öğrenemezsin, eğer gizlememişse. ki gizlemiş. aksi takdirde kaos oluşurdu. mail sapıklığı falan..

unpacked'ın dediği hotmail'de var ve w*******@hotmail.com şeklinde gösteriliyor. facebook o kadarını bile göstermez.

mevzu bahis kimse söyle ben mesaj atıp öğreniyim e-mail adresini (:

logo olayı bookmark'ları aktardığın için olmuş. siteye normal (her türk genci gibi google'layarak) girip öyle eklemelisin ki logo gözüksün.

opera 11 süper manyak bi şey olmuş hakkaten.

entry girerken sorun yaşamıyorum.

enteresan bir şekilde sorun kendi kendine yada aşağıda yazdığım olayla çözüldü.

opera'dan tam vazgeçmiştim. sağlıklı da bir cevap alamayınca.

Sonra default browser'ı chrome yaptım tekrardan. bu akşam tekrar girdim ve bookmarklarıma tek tek tıkladım. gmail ve diziport hariç hepsi geldi. sonra gmail'in sekme kısmından sürükleyip bookmark çubuğuna bıraktım ve onun da logolu hali eklendi. diğerini de sildim

sorun yok şuanda. teşekkürler tesadüf!

vay anasını !! :)

3. göbek kuzen mi oluyorsunuz anlamadım..

@estruda : yani dedelerimiz amcaoğulları oluyorlarmış. ama onun anne tarafından dedesi benim baba tarafından.

nikah düşmez...

çok yakın değil çok uzakta değil..

durun, siz evlenemezsiniz, zira şeysiniz, ee, ya da sevişin lan direk.

ama olmaz ki öyle şey!
arada mutlaka bir üveylik durumu olması lazım...

yani senin dedenin babası onun dedesinin babası ile kardeş. o zaman senin baba tarafından dedenle onun anne tarafından dedesi kardeş. buradan çıkan sonuç senin babanla onun annesi amca çocuklarıymış. e bu da çok yakın bir ilişki oluyor. hani nasıl yeni tanışılıyor anlamadım. ya da benim kafa karıştı...

çok yakın değil ya kardeş çocuklarının ilişkilerini duyarken kardeş çocuğunun çocuğunun ilişkisi garip olmuyo. hele ki sizin gibi kardeş çocuğunun çocuğunun çocuğu olmak hiç anormal değil. gayet uzak

nikah düşer de hoş olmaz.

@enkolaykullaniciadi : onun annesi ve babam iki kuzenin(emmoglu) çocukları daha doğrusu. biz bir gün bir arkadas vasitasiyla tanistik ve böyle uzaktan akraba çiktik. evet çogilginç.

bir taraf anneden, diğer taraf babadan olduğu için çok yakın değil ben ve yanımdaki iki kişice.

büyük dedeler kardeşler. akraba çocuğu değilseniz, çok da yakın değl gibi geldi bana.

tıbbi/genetik veya ahlaki hiçbir sakınca yok. aynı köyden, aynı ilçeden olup da sizden daha yakın akraba olup da akraba olduklarını hiç bilmeyen bir sürü insan var.

tesadüflerle ilgili romantik filmlere götür gızı.

aranızda bir şey olması buna bağlıysa zaten hiç olmasın.

ne yakınlığı yahu! ben şu yazdığınız akrabalık merdivenine anne tarafımdan da baba tarafımdan da tırmansam önüme kimin çıkacağı konusunda hiçbir fikrim yok. Dedelerimden öteye kimseyi tanımıyorum bile.

kelimeoyununun tavsiyesine uyman en mantıklısı

benim anne ve babamın babaları amca çocukları oluyorlarmış. sizin de öle galiba. onlar görücü usulü evlenmişler tabi. çok uzak akrabalık. bişi olmass.

(bkz: ubuntu)
(bkz: kubuntu)
(bkz: xubuntu)

xp kur hacı.

Ubuntu'nun netbooklar için özel bir sürümü var, o iyidir.

ubuntu ısınıyor hacılar.

ubuntularda itunes alternatifi var mı peki ?

Müzikçalar anlamında sorduysanız, çok daha iyileri var. Ipod'ları kontrol anlamında sorduysanız, mümkün ama çok iyi değil.

bios destekliyorsa usb'den kurabilirsiniz. (bkz: #19294964)

usb'den ubuntu kurmayı denedim geçende ama öncelikli seçenek USB olmasına rağmen görmedi usb'dekini de. şimdi diyeceksiniz ki "olm pc bozuk olmasın", ı-ıh, xp kuruyordum rahatlıkla boot'tan.

USB'den kurulum yaparken USB'yi Ubuntu kurulumuna göre biçimlendirmiştiniz değil mi? Muhtemelen yapmışsınızdır da, ben yine de sorayım. :) Genelde basit hatalar oluyor böyle durumlarda.

valla, ubuntu ofişıl sitesindeki instructions'a göre yaptım her şeyi.

bilgisayarın markası ne?

Casper, anakart da Foxconn

önce win7 sonra linux kurmalısın yoksa görmez.

önce yeni aldığın 3. nolu diske windows 7 kur. kurarken sadece o diski parçala.

sonra 1. nolu diske ubuntu kurarken de orayı parçala.

2 nolu diski sona bırak (bkz: active partition manager) ile windows kısmını sildikten sonra genişletirsin.

(bkz: #19294964)

2. diskteki windowsu nasıl kaldıracağım ?

üst üste windows, üst üste lünux kurarken bir sorun çıkar mı ?

2. diskteki windows işine yaramıyorsa orayı formatla hafız. direk sil ya da. sonra part manager ile o diski genişlet tümüne.

benim reimlerden anladığım sen win7+ubuntu kuracaksın. ama xp de kuracaksan: önce xp sonra win7 en son ubuntu ya da diğer linux kurman lazım.

hacı sırası böyle. kurulmuşu var. ama sorun illa ki çıkıyor. çıkarsa gel ben burdayım.

zaten çift işletim sisteminin kendisi sorun. eninde sonunda herkesin xp'ye döneceği kanaatindeyim. :)

alkol var mı efendim? peki ya dünne yediniz en son bozuk mozuk?

reflu'de oluyor bazen. tekrarlarsa doktora git, bir ilac veriyor, ne yiyip yiyemeyecegini soyluyor.

Alkol yok. Gecenin bi vakti tost yemiştim, ondan olabilir mi acaba. Ben tekrarlamaması için gece bir şey yemeyeyim en iyisi, reflü bir adanalı olarak en büyük korkularımdan.

tost sucuklu ise yapar

tabiri caizse psikolojik; 1-2 ünite kan verip de bu tür belirtiler vermen olası değil. hayatına devam et, kan verdiğini unut...

o da olabilir tabi yani umarım öyledir...

yat dinlen. kayısı falan ye. (kan yapma özelliği de vardır muhakkak ama ben şu aralar tam mevsimi diye dedim.)

aksasu kırmızı meyve sebzeler kan yapar diye öğrettiler bize:)

tansiyon da mı ölçmediler? geçen gün tv de duydum, 10'a 6'nın altındaysa kan bağışı almıyoruz demişti doktor. tansiyonunuz mu düşüktü acaba? geçmiş olsun. kara üzüm kurusu da yiyin.

kiraz ve çilek de olur. onların da mevsimi.

baska bir wirelesstan denedim şansa oldu. gmail de, hotmail de atandi.

o da bi şey mi? benim nokia 6600'la vali atayabilen arkadaşım var.

carpal tünel sendromu da, ms de olamaz.

sol kolu özellikle dirseği masaya dayamayın. sol el iptal kullanma onu bi süre. dirseği dayama. eli masaya koyma. el önemli.

Teşekkür ederim cevaplarınız için.

Açıkçası ben de zorlamanın neden olduğunu düşünüyorum. Öte yandan, aksasu'nun önerisini okuduktan sonra, dirseklerimin sürekli olarak (sol daha fazla) sandalyenin kolluğuna bastırdığımı ya da masanın üzerine bastırdığımı farkettim. Sanırım oturuş şeklimde de biraz sorun mevcut, zira laptopu üzerine koyduğum masa çalışma masalarından biraz yüksekçe ve elim yere paralel durmuyor haliyle. Ben buna bir çözüm bulayım öncelikle :)

Son olarak fizyoterapist'e gitmeden önce kendi kendime yapabileceğim egzersiz öneriniz var mıdır acaba? zira yaklaşık 2 hafta kadar daha hem bilgisayar ile uğraşmam gerekiyor, hem de doktora vakit ayırabilecek durumda değil gibiyim :/

kalp krizi olabilir ?

serçe parmağına giden sinirlerin diğer parmaklara giden sinirlere göre başka bi yerden geçtiğini duymuştum. o yüzden dirseğini dayadığında sadece serçe parmağın uyuşmakta. bu sinir zedelenmiş olabilir.

kubital tünel sendromu. b vitamini-egzersizle geçirdim ben.

@hybrid427 sanırım işin kaynağı bu. Zira diğer parmaklarımda herhangi birşey yok ve dirseğimin duruşu çok sorunlu.

serçe parmak ulnar sinir, o da dirsekten geçer. veya elinin serçe parmak tarafındaki o yumuşak etli kısmını masyaa koyarsan uzun süre. olur öyle.

sinir biraz sıkışınca sana uyarı verir dur diye. güç kaybı muhtemelen uyuşukluktan. sonra geçecek ama durman önemli. DUR. YAZMA. O ELİ KULLANMA.

ovuştur.

@
karpal tünel sendromu :) serçe parmakla alakası yok. median sinirle alakalı ve ağrı ile karakterize falan filan.

ms :p

sitede görünce yazayım dedim aynı şey benim de başıma geldi herkes karpal tünel sendromu diyor ancak bunun adı kubitel tünel sendromu (git: www.diyeti.org)
dirsekte sinir sıkışması yani

tineye sitesinde 4 farklı şekilde search ettim. sonuç nanay!

samsung ya da asus'lara bakabilirsin.

sony vaio al. 800 papel.

1- ekran çözünürlüğü 1366X768 diğerlerinde ekranın boyu kısa internet siteleri sığmıyor ekrana.

2- klavyesinde harflerin arası böyle aralıklı aralıklı. diğerlerinde birbirine değiyor tuşlar. yazarken rahat oluyor. hiç harf hatası yapmadım dikkat edersen.

3- çok şık ve özellikleri de iyi.

sony için çalışmıyorum.

kopek savar aletler var onlarin rahatsiz olacagi ses cikartarak calisan. bana sorarsaniz hos degil ama bilginiz olsun. onun disinda istedigi kadar dag basi olsun kopeklerle ilgili kuduz vs. gibi durumlar haric bir sorun olacagini dusunmuyorum. 'kendini buyuk goster' secenegini seciyorum ben.

Dişlerini gösterip kulaklarını yatırarak üzerinize depar atan bir köpek görüyorsanız gelişine vurun. Denedim işe yarıyor.

valla hiç umursama sakin sakin yürü, yanına gelip havlıyorlar onların bölgesinden çıktıktan sonra arkandan mal mal bakıyorlar.. ama o ses cihazı da güzel bir seçenek.

www.wikihow.com

ozetlersek:

- kopege gulumsele, dislerini gosterme...

- basibos gezen kopeklerin bolgelerine girmemeye calis..

- sakin olun. acizlik belirtisi gostermeyin.

- kopege bagirarak emir cumleleri sarfedin

- kosmayin.

- tehdit olusturacak bir pozisyondan kacinin. direkt goz temasi olusturacak sekilde ve kopegin hizasinda durmayin. kopege karsi yan durun ve goz ucuyla bakin.

- kollarinizi birlestirin ya da parmaklarinizi korumak icin yumruk yapin

- pozisyonunuzu koruyun. kopeklerin dikkat suresi azdir. kopege karsi tehdit olusturacak sekilde durmayin. elleriniz de yumruk halinde kalsin. kopek dibinize kadar gelip sizi koklayip birsey yapmayabilir.

- eger yuzunuzu gogsunuzu ve bogazinizi korursaniz kopek vudunuzun kalin derisi olan yerlerine saldirabilir sadece. eger isirirsa, debelenip geri cekilmeyin.

- eger kopek saldirmak icin egitilmemise, elbisenizi isirdiginda vucudunuzun bir parcasi gibi algilar ve kiyafetinizi feda edip zaman kazanabilirsiniz.

- semsiye tasimak da buyuk avantaj saglar. eger kopege karsi semsiye acarsaniz, kafasi karisir.

- eger kopek isirdiysa ve birakmiyorsa, ve kurtulamiyorsaniz, butun agirliginizi vererek kopegin ustune cullanin. agirliginizla kopegi etkisiz hale getirebilirsiniz.

- eger kopek saldirmaktan vazgecmiyorsa, ustune ata biner gibi binerek boynunu yere yatirin ve yardim gelene kadar etkisiz hale getirin.

- eger suru halinde saldiriyorlarsa kopegin zayif yerleri olan goz, burun ve ucuzvlarina saldirin. tekme yumruk girmenten daha iyidir. eger ozel olarak egitilmediyseniz kopek sizden daha hizli saldirir.

- suru halindeki kopeklere tas ve diger turlu seyler firlatmak da cozum olabilir.

- eger kopek birine saldirdiysa ve isirip birakmiyorsa arka ayaklarini kaldirin, bu daha fazla hasar vermesiniu engeller. kopegin kafasini ortun, bu da gitmelerini saglayabilir. kopege su ve sprey fiskirtarak da uzaklastirabilirsiniz.

- kopek saldirdiginda baska cozum de, boynunun arkasina sopayla vurmak.

- kopek ilgisini kaydeberse, yavasca ordan uzaklasin.


daha da ozetlersek yaninizda bulundurmanizin iyi olacagi seyler:
- kopek uzaklastirici duduk
- semsiye
- sprey
- eger vahsi hayvanlarin oldugu bir bolgeyse silah da son care olabilir ama tabi insancil degil...

ozet mozet yalan, dag basi gibi yerlerde gunlerce ac kalmis kopekler oluyor, onune gelene saldiriyor, aman dikkat et. yazlik var oradan biliyorum, eylul'de ekim'de yuruyemezsin oralarda. yoksa sehir icindeki kopekten zaten korkacak bir sey yok.

ugrasip adama butun olasiliklari yazmisim... takdir eder insan..

ayrica tabiki dag basinda vahsi kopek surusune belki yazdiklarimin hicbiri yeterli olmayacak.. yaninda da bir suru malzemeyle her an kopek saldiracak endisesiyle de gezmeyeceksin heralde [ya da dagbasindaysan gez tabi ne bilim :)]

en mantiklisi da bunlarin oldugu yere gitmemek.. ama adamin hayati bu ne yapalim, hayatta bu olasiligi da dusunmek lazim.. ben kopek saldirilariyla ilgili genel olarak yazdim.. sonucta en mantiklisi onlarin oldugu/olabilecegi yerlere gitmemek iste...


ayrica asagidaki basligi da okuyabilirsiniz tabi muzip cevaplara da aldanmamaya calisin :)

(bkz: köpek saldırırsa yapılacaklar)

(bkz: #24001718)

(bkz: köpek saldırırsa yapılacaklar) başlığını okudum zaten. ama herkesin söylediği çelişiyor, biri diyor ki yere otur, öbürü diyor kaçabildiğin kadar hızlı kaç, ağaca tırman diyen var, şahadet getirip ölümü bekle diyenler var, burnuna tekme at diyenler var, gelişine vola çak diyenler var, yanında çakı taşı hayvana önce kolunu kaptır sonra boğazını kes (!) diyenler var, hayvanla sakın göz göze gelme diyenler var, hayvanın gözünün içine bak meydan oku o zaten senden korkar diyenler var, yüksek sesle bağır, veya sesini çıkarma daha da sinirlenmesin diyenler var...

@ermanen, "en mantiklisi da bunlarin oldugu yere gitmemek": ciddi olamazsınız.

@b, ısırılmak veya hayvanın kafasına sıkacak ateşli bir silah taşımak (ki bunu kastetmemiştim) yerine şu ses çıkaran aletlerden almak mantıklı:

urun.gittigidiyor.com

tabii bunu bir de denemek lazım, hakikaten savıyor mu diye.

bir de şu varmış:

www.eksisozluk.com

"sana kıtmir'in selamı var" durumunda olduğu gibi, sen saldırmayacağına inanırsan köpek de inanır. koşarsan "refleks" olarak kovalar.

ama sen "ısırırsa 3 parmağımla gözünü çıkartırım" özgüvenine sahip olursan, ısırmaz, ısıramaz. ısırsa da, sen gözünü çıkartınca bırakır gider.

olması için bir neden yokki. kilodan ziyade çocukluk dönemi, yetişme kültürü, cinsiyet vs..karaktere etki eder. eğer kafaya çok takarsa karakterine göre ya insanlara karşı acımasız olur yada kendisine.

@derbeder58 yani kilonun karaktere etkisi yok mu diyorsun? illa bana yazdıracaksın kitabı:)

yazacağın kitapta bir kaç anahtar noktayı paylaş da bizde öğrenelim. neyse diyeceğim o ki çekingenlik utangaçlık, içe kapanıklık vs.. bunlar anca kişinin yetiştiği ortamla alakalıdır. kilo ise bu ortamları oluşturan puzzle'ın parçası olabilir. fakirlik gibi.

ben aşırı zayıf kişilere güvenemiyorum nedense.

yok öyle bi etki.

şişmanlar güvenilirdir, kişide sarılma isteği uyandırırlar, ama terleyince çok pis kokarlar. çoğu galatasaraylı olur.

zayıflar sinsidir, kişide boğma isteği uyandırırlar, fazla sivilce problemi çekmezler. fener+bjk

şişmanlık genetik olabilir, zayıflık da. bunlar metabolizma hızıyla da alakalı. yani yapısal fizyolojik özelliklerimiz neden karakterimizi etkilemesin?
şişmanlar kıskanç olabiliyo, bitanesini tanıyorum ben.

şişmanlar artık endamlarıyla kimseyi etkileyemeceklerini kabullenip, yüz güzelliği, espri yeteneği, kariyer gibi alanlarda başarıya koşuyorlar. mutlular.

zayıflar hiç aksini bilmedikleri için zayıf olmanın, istediğini giymenin ne denli büyük bir nimet olduğunu bile farketmeden öyle yaşayıp gidiyorlar. mutlular.

sen asıl balık etliden korkacaksın. her yeri incecik, ama basenli mi? ya da göbekli mi? ya da hatlarında genel bir kalınlık mı söz konusu? bu insan ne fiziğiyle etkileme iddiasından vazgeçmiş oluyor, ne de kendini bu konuda eksik hissettiği için açığını başka şeylerle kapatmaktan vazgeçiyor. yani ayağa kalktığında kendini götten oluşuyormuş gibi hissedecek kadar kendine güvensiz, bu yüzden de kariyer-komiklik-yüz güzelliğinde hırs yapma isteğiyle dolu. yani o götten dolayı her zaman mutsuz, ama sahip olduklarını da her zaman vurgulama çabası içinde.

al, kitabın önsözü hazır.

(bkz: stereotype )

içiniz rahat olsun bu rapora göre kanser değil.

ama pleomorfizm de iyi bir şey değil. kansere dönüşebilir demek. AMA KANSER DEMEK DEĞİL. kanser olsaydı, bilmem ne kanseriyle uyumludur yazardı...

nodüller de 1 cm'den büyükse kansere dönüşme "ihtimalleri" artıyor. o yüzden ameliyat ediliyor. yani henüz kanser oluşmamışken, o nodül ü ordan çıkartıyorlar, kanser gelişmesin diye...



kanser şüphesi ve tehlikesi var. bu yüzden ameliyat olacak, sonra o çıkartılan nodül de patolojiye gidecek, bi hafta da onun sonucu beklenecek, onun da "temiz" çıkması beklenecek. bu süreçler stresli süreçler. o yüzden size söyleyip canınızı sıkmak istemişler.

özet: ameliyat olacak. sonucuna göre takip edilecek.

kimsenin ellemediği tek bir çekmece. düzen içinde karmaşa. karmaşa içinde bi düzen. elimi attığımı buluyorum. beyin bedava.

çok stresli olduğum zamanlarda (mesela öğrencilikte final öncesi) hepsini elden geçirip gereksizleri ayırıp atıyorum.

hah tabii aynısı garantiler için de..ve taşındığımız, eski evlere ait emlakçı kağıtları bilmemneler..doğru bak, bir fikir çıktı--ölmüş garantileri de atayım--"ilk boş günümde"..

o biraz da kişiliğinizle alakalı bir durum bence. şimdi gaza gelip süper bir sistem bile oluştursanız, çok tempolu çalıştığınız bir günde "amaan şimdi atayım sonra toplarım" dersiniz ve o ipin ucu tekrar kaçar

benim evde gelen faturalar garanti belgeleri vs vs için kalın bir klasörüm var hepsine yetiyor. ödeme yaptığım faturaları 4 5 ay sonra garanti belgelerini de süreleri dolunca atıyorum.

ben faturalar için dosya yapmıştım. içinde 8-10 sayfa poşet dosya olan evrak dosyaları var ya, onlardan. birkaç ay her şey çok güzel gitti, elektrik, su, telefon vs ayrı ayrı dosyalarda biriktirdim. ama galiba 2 yıldır falan dosyanın kapağını bile açmadım. kapağın kenarından tıkıyorum faturaları. =)

şeffaf dosyalara ya da şeffaf dosya klasörlerine koyuyorum.(20 li 40 lı felan)
önemli belgeler (google dan baktım şimdi sunum dosyası imiş adı, tinyurl.com) ha ne diyordum,
hepsini içine ayrı ayrı koy hepsi elinin altında olur, cd de koyabilirsin içine, açtığın zaman herşey gözünün önünde de olur

gerekli malzemeler:

1 adet çanta (eski el ya da sırt çantası) : buna değerli evrakları koyuyoruz, yani çok lazım olmayan ama güvenilir bir şekilde saklanması gerekenler. pasaport, tapu, diploma vs.. bunu ortalıkta değil de mesela yatağın bazasında saklıyoruz.

1 adet plastik çantamsı folder: bu da orta dereceli önemli evraklar için. garanti belgeleri ya da bir süre ne olur ne olmaz diye saklamak istediğimiz ıvır zıvırlar.. kullanma kılavuzları gibi işte.. bunu kitaplığa, çekmeceye koyabiliriz.

1 adet, küçük olmayan metal teneke kutu ( kavanozun metal versiyonu, dekoratif çay, kahve kutuları mesela) : buna da fatura, fiş gibi nisbinen acmi küçük şeyleri koyuyoruz. bunları tek tek dosyalamak yorucu olduğu için gerektiğinde içini açıp, biraz aramayla buluyoruz gereken kağıdı.

1 adet farklı desende metal, dekoratif kutu: bu da kredi kartı slipleri için. bunları yukardaki kutuya koymamak gerekiyor, o nedenle slipleri ayıklarken detaya bakmadan bu kutuya atıveriyoruz ve ortalıkta karmaşa yaratmıyorlar.

bu 2 dekoratif metal kavanozumsu kutular, görünüşleri de güzel olduğu için evin içinde farklı yerlere konabilir. kitaplığa, konsol üzerine, kapaklı dolaba vs vs...

sistem çok alengirli gözükse de aslında değil. evrağı dosyalamakla uğraşmaktansa, bir kez ait olduğu yere atıveriyoruz, sonrasında da rahat ediliyor.

bunu yazan: üşendiği için bilumum kağıt küreği çekmeceye yığıp, onları ayıklaması gereken kişi :s teneke kutuları tekrar devreye sokmalıyım sanırım :)

ya evet o da güzelmiş, yani diplomaydı evlilik cüzdanıydı pasaporttu bir arada, deprem olursa kap götür çantasında.

bayılıyorum bu duyuruya, yine güzel fikirler çıktı.

not: süslü kutulara ise hiç kıyamıyorum, 10 tane olsa, 10 tanesine çay kahve poşet çay kekik nane vs. koyasım geliyor :)

ilacın etkisini azaltır mı bilemem ama tehlike yaratacak bir etkileşimi olmuyor. En azından doktorun bana açıklaması bu şekildeydi.

ilaç karaciğere çok fazla yükbindiriyor. alkol de öyle.

bu ilacı kullananlar düzenli olarak kan vererek karaciğer enzimlerine baktırıp karaciğerleri bozulmuş mu diye baktırmak zorundadırlar. karaciğeri bozulan kişide ilaca bir süre ara verdiriliyor.

***
gefn kimsin, ne sıfatla insanlara kesinlikle yanlış olan bilgiler veriyorsun anlamam mümkün değil. ilacın kendisi zaten çok zararlı ve tehlikeli bir madde iken, bir de üzerine alkol alacaksın... vay vay...
***


üst sınırı senin karaciğerin ciğerim, bazısı içer içer bi şey olmaz, bazısına sadece ilaç bile fazla gelir...


KESİNLİKLE YASAK, diyorum ben.

aksasu;

cevabımın sonundaki "doktorun bana verdiği bilgi bu şekildeydi" cümlesi ne ifade ediyor?

ben roaccutane ı bırakalı 3 ay oldu ve abd de falan yasak olduğunu duymuştum.Sebebinin alkol olduğunu söylemişlerdi...

@gefn "adı ne o doktorun? nerde çalışıyor?" sorularımı sormam gerekliliğinden başka hiçbir şey.

aksasu;

Cevat YEGANİ-Doğan Hastanesi

mailini bulursam, siz hiçbir hastanıza "Roaccutane ve Alkol'ün tehlike yaratacak bir etkileşimi olmuyor." dediniz mi diye mail atacam kendisine :)

nerde yaptılar yahu bu kadar kolay bir şey için bu kadar zarar verilir mi bebeğe? yemin ederim şu ülkede hemşirelik mesleğine verilen eğitim bu seviyede olursa Allah korusun daha neler göreceğiz. birşey olmaz bu arada çok narin oluyor bebekler ama yol yakınsa yine de bir gösterin doktora bir de şikayet edin mümkünse. bu arada bebeğiniz de hayırlı ömürlü olsun inşallah.

Göster sen abi ne olur ne olmaz, hiç riske girme.

teşekkür ederim. sağlık ocağında aldılar kanı. o kadar sıkmaya normaldir diye düşündük ama bilemiyorum.

bir doktora gösterin hocam kırık çıkık olmasın da aman.

geçmiş olsun. fotoğraf koyarsanız iyi olur. boşuna doktora gitmenize gerek olmayabilir ya da ciddi bir şey düşünüyorsak söyleyelim en azından.

her durumda da, yapılacak bir şey yok. önemli olan bebeğe zarar verdirmemek. zarar geldikten sonra ne yapılabilir ki...

bebeğinize kötü davranılıyorsa, doktor da olsa durdurun, yaptırmayın, başka hastaneye götürün.

ilk mesaja 2 adet resim yükledim. Ağlamıyor ama uyuyor..

ayağın kalanında, parmaklarda falan bi problem yok gibi duruyor. benim çocuğum olsa götürmezdim bunun için doktora. bi haftaya geçer bi şey yok ama bi daha olmasın.

tabi,
ayağın durumunda bi değişiklik (soğukluk, solukluk, morarma) olursa, doktora götürürsünüz.

ya maşallah çok sevimliymiş ayacıkları yerim ben onu :)

hemşireyi şikayet edin bence deyip silinmemesi için bir hamle yapayım. geçmiş olsun ayrıca.

ben sadece allah bağışlasın,uzun ömür versin falan yazmak istedim.hayırlı olsun,geçmiş olsun.

morarması normal değil, yapanlara en derin küfürleri saydırdım. nasıl morartmışlar allah belanızı versin len!

kardeş allah analı babalı büyütsün. çevremde yeni anne olanlar cok, onlar da bahsetti bu topuk kanından ama morarmadan bahsetmediler.. üzüldüm valla :(

İlgi gösteren herkese teşekkür ederim. Şişliği inmiş şimdi. Yarınki duruma göre doktora gidip gitmeyeceğimize karar vereceğiz.

soğuk tuzlu suyla gargara

dis cekildikten sonra bez tampon koyup yarim saat boyunca isirdin mi tamponu? bunu yapmadiysan kanama devam ediyor olabilir.
aspirin gibi kan sulandirici bir ilac kullaniyor musun?

@marisa, deniyorum
@icebeach, evet tampon vardı, aspirin değilde novalgin almıştım sabah.

geçmiş olsun... bu ara milletin dişlerine ne oluyor.. mevsim geçişi..mi?

novalgin kanamayla ilgili problem yaratmaz.

sana tavsiyem kanama ilk dis cekildigindeki gibi yogun bir sekildeyse eczaneden steril gazli bez alip yarim saat daha isirip atman ama fazla bir kanama yoksa yapmana gerek yok dedigim seyi.

bugun sigara icme ama.

kanayan bölgeye pamuk bas. çok çabuk durduruyor kanı.

sigara içtiğin için kanıyor. negatif basınç oluşuyor falan filan. sigara içeceksen oraya böyle tampon falan bi şey koyup ısırırken iç. rambo stayla!!!!!11Bir1

dün burada birisi doktordan geldikten sonra kanayan dişi için soğuk su ile gargara yaptığını yazmıştı. doktor daha da artırır kanı yapma demiş. yapmayın bence.

soğuk sıcaktan iyidir.

sakince içmek, gargara yapmaktan iyidir.

oki doki?

hareketsizlikten ayaklarında ödem oluşuyor sanırım.

dolaşım bozukluğu, ödem birikimi vs gibi bir durumdur (doktor falan değilim) en iyisi bir dahiliye ya da kardiyoloji uzmanına gidin. böbreklerle falan bile ilgili bir durum olabilir. ihmale etmeyin.

su içiyormusun

sigara içiyorsan bırak. iyi beslen. spor yap.

magnezium diasporal kullan

ağzını çok açtığın için, alt çene kemiğin üst çene kemiğindeki eklem yerinin kapsülü zorluyordur. çıkar gibi olunca da kilitlenme hissi olması normal.

bizim bi hoca vardı, ağzı açık esneyene kalem, tebeşir eline ne geçerse fırlatırdı. biz de ağzımız kapalı esnerdik. ağzın kapalı esne. mümkün.

ya o bana da oluyordu bir ara geçti sonra dayanılmaz acıyodu ama

esneme, bende de var, doktor bakıp elma yerken, esnerken dikkatli ol kitlenebilir filan demişti, ameliyatla duzelir filan diyordu da o zahmetli iş gibi : olay şu sanırım :
www.eksisozluk.com

hekim bilmez çeken bilir hesabı

bende de ara ara oluyor. kimse yazmamis ama benim tahminim ceneye bildigin kramp giriyor. cozumu de sudur: basinizi yukari dogru kaldirabildiginiz kadar kaldirin, yani yukari bakin iste. ayaga kramp girince germe mantigi.

hoca sen ölüyorsun yav. git doktora yarın işte. buradan bir şey çıkmaz. ama sol kol kalp ile ilgili olabilir. doktoru ihmal etme aman.

final dönemi falan mı?

bir şey olmaz yahu. bu kadar kendini dinleyip 1 dk bile sürmeyen bir şey için stres yapma.

normalde kafama takan biri değilim böyle şeyleri ama sadece sol tarafta olması rahatsız etti. ondan azıcık endişelendim sadece. babamda da kalp rahatsızlığı var çünkü. aman neyse efenim, öleceksek de buyursunlar =)

bu arada aksasu finaller bitti, çalışan insan hallerimin sıkıntısı olabilir :D

kol ağrısı üzerine çok yatmaktan dayanmaktan olabilir.

bi alyuvarın ortalama ömrü 4 aydır. erkek iseniz, normale düşmüş. ama kan bağışı yapanlarda her şeye dikkat ediyorlar, sadece kaliteli kanları alıyor. çünkü o kan beklerken de biraz bozuluyor falan. bi de verdikleri insanın gerçekten ihtiyacı oluyor... o yüzden almıyorlar... bir ay sonra alırlar...

erkek degilim.
aslinda bu Hb isine ben takildim, hemsirenin sorusu uzerine.
kan almak istemediler ama damarlarim ince oldugu icin istemediklerini soylediler. ben daha once de biraz yavas olmakla beraber kan verdigimi soyleyip verdim.
kan torbasini besik gibi sallayan bir alet vardi, 15 dk sureye kuruluyormus, anca 490 ml doldurabilmisim 15 dk'da. kullanildigina dair mesaji alirsam 3 ay sonra tekrar vermek istiyorum. kaliteli degilse, kullanilamazsa vermeyeyim madem.

senin kanın kaliteli değil demedim. tipini beğenmezlerse ya da zayıfsan da almak istemezler. yani kan bağışlamak için yüzünden sağlık fışkırmalı anlıyor musun? :) damarlarının ince olması da ayrı bir faktör. ama takdir ettim hayır hasanat çabanızı. saygılar.

ayrıca zaten 490 ml kan alınır tek seferde. bir ünite kan = 490 ml. her şey gayet normal gözüküyor.

Hemoglobin normal değer aralığı kadın için 12-16 mg/dl, erkek için 14-18 mg/dl olarak kabul edilir.

zayıflıkla alakası yok da, suratınıza bakarak anlaşılabilir. gözlerinizin iç alt tarafındaki kırmızılık var ya, işte orası kırmızı değil de beyaz veya beyaza yakın pembe ise ölçmeye bile gerek yok, kanınız düşük demektir. ha orası kırmızı olduğu halde kanı düşük olan da olabileceği için ölçülür.

kan bağışlayacaksanız zayıfsanız kimse sizden kan almak istemez. bu böyle. ama hb değerinin zayıflıkla alakası yok o doğru. zayıflar bayılayabilmelerinin dışında, insanda "bu neden zayıf acaba bir hastalığı mı var?" şüphesi uyandırmalarıyla da kan bağışçısı olarak tercih edilmezler. ayrıca kanın içinde bir tek hb yok, bir sürü başka protein de var. zayıf insan da haliyle bunlar da düşük oluyor. tek tek hepsini ölçmek yerine alan kişi tecrübesiyle hareket ediyor ve sezgilerine güvenip almıyor. ben güvenirim, siz de güvenin o tecrübeye.

ayrıca anneme kan lazım olsa, o kanı zayıf sigara içen birinden değil, domuz gibi sağlıklı öküzümsü birinden almasını isterim. kanıyla beslesin annemi. aferin ona.

o domuz gibi sağlıklı öküzümsü insan ben oluyorum :D ama kizilay kriterlerinin de maasallahi var, yok damarin kalin olacak yok kanin hizli akacak vb...

damar küçük olunca, alyuvarlar parçalanıyor, vereceğin kişinin bir işine yaramıyor......................................

dirsekle alakalı o hacı. ulnar sinir.

sırt üstü yatıp ellerini göbeğinde birleştirdiğin ne iş yapıyorsun? günde kaç tane sms gönderiyorsun?

(= sırt üstü yatsam bir ara keşke yav.
ikincisi mesaj çekmeyen adamım ben.

çok fazla klavye mouse kullanıyorsanız

(bkz: carpal tunnel syndrome)

yok bu da değil.
uzun vakittir çok fazla bilgisayar da kullanmıyorum.
(=

sebebini bilemem de ihmal edilecek bir durum değil. hastaneye git onlar hangi doktora gitmen gerektiğini gösterirler zaten.

bende de aynı sorun olmuştu. gittim nörolog'a sinir sıkışması olmuş dedi. dirseğini masaya dayayarak bilgisayar mı kullanıyorsun dedi. evet dedim. o yüzden olmuş benimkisi. kesin sonuç için emg çektirmeniz lazım ciddi bir şey olup olmadığını ondan sonra söyleyebilirim dedi toktur. şimdilik şu vitamin hapını yazıyorum dedi. hap 1 hafta içinde bitti, o zamandan beride dirseğimi dayamıyorum masaya. kendiliğinden geçti. özetle; aslında hapa da gerek yok. kendiliğinden geçiyor.

ötekinin adı ne?

henüz ilacı almadım, amoklavin veya largopen gibi diş iltihabına yazılan ilaçlar olabilir.

sef de diş absesinde tercih edilen bir antibiyotik. kullanıyorsan ona devam et yeter.

bişi olmaz ama antibiyotikleri aynı almayı tercih etmiyorum ben. iki saat arası oluyor aldıklarımın. genelde antibiyotikler antikoagülan oral kontraseptif gibi ilaçlarla etkileşime girerler.

@cubuk kraker; 10 gündür sef kullanıyorum. iltihap değilde boşluk var galiba dişimin içinde. bugün çay içerken 10 dakika azap çektim. doktora gitsem antibiyotik yazıp geri gönderir diye düşündüğüm için burada sordum.

ben hayatımda ilk kez iki antibiyotiği birlikte kullandığımda bu ilaçlardan zarar gördüm. ama o zaman o gerekiyordu demek ki.

2 sene geçti üzerinden, etkileri geçmedi.

iltihap için balıkyağı, c vitamini kombosu yap. günde 2 tatlı kaşığı balıkyağı, 3-4 gram c vitamini.

10 dakka kısık ateşte demlediğin bir tutam adaçayıyla günde 3-4 kere ağzını çalkala. geçer inşallah.

doktor değilim.

gereksiz olur. kullanma.

kol ağrısı diye bir hastalık yok, sağ kolunla ne iş yapıyorsun hele bi anlat yiğidim. spor yapıyor musun? 2 gün önce sert zeminde yattın mı? kolunu çarptın mı? burktun mu? dayak yedin mi?

1. motor ve duyu sinirleri farklı "hücre"lerdir. ama senin elini kessek baksak beyaz bi şey görürürüz sinir diye. onun içinde motor da var, duyu da. duyu sinirleri deride sonlanıp sinyal alıyorlar. motor sinirler ise kaslarda sonlanıp sinyal iletiyorlar.

iki sinir olması, iki kulağın olması gibi bi şey. embriyolojik evrimsel doğal seçilim mutsayon fElan.

2. çünkü iki sinirde de hem duyu hem motor var.

3. iğneyi görmekten değil ne olacağını bilmediğin için korkmuşsun tansiyonun düşmüş bence. bu başlığı da onun için açmışsın. sağlıklı bi davranış.

(bkz: buscopan) safi bunun için tasarlanmnış. sevgilimin yalancısıyım.

apranax ya da arveles.

asprin, kahve

majezik

asprin içme sakııın! asprin kan sulandırıcıdır :)

kanı sulandırır asprin, böylelikle kan daha rahat geçer kanaldan sancı olmaz. kahve de iyi. hatta asprini kahveye karıştır iç 1 saat sonra bişeyin kalmaz.

majezik advil ama ilaç içmen regl süreni kısaltabilir aklında bulunsun ..

kekik çayı

regl ağrısının nedeni kanın kanaldan geçememesi(!) gibi bir şey olmadığı için, tüm ağrıyı uterusun endometriyum ayrılsın diye delicesine kasılmasından duyduğumuz içiiiin, aspirin fayda etmez, deli gibi kanama yapar iki gıdım azaltsa da ağrıyı keşke içmeseydim dersin.

yürüyüşün iyi geldiği söylenir. buscopan'ın üstüne tanımam.

majezik + ilgi

majezik adet sancısı için kullanılır ama hafif gelebilir. diğer ağrı kesicileride arkadaşlar yazmış bence de buscopan, apranax fort ya da minoset plus ta olabilir. ama regl olmadan 2 gün önce birer tane iç. ilk gün ağrı devam ediyorsa önce sıcak su torbası uygula kasıklarına. geçmezse ağrı kesici al. kanamayı azaltıyor tabi ama ağrı çekmektense hap içmek daha iyi.

buscopan plus ilk tercih olmalı. eğer yeterli gelmezse bu başlıkta da sayılmış ağrı kesicilerden birini ekleyebilirsin yanına. ama buscopan genelde yeterli olur.

normal bir ağrı ise bu apranax fort kolaylıkla keser. ama eğer kız arkadaşımın ki gibi çılgın ağrılarla karşı karşıyasanız, bir adet voltaren iğne can kurtarıcıdır.

İlk üç spinal sinirden oluşan nervus phrenicus diyaframı uyarır, dış interkostal kaslar da buna yardımcı olurlar.

tamam da phrenicus somatik mi otonom mu? sonuçta biz bilinçli de nefes alıyoruz bilinçsiz de?

vay arkadaş gözlerim yaşardı.

frenik sinir adı üzerinde fren'den geliyor deeermişim. aha aha :D

cevap veriyorum: ikisi de. hem istekli, hem isteksiz. hem otonom hem somatik.

Aksasu hızlı davranmış. :)

dikkat atıyorum: cam kalemi

Filmdekini hatırlamıyorum ama kolay kolay çıkmayan, cama yazmak için ince kalem arıyorsanız; cd kalemi ya da kontür kalemi diye de geçer. Çoğu kırtasiyede bulabilirsiniz.

Onlara baktım da benim istediğim sert uçlu olanlardan ve ucu cd kaleminden daha ince olmalı.

cs kalemlerinin ucu çeşit çeşittir, baya inceleri de var. Faber castell.

daha ince uçlu cd kalemleri var, onlardan bulabilirsiniz. biiyle 0,7 uçlu kalem gibi ucu olanlardan bahsediyorum.

edding in her türlü yüzeye yazan çok özel kalemleri var. böyle aynı beyaz renk uçlu proselen ve cam yüzeylere yazan bir kalemini görmüştüm.

O durumlarda kürtajın resmi sınırı biraz da ileri gidip 5 aya geliyor. Down annesi 4. ayda aldırabiliyor mesela.

yapılıyor.

tabi ki yapılabiliyor, yoksa amniyosentez'i niye yapsınlar.

ama belli bi haftadan sonra bazı doktorlar etik gerekçelerle yapmazlar. ama mutlaka bi yapan bulunur.

zaten ben asla kürtaj olmam diyen kişilere amnyiosentez yapılmaz. çünkü amniyosentezin de riski var.

dünyanın en iyi doktorunu önersem o da sana dünyanın en güzel burnunu yapsa yine de beğenmeme ihtimalin olduğu için doktor önermem.

bi buçuk milyar.

slazenger gibime geldi ama emin değilim

soldaki nike bence. sağdakini bilemedim.

çok medikal bi soru.

Adidas veya Nike ın koşu ayakkabılarına benziyor..

ikisi de aynı mark yaw..nike ve adidas olmadığına %100 emin gibiyim.

bence de nike ve adidas değil. bilinen bir marka olduğunu da sanmıyorum.

adidas olamaz 5 çizgisi var bunun yanda :D çakma adidas :D

ameliyat, sülük, varis çorabı, antibiyotik... seç beğen al kullan.

Isınma sorununuz var mı? Isınıyorsa ondan zorlanıyordur. Anlayan birisi açıp fanlarını temizleyebilir. Eğer siz pek anlamıyorsanız bulaşmayın, sonra toplayamazsınız belki laptopı.

tek yaptigin şey hep yaptığın şeylerse korunmana gerek yok bence.

avira ve spybot kullanma.

advanced systemcare ile taratın.

isinma sorunu var ama cooler kullaniyorum, o bir derece asiri isinmayi onluyor. Cooler olmadiginda cok ciddi sekilde isiniyor, el yakacak kadar. Icini actirip temizlemenin faydasi olur mu yine de?

arada banka islemleri ve turlu accountlarda dolastigim icin virus programi kullaniyorum ve de spybot. yine de gereksiz midir?

advanced systemcare'i deneyecegim. tesekkurler.

son aylarda birden kapanip yeniden baslama hallerini de sergiledi sagolsun. ameliyat gerekli demek. yeniden ntsf bicimlendirmek ne demek acaba? sagolun yararli bilgiler icin arkadaslar.

evet format candir olmasina da, belli basli seyleri yeniden yuklemek gerekiyor, o da bir hayli zaman aliyor. Tabi aletin yavaslamasinin bana verdigi zararla kiyas bile edilemez. advanced systemcare bayagi bir ise yaradi. bir de ameliyata girsin formattan sonra - eger gerekirse -, ardindan mutlu mesut olacagim umarim.
cok sagolun.

hangi tendon?

kabaca 2 ay falan sonra olay tatlıya bağlanır.

ama hangi tendon?

belki haftaya bile çıkartabilirler alçıyı.

alçıyı düzgün iyileşsin dokular yerinde kaynasın diye yapışlardır. ama iyileşmesi en az bir ayı bulabilir. ayrıca çok ağrın varsa etol gibi antienflamatuar bir ilaç alabilirsin (günde iki kere tok).

evet, gittim doktora, 15 günde bir kontrol, 1 ay rapor yazdılar. alçı kaldı, ne zaman çıkaracaklarını henüz söylemediler.
kısaca, türk malı maket bıçakları süper kesiyor.
bana bir şey olmaz demeyelim, ve tendonlar önemli.

çocukları askere gitmiş.

adan freud gibi. kadın da martha freud. adam bunla ilgilenmiyor kadın derin düşünceler içinde.

Adam sükûnet istiyor, kadın rahat durmuyor. Aynı hikaye :) Başlangıç repliğini veriyorum:
- Beey bey bak şu herif bizim arabanın başında 20 dakikadır!

adamın dünyadan haberi yok ama kadın bunu aldatıyor. gözü dışarıda.

Birbirilerini pek tanımadan evlenmiş bir çift. Muhtemelen evleneli 10 yıl filan olmuştur. Erkek varlıklı, asil-yarı asil bir aileden geliyor. Muhtemelen "normal" insanların sahip oldukları bir işi asla olmadı. Kadın çoğu kadının yapamayacağı şeyi yapıp daha 2o'li yaşlarının başında mantıklı bir karar vermiş, sevmediği ama ona rahat bir hayat sürdüreceği bu adamla evlenmiş.

Erkek, entelektüel tutkusu olabilecek birisi. Büyük bir ihtimalle cinsel yaşantıları yok. Eşyalarla, ne bileyim giysileriyle filan duygusal ilişki kurabilecek, onlardan uzun sene kopamayacak birisi.

Mekan kendi evleri. Ama yeni taşınmışlar. Adamın düzgün bir işi olmadığı ve miras suyunu çekmeye başladığı için eski ve pahalı evlerini satıp daha alt sınıfın yaşadığı yeni muhitlerine taşınmışlar.

Kadın geldiği aileden de kaynaklanan nedenlerle yeni insanlara ve yeni yerlere uyum sağlamaya daha yatkın. Taşınmalarının üzerinden kısa bir süre geçer geçmez yeni birini bulacak ve hayal kırıklığına uğrayacak.

adamin erken bosalma problemi var, kadini tatmin edemiyor, ama adam kabullenmiyor da bu durumu.

kadın, kültürlü, akıllı bir insan. adamın kadında gözü var, entel ayağına yatıyor.

adam zengin tüccar, sosyal hayatı güçlü, hatta hükümet yanlısı bir politika güden parti-dernekle ilişiği var. ama yatakta başarısız. işini bitirip sırtını dönüyor. ruhsuz-tutkusuz. etliye sütlüye dokunmayan bir tip. kadın kesinlikle aldatıyor. genç bir erkekle platonik takılıyorlar, henüz icraat yok ama elektiklenme had safhada. bu genç erkek de anarşist. kadın da sosyal yardımlaşma türünden bir dernekte takılıyor, orada öğrencilere yardım etkinliğinde falan tanışıyorlar. genç erkek öğrenci. daha gider bu...

kadın kör, adam sağır.

ikilinin en dikkat cekici ozelligi ayni oda icerisinde yarim metre mesafeyle duruyor olmalarina ragmen (burdan anliyoruz ki bunlar bir sekilde yakinlar birbirlerine) iletisim kurmuyor oluslari. kadin arkasini donmus, adam okuyor...

gündüz saati ama adam evde. demek ki ya adam emekli ya da haftasonu veya tatil.
kadin bu adam madem evde iki laf etse, azicik benle ilgilense ya diyor ama adam gazetesine dalmis durumda. hos o da super vakit geciriyor gibi gorunmuyor.
perdelerin susune bakarsak hali vakti yerinde bunlarin. ve kadin ev hanimi. olumune sikilmis her seyden. paralari var ama huzurlari yok, kadin birazdan arkasini adama donmeden kavga baslatici bir diyaloga baslayabilir. veya lanet olsun, zaten yasimiz gecmis isimiz bitmis, ugrasmayayim sunla deyip susmaya devam edebilir. sonra adam kadina, bir cay koy da icelim hanim, diyecek. bunlar yine sessiz sessiz oturmaya devam edecekler.

niye sessiz olduklarina bir neden bulmak lazim.

kadın adamı aldatıo ve hatta kadın lezbiyen karşı binadaki yine çılgın bir ressam kadına aşık olmuş.

adam çok zengin iş adamı kadını mutlu etmek umrunda değil.

mekansal açıdan kadın adama bi köpek alsammı çok yalnızım felan diyo adamda bakarız diyo felan.

"- Son nefesimize kadar, olanları hiç yaşanmamış sayabilecek misin?
- Başka bir seçeneğimiz var mı?
- Artık yok Albert, ama vardı. Vardı ve biz bunu kullanmadık. Vicdanım asla rahat etmeyecek. Tek sorunum da bu değil.
- Başka ne var ki?
- Korkuyorum. Yaşattıklarımızın hesabını bir gün vermek zorunda kalacağımızdan korkuyorum.
- Şartlar böyle gerektirdi, artık kendini üzme boş yere.
- Hüzün... Hayır içimdeki bu değil. Hissettiklerim, duyduklarım, gerçeğin ta kendisi. Onu biz öldürdük. Ruhunu bedenden ayırmadık, toprağa gömmedik belki, ama elini tutmadığımız, onu oradan kurtarmadığımız her an öldürdük. Oğlumuzu düşün Albert, onun emanetiydi o, bilmiyorum. Gerçekten sevmişti onu.
- Oğlumuzun asıl emaneti içeride uyuyor. O bizim hazinemiz, pırlantamız diğeri ise sadece kutusuydu, değerli olanı aldıktan sonra, ondan kurtulduk.."

Clara 40lı yaşların sonunda, zengin bir aileden gelen kültürlü bir kadındır. Kocası Edward ise Büyük Buhran'dan sonra servetinin büyük kısmını kaybetmiş bir İngiliz tüccardır.
New Jersey'nin ücra bir kasabasına yerleştikten sonra hayat onlar için hiçte kolay olmamıştır. Alıştığı yaşam tarzından uzak kalan Clara, kocasına belli etmese de zor günler geçirmekte ve eski günlerininde ufak kaçamaklar yaptığı Alman iş adamı Robert'a duyduğu özlemi bastırmaya çalışmaktadır.

kadın için önemli olan biri evlerine gelecek lakin misafir gecikmiş. adam ise kadının ısrarı ile evde bulunuyor ama aslında gelen kişi umrunda değil. adam sakin bu durumda sevmediği biri değil herhangi bir isteksizlik endişe nefret yok. şu an sen istediğin için buradayım ama çok da tın diyen bi havası var.

araları kötü değil. tersine ılımlı bir çift gördüm ben. kadın ellerini önünde tutmuş ama sımsıkı kapamış değil. demek ki tartışma gibi bir şey olmamış. kendini iletişime kapatmamış.

çok gezen(kadın) mi bilir? çok okuyan(adam) mı bilir? resim bu soruyu soruyor. ama yine cevap yok :( iki ayrı insan, biri okuyarak, diğeri ise gezerek öğrenmek istiyor bence. ve bunlar aynı evde ve birbirlerine çok yakınlar. çünkü ortak paydaları var öğrenme isteği.

konuşulmak istenmeyen bir mevzu var.
bu sebeple üç-maymun oynanıyor.
kadın, ellerini ovuşturuyor; yalnızca kendisinin duyabileceği şeyler mırıldanıyor ve o "saklı" mevzuyu, konuşmaya istekli.
erkekse, bu konuda daha katı; daha kararlı.
"saklı" mevzuyu, cehennemin dibine gönderip; bir daha da onla ilgili bir şeyler duymak istemiyor.
Erkeğin, pek çok cephede gösterdiği bu çetin zihin savaşı, gazetenin havadan sudan yazılarının yoldaşlığı ile bir nebze de olsa ferahlıyor.

beyoğlu'nda oturan fransız kimseler onlar, r harfini 'n' olarak düşün, orası istanbul işte.

neden hep pencerede bekleyince daha çabuk gelir sanır o bekleyenler

bir pazar günü. kuşluk vakti ya da 13:00-15:00 arası bir saat. Bu çiftin kızı, damadı ve torunu gelecek, eli kulağında. adam bu vakti gazate okuyarak geçiriyor, kadın ise pencerede nerede kaldılar diye düşünerek bekliyor. hayat sıkıcı, monotonlaşmış iyice. kadının en iple çektiği gün.

şaka yapmıyorum, bakar bakmaz aklıma bu geldi.
esprika.com

yaş kaç? günde kaç saat takacaksın?

1- doğru. var öyle bi muhabbet. kullanılmayan kaslar zayıflar. kesin çözüm sırt kaslarını çalıştıracak egzersizlerdir ama yaş kaç? günde kaç saat takacaksın?

2- ı ıh.

3- belli bi iş için bi süreliğine kullanacaksan zararı olmaz bence. ama sırt kaslarını kuvvetlendirmez.

faydası: kullandığın sürece dik durmana yardımcı olur. iyi bi şey gibi yani.

şişman biri korse taksa nolur göbeği erir mi?

değil.şeker hastalığınız felan var mı

gömülü diş miydi?

Yok şeker hastalığı bildiğim kadarıyla. Öyle oluk oluk kanamıyor ama sürekli azar azar kanıyor.

20'lik dişti.

2 tane 20 lik dişimi çektirdim,hiç kanamadı hiç acımadı hissetmedim bile

normaldir. 12 saat fln kanayabilir, ama muhtemelen oradan bir eksuda sızıyor siz kan sanıyorsunuz.

20 lik dişimi saat 17 de çektirmiştim, uyuyana kadar azar azar kanadımu durmadı, gece 3 te uyandım kan tükürdüm. sabah kalktığımda yastığımda kan olmuştu ve anca o zaman durmuştu. diğer dişlerimde öyle bir sorun olmamıştı.

20likse normal (2 kere cektirdim)

20 lik çektirdim. 3 gün kanadı. ama benim diş ağaç gibiydi. bence normal. sıcak şeyler, sigara içme. fazla yutkunma,tükürme hareketi yapma. ağrı kesici olarak aspirin alma, yanağından 15 dakikalık setlerle buz uygula.geçmiş olsun

çektirdim. "normal" değil.

sızıntı şeklinde ise bi iki gün sürse sorun olmaz.

3 köklü yirmilik dişimi çektirdim. Uzun süre kanadı diye hatırlıyorum. Bence normal.

(bkz: aerius)

Uyku yaptığından bahsedilmiş, final haftası dolayısıyla zaten uyumaya meyilliyim sakata gelmeyelim :)

bende de var aynı dert ama ben ilaç kullanmadım daha bu sene. arada hapşırtyo gözlerim kaşınıyo o kadar. aerius güzel uyku yapıyo hakkaten o yüzden gece yatmadan alın diyo dr lar.

Gunde 1 kere aerius hap ve nasonex sprey gunde 4 kere

x ile başlayan bir polen alerjisi ilacı var, o uyku yapmıyor. bizim de final dönemimiz ve polen alerjisi olan arkadaşım daha bugün ondan aldı. fiyatı da 7 küsür lira. eczaneye sorun x'le başlıyo polen alerjisi diye verirler hemen.

ben de aerius kullanıyorum ama uykunun "Zzz" sini göremedim. bünye meselesi diyelim biz buna...

x ile başlayan ilaç da "xyzal". aynı bokun laciverti işte...

fexofen. uyku yapmıyor. zytrec'den uzak dur. bol bol tuzlu su çek burnuna. okyanus suyuna falan para verme boş yere

sana burdan kimin nasıl steroid tavsiye etmesini bekliyorsun?

valla ilaçlar steroid içeriyo mu bilmiyorum ki. alerjik rinit reçete gerektirmeyen ilaçlarla kontrol edilebiliyor diye biliyodum.

uyku sorunu yaşamak istemiyorsan aerius'u gece yatmadan al.

bendede olmuştu. yan doktor komşu baktıydı. kıl kökü iltihabı dediydi galba. augmentin verdiydi antibiyotik kullandım geçti. olağan bişey dediydi.

not: tabiki doktora görünmek en mantıklısı

bende de olmuştu 3-4 ay kadar önce. doktora gitmedim baştan, ağrısı yok diye. sonra damarımı etkiledi, ordaki damar gerildi, çekilir gibi acımaya başladı. gittim,
kıl kökü iltihaplanmasından kaynaklanıyormuş, damarı etkilediğinden lokalle aldılar. şuan bi sorunum yok.

beze ağrıyorsa korkmayacan. doktora gidecen antibiyotik verecek kullanacan.

onu bilmemde koltuk altında boyunda falan lenf nodları vardır. herhangi bir hastalık durumunda şişiyo afacanlar ama başka durumlarda da şişebiliyor ihmal etme doktora git.

eternity gibi bişeydi sanırım.

1- hayır
2- hayır
3- bilmem
4- 7

godoy 1-2-3-4 aksasu +1 de yazabilirmişsin :)

michaelsikkofield.blogspot.com

demir çinko bakır eksikliklerinde falan olabilir.
dahiliye.

keşiş otu tozu. AFT manyağı bir insan olarak başka bir çözüm bulamadım. Bi kan testi de yaptırın mutlaka. bir arkadaşım lösemiyi erken teşhis etti kan testiyle, ağzındaki aftlardan dolayı.

@anlergl sen behçet olabilirsin.

(bkz: silence.mpg)

aranızda anlaşmışsınız belli. ama ben dönen muhabbeti anlamadım burdaki.

yağ tabakasını nerde görüyorsun?

bakmıyorsanız hatadır. çiş kaka bunlar kişisel sağlığın en hızlı göstergeleridir. her seferinde en azından bir göz atılmalı.
bunun yanında bence yağ bu şekilde atılamaz. yağ yakıyorsanız "yanar" zaten idrar ile atılmaz. gibi bir şey dediğiniz için bence başka bir şey olma ihtimali çok. doktor değilim. sadece fikirlerimi yazdım. bence dikkat çekici derecede ise (veya artıyor ise) idrar tahlili en ucuz teşhis yöntemi.

ya öle çok bişi değil ama böle hani suyun üstünde benzin gelince olur ya yanar döner öle gibi :) anlatamadım galiba ya :(

tuvaletteki suyun üstündeki yağ tabakası mı? onun kaynağı çiş değil, bok.

bok diil de:)

hep aynı yerde gözlemliyorsanız bunu, wc önceden çamaşır suyu vb. ile temizlenmiş olabilir. tepkimeyle de kaymağımsı tabaka oluşuyor olabilir..

mide, karaciğer ya da bunun gibi başka bir organla ilgili problem olabilir. doktor değilim ama doktora görünmenizi tavsiye ederim.

Seviştikten sonra çişini yaptığında olur.

bi kere normal bi durum değil. yağ yakmakla falan alakası yok. işediğin yerle ilgili olma ihtimali yüksek. ha değilse ender görülen bi durum var yağlı işemenin görüldüğü. ve bu cerrahi bi durum. amma velakin ender bişey ya.. hani bi kaza geçireceksin de lenf kanalın idrar yoluna açılacak da vs vs.. başka şikayetin var mı ki?
ne bilim bi ürolojiye görün senden çıktığına eminsen. diğer yandan görmek de lazım şimdi hakikaten yağ mı dediğin şey.

arkadaşlar bokta yağ olduğuna neden inanmıyorsunuz? :)

büyük kuruyemişçilerde vardır kavrulmamış olanı,eğer kavrulmuş isterim de dersen bim marketlerde bile var bunlardan,bildiğim adı japon çekirdeği.

Yok kavrulmamış arıyorum. Yahu işte hiçbir yerde bulamadım. Büyük market, büyük kuruyemişçi, anlamadım adamlar yok diyor, aktarlara bak diyor. Gidiyorum aktarlara, onlar da kuruyemişçilere bak diyor.

böyle ayçiçeği şeklinde olan haliyle alsanız?

semt neresi ona göre bulduralım :)

ünal kuruyemiş'te yoksa hiçbir yerde yoktur.

necatibey caddesinde tahmis diye bir kuruyemişçi vardı yaklaşık 6-7 ay önce oradan almışlığımız vardı

@aksasu, o da olur valla, yeter ki kavrulmamış ve tuzsuz olsun.
@Aslan Yürekli, semt dikmen. Ama kızılay filan da uyar.
@robin ünal'da yok maalesef.
@primetime, tam adres var mı acaba?

tam adresi bilemiyorum, orduevinin karşılarında bir yerde.. internetten telefonunu bulup sorsanız sanırım sizin için daha kolay olur

dikmende kanık kuruyemiş var,ordan al telefon ettim bekliyolar seni

@primetime bakacağım, teşekkür ederim.
@cobongo Ulus son çare.
@Aslan Yürek ciddi misin?

evet ciddiym istersen adres ve telefonunu vereyim :)

bel fıtığı :)

ben bel fıtıklı biri olarak o hareketi yapamam şahsen.

halüsinasyon görmüş olabilirsin.

oldukça gerçekti. adam çok garipti. sanki görünmez birisi onu önden arkaya doğru itiyor adam da öne doğru kollarını uzatıp tutunmaya çabalıyor.

belki alakasız olacak ama, koşu, spor vb. gibi birşeyden geldiyse yolda esnetme germe yapıyordur.

Buna benzer yürüyüşlü bir adama vapura binerken rast gelmiştim. Etraftakiler "cık cık cık sarhoş" diyordu. Bence de bir engel ama adını bilemiyorum.

21 aralık 2012

zaman yaklaşıyor artık bu tip olaylara alışmamız lazım.

yok daha neler. adam gariban tipli biriydi. sabahın 7buçuğuydu üstelik. spor yapacak falan bir tip değildi. ağır ağır yürüyordu hem (ne alakaysa :D aklıma geleni söylüyorum)

bir kas ya da beyin rahatsızlıgı olabilir, ya da basit bir tik. bence normal

ince beli incinmiş adamın

evet. idrar yolu enfeksiyonunuz var gibi görünüyor.

idrar yolu civarında darbe falan aldın mı?

haşin bir seks hayatın olabilir veya yakın zamanda idrar sondası falan takmışlardır. her türlü 177 eritrosit normal değil.

bi de allah korusun ama;
kaç yaşındasın? sigara içiyor musun?

idrarda kan böbrek taşına işaret edebilir (eritrosit yüksek), taş kanallardan geçerken dokuları tahriş ediyodur. sık ama az olması idrar yolu enfeksiyonunu gösterir zaten lökosit yükselmiş. protein yüksekliği de böbreklerle ilgili, bir problemi gösterebilir, eğer hamile ve preeklemsi değilsen. bu tahlil sonuçların eli,nde olduğuna göre doktora da göstermiş olmalısın??

büyük ihtimalle üriner sisteminizde taş var. şahsi fikrim ise kaliksler dediğimiz bölgede lokalize olabilir o taş. ultrason ve voiding pyelografi tanı için yardımcı olabilir.

caps yok mu?

yuzun 100% simetrik olmamasi normal diye biliyorum. tarif ettiginiz sey yeni prenses Kate Middleton da da ayniyle vaki.

(bkz: burcu esmersoy'un sol yanağının daha bariz olması)

ben hayatımda yüzü simetrik olan insan görmedim zaten

fotoğraf koyamam.
yüzümün sağ tarafı bariz şekilde sol taraftan daha aşağıda, sarkık duruyor.
"kimseninki %100 simetrik değil" denecek seviyede değil yani.
ayrıca sağ taraf daha boş gibi. sol taraf daha kanlı canlı.

gözlerine siyah band çek, bi şey yap, tanınmayacak hale getir.

görmeden kim sana ne desin böyle?

Kas tembelliği derken mystenia gravis falan mı demek istiyorsunuz? Kas tembelliğinin, soğuk havayla bir ilgisi yok. Felç olsa yeni bir şey olurdu, hep mi var?

fasial asimetri olabilir.

nöroloğa git.

alin kemiginizle ilgili olabilir? biri daha mi cikik?