Giriş
(9)

Musluk Bozuldu? Su Akıyor, Ne Yapabilirim? Tamirci Yine Para Alır mı?

ete summer
resimdeki musluğun http://images.gittigidiyor.com/3239/CONTALI-KUGU-MUSLUK__32394699_0.jpg sol tarafından sıcak suyu akarken o yuvarlak kısım yerinden çıktı. zaten sorunluydu bazen damlatıyordu falan ama şimdi musluk açıkken kapatayım dediğimde kaldı elimde. alttan kapadım sıcak su kısmını ama bunu
resimdeki musluğun images.gittigidiyor.com sol tarafından sıcak suyu akarken o yuvarlak kısım yerinden çıktı. zaten sorunluydu bazen damlatıyordu falan ama şimdi musluk açıkken kapatayım dediğimde kaldı elimde. alttan kapadım sıcak su kısmını ama bunu nasıl çözebiliirm? o parçadan ben alsam takılır mı yerine? farklı bir sorun mu var? tamirci mi çağırmam lazım?

daha bu sabah, sifonla ilgili çağırdım adamı 65tl aldı. musluğu gösterdiğimde, yok bunun bir şeyi dedi(aksilik 2 aydır damlatan musluk o varken damlatmadı) gitti. çağırsam yarın para alır mı yine? parça ücreti falan neyse tamam da, 2-3 plastik parça değiştirdi diye 65 alan adam yine alır gibi geliyor. çevre kısıtlı bir yer. el mahkum tamirci çağırılacaksa bu adamı çağıracağım yine.
0
ete summer
(11.05.14)
onun içinde bir parça vardı adını hatırlamıyorum ama onu değiştirmen gerekiyor. Ama bence komple "aç-kapa" musluk alıp taksan/taktırsan daha iyi olur. Bunları sen sıktıkça aşınıyor, aşınınca damlatma sorunları falan çıkıyor.
0
rodriguez2
(11.05.14)
Eğer kırılan bir parça yoksa kendi kendinize tamir edebileceğinize kesin gözüyle bakıyorum. Yalnız soru yeterince açık değil: Hangi yuvarlak kısım?

Fotoğraf gönderirseniz bolca tavsiyede bulunulabilir. Musluk çoğu zaman tamir edilmesi kolay bir gereçtir.
0
actionary
(11.05.14)
bu yuvarlak şey; images.gittigidiyor.com

buna oturmuyor; i.sanalpazar.com

boşa dönüyor resmen. sürtünmesiz gibi adeta :)
0
🌸ete summer
(11.05.14)
Kullandigin kredi kartinin ev yardim hizmeti var mi kontrol et internetten, mesela hsbc kredi kartlarinda su tesisatinda ucretsiz usta gonderiyorlar para falan vermiyorsun.
0
pinman
(11.05.14)
cocukken 2 ingiliz anahtari ve gerekli bauhaus malzemeleriyle degistiriyordum bunlari, sadece senin dedigin parca degil, komple söküp degistiriyordum bataryayi. rodriguez2 hakli, zamanla oralar bozuluyor, ama sadece cikan topuzu da degistirmek mümkün olabilir. kalan ucta vida var mi? cikan parcanin icinde böyle sarkan bir vida ucu falan? vida simdi cikan parcadaysa ve disleri saglamsa (paslanmamis ise falan) gecmis olsun o vida yuvasi ölmüs. baska bir sey tutunmayabilir. yok vida hala bataryadaki valfte ise, tamam degisim yapilabilir. hatta sorun sadece orda olabilir, bicakla falan tornavidayla acip o kirmizi daireyi kanirtip cikartip bir daha vidalamayi deneyebilirsiniz. yok vida falansa, komple bataryayi degistirin kendi evinizse, degilse diger yorumlari bekleyiniz. kendiniz yapabilirsiniz kanimca.

erkek, 15inde sifon kurabiliyordum rahatca, sadece aldigim parcalara bakip anlasiliyordu ikea gibi klavuzlar da var nette. dert olmaz bence. komsu 50sinde ustaye sormus 75 lira alirim sifon kurmaya demis, bu da ben yaparim demis tek kadin basina haliyle oturmus 30 dk nette uzman tv falan izlemis, kurmus, sevincle anlatiyordu gecen sene.
0
wiillii
(11.05.14)
panik yok :) başka musluğun parçası ile değiştirdim. bu musluğunkini de diğerine taktım oldu.
0
🌸ete summer
(11.05.14)
Musluk tamiri yazıp aratınca bir çok musluk tipi için video geliyor. Basit bir conta değişimi 25kr, bataryanın içindeki parça değişimi 10-15 tl ye halledebilirsin. Gerekli aletler yoksa bile vereceğin para tamirciden azdır. Onların da ekmeğine mani olmak istemem ama 25kr luk işten de 50 tl istemesinler.
0
transall
(11.05.14)
Bence hangi parca elinde kaldiysa onunla nalbura git ve o parcayi degistir, anladigim kadariyla o yuvarlak parcanin bir tarafi kirilmis. Musluklari kendim degistiriyorum, tek kafa bataryalarin icinde bir mekanizma var, kirecten zamanla bozuluyor 7-8tl gibi bir tutari var. Ama bildigim kadariyla sifon mekanizmasi biraz karisik, herkes degistiremez.
0
Tutkun
(11.05.14)
yeeaa parçaları çok kolay alırsın ama bugün pazar kapalıdır her yer... elinde parçaları varsa ben bile anlatabilirim nasıl yapacağını, yoksa da yarın al kendin hallet, kolay bişi sonuçta boşuna bayılma o kadar para
0
mhmtt
(11.05.14)
(1)

Microsoft Word'de tab tuşuna basınca alta geçiyor

overdose
Halbuki ben yana geçsin istiyorum. Tuş bildiğin aşağı doğru akıp gidiyor. Eskiden böyle değildi. Ne yapmak lazım? Satırlarda da bi gariplik oldu.
Halbuki ben yana geçsin istiyorum. Tuş bildiğin aşağı doğru akıp gidiyor. Eskiden böyle değildi. Ne yapmak lazım? Satırlarda da bi gariplik oldu.
0
overdose
(11.05.14)
Sayfayı fazla daraltmış olabilir misiniz? Diğer satırlar olması gereken genişlikte mi? Yukarıdaki cetvelde sayfa genişliğini kontrol ediniz.
0
actionary
(11.05.14)
(1)

ye geye anneler günü hediyesi ne alınır?

ruhibirbanyo
Uzun süredir görmedşpşm annemi ve yengemi birlikte göreceğim yarın. annem işin kolay kısmı, onu memnun ederim de yengeme ne hediye alsam kaar veremedşm. 30'lu yaşlarında şehili anne işte.. Pazar sabahı Adapazarı'nda açık bulavağım yerleri baz alarak fikir üretirseniz sevinirim, teşekkürler...Bütçe d
Uzun süredir görmedşpşm annemi ve yengemi birlikte göreceğim yarın. annem işin kolay kısmı, onu memnun ederim de yengeme ne hediye alsam kaar veremedşm. 30'lu yaşlarında şehili anne işte.. Pazar sabahı Adapazarı'nda açık bulavağım yerleri baz alarak fikir üretirseniz sevinirim, teşekkürler...

Bütçe de maksimum 200 tl...
0
ruhibirbanyo
(11.05.14)
Bunu abine/erkek kardeşine sorsana delikanlı?
0
actionary
(11.05.14)
(2)

dvd rom sorusu 2

Sandman
dvd rom vcdleri okuyor ama dvdye geldi mi okumuyor sorun ne
dvd rom vcdleri okuyor ama dvdye geldi mi okumuyor sorun ne
0
Sandman
(11.05.14)
1. DVD(ler) bozuk. VCD'lerdeki veri yoğunluğu çok yüksek olmadığı için birkaç bit bozuk olmalarına rağmen DVD player tarafından okunabiliyor, ama DVD'lerdeki küçük bir çizik bayağı bir byte kaybına yol açtığı için DVD, player tarafından okunamıyor.

2. DVD player bozuk. VCD'lerdeki veri yoğunluğu çok yüksek olmadığı için birkaç bit bozuk olmalarına rağmen DVD player bunları okuyabiliyor, ama DVD'lerdeki küçük bir çizik bayağı bir byte kaybına yol açtığı için player n'apacağını bilemiyor.
0
actionary
(11.05.14)
dvd sandigin okuyucu vcd olmasin hocam:) alet 2. else ya da markasiz filansa belkide okuyucu vcd dir:)
0
ergenpezeveng
(11.05.14)
(10)

Sunum yapmaktan çok korkmak

aguilas negras
İyi geceler,Size yıllardır beni çok geren bir sıkıntımdan bahsedeyim. En son 4 sene kadar önce lisedeyken bir sunum yaptım, sınıfta 20 kişi ya vardı ya yoktu. Onda ciddi bir sıkıntı yaşadım mı bilmiyorum, büyük ihtimalle yaşamadım. Ama ben sunum yapmamak için dersten kalmayı göze alan bir adamım. Pa
İyi geceler,

Size yıllardır beni çok geren bir sıkıntımdan bahsedeyim. En son 4 sene kadar önce lisedeyken bir sunum yaptım, sınıfta 20 kişi ya vardı ya yoktu. Onda ciddi bir sıkıntı yaşadım mı bilmiyorum, büyük ihtimalle yaşamadım. Ama ben sunum yapmamak için dersten kalmayı göze alan bir adamım. Pazartesi (yarın) yapmam gereken bir sunum var. 5 kişilik bir grubuz, kişi başı 3 dakika sunum yapacağız. Nasıl yapacağımı bilmiyorum. Ben herkesin içinde hiç konuşmadım şu üniversitede bölüme başladığımdan beri. Nasıl konuşacağım 100 kişinin önünde? 100 ne ya? İnanılmaz derecede geriliyorum. Sesim gayet kötü, tipim de iyi değil. Böyle zaten 2 metreye yakın boy var bende, çok dikkat çekiyorum, herkes bana bakacak falan. Bana bakmasalar olmuyor mu? Ben sırtımı dönsem? Görsel bir şeyler eklesem en fazla sunumun %20'sinde bana bakacaklar. Ne yapayım ben, kalp krizi falan mı geçirsem sunumdan önce :(

Nasıl aşabilirim bu sıkıntımı? Yaptıkça olur diyecek çoğu kişi. Ama ben korkuyorum.
0
aguilas negras
(11.05.14)
bana şunları demişlerdi (git: 62290)
(o zaman nasıl atlattığımı hatırlamıyorum ama o yılın sonunda hazırlıksız çıkıp konuşmaya bile alıştım ben, gerilmeye gerek yok hiç. =)
0
kobuzchu kiz
(11.05.14)
3 dakikayı çok büyütüyorsun gözünde. senin sesin, tipin sunumun konusu değil. kaldı ki kimse çok güzel/yakışıklı, hoş bir sese sahip olmak zorunda değil, rahat ol.
0
rock n roll
(11.05.14)
sen kimsin, nasıl görünüyorsun, karşındakiler kim düşünme hiç bunları. eğer hakim olduğun ve sevdiğin bir konuysa o an orada senin bilgin sayesinde üstün olduğunu aklından çıkarma. karşındakilerle bilgini paylaşıyor olduğuna odaklan, bir süre sonra kendini kaptıracaksın zaten. ben böyle yapıyorum, seviyorum böyle sunum yapmayı. ama sevmediğim ve hakim olmadığım bir konuysa takılıp kalıyorum, onun için de rol yapma önerisine rastladım geçenlerde. deniycem ilk fırsatta.
0
mayaa
(11.05.14)
Yatmadan sakinleş, kaslarını rahatlat ve şunları düşün;

Nereden geldiği belli olmayan, bir ırkın devamıyız. Çırılçıplak dolaşıp ormanlarda sevişirken kendimize düzenler yarattık. Bir şeyler olmaya çalıştık. Aileler kurduk. Zorlandık, bastırıldık. Okumak ve iş sahibi olmak, para kazanmak zorunda bırakıldık. Hepimiz bir ananın rahminden su gibi çıkmışken, birbirimizin yanlış alıgları yüzünden birbirimize düştük. Sınırlar koyduk, devletler yarattık. İnsan öldürdük. Hepimiz bir ananın rahminden saf bir bebek olarak çıktık.

Kendini dünyadan geri çektiğini düşün. Dünyaya ve tüm yaptıklarımıza uzay boşluğundan bak. Sorununu basitle.

Biraz sonra sel basacak bir evin, mutfak tezgahında, boyundan büyük pirinci taşımaya çalışan karıncayı düşün. Derin nefes al, karından.

Seni dinleyenlerin hepsi senin gibi bu dünyaya geldiler. Üstelik senin yaşındalar. Senin anlatacağın şey onlara fikir verecek. Rahat ol, kendin ol, ölümü ve uzayı düşün.

Ve ne olursa olsun hayat devam edecek.
0
maymuncuq
(11.05.14)
çıkmadan önce 2 şat tekila atıyosun.
0
Normandy
(11.05.14)
ben üniversite sunumlarımda hep sunum öncesi küçük bi alkol alırdım. sarhoş olmamak kaydıyla alabilirsin
0
GibsonRulesv2
(11.05.14)
Arkadaş ortamında bir şey anlattığını farz et. Aslında hiç farklı değil.
Arkadaş ortamında bir hata yapmak da senden bir şey götürmez, sunumda hata yapmak da. Her zaman geyiğe vurulabilir. Asker değilsen tabii.

2 metre boyun kürsüde çok önemli olmayacak. 1,50 olsan da aynı dikkati toplayacaksın (Yani aslında çok az dikkat toplayacaksın. Sana özel değil bu.).

Sesinin kötü olduğuna sen karar vermişsin. Kaldı ki gerçekten kötü olsa ne olur? Murat Bardakçı televizyon programı yapıyor, çokça saygı görüyor. Sen saygı görmek zorunda da değilsin. Sunumdan 24 saat sonra kimse sunumunu hatırlıyor olmayacak.

Seyirciler arasından sevgili yapmak gibi bir niyetin yoksa tipin de hiç mühim değil. Kaldı ki çoğu kişinin gözü 2 metre yukseklikteki bir cismi görebilecek kadar iyi değil. Çoğu kişi için 2 metre boy eşittir güzellik.

Şimdi asıl tavsiye geliyor:
100 kişiye hitap etmen için muhtemelen bir mikrofona ihtiyacın olacak. Bu bir yaka mikrofonu olabilir, veya ensenden yüzüne uzanan esnek bir mikrofon olabilir.

Eğer ikincisiyse, mikrofonu ağzından mümkün mertebe uzak tut. Aksi takdirde kendi nefes sesini tüm salonda duyarsın. Bu seni paniğe sürükler ve sesin çok fena titrer. Sesin titredikçe daha kötü hissedersin. Mikrofonu ağzından uzak tut.

Unutma, o salonda konuşmacılardan biri sensin ve dinleyiciler onlar. Demek ki bir bildiğin var.
0
actionary
(11.05.14)
izleyici tarafinda kendin oldugunu dusun ve bir hayal etmeye calis simdiye kadar izledigin sunumlarin hicbirini hatirliyor musun? buyuk ihtimalle hatirlamiyorsun cunku salonun yuzde doksani nasilolsa sunumu sallamayacak. ya telefonlariyla oynacaklar ya baska biseyle ilgilenecekler. o yuzden sen de bu kadar ciddiye alma. o 3 dakikanin hayatindaki baska herhangi bir uc dakikayla bir farki yok cunku. hatta su kadar seyi yazip yollayana kadar bile 3dk'yi doldurdum sanirim.
0
sAINT
(11.05.14)
sAINT +1

ek olarak; sen bir öğrenci sunum yaparken atıyorum kekelese, bi gerginlikler yaşasa izlerken ne düşünürsün, ben şahsen bi sikim düşünmem, kimsenin de seni sallayacağını çok sanmıyorum, öyle bakıcaklar sadece, fazla önemsemişsin gibi geldi bana. sevgiler.
0
misshigella
(11.05.14)
Bi seyret:
www.youtube.com
0
transall
(11.05.14)
(2)

saat ve cam çizilme sorunu

exodia
seiko marka bir saatim var ve camı çizilmiş farketmedim, ilk defa seiko aldım bilmiyorum swatch gibi ömür boyu cam ciziği için temizleme garantisi var mı ?
seiko marka bir saatim var ve camı çizilmiş farketmedim, ilk defa seiko aldım bilmiyorum swatch gibi ömür boyu cam ciziği için temizleme garantisi var mı ?
0
exodia
(11.05.14)
Swatchun camı teknik olarak cam değil. Bu yüzden bahsettiğiniz bu işlem seiko bir saat için geçerli olamaz. İsterseniz camı değiştirebilirsiniz. Ancak garanti belgesinde de yazdığı gibi kasa, cam, pil ve kordon garanti kapsamına girmez. Yani işleminiz ücret karşılığında yapılır.
0
marisa
(11.05.14)
Bilmiyorum ama saat camı çiziği çok ucuza onarılabiliyor. 10-15 Lira filandı en son.
0
actionary
(11.05.14)
(2)

Lens sorusu

orhan tv
Göze takılanlardan, bir kutudan 6 tane çıkıyor ya. Bunlar neye göre bir ay dayanıyor. Çıkarıp takmaya göre mi ayarlı yoksa paketi açınca hiç kullanmasan da bir ay sonra kullanılmaz mı oluyor.(paket dedim ama kutudan mı çıkıyor , havası alınmış bir şeyin içinde mi hiç bilmiyorum)Tekrar sormak gerekir
Göze takılanlardan, bir kutudan 6 tane çıkıyor ya. Bunlar neye göre bir ay dayanıyor. Çıkarıp takmaya göre mi ayarlı yoksa paketi açınca hiç kullanmasan da bir ay sonra kullanılmaz mı oluyor.(paket dedim ama kutudan mı çıkıyor , havası alınmış bir şeyin içinde mi hiç bilmiyorum)

Tekrar sormak gerekirse;
1-neye göre 1 ay demişler. 30 kere takıp çıkarınca bozulur diye mi hesaplanmış? Bu durumda haftada bir kez takıp çıkarsam 7 aymi gider?(4x7:28)
2-bir kutudan 6tane çıkıyor ya. Nasıl çıkıyor bir şişe içinde solüsyon içinde 6 tane lens var da ayda birini çekip alıpyor musun? Yoksa küçük yuvarlak 6 ayrı su dolu kutu mu var? Nasıl
3-hangi marka almalı?
0
orhan tv
(10.05.14)
1. Klinik testler yapıp optimal bir süre belirlemişler. Ama bu sürenin biraz da ticari olduğunu tahmin etmek zor değil.
Son kullanma tarihine göre, hiç kullanmasan da lens kullanılmaz hale gelebilir. Son kullanma tarihi geçmediyse, batmadığı ve gözlerini yakmadığı sürece takabilirsin.
2. Ağrı kesici haplar gibi birbirine bitişik, yırtarak ayırabildiğin ince plastik lens kapları düşün. Öyle geliyor bunlar. Sıra halinde altı tane lens kabı, ama kapaklı değil; büfelerdeki plastik bardak sular gibi. Üstü folyoyla kapatılmış. Yuvarlak olmak zorunda değil.
3. Yıllardır Ciba Vision Air Optix kullanıyorum, çok memnunum.
0
actionary
(10.05.14)
3 ay kullanıyorum. Gece çıkarıyorum. Sen de çıkar.
0
pass
(11.05.14)
(2)

Araç Alıp/Satarken İzlenen Adımlar

akeara
Yakın bir zamanda motosiklet alacağım. İş motoru üstüme almaya geldiği an nasıl bir yol izlemem gerekli ?Noterde ruhsat devretmek dışında bilmediğim ve yapmam gereken ne adımlar vardır ? Bir de parayı nasıl vermek gerek ? İmzayı atarken elde mi versek ? Yoksa kişinin hesabına eft mi yapsak ? Adam bu
Yakın bir zamanda motosiklet alacağım. İş motoru üstüme almaya geldiği an nasıl bir yol izlemem gerekli ?

Noterde ruhsat devretmek dışında bilmediğim ve yapmam gereken ne adımlar vardır ? Bir de parayı nasıl vermek gerek ? İmzayı atarken elde mi versek ? Yoksa kişinin hesabına eft mi yapsak ? Adam bu eft onaylanana kadar beni uğraştırır mı ? Yapanlar bu işleri nasıl yapıyor ?
0
akeara
(10.05.14)
Otomobil için, başka bir işlem yok. Ama parayı almadan ruhsatı devretmeyeceklerini sanıyorum. Parayı bir şekilde verdiğinizde, parayı ödediğinize dair bir metin imzalıyorsunuz (satıcıyla birlikte). Bir nüshası sizde kalıyor. Sonra gidip ruhsatı alıyorsunuz.
0
actionary
(10.05.14)
motoru begenip ustaya gosterip almaya karar verdikten sonra notere gitmekten baska hicbi sey yok. tabi muayenesi var mi falan bakin. bir de imzayi atmadan parayi vermeyin.
0
osuruklu
(10.05.14)
(4)

Bankalardan Para Çekmek

akeara
Banka hesabımdan 10 - 15 bin tl arası para çekmek istiyorum. Bunun için illa kendi şubeme mi gitmem gerek yoksa herhangi bir şube bana o kadar parayı verebilir mi ? Bir de atmlerdeki günlük para çekme limiti sadece atmlerde geçerli bir durum mu yoksa şubede de böyle şeyler oluyor mu ?
Banka hesabımdan 10 - 15 bin tl arası para çekmek istiyorum. Bunun için illa kendi şubeme mi gitmem gerek yoksa herhangi bir şube bana o kadar parayı verebilir mi ? Bir de atmlerdeki günlük para çekme limiti sadece atmlerde geçerli bir durum mu yoksa şubede de böyle şeyler oluyor mu ?
0
akeara
(10.05.14)
herhangi bir şubeden çekebilirsin fakat halk bankası'nın başka şubeden çekerken para kestiğini söylüyor babannem, bu yüzden sık sık bir sürü parayı kendi şubesinden çekip gideceğimiz yere kadar üzerimde taşıyorum. ama cüzi bir miktardır muhtemelen kesilen. kendi hesabımdaki parayı (akbank) her şubeden çekiyorum sorun olmuyor.
0
mula
(10.05.14)
Herhangi bir şubeden çekebiliyor olmanız lazım. Banka şubeleri bunun için var sonuçta.
0
actionary
(10.05.14)
hesabın tıcarı degılse masrafsız cekebılırsın tum subelerden

subeden de ıstedıgı parayı cekebılırsın...yalnız cok buyuk mıktarlarda onceden bıldırırsen herhangı bı sorunla karsılasmazsın
0
pisuvardandumancikartanadam
(10.05.14)
Bildiğim kadarıyla çok yüksek miktarda çekim yapmak istediğinizde müdürden onay falan alıyorlar. Ama 10-15 bin lira diyorsunuz, sanırım sıkıntı yapmayacaklardır. Tabi bankanın rezervi de önemli.
0
fuzzy olmak istemistim
(10.05.14)
(3)

GSM - Konuşma sırasında su sesine benzer dijital gürültü

actionary
Başkalarına da oluyor mu bilmiyorum ama benim sık sık başıma geliyor.Turkcell hattımla uzun bir görüşme yaparken ses birden dijital bir gürültüyle kesiliyor. Bu, 90'ların modem sesiyle akan su sesine benzer bir gürültünün karışımı. Daha önce sadece ben duyuyordum, bugün karşı taraf da duymuş.Bunun s
Başkalarına da oluyor mu bilmiyorum ama benim sık sık başıma geliyor.

Turkcell hattımla uzun bir görüşme yaparken ses birden dijital bir gürültüyle kesiliyor. Bu, 90'ların modem sesiyle akan su sesine benzer bir gürültünün karışımı. Daha önce sadece ben duyuyordum, bugün karşı taraf da duymuş.

Bunun sinyalin demodülasyonu sırasında gerçekleşen bir sorun olduğunu tahmin edebiliyorum, ama mekanizmasını merak ettiğim için bir bilene soruyorum.

Not: Benimle teknik konuş. Oh.
0
actionary
(10.05.14)
nerede oluyor mesela özel bir yer var mı? haberleşmenin yoğun olduğu hücrelerde mi mesela?
0
brad pitt
(10.05.14)
Oluyor. Hattım Avea. Arama yaparken, konuşmanın ortasında vs denk geliyor arada bir.
0
istinyede bekle
(10.05.14)
Şişli Osmanbey civarıyla ilgilenen, Türkiye ortalamasına göre kalabalık olduğunu düşündüğüm bir hücre.
0
🌸actionary
(10.05.14)
(4)

Şimdi blackberry telefon alınır mı?

komando kani var bende
arkadaşlar 600 tl civarı bütçem var. dokunmatik sevmem. blackberry alasım var. nasıl olur? başka tavsiyesi olan var mı?
arkadaşlar 600 tl civarı bütçem var. dokunmatik sevmem. blackberry alasım var. nasıl olur? başka tavsiyesi olan var mı?
0
komando kani var bende
(10.05.14)
Geçti blackberry nın devri, dokunmatik sevmiyorsun da malesef teknoloji oraya gitti artık
0
cruseo
(10.05.14)
Blackberry alınmaz, hele 600 TL'lik Blackberry hiç alınmaz. İki yıl kullandım. I-ıh. Dokunmatik maalesef artık tek seçenek.
0
actionary
(10.05.14)
Senin gibi düşünüyorum ve blackberry kullanıyorum. Dokunmatik telefon furyasına girmedim. Bana gereksiz bir gösteriş gibi geliyor ama kullananları elbette kafamın içinde dahi olsa yargılamıyorum. Bunun kendi fikrim olduğunun farkındayım, insanlar böyle bakmıyor ve zorunluluk olarak görüyor olabilir. Ama ben zorunluluk olduğunu düşünmüyorum. Blackberry gayet de işimi görüyor.
0
hiko seijuro
(10.05.14)
3 yildir Blackberry kullaniyorum. Birinci yil 9700 kullaniyordum bir gece benim yuzumden yandi, cop oldu. Onun yerine dokunmatik bir blackberry aldim modelini hatirlamiyorum ama benimkisinden ust modeldi 1 ay kullandim gidip yeniden 9700 aldim. Bazen donup kaliyor diye sinirleniyorum, bazen de millet beredeyse telefonuyla ucak kaldiracak ben daha kicikirik bir siteyi acamiyorum diye kafayi yiyorum ama gene de cok rahat yaziliyor. Kisacasi internette gezinmek icin kullanmayacaksan al memnun kalirsin. Ben mesajlarimi maillerimi blackberryden, gezinme isimi ipod touchdan yapiyorum. Mutluyuuum
0
duzsac
(10.05.14)
(6)

Lens Kullanım Maliyeti Hk.

soft
Merhaba dostlar,Bu konuda çok cahilim. Şimdi ben lense geçmeyi düşünüyorum artık. Purevision 2 HD bir kutusu 60 lira. İki göz de bozuk, numaraları da aynı değil diyelim. Bu kutuların her birinde kaç adet lens var? Ne kadar kullanabileceğim? Özetle bir ayda cebimden kaç para çıkar?
Merhaba dostlar,

Bu konuda çok cahilim. Şimdi ben lense geçmeyi düşünüyorum artık. Purevision 2 HD bir kutusu 60 lira. İki göz de bozuk, numaraları da aynı değil diyelim. Bu kutuların her birinde kaç adet lens var? Ne kadar kullanabileceğim? Özetle bir ayda cebimden kaç para çıkar?
0
soft
(10.05.14)
bir kutudan 6 tane lens çıkar. iki göz farklıysa 2 kutu alman lazım. yani 120 lirayla 6 ay rahat edersin.
0
dwight
(10.05.14)
www.lensmarket.com
lensleri şuradan alabilirsin. lens solüsyonunu da ücretsiz yolluyorlar diye hatırlıyorum. ama ne kadar gideceği sana kalmış.
0
bass solo take one
(10.05.14)
Her ay yeni lens takın diyorlar ama ben 2-3 ay aynı lensi takıyorum. Maliyet azalıyor. Yani sana bağlı.
0
kelepir
(10.05.14)
Ben Johnson&Johnson Acuvue Oasis kullanıyorum. Bir gözde astigmat var, o daha pahalı. Yani iki ayrı alıyorum haliyle. 6+6. Bana 1,5 yıl falan gidiyor. Ben de bir lensi 2-3 ay takanlardanım. Evdeyken çıkarıyorum, gözlük takıyorum. Dışarı çıkarken, okula giderken falan takıyorum. Dayanıyor bayağı.

Ama bazı gözler çok haslar. Bu kadar gitmiyor. Ama sana tavsiyem bütçenin el verdiği en iyi lensi al ve 3 ay tak. Bausch&Lomb kullanırken en fazla 1,5 ay gidiyordu, o da gözüme bata bata. Oasis aldım, rahat ettim. Ben de lensmarket'ten alıyorum bu arada, tavsiye ederim.
0
trachemys scripta elegans
(10.05.14)
Aylık lensler kalitesine, kullanım koşullarına ve elbette kişisine göre 2-3 ay kullanılabiliyor. Dolayısıyla 6 adet lens 6-8 ay boyunca güvenle kullanılabilir. Değiştirme vakti gelince belli eder zaten o. Oksijen geçirgenliği yüksek lensleri kullanmanızı ve Bausch & Lomb'dan uzak durmanızı tavsiye ederim.
0
actionary
(10.05.14)
Bi kere purevision kullandım pişman oldum jj oasys kullanıyorum.
Kutusu 60 lira olabilir ama astigmatın varsa bu rakam böyle kalmaz.
Lenten önemlisi göz sağlığın 6 ayda bir kontrole gitmen gerekir.
0
pass
(11.05.14)
(7)

bisikletten düştüm

zihuatanejo
bisikletle beraber üçlü jump, spin, asfaltta süzülme hareketlerini başarıyla tamamladım. üstüne 15 km yol daha yaptım. evdekiler bilmediğinden bir de dolaşmaya çıktım onlarla. şimdi baktım, dizimdeki yaraların etrafı şişmeye, morarmaya başlamış. dirseğimde de şişlik var, omzuma doğru epey acıyor. en
bisikletle beraber üçlü jump, spin, asfaltta süzülme hareketlerini başarıyla tamamladım. üstüne 15 km yol daha yaptım. evdekiler bilmediğinden bir de dolaşmaya çıktım onlarla. şimdi baktım, dizimdeki yaraların etrafı şişmeye, morarmaya başlamış. dirseğimde de şişlik var, omzuma doğru epey acıyor. en hızlı nasıl geçer bunlar. eczaneden bir krem alıp sürdüm bu arada.

medikal olmayan bonus soru: montumun kumaşında birkaç delik var artık. ankara'da tadilat yapacak terzi bilen var mı?
0
zihuatanejo
(10.05.14)
O şişlikler iç kanamadan(morlukların sebebi) da olabilir çatlaktan da. Eğer çocukken kafamızı bir yere vurduğumuzdaki gibi bir şişme değilse acilin yolları taştan. Yoksa önemsiz ağrılar olduğuna eminseniz dayanın ağrı kesiciyi. Beklemekten başka çare yok.
0
onexey
(10.05.14)
rheumonn sprey veya jel (antiflamatuar ilaçlar) sür sabah akşam. iyileşmeyi hızlandırır. geçmiş olsun
0
safepassage
(10.05.14)
acile gitme aşamasında olup olmadığımı nasıl anlayabilirim ki? bunun için mi geldin anlamlı yorgun bakışlar ile karşılaşmak var sonunda. kanama olma ihtimalinde yarını beklesem sorun olur mu?
0
🌸zihuatanejo
(10.05.14)
şişme var mı ? çatlak olsa şişme de olurdu çünkü doku altı kanama olur ve ödem oluşur. ama sadece morluk ve ağrıysa sorun yoktur diye düşünüyorum. yine de doktora gidebilirsin, kimse de bunun için mi geldin diye bakamaz. evhamım, panik yaptım tek yaşıyorum geldim dersiniz geçer. artistlik yapmasınlar
0
safepassage
(10.05.14)
gözle görülen, belirgin şişlik yok. diz kapağımın iç tarafında dokununca hissedilen şişlik var. ayak bileğime kadar birkaç mor bölge var ancak ödem, kanama olup olmadığını kestiremiyorum elbette. bekleyip göreceğiz sanırım.
0
🌸zihuatanejo
(10.05.14)
Tıpta "kırılsa yerinde duramazdın" dediğimiz vak'ayla karşı karşıyayız. Aspirin yazıyorum.
0
actionary
(10.05.14)
@actionary; gün boyunca kendime hatırlattığım cümle buydu:))
0
🌸zihuatanejo
(10.05.14)
(3)

Kurtuluş-Osmanbey Civarında Adıyaman Tütünü?

actionary
Ben bu Adıyaman tütününü çok sevdim. Acaba Kurtuluş civarında nereden bulabilirim?
Ben bu Adıyaman tütününü çok sevdim. Acaba Kurtuluş civarında nereden bulabilirim?
0
actionary
(17.04.14)
evet harbiye'ye doğru giderken, ana cadde üzerinde, bir pasajın içinde var. ergenekon caddesi üzerinde de, yine bir pasajın içerisinde var. hiç denemedim yalnız, nasıldır bilmiyorum, dene işte. hepsinin tabelası oluyor zaten yol üstünde, görürsün.

bir de şişli tarafında, caminin arka kısmındaki arzu pasajında var bir tütüncü. oradaki tütünü içtim, hiç fena değildi, beğendim. satan eleman da gayet sıcak. istersen denemen için ücretsiz ufak bir paket tütün de verir.
0
tonoto
(17.04.14)
osmanbey (pangaltı) metro çıkışından taksime doğru yürürken sağda bir tütüncü var. pehlivan köftenin oralara yakın.

orada vardır adıyaman tütünü.
0
nesilsiz
(17.04.14)
Kurtuluş Caddesinden Ergenekon Caddesine doğru yürürken, kafanızı sağdaki son pasajın içine çevirip bakarsanız, kocaman "Tütüncü" tabelasıyla karşılaşacaksınız.
Az önce oradan aldım yarım kilo. Bakalım nasıl.
0
🌸actionary
(17.04.14)
(2)

Piyano & Çalmasını Öğrenmek

MtKrt
Selamlar,Hep dj/producer olup şu şekilde bi uğraşım,hobim,emeğim olsun istemişimdir;http://www.youtube.com/watch?v=zzXphPbI5Xghttp://www.facebook.com/photo.php?v=450834091620996ama bunlar hep bir hayal olarak kaldı.Taki bu videoyu izleyene kadar :http://www.youtube.com/watch?v=flqDHWFREs0Konumuza ge
Selamlar,
Hep dj/producer olup şu şekilde bi uğraşım,hobim,emeğim olsun istemişimdir;
www.youtube.com
www.facebook.com
ama bunlar hep bir hayal olarak kaldı.Taki bu videoyu izleyene kadar :
www.youtube.com

Konumuza gelelim.Piyano çalmasını öğrenmek kolay mıdır?İsteyen kişi kendi başına öğrenebilir mi?Hayko'nun çaldığı ne kadar sürede öğrenilip çalınabilir?Ayrıca piyano fiyatları- klavye ve küçük klavye fiyatları ne kadardır acep ?(www.facebook.com
0
MtKrt
(21.12.12)
Sıfırsanız fakat yeteneğiniz varsa (iki el - ayak kombinasyonu) bu şarkıyı altı ayda çalabilirsiniz.
Kendi başınıza öğrenebilirsiniz, fakat tavsiye edilmez genelde. Bu tür işlerde bir şey yanlış öğrenilince sonsuza kadar yanlış kalabiliyor.
Bu sesi ve bu hissi alabileceğiniz en uygun yol bir MIDI klavyedir. Fakat bu yöntemde klavyenizi bir bilgisayar, bir ses kartı ve özel bir yazılımla birlikte kullanmak zorundasınız. 200 Lira civarına uygun bir MIDI klavye bulabilirsiniz muhtemelen. Toplam bedel 500 Lira'ya kadar çıkabilir herhalde. Emin değilim. Fakat bu alabileceğiniz - ciddiye alabileceğiniz - en ucuz piyanodan daha ucuzdur.
Müziğe devam.
Selamlar.
0
actionary
(21.12.12)
Muhakkak hoca ile çalış. Bir de bir yandan solfej çalış.
0
alperz
(22.12.12)
(11)

Hangi arabayı seçerdiniz?

purpurum
Sıfır satın alınacağını ve hemen hemen aynı fiyatlarda olduğunu düşünecek olursanız;1.4 motor tam otomatik vites Opel Corsa Enjoy mu?1.4 motor easytronik vites Fiat Punto Easy mi?Teşekkürler
Sıfır satın alınacağını ve hemen hemen aynı fiyatlarda olduğunu düşünecek olursanız;
1.4 motor tam otomatik vites Opel Corsa Enjoy mu?
1.4 motor easytronik vites Fiat Punto Easy mi?

Teşekkürler
0
purpurum
(18.12.12)
Tabii ki Opel..
Kalitesi yeterli..
0
quaker
(18.12.12)
Öncelikle temiz bir ikinci el kesinlikle. ama yok illa ikisinden biri ise tabii ki corsa.
0
istanbul beyefendisi
(18.12.12)
easytronik ve türevlerinden (her markada ismi farklı) sakınmanı önerrim. o teknoloji henüz olgunlaşmadı. ancak tam otomatiklerle kıyaslarken de yakıt sarfiyatı farkını göz önünde bulundur.
0
arakhna
(18.12.12)
Opel dururken Fiat'ın esamesi okunur mu yahu :)
0
puro
(18.12.12)
punto ne ya
0
jamswety
(18.12.12)
Ne alırsan al, otomatikten uzak dur..
0
Lekter
(18.12.12)
ben olsam ikisinide almazdım ama önceliğine göre değişir bu sorunun cevabı?
ucuz yedek parça, bakım ve işçilik için fiat, performans ve konfor için opel. (yakıt tüketimi de önemli ama ikisinide bilmiyorum)
bu arada "active select" olmayacaksa opel'in otomatiğinden uzak dur.
0
etna
(18.12.12)
Opel.
0
actionary
(18.12.12)
Hocam opel'e lpg taktıramazsıız, genel olarak ecotech motorlar pek uyumlu değil lpg'ye. Eğer dizel düşünürseniz de zaten opel, fiat motoru kullanıyor.

Ben olsam ikisini de almazdım. Japon markalarına yönelirdim. Misal yeni auris gibi.
0
chaoslord
(18.12.12)
fiesta
0
spy of soul
(19.12.12)
Opel corsa aldik, tesekkurler
0
🌸purpurum
(27.12.12)
(4)

Giysi Adı Soruyorum

actionary
Merhaba.Bereye benzer, fakat bereden daha bol ve rahat, örgü değil, direkt pamuktan mamul başlığın adı nedir?Teşekkürler,Selamlar.
Merhaba.
Bereye benzer, fakat bereden daha bol ve rahat, örgü değil, direkt pamuktan mamul başlığın adı nedir?
Teşekkürler,
Selamlar.
0
actionary
(12.08.12)
bahsettiğiniz şey buff olabilir mi acaba?

blog.tattersallsclothing.com
0
bubezleeb
(12.08.12)
Peki bu yazın da takılabilen bir şey mi? Aksesuar hediye edeceğim de.
0
🌸actionary
(12.08.12)
inceleri gayet yazında kullanılabilir ama polarlı olanları da var tabi.
0
rurouni
(12.08.12)
takılabilir. ben saçlarını toplamayı sevmeyen uzun saçlı bir erkek olarak yaz kış kullanıyorum kendisini. oldukça hava alan esnek rahat bi kumaştan yapmışlar.
0
bubezleeb
(12.08.12)
(5)

uçakları çeken aracın özel bir adı var mı?

problematik
uçak çekici dışında başka bir ad bulamadım google'dahem türkçede hem ingilizcede ne deniyor bu araçlara?
uçak çekici dışında başka bir ad bulamadım google'da

hem türkçede hem ingilizcede ne deniyor bu araçlara?
0
problematik
(31.05.10)
uçak çekici
tractor
airport/airplane tractor
aircraft tow tractor
0
kediebesi
(31.05.10)
taxi deniyor.
0
fiyuuuu
(31.05.10)
(bkz: tow car)
0
oharro
(31.05.10)
araçların arkasında folow me mi yazarmış eskiden, dolayısıyla folow araçları mı denirmiş eskiden bilemedim...
0
jeanluc
(31.05.10)
tow car deniyor ama işin içinde olanların o araçlara "traktör" dışında bir şey dediklerini duymadım şimdiye dek (ben de işin içindeydim, ben de "traktör" derdim).
0
actionary
(31.05.10)
(3)

sesi en iyi alan ve kaydeden Kamera?

bcdhms
selam,geçen yutubda bir video izliyordum, amatör bir grup provalarını kaydetmiş kamerayla, ama nasıl oluyorsa bizim aldığımız hücüm kayıttan çok daha kaliteli olmuş, sesler ayrı ve net olarak duyuluyor, ortalığı en çok karıştıran davulun sesi de hiç bozulmamıştı, gerçi öyle çok yüksek sesli bir müzi
selam,
geçen yutubda bir video izliyordum, amatör bir grup provalarını kaydetmiş kamerayla, ama nasıl oluyorsa bizim aldığımız hücüm kayıttan çok daha kaliteli olmuş, sesler ayrı ve net olarak duyuluyor, ortalığı en çok karıştıran davulun sesi de hiç bozulmamıştı, gerçi öyle çok yüksek sesli bir müzik yapmıyorlardı, 2 clean gitar , 1 bas 1 davul ama beklemediğim bir şeydi benim,

sadede gelelim, ben böyle bir video kamera almaya kalksam, görüntü kalitesi önemli olmasa ama sesi çok iyi yakalamasını istesem tercihim ne olmalı?
0
bcdhms
(14.05.10)
mikserden xlr çıkış alıp kameraya girmişlerdir, veya mikserden notebook'a kaydedip montajda senkronize etmişlerdir. kameranın mikrofonuyla hücum kayıttan daha yüksek performans elde etmek pek mümkün değil.
0
actionary
(14.05.10)
Düşük volümde çalıyorlarsa ve prova yaptıkları odanın akustiği düzgünse bu elbette mümkün.
0
alperz
(14.05.10)
sony vx2000'in dahili mikrofonu çoğu stüdyonun hücum kayıt mikrofonun eline verir. ben kendi işlerimde harici mikrofon olarak kullanıyorum o kamerayı, öyle söyleyim.
0
s e ff a f
(14.05.10)
(5)

Adobe Audition (bilgisayarda kayıt) sorusu

bcdhms
selam,kayıt almaya çalışıyorum bu programla lakin şöyle bir sorunum var, yaptığım kayıtlara efekt eklediğimde program üzerinde efekti duyabiliyorum ama kaydı mp3 olarak kaydettiğimde kayıt çıplak haliyle kalıyor, ne ses seviyesinde yaptığım değişiklikler ne efektler eklenmiş oluyor, çok basit birşey
selam,
kayıt almaya çalışıyorum bu programla lakin şöyle bir sorunum var, yaptığım kayıtlara efekt eklediğimde program üzerinde efekti duyabiliyorum ama kaydı mp3 olarak kaydettiğimde kayıt çıplak haliyle kalıyor, ne ses seviyesinde yaptığım değişiklikler ne efektler eklenmiş oluyor, çok basit birşeyi gözden kaçırıyorum galiba ama bulamadım bir türlü,

bir de 2. bir kanala da kayıt yapıca o kanala ait kaydı ayrı kaydediyor, sonra hepsini birleştirip tek bir dosya haline getirmek filan mı gerekiyor? nedir bunun mantığı?

teşekkürler.
0
bcdhms
(13.05.10)
asio kullanıyor musun?
0
gozyakansakiz
(13.05.10)
evet evet, bundan önce mixcraft diye bişey kullanıyordum, bu sorun yoktu
0
🌸bcdhms
(13.05.10)
asio yu kapatıp dene.
0
gozyakansakiz
(13.05.10)
işe yaramadı maalesef
0
🌸bcdhms
(13.05.10)
nokta atışı yapamam ama programın routing ayarlarıyla ilgili bir sorun bu. bir yerlerde mutlaka ayarı vardır. çözümsüz bir sorun değil, bu kesin. "bypass effects on mixdown" filan gibi bir şey seçilidir, onu deaktive etmek lazım.
ikinci bir kanala kayıt yaptığında, multitrack modunda tüm kanalları bir arada dinleyebilir, dengeleyebilir, efektleyebilirsin. çıkışı da multitrack modundayken "save as" (belki yeni versiyonlarda "export" olmuştur) diyerek alabilirsin.
0
actionary
(14.05.10)
(6)

DVD / DivX Player?

actionary
Şöyle DVD olsun, DivX olsun, USB marifetiyle HDD olsun, oynatacak bir aygıt bulmak mümkün mü? Mümkünse hangisi? Günahı nedir ayrıca? Gayet CRT TV'de kullanılacak. Aşmış bir alet olmasına gerek yok.
Şöyle DVD olsun, DivX olsun, USB marifetiyle HDD olsun, oynatacak bir aygıt bulmak mümkün mü? Mümkünse hangisi? Günahı nedir ayrıca? Gayet CRT TV'de kullanılacak. Aşmış bir alet olmasına gerek yok.
0
actionary
(29.10.09)
Bilimum Teknosa, Bimeks, hatta Carrefour türevlerinde mevcut. 80-90'dan başlar...
0
pass
(29.10.09)
yalniz alirken bulundugunuz ilde servis var mi, bi bakin. dandik bi piranha aldimdi 10 lira daha ucuz diye, kosa kosa gidip geri verdim (ankaradayim).

yerine sunny marka aldim, indirimde 75 liraydi, normal fiyati 80 (bimeks'de, ha hepsini gezdimdi tabe :). cok memnunum kendisinden, tavsiye ederim.
0
no avalon
(29.10.09)
mediamarkt'ta premier marka dvd/dvix player 44 tl. kaçırmamanı tavsiye ediyorum. fiyat müthiş.
0
hasnicktir
(29.10.09)
peki, usb girişi olan aygıtlara şu taşınabilir hdd'leri bağlayabiliyor muyuz?
0
🌸actionary
(29.10.09)
bende minton var bi tane. flash diskten izlerken takılıyor. aleti kapatıp açmanız gerekiyor. hele hard disk takınca bazı dosyaları hepten görmüyor. minton'dan uzak durun. diğer markalar hakkında bilgim yok ama benimkinde olduğu gibi abuk sorunları olabilir. dikkatli seçmek lazım.
0
raikkonen
(29.10.09)
bunlarin bir kismi o kdar gelismemis oldugundan bagladigiz usb aletin buyuklugune gore performansi dusuyor veya harici diski gormuyor bile.

~80 tl civarindakiler bu konuda sorunsuz. benimki canavar gibi gosteriyor mesela. piranha'yi geri verme sebeplerimden biri se bu idi...
0
no avalon
(29.10.09)
(4)

tv kumandasından çıkan ışın ılık süt iç

oldu görüşürüz
hep aklıma takılmıştır bak iyi oldu buraya denk geldiğim.diyelim ben kumandayı tv'ye yönelttim, kanal değiştiriyorum. o sırada siz de tv'nin önündesiniz, ne bileyim hadi büyük de olmayın, ufacık çocuksunuz. bu kumandadan sonuçta ufak mufak bir ışın mı diyelim, ondan çıkıyor ya hani; onun insana bir
hep aklıma takılmıştır bak iyi oldu buraya denk geldiğim.

diyelim ben kumandayı tv'ye yönelttim, kanal değiştiriyorum. o sırada siz de tv'nin önündesiniz, ne bileyim hadi büyük de olmayın, ufacık çocuksunuz. bu kumandadan sonuçta ufak mufak bir ışın mı diyelim, ondan çıkıyor ya hani; onun insana bir zararı var mıdır. yani sizin tv'nin önünden geçmenizi bekliyim mi, yoksa kafanıza kafanıza tutuyım mı kumandayı?

aramadım mamafih bulamazdım.

sağolunuz.
0
oldu görüşürüz
(08.06.09)
ışın dediğimiz şey, kızılötesi ışıktır.
kafasina tutmayin bence ama evinizdeki kablosuz modemden yahut televizyonun monitöründen daha zararli degil :)
hatta zararli da degil, yukaridaki cümleyi okuyunca biraz zararliymis gibi geliyor.

edit - wiki söyle demis:
Health hazard

Strong infrared radiation in certain industry high heat settings may constitute a health hazard to the eyes and the vision. More so, since the radiation is invisible. Therefore special IR proof protective eyeglasses must be worn in such places.

yani özetle

yüksek kızılötesi isima, radyasyon gözle görülemiyor olsa da göze zarar verebilir. bu nedenle böylesi ortamlarda kızılötesi filtreli gözlükler giyilmelidir.

yüksek ısılı sanayii ortamlarindan bahsediyor sizin kumandanizdan bu siddette bir isin cikmaz.
0
dr shephard ameliyathaneye
(08.06.09)
infrared isik var kumanda da, ama zarar vermeyecek kadar dusuk bir miktar. ona gelene kadar daha buyuk elektronik aletler var evde, hepsi elektromanyetik alan yayiyor ama etkisi mechul.
0
ermanen
(08.06.09)
kızılötesi ışığın enerjisi düşüktür, herhangi bir zararı yoktur. kızılötesinden sonra görsel bölge gelir, ki bu bölgeden sonraki ışınlar zararlıdır. misal güneş'ten gelen ve ozon tabakasının incelmesinden dolayı daha da ciddi olarak hasar bırakan mor ötesi ışınımlar gibi, veya bizzat maruz kalındığında hücrelerimizi kaçınılmaz kanserli hale çeviren x-ışınları gibi.
0
deckard
(08.06.09)
bu arada gece görüş özelliği olan bir handycam kamerayla o ışığı görebilirsiniz!
0
actionary
(08.06.09)
(8)

Hangi marka lens?

think martini
Lens almaya karar verdim (saydam lens) ancak etrafımdaki herkes farklı bir lens markası kullanıyor. Bır arkadasım Johnson&Johnson'dan cok memnun oldugunu soyledı. Siz hangi markayı, neden tercih ediyorsunuz? Hangi markayı denediniz de memnun kalmadınız? Kaca aldınız? Oksijen geçiren fılan dıyorlar,
Lens almaya karar verdim (saydam lens) ancak etrafımdaki herkes farklı bir lens markası kullanıyor. Bır arkadasım Johnson&Johnson'dan cok memnun oldugunu soyledı.
Siz hangi markayı, neden tercih ediyorsunuz? Hangi markayı denediniz de memnun kalmadınız? Kaca aldınız? Oksijen geçiren fılan dıyorlar, hangı markalar bunlar? Bır de kac aylık almayı tercıh edıyorsunuz? 6 aylık almayı dusunuyorum, mantıklı mı?
Lens alırken denemenız ıcın sıze bır cıft lens verıyorlar sanırım ama sonucta her markayı denemem mumkun degıl, o yuzden sızlerın de fıkrınızı almak ıstedım. Gozlerım de cok hassas, o yuzden ıyıce arastırmadan almak ıstemıyorum, satıcılar da bana cok guven vermıyor, "elımızde bu var, her marka aynı zaten" dıyorlar, dogru mudur?)
0
think martini
(21.02.09)
o2 bir şey bir şey... "nefes alabilen lens" diye geçiyor. bir adı da vardı o sınıfın ama... oksijen geçirgenliği yüksek lensler bunlar. çok rahat. ama renu dışında bir lens solüsyonuyla kullanılmalı. kendi kullandığım solüsyon markasını da unuttum. =\
alcon muydu?
0
actionary
(21.02.09)
bence bunu doktorunuza danışın öncelikle.

ama tavsiye isterseniz de , ben bousch&lomb Purevision kullanıyorum. memnunum. oksijen geçirgenliği yüksek, gece gözünüzde kalabilir diyorlar ama ben çıkarıyorum hep yatarken.

softlens 66 , softlens 59 ve softlens 38 var, sayılar yüzde olarak içersindeki su oranları, %38 lik olanı hassas gözlere tavsiye ediyorlar ama yine de bilemem.

bir de günlük lensler var , tak çıkar at, arkadaşım kullanıyor ve ona göre en sağlıklısı bu. ben de ilerde deneyebilirim.
bu arada umarım saydam numaralı lensten bahsediyorsunuzdur, ben de boşa yazmamışımdır bunları. ha renkli lens ise o zaman da tavsiyem solotica denen lensler olacak. bunu da kullanmadım ve türkiyede var mı bilmiyorum. üstelik biraz da pahalı, yani çifti 300-500 falan gibi ama gördüm, çok doğal duruyor.
0
pinking of you
(21.02.09)
Ben 13 senedir Bousch&Lomb kullanıyorum. Soflens66 ile başladım yaklaşık 11 sene onu kullandım, sonra bu piyasadan kalktı. Yerine SofLens38 deneyeyim dedim, gözlerimi zikti. Soflens59 denedim ardından onunla mutluyuz şimdilik. Bu yanındaki rakam oksijen geçirgenliği galiba ve az geçirgenliği olan 38 benim gözlerimi rezil etti, nasıl oluyor da hassas gözlere öneriliyor anlamış değilim.

Neyse özetle ben B&L severim yani.
0
sui
(21.02.09)
Ben de Bousch&Lomb kullanıyorum, üstteki arkadaşla benzer şekilde soflens66 kullandım öncelikle 6 ay kadar, daha sonra bulamadığım için soflens59'a geçtim. 6 aydır da onu kullanıyorum. Memnunum hiç bi sorunum yok.
0
nesenbilneben
(21.02.09)
ben önce biomedics miydi ne, onunla başladım, sonra da Bousch&Lomb'un birkaç modelini denedim yüksek oksijen geçirgenlikli olanlardan, ama bunların hepsinde de ara ara kuruma ve rahatsızlık hissi oldu. en son doktor Johnson & Johnson'u önerdi, diğerlerine kıyasla çok yumuşak, çok rahat.. hala onu kullanıyorum..
0
oyle birsey yok
(21.02.09)
@sui; softlens 38 in hassas gözlere önerilmesinin nedeni , su oranı az olduğundan; lens üstünde depozit denen, protein, kir vs gibi birikintilerin de az oluşması diye söylemişti doktorum. bilginize.
0
pinking of you
(22.02.09)
çok marka denedim, johnson&johnson tavsiye ederim. acuvue2 veya oasys.
0
coolspot
(22.02.09)
(bkz: focus night and day)
(bkz: biofinity)

purevision, softlens 66 vs bunlarla hic isiniz olmasin..bir cok doktor size purevision onerecektir onlarla anlasmasi oldugu icin.acuvue2 icin de cok iyi seyler soyleniyor ama bildigim kadariyla olculeri diger lenslerden farkli denemeden almamak lazim..
0
2pac
(22.02.09)
(5)

bir fizik sorusu...

miss antartika
aklıma takıldı,dengede bir cismimiz var diyelim, f diye de bir kuvvet;yukarıdan çekiyor cismim.g=F olur ya neden olur o?bir yardım eli, yoksa tırlatacağım..
aklıma takıldı,
dengede bir cismimiz var diyelim, f diye de bir kuvvet;yukarıdan çekiyor cismi
m.g=F olur ya neden olur o?
bir yardım eli, yoksa tırlatacağım..
0
miss antartika
(02.10.08)
yer çekimi çektiği kadar kuvvet de ters yönde çekiyor, dengede kalıyor işte.. sorulan nedir anlamadım galiba?
0
reeper redeemer
(02.10.08)
cisim dengede ise cisme etkiyen tüm kuvvetlerin bileşkesi 0'dır. Yani yukarıdan çeken kuvvetle, cismin ağırlığı eşit olmak zorundadır dengedeyse. Aksi takdirde büyük kuvvetin çektiği tarafa doğru ivmelenecek ve dengede olmayacaktır cisim.
0
simendiferlerin efendisi
(02.10.08)
cisim, uygulanan F kuvveti etkisinde dengede (hareketsiz) duruyorsa;
cisme aşağı yönde etkiyen yerçekimi kuvveti = "m(cismin kütlesi) x g(yerçekimi ivmesi)" = (cismin ağırlığı)
cisme yukarı yönde etkileyen kuvvet = "F"

denge durumu söz konusu olduğuna, yani kuvvetler birbirine eşit olduğuna göre; "F=m.g" eşitliği sağlanmış olur.

(bkz: kütle)
(bkz: ağırlık)
0
flyalone
(02.10.08)
kendi kafamda yarattığım soru aslında soru değilmiş teşekkürler..
0
🌸miss antartika
(02.10.08)
Esasında, kuvvetin (F) tanımı, birim kütleye (m) belli bir ivme (a) kazandıran etkidir. F = m*a buradan geliyor. (g) de yer çekimi ivmesidir. Yani herhangi bir cismi sürtünmesiz ortamda belli bir yükseklikten bıraktığınızda cismin sahip olacağı ivme g'dir ve yaklaşık 10m/s^2'ye eşittir (biz genelde 9.8m/s^2 olarak kabul ederiz teoride, ve bu, dünya üzerindeki konuma göre az da olsa değişir).

Şimdi, madem belli bir konumda g sabit, o halde F, sadece kütleye (m) göre değişecektir. Eğer cisme etkiyen başka kuvvet yoksa, F = -G (Ağırlık) olur.

Yani kuvvet (F), cismin 9.8m/s^2'lik bir ivmeyle yere düşmesini ENGELLEYEN kuvvettir ve Ağırlık adı verilen özel kuvvetin ters yönünde (negatiflik işareti oradan gelir) ve onunla aynı büyüklüktedir.
0
actionary
(02.10.08)
(10)

C diskindeki kayıp 20 gb

temizkopat
şmidi tam olarak nasıl anlatcmaı bilemiyorum. 40 gb lık ve içinde sistem dosyalarının da bulundugu bi hdd var benim pc de. bunun suan 2gb kadarı boş gorunuyo. geri kalanında ise program fıles 10gb, windows 3gb ve çeşitli film muzık gibi dosyalarda(buna desktop da dahıl) 4gb yer tutuyo. yanı 20 gb ka
şmidi tam olarak nasıl anlatcmaı bilemiyorum. 40 gb lık ve içinde sistem dosyalarının da bulundugu bi hdd var benim pc de. bunun suan 2gb kadarı boş gorunuyo. geri kalanında ise program fıles 10gb, windows 3gb ve çeşitli film muzık gibi dosyalarda(buna desktop da dahıl) 4gb yer tutuyo. yanı 20 gb kadar bı alan gorunuyo. geriye kalan 20 nerde? format atsam duzelır dıye dusunuyorum ama sırf bu yuzden de format atmak ıstemıyorum. sizce kayıp gibi gorunen 20 gb nerde olabilir?
bu arada şimdi farkettim, c diskinin hepsini seçip özelliklerine baktıgımde 32 gb olarak gozukuyo.
0
temizkopat
(02.10.08)
virus olabilir..
0
katafalk
(02.10.08)
gizli dosyaları göster dediğinde bişeyler çıkıyo mu?
0
etna
(02.10.08)
1. gizli dosyalar olabilir
2. diskin 40 gb olsa bile bunun 40 gb si kullanılabilir değildir, bir kısmı ayrılmıştır
3. gb hesabında şöyle bir sorun olur, bi program 1000 mb yi 1 gb olarak gösterir, başkası 1024 mb yi. bu da karışıklığa sebep olur.
0
kisa
(02.10.08)
gizli dosyaları da gösterınce kırk kadar 1kb lık dosya cıktı. onları da sıldım ama bi işe yaramadı.
0
🌸temizkopat
(02.10.08)
cop kutusunu bosalt.
0
compumaster
(02.10.08)
1)system restore icin ayrilmis bir yer olabilir.
2)geri donusum kutusu'nun yuzdesi cok fazla olabilir.
3)hibernate ozelligi aciksa memoryyi yedeklemek icin ayrilmis alan olabilir.
4)paging file(virtual memory - sanal bellek) icin ayrilmis yer olabilir.
5)ben vista kullanirken update'te problem oldugu zaman gizli klasorlerin bir tanesinin icine her 3 saniyede bir 110-120mb lik log dosyalari olusturuyordu. 50gb lik partition da yer kalmamisti boyle bir sorun olabilir.

5 numara olsaydi o 2gb de bos kalmazdi. demekki bu degil. ilk 4 secenekten biri olabilir. yada onceden soylendigi gibi virus.
0
crucio
(02.10.08)
dosya sisteminde bir arıza olabilir. scandisk gibi bir şey ile düzeltebilirsin, ama bunu yapmadan önce önemli dosyalarının yedeğini al. yine de düzelmezse o kadar alanın nereye gittiğini treesize gibibir programla öğrenebilirsin, bütün disk grafiğini döker önüne.
0
kurukafa
(02.10.08)
bana da olurdu bu bazen
scan disk yapınca düzelirdi.
0
natnan
(02.10.08)
bad sector?
0
actionary
(02.10.08)
diskin fiziksel yapisinda bir sorun yoksa, buyuk ihtimal system restore dosyalari cok yer kapliyordur.

\system volume information\ - dosya sistemi ntfs ise, standart ayarlarla bu klasorun ici gorunmez. erismek icin soyle bir dokumantasyon mevcut:
support.microsoft.com
0
cench
(02.10.08)
(3)

Online HTML Editör

babatema
Var mıdır böyle bir şey? bilgisayara bir şey yüklemeden böyle table mable çizebileceğimiz...
Var mıdır böyle bir şey? bilgisayara bir şey yüklemeden böyle table mable çizebileceğimiz...
0
babatema
(01.10.08)
www.quackit.com

table oluşturabilirsiniz buradan.

daha fazlası için google'da "html table generator" şeklinde arama yapabilirsiniz (tırnaklar olmaksızın).
0
actionary
(01.10.08)
TinyMCE, FCK Editor örnekleri şahanedir.

ama neticede kendi bilgisayarına olmasa da bi yerlere kuruluyor bunlar da.
0
loststone
(01.10.08)
ermanen
(01.10.08)
(15)

Sennheiser kulaklık fiyatı

gxix
geçen gün electroworld'de dolaşırken gördüm de, typo yapmışlar sandım. görevliye sordum, orada yazanın gerçek fiyat olduğunu söyledi.evet, neticesinde bir kulaklık bu. alın bir örneği şu: http://www.vesaire.com/urun.php?products_id=187745&tree=audio&sid=58e6736bebb259ef585a5a599e97fd4ckulaklığa (ne
geçen gün electroworld'de dolaşırken gördüm de, typo yapmışlar sandım. görevliye sordum, orada yazanın gerçek fiyat olduğunu söyledi.

evet, neticesinde bir kulaklık bu. alın bir örneği şu: www.vesaire.com

kulaklığa (ne olursa olsun) 1 milyar verilir mi abi? veren var mıdır? varsa mantığı nedir? vallahi kafayı yedim ya.. millet açız diyor, o zaman yalan söylüyor millet.. bu sennheiser türkiye'de pazar payı bulabiliyorsa valla yalan söylüyor olmalıyız.

beni aydınlatacak biri var mı?
0
gxix
(01.10.08)
sadece amatör ya da kişisel kullanım amaçlı düşünmemek lazım tabi.
0
babatema
(01.10.08)
o tür modeller profesyonel amaçlar için de kullanılıyor sanırım, yoksa her keseye uygun sennheiser bulmak mümkün. ama kulaklığa 1000 ytl verip ipod'a takan var mıdır bilemedim. yine de benim gibi sürekli kulağında kulaklıkla gezen bir insansan bir süre sonra kulaklığın sesi, bastır, tizdir bunlar senin için önemli hale geliyor ve kulaklık için ayırdığın bütçe mp3 player için ayırdığını geçebiliyor.

ayrıca o linkteki kulakılığı dün mediamarktta 850 ytl civarında bir fiyata gördüm, niyetlenenler kaçırmasın :)
0
patricia teyze
(01.10.08)
ben vermek üzereyim açıkçası, müziği önemsiyorum, alınca bir kere alma taraftarı olanlardanım.
0
desdinova
(01.10.08)
seni anlıyorum; (git: 26990)
0
insanimsi
(01.10.08)
öncelikle şunu söyleyeyim, o kulakliga 1000er liradan amfi ve dac, 400-500 liralik da recabling (after-market tabir edilen hi-fi kablolarla tekrar kablolama; dikkat edilirse kendi stock kablosunun detachable -cikarilabilir- oldugu gorulur) yapinca tam kivamini buluyor. yani aslinda yerine gore 3000-4000 liralik bir hi-end kulakliktan soz ediyoruz ki bunlar oyle minton mp3 player'in drive edebilecegi, uzerine "eheh bendeki onboard ses kartina taktim muthis lost izliyorum," seklinde menkibeler anlatilabilecek urunler degil. mamafih, evini, studyosunu, is yerini vs. 25-30 bin liralik klipsch, b&w kolonlarla, genelec monitorlerle vs. doseyen adamdan bunu alan adamın farki, bunu alan adamin dinleme seanslarini kisisel nedenlerden oturu -müzik prodüksiyonu, muzigi tek başına ve hi-fi dinlemek istegi gibi- "bireyselleştirme" çabasıdır. sözün özü, izolasyon istiyor olabilirsiniz ya da kulaklıkla daha rahat ediyor olabilirsiniz, veyahut aynı hi-fi deneyimini odanızda ancak 10 binlerce liralik bir düzenekle kurabileceğinizden ve söz konusu bütçe sizi aştığından böyle bir yola girmiş olabilirsiniz, veyahut daha bir sürü gerekçe.

velhasıl bu ürünlerin de hedef kitlesi var, ama tabii ki bu tür modeller orada-burada peynir-ekmek gibi satan kitle ürünleri değil, biraz daha ni$'e giriyorlar diyelim. bu arada ankara mediamarkt'ta gezerken sirf merakından "bu hd650'lerden şimdiye kadar hiç sattığınız oldu mu?" şeklinde bi soru soran arkadaşın, görevliden "valla satmadık, geldiğinden beri duruyolar öyle," yaniti aldığını biliyorum (bu diyalog yaşandığından mediamarkt henüz 1-2 aylıktı tabii, satmışlardır belki sonradan bir iki tane). demem o ki 300-400 dolar olan abd fiyatını bence hak eden bir ürün hd650 (ve diğer bazı sınıfdaşları) ama ben de 1000 lira saymam gidip; dolayisiyla iç pazardan almam demek istiyorum.

final: bunlar, "oyun oynarken takayım, anime izlerken süper olur, 128k mp3 dinleyeyim," düşünceleriyle satın alınacak ürünler değil, bazı spesifik amaçlar ve zevkler için kullanılacak ürünlerdir. zira diğer türlüsü mallığa girer, ev-migros-ofis arasında ortalama 60km hızla günde 30km yol için 150hp'lik & 100 bin liralik otomobil alıp "abi benim araba da 150 beygir yeaaa..." diyen adam kadar eleştirilmesi icap eder.
0
boshi
(01.10.08)
ben, örneğin, bir çift masaüstü boyutundaki hoparlöre 2000 küsür ytl para vereceğim ilk fırsatta. :) ürün açıklamasındaki sayısal değerleri mesela bir cx300'ünkülerle karşılaştırırsanız daha açıklayıcı gelecektir.
bu kulaklığı çok incelemedim, ama büyük olasılıkla profesyonel veya yarı-profesyonel bir alettir. yani üretim amaçlıdır. anahtar kelimeler: referans monitörü, flat response, empedans, frekans cevabı...
:)
0
actionary
(01.10.08)
bir şey daha diyecektim, unuttum: esasında bu tür lowest-end'den highest-end'e giden ürün skalalarında fiyat geometrik gibimsi artiyor gibi (kanımca). yani söz gelimi, 10 liralık snopy kulaklikla 120-130 liralik kulaklık arasında dağlar kadar fark varken gene bu kulaklıkla hd650 arasındaki fark tepeler kadardır. hd650'den çok daha pahalı kulaklıklar da var ve bunlarla hd650 arasındaki farklar da tartışılacak düzeylere kadar iniyor; örneğin 900-1000 dolarlık bir ath-w5000'ün 3oo dolarlık bir hd650'den daha kötü ses karakteristiğine sahip olduğunu savunan onlarca insan görebilirsiniz. velhasıl "reference" düzeylerine gelindiğinden belki de yalnızca %2-3 lük performans artışlarını yüzlerce dolarlık fark ödeyerek deneyimleyebiliyorsunuz.

actionary'nin dediğine bir ek: kağıt üstündeki spesifikasyonlar (frekans aralığı vb.) gerçekten de birçok ürüne ilk bakışta sağlıklı birer yol göstericidirler ancak gene birçoğunun da işkembeden salladığı değerlere itimat etmemek gerekir (dinleyip fikir edinmek daha yerinde olur). örneğin 20-20k hertz frekans aralığı olduğunu iddia eden birçok ucuz piyasa kulaklığı bu aralığın yakınına bile uğramamaktadır, onlara da he deyip geçmek lazım.
0
boshi
(01.10.08)
www.elmasepeti.com bu shure marka kulaklıkların bundan daha pahalısını da satıyordu site ama şimdi kaldırmışlar.

shure, kulaklıklarını satarken öyle ipod'a falan takmayın diye değil bizzat "ipod'un mercedes'i" sloganını kullanır.

öncelikle (bkz: shure/#13848096).

herhangi bir lüks malın satılmasını nasıl hayretle karşılamıyorsak bunun da bir farkı yoktur diye düşünüyorum. bu soruyu sorarken bazen art niyetli bir yaklaşım da seziyorum. bunları alanlar sanki sana hava atmak için alan saf insanlar iması. biri diyor bunlar adam sikiyorlarmış. biz de bu durumda sikilen oluyoruz. ha canım bi akıllı sensin.

actionary alacağın hoparlörün markasını merak ettim. genelec mi?
0
caturanga
(01.10.08)
bu tür referans kulaklıkları, aynen söylendiği gibi, kullanmadan fiyat biçilebilir şeyler değildir. bu kulaklığı kullanmış olan kimi ses mühendisleri, tonmaisterler, daha pahalı olan muadil ürünlerden daha iyi performans verdiğini söylüyorlar.

ben, arkadaşımın stüdyosunda, hd 650'nin yanına bile yaklaşamayacağı söylenen bir kulaklıkla, miksi yeni bitmiş bir şarkıyı dinlerken, şarkının yarısında orgazm olmuş, ağzımdan salyalar saçarak mikserin düğmelerini dişlemiştim. o günden beri benim kayıt odasına girmeme izin vermiyorlar :)

yani, param olsun, hd 65o'ye o kadar hızlı parayı basarım ki, satıcı bile neye uğradığını şaşırır.
0
hunter the dayworker
(01.10.08)
@boshi: her markanın değil tabii, ama sennheiser'ın verdiği değerleri doğru kabul ediyorum :) çünkü sennheiser'ın değerlerini de doğru kabul etmezsem, referans alabileceğim çok az marka kalır :)

@caturanga: tüm ekipmanım m-audio olduğundan, ve m-audio'nun tüm ürünlerinden çok memnun kaldığımdan, ve bu konuda bir nevi marka takıntısına sahip olduğumdan, monitörü de m-audio almak niyetindeyim. m-audio ex66 niyetindeyim, ama dediğim gibi "ilk fırsatta" alabilirim. o ilk fırsat pek yakın görünmüyor şu aralar :)
0
actionary
(01.10.08)
görebildiğim kadarıyla, ilgili kulaklık yurtdışında 450-500$ arası satılıyor.

düşünün yani bizdeki kazığı, yazık...
0
silhouette
(01.10.08)
bose diyecem çekilin,

yurtdışında bir mağazada geziniyordum mağaza hi-fi ın dibine vurmuş bi yer oyle ki kapıda bir güvenlik görevlisi var biraz kozmopolit bir memleket olmasından ötürü herkesi almıyor içeri (tasvip etmiyoruz elbette)

neyse efendim bi stand vardı boseun, çok denişink hi fi sistemlere bağlı bir kulaklık teşhir ediliyor. deneme fırsatım oldu nasıl bişi olduğunu anlatmam mümkün değil. dünyanın tantanasının yapıldığı mağazadan çıkarıp okyanusun dibine götürüyordu sizi. sadede geliyorum kulaklığın fiyatı 3600 dolardı.... ki söz konusu memlekette elektronik eşya bizimkine kıyasla yaklaşık %30 daha ucuzdu.
0
agk
(01.10.08)
@divit: altın kullanımı korozyonu önlemeye yönelik zaten hi-fi'da, iletimi sağlamak konusunda gümüş ve bakırın yapısal olarak altın adlı elementimizden daha üstün olduğu söylenir. kaldı ki altından yapılmış hi-fi kablo göremeyeceksiniz araştıracak olursanız (maliyet de bunda bir etkendir tabii, katar seyhi degil sonucta bu ureticiler), metresi yüzlerce dolar olan kablolarda dahi "pure silver", "pure copper" gibi ibareler bulunur. o bakımdan teknosa'da gördüğünüz kabloda bi katakulli yok sanıyorum, oksidasyon hızını minimize etme amaçlı kullanılmıştır muhtemelen.

bu arada hi-fi kablo üretiminde çok büyük tezgahlar döner son kullanıcı için, o ayrı. örneğin james randi adlı hurafesavar amcanın Pear Cable adlı firmanın Anjou marka kablolarını nasıl itin şeyine soktuğunu okuyup eğlenebilirsiniz ==> gizmodo.com
0
boshi
(01.10.08)
bu arada bose'un da genel olarak bir hype, bir marketing yalan-dolani olduğuna dair çok sayıda iddia mevcut (hiç bose ürünü kullanmadığımdan görüş belirtemeyeceğim), en etraflıca yazılmış iddianamelerden biri için bkz. www.intellexual.net
0
boshi
(01.10.08)
@divit: altın oksitlenme riski olan kontak noktalarında kullanılan ve ses kalitesinden öte uzun vadede tak çıkar sonucu oluşan iletkenlik azalmasını önleme amaçlı kullanılır ciddi hifi kablolarda.

ayrıca gönderilen sinyal dijital değil boru gibi analogdur.
(bkz: adc)
(bkz: dac)

her sektörde şarlatanlar ve parası bol kişileri soyma amaçlı kuruluşlar da vardır bu arada. "snake oil" satma muhabbeti dedikleri.

zamanında birer metrelik farklı konnektör kablolarını ciddi high end sistemlerde karşılaştırma fırsatı bulmuştum. bu kabloların fiyatları 1000euro ile 4500euro skalasındaydı(metresi!!). bütün değerlendirmeyi fiyat üzerinden yapmamak gerekli, bunlardan bir tanesi bizim kulaklarımıza göre standart bir bakır kablodan bile kötü sonuç verirken aralarından ucuzlardan bir tanesi hepsini dövüp geçmişti.

specler önemlidir, ama bunları kimin yazdığına da bakmak lazım. bu yüzden isim yapmış şirketler ve başlarındaki kişilerin sözlerine de kıymet verilir. ciddi firmaların tasarımcıları çeşitli makalelerle kendi tekniklerini savunur ve karşılaştırırlar zaten.

ama bunlar öyle "mp3 dinliyim hacı" diyen kişilerin dert etmesi gereken şeyler değil. bu kişilerin "oha adam soyuyorlar safi salaklık" şeklindeki yorumları da yerine göre boş ve geçersiz olmak durumunda. işin iç yüzü derdi sadece müzik dinlemek olan birinin doğuştan kavrayamayacağı derecelerde karışık.
0
kurukafa
(01.10.08)
(11)

atarideki silah nasıl oluyor ya ?

neoyazin
soracam soracam hep unutyodum uykusuz da görünce aklıma geldi ya allahını seven bir söylesin o atarilerdeki silahlarda nasıl bir teknoloji var da tutunca vuruyo nasıl ya nasıl kumandadan mı oluyo ekrandanmı oluyo yokmu bir elektronik,megetronik müh. falan bi anlatın ya nolur ya ? hacettepe forumunda
soracam soracam hep unutyodum
uykusuz da görünce aklıma geldi
ya allahını seven bir söylesin o atarilerdeki silahlarda nasıl bir teknoloji var da tutunca vuruyo nasıl ya nasıl kumandadan mı oluyo ekrandanmı oluyo
yokmu bir elektronik,megetronik müh. falan bi anlatın ya nolur ya ?

hacettepe forumunda da tartışmışlar tübitaka sormuşlar ben bulamadım cevabını

Bknz: robot.ee.hacettepe.edu.tr

nasıl çalışıyor o ya nasıl ya nasıl sene 82 ya nasıl ya ?
0
neoyazin
(30.09.08)
silahin icinde kucuk kamera tarzi bi alet var. televizyonda bizim goremedigimiz isaret noktalari var. dugmesine bastigimiz zaman bu isaret noktalarini silahtaki kamera tarzi alet aliyor ve onlarin yerlerine gore hesaplama yapiyor. cok teknik bir aciklama olmadi ama neyse.
0
oshamahue
(30.09.08)
google ustaya bu soruyu soruyor ve hızlıca cevabımız alıyoruz,
credits goes to www.epanorama.net
0
akiskan
(30.09.08)
aga ingilizce o ya ?
anlamam ben
de nasıl yani oluyo kamera ekran
hala hala dahi anlamadım ?
0
🌸neoyazin
(30.09.08)
kısacası tabanca tv ekranındaki görüntünün resmini çekiyor sonra bakıyor resimde kuş(o zmnlar kuş vardı) var mı diye, varsa vurdu yoksa ıska diye bildiriyor ve sende ekranda ona göre bir animasyon görüyosun... ha bide dikkat ettiysen vurman gereken şeyle zemin rengi bayaa bir farklı oluyordu. makina ayırt edebilsin diye
0
sekox
(30.09.08)
tamamen kıcımdan sallıyorum
kumanda gibi..led ampül var ucunda fln calısmıyo mu ben öyle sanardım ?
0
humin zararlisi
(30.09.08)
hangi çeşit tabanca?

mesela nintendonun tabancası şu mantıkla işliyordu:

tv'nin 3 köşesine sensör koyuyordun.
bu konuda nasıl olduğunu anlaman basit.

linkini versen hangi çeşit atari silahı olduğunu, ona göre anlatırım, meeendiz olarak =)
0
mortifera
(30.09.08)
ekrana bişey takmıyosun ya bildiğin şu sarı kasetli ateridekiler
evet kuşların kıçında gerekten bir şey yanıp sönüyordu hatırladım
dikkat ettim
demekki kamera var yani tabancanın içinde
bu arada eğer öyleyse çok teknolojik bişey bu
wii gibi bişeydi yani.
vay anasını be cern deki araştırmalara şaşırmadım bu teknolojiye şaşırdığım kadar
0
🌸neoyazin
(01.10.08)
bunu bir yerlerde görmüş, okumuş ve hak vermiştim.
tv ekranındaki renklerin (ördeğin uçtuğu alanın arkaplanının) silahta odaklanmasıyla ilgili bir şeydi.

www.maniacworld.com

arkaplanın üzerinde, ekrandaki ördeği kendine odakladığında nişan alınca vuruyordunuz.

cümleler çok karışık olabilir, buna benzer bir şeydi prensibi.
0
tabudeviren
(01.10.08)
kamera değil yahu, günümüze göre çok da gelişmiş olmayan bir sensör. zaten dikkat ederseniz silahın ucunda mercek vardır.

yani tabancadan ekrana giden bir şey yok, ekrandan tabancaya gelen bir şey var :)
0
actionary
(01.10.08)
Tetiğe bastığınızda ekrar kararıyor ve ekranda sırasıyla bir bölge beyaz oluyor. Bu aşamada silahı nereye doğrulttuğunuz, light gun'ın ışık algılayıp algılamamsına göre kordinat düzleminde belirleniyor. Bu kadar. Tüm bunlar zamanın çok küçük bir kısmında gerçekleştiği için bir şey farketmiyorsunuz.
0
paranormal
(01.10.08)
Vurduğunuz şeyin rengine göre değil, son açıklamada yazdığı gibi ekranın konumuna göre bir belirleme oluyor. Ateş ettiğiniz yerde işaret çıkmazdı hem öteki türlü olsa.
0
386 dx
(01.10.08)
(5)

iki (2) Yildirim Carpisirsa/Cakisirsa ve ayni yere duserse, sonra beraber toprakta sevisirlerse ne olur...

ermanen
Iki yildirim carpisirsa/cakisirsa ne olur? Sadece carpmis olmazlar heralde:)Bir de iki yildirim ayni anda ayni yere dusebilir mi? Olasilik olarak olabilir belki fizik kurallariyla ilgili seyler vardir bu soruda, tam bilemedim...
Iki yildirim carpisirsa/cakisirsa ne olur? Sadece carpmis olmazlar heralde:)

Bir de iki yildirim ayni anda ayni yere dusebilir mi? Olasilik olarak olabilir belki fizik kurallariyla ilgili seyler vardir bu soruda, tam bilemedim...
0
ermanen
(27.09.08)
her ne kadar "olmaz olmaz deme olmaz olmaz" ekseninde biri olsam da nafi; çarpış(a)mazlar...

Not: Şimdi yatıyorum döndüğümde beni yalanlamış olun, ama mantıklı bir açıklama ile...
0
late viper
(27.09.08)
şimdi yıldırımın havadan topraga yada topraktan havaya yük boşalması olarak dusunursek (ki evet 2 turlude olabliyor) havada çarpısamazlar sanırım sonucta ikside aynı kutuplu yuke sahip itmesi lazım birbrni ki havada çarpışsalar onlar yıldırım değil şimşek olur(ki bence yine çarpısamaz). ama aynı yere aynı anda dusmemeleri için bi sebep goremiyorum. birde yıldırım deney ortamına alınıp incelenemediği için fzikçilerin bu konudada pek atıp tutacak bir seyinin olduğunu sanmıyorum
0
zapake
(27.09.08)
havada çarpışmaları fiziksel olarak mümkün değil =) ki ortada çarpışacak bir şey de yok zaten...
0
mortifera
(27.09.08)
Yıldırım çarpan arkadaşınız karınızla sevişmesin. Hoş bişi değil.
0
atomic punk
(27.09.08)
iki yıldırım aynı noktaya düşerse, ikisinin de şiddeti (taşıdıkları yük miktarı) yarıya iner ve tek bir yıldırımınkine eşit olur. daha fazlası olamaz.
0
actionary
(28.09.08)
(22)

zaman

arwear
zaman diye bir şey var mı? veya zaman kavramının varlığından nasıl emin olabiliyoruz? yani geçmiş dediğimiz şey sadece anılardan ibaret. beyinde depolanan ses ve görüntülerden ibaret. gelecek ise hayallerden, düşüncelerden. gerçek olan şey sadece "an" mı?bunu sormamın nedeni gelecekten haber alabild
zaman diye bir şey var mı? veya zaman kavramının varlığından nasıl emin olabiliyoruz? yani geçmiş dediğimiz şey sadece anılardan ibaret. beyinde depolanan ses ve görüntülerden ibaret. gelecek ise hayallerden, düşüncelerden. gerçek olan şey sadece "an" mı?
bunu sormamın nedeni gelecekten haber alabildiğini iddia edenler. olmayan bir gelecekten nasıl haber alınır ki?
kısacası nedir zamanın var olduğunu gösteren emareler? zaman yolculuğu yapmadan mümkün mü böyle bir şey?
0
arwear
(27.09.08)
Gelecekten haber aldım diyen mü$riktir efenim. Yoktur -büyük olasılıkla- öyle bir$ey, lakin cinlerde zaman mekan kavramı diye bir$ey yok diye duymu$tum, onlarin bi' meziyeti olabilir durum.Zamanı ancak Allah ya$ar, insan oğlu ölmeye gelmiştir diyen bi orhun kitabemiz var.Sanırım zaman kavramı, insan aklının herhangi birşeyle mukayese edemeyeceği bi kavram.
0
kr4z33
(27.09.08)
kr4z33, vaaz verdikten sonra fatiha da okuyakacak miyiz? benim dinime gore de, zamanda yolculuk mumkun hatta zaman yolculugunu inkar edenler kesin cehenneme gidecektir. burada, saglam temellere dayanmayan seyleri sunarak yardimci olmak dogru mudur? sizi allah'a havale ediyorum.

@arwear, tubitak[yani bilim, asilsiz, elle tutulmayan ucubik iddialar degil]'in zaman yolculugu ile ilgili 2 tane makalesi var, umarim isinize yarar:

www.biltek.tubitak.gov.tr
www.biltek.tubitak.gov.tr
0
egotm
(27.09.08)
zaman ,iş oluş vs.lerde önemli faktör fizikte falan ama diğer yandan sadece dini boyutta anlam taşıyor gibi. yoksa niye zaman diye bişey olsun ki? bizim saat yapıp duvara asmamız, gün ay yıl belirlememiz, güneşin, dünyanın dönmesi niye soyut bişeye kanıt olsun ki? biz sadece bi sürecin başlaması ve bitmesi arasına bi ölçü koymuşuz. yani bence inançsız bi insan aynı "tanrıyı biz kendimiz yarattık yeaa" gibi "zamanı biz kendimiz uydurduk hacı" da demeli. ben olsam derdim en azından :-/
0
geldiler
(27.09.08)
@egotm: ilk linktekinde bir hata var. resimler görünüyor ama yazılar okunmuyor.

veya bende bir sorun varmış. hmm..
0
🌸arwear
(27.09.08)
Zamanin cesitleri var, olculemeyen bir kavram oldugunu dusunenler de var
Ama hergun kullandigimiz salise, saat, ay, yil gibi kavramlar olculebilen zaman ve zaman standardi olarak belirlenmis.

Surda cok genis aciklamara ulasbilirsin:
en.wikipedia.org
0
ermanen
(27.09.08)
meraba ,
öncelikle iki linkteki pdf dosyası da bende sorunsuz gözüküyor.

zaman bizim bir "sürecin" başlaması bitmesi arasına koyduğumuz bir ölçüden ibaret değil bence ki bunu ifade etmek için bile kökü "süre" olan bir kelimeyi kullanıyoruz.
sonuçta bambaşka bir evrende mi diyim artık galakside mi diyim , zamanı daha farklı periyotlara bölmüş olabilirler. bu da zaman dediğimiz şeyin farklı şekilde algılanması sonucunu doğurur bana kalırsa. sabahın köründe işin felsefe boyutuna falan da girecek değilim ki zaten öyle bi boyuttan da haberdar değilim.

fiziksel olarak bir açıklaması var mıdır onu da tam bilmiyorum ama (bkz: dördüncü boyut) (bkz: #5680511)
bişey daha sallayayım son olarak, evrenin sürekli genişliyor olmasının zamanın sürekli akıyor olmasıyla kesin bi alakası vardır diyorum , lan yoksa !?!
:p
0
alwaysdrunk
(27.09.08)
@arwear, kuzum calisiyor dosyalar. tekrar indirmeyi dene. ayrica sozlukten, zaman yolculugu ve zaman basliklarina da bakin derim.
0
egotm
(27.09.08)
@egotm
Çok agresifsin be insan.Ön yargılısın bi de, benim "gelecekten haber aldım diyen mü$riktir efenim" sözüm, varsa da öyle bi$i ben onaylayamam cinsinden bi' zimbirti.Tutupta oraya takıldıysan ben de seni havale ediyorum.
Sağlam temeller demi$ken;
"De ki: Göklerde ve yeryüzünde bulunanların hiçbiri, gaybı bilemez, ancak Allah bilir ve onlar da ne vakit tekrar diriltileceklerini bilemezler" (el-Mâide 5/3)
Ayrica özel isimler büyük harfle ba$lar.
0
kr4z33
(27.09.08)
@kr4z33: kuran sağlam bir kaynak veya bilimsel bir kitap değil ne yazık ki.
0
🌸arwear
(27.09.08)
cevaplara bakmadan yazıyorum;

zaman bir boyuttur. tıpkı diğer üç koordinatsal boyutlar gibi (ki buna uzay deniyor) bu da boyuttur. zamanla uzay birbirine bağımlı, birbirinden ayrılmayan iki kavramdır. uzaysal koordinat sistemi en basit ifadeyle x-y-z'dir. uzayda sağa sola yukarı aşağa veya ileri geri gidilebilir fakat zaman boyutunda tek bir doğrultu, bu doğrultuda gidilebilecek tek bir yön vardır. bu da sadece ileridir. zaman boyutunda geri gidilemez, zaman boyutunda sağa ya da sola gidilemez (stephen hawking bunu araştırıyor, zaman boyutunda sağa ya da sola gidilebileceğine inanıyor).

zaman boyutunu dümdüz ilerleyen bir tren rayı, zamanı da tren gibi düşünün. bu tren sadece düz gider. fakat belki raylar bir yerden sonra öyle bir bükülmüştür ki önceden geçtiğimiz bir rayla birleşen/kesişen bir noktası vardır. işte o nokta (artık kurt deliği midir, kara delik/ak delik midir bilinmez) zamanda yolculuğun yapıldığı noktadır. bilinmez.
0
deckard
(27.09.08)
ayrıca şunu da belirteyim; zamanda ileri gitmek teoride mümkün, pratikte imkansızdır. imkansız olmasının sebebi kütlesi olan bir cismin ışık hızına çıkamaması. ışık hızına çıksa zamanda yolculuk yapacak çünkü.

sıkı durun, zamanda geri gitmek de mümkün! (teoride yine). bunun için de ışık hızından hızlı gitmemiz gerekiyor. yani gideceğimiz yere ışıktan önce gitmeliyiz ki zaman oraya henüz ulaşmamış olsun. zaman görelidir unutmayın. bizim zamanımız oraya ulaşmadan oraya gitmekten bahsediyorum. oradaki bir başkasının zamanı orada zaten mevcuttur.

diğer soruna geçelim; laplace'a göre geçmiş ve gelecek sabittir. biz de bu sabit çizgide ilerleyen parçacıklarız. feynman'a göre ise geçmiş birçok olasılık üzerine kurulmuştur. yani sabit değildir. yaşadığımız geçmişe rağmen ışık hızından hızlı giderek geçmişe dönsek başka bir geçmişle karşılaşırız. çünkü yaşadıığmız geçmişe gitmiş olsaydık o zaman olaylara müdahale ederek yaşadığımız geçmişi bozma olasılığımız var (bunlar bilimkurgu filmi gibi dursa da bilimsel teoriler, kaynak; stephen hawking - zamanın daha kısa tarihi).

eski bilim adamları deterministti. yani geleceğin de kesin olduğunu düşünürdü. heisenberg denilen fırlama bulduğu belirsizlik ilkesiyle zamanın kesinlikle belirsiz olduğunu, olasılıklar üzerine kurulu olduğunu gösterdi. diğer kuvantumcular bununla kalmadı, geçmişin de olasılıklar üzerine kurulu olduğunu iddia etti.

yeni uyandım yüzüme su çarptım yine de ayılamadım ve bana yazmayı planladığım tezin ana öğesini sormuşsunuz ya ne diyim :)
0
deckard
(27.09.08)
uzun lafın kısası; gelecekten haber aldığını iddia eden ya taocudur dombilidir ya da uzay-zaman'ı bükmüş hiro nakamura gibi bir zaman yolcusudur.

edit (illa bi edit yapacam yok arkadaş içim rahat etmiyor): teoride mümkün olan şeyler pratikte mümkün değil. ve tezimde de yazacağıma göre bu konuya farklı bir açıdan bakmaya çalışcam. tam olarak ne olduğunu buraya yazmayayım fakat kısaca ışığın bir çeşit engelleyici olduğu ile ilgili bişeyler olacak. yani ışık, insanoğlu için bir limit bunu herkes biliyor. ışıktan dolayı birçok şeyi öğrenme kapasitemiz sınırlandırılmış. biz bunu beyin gücüyle aşmaya çalışıyorsak da başarmamız zor bir ihtimal. bir başka evrende bir başka canlı için ışık diye bişey söz konusu olmayabilir, böyle bir limitleri yoktur (ışık hızına çıkamamak vs.) ve bir anlamda bizim yaşadığımız "ışığa bağlı hayat" ile uzaktan yakından alakaları yoktur. evet carl sagan'cıyım.
0
deckard
(27.09.08)
@kr4z33

kurandan örnek vermişsin fakat gene islam dininde değil miydi
geleceğin yazılı olduğu bir kitap olduğu oraya bakmanın yasak olduğu, bazı cinlerin ona bakıp gelip gelecekten haber verebildiği ama onların lanetlendiği

mekruh gibi, yasak ama yapılabiliniyor, yapanda lanetleniyor
0
demlikposet
(27.09.08)
@colonizer: demlikposet'in dediği şey için (bkz: levh-i mahfuz)
0
704
(27.09.08)
@sofistike maymun:
"sıkı durun, zamanda geri gitmek de mümkün! (teoride yine). bunun için de ışık hızından hızlı gitmemiz gerekiyor. yani gideceğimiz yere ışıktan önce gitmeliyiz ki zaman oraya henüz ulaşmamış olsun. zaman görelidir unutmayın. bizim zamanımız oraya ulaşmadan oraya gitmekten bahsediyorum. oradaki bir başkasının zamanı orada zaten mevcuttur."

bu kısmı daha açıklayıcı yazarsan sevinirim. benim gibi fizik cahilleri de anlayabilsin.
0
🌸arwear
(27.09.08)
bast-i zaman, tayy-i mekan, konularina da bi bakin
0
x daemon
(27.09.08)
konunun felsefe boyutunu incelerseniz daha güzel olur bence. dini olarak anlatıldığı zaman hiçbir konuda fikirbirliğine varılmadığını binlerce yıldır ya$adı bu insanlık.

Her semavi dinin bir kutsal kitabı olduğuna göre her kitap farlılık gösterecektir dolayısıyla.

evet zaman diye bir $ey var. Bu soruyu Einstein bile bu $ekilde pat diye sormamı$tır eminim ki. Önce biraz ara$tırıp kafalar karı$sın ondan sonra sorulsun bence bu tür sorular.
0
robinbook
(27.09.08)
Insan bazen diyicek söz bulamıyor gerçekten, herneyse, ben sadece mevzu bahis kâfirin
"bunu sormamın nedeni gelecekten haber alabildiğini iddia edenler. olmayan bir gelecekten nasıl haber alınır ki?"
sorusuna cevap vermeye çalı$tım -ki Kur'anı kötüleyenlerde Kur'an'dan farklı bi' cevap verememişler bu soruya zaten (; $u "sen inanıyosun, öylese salaksın" tribleri harbi komik ya, ciddiym oyle.
0
kr4z33
(27.09.08)
@arwear, zaman görelidir öncelikle bunu hiç aklınızdan çıkarmayın. bu, herkesin zamanı kendine anlamına geliyor. günlük hayatta bu görelilik pek fazla karşımıza çıkmıyor ama mesela salisesine kadar aynı olan iki kol saatinden birini bir jet uçağına koyup dünya çevresinde bir tur attırdığımızda ve diğer saatin yanına getirdiğimizde uçaktaki saat yerdeki saatten çok az bir süre daha ileriyi gösterir. çünkü zaman onun için hızlı akmıştır (ses hızında gitmiş olsa bile). yerdeki saat için ise zaman farklı akmıştır (edit; diğer yandan bu olayda bir adet paradoks var; ki ismi ikizler paradoksu. fakat bu paradoks çözülmüştü diye yer etmiş aklımda).

bu günlük hayatta çok da önemli değilken, galaksiler sözkonusu olduğunda çok önemli bir hal oluyor. mesela en yakın galaksi andromeda bizden 2 milyon ışık yılı uzaklıkta (bir diğer anlamda biz o galaksinin 2 milyon yıl önceki halini görüyoruz). bir ışık yılı, ışığın bir yılda aldığı yol (ışık saniyede 300.000 km yol alır). ne kadar uzak olduğunu düşünün işte. bizim bu galaksiye hiçbir şekilde gitmemiz mümkün değil. ışık hızında gitsek bile 2 milyon yılda anca gideriz. fakat eğer ışıktan daha hızlı gidebilseydik bizim zamanımız o kadar hızlı akacaktır ki ışığın oraya varmasına gerek kalmayacaktır ve biz oraya 2 milyon yıldan daha az bir sürede gidebileceğiz. bu da demektir ki 2 milyon yıl önceki halinden daha önceki bir haline gideceğiz. bu da demektir ki zamanda geriye gitmiş olacağız.

birazdan bu konuyla ilgili güzel bir kaynak olan bir kitaptan alıntı yapacağım, önce bişeyler atıştırayım :)
0
deckard
(27.09.08)
Yazilanlar fizik kurali degil ki, varsayim hepsi..Ama bilimsel olmadigi anlamina gelmiyor bu.. Sadece fizik bilimlerinde kullanilan zaman olculebilir hale getirilmis, yine insan dusuncesinden uretilmis seyler bunlar ama dogal olarak varolan ve manevi olan birseyi aciklayabilmek icin turetilmis bir kavram da denilebilir.. Zaten sonucta hersey boyle olabilir, ama inancimizla cakistirmamak gerek illa...
0
ermanen
(27.09.08)
@colonizer: çok memnun olurum.
@sofistike: anladım (sanırım). ancak bu yine de tam olarak zamanda geriye gitmek değil gibi? zamanda yolculuk denilince akla "80ler ne güzeldi hadi tekrar gidelim" gibi bir yolculuk geliyor. anlattığın şeyle bu mümkün değil sanırım. şimdilik, kurt delikleriyle ilgili teori tek yöntem o zaman?
0
🌸arwear
(27.09.08)
1 saniye, sezyum-133 atomunun temel enerji durumunun hiperince düzeyleri arasındaki geçişe karşılık gelen ışınımın 9.162.631.770 periyotluk süresine eşit bir zaman birimidir (tanımı Wikipedia'dan aldım direkt).

Zaman bu işte. Ulvi anlamlar yüklemenin alemi yok :)
0
actionary
(28.09.08)
(6)

propaganda posterleri?

myriamonde
hanidir? makul (20 doları geçmeyecek) fiyatlara nerelerden alınırlar? evet biraz önce 200 dolara 1. dünya savaşı propaganda posterleri gördüm seksen dokuz ayrı sitede, hayallerim yıkıldı duyuruya yazıyorum...propaganda posteri derken efendime söyleyeyim ww1 olur ww2 olur uncle sam olur komünizmin al
hanidir? makul (20 doları geçmeyecek) fiyatlara nerelerden alınırlar? evet biraz önce 200 dolara 1. dünya savaşı propaganda posterleri gördüm seksen dokuz ayrı sitede, hayallerim yıkıldı duyuruya yazıyorum...


propaganda posteri derken efendime söyleyeyim ww1 olur ww2 olur uncle sam olur komünizmin allah belasını versin olur kapitalizmin allah belasını versin olur, hiç şeyetmiyorum, ama genel olarak "eski propaganda posterleri"dir aradığım. evet. şimdiden teşekkürler:)
0
myriamonde
(21.09.08)
"kendi posterini kendin edin." uygulamasına geçseniz daha ucuza gelmez mi?

nasıl mı ?

şöyle ki;
internetten beğendiğin/indirdiğin veya kendin tasarladığın bir afişi kopyalama merkezlerine |~copy center| götürerek poster ebatlarında, poster kağıdına çok rahat bastırabilirsin. ha diyecekseniz ki görüntü kalitesi büyük ölçülere geçildiğnde düşüyor. sanıyorum yüksek çözünürlüklü bir şeyler çıkar netten. veyahut bu kopyalama merkezleri ona göre bir ayar yapıyorlardır.

bu yöntem daha ekonomik geldi ? ne dersiniz?
0
lejant
(21.09.08)
lejant'ın önerisi bence de en mantıklısı. en azından size sınırsız seçme özgürlüğü tanımakta. $uraya da bir göz atın konuyla ilgili olarak:

www.blockposters.com
0
durum serserisi
(21.09.08)
eskinin yerini tutmaz onlar.
0
insanimsi
(21.09.08)
kopyası orijinalinin yerini tutar mı yahu? bembeyaz kağıda... cık!
olmaz senin işin bacım |:-|
0
actionary
(21.09.08)
chrome
(21.09.08)
sovietposter.blogspot.com
buralarda bir yerlerde bir link görmüştüm zamanında sanırım.
0
justaddwater
(23.09.08)
(3)

işlemci fanı

rurouni
işlemci fanını kırdım yenisini nasıl bulurum var mıdır elimle tutuyorum su an fanı ustten sıkıştıran dalgası kırıldı daha dgrusu o olmadan da pc acılmıyo help fast
işlemci fanını kırdım yenisini nasıl bulurum var mıdır elimle tutuyorum su an fanı ustten sıkıştıran dalgası kırıldı daha dgrusu o olmadan da pc acılmıyo help fast
0
rurouni
(21.09.08)
japon yapıştırıcısı yöntemini denedikten sonra (muhtemelen başarısız olacaksınız) işlemcinizin modeline göre herhangi bir bilgisayar marketten yeni fan alabilirsiniz.

en sağlamı, işlemcinizi de birlikte götürmenizdir.
0
actionary
(21.09.08)
eğer onarılamayacak bir kırık değil ise, loctite marka yapıştırıcıyı kullanabilirsin,yok risk almayım işlemci hepten gitmesin diyorsan herhangi bir gold servisine gidebilirsin,ilgilenirler
0
yurdum insanı
(21.09.08)
eğer yeni almak istersen elektronik parçaları satan herhangi biryerde bulabilirsin.
0
sefapezevengi
(21.09.08)
(7)

honda hrv nasıldır?

quadropol
selamlarbu aracı kullanan bilen eden varsa değerli yorumlarını bekliyorum. daha önceki bi duyuru da cok yakıyor denmiş. doğru mudur? sağlam bi araç mıdır? rahat mıdır falan filan?su aracı dusunuyoruz efendimhttp://www.araba.com/1475716.html
selamlar

bu aracı kullanan bilen eden varsa değerli yorumlarını bekliyorum. daha önceki bi duyuru da cok yakıyor denmiş. doğru mudur? sağlam bi araç mıdır? rahat mıdır falan filan?

su aracı dusunuyoruz efendim
www.araba.com
0
quadropol
(20.09.08)
sorunuza cevap değil ama yazma ihtiyacı hissettim,Honda en sevdiğim markadır benim ama bu hrv nin tipini hiç sevmedim.ozellikle arkadan gorunusu çok tipsiz geliyor bana.
0
manonflier
(21.09.08)
bence guzel. piyasasini bilmiyorum ama 2 senelik bir jip icin fazlaca ucuz degil mi? hepsi mi bu fiyattan gidiyor? eger oyleyse aliniz, en kotu ihtimalle sirali lpg olayina girersiniz ama diger hrvlerin fiyati yuksek de bu boyleyse o zaman bir is vardir, kaciniz.
0
kayranin kedisi
(21.09.08)
hrv güzeldir, çakma cip gibi ama honda kalitesi. ben de istiyordum sonra jazz aldım. yalnız üretimi durduğu için ileride yedek parça sıkıntısı olabilir. kazalarda hondaların dışı yamulur ama içindekine bişi olmaz.
0
passion rules the game
(21.09.08)
valla şekil itibariyle gördüğüm en iyi sub-suv cihazdır. ama kamyonet gibi, panelvan gibi diyenler çıkacaktır illa ki.
0
actionary
(21.09.08)
5 para etmez:/
0
nanicks
(21.09.08)
hrv yerine crv alın. crv de çok yakıyor ama sürüş keyfini düşününce deyiyor bence. hem ikinci elinin fiyatları da uygundur. yakıt konusunda da şu enjeksiyonlu tüpler vardı, performansı olumsuz etkilemiyor falan diyorlar, arabanın bagajının altındaki yedek lastik yerine simit depo koyuyorlar, ortalıkta da görünmüyor. ama tüp nedir ulan ben sevmem öyle şey derseniz bilemem. biz de taktırmamıştık, ben de sevmiyorum.
crv nin tek problemi de arka koltukların biraz yüksekte durması, daha doğrusu arka tarafa uzun boylu birisi için sığmak pek kolay olmuyor.
0
rpmcmurphy
(21.09.08)
fiyat performans olarak fena değildir aslında. motoru biraz zayıftır ama en büyük handikapı arazi aracı kategorisinde olması yani her yıl fenni muayene gerektirmesidir. Fiyat da oldukça yüksek verilen linkte.
0
justaddwater
(23.09.08)
(5)

horizontal rule <hr>

cruor
sayfada yatay bi çizgi oluşturan <hr> tag'inin, kendisinden sonra gelen öğelerle olan mesafesi nasıl ayarlanır?bi yerde,"The amount of vertical space inserted between a rule and the content that surrounds it depends on the user agent." diyor. ama bunun bi yolu olmalı.
sayfada yatay bi çizgi oluşturan <hr> tag'inin, kendisinden sonra gelen öğelerle olan mesafesi nasıl ayarlanır?

bi yerde,
"The amount of vertical space inserted between a rule and the content that surrounds it depends on the user agent." diyor.

ama bunun bi yolu olmalı.
0
cruor
(20.09.08)
<br> veya <p> kullanılabilir sanırım, en son 8 sene önce uğraştığım için tam bilmiyorum
0
passion rules the game
(20.09.08)
<br> kullanabilirsiniz mesela ama pixel ölçüsü yapacaksanız düşünmem lazım.
0
raj
(20.09.08)
p'nin başladığı kısma kadarki boşluğu değiştiremiyorum. öğeleri hr'den uzaklaştırmak istesem hiç sorun değil. ama öğeleri hr'ye yakınlaştırmak istiyorum. margin ile ayar yaptığımda da, ya istediğim ölçülerde olmuyor ya da hr komple ortadan kayboluyor.

bi de ff'da ayrı ie'de ayrı neticeler alıyorum.

olmazsa 1x1 piksellik bi gif'i uzatarak kullanacam.
0
🌸cruor
(20.09.08)
hede1
<hr style="margin-bottom:-2px;">
hede2

margin'in negatif degerlerini deneyin? yakinlasiyor. px ile oynayin. yine istediginiz degerde olmadiysa uzaklik birimlerini degistirin olsun bitsin derim. em %
0
only
(20.09.08)
çok hassas iş yapacaksanız o yatay çizgiyi mesela height'ı (yüksekliği) 1 olan bir <div> elemanıyla oluşturabilirsiniz.
0
actionary
(20.09.08)
(3)

Metrobüs nereye kadar yapıldı? [ Avcılar istikameti ]

sirrikadem2
Metrobüs Avcılar'ın neresine kadar yapıldı? Ambarlı'ya gitmeyi planlıyorum da...Metrobüs'e yakın mıdır orası? İndikten sonra çok yürümem gerekir mi?*Ambarlı Muhtarlığı veya Ambarlı Camii varmış sanırım gideceğim yerde.
Metrobüs Avcılar'ın neresine kadar yapıldı? Ambarlı'ya gitmeyi planlıyorum da...
Metrobüs'e yakın mıdır orası? İndikten sonra çok yürümem gerekir mi?

*Ambarlı Muhtarlığı veya Ambarlı Camii varmış sanırım gideceğim yerde.
0
sirrikadem2
(20.09.08)
Metrobusün ilk durağı Avcılar'ın hemen girişi oluyor. İstanbul Üniversitesinin önü yani. İner inmez hemen orada kırmızı şapkalı Ambarlı yazan minibüslere binersen muhtarlığa çok yakın Ambarlı Merkezde inebilirsin. Oradan sadece bir kaç adım atman yeterli. Minibüse binmek daha mantıklı zira yürümek istersen biraz mesafe var Avcılar'ın girişinden Ambarlıya. Aşağı yukarı 10-15 dakika kadar bir yürüme mesafesi.
0
villeneuve
(20.09.08)
muhtarlığın önüne kadar gitmiyor @sirrikadem2 son durakta inersin karşıya gecersin trafiğe kapalı cadde den yürürsün biraz sosyal olun.
0
imparatorolmayikolaymisandin
(20.09.08)
metrobüsün son durağında inip 141, 76B, 76O gibi "ambarlı siteler" otobüslerinden birine binmeli, ve birinden "muhtarlığa en yakın yerde inmek istiyorum, haber verir misiniz" diye rica etmelisiniz. ambarlı ilkokulu durağından bir sonraki duraktır, bim filan vardır, garip, amorf bir heykel/anıt vardır orada.
0
actionary
(20.09.08)
(3)

Hanım Vokalist - Evde Kayıt Yapabilecek?

actionary
Benim kişisel bir müzik projem var. Uzun yıllardır sürüyor ve "public" olmamış birçok parça (beste) içeriyor. Bunlardan bir kısmı tamamlanmış, bir kısmı yarım. Bir kısmı sözlü, bir kısmı enstrumantal...Ancak bu çalışmalarım arasında birkaç tanesi var ki, benim için büyük önem taşıyor. Hayatımın dönü
Benim kişisel bir müzik projem var. Uzun yıllardır sürüyor ve "public" olmamış birçok parça (beste) içeriyor. Bunlardan bir kısmı tamamlanmış, bir kısmı yarım. Bir kısmı sözlü, bir kısmı enstrumantal...

Ancak bu çalışmalarım arasında birkaç tanesi var ki, benim için büyük önem taşıyor. Hayatımın dönüm noktalarını belirleyen ataçlar gibi... Her neyse. İşte bu şarkıların sözleri var, hatta bizzat ben okuyup kayıt da ettim vokallerini. Gel gör ki, bir de kadın vokal olsun istiyorum. Çok güzel şeyler çıkacak ortaya.

1. Tür rock'tan new age'e oldukça geniş bir yelpazede.
2. Ses kontrolü yerinde, tercihen güzel sesli bir kadın arıyorum ki,
3. Kendi evinden kayıt yapabilecek, yani kendi mikrofonu ve gerekli minimum bilgisi olacak,
4. Ve bir şekilde kayıtlarını bana internet'ten ulaştırabilecek,
5. Yaratıcı!
6. Sözüne sadık,
7. Dünyanın herhangi bir noktasında ikamet eden

biri olmalı.

Ona maddi hiçbir karşılık sağlayamayacağım. Ama çok önem verdiğim bir şeye ortak edeceğim onu.

Bana buradan, sözlük'ten veya nickim at gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Ulaşacağınızı pek sanmıyorum ya (daha önce de denemiştim, olmamıştı eheh).
0
actionary
(20.09.08)
boşver abi everelim seni. karın sadece sana şarkı söyler hem? bırakır bu bohem hayatı. artık evde içersin sen de.
0
mortifera
(20.09.08)
"Bayan vokal" tabirini kullanmamanızı takdir ettim naçizane. "İşte bir sözlük yazarı!" dedim, yanaklarımdan süzülen yaşlara hakim olamadım.

Neyse, porojede başarılar dilerim. Umarım aradığınız bulursunuz.

Burayı da lüzumsuz yere işgal ediyoz ama, mortifera başlattı ben anlamam. Ehe.
0
atomic punk
(20.09.08)
@mortifera: ahah, var mı bildiğin temiz süt emmiş?

@atomic punk: valla, "bayan vokal" dememek için kırk takla attım, üstelik bunu hoş karşılamayan başka insanların da olduğunu bilmiyordum ahah
0
🌸actionary
(20.09.08)
(10)

konuşacak konu kalmaması

chaud
En yakın kankamla neredeyse konuşacak hiçbirşey kalmadı.Bir kahve içmeye gittiğimizde aynı kahveyi konuşmaktan 3 saat elimizde tuttuğumuzu bilirim.Ne bileyim bi sessizleştik, monotonlaştık.Öyle çok da buluşmayız.Severim de keratayı.Eskiden cak cak çeneler çalıp deli deli gülerdik.Sanırım yargılayaca
En yakın kankamla neredeyse konuşacak hiçbirşey kalmadı.Bir kahve içmeye gittiğimizde aynı kahveyi konuşmaktan 3 saat elimizde tuttuğumuzu bilirim.Ne bileyim bi sessizleştik, monotonlaştık.Öyle çok da buluşmayız.Severim de keratayı.Eskiden cak cak çeneler çalıp deli deli gülerdik.

Sanırım yargılayacağımı bildiği için yakın bir arkadaşı hakkında konuşmayı kesti. Ayrıca duyması imkansız ama hissetmesi muhtemel kalbimin derinliklerinde bir sırrım var anlayıp emin olursa konuşmayı kesebilir.

Ya da onun mu bir sıkıntısı var acep ? Zilyon kez de sordum.

Ne bileyim romalılar mesela sizin de cankuşlarınızla başınıza böyle bir olay geldi mi ? nasıl aştınız ?
0
chaud
(20.09.08)
Ailesine veya onun baska arkadaslarina da sorabilirsin..Belki bir sirri var ve soylerse seni uzebilecegini dusunuyordur.. Ya da dolayli yoldan anlattirmaya calisabilirsin ama kolay degil.. Peki cevap olarak ne veriyor, sonucta en iyi arkadasin, soylemese bile anlaman lazim belki:)
0
ermanen
(20.09.08)
Tarafların cinsiyetleri bu tip bir durumda önem kazanıyor.

Ben erkeğim mesela, lise yıllarında yine erkek olan bir arkadaşım (hatta dostum) vardı. Onunla her gün buluşup sohbet eder, dertleşirdik filan. Bir süre sonra, özellikle stresli olduğumuz bir dönemin arifesinde, artık konuşamamaya, öyle buluşup takılmaya, sigara içip, mal mal oturmaya başladık. Görev gibi yani. Ama birbirimizin yüzüne bakınca karşı tarafın diyeceği şeyi derhal anlayabilir hale gelmiştik, o derece.

Sonra o arkadaş beni satışa getirdi ahah...

Her neyse, cinsiyet gerçekten mühim bu hususta.
0
actionary
(20.09.08)
"Ayrıca duyması imkansız ama hissetmesi muhtemel kalbimin derinliklerinde bir sırrım var anlayıp emin olursa konuşmayı kesebilir."

Bu kankana karşı duygudun duygusal bir his mi?
0
ataturkiye
(20.09.08)
En yakın arkadaşımla böyle bir dönem geçirmiştik. Lisede çok yakındık, ama üniversitede yollarımız ayrılınca kendi işimze bakar olduk. Başka arkadaşlarımız oldu, zamanımız kısıtlıydı, pek görüşemiyorduk, bazen bir iki ayı bile buluyordu görüşmediğimiz. Görüştüğümüz zaman da birbirimize anlatacak çok az şey buluyorduk, çünkü her konu bir diğerini ilgilendirmeyecek, canını sıkacak gibi geliyordu. Bazen saçmalıyorduk konuşamamaktan. Ben kıskanmamaya çalışıyordum diğer arkadaşlarını (kızız biz bu arada), sanırım o da kıskanmamak için çaba sarfediyordu...

Sonra üniversite bitti. Üniversitedeki onca arkadaştan da geriye bir iki değerli kişi kaldı. iş hayatı başladı, onda da arkadaş bulmak pek mümkün olmadı olmayacak da; bir anda o yeniden en yakın dostum oldu. O yüzden de daha sık görmeye başladım onu, ihmal etmemeye çalıştım. Eh, daha çok zaman geçirince, daha çok konuşacak şey oluyor, çünkü birbirinin hayatına dahil oluyorsun, olan bitenden haberin oluyor, hastalığını sağlığını biliyorsun, sevgililerini, arkadaşlarını biliyorsun, sıkıntılarına tanık oluyor, paylaşıyorsun. kısaca dostluk ediyorsun işte.

eğer birbirinizin hayatına dahil olamıyorsunuz, her defasında yolda karşılaşan askerlik arkadaşları gibi olursunuz. hele de birbirinize açmadığınız, açılmadığınız konular varsa aranızda, o dostluk, dostluk olmaktan çıkar, desperate housewives modeli dostluk olur.

birbirinize değer veriyorsanız, daha fazla zaman ayırmalı, dostluğunuz için emek sarfetmeli ve kesinlikle açık ve dürüst davranmalısınız. başka kurtarma yolu yok. bu yüzden biten arkadaşlıklarımın hikayeleri şu anlattığımdan çok daha uzun sürer.
0
ashh
(20.09.08)
baş başa buluşmayın bir süre sonra geçer. başka insanları filan araya koyduğunuzda konuşacak mevzu da çıkar otomatikman. sürekli sürekli aynı insanla baş başa bir yere kadar görüşülür zaten. insanın içi kurur yahu.
0
mortifera
(20.09.08)
alın ikişer bira, sonra dökülürsünüz birbirinize.
0
sql
(20.09.08)
çok klişe ama, ilişkinize ara verin :) yani bi hafta görüşmezseniz mutlaka yeni konu çıkar konuşulacak.
0
kanuniye
(20.09.08)
@ermanen yok bişi dio
@actionary ikimiz de kızız,zamanında beni de çok satışa getirdi
@ataturkiye hayır

Sanırım Istanbul'da günübirlik eğleneceğimiz zımbırtılar bulsam iyi olacak sergiymiş, toplantıymış sizce nasıl ?
0
🌸chaud
(20.09.08)
sizinki gibi bir sırrı varsa ağzından kaçırmamak için konuşmuyor olabilir. sizin için de geçerli.
0
theunforguven
(20.09.08)
çok benzer hali benim de başıma geldi. en yakın arkadaşım/komşum/yol ve okul arkadaşımla bi süre sonra konuşacak bi şey bulamamaya başladık, zamanla bu durum ikimizi de gerdi ve karşılıklı bi asabiyet dönemi geçirdik. ha sonra zaman girdi araya, biz de düzeldik.
kendinizi konuşmak zorunda hissetmeyin, gidin iki tavla atın, sinemaya gidin, bi aktivite yapın, cafenin birine oturup dergi karıştırın ama 'ee kim konuşacak şimdi, sıkılıyo mu ki?' diye düşünmeyin, gerimeyin. birlikte keyifle, sessizce oturmayı sevin.
bi süre sonra bu durum çok hoşunuza gidecek, gerilimi de atınca oha asıl buymuş arkadaşlık bile diyebileceksiniz :)
zaten bu sıkıntılar geçince tekrar deliler gibi çene çalmaya, bazen de keyifle sessiz sessiz oturmaya başlarsınız. kolay gelsin :)
0
denizin kulleri
(21.09.08)
(6)

Merkez Bankasinin piyasaya para sürmesi

no christ requiress
Kriz oldugunda -mesela su anki gibi- FED piyasaya para sürüp piyasalari rahatlatmis. Neden buna ihtyac duyuluyor ? Daha once dolasimda olan paralar buharlasiyor mu, nereye gidiyor, neden yetmez oluyor? Ikinci olarak, merkez bankalari bu parayi neye karsilik suruyor ? altin karsiliginda para basiliyo
Kriz oldugunda -mesela su anki gibi- FED piyasaya para sürüp piyasalari rahatlatmis. Neden buna ihtyac duyuluyor ? Daha once dolasimda olan paralar buharlasiyor mu, nereye gidiyor, neden yetmez oluyor?

Ikinci olarak, merkez bankalari bu parayi neye karsilik suruyor ? altin karsiliginda para basiliyor olmasi lazim, piyasaya para sürerken altın mı topluyor piyasadan ? nereye suruyor bu parayi, havaya atip da kapan kapmiyor elbetteki. ne sekilde elden cikartiyor ?

Biri bu islerden hic anlamayan birisine anlayacagi halk diliyle anlatabilirse sevinirim.
0
no christ requiress
(19.09.08)
Yeni para basilmiyor. Ucuz (yani dusuk faizli) kredi veriliyor bildigim kadariyla.
0
wpi
(19.09.08)
piyasaya para sürmek öyle direkt para basıp dağıtarak olmuyor tabi. borsa aracılığı ile güvenlik alıyorsun mesela, piyasada para artmış, güvenlik azalmış oluyor.
0
mortifera
(19.09.08)
Doğrudur para basıp kamyonlarla piyasaya dağıtmak gibi bir durum yok. Merkez bankaları piyasalardaki para arzını belirleyebilen tek kurumdur bunları da karşılık oranları ve reeskont faizleri, bonolar gibi araçları kullanarak yaparlar.

Kriz durumunda insanlar yatırımlarını (pozisyonlarını) kapatıp paralarını ellerinde nakit olarak veya düşük riskli (abd hazine bonosu) enstrümanlarda tutmak isterler bu durumda da piyasada inanılmaz para talebi yaşanır. Bu talep karşılanmazsa faizler artar, borsa düşer falan. Merkez bankası da arzı arttırarak bunun önüne geçti işte.
0
thefin
(19.09.08)
Öncelikle sahip olduğun bir yanlış bilgiyi düzelteyim: 1944 yılında Bretton Woods anlaşması ile ülke para birimlerinin altınla sabitlenmesi sağlanmıştı ancak USA 1971 yılında bu anlaşmaya uymayacağını ilan ettiği için bu sistem yürürlükten kalktı. Yani yaşasın kapitalizm! O zamandan beri para birimlerinin değerleri altınla değil serbest piyasa kuralları ile ( arz-talep) belirleniyor. Elbette ülkelerin merkez bankaları paralarının aşırı değerlenmesi ya da tam tersi değer kaybetmesini engellemek için piyasalara müdahale ediyor. Bu da piyasalara para sürmek ya da faizleri arttırarak para toplamak şeklinde oluyor.

Eğer yanılıyorsam konunun uzmanı arkadaşlar beni düzeltsin; merkez bankaları piyasalara para sürerken ihaleler açıyor. Bu ihalelere likidite sıkıntısı çeken yani paraya ihtiyacı olan kurumlar giriyor ve faizle borç alıyorlar. Niye böyle, bu adamların paraları nereye uçtu dersen de şu linke bakmanı tavsiye edeceğim : en.wikipedia.org
0
thechosenone
(19.09.08)
zeitgeist the movie'den;

"Merkez bankası aslında para vererek bir devlet ekonomisini beslemez, parayı devlete faizli borç olarak verir. Ve ödünç verdiği bu paranın miktarını yükselterek ya da düşürerek piyasada işlem gören paranın değerini ayarlar. Anlamanız gereken şey, bütün bu sistem, uzun vadede sadece tek bir şey üretir: Borç.

Merkez bankası, ürettiği her bir doları faizli borç olarak verir. Bu, üretilen her bir dolar, doların kendisi ve buna ilaveten o doların belli bir yüzdedeki faizi demektir. Ve bir merkez bankası, tüm ulusun para birimini üretmekte tekel haline geldiğinde, ve her bir doları, üzerine yapışmış borçla birlikte kiraladığında bu borcu ödeyeceğiniz para nereden gelir? O da yine merkez bankasından gelir. Yani merkez bankası, ortaya çıkan ödenmemiş borç açığını kapatmak için düzenli olarak para arzını arttırır. o da daha fazla borç yaratır.

Bu sistemin nihayi sonucu kesinlikle köleliktir."
0
temasettin
(19.09.08)
şu anda dünyadaki dolarların altın cinsinden karşılığı yok diye biliyorum.
0
actionary
(20.09.08)
(3)

ceviri yardimi - i phone 3g dokumanindan

paradoxical
i phone 3g - faq dokumaninda soyle bir cumle yer almakta;"what are the use cases for iPhone 3g unbricking?"cevaplarda da ,"in summary the iPhone 3g unbricking use cases cover the following:- new & existing end-users-pre-pay & post-pay-consumer & business- iTS client version = use the latest version-
i phone 3g - faq dokumaninda soyle bir cumle yer almakta;
"what are the use cases for iPhone 3g unbricking?"

cevaplarda da ,

"in summary the iPhone 3g unbricking use cases cover the following:
- new & existing end-users
-pre-pay & post-pay
-consumer & business
- iTS client version = use the latest version
- iPhone software = use the latest version"

simdi burdaki "unbricking" kelimesidir kafayi karistiran. tam olarak ne denmek istenmis, yardiminizi rica ediyorum efenm
0
paradoxical
(17.09.08)
bildiğim kadarıyla "bricking," power ışığı yanan, ancak hiçbir yaşam emaresi göstermeyen elektronik aletlerin başına gelen şey.

unbricking ise, firmware update'le, veya hardware değişimiyle bu durumun düzeltilmesi. "wsod" mesela, se k750i için bir bricking durumuydu ve ben firmware upgrade'i ile onu unbrick ettim.
0
actionary
(17.09.08)
bricking aletin tugladan farksiz hale gelmesi yani hardware degismeden duzeltilemeyecek sekilde crash olmasi demek.
Iphone durumunda ise anlami farkli. Iphone u ilk aldiginda (3g boyle ilkini kullanmadim) hicbir islevi yok, itunes a baglayip unlock etmen gerekiyo yoksa kullanamiyosun. Senin verdigin yazida da sanirim unbricking etmenin yollarini yazmislar, yani iphone software'i ile veya odeme oncesi-sonrasi falan tarzinda(AT&T den alirsan mesela adamlar unbrick edebiliyor.)
Yani kisacasi sorun etmen gereken birsey icermiyo bu copy/paste...
0
blackworld
(18.09.08)
tesekkurler cok (= evet cok takmisim kafaya =P
0
🌸paradoxical
(18.09.08)
(4)

ms word'de dizin (indeks) hazırlama

tannhauser
soru açık, word'de var mıdır böyle bir opsiyon, kolaylık?mesela şöyle olabilir. baş harfi büyük olan bütün kelimeleri, yanında geçtiği sayfa numaraları ile çıkarsın. biz aradan yer ve kişi isimlerini seçip, kolayca işin içinden çıkalım.örnek:- Orhan (21, 37, 45, 57, 118)- Germşiyan (37, 54, 74)- Ayr
soru açık, word'de var mıdır böyle bir opsiyon, kolaylık?
mesela şöyle olabilir. baş harfi büyük olan bütün kelimeleri, yanında geçtiği sayfa numaraları ile çıkarsın. biz aradan yer ve kişi isimlerini seçip, kolayca işin içinden çıkalım.

örnek:

- Orhan (21, 37, 45, 57, 118)
- Germşiyan (37, 54, 74)
- Ayrıca ( 12, 17, 21 vs.)

gibisinden uzayıp giden bir tablo hazırlasın. ben aradan "Ayrıca" vesaireyi ayıklayayım. olmaz mı? olsun. buldurun.
0
tannhauser
(17.09.08)
Var. Ama anlatması zor. Headings vs.nin düzgün hazırlanmış olması lazım.
0
kays el mecnun
(17.09.08)
Sayfalardaki konu başlıklarının ilk baştan itibaren çok düzgün ve sıralı şekilde yapılması gerekiyor. Aksi takdirde kendiniz elle yapabilirsiniz.
0
galler prensi
(17.09.08)
cevaplar için teşekkür ederim. ancak verilen cevaplardan sormak istediğim şeyi tam olarak soramadığımı anladım. hazırlamak istediğim, içindekiler tablosu değil. Yani:

Önsöz 3
Giriş 5
I. Bölüm 11

şeklinde bir tablo hazırlamak değil niyetim. "kişi ve yer adları dizini" hazırlamak istiyorum. mesela metinde "sarı çizmeli mehmet ağa" hangi sayfalarda geçiyor. onu bulacağım ama onu da yukarıda anlattığım gibi, ben "sarı çizmeli mehmet ağa"yı aratarak değil büyük harfle başlayan kelimeleri aratarak.
0
🌸tannhauser
(17.09.08)
ingilizceniz varsa cevab şurada:

www.klariti.com
0
actionary
(17.09.08)
(6)

ev telefonundan son arayan numarayı öğrenmek?

robin
Az önce ev telefonundan biri aradı, tam ismimi söyleyip nasılsın dedi ve kim olduğunu sorunca da kapattı. Ev telefonunu kimseye vermedim, sadece 118'den ismimi sorup öğrenmiş olabilir.Telefonda maalesef Caller ID olayı yok. Türk Telekom'un son arayan numarayı öğrenebilmemi sağlayan bir hizmeti var m
Az önce ev telefonundan biri aradı, tam ismimi söyleyip nasılsın dedi ve kim olduğunu sorunca da kapattı. Ev telefonunu kimseye vermedim, sadece 118'den ismimi sorup öğrenmiş olabilir.
Telefonda maalesef Caller ID olayı yok. Türk Telekom'un son arayan numarayı öğrenebilmemi sağlayan bir hizmeti var mı?
0
robin
(16.09.08)
yanlış aramış ve "kusura bakmayın yanlış aradım" dememiş bir odun çıkarttım ben buradan.
0
tai
(16.09.08)
"tam ismimi söyledi" demiş robin. yanlıs aramamıs yani.
0
bordeaux
(16.09.08)
onu bilmem ama o ay seni arayan herkesi öğrenmek için savcılık kağıdı istiyorlar, hahah..
0
ashh
(16.09.08)
ismini söylemiş ve robin'i tanıyan birisi olsa robin de onu tanır ve buraya bu soruyu yazmak zorunda kalmazdı sanırım. demek robin tanımıyormuş ki bu da yanlış numara ihtimalini artırıyor. ben de burdan yola çıkarak yanlış numara olduğunu anlayınca kapatmıştır şeklinde düşünmüştüm.
0
tai
(16.09.08)
haha yok ben yanlıs aramamıs derken bile bile robini aramıs ama yanlıs numara süsü vermiş/vermeye calısmıs/belki de hiç kasmadı bunun için demeye calıstım. ay allam neler diyorum ben.
0
bordeaux
(16.09.08)
jenerik bir isminiz varsa - mesela ahmet demir - başka bir ahmet demir'i aramak isteyen biri 118'den sizin numaranızı almış olabilir yanlışlıkla. sonra tanımayınca kapatmıştır.
0
actionary
(17.09.08)
(4)

Var mi bilen ?

kr4z33
URL'lerde karşımıza çıkan yüzdelik gariplikler %20, %2520, %50 gibi ibarelerin tam manasi nedir ? Misalen %20'nin boşluğa (space) tekabül ettiğini biliyorum. Var mi bunun bir listesi ?Ayriyetten [ ve ] karakterlerinin dengi nedir ?
URL'lerde karşımıza çıkan yüzdelik gariplikler %20, %2520, %50 gibi ibarelerin tam manasi nedir ?
Misalen %20'nin boşluğa (space) tekabül ettiğini biliyorum. Var mi bunun bir listesi ?

Ayriyetten [ ve ] karakterlerinin dengi nedir ?
0
kr4z33
(16.09.08)
"Percent-encoding" ya da "URL encoding"

en.wikipedia.org
www.w3schools.com
0
ermanen
(16.09.08)
[ ve ] karakteri dediğiniz & ise, o işaret iki değişkeni ayırmaya yarıyor GET metodu kullanılırken. user=actionary&pass=1234 gibi. tabii sorunuz buysa =)
0
actionary
(16.09.08)
köşeli parantezi soruyor sanırım.
0
kibritsuyu
(16.09.08)
Şimdi mesela "www.aaa.com bisey/aaa.php" diye bir adresimiz var, görüldüğü üzere düzgün çıkmıyor link olunca.
Halbuki "www.aaa.com" yazınca oluyor.

Amaç bu tip kısıtlamaları aşmak yani. Tırnak işareti, yabancı karakterler, kod içinde özel anlamları olabilecek bazı karakterler falan bu şekilde direkt yazılmadan belirtilebiliyor.
0
386 dx
(16.09.08)
(7)

Msn

dambil
dün sorduğum ama kendi kendisine düzelen msn de enter tuşumumun çalışmama sorunu tekrardan oluştu. neden çalışmıyor enter tuşum msn de. diğer heryerde çalışıyor. izninizle fak demek istiyorum.
dün sorduğum ama kendi kendisine düzelen msn de enter tuşumumun çalışmama sorunu tekrardan oluştu. neden çalışmıyor enter tuşum msn de. diğer heryerde çalışıyor. izninizle fak demek istiyorum.
0
dambil
(15.09.08)
sorunuza cevap değil ama bu veslie ile paylaşmış olayım, benim msnm da "ş ve i" tuşlarına basınca kapanıyor. ahahah evet bildiğin kapanıyor program. bilen biri varsa bu fantastiş probleme de bir el atıversin.

teşekkürler.
0
uzunbinik
(15.09.08)
bilgisayarındaki shift, ctrl, alt, alt-gr tuşlarına aynı anda bir kaç kere rastgele bas.
düzelebilir.
0
desdinova
(15.09.08)
@desdinova

olduramadım maalesef..
0
🌸dambil
(15.09.08)
msn plus kuruluysa onu kaldırmayı dene bi. belki onun denyoluğundandır.
0
teritori
(15.09.08)
bu bana da oluyordu. enter'a basınca alt satıra geçiyordu. ben de düşündüm, bunun sebebi ya msn plus ya da a-patch'dır deyip ikisini de tekrar kurup tüm özelliklerine baktım. ve de voila!
0
tom riddle
(15.09.08)
dambil, msn'i açtığında "Internet Script Error" aliyorsan, hata penceresinin altında "YES" ve "NO" göreceksin (Do you want to continue running scripts on this page?). "YES" de, çalışıyor enter :) Nedendir, ne alakadır, hakikaten bilmiyorum.
0
actionary
(15.09.08)
@actionary

budur.

ek soru. bu hata neden:)
0
🌸dambil
(15.09.08)
(19)

felsefik filmler

insanimsi
ana teması felsefe olan filmleri arıyorum. istiyorum ki filmi izledikten sonra bir kaç gün kafam boş durmasın. aksiyon/drama/gerilim filmleri gibi ne kadar güzel olsa da etkisi iki saat sürenlerden olmasın. toplumu, aileyi, aşkı, meşki değil doğrudan hayatı/varlığı sorgulasın. dine-kitaba girmesin.
ana teması felsefe olan filmleri arıyorum. istiyorum ki filmi izledikten sonra bir kaç gün kafam boş durmasın. aksiyon/drama/gerilim filmleri gibi ne kadar güzel olsa da etkisi iki saat sürenlerden olmasın. toplumu, aileyi, aşkı, meşki değil doğrudan hayatı/varlığı sorgulasın. dine-kitaba girmesin. özgür olsun.

düşündüm düşündüm verecek örnek bir film bulamadım. var mıdır aradığım gibi film(ler)? olmaz öyle film derseniz çerçeveyi kendinize göre genişletiniz.
0
insanimsi
(15.09.08)
(bkz: waking life). senaryosu filan da dolanıyo ortalarda. çıktısını al oku, çözümle. öyle bişey.
0
peki
(15.09.08)
benim için, magnolia. herkeste aynı etkiyi yaratmayabilir.
0
cedilla
(15.09.08)
bu istediğin tarzda filmlerin başta gelen yönetmeni ingmar bergmandır. hatta en önde gelen film de the seventh sealdir bana kalırsa. hatta orijinal adıyla det sjunde inseglet. eski bi filmdir ve sıkılabilirsin belki ama böyle bi film istiyorsan bence kesin denemelisin.

ayrıca bu konuda bence kitap okumak film izlemekten daha faydalı olacaktır.
0
psyche
(15.09.08)
valla benim de aklıma direkt dekaloglar geldi ama, dine kitaba girmesin demişsin, o biraz problem yaratıyor.
0
cutterfly
(15.09.08)
@cutterfly: evet din-kitap işleri ister yersin, ister yeğsin ilgimi çekmiyor.
bunun dışında waking life'dan indirmeye başladım. bu türde hiç film izlemediğim için hepsini sömüreceğim.
0
🌸insanimsi
(15.09.08)
orson welles - the lady from shanghai
alain resnais - hiroshima mon amour
goddard - a bout de souffle
antonioni - la notte
0
broken
(15.09.08)
a bout de souffle de giriyorsa buraya -ki ben pek emin değilim- 2001: a space odyssey çok rahat girer buraya diyerek bunu da yazmış oluyorum.
0
psyche
(15.09.08)
vanilla sky ?
0
okuryazar
(15.09.08)
(bkz: contact)
0
thinkbeforedoing
(15.09.08)
contact ve vanilla sky'ı izlemiştim. contact biraz din temelliydi sanki, vanilla sky'da daha çok psikolojiye odaklıydı hatırladığım kadarıyla. e madem yazılacak donnie darko'yu da ekleyelim.
0
🌸insanimsi
(15.09.08)
Surdan da ilginc seyler bulursun belki:
www.imdb.com

david lynch filmleri bir de
0
ermanen
(15.09.08)
@psyche. a bout de souffle sinemada varoluşçuluğun örneklerinde bir tanesi olduğu için tavsiye ettim.
0
broken
(15.09.08)
bu arada "felsefik" değil, "felsefî" :)
0
actionary
(15.09.08)
felsefi hatta psikolojik açıdan kafanı yormak için david lynch'in lost highway ve mulholland drive'ından ötesi yok sanırım.

ayrıca marc caro ve jean pierre jeunet'in la cite des enfants perdus ve delicatessen'ini önerebilirim.

bir de terry gilliam'ın brazil ve david cronenberg'ün eXistenZ filmlerini tavsiye edebilirim.

bilmem aradığınızı karşılar mı bunlar ama?
0
bodom
(15.09.08)
a bout de souffle'ye kuşkuyla yaklaşmam gibi lynch ve caro filmlerine de aynı şekilde yaklaşıyorum bana sorarsan. evet bu yönetmenlerin kafa bulandıran, garip, psikolojik filmleri(o da ne demekse) var ama gerçekten istediğin hayatı sorgulayan film filansa bence bu yönetmenlerin filmlerinde onlardan yok. kötü demiyorum ama yanlış anlaşılmasın. bence bunları da izlemelisin kesinlikle. gayet severek izlediğim filmlerdi. ama ben ısrarla sana bergman diyorum. ben de senelerin yönetmeni sinema eleştirmeniymiş gibi konuşuyorum da bunların çoğunu izlediğim için ve film konsunda hassas olduğum için ve bu aradığın tarzda filmleri sevdiğim için ve seni yanlış yönlendirmemek için yazıyorum bunları. valla bak:p

ama kafam boş durmasınsa amaç bahsedilen lynch filmleri uygundur evet:)
0
psyche
(15.09.08)
man from earth var yenilerden. waking life'ın yönetmeninin "a scanner darkly" diye filmi var daha akıcı senaryosu olan.
0
geldiler
(15.09.08)
jack london un deniz kurdu romanının michael curtiz li uyarlamasını izle derim. aslında kitabını oku derim ama illa film olsun diyorsan ona bişey demem.
eski bir film ama sanırım nette bulabilirsin.

movies.nytimes.com
0
volgar
(15.09.08)
thelepermessiah
(15.09.08)
contact din temelli değil.
0
thinkbeforedoing
(24.09.08)
(3)

Amazon.com'da satıcıya güvenebilirmiyim?

werderweremem
Yakın zamanda www.amazon.com dan alışveriş yapıp, amerikaya kargolatıp, arkadaşımla Türkiye'ye getirteceğim.Harici ses kartı alacağım.Sitede 'New' olarak belirliten bir fiyat var ki, diğerlerine nazaran çok düşük...Ses kartı normalde 450$ ama bir satıcı 257$ demiş...Satış Ratingi de %94...'New' ibar
Yakın zamanda www.amazon.com dan alışveriş yapıp, amerikaya kargolatıp, arkadaşımla Türkiye'ye getirteceğim.Harici ses kartı alacağım.Sitede 'New' olarak belirliten bir fiyat var ki, diğerlerine nazaran çok düşük...Ses kartı normalde 450$ ama bir satıcı 257$ demiş...Satış Ratingi de %94...'New' ibaresine ne kadar güvenebilirim...İkinci el olma ihtimali var mı?Amazon bu konuda bir güvence veriyor mu?

www.amazon.com

bir de amazon, paypal'u desteklemiyor mu?

cevaplar için teşekkürler
0
werderweremem
(15.09.08)
(git: 33709)
0
caturanga
(15.09.08)
amazon'da satıcıya güvenemeseniz de amazon'a güvenebilirsiniz. geçtiğimiz aylarda bir xaphoon (enstruman) siparişi vermiştim, uzunca bir süre geçmesine rağmen eve gelmedi. amazon'la irtibata geçtim ve sadece "ürün elime ulaşmadı" dememle birlikte para iadesi yapıldı.

ancak,
bu ürünün fiyatı ürüne göre çok ucuz. fazla ucuz yani. mutlaka kıllı bir durum vardır. bir de komplike alet, arızalıysa anlayamazsınız da hemen, aylar sonra fark edebilirsiniz. fast track pro fiyatına firewire 1814 olmaz yani :)

stüdyo mu kuracaksınız bu arada? veya başka türlü profesyonel misiniz? arabirim şahane çünkü eheh... bende de fast track pro var :)
0
actionary
(15.09.08)
radyo prodüksiyonu ile ilgileniyorum.Az da olsa müzik yapımı...Önceden elimde Firewire 410 vardı ama çalındı...Şimdi tekrar firewire 410 (veya 1814) ve M-audio Nova mikrofon siparişi vereceğim...

sen ses kartını hangi amaçla kullanıyorsun?
0
🌸werderweremem
(15.09.08)
(6)

bu taş ne taşı?

swallowed arsenic
bu taş, epey yüksek rakımlı bir dağda suni göl çalışmalarından açığa çıkmış hafriyat kayalarının içerisinde egzantrik taşlar ararken karşıma çıkıverdi. cam gibi saydam ve çok sert (kırılmıyor) bir taş. kenarlarında reçine gibi fosilleşmiş turuncu lekeler var.tüm jeologlar, mineraloglar, nedir bu? ku
bu taş, epey yüksek rakımlı bir dağda suni göl çalışmalarından açığa çıkmış hafriyat kayalarının içerisinde egzantrik taşlar ararken karşıma çıkıverdi. cam gibi saydam ve çok sert (kırılmıyor) bir taş. kenarlarında reçine gibi fosilleşmiş turuncu lekeler var.

tüm jeologlar, mineraloglar, nedir bu? kuvarsmıdır, elmasmıdır, çakılmıdır?

img511.imageshack.us
img511.imageshack.us

(farklı ışıklarda elimden geldiğince netlemeye çalıştım)
0
swallowed arsenic
(14.09.08)
jeolog filan deilim ama bu taş sitrin taşına çok benziyor. paylaşmak istedim:) inşallah doğrudur. dinimiz amin:D
0
yalnizca
(14.09.08)
bu taşı burada görmeyi hiç ummuyordum, başım yarılmasın? (kötü espri için özür diliyorum, tutamazdım).
0
actionary
(14.09.08)
lekeler dış etkenlerden dolayı oluşmuş olabilir. anahtar ile çizilip çizilmediğine ve bir kenarı ile camı çizip çizmediğine bakabilirsiniz. bunun dışında böyle görünce tanımak zor topraktan çıkan parçaları.
0
head
(15.09.08)
bilimsel olarak ne olduğunu anlaman için karakterizasyon yöntemlerinden x ışını analizi (xrd) yaptırabilirsin. x ışını cihazı olan üniversiteler yapar bu analizi. bundan başka xrf analizi de yapılabilir.

bakarak anlama potansiyeline sahip bildiğim bir kişi var o da net kullanmıyordur sanırım, ama koordinatları vereyim gitme imkanın varsa göster bişiyler söyler. istanbul kadıköy akmar pasajında bir amca var, üst kat girişte 25-30 m sağda dükkanı var, taşlar mineraller kristaller hemen belli eder kendini dükkan zaten, efsanedir kendisi.

bunun haricinde bilen eden varsa da beri gelsin, saygı duyarım.
0
lejant
(15.09.08)
çakıl denen şey tane boyutu ile alakalı bir kategorizasyon, ancak halk dilindeki çakıl'ı kastediyorsanız değil. çıkarıldığı arazi volkanik özellikli değilse elmas olma ihtimalini de unutun, "çok sert, kırılmıyor" demenizden bana kuvars gibi geldi. tabi kesin karar için gözümle görmeliyim. imkanınız varsa üstüne seyreltik HCl çözeltisi damlatın. köpürmüyorsa kuvars, köpürüyorsa da aragonit'tir. yani büyük ihtimal. aragonit ihtimalini de fotoğraftaki amorf kristal şekline bakarak verdim.
0
lepidodendron
(15.09.08)
fotograflar pek net değil ama sağdaki fotograftaki kristallerden biri altıgen prizmasına benziyor. eğer öyleyse ve anahtar ile çizemiyorsan çok büyük olasılıkla kuvarstır.

çiziliyorsa da muhtemelen kalsittir. ama onun kristalleri dörtgen prizması gibi olur.

elmas değildir ama emin ol :)
0
ecnebi
(26.11.08)
(5)

VBR CBR farkı

feelindivine
Yine bir mp3 sorusu ile karşınızdayım ama bu son olacak. 320 kbps CBR (sabit bit rate'li) bir mp3 mü daha kaliteli ses verir yoksa 320 kbps VBR (değişken bit rate'li) bir mp3 mü ? Ya da ikisinin de kalitesi aşağı yukarı eşit midir?
Yine bir mp3 sorusu ile karşınızdayım ama bu son olacak. 320 kbps CBR (sabit bit rate'li) bir mp3 mü daha kaliteli ses verir yoksa 320 kbps VBR (değişken bit rate'li) bir mp3 mü ? Ya da ikisinin de kalitesi aşağı yukarı eşit midir?
0
feelindivine
(14.09.08)
teoride cbr daha kaliteli verir. ama vbr denilen encoding yönteminde de kulağın daha az duyduğu bölümler daha fazla sıkıştırıldığı için aşağı yukarı eşit olduğunu söylemek daha doğru olur.
0
tom riddle
(14.09.08)
CBR daha iyi ses verir ama VBR ile arasındaki boyut farkı belirli tip müziklerde o kadar farklı olur ki, aradaki ufak ses farkını kompanse eder.

VBR müziğin fazla yoğun olmadığı noktalarda daha az veri kullanır müziği ifade etmek için ve oralardan ettiği tasarrufu daha yoğun noktalarda daha az sıkıştırarak kullanır. Fakat mp3 standardı 320kbps nin üzerinde veri taşımadığı için 320kbps vbr de bu bir avantaj olmaktan çıkar.

mesela 128cbr ve 128vbr deseydin, 128vbr daha iyi derdim. çükü 128 vbr de müziğin yoğun olmadığı yerlerden yapılan tasarruf ile gerekli yerlerde anlık bitrate 320ye kadar çıkabiliyor ama dosyanın boyutu yine 128cbr civarlarında kalıveriyor. Ancak 320kbps için böyle bir avantaj olduğunu sanmıyorum.
0
kurukafa
(14.09.08)
Bir de mp3 için doğal sınır neden 320 kbps onu anlamıyorum. Yani mp3 formatında atıyorum neden 1150 kbps yok. 320 kbps'nin neden üstüne çıkılamıyor. Mp3'ün doğal sınırı mı bu yani 320 kbps'yi aşarsak başka bir format mı ortaya çıkardı?
0
🌸feelindivine
(14.09.08)
O kadar teknik bilgiye sahip değilim konu hakkında ama demek ki Fraunhofer Mp3 standardını belirlerken böyle bir kısıtlamaya gitmiş. Sonuçta mp3 decode eden algoritmanın beklediği bir veri tipi var. Sen bu veri tipini kafana göre değiştiremezsin. Decoder dosya üzerinden dosyayı "nasıl" okuması gerektiğini öğreniyor ve ona göre dosya üzerinde işlemler yaparak sonuçlarını ses kartına yolluyor. Ve bu "nasıl" okuyacağı ile ilgili bilgiler öntanımlı, bunlar dışında bir şey yapamazsın, yaparsan da okunamaz en basit haliyle.
0
kurukafa
(14.09.08)
320kbps'den büyük bit rate'ler formatın sıkıştırılmış olma özelliğini önemsiz kılmaya başladığından, yani dosyaların boyutu sıkıştırılmamış haline yaklaştığından, 320kbps yeterli görülmüş.

yoksa fiziksel bir limit değil yani.
0
actionary
(14.09.08)
(3)

Ayşegül aldinç

from brain to fingers
ismini tam olarak hatırlamıyorum ama sanırım "ayşegül aldinç - iyisin" isminde bir şarkıydı varmıdır indirebileceğim bir lin verecek babayiğit.teşekkürler şimdiden..
ismini tam olarak hatırlamıyorum ama sanırım "ayşegül aldinç - iyisin" isminde bir şarkıydı varmıdır indirebileceğim bir lin verecek babayiğit.teşekkürler şimdiden..
0
from brain to fingers
(14.09.08)
zuhal olcay'ın var böyle iyisinli bi şarkısı. o mudur acaba?
0
tannhauser
(14.09.08)
"Sen bana fazla iyisin, iyisin" gibi bir nakaratı var idiyse, Zuhal Olcay'ındı o şarkı. Çok nostaljik geldi birden :)

Geçen gün radyoda güncel bir cover'ını duydum onun.
0
actionary
(14.09.08)
zuhal olacayın ki var bende ama ayşegül aldinç daha bi iyi sölüyo bana göre: ) onu arıyorum : )
0
🌸from brain to fingers
(14.09.08)
(2)

nereden tümsek ayna bulabilirim

madik atak
efendim, tıpkı resimdeki gibi(şener şen ustanın arkasında) bir aynayı en ucuz nereden bulabilirim. daha küçüğü de olabilir, ancak görüntüyü mümkün olan en az bozulmayla ve en simetrik halde verebilmeli. geniş açı olduğundan dolayı meydana gelen bozulmadan bahsetmiyorum. geniş açılı objektiflerde de
efendim, tıpkı resimdeki gibi(şener şen ustanın arkasında) bir aynayı en ucuz nereden bulabilirim. daha küçüğü de olabilir, ancak görüntüyü mümkün olan en az bozulmayla ve en simetrik halde verebilmeli. geniş açı olduğundan dolayı meydana gelen bozulmadan bahsetmiyorum. geniş açılı objektiflerde de bozulma vardır ama bu bozulma resmin merkezinden kenarlara doğru simetrik olarak meydana gelir, o şekilde olmalı..
teşekkür ederim.
0
madik atak
(13.09.08)
en yakın oto sanayi bölgesine gidip bir aynacı bulursanız o derhal sağlayacaktır size bir tane.
0
actionary
(14.09.08)
dışbükey ayna.
0
thefirstfbli
(14.09.08)
(1)

MİDİ olayı

tan vakti
Bilgisayarıma yeni bir hard diskte win xp service pack 3 kurdum. t.c. electronic konnekt 24'e midi klavye bağladım ama cubase'de veya hiçbir yerde midi klavyenin midi sinyalini göremiyorum. kurduğum windows cracked kurulumunda şifre sormuyor kendi office programlarını otomatik yüklüyor bundan olabi
Bilgisayarıma yeni bir hard diskte win xp service pack 3 kurdum. t.c. electronic konnekt 24'e midi klavye bağladım ama cubase'de veya hiçbir yerde midi klavyenin midi sinyalini göremiyorum. kurduğum windows cracked kurulumunda şifre sormuyor kendi office programlarını otomatik yüklüyor bundan olabilir mi?
0
tan vakti
(13.09.08)
midi klavyeyi midi portundan mı, usb ile mi bağladınız?

firmalar win xp sp3 için AYRI sürücüler çıkartıyor. sp2'nin sürücüsü sp3'e uymuyor.

en azından m-audio ses ürünleri için bu böyle.
0
actionary
(14.09.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.