayrı vizer almakla uğraşmayalım dedik.
0
Balkan turu yapmazdim ben direkt. Balkan ulkeleri sikici.
Budapeste guzel, vize varsa gidin mutlaka. Schengen varsa Bulgaristan'a girebilirsiniz bu arada.
Budapeste guzel, vize varsa gidin mutlaka. Schengen varsa Bulgaristan'a girebilirsiniz bu arada.
0
@stavro
kafamdaki rota şu:
makedonya-karadağ-bosjna-hırvatistan-slovenya-macaristan-sırbistan-bulgaristan üzeri istanbul
macaristan uzak kalacağı için yorulursak hırvatistandan direk geldigimiz yoldan döneriz sanki
kafamdaki rota şu:
makedonya-karadağ-bosjna-hırvatistan-slovenya-macaristan-sırbistan-bulgaristan üzeri istanbul
macaristan uzak kalacağı için yorulursak hırvatistandan direk geldigimiz yoldan döneriz sanki
0
balkanlar güzel. hele böyle arabayla rahat rahat dolaşacaksınız doğası, dağlar, yol kenarındaki köyler filan güzel yani. ama ülkeleri şuna indirin ki bu da çok aslında 8 gün için, makedonya-karadağ-arnavutluk-bosna-sırbistan. bunlar hem daha "balkan". ya da arnavutluk çıkarılıp hırvatistan eklenebilir belki. 8 gün yetmez dediğim gibi. sadece arabayla gidip gelecekseniz olur.
Schengen varsa Bulgaristan'a girebilirsiniz bu arada +1
Schengen varsa Bulgaristan'a girebilirsiniz bu arada +1
0
Bulgaristan Schengen bölgesinde, dolayısıyla Yunanistan vizesiyle girebilirsiniz.
Balkan ülkelerinin, Kosova ve Bulgaristan hariç, tümünü gezdim. En çok eğlendiğim şehirler Ohrid (Makedonya), Herceg Novi (Karadağ) ve Belgrad (Sırbistan) olmuştu, bu sırayla. Bir daha gitmem dediğim tek ülke Bosna-Hersek, gerçekten hiçbir şey yok yapacak; ya da biz bulamadık.
Yalnız sekiz günlük rota için inanılmaz uzun bir rotanız var, şehirlere hiç girmeyip arabayla el sallamayı mı düşünüyorsunuz?
Balkan ülkelerinin, Kosova ve Bulgaristan hariç, tümünü gezdim. En çok eğlendiğim şehirler Ohrid (Makedonya), Herceg Novi (Karadağ) ve Belgrad (Sırbistan) olmuştu, bu sırayla. Bir daha gitmem dediğim tek ülke Bosna-Hersek, gerçekten hiçbir şey yok yapacak; ya da biz bulamadık.
Yalnız sekiz günlük rota için inanılmaz uzun bir rotanız var, şehirlere hiç girmeyip arabayla el sallamayı mı düşünüyorsunuz?
0
makedonya baya ucuz. bana kalırsa (müslüman azınlığı saymazsak) civardaki en cana yakın, en alçak gönüllü halk makedonlar. kızları da güzel. üsküp ve ohrid'i kesin görürdüm, vaktim varsa bitola'ya da giderdim.
arnavutluk'u görmedim, yorum yapamıyorum.
karadağ güzel, güneşli. insanlar biraz burnu havada. yani euro kullanıyorlar, zenginler, kendilerini diğerlerinden bi tık üstte görüyorlar. şehir güzel, deniz güzel. ama nispeten pahalı.
bosna, makedonyanın bi tık daha gelişmişi gibi. saray-bosnada baya dolanmıştım. birasını sevmiştim. fiyatları uygun. mostar da gezmelik, köprüsü güzel, turistik, kano filan seviyorsanız nehirde vakit geçirebilirsiniz.
sırbistanda baya az kaldım ama tuna baya etkilemişti beni. belgrad ve novi sad'ı gördüm. ikisi de güzel, ucuz ve eğlenceliydi.
hırvatistanda da dubrovnik güzel, zaten en ünlüsü. deniz ürünleri muhteşem. split'in denizi güzel. fenerbahçeliysen ve ziyaret etmek istersen rapaic'in bi alışveriş merkezinde "zeis house" diye ayakkabı dükkanı vardı.
slovenyayı görmedim.
arnavutluk'u görmedim, yorum yapamıyorum.
karadağ güzel, güneşli. insanlar biraz burnu havada. yani euro kullanıyorlar, zenginler, kendilerini diğerlerinden bi tık üstte görüyorlar. şehir güzel, deniz güzel. ama nispeten pahalı.
bosna, makedonyanın bi tık daha gelişmişi gibi. saray-bosnada baya dolanmıştım. birasını sevmiştim. fiyatları uygun. mostar da gezmelik, köprüsü güzel, turistik, kano filan seviyorsanız nehirde vakit geçirebilirsiniz.
sırbistanda baya az kaldım ama tuna baya etkilemişti beni. belgrad ve novi sad'ı gördüm. ikisi de güzel, ucuz ve eğlenceliydi.
hırvatistanda da dubrovnik güzel, zaten en ünlüsü. deniz ürünleri muhteşem. split'in denizi güzel. fenerbahçeliysen ve ziyaret etmek istersen rapaic'in bi alışveriş merkezinde "zeis house" diye ayakkabı dükkanı vardı.
slovenyayı görmedim.
0
cinsiikinoktaustustesapik
Sabiha Gökçen'de dosyadan çıkış alınabilecek herhangi bir yer var mıdır ?Sağolun şimdiden.
Sabiha Gökçen'de dosyadan çıkış alınabilecek herhangi bir yer var mıdır ?
Sağolun şimdiden.
Sağolun şimdiden.
0
gorki
düzden yıkadım bişey de olmadı.
düzden yıkadım bişey de olmadı.
0
şu anda senden öğrendim böyle bir şey olduğunu. yanlış mı yıkıyoduk yıllardır lan acaba.
0
Baskılı olan şeyleri genelde ters yıkarlar yıpranmayı aza indirmek için. Kazaklara yapıldığını duymadım hiç.
0
İki şeyden dolayı:
İlki kazağın asıl kirlenen kısmı iç kısmı, sonuçta oraya terliyorsun, vb. İç kısım yüzeyini dışarı çıkararak oranın yıkama sırasında daha fazla aktif olması sağlanır.
Diğeri de yıpranmasını engelleme. Yıpranma bir yıkamada olmaz, uzun süre giydiğin bir kazağı sürekli düz yıkarsan dış kısmı daha fazla aşınır, tülerir, yıpranır. İnsanlar da giysinin daha uzun süre giysinin giyilebilir olmasını sağlamak için ve içi nasıl olsa görünmüyor diye iç kısmını yıkarken dışarı çıkarır.
Özellikle pantolonlar ters yıkanır, bu da ilk nedenden dolayıdır.
İlki kazağın asıl kirlenen kısmı iç kısmı, sonuçta oraya terliyorsun, vb. İç kısım yüzeyini dışarı çıkararak oranın yıkama sırasında daha fazla aktif olması sağlanır.
Diğeri de yıpranmasını engelleme. Yıpranma bir yıkamada olmaz, uzun süre giydiğin bir kazağı sürekli düz yıkarsan dış kısmı daha fazla aşınır, tülerir, yıpranır. İnsanlar da giysinin daha uzun süre giysinin giyilebilir olmasını sağlamak için ve içi nasıl olsa görünmüyor diye iç kısmını yıkarken dışarı çıkarır.
Özellikle pantolonlar ters yıkanır, bu da ilk nedenden dolayıdır.
0
sadece kazaklar değil genelde çamaşırlar tersten yıkanır.deterjan izi kalmasın, sürtünmeden dolayı iz falan olmasın,renkleri solmasın diye.
0
yazılanlara ek olarak eski makinalarla şimdikiler bir değil; eskiden sadece el yıkama yapılan bazı şeyleri artık makinaya atabiliyoruz mesela.
0
renk verecek çamaşır varsa aralarında dışına değil içine versin madem diye olabilir.
0
gogu delen adam
gerçek söylendiği zaman karşıdaki kişinin kısmen üzülebileceği ihtimaline karşılık yalan söylemek hakkında ne düşünüyorsunuz? örneğin; bir arkadaşınız bir resim çizdi, veya şiir yazdı. size fikrinizi sordu. beğenmediğiniz zaman "beğenmedim" diyor musunuz, yoksa bunu söylemeniz karşıdaki kişiyi kırab
gerçek söylendiği zaman karşıdaki kişinin kısmen üzülebileceği ihtimaline karşılık yalan söylemek hakkında ne düşünüyorsunuz? örneğin; bir arkadaşınız bir resim çizdi, veya şiir yazdı. size fikrinizi sordu. beğenmediğiniz zaman "beğenmedim" diyor musunuz, yoksa bunu söylemeniz karşıdaki kişiyi kırabilir ihtimaline karşılık "beğendim, güzelmiş" mi diyorsunuz? neden?
0
neyse onu söylüyorum.
bok gibiyse bok gibi güzelse güzel.
dürüst olmak lazım bence.
bok gibiyse bok gibi güzelse güzel.
dürüst olmak lazım bence.
0
Genelde tanımadığım ya da yakın olmadığım biri ise doğrudan söylüyorum beğenmediğimi. Yakınım ise kırmak istemem konuyu hiç açmam. Üstüme gelirse neden beğenmediğimi düşünürüm, "Hakkaten güzel de bana mı hitap etmedi" yoksa "G.tüm gibi mi olmuş" diye. 1.ye evet diyorsam "Güzel olabilir ama şundan şundan bana hitap etmiyor", "Belki anlayana güzeldir, ben anlamadım", "Biliyorsun beni, tipim değil" derim. 2.ye evet diyorsam, konuyu değiştirmeye çalışırım. "Aaa, bak uçak geçiyor"a bağlarım. Daha da sıkıştırırsa "Ben o konudan pek anlamıyorum" derim, zaten o raddeye gelene kadar mesaj alınır. Ama birkaç kere de bakmadan "Heee, beğendim" demişliğim vardır.
Bir iki kere beğendiğim şeye de hakaret etmişliğim vardır. Örneğin, "Ne yaptın saçına, süper olmuş" gibi.
Bir iki kere beğendiğim şeye de hakaret etmişliğim vardır. Örneğin, "Ne yaptın saçına, süper olmuş" gibi.
0
söylemeyin amk yalan söylemeyin. beğenip beğenmeme meselesi değil bu 'aa bu ağaçların rengini ne güzel yapmışın' dersin. illa bütününü beğenmene gerek yok.
saçını haftada bir boyatan ev arkadaşıma beğendiğim zaman yakışmış diyorum ama beğenmezsem 'rengi ne bunun' diyorum. bana ne diye beğendirsin?
hem beğenmemek ne? neye göre beğenmiyosunuz? hoşunuza giderse söyleyin ama beğenmediğiniz zaman da daha güzelini yapamayacaksa boşuna moral bozmayın
ne dolmuşum ya hu boşaldım yeminle
saçını haftada bir boyatan ev arkadaşıma beğendiğim zaman yakışmış diyorum ama beğenmezsem 'rengi ne bunun' diyorum. bana ne diye beğendirsin?
hem beğenmemek ne? neye göre beğenmiyosunuz? hoşunuza giderse söyleyin ama beğenmediğiniz zaman da daha güzelini yapamayacaksa boşuna moral bozmayın
ne dolmuşum ya hu boşaldım yeminle
0
hassas bir meseleyse beğenmediğimi ifade ediyorum kırmamaya çalışarak. mesela "güzel aslında ama şurası şöyle olsaymış daha güzel olurmuş." gibi.
0
Eskiden böyleydim ben. Sürekli yalan söyler başkaları adına kendimden ödün verirdim. Yalan söylemek kendinden ödün vermektir sonuçta.
Hani derler ya "üzerine git". Gittim. Ama çok fazla gittim. Sevgilime, arkadaşıma hatta aileme.
Bu nasıl olmuş, yakışmış mı?
- Kızım sen de hiç renk anlayışı yok mu ya?
Yemek nasıl oğlum?
- Anne yeminlen tat gelmesin diye tatmadan yutuyorum.
Kanka borç versene?
- 1 sene sonra getir de mi. Borç falan yok.
Abi fazla sigaran var mı?(Sokaktaki dilenci)
- Var ama sana yok.
Merhaba. Gittigidiyordan anket için arıyorum müsait misiniz?
- Evet müsaitim ama ankete ayıracak vaktim yok.
Böyle böyle herkesi kırıp geçirdim. Şu an eskisi gibi olamıyorum. Dönmek de istiyor muyum bilmiyorum. Ama sevgilime hep gerçekleri söylediğim için, herkese karşı dürüst olduğum için yavaş yavaş yalnızlaşmaya başladım.
İnsanlar yalanı seviyor.
Hani derler ya "üzerine git". Gittim. Ama çok fazla gittim. Sevgilime, arkadaşıma hatta aileme.
Bu nasıl olmuş, yakışmış mı?
- Kızım sen de hiç renk anlayışı yok mu ya?
Yemek nasıl oğlum?
- Anne yeminlen tat gelmesin diye tatmadan yutuyorum.
Kanka borç versene?
- 1 sene sonra getir de mi. Borç falan yok.
Abi fazla sigaran var mı?(Sokaktaki dilenci)
- Var ama sana yok.
Merhaba. Gittigidiyordan anket için arıyorum müsait misiniz?
- Evet müsaitim ama ankete ayıracak vaktim yok.
Böyle böyle herkesi kırıp geçirdim. Şu an eskisi gibi olamıyorum. Dönmek de istiyor muyum bilmiyorum. Ama sevgilime hep gerçekleri söylediğim için, herkese karşı dürüst olduğum için yavaş yavaş yalnızlaşmaya başladım.
İnsanlar yalanı seviyor.
0
Doğruyu kırıcı olmadan söylemek benim tercihim. Şiir yazdıysa, şiirindeki gerçekten güzel olan bir iki yöne vurgu yaparım "şu iki kelimedeki uyumu çok güzel yakalamışsın" diye öncelikle, daha sonra geri kalanı için nesini sevmediysem onu gerekçelendiririm.
0
ben şöyle diyorum:
-politik konuşmamı mı istiyorsun, gerçek düşüncelerimi mi?
zaten herkes gerçek düşüncelerini söyle der.Mesela saçını beğenmediysem "bence kafa yapına ve yüzüne uymamış,beğenmedim" diyorum.
-politik konuşmamı mı istiyorsun, gerçek düşüncelerimi mi?
zaten herkes gerçek düşüncelerini söyle der.Mesela saçını beğenmediysem "bence kafa yapına ve yüzüne uymamış,beğenmedim" diyorum.
0
monty python
Merhaba arkadaşlar.Şimdi ben sağ elimle yazı yazıyorum,yemek yiyorum; ama bir şeyleri fırlatırken veya ne bileyim yumruk atarken falan sol elimi kullanıyorum. Sol elimle yazı yazamazken, sağ elimle de bir şeyler fırlatamıyorum.Topa da sol ayakla vuruyorum.Ben solak mıyım ?
Merhaba arkadaşlar.Şimdi ben sağ elimle yazı yazıyorum,yemek yiyorum; ama bir şeyleri fırlatırken veya ne bileyim yumruk atarken falan sol elimi kullanıyorum. Sol elimle yazı yazamazken, sağ elimle de bir şeyler fırlatamıyorum.Topa da sol ayakla vuruyorum.Ben solak mıyım ?
0
sıfır bilgiyle yazıyorum aklında bulunsun.
ben solağım, yazı haricinde her şeyi sol elimle yaparım, yemek, tenis, basketbol vs. dahil. yazıyı da ilkokul hocam zorladığı için sağ elime alıştım. bir arkadaşımın önerisi üzerine şöyle bir test yapmıştık bir kere: iki elini aniden(düşünmeden) parmakların birbirine geçecek şekilde birleştiriyorsun, hangi elinin başparmağı üstte kalırsa, sen o ellisin. ortamda bir tek benim sol elim üstte çıkmıştı.
kesinliği hakkında hiçbir fikrimin olmadığını tekrar söylüyorum.
ben solağım, yazı haricinde her şeyi sol elimle yaparım, yemek, tenis, basketbol vs. dahil. yazıyı da ilkokul hocam zorladığı için sağ elime alıştım. bir arkadaşımın önerisi üzerine şöyle bir test yapmıştık bir kere: iki elini aniden(düşünmeden) parmakların birbirine geçecek şekilde birleştiriyorsun, hangi elinin başparmağı üstte kalırsa, sen o ellisin. ortamda bir tek benim sol elim üstte çıkmıştı.
kesinliği hakkında hiçbir fikrimin olmadığını tekrar söylüyorum.
0
@cepeuc, amma salladın haa. ben komple solağım (her şeyi sol elim ve ayağımla yaparım) ama sağ elimin baş parmağı üstte kalıyor.
0
ortasın sen.. yani sözlükçe konuşayım.. meyilli. her ikisine de yani, yanlış anlama.
0
hacı sen bildiğin solaksın. eben, deden seni küçükken feci kanalize etmiş sağ elini kullanmaya.
ama gözle görülen şeyler sadece kaşık ve kalem tutmayla sınırlı olduğu için diğer hareketlerine müdahale etmemişler, onlar da doğal haliyle gelişmiş.
bilardo oyna, bağlama çal, ok at, dart oyna, tesbih salla, vs.vs. hepsi sol eldir.
ama gözle görülen şeyler sadece kaşık ve kalem tutmayla sınırlı olduğu için diğer hareketlerine müdahale etmemişler, onlar da doğal haliyle gelişmiş.
bilardo oyna, bağlama çal, ok at, dart oyna, tesbih salla, vs.vs. hepsi sol eldir.
0
Kesinlikle solaksın fakat bebekliğinde herşeyi sağ eline doğru uzattıkları için sende yemek yeme ve yazma gibi hareketleri sağ ile yapıyorsun...
0
okuma yazma öğretimi hocamız "hem sağ hem sol elini kullanabilen çocuklar uzattığımız eşyayı refleks olarak hangi eliyle alıyorsa çocuk olaktır" demişti. sağla uzanıyorsan sağlak, solla uzanıyorsan solaksın demek oluyor.
0
Cepeuc'un dediği doğru. Ben daha önce okumuştum o yöntemi, çevremde de deneyenlerde doğru sonuç veriyor. (vermiyor diyen arkadaşlar kusura bakmasınlar, ben kendi bildiğimi yazıyorum)
Bir diğer yöntem de aniden biri bir şey fırlatacak, tutmak için hangi elinizle hamle ederseniz o ellisiniz demekmiş. Gerçi ben iki elimi de uzatıyorum ama.
Bir diğer yöntem de aniden biri bir şey fırlatacak, tutmak için hangi elinizle hamle ederseniz o ellisiniz demekmiş. Gerçi ben iki elimi de uzatıyorum ama.
0
ambidextrousluk var sende de two weapon fighting ve imp. two weapon featlerini al kesin lvl atlarken :P
0
kurzon
Selamlar,Lütfen "Neden Casper aldın, büyük hata" demeden yardımcı olmaya çalışınız. =) Zira kime derdimi söylesem "Casper alınır mı hacı" diyor ama eşimin özellikle şık tasarımından dolayı, benim de özelliklerine göre aşırı uygun fiyatından dolayı tercih ettiğim bir bilgisayardı ve inanmayacaksınız
Selamlar,
Lütfen "Neden Casper aldın, büyük hata" demeden yardımcı olmaya çalışınız. =) Zira kime derdimi söylesem "Casper alınır mı hacı" diyor ama eşimin özellikle şık tasarımından dolayı, benim de özelliklerine göre aşırı uygun fiyatından dolayı tercih ettiğim bir bilgisayardı ve inanmayacaksınız ama performansından çok memnunuz.
Cihazın tek sorunu fan sesi. Sinek vızıltısı (irice bir sinek ama) şeklindeki fan sesi bayağı bir rahatsız edici oluyor. Bunun bir çözümü var mıdır? Casper Teknik Servisi bunun bir arıza olmadığını düşündüğünden (it's not a bug, it's a feature ekolü) yardımcı olamadılar.
Lütfen "Neden Casper aldın, büyük hata" demeden yardımcı olmaya çalışınız. =) Zira kime derdimi söylesem "Casper alınır mı hacı" diyor ama eşimin özellikle şık tasarımından dolayı, benim de özelliklerine göre aşırı uygun fiyatından dolayı tercih ettiğim bir bilgisayardı ve inanmayacaksınız ama performansından çok memnunuz.
Cihazın tek sorunu fan sesi. Sinek vızıltısı (irice bir sinek ama) şeklindeki fan sesi bayağı bir rahatsız edici oluyor. Bunun bir çözümü var mıdır? Casper Teknik Servisi bunun bir arıza olmadığını düşündüğünden (it's not a bug, it's a feature ekolü) yardımcı olamadılar.
0
Hocam eğer aldığınızdan beri böyleyse yapacak pek bir şey yok, "neden casper aldınız" :)
Fakat ses son zamanlarda rahatsız edici boyutlara geldiyse fanı temizlemeniz yararlı olabilir. Çoğu insanın düşündüğü kadar zor bir işlem de değildir, alt kapağını açıp tozları süpüreceksiniz sadece. Eğer daha önce hiç yapmadıysanız bilgisayar modelinizi google'larsanız kolayca nasıl söküldüğüne dair videolar bulabilirsiniz.
Fakat ses son zamanlarda rahatsız edici boyutlara geldiyse fanı temizlemeniz yararlı olabilir. Çoğu insanın düşündüğü kadar zor bir işlem de değildir, alt kapağını açıp tozları süpüreceksiniz sadece. Eğer daha önce hiç yapmadıysanız bilgisayar modelinizi google'larsanız kolayca nasıl söküldüğüne dair videolar bulabilirsiniz.
0
@cepeuc, yani muhtemelen içinde dandik bir fan var, mesela onu adam gibi bir fanla değiştirsek sorun düzelmez mi?
0
bende de aynı aletten var, fan sesi dışında gayet memnunum 2 senedir. arada açıp temizlerseniz biraz azalır ama sıfıra inmiyor.
bir de bilgisayarınızı çalıştırdığınız güç planını değiştirebilirsiniz, yüksek performansta tutmanıza gerek olmadığı zaman fan sesinden kurtulmanıza yarayabilir bu.
bir de bilgisayarınızı çalıştırdığınız güç planını değiştirebilirsiniz, yüksek performansta tutmanıza gerek olmadığı zaman fan sesinden kurtulmanıza yarayabilir bu.
0
@kurzon
olur tabii ki, fakat görece daha zor bir işlem. ben sizin yerinizde olsam işinin ehli olduğuna emin olduğum birine teslim ederdim.
not: fan kablolarını bağlamak zor bir olay değil aslında, fakat uygun fanı seçebilecek, rfm, cfm değerleri ve önemlerini anlayan biriyle içim daha rahat ederdi doğrusu.
olur tabii ki, fakat görece daha zor bir işlem. ben sizin yerinizde olsam işinin ehli olduğuna emin olduğum birine teslim ederdim.
not: fan kablolarını bağlamak zor bir olay değil aslında, fakat uygun fanı seçebilecek, rfm, cfm değerleri ve önemlerini anlayan biriyle içim daha rahat ederdi doğrusu.
0
ziggypop
Selamlar. İki sene önce bir karar aldım ve neyim var neyim yoksa sattım. Gitarımı ve daktilomu alıp Arjantin'e gittim. 1 yıl kaldım. Müthiş zamanlar geçirdim. Hayatımın en güzel zamanlarını...Dönmemin üzerinden 1 sene geçti. Saçma sağan reklam ajanslarında çalıştım ama yozlaşmışlığın ortasında olduğ
Selamlar. İki sene önce bir karar aldım ve neyim var neyim yoksa sattım. Gitarımı ve daktilomu alıp Arjantin'e gittim. 1 yıl kaldım. Müthiş zamanlar geçirdim. Hayatımın en güzel zamanlarını...
Dönmemin üzerinden 1 sene geçti. Saçma sağan reklam ajanslarında çalıştım ama yozlaşmışlığın ortasında olduğmu hissettim.
Şimdi yine depreşti ve gitmeyi arzuluyorum. Aklıma ilk ihtimal olarak Güney Afrika geldi. Önce belki büyük bir şehirde bir süre geçirip sonrasında bir çiftlik evinde uzunca süre kalma niyetindeyim.
Ancak yine de öneri alabilirim. Vizesiz gidip yaşanılabilecek ülke deneyimleri olarak...
Esenlikler.
Dönmemin üzerinden 1 sene geçti. Saçma sağan reklam ajanslarında çalıştım ama yozlaşmışlığın ortasında olduğmu hissettim.
Şimdi yine depreşti ve gitmeyi arzuluyorum. Aklıma ilk ihtimal olarak Güney Afrika geldi. Önce belki büyük bir şehirde bir süre geçirip sonrasında bir çiftlik evinde uzunca süre kalma niyetindeyim.
Ancak yine de öneri alabilirim. Vizesiz gidip yaşanılabilecek ülke deneyimleri olarak...
Esenlikler.
0
Kadıköy var diyeceğim yakınlarda, komünitesi var, parkı var, forumu var:)
şaka bir yana bir arkadaş Costa Rica'ya fena takmıştı: www.costaricaconsulistanbul.com
şaka bir yana bir arkadaş Costa Rica'ya fena takmıştı: www.costaricaconsulistanbul.com
0
@redeat: 4 kere girip çıkıyorum ülkeye. uruguay,şili vs.
@chavez: uçak bileti hariç gerçekten çok cüzi rakamlara yapıyorum seyahatlerimi. komik paralar harcayarak. çok da zor değil.
@kaset: yoğurtçu parkında alındı bu karar :)
@chavez: uçak bileti hariç gerçekten çok cüzi rakamlara yapıyorum seyahatlerimi. komik paralar harcayarak. çok da zor değil.
@kaset: yoğurtçu parkında alındı bu karar :)
0
ne kadar uzun kalmak istiyorsunuz bilmiyorum ama İran ilgniç olabilir. oraya giden arkadaşlarım var 3 aylık kalmaya, düşünürseniz blog'unu yollayayım.
0
@ziggypop
hacı şimdi yalan söylüyorsun demek gibi olmasın ama girip çıkmak çözüm değil ki. ülkeye ilk girişten itibaren altı ayda üç ay kalabiliyorsun, daha uzun seyahatlerde oturma vizesine ihtiyacın var. Herhangi başka bir ülke demiş olsan belki kural oralarda değişiktir diyecektim ama arjantinde kaldım ben 7 ay, bu olaydan kesin eminim. Öyle gir çık gir çıkla sıfırlanmıyor yani. Nasıl yaptın onu?
hacı şimdi yalan söylüyorsun demek gibi olmasın ama girip çıkmak çözüm değil ki. ülkeye ilk girişten itibaren altı ayda üç ay kalabiliyorsun, daha uzun seyahatlerde oturma vizesine ihtiyacın var. Herhangi başka bir ülke demiş olsan belki kural oralarda değişiktir diyecektim ama arjantinde kaldım ben 7 ay, bu olaydan kesin eminim. Öyle gir çık gir çıkla sıfırlanmıyor yani. Nasıl yaptın onu?
0
@cepeuc her girişimde 90 günlük süre verdiler. dikkat çekmediğin sürece bir sorun yaşanmıyor. bilemem senin durumunu. zaten asıl soru bir öneri var mı yok mu?
0
planetterror
rte grup toplantısıda alkol yasaklarıyla ilgili şöyle bir cümle kurmuş.İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasa sizin için neden reddedilmesi gerekiyor.Kimdir bu kastedilen iki kişi?
rte grup toplantısıda alkol yasaklarıyla ilgili şöyle bir cümle kurmuş.
İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasa sizin için neden reddedilmesi gerekiyor.
Kimdir bu kastedilen iki kişi?
İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasa sizin için neden reddedilmesi gerekiyor.
Kimdir bu kastedilen iki kişi?
0
oha cidden böyle mi demiş birinin haddini bildirmesi gerek artık şu adama türkiye cumhuriyeti kanunlarına göre söylediği cümle alenen suç teşkil ediyor
0
farzedelim suç işleniyor. başbakan hakkında suç duyurusunda bulunacak taşakta ve onu yargılayacak kudrette bir hakim var mı?
yoksa dağılabiliriz.
yoksa dağılabiliriz.
0
bak bunu hiç düşünememiştim susup otlanmaya devam o zaman. aferin hll spr aynn dvm gogogo.
0
heralde zaten adam çıkıp açık açık atatürk'e söyledim diyemez gerçi söylese de kimsenin tınlayacağı yok ya o kıvama geldik artık
0
3 kişi deseydi, "o üçüncü, fethi bey'dir kesin" mi denecekti?
ismet inönü'nün alkolle ne ilgisi var?
ismet inönü'nün alkolle ne ilgisi var?
0
torba kanun 4250 sayılı kanunun 6 ve7. maddelerini ilga ediyor. 4250 sayılı kanun 1942 yılında kanunlaşmış;
www.resmigazete.gov.tr
cumhurbaşkanı: ismet inönü
başbakan: refik saydam akla bunlar geliyor.
www.resmigazete.gov.tr
cumhurbaşkanı: ismet inönü
başbakan: refik saydam akla bunlar geliyor.
0
@marcelorios
başbakan'ın tarihle, entellektüel birikimle ne ilgisi var? ona göre her chp'li, her muhalefet eden allahsız ayyaş.
başbakan'ın tarihle, entellektüel birikimle ne ilgisi var? ona göre her chp'li, her muhalefet eden allahsız ayyaş.
0
0
ganyotçu
böle elinizde bi çekiç,yerdeki büyük toplara vurarak minik demirden kalelerden geçiyorsunuz falan,böle ingiliz asilsadeleri oynuyor ya da fransız monşerleri neydi bunun adı?
böle elinizde bi çekiç,yerdeki büyük toplara vurarak minik demirden kalelerden geçiyorsunuz falan,böle ingiliz asilsadeleri oynuyor ya da fransız monşerleri neydi bunun adı?
0
kriket öle bi spor değil. baseballa benziyor kriket. başka bi adı var benim dediğimin sanki.
polo hiç değil.
polo hiç değil.
0
narcissa black
Bu yüz sizce 10 üzerinden 10 alır mı? Almazsa hangi detaylardan ötürü puanını kırarsınız?makyajlı: http://3.bp.blogspot.com/-qz2x4NFMLdE/UHfmG89B8uI/AAAAAAAAU50/d5lju60d0zg/s1600/demet%C5%9Fener1.jpghttp://i.tmgrup.com.tr/aktuel/2013/01/18/Haber/292399976082.jpgmakyajsız:http://www.sacitaslan.com/f3
Bu yüz sizce 10 üzerinden 10 alır mı?
Almazsa hangi detaylardan ötürü puanını kırarsınız?
makyajlı: 3.bp.blogspot.com
i.tmgrup.com.tr
makyajsız:www.sacitaslan.com
az makyajlı:www.ankarahaber.com
rsm.haber365.com
objektif olabilmek adına photoshopsuz olanlardan koydum.
Almazsa hangi detaylardan ötürü puanını kırarsınız?
makyajlı: 3.bp.blogspot.com
i.tmgrup.com.tr
makyajsız:www.sacitaslan.com
az makyajlı:www.ankarahaber.com
rsm.haber365.com
objektif olabilmek adına photoshopsuz olanlardan koydum.
0
makyajlı, özellikle ilk fotoğrafta 9/10'u var bence. burnunun yapısını sevemedim. makyajsız güzel değilmiş yalnız.
0
en fazla 6 alir. gulumsemesini hic begenmedim bilmiyorum samimi gelmiyor
0
Ne makyajlı ne makyajsız hiçbir türlü pek güzel bulmuyorum bu kadinı. Ortalama bir hatun işte.
0
youtu.be şu halini çok beğenirdim eskiden ama artık yaşlanmanın mı etkisidir yoksa dudakları eskisi gibi olmadığı için midir nedir burnu ile ağzı arasındaki boşluk gözüme batıyor.
0
lady montana
matematik öğretmenliği 3. sınıfım. ama girdiğimden beri memnun değilim.seneye sınava girip hukuk okusam ordan da devam etsem diyorum.hem çalışıp hem okusam zorlanır mıyım acaba?akıl verin a dostlar
matematik öğretmenliği 3. sınıfım. ama girdiğimden beri memnun değilim.
seneye sınava girip hukuk okusam ordan da devam etsem diyorum.
hem çalışıp hem okusam zorlanır mıyım acaba?
akıl verin a dostlar
seneye sınava girip hukuk okusam ordan da devam etsem diyorum.
hem çalışıp hem okusam zorlanır mıyım acaba?
akıl verin a dostlar
0
hoca hukuğa merak isen orada muyluluğu bulmayı umuyorsan bir dakika düşünme. tüm hayatını sevmediğin bir meslekte harap etmektense mutlu mesut işini yaparsın. kaybedeceğin senelere değer.
önemli bir karar bu dikkat et. hukukta da huzuru bulamazsan eski günleri mumla ararsın...
önemli bir karar bu dikkat et. hukukta da huzuru bulamazsan eski günleri mumla ararsın...
0
eğer amacın direkt olarak hakim olmaksa, öncelikle sağlam çevren var mı ona bak. demek istediğim öyle biz milletvekili tanıyoruz falanla olmuyor o işler. sağlam derken ciddi manada sağlam tanıdıktan bahsediyorum. bazen yeri geliyor ki bakan dahi işini yapamıyor-yapmıyor. biliyorsundur ki mülakat sırasında inanılmaz torpil dönüyor. üstelik adalet dağıtacak hakim adaylarını alırken. biz de onlardan hak-adalet dağıtmasını bekliyoruz. bu da türkiye gerçeği...
0
hukuk okumanın zorluğu bir yana, hakim olmak da ayrı bir sıkıntı. yazılı sınavı, mülakatı falan var. yazılı sınavdan mükemmel puan almış olmasına reğmen 4-5 kere mülakattan elenen tanıdıklarım var. kısaca hakim olmak için çok çok daha fazlası gerekmekte.
yaş sınırı 35 e çıkmıştı en son.
yaş sınırı 35 e çıkmıştı en son.
0
ahah sizi bilmem ama ben güldüm valla, hukuk son sınıfım, şuan sınavdan geldim hatta. bak 1 haftadır çalışıyorum bu sınav için, kitap değil not aldım az olsun diye, 2 dönem toplamı not 600 sayfa. inanmayan olursa caps atabilirim. neyse okudum hepsini güzel güzel, not çıkardım, pratik çözdüm. bugün sınava bi girdim, dayamış döşemiş adam. o kadar çalışma ziyan oldu.
daha bunun gibi 10 sınav var bu sene, alttanları saymıyorum bile. 4 sene önce temiz saf bi çocuktum, sigaraya başladım ben bu okul yüzünden. hocalar anlatıyo apandist kanseri olanlar var. şaka yapmıyorum bak. dün gece oturdum balkona neşet açtım, karadır bu bahtı kara. hani nakarat kısmında diyo ya kendim ettim kendim buldum gül gibi saralıp soldum diye, hah işte oraya öyle bi eşlik ettim ki ne bok vardıda geldim şu bölüme diye.
üstüne sen bide çalışıp okusam zorlanır mıyım diyosun. anlatabilmişimdir umarım niye güldüğümü.
daha bunun gibi 10 sınav var bu sene, alttanları saymıyorum bile. 4 sene önce temiz saf bi çocuktum, sigaraya başladım ben bu okul yüzünden. hocalar anlatıyo apandist kanseri olanlar var. şaka yapmıyorum bak. dün gece oturdum balkona neşet açtım, karadır bu bahtı kara. hani nakarat kısmında diyo ya kendim ettim kendim buldum gül gibi saralıp soldum diye, hah işte oraya öyle bi eşlik ettim ki ne bok vardıda geldim şu bölüme diye.
üstüne sen bide çalışıp okusam zorlanır mıyım diyosun. anlatabilmişimdir umarım niye güldüğümü.
0
@trajikomix'i dinleyip karar verme diyerek başlıyorum.
Hukuk fakültesi mezunuyum, avukatım. Okula girdiğim andan mezun olana kadar sürekli hukuğun ne kadar inanılmaz olduğunu, yok efendim derslerin ne kadar zor olduğunu, hocaların hiç not vermediklerini falan dinledim. 3. sınıfta garsonluk yaptım ve 4. sınıfta bir avukatın yanında çalıştım. İkisi de tam zamanlıydı, sınavlar hariç okula hiç gitmedim. 1-2'si hariç hiçbir hocayla tanışmadım, o bir ikisinden de not istemedim. ne zekiyim, ne de 24 saat ders çalıştım, ama çalıştım.
okul bitti, hala bazen staja falan gelen hukuk öğrencilerinin dünyanın en zor işini yapıyormuşçasına afra tafralarını dinliyorum. söylemek istediklerim bu kadar.
Hukuk fakültesi mezunuyum, avukatım. Okula girdiğim andan mezun olana kadar sürekli hukuğun ne kadar inanılmaz olduğunu, yok efendim derslerin ne kadar zor olduğunu, hocaların hiç not vermediklerini falan dinledim. 3. sınıfta garsonluk yaptım ve 4. sınıfta bir avukatın yanında çalıştım. İkisi de tam zamanlıydı, sınavlar hariç okula hiç gitmedim. 1-2'si hariç hiçbir hocayla tanışmadım, o bir ikisinden de not istemedim. ne zekiyim, ne de 24 saat ders çalıştım, ama çalıştım.
okul bitti, hala bazen staja falan gelen hukuk öğrencilerinin dünyanın en zor işini yapıyormuşçasına afra tafralarını dinliyorum. söylemek istediklerim bu kadar.
0
Hukuk okuyacaktan da aradığın yer istanbul unı değil. Boş adam hangi okuldan bilmiyorum ama bizim okul daha cok trajikomiks yaratıyor
0
@alice practice
istanbul üniversitesi mezunuyum. şimdi aslında öyle anlaşılacak ama kesinlikle polemik yaratmak için söylemiyorum, ancak hayatım boyunca hukuk fakültesi öğrencisi kadar bol afra tafralı bir grup görmedim. kesinlikle sizi tenzih ederim.
istanbul üniversitesi mezunuyum. şimdi aslında öyle anlaşılacak ama kesinlikle polemik yaratmak için söylemiyorum, ancak hayatım boyunca hukuk fakültesi öğrencisi kadar bol afra tafralı bir grup görmedim. kesinlikle sizi tenzih ederim.
0
boş adam +1
kesinlikle zorlanırsın ancak ne istiyorsan onu yapmalısın. okulu 5 senede bitirmiş de olsam bir mezunu olarak, eğer hukuk fakültesi hakkında objektif bir bilgi almak istiyorsan mezununa danışman gerektiğini düşünüyorum. öğrenciyken biraz olgunluk eksikliği vs. yüzünden bir tık daha "havalı" oluyor insan, ben de öyleydim. ama sen zaten okulu okurken, özellikle çoğu insana göre en zor kısıma denk gelen 3. ve 4. sınıfta olgun bir birey olacaksın.
"eğer gerçekten istediğin buysa" yardır derim.
kesinlikle zorlanırsın ancak ne istiyorsan onu yapmalısın. okulu 5 senede bitirmiş de olsam bir mezunu olarak, eğer hukuk fakültesi hakkında objektif bir bilgi almak istiyorsan mezununa danışman gerektiğini düşünüyorum. öğrenciyken biraz olgunluk eksikliği vs. yüzünden bir tık daha "havalı" oluyor insan, ben de öyleydim. ama sen zaten okulu okurken, özellikle çoğu insana göre en zor kısıma denk gelen 3. ve 4. sınıfta olgun bir birey olacaksın.
"eğer gerçekten istediğin buysa" yardır derim.
0
bos adam +5
hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. mezun olamayacağım, gene de harfiyen katılıyorum.
hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. mezun olamayacağım, gene de harfiyen katılıyorum.
0
zaten yeterince avukat var, yeni açılan hukuk fakülteleri sayesinde avukat sayısı giderek çoğalıyor. siz mezun olana kadar iyice çoğalacak. hakimlik için avukatlığın ötesinde ekstra çaba sarf etmeniz gerekir.
hukuk fakültesi aşırı zor değildir, sonrasında tutunmak aşırı zordur.
bence matematik öğretmenliği daha iyi.
hukuk fakültesi aşırı zor değildir, sonrasında tutunmak aşırı zordur.
bence matematik öğretmenliği daha iyi.
0
foster
sevgili lensseverler,yaklaşık 1 yıl önce muayene oldum lens için.tüm bilgilerimi öğrendim.örnek bi tanede lens taktılar.o kadar basit ve kolaydı ki.çokta net gördüm.sonra gittim kendim aldım.ilk başta zorlanırsın takamazsın dediler.takamadım hiç.annemler filan yardım etti.bi kaç kez takabildim.gözüm
sevgili lensseverler,
yaklaşık 1 yıl önce muayene oldum lens için.tüm bilgilerimi öğrendim.
örnek bi tanede lens taktılar.o kadar basit ve kolaydı ki.çokta net gördüm.
sonra gittim kendim aldım.ilk başta zorlanırsın takamazsın dediler.
takamadım hiç.annemler filan yardım etti.bi kaç kez takabildim.gözümü bi türlü tam açamıyorum.2 hafta ailecek uğraştık durduk.kardeşlerim kolumu filan tutuyor.o kadar zor oluyordu benim için.sonrasında vazgeçtim :(
şimdi gece araba sürmeye başladım.farlar beni mahvediyor.içimde yine lens ateşi belirdi.yok mu bunun bi kolay yolu? yada küçük versiyonu filan.
bi el atın sevgili lenstaşlarım.
sevgiler
yaklaşık 1 yıl önce muayene oldum lens için.tüm bilgilerimi öğrendim.
örnek bi tanede lens taktılar.o kadar basit ve kolaydı ki.çokta net gördüm.
sonra gittim kendim aldım.ilk başta zorlanırsın takamazsın dediler.
takamadım hiç.annemler filan yardım etti.bi kaç kez takabildim.gözümü bi türlü tam açamıyorum.2 hafta ailecek uğraştık durduk.kardeşlerim kolumu filan tutuyor.o kadar zor oluyordu benim için.sonrasında vazgeçtim :(
şimdi gece araba sürmeye başladım.farlar beni mahvediyor.içimde yine lens ateşi belirdi.yok mu bunun bi kolay yolu? yada küçük versiyonu filan.
bi el atın sevgili lenstaşlarım.
sevgiler
0
benim ilk kez lens takabilmem 40 dakika surmustu abartisiz. ayna karsisinda sakin sakin oturup dene. olmadi goz kapaklarini diger elinle iyice acip tam irisin uzerine degil daha asagi falan tak, sonra saga-sola-yukari-asagi gozunu hareket ettirerek yerine oturtabilirsin (yukari bakar ve lensi irisin altina birakirsan elinin gozune yaklastigini gormeyeceginden daha kolay olabilir). gozunu acamaman tam oturmamasindandir. zamanla 2 saniyede takar hale gelirsin.
0
ilk birkaç seferde ne kadar zor gelse de bulun takabilen birini(ya da gözlükçülere gidin rica edin) sürekli ona gidin. 2-3 hafta sonra elini yaklaştırınca refleksle gözünü kapatma olayı bitiyor. oradaki kas tembelleşiyordu sanırım öyle bir açıklaması vardı. 2 hafta dayan gerisi kolay yani.
0
yüzük parmağınla gözün altındaki deriyi aşağı çek, lens orta parmağının ucunda dursun, gözünü kırpmamayı henüz başaramayacağın için diğer elinle de gözkapağını tut, gözünü kırpmamaya çalışarak (odaklanmadan karşıda sabit bir noktaya bak) orta parmağının ucundaki lensi göz yuvarlağına değdir, kendi oturur zaten gözüne. batıyorsa üstünde toz falan vardır, ya da ters dönmüştür.
ya da son çare, hassasiyeti ortadan kaldırıp gözünü kırpmanı engelleyen damlalar var. sürekli kullanmazsın ama alışana kadar denenebilir.
edit: ilk kez lens takmayı denediğimde lensi yırtmıştım. alışana kadar kolay olmuyor.
ya da son çare, hassasiyeti ortadan kaldırıp gözünü kırpmanı engelleyen damlalar var. sürekli kullanmazsın ama alışana kadar denenebilir.
edit: ilk kez lens takmayı denediğimde lensi yırtmıştım. alışana kadar kolay olmuyor.
0
ters takiyor olmayasiniz ? ustunde numaralar yazar ordan ve biraz da olsa seklinden duz mu ters mi oldugunu anlayabilirsiniz
ya da lens yirtik vs. olabilir. yirtik lens anormal derecede batar goze yanar.
iyice temiz olmasina da dikkat edin ustunde kirpik kil ya da iplik vs. olabiliyor
sulandirin iyice gozu ve lensi solusyonla.
orta parmaginizla gozunuzun altindan tutup iyice acin ki kolaylassin
isaret parmaginizin da tam ucuna koyun lensi, tam ucuna yani parmak izinizi basar gibi degil de tam uca tirnaga yakin.
edit: ya da gelin yakindan birakin bu isi :) lens uzun vadede goze cok zararli bir sey.. guzel bir cerceve begenin kendinize gozluge devam
far probleminin cozumu lenste mi sadece, bulunur bir sey
ya da lens yirtik vs. olabilir. yirtik lens anormal derecede batar goze yanar.
iyice temiz olmasina da dikkat edin ustunde kirpik kil ya da iplik vs. olabiliyor
sulandirin iyice gozu ve lensi solusyonla.
orta parmaginizla gozunuzun altindan tutup iyice acin ki kolaylassin
isaret parmaginizin da tam ucuna koyun lensi, tam ucuna yani parmak izinizi basar gibi degil de tam uca tirnaga yakin.
edit: ya da gelin yakindan birakin bu isi :) lens uzun vadede goze cok zararli bir sey.. guzel bir cerceve begenin kendinize gozluge devam
far probleminin cozumu lenste mi sadece, bulunur bir sey
0
öncelikle şunu söyleyeyim, lensin daha kaygan olan tarafı göze temas edecek olan tarafıdır. temelden başlayacak olursak;
lensi takmaya başlamadan önce lens kabının kapağını açıyor ve takmaya hazır hale getiriyoruz.
lense dokunmadan önce ellerimizi sabunla yıkıyor ve iyice duruluyoruz ama havlu ile kurulamayın. şöyle bi silkeleyin elleri yeterli. (hiç bir yere de dokunmayın)
daha sonra işaret parmağı ile kaptaki lensi alıp baş ve işaret parmakları ile hangi tarafın kaygan olduğunu saptıyoruz ve lensi göz takmaya ugun yöne döğru bükük hale getiriyoruz.
lense bir damla kadar solüsyon damlatıroyoruz.
yüzük parmağı ile alt göz kapağını aşağı çekiyoruz. göz kırpma problemi varsa diğer el ile üst göz kapağı yukarıda tutulabilir.
lensi göz dokundurduğumuz anda zaten o gözde kalıyor. daha sonra gözleri hareket ettirmeden önce ös göz kapağımızı ell dışarı doğru çekerek gözümüzü kapatıyoruz ve gözümüzü hareket ettiriyoruz.
normal şartlarda lensin şu an göze tam oturmuş olması lazım.
nedense ben bu problemleri hiç yaşamadım. doktor etrafımda lens kullanan biri olduğunu söylediğimde nasıl takıldığını anlatmamıştı bile ama lens kullanan abim o dönem şehir dışında okuyordu. sadece yıllar önce bi filmde görmüştüm lens takan birini ordan yola çıkıp sorunsuz takmıştım.
bi süre sonra lensle dans etmeye başlarsın rahat ol.
lensi takmaya başlamadan önce lens kabının kapağını açıyor ve takmaya hazır hale getiriyoruz.
lense dokunmadan önce ellerimizi sabunla yıkıyor ve iyice duruluyoruz ama havlu ile kurulamayın. şöyle bi silkeleyin elleri yeterli. (hiç bir yere de dokunmayın)
daha sonra işaret parmağı ile kaptaki lensi alıp baş ve işaret parmakları ile hangi tarafın kaygan olduğunu saptıyoruz ve lensi göz takmaya ugun yöne döğru bükük hale getiriyoruz.
lense bir damla kadar solüsyon damlatıroyoruz.
yüzük parmağı ile alt göz kapağını aşağı çekiyoruz. göz kırpma problemi varsa diğer el ile üst göz kapağı yukarıda tutulabilir.
lensi göz dokundurduğumuz anda zaten o gözde kalıyor. daha sonra gözleri hareket ettirmeden önce ös göz kapağımızı ell dışarı doğru çekerek gözümüzü kapatıyoruz ve gözümüzü hareket ettiriyoruz.
normal şartlarda lensin şu an göze tam oturmuş olması lazım.
nedense ben bu problemleri hiç yaşamadım. doktor etrafımda lens kullanan biri olduğunu söylediğimde nasıl takıldığını anlatmamıştı bile ama lens kullanan abim o dönem şehir dışında okuyordu. sadece yıllar önce bi filmde görmüştüm lens takan birini ordan yola çıkıp sorunsuz takmıştım.
bi süre sonra lensle dans etmeye başlarsın rahat ol.
0
@there is a light that never goes out bahsettiğin tekniği biliyorum sanırım.videolardan filan çok izledim.herkes bunu öneriyor.
@babamasoliimbananickaldirsin hocam lens sağlam.yeni paket açtım şimdi.ikiside aynı numara.ters olmasın diye iki yönlüde deniyorum şuan.
ancak elime yapışıyor.gözümün üzerinde sağında solunda bile kalmıyor :(
@babamasoliimbananickaldirsin hocam lens sağlam.yeni paket açtım şimdi.ikiside aynı numara.ters olmasın diye iki yönlüde deniyorum şuan.
ancak elime yapışıyor.gözümün üzerinde sağında solunda bile kalmıyor :(
0
@foster iki yönlü denemene gerek yok lens zaten göze oturabileceği şekilde duruyor ambalajın içinde, sen çukur kısmı gözüne değdireceksin. gözünün şeklinde yani zaten, düz değil lens. eline yapışmaması için de parmaklarını solüsyonla ıslat ve lensi parmaklarının uçlarıyla yerleştir gözüne takacağın parmağa. başaracaksın kendine inan :)
0
Ben ilk defa lens alırken doktorumdan almıştım ve doktorum bana birkaç defa takıp çıkarttırmıştı. Onun yanında kendim takıp çıkarttığım için daha sonra hiç sorun yaşamadım. Temel olarak tereisalight....'ın dediği doğrudur.
0
@moskale hocam çok teşekkür ederim.detaylı şekilde yazmışsınız.umarım yeni başlayanlara ders olur.okullarda okutulur.
@there is a light that never goes out hocam lens oval.zaten öyle kayık gibi duruyor.dış bükeyi tarafında parmağım.tüm şartlar sağlandı ama hala yapışmıyor.20 dakika denedim.gözüm çok acıdı biraz ara verdim :(
@there is a light that never goes out hocam lens oval.zaten öyle kayık gibi duruyor.dış bükeyi tarafında parmağım.tüm şartlar sağlandı ama hala yapışmıyor.20 dakika denedim.gözüm çok acıdı biraz ara verdim :(
0
ground
torrent falan ugrasamam şimdi. hani var ya x filmi full hd vs olarak filmin tamamı koyuluyor bazen. bir bakıp link veya film adı verseniz. kriterim kaliteli olsun konusu komedi korku romantik her şey olur. telefona yükleyip uçakta otobüste beklerken falan izliyorum da.
torrent falan ugrasamam şimdi. hani var ya x filmi full hd vs olarak filmin tamamı koyuluyor bazen. bir bakıp link veya film adı verseniz. kriterim kaliteli olsun konusu komedi korku romantik her şey olur. telefona yükleyip uçakta otobüste beklerken falan izliyorum da.
0
delusione
Arkadaşlar RFID Cihazlarında Gizlilik-Güvenlik ve X Firmasında RFID uygulaması Analizi Bu başlığı ingilizceye çevirebilir misiniz?
Arkadaşlar
RFID Cihazlarında Gizlilik-Güvenlik ve X Firmasında RFID uygulaması Analizi
Bu başlığı ingilizceye çevirebilir misiniz?
RFID Cihazlarında Gizlilik-Güvenlik ve X Firmasında RFID uygulaması Analizi
Bu başlığı ingilizceye çevirebilir misiniz?
0
comptrol
Selam, bugun yolda Pakistan dan turkiye ye yuksek lisans yapmaya gelmiş ama 3 ayda hayat pahalılığını farkedince dönme karari almis bir çocukla karşılaştım. Okulun verdigi 2 senelik oturma izni, okulun dedigine gore, okulu bıraktığı an iptal olacakmış. Cocuk bundan emin olamadığı icin bana sordu, b
Selam,
bugun yolda Pakistan dan turkiye ye yuksek lisans yapmaya gelmiş ama 3 ayda hayat pahalılığını farkedince dönme karari almis bir çocukla karşılaştım. Okulun verdigi 2 senelik oturma izni, okulun dedigine gore, okulu bıraktığı an iptal olacakmış. Cocuk bundan emin olamadığı icin bana sordu, ben de size sorayim dedim. Bu iddianın dogrulugu var midir, okulu bıraktığında oturma izni iptal mı olur?
Tesekkurler.
bugun yolda Pakistan dan turkiye ye yuksek lisans yapmaya gelmiş ama 3 ayda hayat pahalılığını farkedince dönme karari almis bir çocukla karşılaştım. Okulun verdigi 2 senelik oturma izni, okulun dedigine gore, okulu bıraktığı an iptal olacakmış. Cocuk bundan emin olamadığı icin bana sordu, ben de size sorayim dedim. Bu iddianın dogrulugu var midir, okulu bıraktığında oturma izni iptal mı olur?
Tesekkurler.
0
Buldum, Evet iptal oluyormus galiba?
"
Your passport bears a stamp showing your visa expiry date. Although a time limit will be stamped on your visa, the student visa will be valid as long as you are stayed enrolled in school.
"
www.entrytest.com
"
Your passport bears a stamp showing your visa expiry date. Although a time limit will be stamped on your visa, the student visa will be valid as long as you are stayed enrolled in school.
"
www.entrytest.com
0
siradan bir adam
merhaba herkese,x Oluş halinde bir nosyon olarak bla bla diyeceğim.Ama oluş halinde olan anlamı nasıl verilir. Yani buradaki oluş olmakta olan ve nihayete eren bir şey olarak değil; farklı değişkenler ile beraber sürekli oluş/değişim halinde olan bir yapı olarak.Çok teşekkürler.
merhaba herkese,
x Oluş halinde bir nosyon olarak bla bla diyeceğim.
Ama oluş halinde olan anlamı nasıl verilir. Yani buradaki oluş olmakta olan ve nihayete eren bir şey olarak değil; farklı değişkenler ile beraber sürekli oluş/değişim halinde olan bir yapı olarak.
Çok teşekkürler.
x Oluş halinde bir nosyon olarak bla bla diyeceğim.
Ama oluş halinde olan anlamı nasıl verilir. Yani buradaki oluş olmakta olan ve nihayete eren bir şey olarak değil; farklı değişkenler ile beraber sürekli oluş/değişim halinde olan bir yapı olarak.
Çok teşekkürler.
0
bir bok anlamadım ben. muhtemelen de kimse hiçbir şey anlamadığı için cevap alamamışsın. farklı kelimelerle bir kez daha anlatmaya çalış istersen.
0
öncelikle bu samimi yaklaşım için teşekkür ediyorum :)
ama nasıl farklı anlatabilirim bilmiyorum. Mevzu teorik.
Şöyle diyeyim; örneğin yapısalcılar için yapı değişmez bir şeydir ya. Yani işte örneğin structural stability dediğimizde yapısal değişmezlik, sabitlik anlamını veririz.
Ama mesela yapı sürekli değişen bir şeydir nasıl diyeceğim? Yani vurgu unstable olarak olmayacak. Sürekli değişen ve değişerek yeni bir şeye dönüşen, bunun da sürekli farklı iç ve dış değişkenler sebebiyle kaynaklandığı söylemeye çalışıyorum. Yani unstable dersem; dışarıdan sürekli değiştirilen muğlak bir şey anlamı çıkar.
oysa ben hem iç etkene hem dış etkene agency atfederek, sürekli dönüşen ama bu dönüşen şeyin de hep yeni bir şey olduğunu söylemeye çabalıyorum.
yani bir phrase de olabilir bunu anlatan...
daha da karıştı ve kimse hiç bir bok anlamadı değil mi bu kez?
ama nasıl farklı anlatabilirim bilmiyorum. Mevzu teorik.
Şöyle diyeyim; örneğin yapısalcılar için yapı değişmez bir şeydir ya. Yani işte örneğin structural stability dediğimizde yapısal değişmezlik, sabitlik anlamını veririz.
Ama mesela yapı sürekli değişen bir şeydir nasıl diyeceğim? Yani vurgu unstable olarak olmayacak. Sürekli değişen ve değişerek yeni bir şeye dönüşen, bunun da sürekli farklı iç ve dış değişkenler sebebiyle kaynaklandığı söylemeye çalışıyorum. Yani unstable dersem; dışarıdan sürekli değiştirilen muğlak bir şey anlamı çıkar.
oysa ben hem iç etkene hem dış etkene agency atfederek, sürekli dönüşen ama bu dönüşen şeyin de hep yeni bir şey olduğunu söylemeye çabalıyorum.
yani bir phrase de olabilir bunu anlatan...
daha da karıştı ve kimse hiç bir bok anlamadı değil mi bu kez?
0
anladım galiba. aklıma gelen ilk kelimeleri sayıyorum o zaman. umarım yardımcı olur.
kaleidoscopic - en umutlu olduğum bu.
choppy
constantly changing(bunu zaten düşünmüşsündür, olsun)
unsettled(bu unstable'la aynı mantık, sana uymaz gibi)
erratic
...(buraya bi tane daha kelime yazıcam birazdan, dilimin ucunda ama bir türlü gelmedi aklıma)
kaleidoscopic - en umutlu olduğum bu.
choppy
constantly changing(bunu zaten düşünmüşsündür, olsun)
unsettled(bu unstable'la aynı mantık, sana uymaz gibi)
erratic
...(buraya bi tane daha kelime yazıcam birazdan, dilimin ucunda ama bir türlü gelmedi aklıma)
0
çok teşekkürler, kaleidoscopic sürekli değişen diye bakınca çıkıyor; ben de buldum. ama hiç böyle bir kullanım görmedim. hani vardır ya; süslü kelime kasmış bir imaj çizmek istemiyorum kullanılmıyorsa.
acaba kullanılıyor mu böyle bir kontekste bu kelime? Neyse bakalım; native birisine danışırım olmadı yarın.
acaba kullanılıyor mu böyle bir kontekste bu kelime? Neyse bakalım; native birisine danışırım olmadı yarın.
0
jan chris
Bu telefonu dün satın aldım. Bataryasından tam verim alabilmek ve bataryasının uzun ömürlü olması için ilk seferde kaç saat şarj etmem gerektiğini ya da yeni telefonlarda böyle bir gereksinim olup olmadığını bilmiyorum. Açıkçası telefon konusunda epey cahilim ve kullanım kılavuzunda da net bir bil
Bu telefonu dün satın aldım. Bataryasından tam verim alabilmek ve bataryasının uzun ömürlü olması için ilk seferde kaç saat şarj etmem gerektiğini ya da yeni telefonlarda böyle bir gereksinim olup olmadığını bilmiyorum. Açıkçası telefon konusunda epey cahilim ve kullanım kılavuzunda da net bir bilgi bulamadım. İnterneti kullanmak için de kafam biraz bulanık. Konuyla ilgili bilgisi olan arkadaşların yardımlarını bekliyorum.
Bu arada ürünün özelliklerini bulabileceğiniz sayfa:
www.samsung.com
Şimdiden teşekkür ederim.
Bu arada ürünün özelliklerini bulabileceğiniz sayfa:
www.samsung.com
Şimdiden teşekkür ederim.
0
flashdelirium
Kocasından boşanmış, ailesi tarafından sahip çıkılmamış hatta kötü davranılmış, 40'lı yaşlarında bir kadın var. Bu kadının eline 105 bin TL gibi bir para geçiyor. Evi yok, nafaka yok, emekli maaşı var. Bulunduğu çevresinden uzaklaşmak isteyen bu kadın için tavsiye edebileceğiniz yerleşmelik bir yer
Kocasından boşanmış, ailesi tarafından sahip çıkılmamış hatta kötü davranılmış, 40'lı yaşlarında bir kadın var. Bu kadının eline 105 bin TL gibi bir para geçiyor. Evi yok, nafaka yok, emekli maaşı var. Bulunduğu çevresinden uzaklaşmak isteyen bu kadın için tavsiye edebileceğiniz yerleşmelik bir yer var mı? Eşya falan da alması gerekiyor onu da hesaba katarsak iyi olur. Hayatının büyük bir kısmında Ankara, Eryaman'da ikamet etti bu hikayenin başkahramanı bu güne kadar. Sayfiye yerler tercihi. Eğer yeterince detaylandıramadıysam belirtirseniz sevinirim, ona göre eklemeler yaparım.
0
seferihisar geldi hemen aklıma. gidip görmüşlüğüm yok ama yavaş şehirler listesinde ve duyduklarıma, okuduklarıma göre tam yaşamalık bir yer. zorlu bir süreçten sonra iyi gelebilir.
0
ege'deki sahil kasabaları. o paraya oralardan ev alabilir. hem kendi başına rahat rahat yaşar hem de kafası rahat eder.
benzer durumdaki bir aile dostu kuşadası'na yerleşti mesela. bu civarlar olabilir...
benzer durumdaki bir aile dostu kuşadası'na yerleşti mesela. bu civarlar olabilir...
0
Yalova'yı tek geçerim. Rahat küçük bir şehir, kimse öte git demez, bir kadın çok rahat yanlız yaşayabilir. Emlak fiyatları pahalı olabilir yanlız tam bilemiyorum ama toki konutları var 2. elden onlara bakabilir.
0
iznikliyim. fiziki çevre olarak güzel, ama yaşayan halk kitlesi yüzünden çok üzülerek söylüyorum ki bu şartlarda yaşamış bir kadın rahat edemez. ege/akdeniz ya da trakyayı öneririm.
0
canakkale balikesir taraflarinda bir koy uygun gelebilir.
0
40'lı yaşlarında boşanmış kadın istanbul'a gelip ne yapacak? istanbul yaşanılacak bir şehir değil, hele bu özellikteki bir kadın için hiç değil. emekli maaşıyla her hafta sonu bara mı gidecek bu kadın aq.
0
Sayfiye demissiniz ama benim Eskişehir diyesim geldi, hem Ankarada yasamissa hep Eskişehir de Ankaraya benzediği icin alismasi kolay olur hem de ev falan rahat bulur hem de sehir kucukle buyuk arasi bisey hos yani
Edit: 1+1 bi ev alip icini doseyip ustune bir de ayagini yerden kesecek bir araba bile alir
Edit: 1+1 bi ev alip icini doseyip ustune bir de ayagini yerden kesecek bir araba bile alir
0
kuşadası inanılmaz güzel bir yerdir, tavsiye ederim kesinlikle.
seferihisar, urla bunlar da fena yerler değiller.
fethiye taraflarının da bayağı güzel olduğu söylenir.
çanakkale'nin ege'de kalan kısmı var; küçükkuyu. -ve biraz altınoluk- 5-10 sene önce gittiğimizde inanılmaz hoşuma giden yerlerdi bunlar. apartta kalmıştık bizde, denize 10mt uzaklıktaydı ve çok iyi insanları vardı.
çeşme diyesim geliyor fakat orası diğer söylediğim yerlere göre biraz daha pahalıdır.
muğla'da güvercinlik var, bodruma 2 saat uzaklıkta, orası da bayağı güzeldir.
bu arada bana sayfiye yer önerisi yerine "bu parayla ne yapardınız?" diye sorsaydınız; önce bir karavanla ya da karavan almadan otostop v.b. şeylerle dünya turu yapardım.(40 yaş ne geç ne erken demek, ortada.) tahminlerime göre bu en fazla 20-25bin tl tutar. döndüğümde 80.000 bana kalırdı. bu paranın 50000 ile kuşadası'ndan bir ev alırdım. 10000'i ile eşyaları dizerdim(çok iyi olmalarına gerek yok) kalan 20000'i bankaya koyardım, yazı kuşadası'nda geçirir kışın tekrar dünya turuna çıkardım.(fakat parayı iyi kullanmak ve bu turu kısa tutmak önemli) kısacası yazın -ki bu kuşadası'nda 4-5 bazen 6 ay demektir- kışları da diğer dünya ülkelerini gezerdim.
seferihisar, urla bunlar da fena yerler değiller.
fethiye taraflarının da bayağı güzel olduğu söylenir.
çanakkale'nin ege'de kalan kısmı var; küçükkuyu. -ve biraz altınoluk- 5-10 sene önce gittiğimizde inanılmaz hoşuma giden yerlerdi bunlar. apartta kalmıştık bizde, denize 10mt uzaklıktaydı ve çok iyi insanları vardı.
çeşme diyesim geliyor fakat orası diğer söylediğim yerlere göre biraz daha pahalıdır.
muğla'da güvercinlik var, bodruma 2 saat uzaklıkta, orası da bayağı güzeldir.
bu arada bana sayfiye yer önerisi yerine "bu parayla ne yapardınız?" diye sorsaydınız; önce bir karavanla ya da karavan almadan otostop v.b. şeylerle dünya turu yapardım.(40 yaş ne geç ne erken demek, ortada.) tahminlerime göre bu en fazla 20-25bin tl tutar. döndüğümde 80.000 bana kalırdı. bu paranın 50000 ile kuşadası'ndan bir ev alırdım. 10000'i ile eşyaları dizerdim(çok iyi olmalarına gerek yok) kalan 20000'i bankaya koyardım, yazı kuşadası'nda geçirir kışın tekrar dünya turuna çıkardım.(fakat parayı iyi kullanmak ve bu turu kısa tutmak önemli) kısacası yazın -ki bu kuşadası'nda 4-5 bazen 6 ay demektir- kışları da diğer dünya ülkelerini gezerdim.
0
papillon 100 bin lira ile bunlar yapılabiliyorsa, biz boşuna çalışıyoruz, 100 bin liramız olunca çalışmayı bırakalım.
0
Çanakkale'de herhangi bir sahil kasabası diyorum başka bir şey demiyorum. Ne insanları sizi yargılar, ne kötü gözle bakar, muhteşem insanlardır özetle. Şehrin güzelliğini falan geçtim-ki çok çok güzeldir-, insanlar açısından en rahat edebileceği yerlerden biridir kesinlikle Çanakkale.
0
@baldur, örnekleri var. ben lüks yaşamı sevmediğim için kendi yapabileceklerimi söyledim. her ay emekli maaşı+105.000tl az para değil.
dediğim gibi ilk önce; "bir karavanla ya da karavan almadan otostop v.b. şeylerle dünya turu yapardım.(40 yaş ne geç ne erken demek, ortada.) tahminlerime göre bu en fazla 20-25bin tl tutar. döndüğümde 80.000 bana kalırdı. bu paranın 50000 ile kuşadası'ndan bir ev alırdım. 10000'i ile eşyaları dizerdim(çok iyi olmalarına gerek yok) kalan 20000'i bankaya koyardım."
buraya kadar yapılabilecek şeyler ki yapan çok kişi tanıyorum. bundan sonrasında söz ettiğim şeyler ise zamanla olacak şeyler, 20.000tl ile direkt dünya turuna çıkın demiyorum, tabii ki her zaman olmaz bu turlar. orada kastettiğim şey mesela bir tur (atıyorum etstur) ile 6-7 günlük 3-4 şehri içeren turlar. 1000-3000 civarı oluyor bunlarda zaten -ki yine her zaman yapın demiyorum-
tatilden ve dünya turundan insanların ne anladığına çıkıyor tabi sonuç. ben minimum parayla müthiş tatil yaparım fakat sefalet içerisinde yüzüyor olurum, daha doğrusu oluyor gözükürüm diyelim(kalacak yerim olmaz, çadırda kalırım, cs'den ev ayarlarım v.b.) ama siz "rahatım önemli" derseniz tabii masraflarınız da artacaktır. bu bağlamda yazdım ben.
dediğim gibi ilk önce; "bir karavanla ya da karavan almadan otostop v.b. şeylerle dünya turu yapardım.(40 yaş ne geç ne erken demek, ortada.) tahminlerime göre bu en fazla 20-25bin tl tutar. döndüğümde 80.000 bana kalırdı. bu paranın 50000 ile kuşadası'ndan bir ev alırdım. 10000'i ile eşyaları dizerdim(çok iyi olmalarına gerek yok) kalan 20000'i bankaya koyardım."
buraya kadar yapılabilecek şeyler ki yapan çok kişi tanıyorum. bundan sonrasında söz ettiğim şeyler ise zamanla olacak şeyler, 20.000tl ile direkt dünya turuna çıkın demiyorum, tabii ki her zaman olmaz bu turlar. orada kastettiğim şey mesela bir tur (atıyorum etstur) ile 6-7 günlük 3-4 şehri içeren turlar. 1000-3000 civarı oluyor bunlarda zaten -ki yine her zaman yapın demiyorum-
tatilden ve dünya turundan insanların ne anladığına çıkıyor tabi sonuç. ben minimum parayla müthiş tatil yaparım fakat sefalet içerisinde yüzüyor olurum, daha doğrusu oluyor gözükürüm diyelim(kalacak yerim olmaz, çadırda kalırım, cs'den ev ayarlarım v.b.) ama siz "rahatım önemli" derseniz tabii masraflarınız da artacaktır. bu bağlamda yazdım ben.
0
sakarkral
lan oğlum türkiye'de elini atsan içinde "tektipleştirme" geçen yazıya çarpıyor, ingilizcede böyle bir terim yok galiba lan? uniformation mı denir ne denir biri bi el atsın.
lan oğlum türkiye'de elini atsan içinde "tektipleştirme" geçen yazıya çarpıyor, ingilizcede böyle bir terim yok galiba lan? uniformation mı denir ne denir biri bi el atsın.
0
tek çatı altında toplamak ise unification. tektipleştirme assimilationa yakın bir şey olsa gerek.
0
Standardization gayet uygun. Ama Türkçe'deki "tektipleştirme" kelimesinin agresifliğini tam karşılamıyor haklısın. Buradaki "tek tip" ifadesinin sertliği aslında monotype'da var. Ancak monotyping de diyemessin, bir çizim türü gibi bişeydi o da yanlış hatırlamıyorsam. Hay allah.
0
klasik muzik cok dinlendiriyor
Doktor bana bu ilacı yazdı, fakat eczaneye gittiğimde piyasada bulunmadığını söylediler.Nasıl bulabilirim? Ankara'daki eczaneleri mi araştıracağım, yoksa bir yerden mi sipariş etmem gerekiyor?Çok teşekkürler.
Doktor bana bu ilacı yazdı, fakat eczaneye gittiğimde piyasada bulunmadığını söylediler.
Nasıl bulabilirim? Ankara'daki eczaneleri mi araştıracağım, yoksa bir yerden mi sipariş etmem gerekiyor?
Çok teşekkürler.
Nasıl bulabilirim? Ankara'daki eczaneleri mi araştıracağım, yoksa bir yerden mi sipariş etmem gerekiyor?
Çok teşekkürler.
0
Eczane'ye sormadınız mı? En iyi onlar bilir gibi geliyor bana. Muhtemelen getirirler hatta böyle bir imkan varsa.
0
Her yere sormayı düşünüyorum. Eczanede "Hala elinde bulunduran varsa oradan alın" falan dediler. Etrafımdaki her ezcaneye sormayı düşünüyorum ama atıyorum Keçiören'deki bir eczanede olabilir ve benim bundan hiçbir zaman haberim olmayabilir :)
Belki kullanan birileri vardır burada.
Belki kullanan birileri vardır burada.
0
çok fazla müşterisi olmayan tenhada kalmış eczanelere sorun. bir de istanbulda tanıdıklarınız varsa eminönü büyük eczanede bulursunuz büyük ihtimal.
0
mecazimursel01
İlgili "silinmiş duyuru" kayıtlarını aktardığım sorumu kişilik hakları gerekçesiyle silmiş bu şahıs, ama güneş balçıkla sıvanmaz. Son 1 haftada 4 duyurumu 1 cevabımı haksız yere silen moderatörden bahsediyorum. Ben orada parayla tez yazılır duyurusu açmadım silinme gerekçesi : iş/eleman arama olarak
İlgili "silinmiş duyuru" kayıtlarını aktardığım sorumu kişilik hakları gerekçesiyle silmiş bu şahıs, ama güneş balçıkla sıvanmaz.
Son 1 haftada 4 duyurumu 1 cevabımı haksız yere silen moderatörden bahsediyorum. Ben orada parayla tez yazılır duyurusu açmadım silinme gerekçesi : iş/eleman arama olarak silindi
Ben orada özel mesajları değil ekşiduyurunun otomatik yolladığı "Silinen Duyuru" bildirim mesajını paylaştım silindi, Gerekçesi: Kişilik haklarının ihlali
Bu mudur moderatörlük?
Soruyorum size hollowlife'ın görevini keyfiyetle sürdürdüğünü düşünüyor musunuz? kullanıcıların bu kadar şikayetini toplamış, nefretini kazanmış bir moderatörün artık .... olup gitmesi gerekmez mi?
Bu gece cevaplarımı, duyurularımı silerek beni iyice sinirlendirip 7 sülalesine dokunacak sözler söylememe, bu şekilde beni duyurudan uzaklaştırmaya kendisini de aklamaya çalışan hollowlife,
bil ki boşuna uğraşıyorsun.
Ayrıca; (bkz: iş-kur) biraz buraya takıl.
Son 1 haftada 4 duyurumu 1 cevabımı haksız yere silen moderatörden bahsediyorum. Ben orada parayla tez yazılır duyurusu açmadım silinme gerekçesi : iş/eleman arama olarak silindi
Ben orada özel mesajları değil ekşiduyurunun otomatik yolladığı "Silinen Duyuru" bildirim mesajını paylaştım silindi, Gerekçesi: Kişilik haklarının ihlali
Bu mudur moderatörlük?
Soruyorum size hollowlife'ın görevini keyfiyetle sürdürdüğünü düşünüyor musunuz? kullanıcıların bu kadar şikayetini toplamış, nefretini kazanmış bir moderatörün artık .... olup gitmesi gerekmez mi?
Bu gece cevaplarımı, duyurularımı silerek beni iyice sinirlendirip 7 sülalesine dokunacak sözler söylememe, bu şekilde beni duyurudan uzaklaştırmaya kendisini de aklamaya çalışan hollowlife,
bil ki boşuna uğraşıyorsun.
Ayrıca; (bkz: iş-kur) biraz buraya takıl.
0
Yazışmalara ekşiduyuru tarafından gönderilen ve gerekçesi aslına uymayan ve birkaç kez tekrarı dahilinde ifşa edilen silinmiş duyuru mesajları da dahil mi?
0
hollowlife i savunacak duruma gelmek de ayrica bir ironi ama acikca yasak olan bir konuda, para ile tez yazma meselesi, arka arkaya duyuru aciyorsun. herhangi bir forumda flood yaptigin icin atilir, tekrar giremezdin. burada durmus hollowlife diyorsun.
ben ispiyonladim tüm silinen entry leri, hollowlife da sildi. tekrar ac, tekrar ispiyonlayacagim.
ben ispiyonladim tüm silinen entry leri, hollowlife da sildi. tekrar ac, tekrar ispiyonlayacagim.
0
senin konunu bilmiyorum gerçi ben, sadece yazdığından hareketle cevap verdim. daha önce de örneklerini gördüğüm için zor da olmadı açıkçası cevaplaması.
0
hollowlife i savunacak duruma gelmek için ispiyoncu olmak gerekir zaten ;)
ben orada parayla tez yazılır duyurusu açmadım silin, gerekçesi : iş/eleman arama olarak silindi
ben orada özel mesajları değil ekşiduyurunun otomatik yolladığı bildirim mesajını paylaştım silindi, gerekçesi: Kişilik haklarının ihlali
Bu mudur moderatörlük?
ben orada parayla tez yazılır duyurusu açmadım silin, gerekçesi : iş/eleman arama olarak silindi
ben orada özel mesajları değil ekşiduyurunun otomatik yolladığı bildirim mesajını paylaştım silindi, gerekçesi: Kişilik haklarının ihlali
Bu mudur moderatörlük?
0
ispiyonculuğu hollowlife'ı savunmakla eşdeğer tutmak da ayrı bi olaymış.. ben de ispiyonluyorum gözüme çarpan yanlışları. burada herkes kural dışında olan şeyleri ispiyonlayabilir. kaldı ki sistem tarafından otomatik olarak gönderilen mesajı niye paylaşıyorsun ki? hollowlife'la alakalı başka bi duyuru/soru açarsın ve ortada bir haksızlık olduğunu belirtirsin. adamın eline koz veriyorsun.
0
bu adam tek başına herkesi siteden nefret ettirebilecek potansiyelde biri..siteden para kazanan,profesyonel yaklaşan her kimse bu adama nasıl sabrediyor anlamam mümkün değil..adam bir de yüzssüz kesinlikle bu kadar eleştiri var hakkımda bırakayım bu işi falan asla demiyor
0
modların amına koyim sana bişey olmasın.
cevap: düşünüyorum, öyleyse varım. (silinmesin diye sözlükteki "tanım: x" gibi burda da böyle yapmak gerek sanırsam)
cevap: düşünüyorum, öyleyse varım. (silinmesin diye sözlükteki "tanım: x" gibi burda da böyle yapmak gerek sanırsam)
0
bilmemkacincinick allahın aşkına sen ne saçmalamışsın ya?
"kaldı ki sistem tarafından otomatik olarak gönderilen mesajı niye paylaşıyorsun ki? hollowlife'la alakalı başka bi duyuru/soru açarsın ve ortada bir haksızlık olduğunu belirtirsin. adamın eline koz veriyorsun."
Bir insan bu kadar .... olabilir mi ya..
Abi facebook mu burası öyle hadi paylaştım gelin bakın diyeyim?
Hollowlife ın haksızlığını belirtmek üzere bir duyuru açtım ve silindi, içeriğinde ilgili mesajlar vardı. Paylaşmaktan kasıt bu.
Ya bu ekşi camiası gerçekten bu kadar ... mıydı ya?
"kaldı ki sistem tarafından otomatik olarak gönderilen mesajı niye paylaşıyorsun ki? hollowlife'la alakalı başka bi duyuru/soru açarsın ve ortada bir haksızlık olduğunu belirtirsin. adamın eline koz veriyorsun."
Bir insan bu kadar .... olabilir mi ya..
Abi facebook mu burası öyle hadi paylaştım gelin bakın diyeyim?
Hollowlife ın haksızlığını belirtmek üzere bir duyuru açtım ve silindi, içeriğinde ilgili mesajlar vardı. Paylaşmaktan kasıt bu.
Ya bu ekşi camiası gerçekten bu kadar ... mıydı ya?
0
@mecazimursel01 canım kardeşim. öyle "...." yazmakla olmuyor. delikanlı gibi ne diyorsan de.
algın kıt herhalde. mesaj paylaşamazsın. gizlilik ilkesine aykırı. yasal olarak suç! adam mahkemeye verse haklı duruma geçer. sistem tarafından sana gönderilen mesajları da paylaşmanın bi mantığı yok.
bir dahaki sefere kalıbının adamı ol, öyle boşluk bırakma. ne yazıyorsan tam yaz. ok? benim akılküpüm..
algın kıt herhalde. mesaj paylaşamazsın. gizlilik ilkesine aykırı. yasal olarak suç! adam mahkemeye verse haklı duruma geçer. sistem tarafından sana gönderilen mesajları da paylaşmanın bi mantığı yok.
bir dahaki sefere kalıbının adamı ol, öyle boşluk bırakma. ne yazıyorsan tam yaz. ok? benim akılküpüm..
0
@bilmemkaçıncınick,
Ben ... yazınca sen ne yazdığımı anlıyorsun, eminim.
Sen benim soruma cevap ver, sistem tarafından gönderilen mesajı paylaşmak gizlilik ihlali midir? Değilse benim hakkım yenmiş midir?
Bunun mantığını da anlatayım, silinmiş duyuru içerisindekileri aynen yazarsam silinmemesi için bir sebep kalmaz fakat gelen mesaj içinde durumu bildirir, haklı kim diye sorarsam işte silinmesi için sebep yoktur.
Fakat tekrar tekrar silindiği için artık patladım ben de.
Sen anladın mı "...küpüm" _?
Anladıysan kafayı sallama, gel burada özür dile.
Ben ... yazınca sen ne yazdığımı anlıyorsun, eminim.
Sen benim soruma cevap ver, sistem tarafından gönderilen mesajı paylaşmak gizlilik ihlali midir? Değilse benim hakkım yenmiş midir?
Bunun mantığını da anlatayım, silinmiş duyuru içerisindekileri aynen yazarsam silinmemesi için bir sebep kalmaz fakat gelen mesaj içinde durumu bildirir, haklı kim diye sorarsam işte silinmesi için sebep yoktur.
Fakat tekrar tekrar silindiği için artık patladım ben de.
Sen anladın mı "...küpüm" _?
Anladıysan kafayı sallama, gel burada özür dile.
0
@mecazimursel ben de sana diyorum ki kıvırma! delikanlı gibi bana ne demek istiyorsan yaz. ya da kafa ütüleme.
kaldı ki sana ne dedim en başta? sistem tarafından gönderilen mesajların bi önemi yok! burda bunları paylaşmanın mantığı yok. hollowlife hakkında şikayeti olanların daha önceden yaptığı şekilde duyuru/soru aç. adam belki haksızken haklı pozisyona geçiyor! iyilik de yaramıyo adamlara anasını satayım!!!
tekrar ediyorum. öyle noktalarla olmaz bu iş. yiyemiyeceğin .... altına yatma. sen de bunu anladın. si yu;)
kaldı ki sana ne dedim en başta? sistem tarafından gönderilen mesajların bi önemi yok! burda bunları paylaşmanın mantığı yok. hollowlife hakkında şikayeti olanların daha önceden yaptığı şekilde duyuru/soru aç. adam belki haksızken haklı pozisyona geçiyor! iyilik de yaramıyo adamlara anasını satayım!!!
tekrar ediyorum. öyle noktalarla olmaz bu iş. yiyemiyeceğin .... altına yatma. sen de bunu anladın. si yu;)
0
hollowlife garip bir adam ama sen bildiğin haksızsın. Ki sana küçücük bir şey söylemiş kimseye tik atmaman bile bi garip. Herkese tik at demiyorum ama hiçbir öneride bulunmayıp sadece seni haklı bulmuş insanları tikleyip diğerlerine küfürlü cevaplar yazman ne tarz bir insan olduğuna dair çok hoş bir ipucu bence.
0
moderatörün, ispiyoncunun iyisi, kalitelisi olmaz. ayrıca moderatörler asla kendi başına görevi bırakma kararı almaz. çoğu zaman, patronları tarafından kovulsalar bile gitmezler. bir moderatörden kurtulmanın en etkin yolu moderasyonun yetkilerini azaltmaktır. ancak ondan sonra, belki giderler. belki.
0
açtığınız duyurunun "para karşılığı tez duyurusu" olabilmesi için o duyuruya illa "para karşılığı tez yazdırmak isitiyorum" yazmanıza gerek yok. "tez yazdırmanın sayfası kaç para" yazmak da aynıanlama gelir. azıcık aklını kullanmak yetiyor böyle durumlarda. "nereden uyuşturucu satın alabilirim" ile "istanbul'da torbacılar nerelerde takılır" aynı şey. bire bir aynı şey. o da silinir bu da silinir. "para karşılığı tez duyurusu açmadım" diyen adamın açtığı duyuru "tezin sayfası kaç para" şeklinde. devamının nasıl geleceği çok ama çok belli. bir insanın bunu sırf meraktan sorma olasılığı, para karşılığı tez yazmak/yazdırmak için sorma olasılığından çok çok çooook düşüktür. zaten sonrası da geldi "para karşılığı tez yazacağım, kaça yazayım" diye. bunun yasak olduğunu açık açık belirtmişiz kurallarda. silip silip tekrar yazmanın da bir sınırı olduğunu belirtmişiz. bunların ikisine de uymamışsınız. ayrıca "bu adam hasta mıdır nedir" demek de pek güzel kişilik haklarının ihlali" oluyor. açık açık kural ihlali yapıyorsunuz. tez gibi ciddi işlere girecekseniz önce okumayı araştırmayı öğrenmenizi öneririm. sitenin altında yardım/hakkında linki var.
dolayısıyla moderatör keyfi falan davranmamış. gayet güzel işini yapmış.
dolayısıyla moderatör keyfi falan davranmamış. gayet güzel işini yapmış.
0
@kibritsuyu, kusura bakma canım kardeşim de, saçmalamaktan beter olmuş seninki. "İstanbul'da torbacılar nerelerde takılır" diye soruyorsam, belki bir araştırma için soruyorum? Belki birini arıyorum ve bilgi toplayacağım? Sen kimsin ki benim niyetimi kıt aklınla tayin edip, bir de üstüne yaptırım uyguluyorsun? Mümkünse sen aklını azıcık dahi kullanma, felakete davetiye resmen.
Siz bu kafayla bir arpa boyu yol alamazsınız.
Siz bu kafayla bir arpa boyu yol alamazsınız.
0
senin haklı olup olmadığını bilmiyorum, mevzu çok uzun geldi okumadım. ama şunu bilyorum, hollowlife duyurunun başına gelmiş en kötü şeylerden biri.
0
sadece hollowlife değil diğer moderatörler de çok başına buyruk davranıyor. ama normal; başkasının sitesinde ispiyonculuk yapmayı, moderatörlük yapmayı kendine yakıştırabilen insanlara iki gram yetki verirsen orayı babalarının çiftliği gibi kullanmaya başlarlar. bu arada "bence hollowlife süper moderatör" diyen kibritsuyu nickli şahsın da bir moderatör olduğu gözlerden kaçmasın. eskiden ekşi sözlükte de böyleydi. moderatörler diğer moderatörleri kollarlardı ki kendileri de bir kanunsuzluk, bir keyfi işlem yaptıklarında diğerleri de onu korusun. ama sonları ne oldu gördük. pöh.
0
"Hasta mıdır nedir" kişilik ihlali mi?!?!!?
Siz nerede yaşıyorsunuz ya? Bu memleket değil miydi göte göt denilen?
Kaldı ki adam ", 10 kişiden 6 kişi yapıyorsa diğer 4ü de yaptı/yapacak demektir, toplumda yaşamanın dezavantajı" gibi bir düşüncede ise
soruyorum : Bu adam hasta mıdır değil midir?
ek olarak bana gelmiş hukuk dersi veriyorsunuz ama hukukun temel prensibi
herkes aksi ispat edilene dek suçsuzdur.
siz burada 1 ton insanı potansiyel suç olarak görüyorsunuz,
bir gün EKŞİ alemden çıkar da gerçek dünyaya dönersiniz temennisiyle,
lanet olsun diyorum.
Siz nerede yaşıyorsunuz ya? Bu memleket değil miydi göte göt denilen?
Kaldı ki adam ", 10 kişiden 6 kişi yapıyorsa diğer 4ü de yaptı/yapacak demektir, toplumda yaşamanın dezavantajı" gibi bir düşüncede ise
soruyorum : Bu adam hasta mıdır değil midir?
ek olarak bana gelmiş hukuk dersi veriyorsunuz ama hukukun temel prensibi
herkes aksi ispat edilene dek suçsuzdur.
siz burada 1 ton insanı potansiyel suç olarak görüyorsunuz,
bir gün EKŞİ alemden çıkar da gerçek dünyaya dönersiniz temennisiyle,
lanet olsun diyorum.
0
mete kudur
http://www.thinkgeek.com/product/e722/merhaba arkadaşlar, geleceğe dönüş filminde geleceğe gidilen günün 2015 olmasına şaşıran bir insan olarak bu klavye'nin satşa çıktığını duymamla ilgimi cezbetmesi bir oldu. teknolojiyle hobi olarak ilgilenen arkadaşlar bu klavyenin kullanım açısından halihazırd
www.thinkgeek.com
merhaba arkadaşlar, geleceğe dönüş filminde geleceğe gidilen günün 2015 olmasına şaşıran bir insan olarak bu klavye'nin satşa çıktığını duymamla ilgimi cezbetmesi bir oldu.
teknolojiyle hobi olarak ilgilenen arkadaşlar bu klavyenin kullanım açısından halihazırda klavyelerdeki performansı verebilirmi veremezlermi hakkında ki fikirlerini merak ediyordum
merhaba arkadaşlar, geleceğe dönüş filminde geleceğe gidilen günün 2015 olmasına şaşıran bir insan olarak bu klavye'nin satşa çıktığını duymamla ilgimi cezbetmesi bir oldu.
teknolojiyle hobi olarak ilgilenen arkadaşlar bu klavyenin kullanım açısından halihazırda klavyelerdeki performansı verebilirmi veremezlermi hakkında ki fikirlerini merak ediyordum
0
Bunlar epey zamandır var diye biliyorum. Ama nasıl çalıştıkları hakkında ciddi anlamda bir fikrim yok.
0
kullanmadım ama bu ürün oraya ekleneli 2 yıla yakın oldu diye hatırlıyorum bu da burda ek ve gereksiz bir bilgi olarak yer tutsun:)
edit: üstte yer alan yanıt ile aynı anda düştük, herhangi bir gönderme vb. söz konusu değil:)
edit: üstte yer alan yanıt ile aynı anda düştük, herhangi bir gönderme vb. söz konusu değil:)
0
aboov, o neymiş lan. uçan arabalara bişey kalmamış resmen.
herhalde aynı performansı veremez hacı. bi bok anladığımdan değil de, yeni teknoloji ya, zaman alır belki biraz oturması.
edit: ağır cahilmişim onu anladım.
herhalde aynı performansı veremez hacı. bi bok anladığımdan değil de, yeni teknoloji ya, zaman alır belki biraz oturması.
edit: ağır cahilmişim onu anladım.
0
abin18ablan19
Merhabalar Gs'li duyuru sakinleri, öncelikle diğer takım mensubu arkadaşlar rahatlıkla bu duyuruyu görmezden gelebilir ya da fikri olanlar fikirlerini paylaşabilir, benim asıl amacım Gs'li arkadaşlar ile fikir alışverişi yapmak.Konuya gelirsek, ben Galatasarayın şu anki oyuncu ve teknik kadrosu ile
Merhabalar Gs'li duyuru sakinleri, öncelikle diğer takım mensubu arkadaşlar rahatlıkla bu duyuruyu görmezden gelebilir ya da fikri olanlar fikirlerini paylaşabilir, benim asıl amacım Gs'li arkadaşlar ile fikir alışverişi yapmak.
Konuya gelirsek, ben Galatasarayın şu anki oyuncu ve teknik kadrosu ile 2000 yılında UEFA kupasını aldığımız oyun şablonuna yakın bir planda oynayabilir mi bunu merak ediyorum. Birebir bakıldığında tabi ki 11 farklı oyuncu var ancak oyun stilleri ve başlarında bu sistemin öncülerinden Fatih Terim olması beni bu düşünceye sevk etti.
Ekte bu final maçına çıktığımız kadro ile şu anda kurulabilecek kadroyu koydum. Bu durumda bakıldığında o zaman da net bir şekilde sağ ve sol kanat yokmuş gibi okan ve ümit yeri gelince hagi kanatlara deplase oluyor, aynı zamanda da sağ ve sol bekler devamlı ileri çıkarak kanatlara yardımcı oluyor. Ve sürekli orta alanda kalabalık ile bir baskı söz konusu. Forvetlere de bakıldığında hakan gibi bir pivot forvet yerine yaşı geçmiş olsa da bu tip forvetlerin kelime karşılığı drogba var, arif yerine ise daha çok araya atılan paslara hakim, şut yeteneği olan burak yılmaz var (kendini yere atışları bile bire bir:))
Beni burada en çok düşündüren durum; orta sahada selçuk, melo, hamit üçlüsünün 2000 senesindeki üçlü gibi dirençli bir baskı uygulayıp uygulamaycağı, bir diğer sıkıntı da sol bekte riera'nın gerekli bindirmeleri yapıp yapamayacağı.
Bu konudaki düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim. Yarınki karşılaşmada bütün aslanlara başarılar.
Konuya gelirsek, ben Galatasarayın şu anki oyuncu ve teknik kadrosu ile 2000 yılında UEFA kupasını aldığımız oyun şablonuna yakın bir planda oynayabilir mi bunu merak ediyorum. Birebir bakıldığında tabi ki 11 farklı oyuncu var ancak oyun stilleri ve başlarında bu sistemin öncülerinden Fatih Terim olması beni bu düşünceye sevk etti.
Ekte bu final maçına çıktığımız kadro ile şu anda kurulabilecek kadroyu koydum. Bu durumda bakıldığında o zaman da net bir şekilde sağ ve sol kanat yokmuş gibi okan ve ümit yeri gelince hagi kanatlara deplase oluyor, aynı zamanda da sağ ve sol bekler devamlı ileri çıkarak kanatlara yardımcı oluyor. Ve sürekli orta alanda kalabalık ile bir baskı söz konusu. Forvetlere de bakıldığında hakan gibi bir pivot forvet yerine yaşı geçmiş olsa da bu tip forvetlerin kelime karşılığı drogba var, arif yerine ise daha çok araya atılan paslara hakim, şut yeteneği olan burak yılmaz var (kendini yere atışları bile bire bir:))
Beni burada en çok düşündüren durum; orta sahada selçuk, melo, hamit üçlüsünün 2000 senesindeki üçlü gibi dirençli bir baskı uygulayıp uygulamaycağı, bir diğer sıkıntı da sol bekte riera'nın gerekli bindirmeleri yapıp yapamayacağı.
Bu konudaki düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim. Yarınki karşılaşmada bütün aslanlara başarılar.
0
takım şuanda bunu oynamıyor ki.drogbaya şişir top yere düşünce peşinden koş oyunu var şuan takımda.kadro yazıldığında ewt andırıyor ama sistem değişti fatihin kafasındaki
0
benim görüşüm tek forvetle oynamamız. çünkü ilk yarı gol yememeliyiz. izlediğim şalke maçlarında ilk yarı çok diri bir takım varken, ikinci yarı tam tersi bu durum var diye düşünüyorum.
bu durumda şöyle bir kadro bence en uygun gibi görünüyor.
4-2-3-1
muslera
eboue-semih-dany-riera
selçuk-melo
hamit-sneijder-amrabat
drogba
ikinci yarının durumuna göre burak girip 4-4-2 ye dönülebilir.
bu durumda şöyle bir kadro bence en uygun gibi görünüyor.
4-2-3-1
muslera
eboue-semih-dany-riera
selçuk-melo
hamit-sneijder-amrabat
drogba
ikinci yarının durumuna göre burak girip 4-4-2 ye dönülebilir.
0
bence liberolu oynasak bu kadroyla daha mantıklı olabilir. melo'yu da değerlendiririz böylece. değişik bi sistem denedim :)
this11.com
this11.com
0
Benim bu düşüncelerim sadece yarınki maç için değil, genel bir strateji olur mu diye düşünüyorum.
0
@horace wells iyi bir sol bek ve türk stoper ile bu sorunu da çözebiliceğimizi düşünüyorum
0
o zamanlar yürek vardı mirim yürek. hagi, suat, ümit, ergün, bülent, popescu, taffarel. bu adamlar takımı kazansın diye mermiye kafa atıcak adamlardı. şimdiki oyuncularımız genellikle daha kaliteli ama bu kadroyla bile o başarıların çok kolay olduğunu düşünmüyorum ben. o ruh yakalanmalı, ki çok çok zor. strateji önemli tabi ama, oyuncular mental açıdan aynı kalitede değiller bence.
ha yarınki maçı bilemem, uzun vadede şeyettim. umarım kazanırız.
ha yarınki maçı bilemem, uzun vadede şeyettim. umarım kazanırız.
0
dany oynayamayacakmış galiba ama benim de kadrom aynen budur. drogba sneijder burak selçuk ikili kombinasyon halinde verkaçlarla kafadan iki gol atarlar. gol atarız ama yemesek bari.
this11.com
this11.com
0
Bizim takımın şuan ki en büyük eksiği formasyondan ziyade top çevirememe. Yoksa takımın gücü her şeyi oynayacak düzeyde. Pas atamıyoruz, oyun sürekli savunma hattında dönüyor. Şansımızı kontra ataklara bağlamışız. Dikkat ettiyseniz Sneijder, Drogba, Burak gibi isimlere gerçek anlamda ayaklarına pas geldiğinde gol şansı doğuyor veya gol oluyor. Onun haricinde dediğim gibi çok kötü pas yapıyoruz. Benim görüşüm budur.
Ha Fatih hocamın artık sistem denemesinden vazgeçmesi gerekiyor. Şampiyonlar ligini saymazsak 9 maçımız kaldı. Sneijder gibi isimlerin oynayacağı yer belli. Bu adamı kalkıp kanat oynatmanın anlamı yok. 4-4-2'yi iyi becerdik bir ara. Bence şuan ki kadronun formasyonu odur.
Sonuç olarak bir hayalim var. Bu ülkede bir gün herkes tek yürek olup Avrupa'da bizi temsil eden takımlara tam destek verirse başaramayacağımız şey yok. 2000 ruhunda Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Trabzonsporlu taraftar tüm maçları tek yürek sokaklarda kurulan dev ekranlarda izledi. Tek yürek olmadan zor bu işler.
Ha Fatih hocamın artık sistem denemesinden vazgeçmesi gerekiyor. Şampiyonlar ligini saymazsak 9 maçımız kaldı. Sneijder gibi isimlerin oynayacağı yer belli. Bu adamı kalkıp kanat oynatmanın anlamı yok. 4-4-2'yi iyi becerdik bir ara. Bence şuan ki kadronun formasyonu odur.
Sonuç olarak bir hayalim var. Bu ülkede bir gün herkes tek yürek olup Avrupa'da bizi temsil eden takımlara tam destek verirse başaramayacağımız şey yok. 2000 ruhunda Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Trabzonsporlu taraftar tüm maçları tek yürek sokaklarda kurulan dev ekranlarda izledi. Tek yürek olmadan zor bu işler.
0
abi yekta kesinlikle oynayamaz galatasarayda.. adam pas atacağı adamın 5 mt yanına gidiyor korkudan. ezilir kalır.
0
Drogba ve Burak ile birlikte baslamamamız gerekiyor. Gençlerbirliği maçının ilk yarısındaki 11 e benzer bir 11 le çıkmamız daha mantıklı olacaktır.
this11.com Ben ilerde Drogba ile baslamayı tercih ederdim.
*Ayrıca Fatih Terim Drogba ve Burak'ın aynı anda sahada olacağını söyledi. Çok büyük bir kumar ve bana göre de büyük bir hata.
*Bu takıma sezon ortası alışık olmadığı 4-3-1-2 oynatmak ve takımın oynamasını beklemek büyük lüks olur.
*Sneijder'in şu ana kadar etkisiz kalmasının nedeni Selçuk tan daha az sorumluluk verilmesidir. Tam tersi olması gerekiyor. İlk tercihin Selçuk değil Sneijder olması lazım. Xabi Alonso - Mesut Özil i düşünün. Bizde Mesut un karşılığı Selçuk Alonso nun karsılığı Sneijder. (bu bir taktiksel hatadır)
Herkes sorunun yanlış dizilişten olduğunu söylüyor bence ana sorun son söylediğim madde ile ilgili.
2000 deki kadrodan örnek vermişsin. O zamanki orta saha çok mücadeleciydi. Bir Selçuk İnan yoktu. Toplar direkt Hagi deydi. Okan, Ümit, Suat tan hiçbiri Hagi den daha fazla oyun kurmaya çalışmıyordu.
this11.com
Ben ilerde Drogba ile baslamayı tercih ederdim.*Ayrıca Fatih Terim Drogba ve Burak'ın aynı anda sahada olacağını söyledi. Çok büyük bir kumar ve bana göre de büyük bir hata.
*Bu takıma sezon ortası alışık olmadığı 4-3-1-2 oynatmak ve takımın oynamasını beklemek büyük lüks olur.
*Sneijder'in şu ana kadar etkisiz kalmasının nedeni Selçuk tan daha az sorumluluk verilmesidir. Tam tersi olması gerekiyor. İlk tercihin Selçuk değil Sneijder olması lazım. Xabi Alonso - Mesut Özil i düşünün. Bizde Mesut un karşılığı Selçuk Alonso nun karsılığı Sneijder. (bu bir taktiksel hatadır)
Herkes sorunun yanlış dizilişten olduğunu söylüyor bence ana sorun son söylediğim madde ile ilgili.
2000 deki kadrodan örnek vermişsin. O zamanki orta saha çok mücadeleciydi. Bir Selçuk İnan yoktu. Toplar direkt Hagi deydi. Okan, Ümit, Suat tan hiçbiri Hagi den daha fazla oyun kurmaya çalışmıyordu.
0
bu defans o defansın yanına bile yaklaşamaz.. bir de o efsane kadroda capone yoktu fatih akyel vardı. ayrıca ü.davala yerine de h.şaş koyman gerek.
onun dışında arif yerine burak değil, umut bulut daha çok yakışırdı bence.. kednini yere atma dışında pek benzerliği yok arifle burakın.
bir de sorunun cevabı değil ama, ben takımımın ilerisinde umutla elmanderi görmeyi daha çok isterdim. burak 50 gol de atsa sevmeyeceğim bu adamı
drogba yerine de ebue-balta-sabri-dany-rierayı gönderip adamakıllı savunma oyuncuları almak isterdim.
onun dışında arif yerine burak değil, umut bulut daha çok yakışırdı bence.. kednini yere atma dışında pek benzerliği yok arifle burakın.
bir de sorunun cevabı değil ama, ben takımımın ilerisinde umutla elmanderi görmeyi daha çok isterdim. burak 50 gol de atsa sevmeyeceğim bu adamı
drogba yerine de ebue-balta-sabri-dany-rierayı gönderip adamakıllı savunma oyuncuları almak isterdim.
0
fatih terim, bu galatasaray'a gelmeden önce kendisini taktik açıdan geliştirmiş gözüküyordu. ama bu sezon biraz dağıldı gibi gözüküyor. özellikle sneijder'i doğru kullanma adına hiçbir şey yapamıyor. sneijder'den adam geçip, depara kalkmasını bekliyor sanırım adam. dolayısıyla adam 60. dakikayı zor görüyor. halbuki tam tersi, ataklar sneijder ile başlamalı. bu adam top onla ne kadar buluşursa o kadar verimli olur. topsuz alanda sneijder'den verim almaya çalışmanın bir getirisi olmaz. dolayısıyla fatih terim'in sneijder'den yararlanmanın yollarını bulmuş olması gerekiyor.
hadi canım, hadi aslanımla olmuyor yani bazı işler, klişe olacak ama yıl 2013, artık 2000'de değiliz. 13 sene futbolda çok uzun bir süre, bu süre zarfında futbol çok değişti. yürekten öte biraz daha kafa gerekiyor artık, taktik gerekiyor, adamını bilip, onu doğru kullanmak gerekiyor. 2000'deki başarının arkasında orta sahadaki üçlünün dışında asıl olarak bülent - hagi - hakan şükür üçlüsü var. şimdi bu üçlü yerine kimler var? dany - doğru kullanılamayan sneijder ve top alamayan yalnız kalmış drogba. ancak takımın başındaki isim değişmedi, yine fatih terim. isim değişmedi ancak kafanın değişmesi gerekiyordu.
hadi canım, hadi aslanımla olmuyor yani bazı işler, klişe olacak ama yıl 2013, artık 2000'de değiliz. 13 sene futbolda çok uzun bir süre, bu süre zarfında futbol çok değişti. yürekten öte biraz daha kafa gerekiyor artık, taktik gerekiyor, adamını bilip, onu doğru kullanmak gerekiyor. 2000'deki başarının arkasında orta sahadaki üçlünün dışında asıl olarak bülent - hagi - hakan şükür üçlüsü var. şimdi bu üçlü yerine kimler var? dany - doğru kullanılamayan sneijder ve top alamayan yalnız kalmış drogba. ancak takımın başındaki isim değişmedi, yine fatih terim. isim değişmedi ancak kafanın değişmesi gerekiyordu.
0
ayrıca en fazla merak ettiğim şey bu kadro ya da bütçe rijkaard'a verilseydi nolurdu acaba?
0
o zamandan bu yana futbolda bir çok şey değişti.sistemlerde kendi içinde yenilendi artık.bu şekilde(bu oyuncuları baz alırsak) avrupada başarılı olamayacağı düşüncesindeyim.ligde bi ihtimal işe yarayabilir o ayrı.
bence şuan ki yaşadığınız tüm sıkıntılar drogba ve sneijderi oynatma çabanızdan kaynaklanıyor.burak veya selçuk gibi formda isimleride yedeğe çekemiyorsunuz.bana kalırsa bu oyuncu yapısıyla,bu 4 ünü aynı anda oynatıp avrupada başarılı olmanız zor.
bence şuan ki yaşadığınız tüm sıkıntılar drogba ve sneijderi oynatma çabanızdan kaynaklanıyor.burak veya selçuk gibi formda isimleride yedeğe çekemiyorsunuz.bana kalırsa bu oyuncu yapısıyla,bu 4 ünü aynı anda oynatıp avrupada başarılı olmanız zor.
0
2000'deki kadroya göre çok farklı karakterde oyunculara sahibiz. o dönem defanstan oyun kurabilen bir popescu vardı elimizde. orta saha direncimiz daha fazlaydı ve 7-8 yıldır yan yana oynayan bülent-okan-suat-arif-hakan şükür gibi isimler vardı. 1994'te takıma katılan ergün ve hakan ünsal'ı da katabilirsin bu gruba.
bizim sorunumuz diziliş değil ; eldeki oyuncuları nasıl verimli kullanacağımızı bulamamak. sneijder ve drogba varsa elinde , bu oyuncuları oynatmak zorundasın. sezon içinde gelmiş olmaları takımın geri kalanını ve terim'i hazırlıksız yakaladı.
burak'ın savunma arkasına yaptığı koşuların çoğunda pası selçuk atmıştır ama şimdi o pas trafiğini sağlayacak adam sneijder. selçuk belki 3 yıldır burak ile beraber oynuyor - sanıyorum yaşıt oldukları için daha önceleri genç milli takımlarda da beraber oynamışlardır - ; sneijder 1 aydır. bunun yanında yedek kulübemiz orta saha ve defans alternatifleri açısından o döneme göre zayıf. ümit davala gibi sağbek-sağ açık-ön libero ve forvet oynayabilen bir oyuncu vardı o dönem elimizde.
fatih terim presli oyunu sever ama biz schalke maçında rakibe orta sahada basmadık , geri çekildik ve pas yapmalarına müsaade ettik. orta saha direncimiz zayıf.
burak'tan en iyi faydalanma yolu selçuk'un uzun pasları veya drogba'nın kafayla indirdiği toplar olur. kanattan forveti ikile veya sağ kanattan top taşı dendiği an burak'ın performansı düşüyor. sneijder de sol kanadı kapatmayacak ya da pres yapmayacak ; hücumda takımı yönlendirecek ; aksi takdirde 60.dakikada onun da pili bitiyor.
seneye defansa takviye ile daha iyi oluruz ama şampiyonlar ligine katılmamız lazım. oradan gelecek paraya ihtiyaç var.
bizim sorunumuz diziliş değil ; eldeki oyuncuları nasıl verimli kullanacağımızı bulamamak. sneijder ve drogba varsa elinde , bu oyuncuları oynatmak zorundasın. sezon içinde gelmiş olmaları takımın geri kalanını ve terim'i hazırlıksız yakaladı.
burak'ın savunma arkasına yaptığı koşuların çoğunda pası selçuk atmıştır ama şimdi o pas trafiğini sağlayacak adam sneijder. selçuk belki 3 yıldır burak ile beraber oynuyor - sanıyorum yaşıt oldukları için daha önceleri genç milli takımlarda da beraber oynamışlardır - ; sneijder 1 aydır. bunun yanında yedek kulübemiz orta saha ve defans alternatifleri açısından o döneme göre zayıf. ümit davala gibi sağbek-sağ açık-ön libero ve forvet oynayabilen bir oyuncu vardı o dönem elimizde.
fatih terim presli oyunu sever ama biz schalke maçında rakibe orta sahada basmadık , geri çekildik ve pas yapmalarına müsaade ettik. orta saha direncimiz zayıf.
burak'tan en iyi faydalanma yolu selçuk'un uzun pasları veya drogba'nın kafayla indirdiği toplar olur. kanattan forveti ikile veya sağ kanattan top taşı dendiği an burak'ın performansı düşüyor. sneijder de sol kanadı kapatmayacak ya da pres yapmayacak ; hücumda takımı yönlendirecek ; aksi takdirde 60.dakikada onun da pili bitiyor.
seneye defansa takviye ile daha iyi oluruz ama şampiyonlar ligine katılmamız lazım. oradan gelecek paraya ihtiyaç var.
0
sidd79
you did use the word ugly to describe a woman once. So it's probably a matter of preference.
you did use the word ugly to describe a woman once. So it's probably a matter of preference.
0
bir kere bir kadını tasvir etmek için çirkin kelimesini kullandın. bu muhtemelen tercih meselesidir.
0
Sen/siz bir keresinde bir kadını tanımlarken çirkin sözcüğünü kullandın/ız. Yani muhtemelen bu bir tercih meselesi.
0
Oradaki did kelimesinin bir katkısı olması lazım bence.
Bir defasında bir kadını tarif ederken siz de çirkin kelimesini kullanmıştınız. Bu yüzden sanırım bu bir tercih meselesi.
Bir defasında bir kadını tarif ederken siz de çirkin kelimesini kullanmıştınız. Bu yüzden sanırım bu bir tercih meselesi.
0
@saatgeceninonikisi oradaki "did" sadece geçmiş zamanı gösteriyor. onun yerine "you used the word..." de diyebilirdi. mesela i went there yesterday de diyebilirsin i did go there yesterday de diyebilirsin ikisi arasında bir fark yok.
0
did use ile used arasında elbette fark var.
ama çeviride bunu yansıtmak zor tabi. "aksine" denebilir belki. bunun hangi cümleye karşı söylendiğini, konpseti bilmek lazım o "did use"u tam olarak aktarabilmek için...
ama çeviride bunu yansıtmak zor tabi. "aksine" denebilir belki. bunun hangi cümleye karşı söylendiğini, konpseti bilmek lazım o "did use"u tam olarak aktarabilmek için...
0
cepeuc
Yahu arama yaptım biraz sitede ama hep bi sivilcem çıktı nasıl geçiricez falan demişler. Benim durum biraz ilginç. 21 yaşındayım, öyle ergenlikte falan bile sivilceli bi çocuk değildim, yani ille çıkardı da hiç 3 tane aynı anda çıktığını hatırlamıyorum mesela.2 gündür kuşkulanıyodum zaten, oynayıp d
Yahu arama yaptım biraz sitede ama hep bi sivilcem çıktı nasıl geçiricez falan demişler. Benim durum biraz ilginç. 21 yaşındayım, öyle ergenlikte falan bile sivilceli bi çocuk değildim, yani ille çıkardı da hiç 3 tane aynı anda çıktığını hatırlamıyorum mesela.
2 gündür kuşkulanıyodum zaten, oynayıp duruyodum suratımla, sabah bi kalktım abicim, 4 tane kıppkırmızı sivilce var suratımda. Bildiğin iz gibi, neden oldu ki bunlar? Olm çok kötü görünüyo ya ayar oldum.
2 gündür kuşkulanıyodum zaten, oynayıp duruyodum suratımla, sabah bi kalktım abicim, 4 tane kıppkırmızı sivilce var suratımda. Bildiğin iz gibi, neden oldu ki bunlar? Olm çok kötü görünüyo ya ayar oldum.
0
denizaya
yaa arkadaşlar yaklaşık 3 saattir manyak bi durumla uğraşıyorum...bağırsaklarım dışarı çıkcak, mötüm patlıycak galibapopomda deli bir ağrıda varsamırım dün yediğim yaprak sarması dolmaların kurbanı oldumsorun şu; olmasına rağmen kakamı yapamıyorumkaka şu anda popo deliğinin çıkışında hissediyorumne
yaa arkadaşlar yaklaşık 3 saattir manyak bi durumla uğraşıyorum...
bağırsaklarım dışarı çıkcak, mötüm patlıycak galiba
popomda deli bir ağrıda var
samırım dün yediğim yaprak sarması dolmaların kurbanı oldum
sorun şu; olmasına rağmen kakamı yapamıyorum
kaka şu anda popo deliğinin çıkışında hissediyorum
ne kadar ıkınsamda kaka çıkmadı, sanırım kaka parçalanmamış, top büyüklüğünde ve sert..yokladım
napcam...bişeyler içsem parçalanır mı kaka
yoksa sabah doktora mı gideyim
kıçıma bişeyde sokturmak istemiyorum
yanlız popom deli ağrıyor yaaa :(
bağırsaklarım dışarı çıkcak, mötüm patlıycak galiba
popomda deli bir ağrıda var
samırım dün yediğim yaprak sarması dolmaların kurbanı oldum
sorun şu; olmasına rağmen kakamı yapamıyorum
kaka şu anda popo deliğinin çıkışında hissediyorum
ne kadar ıkınsamda kaka çıkmadı, sanırım kaka parçalanmamış, top büyüklüğünde ve sert..yokladım
napcam...bişeyler içsem parçalanır mı kaka
yoksa sabah doktora mı gideyim
kıçıma bişeyde sokturmak istemiyorum
yanlız popom deli ağrıyor yaaa :(
0
kenarlarına kulak temizleme çubuğuyla zeytinyağı sürüldüğünü duymuştum. Baya da işe yarıyor galiba, herkes bahsettiğine göre. Ben activa'lardan yiyorum sıkıntı olduğunda ama senin durumunda meyveli yoğurt yemek için çok geç sanırım :)
0
gun boyunca yaklasik 5 litre su ic, sebze yemegi falan ye, bir iki gune duzelirsin. gecmis olsun
0
ikinirsan basur olursun, ve bunu buraya yaziyorum, benim nezdimde, basur olmak "allahim bunu dusmanima bile vermesin" dedirten tek seydir. sakin.
0
Ikınmak dogru degil, zorlama. İki maksimum uc bardak form çay iç. normal şartlarda cırcır yapıyor, herhalde senin durumunda da etkisi olur. Bundan sonra da tekrarlanmamasi icin bol su al, lifli gidalarla beslen
0
form çayda da üçün dahi etkisi olmazsa -ki üçü bile çok çaresiz kalmazsan içme- sakin dördü beşi deneme. hoş olmayabilir sonucları
0
oturmaya yarayan kıçımızdaki kasları sık bırak sık bırak. bunun için ayağa kalk ve iki ayağının parmak uclarında yüksel akçal. kıç kaslarını sık bırak işte. bu hareket hem oradaki kasların kanlanmasını ve dışarı itme gücünü artırmasına yardımcı olacaktır hem de o kaskatı kesilen dışkının içerideki büyük kütle halinde olan formunu-şeklini daha çıkışa uygun hale getirecektir.
tuvaletini yaptıktan sonra ağrı sızı olacak ve muhtemelen çatlama ve beraberinde az da olsa kanama olacaktır. bunu önlemek ve makattaki kan akışını azaltmak için bisiklet selesine oturabilirsin veya evde bisiklet selesine oturmuş etkisi yapacak bir objeye oturmalısın. mesela koltuk kenarı, enlemesine şarap-bira şişesi. geçmiş olsun.
tuvaletini yaptıktan sonra ağrı sızı olacak ve muhtemelen çatlama ve beraberinde az da olsa kanama olacaktır. bunu önlemek ve makattaki kan akışını azaltmak için bisiklet selesine oturabilirsin veya evde bisiklet selesine oturmuş etkisi yapacak bir objeye oturmalısın. mesela koltuk kenarı, enlemesine şarap-bira şişesi. geçmiş olsun.
0
Zeytinyağı içebilirsin bir yemek kaşığı. Kuru kayısı bulabilirsen ondan yiyebilirsin. Bir de bekunis diye bir hap var da hiç kullanmadığım için bir şey diyemiyorum.
0
sinameki diye bir ot var. suyun icine atip kaynatiyorsun (iki tutam kadar). kaynayinca altini kis iyice demlensin. sonra süz, biraz sogumasini bekle ve bir dikiste ic (bir su bardagi kadar). birkac saate etkisini gostermesi lazim.
0
kadın mısın?
yıllar önce benim de başıma aynısı geldi. 2 gün tuvalette ağladıktan sonra, aklıma bunun kalın bağırsakla ilgili olmayabileceğini düşündüm.
doğruymuş. yumurtalıklarımdan biri şişmiş ve kafam kadar olmuş. tıpta buna yansıyan ağrı deniyor. aslında yumurtalığımda olan şişkinlik ve doluluk hissini (ve ağrıyı) kalın bağırsağımdaki zıchamadığım bi dışkı sanıyormuşum.
o gece gittiğim hastanedeki kadın doğumcu söyledi.
1 hafta hastanede yatmıştım.... git kontrol ettir bence
edit: ha sorun gerçekten kaka ise sinameki iç. 2 saate söktürür. veya fitil at bi tane.
yıllar önce benim de başıma aynısı geldi. 2 gün tuvalette ağladıktan sonra, aklıma bunun kalın bağırsakla ilgili olmayabileceğini düşündüm.
doğruymuş. yumurtalıklarımdan biri şişmiş ve kafam kadar olmuş. tıpta buna yansıyan ağrı deniyor. aslında yumurtalığımda olan şişkinlik ve doluluk hissini (ve ağrıyı) kalın bağırsağımdaki zıchamadığım bi dışkı sanıyormuşum.
o gece gittiğim hastanedeki kadın doğumcu söyledi.
1 hafta hastanede yatmıştım.... git kontrol ettir bence
edit: ha sorun gerçekten kaka ise sinameki iç. 2 saate söktürür. veya fitil at bi tane.
0
o sertliğe fekalom deniyor, yani dışkı tıkacı. zor bir durumdasın, geçmiş olsun. o tıkaçtan kurtulmadan, normal dışkılama yapman çok zor. ıkınmak çözüm değil, sakın yapma. dışkı yumuşatıcıları dene, olmazsa doktora git. alttaki linki oku, biraz araştır. kendin karar ver ne yapacağına.
tekrar geçmiş olsun.
www.doktorlariz.biz
tekrar geçmiş olsun.
www.doktorlariz.biz
0
fitil + zeytinyağlı pamuk
mercimek çorbası
ılık suda bekletilmiş bikaç kayısı.
bu yöntem kabız olan birini çok rahat sıçırtır.
mercimek çorbası
ılık suda bekletilmiş bikaç kayısı.
bu yöntem kabız olan birini çok rahat sıçırtır.
0
only alcoholica
Selamlar arkadaşlar.Ben de guitar hero gitarı var. Warriors of Rock ile birlikte almıştım o yüzden onun gitarı. Ps3'te oynuyordum.Sorum şu: Ben bu gitarın içinden gelen küçük alıcı tarzı şeyini kaybettim. Hani ps3'e kol girişine taktığınız şeyle arada sinyal alıp veren şey. O şeyi başka yerden alabi
Selamlar arkadaşlar.
Ben de guitar hero gitarı var. Warriors of Rock ile birlikte almıştım o yüzden onun gitarı. Ps3'te oynuyordum.
Sorum şu: Ben bu gitarın içinden gelen küçük alıcı tarzı şeyini kaybettim. Hani ps3'e kol girişine taktığınız şeyle arada sinyal alıp veren şey. O şeyi başka yerden alabilir miyim?
Her gitarın araba anahtarı tarzı sırf kendisinin mi oluyor? Çok teşekkürler yardımlar için.
Ben de guitar hero gitarı var. Warriors of Rock ile birlikte almıştım o yüzden onun gitarı. Ps3'te oynuyordum.
Sorum şu: Ben bu gitarın içinden gelen küçük alıcı tarzı şeyini kaybettim. Hani ps3'e kol girişine taktığınız şeyle arada sinyal alıp veren şey. O şeyi başka yerden alabilir miyim?
Her gitarın araba anahtarı tarzı sırf kendisinin mi oluyor? Çok teşekkürler yardımlar için.
0
Burada kimse cevap veremezse diye söylüyorum, sony'nin sitesindeki forum kısmı inanılmaz düzgün çalışıyor, çoğu zaman sorularına sony'nin teknik ekibi bizzat cevap veriyor falan. Buradan biri çıkmazsa son çare oraya yazabilirsin. Yaşadığın sorun pek öyle kimsenin başına gelmemiştir muhtemelen :)
0
cepeuc
Merhabalar, Bu twitter'dan açılan davaların son dönemde çok arttığını duymuşsunuzdur. Yeni moda. Şöyle bir şey merak ettim ben de. Ben yurtdışında yaşıyorum. Atıyorum Melih Gökçek bana kendisine "edepsiz" dedim diye dava açtı. Bana nolur? Sonuçta sırf birine edepsiz dedim diye taa avrupada apar topa
Merhabalar,
Bu twitter'dan açılan davaların son dönemde çok arttığını duymuşsunuzdur. Yeni moda. Şöyle bir şey merak ettim ben de. Ben yurtdışında yaşıyorum. Atıyorum Melih Gökçek bana kendisine "edepsiz" dedim diye dava açtı. Bana nolur?
Sonuçta sırf birine edepsiz dedim diye taa avrupada apar topar tutuklanıp türkiye'ye iade edilecek değilim heralde. Bir dahaki Türkiye'ye gelişimde mi savcılığa alırlar?
Bahsettiğim şey cinayet,hırsızlık tarzı şeyler değil tabi ki. Bu hakaret vs. gibi suçlardan bahsediyorum.
Bir olay olduğundan değil de çok merak ettim yahu. Teşekkürler.
Bu twitter'dan açılan davaların son dönemde çok arttığını duymuşsunuzdur. Yeni moda. Şöyle bir şey merak ettim ben de. Ben yurtdışında yaşıyorum. Atıyorum Melih Gökçek bana kendisine "edepsiz" dedim diye dava açtı. Bana nolur?
Sonuçta sırf birine edepsiz dedim diye taa avrupada apar topar tutuklanıp türkiye'ye iade edilecek değilim heralde. Bir dahaki Türkiye'ye gelişimde mi savcılığa alırlar?
Bahsettiğim şey cinayet,hırsızlık tarzı şeyler değil tabi ki. Bu hakaret vs. gibi suçlardan bahsediyorum.
Bir olay olduğundan değil de çok merak ettim yahu. Teşekkürler.
0
Türk Ceza Kanunu
MADDE 11. - (1) Bir Türk vatandaşı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, "Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlediği" ve kendisi Türkiye'de bulunduğu "takdirde", bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması ve Türkiye'de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile "Türk kanunlarına göre cezalandırılır."
MADDE 125. - (1) "Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis" veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
merakınızı gidermek adına kanun maddesi verdim direk. tırnak içine aldığım yerleri okusanız da olur.
MADDE 11. - (1) Bir Türk vatandaşı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, "Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlediği" ve kendisi Türkiye'de bulunduğu "takdirde", bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması ve Türkiye'de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile "Türk kanunlarına göre cezalandırılır."
MADDE 125. - (1) "Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis" veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
merakınızı gidermek adına kanun maddesi verdim direk. tırnak içine aldığım yerleri okusanız da olur.
0
bazı istisnai durumlar hariç vatandaş iade edilmez diye bir ilke vardı hatırladığım kadarıyla. eğer o ülke vatandaşıysanız. gelip de sizi yargılanmanız için türkiye'ye iade etmezler.
0
@isiz ajun, söylemek istediğin şu sanırım.
Yabancı tarafından işlenen suç
MADDE 12. - (1) Bir yabancı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı en az bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede Türkiye'nin zararına işlediği ve kendisi Türkiye'de bulunduğu takdirde, Türk kanunlarına göre cezalandırılır. Yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlıdır.
(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen suçun bir Türk vatandaşının veya Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisinin zararına işlenmesi ve failin Türkiye'de bulunması hâlinde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması koşulu ile suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine fail, Türk kanunlarına göre cezalandırılır.
(3) Mağdur yabancı ise, aşağıdaki koşulların varlığı hâlinde fail, Adalet Bakanının istemi ile yargılanır:
a) Suçun, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı üç yıldan az olmayan hapis cezasını gerektirmesi.
b) Suçluların geri verilmesi anlaşmasının bulunmaması veya geri verilme isteminin suçun işlendiği ülkenin veya failin uyruğunda bulunduğu devletin hükûmeti tarafından kabul edilmemiş olması.
(4) Birinci fıkra kapsamına giren suçtan dolayı yabancı mahkemece mahkûm edilen veya herhangi bir nedenle davası veya cezası düşen veya beraat eden yahut suçu kovuşturulabilir olmaktan çıkan yabancı hakkında Adalet Bakanının istemi üzerine Türkiye'de yeniden yargılama yapılır.
ayrıca önceki cevaba ek olarak,
madde 11/2
(2) Suç, aşağı sınırı bir yıldan az hapis cezasını gerektirdiğinde yargılama yapılması zarar görenin veya yabancı hükûmetin şikâyetine bağlıdır. Bu durumda şikâyet, vatandaşın Türkiye'ye girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yapılmalıdır.
aradığınız sorunun cevabı tam bu sanırım.
ayrıca, arada açın tck okuyun hacılar valla çok zevkli. diğer kanunlara nazaran öyle ağır ibareler yok.
Yabancı tarafından işlenen suç
MADDE 12. - (1) Bir yabancı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı en az bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede Türkiye'nin zararına işlediği ve kendisi Türkiye'de bulunduğu takdirde, Türk kanunlarına göre cezalandırılır. Yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlıdır.
(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen suçun bir Türk vatandaşının veya Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisinin zararına işlenmesi ve failin Türkiye'de bulunması hâlinde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması koşulu ile suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine fail, Türk kanunlarına göre cezalandırılır.
(3) Mağdur yabancı ise, aşağıdaki koşulların varlığı hâlinde fail, Adalet Bakanının istemi ile yargılanır:
a) Suçun, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı üç yıldan az olmayan hapis cezasını gerektirmesi.
b) Suçluların geri verilmesi anlaşmasının bulunmaması veya geri verilme isteminin suçun işlendiği ülkenin veya failin uyruğunda bulunduğu devletin hükûmeti tarafından kabul edilmemiş olması.
(4) Birinci fıkra kapsamına giren suçtan dolayı yabancı mahkemece mahkûm edilen veya herhangi bir nedenle davası veya cezası düşen veya beraat eden yahut suçu kovuşturulabilir olmaktan çıkan yabancı hakkında Adalet Bakanının istemi üzerine Türkiye'de yeniden yargılama yapılır.
ayrıca önceki cevaba ek olarak,
madde 11/2
(2) Suç, aşağı sınırı bir yıldan az hapis cezasını gerektirdiğinde yargılama yapılması zarar görenin veya yabancı hükûmetin şikâyetine bağlıdır. Bu durumda şikâyet, vatandaşın Türkiye'ye girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yapılmalıdır.
aradığınız sorunun cevabı tam bu sanırım.
ayrıca, arada açın tck okuyun hacılar valla çok zevkli. diğer kanunlara nazaran öyle ağır ibareler yok.
0
@trajikomix
yahu ben yabancı değilim. senin paylaştığın yabancı suçlarına ilişkin kanun.
yahu ben yabancı değilim. senin paylaştığın yabancı suçlarına ilişkin kanun.
0
lemon
su olmadan yapabilceğim yemek söyleyebilir misiniz aklıma bi şey gelmiyo
su olmadan yapabilceğim yemek söyleyebilir misiniz aklıma bi şey gelmiyo
0
hoca, adam 25 krs um var diyor sucuk diyosun yumurta diyosun :D sen en iyisi bi komsuya cal kapiyi rica et, utanacak bisey yok
0
hiçbir şey yeme çünkü su alacak paran da yoksa yemekten sonra mutlaka susayacaksın.
sindirimin doğası gereği.
sindirimin doğası gereği.
0
kilitlemisler mi napmislar, o saate taktiklari zımbırtı cekince cıkıyo diye biliyorum ben biz cikartiyoduk fakirken. olm cok fakirdik lan mermer yedik amk.
0
cepeuc
Twitter'da biri Melih Gökçek'in rakı içerkenki fotoğrafını paylaşmış, Melih Gökçek bu fotoğraf fotomontajdır, kaldırmazsan seni savcıya şikayet ederim diyor. Neyle şikayet edicek ki? Özel hayatın ifşası falan değil bu, fotoğraf kamuya çoktan düşmüş her yerde bulunabilir çok göz önünde bir fotoğraf.
Twitter'da biri Melih Gökçek'in rakı içerkenki fotoğrafını paylaşmış, Melih Gökçek bu fotoğraf fotomontajdır, kaldırmazsan seni savcıya şikayet ederim diyor.
Neyle şikayet edicek ki? Özel hayatın ifşası falan değil bu, fotoğraf kamuya çoktan düşmüş her yerde bulunabilir çok göz önünde bir fotoğraf. E kişiyi zan altında bırakma falan desen alakası yok gibi, birinin rakı içtiğini söylemek onu zan altında bırakmak mıdır? Böyle iş mi olur lan?
twitter.com
Bunlardan profilinde 15-20 tane var. Her paylaşana aynı şeyi kopyala-yapıştır yapıyor şu an.
Neyle şikayet edicek ki? Özel hayatın ifşası falan değil bu, fotoğraf kamuya çoktan düşmüş her yerde bulunabilir çok göz önünde bir fotoğraf. E kişiyi zan altında bırakma falan desen alakası yok gibi, birinin rakı içtiğini söylemek onu zan altında bırakmak mıdır? Böyle iş mi olur lan?
twitter.com
Bunlardan profilinde 15-20 tane var. Her paylaşana aynı şeyi kopyala-yapıştır yapıyor şu an.
0
aslında göz önünde olan birinin böyle şeylerle gaza gelip zıplamaması lazım fakat bu tür şeyler için yasal işlemler yapabilir gayet.'öyle değil ki' 'alakası yok' da diyemezsin hukuk karşısında.cezası az olur ama mutlaka olur gibime geliyor.sildirmeyle falan başlar tahminimce.tabi fotomontajsa.
0
O.ç
Neyse konumuz bu değil. Yalnız şöyle bir durum var. Bu adam kızı kendi içki içerken verdiği fotoğrafı internette paylaştı diye şikayet etti. Ama sonra kendisi de aynı şeyi yaptı. Tek fark, o fotoğrafın fotomontaj olduğunu iddia etmesi.
Neyse konumuz bu değil. Yalnız şöyle bir durum var. Bu adam kızı kendi içki içerken verdiği fotoğrafı internette paylaştı diye şikayet etti. Ama sonra kendisi de aynı şeyi yaptı. Tek fark, o fotoğrafın fotomontaj olduğunu iddia etmesi.
0
hocam yanlış yazmışsın İ.melih gökçek' tir doğrusu.
uyarmak istedim.
kızı kendisine hakaret etmekle suçluyormuş.
uyarmak istedim.
kızı kendisine hakaret etmekle suçluyormuş.
0
kızı sormuyorum yahu. kızın olayında da kızın ettiği laf "edepsiz". o çok çok başka bir küfürün konusu.
ben bu fotoğrafı paylaşmanın neresi suç onu soruyorum. fotomontajsa bile. ne hakaret var, ne özel hayatın ifşası var, ne zan altında bırakma var, hiçbir şey yok yahu.
ben bu fotoğrafı paylaşmanın neresi suç onu soruyorum. fotomontajsa bile. ne hakaret var, ne özel hayatın ifşası var, ne zan altında bırakma var, hiçbir şey yok yahu.
0
yedinumara
Basketbol oynamak istiyorum. Tek basimayim tabi. Birlikte oynadiginiz bir saha var mi? Cok ozledim oynamayi..Ist-Avrupa
Basketbol oynamak istiyorum. Tek basimayim tabi. Birlikte oynadiginiz bir saha var mi? Cok ozledim oynamayi..
Ist-Avrupa
Ist-Avrupa
0
Geçen sene conrad'ın önünde toplanıp oynuyorduk biz. Bazen fena olmayan oyuncular takılıyordu. Gidip bi dene derim yakınsa evin.
0
mocha
Ahali,Annem kendisine verdiğim emektar laptop'umu günde 5 kere aça kapaya sağolsun hurdaya çıkarttı.. Yaptığı tek şey de Facebook'ta turlamak, Google'da yemek tarifi aramak ve online dizi izlemek..Ben de düşündüm ki kendisine bir tablet alayım (bu arada benim ipad 3'üme sulanıyor ama kıyıp da aypeti
Ahali,
Annem kendisine verdiğim emektar laptop'umu günde 5 kere aça kapaya sağolsun hurdaya çıkarttı.. Yaptığı tek şey de Facebook'ta turlamak, Google'da yemek tarifi aramak ve online dizi izlemek..
Ben de düşündüm ki kendisine bir tablet alayım (bu arada benim ipad 3'üme sulanıyor ama kıyıp da aypetimi veremiyorum) ama iPad pahalı bir seçenek, daha uygun fiyatlı önerebileceğiniz bir tablet var mıdır? Boyutunun pek de küçük olmaması harici aradığım başka bir özellik de yok gibi..
Şimdiden teşekkür ederim!
Annem kendisine verdiğim emektar laptop'umu günde 5 kere aça kapaya sağolsun hurdaya çıkarttı.. Yaptığı tek şey de Facebook'ta turlamak, Google'da yemek tarifi aramak ve online dizi izlemek..
Ben de düşündüm ki kendisine bir tablet alayım (bu arada benim ipad 3'üme sulanıyor ama kıyıp da aypetimi veremiyorum) ama iPad pahalı bir seçenek, daha uygun fiyatlı önerebileceğiniz bir tablet var mıdır? Boyutunun pek de küçük olmaması harici aradığım başka bir özellik de yok gibi..
Şimdiden teşekkür ederim!
0
dokunmatik de zorlanabilirler ama yaş itibariyle...
tablet e vereceğin parayla netbook al bir tane 600 e falan...
tablet e vereceğin parayla netbook al bir tane 600 e falan...
0
@enkolaykullaniciadi, netbook düşünmüyorum, tablet önerisi istiyorum çünkü dokunmatiği gayet güzel kullanıyor annem.
0
Benim arkadaşımda aynen sizi gibi annesini laptoptan tablete çevirdi.
Darkın 300-400 küsür arası olan bir tabletini aldılar hepsiburadadan.
Gayet memnunlar.
Darkın 300-400 küsür arası olan bir tabletini aldılar hepsiburadadan.
Gayet memnunlar.
0
ipad mini alabilirsiniz, fiyatlari da uygun. ipad disindaki tabletlere verilen paranin cope atilan paradan farki yok.
0
@evreka, iPad'in pahalı bir seçenek olduğunu bir İpad önerisi gelmesin diye yukarıda belirtmiştim, sırf cevap vermiş olmak için mi yazıyorsunuz yoksa okumadan mı cevabı sallıyorsunuz bilmiyorum ama duyuru böyle işlememesi gereken bir mecra..
0
piranhanın business tab'leri gayet güzel ve ucuz. ayrıca fiyat/performans olarak da uygun. ben şahsen kendim için aldım kullanıyorum, çok da memnunum. 7-9 ve 10 inchlik çeşitleri mevcut. ben ultimate tab aldım kendime.ipad'i de salla, android dururken ios'a para verilmez bence.
0
0
hiç tablet deneyimim yok, çok da bilmeden konuşuyor olucam ama, tablette dizi izlemek zor olmaz mı yahu? tabi düşünmüşsündür orasını ama, bana zor gibi geldi.
arkadaşımda nexus 7 var, öve öve bitiremiyor kendisi. Teknolojiden de baya anlar, muhtemelen iyi bir aygıt yani.
arkadaşımda nexus 7 var, öve öve bitiremiyor kendisi. Teknolojiden de baya anlar, muhtemelen iyi bir aygıt yani.
0
solo
Bu oyları kim veriyor diyoruz ya.. İşte bunlar.. Gizlediği twitter hesabından buldum kendisini.. Baktım AKP ilçe teşkilatı, Gül, RTE takip etmeler vs. Hayır, madem AKP'lisin neden gizliyorsun veya açıkça belirtmiyorsun? Çok acayip insanlar yok mu ?
Bu oyları kim veriyor diyoruz ya.. İşte bunlar..
Gizlediği twitter hesabından buldum kendisini..
Baktım AKP ilçe teşkilatı, Gül, RTE takip etmeler vs.
Hayır, madem AKP'lisin neden gizliyorsun veya açıkça belirtmiyorsun?
Çok acayip insanlar yok mu ?
Gizlediği twitter hesabından buldum kendisini..
Baktım AKP ilçe teşkilatı, Gül, RTE takip etmeler vs.
Hayır, madem AKP'lisin neden gizliyorsun veya açıkça belirtmiyorsun?
Çok acayip insanlar yok mu ?
0
siyasi görüşü ile makyajın alakası yok. ayrıca siyasi görüşünü açıklamak zorunda değil. seçimler de gizli yapılıyor, amaç bu zaten...
akp'den ve akp'yi destekleyenlerden nefret eden birisi olarak söylüyorum bunu.
akp'den ve akp'yi destekleyenlerden nefret eden birisi olarak söylüyorum bunu.
0
allah allah insan seçmeni olduğu partiyi kamuya açıklamak zorunda mı? oy verirken de senden izin alsın istersen. saçı, başı makyajlı olsa ne farkeder? sen akp ye oy verenlerin tamamının kapalı/türbanlı mı olduğunu sanıyorsun?
bu bakış açısıyla, bu yargılama ve aşağılama tutumlarıyla, akp nin ekonomik ve örgütsel alt yapısınını/seçmenini anlamadan, sadece diye diye "ay çok acayipler" gibi bir tanımlamanın hakim olduğu bu insanlarla biz daha çok akp görücez maalesef.
bu bakış açısıyla, bu yargılama ve aşağılama tutumlarıyla, akp nin ekonomik ve örgütsel alt yapısınını/seçmenini anlamadan, sadece diye diye "ay çok acayipler" gibi bir tanımlamanın hakim olduğu bu insanlarla biz daha çok akp görücez maalesef.
0
Sonuçta 20 küsür yaşına gelmiş bir insan oy verdiği parti hakkında gerekçe sunabilecek durumda olmalıdır diye düşünüyorum. Bulunduğu ortam baskıcı bir ortam değil, gayet modern ve özgür düşüncenin egemen olduğu bir ortam. Buna rağmen açıklamak istemeyişi ister kabul edin ister etmeyin bana aşırı acayip geliyor. Buna 8'inde okula makyajla geliyor olması da dahil. Çünkü desteklediği parti Ilımlı İslam partisi.
0
İşte böyle kafalar fazlası ile var olduğu için hala başımızda akp var ve var olmaya devam edecektir ne acıdır ki...
0
Bi sakin olun. solo nun anlatmaya çalıştığı şey bana kalırsa. bu kadar -süslü- birinin nasıl olur da akp ye(muhazafakar) oy verir? buna sasırmış.
0
en öz cevap, sanane la?
oldu olacak nüfus cüzdanında siyasi görüşte yazsın. yada siyasi görüşümüzü belirten imgeler taşıyalım. insanların sana gelip ben bu partiyi destekliyorum diye bildirmesi mi lazım? yada niye desteklediğini açıklaması mı lazım? nasıl bi zihniyettesiniz anlamıyorumki arkadaş. bende akp ye oy attım amk. o piti piti karameli sepeti yaptım, akp ye geldi. ona bastım. sanane la?
oldu olacak nüfus cüzdanında siyasi görüşte yazsın. yada siyasi görüşümüzü belirten imgeler taşıyalım. insanların sana gelip ben bu partiyi destekliyorum diye bildirmesi mi lazım? yada niye desteklediğini açıklaması mı lazım? nasıl bi zihniyettesiniz anlamıyorumki arkadaş. bende akp ye oy attım amk. o piti piti karameli sepeti yaptım, akp ye geldi. ona bastım. sanane la?
0
güzel kardeşim kimse sana neye oy attığını sormuyor.
en özgür ortamda dahi neden attığın partiyi gizleme ihtiyacı duyarsın -1
attığın partinin gelenekleri ile bu kadar zıt düşme sebebin nedir- 2
diye sorulur ama.
en özgür ortamda dahi neden attığın partiyi gizleme ihtiyacı duyarsın -1
attığın partinin gelenekleri ile bu kadar zıt düşme sebebin nedir- 2
diye sorulur ama.
0
iyi de insanın siyasi görüşünü herkesle paylaşması 15 yaş işidir. en heyecanlı ve salak olunduğu zaman yani. Bu yaşımda artık kimseye oturup kendi siyasi görüşümü anlatmaya kasamam, yeri gelirse politika konuşulursa zaten kimin hangi görüşte olduğu ortaya çıkar. twitter hesabı var diye herkese vermek zorunda değil. benim twitter hesabımı en yakın arkadaşlarım dahil bilmezler, bildirmek zorunda değilim. o da o şekilde düşünebilir.
insanlar şu partiliyim ben diye kafalarında tabelayla dolaşmak, ne yapıp yapmayacaklarını sizden öğrenmek zorunda değiller. şekilcilikten geberiyorsunuz. bir kendinize gelin...
EK:
AKP'yi hala islami bir parti zannederek "attığın partinin gelenekleri ile bu kadar zıt düşme sebebin nedir" diye sorabilmeniz bile politikadan zerre anlamadığınızın kanıtı. AKP ile tırmanan tesettür sektörüne bakmanız bile yeter bu sorunun abesliğini görmek için.
insanlar şu partiliyim ben diye kafalarında tabelayla dolaşmak, ne yapıp yapmayacaklarını sizden öğrenmek zorunda değiller. şekilcilikten geberiyorsunuz. bir kendinize gelin...
EK:
AKP'yi hala islami bir parti zannederek "attığın partinin gelenekleri ile bu kadar zıt düşme sebebin nedir" diye sorabilmeniz bile politikadan zerre anlamadığınızın kanıtı. AKP ile tırmanan tesettür sektörüne bakmanız bile yeter bu sorunun abesliğini görmek için.
0
Ben de sana ne'cilerdenim ama "akp'yi hala islami bir parti sanıyorsunuz işte politikadan anlamadığınızın kanıtı" falan diyen elena bambaşkaymış.
0
Elena, ne yani AKP ile tesettür sektörü düşüşe mi geçti? Ne demek abesliğini anlamaya yeter.. Kendinle çelişiyorsun farkında değilsin. Zaten en yakın arkadaşlarından da twitter hesabını gizliyorsan sanırım hikayenin kahramanı sensin.
0
düşüşe geçmedi yükselişi dedim, tesettür modası denilen şeyi, hadi first lady'leri görürseniz bu işin makyajla süslü giyinmekle ilgisi olmadığını anlarsınız.
0
Biri Elenanın ne anlatmak istediğini anlatır mı cümlelerinden hiçbir şey çıkaramadım.
0
twitter nedir ne için kullanılır, insan gerçek hayatta arkadaşları ile ne konuşur, ne zaman gerçek hayatı sanal hayat ile karıştırmak "zorunluluğu" çıktı. hayır o kadar zavallı şekilde argümansızsın ve benim söylediğim şeyin karşısına bir argüman koymaktan acizsin ki tek söyleyebildiğin şey bu hikayenin kahramanı olduğum. politikayı anlamaktan acizsin, karşındaki muhtemelen senin bu durumunu çözmüş ki senle o konuda muhatab olmamış, akıllıymış.
AKP islami bir parti değildir, halkın dini duygularını kullanarak zaten muhafazakar olan Türkiye halkını şekillendirme yolunu seçmiştir. Türkiye'nin iki iktidar öncesinde muhafazakar olmadığını iddia ediyorsanız geçmiş olsun. Zaten politika falan konuşmayın.
AKP islami bir parti değildir, halkın dini duygularını kullanarak zaten muhafazakar olan Türkiye halkını şekillendirme yolunu seçmiştir. Türkiye'nin iki iktidar öncesinde muhafazakar olmadığını iddia ediyorsanız geçmiş olsun. Zaten politika falan konuşmayın.
0
tırmanışı dediğim bir cümleden "düşüşe mi geçti yani" diye bir soru çıkarabiliyorsan zaten anlamaman normal.
kafan çok güzelmiş güle güle kullan.
kafan çok güzelmiş güle güle kullan.
0
Elena duyuruda sorulanla çok bağıntısız yanıtlar veriyorsun.
Ben oy verdiği tabanın geleneklerine zıt düştüğünü söylerken
sen AKP'nin muhafazakar bir parti olmadığını savınuyor argüman olarak yükselen tesettür sektörünü gösteriyorsun.
Kimin kafası güzel acaba..
Ben oy verdiği tabanın geleneklerine zıt düştüğünü söylerken
sen AKP'nin muhafazakar bir parti olmadığını savınuyor argüman olarak yükselen tesettür sektörünü gösteriyorsun.
Kimin kafası güzel acaba..
0
"akp islami bir parti değildir"den sonra bunu söyleyen insan hayatın sırrını verse okumam.
bu arada soruya da çok net cevap veremedim, gerçekten kimse siyasi kimliğini açıkça belirtmek zorunda değil, tamamen yukarıda yazılan şeyin aynısı söylemiş olucam ama, gizli oy sistemi bu yüzden var zaten.
ama önyargılı falan olduğunu düşünmüyorum, benim de ak partiye oy verdiğini düşündüğüm arkadaşım yok, ama ille içlerinden birileri vermiştir, ve öğrensem çok şaşırırım sanırım.
bu arada soruya da çok net cevap veremedim, gerçekten kimse siyasi kimliğini açıkça belirtmek zorunda değil, tamamen yukarıda yazılan şeyin aynısı söylemiş olucam ama, gizli oy sistemi bu yüzden var zaten.
ama önyargılı falan olduğunu düşünmüyorum, benim de ak partiye oy verdiğini düşündüğüm arkadaşım yok, ama ille içlerinden birileri vermiştir, ve öğrensem çok şaşırırım sanırım.
0
AKP islami bir parti değildir Türkiye cumhuriyeti hükümetlerinin muhafazakar soslu bir devamıdır. İslami devlet kumar oynatıp gelir elde etmez, faize izin vermez. Bunları yaptıkları sürece ne söylerlerse söylesinler islami bir ülkede yaşıyoruz diyemeyiz.
şimdi evet bekliyorum bakalım ne zaman gelecek AKP seçmeni suçlaması hakkımda.
şimdi evet bekliyorum bakalım ne zaman gelecek AKP seçmeni suçlaması hakkımda.
0
akp'ye oy veren ateistler bile var desem herhalde geçireceğin şokla 10 yıl bitkisel hayata girersin o yüzden demiyorum.
0
@elena
"AKP islami bir parti değildir Türkiye cumhuriyeti hükümetlerinin muhafazakar soslu bir devamıdır. İslami devlet kumar oynatıp gelir elde etmez, faize izin vermez. Bunları yaptıkları sürece ne söylerlerse söylesinler islami bir ülkede yaşıyoruz diyemeyiz."
senin bu söylediklerin o kişilerin (solo nun bahsettiği kız mesela) yaptıklarıyla uyuşmuyor. o kişilerin çoğu akp ye akp nin dine yakın olması nedeniyle oy veriyorlar. ülkeyi çok iyi yönettiği ve ya kalkındırdığı için değil.
bu arada not: söylediklerini alıntı yapmam sana katıldığım anlamına gelmesin.
"AKP islami bir parti değildir Türkiye cumhuriyeti hükümetlerinin muhafazakar soslu bir devamıdır. İslami devlet kumar oynatıp gelir elde etmez, faize izin vermez. Bunları yaptıkları sürece ne söylerlerse söylesinler islami bir ülkede yaşıyoruz diyemeyiz."
senin bu söylediklerin o kişilerin (solo nun bahsettiği kız mesela) yaptıklarıyla uyuşmuyor. o kişilerin çoğu akp ye akp nin dine yakın olması nedeniyle oy veriyorlar. ülkeyi çok iyi yönettiği ve ya kalkındırdığı için değil.
bu arada not: söylediklerini alıntı yapmam sana katıldığım anlamına gelmesin.
0
@elena
kaç yaşındasınız acaba? islami olan parti kumar oynatmaz, faize izin vermez diye mantık mı olur?
faize izin vermemek çok kolay falan zannediyorsun sanırım? hiçbir ülke, altını çizerek söylüyorum, HİÇBİR ÜLKE, faizi öyle çat diye yasaklayamaz. tamam halka koyun falan diyoruz da, faizi, kumarı, içkiyi vs. vs. yasaklamak çok kolay sanıyorsun sanırım? herhangi bir ülkede?
kaç yaşındasınız acaba? islami olan parti kumar oynatmaz, faize izin vermez diye mantık mı olur?
faize izin vermemek çok kolay falan zannediyorsun sanırım? hiçbir ülke, altını çizerek söylüyorum, HİÇBİR ÜLKE, faizi öyle çat diye yasaklayamaz. tamam halka koyun falan diyoruz da, faizi, kumarı, içkiyi vs. vs. yasaklamak çok kolay sanıyorsun sanırım? herhangi bir ülkede?
0
@elena
e iyi o zaman, şeriat seviyesine gelene kadar hiçbir parti islami değildir diyelim. faizi yasaklamadan islami parti olunmazmış. faizi yasaklamak çok kolay bişey sanırım size göre?
zina eden kadınları taşlama seviyesine gelene kadar hiçbir parti islami değil diyelim o zaman. sonuçta islami olsa islamın tüm şartlarına uyardı değil mi :(
e iyi o zaman, şeriat seviyesine gelene kadar hiçbir parti islami değildir diyelim. faizi yasaklamadan islami parti olunmazmış. faizi yasaklamak çok kolay bişey sanırım size göre?
zina eden kadınları taşlama seviyesine gelene kadar hiçbir parti islami değil diyelim o zaman. sonuçta islami olsa islamın tüm şartlarına uyardı değil mi :(
0
hihihi. faizi yasaklamadan islami parti olunmaz diyen bi arkadaş gelmiş buraya. kendisini herhangi bir üniversitenin ekonomi van oğ van dersine katılmaya davet ediyorum.
0
ben bdpye oy vermiyorum ama twitter da takip ettigim bdp edb li var
has partiye vermistim. aq
has partiye vermistim. aq
0
çok var çok.
birde bunların ortama gelince selamünaleyküm diyenleri var ki sorma gitsin hacı.
iyice bozdu millet kendini.
birde bunların ortama gelince selamünaleyküm diyenleri var ki sorma gitsin hacı.
iyice bozdu millet kendini.
0
diyorsun ya çok rahat ortam, niye gizlesin ki fln, en çok kendiyle çelişen sensin.
ortam rahat olsa, insanlar birbirlerini siyasi görüşüne göre yaftalamasa, ayırmasa, belki o kız akp tshirt'üyle bile gelirdi işe.
gel gör ki durum öyle değil. hep bir ötekileştirme, hep bir onlar- bizler muhabbeti, farklılıkları bulma çabası hem akp saflarından hem de anti akp saflarından çıkıyor.
sonuç olarak anlaşılıyor ki kız akp yandaşı olduğunu gizleyerek çok doğru bir iş yapıyormuş.
ayrıca akp ye oy vermek demek şeriat a evet demek değildir. akp dini görüşünü bir kenara koyup değerlendirildiğinde -ki çoğu anti akp'li bunu yapamaz- gerçekten hem başarılı işlere imza attı, hem de şu an hakikaten bir denki yok.
boka sardığı noktaları da var akp nin ama napacaksın hacım, kötünün iyisi işte.. dar görüşlü insanlar olduğu sürece kuvvetli bir rakip/muhalefet göremiyorum ufukta.. keşke olsa kuvvetli bir rakibi.
al sana duymak istemediğin gerçekler..
ortam rahat olsa, insanlar birbirlerini siyasi görüşüne göre yaftalamasa, ayırmasa, belki o kız akp tshirt'üyle bile gelirdi işe.
gel gör ki durum öyle değil. hep bir ötekileştirme, hep bir onlar- bizler muhabbeti, farklılıkları bulma çabası hem akp saflarından hem de anti akp saflarından çıkıyor.
sonuç olarak anlaşılıyor ki kız akp yandaşı olduğunu gizleyerek çok doğru bir iş yapıyormuş.
ayrıca akp ye oy vermek demek şeriat a evet demek değildir. akp dini görüşünü bir kenara koyup değerlendirildiğinde -ki çoğu anti akp'li bunu yapamaz- gerçekten hem başarılı işlere imza attı, hem de şu an hakikaten bir denki yok.
boka sardığı noktaları da var akp nin ama napacaksın hacım, kötünün iyisi işte.. dar görüşlü insanlar olduğu sürece kuvvetli bir rakip/muhalefet göremiyorum ufukta.. keşke olsa kuvvetli bir rakibi.
al sana duymak istemediğin gerçekler..
0
heyamo
Evet romalilar, Bilet alma isinde gec kaldik fiyatlar ucmus hizli trende. floransaya otobusle gidebilir miyiz ne kadar surer kac paradir?Internete ulasimim biraz sikintili her cevap cok kiymetli olacak.Tesekkurler
Evet romalilar,
Bilet alma isinde gec kaldik fiyatlar ucmus hizli trende. floransaya otobusle gidebilir miyiz ne kadar surer kac paradir?
Internete ulasimim biraz sikintili her cevap cok kiymetli olacak.
Tesekkurler
Bilet alma isinde gec kaldik fiyatlar ucmus hizli trende. floransaya otobusle gidebilir miyiz ne kadar surer kac paradir?
Internete ulasimim biraz sikintili her cevap cok kiymetli olacak.
Tesekkurler
0
Siena'da yaşadım ben. Roma-Siena otobüs + Siena-Floransa tren yapabilirsin. Direk otobüs bulamazsan diye öneriyim dedim. Roma Tiburtina'dan kalkıyor otobüsler. Siena'da tren istasyonunun önünde inersin.
Roma-Siena 23 Euroydu sanırım, Siena'dan tren 8.5 euro. Siena'dan Floransa'ya otobüs de var da hiç kullanmadım. Fiyatını bilmiyorum.
Roma-Siena 23 Euroydu sanırım, Siena'dan tren 8.5 euro. Siena'dan Floransa'ya otobüs de var da hiç kullanmadım. Fiyatını bilmiyorum.
0
berayrahat
argo filminin adı neden argotürkçede argo küfürlü söz demek ingilizce de ise argo diye bir kelime yok hal böyleyken türkçedeki argo kelimesi değil filmin adı ingilizcede de böyle bir kelime yok e peki filmin adı neden argo yani argo kelimesi bu filmde ne anlama geliyor yoksa filmde irana girebilmek
argo filminin adı neden argo
türkçede argo küfürlü söz demek ingilizce de ise argo diye bir kelime yok hal böyleyken türkçedeki argo kelimesi değil filmin adı ingilizcede de böyle bir kelime yok e peki filmin adı neden argo yani argo kelimesi bu filmde ne anlama geliyor yoksa filmde irana girebilmek için çekilen sahte filmin adı mı argo ama yine de bir anlamı olmalı yoksa bu kelimenin filmde anlamı yok mu uyduruk anlamsız bir kelime olarak mı kullanılıyor?
türkçede argo küfürlü söz demek ingilizce de ise argo diye bir kelime yok hal böyleyken türkçedeki argo kelimesi değil filmin adı ingilizcede de böyle bir kelime yok e peki filmin adı neden argo yani argo kelimesi bu filmde ne anlama geliyor yoksa filmde irana girebilmek için çekilen sahte filmin adı mı argo ama yine de bir anlamı olmalı yoksa bu kelimenin filmde anlamı yok mu uyduruk anlamsız bir kelime olarak mı kullanılıyor?
0
gerçekten noktalama işaretlerini bi öğrensen boş vakitlerinde. soruna gelirsek, filmde geçen argo filmi gerçekte de argo. filmin içerisinde adı geçen filmin adı argo yani. bi anlamı yok argonunda.
film isimleri illa anlamlı olmak zorunda da değil ayrıca.
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
film isimleri illa anlamlı olmak zorunda da değil ayrıca.
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
0
@trajikomix matrix ve terminator kelimelerinin anlami olmadigini mi dusunuyorsun cidden?
0
argo'nun anlamı varsa dahi biz bilmiyoruz, filmde bir bilimkurgu filminin uydurma adı olarak geçiyor. yani örnek nedir bilemedim ama arog gibi. bir manası yok. afilli, yabancı ve merak uyandırıcı duruyor yani.
düdüt: filmin içinde tam olarak geçen bu. ''biz, izleyici olarak'' yazdım bunu ha filmin dışında bir anlamını arıyorsan araştır, vardır açıklaması.
düdüt: filmin içinde tam olarak geçen bu. ''biz, izleyici olarak'' yazdım bunu ha filmin dışında bir anlamını arıyorsan araştır, vardır açıklaması.
0
Argo, mitolojik bir isimdir. Altın Post'u ele geçirmek için yola çıkan bir grubun gemisinin adıdır. Grubun adı da Argonot'lardır. Bu kelimelerle nette aratırsanız bilgi bulabilirsiniz. Filmin adı da buradan gelir.
0
@trajikomik
oha totomla güldüm. anlamı olmak zorunda değil mi? matrixin mesela bi anlamı yok mu? o_O sdfsfasd
oha totomla güldüm. anlamı olmak zorunda değil mi? matrixin mesela bi anlamı yok mu? o_O sdfsfasd
0
dokunmakalbime
atıyorum 1 yıllık vize aldık. dönem dönem o ülkeye gidip gelicez. her gidişte seyahat sigortası, yurtdışı çıkış harcı vs.. ödemek gerekli mi?
atıyorum 1 yıllık vize aldık. dönem dönem o ülkeye gidip gelicez. her gidişte seyahat sigortası, yurtdışı çıkış harcı vs.. ödemek gerekli mi?
0
yurtdışı çıkış harcının vizeyle ilgisi yok. her zaman ödeyeceksin.
seyahat sigortası sana kalmış bir şey. vize aldıktan sonra hiç yaptırmaya da bilirsin. turistik amaçlı gidersen sadece 1 aylık yaptırabilirsin mesela (3aylık sağlık hizmetlerini de kapsayan seyahat sigortası 70 lira civarı; sen hesap et yani 1 ay için çok bir şey ödemezsin) uçak düşerse falan cenaze için ailen çok fazla para ödememiş olur. başka bir mantığı yok zaten.
bir de kimse sormadan ben sorayım; vizen çoklu girişli di mi?
seyahat sigortası sana kalmış bir şey. vize aldıktan sonra hiç yaptırmaya da bilirsin. turistik amaçlı gidersen sadece 1 aylık yaptırabilirsin mesela (3aylık sağlık hizmetlerini de kapsayan seyahat sigortası 70 lira civarı; sen hesap et yani 1 ay için çok bir şey ödemezsin) uçak düşerse falan cenaze için ailen çok fazla para ödememiş olur. başka bir mantığı yok zaten.
bir de kimse sormadan ben sorayım; vizen çoklu girişli di mi?
0
barceloman
http://www.cezmikalorifer.com/video/izle.php?id=710709
0
heheh. adam çok sevinmiş belli. ben böyle bütün hayatını futbola adamış adamların biraz boş olduğunu düşünürüm ama, sanki bu adam dalga geçiyor yahu. öyle geldi bana.
0
güldüm. hani adam şakasına da yapmış olabilir; ama ilk maçını kahvede izlemiştim, çevremdekiler buna yakın tepkiler veriyordu. yani bu kafada adamlar var.
0
canimnicknameyazmakistemiyor
olduğu başlığı bulamıyorum :S
olduğu başlığı bulamıyorum :S
0
medievalman
eski ve yeni ahit var kitapta. hangi sırayla okumalıyım? yeni ahit kitapları için de bir sıra var mı?
eski ve yeni ahit var kitapta. hangi sırayla okumalıyım? yeni ahit kitapları için de bir sıra var mı?
0
0
