benneydim
evet herkesin derdi başından aşkın belki, ama benimki de bana göre çok fazla ve artık ağır geliyor, tek başıma kaldıramıyorum.daha önceki duyurumdan hatırlayanlar olabilir. yarım yıldan fazla bir süre öncesine kadar çok sosyal, etrafında bir sürü insan olan birisiydim, bütün o arkadaşlarımı yurtdışı
evet herkesin derdi başından aşkın belki, ama benimki de bana göre çok fazla ve artık ağır geliyor, tek başıma kaldıramıyorum.
daha önceki duyurumdan hatırlayanlar olabilir. yarım yıldan fazla bir süre öncesine kadar çok sosyal, etrafında bir sürü insan olan birisiydim, bütün o arkadaşlarımı yurtdışında yaşadığım yerde edindim. orada bir de aşık olduğum insan vardı. orada kalışımın son zamanlarına doğru sevgili olduğum, buraya dönüp bir süre daha sadakat ve sabırla devam ettiğimiz. ama daha sonra anladı ki benim onun yanına gidişim iyice imkansızlaşıyor, bıraktı bütün umudunu. sevmemeye özlememeye çalıştı, başardı da. şimdi günde 1-2 cümle ancak konuşuyoruz, onda da hep ben çekine çekine yazıyorum.
"orası" dediğim yerden, türkiyede daha önce hiç yaşamadığım bir şehire geldim ailem buraya yerleştiği için. hiç arkadaşım yok. 1 tane bile. dolayısıyla konuşacağım, dertleşeceğim kimse yok. yakşalık 2 ay önce tekrar gittim "oraya" ziyaret için, hem sevdiğim adamı hem arkadaşlarımı görmeye, döndüğümden beri, 2 aydır, inanır mısınız sadece iş-ev arası gidip geldim. annemin babamın ve işyerindeki 2 kişinin yüzünden başka yüz görmedim. arkadaş edinmeye çalışıyorum. couchsurfing "orada" çok işe yaramıştı ama burda gittiğim toplantılarda bırakın insanlarla tanışabilmeyi, herkes kendi arkadaşıyla gitmiş olduğu için ben hep masanın köşesinde, bir kenarda dışarıda kaldım, kendimi daha da kötü hissettim, oturduğum yerde ağladım.
bir de şu var. ben türkiyeye döndüm döneli "oraya" geri dönmeye çalışıyorum. ordayken yaklaşık 5 ay kadar iş aradım olmadı. döndükten sonra da devam ediyorum aramaya ama yok, türk çalışan almıyor kimse bizim çalışma izni problemimizden dolayı. zaten mezun olduğum bölüm diplomasıyla da orada çalışmam imkansızmış. ben de üniversite falan araştırıyorum. başvurumu yapacağım bu dönem, ama en erken 5-6 ay gibi bir sürede açıklanacak. ha daha ilk eleme olumsuz olursa, birkaç hafta içinde o hayalim de gidecek.
yani demem o ki, ben oraya döneceğim umuduyla uyanıyorum her yeni güne. film izliyorum, bitince gerçek hayata döndüğüme üzülüyorum - az önce bir film bitti diye ağladım. bunu en son yaptığımda 2 yaşımda falanmışım, çizgi film bitti diye ağlarmışım. kitap okuyorum, bırakınca yine gerçek hayattayım. ve buradayım, "orada" değil. yine "demem o ki", ben hala oradaki hayatımda yaşıyorum aslında. burada resmen yaşamıyorum. yaşamı askıya almış bir şekilde, bir umut bekliyorum. bu arada sevdiğim insan, buraya döndükten sonra annem babam dışında konuştuğum tek insandı. ama artık bu problemlerim ona olan tavırlarıma yansıdığı için o da dayanamıyor, katlanamıyor bana. e araya zaman girdi, yol girdi zaten onlardan dolayı da duygu azalması var. hak veriyorum. ama ben onu düşünüp de ona yazamadığım her an ölüyorum.
bunları yazana kadar uzun zamandır ağlayamıyordum bile. tek damla gözyaşı akıtamıyordum. şimdi buraya yazmak bile biraz olsun rahatlarmış olacak ki hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.
psikolog demeyin lütfen. olur da üniversite başvurum kabulk olursa çok fazla paraya ihtiyacım olacak. hiç para harcamamalıyım.psikologlar da çok para istiyor sanırım zaten.
ne yapayım ya ben? sosyalleşmeye, en azından izinli olduğum gün hava güzelken eve gelip sırf zaman geçsin diye uyumak yerine "hadi gel sahilde dolaşalım" diyebileceğim bir allahın kuluna ihtiyacım var sanırım. ama olmuyor, bir kişiyle bir kez görüşünce ikincisi gelmiyor. bugün mesela, öğlen 12de işim bitti. hava 22 derece. insanlar hep dışarıda. ben eve geldim koşa koşa, yatıp akşama kadar uyudum. çünkü uyanık kalında düşünmekten aklımı kaçırıyorum.
nasıl kurtulunur bu ruh halinden?
daha önceki duyurumdan hatırlayanlar olabilir. yarım yıldan fazla bir süre öncesine kadar çok sosyal, etrafında bir sürü insan olan birisiydim, bütün o arkadaşlarımı yurtdışında yaşadığım yerde edindim. orada bir de aşık olduğum insan vardı. orada kalışımın son zamanlarına doğru sevgili olduğum, buraya dönüp bir süre daha sadakat ve sabırla devam ettiğimiz. ama daha sonra anladı ki benim onun yanına gidişim iyice imkansızlaşıyor, bıraktı bütün umudunu. sevmemeye özlememeye çalıştı, başardı da. şimdi günde 1-2 cümle ancak konuşuyoruz, onda da hep ben çekine çekine yazıyorum.
"orası" dediğim yerden, türkiyede daha önce hiç yaşamadığım bir şehire geldim ailem buraya yerleştiği için. hiç arkadaşım yok. 1 tane bile. dolayısıyla konuşacağım, dertleşeceğim kimse yok. yakşalık 2 ay önce tekrar gittim "oraya" ziyaret için, hem sevdiğim adamı hem arkadaşlarımı görmeye, döndüğümden beri, 2 aydır, inanır mısınız sadece iş-ev arası gidip geldim. annemin babamın ve işyerindeki 2 kişinin yüzünden başka yüz görmedim. arkadaş edinmeye çalışıyorum. couchsurfing "orada" çok işe yaramıştı ama burda gittiğim toplantılarda bırakın insanlarla tanışabilmeyi, herkes kendi arkadaşıyla gitmiş olduğu için ben hep masanın köşesinde, bir kenarda dışarıda kaldım, kendimi daha da kötü hissettim, oturduğum yerde ağladım.
bir de şu var. ben türkiyeye döndüm döneli "oraya" geri dönmeye çalışıyorum. ordayken yaklaşık 5 ay kadar iş aradım olmadı. döndükten sonra da devam ediyorum aramaya ama yok, türk çalışan almıyor kimse bizim çalışma izni problemimizden dolayı. zaten mezun olduğum bölüm diplomasıyla da orada çalışmam imkansızmış. ben de üniversite falan araştırıyorum. başvurumu yapacağım bu dönem, ama en erken 5-6 ay gibi bir sürede açıklanacak. ha daha ilk eleme olumsuz olursa, birkaç hafta içinde o hayalim de gidecek.
yani demem o ki, ben oraya döneceğim umuduyla uyanıyorum her yeni güne. film izliyorum, bitince gerçek hayata döndüğüme üzülüyorum - az önce bir film bitti diye ağladım. bunu en son yaptığımda 2 yaşımda falanmışım, çizgi film bitti diye ağlarmışım. kitap okuyorum, bırakınca yine gerçek hayattayım. ve buradayım, "orada" değil. yine "demem o ki", ben hala oradaki hayatımda yaşıyorum aslında. burada resmen yaşamıyorum. yaşamı askıya almış bir şekilde, bir umut bekliyorum. bu arada sevdiğim insan, buraya döndükten sonra annem babam dışında konuştuğum tek insandı. ama artık bu problemlerim ona olan tavırlarıma yansıdığı için o da dayanamıyor, katlanamıyor bana. e araya zaman girdi, yol girdi zaten onlardan dolayı da duygu azalması var. hak veriyorum. ama ben onu düşünüp de ona yazamadığım her an ölüyorum.
bunları yazana kadar uzun zamandır ağlayamıyordum bile. tek damla gözyaşı akıtamıyordum. şimdi buraya yazmak bile biraz olsun rahatlarmış olacak ki hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.
psikolog demeyin lütfen. olur da üniversite başvurum kabulk olursa çok fazla paraya ihtiyacım olacak. hiç para harcamamalıyım.psikologlar da çok para istiyor sanırım zaten.
ne yapayım ya ben? sosyalleşmeye, en azından izinli olduğum gün hava güzelken eve gelip sırf zaman geçsin diye uyumak yerine "hadi gel sahilde dolaşalım" diyebileceğim bir allahın kuluna ihtiyacım var sanırım. ama olmuyor, bir kişiyle bir kez görüşünce ikincisi gelmiyor. bugün mesela, öğlen 12de işim bitti. hava 22 derece. insanlar hep dışarıda. ben eve geldim koşa koşa, yatıp akşama kadar uyudum. çünkü uyanık kalında düşünmekten aklımı kaçırıyorum.
nasıl kurtulunur bu ruh halinden?
0
Hangi şehir hacı? İlla ki bi komünite vardır. İlk bi 3-4 buluşmada kendini zorlarsın, amk bu ne ya dersin. Sonra sarar.
0
tamamini okuyamadim kusura bakma yuzde 80ini falan okudum duyurunun:
universiteye gitmen 5 6 ayi bulacaksa -para sorun degilse- dil okuluna gidin o zamana kadar? bir dil kursuna yazilip oraya neredeyse hemen gidip sonra universiteye kayit yaptirabilirsiniz. hangi ulke bilmiyorum tabi onu soylerseniz yardimci olabilirim belki
universiteye gitmen 5 6 ayi bulacaksa -para sorun degilse- dil okuluna gidin o zamana kadar? bir dil kursuna yazilip oraya neredeyse hemen gidip sonra universiteye kayit yaptirabilirsiniz. hangi ulke bilmiyorum tabi onu soylerseniz yardimci olabilirim belki
0
madem para yok, yürüyecen apla. günde iki saat, üç saat, ayakların su toplayıncaya kadar yürüyecen. hava 22 derece. tam yürüyüş havası! bu dönemi böyle geçirecen. iy gelir...
0
İzmirdesin abi. İzmir yani. Ben de Iğdır falan sandım amk.
Gerçekliğe dön bence. Belli ki tekrar geri dönemeyeceksin. Deal with it. Kabullen, yapacak bir şey yok. At kendini dışarı. Zirve var ot var bok var. Koca şehir lan. Ama ilk önce kabullenmen lazım, otur ağla zırla, iç sıç, ama kabullen. Bi daha o adamın / kıızn ynına gidemeyeceksin, zaten o da ümidi kesmiş. Dünyada 6,499,499 insan daha var.
Gerçekliğe dön bence. Belli ki tekrar geri dönemeyeceksin. Deal with it. Kabullen, yapacak bir şey yok. At kendini dışarı. Zirve var ot var bok var. Koca şehir lan. Ama ilk önce kabullenmen lazım, otur ağla zırla, iç sıç, ama kabullen. Bi daha o adamın / kıızn ynına gidemeyeceksin, zaten o da ümidi kesmiş. Dünyada 6,499,499 insan daha var.
0
para sorun. çok sorun hem de. üniversite olursa ailemden hiçbir destek almayıp kendim "kız başıma" sağda solda çalışarak para kazanmak zorunda olduğum için ve muhtemelen ilk zamanalrda da işsiz kalacağım için şimdi ne kadar biriktirirsem o kadar iyi. o yüzden zaten hiçbir yere kımıldayamıyorum. 1-2 yere gitsem gezmeye, belki biraz rahatlayacağım ama, para.
0
oyleyse universite icin ogrenci vizesi de alamayacaginizi biliyorsunuzdur umarim?
butun masrafinizi karsilayabileceginizi gostermeniz gerekiyor vize almak icin minimum 1 senelik masrafi gormek istiyorlar bir sekilde. onu nasil halledeceksiniz? Oluru yok gibi geldi bana
izmir normal binalardan olusan bir sehir, hic bir abartisi yok. anliyorum yasadiginiz seyi. para sorunsa oyle hobi edineyim kurslara gideyim muhabbeti de olmaz. ise verin kendinizi para biriktirin.
da adamdan bir adim gelmiyorsa bosa kurek cekiyorsun be abla
butun masrafinizi karsilayabileceginizi gostermeniz gerekiyor vize almak icin minimum 1 senelik masrafi gormek istiyorlar bir sekilde. onu nasil halledeceksiniz? Oluru yok gibi geldi bana
izmir normal binalardan olusan bir sehir, hic bir abartisi yok. anliyorum yasadiginiz seyi. para sorunsa oyle hobi edineyim kurslara gideyim muhabbeti de olmaz. ise verin kendinizi para biriktirin.
da adamdan bir adim gelmiyorsa bosa kurek cekiyorsun be abla
0
Yani ne buyuk dertmis, pamuklara mi sardilar sizi nedir!!
Kedi gotunu gormus yaram ne buyuk demis, senden metanetliymis.
Cocuk gibisin.
Kendine acicyaratmisin, icinde kivraniyorsun. Aynen devam.
Orasi viyana gibime geldi.
Kedi gotunu gormus yaram ne buyuk demis, senden metanetliymis.
Cocuk gibisin.
Kendine acicyaratmisin, icinde kivraniyorsun. Aynen devam.
Orasi viyana gibime geldi.
0
(bkz: aşk/@ataturkiye)yi okudun mu apla? seninki takıntılı, saplantılı bi hâl almış. arızaya bağlamışın.
3 vakte kadar gendini toplamazsan, türlü çeşit hastalık fışkırır orandan burandan... hem de bi daha geçmeyen hastalıklar bunnar.
sedef, hashimato tiroiditi, romatoid artrit, polikistik over, yüksek tansiyon, Crohn hastalığı, meme kanseri gibi...
hayâtın çöpe döner, söyliyim sana. doktor doktor, hastane hastane gezersin de, çâresini bulamazsın...
3 vakte kadar gendini toplamazsan, türlü çeşit hastalık fışkırır orandan burandan... hem de bi daha geçmeyen hastalıklar bunnar.
sedef, hashimato tiroiditi, romatoid artrit, polikistik over, yüksek tansiyon, Crohn hastalığı, meme kanseri gibi...
hayâtın çöpe döner, söyliyim sana. doktor doktor, hastane hastane gezersin de, çâresini bulamazsın...
0
Benzer bir şeyin küçük çaplısını yaşadım, hala da benzer bir ukde var içimde de alışılınıyor bir noktadan sonra, bir iki kişi ile bir şekilde tanışıyorsun. Sadece o ilk birkaç kişi biraz sıkıntı oluyor, gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Bu arada neden kendiniz dolaşmıyorsunuz?Ben İzmir'de olacağım var ya, çimende malak gibi yatar kitap,dergi okurum bütün gün.
0
@babamasoliimbananickaldirsin, okuldan kabul alırsam formaliteden garantör ayarlayabileceğini söyleyen bir türk var orada. o şekilde almayı planlıyorum vizeyi. aksi takdirde bloke hesap falan açacak param zaten yok.
adamdan adım gelmiyor. muhtemelen ben oraya gitmeyi garantilersem bu kez koşmaya başlayacak ama. ama o zamana kadar benim duygularım ne olacak, ne kadar yıpranmış olacağım bilmyiroum. ama yanımda o olsa da olmasa da ben orada her türlü daha mutlu olacağım. oraya gitmek istememdeki tek amaç o değil. ondan önce de istiyordum, o sadece manevi destek gibi - onu da ben kendi kendime ediyorum, artık destek olduğu da yok. olursa güzel olur, içimde dışarı atmaya ihtiyacım olan çok fazla birikmiş sevgiyi sevdiğim insanla paylaşacağım için. ama olmazsa da, en azıdnan istediğim yerde olurum.
adamdan adım gelmiyor. muhtemelen ben oraya gitmeyi garantilersem bu kez koşmaya başlayacak ama. ama o zamana kadar benim duygularım ne olacak, ne kadar yıpranmış olacağım bilmyiroum. ama yanımda o olsa da olmasa da ben orada her türlü daha mutlu olacağım. oraya gitmek istememdeki tek amaç o değil. ondan önce de istiyordum, o sadece manevi destek gibi - onu da ben kendi kendime ediyorum, artık destek olduğu da yok. olursa güzel olur, içimde dışarı atmaya ihtiyacım olan çok fazla birikmiş sevgiyi sevdiğim insanla paylaşacağım için. ama olmazsa da, en azıdnan istediğim yerde olurum.
0
Psikolojin yerindeyse Iğdır'ı bile las vegas yaparsın. Ama bi yerden başlaman lazım. Ben öyle zamanlarda alıyorum elime kalem kağıdı liste yapıyorum. Neden şikayet ediyorum, neden memnun değilim. Gidermek için ne yapabilirim. Ne kadarını değiştirebilirim. Değiştirebilecek olduklarımı nasıl değiştirebilirim. Sonra kümenin dışında kalanları sike sike kabulleniyorum. Yapacak bir şey yok. Bunlar yutması zor haplar, ama yutacaksın teker teker. Hayat böyle.
0
Yazdigindan anladigim tek sey su gidip 6 ay bi sene okumusun bi yerlerde orali olmus gibi davraniyorsun.anlattigin yer izmir,ucaktan indigin anda arkadas bulabilecegin bu ulkenin en large yerlerinden birisinden bahsediyorsun.gotum gibi adamim ben bile izmire her indigimde apayri insanlarla tanisip yiyip icip egleniyorum sen tripten tribe kosuyorsun.
0
@duptıs, işte sorun da burda. ben yedi kat yabancısı olduğum şehirde bile o kadar insanla o kadar arkadaşlık kurabilmişken, burada, insanların sözda canayakın olduğu yerde selam verdiğim insandan geri selam alamadığım bu şehirde bırak arkadaşlık kurmayı, aynı masayı paylaştığımda muhabbet edeceğim kimseyi bulamadım. sorun bende belki, ama ne türkiyede ne diğer yerlerde hiç böyle bir şeyle karşılaşmadım.
ki esas sorun bu zaten. nasıl aşarım bunu diye düşünüyorum, yeni insanları nerden bulabilirim, arkadaşlık adımları nasıl atılır diye bir yol arıyorum.
edit: bir de uçaktan indiğin anda arkadaş bulmaktan bahsetmişsin. uçaktan indiğim anda, havaalanında valizleri taşıyan troylerlerin başındaki adamın beni azarlamasını hatırladım, paramı 10 saniye içinde çıkaramadığım için.
ki esas sorun bu zaten. nasıl aşarım bunu diye düşünüyorum, yeni insanları nerden bulabilirim, arkadaşlık adımları nasıl atılır diye bir yol arıyorum.
edit: bir de uçaktan indiğin anda arkadaş bulmaktan bahsetmişsin. uçaktan indiğim anda, havaalanında valizleri taşıyan troylerlerin başındaki adamın beni azarlamasını hatırladım, paramı 10 saniye içinde çıkaramadığım için.
0
oraya takılıp kalmandan kaynaklanıyo hep bunlar.
artık takılmaya devam edermisin etmez misin sen karar ver.
arkadaş edinmek de derdine derman olurmu meçhul o yüzden.
aradaki cevapları okumaya üşendim. yerin ulaşım açsından uygunsa hava hastanesinin orada göztepe mürsel aksel sahalarının orda türgök var, görme engellilere kitap okumak için bi başvurabilirsin. güzel şeker insanlardı bi ara takılmıştım.
ya da konak mimar kemalettin caddesinde ceffenol bistro diye bi yer var, oraya takıl çay may içersin. bi süredir arayıp sorduğum yok da işletenlerle bi ara muhabbetimiz vardı uğruyoduk bikaç arkdaşla falan, takılanlar falan da istisna gelip geçenin dışında "bizim arkadaşlar" tadında, muhabbeti hoş insanlar yani bi git bak falan. çayları ucuz, parayı mesele etmezler.
artık takılmaya devam edermisin etmez misin sen karar ver.
arkadaş edinmek de derdine derman olurmu meçhul o yüzden.
aradaki cevapları okumaya üşendim. yerin ulaşım açsından uygunsa hava hastanesinin orada göztepe mürsel aksel sahalarının orda türgök var, görme engellilere kitap okumak için bi başvurabilirsin. güzel şeker insanlardı bi ara takılmıştım.
ya da konak mimar kemalettin caddesinde ceffenol bistro diye bi yer var, oraya takıl çay may içersin. bi süredir arayıp sorduğum yok da işletenlerle bi ara muhabbetimiz vardı uğruyoduk bikaç arkdaşla falan, takılanlar falan da istisna gelip geçenin dışında "bizim arkadaşlar" tadında, muhabbeti hoş insanlar yani bi git bak falan. çayları ucuz, parayı mesele etmezler.
0
Önceki duyurularınıza baktım da sizin durum pek iyi gelmedi bana. Sorunun çözümü yine sizin elinizde ama bu da dertleşerek sıkıntılarınızı paylaşarak olmaz. Yaranızı deşmekten başka bir işe yaramaz başkasına derdinizi anlatmak.
Kadın olduğunuz için iki tane birbirinden farklı örnek vericem. İkisinin de yorumu size kalmış.
1- Fanatik bir Arsenal taraftarı ingiliz adam bundan birkaç sene önce arsenal şampiyon olamadı diye intihar etti. Evet tuttuğu desteklediği takım şampiyon olamadı diye. Bu adam hakkında ne düşünüyorsunuz?
2- Lütfen bundan sonrasını okumadan önce şu entry e bir bakın sonra devam edin.
eksisozluk.com
Bu kız kurtulduktan sonra yaşadığı şeyleri arkasında bıraktı. Kendi dediğine göre de bunun en önemli sebebi annesinin söylediği bir cümleymiş. O da şu;
"Kızım, bu adam senin hayatından dokuz ay çaldı. Hiçbir zaman geri gelmeyecek dokuz ay. Hayatının geri kalanını da çalmasına izin verme. Bir daha görmeyeceğin duymayacağın bu adama ayıracağın her an senin hayatından çalınan başka bir an olacaktır. Ama bu sefer zamanını çalan kişi o değil sen olacaksın."
Kadın olduğunuz için iki tane birbirinden farklı örnek vericem. İkisinin de yorumu size kalmış.
1- Fanatik bir Arsenal taraftarı ingiliz adam bundan birkaç sene önce arsenal şampiyon olamadı diye intihar etti. Evet tuttuğu desteklediği takım şampiyon olamadı diye. Bu adam hakkında ne düşünüyorsunuz?
2- Lütfen bundan sonrasını okumadan önce şu entry e bir bakın sonra devam edin.
eksisozluk.com
Bu kız kurtulduktan sonra yaşadığı şeyleri arkasında bıraktı. Kendi dediğine göre de bunun en önemli sebebi annesinin söylediği bir cümleymiş. O da şu;
"Kızım, bu adam senin hayatından dokuz ay çaldı. Hiçbir zaman geri gelmeyecek dokuz ay. Hayatının geri kalanını da çalmasına izin verme. Bir daha görmeyeceğin duymayacağın bu adama ayıracağın her an senin hayatından çalınan başka bir an olacaktır. Ama bu sefer zamanını çalan kişi o değil sen olacaksın."
0
Yilin onemli bir kismini yurtdisinda geciriyorum ve gordugum sudur.bizim insanimiz yurtdisina geldiginde ilk soku atlattiktan sonra,burada oldugundan daha rahat davranmaya basliyor.kabugunu cikarmak bir anlamda.nasil olsa beni taniyan yok,kim ne dusunurse dusunsun modu.buda onlari hem daha mutlu hemde daha sevimli insanlar haline getiriyor.ta ki 6 ay gecip gurbet moduna girene kadar hepsi dunya guzeli.sonra ver elini arabesk.
Sen yarin sabaha butun aksilikleri cancel et ve gulumseyerek basla.selami almasalar da sen ver.hersey degisecek.arkadas edinemezsende bi haber et.sarayim benim ordaki kadroyu basina alkolik ol cik.
Sen yarin sabaha butun aksilikleri cancel et ve gulumseyerek basla.selami almasalar da sen ver.hersey degisecek.arkadas edinemezsende bi haber et.sarayim benim ordaki kadroyu basina alkolik ol cik.
0
O 6 ay gectikten sonra gurbet moduna girebilseydim keske. girebilseydim de buraya dondugume sevinebilseydim. ben de her yilin belli bir kismini gecirdim yurtdisinda. son kalisimda tam bir yil gecirdim ama her gidisimde orada daha cok kalici olmak istedigimi gordum. simdi buna engel olamiyorum. bir de, "alkolik ol cik" dedin ya, izmirle ilgili bir diger sikayetim de bu aslinda. insanlarin yaptigi ve abarta abarta bir gurur gibi bahsettigi tek sey icmek. ya da sadece benim gorduklerim oyle, ozellikle de artik bu tur konusmalarindan dolayi nefret etmeye basladigim isverenim. alkol ben de kullaniyorum ama bu ana etkinligim olmadi hicbir zaman. burada gorebildigim ise tam tersi. ben butun bu soylenenleri deneyecegim. buradaki hayatimi kabullenmek icin biraz olsun bir seyleri sevebilmem gerekiyor, ama onun icin de daha fazla ugrasmam gerekiyor gorunuse bakilirsa.
Ko gotursun su seni, simdi mobile gectim, yarin bilgisayardan bir mesaj atacagim sana. cok tesekkurler.
Ko gotursun su seni, simdi mobile gectim, yarin bilgisayardan bir mesaj atacagim sana. cok tesekkurler.
0
yigitovic
merhaba,yatak odamdaki parkelerden garip sesler geliyor (gırç gırç) şeklinde. üzerinde yürürken falan değil, durduk yerde ses geliyor. tahta kurdu falan mıdır bu? çözümü nedir, bilen, daha önce böyle bir durum yaşayan var mıdır?teşekkürler,
merhaba,
yatak odamdaki parkelerden garip sesler geliyor (gırç gırç) şeklinde. üzerinde yürürken falan değil, durduk yerde ses geliyor. tahta kurdu falan mıdır bu? çözümü nedir, bilen, daha önce böyle bir durum yaşayan var mıdır?
teşekkürler,
yatak odamdaki parkelerden garip sesler geliyor (gırç gırç) şeklinde. üzerinde yürürken falan değil, durduk yerde ses geliyor. tahta kurdu falan mıdır bu? çözümü nedir, bilen, daha önce böyle bir durum yaşayan var mıdır?
teşekkürler,
0
bilmiyorum ama. masters of horror'da tam bu durumu işleyen bi bölüm vardı. izle ve altına kaçır:)
0
Parkenin olayı o, ısınınca uzar ve soğuyunca çeker. Bunları yaparken de korku filmi sesleri çıkarır.
0
hourna
iyi derecede ingilizcem var. toefl, yds skorlarım gayet iyi. odtü'yü bitirdim. okurken de ingilizcem çevremdeki arkadaşlarıma göre oldukça iyiydi. fakat şu an bulunduğum noktadan daha ileri gitmekte zorlanıyorum.yazma ve okuma konusunda hiç bir sıkıntım yok. yeterli derecede vocabulary bilgim olduğu
iyi derecede ingilizcem var. toefl, yds skorlarım gayet iyi. odtü'yü bitirdim. okurken de ingilizcem çevremdeki arkadaşlarıma göre oldukça iyiydi. fakat şu an bulunduğum noktadan daha ileri gitmekte zorlanıyorum.
yazma ve okuma konusunda hiç bir sıkıntım yok. yeterli derecede vocabulary bilgim olduğuna da inanıyorum. gün içerisinde de sıklıkla ingilizce'yle haşır neşir oluyorum. örneğin internette gezindiğim sayfalar çoğunlukla ingilizce. arada sırada ingilizce romanlar okumaya çalışıyorum. yavaş da olsam pek sıkıntı yaşamıyorum. bir de zaten yüksek lisans yaptığım için devamlı ingilizce teknik neşriyatla iç içeyim.
fakat ingilizce konuşmak ve konuşulanı anlamak konusunda derin sıkıntılarım var. konuşmayı geçtim, onu türkiye sınırları içerisinde halletmek zor ama en azından konuşulanı eksiksiz anlayamamak canımı sıkıyor. bir yabancıyla denk geldiğimde pek bir sıkıntı hissetmiyorum aslında. ama asıl sıkıntı ingilizce sözlü bir şarkı çaldığı zaman sözlerini tam olarak anlayamamak misal. bir diziyi ya da filmi altyazısız izleyememek. bir filmi ingilizce altyazı eklendiği zaman rahat bir şekilde izleyebiliyorum örneğin. ama o altyazı olmayınca olmuyor.
bir de şunu farkettim. haber kanallarındaki sunucuları, ders anlatan hocaları ya da belgesel seslendirenleri dinlediğim zaman anlatılanı son derece iyi anlıyorum. çünkü temiz ingilizce konuşuyorlar. ama gel gör ki dizilerde oyuncuların konuşmalarını ya da şarkıların sözlerini çok sınırlı anlayabiliyorum.
bu sorunu aşanlar, siz ne yaptınız? kendiliğinden mi oldu? yoksa bir çaba mı sarfettiniz? tavsiyeleriniz olur mu?
saygılarımla.
yazma ve okuma konusunda hiç bir sıkıntım yok. yeterli derecede vocabulary bilgim olduğuna da inanıyorum. gün içerisinde de sıklıkla ingilizce'yle haşır neşir oluyorum. örneğin internette gezindiğim sayfalar çoğunlukla ingilizce. arada sırada ingilizce romanlar okumaya çalışıyorum. yavaş da olsam pek sıkıntı yaşamıyorum. bir de zaten yüksek lisans yaptığım için devamlı ingilizce teknik neşriyatla iç içeyim.
fakat ingilizce konuşmak ve konuşulanı anlamak konusunda derin sıkıntılarım var. konuşmayı geçtim, onu türkiye sınırları içerisinde halletmek zor ama en azından konuşulanı eksiksiz anlayamamak canımı sıkıyor. bir yabancıyla denk geldiğimde pek bir sıkıntı hissetmiyorum aslında. ama asıl sıkıntı ingilizce sözlü bir şarkı çaldığı zaman sözlerini tam olarak anlayamamak misal. bir diziyi ya da filmi altyazısız izleyememek. bir filmi ingilizce altyazı eklendiği zaman rahat bir şekilde izleyebiliyorum örneğin. ama o altyazı olmayınca olmuyor.
bir de şunu farkettim. haber kanallarındaki sunucuları, ders anlatan hocaları ya da belgesel seslendirenleri dinlediğim zaman anlatılanı son derece iyi anlıyorum. çünkü temiz ingilizce konuşuyorlar. ama gel gör ki dizilerde oyuncuların konuşmalarını ya da şarkıların sözlerini çok sınırlı anlayabiliyorum.
bu sorunu aşanlar, siz ne yaptınız? kendiliğinden mi oldu? yoksa bir çaba mı sarfettiniz? tavsiyeleriniz olur mu?
saygılarımla.
0
yurtdisina cikamiyorsaniz her allahin gunu saatlerce radyo dizi film takilmaktan baska sansiniz yok. hatta ciksaniz da ayni. dile gunde 15 saat maruz kalmiyorsunuz yurtdisina ciksaniz da. ben de cok hasir nesir olmama ragmen hala bazi filmleri kesinlikle anlayamiyorum mesela %20sini. kisik sesli oluyor aksanli oluyor ne bileyim cok ekstra kelimeler kullaniliyor vs. anadiliniz olmayinca bunlar cok normal
sarki konusunda: ben turkce sarkilari da anlamiyorum :) onu dert etmeyin. hala rap falan anlamaya calismayin zaten ahah.. inisli cikisli ne dedi lan orada oluyorum cok basit bir sey de olsa.
edit: ekleyeyim, arabada falan giderken bile talk radio tarzi seyler dinleyin. tabi radyodan cekmez, dvd ye falan cekin. ya da toplu tasima kullaniyorsaniz mp3e telefona vs indirin dinleyin giderken. her bos zamani degerlendirin. uyumadan once bilgisayardan acin dinleyecek bir seyler radyo iyi bir secim yine, uykuya dalana kadar dinleyin. aksanini anlamakta zorlandiginiz bolgenin radyosunu dinleyin.
film film film.. surekli! madem vocab var bu kadar araniz iyi dille altyazisiz izleyin surekli. emin olun bir sure sonra ne kadar kolay oldugunu goreceksiniz. altyazi olunca insan kendine guvenmiyor direk okuyor ne kadar dinlemeye calissaniz da. altyaziyi kaldirana kadar yapamayacagini dusunuyor. kaldirdiktan ufak bir sure sonra da ne diyor lan deme durumu oluyor. o da gececek.
cok ekstra kelimeler iceren degil de sade dil kullanilan dizileri izleyin. friends gibi..
sarki konusunda: ben turkce sarkilari da anlamiyorum :) onu dert etmeyin. hala rap falan anlamaya calismayin zaten ahah.. inisli cikisli ne dedi lan orada oluyorum cok basit bir sey de olsa.
edit: ekleyeyim, arabada falan giderken bile talk radio tarzi seyler dinleyin. tabi radyodan cekmez, dvd ye falan cekin. ya da toplu tasima kullaniyorsaniz mp3e telefona vs indirin dinleyin giderken. her bos zamani degerlendirin. uyumadan once bilgisayardan acin dinleyecek bir seyler radyo iyi bir secim yine, uykuya dalana kadar dinleyin. aksanini anlamakta zorlandiginiz bolgenin radyosunu dinleyin.
film film film.. surekli! madem vocab var bu kadar araniz iyi dille altyazisiz izleyin surekli. emin olun bir sure sonra ne kadar kolay oldugunu goreceksiniz. altyazi olunca insan kendine guvenmiyor direk okuyor ne kadar dinlemeye calissaniz da. altyaziyi kaldirana kadar yapamayacagini dusunuyor. kaldirdiktan ufak bir sure sonra da ne diyor lan deme durumu oluyor. o da gececek.
cok ekstra kelimeler iceren degil de sade dil kullanilan dizileri izleyin. friends gibi..
0
Ders anlatanlar daha tertemiz konuşuyor haliyle, redneck'i yok, gangsta'sı yok, "ma homies ain't playen behind deese bars" diyeni, "we’ve howdied but we ain’t shook yet" diyeni yok. Oturup bol bol dizi, film izleyeceğiz, yapılacak başka pek bir şey yok bu durumda.
0
prisoner
Babamin şiddet gösterme eğilimi var ve fiziki olarak benden baya güçlü.bu soruyu bu kadar robotize bir şekilde sormam çok asagilayici ama gerçek bi çözüm bulana yahut bu çözümü bulma çabaları sirasinda muhtemel fiziki siddetten korunmam lazim. Biber gazi ev içi için çok uygun değil gibi, ne olabilir
Babamin şiddet gösterme eğilimi var ve fiziki olarak benden baya güçlü.bu soruyu bu kadar robotize bir şekilde sormam çok asagilayici ama gerçek bi çözüm bulana yahut bu çözümü bulma çabaları sirasinda muhtemel fiziki siddetten korunmam lazim. Biber gazi ev içi için çok uygun değil gibi, ne olabilir?
0
Senin cinsiyetine göre çözüm yöntemleri değişebilir ama, en makulu kapalı bir alana kaçmak ve girişi kilitlemek. Babanızın siniri geçene kadar da kilitli tutmak.
0
Onun 1yöntemi yok, yani tek çareniz -eğer yoksa- maddi bağımsızlığınızı elinize almanız. Tüm bunların dışında da polis şikayeti ile polisin babanıza telkinde bulunmasını sağlayabilirsiniz. Ya da buradan toplanıp gelelim babanın ağzını burnunu kıralım.
0
valla direk polislik bence ama..
oyle bir seye kalkistiginda elektro sok cihazi iyi olur bence. biber gazi dediginiz gibi ev icinde sikinti
oyle bir seye kalkistiginda elektro sok cihazi iyi olur bence. biber gazi dediginiz gibi ev icinde sikinti
0
Kesin çözüm tabii ki mete kudur'un dediği. Saçmasapan ama çaresizce bir çözüm de bir bakanın önerdiği gibi yemeğine çaktırmadan toz sakinleştirici karıştırmak.
0
babanızın psikiyatrik bir sebebten şiddet gösterme eğilimi varsa da, içip içip saldırıyosa da, polisten yardım istenebilir. (bunu yazıyorum ama yazdığıma ne kadar inanıyorum, bilmiyorum).
nick'iniz mânidar olmuş bu arada... sabredin ve çok çalışın. geçecek...
nick'iniz mânidar olmuş bu arada... sabredin ve çok çalışın. geçecek...
0
@mete kudur, belki de iyi niyetli bir cabayla daha genel resme bakiyorsunuz ama belli bir kapsamla sinirlandirilmis sorulara cok da tepeden cevap vermek iyi bir cozum olmasa gerek. Ekonomik bagimsizligi eline al demek kolay, bunu dunyanin en yeni ve tartismasiz fikri gibi de ortaya koymak tatmin edici galiba ama hayat malesef parametrelere gore lineer isleyen bir denklem degil.
Oyle olsa aile ici siddet en yuksek oranda universite mezunlarinda olmazdi. Vicdandi, degerlerdi derken beynimizin bize oynadigi oyunlar sonucu sacma sapan durumlar icinde kalabiliyoruz.
Benim sorum en etkili yakin korunma yonemiydi hayatimi nasil duzene sokarim degil.
Oyle olsa aile ici siddet en yuksek oranda universite mezunlarinda olmazdi. Vicdandi, degerlerdi derken beynimizin bize oynadigi oyunlar sonucu sacma sapan durumlar icinde kalabiliyoruz.
Benim sorum en etkili yakin korunma yonemiydi hayatimi nasil duzene sokarim degil.
0
senden baya bi güçlü adama karşı fiziksel taktikler pek işlemez.
psikolojik hassas noktalarına oynaman lazım.
psikolojik hassas noktalarına oynaman lazım.
0
babaya elektrik vermek ne kadar etiktir bilmiyorum fakat voltajı ciddi anlamda yüksek taserlar var, hani o gıdıklayıp bırakanlar değil de yerde spazm geçirtip altına işeten, ağzını köpürten cinsten olanlar, kısa vadede etkili olabilir fakat adamı öldüredebilir bilemiyorum tavsiye olarak alma bunları, keşke ben cevap yazmasaydım bu soruya hep bana denk geliyo böyle şeyler bi gün biriniz birini öldüreceksiniz suçlusu ben olucam.
uzun vadede ise;
(bkz: krav maga)
(bkz: muay thai)
böyle tokat filan atmaya kalkıştıkca kaldırır kaldırır duvarlara fırlatırsın, bir noktadan sonra vazgeçer diye düşünüyorum.
polise git diyeceğim de yazarken bile inanmadım bi işe yarayacağına, inan bilemiyorum böyle bir durumda bir kadın ne yapar da işin içinden çıkar, ama üzüldüm yani ne diyeyim ki.
uzun vadede ise;
(bkz: krav maga)
(bkz: muay thai)
böyle tokat filan atmaya kalkıştıkca kaldırır kaldırır duvarlara fırlatırsın, bir noktadan sonra vazgeçer diye düşünüyorum.
polise git diyeceğim de yazarken bile inanmadım bi işe yarayacağına, inan bilemiyorum böyle bir durumda bir kadın ne yapar da işin içinden çıkar, ama üzüldüm yani ne diyeyim ki.
0
benim babam siddetin egilimini degil, her dildeki karsiligini gosterdi bana. kiz cocugu olmama ragmen uzun ve babamla ayni boydaydim, hatta kendi elleriyle beni karate kursuna bile yazdirdi. ama bunlar cozum olmadi hic bir zaman. karate ogrendikten sonra en azindan yumruk ve sopa darbelerinden kacabiliyordum sadece.
ben babama karsilik gostermeyi denemedim hic ama. benim babamin sorunu alkoldu, sarhos oldugunda bambaska bir insan oluyordu. bir de evde uvey anne vardi, hani beni koruyacak bir annem de hic olmadi. agzim burnum mosmor okula cok gittim, mudur yardimcilari polise haber vermek isteyip istemedigimi cok sordular, basarili da bir ogrenciydim, okumak en buyuk kurtulusum oldu, once yatili bir lise kazandim, sonra sehir disinda universite, simdi de yurt disinda okumaya devam ediyorum, babamdan maddi destek hic mi hic almadim. kisacasi ondan kacabilecegim en uzak noktaya kacmaya calistim hep. sonucta baba, hayatimdan tamamen silmek mumkun olmadi benim icin, ben de bu yolu izledim.
ben olsam kisa vadede kesinlikle tartismaya girmez, hakli oldugunu soyler, siddete egilim gosterdigi ilk anda da yanindan uzaklasirdim. kendinizi banyoya, odaniza kapatmaniz kisa vadede daha iyi olacaktir. ama belki savunma sporlarindan birine (jui jitsu mesela, gunluk hayatta potansiyel saldirilardan korunmak icindi diye hatirliyorum) yazilsaniz ve bunu babaniz bilse size siddet uygulamaktan cekinebilir, belki. birkac haftada temel hareketleri ogrenip, kendinizi savunmaya calisabilirsiniz en azindan. sonucta bu sporlarda cussenin pek bir onemi yok, onemli olan taktik.
uzun vadede ise babaniz yaptiginin yanlis oldugunun farkinda degilse eger ondan alabildigine uzaklasmaniz bana en mantikli geleni. lakin annemle evli kaldiklari 8 yilin sonunda (gostere gostere aldatmak, siddet ve daha nice adice davranisin sonunda) annem kanser oldu, bosandilar, ve sonra rahmetli oldu ben 10 yasimdayken. boyle bir insanla hayati harcamanin bir anlami yok.
sorunuza pek cevap veremedim. yardim etmek icin can atiyorum ama aklima da ise yarayacak bir sey gelmiyor dogrusu. sizin ve anneniz icin dua edicem. Allah yardimciniz olsun...
ben babama karsilik gostermeyi denemedim hic ama. benim babamin sorunu alkoldu, sarhos oldugunda bambaska bir insan oluyordu. bir de evde uvey anne vardi, hani beni koruyacak bir annem de hic olmadi. agzim burnum mosmor okula cok gittim, mudur yardimcilari polise haber vermek isteyip istemedigimi cok sordular, basarili da bir ogrenciydim, okumak en buyuk kurtulusum oldu, once yatili bir lise kazandim, sonra sehir disinda universite, simdi de yurt disinda okumaya devam ediyorum, babamdan maddi destek hic mi hic almadim. kisacasi ondan kacabilecegim en uzak noktaya kacmaya calistim hep. sonucta baba, hayatimdan tamamen silmek mumkun olmadi benim icin, ben de bu yolu izledim.
ben olsam kisa vadede kesinlikle tartismaya girmez, hakli oldugunu soyler, siddete egilim gosterdigi ilk anda da yanindan uzaklasirdim. kendinizi banyoya, odaniza kapatmaniz kisa vadede daha iyi olacaktir. ama belki savunma sporlarindan birine (jui jitsu mesela, gunluk hayatta potansiyel saldirilardan korunmak icindi diye hatirliyorum) yazilsaniz ve bunu babaniz bilse size siddet uygulamaktan cekinebilir, belki. birkac haftada temel hareketleri ogrenip, kendinizi savunmaya calisabilirsiniz en azindan. sonucta bu sporlarda cussenin pek bir onemi yok, onemli olan taktik.
uzun vadede ise babaniz yaptiginin yanlis oldugunun farkinda degilse eger ondan alabildigine uzaklasmaniz bana en mantikli geleni. lakin annemle evli kaldiklari 8 yilin sonunda (gostere gostere aldatmak, siddet ve daha nice adice davranisin sonunda) annem kanser oldu, bosandilar, ve sonra rahmetli oldu ben 10 yasimdayken. boyle bir insanla hayati harcamanin bir anlami yok.
sorunuza pek cevap veremedim. yardim etmek icin can atiyorum ama aklima da ise yarayacak bir sey gelmiyor dogrusu. sizin ve anneniz icin dua edicem. Allah yardimciniz olsun...
0
fiziki şiddet ile durdurursan daha da sinirlenir ve bir sonrakinde daha fazla şiddete maruz kalabilirsiniz.
eğer ki babanız bu olayların sonrasında herhangi bir pişmanlık gösteriyorsa (alkol sonrası ayılma gibi) bu dönemde kendisiyle konuşup terapi vs görmesini söyleyebilirsiniz.
değilse öncelikle polis ve var ise güvenebileceğiniz bir akrabanıza konuyu açın.
sabır ve kolaylık diliyorum.
eğer ki babanız bu olayların sonrasında herhangi bir pişmanlık gösteriyorsa (alkol sonrası ayılma gibi) bu dönemde kendisiyle konuşup terapi vs görmesini söyleyebilirsiniz.
değilse öncelikle polis ve var ise güvenebileceğiniz bir akrabanıza konuyu açın.
sabır ve kolaylık diliyorum.
0
VickVickyVale
türkce müzikler ile aram hic iyi degil. kiz arkadasim bir seyler gondermemi istedi, neleri severler sizce? jazz ve neseli bir seyler dinler genelde.
türkce müzikler ile aram hic iyi degil. kiz arkadasim bir seyler gondermemi istedi, neleri severler sizce? jazz ve neseli bir seyler dinler genelde.
0
tarkan´i bilmeyen yok oralarda.
ben duman, can bonobo, mabel matiz, mercan dede dinlettim. bonobo´yu begendi :D
ben duman, can bonobo, mabel matiz, mercan dede dinlettim. bonobo´yu begendi :D
0
ben de onceden hic turkce muzik dinlemezdim. ne zaman yurtdisina tasindim, turkce muzik hayrani olup ciktim. genelde ezginin gunlugu, bulutsuzluk ozlemi vs. dinlemeye basladim. karnaval.com dan turkce muzik kanallarini dinleyebilir belki genel bir fikir edinmek isterse.
0
zamanında polonyalı ergenlere dolapdere big gang dinlemiştim, bayılmışlardı.
0
Ben benzer zevkleri bir kişiye Yeni Türkü'nün hareketli bir şeylerini, Dolapdere Big Gang'i, Everyway That I Can'i, Doğa İçin Çal'ları, Tarkan'ın şarkılarından birkaçını, birkaç da Candan Erçetin göndermiştim. Ama o beğene beğene Serdar Ortaç - Şeytan beğendi, şeytan tepesinden bakmayasıca.
0
İstanbul Blues Kumpanyası - Sair Zamanlar
Jülide Özçelik - Jazzistanbul
albümlerinde de güzel şarkılar var.
Jülide Özçelik - Jazzistanbul
albümlerinde de güzel şarkılar var.
0
buzbebek
İki gıdım zekamla 104 alabildim. Sizin de boş vaktiniz varsa yapın, maksat muhabbet olsun.http://www.iqtest.dk/main.swf
İki gıdım zekamla 104 alabildim. Sizin de boş vaktiniz varsa yapın, maksat muhabbet olsun.
www.iqtest.dk
www.iqtest.dk
0
sarhoşken yaptım 500 çıktı, öylesine yaptım 700 çıktı diyen zeki arkadaşlar dolacak şimdi.
0
@armagan
maksat geyik ya sıkıldım. Ben de 40dk uğraşmadım zaten 15dkda bayıyo test.
(Alınan puanlar caps destekli olursa daha da iyi olur genşler)
maksat geyik ya sıkıldım. Ben de 40dk uğraşmadım zaten 15dkda bayıyo test.
(Alınan puanlar caps destekli olursa daha da iyi olur genşler)
0
ilk 20 soruyu yapıp sıkıldım. kalanların hepsini A işaretledim dedim belki yaptığım sorulardan hangileri doğru onu görürüm. onu da göstermedi. 100 çıktı bu haliyle tabi.
0
@Sour
ortalama 90-110 arası. Sanırım erkekler daha başarılıymış bu testte. Kadınlar daha düşük almış nedense.
@kaptan maydanoz tebrikler, tüm duyuru kızlarına bölüştürüyorum 100'den sonrasını :)
ortalama 90-110 arası. Sanırım erkekler daha başarılıymış bu testte. Kadınlar daha düşük almış nedense.
@kaptan maydanoz tebrikler, tüm duyuru kızlarına bölüştürüyorum 100'den sonrasını :)
0
Tüm soruları çözüp send yerine Home'a basarak zekamı kanıtladım bence. Gerisine gerek yok.
0
bu saatte üşenmedim ve tam 40 dakika boyunca uğraştım.
sonuç: 122
i.hizliresim.com
tabi 40 dakika bununla uğraştığım için 40 puan da düşersek 82 kalıyor yine idare eder.
sonuç: 122
i.hizliresim.com
tabi 40 dakika bununla uğraştığım için 40 puan da düşersek 82 kalıyor yine idare eder.
0
prntscr.com başlarda "ne biçim test lan bu" derken sonlara doğru iyi kastırdı.
edit: cinsiyetçiliğe karşı olsam da hatun kişisi olduğumu belirtmek isterim.
edit: cinsiyetçiliğe karşı olsam da hatun kişisi olduğumu belirtmek isterim.
0
rock n roll
gerçek hayatta arkadaş olduğunuz, çok sevdiğiniz kişiler var mı, kimler bunlar?edit: niye ifşa etmiyorsunuz ki :)
gerçek hayatta arkadaş olduğunuz, çok sevdiğiniz kişiler var mı, kimler bunlar?
edit: niye ifşa etmiyorsunuz ki :)
edit: niye ifşa etmiyorsunuz ki :)
0
var ama üçüyle de benden başka kimse arkadaş olmasın diye yazamam buraya, çok gısgancım :(
0
Yok. İnsanların tanıştıkları kişi ben değilim, liste daraldı, ona göre düşünebilirsiniz.
0
var, biri ile minarenin tepesinde güneşin doğuşunu selamlamışlığım, türlü güzel eyleme imza atmışlığım var. Bir diğeri ise duyuruda daha az takılıyor. O da neredeyse özel her şeyimi paylaştığım biri.
ifşa etmiyoruz
ifşa etmiyoruz
0
evet var.
edit: hatta hayatımda aldığım en güzel hediyelerden birini bana buradan edindiğim bir arkadaşım almıştı.
edit: hatta hayatımda aldığım en güzel hediyelerden birini bana buradan edindiğim bir arkadaşım almıştı.
0
lengerius -1 :)
Önyargılı olmayın illa sevişecek değiliz, iyiliksever insanlarız çoğumuz, saygılar.
Önyargılı olmayın illa sevişecek değiliz, iyiliksever insanlarız çoğumuz, saygılar.
0
gerçek hayat sayılmaz ama arkadaş olup sevdiğim saydığım bir insan var. ifşa etmem tabi ki.
0
var var, çok iyi arkadaş olduk kendisiyle. hatta topluca kızlı erkekli memleketimi ve ailemi ziyarete gittik bu haftasonu. ifşa etmem. çatlayın.
henüz daha tanışmadığımız ama her daim hal hatır soran, babamı merak eden, beni merak eden iki kişi daha var. onları da ifşa etmem, kaparsınız. :)
henüz daha tanışmadığımız ama her daim hal hatır soran, babamı merak eden, beni merak eden iki kişi daha var. onları da ifşa etmem, kaparsınız. :)
0
her hafta mütemadiyen görüşüyoruz ama buradaki nickini hatırlamıyorum desem çok mu komik olacak lan?
0
akatreil
Şimdi kimi zaman geceleri, kimi zaman normal mesai ile çalışan biriyim.Bu yüzden de rezil bi uyku düzenim var. Bazen 3-4 saatlik uykuyla işe gelirim, bazen 12 saat uyurum yine uykulu olurum.kimisi var geliyor 2 saat uyumuş, deli sikmiş gibi hareketli afedersiniz. ve tekrar uyuyana kadar da uyku ema
Şimdi kimi zaman geceleri, kimi zaman normal mesai ile çalışan biriyim.
Bu yüzden de rezil bi uyku düzenim var. Bazen 3-4 saatlik uykuyla işe gelirim, bazen 12 saat uyurum yine uykulu olurum.
kimisi var geliyor 2 saat uyumuş, deli sikmiş gibi hareketli afedersiniz. ve tekrar uyuyana kadar da uyku emaresi göstermiyor hiç.
ben uyandıktan sonra 4-5 saat dinç kalabiliyorum sonra tekrar uykum geliyor. uyuyana kadar ölü modunda geziyorum yani. kahve içiyorum, kafeine boğuyorum kendimi, ya başımı ağrıtıyor ya kalbime çarpıntı yapıyor o da.
bu vücudu uyandıktan sonra 12 saat falan dinç tutmanın bi yolu yok mu ya? hadi dinç olmasın da, uykulu halimden kurtulayım bari. mesir macunu falan mı yesem ?
Bu yüzden de rezil bi uyku düzenim var. Bazen 3-4 saatlik uykuyla işe gelirim, bazen 12 saat uyurum yine uykulu olurum.
kimisi var geliyor 2 saat uyumuş, deli sikmiş gibi hareketli afedersiniz. ve tekrar uyuyana kadar da uyku emaresi göstermiyor hiç.
ben uyandıktan sonra 4-5 saat dinç kalabiliyorum sonra tekrar uykum geliyor. uyuyana kadar ölü modunda geziyorum yani. kahve içiyorum, kafeine boğuyorum kendimi, ya başımı ağrıtıyor ya kalbime çarpıntı yapıyor o da.
bu vücudu uyandıktan sonra 12 saat falan dinç tutmanın bi yolu yok mu ya? hadi dinç olmasın da, uykulu halimden kurtulayım bari. mesir macunu falan mı yesem ?
0
düzenli yaşamaktan başka çare yok. çünkü uyku öyle ya da böyle çıkarıyor acısını. senin de dediğin gibi o günün iyi geçmez yada o uyumadığın saatler bir haftaya yorgunluk yapabilir. düzenli yaşamaya tamam ama yine de uykulu hissediyorum diyorsan spor yapmanı öneririm.
bunun dışında vücudun halsizliğini gideren ilaçlar mevcut, yardımı dokunabilir. bahsettiğim ilaç türkiye de biraz pahalı, adını hatırlamıyorum ama küçük bir araştırmayla çıkar karşına ya da burda bilen birisi söyler.
ayrıca toz paket kahveleri önermem.
bunun dışında vücudun halsizliğini gideren ilaçlar mevcut, yardımı dokunabilir. bahsettiğim ilaç türkiye de biraz pahalı, adını hatırlamıyorum ama küçük bir araştırmayla çıkar karşına ya da burda bilen birisi söyler.
ayrıca toz paket kahveleri önermem.
0
Benim de saçmasapan bir uyku düzenim oldu nurtopu gibi, biraz daha böyle devam edecek. Şimdilik kısa süreliğine Supradyn All Day kullanıyorum, hafif ayakta tutuyor ama ilk uyuyabileceğim günde yine 12*13 saat uyuyup kalktıktan sonra "Yataaak" diye sayıklıyorum.
0
uyanınca soğuk duş.
ilaç falan ya da başka bu duruma yönelik ot mot alternatif tıp başlığı altında bulunan bişy kullanma, kendini ona alıştırırsın (bağımlılık gibi gözükmeyen bağımlılık, psikolojik bağımlılık)
beslenme ve ruh halini gözden geçir
aşırı karbonhidrat tüketimi ya da khidrat ağırlıklı beslenme bir sebep olablir mesela.
artık gerisi de sana kalmış ya da daha ayrıntılandırırsan bişyler derim belki.
ilaç falan ya da başka bu duruma yönelik ot mot alternatif tıp başlığı altında bulunan bişy kullanma, kendini ona alıştırırsın (bağımlılık gibi gözükmeyen bağımlılık, psikolojik bağımlılık)
beslenme ve ruh halini gözden geçir
aşırı karbonhidrat tüketimi ya da khidrat ağırlıklı beslenme bir sebep olablir mesela.
artık gerisi de sana kalmış ya da daha ayrıntılandırırsan bişyler derim belki.
0
ceylan2271
Merhaba arkadaşlar,Türk sinemasında yapılan siyasi filmleri araştırıyorum. Bu konuda en etkin isim şüphesiz Yılmaz Güney ancak onun dışında olan kıyıda köşede kalmış yasaklanmış sansüre uğramış veya uğramamış yapım yılı önemli değil politik sayılabilecek yerli filmlerden hangilerini önerirsiniz?
Merhaba arkadaşlar,
Türk sinemasında yapılan siyasi filmleri araştırıyorum. Bu konuda en etkin isim şüphesiz Yılmaz Güney ancak onun dışında olan kıyıda köşede kalmış yasaklanmış sansüre uğramış veya uğramamış yapım yılı önemli değil politik sayılabilecek yerli filmlerden hangilerini önerirsiniz?
Türk sinemasında yapılan siyasi filmleri araştırıyorum. Bu konuda en etkin isim şüphesiz Yılmaz Güney ancak onun dışında olan kıyıda köşede kalmış yasaklanmış sansüre uğramış veya uğramamış yapım yılı önemli değil politik sayılabilecek yerli filmlerden hangilerini önerirsiniz?
0
Maden
Karanlıkta Uyananlar
Yusuf ile Kenan
uçurtmayı Vurmasınlar
Prenses
Bir Avuç Gökyüzü
Uzlaşma
Sis
Eve Dönüş
Ses
Bize Nasıl Kıydınız
Jin
Suyun Öte Yanı
Bir Sonbahar Hikayesi
Bütün Kapılar Kapalıydı
Filler ve Çimen
Su da Yanar
Av Zamanı
Babam Askerde
Büyük Adam Küçük Aşk
Salkım Hanım'ın Taneleri
Güz Sancısı
hiçbiryerde
Güneşe Yolculuk
Ana Dilim Nerede
Babamın Sesi
Sonbahar
Karılar Koğuşu
Min Dit
Bahoz
Gecenin Kanatları
Demiryol
Leoparın Kuyruğu
Karartma Geceleri
Hoşçakal Yarın
bir dizi kötü Atatürk filmi
aklıma gelenler bunlar. herhangi bir sıralama yapmadım, hatta bence içlerinde kötü veya ırkçı olanlar da var ama bu tür bir ayrıma gitmeyi de şu an uygun görmedim. içlerinde çok iyi filmler de var ama...
Karanlıkta Uyananlar
Yusuf ile Kenan
uçurtmayı Vurmasınlar
Prenses
Bir Avuç Gökyüzü
Uzlaşma
Sis
Eve Dönüş
Ses
Bize Nasıl Kıydınız
Jin
Suyun Öte Yanı
Bir Sonbahar Hikayesi
Bütün Kapılar Kapalıydı
Filler ve Çimen
Su da Yanar
Av Zamanı
Babam Askerde
Büyük Adam Küçük Aşk
Salkım Hanım'ın Taneleri
Güz Sancısı
hiçbiryerde
Güneşe Yolculuk
Ana Dilim Nerede
Babamın Sesi
Sonbahar
Karılar Koğuşu
Min Dit
Bahoz
Gecenin Kanatları
Demiryol
Leoparın Kuyruğu
Karartma Geceleri
Hoşçakal Yarın
bir dizi kötü Atatürk filmi
aklıma gelenler bunlar. herhangi bir sıralama yapmadım, hatta bence içlerinde kötü veya ırkçı olanlar da var ama bu tür bir ayrıma gitmeyi de şu an uygun görmedim. içlerinde çok iyi filmler de var ama...
0
arpa
çok stresliyim, gerginim, huzursuzum, yanlızım bi de üzgünüm.. biraz beni rahatlatacak bir film arıyorum. sıcacık, umut verici, iç rahatlatıcı sempatik bir film. Türk fimli de olur, olmasa da olur. hani böyle ağlatadabilir dugulandırıp. o da bi rahatlama şekli. beni içine çeksin yeter ama internette
çok stresliyim, gerginim, huzursuzum, yanlızım bi de üzgünüm..
biraz beni rahatlatacak bir film arıyorum. sıcacık, umut verici, iç rahatlatıcı sempatik bir film.
Türk fimli de olur, olmasa da olur. hani böyle ağlatadabilir dugulandırıp. o da bi rahatlama şekli.
beni içine çeksin yeter ama internetten izleyebileceğim bişey olsun. hemen şimdi izlemek istiyorum. çok fenayım a dostlar. nedir? ne izlesin bu arpa?
biraz beni rahatlatacak bir film arıyorum. sıcacık, umut verici, iç rahatlatıcı sempatik bir film.
Türk fimli de olur, olmasa da olur. hani böyle ağlatadabilir dugulandırıp. o da bi rahatlama şekli.
beni içine çeksin yeter ama internetten izleyebileceğim bişey olsun. hemen şimdi izlemek istiyorum. çok fenayım a dostlar. nedir? ne izlesin bu arpa?
0
0
Öyle durumlarda Eyvah Eyyvah'ı izliyorum ya da Döngel Karhanesi'ni, rahatlatıcı.
0
bunların çoğunu izledim de Intouchables ve Taare Zameen Par'a bakıcam. bi onlari izlemediydim. goodbye lenin'i çok izledim ama hakikatten tam ruh halime uygun gibi. ağlarım da yüzüm de güler.
şu izlemediklerime bi bakayım da bakarsın üçünü arka arkaya izlerim..
varsa daha böyle filmler yazıversenize. önümüzdeki günlerde de ihtiyacacım olacak gibi...
iyi ki varsınız!!
şu izlemediklerime bi bakayım da bakarsın üçünü arka arkaya izlerim..
varsa daha böyle filmler yazıversenize. önümüzdeki günlerde de ihtiyacacım olacak gibi...
iyi ki varsınız!!
0
starbuck.
azıcık ağlatan ama enteresan gelecek bir film: café de flore.
her
ben bu gibi durumlarda pride and prejudice izliyorum gerçi.
azıcık ağlatan ama enteresan gelecek bir film: café de flore.
her
ben bu gibi durumlarda pride and prejudice izliyorum gerçi.
0
her şey çok güzel olacak
being there
crazy stupid love
midnight in paris
forgetting sarah marshall
being there
crazy stupid love
midnight in paris
forgetting sarah marshall
0
armagan
Seri de olur. Yok mu tavsiye?
Seri de olur. Yok mu tavsiye?
0
sonra baksak
-Sabah endoskopi için hastaneye gittim.-Öncelikle hemşire yeşil bir boğaz spreyi sıktı ve yuttum.-Yutunca, boğazım uyuştu, yutkunamadım, konuşmada da zorluk oldu.-Boğaz spreyini sıktıktan sonra, bu his rahatsız etti ve panik olunca endoskopi işlemi başarısız oldu.-Boğaz spreyinden herkes bu kadar ra
-Sabah endoskopi için hastaneye gittim.
-Öncelikle hemşire yeşil bir boğaz spreyi sıktı ve yuttum.
-Yutunca, boğazım uyuştu, yutkunamadım, konuşmada da zorluk oldu.
-Boğaz spreyini sıktıktan sonra, bu his rahatsız etti ve panik olunca endoskopi işlemi başarısız oldu.
-Boğaz spreyinden herkes bu kadar rahatsız oluyor mu ?
-Boğaz spreyini sıkmaktaki amaç hastayı rahatlatmak olması lazım. Ama ben boğaz spreyinden rahatsız oldum.
-Tükürüğümle boğulacakmış gibi hissettim.
-Endoskopiye girmeyi nasıl başarabilirim ?
-Öncelikle hemşire yeşil bir boğaz spreyi sıktı ve yuttum.
-Yutunca, boğazım uyuştu, yutkunamadım, konuşmada da zorluk oldu.
-Boğaz spreyini sıktıktan sonra, bu his rahatsız etti ve panik olunca endoskopi işlemi başarısız oldu.
-Boğaz spreyinden herkes bu kadar rahatsız oluyor mu ?
-Boğaz spreyini sıkmaktaki amaç hastayı rahatlatmak olması lazım. Ama ben boğaz spreyinden rahatsız oldum.
-Tükürüğümle boğulacakmış gibi hissettim.
-Endoskopiye girmeyi nasıl başarabilirim ?
0
Boğaz spreyindeki amaç lokal anestezi gibi, normalde o hortum girerken acıtıyor, deşiyor ve öğürtüyor. Boğaz spreyi onu daha az hissetmeni, böylece az acı olmasını sağlıyor. Ben de girmiştim, zor oldu ama biraz sakinleşmek gerek sanırım. Bir iki denemeden sonra ilk zamanki paniği kalmaz ve olur bence.
0
Boğaz spreyi bende de aynı etkileri yaptı. O bölgeyi uyuşturduğundan nefes alış verişinizi rahatlıkla hissedemiyorsunuz, o panikle boğuluyormuş hissine kapılmanız normal. Yutkunma için de aynısı geçerli. Onun dışında hiçbir şekilde o bölgenin hareket kabiliyetini etkilemiyor o spreyler, normal nefes alışverişinizi, yutkunmanızı yapabiliyorsunuz.
Endoskopi uyutulmadan yapıldığında gerçekten çok rahatsız edici işlem. Oraya en babayiğit adamı getirseniz de eminim aynı korkuyu ve endişeyi yaşayacaktır. İkinci endoskopiyi uyutarak yaptılar, 3-4 dk bişe zaten, anestezi flan vermiyorlar, çok hafif sedasyon veriyorlar, iğneyi olduktan sonra bekleme odasında açıyorsunuz gözünüzü.
Özel hastanelerde yapılıyor bu işlem, sigorta flan varsa ortalama fiyatı 150 tl, istanbul'daysanız biraz daha tuzlu olabilir.
Doktorun endoskopi istediyse ihmal etme derim.
Endoskopi uyutulmadan yapıldığında gerçekten çok rahatsız edici işlem. Oraya en babayiğit adamı getirseniz de eminim aynı korkuyu ve endişeyi yaşayacaktır. İkinci endoskopiyi uyutarak yaptılar, 3-4 dk bişe zaten, anestezi flan vermiyorlar, çok hafif sedasyon veriyorlar, iğneyi olduktan sonra bekleme odasında açıyorsunuz gözünüzü.
Özel hastanelerde yapılıyor bu işlem, sigorta flan varsa ortalama fiyatı 150 tl, istanbul'daysanız biraz daha tuzlu olabilir.
Doktorun endoskopi istediyse ihmal etme derim.
0
Devlet hastanesinde sedasyon ilacı veriyorlar mı tam bilmiyorum.
Bendeki nefes darlığı yatarkende oluyor(sırt üstü yatmak zorlanmak, Beyin MR çekimine girdim, ama yutkunma sorunundan ağzımı burnumu hareket ettirdim.)
Yutma güçlüğünden dolayı istedi doktor.(git:eksiduyu.ru )
Bendeki nefes darlığı yatarkende oluyor(sırt üstü yatmak zorlanmak, Beyin MR çekimine girdim, ama yutkunma sorunundan ağzımı burnumu hareket ettirdim.)
Yutma güçlüğünden dolayı istedi doktor.(git:eksiduyu.ru )
0
gonul_isleri
3000 dolar burs için singapurda yüksek lisans ya da doktora yapmak mantıklı mi?
3000 dolar burs için singapurda yüksek lisans ya da doktora yapmak mantıklı mi?
0
singapur daki bir üniversite dünya sıralamasında türkiye nin güzide odtü sünün üstündeydi.. hangisi hatırlamıyorum..
kötü olacağını sanmam.. neden denemeyesin ki.. farklı bir deneyim.. iyi bir para.. bence git..
kötü olacağını sanmam.. neden denemeyesin ki.. farklı bir deneyim.. iyi bir para.. bence git..
0
Mantıklı. Hangi üniversite bilmiyorum ama Sinagapur'da gerçekten QS ranking'de ilk 100'e girmiş süper üniversiteler var.
0
dilin yeterliyse git abi. mantıklı.
dilin yeterli değilse de git. gene mantıklı. her türlü güzel bir deneyim.
eğitiminin ne olduğu önemli. ne için yaptığın önemli. vs...
dilin yeterli değilse de git. gene mantıklı. her türlü güzel bir deneyim.
eğitiminin ne olduğu önemli. ne için yaptığın önemli. vs...
0
bu soruyu duymamış oliyim! hemen topla valizi! hele biotech filan gibi biriysen, zopalıksın...
0
robep
sali gunu paristen ryanairle ucusum var. sivi limiti 100 ml ama benim 150 ml lik parfumum var. sorun yaratirlar mi?ayrica yaninda kaldigim aile yanima ev yapimi kofte vermek istiyor, hava alaninda ugrasmak istemiyorum, gecme ihtimali var mi? yoksa hic almayayim yanima.edit: valizim yok, sadece sirt
sali gunu paristen ryanairle ucusum var. sivi limiti 100 ml ama benim 150 ml lik parfumum var. sorun yaratirlar mi?
ayrica yaninda kaldigim aile yanima ev yapimi kofte vermek istiyor, hava alaninda ugrasmak istemiyorum, gecme ihtimali var mi? yoksa hic almayayim yanima.
edit: valizim yok, sadece sirt cantasiyla yolculuk yapiyorum.
ayrica yaninda kaldigim aile yanima ev yapimi kofte vermek istiyor, hava alaninda ugrasmak istemiyorum, gecme ihtimali var mi? yoksa hic almayayim yanima.
edit: valizim yok, sadece sirt cantasiyla yolculuk yapiyorum.
0
Yaratma olasılıkları var, havaalanının insafına kalıyor genelde. Bazıları idate ediyorken, bazıları Nazi subayı ciddiyetinde olabiliyor. Köfte için kesin bir şey söyleyemeyeceğim.
0
valize koyduğunuz her şey geçiyor. kabine de köfteyle binmenize gerek yok zaten.
0
Havaalanının insafıyla alakası yok, eğer çantayı check-in'e vermeyeceksen, içindeki poşete konmamış 100ml üstü sıvılara el konur.
0
kofte pismisse her yere sokarsin, pismemisse hic bir sekilde gidemez. 150 ml icin problem yaratirlar, el bagajindaysa 100mlik kucuk siselere doldur, evde yeniden kendi kabina bosalt. 10 tane 100 ml hakkin vardi zannedersem.
0
aychovsky
"Neden çocuk yapılır" sorusunu açmak istemiyorum yeniden de şu ilk sırada gelen cevap olan "Çünkü neslimizi devam ettirmek istiyoruz, içgüdümüz gereği böyle" kısmını sormak istiyorum. Niye neslinizi devam ettirmek istiyorsunuz? İçinizden mi geliyor?Neslime bakıyorum ben, bir olayı yok. Ortadirek gel
"Neden çocuk yapılır" sorusunu açmak istemiyorum yeniden de şu ilk sırada gelen cevap olan "Çünkü neslimizi devam ettirmek istiyoruz, içgüdümüz gereği böyle" kısmını sormak istiyorum. Niye neslinizi devam ettirmek istiyorsunuz? İçinizden mi geliyor?
Neslime bakıyorum ben, bir olayı yok. Ortadirek gelmiş, ortadirek giden bir nesil. Hani, idealist yaşamış, idealleri ile devam etmiş ama öyle çılgın atan bir tarafı da yok, kendince yapması gerekeni yapmış. Onlar olmasaymış aynılarını başkaları da yapabilirmiş. Ailenin çocukları ölse sonra fetret devrine girmeyecek ülke; öyle çılgın atan güzel, zeki, vb. genlerimiz de yok ki süper üstün ırk falan çıkaralım. Niye sülalemize hanedanmış gibi davranıyoruz? Metrobüs kullanan bir insan olarak niye genlerimi gelecek nesillere aktarmak istemeliyim? Burada aklıma tek bir şey geliyor, o da diyalektik. Çünkü normal olmadan, normal üstü ve altı olamaz. Ortalıkta salak salak dolanan bizim ortalama nesil olmalı ki üstün yetenekli olanların üstün olduğu anlaşılsın. Herkesin üstün olduğu bir dünyada aslında kimse üstün değildir. Ya da şu da olabilir: Tüm bu normal görünenler aslında birleşerek dünyanın mucizelerini oluşturuyorlar.
Rahmetli dayım evlenmedi, çocuk da yapmadı; adam temiz temiz gitti işte. Arkasından bir iki kardeş ve yeğen ağladı, o kadar. Kimseye derdi tasası olmadı, eğlendi hep kendince, istediğini yaptı, kendi istediği hayatı yaşadı ve gitti. Çocukları olsa dünyayı değiştirip daha güzel bir yer yapmayacaklardı çok büyük olasılıkla, onlar da bizim gibi metrobüse binen insanlar olacaklardı. Olsalar olsalar bir kelebek etkisinin, kelebek kanadı kısmı olurlardı. Onu da başkası da olur. Bu durumda dayım ürese ne, üremese ne? Hatta 10 yıl eksik yaşasa ne, fazla yaşasa ne? Hatta şu da var ki insan nesli yaşasa ne, yaşamasa ne?
Konu ile ilgili bilimsel çalışmalar bir şey sunuyor mu? Zaten kaynakları kaldıramayacak bir insan nüfusu var. Birtakım bilimsel çalışmalar 1.5 milyar insandan fazlasının yaşamaması gerektiğini, hatta çevre için ölmesi gerektiğini söylüyor. Soyumuz tehlikede olmadığı gibi, doğal avcılarımızı öldürebiliyoruz. Doğa gereği hem av hem avcı olmamız gerekirken, doğal yolları alt ettik. Bir şekilde avcı basamağına yükseldik ama bir yandan tersine evrim yaşıyoruz.
"Evlat sevgisi hiç bir şeye benzemez" kısmını anladım da insan bilmediği bir şeyin özlemini duymaz. Evlat olduktan sonra ancak o sevgi yaşanabilir. Aynı bilimsel çalışmalar sevişmenin her aşamasının çoğalmayı kolaylaştırması yönünde olduğunu söylüyor ama bu neden böyle? "9 ay bu karnındaki şey hayatını burnundan getirecek, sonraki ilk 3 yıl uykusuz geçecek, o yüzden şimdi torpil yapıyorum, çılgıncasına zevk al. Sonrasında da sanki yaratıcısıymış gibi davran" diye mi olmuş bu? Hangi gende var bu nesil devam ettirme isteği, bende mi eksik o gen?
Ergen gibi konuşmuş olabilirim. Yaş 30 oldu, 20 yıldan beri bunu anlayamıyorum. Hakkaten algılayamıyorum. Bu konuda 10 yaşında ne düşünüyorsam, hala onu düşünüyorum. Büyüyemedim bir türlü. Nasıl da dolmuşsam bu kadar yazı çıktı. Bir yandan da üzülüyorum, çünkü çevremdekiler bir akıma kapılmış da gidiyorlarmış gibi geliyor. Biri "Hamileyim" deyince, "Tebrikler. Sevişince o oluyor zaten, ne bekliyordun ki" diyesim geliyor. Belki de o akıma kapılıp gitmek gerek. Artık bir şekilde dışımdaki dünyayı anlamak istiyorum Amacım trollük değil, gerçekten algılamak istiyorum. Bir yardım.
Neslime bakıyorum ben, bir olayı yok. Ortadirek gelmiş, ortadirek giden bir nesil. Hani, idealist yaşamış, idealleri ile devam etmiş ama öyle çılgın atan bir tarafı da yok, kendince yapması gerekeni yapmış. Onlar olmasaymış aynılarını başkaları da yapabilirmiş. Ailenin çocukları ölse sonra fetret devrine girmeyecek ülke; öyle çılgın atan güzel, zeki, vb. genlerimiz de yok ki süper üstün ırk falan çıkaralım. Niye sülalemize hanedanmış gibi davranıyoruz? Metrobüs kullanan bir insan olarak niye genlerimi gelecek nesillere aktarmak istemeliyim? Burada aklıma tek bir şey geliyor, o da diyalektik. Çünkü normal olmadan, normal üstü ve altı olamaz. Ortalıkta salak salak dolanan bizim ortalama nesil olmalı ki üstün yetenekli olanların üstün olduğu anlaşılsın. Herkesin üstün olduğu bir dünyada aslında kimse üstün değildir. Ya da şu da olabilir: Tüm bu normal görünenler aslında birleşerek dünyanın mucizelerini oluşturuyorlar.
Rahmetli dayım evlenmedi, çocuk da yapmadı; adam temiz temiz gitti işte. Arkasından bir iki kardeş ve yeğen ağladı, o kadar. Kimseye derdi tasası olmadı, eğlendi hep kendince, istediğini yaptı, kendi istediği hayatı yaşadı ve gitti. Çocukları olsa dünyayı değiştirip daha güzel bir yer yapmayacaklardı çok büyük olasılıkla, onlar da bizim gibi metrobüse binen insanlar olacaklardı. Olsalar olsalar bir kelebek etkisinin, kelebek kanadı kısmı olurlardı. Onu da başkası da olur. Bu durumda dayım ürese ne, üremese ne? Hatta 10 yıl eksik yaşasa ne, fazla yaşasa ne? Hatta şu da var ki insan nesli yaşasa ne, yaşamasa ne?
Konu ile ilgili bilimsel çalışmalar bir şey sunuyor mu? Zaten kaynakları kaldıramayacak bir insan nüfusu var. Birtakım bilimsel çalışmalar 1.5 milyar insandan fazlasının yaşamaması gerektiğini, hatta çevre için ölmesi gerektiğini söylüyor. Soyumuz tehlikede olmadığı gibi, doğal avcılarımızı öldürebiliyoruz. Doğa gereği hem av hem avcı olmamız gerekirken, doğal yolları alt ettik. Bir şekilde avcı basamağına yükseldik ama bir yandan tersine evrim yaşıyoruz.
"Evlat sevgisi hiç bir şeye benzemez" kısmını anladım da insan bilmediği bir şeyin özlemini duymaz. Evlat olduktan sonra ancak o sevgi yaşanabilir. Aynı bilimsel çalışmalar sevişmenin her aşamasının çoğalmayı kolaylaştırması yönünde olduğunu söylüyor ama bu neden böyle? "9 ay bu karnındaki şey hayatını burnundan getirecek, sonraki ilk 3 yıl uykusuz geçecek, o yüzden şimdi torpil yapıyorum, çılgıncasına zevk al. Sonrasında da sanki yaratıcısıymış gibi davran" diye mi olmuş bu? Hangi gende var bu nesil devam ettirme isteği, bende mi eksik o gen?
Ergen gibi konuşmuş olabilirim. Yaş 30 oldu, 20 yıldan beri bunu anlayamıyorum. Hakkaten algılayamıyorum. Bu konuda 10 yaşında ne düşünüyorsam, hala onu düşünüyorum. Büyüyemedim bir türlü. Nasıl da dolmuşsam bu kadar yazı çıktı. Bir yandan da üzülüyorum, çünkü çevremdekiler bir akıma kapılmış da gidiyorlarmış gibi geliyor. Biri "Hamileyim" deyince, "Tebrikler. Sevişince o oluyor zaten, ne bekliyordun ki" diyesim geliyor. Belki de o akıma kapılıp gitmek gerek. Artık bir şekilde dışımdaki dünyayı anlamak istiyorum Amacım trollük değil, gerçekten algılamak istiyorum. Bir yardım.
0
felsefik olarak: insan aşırı kibirli bir hayvandan başka bir şey değildir.
Tıbbi olarak: östrojen cinsiyeti belirleyen hormon, cenin 3 haftalıkken(di sanırım) cinsiyetsiz oluyor, daha sonra xx ya da xy genlerine göre östrojen ya da testesteron salgılanıyor.
Östrojen iyi bişi, meme yapıyor, popo yapıyor, kuku yapıyor. Aynı zamanda nasıl olduğunu algılayamadığım şekilde çocuk isteği yapıyor falan..
öeh... tıbbi kısım hiç eğlenceli değil.
Ben insanların aşırı kibirli hayvanlar olduğunu, bazı değerleri salak saçma nedenlerle şişirip b.kunu çıkardıkları yönündeki savımı çok güzel buluyorum. Katılan?
Tıbbi olarak: östrojen cinsiyeti belirleyen hormon, cenin 3 haftalıkken(di sanırım) cinsiyetsiz oluyor, daha sonra xx ya da xy genlerine göre östrojen ya da testesteron salgılanıyor.
Östrojen iyi bişi, meme yapıyor, popo yapıyor, kuku yapıyor. Aynı zamanda nasıl olduğunu algılayamadığım şekilde çocuk isteği yapıyor falan..
öeh... tıbbi kısım hiç eğlenceli değil.
Ben insanların aşırı kibirli hayvanlar olduğunu, bazı değerleri salak saçma nedenlerle şişirip b.kunu çıkardıkları yönündeki savımı çok güzel buluyorum. Katılan?
0
Sosyal normlarla alakası yok. Biyolojimiz üremek üzerine programlı. Hormonlarla alakalı. Basit şekliyle, ürediğin için beynin seni mutluluk hormonuyla ödüllendiriyor.
-- Ekleme
Onun dışında doğum kontrol yöntemlerinin doğru uygulanmaması (hala geri çekerek korunduğunu sanan gerizekalılar var)
Dinlerin (ve haliyle dindar ülkelerin) çoğalma ve iş gücü isteği sebebiyle müritlerinin beynini yıkaması ve çok çocuk yaptırtması. (en az üç çocuk)
Evlenen insanların üzerinde sosyal bir baskı hissetmesi veya bebeği evliliği hareketlendirmenin bir yolu olarak görmeleri
gibi nedenler insanların hala çocuk doğuruyor olmasının sebepleri. Ayrıca kimisi de ardında bir şeyler bırakmak ister, hiçbir şey bırakamazsa bari çocuk yapayım diyebilir. Bunun dışında "anlayamazsınız" diyenlerinki tamamen hormonla alakalı. Yoksa çocuk yetiştirmek vs. bunlar zevkli, tamamen mantıkla yaşayan(full rasyonalizmi övmüyorum)insanların yapacağı şeyler değil aslen.
-- Ekleme
Onun dışında doğum kontrol yöntemlerinin doğru uygulanmaması (hala geri çekerek korunduğunu sanan gerizekalılar var)
Dinlerin (ve haliyle dindar ülkelerin) çoğalma ve iş gücü isteği sebebiyle müritlerinin beynini yıkaması ve çok çocuk yaptırtması. (en az üç çocuk)
Evlenen insanların üzerinde sosyal bir baskı hissetmesi veya bebeği evliliği hareketlendirmenin bir yolu olarak görmeleri
gibi nedenler insanların hala çocuk doğuruyor olmasının sebepleri. Ayrıca kimisi de ardında bir şeyler bırakmak ister, hiçbir şey bırakamazsa bari çocuk yapayım diyebilir. Bunun dışında "anlayamazsınız" diyenlerinki tamamen hormonla alakalı. Yoksa çocuk yetiştirmek vs. bunlar zevkli, tamamen mantıkla yaşayan(full rasyonalizmi övmüyorum)insanların yapacağı şeyler değil aslen.
0
Ben de insan olarak aslında çamaşır makinesinden biraz daha karmaşık bir makine olduğumuzu düşünüyorum. Nasıl ki bir çamaşır makinesi de başka bir çamaşır makinesini anlayamaz, birbirimize de aynı nedenle anlamıyormuşuz gibi geliyor.
Programlamanın gerçekten bir şişirme etkisi olduğuna inanıyorum, bazı konularda kendimizi çok abartıyoruz. Bu o konulardan biri olabilir gerçekten ya da daha basitçe öyle kodlanmış da olabiliriz. Rasyonalist olmadığım gibi genelde de kalbini izleyen güruhtayım ama bu konuda kalbim bir şey demiyor, hatta "404 not found" deyip beyne yönlendirme yapıyor. Ben de üretim hatasıyım sanırım.
Programlamanın gerçekten bir şişirme etkisi olduğuna inanıyorum, bazı konularda kendimizi çok abartıyoruz. Bu o konulardan biri olabilir gerçekten ya da daha basitçe öyle kodlanmış da olabiliriz. Rasyonalist olmadığım gibi genelde de kalbini izleyen güruhtayım ama bu konuda kalbim bir şey demiyor, hatta "404 not found" deyip beyne yönlendirme yapıyor. Ben de üretim hatasıyım sanırım.
0
Bu istegin salt uremekle alakali oldugunu dusunmuyorum. Cinsellik bir haz mekanizmasi bence. Nasil ki hosumuza giden tatta meyve pasta ve cikolatalari yemek bize haz veriyor da vitamin denilen seyi dusunenimiz cok azsa buda oyle bir sey. Ama insandaki ureme bolumuyle haz nasil iliskilenmis onu ben de bilmiyorum. Evrim diyorum ben buna. Bu haz yuzunden genelevler porno sektorleri kurulmus. Bu cinsel haz sanayii hormonlarla alakali bir sey.
0
ortalama insanız diye ürememiz çok da matah değilse, ortalama insan olarak yaşamamız da pek matah bişey değil o zaman? insanlara 30'a kadar filan bi şans verelim, metrobüs kullanan maaşa talim eden bireylerin hepsini gaz odasına doldurup yok edelim? işsizler zaten kendini atsın, gaz israfı.
han soyunu devam ettirip neslişah diye isim koymak için istemiyorsun ki çocuk yapmayı (östrojen tavan bi hatun olarak yani, ben istemiyorum en azından) "ortalama" bi insan olarak yapabileceğin daha senden, daha emek, ürün başka bişey söyle onu yapalım? senin bir parçan büyüyüp birey oluyor, onu sen eğitiyorsun, karşılıksız seviyor, emek veriyorsun (evet ben sevdiğim bi projeyi yaparken bile heyecan duyan insanım çocukta nasıl duymayayım) aşırı kibirli bir yaklaşım olarak da değerlendirmiyorum dediğim gibi adı neslişah hanzade olmayacak zaten, çocuk yapınca kasım kasım kasılıp kurum satmayacam kime ne arkadaş, başarı mı çocuk yapmak? sevişince oluyor zaten malum... 2 sene uykumdan olcam en az mesela, bedenim, psikolojim yıpranacak, maddiyatım göçecek, sorumluluktan ölecem, şu bu bunun neresi kibir? yaratıcısıymış gibi davranmak bir yana çocuk olunca bütün otorite, hayatının kontrolü ona geçiyor üzgünüm, ama ya anne diyor dahası var mı? hele bir kadın için 9 ay öyle bir mucizeye tanıklık etmek, rahminin, memenin, 11-12 yaşından beri her ay kanamanın anlamını yaşamak önemli değil mi? tüm bedeninle her ay buna hazırlanıyorsun ve nasıl bunu inkar edebiliyorsun bilmiyorum, yani hayır yaşamayacaksak uğraşmayalım arkadaş ergenlikten sonra aldıralım hepsini hiç derdini çekmeyelim. her 28 günde bir 20 senedir bu ne...
han soyunu devam ettirip neslişah diye isim koymak için istemiyorsun ki çocuk yapmayı (östrojen tavan bi hatun olarak yani, ben istemiyorum en azından) "ortalama" bi insan olarak yapabileceğin daha senden, daha emek, ürün başka bişey söyle onu yapalım? senin bir parçan büyüyüp birey oluyor, onu sen eğitiyorsun, karşılıksız seviyor, emek veriyorsun (evet ben sevdiğim bi projeyi yaparken bile heyecan duyan insanım çocukta nasıl duymayayım) aşırı kibirli bir yaklaşım olarak da değerlendirmiyorum dediğim gibi adı neslişah hanzade olmayacak zaten, çocuk yapınca kasım kasım kasılıp kurum satmayacam kime ne arkadaş, başarı mı çocuk yapmak? sevişince oluyor zaten malum... 2 sene uykumdan olcam en az mesela, bedenim, psikolojim yıpranacak, maddiyatım göçecek, sorumluluktan ölecem, şu bu bunun neresi kibir? yaratıcısıymış gibi davranmak bir yana çocuk olunca bütün otorite, hayatının kontrolü ona geçiyor üzgünüm, ama ya anne diyor dahası var mı? hele bir kadın için 9 ay öyle bir mucizeye tanıklık etmek, rahminin, memenin, 11-12 yaşından beri her ay kanamanın anlamını yaşamak önemli değil mi? tüm bedeninle her ay buna hazırlanıyorsun ve nasıl bunu inkar edebiliyorsun bilmiyorum, yani hayır yaşamayacaksak uğraşmayalım arkadaş ergenlikten sonra aldıralım hepsini hiç derdini çekmeyelim. her 28 günde bir 20 senedir bu ne...
0
Bu konuda bir kararım var: Uzun süreli bir ilişkim var ve bayıldığım şeyler olmasa da akışına bırakıp gideceğim ve bunun beni nereye götürdüğünü göreceğim. Bu yeni bir şey değil, çocukluğumdan beri böyleyim. Gerçekten anlamak istiyorum, bu konuda samimiyim. Tabii ki benimle aynı görüşte insanlar olduğunu duyunca "Yaşasın, yalnız değilim" diyorum ama beni de taşlayabilirsiniz, taşlayın da ama anlamamı sağlayın.
0
@niye ama, çok teşekkür ederim. Biraz bir şeyler anladım ve bunu "Yaşamın mucizesi" olarak tanımlayabiliyorum; böyle bir his yaşamak isterim.
Yalnız işsizler ya da metrobüsle ilgili, "Metrobüs kullanıyoruz, o halde ölmeliyiz" anlamında değil, şu anlamda söyledim: Dünyayı değiştirirken hiç bir şey yapmayan, çok az şey yapan insanlar. Yoksa amacım olayı paraya bağlamak değil, zengin olup da varlığının bir anlamı olduğunu düşünmediğim insan çok. Bunu sınıf farkı açısından değil de "Gündelik hayatta hengameye giden insan" anlamında söyledim. Demek istediğim "İnsanları öldürelim" kesinlikle değil, yaşama hakkının kutsallığına inanıyorum ama "henüz olmayan bir insanın bir hakkı var mıdır" konusunda çekinceliyim.
Regl sıkıntısı çeken bir insan pek değilim, sadece çok yoğun günlerde nadiren altına işiyormuş hissi oluyor. Bunun dışında bir ağrı mağrı çekmiyorum, bu yüzden de onu bir yük gibi görmemiştim hiç. Aklıma da gelmemişti, "Oluyoruz, geçiyor işte" diye bakıyordum. Şunu da anlatmak isterim: yaptığım reddetme değil, "Bu var da reddediyorum" değil, belki fizyolojik olarak öyledir de psikolojik olarak bunu bulamıyorum içimde. Sorun orada zaten. Nasıl yeniden bulunur bu bu kafayla diye soruyorum. Hormon da saydırdım arada, bir eksik görünmüyor ama bilemedim işte.
Yalnız işsizler ya da metrobüsle ilgili, "Metrobüs kullanıyoruz, o halde ölmeliyiz" anlamında değil, şu anlamda söyledim: Dünyayı değiştirirken hiç bir şey yapmayan, çok az şey yapan insanlar. Yoksa amacım olayı paraya bağlamak değil, zengin olup da varlığının bir anlamı olduğunu düşünmediğim insan çok. Bunu sınıf farkı açısından değil de "Gündelik hayatta hengameye giden insan" anlamında söyledim. Demek istediğim "İnsanları öldürelim" kesinlikle değil, yaşama hakkının kutsallığına inanıyorum ama "henüz olmayan bir insanın bir hakkı var mıdır" konusunda çekinceliyim.
Regl sıkıntısı çeken bir insan pek değilim, sadece çok yoğun günlerde nadiren altına işiyormuş hissi oluyor. Bunun dışında bir ağrı mağrı çekmiyorum, bu yüzden de onu bir yük gibi görmemiştim hiç. Aklıma da gelmemişti, "Oluyoruz, geçiyor işte" diye bakıyordum. Şunu da anlatmak isterim: yaptığım reddetme değil, "Bu var da reddediyorum" değil, belki fizyolojik olarak öyledir de psikolojik olarak bunu bulamıyorum içimde. Sorun orada zaten. Nasıl yeniden bulunur bu bu kafayla diye soruyorum. Hormon da saydırdım arada, bir eksik görünmüyor ama bilemedim işte.
0
Laan deme oyle yaa, bu sira , deli divane minicik minicik bebekleri koklayasim geliyor.
Osurunca guluyorum, burnumu sikinca sebeklesiyorum falan.
Ki ben cocuk sevmezdim, hey yavrum heyy.
Hormonlarini baskilama :)
Koltuga cikmak icin ikinan bi zipiri izleyip tam aglayacakken caktirmadan popodan ittirerek , kendi cikti sanmasini , mutlu olmasini izlemek kadar gercek bir sey var mi su yalan dunyada hii?
Mevsimim gelmis.
Metrobuse binecek kismi icin ise, umuttur minicik bir bebegin gulucu dusunme oyle.
Ay ben cok duygusalim, noluyo bana ??
Osurunca guluyorum, burnumu sikinca sebeklesiyorum falan.
Ki ben cocuk sevmezdim, hey yavrum heyy.
Hormonlarini baskilama :)
Koltuga cikmak icin ikinan bi zipiri izleyip tam aglayacakken caktirmadan popodan ittirerek , kendi cikti sanmasini , mutlu olmasini izlemek kadar gercek bir sey var mi su yalan dunyada hii?
Mevsimim gelmis.
Metrobuse binecek kismi icin ise, umuttur minicik bir bebegin gulucu dusunme oyle.
Ay ben cok duygusalim, noluyo bana ??
0
Sen normele mensup diilsin Ayçacım. Önce bunu gafana bi yaz. Keşke normelin mensupları senin gibi olaydı. Normelin mensubu ne bunnarı düşünebilir, ne de bu şekilde kayda geçirebilir. (Lütfen sözlükte bi başlık bul ve bunnarı oraya yabıştır. Döktürmüşün gene!)
Senin gibi bir zekânın ve aklın, çocuk yetiştirmeyecek olmasına üzülüyorum ama elimden de bişey gelmiyo. Senin yetiştireceğin çocuk farklı olurdu. Ama senin fabrika ayarlarında, annelik içgüdüsü switch'in off gelmiş. Belki de sana yüklenmiş başka bi misyon var. Gendi çocuğunu yetiştirmeyeceen ama bu sayede, alanında çoğiy olup bissürü öğrenci yetiştirecen ve onnardan biri hak-ket-ten süper star olacak!
Gâvurun bi lafı var: Ordinary people can achieve extraordinary things. Bunun olabilmesi için, başlarında bir liderin olması gerekiyor. Ama tam mânâsıyla bir lider.
Benim kaldığım evde, karşı odamda Çinni bi herif var. Baksan, ne lüzumsuz bi herif la bu! dersin. Ne geldiği belli, ne gittiği belli, ne varlığı belli, ne bir selam, ne bir haber! Gölge kimin, ruh kimin, hayâlet kimin bişey beyle.
Bigün bunu mutfakta yakasından toplayıp buzdolabına yapıştırdım. Kimsin la sen? Ne iş görüyon? didim.
Bi tane proje var. Güneşin nası çalıştığını annamaya uğraşıyo bu proje. 50 Sene önce başlamış, bi 50 sene daha sürecekmiş. (Oha!!!) Başarılı olursa o proje, güneş nası enerji üretiyosa, onu taklit edebilecekmişiz. Bu dallama da o projede computer modelling yapıyo. Nobel çıkar mı la bu proceden? didim. (Benim zekâ anca buğadar! Nobel varsa iy, Nobel yoğsa iy deel!) Acı acı ve olgun bi şekilde gülümsedi. Bu bir ekip işi, bundan Nobel çıkmaz ama bizim derdimiz Nobel diil! dedi. Hani taş ustasına sormuşlar, naabiyon usta? Taş yontuyom demiş. Bi başka taş ustasına sormuşlar, naabiyon usta? Duvar yapıyom demiş. Bi başkasına sormuşlar, Katedral yapıyorum! diye cevap vermiş. Bizim bu ruh da, katedral yapıyo lan bildiğin! Ama baksan geriden, küpkülüstür bi arabaya biniyo, 1500 dolara filan alırsın o arabayı, gece saat 10 gibi bi tas çorba içiyo, gereksiz mi gereksiz, ruhsuz mu ruhsuz bi mahlûkat!
Bi daha gece saat 11'den sonra çamaşır kurutma makinesini çalıştırıp benim asâbâtımı bozma! demiş olduğuma, hem utandım, hem üzüldüm!
Senin gibi bir zekânın ve aklın, çocuk yetiştirmeyecek olmasına üzülüyorum ama elimden de bişey gelmiyo. Senin yetiştireceğin çocuk farklı olurdu. Ama senin fabrika ayarlarında, annelik içgüdüsü switch'in off gelmiş. Belki de sana yüklenmiş başka bi misyon var. Gendi çocuğunu yetiştirmeyeceen ama bu sayede, alanında çoğiy olup bissürü öğrenci yetiştirecen ve onnardan biri hak-ket-ten süper star olacak!
Gâvurun bi lafı var: Ordinary people can achieve extraordinary things. Bunun olabilmesi için, başlarında bir liderin olması gerekiyor. Ama tam mânâsıyla bir lider.
Benim kaldığım evde, karşı odamda Çinni bi herif var. Baksan, ne lüzumsuz bi herif la bu! dersin. Ne geldiği belli, ne gittiği belli, ne varlığı belli, ne bir selam, ne bir haber! Gölge kimin, ruh kimin, hayâlet kimin bişey beyle.
Bigün bunu mutfakta yakasından toplayıp buzdolabına yapıştırdım. Kimsin la sen? Ne iş görüyon? didim.
Bi tane proje var. Güneşin nası çalıştığını annamaya uğraşıyo bu proje. 50 Sene önce başlamış, bi 50 sene daha sürecekmiş. (Oha!!!) Başarılı olursa o proje, güneş nası enerji üretiyosa, onu taklit edebilecekmişiz. Bu dallama da o projede computer modelling yapıyo. Nobel çıkar mı la bu proceden? didim. (Benim zekâ anca buğadar! Nobel varsa iy, Nobel yoğsa iy deel!) Acı acı ve olgun bi şekilde gülümsedi. Bu bir ekip işi, bundan Nobel çıkmaz ama bizim derdimiz Nobel diil! dedi. Hani taş ustasına sormuşlar, naabiyon usta? Taş yontuyom demiş. Bi başka taş ustasına sormuşlar, naabiyon usta? Duvar yapıyom demiş. Bi başkasına sormuşlar, Katedral yapıyorum! diye cevap vermiş. Bizim bu ruh da, katedral yapıyo lan bildiğin! Ama baksan geriden, küpkülüstür bi arabaya biniyo, 1500 dolara filan alırsın o arabayı, gece saat 10 gibi bi tas çorba içiyo, gereksiz mi gereksiz, ruhsuz mu ruhsuz bi mahlûkat!
Bi daha gece saat 11'den sonra çamaşır kurutma makinesini çalıştırıp benim asâbâtımı bozma! demiş olduğuma, hem utandım, hem üzüldüm!
0
@cecilia Çok güldüm valla. :))) Belki very big cat you'sundur ve Mart ayı etkilemiştir. Bahar, ortalık çiçeklendi, herkes koşuyor, oynuyor falan.
0
@aychovsky benim bir ilişkim yok, olsa ve de adam da isterse ancak çocuk düşünürüm hiç öyle evet çocuk yaparım ben bu adamla diyecek kimse de yok. yani ayy hormonlar, aman neslimiz ve tüm o yazdığım destansı paragrafa rağmen, östrojen tavan da olsa, içgüdülerle ölsem de yine de aklımı yemiş bitirmiş değilim :D sadece kadın olmanın en mükemmel yönlerinden biri doğurabilmek (tek değil, doğurmadan da çocuk yetiştirilebilir, çocuk yapmadan/yetiştirmeden de harika bir kadın olunur vs bunları hiç yadsımıyorum) hatta hatta kadınla erkeğin neredeyse eşit şartlara imkanlara sahip olduğu şu çağda, sadece kadınlara mahsus bu büyük doğurabilme mucizesine yine kadınların reddiyeler düzmesi bana ilginç geliyor.
elbettte gaz odası öldürelim o zaman derken kinaye yaptım canım..."henüz olmayan bir insanın bir hakkı var mıdır" diyorsun ya yahu napalım? dünyayı mı kurtaralım her birimiz??? olacaz da ne yapacaz? olmak nedir? maddiyat bence de değil de..nedir yani? "olmak?" bir biyolog olarak o zaman derim ki en çok çocuk yapma hakkı ekosisteme hiç zarar vermeyen hiç karbon salmayan, yeşili katletmeyen, çocukları için de yaşanabilir bir dünya bırakan amazon yerlilerinin filan bence onlar "olmuş"
ben de regl'i sıkıntılı yaşamıyorum. kast ettiğim o değildi. bedenin her ay buna hazırlandığını kast etmiştim. yük olarak değil...bedenini dinlersen -bence- tüm o dalgalanmalar arasında hormonal döngün çok büyük rol oynuyor.
elbettte gaz odası öldürelim o zaman derken kinaye yaptım canım..."henüz olmayan bir insanın bir hakkı var mıdır" diyorsun ya yahu napalım? dünyayı mı kurtaralım her birimiz??? olacaz da ne yapacaz? olmak nedir? maddiyat bence de değil de..nedir yani? "olmak?" bir biyolog olarak o zaman derim ki en çok çocuk yapma hakkı ekosisteme hiç zarar vermeyen hiç karbon salmayan, yeşili katletmeyen, çocukları için de yaşanabilir bir dünya bırakan amazon yerlilerinin filan bence onlar "olmuş"
ben de regl'i sıkıntılı yaşamıyorum. kast ettiğim o değildi. bedenin her ay buna hazırlandığını kast etmiştim. yük olarak değil...bedenini dinlersen -bence- tüm o dalgalanmalar arasında hormonal döngün çok büyük rol oynuyor.
0
@compadrito Yalnız okudukça ben analıktan-babalıktan ayrımından saptım, ana fikire giden kavşağını 1 km önce geçtim ve resmen Çinli oda arkadaşını çattırı çattırı kıskandım. (Bu arada kıskançlıktan değil de heyecandan kafamdan bir çıt sesi geldi hakkaten, damar falan kırdım galiba) Sorsana optimize edilecek bir şey var mıymış? Gerçi şimdi o sorumluluğu da almak istemem, %1 hata yaparım dünya yok olur falan.
Durum şu ki aseksüel bir adet karşı cins çok yakın arkadaşım var, adamın hayali ben dul kalacağım ve çocuk sahibi olmayacağım. Sonra dul kalınca onunla yaşamaya başlayacağız ve ilaç saatlerini birbirimize hatırlatacağız falan.
Durum şu ki aseksüel bir adet karşı cins çok yakın arkadaşım var, adamın hayali ben dul kalacağım ve çocuk sahibi olmayacağım. Sonra dul kalınca onunla yaşamaya başlayacağız ve ilaç saatlerini birbirimize hatırlatacağız falan.
0
Bu çıt sesi normel mi şindi? (Herif bana bunu annattığında, benim de kalb atışlarım hızlandı!) O porocede çalışannarın senden ne üstünlüğü var? Onnarın yaptığı işi sen götünnen yapan qız! Sen normele mensup olabilin mi hiç!!!
0
@niye ama, o gazla yazılmış paragraf gerçekten kafamdaki boşluğun bir kısmını aydınlattı. Umarım birgün ben de "mucize"yi görmeyi başarırım.
@compadrito adam daha zekidir (ki bunlardan çoook tanıyorum), temeli daha iyidir, daha konsantre çalışkandır. vardır bir şeyi. ben gidem iki makale okuyup gelem bari.
@compadrito adam daha zekidir (ki bunlardan çoook tanıyorum), temeli daha iyidir, daha konsantre çalışkandır. vardır bir şeyi. ben gidem iki makale okuyup gelem bari.
0
Sss ( noktali bu harfler hep)
Annem de senin gibiymis.
Ben ilk cocugum.
Anneme beni verince, bir de valla gerizekali da olabilir olmayada bilir iyi bak dedikleri an vahiy geldi cok sevdim seni omrum boyunca anne bile diyemeyecegin ihtimalini hic umursamayarak diyo.
Cocuktan nefret eden annemin kucagina ozurlu olma ihtimali cok yuksek bir cocuk koyunca annem anne olmus dusun.
Hamileyken degil yani.
Gulma giz bana kedi medi degilim, sipalar cok sevimli. Allam birini kacirip eve getiricem o olacak.
Annem de senin gibiymis.
Ben ilk cocugum.
Anneme beni verince, bir de valla gerizekali da olabilir olmayada bilir iyi bak dedikleri an vahiy geldi cok sevdim seni omrum boyunca anne bile diyemeyecegin ihtimalini hic umursamayarak diyo.
Cocuktan nefret eden annemin kucagina ozurlu olma ihtimali cok yuksek bir cocuk koyunca annem anne olmus dusun.
Hamileyken degil yani.
Gulma giz bana kedi medi degilim, sipalar cok sevimli. Allam birini kacirip eve getiricem o olacak.
0
Hee, çok zeki! Pazar sabahı saat 8 buçuk şindi! Seninki duja girdi! Zekâsına tükmük attığım!
0
@cigerdelen Genelde materyalizme yakın bir insan olduğum doğru ama seni ne böyle yaptı dersen, bir fikrim yok.
@cecilia: Doğru diyor olabilirsin. Bizim kuzen de "Bu çocuğu istiyor muyum, istemiyor muyum" diye ağladı durdu. Sonra bir şekil "Prensesime hava çarpıyor, pencereyi kapat" noktasına geldi.
@cecilia: Doğru diyor olabilirsin. Bizim kuzen de "Bu çocuğu istiyor muyum, istemiyor muyum" diye ağladı durdu. Sonra bir şekil "Prensesime hava çarpıyor, pencereyi kapat" noktasına geldi.
0
@cigerdelen: "Herkes kendine baksın"'dan ziyade "Niye bunlarla uğraşıyoruz ki" temelli idi. Ya da "Biz öleceğiz, bundan sonrası ne" değil de "Topluca herkes ölse dünya açısından ne fark eder ki" gibi .
@compadrito: Adam "Erken kalkan yol alır" felsefesini benimsemiş işte, o da bir fark. Sonuçta biri Pazar sabahı beni kaldırmaya kalkarsa cinayet çıkmaz ama o gün murdar olur.
@o da olur: Ne diyeceğimi pek de bilemedim açıkçası ama arkadaş birinin genlerini seviyorsa vardır bir nedeni. "Sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevecek değil ya" noktasına getireyim, bakalım ne olacak.
@compadrito: Adam "Erken kalkan yol alır" felsefesini benimsemiş işte, o da bir fark. Sonuçta biri Pazar sabahı beni kaldırmaya kalkarsa cinayet çıkmaz ama o gün murdar olur.
@o da olur: Ne diyeceğimi pek de bilemedim açıkçası ama arkadaş birinin genlerini seviyorsa vardır bir nedeni. "Sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevecek değil ya" noktasına getireyim, bakalım ne olacak.
0
İşin özü, ne denilirse denilsin bu ayı gibi adamın ufacık bir bebenin popsunu yeme güdüsünü engelleyemiyor.
Popo gibisi var mı ya.
Popo gibisi var mı ya.
0
Freud o konuda güzel şeyler söylemiyor, anal takıntılar, saplantılar falan diyor da onu kim beğensin. Popoyu ısıran olmamış, kıskanmış, teoriyi aradan çıkarmış :P
0
Bir yandan da aslında o da var. Ortalama mortalama diyorum da atıyorum ki Einstein'ın anası babası Bilimler Akademisi Mezunu değil, işçi. Dışarıdan gayet sıradan görünümlü ama nasıl genler denk gelmişse artık, bir şekil Einstein çıkmış da işte kaç milyarda bir. Ya da Beethoven'ın kendi kusurları kadı kızını zaten solda bırakmış ama adam Beethoven. Marie Curie desen öyle de nasıl denk getireceksin kısmı sorun.
0
Yannız Albet abinin, ''dehâ sebattır!'' diye bi lafı var. O lafı yabana atma...
0
Bir de onun "Deha %1 yetenek, %99 terdir" lafı var ki "Ne işim var duyuruda" adlı başka bir iç tartışmanın konusu.
0
one percent inspiration ninetynine percent perspiration, Thomas itnesinin lafı diil miydi yav?
0
Albert da "1% talent, 99% hard work" demiş. Ben yeteneği buradan alıp, teri oradan almışım. Bir de Albert o kadar şiirsel ve catchy söylememiş.
0
nesli bıraktım ben kendi varlığımı bile idame ettirmede zorlanıyorum şu anda. mezun olsam nee, olmasam ne. ayda 10.000 tl maaş alsam ne almasam ne. ne kadar boş/gereksiz geliyor kulağıma anlatamam. yemek yiyip orda burda birkaç fotoğraf çektirip ölüp gidicem. ekosisteme bıraktığım atıklarımdan başka hiçbir faydam olmayacak dünyaya. kendime faydam ne olabilir diye düşünüyorum. kendim neyim ki zaten şu 'ben' dediğim ve adına konuştuğum bazen çok uzak bi 'şey' gibi. kendi varlığıma mana bulamazken bir de bebeğe mana bulmakta zorlanıyorum. tüm bunlara rağmen mutlu olabilen insanları kıskanıyorum.
0
Hakkaten, bir de işin kendimi toplama kısmı var. Yine de kendime dışarıdan başka bir insanmış gibi bakmak eğlenceli oluyor be ya. Tabii böyle söyleyince çoklu kişilik bozukluğu gibi değil de daha çok kendine bakıp "Aferin, nereden aklına geldi kız" ya da "Mala bağladın yine, toparla arkanı" demek ilginç geliyor ya.
0
trento
Su fotograftaki arkadasin bedeni 46 olabilir mi? Kendisinin boyu 1.80 ve cok zayif degil, cok kilolu da degil. Balik etle normal insan arasinda bisi. Ayrica kemikleri iri ve giyim tarzi ne cok dar, ne de cok bol seyler. Simdiden tesekkurler.
Su fotograftaki arkadasin bedeni 46 olabilir mi? Kendisinin boyu 1.80 ve cok zayif degil, cok kilolu da degil. Balik etle normal insan arasinda bisi. Ayrica kemikleri iri ve giyim tarzi ne cok dar, ne de cok bol seyler.
Simdiden tesekkurler.
Simdiden tesekkurler.
0
46 olması için baya baya geniş olması lazım. 42 falan derdim ben en fazla.
0
Resimdeki balık etli mi? Zapzayıf değil de, normal insan bu be ya. Boyu 180 olduğu için 40 derim. O ince bacaklarla 42 zor.
0
Kotta 31-32( kot bedeni), ama mavi kanvasta 38-40 gibi duruyor.
0
alt bedene 40 üst 38-40 olur. 46 imkan dahilinde bile deil.
1.80 boyu varsa o alt beden asla 38 olamaz.
1.80 boyu varsa o alt beden asla 38 olamaz.
0
farabi
bir arkadaşım ygs'ye girecek birazdan o soruyor.
bir arkadaşım ygs'ye girecek birazdan o soruyor.
0
Durum biraz karmaşık. Bazı ağrı kesiciler uyku keser, hatta hastalar bir süre insomnia çeker ama bazı ağrı kesiciler de tam parasetamol gibi olmasa da uyku ile iyileşme sürecini de destekler. Majezik prospektüsüne göre hem insomnia'ya hem de uykuya eğilim göstertiyormuş. DOlayısıyla buyur buradan yak.
www.ilacpedia.com
Bana ağrı kesici verildiğinde yarım saat sonra sakinleştirici verilmiş fil gibi ayakta durmakta zorlanıyorum ve yalpalıyorum. Dolayısıyla bünyeye göre de değişiyor olabilir.
www.ilacpedia.com
Bana ağrı kesici verildiğinde yarım saat sonra sakinleştirici verilmiş fil gibi ayakta durmakta zorlanıyorum ve yalpalıyorum. Dolayısıyla bünyeye göre de değişiyor olabilir.
0
uykusuzluk sorunum var, kolay uykuya dalamam ama herhangi bir ağrı kesici içtiğimde uykuya kolayca dalarım, yani bana uyku yapıyor ağrı kesiciler.
0
cupcakeparade
hakkında 4-5 sayfa research paper yazılabilecek "clash of the titans","hercules" falan gibi direkt mitolojiyi anlatan değil de, "harry potter" gibi böyle ufak tefek hakkında yazılabilecek mitolojik öğeleri olan film önerilerinizi bekliyorum.
hakkında 4-5 sayfa research paper yazılabilecek "clash of the titans","hercules" falan gibi direkt mitolojiyi anlatan değil de, "harry potter" gibi böyle ufak tefek hakkında yazılabilecek mitolojik öğeleri olan film önerilerinizi bekliyorum.
0
en başta yüzüklerin efendisi var tabii
gerçek mitolojinin bayağı değiştirilmiş halinin olduğu thor olabilir
yine gerçekten yola çıkan percy jackson serisi var sanırım, onu izlemedim, tam bilmiyorum. Yine Narnia olabilir.
Oz diyarını anlatan çeşitli filmler var.
İlk aklıma gelenler bunlar oldu.
gerçek mitolojinin bayağı değiştirilmiş halinin olduğu thor olabilir
yine gerçekten yola çıkan percy jackson serisi var sanırım, onu izlemedim, tam bilmiyorum. Yine Narnia olabilir.
Oz diyarını anlatan çeşitli filmler var.
İlk aklıma gelenler bunlar oldu.
0
Star Wars'da genelde Luke ile Orpheus arasında bir analoji kurulabilir. Detaylarda da yine kahramanlıklarla ilgili Herakles değil ama belki Theseus ve Perseus ile ilgili analojiler bulunabilir. Detyaylarda ise birçok şey bulunabilir.
Narnia'da doğrudan Pan var zaten, Narnia en temiz örneklerden biri.
Narnia'da doğrudan Pan var zaten, Narnia en temiz örneklerden biri.
0
ruh i tibbiye
şimdi benim aklıma bir şey takıldı.bir şey yapmayı bilmek nasıl kullanılıyor. know gerund mı alıyor infinitive mi? atıyorum türkçe konuşmayı biliyorum nasıl deniyor?
şimdi benim aklıma bir şey takıldı.
bir şey yapmayı bilmek nasıl kullanılıyor. know gerund mı alıyor infinitive mi? atıyorum türkçe konuşmayı biliyorum nasıl deniyor?
bir şey yapmayı bilmek nasıl kullanılıyor. know gerund mı alıyor infinitive mi? atıyorum türkçe konuşmayı biliyorum nasıl deniyor?
0
can kullanılıyor, know yerine. I can speak Turkish.
İlla know kullanılacaksa to know how to do something sanki bir yaklaşık sonuç gibi. "I know how to speak Turkish"
İlla know kullanılacaksa to know how to do something sanki bir yaklaşık sonuç gibi. "I know how to speak Turkish"
0
melanous
Geldiğim nokta itibarı ile dikkatimi toparlayamamam sıkıntı yaratıyor oldukça.Örneğin, geçenlerde toplantı sırasında beni ilgilendiren ve benim ilgiyle dinlediğim bir konuşma sırasında hop kafa gitti başka diyarlara. Mevzuyu kaçırdım. Sonra 'adamı ilgilendiren konuyu konuşuyoruz kendi dinlemiyor' ta
Geldiğim nokta itibarı ile dikkatimi toparlayamamam sıkıntı yaratıyor oldukça.
Örneğin, geçenlerde toplantı sırasında beni ilgilendiren ve benim ilgiyle dinlediğim bir konuşma sırasında hop kafa gitti başka diyarlara. Mevzuyu kaçırdım. Sonra 'adamı ilgilendiren konuyu konuşuyoruz kendi dinlemiyor' tadında şakalı sitem yedim. İnsanlarla sohbet ederken bana birşey anlattıklarında hop kafa gidebiliyor gene başka konulara atlıyor.
Ya da ders çalışırken millet oturup 2 saat çıt çıkarmadan çalışıyor ben 2 saatte çok kez kalkıp dolanıyorum etrafta ya da nette. Bunun için pomodoro tadında şeyler denedim lakin gene de yetmiyor.
Liseden beri (yüksek lisans dönemindeyim) toplasan 1 saat aralıksız oturup çalışamamışımdır diye hayıflanıyordum hep. Şimdi şimdi işkillenmeye başladım.
ADD mi var acaba kuruntusuna sahip oldum netekim.
Düzenli spor yapmaya başladım, benexol kullandım lakin neticede pek değişiklik görmedim.
Ekstra bilgi: Lumosity denen zeka testlerine heves saldım son bir haftadır, Problem Solving ve Flexibility'de fişek gibi sonuçlar alırken Attention'da gerizekalı muamelesi gördüm. (Resimde verilen yüzdeler yüzde kaçlık dilimi geride bıraktığımı gösteriyor.)
Ekstra ekstra bilgi: procrastination da bol miktarda mevcuttur.
Tecrübesi bilgisi olan kişilerden yol göstermelerini bekliyorum, bu normal birşey de ben mi kuruntu yapıyorum yoksa öteki türlü mü. Kim bakar bu işlere, başına gelen ya da başına gelmiş tanıdıkları olan var mıdır, napam nerelere gidem?
Örneğin, geçenlerde toplantı sırasında beni ilgilendiren ve benim ilgiyle dinlediğim bir konuşma sırasında hop kafa gitti başka diyarlara. Mevzuyu kaçırdım. Sonra 'adamı ilgilendiren konuyu konuşuyoruz kendi dinlemiyor' tadında şakalı sitem yedim. İnsanlarla sohbet ederken bana birşey anlattıklarında hop kafa gidebiliyor gene başka konulara atlıyor.
Ya da ders çalışırken millet oturup 2 saat çıt çıkarmadan çalışıyor ben 2 saatte çok kez kalkıp dolanıyorum etrafta ya da nette. Bunun için pomodoro tadında şeyler denedim lakin gene de yetmiyor.
Liseden beri (yüksek lisans dönemindeyim) toplasan 1 saat aralıksız oturup çalışamamışımdır diye hayıflanıyordum hep. Şimdi şimdi işkillenmeye başladım.
ADD mi var acaba kuruntusuna sahip oldum netekim.
Düzenli spor yapmaya başladım, benexol kullandım lakin neticede pek değişiklik görmedim.
Ekstra bilgi: Lumosity denen zeka testlerine heves saldım son bir haftadır, Problem Solving ve Flexibility'de fişek gibi sonuçlar alırken Attention'da gerizekalı muamelesi gördüm. (Resimde verilen yüzdeler yüzde kaçlık dilimi geride bıraktığımı gösteriyor.)
Ekstra ekstra bilgi: procrastination da bol miktarda mevcuttur.
Tecrübesi bilgisi olan kişilerden yol göstermelerini bekliyorum, bu normal birşey de ben mi kuruntu yapıyorum yoksa öteki türlü mü. Kim bakar bu işlere, başına gelen ya da başına gelmiş tanıdıkları olan var mıdır, napam nerelere gidem?
0
Add hakkinda en ufak bir tecrubem yok ama calisma hk biraz var. Odaklanma / calisabilme su donemde herkesin sorunu. Ozellikle de arastirma, freelance gibi disaridan patron motivasyonu olmayan kisilerin. Kafa isi yapmanin ve gun icerisinde gerekli hareketi saglayamamanin da etkisi olabilecegini dusunuyorum.
Son tahlilde senin hayiflanman disinda hayatini ne kadar etkiliyor ona bakmak lazim derim.
Son tahlilde senin hayiflanman disinda hayatini ne kadar etkiliyor ona bakmak lazim derim.
0
ADD ve hem de ADD'nin kitabi tarifi bu!!! O işten seni atarlarsa hiç şaşırma. Çünkü ADD'linin CV'sinde çok fazla işyeri yazar. Patronlar/müdürler tahammül edemez böyle bi duruma. Önce şaka yaparlar, sonra laf sokarlar, sonra sözlü/yazılı uyarırlar, sonra da muhasebeye gönderirler ilişiğini kesmen için.
Benden sana nâçizâne bi tavsiye, özellikle sabah kahvaltıda, bir gram şekerli bişey yeme, içme. Bal, reçel, nutella denen ne idüğü belirsiz, palm oilli ''şey'', hiçbişey! Sadece protein olsun kahvaltında. Yumurta, peynir, domates, zeytin, az ekmek. Buna benzer bi kahvaltı olsun. Yumurta iki tane olsun.
İkinci tavsiye,
Oralarda satılan ennnn iyi omega-3 takviyesini bul ve düzenli olarak kullan. Bunun yanında acetyl L carnitine de kullan. Bulamıyosan carnitine olsun. Ennn iyi omega-3'ten kasıt, miktarı en yüksek olan ve tercihen şu Norveç markası olan. Marka C ile başlıyo, sıvı ve limonlu, portakallısı var. Bulabiliyosan onu, bulamıyosan başkasını.
3. tavsiye,
beyninin bütün gücünü, iradenin bütün gücünü kullanarak, ADD'nin, kısa vadede senin iş hayatını, uzun vadede evliliğini, çocuklarının hayatını ve sağlığını yerle yeksân edeceğini her dakka kendine hatırlat.
bok yeme olum, kalkma şu masadan, işine odaklan diye kendi kendine sürekli telkinde bulun.
iş yerinde, iş dışı hiçbir net sayfası açmama kuralı koy kendine. tek bir sayfa bile açma. yaa, bi beş dakka bakiyim bile yok.
bi de şu neurobiofeedback mevzuunu araştır ve paran varsa biraz bayıl. ben yaptırmadım ama psikiyatr bi arkadaşım tavsiye etti.
pardon ben çalışıyosun zannetmiştim, henüz iş hayatına atılmamışsın.
atıyolar abicim işten, hiç gözünün yaşına bakmıyolar, doğrudan muhasebeye gönderiyolar. tecrübeynen sâbit!
eklemedir, koca konak ekleme: iyi odaklanmam gereken bi durum olduğunda çay, zurnanın zırt dediği bi durum olduğunda kaave iy geliyo bana.
Benden sana nâçizâne bi tavsiye, özellikle sabah kahvaltıda, bir gram şekerli bişey yeme, içme. Bal, reçel, nutella denen ne idüğü belirsiz, palm oilli ''şey'', hiçbişey! Sadece protein olsun kahvaltında. Yumurta, peynir, domates, zeytin, az ekmek. Buna benzer bi kahvaltı olsun. Yumurta iki tane olsun.
İkinci tavsiye,
Oralarda satılan ennnn iyi omega-3 takviyesini bul ve düzenli olarak kullan. Bunun yanında acetyl L carnitine de kullan. Bulamıyosan carnitine olsun. Ennn iyi omega-3'ten kasıt, miktarı en yüksek olan ve tercihen şu Norveç markası olan. Marka C ile başlıyo, sıvı ve limonlu, portakallısı var. Bulabiliyosan onu, bulamıyosan başkasını.
3. tavsiye,
beyninin bütün gücünü, iradenin bütün gücünü kullanarak, ADD'nin, kısa vadede senin iş hayatını, uzun vadede evliliğini, çocuklarının hayatını ve sağlığını yerle yeksân edeceğini her dakka kendine hatırlat.
bok yeme olum, kalkma şu masadan, işine odaklan diye kendi kendine sürekli telkinde bulun.
iş yerinde, iş dışı hiçbir net sayfası açmama kuralı koy kendine. tek bir sayfa bile açma. yaa, bi beş dakka bakiyim bile yok.
bi de şu neurobiofeedback mevzuunu araştır ve paran varsa biraz bayıl. ben yaptırmadım ama psikiyatr bi arkadaşım tavsiye etti.
pardon ben çalışıyosun zannetmiştim, henüz iş hayatına atılmamışsın.
atıyolar abicim işten, hiç gözünün yaşına bakmıyolar, doğrudan muhasebeye gönderiyolar. tecrübeynen sâbit!
eklemedir, koca konak ekleme: iyi odaklanmam gereken bi durum olduğunda çay, zurnanın zırt dediği bi durum olduğunda kaave iy geliyo bana.
0
compadrito en iyi Omega3 demişken ona ek yapayım dedim. Bunu çok araştırdık topluca ve en iyisi EFA'nın Omega 3'ü. Öyle küçük ekleme yapayım dedim.
0
Marka. Daha doğrusu kısaltma, ama adını markaya çevirmişler. Essential Fatty Acid. Emilimi en yüksek olan Omega 3 o. Diğerlerinde emilim oranı az ve biraz biraz da başka birtakım katkılar var içinde.
0
@compardito, çalışıyorum hocam 2 yıl olacak neredeyse. ben en iyisi bir psikyatra görüneyim madem. protein tozu bıdılarını kullanıyorum zaten, protein ağırlıklı besleniyorum. lcarnitin şu zayıflama yağ yakma bıdısı değil mi, sıkıntılı olur o yahu.
0
Zaten herkes oturup çalışabilseydi herkes 100 alırdı hayat bayram olurdu, de mi?
0
Wolfware
yıllardır çekiyorum bu çileyi. yüzümde burnumun yanlarında ve kaşlarımın ortasında egzama var. stres,yiyecek vs gibi birçok faktör buna neden oluyormuş. fakat şimdiye kadar ne kadar ilaç,krem kullandıysam fayda etmedi. acaba aranızda aynı sıkıntıyı yaşayıp çare bulabilmiş biri var mı ? çok sevap kaz
yıllardır çekiyorum bu çileyi. yüzümde burnumun yanlarında ve kaşlarımın ortasında egzama var. stres,yiyecek vs gibi birçok faktör buna neden oluyormuş. fakat şimdiye kadar ne kadar ilaç,krem kullandıysam fayda etmedi. acaba aranızda aynı sıkıntıyı yaşayıp çare bulabilmiş biri var mı ? çok sevap kazanırsınız valla :/
0
tamamen geçirecek bi yöntem olduğunu sanmıyorum fakat iyi gelen bir krem var. adı Advantan. doktor yazmıştı, ne zaman kullansam etkisini gösterir fakat düzenli olarak kullanmıyorum.
Edit: krem adı
Edit: krem adı
0
advantan sanırım o. bende kullandım. dediğin gibi tamamen geçirmiyor ve bu ilaç kortizonlu. :/ farklı tavsiyeler lazım
0
advantan sakın ama sakın sakınnnnnn!!! kendi başına alıp kullanma. deriyi incelten ve sunduğu yarardan çok zarar verebilen bir merhem. doktor miktar verir ve bitince kafana göre sürmeye devam etmemelisin. sakın aman diyeyim.
0
kortizonlu kremleri de öyle kullanma çok, bunun tam bir yolu yok. daha az hasar veren kremler önerir uzun vadede. bende kortizonsuz bir krem de var ama o yavaş geçiriyor sadece kaşıntıyı alıyor ve serinletiyor tropikal.
0
Abimde de var, Neutrogena'nın T Gel'i iyi geliyordu, çoğu yerde yok ama bulabilirsen iyi. Defne sabunu kullanıyor. Bir de Head and Shoulders'ın şu şampuanını (şu: eksisozluk.com ) banyoda yüzüne de bir miktar sürüyormuş.
0
advantan'dan ve diğer kortizonlu ürünlerden uzak dur!
aynı sorun için kullandım, kullandığım süreçte ilk önce iyiye gitse de sonrasında kuruluk çatlayıp kanama noktasına kadar ilerledi, ağzımı açıp yemek yerken yüzüm kanıyordu resmen...
şuan tesadüfen bulduğum ve en azından kortizon içermeyen, aylardır yan etkisini görmediğim bir bulgar kremi kullanıyorum. (bkz: 3gpabe)
gece yatarken sürüp sabah duşla temizliyorum, kullanmadığımda genelde kötüye gidiyor ama kullandığım sürece durum stabil.
sakal bırakıyorsan her gün kes, hatta ben hem sabah hem akşam kesiyorum, cildi yumuşatıyor sakal olmaması... tahrişi azaltmak için de bulabildiğim en iyi tıraş makinesini aldım, philips sensotouch 3d başlıklı. jel ya da köpük de kullanmadan kuru tıraş oluyorum ve tahriş sıfıra yakın.
nemlendirici olarak da dermatolog sebamed visio önermişti ama biraz parlak tabaka bıraksa da vaseline cocoa glow denedim ve sebamed'den daha iyi, uzun süreli nemlendirdiğini gördüm. fiyatı da ucuz sebamed'e göre(neredeyse 10 kat)
kortizon'a bulaşma çünkü bu sorun geçmiyor, geçici olarak azaltsan da dönecek ve yan etkilerle kalacaksın... kontrol altında tutup kafaya takmamak lazım.
head&shoulders clinical strength de denedim, pek yararlı etkisini hissetmesem de normal şampuan kadar kötü etkilemiyor. aylardır kullanıyorum, hala devam ediyorum ona da.
aynı sorun için kullandım, kullandığım süreçte ilk önce iyiye gitse de sonrasında kuruluk çatlayıp kanama noktasına kadar ilerledi, ağzımı açıp yemek yerken yüzüm kanıyordu resmen...
şuan tesadüfen bulduğum ve en azından kortizon içermeyen, aylardır yan etkisini görmediğim bir bulgar kremi kullanıyorum. (bkz: 3gpabe)
gece yatarken sürüp sabah duşla temizliyorum, kullanmadığımda genelde kötüye gidiyor ama kullandığım sürece durum stabil.
sakal bırakıyorsan her gün kes, hatta ben hem sabah hem akşam kesiyorum, cildi yumuşatıyor sakal olmaması... tahrişi azaltmak için de bulabildiğim en iyi tıraş makinesini aldım, philips sensotouch 3d başlıklı. jel ya da köpük de kullanmadan kuru tıraş oluyorum ve tahriş sıfıra yakın.
nemlendirici olarak da dermatolog sebamed visio önermişti ama biraz parlak tabaka bıraksa da vaseline cocoa glow denedim ve sebamed'den daha iyi, uzun süreli nemlendirdiğini gördüm. fiyatı da ucuz sebamed'e göre(neredeyse 10 kat)
kortizon'a bulaşma çünkü bu sorun geçmiyor, geçici olarak azaltsan da dönecek ve yan etkilerle kalacaksın... kontrol altında tutup kafaya takmamak lazım.
head&shoulders clinical strength de denedim, pek yararlı etkisini hissetmesem de normal şampuan kadar kötü etkilemiyor. aylardır kullanıyorum, hala devam ediyorum ona da.
0
tantunisultansüleyman
bir tek ben miyim?
bir tek ben miyim?
0
bi tek sensin. ben giriyorum. ama bi ara bişeyler oldu ben de giremedim. 1 saat önce falan sanırım.
0
twitter'da (ironiye gel) şöyle bir şey gördüm yaklaşık bir saat önce, aynen kopyalayıp yapıştırıyorum: "An itibariyle saldırı altında olduğumuzdan erişim problemleri yaşayabilirsiniz." Ben de girmekte zorlanmıştım, normalde girdiğinden daha zor oldu, sonra bunu gördüm ama şu an bir şey kalmadı sanırım.
0
alphachicken
Sözlükte de sordum şu şekilde;(bkz:#41336343)Bitirme tezi tadında bir oyun yazıyorum, elimde güzel bilgiler var ama serbest çağrışımdan çok temeli olan fikirler edindiğimi göstermem gerekiyor, bu nedenle daha çok bilgiye ihtiyacım var. Nadir bulunan kaynaklardan olursa hem benim için hem okuyucusu v
Sözlükte de sordum şu şekilde;
(bkz: #41336343)
Bitirme tezi tadında bir oyun yazıyorum, elimde güzel bilgiler var ama serbest çağrışımdan çok temeli olan fikirler edindiğimi göstermem gerekiyor, bu nedenle daha çok bilgiye ihtiyacım var. Nadir bulunan kaynaklardan olursa hem benim için hem okuyucusu ve not vericisi için daha ilginç olur.
(bkz: #41336343)
Bitirme tezi tadında bir oyun yazıyorum, elimde güzel bilgiler var ama serbest çağrışımdan çok temeli olan fikirler edindiğimi göstermem gerekiyor, bu nedenle daha çok bilgiye ihtiyacım var. Nadir bulunan kaynaklardan olursa hem benim için hem okuyucusu ve not vericisi için daha ilginç olur.
0
şimdi age of mythology campingini oyna diycem de kaynak sunmaz sana. ama genel olarak fikir sahibi olayım dersen bayağı bilgi var içinde.
0
error522
şimdi sözlükten baktım: https://eksisozluk.com/entry/26308206yazan çoğu şey doğru. arkadaşlarımınkilere baktım onlarda da neredeyse hepsinin doğru olduğunu görüyorum.nasıl oluyo lan bu?
şimdi sözlükten baktım: eksisozluk.com
yazan çoğu şey doğru. arkadaşlarımınkilere baktım onlarda da neredeyse hepsinin doğru olduğunu görüyorum.
nasıl oluyo lan bu?
yazan çoğu şey doğru. arkadaşlarımınkilere baktım onlarda da neredeyse hepsinin doğru olduğunu görüyorum.
nasıl oluyo lan bu?
0
Taşıdığı özelliklere inanıyorum. Şu gün böyle olacak, bu saatte şunlar yaşanacak kısmına inanmıyorum. İkizler kadının neredeyse tüm özelliklerini taşıyorum ben de. Ancak iki yüzlü değiliz biz. :( Yööö. :(
0
ben inanıyorum.
bu sitedekiler inanmazlar ama.
nasıl oldugunu bilmiyorum, elbet bir gün açıklanır.
edit: tabi ki dessy'nin dediği gibi. kişilik özelliklerine etki ettiğine kesinlikle inanıyorum. ama günün şöyle geçecek, şu zaman şu olacak laflarına inanmıyorum.
edit2: zaten yengeç burcu olup da burçlara inanmayan birisi olamaz.
bu sitedekiler inanmazlar ama.
nasıl oldugunu bilmiyorum, elbet bir gün açıklanır.
edit: tabi ki dessy'nin dediği gibi. kişilik özelliklerine etki ettiğine kesinlikle inanıyorum. ama günün şöyle geçecek, şu zaman şu olacak laflarına inanmıyorum.
edit2: zaten yengeç burcu olup da burçlara inanmayan birisi olamaz.
0
Ben de inaniyorum. Hali hazirda bi aslan burcunun tum ozelliklerini kanimin son damlasina kadar tasiyorum.
nasil oldugunu bilmiyorum. Astrolojinin gucu adina.
nasil oldugunu bilmiyorum. Astrolojinin gucu adina.
0
her burca aşağı yukarı aynı şeyi yazıyorlar çünkü. birine çok duygusaldır diyor, birine gizledikleri bir duygusallıkları vardır diyor, başka birine genelde değildir ama duygusal oldu mu of ne biçim diyor. burç özelliklerinde hiç kesinlik bildiren cümle görmedim şimdiye kadar, okudum da yani. bi şekilde kendini kandırıyorsun bence. inanılırlığı bu yüzden daha fazla. çin burcunu aç bak, kızılderili burcunu falan onlara da inanılır.
0
Burç fallarına değil (şu gün mutlu olacaksınız, bugün ağlayacaksınız, birisi arkanızdan konuşuyor), doğum haritasına inanıyorum.
0
tüm burç özelliklerini bilmem fal da okumam ama ailem keskin bir şekilde akrep ve boğa (akrebim ben de) üstelik koskoca bir sülalem varken bariz bi şekilde bu burçlar fazla ve de o sayılan tipik özelliklere sahipler. insan ister istemez inanıyor :)
misal bi terazi desen, yengeç desen hiç birşeyini bilmem. sadece etrafımda gözlemleyip tasdik ettiğim kadarıyla inanıyorum.
misal bi terazi desen, yengeç desen hiç birşeyini bilmem. sadece etrafımda gözlemleyip tasdik ettiğim kadarıyla inanıyorum.
0
burç + yükselen burç + ay burcu kombinasyonuna daha çok inanıyorum. doğum haritası denen şey hakikaten enteresan.
dessy+1
dessy+1
0
burçların yani astronominin "inanç" ile bir ilgisi yok.
astronomi bir bilim değil.
ancak astronomi kitabı, peygamberi olan inanılması, iman edilmesi gereken bir şey de değil.
garip ve gizemli bir şey de değil. astroloji ile ilgili çalışmaları, yazılanları siz de biraz araştırırsanız aynı sebep ve sonuçlara kendiniz de varabilirsiniz.
astroloji ile ilgili çalışmaları ara ara takip ediyorum, bir kaç kez doğum haritamla ilgili bir astrolog ile görüştüm. yer yer uygun tavsiyeleri oldu.
astrolojiye bir fal, gelecek tahmini olarak değil de kişiliğimizdeki olumlu, olumsuz yanları görebileceğimiz, eksiklerimizi gösteren bir çalışma alanı olarak bakarsak çok daha sağlıklı olur.
ayrıca astroloji gazete falından ibaret değildir.
astronomi bir bilim değil.
ancak astronomi kitabı, peygamberi olan inanılması, iman edilmesi gereken bir şey de değil.
garip ve gizemli bir şey de değil. astroloji ile ilgili çalışmaları, yazılanları siz de biraz araştırırsanız aynı sebep ve sonuçlara kendiniz de varabilirsiniz.
astroloji ile ilgili çalışmaları ara ara takip ediyorum, bir kaç kez doğum haritamla ilgili bir astrolog ile görüştüm. yer yer uygun tavsiyeleri oldu.
astrolojiye bir fal, gelecek tahmini olarak değil de kişiliğimizdeki olumlu, olumsuz yanları görebileceğimiz, eksiklerimizi gösteren bir çalışma alanı olarak bakarsak çok daha sağlıklı olur.
ayrıca astroloji gazete falından ibaret değildir.
0
Insanin dogum tarihi saatiyle kisiligi arasinda bir bag olduguna dair TEK bir bilimsel veri dahi yoktur. Tamamen safsatadan ibarettir.
Sorunun haliyle "hayaletlere inaniyor musunuz?" dan farki yoktur. Gerci onlara da inanlar var ya neyse...
"peki burcumun ozellikleri bana nasil tam uyuyor yea" diyenler icin (bkz: barnum etkisi)
Onunuze 12 burcun kisilik haritalari, hangi burca ait oldugu soylenmeden verilse, aralarindan kendi burcunuzu bulamaz sasirirsiniz (ozellikle burc - kisilik ozellikleri ile ilgili yazilari henuz okumadiysaniz). barnum etkisi de boyle calisir.
@mea: demissin ki "burçların yani astronominin "inanç" ile bir ilgisi yok. "
ASTRONOMInin burclar ile bir ilgisi yok. Astronomi bir bilim dalidir, goklerdeki cisimleri inceler. Burclar dedigin sey ASTROLOJIdir. Hic bri bilimsel, gozleme dayali gercekligi ve tutarliligi yoktur. Eski caglardan kalma bir safsatadir.
Sorunun haliyle "hayaletlere inaniyor musunuz?" dan farki yoktur. Gerci onlara da inanlar var ya neyse...
"peki burcumun ozellikleri bana nasil tam uyuyor yea" diyenler icin (bkz: barnum etkisi)
Onunuze 12 burcun kisilik haritalari, hangi burca ait oldugu soylenmeden verilse, aralarindan kendi burcunuzu bulamaz sasirirsiniz (ozellikle burc - kisilik ozellikleri ile ilgili yazilari henuz okumadiysaniz). barnum etkisi de boyle calisir.
@mea: demissin ki "burçların yani astronominin "inanç" ile bir ilgisi yok. "
ASTRONOMInin burclar ile bir ilgisi yok. Astronomi bir bilim dalidir, goklerdeki cisimleri inceler. Burclar dedigin sey ASTROLOJIdir. Hic bri bilimsel, gozleme dayali gercekligi ve tutarliligi yoktur. Eski caglardan kalma bir safsatadir.
0
Tam "zerre kadar inanmıyorum" diyecektim ki basond'un aynı şeyi yazdığını fark ettim. basond+1 olsun. Bir de ayrıntılar için robokot +1
mea "Astronomi bir bilim değildir" demişsin. Astronomi babalar gibi bilimdir. Astoloji tartışmaya açık ama astronominin bilim olması tartışmaya açık değil.
mea "Astronomi bir bilim değildir" demişsin. Astronomi babalar gibi bilimdir. Astoloji tartışmaya açık ama astronominin bilim olması tartışmaya açık değil.
0
inanmıyorum, inanan insanları da samimiyetsiz vıcır vıcır plaza canlıları olarak görüyorum.
bence dedikodudan başka konuşacak konu bulamadıkları için burç muhabbeti yapıyorlar.
bence dedikodudan başka konuşacak konu bulamadıkları için burç muhabbeti yapıyorlar.
0
ikizler burcuyum, özelliklerini taşıyorum. ikizler burcu inandırıyor. kararsızlık, değişkenlik mesela. dışarı çıksam mı, çıkmasam mı diye düşündüm. 500 kere karar değiştirdikten sonra çıkmaya karar verdim, ayakkabılarımı giydim, apartmandan çıkarken vazgeçtim, geri döndüm pijamalarımı giydim oturdum :)
0
groundhog day
ya arkadaşlar, sorum sorunum şudur. büyük ihtimal çevrenin de etkisiyle polonya olacak gibi duruyor ama... benim istediğim ülkede alkolün ucuz olması veya gece hayatının hareketli olmasına gerek yok. kültürel anlamda bir şeyler kazanayım, yeni bilgiler edineyim, farklılıklar tanıyayım niyetindeyim.
ya arkadaşlar, sorum sorunum şudur. büyük ihtimal çevrenin de etkisiyle polonya olacak gibi duruyor ama... benim istediğim ülkede alkolün ucuz olması veya gece hayatının hareketli olmasına gerek yok. kültürel anlamda bir şeyler kazanayım, yeni bilgiler edineyim, farklılıklar tanıyayım niyetindeyim.
gidebileceğim ülkeler, üniversiteler şuradaki listede yazılı.
justpaste.it
yani niyetim bolca fotoğraf çekebilmek, gezmek, dolaşmak, iletişim kurmak. madem bu olanak her zaman nasip olmuyor, mantıklı adımlar atayım istiyorum. size danışıyorum. şimdiden teşekkür ederim.
gidebileceğim ülkeler, üniversiteler şuradaki listede yazılı.
justpaste.it
yani niyetim bolca fotoğraf çekebilmek, gezmek, dolaşmak, iletişim kurmak. madem bu olanak her zaman nasip olmuyor, mantıklı adımlar atayım istiyorum. size danışıyorum. şimdiden teşekkür ederim.
0
isveçi ya da ne bileyim belçikayı falan neden eledin, yani neleri gözeterek polonyaya yakın duruyorsun onu anlayamadım.
0
ucuz olduğundan cebimizde daha çok parayla daha çok gezeriz fikriyle. daha doğrusu hocalar da bu yönde fikir veriyor. bizim bölümden önceki gidenler de oraya gitmiş tavsiye ediyorlar bunu. ama bahsettiğim insanların gidiş sebebi benimkiyle aynı olmayabiliyor. oladabilir. buradaki arkadaşlara bir danışayım dedim.
edit: isveç veya belçika bu isteklerime uygun mudur efem?
edit: isveç veya belçika bu isteklerime uygun mudur efem?
0
barcelona varken diğerleri çok anlamsız :) bu arada her yerde alkol ucuz ve gece hayatı da öğrenci ortamı olduğu için kendince hareketli olacaktır.
0
anladım, maddiyat önemli tabi. yani şu ülke süper diyip gidersin ama parasızlıktan cefa çekersin, keyfin kaçar. tüm bu ülkelerin geçim standartlarını bilen biri olması lazım :)
0
kesinlikle ispanya. hem ülkeyi farklı kültürler oluşturuyor(katalan-bask-endülüs-galya-vs.)hem de bu kültürler köklü ve eski, tarihi kültürler. sunduğun kısıtlara göre bence ikinci sıradaki listede olmayan fransa ama dert etme, barcelona fransaya oldukça yakın.
0
berlin diyorum.
berlinden her yere gidebilirsin.
almanyada nispeten ucuza geçinebilirsin.
büyük şehirlerde kültürel imkanlar fazladır.
barcelona diyenlere de katılıyorum ama.
berlinden her yere gidebilirsin.
almanyada nispeten ucuza geçinebilirsin.
büyük şehirlerde kültürel imkanlar fazladır.
barcelona diyenlere de katılıyorum ama.
0
oyum almanya'dan yana zira bence taleplerini ziyadesiyle karşılayabilir. test edildi, onaylandı.
0
Barcelona varken diğerleri gereksiz geliyor bana. Güleryüzlü insanlar, güzel iklimler, farklı kültürler.
0
Fırsatın varsa Mevlana Değişim Programıyla Güney Kore'ye git. Avrupa'ya her zaman gidersin ama Güney Kore gibi bir ülke de aynı fırsatı yakalayamazsın.
0
danimarkaya gelme ucu cok bok bi yere cikiyor. cok pahali para yetistiremiyorum. avrupadaki merkezlere de yyakin degil.
0
bana soracak olursan kesinlikle hollanda derim. ama pahalı bir ülke. zaten euro/tl kuru da zıplayınca iyice pahalandı. kısıtlı bütçe ile çok serbest hareket edemezsin. benim için para değil özgürlük önemli diyorsan kesinlikle hollanda. ispanya'dan uzak dur. beş para etmez bir yer. türkiye'den hiç bir farkı yok. bok gibi. restoranlarında falan miden bulanır. ikinci tercihim ise ya macaristan olurdu ya da slovenya veya estonya. son sırada polonya geliyor.
fiyat/performans açısından düşünürsen polonya ilk sırada tabi. mesela talinn, çok küçük ve konsantre bir şehir. tek artısı feribotla helsinki'ye falan kaçıp gezmek kolay. hoş helsinki de öyle ahım şahım bir yer değil zaten. ljubljana talinn'in balkan modeli. daha sıcakkanlı insanları vardır. italya'ya venedik'e falan kaçıp gezme şansın var. ekonomiktir de. ama küçük bir şehir tabi alkol de ucuz.
danimarka ve ingiltereyi sıralamaya koymadım dikkat edersen. oralara para yetiştiremezsin hacı. rezillik çekersin. gerek yok. yok benim param var diyorsan zaten hollanda ile aynı kategoride değerlendirilebilir ki o zaman hollanda derim zaten.
özet: slovenya veya macaristan derim. ekonomik tercihine göre polonya öne çıkabilir.
fiyat/performans açısından düşünürsen polonya ilk sırada tabi. mesela talinn, çok küçük ve konsantre bir şehir. tek artısı feribotla helsinki'ye falan kaçıp gezmek kolay. hoş helsinki de öyle ahım şahım bir yer değil zaten. ljubljana talinn'in balkan modeli. daha sıcakkanlı insanları vardır. italya'ya venedik'e falan kaçıp gezme şansın var. ekonomiktir de. ama küçük bir şehir tabi alkol de ucuz.
danimarka ve ingiltereyi sıralamaya koymadım dikkat edersen. oralara para yetiştiremezsin hacı. rezillik çekersin. gerek yok. yok benim param var diyorsan zaten hollanda ile aynı kategoride değerlendirilebilir ki o zaman hollanda derim zaten.
özet: slovenya veya macaristan derim. ekonomik tercihine göre polonya öne çıkabilir.
0
kirazıseviyorum
her rengi kullanabilen bir insanım ama en iyilerini bulmak istiyorum. bu işten anlayan sevgili bayan duyuruculardan destek bekliyorum. sizin favorileriniz hangileri?nasıl sürüyorsunuz nasıl dayanıklılığı?vazgeçilmez markalar numaralar hangileri?ah şundan bulsam alacağım diye yer imlerine ekledikleri
her rengi kullanabilen bir insanım ama en iyilerini bulmak istiyorum. bu işten anlayan sevgili bayan duyuruculardan destek bekliyorum.
sizin favorileriniz hangileri?
nasıl sürüyorsunuz nasıl dayanıklılığı?
vazgeçilmez markalar numaralar hangileri?
ah şundan bulsam alacağım diye yer imlerine ekledikleriniz neler?
hadi bakalım dibine kader oje konuşalım! :)
sizin favorileriniz hangileri?
nasıl sürüyorsunuz nasıl dayanıklılığı?
vazgeçilmez markalar numaralar hangileri?
ah şundan bulsam alacağım diye yer imlerine ekledikleriniz neler?
hadi bakalım dibine kader oje konuşalım! :)
0
Pastel 80 dur editleyecegim
www.dropbox.com ben iki kat sürüyorum boyle oluyor, siyaha yakin bordo.
Goldenrose muydu bir oje var, ojeleri cok kotu, uc tane var bende goldenrose, ucu de baloncuk yapiyor yuzeyde.
www.dropbox.com
Bir de bu aralar hep su sekil yapıyorum. Uclarda olan pastel 80, alta surdugum cecile ve cok guzel ama numarasini bilmiyorum, su an arkadasimda kalıyorum bakamadım ama begenirsen bir ara mesaj atarim numarasini.
www.dropbox.com
Nadiren de soyle yapiyorum burada da pastel 80 ve cecile var (hep ayni ojeyi suruyormusum :p)
Son olarak sunu bulsam havada kapacagim,
www.dropbox.com
Edit: Ay tesekkur ederim :>
www.dropbox.com
ben iki kat sürüyorum boyle oluyor, siyaha yakin bordo.Goldenrose muydu bir oje var, ojeleri cok kotu, uc tane var bende goldenrose, ucu de baloncuk yapiyor yuzeyde.
www.dropbox.com
Bir de bu aralar hep su sekil yapıyorum. Uclarda olan pastel 80, alta surdugum cecile ve cok guzel ama numarasini bilmiyorum, su an arkadasimda kalıyorum bakamadım ama begenirsen bir ara mesaj atarim numarasini.
www.dropbox.com
Nadiren de soyle yapiyorum burada da pastel 80 ve cecile var (hep ayni ojeyi suruyormusum :p)
Son olarak sunu bulsam havada kapacagim,
www.dropbox.com
Edit: Ay tesekkur ederim :>
0
@user
ellerini iki gündür üst üste görüyorum çok tatlısın :) güzel renkler not ediyorum.
ellerini iki gündür üst üste görüyorum çok tatlısın :) güzel renkler not ediyorum.
0
ben tam istediğim tonu tutturabilmek için karıştırıyorum ojeleri, böylece bir ojenin kusurunu (yoğunluk/aşırı sedefli olması/zor kuruması vs) başka bir ojeyle de örtmüş oluyorum hem. vazgeçilmez ojelerim de genelde bu karışım ojeler:) dolayısıyla şundan bir bulsam da alsam dediğim oje pek olmuyor, görüp beğendiğimi ya da aklıma geleni anında karıştırıp yapıyorum:D
0
yok Allah ne verdiyse. hiç sorun yaşamadım şimdiye kadar. yalnızca kıvamı çok yoğun olanlara oje inceltici damlatıyorum 1-2 damla, süper oluyor.
0
yazılanları okumadan yazıyorum aynılarını önden yazan varsa hoşgörün.
pastel 80; ama iki kat sürünce seviyorum.
alix avien 121; çok seviyorum bu kırmızıyı uzun süredir arıyorum da denk gelmiyor hatta.
bunlar dışında rakı beyazını seviyorum. marka vermeyeyim de tek kat sürünce doğal bir bakımlılık katıyor (ne demek istediysem siz anlarsınız).
----
flormar, çoğu saydam, sevmiyorum. mat severseniz iyidir ama.
golden rose, çabuk kuruyor, bunun dışında da sevmiyorum ama.
pastel 80; ama iki kat sürünce seviyorum.
alix avien 121; çok seviyorum bu kırmızıyı uzun süredir arıyorum da denk gelmiyor hatta.
bunlar dışında rakı beyazını seviyorum. marka vermeyeyim de tek kat sürünce doğal bir bakımlılık katıyor (ne demek istediysem siz anlarsınız).
----
flormar, çoğu saydam, sevmiyorum. mat severseniz iyidir ama.
golden rose, çabuk kuruyor, bunun dışında da sevmiyorum ama.
0
Şunu çok seviyorum
ojekokusu.com
Gerçi fotoğraflarda çok kötü çıkıyor, ölü tırnağı gibi ama canlısı çok başarılı.
ojekokusu.com
Gerçi fotoğraflarda çok kötü çıkıyor, ölü tırnağı gibi ama canlısı çok başarılı.
0
ten rengini bilmeden ne desek boş.
mesela bir ara meşhur olan chanelin kaka rengi bir arkadaşımda şükela dururken bende ellerimi boka batırmışım gibi durmuştu.
ya da kırmızının bir tonu yakışırken başka tonu yakışmayabilir.
ten renginin dışında cildinin alt tonu da önemli.
mesela bir ara meşhur olan chanelin kaka rengi bir arkadaşımda şükela dururken bende ellerimi boka batırmışım gibi durmuştu.
ya da kırmızının bir tonu yakışırken başka tonu yakışmayabilir.
ten renginin dışında cildinin alt tonu da önemli.
0
Pastel 08: 4.bp.blogspot.com
Essence Floral Grunge 01: 3.bp.blogspot.com
Cecile 12: 4.bp.blogspot.com
Bi de neon sarı ve pembeleri çok seviyorum şahsen.
Essence Floral Grunge 01: 3.bp.blogspot.com
Cecile 12: 4.bp.blogspot.com
Bi de neon sarı ve pembeleri çok seviyorum şahsen.
0
pastel 68'in hastasıyım...
ben de karıştırıyorum. alıp beğenmediğim ojeleri böyle değerlendiriyorum. komple şişe değil mesela ama süreceğim kadarını...
fosforlu sarı var bir tane pastel'den limited edition. o karıştırma işleminde çok işe yarıyor.
bende kartela bile var hazırladığım da şimdi bulamam. yoksa beğendiğim ve hiç vazgeçmeyeceğim birkaç renk var.
ben de karıştırıyorum. alıp beğenmediğim ojeleri böyle değerlendiriyorum. komple şişe değil mesela ama süreceğim kadarını...
fosforlu sarı var bir tane pastel'den limited edition. o karıştırma işleminde çok işe yarıyor.
bende kartela bile var hazırladığım da şimdi bulamam. yoksa beğendiğim ve hiç vazgeçmeyeceğim birkaç renk var.
0
apartman teyze
the big bang theory'nin bir kaç bölümünde sandra bullock filmlerinden oyunculuğundan bahsediyor raj. kadınsı ve duygusal tarafından mı? yoksa sandra bullock tbbt ekibinden biriyle mi evli senaristlerle daha önce iş mi yapmış ya da ne bileyim başka herhangi bir ilişkisi mi var? 6. sezon 10. bölümdeyi
the big bang theory'nin bir kaç bölümünde sandra bullock filmlerinden oyunculuğundan bahsediyor raj. kadınsı ve duygusal tarafından mı? yoksa sandra bullock tbbt ekibinden biriyle mi evli senaristlerle daha önce iş mi yapmış ya da ne bileyim başka herhangi bir ilişkisi mi var? 6. sezon 10. bölümdeyim şimdiye kadar en az 3-4 kez rastlamışımdır buna. bir ödül töreninde dizi ödül aldığında ekranda sandra bullock da görünüyordu. yakınlar demek ki. lan dedim bunun bi esprisi vardır ekşide ilgili başlıklarda arattım bahseden olmamış hiç. gece gece aklıma takıldı be sözlük. hani bilen varsa?
0
sadece sandra bullock ile alakalı değil ki. bridget jones'dan da bahseder mesela sex and the city'ye hayran olduğunun defalarca bahsi geçti vs. daha çok kadınların izlediği yapımlar yani. sandra bullock da bol bol böyle kadınların izlediği yapımlarda rol aldığı için onun da adı geçmiş oluyor fazlaca. özel bi şeyi yok yani.
0
Raj'ın kadınlardan hoşlandığı şeylerden hoşlanma tarafından ötürü. Sandra Bullock da genelde Amerika'da eşcinsel erkeklerin ve Eat, Pray, Love okuyan kadınların bayıldığı bir kadın. Hem mütevazi, hem güzel, hem duygusal, hem güçlü, vb. Türkiye'de şu an net bir dengini bulamadım da bir 10-15 yıl öncenin Hülya Avşar'ı gibi bir ikon. Klişe gibi bir şey bir noktadan sonra.
0
Vuslat
yalnız, depresif, dibe vurmuş, şanssız, hayatta hiçbir şeyi yolunda gitmemiş karakterlerin olduğu filmler arıyorum. Sonu iyidir, kötüdür farketmez. Teşekkürler..
yalnız, depresif, dibe vurmuş, şanssız, hayatta hiçbir şeyi yolunda gitmemiş karakterlerin olduğu filmler arıyorum. Sonu iyidir, kötüdür farketmez. Teşekkürler..
0
tam dediğin gibi değil ama bu arayış ya da istediğin i sen gibi ifade eden biri sever sanki:
(bkz: angel heart)
(bkz: angel heart)
0
animals with the tollkeeper, barton fink, requiem for a dream, frances ha, girl interrupted, I Am Legend, amerikan güzeli, güneşli pazartesiler, i want you,
polis +beş şehir (onur ünlü), beş vakit + hayat var(reha erdem), zeki demirkubuz (kader, masumiyet vb), mutluluk (a. oğuz), vücut (Mustafa Nuri),
polis +beş şehir (onur ünlü), beş vakit + hayat var(reha erdem), zeki demirkubuz (kader, masumiyet vb), mutluluk (a. oğuz), vücut (Mustafa Nuri),
0
birtutamkarabiber
bireysel veya toplumsal direnişi konu alan bildiğiniz filmleri söylerseniz çok iyi olur. teşekkürler.
bireysel veya toplumsal direnişi konu alan bildiğiniz filmleri söylerseniz çok iyi olur. teşekkürler.
0
piston aşağı indi
listenizdeki bir kız arkadaşınız bunu paylaşsa tuhaflar mısınız? ben mi çok detaylı düşünüyorum ya da tuhaflıyorum bu durumu?gündelik hayatında, arkadaşlarına falan ne bileyim argo konuş, küfürlü konuş tamam ama tutup ''..na bile koyarsın''lı bir görseli paylaşmak nedir?listenizde hiç mi bir büyüğün
listenizdeki bir kız arkadaşınız bunu paylaşsa tuhaflar mısınız? ben mi çok detaylı düşünüyorum ya da tuhaflıyorum bu durumu?
gündelik hayatında, arkadaşlarına falan ne bileyim argo konuş, küfürlü konuş tamam ama tutup ''..na bile koyarsın''lı bir görseli paylaşmak nedir?
listenizde hiç mi bir büyüğünüz bir kimseniz yok ben anlayamıyorum bazen.
yanlış da düşünüyor olabilirim.
gündelik hayatında, arkadaşlarına falan ne bileyim argo konuş, küfürlü konuş tamam ama tutup ''..na bile koyarsın''lı bir görseli paylaşmak nedir?
listenizde hiç mi bir büyüğünüz bir kimseniz yok ben anlayamıyorum bazen.
yanlış da düşünüyor olabilirim.
0
15 diil ki bu 25.yadırgamam yılları,tecrübeyi harc etse paylaşımlarına.fakat kezbanımsı bi hava da yok değil.
0
Kendi tercihi paylaşmak . Ama ben böyle bir insanı çevremde tutmam. Bir kadın olarak nefret ediyorum kadınların argo konuşmasından.
0
yaşı önemli değil, akıl yaşı 12-13 civarında. listende çoluk çocuk istemiyosan sil, ama dursun bi kaç dingil, büyürler zamanlar dersen kalsın badi.
0
kazmalık sadece erkek için kullanılan bir terim değildir diyorum inanmıyorlar. kazmanın önde gideni işte.
0
Kadınların küfürlü konusmasından ben de nefret ediyorum. Kesinlikle kufurlu konusmuyorum. Kufurlu konusanlari da cevremde tutmuyorum. Muhatap asla olmuyorum.
Dolayisiyla evet tuhaf karsilarim. Kaldi ki 25 yasinda demissiniz bir de. Gayet kezban birisi, paylasimindan anlasilan. :D
Dolayisiyla evet tuhaf karsilarim. Kaldi ki 25 yasinda demissiniz bir de. Gayet kezban birisi, paylasimindan anlasilan. :D
0
ben bir keresinde "zamansız gelen aşkın götüne kürek sapı soksunlar" demiştim bu da mı gol değil :)
listem pek büyük yok, olanlar beni bilir, görmek istemeyen çıkartsın arkadaşlarından ya da görmesin iletilerimi..
listem pek büyük yok, olanlar beni bilir, görmek istemeyen çıkartsın arkadaşlarından ya da görmesin iletilerimi..
0
kadın-erkek olmasından bağımsız, çok keko paylaşımlar olduğu için rahatsız olurdum.
0
'noktayı koyduysan bir kere, çevirmeyeceksin virgüle.'
bir de bunu yazsa tam olurmuş, kezoluk başka bişey değil :)))
bir de bunu yazsa tam olurmuş, kezoluk başka bişey değil :)))
0
abi diyen hatun modeli iste, ergenlikten cikamamis ne yazik ki. bizim ailede de var bundan, hem de 30lu yaslarina girecek neredeyse.
0
Ben de şaşkınım ya. Genelde kültür seviyesi düşük, kezban ruhlu ve erkek özentiliği olan kızlarda görüyorum. Ama kız ya da erkek farketmez bi insanın bu kadar arabesk ve geniş olabilmesi gerçekten çok leş.
Ben de görüyorum, her maç sonrası "nasıl soktuk" muhabbetleri çeviren kızlar var. Neyi s.kiyosun, neyi neye sokuyosun, bu nasıl bir karmaşa. Yazık.
Ben de görüyorum, her maç sonrası "nasıl soktuk" muhabbetleri çeviren kızlar var. Neyi s.kiyosun, neyi neye sokuyosun, bu nasıl bir karmaşa. Yazık.
0
Iticilik vs.vs.vs. hepsini geçtim.
Düşün? Akıl.
Bu kadar basit. Uzaklaş, sal gitsin çayıra.
Düşün? Akıl.
Bu kadar basit. Uzaklaş, sal gitsin çayıra.
0
25 değil, herhangi bir yaşımda paylaşacğaımı düşünmüyorum ama yadırgamazdım da. "Kimbilir ne derdi var" derdim.
0
babamasoliimbananickaldirsin
21 yasindayim ben hepsini yaptim lan bunlarin buyurken? ne is? 90dan sonra dogan mi varmis esprisi yapan 30 yasinda adamlar icin cok uzuluyorum ama bunlar 2000lerde de vardi. turkiye de en azindan.ne bileyim sokakta da oynadim atari de oynadim walkman im de vardi. o filmleri muzikleri de dinledim. g
21 yasindayim ben hepsini yaptim lan bunlarin buyurken? ne is? 90dan sonra dogan mi varmis esprisi yapan 30 yasinda adamlar icin cok uzuluyorum ama bunlar 2000lerde de vardi. turkiye de en azindan.
ne bileyim sokakta da oynadim atari de oynadim walkman im de vardi. o filmleri muzikleri de dinledim. gta 2 de oynadim, cd ci abiden porno cd de aldik ahahah.
ps3 le iphone la ipodla buyumedim lan. lisedeyken falan yayginlasti bunlar. belki ortaokulda da biraz, msn muhabbeti varken.
ne diyonuz bu ise? bu 80lilerin kendini efsane gormesi ne olacak? cok komik lan. belirli bir senede dogmus olmak inanilmaz bir basari tabi haksiz degiller. benim yasitlarim yapsa bunu acayip tasak gecerim siz ne diyorsunuz? buranin %40i 20lerinde %40i 30larinda falan degil mi? siz ne dusunuyorsunuz?
ne bileyim sokakta da oynadim atari de oynadim walkman im de vardi. o filmleri muzikleri de dinledim. gta 2 de oynadim, cd ci abiden porno cd de aldik ahahah.
ps3 le iphone la ipodla buyumedim lan. lisedeyken falan yayginlasti bunlar. belki ortaokulda da biraz, msn muhabbeti varken.
ne diyonuz bu ise? bu 80lilerin kendini efsane gormesi ne olacak? cok komik lan. belirli bir senede dogmus olmak inanilmaz bir basari tabi haksiz degiller. benim yasitlarim yapsa bunu acayip tasak gecerim siz ne diyorsunuz? buranin %40i 20lerinde %40i 30larinda falan degil mi? siz ne dusunuyorsunuz?
0
Haklısın abartıyorlar biraz. bana kalırsa da 94 belki 95 sonası şanssız olan nesil. Ama şaka maka bir yana bu doğum olayını 93 ten sonra kaldırmaları lazımdı.
0
2000lerde ne atari oynadın delikanlı. bize amiga, comodore maceralarını anlatır mısın?
0
@godsparticle
Amiga ve Commodore dışında öyle çokta bir farklılık yok. iyi ki bir darbe gördünüz anasını :))
Amiga ve Commodore dışında öyle çokta bir farklılık yok. iyi ki bir darbe gördünüz anasını :))
0
@godsparticle ben tsubasa bi de kus vurmaca takiliyordum ataride. ama taso oynamaktan nba izlemekten atariye vakit kalmiyordu pek :)
0
@sinsasaj evet 93. deli misin yahu saatlerim geciyordu prince basinda. torba torba disketim vardi :) sonra mario ya terfi ettim ama prince den
bir kac ay once 7 yasindaki kardesime prince oynatmaya calistim. bu ne ya dedi gitti acti tabletini. ya goruyonuz mu nerelere geldik
bir kac ay once 7 yasindaki kardesime prince oynatmaya calistim. bu ne ya dedi gitti acti tabletini. ya goruyonuz mu nerelere geldik
0
bir 83lü olarak hiçbiriniz skimde bile değilsiniz demek istiyorum. ne benden öncesi ne de sonrası. amele sözlük yazarları iki şuku uğruna tespit kasıp duruyor. cumartesi pazar sabahları goygoycu radyo programlarının kazma djleri o tespit entrylerini okuyup saat dolduruyor. başka bi vasfı yok o kadar başlığın. şurada kalmış 10 sene kadar bi cinsel gücüm en fazla da 5 senelik yaşam sevincim. ekmeğime bakarım, isterseniz bütün 90lılar toplanıp orci yapın zerre sikimde değil. etrafa sıçratmayın der etrafınızdan dolaşır geçerim. o kadar tiksiniyorum lan hepinizden.
0
eskiye dair bahsedilen bütün oyunları günümüzde çok rahatlıkla nostalji adına internetten bulup oynamak hatta kara kutuları amazon.com da bulup almak çok mümkün asıl hissiyat ilk çıktıkları dönemdeki verdiği o his... mesela flopy diskin oyun oynanırken çıkardığı o mekanik ses ve dialup ile baglanılan netin bin kere kopması.. :) ama evet şanssız kesim 93 den sonra doğanlar bence..
0
demek ki aynı şeyleri yapmamışsınız. Ben 80lerde çocuk olanlar muhteşemdi demiyorum. Keşke 2010'da falan doğsaydım. Daha mutlu olurdum. Ama her dönem farklıydı. Kaldı ki sen çocukluklarını 20 yıl farkla yaşamış kuşakları karşılaştırıyorsun.
Gelin size ben kendi çocukluğumdan bir iki diyalog yazayım. Siz karar verin aynı olup olmadığına:
ben: Anne nereye gidiyorsun?
Annem: Teyzenleri arıyacam çocuk nasıl olmuş. Hadi giyin sen de gel.
ben: Neredeki telefona gidicez?
Annem: Parkın oraya.
(Evlerde pek telefon yok. Teyzemlerde var. Bizde yok. Telefon klübesinden jetonla sırayla bütün akrabaları arardık)
Bir iki yıl sonra bir başka diyalog. Oynatalım uğurcum:
Ben: Anne ya ben ödevimi unuttum (Pazar akşamı Bizimkiler sonrası)
Annem: Hadi yatmadan yap çabuk.
Ben: Yok öyle değil ödev neydi onu unuttum (Ödev defteri kullanmazdım)
Annem: Ara sınıftan çalışkan birine sor (en yakın arkadaşlarım tembeller onlardan umut yok).
Ben: Anne onların evlerinde telefon yok ki!!
Bir başka diyalog:
Babam: godsparticle kanal değiştir.
(Kuamnda yok. godsparticle atom karınca misali televizyondan tuşlara basarak mevcut 6 kanal arasında gezinti yapar)
Oynatalım uğurcum:
Ben: Anne ya bana walkman alalım mı?
Annem: 5. sınıf bitsin alıcaz.
Ben: Söz mü?
Annem: Söz.
Ben: Geri sarabilenden mi?
(Geri saramıyandan aldık :( her seferinde kasedi ters çevirip ileri sarardık)
Demişsin ya cd de aldık bilmem ne diye. Ben lisede bilgisayarla tanıştım. İlk CD oyunum Fifa 97. Cdci abiden porno diye bir şey yoktu. Cdci abi yoktu.
Bilgisayar bende vardı. Sınavın birinden başarılı olmuştum. Annem-Babam öğretmen, yemeyip içmeyip hayatımın en büyük hediyesini almışlardı bana (masrafsız bir çocuktum o zamana kadar zaten). Arkadaşlarım toplanıp bilgisayar oynardı bizde. Elektrik giderse bilgisayar çalışmaz mı lan diye soran bile vardı. O kadar bilgisayar cahiliydik. Şimdi okuma yazmadan önce bilgisayar öğreniliyor.
Bir başka şey oynatalım.
arkadaş: lan şu bilmem ne sınıfındaki X denen kızı biliyor musun?
ben: yooo.
arkadaş: ya oğlum hangi serviste o ben o servise bineyim bir günlüğüne.
msn yok, telefon yok, e-mail yok. Arkadaş kızın evini de arayamıyor tabii göt korkusundan (gerçi numarasını da bilmiyorduk). Sonra bunlar nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde çıkmaya başladılar. Telefonlaşma yok. Mesajlaşma yok. Bir yere gidilecekse okulda kararlaştırıyorlar. Sonra belirtilen saatte buluşuyorlar. Tabii birinin başına bir şey gelir izin falan alamazsa haber verme yok. 1 saat bekliyosun gelmezse dönüyosun. Benim kızarkadaşım hiç olmadığı için kendimden örnek veremedim.
Şimdi sen diyorsun ki biz aynı ortamda büyüdük. Az otur hele delikanlı. Ben demiyorum ki biz muhteşem insanalrız, çok iyi büyüdük. Fakat şu kesin ki kesinlikle büyüdüğümüz ortamlar aynı değildi.
Gelin size ben kendi çocukluğumdan bir iki diyalog yazayım. Siz karar verin aynı olup olmadığına:
ben: Anne nereye gidiyorsun?
Annem: Teyzenleri arıyacam çocuk nasıl olmuş. Hadi giyin sen de gel.
ben: Neredeki telefona gidicez?
Annem: Parkın oraya.
(Evlerde pek telefon yok. Teyzemlerde var. Bizde yok. Telefon klübesinden jetonla sırayla bütün akrabaları arardık)
Bir iki yıl sonra bir başka diyalog. Oynatalım uğurcum:
Ben: Anne ya ben ödevimi unuttum (Pazar akşamı Bizimkiler sonrası)
Annem: Hadi yatmadan yap çabuk.
Ben: Yok öyle değil ödev neydi onu unuttum (Ödev defteri kullanmazdım)
Annem: Ara sınıftan çalışkan birine sor (en yakın arkadaşlarım tembeller onlardan umut yok).
Ben: Anne onların evlerinde telefon yok ki!!
Bir başka diyalog:
Babam: godsparticle kanal değiştir.
(Kuamnda yok. godsparticle atom karınca misali televizyondan tuşlara basarak mevcut 6 kanal arasında gezinti yapar)
Oynatalım uğurcum:
Ben: Anne ya bana walkman alalım mı?
Annem: 5. sınıf bitsin alıcaz.
Ben: Söz mü?
Annem: Söz.
Ben: Geri sarabilenden mi?
(Geri saramıyandan aldık :( her seferinde kasedi ters çevirip ileri sarardık)
Demişsin ya cd de aldık bilmem ne diye. Ben lisede bilgisayarla tanıştım. İlk CD oyunum Fifa 97. Cdci abiden porno diye bir şey yoktu. Cdci abi yoktu.
Bilgisayar bende vardı. Sınavın birinden başarılı olmuştum. Annem-Babam öğretmen, yemeyip içmeyip hayatımın en büyük hediyesini almışlardı bana (masrafsız bir çocuktum o zamana kadar zaten). Arkadaşlarım toplanıp bilgisayar oynardı bizde. Elektrik giderse bilgisayar çalışmaz mı lan diye soran bile vardı. O kadar bilgisayar cahiliydik. Şimdi okuma yazmadan önce bilgisayar öğreniliyor.
Bir başka şey oynatalım.
arkadaş: lan şu bilmem ne sınıfındaki X denen kızı biliyor musun?
ben: yooo.
arkadaş: ya oğlum hangi serviste o ben o servise bineyim bir günlüğüne.
msn yok, telefon yok, e-mail yok. Arkadaş kızın evini de arayamıyor tabii göt korkusundan (gerçi numarasını da bilmiyorduk). Sonra bunlar nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde çıkmaya başladılar. Telefonlaşma yok. Mesajlaşma yok. Bir yere gidilecekse okulda kararlaştırıyorlar. Sonra belirtilen saatte buluşuyorlar. Tabii birinin başına bir şey gelir izin falan alamazsa haber verme yok. 1 saat bekliyosun gelmezse dönüyosun. Benim kızarkadaşım hiç olmadığı için kendimden örnek veremedim.
Şimdi sen diyorsun ki biz aynı ortamda büyüdük. Az otur hele delikanlı. Ben demiyorum ki biz muhteşem insanalrız, çok iyi büyüdük. Fakat şu kesin ki kesinlikle büyüdüğümüz ortamlar aynı değildi.
0
@TATLIEKŞİ internetten tsubasa oynamiyordum efenim. :) google a mario yazip takilmiyordum ya da gittigidiyordan atari almiyordum :) . daha iyisi yoktu? almanya da dayisi olanlar zengin olanlar yurtdisindan bir sonraki seyleri getiriyordu ama .
adsl yi ilk gordugumde sok olmustum mesela. oha simdi telefonu kullanabilecek miyiz internete bagliyken deyip baya sasirdigimi hatirliyorum. abartiliyor biraz diyorum sadece.
adsl yi ilk gordugumde sok olmustum mesela. oha simdi telefonu kullanabilecek miyiz internete bagliyken deyip baya sasirdigimi hatirliyorum. abartiliyor biraz diyorum sadece.
0
@godsparticle hah simdi oldu. bunlari yasamadim o sondaki servis kiz muhabbeti haric :) . bunlar anlatilsa tek bir laf soylemezdim :) haklisiniz
0
kankslar olayı oyun oynamak penceresine indirmişsiniz de olay öyle değil.
teknolojinin ve hayatın değişim ivmesinin patlama yaptığı bir dönemde yaşamak farklı bir psikoloji.
şu anda kullanılan tüm ürünlere evet 90 sonrası nesil hatta 2000 li çocuklar da çok hakim, ama olaylar buraya nasıl geldi günbegün izlemek herkese de nasip olmaz, kıskanmayın.
teknolojinin ve hayatın değişim ivmesinin patlama yaptığı bir dönemde yaşamak farklı bir psikoloji.
şu anda kullanılan tüm ürünlere evet 90 sonrası nesil hatta 2000 li çocuklar da çok hakim, ama olaylar buraya nasıl geldi günbegün izlemek herkese de nasip olmaz, kıskanmayın.
0
Aynı nesilden biri olarak bir anı da benden gelsin o zaman.
eksisozluk.com
Sonuçta o kadar efsanevi değildi de, yaşıtlarınla aynı şeyleri paylaşıldığından, nostaljiye artık çabuk girildiği ve şimdiki zaman çabuk tüketildiği için aynı yaşta bir araya insanlar gelince "Vay be, neler yapardık biz" muhabbeti kolay dönüyor.
eksisozluk.com
Sonuçta o kadar efsanevi değildi de, yaşıtlarınla aynı şeyleri paylaşıldığından, nostaljiye artık çabuk girildiği ve şimdiki zaman çabuk tüketildiği için aynı yaşta bir araya insanlar gelince "Vay be, neler yapardık biz" muhabbeti kolay dönüyor.
0
ozabi
Geçen internette gezinirken jose merce nin te pintare diye bir şarkısına dek geldim.Baya da hoşuma gitti vallahi.Tavsiye edeceğiniz buna benzeyen insanın içini açan şarkılar varsa paylaşırsanız memnun olurum.(Bu arada Flamenco da olabilir,başka biçim de olabilir :)https://www.youtube.com/watch?v=dz
Geçen internette gezinirken jose merce nin te pintare diye bir şarkısına dek geldim.Baya da hoşuma gitti vallahi.Tavsiye edeceğiniz buna benzeyen insanın içini açan şarkılar varsa paylaşırsanız memnun olurum.(Bu arada Flamenco da olabilir,başka biçim de olabilir :)
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Evocati
Hemen dalayım konuya,Yaklaşık 3 aydır bir hatun var.2 ayın sonunda canım, cicim, sevgilim ayakları, el ele tutuşmalar, sinemada omzuma başını koymalar falan varken bir hafta önce bu hatun kişisi dedi ki her şey mükemmel ama hissedemiyorum.Dedi bana bir hafta süre ver düşünmem lazım.Her ikimiz de cid
Hemen dalayım konuya,
Yaklaşık 3 aydır bir hatun var.2 ayın sonunda canım, cicim, sevgilim ayakları, el ele tutuşmalar, sinemada omzuma başını koymalar falan varken bir hafta önce bu hatun kişisi dedi ki her şey mükemmel ama hissedemiyorum.Dedi bana bir hafta süre ver düşünmem lazım.
Her ikimiz de ciddi bir birliktelik yolunda işe koyulduk.Şimdi bir hafta geçti ve mesaj atmış buluşalım diye.Bu bir hafta süre içinde ben ne bir mesaj attım ne de aradım.
Kendimi de kandırılmış hissediyorum.2 aydır hissetmiyordun da elimi ne diye tutdun?Neden yaklaştın o kadar?Ben hiç bir şeye zorlamadım.Sadece belli ettim o da geldi.Şimdi ne oldu o halde?Demek ki 2 aylık sürede de bana yalandan öyle davranmış.Zaten bir hafta düşünecek de ne değişecek?
Şimdi soruyorum;
AMAÇ NE?
Yaklaşık 3 aydır bir hatun var.2 ayın sonunda canım, cicim, sevgilim ayakları, el ele tutuşmalar, sinemada omzuma başını koymalar falan varken bir hafta önce bu hatun kişisi dedi ki her şey mükemmel ama hissedemiyorum.Dedi bana bir hafta süre ver düşünmem lazım.
Her ikimiz de ciddi bir birliktelik yolunda işe koyulduk.Şimdi bir hafta geçti ve mesaj atmış buluşalım diye.Bu bir hafta süre içinde ben ne bir mesaj attım ne de aradım.
Kendimi de kandırılmış hissediyorum.2 aydır hissetmiyordun da elimi ne diye tutdun?Neden yaklaştın o kadar?Ben hiç bir şeye zorlamadım.Sadece belli ettim o da geldi.Şimdi ne oldu o halde?Demek ki 2 aylık sürede de bana yalandan öyle davranmış.Zaten bir hafta düşünecek de ne değişecek?
Şimdi soruyorum;
AMAÇ NE?
0
Git buluş, sonrasında "şimdi de ben hissetmiyorum" de. Kandırıldığın bi durum yok, abartma ama büyüsünü kaçırmış artık. O yüzden yolun başındayken yol verebilirsin.
0
Sadece tahmin, daha beğendiği biri ile işi ilerletme durumu olmuş olabilir.
0
ben böyle şeylere saçmalık olarak bakıyordum ama oluyormuş. hak veriyorum artık.
sadece ben olsam böyle bir şey demek için iki ay beklemezdim. doğruya doğru. iki üç buluşmada anlarsın ne hissettiğini. hele önceden çok sevdiği biri olmuşsa belki ona hissettiği gibi bir şeyler beklemiştir. sende onun aradığı tüm özellikler vardır ama sana karşı bir çekim hissetmiyordur. oluyor bunlar.
ama 2 ay çok uzun, orası kesin. ama yine de abartmamakta, sakin kalmakta fayda var. ben 2-3 ayımı zaten sallamadığım bir adamla geçirmezdim. bir hafta içerisinde hiç görüşmemen mantıklı olmuş, sen olmadan neler hissettiğini daha iyi anlamıştır.
ya da tamamen uyuzun tekidir. bilemiyorum tabi. görüştüğünde anlarsın ancak.
sadece ben olsam böyle bir şey demek için iki ay beklemezdim. doğruya doğru. iki üç buluşmada anlarsın ne hissettiğini. hele önceden çok sevdiği biri olmuşsa belki ona hissettiği gibi bir şeyler beklemiştir. sende onun aradığı tüm özellikler vardır ama sana karşı bir çekim hissetmiyordur. oluyor bunlar.
ama 2 ay çok uzun, orası kesin. ama yine de abartmamakta, sakin kalmakta fayda var. ben 2-3 ayımı zaten sallamadığım bir adamla geçirmezdim. bir hafta içerisinde hiç görüşmemen mantıklı olmuş, sen olmadan neler hissettiğini daha iyi anlamıştır.
ya da tamamen uyuzun tekidir. bilemiyorum tabi. görüştüğünde anlarsın ancak.
0
(bkz: drama queen)
Mutlu ilişki sıkıyor olabilir, inişli çıkışlı şeyler arıyordur hayatında.
Mutlu ilişki sıkıyor olabilir, inişli çıkışlı şeyler arıyordur hayatında.
0
Aynısı arkadaşımın başına geldi. Aynı şekilde 2 ay boyunca kandırıldı çocuk. Omzuna yattı, ilgi gösterdi. Arkadaşımda fazlasıyla ilgi gösterdi, her gün kafelere gittiler. Kız bir kere elini cebine atmadı, yedi yedi oturdu. Sonra bir şey hissedemedim dedi. Çocukta haliyle üzüldü. Arkadaşları olarak destek olduk bizde. Kızı unuttu derken. 1.5 ay sonra kız tıpış tıpış pişmanım diye döndü. Bu sefer arkadaş tekmeyi koydu. Bu sefer gidip tekmeyi atan sen ol.
0
pokerface +1
arkadaş iki ay nedir ? sevgililik müessesi hız ister, başlarken ve biterken. iki ayda sevgili olunmaz anca yedek sevgili vs. olabilirsiniz.
ayrıca en başta ciddi birliktelik olayını unutun. zaman herşeyi şekillendiriyor.
arkadaş iki ay nedir ? sevgililik müessesi hız ister, başlarken ve biterken. iki ayda sevgili olunmaz anca yedek sevgili vs. olabilirsiniz.
ayrıca en başta ciddi birliktelik olayını unutun. zaman herşeyi şekillendiriyor.
0
sizin hikaye iki ay mı, üç ay mı tam anlamadım ama 2 aysa makul bir süre bence.
daha doğrusu bende hep net 2 ay sürüyor işin rengini anlamak. belki de çok sık flört etmediğimden... sanırım flörtün bir kendi bir heyecanı var, ona kapılıyorum o ara. az çok belli bir uyumu olan insanlar bir araya geliyoruz, çoğunlukla da iyi arkadaş olması gereken. ama işte flört düğmesine basılmışsa bir şekilde "her yeni başlayan macera heyecan dolu çilek kokar" diyorum ben o duruma. o belirsizlik, ay ay ay şeklinde bir kalp atışı derken 2 ayın bitiminde uzun yola çıkılır mı, çıkılmaz mı, o yoğunluk var mı veya başka zorlayacak taraflar göze batmaya başlamış mı sorularına taraflardan en azından biri yanıt veriyor...
1 hafta düşünme kısmını bilemedim ama. başıma gelmedi. eğer kafasını karıştıran başka bir -geçmişteki vb- hikaye yoksa sebebini açıklayamam ama burnuma çıkar hesabı koktu...
daha doğrusu bende hep net 2 ay sürüyor işin rengini anlamak. belki de çok sık flört etmediğimden... sanırım flörtün bir kendi bir heyecanı var, ona kapılıyorum o ara. az çok belli bir uyumu olan insanlar bir araya geliyoruz, çoğunlukla da iyi arkadaş olması gereken. ama işte flört düğmesine basılmışsa bir şekilde "her yeni başlayan macera heyecan dolu çilek kokar" diyorum ben o duruma. o belirsizlik, ay ay ay şeklinde bir kalp atışı derken 2 ayın bitiminde uzun yola çıkılır mı, çıkılmaz mı, o yoğunluk var mı veya başka zorlayacak taraflar göze batmaya başlamış mı sorularına taraflardan en azından biri yanıt veriyor...
1 hafta düşünme kısmını bilemedim ama. başıma gelmedi. eğer kafasını karıştıran başka bir -geçmişteki vb- hikaye yoksa sebebini açıklayamam ama burnuma çıkar hesabı koktu...
0
Bir şeyler eksik, olmuyor, yapamayacağım demek için çağırmış.
peh peh peh hasba...
peh peh peh hasba...
0
cancan
sb.Hadi bakalım neler hit olmuş bu aralar bi görelim.
sb.Hadi bakalım neler hit olmuş bu aralar bi görelim.
0
Vonngutt - Going Home
Ike bt. Tina Turner - Too Many Tears In My Eyes
Paris Blohm feat Taylr Renee - Left Behind
Passenger - Let Her Go
Anouar Brahem - Parfum de Gitane
Aram Khachaturian - Valse from Masquerade
Buika - No Habr
Carlos Santana - Moonflower
Ces - Ausencia
Clint Mansell - Lux Aeterna
Consuelo Luz - Los Bilbilicos
Dave Grusin - San Ysidro
Demis Roussos - Follow me
Dulce Pontes - Cancao do Mar minus
Eleni Karaindrou - By the Sea
Farid Farjad - Gittin
Frederic Chopin Janusz Olejniczak Piano - Nocturne In C-Sharp Minor
Gustavo Santaolalla - Gaucho
Jethro Tull - Bour
John Williams - Gnossienne
Les Respectables - Amalgame
Loyko - Road Of The Gypsies
Oi Va Voi - Ladino Song
Oi Va Voi - Refugee
Oscar Benton - Bensonhurst Blues
Rigmor Gustafsson - If You Go Away
Secret Garden - Nocturne
Sky - To Yelasto Pedi
The Last Shadow Puppets - Calm Like You
The Last Shadow Puppets - My Mistakes Were Made For You
The Last Shadow Puppets - Separate And Ever Deadly
The Last Shadow Puppets - The Age of the Understatement
Vassilis Saleas - The Violent Coloured mountains
Son Feci Bisiklet - Bikinisinde Astronomi
Maitre Gims - Zombie
Serj Tankian - Empty Walls
Serj Tankian - Baby
Serj Tankian - Lie Lie Lie
Rogue Wave - Lake Michigan
Robin Schulz - Sunset
The Handsome Family - Far From Any Road
Mr Probz - Waves
MOTi - Don't Go Lose it
Driftmoon - Leviticus
David Bowie - Ground Control To Major Tom
haftalık listemi kopyaladım.
Ike bt. Tina Turner - Too Many Tears In My Eyes
Paris Blohm feat Taylr Renee - Left Behind
Passenger - Let Her Go
Anouar Brahem - Parfum de Gitane
Aram Khachaturian - Valse from Masquerade
Buika - No Habr
Carlos Santana - Moonflower
Ces - Ausencia
Clint Mansell - Lux Aeterna
Consuelo Luz - Los Bilbilicos
Dave Grusin - San Ysidro
Demis Roussos - Follow me
Dulce Pontes - Cancao do Mar minus
Eleni Karaindrou - By the Sea
Farid Farjad - Gittin
Frederic Chopin Janusz Olejniczak Piano - Nocturne In C-Sharp Minor
Gustavo Santaolalla - Gaucho
Jethro Tull - Bour
John Williams - Gnossienne
Les Respectables - Amalgame
Loyko - Road Of The Gypsies
Oi Va Voi - Ladino Song
Oi Va Voi - Refugee
Oscar Benton - Bensonhurst Blues
Rigmor Gustafsson - If You Go Away
Secret Garden - Nocturne
Sky - To Yelasto Pedi
The Last Shadow Puppets - Calm Like You
The Last Shadow Puppets - My Mistakes Were Made For You
The Last Shadow Puppets - Separate And Ever Deadly
The Last Shadow Puppets - The Age of the Understatement
Vassilis Saleas - The Violent Coloured mountains
Son Feci Bisiklet - Bikinisinde Astronomi
Maitre Gims - Zombie
Serj Tankian - Empty Walls
Serj Tankian - Baby
Serj Tankian - Lie Lie Lie
Rogue Wave - Lake Michigan
Robin Schulz - Sunset
The Handsome Family - Far From Any Road
Mr Probz - Waves
MOTi - Don't Go Lose it
Driftmoon - Leviticus
David Bowie - Ground Control To Major Tom
haftalık listemi kopyaladım.
0
0
@papillion7, bueno vista social club dinlesene sen. O eksik duruyor yazdiklarinin icinde. Pink martini de ayni sekilde. Viktoria tolstoy bir de.
0
stoner/post-rock sevenlere gelsin, 2011 albümlerinden, hit-mit olmaz, pek bilinmez bunlar ama seveni iyi sever:)
Monkey3 / Black Maiden www.youtube.com
Monkey3 / Black Maiden www.youtube.com
0
hit değil ama ben kendim dinliyorum sadece son günlerde sabah akşam: www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Bildiğin papillon7 ile neredeyse aynı şeyleri dinliyormuşum. Ek olarak birkaç Nouvelle Vague, Manu Chao, Jason Mraz falan var.
0
Ulan yukariya yazilan tum sanatcilari dinliyormusum be! Aferin bana!:))
Caro emerald da oneririm. Nouvelle vague ve morcheeba cok cok guzel. The legendary tiger man guzel. Tavsiyedir.
Caro emerald da oneririm. Nouvelle vague ve morcheeba cok cok guzel. The legendary tiger man guzel. Tavsiyedir.
0
şu anki listem;
www.youtube.com solange knowles- left side drive
www.youtube.com serj tankian- blue
www.youtube.com beyonce- i care
www.youtube.com beyonce- dangerously in love/he loves me
www.youtube.com sakin- bu defa
www.youtube.com depeche mode- heaven
www.youtube.com depeche mode- wrong
www.youtube.com massive attack- i want you
www.youtube.com massive attack- karmacoma
www.youtube.com doors- riders on the storm
www.youtube.com
solange knowles- left side drivewww.youtube.com
serj tankian- bluewww.youtube.com
beyonce- i carewww.youtube.com
beyonce- dangerously in love/he loves mewww.youtube.com
sakin- bu defawww.youtube.com
depeche mode- heavenwww.youtube.com
depeche mode- wrongwww.youtube.com
massive attack- i want youwww.youtube.com
massive attack- karmacomawww.youtube.com
doors- riders on the storm
0
Mandos
köfteci amca- açmısın evlatsezercik- eveyt açım ama payam yokköfteci amca- olsun, canın sağolsun, helal olsun, afiyet olsunsezercik- boycum olsun çalışıy öderimsu yukardaki diyalogun gectigi hangi sezercik filmiydi hatirlayaniniz var mi? bu diyalogun videosunu bulabilirseniz daha da sukela olur.
köfteci amca- açmısın evlat
sezercik- eveyt açım ama payam yok
köfteci amca- olsun, canın sağolsun, helal olsun, afiyet olsun
sezercik- boycum olsun çalışıy öderim
su yukardaki diyalogun gectigi hangi sezercik filmiydi hatirlayaniniz var mi? bu diyalogun videosunu bulabilirseniz daha da sukela olur.
sezercik- eveyt açım ama payam yok
köfteci amca- olsun, canın sağolsun, helal olsun, afiyet olsun
sezercik- boycum olsun çalışıy öderim
su yukardaki diyalogun gectigi hangi sezercik filmiydi hatirlayaniniz var mi? bu diyalogun videosunu bulabilirseniz daha da sukela olur.
0
öksüzler değil. hülya Koçyiğit ve ediz hun vardı galiba. babası istiyordu Sezercik'i. annesi de hapisten çıkmış, bakamıyordu. vermişti babasına. sezercik'de evden kaçıyordu.
Sezercik yavrum benim olabilir mi acaba?
Sezercik yavrum benim olabilir mi acaba?
0
haa, o zaman Sezercik Yavrum Benim. Köftecinin de Nubar Terziyan olması gerek.
0
aslan parçası da olabilir doğru. köfteci nubar terziyan değildi eminim ona.
0
hystarie
Fransız filmiydi sanırım. Kapıcı apartmandaki bi kadını dikizliyor,gizlice evine girip kadını uyutup tecavüz ediyordu.Kadın taa hamile kaldığında anlıyordu olayları. neydi bunun adı yahu ? Gerilim filmiydi
Fransız filmiydi sanırım. Kapıcı apartmandaki bi kadını dikizliyor,gizlice evine girip kadını uyutup tecavüz ediyordu.Kadın taa hamile kaldığında anlıyordu olayları. neydi bunun adı yahu ? Gerilim filmiydi
0
www.imdb.com bu mu acaba?
gerçi kapıcı değil de doğaüstü yaratıklar vardı sanırım bu filmde.
gerçi kapıcı değil de doğaüstü yaratıklar vardı sanırım bu filmde.
0
filipis
Sadece turkiye ve isvicre icin neden -der eki kullanilir, sebebi nedir?der Türkei, der Schweiz
Sadece turkiye ve isvicre icin neden -der eki kullanilir, sebebi nedir?
der Türkei, der Schweiz
der Türkei, der Schweiz
0
Niye kullanıldığını bilmemekle beraber, bir de der Tschechische Republik vardı; onu da ekleyeyim dedim.
0
hazırlıktayken hocalarımız sadece kural oldugunu bi sebebinin olmadığını söylemişti.
0
yalnız türkei ve schweiz için artikel die'dir.
onun dativ'i genetiv'i filandır der.
genel olarak artikel denen şey niye var diye de sorabiliriz, bu kadar sorgulamamak gerek almanca'yı.
onun dativ'i genetiv'i filandır der.
genel olarak artikel denen şey niye var diye de sorabiliriz, bu kadar sorgulamamak gerek almanca'yı.
0
almanca ei ile biten kelimeler die artikelini alırlar kural olarak.
die Bäckerei
die Brauerei
gibi. bu yüzden de türkei die artikeli alıyor. bunun dışında örneğin slovakya da die Slowakei
die Bäckerei
die Brauerei
gibi. bu yüzden de türkei die artikeli alıyor. bunun dışında örneğin slovakya da die Slowakei
0
Almanca taradığımda şu linke atıfla çok karşılaştım: www.spiegel.de
buradan die ve der eki alan ülke isimlerinin çoğunu görebilirsiniz. Spiegel bu belirlemenin Almanca'da cinsiyetler itibariyle belirlendiğini söylüyor ve çoğu ülkenin isminin cinsiyetsiz olması sebebiyle herhangi bir artikel almadığını belirtiyor. Türkiye Almanca'da Türkei olduğu için ve Almanca'da -ei die artikelini genel olarak aldığı için bu şekilde kullanılıyor. İsviçre ise tahminimce Almanca'da resmi adıyla "Schweizerische Eidgenossenschaft" olması dolayısıyla die artikelini alıyor.
EK: Artikelli kullanımın zorunlu olmadığı/bulunmadığı durumlar da yok değil; örneğin ALmanya Dışişleri Bakanlığı ülke listesinde artikel kullanılmadığı www.auswaertiges-amt.de
fakat cümle içinde kullanımda artikelin yer aldığı www.auswaertiges-amt.de görülmektedir.
buradan die ve der eki alan ülke isimlerinin çoğunu görebilirsiniz. Spiegel bu belirlemenin Almanca'da cinsiyetler itibariyle belirlendiğini söylüyor ve çoğu ülkenin isminin cinsiyetsiz olması sebebiyle herhangi bir artikel almadığını belirtiyor. Türkiye Almanca'da Türkei olduğu için ve Almanca'da -ei die artikelini genel olarak aldığı için bu şekilde kullanılıyor. İsviçre ise tahminimce Almanca'da resmi adıyla "Schweizerische Eidgenossenschaft" olması dolayısıyla die artikelini alıyor.
EK: Artikelli kullanımın zorunlu olmadığı/bulunmadığı durumlar da yok değil; örneğin ALmanya Dışişleri Bakanlığı ülke listesinde artikel kullanılmadığı www.auswaertiges-amt.de
fakat cümle içinde kullanımda artikelin yer aldığı www.auswaertiges-amt.de görülmektedir.
0
@emivoz
die Champagne, die Toskana,die Niederlande, die USA, die Philippinen, die Bahamas, die Hawaii-Inselnder Libanon.
gibi die alan ülkelerde var yalnız.
die Champagne, die Toskana,die Niederlande, die USA, die Philippinen, die Bahamas, die Hawaii-Inselnder Libanon.
gibi die alan ülkelerde var yalnız.
0
@camiroquay araştırmamış olmakla beraber muhtemelen o saydığın ülkelerin çoğunun die artikeli almasının sebebi çoğul olmasıdır diye düşünüyorum.
0
@camiroquay
candanag'a katılıyorum, toskana hariç diğerleri çoğul olduğu için die artikeli almış. toskana çoğul mu değil mi onu bilemiyorum :)
candanag'a katılıyorum, toskana hariç diğerleri çoğul olduğu için die artikeli almış. toskana çoğul mu değil mi onu bilemiyorum :)
0
Die türkei ve die schweiz gercek halleri artikel olarak ama diyelim turkiye'de diyeceksin in der turkei olur yani dativ halini alir orda artikel. Almanca bilmeyen insanlar icin en kolay aciklama tarzi dativ de hali icin kullanilir.
Ayrica belirtmek isterim ki @emivoz
Yok oyle bi kural hocam ei ile bitenlerin die artikeli alma gibi bi durum yok. Hani bu durumda das ei die ei olmaliydi.
Ayrica belirtmek isterim ki @emivoz
Yok oyle bi kural hocam ei ile bitenlerin die artikeli alma gibi bi durum yok. Hani bu durumda das ei die ei olmaliydi.
0
yakupyaman
Merhaba,Halkalı meydandan, cennet mahallesi'ne hangi toplu taşıma ile gidebilirim.(Cennet kültür merkezi veya E5 üzerindeki cennet durağıda olabilir)Teşekkürler.
Merhaba,
Halkalı meydandan, cennet mahallesi'ne hangi toplu taşıma ile gidebilirim.
(Cennet kültür merkezi veya E5 üzerindeki cennet durağıda olabilir)
Teşekkürler.
Halkalı meydandan, cennet mahallesi'ne hangi toplu taşıma ile gidebilirim.
(Cennet kültür merkezi veya E5 üzerindeki cennet durağıda olabilir)
Teşekkürler.
0
Halkalı'dan Küçükçekmece'ye metro ile gelerek, oradan metrobüse aktarma yapılır. İtina ile bir durak gidilince Cennet Mahallesi olur.
Edit: Yanımdaki ofis arkadaşına sordum, o dedi. Yokmuş :(
Edit: Yanımdaki ofis arkadaşına sordum, o dedi. Yokmuş :(
0
1- Halkalı Meydan'dan minibüse binip Sefaköy Metrobüs'te inilir.
2- Sefaköy'den metrobüse binilir. Beşyol ve Florya geçildikten sonraki durak Cennet Mahallesi.
3- Cennet Metrobüs Durağı'ndan trafiğe kapalı Hürriyet Caddesi'ne girilir. 300 metre kadar yürüdükten sonra sola dönülür, 100 metre ileride Cennet Kültür Sanat Merkezi'ne ulaşılır.
2- Sefaköy'den metrobüse binilir. Beşyol ve Florya geçildikten sonraki durak Cennet Mahallesi.
3- Cennet Metrobüs Durağı'ndan trafiğe kapalı Hürriyet Caddesi'ne girilir. 300 metre kadar yürüdükten sonra sola dönülür, 100 metre ileride Cennet Kültür Sanat Merkezi'ne ulaşılır.
0
gorki
makale yazarken çeşitli kaynaklardan toplanılan bilgileri birleştirmek yeterli mi ? illa deney gözlem anket gerekiyor mu ? makale yazarken amaç ne olmalı ?
makale yazarken çeşitli kaynaklardan toplanılan bilgileri birleştirmek yeterli mi ? illa deney gözlem anket gerekiyor mu ? makale yazarken amaç ne olmalı ?
0
bilimsel makale ise kastedilen, amaç mevcut literatüre ekleme yapabilmek. yani bir tezin olmalı ve onu destekleyecek verilerin olmalı. ve bu daha önce literatürde olmamalı.
0
Ortada bir sorun olmali. Bu sorunu neden gidermen geretigine dair tarihsel altyapiyi sunman, sonra probleme yonelik senim hipotezin nediri sunman, bir metot kullanarak o problemi cozmen, istatistik yontemlerle cozumunu sunman yorumlaman tartisman ve oneri getirmen gerekir.
calisma deneysel mi olacak yari deneysel mi olacak probleme gore karar vereceksiniz. meta analiz yapiyorsaniz eger (bir konuda yapilmis calismalarin derlenmesi gibi dusunun) ya da bir review yaziyorsaniz da o konuyla ilgili yapilmis bircok calismayi tutarli bir bicimde sunup ortaya amaciniz dogrultusunda bir urun cikarmani gerek
calisma deneysel mi olacak yari deneysel mi olacak probleme gore karar vereceksiniz. meta analiz yapiyorsaniz eger (bir konuda yapilmis calismalarin derlenmesi gibi dusunun) ya da bir review yaziyorsaniz da o konuyla ilgili yapilmis bircok calismayi tutarli bir bicimde sunup ortaya amaciniz dogrultusunda bir urun cikarmani gerek
0
İlk olarak sharon and hope'un dediği ile başlayacağım. Ortada çözülmesi gereken bir sorun, mevcut durumda bir yanlışlık veya eksiklik, hiç olmadı iyileştirme yapılabilecek bir durum lazım. Bunlar olmadan yapılan çalışma bir proje olmaktan öteye gidemez. Uygulama dışında da, örneğin bir literatür taraması bile yapılıyorsa makalede, bu da ortalıktaki literatür taraması eksikliğinden kaynaklanmalı.
Peşinden motivasyon ve orijinallik denilen kavramları ortaya koymak gerekiyor. Motivasyon dediğimiz şey yapılan çalışmanın nedeni ve "Böyle bir çalışmaya neden ihtiyaç var" sorusunun cevabı. Bir diğeri de orijinallik veya yenilik, o da "Bu çalışma literatüre ne katıyor" sorusunun cevabı.
Tüm bunların cevabı seni birtakım yöntemlere götürür. Bu yöntemlerden hangisi literatüre kaykı yapmanı sağlayacak? Onu bulmak gerekiyor. Bundan sonrası için yine sharon and hope +1
Peşinden motivasyon ve orijinallik denilen kavramları ortaya koymak gerekiyor. Motivasyon dediğimiz şey yapılan çalışmanın nedeni ve "Böyle bir çalışmaya neden ihtiyaç var" sorusunun cevabı. Bir diğeri de orijinallik veya yenilik, o da "Bu çalışma literatüre ne katıyor" sorusunun cevabı.
Tüm bunların cevabı seni birtakım yöntemlere götürür. Bu yöntemlerden hangisi literatüre kaykı yapmanı sağlayacak? Onu bulmak gerekiyor. Bundan sonrası için yine sharon and hope +1
0
mr.goodcat
fabrikada çalışıyorum ve prosesi takip ettiğimden oluşan ve oluşabilecek sorunlar için başka bölümlerden iş bekliyor ve talep ediyorum. ancak diğer bölümler yapılacak işin kendileriyle alakasını ve önemini kavrayamadığından işi yapmıyorlar, geç yapıyorlar. yaptırmakta zorlanıyorum.ne tavsiye edersin
fabrikada çalışıyorum ve prosesi takip ettiğimden oluşan ve oluşabilecek sorunlar için başka bölümlerden iş bekliyor ve talep ediyorum. ancak diğer bölümler yapılacak işin kendileriyle alakasını ve önemini kavrayamadığından işi yapmıyorlar, geç yapıyorlar. yaptırmakta zorlanıyorum.
ne tavsiye edersiniz bu tarz bir çalışma sisteminde? bazı durumlarda papaz oluyoruz diğer bölümlerdeki eşit seviyedeki arkadaşlarla.
sizin yöntemleriniz nelerdir?
ne tavsiye edersiniz bu tarz bir çalışma sisteminde? bazı durumlarda papaz oluyoruz diğer bölümlerdeki eşit seviyedeki arkadaşlarla.
sizin yöntemleriniz nelerdir?
0
Gördüğüm pek çok fabrikanın sorunu bu. Sizin tek başınıza halledebileceğiniz değil pek. Üstünüzün sorun olduğunu fark edip duruma müdahale edip soruşturması gerek ve buna göre de artık ödül/ceza veya tatlı/sert ne yapıyorsanız yapması gerek. Kendi seviyenizdeki insanlara bulaşmanız zor, çok fena papaz olduğunuzda size inat kötü mal gönderme durumu da olur, sırf siz zor duruma düşesiniz diye. Koordinasyonu kim yapıyor, toplu süreci kim yönetiyorsa sorun orada şu an. Eğer siz fazladan çaba gösterip onların açıklarını kapıyorsanız ve ortada sorun yok görünüyorsa, üstünüz için hava hoş.
0
Üçerli, dörderli gruplar halinde, gerekirse birebir olarak toplantı alıp şöyle demen gerekiyor. Bi de ses kaydına gir tabii.
Sevgili arkadaşlar, siz de ben de bu yapının maaşlı çalışanlarıyız. Hepimizin belirli görevleri ve iş tanımları var. Bu görevi ben kendim seçmedim, keza aynı şekilde siz de kendi görevlerinizi kendiniz seçmediniz, kurulu düzen bize bu bu görevleri uygun görmüş. Dolayısıyla maaş almaya devam edebilmek için bu işleri olabilecek en doğru ve en iyi biçimde yapmak durumundayız. Geldiğimiz noktaya bakıldığında benim işlerimin, bazı arkadaşların görevlerini yapmaması veya eksik veya geç yapması sebebiyle aksadığına şahit oluyorum. Bunun sonucunda bana yönetim hesap sorduğunda, her ne kadar arkada dönen dolapları tolere etmeye çalışsam da verecek cevap bulamıyorum, en sonunda konu bu işi kimin yaptığına geliyor. Namlunun ucunda, zincirin son halkasında bu işleri yapmayan / geç yapan adamlar oluyor her zaman.
Sonuç olarak maaş almaya devam etmek istiyorsanız size kişisel tavsiyem bu bu işleri doğru düzgün yapmanız. Yoksa ben de işlerin eksikliğinden sorumlu olarak sizi göstermek zorunda kalacağım ve kendimi kurtarıp bu mevzudan sıyrılacağım, olan size olacak.
Sevgili arkadaşlar, siz de ben de bu yapının maaşlı çalışanlarıyız. Hepimizin belirli görevleri ve iş tanımları var. Bu görevi ben kendim seçmedim, keza aynı şekilde siz de kendi görevlerinizi kendiniz seçmediniz, kurulu düzen bize bu bu görevleri uygun görmüş. Dolayısıyla maaş almaya devam edebilmek için bu işleri olabilecek en doğru ve en iyi biçimde yapmak durumundayız. Geldiğimiz noktaya bakıldığında benim işlerimin, bazı arkadaşların görevlerini yapmaması veya eksik veya geç yapması sebebiyle aksadığına şahit oluyorum. Bunun sonucunda bana yönetim hesap sorduğunda, her ne kadar arkada dönen dolapları tolere etmeye çalışsam da verecek cevap bulamıyorum, en sonunda konu bu işi kimin yaptığına geliyor. Namlunun ucunda, zincirin son halkasında bu işleri yapmayan / geç yapan adamlar oluyor her zaman.
Sonuç olarak maaş almaya devam etmek istiyorsanız size kişisel tavsiyem bu bu işleri doğru düzgün yapmanız. Yoksa ben de işlerin eksikliğinden sorumlu olarak sizi göstermek zorunda kalacağım ve kendimi kurtarıp bu mevzudan sıyrılacağım, olan size olacak.
0
internal customer kavramindan bihaber olan insanlarin calistigi bir sirket iste...
isteklerin ayni odada calistigin arkadasindan olacaksa bile, ona email ile bildir istegini. kendi mudurune de CC'le.
cok kibar bir dil kulllan. asla ust perdeden konusma.
makul bir sure sonra, kibarca hatirlatan bir email daha at.
bu arada, bizim is niye bitmiyo gardasim diyen biri olursa yukaridan, o emailleri ekle ve filan falan departmanlardan cevap bekleniyor de...
isin nerelerde tikandigini, her daim belgeleyebilecek durumda ol.
CYB = Cover your butt!
götünü kolla yani!
isteklerin ayni odada calistigin arkadasindan olacaksa bile, ona email ile bildir istegini. kendi mudurune de CC'le.
cok kibar bir dil kulllan. asla ust perdeden konusma.
makul bir sure sonra, kibarca hatirlatan bir email daha at.
bu arada, bizim is niye bitmiyo gardasim diyen biri olursa yukaridan, o emailleri ekle ve filan falan departmanlardan cevap bekleniyor de...
isin nerelerde tikandigini, her daim belgeleyebilecek durumda ol.
CYB = Cover your butt!
götünü kolla yani!
0
şirket içi bir yazılım gerekli
belli işleri işemirleri kodları ile başka bölüme bilgisayar üzerinden göndermek çözüm olacaktır.
Örneğin sen masa yaptıracaksın metal kısmının çizimleri şirket sistemi üzerinden belli bir işemriyle metal atölyesine kalanları ahşap atölyesine gönderirsin iş senden çıkar sen beklemeye kalırsın
Onlarda sistem üzerinden aldıktan sonra sana laf edemezler
İlk aklıma gelen bu tip bir sorundu başka bir şekilde ise sorunun açıkla daha ayrıntılı yardımcı olalım
belli işleri işemirleri kodları ile başka bölüme bilgisayar üzerinden göndermek çözüm olacaktır.
Örneğin sen masa yaptıracaksın metal kısmının çizimleri şirket sistemi üzerinden belli bir işemriyle metal atölyesine kalanları ahşap atölyesine gönderirsin iş senden çıkar sen beklemeye kalırsın
Onlarda sistem üzerinden aldıktan sonra sana laf edemezler
İlk aklıma gelen bu tip bir sorundu başka bir şekilde ise sorunun açıkla daha ayrıntılı yardımcı olalım
0
gkn
selamlar,Ya kafama takılan bi soru varda sizinde objektif yorumlarınızı alayım.1)İyi bi üniversitenin iyi bir bölümünde yüksek lisans yapıyorum.2)Türkiye için iyi sayılabilecek kurumsal bir firmada (özel sektör) iyi bir paraya çalışıyorum.Ama bu ikisi aynı anda yürümüyor. Birinden vazgeçmek zorunday
selamlar,
Ya kafama takılan bi soru varda sizinde objektif yorumlarınızı alayım.
1)İyi bi üniversitenin iyi bir bölümünde yüksek lisans yapıyorum.
2)Türkiye için iyi sayılabilecek kurumsal bir firmada (özel sektör) iyi bir paraya çalışıyorum.
Ama bu ikisi aynı anda yürümüyor. Birinden vazgeçmek zorundayım. Ne yapsam karar veremedim. Okulu bırakırsam askerlik problemi var, işi de bırakmak istemiyorum. Ayrıca okuyup akademisyen olacak bi adam değilim, ama işimle ilgili sevdiğim bir bölüm olduğundan daha çok şey öğreniyorum. İşi bırakıp bu yaştan sonra aile parası almakta koyar.
Konu hakkında aklınıza ilk gelen yorum'u yazabilirsiniz.
Herkese teşekkürler.
Ya kafama takılan bi soru varda sizinde objektif yorumlarınızı alayım.
1)İyi bi üniversitenin iyi bir bölümünde yüksek lisans yapıyorum.
2)Türkiye için iyi sayılabilecek kurumsal bir firmada (özel sektör) iyi bir paraya çalışıyorum.
Ama bu ikisi aynı anda yürümüyor. Birinden vazgeçmek zorundayım. Ne yapsam karar veremedim. Okulu bırakırsam askerlik problemi var, işi de bırakmak istemiyorum. Ayrıca okuyup akademisyen olacak bi adam değilim, ama işimle ilgili sevdiğim bir bölüm olduğundan daha çok şey öğreniyorum. İşi bırakıp bu yaştan sonra aile parası almakta koyar.
Konu hakkında aklınıza ilk gelen yorum'u yazabilirsiniz.
Herkese teşekkürler.
0
Aklıma ilk gelen şu: Atılma kalktı, işte çalışarak ve yüksekte oyalanarak askere gitmeyebilirsiniz. Öğrencilik haklarınızın bittiği süre sonra askere gidebilirsiniz, birkaç yıl kazandırır. O arada yükseği bırakabilirsiniz.
Aklıma ikinci gelen: Her dönem bir ders ala ala yükseği usul usul bitirir ve yine öğrencilik haklarınızın bittiği yerde askere gidersiniz. Böylece yavaş yavaş yüksek de yapmış olursunuz, askere gidene kadar iş de devam eder.
Aklıma ikinci gelen: Her dönem bir ders ala ala yükseği usul usul bitirir ve yine öğrencilik haklarınızın bittiği yerde askere gidersiniz. Böylece yavaş yavaş yüksek de yapmış olursunuz, askere gidene kadar iş de devam eder.
0
Ne kadar mümkündür bilmiyorum okul ve hocalar ile ilgili olarak ama aklıma ilk gelen şey eğer ders aşmasındaysanız ders seçmek ve bu dönem sadece bazılarından geçmeyi hedeflemek yani okulu uzatmak. bu mümkün olmaz ise yüksek lisansı seçmezdim sanırım.
0
hocam işi bırakma ama ikisini ayarlamaya çalış bence. hiç olmuyorsa okulu bırak biraz para biriktir sonra devam edersin..
0
dostlar öncelikle teşekkür ederim. Yüksek lisansı usul usul bitir dedinizde, azami süre 3 yıl değil mi yüksek lisansta, ben mi yanlış biliyorum? Eğer dediğiniz gibiyse, usul usul bitirebilirim
0
Azami süre 3 yıl da, atılma kalktı. Bu da şöyle oluyor, 3 yıldan sonra okuldan atılmıyorsunuz, istediğiniz zaman bitirebiliyorsunuz ama 3 yıldan sonrası için harç ödüyorsunuz ve öğrenci pasosu gibi haklardan mahrum kalıyorsunuz. Yüksek lisans için tecil yaşı 35 diye biliyorum.
Edit: Yalnız bazı okulların kuralları olabiliyor "şu kadar senede bitmezse yeniden 6 kredi ders al" gibi.
Edit: Yalnız bazı okulların kuralları olabiliyor "şu kadar senede bitmezse yeniden 6 kredi ders al" gibi.
0
Ben burdan şunu anlıyorum.
Okulu azami süresi olan 3 senede bitiremedim. Bu durumda okul askerlik şubesine yazı gönderip tecilimi bozmuyor.
Ama okula harç ödeyip, dersi almaya tezi yapmaya devam edebiliyorum. Eğer böyleyse süper bi şey bu.
Okulu azami süresi olan 3 senede bitiremedim. Bu durumda okul askerlik şubesine yazı gönderip tecilimi bozmuyor.
Ama okula harç ödeyip, dersi almaya tezi yapmaya devam edebiliyorum. Eğer böyleyse süper bi şey bu.
0
Lozturkmen
Yatay ve surtunmesiz duzlemde durmakta olan bir yuk arabasina yatay uygulanan 15N degerindeki kuvvet, arabaya 8 saniyede 16 m yol aldiriyor. Buna gore yuk arabasinin kutlesi kac kg?
Yatay ve surtunmesiz duzlemde durmakta olan bir yuk arabasina yatay uygulanan 15N degerindeki kuvvet, arabaya 8 saniyede 16 m yol aldiriyor. Buna gore yuk arabasinin kutlesi kac kg?
0
F=ma, a=v/t, aynı şekilde v=x/t aynı şekilde 1 newton (N) = 1 kg*m/s2
Buradan v=16/8=2 m/s, a=2/8=0.25 m/s2 ve 15=m*0.25 --> m=60 Ns2/m =60 (kg*m/s2)(s2/m) = 60 kg
Buradan v=16/8=2 m/s, a=2/8=0.25 m/s2 ve 15=m*0.25 --> m=60 Ns2/m =60 (kg*m/s2)(s2/m) = 60 kg
0
Şu anda ne diyeceğimi bilemiyorum ama nasıl 30 çıktığını bulursanız, ben de öğrenmek isterim.
0
8 saniyede 16 metre yol aldırıyorsa buradan kuvvetin cisim üzerinde oluşturduğu ivmeyi bulabiliriz x=1/2. a. tkare formülünden. buradan ivmenin 1/2 olduğunu buluyoruz. f=m.a formülünde verileri yerine yazarsak 30 çıkar.
0
8 saniyede 16 metre yol alıyorsa ivme 1/2 çıkmaz, ortada yol ve zaman var. hız=yol/zaman ve ivme = hız/zaman. Bu durumda ivme = hız/(zaman^2) = 16/64=0.25 olur. Nereyi yanlış yapıyorum, bulamıyorum.
0
8 saniye boyunca arabanın hızı sabit değil, çünkü üzerinde net bir kuvvet var.
dx = 1/2 a*t^2 + v_0*t + x_0 formülüyle ivmeyi bulabilirsiniz.
Bu problemde v_0 ve x_0 0 oluyor.
dx = 1/2 a*t^2 + v_0*t + x_0 formülüyle ivmeyi bulabilirsiniz.
Bu problemde v_0 ve x_0 0 oluyor.
0
@aychovsky sizin söylediğiniz formül sabit hızlı hareket formülü. cisim ivmeli hareket ediyor.
0
uzunuzunilgi
nelerdi ? ##unutulmaya yüz tutmuş oyunlar konulu ödeve yardımcı olacak aynı zamanda.### teşekkür ederim.
nelerdi ?
##unutulmaya yüz tutmuş oyunlar konulu ödeve yardımcı olacak aynı zamanda.
### teşekkür ederim.
##unutulmaya yüz tutmuş oyunlar konulu ödeve yardımcı olacak aynı zamanda.
### teşekkür ederim.
0
saklambaç
körebe
götkazmaca(evet var böle bi oyun)
Tabi futbol
enlen menlen tribo vardı ama nasıl anlatırım o oyunu bilemedim şimdi.
körebe
götkazmaca(evet var böle bi oyun)
Tabi futbol
enlen menlen tribo vardı ama nasıl anlatırım o oyunu bilemedim şimdi.
0
simit
uzun eşek
birdirbir
on bir elli
yakan top
üç taş
uzağa tükürme yarışması
uzağa işeme yarışması
uzun eşek
birdirbir
on bir elli
yakan top
üç taş
uzağa tükürme yarışması
uzağa işeme yarışması
0
7 kule
capon kalesi
mucuk
zımbırzımba(15 yıl geçti ama piçin biri yüzünden dizimde halen yara izi mevcut)
kemer(kemeri saklıyorduk, sıcak-soğuk diye diye bulduruyorduk. bulan kişi de sonra milleti kovalıyordu kemerle. çogzeldi.)
capon kalesi
mucuk
zımbırzımba(15 yıl geçti ama piçin biri yüzünden dizimde halen yara izi mevcut)
kemer(kemeri saklıyorduk, sıcak-soğuk diye diye bulduruyorduk. bulan kişi de sonra milleti kovalıyordu kemerle. çogzeldi.)
0
Dansa davet, arkamda kimin eli var, böyle saçmasapan tekerlemeleri ve dansları olan şeyler (eksisozluk.com ) , renkli ve renksiz istop, çatlak patlak, yerden yüksek
0
18 - topu sektirerek gol atardık, özel vuruşların da belli gol değeri vardı fln
tüftüfle külah atma
çekmece
ebe harf söyler biz de o harfle başlayan bir şarkı söyleyip karşıya geçerdik. ya da yakalanmadan geçerdik. yerden yüksek gibi ama tam değildi.
tüftüfle külah atma
çekmece
ebe harf söyler biz de o harfle başlayan bir şarkı söyleyip karşıya geçerdik. ya da yakalanmadan geçerdik. yerden yüksek gibi ama tam değildi.
0
misket oynayan yok muydu yahu? biz misket oynardık deli gibi ha bir de çelik çomak.
0
yakar top
saklambaç
yağ satarım bal satarım
seksek
ip atlama
bir iki üç buçuk oyunu (küçük lastik topu yerden sektirip ayağını topun
üstünden geçirmece)
evcilik- bakkalcılık
yağmur sonrası toprak sahada oynanan çivi oyunu.
meşe (bilye)
gazoz kapağı ile oynadığımız şıpıdık gibi bir adı olan oyun.
beş taş
hula hop
laklak
ipin bir ucunda top diğer ucu bileğe takılıp ip atlamaca
kukla oyunu (kendi yaptığımız kuklaları konuşturmaca)
sapanla kuş kovalamaca
ağaçlara tırmanıp salıncak kurup sallanmak.
topaç vardı ama onu ben yapamazdım
saklambaç
yağ satarım bal satarım
seksek
ip atlama
bir iki üç buçuk oyunu (küçük lastik topu yerden sektirip ayağını topun
üstünden geçirmece)
evcilik- bakkalcılık
yağmur sonrası toprak sahada oynanan çivi oyunu.
meşe (bilye)
gazoz kapağı ile oynadığımız şıpıdık gibi bir adı olan oyun.
beş taş
hula hop
laklak
ipin bir ucunda top diğer ucu bileğe takılıp ip atlamaca
kukla oyunu (kendi yaptığımız kuklaları konuşturmaca)
sapanla kuş kovalamaca
ağaçlara tırmanıp salıncak kurup sallanmak.
topaç vardı ama onu ben yapamazdım
0
elimin üstünde kimim eli var
giriş çıkış ( yere oturup parmakları komutla ileri geri yapıyorsun yanan çıkıyor)
yerde ne var yer boncuk
bezirgan başı
ali babanın çiftliği (sokakta şarkı gibi söylerdik, hayvanları seslendirirdik, hayvan bulamayan yanardı)
giriş çıkış ( yere oturup parmakları komutla ileri geri yapıyorsun yanan çıkıyor)
yerde ne var yer boncuk
bezirgan başı
ali babanın çiftliği (sokakta şarkı gibi söylerdik, hayvanları seslendirirdik, hayvan bulamayan yanardı)
0
mountaincat
9 farklı harf düşünelim. Bunlar A B C D E F G H J olsun.Bu harfler birbirinden farklı olacak şekilde kaç farklı kümede yer alabilir? (kümelerin 4'lü olması gerekiyor)Bir de birisi bunları detaylı olarak yazarsa Allah ondan bin türlü razı olsun.ABCD, ABCE, ABCF.... gibi.
9 farklı harf düşünelim. Bunlar A B C D E F G H J olsun.
Bu harfler birbirinden farklı olacak şekilde kaç farklı kümede yer alabilir? (kümelerin 4'lü olması gerekiyor)
Bir de birisi bunları detaylı olarak yazarsa Allah ondan bin türlü razı olsun.
ABCD, ABCE, ABCF.... gibi.
Bu harfler birbirinden farklı olacak şekilde kaç farklı kümede yer alabilir? (kümelerin 4'lü olması gerekiyor)
Bir de birisi bunları detaylı olarak yazarsa Allah ondan bin türlü razı olsun.
ABCD, ABCE, ABCF.... gibi.
0
Hemen editleyeceğim. Net anlamam açısından soru:
1. Kümenin eleman sayısı önemli mi?
2. Sıralamadaki yerleri önemli mi?
Eğer kümenin eleman sayısı önemli değilse ve yerleri önemli değilse; (2^9)-1
Boş alt küme hariç diğer tüm altkümeler bu koşulu karşılar.
1 elemanlı kümeler: A,B, C, ..., J
2 elemanlı kümeler: AB, AC , ..., HJ
3 elemanlı kümeler: ABC, ABD, .., GHJ
...
diye gider bu.
Sonuç olarak boş küme hariç tüm alt kümelerdir.
1. Kümenin eleman sayısı önemli mi?
2. Sıralamadaki yerleri önemli mi?
Eğer kümenin eleman sayısı önemli değilse ve yerleri önemli değilse; (2^9)-1
Boş alt küme hariç diğer tüm altkümeler bu koşulu karşılar.
1 elemanlı kümeler: A,B, C, ..., J
2 elemanlı kümeler: AB, AC , ..., HJ
3 elemanlı kümeler: ABC, ABD, .., GHJ
...
diye gider bu.
Sonuç olarak boş küme hariç tüm alt kümelerdir.
0
Pardon yazmayı unutmuşum 4'lü kümeler olacak ABCD gibi. Sıralamadaki yerleri hiç önemli değil.
0
O halde C(9,4) yani 9'un 4'lü kombinasyonları.
Ben anlatmaya kalkmıştım ama şurada çok güzel anlatmış zaten
www.matematiktutkusu.com
Ben anlatmaya kalkmıştım ama şurada çok güzel anlatmış zaten
www.matematiktutkusu.com
0
Ya aslında bu bir matematik dersi sorusu değil ve sorunun direkt matematiksel cevabını istemiyorum. İddaa'da bir yöntem buldum da, onu uygulayacağım :D
O yüzden 4'lü kümelerde bu harflerin kombine edilmiş hali de lazım :D Ama çok uçuk bir sonuçsa tabi şansıma küsmem lazım.
O yüzden 4'lü kümelerde bu harflerin kombine edilmiş hali de lazım :D Ama çok uçuk bir sonuçsa tabi şansıma küsmem lazım.
0
126 durum var
A B C D
A B C E
A B C F
A B C G
A B C H
A B C J
A B D E
A B D F
A B D G
A B D H
A B D J
A B E F
A B E G
A B E H
A B E J
A B F G
A B F H
A B F J
A B G H
A B G J
A B H J
A C D E
A C D F
A C D G
A C D H
A C D J
A C E F
A C E G
A C E H
A C E J
A C F G
A C F H
A C F J
A C G H
A C G J
A C H J
A D E F
A D E G
A D E H
A D E J
A D F G
A D F H
A D F J
A D G H
A D G J
A D H J
A E F G
A E F H
A E F J
A E G H
A E G J
A E H J
A F G H
A F G J
A F H J
A G H J
B C D E
B C D F
B C D G
B C D H
B C D J
B C E F
B C E G
B C E H
B C E J
B C F G
B C F H
B C F J
B C G H
B C G J
B C H J
B D E F
B D E G
B D E H
B D E J
B D F G
B D F H
B D F J
B D G H
B D G J
B D H J
B E F G
B E F H
B E F J
B E G H
B E G J
B E H J
B F G H
B F G J
B F H J
B G H J
C D E F
C D E G
C D E H
C D E J
C D F G
C D F H
C D F J
C D G H
C D G J
C D H J
C E F G
C E F H
C E F J
C E G H
C E G J
C E H J
C F G H
C F G J
C F H J
C G H J
D E F G
D E F H
D E F J
D E G H
D E G J
D E H J
D F G H
D F G J
D F H J
D G H J
E F G H
E F G J
E F H J
E G H J
F G H J
A B C D
A B C E
A B C F
A B C G
A B C H
A B C J
A B D E
A B D F
A B D G
A B D H
A B D J
A B E F
A B E G
A B E H
A B E J
A B F G
A B F H
A B F J
A B G H
A B G J
A B H J
A C D E
A C D F
A C D G
A C D H
A C D J
A C E F
A C E G
A C E H
A C E J
A C F G
A C F H
A C F J
A C G H
A C G J
A C H J
A D E F
A D E G
A D E H
A D E J
A D F G
A D F H
A D F J
A D G H
A D G J
A D H J
A E F G
A E F H
A E F J
A E G H
A E G J
A E H J
A F G H
A F G J
A F H J
A G H J
B C D E
B C D F
B C D G
B C D H
B C D J
B C E F
B C E G
B C E H
B C E J
B C F G
B C F H
B C F J
B C G H
B C G J
B C H J
B D E F
B D E G
B D E H
B D E J
B D F G
B D F H
B D F J
B D G H
B D G J
B D H J
B E F G
B E F H
B E F J
B E G H
B E G J
B E H J
B F G H
B F G J
B F H J
B G H J
C D E F
C D E G
C D E H
C D E J
C D F G
C D F H
C D F J
C D G H
C D G J
C D H J
C E F G
C E F H
C E F J
C E G H
C E G J
C E H J
C F G H
C F G J
C F H J
C G H J
D E F G
D E F H
D E F J
D E G H
D E G J
D E H J
D F G H
D F G J
D F H J
D G H J
E F G H
E F G J
E F H J
E G H J
F G H J
0
Aslında keşke harf yerine direkt oranları verseydim daha iyi olurdu benim için. Şimdi tek tek hesap yapmam gerekecek :D
0
Oranlar duruyorsa gönder, program yazılı. Yerine koyayım bulsun. Yalnzı bu 4'ünden bir şey hesaplanacaksa ne nasıl hesaplanır bilmiyorum. Sadece ben kombinasyonları yazarım.
0
cihann
Sirayla soruyorum arkadaslar:1) ayda kac kitap okuyorsunuz?2) yeni bir kitap alinca heyecanlanir misiniz?3) kitabevinde saatlerce zaman gecirir misiniz?4) kitabevi acmak sizce nasil bir fikir?
Sirayla soruyorum arkadaslar:
1) ayda kac kitap okuyorsunuz?
2) yeni bir kitap alinca heyecanlanir misiniz?
3) kitabevinde saatlerce zaman gecirir misiniz?
4) kitabevi acmak sizce nasil bir fikir?
1) ayda kac kitap okuyorsunuz?
2) yeni bir kitap alinca heyecanlanir misiniz?
3) kitabevinde saatlerce zaman gecirir misiniz?
4) kitabevi acmak sizce nasil bir fikir?
0
1) kpss de çalıştığım için 4 falan okuyabiliyorum.
2) bir an önce eve gidip okumak isterim.
3) evet, özellikle sahaf gezmeye bayılıyorum.
4) güzel
2) bir an önce eve gidip okumak isterim.
3) evet, özellikle sahaf gezmeye bayılıyorum.
4) güzel
0
1)Bu aralar okuyamıyorum
2)Evet
3)Ayaklarım ağrıyana kadar takılırım genelde.
4)Eğer varolan yüzlercesinden kendini ayıracak bir özellik yoksa saçma bir fikir.
2)Evet
3)Ayaklarım ağrıyana kadar takılırım genelde.
4)Eğer varolan yüzlercesinden kendini ayıracak bir özellik yoksa saçma bir fikir.
0
1)dönem dönem değişiyor. ayda 5-6 tane okuduğum da oluyor birkaç ay boyunca elime kitap almadığımda.
2) evet heyecanlanırım.
3) sahaflarda çok vakit geçiririm, dost kitapevini de severim ama d&r vs sevemiyorum.
4) çok eğlenceli ve güzel bir fikir. ama kazanç açısından bir getirisi olacağını pek sanmıyorum.
2) evet heyecanlanırım.
3) sahaflarda çok vakit geçiririm, dost kitapevini de severim ama d&r vs sevemiyorum.
4) çok eğlenceli ve güzel bir fikir. ama kazanç açısından bir getirisi olacağını pek sanmıyorum.
0
1-ayda 2 bazen 3
2-evvet
3-evvet
4-lokasyon önemli, benim okuduğum kitaplar hep amazondan aldığım ebooklar. çoğu beleş.
2-evvet
3-evvet
4-lokasyon önemli, benim okuduğum kitaplar hep amazondan aldığım ebooklar. çoğu beleş.
0
1- çok
2- çok
3- saatlerce zaman geçirmem, gezmeyi severim, otorop okumayı severim ama saatlerce bakınmak sıkar beni.
4- kötü, eğer arkanızda güçlü bir oluşum yoksa. Batarsınız yoksa, durum ortada. E-kitap üzerine yoğunlaşmak önemli.
Bir de sorulmamış ama çok tartışmalı bir konuda yorum yapmak isterim. Gerçekten "çok" kitap okuyan bir insanım, yani kitap olgusu benim için ayrı bir şey. Burun kıvırıyordum e-kitap okuyuculara ama abimde kindle görünce inanamadım, sayfayı ekrana koymuşsun gibi bir görüntüsü vardı. Sağolsun kendisi geçen ay hediye etti bana. Çok rahatlatıyor kitap okuma olayını, özellikle yolda falan. Önemli olan okumaksa bunun basılı ya da dijital olup olmadığı hakkında ayrım yapmadan önce her türlü okuma yöntemini desteklemeli kitap sever insanlar diye düşünüyorum.
2- çok
3- saatlerce zaman geçirmem, gezmeyi severim, otorop okumayı severim ama saatlerce bakınmak sıkar beni.
4- kötü, eğer arkanızda güçlü bir oluşum yoksa. Batarsınız yoksa, durum ortada. E-kitap üzerine yoğunlaşmak önemli.
Bir de sorulmamış ama çok tartışmalı bir konuda yorum yapmak isterim. Gerçekten "çok" kitap okuyan bir insanım, yani kitap olgusu benim için ayrı bir şey. Burun kıvırıyordum e-kitap okuyuculara ama abimde kindle görünce inanamadım, sayfayı ekrana koymuşsun gibi bir görüntüsü vardı. Sağolsun kendisi geçen ay hediye etti bana. Çok rahatlatıyor kitap okuma olayını, özellikle yolda falan. Önemli olan okumaksa bunun basılı ya da dijital olup olmadığı hakkında ayrım yapmadan önce her türlü okuma yöntemini desteklemeli kitap sever insanlar diye düşünüyorum.
0
1. Çok okumuyorum, eve de bol iş getiriyorum. Yoğun çalıştığım aylar bir (veya 1.5 ayda bir), yaz ise ve işler hafiflemişse ama tatile gitmemişsem 2, o ay izinde, tatilde isem 3.
2. Kesinlikle, bir yandan da "Kimbilir ne zaman sıra gelecek buna" diye endişelenirim, paniklerim ve üzülürüm.
3. Zamanım varsa. Bazen de sırf alacağımı alıp çıkarım.
4. Güneyde bir sahil kasabasında bar açmak ile aynı. Hem ütopik, yapamayacağımı bildiğim ama hayal etmesi mutlu edebilen bir şey; hem de vergisiydi, muhtasarıydı, tedarikçisiydi, gelmeyen müşterisiydi, bilmemnesiydi ile tam bir başa bela.
2. Kesinlikle, bir yandan da "Kimbilir ne zaman sıra gelecek buna" diye endişelenirim, paniklerim ve üzülürüm.
3. Zamanım varsa. Bazen de sırf alacağımı alıp çıkarım.
4. Güneyde bir sahil kasabasında bar açmak ile aynı. Hem ütopik, yapamayacağımı bildiğim ama hayal etmesi mutlu edebilen bir şey; hem de vergisiydi, muhtasarıydı, tedarikçisiydi, gelmeyen müşterisiydi, bilmemnesiydi ile tam bir başa bela.
0
1) 2-3
2) hem de nasıl
3) bıraksalar hiç çıkmam
4) kitap kafe tarzı bir fikrim yıllardır var. param olsa da açsam.
2) hem de nasıl
3) bıraksalar hiç çıkmam
4) kitap kafe tarzı bir fikrim yıllardır var. param olsa da açsam.
0
1) Ayda bir okumaya çalışıyorum.
2) Eh. Bir film gibi heyecanlı olmasından ziyade, bana yapacağı katkıya odaklanıyorum galiba.
3) Hayır. Gerek de yok bence. İnsan kitabı en güzel evinde, yalnızken, sessizken okur bence.
4) Güzel aslında. Para getirisi varsa o işi yapmak isterdim. Gelen gidenler güzel insanlar olur, ve okumaya bol bol vaktim olurdu.
2) Eh. Bir film gibi heyecanlı olmasından ziyade, bana yapacağı katkıya odaklanıyorum galiba.
3) Hayır. Gerek de yok bence. İnsan kitabı en güzel evinde, yalnızken, sessizken okur bence.
4) Güzel aslında. Para getirisi varsa o işi yapmak isterdim. Gelen gidenler güzel insanlar olur, ve okumaya bol bol vaktim olurdu.
0
Ayda 1 bitiremiyorum genelde. 2 ayda 1 diyelim. Okuma yapacak vakit buldugumda makale okuyorum, o sebepten.
kesinlikle heyecanlanirim mutlu olurum.
kitapcida vakit gecirmeyi severim
bence guzel fikir :)
kesinlikle heyecanlanirim mutlu olurum.
kitapcida vakit gecirmeyi severim
bence guzel fikir :)
0
1) 3-4 kitap okuyorum.
2) çocuk gibi sevinirim eğer yanımda biri yoksa hemen bir kafeye geçer okumaya başlarım, yanımda biri varsa da eve gitmek için sabırsızlanırım.
3) bayılırım hatta aç gitmem günkü orada zaman kavramımı yitirip 2saat durup cidden bayılacak gibi oluyorum.
4) riskli bir iş girmezdim.
2) çocuk gibi sevinirim eğer yanımda biri yoksa hemen bir kafeye geçer okumaya başlarım, yanımda biri varsa da eve gitmek için sabırsızlanırım.
3) bayılırım hatta aç gitmem günkü orada zaman kavramımı yitirip 2saat durup cidden bayılacak gibi oluyorum.
4) riskli bir iş girmezdim.
0
1) 2 falan. hatta bazen 2 bile değil. tamamen tembelliğimden.
2) hem de ne heyecan.
3) saatlerce zaman geçiririm. zaten girer girmez ilk iş gözlüğü çıkarıp takıyorum, gerisini hatırlamıyorum. akıyor zaman.
4) ilerideki hayallerimden biri olmaya aday. yalnız bu konuda; @onexey +1.
2) hem de ne heyecan.
3) saatlerce zaman geçiririm. zaten girer girmez ilk iş gözlüğü çıkarıp takıyorum, gerisini hatırlamıyorum. akıyor zaman.
4) ilerideki hayallerimden biri olmaya aday. yalnız bu konuda; @onexey +1.
0
1. benim için çok değişken. en az 4-5 okuyorum. yani hiç okumadığım olmuyor, ama zamanım olursa iki üç katına da çıkıyor.
2. heyecanlanırım. mutlu olurum. kütüphanemi düzenlemek terapi gibidir.
3. geçiririm, ama pek fazla şey satın almıyorum artık. fazla kitap alacaksam, alışverişimi internetten yapıyorum.
4. bence kitapevinden ziyade, idefix ya da kitapyurdu tarzı bir internet sitesi açmak daha mantıklı şu devirde.
çünkü hem maliyet olarak (kira, çalışan maaşı, elektrik, su vs) daha uygun olur, hem de adınızı daha fazla duyurup, daha geniş kitleye hitap edebilirsiniz.
yani tüm türkiye sizden alışveriş yapar.
ama rekabet ortamı büyük.
bir farklılıkla sıyrılıp, adınızı duyurmanız, öne çıkmanız lazım.
sonra gerisi gelir zaten.
2. heyecanlanırım. mutlu olurum. kütüphanemi düzenlemek terapi gibidir.
3. geçiririm, ama pek fazla şey satın almıyorum artık. fazla kitap alacaksam, alışverişimi internetten yapıyorum.
4. bence kitapevinden ziyade, idefix ya da kitapyurdu tarzı bir internet sitesi açmak daha mantıklı şu devirde.
çünkü hem maliyet olarak (kira, çalışan maaşı, elektrik, su vs) daha uygun olur, hem de adınızı daha fazla duyurup, daha geniş kitleye hitap edebilirsiniz.
yani tüm türkiye sizden alışveriş yapar.
ama rekabet ortamı büyük.
bir farklılıkla sıyrılıp, adınızı duyurmanız, öne çıkmanız lazım.
sonra gerisi gelir zaten.
0
1)4-5
2)kesinlikle. bayramlığına sarılıp yatan çocuklar gibi. ama artık e-kitap okumaya geçtim.
3)evet. mutsuz zamanlarda iyi geliyo özellikle.
4)kâr amaçlı ise kötü bi fikir. e-kitap, internetten satışlar falan derken, çoğunluk sadece kitabevlerinde gezip alışverişi internetten yapmaya başladı.
ama aklınızda varsa ve maddi sıkıntı olmayacaksa açılabilir.
2)kesinlikle. bayramlığına sarılıp yatan çocuklar gibi. ama artık e-kitap okumaya geçtim.
3)evet. mutsuz zamanlarda iyi geliyo özellikle.
4)kâr amaçlı ise kötü bi fikir. e-kitap, internetten satışlar falan derken, çoğunluk sadece kitabevlerinde gezip alışverişi internetten yapmaya başladı.
ama aklınızda varsa ve maddi sıkıntı olmayacaksa açılabilir.
0
lawist
Bugun bir etkinlik sebebiyle bir ortama girdim.Orda herkes yeni yeni tanışırken hukuk okuduğmu soyledim,ordan biri hemen hukuk mesleği hiç iyi bir bölüm değil arkadaşım 1500 tl maaş alıyor avukat hiç memnun değil hayatından gibisi kelimeler söyleyip işte mesleğimi ve bölümümü kötülüyor bunu soyleyen
Bugun bir etkinlik sebebiyle bir ortama girdim.Orda herkes yeni yeni tanışırken hukuk okuduğmu soyledim,ordan biri hemen hukuk mesleği hiç iyi bir bölüm değil arkadaşım 1500 tl maaş alıyor avukat hiç memnun değil hayatından gibisi kelimeler söyleyip işte mesleğimi ve bölümümü kötülüyor bunu soyleyen arkadas da giresunda işletme okumus biri bende istanbul üniv okuyorum.Şimdi size soruyorum boyle birine ne tür bir cevap veriyorsunuz ? Hukuk için değilde ben o arkadaşda daha çok beni ezme şeyi gördüm.İşte orada mühendislik ya da maliye iktisatta desem aynı cümle çıkardı.İşte mühendislik okuyurm desem x arkadasım 1000 tl ye çalısıyor diyip yine küçümseme halleri çıkardı
0
anında karşı atağa geçip söylediği şeyle ilgili küçük düşürücü bir eşy söyleyeceksin. ben genelde öyle yaparım bir daha götü yemez inan işe yarıyor. hele senden anlattıgın gibi daha boktan bölümde veya okuldaysa falan cok kolay işin, bir laf söyledinmi kudurur zaten.
0
Evet, iu hukuk sacma oldu. Oysa ki giresunda isletme okumak en büyük hayalimdi gibisinden sallardim zira olayin cok kiyaslanacak tarafi olmadigindan yuksek doza gerek yok.
Bence yakışıklılığını kıskandı. :)
Bence yakışıklılığını kıskandı. :)
0
Çok sinir bozucu olmuş, ben ezme amaçlı olduğpunu sanmıyorum (Şu kadarlık konuşmadan tabii ki, ayrıntısını veya vucüt dilini ben bilemem). Sadece kişi pek bir şeyi sevmeyen bir kişi olabilir, her şeyden şikayet eden tiplerden olabilir. Her şekilde iki tipi de "He, he" deyip geçiştiriyorum genelde.
0
E ne var eleman oyle konusmus. Cok alingan olmamak lazim. Gerci sen seni ezmeye calistigini hissettigini de soyluyorsun. He oldu amk ogretmenler de az kazaniyor ogretmen de mi olmasin insanlar tarzinda bisey soyleyebilirdin. Hem cok si.lememis davranirdin hem de mesaj vermis olurdun. Ben olsam oyle derdim :)
0
eğer fransızkalanadam'ın söylediğini biraz olsun mantıklı bulduysan benim söylediğimi okuma. Bulmadıysan, tutunamayanlar oku. Okumadıysan. Okuduysan ne soruyon la hala?
0
ben guluyorum. ama o gulmeyi ayna karsisinda calisman lazim olabilir. oyle bir guleceksin ki ya da gulumseyeceksin ki o anlayacak ne mal oldugunu.
laf sokmaya onun seviyesine dusmeye gerek yok.
egitimli/duzgun adamlar zaten soylemez bunlarim, kiskanan sindiremeyen tipler soyler
ha giresinde isletme okumak en buyuk hayalimdi iyiymis baya ama ahahah. giresun isletmeye puanim yetmedi panpa ne yapican iste de diyebilirsin. yok yok deme gulumse sadece dedigim gibi.
mantik aramayacaksin bu tiplerde. muhendis 1000 liraya excelde takiliyor hukuk olmus zaten 1500e calisiyorlar tipcilar dayak yiyor ogretmenler para kazanmiyor sonu yok onun. kafaya takmaya gerek yok.
laf sokmaya onun seviyesine dusmeye gerek yok.
egitimli/duzgun adamlar zaten soylemez bunlarim, kiskanan sindiremeyen tipler soyler
ha giresinde isletme okumak en buyuk hayalimdi iyiymis baya ama ahahah. giresun isletmeye puanim yetmedi panpa ne yapican iste de diyebilirsin. yok yok deme gulumse sadece dedigim gibi.
mantik aramayacaksin bu tiplerde. muhendis 1000 liraya excelde takiliyor hukuk olmus zaten 1500e calisiyorlar tipcilar dayak yiyor ogretmenler para kazanmiyor sonu yok onun. kafaya takmaya gerek yok.
0
giresunlu çay tesisi'ne soruyorus:
-sen ne kadar maaş alıyorsun peki?
+3,5,x,y...
-hahhaha; yapma ya! dur ben bi mezun oliym de seni doğru düzgün bi maaşla işe aliym. parasızlık baya stres yapmış sende.
(şu laflar, olay anında aklıma gelse bambaşka bi insan olurdum yemin diyorum)
ayrıca ne iğrenç bi insanmışım ben! tiksindim kendimden.
adeta ağzı purolu, döner sandalyeli, götoş patron oldum birden bire...
-sen ne kadar maaş alıyorsun peki?
+3,5,x,y...
-hahhaha; yapma ya! dur ben bi mezun oliym de seni doğru düzgün bi maaşla işe aliym. parasızlık baya stres yapmış sende.
(şu laflar, olay anında aklıma gelse bambaşka bi insan olurdum yemin diyorum)
ayrıca ne iğrenç bi insanmışım ben! tiksindim kendimden.
adeta ağzı purolu, döner sandalyeli, götoş patron oldum birden bire...
0
anında karşı atağa geç saldır herşeyi kullan, ben giresunluyum ama şunu derdim o şahsa:
-ulan sen giresunda sikindirik bir işletme bölümüne 300 bilmem kaçıncı bin olarak girmişsin daha neyin kafasındasın.
not: evet arkadaşlar öss, ygs her neyse o sıralamaların çoook önemi vardır. sıralamalarda bile kapasite farkı belli oluyor.
-ulan sen giresunda sikindirik bir işletme bölümüne 300 bilmem kaçıncı bin olarak girmişsin daha neyin kafasındasın.
not: evet arkadaşlar öss, ygs her neyse o sıralamaların çoook önemi vardır. sıralamalarda bile kapasite farkı belli oluyor.
0
aynı şeyi benim işletme okumam için de söylediler. ilginç olan bunu söyleyenlerin parayla okuyan tipler olması. ben böyle şeyleri hiç takmıyorum açıkçası.
0
olm ben işletme son sınıfım 2500 tl kazanıyorum lan akıllı olun, ne olursa olsun haksız o ibne ezikliğiyle agresifleşmiş.
herkes onun haksız olduğunu biliyordu kafana takma.
herkes onun haksız olduğunu biliyordu kafana takma.
0
"asla bir aptalla tartışmayın. önce sizi kendi seviyesine çeker ve sonra sizi tecrübesiyle yener'' demiş mark twain. doğruda söylemiş asla karşı atağa falan geçme bu tiplere karşı zaten dallama onu bekliyor ;) he yav he aynen işler bozuk bu aralar falan filan kolpala ortama ayak uydurmaya çalış... emin ol cevap verirsen yok öyle değil 5000 tl kazanıcaz hebele hübülü dersen sonunda bir bakmışsın hiç olmak istemediğin bir pozisyona sokmuşsun kendini o yüzden siktir et
0
armagan
Bir şeyle ilgilenirken televizyondan da belgesel falan açıyorum. Ders çalışırken falan ortam sessiz olunca odaklanamıyorum ama. Mesela sınıftaki sesten de rahatsız oluyorum. Sistematik ya da kurgulanmış bir ses olmalı muhakkak. İki şeye birden odaklanınca daha verimli çalışıyorum. Şu an yazarken de
Bir şeyle ilgilenirken televizyondan da belgesel falan açıyorum. Ders çalışırken falan ortam sessiz olunca odaklanamıyorum ama. Mesela sınıftaki sesten de rahatsız oluyorum. Sistematik ya da kurgulanmış bir ses olmalı muhakkak. İki şeye birden odaklanınca daha verimli çalışıyorum. Şu an yazarken de bir belgesel açık mesela. Hem ona bakıyorum, hem derdimi anlatıyorum. Bazen de devrik oluyor cümleler ikisine birden odaklanınca ama gayet geliştirdim sanıyorum bunu.
Edit: Aslına bakarsak iyi bir şey multitasking özelliği tamam da sessiz ortamda çalışamamak kötü.
Edit: Aslına bakarsak iyi bir şey multitasking özelliği tamam da sessiz ortamda çalışamamak kötü.
0
Multitasking olayı normal şartlarda odaklanma için çok zararlı kabul edilir. Sende biraz daha farklı imiş :) ancak illa ki müzik veya oyalanacak birşeyler istiyorsan arka planda, zihnini daha az dağıtma ihtimali olan şeyler olsa daha iyi gibi. Klasik müzik gibi, enstrumantal albümler gibi.
0
Ben de öyleyim. Bu alışkanlığı da yurtta kaldığım dönemden kazandım. YUrttaki oda arkadaşım televizyon getirmişti ve kattaki tek televizyondu. Çok eski bir tarih değil ama internet yoktu yurtta. Dolayısı ile oda gece gündüz dolu olurdu. O şekilde gürültü olmadan uyuyamama ve çalışamama gibi şeyler geliştirdim.
Bir de her gün aynı şeyi çalışıyorsan, sevdiğin bir şey olsa bile, o zaman da ortamın gerginliğini dağıtmak için müzik gerekiyor. Müzik olmadan birçok şeye konsantre olmakta zorlanıyorum. Verimliliğim delice artıyor müzik dinlerken veya daha önce çok izlediğim ve ekrana bakmamı gerektirmeyecek bir dizi veya film dinlerken.
Bir de her gün aynı şeyi çalışıyorsan, sevdiğin bir şey olsa bile, o zaman da ortamın gerginliğini dağıtmak için müzik gerekiyor. Müzik olmadan birçok şeye konsantre olmakta zorlanıyorum. Verimliliğim delice artıyor müzik dinlerken veya daha önce çok izlediğim ve ekrana bakmamı gerektirmeyecek bir dizi veya film dinlerken.
0
hayaletin garip huylari
a song of ice and fire'a benzer bir seri var mıdır bu alemde? the weel of time'a başladım dördüncü kitaptayım ama orta dünya'ya düşen hogwartslı üç öğrencinin hikayesi gibi resmen. böyle daha karanlık bir seri yok mu. silmarillion'daki birbirini satan elfler tarzı ya da asoiaf tarzı gibi.
a song of ice and fire'a benzer bir seri var mıdır bu alemde?
the weel of time'a başladım dördüncü kitaptayım ama orta dünya'ya düşen hogwartslı üç öğrencinin hikayesi gibi resmen. böyle daha karanlık bir seri yok mu.
silmarillion'daki birbirini satan elfler tarzı ya da asoiaf tarzı gibi.
the weel of time'a başladım dördüncü kitaptayım ama orta dünya'ya düşen hogwartslı üç öğrencinin hikayesi gibi resmen. böyle daha karanlık bir seri yok mu.
silmarillion'daki birbirini satan elfler tarzı ya da asoiaf tarzı gibi.
0
Sword of Truth serisini seviyorum ben. Tavsiye. Hatta dizisi de vardı Legend of the Seeker diye ama kitaplar daha güzeldi.
0
gorki
bilimsel bir dergide makalesi yayınlanmış bir lisans öğrencisi bunun ne gibi faydalarını görür ?
bilimsel bir dergide makalesi yayınlanmış bir lisans öğrencisi bunun ne gibi faydalarını görür ?
0
Akademik devam etme gibi düşüncen var ise yüksek lisansa başvururken havan ve deneyimin olur. Millet onu doktorada kasarak yayınlatıyorken, lisansta bunu yapmak: Respect!
İş hayatında çok bir işe yaramaz gibi.
İş hayatında çok bir işe yaramaz gibi.
0
lisans sonrası eğitim için yurtdışında iyi bir üniversiteye kabul şansını arttırır.
0
makale isteyen bir ünide yüksek lisans yapacaksa yüksek lisanstan mezun olma şartı bir makale yayımlatmış olmaktır kimi yerlerde.
0
Lisansta iki makale yeterlidir, genelde pek kimse yayınlamaz zaten.
edit: Ben ciddi ciddi "oha" derim.
edit: Ben ciddi ciddi "oha" derim.
0
uluslararası hakemli bir dergide yayınlıyorsa bu makaleyi helal olsun valla. 1 tanesi bile çok büyük başarıyken 4 yıllık eğitim hayatında 2 tane makale yayınlayacak öğrenci en azından türkiye'de pek yoktur sanırım.
ha bu dediklerimin hepsi uluslararası hakemli dergiler için tabi.
ha bu dediklerimin hepsi uluslararası hakemli dergiler için tabi.
0
armagan
https://www.youtube.com/watch?v=uyqb1uVhakYbunun gibi hem anlamlı, hem böyle sürükleyip götüren hafif şeyler neler var?
0
Vaaay, anılar canlandı. Ben sözlere pek dikkat etmem şarkıda, ama az çok aynı tonda şarkılar önereyim.
Pentagram - Sonsuz
Altıncı Cadde - Çalma Açmam Kapıyı
Tüzmen - Son Rüya
Umay Umay - Düşmedim Daha
Cenk Eroğlu - Ben Yağmurda Doğdum
Pentagram - Sonsuz
Altıncı Cadde - Çalma Açmam Kapıyı
Tüzmen - Son Rüya
Umay Umay - Düşmedim Daha
Cenk Eroğlu - Ben Yağmurda Doğdum
0
