daha öncesinde uçak vasıtasıyla kedi ile yolculuk yapmıştım ancak bu sefer olmayacak gibi. zira tatil programı yeni belirlendi ve o vakitlerdeki uçak bileti fiyatları gidiş-dönüş 400tl'den fazla. bu durumda sorularım şu:

1) otobüste kedi taşınmasına (ki sakinleştiricisi verilecektir - 8 saat boyunca baygın tutabilen ve zararsız bir sakinleştirici) izin veren bir otobüs firması var mıdır? spesifik olarak ankara - izmir hattı?
2) eğer izin veriyorsa, kedinin taşındığı mekan neresidir?
3) eğer böyle bir imkan yoksa, bir kediyi bir şehirden diğerine (olabiliyorsa ucuz şekilde) taşımanın farklı bir imkanı var mıdır?

saygılar, sevgiler, teraziye tıklanacaktır...

lakin bilemiyorum öğrenmesi zor mu yoksa pek çok telliye göre daha mı kolay. Hoş vurmalı da bu aynı zamanda ama. Neyse efenim bilen biri varsa bir yol gösterirse çok pis hayır işlemiş olur.

selamlar,
acilinden araba lazım, 3 vesait! tak etti cana. max. 23bin bütçe, otomatik istiyorum şehirde. bir de dizel mantıksız geliyor, benzinli alıp tüp attırmak daha ekonomik olcak gibi. 2000-2002 arası bir VW golf mü olsun, baska bir model mi? her turlu öneri,tavsiye,linkinize talibim. bir de kaporta önemli yav, saglam araba severik.

arkadaşlar merhaba;

universal laptop adaptörü almak istiyorum. tek trafosu gibi kocaman bir adaptörle gezmektek sıkıldım. ne tavisye edersiniz? elimde kalmasın sağlam olsun, kaliteli olsun, universal olsun ve küçük olsun.

tertemiz iphone 3gs sahibiyim. satsam kaça satarım, piyasası nedir?

birisi canınınızı çok sıkınca ya da siz ona çok sinirlenince canınız çok sıkılınca ne yapıyorsunuz?

ben şiddet içeren oyunlar oynayıp kendime geliyorum ya da başka birine patlıyorum başka bi önerisi olan var mı?

rica ederim montla sıç demeyin (:

17.000 tl kadar para var elimde.. 2. el ne marka bir araba tavsiye edersiniz.. küçük araba olmasın.. peugeot 307 gibi bir araç düşünüyorum..

merhaba arkadaşlar,

Avrupa yakasında ucuz(günlük 50-60 tl), güvenilir, beyoğluna ulaşımı kolay kalacak yer tavsiyesi istiyorum


NOT: 17 yaşındayım. Erkek arkadaşım(19 yaşında) bikaç günlüğüne gelicek ve beraber kalmak istiyoruz. Yaş konusunda problem yaşar mıyız? Kimi yerler evlilik cüzdanı istiyormuş. Tavsiyelerinizi bekliyorum.

tekrar günaydın,

şüphelendiğimiz birisi var ve gizli kamera koyup ne haltlar yediğini görmek istiyoruz ailecenek.

1- olabildiğince iyi çekim yapan, olabildiğince küçük ve de bilgisayara direkt takıp izleyebileceğimiz kamera teknoloji çıktı mı, evetse ne alınır, nerden alınır?

2- etik olarak doğru bir şey değil belki ama kötüye kullanmadıkça suç mudur gizli kamera?

Merhaba,

Taksim İlkyardım Hastanesi ve Alman Hastanesi'nin oralarda bir yere gideceğim bugün, tam oralarda normal bir otopark var mı bildiğiniz? Yani normal derken kaldırımdan para alan değnekçileri kastetmiyorum, bildiğimiz otopark soruyorum. teşekkürler .

Şimdi başka bir iss müşteri temsilcisi ile konuştum da isim vermeden superonline'ın fiber optik bağlantısının yağmur çamurlarda koptuğunu söyledi.

Ulan bok atmak da bir yere kadar, söylediğinde bir ciddilik payı var mı, onu merak ediyorum?

Var mı acaba?

Bu yıl annemin işi nedeniyle okul değiştirmek zorunda kaldım, eskişehirden bursaya taşındık, ve yeni gittiğim okula bir türlü alışamadım, okulda ağlıyorum falan, çabuk uyum sağlayamıyorum eski arkadaşlarımı özlüyorum, okula gitmek istemiyorum, her sabah eskişehire gitmek istiyorum diyorum, eskişehirdede babam var, gidersem babamda kalıcam, ama babam 1 hafta iyiyse 1 hafta kötü oluyo, ev ortamı olarak burda olmak istiyorum arkadaş ortamı olarak eskişehirde olmak istiyorum. bursayı denedim sayılır ama eskişehiri denemedim annem gidersen geri gelemezsin buraya diyo. Napacağımı hiç bilmiyorum nakil yaptırsam mı eskişehire ? Bursaya da alışmak istemiyorum öyle kolay kolay arkadaş da edinemiyorum, ve sınıfımdaki herkes kaynaşmış, ben gidip başka sınıftan insanlarla da konuşamıyorum, onların bana gelmesini bekliyorum

kafama bi şey takıldı farkındayım birçok kişiye saçma gelicek ama ben osuruğumun kokusundan hiç rahatsız olmuyorum aksine hoşuma bile gidiyo diyebilirim.acaba bu herkes için aynı şekikde midir? öyle ise nedendir? soru duyuru formatına uygun değil ise affola.

20.000 TL'ye kadar araba arıyorum. alternatifler ne olabilir. ikinci el olacak haliyle. modeli de çok eski olmasın mümkünse.

iki defa hacklendi hesabım. birincisinde sadece bir entryi editlemişlerdi, ikinci sefer hacklediklerinde ise tam olarak bilmiyorum ama hukuki açıdan sakıncalı bir entry girmişler ve uçurulmama sebep oldular.. (ve o sırada tatildeydim, yaklaşık 2 ay boyunca bu olaydan haberim olmadı). daha önce bir defa kendi hesabımımı kapatmıştım moderasyona rica ettim sağolsunlar geri açtılar ama, bunun bi daha yapılması mümkün mü? ilk hacklendikten sonra şifremi değiştirmiştim, ikincide yine buldular. sanırım bilgisayarımda keylogger falan var. bu konuyla ilgilenen bir moderator falan var mı iletişime geçebileceğim?

hangisinden almak mantıklı ve internet paketli mi almak paketsiz mi almak daha karlı?

Evet biliyorum üçüncü kez soruyorum ancak, az zamanım kaldı artık hızlıca hareket etmem gerek. tekrar belirteyim model, rahatlık v.b hiç fark etmiyor, asıl amacım bir iki ay sonra sattığımda zarar etmemek.

www.sahibinden.com

turkcell kullaniyorum, kamu 1500 tarifesini.

ayda 1500dk = 60tl
100mb internet = 10tl toplam 70tl fatura oduyorum.


ama, 1500dk'nin yarisini bile kullanmiyorum cogu zaman. bosa gidiyor dakikalar da verdigim para da. oncelikli olarak turkcell olmak uzere(vodafone da olabilir ama avea'ya sicak bakmiyorum), var mi onereceginiz tarife. ayda 500dk civari yeter bana, 100mb da internet olsa tamamdir.

Sevgili kirik kalpler sokagi sakinleri,

32 yasimdayim, o da 28 yasinda. ayni sirkette calisirken tanistik. cok hizli basladi. 6. aya geldiğimizde dugun planlarindan bahsedip ev esyalarimizi secmeye bile baslamistik. aile bireyleriyle tanismalar oldu. herkesin eski sevgilisiyle yasadigi guzel cok guzel gunlerdi.

derken bayram tatilinden donuste ben seni senin beni sevdigin kadar sevmiyorum sanırımla baslayan bir konusma gecti. 2 gun sadece telefonda gorustuk. sonra ablasindan o iki gunde surekli agladigini ogrendim.

bu haftasonu psikiyatriste gitti. anksiyete teşhisi konuldu. cipralex vermis doktoru. dun ilk ceyrek dozunu aldi. aksam gorustugumuzde aglaya - sarıla benden ayrilmasinin kendisi icin de en dogrusu olacagini soyledi.

soyleyebildigi tek sey benim ona cok iyi davrandigim, cok yardimci oldugum, onu cok mutlu ettigim ama bunlara hakettigim sekilde karsilik veremedigi icin duydugu uzuntu. beni cok sevdigini ancak aşık olmadigini benim aşkım ve sevgimi gosterme bicimim nedeniyle kendini kötü hissettigi ve bundan dolayi bir gun beni üzebilme ihtimalinin onu delirttiği gibi seylerden bahsetti.

simdi; "kiz hakli beyler" diyerek yolumu degistirmeli miyim yoksa "mal olma sen o kizi seviyorsun birakma bu isi" mi demeliyim?

bundan once iki sevgilim olmustu birisi 6 ay sürdü 2 yil kimseyle beraber olamadim. ikincisi 7 yil sürdü 4 yila yakin yalniz gezmeyi tercih ettim. simdi 3. de de cuvalladim. acaba ben birakmaliyim mı bu gönül islerini?

oyunları neden bu kadar pahalı? hem korsana hayır diyorlar hem de bi cd ye 180 tl fiyat koyuyorlar. manyaklarmı bunlar? nedir amaçları? elin oğlu 30 dolara oynarken bizim popomuzu tırmalamaları revamı?

nelerdir?

not: fitness amaçlı, biraz da kas yapılsın işte o kadar

evet film önerisi sorularından bıkkınlık gelmiştir. ama affınıza sığınarak izlediğimde 'vay anasını 10 numara filmmiş' diyeceğim bi film önerisi istiyorum. kendi hayatınızda izlediğiniz en mükemmel 5 filmden birinide yazabilirsiniz. yada 5 ini birden, farketmez.

tarz önemli değil
önemli olan filmin süper olması.


şimdiden teşekkürler

özel hayatımdaki problemlerimin tavan yaptığı dönemde tam birileri ile konuşma ihtiyacı duyarken gece yarısı burada herkesin bu tip şeyler sorduğunu hatırladım.

yabancı bir ülkede üniversite okuyorum. bu ülkenin bodrum'u olarak tabir edilebilecek yazlık şehirlerinden birinde okuyordum ancak yazın bir kızla tanıştım. o da yabancı; çinli. o da o sırada tatil için oraya gelmiş. bir süre takılmaya başladık ancak kız esasen 700 km uzakta okuyor ve oturuyormuş. tatil bitipte kız dönünce irtibatı kesmedik, her hafta sonu o geldi ya da ben gittim ve 1-2 ay sürdürdük bu ilişkiyi. derken bi gün hangi filmden özendiysem "ulan madem mutlusun, peşinden koş" dedim kendi kendime ve onun okuduğu şehirde okumaya karar verdim. 1 eylül itibarı ile kendi üniversitemden belgelerimi aldım, atladım buraya geldim.

yaşadığım şehir küçük bir şehirken burası bu ülkenin ankara'sı olarak tabir edilebilecek bir yer. ilk 10 gün azap gibiydi. kimseyi tanımıyorum, etmiyorum. hem yürüyerek 10 dakikada şehri gezebilirken bi uçtan diğer uca gelmek için 5 vasıta değiştirmenin gerek olduğu bi yere düşmüşüm. afalladım tabi. arkadaş yok, bişi yok. kız dışında tanıdık yok. sonuçta erkek adam her muhabbeti yapamaz ki kız arkadaşıyla da. başka şeyler de gerekli. her neyse, konuya dönelim.

geldim, bir ev tuttum ve birlikte yaşamaya başladık. ancak bir türlü anlaşamıyoruz. bi kere felaket bencil. sürekli hep bana modunda. ayrıca tembel. hani bulaşıklar 10 gün dursa "nolacak yav bize ne zararı var?" der. aldığını yerine koymaz. savruk, dağınık vs. bu çinliler çin'in tek çocuk politikası yüzünden tek çocuk olup şımartılmaya alışıldıklarından hep böyleymiş, onu da burada gördüm. bunun bi arkadaşı var, yurtta kalıyor. odasına gittik, gitmez olaydım. duvarlar yağ içinde, yatağın üzerinde elma-armut çöpleri vs.. neyse, konuyu dağıtmıyayım.

şuraya geldiğimden beri yemek, çamaşır, bulaşık, temizlik bende. yav mutlu olacaz, ses çıkarmiyim diyorum ama ses çıkarmayınca da bi şekilde surat yaptığım oluyordu istem dışı. sonuçta etten kemikten insanız. hani görüp anlasın diyorum, yok. en son "yemeği ben yaparım" dedi ve 1-2 gündür yemek yapıyor. öyle "vaaay çin yemeği haa" demeyin. yağda pişmiş lahana, coca cola ile pişirilmiş tavuk, martinili omlet gibi şeyler...

son 1 haftadır olaylar had safhaya ulaştı. ben geldiğimden beri elime ne geçtiyse ortak harcadık ki helali hoş olsun ama öğrenciyiz, malum. gelen para belli. bu hafta gelen paradan isteği üzerine internet aldık, alışveriş yaptık şudur budur derken demez mi "hani salsa kursu?". hayatım dedim ekonomik durum bu hafta izin vermiyor falan filan. bu seferde "sisley'den cüzdan o zaman?" dedi. ben direk fatal error verdim haliyle. "yav bu haftayı atlatalım" diye alttan alayım derken "ben geçen gün param varken cüzdan almadım, eve yemek aldım sen bana cüzdan almıyorsun" demez mi. ulan zaten 1 kere alışveriş yaptın, o da odur. bu söylenir mi? bunların hesabı tutulur mu? ben buraya senin için gelmişim, son kuruşuna kadar senle yemişim. bende şalter attı, elime ne geldiyse vurdum duvarlara.

olaylar böyle başladı. 1-2 böyle küçük kavgalar ve anlık barışmalarla geçirdikten sonra bu sabah parası yokmuş, para istedi. insanlık hali, bende de yoktu. 1 lira falan vardı. çıkardım, verdim. dedim yok valla başka. aldı, gitti. sonra gün içinde interneti bağlayan firmanın teknik servis elemanı geldi hattı açmaya. tabi bununda ücreti varmış, ben adamı evde bırakıp yana döne para aramaya çıktım. adam hattı benim pc'ye göre ayarlamış. neyse, parayı buldum adama ödedim. gittim en ucuzundan bi sigara aldım. kalan 3 kuruşlada üniversiteye gittim, bunu alıp eve getirdim. abi gelir gelmez demesin mi "kendine almışsın, bana ayarlatmamışsın interneti" hoppalaaa.

ulan zaten isteyen sendin, adam böyle çekmiş kabloyu. al sen kullan diyorum, yok diyor sonra gelip "internetini kullanabilir miyim?" falan. yav yapma böyle, benim senin mi var falan diye alttan almaya çalıştımsa da sinirlerimi felaket zorladı. tutup demez mi "ooo kendine sigara almışsın, bana sabah para vermiyorsun" diye. canım öyle değil diye anlatmaya çalışıyorum iplemiyor. gelip durduk yere tokat atıp gitmeler, "ben kadınım tamam mı" diyip hakaret edip gitmeler falan. normal insan hareketleri değil yani. sonra durduk yere laf sokmalar. "üff buradan sıkıldım, yeni bi yer bulacam gidecem" vs. falan böyle "yapma etme" diyorum, yok. zaten ben sinirlenince daha çok sinirlendirmek için elinden geleni yapar. eline bi elma almış, geldi oturdu yatağa. kulağımın dibinde başladı bilerek şapırdatmaya. 1-2-3 derken bu kesmeyince tuttum masadaki bardağı vurdum duvara. bu arada bardağı küllük olarak kullandığımız için içi sigara doluydu, salon mahvoldu yani. iki saat yerleri sildim, evi havalandırdım falan. velhasıl şimdi de "ayrılalım" dedi. yeterince ilgi göstermiyormuşum, salsa kursu için para ayıramamışım 2 haftadır falan filan. salsa kursu deyip geçme, elzemmiş. 2 sene sonra mezun olduğunda mezuniyet töreninde yapacakmış.... ulan yemek-çamaşır-bulaşık-okul-okul kayıt işleri-ikamet şudur budur derken uyumaya vakit bulamıyorum ki kalanı yine sana harcıyorum. "peki" diyebildim buruk şekilde. "bunları ona anlatmaya çalıştın mı?" demeyin, anlatmaya çalıştığımda "zaten sen hep cevap vermeye çalışıyorsun" falan diyor. içimde küçük bir acı ve buruk oldum, sonuçta o kadar şey paylaşmaya çalıştım, kendimce emek verdim. hiç bişey olmasa aynı yastığı paylaştık ama ben bunları düşünürken karı kıçını döndü horlamaya başladı.

sözün özü: ben mükemmel değilim kuşkusuz ve kız çok güzel. güzelliğinin de farkında, yeri gelince de kullanır. zeki yani.

bütün ilişki boyunca onu değiştirmeye çalışmadım, olduğu gibi kabul ettim yani. kolay sinirlenmem ama sinirli biriyimdir. duygusuz görünürüm. ilk anda tepki vermem herşeye. böyle yalaşap ilişkileri sevmem. dinlemeyi severim. ciddi biriyimdir. o ise çok çocuksu hatta hala çocuk belki bilemiyorum. ilgi budalası. ukala. bi de sertliği sever. yapı olarakta böyle sertliği sever yani. hakaret, sert hareketler ne bileyim yatakta hep "benden nefret et." falan der. onu suçlamıyorum, böyle görmüş belki. bunları yazıyorum ki akıl-fikir verebilecek arkadaşlar gözlerinde şöyle bir canlandırsınlar.

velhasıl uzun oldu, vakit ayırıp okuma zahmetine katlananlara soruyorum:

"sizce ne yapmalıyım?"

-bu ilişkiyi kurtarmaya çalışıp daha çok mu çaba sarfedeyim? ona ayak uydurarak yani.
-bitmesine izin mi vereyim? zaten yalnız olduğum bu şehirde daha da mı yalnız kalayım?
-bişeyler bişeyler

teşekkürler.

ps: uzun süredir memleketten uzak olduğum için yazım yanlışı, imla falan mazur görün. türkçe klavyeyi bile zor bulmuşum. :)

edit: ahahaha, dedikodu yapar gibi yazmışım yav. tövbe.
edit2: moderatör arkadaş, rica etsem sabaha kadar üstte kalabilir mi? zaten bu koca şehirde tek başıma kalmışken bir-iki tavsiyeyi çok görme.

Başlık saçma oldu farkındayım ancak durum tam olarak bu şekilde, 1 yıldır almadım almadım artık kaçışı yok. Hem iş hem okul yürüyemeyecek duruma geldi. Bütçem 20.000 civarı. Arabalardan pek anlamıyorum, en önemlisi aldığım arabayı zarar etmeden satabilmem çünkü yakın zamanda işi bırakıp yurtdışınagitme ihtimalim olabilir, bu durumda da kısa süreli kullandığım arabadan zarar etmek istemiyorum.

E peki bizden ne istiyorsun derseniz, hani olur sahibinden'de, arabam.com'da gözünüze ilişmiş ya da daha önceden favorileirnize eklediğiniz git bir bak dediğiniz araba varsa pek bir şahane olur.

Bu arada ankara'dayım ancak diğer şehirlerdeki önerilerde işime yarayacaktır.

Şimdiden yardımcı olan herkese teşekkürler.

www.sahibinden.com bu arada bunu buldum iyi bir fiyat mıdır bu araba için? off offf ulan hiç anlamıyorum bu işten.

Geçtiğimiz hafta, sonunda mezun oldum. Şimdi tek hedefim askerlik olayını aradan çıkarmak. Bir kaç yerden okuduğum kadarıyla aralık ayında gidebiliyormuşum (dilekçe falan filan)...Paki ama nasıl ?

Hayatı boyunca askeriyenin kapsından girmemiş biri olarak izleyeceğim adımlar ne olmalı. (hiç bir yoklama, muayeneye falan katılmadım). Salağa anlatır gibi madde madde açıklarsanız çok sevinirim.

Bunlara ek olarak bir kaç sağlık sorunum var ve bunları da beyan etmek istiyorum.

Ne yapsın şimdi bu yeni mezun :)


Not:

İleri derecede bilgisayar bilgim var.
Dalış brövem mevcut.
Fizik mezunuyum.

Bunları bildirmemin benim için getirisi ne olur ?

Slm arkadaslar ben istanbulda yasıyorum kız arkadasımda ankarada yaklasık 1 yıl oldu görüsemiyoruz yarın ankaraya gidiyorum daha önce hiç gitmedim ankaranın güzel mekanları vardır kesin gezilecek yerleri hakkında beni bilgilendirrseniz coooooook sevinirim ha bu arada kendi aracımız var güzel sakin boll boll dertleşeceğimiz yerler vardır illaki herkese TEŞEKKÜRLER........

yan binada mahsur kalan bir yavru kedi var. camın dışındaki denizlikten bize bakıp miyavlıyor. 3 kattayız, düşerse ölür büyük ihtimalle. birkaç akrobatik hareket yaptı yüreğimiz ağzımıza geldi zaten. binaya giriş yok, kapısı kilitli, kullanılmayan bir bina. yani bizim kurtarma şansımız yok. ne işi var orda akıl alır gibi değil hala anlamış değilim. ben itfaiyeyi arayalım diyorum ama "sallamazlar bi de üstüne fırça yersin" diyerek aratmıyo burdakiler ve iki metrelik pimapen çıtasına şemsiye bantlayarak kediyi kepçeleme suretiyle ordan alma gibi fantastik çözümlere girişmiş durumdalar. itfaiyeyi arasak umusarlar mı? beyoğlu'ndayız sonuçta, itfaiyenin işi başından aşkın oluyor genellikle buralarda.

3 gün önce burnumu deldirmenin akabinde grip oldum. hızmaya her ne kadar elleşmemeye çalışsam da burun akıntısı nedeniyle çok başarılı olamadım. dünden beri de burnum şişmeye başladı, küpe küçücük kaldı resmen. sürekli terramycin sürüyorum, bazen de batticonla pansuman yapıyorum. görünürde iltihap yok ama bu şişlik ne zaman geçer acep? endişelere gark oldum. bi de haftasonu tatile çıkıcam, denize girmek doğru olur mu dersiniz canlar?

sevgilimle herşey gayet güzeldi. 1 yıldır beraberiz. arada tartışmamız olurdu tabi, ama ciddi değil. şuan uzaktayız 2 aydır. beraberken herşeyi hallederdik ama, bu sefer farklı. (3 haftaya gidicem onun yanına, yurtdışına.)

2 gün önce saçma sapan bişey yüzünden çok kötü tartıştık. 2 aydırki tartışmalarda sinirle ayrılalım o zaman dedi her seferinde (ben oyuncak gibi görmediğim için bunu demedim hiç, ne kadar sinirli olursam olayım, hani düşünmedim bile.) son tartışmamız gerçekten kötüydü, kalbimi baya kırdı. ayrılalım dedi, bu sefer gerçekten istiyorum dedi. biraz konuştuktan sonra tekrar eskiye döndük ancak, şimdi ben hiçbişeyden emin olamıyorum.

şuan çok karamsarım ve diyorumki, o kadar sıkıntıyı alıyorum üstüme oraya giderek, ya ayrılmak isterse gidince. aslında içime her an beni bırakabileceği gibi bi his yerleşti. çok üzgünüm, zaten başka sorunlar yüzünden pek mutluluk veremedim geldikten sonra, ama elimde değildi. şuan kendimi aşırı yalnız hissediyorum, bi yandan gidince herşeyi hallederiz, böyle saçma şeyler mesafeden özlemden oluyo diyorum kendime, ama fazla inanamıyorum buna. şuan bana lazım olan güçlü olmak, sabretmek, sorunları yansıtmamak(ki belki abartıyorum onları). belki de nazar değdi, hep uzakta olmamıza rağmen uğraşmamıza, devam etmemize şaşıran çok etrafımızda.

sorum: bu hislerim normal mi? tekrar iyi olur muyuz? çok üzgünüm, deneyiminiz varsa lütfen paylaşın..
uzak mesafe, kesin o biter demeyin 3 hafta kalmışken, 3 hafta ne ki? ben tekrar kendime geleyim yeter :'(

okula kayda geldim 1mb ile indiriyorum su an avatar ı indirilcek oyun film anime söyleyin bişiler :D kalakaldım şoka girdim resmen bişilerr söyleyin bu fırsatı kaçıramam

not: tahmin edemedim böyle olacağını bilgisayarımda 16gb yer var su an

B segmentinde (VW polo, Ford fiesta, honda jazz) bir araba tavsiyesine ihtiyacımız var. tavsiyeler kullanıcılarından olursa daha iyi olur ama fikri olan herkes çekinmeden yazabilir. aradığımız birkaç tane özellik var:

1. mümkün olduğunca az yakan bir dizel olmalı,
2. fiyatı benzerlerine göre daha uygun olmalı,
3. sıfır ya da çok temiz 2. eli bulunabilen bir araç olmalı,
4. fiyatı 30 bini çok geçmemeli.
5. donanım olarak benzerlerinden daha üstün olursa süper olur bir de.

not: ford fiesta'ya baktık. biraz pahalı geldi. skoda fabia'ya baktık bir de. onlar da "dizel model Türkiye'ye artık gelmeyecek." dediler.

şimdi arkadaşlar geçen sene iptal ettim eski faturalı hattımı. bu sene gitti gidiyordan klass bir numara aldım uygun fiyata. yarın satan elemandan alacam. şimdi turkcell bayisine gidecegiz actirmaya tekrar bir belge lazim mi calistigim yerden?

başlık için üzgünüm. ama artık durum bizi çıldırtma noktasına geldi.

kardeşim hem okuyup hem çalışma yoluyla ve eğitimini finanse etmekte. çalıştığı işyerinde görme engelli bir personel var ve şu anda aynı bölümde (santral) görev alıyorlar. ancak bu arkadaş biraz garip. işe çoğunlukla gelmiyor. geldiğinde de kulaklığını takıp paso müzik veya sesli e-book dinliyor. iki kişinin bile kimi zaman az geldiği bu büyük iş yerinin santralini kardeşim tek başına götürmeye çalışıyor haliyle.

amirler de bu duruma vicdan penceresinden bakıp ses etmiyorlar.

bir de abuk sabuk zamanlarda izin alıp pat diye kaybolması var. okulunun bittiği hafta (haziran ayı) kardeşim rehavetle izin alacağı sırada, bu arkadaş kayboluyor. bizim bütünt atil planları suya düşüyor. bu yaz güç bela bir hafta izin koparabildik. amirlerden değilha bu aradaşın bitmek bilmeyen izinlerinin arasından bulduğumuz arayı değerlendirdik.

şimdi benim gördüğüm kadarıyla bu arkadaş fiziki engelini çıkar amaçlı kullanıyor. ne yapabilirim?

a) kendisine dalayım mı?
b) müsamahakar davranan üst makamlara yazılı şikayet versem işe yarar mı?
c) yoksa hepten "vay vicdansızlar, allahsızlar" damgası yer miyiz?

bildiğim kadarı ile nilüfer, metro, kamil koç vs.. gibi firmalar evcil hayvan kabul etmiyorlar.

hal böyle olunca yer ayırtamıyorsun önceden. terminale gidip kabul eden leş bir firma çıkıyor onla gidiyorsun.

uzatmayayım. önceden rezervasyon yaptırabileceğim, kedi kabul eden otobüs firması bilen birisi var mıdır acep ?

ben arabadan zerre anlamam. yardım eder misiniz? pls ltf t$k

Bir sik anlamadım bu işten. Biraz uzun yazacam. Bu servisi kullananlar cevaplarsa sevinirim.

Daha önce cepten internet hiç kullanmadım. ayın 25'inden beri kullanıyorum. Vodafone call center'dakilerin bir dediği bir dediğini tutmuyor. Vodafone'un web sitesi de kafasına göre bazen açılıp bazen kilit..

Benim kullandığım cep avantaj paketinden dolayı aylık 250 mb bir data paketim vardı. yetmez diye ben gittim 1 gblik vodemnet paketi aldım ama vodemim yok. zira laptopım yok. cepten bu paketi kullanıyorum. diğer cepnet paketi çok yavaş diye duyduğum için böyle yapmıştım. Hem ilk ay ne kadar data kullandığımı takip eder, eğer az bir kullanım olursa yine cepnete geçerim dedim.

Şimdi durum şu ki, son 48 saatlik kullanım hariç aylık data kullanımını 3636'ya mesaj atarak öğrenebilmemiz gerekiyor. ben bu sorguyu her yaptığımda bana 0kb kullanım döndü.

dün call centerı aradım. bana 1 gb'lik paketimin bittiğini, 250 mblik hediye kısmınında 130 mb'lik bir kısmının kaldığını söyledi kadın. bir kaç gün önce aradığımda ise 1 gb'lik paketten hiç kullanılmadığını 250 mb içinde bilgiyi göremediğini falan söylemişti konuştuğum başka bir şahıs.

yani, adamların bir dediği bir dediğini tutmuyor.

- Ben gerçek kullanımımı nasıl öğrenirim. 3636 hala 0 kb kullanım dönüyor.

- cepnet kullananlar memnun mu?

- herşeyi sittiredip başka bir operatöre mi geçmeli?

Şimdi sorunum şu ki diyelim ki bir kafeye oturdum böyle elimde kitabımla falan, bakıyorum millet saatlerce içiyor meyve suyunu, kolasını falan, elinde kitabıyla yudum yudum, ama bende noluyor, garson sipariş ediyor getiriyor, luk bir iki kerede bir bakıyorum bitmiş.

Nedir bu saatlerce bir bardak içeceği içmenin sırrı?

aynı sorunun avealısını sordum testi geçemededi sizler tarafından.

turkcell kullanıyorum hiç bir sorunla karşılaşmadım ama vodafone'a göre çok pahalı. numara taşıyayım dedim ama vodafone nasıl çekiyor bilmiyorum? çekim gücü gerçekten zayıf mı? konuşurken gıcırdama var mı?

yoksa spor ayakkabıyla mı koşalım? çıplak ayakla koşsak nolur koşmasak nolur?

selamlar ve merhabalar. yahu arkadaş kimi tanısam şu sittimin dünyasında ulan bi insan evladı da normal şartlar da yetişmez mi ya? hep mi istedikleri olur? kimle konuşsam "beni çok şımarık yetiştirdiler, her isteğim olsun isterim hep böyle oldu" diyorlar ya. her kız bunu söyledi bu güne kadar vay ananı avradını arkadaş ya. lan normal her isteği olmamış kız yok mu sittimin dünyasında?

sıfır getz almayı düşünüyorum. nedir bu aracı alınabilir ya da alınamaz kılan şeyler? bir de sıfır fşyatlarda dizeli ile benzinlisi arasında 2600 lira fark var benzinliye lpg taktıracağımızı hesap edersek bu fark 1000 lira gibi birşey oluyor alacak olursam dizel mi benzinli mi almalıyım? dizelin masrafı ağır mı olur? satarken hangisi daha iyi gider? getz yaramaz diyorsanız getz fiyatlarında ve sınıfında hangi aracı önerirsiniz?

mumkun mudur, yani annem tegratol aliyor su anda, micalcic vermis doktor, yan etkisi olmaz di mi, veya oteki ilacla beraber bi yan etki falan olmaz?

tesekkurler simdiden.

Arkadaşlar..Kozyatağı,Atatürk Caddesi'nden Sultanbeyli'ye arabayla nasıl gidilir?
Anneye anlatır gibi anlatabilecek kimse var mıdır acaba? Şimdiden teşekkürler..

efendim dün akşam üzerinize afiyet iftarda yemek üzere o açlıkla üç tane lahmacun söyledim. iki tanesini yiyince de tıkandım. bir tanesi kaldı. buzdolabına koydum.

şimdi bu akşam evde değilim. bugün ısıtıp yiyemem. cuma akşamı da evde değilim. sahurda da yiyemem, acılı lan kavurur adamı bu sıcakta.

şimdi ben bunu buzluğa atıp dondursam, çıkarıp eritince yenebilir durumda olur mu? fırından ilk çıktığı gibi olmasa da olur, yenebilir olsun, kusmuğa dönmesin yeter.

ya da cumartesi akşamına kadar buzdolabında dursa bozulur mu?