Giriş
(15)

Bu ev alınır mı?

mg3929
Merkezi sistem olması ve yaşı biraz eksi puan oldu.İçini kendimiz yapacağız o konuda bi problem yok.Bu site zamanında kadıköy belediyesi tarafından yapılmış, o nedenle deprem dayanıklılığı konusunda biraz daha güveniyorum.https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-kozyatagi-belediye-bloklar
Merkezi sistem olması ve yaşı biraz eksi puan oldu.
İçini kendimiz yapacağız o konuda bi problem yok.
Bu site zamanında kadıköy belediyesi tarafından yapılmış, o nedenle deprem dayanıklılığı konusunda biraz daha güveniyorum.

www.sahibinden.com
0
mg3929
(20.01.21)
Net 65 m^2 eve 650 bin bence çok. Muhit güzel (orda yaşıyorum). Ama bu yaşta bu kadar ufak daire 650 bana abartılı geldi. 65 m^2 1+1'ler için anca oluyor.
0
himmet dayi
(20.01.21)
merkezi sistem bence artı puan olmalı :) yoksa ısınmıyor ev. ve fatura baya düşük geliyor.
0
jelly bear
(20.01.21)
rakam bana da fazla geldi. hem yaşlı, hem küçük ev.

sağlam da olsa eski. devresi borusu kablosu hep eski.
bir de merkezi sistemin kötü olduğu görüşü nereden çıktı hiç anlamıyorum. ev ısınır, tüm evler ısınır, tüm evler toplamda daha az fatura öder.
0
co2s2
(20.01.21)
bu ev 65 metrekareden her türlü daha büyük. oraya yanlış yazılmıştır. eğer gerçekten 65 metrekare ise de zamanında projesi baya iyi yapılmış olsa gerek. her oda ve salon olması gerektiği gibi eşyaları almış.

istanbul piyasasını bilemem ama izmirde bulsam böyle bir ev almayı düşünürüm açıkçası.
0
bigcaptain
(20.01.21)
cati yoksa o ev kisin isinmaz, yazin sogumaz.
0
hazen
(20.01.21)
mutfak minicik, masa bile koyamamışlar. tezgahta çalışma alanı neredeyse yok. odalardan birine de sadece yatak ve dolap sığmış. çocuk heralde ayakta ders çalışıyor. gerçi yatak ve dolap arasında döküntülerin olduğu bir bolge var ama yine de oda çok küçük. yaşam alanı yok gibi bi şey. benim ruhum daraldı evde.

merkezi sistem olması neden eksi ben de anlayamadım. aksine büyük bir artıdır. ama en üst kat, yine de ısınma problemi olabilir.

ben tercih etmezdim. istanbul bilgim sıfır. evi yorumladım sadece.
0
elorelia
(20.01.21)
evin en üst kat olması beni düşündürür. eski binalarda çatı-izolasyon vs. hep problemli oluyor. ayrıca ilanda kentsel dönüşüme girebileceği belirtilmiş. bu hususa da dikkat edilmeli buna göre karar verilmeli bence.
0
wendyangelamoiradarling
(20.01.21)
Bugün bu eve 500 binden fazla vermezdim. Alım satım vergileri ve emlakçı komisyonu dahil.
0
pass
(20.01.21)
Ev neti 65'ten fazla sanırım. Fiyat yüksek de neye göre yüksek? O konumda daha uygununu bulabilir misin? Zor. Bence tek çocukla bile rahat yaşanır. Dikkat etmen gerekenler: 1) site/apartman yönetimi sorunu var mı?
2) Bina depreme dayanıklı mı?
3) Çatı izolasyonu iyi mi?

Bunun dışında bence uygun. Pazarlık sünnettir.
0
prole
(20.01.21)
merkezi sistem kötü değil ama çatı katında yaşayanlar için kötü olur sanırım,
650 bin lira ödeyip her kış üşüyeceğim bir seçeceği seçmezdim,

Dairenin fotoğraflarının olmaması da ilginç geldi bana,
Olur da kentsel dönüşüme girerse ve müteahhite daire başı atıyorum 200 bin ödemek gerekirse o zaman yapabilir misiniz?

Gördüğüm kadarıyla kirası 2000 TL ediyor evin. Bu durumda satış fiyatı 325 kiraya eşit oluyor.
Standardı 240 kira, daha aşağısı olursa daha iyi şeklinde biliyorum.

www.sahibinden.com

Eğer 650 bin liranız varsa ayda 10.000 TL faiz alırsınız şu anda,

Tüm bunları bir arada düşününce bana pek mantıklı gelmedi o evi almak.
Ama ev alma işine sadece mantıkla ve finansal yönüyle de bakmayın.
Ben bu evi alırım ve bu evde mutlu bir hayat yaşarım diyorsanız bazı riskleri alıp cesaretle girmek gerekiyor böyle işe,
Varsın 100 bin liralık bir hata yapmış olun ama mutlu olun sonucunda,


Kolay gelsin,
0
michael_knight
(20.01.21)
alınmaz.
0
hakyememyemekyerim
(20.01.21)
şimdi baktım kirası 2000-2200 civarlarında.
250 çarpan yapsak bile 500-550bin arasında bir ederi olur

mesela aynı yerde ilan 575 ilan fiyatı olan bir daire var;
www.sahibinden.com

bana kalırsa bu yüksek faiz ortamında 500den fazla vermezdim.
0
nuisance
(20.01.21)
alınmaz hocam. 20 senelik eve o kadar para gömülmez. biraz daha şehirden uzakta ama yeni yapılmış sitelerden 2+1 alırsın o fiyata.
0
tantunisultansuleyman
(20.01.21)
şimdi çok kral fikir vereyim sizlere..
600-650bin ev için düşünüyorsanız.
hiç burdan almayın..
o rakamlara yatırımlık 2 ev ya da 1 ev artı emtiyaya yatırın..
sonra..
bu civardan kiralık ev araştırın..
1yıllık cash konuşun, pazarlık yeteneği kuvvetli biri yapmalı..
en az 1 yıllık peşinde 1ay bedevaya gelecek düzenleme yapın, aksi kurtarmaz..
kiralık evlerde de uzu vaadeli yapın kontratı..
faizler böyle giderse yüzde 20den kapak açılır..

sonra teşekkür edersin, hadi git ev bak sahibinden
0
hunharca ben
(20.01.21)
Cocuklugumun gectigi semtler. Bi kere bina yasi en az 26-27.

O civarin prestiji en dusuk tabiri caizse "fakir evleri"ydi. Simdi 650 bin lirayi duyunca cok sasirdim. Emlakci arkadas havuzu falan kadraja almis ama o yan sitenin olmali. Tatsiz tuzsuz binalar bunlar. Cok saglam olduklarini da dusunmuyorum. Dis cephe bakimlari yapilmadan once yikik dokuk binalardi bunlar simdi biraz eli yuzu toparlamis.

500'den bi lira fazla vermezdim. Gerci onu da vermem.
0
msb
(20.01.21)
(6)

8 bin tl bandında oyun notebook u tavsiyesi

rosenrot
Merhaba 17 inc oyun notebooku bakıyorum cok kararsız kaldım. Monster ve excalibur sanırım f/p ürünleri hangisini tavsiye edersiniz veya linkle destekleyerek tavsiyeniz var mı? Teşekkürler
Merhaba 17 inc oyun notebooku bakıyorum cok kararsız kaldım. Monster ve excalibur sanırım f/p ürünleri hangisini tavsiye edersiniz veya linkle destekleyerek tavsiyeniz var mı? Teşekkürler
0
rosenrot
(13.01.21)
Bence aceleniz yoksa biraz bekleyin, rtx 30 serisi laptoplar gelecek 1 aya.
Onlar diğer serilerin çıkış fiyatından hem daha uygun, hem daha performanslı olacak.
3060 lı bir laptop alabilirsiniz belki.

Kaldı ki almasanız bile onlar çıktığında diğerlerinin fiyatı yine biraz daha düşer.

8000 de göremedim de 8900 e gamegaraj.com da veya mosnterde 1650ti ekran kartlı 16gb ramli laptoplar onlara bir bakın derim.

Casper eskinden kullanırdım. Her seferinde pişman olup yine de alıyordum iç donanımına bakıp ama adamların hem malzeme kalitesi düşüktü hem de sevis sonrası destekleri. BIOS güncellemesi veremediği için harici ekran kartım çalışmaz duruma gelmişti misal.

Bu dediğim 5-10 sene önce tabi. Toparladılar mı bilmiyorum. Ama casperdansa monster daha iyidir gibi geliyor.

Bu arada 17inch demişsiniz, 9binden aşağı zor gibi.

www.monsternotebook.com.tr
0
ananiyimioguz
(13.01.21)
şu dönem teknolojik cihaz almak için en kötü zamanlardan.

acele yoksa kesinlikle bekleyin +1

monster laptopum var bi tane 7,5 sene önce alınma. hala canavar gibi ama yeni serileri hiç iyi değil. ben ne monster öneririm ne casper.

diğer markalar da aşırı pahalı, sonuç olarak en iyisi masaüstü der çekilirim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.01.21)
laptop önerisi isteyene masaüstü al deme bitmedi mi hala yahu.

www.trendyol.com

casperdansa monsterı öneririm.

şu dönem niye kötü teknolojik cihaz için, dolar sürekli artıyor. bence ihtiyacınız varsa alın beklemeyin.

15inc düşünürseniz asus var
0
fezagezgini_4
(13.01.21)
Tam olarak gönderdiğiniz linkteki 17 inc monsteri alacağım sanırım su an f/p acısından da en iyisi arastırdıgım kadarıyla. Tesekkurler.
0
🌸rosenrot
(14.01.21)
16 gb ya da 32 gb yükseltilebiliyorsa daha iyi olur sanki ilerisi için
0
ShadowOfMoon
(14.01.21)
17 inç değil fakat bu laptopu aldım yakın zamanda. çok memnunum. battlefield 5 ultra ayarda 60 fps sabit oynatıyor.


www.hepsiburada.com
0
bigcaptain
(14.01.21)
(4)

Başlangıç için hangi marka elektro gitar

helena
Acepro filan gördüm bütçe dostu. Ne alayım? İkinci el de olabilir ama güvenemedim sağlamlıklarına.
Acepro filan gördüm bütçe dostu. Ne alayım? İkinci el de olabilir ama güvenemedim sağlamlıklarına.
0
helena
(13.01.21)
Gitarda İkinci el gayet mantıklıdır. Bir kaç markaya indirip sahibinden. Com a bakmanızı tavsiye ederim. Benim naçizane önerim squier in affinity modelidir. Ayni markanin Bullet dışında her hangi bir modeli hatta.
0
aslil
(13.01.21)
squier, ibanez, yamaha ve bunun gibi daha bir çok büyük markanın başlangıç gitarları vardır.

nasıl bi sound istediğine bağlı.
0
killerbee
(13.01.21)
Başlangıç gitarı diye bir şey yok. Paranızın yettiği en kalitelisini almalısınız. Cort, Squier, Epiphone markaları uygun fiyatlıdır nispeten. İkinci el de bakın derim. Gitardan anlayan arkadaşınız varsa test edersiniz sağlamlığını.
0
ryhmer
(13.01.21)
başlangıç gitarı diye bir şey yoktur +1

bu iş bütçe ve ne tarz müzik yapmak istediğinizle alakalı.

daha sert metal genre tarzı yaparım derseniz ibanez-cort-epiphone-ltd gibi markalara ikinci el olarak bakın

biraz daha rock müzik ağırlıklı olacaksanız da squier-sx-jay turser-yamaha markalarına bakabilirsiniz. bunların giriş seviyesi gitarları aşağı yukarı aynı fiyatlardadır.

bir de işin amfi tarafı var. amfi ve elektro gitar birbirini tamamlayan iki unsurdur. yine müzik zevkinize uygun bir amfi almanızı öneririm.

kullanım kolaylığı açısından blackstar ıd core 10 iyi bir amfidir. ikinci el veya sıfır olarak alabilirsiniz.
0
bigcaptain
(14.01.21)
(11)

Uygun fiyatlı suv

neymis
Tuscon, nissan, kadjar tarzı neler var.Nissan qasqai için 340, dizel otomatikTuscon 360, dizel otomatikKadjar 328 benzin otomatik.fiyat aldım. Suna da bak dediğiniz bir şey olur mu?
Tuscon, nissan, kadjar tarzı neler var.

Nissan qasqai için 340, dizel otomatik
Tuscon 360, dizel otomatik
Kadjar 328 benzin otomatik.
fiyat aldım.

Suna da bak dediğiniz bir şey olur mu?
0
neymis
(06.01.21)
Skoda Karoq olabilir. C-SUV olarak Kamiq var biraz daha ufak ve hesaplı.

Peugeot 2008 ve 3008 olabilir.
0
himmet dayi
(06.01.21)
Skoda kodiaq da var.
0
austra
(06.01.21)
kodiaq 420den başlıyor.
0
sutlu nescafe
(06.01.21)
egea cross çıkacak. kağıttan suv :)
0
xrated
(06.01.21)
Suzuki Vitara 300 civarı.
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(06.01.21)
Opel grandland de pek guzel. Yeni crossland de keza. Ek olarak kona’lar da guzel
0
mor oje
(06.01.21)
Hali hazırda captur var, kona, kamiq aynı kasa sayılır.
Kodiaq 420den başlıyor.
Krediler de uçmuş 2. El de ölmüş.
Lan bi araba değiştirelim dedik pitasa ne hake gelmiş.
0
🌸neymis
(06.01.21)
Subaru xv
0
65 derece
(06.01.21)
Kadjardan memnunuz tavsiye ederim
0
mg3929
(06.01.21)
Ford Puma da önerebilirim. Çok yakışıklı bir araba yapmış açıkçası ford.
0
bigcaptain
(07.01.21)
C5 aircross çok tutuluyor ve fiyatına göre bence en iyi suv.
0
orpheus
(07.01.21)
(11)

akşamları eve gelince 1-2 tek atacağım içki tavsiyesi

kelepir
sevgili nejat işlerler şöyle akşam yorgun argın kafada bi ton düşünceyle eve geldiğimde hemen bir iki duble bir şeyler içip enerjimi ve keyfimi yerine getirecek şan şakrak olmamı sağlayacak hangi içkiden içebilirim. bi ara tekila içtim ama daha iyisi varsa onları da deneyeyim. sabah erken kalkacağım
sevgili nejat işlerler şöyle akşam yorgun argın kafada bi ton düşünceyle eve geldiğimde hemen bir iki duble bir şeyler içip enerjimi ve keyfimi yerine getirecek şan şakrak olmamı sağlayacak hangi içkiden içebilirim. bi ara tekila içtim ama daha iyisi varsa onları da deneyeyim. sabah erken kalkacağım için çok dağıtmayacak bir şeyler arıyorum. ytd.
0
kelepir
(03.01.21)
jagermeister ya da vodka 2-3 shot çok iyi oluyor. Onun haricinde viski. Yemekle şarap. Bende düzen böyle.
0
monkey
(03.01.21)
Spicy rum
0
catch the arrow
(03.01.21)
cin tonik. temi, meze istemiyor. ertsi gün derdi yartmıyor.
0
red g
(03.01.21)
Jager hem mide dostu hem de alkol oranı yüksek
0
Take it away honey
(03.01.21)
viski tabii ki.
0
ateistanbul
(03.01.21)
konyak mis gibi ve tabii ki hic birseyle karistirmadan sek
0
exlibris
(03.01.21)
Para varsa Bacardi eğer ucuz olsun dersen alternatifi CAPTAİN MORGAN. Yani kısaca rom :)
0
bigcaptain
(03.01.21)
Viski.
Çok kafa takmadan, tadını düşünmeden güvenli liman; bushmills, jameson, black label. Bir de burbon da ayni yere koyarim.

Onun disindaki viskiler de cok güzel ama bazen o an insanın cani islay icmek istemiyor vs ama burbon ya da black label her zaman gidiyor.
0
logisticsmanager
(03.01.21)
viskiye başladım bakalım. kıroluk gibi olmasın ama viski kola ikilisi çok iyi gidiyor pepsi ama coca cola değil
0
🌸kelepir
(30.01.21)
cin - soda.
0
baldur2
(30.01.21)
Cin ( cintonik yapmak için )
Bacardi ( bacardi cola yapmak için )
Rom ( kahve ya da kolaya katmak için )
0
freebird5406_2
(30.01.21)
(8)

Tektas

tenyalar bagirsakta yasar bagirmasakta
Selamlar herkese,Yılbaşı için yüzük almaya gideceğim. Tükenir mükenir diye ilgimi çeken 2 - 3 modeli telefon ile ayırttım. Ancak bu iş başıma ilk defa geldiği için raconu nedir ne değildir hiç bir fikrim yok. Pazarlık yapılır mı falan?Dikkat et dediğiniz şeyler var mı?Bu arada mağaza olarak Zen'e gi
Selamlar herkese,
Yılbaşı için yüzük almaya gideceğim. Tükenir mükenir diye ilgimi çeken 2 - 3 modeli telefon ile ayırttım.

Ancak bu iş başıma ilk defa geldiği için raconu nedir ne değildir hiç bir fikrim yok. Pazarlık yapılır mı falan?
Dikkat et dediğiniz şeyler var mı?

Bu arada mağaza olarak Zen'e gideceğim.
Şimdiden teşekkürler.
0
tenyalar bagirsakta yasar bagirmasakta
(26.12.20)
pazarlik kesinlikle yapilir marka bagimsiz.
tasin kalitesini belirten bi harf falan oluyordu ama ne ise yarar dersen hic. ancak satarken isine yarayabilir o durumda da en olu fiyattan geri alacaklarina eminim. ben 7 sene once aldim esime pirlanta, harfi nedir, karati nedir sorsan bilmez ha bilse ne ise yarar o ayri.

eger es adayin gosteris sever X karatin alti yuzuk takmam diyen birisiyse soyledigim herseyi unut.
0
try again fail again fail better
(26.12.20)
tek diyeceğim sonradan "ben sana tektaş aldım şu kadar gramı" demeyecekseniz alın :)
0
ala09
(26.12.20)
Karat(ct, büyüklük), kesim ve renk belirleyci oluyor fiyatı. Bir de sertifikalar var. Sertifikasız pırlantaya çöp gözüyle bakıyorlar bozdurmak isteyince, sertifikalıya da pek farksız ya neyse.
Pırlanta takılar, satmalık değil takmalık bu bilinçle alışverişe çıkın. Pazarlık kesinlikle ve kesinlikle yapın.
1ct tektaş ile 1ct beştaş aynı değerde değil. Biri 0.20 lik 5 tane taş bu sebeple daha uygun. 0.10 ct dan dipdibe dizilmiş 0.50 ctlık ürünü de normal 0.50 ile bir tutmayın fiyat aldığınız yerleri karşılaştırırken.
Mutluluklar :)
0
cilekli pasta
(26.12.20)
Farklı şeylere meraklıysa bu sayfaya bi bakın:
www.reiskuyumculuk.com
0
megalomaniac
(27.12.20)
Zende tek fiyat var pazarlık pek işe yaramıyor.
Onun dışında kadın milleti karata bakar, denk ve parlaklıktan ziyade.
0
bigcaptain
(27.12.20)
Öncelikle evlenme ,bu işler boş işler diyerek tavsiyemi vereyim.
Git bir kuyumcuya İkinci el yuzuklere bak,Parana yazık.
0
istanbullu zenci
(27.12.20)
Ankara'daysan bir yer tavsiye edebilirim. Zen kendi sattığı taşı bile geri korkunç farkla iade alacak kadar malının arkasında olmayan bir firma.
0
baal
(27.12.20)
Pazarlık mutlaka yap. Hatta altınbaş'ta aynı karat aynı renk yüzük şu fiyat deyip iyice kızıştır.
0
etna
(27.12.20)
(5)

ayak altında çıkan kahverengi leke

sen nasıl bir insansın
https://hizliresim.com/QVGeUwbabamın ayağının altında böyle bi leke oluştu. 2 gündür ayağında ne olabilir
hizliresim.com

babamın ayağının altında böyle bi leke oluştu. 2 gündür ayağında ne olabilir
0
sen nasıl bir insansın
(26.12.20)
Başka bir maddeden kalan iz değilss.
Uykudan oluyor genelde. Diğer varlıklara bağlanıyor bu durum. Bir süre sonra geçer.
0
Erva
(26.12.20)
@erva diğer varlıklara bağlanıyor? anlamadım
0
🌸sen nasıl bir insansın
(26.12.20)
Sadece tahmin..

Su toplamış da üstüne basarak patlatmış, o da tortu olarak kalmış gibi duruyor. Hafif bi su toplaması olmuştu da fark etmedi mi acaba? Değilse, bilmiyorum :)
0
superfluid
(26.12.20)
ayakta çıkan lekeler bazen ciddi şeylerin belirtisi olabilir takip edin gerekirse de cildiyeciden bilgi alın derim.
0
bigcaptain
(26.12.20)
Halk arasında Erva'nın dediği gibi. Ama bi mantarmış sebebi. Kendiliğinden geçer.
0
oyokbuyoknevar
(26.12.20)
(6)

Cambly alternatifi vardı?

damba
Cambly çok pahalı, onun alternatifi vardı sözlükte önerilmişti ve övülmüştü. H ile başlıyordu sanki ama hatırlayamadım. Neler olabilir?
Cambly çok pahalı, onun alternatifi vardı sözlükte önerilmişti ve övülmüştü. H ile başlıyordu sanki ama hatırlayamadım. Neler olabilir?
0
damba
(26.12.20)
daha pahalı bakmak istersen italki var :)
0
tabudeviren
(26.12.20)
HelloTalk? Khan Academy?
0
ryhmer
(26.12.20)
meetupta hungary englis hgrubu var bedava
0
seyyar satıcı
(26.12.20)
busuu.com'da da buna benzer dersler var. fiyatları bilmiyorum fakat.
0
bigcaptain
(26.12.20)
Preply?
0
arenas
(26.12.20)
englishninjas belki?
0
i think therefore i am
(27.12.20)
(47)

Milyonlarca dolarlik hastaliklar.

müptezel dostoyevski
Devletin tek bir kisi icin milyonlarca dolar ilac parasi odemesi dogru mu?Bu sahislar iyilesse bile dunyada gozle gorulur bir degisiklik yaratma ihtimalleri sifir olmasa bile sifira yakin.Hayirseverlerin bagis yapmasindan bahsetmiyorumOzgur iradeleri.Sosyal devlet olmak zorunda miyiz sizce?Sakin cal
Devletin tek bir kisi icin milyonlarca dolar ilac parasi odemesi dogru mu?
Bu sahislar iyilesse bile dunyada gozle gorulur bir degisiklik yaratma ihtimalleri sifir olmasa bile sifira yakin.
Hayirseverlerin bagis yapmasindan bahsetmiyorum
Ozgur iradeleri.
Sosyal devlet olmak zorunda miyiz sizce?
Sakin calacaklarina boyle kullanilsin demeyin
Bambaska konular.
Daha yetiskin bile olmamis cocuklar icin milyonlarca dolar ilac parasi odemesini devletin destekliyor musunuz?
0
müptezel dostoyevski
(25.12.20)
tek bir çocuk dediğiniz çocuk sizin çocuğunuz, kardeşiniz hatta yalnızca akrabanız olsaydı bu soruya vereceğiniz cevabı tekrar düşünün bence. tek bir çocuk nasılsa yenisini yaparım diye mi düşünürdünüz acaba?
0
amugochi
(25.12.20)
bence devletin varoluş amacı budur zaten. bana lazım olduğunda işimi yapmayacaksa ben ona neden bağlı kalayım? saçma sapan iş adamlarına vergi indirimi/muafiyeti yapacaklarına keşke hep ihtiyaç sahiplerine yada tedavi olabilecek hastalara dağıtsalar paraları.

insanı yaşat ki devlet yaşasın.
0
trajikomix
(25.12.20)
amugochi- cevabi dusundum basligi acmadan tabi. devletin bu isleme zorunlulugu olmadigina kanaat getirdim. devlet ayri, hayirseverlerin yardimci olmasi ayri olay. vergilerin tek bir cocugun milyonlarca dolarlik ilac parasi icin kullanilmasi gerektigini dusunmuyorum sonuc olarak, kaanaatim bu yonde oldu

trajikomix - hukumetler degisebilir bu durum da degisir, bunu sadece su an ki hukumet icin ele almayalim, kesin olmamakla beraber abd de sosyal devlet anlayisi olmadigina yonelik cokca yazi goruyoruz, ozel saglik sigortan olsa bile belli noktalarda destek sagliyor, abd bu noktada tek bir kisi icin milyonlarca dolar odemeyip hata mi ediyor? bana kalirsa yaptiklari bir hata yok ortada.

potansiyeli ve yetenegi cok yuksek bir cocuk kesfedilir, onun icin 100 milyon dolar harcanir, dunyayi degistirecegi tahmin ediliyordur, ama hicbir yetenegi daha ortaya cikmamis birileri icin, tum halkin vergisini riske atmak, akil alir gibi gelmiyor
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
Anlayamadım ben, devlet hayrına mı yapıyor? Net ve brüt maaşınız arasındaki farkı bir karşılaştırın. İşçi/memur her ay kötü günler için zaten devlete ödeme yapıyor.
0
kojonotsuki
(25.12.20)
kojonotsuki - zaten buna yonelik hastane ihtiyaclarini karsiliyor devlet, milyon dolarlik ilaclari listesine almiyor. almamakla iyi de yapiyor bana kalirsa. ama surekli instagram ve twitterda buna yonelik algi operasyonu yapiliyor, devlet bu ilaclari listesine alsin diye. devlet bir hayir kurumu mudur? halkin vergisini referandum yapmadan kafasina gore dagitabilir mi?

referanduma gidilip, bir birey icin maksimum hastane saglik harcamalari ust limiti ne kadar olmalidir? gibi bir toplum gorusu alinmak zorunda degil midir ya da ekonomistlerden bu yonde feedback alip karar vermesi gerekmez mi, seffaf ve dogruluk adina.

ben xxxx birim vergi odemisken x birim vergi odeyen biri benim milyonlarca kat daha fazla oranimda saglik harcamasi yapma hakkini nasil kazanabilir? esitlik ilkesine uygun mudur, bence toplum olarak duygusal bakiyoruz bu konuya gibi geliyor
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
her insanın yaşama hakkı vardır, gerçekten aşırı temel bir haktan bahsediyoruz. bakış açınız ableism'e kayıyor. herhangi bir sağlık problemi olmayan çocuğa bile devlet eliyle bir sürü sağlık ödemesi yapılıyordur mesela. bu çocuk ilerde sizin tabirinizle "potansiyeli ve geleceği" olmayan bir insan olacaksa bu para da mı boşuna gitmiş oluyor? samimi bir meraktan soruyorum gerçekten bakış açınızı anlamak için yanlış anlamayın. o zaman bu devlet neden var? (hükümet değil, devlet)

@ala09 size de bir sorum olacak. hadi bu hastalık gerçekten de öyle oluyor diyelim. dünyaya ne annesini, ne babasını, ne onların akrabalığını ne de hastalığını seçerek gelen hasta çocuğun bir kuruş bile almayı hak etmeyecek günahı nedir bu noktada?
0
amugochi
(25.12.20)
Milyon dolarlık ilaçlar, nadir görülen hastalıklar için. Toplam bütçe içindeki yeri minimal.
Bir de, sigortanın mantığı zaten budur, riskin dağıtımı. Milyonlarca insan milyarlarca tl prim öder, kimi doğru düzgün sağlık harcaması yapmadan yaşar gider, başka biri kronik hastalığa yakalanır uzun yıllar tedavi/ilaç harcaması oluşturur.
Sosyal devlet olmak da budur zaten. Aksi, devlet bu iştem neredeyse tamamen elini çeksin, sgk primi almasın, özel sağlık sigortası sistemine geçilsin, ödediğin prim kadar risk kapsamı geniş olsun demek.

Bu konu hakkında değerlendirme yaparken, bakkal hesabı yapmak yerine, sağlık ekonomisi, geri ödeme, nadir hastalıklar gibi konular hakkında bilgi sahibi olup sonra değerlendirme yapmak daha iyi olur.
0
efx
(25.12.20)
Sağlık bir insan hakkıdır ve bu hak, diğer tüm haklar gibi yüzlerce yıllık toplumsal mücadeleler sonucu kazanılmıştır. Bir insanın sağlık hakkına erişebilmesi için illa dünya üzerinde gözle görülür bir değişim yaratma ihtimali olması gerekmez. Sadece insan olması yeterli. Bu tedavilerin neden milyon dolar maliyeti olduğunu sorgularsan daha doğru bir kapı açmış olursun kendine. Hak ve özgürlükler oylamaya tabi değildir, referandumla emeklilik de kaldırılsın mesela, olur mu? Olur dersen şaşırmam tabi.

Hoş xxx vergi ödeyenin x ödeyenden daha fazla sağlık hakkı olduğunu düşünen birine laf anlatmanın beyhude olduğunu düşünüyorum ama umut biz x vergi ödeyenlerin ekmeği işte.

Yurttaşlık kavramı ve bilinci öyle bir erozyona uğradı ki son yıllarda, devleti yönetenlerin ve büyük burjuvazinin hayalini kurduğu ama açıktan diyemediği ne varsa onları dile getiren "ortalama vatandaş" her yerde peydah olmaya başladı.
0
temasettin
(25.12.20)
bakanlığın tek bir kişi için, gerek ameliyat olur gerek tedavi olur milyonlarca lira harcaması doğru. sistemin temel mantığı bu zaten.

ama soruyu sma hastaları için soruyorsan, orada durmak lazım. bakanlık bu konuda resmi olmayan açıklamalar da, ödeme kapsamına almayı çok istiyoruz ama ilaç şirketleri hastaları çok manipüle ediyor, bir çok çocukta ilaçlar yaş kilo vs'den dolayı etki etmediği halde umut vadediyorlar, ve bazı tedavi yöntemleri de faydasız demişti.

bunun gibi bazı nadir ve milyon dolarlık ilaçlarda dönüyor maalesef bu manipülasyon durumu.
0
avatar is back
(25.12.20)
Evet, devlet ödemeli. Kişilerin yaşam hakkı “zenginlerin” vicdanına bırakılmamalı. Ancak devlet önleyici sağlık hizmetlerine de yatırım yapmalı. Nüfus planlamasının din dışı bulunup askıya alındığı, akraba evliliklerinin sözümona din alimleri tarafından özendirildiği bir ülkede yaşıyoruz maalesef.
0
auroraaurora
(25.12.20)
efx- sosyal devlet anlayisini halk benimsemek zorunda mi peki? evet bu ulke vatandasiyiz, ama ileride medeni bir duruma gelirse bu ulke, halkin goruslerine gore sekillenmesi gerektigini dusunuyorum bircok harcama kaleminin. egemenligimiz noktasinda kusku yaratmayacak tum konular, seffaflik ile halkla paylasilmali.
ama sosyal devlet analyisini benimsemene saygi duyuyorum tabi ki
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
amugochi - devlet vatandaslari icin var, osmanli zihniyeti gibi, halk sefalet icinde olsun, devlet ayatka kalsin dusuncesinde degilim. halkimiz refah icinde olmali. egemenligimizi korumali, muasir medeniyetler seviyesinde tutmali. ama toplumun dusuncesini kaideye almali.
sosyal devlet anlayisini benimsemek zorunda degil diye dusunuyorum bu halk.
bu konuyu sizce vakiflara devredemez mi? bircok hayir sever bu vakiflari yonetiyor, halihazirda.
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
r evolution - evet guzel cevap, teknolojiye ve bilime yapilacak her turlu yatirimi destekliyorum.
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
avatar is back - icinde milyon dolar ilac ucreti olan her hastaligi katiyorum konuya, devlet baskidan oturu mecburen ekliyor cogu ilaci. dediginiz durumlar ayri konular tabi, ilac sirketleri kazanc elde etmek icin, yasama umudu pazarliyor.
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
auroraaurora , sunu soracagim, neden destek olmak istemedigim biri icin, vergilerimden o kisiye para gitmesini kabul etmek zorundayim ? medeni bir ulkede her sey seffaf ve halkin onayi alinarak yapilmaz mi? devletin sosyal devlet anlayisi yarin degisebilir, bu degisimi istiyorum, destek olacagim.
dediginiz nufus planlamasi konusunda destekliyorum sizi, nufus planlamasi sart.
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
şu anki devlet yapımızda diğer israflar bitsin sağlık karşılansın evet. Çünkü devlet sürekli alıyor, bize verebildiği nadir şeylerden biri sağlık. (güvenlik bile veremiyor diyebiliriz bak)

Bence vermemesi de makul ama o zaman çalışma hayatında ve aldığımız her üründen bu kadar vergi alınmamalı, herkes paşa paşa özel sigortasını yaptırmalı, yaptırmayan da ölür veya çok borçlanır. Bu sisteme geçersek herkes kendi bacağından asılır ama Türkiye'nin bu düzene gelmesi imkansız gibi (en azından bizim ömrümüz içinde).
0
nhk ni youkosu
(25.12.20)
Türkiye’de sosyal devlet yok ki. O ilaçların ücretinin karşılanması da popülizm sadece. Sizin zihniyetiniz hakim zaten, merak etmeyin. Güvenlik hariç, o da şüpheli, ücretini ödemediğim hiçbir hizmet almıyorum ben bu devletten. Bordroma bakınca hafakanlar basıyor.
0
auroraaurora
(25.12.20)
yani sizin bakış açınıza göre amerika gibi sağlık harcamaları özel sağlık sigortaları kapsamında olmalı, devlet eliyle yönetilmemeli gibi anladım ben. bu durumda devletin benim maaşımdan aldığı vergiyi bana geri vermesi lazım.

devlet buna yanaşmaz, bizden aldığı vergiler oraya harcadıkları paranın yanında gerçekten bir hiç kalıyor. asıl bu vergiler kimin cebine gidiyor onu sorgulamak gerekiyor.
0
bigcaptain
(25.12.20)
Ben de müptezel dostoyevski gibi düşünüyorum. Tedavi kararı farklı sosyal statüler göz önünde bulunularak verilmeli. Geçende 4 çocuğunun 2'si sma hastası olan birinin bir çocuk daha doğurup onun da sma hastası olması gibi bir durum vardı mesela. Bilimsel ve genetik olarak o çiftin belli bir riski varsa ve bu riski aileler üstleniyorsa devletin böyle bir durumda milyonlarca doları 2 çocuğu kurtarmak bile değil daha rahat yaşatmak için harcaması bana adil gelmiyor.

Farklı şirketlerin vergi kaçırıyor olması bambaşka bir konu - onlar vergi kaçırmasa da artan parayla yapılabilecek yine binlerce şey bulunabilir zaten genetik sorunu olduğu belli olan bir ailenin bile bile lades dediği yeni çocukları tedavi etmektense. Toplum olarak bu riski herkes karşılamak zorunda mı?

Zaten bu sma konusunun kesinlikle ilginç şekilde birden gündeme geldiğini düşünüyorum, yani böyle bi hastalık mı yoktu, ilacı mı yoktu bilmiyorum ama acayip karlı bi iş gerçekten.

Edit: yine başka bir örnekle mesela sigara içenlerin ya da alkoliklerin kanser masrafını toplumun geneli ödemek zorunda olmamalı. Bunlar bile bile alınan riskler, ben sağlıklı yaşamaya çalışan biri olarak neden sorumsuz yaşayan insanların masrafını üstlenmeliyim? Ha amenna adamın başına hiç önleyemeyeceği bir şey gelir, o konuda tabii ki devlet baba yardım elini uzatacak. Ama bile bile lades dedin mi orada bence dürüst vergi verenlerin hakkı yeniliyor.
0
roket adam
(25.12.20)
Aynı mantıkla asker polis de olmasın? Savunma sanayi de olmasın? Ne yani teröristler gelip sınırda 3 4 kişiyi öldürecek diye milyonlarca dolarlık harcama yapılıyor? Ne olur biri sokakta seni kurşunlasa? Amaaan güvenlik de neymiş... devletin amacı insanların güvenliğini, sağlığını korumak ve insanı yaşatmak degil midir? Devlet it köpek tayfasına para yedirirken milyar dolarlık vergilerini silerken sesi cikmayan insanlar sma hastarina harcanacak paraya laf ediyor. Burada sizi kastetmiyorum, yalnız değilsiniz. ayni kafada cok sahis var ne yazik ki.
0
sen de git sen de unut
(25.12.20)
Ulusal güvenlik ile bireylerin güvenliği ayrı şeyler. Sınır sorunu bir ulusal güvenlik sorunudur, bireysel bir durum yok yani ortada. Keza sokakta milletin birbirini vurması da bireysel bir sorundan ziyade toplumsal güvenliği tehdit ediyor.

Keza ite köpeğe para yedirilmesini de kimse savunmuyor. Ancak ite köpeğe para yedirilmese bile, artan parayla tüm risklerin farkında olarak halen 3. çocuğu sma hastası olan bir çifte milyon dolar yatırılmasını mantıksız buluyorum. Bir milyon dolar ile bir sürü fakire iş fırsatı doğurabilirsiniz mesela, ya da doğum kontrol kampanyası yapılabilir.

Türkiye'nin bu durumda olmasının sebebi biraz da "aşırı sosyal devlet" olma kasıntısı maalesef, burada böyle bir kaynak yok bu kadar basit. Mesela devlet toki eliyle ucuz konut yapıyor, ucuz konutu alan dar gelirli istanbulda yaşamaya devam ediyor, dar gelirli olduğu için aç kalıyor, bu sefer halk ekmek yoluyla ucuz ekmek veriyorsun, bu sefer iş bulamıyor memur ve belediye kadrolarını şişirip bir sürü insana boş yere para veriyorsun. Bu bir döngü yani. Halbuki toki olmasa, istanbulda yaşayacak kadar para kazanamayan adam başka yerde yaşayacaktı, ne bu kadar darlık olacaktı, ne bu kadar sosyal yardım gerekecekti. Tarım yapması gereken adam köyünde tarım yapacaktı, şehirde iş yapması gereken şehirde yaşayacaktı. Devletin serbest piyasaya çomak soktuğu her alan ekonomiyi alt üst ediyor kısacası. Ben tam liberalizmi desteklemiyorum (sağlık tarafı amerika gibi oluyor çünkü) ama sağlık hizmetlerinin %100 devlet tarafından finanse edildiği bir sistem de türkiyede olduğu gibi özel hastane ve ilaç şirketlerini aşırı zengin yapmana rağmen, sağlıksız bir halk yaratıyor. Para boşa gidiyor kısacası.
0
roket adam
(25.12.20)
Devlet sevmem, ama sağlık için devlet tarafından para harcanmasına/toplanmasına genel olarak karşı değilim (eğitimin devlet tekelinde olmasına karşıyım mesela), hele çocuğa harcanmasına hiç karşı değilim. 80 yaşındaki adam 3 yıl yaşasın diye milyon liralar harcanıyor, çocuğun en azından büyüyüp çalışıp kendini amorti etme ihtimali var.

Onun haricinde bu "fine-tuning" çabası çok riskli. Yani devlet olarak ya ayrım gözetmeden herkesi karşılarsın ya da kimseyi karşılamazsın. İşin içine potansiyel, genetik, zeka şu bu karıştırdığın zaman o iş yarın öbür gün "kürt/alevi çocuklarını tedavi etmeyelim, zaten vatana millete hayırlı olmayacaklar" noktasına iki günde gelir. Kaldı ki potansiyel ölçülecekse bile kim ölçecek? Bunun otoritesini başkasına niye bırakayım?

Aynı şey sigara/alkol tüketimi için de geçerli. Kanser riskinin çoğu genetik, ailesinde kanser geçmişi olanların çocuk yapmasını yasaklayalım, yaparlarsa da "riski biliyordunuz, sizin sorununuz" diyip yardım etmeyelim. Olacak şey değil. Yani olur da nasyonal sosyalist olmamız lazım onun için, olmasak daha iyi bence. Kaldı ki bunun beslenmesi var, hava kalitesi var, milletin götüne analiz cihazı takıp "kızartma yemeseydin sen de, damarlarının yağlanması senin suçun" diyemeyeceğimiz için pratikte de anlamsız bir istek bu.

Onun haricinde bence teoride en güzeli ilaç şirketlerinin, özel hastanelerin çok ağır denetlendiği, ama devlete bağlı olmadığı bir model. Ama onda da adamların senden çok parası oluyor, devleti satın alıyor, kabak yine sana patlıyor, çözemiyorsun. Teorisi güzel de pratiği tatsız.
0
plutongezegendegilmi
(25.12.20)
Plutongezegeni, kesinlikle haklısın. Zaten şu an ideal dünyadan bahsediyoruz. Ancak bir noktada çok hemfikir değilim - bazı genetik hastalıkların riski gerçekten siyah ve beyaz denebilecek kadar net bir şekilde tespit edilebiliyor. Hem toplum sağlığı, hem kısıtlı kaynakların kötüye kullanılmaması açısından bence genetik hastalıklarda bu konuşulabilir. Lakin tabii sigara ve alkol konusu çok ekstrem örnekler, dediğin gibi onları tam olarak belirlemek çok zor.

Mesela bi örnek vereyim, amerika'da bazı sigorta şirketleri abonelerine ücretsiz akıllı saat (apple watch tarzı) veriyor. Gönüllü olarak veri paylaşırsan ve spor yaptığın, aktif bir yaşam sürdüğün tespit edilirse daha düşük sigorta primi ödüyorsun riskin düştüğü için. Aynısı araç kaskosunda da oluyor, bir cihaz yardımıyla araba sürüş profilini çıkartıp, agresif kullanıyorsan çok, sakin kullanıyorsan az prim ödemeni sağlayabiliyorlar ve bu çok mantıklı. Bir birey olarak da %100 desteklerim bunu yani. Bu fine-tuning işini piyasaya bırakıp, devlet mekanizması ile denetleyebilirsen sonuçlar süper çıkabilir. Amma velakin pratikte türkiye gibi bi ülkede bunu yapmak mümkün değil çünkü "sosyal yardımlar" ile yaşayan onlarca milyon "oy" var bu ülkede, yani devlet eliyle dilenci yapılmış milyonlar var maalesef.
0
roket adam
(25.12.20)
roket adam- "sosyal yardımlar" ile yaşayan onlarca milyon "oy" var bu ülkede, yani devlet eliyle dilenci yapılmış milyonlar var maalesef.

mis gibi cevap gercekten cogu duruma.
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
@müptezel dostoyevski zaten sgk, ilaç vs yapılan harcamaları paylaşıyor, gdp'ye kıyasla, gelişmiş bir çok ülkeye kıyasla sağlığa az oranda kaynak aktarılıyor. Ülkenin önemli bir kısmının işsiz, asgari ücretle geçinen insanlar olduğunu düşündüğünde, halka gidip "artık sağlık güvencesi vermeyelim, sağlık sistemini tamamen özelleştirelim" diye sorarsan alacağın cevabın ne olacağını tahmin edersin sanırım.
Artık tüm vatandaşlara belirli bir miktar vatandaşlık maaşının verilmesinin tartışıldığı bir dünyada, sağlık harcamalarının toplam gdp'nin %4.7'sini oluşturduğu Türkiye'nin sağlıkla ve bütçeyle ilgili en önemli konusu bu diyen varsa bir zahmet vizyonunu genişletsin.
0
efx
(25.12.20)
Bahsettiginiz heralde zolgensma.

Bir kere burada sunu atlıyor olabilirsiniz; sosyal devlet olan ülkelerde bu hastaligin bir tedavisi kesinlikle karsilanmali, tedavisi karsilanmayan hastalik sosyal devlete aykırı.

Yalniz şöyle bir olay var; zolgensma pahalı ama spinraza (devletler tarafindan karsilanan) hayat sonuna kadar kullaniliyor, cocuk sürekli hastaneye gidiyor (masraf), ilk yil 600bin dolar kadar sonra her yıl 300bin dolar civari.

Simdi böyle hesaplayinca zolgensma daha ucuza geliyor.

Fransa'da bu zolgensma doktor onay verirse karsilaniyor. Ki tahminim EU yakında alım gücü olayiyla fiyatini falan iyice düşürür.

Neyse, devletin ben bu tedaviyi karşılaşılamiyorum ölün banane demesi kadar saçma bir şey olamaz.
Ha tabi Türkiye'de zolgensma karşilanmasini görmek çok zor bence. Böyle insanlari millete dilenmeye yöneltmek varken.
0
logisticsmanager
(25.12.20)
"Bu sahislar iyilesse bile dunyada gozle gorulur bir degisiklik yaratma ihtimalleri sifir olmasa bile sifira yakin."

"potansiyeli ve yetenegi cok yuksek bir cocuk kesfedilir, onun icin 100 milyon dolar harcanir, dunyayi degistirecegi tahmin ediliyordur, ama hicbir yetenegi daha ortaya cikmamis birileri icin, tum halkin vergisini riske atmak, akil alir gibi gelmiyor"

Kimin yaşayıp kimin yaşamayacağına karar vermek istiyorsunuz yani? Yani devlet bakacak "Lan salak sen daha üniversiteyi kazanamamışsın sen yaşama, sen kazanmışsın da 5 sene olmuş hala bitirememişsin senden de bir bok olmaz, sen de yaşama. Sen zeki çocuğum gel yaşa bakayım."

Bu faşistliğe giriyor olabilir ama emin değilim.

Bir de yani 8 milyar insandan kaç kişi dünyayı değiştirmiş? Hitler'i çocukken çok zeki olarak algılarsak ne yapacağız mesela?

Bakış açını değiştirmen lazım. İnsanlığın amacı evreni fethetmek için her şeyi yapmak olsaydı o zaman bütün insanlık uğruna bu amaç için çalışırdık. Bütün kaynaklarımızı bu amaç için harcardık. Dolayısıyla ayak bağı(!) olacak, kaynaklarımızı sömürecek(!) insanları öldürürdük(!) en kısa zamanda evreni fethetmeye çalışırdık.

Ama bizim böyle bir amacımız yok (belki 2-3 kişinin vardır). Amacımız bu dünyada mutlu mesut yaşamak. Her insanın da yaşama hakkı var. Bütün sözleşmelerde bu hak güvence altına alınmıştır. Kimin yaşayıp kimin yaşamayacağına karar veremezsin.

Bir de eğer iş buralara gelirse sistem daha da karmaşıklaşır. Mesela bütün gün götünün üstünde oturup internete yorum yazan insanlara devlet ağrı kesici bile vermez. Salaklara ekstra salaklık vergisi koyar. Zekilere ise her şey bedava olur vs. vs.

Güzel distopya romanı olur bundan he.
0
ardt
(25.12.20)
j r r tolkien hayrani , cevabniz guzel, iyi bakis acisi, ama devletin olmama olayini halk bireysel sekilde kapatamaz, guvenlik vb cok fazla detay var, devletin olmamasi imkansiz duruyor gunumuz sartlarinda, dunyadaki herkesin iyi niyetli, kotulugun olmadigi vb bir durum olmali ki devletler ortadan kalksin, ki bu da hayal gibi
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
ardt, vergilerimin nerelerde harcanagi noktasinda soz hakki sahibi olmak istemem fasistlik mi? zorunda miyim sizce buna? bize baski yapmis olmuyor musunuz sizce, bi degerlendirmenizi rica ediyorum, bana zorla, odedigin vergi bu kisilere gidecek demis oluyorsunuz su an, istemiyorum ki bunu
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
logisticsmanager , neden olamaz ki, devlet saglik sektorunde soz sahibi olmak zorunda mi? ya da sosyal devlet olmak zorunda miyiz sizce? abd, sosyal devlet degil ornek olarak
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
efx, sizce her birey vergisinin nerelerde harcandigini gormek istemekte ozgur degil mi? ben bu noktalarda hizmet almak istemeyip, baskasinin da benim vergimden bu noktada destek almasini istemiyorsam, bu fona param gitsin istemedigimde bu ozgurluge sahip neden olamiyim sizce, halki buna zorlamak dogru mu
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
"ardt, vergilerimin nerelerde harcanagi noktasinda soz hakki sahibi olmak istemem fasistlik mi?"

Ofansif olmak istemiyorum aslinda ama daha yumusak ifade etmem mumkun degil: eger kimin yasayip kimin yasamayacagina karar vermek istiyorsan ve de kisilerin zekasina bakarak buna karar veriyorsan, kusura bakma ama evet bu fasistligin âlâsıdır. Bakis acini degistirmen lazim acilen.

Yoksa senin fikrine gore şoyle yapmamiz lazim: Vatandaslar IQ derecesine gore vergi versinler. IQ azaldikca vergi artsin. Toplanan vergiler de belli bir IQ'nun ustundeki, yani dunyayi degistirme ihtimali olan kisilere verilsin.

Senin mantigini oturttugumuz zaman gelecek duzenlemelerden sadece biri bu.

Oyle "para benim, nasil harcayacagima ben karar veririm" demekle olmuyor. "Bu cocuk benim" deyip cocugumu öldürebilir miyim ben mesela?
0
ardt
(25.12.20)
bence ikinizin orta noktası şu şekilde bulunabilir: müptezel arkadaşımız ben devletin sağladığı sağlık hizmetlerinden faydalanmayacağım kardeşim, bunun parasını da ödemiyorum diyebiliyor olmalı. böylece şuna buna yardım ediyorum demek zorunda kalmaz, kendi başının çaresine bakar. bunun bir light versiyonu avrupa ülkelerinde (bkz: kirchensteuer) olarak yapılıyor, hristiyan değilsen adam senden kilise vergisi almıyor mesela, bunun gibi seçimler yapılabiliyor olmalı "en azından".

keza emeklilik konusu da aynı şekilde, ben kendim birikim yapabilecek finansal okur yazarlık ve zekaya sahibim kardeşim, devlet bana maaş falan bağlamasın benden sgk primi de kesmesin diyebilsem, eminim ki devletin bana ayıracağı dandik emekli maaşından çok daha yüksek bir para ile emekli olurum. ama şu anda böyle bir seçim sunulamıyor, çünkü devlet kendi ayağına sıkmış olacak, devlet politikası şu anda tamamen "iyi kazanan" beyaz yakalıların sırtından, dar gelirlileri sürdürülemeyecek şekilde sübvanse etmek üzerinden yürüyor. bize bu imkanı tanısa paramın diyanete, tokiye falan gitmesine imkan verir miyim?

ancak bunlar dışında, atıyorum gelir vergisi, kdv vesaire bunların nereye harcanacağı konusunda maalesef o kadar granüler bir seçim şansı sunmak realistik görünmüyor.
0
roket adam
(25.12.20)
"sağlık hizmetlerinden faydalanmayacağım kardeşim, bunun parasını da ödemiyorum diyebiliyor olmalı"

Yani şu durumda x kisisi, devletin ufacik bir parcasi. Devlet iyi almiyorum senden vergi dese, bunun bir karsiligi yok. Yani sistemden tek tek kisiler halinde cikamazsin. Devlet, senin hastanelere giden parani hesaplayip o parayi sana iade edemez.

Kilise ve vergi konusunu bilmiyorum ama orada da cok ozgur bir secim yoktur. Eger hristiyan olarak geciyorsan otomatikman vergi sistemine dahil oluyorsundur ya da sistemde hristiyan gozukmuyorsan dahil olmuyorsundur. Belki hristiyan olup da parasinin kiliselere gitmesini istemeyenler var, bu da olabilir. Kaldi ki o insanlar hala kilisenin kararlarinda soz sahibi olamiyor mesela. Soz sahibi olacak kisileri cok dolayli yoldan seciyorlar.

Bir not: nazilerin sakatlari ve beyin ozurlulerini katletmesinin konumuzla alakasini dusununuz.
0
ardt
(25.12.20)
"Nasil cikamiyor? Turkiyede bile oluyordu bu durum, mesela bireysel emeklilik sistemi vardi. Herkes direkt dahil edilmisti ancak sonradan isteyen cikabiliyordu yani cok zor degil o sistemden cikmak."

Hayir, onu biliyorum tabii ki ama benim kastettigim, benim cebimden cikip da hastane yapimina, saglik calisanlarina giden paranin bana iade edilmesi gibi bir sey yok. Boyle bir sey de gelmeyecek.

"Yani olumlu anlamda gorus bildirrmek bile o yonde bir karar vermeye calisma demek oluyor. 'Bu durumdaki herkes tedavi olsun, kisi secilmezsin' desen bile yine bisekilde 'kimin yasayip yasamayacagina' karar vermeye calismis oluyorsun."

Hocam iste sen burada lafi carpitiyorsun. Evet, belki devletin yasasinda "herkesin tedavisini karsilama zorunlulugu" diye bir sey yazmiyor ama arkadasin bahsettigi ornekte buna sen karar vermis oluyorsun. Arkadas diyor ki, atiyorum mesela bir odada 3 kisi var ölüm doseginde, ayni ilacla duzelecek bunlar ama bu ilaclarin her biri 100 milyon. Devletin kasasinda da bolca para var ama sen odaya giriyorsun ve diyorsun ki "salak olan 2 kisiye bu ilactan vermeyin, sadece zeki olani yasatin"

İste burada kimin yasayip kimin yasamadigina tam olarak sen karar vermia oluyorsun.
0
ardt
(26.12.20)
Ben kimseye kendi goruslerimi empoze etmeyw calismiyorum.

Sozum meclisten disari ama mesela nazileri, onlarin goruslerinden caydirmaya calissam bu da mi fasizme girecek?
0
ardt
(26.12.20)
"Onu gectim klasik 'denize dusse x i mi Y yi mi kurtarirsin' sorusunda bile o secimi yapiyorsun bisekilde"

Orada bir tanesini kurtarabiliyorsun ama. İkisini kurtarman mumkun olmadigi icin o mu bu mu diye soruyor. Bizim olayda ise devletin yeteri kadar parasi var ama "hayir, bu parayi salaklari kurtarmak icin harcamayalim" diyorsun.

Bu ustteki lafi gonul rahatligiyla telaffuz edebilecek biri icin de dusuncelerimi belirttim.
0
ardt
(26.12.20)
ardt - olayimin fasistlik ile uzaktan yakindan alakasi yok ki, fasistlik olgusu bambaska bir sey, yukaridaki arkadas acikladigi icin ekstradan tekrar aciklama yapmayacagim, demagoji yapilacak bir konu degil benimkisi, sadece ozgurluk noktasinda ozgur olma, kazandigim parayi kendim yonetme istegim var, ve bunu istemiyorum diye, toplum tarafindan, senin demin yaptigin gibi, yeterli para var ve bunu niye harcamiyoruz, bir cocugun olmesine goz mu yumacaksin, tepkisi yemis oluyorum, bu bir cocuk iki cocuk olayi degil.

ben gelecegi degistirme olayini sundan dolayi belirttim, gelecegi goruyor olsak, o cocuk dunyayi degistirecek cocuk olsa, harcama yaparsin. ama zaten kimin gelecegi degistirecegini bilme imkanimiz yok. iq su cocukken cok yuksek cikmis insanlar ileride toplumu degistirecek olaylar yapiyor diye bi garanti yok.

ama tabi ki, yetenekleri cok bariz olan kisilere, ozel imtiyazlar taninmali. ama bu imtiyazlarin icerisine, torpil karismamali. kendi cocugunu o imtiyazlarin icine sokacak insanlar olmamali.benim isteklerim gunumuz sartlarinda biraz imkansiza kacabiliyor, bundan dolayi cok yalin sekilde, parami istedigim sekilde kullanma ozgurlugune bagladim olayi.

benim param, ben secmeliyim, devlet veya hukumet, bize bu ozgurlugu getirmeli. umarim bu ozgurluge kavusuruz ileride.
0
🌸müptezel dostoyevski
(26.12.20)
j r r tolkien hayrani - bireysellik ve devlet konusunda durum su, devlet olmadigi zaman, yerine baska otoriye koyabiliriz ya da koymayabiliriz. koymadigimizi farzedelim. 5 milyon nufuslu bir ulkeyiz, dunyada diger ulkeler olmaya devam ederken, biz ulke olmaktan vazgecersek nasil bir sey ile karsi karsiya kalacagiz ? 1 gecede bu duzenin degisme imkani yok, sinirlari nasil koruyacagiz ? ornek veriyorum 5 milyon kisi her konuda fikir belirtme ozgurlugune sahip olalim

gunde milyonlarca karar vermemiz gereken sey olacak, 5 milyon kisi surekli olarak fikir belirtemez

ama bizim goruslerimize en yakin kisileri sectigimizde hukumet partileri oluyor.

buna devlet veya hukumet demeyelim.

ama fikirlerimize en yakin kisileri secmis oluyoruz.

sonucta bize en yakin kisiler, idareyi saglasin diye isbirligi yapiyoruz

dunyada tamamen ulkeler ve sinirlar kalkacak derseniz, bu noktada uyusabiliriz, sinirlara inanmiyorum, iyi veya kotuye inaniyorum.

keske tum toplumlar baris icinde yasasak

olay biraz karisiyor bu konuda.

isteklerim var, ama bu isteklerimin pratige donusmesi cok zor.

devlet ortadan kalkinca, direkt bireysel kalicaz diye bi durumda yok tabi.

ama sonucta adina devlet demesek bile bi mekanizma olusacak.

5 milyon nufuslu bir ulke, ulke olmaktan vazgecti, kabile sistemi diyecegim bir sisteme gecti diyelim, ahmet isimli sahis bos gordugu butun topraklara ev dikmeye kalkti, dunya benim dedi, topraklar hepimize ait dedi, herkes bos buldugu yeri sahiplensin dedi ornegin, ben sizin kabilenize de katilmiyorum dedi, otoritenizi tanimiyorum dedi, burada sinirlari nasil cizebiliriz ki ?

o zaman sen kendi uzerinde bir guc istiyorsun, durum oyle diyebilirsin, ama sanirim mutlak bir gucun olmasi gerekiyor duzen saglanmasi adina. bu mutlak gucun, seffaf, liyakata uygun, durust ve guvenilir olmasini istiyorum. lakin bir toplumu yonetmekte tamamen durust sekilde olamiyor, karisik biraz durum. basit gormuyorum acikcasi, biraz konu allanip budaklaniyor, konu konuyu aciyor.

su an ki sartlara gore istegime gelirsek, devlet duzenine karsi degilim, ama devlet bireyler icin var, ama bireylere ozgurluk tanimlamasi yapmali. devletin kisitlamalari maksimum duzeyde degil, toplumu ayakta tutacagi kadar olmali. radikallikten uzak olmali ve toplumun genel cikarlari icin calismali.

maksimum ozgurluk ve maksimum secim imkani tanimlamasi yapmali.
0
🌸müptezel dostoyevski
(26.12.20)
"that escalated quickly" diyorum ama @muptezel; devlet sosyal devlet olmak zorunda değil, ben sosyal devlet açısından konusuyorum.
Açıkçası su an Fransa gibi sosyal devletin üstlerinde olan bir yerde mutluyum, disten göz doktoruna hepsi karsilaniyor. Issiz kalirsam 3 yila kadar maas var, covid dönemi yüzde 100 maas karsilamasi yapildi vs.

Bunlari devlet yapmak zorunda değil ama sosyal devlet yapmak zorunda.

Siz temel liberal devlet diyorsunuz; evet devletin polis gibi temel güvenlik dışında hicbir şeyle ugrasmamasi lazım. Misal ev sahibi seni evden mi atacak? Kendi sorunun. Ama Fransa'da misal seni kışın evden atamaz.
Işveren istedigini isten atar. Fransa'da atamaz.
Devlet sagligi karsilamaz, hele 1 milyon euroluk ilaci. Fransa'da karsilar.
Devlet vergi az alir (ki Amerika'da vergiler az değil), Fransa'da daha fazla alir.

Ben sosyal devlet tarafından yasiyorum, siz liberal devletin metro yapmaya bile katilmadigi, vatandasi herhangi bir sekilde isverene karsi falan korumadigi sistem istiyorsunuz, saygı duyarim.
0
logisticsmanager
(26.12.20)
'Birisi gelsin benim sorunumu cozsun, gucunu gostersin baskalarini korkutsun. Ben ona itaat edeyim o da beni korusun'

durum boyle degil

tak diye 1 gecede tum dunyada devletleti yikmak mumkun degil.

kendi icinde bulundugumuz toplumdaki mevcut kosullari, kademe kademe iyilestirip, en mutlak dogruyu deneme yanilma yontemiyle bulmaliyiz.

ben ortaya tek basima cikip tum dunyada sinirlar kalksin, devlet kalmasin, mutlu mesut yasayalim diye ortaya cikip kosturmaya kalksam, bir anlami olmaz.

ama icinde bulundugum toplumda, kisa surede gerceklestirebilecegim, ozgurluk adina yeniliklere yogunlasirsam bunu gerceklestirme imkanim var yasadigim surecte. olaya bu sekilde odaklaniyorum. siz ise genel bir hedefiniz var, olmasini istiyorsunuz, ama o hedefi gerceklestirme ihtimalimiz yok gibi, sadece soylemde kalma durumu daha yuksek degil mi sizce? hayal gibi biraz
0
🌸müptezel dostoyevski
(26.12.20)
j r r tolkien hayran, soylediklerinizi bir yerden yakalayip ele almak gerekiyor, aklinizdaki fikirleri faaliyete donusturmek adina bir cabaniz var mi bilmiyorum, burada fikir paylasiyoruz, muhabbet amacli

benim size sorum su olur, fikir yurutmemi istemiyorsaniz

Benim düşünceme göre ise en başından devlet şeklindeki bir yapının olması yanlış.

bu cumleye karsilik sizden uzun uzun, ulkemiz veya genel dunya adina, devletlerin yikilis surecini ele almanizi rica eder, bunu dinlemek isterdim, bir planiniz var mi,dusundunuz mu buna yonelik daha once, kendim fikir yurutmek yerine, direkt size sorayim, ama bunu eksi duyuru uzerinden konusmak biraz zor olacaktir muhtemelen, sizin bu surec ile alakali aklinizdaki her detayi ogrenmek gerek, milyonlarca milyarlarca sorulacak soru olacak bu buyuk surec ile alakali
0
🌸müptezel dostoyevski
(26.12.20)
Yalniz zolgensma tedavisinden ron swanson gibi libertarian yapiya nereden gelinmis. Devlet yikilsin yerine avm yapilsin.m!

Bence bu konunun devlet olmalı mi diye konusulmasi lazim, iyice konudan uzaklasilmis.

Gecenlerde komedyen yannis pappasin bir şovu vardi; para kazanamazken allahim obama care super lütfen bana yardim edin derdim, simdi para kazanirken baskan kim mi olacak? En az vergi alan, istedigin politikayi yürüt yeterki benden az vergi al diyorum derdi.
Bu da oyle. Ben su an Fransa'da ortalama maas alan biri olarak sosyal devlet haklarindan memnunum ama yilda 100-150 bin euro kazanmam yeni vergi dilimlerine girecegimden allah belasini versin böyle sistemin diyecegim :)
0
logisticsmanager
(26.12.20)
logisticsmanager , biraz degisti konular, ama tabi benim nihai sorum basliktaki konu

Neyse, devletin ben bu tedaviyi karşılaşılamiyorum ölün banane demesi kadar saçma bir şey olamaz.


boyle demissiniz, bunu sosyal devlet anlayisini benimsemis ulkeler icin soyluyorsunuz sanirim, ama bu anlayisi devlet bize dikte ediyor.

lakin referanduma gidilse bi dostun dedigi gibi, ulkenin cogu fakir oldugu icin, bu anlayisi kabul edicek muhtemelen.

al sana yeni bi referandum konusu daha

bireylerin vergilerinin nereye gidecegini secme ozgurlugu olmali mi?

bu referandumu da medya nasil lansederse ona gore sonuc sekillenicek.

ama objektif lansedilirse, yine ayni kitle, vergilerinin nereye gittigini secmek isteyecektir.

ama bu referandum da herkese bu ozgurlugu tanirsak, sizin cocuklarinizi tedavi edecegimiz fonlarimiz azalicak diye lansedilirse, yine ayni halk bu ozgurlugu istemeyip devlet denilen olgunun iradesine birakicak, olaylar guc kimdeyse ona gore sekilleniyor, karisiklasiyor.
0
🌸müptezel dostoyevski
(26.12.20)
ardt +1000
0
eksimeksi
(26.12.20)
mevcut türkiye şartlarında bu konuda bir referanduma zaten gidilemez. çünkü halkın büyük kısmının geliri yine devlet harcamalarına dayanıyor. ya memur, ya memur ailesi, ya devlet yatırımlarında çalışıyor, ya devlet iştiraklerinde çalışıyor, ya da gelirinin büyük kısmı devletten gelen şirketlerde çalışıyor. bu sorunun sorulabilmesi için gerekli sağlıklı ortam, ancak devletin piyasadan mümkün olduğunca çekildiği, ekonomiyi özel iştiraklerin ağırlıklı olarak yürüttüğü, ve insanların da ödedikleri verginin farkında olduğu (brüt maaş alıp vergiyi kendi ödediği gibi) bir ortamda gerçekleşebilir.

atıyorum Imamoğlu istanbulu kazandı evet ama bu başarıda "tapu sorunu çözülmesi", "halk ekmek", "suya zam yapmama" gibi kamu yararının aksine gerçekleşen bir çok propagandanın büyük etkisi var. yapmasın demiyorum ama halkın oy verirkenki kriterlerleri "özgürlük" falan değil, "ekmek" olduğu sürece böyle bir karar verme sürecinden bahsedilemez bence. şimdi sen bu adama sorsan diyecek ki halk ekmekten 1 tiye ekmek alıyordum noldu şimdi alamayacak mıyım diyecek. halbuki biz seni daha düşük vergilerle uno ekmek yiyecek bir gelir seviyesine çıkaracağınız dediğinde buna yanaşmayacak, havadan para indirim ve yardım gelmesine alışmış çünkü.
0
roket adam
(26.12.20)
tartışmayı okumadım ama kendi düşüncem türkiye gibi bir ülkede hayır, karşılamamalı. milyonlarca doları iyileşip iyileşmemesi belli olmayacak tek bir kaynağa bağlamak yerine binlerce başka çocuğun hayat standartları yükseltilebilir.
0
anais
(26.12.20)
(6)

Yılbaşından sonra bilgisayar fiyatlarinda azlama olur mu?

Mehmet Ersoz
damatın eklediği vergiler sizce kaldırılır mı? şimdi mi almalı yılbaşını mı beklemeli karar veremedim?
damatın eklediği vergiler sizce kaldırılır mı? şimdi mi almalı yılbaşını mı beklemeli karar veremedim?
0
Mehmet Ersoz
(21.12.20)
Bilgisayarda ek vergi yok, teşekkürler.
0
atom karincanin torunu
(21.12.20)
Azalması için bir sebep yok. Hatta yıl sonu kampanyaları da biterse artış da olabilir.
0
himmet dayi
(21.12.20)
bundan daha fazla düşmez bencede. 1.5 ay önce aldığım laptopun fiyatı 1000 lira daha ucuzladı. ben de boşu boşuna 1000 lira fazla ödemiş oldum.
0
bigcaptain
(21.12.20)
dolar artmazsa ucuzlar sonbaharda okullar uzaktan devam ettiği için özellikle laptoplara ciddi bir talep gelmişti şimdi duruldu. mecbur kampanya v.s. yapacaklar.
0
nuisance
(21.12.20)
azalmaz artar.

yeni yıl ile gelecek model ve seri değişimi değişimleri olacak otomatik olarak fiyat artacaktır. şuan zaten sene sonu stok eritme için fiyatlar düşük seviyede. alacaksanız tam zamanı.
0
delidir yakalayin
(21.12.20)
Açıkçası Türkiye'de vergi kaldirildigini duymadim daha ama denildigi gibi o vergi konsollaraydi.

Yalniz toplama vs olursa belki. Çünkü ben Avrupa'da alacak biri olarak ocak-subat bekliyorum çünkü 3060ti yok misal piyasada. Bir cok ekran kartı üretimi sikintili. Bu sebepten tedarigin duzelmesini bekliyorum.
0
logisticsmanager
(21.12.20)
(2)

Pc'de Ekran+ses kaydı (zoom oturumu sırasında)

karabasun
merhaba, zoom dersi sırasında kayıt izni vermek-almak ile her 40 dakikada bir uğraşmamak için nasıl bir program kullanabiliriz? teşekkürler
merhaba,
zoom dersi sırasında kayıt izni vermek-almak ile her 40 dakikada bir uğraşmamak için nasıl bir program kullanabiliriz? teşekkürler
0
karabasun
(16.12.20)
obs
0
xrated
(16.12.20)
powerpointte var ekran ve ses kaydı.
0
bigcaptain
(16.12.20)
(2)

zoom'da ekran kaydetme

neynep
merhabalar, zoom webinar sırasında başka bi programla kendi ekranımı kaydetsem, zoom buna uyarı verip yayıncıya ispiyonluyor mu?
merhabalar,
zoom webinar sırasında başka bi programla kendi ekranımı kaydetsem, zoom buna uyarı verip yayıncıya ispiyonluyor mu?
0
neynep
(13.12.20)
Hayır. Bir sorun olmuyor.
Linux üzerinde Kazam ile kayıt aldım çok defa.
0
d e j i n
(13.12.20)
PowerPoint ile kayıt aldım ben de bir sorun çıkmadı
0
bigcaptain
(13.12.20)
(3)

rahat yatak sunger sorulari

legalize marijuana
yatak pahali oldugundan su sungerlerden alip yatagin ustune koysam mantikli mi?https://www.gittigidiyor.com/ev-bahce/isbir-sungerli-katlanir-yatak-minder-12-cm-kalin-sert-sunger-yatak_pdp_568505236
yatak pahali oldugundan su sungerlerden alip yatagin ustune koysam mantikli mi?

www.gittigidiyor.com
0
legalize marijuana
(12.12.20)
katlanır yerleri rahatsız edebiliyor, büyük not alın.
0
achilles
(12.12.20)
çok pahalı. küçük bir ilçede yaşıyorsanız daha ucuza uygun bir şey bulursunuz.
0
bigcaptain
(12.12.20)
acayip terletir.
0
etna
(12.12.20)
(8)

kafa güzelken izlenecek film

yazar yazmaz yazan yazar
tavsiye eder misiniz? birbiryle alakasız ama thruman show, green book çok güzel gitmişti dolu kafayla. bu tarz, sorgulatan, düşündüren, yer yer komik yer yer dram film önerilerinizi bekliyorum. netflixten olursa şahane olur.
tavsiye eder misiniz? birbiryle alakasız ama thruman show, green book çok güzel gitmişti dolu kafayla. bu tarz, sorgulatan, düşündüren, yer yer komik yer yer dram film önerilerinizi bekliyorum. netflixten olursa şahane olur.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(11.12.20)
valla kafa çok güzelse aç climax'i izle derim. yalnız hardcore haberin olsun.
0
bohr atom modeli
(11.12.20)
Big Lebowski:)
0
(11.12.20)
Korkunç bir film serisi
0
bigcaptain
(11.12.20)
fear and loathing in las vegas
0
nothing in my way
(11.12.20)
tüm tavsiye edilen filmleri unut ve hardcore henry'i izle
0
plastic_angel
(11.12.20)
interstate 60
0
rahip janick
(11.12.20)
Requem for a dream - netflix
Kafa iyiyse akar gider. Kafa iyi değilse izlerken iyi oluyo zaten müzikler, görüntüler konu falan derken.
0
erty_ksk
(11.12.20)
(3)

Covid'de akciğer tutulumu

her şey
Selam.Yakın zamanda covid'den vefat eden bir tanıdığım ve sosyal medyadan gördüğüm şekliyle, hastalar en çok akciğer enfeksiyonu sebebiyle vefat ediyor. Hastaneye covid olan çocuğu için gidip sol akciğerinin büyük oranda enfeksiyona maruz kaldığını tesadüfen öğrenen var. Farz edelim covid olduk, fil
Selam.
Yakın zamanda covid'den vefat eden bir tanıdığım ve sosyal medyadan gördüğüm şekliyle, hastalar en çok akciğer enfeksiyonu sebebiyle vefat ediyor. Hastaneye covid olan çocuğu için gidip sol akciğerinin büyük oranda enfeksiyona maruz kaldığını tesadüfen öğrenen var. Farz edelim covid olduk, filyasyon ekibi geldi, ilaçları kullanın dedi. Halsizlik, ateş var, belki tat/koku kaybı var. Belki hiç bir şey yok, sadece nefes darlığı var, sadece hafif öksürük belki.
Akciğer enfeksiyonu olup geri dönüşsüz bir noktaya gelme ihtimaline karşı, hangi noktada hastaneye başvurmalıyız? İlk öksürük mü? Hafif bir nefes darlığı mı?
Yani hastaneye gidip ciğerini dinledim, önemli gözükmüyor, filme gerek yok, şu şu olursa gelin; şu an uzman doktorumuz yok; öncelik sırasında değilsiniz; kronik rahatsızlığınız yok zaten gibi ih(ti)mallere karşı kendim ve çevrem için soruyorum.
Özellikle hastalığı geçirmiş veya bir şekilde tecrübe etmişler cevaplarsa sevinirim.
0
her şey
(08.12.20)
Tüm ailem hastalığı geçirdiği için belirteyim, belirtin olmadığı sürece test yapılmıyor, gerçekten kötü olup nefes darlığın vs olmadığı sürece de hastanede tedavi altına alınma imkanın yok. O yüzden ilk öksürükte "eyvah kötü bir şeyler oluyor" deyip hastaneye gitsen de bir şey değişmeyecek.
0
roket adam
(08.12.20)
Oksimetre alınıp evde kandaki oksijen değerine bakılabilir. Tabi doğru bir sonuç verir mi bilmem ama en azından bir kontrol yöntemi olur.
0
bigcaptain
(08.12.20)
doktor degilim ama doktorlarin aciklamalarindan anladigim su: normal tuberkulozda ciger kapasitenin dustugunu cabuk anliyorsun, fakat covid tutulumunda bir sekilde cigerinden karbondioksit bosaltimi nispeten cok daha az engelleniyor bu yuzden aslinda yeterli oksijen almadigini anlamiyorsun.

Insanda nefes alma refleksini tetikleyen sey oksijensiz kalmak degil, kanda karbondioksitin fazla olmasi. karbondioksiti bosaltabildigin surece oksijen alamasan da vucudun hic bir alarm vermiyor - bu durumda farketmeden ölebiliyor insanlar. Mesela ucakta kabin basinci dustugunde yuksekte cok az oksijen var ama cigerlerin kandaki fazla karbondioksiti kolayca disari verebiliyor. Boyle bir durumda hic farkinda olmadan, nefes nefese kalmadan insan bilincini yitirip olebiliyor. Bu duruma hipoksiya deniyor.

Kisace covid'de de akciger tutulumunun cinsi sebebiyle oksijen alamadigini anlamiyorsun, kanindaki oksijen seviyesi dusmesine ragmen karbondioksiti bosaltabildigin icin hic bir sey farketmiyorsun.

Evde bu kandaki oksijen saturasyonunun dustugunu anlamanin en pratik yolu yukarida da dendigi gibi parmaga takilan oksimetrelerden bir tane alip ara ara kandaki oksijen saturasyonunu kontrol etmek. Normalde %98 civari olmasi gereken bu deger cok duserse (92 altina ozellikle) oksijen alinmasinda bir sorun var demektir. Bu deger dusmeye baslar ve yukselmezse suphelenilebilir diyebiliriz.
0
robokot
(08.12.20)
(5)

Eski sevgiliye doğumgünü hediyesi alınır mı?

ismim ibrahim
benim doğumgünüm olan 1 eylülde beraberdik ve hediye almıştı bana. kendisinin doğumgünü 16 aralık. şimdi ben hediye almasam sanki maddi olarak kara geçmişim gibi mi olur ? ben de hem hesap kapansın hem de karşılığıolsun diye bir hediye değil de, adına löseve bir bağışta bulunsam diyorum. iş yerinde
benim doğumgünüm olan 1 eylülde beraberdik ve hediye almıştı bana. kendisinin doğumgünü 16 aralık. şimdi ben hediye almasam sanki maddi olarak kara geçmişim gibi mi olur ? ben de hem hesap kapansın hem de karşılığıolsun diye bir hediye değil de, adına löseve bir bağışta bulunsam diyorum. iş yerinde de yüz yüze bakıyoruz, kendimi hediyenin üzerine yatan adam gibi hissetmek istemiyorum. saçma mı olur yanlış mı anlaşılır ?
0
ismim ibrahim
(07.12.20)
Alınmaz.
0
bigcaptain
(07.12.20)
doğum günü hediyesi alınmış eski sevgili olarak söylüyorum, alınmaz. kesin bilgi, yayalım.
0
pati
(07.12.20)
Beraberken durumlar farklıydı. Ayrıldınız durum farklı. İletişim bıçak gibi kesildi mi? Arkadaş mısınız? İş arkadaşı mı? Arkadaşsanız o da aynı gözle mi bakıyor bu özel günlere?

Hesap kapansın olayı diye bir şey yok.

Tülay geri dön beklentisi varsa hediye alabilirsin. Beklenti yoksa suyu bulandırmamak en güzeli.
0
Amory Lorch
(07.12.20)
Sevabına bana gönderebilirsiniz :)

Gönderilmez, sizin niyetiniz öyle olmayabilir ama karşı taraf bak unutamamış hala umudu var gibi algılayabilir.
0
cilekli pasta
(07.12.20)
teşekkürler, haklısınız. almıyorum :)
0
🌸ismim ibrahim
(07.12.20)
(13)

Maske tavsiyesi

sanguine
Trendyoldan 50lik kutuda siyah maske alayım dedim o kadar kötü bir sey geldi ki, maskenin ipleri beyaz, aşırı derecede dandik, çok ince. Aldıgima alacağıma pişman oldum. Şimdi yine ınternetten sipariş vereceğim, düz simsiyah renk arıyorum. Sürekli sipariş verip memnun kaldığınız yerleri yazabilir mi
Trendyoldan 50lik kutuda siyah maske alayım dedim o kadar kötü bir sey geldi ki, maskenin ipleri beyaz, aşırı derecede dandik, çok ince. Aldıgima alacağıma pişman oldum. Şimdi yine ınternetten sipariş vereceğim, düz simsiyah renk arıyorum. Sürekli sipariş verip memnun kaldığınız yerleri yazabilir misiniz, trendyol olursa daha güzel olur ama şart değil.
0
sanguine
(04.12.20)
bgood marka çok iyi.
0
piotr
(04.12.20)
Evony marka alıyoruz. Hepsiburadadan daha uyguna geldiği için ordan sipariş veriyorum.
0
purplee
(04.12.20)
Evony en iyisi
0
catch the arrow
(04.12.20)
Evony +1
0
mrmlq
(04.12.20)
evony +1
0
kablelvuku
(04.12.20)
Bu cok ovuluyor, ben de grisini alicam: ty.gl
0
mor oje
(04.12.20)
roll
0
regina phalange
(04.12.20)
evony'den memnun kalmadim, meltblown katman olup olmadigi belli degil (en azindan ambalajinda boyle bir bilgi yok)
are medikal maske aldim. cok iyi ve ambalajlanmasi mukemmel www.trendyol.com

www.n11.com
0
exlibris
(04.12.20)
evony maskeler güzel duruyor kulak lastiği de rahatsız etmiyor ama 3 katlı olmasına rağmen meltblown katmanı göremedim ben kesip baktığımda.

şimdi are marka maske sipariş verdim bekliyorum bakalım gelmesini.
0
bigcaptain
(04.12.20)
Anneme babama sunu yolluyorum hep. Memnun olduklarini soylediler: Musk Atelier Ffp2 N95, trendyoldan gonderiyorum.
0
buf-e kür
(04.12.20)
melantis'in maskeleri hem uygun hem metblownlu. ben hep beyazını alıyorum ama siyahı da var. trendyol'dan bakabilirsiniz.
0
spirit crusher
(04.12.20)
Evony de meltbown yok diye biliyorum. O yüzden bedava olsa ne takarım ne de yakınıma taktırırım. B good ve are dışında maske almam
0
Mistyimage
(04.12.20)
migrostan "ece" marka aldım, annem kesip bakmış içine.
ondan önce eczeneden mavi ve kalın bişey alıyordum.
0
jimjim
(05.12.20)
(18)

Ömür geçip gidiyor bir bok yapamadım ve saygı görmek istiyorum hissi

işimdeyim gücümdeyim
İçimi dökmeye geldim. Uzun olacak kusura bakmayın.Yaş 32.Maddi anlamda zor bir çocukluk geçirdim. Bu zorluk beni sevmediğim bir mesleği yapmaya (bir tür memur) yönlendirdi. 22 yaşımdayken babam öldü. Aynı yıl çalışmaya başladım. Bir süre babamdan kalan borçları ödedim. Mesleğimin 3. yılındayken evle
İçimi dökmeye geldim. Uzun olacak kusura bakmayın.

Yaş 32.

Maddi anlamda zor bir çocukluk geçirdim. Bu zorluk beni sevmediğim bir mesleği yapmaya (bir tür memur) yönlendirdi. 22 yaşımdayken babam öldü. Aynı yıl çalışmaya başladım. Bir süre babamdan kalan borçları ödedim. Mesleğimin 3. yılındayken evlendim. Beşinci yılda çocuğum oldu. Aynı yıl ilk arabamı aldım. Yedinci yıl evimi aldım ve kredisini ödemeye devam ediyorum. 10. yılda iki seneliğine yurt dışında (bir arap ülkesi) bir göreve geldim ve şu an Türkiye'dekine göre çok daha güzel bir maaş alıyorum. Yani maddi/ailevi açıdan hiçbir sorunum yok, çok şükür.

Çocukluğumdan beri bilgisayar mühendisi olmak istemiştim. Bahsettiğim sebeplerden dolayı olmadı. 11 yaşımdan beri bilgisayar ve internet dünyası ile iç içeyim. Web siteleri oluşturuyorum, kod yazıyorum, bu işten çok olmasa da para da kazanıyorum.

Bu bahsettiğim işleri yaparken kendimi çok iyi hissediyorum, kendilerine iş yaptığım kişilerle görüşmeler yaparken kendimi değerli hissediyorum. Saygı görüyorum. Fakat asıl işimde bu değeri ve saygıyı göremiyorum. Demek istediğim bana saygısız davradıkları değil. Saygıyı hak edecek değerde bir iş üreten pozisyonda değilim. İş arkadaşlarımın %90'ı boş adam.

Olmam gereken yerde kesinlikle değilim hissini iliklerime kadar yaşıyorum. Mesela bir adam görüyorum, mobil uygulama yazmış, aylık gelirim xx.xxx lira diyor. Diyorum ki bu adam bilgisayarla/programlamayla en fazla birkaç yıl önce tanışmıştır, adam benim hayalimi yaşıyor. Ben ise memur kafasıyla, çocukluktan beri içinde olduğum sektörde silik bir tüketiciden başka bir şey değilim.

Dediğim gibi, yaş 32. Ne kadar ömrümüz var bilemeyiz fakat "adam yerine konulmak", "saygı görecek işler başarmak" ve maddi açıdan kimseye eyvallah etmeyecek noktaya gelebilmek konusunda çıtayı bir türlü yükseltemedim.

Konuşmayı dün öğrenmiş, ondan anlamam, bundan anlamam diyen kekoya amirim çekiyorum. Ayıya dayı demekten anam ağladı arkadaşlar.

Ömür de kısa. Böyle geçer mi?
Vallahi bir bilgisayarcı dükkanı açıp format atsam işe suratımda kocaman bir gülümsemeyle gidip gelicem gibi geliyor. Bir yazılım firmasında çalışsam teknik açıdan çok iyi pozisyona gelebileceğimden eminim ama orada da artistlik yapacak bir sürü insanla karşılaşıp gelen gideni aratır moduna girmekten korkuyorum.

Evet, param var, helalinden kazanıyorum, kimseye muhtaç değilim ama saygı görebilmek... Bu yaşıma kadar hiç hissetmediğim duygular bunlar. Yolda görsem selam vermeyeceğim adama gerçekten de selam vermemek istiyorum.

Sizde de var mı böyle bir durum?

edit: tolkien hayranı ve ona katılanların cevaplarına karşı bir açıklama yapma gereği hisettim. arkadaşlar benim saygı görme isteğimden kasıt diğer insanların bana saygı göstermesini istemem değil aslında. ortaya koyduğum iş itibariyle, kişiliğimden bağımsız olarak, yaptığım işe saygı gösterilmesini istiyorum. senin bu yaptığın işi herkes yapabilir gibi değil de x bu işten çok iyi anlar şeklinde tanımlanmak istiyorum. son olarak şunu söyleyebilirim ki bugüne kadar 50 farklı meslektaşımdan duyduğum cümle şu "senin yerinde olsam, x,y,z işlerinden anlasam bu işi yapmazdım" yani ortada net bir şekilde oraya ait olmama durumu var. ego ile ilgisi yok. bir arkadaş "bilgisayar dükkanında format atma" cümlemden ne demek istediğimi gayet iyi anlamış ama siz de haklısınız ben kendimi tam olarak ifade edemedim.
0
işimdeyim gücümdeyim
(25.11.20)
yaşım 32, bilgisayar mühendisiyim, şu ana kadar milletin çalışmaya can attığı şirketlerde çalıştım, ara ara bi bok yapmadım hissi bana da geliyor.
0
oz suser
(25.11.20)
Şu an kısaca yazıyorum ama işin özü kendine saygı. Büyük şeyler başarmışsin, gurur duymalisin
0
kisa
(25.11.20)
David Graeber dayının Bullshit Jobs diye bir kitabı var. Sanırım benzer bir iş yaptığınız için değersiz hissediyorsunuz. Unabomber manifestosunda da bu maddi açıdan doyurucu ama hiçbir tatmin hissi vermeyen işlerin toplumu nasıl kemirdiğinden bahsediyordu.

Yazılımcı olsanız da dönem dönem benzer şeyler hissedeceksiniz. Teknik açıdan çok iyi bir pozisyona geldiğinizde günün yarısını toplantılarla, diğer yarısını diğer yazılımcıların yazdığı kodu review ederek, "şunu nasıl yaparım" sorularına cevap vererek, gönderilen CV'lere bakarak geçireceksiniz.

Ev ve araba sahibi olmak artık beyaz yaka için lüks olmaya başladı (özellikle bekar veya aileden varlıklı değilse) Ben olsam kendimi şanslı azınlıktan sayar, hayattan keyif almaya bakardım.
0
bruce mclaren
(25.11.20)
Ben de mobile developer olarak çalışıyorum ve doktora yapıyorum. Ama bi bok olamadim hissi yüzünden psikolojik destek aldım uzun bir süre. Hala bi bok olmuş degilim ama bununla yaşamayı öğrendim.
0
kaptan maydanoz
(25.11.20)
Başkalarından saygı görmek istiyorsunuz hissi, içerde bi yerlerde kendinize saygı göstermeniz gerekli hissinden geliyor olabilir mi?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(25.11.20)
j r r tolkien hayranı +1
Saygı görmek istiyorsanız saygı duyacaksınız. Benim hayat görüşüm budur. Siz de biraz geçmişten gelen üzücü günlerden sonra gelen rahatlama sendromu var gibi. O yüzden de diğer insanlara biraz daha üstten bakmaya başlamışsınız.
0
bigcaptain
(25.11.20)
bu hisler benide yokluyor ara ara.

yazilimcilikta okul ve iyi egitim muhakkak onemli. ama kendini gelistirmis cok adam var ve kimse bu adamlarin okulunu sorgulamiyor. benim onceki sirketteki liderim gida muhendisiydi mesela ve muthis adamdi. simdi almanyaya gitti.

xxx kazaniyorum diyen adam cok. kazanan da cok. ama sizin ihtihac duydugunuz para degil sanirim. paranin onemsiz oldugunu iddia etmiyorum tabii.

bence ihtiyac duygudunuz saygiyi insanlarin sorunlarini cozerek kazanabilirsiniz. kendi isinizden bahsetmiyorum.

eger yazilim gelistirerek birilerinin sorunlarini cozerseniz, hem saygi hem para kazanmaniz muhtemel.

ama ilk etapta dogrudan parayi hedeflemek cok makul gorunmuyor. bir sure daha sevmediginiz isinize tahammul edip, bu ketenpereden kurtulmaniz gayet mumkun.
0
foster
(25.11.20)
ben de size farklı bir açıdan bakma fikri vermeye geldim.

öncelikle diğer arkadaşların da söylediği gibi maddi olarak kendinizi şanslı sayabileceğiniz bir konuma gelmişsiniz ve içinde bulunduğunuz bunalım sizi bunu görememeye itiyor.

eğer işiniz sizi gerçekten yormuyor ve sizden bir şeyler çalmıyorsa, önce bulunduğunuz konum ve elde ettiklerinizle mutluluk duymaya çalışın. bunu yaparken de bununla yetinip şükür loopuna düşün demiyorum bakın. halihazırda sahip olduklarınızla mutlu olmayı denedikten sonra kendinize, sizi mutlu eden şeylerden daha fazla ekleyerek zevk almayı öğretin. daha fazla kod yazın mesela. ama bunu mesleki bir zorunlulukla değil de keyif almak için yapacak olmanın rahatlığını hissederek yapın.
yani ben olsam öyle yapardım.
umarım daha da mutlu olursunuz.
0
baharat
(25.11.20)
bu sistemin ve toplumun getirdigi devamli kendini gelistir, hep daha iyisi ol baskisinin bilincaltiniza yerlesmesi de bir faktor bence boyle dusunmenizde.


sal gitsin baba.
0
baldur2
(25.11.20)
Somut bir hedefiniz olması güzel bir şey. Türkiye'deki çoğu insanın bir hedefi ve hayalı yok. Düz ve klişe bir hayat yaşıyorlar ve farkında değiller.

Yalnız, sahip olduğunuz hedef ve hayal kendinizin için. Bir başkaları tarafından saygı görebilmek adına olmasın rica ediyorum. Bu benim için de geçerli.

Kendimden örnek vereceğim. Kendi adıma yapmaya çalıştığım; pişman olmayacağım ve iyi ki bu hayatı yaşadığım diyeceğim bir hayat yaşamak.

Biraz geçmişe gidiyorum. Sene 2017 (o zaman yaş 28) kendime verdiğim bir sözüm vardı. 35 yaşıma geldiğinde sahip olduğum tek şeyin kitaplar olmayacak. 35 olmadan gerçekleştirdiğim birkaç hedef/hayal oldu. Bunlar zaman içerisinde değişiyor, eviriliyor.

Kimseye hesap vermek zorunda değilsin, değilsiz. Belki hedeflerimizi/hayallerimizi gerçekleştirme fırsatını bulamayacağız ama bunun çabasını göstermek bile başlı başına bir macera. Hedeflerimizi ve hayallerimizi gerçekleştirmeye çalışırken gösterdiğimiz çaba/efor belki bizi çok farklı bir noktaya taşıyacak.

Ayrıca hangi sektöre gidersek gidelim, onlarca/yüzlerce gerizekalı insanlar çıkacak. Keşke olmasalar ama varlar.

Aileniz var, çocuğunuz var. Umarım hep birlikte mutlu hayat yaşarsınız.

Son olarak: j r r tolkien hayranı +2
0
put it in your appropriate place
(25.11.20)
"Konuşmayı dün öğrenmiş, ondan anlamam, bundan anlamam diyen kekoya amirim çekiyorum. Ayıya dayı demekten anam ağladı arkadaşlar."

valla ben burada jrr ve ona katılanlar gibi bir şekilcilikten ziyade mesleğin getirdiği yetersiz ortamdan yakınma görüyorum. yani benim ünvanım şöyle havalı olsundan ziyade, yaptığı işin kattığı manevi tatmin hissinden bahsediyorsun sanırım?
şu cümleden anladım:
"Vallahi bir bilgisayarcı dükkanı açıp format atsam işe suratımda kocaman bir gülümsemeyle gidip gelicem gibi geliyor."

eğer öyleyse bunda kötü bir taraf yok, benim için de kazandığım paradan çok yaptığım işin niteliği önemlidir. insan yaptığı işte katma değer üretemediğini düşündüğünde daha iyisini yapmak için motivasyon bulamıyor, bu da sıradan ve sıkıcı iş ortamı demek. challenge'lar bazı insanları hayatta tutan şeydir, bu açıdan seni anlıyorum ve söylediklerine katılıyorum.

ama şu saatten sonra maceraya gerek yok, risk alamayacak kadar kaybedecek şeyin var.
o yüzden iş harici bir tatminiyet geliştirmeye bakacaksın. hobi kısmına odaklanacaksın ilgi alanlarında, onlardan mutlu olmaya çalışacaksın. mevcut ekonomik düzende ne yazık ki çok çok az kişi hem iş hem de ücret tatminini bir arada sağlayabiliyor. daha gerçekçi yaklaşman gerekiyor. o sevmediğin iş hayatındaki sorumlulukları yerine getirmeni sağlıyor, sadece bu anlamda bile saygı duyup üzerine çok düşünmeden devam edeceksin. geri kalan zamanlarda seni mutlu eden şeylerle uğraşmaya devam.
0
Jux
(25.11.20)
seninle hemen hemen aynı durumdayım. 2 yıllık bilgisayar teknolojisi ve programlama bitirdim. dgs'yle top 10'daki üniversitelerin birinde bilgisayar mühendisliğini kazandım. okulu okurken kpss'ye girdim. iyi bir puan alarak bir devlet kurumunda vhki pozisyonuna yerleştim. o gün bugündür vhki'yim. 33 yaşındayım. bir taraftan okurken bir taraftan çalıştım. benden daha niteliksiz müdürlerin egolarıyla uğraşıyorum. okul okurken şöyle bir hisse kapılıyordum. okulda atom çarpıştırıyoruz, işyerinde mağara adamlarıyla mamut avlıyoruz. okul ile işyeri arasında o kadar fark vardı yani.

okulu benimle birlikte bitirenler şu an çok iyi yerlerdeler. birçoğu aselsan'da, havelsan'da, vs'de. tamam ben de çok parlak bir öğrenci değildim. ama okul okurken niteliklerini benden düşük gördüğüm insanlar şu an özel sektörde çok havalı unvanlara sahipler. bunların hepsi asgari ücretle işe başladılar. hatta bazıları uzun süreli staj adı altında para almadan çalıştılar.
0
nickini degistiren yazar
(25.11.20)
Motivasyonunuz çok makul gelmedi bana, yani "saygı görmek". İnsan olarak böyle zaaflarımız var ama mesela sizin amirinize gösterdiğiniz saygı gerçek bir saygı mı? İsteklerimiz başkalarının bizim hakkımızdaki düşüncelerine bağlı olduğunda bunları gerçekleştirmek bir hayli güç oluyor kimsenin zihni üzerinde tasarrufa sahip olmadığımız için.


@jrr hayranının dediklerine katılıyorum bu yüzden. Kendinizi ve başkalarını ne fazladan gömün ne de fazladan yüceltin ikisi de sakıncalı bence.
0
playing star again
(25.11.20)
Bir de demişsiniz ki "Bir yazılım firmasında çalışsam teknik açıdan çok iyi pozisyona gelebileceğimden eminim ama orada da artistlik yapacak bir sürü insanla karşılaşıp gelen gideni aratır moduna girmekten korkuyorum.". Madem kendinize bu kadar güveniyorsunuz neden memuriyeti bırakıp bir şirkette işe başlamıyorsunuz? Bence cevabı açık, her şeyin bir bedeli vardır. Devlette vasıfsız birine amirim dersiniz ama işiniz garantidir, olağanüstü haller olmadıkça kimse sizi işten atamaz, maaşınızı kesemez, sigortanı ödemiyorum, tazminatını vermiyorum diyemez. Ama özelde bir sürü risk alırsınız. Birine amirim/patronum çekseniz dahi sizi işten atabilir işinizi düzgün yapmazsanız. Ha tabi bu en kötü senaryo ama, hayalinizi yaşamaktan sizi alıkoyan bir şey yok aslında kendi konfor alanınız dışına çıkma korkunuz dışında.
0
playing star again
(25.11.20)
Playing star again çok güzel yazmış, ben de tam o minvalde bir şey yazacaktım. Sizin yaşadığınız şey, her şeyi riske atıp böyle bir maceraya girememenin kompleksi. Müdürün garip tipler olması, vs vs herkesin yaşadığı şeyler. Ben de IT sektöründeyim, bir sürü dingil var maalesef.

Bu "x bana artistlik yaptı halbuki benden daha aşağı", "bu bana üst olamaz mal bi adam", "ben onlardan daha zekiyim ama z" gibi komplekslerden arınıp, meseleye daha temiz bakmanız lazım. Yolda görsen selam vermeyeceğin adama gerçekten de selam vermemek istiyorsan aileden zengin olman lazım ne yazık ki.
0
roket adam
(25.11.20)
selamlar, şunu yazmak istiyorum ben de.

devlet kurumunda çok kısa süre, öğrenciyken yarı zamanlı olarak çalıştım. hakikaten çok mal insanlar vardı, üstüm olan. yahu bu insanlar nasıl girmişler memur olmuşlar derdim. çok da güzel hakları vardı. vasıfsızlardı ama o insanları kolay kolay kimse de atamazdı işten.

sonra mezun oldum, 5 yıldır özel sektörde çalışıyorum. mesleğimi ve gün içerisinde yaptığım işi seviyorum. yöneticilerim kalifiye insanlar, sizin belirttiğiniz o saygıyı görüyorum. ama özel sektör ne demek biliyor musunuz? benim o işi iyi yapmam, saygı görmem ama bu nedenle de üstüme iş yıkılmaya devam etmesi demek.

hızlı olduğum için saygı görüyorum.
düzgün çalıştığım için saygı görüyorum.
patronum da yöneticim de beni seviyor, çünkü işlerine yarıyorum.

saldırgan amaçla söylemiyorum yanlış anlamayın, buyurun o zaman istifa edip şansınızı istediğiniz yerde deneyin. ama ayrılmadan önce artılar/eksiler listesi yapın muhakkak. şimdiki işinizde kaybedeceklerinizi göz önünde bulundurun. bundan rahatsızlık duymayacaksanız, bunu göze aldığınız noktada her şey sizin.
0
noxell
(25.11.20)
kendimi yanlış ifade ettim sanırım, soruma edit yaptım arkadaşlar. son paragrafa bakabilirsiniz.

@tolkien hayranı ve ona katılanlar
0
🌸işimdeyim gücümdeyim
(26.11.20)
Anladığım kadarıyla başlığı okuyanların büyük çoğunluğu "saygı" kısmına takılmış.

İsteklerinin ve yaşama arzusunun farkında olan birisinin bu koşullarının kabul görmesini istemesi kadar doğal bir şey olamaz. Birilerinin değil kendi hayatımız için çalışmalıyız.

Ülkede ne yazık ki sürü psikolojisi var bir kişinin hatalı yorumunun peşinden herkes gidebiliyor maalesef.
0
Avoiding The Puddle
(27.11.20)
(17)

lisede nasıl bir insan olduğunuzu hatırlıyor musunuz?

Jux
soru oldukça absürt, farkındayım. ama çok enteresan ki lisedeki jux nasıl biriydi diye düşündüğümde kafamda net bir şey belirmiyor. lise derken, en az 10 seneden fazla bir süreden bahsediyorum.bahsettiğim şey insanların beni nasıl gördüğü, yani dışarıya karşı nasıl bir izlenim verdiğim. şimdiki arka
soru oldukça absürt, farkındayım. ama çok enteresan ki lisedeki jux nasıl biriydi diye düşündüğümde kafamda net bir şey belirmiyor. lise derken, en az 10 seneden fazla bir süreden bahsediyorum.

bahsettiğim şey insanların beni nasıl gördüğü, yani dışarıya karşı nasıl bir izlenim verdiğim. şimdiki arkadaşınıza sizi sorsalar nasıl tanıtır sorusuna cevap verebiliyorum ama o zamankine veremiyorum. elbet bir profil var ama çok genel, sanki o zamanlar düşünce şeklim insanların beni nasıl gördüğüyle alakalı değilmiş ki o zamanlardan aklımda kalan tespitler yok diyorum.

buna özfarkındalık mı diyoruz? sizin özfarkındalığınız yüksek miydi o zamanlar, ergenliğinizde dışarıdan nasıl göründüğünüzü hatırlıyor musunuz?
0
Jux
(23.11.20)
@playing star again, benim de biraz demek istediğim o aslında, kendi duygu düşüncelerimden bağımsız halimi şu an analiz edemiyorum.
ben arkadaş yorumu da hatırlamıyorum işin kötüsü, sanki bunların üzerine hiç konuşmamışız gibi. eminim konuşmuşuzdur, yani bu direkt bir hafızasızlık kaynaklı da olabilir.

soruyu sorma sebebim, acaba ergen olmanın getirdiği bir durum muydu bu özfarkındalık eksikliği, o yüzden sordum. ilkokul zamanlarında nasıl biri olduğumun daha farkındayım mesela.
0
🌸Jux
(23.11.20)
2012'de mezun oldum. başka insanların beni nasıl gördüğünü bilemem tabii ama benim o zamanlar nasıl birisi olduğuma dair net bir fikir var kafamda. yine çekingen, ürkek biriydim ama enerjim ve potansiyelim daha yüksekti. başarılı bir öğrenciydim. küçük ama çok güzel vakit geçirdiğim, çok güzel anılar biriktirdiğim bir arkadaş grubum vardı. kendimi hiçbir zaman "insanlara ilham veren" birisi olarak görmedim, daha ziyade sessiz ve silik bir tipim ama şunu fark ettim mesela: ben buz hokeyini çok severdim. ne alaka yani türkiye'de lise okuyan adamın buz hokeyiyle ne işi olur, di mi? arkadaşlarımla NHL 09'da turnuva yapmıştık, ilçemizde açılan buz pistine kaydolmuştuk, geceleri oturup birlikte NHL izler hale gelmiştik vs... bu açıdan düşününce diyorum ki belki sandığımdan daha olumlu bile olabilir tablo. yani çocuklar benden görüp, duyup buz hokeyini sevmeye başladı. bir arkadaşın hala takip ettiğini biliyorum mesela yıllar sonra.

lisede neredeyse her şey iyiydi benim için. okulda başarılıydım, hemen herkes çok akıllı olduğumu düşünürdü, sağlıklıydım, fiziksel olarak aktif olduğum için at gibi vücudum vardı vs...

bir insan sekiz senede ne kadar batabilirse o kadar battım. sanırım biraz da o yüzden bu kadar net bir fotoğraf oluştu kafamda liseye dair. o zamanlar hayallerimiz vardı, ümitlerimiz vardı. olmayan her şey için "daha çok vakit var" diyebiliyorduk. şimdi ne oldu? iş yok güç yok, iki adım atsak gtümüz çıkıyor, özgüvenin ö'sü yok, bi ingilizceyi kotardık işte başka yetenek-beceri namına hiçbi şey yok. liseden sonra da güzel şeyler yaşamadım değil ama keşke hep lisede kalabilseydim hehe.
0
der meister
(23.11.20)
2012 mezunuyum, maldım. Şimdiki kafam olsa kimseyi siklemez hayvan gibi ders çalışırdım.
0
Hallegadola
(23.11.20)
@jux ilk yanıtına katılıyorum. ortaokulda nası biri olduğumu da başkalarının hakkımda ne düşündüğünü de kesinlikle bildiğimi düşünüyorum ama lise halimi hatırlamıyorum neredeyse özellikle lise1
0
owaki
(23.11.20)
2006'da mezun oldum. Kadayıf olmuşum onu fark ettim. Neyse konuya girelim. Meslek lisesinde okudum. Çoğu şeyi hatırlıyorum. Naif , kibar , içine kapanık falan yazmayı çok isterdim. Ama itin tekiydim. Hiç pişman değilim. Geçen lise hocamla konuştum. Ona tasdik etti hayvan olduğumu.

Lise arkadaşlarımla eşimi konuşturamıyorum. :D İşin kötüsü nedenlerini dün gibi hatırlıyorum.

Bu ara Liseden kalma resimlerinize baktığınızda da hatırlamıyor musunuz ?
0
ycaycayca
(23.11.20)
2000 yılında mezun oldun liseden :)

çok içe kapanık ve çömez bir kopildim. kızlarla konuşmaya bile cesaretim yoktu, hatta kitaplarına notlar sıkıştırırdım cesaretim pek yoktu. gerçi bunda evin en küçüğü olmam etkiliydi, abi baskısı. ev-okul hattında takılırım genelde. anca okulun bitmesine 1-2 ay kala açılmaya başladım o da biraz geç oldu, çünkü herkes okula gelmemeye başlamıştı.

allahtan güzel sanatlara gittimde sonra kendime geldim, yoksa kullandığım oy bile boşa gidecekti.
0
redeath
(23.11.20)
Mezun olalı 30+ sene oldu. Neredeyse dün gibi hatırlıyorum. Bunda lise arkadaşlarıyla ara ara buluşmamızın da etkisi var. Hatırladığım çok daha dışa dönük, sahnelere oynayan bir çocuktum. Zaman geçtikçe törpülendim. Zaman, zalimsin...
0
SiyamkedisiZorro
(23.11.20)
7 yıllık anadolu lisesinden 2002'de mezun oldum. lisedeki halim şimdikine benzer. zehir gibi bir kafa. yaşıtlarımın çok üstünde bir vizyon. yazın bir ayda babamın aylık maaşının üç katı para kazanırdım. inanılmaz bir ticari zekam vardı. gerekirse bu geliri kaptırmamak için çok küçük çapta mafyalık, çetelik işine bile girdim. (normal insana değil, benim işimi zorla elimden almak isteyenlere)
0
stewie
(23.11.20)
insanların nasıl gördüğünden ziyade kendimi nasıl görüyordum diye cevap verirsem,
daha enerjik, neşeli, komik ve vurdumduymazdım.
yaş aldıkça sorumluluklarla beraber tabi hayatın ciddiyeti daha çok çıkmaya başladı bünyede.
0
bigcaptain
(23.11.20)
son derece kapasitesinin farkında bir lise öğrencisiydim, sürekli sorgulayan, haklarının peşinde koşan biriydim. lise arkadaşlarım ne zaman beni görse gram değişmedin sen diyorlar.
0
Phoebe
(23.11.20)
o zamanlar aşırı gevşek ve hiçbir şeyi umursamayan bir yapıdaydım (bunu bir savunma mekanizması gibi kullanıyordum) ve pek farkında değildim ama üzerinden yıllar geçip geriye dönüp baktığında her şeyi daha iyi görebiliyorsun.
hayatın en kazık taraflarından biri de bu olsa gerek.
0
filteria
(23.11.20)
2006'da liseden mezun oldum. Dışarıdan nasıl gözüküyordum bilmiyorum. Kendi düşüncelerimi yazayım.

- Aklı bir karış havada, toz pembe bir hayat yaşayan malım biriydim.
- Asosyal bir hayatım vardı. Yaz tatilleri bilgisayar başında geçiyordu.
- Utangaçtım.
- Erkek kişisi olarak karşı cinsle iletişimim epey zayıftı.

Baya malmışım özellikle lise döneminde. Kendimi iyi kötü bir şekilde kurtarmışım. Özfarkındalık üniversitede hazırlıktayken oluşmuştu. Utangaçlığımdan hocaya soru soramamıştım. O an dedim, bu iş böyle gitmez. Üniversitede pek süper geçmedi tabii ama en azından değişim için bir özfarkındalık oldu.

Üniversiteye 2007 senesinde girdim. Aradan 13 sene geçti, halen değişiyorum. Geriye dönüp baktığımda ne kadar malmışım diyorum hep.
0
put it in your appropriate place
(23.11.20)
8 sene oldu gayet iyi hatırlıyorum nasıl olduğumu. Her şeye ve herkese sebepsiz bir öfke duyuyordum. Tabii bunun nedenini daha yeni yeni anlamaya başladım. Kendimi düzeltmeye de öyle. o zamanlar farkında olsaydım yaptığım bir çok hatayı yapmazdım daha mutlu olurdum diye düşünüyorum ama bu şekilde öğrenmem gerekiyormuş.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(23.11.20)
peheyy 2013 mezunuyum. sessiz sakin gözükürdüm hocalara ama aslında piçin tekiydim ben de :D hiçbir şeyi ciddiye almazdım o dönemlerde yaa aklım olsa çok daha fazla ders çalışırdım.
0
theseachange
(23.11.20)
Ezik.
0
trixi
(23.11.20)
hatırlıyorum çünkü hiç değişmedim. 2007 lise mezuniyetim.

ama sizin hatırlamıyor olmanız da çok sıkıntı değil bence.
0
disardayim
(23.11.20)
Hatırlıyorum çünkü hiç değişmedim.+1 Gayet aklım başımdaydı, ergen triplerim ya da hezeyanlarım olmadı hiç.
2012 mezuniyetim.
0
Amaranta ursula
(23.11.20)
(15)

İş Arkadaşı Sorunu

auroraaurora
Kafama takmayayım diyorum, yine de deli oluyorum.Odada iki kişiyiz, aynı işi yapıyoruz. Ama yöneticilerimiz farklı.Bu arkadaşın rutini şöyle:Mesaiye 1 saat geç gelme, yerinde kahvaltı, dışarıda kahve molası, 2 saat öğle arası, öğleden sonra bir kahve molası daha, yerinde oturduğu zamanlarda sürekli
Kafama takmayayım diyorum, yine de deli oluyorum.
Odada iki kişiyiz, aynı işi yapıyoruz. Ama yöneticilerimiz farklı.
Bu arkadaşın rutini şöyle:
Mesaiye 1 saat geç gelme, yerinde kahvaltı, dışarıda kahve molası, 2 saat öğle arası, öğleden sonra bir kahve molası daha, yerinde oturduğu zamanlarda sürekli bağıra çağıra telefonla konuşma ve dedikodu.
O bu mühim işlerle ilgilenirken onun işlerine ben ‘destek’ oluyorum. Yöneticileri ile enseye şaplak olmuşlar. Onlar da şikayetçi olsalar da sert tepki vermiyorlar bu davranışlarına.
Bu sabah yine geç geldi ofise. Doğrudan onu ilgilendiren bir telefona niye bakmamışım diye laf etti. Ben de patladım artık. Saydım döktüm yaptıklarının bir kısmını, geç gelmelerini vb. İK’ya şikayet et dedi. Ben konunun aramızda olduğunu, ama istiyorsa İK’ya taşıyabileceğimizi söyledim. Kesti sesini.
Toplantı odasına taşıdı eşyalarını, orada çalışıyor şimdi. Ben o keyif çatarken onun işlerini yapmayacağımı açık bir şekilde ifade ettim. Daha dün bir şey sorduğumda “Senin işin” deyip kestirip attı hanımefendi üstelik. Dışarı çıkamıyor diye kuduruyor şimdi.
İnanılmaz dedikoducu biri. Herkese kafasına göre anlatacak mevzuyu muhtemelen. Bu şahıs önümüzdeki hafta bu hallerini sürdürürse yöneticime taşıyayım konuyu diyorum. Benden duysun en azından. Evli barklı 30 yaşında kadın, ama tam bir ergen.
Nasıl bir tavır takınayım buna? Ben profesyonel yaklaşmaya çalışıyorum. Ama kadınla bu yolla anlaşmak mümkün değil.
Teşekkür ediyorum.
0
auroraaurora
(16.10.20)
iyi yapmışsın iyi yapmışsın da, kadının arası yukarı ile iyiyse - ki böyle sallabaş davrandığına göre iyidir- kendine dikkat et, açık verme sakın, yalan yanlış dedikodu yapar üzülen sen olursun.
0
paramolacak
(16.10.20)
Arkadaşın yöneticisi ondan memnunsa, burada seni ilgilendiren konu ne ki? Muhattap olmayıp uzatmaman lazım.
0
roket adam
(16.10.20)
Evet, dediğim gibi yöneticileri ile araları iyi. Ama bütün gün hiçbir şey yapmadığının onlar da farkında. Bir yöneticisi aradı bunu geçen gün. Ben açtım, yoktu yine. “Biz X’e hiç ulaşamıyoruz.” dedi adam. E, ona söyle. Bana niye söylüyorsun?
0
🌸auroraaurora
(16.10.20)
Sevgili dostum davanda haklısın, bende uyuz olurum ama diğer arkadaşında dediği gibi yöneticisi ilgilensindi keşke. İş hayatı böyle seni her ne kadar uyuz etsede sokma her yere burnunu, o terfi alır sen dışarda kalırsın
0
paramolacak
(16.10.20)
hocam olayı yöneticiye taşımak için çok bekleme. zira o senden önce davranıp saçma sapan yalanlarla seni suçlarsa sen sözde suçuna bahane buluyorsun gibi anlaşılır.
0
shadowfollower
(16.10.20)
Roket Adam, konu şu: Yerinde olmadığında işlerini benim yapmamı bekliyor bu şahıs. Ben de yapmak istemediğimi söyleyince, ay ama burası böyle biz birbirimize destek oluyoruz diyor. Daha dün ben ufak bir şey sorduğumda “Senin yöneticinin işini ben mi bileceğim?” diye soran kendisi. Madem öyle, otursun işini yapsın bundan sonra.
0
🌸auroraaurora
(16.10.20)
Çoktan gidip yöneticileri doldurmuş ve cilve yapmış olabilir.
Keşke daha önce davransaydınız diyeceğim de böyleleri hep haklı bulunur.
0
pro9it9is9
(16.10.20)
Pro9, evet benim çekincem de bu.
0
🌸auroraaurora
(16.10.20)
olan biteni resmi sekilde anlat. belki ustlerde bikmislardir ama laf soylemiyorlardir. sen de ustlerinle arani yap, onun arasi iyi diye dusunme.
0
durgunfoton
(16.10.20)
bence olabildiğince resmi takılın, işlerine koşturmayın. makul şekilde kime aktarabilirseniz sorunu taşıyın. benim de böyle bir sorunum vardı, bir yıl idare ettim. sonra bana patladı mesele. hiç idare etmeye çalışmayın. canınızı da sıkmayın.
0
nzessia
(16.10.20)
Siz haklısınız, en azından kendi üstünüz ile açık açık olanları konuşun, şikayet ediyor gibi değil de sanki fikrini alıyormuş gibi.
0
bigcaptain
(16.10.20)
benim aklima gelen, üstleriyle arasi iyi olsaydi gidip toplanti odasinda oturmazdi, kendisi cikip gitmis, patronda sana hayirdir diye sormus olurdu, kendini millete acindirip, olayi kendine cevirecek.
gidip resmi sekilde anlat, onunla ayni odada kalmak istemedigini, cocukca tavirlarinin isini etkiledigini, demagoji(yazamadi) yaptigini falan söyle. toplanti odasina gitmekle neyi amacladigi hic profesyonel bir davranis olmadigini falan soyle iste.
0
Coma
(16.10.20)
hocam arkadaşlar yöneticiye taşı demiş ben de aynı fikirdeyim ama bir ekleme yapayım: mümkün mertebe yazılı şekilde yap bu bildirimi. sadece sözde kalmasın. yarın öbür gün bir şey olursa maili çıkarır koyarsın önlerine

ek: bugün sözlü söylediysen bile bir de yazılı geç. her türlü yazıda olsun bu konu yani. sonradan faydasını göreceksin.
0
ala09
(16.10.20)
Karışma ama asla onun işlerini yapma.
0
Hallegadola
(16.10.20)
Sen zaten olayını çözmüşsün artık yöneticisi ile hiç iletişime geçme ama onun işlerini de kesinlikle yapma yönetici etliye sütlüye karışmak istemezse işin olup olmadığına bakar onun işi de senin vasıtanla birşekilde yürüyorsa kendilerince problem yok gibi düşünebilirler,işler daha yavaş ilerkediği zaman dikkat çekecektir zaten durum.


İnsan kaynakları zaten insan kaynakları olsa hergün 1 saat geç gelmeye ve günlük 2 saat öğle aralarına müdahale ederdi :)

Yönetici zaten biliyor deme :) böyle muhabbetlerde onlar en iyi bildiklerini bile yalandan unutuyorlar
0
Diskirminant
(17.10.20)
(9)

Dun geceden beri internetimiz yok

balpolen
ttnet i aradik, sorun cozuldu diye mesaj geldi sabah, baktik yine internet yok, tekrar aradik, cozulecek insallah bekliyoruz.Modemin fotografini asagiya birakiyorum, sizce sorun ne olabilir? Ne yapmaliyiz?Tesekkurler :)https://hizliresim.com/0goRuX
ttnet i aradik, sorun cozuldu diye mesaj geldi sabah, baktik yine internet yok, tekrar aradik, cozulecek insallah bekliyoruz.

Modemin fotografini asagiya birakiyorum, sizce sorun ne olabilir? Ne yapmaliyiz?

Tesekkurler :)

hizliresim.com
0
balpolen
(16.10.20)
İnternet de yok dsl de, yani hat hiç gelmiyor, çevir sesi bile yok.
0
John Bloor
(16.10.20)
kanlakarisikyagmur
(16.10.20)
Modemi resetledim, hala ayni
0
🌸balpolen
(16.10.20)
Bizim de Turkcell'le ilgili benzer bir sorunumuz vardı, telefonla halletmeye çalıştılar olmadı gelip modemde bir şeyler yaptılar yine olmadı ama yapıldı edildi diye de bizi bilgilendiriyorlardı, sonra tekrar gelip modemi değiştirdiler sorun çözüldü.
0
angelus
(16.10.20)
Modemi resetlediysen, kurulum bilgileri de uçtu gitti, internet gelse bile haberin olmayacak ki.

Tekrar arayüze girip kurulumu yapmalısın.
0
John Bloor
(16.10.20)
resetlediysen modemin arayuzune gir,
1- yeni modem sifresi belirle, oncekinden farkli olsun
2- ttnet kullanici adi ve sifreni yeniden gir
3- tekrar dene
0
exlibris
(16.10.20)
Önce DSL ışığının gelmesi lazım ama (modem arızalı değilse)
0
John Bloor
(16.10.20)
Aynısı bize oldu daha geçen. Milenicom kullanıyoruz. Bir gece ansızın dal ışığı söndü. Teknik servis biz işteyken eve geldi ve telefonda kabloların olmadığını hatta yeni kullanıcı işlemi yapılacağını sandıklarını söyledi. Muhtemelen birileri bizim kabloları bozdu ya da hacıladı.
0
bigcaptain
(16.10.20)
Bu aksam saatlerinde 6 gibi internet geldi arkadaslar.
0
🌸balpolen
(16.10.20)
(19)

İlk defa bira içeceklere hangisini önerisiniz?

put it in your appropriate place
Bugüne kadar sadece alkolsüzünü içmiş birine hangi markayı öğrenenisiniz?pilsner urquell, beck's, corona? Ya da miller fazla mı gelir?
Bugüne kadar sadece alkolsüzünü içmiş birine hangi markayı öğrenenisiniz?

pilsner urquell, beck's, corona? Ya da miller fazla mı gelir?
0
put it in your appropriate place
(11.10.20)
35cc Miller
0
Mirket
(11.10.20)
Beck's çok yumuşak içimli bir bira değil. Miller, Corona veya Bud öneririm. Benim favorim Bud.
0
hitokiri kenshin
(11.10.20)
Miller, corona, heineken
0
astrid
(11.10.20)
Weihenstephaner- Migroslarda 2 çeşidini bulabilirsin. Bazı mekanlarda fıçısı da oluyor. İçimi kolay, hafif bir biradır.
0
the coon
(11.10.20)
tuborg amber
0
since1907
(11.10.20)
Erdinger weissbier
0
lemmiwinks
(11.10.20)
Corona olabilir, limonlu.
0
roket adam
(11.10.20)
corona limonlu +1
0
benevolent sun
(11.10.20)
Leffe blonde
0
sacrilegious
(11.10.20)
bi tane bud al bi tane de weihenstephaner ikisini de sevmezsen bi daha da paranı harcama.

edit: ya miller nolur alma. o çok garip bir içecek allah onun belasını versin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.10.20)
Corona, Bud, Miller ve Weihenstephaner yoğunlukta. Gerçi Miller -1 yemiş. Bakalım hayılırsı.
0
🌸put it in your appropriate place
(11.10.20)
mariachi limon
miller limon
corona limon
bence yakın tatlar hep.mariachi bence daha iyi.gerçi bayadır da içmedim
0
high hopes of the sozluk
(12.10.20)
Corona limon
33 lük bud
0
bigcaptain
(12.10.20)
köröna
0
cooperr
(12.10.20)
blanc bence :) tatlımsı meyvelimsi güzel bir şey.
0
theseachange
(12.10.20)
Corona, Sol, Heineken diyorum.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(12.10.20)
blanc demeye geldim bende :) ama favorim heineken
0
IcedFlames
(12.10.20)
ben light bira öneririm. alkol oranı düşük içimi kolay. birden acı gelmez.
0
bohr atom modeli
(12.10.20)
arkadaşınız ya da iyi anlaştığınız herhangi biriyle, mümkünse yanında yiyecek bir şeyle (kuruyemiş olabilir, cips olabilir) BUZ GİBİ bira içmenizi tavsiye ederim. maksimum verimi bu şekilde alırsınız.

daha önce içmediğiniz için bence hepsi size belli ölçüde "tuhaf" ve "saçma" gelecek. o açıdan bir şişesi 30-35 liraya mal olabilen, çoğunu bulmanın mümkün dahi olmadığı antin kuntin bira önerileriyle şu an vakit kaybetmeyin derim. onları biraya alıştıktan sonra, farklı biraların arasındaki tat farkını anlamaya başlayınca içersiniz. daha çok keyif almış olursunuz.

bir de bira çarpacak, vuracak bir içki değil. fondip yapmaya kalkmadıktan sonra iki şişe biradan bir şey olmaz daha önce içmemiş olsanız bile. o yüzden bence miller gibi sidikten hallice, alkolsüz biradan farkı olmayan şeylere hiç bulaşmayın. efes olur, tuborg olur, bomonti olur, türkiye'de her adamın istediğinde rahatlıkla içebileceği standart biralardan biri bence iş görür. hatta bu ara farklı farklı gidebilirsiniz, bi efes bi tuborg falan.

son soruya cevabım da daha önce dediğim gibi fondip yapmaya kalkmaz ya da %7-8 alkol oranlı güçlü biraları içmezseniz hiçbir biranın bir ya da iki şişesi "fazla" gelmeyecektir, hiçbir şey olmaz.
0
der meister
(12.10.20)
(8)

Sadece Geceleri Gelen Kuru Öksürük

martini girl
nasıl geçer? Birkaç yıldır var aslında bu problemim ama hep yakınımda uyuyanlar derdi gece ne çok öksürdün öyle diye ama ben kendi öksürüğüme hiç uyanmazdım. Bu 2 gecedir öksürüğüme uyanmaya başladım ama işin ilginci gün içinde 1 gram öksürmüyorum ama geceleri kuru öksürükten 2-3 kez uyanmaya başlad
nasıl geçer? Birkaç yıldır var aslında bu problemim ama hep yakınımda uyuyanlar derdi gece ne çok öksürdün öyle diye ama ben kendi öksürüğüme hiç uyanmazdım. Bu 2 gecedir öksürüğüme uyanmaya başladım ama işin ilginci gün içinde 1 gram öksürmüyorum ama geceleri kuru öksürükten 2-3 kez uyanmaya başladım. Çok alerjik bir bünyem var acaba kaz tüyü yorgan mı yapıyor diye düşünmeye başladım. Uyku kalitem bitti gitti bu ara. Önerisi olan var mı?

*Sigara kullanmıyorum. En son 1-2 yıl önce tek tük içmişimdir. Üniversitede falan içerdim günde 2-3 tane. Şu an 30larımdayım. Sadece bir 6 ay falan elektronik sigara kullanmıştım o da yaklaşık 2-2,5 yıl önceydi.
0
martini girl
(11.10.20)
Odanızın duvar diplerini, pencere altlarını kontrol edin, küf olması olası
0
janavarorion
(11.10.20)
Küf de yok yepyeni bina aslında:( bir daha bir bakalım
0
🌸martini girl
(11.10.20)
Küf değilse de toz mu var acaba? inşaat varsa yakınlarda, balkon ve pencereyi açık bırakmamak lazım. Ev toz tutar.
0
stewie
(11.10.20)
Reflü olma ihtimali kuvvetli. Ses teli tahribatı da olabilir. Bir KBB uzmanından ses teli görüntülemesi isteyin.
0
deer hunter
(11.10.20)
alerji testi yaptırmanızı öneririm. geceleri gelen kuru öksürük ve akabinde nefes darlığı alerjik astım başlangıcı olabilir aman dikkat.
0
bigcaptain
(11.10.20)
Odanizin nem oranini biliyor musunuz?
Ben oda nemlendirici ve nem olcer aldim, 55-60% gecmeyecek sekilde calistiriyorum.
Onun disinda toz alerjisi de olabilir. Kaz tuyu yorgan bildigim kadariyla alerjen degil.
0
kuehles blondes
(11.10.20)
Alerji, gosus hastaliklarina gozuk dayasinlar singulair'i rahat edersin sonrasinda
0
eja
(11.10.20)
çok benzerini yaşadım, kbb ve allerji bakıldı. en sonunda toz allerjisi teşhisi kondu. ancak ben ilk günden beri bunun allerji kaynaklı olmadığını biliyordum. çünkü aynı şartlar ama gece öksürük var gündüz yok. çok saçma.

garip gelecek ama benim aylarca geçmeyen gece öksürüğümü 15 gün kadar kaliteli bir probiyotik kullanmak çözdü. meğer vucudumdaki mikroflora bozulmuş. artık geçti diyere probiyotik kullanmayı bıraktığım zaman 10-15 günde gece öksürükleri tekrar başladı.

bu arada herhangi bir probiyotik durumu çözmedi. epey pahalı bir tanesi işe yaradı + özel bir mayadan ev yoğurdu da çok faydalı oldu.

yatmadan bir saat önce sinüsleri tuzlu su ile yıkamak da faydalı oluyor. kaz tüyü yorgandan ve odadan şüpheleniyorsanız bir gece salonda uyumayı deneyin. öksürük yoksa çevresel şartlardandır.
0
orpheus
(11.10.20)
(5)

Türkiye'deki biralardan neden herkes sikayetci ?

Avoiding The Puddle
Sozlukte Toborg Gold basligina bakiyorum, herkes bir markaya sallamis, kimini ovmus falan, neden boyle ?
Sozlukte Toborg Gold basligina bakiyorum, herkes bir markaya sallamis, kimini ovmus falan, neden boyle ?
0
Avoiding The Puddle
(25.09.20)
Çok az marka ve çok seçenek olmasından kaynaklı olabilir. Ya söylenmek için söyleniyorlar ya da gerçekten genelin damak tadına aykırı Türkiye'de üretilenler?

Bir de tabii 'sözlükte yazılması' bir kriter değil. Hangi ürün kolay ulaşılabilir hale geliyorsa, ona yazılan kötü yorum da artıyor. Beşiktaş'taki Oettinger'i (Almanya'nın evsiz birası, kötünün de kötüsü) satan bakkal, zamanında az ekşisozluklu gurman ağırlamamıştır.

Çogunun bir halttan anladığı da yok, bunu belirtmeye gerek var miydi? (Mesela, Chianti Classico adlı başlık altına biri 'yüzde 13 alkol oranı var.' yazmış. Sadece elindeki bir şişeyle yüzlerce üreticinin yaptığı kupaja bir tarafından standart alkol oranı uydurmuş. Ekşisozluk tadım kaynağı değil işte. Ciddiye almamak lazım.)

Bence Türkiye'deki biralar, özellikle diğer alkollü içeceklerin standartına ve kalitesine bakarsak, gayet iyiler. Bira içmeyi, çeşit çeşit denemeyi seviyorum. Çok kötü bira içmedim Türkiye'de. Barda gelen standart Efes, Tuborg vs. gayet içilebilir biralar. Gidip standart pilsenerlerimizi Bayern'in ya da Çek Cumhuriyeti'nin üreticileriyle karşılaştırmadığım sürece sorun yok.
0
buf-e kür
(25.09.20)
bu aralar tuborg amber favorim.
0
since1907
(25.09.20)
hocam çok ciddi bir pr çalışması da var.
özellikle efes tarafından son 2 aydır acayip bir pr çalışması olduğunu düşünüyorum.
instagramından tut sözlüğüne kadar her yerde efes övülüp tuborg gömülüyor.
instagramda bütün ünlülerin elinde efes şişeleri filan.
0
teritori
(25.09.20)
@teritori
Efesin pr dan ziyade yeni +1 biralarının kalitesi de bundan etken olabilir. Bu yaz komple efes içtim hiç rahatsız etmedi. Normalde efes malttan bir tane içsem şişer kalırdım.

Asıl sorunun cevabı ise ülkece batıya karşı duyulan aşağılık kompleksi olabilir.
0
bigcaptain
(25.09.20)
Öğrenciyken tuborgun yaptığı bir bira tadım anketi için anketorluk yapmıştım. Hedef kitle 20-40 erkeklerdi. Ne marka olduğunu bilmedikleri iki bira tattirip hangisini beğendiğini soruyorduk, ve nesini beğendiğini. Bir bira favori bira olarak belirttiği marka ya da elimizdekilerden random bir tanesi (tabi hepsi yoktu ama Carlsberg Tuborg Efes daha belli başlı markalar vardı) oluyordu, diğeri de tuborgun piyasaya sürmeyi düşündüğü bira.

Beğendiginin nesini beğenip begenmedigini (acılık, tat, yoğunluk renk) soruyorduk.

Çoğunun beğendim dediği favorisi olduğunu söylediği bira değildi. Tamamen marka fanatizmi bence bahsettigin şey, bundan yola çıkarak söyleyebileceğim.
0
encokbenisevinnolur
(25.09.20)
(8)

Erkek kardese saat

nefertarii
Hangi markayi onerirsiniz? butce 1000 TL kadar.Diesel'in modelleri guzel gorunuyor ama herkes gommus. armani exchange var o nasildir?
Hangi markayi onerirsiniz? butce 1000 TL kadar.

Diesel'in modelleri guzel gorunuyor ama herkes gommus. armani exchange var o nasildir?
0
nefertarii
(24.09.20)
uzun süredir bakmıyorum ancak o moda markaları saatlerini genelde kendileri üretmiyor. tek/ana işi saat olan firmalara bakın derim.
0
sanal uyku
(24.09.20)
Kesinlikle
Daha önce bir saat duyurusunda cevabım var. Ona bakabilirsiniz
0
kisa
(24.09.20)
Diesel in modelleri bence de guzel. Fossil uretiyordu eskiden sanki dieselin saatlerini ama su an ne durumda bilmiyorum.
0
hindistan cevizi
(24.09.20)
Seiko tavsiye ederim.
0
t3hn0
(24.09.20)
yarı yolda bırakan saat nasıl oluyor bilmiyorum ama 5 sene armani kullandım, en ihtiyacım olan anda hep yanımdaydı. kolumu kaldırıp baktım ve saati gösteriyordu tüm çabasıyla, dirayetiyle...

bin tele bütçeye zaten evladiyelik ya da statü göstergesi olan bir saat bulamazsın, torununa kalsın gibi dertlerin yoksa göze hoş gelen bilinen markalardan al geç.
0
Bruce
(24.09.20)
Minimal istiyorsan skagen oneririm. Armani, casio saatlerimden sonra 2 tane skagen aldim.
0
karpuzpeynirekmeksu
(24.09.20)
skagen demeye gelmiştim denmiş zaten. skagen çok iyi.
0
dmrkprn
(25.09.20)
Vialux markasını öneririm. Ömürlük saat yapıyorlar resmen.
0
bigcaptain
(25.09.20)
(6)

hgs gişelerinde bariyer olabiliyor mu?

panamera
Selamlar, geçen sene başıma şöyle bir şey geldi ve birkaç gün sonra tekrar yola çıkacağım için emin olmak için bilenlere sormak istedim.normalde ücretli yolla işim olmuyor. Ama hem denemek hem de arabada bulunsun diye geçen sene bir hgs aldım, sık kullanmadığım için de sorduğum arkadaşlarımın cama y
Selamlar, geçen sene başıma şöyle bir şey geldi ve birkaç gün sonra tekrar yola çıkacağım için emin olmak için bilenlere sormak istedim.

normalde ücretli yolla işim olmuyor. Ama hem denemek hem de arabada bulunsun diye geçen sene bir hgs aldım, sık kullanmadığım için de sorduğum arkadaşlarımın cama yapıştırmak yerine geçiş esnasında göster demeleri aklıma yattı. geçen sene izmir-istanbul yolu yeni açıldığında yola girdim, ya giriş ya da çıkıştaki hgs gişesinde bariyer vardı ve hgs kartını okutmaya çalışmama rağmen (elimle ön camdan göstermeye çalışarak) okumadı ve bariyer kalkmadı, geri geri gidip nakit gişesinden geçmek zorunda kaldım. allahtan arkada sadece bir araba vardı da çok sıkıntı olmadı.

Bazen buradaki yorumlarda hgs'lerde bariyerden bahsedilmiyor, hiç göstermeden bile geç sonra ödersin diye yorumlar okuyorum. Bu sebeple kafam karışık. acaba ben geçen sene hgs gişesi yerine başka bir gişeye mi girdim. ya da yol yeni açıldığı için henüz sistem tam oturmadığı için mi böyleydi. belki de hgs kartını ters okutmaya çalıştım?

hgs gişesinde bariyer kesin olmaz değil mi? Zaten mantıken hatalı, hızlı geçişin önüne bariyer koymaları, değil mi?

uzun oldu biraz, okuyanlara ve cevap vereceklere şimdiden teşekkürler.
0
panamera
(24.09.20)
Kuzey ege otoyolunda var.
0
pati
(24.09.20)
Bariyer var ama açılmazsa diye bilet butonu oluyor genelde
0
bigcaptain
(24.09.20)
Son dönemde hizmete alınan "özel" otoyolların hepsinde bariyer var.
0
kaptan memo
(24.09.20)
bir kısmında var. açılmazsa butona basıp bilet alabilirsiniz yukarıda söylendiği gibi. geri geri gidip tehlike oluşturmayın. bir kaç defa otoyola girerken okumadı bende de hgsyi ama çıkarken okudu mesela.
0
hadsafhada
(24.09.20)
Bazi hgs’lerde bariyer var.
0
invictae
(24.09.20)
izmir'den istanbul otoyoluna girerken vardı. ben de ilk defa orada gördüm bariyer uzun süredir.
0
theseachange
(24.09.20)
(5)

İş İçin Referans İsteme Hakkında

breaking you down
Merhaba, üniversiteden bir arkadaşım var kendisi ile 4 senemiz 6-7 kişilik yakın arkadaş grubu içerisinde sürekli beraber geçti. Bu yıl birkaç kez evine yemeğe gittim, eşiyle tanışıyorum. Bağlantımız kopmadı yani. Bu arkadaşımın babası büyük ve kurumsal bir şirkette genel müdür yardımcısı. Malum şir
Merhaba, üniversiteden bir arkadaşım var kendisi ile 4 senemiz 6-7 kişilik yakın arkadaş grubu içerisinde sürekli beraber geçti. Bu yıl birkaç kez evine yemeğe gittim, eşiyle tanışıyorum. Bağlantımız kopmadı yani.

Bu arkadaşımın babası büyük ve kurumsal bir şirkette genel müdür yardımcısı.

Malum şirkette kendime uygun olduğunu düşündüğüm bir pozisyon gördüm, sizce bunu arkadaşıma söyleyip babasından referans olmasını istemek doğru olur mu ? Yani ben böyle birşey istersem torpil istiyor gibi mi algılanırım ? Açılan pozisyon belki benim için bir tık yukarıda olabilir ama aynı zamanda kariyerimde sıçrama yapmamı sağlayacak bir pozisyon.
0
breaking you down
(24.09.20)
Buna referans isteme denmez ama eğer pozisyona uygunsanız sizi seve seve önerecektir.

Konuşun bence ama size uygun pozisyon değilse yüzünüze çat diye de söyleyebilir. Ama zararı yok.
0
ozdek
(24.09.20)
@ozdek Bu arada babası ile birebir tanışıklığım yok. Arkadaşımdan rica edeceğim. Teşekkür ederim yanıtınız için.
0
🌸breaking you down
(24.09.20)
arkadaşınız işsizse veya daha kötü bir işte ise kendisi için referans yaptırır babasını. babası da eğer evladını seven biriyse böyle bir durumda kendi evladına referans olmayı tercih edecektir.

dediğim şeyler geçerli değilse şansınızı deneyin bencede.
0
bigcaptain
(24.09.20)
samimi bir şekilde açıl, yardımcı olabilir misin diye sor.

şu an kendi imkanları ile iş bulabilen insan sayısı o kadar az ki belki senden önce birisi teklif yaptı bile.
0
kulustur
(24.09.20)
Doğrudan "referansım olsun", "beni alsın", "kanka ayarlasana" şeklinde istenmez. "Babanın orda şöyle bir pozisyon açılmış, başvurdum dönen yok. Şu an görüşme yapıyorlarmıymış sorsana" dersin babasının haberi olur belki görüşmen için çağırır gibi gibi. Direkt baban bana arka çıksın değil ama beni görünür yapsın şeklinde yaklaşırsan sakıncalı bir durum yok bence. Şirketler, elemanlarının gösterdiği adama dikkat eder, vakit ayırır ama uygun değilse almaz. Torpil olacak diye çekinmeye gerek yok yani.
0
Novice
(24.09.20)
(5)

Akıllı bileklik/saat önerisi?

29 mayis 1453 gunu hasta olan yeniceri
Değerli ekşici kardeşlerim;Maksimum 300-350 tl olacak ne önerirsiniz?Aradığım özellikler öncelikle kolayca saati göstermesi. Mutlaka titreşim olmalı. Çalınca titreşmeli.Xiaomi band 5 al diyenler oldu. Alayım mı?
Değerli ekşici kardeşlerim;

Maksimum 300-350 tl olacak ne önerirsiniz?

Aradığım özellikler öncelikle kolayca saati göstermesi.
Mutlaka titreşim olmalı. Çalınca titreşmeli.

Xiaomi band 5 al diyenler oldu. Alayım mı?
0
29 mayis 1453 gunu hasta olan yeniceri
(15.09.20)
biraz daha çıkabilirsen şunu tavsiye edebilirim.

www.epey.com
0
kirmizimsi
(15.09.20)
hepsiburada da kampanya var mi band5 + ekstra kordon 265 tl geçen hafta aldım
0
janavarorion
(15.09.20)
Mi band 4 veya 5.
0
invictae
(16.09.20)
bence al gitsin.
ben mi band 4 kullanıyor. performans fiyata baktığımızda başarılı
16 gün gidiyor pili. titreşim iyi.
0
ada meltemi
(16.09.20)
haylou ls solar 5 aldım. saate benziyor bileklikten ziyade. arayınca titreme, titreyerek alarm özelliği falan var. işinizi görecektir diye düşünüyorum.
0
bigcaptain
(16.09.20)
(7)

zamanında tarkan'a rakip olarak çıkarılan kişiler?

Stoneface
kimleri denediler "yeni tarkan" ya da "tarkanın tahtını indirmeye geldi" diye?
kimleri denediler "yeni tarkan" ya da "tarkanın tahtını indirmeye geldi" diye?
0
Stoneface
(15.09.20)
Gökhan Tepe, tarkan havası vermeye çalışmışlardı ilk çıktığında,, rakip vs diye piyasaya sunuldu ama hep gölgesinde kaldı.
Yanlış taktik, sonraki yıllar da Gökhan Tepe bundan kurtulmak için gayret gösterip durdu.
0
epitaf
(15.09.20)
Rafet El Roman ve Mustafa Sandal da Tarkan'ın ilk çıktığı zamanlarda rakip zannediyolardı kendilerini :)
0
erty_ksk
(15.09.20)
popstar abidin vardı:D
0
theseachange
(15.09.20)
10 sene Önce Emir diye bir adamı denediler ama tutmadı
0
bigcaptain
(15.09.20)
Tayfun da Tarkan ile beraber çıkarılmıştı herhalde, pastadan pay kapmak için.
0
John Bloor
(15.09.20)
emir vardi, tipi benziiyor diiye yeni tarkan diye otelenmisti

gokhan tepe, popstar abidin +1

@john bloor tayfun 90'larda popcu furyasiinda ilk cikanlardan biri, tarkandan daha once cikmisti. tarkan sonra cikti
0
exlibris
(15.09.20)
Gokhan tepe ve abidin. Tabii ki tutmadi. :D
0
invictae
(15.09.20)
(30)

3buçuk Yıllık İlişkinin Uzak Mesafeyle Sonlanması

parcaliham
İkimiz de 30'lu yaşlarımıza yakınız. 3buçuk yıllık bir ilişkimiz vardı. Kendisi yüksek lisansa avrupa'ya gidince araya uzak mesafe girdi. En nihayetinde, 'sana karşı sorumluluk hissediyorum ve geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum.' diyerek terk edildi
İkimiz de 30'lu yaşlarımıza yakınız. 3buçuk yıllık bir ilişkimiz vardı. Kendisi yüksek lisansa avrupa'ya gidince araya uzak mesafe girdi. En nihayetinde, 'sana karşı sorumluluk hissediyorum ve geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum.' diyerek terk edildim.

bu 3buçuk yıllık ilişkide 2 yıl aynı evde yaşadık. o ise bu sürecin onu domestik/daha içe kapalı hale getirdiğini, yurtdışında olunca bir daha yaşayamayacağını düşündüğü hayatını yaşamak istediğini söyledi.

elbette bazı sorunlarımız vardı. son 6 ayda başlayan güven sorunlarına (ben bir nedenden dolayı güvenmiyordum) onun sürekli 'güvenini kazanacağım, bana inan' demesi ile son buluyordu. Nihayetinde, 'ben seni ikna etmeye çalışırken, bir baktım ki aslında ben de ikna değilim.' dedi ve her adımında beni de düşünmek zorunda oluşundan yorulduğunu ve geleceğini yalnız planlamak istediğini söyledi.

bu kararın kendi kişiseline dair bir karar olduğu için elimden bir şey gelmeyeceğini hissediyorum. ısrara yönelik, iknaya yönelik her adımım onu daha da uzaklaştıracak gibi hissediyorum. kendisine açıkça, onu sevdiğimi, kendimden emin olduğumu ve bir şekilde düzeltilebilecek bir şey varsa ilişki için elimden geleni yapabileceğimi söyledim. o kadar.

ey dostlar, sizce bu işin geri dönüşü var mı?

kasım başında, daha önceden planladığım, onun ülkesine (şehrine trenle 2buçuk saat) 3 aylık bir programım var. eli mahkum gideceğim ve 3 ay kalacağım.

en mantıklı düşünce, onu geri kazanmak istiyorsam 2 ay sessizliğe bürünmek ve aynı ülkeye seyahat ettiğimde, ben geldim, müsait olduğunda görüşmek ister misin? demek ve o noktadaki durumu değerlendirmek olduğunu düşünüyorum.

ancak bu da sadece boşa ümitlenmekten öte olmayacağını içten içe hissediyorum. canım yanıyor.

not. ben erkeğim.
0
parcaliham
(04.09.20)
@üğpoıuy+1

Geri dönüşü yok. Ben olsam onun şehrine gidince bile asla geldim/ görüşelim demezdim. Boşa ümitlenme derim ben.
0
Amaranta ursula
(04.09.20)
Duyurunun sonuna gelene kadar bunu bir kadın yazmış diye düşünüyordum. Çünkü genelde erkekler bir deneyimleme meraklısı oluyorlar. O yüzden üğpo+1 (kızım bu nasıl nick, yazması çok Zormuş)

Kız arkadaşını dürüstlüğünden dolayı takdir ediyorum. Sende hiç soru işareti bırakmamış böylece. Sana da başkalarını deneyimlemeni tavsiye ederim. Kasım başında kız arkadaşın aklına bile gelmeyecek. Belki 3 ay da orada deneyimlersin.

Ben olsam geri kazanmaya çalışmaZdım. Sessizliğin onu uzaklaştırmamak için değil kafanı dinlemek için olsun.
0
irene
(04.09.20)
ey dostlar, sizce bu işin geri dönüşü var mı?
cümlesini okuyunca cinsiyetini anladım, yanılmamışım.

geri dönüşü yoktur kardeşim.
güzel güzel bitirmişsiniz. ikiniz de durumu kabul edip yolunuza devam edin.
0
jimjim
(04.09.20)
6,5 senelik ilişki 6sı long distance olarak devam etti. Güven mevzusundan değil, ama atalet mevzusundan dolayı ayrıldım, kadın tarafıyım. Erkek tarafı, ayrılığı 6 ay kadar kabullenemedi, hatta geldi belki bi yerden döner diye işi evlilik konusuna dahi getirdi.

Arada ciddi bir sevgi ve ilişki varken bu kararlar kolay verilmiyor. Geçmiş olsun, zorlamayın yolunuza bakın.
0
lcha
(04.09.20)
erkek tarafı olduğunu hemen anladım ben. Geri dönüş olmaz gibi, araya hem mesafe hem de mutlaka başkaları girecek gibi duruyor. Geri dönüş olsa bile bu senin tarafından olmamalı. Sana düşen bundan sonra sessiz kalıp hayatına devam etmek. Olursa ancak öyle olur. senin çabanla tekrar başlasanız bile sağlıklı olmaz o iş.
0
aquarium
(04.09.20)
Hiç ayak yapmamis, açık açık söylemiş derdini. Peşinden gitmenin manasi yok. Bırak.
0
elorelia
(04.09.20)
Bence hiç deneme artık. Kız açık açık boynuz takmak istemiyorum deyip ayrılmak istemiş. Sende yeni yollara sapmaya başla
0
bigcaptain
(04.09.20)
Bence imkanın varsa gitme. Gidersen haber etme. Açıkçası başta okuyunca ben de kadın tarafı sandım seni.
Gidip de haber verirsen anca kızın ortamında “peşimi bırakmıyor yha pff” “aynen kızım xd” tarzı muhabbetlere konu olursun. (Ne kadar elit bir kız olsa bile kız muhabbetleri bu tarzdır)

Gururlu dur, o oldurmaya çalışsın bir şey olacaksa bile.

He bir de, hiç arayıp sormazsan, takmazsan kısacası egosu zarara görür iletişime geçmeye çalışır.
0
bugun hava gunluk gureslik
(04.09.20)
Sen oraya gidene kadar o başkalarını "deneyimler". Bence geri dönüş olsa bile dönmemelisin.
0
dissendium
(04.09.20)
Ayrılığın geri dönüşü olmaz. Bunu kabullen. Uzak mesafe kadar saçma bir şey yok. Önüne bakıp sağlıklı ilişkiler yaşamalısın.
0
ruhen hastayim ben
(04.09.20)
Tekrar bir ilişki için deneme +1
Mümkünse gitme +1
Gidersen de haber etme +1

Kız ayrılmak istemiş ve açık açık söylemiş her şeyi. Zorlamanın anlamı yok. Siz de kendi hayatınıza bakın. Sizden olmayacakmış demek ki. Nasip.
0
Hallegadola
(04.09.20)
bir insan en sorunsuz şekilde böyle terk edilir. yazan herkese katılıyorum. geri dönüşü yok, olmasın da zaten. en az güveneceğin insan gözü dışarda ve gözü aç insan modelidir. o arkadaşımız da tam böyle biri. sen onu ne yapıp edip ikna etsen bile asla mutlu bir ilişkin olamaz. çünkü o deneyimleme arzusunu bitiremezsin. bir şekilde o dediklerini yapar, aldatılırsın. çünkü ilk fırsatta yaptığı şey bu.

ilişkiniz çok da sağlam bir temele dayanmıyormuş. o kişi hayatını yaşamak istiyor, sen de öyle yap. o 3 aylık tatilini de imkanın varsa iptal et. kendine çile çektirme boşuna. oralarda tribe girersin. o zamana kadar belki de unutursun bile tekrar aklına getirme. bu süreçte en zararlı düşünceler "aynı evde yaşadık bir sürü şey yaptık beraber hayatımdan 3.5 yıl verdim" gibi şeyler. şunun farkına var, o bu tarz şeylere değer vermemiş. sen de olan oldu diyip başkalarını deneyimle.
0
siyahliadam
(04.09.20)
Bu arada arkadaşlara ek olurda dönerse sakın affetme olur mu
0
olaylar olaylar
(04.09.20)
Geri dönüşü yok bence de.

Ayrıca şu cümleye maruz kalmayı allah kimseye nasip etmesin, be ne yav "açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

Şu cümlede de bir itiraf var sanki.....
0
austra
(05.09.20)
"açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

Bütün olayın özeti bu hocam, hiç detaylarda kaybolup, şöyle miydi acaba yoksa böyle miydi deme. Tipik Erasmus hikayesiymiş sizinkisi.
0
Avoiding The Puddle
(05.09.20)
Valla çok ilginç ama .. yukarıdaki herkes+1
0
primetime
(05.09.20)
Bir de şu var. Gerçekten size geri dönse, sizin içiniz rahat edecek mi, onu eskisi gibi kabul edebilecek misiniz? Bence siz de affetmeyebilirsiniz içerlerde bi yerde kalır sanki.

İçiniz yanıyor olması o kadar normal ki, senelerin ilişkisi. Sizde bir şeyler bitmeden bitmiş bi durum, e illa ki acı olacak. Acı çekmeniz demek, ona geri dönerseniz acı çekmezseniz demek değil. Ayrılıkta acı sağlıklı bir şey, onu kabullenin lütfen.

Hayırlısı olsun.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(05.09.20)
@üğpoıuy +1

Sana saygılı ve dürüst bir şekilde başka kişilerle de tecrübe edinmek istediğini söylemiş. Senin de dediğin gibi ayrılık sebebi onun kendisiyle ilgili olan bir istek ve ben olsam kararına saygı duyardım. Onun ülkesine gidince de mesaj at ama bence fazla beklentiye girme.
0
chitosan
(05.09.20)
belli ki hayatındaki en önemli şey herhangi bir sevgili bulmak ve onla yatakta uzanıp sevişmek gibi basit şeyler değil. kendisini çok iyi anlıyorum. hehehe.
0
bohr atom modeli
(05.09.20)
Öncelikle aşırı bencil bir hareket. Bir o kadar da dürüst. Hani milletini bilmesem şu hareketi bir Alman falan yaptı derim yani. O kadar ruhsuz. Hipergamiye yenilmişsin, ağzınla kuş tutsan da fayda etmez. Kazanamazsın. Kadın kişisi seni artık alt seviye görmeye başlamış, mesele onun yurtdışına gidebiliyor oluşu, senin ise Türkiyeye mahkum kalmış oluşun. Hatun başka aşklara yelken açıp deneyimlemek istemiş çok net. Üzülme. Yıllardır yurt dışında yaşayan biri olarak TR'den gelenlerde default hareket oluyor bu, sonrasını kişisel deneyimlerimle söyleyeyim. Aradığını yabancılarda bulamayınca (ilgisizlik, romantizm eksikliği, özel hissedememe) sonucu kadın kişisi bunalıma giriyor. Bu gözler bir gece bunalıma girip ex'ine yalvar yakar önce ist ordan adanaya uçup evinin önünde alkolü basıp ağlama krizlerine gireni gördü. Rahat ol, next'e bas babacım. Şuan dediğim gibi ağzınla kuş tutsan kurtaramazsın, he midesizsen ilerde yine döner mi diyecek kadar gevşeksen, o next'e daha kuvvetli bas hatun kişisi ilerde o dediğim moda girince beyni rewire edip fabrika ayarlarına dönünce seni arayacaktır.
0
wiekannich
(06.09.20)
bence kilit nokta domestik kelimesi. bu rolleri istemiyor. istememe hakkı baki, kimse de yargılayamaz bunu. size de dürüstçe ve en yalın şekliyle söylemiş. bence çok rasyonel ve ayakları yere basan bir karar vermiş ve bunu sizinle paylaşmış, başka gerekçeler uydurup sahte davranmamış.

kararına saygı duymalısınız.
0
Phoebe
(07.09.20)
erkek milleti ne hale geldi ya, yazık valla :)
0
dafuq
(07.09.20)
kritik kısım: "geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

dönerse senindir, dönmezse hiç senin olmamıştır..

How I met your mother'da lily dönmüştü.. ama reelde oyle olmayabiliyor da o işler.. sen bitmiş say hayatını yaşa...asla ve asla ve asla armaya iletişim kurmaya da çalışma..
0
orion
(07.09.20)
yazan herkese çok teşekkür ederim.

zor bir yas sürecine girdim.

her şey zamanla geçer diyerek kendimi teselli ediyorum.

sağolun.
0
🌸parcaliham
(22.09.20)
BİR BUÇUK YIL SONRA GELEN EDİT:
Bu süreçte ayrılıktan sonra neredeyse hiç temas kurmadık. Bir iki mesajına ve aramasına kibarca arkadaş olmayacağımızı hatırlatarak, mesafe koyarak cevapladım.

6 ay önce uzun bir mail: mutsuz olduğunu ve her gün uyandığında yarattığı enkazı hatırladığını ve bunu düşünmekten bir türlü kurtulamadığını söylüyor. Sıklıkla ağladığını vs. söylüyor. Maile cevap vermedim.

Bir hafta önce uzun bir mektup: halen bu enkazla boğuştuğunu ve ne yapacağını bilemediğini söylüyor. başkalarının ilişkileri tekrar toparlayabiliyoruz, bizim ilişkimiz neden bu kadar katı ve net, neden tekrar bir araya gelemiyoruz? gibi cümleleri var.

Bu mektubu da şimdilik cevaplamadım.

Bazen gece uyurken, neden tekrar olmasın? diyorum. Sonra hemen bu düşünceleri aklımdan uzaklaştırıyorum. Çok üzücü yine de her şey.

Önerileriniz varsa dinlemek isterim. Siz, sizi terk eden ve geri dönen kişiyle tekrar denediniz mi? Sonuçlar nasıl oldu?
0
🌸parcaliham
(31.12.21)
öncelikle üğpoıuy duyuruya dönmüş baya sevindim. (Sonradan gelen edit: Şimdi de üzüldüm çünkü eski başlığı hortlatmışsın)

Cevabım ise bu işin geri dönüşü yok. Başkalarını da denemek istiyorum lafı mideni kaldırmıyor mu? Orada sevgi kalmamış bitmiş gitmiş bak ben 11 yıllık ilişki deneyimiyle buradayım 3 kere affettim. (Sonradan gelen edit: Bilmeden burada cevabı vermişim demek ki ileri görüşlüyüm.) Şu saatten sonra sana dönerse bile sebebi "denediklerinde" tutunamamış olması. Sal dostum ne olursa olsun geçecek ve sen bir başkasını daha çok seveceksin.

Abi sakın yapma aklına da düşmüş neden olmasın diye madem. Ex den next olmuyor muhterem. Hani olanı elbet var ama onlar böyle sonlanmıyor. Çok üzgünüm ama oradan güzel bir şey çıkmaz sal gitsin.

Denedim, canımı yakmak istediğinde kucağında zıplatan erkeklerle kıyaslandım bu oldu. Meğersem 20 cm ve duvarda seviyormuş. Bunu söyleyen kadınla ben hastane hastane dolaşmıştım babası için, ölüm haberini aldığına babasının benim kucağımda yatıyordu.
0
guitarissimo
(31.12.21)
Yapma dostum. Gerekirse kafanı buz dolu kovaya yok, kendine gel. Senden ayrılıp kimlere gittiyse yine onlara gitsin. Sen ağlama duvarı değilsin. Sana zehri veriyor yavaş yavaş. Zaten 3,5 yıl kaybetmişsin. 6 ay da yas ile kaybetmişsin. Şu an önündeki yıllarda olabilecek güzel şeylerin önünü kapatıyorsun.

Bu arada ayrılma gerekçesinde "başkaları" olmasa tekrar dene derdim ama başkaları olaya karıştıysa tekrar denememelisin.
0
dissendium
(31.12.21)
"başkalarını deneyimlemek istiyorum" çınnnn çınnnn çınnnn.
ne zaman (ne niyetle olursa olsun) seni şu kadar özlediğini, arkandan öyle böyle ağlamadığını yazsa, üstteki cümle kafanda çınlasın.

deneyimlemek, domestik. kalsın.
0
comp
(31.12.21)
"Başkalarını deneyimlemek istiyorum" gibi bir laf edebilen birisi hiçbir zaman sevmemiştir. Hiç aklınızı karıştırmayın hayatınıza bakın. Yoksa yine üzülürsünüz.
0
gmzo
(31.12.21)
Erkekleri anlamak zor! Benim ev arkadaşım yabancı, nişanlı gibi bir şeydi. Çocuğa tekmeyi bastı, muhtemelen onun da derdi; başkalarını deneyimlemek. www.eksiduyuru.com

Ben yakından her şeye şahit oldum. Kurtulduğuna dua etmelisin! Bu tarz bir insana nasıl güvenebilirsin ki?
0
barguzhale
(31.12.21)
(16)

Polo yaka tişört seviyorum ama oversize giymem konusunda ısrar ediyorlar

hadi ya la
Üniversite yıllarımı sadece polo yaka tişört giyerek geçirdim. Özellikle siyah olanına bayılıyorum. Spor yapan biriyim, kollarımı sarıyor, üstüme tam oturuyor ve sosis gibi gözükmüyorum.Kız arkadaşlarım son zamanlarda moda olan oversize tişörtlerden aldırdılar bana, çok tarz oluyormuş. Özellikle bey
Üniversite yıllarımı sadece polo yaka tişört giyerek geçirdim. Özellikle siyah olanına bayılıyorum. Spor yapan biriyim, kollarımı sarıyor, üstüme tam oturuyor ve sosis gibi gözükmüyorum.

Kız arkadaşlarım son zamanlarda moda olan oversize tişörtlerden aldırdılar bana, çok tarz oluyormuş. Özellikle beyaz olanlar çok hoş fakat kollarım gözükmüyor, kendimi bazen yaprak sarması gibi hissediyorum.

Hoşuma giden halim temsili:
tinyurl.com

Çok tarz oldun dedikleri ama bir türlü içime sinmeyen halim temsili:
tinyurl.com

Siz ne dersiniz? 26/erkek
0
hadi ya la
(03.09.20)
Abi sen nasıl mutlu ve rahat hissediyorsan öyle giyin.
0
fezagezgini_4
(03.09.20)
Normalde ilk fotoğraftaki tişörtleri sevmem. Beni bunaltıyor. O yüzden biraz bol tişört severim ama ikinci fotoğraf köyün delisi kreasyonu olmuş. Nasıl istiyorsan öyle giyin bence.
0
dissendium
(03.09.20)
İkisinin ortası. Senin kendini beğendiğin halinle biz dalga geçiyoruz mesela.
0
elorelia
(03.09.20)
İkinci fotoğraf daha iyi. Tarz olayım, arkamdan güzel giyiniyor desinler istiyorsan ikincci fotodaki gibi giyin :)
0
eazy
(03.09.20)
Bu akşam colinsten erkek arkadaşıma tişört aldım. O da polo seviyorum ama 2. Görseldeki gibi aldım. Mağazada dolaşırken "bunları hala niye giyerlerki baba şeyi" gibi düşündüm. :)
Epey tişört alınca polo yakalıları çöpe atıcam
0
gadlemler
(03.09.20)
ikisinin ortası +1
polo, baba kıyafeti gibi +1
0
cum dederit dilectis suis somnum
(03.09.20)
2 gibi giyinen net olarak ergen ruhludur. hala üniversite okuyan bir gençseniz giyebilirsiniz ama koca koca adamlar giyince gülüp geçiyorum ben.
0
bigcaptain
(03.09.20)
26 yaşındaki adam 2 gibi giyse gülerim. Liseliler hariç kimse giymemeli bence.

Düz renk Polo yakaları severim ben. 2 kadar aşırı bol olmamak kaydıyla slim fit normal düz veya az desenli tşörtler de güzel oluyor
0
Hallegadola
(03.09.20)
ilki küçük, ikincisi büyük.
0
d e j i n
(03.09.20)
İlkindeki kadar dar olmamak kaydıyla polo yakalar güzel bence. İkincisini ilgi meraklısı tipler giyiyor gibi geliyor bana.
0
black holes in the sky
(03.09.20)
polo yaka baba tişörtü +1

oversize da çok sevmem ama polo yaka çok kötü ya, ayrıca rahatsız etmiyor mu o yaka kısmı :/

düz basic tişörtler deneyebilirsiniz belki oversize olmayan.
0
nundu
(04.09.20)
Kız arkadaşların ya oynayacak barbi arıyorlar ya da birinci fotodaki tarz sana o kadar yakışmıyor ki bambaşka bir yöne çekmek istiyorlar seni. Hani, 2. tarz bile o kadar kötü durmuyormuş gibi.

İki tarz da birbirinden çok farklı, birinden birine dönüş mümkün olmamalı bence. İlki o kadar kötü olsa çoktan bunu bilirdin bi şekilde. İlkinin yakıştığı adama da 2. Yakışmaz.
Gerçi ben giyim kuşam konusunda fazla kırmızı çizgilere sahip biriyim ama insanın zaman içinde oturan bir tarzı vardır. O tarz gelişir ama bu kadar radikal değişmez. Değişecekse de bunu başkası söyledi diye değil kendin farkına varıp isteyerek yap derim.
0
Bruce
(04.09.20)
İlki biraz fazla kasıntı, eğer fizik de benzerse. Bence ikincisi de çok dandik. Şu an öyle bir moda oldu ve baya insan böyle giyiniyor ben hiç beğenmiyorum. Benzetme yapacak olursam arabesk dinleyen adam bile bu tarz hiphop/underground kültüründen gelen giyim tarzına başladı. Hele bir de kısa şortla altına 2 kırmızı/mavi çizgili uzun beyaz çorap giyenler var, ben çok gülüyorum onlara sbsbzbzhs

Ne istiyorsan onu giy +1, fizik iyiyse polo yakayı çok dar giyinme
0
senolll
(04.09.20)
bende polo yaka hastasiyim.
su bence ideal, ikisinin ortasi +1

imagena1.lacoste.com
0
cooperr
(04.09.20)
Polo yakanın kötülendiğini gördüm ve adeta yıkıldım. Bence harika bir tasarım. Büyük tişörtler genelde kadınlara yakışıyor bence. Yaprak sarmasına sabah sabah kikirdedim djdjdjs
0
le jeune turc
(04.09.20)
Bunu benim flortler de istiyor. Neymiş oversizemis, modaymis vs. Gerek var mı cidden ya. Koca koca adamlarız. Ciddiye alamam ben kendimi öyle oversize tişört giyip pantolon içine soksam. Salak salak inditeks ayakkabıları atıyorlar çirkin çirkin çok güzel diye falan.

Boş ver abi. Neyin icinde rahatsan osun. Millet ınstagram fenolarina özeniyor. Hepsi orda.
0
westblack
(04.09.20)
(15)

Tadı kötü olmayan ve fiyatı makul olan bir içki arıyorum?

kayanyıldız
İmkansızı istiyorum sanırım ama mümkünse alkol oranıda çok düşük olmasın, hafif çakır keyif yapacak bir şeyler arıyorum.Not: kırmızı şarap tavsiye etmeyin midemi çok bulandırıyor zorla anca bir kadeh içebiliyorum.Not 2: Migros ve carrefour gibi marketlerden ulaşabileceğim ürünler olsun lütfen.
İmkansızı istiyorum sanırım ama mümkünse alkol oranıda çok düşük olmasın, hafif çakır keyif yapacak bir şeyler arıyorum.

Not: kırmızı şarap tavsiye etmeyin midemi çok bulandırıyor zorla anca bir kadeh içebiliyorum.

Not 2: Migros ve carrefour gibi marketlerden ulaşabileceğim ürünler olsun lütfen.
0
kayanyıldız
(27.08.20)
(bkz: Sheridan's)
0
porn star
(27.08.20)
passport scotch
0
tantunisultansuleyman
(27.08.20)
varım limon
0
gucune giden kaplumbaga
(27.08.20)
Gordons cin alıp ve tonik alıp cin tonik

35 liği 79 liraydı carrefourda, tarife göre 6 bardak çıkar, 3 bardak kafanı baya güzel yapar, mayalı içkiler gibi de (bira, şarap) rahatsız etmez
0
freebird5406_2
(27.08.20)
ballantine's
0
turbo sadık
(27.08.20)
Safari , yüzde 20 alkollü , portakal suyu ile tadından yenmez.
0
synax
(27.08.20)
volim
0
since1907
(27.08.20)
aperol alabilirsiniz. tek başına içilmez kokteyl olarak kullanıyorum ben. san pellegrinonun portakallı gazlı içeçeği ile karıştırıp içiyorum.
yada beyaz şarap ve soda ile de karıştırılıp içilebilir.

malibu da aynı şekilde hem koku hem tat olarak rahat bir içkidir. kola ve limon ile bile içilir. ananas suyu ve limon ile de meyve suyu tadında alkollü içki elde edersin.

tabi bunların fiyatı makul değil ne yazık ki.
0
bigcaptain
(27.08.20)
cin+tonik +1
0
susamli cubuk
(27.08.20)
beyaz sarap? bence ideali beyaz sarap. sava premium falan idare eder. veya angora. yine zorluyorsa ustune 3/1 veya yarim gazoz ekleyin.
0
icim urperiyor
(27.08.20)
votka? votka+türk kahvesi+ süt.
bi ara bu üçlüyle tombikleşmiştim.

alkol dostunuz diildir. bence içme ama :D
0
durme
(27.08.20)
Amsterdam navigator. İki tanesine mis gibi olursun.
0
kumulatifvergimatrahi
(27.08.20)
keglevich kavun, mis gibi lıkır lıkır gidiyor çakır keyif de yapıyor.
0
benaslinda
(27.08.20)
aradığınız şey Aperol Spritz
0
mirafiori
(27.08.20)
Rose şarap+Sprite
0
inawen
(28.08.20)
(4)

Lütfen bana bol çilek veya hindistan cevizli parfüm önerin

trablon
duş jeli kokmuyor. parfüm bakıyorum, help.
duş jeli kokmuyor. parfüm bakıyorum, help.
0
trablon
(26.08.20)
kadın/erkek?

kadın olduğunu düşünerek öneriyorum:

dior - hypnotic poison (hindistan cevizi/vanilya tatlı ve etkileyici bir koku, tam kış parfümü)

miss dior cherie (bu da çilek/narenciye baskın bir koku, eski kız arkadaşım bunu kullanırdı. ben çok severdim.)

daha basit şeyler bakmak istersen victoria secret koleksiyonlarında istediğin kokular bulunuyor.


erkeğe önerebileceğim tek parfüm jean paul gaultier le beau
0
a darkness coming
(26.08.20)
erkek
0
🌸trablon
(26.08.20)
Duş jeli değil de küvet varsa banyo tuzu acayip bişey. Kokusu bütün gün kalıyor.
0
plutongezegendegilmi
(26.08.20)
erkek için çilekli parfüm gelmedi aklıma ama hindistan cevizi lime karışımı bir koku istersen creed- virgin island water öneririm. orjinali tabi baya pahalı fakat doldurma parfüm olarak ben açıkçası severek kullanıyorum.
0
bigcaptain
(26.08.20)
(4)

elektrik gitar onerilerinizi alayim

baldur2
elektrik gitar amfi ve kulaklik onerilerinize acigim arkadaslar. butceden ziyade baslangic icin ideal, mumkunse fiyat performans orani iyi sayilabilecek tavsiyelerinizi atesleyin lutfen.
elektrik gitar
amfi ve kulaklik onerilerinize acigim arkadaslar. butceden ziyade baslangic icin ideal, mumkunse fiyat performans orani iyi sayilabilecek tavsiyelerinizi atesleyin lutfen.
0
baldur2
(24.08.20)
Ne dinliyorsun, nasıl müzik yapacaksın?
0
Giovanni Pipitto
(24.08.20)
rock-metal baba genelde.
0
🌸baldur2
(24.08.20)
Yamaha Pacifica önerebilirim gitar olarak. Doğru ekipman ile her tarzı kaldırabilecek bir gitar bence.
Amfi olarak ise blackstar ıd core 10 kullanıyorum ben. Bir nevi ses kartı görevi gördüğü için laptopdan kendi resmi uygulaması ile ton ayarı yapabiliyorum. ayrıca içerisinde bir çok ses efekti de var.
0
bigcaptain
(24.08.20)
hocam şöyle diyim, amatör olarak bir kaç ensturman çalan birisi olaraktan hep emanet müzik ensturmanı ile başladım. sonrasında aleti öğrendikçe kendi ekipmanımı kendim seçtim. birisine lespaul tarzı gitarın sesi güzel gelirken kimisine warlock daha güzel gelebilir. gitarda ve amplide çok fazla çeşit var. yaz yaz bitmez buraya. şimdi at avrat strat çok güzel yazarım sen alırsın sonra ne lan bu diyebilirsin. mesela benim en baştan beri lespaul kasa gitarlar hoşuma gitmiştir. ama birde telecaster'ım veya stratım da olsa hayır demem.

sağda solda arkadaşlarında mutlaka kenara atılmış bir gitar vardır. klasik akustik yada elektro farketmez. bulursan kap hemen parmak egzersizlerine başla. bulamadım sağdan soldan arkadaştan dersen ve türkiyeden alacaksan bir müzik markete gidip en uygun fiyatlısını, en kolay elden çıkarabileceğin modele bak. sonra 2. ellerine bak daha uygunada alabilirsin.

ben sadece 2 teli kalmış bir klasik bulmuştum. hiç bilgim yokken aldım birinden kendim tel taktım temizledim başladım. o zaman internette yok yıl 96-97. sonrasında akustik aldım kendime klasiği sahibine geri verdim.

birde eğer bir grubun fanıysan ben hergün bu grubu 3 saat dinlemeden duramıyorum ve mutlaka o tarz çalacağım diyorsan direk o grubun tarzının çalındığı gitarlara yönelebilirsin. ama bir grubun şarkılarını sadece tek bir gitar modeliylemi çalabilirsin? tabiki hayır. pek güzel gözükmez ama gidip üçgen jacksonla bile istersen akustik bir şekilde akdeniz akşamlarıda çalabilirsin. o yüzden biraz sana bağlıbir olay. bence x kişiyi y model gitar ve ampli al dediği için onu alma.
0
morcivert
(25.08.20)
(5)

konser kayıtları

denizzz
tür önemli değil, jazz da olur metal de soul da. yerli de yabancı da. izleyip çok etkilendiğiniz konser kayıtları hangileri oldu?
tür önemli değil, jazz da olur metal de soul da. yerli de yabancı da. izleyip çok etkilendiğiniz konser kayıtları hangileri oldu?
0
denizzz
(22.08.20)
dire straits - sultans of swing: www.youtube.com

santana - soul sacrifice: www.youtube.com (davul solosu kısmı harikadır)

alice in chains - nutshell: www.youtube.com

talking heads - this must be the place: www.youtube.com (abajur dansı her izlediğimde güldürüyor)

prince - purple rain: www.youtube.com

heart - stairway to heaven: www.youtube.com (robert plant'le birlikte benim de gözlerim doluyor her izlediğimde)

fleetwod mac - rhiannon: www.youtube.com (sonlara doğru olan enerji patlaması...)

queen - radio gaga: www.youtube.com

the band - the weight: www.youtube.com
0
king lizard
(22.08.20)
şarkı şarkı bakarsak çok çok çok fazla var ama konser olarak bakarsak ilk aklıma gelenler aşağıdakiler.

pink floyd - pulse

pain of salvation - be live

alter bridge - live at wembley

metallica - live shit ('89 Seattle)

puscifer - what is... puscifer

rush - rush in rio

edit: metallica - s&m

pearl jam - pinkpop '92 ve live on two legs '98

edit 2: alice in chains - mtv unplugged

pearl jam - mtv unplugged
0
rahip janick
(22.08.20)
Iron Maiden - Rock in Rio m.youtube.com

Deep Purple - Made in Japan m.youtube.com
0
derleme
(22.08.20)
Pink Floyd-Pulse
RHCP-Slane castle konseri
Pentagram- Rock n Coke 2007
0
bigcaptain
(22.08.20)
Amy Macdonald - Let's Start A Band www.youtube.com (2:41'den sonrasına bayılıyorum)
0
deveyidiken
(22.08.20)
(4)

Lazanyanın üzerine hafif tatlı

gmzo
Yarın akşam arkadaşlar yemeğe geliyor, lazanya-salata yapacağım ama üzerine hangi tatlıyı yapayım bilemedim, öneriniz var mı?
Yarın akşam arkadaşlar yemeğe geliyor, lazanya-salata yapacağım ama üzerine hangi tatlıyı yapayım bilemedim, öneriniz var mı?
0
gmzo
(21.08.20)
Panna cotta :D
Sutlu tatlilardan biri olur ya da meyve salatasi soguk soguk
0
kuehles blondes
(21.08.20)
Dondurmalı sıcak İrmik Helvası :-)
0
ankarakecisi
(21.08.20)
ağır bir yemek olduğundan meyveli hafif bir tart ya da direkt meyvenin kendisini tüketebilirsiniz :)
0
orient blue
(21.08.20)
Krem karamel yapabilirsiniz. İyice soğutup soğuk soğuk yiyin.
0
bigcaptain
(21.08.20)
(6)

1.8 lik depremi nasıl algılıyorum ?

melancholia
Deprem uzmanları toplanın.Bir gün önceki 2.1 lik deprem ile birlikte ikisini de yatağımda uzanırken hissettim. Yatak hafif sallandı. Bu deprem kayıtları kandilli sitesine ortalama 1 saat içerisinde düşüyor.Not alıyorum ve hatırlayınca kontrol ediyorum. Merkez üsleri farkli :1.8 : DEGIRMENCIELI-KIN
Deprem uzmanları toplanın.
Bir gün önceki 2.1 lik deprem ile birlikte ikisini de yatağımda uzanırken hissettim. Yatak hafif sallandı. Bu deprem kayıtları kandilli sitesine ortalama 1 saat içerisinde düşüyor.
Not alıyorum ve hatırlayınca kontrol ediyorum.
Merkez üsleri farkli :
1.8 : DEGIRMENCIELI-KINIK (IZMIR)
2.1 : MIDILLI ADASI (EGE DENIZI)

Konum:İzmir, 7 yaşında 6 katlı binanın 5.kati
0
melancholia
(21.08.20)
yüzeye yakındır ve sizin daire yüksek katlardadır. cadde üstündeyse yüklü kamyon geçerken bile titretir.
0
phonex
(21.08.20)
Tesekkurler cevaplar için, konumu ekledim.
@e ben de 3. Seçeceği öngörüyordum ancak dakikasi dakikasina tutmakta, yatağın benim hareketimle veya kendi kendine sarsılması anlaşılabiliyor aslında.
@phonex kamyon geciyor ama o şekilde bir titremeye hiç denk gelmedim.
0
🌸melancholia
(21.08.20)
Yatağın ayakları stabil değil ve yere güçlü basmıyordur. Muhtemelen 2 ayağı sadece tekerden ibaret. Bu da zemine temas noktasını inceltir ve sürtünmeyi engelleyerek hareket dalgalarının aktarılmasını kolaylaştırır. Arabadaki amortisör/helezon gibi düşün. Yatağın salınımını emen etkenler azdır.

Üzerine bir de yatağın vidaları da gevşek değil sıkıysa çok sallanman normal.
0
pass
(21.08.20)
12. kattayım ben, yoldan kamyon geçse bina sallanır. Öyle bi şeylerle denk gelmiş olabilir mi?
0
antihero
(21.08.20)
o derece depremi hissetmek pek mumkun degil.

ya odak noktasina sizin ev 1 km uzakliktadir o zaman olur olabilir ama aksini his sanmiyorum. 1.8 cok dusuk bir deger gun icerisinde boyle depremler yuzlerce oluyor.
0
turbo sadık
(21.08.20)
Geçen çeşme ovacık ta olan kız arkadaşım korkuyla beni arayıp deprem olduğunu söyledi. Fakat ben İzmir merkezde hissetmedim. Sonradan baktığımızda merkez üssü ovacık olan 2.6 şiddetli deprem meydana gelmiş meğersem. Yani direkt sizin altınızda deprem olursa anca o şiddeti hissedersiniz. Aksi takdirde biraz zor.
0
bigcaptain
(21.08.20)
(41)

Ailesini benimseyemiyorum ve ayrılmak istiyorum

consee
1 yıllık ilişki. 23 yaşında erkeğim ve bu sene mühendislikten mezun oldum. 22 yaşında sevgilim var ve son sınıf PDR öğrencisi. Kişisel olarak hiçbir sorun yok. Sevgi, saygı, iyi zaman geçirme, gezme tozma, fikirsel ve fiziksel uyum, ev işleri dahil gayet iyi anlaşıyoruz, seviyoruz ve eğleniyoruz. Bi
1 yıllık ilişki. 23 yaşında erkeğim ve bu sene mühendislikten mezun oldum. 22 yaşında sevgilim var ve son sınıf PDR öğrencisi. Kişisel olarak hiçbir sorun yok. Sevgi, saygı, iyi zaman geçirme, gezme tozma, fikirsel ve fiziksel uyum, ev işleri dahil gayet iyi anlaşıyoruz, seviyoruz ve eğleniyoruz. Birbirimize çok yakıştığımızı düşünüyoruz. Anlayacağınız işler tıkırında.

Fakat 1 yılın bitmesiyle işin biraz ciddiye bindiğini düşünüyorum. Kızın ailesi yüzünden ayrılmak istiyorum. Ailesi Düzce'de köyde yaşıyor. Annesi terk edip gitmiş. Babası para kazanmak için saçma işlere girişmiş saf bir adam. Borç yüzünden yaklaşık 1 sene hapis yatıyor. Maaşına ipotek konmuş durumda. Uzun yıllar bunu ödeyecek. Hala saçma işler peşinde koşan, kızının harçlığını isteyecek kadar düşmüş, umursamaz bir herif. Dedesi ve babaannesi iyi insanlar ve onların sayesinde ablası, kendisi ve kardeşi okuyor. Bulundukları köy ve Düzce salakça bir yer. Komşuları silahla babasını tehdit etmiş v.b. korkutucu olaylar yaşanmış yakın zamanda. Akrabaları muhafazakar.

Ben doğma büyüme İstanbul'dayım. Annesinin terk ettiğini, Düzce'li ve göçmen oldukları detaylarını anneme söyledim. Bir süre sonra onlar bize gelmez gibi söylemlerle kızdan ayrılmamı söyledi. Hapis olayını duysa kafayı yer. Ama kız arkadaşım gayet modern, mesleğinden tut, kişilik özellikleriyle, fikirleriyle tam bir uyum içerisindeyiz. Ailesinin garip olduğunu kabul ediyor. Fakat bu bir gerçeklik.

Biraz uzattım kabul ediyorum. Sonuç olarak sorun şu: Ailesi beni kaygılandırıyor. İleride böyle bir aile ile iletişimde olmak istemiyorum. Ama içimde derin bir acı var. Kız sevgi görmemiş ve sevilmeyi çok hak eden iyi bir insan. Çok üzgünüm. Çok seviyoruz ve sevgimiz karşılıklı. Onu birden bırakmak istemiyorum. Ama ne kadar erken biterse o kadar iyi. Bu yaptığım kötülük gibi geliyor. Kötü bir insanmışım hissi uyandırıyor bende. Yorumlarınızı merak ediyorum. Her türlü sert eleştiriye açığım. Hiç sorun değil.
0
consee
(15.08.20)
@üğpoıuy Tartmak ne kelime kafayı yiyeceğim bir haftadır. Hayatımda bu kadar kaygılandığım bir karar hatırlamıyorum. Tinerciyle tartışmak v.b. yaşadığım olaylarda bile daha rahattım.
0
🌸consee
(15.08.20)
Sıradan mutsuz bir aile olsa neyse diyeceğim ama tehlikeli bir aile anladığım kadarıyla. Bir şekilde bu insanlarla yüz göz olacaksın. Bitir gitsin.
0
ruhen hastayim ben
(15.08.20)
işin etik ve vicdani boyutu sizi ilgilendirir ancak boyle fikirleriniz varsa burada anlatacak boyle aksettirecek kadar acayip seyler dusunuyorsaniz hayatinizdaki insana haksizlik etmeyin bence. şu veya bu sekilde kandirilmasin kendisi. ne kadar "normal" bir aileniz ne kadar "normal" bir hayatinkz var acaba.
0
sparkle kiddle
(15.08.20)
1 yıl gibi bir sürede sizce bu noktaya gelmeniz normal mi? Yani henüz çok gençsiniz, mezun değilsiniz, iş güç yok, askerlik yok ama ilişkiyi ciddi hale getirmişsiniz. Bence ilk sıkıntı burada. Aileleri bile bu şekilde birbirinden haberdar etmeniz.. Henüz ciddi bile olmayan ilişkide kızın ailesiyle ilgili kötü bu kadar şeyi detaylıca anlatması garip geldi.

Üstelik sizin bu durumu annenize anlatıp, annenizin size ayrıl demesi, ayrılmanızı istemesi çok yanlış. Siz niye ilişkinize annenizi, annenizin kararını katıyorsunuz ki? İlişkinin ciddileştiğini fark etmeden önce, ilişkinin/flörtün başında kızın ailesini ne olduğunu herhalde öğrenmişsinizdir. Eğer anneniz ayrıl diyene kadar kızın ailesini önemsemediyseniz çok garip olur.

Sizin ilişkiniz devam da etse, ilişki iyice ciddi hale gelse bana daha çok anneniz yüzünden sorun yaşarsınız gibi geldi. Bence de ayrılmanız mantıklı.
0
GoodMorningTeacher
(15.08.20)
konu kız arkadaşınla ilgili. o ailesi ile arasına mesafe koyabiliyorsa bir sorun yaşamazsın. evlilik gibi bir düşüncen varsa da kıza en baştan ailesi ile ilgili düşüncelerini ve yakın olmak istemediğini belirtmelisin.

dışarıdan zengin, kültürlü görünen ailelerden de hiç aklına gelmedik sorunlar çıkabilir.

bence tam tersine aileden kopuk ve bağımsızca kendi hayatınızı kurabileceğin bir kişi daha ideal.
0
orpheus
(15.08.20)
@GoodMorningTeacher Dediğim gibi kız o kadar iyi ki benim ailem bu bu diye daha 2. haftadan anlattı. Baktı ki hoşlanıyoruz, bir yerlere gidecek bileyim istedi. Ama öyle güzeldik ki o zaman o kadar dert etmedim. Bu aralar ise kafamı inanılmaz kurcalıyor, beni kaygılandırıyor. Tabii ki şu an ciddi bir şey yok fakat bu 1 sene 3 4 sene olmadan bu kararı almak mantıklı değil mi? Keşke 2. hafta alsaydım o kararı. Bu kadar üzmezdi.
0
🌸consee
(15.08.20)
Asıl sorun senin bir yıllık mezun olup 23 yaşında evlilik düşünmen. 26 yaşına gelimce yaşıtların parti parti koşarken sen çocuk bakacaksın, 29 yaşında üniversitedeki kadın arkadaşların ilk kez evlenirken sen yeni bir oturma takımı almak için sabah akşam calisiyor olacaksın. Bir iki kez işten çıkarılacaksin. Çocuklarin bundan en çok etkilenecek. 30 yaşına geldiğinde gençliğin gitmiş olacak. Hayatımı yaşayamadım diyeceksin. Ya boşanma ya karına ihanet ve boşanma. Bence önce bunları düşün. Asıl düşünmen gerekenler bunlar. Iki üç yıl beklesen ne olur ki? Evlilik kaçmıyor sonuçta.
0
howfaristhesky
(15.08.20)
@howfaristhesky Hocam bam güm anlatmışsın. Evlilik olayı zaten minimum 4 yıl sonra olur. Dediğin gibi öncelikle hayatımızı kurmak amaç. Benim burada demek istediğim o kararı en başta alamadım. Şu an acı çekiyorum. Eğer yine alamazsam 4 yıl sonra ki halim ne olur? O kadar yaşanmışlık v.s.
0
🌸consee
(15.08.20)
@orpheus ++

Kız ve babası arasındaki ilişkiyi çok anlatmamışsın. Babasının profilini çıkaramadım. Ama anlattığın kadarıyla aile zaten dağılmış. Baba ileride maddi çukurlara düşecek ve kız bunu üstlenmek isteyecekse eğer çok sorun yaşarsınız. Bu durumda en başından konuşmanız lazım. Kötü bir babaysa eğer irtibatı koparmaya hazır olması, anlattığın gibi sadece saf ve başı belaya giren biriyse bunu sizin aileye yansıtmayacağının garantisini vermesi lazım.

Annenin yaptığı yorum çok alakasız. Belli ki düzgün dünürler istiyor o da. Ortada dünür olmayacağı için anneni ilgilendiren bir şey yok.

Sen biraz kendi kendine gelin güvey olmuşsun gibi geldi. Yeni mezunsun, o hala okuyor.. Evliliğinize daha çok var. İleride belki başka bir sebepten ayrılacaksınız. Sebebi kızın ailesi olmasın en azından. Bu travmayı yaşatma ona.
0
IncredibleMau
(15.08.20)
@consee

Siz, anneniz kızın ailesini öğrenip, sizin ayrılmanızı isteyince böyle tutuşmuşsunuz. Üç yaşında çocuk musunuz? İlişkinin, flörtün başında kız size anlatmış ailesini. Rahatsız olmamışsınız. İlişki süresince, o kadar yaşanmışlıklar boyunca kızın ailesi aklınıza gelmedi ama annenize bahsedince sorun oldu.

Hem evlilik için min 4 yıl var diyorsunuz hem de ilişki ilk senesini doldurunca işler ciddileşmeye başladı diye kara kara düşünmeye başladım diyorsunuz. Çok çelişkili.

Siz zaten kızdan ayrılmayı kafaya koymuşsunuz. Sizin gözünüzde ilişkiniz bitmiş. Anneniz de zaten ilişkiye izin vermemiş. Kızı düşünen gerçekten çok seven biri olsanız böyle çelişkili şeyleri bahane etmezsiniz. Kızla ayrılmanız kız için iyi olur.
0
GoodMorningTeacher
(15.08.20)
@GoodMorningTeacher Tanıştığınızda büyülenirsiniz ya hiçbir şey umurunuzda olmaz durum o idi. Anlatılanları göz ardı ettim. Benim de o sıralar sevgiye ihtiyacım vardı ve bu ilişkiye hayır diyemedim. Fakat 1 yıl içerisinde ailesi hakkında bilgi edindikçe ve o yaşanılanları bana anlattıkça soğumaya başladım.

Annem karşı çıktığında 7. ay gibiydi. Anneme de karşı durdum. O aralar kafam çok karışmıştı. İçimdeki ses devam et dedi. Ama şu an biraz daha oturaklı düşününce o gücü göremiyorum kendimde.

Niye ciddileşmesin ki? Daha fazla yaşanmışlık daha fazla üzüntü demek. Emin olun çok sevdim. Fakat kaygılı birisiyim ve kafam ciddi anlamda karıştı.
0
🌸consee
(15.08.20)
Daha kötü durumda ailesi vardı hatunun, bu sebeple ayrılmayı düşünmedim. Tarihe not düşülsün.
0
tarden
(15.08.20)
Emzikten düşmemiş çocuk görüyorum ben. Ayrıl. İlerde ananın ağzına baka baka kızı uzersin.
0
elorelia
(15.08.20)
@elorelia :D Her şey filmlerdeki gibi değil maalesef. Aşk her şeyi çözemiyor.
0
🌸consee
(15.08.20)
Atlamadım umarım bir yeri.

Tam olarak neyden korktuğunu anlamadım? Ailesinin ayrı olması mı yoksa babasının borçlu olup ödeme yapması mı? Babasına umursamaz derken tam olarak hangi ihtiyaçlar için para istediğini biliyor musun? Hangi nedenle olursa olsun saygı duymuyorsan senin bileceğin bir iş söz düşmüyor bize tabiki.

Son olarak, babasını gözlemlediğin kadarı ile kızı ile iletişime geçince saygı/sevgi çerçevisinde mi cümlelerini kuruyor çoğu zaman?
0
inte17
(15.08.20)
Ben biriyle beraber olurken aileyle de beraber olunduğunu düşünüyorum. Kişiler kendisini ailesinden çok izole edip bireysel bir hayat kurmuşsa değişiyor ama şu an evlilik aşamasında kaç arkadaşım varsa hepsi ailelerden dolayı ayrılma noktasına gelip alttan alıp bir şekilde evlenmeye çalışıyor. Ben de çekinirdim ama yaş çok genç +1 aşk her şeyi çözmüyor +1

Gelecek ilişkilerinde ailene çok fazla bilgi verme bence.
0
jazzabel
(15.08.20)
@inte17 Sorun net olarak babası. İddia, piyango tarzı para kazandıran şeyler için para istiyor. Arkadaşlarına borç veriyor. Şaka gibi gerçekten. Kızın anlattığına göre babasıyla bir ilişkisi yok. Arada bir telefon açıp yokluyor. Sert bir dille. Adam iş sonrası zamanını dışarıda geçirip eve gelip uyuyor. Çocukları umurunda değil. Ablasıyla babası birkaç yıldır konuşmuyor.
0
🌸consee
(15.08.20)
Ablası babasıyla iletişimi kesmişse kız arkadaşın da kesebilir. O evli mi mesela? Resmen babası kızın başına kalmış. Tehdit etmiyorsa yüzüne bile bakmasın şu saatten sonra.
Ama yazdıklarından kızı çoktan gözden çıkarmışsın gibi geldi.
Annen de pek katıymış. Sen de ondan çok etkilenmişsin. Hiç mi sevmemiş kız arkadaşını?
0
ekşi duyuru sever
(15.08.20)
eksiduyu.ru

Yukarida begemnedin seyler ne yazik ki dogru.

5 yasindaki cocuk 10 paket cikolata yemek isterse anne babasi yeme zararli derse cocuk bundan anlamaz, anne babasina kizar.

23 yasindaki yeni mezun issiz, deneyimsiz, askere gitmemis kisi evlenmeyi kafasina bu kadar takarsa bir de iyice cocuk gibi kendi kararlari yerine annesinin sozunu dinliyorsa 5 yasindaki cocugun abur cubur yemek istiyorum dusuncesinden bir farki kalmaz.

5 yasindaki cocuk nasil ki bunu anlamiyor, siz de henuz anlamiyorsunuz ama o dediginiz 4 yil gecince iyi ki bunu yapmamisim ve ayrilmisiz diyeceksiniz. Bekleyin ve gorun. Bizden soylemesi, gercekler acidir.
0
howfaristhesky
(15.08.20)
@ekşi duyuru sever Annemin tanışıklığı yok. Birkaç fotoğraf gösterdim sadece. Başta sevecendi. Zaman geçtikçe hakkında soru sormaya başladı. Yuvarlak cevaplar vermeye çalıştım fakat ayrı oldukları, memleket gibi ayrıntıları vermek durumunda kaldım. Evet hep ben bilirim kafasında. Bir memleketten bile nasıl çıkarımlar yapılıyor. Üzülüyorsunuz sonuçta en yakınınız.
0
🌸consee
(15.08.20)
Sen kızı çoktan gözden çıkarmışsın, burada destekçi arıyorsun kendine. Annenin fikri ile değil kendi fikrin ile ayrıl madem, evlilik için çok erken ama sizin kuşak böyle erken evliliğe daha meyilli. Bu yüzden kızda büyük bir hasar bırakacaksın. Evliliği erkenden düşünmesen belki başka bir nedenle ayrılacaksın ama ailesi yüzünden terk edilmek ona ağır gelecektir.
0
kestane gürgen palamut
(15.08.20)
@howfaristhesky 4 5 yıl boyunca evlilik gibi bir planım yok. Nereden bu kadar çıkarım yapıp yok işsizlik yok o yok bu dediniz anlamadım. He ciddi bir düşünce içerisine girdim. Bir karar verilecekse erkenden vermek için. 5 yıl bittikten sonra kıza onu söylemek üzer, onu yıkar.
0
🌸consee
(15.08.20)
@kestane gürgen palamut Evlilik kafasında değilim fakat o şekilde anlaşılmışım. Benim amacım sadece bir şeyleri önceden düşünmek. Nereye gideceğini kestirebiliyorum ilişkinin. İlk cümleniz acı ama gerçek.
0
🌸consee
(15.08.20)
Sen daha büyümemişsin kardeş kusura bakma. Annene söyle o sana kendi hoşuna gidecek bir kız bulsun sen de hiç bu dertlere düşme. O kıza da daha fazla eziyet çektirme senin gibi bir erkek ile yıllarını heba etmesin.
0
bigcaptain
(15.08.20)
Yaşın çok küçük daha evliliği neden düşünüyorsun diyenlere katılmıyorum, çünkü 5 sene sonra da olsa 10 sene sonra da olsa bu kızla evlenme düşüncesi seni rahatsız ediyorsa şuanda sevgili olmanın anlamı yok bence.
Evlilik hayali(plan demiyorum bak sadece hayal) kuramadığın kişiyle sevgili olmak ilişki yaşamak da gereksiz. Çünkü ilişkinin ilerlediği her aşama seni tedirgin edecektir, ailesinden biriyle bir yerde denk gelse ayaküstü tanışsanız bile huzursuzluk verecektir size, çünkü içiniz rahat değil.
Ailesiyle istediği kadar mesafeli olsun, evlilik aşamasında herkes iç içe geçiyor yüz göz oluyor. Ve ne kadar ailesinin garip olduğunu düşünse de hiçbir zaman onları karşısına almayacak, siz bişey derseniz çok batacak bundan emin olun. İnsanlar ailelerini sevmeseler de saygı göstermenizi beklerler.
0
megalomaniac
(15.08.20)
Ama diğer sorularıma cevap vermediniz? Trol olma ihtimaliniz var sanki? Her şeyi kafanda halletmiş gibisin. O halde birinden akıl almayı bırakmalısın. Cidden evlenmeyi düşünme hem kendin hem de kız açısından.
0
ekşi duyuru sever
(15.08.20)
@ekşi duyuru sever Trol değilim. Burayı sık kullanmıyorum. O kadar ayrıntıya girmek istemediğim için bazı soruları cevaplamadım.
0
🌸consee
(15.08.20)
Ailesine borç ve ya para verme planı için eş adayinizla anlasın, gerisi kolay.

Eşinizi bulmuşsunuz, fırsatı kaçırmayın.
0
lion de la Turquie
(15.08.20)
inançlarını bilmiyorum. ama eğer derdin "karma", "etme bulma", "kınadığını yaşama" gibi çeşitli şekillerde dillendirilen bir tür ilahi adaletse, yarın öbür gün evlendiğinde yaşayacakların "keşke o kızı bırakmasaydım ailesi yüzünden" dedirtecek mi düşüncesindeysen onun cevabını kimse bilemez.
ama burada söylenenler hoşuna gitmese de gençsin sonuçta. gençlik bu hataları yapmak için, kafaların karışık olması normal. evlilik düşünecek yaşta da değilsin. için rahat değilse zaten bitecek bir şekilde. herkes yolunu çizecek.
0
not dark yet
(15.08.20)
Evlilik olduğunda kızın babasını kendi baban derdini kendi derdin bilmen gerekir. Bunu yapabildcek misin? Hayır. Cevap açık bence.
0
cilekli pasta
(15.08.20)
Annesi terk etmiş ve bir daha kızıyla hiç iletişime geçmemiş mi? Tam olarak kız kaç yaşındayken olmuş bu olay?
0
fobfilm
(15.08.20)
@fobfilm 17-18 yaşındayken olmuş. Birkaç kez sms atmış fakat kız nefret ediyor ondan.
0
🌸consee
(15.08.20)
Ek: Desen ki "Sevgilimin babası kumarbaz. Sevgilim de çok dağınık, çok savurgan, maddiyata çok düşkün. Bu da beni düşündürüyor. Çünkü babası da böyle bir sorun yaşamış. Ya ileride sevgilim de benzer bir yola girerse ben nasıl başa çıkarım bununla?" o zaman kaygını anlarım. Fakat sen anlattıklarında sevgilinle ilgili bir tek olumsuz özellik söylememişsin.

Demek ki sen bu kadını sevmiyorsun.

Ailelerimizi seçemiyoruz. Senin görece "daha iyi" bir aileye doğman senin şansındı. Sadece bu şansından yola çıkarak, arada başka bir sorun yokken sevdiğin kadını ailesinin yaptığı hatalar yüzünden cezalandırmaya kalkmamalı, etiketler yapıştırmamalısın. Buna hakkın yok.

Senin şans eseri belki de hiç tökezlemeden sürdürdüğün hayatta, annesinin gidişiyle başlayan türlü travmalarla mücadele etmiş ve buna rağmen iyiliğini, güven duygusunu korumuş bir kadınla birliktesin. Sen daha şanslıydın, görünen o ki o senin kadar şanslı değildi ailesinden yana. Tek mesele bu.

Babasının ipotek konan maaşına dek anlatmışsın. Ne diyeyim. Sana ne ki bundan? Senin güzel ve uyumlu bir ilişkin var mı? Var. Seviyor musun? Sevdiğini söylüyorsun. Eee... Babasının maaşına ipotek konulmuş. Bu nedir?! Neyin göstergesidir?

Sevdiğin kadını, hiçbir sorumluluğu suçu olmadığı bir meseleyle ilgili -ve bir de sana güvenip bunları sana açmasına rağmen- yargılıyorsun.

Evet, eğer böyle düşünüyorsan sen ayrıl zaten. Yarın öbür gün yaşadığınız ilk zorlukta onu yarı yolda bırakabilirsin. O potansiyel var gibi duruyor. O travmalarla savaşmış, zorluklara karşı bilenmiş ve anlattığına göre iyi de bir kadın. Senin o kadar güçlü olduğun ne malum?

Sana neden güvensin?
0
chihirovekohaku
(15.08.20)
@chihirovekohaku Tokat gibi bir eleştiriydi, teşekkürler. Ben bırakmak istemiyorum zaten ama beynimle kalbim çakıştı ve çok arada kaldım. Burada acımasız eleştirilere dahi açık olduğumu söyleyip durumu masaya yatırmak istedim.

Zaman ayıran herkese teşekkür ederim.
0
🌸consee
(15.08.20)
E ayrıl o zaman neyi soruyorsun anlamadım? Bence de kendini kötü hissetmemek için destekçi arıyorsun. Kıza karşı o çok iyi birisi .s.s triplerine de girmene gerek yok. Sen kızı sevmiyorsun belli. Ailesini ve memleketini kendisi seçmedi bu konuda senin acımana ve vicdan yapmana ihtiyacı yok. Kızı sevmiyorsun da bence. Seviyor olsan 3 sene sonra mı ayrılalım demezsin gerçekten 3 sene sonra ayrılığı yaşarsın seven kimse seve seve 2 3 yıl sonrasının hesabını yapıp şimdiden kolay kolay ayrılamaz ki yaş 23 demişsin hiç mi için kıpır kıpır etmiyor da şimdiden iş ciddiye binerse hesabı yapıyorsun. Bırak sen kızı ama öyle babanı memleketini sevmedim deme de kıza. Kendi elinde olmayan şeyler yüzünde travma yaşatma. Yalan da söylemeden açıkça durumu belirt ve ayrıl. Kız çok geçmeden kurtulsun aileden çekmiş bi de senden çekmesin. Kızın karşısına çıkacak uygun kişileri engellemiş olma boşuna bir an önce ayrıl
0
ddenizz
(16.08.20)
yukarıdaki herkesi okumadım ama chihirovekohaku+1

ben temel olarak denk olmayanların yaptığı evliliklerin ya da kurduğu ilişkilerin yürümeyeceğine inananlardanım.
yani evet, davul dengi dengine oluyor bir noktadan sonra.
kültür farkı, siyasi görüş farkı, dini bir takım farklar, yaşam tarzı farkları, sosyal farklar ve hatta ekonomik farklar gibi şeylerle evlilik bence olmaz.
ya da olursa da, bunlardan bir ya da en fazla iki tanesi belli bir seviyedeyse falan yürütülebilir.

ailesinden ne kadar koparsa kopsun, bir noktada çocuğunuz olursa, "ama babam da/x halam da/y teyzem de gelmek istiyor" diyecek elbette.
demek kızın hakkı.
eğer kızı gerçekten seviyorsan, kendinize ayrı bir dünya kurabilmişseniz, bu tip süreçlere göğüs gerersin, bazı şeylere katlanırsın.
bunu da bu işe girerken göze almış olursun zaten.
ama sen buna karar verebilecek, kendini bu konuda tanıyabilecek, tek başına adımlar atıp, kararlar verip, yeri geldiğinde birileriyle mücadele ederek bunların arkasında durabilecek ya da bir şekilde diretebilecek yaşta değilsin.

sen daha sevgilinin fotoğrafını annene gösterecek yaştasın.
üstelik hayatı da tanımıyorsun.
bir insanla uyumlu olmayacağını düşünmek başka şey, onu küçümsemek, elinde olmayan bazı durumlar için hor görmek, beğenmemek başka şey.
bugün sen birini beğenmezsin, yarın başkaları seni beğenmez.
bugün sen birinin babasını hapse girdi diye kınarsın, yarın sevdiğin birilerini hapishanede ziyaret edersin.
hayat böle bir şey.
o yüzden vereceğin karar bu sebeplerden dolayı kızdan ayrılmak olsa dahi, biraz daha mütevazi duygularla yaklaşmanı tavsiye ederim.

kaldı ki, kızın kendisi hapse girip çıkmış olsa bir derece.
ama babasının ne yaptığı seni belli bir yere kadar ilgilendirir.
şu anda da seni belli yere kadar ilgilendirecek konumda değilsin.
0
blatta hiberna
(16.08.20)
emzikten ne zaman ayrilacaksin +1

sen bu kiz yerine baska biriyle evlensen de annenin hislerine ve fikirlerine gore sekillenecegin icin zor bir evlilik hayatin olacak. once yetiskin olman gerekiyor.
0
deartheodosia
(16.08.20)
Bütün yorumları okudum. Burası genelde bağcının dövüldüğü bir yer. Herkes vurup gitmiş.

Ben seni çok iyi anlıyorum kardeşim. Bence sen kızı seviyorsun. Sevmesen ileriyi düşünmezdin. Kafaya taktığın şeyler de aşırı normal. Burada seni olgun olmamakla suçlayıp kafasında ideal davranışlar ideal hayatlar uyduranlara bakma.

Ben de kaygılı bir insanım. Yakın zamanda evlendim. Hikayelerimizde garip bir şekilde ortak noktalar var. Anne faktörü bende de mevcut. Yani onu mutlu etmeyecek kararlar almaktan it gibi çekindiğimi fark ettiğim günden beri kendimle savaşıyorum. Hikayedeki bahis bağımlısı maaşsız baba ise yine benim babam. Benim de en büyük kaygım babam birkaç senedir bu işleri bırakmış olmasına rağmen babamın tekrar başlayıp hayatımı mahvetmesi. Bundan it gibi korkuyorum. Kız arkadaşım bunları biliyordu. Sanırım hiç sorun etmedi. Çünkü bana hiçbir şekilde bununla ilgili bir şey demedi. Böyle bir kaygısı olduğunu bile dile getirmedi. Ben kaygımı dile getirdiğimde ise beni teskin etti, yarının ne getireceğini bilemeyiz belki tam tersi olur diye bana hep moral verdi. Kendisi yabancı. Dilimiz de dinlerimiz de kültürlerimiz de farklı. Memleket farklılığı falan çok büyük şeyler değil.

Bir yandan da düşününce eğer benden babam yüzünden ayrılsaydı çok tuhaf hissederdim. Sonuçta ben babam nasıl biriyse tam tersi karakterde biriyim. O sigara içer, ben daha ağzıma sürmedim. Bahisle şans oyunlarıyla işim yoktur. O parasını tutmaz, ben sevdiklerim için tutarım vs. Haksızlık gibi gelirdi sanırım. Bir de anne konusu var ki çok büyük sıkıntı. Annemi melek gibi bilirdim ama bazı konularda klasik kaynanaya büründüğünü görünce inanılmaz şaşırdım. Olabiliyor yani böyle şeyler.

Sana şunu şunu yap diyecek konumda değilim, ama evlilik delisi olduğunu falan da düşünmedim üsttekiler gibi. Önünü görmeye çalışıp hem kalben hem de mantıken kendini mutlu edecek bir yol çizmeye çalışan bir birey gördüm. Ben de dahil buradaki çoğu kişi normal değil. Yorumlar da normal olmuyor hâliyle.

Bazı yerlere ortadından eklemeler yaptığım için kopuk bir cevap oldu. Tekrar uyarayım, burada kendine persona yaratan deliler de yorum yapıyor. Kendi karakterlerindeki bir kusuru sana yansıtıyor da olabilirler. Duyurudan ev arkadaşlarım oldu. Bir tanesinin 200 kiloluk sevgilisi bir taciz başlığında kendini çok alımlı biri gibi tarif ediyordu djdkdk
0
le jeune turc
(16.08.20)
le jeune turc +1

benzer şeyler düşünüyorum. kızı sevmediğine inanmıyorum, bilakis sevdiğin için kaygılısın ve kafan karışmış durumda. babasının maddi olarak güvensiz biri olmasından dolayı da, babasının ileride yaşayabileceği maddi sıkıntılar yüzünden size (evleneceğinizi varsayarsak) sarma, sizin huzurunuzu kaçırma ihtimali seni rahatsız ediyor ve doğal olarak bunu dert ediyorsun. bunlar son derece doğal.

ne kadar ve nasıl yapılabilir bilemiyorum ama kızı kaybetmek istemiyorsan, konu tekrar buralara geldiğinde bu durumdan dolayı kaygılı olduğunu ve beraber olduktan sonra da babasıyla aranıza mesafe koymak istediğini bir şekilde bildirmen gerekir diye düşünüyorum.
0
braveheart xakah
(16.08.20)
kötü bir insansınız evet. tehlikeli olduğunu düşündüğünüz insanlarla mesafe koymak istemenizde bir sıkıntı yok ama kızı bundan sorumlu tutmak yanlış. ayrıca annen de sen de "ailemize yakışmaz" hissiyatı verdiniz. bu düşünce gerçekten çirkin. sanki paşa torunusunuz da size gelmezmiş.
0
black mamba
(22.08.20)
chihirovekohaku +1
0
black mamba
(22.08.20)
(4)

jackie chan filmleri gibi komedi/aksiyon filmleri?

avatar is back
mesela bu fragman çok hoşuma gitti. tamamen çerezlik keyifli bir aksiyona benziyor. https://www.youtube.com/watch?v=62vAoau4OVEbenzer ne tavsiye edersiniz?
mesela bu fragman çok hoşuma gitti. tamamen çerezlik keyifli bir aksiyona benziyor. www.youtube.com

benzer ne tavsiye edersiniz?
0
avatar is back
(14.08.20)
* men in black serisinin filmleri (komedi / absürdlük oranı yüksek)
* crank serisinin filmleri (komikli kısımları var)
* The Bourne Identity ve serisinin filmleri (komedi yok, ajanlı sınaypırlı aksiyon)
* (bkz: snatch) tam bir kara komedi.
* Kingsman: The Secret Service ve Kingsman: The Golden Circle yer yer ciddili ajanlık, yer yer ince mizah.
0
paradoxical
(14.08.20)
Bad boy serisini öneririm.

Bir de Bruce wills ile zenci bir aktörün serisi vardı ama ismi gelmedi aklıma.
0
bigcaptain
(14.08.20)
The nice guys
Kick ass 1-2
The other guys
0
miyav lan miyav
(15.08.20)
Çıplak silah serisini öneririm. Üç filmdi yanlış hatırlamıyorsam.
0
halitkin
(15.08.20)
(3)

ev vs döviz

ben de hayal kurmak istiyorum
uzun süredir oturmak için ev alma niyetim var. para değerini kaybetmesin diye döviz altın vs.'de tutuyorum. emin olamadığım bir nokta var. şu an faizlerin düşük olması avantajlı, ancak bir yandan döviz tırmanıyor, dövizde beklesem hızlı bir tırmanış sonrasında ev dahil herşeyin fiyatı zamlanacak ve
uzun süredir oturmak için ev alma niyetim var. para değerini kaybetmesin diye döviz altın vs.'de tutuyorum.
emin olamadığım bir nokta var. şu an faizlerin düşük olması avantajlı, ancak bir yandan döviz tırmanıyor, dövizde beklesem hızlı bir tırmanış sonrasında ev dahil herşeyin fiyatı zamlanacak ve faizler de yükselecektir sanırım. hangisi mantıklı olur şu an.
0
ben de hayal kurmak istiyorum
(06.08.20)
amacin ev almaksa ve buna ayirdigin yeterince paran varsa git al evini. diger turlu bahsettigin kisir dongude kalirsin.
0
hot potato
(06.08.20)
Bunun tahmini kolay bir iş değil.

* Yatırım için ev alıyorsanız, almayın.

* Oturmak için alacaksanız, elinizdeki para yeterli veya %70-%80 gibi evi karşılıyorsa biraz daha bekleyebilirsiniz. Altın ve döviz Eylül sonuna kadar yükselir. + Faizler düşük diye fiyatları şişen evler, biraz daha düşer.

* Elinizdeki döviz/altın vs. evin %20-%30'unu karşılıyor, diğer kısmını kredi çekecekseniz, kredi ödeme durumunuza bir bakın. Sıkıntılı ise yine ev almayın. Değilse bir noktada karar verip almanız lazım. Her halükarda zarar edeceksiniz, ama kafaya takmayın. Başka türlü ev sahibi olamazsınız.


NOT: yatırım tavsiyesi değildir, şahsi fikirlerim.



.
0
kartallar yuksek ucar
(06.08.20)
Faizler ile beraber artan ev fiyatları faizler düşse bile azalmaz, çünkü bu seferde döviz ve altın fiyatları yükseldi. Ben de sizin gibi bütün birikiminin döviz ve altına yatırdım ve oturmak için ev bakıyorum. Uygun fiyatlı bir ev bulduğum an da kredi çekip alıcam.
Fakat kredilerin ilk baştaki avantajı da kalmadı. Hem vadeyi 10 yıla indirdiler hem de bir yıl geri ödememesizliği kaldırdılar. Kredi çekmek de şu an cazip değil ama el mahkum çekicez.
0
bigcaptain
(06.08.20)
(8)

Ev osuruk böceği doldu

insomniac
Her gece 4-5 tane öldürüyorum. Bu böcekleri kaçırmak için ne yapmalıyım?
Her gece 4-5 tane öldürüyorum. Bu böcekleri kaçırmak için ne yapmalıyım?
0
insomniac
(25.07.20)
isiga geliyorlar baya, ozellikle aksam saatlerinde. ben lambalarin etrafina ikea'nin kagit seylerinden aldim daha az parliyor isiklar. camlara yakin olan isigi degil uzaktan bi isigi aciyorum. boyle boyle sifirladim
0
hjarteblod
(25.07.20)
Bu sene çok artmış bu böcekler. Öldürünce çok pis koku çıkıyor
0
🌸insomniac
(25.07.20)
Camlara tel taktır.
0
duptıs
(25.07.20)
10 damla nane veya lavanta yağı + yarım litre su karışımı cama pencereye fısfıs. kaynak:

www.diynetwork.com
0
engelbert humperdinck
(26.07.20)
camlar için yapışkanlı sineklikler var, 10 liraya mı ne satılıyor. hep açık tuttuğun camlara onlardan tak, yaz bitince sökersin.

bu arada zararsız bir böcek, ben evde gördüğümde elimle alıp atıyorum, ısırmıyorlar. tabi böcek korkun varsa yapacak bir şey yok.
0
sir gawain
(26.07.20)
öldürme al kağıtla camdan at. belki o kokuya geliyorlardır.
0
ya ben lan neyse
(26.07.20)
Bir zararı yok. Öldürme bence
0
Mistyimage
(26.07.20)
Bu sene sayıları artmış gibi geldi bana da. En iyi çözüm sineklik hocam.
0
bigcaptain
(26.07.20)
(10)

Köpek meselesi

allah yazdiysa bozsun
Canım burnumda. Sinirlerim iyice gerildi. 30 yıldır aynı evde oturuyorum. Kimsenin tavuğuna kis demisligim yok. Apartmana yeni biri taşındı. Sokak köpekten geçilmiyor. Bu saatlerde eve geliyorum. Har har başıma toplanıyorlar. Sinirlerime hakim olamıyorum artık. Fare şehrinden başka çözüm gelmiyor ak
Canım burnumda. Sinirlerim iyice gerildi. 30 yıldır aynı evde oturuyorum. Kimsenin tavuğuna kis demisligim yok. Apartmana yeni biri taşındı. Sokak köpekten geçilmiyor. Bu saatlerde eve geliyorum. Har har başıma toplanıyorlar. Sinirlerime hakim olamıyorum artık. Fare şehrinden başka çözüm gelmiyor aklıma. Ellerim titriyor. Belediyeye şikayet ise yarar mı deneyeyim mi? Katil olucam artık.
0
allah yazdiysa bozsun
(20.07.20)
apartmana taşınan kişiyle köpeklerin ilgisi nedir?
biraz daha açıklarsanız sorun daha iyi anlaşılabilir sanırım.
0
blatta hiberna
(20.07.20)
Kendisi köpek besliyor. Çevredeki tüm köpekler de bunun köpeğinin yanında yamacında dolanıyor.
0
🌸allah yazdiysa bozsun
(20.07.20)
yeni komşu köpekleri besliyor anladığım kadarıyla. manyak gibi köpekleri zehirlemeye falan kalkma sakın.

belediyeyi ara ve şikayet et.
0
theseachange
(20.07.20)
yasalara göre sokak hayvanlarının beslenmesine engel olamazsınız.
belediye de kısırlaştırıp aldığı yere bırakır.

hayvanlar saldırmadığı sürece bir şey yapamazsınız yani.
zaten neden yapmanız gerektiğini de anlamadım.

sokağın biraz ilerisinde beslemesini rica edin komşunuzdan.
ama köpekler kendilerini besleyen insanı korumak ve ona yakın olmak amacıyla izini sürerler.
yani besleyen kişi de bir şey yapamaz.
0
blatta hiberna
(20.07.20)
Ne koklamasi azizim saldırmaya geliyor. Havlaya Havlaya ısırmaya geliyorlar. Ya manyak değilim tabi ama hala titriyorum sinirden. Bir aydır yorgun argın isten gelip sokak köpekleri ile çatışmaya girmek sinir bırakmadı. Bugün baya kufretmisim. Kendimi kaybettim artık. Kadın çoluk çocuğun arasında. Rezil oldum ona da asabim bozuldu. Belediyeye şikayet ettim şimdi.
0
🌸allah yazdiysa bozsun
(20.07.20)
havlayarak ısırmaya gelmezler.
alanlarını korumak için havlayıp tehdit ederler.
yapacağınız şey konuşup, 1-2 parça mama vermek.
dost olduğunuz anlaşılırsa sorun çıkartmazlar.

bu kadar "savaşılacak" bir şey yok ortada yani.
onları besleyen insanı ve alanlarını korumak istiyorlar.
0
blatta hiberna
(20.07.20)
Bu arada sinsi gibi yanıma yaklaştı bugün. Hirlamaya başlayınca küfür etmeye başladım.
0
🌸allah yazdiysa bozsun
(20.07.20)
blatta hiberna + 1

küfretmek köpeğin yanınızdan uzaklaşmasını sağlamaz.

zehirlemek ise nasıl hastalıklı bir düşünce şeklidir anlamıyorum. ben komşunuzun yerinde olsam sizi şikayet ederim.

30 yıldır aynı yerde yaşamanız orada sadece sizin isteğinize uygun bir hayat sürüleceği anlamına gelmez. herhangi bir sokakta yürürken köpeklerle karşılaşabilirsiniz, her sokak için mi şikayet kaydı açtıracaksınız?
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(20.07.20)
korkunu yen, yaşam hakkı sadece sana ait değil.
0
orpheus
(21.07.20)
valla hocam burada yazan arkadaşlar haklı olsa da, eğer saldırgan tavırlar sergiliyorlarsa direkt belediyeye haber verin. düzenli beslediğim sokak köpeği bile bazen bana karşı saldırgan tavırlar sergileyebiliyor. bütün gün yorgun argın çalışıp eve döndüğünüz zamanlarda her akşam bunun gerginliğini yaşamak istemezsiniz.
0
bigcaptain
(21.07.20)
(17)

Xiaomi Mi Box S Çok Mu İyi?

lana del rey
TV izleyen biri değilim, öyle çok dizi ve film izleyen biri de sayılmam. İzleyeceğim zaman da bilgisayardan izlerim. Büyük ekrandan izlemek daha keyifli oluyor, bu yüzden TV'yi kullanışlı hale getirsem mi diye düşündüm. Yıllardır fişi çekik duruyor öyle.Köşede duran bir miktar param var, bir şeyler
TV izleyen biri değilim, öyle çok dizi ve film izleyen biri de sayılmam. İzleyeceğim zaman da bilgisayardan izlerim. Büyük ekrandan izlemek daha keyifli oluyor, bu yüzden TV'yi kullanışlı hale getirsem mi diye düşündüm. Yıllardır fişi çekik duruyor öyle.
Köşede duran bir miktar param var, bir şeyler almak istiyorum. Bu cihaz da bayağıdır aklımda zaten. Herkes çok övüyor, binlerce yorumu falan var. Fiyatı da çok sayılmaz, 400-450 lira kadar.

Alırsam belki daha çok dizi, film izlerim bilmiyorum. Bunun dışında pek bir işime yarayacağını sanmıyorum, TV gene durur öyle.

Alsam boşa mı almış olurum yoksa arada bir açsam bile değer mi?
0
lana del rey
(17.07.20)
diğer boxlar lisans sorunundan dolayı netflixi yüksek çözünürlükte oynatmıyor. oynatanı da 1500-2000 lira. o yüzden mibox 400tl için çok iyi.
0
orpheus
(17.07.20)
Laptop sahibiysen hiç gerek yok. Hdmi dan bağla devam et.
0
Arthur Dayne
(17.07.20)
arthur +1
laptop varsa hdmi ile bağla gitsin. benimde aklımı çok çeliyor aslında.
0
sutlu nescafe
(17.07.20)
Valla az sonra kendime ve arkadaşıma sipariş ettiğim iki tanesi gelecek, kargoyu bekliyorum.
Halı hazırda yazlıkta kullanıyorum.
Kendinsinden oldukça Memnunum.
0
kisa
(17.07.20)
kaliteli bir hdmi kablosu al. arkadaşların dediği gibi dizüstünü televizyona bağla. ne gerek var ayrı bir alete.
0
the last
(17.07.20)
HDMI ile bağla diyenlere aldırma. Fiyatına göre harika bir alet. Direkt al gitsin.
0
synthetic a priori
(17.07.20)
Gemi ile başla diyenler bu aleti bence hiç kullanmamış olanlardır. Laptopun çözünürlüğü ile büyük ekrana bağlayınca fps droplar alırsınız özellikle canlı birşeyler izlerseniz. Bu alet ile doğrudan cam gibi görüntü alırsınız.
0
bigcaptain
(17.07.20)
Son beş senedir satın aldığım en işe yarar alet. Ki ben bir şey izlemeyi sevmem, arkada ses yapsın yeter derim ona rağmen mükemmel.
0
Karmaşıklık
(17.07.20)
Netflix izleyeceksen lisans onda ve Amazon fire stickte var bildiğim kadarıyla. Diğerleri çözünürlüğü düşük veriyor.
0
Topalordek
(17.07.20)
HDMI bağla, gitsin.......

bu aleti kullananlarda da yüksek ihtimal pc yok zaten? tam öğrenci zihniyeti tam.

al gitsin hocam. cidden çok iyi alet. parasının hakkını sonuna kadar verdi bende. 2 senedir kullanıyorum.
0
zoque
(17.07.20)
Al gitsin 10/10 fp alet.
0
snowman
(17.07.20)
Al gitsin,parasının hakkını veren ender aletlerden..
Ben de bir önceki versiyon mibox3 var,2 seneyi geçti hala canavar.Önce Digiturku,sonra tivibuyu iptal ettirdi bana,dolayısıyla parasını fazlasıyla çıkarttı alet.
0
arenas
(17.07.20)
Ben de burada bahsedilmeyen ama benim sıklıkla kullandığım birkaç özelliğinden bahsedeyin.

1- Mi box kumandası televizyonu da açıp kapatabiliyor, bluetooth bağlantılı her yerden çeken bir kumanda ile TV'yi kontrol etmek güzel.

2- PC bağlamak için kabloya gerek yok, chromecast 4k desteklediği için PC ekranını olduğu gibi aktarabiliyorsunuz.

3- Steam link. Bu muazzam bir özellik, aslında kutunun özelliği değil Android programı ama mi boxta gayet güzel çalışıyor. PC'mdeki istediğim oyunu kablosuz bir şekilde TV'ye yansıtıp pürüzsüz bir şekilde gamepad ile oynayabiliyorum. Son zamanlarda en kullandığım özelliği bu.
0
Haldamir
(18.07.20)
hdmi bağla ne ya, biri de bunu kullananlarda pc yok muhtemelen yazmış :)

hdmi sök takıyla uğraşılır mı? pc'yi taşıması ayrı dert. al koy tv'nin önüne netflix & youtube & spotify üçlüsü yeter zaten.
0
ayin yazari
(18.07.20)
ne işe yarıyor bu acaba?
0
adetsancısı
(18.07.20)
kablo tak çıkarla uğraşılır mı diyenlere soruyorum. niye sürekli tak çıkar yapıyorsunuz ki?
0
sutlu nescafe
(18.07.20)
@sutlu nescafe

bu ürünü alma, pc bağla diyenlere yazdım onu. laptop'ı televizyona bağlamak tv'nin yanına taşıyıp kabloyu bağlıyorsun sonuçta. sonra da söküp çalışma masana geri götürüyorsun.

Bu durumda hem tv hem pc'yi de ayrı ayrı kullanamıyorsun. TV'de youtube vs açıkken kendin bilgisayarda işini yapamıyorsun misal. Bu sök tak ve taşıma eziyeti olmaması için bitane tvbox alıp bağlayıp unutuyorsun.
0
ayin yazari
(18.07.20)
(18)

üst komşu sorunu

false pretension
şöyle bir soru sormuştum : https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1429974/elektrikli-supurge-saat-kactan-sonra-kullanilmaliBiz geç kalkıyoruz genelde. Annemde uyku sorunu var. 10'dan önce uyanamıyoruz ama gel gelelim üstteki komşularımıza da saygı duyuyoruz. üst komşumuz polis ve gece nöbetten gelmiştir
şöyle bir soru sormuştum : www.eksiduyuru.com

Biz geç kalkıyoruz genelde. Annemde uyku sorunu var. 10'dan önce uyanamıyoruz ama gel gelelim üstteki komşularımıza da saygı duyuyoruz. üst komşumuz polis ve gece nöbetten gelmiştir diye evde ses çıkarmamaya çalışıyoruz fakat karısı sabahın 8inde 9unda 10nunda süpürge çalıştırıyor. Durumu anneme anlattım, ev sahibiyle konuşalım dedim çünkü ev sahibini tanıyoruz. Ben üsttekilerle konuşurum diyor ama o da yüz göz olmamak için erteliyor hep. Aslında o da rahatsız bu durumdan. Ben konuşayım diyorum olmaz diyor. Çocukları da bu karantina sürecinde gece 12'lere kadar üstümüzde tepinip duruyor. Kadın gece 2-3'te çamaşır makinesi çalıştırıyor. Makinanın sesi yatak odamda duyuluyor.

Herşeyi geçtim kadınla konuşup 11-12'den önce süpürgesini çalıştırmamasını söylesek ayıp mı olur? Üsttekinin yaptığı ses yüzünden uyanmak istemiyoruz.

Cevaplar için teşekkürler...
0
false pretension
(25.06.20)
yani gece 2-3 te makina çalıştırmak saygısızlık ve genel kural olarak uygulanabilir. sabah için de rica da bulunabilirsiniz. denemekte fayda var, bu düşüncesizlikte bir aileden olumlu sonuç alır mısınız orası şüpheli.
0
surprise
(25.06.20)
Sabah 8-9-10 normal saatler bence, hatta 9-10 çok çok normal, geç bile diyebilirim.
Bence ayıp olur, hatta biri bana gelse terslerim bile.

Ama gece çamaşır makinesi anlaşılabilir bir şikayet, çünkü makine gümbür gümbür çalışıyor ve insanlar o saatte uyuyorlar. Biz binada akşam 11'den sonra makine çalıştırılmasın diye konuştuk herkes de riayet ediyor şimdilik.

Ama bütün bunların dışında, komşunuzla iyi ilişkileriniz varsa, birbirinize nazınız geçiyorsa tabiki konuşun. Ev sahibiyle konuşmak ters tepebilir. Bir de komşunuzun, sizin rahatsız olduğunuzdan haberi bile olmayabilir, söylerseniz belki anlayışla karşılayacak zaten.
0
artci sarsinti
(25.06.20)
8 9 10 normal saatler mi? sitemizde saat 10'dan önce tamirat işi yapılması, matkap kullanılması yasak mesela. Tamam matkap kadar ses çıkarmıyor ama yine de süpürge sesi oldukça fazla duyuluyor. Mobilyaları sürüklüyor, kaldırıyor bırakıyor...
0
🌸false pretension
(25.06.20)
gece makine çalıştırmalarının sebebi ucuz elektrik olabilir ama 22-06 arasında kullanabiliyor, gece 2 baya ayıp, bence muhtemelen siz hiçbir şey demediğiniz için ses gitmiyordur filan diye düşünmüş olabilirler.

eğer düzgün anlayışlı tiplerse nazikçe rica edebilirsiniz, biri bana bu şekilde gelse utanır özür dilerim, dikkat edeceğim derim.
0
aziz dostum jack
(25.06.20)
makinanın altına 4 parça kauçuk götür sesi keser bence
0
bir soru sorcam
(25.06.20)
@aziz

ben de öyle düşünüyorum. başka açıklaması olamaz zaten :)
0
🌸false pretension
(25.06.20)
inan bunu düşünmeyecek insanlar var. rahatsızlığını söylediğinde ters tepki verip üste bile çıkmaya çalışabilirler. ne manyaklar var.
0
black mamba
(25.06.20)
niye ayıp olsun? o sizi rahatsız ederken ayıp oluyordur diyor mu? zaten o kafa uyarıdan anlamaz. ben üst katımı şikayet ettiğimde, gelen polis 'ben de gürültü yapıyorum, ne var bunda, bizim yapabileceğimiz bir şey yok demişti'. Adamın gürültü yapılmama saatinden haberi yok. Apartman gürültü yönetmeliğinde yazıyor hepsi.
0
banacevaplazım
(25.06.20)
Sabah 8-9-10 tabiki normal saatler. İnsanlar 7'de iş başı yapıyorlar. Matkapla bile çalışılsa, emin olun yasal saatler yine 9-10 değil, çok daha erken.

Ama yine hepsi komşu ilişkilerine çıkıyor. Komşum bana ricayla gelirse tabiki dikkate alırım ama emrivakiyle gelirse en iyi ihtimalle kapıyı yüzüne çarparım.
Hele ki ev sahibime söyleyip beni uyarmaya kalkarsa emin olun oturduğum sürece komşumu duymazdan gelirim.
0
artci sarsinti
(25.06.20)
@artci

iyi de insanlar 7'de iş başı yapmasıyla yaşadığın apartmandaki yaşamın ne alakası var? insanların hepsi 8-18 işe sahip değil. kimisi gece boyunca nöbet tutup, sabahları uykuya dalıyor. site içersinde alınan kurallar yine yasal kurallar ile korunuyor. yani bir sitede bir kural varsa ve ev sahibi ya da kiracı buna uymuyorsa suçlu sayılıyor. bunların örnekleri mevcut. yani iş başı 7de başlıyorsa kafana göre sitede saat 7de matkap kullanamazsın. çok saçma bir mantık.
0
🌸false pretension
(25.06.20)
şöyle bir yönetmelik buldum:
Apartman sakinlerinin her türlü gürültüden uzak durması gerekir.
Mesai günleri içerisinde saat 13:00 ile 15:00 arasında ve geceleri saat 19:00 ile 07:00 yüksek ses çıkartmak yasaktır. Bunlara örnek olarak; yüksek sesle müzik dinlemek, elektrik süpürgesi çalıştırmak, matkap kullanmak vb. verilebilir. -- Pazar günleri ve resmi tatillerde apartman içerisinde ses çıkartılmamalıdır.



1 Ocak 2018 tarihi itibariyle apartmanlar için gürültü cezası 1.450 TL’ye yükseldi. Yapacağınız şikayete göre gürültü yapan komşuya Kabahatler Kanunu’nun 36. maddesine göre 124 TL, Çevre Kanunu uyarınca ise 1.450 TL para cezası kesilebilir.
0
burya
(25.06.20)
@burya

o yönetmeliği biliyorum fakat site içersindeki kurallar da farklı değerlendiriliyor. eğer topluca alınan kararlara yaşayanlar uymuyorsa şikayet edilebiliyor.
0
🌸false pretension
(25.06.20)
@false

Kızma hocam, sen sordun biz cevaplıyoruz. İnsanlar 7'de iş başı yapıyorlar, yani hayat başlıyor anlamında söyledim. Apartmanda da insanlar yaşadıkları için, kurutma makinesi de açacaklar, süpürge de kullanacaklar, öğleden sonra işleri olacak planları olacak, öğleden önce ev temizleyecekler, yetişmesi gereken çamaşırlar olacak, makineyi de kurutucuyu da açacaklar.
İnsanlar sizin 9-10'a kadar süren uykunuza göre hayatlarını düzenleyemezler ki. Yani öyle bir şey istemeniz, sizin insanların hayatına müdahale etmeniz olmuyor mu?

Yasalar demişsiniz, hangi yasaya göre söylüyorsunuz bunu? Sabah süpürge çalıştırılamaz diyorsunuz ama hiç bir yasal dayanağı yok. Aksine çalıştırılabilir diyor yasalar, saat sınırları koyarak. Ki bu saatler emin olun saat 9-10 değil.

Başta dediğim siz sordunuz ben cevapladım. Hoşunuza gitmeyen cevabı saçma bulmanız da garip. Ama yasal olarak da elinizde hiç bir şey yok maalesef (Gece makine çalıştırılmasını ayrı tutuyorum). Ve bir de komşunuza rica etmeden, direkt ev sahibine gitme fikriniz de baya nahoş. Sizin rahatsızlığınızdan komşunuzun haberi bile yok?

Üstteki arkadaşların bahsettiği gürültü yönetmeliğini de incelemenizi öneririm. Selamlar.
0
artci sarsinti
(25.06.20)
artci sarsinti+1

insanların 7'de işbaşı yapması 7'de matkap kullanalım demek değil.
o saatlerde gün başlıyor ve sabah 9'da falan da süpürge kullanılır, makine çalıştırılır artık.

bir önceki soruda da aynı cevabı verdim; evde iş sabahtan yapılır.
temizlikçi geliyorsa ne olacak?
kendi de yapıyor olsa aynı şey geçerli.

çamaşırı gece yıkamak bence de faturayla ilgili bir şey ve muhtemelen evin bu kadar ses geçirdiğinden haberleri yok.
ama onun dışında biri gelip "11-12'den önce süpürge çalışmasın" dese, "daha neler?" derdim.

ne kadar gürültü geliyor olabilir bilemiyorum.
kulak tıkacı falan kullanın olmazsa.
0
blatta hiberna
(25.06.20)
Sabah 8-9-10 konusunda arkadaşlara katılıyorum. Burada sıradışı olan siz oluyorsunuz çünkü bu saatler genele oranladığınızda çok erken saatler değil. İsteyen gece yaşar gündüz uyur, gündüz uyuyan birisi için evde yaptığım işin programını değiştiremem. Ama gelip düzgün bir şekilde mantıklı bir sebeple rica ederse dikkatli olurum. Gece çamaşır makinesi çalıştırma olayının da ikili ilişkilerle çözülebileceğini düşünüyorum.

Ama bazı insanlar laftan anlamıyor, benim üst komşum ısrarla halı kilim v.b pis şeyleri balkonuma çırpmaya devam ediyor. Balkon açık ve yemek yiyoruz, bu mesela terbiyesizlik. Ama laftan anlamıyor. Ev sahibi üzerinden veya başkası üzerinden gitmek yerine kendiniz konuşun ve emir kipi yerine kibar bir tavırla rica edin.
0
Abdurrahman
(25.06.20)
oooo geçmiş olsun. hiç laftan analyacağını sanmıyorum. anlayacak adam olsa o hareketi yapmaz zaten. ayrıca bu salağı makinası kesin bozuktur. yoksa yeni makinalarda hayatta alt kata ses gitmez.
0
x571
(25.06.20)
Siz uyucaksınız diye insanlar hayatlarını devam ettirmesinler mi? Saat 10 ne yazık ki erken bir saat değil. 8 bile çok erken sayılmaz ama yine bir nebze anlarım da saat 10 da uyanıyorsunuz diye biri benim ev sahibime uyarı yapsa inadına saat 7 de gürültü yaparım.
0
bigcaptain
(25.06.20)
Yalnız ben 8 bile erken değil'e şaşırdım azıcık. 5 buçuk 6 gibibkalkıp koşan bir insanım her sabah, apartmanda falan da hiçbir kural yok ama yıllardır içime yerleşmiş kural sabah 10 gece 10 arası yapılır temizlik, makine yasası var. Yani 8 de evde olsam, 10'a kadar başka bir sey yapiyorum, bildiğin o saati bekliyorum. Gece zaten 10'dan sonra yasak gibi bir sey evde. Ki kendim okadar erken kalkiyorum yani komşu uyanıp yapsa sorun olmaz ama bende nedense böyle işliyor. Coğunluğun sanah 8'de ev temizlenir, süpurge çalıştırılır fikrine sıcak bakmasına şaşırdım epey.

Cevap vermemişim, bence sormakta sakınca yok. Ayıp olmaz.
0
velvetmorning
(25.06.20)
(9)

Yazlık internet problemi

cursor
Bu yaz tatilin bir kısmını yazlıkta geçireyim diyorum, hem tatil yaparım hem de tezime bakarım. Amma velakin bu durumda internet şart oluyor. Peki sadece yaz aylarında anne ve babamın kaldığı bu eve hangi interneti bağlatalım?1- Taahhüt problemi olmaması gerekiyor.2- Evde sabit telefon hiç bağlı değ
Bu yaz tatilin bir kısmını yazlıkta geçireyim diyorum, hem tatil yaparım hem de tezime bakarım. Amma velakin bu durumda internet şart oluyor.
Peki sadece yaz aylarında anne ve babamın kaldığı bu eve hangi interneti bağlatalım?
1- Taahhüt problemi olmaması gerekiyor.
2- Evde sabit telefon hiç bağlı değil. İnternet bağlantısında bir de bunun masrafı olacak mı?
3- Yazlıkta kablonet, fiber vs. hizmeti bulunmuyor.
4- Yazlıkta telefonlar pek iyi çekmiyor ve hatta evin alt katında herhangi bir operatörün 4G bağlantısına bağlanmak mümkün değil. Kaldı ki internet ihtiyacım hotspot ile çözebileceğimin çok üzerinde.

Bana bir fikir verin, bu sorunu en mantıklı şekilde nasıl çözebilirim.

PS: kendi evimde kablonet kullanıyorum, bu nedenle hat taşıma da seçenek dışı kalıyor.
0
cursor
(11.06.20)
Anne babanın pek ihtiyacı yoksa ve sadece size bir süreliğine lazımsa komşuya sorabilirsiniz belki, bir miktar para da tekkif ederek. Yazlık yerlerde komşuluk ilişkileri iyi diyorlar. Komşunun wifi, sinyal zayıfsa kablo da çekilebilir.
0
senolll
(11.06.20)
turknet denenebilir. tahaahüt olmadığı için.
0
sutlu nescafe
(11.06.20)
Komşuda internet yok bir de evler müstakil öyle olunca arada da mesafe oluyor. O seçenek de mecburen iptal oluyor.
0
🌸cursor
(11.06.20)
eskiden vınn gibi şeyler vardı. o gibi bir yöntem bulabilirsiniz.
0
foolrules
(11.06.20)
bireysel.turktelekom.com.tr

Eve gelen hat varsa türktelekomun böyle bir hizmeti var, bu hizmetin şöyle bir özelliği var; her sene aynı dönemde aktif olur, yani tek seferlik alınan bir şey değil.
0
atom karincanin torunu
(11.06.20)
yazlık internet kampanyaları oluyor 3 aylık, 2 aylık vs. Biz ttnet ile öyle yaptık. sabit telefon vs yok zaten
0
fingers of fury
(11.06.20)
yaz tarifeleri oluyor. 3 ay süresi olan. türk telekom da olması lazım hatta.
0
bigcaptain
(11.06.20)
Yaşadığınız yerde yerel İnternet sağlayan servis vardır. Mesela bizde tol bilişim, binbirnet vb şirketler var. Onlardan paket alıyoruz, dilediğimiz ay kullanıyoruz, dilersek 30 40 lra gib bir ücretle taşıtıyoruz. Bizim yazlık ve kışlık aynı yerde olunca rahat oldu, sadece annem kullanıyor tüm ihtiyacını da görüyor. Taahhüt yok istersen 1 aylık istersen 3 aylık bağlat. He rbütçeye bir paketleri de var. Bizimki yeni açılan metro bağlantıyı kullanıyormuş. İl mersin
0
balik kraker
(11.06.20)
Yazlık internet en olası görünüyor ama onun da maliyeti bayağı yüksek.
Turknet iyi gibi ama aç kapa uğraşmak gerekiyor ama daha da uğraş gerektirecek iş hiç telefon bağlanmamış eve önce telefon getirtmek ve bir de yalın için ekstra para ödemek gerekiyor. Yazlık internette en azından telefon bağlatma parası de içinde görünüyor.

@balik kraker, bizim orası yazın en yoğun zamanında bile 3-5 bin kişinin olduğu dağlar arasında bir köy/belde, değil bir internet sağlayıcısı bir kırtasiye veya bilinen bir market bile yok. Son 20 yılda sadece köyün bakkalı süper markete dönüştü. Keşke öyle bir seçeneğimiz olsa.

Herşekilde yazlıkta düzgün bir internet kullanmak büyük bir lüks olacakmış gibi görünüyor.
0
🌸cursor
(11.06.20)
(3)

İzmir kamp yeri önerisi

bigcaptain
Herkese merhaba,İzmirde çeşme urla karaburun taraflarında tercihen deniz kenarı ateş yakıp kamp yapılabilecek yerler nereleri olabilir. Kızlı erkekli grup halinde bir gece kalınacak sadece. Rüzgar olmaması ve ateş yakmaya elverişli olması önemli. Maksat oltamızı atalım sucuğumuzu pişirelim sohbet ed
Herkese merhaba,
İzmirde çeşme urla karaburun taraflarında tercihen deniz kenarı ateş yakıp kamp yapılabilecek yerler nereleri olabilir. Kızlı erkekli grup halinde bir gece kalınacak sadece. Rüzgar olmaması ve ateş yakmaya elverişli olması önemli. Maksat oltamızı atalım sucuğumuzu pişirelim sohbet edelim

Sağlıkla kalın.
0
bigcaptain
(02.06.20)
demircili
arabayla adaya geçin.
0
kanlakarisikyagmur
(02.06.20)
@kanlakarisikyagmur daha önce demircili de kamp yaptık. fakat yarım ada sanırım sit alanı olduğu için orada ateş yaktırmazlar diye düşünüyorum. bir de adaya her araba çıkamaz diye düşünüyorum baya bozuk bir yolu vardı.
0
🌸bigcaptain
(02.06.20)
pırlanta plajı/çeşme. sahilin bitişinde aralıklı ağaçlar var, oranın altına kurarsınız kampı gölge de olur. Biz oradayken ateş yakıyorlardı.
0
herseysermayeicin
(02.06.20)
(14)

Kardes payi- Isler gucler mizahi

neverletyougodown
Youtube'da kisa videolarini izleyim dedim. Adamlar adina utandim resmen. O kadar zorlama espriler, karaktere uyusmayan sozler, konu monu yok, sacma sapan alakasiz espri denemeleri, asiri oyunculuklar falan. Espri yapacak diye tahtaya cikmis ilkoul cocugu gibi hareketler reaksiyonlar. Ciddi ciddi izl
Youtube'da kisa videolarini izleyim dedim. Adamlar adina utandim resmen. O kadar zorlama espriler, karaktere uyusmayan sozler, konu monu yok, sacma sapan alakasiz espri denemeleri, asiri oyunculuklar falan. Espri yapacak diye tahtaya cikmis ilkoul cocugu gibi hareketler reaksiyonlar. Ciddi ciddi izleyen var miymis bunlari?
0
neverletyougodown
(13.05.20)
tamam hacı sen çok farklısın
0
carpenic
(13.05.20)
Evet, ciddi ciddi izliyordum. Ben herkes seviyor sanıyordum lan, demek sevmeyen de varmış :DD
0
eazy
(13.05.20)
Eğer yeni izlemeye başladıysan ve alt metinlerini anlayacak kapasiten yoksa böyle düşünmen normal. Söylediğinin aksine çok ince ve altı dolu mizahı vardır.
0
lafacukur
(13.05.20)
Espriler, karakterler dogal degil. Dizide herkes Cem Yilmaz olmus anasini satayim. Karakterlerin hepsi cok asiri hazir cevap. Aha replik sirasi bana geldi, komik olayim espri yapayim zorunlulugu icerisindeler. Asiri uzun replikler var bazen asiri sacmaliyorlar. Bir insan o kadar uzun konusup arka arkaya 7-8 espri, gonderme yapamaz. O yuzden dogal degil, respliklerin ustune uzun uzun dusunulup yazildigi cok bariz. Itici geliyor o yuzden, dogal degil yani. Bir de hic beklenmedik karakterdeki adam entelektuel seviyede espri yapiyor, Picassoya, Gaussa gonderme yapabiliyor falan asiri zorlama, kusturan cinsten. Olmedilerse sizde vurun:)
0
speedy
(13.05.20)
diziyi ölesiye eleştiren iki suserden birisi diziyi izlememiş, sadece ufak kesitler izledim diyor, diğeri doğal değil diyor.

ufak kesitler izleyerek bir film/dizi hakkında eleştiri yapmayı ben oldukça cesur buluyorum. konu olup olmadığını 5-15 dakikalık video'dan nasıl anlıyorsunuz? sanırım ben o kadar zeki olmadığım için bu durumu henüz çözemedim...

doğal olmadığı eleştirisine gelecek olursak, doğal gelmemesi çok normal. burada absürd mizah yapılıyor. herkes her şeyi sevmek zorunda değil, dünyanın en iyi işi olsa da bu böyle, sevmeyebilirsiniz. ancak o entellektüel espriler arızi değil. dizinin her yerinde bir sürü gönderme var, ilgilisine göre bu göndermelerin hepsini yakalamak mümkün olmayabilir. bana kalırsa dizinin en güzel yönlerinden biri bu göndermeler mesela, bir başkasının hoşuna gitmeyebilir. bunu sinematografik bir eleştiri yapıyor gibi, hikaye kopukmuş gibi anlatmak bu dizi için anlamlı değil...
0
her giriste sifresini unutan adam
(13.05.20)
herkes aynı tip şeye mi gülsün?
recep ivedik de, kardeş payı da, fleabag de, 7 numara da hepsi başka kitlelere hitap ediyor.
soru ne tam anlamadım, reytinglere bakıp görebilirsiniz zaten kim ne kadar seyrediyormuş diye.
0
jimjim
(13.05.20)
Kardeş payı gelmiş geçmiş en komik Türk dizisidir bana göre. Baştan sona hiç durmadan espri yapılan bir dizi. Karakterler de çok iyi. İşler Güçler'i izlemedim. Sadece depoya kızın geldiği sahneyi biliyorum. O da çok komik bir sahne gerçekten.
0
mehmettekin
(13.05.20)
kardeş payını izlemedim ama işler güçler mizahı bayağı iyiydi ya.
0
we are floating in space
(13.05.20)
Yok boolum o kadar da değil. Gelmiş geçmiş en iyi dizi fazla iyimser bir tutum. Bazı diziler vardır senaryo gereği komiktir. Bunlar sırf espri için senaryo yazmış. TV için uygun tabi böyle işler bişi diyemezsin de olaya uluslararası düzeyde bakarsanız çöp
0
olaylar olaylar
(13.05.20)
Valla ben bu adamlari belki severim diye cok sans verdim ama bana gore degil. Daha cok nefretim dogdu izlemeye calistikca: Repligi gelen makineli tufek gibi takir takir esprisini okuyor, lafi yiyen altta kalir mi? O da aninda takir takir makineli tufek gibi espriyi yapiyor. Bir yerde gulmemiz lazim nerde bilmiyorum? Bir karakter 10 saniyede 10 farkli ruh haline giriyor, espri oraya uymus, uymamis, karaktere uymus uymamis, konuya uymus uymamis onemli degil, absurt mizah deyip geceriz kafasindalar, dakika espri sayisi uzerinden anlasmislar anlasilan.
0
freedonia
(14.05.20)
mizah göreceli bir şey evet ama bu işler o kadar da kötü değiller yine de. senin sevdiğin çok iyi bulduğun mizah örneği nedir mesela?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.05.20)
Valla bende sevmiyorum nedense. Zaten o ikilinin yaptığı her iş bana çok yapay ve saçma geliyor. Absürd mizah diye kaktırıyorlar saçma sapan birşeyi. Absürd mizah görmesek inanıcaz
0
bigcaptain
(14.05.20)
Geri aldim yazdiklarimi. Epey agir olmus. Adamlar farkli bir sey yapiyorlar ve asiri komik espriler, saglam tespitleri de varmis. Oturup izlemem sifirdan da youtube'da kisa kisa iyi gider yemek yerken, pineklerken falan. Cevaplar icin tesekkurler
0
🌸neverletyougodown
(16.05.20)
absürt diye bişi var ya hani, işte konu olay o, herkesin anlaması gerekmiyor misalen feride'ye amran comran söyle bana demesi senin için bir şey ifade etmeyebilir ama bana cartel'i ve cartel'in çıktığı yılı o zamanki anılarımı getiriyor gözüme, gülümsetiyor.


Öte yandan absürt zaten saçma demek, saçma olan bir şeye gülüyoruz, oradaki abartıya o abartının saçmalığına gülüyoruz, sen hiç e=m2c ye gülen biri gördün mü?
0
selam
(16.05.20)
(5)

koronada parklar

patronaj
selamlar. hafta içi bir akşam yıldız, maçka, Kuruçeşme gibi geniş bir parkta insanlardan uzak bir yere oturup 1 bira falan içeyim olmadı yemeğimi alıp oralarda yiyeyim diyorum.sahil yasağı gibi bir yasak yok değil mi? sahilde koşu yapanlara ceza varmış da. Kuruçeşme ya da bebekte oturanlara falan da
selamlar. hafta içi bir akşam yıldız, maçka, Kuruçeşme gibi geniş bir parkta insanlardan uzak bir yere oturup 1 bira falan içeyim olmadı yemeğimi alıp oralarda yiyeyim diyorum.
sahil yasağı gibi bir yasak yok değil mi? sahilde koşu yapanlara ceza varmış da. Kuruçeşme ya da bebekte oturanlara falan da ceza vermezler herhalde.
0
patronaj
(29.04.20)
parklarda da oturmak yasak.
0
teritori
(29.04.20)
oki teşekkürler.
ben eat the rich o zaman. havuzlu bahçeli villamız yok diye böcek gibi yaşamaya devam.
0
🌸patronaj
(29.04.20)
sahil, parklar, orta refüjdeki yeşillikler, site içindeki banklar, yeşillikler, deniz kenarı, göl hatta lağım kokulu dere kenarı.

böyle yani ulan 2 dakka oturayım şuraya diyeceğin her yer yasak ve ceza kesmek için can atıyolar.

300 küsür keserler, hatta belki 3000 küsür bile kesebilirler.
0
hem şişko hem deli
(29.04.20)
Cezaları neye istinaden kesiyorlar ben anlamadım. İçişleri bakanlığı sitesinde sadece haftasonu yasak olduğu, haftaiçi için il idarelerinin yetkisinde olduğu söyleniyor. İzmir valiliğinden bir yasak açıklaması göremedim ben mesela. Gitsem otursam ceza keserler kesin yinede.
0
bigcaptain
(29.04.20)
kabahatlar kanununa göre kesiyolar.

ikinciye niye kesiyolar bilmiyorum 3000 küsür olan, bir de hıfsı sıhha kanunu varmış ona göre kesiyolar
0
hem şişko hem deli
(29.04.20)
(10)

içimi kolay yüksek alkollü içki

papuayenigine02561
fiyatı uygun olsun. tadı vs umrumda değil acı olmasın yani içimi kolay olsun yakmasın. en kısa sürede sarhoş edecek. önerileri alalım.
fiyatı uygun olsun. tadı vs umrumda değil acı olmasın yani içimi kolay olsun yakmasın. en kısa sürede sarhoş edecek. önerileri alalım.
0
papuayenigine02561
(18.04.20)
en temizi yüksek alkollü 2 içkiyle kokteyl yapmak.

cin+vodka+ananas suyu tarzı bir şey yağ gibi akar, tertemiz sarhoş eder.
0
dunga
(18.04.20)
bunun icin biz 20li yaslarda vodka+portakal bolca kullandik. baska seylerle karistirmazsan kolay kolay da kusturmaz, kafasi da uzun sure gider.
0
cooperr
(18.04.20)
Votka+şekersiz limonata+portakal(suyu değil kendisi) aldığınca buz. Hepsinden birer ölçek iyidir.
0
nerdenbileyim
(18.04.20)
votka + ne bulursan ekle..
kahveye bile koyabilirsin. o kadar diyeyim. ruslar işi biliyor. kurşun kalem gibi bir şey.
0
ozdek
(18.04.20)
Abi içimi kolay olsun diyorsan.

Cin-limonata
Bacardi-kola-limon

Bu ikisini öneririm.
0
bigcaptain
(18.04.20)
amsterdam bira net!
0
alttaraf
(18.04.20)
cin-sprite-limon

veya gin fizz.
0
nabrukk
(18.04.20)
Jagermeister... geçmiş olsun
0
pegi
(18.04.20)
şarap ya tertemiz işte. maks 40-50 tlye biricik öküzgözü falan alsan 1 veya 1 buçuk litre. tatlı tatlı sarhoş da eder, kolay da içilir.
0
syozkn
(18.04.20)
southern comfort
0
baldur2
(18.04.20)
(5)

parfüm meraklılarına bir soru ?

mahseryerikalabaligi
arkadaşlar koton'un şu https://www.koton.com/tr/erkek-adriatic-blue-parfum/p/8YAM61006AAXXXT?utm_source=blog&utm_medium=button&utm_content=kotonerkekparfumserisi2018#tab-1 parfümünü dior sauvage kokusuyla benzeten var mı ?bence çok benziyor, sizce ?
arkadaşlar koton'un şu www.koton.com parfümünü dior sauvage kokusuyla benzeten var mı ?

bence çok benziyor, sizce ?
0
mahseryerikalabaligi
(12.04.20)
koklamadım ama benzemesi zor çünkü aynı kalitede esans kullanma olasılığı düşük. koton vs ayarı parfümlerde her zaman için sentetik bir koku oluyor.
0
orpheus
(12.04.20)
Benziyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(12.04.20)
@intihar etsem de kendime gelsem: hocam var mı sende ? kullandıysan gerçekten benziyor değil mi ? sauvage sevenlere duyurulur...
0
🌸mahseryerikalabaligi
(12.04.20)
Kokulari bilmiyorum ama notalarina baktim.

Koton parfumun ust notalari biber ve bergamot; alt notalari ise vetiver, paculi ve ambermis.
Dior'unkine de suradan www.fragrantica.com baktim.
Top notes: Pepper and bergamot
Middle notes: Geranium, lavender, sichuan pepper, elemi, pink pepper, vetiver and patchouli
Base notes: Cedar, labdanum and ambroxan.

Fazlasiyla benziyor icerikleri.
0
pike
(12.04.20)
Kotonun kokusunu bilmiyorum ama notalarında ambroksan hariç benzerlikler olduğunu kabul etmek gerek.
0
bigcaptain
(13.04.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.