whimsical
Gittiğiniz Crossfit salonunun olumlu/olumsuz özelliklerinden bahseder misiniz? Hocalar çok ilgili/yeterince ilgili değil, mekan havadar/havasız gibi gibi...Ya da şöyle sorayım; bana gittiğiniz salonu tavsiye eder misiniz, neden tavsiye eder veya etmezsiniz? İstanbul Beşiktaş'ta olduğumdan Avrupa Yak
Gittiğiniz Crossfit salonunun olumlu/olumsuz özelliklerinden bahseder misiniz?
Hocalar çok ilgili/yeterince ilgili değil, mekan havadar/havasız gibi gibi...
Ya da şöyle sorayım; bana gittiğiniz salonu tavsiye eder misiniz, neden tavsiye eder veya etmezsiniz?
İstanbul Beşiktaş'ta olduğumdan Avrupa Yakası'ndaki önerilere açığım.
Ek: Crossfit kaynaklı herhangi bir sakatlık yaşayıp yaşamadığınızı da yazar mısınız?
Hocalar çok ilgili/yeterince ilgili değil, mekan havadar/havasız gibi gibi...
Ya da şöyle sorayım; bana gittiğiniz salonu tavsiye eder misiniz, neden tavsiye eder veya etmezsiniz?
İstanbul Beşiktaş'ta olduğumdan Avrupa Yakası'ndaki önerilere açığım.
Ek: Crossfit kaynaklı herhangi bir sakatlık yaşayıp yaşamadığınızı da yazar mısınız?
0
Soruna cevap gibi olmayacak ama CrossFit'le ilgili şunları söyleyebilirim: CrossFit zaten çok riskli bir program, tek güzel yani sağlam bir komün ortamı oluşturup motive ediyor olması. Onun dışında Türkiye'deki eğitmenlerin konuyla en ufak bir ilgisi yok; hepsi bilgisiz. İstanbul'da zaten birkaç tane Box var bu işe ciddi eğilim gösteren, diğerleri çöp. Ha o birkaç yer de en fazla kötünün iyisi olacak düzeyde. Clean and Jerk yaparken fıtık mı olacaklar rotator cuff yırtığı mı olacaklar diye korkuyorsun. Amerika'nın en sağlam CrossFit'çileri bile öyle saçma hareketler yapıyorlar ki 2 tane üst düzey sporcu geçen sene kendilerini sakatlayıp bu sene yeni yeni antrenmana başladılar. Bu dediğim sporcular CrossFit şirketinin (CrossFit esasında şirketin ismi ama konu o değil şimdi) en üst düzey elemanları, onlar bile sakatlanıyor yani, o nedenle bu işe Türkiye'de çok bulaşmamak lazım.
0
Amerika'ya gidip CrossFit şirketinin bizatihi kendi eğitimlerine katılıp "CrossFit eğitmenliği yapabilir" sertifikası almamışsa benim için bilgisizdir. Fakat konu burada bilgisiz olup olmamasından ziyade, CrossFit'in genel anlamda riskli bir program olması. Ben bu nedenle önermiyorum. Yani antrenman dünyasında şöyle bir şey yok: www.youtube.com 
Bunlar insan anatomisine uygun olmayan riskli hareketler. CrossFit ne yazık ki buna benzer birçok teknikle dolu, benim kişisel olarak karşı olduğum konu bu.
Yok riskler benim için önemli değil diyorsan, ikinci kriter de alınan eğitim. Onunla ilgili söyleyeceğimi de ilk paragrafta söyledim.
Bunlar insan anatomisine uygun olmayan riskli hareketler. CrossFit ne yazık ki buna benzer birçok teknikle dolu, benim kişisel olarak karşı olduğum konu bu. Yok riskler benim için önemli değil diyorsan, ikinci kriter de alınan eğitim. Onunla ilgili söyleyeceğimi de ilk paragrafta söyledim.
0
Benim araştırmalarımdan öğrendiğime göre zaten sertifikan olmadan Crossfit salonu açamıyorsun, bilmiyorum bu bilgi yanlış mı?
Sakatlık risklerinin önüne geçmek amacıyla da önden bir temel eğitim verdiklerini belirtiyorlar bu salonların websitelerinde. Sonra da eğitim seviyene uygun WOD'lara katılıyorsun, herkes aynı seviyeye katılmıyor.
Crossfit yapmış olanlar bu risk konusuna da girerlerse güzel olur aslında. Herhangi bir sakatlık yaşayıp yaşamadıkları vb.
Sakatlık risklerinin önüne geçmek amacıyla da önden bir temel eğitim verdiklerini belirtiyorlar bu salonların websitelerinde. Sonra da eğitim seviyene uygun WOD'lara katılıyorsun, herkes aynı seviyeye katılmıyor.
Crossfit yapmış olanlar bu risk konusuna da girerlerse güzel olur aslında. Herhangi bir sakatlık yaşayıp yaşamadıkları vb.
0
4.leventte ki salon yeni başlayanlar için ilgili alakalı güzel bir salon.
taksim-osmanbey arasında yeni açılan biyer vardı. orada genelde kendin takılıyor(muş)sun.
taksim-osmanbey arasında yeni açılan biyer vardı. orada genelde kendin takılıyor(muş)sun.
0
shubulubapshubaptishaluva
gebze teknik üni. ve gebze tren garı arasında bir 10dklık mesafe var, bu arada hangi toplu taşımalar var, ne kadar sık bilen var mı?edit: güzergahın haritasını ekledim..
gebze teknik üni. ve gebze tren garı arasında bir 10dklık mesafe var, bu arada hangi toplu taşımalar var, ne kadar sık bilen var mı?
edit: güzergahın haritasını ekledim..
edit: güzergahın haritasını ekledim..
0
eksi sozlukte eksiyen adam
bi tane kiz vardi, dergide mi ne yazmis koltukta gunes gozluguyle rportaj yapip agzini yaya yaya konusuyodu kimdi o, link atabilir misiniz?
bi tane kiz vardi, dergide mi ne yazmis koltukta gunes gozluguyle rportaj yapip agzini yaya yaya konusuyodu kimdi o, link atabilir misiniz?
0
radyokafasi5
Selamlar herkese,1500 - 2000 tl arasında şarjı iyi giden ve kamerası falan da iyi olan telefon tavsiyelerinizi alabilir miyim?Teşekkürler.
Selamlar herkese,
1500 - 2000 tl arasında şarjı iyi giden ve kamerası falan da iyi olan telefon tavsiyelerinizi alabilir miyim?
Teşekkürler.
1500 - 2000 tl arasında şarjı iyi giden ve kamerası falan da iyi olan telefon tavsiyelerinizi alabilir miyim?
Teşekkürler.
0
Selamlar note 4 sahibiydim annem isteyince bende telefon arayışına girdim ve iphone se aldım. Daha öncesinde z2 LG falan da kullandım fakat iphone güzel telefon abi. Sana gönül rahatlığıyla söylerim ki git iphone se al.
Şarjı note 4 den uzun gidiyor ve kamera kalitesi gece gündüz çekimi daha iyi. Rakamlar üzerinde note 4 ezer desende pratikte iş hiç öyle olmuyor.
Şarjı note 4 den uzun gidiyor ve kamera kalitesi gece gündüz çekimi daha iyi. Rakamlar üzerinde note 4 ezer desende pratikte iş hiç öyle olmuyor.
0
Huawei mate 8. Şarjı inanılmaz bana bile nerdeyse 2 gün gidiyor ki sürekli telefon elinde olan bir adamım. Milletin 2 gün kullandığı telefon bende bir günü çıkarmıyor.
0
lucky strike
lokasyon olarak 4. leventteyim. beni buradan en kısa sürede en çok çeşitte kitap bulabileceğim yere yönlendirebilir misiniz? ama lütfen şey olmasın, "oraya git o bölge dolu kitapçı" olmasın. "şurada şu kitapçı/sahaf var" gibi olursa çok sevinirim.teşekkürler.
lokasyon olarak 4. leventteyim. beni buradan en kısa sürede en çok çeşitte kitap bulabileceğim yere yönlendirebilir misiniz?
ama lütfen şey olmasın, "oraya git o bölge dolu kitapçı" olmasın.
"şurada şu kitapçı/sahaf var" gibi olursa çok sevinirim.
teşekkürler.
ama lütfen şey olmasın, "oraya git o bölge dolu kitapçı" olmasın.
"şurada şu kitapçı/sahaf var" gibi olursa çok sevinirim.
teşekkürler.
0
pinkpeony
güvenilir mi? aldınız mı ya da alan var mı yakınlarınızda?
güvenilir mi? aldınız mı ya da alan var mı yakınlarınızda?
0
Ben de birkaç hafta önce sordum bu soruyu; cevap verenlerin çoğu memnun değildi. Vazgeçtim o yüzden. Tanıdık bir abla buldum, ona yaptırdım.
0
boyle bisi yazdim zamaninda, burayi kullaniyoruz biz aylardir eksisozluk.com
0
lucky strike
ismi gelmiyor aklıma. ya ilk sezonu bitti ya bitecek durumdaydı en son. sözlükte başlığı vardı. türü falan da gelmiyor aklıma. aklınıza gelenleri söyler misiniz bu durumda olanlardan? drama olabilir politik drama olabilir, tarihi drama olabilir. allah ne verdiyse
ismi gelmiyor aklıma. ya ilk sezonu bitti ya bitecek durumdaydı en son. sözlükte başlığı vardı. türü falan da gelmiyor aklıma.
aklınıza gelenleri söyler misiniz bu durumda olanlardan? drama olabilir politik drama olabilir, tarihi drama olabilir. allah ne verdiyse
aklınıza gelenleri söyler misiniz bu durumda olanlardan? drama olabilir politik drama olabilir, tarihi drama olabilir. allah ne verdiyse
0
okuyamıyom ben ya
Buraya daha önce gideniniz var mı? Mangal yapmak istiyoruz da, yanmış mangalı getiren mekan var mıdır burda? Kendin pişir kendin ye yaani. Teşkürler.
Buraya daha önce gideniniz var mı? Mangal yapmak istiyoruz da, yanmış mangalı getiren mekan var mıdır burda? Kendin pişir kendin ye yaani. Teşkürler.
0
millet kendi mangalını kendi götürür genelde. pikniğini yapar gelir.
en son gittiğimde (2 yıl önce) sadece bi mekan vardı ondada kendileri yapıyodu satışı. yanmış mangal veriyorlar mı bilmiyorum.
en son gittiğimde (2 yıl önce) sadece bi mekan vardı ondada kendileri yapıyodu satışı. yanmış mangal veriyorlar mı bilmiyorum.
0
amusan
başvuruları ne zaman başlıyor bilen var mı?Sitesinde başvuru tarihleri dışında herşeyi gördüm bir onu göremedim.Ocak ayı falan mı?
başvuruları ne zaman başlıyor bilen var mı?Sitesinde başvuru tarihleri dışında herşeyi gördüm bir onu göremedim.Ocak ayı falan mı?
0
emricardo
Selamlar,İstanbulda vitiligo tedavisi için, önerebilieceğiniz bir yer var mı?Bitkisel veya size iyi gelen herhangi birşey varmı?Çevrenizde bu hastalıktan kurtulmuş herhangi biri varsa, yöntemini paylaşabilir misiniz?Teşekkürler.
Selamlar,
İstanbulda vitiligo tedavisi için, önerebilieceğiniz bir yer var mı?
Bitkisel veya size iyi gelen herhangi birşey varmı?
Çevrenizde bu hastalıktan kurtulmuş herhangi biri varsa, yöntemini paylaşabilir misiniz?
Teşekkürler.
İstanbulda vitiligo tedavisi için, önerebilieceğiniz bir yer var mı?
Bitkisel veya size iyi gelen herhangi birşey varmı?
Çevrenizde bu hastalıktan kurtulmuş herhangi biri varsa, yöntemini paylaşabilir misiniz?
Teşekkürler.
0
kolsuz agop çok övülür. vitiligo bende de var belli bi bolgede ama ben gitmedim, bi akrabam cocugunu goturmustu. allah'tan onunki de ilerleyici tip degildi. bu hastalıgın maalesef dısardan tedavisi cok zor. ama uzak duracagın bişey varsa o da stres. nerende olursa olsun kafaya takmayacaksın. hayatımda gordugum hem tip hem karakter olarak en hos insanlardan birinin suratında at gibi lekeler var, hiiiç gozume batmıyor. bazen kendimdekine cok moralim bozuluyor bunu dusunmeye calısıyorum.
eski duyurularından erkek oldugun izlenimine kapışldım ama cok nadir de olsa yine de hashimoto tiroiditine baktırmanı öneririm. bu sebep oluyormus. tekrar soyluyorum stres yapmayacaksın.
eski duyurularından erkek oldugun izlenimine kapışldım ama cok nadir de olsa yine de hashimoto tiroiditine baktırmanı öneririm. bu sebep oluyormus. tekrar soyluyorum stres yapmayacaksın.
0
arkadasim vitiligo otoimmun bir hastaliktir, yani vucudun bagisiklik sisteminin kendi icinde yanlis sinyal almasi ve kendine saldirmasi sonucu olusan bir hastaliktir. kaynagi kandadir (bagisiklik sisteminde).
otoimmun hastaliklarin genel olarak tedavisi modern tibbin henuz basari saglayamadigi meselelerden biridir.
diyecegim odur ki, malesef vitiligonun tedavisi pek cok diger otoimmun hastalik gibi yoktur. umut SATAN coktur, ancak malesef gunumuzde caresi yoktur.
dusun ki ise yarayan bir yontem var; dunyada milyonlarca vitiligo hastasi var ve bu careden milyarlarca dolari ANINDA kazanacak ilac sirketleri var. bu eczacinin / lokmanin bile bildigi careyi onlar da bulup herkese yuksek fiyata satmazlar mi saniyorsun? dunyanin onca universitesinde onca ogrenci ve profesor bu hastaliklarin kodunu kirmak icin bosu bosuna mi calisiyor?
caresiz hastaliklarda insanlar care ararken daha da stresleniyor. kendine bunu yapma.
otoimmun hastaliklar gizemlidir, bazen geldikleri gibi giderler. internette gordugun "once" - "sonra" fotolari bazen kendi kendine duzelen hastalari gosterir (ama onlara sorsan, gecmeden onceki ay amuda kalkmistim ondan duzeldi derler) bazen de fotograflar kronolojik olarka terstir.
Biri sana bu hastalik icin care satiyorsa ya cahildir, ya da seni dolandiriyordur.
Otoimmun hastaliklardan cekmis ve cekmekte olan biri olarak soyluyorum. Olmayan seylerin pesine dusup moralini ve parani tuketme. Vitiligo dunyanin sonu degil. Seni 2 ayda yataga baglayip oldurecek otoimmun hastaliklar var. Sukret ve gec. Gecmis olsun.
otoimmun hastaliklarin genel olarak tedavisi modern tibbin henuz basari saglayamadigi meselelerden biridir.
diyecegim odur ki, malesef vitiligonun tedavisi pek cok diger otoimmun hastalik gibi yoktur. umut SATAN coktur, ancak malesef gunumuzde caresi yoktur.
dusun ki ise yarayan bir yontem var; dunyada milyonlarca vitiligo hastasi var ve bu careden milyarlarca dolari ANINDA kazanacak ilac sirketleri var. bu eczacinin / lokmanin bile bildigi careyi onlar da bulup herkese yuksek fiyata satmazlar mi saniyorsun? dunyanin onca universitesinde onca ogrenci ve profesor bu hastaliklarin kodunu kirmak icin bosu bosuna mi calisiyor?
caresiz hastaliklarda insanlar care ararken daha da stresleniyor. kendine bunu yapma.
otoimmun hastaliklar gizemlidir, bazen geldikleri gibi giderler. internette gordugun "once" - "sonra" fotolari bazen kendi kendine duzelen hastalari gosterir (ama onlara sorsan, gecmeden onceki ay amuda kalkmistim ondan duzeldi derler) bazen de fotograflar kronolojik olarka terstir.
Biri sana bu hastalik icin care satiyorsa ya cahildir, ya da seni dolandiriyordur.
Otoimmun hastaliklardan cekmis ve cekmekte olan biri olarak soyluyorum. Olmayan seylerin pesine dusup moralini ve parani tuketme. Vitiligo dunyanin sonu degil. Seni 2 ayda yataga baglayip oldurecek otoimmun hastaliklar var. Sukret ve gec. Gecmis olsun.
0
Ben de robokot'un yazdıklarıni yazmaya gelmistim aslında. Aynen ben de otoimmun bir hastalık sahibiyim, bu tür hastalıklar tedavu edilebilir olmasa da "idare edilebilir" kategorisindeler. Yani tedavi yerine idare etme yöntemi arastirsanız daha net ve iyi sonuclar elde edersiniz gibi geliyor cunku birseye umut baglayıp hayalkırıklığına uğramak da basli basina bir travma. Öyle ot çöp olayına ise sakın sakın girmeyin. Baldıran da doğal marul da doğal ama salatamızı baldıranla yapmıyoruz.
0
straples
Bu akşam bu düşünceyi destekleyen bir yazı okudum.Çok da mantıksız gelmedi.Yazı bu: http://dakika.org/menfaat-dunyasi (kısa bi şey okursunuz)Sizce de böyle mi?Sevdiğimiz birini kaybettiğimizde aslında kendimize mi üzülüyoruz?
Bu akşam bu düşünceyi destekleyen bir yazı okudum.
Çok da mantıksız gelmedi.
Yazı bu: dakika.org (kısa bi şey okursunuz)
Sizce de böyle mi?
Sevdiğimiz birini kaybettiğimizde aslında kendimize mi üzülüyoruz?
Çok da mantıksız gelmedi.
Yazı bu: dakika.org (kısa bi şey okursunuz)
Sizce de böyle mi?
Sevdiğimiz birini kaybettiğimizde aslında kendimize mi üzülüyoruz?
0
biraz sığ, neden insanlarla ilişki kurarız sadece bizi biri dinlesin,sevsin,kollasın diye mi o zaman her türlü ilişki bencilliktir. arkadaşlık, evlilik vs
sevdiğin bir eşyayı kaybettiğinde neden üzülüyorsan o yüzden üzülürsün sevdiğinin birinin ölmesine. çünkü ölüm gereklilik ve tercih değildir. tercih etse ölümü belki üzülmezsin o kadar.
şu var ama ölümlere üzülmenin bir nedeni de bize kendi ölümümüzü hatırlatmasıdır. bu kadar kolay mı diye insanın gözüönüne serilir.
sevdiğin bir eşyayı kaybettiğinde neden üzülüyorsan o yüzden üzülürsün sevdiğinin birinin ölmesine. çünkü ölüm gereklilik ve tercih değildir. tercih etse ölümü belki üzülmezsin o kadar.
şu var ama ölümlere üzülmenin bir nedeni de bize kendi ölümümüzü hatırlatmasıdır. bu kadar kolay mı diye insanın gözüönüne serilir.
0
efsanevi filozof der meister buna benzer bi şey söylemişti yıllar önce, "anneler bile çocuklarını karşılıksız sevemez" diye. o yüzden evet, bence bencillik. her şey ama her şey insanın dönüp dolaşıp kendisine gelir. ben böyle inanıyorum. anne, çocuğunu ona yaşattıklarından dolayı sever. kendisini "anne" şeklinde tanımlamasını sağladığı için. budur. ha bu biraz işin bokunu çıkarmak oluyor, her ilişkiyi buna indirgemek de deoğru değil ama bence ben haklıyım. tamamen karşılıksız olduğuna inandığımız bir iyilik bile bizi, egomuzu tatmin ettiği için mutlu ediyor. "yok ya benim egom yok, süper bi insanım ihihi" seviyesine geldiğimizde bile bir şekilde kendimizi tatmin etmiş oluyoruz.
bu ayıp veya yanlış değil, insanın hamuru. var olduğumuz sürece egomuz/benliğimiz de var olur ve verdiğimiz her tepki buna göre şekillenir. dolayısıyla evet, ölüme üzülmek de sevinmek de bir çeşit bencilliktir.
(hayatımda hiç felsefe kitabı falan okumadım hatta ne yalan söyleyeyim yazıyı da okumadım, sevdiğim bi konu olduğundan bodoslama daldım. bunlar yıllar içerisinde gelişmiş tamamen kişisel görüşlerim. zamanında bi muhabbette arkadaşım "olum sen matrix izlemediğin halde böyle şeyler söylüyosun, çok takdir ettim aq, biz peasant'lar bunları matrix'ten öğrendik hep" demişti de çok sevinmiştim. demek ki altyapı var, gafa çalışıyo. inşallah ben de büyüyünce felsefeci - matrix'i çeken adam falan olurum. tşk saygılarımla)
bu ayıp veya yanlış değil, insanın hamuru. var olduğumuz sürece egomuz/benliğimiz de var olur ve verdiğimiz her tepki buna göre şekillenir. dolayısıyla evet, ölüme üzülmek de sevinmek de bir çeşit bencilliktir.
(hayatımda hiç felsefe kitabı falan okumadım hatta ne yalan söyleyeyim yazıyı da okumadım, sevdiğim bi konu olduğundan bodoslama daldım. bunlar yıllar içerisinde gelişmiş tamamen kişisel görüşlerim. zamanında bi muhabbette arkadaşım "olum sen matrix izlemediğin halde böyle şeyler söylüyosun, çok takdir ettim aq, biz peasant'lar bunları matrix'ten öğrendik hep" demişti de çok sevinmiştim. demek ki altyapı var, gafa çalışıyo. inşallah ben de büyüyünce felsefeci - matrix'i çeken adam falan olurum. tşk saygılarımla)
0
Berk Sinar kim amk.
Sitenin yazarlarına ve diğer yazılanlara baktım da alayı popi olma havasında gereksiz insanlar sürüsü.
Soruna cevabım kısa, net ve alıntı: babalar oğullarını gömmemeli.
Sitenin yazarlarına ve diğer yazılanlara baktım da alayı popi olma havasında gereksiz insanlar sürüsü.
Soruna cevabım kısa, net ve alıntı: babalar oğullarını gömmemeli.
0
çok sığ cidden de (okudum).
bize hiçbir şekilde menfaat sağlamamış birinin ölümüne de üzülüyoruz, en sevdiğimiz kişinin ölümüne de üzülüyoruz. kaldı ki hiçbir insan psikolojisinin de "ulan ya, ne güzel yararlanıyordum şu adamdan/kadından, neden öldü de beni bundan mahrum bıraktı?" şeklinde işleyeceğini sanmıyorum.
kan aranıyor + 1
bize hiçbir şekilde menfaat sağlamamış birinin ölümüne de üzülüyoruz, en sevdiğimiz kişinin ölümüne de üzülüyoruz. kaldı ki hiçbir insan psikolojisinin de "ulan ya, ne güzel yararlanıyordum şu adamdan/kadından, neden öldü de beni bundan mahrum bıraktı?" şeklinde işleyeceğini sanmıyorum.
kan aranıyor + 1
0
bu düşünce yeni değil. gayet de tutarlı ama yazı acaip boktanmış, tıkladığıma pişman oldum.
0
insan sosyal bir varlık. empati'de temel bir sosyal araç. empati yaparak da biri için üzülebilirsiniz ve bu bencillik olmaz. Kendiniz için nasıl artık yaşamama fikri üzücüyse başka biri üzerinden bu hissi deneyimleyip onun adına üzülebilirsiniz.
0
insan kendini kandırmakta o kadar usta, bencilliğinde o kadar kurnaz ki..
baştaki arkadaş özetlemiş aslında:
"sevdiğin bir eşyayı kaybettiğinde neden üzülüyorsan o yüzden üzülürsün sevdiğinin birinin ölmesine."
evet, tam olarak sahip olma egomuza darbe indirdiği için üzülürüz. diğer insanları da kendi malımızmış gibi görmeyi ve onlara bu kadar şiddetli biçimde tutunmayı bıraktığımızda acı çekmeyi de üzülmeyi de bırakırız gereksiz yere. bu yaklaşımla biz insanları çok sevdiğimizi filan sanarken daha onların hayatlarına saygı duymaktan bile aciz oluyoruz aslında. herkesin kendi yaşam yolu vardır, evet bazı insanların yaşamları derinden kesiştiğinde ölümün acı vermesi doğal ve bunun da yası bir süre devam eder tabi, ama biz tanımadığımız insanlar için bile üzülmeyi marifet sayıyoruz, ki kimseye faydası yok bunun.
tamam, belli durumlarda ölen insan için de gerçekten üzülebilir insan ama genel durum pek öyle değil gibi.
bir sufi hikayesi var, adamın birinin çocuğu ölmüş ve çok da seviyormuş çocuğunu. başta o kadar üzülmüş ki adam, bir süre sonra ise birdenbire üzüntüsü geçivermiş. karısı bu durumu farkedince "nasıl üzülmezsin böyle bi durumda! nasıl bu kadar sakin kalabilirsin?" diye adama kızmış ve adam da demiş ki "üzülmüştüm evet, daha sonra çocuğumuz olmadan önceki zamanları hatırladım.. o zaman da çocuğumuz yoktu ama biz bu kadar mutsuz değildik, şimdi niye mutsuz olalım ki o yok diye?"
belki buna da bencillik diyebilirsiniz ama bir de şu açıdan düşünelim, ben ölüyorum mesela hayatla hiçbir işim kalmamış. arkamdan da birileri ağlayıp üzülüyor, bunun benim için herhangi bir faydası olur mu? beni seven insanlar benim için üzülüyorlar filan, "ah yazık erkenden gitti" vs. ama belki de ben üzülünecek bir durumda değilim? belki muazzam bir dinginlik içinde eriyip gidiyorum, belki de kurtulduğum için seviniyorum, çok mutluyum.. ya da çok boktan bişeylerin içinde olsam bile birilerinin benim için üzülüp üzülmemesinin bana katacağı hiçbir şey yok ki? sevgiyi şu soyutluktan kurtarabilsek keşke..
"ben seni çok seviyorum ondan üzülüyorum senin için.."
şu tarz bi sevginin ne seven ne de sevilen kişiye hiçbir faydası yok. hayali bir sevgi, o yüzden hiçbir anlamı da yok. bir insanı gerçekten seviyor musun, o zaman o insan için hemen o an bir şey yaparsın ve gerçekten o insana iyi gelen bir şey olur bu. bunun dışında sevgi dediğimiz şey kendimizi kandırmaktan ve gereksiz duygusallıktan ibaret malesef.
yani bu aynı zihniyetle biz ölünce birileri de bizim arkamızdan üzülsün diye üzülüyoruz sanki birileri için.. ya da "bi üzülen olur belki bak ben de üzülmüştüm birilerine" vs. insanın tuhaflıkları işte..
baştaki arkadaş özetlemiş aslında:
"sevdiğin bir eşyayı kaybettiğinde neden üzülüyorsan o yüzden üzülürsün sevdiğinin birinin ölmesine."
evet, tam olarak sahip olma egomuza darbe indirdiği için üzülürüz. diğer insanları da kendi malımızmış gibi görmeyi ve onlara bu kadar şiddetli biçimde tutunmayı bıraktığımızda acı çekmeyi de üzülmeyi de bırakırız gereksiz yere. bu yaklaşımla biz insanları çok sevdiğimizi filan sanarken daha onların hayatlarına saygı duymaktan bile aciz oluyoruz aslında. herkesin kendi yaşam yolu vardır, evet bazı insanların yaşamları derinden kesiştiğinde ölümün acı vermesi doğal ve bunun da yası bir süre devam eder tabi, ama biz tanımadığımız insanlar için bile üzülmeyi marifet sayıyoruz, ki kimseye faydası yok bunun.
tamam, belli durumlarda ölen insan için de gerçekten üzülebilir insan ama genel durum pek öyle değil gibi.
bir sufi hikayesi var, adamın birinin çocuğu ölmüş ve çok da seviyormuş çocuğunu. başta o kadar üzülmüş ki adam, bir süre sonra ise birdenbire üzüntüsü geçivermiş. karısı bu durumu farkedince "nasıl üzülmezsin böyle bi durumda! nasıl bu kadar sakin kalabilirsin?" diye adama kızmış ve adam da demiş ki "üzülmüştüm evet, daha sonra çocuğumuz olmadan önceki zamanları hatırladım.. o zaman da çocuğumuz yoktu ama biz bu kadar mutsuz değildik, şimdi niye mutsuz olalım ki o yok diye?"
belki buna da bencillik diyebilirsiniz ama bir de şu açıdan düşünelim, ben ölüyorum mesela hayatla hiçbir işim kalmamış. arkamdan da birileri ağlayıp üzülüyor, bunun benim için herhangi bir faydası olur mu? beni seven insanlar benim için üzülüyorlar filan, "ah yazık erkenden gitti" vs. ama belki de ben üzülünecek bir durumda değilim? belki muazzam bir dinginlik içinde eriyip gidiyorum, belki de kurtulduğum için seviniyorum, çok mutluyum.. ya da çok boktan bişeylerin içinde olsam bile birilerinin benim için üzülüp üzülmemesinin bana katacağı hiçbir şey yok ki? sevgiyi şu soyutluktan kurtarabilsek keşke..
"ben seni çok seviyorum ondan üzülüyorum senin için.."
şu tarz bi sevginin ne seven ne de sevilen kişiye hiçbir faydası yok. hayali bir sevgi, o yüzden hiçbir anlamı da yok. bir insanı gerçekten seviyor musun, o zaman o insan için hemen o an bir şey yaparsın ve gerçekten o insana iyi gelen bir şey olur bu. bunun dışında sevgi dediğimiz şey kendimizi kandırmaktan ve gereksiz duygusallıktan ibaret malesef.
yani bu aynı zihniyetle biz ölünce birileri de bizim arkamızdan üzülsün diye üzülüyoruz sanki birileri için.. ya da "bi üzülen olur belki bak ben de üzülmüştüm birilerine" vs. insanın tuhaflıkları işte..
0
vodianova
24 yaşında bir insan olarak hangisini tercih etmeliyim? şeffafın sararması ne derece oluyor?
24 yaşında bir insan olarak hangisini tercih etmeliyim? şeffafın sararması ne derece oluyor?
0
Bir ortodontist olarak estetik kaygilarin cok ciddi degilse kesinlikle metal. Diger taraftan kullanilan seffaf braket porselense sararma olmaz.
0
sararmadan yana sıkıntın olmasın. braket sararmıyor zaten onun etrafındaki lastik hafif sararıyor. o da ayda bir değiştiyi için sıkıntı olmuyor.
0
İkisi de aynı derecede düzeltiyorsa, şeffaf. Metal olan çok çirkin çünkü. Şeffaf olan temiz/aydınlık duruyor. Ha ama şu var, metal olan daha çabuk düzeltiyordur, o zaman metal.
0
holy diver
komedi ağırlıklıydı sanırım (jackie chen filmi gibi geliyor ama emin olamıyorum), komik zenci vardı, kavga sırasında bir odada. kötü adamlar odaya giriyor, bu da elini jedi gibi soldan sağa doğru götürüyor "burada kimseyi görmediniz" mi ne diyordu.. kadınla yatakta gibi bir sahne de olabilir tam hat
komedi ağırlıklıydı sanırım (jackie chen filmi gibi geliyor ama emin olamıyorum), komik zenci vardı, kavga sırasında bir odada. kötü adamlar odaya giriyor, bu da elini jedi gibi soldan sağa doğru götürüyor "burada kimseyi görmediniz" mi ne diyordu.. kadınla yatakta gibi bir sahne de olabilir tam hatırlamıyorum.
hangi filmdeydi bu sahne?
hangi filmdeydi bu sahne?
0
anti-kahraman
Şimdi ben de 4000'e yakın toefl yds kelimeleri var. bu kelimeleri bir programa yerleştirip sadece bu kelimeleri çalışabileceğim bir program var mı?
Şimdi ben de 4000'e yakın toefl yds kelimeleri var. bu kelimeleri bir programa yerleştirip sadece bu kelimeleri çalışabileceğim bir program var mı?
0
0
anki tam olarak ihtiyacını karşılayacaktır. istediğin kelimeleri dosya halinde programa yükleyip oradan çalışıyorsun. vocabla da kelimelerini yazabildiğin bi program ama onda toplu yükleme yok.
0
bu quizlet aradığım şey gibi ama bu kelimeleri daha kolay bir şekilde nasıl giricez. 4000 kelime var hepsini yazmak zor geldi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
Erasmusla buraya gidiyorum. Neler anlatmak istersiniz gidenler gorenler? Konaklama biraz icime dert oldu cunku hala bulamadim kalacak yer(yurt yok) onu nasil yapsam?
Erasmusla buraya gidiyorum. Neler anlatmak istersiniz gidenler gorenler? Konaklama biraz icime dert oldu cunku hala bulamadim kalacak yer(yurt yok) onu nasil yapsam?
0
cahs
Daha önce beğendiğim dizileri yazayım siz ona göre öneri verin.Fringe, hustle, dexter çok sarmadı, ezel, narcos(az izledim ama sevdim)Böyle sağlam senaryosu olsa, gerçek ya da gerçekleşmesi 15, 20 seneye mümkün olan şeyler olsa güzel olur.
Daha önce beğendiğim dizileri yazayım siz ona göre öneri verin.
Fringe, hustle, dexter çok sarmadı, ezel, narcos(az izledim ama sevdim)
Böyle sağlam senaryosu olsa, gerçek ya da gerçekleşmesi 15, 20 seneye mümkün olan şeyler olsa güzel olur.
Fringe, hustle, dexter çok sarmadı, ezel, narcos(az izledim ama sevdim)
Böyle sağlam senaryosu olsa, gerçek ya da gerçekleşmesi 15, 20 seneye mümkün olan şeyler olsa güzel olur.
0
Geldim; the wire izle mutlaka sağlam senaryo, kaliteli oyunculuk gibi şeylere önem veriyorsan.
0
breaking bad
black mirror 3 sezon toplamda da 9 bölümdü yanlış hatırlamıyorsam(çerez niyetine izlenir ama güzel dizi, keşke daha çok bölüm çekselerdi)
@nucleon true detective neden sadece 1. sezon, true detective'i bende izlemeyi planlıyorum ama sen böyle yazınca emin olamadım
black mirror 3 sezon toplamda da 9 bölümdü yanlış hatırlamıyorsam(çerez niyetine izlenir ama güzel dizi, keşke daha çok bölüm çekselerdi)
@nucleon true detective neden sadece 1. sezon, true detective'i bende izlemeyi planlıyorum ama sen böyle yazınca emin olamadım
0
yeni başladı ve geçmiş odaklı ama (bkz: the man in the high castle)
0
@Bysb, td 2. sezon da güzel ama ilk sezon gibi değil, zaten sezonlar arası bağlantı yok dizide, her sezon ayrı konu ayrı oyuncularla işleniyor. 2. sezonda 3 tane ana karakter var olaylarl çok saçaklanıyor, takip zorlaşıyor, 2. sezonda kaliteli ama sıktı beni biraz
0
diffarensiyel
yeterince hatta fazla bile param var ama neyi görüp alacak olsam, "evde var o bitsin veya iyice eskisin." gibi bir düşünce beliriyor ve vazgeçiyorum. bu yüzden bayadır kıyafet ve ayakkabı almadım. israf olur gibi geliyor. en az 1 yıldır hep aynı kıyafetleri giyiyorum. ne yapsam da bu düşünceden kurt
yeterince hatta fazla bile param var ama neyi görüp alacak olsam, "evde var o bitsin veya iyice eskisin." gibi bir düşünce beliriyor ve vazgeçiyorum. bu yüzden bayadır kıyafet ve ayakkabı almadım. israf olur gibi geliyor. en az 1 yıldır hep aynı kıyafetleri giyiyorum. ne yapsam da bu düşünceden kurtulsam?
0
Tasarruf iyidir, israf kötü.. ama cimrilikle arasında ince bir çizgi vardır. Dikkat et..
0
değişme. gayet normal bi durum. ben kilolu biriydim. kilo verdim. pantolonlar bol geliyordu. ben kilo alırım diye şalvar gibi giydim onları :) daha geçen gün 20tl ye kot görünce hemen 6 tane aldım :)
0
o beliren düşüncenden kurtulmaman dileğiyle. ne güzel işte. ona buna bakarak, herşeye meyledip alman demek gelecek sefer buraya
- kredi borçlarım var ne yapayim? diye bir duyuru açmana neden olabilir.
- kredi borçlarım var ne yapayim? diye bir duyuru açmana neden olabilir.
0
sevgili yapınca akacak gidecek o paralar zaten. param çok dediğine göre sevgilin yok.
0
valla süpersin, ben eh işte orta kararım o konularda ama mümkün olduğunca eskisin, bozulursa tamir edilsincilerdenim. böyle devam bence.
ha yeri geldi sanırım babamın bir lafı var, gerekmeyince 1 liraya pasta alma, gerektiğinde bir bardak suya 10 lira ver.
ha yeri geldi sanırım babamın bir lafı var, gerekmeyince 1 liraya pasta alma, gerektiğinde bir bardak suya 10 lira ver.
0
Problem yok bence de, birikim iyidir, tutumlu olmak iyidir.
Sik, temiz ve uyumlu olduktan sonra onlarca kiyafetin olmasi gerekmiyor.
Arada kendini simartabilirsin ama. İlla kiyafet olmasi gerekmiyor.
Sik, temiz ve uyumlu olduktan sonra onlarca kiyafetin olmasi gerekmiyor.
Arada kendini simartabilirsin ama. İlla kiyafet olmasi gerekmiyor.
0
öyle olması gerekiyor zaten. israf olur. toplumun büyük çoğunluğu tüketmeleri için hipnoz edilmiş durumda. kıyafet almak kendini çımartmak sayılıyor :) kadınlar alışveriş yapınca rahatlıyorlar falan. olm gerçeğe dönün lan.
0
hiç kurtulma +1
ben senin yerinde olsam seyahat ederim. ne yöne olduğu önemli değil. maksat yeni yerler görmek. yeni kültürler tanımak. yeni tatlar denemek.
ben senin yerinde olsam seyahat ederim. ne yöne olduğu önemli değil. maksat yeni yerler görmek. yeni kültürler tanımak. yeni tatlar denemek.
0
bir yıl uzun değil ki, ha her yıl ufak tefek ilaveler yapılır da öncekiler kenara atılmaz, o yüzden her yıl gardrobu baştan yaratmak gerekmez.
neden kurtulmak istediğinizi anlamadığım için cevap veremedim, sadece yorum yaptım.
ek: seyahat edin, denmiş; katılıyorum. ya da başka bir şeyler yapın. birazını da (bırakın x yılda bir giysi almayı) üzerinde mevsime ters giysilerle yaşamaya çalışanlara veya aç kalanlara ayırın.
neden kurtulmak istediğinizi anlamadığım için cevap veremedim, sadece yorum yaptım.
ek: seyahat edin, denmiş; katılıyorum. ya da başka bir şeyler yapın. birazını da (bırakın x yılda bir giysi almayı) üzerinde mevsime ters giysilerle yaşamaya çalışanlara veya aç kalanlara ayırın.
0
Tasarruf iyidir ama isyerine veya bir insan icine de eski pusku ayakkabiyla veya surekli yikanmaktan solmus kiyafetle gitmek de hos degil. ye kurkum ye diye laf var, insanlar ona gore muamele eder. ona gore hizmet gorursun.
veya ne bileyim, yastigin eskidiyse atip yenisini alacaksin.
veya ne bileyim, yastigin eskidiyse atip yenisini alacaksin.
0
damba
buralarda bulunmuş olan var mı? maddi açıdan beni ne kadar zorlar bilmiyorum. bir de İngilizce konuşma seviyeleri nedir acaba, onu da merak ediyorum. siz bir fikir vermek ister misiniz?teşekkür ederim şimdiden.
buralarda bulunmuş olan var mı? maddi açıdan beni ne kadar zorlar bilmiyorum. bir de İngilizce konuşma seviyeleri nedir acaba, onu da merak ediyorum.
siz bir fikir vermek ister misiniz?
teşekkür ederim şimdiden.
siz bir fikir vermek ister misiniz?
teşekkür ederim şimdiden.
0
benim bi arkadaş gitmişti ya slovenya ya da slovakyaya.
ingilizcesini iyice ilerletip geldi. sonuçta muhattap olduğu kişiler hep öğrenciydi.
maddi açıdan da burda biraz biriktirip gitmişti herhalde çok bi parası yoktu yani.
ingilizcesini iyice ilerletip geldi. sonuçta muhattap olduğu kişiler hep öğrenciydi.
maddi açıdan da burda biraz biriktirip gitmişti herhalde çok bi parası yoktu yani.
0
1 hafta SLovenya'ya gittim. Minicik, minnak bir ülke ama çok güzel. Ülkede dört üniversite var; Ljubljana ve Maribor üniversitesi dışındakiler fasulyeden. İnsanları da standart Avrupalı olmakla birlikte çok canayakınlar. Alplerin dibi olduğundan birçok turistik kar merkezi, Bled ve Bohinj başta olmak üzere güzel gölleri var. Trgilav Milli Parkı, Vintgar cennet gibi trekking, vb. yapılacak yerler. encrypted-tbn0.gstatic.com İngilizceleri oldukça iyi, üniversitede İngilizce programlar var. Rahat İngilizce konuşulabilir bir yer. Kendi dilleri ise Slav dillerinin Latin alfabesi ile yazılanı. Havaalanında bir dergi almıştım, Turizm Bakanlığı en büyük dertlerinin Slovaklarla karıştırılmak olduğunu söylüyordu. Ljubljana, Venedik'e de birkaç saat. İtalya rahatlıkla gezilebilir. Her türlü fırsat var denilemez, miniminnacık, çok güzel bir ülke. Kendi halinde.
Orada 3 tane Erasmus yapan Türkle de tanıştım, çok mutlulardı.
Orada 3 tane Erasmus yapan Türkle de tanıştım, çok mutlulardı.
0
Erasmus dünyanın neresinde olursa olsun mantıklıdır. Zaten dünyada kaç ülkenin ana dili İngilizce ki! Siz de çok şey istiyorsunuz artık.
0
Geçen aylarda iş için 3 günlüğüne slovenya'ya bulundum.
1. İngilizce bilmeyen kimseye rastlamadım.
2. Yardım istediğim hiç kimse beni geri çevirmedi, bilakis yardım etmek için kendi işlerini bırakıp benimle ilgilendiler.
3. Nerde okudum hatırlamıyorum fakat avrupanın en dürüst halkı gibi bir sey yazıyordu slovenler için.
4. Avrupa'nin ortasında kalıyor dolayısıyla her yere 2 saat mesafede. Arabaya atlayıp tüm Avrupa'yi gezebilirisin.
5. Her yer yeşillik doğa ile iç içe çok güzel bir ülke.
6. Ben gittiğimde havalar soğuktu fakat yazın ljubljana gecelerinin çok hareketli olacağını düşünüyorum.
1. İngilizce bilmeyen kimseye rastlamadım.
2. Yardım istediğim hiç kimse beni geri çevirmedi, bilakis yardım etmek için kendi işlerini bırakıp benimle ilgilendiler.
3. Nerde okudum hatırlamıyorum fakat avrupanın en dürüst halkı gibi bir sey yazıyordu slovenler için.
4. Avrupa'nin ortasında kalıyor dolayısıyla her yere 2 saat mesafede. Arabaya atlayıp tüm Avrupa'yi gezebilirisin.
5. Her yer yeşillik doğa ile iç içe çok güzel bir ülke.
6. Ben gittiğimde havalar soğuktu fakat yazın ljubljana gecelerinin çok hareketli olacağını düşünüyorum.
0
lorne malvo
filmi yeni izledim, herkes çok güzel diyodu çok övmüşler sözlükte falan. ama ben beğenmedim lan normal film yani puanım 5/10. bide film için sonu süpriz diyolardı bişey mi kaçırdım lan acaba?hakiki versiyonunu izledim bu arada
filmi yeni izledim, herkes çok güzel diyodu çok övmüşler sözlükte falan. ama ben beğenmedim lan normal film yani puanım 5/10. bide film için sonu süpriz diyolardı bişey mi kaçırdım lan acaba?
hakiki versiyonunu izledim bu arada
hakiki versiyonunu izledim bu arada
0
ben kavga sahnelerini çok beğenmiştim.
Adama eziyet şeklide çok iyi yani birini hapsetmek herbişeyden habersiz.
------------spoiler------------
sürpriz son dediğinde işte kızıyla yatıyodu.
------------spoiler------------
Adama eziyet şeklide çok iyi yani birini hapsetmek herbişeyden habersiz.
------------spoiler------------
sürpriz son dediğinde işte kızıyla yatıyodu.
------------spoiler------------
0
güzel film ama ben de çok abartıldığını düşünüyorum. güzeldi yani o kadar. öyle vaooo, aoooo, uueaaaa diye tepki verilecek bi şeyi yok. tabii filmi anladığından emin ol önce :p
0
İntikam üzerine yazılmış en baba hikayedir yahu..
Nasıl bir şey olmuyor? Daha ne olsun?!
Nasıl bir şey olmuyor? Daha ne olsun?!
0
@sonu süpriz diyolardı bişey mi kaçırdım lan acaba?
çok güldüm lan.. rhdfjdfjdr6jdt7k88o8o8o8o9pasdfasdfasdfasdf
çok güldüm lan.. rhdfjdfjdr6jdt7k88o8o8o8o9pasdfasdfasdfasdf
0
sevmeyebilirsin belki ama sonuna bari laf söyleme olum. yapılmış en güzel twistlerden biri lan adamlar daha napsın götünden tavşan mı çıkarsın.
0
yahu her gelen anlamamışsın diyor, anlatın da anlayalım o zaman. sonunda adamın neden 15 yıl kapalı kaldığı öğreniliyor o kadar başka bi şey var mı? varsa söyleyin işte onu soruyorum başka bi mevzu mu var?
0
film vizyona gireli 12 yıl olmuş. belki benzer intikam hikayeli birçok dizi veya film izlemişsindir bu sürede; onun etkisi de olabilir. ama şimdi 5 puanı da hak etmiyor; kurgusu gayet iyidir filmin.
ben de incendies'i sevmemiştim mesela; filmin ortasında "finalini böyle yaparlarsa çok klişe olur" demiştim arkadaşlara; aynı şekilde yapmışlar finali.
başkaları da 10 yıl sonra inception'a "beğenmedim" diyecek.
ben de incendies'i sevmemiştim mesela; filmin ortasında "finalini böyle yaparlarsa çok klişe olur" demiştim arkadaşlara; aynı şekilde yapmışlar finali.
başkaları da 10 yıl sonra inception'a "beğenmedim" diyecek.
0
@montauq
onunla alakası yok bence. ne yani şimdi esaretin bedelini izlemeyen ama benzer filmlerden çok izleyen biri esaretin bedelini izleyince beğenmeyecek mi ? tamam beğenmeyebilir ama nedeni benzer filmler izlemiş olması olmaz bence.
onunla alakası yok bence. ne yani şimdi esaretin bedelini izlemeyen ama benzer filmlerden çok izleyen biri esaretin bedelini izleyince beğenmeyecek mi ? tamam beğenmeyebilir ama nedeni benzer filmler izlemiş olması olmaz bence.
0
nereden puan kırdın onu merak ettim ben? nesini beğenmedin yani, sonu ve bütünü çarpıcı, kurgusu akıcı, müzikleri güzel, oyunculuklar başarılı, çekimler kaliteli, senaryosu özgün, bir tabuyu ekrana taşıması ile ayrı bir çarpıcılığı var... yani senin için bu filmde puan düşürmene sebep olan ne? mucizevi bir etkileyicilik mi bekliyordun sırf o tarz bir beklentiye soktuğu için insanlar? o kafayla izlediğin için beğenmemişsindir bence.
0
@neseranni
evet beklentim çok yüksekti o yüzden böyle oldu :) 5 puan verdim. 5 puan az değil ama ya iyi işte hadi 6 diyelim ama kesinlikle 6 üstü bi film değil.
evet beklentim çok yüksekti o yüzden böyle oldu :) 5 puan verdim. 5 puan az değil ama ya iyi işte hadi 6 diyelim ama kesinlikle 6 üstü bi film değil.
0
Filmi İzleyeli çok oldu o yüzden hangi açıdan çok beğendiğimi uzun uzun yazamayacağım, kısaca senaryosu çok özgün bence, sonu değil birçok kısmı klişeler uzak hatırladığım kadarıyla.. Oyunculuklar harika. Uzun bir film ama hiç bir sahnesinde sıkıldığımı hatırlamıyorum.
Benim puanım 9 filme :)
Benim puanım 9 filme :)
0
kurgu zekice, senaryo özgün, müzikler harika, başrol oyuncusunun performansı kusursuza yakın. ayrıca fimin boyunca bir çok ruh halini tadabiliyorsunuz. aşk, dram, nefret, aksiyon, intikam.
bir filmde daha ne olabilir onu anlamıyorum.
sırf farklı olacakmış gibi görünme uğruna saçmalayamam.
net olarak hayatımda izlediğim en iyi film.
bir filmde daha ne olabilir onu anlamıyorum.
sırf farklı olacakmış gibi görünme uğruna saçmalayamam.
net olarak hayatımda izlediğim en iyi film.
0
@erektus
yapmayın ya nasıl olur? hiç mi film izlemediniz? max 6 puanlık film.
yapmayın ya nasıl olur? hiç mi film izlemediniz? max 6 puanlık film.
0
o sevgilisi kız kendi öz kızıymış orasını anladın değil mi? böyle yazınca da atv dizileri gibi oldu.
0
3 puanı şu sahneden kırdım youtu.be
adam bi ton sopa yedi sırtından bıçakladılar bu haliyle eli sopalı 5 kişiyi haşat etti gerçekten çok zekice bi kurgu :asdfghjk
adam bi ton sopa yedi sırtından bıçakladılar bu haliyle eli sopalı 5 kişiyi haşat etti gerçekten çok zekice bi kurgu :asdfghjk
0
ayrıca filmin başında "Bir köpekten farksız da olsam benim de yaşamaya hakkım yok mu?" diye bi şey söylendi çok sinirlendim çok güzelmiş gibi bide filmin sonuna da koymuşlar te allam ya
0
beğenme durumu subjektiftir işte. bir sürü kişi saymış şu şu şunlardan dolayı sevdik diye, sen hala "mehe he en fazla 6, hehe adam çok kavga etti hehe". Bana da filmi anlamamışsın gibi geldi de neyse. Mevcut filmleri düşünürsek bu filmi 8'in altında bırakmak kültürsüzlüktür. Trolleme insanları lütfen.
0
süper film. sorun sende. aşık oldugu kadın kendi kızı çıkıyor sonunda falan filan. kurgu, adamın dellenmesi, süper oyunculuk var, daha nolsun
başında ve sonunda söylenen "Bir köpekten farksız da olsam benim de yaşamaya hakkım yok mu?" lafını neden beğenmedin ki? sen ekşisözlük bi siki de beğenmeme timinden misin yoksa
başında ve sonunda söylenen "Bir köpekten farksız da olsam benim de yaşamaya hakkım yok mu?" lafını neden beğenmedin ki? sen ekşisözlük bi siki de beğenmeme timinden misin yoksa
0
lorne malvo sana katılıyorum, öyle ahım sahım bir film değil(hakkaniyetlı puanım 6, linç edilmemek için verdiğim puanım 7), dövüş sahneleri çok gereksiz olmuş ama sezarın hakkını da sezara vermek lazım sağlam intikam planı hazırlamış adam.
birde bu tarz film çok çekildi o yüzden o kadar güzel gelmemiş olabilir.
birde bu tarz film çok çekildi o yüzden o kadar güzel gelmemiş olabilir.
0
bu filme 8'den aşağı veren film izlemesin derim.
ki bunu toplam 5-6 film için derim heralde sadece.
ki bunu toplam 5-6 film için derim heralde sadece.
0
@lorne malvo
bana 7'lik 8'lik 9'luk üç film söylesene hacı..sana göre tabi..
bana 7'lik 8'lik 9'luk üç film söylesene hacı..sana göre tabi..
0
defterdekinokta
Selamlar. Üç gün önce diş teli taktırdım. Alt üst, braket deniyor sanırım. Üst dıslerımle alt braketler değmesin diye dolgu gibi bir şey yaptı doktor. Şimdilik çiğnemem aşırı acıtıyor arka dıslerımle. Geçicek dişler dolgu ya alışacak mi yoksa hep böyle mi devam edicek :).Cevaplarınız için şimdiden t
Selamlar. Üç gün önce diş teli taktırdım. Alt üst, braket deniyor sanırım. Üst dıslerımle alt braketler değmesin diye dolgu gibi bir şey yaptı doktor. Şimdilik çiğnemem aşırı acıtıyor arka dıslerımle. Geçicek dişler dolgu ya alışacak mi yoksa hep böyle mi devam edicek :).
Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim. :-)
Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim. :-)
0
o ağrı 3 gün falan sürer, sonra geçer. bir dahaki randevuda braketler ayarlanır ve yine 3 günlük ağrı süreci şeklinde devam eder. alışılıyor merak etme.
0
Evet randevu sonrası ilk üç beş gün ağrı oluyor biraz. Ama merak etme dişlerdeki çapraşıklık yoğunluğu azalmaya başladıkça ağrılar da hafifliyor.
0
Tam olarak braket ağrısı değil sanırsam. O yaptığı kapanış yükseltme-dolgu - acıtıyor, cıgneyemıyorum.
0
ağız kapandığı zaman dişler braketleri kırmasın diye bana yapmıştı doktor.
ilk başta dediğin gibi acıtıyodu ama bi kaç güne geçiyodu.
merak etme sende geçer.
ilk başta dediğin gibi acıtıyodu ama bi kaç güne geçiyodu.
merak etme sende geçer.
0
Merhaba. Gecmis olsun, uzun ve mesakkatli bir tedavi sureci olacak.
Benim de isirmami yukseltmislerdi arka dislere dolgu yaparak. Ilk gun cok asiri agri yapti, cunku iki tarafin yukseltisi esit degildi ve cenemin dengesiz kapanmasina neden oluyordu. Tavsiyem bir iki gun deneyip (bir gun bile dayanamamistim geci ben) agrilar devam ediyorsa yukseltilerin esit olup olmadigini kontrol ettirmen. Eger esitse bir iki gun icerisinde alisiyorsun, degilse agrilarin surebilir.
Benim de isirmami yukseltmislerdi arka dislere dolgu yaparak. Ilk gun cok asiri agri yapti, cunku iki tarafin yukseltisi esit degildi ve cenemin dengesiz kapanmasina neden oluyordu. Tavsiyem bir iki gun deneyip (bir gun bile dayanamamistim geci ben) agrilar devam ediyorsa yukseltilerin esit olup olmadigini kontrol ettirmen. Eger esitse bir iki gun icerisinde alisiyorsun, degilse agrilarin surebilir.
0
gulsum
merhaba duyurudaşlar. yoğun çalışıyorum bir kitap evine gidip vakit geçiremiyorum. şuan almak istediğim kitaplar var. hangi siteden alıyorsunuz D&r çok kötü onlıne satışta. başka önereceğiniz neresi var ?
merhaba duyurudaşlar. yoğun çalışıyorum bir kitap evine gidip vakit geçiremiyorum. şuan almak istediğim kitaplar var. hangi siteden alıyorsunuz D&r çok kötü onlıne satışta. başka önereceğiniz neresi var ?
0
nemo problemo
ufukta evlilik var. yarın bir gün kısmet olur da çocuk sahibi olursam aklımda şu var. çocuğu 5. sınıfa kadar gönderiyim. 5. sınıftan sonra çocuğu okuldan alıp ona göre yönlendireyim. mesela en az 4 dil öğrenmesini sağlayayım. kurs veya özel hocalarla.ingilizce, çince, ispanyolca ve rusça (arttırılab
ufukta evlilik var. yarın bir gün kısmet olur da çocuk sahibi olursam aklımda şu var. çocuğu 5. sınıfa kadar gönderiyim. 5. sınıftan sonra çocuğu okuldan alıp ona göre yönlendireyim.
mesela en az 4 dil öğrenmesini sağlayayım. kurs veya özel hocalarla.
ingilizce, çince, ispanyolca ve rusça (arttırılabilir/azaltılabilir)
sonra yazılım öğrenmesini sağlamak istiyorum. çok popüler yazılımları öğrenmesini sağlayabilirim. kendim de o alandayım zaten.
şimdi 20 yaşına kadar bu çocuk bu işlerin kurdu olsa. bence tipik bir dünya insanı oluyor.
sizce mantıksız mı? bana o kadar mantıklı geliyor ki. keşke beni o şekilde yönlendiren olsaymış. çok mutlu olurdum.
not: tabi okula göndermemenin bazı eksiklikleri de olabilir ama artı eksi olarak baktığında bu durumda hayatı daha iyi çözümlemiş olacaktır. ben orta okul ve lisede hiç bir şey öğrenmedim. üniversitede de öğrenmedim diyebilirim. zaten bu yüzden bıraktım.
sizin düşünceleriniz nedir?
mesela en az 4 dil öğrenmesini sağlayayım. kurs veya özel hocalarla.
ingilizce, çince, ispanyolca ve rusça (arttırılabilir/azaltılabilir)
sonra yazılım öğrenmesini sağlamak istiyorum. çok popüler yazılımları öğrenmesini sağlayabilirim. kendim de o alandayım zaten.
şimdi 20 yaşına kadar bu çocuk bu işlerin kurdu olsa. bence tipik bir dünya insanı oluyor.
sizce mantıksız mı? bana o kadar mantıklı geliyor ki. keşke beni o şekilde yönlendiren olsaymış. çok mutlu olurdum.
not: tabi okula göndermemenin bazı eksiklikleri de olabilir ama artı eksi olarak baktığında bu durumda hayatı daha iyi çözümlemiş olacaktır. ben orta okul ve lisede hiç bir şey öğrenmedim. üniversitede de öğrenmedim diyebilirim. zaten bu yüzden bıraktım.
sizin düşünceleriniz nedir?
0
Müfredatı ben de öğrenemedim ama başka şeyler kazandım. Ama bu demek değil ki benim çocuklarımda da aynısı olacak.
Önemli olan analitik düşünme yetisine sahip, sorgulayıcı, öğrenmesini bilen kişiler yetiştirmekte. Yoksa programlama da öğrenilir, dil de.
Önemli olan analitik düşünme yetisine sahip, sorgulayıcı, öğrenmesini bilen kişiler yetiştirmekte. Yoksa programlama da öğrenilir, dil de.
0
malesef diploma faydasız da olsa en önemli etiket günümüzde. işinde ne kadar iyi olursan ol en az lisans mezunu değilsen siktiri çekerler her yerde. Kendi işini yapacaksa bilemem ama o da çok kolay iş değil. Öncelikle tecrübe kazanması lazım, tecrübe kazanabileceği yerlerin de ilk soracağı şey diploma.
0
O dediginiz sey yalan oluyor genelde. Simdi adini unuttugum birkac unlu kisi dediklerinizi yapmisti, faydasi olmuyor.
Ortaokul-lise-universitede insanlarla iletisimi - hayat sartlarini ogreniyor insanlar. Bana gore en onemli beceriler de bunlar.
Ornegin kafesteki bir kusu dogaya salarsaniz yasayamaz, sizin cocugunuzun basina da bunlar gelebilir.
Bu arada sizin cocugunuz ehliyet bile alamaz bu dediklerinizi yaparsaniz, hatta zorunlu egitime karsi geldiginiz icin hakkinizda islem bile yapilabilir.
Ortaokul-lise-universitede insanlarla iletisimi - hayat sartlarini ogreniyor insanlar. Bana gore en onemli beceriler de bunlar.
Ornegin kafesteki bir kusu dogaya salarsaniz yasayamaz, sizin cocugunuzun basina da bunlar gelebilir.
Bu arada sizin cocugunuz ehliyet bile alamaz bu dediklerinizi yaparsaniz, hatta zorunlu egitime karsi geldiginiz icin hakkinizda islem bile yapilabilir.
0
bence de okulda doğrudüzgün eğitim verilmiyor katılıyorum ama ben zaten eğitim için değil sosyalleşmesi için göndermek istiyorum. dışarıdan ne öğrenmek istiyorsa yine kursuna gidebilir ama oralarda okuldaki kadar sağlam arkadaşlıklar edinemez.
0
tüm bunları okula devam ederken de yapabilir. 20 yaşına kadar 4 dil olmazda 2 dil olur filan. okul hayatının insana kattıklarını da yabana atmamak lazım.
hem bakalım çocugunun yazılıma ilgisi olcak mı?
hem bakalım çocugunun yazılıma ilgisi olcak mı?
0
home schooling diyosun. bilmiyorum riskli gibi biraz. yazilim falan eyvallah da dadi falan olmadan ozel ders falan goturemezsin bence. ha bi de madem adam gibi yetismesini istiyosun direkt yurtdisinda baslat ilkogretime en guzeli o.
0
amacım zaten bunları direkt olarak yaptırmak değil. sadece en iyi yolu çizmek istiyorum. yazılım konusunda da elbette tercih onun olacaktır. yurtdışında okutmak en mantıklısı gibi duruyor.
0
pardon ama bu dediklerini okula giderek de yapabilir. hem okul avantajları olur hem de öğretmek istediklerini öğretebilirsin. tabii çocuğa zorla yaptırman imkansız, onun da ilgisi olması şart
evde eğitimde de yine okul müfredatı uygulamak zorundasın, sınava giriyor ona göre sınıf geçiyor
evde eğitimde de yine okul müfredatı uygulamak zorundasın, sınava giriyor ona göre sınıf geçiyor
0
mantıklı guzel.
ozel okul denen sey iste bu yuzden var.
ve fakat bu kadar imkanla yurtdısına goc edın. burdan dunya ınsanı cıkmaz.
ozel okul denen sey iste bu yuzden var.
ve fakat bu kadar imkanla yurtdısına goc edın. burdan dunya ınsanı cıkmaz.
0
yahu resim yapmasını öğretin, bir enstruman çaldırın, okçuluk öğretin, spor da yapsın,
çocuğunuza bu dediklerinize yoğunlaştırırsanız hayattan soğur, bırakın çocukluğunu yaşasın, sevdiği şeyi yapsın, tabi ki yönlendirebilirsiniz ama bu kadarı fazla
ayrıca üniversiteyi bir şeyler öğrenme yeri değil, bir şeyleri nasıl öğrenirimi öğrenme yeri, yani survival bir nevi, mezun var mezun var kimi bomboş gidiyor ki mi dağıtıyor ortalığı, girdikleri dersler aynı halbu ki
eğitim sistemi sıkıntılı evet ama her bireyin yaşamı öğrenmeye hakkı var, karantina da büyütmek acı sonuçlar doğurabilir...
çocuğunuza bu dediklerinize yoğunlaştırırsanız hayattan soğur, bırakın çocukluğunu yaşasın, sevdiği şeyi yapsın, tabi ki yönlendirebilirsiniz ama bu kadarı fazla
ayrıca üniversiteyi bir şeyler öğrenme yeri değil, bir şeyleri nasıl öğrenirimi öğrenme yeri, yani survival bir nevi, mezun var mezun var kimi bomboş gidiyor ki mi dağıtıyor ortalığı, girdikleri dersler aynı halbu ki
eğitim sistemi sıkıntılı evet ama her bireyin yaşamı öğrenmeye hakkı var, karantina da büyütmek acı sonuçlar doğurabilir...
0
çocuğu yarışa atı gibi yetiştireceksin bu gidişle.
Çocuğuna kitap okumayı öğret, okuma alışkanlığı ve spor yapma alışkanlığı kazandır gerisi gelir
Çocuğuna kitap okumayı öğret, okuma alışkanlığı ve spor yapma alışkanlığı kazandır gerisi gelir
0
bir bakimdan güzel düsünce olabilir, ilerde de egitim sistemi düsüncenize benzer bir sekle evrilecegine inaniyorum. Ama bunu izole bir bicimde kendi cocugunuza yaparsaniz cocugunuzun asosyal veya yasitlariyla iletisim problemi yasama riski ile karsilasabilirsiniz. O yasta cocuklar genelde belli basli ortak paydalarda bulusuyorlar ve genelde de bu ortak paydalar okulda sekilleniyor. Bir cizgifilm kahramani olabilir, ya da bir sarki olabilir, bir oyun olabilir vs. Diger cocuklar kendi sosyal muhabbetlerini yaparken sizin cocugunuz bu muhabbetlerden bi haber olabilir ve entegrasyonu sorun olabilir.
Benim önerim daha yumusak bir gecis olabilir, yine yasitlariyla okula gidebilir ama okul disindaki saatlerde sizinle birlikte yabanci dil gelistirici etkinlikler, bilgisayar yazilimi ile ilgili eglenceli aktiviteler yapabilir. Burada bunlari oyun seklinde sizinle, (ayrica bundan sizin de zevk almaniz gerekiyor, görev bilinciyle yapilacak seyler degil). Siz cocugunuzu devlet okulundan alip izole bir ortamda yine baska bir hocanin (bu hoca da yine bu müfredatin ve kafanin hocasi olacak) sistemi altina sokarsaniz cocugunuzu bir ambalaja kapatmis olursunuz.
Almanyada buna benzer bir egitim sistemi programi icinde calismistim (en.wikipedia.org), bu ögreti de yine cocuklari hayata hazirlamayi ön gören bir egtim metodolojisi uyguluyordu. Büyükler günlük hayatlarinda ne yapiyorsa cocuklar da benzer isler yapiyordu, bir ev arkadasi gibi. Bulasik yikamaktan evin tamirat islerine kadar, bilgisayar yazilimi yapmaktan kano, yelken gibi aktivitelere kadar. Ama bunlar ailecek hep birlikte yapilmasi gerekiyordu ve bu aktiviteler sizin hayatinizin bir parcasi olmadan olmasi imkansiz. Cocugunuz ne yaparsaniz yapin size ve cevresinde gördügü insanlara benzeyecek, onlar ne yapiyorsa onu yapacak, meraklarini sizin ve arkadaslarinin meraklari üzerinden gelistirecek. Siz ona ben keman calmam, ama al bu keman sen cal, hocan da seninle ilgilensin derseniz cocugunuz ilerde iyi bir kemanci olsa da bu sizin basariniz degil cocuga o kemani sevdiren hocasinin basarisi olur. En güzeli mevcut egitim sistemi yaninda (her ne kadar büyük oranda eskimis olsa da cocuklarin sosyallestigi en önemli ortam hala okullar) cocuklarla ortak zevler olusturmak, dil ögrenmek, doga yürüyüsleri, cesitli sporlar, sonra yavas yavas bu zevkleri beraber tadacagi arkadaslariyla bulusturmak kisaca bi oranda arkadas olmak.
Benim önerim daha yumusak bir gecis olabilir, yine yasitlariyla okula gidebilir ama okul disindaki saatlerde sizinle birlikte yabanci dil gelistirici etkinlikler, bilgisayar yazilimi ile ilgili eglenceli aktiviteler yapabilir. Burada bunlari oyun seklinde sizinle, (ayrica bundan sizin de zevk almaniz gerekiyor, görev bilinciyle yapilacak seyler degil). Siz cocugunuzu devlet okulundan alip izole bir ortamda yine baska bir hocanin (bu hoca da yine bu müfredatin ve kafanin hocasi olacak) sistemi altina sokarsaniz cocugunuzu bir ambalaja kapatmis olursunuz.
Almanyada buna benzer bir egitim sistemi programi icinde calismistim (en.wikipedia.org), bu ögreti de yine cocuklari hayata hazirlamayi ön gören bir egtim metodolojisi uyguluyordu. Büyükler günlük hayatlarinda ne yapiyorsa cocuklar da benzer isler yapiyordu, bir ev arkadasi gibi. Bulasik yikamaktan evin tamirat islerine kadar, bilgisayar yazilimi yapmaktan kano, yelken gibi aktivitelere kadar. Ama bunlar ailecek hep birlikte yapilmasi gerekiyordu ve bu aktiviteler sizin hayatinizin bir parcasi olmadan olmasi imkansiz. Cocugunuz ne yaparsaniz yapin size ve cevresinde gördügü insanlara benzeyecek, onlar ne yapiyorsa onu yapacak, meraklarini sizin ve arkadaslarinin meraklari üzerinden gelistirecek. Siz ona ben keman calmam, ama al bu keman sen cal, hocan da seninle ilgilensin derseniz cocugunuz ilerde iyi bir kemanci olsa da bu sizin basariniz degil cocuga o kemani sevdiren hocasinin basarisi olur. En güzeli mevcut egitim sistemi yaninda (her ne kadar büyük oranda eskimis olsa da cocuklarin sosyallestigi en önemli ortam hala okullar) cocuklarla ortak zevler olusturmak, dil ögrenmek, doga yürüyüsleri, cesitli sporlar, sonra yavas yavas bu zevkleri beraber tadacagi arkadaslariyla bulusturmak kisaca bi oranda arkadas olmak.
0
ortaokul, lise ve üniversitede hiç bir şey öğrenmemeyi başarmanızı kutluyorum.
tebrikler.
tebrikler.
0
proje çocuk.
çocukla ilgili plan yapıyorsunuz ama gözden kaçırdığınız bir nokta var. bu onun hayatı.
kendi hayallerinizi çocuk üzerinden gerçekleştirmeye çalışmanız mantıklı mı? belki o çocuk yazılım öğrenmek istemiyor?
eğer bu tarz eğitimi çok doğru buluyorsanız kendiniz öğrenmeye çalışabilirsiniz? ama çocuk üzerinde deney yapmayın.
etrafımızda çokça görüyoruz. ebeveynler çocuğun hayatını en küçük detaya kadar planlıyor. 3 yaşında yüzmeyi, 4 yaşında fransızcayı, 5 yaşında keman çalmayı öğrensin vs.
Robot değil ki bu. Çocuk. yetenekleri, kapasitesi, ilgi alanları sizin hayallerinize uygun mu?
çocukla ilgili plan yapıyorsunuz ama gözden kaçırdığınız bir nokta var. bu onun hayatı.
kendi hayallerinizi çocuk üzerinden gerçekleştirmeye çalışmanız mantıklı mı? belki o çocuk yazılım öğrenmek istemiyor?
eğer bu tarz eğitimi çok doğru buluyorsanız kendiniz öğrenmeye çalışabilirsiniz? ama çocuk üzerinde deney yapmayın.
etrafımızda çokça görüyoruz. ebeveynler çocuğun hayatını en küçük detaya kadar planlıyor. 3 yaşında yüzmeyi, 4 yaşında fransızcayı, 5 yaşında keman çalmayı öğrensin vs.
Robot değil ki bu. Çocuk. yetenekleri, kapasitesi, ilgi alanları sizin hayallerinize uygun mu?
0
@mea :D
pamukta fasulye yetiştirmek gibi. hasatı toplamadan göçüp gidecek.
Ayrıca çocuk sahibi biri olarak yazıyorum. okulu bırak kreşte bile 1 senede öğrendiklerini ben 5 sene anlatsam kreşin yanına bile yaklaşamazdım eğitim konusunda.
pamukta fasulye yetiştirmek gibi. hasatı toplamadan göçüp gidecek.
Ayrıca çocuk sahibi biri olarak yazıyorum. okulu bırak kreşte bile 1 senede öğrendiklerini ben 5 sene anlatsam kreşin yanına bile yaklaşamazdım eğitim konusunda.
0
avrupa ve amerikada homeschool dedikleri olay, bence gayet mantıklı eğer sizin altyapınız buna yeterli ise. tc de okula çocuk gönderilmez.
0
1) doğmamış çocuğa don biçmenin bu kadarına pes.
2) çocuğun ne olacağına ebeveynin karar vermesinin bu kadarına pes. belki ressam olacak?
3) çocuk 4 yabancı dil ve 10 programlama dili bilse bile mevcut sisteme göre "ilkokul mezunu" oluyor. dezavantajlarını irdeleyin.
4) dünya insanı yazılım ve yabancı dille olunmuyor. bu çocuk nasıl sosyalleşecek? nasıl sıradan ilişkiler kuracak? okula gitmek sadece eğitim için değildir. ben üniversitede mesleki olarak 3 şey öğrendiysem, hayata ve insan ilişkilerine dair 300 şey öğrendim.
5) düzene karşı gelmenizi ve alternatif yaratmaya çalışmanızı anlıyorum. ama bireysel çözümler maalesef çözüm değildir. "birey, toplumsal bir bireydir." çocuğunuzu istediğiniz kadar yalıtın, içinde yaşadığı toplumdan en fazla bir kaç adım önde olabilir. bu da kendini dünya insanı sanıp yalnızlığa mahkum olmasına neden olabilir. alternatif yaratmak istiyorsak, düzene karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.
2) çocuğun ne olacağına ebeveynin karar vermesinin bu kadarına pes. belki ressam olacak?
3) çocuk 4 yabancı dil ve 10 programlama dili bilse bile mevcut sisteme göre "ilkokul mezunu" oluyor. dezavantajlarını irdeleyin.
4) dünya insanı yazılım ve yabancı dille olunmuyor. bu çocuk nasıl sosyalleşecek? nasıl sıradan ilişkiler kuracak? okula gitmek sadece eğitim için değildir. ben üniversitede mesleki olarak 3 şey öğrendiysem, hayata ve insan ilişkilerine dair 300 şey öğrendim.
5) düzene karşı gelmenizi ve alternatif yaratmaya çalışmanızı anlıyorum. ama bireysel çözümler maalesef çözüm değildir. "birey, toplumsal bir bireydir." çocuğunuzu istediğiniz kadar yalıtın, içinde yaşadığı toplumdan en fazla bir kaç adım önde olabilir. bu da kendini dünya insanı sanıp yalnızlığa mahkum olmasına neden olabilir. alternatif yaratmak istiyorsak, düzene karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.
0
dışardan bakıldığında mantıklı, hatta benzer sistemler için bkz. homeschooling. ancak çocuğunun türkiye'de doğup büyüyeceğini göz önünde bulundurduğumuzda çocuk herhangi bir şekilde ehliyet alamayacak mesela. çünkü türkiye'de homeschooling kabul gören bir sistem değil. bu ufacık bir örnek. ayrıca bu sistemin en büyük eksilerinden birisi de çocuğun "okul"da edindiği sosyal ortam. bunu bir insanın hayatından çıkardığınız zaman aslında insanlığı çıkartmış oluyorsunuz. ne kadar başarılı ya da bilgili olursa olsun insan ilişkileri olmadıktan sonra yaptığınız iş öğretimden öteye gitmez. eğitim dediğimiz ise informal yollarla yapılır. bu yüzden ben tavsiye etmem.
0
ben de arar ara çocuğum olursa tanımadığım etmediğim, yeterliliğinden emin olmadığım öğretmenlere emanet etmektense kendi olanaklarımla gerekli eğitimi veririm diye düşünüyorum ama ihmal etmemek gereken bir şey var, o da okulun eğitimin yanı sıra insan ilişkileri ve sosyallik de kazandırması. bunu ne şekilde telafi edebilirim bilmiyorum.
0
olur hocam çok da iyi olur çok da güzel olur. ben de senin gibi düşünüyorum ama önce o imkana ulaşmam lazım. bir de ben liseden ya da ortaokuldan sonra okutmamaya teşvik etmeyi düşünüyorum. kendisini dışardan istediği gibi geliştirsin, eğitim sisteminde sürünmesine gerek yok. eksiklik falan denmiş çevre denmiş ama ben de bi üniversteli olarak etrafımda sadece çok sayıda yarış atı, hayatla ilgili sıfır tecrübeye sahip mal insanlar görüyorum. ağır bi tabir oldu farkındayım ama kötü niyetle ya da milleti küçümsemek adına söylemiyorum. adam sözde üniversiteli ama eğitilmemiş, hep öğretilmiş, 2 dakika oturup düşünmekten aciz.sosyal medyayı az biraz objektif kullanan biri de zaten farkeder bu durumu. bizim neslin çoğu böyle, ben çocuklarımın böyle olmasını istemem. en azından meslek için değil kültür için okusun, kendi için okusun illa okuyacaksa da üniversiteyi, tarih, dil, sanat gibi bölümlerde.
0
Çocuğu sosyal hayattan izole edip kendi sisteminizde eğitmeye çalışmak o çocuğu asosyal bir ruh hastası yapmaktan başka bir işe yaramaz.
0
proje çocuk diyenler, asosyal olacak diyenler, ben çocuğu alıp eve kilitleyeceğim demedim ki?
çocuk dil öğrenecek. çıkıp sokaklarda oynayacak zaten. bizim yaptığımız gibi. yahu okul düzeninden memnun olmayan bir ben miyim? lisede üniversitede bir şey öğrenmedim diyorum bazı akıllılar laf sokmaya çalışıyor. sen öğrenmişsin işte. olay senin için kapanmış.
ben çocuğu asosyal olmak yerine tam tersine, dünya insanı olması için teşvik ediyorum. daha önce de yazdım tekrar yazıyorum. ben oradan bakınca sığ birine mi benziyorum? çocuk yazılım öğrenecek! diye birşey demiyorum elbette.
ressamda olabilir, başka bir şey de. yada alaylı mühendis bile olabilir. biz gidip üniversitede öğrenmedik yazılımı vesaire.
kendisi araştırıp yapar. yada neye ilgi duyarsa.
değinmek istediğim nokta. 12-13 yıl eğitim alıp sonra ekşiduyuruya gelip kpss ile ilgili duyuru açmasın.
edit: ayrıca eğitimi ben vermeyeceğim. ben o donanımda değilim ki vereyim. yine dışarıda alacak(kurslar vb).
çocuk dil öğrenecek. çıkıp sokaklarda oynayacak zaten. bizim yaptığımız gibi. yahu okul düzeninden memnun olmayan bir ben miyim? lisede üniversitede bir şey öğrenmedim diyorum bazı akıllılar laf sokmaya çalışıyor. sen öğrenmişsin işte. olay senin için kapanmış.
ben çocuğu asosyal olmak yerine tam tersine, dünya insanı olması için teşvik ediyorum. daha önce de yazdım tekrar yazıyorum. ben oradan bakınca sığ birine mi benziyorum? çocuk yazılım öğrenecek! diye birşey demiyorum elbette.
ressamda olabilir, başka bir şey de. yada alaylı mühendis bile olabilir. biz gidip üniversitede öğrenmedik yazılımı vesaire.
kendisi araştırıp yapar. yada neye ilgi duyarsa.
değinmek istediğim nokta. 12-13 yıl eğitim alıp sonra ekşiduyuruya gelip kpss ile ilgili duyuru açmasın.
edit: ayrıca eğitimi ben vermeyeceğim. ben o donanımda değilim ki vereyim. yine dışarıda alacak(kurslar vb).
0
projeniz için bir şey demiyorum da çocuğum çıkıp sokaklarda oynayacak hayalinize ne desem şaşırdım :)
nerde yaşıyorsunuz? hayallerde mi? 2015 yılında köyler dışında sokakta "oynayabilen" çocuk kaldı mı?
nerde yaşıyorsunuz? hayallerde mi? 2015 yılında köyler dışında sokakta "oynayabilen" çocuk kaldı mı?
0
@mea maxima culpa
siz dük torunusunuz galiba? adana'nın merkezinde yaşıyorum. çocuklar dışarıda oynuyor. hatta bazen rahatsız bile oluyorum seslerden filan. bizde durum böyle.
siz sosyalleşmeyi bir cafeden başka bir cafeye gitmek olarak algılıyorsanız bir şey diyemem elbette. ama 2015 yılında halen çocuklar sokakta oynuyorlar.
siz dük torunusunuz galiba? adana'nın merkezinde yaşıyorum. çocuklar dışarıda oynuyor. hatta bazen rahatsız bile oluyorum seslerden filan. bizde durum böyle.
siz sosyalleşmeyi bir cafeden başka bir cafeye gitmek olarak algılıyorsanız bir şey diyemem elbette. ama 2015 yılında halen çocuklar sokakta oynuyorlar.
0
daha çocukta yok ortada. merak etme güzel kardeşim. ne olduğunu anlamadan zaten 10 yaşına geliyor.. vaktin var.. belki dediğin gibi dünya insanı olur belki olmaz...
liseyi bitireli 15 sene oldu hala lisedeki arkadaşlarımla o günleri konuşup eğleniyoruz. lise aşklarımızı konuşup kederleniyoruz. düşünsene senin çocuğunun böyle bir şansı yok. ve ben bu ortamın olmadığı dünyanın ta mk.. Çeyrek alıp üniversite arkadaşının düğününe gidemeyecek. :)
hem diyorsun ben bunları yapacağım hemde diyorsun hemde çocuk istediğini yapabilir.. bize istediğimiz bölümü okumamıza izin vermeyen anne babadan ne farkın kalır...
mantıklı mı? diyorsun mantıksız diyenlerin cevabını beğenmiyorsun. cevap verenler içerisinde benim gibi çocuk sahibi insanlarda vardır eminim.. duyuru açarken ne düşündün acaba millet beni gazlasın diye mi? kpss bir yana emin ol çocuğun 20 sene sonra gelip buraya hiç kimse iletişim sağlayamıyorum diye duyuru açacaktır. senin bir anne/baba olarak yapman gereken tek şey çocuğuna insan sevgisini, dünya sevgisini anlatmaktan öğretmekten başka bir şey değildir. kendi çocuğuma sadece bunu öğrettim. (oyun parkına gittiği zaman etrafı temizlemeden oyuna başlamıyor bile.. ne mutlu bana)
nerede bireysellik varsa orada başarı vardır. çocuk senin bize vazife değil geri kalan...
ha birde İngilizceden geri kalan diller hobidir benim için.
liseyi bitireli 15 sene oldu hala lisedeki arkadaşlarımla o günleri konuşup eğleniyoruz. lise aşklarımızı konuşup kederleniyoruz. düşünsene senin çocuğunun böyle bir şansı yok. ve ben bu ortamın olmadığı dünyanın ta mk.. Çeyrek alıp üniversite arkadaşının düğününe gidemeyecek. :)
hem diyorsun ben bunları yapacağım hemde diyorsun hemde çocuk istediğini yapabilir.. bize istediğimiz bölümü okumamıza izin vermeyen anne babadan ne farkın kalır...
mantıklı mı? diyorsun mantıksız diyenlerin cevabını beğenmiyorsun. cevap verenler içerisinde benim gibi çocuk sahibi insanlarda vardır eminim.. duyuru açarken ne düşündün acaba millet beni gazlasın diye mi? kpss bir yana emin ol çocuğun 20 sene sonra gelip buraya hiç kimse iletişim sağlayamıyorum diye duyuru açacaktır. senin bir anne/baba olarak yapman gereken tek şey çocuğuna insan sevgisini, dünya sevgisini anlatmaktan öğretmekten başka bir şey değildir. kendi çocuğuma sadece bunu öğrettim. (oyun parkına gittiği zaman etrafı temizlemeden oyuna başlamıyor bile.. ne mutlu bana)
nerede bireysellik varsa orada başarı vardır. çocuk senin bize vazife değil geri kalan...
ha birde İngilizceden geri kalan diller hobidir benim için.
0
dük torunu olsaydım şatoda otururdum. şatonun sayısız bahçesinde ve korularında çocuklarım oynardı.
bildiğin cadde üstü apartmanda oturuyorum. ne bizim burada ne de tanıdıklarım içinde sokağa çıkabilen çocuk yok. çocuklar evde bilgisayarda oyun oynuyor.
bildiğin cadde üstü apartmanda oturuyorum. ne bizim burada ne de tanıdıklarım içinde sokağa çıkabilen çocuk yok. çocuklar evde bilgisayarda oyun oynuyor.
0
@dokuzonbeş
cevabı beğenmeme gibi bir şey yok. tik attıklarıma bakarsanız beğenmeyenleri de tiklediğimi görürsünüz ama bazı arkadaşlar trollük peşinde.
ayrıca her şey o anki duruma göre şekil alıyor. biz şimdi lise aşklarımızdan bahsediyorsak onlar da başka bir şeyden bahsedecekler.
ne demek istediğimi anlayan arkadaşların olması sevindirdi beni.
@mea maxima culpa
tamam o zaman "bizim buralarda yok" diceksin. hala sokakta oynayan çocuklar var haberin olsun.
cevabı beğenmeme gibi bir şey yok. tik attıklarıma bakarsanız beğenmeyenleri de tiklediğimi görürsünüz ama bazı arkadaşlar trollük peşinde.
ayrıca her şey o anki duruma göre şekil alıyor. biz şimdi lise aşklarımızdan bahsediyorsak onlar da başka bir şeyden bahsedecekler.
ne demek istediğimi anlayan arkadaşların olması sevindirdi beni.
@mea maxima culpa
tamam o zaman "bizim buralarda yok" diceksin. hala sokakta oynayan çocuklar var haberin olsun.
0
onlarda derken sadece senin çocuk. neyse...
senin demek istediğini anlıyorum. kısmende olsa belki hak veriyorum.. ama ütopik bir şey...
iktisattan anlar mısın bilmiyorum ama şöyle örnek vereyim.. yüzlerce binlerce iktisadi teorem var ve neredeyse hepside haklı.. ama tek geçerli olan var hepsi kapitalizm içerisinde..
allah kolaylık versin...
senin demek istediğini anlıyorum. kısmende olsa belki hak veriyorum.. ama ütopik bir şey...
iktisattan anlar mısın bilmiyorum ama şöyle örnek vereyim.. yüzlerce binlerce iktisadi teorem var ve neredeyse hepside haklı.. ama tek geçerli olan var hepsi kapitalizm içerisinde..
allah kolaylık versin...
0
çocugun ne istediğini,onun ne sevdiğini sormayacaksın yani ?
ben şimdi bilgisayar mühendisiyim ve ailemin yönlendirmesi ile oldum. keşke ailem beni sevdiğim şeyleri keşfedebileceğim şekilde yönlendirseydi diyorum,çünkü bilgisayar mühendisliğinden nefret ediyorum.
saygılar.
ben şimdi bilgisayar mühendisiyim ve ailemin yönlendirmesi ile oldum. keşke ailem beni sevdiğim şeyleri keşfedebileceğim şekilde yönlendirseydi diyorum,çünkü bilgisayar mühendisliğinden nefret ediyorum.
saygılar.
0
Neden okula giderken öğrenmiyor? Neden okula gönderirken öğretmiyorsun?
Ayrıca bence bunların yanında en az bunlar kadar kazanması elzem olan bir şey var ki, spor ve egzersiz alışkanlığı, beden disiplini.
Ben olsam mesela, erkek çocuğumu muhakkak futbolcu yaparım. Ankaragücü'nde oynasa bile 35 yaşında bir sporcu olarak emekli olur ve hayatının sonuna kadar kendisine, ailesine yetecek parayı kazanmış olur.
Ayrıca bence bunların yanında en az bunlar kadar kazanması elzem olan bir şey var ki, spor ve egzersiz alışkanlığı, beden disiplini.
Ben olsam mesela, erkek çocuğumu muhakkak futbolcu yaparım. Ankaragücü'nde oynasa bile 35 yaşında bir sporcu olarak emekli olur ve hayatının sonuna kadar kendisine, ailesine yetecek parayı kazanmış olur.
0
orta okul mezunuyum o ben çocuğuma böyle eğitim vereyim dediğiniz şeyi ben tek başıma yaptım amma velakin okulun sadece ders işlenen hocaların olduğu bir yer olmadığını çok sonra anladım okulda sadece verilen dersler ile eğitim almıyorsunuz kendi kendinizi pek çok konuda eğitiyorsunuz, sevgilinize nasıl davranacağınızı nasıl kız arkadaşınızın olacağını sosyal ilişkilerniizi nasıl yürüteceğinizi arkadaş seçimlerinizi vb. her şeyi kendi yaş gurubunuzdan insanlarla yaşayarak öğreniyorsunuz.
evet evde eğitim güzel ama o genç yaşta yine yaşıtlarımla okulu kırıp (sorumlulukdan kaçma, gizli kapaklı bişi yapma) adaya gitmek, piknik yapmak, bir kızı öpmek, iki bira içmek ve yakalanmadan geri dönmek bunun heyecanını nasıl vereceksin evde?
arkadaşlarını senin anlatmana göre mi seçecek? işini senin yönlendirmenle seçecek? ne farkın kaldı ki o beğenmediğin eğitim sisteminden? onu öğrensin bunu öğrensin, belki çocuk ressam olacak belki müzisyen olacak belki şair olacak belki başka bişi, ama sen fabrika çıkışından itibaren zaten bir tasarım içine girmişin ne farkın var okuldan?
çocukları kendi yaş guruplarından ayırmayın böyle saçmalıklara girmeyin, ben girdim şimdi pişmanım ama bu benim tercihim oldu ailemin imaknsızlıkları yada çabaları ile değil dolayısı ile vicdanım bu konuda temiz, senin çocuğunun da aynı vicdanna sahip olacağını nasıl garanti edeceksin? hayatı boyunca seni suçlarsa misalen?
evet evde eğitim güzel ama o genç yaşta yine yaşıtlarımla okulu kırıp (sorumlulukdan kaçma, gizli kapaklı bişi yapma) adaya gitmek, piknik yapmak, bir kızı öpmek, iki bira içmek ve yakalanmadan geri dönmek bunun heyecanını nasıl vereceksin evde?
arkadaşlarını senin anlatmana göre mi seçecek? işini senin yönlendirmenle seçecek? ne farkın kaldı ki o beğenmediğin eğitim sisteminden? onu öğrensin bunu öğrensin, belki çocuk ressam olacak belki müzisyen olacak belki şair olacak belki başka bişi, ama sen fabrika çıkışından itibaren zaten bir tasarım içine girmişin ne farkın var okuldan?
çocukları kendi yaş guruplarından ayırmayın böyle saçmalıklara girmeyin, ben girdim şimdi pişmanım ama bu benim tercihim oldu ailemin imaknsızlıkları yada çabaları ile değil dolayısı ile vicdanım bu konuda temiz, senin çocuğunun da aynı vicdanna sahip olacağını nasıl garanti edeceksin? hayatı boyunca seni suçlarsa misalen?
0
sadasti
İngilizce tense'leri çalışmak için en faydalı site hangisidir? Türkçe karşılıkları da yazsa süper olur.
İngilizce tense'leri çalışmak için en faydalı site hangisidir? Türkçe karşılıkları da yazsa süper olur.
0
midnight exe
Yeni bir ev tuttum Beyoğlu'nda; beklerim...Ama neler olmalı bir evde A'dan Z'ye?..Herkes kendine göre bir madde eklerse bile evi düzerim : )Yani sizden subjektif olmanızı istiyorum. Gitar amfisiyse gitar amfisi, davul fırınsa davul fırın...Bu arada, ilk kapı komşumla geçen gün tanıştım."Bir şeye iht
Yeni bir ev tuttum Beyoğlu'nda; beklerim...
Ama neler olmalı bir evde A'dan Z'ye?..
Herkes kendine göre bir madde eklerse bile evi düzerim : )
Yani sizden subjektif olmanızı istiyorum. Gitar amfisiyse gitar amfisi, davul fırınsa davul fırın...
Bu arada, ilk kapı komşumla geçen gün tanıştım.
"Bir şeye ihtiyacınız olduğunda ne zaman isterseniz kapıyı çalabilirsiniz" dedi. Ben de hiç ikiletmeden "Kâse var mı?" dedim. "Hani şu corn flakes için olanlardan..."
Yüzsüzlüğün bu kadarı!
: )
Ama neler olmalı bir evde A'dan Z'ye?..
Herkes kendine göre bir madde eklerse bile evi düzerim : )
Yani sizden subjektif olmanızı istiyorum. Gitar amfisiyse gitar amfisi, davul fırınsa davul fırın...
Bu arada, ilk kapı komşumla geçen gün tanıştım.
"Bir şeye ihtiyacınız olduğunda ne zaman isterseniz kapıyı çalabilirsiniz" dedi. Ben de hiç ikiletmeden "Kâse var mı?" dedim. "Hani şu corn flakes için olanlardan..."
Yüzsüzlüğün bu kadarı!
: )
0
Kase istemek cok efsaneymis (:
-Evin boyutune gore Projektor+Perde ya da lcd tv. Bunlara bagli bir adet ses sitemi (yine evin boyutune bagli, soundbar ya da 5+1 filan)
-Kedi.
-Tost makinasi
-Evin boyutune gore Projektor+Perde ya da lcd tv. Bunlara bagli bir adet ses sitemi (yine evin boyutune bagli, soundbar ya da 5+1 filan)
-Kedi.
-Tost makinasi
0
Dikiş kutusu, makas, buzdolabı poşeti, kurutma makinesi yoksa çamaşırı asmak için kurutmalık, mandal, ızgara tavası, çabuk ısınan tost makinesi, ÇUBUK BLENDER, üçlü kordonlu priz, kitaplık, kettle/çat makinesi, baharatlık, duvar saati (alarmlı bir saat de olsun telefona güven olmuyor) Aklıma gelenler bunlar temel şeyler harici. Güle güle oturun.
0
En gereklisini unutmuşum: sebze soyacağı, şu vapurda satılanlardan. Bir de gene vapurdan limon sıkacağı.
0
oturma odası
köşe kanepe
iki koltuk
orta sehpa
halı
kitaplık
tv ünitesi
belki ufak bir konsol
yer lambası
duvarda bol resim
avize(taşlı değil)
mutfak
sade bir mutfak tezgahı(üst dolap yok-raf var)
bank
tekerlekli yemek masası
servis arabası
blender
fırın-ocak
aspiratör
bulaşık makinası
buzdolabı
tost makinası
çay makinası
kesme tahtası
bilumum kaşık-çatal-bıçak-tabak takımları
tepsi
ince belli çay bardağı ve tabakları
su bardağı-sürahi
açacaklar
yatak odası
açık sistem gardrop
yüksek bir karyola
en iyisinden yatak
komodin
şifoniyer
boy aynası
baş ucu lambası
banyo
flat duş teknesi ve kabini
çamaşır makinası
çamaşır sepeti
banyo dolapı
kare lavabo
askı
diğer
ütü ve masası
tuvalet fırçası
maşrapa
girişe yakın bir yerde anahtar-fatura koymak için raf vb. bir şey
şemsiyelik
ayaklı askı
güzel, yormayan renkler...
köşe kanepe
iki koltuk
orta sehpa
halı
kitaplık
tv ünitesi
belki ufak bir konsol
yer lambası
duvarda bol resim
avize(taşlı değil)
mutfak
sade bir mutfak tezgahı(üst dolap yok-raf var)
bank
tekerlekli yemek masası
servis arabası
blender
fırın-ocak
aspiratör
bulaşık makinası
buzdolabı
tost makinası
çay makinası
kesme tahtası
bilumum kaşık-çatal-bıçak-tabak takımları
tepsi
ince belli çay bardağı ve tabakları
su bardağı-sürahi
açacaklar
yatak odası
açık sistem gardrop
yüksek bir karyola
en iyisinden yatak
komodin
şifoniyer
boy aynası
baş ucu lambası
banyo
flat duş teknesi ve kabini
çamaşır makinası
çamaşır sepeti
banyo dolapı
kare lavabo
askı
diğer
ütü ve masası
tuvalet fırçası
maşrapa
girişe yakın bir yerde anahtar-fatura koymak için raf vb. bir şey
şemsiyelik
ayaklı askı
güzel, yormayan renkler...
0
çay ve su bardağı, geniş tabaklar, artmış yemekleri ısıtmak için mikrodalga fırın, kettle, masa, sandalye, süzgeç, tost makinesi
0
Okan Bayulgen'e gore piyano olmasi lazimmis. Valla o diyor bana birsey demeyin.
Her boydan kap kacak. Birkac boy tava. Firin. Kenara atilmis, terkedilmis muzik aleti. Bol bol islak mendil. Mr muscle KESINLIKLE olmali. Camsil. Metal parlatici. Bilgisayar. Boy aynasi. Ayakkabilik. Birsuru bardak. Ici dolu ecza dolabi. Ihtiyacin olandan fazla semsiye. Kati meyve suyu sikacagi. Ihtiyacin olandan "cok fazla" corap. Kaliteli bir utu. Duvara asacak bir iki orjinal resim, eyfel kulesi - bogaz koprusu falan degil.
Beklerim demissin, ne zaman musaitsin?
Yuzsuzlugun bu kadari!
Her boydan kap kacak. Birkac boy tava. Firin. Kenara atilmis, terkedilmis muzik aleti. Bol bol islak mendil. Mr muscle KESINLIKLE olmali. Camsil. Metal parlatici. Bilgisayar. Boy aynasi. Ayakkabilik. Birsuru bardak. Ici dolu ecza dolabi. Ihtiyacin olandan fazla semsiye. Kati meyve suyu sikacagi. Ihtiyacin olandan "cok fazla" corap. Kaliteli bir utu. Duvara asacak bir iki orjinal resim, eyfel kulesi - bogaz koprusu falan degil.
Beklerim demissin, ne zaman musaitsin?
Yuzsuzlugun bu kadari!
0
şu dakkaya kadar aldıklarım:
46" plazma.
plazma sehpası.
çamaşır makinası.
fırın.
davlumbaz.
kaşık çatal bıçak ve tabaklar.
3 büyüklükte tava 2 büyüklükte tencere.
buzdolabı.
yatak.
dolap.
2 metrelik çalışma masası.
koltuk takımı.
duvarlara tablolar.
orta sehpa (küçük bişi aldım ama bulduğumda 2 metreye 2 metrelik bir dev alıcam)
çalışma sandalyesi.
2 tane lambader.
perde bolca. bir tane de stor.
ütü.
ütü masası.
çamaşırlık.
çamaşır asma dalgası.
mutfağa güzel bir sarkıt. (abajurun ters çevrilmişi işte aq)
yere insan boyunda 3 minder.
bunları aldım galiba şimdilik.
bir de bolca erzak alınıyor her 2 haftada bir.
46" plazma.
plazma sehpası.
çamaşır makinası.
fırın.
davlumbaz.
kaşık çatal bıçak ve tabaklar.
3 büyüklükte tava 2 büyüklükte tencere.
buzdolabı.
yatak.
dolap.
2 metrelik çalışma masası.
koltuk takımı.
duvarlara tablolar.
orta sehpa (küçük bişi aldım ama bulduğumda 2 metreye 2 metrelik bir dev alıcam)
çalışma sandalyesi.
2 tane lambader.
perde bolca. bir tane de stor.
ütü.
ütü masası.
çamaşırlık.
çamaşır asma dalgası.
mutfağa güzel bir sarkıt. (abajurun ters çevrilmişi işte aq)
yere insan boyunda 3 minder.
bunları aldım galiba şimdilik.
bir de bolca erzak alınıyor her 2 haftada bir.
0
renkli hayalet
Merhabalar. Yeni mezun biri olarak istanbula yerleşiyorum. Çalışacağım yer Davutpaşa'da, ulaşım çok sorun olmayacak şekilde, stüdyo daire arayışına girdim. Avrupa yakasında hangi semtlerde bulabilirim acaba? kira çok uçmayacak şekilde. Bildiğiniz bir yer var mı?
Merhabalar. Yeni mezun biri olarak istanbula yerleşiyorum. Çalışacağım yer Davutpaşa'da, ulaşım çok sorun olmayacak şekilde, stüdyo daire arayışına girdim. Avrupa yakasında hangi semtlerde bulabilirim acaba? kira çok uçmayacak şekilde. Bildiğiniz bir yer var mı?
0
kira çok uçmayacak şekilde yakınlarda ne kadar bulabilirsin bilmem ama beylikdüzü taraflarına yeni yapılan sitelerde çok var.
0
kimse
bozuldu falan diyorlar, hala gidilir mi?
bozuldu falan diyorlar, hala gidilir mi?
0
bozuldu derken nasıl bozuldu. bayram haftası oradaydım. çok kalabalık olmasının dışında bi sıkıntı görmedim ben.
0
cok kalabalik kirli gibi seyler okudum da onun icin sordum. peki genel olarak büyük bir yer mi? su mevkide kalirsaniz daha iyi olur vs diyebileceginiz bir yer var mi? internette cok fazla bir sey bulamadim.
0
Hala tertemiz. Zaten büyük otel yok genelde pansiyon apart tarzı yerler var.merkeze yakın olması tercih sebebi tabi. Daha iyi bir yerde kalayım diyorsan bi ottoman var bir de tam merkeZde yücelen mi neydi adını tam hatırlayamamış olabilirim. Yakın yerlerde çevrede mis gibi koylar var mutla gidilmeli zaten görürsünüz . Bir de azmak nehri var çol güzel
0
ben orman kampında çadırda kalmıştım. kampın civarında ki koylar güzeldi arkadaşın da dediği gibi temiz denizi. tekne turuyla da 3 5 koy gezmiştim. bence gidilir.
0
haziranda gitmiştik, minik ama çok güzel bir yer, bir haftadan fazla biraz sıkabilir. eğer giderseniz;
erdem oteli tavsiye ederim iyiydi
akbük koyuna mutlaka gidin, dolmuş var oraya günde birkaç kere onu araştırın.
tekneyle azmak turuna katılın zaten 45 dakka bişey, en ileri noktasında nehir kenarında balık restoranları var. dönüşte akyakaya yürüyerek dönebilirsiniz.
bayrama gidecekseniz kalabalık olabilir.
ayrıca sedir adasına falan da tekne turuna katılın eğer gitmediyseniz. yolda çok güzel koylara uğruyorlar. neşe hanım var tur şirketinin sahibi.
plajda 4-5 liraya bütün gün şezlong ve şemsiye kiralayabiliyorsunuz.
aklıma gelenler bunlar.
erdem oteli tavsiye ederim iyiydi
akbük koyuna mutlaka gidin, dolmuş var oraya günde birkaç kere onu araştırın.
tekneyle azmak turuna katılın zaten 45 dakka bişey, en ileri noktasında nehir kenarında balık restoranları var. dönüşte akyakaya yürüyerek dönebilirsiniz.
bayrama gidecekseniz kalabalık olabilir.
ayrıca sedir adasına falan da tekne turuna katılın eğer gitmediyseniz. yolda çok güzel koylara uğruyorlar. neşe hanım var tur şirketinin sahibi.
plajda 4-5 liraya bütün gün şezlong ve şemsiye kiralayabiliyorsunuz.
aklıma gelenler bunlar.
0
omer gibi
hatta yürüyerek gidenler var mı aramızda?işe yürüyerek gitmek nasıl bir duyguydu :)
hatta yürüyerek gidenler var mı aramızda?
işe yürüyerek gitmek nasıl bir duyguydu :)
işe yürüyerek gitmek nasıl bir duyguydu :)
0
evin kapisini kapatmamla isyerindeki odamin kapisini acmam arasinda gecen sure 7 dk. yuruyerek hem de. kih kih kih
0
Var, ben. Çok güzel bir duygu, iş değiştirip yürümeye ilk başladığımda yarı zamanlı çalışıyormuşum gibi geliyordu, diğer işimde 50 km yol gidip geliyordum.
Kendine daha çok zaman ayırıyorsun, millet trafikle boğuşurken sen evine gelmiş, yemeğini yemiş oluyorsun. Sabahları uyanamama sorunum hemen hemen hiç kalmadı, genişçe kahvaltımı da ederim, duşumu da alırım. Geç yattıysam 9'a kadar uyuyup işe öyle gidiyorum, artık nasıl bir duygu sen anla..
Kendine daha çok zaman ayırıyorsun, millet trafikle boğuşurken sen evine gelmiş, yemeğini yemiş oluyorsun. Sabahları uyanamama sorunum hemen hemen hiç kalmadı, genişçe kahvaltımı da ederim, duşumu da alırım. Geç yattıysam 9'a kadar uyuyup işe öyle gidiyorum, artık nasıl bir duygu sen anla..
0
yürüyerek 15 dakika ve işte bu yüzden yıllardır hep geç kalırım istemeden. İşte bunlar hep rahatligin verdiği etki.
08:00 mesaisine yetişmek için sabahın 5:30'unda uyanip yollara düşer kimi arkadaşim. Onların yolda olduğu saatte ben uyuyor oluyorum. 7:30 gibi uyanip uykulu gözlerle yolda yürürken onlar iki üç saatlik yoldan gelmiş ve çoktan enerjilerinin bi kısmını harcamış oluyorlar. Gerçekten zor bi durum.
08:00 mesaisine yetişmek için sabahın 5:30'unda uyanip yollara düşer kimi arkadaşim. Onların yolda olduğu saatte ben uyuyor oluyorum. 7:30 gibi uyanip uykulu gözlerle yolda yürürken onlar iki üç saatlik yoldan gelmiş ve çoktan enerjilerinin bi kısmını harcamış oluyorlar. Gerçekten zor bi durum.
0
önceden 75 dakika civarı sürüyodu metrobüsle, şimdi 15 dakika metroyla. çok rahatladım!
0
ofise yürüyerek 20-25 dakikada ulaşıyorum, güzel egzersiz oluyor sabah-akşam.
0
ev-iş arası "yakın" değil, başka bir şey. iş yerinde yaşıyor gibiyim.
iş: süreyya operası
ev: operanın alt sokağı
iş: süreyya operası
ev: operanın alt sokağı
0
Sabah 20dk suruyor. Aksam farkli sekilde geldigim icin 1 saat suruyor.
jeanluc sansliymis, sureyyada bir temsilden cikip eve donmem 1,5 saat:)
jeanluc sansliymis, sureyyada bir temsilden cikip eve donmem 1,5 saat:)
0
Bundan 3 ay öncesine kadar başka bir şehirde yaşıyordum, çalıştığım yer evime max.10 dk yürüme mesafesindeydi. o zamanlar bu yolu yürümeye bile üşeniyordum. şimdi ise İstanbul'da yaşıyorum işe 3 vesait ile gidiyorum. yaklaşık 2 saat sürüyor. kıymetini bilememişim eski işimin.
0
15 sene iş yerim hep uzaktaydı evime ve yürüyerek gidebileceğim bir işim olmasını dilerdim hep.Bu sene gerçekleşti dileğim yürüyerek 3 dakika, duşunu rahat rahat al, kahvaltını yap oh mis :)
0
ontheroad
Harry potter değil de başka ne olabilirdi seririn adı? İngilizce, Türkçe olabilir öneriler..
Harry potter değil de başka ne olabilirdi seririn adı? İngilizce, Türkçe olabilir öneriler..
0
üç şey geldi aklıma:
Hogwarts: a History
The Leaky Cauldron (çatlak kazan) - favorim bu
Hogwarts Express
Hogwarts: a History
The Leaky Cauldron (çatlak kazan) - favorim bu
Hogwarts Express
0
A great hogwarts
Ya da
Adını Hogwarts koydum harry potter ın yolu
Muhteşem voldemort
Ya da
Adını Hogwarts koydum harry potter ın yolu
Muhteşem voldemort
0
yatagants
Ben babaannemin ölümden beri, bugün yayınanan kardeş payı bölümünde salya sümük ağladım, bir saat boyunca ağladım.İnsanlar, babalar anneler ölmesin be. Çocuklarda ölmesin.
Ben babaannemin ölümden beri, bugün yayınanan kardeş payı bölümünde salya sümük ağladım, bir saat boyunca ağladım.
İnsanlar, babalar anneler ölmesin be. Çocuklarda ölmesin.
İnsanlar, babalar anneler ölmesin be. Çocuklarda ölmesin.
0
En son iki hafta önce anneannemin bana zamanında yazdığı aşırı duygu yüklü bir yazıya 15 yıl sonra denk gelince böyle resmen hüngür hüngür hhhıııaaaaaaaaa diye ağladım :D:D:D
0
Dün, sebepsiz yere, gözlerim şişene burnum kıpkırmızı olana kadar ağladım.
0
erkek adam hüngür hüngür ağlamaz ya, sessizce böyle yaşlar akar gözünden. hadi en fazla bi hıg hıg hıg olur o kadar
ben hiç salya sümük ağladığımı hatırlamıyorum.
gelecekte ne olucam kaygısı olan zamanlarda(2-3 ay öncesi) sıkıntıdan ağlamıştım hatırladığım en son bu.
www.youtube.com
böyle ağlayan yoktur herhalde
ben hiç salya sümük ağladığımı hatırlamıyorum.
gelecekte ne olucam kaygısı olan zamanlarda(2-3 ay öncesi) sıkıntıdan ağlamıştım hatırladığım en son bu.
www.youtube.com
böyle ağlayan yoktur herhalde
0
Bugun agladim. Kardes Payi'ndan bagimsiz olarak. Onu da azicik izledim ama baktim yine aglamama sebep olacak kapattim.
0
9 yaşında annem öldüğünde. Bi daha da ağlamadım. ağlamaktan beter oldum ama ağlamadım.
0
10 sene once annem oldugunde. ondan sonra hic aglamadim galiba en fazla gozum dolmustur.
@thunderbirds o zamanlar 40 yasinda dag gibi babam cocuk gibi aglamisti hic unutmam.
@thunderbirds o zamanlar 40 yasinda dag gibi babam cocuk gibi aglamisti hic unutmam.
0
1.5 - 2 ay önce. kafam yerinde değildi ama farklı şeylerin etkisi altındaydı.
0
hungur hungur agladigimi hatirlamiyorum hic, en son 15 sene once annem oldugunde aglamistim, sonra bi daha da aglamaya deger bisey denk gelmedi.
0
1.5 ay kadar önce bileğimin acısından hıçkıra hıçkıra ağlamıştım. ev arkadaşım falan "lan olum noluyo" diye gelmişti. "ayağımı hissetmiyom" deyince dalga geçtiğimi düşündüğünden herhalde, şöyle bi bakıp gitmişti herif.
sonra doktora gittim de çatlak dedi. yani çatlak bilekle yokuş falan çıkmışım. hayatımın en korkunç günüydü. 19 yaşındayım, adım atamıyorum, öyle bir acı var ki bağırarak ağlıyorum ve bir daha yürüyememekten korkuyorum. neyse ki bi şey olmadı. allah sadece düşmanımın başına versin.
sonra doktora gittim de çatlak dedi. yani çatlak bilekle yokuş falan çıkmışım. hayatımın en korkunç günüydü. 19 yaşındayım, adım atamıyorum, öyle bir acı var ki bağırarak ağlıyorum ve bir daha yürüyememekten korkuyorum. neyse ki bi şey olmadı. allah sadece düşmanımın başına versin.
0
3 yıl önce ailemle ilgili her şey öyle boka sarmıştı ki o zaman oturup hüngür hüngür ağlamıştım lan ölsem daha mı iyi acaba demiştim, bir daha öyle ağlamadım.
0
Ocakta anneannem ölünce, geçen pazar da arkadaşım ölünce. Ama benim hüngür hüngür kavramın farklı.
0
4 sene önce.
bir yıl boyunca hayatımın içine sıçarak uğraştığım işin içine iki dudak arasından çıkan tek kelime ile son verildiği an, her şey bitti artık diyerek ağladım.
bir yıl boyunca hayatımın içine sıçarak uğraştığım işin içine iki dudak arasından çıkan tek kelime ile son verildiği an, her şey bitti artık diyerek ağladım.
0
ananemin ölümüne çok ağlamıştım. temmuz'da 2 sene olacak. ama hep soylerim, mezarin icine koyup topragi ellerimle attiktan sonra, nasil desem, bir rahatlama, bir ferahlik gelmisti. sanki orda guvendeymis gibi, uyuyomus gibi ne bileyim.
bu nisan ayında da kiz arkadasimla içiyorduk. yildiz tilbe'nin el adami sarkisi geldi aklımıza, dinledik, sozlerini irdelemeye basladik. yuzeysel degil ama, bayagi derinlemesine dusunuyoruz boyle. sonra beni bir aglama tuttu. hickira hickira agladim niyeyse :D cok dokundu bir anda o hisler.
bu nisan ayında da kiz arkadasimla içiyorduk. yildiz tilbe'nin el adami sarkisi geldi aklımıza, dinledik, sozlerini irdelemeye basladik. yuzeysel degil ama, bayagi derinlemesine dusunuyoruz boyle. sonra beni bir aglama tuttu. hickira hickira agladim niyeyse :D cok dokundu bir anda o hisler.
0
2 hafta önce outlasti iş yerinde gizli gizli oynama böyle bölük pörçük kendimi kaptırma sonrası kardeşimle ilgili bi haber aldım en büyük korkumdur ona bi şey olması daha 5 yaşında ve kafasında beze hissetmiş annem. o gece sabaha kadar kabus gördüm, uyandım ağladım ağladım sonra uyuyakaldım.
0
pescador
çok uzun ya da çok kısa olabilir ve sorudan ziyade bir iç dökme bu. yine duyuruda bahsedeceğim yazma ihtiyacımı karşılamama yardımcı olacak basit bir yazı sadece. ister okuyup geçin, ister okumadan geçin, ister sevin ister öldürün. beni iyi kötü tanıyan birisi, anlatmayı çok sevdiğimi bilir. çok bas
çok uzun ya da çok kısa olabilir ve sorudan ziyade bir iç dökme bu. yine duyuruda bahsedeceğim yazma ihtiyacımı karşılamama yardımcı olacak basit bir yazı sadece. ister okuyup geçin, ister okumadan geçin, ister sevin ister öldürün.
beni iyi kötü tanıyan birisi, anlatmayı çok sevdiğimi bilir. çok basit bir şeyi bile detay vererek, her yönüyle anlatmayı severim. her şeyi geçiştiririm ama mesele yazmak olunca bazen öyle kaptırıyorum ki, konudan sapıyorum.
benim 2-3 hafta öncesine kadar tanıdığım, daha doğrusu tanıdığımı zannettiğim bir kadın vardı. kendimi sorgulayışlarımı, tüm gözlemlerimi, ona karşı hissettiklerimi (yaşça benden bayağı büyüktü ama aşık gibi bi şeydim) ona yazıyordum. yani nasıl desem... hepimizin kaygıları vardır. birbirimizden bir şeyler saklarız. çoğunlukla kendimize bile itiraf edemediğimiz pek çok şey vardır. veya, bir şey görürüz ama onu inceleme ihtiyacı hissetmeyiz, "he" deyip geçeriz.
bu kadın benim için deneme tahtası gibi bir şeydi. sokağa çıkar, ona yazardım. içerdim, ona yazardım. müzik dinler, ona yazardım. yazdıklarım "ona" değildi, ama ona aitti. her gün muhabbetini yaptığımız klasik günümüz problemlerinden tutun da, kendimle alakalı en derin sorgulayışlara, kafayı yemelere kadar, hepsini "ona yazıyorum" motivasyonuyla yapmıştım.
aramızda iletişim yoktu aslında. ben yazıyordum, o okuyordu. buydu mevzu. daha sonra sanırım erkek arkadaşı benden rahatsız olduğu için (bu durumu en başından beri biliyordu, ne oldu da sonradan yan çizdi bilmiyorum) herhalde, tamamen koptu film. yani zaten aramızda iletişim yoktu evet ama artık hiçbir şekilde ilgilenmiyordu da.
böyle olunca bıraktım. ona bu kadar aşkla yazmamın en önemli sebebi, ona karşı hissettiklerimdi. haliyle, şimdi word'ü açıp, "hmm. bugün çok garip bir insan gördüm. kesin çok mutsuzdu. ayrıca ben de sanırım çok salağım." yazmak istemiyorum. o okumayacak. başkası da okumayacak. zaten herhangi birinin okumasını istiyor değilim. o yüzden blog mlog açmak istemiyorum, blog açıp ona yazdıklarımı aktarırsam tımarhaneye kapatırlar.
içimde engellenemez bir yardırma isteği var. ben klasik romanları severim, öyle sado-mazoymuş, efendime söyliyim yeraltı edebiyatıymış, bunlarla pek haşır neşir olmuşuğum yoktur 3-5 eser haricinde. kısmetse bi 20 sene sonra kendim efsane olucam, pescadorizm diycekler akımın adına da.
kafayı yicem. bi şarkı dinliyorum mesela. bi şeyler çıkıyor ordan. yani nasıl desem, duvardan geçiyosun ya mesela, şarkıyı dinlerken başka boyuta geçiyorum. işte orda ne var ne yok, onu anlatmak istiyorum.
ama ben ona anlatmak istiyorum. o artık yok. çok sevdiğim başka bir insan var, ona anlatıyorum ama öyle değil ki o. yazık hem, çok manyak bi görüntü oluşuyo yani böyle yapınca.
kendi istediğimi, kafamdakini yazamadığım için deli dana gibi duyuruda dolaşıyorum. yok. olmuyor. oturuyorum, üç satır yazıyorum. devamı gelmiyor. yazamıyorum çünkü. beyin sanki "kardeş okunmuyorsa çalışmam ben boşuna, benden bu kadar :))" deyip bırakıyor. dediğim gibi, bu şeyler "aa ne kadar güzel" denilecek, paldır küldür sağda solda paylaşılacak şeyler değil. rahatsız hissederim.
çok sıkıldım. kolay bulunmuyor böyle şeyler. bi de böyle saçmasapan şeylerden dolayı kaybedince insan varoluşbuddy'sini ekstra üzülüyor. bunu böyle şuraya bi yere sıkıştırmış olayım. dediğim gibi içim daraldığı için yazdım bunu. gidip anama babama mı anlatıcam, tabii size anlatıcam. anama anlatsam "oğlum seni cinselleştiriyo mu o kız??" diyecek.
zahmet edip buraya kadar okuduysanız gerçekten çok teşekkür ederim, büyük insansınız. ooo vallahi bi rahatlama geldi şimdi.
beni iyi kötü tanıyan birisi, anlatmayı çok sevdiğimi bilir. çok basit bir şeyi bile detay vererek, her yönüyle anlatmayı severim. her şeyi geçiştiririm ama mesele yazmak olunca bazen öyle kaptırıyorum ki, konudan sapıyorum.
benim 2-3 hafta öncesine kadar tanıdığım, daha doğrusu tanıdığımı zannettiğim bir kadın vardı. kendimi sorgulayışlarımı, tüm gözlemlerimi, ona karşı hissettiklerimi (yaşça benden bayağı büyüktü ama aşık gibi bi şeydim) ona yazıyordum. yani nasıl desem... hepimizin kaygıları vardır. birbirimizden bir şeyler saklarız. çoğunlukla kendimize bile itiraf edemediğimiz pek çok şey vardır. veya, bir şey görürüz ama onu inceleme ihtiyacı hissetmeyiz, "he" deyip geçeriz.
bu kadın benim için deneme tahtası gibi bir şeydi. sokağa çıkar, ona yazardım. içerdim, ona yazardım. müzik dinler, ona yazardım. yazdıklarım "ona" değildi, ama ona aitti. her gün muhabbetini yaptığımız klasik günümüz problemlerinden tutun da, kendimle alakalı en derin sorgulayışlara, kafayı yemelere kadar, hepsini "ona yazıyorum" motivasyonuyla yapmıştım.
aramızda iletişim yoktu aslında. ben yazıyordum, o okuyordu. buydu mevzu. daha sonra sanırım erkek arkadaşı benden rahatsız olduğu için (bu durumu en başından beri biliyordu, ne oldu da sonradan yan çizdi bilmiyorum) herhalde, tamamen koptu film. yani zaten aramızda iletişim yoktu evet ama artık hiçbir şekilde ilgilenmiyordu da.
böyle olunca bıraktım. ona bu kadar aşkla yazmamın en önemli sebebi, ona karşı hissettiklerimdi. haliyle, şimdi word'ü açıp, "hmm. bugün çok garip bir insan gördüm. kesin çok mutsuzdu. ayrıca ben de sanırım çok salağım." yazmak istemiyorum. o okumayacak. başkası da okumayacak. zaten herhangi birinin okumasını istiyor değilim. o yüzden blog mlog açmak istemiyorum, blog açıp ona yazdıklarımı aktarırsam tımarhaneye kapatırlar.
içimde engellenemez bir yardırma isteği var. ben klasik romanları severim, öyle sado-mazoymuş, efendime söyliyim yeraltı edebiyatıymış, bunlarla pek haşır neşir olmuşuğum yoktur 3-5 eser haricinde. kısmetse bi 20 sene sonra kendim efsane olucam, pescadorizm diycekler akımın adına da.
kafayı yicem. bi şarkı dinliyorum mesela. bi şeyler çıkıyor ordan. yani nasıl desem, duvardan geçiyosun ya mesela, şarkıyı dinlerken başka boyuta geçiyorum. işte orda ne var ne yok, onu anlatmak istiyorum.
ama ben ona anlatmak istiyorum. o artık yok. çok sevdiğim başka bir insan var, ona anlatıyorum ama öyle değil ki o. yazık hem, çok manyak bi görüntü oluşuyo yani böyle yapınca.
kendi istediğimi, kafamdakini yazamadığım için deli dana gibi duyuruda dolaşıyorum. yok. olmuyor. oturuyorum, üç satır yazıyorum. devamı gelmiyor. yazamıyorum çünkü. beyin sanki "kardeş okunmuyorsa çalışmam ben boşuna, benden bu kadar :))" deyip bırakıyor. dediğim gibi, bu şeyler "aa ne kadar güzel" denilecek, paldır küldür sağda solda paylaşılacak şeyler değil. rahatsız hissederim.
çok sıkıldım. kolay bulunmuyor böyle şeyler. bi de böyle saçmasapan şeylerden dolayı kaybedince insan varoluşbuddy'sini ekstra üzülüyor. bunu böyle şuraya bi yere sıkıştırmış olayım. dediğim gibi içim daraldığı için yazdım bunu. gidip anama babama mı anlatıcam, tabii size anlatıcam. anama anlatsam "oğlum seni cinselleştiriyo mu o kız??" diyecek.
zahmet edip buraya kadar okuduysanız gerçekten çok teşekkür ederim, büyük insansınız. ooo vallahi bi rahatlama geldi şimdi.
0
''varoluşbuddyim'' diye bi blog aç.
tüm yazdıklarını oraya koy. okucam.
işim gücüm yok zaten. okuduğum kitaplar da sarmıyo bi türlü.
daha yazar olmadan yazar kaprisi yapma bi de. bize de mi lo lo lan?
tüm yazdıklarını oraya koy. okucam.
işim gücüm yok zaten. okuduğum kitaplar da sarmıyo bi türlü.
daha yazar olmadan yazar kaprisi yapma bi de. bize de mi lo lo lan?
0
ben okudum kardeş. güzel yazmışsın. konuşurken ince detaylara girmek dinleyici ne yönde etkiler bilmiyorum ama bence o kadar çok detaya girme.
bu arada Allah kurtarsın
bu arada Allah kurtarsın
0
yok, olmaz! bunları hikaye ya da biraz daha zorlayıp roman şeklinde yayınlama fırsatım bile oldu, aslına bakarsan hala var. hatta bunu yapacak kişi de çok yakın olduğum birisi ama ona göstermekten bile utanıyorum. paylaşmam. birkaç küçük parçasını gösterdiğim birkaç kişi olmuştu ama sadece küçük şeyler.
mesele onları paylaşmak değil, onlar zaten okundu bitti gitti. ama yeni şeyler yazamıyorum. yazar kaprisi değil, öyle algılanmasın. ben iş olarak yapmıyorum bunu, kesinlikle yazar olduğumu da iddia ediyor değilim. ama müthiş deşarj oluyordum, keyifleniyordum. artık beceremiyorum. canımı sıkan bu.
canımı sıkan bir diğer şey de, kaybetmekten korkmayacağın ve seni güya kaygıdan uzak yaşatacak olan kişinin, pıt diye ortadan kayboluvermesi. yazdıklarımdan korktu galiba, kaldıramadı. başka bi şey gelmiyo aklıma açıkçası mantıklı sebep olarak.
mesele onları paylaşmak değil, onlar zaten okundu bitti gitti. ama yeni şeyler yazamıyorum. yazar kaprisi değil, öyle algılanmasın. ben iş olarak yapmıyorum bunu, kesinlikle yazar olduğumu da iddia ediyor değilim. ama müthiş deşarj oluyordum, keyifleniyordum. artık beceremiyorum. canımı sıkan bu.
canımı sıkan bir diğer şey de, kaybetmekten korkmayacağın ve seni güya kaygıdan uzak yaşatacak olan kişinin, pıt diye ortadan kayboluvermesi. yazdıklarımdan korktu galiba, kaldıramadı. başka bi şey gelmiyo aklıma açıkçası mantıklı sebep olarak.
0
yaz yazabildiğin kadar. ister blog aç oraya yaz, ister kağıda yaz, ister duvara yaz. okuyacak birileri elbet çıkar.
kitabını çıkaracağım abi dersen ben sana yardım ederim lan ayrıca.
kitabını çıkaracağım abi dersen ben sana yardım ederim lan ayrıca.
0
ona anlattıklarını ona anlatmak yerine yazsan da, başkasına anlatsan da, onun boşluğu dolmayacak. başkalarına anlattığına aynı tatmini duymayacaksın. ona anlatmayı, onun dinlemesini, onun anlamasını seviyordun. mal gibi geçecek zamanlar seni bekliyor. bir süre dönmesini bekleyeceksin, bir sonraki aşamada anlatmak istediklerini kafanda ona anlatacaksın. zooorr geçen bir sonraki aşamada dönecek, bu kez de o eskiden hissettiğin gibi hissedemeyeceksin çünkü geçen zamanda ikiniz de değişmiş olacaksınız. en iyisi kendine zaman ve mekandan bağımsız yeni bi varoluş badisi bulmak. dostoyevski olur, freud olur onlar sana anlatsın ama o boşluk yine uzun bir süre dolmayacak.
0
@passive aggressive, "mal süreç" hakkında haklısın. çok güzel bir noktaya değindin: zaman ve mekandan bağımsız varoluşbuddy. o, benim için böyleydi. güya, ben de onun için böyle olacaktım. yazıda eksik bırakmışım. şu bölüm,
"hepimizin kaygıları vardır. birbirimizden bir şeyler saklarız. çoğunlukla kendimize bile itiraf edemediğimiz pek çok şey vardır. veya, bir şey görürüz ama onu inceleme ihtiyacı hissetmeyiz, "he" deyip geçeriz."
bu kadın benim için kaygıdan uzak olmak demekti. istediğim her an, her şeyi paylaşabileceğimi biliyordum çünkü onu kaybetmekten korkmuyordum. biz birbirimizin bir şeyi değildik. aramızdaki bağ asla kopmasın istedik, bu yüzden onu güçlendirmeye çalışmak ya da ona sıkı sıkıya tutunmak yerine, yoksaydık. hiç kurmamayı tercih ettik ya da, her ne dersen, bilmiyorum ne yaptık.
tabii bunlar hep benim kendi kafamda kurduğum şeylerdi. yazdıklarımı okuyordu evet ama bir şey hissetmiyordu. yapayalnızdım, o var zannettiğim zamanlarda bile. bunun hayal kırıklığıyla, şimdi dostoyevski dirilip karşıma çıksa dese ki "anlat panpa dinliyorum", ona da anlatmam.
yağmurdan kaçarken doluya tutuldum gibi bir şey oldu. olmayan birinin varlığını unutmaya çalışmak çok garip.
"hepimizin kaygıları vardır. birbirimizden bir şeyler saklarız. çoğunlukla kendimize bile itiraf edemediğimiz pek çok şey vardır. veya, bir şey görürüz ama onu inceleme ihtiyacı hissetmeyiz, "he" deyip geçeriz."
bu kadın benim için kaygıdan uzak olmak demekti. istediğim her an, her şeyi paylaşabileceğimi biliyordum çünkü onu kaybetmekten korkmuyordum. biz birbirimizin bir şeyi değildik. aramızdaki bağ asla kopmasın istedik, bu yüzden onu güçlendirmeye çalışmak ya da ona sıkı sıkıya tutunmak yerine, yoksaydık. hiç kurmamayı tercih ettik ya da, her ne dersen, bilmiyorum ne yaptık.
tabii bunlar hep benim kendi kafamda kurduğum şeylerdi. yazdıklarımı okuyordu evet ama bir şey hissetmiyordu. yapayalnızdım, o var zannettiğim zamanlarda bile. bunun hayal kırıklığıyla, şimdi dostoyevski dirilip karşıma çıksa dese ki "anlat panpa dinliyorum", ona da anlatmam.
yağmurdan kaçarken doluya tutuldum gibi bir şey oldu. olmayan birinin varlığını unutmaya çalışmak çok garip.
0
kendi kendini kurmuş gerçeklikten kopmuşsun, amk mesajlarını sallamıyordur bile belki, gene ne sikime saçmalamış bu diyordur belki sonlara doğru, okumadan kapatıyordur, senin bu arayışın böylece anlamlanmış olmuş merak etme bir süre sonra yine yazmaya başlarsın o arayış devam eder. mesajıma da cevap vermedin ne bok yiyorsan ye.
0
onun gidişini kabulleneceğin zamana kadar ağzından çıkarmaya cesaret edemediğin kelimeler zihninde ona konuşacak ona dizilecek. bundan kaçışın yok kesinlikle.
yazmayı bırakma onun okumayacağını bilsen de aklındakileri ona anlatır gibi yazmaya devam et. yazmanın önüne engel koyamazsın bu seni yer bitirir.
kağıda döktüklerin zihninin düzen bulmuş halidir sen iyi okuduktan sonra yazdıklarının başkaları tarafından okunup okunmamasının hiç bir önemi yok.
ama günün birinde dersen ki yazdıklarımı birileri okusun ben okumaya gönüllüyüm. en iyi yaptığım iş bu zaten.
yazmayı bırakma onun okumayacağını bilsen de aklındakileri ona anlatır gibi yazmaya devam et. yazmanın önüne engel koyamazsın bu seni yer bitirir.
kağıda döktüklerin zihninin düzen bulmuş halidir sen iyi okuduktan sonra yazdıklarının başkaları tarafından okunup okunmamasının hiç bir önemi yok.
ama günün birinde dersen ki yazdıklarımı birileri okusun ben okumaya gönüllüyüm. en iyi yaptığım iş bu zaten.
0
zevkin öldü. enerjin öldü. yasini tutacaksin, sonra aniya donusecek. umarim karakteri etkileyecek kadar kemiklesmeden gecer. boyle bir durumda ben yine kendimi sucluyorum. ulan diyorum bu kadar igrenc bir adam miymisim? icim disimdan bu kadar cirkinmis de fark edememis miyim? insan kendisine cok yakin, bazi seyleri fark edemiyor cunku. aynaya cok yakindan bakmak gibi. ama sen kendini suclama. insanlar korkuyor bir bag kurulmasindan. belki sen ne kadar aksini hissettirmeye calissan da "ulan bu iyice baglaniyor, daha fazla uzmeden kacayim" dedi, kim bilir?
ben oraya yazdiklarimi kendime bile gosteremiyordum. anliyorum biraz ne demek istedigini. icinden yazmak gelince yaz ama. sonra yirt at. ne olacak? bunu bile ne guzel yazmissin. illa ayni sekilde yazmak zorunda degilsin. aglak seyler olur belki, "allah belami versin bu ne?" dersin. bosver. hissettiklerin yonlendirmiyor mu? bosalmak degil mi sonucta? seks daha zevkli ama masturbasyon da bosaltiyor insani. sonra baska bir motivasyon kaynagi bulursun. baska bir orada olmayan insan belki. ya da nasil olsa asla orada olmayacaklar diye kendin yaratirsin sifirdan bir yazma nedeni.
ben oraya yazdiklarimi kendime bile gosteremiyordum. anliyorum biraz ne demek istedigini. icinden yazmak gelince yaz ama. sonra yirt at. ne olacak? bunu bile ne guzel yazmissin. illa ayni sekilde yazmak zorunda degilsin. aglak seyler olur belki, "allah belami versin bu ne?" dersin. bosver. hissettiklerin yonlendirmiyor mu? bosalmak degil mi sonucta? seks daha zevkli ama masturbasyon da bosaltiyor insani. sonra baska bir motivasyon kaynagi bulursun. baska bir orada olmayan insan belki. ya da nasil olsa asla orada olmayacaklar diye kendin yaratirsin sifirdan bir yazma nedeni.
0
Ne kadar sacma, sapik seyler yazabilirsin ki? Annemi oldurmek istiyom, ablama cinsel yakinlik duyuyom tarzi seyler mi? Ki bunlari boyle yazmak bile cok orijinal, cok.irrite edici degil. İsimsiz blog ac iste, bi konsepti olsun. Zamanla duzenli yazmaya baslarsin.
0
@damdanakan, biraz obsesif ve fazla benmerkezci birisiyim. dolayısıyla bu yazdıklarımın bana karşı kullanılmasından, suistimal edilmesinden çekiniyorum. yoksa yazdığım şeylerden dolayı utanıyor ya da pişmanlık duyuyor değilim kesinlikle. hepimiz kaka yapıyoruz ama burada duyuru açıp "arkadaşlar sıçıorm" yazmıyoruz... bunun gibi biraz. o yüzden pek istemiyorum paylaşmayı. en azından, o şeylerin etkisinden kurtulup, yazdıklarıma uzaktan bakabilinceye kadar.
yani sözlükteki bir entry yüzünden bile taciz edilmişliğim var, ben böyle durumlarda "GEL AMK PİÇİ GEL" diyebilen birisi değilim, durduk yere gerilmek ve saçmasapan tepkiler almak istemiyorum. diyebilecek hale gelirsem bir gün, blogda falan da yayınlarım.
ben bunları şu gün kitap olarak yayınlatsam "aq çocuğu asosyal ergen itovlit" derler, 30 sene sonra, iyi kötü birkaç şey ortaya çıkarmış, ucundan kıyısından "yazar" sıfatını hak edebilmiş birisi olarak, "19 yaşındaki halim" diye yayınlasam vaoooouu efsane aooouuu derler. o yüzden şimdi mal gibi ortaya atlamanın lüzumu yok.
yani sözlükteki bir entry yüzünden bile taciz edilmişliğim var, ben böyle durumlarda "GEL AMK PİÇİ GEL" diyebilen birisi değilim, durduk yere gerilmek ve saçmasapan tepkiler almak istemiyorum. diyebilecek hale gelirsem bir gün, blogda falan da yayınlarım.
ben bunları şu gün kitap olarak yayınlatsam "aq çocuğu asosyal ergen itovlit" derler, 30 sene sonra, iyi kötü birkaç şey ortaya çıkarmış, ucundan kıyısından "yazar" sıfatını hak edebilmiş birisi olarak, "19 yaşındaki halim" diye yayınlasam vaoooouu efsane aooouuu derler. o yüzden şimdi mal gibi ortaya atlamanın lüzumu yok.
0
@pescador: geri dönüşün minimum olabileceği bir ortamda yazman lazım. bloglarda yorumu kapatabiliyorsun sanırım. mail adresini falan da gizlersen geri dönüşleri engellersin. yaz mutlaka ama, bırakma.
0
jackies
S.b
S.b
0
hehe ben trollüm, bak seni trolledim hehe hehe hehe.
bu tipler, gerçek hayatta yoklar ama online olanlar çok sinir bozucu
bu tipler, gerçek hayatta yoklar ama online olanlar çok sinir bozucu
0
sinsi, kıskanç, hırslı, saygısız, bencil, arkadan iş çeviren ve çirkef insanları sevmiyorum.
0
tutarsız olanlar, sabit fikirliler, çirkefler, sonradan görmeler, marjinaller sinirimi bozar benim. özentileri falan da sevmem. diktatör olunca yapılacak ufak şımarıklıklarım arasında onları sabun yapmak var.
0
hayatta hiçbir şeyi değiştiremeyeceğine inanmış yahut inandırılmış insanlardan nefret ediyorum : boşvermişlik
0
popülarite çabası mesela çok itici. keza çığlık atarak böyle miyavmiyav konuşmalar(kızlar için), sığ yorumlar ve samimiyetsizlik.
0
ikiyüzlülük, yalancılık, yüzsüzlük, hadsizlik, başkasını huzursuz etmeyi kendinde hak görme... kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi gösteren ama pisliğin teki olan insanlardan midem kalkıyor benim mesela.
0
noron sayisinda eksiklik varken sinsi, kurnaz, "yerim yedirmem" vs. davranislari, cabalari...
0
özel mesajdan cinsel içerikli tacizde bulunması
bibip: hayırdır dostum? benim cevâbı pek tutmadın galiba?
bibip: hayırdır dostum? benim cevâbı pek tutmadın galiba?
0
bi sigara bi bacardi
efendim malumunuz daha yılbaşı gecesi gelmeden günler öncesinden sözlükte olsun diğer sosyal paylaşım sitelerinde olsun çoğunluk 'yılbaşı gecesi evde oturan ezik ve yalnız insan' başlıklarını,yılbaşında planı olmayan insan başlıklarını doldurur ve sen de zannedersin ki cidden büyük bi kesim evde sır
efendim malumunuz daha yılbaşı gecesi gelmeden günler öncesinden sözlükte olsun diğer sosyal paylaşım sitelerinde olsun çoğunluk 'yılbaşı gecesi evde oturan ezik ve yalnız insan' başlıklarını,yılbaşında planı olmayan insan başlıklarını doldurur ve sen de zannedersin ki cidden büyük bi kesim evde sıradan bi gece geçirecek ancak akşam olması itibariyle anlarsın ki bu insanların hepsi yalancı.çünkü sözlüğü,otu boku refresh etmekten gına gelir.in cin top oynamaya başlamıştır bile sanal ortamlarda.bunun gecesini düşünemiyorum bile.e hani nerde bu yalnız ve ezik olan evde oturan insanlar?
0
kaybolmayın pek bu gece buralardan belki biz de burdan eğlenceli bi şeyler yaparız.olamaz mı? olabilir.ben anlık paylaşımımı yapayım mesela çorbam,hindim,pilavım geldi yemeğe koyulucam birazdan.
0
@supergirl senden bi hayli var sanırım bu gece :)
@erektus sana iyi bi şeyler söylemek için çabaladım da bulamadım vesselam :( annem de hemşire ve bilirim özel günlerde hastanede olmanın ne demek olduğunu.ya ama en azından biz de bi halt yapmıyoruz burda takılıcaz işte.
@erektus sana iyi bi şeyler söylemek için çabaladım da bulamadım vesselam :( annem de hemşire ve bilirim özel günlerde hastanede olmanın ne demek olduğunu.ya ama en azından biz de bi halt yapmıyoruz burda takılıcaz işte.
0
babamasoliimbananickaldirsin
o kadar saat sicakta ayakta? her yerde kesici aletler ates vs. benim ascilik okuma imkanim vardi mesela, vazgectim mutfagi yemek yapmayi cok sevmeme ragmen. sicaktan terlemekten nefret eden biriyim cunku ve 15 20 dk dan fazla ayakta durunca belim agrimaya basliyor dayanilmayacak bir sekilde.simdi di
o kadar saat sicakta ayakta? her yerde kesici aletler ates vs. benim ascilik okuma imkanim vardi mesela, vazgectim mutfagi yemek yapmayi cok sevmeme ragmen. sicaktan terlemekten nefret eden biriyim cunku ve 15 20 dk dan fazla ayakta durunca belim agrimaya basliyor dayanilmayacak bir sekilde.
simdi diyeceksiniz ki sicakta ayakta calisilan cok is var bu mu batti. ascilik iscilikle ayni sey degil ki genelde isci olmak bir secim degil zorunluluk oluyor ama akademik hayati birakip asci olan cok kisi var. benzer zorluklari olan meslekler illa ki vardir, benim sorum ascilara
ne diyorsunuz var mi aramizda asci? gibson asciydi demi gel abi acikla sirrini. sike sike dayaniyor musunuz yoksa beliniz agrimiyor mu übermensch misiniz?
simdi diyeceksiniz ki sicakta ayakta calisilan cok is var bu mu batti. ascilik iscilikle ayni sey degil ki genelde isci olmak bir secim degil zorunluluk oluyor ama akademik hayati birakip asci olan cok kisi var. benzer zorluklari olan meslekler illa ki vardir, benim sorum ascilara
ne diyorsunuz var mi aramizda asci? gibson asciydi demi gel abi acikla sirrini. sike sike dayaniyor musunuz yoksa beliniz agrimiyor mu übermensch misiniz?
0
abi sıcaklık sorun değil. klima olmayan yer yok artık o sıkıntı olmuyor. ayakta kalmaya da alışıyorsun. ha 15 dakka ayakta kalmayla belin ağrıyorsa senin yapacağın iş değil o.
0
gibson ve aşçılık dendi ağzım kanaya kanaya geldim.
şimdi bu iş doğuştan gelir babacan. ya içinde aşçılık ruhu vardır yada yoktur. bu kadar basit.
-seninde dediğin gibi 15-20 dakikayı bırak 8-9 saat boyunca molasız ayakta kalabiliyorsan,
-yazın dışarıda 30 derece hava varken ızgaranın başında beklemek senin için zulüm olmayacaksa,
-3-4 saat patates, soğan, yumurta kırma ve bilimum sikko iş senin için ceza olmayacaksa
-ciddi ciddi kas gücü gerekiyor. 70-80 kiloluk yağ varilleri, 30 kiloluk tencereler vs kaldırabileceksen,
-parmağını yeri gelecek manyak şekilde keseceksin ve işi bırakamayacaksın, bantlayıp streçleyip işe devam edebileceksen aşçı olur senden hocam
ayrıca en kötüsü geliyor, sürekli ellerin soğan, sarımsak vs kokacak
şimdi bu iş doğuştan gelir babacan. ya içinde aşçılık ruhu vardır yada yoktur. bu kadar basit.
-seninde dediğin gibi 15-20 dakikayı bırak 8-9 saat boyunca molasız ayakta kalabiliyorsan,
-yazın dışarıda 30 derece hava varken ızgaranın başında beklemek senin için zulüm olmayacaksa,
-3-4 saat patates, soğan, yumurta kırma ve bilimum sikko iş senin için ceza olmayacaksa
-ciddi ciddi kas gücü gerekiyor. 70-80 kiloluk yağ varilleri, 30 kiloluk tencereler vs kaldırabileceksen,
-parmağını yeri gelecek manyak şekilde keseceksin ve işi bırakamayacaksın, bantlayıp streçleyip işe devam edebileceksen aşçı olur senden hocam
ayrıca en kötüsü geliyor, sürekli ellerin soğan, sarımsak vs kokacak
0
tahmin ettigim gibi..
oyle duz ayakta durma da degil mesela mutfakta egiliyorsun, belin dik durmuyorsun sonucta. iyi yapmisim ben iyi. sadece kendime yemek yaparken bile cilkim cikiyor her allahin gunu bilmem kac yuz kisiye yemek yapmak buyuk erdem.
en kotusu sogan sarimsak kokusu mu la bunlarin icinde? bir eldiven taksan olmuyor mu? ilk 3u en kotuleriydi
oyle duz ayakta durma da degil mesela mutfakta egiliyorsun, belin dik durmuyorsun sonucta. iyi yapmisim ben iyi. sadece kendime yemek yaparken bile cilkim cikiyor her allahin gunu bilmem kac yuz kisiye yemek yapmak buyuk erdem.
en kotusu sogan sarimsak kokusu mu la bunlarin icinde? bir eldiven taksan olmuyor mu? ilk 3u en kotuleriydi
0
Eldivenle el hakimiyetini tam kuramıyorsun. Sık sık yıkamak daha iyi eldiven kullanmak yerine ama her türlü leş gibi kokuyor.
0
haaa ben burada sadece kötü yanlarını söylemişim, iyi yanlarınıda anlatayım biraz.
bi kere ben rahat bi adamım. hayatta kravat, gömlek, ceket giyip bir masada 8 saat oturamam.
bunun dışında daha okulumu tam bitirmedim(23) ama 7 milyar maaşla çalışıyorum ve çok iyi bir otelin mutfağından iş teklifi aldım 2 hafta önce.
bi kere ben rahat bi adamım. hayatta kravat, gömlek, ceket giyip bir masada 8 saat oturamam.
bunun dışında daha okulumu tam bitirmedim(23) ama 7 milyar maaşla çalışıyorum ve çok iyi bir otelin mutfağından iş teklifi aldım 2 hafta önce.
0
@babam sen sanirim almanyada donerci ler nasil übermensch Performans yapiyolar diye sordun ?
Siz kazak la dolasirken biz tisort le yapiyoruz isimizi diyolar ( ilk agizdan )
Siz kazak la dolasirken biz tisort le yapiyoruz isimizi diyolar ( ilk agizdan )
0
@gibson hocam ben de duramam oyle ceket kravatla masada.. ama senin yaptigini da yapamam :) dag cayir dolasacak bir meslek ediniyorum kendime o yuzden :)
iyi yapiyorsun dayi ofiste calisip ne olacak zaten. takdir ettim helal
@hengame35 aslinda onu kastetmemistim ayakta durmaktan bel agrisindan bahsetmistim ama mutfagin ici 35 40 dereceyken tshirtle de yanar insan :) donercide calisanlar asci olmuyor bir de :) restaurant mutfaklari donerci dukkanindan cok daha sicak olur diye tahmin ediyorum. kaldi ki donercilerin kapali ayri mutfagi yok zaten, doneri kesiyorlar gozumuzun onunde ne istiyorsan koyuyorlar sarip veriyorlar :)
iyi yapiyorsun dayi ofiste calisip ne olacak zaten. takdir ettim helal
@hengame35 aslinda onu kastetmemistim ayakta durmaktan bel agrisindan bahsetmistim ama mutfagin ici 35 40 dereceyken tshirtle de yanar insan :) donercide calisanlar asci olmuyor bir de :) restaurant mutfaklari donerci dukkanindan cok daha sicak olur diye tahmin ediyorum. kaldi ki donercilerin kapali ayri mutfagi yok zaten, doneri kesiyorlar gozumuzun onunde ne istiyorsan koyuyorlar sarip veriyorlar :)
0
safcocuk
selamlar sporcu fit vücutlu pampalar. son zamanlarda biraz kilo aldım. göbek çıktı. vücut kitle endeksim tam üst sınırda. yani bir 5-6 kilo vermem lazım. şu anda 72 kiloyum. 66-67 kiloya düşmek istiyorum. kiloyu da sadece göbekten aldım. şimdi sorum şu. çalıştığım için spora çok vakit ayıramıyorum.
selamlar sporcu fit vücutlu pampalar. son zamanlarda biraz kilo aldım. göbek çıktı. vücut kitle endeksim tam üst sınırda. yani bir 5-6 kilo vermem lazım. şu anda 72 kiloyum. 66-67 kiloya düşmek istiyorum. kiloyu da sadece göbekten aldım.
şimdi sorum şu. çalıştığım için spora çok vakit ayıramıyorum. biraz da tembellik var. ama koşmaya vakit ayırabilirim diye düşünüyorum. sadece koşarak göbek eritebilir miyim? ne kadar mesafe ya da süre koşmam lazım?
şimdi sorum şu. çalıştığım için spora çok vakit ayıramıyorum. biraz da tembellik var. ama koşmaya vakit ayırabilirim diye düşünüyorum. sadece koşarak göbek eritebilir miyim? ne kadar mesafe ya da süre koşmam lazım?
0
koşarak göbek en son erir. tabi yediğine içtiğine de dikkat ettiğini farzediyorum.
0
profesyonel düşünmene gerek yok hocam. yediklerine dikkat edip koşu+karın hareketleriyle toparlarsın.
0
düzenli koşarcaksın ama beslenme en önemli faktör, ben bi ayda koşu artı sporla ekmek ve şeker kullanmadan eritmiştim, dümdüz olmadı ama baya gitmişti yani
0
bence de erimez sadece koşarak.
5 sene öncesine kadar yıllardır düzenli koşardım. göbeğim hep vardı. şimdi koşuyu bıraktım, göbeğim aynı.
yemek düzenim kötüydü.tahmin ediyorum yememe içmeme baksaydım biraz, göbeğim azalırdı.
5 sene öncesine kadar yıllardır düzenli koşardım. göbeğim hep vardı. şimdi koşuyu bıraktım, göbeğim aynı.
yemek düzenim kötüydü.tahmin ediyorum yememe içmeme baksaydım biraz, göbeğim azalırdı.
0
uzun vadede, düzenli koşarsan kesin erir. hafif göbeğim vardı. 1-2 ayda, haftada birkaç günlük koşuyla dümdüz oldu. ama haftada bir kez falan interval antrenman yaptım. onun da faidesi olmuştur muhakkak. müthiş zevkli. sabahtan tekrar başlayacağım koşuya. canım çekti ressmen.
0
EXXE01
Erkek ya da kadın farketmez?Nedir sebepler ?GevezeYalancıPis ?
Erkek ya da kadın farketmez?
Nedir sebepler ?
Geveze
Yalancı
Pis
?
Nedir sebepler ?
Geveze
Yalancı
Pis
?
0
kendi sanrısı olabilir, bir sürü sebebi de olabilir.
yanlışş yer ve yanlış kişilerin arasında da olabilir. mesela neo-nazilerle arkadaşlık etmeye ve aralarına dahil olmaya çalışan bir yahudi?
yanlışş yer ve yanlış kişilerin arasında da olabilir. mesela neo-nazilerle arkadaşlık etmeye ve aralarına dahil olmaya çalışan bir yahudi?
0
kendini çok önemsiyordur, çok bencildir, sürekli kendinden bahsediyordur, karşısındakinin anlattığıyla ilgilenmeyip sürekli kendini anlatmak istiyordur, sürekli ilgi odağı olmak istiyordur, falan filan.
0
nasıl yazılmamış hayret. çirkindir bu kadar basit. güzel veya yakısıklı insanların hiç ortamsız veya arkadassız sevgilisiz falan kaldıgını gördünmü? tek sebep bu bile olabilir. insanlar burda türlü şeyler yazmış ama, bence asıl önemli sebep budur.
0
kendihalindekiyaratık
Merhabalar,Öncelikle cevap verenlere teşekkürler olsun.Hiç cevap alamasam da şu an anlatacak birileri olmadığı için hem durumu gözden geçirmek,hem de içimi rahatlatmak için yazıyorum..Kendimi kısaca tanımlamam gerekirse hayatımın bazı dönemlerinde ciddi kararlar alıp,canımı sıkan bir şey karşıma gel
Merhabalar,
Öncelikle cevap verenlere teşekkürler olsun.Hiç cevap alamasam da şu an anlatacak birileri olmadığı için hem durumu gözden geçirmek,hem de içimi rahatlatmak için yazıyorum..
Kendimi kısaca tanımlamam gerekirse hayatımın bazı dönemlerinde ciddi kararlar alıp,canımı sıkan bir şey karşıma geldiğinde sikeyim anasını deyip kararlarını uygulayamayan bir adamım(bu büyük bir sorun farkındayım)
Ailemle aynı evi paylaşıyorum.Ama geçinemiyorum.En ufak şeylerden tatsızlık çıkıyor.Kahvaltı masasında bile en ufak şeylerden hır gür saçma sapan tartışmalar.Çoğu zaman sessiz kalmaya çalışıyorum bu seferde kendimi yiyorum.Kafam rahat değil hiç.Şöyle bir oh diyemiyorum huzurum yok.(çok seviyorum annemi babamı kardeşimi)ama huzurum yok.Kaç kez ayrı eve çıkacaktım maddi durumumdan dolayı hem direkten döndüm.
İş yerinde de huzurum yok.Hayatımda gördüğüm en mal insanlarla çalışıyorum(aile şirketi tahmin edersiniz)Değer vermeyen,yaptığın her işin küçük görüldüğü bir yer düşünün haftanın beş günü buradasınız.Kafayı yiyorum resmen.
Bu iki huzursuzluğun arasında kendimi alkole,gece takılmalara vermiştim.Şu an o sorunum yok,uzun zamandır içmiyorum,çıkmıyorum,spor yapıyorum.
Neyse..Önümüzdeki hafta işten çıkarılıyorum,tazminat alacağım.10 bin tl kadar.
Eğitim durumum yerlerde..Aöf öğrencisiyim henüz ikinci sınıf yaşım 24.Biraz da ingilizcem var.Çalıştığım yer bir reklam ajansı burada proje yöneticiliği yapıyorum 2 yıldır.Öncesinde de merchandiser pozisyonunda çalışıyordum toplamda 5 yıl tecrübem var.
Şimdi eğer evde huzurlu olabilseydim tazminatla kendime yatırım yapacaktım.İngilizcemi geliştirip,sertifika programlarına katılacaktım.Aöf yi bitirip yüksek lisans yapıp sektörde ilerlemeyi düşünüyordum.
Ama durum bu..Ne yapacağımı bilemedim.Ayrı eve çıkarsam paranın büyük kısmını eve yatırcağım ve elimde az bir şey kalacak.E birazda ödemem var 7-8 ay kadar.Kredi borcu..
Mantıklı olan evde kalıp kendimi geliştirmem belki ama,bana ait bir şey olsun istiyorum.Kendi kapımı açmak,evimi kendime göre düzenlemek istiyorum.OH demek istiyorum,kafam biraz rahat olsun istiyorum.
Düşündüm,düşündüm ne yapsam bilemedim..
Öncelikle cevap verenlere teşekkürler olsun.Hiç cevap alamasam da şu an anlatacak birileri olmadığı için hem durumu gözden geçirmek,hem de içimi rahatlatmak için yazıyorum..
Kendimi kısaca tanımlamam gerekirse hayatımın bazı dönemlerinde ciddi kararlar alıp,canımı sıkan bir şey karşıma geldiğinde sikeyim anasını deyip kararlarını uygulayamayan bir adamım(bu büyük bir sorun farkındayım)
Ailemle aynı evi paylaşıyorum.Ama geçinemiyorum.En ufak şeylerden tatsızlık çıkıyor.Kahvaltı masasında bile en ufak şeylerden hır gür saçma sapan tartışmalar.Çoğu zaman sessiz kalmaya çalışıyorum bu seferde kendimi yiyorum.Kafam rahat değil hiç.Şöyle bir oh diyemiyorum huzurum yok.(çok seviyorum annemi babamı kardeşimi)ama huzurum yok.Kaç kez ayrı eve çıkacaktım maddi durumumdan dolayı hem direkten döndüm.
İş yerinde de huzurum yok.Hayatımda gördüğüm en mal insanlarla çalışıyorum(aile şirketi tahmin edersiniz)Değer vermeyen,yaptığın her işin küçük görüldüğü bir yer düşünün haftanın beş günü buradasınız.Kafayı yiyorum resmen.
Bu iki huzursuzluğun arasında kendimi alkole,gece takılmalara vermiştim.Şu an o sorunum yok,uzun zamandır içmiyorum,çıkmıyorum,spor yapıyorum.
Neyse..Önümüzdeki hafta işten çıkarılıyorum,tazminat alacağım.10 bin tl kadar.
Eğitim durumum yerlerde..Aöf öğrencisiyim henüz ikinci sınıf yaşım 24.Biraz da ingilizcem var.Çalıştığım yer bir reklam ajansı burada proje yöneticiliği yapıyorum 2 yıldır.Öncesinde de merchandiser pozisyonunda çalışıyordum toplamda 5 yıl tecrübem var.
Şimdi eğer evde huzurlu olabilseydim tazminatla kendime yatırım yapacaktım.İngilizcemi geliştirip,sertifika programlarına katılacaktım.Aöf yi bitirip yüksek lisans yapıp sektörde ilerlemeyi düşünüyordum.
Ama durum bu..Ne yapacağımı bilemedim.Ayrı eve çıkarsam paranın büyük kısmını eve yatırcağım ve elimde az bir şey kalacak.E birazda ödemem var 7-8 ay kadar.Kredi borcu..
Mantıklı olan evde kalıp kendimi geliştirmem belki ama,bana ait bir şey olsun istiyorum.Kendi kapımı açmak,evimi kendime göre düzenlemek istiyorum.OH demek istiyorum,kafam biraz rahat olsun istiyorum.
Düşündüm,düşündüm ne yapsam bilemedim..
0
Ben olsam yeni iş bulduktan sonra birileriyle birlikte eve çıkardım ki burada da sık sık ev arkadaşı arayanların ilanlarını görüyoruz. Ben mesela benzer bir pozisyondayım ve iş bulduğum an o şekilde yapacağım.
Geri kalanına da sonra karar verirsin.
Geri kalanına da sonra karar verirsin.
0
şimdi düzenli gelirin kesilmişken elindeki avucundaki toplu paranı bu şekilde çarçur etmek en büyük aptallık olur. otur evinde planladığın şeyleri yap. iyi ve yüksek gelir getiren bir işe gir. ondan sonra ayrı eve çıkarsın. naçizane tavsiyem budur.
0
ben ayrı evdeyim. ailemin yanına gittiğim zaman ben de rahat edemiyorum hiç bi kaç gün daha fazla kalsam ben de tartışacak duruma geliyorum. önce bi iş bulup ondan sonra eve çıkman daha mantıklı. tek başına çıkmaktansa anlaşabilceğin birileriyle çıkmak maddi yönden daha rahat olur. kolay gelsin
0
issizken ayri eve cikmak buyuk tedbirsizlik ve miyopluk olur.
akil ve mantik, yeni ise girdikten ve konumunuzu saglama aldiktan sonra ayri eve cikmanizi soyler.
evdekiler huzursuzluk kaynagi, istekiler en mal insan. bu tespitler dogru olabilir ama dogru olmama ihtimalini de dusunun. yani bu tespitleri ne kadar tarafsizlikla yapiyorsunuz? kendi davranislariniza yukaridan bakmaya ve analiz etmeye odaklanin. bi siz iyisiniz, sizin disinizdaki herkes kotu mu? boyle dusunuyosaniz, bu yonde kendinizi gelistirmek icin calismaniz gerekir. cunku huzurlu isyeri diye bir sey yoktur.
Daniel Goleman'in Duygusal Zeka isimli kitabini okumanizi ve tamamini anlamasaniz bile anladiginiz kadarini uygulamanizi tavsiye ederim.
Size ait bir sey olmasini istemeniz en tabii hakkiniz ama harekete gecmek icin dogru zaman bu degil. Biraz daha sabretmeli ve kendinizi biraz daha egitmelisiniz.
Bi de benden size baska bir tavsiye, "sikeyim anasini" diyerek ani alinan radikal kararlar genellikle yanlis olur ve sonunda pismanlik getirir. karar verme surecini uzun zamana yayin ve karar vereceginiz seyi etraflica dusununun. artilarini eksilerini iyi degerlendirin. sakin kafayla ve uzun bir surecte karar verin. duygularinizin, kararlarinizi etkilememesi icin once sakinlesmeyi bekleyin.
akil ve mantik, yeni ise girdikten ve konumunuzu saglama aldiktan sonra ayri eve cikmanizi soyler.
evdekiler huzursuzluk kaynagi, istekiler en mal insan. bu tespitler dogru olabilir ama dogru olmama ihtimalini de dusunun. yani bu tespitleri ne kadar tarafsizlikla yapiyorsunuz? kendi davranislariniza yukaridan bakmaya ve analiz etmeye odaklanin. bi siz iyisiniz, sizin disinizdaki herkes kotu mu? boyle dusunuyosaniz, bu yonde kendinizi gelistirmek icin calismaniz gerekir. cunku huzurlu isyeri diye bir sey yoktur.
Daniel Goleman'in Duygusal Zeka isimli kitabini okumanizi ve tamamini anlamasaniz bile anladiginiz kadarini uygulamanizi tavsiye ederim.
Size ait bir sey olmasini istemeniz en tabii hakkiniz ama harekete gecmek icin dogru zaman bu degil. Biraz daha sabretmeli ve kendinizi biraz daha egitmelisiniz.
Bi de benden size baska bir tavsiye, "sikeyim anasini" diyerek ani alinan radikal kararlar genellikle yanlis olur ve sonunda pismanlik getirir. karar verme surecini uzun zamana yayin ve karar vereceginiz seyi etraflica dusununun. artilarini eksilerini iyi degerlendirin. sakin kafayla ve uzun bir surecte karar verin. duygularinizin, kararlarinizi etkilememesi icin once sakinlesmeyi bekleyin.
0
hope ender
cuma mı? cumartesi mi? birini yazın.tek kelimeden oluşan ilk 10 cevabı tikliycem.var olun.
cuma mı? cumartesi mi? birini yazın.
tek kelimeden oluşan ilk 10 cevabı tikliycem.
var olun.
tek kelimeden oluşan ilk 10 cevabı tikliycem.
var olun.
0
yarey
1) bu konuyla ilgili bildiginiz filmler var mi?2) bir tane eski varmis, tünel falan kaziyorlarmis
1) bu konuyla ilgili bildiginiz filmler var mi?
2) bir tane eski varmis, tünel falan kaziyorlarmis
2) bir tane eski varmis, tünel falan kaziyorlarmis
0
0
icim urperiyor
pembe rengini seviyorum genel olarak. bıyığı da yeni bıraktım normalde kesiyorum. bıyık bırakınca biraz maço durmuşum sanki di mi?http://galeri.uludagsozluk.com/29/barbie-mehmet_3033_m.jpg
pembe rengini seviyorum genel olarak. bıyığı da yeni bıraktım normalde kesiyorum. bıyık bırakınca biraz maço durmuşum sanki di mi?
galeri.uludagsozluk.com
galeri.uludagsozluk.com
0
@facebook
kankiştom olur o benim. adı da oral. tanıştırayım beğendiysen?
kankiştom olur o benim. adı da oral. tanıştırayım beğendiysen?
0
direnk
Selamlar,İnternetten indirdiğim ve türkçe karakter desteklemeyen bir fonta türkçe karakterleri eklemem gerekiyor. Bu işi yapabileceğim programlar eminim ki vardır. İnternette aradım, birkaç programı indirip denedim ama bir sebepten yapamadım henüz. Daha önce bu işi yapmış ve sonuç almış olanınız var
Selamlar,
İnternetten indirdiğim ve türkçe karakter desteklemeyen bir fonta türkçe karakterleri eklemem gerekiyor. Bu işi yapabileceğim programlar eminim ki vardır. İnternette aradım, birkaç programı indirip denedim ama bir sebepten yapamadım henüz. Daha önce bu işi yapmış ve sonuç almış olanınız var mı? Hangi programı kullandınız?
Teşekkürler.
İnternetten indirdiğim ve türkçe karakter desteklemeyen bir fonta türkçe karakterleri eklemem gerekiyor. Bu işi yapabileceğim programlar eminim ki vardır. İnternette aradım, birkaç programı indirip denedim ama bir sebepten yapamadım henüz. Daha önce bu işi yapmış ve sonuç almış olanınız var mı? Hangi programı kullandınız?
Teşekkürler.
0
dedim dedim de kime dedim
istiyorum ki paragraf yazarken 50-60 karakter sonra altsatıra geçsin oradan devam etsin..kodu nedir bunun?asdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdasdagibi..
istiyorum ki paragraf yazarken 50-60 karakter sonra altsatıra geçsin oradan devam etsin..kodu nedir bunun?
asdasdasdasd
asdasdasdasd
asdasdasdasd
asdasdasdasd
asdasdasdasd
asdasda
gibi..
asdasdasdasd
asdasdasdasd
asdasdasdasd
asdasdasdasd
asdasdasdasd
asdasda
gibi..
0
baldur
arkadaşlar biraz uzun olabilir, tikleri de sabaha atarım. öncelikle kendimle ilgili işe yarar bilgileri vereyim.23 yaşındayım, istanbul üni, iktisat mezunuyum, 9 aydır düz memurluk yapıyorum ve ielts'ten 6 alacak kadar ingilizce biliyorum.şimdi ben avustralya'ya gitmek istiyorum ama bunun iki şekli
arkadaşlar biraz uzun olabilir, tikleri de sabaha atarım. öncelikle kendimle ilgili işe yarar bilgileri vereyim.
23 yaşındayım, istanbul üni, iktisat mezunuyum, 9 aydır düz memurluk yapıyorum ve ielts'ten 6 alacak kadar ingilizce biliyorum.
şimdi ben avustralya'ya gitmek istiyorum ama bunun iki şekli var. birincisi work and holiday, ikincisi yüksek lisans.. avustralya ne alaka derseniz kuzenim 7 senedir orada, vatandaşı oldu artık.
work and holiday şu, avustralya 1 senelik çalışma ve oturma izni veriyor, tek kötü yönü bir işverenin yanında 6 aydan fazla çalışamıyoruz. kuzenimin yanında çalışacağım orası kesin ikinci 6 ay için de bir iş bulurum diye düşünüyorum. kuzenimin de çevresi geniş muhtemelen o da bulabilir. zaten vasıfsız işleri bulmak kolay deniyor. bir de 4 aya kadar eğitim imkanı var bu programda. ingilizce dil kursuna falan gidebilirim yani.
diğer seçenek yüksek lisans içinse epey bir para şart. yüksek lisans yaparken avustralya part time çalışma izni veriyor, bitince de 2 yıl full time çalışma ve oturma izni veriyor. avustralya'ya 2014 yazında gitmeyi düşünüyorum ve o zamana kadar biriktireceğim para ortalama bir yıllık yüksek lisans ücretinden biraz fazla olacak tahminimce. yani ikinci senenin parasını ya orada çalışarak çıkarmaya çalışacağım ya da ailemden alacağım. ama ailemden almak istemiyorum.
bu iki seçeneğin avantajı, konaklamaya, yiyeceğe falan para vermeyecek olmam. kuzenimle yaşayacağım gibi görünüyor şu anda. benim düşüncem bu 1 senelik programla ülkeyi tanımak, yüksek lisans için para biriktirmek ve ingilizcemi daha da geliştirmek. 1 senelik programdan sonra yüksek lisansa başvurmak. bunun tek kötü yanı, yüksek lisansa başvurmak için ülkeme dönmek zorunda olmam. bu da ortalama 3 bin lira uçak parasına mal olacak bana ama sorun değil. kuzenim ise direkt gel diyor, arkanda ben varım diyor, zaman kaybetme work and holiday ile diyor. daha 23 yaşında olduğumdan o 1 seneyi kayıp olarak görmüyorum ben. zaten work and holiday için gayet mantıklı sebeplerim var. konaklama haricinde kuzenime de yük olmak istemiyorum çünkü.
bir de pat diye yüksek lisansa başlamak istemiyorum, çünkü büyük para yatıracağım, bilmediğim tanımadığım bir toplum, yabancı dilde yüksek lisans falan derken sudan çıkmış balığa dönmek istemem. daha hangi bölümü okumamın bana orada kalıcı olmak için yardım edeceğini dahi bilmiyorum, oraya gidip bunu soruşturmak, okullarla görüşmek, hangi master bölümü iş hayatında işe yarar falan, bunları öğrenmek daha mantıklı geliyor bana. zaten 4 aya kadar eğitim alabiliyorum ve dil kursuna gidebilirim. ielts için 6,5 istiyo yüksek lisans için üniversiteler, bunu türkiye'deyken alırım zaten önümde 10 ay var daha. orada hazırlık okumak zorunda kalmam.
not olarak şunu da belirteyim, avustralya'da dönersem memurluğa tekrar kaldığım yerden devam edebiliyorum, böyle bir hakkım da var. yani arkamı biraz sağlam bırakacağım giderken?
ne düşünüyorsunuz arkadaşlar? ne yapmalıyım? nasıl bir yol izlemeliyim sizce?
23 yaşındayım, istanbul üni, iktisat mezunuyum, 9 aydır düz memurluk yapıyorum ve ielts'ten 6 alacak kadar ingilizce biliyorum.
şimdi ben avustralya'ya gitmek istiyorum ama bunun iki şekli var. birincisi work and holiday, ikincisi yüksek lisans.. avustralya ne alaka derseniz kuzenim 7 senedir orada, vatandaşı oldu artık.
work and holiday şu, avustralya 1 senelik çalışma ve oturma izni veriyor, tek kötü yönü bir işverenin yanında 6 aydan fazla çalışamıyoruz. kuzenimin yanında çalışacağım orası kesin ikinci 6 ay için de bir iş bulurum diye düşünüyorum. kuzenimin de çevresi geniş muhtemelen o da bulabilir. zaten vasıfsız işleri bulmak kolay deniyor. bir de 4 aya kadar eğitim imkanı var bu programda. ingilizce dil kursuna falan gidebilirim yani.
diğer seçenek yüksek lisans içinse epey bir para şart. yüksek lisans yaparken avustralya part time çalışma izni veriyor, bitince de 2 yıl full time çalışma ve oturma izni veriyor. avustralya'ya 2014 yazında gitmeyi düşünüyorum ve o zamana kadar biriktireceğim para ortalama bir yıllık yüksek lisans ücretinden biraz fazla olacak tahminimce. yani ikinci senenin parasını ya orada çalışarak çıkarmaya çalışacağım ya da ailemden alacağım. ama ailemden almak istemiyorum.
bu iki seçeneğin avantajı, konaklamaya, yiyeceğe falan para vermeyecek olmam. kuzenimle yaşayacağım gibi görünüyor şu anda. benim düşüncem bu 1 senelik programla ülkeyi tanımak, yüksek lisans için para biriktirmek ve ingilizcemi daha da geliştirmek. 1 senelik programdan sonra yüksek lisansa başvurmak. bunun tek kötü yanı, yüksek lisansa başvurmak için ülkeme dönmek zorunda olmam. bu da ortalama 3 bin lira uçak parasına mal olacak bana ama sorun değil. kuzenim ise direkt gel diyor, arkanda ben varım diyor, zaman kaybetme work and holiday ile diyor. daha 23 yaşında olduğumdan o 1 seneyi kayıp olarak görmüyorum ben. zaten work and holiday için gayet mantıklı sebeplerim var. konaklama haricinde kuzenime de yük olmak istemiyorum çünkü.
bir de pat diye yüksek lisansa başlamak istemiyorum, çünkü büyük para yatıracağım, bilmediğim tanımadığım bir toplum, yabancı dilde yüksek lisans falan derken sudan çıkmış balığa dönmek istemem. daha hangi bölümü okumamın bana orada kalıcı olmak için yardım edeceğini dahi bilmiyorum, oraya gidip bunu soruşturmak, okullarla görüşmek, hangi master bölümü iş hayatında işe yarar falan, bunları öğrenmek daha mantıklı geliyor bana. zaten 4 aya kadar eğitim alabiliyorum ve dil kursuna gidebilirim. ielts için 6,5 istiyo yüksek lisans için üniversiteler, bunu türkiye'deyken alırım zaten önümde 10 ay var daha. orada hazırlık okumak zorunda kalmam.
not olarak şunu da belirteyim, avustralya'da dönersem memurluğa tekrar kaldığım yerden devam edebiliyorum, böyle bir hakkım da var. yani arkamı biraz sağlam bırakacağım giderken?
ne düşünüyorsunuz arkadaşlar? ne yapmalıyım? nasıl bir yol izlemeliyim sizce?
0
work holiday yap derim ben, hatta yarın bigün bende gidersem ararım seni. yüksek lisansı da çok gerkliyse başka biyerde yaparsın hatta yapabilrsen ordada yaparsın work holidayden sonra.
0
sevgili dostum,
ielts 6 kötü bir puan mı ?
yüksek lisans iş hayatında zerre para eden bir şey değil. 2 yıl tecrübe ile iş bulursun iki senelik yüksek lisans ile bir halt bulamazsın. o işe girdikten sonra en tepeye oynuyorsan hele de firma koç, sabancı gibi bir yerse prestij için yapılır.
ingilizceni geliştir.avustralya'ya gidersen en az 2-3 yıl orada kalman lazım. bir yıl içinde çok az geliştirirsin. kiminle konuşacaksın ? kimse sen ingilizce öğren diye seninle gelip ingilizce konuşmaz hele de avustralya aksanı biraz tuhaftır. yaşadım kısa bir süre ordan biliyorum.
iki yüksek lisans için toefl dan 120 üzerinden 70-80 yeterli illaki yurt dışı diyorsan amerikaya da bak. orada da iş bulursun. ve iş garanti ise git iş var dediler geldim muhabbeti olmasın.
yaşın 23 askerlik tamam mı ? oradan döneceksin bir bakacaksın arkadaşların 3-4 yıl deneyim yapmışlar. uzman pozisyonundalar düşün ki ingilizceni kullanacak iş bulamadın. en çok 2-3 yıl icinde unutursun. devamlı pratik yapma şansın olmayacak döndügunde.
bi de avustralyada ki bir okulu kim takar ?
ielts 6 kötü bir puan mı ?
yüksek lisans iş hayatında zerre para eden bir şey değil. 2 yıl tecrübe ile iş bulursun iki senelik yüksek lisans ile bir halt bulamazsın. o işe girdikten sonra en tepeye oynuyorsan hele de firma koç, sabancı gibi bir yerse prestij için yapılır.
ingilizceni geliştir.avustralya'ya gidersen en az 2-3 yıl orada kalman lazım. bir yıl içinde çok az geliştirirsin. kiminle konuşacaksın ? kimse sen ingilizce öğren diye seninle gelip ingilizce konuşmaz hele de avustralya aksanı biraz tuhaftır. yaşadım kısa bir süre ordan biliyorum.
iki yüksek lisans için toefl dan 120 üzerinden 70-80 yeterli illaki yurt dışı diyorsan amerikaya da bak. orada da iş bulursun. ve iş garanti ise git iş var dediler geldim muhabbeti olmasın.
yaşın 23 askerlik tamam mı ? oradan döneceksin bir bakacaksın arkadaşların 3-4 yıl deneyim yapmışlar. uzman pozisyonundalar düşün ki ingilizceni kullanacak iş bulamadın. en çok 2-3 yıl icinde unutursun. devamlı pratik yapma şansın olmayacak döndügunde.
bi de avustralyada ki bir okulu kim takar ?
0
uykulu şu anda 2 sene full time ve üniversite dönemimden kalma part time çalışma tecrübem var. çok geride kalacağımı sanmıyorum, çünkü orada da çalışacağım, belki alakasız bir iş olacak ama en azından iş hayatından uzakta kalmış olmayacağım.
0
burada bence yurtdisi tecruben var mi ? bu ve benzeri sorularin cevabi onemli...ilk defa yurtdisina cikilan bir yer olmamali bence avustralya...zor memlekettir insanlari aksanlari hayati zordur...2 tane avustralyali arkadasim oldu biri kardesim gibidir. digeri de tam zittiydi..kardesim gibi olan kendi halki icin irkci diyordu ciddi ciddi kufurler ediyordu...yani insanlari da sikintili...bu ve milyon tane sikintiyi goze alacaksan avustralya ya git...hayatin boyunca icinde ukte olarak kalacak yoksa...
0
bana abd hep kolay geldi..belki de kendimi hep rahatta hissettigimden dolayidir...mesala ingiltere icin soguk huylu dediler orda da aksini kanitladim...biraz giden kisiyle gidilen bolgeyle alakali olsa da...yurtdisi isleri hep kumardir...vezir de rezil de olabilirsin....kuzene sorman gereken kuzenin ordaki ilk 6 ayi nasil gecti...
ama su realiteden asla sapmazorluk olmadan guzellik rahatlik olmaz...ben mesala 19 gun hamburger yedim...5 parasiz bir hostel odasinda kaldim ama o tecrubelerim beni hep motive etti...
ama su realiteden asla sapmazorluk olmadan guzellik rahatlik olmaz...ben mesala 19 gun hamburger yedim...5 parasiz bir hostel odasinda kaldim ama o tecrubelerim beni hep motive etti...
0
Buralarda soruyla falan vakit kaybetmeyin. Basın gidin! Hiç arkanıza bile bakmadan hem de.
Bu tecrübeyi başka hiçbi şekilde elde edemezsiniz.
Bu tecrübeyi başka hiçbi şekilde elde edemezsiniz.
0
avustralya'da su an ekonomik kriz ortami var. issizlik yukselis trendinde, butce acigi da oyle. ozellikle uretim sektoru (fabrikalar, madenler, tesisler, muhendislik ve musavirlik firmalari) bundan cok olumsuz etkileniyor.
avustralya ile ilgili tasarilarda bu ahval ve seraiting de goz onune alinmasi isabet olur.
avustralya ile ilgili tasarilarda bu ahval ve seraiting de goz onune alinmasi isabet olur.
0
work & holiday. boş iş.
work & holiday ile gelirsen. Ayrıca bulabileceğin işler büyük ölçüde limitli. tarladan patates topladıktan sonra kendini bir senenin nasıl geçtiğini anlamadan geri dönerken bulursun. arkadaşlıkların, ilişkilerin de genellikle kendin gibi gelmiş insanlarla (çinli, koreli vs) olur. pek bişey göremezsin.
iktisat bitirmişsin. bu çok önemli. kullan bunu. project management master'ı yap mesela. çevre / inşaat ile alakalı bir iki ders bulursan bitirince iş bulman daha mümkün olur.
önce 6 aylık bi dil kursu bul. ielts skorunu yükseltirken bi taraftan burasıyla ilgili bi fikir sahibi olursun ve okul / bölüm araştırırsın. hangi bölümler sana bitirince oturma izni veriyor öğrenirsin. buraya geldikten sonra karar vermek de, uygulamak da on kez daha kolay.
dil kursuna giderken part time (garsonluk, perakende) bi iş bul. türk ehliyeti burada kaldığın süre boyunca geçer. ama sen gelir gelmez buranın ehliyetini al. $750-1500 civarı da bi araba bul. araba güçtür kolaylıktir. her haftasonu biyerlere git. gez dolaş. iş bulman da kolay olur gezdikçe.
ilk 6 ayını dil geliştirmeye ada. türklerle ASLA takılma. sana türklerden gelecek yardım her yerden gelir. mümkünse doğru düzgün ingilizce konuşulan bi eve çık.
work & holiday ile gelirsen. Ayrıca bulabileceğin işler büyük ölçüde limitli. tarladan patates topladıktan sonra kendini bir senenin nasıl geçtiğini anlamadan geri dönerken bulursun. arkadaşlıkların, ilişkilerin de genellikle kendin gibi gelmiş insanlarla (çinli, koreli vs) olur. pek bişey göremezsin.
iktisat bitirmişsin. bu çok önemli. kullan bunu. project management master'ı yap mesela. çevre / inşaat ile alakalı bir iki ders bulursan bitirince iş bulman daha mümkün olur.
önce 6 aylık bi dil kursu bul. ielts skorunu yükseltirken bi taraftan burasıyla ilgili bi fikir sahibi olursun ve okul / bölüm araştırırsın. hangi bölümler sana bitirince oturma izni veriyor öğrenirsin. buraya geldikten sonra karar vermek de, uygulamak da on kez daha kolay.
dil kursuna giderken part time (garsonluk, perakende) bi iş bul. türk ehliyeti burada kaldığın süre boyunca geçer. ama sen gelir gelmez buranın ehliyetini al. $750-1500 civarı da bi araba bul. araba güçtür kolaylıktir. her haftasonu biyerlere git. gez dolaş. iş bulman da kolay olur gezdikçe.
ilk 6 ayını dil geliştirmeye ada. türklerle ASLA takılma. sana türklerden gelecek yardım her yerden gelir. mümkünse doğru düzgün ingilizce konuşulan bi eve çık.
0
hmmmmm...
oncelikle $unu belirtiyim ki ben avustralya'ya geleli 9 sene oluyor ve o donemde i$ler biraz daha kolaydi. ben master icin gelip, once PR sonra vatanda$ligi aldim ve hayatimda yaptigim en dogru i$lerden birisiydi. bunu soyluyorum cunku benim verecegim tavsiyeyi direk uygulamani istemem.. ozellikle, $artlarin nasil degi$tigi ve $u anki kurallarin ne oldugunu iyi ara$tir..
bana gore ilk yapman gereken $ey, $una karar vermek.. senin onceligin ne? yurtdi$inda egitim almak mi, yoksa yurdi$ina kapagi atmak mi?
bu onemli bir karar cunku egitim almak ile avustralya'da kalmak farkli tercihler yapmani gerektirebilir.. mesela, senin cok istedigin yuksek lisans mezunlarina, avustralya PR vermiyor olabilir.. "hangi bölümü okumamın bana orada kalıcı olmak için yardım edeceğini dahi bilmiyorum" demi$sin ya, i$te bunu cok iyi ara$tirman gerek.. dedigim gibi benim zamanimda bu i$ler daha kolaydi.. $imdi tam olarak ne alemde bilmiyorum o yuzden seni yanli$ yonlendirmek istemem.. GFC sonrasi i$sizlik artinca gocmen muslugunu biraz kistilar.. ama kalifiye elemana her zaman yer bulunur bence..
bence kuzenin hakli, sakin work & holidayle filan vakit/nakit kaybetme. direk yuksek lisansa gel. ingilizce geli$tirmek icin ta allan siktirettigi yerdeki avustralya'ya gelinmez.. git antalya'ya, mugla'ya turistle konu$ cok daha ucuza gelir..
buraya gelirken ingilizcenin yeterli olmamasindan sakin korkma.. cunku buyuk ihtimal universitedeki arkada$larinin hepsi senden beter olacak.. elin cinlisi, korelisi bu i$i o kadar zor sokuyor ki, buradaki hocalar o konuda gayet anlayi$li.. ilk geldigin donemde biraz kekelersin ama 6 ayda bulbul gibi $akimaya ba$larsin.. mesele sadece IELTS puanini bir $ekilde almak ki IELTS aslinda cok zor bir sinav degil.. ben super lise'den mezun 1 sene hazirlik di$ina hic bir ingilizce egitimi almami$ bir adamdim.. sinavdan 2 hafta once bir Ingiliz hoca bulup direk IELTS'a yonelik 4 tane ozel ders aldim.. sonuc 7,5.. eger yuksek lisans senden 6,5 filan istiyorsa bu cok da zor degil.. (izmir'de olsan sana hocanin adresini verirdim) biraz kas ve direk yuksek lisansa gel, ingilizce kursuna binlerce dolari domalma..
para meselesine gelelim.. benim ailem zengin degildi.. i$ci baba, memur anne.. ama bir $ekilde, yuksek lisans parasini bana denkle$tirdiler.. (gerci o zaman 1 aud 0.9 tl idi) buradaki cali$manla ya$am masraflarini cok rahat kar$ilarsin.. bayagi yogun cali$ip, okul parasini odeyen arkada$larim da var.. avustralya pek ucuz bir yer degil ve okul parani da biriktirmek istiyorsan, ya$am standartlarini bayagi bir du$uk tutman gerekebilir.. okul senede 8 ay suruyor ve bu donemde haftada 20 saat cali$ma iznin var sanirim.. 4 aylik yaz tatilinde ve winter break'te istedigin kadar cali$abilirsin.. garsonluk yapsan bile askeri ucretin saati 18 dolar civari olur.. yazin haftada 50-60 saat cali$ip, $800-1000 cebe indirmen teroride mumkun.. eger ailen sana egitimin icin katkida bulunabiliyorsa, bunu onlardan borc olarak al.. okulunu bitirip saglam bir i$ buldugun anda cok rahat bir $ekilde geri odersin onlara.. benim egitimimin tamamini ailem odedigi icin ben cok rahat ettim.. yazin kazandigim butun parayi alkole yatirdim.. ama bir cok arkada$im, bir kismini kendi biriktirip bir kismini ailelerinden aldilar..
ya$amla ilgili cok fazla detaya girmeye gerek yok sanirim, zaten kuzenin sana anlatir.. $u memurluga donebilirim du$uncesini filan da sktiret.. eger turkiye'de ya$amak istemiyorsan, bu i$i gozunu karartip yapman bir daha da arkana bakmaman lazim.. eger aklin orada kalacaksa, avustralya adami skertir yemin ediyorum.. oyle boyle uzak bir yer degil..
varsa sorularin cevaplamaya cali$ayim haci..
oncelikle $unu belirtiyim ki ben avustralya'ya geleli 9 sene oluyor ve o donemde i$ler biraz daha kolaydi. ben master icin gelip, once PR sonra vatanda$ligi aldim ve hayatimda yaptigim en dogru i$lerden birisiydi. bunu soyluyorum cunku benim verecegim tavsiyeyi direk uygulamani istemem.. ozellikle, $artlarin nasil degi$tigi ve $u anki kurallarin ne oldugunu iyi ara$tir..
bana gore ilk yapman gereken $ey, $una karar vermek.. senin onceligin ne? yurtdi$inda egitim almak mi, yoksa yurdi$ina kapagi atmak mi?
bu onemli bir karar cunku egitim almak ile avustralya'da kalmak farkli tercihler yapmani gerektirebilir.. mesela, senin cok istedigin yuksek lisans mezunlarina, avustralya PR vermiyor olabilir.. "hangi bölümü okumamın bana orada kalıcı olmak için yardım edeceğini dahi bilmiyorum" demi$sin ya, i$te bunu cok iyi ara$tirman gerek.. dedigim gibi benim zamanimda bu i$ler daha kolaydi.. $imdi tam olarak ne alemde bilmiyorum o yuzden seni yanli$ yonlendirmek istemem.. GFC sonrasi i$sizlik artinca gocmen muslugunu biraz kistilar.. ama kalifiye elemana her zaman yer bulunur bence..
bence kuzenin hakli, sakin work & holidayle filan vakit/nakit kaybetme. direk yuksek lisansa gel. ingilizce geli$tirmek icin ta allan siktirettigi yerdeki avustralya'ya gelinmez.. git antalya'ya, mugla'ya turistle konu$ cok daha ucuza gelir..
buraya gelirken ingilizcenin yeterli olmamasindan sakin korkma.. cunku buyuk ihtimal universitedeki arkada$larinin hepsi senden beter olacak.. elin cinlisi, korelisi bu i$i o kadar zor sokuyor ki, buradaki hocalar o konuda gayet anlayi$li.. ilk geldigin donemde biraz kekelersin ama 6 ayda bulbul gibi $akimaya ba$larsin.. mesele sadece IELTS puanini bir $ekilde almak ki IELTS aslinda cok zor bir sinav degil.. ben super lise'den mezun 1 sene hazirlik di$ina hic bir ingilizce egitimi almami$ bir adamdim.. sinavdan 2 hafta once bir Ingiliz hoca bulup direk IELTS'a yonelik 4 tane ozel ders aldim.. sonuc 7,5.. eger yuksek lisans senden 6,5 filan istiyorsa bu cok da zor degil.. (izmir'de olsan sana hocanin adresini verirdim) biraz kas ve direk yuksek lisansa gel, ingilizce kursuna binlerce dolari domalma..
para meselesine gelelim.. benim ailem zengin degildi.. i$ci baba, memur anne.. ama bir $ekilde, yuksek lisans parasini bana denkle$tirdiler.. (gerci o zaman 1 aud 0.9 tl idi) buradaki cali$manla ya$am masraflarini cok rahat kar$ilarsin.. bayagi yogun cali$ip, okul parasini odeyen arkada$larim da var.. avustralya pek ucuz bir yer degil ve okul parani da biriktirmek istiyorsan, ya$am standartlarini bayagi bir du$uk tutman gerekebilir.. okul senede 8 ay suruyor ve bu donemde haftada 20 saat cali$ma iznin var sanirim.. 4 aylik yaz tatilinde ve winter break'te istedigin kadar cali$abilirsin.. garsonluk yapsan bile askeri ucretin saati 18 dolar civari olur.. yazin haftada 50-60 saat cali$ip, $800-1000 cebe indirmen teroride mumkun.. eger ailen sana egitimin icin katkida bulunabiliyorsa, bunu onlardan borc olarak al.. okulunu bitirip saglam bir i$ buldugun anda cok rahat bir $ekilde geri odersin onlara.. benim egitimimin tamamini ailem odedigi icin ben cok rahat ettim.. yazin kazandigim butun parayi alkole yatirdim.. ama bir cok arkada$im, bir kismini kendi biriktirip bir kismini ailelerinden aldilar..
ya$amla ilgili cok fazla detaya girmeye gerek yok sanirim, zaten kuzenin sana anlatir.. $u memurluga donebilirim du$uncesini filan da sktiret.. eger turkiye'de ya$amak istemiyorsan, bu i$i gozunu karartip yapman bir daha da arkana bakmaman lazim.. eger aklin orada kalacaksa, avustralya adami skertir yemin ediyorum.. oyle boyle uzak bir yer degil..
varsa sorularin cevaplamaya cali$ayim haci..
0
@bigboned
Allah anandan, babandan ve senden râzı olsun hacı ağbiy!
Bu yazdıkların ziyan olmasın. Avustralya başlığı altına yapıştır lütfen!
Yol kapıdan kapıya 30 saat filan sürüyo mu (istanbul - melbourne mesela) yoksa daha mı uzun?
Allah anandan, babandan ve senden râzı olsun hacı ağbiy!
Bu yazdıkların ziyan olmasın. Avustralya başlığı altına yapıştır lütfen!
Yol kapıdan kapıya 30 saat filan sürüyo mu (istanbul - melbourne mesela) yoksa daha mı uzun?
0
@compadrito
rica ederim.
yol havada 19 saat suruyor. buna aktarmada kaybettigin vakti ekliycen.
Tek aktarmali Emirates var. Dubai'den A380'e atlarsan, non-stop gidiyorsun.
Istanbul - Dubai 4,5 saat
Dubai - Sydney/Melbourne/Brisbane 14,5 saat
Diger firmalar cift aktarma gidiyor ve genelde ikinci aktarma sadece yakit ikmali oldugundan kisa suruyor.
Ozetle, 19 saat ucu$ + 2 ila 6 saat arasi aktarma diyebiliriz.
rica ederim.
yol havada 19 saat suruyor. buna aktarmada kaybettigin vakti ekliycen.
Tek aktarmali Emirates var. Dubai'den A380'e atlarsan, non-stop gidiyorsun.
Istanbul - Dubai 4,5 saat
Dubai - Sydney/Melbourne/Brisbane 14,5 saat
Diger firmalar cift aktarma gidiyor ve genelde ikinci aktarma sadece yakit ikmali oldugundan kisa suruyor.
Ozetle, 19 saat ucu$ + 2 ila 6 saat arasi aktarma diyebiliriz.
0
sonhakan
Fiyat 129 TL Alınabilir mi ? ikiside kötü yoksa?
Fiyat 129 TL Alınabilir mi ? ikiside kötü yoksa?
0
tip olarak sagdaki ama sadece turk sitelerinde cikiyor, turk markasi(!) olabilir.
japon al derim.
japon al derim.
0
öyle aman aman çok güzel değil ama illa olacaksa soldaki.
sağdakinin çerçevesi hiç uymamış o tarza.
sağdakinin çerçevesi hiç uymamış o tarza.
0
sotw
yarın düğün dolasıyla avrupa yakasından (sefaköy) gebze'ye gitmem gerekiyor. En rahat ve/veya hızlı şekilde nasıl giderim. metrobus'te nerde inmeliyim.p.s : çırağan düğü salonu (teras)'a merkezden yürüyerek gidilir mi? en son kaçta geri dönülür.teşekkürler.
yarın düğün dolasıyla avrupa yakasından (sefaköy) gebze'ye gitmem gerekiyor. En rahat ve/veya hızlı şekilde nasıl giderim. metrobus'te nerde inmeliyim.
p.s : çırağan düğü salonu (teras)'a merkezden yürüyerek gidilir mi? en son kaçta geri dönülür.
teşekkürler.
p.s : çırağan düğü salonu (teras)'a merkezden yürüyerek gidilir mi? en son kaçta geri dönülür.
teşekkürler.
0
cevizlibağdan 500t ye bin. şifada in. ordan harem gebzeye bin. merkezde indirir seni
0
esenler otogara gidip, gebze koop. minibuslerine binebilirsiniz. gideceginiz yerin ciragan dugun salonu oldugunu soylerseniz, en yakin yerde sizi birakirlar.
0
elloweeth
Lanet olası bi işe girmişim de haberim yokmuş. 1'inde ödemeleri gereken maaşı 4'ü ya da 5'inde vereceğiz dediler. Tamam dedim. 5'i geldi ödeme bekliyoruz 10'unda vereceğiz dediler tamam dedim yine. Bugün itibariyle ayın 10'u oldu, patron ve maaş işleriyle ilgilenen diğer kişi şehir dışına çıkmışlar
Lanet olası bi işe girmişim de haberim yokmuş. 1'inde ödemeleri gereken maaşı 4'ü ya da 5'inde vereceğiz dediler. Tamam dedim. 5'i geldi ödeme bekliyoruz 10'unda vereceğiz dediler tamam dedim yine. Bugün itibariyle ayın 10'u oldu, patron ve maaş işleriyle ilgilenen diğer kişi şehir dışına çıkmışlar dün gece, hatta yurtdışına devam edeceklermiş. E bunun 10'unda olacağı belli bir şeydi.Yalan söylediler diyebilirim. Şu an ne yapabilirim hiç bilmiyorum. Patronlar gelene kadar işe gelmeyesim var ama o zaman da sorun olur hiç alamam maaşı diye tırsıyorum. Ne yapmalıyım sizce?
0
işten ayrılmayı göze alıyorsanız noterden ihtarname çekin ve 1 hafta süre verin. eğer ödeme yapılmazsa ödeme yapılana kadar işe gitmeyin.
0
maalesef 20 gün geçmeden bir şey yapamıyorsunuz.Yani 5inde yatıcak olan maaşınız 26sında da hala yatmamışsa ihtarname bir işe yarıyor. Ben daha önceki işimde her ay düzensiz tarihlerde maaş alıyordum, ya kabulleneceksiniz ya da başka bir iş bulup çıkacaksınız. işe gitmemeniz hiçbir şeye yaramaz hele de yeni girmişseniz işe 2 ay deneme süresindesinizdir ve sizi her an çıkartabilirler.
0
ramos bien
Neler olabilir mesela?
Neler olabilir mesela?
0
her şehrin zorlukları değişkenlik gösterebilir. Hangi büyükşehirden bahsediyoruz ?
0
Hayatın diğer şehirlere oranla daha pahalı olması. (Kira, benzin veya toplu taşıma giderleri, yiyecek-içecek ücretleri)
Kalabalık, sahtekarlık, suç oranlarının artması.
Kirlilik, zaman kaybı, büyük işler yapmanın getirdiği büyük stresler.
Kalabalık, sahtekarlık, suç oranlarının artması.
Kirlilik, zaman kaybı, büyük işler yapmanın getirdiği büyük stresler.
0
kirlilik, trafik, suç oranı, azalan insan ilişkileri.
istanbulda yolda yürürken birisi yanaşıp 1 dakika bakar mısınız dediğinde bile çoğu insan direk uzaklaşıyor.
istanbulda yolda yürürken birisi yanaşıp 1 dakika bakar mısınız dediğinde bile çoğu insan direk uzaklaşıyor.
0
Ankara dan bahsediyorum:
plansız kentleşme: s.kindirik apartmanlar ve saçma salak apartman sakinleri,borum boktan kaldırımlar ve çukurlardan kaçmak suretiyle araba sürmeye çalışan insanlar.
tampon tampona, g.t g.te bir trafik:Fren debriyaj yapa yapa sağ bacağı çıkarıp kenara koyma isteği.
gürültü:Seyyar satıcısı,trafiği,hurdacısı,overlokçusu,kına gecesi,sıfır çizen şahincisi,domatiscisi,patitiscisi...
kalabalık: parklarda insanın g.tünü koyacak bank bulamaması.Metroda ve otobüslerde akrabalık ilişkilerinin kurulması.
çocukların beton bloklar arasında büyümesi
insan çeşitliliği: çingenesi,şahincisi,akademisyeni aynı şehirde yaşıyor.
somurtgan ve birbirine şüpheyle bakan insanlar.Ne bahıyon emuğa godd..
hava kirliliği:egzoz gazı,yoldan kalkan toz,açık konteynerlardan gelen çöp aromalı koku
altyapı problemleri (bkz plansız kentleşmenin sonuçları)
hırsızlık,arsızlık,yüzsüzlük, mallık, dangalaklık,vandallık, geri zekalılık vs..
plansız kentleşme: s.kindirik apartmanlar ve saçma salak apartman sakinleri,borum boktan kaldırımlar ve çukurlardan kaçmak suretiyle araba sürmeye çalışan insanlar.
tampon tampona, g.t g.te bir trafik:Fren debriyaj yapa yapa sağ bacağı çıkarıp kenara koyma isteği.
gürültü:Seyyar satıcısı,trafiği,hurdacısı,overlokçusu,kına gecesi,sıfır çizen şahincisi,domatiscisi,patitiscisi...
kalabalık: parklarda insanın g.tünü koyacak bank bulamaması.Metroda ve otobüslerde akrabalık ilişkilerinin kurulması.
çocukların beton bloklar arasında büyümesi
insan çeşitliliği: çingenesi,şahincisi,akademisyeni aynı şehirde yaşıyor.
somurtgan ve birbirine şüpheyle bakan insanlar.Ne bahıyon emuğa godd..
hava kirliliği:egzoz gazı,yoldan kalkan toz,açık konteynerlardan gelen çöp aromalı koku
altyapı problemleri (bkz plansız kentleşmenin sonuçları)
hırsızlık,arsızlık,yüzsüzlük, mallık, dangalaklık,vandallık, geri zekalılık vs..
0
ramos bien
Ben buradayım. İstediğiniz zaman danışabilirsiniz.
Ben buradayım. İstediğiniz zaman danışabilirsiniz.
0
@asilyis, uzmanlık alanım gereği her konuda bilgim var. istediğinizi danışabilirsiniz.
0
peki öyleyse. yakında işletme mezunu olcam. kpss ye girip memur mu olsam yoksa özel şirketlerde sürünsem mi? hayatımın çoğunu işe harcamak istemeyen birsiyim?
0
@asilyis devlet memuru olup napcan? tamam iş garanti ama MEMURSUN lan!? Ne iş yapıyorsun dendiğinde memurum diyebileceksen hiç durma yürü KPSS'ye. Ama işletme gibi ucu açık bir bölümü bitiriyorsun. Özelde çok seçeneğin var. Onları değerlendiririm ben olsam.
0
@calzoncillos 8.30-17.30 arası istediğin saatte gidebilirsin. Pazar hariç.
@mayhemdemon, seçim meselesi dostum. motorların şahı bu alet. mesela 400 bine de yalı alınır ama insanlar lamborghini alıyor. gelir/zevk meselesi.
@mayhemdemon, seçim meselesi dostum. motorların şahı bu alet. mesela 400 bine de yalı alınır ama insanlar lamborghini alıyor. gelir/zevk meselesi.
0
aöfde 3.sınıf 2.dönem derslerini alamadım.Kayıt yenilemeyi ve harcı bu dönemde mi yoksa 2.dönemi mi bekleyeceğim?
0
@WrAiTh kaydı şimdi yenileyeceksin. dersler bu dönem açılırsa alırsın, açılmazsa 2. dönemi beklersin.
@sadegazoz indirmek kaldı mı ya? CD'ciler eline veriyor direkt. İlla ben indiricem dersen de torrent'ten bak.
@sadegazoz indirmek kaldı mı ya? CD'ciler eline veriyor direkt. İlla ben indiricem dersen de torrent'ten bak.
0
taha1907
hangisi sizce ?şuan tasarımı ve saglamlıgı yüzünden iphone a daha sempatik bakıyorumkullanacagım uygulamalar şuanlık instagram,facebook,twitter ve bir kaç güzel oyun..
hangisi sizce ?
şuan tasarımı ve saglamlıgı yüzünden iphone a daha sempatik bakıyorum
kullanacagım uygulamalar şuanlık instagram,facebook,twitter ve bir kaç güzel oyun..
şuan tasarımı ve saglamlıgı yüzünden iphone a daha sempatik bakıyorum
kullanacagım uygulamalar şuanlık instagram,facebook,twitter ve bir kaç güzel oyun..
0
bende ikisi arasında kalmıştım,tercihimi iphone 5'ten yana kullandım çok memnunum.
0
kullanacağın uygulamalar için iphone 5 çok fazla bile. ama paran varsa iphone 5 al gitsin
0
tabii ki s4. iphone ne ya? arkadaşlarında varsa s4 olmasa bile androidli bi telefon kullan. iphone zaten illa ki kullanmışsındır. aradaki farkı anlarsın
0
s4. hiç değilse diğer androidlerden biraz farkı var. iphone da o bile pek yok.
0
baldur
gideyim mi sizce? burada düz memurum. istanbul'dayım, 23 yaşındayım. orada kuzenim var. avustralya vatandaşı oldu, 6-7 senedir orada. ielts'ten 6 aldım geçen ay. 1 senelik full time çalışma ve oturma izni için başvurmayı düşünüyorum, sonrasında da yüksek lisans düşünüyorum kalıcı olmak? ne dersiniz?
gideyim mi sizce? burada düz memurum. istanbul'dayım, 23 yaşındayım. orada kuzenim var. avustralya vatandaşı oldu, 6-7 senedir orada. ielts'ten 6 aldım geçen ay. 1 senelik full time çalışma ve oturma izni için başvurmayı düşünüyorum, sonrasında da yüksek lisans düşünüyorum kalıcı olmak? ne dersiniz?
0
kaç git. tüm şansını dene. almanca öğren. hiç olmadı geri dönersin bi dilin olur fazladan.
0
@mula avusturyayla karistirmis :)
baldur, sozum sana. ne duruyorsun halen? kos.
baldur, sozum sana. ne duruyorsun halen? kos.
0
kaç kurtar kendini:) zor gelecek belki ama ileride kıymetini anlarsın bence.
0
Yas guzel yas, memleket hasretini cok cekmem ben yilda bi gelsem yeter dersen kop git. Hasret cekerim ben gardas anadolu cocuguyum dersen aya git daha yakin. Umarim vize konusunda sorun cikmaz zira 2 kere turist vizesi vermeyi reddettiler bana. Elim yuzum de duzgundur aslinda. Bol sans.
0
git tabii ki durduğun hata! avustralya ile yeni zelanda arasındaki mütekabiliyet ilişkisi de süper zaten, istersen gidip orada da çalışabilirsin diye biliyorum ben.. sanırsam gözüme toz kaçtı /:
0
koşarak git alırlarsa. benzin olmuş 5TL, toplu taşıma desen malum ne yapıcan buralarda. kaç kurtar kendini
0
git lan git git git. benim facebookta avustralyalı bi paramedik var, adam her allahın günü bahçesindeki farklı bi hayvanın fotoğrafını çekiyor, evi şahane, manzarası kral. her tarafta kanguru var lan. daha ne?
0
yaşın gençken şansını dene. olursa iyi olur, olmazsa "en azından denedim" dersin.
30 yaşından sonra çok arayacaksın bu fırsatları.
30 yaşından sonra çok arayacaksın bu fırsatları.
0
git, yüksek lisans yap. o arada iş ara, baktın iş yok sana gurbetçi olarak dönersin mis gibi yüksek lisansınla. ama tabi ki oraya alışıp dönmeyeceksin. yine de b planı olarak yazdım
0
yalnız sana ta o zamandan cevap vermişim yıllar sonra ben de gidip 1,5 yıl kaldım döndüm sdkjfs
böyle bir yanıt verdiğimi hiç hatırlamıyordum. hortlattığın için sağ ol :D
böyle bir yanıt verdiğimi hiç hatırlamıyordum. hortlattığın için sağ ol :D
0
