Giriş
(5)

sınırda - borderline

123456
borderline bir kişiyle ne kadar samimi bir ilişkiye girilebilir? akıllı bir insan borderline bir insanla ilişki yaşar mı? yaşamayı göze alırsa ilerde ne gibi sorunlarla karşılaşabilir?bu soruyu sadece borderline kişilerle ilişki yaşayanlar cevaplarsa sevinirim. ya da pisikolog vs.
borderline bir kişiyle ne kadar samimi bir ilişkiye girilebilir? akıllı bir insan borderline bir insanla ilişki yaşar mı? yaşamayı göze alırsa ilerde ne gibi sorunlarla karşılaşabilir?

bu soruyu sadece borderline kişilerle ilişki yaşayanlar cevaplarsa sevinirim. ya da pisikolog vs.
0
123456
(21.03.10)
sınırda kişiliklerle inanamayacağınız yakınlıkta ilişkiye girebilirsiniz. daha doğrusu o girer. girdiği gibi ertesi gün de çıkabilir. ertesi sene de çıkabilir. ama bir anda olma ihtimali yuksektir. hiçbir zorluk yaşamaz. çocuklugundan kalma terkedilmik duygusunu, o bu şekilde kapamaya çalışır. akıllı-borderline ayrımını nasıl yaptıgınızı bılemıyorum ama, en ıyısı hakkında ınce kıtaplar var kıtapcılarda. bılgılenmenızde fayda var.
0
fenerliyim ama feneri delgado
(21.03.10)
(bkz: #5799730)
0
xyoney
(21.03.10)
dostum :)

borderline tanısı alanların kafalarında bir şalter var,o atarsa öfke nöbeti geçiriyorlar. sonra da çok büyük üzüntü duyuyorlar. kendileri de bilmiyorlar, niye o kadar öfkelendiklerini ve sonrasında niye o kadar üzüldüklerini?

ama çok öfkeleniyorlar. öyle böyle değil. mantık falan kalmıyor. nerdeyim? kimim? bu salata tabağını karşımda oturanın kafasına geçirirsem, sonucu ne olur?düşünemiyorlar! çok kolay yemek masası devirir bu borderline lar.. televizyon kumandasını televizyona fırlatmaları bir başka marifetleri.

öfkenin miktar olarak fazlalığından öte, ufak bir şeyden şalter atması ve öfkenin katlanarak artması.. bu kişilik bozukluğunun özelliği bu. yani koskoca insansın, bir şeyden rahatsız oluyorsan, söylersin düzeltilir, ya da düzeltilmez bu gerçekle yaşarsın. bunlar öyle değil kendi kendine gaz vererek coştukça coşuyorlar. erol büyük burç gibi. saksı değilim ben! ha? neyse.

bebeklikte yaşadıkları bir rahatsızlığın giderilmemesinin intikamı alıyorlar. o zaman kundaktalardı, sağa sola bir şeyler fırlatıp etrafı dağıtamıyorlardı. artık büyüdüler. ama hala çocuklar. boşluk anlamsızlık hissi asla geçmiyor.

böyle gözleri başka türlü bakmaya başlarsa koşarak uzaklaş ağbicim başka ne deyim... öldürürverirler..
0
aksasu
(21.03.10)
inanamayacağınız kadar çok sevilir ve kafayı yiyecek kadar nefret edildiğinizi anlarsınız.bu gidiş gelişler size -sağlıklı insan sizsiniz ya(!)- ne yapacağınızı şaşırtır.Bi süre sonra ona benzediğinizi acıyla fark edersiniz.Etrafınıza bu ilişki yüzünden zarar verirsiniz.Uzak durun!
0
garnet
(21.03.10)
Aşk değil ama çok çok çok sevdiğim bir dostum oldu.
Bazen nedeni olmaksızın bana küserdi ama kapısına dayanınca kapıyı açar hiç konuşmadan saatlerce bana bakardı. Sonra oldukça ağır ama tamamen doğru sözler söyler, beni bayağı üzer ama asla üzmek istemezdi.

İstanbul'da tek yaşıyordu, ailesi ile de ilişkideydim. Ailesi ona ulaşamayınca bana ulaşırdı. Benim telefonlarımı mutlaka açardı. Küsmüş olsa bile. Küstüğünde telefonu açar ama konuşmazdı. Bazen uçardı. O zamanlarda ilaçlarını almadığını anlardım. Çok düşmanı olduğundan, herkesin ona zarar vermeye çalıştığından, şeytanla işbirliği yaptıklarından bahsederdi.

Siyah ve beyazları vardı. Gri asla yoktu. Yanımdaki arkadaşımı sevmezse benden de uzaklaşırdı. Yanımdakine oldukça ağır laflar ederdi eğer sevmezse ve onun ne düşündüğünü umursamazdı. Ona göre doğru olanı yapıyordu, hem benim iyiliğim için hem de yanımdakinin kendisine gelmesi için söylüyordu o ağır lafları.

Saldırgan olmadı. Sadece bir kere aşık olduğum adam beni ağlatınca ta İstanbul'dan Ankara'ya gelip adamın ağzını yüzünü dağıttı. Bir tek bu oldu.

Sonra bir gün beni ziyarete gelirken otobüste biriyle kavga etti. O kadar kendinden geçmiş ki şoför onu Aşti'ye gelmeden 2-3 km önce indirmek zorunda kalmış yolun kenarında. Karşıdan karşıya geçerken bir araba çarptı ve kaybettik....
0
endless dream
(21.03.10)
(6)

başucu eseri zamanın ötesindeki

deliklimasrafa
bir entry hem zamanın ötesinde hemde başucu eseri olabilir mi nasıl iştir.
bir entry hem zamanın ötesinde hemde başucu eseri olabilir mi nasıl iştir.
0
deliklimasrafa
(08.03.10)
başucu eseri beğenilmeyle değil uzunlukla alakalı bildiğim kadarıyla. yani belirli sayıda oy almış belirli uzunluktaki entryler başucu eseri olabiliyor. bu verilen oyların da şukela olması şart değil.
0
kedi olmus gidiyorsun
(08.03.10)
yok öyle aşırı bir uzuluklarıda yok bir de 2 tane ayrı entry var başunca gözüken aynı konuya yazılmış
0
🌸deliklimasrafa
(08.03.10)
bence -

başucu eseri olması için, aynı başlık içerisinde (farklı entryler) toplamda yaklaşık 500 karakter ve en az iki şukela oy gerekiyor...

2 kez kötülenenler de zamanın ötesi oluyor.

dikkat çekenler oeh oylar dahil toplamda 3 oy alan o hafta girdiğin entryler.

bence -
0
aksasu
(08.03.10)
aynı başlığa iki entry girildiyse normal olarak iki farklı entrydir ve birbirinden bağımsız olarak oylanır. iki entry'ninde en beğenilen olması ya da tam tersi olması normaldir yani.
0
hizli sperm
(08.03.10)
o başlıktakı kaç tane entrylerin var bilmiyorum ama atıyorum başıcı olması için limit 50 oy diyelim.

20 + 30 - alsa tek uzun entry başucu olur.

o entryi ikiye bölüp yazsan ikisinin toplamı 50 oy alsa yine başucu olur
0
passion rules the game
(08.03.10)
(git: 118107)
0
jameskeenan
(08.03.10)
(15)

dizi arıyorum

soujiro
izleyecek birşeyler arıyorum. önerilerinizi bekliyorum. aşağıya izlediklerimi ve 5-10 bölüm izleyip pek sarmayanları yazayım;takip ettiklerim;lost, himym, curb your enthusiasm, seinfeld, office (ingiliz ve amerikan, extras, coupling, mad men, breaking bad, true blood, dexter, prison break, flashforw
izleyecek birşeyler arıyorum. önerilerinizi bekliyorum. aşağıya izlediklerimi ve 5-10 bölüm izleyip pek sarmayanları yazayım;

takip ettiklerim;

lost, himym, curb your enthusiasm, seinfeld, office (ingiliz ve amerikan, extras, coupling, mad men, breaking bad, true blood, dexter, prison break, flashforward, the lost room, the mentalist, south park, my name is earl, 30 rock, worst week (ingiliz ve amerikan), house m.d.

sarmayanlar;

lie to me, monk, the it crowd, smallville, chuck, desperate housewives, entourage, fringe, the big bang theory, csi ve türevleri

hangilerini en çok seviyorsun dersen house m.d. mentalist bide mad men derim. biliyorum liste biraz fazla ama çok sıkılıyorum tatilde. şimdiden teşekkürler.
0
soujiro
(12.02.10)
friends izlememek eksikliktir.
0
sanal uyku
(12.02.10)
house seven biri lie to me nasıl sevmeyebilir ki :)

aynı dizi ikisi de nerdeyse :)
0
plainwalker
(12.02.10)
how i met your mother

diziport.com dan izlenilebiliyor.

edit: görmemişim. o zaman heroes. nip tuck. the x files.
0
aksasu
(12.02.10)
scrubs seversin %90
0
passion rules the game
(12.02.10)
spartacus die bi dizi başladı fena değil.
two and a half men
hustle
dollhouse
ama o kadar dizi arasında friends görmemek şaşırtıcı.
0
janjan
(12.02.10)
friends izlememiş olup izleyecek dizi kovalamak zaman kaybıdır. hele himym'ı takip edip friends izlememek yazıktır günahtır.
0
nightwalkerg
(12.02.10)
lie to me nasıl house ile aynı onu anlamadım. ilk bir kaç bölüm ilginç geliyor ama onra kötü polisiye dizilerine dönüyor.
24 idare eder.
0
insanimsi
(12.02.10)
Seinfeld ve 30 Rock seviyorsan: Arrested Development
0
suda balik
(12.02.10)
çizgilerden örnek vereyim:

"futurama" (simpsons seviyorsan, bunu da seveceksin)
"avatar the last airbender"
anime seviyorsan kesinlikle "death note" ve "neon genesis evangelion" öneririm.
0
oddity
(12.02.10)
bazılarını yazmayı unutmuşum. friends izledim sarmadı. heroes kabak tadı verdi bıraktım. arrested development'ı bitirdim. aslında doğru scrubs çok tavsiye ediliyordu ona başlamasam fena olmaz
0
🌸soujiro
(12.02.10)
death note diye bir anime var, 37 bölüm galiba. şu sıralar ona sardım, gayet te iyi gidiyo.
0
etna
(12.02.10)
family guy, biraz amerikan kültürü ve hardcore ama sardı mı sarar
0
yuto
(12.02.10)
24 ç ve kesinlikle Monk :)
0
squeeze
(13.02.10)
bende senin gibi dizi izleyen biriyim bu kadar çok!bence SMALLVİLLE,the o.c ve one tree hill i bir dene derim
0
dorre
(13.02.10)
(5)

bilgisayarın sesi gitti

raki masasinin degismez adami
sevgili sözlük;bilgisayarım bir ara kafayı yedi, işte format veri kurtarma derken sesi gitti. hp530 modeli var.yüklediğimde ve daha doğrusu bilgisayarcının yüklediğini sandığı driveri calıstırdığımda çöyle bir yazı cıkıyor."Ses aygıtında bir sorun olduğundan Windows Media Player bu dosyayı yürütemiy
sevgili sözlük;

bilgisayarım bir ara kafayı yedi, işte format veri kurtarma derken sesi gitti. hp530 modeli var.

yüklediğimde ve daha doğrusu bilgisayarcının yüklediğini sandığı driveri calıstırdığımda çöyle bir yazı cıkıyor.

"Ses aygıtında bir sorun olduğundan Windows Media Player bu dosyayı yürütemiyor. Bilgisayarınıza yüklü bir ses aygıtı olmayabilir, başka bir program tarafından kullanılıyor veya doğru çalışmıyor olabilir."


ne yapmam gerek?

bu işlerden pek anlamıyorum.
yardım lütfen.
0
raki masasinin degismez adami
(12.02.10)
coult find media device this aplication


gibi bi yazı cıkıo..

yükledim hatta bende varmıs bile o.çalıştır yaptığımda bu oluyor....
0
🌸raki masasinin degismez adami
(12.02.10)
mic orjinallik soruyor.işin güzel tarafı ürün orjinal de değil heralde.
0
🌸raki masasinin degismez adami
(12.02.10)
driver'ı yükleyememişsin. boşa kurcalama media player'ı.
0
aksasu
(12.02.10)
vlc player indirip de deneyebilirsin o da çalışmayacaktır.

artı windows sesleri de çıkmıyordur di mi. driver bulmak lazım. pc hardware wizard falan bi şeyler arattırıp ses kartının üreticisini bul.
0
aksasu
(12.02.10)
@aksasu.


valla hiç biri çalısmıo haklsın:D

denedim olmadı
0
🌸raki masasinin degismez adami
(12.02.10)
(12)

tuz buz olmuş kavanozdan incir reçeli nasıl kurtarılır?

mccormick
işte soru yukarıdaki gibi. "kurtarılmaz o, at en iyisi.." demeyin, üç kiloluk anne yapımı incir reçeli! hayatta atmam!biz beze koyup süzmeyi denedim, ama yoğun olduğu için ve incir çekirdeklerine ayrılmış olduğu için, ne taneleri ayıklanıyor, ne de süzülüyor kolayca.ama eminim buna çözümü olan ekşi
işte soru yukarıdaki gibi. "kurtarılmaz o, at en iyisi.." demeyin, üç kiloluk anne yapımı incir reçeli! hayatta atmam!

biz beze koyup süzmeyi denedim, ama yoğun olduğu için ve incir çekirdeklerine ayrılmış olduğu için, ne taneleri ayıklanıyor, ne de süzülüyor kolayca.

ama eminim buna çözümü olan ekşi sözlük anneleri, hatta anneanneleri vardır..
yok mudur?
0
mccormick
(11.02.10)
tamam da kaşık kaşık doldurun tekrar 3 ltlik bi kaba. oradan yiyin.
sorun ne ki?

temiz olmaması mı?

yani o reçel sadece poşete deydi.
0
yasakani
(11.02.10)
sunun gibi bir tel suzgecle sivi kismi toplanabilir. sadece bir oneri tabii cam parcalarina da bagli.

www.surmenelimutfak.com.tr
0
oharro
(11.02.10)
cam kırıkları mı var?
0
aksasu
(11.02.10)
en büyük tencerede su kaynat. içine reçel+cam kırıklarını at. karıştır.

cam kırıkları dibe çöker. taneler yüzse de yüzmese de -annen onları yemeni istemezdi.

sıvı kısmı başka tencereye alıp kaynatarak tekrar reçel yap.

sonra cam kırıkları+taneleri üzerine daha fazla su eklenilip tekrar kaynatılabilir.

ince delikli süzgeç şart. (bkz: tülbent)? böyle namaz kılarken başa bağlanır..
0
aksasu
(11.02.10)
arkadaş bu benim buzdolabımdaki 4 yıllık fıstık ezmesini yeme fikrimden de çılgın, misilleme mi yaptın nedir! xD Bundan sonra çekilecek bir Saw filminde de pekala kullanılabilir bu fikir aslında, kurbana cam kırıklı reçel yedirmek! En iyisi git bütün malzemeleri götür tekrar yaptır annene sen.
0
stephen dedalus
(11.02.10)
Allah akıl fikir versin diyerek başlayayım önce. Ne kadar süzersen süz, reçelin içindeki incir taneleri kadar bile olsa cam parçaları kalır.

Yapacağın hastane masrafını ve çekeceğin acıyı bir göz önüne al.

1 cep telefonu 200tl
10 kontror 5tl
3 kilo incir 18tl
cam kavanoz 4tl
"alo anne reçeli tekrar yapar mısın" demek 3dk
sağlık pahala biçilemez.
0
kimlanbu
(11.02.10)
annemi ararım "oğluna incir reçeli yap" derim yapar. size yollarım boşverin yemeyin :) özelden mesaj atın çok güzel reçel yapar :)

sizin ya da bir başkasının yaralanmama ihtimali yok o kavanozu yerseniz. gerçekten kavanoz yemiş olacaksınız.
0
nightwalkerg
(11.02.10)
kardeşim de dahil bi sürü piskopat çatır çutur cam yiyor.mide eritiyor diye biliyorum camı.
siz yine tavsiyelerin tümünü uygulayın.en son geniş bir tepside kuvvetli bir beyaz ışık altında (masa lambası olabilir), kaşık kaşık tek tek kontrol edin. sonra ye gitsin bence.
0
ground
(11.02.10)
tanelerin içine girenleri ayıklamanın yolu yok. krem karameli cam tabağa çıkarmaya çalışırken kalıptan, kalıbı tabağa çarpıp kırmıştım (kırılan şey tabak). bir şey olacağı aklıma gelmedi krem karameli yemeye çalışırken ağzımda 1-2 cm.lik bir cam parçası buldum sonra. mide öğütür mü bilmem ama oraya gidene kadar ağız içi, yemek borusu vs. hasar verebileceği bir sürü yer var zaten, riske atmayın kendinizi
0
mermaid
(11.02.10)
oz dizisinde bu şekilde adam öldürüldü ufalanmış cam parçalarıyla bi deneyin bakalım dizinin gerçekliğini kanıtlamış olursunuz hem :)
0
buffy de vampir sayilir
(11.02.10)
oharro, link açılmıyor. onun dışında da çok çok küçük camları mide eritir mi bilmiyorum ama ağıza gelmiyorlar bile. ben şimdilik her bir kaşıkta önce ayıklayıp, sonra yavaştan yer gibi yapmaya başladım. herkese teşekkürler yine de :)
0
🌸mccormick
(22.02.10)
tırstım, attım.
0
🌸mccormick
(10.06.10)
(5)

format + belge kurtarmak

duster
PC her açılışta kilitleniyor, güvenli modda bile açılmıyor. MSN virüsü kaptı herhalde. Masaüstümde de çok önemli dosyalar mevcut. O dosyaları nasıl kaybetmeden yeni xp yükler ya da format atabilirim!?
PC her açılışta kilitleniyor, güvenli modda bile açılmıyor. MSN virüsü kaptı herhalde. Masaüstümde de çok önemli dosyalar mevcut. O dosyaları nasıl kaybetmeden yeni xp yükler ya da format atabilirim!?
0
duster
(10.02.10)
en kötü ihtimal format çek.sonra easy recovery programıyla o veriyi kurtar.fakat %100 kurtarcan diye birşey yok.yüzde 70 kurtarma şansın var.tabii format sonrası hiçbirşey(driver,program,film) yüklemeden taratırsan bu ihtimal daha yüksek olur.
0
tyketto
(10.02.10)
low level format atmadigin surece stellar phoenix programi formatlanmis diskin icindekileri sana geri verebiliyor..biraz uzun surer..
0
yataginibulansu
(10.02.10)
müdür, cd den calısan bi linux indir, cd den calıstır dosyalarını external a al sonra diledigin gibi formatı basarsın. recovery en son tercihin olsun.
0
bryan fury
(10.02.10)
cd writer yoksa, usb ye de linux kurmak mümkün. usb ubuntu diye google da ara. yalnız pc yi usb den boot edebiliyor olman lazım. önce bios tan buna bak. olmuyosa boşa uğraşma.
0
aksasu
(11.02.10)
hdd nı baska makıneye tak ve verılerını kopyala
0
bugra222
(12.02.10)
(2)

internet explorer??

dice man
İnternet bağlantımda hiç bir sorun yok, bütün web browserları da çalışıyor explorer hariç. bunun nedeni nedir, nasıl düzletilir?ayarları sıfırlama, update vs.. yaptım ama işe yaramadı.
İnternet bağlantımda hiç bir sorun yok, bütün web browserları da çalışıyor explorer hariç. bunun nedeni nedir, nasıl düzletilir?
ayarları sıfırlama, update vs.. yaptım ama işe yaramadı.
0
dice man
(07.02.10)
"çevrimdışı çalış"-ın yanındaki tik işareti kalkık mı? üst menüde, dosya/en altta...
0
aksasu
(07.02.10)
evet kalkık...
0
🌸dice man
(07.02.10)
(4)

gebelik testi

awp ua
arkadaş bu gebelik testini yaptırmadan önce reglin gecikmesini mi beklemek zorundayız. yani öyle beklemeden de bu test yapılabilir ve doğru sonuç verilebilir mi? ayrıca lab ortamında kan testimi yoksa eczaneden alınan anında belli olan testlerimi önerirsiniz.(yanılma ihtimali için)en önemli soruya g
arkadaş bu gebelik testini yaptırmadan önce reglin gecikmesini mi beklemek zorundayız. yani öyle beklemeden de bu test yapılabilir ve doğru sonuç verilebilir mi? ayrıca lab ortamında kan testimi yoksa eczaneden alınan anında belli olan testlerimi önerirsiniz.(yanılma ihtimali için)

en önemli soruya gelirsek: kaç aylık ya da kaç haftalıkken belli olur gebelik. testin doğru sonuç vereceği minimum süreç kaç haftadır(ya da aydır)..

şimdiden teşekkürler.
0
awp ua
(06.02.10)
idrarda da kanda da ölçülen bi şey var. hamile kaldıysan bu ölçülen şey, madde, hormon gün geçtikçe artıyor. hatta her gün ikiye mi katlanıyordu neydi, öyle bi şey.

eczaneden aldığın şey idrardan ölçüyor. kan testi buna göre daha duyarlı ve daha erken kesin sonuç verir.

reglin gecikmesini beklemek zorunda değilsiniz, ama test pozitif çıkıp regl olursanız ne olacak?

regliniz bir hafta gecikince kan tahlili yaptırın bence. aceleye gerek yok.
0
aksasu
(06.02.10)
10 gün
0
jeanne hebuterne
(06.02.10)
Regl zamanı gelmeden bir kaç gün önce idrar testinde çok hafif de olsa silik bir çizgi ortaya çıkmaya başlayabilir. Kan testi yaptırırsanız, regl gününden önce de sonuç alabilirsiniz.
0
sui
(06.02.10)
erken gebelik testi var bir de.
ilişkiden 5 gün sonra yapabilirsin.
0
stajyer sevgili
(09.03.10)
(3)

film sahnesi

samicin
şöyle restleşmelerin olduğu, sesin zaman zaman yükseldiği film sahneleri arıyorum. youtube'da bakınırken kurtlar vadisinden şöyle bir şey çıktı:http://www.youtube.com/watch?v=Tc8J6uHNULA örneğe bakıp hemen boş vermeyin lütfen. yeterli anahtar sözcük araması denemedim ve aramanın başındayım. yardımcı
şöyle restleşmelerin olduğu, sesin zaman zaman yükseldiği film sahneleri arıyorum. youtube'da bakınırken kurtlar vadisinden şöyle bir şey çıktı:www.youtube.com
örneğe bakıp hemen boş vermeyin lütfen. yeterli anahtar sözcük araması denemedim ve aramanın başındayım. yardımcı olacak duyurusever arkadaşlar bekleniyor..
0
samicin
(04.02.10)
Verdiğin örnek ile çok alakasız olacak, ama 12 Angry Men'de var böyle sahneler. Alayını cebinden çıkartır. :)
0
lingo
(05.02.10)
kıskanmak - zeki demirkubuz. berrak'ın sahnesi var öyle, yatak sahnesi. tabi bu filmi bulmak zor olabilir...
0
aksasu
(05.02.10)
Kurtlar Vadisi'nden nefret ettiğim için örnek olarak verdiğin videoyu seyretmedim. Ama seslerin yükseldiği bir sahne istiyorsan bundan daha güzel örnek veremeyeceğim. Favorimdir!

www.youtube.com
0
daysleeper
(05.02.10)
(7)

Niye herşey çok kötü gidiyo?

zmnnnn
Hayatımda hiçbir şey doğru düzgün gitmiyo. bu sene hukuk fakültesine başladım daha ilk dönemden bir sürü dersten kaldım şimdi o dersleri seneye tekrar almak durumundayım... uzun süredir birlikte olduğum erkek arkadaşım beni başkası için terk etti (başkası yüzünden olduğunu çok sonra öğrendim, her şe
Hayatımda hiçbir şey doğru düzgün gitmiyo. bu sene hukuk fakültesine başladım daha ilk dönemden bir sürü dersten kaldım şimdi o dersleri seneye tekrar almak durumundayım... uzun süredir birlikte olduğum erkek arkadaşım beni başkası için terk etti (başkası yüzünden olduğunu çok sonra öğrendim, her şey üst üste geliyor... bi taraftan derslerimde başarısız olduğum için kendimi çok aptal hissediyorum bi taraftan da erkek arkadaşımı hala seviyorum aptal yerine konmak canımı yakıyo... bu çıkmazdan kurtulmam için ne tavsiye edersiniz?
0
zmnnnn
(03.02.10)
emocu ol
0
trinitrotoluen
(03.02.10)
herkesin olur böyle hayatında inişli çıkışlı zamanlar. bu bahsettiklerin halledemeyeceğin problemler değil. bardağın dolu tarafını görüp, hukuk fakültesine girdiğin ve bunu dört yolda bitirip avukat olman hususunda, kendini içten ice, ince bir hırsla kamçılayabilirsin. hayat ne kadar acımasız ki,insanın her zaman yanında manevi olarak destek verebileceği bir dostu, akrabası olmuyor !

eski erkek arkdaşın konusunda, acı tecrübe olarak bir tarafa kaydet. kendisini unut ve yaptıklarını unutma. bak intikam al demiyorum. senin için sadece bir tecrübe olsun. giden geri gelmez, zaten sana değer veren bir adam olsaydı, bırakmazdı seni. o tercihini yapmış. senin de kendi tercihini yapman gerekiyor !

fazla, yerinip de kendini üzme. herşey olacağına varır.. hoşcakal !
0
scp
(03.02.10)
welcome to jungle
0
aksasu
(03.02.10)
arada olur öyle
0
telcambazi
(03.02.10)
doktora git
0
telcambazi
(03.02.10)
hukuk fakültesinde başarılı olmanın, daha doğrusu dersleri geçmenin tek yolu çok çalışmaktır. Ha tabi çok çalışmak kolay değildir. Fakat nasıl başlarsan öyle gidersin, burası kesin.
Benim fakülte 1. sınıftaki durumum da benzerdi bazı yönlerden. Fakat sonunda 4 senede mezun olmayı başardım.
Ha bak bu arada başka bir akıl da vereyim sana. Okulu bırakmak ya da başka bir bölüme geçmek en iyisi. Hukuk okuyup bir halt olunmuyor onu sana söyleyeyim. Git uluslararası oku. Mesela ben hep fizik okumak istemiştim.
0
evrendeki en mutevazi insanim
(03.02.10)
@zmnnnn
seni hakkaten kahve içmeye davet ediyorum aynı dertlerden muzdarip bulunmaktayız ne de olsa acılar paylaştıkça azalır derler.
0
kınalı kuzunun yüncüğü
(03.02.10)
(5)

Turk'un kalorifer petegi havasi ile imtihani...

kurukafa
Simdi bizim mutfak ve banyonun kaloriferleri yanmiyor. Hava var dedik, mutfaginkinin hava bosaltma deliginden actim parcasini havayla beraber ortaligi batiraraktan cikti baya hava ama bitmiyor arkadas, uc kova su bosalttim artik kaynar su akiyor lakin petegin sadece alt tarafi isiniyor ust tarafi bu
Simdi bizim mutfak ve banyonun kaloriferleri yanmiyor. Hava var dedik, mutfaginkinin hava bosaltma deliginden actim parcasini havayla beraber ortaligi batiraraktan cikti baya hava ama bitmiyor arkadas, uc kova su bosalttim artik kaynar su akiyor lakin petegin sadece alt tarafi isiniyor ust tarafi buz gibi.

Naapmak gerek bu durumda? Hayir su sicakken korkuyorum da bir kontrolden cikarsa kapatmak mumkun olmaz haslaniriz... Kaloriferler sondukten sonra kaptirsam ise yarar mi en azindan havasini alsam yani?

Giris katinda oturuyorum, altimda iki kat ustumde de 4 kat falan var.

Bir de banyonun kaloriferinde hava alma deligi yok. Napicaz?

Bi yardim.
0
kurukafa
(22.01.10)
Buyuk ihtimal bağlantı elemanlarında (vana olur, dirsek olur herhangi bir tanesi...) kaçak var. Sorun sizden de kaynaklanıyor olabilir, başka bir daireden de... En mantıklı çözüm binanın en üst noktasındaki kolon hattına otomatik purjör taktırmak. Radyatörünüzün dönüş vanasını kapatın (geliş vanası açık kalsın ki radyatörde basınç oluşsun), sonra hava atma deliğini açın böylece olayı kontrollü hala getirebilirsiniz.
0
exordinary
(22.01.10)
eminim üsttekini açmışsınızdır da ben yine de bir soruyum: hangi hava boşaltma deliğini açtınız? (doğru cevap üstteki olacak)
0
aksasu
(23.01.10)
olasiliklar sunlar:
- kalorifer tesisatinda su eksigi olmasi.
- devirdaim motorunda sorun olmasi.
- ana vanalardan bir kacinin yanlis cevrilmesi.

kis basinda kaloriferin suyu tamamlanir, bunu yaparken her daireye haber verilir ve biri elimde kucuk kelebekle butun peteklerin havasini alir. yani bir yandan sisteme su eklenirken diger yandan hava alinir.

sonra motor calistirilir ve havalar bir kere daha kontrol edilir. motor duzgun calismasa bile sicak su bazi katlara kadar cikabilir. hatta evin bir tarafindaki petekler yanarken oteki tarafindakiler yanmayabilir. devirdaim motorunu da bir kontrol edin.

ayrica kalorifer dairesindeki vanalardan birinin yanlis cevrilmesi sonucu bazi katlara veya dairelere su gitmeyebilir.
0
cench
(23.01.10)
cevaplar icin tesekkurler.

@exordinary kapiciya sorduk o da "haa yukarida bir dairede de oldu havasini aldik gecti" dedi. Simdi biz basladigimizda peteklere gelen boru da peteklerden cikan boru da buz gibiydi. Simdi gelis borusunu ve peteklerin alt kismini isitmayi basardik ustu kaldi. gidis borusunu kapatip mi bosaltayim?

@aksasu tam olarak ne dedigini anlamadim. petekler baya eski, iste bir taraflarinda sicak soguk vanalari var. diger tarafta ise sadece altta bir minicik vidamsi bisey var kare seklinde onu aciyorum. bu sadece altta var ustte yok. banyodakinde ise hic yok.

@cench valla 10 senedir buradayim kimse bir sey haber vermiyor acikcasi. kimse gelip hava da almadi, her sene ufak tefek peteklerde hava oluyordu orda burda aliyorduk ama bu sefer bu ikisi hic yanmiyor. acaba su mu eklettirsek harbiden, bugun baya bosalttim cunku.
0
🌸kurukafa
(23.01.10)
tamam hallettim. hava bosaltma delikleri olmadigindan direk kaloriferleri tutan buyuk somunlara dokunmayayim demistim ama onlar gerekiyormus. yukaridaki "giden" vanalarini kapattim, alttakileri actim ve ingiliz anahtariyla yukaridaki somunlari gevsettim su cikana kadar bekledim sonra geri siktim sonra gider vanalarini actim oldu. bosuna bosalttik onca suyu...
0
🌸kurukafa
(23.01.10)
(2)

pc kendi kendine kapanıyor

şirig
son 2 gündür böyle bir sorunla karşı karşıyayım...Video veya film izlerken masaüstü bilgisayarım kendi kendine kapanıyor...kapanırken bir uyarıda vermiyor direk kapanıyor...Neden?
son 2 gündür böyle bir sorunla karşı karşıyayım...Video veya film izlerken masaüstü bilgisayarım kendi kendine kapanıyor...kapanırken bir uyarıda vermiyor direk kapanıyor...Neden?
0
şirig
(22.01.10)
pıt diye mi gidiyor? yoksa windows kapanıyor diyerek mi kapanıyor?
0
aksasu
(22.01.10)
ısınıyo olabilir, güvenlik için kapatıyodur. içindeki kartlar yerinden oynamıştır genelde bu durumda reset atar. elektrik kablosunda sorun olabilir. bendede olurdu sorun ramdeydi. kapanırdı çat diye küfrettirirdi. ram yerne oturmamıştı
0
rereroro
(22.01.10)
(1)

kültürler arası psikoloji için ödev önerisi

nictir git
Arkadaşlar, kültürler arası psikoloji dersi için bir ödev hazırlamam lazım. bir araştırma yapıp bunu kültürlerarası psikoloji bağlamında incelemem lazım. aklıma göç ile ilgili şeyler geldi ama konuyu sınırlayamadım. bana bir şekilde yardım edebilecek, konu sunabilecek birileri var mı acaba?
Arkadaşlar, kültürler arası psikoloji dersi için bir ödev hazırlamam lazım. bir araştırma yapıp bunu kültürlerarası psikoloji bağlamında incelemem lazım. aklıma göç ile ilgili şeyler geldi ama konuyu sınırlayamadım. bana bir şekilde yardım edebilecek, konu sunabilecek birileri var mı acaba?
0
nictir git
(09.01.10)
İnsan Davranışının Kültürel Temelleri - Philip K. Bock
0
aksasu
(09.01.10)
(6)

Fikrimiz geldi, patent alıcaz

sakingitarist
Sevgili romalılarBizim bi arkadaşla çok nefis bi fikrimiz geldi. Nasıl yapılacağını, edileceğini maliyetini falan hesapladık. Fikrin ne olduğunu doğal olarak burada anlatmayacağım ama şöyle özetleyeyim: Eğlence amaçlı bir platform, giriş ücretiyle para kazanıcaz. Pek benzemese de konsept olarak pain
Sevgili romalılar

Bizim bi arkadaşla çok nefis bi fikrimiz geldi. Nasıl yapılacağını, edileceğini maliyetini falan hesapladık. Fikrin ne olduğunu doğal olarak burada anlatmayacağım ama şöyle özetleyeyim: Eğlence amaçlı bir platform, giriş ücretiyle para kazanıcaz. Pek benzemese de konsept olarak paintball'a benzetebiliriz mesela.

Türk patent enstütüsünün (ne kelimeymiş arkadaş) sitesine baktım biraz, çok fazla dallı budaklı ve anlamadığım kelimeler içeren açıklama var. Kısaca bize kaça patlar, bu fikri başkasının çalamaması için başka ne gibi önlemler alınmalı, böyle bir şeye patent veriliyor mu? bunların cevabı lazım acil.

En açıklayıcı cevabı verene de bu fikirden dolayı dibine vuracağımız paradan bahsedebilirim. (bulana veya getirene yüz bin lira veriyorum tonlamasıyla)

haydin, ay kis evırbadi canlar, bekliyorum cevapları.
0
sakingitarist
(06.01.10)
paintball'un patenti var mıki? ya futbolun? ya bırak şimdi patenti falan, eğlenceli bi şeyse söyle de biz de oynayalım. saklambaçı ben buldum mesela, kimseden gizlemedim.

ortada bir ürün var mı? dünyada ilk sizin ürettiğiniz ve başkalarının da üretebileceği? çivili tahta, ıslak odun gibi..
0
aksasu
(07.01.10)
ya olay ürünün değil, fikrin patenti. yani asıl amacımız biz bu işe girştikten sonra elalemin "ulan adalar sağlam kazanıyo hadi biz de girelim bu işe" diyip faaliyete geçmesini zorlaştırmak. ortada çivili tahta benzeri bişey yok, olay bir platformda bitiyor. top havuzu, trambolin, ne biliim bungeejumping gibi düşün. sadece girişe para verecek ve belli bir şeyi becerebilirse verdiği paranın belli bir miktar fazlasını kazanacak.
0
🌸sakingitarist
(07.01.10)
paintball daki boya atan tabancaları bulduysanız elbette patent alın ama

-işte böyle saklambaç gibi ama 2 ebe var vs gibi bi oyun bulunsa sanırım patent almak pek mantıklı olmaz.
bildiğim kadarıyla da türkiyede alınamıyor zaten.
Siz bence o fikri uygulamaya geçirin, tanıtımını yapın, başkaları yapsa da çok ucuz yapmazlarsa sizinkini tercih ederiz. söz :)
0
Frau
(07.01.10)
bunu bir hukukcuyla konusun siz yine de, ancak benim bildigim fikre patent alinmaz. patent alinabilir bi sey olmali, yeni olmali, bariz bisey olmamali, faydali bisey olmali vs. yani kabaca patent endustriyel bisey biraz. bir icat vs.
sizinkisi anladigim kadariyla ticari bir fikir. belki tescil ettirebileceginiz bir boyutu vardir; ama o kismi nasil olur bilmiyorum hic.
0
nazenin
(07.01.10)
fikirler korunmaz.
patentle korunan buluşlar, tescille korunan ise markalardır.

örneğin bardakta mısır satmak fikirdir. bunu tescil ettiremezsiniz, ya da patent alamazsınız

ama mısırcınızın adını ve standınızın şeklini tescil ettirebilirsiniz.

açık oldu mu?
0
kahvegibi
(07.01.10)
bildiğim kadarıyla üretilebilir fikirlere patent alınabilir. yani bulmuş olduğunuz şeyin üretime yansıtılabilir bir buluş olması gerekir.
0
hebelehubu
(07.01.10)
(11)

bunu bi tek ben yaşamıyorum dimi?

tueio
absürd bi başlık olduğunun farkındayım,ama bunu es geçerek direk konuya giriyorum.okumayı seven biriyim,ama okuduğum şeyi unutuyorum.yani roman türü çok fazla okumuyorum,ama diğer genel kültürü arttırıcak kitaplarda ya da tarih,biyografi türlerini okurken okuduğumu anlıyorum tabi de kitap bittekten
absürd bi başlık olduğunun farkındayım,ama bunu es geçerek direk konuya giriyorum.okumayı seven biriyim,ama okuduğum şeyi unutuyorum.yani roman türü çok fazla okumuyorum,ama diğer genel kültürü arttırıcak kitaplarda ya da tarih,biyografi türlerini okurken okuduğumu anlıyorum tabi de kitap bittekten sonra önemli ayrıntıları unuttuğumu hatırlıyorum.örneğin bilenler çıkar büyük ihtimal "K" diye bi edebiyat dergisi var.orda yazarların hayatlarıyla ilgili bilgilerde yer alıyo.adamın nerde doğduğunu ne zaman öldüğünü,yazın hayatına ne zaman başladığı falan okuyorum,sonra o yazar aklıma geliyo,dergide okuduklarımı düşünüyorum bi bakmışım sanki onları okuyan ben değilim.bazen de izlediğim filmleri ya da özellikle siyasi belgeselleri unutuyorum.
size de olyo mu durum yoksa ben mı embesilim
0
tueio
(22.12.09)
bana da oluyor sıklıkla, bazen bir hafta önce okuduğum bir şeyi bile hatırlayamıyorum. bakıyorum sonra adamlar 20 yıl önce okuduğu/yaşadığı/izlediği bir şeyi çok rahat anlatabiliyor. herkesin hafıza yetisi aynı ölçüde değil, sanırım en büyük etken bu ya da ikimiz de embesiliz.
0
kayip ruh
(22.12.09)
dikkat dağınıklığı oldukça mevcut bende ama sevdiğim bişeyi yaparken kurt kesilirim ve okumayı sevdiğim için dikkatım çok dağılmaz aslında.gel biz bu embesilliğimize dikkatımiz dağınık diye bi kılıf uyduralım
0
🌸tueio
(22.12.09)
Bende de var bu durum. Embesillik degil fakat derin bilgilere sahip oldugun bir konu hakkinda bile sirf hatirina getiremedigin icin susup kalmak embesilimsi bir goruntu olusturuyor bir yerden sonra.
0
msb
(22.12.09)
yok canım ne embesili. bellek gerekçenin şiddeti ölçüsünde gelişir. o bilgi işinize yaramayacak ki ya da ilginizi çekmiyor ki; beyniniz kaydetmiyor. mesela bakın bu yazdıklarımı hayatınız boyunca unutmayacacaksınız :)
0
aksasu
(22.12.09)
b12 eksikliği gibi geliyor. Etle aran nasıl?
0
chaud
(22.12.09)
manidar olan yerlerin altı çizilebilir,ve aralıklarla altı çizili yerler tekrar okunabilir.her insan'ın hafızası aynı değil,ve bu gayet normal.bir kitabı anlamak .unuttuktan sonra bile bizde bıraktıklarıdır .
0
hanyın
(22.12.09)
hafızanız seçerek depoluyordur. mesela ben okuduğum kronolojik olayları çok iyi hatırlarım ama özlü sözlerin hiçbirisi aklımda kalmaz.
0
trocero
(22.12.09)
okuduğunu unutman normal. okuyup da ismini zor hatırladığım kitaplar olduğu gibi, net bir biçimde konu akışını hatırladığım kitaplar da oluyor şahsen. konunun ilgini çekmesine bağlı biraz da.

ille hatırlayayım diyorsan, kitabın arkasına sağına soluna vs. önemli gördüğün anahtar noktaları not al. bu sadece kitaptaki olayları sonradan hatırlamak için değil, kitabı daha iyi anlamak için de yararlı olur. kitapta belli cümleleri fosforlu kalemle de çizebilirsin. böylece tekrar açtığında anahtar kısımları gördüğünde kitabın çoğu olay örgüsü de aklına gelecektir.
0
Lethe
(22.12.09)
bu size özel bir durum degil. roman olmayan "non-fiction" kitaplar roman gibi okunmaz. her paragrafi ve bölümü bitirdiginizde kendi kafanizda özetini yapin. önemli detaylarin altini cizin, kendinize sorular sorun, bi deftere düsüncelerinizi not alin vs vs. eminim ki cok daha fazla sey cikarirsiniz kitaptan.
0
fspades
(22.12.09)
görsel değil de işitsel falan öğreniyorsunuzdur.
ayrıca b12 ve demir eksikliği de olabilir.
0
aithra
(22.12.09)
bende de oluyor. mesela şu anda daha önce okuduğum bir kitabı tekrar okuyorum, vay anasını filan oluyorum.bu durum beni de üzüyor. evet et yiyorum bol bol..
0
mahnita
(22.12.09)
(3)

cumhuriyet

izzy
comhuriyet abonesi olan var mı acaba? internet arşivinden bir yazıya ulaşmaya çalışıyorum da.
comhuriyet abonesi olan var mı acaba? internet arşivinden bir yazıya ulaşmaya çalışıyorum da.
0
izzy
(20.12.09)
hangi yazıya ulaşmaya çalışıyorsun?
0
aksasu
(20.12.09)
1998 6 aralık'ta cumhuriyet dergi'de yazılmış "medyayı nasıl bilirsiniz" başlıklı yazıya.
0
🌸izzy
(20.12.09)
MEDYAYI NASIL BİLİRSİNİZ?

Kardak kayalıkları, Bosna, şimdi de İtalya. Gazetecilik ilkelerinin birer birer yıkıldığı, gazetecilerin düşünceyle silah arasında silahtan yana tavır koyduğu üç olay. Şimdi, meslek etiği ile gazetecinin hak ve sorumluluğu tartışılıyor...

BERAT GÜNÇIKAN

Kardak kayalıklarına dikilen "ilk bayrak"ta onun parmak izi vardı. Gazetesine kendinden hoşnut, öldürmeyi kutsayan o başlığı atan da oydu: "Cephede bir Sırp vurdum." Objektife ya da kameraya sığdırılan bütün hayatları ya da hayata dair herşeyi izlerken hep korkar olmuştuk, "İyi de bu haber şimdi kimin için..." Kamuoyu yoklamaları, siyasiler ve ekonomistler kadar güvenilmez bulmaya başlamıştı medyayı. Polisten daha polis, ahlakçıdan daha ahlakçı, işadamından daha ihale kovalayıcı, bir hakimden daha kalem kırmaya yatkındı. Ve kirlilik giderek artıyordu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Meslek İlkeleri Komitesi'nin hazırladığı "Hak ve Sorumluluk Bildirgesi" işte bu kirliliğin ortasında ulaştı gazeteciye ve kamuoyuna. Bildirge, birileri "Apo'yu almaya gidiyoruz" diyerek, İtalya'ya havalanacak uçağın merdivenlerinde el sallarken, reyting kaygısının üzerine "Ulusal bütünlük ve güvenlik" örtüsü çekilirken ve tam da bu yüzden yeni kanlar dökülürken -sivil ve resmi yargılayıcı ve cezalandırıcıların şiddeti üç kişinin ölümüne yolaçtı- yayımlandı. Her kafada başka bir yanıt taşıyan, gazeteci kim, hakları ve sorumlulukları ne soruları uluslararası kriterler de dikkate alınarak yanıtlandı bildirgede. Kitap 8 Aralık'ta Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenleyeceği basın toplantısıyla hem gazetecilere hem de kamuoyuna ulaştırılacak. Biz de, hem medyada yaşanan kirlilik hem de "Hak ve Sorumluluk Bildirgesi" üzerine Türkiye Gazeteciler

Hem özgürlük, hem etik...

Gazeteciler Cemiyeti medyadaki kirliliğe önlem olarak "Hak ve Sorumluluk Bildirgesi" hazırladı. Gazetecinin doğru davranış kuralları da kaleme alındı.

Cemiyeti Başkanı Nail Güreli, TGC Genel Sekreteri Leyla Tavşanoğlu ile TGC Yönetim Kurulu Üyesi ve Meslek İlkeleri Komitesi Koordinatörü Umur Talu'yla görüştük.

Bildirgeye neden gereksinim duyuldu?

N. Güreli: Son yıllarda meslek ilkelerindeki aşımlar dikkat çekici boyutlara ulaşmıştı. TGC olarak bunun üzerine eğildik ve tüzüğümüzde gerekli değişiklikleri yaparak yüzü aşkın üyeli Basın Senatosu'nu oluşturduk. Umur Talu'nun koordinatörlüğünde de Meslek İlkeleri İzleme Komitesi çalışmalarına başladı. Konuyla ilgili, diğer ülkelerdeki ilke ve yönetmelikleri tarayarak, Türkiye'nin koşullarını ve bizim sorunlarımızı kapsayacak bir metin hazırlandı.

Kimlerin görüş ve onayını dikkate aldı?

N. Güreli: Metin komitede belirlendikten sonra Basın Senatosu'nda görüşüldü ve üyelerin düşünceleri alındı. Komitenin bu düşüncelere bağlı olarak yaptığı değişiklikten sonra bütün gazetecilerin, iletişim dünyasındaki bilim adamlarının, hukukçuların ve sivil örgüt temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda görüşüldü. Bu toplantıda da dikkate alınmaya değer öneriler geldi ve bildirgeye son şekli verildi.

Neden medya kirliliğinden söz eder hale geldik?

N. Güreli: Özellikle seksenden sonra basın sermayesindeki yapısal değişmenin, siyaset ve medya ilişkisinin iç içe geçmesinin, tecimsel hale dönüşmesinin büyük payı oldu. Bu hem siyasette hem medyada bir aşınmayı gündeme getirdi. Başka faktörler de var, promosyon, muhabirlerin eski işlev ve saygınlığının azalması, onların yerini üst düzey yöneticilerin ve köşe yazarlarının almasıyla da böylesine kirliliğe açık bir döneme girildi. Basın çalışanlarının belirleyici olmadığı bu durum yankı yarattı...

L.Tavşanoğlu: Son zamanlarda basınımızda moda olan , gazete patronlarının artık gazetecilerden değil, işadamlarından oluşması. Doğal olarak da iş adamları gazeteleri karhâne olarak görüyor ve "daha çok nasıl kâr ederiz" diye bakıyorlar. Daha fazla reyting yapabilecek haberlere ve televizyon programlarına yönelirken hükümetle, siyasi partilerle son derece kirli gördüğüm ilişkiler içine giriyorlar. Son zamanlarda yaşanan bir durum da, "yıldız" yaratmaları.

Bu "yıldız"ların kirliliğe etkisi nedir?

L.Tavşanoğlu: Neyin, ne olduğu bilinmeden bu yıldızlara birtakım görevler veriyorlar. Bence çok çirkin bir örnek 1996'da, Türkiye ve Yunanistan arasında patlak veren Kardak Krizi'nde yaşandı. Bazı arkadaşlarımız gazetecilikle askerliği birbirine karıştırıp Kardak kayalıklarına bayrak diktiler ve ülkenin haysiyetini kurtardık dediler. Oysa meslek ilkesi gazetecinin o kayaya bayrak dikmesini değil, dikilen bayrağın haberini yapmasını gerektirir.

Sizce medya kirliliğinin nedeni nedir?

U. Talu: Burada sadece Türkiye'ye bakmamak lazım. Dünyada sadece sermaye yapısı, basın patronunun işadamı olup olmaması değil, gazetenin ya da televizyonun hangi sektörlerle iç içe olduğu tartışılıyor. Siyasetle iç içelik sadece maddi menfaat amacıyla değil, ülke politikası adına da olabilir. Bu duruma genellikle yayınlananlar üzerinden bakılıyor ama hem özgürlük hem de sorumluluk açısından daha önemli olan yayınlanmayanlar ve verilmeyen bilgiler.

Sorun, basın özgürlüğünün olup olmamasında mı düğümleniyor?

U. Talu: Elbette, bu bildirgenin de temel aktının bir özgürlük meselesi olduğunu söylemek isterim. Bu, birkaç boyutta; kamu otoritelerinin, devletin karşısında, işletme içinde ve kendisi memnuniyetle kabullense de vicdanında tahribata yolaçan çeşitli çıkarların, tabuların karşısında özgürlük. Bu üç boyutlu özgürlük madalyonunun hemen arkasında, kamu kaynaklı baskılar var. Bu, geleneklerin, toplumdaki hakim ideolojinin ya da işletme yapısının baskısı olabilir. Sorun, gazetecinin bu her ikisine gönüllü ya da zoraki uyumu, bunları kabullenmesi, reddedip mücadele etmemesi, daha da beteri bunları içselleştirip doğru görmesinde.

Bildirge, bu özgürlüğü de vurguluyor...

U. Talu: Bu, temel insan hak ve hürriyetlerine dayanarak kabul edilen gazeteci ve basın özgürlüğünün bir kez daha ilanı. Bu özgürlüğün yerine getirilebilmesi için gazetecinin sahip olması gereken ya da kâğıt üzerinde sahip göründüğü ama kullanamadığı haklarını kullanılır hale getirmek, bunun için mücadele etmek ve her ikisiyle bağlantılı bir şekilde özgürlüğünün sınırlarını, hakların ne için olduğunu kamusal bir sorumlukla idrak etmesini sağlamak gerekiyor...

Bu, dünyanın da sorunu...

U. Talu: Özgürlük hakkının sorumlulukla ilgili kısımları ve işletme içi özgürlük Batı'da da çok tartışılıyor. Bizde belki hem biraz daha pespayelik söz konusu, hem de kamu otoriteleri ve yasadışı baskılar karşısında gazetecinin özgürlük sorunu devam ediyor. Dolayısıyla bu bildirge meslek ilkeleri kadar özgürlük ve özgürlüğün sorumlulukla birleşmesine yönelik bir metindir.

Sizce medya, yaklaşık bir aydır içinde bulunduğumuz "İtalya histerisi"ni neden başlattı ve körükledi?

L. Tavşanoğlu: Bazı gazetelerde ilginç ve çarpık olduğunu düşündüğüm ilişkiler var ve bazı etki ve yetki odakları o gazeteleri, yazar ve muhabirlerini etkilemeye çalışıyorlar. Gazetelerin sahipleri, yazarları ve muhabirleri bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek bunlara alet olabiliyorlar. İtalya krizinde de benzer bir olay yaşadığımızı düşünüyorum. Bence basınımız ve medyamız bu olayda, kamuoyunun doğru haber alma hakkını ihlal eden, yanıltıcı, dezenformasyon dediğimiz haberler vermekte ısrar etti. "İtalya Apo'yu vermek istemiyor" dedi, hem eksik hem yanlış bilgiydi bu, çünkü devlet henüz Apo'nun iadesini istemek için başvuruda bulunmamıştı. İtalyan mallarının boykot edilmesi için kampanyalar açıldı, burada zararı kim gördü, Türkiye mi, İtalya mı? Medyamız ve basınımız, bazı odaklara hizmet eder duruma geldi...

Kullanılan üslup, sözcükler, başlıklar...

L. Tavşanoğlu: Bazı arkadaşlarımız haberi izlemek için İtalya'ya giderken "Apo'yu geri getireceğiz" diye beyanatlar verdiler. Bir gazetecinin görevi Apo'yu getirmek mi, yoksa Apo'nun orada ne yaptığını, İtalya yöneticilerinin ne düşündüğünü doğru olarak kamuoyuna yansıtmak mı? Bütün bunlar medyanın ne kadar kirlendiğini gösteriyor.

U. Talu: Bu olayda İtalyan gazetecilerin tavırları da ilgi çekiciydi. İyice dışına çıkıp bakmaya çalıştığımda uluslar, halklar ya da bireyler hakkındaki önyargının gazeteciliğin çok basit ilkelerini nasıl kolaylıkla çiğnettiğini görüyorum. Problem Avrupalılık'la da çözülmüyor... Bizim eksiğimiz bunları tartışma platformuna getirip toplumsallaştıramamak. Oralarda alternatif tartışma kanalları fazla. Kimse gocunmadan bu konuları tartışabiliyor. Bizde ise bunları tartışmak, vatan hainliğinden milli politikalara aykırılığa kadar pekçok suçlamayı getirir. Ben herşeye rağmen bu son olayda çuvaldızı kendimize de batırarak hiç olmazsa tartışabildiğimizi görüyorum.Popülist milliyetçilik bizde, oralara göre çok daha tehlikeli ve birden infiale kapılmaya ulaşacak derecede ama yaşananlar beni, sorunun sadece Türk medyasına has olduğunu söylemekten men ediyor...

Matbaanın bize geç gelişiyle gazete kâğıdını bu kadar agresif kullanışımız arasında bir bağ var mı sizce?

U. Talu: Bu, yumurta tavuk gibi, matbaa neden geç geldiyse aynı kültürel özellikler devam ediyor. Demokratikleşme, siyasi kültür, insan hakları, evrenselliği kavrayıp kavrayamama, geç kalmış milliyetçilik sorunu... Bu tür sorunları en fazla tartıştığımız iki ülke Almanya ve İtalya. Bundan elli yıl önce bütün Avrupa'yı kasıp kavuran milliyetçilik hummasının içindeydi bu iki ülke... Türkiye'de gecikmiş tezahürler var, önemli olan bu gecikmişliklerin yolaçtığı sorunları, medyanın ve ülkenin diğer sorunları bağlamında tartışabilecek ortamın olması...

N. Güreli: Sadece İtalya olayında değil, genelde özgürlük vermeden özgürlüğün yaptırımlarını ya da getirdiklerini istiyoruz basından. Önce özgürlüğü, bir başka deyimle tartışma olanağını vermek gerekir ki, bunun dışına çıkıp kolaycı, ucuz, ulusal ve siyasal popülizme kayma gereği olmasın, duygu sömürüsü yapmaya gerek kalmasın.

Tekelleşme ve diğer kirlilik etkenleri ortadan kalkmadan bu bildirge yol alabilir mi?

N. Güreli: Zamanla alacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar sorumluluklarını, birşeylere hayır deme ihtiyacını daha fazla hissedecektir. Bu bildirge de onların elinde bir dayanak, bir çerçeve olacaktır. O çerçevenin içine girme ihtiyacı duyacaklardır çünkü bozulma böylesine devam edemez. Dibe vurup çıkacaktır. Zannediyorum ki dibe vurma aşamasına geldi, hatta vurdu da.

Yaptırım gücü...

N. Güreli: Yaptırım gücü vicdanlar. Herhalde insanlar yaptıklarından artık utanç duymaya başlayacaklar ve bu bildirgeye sarılma ihtiyacı hissedeceklerdir...

Bu utanç ve vicdan sızısı başladı mı?

N. Güreli: Basında sermayeyle çalışanların büyük kesimi arasında bir kopukluk var ve çalışanlar belirleyici değil. En büyük etken örgütsüzlük ve sendikasızlaştırma. Bu da yaptırım gücü olan ve çözüm getirebilecek bir dayanışmayı engelliyor. Son günlerde örgütlenme çabalarına karşı dirençlerini gördük. Bunu aşmak bu koşullarda kolay görünmüyor ama umutsuzluğa kapılmaya gerek yok. Zamanla bu dayanışmanın sağlanabileceğini düşünüyorum.

U. Talu: Sorunların içinde olunca bıkkınlığımızla, ya umutsuzluğa kapılır ya da bir an önce çözülmesi için hayal kurmaya yöneliriz. Oysa ne tarih ne de insanların mücadelesi öyle akıyor. İnsan haklarıyla ilgili ilk beyannamelerin üzerinden iki yüzyıldan fazla zaman geçti ama hâlâ pek çok ülkede insan hakları konuşuluyor. Gökten bir bildirge indi ve herşey tertemiz olacak demek bir hayal. Biz, gazetecilerin vicdanlarını süzgeçten geçirecekleri, tek başlarına kaldıklarında bile "ben ne yaptım, ne yapıyorum" diye kendilerini teraziye vurabilecekleri dayanak noktası sunmaya çalışıyoruz.

Bildirge gazeteciyi de bir kez daha tanımlıyor...

U. Talu: Bildirge, gazeteciye, Türkiye'de yasaların ve pratiğin daraltmaya çalıştığı tanımın ötesinde bir tanım getiriyor. Bu aynı zamanda yeni iletişim teknolojisini ve onun araçlarını da dikkate almaya çalışan bir tanım. Ancak, fiilen bu tanıma uymayan, asıl geçim kaynağı başka olan insanlar da program ya da yazı yoluyla gazete ve televizyonlarda ve yahut radyolarda yer alıyorlar. Detay gibi gelecek ama bildirgede bir madde, çeşitli köşelerde yazan bu insanların asli görevinin yazılmasını; okuyucunun bu konuda da bilgilendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Gazeteci ve reklam...

L. Tavşanoğlu: Gazetecilik tanımına giren bazı arkadaşlarımız son zamanlarda televizyon reklamlarına çıkar oldular ve orada birşeye alet oluyorlar. Gazetecilerin tarafsız olması gerekirken, bazı kuruluşların ürünlerinin tanıtımını yaptıklarını ve bundan da övgüyle sözettiklerini görüyoruz. Bu noktada oturup, gazeteciliğin tarafsızlığının nerede kaldığını düşünmemiz gerekiyor. Benim anlayışıma göre, bu kişiler eğer o reklamlara çıkabiliyor ve o ürünlerin tanıtımını yapabiliyorlarsa, artık gazetecilik yapmamaları gerekiyor.

U. Talu: İletişim fakülteleri adı altında gazetecilik, halkla ilişkiler, reklam bölümleri varsa da gazetecilik bambaşka iş. Bunların meslek uygulaması sırasında karıştırılmaması gerekiyor. Çeşitli sütunlarda haber kılığı altında yapılırken, giderek bütün gösterileriyle birlikte bu işe soyunan arkadaşlar var. Herkes kendi yaptığını doğru ve çağdaş görebilir ama çok uymuyor...

Bu da kirlilik yani...

U. Talu: Elbette. Bu, boydan kirlenmek...

Bildirgede haber ve yorumun iç içe geçmemesi gerektiği iki ayrı maddede vurgulanmış. Bu iç içe geçmişliğin okuyu açısından sakıncaları nedir?

N. Güreli: Haberin içine yorumu katarak, okuru yönlendirmiş oluyorsunuz. Halbuki haberin objektif olması gerekir. Kendi yorumunuzu imzanızla yaparsınız, okur ya da izleyici bunu sizin imzanızla kabul eder. Yorumu haberin içinde, haberin bir unsuruymuş gibi vermek okuru aldatmak , yanıltmak ve manipüle etmektir.

Sizce Türkiye'de yorumla haberin iç içeliği neden bu kadar yaygın?

U. Talu: Birçok nedeni var. İstedikleri kadar ciddi bir gazete olduklarını söylesinler, bizim gazetelerin hemen hemen yüzde doksanının sunuş şekli tabloid. Türkiye'deki görsellik ve okuma alışkanlıklarının getirdiği bir yöntem olarak çarşaf gibi bir gazete bile esası sansasyon ve sululuk olan tabloid mantığıyla hazırlanır. Dolayısıyla, birinci sayfadaki haber, içi çok düzgün ve haber kurallarına göre yazılmış olsa da başlığından spotlarına kadar yorumla çıkar. Bir başka faktör ise son zamanlarda gazetecilerin elitleşmesiyle birlikte herkesin köşe yazarı olmak istemesi. Herkesin kendi fikirleri var ve bu fikirler bir köşe bulamazsa bile haberin içine yorum olarak sızdırılıyor. Bir başka cephede, bunun tam tersi, köşe yazarlığı bolluğu var. Bir kısmı muhabirlikten gelmiş ya da muhabirliğe özeniyor ve köşelerinde fikirden çok röportaja, bir haberin bir unsuruna yahut birisinin verdiği belgeye yer veriyorlar. Burada haberle yorum iyice birbirine karışıyor...

Tehlikesi...

U. Talu: Muhabir bir haberin unsurlarını oluştururken mümkün olduğu kadar çok kişiyle konuşmaya çalışır, oluşturamadığı zaman da belki haberi sunmaz. Halbuki köşe yazarı yazısını teslim etmek zorunda olduğu saati de dikkate alarak ilk bulduğu kaynak, ilk bulduğu bilgi, doğrulanmamış bilgiyle - kendisine dikte edilen bu bilgi çoğu zaman manipülasyon riskini de taşır- köşesini doldurur. Kaynaklar açısından baktığımızda da kaynaklar giderek patronla, genel yayın yönetmeniyle - hele genel yayın yönetmeni aynı zamanda yazı yazıyorsa- belli başlı köşe yazarlarıyla ilişki kurmaya alışır ve bunu daha sağlam yol olarak görür, çünkü verdikleri kadarıyla vermedikleri kadarını kontrol edebilme imkanı artar. Bu, Türkiye'de muhabirin itibarını da yok ediyor ve artık birçok gazete neredeyse muhabirsiz çalışıyor. Birinci sayfa manşetleri köşe yazılarından, köşe yazarlarının uygun gördükleri bir haber formuyla oluşuyor...

Sizce iletişim fakültelerinin eğitim anlayışı medyadaki kirliliğe etki ediyor mu?

N. Güreli: Fakültelerine göre değişse de genel olarak iletişim fakültelerinde yetersiz eğitim verildiğini söyleyebiliriz.

U. Talu: Zincirdeki en masum halkalardan biri fakültelerdeki eğitim. Bunu pasif masumiyet anlamında söyledim, daha dinamik bir eğitim belki sorunların daha az olmasını sağlayabilirdi. Tümünü katmıyorum ama iletişim fakültelerindeki kimi iletişimciler, kendi iletişimlerine önem vererek, medyayı olumlayarak, ciddi ve yaygın olarak eleştirilmesine engel oluyorlar. Derslerine girdiğim fakültelerde etik dersinin dördüncü sınıfta verildiğini gördüm, oysa birinci yılın dersi olmalı.

L.Tavşanoğlu: Katılıyorum, en masum halka iletişim fakülteleri. Dikkatimi çeken nokta, reklamcılık, halkla ilişkiler ve gazeteciliğin aynı bağlamda veriliyor olması. Bu kadar karışık bir eğitim verdiğiniz zaman gördüğümüz gibi köşe yazarı veya muhabir olduğunda televizyona çıkıp bir ürünün reklamını da yapabiliyor ve bununla övünebiliyor da.
0
aksasu
(20.12.09)
(6)

Flash Diskin Güvenliği Nasıl Sağlanır?

guzelmarmara
Malum herkeste birer flash disk var, herkesin bilgisayarında bir takım virüsler de var. Evde dosyalarımı atıyorum, okulun lab'ın birşeylere bakarken içine virüs giriyor, ordan arkadaşımın bilgisayarına takıyorum ona geçiyor vs vs...Doğrudan flash disk içine kurulabilecek bir antivirüs var mı? autoru
Malum herkeste birer flash disk var, herkesin bilgisayarında bir takım virüsler de var. Evde dosyalarımı atıyorum, okulun lab'ın birşeylere bakarken içine virüs giriyor, ordan arkadaşımın bilgisayarına takıyorum ona geçiyor vs vs...

Doğrudan flash disk içine kurulabilecek bir antivirüs var mı? autorun.inf dosyası ile başlatılan antivirüsler var fakat bunlar da takılı olan bilgisayardaki antivirüs yazılımı tarafından engellendiği için pek işe yaramıyorlar.

Sandisk Cruzer Titanium'a sahibim ve içinden çıkan U3'ü kullanıyorum. Anladığım kadarıyla yeni bir drive oluşturup read only yapıyor ve hiçbirşey buraya yazamıyor. Bu mantıkla dosyalarımızı koruyacak bir program var mı?

Flash diski komple read only yapsa, takınca içindeki bilmemne.exe'ye tıklayınca hem av çalışsa hem read only kalksa, o esnada atlayan virüsleri engellese gibi? Çok saçma olabilir ama daha başka da bir şey gelmiyor aklıma.


Bu konuda bildiğiniz çözümleri anlatırsanız sevinirim.
0
guzelmarmara
(20.12.09)
kural - 1 : flash diske önemli dosya kaydetmeyeceksin.

illa bi dosya taşıyacaksın, okulun lab ı da virüs kaynıyor. önce hızlı biçimlendir ile flash ı temizleyeceksin. sonra hiç autorun a falan fırsat vermeden, dosyaya sağ tıklayıp gönder flash a diyeceksin. sonra da flashı çıkartacaksın. biçimlendirme ile flashı çıkarma arasında
ki süreyi kısaltmak için gönderme biter bitmez, tut çek. :) ben öyle yapıyorum

sonra eve geldin. virüs olabilir. tarama ile kaspersky ile uğraşmak istemiyorsun. flashı tak. autorun her şeye hemen iptal de. sonra masa üstündeki bir klasörü açıp, önce gizli dosyaları göster ve korunan işletim sistemi dosyalarını gösterme ayarlarını yap. sonra soldaki klasör ağacı üzerinden flash a gel. lakjdlaksjdlasjd.exe gibi ya da autorun.inf gibi dosyalar varsa sil onları. alacağın dosyayı alıp, yine hızlı biçimlendir.

öyle.
0
aksasu
(20.12.09)
İlginiz için teşekkür ederim. Ancak bahsettiğinizin uzun vadeli bir yöntem olmadığı ortada. Flash diskimde zaten herkes gibi birçok dökümanımı taşıyorum ve her seferinde biçimlendirirsem artık flash disk kullanmamın bir anlamı kalmayacak.
0
🌸guzelmarmara
(20.12.09)
autorun.inf adında bir klasör oluştur.
0
muratmrt
(20.12.09)
antivirüs olamayan bilgisayara takmayacaksınız flashı. arkadaşlarınızın bilgisayarlarına antivirüs yükleyeceksiniz. www.avast.com u tavsiye ederim. okul labında da antivirüs olsun diye bim'den istek yapacaksınız.
işyerinde antivirüssüz bilgisayar çalışması yasak olduğu için flash virüsüymüş zırtıymış zortuymuş herhangi bir sorun yaşamıyorsak bu önlemleri alırsanız siz de yaşamayacaksınız.
virüslü bilgisayara içinde çok önemli veriler olan flash diski ben olsam sokmazdım :)
not: şu zamandaki vürüsler genelde dosyaları bozmuyor ama yine de flashı sadece taşıyıcı olarak kullanmanızda fayda var. eğer depo olarak kullanırsanız bir gün bütün veriler uçabilir. her zaman kendi bilgisayarınızda ve atıyorum gmailinizde yedeğini tutun.
0
ozdek
(20.12.09)
Panda usb vaccine diye bir şey vardı, bununla usb diskinizi "vaccine" ediyorsunuz ve autorun.inf dosyanızın yeniden değiştirilmesini engelliyor, böylece içine herhangi bir autorun virüsü girememiş oluyor ayrıca başka bir bilgisayara taktığınız zaman ayarlar ne olursa olsun otomatik başlamasını engelliyor.

bu yöntemi uyguladıktan sonra antivirüs kullanmayan bilgisayarlara da taksam flash'ı herhangi bir virüs yemedim.

belki işine yarayabilir..
0
conta
(20.12.09)
Tüm cevapların aynı doğrultuda olmasından ötürü sorumu yanlış yazdımın farkına vardım. Bilgisayarımdaki AV, benim bilgisayarıma takılan flash disklerden beni koruyor. Benim yapmak istediğim, başkasının bilgisayarına taktığımda, flash diskime virüs geçmesini engellemek. Kısaca, istediğim zaman tek tuşla flash diskimi read only yapmak istiyorum. Yine de tüm ilginiz için teşekkür ederim.
0
🌸guzelmarmara
(20.12.09)
(2)

psikanaliz

bugungunlerdenisyan
lost highway filminin psikanalizini nasıl yapacağım?çok önemli bir ödevde bu.bir paragraf falan kısa bir şey yazabilen varsa acayip minnettar olurum
lost highway filminin psikanalizini nasıl yapacağım?
çok önemli bir ödevde bu.

bir paragraf falan kısa bir şey yazabilen varsa acayip minnettar olurum
0
bugungunlerdenisyan
(20.12.09)
ben o ödevi veren hocayı merak ediyorum.tanışmak isterim kendisiyle.
0
aksasu
(20.12.09)
şuna bir bak istersen: The Art of the Ridiculous Sublime: On David Lynch's Lost Highway
0
arif
(20.12.09)
(3)

internet istatistikleri sitesi

purpurum
selam,alexa.com gibi ama ülke ülke web istatistikleri bilgisi veren bi web sitesi vardı.İlk 100 site şunlardır falan gibi bi takım basit bilgiler veriyodu.Adını unuttum ve şu an çok ihtiyacım var, neydi bunun adı ? Ya da sizin bildiginiz başka bi site var mı bu minvalde ?
selam,

alexa.com gibi ama ülke ülke web istatistikleri bilgisi veren bi web sitesi vardı.
İlk 100 site şunlardır falan gibi bi takım basit bilgiler veriyodu.
Adını unuttum ve şu an çok ihtiyacım var, neydi bunun adı ?
Ya da sizin bildiginiz başka bi site var mı bu minvalde ?
0
purpurum
(10.11.09)
alexa'nın da böyle bir hizmeti var zaten.

www.alexa.com
0
ocanal
(10.11.09)
www.webtrafficagents.com

bu adrete sitelerin tahmini değerini öğrenebiliyorsun. mesela ekşi sözlük 1,27 milyon dolar ediyormuş yaklaşık. google 44,85 milyar dolar..
0
hayo
(10.11.09)
aksasu
(10.11.09)
(7)

yağmurlu havada trafik cezası?

lovemyself
normalde trafik cezası kesen polisler, bir kağıt koyuyorlar ya cama, sileceğe falan iliştiriyorlar. bugün çok yağmurluydu hava, aklıma geldi. park halindeki araca polis ceza kesiyor mesela, e kağıtı cama iliştirirse saçma olur? bu durumda, ceza kesildiğinden sürücünün haberi olmuyor mu yani?
normalde trafik cezası kesen polisler, bir kağıt koyuyorlar ya cama, sileceğe falan iliştiriyorlar. bugün çok yağmurluydu hava, aklıma geldi. park halindeki araca polis ceza kesiyor mesela, e kağıtı cama iliştirirse saçma olur? bu durumda, ceza kesildiğinden sürücünün haberi olmuyor mu yani?
0
lovemyself
(08.11.09)
yine koyuyorlardır bence sileceğin altına.
0
aksasu
(09.11.09)
cama koymak cezayı tebliğ etme anlamına gelmez. sileceğe sıkıştırmayla tebligat olmaz. resmi belge imza karşılığı tebliğ edilir. illa yağmura gerek yok. başkası alır, uçar falan. alacağınızın garantisi yok ki. o sadece "aha ceza yazdım sana" anlamına gelir. cama konan ceza postayla ayrıca gelir. geliş tarihi bellidir. onu da imzayla alırsınız. cezanın yazıldığı tarihe göre değil, eve geliş tarihine göre gider, erken indirimli ödersiniz. yazıldığı tarihten 3 yıl sonra ödediniz diye zamlanmaz. yolda polisin çevirip kesip elinize verdiği cezayı da imza karşılığı alırsınız. almıyom derseniz yine aynı şey. postayla gelmesini beklersiniz. imzayı atıp aldığınız için (ki polisteki nüshada da imza var) tebliğ tarihi bellidir, postayla ayrıca gelmez imzalı olduğu için. ona göre gider, erken indirimli ödersiniz.
0
kibritsuyu
(09.11.09)
bugün izmir'e manyak yağmur yapdı mesela. bir kağıdın okunabilir olarak orada durması imkansız. hamur olur ama o?
0
🌸lovemyself
(09.11.09)
kibritsuyu, eve gönderme durumunda da geç tebliğ olur diye düşünüyordum, fazlasıyla açıklamalı, tokat gibi cevap olmuş, teşekkürler.

ps: şu yaşımda ehliyetim yok ya, ondan oluyo bütün bunlar.
0
🌸lovemyself
(09.11.09)
hocam valla geçen yağmurlu günde alsancak'ta 4lüleri yakıp 5dakikalığına kaçtım. deli yağmur yağıyordu. malesef direk sileceğe sıkıştırmış cezayı, kağıdı aldım elime narince. koydum koltugun üstüne. yagmurdan dolayı yazılar falan görünmüyordu. 2 saat sonra kağıt kurudu yazılar belirmeye başladı. 61 tl lik mis park cezamı görmüş oldum. koyuyor yani :(

genel not: 5 dakikalığına hastaneden birini alıcaktım, dibindeki otopark doluydu en yakın otopark hilton'un oralardaydı heralde, onun da dolu olup olmadıgını bilmiyorum. şu maksimum 5 dakikalık iş için arabayı bornova'ya bırakamam. önce sistemini kur, belediye otopark mafyası gibi otoparkçılık yapmasın, sonra yanlış parkettiysem kes cezamı :(. bu ne ya. bir tek ceza sistemi mükemmel işliyor
0
x factor
(09.11.09)
xfactor, tam olarak merak ettiğim durum buydu işte :)
başına gelen üzüldüm, geçmiş olsun.
0
🌸lovemyself
(09.11.09)
92 ile radar yedim...eskişehir çevre yolunda...269 lira...hayır ben hız yapmadım dedim...dinlemediler...plaka 35 di...eminim ondan oldu...lanet olsun bunlara...
0
werwee
(09.11.09)
(3)

Windows Live Messenger

ciyanni
bu abi bana zorla yeni sürümünü yüklettiğinden beri oturum açamıyorumdenemedğim, bakmadım şey kalmadıfikir verebilecek olan var mı acaba?teşekkürler
bu abi bana zorla yeni sürümünü yüklettiğinden beri oturum açamıyorum
denemedğim, bakmadım şey kalmadı

fikir verebilecek olan var mı acaba?

teşekkürler
0
ciyanni
(08.11.09)
onu sil. inndir.com dakini yükle.

hatta: www.inndir.com
0
aksasu
(08.11.09)
1. Resource Hacker programı indirilir, çalıştırılır. (www.angusj.com/resourcehacker)

2. Windows Live Messenger 8.5'in exe dosyası program yardımıyla açılır. (C:\Program Files\Windows Live\Messenger\msnmsgr.exe)

3. Sol taraftaki bölümden VersionInfo yazan klasörün yanındaki artı işaretine tıklanır.

4. Artıya tıklandıktan sonra 1 isminde bir klasör daha belirecektir. Bununda artısına tıklanır

5. Bu artıyada tıklanınca 1033 yazan, çiçek ikonjlu birşey çıkacak. Ona tıkladığınızda sağ taraftaki ekranda dosyanın sürüm bilgileri çıkacak.

6. VALUE "ProductVersion", "8.5.xxx" satırını bulun. (xxx yazan yerler sizdeki sürüm numarasına göre farklılık gösterebilir)

7. Tırnakkarın arasındaki yere 14.0.8089.0726 yazın. Yeni hali böyle birşey olacaktır: VALUE "ProductVersion", "14.0.8089.0726"

7,5. O sayfadaki diğer hiç birşeyi ellemeyin. "Aaa burda başka 8.5 yazan yerler var.Onlarıda düzenliyim" demeyin.

8. Üstteki Compile Script yazan butona tıklayın.

9. File menüsünden Save'i seçin.

10. Gidip messenger'ı tekrar açın. Plus'ın çalışmaya devam ettiğini görün. Baktınız ki Plus'ta sorun çıkıyor, Plus'ın yeni sürümünü indirin.

---
Bu işlemleri yaparken messenger'ın kapalı olması gerekir taktir edersiniz ki.

--------------------

kendime not: ciyanni, eski sürümü kullanmayı sormuyormuş ki.neremle okuyorum ben?
0
muratmrt
(08.11.09)
program files da bulun programı
uyumluluk modunu windows 2000 yapın tamam
0
fenasi kerim
(08.11.09)
(10)

Alacağım Harici Harddiske Bakar Mısınız?

escritor
Şu harici hdd yi almayı düşünüyorum içine arşivimi falan dolduracağım ara sıra tv ye usb den bağlayıp film izleyeceğim, bunu usb den divx oynatan plazmaya bağlayıp film izleyebilir miyim acaba? E-sata ve firewire destekli alın dediler de bunlar ne işe yarıyor?Film izlemek içinde kullanacağım için e-
Şu harici hdd yi almayı düşünüyorum içine arşivimi falan dolduracağım ara sıra tv ye usb den bağlayıp film izleyeceğim, bunu usb den divx oynatan plazmaya bağlayıp film izleyebilir miyim acaba? E-sata ve firewire destekli alın dediler de bunlar ne işe yarıyor?Film izlemek içinde kullanacağım için e-sata ve firewire destekli almam daha iyi mi olur? sadece usb li olanlar da var da ondan soruyorum. Çok teşekkürler şimdiden.

www.vatanbilgisayar.com
0
escritor
(08.11.09)
e-sata ile usb ye oranla çok daha hızlı dosya taşıyabilirsin.

arşiv olarak kullanıcaksan yani sadece bi kere atıp harddiskte saklıcaksan sadece usb yeter sana.
0
cnonefb
(08.11.09)
Dosyanın hızlı taşınması önemli değil ama usb den tv den film izlerken e-sata firewire özelliğinin olmaması bir sorun oluştur mu? film takılır/yavaşlar mı mesela e-sata sız firewiresiz olursa.
0
🌸escritor
(08.11.09)
USB bağlantı ile de izleyebilirsiniz gayet rahat. Zaten plazmanızda e-sata ya da firewire girişleri var mı ki?
0
zakk
(08.11.09)
bence bu model çok kötü.

benim söyleyeceğimin 500'lük olanları biraz pahalı. ama 320 civarı da yeter diyorsan, ki bence demelisin. eskiden cd ile, disket ile idare ediyorduk :) hatırlatayım dedim. çok şık ve küçük ve "sadece usb'li modeller var. elektrik için fişe takman gerekmeyecek. çalışırken fan sesi çıkartmayacak.
0
aksasu
(08.11.09)
@aksasu
1tb nın bile bana yetmeyeceğine emin olabilirsin. Bayağı alan ihtiyacım var çünkü. Fişe takmak,büyük olması sorun değil sabit duracak masada zaten. Bu model çok kötü derken nesini kastediyorsun acaba?
0
🌸escritor
(08.11.09)
abi bundan alma!! kışın aldım 1tb ohh negzel fln derken yaklaşık 2 hafta önce anlık bir devrilme sonucunda bir 1tb matrix de yerini alıverdi..devrildi dediğim sadece masa sallandı olduğu yere devrildi öyle yeredüşme fln yok yanii..baktım inanılmaz bad sector var ama kurtaramdım verileri...
0
Dubzilla
(08.11.09)
western digital daha mı sağlamdır peki? İçindeki veriler önemlii,bozulmaması lazım. e-sata ve firewire nin sağlamlıkla bir alakası yok dimi?
0
🌸escritor
(08.11.09)
sadece usb benim için yeter dersen linkteki aleti önerebilirim. 3 haftadır kullanıyorum, pek fazla güvenmemekle birlikte f/p açısından gayet yeterli arşiv işleri için. ayrıca ne olursa olsun düşürmeyin hddleri.

www.vatanbilgisayar.com
0
solverger
(08.11.09)
@solverger
usb yeterli benim için linkteki seagate i de alabilirim.e-sata ve firewire yalnızca hızlı veri aktarımına mı yarıyor. benim için hızlı aktarılması önemli değil ama usbden tv ye bağlayınca filmlerde takılma olmaz dimi? bide bu linkteki seagate in güç kablosu var dimi ayrı olarak.
0
🌸escritor
(08.11.09)
seagate expansion serisini tavsiye etmem biraz araştırırsın çok sorun çıkarmış bi seri olduğunu görürsün seagate alcaksan freeagent serisinden al
0
cnonefb
(08.11.09)
(8)

Acıklı filmler

allezz
sevgili suserlar,sonunda boğazda düğümler bırakan avrupa yapım olsun amerikan yapım olsun çok fazla bilinmeyen film isimleri arıyorum.
sevgili suserlar,

sonunda boğazda düğümler bırakan avrupa yapım olsun amerikan yapım olsun çok fazla bilinmeyen film isimleri arıyorum.
0
allezz
(08.11.09)
kırık kanatlar (off!)
0
aksasu
(08.11.09)
Old boy tabiî ki. güney kore filmi gerçi. 1-2-3-0 diye gidiyor serileri ;) düğüm ne kelime...
0
only alcoholica
(08.11.09)
(bkz: bonnie and clyde )

hem 67 hem de 92 versiyonları izlenilebilir.

john ford'un how green was my valley'i de izleyebilirsen nefistir.
0
blackdog
(08.11.09)
türk yapımı tarık akan ,halit akçatepe,kahraman kral ve sonradan meşhur olacak birçok oyuncunun oynadığı ''canım kardeşim''.adamı yamultuyor.
0
otaci55
(08.11.09)
(bkz: 21 grams)
0
trawmatolog
(08.11.09)
(bkz: lilja 4-ever)
0
pathetique
(08.11.09)
(bkz: reis bey)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(08.11.09)
islakkedisudankorkmaz
(09.11.09)
(11)

s*ktir yenen kıza ne yapılır? (baağyan yorumları da lazım)

benyemedimarkadasyedi.yersen
kısa ve öz olmasına gayret edicm(benzer bi sürü duyurudan gaza geldim, umarım bi sonuca ulaşırım ben de) :- s*kitiri yemiş olmasına rağmen hala unutamadığını düşünen, düşündükçe morali bozulup canı sıkılan erkek: x- gerçekten kırmadan reddetmeye çalışıp, arkadaş kalmak isteyen kız: yx, 2 yıl önce sa
kısa ve öz olmasına gayret edicm(benzer bi sürü duyurudan gaza geldim, umarım bi sonuca ulaşırım ben de) :

- s*kitiri yemiş olmasına rağmen hala unutamadığını düşünen, düşündükçe morali bozulup canı sıkılan erkek: x
- gerçekten kırmadan reddetmeye çalışıp, arkadaş kalmak isteyen kız: y



x, 2 yıl önce sarhoşken çok iyi arkadaşı olan y'yi arayıp ne kadar sevdiğini anlatır, red cevabı alır (tabi y bu sırada başka bi şehire gitmiş ve okumaktadır). sonra y ile yine arkadaş olurlar. y sene içinde, tatillerde ailesinin yanına geldikçe ortak arkadaş grubunda buluşurlar (yılda max. 10-15 kere). bu arada x, çok konuşkan, espirili ve mutludur normalde. ama buluştuktan sonra eve gelince resmen depresyona girer. onun dışında hala y'nin resmini görmek bile x'i çok üzer. reddedilişi aklına gelir hep. bazen tek kaldığında, neden y'yle olamadığını saatlerce düşünebilir. tabi tüm bu olanları kendi içinde yaşar. arkadaşlarının ve y'nin gözünde hala konuşkan, esprili, mutludur fln..

* peki 2 küsür yıldır x neden hala unutamamıştır? acaba y, x'i gurursuz olarak görüyor mudur? ya da siz okur bağyanlar, böle x gibi birini gurursuz olarak görür müydünüz? konuşmamasını mı tercih ederdiniz? gerçi x, zaten kendini artık çok gurursuz hissediyor. bunun dışında, başka kız önermeyin. 2 yıldır x kimseye, en ufak bi şey bile hissedemedi, hissetemek istemiyor. ayrıca spor yapıyor..
0
benyemedimarkadasyedi.yersen
(08.11.09)
walla ben pek gurursuzluk diye adlandırmak istemem böle bi durumu.şimdi bi bayan olarak kendimi y'nin yerine koyduğumda; eğer x'e karşı herhangi bişi hissetmiyosam ve geçen zamandan vs.den sonra hala x'in benim peşimde dolanıp durduğunu (ben böyle tanımlıyorum yanlış anlama) bilirsem uzaklaşırım daha çok ki ben burda y'nin x'e bişi hisetmediğini varsayıyorum yoksa neden reddetsin..herneyse başka kız falan tabi olsa iyi olur ama sen tutturmuşsun y diye o ayrı..ama bence fazla üstüne düşme eğer öyle yapıyosan çünkü düşüncelerini karşındakine mal(şapkalı a) etmene ve düştüğün durum hakkında kendini olumsuz eleştirmene neden olucaktır (gurursuzluk vs. gibi)..
0
saleen
(08.11.09)
işte son duruma göre, ortada bi şey yok. y, her şeyin normale döndüğünü sanıyor. hala buluştuklarında, görünürde her şey eskisi gibi.
0
🌸benyemedimarkadasyedi.yersen
(08.11.09)
bence x başka alternatiflere açık olmadığı için değişen bişi yok.x ne isterse o olur.demekki x y'yi unurmak istemiyo ve ona karşı -miş gibi yapıyo ve bu da bi kısır döngü bence.elbet biticek ama hersey x'in elinde bence.y napsın..
0
saleen
(08.11.09)
sittiir et gitsin haci.. kadınlar otobüs gibidir sen durakta bekle giden otobüsün peşinden koşma sakın durağa daha çok otobüs gelecektir, gözünü aç diğer otobüsü kaçırma derim sana.... giden geri gelse idi dedem mezardan gelirdi... 43 yaş tecrübesi ile konuşan abini dinle sen ....
0
hasanikisalakosmandört
(08.11.09)
sevgili x kardeşim,

y'yi hala unutamamanın sebebi, malum; içindeki duygular içinde kalmış.

bir erkek bir kızı seviyorsa, "güzel ve mantıklı sevecek". kızlar bunu ister. sarhoşken arayınca red cevabı alman bundandır. zihninin en iyi çalıştığı anda konuşmayı istemen, senin sevgine verdiğin değeri gösterecekti. gösterememiş. bu olay daha çok şiddetli yasaklar, şiddetli arzuları doğurur durumu olmuş. en yakın arkadaşına aşık olmak, bilinç-dışında ve süper-ego'nda hoş olmayan bir davranış gibi görülmüş. gizleyip gizleyip, sarhoşken açığa çıkartmışsın. hata burda, sorun burda. diğer her şey, bu noktadan kaynaklanıyor.

sarhoşken arayınca, en basitinden, kız "ya sabah hatırlamazsa" diye red eder. bu en basit şey. daha ki, sarhoştum, ne dediğimi bilmiyordum deme ihtimali de vardır. falan filan.

ilk aşk itirafı sarhoşken edilmişse, kabul edilmeme olasılığı edilme olasığılından çok daha yüksek.

onu geçtim arkadaşınmış madem, sabredip, plan yapıp en uygun anı kovalaman da mümkünmüş, onu da yapmamışsın.

y x'i gurursuz olarak görmez. belki yalancı olarak görür. belki öyle bile görmez hiçbir zaman senin onu ne çok sevdiğini bilmedi, bilemeyecek. boşuna anlatmaya da çalışma, asla inanmayacaktır.

senin şu an bile gururunu düşünüyor olman, hayatının belki de en önemli itirafını sarhoşken yapıyor olman, 2 yıldır içi başka dışı başka biri olman vs. vs. y'nin senin teklifini red etmekte haklı olduğunu göstermez mi?

y, x'in konuşmamasını tercih eder diyemeyiz.

y şöyle düşünüyordur; "bu x bi kere içip beni aradı, aşığım seviom falan dedi. sonra da bir daha gerisi gelmedi."

en kötü ihtimal şu, y de seni seviyordur. fakat haliyle, sarhoşken ettiğin için teklifini geri çevirmiştir. hiçbir mantıklı kız, o teklifi kabul etmezdi.

daha bi iyi ihtimal şu, y seni sevmiyordur, sen ona öyle geçmişte bi ara saçmalamışsındır. konu kapanmıştır.

daha başka bir ihtimal yok.

geçmiş olsun.

2 yıl uzun bir süre. bi psikiyatriste görünmenin vakti gelmiş. bir yakınına bu yazıları okutman, kendi sağlığın, hayatın ve mutluluğun için faydalı olacaktır. yakınından seni doktora götürmesini istiyorum, sen de iste, isteyelim.

nickin bile, ben yemedim arkadaş yedi... senin sorumluluk alma ile ciddi problemlerin var bence.

kişisel algılama. birinin sana bunları söylemesi gerekiyordu.
saygılar.
0
aksasu
(08.11.09)
x arkadasim suanki hissin belkide gercekten sevgi bile deil sadece red edilmis olmak
bile izah ettigin durumlari getirir seninki bu tarz bisi olabilir yani heleki hayatinda ilk defa bu konuda red edildiysen 2 yil deil 22 yilda gecse durup durup aklina gelir bu konu "ya ben y'ye acildim ama o beni red etti"dersin.
bu hissetmek istemiyor kismina gelirsekte kendini bu sekilde sartlaman bence mantikli deil belki y ile olan iliskin(ki olsaydi)1-2 aydan uzun sürmezdi ama suan yasamaya devam ediosun ve belkide bu süre icinde gercek askinla karsilasicaksin ama bu düz mantıkla onun bile farkina varamicaksin. yani y'yi bu kadar kafana takma eger o seni arkadas olarak görüyorsa sende onun arkadasi ol ve yeni sulara yelken ac derim
0
berginyonbaenre
(08.11.09)
y olmuşluğum var. bizim de aramıza mesafa girdi. nadir görüşmeye başladık, nadir aynı şehirde bulunduk. ne ben arkadaşlığımdan vazgeçtim, ne o aşkından vazgeçti. yıllarca kimseyle de beraber olmadı.
şimdi çok sevdiği bir kız arkadaşı var, uzun zamandır birlikteler.
unuttu. unutursun.
0
cereal killer
(08.11.09)
"sarhoşken aradım ama reddedildim" pardon ama ne bekliyordun ki?
hiçbir kız sarhoşken kendisini sevdiğini söyleyen erkeğin teklifini kabul etmez, çünkü ciddiye almaz. ertesi gün çocuk bunu hatırlamayacaktır büyük ihtimalle, ya da "kusura bakma çok alkollüydüm saçmalamışım" deme olasılığı çok yüksektir.
sonrasında sen konuyu açmayınca o da açmamıştır doğal olarak, ne deseydi "sen gece beni aradın, sevdiğini söyledin" mi?
kız seni sevse bile sen konuyu açmayınca öylesine söylediğini düşünmüştür; seni sevmiyorsa zaten konuşmaman işine gelmiştir.
senin gurursuz olduğunu düşünmüyordur bence, hatta bence çoktan konuyu kapatmıştır kendi cephesinde. arkadaş olduğunuzu düşünüyordur, senin onu sevdiğinden haberi de yok zaten.
bence sen artık bu bunalımdan çıkıp kendi yolunda devam etmelisin. ya da çok çok seviyorum dersen belki bir kez daha şansını deneyebilirsin kızdan bir ışık görüyorsan (ki olsa bu zamana kadar olurdu).
sen sarhoş olduğun için kız söylediklerini ciddiye almamış,aslında s.ktir yemiş bile sayılmazsın.
0
kalimotxo
(08.11.09)
herkese teşekkürler öncelikle.

@cereal killer
peki siz buluşunca ne oluyordu? sana aşık olan arkadaşın için, sen ne düşünüyordun? sen onu arkadaş olarak görebilirken, onun görememesi sence tek taraflı ama güzel bi şey miydi, arkadaşın olmaya çalışması iki yüzlülük müydü?


@aksasu
ne diyeceğimi bilmiyorum. görmek istemediğim gerçekleri, senin yazında buldum.

"y seni sevmiyordur, sen ona öyle geçmişte bi ara saçmalamışsındır. konu kapanmıştır." sanırım şu anda durum bu. kabullenemediğim şey, onun için konu kapanmış olsa da benim için hala kapanmadı. kısa bi konuşmanın ardından bi anda sevdiğimi söyledim. bi anda sesi kesildi, nefes alışını bile duydum, çok şaşırmıştı. sonra benim aptallığımı bile o toparalmaya çalıştı. telefonda bilinçli olarak en son bi kaç kelime duydum (ki onları da anlamadım), zaten devamını hatırlayamıyorum. o yüzden kendimi çok kötü hissediyorum, hala bi cevap almamış gibi hissediyorum.

sonra noldu, yine konuşmaya başladık. sanki bunlar hiç olmamış gibi. ama ben bütün bunları yapacak, yüzeysel, anlayışsız biri değilim. belki o da bunları bildiği için, benimle hala arkadaş olarak kalıyor. bu da kendimi suçlamama, gurursuz hissetmeme neden oluyor. bazen de bu durumdan çıkmak için, onu suçlamaya çalışıyorum.

ayrıca çevremde üzülmeyi, sıkılmayı bilmeyen biri olarak görünmem bile beni rahatsız ediyor. sadece uyumadan önce yalnız kaldığım için, o aklıma geliyor, üzülüyorum. üzülünce bile kendimle çeliştiğimi düşünüyorum.

son olarak, doktora gitmeyi düşündüm ama o zaman yine rahatsız oldum. şimdi çok saçma gelecek farkındayım ama birine ihtiyaç duymadan, kendim mantıklı bi şekilde düşünürsem, başka bi şeylerle ilgilinirsem halledebileceğime inanıyordum. tabi 2 yıldır unutmadığıma ve buraya yazdığıma göre halledememişim bu ortada ancak sanırım benim önce birinden yardım almanın acizlik olmadığını anlamam gerek. çevremde gidenler için böyle bi şey düşünmesem de kendime gelince, acizlik gibi görüyorum. her şeye rağmen doktora gidersem, psikolog olması fark eder mi? yani psikiyatrist mi olmalı mutlaka?


@kalimotxo
sarhoş ve bilinçsiz olduğum için haliyle mutlu sonla bitmesini bekliyordum. hata olduğunu biliyorum ve kendimi yeterince suçluyorum zaten. ayrıca o zamanlar arkadaşlıktan öte bi şey vardı aramızda. kendi kendime gelin güvey olmuyorum, yani sonuçta hissediyordum. sarhoşken aradım, olması mümkün bi şeyi bitirdim, güvenini yitirdim. üstünden 2 yıl geçti onunla da hala görüşüyorum, ama bu kadar süre sonra, zamanında onun açısından bi şeyler vardıysa bile şimdi tamamen bittiğine eminim. zaten bunu bildiğim için bi türlü unutamıyorum ve kendimi suçluyorum hala...
0
🌸benyemedimarkadasyedi.yersen
(08.11.09)
arkadaşım intihar falan etmeyeceksin değil mi?

yahu bir yakının annen yok mu annen? okut şurda yazdıklarını
0
aksasu
(08.11.09)
üzücü bişey. çokçokçok üzücü bişey. ukalalık yapmıyım ama belki ben ondan çok üzülmüşümdür. benim de oturup ağladığım olurdu evde. ama inat ettim, kaybetmiycem bu arkadaşlığı dedim.
buluştuğumuz zaman yüzeyde herşey normal gibiydi ama radyoda bi şarkı çalınca ya da bazen bi bakışını görünce garip sessizlikler yaşanıyodu. hiçbi zaman zevk almadım onun bu durumundan ama ikiyüzlülük olarak da görmedim kesinlikle, hiç alakası yok. tam tersi ben ısrarla devam ettirdim arkadaşlığımızı. aman kendimden soğutıyım, unutsun filan demedim. ikimize de aitti sonuçta o arkadaşlık ve ben bu sebepten bitirmektense bunu aşmaya çalışmayı tercih ettim.
bi süre sonra okul bitip iş hayatı filan başladı, başka bir ortamda tanıştığı bir kızla beraber oldu, hala da beraberler.
o kızla ilişkisi başladıktan sonra aramıza biraz mesafe girdi, bunu özellikle mi istedi yoksa hayat değiştiği için mi oldu bilmiyorum ama hala arkadaşız sonuçta.
bunun gururla, gurursuzlukla hiç alakası yok. hayatım boyunca, karşı cinsten arkadaşlarımı böyle teklifler sonrasında çok kaybettim. ve biraz da bu yüzden bu olayda bu kadar inat ettim. tüm arkadaşlıklarım böyle mi bitecek, bu sefer bitmezsin, niye aşılamıyor bu durumlar diye bi isyan ettim o olayda. yani bana göre böyle bi olaydan sonra karşımdaki erkeğin benden uzaklaşmayıp arkadaşlığına devam etmesi her zaman artıdır kafamda o kişiye dair. çünkü bunu kimse yapmıyor. red cevabından sonra adam çekip gidiyor ve mal gib hissediyosun kendini. sanki bütün arkadaşlığınız o amaca yönelikmiş, şimdi olmayacağını anladı diye bir kalemde sildi hepsini gibi, çok kötü hissediyorsun.
bence arkadaş kalabilmek böyle bi olaydan çıkabilecek en iyi sonuçtur.
0
cereal killer
(09.11.09)
(6)

Hangi konsere giderdiniz?

blackidom
Elinizde Gotthard ve Europe gruplarının birlikte çıkacağı bir konsere gitme imkanınız olsa ve 50€ olsa bu konser, bir de Paradise Lost konserine 25€ ya gitme imkanınız olsa hangisine giderdiniz? Her ikisine birden gitmek isteyen bu bünyeye bütçe imkan vermiyor malesefki.
Elinizde Gotthard ve Europe gruplarının birlikte çıkacağı bir konsere gitme imkanınız olsa ve 50€ olsa bu konser, bir de Paradise Lost konserine 25€ ya gitme imkanınız olsa hangisine giderdiniz? Her ikisine birden gitmek isteyen bu bünyeye bütçe imkan vermiyor malesefki.
0
blackidom
(03.11.09)
paradise lost
0
dieselsingle2
(03.11.09)
grupları ne kadar sevdiğine ve dinlediğine de bağlı, ama ben paradise lost'a giderdim herhalde üçünü aynı oranda sevip dinlesem.
0
baldur2
(03.11.09)
paradise lost
0
aksasu
(03.11.09)
seçiminde ne kadar etkili olur bilmiyorum ama, gotthard ve europe türkiye'ye hiç gelmedi, paradise lost'un birkaç kez gelmişliği var.
0
Dag
(04.11.09)
Paradise Lost bozdu, Europe ise süper oldu ben olsam ona giderdim...
0
Solak
(04.11.09)
oha elinde 50€ gotthard ve europe konserlerine gitme imkanın var ve sen soruyorsun :)
tarzlar farklı paradise lost ile ama europe eski bir grup ve çok iyi parçaları var haliyle( son dönemlerini bilmiyorum,sahnede nasıllar falan yani), gotthard ise tekrar taş gibi bir albüm çıakrdı bu yıl ve çok sağlam grup. tarz meselesine karar verip git ama az buçuk hard rock sevgin varsa europe ve gotthard'ı kaçırma kesinlikle.
0
metteya
(05.11.09)
(3)

Fmf hastası bir insn evladının kan testinin sonucunda;

the gambit
hemoglobin ve lokosit negatif olması gerektiği yere pozitif diyelim.bu neye tekabül etmektedir?kişi raporlari gönderilene ve gelene kadar beklemek konusunda rahat duramadığı için en azından bunların ne anlama geldiğini çok merak etmekte ki, ben fmf ne onu bile bilmiyorum, şimdiden teşekkürler.
hemoglobin ve lokosit negatif olması gerektiği yere pozitif diyelim.
bu neye tekabül etmektedir?

kişi raporlari gönderilene ve gelene kadar beklemek konusunda rahat duramadığı için en azından bunların ne anlama geldiğini çok merak etmekte ki, ben fmf ne onu bile bilmiyorum, şimdiden teşekkürler.
0
the gambit
(03.11.09)
hemoglobin ve lökosit değerleri negatif diye bir sonuç yoktur. zira bu değerler 9-14 gibi hemoglobin ve 4000-10000 gibi lökosit sayısı olması gerekir normalde. ha diyorsan normal değil anormal çıkarsa fmf de lökosit artışı seröz dokularda iltihabi bi olayın habercisi olabilir ya da akyt alevlenmenin göstericisidir. tam anlamadım aslında sorunu.
0
kendal
(03.11.09)
idrar testi olmasın o?
0
aksasu
(03.11.09)
evet idrar testiymiş!

söz konusu hanım kızımız ayayay ne olacak nedir bu diye sorup durmaktadır. ne gibi sonuçları olabilir öğrenebilir miyiz?
0
🌸the gambit
(04.11.09)
(3)

Bir dernek için web sitesi ihtiyacı

musty35
Bir dernek için web sitesi ihtiyacıMerhabalar bir dernek için web sitesi yapacağız yardımlarınızı bekliyoruz.Futbola ilgisi olan herkese Şimdiden teşekkürler,
Bir dernek için web sitesi ihtiyacı
Merhabalar bir dernek için web sitesi yapacağız yardımlarınızı bekliyoruz.

Futbola ilgisi olan herkese Şimdiden teşekkürler,
0
musty35
(02.11.09)
tam olarak ne lazım? host mu, domain mi? para mı istiyorsunuz, para mı ödeyeceksiniz?

Futbola ilgisi olan herkese Şimdiden teşekkürler,
0
aksasu
(02.11.09)
selam arkadaşım bir web sitesi kurmak istiyoruz tasarımcı arkadaş varsa onun yardımını istiyoruz bu site için bir bütçe ayarlayamıyoruz minumum host ve alan adı ödemelerini yapabiliriz.

Saygılar

[email protected]
0
🌸musty35
(03.11.09)
merhaba site işine talibim benimle iletişime geçebilrisiniz [email protected]
0
lelacag
(21.11.09)
(5)

ağız kaşıntısı

cedric
selamlar millet. ben grip oldum ya da nezle bir şey işte ikisinden birisi. 4 gündür evdeyim sürünüyorum falan filan. son iki gündür inanılmaz sinirimi bozan bir şey var. ağzımın içinde damağım, diş etlerim falan deli edercesine kaşınıyor. ışı dışı... artık dişlerimi kıracak raddeye geldim. inanılmaz
selamlar millet. ben grip oldum ya da nezle bir şey işte ikisinden birisi. 4 gündür evdeyim sürünüyorum falan filan. son iki gündür inanılmaz sinirimi bozan bir şey var. ağzımın içinde damağım, diş etlerim falan deli edercesine kaşınıyor. ışı dışı... artık dişlerimi kıracak raddeye geldim. inanılmaz rahasız edici. dişlerimi fırçalıyorum banamısın demiyor kaşınmaya devam ediyor. bir de tanflex in gargarasını yaptığım zaman artık diş etlerim o kadar rahatsız ediyor ki!! of çok sinirlerim bozuk zaten 4 gündür evden de çıkamıyorum!!!

arkadaşlar bu kaşıntının ya da rahatsızlığın sebebi nedir? nasıl geçirebilirim tavsiyeler plz!??!
0
cedric
(01.11.09)
nezle geçince, kaşıntı da geçer. sabret. gargara falan uğraşma, karbonat virüse nasıl etkileyecek ki?

bir iki gün daha evden çıkma. bol sıvı tüket, bol yemek ye. enerji verecek şeyler ye. havalandırılımış, temiz ve sıcak bir odada kolunu bile kıpırdatmadan yat. (bkz: halsizlik/@aksasu)
0
aksasu
(01.11.09)
@blood malesef yok bir doktor yakınımda.

@aksasu saol tavsiyeler için, ama ağız kaşıntısı bazen çıldırtacak boyutlara ulaşıyor, şu an geçti gibi umarım tekrarlamaz :/
0
🌸cedric
(01.11.09)
aerius adında minik mavi drajeleri olan bi hap var. her türlü kaşıntıyı, ağız içindeki damak kaşıntısını falan da geçiriyo. ben kullanıyorum, herhangi bi yan etkisi yok.
geçmiş olsun bu arada...
0
bol kepçe
(01.11.09)
oww ilaç gibi bir tavsiye, devam ederse uygulayacağım teşekkür ederim.
0
🌸cedric
(01.11.09)
bu durumdu yaşayan arkadaşların aklında olsun, ıhlamur ila ağzınızı çalkalamak süper geliyor
0
🌸cedric
(25.12.09)
(10)

aşk mıdır nedir bu bok?

das sigma
hemen geçmişini detaylandırmadan anlatıyorum derdimi; geçen senelerde yaşadığım acılı bir peşinden koşma serüveninden sonra reddedildiğim kız ile ilgili dava.üzerinden epey zaman geçmişti unutmuştum, kız mız aramaz soğumuştum olaylardan.gün boyu vardı içimde bir daraltı varmış hikmeti demek ki.ortak
hemen geçmişini detaylandırmadan anlatıyorum derdimi;
geçen senelerde yaşadığım acılı bir peşinden koşma serüveninden sonra reddedildiğim kız ile ilgili dava.üzerinden epey zaman geçmişti unutmuştum, kız mız aramaz soğumuştum olaylardan.gün boyu vardı içimde bir daraltı varmış hikmeti demek ki.

ortak arkadaşlarımızdan biri dün bu saatlerde yeni fotolar yüklemiş facebooka.anasayfada küçük haliyle gördüm ilk.sonra fotoğraftaki kız dikkatimi çekti.ne güzelmiş kim acaba, sorsam mı kine ayıp olur mu önceki vakanın üstüne diye düşünürken, fotoğrafı açtığımda ne göreyim bu beni derinden yaralayan o kız.o an içim bir tuhaf oldu, resmen nefesim kesildi, kalbim sıkıştı.

soruma gelirsek ben bu kızı görmeye dayanamıyorum hala, her nekadar içimde ona karşı bir şey, bir umut, bir istek bulunmamasına rağmen olmuyor işte kimyamı bozuyor benim.

sorunumun açıklamasını yapacak, bana tavsiyede bulunabilecek biri var mı?gece gece girdim yine yok yere depresyona...
0
das sigma
(30.10.09)
bazen hayal gerçekten iyidir. :)
0
kediebesi
(30.10.09)
ne demiş Orhan Veli: Düşünme, arzu et sade! Bak, böcekler de öyle yapıyor.
0
boozedin
(30.10.09)
tipinden hoşlanıyorsun onun , yada beğenme diyeyim . bende eski aşkımı görünce nefesim kesiliyor ama aşık değilim buna eminim
0
dieselsingle2
(30.10.09)
şu söyleyeceğime şimdi inanmayacaksın: "geçecek".
bir süre sonra bu sözü hatırlayıp "hani geçecekti?" diyeceksin.

geçtiğinde bu söylediğimi hatırlayacaksın.

ibrahim tatlıses'den geliyor: aaa-şık-sın dıbıbı bıbıbım.
0
aksasu
(30.10.09)
uzun zamandır kafamda onu öldürmeye çalışıyorum, sanki hiç varolmamış gibi hissetmeye çalışıyorum.onu hatırlatacak birşiy bırakmadım neredeyse çevremde ama bi türlü peşimi bırakmıyor.durduk yere sokaktaki kızlarda gözlerini, dudaklarını, saçının rengini, şeklini görüyorum seçiyorum.

geçeceğini biliyorum, o yolda da ilerlediğimi düşünüyorum ama keşke daha sancısız olsa...
0
🌸das sigma
(30.10.09)
sancılı oluyor ne yazıkki .. 2 ay belki de
0
dieselsingle2
(30.10.09)
ne iki ayı. şunun haline baksana. en az bir yıl.

sancıya candan erçetin iyi gelebilir.

romantik komedi tarzı filmler izlenebilir. aşk tarifi mi, aşk pastası mı ne? katrina zeta cons yemek pişiriyor falan hani. hah o güzel. ağla açılırsın. hayat iyiyle kötüyle, neşeyle kederle var. biliyorum, anladım: için çok acıyor. olaya iyi yönünden bak, ömrün boyunca bir daha asla öyle bir acı çekmeyeceksin.
0
aksasu
(30.10.09)
yorum ve önerilerini esirgemeyen hepinize çok teşekkürler, sancısız mutlu günler dilerim.
0
🌸das sigma
(30.10.09)
Aynı durumu ben de yaşamıştım, başkasıyla çıkınca koy g... rahvan gitsin diyosn.
0
vurursa gol olur
(30.10.09)
çivi çiviyi söker içinden gelmese de başkasıyla beraber olacaksın bir yada iki derken geçiveriyor yoksa aylarca sürüyor bu pathetic durum :) benim başımada geldi zamanında kaç kere hemde böyle yaptım ve kızı gördügümde de umursamadım ikinci yada üçüncü kızda geçti.tabi bu beraber olma olayı sadece haftalık takılmalar olucak :)ayrıca kendini o kızdan üstün düşün dostum ben ondan iyisini de bulurum ondan iyisine layıgım diceksin :)
0
quaresma8
(30.10.09)
(2)

akvaryum hava motoru

ayheytmayselfenvanttuday
merhaba, içinde filtresi olan bir akvaryum aldım(rs380 diye bir adı var, 30-35 litre civarında), fişe takınca filtre çalışıyor, içerideki suyu alıp üstteki filtre borusundan geçirip, deliklerden çeşitli kimyasallarla temas edip akvaryuma geri boşalıyor, ama ben bunun aynı zamanda hava motoru gibi de
merhaba, içinde filtresi olan bir akvaryum aldım(rs380 diye bir adı var, 30-35 litre civarında), fişe takınca filtre çalışıyor, içerideki suyu alıp üstteki filtre borusundan geçirip, deliklerden çeşitli kimyasallarla temas edip akvaryuma geri boşalıyor, ama ben bunun aynı zamanda hava motoru gibi de çalışacağını düşünmüştüm, bu filtrelerin öyle bir özelliği yok mu? ayrıca pompa mı almam gerekecek? yoksa filtrenin pompa gibi de çalışması lazım ama bozuk mudur?
0
ayheytmayselfenvanttuday
(30.10.09)
hava motoru ayrı, filtre ayrı. suyun en dibine kadar uzanan bir borunun ucundan hava kabarcıkları çıkacak. hatta ucunda böyle beyaz renkli taş gibi bir parça oluyor. 30-35 litre ise illa ki gerekir hava motoru. ne tür balık besleyeceksin? (merak)
0
aksasu
(30.10.09)
eğer istediğiniz şey suyun havalanması yani balıkların ihitiyacı olan oksijenin suda oluşması ise şu an elinizde olan filtre de bu işi yapıyor. dikkat ederseniz şelale gibi akan su akvaryumun içindeki suya çarpınca irili ufaklı hava kabarcıkları oluşturur ve hava taşıyla aynı işi yapar.
akvaryum çok kalabalık değilse sürekli çalışan filtre bu şekilde oksijen sağlayacaktır. ama hava taşını görünütü açısından istiyorum derseniz sessiz bir motor alın derim. öyle bir motor varsa tabii.
0
sammie white
(30.10.09)
(6)

Uyku Filmi

burbat
artık sessiz ortamda uyuyamaz oldum illa ki tv veya bilgisayarda bir film vs. açık olacak ve onu izlerken veya dinlerken uyuyacağım. bunun için de öyle oturup gerçekten izlenecek filmler değil de daha böyle recep ivedik olsun aşk tutulması olsun bu tür filmler olursa tavsiye edebileceğiniz iyi olur.
artık sessiz ortamda uyuyamaz oldum illa ki tv veya bilgisayarda bir film vs. açık olacak ve onu izlerken veya dinlerken uyuyacağım. bunun için de öyle oturup gerçekten izlenecek filmler değil de daha böyle recep ivedik olsun aşk tutulması olsun bu tür filmler olursa tavsiye edebileceğiniz iyi olur. türkçe olsun lütfen filmler ve komedi olursa tadından yenmez. en azından korku filmi olmasın çünkü oturup izleyesim geliyor uykum kaçıyor. umarım anlatabilmişimdir derdimi. hadi sağlıcakla kalın.
0
burbat
(30.10.09)
oturup izleyesin gelmesin istiyorsan, maskeli beşler serisi'ni ya da yeni dönem hababam sınıflarını tavsiye ederim. :)
0
aksasu
(30.10.09)
aynı problem bende de var. sana arogu tavsiye edebilirim. o filmi 4. izleyişimde bitirebildim.
0
pazubant
(30.10.09)
korku filmi olmasın diyorsun ama 'büyü' tam uykuluktur bence. x2 hızında bile yavaş gelmişti bana.
0
herospower
(30.10.09)
devekuşu kabare ve ferhan şensoy oyunları eğlenceli rüyalar gördürebilir :)
0
kediebesi
(30.10.09)
nbc filmleri. özellikle kasaba.
0
ravioli
(30.10.09)
ilerde başına dert açacak bir illet bu. kendini zorlayıp uykunun kendiliğinden gelmesini beklemeni salık veririm. bir ayda alışırsın.
0
trocero
(30.10.09)
(1)

cizgi film severler

ali erbas
bi cizgi film vardi taa 20 sene once izlerdim. fransiz yapimiydi sanirsam. kucuk bi cocuk vardi adi nikolas miydi neydi, kocaman bir kopegi vardi, ciftlik gibi bi yerde yasiyordu. hah bildiniz di mi? iste neydi ya o cizgi film?
bi cizgi film vardi taa 20 sene once izlerdim. fransiz yapimiydi sanirsam. kucuk bi cocuk vardi adi nikolas miydi neydi, kocaman bir kopegi vardi, ciftlik gibi bi yerde yasiyordu. hah bildiniz di mi? iste neydi ya o cizgi film?
0
ali erbas
(30.10.09)
remi? nils?
0
aksasu
(30.10.09)
(6)

Strateji oyunu önerisi?

Manert
Hangisini alayım?Mümkünse real-time strateji olsun. Günümüz teknolojisi olmasın, kılıç kalkan kuşanılsın:) Total war, age of empires serileri dışında sağlam bir oyun arıyorum.
Hangisini alayım?

Mümkünse real-time strateji olsun. Günümüz teknolojisi olmasın, kılıç kalkan kuşanılsın:) Total war, age of empires serileri dışında sağlam bir oyun arıyorum.
0
Manert
(29.10.09)
kojiro
(29.10.09)
0
ataturkiye
(29.10.09)
lotr: battle for the middle earth 2: rise of the witch king

en sevdiğim strateji oyunudur.
0
gholeman
(29.10.09)
battle for middle earth'leri de bitirdim tabii ki söylemeyi unutmuşum:)

Rise of Nations hangi yıllarda geçiyor? Bir de onun da 2,3 oyunu çıktı galiba piyasaya di mi?
0
🌸Manert
(29.10.09)
kılıç kalkan kuşanılsın diyorsan "at ve kılıç" var. aksiyon-strateji karışık bi oyun. kılıç balta kalkan ok yay at zırh var. tek kişiyi yönetiyorsun. ama yanında seninle beraber savaşan adamlar toplamak mümkün. istersen ilkel silahlı bir modu da var. osmanlı modu var, ilk çağ modu var. ama bariz aksiyon yani, elinde kılıç, altında at, karşıda düşman, kes kes bitmiyor.
0
aksasu
(29.10.09)
rise of nations, age of empires tarzı bir oyun ve süperdir. antik çağdan günümüze kadar geliyorsun gelişimle oyun içerisinde. oyunun genel stratejisi dünyayı ele geçirmek. rise of nations'ın ek paketi var thrones and patriots o da iyidir. bir de aynı firmanın çıkardığı bu oyunun kısmen devamı niteliğinde rise of legends var ama o pek iyi değildi yanlış hatırlamıyorsam.

stronghold da eskilerden güzel bir oyundur. stronghold 2'yi beğenmemiştim pek. empire earth serisi var. warcraft 3 var biliyorsundur gerçi.
0
baldur2
(29.10.09)
(8)

matematiksel yardım lütfen!

elektromaniac
uzayda parametrik denklemi verilen bir duğrunun normal denklemini bulamzmıyız?mesela:x=3+ty=-1+2tz=-1+tbu doğrunun normal denklemi nedir (t siz hali yani)?
uzayda parametrik denklemi verilen bir duğrunun normal denklemini bulamzmıyız?
mesela:

x=3+t
y=-1+2t
z=-1+t

bu doğrunun normal denklemi nedir (t siz hali yani)?
0
elektromaniac
(29.10.09)
t = 3-x = (y+1)/2 = z+1

6-2x = y+1

2x+y = 5

z'yi napacaz bilmiyorum, ama değerini sorsalar "-1" diye sallardım.
0
aksasu
(29.10.09)
tam hatırlayamadım ama bir de nokta gerekiyor olabilir denkleminin bulunması için..
0
dambil
(29.10.09)
şimdi bir doğru olduğu biliniyor değil mi? demek ki bu doğru bu x,y,z noktalarından geçiyor. bunlar birer nokta ve t değişkenine bağlılar. iki noktası bilinen doğru denkleminden bulunabilir doğrunun denklemi, ister x,y ister y,z istersen x,z noktalarını al eğer gerçekten doğruysa denklemleri aynı çıkacaktır, çıkmalıdır yani. t de değişken, x gibi düşün yani t siz olmaz.
0
asetaldehit
(29.10.09)
3-x = (y+1)/2 = z+1

bulmuşsunuz işte..

z=f(x,y) şeklinde bir denklem olacağını düşünüyordunuz galiba ama öyle olsa bir doğruyu değil bir yüzeyi ifade etmiş olurduk.
0
wingless
(29.10.09)
vektör <1,2,1> oluyor, t'nin katsayıları vektörü veriyor. bir noktasını daha bilirsek denklemi bulabiliriz. sanırım (3,-1,-1) de bir noktası olabilir tam olarak hatırlamıyorum ama öyle bir bağlantı olması gerek. eğer oluyorsa denklemi şöyle yazıyorduk; 1(x-3)-2(y+1)+1(z+1)=x-3-2y-2+z+1=x-2y+z-4 ama ne kadar doğrudur bilmiyorum.
0
insantaklidiyapanmaymun
(29.10.09)
R^3te doğru denklemi şöyledir:

(x-x1)/a = (y-y1)/b = (z-z1)/c

senin parametrik denklemlerinden de t'leri çekersek

x-3 = (y+1)/2 = z+1

bu da doğrunun normal denklemi olmaktadır.
0
sicrayan geyik
(29.10.09)
sorunun aslı şu şekilde :

(2,-1,4) noktası ile

x=3+t
y=-1+2t
z=-1+t doğrusu arasındaki uzaklık nedir?
hani paremetrik olarak bir çözümü var yanlız biraz karışık bende kolay olanı yani noktanın doğruya olan uzaklığından yapıyım deim ama doğru sonuca ulaşamadım bu şekilde sonuca ulaşabilirmiyiz?
edit: @insantaklidiyapanmaymun senin dedigin gibi yaptim ama malesef aynı sonucu bulamadım
0
🌸elektromaniac
(29.10.09)
bir nokta ve bir dogru arasindaki en kisa uzakligi soruyor olmasi lazim soruda. en kisa olani sormuyorsa bulamazsiniz zaten.

aklima yatan en kolay cozum soyle. dogrunun iki noktasini herhangi bir t degeri icin bulun. bu iki nokta ve (2,-1,4) noktasi ile uc adet uzunluk bulun. yani diyelim dogrunun uzerindeki noktalar a ve b noktalari, sizin bildiginiz nokta da c noktasi.

|ab|,|bc|,|ac| uzunluklarini bulup toplayip ikiye bolun. boylece ucgenin yari cevresini bulmus olacaksiniz buna da s diyelim. daha sonra kok[s*(s-|ab|)*(s-|bc|)*(s-|ac|)] formulu ile ucgenin alanini bulun. alani biliyoruz. e dogru ile nokta arasindaki en kisa uzaklik da bu iki noktayi birlestiren dogru parcasinin ab dogru parcasina dik oldugu dogru. dolayisiyla ((ucgenin alani*2)/|ab|) istediginiz uzakligi verecek. bir de bunu cross product mi dot product mi ondan yapiyorlardi da onu bilemedim.
0
dahicocuk
(29.10.09)
(1)

Msn açılmıyor

kl3va
Selamlar.Birkaç gündür msnimi açtığımda online bile olamadan pc kitleniyo hiçbişey yapamıyorum fakat bu sadece benm msnimde oluyo başkaları oturum açabiliyo bilgisayarımda,sadece kendiminkini açınca böyle oluyo neden ki:(
Selamlar.Birkaç gündür msnimi açtığımda online bile olamadan pc kitleniyo hiçbişey yapamıyorum fakat bu sadece benm msnimde oluyo başkaları oturum açabiliyo bilgisayarımda,sadece kendiminkini açınca böyle oluyo neden ki:(
0
kl3va
(29.10.09)
tek bir hesapta oluyorsa aklıma gelen: messenger var ya eski. live messenger değil. en eskisi, sade messenger. hah. onu, windows kullanıcı kullanıcı hesabı ile ilişkilendirmiş olabilirsin. aynı anda aynı bilgisayardan iki oturum birden açılmış gibi oluyor olabilir. eski messenger'i bi kapatıp açıp tekrar kapatmayı dene. ya da görev yöneticisi işlemlerden "kill".

olmazsa. hotmail'in sitesine gidip kullanıcı bilgilerini yenile, ülkeyi türkiye seç.
0
aksasu
(29.10.09)
(5)

amasya'da kahvaltı

ceyrekakıl
sevgili ekşiduyuru ahalisi;amasya ya günü birlik bir gezinti planlamaktayız. sabah kahvaltısını yapabileceğimiz güzel bir mekan adı ve mümkünse adresi lazım...ilgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkürler..
sevgili ekşiduyuru ahalisi;
amasya ya günü birlik bir gezinti planlamaktayız.
sabah kahvaltısını yapabileceğimiz güzel bir mekan adı ve mümkünse adresi lazım...
ilgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkürler..
0
ceyrekakıl
(28.10.09)
saat kulesının orda vali konagı mı belediye lokali mı ne vardı orasını tavsiye ederim.

bi de otel vardı ama adını unuttum, cins biseydı. ogretmenevının arkasından gidiliyor, tepedekı mezarların dibindeydı.
0
bryan fury
(28.10.09)
hiç mi bilen yok yaw?
0
🌸ceyrekakıl
(28.10.09)
suyun karşı tarafındaki cafelerden herhangi birinde yapın işte.
0
aksasu
(29.10.09)
@aksasu
çok sağol da oradaki otelleri kafeleri biliyorum... kahvaltı yapmak kolay senin dediğin gibi.. problem şu ki ben tavsiye istedim...
0
🌸ceyrekakıl
(29.10.09)
ali kaya'ya giderken seyir cafe var.
Orada edebilirsin güzel bir kahvaltı.

Bi de yukarıda apple palas oteli var, ama kahvaltısı bet. hiç gitme.
0
cruseo
(29.10.09)
(7)

hafıza

exael
yüz hafızası 0 olan bir kişiyim ve kalktı da yüz hafızasına gerek duyulan bir işe girdim.. peki hafızamı geliştirmek için ne yapabilirim??
yüz hafızası 0 olan bir kişiyim ve kalktı da yüz hafızasına gerek duyulan bir işe girdim.. peki hafızamı geliştirmek için ne yapabilirim??
0
exael
(17.10.09)
elma suyu, bulmaca çözmek.
0
dunyayi kurtaran adamin babasi
(17.10.09)
izlediğim bir belgesele göre (ntv bilim'in verdiği beyin cd'sinde vardı) değişik seviyelerde olmakla beraber birçok kişinin muzdarip olduğu bir sorundu bu yüz hafızası olayı. normal hafızada sorununuz yoksa hafıza geliştirici formüller pek işe yaramayacaktır, bunun yerine kişileri farklı özelliklerine göre hatırlamaya çalışın (gözlük, saç uzunluğu/rengi, ben vs)
0
nickini vermek istemeyen suser
(17.10.09)
normal hafızayla da ilgili sorunlarım var ama yüz kadar değil tabi.. ben de belirgin özelliklerle hatırlamaya çalışıyorum ama olmuyor..
0
🌸exael
(18.10.09)
farketmediğiniz şeyi hatırlayamazsınız prensibilye düşünün. yani insanların yüzlerini diğer insanlardan ayıran detayları "bilinçli" biçimde farketmediğiniz için büyük ihtimalle yüz hatırlamıyorsunuz.

insan yüzüyle, ifadeyle, yüz anatomisi ile ilgili şeyler okursanız, bir süre sonra bir suratı diğerinden farklı kılan o ayrıntıları farketmeye başlayacaksınız. işte bunun bilincine varacak duruma gelmeniz, yüz hafızanızın da gelişmesine yardımcı olacaktır.
0
raj
(18.10.09)
megahafiza.com
www.names-faces.com (türkçe)

özetle şu:
karşındaki insanın yüzüne bakınca aklına ilk gelen şey, ama bu şey öyle bi şey olacak ki, adamın yüzünün sana çağrıştırdığı ve bir sonraki görüşünde de çağrıştıracak bir şey olacak. sonra bu çağrışımı isimle bağdaştıracaksın.

ya da tersi. ismin sana çağrıştırğı ilk şeyi, kişinin yüzü ile bağdaştıracaksın.

dikkat edilecek noktalar, gözlük, bıyık, saç rengi falan filan. ama bir sürü detay teknik falan daha var bu linkini verdiğim sette.
0
aksasu
(18.10.09)
ha bir de hafıza gerekçenin şiddeti ölçüsünde gelişir. ismini hatırlaman gereken kişinin şirketin veya senin çin en önemli yanını düşünürsen, daha kolay belki...
0
aksasu
(18.10.09)
dikkatli bakmıyorsunuzdur. bununla ilgili kamera şakası tipli bir araştırma bile vardı. biri bi adama yol soruyor, o sırada soruyu soran kişiyi çaktırmadan değiştiriyorlar ama adam yine de fark etmiyor bu değişikliği. dikkat ederseniz hatırlarsınız. göz teması kurun.
0
kediebesi
(18.10.09)
(7)

Beni Uyutun !

emresimsek
İyi geceler dostlarım,abilerim,ablalarım,kardeşlerim kısacası ahali.. Bana özgü bir sorun olmadığını bilmekteyim anlatıcağım sorunun hepimizin çektiği bir durumdur belkide ama benimkisi birazcık daha farklı gibi.. Hayatımın genellikle en önemli günlerini bugüne kadar hep uykusuz geçirdim ö
İyi geceler dostlarım,abilerim,ablalarım,kardeşlerim kısacası ahali..


Bana özgü bir sorun olmadığını bilmekteyim anlatıcağım sorunun hepimizin çektiği bir durumdur belkide ama benimkisi birazcık daha farklı gibi..

Hayatımın genellikle en önemli günlerini bugüne kadar hep uykusuz geçirdim örneklerimi vericek olursam liselere giriş sınavında sadece 2 saat uykuyla idare eder bir başarı sağlamıştım ayrıca amatör olarak futbol oynamaktayım ve genelde önemli maçların öncesinde sürekli uykusuz kaldım ama artık bir şekilde bu sorunu halletmem gerek..

Bana uyku ilaçları hariç ne tür şeyler önerebilirsiniz gerçekten etkili olması beni çok mutlu edicektir ve başarımı her alanda biraz daha arttırmak istiyorum..
0
emresimsek
(17.10.09)
banyo yap uykunu getirir bi de üstüne bi ayran ic yat :)
0
hayati yasa
(17.10.09)
* @addon kardeşim sevişmek güzel şey doğrudurda ben her zaman kullanıcağım bir ilaç istiyorum..

* @hayati yasa hocam ayran konusunda hem fikiriz fakat banyo yapmak benim yapıma ters ya banyo yapınca ben resmen diriliyorum :)
0
🌸emresimsek
(17.10.09)
melisa ve oğul otunu birlikte demleyip içmek iyi geliyor efendim. ikisinden de biraz biraz alıp bitki çayı nasıl demlenirse öyle demleyiniz. akşam yemeğinden en az 1 saat sonra içilmesi gerekir. fazla şeker kullanmadan mümkünse bir kaşık bal ile karıştırınız.
0
cikolatali catlak kurabiye
(17.10.09)
olmadi bi bunaltici bi kitap oku bi süre sonra gözlerin yanmaya baslar uykun gelir ayran yerine balli süt iyi olabilir
0
hayati yasa
(17.10.09)
31 çek (bunu her zaman kullanabilirsin.). gerçekten faydalı. üstüne bir de ayran iç.
0
lemmiwinks
(17.10.09)
önemli günler öncesi ne kadar uygulanabilir bilmiyorum ama alkol iyidir.
0
kirk karaktere sigmayacak adam
(17.10.09)
normalde 7-8 saat uyuyor, sadece önemli gün (ve haftalar :D ) öncesinde uyuyamıyorsan, bunun sebebi nedir? kaygı ve heyecan.

kısaca tavsiyem: odayı havalandırdın, ışığı kapattın. uyumak istediğin saatten yarım saat önce yatağa girdin. mesela ertesi gün de maça çıkacaksın. forvetsen gol atmak, kaleci isen penaltı kurtarmak falan... kendini, maçın oynanacağı sahada, giyeceğin formayı giymiş halde, başarı gösterirken hayal et. tahayyül, tasavvur... hayal kur yani.

bu hem kaygını ve heyecanını azaltır, hem de ertesi günkü başarını artırır.
0
aksasu
(18.10.09)
(10)

bende zayıflamak istiyorum.

Ayiyogi
merhaba duyuru insanları,Kilo verip Ayı Yogi yerine Bobo olmak istiyorum. Fakat çok farklı yaşam tarzım var.21 yaşındayım öğrenciyim. Okulum çok yoğun bir şekilde ilerliyor. Kafamı kaşıyacak vaktim var fakat onuda nette geçiriyorum uykumu bile alamıyorum. Günde 1 paket sigara içiyorum. günde ~ 1 km
merhaba duyuru insanları,
Kilo verip Ayı Yogi yerine Bobo olmak istiyorum. Fakat çok farklı yaşam tarzım var.
21 yaşındayım öğrenciyim. Okulum çok yoğun bir şekilde ilerliyor. Kafamı kaşıyacak vaktim var fakat onuda nette geçiriyorum uykumu bile alamıyorum. Günde 1 paket sigara içiyorum. günde ~ 1 km yürüyorum. babamla yaşıyorum. onunla birlikte hiç sofraya oturmayız haftada iki kere belki. üstelik babam dışarda yemek yaptırsa zorla yedirir. diyetten falan anlamaz. bu yüzden beni diyete teşvik edecek biri de yok. düzenli yeme alışkanlığım yok. ne zaman acıkırsam o zaman yerim. aslında yapılı bir vücudum var omuzlar geniş kollar iyi ama bacak basen ve göbek bölgemde yağlanma var.
şimdi hafif bir diyet düşünüyorum meyve ve sebze ağırlıklı. bunun yanında neler yapayım. mesela greyfurt iç yağ yakımını hızlandırır gibi önerileriniz var mı? L-Carnitine almalı mıyım? günde kaç bardak yeşil çay içmeliyim ki sarhoş olmayayım. yani size demek istediğim düzenimi bozmadan günde 3 saat yürümeden 5 saat koşmadan düzenimi bozmadan diyet ve diğer takviyelerle nasıl kilo vereyim ?
bide bölgesel zayıflama için göbek, basen, bacaklara ne yapmak lazım acaba?

not: erkekim
boy:175
kilo:92
0
Ayiyogi
(13.10.09)
bölgesel zayıflama diye bir şey yok! kaç kere söyledik! (bir kere de ben diyeyim dedim).

valla kilo vereyim diyorsan, öyle düzenimi bozmadan falan hikaye. ben iki ay süper spor yaptım, iki günde bir günde 4 kilometre koştum, kısmi diyet programıyla beslendim (akşam yemekleri haricindeki öğünleri uyguluyordum eheh). 300 gram falan fark etti eheh. kilo vereyim diyorsan ciddi manada uğraşacaksın.
0
başımıellerimin arasınaalıpdüşündüm
(13.10.09)
en az 8 saat uyumadan zayıflamak orta vadede hayal...
0
clementine
(13.10.09)
8 saat uyurum o kolay. 3-4 saat az internete girerim. ama irademin zayıf olduğunu itiraf etmeliyim. az önce sucuklu yumurta yapıp yedim. ne olacak yaw nasıl yapsamda iştahım kesilse
0
🌸Ayiyogi
(13.10.09)
pide, kebap, lahmacun falan bırak onları. sadece okulunun yemekhanesinde ye. hiç ekmek yeme. et yemeklerinde böyle beyaz yağ, tavuğun derisi falan görürsen onları yeme. akşam evde acıkırsan da elma armut falan ye. her sabah 10 tane mekik 10 tane şınav çek. asansöre binme...

tekrar söyleyim: hiç ekmek yeme.
0
aksasu
(13.10.09)
ekmek tabii ki yiyebilirsin ama tam buğday olmasına dikkat et. günde 4 dilimi geçme. tabii uno olanlar için konuştum.
0
clementine
(13.10.09)
peki kahvaltı için ne önerirsiniz? mısır gevrekleri falan var onlardan mı yemeliyim yoksa aç karnına mı evden çıkmalıyım ?
0
🌸Ayiyogi
(13.10.09)
önce diyetisyen'e git.

bilinçsiz yapılan diyetler ve zayıflama programları kalp krizi dahil bir çok önemli rahatsızlığa yol açabilir.

Sonrası spor salonu;

4 ayda 16 kilo...
0
mhm
(13.10.09)
kolay kilo alan biri olup istediğim zaman rahatlıkla ayda 3-7 arasında kilo verebilen biri olduğumdan diyeceklerimin doğru olduğuna eminim ama kişiler arasındaki metabolizma farkını unutma.

düzenini bozmak istemiyorsan mümkün olduğunca ekmeği bırak, acıkınca bi elma, bi nektarin filan ye. ara sıra (abartı değil) elli gram fındık, badem filan ye. merdiven gördüğünde üşenme çık, yakın mesafelere yürü. yemek yiyeceksen (lezzetsiz olduğunu düşünebilirsin ama aslında süperdirler) mümkün olduğunca sebze yemeklerini seç. tekrar ediyorum, beyaz ekmek yeme, tamamen kes. ille ekmek yemek istersen kepekli, tam ekmek filan ye ama az ye. yatmadan önce 10-15 dakika belini, basenini çalıştıracak hareketler yap, misal mekik ya da sırtüstü bisiklet hareketi. zaten kilo verdiğini ayna karşısında anladığında gaza geliyorsun ve yaptığın şey alışkanlığa dönüştüğünde her şey daha kolay oluyor. (boy kısa, kilo çok, ama 6 ayda filinta gibi olursun istersen)
0
protothyas
(14.10.09)
joepiscopo
(14.10.09)
Bölgesel zayıflama yok ama bölgesel kas yapma var (Bu konunun bu kadar yanlış anlaşılma sebebi de bu).Kas da daha ince ve fit durur..Yürüme ve koşma sizin için süper egzersizler gibi duruyor..Mesela göbek yapmış olsaydınız yürü allah yürü o kadar değişmezdi belki.Ama kalın bacaklara çok iyi geliyor..söylim.
0
jeharfi
(14.10.09)
(6)

dökülüyor yapraklar?

sokak cocugu
ağaçlar neden yaprak döker? bazı ağaçlar da yaprak dökmüyor. nedir bunun bilimsel açıklaması?
ağaçlar neden yaprak döker? bazı ağaçlar da yaprak dökmüyor. nedir bunun bilimsel açıklaması?
0
sokak cocugu
(07.10.09)
aynı cümlelerle google da aratırsanız, çok doyurucu cevaplar geliyor.
0
serseri marti
(07.10.09)
yaprak yüzeyi geniş olduğundan ısı kaybetmemek için yüzeyi küçültmek için döküyor olabilirler. çam ağaçları gibi sürekli yeşil kalan ağaçlar ise soğuğa dayanıklı gövde ve yaprakları sayesinde yaprak dökmelerine gerek kalmıyor. hatta iğneli yaprak çam ağaçlarını düşünürsek soğuğa en dayanıklı ağaçlar olduğunu söyleyebiliriz, zira yüzey alanı çok düşük.
0
sttc
(07.10.09)
(bkz: etilen/9)
0
osuruklu
(07.10.09)
ayrıca yapraklarda katı atıklarını biriktirerek, yaprak dökerken bir nevi katı dışkılama da yaparlar.
ayrıca çam ağaçları yaprak dökmüyor gibi gözükse de döküyorlar, ama komple dökmüyorlar.
0
holybullshit
(07.10.09)
(bkz: apoptozis)
0
aksasu
(07.10.09)
www.youtube.com üstteki arkadaşların hepsi troll. cevap bu linkte
0
efe
(08.10.09)
(2)

siyah ekran !

eskili
falcın 4.0 yükledim bilgisayarıma ama oyunu açmak istediğimde ekran kararıyor ve siren sesi gibi bir ses geliyor. sildim tekrar yükledim ama değişen bişey yok. neden oluyor olabilir sizce? bir fikri olan var mı ya da çözüm önerisi olan?
falcın 4.0 yükledim bilgisayarıma ama oyunu açmak istediğimde ekran kararıyor ve siren sesi gibi bir ses geliyor. sildim tekrar yükledim ama değişen bişey yok. neden oluyor olabilir sizce? bir fikri olan var mı ya da çözüm önerisi olan?
0
eskili
(04.10.09)
sistem gereksiniminin minimumunu karşılayabiliyor mu bilgisayarın?
0
aksasu
(04.10.09)
fazlasıyla evet. karşılıyor yani o açıdan problem yok.
0
🌸eskili
(04.10.09)
(3)

Service pack 3 başıma bela olur mu?

yellow brick road
ya ben şimdi yurtdışındayım. aslında bilgisayar özürlü değilim ama şimdi yaban ellerde sıkıntı yaşamak istemiyorum. zaten arada bir mavi ekran çıkıyor, ağ bağlantılarında sorun yaşıyorum. şimdi bu güncelleştirme istiyor. ben de belki performnsı daha yi olur dedim. xp'yi orijinal de yaptım ama "servi
ya ben şimdi yurtdışındayım. aslında bilgisayar özürlü değilim ama şimdi yaban ellerde sıkıntı yaşamak istemiyorum. zaten arada bir mavi ekran çıkıyor, ağ bağlantılarında sorun yaşıyorum. şimdi bu güncelleştirme istiyor. ben de belki performnsı daha yi olur dedim. xp'yi orijinal de yaptım ama "service pack 3 yüklüyorum bacım bak haberin olsun" diyince tırstım. herhangi bişey ters gider mi? hiç bulaşmasam mı?

hayır yani zaten driver sorunu falan filan yaşadım... daha kötü olursa? bu arada bilgisayarım acer aspire 4710g
0
yellow brick road
(04.10.09)
service pack 3 yükledim diye bilgisayarımı bir daha açamamı$tım. güncelle$tirme $eyini gerçekle$tirip, bilgisayarı kapattım, evden çıktım. geldiğimde bir daha açılmadı; format attım. %99 sp3 yüzündendi; hiç bula$mazdım ben olsam.
0
ateistanbul
(04.10.09)
ben pack 3 kullnıyorum hiç bir sorun yok bilg'da.
0
opium
(04.10.09)
sp 2 daha bi az sorunlu sanki.
0
aksasu
(04.10.09)
(6)

yurtdışında okumak

manisatemel
Selam abiler ablalar,Ben üniversite 3. sınıf öğrencisiyim, mühendislik okuyorum ortalamam 3.6. Bu sene falan hayvan gibi kassam ortalamayı 3.75 e çıkarsam dizilerde gördügümüz harvard, mit gibi yerlere gidebilir miyim acaba?
Selam abiler ablalar,

Ben üniversite 3. sınıf öğrencisiyim, mühendislik okuyorum ortalamam 3.6. Bu sene falan hayvan gibi kassam ortalamayı 3.75 e çıkarsam dizilerde gördügümüz harvard, mit gibi yerlere gidebilir miyim acaba?
0
manisatemel
(04.10.09)
gidersin tabii ki. ortalaman yüksek olduktan sonra onlardan ne eksiğin var?
0
safepassage
(04.10.09)
öncelikle mezun olduğunuz okul çok önemli. referanslardı, toefl'dı ,gre idi, bunlar da önemli. harvard, mit gibi okullara girmek malesef çok kolay değil. (zaten harvard'da mühendislikten ziyade temel bilimler okumak lazım.)
ama 3.75 ile illaki ilk 50'de bir okuldan kabul alırsınız. ortalamayı iyi tutmak kabul alma şansını ciddi bir şekilde artırır.
0
papado
(04.10.09)
nıhahhah. arkadasım mit e harword a bak bakalım sart olarak ne istiyorlar. ara sor mail at sor.
0
bryan fury
(04.10.09)
pek mümkün değil. 3.90 la reddedilen çok kimse var.
0
faideli bilgiler
(04.10.09)
bryan fury'nin cevabını pek ciddiye almamışsınız ama amerikan üniversitelerinde yüksek lisans yapabilmeniz için ihtiyacınız olan tek şey not ortalaması değil. eğer ki bu konuda ciddiyseniz başvurmak istediğiniz okulun internet sitesinden başvuru koşullarını öğrenip, o koşulları yerine getirdikten sonra da başvurunuzu yaparsınız.

kısacası not ortalaması tek kriter değil.
0
demcan
(04.10.09)
hangi üniversitedesin?
0
aksasu
(04.10.09)
(7)

4 bin turk lirasini nasil batirdim!

kakashi
sevgili paranin saltanatina gonul vermis eksi duyuru sakinleri 4 milyar param var bu parayla ileriye donuk bir yatirim yapmak istiyorum opsiyonlar soyle:a- 1 yil sonra parayi kullanmak istiyorum, risksiz bir yatirim turu ariyorumb- 2 yil para kullanilmayacak paranin yuzde 25 daha cok kar icin risk
sevgili paranin saltanatina gonul vermis eksi duyuru sakinleri 4 milyar param var bu parayla ileriye donuk bir yatirim yapmak istiyorum opsiyonlar soyle:
a- 1 yil sonra parayi kullanmak istiyorum, risksiz bir yatirim turu ariyorum
b- 2 yil para kullanilmayacak paranin yuzde 25 daha cok kar icin risk edilebilir.
onerileriniz nelerdir acaba
0
kakashi
(02.10.09)
altın al, bankaya yatır, en garanti budur...
0
benim de soyleyeceklerim var
(02.10.09)
kendi mesleğinle, eğitimini aldığın işle ilgili bir yatırım yap, kendine yatırım yap bence.
0
aksasu
(02.10.09)
altın nasıl en garanti oluyor yav :) yılbaşında gramını 55 liraya alan adam şimdi 47'ye anca satabiliyor... altın bir döviz türü; düşer de çıkar da. ancak uzun vadede işe yarayan bir servet saklama aracı. bir yılda ne olacagı kesin değil.

@kakashi
kesinlikle risk istemiyorsanız; aylık vadeli mevduat yapın. her ay oran sürekli yenilensin. bunun dışındaki her tür yatırımda az bile olsa risk var.
0
507
(02.10.09)
bazı bankaların anaparayı garantiye alan fonları var. anapara koruma diye aratırsanız çıkar googleda bişeyler.
0
plainwalker
(02.10.09)
b tipi likit fon'a yönelebilirsiniz. parayı 1 sene unuttuğunuz takdirde getirisi oldukça yüksek olacaktır.
0
don toblerone
(02.10.09)
3 ünü fonlara yatırın, biriyle de borsada takılın hem de cok batamazsınız zaten.
0
mr lucky
(02.10.09)
eğer elinin altında sürekli veri akışı bulunduran programlar varsa, reuters/bloomberg gibi borsaya gir. ufak ufak al sat birşey kaybetmezsin.

risksiz yatırım fonları için bankaların yatırım fonlarını kullanabilirsin, en azından kafan rahat olur.
altın 1 sene sonra ne olur? son 3/5 günkü gelişmeler olumsuz gibi gözükse de dünya ekonomisi geçen yıla kıyasla daha iyi gibi gözüküyor, ama enflasyon riski de kapı da. altın fiyatları yurtdışı piyasalarda yüksek seviyelerde. her ne kadar yurtdışı piyasalardaki yükseliş bize tedrici yansısa da gelecek dönemde altın fiyatları yükselebilir de.

demek istediğim yatırımının içeriğini gelişmelerle birlikte değiştirmen lazım. yok onlarla uğraşamıyacağım dersen risksiz yatırım fonu al bence.
0
phntm
(02.10.09)
(14)

geometri?

bullet-tooth
iyi geceler. tam oturmuş arkadaşlarla tartışırken bi konuda kararsız kaldık. şimdi baktım hızlıca ama tam emin olamadım. bu dikdörtgen prizma dediğimiz geometrik şekil adını tabanından alıyo di mi?? şimdi tüm alanları dikdörtgen olan şeklin adı dikdörtgen prizma oluyor onu anladım. ancak alt ve üst
iyi geceler. tam oturmuş arkadaşlarla tartışırken bi konuda kararsız kaldık. şimdi baktım hızlıca ama tam emin olamadım. bu dikdörtgen prizma dediğimiz geometrik şekil adını tabanından alıyo di mi?? şimdi tüm alanları dikdörtgen olan şeklin adı dikdörtgen prizma oluyor onu anladım. ancak alt ve üst tabanı dikdörtgenken, yan yüzeyleri kare olan şeklin adı da dikdörtgen prizma mı oluyor??


çook sonra gelen edit: yazar burda "alt ve üst tabanı dikdörtgenken, yan yüzeyleri kare olan şekil" derken, yan yüzeylerinden sadece 2sinin kare olduğunu söylemek istemiş:)
0
bullet-tooth
(01.10.09)
tabanları dikdörtgen, yanyüzleri kare olan bir prizma olabilir mi onu sorgulamak, emin olmak, sonra isim düşünmek gerek sanki..
0
damlanin
(01.10.09)
kare de bir dikdörtgen değil mi..
0
rednoff
(01.10.09)
www.matematikci.org da verilen açıklamaya göre :
Dikdörtgenler prizması yan yüzeyleri karşılıklı ikişer ikişer eş olan altı adet dikdörtgenden oluşan prizmadır.
0
kiral
(01.10.09)
Tabanı dikdörtgen, 2 yan yüzeyi kare olursa o kare prizmanın yan yatmış hali olur. Yan yattığı için de adı değişmez. Hala kare prizmadır. Uzayda eğim yoktur bildiğim kadarıyla ayrıca.
0
3 atli 7 katli
(01.10.09)
(bkz: küp)
0
aksasu
(01.10.09)
@3a 7k

duyuru sahibi demiş ki alt ve üst tabanı dikdörtgen, yan yüzeyleri kare olan şeklin adı.. bla bla bla. yani 4 yüzeyinin kare olmasından söz ediyor. eğer o dört yüzey kareyse kalan iki yüzey de kare olmalı ki ona da küp diyoruz azizim. demiyor muyuz?
0
damlanin
(01.10.09)
Bence aslında kastettiği alt ve üst taban dikdörtgenken 2 kenarın daha dikdörtgen, diğer yan 2 kenarın kare olması durumu, yan yüzeyler kare olursa tabanın ve tavanın kare dışında bir dikdörtgen olma şansı kalmaz. Ee küpü sormuyor herhalde? Zira alt ve üst taban dikdörtgen demiş.
0
3 atli 7 katli
(01.10.09)
evet.
0
lejant
(01.10.09)
işte demek istediğim o benim de, küpü kastetmiş olamaz. bence duyuruyu veren arkadaşın kafası karışmış, 4 yüzeyin kare, sadece iki tabanın dikdörtgen olabileceğine inanmış.
0
damlanin
(01.10.09)
surda acikliyor da cevirmeye usendim simdi, gitmem lazim cunku.
en.wikipedia.org
0
ermanen
(02.10.09)
off uyuya kalmışım yeni görüyorum yazılanları :)

@3 atli 7 katli
hocam bravo. yani dalgınlıkla yanlış yazmışım ama demek istediğimi anlamışsın. yoksa tabanı dikdörtgenken, tüm yan yüzeylerinin kare olamayacağının farkındayım :) yani ben bu şekli soruyorum aslında:

alt ve üst tabanı (üst taban??) dikdörtgen, karşılıklı 2 yan yüzeyi kare ve diğer karşılıklı 2 yan yüzeyi dikdörtgen olan şeklin adı nedir?? tarif ettiğim şey yan yatmış kare prizma oluyor. ama sorum şu ki kare prizma, dikdörtgen tabanının üstüne konunca, dikdörtgen prizma mı oluyor??
0
🌸bullet-tooth
(02.10.09)
tabandan kasit yerle temas eden kismi olarak dusnuyoruz galiba ama degil, sanirim buradaki karisikliktan dolayi bir karmasa var.

taban: prizmadaki birbirine bakan yuzeyler arasindaki en uzun dik mesafeye sahip (yukselti) olan cokgendir.

prizmalar tabanlarina gore isimlendirilir.

tamam miyiz ?
0
lejant
(02.10.09)
bütün yüzeyleri dikdörtgen olan prizma dikdörtgen prizmadır.kare özel bir dikdörtgendir ve eğer yüzeylerden karşılıklı ikisi kare ise kare prizma adını alır,ne pozisyonda tutarsanız tutun.burada sadece özel bir isim alıyor.aslında hala dikdörtgen prizmadır.küp de bir dikdörtgen prizmadır,ona da özel olarak küp denmiş.
0
grgn
(02.10.09)
@grgn

tammdır şu an oldukça net anladım.
0
🌸bullet-tooth
(02.10.09)
(14)

mantık sorusuymuş

mor.inek
Sürücüsüz bir minibüsün içinde 7 adet koltuk vardır. Her koltukta 7 öğrenci, her öğrencinin içinde 7 kedi bulunan 7 sepeti vardır. Her kedinin yanında 7 yavrusu, her yavrunun 2 veteriner bakıcısı vardır. Minibüste toplam kaç ayak bulunmaktadır? (koltuklar sayılmıyor)sinir oldum soruya yardım edin :S
Sürücüsüz bir minibüsün içinde 7 adet koltuk vardır. Her koltukta 7 öğrenci, her öğrencinin içinde 7 kedi bulunan 7 sepeti vardır. Her kedinin yanında 7 yavrusu, her yavrunun 2 veteriner bakıcısı vardır. Minibüste toplam kaç ayak bulunmaktadır? (koltuklar sayılmıyor)

sinir oldum soruya yardım edin :S
0
mor.inek
(01.10.09)
144158 ?
0
huleyn
(01.10.09)
yapıyım dedim,yarıda bıraktım.:)
0
jpsartre
(01.10.09)
7 öğrenci X 2 = 14 ayak
7 öğrenci X 7 sepet X 7 kedi = 343 kedi X 4= 1372 ayak
343 kedi X 7 yavru = 2401 yavru X 4 = 9604 ayak
2401 yavru X 2 veteriner = 4802 veteriner (yalnız bu veterinerler de aynı minibüste mi? Yani onları da sayacak mıyız bilemedim)

Veterinersiz= 14+1372+9604= 10990 ayak
Veterinerli= 9604+10990= 20594 ayak

*yanlış olabilir
edit: ulan direk en baştan sıçmışım. 49 öğrenci var imiş.
0
bluebeard
(01.10.09)
eğer ki sorunun içerisinde bir üçkağıt yoksa ("bu kadar adam sığmaz ki o minibüse yaaa" gibi);

7 koltuğun her birinde 7 öğrenci -> 7x7=49 öğrenci -> 49x2=98 ayak
her öğrencinin içinde 7 kedi olan 7 sepeti -> 49x7x7= 2401 kedi -> 2401x4=9604 ayak
her kedinin 7 yavrusu -> 2401x7=16807 yavru -> 16807x4=67228 ayak
her yavrunun 2 bakıcısı -> 16807x2=33614 bakıcı -> 33614x2=67228 ayak

yani toplamda 98+9604+67228+67228=144158 ayak var.

ama dediğim gibi ben burada herkesi ayrık aldım, bakarsınız kimi kediler aynı zamanda yavrudur, kimi öğrenciler de bakıcı. böyle bir katakulli de olabilir.
0
demcan
(01.10.09)
7'şer kedi bulunan 7 sepet mi yoksa toplam 7 kedi bulunan 7 sepet mi?
0
boshi
(01.10.09)
sorunun orijinal hali değil bu sanki?

mantık olarak dersen "her koltukta 7 öğrenci" yoktur diye başlar.. gerisi zaten saçmalayarak gidiyor. nasıl minibüs bu.
0
kirkkarakterlikkirikayakliakillikirkayak
(01.10.09)
minibüste 49 öğrenci var, (7 koltuk x 7 öğrenci)
her öğrencide 49 kedi var, (7 sepet x 7 kedi)
o halde 49 öğrencide 49 kediden toplamda 2401 kedi var.
her kedinin 7 yavrusu olduğundan 7x2401= 16807 kedi yavrumuz var.

şimdi ayakları sayarsak:
49 öğrencide 2'şer ayaktan 98,
2401 kedide 4'er patiden (patiyi ayak saydım sonra eheh pati ayak deel ki demesin kimse) 9604 pati
16807 kedi yavrusunda 4'er ayaktan 67228,

hepsini toplar isek; 98+9604+76930= ayak vardır.

veterinerlerin minibüste olduğuna dair bi işaret yok, eğer onları da eklemek isterseniz 2x16807x2=67228 katarsınız toplama.

gerçi mantık sorusudur bunun illaki bir bit yeniği vardır ama...
0
the angevil
(01.10.09)
koltuklarin ayaklarini da eklemeyi unutmayin, uyandiriyim dedim.

dudut: koltuklar sayilmiyormus farketmedim. :)
0
lejant
(01.10.09)
minibüs 7 insan alıyor ve zaten 7 tane de öğrenci var. bu durumda veteriner bakıcıların minibüste olma imkanı yok bi kere. ayrıca her kutuda 7 kedi bulunuyormuş. bu durumda da her kedinin yanında 7 yavrusu olamaz. 1 büyük 6 yavru kedi olur en fazla ya da yavrular başka sepetlerde olacak. bu da soruya ters oluyor. pek çözümü varmış gibi gelmedi bana sorunun ya da çok abuk bir cevabı var.
0
emrag
(01.10.09)
144158
0
ecece
(01.10.09)
öncelikle şu bilgilere ihtiyaç var:

1- veterinerler minibüste mi?
2- kedi ayağını kaç alıyoruz? kedilerin sadece 2 ayağı vardır, ön ayaklarına pati denir?

buna göre sonuç değişir de değişir.
0
jc denton
(01.10.09)
Hangi minibüste? :)
0
aksasu
(01.10.09)
bence en az 14 tane falan ayak vardır. kesin olarak eminim buna, en az 14. en fazla da 3-5 milyon ayak. cevap veriyorum: 14 ile 5.000.000 arasıdır!!
0
hevipeyra
(01.10.09)
minibüsteki yolcuların öğrenci olması ayrıntısı pek hoşuma gitti...
0
cereal killer
(01.10.09)
(6)

bilgisayar açılış ve ses sorunu

boyle
Merhaba,Dün gece bilgisayarımı sorunsuz bir şekilde kapattım. Sabah açtıktan bir-iki saniye sonra kapandı ve çok kısa bir süre sonra açıldı, ekranda "devam etmek için f1'e basın, kontrol etmek için enter'a basın ve set up ayarları için del'e basın" yazısı çıkmıştı.F1'e bastım ve bilgisayarım açıldı
Merhaba,
Dün gece bilgisayarımı sorunsuz bir şekilde kapattım. Sabah açtıktan bir-iki saniye sonra kapandı ve çok kısa bir süre sonra açıldı, ekranda "devam etmek için f1'e basın, kontrol etmek için enter'a basın ve set up ayarları için del'e basın" yazısı çıkmıştı.
F1'e bastım ve bilgisayarım açıldı ancak, tarih olarak haziran 2006'yı gösteriyor. Bunu set up ayarlarından düzeltsem bile sonraki açtığımda yine aynısıyla karşılaşıyorum. Ayrıca yine neden olduğunu anlamadığım bu sorun yüzünden on board ses kartım çalışmıyor.
Neler yapabilirim?
Şimdiden çok teşekkür ederim.
0
boyle
(30.09.09)
Bios pilini değiştir diyeceğim bir ihtimal o bitmiş olabilirmiş.
Aynı sorun benim eski pc'de vardı şu anda da var çözemedim.
0
Vexq
(30.09.09)
eski bir bilgisayarsa bios pili bitmiş olabilir. 50 kuruşa satılan ve kolayca değiştirilen bir şeydir.

bir de bazı boardlar power sorunları olduğunda ilk seferde kilitlenip boot etmiyor, ikinci denemede biosa reset çekip açılıyor.

* bilgisayarı güçten kesip bios pilini çıkarıp 1dk bekleyip tekrar takın ve açın.
* yeni bir bios pili alın.
* ramleri çıkarıp takın. yerlerini değiştirin. 1 taneyse slot değiştirin.
* işlemci fanını kontrol edin.
0
blackdog
(30.09.09)
Evet bios pilin bitmiş.
0
layer26
(30.09.09)
Cevaplarınız için çok teşekkür ederim ama, bios pili neye benzer, ana kart üzerinde nasıl bulabilirim? Bu tür konularda cahilim biraz.
0
🌸boyle
(30.09.09)
icrontic.com
Yuvarlak büyük saat piline benzeyen şey.
Bir bilgisayarcıya gidip bulabilirsiniz.Bios pili derseniz anlarlar.Model olarak "cr2032" yaziyor sözlükte.
0
Vexq
(30.09.09)
bozuk para gibi bir şey. o pillerin çapları aynı, kalınlıkları farklı. kalınlığına göre al. pili yanında götür.
0
aksasu
(30.09.09)
(6)

kaloriferin havasını almak

stopnsilence
evdeki kalorifer peteklerinden biri hiç ısınmıyor. hava yapma denilen olay diye düşünüyorum. çaresi nedir? peteklerden birinde vana gibi bişey var ucu açık. bunu kullanacağım sanırım ama nasıl? kombili ev. kombi de basnıç vb bişeyler ayarlamam lazım mı? önce kombinin vanası mı kapamam lazım? tesisat
evdeki kalorifer peteklerinden biri hiç ısınmıyor. hava yapma denilen olay diye düşünüyorum. çaresi nedir? peteklerden birinde vana gibi bişey var ucu açık. bunu kullanacağım sanırım ama nasıl? kombili ev. kombi de basnıç vb bişeyler ayarlamam lazım mı? önce kombinin vanası mı kapamam lazım? tesisattaki bütün suyu boşaltacak mıyım? ne yapacağım?
0
stopnsilence
(30.09.09)
bi foto cek ustunden anlatayım
0
bryan fury
(30.09.09)
anahtarı oluyor onların. bu işlere bakan dükkanlarda falan satılır. acilse komşulara da bir sorabilirsin. böyle küçük, kare girişli, bi şey.. azıcık çevirip yarım/bir bardak kadar pis su akıtacaksın, sonra o peteğin de ısındığını hissedeceksin.
0
aksasu
(30.09.09)
havısını boşaltırken ilk önce tazyikli pis su fışkırıyor. hazırlıklı olun.
0
hia
(30.09.09)
Dikkat et içindeki su çok sıcaktır. 70 derece santigrad gibi...
0
sv3n
(30.09.09)
kombinin basıncı düşükse arttırmanız gerekebilir. genellikle 1.5-2 bar arasında olması gerekir basıncın. kombi cihazının altında minik bir vana vardır, çevirdiğinizde kombiye su basmaya başlar. göstergeye bakarak 1.5-2 aralığında vanayı kapatırsınız.

hava alma anahtarı tüm nalburlarda bulunur, 50 kuruştur. bütün peteklerin açık, suyun sıcak ve kombinin çalışır durumda emin olun hava alırken. kombiye en yakın petekten başlayarak açın hava alma deliğini, akıtın biraz su (ve hava) sonra kapatın. tam tur attıktan sonra biraz su azaltmış olacaksınız. basınç göstergesine tekrar göz atın, düşmüşse arttırın.
0
dehri
(01.10.09)
(4)

proje grubuyla iletişim

iterator
şimdi efenim bi dersin projesi için 3 kişilik bi grup proje yapcaz da böle bi script tarzı bişe olsa da koysak bi internet sayfasına iletişimimiz koalylaşsa. yani ben şimdi bişe yaptım ya yazayım onu oraya da başka biri yapmasın. veya dikkat edilmesi gereken bi nokta varken hemen aklımdayken yazsam
şimdi efenim bi dersin projesi için 3 kişilik bi grup proje yapcaz da böle bi script tarzı bişe olsa da koysak bi internet sayfasına iletişimimiz koalylaşsa. yani ben şimdi bişe yaptım ya yazayım onu oraya da başka biri yapmasın. veya dikkat edilmesi gereken bi nokta varken hemen aklımdayken yazsam oraya diğerleri girince görse falan. bu tarz işlere yarayacak bişe var mı bildiğiniz?

yani aklıma blog falan geliyo da belki vardır böyle bişe diye sorayım dedim hem yapıclak işlerin deadline'ını falan da tutuyodur belki daha bi hoş olur..
0
iterator
(29.09.09)
sourlemonade
(29.09.09)
mail grubu işinizi görmez mi?
0
sttc
(29.09.09)
blogger

birden çok kişi yazar olabiliyor.
isterseniz yazarlardan başkasını görmesini engelleyebiliyorunuz.

biri bir şey gönderince, diğeri onun altına yorum yapabiliyor.

gmail adresiniz var, direk kullanıcı adı ile..
0
aksasu
(29.09.09)
TEcrübelerime göre bu iş için en güzeli google docs.
0
crown
(30.09.09)
(3)

gölge oyunu - şener şen/şevket altuğ

domine deyus
nası bulucaz bunu?emule da buldum ama inmeye niyeti yok gibi.
nası bulucaz bunu?
emule da buldum ama inmeye niyeti yok gibi.
0
domine deyus
(29.09.09)
kanal d'de arada sırada gösteriyorlar. gece 3 gibi falan. tabi bu, sorunun cevabı olmadı. kanal d'ye mail at :P
0
aksasu
(29.09.09)
direk link vermistim belki yasaktır , sharebus'da mevcut ordan rapidshare linklerini bulabilirsin.
0
JD
(29.09.09)
birseldvd(at)hotmail(nokta)com u msn'e ekleyin. sorun onlara, onlarda vardır büyük ihtimal. 3 liraya yazarlar. yazıcıoğlunun orada yerleri, gider alırsınız. tabi istanbulda olduğunuzu varsaydım.
0
dogumdansancili
(29.09.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.