Giriş
(7)

anneye anlatır gibi ?

29ekim2011
bırakın artık şu kalıbı bir kenara. hem annelere kabalık, hem de modası geçti. birisi "anneye anlatır gibi" "dedeye izah eder gibi" yazarsa, ölecek olsa 1 kelime yazasım gelmiyor. eminim benim gibi düşünenler de çoktur. haksız mıyım?en ufak bir ırk memleket için en ufak şey söylense, herkes ayağa ka
bırakın artık şu kalıbı bir kenara. hem annelere kabalık, hem de modası geçti. birisi "anneye anlatır gibi" "dedeye izah eder gibi" yazarsa, ölecek olsa 1 kelime yazasım gelmiyor. eminim benim gibi düşünenler de çoktur. haksız mıyım?

en ufak bir ırk memleket için en ufak şey söylense, herkes ayağa kalkıyor nefret suçu diye. e bence bu da onun gibi bir şey. vazgeçin artık.

haksız mıyım?
0
29ekim2011
(17.11.11)
Bence haksızsın.özeelikle teknolojik ürünleri ya da karmaşık durumları ebeveynlere anlatırken daha detaylı ve sabırlı bir biçimde anlatıyoruz,kendimizin anlayacağı şekilde değil karşı tarafın anlayabileceği şekilde anlatmaya çalışıyoruz. Bundan dolayı burada da bana çok komplike gelen bir şey sana çok basit gelebilir. Durumu özetlemeninde en basit yolu bu kalıbı kullanmak.
0
skywalkeremre
(17.11.11)
Haksızsınız. abartmışsınız bence.
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(17.11.11)
haklisin. bir de genelde ve nedense x'e anlatir gibi derken cinsiyetci yaklasimlar kullaniliyor. babaya anlatir gibi 1 kere gecerse anneye anlatir gibi 50 kere geciyor.
0
ikilem
(17.11.11)
bence esprili ve anlamlı bir kalıp. ben seviyorum.
0
kediebesi
(17.11.11)
Şimdi ben çocuklarıma "çocuğa anlatır gibi" anlatıyorum, yarın o bana "annesine anlatır gibi" anlatacak. Bu bir güncel kalma meselesi. Her iki durumdada temelde sabırlı ve detaylı anlatım gerekiyor demek ki, ben bunu sevecen buluyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(17.11.11)
inci sözlüğü annene anlat
0
tatarcik
(17.11.11)
yorumları okumadım. haksızsın bence. ya bak mesele hakaret değil anneye bilgisayarda bişey tarif edersin ya onu düşün adam kısaca diyor ki ben bu konu hakkında hiç bir şey bilmiyorum, en baştan tane tane anlatın. öyle yani ne bileyim.
0
cagdassalur
(01.12.11)
(17)

Kadınlar neden derdini doğru düzgün anlatmaz ?

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Bu kadınların dertleri nedir ? yani neden trip atmak, saçmasapan hareketler ?bir derdi var belli ama neden gelip anlatmaz ? senin anlamanı istiyor diyeceksiniz ama anlıyorum bir sıkıntı olduğunu yani, belli ki bir derdin var. ''neyin var ? anlatmak ister misin?'' diyorum, neden ''yok bşi''
Selamlar.

Bu kadınların dertleri nedir ? yani neden trip atmak, saçmasapan hareketler ?

bir derdi var belli ama neden gelip anlatmaz ? senin anlamanı istiyor diyeceksiniz ama anlıyorum bir sıkıntı olduğunu yani, belli ki bir derdin var. ''neyin var ? anlatmak ister misin?'' diyorum, neden ''yok bşi'' gibi saçma salak cevaplar verip sinirlendirmeye kasarlar ? yani derdini insan gibi anlatsa, çözmeye çalışsam, yardımcı olsam, hatalıysam özür dilesem olmaz mı ? neden bu iletişim eksikliği ? ve ısrarla sorsam bile tripte kalmak ?

gerçi sorunun ne olduğu belli olur genelde bu durumlarda ama, direk söylesen de bu sefer itiraf etmez, ''sen yanlış anlamışsın'' gibi triplere girerler bu sefer muhtemelen.

neden böyle yapıyor bu kadınlar ? yani ilgilenmemizi istiyorlar galiba ama, yani ilgileniyorsun, ısrarla soruyorsun ama bıktırdığının ve ters teptiğinin farkına varamıyorlar mı ?
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(17.11.11)
efendim şimdi yok bir şey gibi saçma salak cevap veren kadın size sinirlidir. anlamanızı bekliyordur. pat diye sana kızdım çünkü şöyle şöyle yaptın demez, neden demez, çünkü kendiniz düşünüp bulursanız o hatayı kabulleneceğinizi düşünür ve içgüdüsel olarak bu onun haklı olduğu/zafer kazandığı anlamına gelecektir. maalesef kadınlar, genelleme yapmaktan nefret ediyorum ama, ilişkiyi bir tür güç savaşı olarak görürler. çoğu kadın haklı olduğunu duyarak tatmin olur. çok ağır bir kavga edin mesela, çok da haksız olun, birazcık tartışmadan sonra "aslında haklıydın" dediğinizde o konu kısa sürede kapanır. çünkü kadının beklentisi, belki de bir tür feminist dürtüyle, kazanan taraf olmaktır. erkeklerde nasıldır bilmem. hatalıysan özür dilesen... değil işte. o onu söylediği an "güçsüz" taraf haline gelir, kendin anlaman gerekir. evet, ben de tam anlamıyorum olayın niye güç gösterisine döndüğünü. bunun için ilişki konseptinde derinlere inmek gerekiyor.

atılan tribin bir bölümü de anlamadığınız içindir bu arada.

ya bunun en makul çözümü gerçekten takmamak. bırakın siz o kadını bir iki saat, kendi kendini yiyip bitirsin, sonra canı sıkılır zaten. siz kitap falan okuyun o arada. eğer zor bir kadınla karşı karşıyaysanız schindler's list izleyin. üç saatlik film lan! yok çabuk sıkılgan bir dişi ise karşınızdaki wristcutters izleyin. çok zor durumlarda kundera okuyun ya da. sufle yapın. xhamster açın. ne bileyim.

ne demek istediğimi çok aktaramamış olabilirim, malum, saat. daha ayrıntılı açıklamaya çalışabilirim yarın sabah hatırlar isem.
0
lucy in the sky
(17.11.11)
çünkü kadınlara göre bariz olan bir şey erkeklere göre anlaşılmaz olabiliyor. kadın davranışınızın/öküzlüğünüzün/onu üzen şeyin vs. elbette farkında olduğunuzu düşünüyor ancak siz ısrarla neyin var diye sorunca sinirlenip yok bir şey diyor, yok bir şey demese daha kötü; kavga geliyor!

o yüzden böyle durumlarda neyin var diye sormadan önce biliyorum biraz odunum, bazı şeyleri anlayamıyorum, aslında seni incitmeyi hiç istemiyorum ama bana normal gelen bir olay seni incitebiliyor, konuşmazsak anlayamam demeniz gerekiyor.
0
kayranin kedisi
(17.11.11)
bence bu tamamen karşıdakinin bakış açısı. siz neden böyle bir soru sordunuz diyebilirim mesela size ben. Neden sahiden? "Neden erkekler kadınları anlayamıyor, neden onların ifade ettiklerini bir türlü çözemiyoruz" demek yerine "kadınlar derdini anlatamıyor" dediniz? Demek ki siz de farklı noktalardan bakamıyorsunuz! Demek ki siz de kendi bakış açınızı, algı noktanızı değiştirmek yerine, "kendini anlatamıyorsun be kadın" demeyi doğru buluyorsunuz. Kadınlar anlaşılmaz değillerdir, anlayamayan erkeklerdir. Alan rickman güzel bir laf etmişti, "kadınlarda anlaşılmayan ne var bilmiyorum, bizim gibi düşünüyorlar, anlaşılmaları çok kolay, kadın benim en iyi arkadaşımdır, eğer anlayamıyorsak, bizden daha derin düşündükleri içindir" diye.
0
yvonne
(17.11.11)
@yvonne tabire dikkat. anlatamıyor değil anlatmıyor dedim. bir şeye bozulmuş, gidip ''şuna bozuldun biliyorum özür dilerim'' gibi bir cümle kursam neyi çözecek ki ? hatta ''şuna mı bozuldun ?'' dediğinde bile yok öyle bişey bozulmadım ben diye cevap vermiyor mu kadınlar ? yani ben elimden geleni yapıyorum, ama sadece benim çabalamam isteniyor ki sıkıntı da bu. tek istediğim sıkıntısını söylemesi ama ısrarla trip atmak neden ?
0
🌸bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(17.11.11)
(bkz: eşeğin sikinden dolayı) olmakla beraber, ilişkiyi ihtirasa sürüklemekten başka bir istek değil. Sanıyor ki olayı anlaman senin için zor, uğraşıcaksın, niye ? çünki seven bıkmaz seven uğraşır. Bilse ki sadece sadede gelip, vakit kazanıp, olayı çözüp, mutluluğa yelken açmak istediğini demez. Peşinde koşturma ve en temelinde feminist güdüler hani. Aslında her daim "yok birşey"in arkasında ciddi sebepler yatıcak da değil, bu kelimeyi bunların lugatına kazıyan bu güdüler, alışkanlık yaptıran ise toplum, sosyal çevre sik sük sök am göt.

Bi de şimdi @2'ye binaen demek istediğim 2-3 şey var, çoğu kadına sen haklısın amk desen zafer kazandığını değil kaale alındığını düşünür ve sevinir. Olay güç savaşı değil de güçlü göreceği erkeğin onu kaale alması ve onun gücünde kendi tesirini de görmesi, erkeği güçlü olsun ama bi nedeni de ben olayım algısı. Her güçlü erkeğin arkasında bir kadın vardır sözü çift taraflı yani.
0
Sir.Fitih
(17.11.11)
ben söylemem sen anla

www.youtube.com
0
kedula
(17.11.11)
erkeğin "kadın algısı"yla ilgili beklentisi, karşılaşmayı umduğu şunlardır:

www.beautyden.com

playlistmusic.org

us.123rf.com

halbuki ilişki başladıktan sonra şuna benzer şeylerle DE karşılaşır:

ledorfineart.com

lrc.wfu.edu

upload.wikimedia.org

ve anlamaz. çünkü kadın, bütün bu altı resmin hepsidir. kadın o kadar karmaşık bir olgudur ki, erkeğin beklentileri belli iken, yüz yüze geldiği şey ona göre "total belirsizlik"tir. çünkü erkeğin algılama ve çözümleme yetisi, kadını kavramaya kâfi gelmez. bunun sonucu "frustration"dır. (bkz: frustration)
bu yetersizlik hissinin sonunda "ne trip atıyo mını sikorsky?" noktasında bulur kendini.

erkeğe, "evlenin, ya mutlu ya da filozof olursunuz" sözü boşuna söylenmemiştir. kadın sürekli emek, zaman, ilgi, ihtimam, tatmin ister. erkek de bekler ki bu ihtiyaçlar, "armut piş, ağzıma düş" kolaylığında halledilebilsin, tam maç seyrederken, tam, arkadaşlarla dört çeker geyiği çevrilirken parazit yapılmasın.

sorun, kadının bu karmaşık yapısından, erkeğin de bu yapıyı kavrayabilecek akıl, hafsala ve olgunluk seviyesine çok geç ulaşmasından kaynaklanır.
0
compadrito
(17.11.11)
Konu hakkında akademik bilgim yok ama kadın ve erkeğin iletişim yollarının farklı olmasını, insanlığın ilk zamanlarından beri erkeklerin her zaman daha sosyal, toplum içinde bir şeyler halleden insanlar olmasına; kadınların ise evden çıkıp topluma karışmalarının çok daha geç olmasına bağlayabiliriz belki. Belki bunun sonucu olarak erkek beyni doğrudan sonuca odaklanmaya alışmıştır.
0
sourlemonade
(17.11.11)
kadinlar anlamak icin degil sevmek icindir diye bir soz var ya orda ki sevmek kelimesini siz anlayin iste.
genel olarak bir kadinin etrafinda ona yazan bir cok erkek vardir tercih sayisi fazladir.
bir erkegin etrafinda ona yazan kadin sayisi muhtemelen daha azdir.
bir erkek olarak dusunun, size yazan 10 tane kadina tek tek derdinizi mi anlatirsiniz yoksa trip atip, sinir edip, surundurur musunuz?
bir erkek olarak itiraf edeyim kesinlikle doganin verdigi ozellik olarak daha zekiler, ancak bir erkegin cok akilli olmasi lazim ki niye boyle yapiyor demeden bir adim onunde sorulara cevap alsin ya da dogru soruyu sorarak cevabi bulsun.
sonuc olarak derdini anlatamayan insanin uzerine dusmemek gerektigini dusunuyorum. 2 yillik kiz arkadasima kopek cektikten sonra efendi gibi kendini anlatmaya basladi. (bkz: kopek cekmek)
malesef bu kadar basit sanirim derdini anlatmak isteyen anlatir degil mi?
(bkz: 4 s kuralı)
0
mulayim ters
(17.11.11)
Anlamaya ve anlatmaya çalışma; idare et. Bi de sev..
0
lebanon
(17.11.11)
Temel konu iletişim değil mi? İletişim zor şey, özellikle sinirliyken konuşmam ben eşimle. Neden - çünkü o anda ağzımdan çıkacak kelimeler suçlayıcı olacak, bu durumda o da kendini savunacak, al sana kavga, haklıyken (bir öküzlük yapmıştır vs) ben onu suçladım diye haksız duruma düşeceğim. Olmaz öyle şey. O zaman beklerim, beklerken trip yaparım. Ne zaman ki sinirim yatışır, o zaman alırım karşıma "sen böyle yapınca ben çok üzüldüm, senin bu hareketini ben böyle anladım" derim, bir konuşma ortamı doğar, olayı çözeriz.
İki önemli nokta var yanlız:
* akşam yatak ayrılmayacak - sevişmeyin tamam ama bu çözülmeyecek bir olay değil
* trip süresi çok uzamayacak - takriben üzerine bir gece uyumak yeterlidir.
0
SiyamkedisiZorro
(17.11.11)
Bir şey ne kadar soylu ve mükemmelk ise, onun olgunluğa erişmesi de o kadar geç ve yavaştır. ERkek,akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerinin olgunluığpuna yirmisekizinden önce nadiren ulaşır; kadınlar ise, henüz on sekiz yaşlarında... Fakat kadınların durumunda bu ço kzayıf ve dar sınırlar dahilinde gerçekleir.Bu sebebten ötürüdür ki kadınlar, bütün hayatları boyunca çocuk kalırlar, çünkü her zaman içinde bulundukları ana sıkı sıkıya bağlı kalarak sadece kendilerine en yakın olanı, olmak üzerre olanı görürler, gerçek yerine bir şeyin görünüşüne teslim olurlar ve en önemli şeylere karşı önemsiz şeyleri tercih ederler................
Erkeklere göre kadınlar daha zayıf muahkeme melekelerine sahip olmaları nedeniyle, bunun beraberinde getirdiği üstünlükler ve mahzurlar da kadınlarca daha az paylaşılır.Daha ziyade,kadınalr zihni bakımdan miyopturlar,zira sezgiye dayalı kavrama melekeleri kendilerine en yakın olanı çok açbuk ve berrak bir şekilde algılarsa da,görüş alanları çok dardır ve uzakta olan şeyleri ihaya edemez.
0
tatarcik
(17.11.11)
bana göre çok da önemli olmayan şeyi, drama haline getirmesi benim suçum değil. çünkü bana göre önemli değil, kendine göre önemliyse, bunu açık açık söylemesi lazım. bu yetiştirilme tarzıyla alakalı bir şey bence, bir çay ikramında bile bir saat tatava dinliyoruz, değil mi?

her hangi bir yerde, her hangi bir muhatabım bir şeyi anlamıyorsa ben ona anlatırım. insan ilişkileri böyle bir şeydir. "herkes beni anlasın" zihniyeti kimseyi hiç bir yere götürmez. defalarca anlattığın halde anlamıyorsa sorun vardır ama.

"bilmeliydin, anlamalıydın" demek çok bencilce bir şey, çok feci derece dramadır bu, bana göre. böyle insanlar ne mutlu olurlar, ne de başkasını mutlu ederler diye düşünüyorum.
0
hollowlife
(17.11.11)
Başka Söze Gerek Var Mı? youtu.be
0
white35
(28.10.12)
ya birakin bu karmasik marmasik ayaklarini.. kadinlarin bir cogu o kadar aciz embesil ve yetersiz ki kendilerini ifade etmek icin ellerinde bir arguman yada fikir cogu zaman bulunmaz. o an oyle hissettigi icin sadece ve sadece oyle istedikleri icin ve bunu ifade edebilecek kapasite olmadigi icin tribe vurur kendini...

neymis cok karmasikmis da cok duygusalmisda .. ayni sey erkekler icin gecerli degil mi ? evet cogu zaman oyle .. siddet vb durumlarin da temel sebebi bu cogu zaman. elinde arguman veya gecerli nedeni olmayan erkekler kendi istek ve arzularini ancak bu sekilde kabul ettiriyor.

erkegin kadina uyguladigi siddet ne ise , kadinin erkege uyguladigi siddet de bu trip olaylaridir. uzak durun. kendini ifade edemeyen biriyle bir omur gecmez verem olursunuz.. omrunuz curur..

halbuki ne kadar basit ,

" bi sorun mu var ? "
"evet soyle soyle oldu bla bla bla ve bu hosuma gitmedi.. "

bu kadar basit bir iletisim seyine neden girmiyorlar sizce ? cunku gerisini dolduracak gecerli bir arguman cogu zaman yok. neden hosuna gitmedi yada hangi kismi hosuna gitmedinin alti hep bencilce ve salakca seyler..

burdan kahveci ahmet abiye baglayarak son noktayi vuruyorum hormonal olsa gerek haci.. baska turlu mantikli bir gerekce yok. kendilerini kontrol ve ifade edebilecek yeterlilikte degiller ... (herkes icin gecerli degil , hemen savunmaya gecmeyin )
0
kennym
(28.10.12)
Kendi duygularına ve fikirlerine güvenmiyorlar da ondan.
0
arnold schwarzeneger
(16.02.15)
Herkesi bağlamaz söyleyeceklerim ama çoğunluğu kapsar sanıyorum.

Kaadınların çoğu anlık tepki vermez. Yani sinirlenince, bir laftan gözü dönünce verir de, üzülme durumunda tepki verme süresi erkeğe göre daha uzun oluyor. Ya da bir karar aldığında daha enikonu düşünebiliyor. Örneğin, bir erkek daha kolay "Soğudum, ilişki eski haline dönmeyecek, o halde ayrılayım" ama kadın ayrılma kararını verdikten sonra daha ilişki içindeyken ayrılık acısını yaşayabiliyor. Kararı verdiği için ayrılacak biliyor ama daha ayrılınmadığı için aramak, sormak, öpmek, koklamak yasak kapsamında değil; o yüzden ayrılık kararını veren kadın ayrılıktan önceki son günlerde daha çok sevgi gösterisinde bulunabiliyor. Çünkü özleyeceğini biliyor, erkeğini depoluyor. Sonra burada "İki gün önce bana neler diyordu, sonra ayrıldı" duyuruları görüyoruz. Kadın aslında daha önce ayrıldı, sadece biraz daha geç söyledi.

Trip de bunun bir parçası. Tribin iki anlamı olabilir. İlki "Ağzımla söylemedim ama beden dilim kaç zamandır bir sorun olduğunu anlatmaya çalışıyor. İlişki üzerine iki dakika düşünsen bulursun. Çıkar bakalım yakın geçmişte yaptıklarını veya yapmadıklarını" anlamı. (Neden ağzıyla söylemediği kısmına geleceğim) Yani bir kin tutma meselesi. Bu tripler anlık olmuyor genelde, uzun sürüyor. Bazen de kadının yaşıdığını sindirip onunla yüzleşmesi de zaman alıyor. Aynı taciz edildiğinde tepki veremeyip, sonra "Keşke şunu deseydim, keşke şunu yapsaydım" demesi gibi. Tabii taciz ile aynı kefeye koymuyorum da, demek istediğim bir kadın üzüldüğünde uzunca bir süre "Bunu nasıl yapar? Bunu gerçekten yaptı mı? Gerçekten yaptığının farkında değil mi?" diye düşünür, onu işleyip tepki vermesi zaman alır. Eğer o zaman içinde de erkek beklentisini yerine getirmediğinin farkına varmazsa, "Hala da farkına varamadı, inanmıyorum" diye sinirlenmeye başlar. Çünkü ilişkinin her yanını didik didik incelemeye programlıdır. Bu da trip olarak geri dönüyor.


Normalde bu kısa sürmesi beklenen bir şey. Atıyorum dün olan bir sorun için en fazla bugün trip atıp bir iki "Neyin var" sorusuna "Yok bir şey, iyiyim ben" nevrotizminden sonra açılması ve derdini anlatması beklenir. Eğer sarılma çabalarınızı tersliyor ve hala açılmıyorsa o işin şöyle bir evveli olabilir: Bir kere olmuştur, iki kere olmuştur, üçüncüde artık söylemeye utanıyordur. Bunun da nedeni şu, bize "Beğenmiyorsan, git" yaklaşımını ve güçlü kadın olmayı öğretmeye çalışırlar. Kadın sevgilisini terk etmek istemez ona bağlıdır ama bu "Beğenmiyorsan git"in yüzüne çarpmasından çekinir. Ek olarak da sevgilisi/eşi kendi kadar didik didik incelemediği için onun ilişkiye önem vermediğini düşünür. Bunların üstüne de sorunun varlığından da utanır, çünkü onu üzen bir şey onun için ilişkinin başarısızlığı demektir, "Beni eskisi gibi sevmiyor. İlk günler ağzımın içine bakardı, "Gak" desem hemen üstüme titrerdi. Artık sallamıyor eskisi kadar. Aşkımız öldü sanırım"ı kendi kendine itiraf etmesi demektir. Ki bu kadın için ilişkinin en büyük yıkım noktalarından biri; herhalde aldatma ve dayaktan bir sonra da bu gelir. Bunu itiraf etmek ve kabullenmek, eğer zaman içinde olmamışsa ve bu düşünce kafasına dank etmişse çok zor. Çünkü büyük olasılıkla bu yaşananlar ilişkinin o en güzel ilk günlerinde yaşanmayacaktı ve şu an yaşanıyorsa bir şeyler ölmeye başlamış demektir. Bu da iki şeyi doğurur: Kendine ve eşine güvensizlik. Kendine güvensizliği doğurmasının nedeni kadının "Artık ona yetmiyor muyum acaba, bu yüzden mi ilgilenmiyor" sorusunun kafasına gelmeye başlamasındandır, eşine güvensizliği de "Artık o da benimle ilgilenmeyecek, meğer biz özel bir çift değilmişiz. Diğer kınadığımız çiftler kadar dandikmişiz. O da özel değilmiş o kadar" diye düşünmesindendir. Eğer siz o sorunu bulup çıkartıp "Bu yüzden mi" derseniz, onunla hala ilgilendiğinize ikna olacak; sorunu çözmeden kendi haline bırakırsanız da bir süre sonra siniri geçecek, çünkü tüm bunları kabul edecek ama içine de gömecek. Bu da size ileride daha katmerli trip ve daha fazla sorun olarak geri dönecek. Ne de olsa o ilk günkü çift değilsiniz artık, yapılan tüm çabalar da o günlere geri dönebilmek için.

Sonuç olarak ilk yok bir şeyler hareketi sindirme için "O mu bunu bana yaptı? İnanamıyorum" kısmı için, eğer uzarsa eskiden olan şeyler birikmiş demektir. Çünkü sevgilinin ışıklar içinde sana yaklaşan özel bir varlık değil de kanlı canlı bir insan olduğunun kabulü çok zor ve bunu sindirmek zaman alıyor. Bir sorun olduğunu kendine itiraf etmekten korkan bir kişi, size de itiraf edemez.

"Kadınlar bu düşündüğünde haklı" veya "Çok haksız, ne biçim iş" demeyeceğim; sadece bazı kadınların kafasından bunlar veya bunların bir kısmı geçebiliyor. Bunun tabii ki erkek tarafı ve onun da haklı olduğu yönler ve yanlar var. Sadece "Neden böyle yapıyor olaiblirler" sorusuna cevap vermeye çalıştım.

Edit: Yuh, 4 yıllık duyuru hortlamış meğer. Yaman çakalsın sadegazoz.
0
aychovsky
(16.02.15)
(5)

"angela merkel" sözünün almanca orijinal telaffuzu?

gijilti
-
-
0
gijilti
(16.11.11)
Yazıldığı gibi okunur

www.youtube.com
0
skywalkeremre
(16.11.11)
ancıla meakıl (köln aksanıylan)
0
calrathian
(16.11.11)
git angela merkel de. en kötü viyanalı mısın diye sorarlar.
0
terp
(16.11.11)
Angela Meğrkel (e açık okunacak, r ise "r özürlü" gibi okunacak)
0
SiyamkedisiZorro
(16.11.11)
alan shearer
(16.11.11)
(10)

para&kız

blackmail
merhaba yarenler, merhaba felaket arkadaşlarım. biraz ilginç ama sorum şu; hiç böyle sevgili olmak istediğiniz bi kıza para yedirip, sonradan sevgili olamayıp, yedirdiği paralar zoruna gideniniz oldu mu lan? olduysa kaç para? dürüst olalım lütfen. para yedirmek derken; yemek, sinema, doğum günü hedi
merhaba yarenler, merhaba felaket arkadaşlarım. biraz ilginç ama sorum şu; hiç böyle sevgili olmak istediğiniz bi kıza para yedirip, sonradan sevgili olamayıp, yedirdiği paralar zoruna gideniniz oldu mu lan? olduysa kaç para? dürüst olalım lütfen. para yedirmek derken; yemek, sinema, doğum günü hediyesi falan yani. nakitde olabilir, var mı hiç?..
0
blackmail
(16.11.11)
geçenler bir arkadasım ekolünden bi duyuru vardı sanki kız ha bire para istiyordu alınca sallamıyordu bişeyler bişeyler
0
niye ama
(16.11.11)
benim uçak/otobüs bileti parası ödemekten iflahım kesildi resmen kira ödüyorum her ay.

www.egonomik.com
0
eskiyemeftun
(16.11.11)
valla kadın olarak ben birkaç erkeğe yedirdim. epey zoruma da gitti, pek parası olan bi' insan değilim sonuçta, yani garsonlukla kazanıp yedirdim veya kol gibi fatura yüzünden babamla çok kötü oldum...
0
loralynn
(16.11.11)
hiç olmadı. sağolsunlar şimdiye dek 2 kız arkadaşım oldu, 2.si ile de hala beraberim, her daim harcamalarımız ikisiyle de dengede oldu.

bi gün hesap ödedim, ertesi gün bana yemek ısmarladılar. sinemaya götürdüm yemek ısmarladılar. kıyafet aldım yemek ısmarladılar. ehe bana da zaten en makbule geçeni yemek oldu hep :) giden boğaza gitmiş oldu yani yine :)
0
enedwaith
(16.11.11)
bi arkadaş benden 200 € para alıp bana escort ayarlayıp depresyondan çıkmamı sağlamaya çalıştı escorta da gitmedim arkadaşı da sildim depresyonla da beraberim

edit:para ile bişey yapınca paranın üstündeki mavi gözlüm bana kötü bakacakmış gibi gelio yedik ama yedirmedim diyim kimseye
0
saz@n
(16.11.11)
ya para harcayarak kadınlara şirin görünmeye çalışmayı benim aklım almıyor. bu kız aç mı, açıkta mı, anası babası beslemiyor mu, işsiz mi ki senin pahalı bilmemneylerine ihtiyaç duysun? bence yanına gidip "al benden sana 750 lira. vajinanı ve memelerini 2 aylığına satın alıyorum" demek daha açıksözlüce olur.
0
mistreated
(16.11.11)
olmaz mı la her aklıma geldiğinde delleniyorum kıza değil harcadığım paralara yanıyorum...
0
suleyman kargi
(16.11.11)
yedirmeden yiyemezsin.
0
perrantel
(16.11.11)
Bir şey diyeceğim.

Eğer kızı tavlamak için yapıyorsanız böyle şeyleri- yapmayın. Para yedirmek ne yahu?
Kızı yemeğe çıkarmışsın; karşılığında sana verecek.
Kızı sinemaya götürmüşsün; karşılığında sana verecek.
Doğumgünü armağanı aldın; karşılığında sana verecek.
Bu çarpık bir beklenti.
Nakit kısmı ise kızın iğrençliği oluyor. Ona girmeyeyim.
0
SiyamkedisiZorro
(16.11.11)
ben bi erkeğe yedirmiştim, garsondu kendisi. zoruma da gitti haliyle çünkü gönülsüz olduğu için her işi ruhsuz ruhsuz yapıyordu, benimle geçirdiği zaman görev gibiydi. ne playstationlar alındı ne ev yapımı turşular hazırlandı ama olmayınca olmuyor. sonunda bıkıp terketmiştim.
0
kayranin kedisi
(16.11.11)
(2)

kbb uzmanı

terp
arkadaş kbb uzmanına gitti. adam kulak ve burun insan hayatı boyunca uzamaya devam eder demiş. doğru mu bu?
arkadaş kbb uzmanına gitti. adam kulak ve burun insan hayatı boyunca uzamaya devam eder demiş. doğru mu bu?
0
terp
(14.11.11)
evet
0
dasher
(14.11.11)
Doğrudur. Yaşlı akrabalarının gençlik resimleri varsa karşılaştır. Toplamda cm olarak çok fazla bir değişiklik değil ama göz fark eder.
0
SiyamkedisiZorro
(14.11.11)
(4)

CFO (Chief Financial Officer) 'dan Bankacı olur mu?

even i say faith no more
Merak ettiğim bir konu bu.Diyelim ki otomotiv sektöründe yüksek cirolu bir şirkette CFO'yum..Nispeten pazar payı daha çok olan Bankacılık sektörüne ve ülkenin top 5 bankasından birine geçmek istiyorum.(yaş, psikolojik faktörler vs. faktörler devre dışı - teknik düşünüyoruz) Kendime hazine departmanı
Merak ettiğim bir konu bu.Diyelim ki otomotiv sektöründe yüksek cirolu bir şirkette CFO'yum..
Nispeten pazar payı daha çok olan Bankacılık sektörüne ve ülkenin top 5 bankasından birine geçmek istiyorum.(yaş, psikolojik faktörler vs. faktörler devre dışı - teknik düşünüyoruz) Kendime hazine departmanını seçtim.

Başarılı olma şansım var mı?
0
even i say faith no more
(04.11.11)
o pozisyonda biri genelde buna benzer seyleri bilir gibi geldi bana ama :)

bence var.

hatta ek olarak surdaki kariyerlere bakilabilir

en.wikipedia.org:Chief_financial_officers
0
serabetan
(04.11.11)
Ben de tamamen teknik olarak cevap vereceğim:
1- Otomotiv sektöründe yüksek cirolu bir şirkette CFO iseniz yıllık maaşınız primlerle birlikte neredeyse 7 haneye yakın bir yere gelir. Bir bankanın hazine departmanına bu konuda uzmanlaşmamış bir kişiyi yönetici (hazinenin başı) olarak almazlar, tut ki aldılar maaş neredeyse 1/4'e düşer.
2- Hazine departmanı bir bankanın aslında en kritik bölümlerinden biridir ve tekrar edeyim bu konuda yeterli bilgi sahibi olmayan birini yönetici olarak oraya oturtmazlar.
3- Önceden CFO olmanızı, yaşınızı, bir tarafa attık diyelim, o zaman sizi daha junior pozisyonunda işe alırlar, tabii ki başarılı olma şansınız olur, ama o zaman da bankadan birkaç farklı departman dolaştırırlar gibime geliyor.
4- Şahsi fikrim pazar payı daha yüksek olan bir başka otomotiv sektörü işini hedef olarak belirleyin.
0
SiyamkedisiZorro
(04.11.11)
hangi ünvanda geçmek istediğine bağlı.
bankacılıktan anlamayan adamı hazinenin başına geçirmezler.
0
ozmania
(04.11.11)
CFO'yu (ünvan olarak dengi genel müdür yardımcısıdır bankalarda) hazineden sorumlu GMY hayatta yapmazlar.

CFO'nun bankalardaki dengi yine CFO'dur yani mali kontrol biriminden sorumlu GMY. Ama onda da bankacılık deneyimin olmadan hayatta yapamazsın bu işi. Banka bilancosunu yemiş yutmuş sonra da tam olarak geri çıkarmış olman gerekir ki banka bilançosu ile firma bilançosu farklıdır..
0
eleventh american esme has met
(04.11.11)
(8)

Resmi durumlarda/kurumlarda "Bayan" kullanımı

edaydin
"Bayan Değil Kadın" mevzusuyla ilgili bir sorum olacak. Günlük konuşmada falan değil de, resmi durumlardaki kullanımı merak ediyorum. Mesela mimarlıkta "Bay WC" ve "Bayan WC" olarak kullanıyoruz, bu normal.Ama sporla ilgili şöyle bir baktım da, Basketbol ve Futbol Federasyonları "Kadınlar Ligi" olar
"Bayan Değil Kadın" mevzusuyla ilgili bir sorum olacak.
Günlük konuşmada falan değil de, resmi durumlardaki kullanımı merak ediyorum.
Mesela mimarlıkta "Bay WC" ve "Bayan WC" olarak kullanıyoruz, bu normal.
Ama sporla ilgili şöyle bir baktım da, Basketbol ve Futbol Federasyonları "Kadınlar Ligi" olarak kullanıyor, ancak Voleybolda ısrarla "Bayanlar Ligi" deniyor.
Var mı buna benzer sizin aklınıza gelen uygulamalar? Hukuk konusunda olabilir, başka her türlü alanda olabilir.
0
edaydin
(04.11.11)
bence her durumda kullanilabilir bayan kelimesi.

millet bi kroluk,bi görgüsüzlük olarak adlandiriyorlar fakat bu bence kendini sehirli sayan fazla dizi,film izlemis kadin yorumu.

yok öyle bir sey en basta,her kelimenin kendi kullanimi var,sizin verdiginiz örnekler gibi.tabii ki bayan ,kadin,hanimefendi gibi kelimeleri birbiri yerine kullaninca egreti duruyor ama dedigim gibi kendine ait kullanim yerleri var.

bence kadinlar onu kullanan kisiye göre muamele yapiyorlar.

mesela biri geldi sizi görmeye "bayani iceri alalim" dersiniz, "kadini iceri alin" olmuyo gibi.

bayan cantasi mesela aklima ilk gelen.
0
serabetan
(04.11.11)
resmiyette kesinlikle bayan olmalı örneğin bilimsel bir spor maklesinin konusu şöyle olsun;"ilköğretim düzeyinde spor yapan bayan sporcuların.....". "bayanın " yerine "kadın" koyduğunuzu düşünsenize, "kız" da denmez.
0
josephinebrunsvik
(04.11.11)
otobüste bayan yanı diye geçer
0
jimicik
(04.11.11)
Cinsiyetleri Erkek-Kadın diye ayırırız.Kimliklerimizde Erkek veya Kadın yazar.

Bayan ise bir hitap şeklidir.

Kullanılan isimleri tescilleyenlerin hatasıdır yazılanlar.

Federasyonların kullandığı hitaplar branşın cinsiyetini belirtme amaçlıdır. Bazıları cinsiyetten çok hitap şekli kullanmış, kimse de dikkat çekip uyarmamış.

Erkekler futbol ligi-Kadınlar futbol ligi. Dediğimizde ortada kişiye yönelik bir hitap değil ligin cinsiyetini anlıyoruz.

Voleybolcular ise cinsiyet belirtmekten çok hitaba yönelmişler yanlış olan odur.

Her tabela bire bir aynı olmalıdır diye bir yasa yok yani Wc tabelalarında pipo-şapka resimleride olabilir uzun saç,kısa saç sembolleride,ayakkabı resimleride kadın-erkek yazısıda yani burda belli bir kıstas zaten yok.
0
Oguzhang
(04.11.11)
yandım sevket +1
hanım, hanımefendi ne güzel bir kelimedir.
0
SiyamkedisiZorro
(04.11.11)
@evegirmekistemiyorum medeni kanun kadından karı olarak bahsetmez! eski medeni kanunda evlilik birliğindeki tarafları belirtmek için karı ve koca terimleri kullanılmıştır. oradaki karı, kaba biçimde kadın yerine kullanılan sözcük değil tabii ki! evlilik birliğinin tarafı olan, kocanın karşılığı olan sözcüktür söz konusu olan. yeni kanunda ise genel olarak eşler, özel olarak erkek ve kadın olarak geçiyor.

bu arada ben de kadın demeye dili varmayıp bayan diyenleri anlamıyorum. "the male and the mrs." veya "the man and the mrs." kullanımı olmadığı gibi erkek sözcüğü rahatça kullanılan yerde kadın sözcüğünü kullanmaktan sakınmak resmen öküzlük. sanki kadın demek ayıpmış gibi. buna örnek olarak "hey! kadın bakar mısın?" demiyoruz diyorlar ya, resmen sapla samanı karıştırmak. ona bakılırsa "hey! adam/erkek bakar mısın?" da denilmiyor. kimsenin hitaplarla bir derdi yok. mesele "erkek öğretmenler ve bayan öğretmenler" gibi abuk kroluklar.

ÖZÜR: edaydin, sorunuza yanıt değil yukarıda yazdıklarım. lakin yazmadan edemedim, kusura bakmayın.
0
microfiction
(04.11.11)
@microfiction
medeni kanunun bunu kıroluk olsun dıye veya asagılamak ıcın yazmadıgını ben de biliyorum. cok tesekkur ederım acıklama ıcın :) demek ıstedıgım bu kelımelerın baska baska yerlerde farklı olarak anılması. kaldı kı medenı kanun kadın yerıne karı demeyı tercıh etmıstır.
0
evegirmekistemiyorum
(04.11.11)
Yazdıklarımı nasıl okudunuz emin değilim. Ama yeniden açıklayayım. Medeni Kanun (Eski Medeni Kanun, şimdiki değil) karı sözcüğünü kadın yerine değil, eşlerden kadın olanı, yani koca karşılığı olarak kullanmıştır. Yani "Muzaffer beyin karısı doğum yapmış"taki karı gibi. "Karılar koğuşu"ndaki karı gibi değil. Yukarıda da dediğim budur. Bu terimi de yalnızca evlilik faslında kullanmıştır.
0
microfiction
(04.11.11)
(4)

göz çevresi fazla kırışan kişi gülüşünü değiştirebilir mi?

gijilti
göz çevresi kırışmadan, kaz ayakları çıkmadan yapılan bir gülüş tarzına kavuşmanın bir yolu olabilir mi? tabii yapmacık hareketlere kaçmadan.belki profesyonel bir yolu yöntemi vardır?
göz çevresi kırışmadan, kaz ayakları çıkmadan yapılan bir gülüş tarzına kavuşmanın bir yolu olabilir mi? tabii yapmacık hareketlere kaçmadan.

belki profesyonel bir yolu yöntemi vardır?
0
gijilti
(03.11.11)
:) bugün bi yazı okudum.Gülümsemenin ağız ve dudaklarla değil gözlerle olduğu yazıyordu. Bence gülümseyecek nedenler bulabildiğiniz için çok şanslısınız. Bırakın göz çevreniz kırışsın. Bırakın mutlu olduğunuz insanlar tarafından anlaşılsın. Her yaşın ayrı güzelliği var.Hayatın tadını çıkarmaya bakın :)İlle de kırışmasın diyorsanız umarım ihtiyaç duyduğunuz cevaba ulaşabilirsiniz :)) İyi geceler ...
0
Flütist samur
(03.11.11)
kaybedenler kulübü filmindeki ahu türkpençe gülüşü. bar sahnesinde ve vapur iskelesinde net şekilde görünüyor.
0
tohyy
(04.11.11)
bırak çıksın kaz ayakları. onlar olmadan gülmek gülmek değildir bence. gülünce kaz ayagı çıkmayanlar nedense gülerken samimi değillermiş, yapmacık gülüyorlarmış gibi geliyor.
en güzel kırışıklık bence o kaz ayakları
0
65 derece
(04.11.11)
Annemin bir arkadaşı teyze 90'lı yılların başında yüzünü gerdirmişti. Onun söylediği şu cümleye hala güleriz.
"Şekerim bundan sonra artık hoh hoh hoo diye güleceğim, o zaman kırışmıyormuş"
Hoh hoh ho ne yaa, noel baba gibi.
Gülün kardeşim. Gülerken bile kasmayın.
0
SiyamkedisiZorro
(04.11.11)
(11)

Yarın napalım?

lemuria
Çok sıkıldık ey ahali. İstanbul il sınırları içinde bu haftasonu veya yarın 2 kız naapsın ne etsin de eğlensin? sabah da olur, çok geçe kalmayan akşam da olur.Değişik önerilerinizi bekliyorum, hepsini değerlendiricem. Öyle böyle değil çok sıkıldık yani
Çok sıkıldık ey ahali. İstanbul il sınırları içinde bu haftasonu veya yarın 2 kız naapsın ne etsin de eğlensin? sabah da olur, çok geçe kalmayan akşam da olur.
Değişik önerilerinizi bekliyorum, hepsini değerlendiricem.
Öyle böyle değil çok sıkıldık yani
0
lemuria
(03.11.11)
Lunaparka gidin, hatta bende geleyim=P

Lunapark güzeldir.

Gülhane parkında bakır çaydanlıkla çay içebilirsiniz

İstanbul Bienale gidebilirsiniz.

Gitmediyseniz arkeoloji müzesi kültürel olarak upgrade edebilir sizleri

daha lazım mı?
0
efrasiyab87
(03.11.11)
@efrasiyab87 arkadaş lunapark sevmiyo, sevse bile doğru dürüst lunapark yok. gülhaneye, ark. müzesine 5 kere falan gittik.
Bineal olabilir bakayım bi.
Teşekkür ediyorum.

Next please
0
🌸lemuria
(03.11.11)
Şu tweet'e bir cevap yazın. bronx pi sahne 'ye 3 kişilik davetiye kazanın. ben de geleyim, eğleniriz muhabbet ederiz falan işte.

www.twitter.com

ben gelmesem de olur. 3 kişilik davetiyeyle 2 kişi de girebilirsiniz :)

iyi eğlenceler.
0
dert vader
(03.11.11)
bu havalarda lunapark cekilmez. tavsiye etmiyorum.
sarayburnu'nda cay icmeyi de hic onermem, donarsiniz bogaz havasinda. tadina vara vara bolca oturarak yapilabilecek bir sey o.

henuz gitmediyseniz floryadaki akvaryumu oneririm. oldukca eglenceli *bence*.
bir diger secenek sirk olabilir. web03.biletix.com
0
entrapmen
(03.11.11)
@dert vader konser saati 00:45 diyor, çok geç be dostum
0
🌸lemuria
(03.11.11)
İstanbul modern'deki hayal ve hakikat sergisi'ne gidin. oradan da beşiktaş taaflarına geçersiniz işte.
0
tohyy
(04.11.11)
oyuncak müzesi
0
nl extreme
(04.11.11)
Sunay Akın'ın Oyuncak Müzesi gerçekten çok güzel bir yer. Adresini netten bulabilirsiniz, Göztepe'de. Ben de orayı tavsiye ederim.
0
a day at the races
(04.11.11)
www.facebook.com şurda teaser'ı olan tiyatroya gidebilirsiniz. izlemişliğim yok, gidip de beğenmezseniz kızamayın. "her cuma-cumartesi 20:30'da Müjdat Gezen Tiyatrosu'nda" imiş. ya da şudan etkinlik seçin; www.istanbul.net.tr
bisiklet varsa bisiklet binin. evde oturup kısır da yapabilirsiniz.
bi de güzelseniz beni de çağırın iki çift laf ederiz. not: ben güzel değilim :p
0
ilkinci
(04.11.11)
koç müzesi, miniatürk ( buna gitmeseniz de olur) ordan sallan piyer loti'ye.. ya da önce eyüp tarafında turlayıp sonra piyer loti'ye gidebilirsiniz.
erken saatlerde eminönü, tahtakale'de aylaklık yapmak da iyidir ama bayram öncesi öğleden sonra uzak durmak lazım.

beyoğlu civarında takılcaksanız da pera müzesi'ne uğrayabilirsiniz.
0
pyro clustic flow
(04.11.11)
Sabancı müzesi, oradan çıkınca müzede changa.

Topkapı sarayı, sonra içinde oturmaya karakol (cafe), ya da dışına çıkarsanız yeşil ev (sultanahmet). Ben olsam aşağıya sallanır mısır çarşısı filan da yapardım ama bayram öncesi biraz dolu olur oraları.

Sonracığıma bir gün Büyükada. Ya da Bağdat caddesi gezinmesi arkasından Fenerbahçe parkı.
0
SiyamkedisiZorro
(04.11.11)
(4)

Esnerken çene tutulması

9kuyruklukedi
Ayda birkaç kere başıma geliyor. Sebebini ve de çözümünü bilmiyorum. Ağızın en çok açıldığı o anda öylece kalakalıyorum ve çenenin tam altbölgesinde feci bir ağrı hissi oluşuyor. 1 kere olunca ağzımı açmaya korkuyorum. Evdeyken sorun değil ama dışardayken o 30 - 60 saniye bitmeyecek gibi oluyor.Konu
Ayda birkaç kere başıma geliyor. Sebebini ve de çözümünü bilmiyorum. Ağızın en çok açıldığı o anda öylece kalakalıyorum ve çenenin tam altbölgesinde feci bir ağrı hissi oluşuyor. 1 kere olunca ağzımı açmaya korkuyorum. Evdeyken sorun değil ama dışardayken o 30 - 60 saniye bitmeyecek gibi oluyor.
Konu hakkında malumatı olanların yardım ve önerilerini rica ederim.
Teşekkürler.
0
9kuyruklukedi
(03.11.11)
Sanırım bu duruma çene kitlenmesi deniyor bende de takılma var ama benim açık kalmıyor sadece ses çıkıyor birşey çiğnerken. Bununla ilgili çocuk yaşlarımda doktora gitmiştim dr 20lik dişlerin çıkınca geçer demişti ama birşeyin geçtiği yok.
0
ufolursun
(03.11.11)
bildiğimiz kramp bu. bacağı zorlayınca bacağa giriyor, çeneyi zorlayınca çeneye. bana da çok olur.

ağrı giren yer kasılır zaten semsert olur. ovala orayı. bacaktaki krampı geçirirken gerersin ya, çeneye de aynısını yapmaya çalış. çabucak çözülür.
0
kibritsuyu
(03.11.11)
Benim de başıma gelmişti, diş hekimi bana dişlerimim sıkıp sıkmadığımı sormuştu. Öncelikle diş sıkma problemin varsa onu çözmelisin, sonrası biraz otokontrol.
Bak bu yazıyı yazana kadar iki kere esneyesim geldi.
0
SiyamkedisiZorro
(03.11.11)
aynisi bana da oluyor, hatta her esneyisimde mutlaka cenemden taaak diye ses de gelir. sinir bozucu. cene kaslarinizin yorulmasiyla ilgili bu. sakiz cignemeyin cok, uyurken de cenenizi sikmayin. hatta mumkunse bir agiz plagiyla uyuyun. alt-ust cenenin ideal sekilde ustuste oturmamasindan kaynaklaniyor aslinda biraz da. agzinizi cok acmamaya gayret edin, bi kere hamburger isirirken de elime almistim ceneyi.
0
yandim sevket
(03.11.11)
(4)

saç kurutma makinası, fön, saç düzleştirici bilmem ne.

topal
saç kurutma makinesi bozuldu, saç düzleştirici de lazım, iki görevi de yerine getiren bir alet var mı? fön işini zaten hiç anlamıyorum, onun için de ayrı bir şeyler mi almak gerek yoksa düzleştirici o işe mi yarıyor zaten? son olarak ne marka önerirsiniz?
saç kurutma makinesi bozuldu, saç düzleştirici de lazım, iki görevi de yerine getiren bir alet var mı? fön işini zaten hiç anlamıyorum, onun için de ayrı bir şeyler mi almak gerek yoksa düzleştirici o işe mi yarıyor zaten? son olarak ne marka önerirsiniz?
0
topal
(03.11.11)
saç düzleştirici ile kurutma makinesi farklı şeyler. ikisini aynı anda bulabileceğin bir alet vardır ama baya pahalıdır. fön çekmeyi sağlayan alet de saç kurutma makinesidir bu yüzden bazıları fön makinesi diyor (kısa saçlı erkekler) komik oluyor hatta ehehe
0
neira
(03.11.11)
Hem düzleştirici hemde fön görevi gören kendinden fırçalı olarak satılan değişik markalarda böyle bir alet var hatta ben aldım.Fönün ucuna fırçayı takıyosun fönünü çekiyorsun takmassan da kurutucu olarak görev görüyor, gayet pratik bir şey.Ayrıca yanında da düzleştiricisi var.
0
ufolursun
(03.11.11)
en iyisi remington'dır.
0
byzgms
(03.11.11)
Rowenta Lissima'dan ben de almıştım. Makinası iyi kurutan bir makina değil, düzleştirici kısmı desen tam performanslı bir saç düzleştiricisi değil. Alma derim. İkisini ayrı ayrı al alacaksan. Braun'un ionizer'li saç kurutma makinası iyi mesela. Saç düzleştiricim Revlon, o da fena değil.
0
SiyamkedisiZorro
(03.11.11)
(6)

Yunanistan'dan alınan schengen ile Almanya'ya giriş?

kisem
merhabaYunanistan'a gitmek için aldığım vize 3 aylık olduğundan bayram tatilinde de kullanmak istiyorum.İlk girişi Yunanistan'dan yapmıştım.Almanya'ya bu vize ile girmeye çalışırsam pasaport kontrolündeki amcalar bana dayılanır mı? daha önce almanya'dan alınmış schengenlerim mevcut, bu bir sempati y
merhaba

Yunanistan'a gitmek için aldığım vize 3 aylık olduğundan bayram tatilinde de kullanmak istiyorum.İlk girişi Yunanistan'dan yapmıştım.
Almanya'ya bu vize ile girmeye çalışırsam pasaport kontrolündeki amcalar bana dayılanır mı? daha önce almanya'dan alınmış schengenlerim mevcut, bu bir sempati yaratır mı?

teşekkürler :)
0
kisem
(02.11.11)
dayılanmaz. yaratmaz.
0
ateistanbul
(02.11.11)
ben olsam giderdim bı sıkıntı çıkmaz. en olmadı dravdan bi almanya yunanistan uçak bileti rezervasyonu ayarla, sorarlarsa 2-3 gün sonra yunanistana dönücem dersin ama buna bile gerek kalacağına sanmıyorum.
0
hizli sperm
(02.11.11)
giriş senin hakkın. geçerli schengen vizenle almanya pasaport kontrolünde almam derlerse, memura şunu söyle:

"ok, no problem. now please call your officer and declare that you do not accept my visa."

"declare" noktasına getiremezler olayı. başları derde girer.
0
terp
(02.11.11)
vizen çok giriş çıkışlı ise-ki 3 aylık aldığına göre çok giriş çıkışlı vermiş olmalılar, girersin, kimse sana dayılanamaz.
0
african rain
(02.11.11)
Hiç bir sorun olmaz. girişteki amcalar standard olarak sorarlar niye Almanya'ya gireceksin diye. Kendinden emin ingilizce konuş (almanca bilsen de ingilizce konuş) hiç sorun yaşamazsın. Ve evet daha önceden Almanya'ya giriş - çıkış yaptığın için daha az kıllık çıkarırlar.
0
SiyamkedisiZorro
(02.11.11)
ilk girişi isviçre olan fransız vizesiyle tükiyeye döndükten sonra, vize bitmeden 2 gün önce danimarkaya giriş yaptım adam hiçbirşey sormadı o gün bugün önemsemem bu vize işini. sakin ol yeter.
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(02.11.11)
(8)

omo deterjan siyah kıyafetlerime çamaşır suyu etkisi yapıyor?

gijilti
tam olarak neden olduğunu bilmiyorum ama siyah renkteki kıyafetlerimde yer yer kahverengiye dönüşüm oluyor.bazen makina iyi durulamıyor ve deterjan kalıyor. acaba bundan mı?ya da başka neden olabilir?
tam olarak neden olduğunu bilmiyorum ama siyah renkteki kıyafetlerimde yer yer kahverengiye dönüşüm oluyor.

bazen makina iyi durulamıyor ve deterjan kalıyor. acaba bundan mı?

ya da başka neden olabilir?
0
gijilti
(02.11.11)
dün gece aynı konuyu hatunla konuştuk siyah t-shit üzerinde lekeler vardı. uzun programda geçtiler. kısa programda deterjan kalıyor.
0
delidir yakalayin
(02.11.11)
denizderya+1
artık deterjanlar konsantre yani annelerimiz koyduğu oranın yarısını koymak gerekiyor. fazla deterjan koyunca ya da makinayı çok doldurunca deterjan kalabilir. bir de yeni nesil makinalar daha az su tüketiyor, o da eklenince deterjan lekesi kalıyor. lekeler deterjandan kaynaklıysa daha az deterjan ya da makişnayı daha az doldurmak sorunu çözecektir.

eğer lekeler renk açılması şeklindeyse siyah giysiler için özel sıvı deterjanlar var, onlardan kullanabilirsiniz.

benyukardaki her iki sorunu da siyahlara özel sıvı deterjan kullanarak çözdüm.
0
pyro clustic flow
(02.11.11)
likit deterjan kullanın, hatta sadece siyahlar için özel likit deterjan var. yumuşatıcı da kullanmıyorsunuz. daha ekonomik ve en azindan kocaman deterjan torbasi tasimak, evde depolamak zorunda biakmiyor.
0
mat couthon
(02.11.11)
mat couthon+1
gerçekten siyahlar için özel olan deterjan ve yumuşatıcıları tercih edin. çok fark ediyor. güvenilirlik için annemin tavsiyesi oludğunu da belirteyim :)
0
eli eli lema sevaktani
(02.11.11)
2 kez durulatın.
0
kakao
(02.11.11)
mat couthon+1
koyu renkli çamaşırları likit deterjanla düşük ısıda (30-40) yıkıyorum sıfır sorun.
0
SiyamkedisiZorro
(02.11.11)
bence omoda sorun var. daha önce defalarca farklı deterjanla yıkanmış kırmızı beyaz kareli şortum, renkliler için omoyla pembe-ucuk pembe kareliye döndü.
0
65 derece
(02.11.11)
o deterjanın yapısından kaynaklanan bir hata, bazen çözünmüyorlar o yüzden öyle deterjanlar kalıyor.arayıp sizin yüzünüzden böyle böyle oluyor diyip hakkınızı arayın.

perwoll falan kullanın siyahlar için. ayrıca beyazlar için olan deterjanları renklilere kullanmayın zamanla rengini açarlar çünkü.
0
mor.inek
(02.11.11)
(9)

ev ve araba

net
kendi evinizi ve arabanızı kendi paranızla kaç yaşında almıştınızedit:baba parası ile alan değil sıfırdan kendinden alan :D
kendi evinizi ve arabanızı kendi paranızla kaç yaşında almıştınız

edit:baba parası ile alan değil sıfırdan kendinden alan :D
0
net
(25.10.11)
4250 liraya ilk arabamı 20. yaşımda, 13000'e ikinci aracımı 23. yaşımda aldım.
0
han20
(25.10.11)
21 yaşında ev
22 yaşında 1.araba
23 yaşında 2.araba
0
kreider
(25.10.11)
18 yaşımda ilk arabamı 2500 tl ye almıştım, 20 yaşında da 12500'e ikinci aracımı aldım. bir de bu sene 1500 tl ye motosiklet aldım. baba parası değil alın teri :)
0
pipbull
(25.10.11)
araba 26, ev 29
0
antidote
(25.10.11)
tekstil
0
kreider
(25.10.11)
22 yaşımda araba
23 yaşımda yeni araba ve ev

(evlenecektik, o şimdi yok.evin içinde sadece umut var şimdi.döner diye :( )
0
foster
(25.10.11)
kendine hedef belirlemek istiyorsun herhalde ama ev ve arabaya göre çok değişkendir. yaşam tarzına da bağlı tabii. yemeyip içmeyip para biriktiren de var, her ay maaşa gelişne vole vuran da...

aylık geliri en az 5000 tl olan evli bir çift genel olarak 20'li yaşlarda araba, 30'lu yaşlarda da ev alır. Tek başına olursa yaşlar ilerler.
0
merhum
(26.10.11)
26 yasinda ev.
0
qwertyuo
(26.10.11)
Arabasına göre ve evine göre diyeceğim. 25 yaşımda çalışmaya başladım 27 yaşımda araba aldım. 35 yaşımda eve girdik, yaş 41 hala ödüyorum :)
0
SiyamkedisiZorro
(26.10.11)
(9)

isim filan

in vino veritas
merak ettim, müslümanlarda isa musa diye isimler var misal (türkiyede hani mesela). acaba hristiyanlar filan da çocuklarına muhammed, musa filan diye isim koyuyor mu? ben denk gelmedim de aklıma takıldı.edük: çabanızı takdir etmekle birlikte özellikle muhammed ve musa isimleri üzerineydi sorum (pek
merak ettim, müslümanlarda isa musa diye isimler var misal (türkiyede hani mesela). acaba hristiyanlar filan da çocuklarına muhammed, musa filan diye isim koyuyor mu? ben denk gelmedim de aklıma takıldı.

edük: çabanızı takdir etmekle birlikte özellikle muhammed ve musa isimleri üzerineydi sorum (pek anlatamamışım o kısmı gerçi). geçmişinde lost bitirmiş ve hakkındaki nerdeyse tüm teorileri falan filan okumuş ortalama biri olarak saydığınız isimlere hakimim :)
0
in vino veritas
(25.10.11)
Muhammed'i duymadım da,
Musa - Moses
İsa - Jesus (Meksikalılar arasında yoğunlukla)
Yakup - Jacob (twilight espirisi yapmayın lütfen)

gibi var.
0
her yerde is goren
(25.10.11)
gabriel(cebrail) var mesela cok kullanılıo.
0
rurouni
(25.10.11)
david, adam, joseph, giuseppe, maria, john, christian... daha gider bu.
0
zaidral
(25.10.11)
adam(edım) adem
eva evva (havva)
0
saz@n
(25.10.11)
solomon - süleyman
benjamin - bünyamin
adam - adem
moşe - musa
yusuf - joseph
jacob - yakup

@zaidral, john'un müslümanlardaki karşılığı ne?
0
baldur
(25.10.11)
@baldur

john-yahya
0
kim milton nielsen
(25.10.11)
aslında kronolojik bir nedeni var. islamdan önce hristiyanlık vardı, ondan önce de yahudilik. bu hesapla müslümanlarda olan isimler hristiyanlarda yok. hristiyanlarda olanlar da yahudilerde yok.

sonra gelenin bir öncekini kapsadığı için filan..

düşündüm de tam açık olmamış editi: şimdi diyelim ki yadudilerde "a" ismi var. hristiyanlar bu ismi kullanıp, bir de "b" ismini kullanmışlar. müslümanlar da hem "a", hem "b", hem de kendi isimleri olan "c" ismini kullanmışlar. yahudilerde "b" ve "c", hristiyanlarda "c" isimleri yok.
0
hollowlife
(25.10.11)
abraham - ibrahim :)
0
jaaaccckkk
(26.10.11)
Semavi dinlerde her din kendinden önceki dini kabul eder, kendinden sonrakileri ise batıl bulur. Müslümanlara göre hristiyanlık ve musevilik hak dinidir, peygamberlerine inanırlar o yüzden o isimleri koymakta bir sakınca görmezler. Hristiyanlar da musevi isimleri için böyle düşünüyorlar. Ama "Christian" ismini kullanan kişi musevi değildir.
0
SiyamkedisiZorro
(26.10.11)
(16)

Arkadaşınız

tchuck
aptalca bir "çağırılmama" muhabbetine aylardır araya soğukluk sokan, mesaj atmamaya, doğru düzgün görüşmemeye görüşünce de soğuk davranan 3 ay öncesi için en yakın arkadaşlarınızdan biri size aylar sonra ilk kez facebooktan bir şey yazdığında içinizden "lütfen birader yazma şunu yazma" derken korktu
aptalca bir "çağırılmama" muhabbetine aylardır araya soğukluk sokan, mesaj atmamaya, doğru düzgün görüşmemeye görüşünce de soğuk davranan 3 ay öncesi için en yakın arkadaşlarınızdan biri size aylar sonra ilk kez facebooktan bir şey yazdığında içinizden "lütfen birader yazma şunu yazma" derken korktuğunuzun başınıza gelmesi ve "nabıon la. sende şöyle şöyle kravat var mı" demesi ne demek oluyor.

lütfen birader yazma şunu'dan kastım, nolur işin düştü diye yazmış olma şunuydu.

aslında açık ve net gibi geldi bana ama son kez burdan sorayım dedim. gerçi cevabınız nolursa olsun ilişkileri 2. katip düzeyine indireceğim ama yine de içimde bir üzüntü var işte.
0
tchuck
(20.10.11)
ne demek olduğu belli, geç devam et. yok bende öyle bir kravat de bir süre sonra bu muhabbette biter, bir kaç defa daha yok denecek sorular gelirse yok dersin o kadar, çok istiyorsan içindekileri de söyler hayatından çıkarırsın bence daha güzel bir yol ama yapmak kolay değil.
0
ekaterina
(20.10.11)
Herkes biraz ibnedir. Herkes biraz puşttur. Yani sen çok doğru bir insan mısın? Sen yanlış yapan bir insansan, arkadaşının yanlış yapma ihtimalini de aklında tutacaksın. Bana sorarsan (eğer o arkadaşına değer veriyorsan) ne hissettiğini ona anlat. De ki ey iman edenler :) şaka şaka seviyosan konuş bence :)))
0
juvee
(20.10.11)
bu " çağırılmama " muhabbetleri genelde aptalca olmuyor, alınmış olabilir.

genelde " çağrılmayan " kişi, istenmeyen ve arkasından niye bizimle takılıyor ki gitse ya denilen, bir nevi burhan altıntop'lar için kullanılmakta; ama kişinin yüzüne bunlar söylenilmemekte. bence arkadaşınıza değer veriyorsanız bir bakın bakalım doğru mu değil mi söylediklerim.
0
repins
(20.10.11)
juvee +¹²³ :) gravatı ver gavata varsa ondan sonra onun gibi davran belli bi zaman büyüklük sende kalsın
0
K_U_Z_E_YY
(20.10.11)
@repins

arkadaşım, sıçmaya gitsem bile çağırdığım senenin 300 günü falan görüştüğümüz biriydi. hatta çoğu zaman birbirimizi çağırmasak da nerde olduğumuzu tahmin ettiğimiz için birbirimizi bulurduk. neyse, giriş kısmını geçelim. ve bu arkadaşıma x diyelim.

y diye bir diğer yakın arkadaşım ile bir küskünlükleri oldu ve bu bir daha birbirleriyle aynı ortamda bulunmak istemeyecekleri bir olaydı. z arkadaşım, "aa şurda şu varmış gidelim mi" diye y ile beni çağırdı ve biz de gittik. açık konuşayım y ile x'in aynı ortamda bulunmasını istemiyorum ikisiyle de ayrı ayrı rahatça buluşurum ama aynı ortamda küskünlük çekecek adam değilim. neyse, bu arada z de hepimizle ortak bir arkadaş.

işte o sırada facebookta tagleme olayı oldu ve tamamı bundan ibaret olayın.
ha bu arada z ile beraber y'nin yazlığına 2-3 günlüğüne gitmiştik ki oraya çağırmamızı beklememiştir herhalde.

neyse işte işin özeti bu, bu yukarıdaki olayın ardından saçma sapan bir şekilde hiçbir yerden bir şey yazmamaya başladı. birkaç defa facebooktan şuraya gidek mi, pese gidek mi diye sordum çünkü arkadaşımdı ve kaybetmek istemedim ama hep baştan savma cevaplarla geçti gitti. en son 1 ay önce bir arkadaşımız, kardeşinin sünnetine çağırmış "t.chuckla mesajlaşın ayarlayın işte kaçta gelceğinizi" falan demiş. bu adam onu bile haber vermedi mesela.

hani ben araya soğukluk koymuş olsam, onu bir yere çağırmıyor, konuşmuyor olsam tamam diyicem ama durum öyle değil.

ama bana en çok koyan şey şu oldu: aylar sonra gelip yine konuşabilirdi. hiçbir şey olmamış gibi davranırdım, bir şey demezdim. ama aylar sonra gelip söylediği ilk kelime "sende kravat var mı yav" olunca adamın siniri bozuluyor. demek benim arkadaşlığımdan çok kravatımı özlemiş diyorum içten içe.

yani o gün çağırılmamaya çok içerlenmiş olabilir. hatta tamam çok haklı, biz bokuz da diyelim. ama madem oradaki olaya üzülüp de benimle arkadaşlığını soğuttu, aylar sonra kurduğu ilk cümlenin kravat istemek olması mı gerekiyordu?
0
🌸tchuck
(20.10.11)
@repins çağrılmama muhabbetinden alınılır da, aylarca soğukluk sokulduktan sonra da bir kravat için geri konuşulmaz yani. burda tchuck'un hatası alınan insanın gönlünü almaya çalışmamasıdır eğer yapmadıysa şayet ama enteresan cidden çocuğun kalkıpta 3 ay sonra ilk kez böyle bir şey için yazması, hiç demiyor mu acaba ayıp olur artık bunca zaman geçmiş falan diye.
0
ekaterina
(20.10.11)
hayat cok kisa, o alinmis bu gerilmis diye kasmaya degmez, iliskiyi kes bitsin yok de budur. babam hep sunu derdi: "baskalarina gore yasarsan baskasi olursun".
0
artisnot
(20.10.11)
@ekaterina

ya gönül falan almadım tabi. çünkü öyle küskünlükler yaşayan arkadaş grubu değiliz y ile x arasında olan dışında. yani nasıl anlatayım bilmiyorum ama gamsızız, yok o bizi buraya çağırmamış yok buraya gittiniz niye haber vermediniz demeyiz hiçbir zaman demedik ve bu yüzden de içimizden birinin araya soğukluk sokacağı aklımızın ucundan bile geçmez.
0
🌸tchuck
(20.10.11)
sktir et ozmn kanka, adam olsun o da. ne la bu kız tripleri onu mu çekicen.
0
repins
(20.10.11)
arkadaşım iyi misin sen? kravat ne sikime takım elbise de veririz, çok isterse araba da kiralar veririz. burda mevzu kravat istemesi falan değil. aylardır konuşmadığı arkadaşıyla tek konuşma gerekliliğini ihtiyaç duyduğu zaman görmesi burdaki mevzu. sikeyim kravatını da takımını da çok mu umrumda.

şu aylar sonra yazdığı tek cümleyi bir çıkar için yazmış olmadığından emin olsam sikimde mi olur? ama adam kravat istiyor, sonra yine yazdığı tek bir kelime yok. işi düşene kadar yazdığı tek bir kelime yok. kusura bakmayın da benim arkadaşlıktan anladığım şey bu değil.

yani bu adam istediği özellikte bir kravatı başka bir arkadaşından bulmuş olsaydı muhtemelen bana yine bir şey yazma gereği duymayacaktı. olay bu ok?
0
🌸tchuck
(20.10.11)
peki şöyle sorayım. 3 aydır tek mesaj atmıyor, söylediğim şeylere baştan savma cevap veriyor, arkadaşımın "t.chucka da söyle gelin işte sünnete" dediği daveti bile söyleme zahmetinde bulunmuyor çünkü konuşmak istemiyor.

ama sonra bir kravata ihtiyaç duyuyor ve "dur şunla bi konuşayım" diyor.

yani ortada bir kravat olmasa, kravatı başkasından bulsa muhtemelen yine bir şey yazma gereği duymayacak ve muhtemelen yine yazdıklarıma cevap atma zahmetinde bulunmayacak. belki de kravatı vermeme rağmen yine aynı tas aynı hamam devam edicek.

kuruntu falan yapmıyorum. burdan anlaşılması gereken şey budur. ihtiyacı olana kadar benimle konuşmak konuşmamak onun için önemli bir şey değil. ihtiyacı oldu mu konuşur, olmadı mı konuşmaz. bunun dışında hiçbir şey anlaşılmıyor yani burdan.
0
🌸tchuck
(20.10.11)
demişsin ki: "yani ortada bir kravat olmasa, kravatı başkasından bulsa muhtemelen yine bir şey yazma gereği duymayacak ve muhtemelen yine yazdıklarıma cevap atma zahmetinde bulunmayacak. belki de kravatı vermeme rağmen yine aynı tas aynı hamam devam edicek."

bunu niye kendisine sormuyorsun? eminim ki sormadın, çünkü adamın sana "abi sana ayak yaptık, kusura bakma be ya, naber napıyosun, gel içelim" demesini bekledin ama kravat olunca kendini kullanılmış gibi hissettin.

o da sen y'lere yazlığa gittiğinde, işte konsere gittiğinde her neyse öyle hissetmiş. kıskanmış yahu bildiğin. bu da sana değer verdiğini gösteriyor. senin gibi fazla arkadaşı olmadığını gösteriyor.

kravatın da büyük ihtimalle laf atmak için bahane olduğunu düşünüyorum. koca dünyada küs olduğu sen mi kaldın kravat isteyecek madem. yani sana da düşmanmış gibi yazdık ama böyle çağırmama/çağrılmama konularını ben de çok yaşadım ve en gıcık olduğum şeylerden birisidir. repins'e katılıyorum, yüzüne söyleyemiyor insanlar fakat kendilerince küçük görüyorlar her nasılsa.
0
only alcoholica
(20.10.11)
Senle tekrar konuşmak için bir mevzu bulması gerekti.kravat bahane.kendince onuru zedelenmiş bir adamın yanlış anladığını anlayıp geri dönmek istemesi olarak algıla kravat isteğni.

Yoksa böyle olmasa 5-10 tl ye bulur bir gravat.
Sende durumunu anlayışla karşılayıp kravatı ver.Hatta seçenek sun muhabbet olsun.
0
saksel
(20.10.11)
Arkadaşın haklı ama yine de onca zaman sonra seni kaybetmek istememiş, kravat vs. ile konu başlatmış. Bir dur düşün, borç para istemiyor, altı üstü bir kravat (saksel+1). Sen de hem suçlusun (onun gitmeyeceğini bilsen de söylemeliydin) onun gönlünü almamıışsın, bir de muhabbet açmak istiyor, sen trip yapıyorsun. Eee, süpermiş arkadaşlığın...
0
SiyamkedisiZorro
(20.10.11)
kravat bahane. hiç bişi olmamış gibi davranmaya calışmıs, fazla derine inip, alınmışsın.
arkadasın sana küsmüs. normal. onun sevmediği biriyle fazla samimi olmusun, kıskanmış, kendini dışlanmış ve seni kaybetmiş hissetmiş. zaten sevmiyor y'yi bir de seni ona kaptırıyor!
bence büyütme. işi düştüğü için kravat dememiş, özlediği için demiş.
sünneti haber vermemesini de ciddi anlamda alınmış olmasına bağlıyorum. bi de sen yalığa giderken çağırmamış olsan bile bir konuşma arasında bizde y'lere yazlığa gitcez dememiş olabilitine (haber vermemiş olmana) bağlıyorum. evet çok saçma ama böyle olabiliyor.
0
65 derece
(20.10.11)
çağrılmamaya araya soğukluk koyacak kadar seni üzecek kadar alındıysa, kusura bakmasın ama o kravatı da takmayıversin.

Sinir oldum.
0
mahnita
(20.10.11)
(3)

Çocuğu/bebeği olup da kedi besleyen var mı?

qwertyuo
Bebeğim yok ama kedim var, ilerisi için şimdiden merak ediyorum. Problem yaşıyor musunuz? Gül gibi geçinilip gidiliyor mu? Kedi çocuğa zararlı diye bir odaya kapatılıyor & hiçbir sorun olmuyor mu? Veya tam tersi mi? Etrafımda pek örnek yok, merak ettim.
Bebeğim yok ama kedim var, ilerisi için şimdiden merak ediyorum. Problem yaşıyor musunuz? Gül gibi geçinilip gidiliyor mu? Kedi çocuğa zararlı diye bir odaya kapatılıyor & hiçbir sorun olmuyor mu? Veya tam tersi mi?

Etrafımda pek örnek yok, merak ettim.
0
qwertyuo
(11.10.11)
kesinlikle hiçbirşey olmaz merak etmeyin !!! ben 25 yaşındayım ve hayvanlarla büyüdüm . evimizde herzaman birden fazla havyan olmuştur hatta. İyi ki olmuş diyorum. Aşılarına ve temizliğine dikkat ettiğiniz sürece hiç endişelenmeyin :))
0
tuchi
(11.10.11)
benim çevremde evde kedisi olup da bebek büyüten 3 aile oldu, üçünün de bir sıkıntısı olmadı.
nette de hesionka diye biri var. ev kedisi var ve kendisi şu anda hamile. blogunu takip edebilirsiniz.

hesionka.com
0
balik kraker
(11.10.11)
Kedim kızlarımdan önce vardı. İlk kızım doğduğunda 6 aylığına annemlere gönderdim. Sonra hep beraber yaşamaya başladık tekrar. Kedime büyük saygı duyuyorum, çünkü büyük kızımın bütün sert davranışlarına karşın bir kere bile tırmık atmadı, ısırmadı. Sonra küçük kızım oldu, o zaman kedimi evden ayırmadım. Beraber yaşıyoruz işte. Küçük kızım kediye daha şevkatli. İkisi de hiçbir hayvandan korkmaz. Ama temelde 1 yaş bitene kadar dışarıya çıkan kedi ile oynatmazdım.
0
SiyamkedisiZorro
(11.10.11)
(5)

Yemek (Sekersiz-Tuzsuz) ne var, ne yapilabilir?

intimate
Doktor boyle bir diet verdi 1 ay. Aklima hic birsey gelmiyor. Sekersiz ve tuzsuz ne yapilabilir?edit: arkadaslar cogu meyvada seker oldugu icin ara ogun 1 kere yeme verdi doktor.yemeklerde kesinlikle seker tuz olmayacak. yani sebzeden tut makarnasina kadar. :)
Doktor boyle bir diet verdi 1 ay. Aklima hic birsey gelmiyor. Sekersiz ve tuzsuz ne yapilabilir?


edit:

arkadaslar cogu meyvada seker oldugu icin ara ogun 1 kere yeme verdi doktor.

yemeklerde kesinlikle seker tuz olmayacak. yani sebzeden tut makarnasina kadar. :)
0
intimate
(04.10.11)
buharda sebze pişirebilirsin.
özellikle havuç ve brokoli nefis oluyor.
0
kayranin kedisi
(04.10.11)
bildiğimiz yemekleri tuzsuz yaparak olmuyor muymuş? niye özel bir yemek?
0
saatgeceninonikisi
(04.10.11)
tuzsuz ev yemekleri en iyisi olur sanırım.

şeker derken hiçbir şeker molekülü olmayacak mı? sakkaroz, laktoz, fruktoz, glikoz gibi. bunda dikkatli olmak lazım, doktora danışılabilir.
0
ermanen
(04.10.11)
ben bir dönem hiç tuzsuz yedim iki ay. ilk birkaç sefer yavan gelebilir ama sonrasında sebzelerin kendi tadını almaya başlıyorsun.

tavsiyem ilk etapta tavuklu ve baharatlı yemekler.benim favori kombinasyomlarım şunlardı sıfır tuz ile:

makarna: suya tuz yerine azıcık zeytinyağı damlat kaynatırken. piştikten sonra üzerine kabuğu soyulmuş taze domates rendele, bol miktarda da zevkine göre taze maydanoz,dereotu veya reyhan. karabiber filan. bunlar tuzsuzluk tadını örtüyor. (salça koymuyorsun çünkü salçalarda da tuz oluyor).

taze fasulye: taze fasulyeleri haşlayıp bol sarımsaklı yoğurt, kırmızı pul biber ile.

tavuk yemekleri: tavaya tavuk biber, sevdiğin ne sebze varsa bol domates & köri, kimyon vb baharatlarla soteliyorsun. tuzsuz gelirse üzerine çırpılmış yoğurt koyuyorsun.

çorbalar: hepsine bol kuru nane, naneyle tuzsuzluk unutuluyor bir süre sonra.

aklıma gelenler bunlar. bir tek patatesi tuzsuz yiyemedim ben, e onu da yemeyiverdim.

geçmiş olsun!
0
qwertyuo
(04.10.11)
her türlü sebzeyi yoğurtla tuzsuz yerim (yoğurt yasak mı?)
0
SiyamkedisiZorro
(04.10.11)
(14)

Düğün - İlk Dans - Şarkı Sorunu...

poseidon1
Tavsiye verin az kaldı lan bi bok bulamadık daha...
Tavsiye verin az kaldı lan bi bok bulamadık daha...
0
poseidon1
(29.09.11)
elvis costello - she
john denver - annie's song
0
kingleo
(29.09.11)
Pink Martini - Amado Mio
vimeo.com
0
burka
(29.09.11)
gülü susuz seni aşksız bırakmam

(youtubeta sefa topsakal yorumunu bi dinleyin)
0
al.şu.takatukaları.siktir.git.
(29.09.11)
R.E.M losing my religion
0
horoznuri
(29.09.11)
Bryan Adams - (Everything I Do) I Do It For You
Whitney Houston - I Will Always Love You
Elvis Presley ya da The Platters - Only You
Frankie Valli & The Four Seasons - Can't Take My Eyes Off You
Mariah Carey - My All
Iron & Wine - Flightless Bird American Mouth
Sting - Shape Of My Heart

sona doğru klasikten uzaklaştım sanırım ama neden olmasın? (:
0
c0sh_kun
(29.09.11)
gelişigüzel bişi yerine ilişkinizde yer tutan bi şarkıyı bulmayı deneseniz?
0
mahnita
(29.09.11)
sting-until
0
yandim sevket
(29.09.11)
shaina twain- brian adams: from this moment on
www.youtube.com

türkçe isterseniz ferhat göçer: cennet
www.youtube.com
0
halanne
(29.09.11)
Marc Anthony and Tina Arena'dan "I want to spend my lifetime loving you".

Sözleri tam düğün için yazılmış sanki, ben kullanmıştım, sevdiceğinin gözlerine bakar bakar söylersin, etrafı unutursun. Hey gidi hey...
0
SiyamkedisiZorro
(29.09.11)
Chris De Burg - Lady in Red
0
mylord
(29.09.11)
rod stewart - rhythm of my heart belki?
0
biri gitti kaldi 300 spartali
(01.10.11)
Joe Dassin - Et Si Tu N'Existais Pas
0
varghona
(02.10.11)
rammstein - heirate mich
0
der meister
(02.10.11)
delfina
(02.10.11)
(3)

haftasonu münih

hope ender
ilk gün berlin, 2. gün münih'teyiz.zaman bol, durum orta halli.tavsiyeler? "şuraya mutlaka git" ler?
ilk gün berlin, 2. gün münih'teyiz.

zaman bol, durum orta halli.

tavsiyeler? "şuraya mutlaka git" ler?
0
hope ender
(28.09.11)
Öyle şehirlerden bahsediyorsun ki bir günde zamanın bol olsa yetmez. Dolayısıyla müzelerden bahsetmeyeceğim. Münih için söylüyorum. U-Bahn ile Marienplatz'a git oradan Odeonsplatz'a kadar yürü (şenlik) ve Odeonsplatz'ın oradan Biergarten'a gir bira iç şenlen.
0
SiyamkedisiZorro
(28.09.11)
munih-marienplatz'a git.

berlin-kurfurstendamm (ku'damm) civarinda dolanivir.
0
yandim sevket
(28.09.11)
oha diyorum ama sakadan tabi :D

(bkz: oktoberfest) in son haftasi bu hafta, git mutlaka.
0
keseci
(28.09.11)
(30)

staj yerimde eziliyorum!

ibomiu
6-7 kişilik bi büro tipi firmada staja başladım ama şimdiden çok eziliyorum!çay getir.bulaşık yıka.kapıya bakonların işlerini yapcumartesi günü çalış.9-7 çalışiş varsa 7:30da çıkmaaşta alma hemde bedava çalış.hemde tüm çalışandan fazla çalış..benim suçum bu olanlarda. benden başka stajer de var ama
6-7 kişilik bi büro tipi firmada staja başladım ama şimdiden çok eziliyorum!

çay getir.
bulaşık yıka.
kapıya bak
onların işlerini yap
cumartesi günü çalış.
9-7 çalış
iş varsa 7:30da çık
maaşta alma hemde bedava çalış.hemde tüm çalışandan fazla çalış..


benim suçum bu olanlarda. benden başka stajer de var ama kapı çalınca duymamazlıktan geliyorlar, bakmıcam dedim kendi kendime, sonunda kapı çalıyor duymuyormusunuz dediler. öyle pis bi durumdayım!!!

okadar aptalım ki..bilgi olarak büronun tüm işlerini yapabilecek bilgimin olduğunu gösterdim yeni başladığım zaman hevesle, fiilende herkes çağırıp bana yaptırıyor...

büro sekreteri bile gelin şu işi yapın diyor..


şimdi, bu pisliklerden kurtulmam lazım...
ama stajım yanar bırakırlar filan diye korkuyorum. o yüzden lafta söylemiyorum. yokmu bi çıkar yolu ya!
0
ibomiu
(28.09.11)
siktiri cek, vur kapiyi cik git. baslamisim stajina, okurken benim canim sIkIldi amk. oradan bi hayir gelmez sana.
0
rm
(28.09.11)
yuh, kapıyı vurup çıkmadan bir kaç tanesini indir.
0
kimlanbu
(28.09.11)
maalesef pek cok yer stajyerlere boyle davraniyor.

(bkz: cemil ipekçi/@la traviata)

gecen seneki pek cok ogrencim bu sene stajyer ve cogu bunu yasiyor. dilekce ile staj yerinin degismesi icin basvurabilirsin. köle degilsin bunu unutma, sagligin daha onemli stajdan ondan bundan.
0
la traviata
(28.09.11)
çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı'na şikayet et. her türlü soru, eleştiri, ihbar, şikayet ve öneriler için: alo 170.
0
screamshot
(28.09.11)
iş verildiğine tamam de ama yapma. sana patlamaz bence.
0
loveinaflipbook
(28.09.11)
la ben mühendis oldum aynı şartlarda çalışıyorum. staj da iş hayatına alışma ise bir nevi çok doğru bir staj yeri seçmişsin.
0
nedendir bilinmez
(28.09.11)
öyle yerde durulmaz hacı.
bi ters çek izaya gelmezlerse,
terse devam.
stajı yakma biraz daha dayan başka çare yok.
arkadaşın dediği gibi işleri yapma,
olay sana patlamaz bencede asıl sormlusu kimse ona girer.
0
seyduna6687
(28.09.11)
-"su an bir seyle ilgileniyorum"
0
natnan
(28.09.11)
çayları müsshil damlası ile sabote et , bilgisayarlara virus sok yada hdd üstünde , çevresinde kuvvetli mıknatıs dolaştır.zarar ver zarar.
0
morisnayman
(28.09.11)
çekilmez, benim işim değil kapı,bulaşık de. artislik yaparlarsa, atarını yapıp öyle git. bak sinirlendim sabah sabah.
0
mahnita
(28.09.11)
Şunlar sana ağır geliyosa şimdiden çalışma zaten sen, patronu olabileceğin bi iş bulmaya bak. Te allaam ya, staj böyle bişey ayrıl mayrıl atar yap deyip durmayın, kapıya bakmak ağır mı geliyor size?
0
saiko
(28.09.11)
bulaşık yıkamak biraz enteresan olmuş. bunları sadece sen yapıyorsan ve diğer stajyerler yapmıyorsa biraz da sorunu kendinde araman lazım.

ben şu an çalıştığım şirkete stajyer olarak girdim. kurumsal bir yapı olduğundan hiç bulaşık yıkamadım, çayı da bir kere şaka olsun diye getirttiler. elinde hıyar olana tuzla koştum ve ben de "oha abi heriflerin yaptığı işi şu halimle yapıyorum iyiymiş" diyordum. şimdi 1 sene part-time olmak üzere (ki üniversite devam ederken haftada 4 gün geliyordum işe) ikinci senem doldu. gelen gideni çok olan bir departmanda çalıştığım için şu an müdürümden bile daha uzun süreli bir çalışanım ve görüyorum ki stajyerken sahip olduğum yetkinlikler ile şu anki halim arasında bayağı fark var. daha 7-8 ay önce "tamam ya ben oldum müdür yapın beni" ayaklarındayken şimdi farkediyorum ki hala daha çok çok fazla gidilecek yol, yenilecek ekmek var. burada şunu unutmamak lazım, sen tüm şirketteki elemanlardan çok daha zeki olabilirsin ama iş hayatını bir atletizm mücadelesine benzetirsek 10 yaşındaki usain bolt'tan bir farkın yok.

bu sebeple eğer bütün gün dizimag'dan bihter-behlül izliyorsan, ekşi sözlük'te fink atıyorsan sana kapı açtırmaları çok normal. ama gerçekten copy-paste olsa bile bir işin ucundan tutmaya çalışıyorsan ve insanlar seni kendi çalıştıkları saatler de yanlarında istiyorlarsa bu noktada o şirkette çalışmaya devam edip etmeyeceğine bakmanı öneririm. kalmayacaksan salla tabii. şu an başka bir şeyle uğraşıyorum de geç. ama ortamı sevdiysen, işi beğendiysen saat 19.00'da çıkmak, yeri gelince cumartesi çalışmak çok çok normal bir durum.

benim tavsiyem orada samimi bulduğun, beraber çalıştığın bir çalışana derdini anlat. çay getirmekten, bulaşık yıkamaktan hoşlanmadığını söyle. eğer gerçekten senin bu işleri yapmaktan daha değerli işler yaptığını düşünüyorlarsa zaten onlar bunu engelleyecektirler. haa dersen ki ben en iyi üniversitede okudum, benim ailem şöyle böyle siz kimsiniz oğlum atara atar gidere gider, en basitinden "peki" derler bütün gün sandalyenin tepesinde oturtup 1 ay sonra staj defterine yazdıklarından yapmadığını gördükleri hiçbir şeye de imza atmazlar. referans olarak da ne diyeceklerini tahmin edersin sanırım.

kısacası 100 metreyi 10 saniyenin altında koşacak teknik ve güce ulaşmadan bunu sana öğretebilecek kim ve ne varsa yapmaktan kaçmamak lazım. kapıyı vurup çıkarsan emin ol senin gibi 10 tane daha bulması 10 saniyesini almayacaktır ama senin orası gibi bir yeri bulman 10 seneni alabilir.
0
ding dong bizim kasap moo moo inekler 2
(28.09.11)
ya sanki ömür boyu çalışıcan yap stajını sonra zaten durmazsın.boşboşuna stajını yakacaksın.hiç dayanacak gücün yoksa şefemi müdüremi ne biliyim bir üst düzey yöneticisine git şikayet et.stajer olabilirim ama ben kimsenin kölesi deilim de ne biliyim işte anlat derdini.sen şimdiden iş hayatında derdini anlatamazsan sıçtın söyliyim.
0
zoey
(28.09.11)
saiko güzel demiş ayrıca. adamlar ne yapsın şirketin 5 senelik stratejisini mi yaptırsın sana yoksa yüz bin dolarlık projenin teklifini mi hazırlatsın. gerçekten işin varsa veya bir işi yapabileceğini düşünüyorsan zaten bulaşığı yıkamak veya çay getirip götürmek için zamanının olmaması lazım ve bunları yapamadığında da sana hiç kimse bir şey diyemez. sana iş vermiyorlarsa da en kötü efendi bir şekilde bunları yapmak istemediğini, daha başka konularda daha verimli olabileceğini düşündüğünü söyle. söyle arkadaşım öldürmezler ya seni. haa sırf youtube'da sabah akşam video izleyen elemandan çay istendi diye gelip bilgisayarları bozarsa kan grubunu belirlerler orada.
0
ding dong bizim kasap moo moo inekler 2
(28.09.11)
meslek lisesi mi üniversite mi? ne kadar sürecek?

bi kere sana, asgari ücretin üçte biri mi neydi, para ödemek zorundalar bildiğim kadarıyla.

önce üst düzey yöneticilerden biriyle görüş. eğer aynı şekilde devam ederse screamshot'in dediği gibi şikayet et.

okuluna danış. çalışma koşullarını anlat. belki yol gösterirler.
0
merhum
(28.09.11)
"orası gibi bir yer bulmak 10 seneni alır" demiş birisi de. tamam lafın gelişi demişsin de ne 10 senesi ya? adam para almadan bedava çalışıyor. öyle bir iş kariyerine de bi bok eklemez. 7 kişinin çaliştigi dandik bi yer. ne deneyim kazandım diyeceksin çay getirdim kapı açtım kapadım deneyimi mi? düzgün bir iş yeri olsa zaten o tarz işleri yapacak birisini işe alırlar. madem çayı çorbayı götlerini kaldırıp kendileri alamıyorlar. ben de küçük yerlerde çalıştım ve oralarda da hep stajer oldu. patron dahil kimse stajerden çay istemezdi. gider efendi efendi kendi çayını kendin alırsın.
0
crystalsoul
(28.09.11)
10 seneni "alabilir" dedim. nerede çalıştığını bilemiyoruz tabii. bana kalırsa da milletin bulaşık yıkattığı yerde çalışma tabii de genel anlamda bu staj işlerine bakmak gerekirse ayı gibi bir hukuk bürosunda çalışıyorsa da hakkaten 10 senesini yakmaz ama 10 sene boyunca yanar tek bir kötü referans ile.
0
ding dong bizim kasap moo moo inekler 2
(28.09.11)
bir restaurantın bulaşıkhanesinde staj yapmıyorsan bence de ayrıl.
0
modesttiago
(28.09.11)
siz ne saçmalıyorsunuz arkadaşlar, bu kadar mı kapitalizm kölesi oldunuz? Arkadaş orada "staj" yapıyor. Yalandan da olsa iş yapıyor olması işin ucundan tutması gerek. Bulaşık, kapı ve bunun gibi işler için bir "ofisboy" almaları gerekir. Bedavaya çalıştırdıkları stajyerin görevi kesinlikle bu değildir.

Dostum ne okuyorsun? Sektörümle alakalı bir bölümse yardımcı olmaya çalışırım. Şu zorunlu staj olayını getiren sistemin de allah belasını versin.

Çıksan bile yaptığın gün kadarını saydırabilirsin. Bence derhal başka bi yerlere bak ve ordan hemen uza
0
tikky gorunumlu karadeniz insani
(28.09.11)
eger staj oncesinde sozleşme imazaladıysan orda yazar stajyer 8 saatten fazla calıstırılamaz diye bunu soylersin şefine vs elinde bi kozun olur en azından
0
DannyB
(28.09.11)
Efemdim hiç de staj "böle bişey" değildir.

Kimse stajyer diye her söyleneni yapmak, sinir hastası edilmek durumunda değildir.
0
mahnita
(28.09.11)
abi sen hasta mısın? Çay getir bulaşıkları yıkana ne?? atarı yap, tek tek suratlarına tükür öyle git. senin ruh sağlığından ve ezilen büzülen egondan daha mı önemli?

eğer ölüm kalım meselesiyse buradan stajını alman atar yap ve tehdit et bir şekilde.
0
tekosin
(28.09.11)
@saiko, aile şirketlerinin leşliğini de kurumsal şirketin güzelliğini gördüm. Okulda saçımı ağarttım, henüz mezun değildim ama diplomalı elektrik elektronik mühendisine ve mezun olmak üzere olan bana bahçe temizletmeye, köpeğin boklarını temizletmeye çalışan bir patronum vardı. "Beni temizlik listesine yazmayın" dedim müdüre ve bahçe temizliği yapmadım. diplomalı olan mühendis paşa paşa yaptı temizliği, o sırada durumu çok sıkışıktı. 1 ay sonra atıldım ama en azından bu amına koduklarıma tamah etmedim.

Bu heriflere boyun eğmeye meyilli adamlar oldukça daha çok sikerler çalışanları.

Hadi çay getirilir, kapıya bakmak zaten gayet normal eyvallah da bulaşık ne lan ? O kadar pislik iş yaptırasın varsa git çaycı al, temizlikçi al.

stajını gerekirse yak, sokarım böyle adalete.
0
kimlanbu
(28.09.11)
staj kesinlikle böyle bir şey olmamalı! bence ilk olarak pozisyonunuzu belirleyin mesela mühendisseniz mühendislerden iş öğrenmeye, onların yaptıklarını gözlemlemeye ve illa birilerinin işlerini yapacaksanız onlarınkini yapmaya çalışın. tabiki çay getir gibi kişisel işleri değil ufak tefek evrak ya da bilgisayardaki işlemleri yani iş hayatında kullanabileceğiniz işlerden bahsediyorum. ikinci olarak 'kapı çalıyor duymuyor musunuz?' dediklerinde başkaları da varken neden üstüne alınıyorsunuz ki? eğer 'ibomiu kapıyı aç' şeklinde emir geliyorsa sürekli o zaman bi bahane uydurun ya da açıkça tek stajyer olmadığınızı söyleyin. cumartesi çalışmaya gelince kaç iş günü çalışacağınız belli değil mi? mesela benim yaz stajımda 20 iş günü çalışmam gerekiyordu cumartesileri gitmedim. illa gel deselerdi 20 gün meselesini anlatırdım. mutlaka bu şekilde bir gün-saat sınırlaması vardır okulunuzdan öğrenin. unutmayın siz köle değilsiniz, ayak işlerini yapmak zorunda değilsiniz. işi öğrenmek için ordasınız. birşey öğrenmiyorsanız zaten orda staj yapmanızın manası yok. şimdiden kolay gelsin..
0
avonkatalogu
(28.09.11)
sanirim stajyerlikle alakali mevzuatlardan falan kimsenin haberi yok burada : ) tam kahve muhabbetine donmus.

"gercek hayat zaten boyle, dogru yerde staj yapiyorsun" diyenler mi ararsin, neler neler diyenler var icinizde.

egitimle baglantili konusularda ne olursunuz biraz dikkat edin.
0
la traviata
(28.09.11)
ne korkak adamsın sen yanarsa yansın stajın ben kaç kere yaktım stajlarımı. hayatta dik duracaksın uysal koyun olmayacaksın. en az 3...
0
nedendir bilinmez
(28.09.11)
tamamen senin hatan! askerlikte de ezerler böylelerini... üzgünüm mesele stajyer olma meselesi değil karakter meselesi... büyüklerimiz bu hikayeyi dinlese daha çok bulaşık yıkar o derlerdi... neyse sorunun çözümü siktir git çayını kendin al demek madıfakır demen... gülme... şimdi diyemezsen yarın gerçek işlerde hiç diyemezsin... gençsin daha çok uzun bi yol var önünde... nasıl başlarsan öyle gidersin... kolay gele... adam bulaşık yıkamış ya... neyse kızdım çok, ben gider...
0
les
(28.09.11)
kapı mı çalıyor, arka odalardan birine doğru yol al. çay mı istediler; geç getir, onların işlerini mi yap dediler; arada hata yap;) yani hem eğlen hem de öğren.
0
sndnzr
(28.09.11)
Sanırım zorunlu staj yapıyorsun. Okulunla konuş, kaç saat çalışacağın ve c.tesileri çalışma zorunluluğunun olup olmadığı konusunda sana yol gösterirler. Zorunlu staj öğrenci işi yaşayarak öğrensin diye yapılır, iş haricindeki herhangi bir görevlendirme staj tanımı dışına çıkar.

Çay getirmek görevin değil, bulaşık yıkamak ta öyle. Bunu sana bir daha söylerlerse direkt reddedebilirsin. Kapı konusunda diğer herkes kadar iş düşer sana. Onun haricinde işe ne kadar sokarlarsa seni o kadar iyi aslında. Ama istemediğin halde okulca belirlenmiiş saatler dışında kmse seni çalıştıramaz. Aksi takdirde okulundan yardım iste, sana başka staj yeri bulsunlar.
0
SiyamkedisiZorro
(28.09.11)
@kimlanbu ???? evet bulaşık konusunu ben de ekstrem buldum ama bi kapı açmaya çay getirmeye, başkasının işlerini yapmaya da insanlar sesini çıkarırsa ohooooo işimiz var yani, her şeye de atar yapılırsa bi bok öğrenip bi yere de gelinmez tamam patronun götünü yalayın demiyorum ama, bi çay getirmeyle de ofisboy olunmuyor. cumartesi eğer zorunlu staj olayının içindeyse gün olarak sayılıyorsa gelinecek o kadar net, sayılmıyorsa zaten gelmessin.

ha onun dışında arkadaşlar siz stajyer olarak ne yapmak isterdiniz ? çay getirmek kapı açmak dışında, benim bilgisayar konusunda ilgim vardı, şirket dışarıdan gelen bilgisayarcıları zırt pırt çağırma olayını bıraktı. benim stajım zorunlu da değil, ki zorunlularını da yaptım, ayrı mesele.

bazen şirketin sahibi adam geliyor al şu excel dosyalarındaki değerleri topla hallet vs diyor yapıyoruz, yapacağız yani. konşimentoda hazırladım, bilmem neyi de yaptım.

ama siz daha burda çay getirmem kapı açmam derseniz olmaz bu işler, iş hayatına ısınma turları bunlar malesef, daha neleri ile karşılaşacaksınız kim bilir, para kolay mı kazanılıyor ?

direk atar yap çık diyenleri de merak ediyorum, hepsi böyle kurumsalın allahı her şeyin tanımlı olduğu vıcık vıcık bi iş ortamında mı çalışıyolar ?
0
saiko
(28.09.11)
(12)

çok mu zor olur?

gizli saklı
öğrenciyim, zor ve yoğun bir bölümde okuyorum. 4 gün okulum var. geri kalan 3 günde normalde deli gibi ilgili olduğum bir alanda part time çalışma imkanım olduğunu öğrendim. çalışsam mı? hiç boş günüm olmayacak, projeler ödevler teslimler derken akşamları muhtemelen sürekli bilgisayar başında filan
öğrenciyim, zor ve yoğun bir bölümde okuyorum. 4 gün okulum var. geri kalan 3 günde normalde deli gibi ilgili olduğum bir alanda part time çalışma imkanım olduğunu öğrendim. çalışsam mı? hiç boş günüm olmayacak, projeler ödevler teslimler derken akşamları muhtemelen sürekli bilgisayar başında filan geçirip daha da az uyumak zorunda kalıcam ama 3 günlük iş derdimi tasamı götürecek cinsten. uzaktan öyle görünüyor yani. bir de ailemi kandırabilmem gerekli tatilsiz okuyup çalışacağıma. dişi bireyim, ailem biraz sıkıcana.

hiç olmazsa denemiş olurum, olmadı bırakırım diyorum ama bilemedim yine de yaw..

edit: ailemi kandırabilmem gerekli, bölümümle çok alakasız bir iş olduğundan zor görünüyor. bununla ilgili etkileyici fikri olan?
0
gizli saklı
(28.09.11)
hiç olmazsa denemiş olurum, olmadı bırakırım diyorum +1
0
dwyn
(28.09.11)
üstesinden gelebilirim diyorsan 1 saniye bekleme..
ama çok ağır tempo olucak işim çok zor diip.. böyle dudak büküyosan hiç bulaşma derim..
0
c0sh_kun
(28.09.11)
eğer bırakırken bi sıkıntı olmayacaksa dene. ama genelde işverenler öyle kolay kolay salmaz?
0
3 atli 7 katli
(28.09.11)
yap.
böyle çılgınlıklar ancak gençken yapılabiliyor
0
michael_knight
(28.09.11)
Yapıyorum şu an, yapılabilir gibi.
0
saiko
(28.09.11)
@c=sh_kun, işte ondan emin değilim pek ya. keyfime düşkünüm azıcık, iş keyfi olarak ilgilendiğim bir alanda. dengeler diyorum ama kendimi mi kandırıyorum bilemiyorum.

@saiko, destek oldun cidden, başkaları olduğunu bilmek güzel.
0
🌸gizli saklı
(28.09.11)
deneme yanılma için ideal bi durum..

hem böylelikle bundan sonra ki durumlarda da kendinden daha emin olursun..
"evet yapabilirim!" ya da "daha önce denedim baya zorluyor, bu kadar yoğun tempoyu kaldıramıyorum" gibi..

sonuç olarak kaybedicek bişeyin yok gibi gözüküyor?
0
c0sh_kun
(28.09.11)
işten istediğim her an ayrılabilirim diyorsan düşünmeden başla!
0
sensible soccer
(28.09.11)
beklediğin kabahat!! :)
her şey gençlikte olur. karart gözünü gir, nasılsa kaybedecek de bişeyin yokmuş :)
0
delfina
(28.09.11)
dene bi hacı ne kaybedersin ki?
en azından denemiş olursun.
diğer türlü hep aklına takılı olarak kalacak.
0
seyduna6687
(28.09.11)
4 gün okul 3 gün iş, üstelik te bölümünle alakalı değil, yani sonrasında iş aradığında CV'ne koymana değmez gibi. Eğer paraya ihtiyacın yoksa lütfen kasma. Hem bunalırsın, okul performansın düşer, hem de zaten sonraki 20-30 sene çalışacaksın. Ne zaman sinema tiyatro'ya gideceksin, arkadaşlarınla takılıp sohbet etmeye vaktin kalmayacak. Bu da sadece üniversite zamanında yapılabilecek bir şey. Kasma kendini.
0
SiyamkedisiZorro
(28.09.11)
@siyamkedisizorro, okuduğum bölümle alakalı değil ama normal mesleğimin yanında da yapabileceğim bir iş. freelance çalışabilirim arada o konuda, bunu istiyorum cidden, yapabilmek için de bu referansa ihityacım olacak. hatta iyi para kazanırsam okuduğum bölümde çalışma oranımı düşürüp bu konu üzerine gitmeyi düşünüyorum. ikisi de opsiyonlu alanlar çünkü. çalışmak istediğim yer türkiyede alanında başı çekenlerden ve uluslararası bir firma. herhalde bir deneyeceğim yine.
0
🌸gizli saklı
(28.09.11)
(13)

Evde tek başına uyumak

SiyamkedisiZorro
Evliyim. Çoluğum çocuğum var. Kırk yılın başı eşim İstanbul dışında kalsa akşam evde rahatça uyuyamıyorum. Bir sene yurtdışında kaldım zombi gibi uykudan bayılana kadar yatıp uyuyamazdım. Korku nedenlerim de çok çeşitli.Otelde geceliyorsam mesela korku olmuyor. Yurtdışındayken genelde "hırsız girer
Evliyim. Çoluğum çocuğum var. Kırk yılın başı eşim İstanbul dışında kalsa akşam evde rahatça uyuyamıyorum. Bir sene yurtdışında kaldım zombi gibi uykudan bayılana kadar yatıp uyuyamazdım. Korku nedenlerim de çok çeşitli.Otelde geceliyorsam mesela korku olmuyor. Yurtdışındayken genelde "hırsız girer mi?" korkusu olurdu. Burada ise sanki daha çok dünya dışı şeylerden ürküyorum. Sanki biri gözümün kenarından yürüyüp geçti gibi hissediyorum. Çocuklara çaktırmayayım diye de iyice kasıyorum. Zaten onlar yatana kadar sorun olmuyor. Gece bebek ağlayınca hemen kalktım yatağa aldım da onunla beraberken daha rahat uyudum. Ne bu şimdi, kim kimi "korkma kızım" diye sakinleştiriyor, ben mi bebek mi? Nasıl başa çıkacam bu berbat korkuyla? Bir el atın sözlük ahalisi.
0
SiyamkedisiZorro
(09.09.11)
TV açıkken karşısında sızmayı deneyebilirsin..uyudun gece uyandın tv yi kapatma sabaha kadar açık kalsın..rutin bir sesi olan haber kanalı gibi bir kanal aç CNN bire bir
0
kerem75
(09.09.11)
senin gozunun kenarindan gececek o dunya disi seyin mina korum. hic kasma, bi kadeh kirmizi sarap ic yatmadan yarim saat once. benden cekinir o dunya disi seyler, merak etme, rahat ol.
0
compadrito
(09.09.11)
paranoyalarla aranız iyi sanırım, bir psikiyatra güzel güzel anlatırsanız hepsinden kurtulabilirsiniz.
0
9kuyruklukedi
(09.09.11)
Her şeyin bilimsel bir açıklaması vardır. Doğaüstü hiçbir şey yoktur(ruh cin peri bilmem ne..). Siz kapınızı alttan üstten iyi kilitlerseniz polis dışında kimse açtıramaz onu. Korkmayın bu kadar. Ha böyle şeylerden çok korkarsanız beyniniz duyduğu her sesi ona yorar gördüğü her şekli cine periye benzetir. Zira insanlar baktıkları her yerde daha önceden bildiği veya olmasını istediği bir şeyi algılamaya meyillidir.
0
vexations
(09.09.11)
@ kerem; zaten televizyon karşısında bayılana kadar vakit geçiriyorum, sonrasında yatakta sızıyorum (televizyonu açık bırakmayı deneyeyim bir). Ama rahat bir uyku olmuyor. Bu düşünceleri nasıl "takmayabilirim?" sorum bu.
@compadrito :)
0
🌸SiyamkedisiZorro
(09.09.11)
kapının arkasına 2 tane demir kapı sürgüsü yaptır
www.tekintural.com

bu resimdekinin kalın demirden olanları var.. pencerelerinede 1tl lik öten alamdan ya da cam klidinden yaptınmı kafan rahat olur rahat rahat yatarsn emin olunca
edit: odanın her yerine dua koy yine kafan rahat olsun diye
0
eja
(09.09.11)
Bazen bana olur aklıma getirmek istemedigim senin bahsettigin türden seyleri aklıma getiririm bosu bosuna kendi kendimi korkuya celbettiririm.Bir büyüğümün bana ögrettiği bir dua var korktugum zaman 21 kere onu okuyorum sonra rahatlıyorum istersen msj atarım.
0
ufolursun
(09.09.11)
Mantıkla üstesinden gelemediğiniz paranoyalarınız için (bkz: psikiyatrist).
0
paranoid corpse
(09.09.11)
anksiyeteniz var :) nasıl üstesinden geleceğinizin herkese uyan bir reçetesi yok maalesef. tabii burada özel hayatınızın, geçmişinizin geleceğinizin detaylarını paylaşmak istemeyeceğinizi varsayıyorum...

bende de vardı, tv ile uyumak bir çözüm, az biraz alkol de öyle. ama güzeli bütün kuruntulardan komple kurtulmak di mi? eğer siz bulamıyorsanız dipte yatan sebebi, belki profesyonel yardım alabilirsiniz.
0
no avalon
(09.09.11)
sarılma yastıkları var, kol şeklinde, belki öyle bi yastıkla uyumak işe yarar. ama cinlerden korkmaksa temel sorun, o zaman belki de o konuyu yok saymalısın. hiç cin muhabbeti yapma, yapılan muhabbeti dinleme, fal baktırma, fln fln. anımsamaya anımsamaya unutursun. bi de müzik açık kalabilir ya da radyo. odanın bi köşesinden ufak ufak çalar gider. tabii iyi uyku için gerekli klasikleri de yerine getirdiğini varsayalım. (ılık duş, süt, yemek düzeni vs.)
0
jimicik
(09.09.11)
ben de yalnız yaşıyorum, 2 yılı aşkın süredir. önceleri dediğiniz gibi, gözümü kapatınca odada bir şeyler dönüyor zannederdim. koridorun lambası açık uyurdum mesela. ama o da bir sıkıntıydı, gözümü açıp da ışığı görememekten korkardım.
sonraları kedim oldu. onun varlığı beni rahatlattı. evdeki her sesi ona yükledim mesela. en kötüsü yanımda canlı bir varlık rahatlığı var. arada o olmadığında filan korkacak gibi olsam da eskisi kadar kötü değilim.
bunu da nasıl becerdim: zannettiğim gibi bir şey olmasına imkan yok dedim. şimdiye kadar duyduğum her şey uydurma. gerçekten bir şey olma ihtimali yok denecek kadar az. üstelik her "tamam şimdi görürüm" diyip gözümü açtığımda karşımda boşluktan başka bir şey yoktu. bu kadar. şimdiye kadar olmaması olmayacağına garanti. üstelik diğer ihtimale dair elimde hiçbir şey yok. :)
bu düşünce benim rahatlamamı sağladı. size bir faydası olur mu bilmem.
0
hope
(09.09.11)
yatmadan önce 3 ihlas 1 fatiha oku.
0
duygusal pehlivan
(09.09.11)
madem dünya dışı şeylere inanıyorsunuz en iyisi dua okumak.adını unuttum da hani bi tane vardı 7 kere okuyunca her şeyden koruyordu.
0
damla cikolata
(09.09.11)
(7)

Kredi kartı sorunu

kardelen53
Annemi saglık hizmetleri diye bi yerden arayıp kuruluşumuzun onuncu yıldönümü dolayısıyla check-up kampanyasından daha önce kuruluşlarımızdan birinde tedavi gördügünüz için indirimli yararlanabilirsiniz diyolar.Daha sonrasında kredi kartı numarasının ilk ve son hanesini söylüyolar.Annem düşünüp daha
Annemi saglık hizmetleri diye bi yerden arayıp kuruluşumuzun onuncu yıldönümü dolayısıyla check-up kampanyasından daha önce kuruluşlarımızdan birinde tedavi gördügünüz için indirimli yararlanabilirsiniz diyolar.Daha sonrasında kredi kartı numarasının ilk ve son hanesini söylüyolar.Annem düşünüp daha sonra onlara dönücegini söylüyo ama bu sırada kredi kartı numarasını veriyor. Kart mail ordera kapalı olmasına ragmen mail orderdan para çektiklerini söyleyip para çekiyolar.Arayan kişiyi aradıgımzda da adam kartın mail order'a açık oldugunu ve telefonda kabul ettiğimizi söylüyor hatta 100 lira zarara ugradıgını ve dava açıcagını söylüyor. Telefonda düşünülüp geri dönülcegi söylenmiş sadece. Annem kredi kartını iptal etti ve bankayı aradı. Sorum şu ; mail ordera kapalı karttan bu şekilde para çekilebilir mi ? Bundan sonra ne yapılabilir ?
0
kardelen53
(25.08.11)
Mail order'a açık mı kapalı mı banka bilir, bankadan parayı çekemediyse hiç sallamayın, bir şey yapamaz. Ayrıca adam neyin zararına uğramış merak ettim.
0
SiyamkedisiZorro
(25.08.11)
bence yalan. amaç korkutup satın almayı tamamlamak.dava açsa ne olur 100+ 250 tl dava masrafı ödersiniz. ama öyle bir şey olamaz sonuçta. kartı kapattıysanız sorun yok. sallayın gitsin.
0
ben smyrna
(25.08.11)
internet bankacılığından provizyon bekleyen işlemlere ve güncel dönem işlemlerine bakın eğer para çekildiyse bankayla irtibat kurun, onun dışında sallayın gitsin
0
bonjurkes
(25.08.11)
Para cekilmiş karttan. mail ordera kapalı oldugu banka tarafından onaylandı fakat banka görevlisi işlemin mail orderla değil kartla yapıldıgını söylüyor.
0
🌸kardelen53
(25.08.11)
o zaman anneniz çekiniyor olabilir mi? veya gerçekten mail order ise bu durumu bankaya iletin bence. ciddi bir işi ortaya çıkarıyor olabilirsiniz?
0
ben smyrna
(25.08.11)
annem neden çeknsin ?bankayı aradıgımızda kartın mail ordera kapalı oldugunu ama bu işlemin mail orderla degil kartla yapıldıgını söyledi. annem böyle bi işlem yapmamış. kartı iptal ettirdik şu an.
0
🌸kardelen53
(25.08.11)
kartın arkasındaki 3 haneli güvenlik numarası ve son kullanım tarihi gibi bilgiler verilmediyse kartla işlem yapamazlar ancak mail order olur. ayrıca mail order olup olmadığı ekstrede görünür. Eğer sizin isteğiniz dışında gerçekleşmiş bir işlemse ve söz konusu ürün satın alınmamışsa bankaya durumu dolandırıcılık girişimi olarak kesinlikle bildirin. Elinizde ürün yada fatura yokken nereye para çekiyorlar deli oluyorum böyle işlere, geçmiş olsun.
0
thy serpent
(25.08.11)
(11)

Kontakt Lens Soruları

fadetoreality
Merhaba,1) Göz doktorum gözlük reçetemi sağ 4.25 miyop ve 0.25 astigmat, sol 3.75 miyop olarak yazdı. Bununla gözlük yaptır dedi. Lensi de kendi getirtti, astigmata gerek yok diyerek, 4.25 ve 3.75 numaralı. Gözlük ve lens numaralarının aynı olması normal mi?2) Lensi ters takarsam ne olur? Tersini dü
Merhaba,

1) Göz doktorum gözlük reçetemi sağ 4.25 miyop ve 0.25 astigmat, sol 3.75 miyop olarak yazdı. Bununla gözlük yaptır dedi. Lensi de kendi getirtti, astigmata gerek yok diyerek, 4.25 ve 3.75 numaralı. Gözlük ve lens numaralarının aynı olması normal mi?

2) Lensi ters takarsam ne olur? Tersini düzünü anlayamıyorum.

3) Sağ sol karıştırırsam anlar mıyım bu numaralarla?

4) Bulanık görme, iki göz arasında derinlik farkı varmış gibi bir his, batma, görüntüde dalgalanma gibi sorunlar eksik olmuyor. İyi temizleyemiyor muyum, iyi takamıyor muyum, sorun nedir?

5) Gözümü kırptıkça lens hareket ediyor. Bu normal herhalde?

6) Doktor -güya- indirimle iki kutu Contact LIFE lensi 180 liraya getirtti. Lensmarkette 2 kutu 118 lira. Bu fark neden olur? Kazıklandım mı?
0
fadetoreality
(18.07.11)
1- doktor değilim ama benim lenslerim 2.5, göz numaram 2.75. genelde de öyle veriyorlar ama astigmat falan bilemem.
2- ters takınca, gözünüzü bile kapatamazsınız acıdan. anlarsınız yani. takmadan önce anlamak içinse, yazısına bakın ters gözüküyorsa düzdür.
0
guro1907
(18.07.11)
2)tersi düzü yok direk tak işte. demiştim guro1907 acıtır falan demiş ama bende acıtmıyo yani farketmiyorum ters mi değil mi, o yüzden bilemiycem en iyisi deneyip gör .
3)bildiğim kadarıyla lens + ya da -0.50 olsa da kullanılabiliyo sanırım anlamazsın hangisini taktığını ama solusyonunu elegance marka alırsan yanında verdikleri lens kutusunun bir kapağı farklı renkte ona göre koyarsın, ben öyle yapıyorum .
5)gayet normal:)
6)maalesef kazıklandın . her gittiğin optikte sorabilirsin doktorların lens satması yasak ama ilk kez lens kullanacak olanlara hep yapıyolar bunu tanıdık arkadaşım var diyerek, ama olmuş bi kere yapcak bişey yok bi dahakini elbette optikten alırsın artık :)
0
nabruknabruknabruk
(18.07.11)
bende de hem miyop hem astigmat var ama dr bana gözlük numarasını farklı lens numarasını farklı yazdı.
bu lensin tersi düzü yok.gözüne tam oturduysa batmıyorsa sorun yok demektir.
gözlerinin derecesi birbirine yakın yanlış yere takarsan farketmeye bilirsin.benim sol gözüm sağdan epey ileri o yüzden anlıyorum hemen.
ilk taktığında bikaç gün alışma süreci oluyor.batıyor gibi geliyor.gözüne bişey kaçmış gibi falan ama bi haftada alışırsın sonda varlığını bile unutursun merak etme.
ben 6 aylık lensimi 200 liraya almıştım 5 6 ay oldu.air optix.piyasayı çok bilmiyorum ama
0
gakgul
(18.07.11)
Doktor annemin kaç yıllık doktoru, ayrıca arkadaşının eşi. Bilinçli yaptıysa çok ayıplıyorum şu an kendisini.
0
🌸fadetoreality
(18.07.11)
1) genelde lensler gözlüklerden çeyrek derece daha küçük olur, gözlük-göz mesafesi olmadığı için
2) gurox2
3) eğer net göremiyorsan değiştirirsin, ama bence rutine bindir. bir gözü farklı renkten lens kutuları var, onları kullan
4)doktorunu değiştir - 5 numara için de aynısını söyleyeceğim
5)normal değil
6)doktorunu ve lens markanı değiştir. Hem kazıklanmışsın, hem de senin göz yapına uygun lens vermemiş.
0
SiyamkedisiZorro
(18.07.11)
her doktor yapıyomuş bunu ben bi optikle konuşmuştum o anlatmıştı şikayet falan vamış çoğu doktor hakkında bu yüzden .
0
nabruknabruknabruk
(18.07.11)
Merhaba, 6. maddeye tecrubeli bir tuketici olarak cevap vermek isterim.

Kesinlikle lensleri bir optik magazasindan ya da hatta fiziksel hic bir magazadan almayin. Gozluk camlari ve lenslerin fiyatlari inanilmaz keyfi oynuyor, interneti siddetle tavsiye ederim ben uzun yillar lens kullandim ve lensal, lensim.com gibi sitelerde cok ama cok daha uygun fiyata lens alabilirsiniz. Lenslerde 3-4 kata kadar pahali olabiliyor dukkanlar; daha da vahim ornek; ayni gozluk camlarinda dukkanlar arasinda bile 7-8 kat fiyat farki gordugum oldu.... Kesinlikle guvenim yok optik magazalarina.
0
sunfury
(18.07.11)
* bende yeni lens kullanmaya basladım.
4. maddedeki etkiler aynen bende de oluyor sanırım normal bişey
0
baba131
(18.07.11)
lensci.com'u şiddetle tavsiye ederim. 70 lira vererek kazıklandığım lensleri 27 lira sattıklarını görüklerimde kafamı vuruyordum.
0
gelecektengelenkutupayısı
(18.07.11)
Cevaplar için teşekkür ederim, biraz daha cevap gelmesi daha çeşitli deneyim aktarımı sağlayacağından şimdilik tik atmıyorum hiçbirine.

Lensin kutusundaki açıklamalarda "bulanıksa ters çevirin" gibi bir açıklama var. CibaVision'ın videosunda da lensin duruşu ile ilgili bir görüntü var, muhtemelen ters-düz olmasını açıklıyor.

Bu arada iki sorum daha var.

7) Diyelim ki bu lens gözüm için doğru. Yeni lens alırken eski kutunun üstündeki BC, PWR ve DIA değerlerine göre mi alacağım? Yoksa bilmem gereken başka şeyler de mi var?

8) Doktor mesela astigmatı tedavi etmek için böyle gözlükle aynı numaraları vermiş olabilir mi? Öyle bir şey okudum bir yerde. Gerçi gözlük reçetemde sol gözde astigmat yok. Yani adamın gözümü özellikle bozmak isteyeceğini sanmadığımdan, ve lens ile gözlük numaralarını aynı yaptığının farkında olduğunu da bildiğimden, mantıklı bir neden olması gerektiğini düşünüyorum. Fırsat bulursam başka bir doktora gideceğim ama şu sıralar pek mümkün görünmüyor.
0
🌸fadetoreality
(18.07.11)
1) astigmat korneadaki yüzey pürüzü ya, lens de oraya oturuyor, dolayısıyla astigmat 0.25, 0.50 falansa sadece lensin yüzeyi düzlemesinden kaybolabiliyor. geçici bir durum tabi bu. ama bir daha muayene olacağınız zaman 2-3 gün lens takmayıp orjinal haline dönsün göz de numara öyle ölçülsün diye beklemek lazım.
0
inthechaos
(18.07.11)
(40)

Bu sorunun cevabını kimler bilecek.Çok tartıştık çok..

saksel
Ayakkabıcıya ayakkabı almak için bir adam girer.Bir ayakkabı begenir. Fiyatı 35 TL dir. Adam çıkartır 50 TL verir.Ayakkabıcıda bozuk para olmadıgından, komşu dükkandan parayı bozdurur. Müşteriye paranın üstünü ve ayakakbıyı verir, müşteri gider. Az sonra komşu dükkan sahibi vermiş olduğu 50 TL nin s
Ayakkabıcıya ayakkabı almak için bir adam girer.Bir ayakkabı begenir. Fiyatı 35 TL dir. Adam çıkartır 50 TL verir.Ayakkabıcıda bozuk para olmadıgından, komşu dükkandan parayı bozdurur. Müşteriye paranın üstünü ve ayakakbıyı verir, müşteri gider. Az sonra komşu dükkan sahibi vermiş olduğu 50 TL nin sahte oldugunu söyler ve parasını geri ister. Ayakkabıcı komşunun parasını verir ve gönderir..

Soru şu: Ayakkabıcının zararı ne kadardır?
0
saksel
(17.06.11)
Ayakkabı + 15 tl
0
mcsoftwareng
(17.06.11)
müşteri, ayakkabı + 15 tl kazandı.
ayakkabıcı, 35 tl (ayakkabı parası) + 15 tl (para üstü)* kaybetti
komşu dükkan, ne karda ne zararda.

*burada ayakkabıcıyı mantıklı bir esnaf olarak kabul ediyoruz. zira böyle bir durumda ayakkabıcı, bozulan 50 tl'den sahte olmayan ayakkabı parasını komşu dükkana geri verir. ha bu salak vermediyse ayrı.

sonuç: bir ön kabul şartıyla ayakkabıcının zararı 50 tl'dir.
0
deckard
(17.06.11)
başlangıcta dükkanın elinde sadece 35tl değerinde ayakkabı vardır

müşteri ürünü aldıktan sonra elinde komşudan aldığı 35tl vardır(50'nin 15ini müşteriye verdi)

para sahte olduğunu anlaşıldığında komşuya 50 lira verdi elde 35 vardı 35-50=-15

kar=son durum-ilk durum dersek
kar =-15-35(ayakkabı değeri)
kar=-50
0
€xpolerer
(17.06.11)
fikrimi değiştirdim 50 tl
0
snp_kubra
(17.06.11)
komşudan aldığı sahte olmayan 35 lira satıcıda ama...
0
€xpolerer
(17.06.11)
Ayakkabıcı 50 TL bozdurmuş 35 TL kendinde 15 TL de müşteriye vermiş.
50 TL sahte diyor komşu, dükkan sahibi kendisine 50 TL geri veriyor. Zararını hesap edelim:

Komşuya verdiği 50 TL
kendinde kalan bozdurmuş olduğu 35 TL (eksi)
Müşterideki Ayakkabı 35 TL
Müşteriye Para üstü 15 TL
65 TL zarar
0
SiyamkedisiZorro
(17.06.11)
ayakkabı + 30 lira.

not: sahte para numarasını yutan bi esnaf için 15 tl de prestijden kaybetmiştir benim hesabıma göre.
0
serseri marti
(17.06.11)
tekrar açıklayım
-------------müşteri-----------satıcı--------------komşu---
başlangıç---sahte 50tl------ayakkabı+gerçek50tl----gerçek50tl

durum1------ayakkabı+15tl---gerçek50+gerçek35TL----sahte50Tl

durum2------ayakkabı+15tl-- sahte50+gerçek35-------gerçek50TL


satıcı başlangıçta 50 lira ve 35liralık ayakkabısı vardı (85tl)
son durumda gerçek 35tl ve sahte50 lirası var(35TL)

bu durumda zararı 50tldir.
0
€xpolerer
(17.06.11)
bi de şöyle bütünleme yönüyle bakarsak konuya. komşu dükkan olaydan zarar etmediyse ki etmedi. müşterinin karı = satıcının zararı şeklinde bir denklem ortaya çıkar.
o da ayakkabı + 15 tl ye denk gelir.
0
fucksmakinasi
(17.06.11)
maliyet muhasebesi gibi,

1-ayakkabı gitti= 35 tl
2-gerçek 50 liradan para üstü gitti = 15 tl
3-komşu geldi parasını istedi, 50 lira zararda komşu, karşılamak için 2. işlemde para üstü vermişti 15 lira, oranın 35 i gerçekti yani komşusuna, komşusunun 35 lirasını ve kasasından 15 lira çıkartıp verdi = 15 lira

35+15+15= 65 lira zarardadır adamımız

cüdüt düdüt: değiştiriyorum ayakkabı 150 liradad olabilir ayakkabı + 15 + 15

ayakkabı +30 olucak dikkatle hesaplayın ayakkabı +15 diyen arkadaşlar 15, 2 defa cepten çıkıyor
0
saiko
(17.06.11)
iste dükkanlara güvenlik kamerasi konulsa, direk polise adamlarin esgali verilirdi, sizin de bu kadar basiniz agrimazdi. artik gecmis olsun neyse.

zararin neresinden dönersen kardir ama toplam zarar ayakkabi+65 lira.
0
keseci
(17.06.11)
@saiko ikinci işlemde verdiği 15 kendi cebinden çıkmadı ki,
komşudan aldığı paraydı o zaten
0
€xpolerer
(17.06.11)
Ama şimdi ikilemde kaldım. Komşuya parasını verdi gönderdi dedik. Yani aslında komşuyu hiç karıştırmayalım. Adamın zararı 35 TL ayakkabı + 15 TL para üstü = 50 TL
0
SiyamkedisiZorro
(17.06.11)
olay gayet basit, diyelim ki iki tane müsteri geldi.

1. müsteri dükkandan ayakkabi aldi, cikarken de adami kandirip para vermeden kasadan 15 lira aldi.

simdi burda saticinin zarari ayakkabi+15 lira.

2. müsteri geldi adama sahte 50 lira verdi, gitti. saticida 50 lirayi komsuya itelemeye calisti ama komsu bunu farkedip parasini geri istedi.

burda da saticinin zarari 50 lira oldu.

iki denklemi toplarsak

ayakkabi+65 lira.
0
keseci
(17.06.11)
€xpolerer haklı. yanıldığımı itiraf edeyim (az önce ayakkabı + 65 lira demiştim, sildim o cevabımı), zarar 50 liradır.

burada işi o ipne komşu karıştırıyor. arkadaş komşuya giren çıkan ne ki? sahteyi mahteyi bırak. satıcı, komşudan gerçek 50 lira alıyor, sonra da gerçek 50 lira veriyor. satıcı ile komşu arasında hiçbir sıkıntı, artı eksi yok.

35 liralık ayakkabıyı verdi, bir de 15 lira paranın üstünü verdi, satıcıya 50 lira girdi. hepsi bu.

ha illa ayakkabının alış fiyatı zart zurt derseniz, 50 lira değil de ayakkabı + 15 lira diyebiliriz.
0
kibritsuyu
(17.06.11)
@keseci sen de öldürdün adamı. dükkanı kapatacak adam...
0
€xpolerer
(17.06.11)
panpalar niye step by step gidiyoruz ki. mevcut durumda;

toplam kar = toplam zarar değil midir?

E komşu 50 lirasını zaten geri alacak ne kar ne zararı var işte. Müşteri zaten hayvanın önde gideni pezevengin biri sadece kârı var. o da;

ayakkabı + 15 tl = 35 + 15 = 50 tl o halde; 1 nolu denklemde görüldüğü üzere toplam kar = toplam zarar = 50 tl

Olmadı mı ?
0
fucksmakinasi
(17.06.11)
çok kafamı karıştırdınız. bi daha düşüncem :)
0
mea maxima culpa
(17.06.11)
@mea: "komşusuna cebinden verdiği 50 lira" demişsin. peki komşudan aldığı 50 lira (bozdururken aldığı) nereye gitti? o da hala cebinde duruyor o zaman?

komşuya verdiği 50 lirayı cebinden vermiyor ki. komşudan almıştı, onu geri verdi.
0
kibritsuyu
(17.06.11)
beyler sorry. bi daha düsündüm

simdi kasada diyelim 1000 lira var dükkanda bi ayakkabi var.

adam geldi 50 lira verdi ayakkabiyi aldi, komsuda para bozuldu 15 lira verildi.

kasada simdi 1035 lira oldu ayakkabi gitti. komsu geldi 50 lirasini geri istedi komsuya geri verdin 50 lirayi kasada kaldi 985 lira.

baslangicta ayakkabimiz ve de 1000 liramiz vardi

simdi 985 liramiz var ama ayakkabimiz yok. zararimiz ne oldu 15+35(yani ayakkabi parasi)

zarar 50 lira. tesekkür ederim saygilar.
0
keseci
(17.06.11)
@sivrisinek o başka bir tartışma konusu.
ayakkabıyı sonuç olarak belli bir kârla 35 tl ye satacaktı satıcı. şimdi ayakkabı yok oldu ortadan. o halde zararı 35 lira.
ama ayakkabıyı 20 ye almıştı diyen de olabilir toptancıdan :)
0
fucksmakinasi
(17.06.11)
ayakkabı maliyeti + para üstü olarak verdiği 15 lira

ilk seferinde bunu yazmıştım, sonra yeminle kafamı karıştırdınız. yoksa ben yanlış hesaplayacak adam değilim.

not: iktisat mezunu olduğumu kimseye söylemeyin.
0
mea maxima culpa
(17.06.11)
35 tl+15 tl = 50 tl

arz ederim
0
köfte
(17.06.11)
düşünmeden atıyorum: 85 tl = 50 tl sahte para + 35 tl ayakkabı.
olmazsa biraz düşüneyim :)
edit: biraz düşündüm, müşteriye giden 15ide eklemeli; 85+15= 100 tl.
0
g7mor
(17.06.11)
Müşteriye gerçek 15 tl ve 35 tl değerinde ayakkabı verdi. => -50 tl
Komşu dükkan sahibine gerçek 50 tl verdi. => -50 tl
Toplam = 100 tl zarar.

Bir başka açıdan: Müşterinin sahte 50 tl'sini gerçek 15 tl ve ayakkabı ile gerçeğe çevirmiş oldu.Ayrıca komşu dükkana gerçek 50 tl verdi.Toplam 100 tl.
0
grgn
(17.06.11)
ticaretçi kafasıyla düşünürsen zarar 50tlden fazladır.
çünkü satıştan önce kasasında 0TL ve 35TL'lik bir ayakkabı vardı.
bu satış sonrasında kasasında olması gereken para 35tl iken -50TL(35ayakkabı+15paraüstü) olmuştur. yani arasındaki fark 85TL eder.

ama sen iyimser düşünürsen giden sadece 35tl ayakkabı + 15tl paraüstüdür, yani 50TL zarar var.
0
sickbastard
(17.06.11)
Kasaya para üstünü verdikten sonra 35 TL girdi.
Sonra para sahte olduğu için komşusuna vermek üzere kasadan 50 TL çıktı.

Adamın zararı buradan: (Ayakkabı + 15 TL)

Cevap ilk şık ;)
0
khan shabbir
(17.06.11)
Öncelikle teşekkürler. Böyle soruları seviyorum :)

1. Ayakkabıcı ayakkabıyı toptancıdan almak için x lira verdi.
2. Ayakkabının fiyatı 35 TL. Kâr=35-x TL
3. Müşteri geldi, 0 TL verdi, 35 TL'lik ayakkabı+15 TL kazandı.
4. Ayakkabıcı komşuya 50 TL verdi. Ayakkabıcıdan x+50 TL çıkmış oldu. Adam dükkanı kapayıp ayakkabıcılığı bıraksa zararı bu kadar olur.
5. Adam ayakkabıcılığa devam ederse o kaybettiği ayakkabıyı da satabilecekti ve geliri 35-x TL olacaktı. Yani Bu durumda zararı 35-x+50 TL olur.

x=20 TL olsun. İlk durumda zarar 70 TL, ikinci durumda 65 TL olur.
0
sourlemonade
(17.06.11)
ayakkabı maliyeti=35 lira olması lazım değil mi?
satıcı, ürüne uygun gördüğü fiyatı vermiş.
ayakkabıyı yolda bile bulmuş olsa, kafasında "ben bundan 35 lira kazanacağım" fikri var. demek istediğim ayakkabıdan zararı 35 liraya sabit düşünülmelidir.
0
g7mor
(17.06.11)
satıcının kasasında 100 tl olduğunu varsayarsak; ayakkabıyı 35 tl ye sattı kasada 135 tl oldu. komşu geldi paranın sahte olduğunu söyledi ve bunun üzerine komşunun 50 tlsini geri verdi. kasada 85 tl kaldı. zarar burada -15 tl. bir de ayakkabıdan oldu.
buradan hareketle zarar= ayakkabı +15 tl olur.
35 tl+ 15 tl olmaz.
zarar hesabında yoksun kalınan kar hesaplanmaz.
0
boran79
(17.06.11)
sevgili arkadaşlar. konumuz "ayakkabının maliyeti nedir, ayakkabacı ayakkabıyı kaça aldı" değildir. yani asıl çözülmek istenen sorun o değildir. ayakkabının alış fiyatına, yok fırsat maliyetine bilmemneyine takılmayın yahu. maliyet muhasebesi problemi değil bu. ayakkabı = 35 lira. satıcının alış fiyatını, kârını bilmemneyini gözardı edin. pi'yi 3 alın. bu yüzden asıl mevzuya odaklanamıyorsunuz.

"35 liralık ayakkabı + gerçek 15 lira verdi, bir de komşuya gerçek 50 lira verdi, toplam 100 lira zarar" diyen arkadaşlar. komşudan aldığı gerçek 50 lirayı (para bozdururken aldığı) ne yaptınız? tamam komşuya gerçek 50 lira verdi ama en başta bozuk halde gerçek 50 lira almıştı.
0
kibritsuyu
(17.06.11)
ayakkabının maliyeti belki 5 lira ama üzerine 35 lira etiket koymuş olabilir :))

biz ayakkabı maliyetini saydık ama bazı muhasebe işlemlerinde etiket fiyatından hesaplanır zarar.

aslında 35 lira ayakkabı maliyeti desek doğrudur, çünkü normal bir müşteriye 35 liraya satıyor bu ayakkabıyı.
0
mea maxima culpa
(17.06.11)
ayakkabının geliş fiyatı + 15 tl 50 değil.
0
rexex
(17.06.11)
Cevap veriyorum:
Bu soru aslında çok basit konuları bile ne kadar karıştırıp içinden çıkılmaz hale getirdiğimize güzel bir örnektir.

Yoktan var, vardan yok edilemiyeceğini kabul ettiğimiz sürece sorunun 3 oyuncusunun (sahtekar alıcı,satıcı ve komşu) başlangıç ve sondaki durumlarını karşılaştırmak cevabı verecektir.

Başlangıçta herşey 0,olaydan sonra sahtekar ın 1 ayyakabı ve 15 tl si, komşunun 0 tl si var.Olaya başka girien çıkan olmadığına göre başlangıç koşullarını sağlamak için satıcının 1 ayyakkabı ve 15 tl zararı olmalıdır.
cevabı nakit olarak vermek gerekirse ayakkabının satıcıya mailyetini bilmediğimiz için cevap şöyle yazılabilir 50>zarar>15

1-2 böyle sorum daha var isterseniz..
0
🌸saksel
(17.06.11)
sor sor heyecanlı oluyor :)
0
€xpolerer
(17.06.11)
@ saksel

sen şimdi cevabını bildiğin bi soruyu niye sordun burada:D

Cevabı ayakkabı + 15 TL olanlara tik at o zaman.
0
khan shabbir
(17.06.11)
niye sordu? çünkü tartıştık demiş. demek ki kendisi de ayakkabı + 15 lira fikrini desteklemiş. farklı cevap veren karşı tarafa iddiasını ispatlayabilmek için de burada sormuş.

bu arada diğerlerini de ayrı başlık açarak sor, şahaneymiş, hoşuma gitti (üç arkadaş 25 liralık radyo alıyor 10'ar lira veriyor, para üstünün iki lirasını bahşiş bırakıyor hikayesini sorma ama o kabak tadı virdi)
0
kibritsuyu
(17.06.11)
anlamadığım bi olay var:

ayakkabı gitti bi ayakkabı zarardayız, artı ayakkabı ile birlikte 15 lira para üstü gitti zarardayız bi de üstüne komşuya kalan gerçek 35 tlsi artı kasadan 15 lira verdik

yani ayakkabı + 15 + 15 olur cevap, 50>zarar>x gibi bir şey çıkmaz, sorunun cevabı sözel veri mutlaka içermeli ayakkabı 135 lira da yada x35 lira da cevabın içinde kesinlikle ayakkabı bulunmalı çözdüğünüzü sanıp aldanıyosunuz, bu da maliyet muhasebesidir 3 arkadaş gitmiş 25 lira vs problemi de öyle çözülür başka türlü cevap yanlış çıkar
0
saiko
(17.06.11)
ben de kalın kafalıyım; satıcının elinde şu an ne var?
50tl sahte para, zarar.
35tl giden ayakkabı, zarar.
15tl giden para üstü, zarar.
topla 100tl yapar.
komşunun kârı-zararı yok, sahteci müşteri, 35tl değerindeki ayakkabıyı, 15tl parayı almakla satıcıdan 50tl çıkmasına sebep oldu, verdiği sahte 50tl satıcıya ayrıca zarar. topla 100yl yapar.
0
g7mor
(17.06.11)
@g7mor: aynı şeyi iki kere sayıyorsun.
50tl sahte para, zarar.
35tl giden ayakkabı, zarar.
15tl giden para üstü, zarar.

50 tl sahte para, zaten 35 lira giden ayakkabı ve 15 lira para üstünün karşılığı olarak elinde duruyor. tek zararı o işte.
50 lira sahte para = 35 lira ayakkabı + 15 lira para üstü.

"verdiği 50 tl sahte satıcıya ayrıca zarar" demişsin. değil. AYRICA zarar değil. verdiği bütün zarar o kadar. sahte para vermesiyle hiçbir şey vermemiş olması arasında zerre kadar fark yok.
0
kibritsuyu
(18.06.11)
(21)

tesadüfen karsilastiginiz en ünlü insan kimdi

keseci
ben zamaninda buna benzer bi baslik acmistim.sonra da tony blair ile tanismami anlatmistim.siz kimlerle tanistiniz?
ben zamaninda buna benzer bi baslik acmistim.

sonra da tony blair ile tanismami anlatmistim.

siz kimlerle tanistiniz?
0
keseci
(24.05.11)
Aynı anda dönemin Fransa ve Almanya başbakanları Jacques Chirac ve Schröder ile karşılaştım, tokalaştım ikisiyle de. Almanya'da oldu bu olay...
0
restlesss
(24.05.11)
Murathan Mungan'la tuvalette karşılaştım. Ortak kullanılan bir tuvaletti. Tuvaletten çıktım, adamın biri tuvalete girebilir miyim dedi arkadaşıma. ben de kapıda durup ısrarla arkadaşıma peçete vermeye çalışıyorum, arkadaşım kaş göz işareti yapıyor, anlamadım, kolumdan tutup çekti. Sessizce Murathan Mungan diyor, ben anlamıyorum, ne işi var ki onun bu tuvalette modundayım. Adam tuvaletten çıktı, evet Murathan Mungan. Karşılaşma ve en ünlüsü diyorsan budur. Ama tanışamadık maalesef:(
0
butimar
(24.05.11)
ilkokul 4 veya 5'te turgut özal. esentepe gazeteciler sitesinde ara sokaklardan birinde gayette siyah camlı makam arabasının arkasında siyah camı yarıya inik geçiyordu. bizi görünce el sallamıştı.

tarkan'ın ilk çıkış yaptığı zaman, şişli migros'ta -ki o zaman üst kattada kasalar vardı- üst katta görmüştüm. durmuş sırıtarak etrafı seyrediyordu. tek düşündüğüm ne kadar kısa boylu olduğuydu. hayır gidip yanına konuşmadım.
0
cinna monster
(24.05.11)
Nuri Bilge Ceylan'ın kayınpederiyle meyhanede tanıştım.
0
sanal hayvan
(24.05.11)
ben çok uzun süre yurt dışında yaşadığım için benimkiler yabancı:
anthony quinn - atm'den para çekerken
tommy lee jones - kırmızı ışıkta yan yana bekledik
liam neeson - lokantada arka masadaydı
morgan freeman - otobüse biniyordum, o iniyordu

oğlum da 7 aylıkken uçakta rauf denktaş'ın üzerine kusmuştu.
0
zkurmus
(24.05.11)
christina aguilera
detaylar için :
www.eksisozluk.com
0
brkylmz
(24.05.11)
papa 2. jean paul
0
hikaye mesture
(24.05.11)
can dündar ile tuvalette karşılaştım, yan yana işedik öyle. ortam sebebiyle tanışmadım.
0
fortisvita
(24.05.11)
Azra Akin daha dünya güzeli seçilmeden, ve dolayisiyla ünlü olmadan önce Hollandali erkek arkadasi ile diskotek de(index)

Klaas-Jan Huntelaar lise de sinifarkadasimdi

Nazmiye Oral'i da sIk sIk görürüm bisiklet sürerken; 'ünlü' oldugunu daha sonra ögrendim.
0
konjo
(24.05.11)
ben de oran'da bi büfeden kola alırken deniz baykal gelmişti gaste almaya. ama konuşmadık. onun dışında imzasını almak için tanıştığım yazar/çizer/oyuncu oldu. o kadar.
0
cro magnon
(24.05.11)
Paskal Nuuma! Biz tam gişelere girerken onun yolcu oturduğu araç da yan bankoda belirdi. Baktık adama, 32 diş gülümsedi ve el salladı bize :)
0
jesterdvine
(24.05.11)
ajdar, sigara içerken geçiyordu. naber nabıyon dedim sırıttı.
0
bryan fury
(24.05.11)
Michael Jordan ..maçta karşılaştık..o oynuyodu ben seyrediyodum..
0
kerem75
(24.05.11)
cem yılmaz la gösterisinden önce kısa bi süre sohbet ettik.
0
quadropol
(24.05.11)
Tesadüfi diyorsan:

M.Ali'nin bi ara evli olduğu Sedef bişey

Ece Erken

Petek Dinçöz

Behzat Ç (adını bilmiyorum)

Haluk Levent

Selami Şahin

aklıma gelenler.
0
mahnita
(24.05.11)
İstanbul Atatürk Havalimanında Ecevit.
Kadıköy'de konservatuarın önünde Yıldız Kenter.
Bi de Los Angeles Havalimanında uyurken yanıma Ray Charles oturmuştu, "kim bu yav etraf kalabalıklaştı birden" diye uyanmıştım. Sohbet bile etmiştik rahmetliyle. Ah sizi görmedim ben demiştim, ben de sizi görmedim demişti. Türk olduğumu söyleyince "benim çok türk dostum var" demişti.

Bi de Ortaokulda iken Kenan Evren okulumuza gelmişti, çiçek verdiydim. kendisine.
0
SiyamkedisiZorro
(24.05.11)
erdal inönü
0
zenc
(24.05.11)
Geçen sene Kocatepe Camii'nin arkasındaki bir ara sokaktan aşağı yürüyordum. Tam sokağın karşı tarafına geçiyordum ki koruma olduğu her halinden belli siyah takım elbiseli biri beni durdurdu. Adam bir dakika sizi bekletebilir miyiz dedi, zaten çevrede benden başka bir kul yoktu. İyi peki demeye kalmadan birkaç siyah bir araç göründü. Tam önümden geçerken ortadaki aracın arka camı açıldı cumhurbaşkanı Abdulah Gül göründü başıyla teşekkür eder gibi bir hareket yaptı, ben de selam verdim. Bu da böyle bir anımdır.
0
johan sebastian
(24.05.11)
Yavuz Bingöl barda, Fikret Kuşkan tiyatroda, Şener Şen sokakta, Ahmet Telli babamın tekel bayinden rakı alırken, Yaşar Kemal bir koktyel de, Yetkin Dikinciler defalarca takıldığı bir mekanda, Ahmet Şık defalarca Mahkeme önlerinde haber peşinde, aslında daha çok var ama aklıma gelen bu kadar...
0
ser
(24.05.11)
1990 yılında fethiye'de tesadüfen elia kazan'la karşılaştık, yanında zülfü livaneli de vardı. 1 saat kadar aynı mekanda yan yanaydık, sohbet edip fotoğraf da çekildik. çok kibar ve çok yaşlı bir adamdı ama bu adam james dean ve marlon brando'yu sinemaya kazandıran önemli bir yönetmen, epey heyecanlanmıştım.
0
kadifepanter
(24.05.11)
geçen yıl atatürk havalimanında check-in kuyruğunda beklerken matias delgado ile karşılaşmıştım. sabaha karşı beklerken delgado ve yanındaki elemanla da baya muhabbet etmiştim. bunun dışında iş dolayısıyla oldukça şarkıcı türkücü vs. ile karşılaşıyorum

ha bir de en son 2-3 hafta önce bir amatör voleybol macında ajdar'a rastladım. hemen olay yerini terk ettik arkadaşla.
0
patricia teyze
(24.05.11)
(22)

Panpa tabiri

onyetele
Abi kullanmayalım şu tabiri ya.
Abi kullanmayalım şu tabiri ya.
0
onyetele
(12.05.11)
tamam panpa kullanmayız. :)
ilk çıktığında ben de kıldım ama sonra alıştım. en azından internet aleminde kullanıyorum.
0
nescafe11
(12.05.11)
ya böyle saçını kestirirsin de ensene vücuduna kıl batar ya. Aynı öyle bi his veriyor...
0
🌸onyetele
(12.05.11)
zanza nasıl? sonuna da bi güzel xdxd döşeriz ha?
0
onuruno
(12.05.11)
sen dedin die kullanmıcaz panpa
0
köfte
(12.05.11)
Yeminlen ben de soracaktım "panpa" ne demek diye. Kanka'yı anlıyorum, kankardeş'ten geliyor da panpa ne biçim bir kelimedir. Ben mi çok yaşlıyım?
0
SiyamkedisiZorro
(12.05.11)
@kofte
Estafırıllah
0
🌸onyetele
(12.05.11)
bu saatten sonra zor.sende alışmalısın panpa
0
bagcivan
(12.05.11)
inci sözlükte "xxx var geldik", "adam haklı beyler" gibi doğal gelişen tabirleri çok seviyorum. ancak panpa gibi sonradan zorlama oluşturulmuş tabirler çok sırıtıyor. belki de ben oldum olası kanka, kanki, hafız, hacı, gibi ifadelerden nefret ettiğim için sadece bana batıyordur.
0
noid
(12.05.11)
bir alıştınmı bi daha bırakamıyosun panpa
0
dynamic0de
(12.05.11)
:) benim de gıcık olduğum moda laflar oluyor zaman zaman. bunun da modası geçer ama biraz daha gideri var herkes bıkmadan önce.
0
jangara
(12.05.11)
çok emocan tabirler. ben de açmıştım böle bi başlık. agu bugu da diyelim. kulağı tırmalıyor bence. istanbul türkçesi konuşalım dicem ama sanırım artık bunu da diyemeyeceğiz.
0
bıdıbıdı
(12.05.11)
adam panpullah beyler
0
corpus
(12.05.11)
panpa niye kullanmayalim ki? sen ya da baskalari rahatsiz oluyor, sevmiyor diye mi? mantikli mi sence?
0
nawres
(12.05.11)
panpa ayıp ediyorsun ama : ((
0
cedric tweedledee
(12.05.11)
panpaların panpasıııı
0
cedric tweedledee
(12.05.11)
panpa başka emrin var mı peki onu da söyle?!
0
cedric tweedledee
(12.05.11)
panpa öpüşsek barışsak gene mi olmaz ha?
0
cedric tweedledee
(12.05.11)
panpa, dunya senın etrafında donmuyor.
0
bryan fury
(12.05.11)
öf cidden çok itici
0
qweqwe
(12.05.11)
panpa sen önce kendi nikine bak. bi de yararlıymış gibi kendini tiklemiş te allam. asıl senden bi panpa olmaz be.
0
madyb
(12.05.11)
qanqa'dan geliyor bu. inci sözlükte emo taklidi yapan bikaç yazar vardı qanqa diye gezen. evriliverdi işte.
0
dr cucu
(12.05.11)
oldu panpa, kullanmayız.
0
asdfjkl
(12.05.11)
(1)

ikinci el ürün

prodeq
şirket adına faturası kesilmiş, gider olarak gösterilmiş demirbaş ürün var bir tane. ürün bilgisayar. ancak garantisi devam ettiğin için ilerde olabilecek problemlere karşı kendimi garantiye almak için bir şekilde bana satışını kanıtlamam lazım. şirket ürünü ikinci el olduğu için tekrar fatura edeme
şirket adına faturası kesilmiş, gider olarak gösterilmiş demirbaş ürün var bir tane. ürün bilgisayar. ancak garantisi devam ettiğin için ilerde olabilecek problemlere karşı kendimi garantiye almak için bir şekilde bana satışını kanıtlamam lazım.

şirket ürünü ikinci el olduğu için tekrar fatura edemeyeceğini söylüyor. ancak faturanın nüsha olanını bana verecekler. satışı nasıl gerçekleştirilebilir resmi olarak?
0
prodeq
(07.01.11)
Şirket size bu ürünü sattı mı? Yazınızdan anladığım kadarı ile sattı, karşılığında bir para aldı mı? Aldı. Para girişini nasıl gösterecek? Fatura keserek. Demirbaştan satış, demirbaş değeri sıfır satış değeri (atıyorum) 200 TL. 200 TL şirkete kar olarak girer buradan da çatır çatır vergi öder. Şirket gubidik bir şirketse işler böyle yürümez, kar realizasyonunu maliyeye bildirmezler, cebellezi ederler. Dolayısıyla size bu sebeplerden fatura kesmeyi istemeyeceklerdir. Siz o firmada çalıştığınız müddetçe garanti kapsamı içinde bilgisayarınızın başına bir şey geldiğinde elinizdeki firma adına kesilmiş faturayı bilgisayar firmasına ibraz ederek firmanın bilgisayarını servis / tamir ettiriyormuşsunuz gibi davranırsınız. Etik mi? Değil. Ama şirket gubidik.
0
SiyamkedisiZorro
(07.01.11)
(10)

balıkla iyi giden patates salatası gibi bir şey

yasakani
selamlar,böyle balıkla falan yenir genelde. patates salatası gibi bir şey. soğanlı falan olur. güzel olur yani. nasıl yapılacak o?akşama aileyle mangal yapılacak, rakı makı yanına ne hazırlasam başka?ve nasıl hazırlanıyorlar?teşekkürler...
selamlar,

böyle balıkla falan yenir genelde. patates salatası gibi bir şey. soğanlı falan olur. güzel olur yani. nasıl yapılacak o?

akşama aileyle mangal yapılacak, rakı makı yanına ne hazırlasam başka?
ve nasıl hazırlanıyorlar?

teşekkürler...
0
yasakani
(21.10.10)
patatesi haşlayıp küp küp doğruyorsun. üstüne tuz karabiber kırmızıbiber. sonra beyaz soğanı yarım ay veya onun da yarısı şeklinde ekliyorsun. üstüne ince dilim maydanoz. zeytinyağı, limon.

mis.
0
kibritsuyu
(21.10.10)
4-5 patlıcanı ve biberi közle hacı. sonra bunların kabuklarını soyup ince ince kıy. sonra ceviz içini mikserden geçir, 2-3 diş sarımsağı ez (sarımsak sayısı sevdiğin tada göre değişir). sonra patlıcanı, cevizi, sarımsağı, tadından hoşlandığın tüm baharatları (kırmızı biber, karabiber vb.) içine kat. en sonunda göz kararı istediğin kadar yoğurdu da buna ekle. muhteşem bir meze oluyor. abartıp süsleme işi için maydonoz falan kullanırsın istersen :)
0
pisekar
(21.10.10)
balığın yanına salata cinsi dışında mezeye karşıyım. hem balığa yakışmıyor, hem balık varken kimse yüzüne bakmıyor. balık sofrasına salatadan başka şey düşünmeyin. mevsim salatası, roka, kırmızı soğan.

ha bir de fırınınız yakmadan yapabilirse sıcak tahin helvası öneririm üstüne. tahin helvasını ezip güvece ya da öyle bir kaba koyup fırına veriyorsunuz. eriyor orda. sonra çıkınca kaşık kaşık. balığın üstüne şahane.
0
kibritsuyu
(21.10.10)
@kibritsuyu

sağolasın ama ben iyice yemek muzosuyum. yani haşlamak ne demek onu da söylersen iyi olur. yani nası bir kabın içinde yapılır? ocak/fırın?


@pisekar

sağolasın ama ben iyice yemek muzosuyum. yani közlemek ne demek onu da söylersen iyi olur. yani nası bir kabın içinde yapılır? ocak/fırın?
0
🌸yasakani
(21.10.10)
@kibritsuyu

evet, mantıklı geldi bana da bu 2. söylediğin.

bi patates salatası yapayım (nasıl haşlanır bu arada?)
bir de mevsim salatası yapayım(bu ne demek, nasıl yapılır?)
roka falan da atarım.
tahin helvası iyi olabilir ama beni çok kasar sanırım. yapması kolaysa deneyeyim.

mersi.
0
🌸yasakani
(21.10.10)
Almanların tipik patates salatası: Patates haşlanır, küp küp doğranır. Bir kapta 2 kaşık mayonez turşu suyu ile seyreltilir 1 tatlı kaşığı hardal konur, mümkünse 1 avuç kadar da maydonoz. Bunlar karıştırılır ve patateslerin üzerine dökülür - afiyetle yenir. Daha şükela ve daha ağır hali turşu suyu yerine şu toz salata soslarından -keyfinize göre, ben maydonozlu olanını seviyorum- yapılıp yine mayonez & hardal ilavesiyle patateslerin üzerine döküp yemek.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.10)
oooo dünya bir gaz ve toz bulutuydu kısımlarına da girmek lazım. O zaman yaklaşık 1 kilo papates alınır kabukları soyulur, 1 çay kaşığı tuz ile yağsız suda haşlanır. çatal battında patatesleri çıkaracaksın, soğuk sudan geçirip öyle küp-küp doğrayacaksın. Gerisi için bkz. alman patates salatası tarifi.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.10)
@yasakani dostum közlemek için fırını kullanabilirsin. iyice ısıttığın fırına tepsiyle sür. :)

kolay gele.
0
pisekar
(21.10.10)
off hakikaten en baştan başlamak lazım galiba.
haşlamak: suyun içine koyup kaynatmak.
közlemek: normal şartlarda yanan kömürün direk üstüne koymak. kömür yoksa ağır ateşte yanan ocağın üstünde çevire çevire pişirmek. direkt ateşte. fırının ızgara özelliği varsa fırına koyarak da olur.

mevsim salatası: marul, roka, domates, hıyar, vs ağız tadına göre herşeyi doğra koy salatası.üstüne tuz limon zeytinyağı.
çoban salata: domates, hıyar, kuru soğan veya taze soğan (kuru soğan=normal soğan, taze soğan=yeşil uzun uzun olanlar) maydanoz, yeşil biber tuz limon zeytinyağı isteğe göre sirke.

tahin helvasını fırında eritme olayına hiç girme bu durumda. marketten alıp direk servis et. o zor iş.
0
kibritsuyu
(21.10.10)
roka iyi gider
0
KadifeDevrim
(21.10.10)
(16)

Oğlumun kız arkadaşına ne hediye alabilirim. Bayanlar ve Baylar Öneriniz...

eyenilmez
Biraz garip oldu başlık zannedersem. 4 yaşında kreşe giden bir oğlum var. Kız arkadaşının kreşte doğum günü var. Ne hediye alabilirim?Önerilerinizi bekliyorum.
Biraz garip oldu başlık zannedersem. 4 yaşında kreşe giden bir oğlum var. Kız arkadaşının kreşte doğum günü var.

Ne hediye alabilirim?

Önerilerinizi bekliyorum.
0
eyenilmez
(11.10.10)
Barbie, kesin çözüm.
Erkekse de bakugan.
0
trocero
(11.10.10)
Oğlum erkek.
Hediye alınacak kız arkadaş..
:)))
0
🌸eyenilmez
(11.10.10)
anasınıfında bana kazak almışlardı ve ben hiç giymedim böyle bir kazak olayına girmeyin yeter.
0
ceo
(11.10.10)
herhangi bi oyuncakçıda eminim seveceği şeyler bulabilirsiniz.
oyuncakçıda görüp beğenmek daha güzel olur.
0
eksik bi şey
(11.10.10)
Ben kızımın kız / erkek arkadaşlarına hep iş bankası yayınlarından kitap aldım. Anneleriyle konuştuğum zaman onların mutlu olduklarını gördüm. Haa çocuk olsam hep oyuncak isterdim, o ayrı.
0
SiyamkedisiZorro
(11.10.10)
bence de barbie :))
www.oyuncax.com
0
groove salad
(11.10.10)
30-40 yaşına kadar, bağyan arkadaşı olmayan nice kardeşlerimizi düşünüyorum...
4 yaşında bir bebenin, Kız arkadaşı var. vay be! erkenmi doğduk acaba?
100 usd harçlık verin, Gitsin AVM'de kendi alışveriş yapsın :)
0
voyager
(11.10.10)
@voyager

Şansına küs.

Sen de kreşe gitmiş olsa idin senin de olurdu diyelim. Detaylı bilgi istersen PM den gönderebilirim...
0
🌸eyenilmez
(11.10.10)
:)



bebek (klişe timi)

ayrıca allah mesut etsin:)
0
raki masasinin degismez adami
(11.10.10)
agfsdgh kreşte kızlar teklif ediyomuş

boyama kitabı al
0
cisterna
(11.10.10)
bence oyuncak almayın
0
azeroth
(11.10.10)
@cisterna

Haklısın sadece. Geçen gün doğumgününde bir tanesi bizim çocuğu bırakmadı ki arkadaşı ile oynasın. Kız peşinden ayrılmadı, iki dakika peşini bırakmadı. Hediye almayı planladığımız oğlumun arkadaşı sinir oldu walla. Eşim de çok sinir oldu. Bir de yorumu vardı ki. Ben daha 4 yaşındaki oğlumun kız arkadaşlarına sinir oluyorum. Büyüyünce başımıza neler gelecek? Anneler ve gelinlerin neden anlaşamadığını şimdi daha iyi anlıyorum dedi..

Gülsem mi ağlasam mı bilemedim..
0
🌸eyenilmez
(11.10.10)
ben anaokulundayken hediye icin cekilis yapmistik, ben bana cikan cocuga boyle pervanesi filan donen bir model ucak alirken, bana da kiz oldugum icin bir fatos bebek gelmisti. ifrit olmustum hatirliyorum :)
lego gibi bisiler de olur bence. zaten bir suru bebegi vardir. legosu olma olasiligi da var ama bebegi kesin vardir, legosu belki vardir.
0
tryit
(11.10.10)
Fotoğraflı çikolata alın. Mutlu yıllar yazılı kocaman bir çikolata! Tabii bütçenizi bilemiyorum ama.
www.hediyeleradasi.com bakın bence
ya da www.hediyeleradasi.com çokşirin farklı peluşlar var. bakın bence.
0
Cimcime
(12.10.10)
@tryit

Fatoş bebek almayacağıma söz verebilirim

@Cimcime
Güzel fikir doğrusu. Bütçem yok. Gariban devlet memuruyum ne de olsa.
:))

Barbie bebekleri sevdiğini öğrendim. Prenses şeklinde olanları varmış zannedersem bir de ona bakacağız.

İlgilenen ve paylaşan herkese teşekkürler..
0
🌸eyenilmez
(12.10.10)
Şu hediyeler de çok şeker...

Benim gibi sıkıntıda olan arkadaşlara yardımı olur belki de...

www.hediyeleradasi.com

www.hediyeleradasi.com

www.hediyeleradasi.com
0
🌸eyenilmez
(12.10.10)
(9)

Almanya Shengen'i İle Hollanda

im2shy
İtiraf ediyorum aramaya inanmadım bu sefer,çok hastayım o yüzden acır yardım edersiniz diye umuyorum.Bulunduğum şehirde yani İzmir'de Alman konsolosluğu bulunduğu için Almanya shengen'i almak benim açımdan çok daha kolay,Hollanda vizesi almaya kalksam taaaa İstanbul'a gitmem gerekecek ki çok zor.Şim
İtiraf ediyorum aramaya inanmadım bu sefer,çok hastayım o yüzden acır yardım edersiniz diye umuyorum.

Bulunduğum şehirde yani İzmir'de Alman konsolosluğu bulunduğu için Almanya shengen'i almak benim açımdan çok daha kolay,Hollanda vizesi almaya kalksam taaaa İstanbul'a gitmem gerekecek ki çok zor.

Şimdi ben vizeyi Almanya'dan alsam,sonra o vizeyle ilk Hollanda'ya girsem,kapıdaki abiler bişey der mi bana?

Tek olsam sorun değil de eşimle gideceğim için onu bırakıp kapıdan dönmek olmaz.

Ek bilgi: Daha önceden alınmış 6 aylık Almanya vizem var,süresi daha yeni bitti,o vizeyle Almanya,Hollanda,Yunanistan'a vs girdim ama o vizeyi aldığımda ilk Almanya'ya girdiğim için problem olmamıştı doğal olarak.
0
im2shy
(30.09.10)
Tam cevap olmayabilir ama fikir vermesi acisindan;
- Fransa vizesi alip Almanya'ya giris yaptim.
- Ispanya vizesi alarak Italya'ya giris yaptim.
Hicbir sorunla da karsilasmadim.
0
yilmazyildirim
(30.09.10)
teoride sorun olmaması lazım ama pratikte memurun ipneliğiyle orantılı sorun çıkması
0
alchemistt
(30.09.10)
Kapıda sorun olacağını düşünmüyorum. Aslında durum biraz da pasaport polisinin inisiyatifinde ama çok çok çok çok nadir karşılaşılan bir durum bu. Bence sorun yaşamazsınız. Ki benim de Fransa vizesiyle Almanya'ya girmişliğim vardır. Ancak bundan sonra Almanya vizesi almakta zorlanabilirsiniz. Hele hele önceden aldığınız gibi Almanya'da 6 aylık vizeyi unutun derim.
0
natura horror vacui
(30.09.10)
bir sonraki vize talebinizde sorun yaşatıyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(30.09.10)
Hiç bir şey olmuyor panpa devam..
0
mikelarteta
(30.09.10)
kurallara göre Almanya'dan giriş yapmanız gerekli. Hollanda polisi biraz titiz bu konuda uğraştırabiliyor haberiniz olsun.

www.turkhukuksitesi.com
0
spankenstein
(30.09.10)
hollandalılar kıl. hollandalılarla muhatap etmeyin kendinizi. bu başka ülkeden alınan şengen vizelerine problem çıkarma olayına ilk başlayan ülke de hollanda ayrıca. düsseldorf'a alın biletinizi, oradan hemen trenle falan hollandaya geçersiniz nasılsa.
0
quasiromantic
(30.09.10)
sakın derim. hollanda gerçekten bu konuda çok hassas. ben geçtiğimiz kurban bayramı, başka bir sebepten gerisin geri gümrükten geri döndürüldüm ve o sırada başka ülkeden şengen aldıkları için geri gönderilen 8 türk ile tanıstım. kurban bayramı yogunlugundan hollanda konsoloslugu vize randevusu vermeyince fransa ya da isviçreden almıştı çoğu. riske atmaya değmez, gidip de criminal muamelesi ile geri dönmek gerçekten pek hoş değil..
0
vejeteryan vampir
(30.09.10)
Cevaplar için çok ama çok teşekkür ederim bana Hollanda konsolosluğu yolu görünüyor sanırım :( Tek gitsem sorun değil de,eşimle olunca geri dönmek göze alınamıyor ne yazık ki

Neyse ama hiç olmadı yerinde bi ıslak hamburger yerim :)
0
🌸im2shy
(01.10.10)
(3)

phonetic

wish i could fly
sayın ingilizceci arkadaşlarım,bir sorum olacak, tomorrow kelimesinin phonetic yazılışı nasıl bir bileniniz var mıdır ?
sayın ingilizceci arkadaşlarım,

bir sorum olacak, tomorrow kelimesinin phonetic yazılışı nasıl bir bileniniz var mıdır ?
0
wish i could fly
(30.09.10)
upload.wikimedia.org

veya

www.antimoon.com

istediğin kelimeyi çıkartabilirsin...
kolay gelsin
0
.aylin.
(30.09.10)
ucan sincap
(30.09.10)
\tə-ˈmär-(ˌ)ō, -ˈmȯr-\

kaynak: www.merriam-webster.com
0
SiyamkedisiZorro
(30.09.10)
(21)

kürtçe

özil
yanınızda kürtçe konuşulmasından bi rahatsızlık duyuyo musunuz? ve bundan daha sonra pişman oluyo musunuz?
yanınızda kürtçe konuşulmasından bi rahatsızlık duyuyo musunuz? ve bundan daha sonra pişman oluyo musunuz?
0
özil
(29.09.10)
Küçükken oluyordu. Kafam biraz çalışmaya başlayınca bundan pişman olmaya başladım. Şimdi ise sanki turist konuşuyormuş gibi oluyor. Ha ingilizce ha kürtçe ha almanca yani.
0
serafettinn
(30.09.10)
Şöyle düşün; yabancı bir ülkeye gittin ve yanında memleketlin var, nece konuşursun? Adamlar doğduklarından beri o dilde konuşuyolar ve ciddi anlamda türkçe konuşurken dertlerini birbirlerine anlatamıyolar.
0
manalinik
(30.09.10)
"bir insanın yanında onun anlamadığı dilde konuşmak ayıbtır" bu gerçeği gözler önüne serdikten sonra bana ne isterse kuş dilinde konuşsun diyerek size cevab veriyorum.
0
humin zararlisi
(30.09.10)
kesinlikle rahatsız oluyorum. birincisi bu kadar itici bir dil olamaz hiç bir zerafeti yok kulağa hoş gelmiyor. ikincisi konuşanlara bakıyorsun belki yarısından çoğu görüntü olarak dağdaki götverenlerden farksız, üçüncüsü türkçe bilip bu ülkede yaşayan bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içen birinin başka bir dil konuşmasına karşıyım. rahatsızlık duyuyorum ve pişmanda olmuyorum. aksine yanımda öyle konuşan tipler oldumu küçümser veya alaycı bakışla gözünün içine bakarım o da eşşek değilse onlardan ne kadar nefret ettiğimi anlar.

peşin edit: demokrasi ve özgürlük abidesi olduğumu söylemedim. kimse laf sokmaya çalışmasın özilin sorusuna cevap versin.
0
karahan
(30.09.10)
@humin zararlısı
@wishes

+1
0
deeperdown
(30.09.10)
ben de çok rahatsız oluyorum lan mesela spor salonunda soyunma odasında vara vara konuşuyolar kendi aralarında amk ne diyon götüme başıma mı laf ediyon ne bilcem ben türkçe konuşsana piç.
0
kamilinsan
(30.09.10)
hicbir onyargim yok, kulaga cok kotu gelen itici bir dil. bu bakimdan rahatsizlik veriyor. ama konusmalilar.

not: cekce de berbattir mesela.
0
samfisher
(30.09.10)
rahatsız olmuyorum.

ha belki tek bir şekilde rahatsız olurum -ki bu bütün diller için geçerli- diyelim bir diyalogda 3 kişiyiz ve birden karşıdaki iki kişi kendi aralarında benim anlamadığım bir dilde birşey dedi, işte o pek hoş olmaz. hatta dün masamızda bir uzak doğulu vardı, ingilizce anlaşıyorduk, arada kendi aramızda konuşurken ayıp olmasın diye de ingilizce konuşuyorduk tabi masadaki herkes ingilizce biliyordu.
0
johan sebastian
(30.09.10)
biraz oluyorum, ama dünyanın herhangi bir dili konuşulurken (ermenice, yunanca, lazca dahil) olmuyorum. sebebini kendilerinin düşünmesi lazım.

bir insan bir dilin konuşulmasından neden rahatsız olabilir?
kulağa kaba olduğundan? hayır.
konuşanları ırk olarak aşağı gördüğünden? hayır.
ben ırk olarak kendilerinden düşmanlık hissettiğimden rahatsız oluyorum.
0
desdinova
(30.09.10)
anadilini konuşmak her insanın hakkıdır. bu insanın evrensel kabul görmüş bir hakkıdır. ama rahatsız olduğumu ben söyleyebilim. bunun nedeni kaba ve görgüsüzce konuşmaları. aynısını bir ingiliz yapsa ona da sinirlenirim. yani mesele konuştuğu dilde değil konuşma uslubundadur. ayrıca ispanyol turistlerde çok kaba saba konuşurlar onlarıda sevmem.
0
ceo
(30.09.10)
"yanında almanca, ingilizce konuşulunca rahatsız oluyor musun" argümanı çok salakça olsa da diğer ırkçı hayvanlıkların yanında bir derece kabul edilebilir oluyor, bu duyuruda onu fark ettim. çünkü kürtçe bu toprakların dillerinden biri, yabancı bir dil değil. içi kin ve nefretle dolu bünyelerinizin bunu kabullenmesi lazım artık. insanların ana dilini konuşmasından rahatsızlık duymak nasıl bir kafadır anlamıyorum. bir ırka topyekün nefret duymak aynı keza..

kürtçe konuşabilmeyi, anlayabilmeyi ve hatta sizleri anlayabilmeyi dilerdim. sonuncusu biraz zor ama...

dipnot: madem bu kadar milliyetçisiniz, önce kendi dilinizi doğru dürüst konuşmayı/yazmayı öğrenin. imla hatalarının bini bir para..
0
emraah
(30.09.10)
ilke olarak rahatsiz olmuyorum. yurtdisinda filan ve yerliler benim türkce konusmamdan rahatsiz olmuyor.
ancak bal gibi türkce bildikleri halde iett de filan iki kürdün bana yada yanimdaki kiz arkadasima bakarak kürtce birseyler anirmasindan rahatsiz oluyorum. yoksa herkesin istedigi dilde konusma özgürlügü var ama bunu kinama begenmeme hakki kimse de yok.
0
pesrev
(30.09.10)
"bir insanın yanında onun anlamadığı dilde konuşmak ayıbtır" bunu sadece kurtler mi yapiyor? evet kabul hos degil ama ben dahil bunu yurtdisinda yapan cok.

"kaba ve görgüsüzce konuşmalar" da kurtlere has bir durum degil, dili guzel konusan var kotu konusan var.

"bal gibi türkce bildikleri halde iett de filan iki kürdün bana yada yanimdaki kiz arkadasima bakarak kürtce birseyler anirmasindan rahatsiz oluyorum." bunu da sadece kurtler yapmiyor(bkz: yurtdışında türk ile karşılaşmak)

uzun zamandir kurtce sesler duymuyordum, biraz youtube baktim gayet sevimli bir dil:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

sarkilarida pek guzel, severek dinliyorum:
www.youtube.com
bence zazaca lehcesi cok guzel, ogrenmek isterdim:
www.youtube.com
0
elido
(30.09.10)
kürtçüler sözlükten sonra duyuruyuda basmış. yok faşist yok bilmem ne yok bıdı bıdı. başka argümanınız yok mu.
0
karahan
(30.09.10)
Evet, kesinlikle rahatsız oluyorum.
0
italian
(30.09.10)
Ne kadar kutuplasmisiz. yazik once insan demeyi hepimiz unutmusuz, sozlugu basmis duyuruyu basmis ne bu kurt diye etiketlediginiz insanlar istilaci mi bir yeri bassin?

yurt disinda barbar turk diye adlandirilmak ne kadar hosumuza gidiyorsa kurt kokenli insanlara yapilan yakistirmalar da iste okadar hosuna gidiyor onlarin.

yapmayin her kurtu terorist her kurtce kelimeyi kotu niyetli yapmayin bilmez misiniz her tavla oynayinisizda aslinda kurtcede de kullanilan rakamlari soyleriz yek du se car....

ne bu insanlarin hepsinin niyeti kotu ne de konustuklari dil beni rahatsiz eder...ha gerekli mi burasi tartisilir benim gozumde turkiye cumhuriyetinde bir turkce bilen turk vatandasinin insanlarin icinde fransizca v.b konusup ortamin dedikodusu yapmasi benim gozumde ayni konumdadir ecnebi avrupa dilini konusmasi onu elit ya da baska bir sey yapmaz.

kisaca ben rahatsiz olmuyorum.
0
cairo
(30.09.10)
Nefret ediyorsunuz ya bu kadar. O zman neden bu kadar beraber yaşamk istiyorsunuz kardeşisiz diyorsunuz.Bırakın o zman Kürtler kendi topraklarından sizden ayrı yaşasın. siz bıramıyorsunuz ki. yoksa biz de size aşık değiliz. Madem dilimize bile bu kadar saygısızsınız, rahat bırakaın da kendi kendimize yaşayalım.

Bu arada ben dil bilimciyim, Türkçe'nin içinde şu sizin çok nefret ettiğiniz Kürtçe'den ne kadar kelime var bir araştırın bakalım. Yada türkçe bir sözlük alın kaç tanesinin karşısında Türkçe dışında bir dilin kısaltması yok.
0
zaxurani
(30.09.10)
Başka dil bilmiyorsa ne yapsın, konuşacak elbette rahatsız olmam, örn. Urfa'da bir ziyare gittiğimde çevremdeki kadınlar ya kürtçe ya arapça konuşuyorlardı, başka dil bildiklerini sanmıyorum (Urfa oxford).

Ancak türkçe bilen biri benim kürtçe bilmediğimi bile bile yanımda kürtçe konuşursa YUH demek isterim. Ben yanımdakiyle sana bakıp bakıp almanca konuşsam hoşuna gider mi?

Bir de tabii bunun meydan okuma hisleriyle yapılanı var, ona da "acınası" diyoruz.
0
SiyamkedisiZorro
(30.09.10)
ya bırakın şu faşistsin şusun busun 2010 dayız heeeeey takılıp kalmayın 80 lere !!
olay ne biliyor musunuz arkadaşlar kendini T.C. ye ait hisseden her insanın kanına dokunan durumlar var ! isterse anırsın umrumuzda değil ,niyetleri temiz olduktan sonra !! ama dağa çıkıp gencecik askerlerimizi şehit eden haince arkadan vuran ,10-15 çocuk yapıp devletten yeşil kart alıp elektirikği (kuyuyu elektirikli su ısıtıcısyla ısıtan biliyorum !! )bedavaya kullanıp bide üstüne yardım parası alıp , çocuğuna polise askere taş attıran insanlardan doğal olarak sürekli bir zarar gelir düşüncesi alt bellek üst bellek her yere yerleştiği için elinde olmadan tepki duyuyorsun hepsi öyle olmasada !
0
haintırtılpistırtıl
(30.09.10)
Turistle karşılaştıranlar saçmalamış bence. Onlar turist sonuçta bi süre sonra gidecekler. Ama adam doğmuş gelmiş 30-35 yaşına işi gücü yaşamı herşeyi burda öğrensin Türkçe'yi de.
0
xenophobe
(30.09.10)
hadi bi derece oradaki cahil halkı anlıyorum çünkü 'cahil' öyle veya böyle cahil bırakılmış sömürülmeye müsait nereye çekersen oraya çok basit anlamsız bahanelerle;yok sizin dilinize müsade etmiyorlar yok susturuluyorsunuz hakkınızı arayın diye galeyana getirilip kışkırtılıyorlar vatana millete karşı !
anlayamadığım nokta ise buraya yazacak kadar imkan ve bilgi dahilinde olan bir kimse bu tür oyunlara nasıl gelir nasıl inanır bu gereksiz saçma sapan bahanelere ??!
son olarak bu ne perhiz bu ne lahana turşusu saçma haklardan bahsedip sonrada başkasının hakkını gasp etmek gerçekten komik bir ironi en komiği ise bunu meşru bir şeymiş gibi savunanlar.bakamayacakları kadar çocuk yapmaları ise tamamen devletin suçu es geçilmiş onuda ben söyleyeyim savunmada sınır yok her şey hak her şey meşru çünkü ifade özgürlükleri elinden alınmış.
0
haintırtılpistırtıl
(30.09.10)
(8)

kastıracak rakı sofrası mezesi

gereksiz insan
hatun kişisi rakı sofrası konusunda iddialı çıktı. ne istersen yaparım diyor. şöyle yapılması zor bi meze falan söylerseniz kendisini biraz uğraştırasım var.sevgiler.
hatun kişisi rakı sofrası konusunda iddialı çıktı. ne istersen yaparım diyor. şöyle yapılması zor bi meze falan söylerseniz kendisini biraz uğraştırasım var.

sevgiler.
0
gereksiz insan
(15.09.10)
cerkez tavugu?
0
freefroglet
(15.09.10)
humus. ama öyle kolaycı işi marketten hazır nohut unuyla değil. direk nohuttan olacak. haşlayacak, ezecek...
0
kibritsuyu
(15.09.10)
Sonunda " yaa, gordun mu " demek icin mi? Nickinle musemmaymissin.
0
fenerliyim ama feneri delgado
(15.09.10)
yazık hatuna, ama canım "kabak çiçeği dolması" çekti. Süper olur. Bir de tarama. Ben olsam bunları isterdim. Bulup alayım dese de öyle her mezeci de yapmaz hani.
0
SiyamkedisiZorro
(15.09.10)
borulce.
0
zlatan1937
(15.09.10)
ne keyifli telaş
0
superb
(15.09.10)
zeytinyağlı yaprak sarma yapsın.
mevsiminde olsak lakerda derdim.
0
kayranin kedisi
(16.09.10)
sıkı meze yaptırırsın, uğraştırırsın ama o da içine bi kaç müshil çakar sonra aman sabahlar olmasın.
uğraşma hocam yahu. bırak en zoru neyse kendisi yapsın.
0
icemanr
(16.09.10)
(10)

kalp acısı :(

küçük hayaller
sevgilimle herşey gayet güzeldi. 1 yıldır beraberiz. arada tartışmamız olurdu tabi, ama ciddi değil. şuan uzaktayız 2 aydır. beraberken herşeyi hallederdik ama, bu sefer farklı. (3 haftaya gidicem onun yanına, yurtdışına.)2 gün önce saçma sapan bişey yüzünden çok kötü tartıştık. 2 aydırki tartışmal
sevgilimle herşey gayet güzeldi. 1 yıldır beraberiz. arada tartışmamız olurdu tabi, ama ciddi değil. şuan uzaktayız 2 aydır. beraberken herşeyi hallederdik ama, bu sefer farklı. (3 haftaya gidicem onun yanına, yurtdışına.)

2 gün önce saçma sapan bişey yüzünden çok kötü tartıştık. 2 aydırki tartışmalarda sinirle ayrılalım o zaman dedi her seferinde (ben oyuncak gibi görmediğim için bunu demedim hiç, ne kadar sinirli olursam olayım, hani düşünmedim bile.) son tartışmamız gerçekten kötüydü, kalbimi baya kırdı. ayrılalım dedi, bu sefer gerçekten istiyorum dedi. biraz konuştuktan sonra tekrar eskiye döndük ancak, şimdi ben hiçbişeyden emin olamıyorum.

şuan çok karamsarım ve diyorumki, o kadar sıkıntıyı alıyorum üstüme oraya giderek, ya ayrılmak isterse gidince. aslında içime her an beni bırakabileceği gibi bi his yerleşti. çok üzgünüm, zaten başka sorunlar yüzünden pek mutluluk veremedim geldikten sonra, ama elimde değildi. şuan kendimi aşırı yalnız hissediyorum, bi yandan gidince herşeyi hallederiz, böyle saçma şeyler mesafeden özlemden oluyo diyorum kendime, ama fazla inanamıyorum buna. şuan bana lazım olan güçlü olmak, sabretmek, sorunları yansıtmamak(ki belki abartıyorum onları). belki de nazar değdi, hep uzakta olmamıza rağmen uğraşmamıza, devam etmemize şaşıran çok etrafımızda.

sorum: bu hislerim normal mi? tekrar iyi olur muyuz? çok üzgünüm, deneyiminiz varsa lütfen paylaşın..
uzak mesafe, kesin o biter demeyin 3 hafta kalmışken, 3 hafta ne ki? ben tekrar kendime geleyim yeter :'(
0
küçük hayaller
(15.09.10)
@Ecesb, istiyosa neden duruyo o zaman? sonrasında, "istesem çoktan ayrılmıştık" cümlesini de sarfetti. bugun de "sinirliydim, çok özledik birbirimizi, o yüzden bu kadar gereksiz bişey tartışma oldu, o yüzden yanlış anlaşılma oldu" dedi, çok güzel konuştu. hani mesele gerçekten aşırı saçma, ve yanlış anlama

edit: sonrasında dediğim barıştığımızda. yine sinirle söylediğini söyledi
0
🌸küçük hayaller
(15.09.10)
gitmeden bilemezsin. seni yaralamak için de söylemiş olabilir. ama herşeye hazırlıklı git ki dumur olup gelmeyesin :)

ama git.

hop : tam yazmıştım ki sen zaten doğruladın :)
0
brkylmz
(15.09.10)
kız tarafı o sanırım di mi? Eğer oysa kızlar bir miktar dengesiz ve gözden gönülden ırak olunca triplere girebiliyorlar, o açıdan eğer 3 haftadan sonra tekrar uzun süreli ayrılmanız gerekmeyecekse her şeyin tekrardan güzel olma ihtimali var. Eğer erkekse muhtemelen baldırı çıplak yabancı kızlardan gözü döndü ve artık gerçekten ayrılmak ve yabancı kızları bafilemek istiyor olabilir. umarım her şey güzel olur, iyi şanslar.
0
hophophoba
(15.09.10)
erkek, @hophophoba. ve o kızların içinde büyümüş, yani sanmam ama, belki de,
ve malesef tekrardan ayrılacağız.

@brkylmz: hmmm.
0
🌸küçük hayaller
(15.09.10)
haaaa o erkekse hophop haklı gibi. boş yere düşme yollara derim.
0
brkylmz
(15.09.10)
yani bi ihtimale her şeyi çöpe mi atayım? bu mu mantıklısı. hiç mi bu evreleri geçiren yok :(
0
🌸küçük hayaller
(15.09.10)
Şey tabi ki her şeyi çöpe atmayın, ama mutlaka bu ihtimale hazırlıklı olarak gidin ve gittiğiniz zaman ilişkiniz üzerine kallavi bir konuşma yapın. Bitmemesi için çok zorlamayın konuşma sonrası olumsuz şeyler olmuşsa, son kullanma tarihi geçmişse ilişkinin bir an önce kendinizi toparlamaya çalışmak en mantıklısı çünkü.
0
hophophoba
(15.09.10)
abicim elemanı seviyorsan zaten biz ne dersek diyelim gideceksin. ama bir erkek sevdiği bir kadını kaybetmemek için her şeyi yapar. eğer size her kavgada ayrılalım o zaman diyorsa iş işten geçmek üzere demektir. hatta belki geçmiş, üzgünüm ama gönlüne başka biri düşmüş bile olabilir. şeytanın avukatlığı olacak belki biraz ama zaten o arkadaştan döndükten sonra da hayır gelmeyebilir.
0
atrin
(15.09.10)
Ha bire ayrılalım diyen erkek tarafına bir x-tir çekmiyorsun 3 haftaya oraya gitmeyi planlıyorsun. Bu arada beyefendi "istesem çoktan ayrılmıştık" filan diyor. Dur bi nefes alayım odunkafaya kafa atmadan önce... Maalesef dert şu: ufak tartışmalar hep sizin alttan almanızla bitiyorsa yürümez bu iş. Üstelik te mesafe filan, muhtemelen vicdan azabı çekmeden oralarda yeni bir manita yapmaya çalışıyor. Titreyin ve kendinize gelin, kimsenin kimseyi üzmeye hakkı yok!
0
SiyamkedisiZorro
(15.09.10)
tamam, dediklerinizde haklılık payı var, belki ben bu ilişkide şuan enayi konumundayım.

ama araya zorunlu bi uzaklık girip de bunları yaşayan hiç mi yok? "istesem çoktan ayrılmıştık"ı koz olarak söylemiyor. tartışma bitince, ayrılmayı istiyor olsaydım konuşmaz uğraşmaz direk ayrılırdım diyor. yani sinirle söylediğini göstermek için.

evet araya uzaklık girerken, çok zor olacağını bilerek, herşeyi önceden konuşarak başladık. ama özellikle ben, hatalar yaptım bu uzaklıkta, karamsarken direkt yansıttım, zaman zaman şüpheci oldum, bu yönümle bezdirdiğimi söylüyor.. dediğim gibi burda binbir tür dertle uğraştım, malesef yansıttım zaman zaman.. her gün o arıyor, gece az uyuyor benim için. şimdi kendimi kandırmak onu savunmak için söylemiyorum. aslında benim sorduğum, bunları yaşayan tekrar birleştiklerinde ne oldu, saçma tartışmalar normal mi...

biliyorum yorumlarda hep beni düşünerek yazmışsınız, sağolun. ama bir yandan sevgisine güveniyorum, ikimizi tanıyanlar merak etmeyin bir araya gelince herşey hallolur diyorlar.

evet belki uzak mesafelerin %90'ı hüsran. ama ya ben %10'daysam, herşeyi pembe tozdan görmüyorum.. tabi belki, benden çok daha haklı olabilirsiniz.. cevapladığınız, üzerinde düşündüğünüz için teşekkür ederim.
0
🌸küçük hayaller
(15.09.10)
(7)

erkek daha mı güçlü olmalı

loporut
arkadaşlar..bu aslında bir anket sorusu..özellikle kadınlara yönelik ama erkekler içinde atış serbest.sizce bir ilişkide erkek daha mı güçlü olmalıdır maddi ve manevi yönde?yoksa ben daha üstün olayım efenim mi diyorsunuz.dengi dengine kalalım cevabı seçenekler arasında yok.ama yorumlarınızı süsleye
arkadaşlar..
bu aslında bir anket sorusu..
özellikle kadınlara yönelik ama erkekler içinde atış serbest.
sizce bir ilişkide erkek daha mı güçlü olmalıdır maddi ve manevi yönde?
yoksa ben daha üstün olayım efenim mi diyorsunuz.
dengi dengine kalalım cevabı seçenekler arasında yok.ama yorumlarınızı süsleyebilirsiniz.
0
loporut
(17.09.09)
Ben de hatunum.

Maço olmadan da maddi ve manevi yönden güvenilir olması önemli. Bir arkadaşım (erkek kendisi) bozulan evliliği için "erkek kadından bir gıdım olsun fazla kazanmalı" demişti. Tersi erkek için bazen zor olabiliyor ama kadın kaldırmakta daha fazla zorlanıyormuş. Kocam kıskanç değildir ancak gerektiği yerde kolunu omuzuma atmayı da bilir, öyle yani...
0
SiyamkedisiZorro
(17.09.09)
her konuda ileride olman belki bir avantaj sayılabilir eğer ki bununla karşı tarafı ezmek niyetinde değilsen. Efendi olup bu üstünlüğünü sükunet ile daha da perçinleştireceksin. Bir de hangi kadın yanında bir kılıbık ister ki?? sanmıyorum, abartmamak kaydıyla, gerektiği yerde onu daima koruyacağını hep bilmeli.
0
Coolius
(17.09.09)
her zaman üstün olmalıyız. zaten böyle etkilenir kadınlar. her yönden üstün olmalıyız ama.
0
alokozay
(17.09.09)
maddı yonde guclulugu de gucsuzlugu de abartırsan kadını her halukarda kaybedersın. dengı dengıne olmaya en yakın yerde bı yerlerde durmak lazım.
0
lacivert
(17.09.09)
maddi, manevi farketmez bence her ikisi de birbirinden bagimsiz, ayri ayakta kalabilecek kadar olmalidir. birbirlerine mecburiyet hissetmeden voltran'i olusturabilmelidirler. biri kollari olur, digeri govdeyi olusturur gibi.. sorun sadece kadinin ya da adamin tek basina voltran olmak zorunda kalmasi, ki bu da once bireyi sonra iliskiyi yorar.

bunu yazan: XX
0
pyro clustic flow
(17.09.09)
bence yeri geldiğinde ikisi de güven verici olmalı. her dakika birinin sırtından geçinilmemeli.
ancak şu da var ki mesela bir kampa gittiğimizde erkekler beceriksiz, güçsüz, mızmız olunca ben çok uyuz oluyorum. kamp ortamında erkek güçlü ve becerikli olmalı. hatta evde de. tamir bilmeli, elinden iş gelmeli. bir kızdan bunları beklemem ama erkekten beklerim. kız gibi erkeklerden hiç hoşlaşmıyorum ve bu kamp ortamlarında kimin ne olduğu da anında belli oluyor. :)
0
kediebesi
(17.09.09)
kimin güçlü olacağını sorgulayanla ilişkide olunmamalı.
0
rygard
(19.09.09)
(3)

ders seçimi hoca seçimi boğaziçi

denizin kulleri
öhm uzun badirelerden sonra boğaziçi işletme 1. dönemime başlıyorum.birkaç sorum olacak:1.PRINCIPLES OF MICROECONOMICS kimden alınmalı*erzan *mumcu *karaman2. intro to data processing kimden alınmalı * soruşbay *altunel *diril *malta *selendibir de hum101 i zorunlu kılmışlar, çok mu kötü olmuş, çok
öhm uzun badirelerden sonra boğaziçi işletme 1. dönemime başlıyorum.
birkaç sorum olacak:

1.PRINCIPLES OF MICROECONOMICS kimden alınmalı
*erzan *mumcu *karaman

2. intro to data processing kimden alınmalı
* soruşbay *altunel *diril *malta *selendi

bir de hum101 i zorunlu kılmışlar, çok mu kötü olmuş, çok mu kazıktır yea? :) hoca da belli değil daha staff yazmışlar.
0
denizin kulleri
(15.09.09)
1 ve 2'yi bilemem de hum101 dediğiniz arkadaşı tek bir hoca vermeyecek olabilir. zamanında psikoloji 101'i "staff" verirdi, her hafta başka bir hoca gelip anlatırdı.
0
dehri
(15.09.09)
Hoca seçimi konusunda yardımcı olamayacağım. Ancak hum101 humanity olsa gerek. Kendinize yatırım yapmak istiyorsanız bu dersten faydalanın derim. Öğrenci psikolojisi; ilave ders diye burun kıvırıyor ama bence bütün dersler içinde bir 101 varsa hum101 dir.
0
SiyamkedisiZorro
(15.09.09)
1. erzan varken başkasından ders mi alınır, la havle..

2. ayakta selendi favorim, soruşbay süpriz yapabilir.
0
unbeknown the black
(15.09.09)
(12)

Çocukluk, çocuk hakkında sorular..

dambil
aydınlatın şu cahili..1- ortalama ne zaman konuşmaya başlarlar?2- ne zaman yürümeye başlarlar?3- ne zaman cümle kurmaya başlarlar?4- ne zaman soru sormaya başlarlar?5- neyin ne olduğunun ne zaman farkına varırlar? anne, baba ya da çeşitli nesneler televizyon vs..(bunun net bir cevabı olmayabilir)6-
aydınlatın şu cahili..

1- ortalama ne zaman konuşmaya başlarlar?
2- ne zaman yürümeye başlarlar?
3- ne zaman cümle kurmaya başlarlar?
4- ne zaman soru sormaya başlarlar?
5- neyin ne olduğunun ne zaman farkına varırlar? anne, baba ya da çeşitli nesneler televizyon vs..(bunun net bir cevabı olmayabilir)
6- bunu da size bıraktım. şunu da şu zaman yaparlar dedikleriniz olursa eklersiniz.

teşekkür çok..
0
dambil
(24.08.09)
kesin rakamlar olmamakla birlikte, ufak kuzenimde gözlemlediğim kadarıyla şöyle sanırım:

1-ortalama 1,5 yaşında kelimeleri az çok söylemeye başlarlar
2-2 yaş civarı yürümeye başlarlar
3-2 yaş gibi kısa ve basit cümleler kurmaya başlarlar
4-cümle kuramasalar bile soru sormayı bir şekilde beceriyorlar.
5-valla 1,5-2 yaş gibi neyin ne olduğunu az çok kavradıklarını tahmin ediyorum.
0
cro magnon
(24.08.09)
aynaya ilk baktıklarında benliklerinin farkına varıyorlardı sankijklsdjf.. buralar yaramadı bana
0
surtunme kuvveti
(24.08.09)
Valla çocuğun neyi ne zaman kavramaya başlaması mevzusu anne karnına dayanıyo diye biliyorum.
0
Rodin
(24.08.09)
yok şimdi şu var, bizim kerata benim telefonu sürekli alıyordu elimden, oynayıp duruyordu ama 2 yaşına yaklaştığı zaman kulağına götürmeye, alo demeye başladı. ne boka yaradığını o zamanlar öğrendi, şimdi telefonda konuşuyor artisim.
0
cro magnon
(24.08.09)
ek bilgi:
anadilinde konusmaya en erken baslayan cocuklar, Turk cocuklari imis. 2-3 yasinda gramer acisindan da duzgun konusmaya basliyoruz.
0
ermanen
(24.08.09)
bir baba olarak kendi kızımdan örnekleri vereyim.
1. 1 yaşından sonra ses çıkarma, 1.5 yaş civarı kelimeler, 2 yaşından sonra cümlelere başlarlar. gramerleri de sürekli gelişir.
2. 11 aylıkken yürüyen var. (kızım)
3. 2 yaşındayken bir anda dört-beş kelimelik cümle kurmaya başlayan var. telaffuzda sorunlar var gerçi ama 4-5 yaşına kadar sürebiliyor bu telaffuzun mükemmelleşmesi hikayesi. (kızım)
4. sorular net olmasa da konuşmaya başlayınca sormaya başlıyorlar. babam nerde? annem nerde? gibi. sonra daha komplike sorulara geçiyorlar.
5. cin gibiler oturmaya başladıktan sonra herşeyin farkına varıyorlar. 1 yaşından sonra yürümeye başlayınca tam cin oluyorlar(keşif). konuşunca falan zaten herşeyi anlar bilir hale gelmiş oluyor. topu topu 2 senede yani.
6. 2.5 yaş civarı tuvalet eğitimi almış hale gelmeleri gerekiyor. +-1 sene civarı öğrenen de oluyor. aileye bağlı.
ek olarak her çocuk özeldir ortalaması budur ama çok daha önce ya da sonra bunlara ulaşan çocuklar olabilmektedir. genelde aile ve çevreyle alakalı.
0
ozdek
(24.08.09)
iki yegenim var. birisi ekimde 3 yasina girecek. digeri agustos basinda 2 yasinda olacak.
buyuk olan bu dediklerinin hepsini ortalamaya gore erken yapmaya basladi soyleki
1)11 aylikken anne,baba,su ve mama kelimelerini cok bilincli olarak soyleyebiliyordu.
2)10 aylikken yurumeye basladi.
3)1,5 yasinda nizami olarak cumle kurmaya basladi. su anda is makinalari ile ilgili yarim saat hic susmadan konusabilir.
4)13-14 aylikken "bu ne" diye sormaya basladi.
5)1 yasindayken bilgisayarin yanina gelip "u tup" diye youtube'dan video acmani isteyecek kadar olaylarin farkinda oluo.

diger yegenim ise
1) 14-15 aylikken baba demeyi basardi ama hala anne diyemiyor.
2) 1,5 yasinda yurumeye basladi.
3) n/a
4) n/a
5) hatirlamiom

kisacasi bebekten bebege cok farklilik gosterio. ben mesela 4 yasima kadar anne den baska birsey dememisim. aptal oldugumu dusunup doktora goturmusler. sanirim 5 yasindayken falan konusmaya baslamisim.
0
crucio
(24.08.09)
kızlar bu konularda daha hızlıdır.
0
kediebesi
(24.08.09)
verilen değerler genelde doğru olmakla birlikte, her çocuğun kendi gelişim süreci vardır ve gecikmeler bu durum dikkate alınarak değerlendirilmelidir. genel olarak kız çocuklar konuşmaya, yürümeden daha heveslidir, aynı yaşta bir erkek çocuk top oynarken kız zar sor yürüyor olabilir, ancak erkekler genelde tek kelime ile isteklerini anlatabildiklerini keşfettiklerinde kendilerini daha fazla zorlamıyorlar mesela.
ayrıca neyin ne olduğunun farkına varma 3 aydan itibaren başlıyor ilgisini çeken objeler ve anne-baba için...
0
brainfour
(24.08.09)
soyut kavramları 6 yaşından itibaren kavrayıp anlamaya başlıyorlar :D
6 yaşına kadar sizi izleyip taklit ederek öğrenecekler biraz da (telefonu kulağına götürmek gibi).
bir de ana dil, 4/4,5 yaşına kadar oturuyor, sizin konuşmalarınızı ezberliyorlar.
0
aithra
(24.08.09)
Tüm cevaplar kız çocukların biraz daha hılı olabilcekleri gözönüne alınarak değerlendirilmelidir:

1) 2 yaş +/- 1 yıl
2) 1 yaş - 1 yaş 3 aylıktan sonra tutunarak dahi olsa adım atamıyorsa doktor duruma el koymalı (kalça çıkığı vs.)
3) ilk kelimeler 1 yaş civarı ama cümle için 2 yaş
4) ilk kelimelerle beraber sorular gelir, hem de nasıl - kızım uyanınca parmağını kendi çevresinde döndürüp "bu ne" demişti, sonra "neden?" dönemi geliyor. Örnek :
- Bu ne?
- Televizyon
- Neden?
- ???
5) kullanımla ilgili bir soru, 4 numaralı örnekte ilk zamanlar neden sorusunda takılıp kalıyordk, sonra kelime tanımları / kullanım örnekleri vermeye başlayınca anlıyorlar, bir de zaten tam olarak bilemezsiniz ki,ezberliyorlar.
6- Tuvalet alışkanlığı 2-3 yaş arası özellikle yaz dönemi
0
SiyamkedisiZorro
(24.08.09)
ben yine eklemeli cevap vericem, yıldız istemez.

benim ufak yeğenim oğlan, geç yürüdü gerçi ama yine de bir yaşında değildi. sehpaların kenarına tutunup ayağa kalkabiliyordu sadece. ammaaa

kenara tutunup kalktığında ellerimizi çırpıp oynak bir hava söylemeye başlayınca başlıyordu dans etmeye :D
üstünde bir tek bezi vardı, o da bol gelirdi. o bezin içinde sallanır durur, öyle güzel kıvırırdı ki. sonralarda bale de yaptı hatta ama vazgeçti akıllım.hıh.
0
kediebesi
(24.08.09)
(12)

göz kalemi tavsiyesi?!

miskinim
sevgili duyuru ahalisi, ve hatta duyuru bağyanları.sorum size. ben pek fazla makyaj yapmayan bi insanım, bir kalem bir rimel bir de dudak koruyucusu sürer çıkarım dışarı. göz kalemi flormar alıyodum fakat çok çabuk akıyor kötü bi görünüm oluşuyo, akmaması için göz altlarıma kapatıcı, fondöten, pudra
sevgili duyuru ahalisi, ve hatta duyuru bağyanları.

sorum size.

ben pek fazla makyaj yapmayan bi insanım, bir kalem bir rimel bir de dudak koruyucusu sürer çıkarım dışarı. göz kalemi flormar alıyodum fakat çok çabuk akıyor kötü bi görünüm oluşuyo, akmaması için göz altlarıma kapatıcı, fondöten, pudra (ya da her neyse, bilemiyorum) kullanamıyorum, göz çevrem yara oluyor alerjik egzama tarzı. akmayacak, bütün gün sürdüğüm gibi kalacak bi göz kalemi istiyorum var mıdır bilen, bir marka önerecek olan?

öptüm gıdıktan.
0
miskinim
(05.08.09)
nivea golden rose yda emily derim ama siyah kalem kullanıyorsan emily in siyahını alma
0
bathoryy
(05.08.09)
biraz pahalı olucak ama lancome un waterproof göz kalemi var
gözünden çıkarmak için kazıman gerekiyor resmen
ben gözümü kaşımazsam ikigün düzgün bir şekilde kaldığına şahidim
kısaca zaten az makyaj yapan biri isen varsın göz kaleminde biraz masraflı olsun diye düşünüyorum kaliteli markaların waterproof modellerini tercih etmelisin
lancomeun renk alternatifleri de fana değil tavsiye ederim yani
0
marul kivircik roka ve bilimum yesillik
(05.08.09)
itsbeauty.com/forum

bu adresin makyaj bölümünde bol bol tartışılıyor bu konular.
tavsiye...
0
clementine
(05.08.09)
L'oreal Pencil perfect (TR'de bulunmuyor olabilir, o zaman devreye "www.brigettesboutique.com" girer).

Lancome iyidir

Waterproof almalısın.
0
SiyamkedisiZorro
(05.08.09)
maxfactor de öneririm. bende de alerji var bu markanın ürünleri çok zarar vermiyor.
0
christine
(05.08.09)
nivea (dışı mavi olan) ya da mac göz kalemi
0
merry shelly
(05.08.09)
alix avien in 369 numerosu derim siyah kalem için. oldukça uygun bir fiyata alabilirsin. bir yıldır kullanıyorum ve şimdiye kadar kullandığım tüm kalemlerden daha iyi.
0
somethinginthewayshemoves
(05.08.09)
Kalemden ziyade maybelline eyeliner tavsiye ederim. Emily veya Nivea'yı almayın derim. Emily gözleri yakıyor, Nivea da akıyor.
0
loralynn
(05.08.09)
yaz için yağsız bir kalem seçmeni tavsiye ederim.. yağlı olunca sıcakla birlikte akıyor.. ama kışın da tam tersi yağlı kalem almalısın ki ben kajal'ı bu konuda tek geçiyorum.. eyeliner gibi bi etkisi var.(avon kajal değil ama )
0
pongiyen
(05.08.09)
öhöe. bişın dişilerine saygım sonsuz. bir de ben araştırıcam dediklerinizi. maddi durum elverdiğince artık. saolasınız tekrar öptüm gıdıktan
0
🌸miskinim
(05.08.09)
parası önemsiz diyorsan max faktörün açılıp kapanablen kalemini kullandım ben gerçketen mükemmel. biraz daha uygun olsun diyorsan avonun açılıp kapanablen göz kalemi de iyi.
0
öseleköselek
(05.08.09)
alix avien'i arttırıyorum
0
jrixy
(07.08.09)
(4)

Makyaj Kursu

will
ablama böyle bir güzellik yapmak istiyorum. haftaiçi 8-6 çalışmakta kendisi. haftasonları müsait. bir de tabii, makyaj kursu denilen bir şey var mı? o da önemli. bana vardır gibi geliyor. ya da markaların ücretli eğitim seminerleri (ne dedim?!) falan. günlük makyaj eğitimi yeterli olur sanırım, ağır
ablama böyle bir güzellik yapmak istiyorum. haftaiçi 8-6 çalışmakta kendisi. haftasonları müsait. bir de tabii, makyaj kursu denilen bir şey var mı? o da önemli. bana vardır gibi geliyor. ya da markaların ücretli eğitim seminerleri (ne dedim?!) falan. günlük makyaj eğitimi yeterli olur sanırım, ağır gece makyajları ya da ekstrem durumlara, profesyonel makyajlara gerek yok. ufak ipuçları, 10 adımda anjelina jolie gibi şeyler.

gittiniz ve memnun kaldınız mı, işe yaradı mı, öğrendiklerinizi uygulayabildiniz mi gibi bilgiler de verebilirseniz ayrıca sevinirim. bir de kurs süreleri ne kadar?

istanbul avrupa yakası olursa güzel olur. çok pahalı olmasa hele mükemmel olur.
0
will
(23.07.09)
ismek'in ücretsiz kursları var. size en yakın kurs yeri ve saatine bakabilirsiniz. internet sitesinde kontenjanlar görülüyor.
ismek.ibb.gov.tr
0
aithra
(23.07.09)
Oya Tolga'ya gitmiştim ben. Boğaziçi üniv. mezunlar derneğinin düzenlediği kurslardan biriydi, ama kendisi de ayrıca ders veriyormuş. İyiydi.
0
SiyamkedisiZorro
(23.07.09)
ismek çok güzel fakat makyaj kursundan çok meselki sertifakalar vermek üzere kuaförlük/cilt bakımı gibi programları var. bulamadım maalesef.

isim üzerinden gitmek daha kolay olacak sanırım. ancak oya baydar'ı aradım 2 saat 450 milyon dedi, ben ona dönerim? ama daha ucuz alternatifleri olan varsa dinlerim.
0
🌸will
(23.07.09)
cereal killer
(23.07.09)
(2)

Kaş - Çukurbağ yarımadası

pinking of you
Selamlar; bu sene kaş a gidip, çukurbağ yarımadasındaki bir otelde kalmak istiyoruz. ama hangisini seçsek karar veremedik, Tamara otel, sultan park otel, çapa otel, diva residance, hadrian otel, aquapark otel..hepsinde fiyatlar ortalama aynı, ama hangisi daha iyidir, bileniniz, herhangi birinde kala
Selamlar; bu sene kaş a gidip, çukurbağ yarımadasındaki bir otelde kalmak istiyoruz. ama hangisini seçsek karar veremedik, Tamara otel, sultan park otel, çapa otel, diva residance, hadrian otel, aquapark otel..
hepsinde fiyatlar ortalama aynı, ama hangisi daha iyidir, bileniniz, herhangi birinde kalanınız varsa, fikirlerini bekliyorum. teşekkürler şimdiden.
0
pinking of you
(02.07.09)
Aquarius (Aquapark değil) çok güzeldir. Koyu mavi bayrak, hadrian onun hemen yanı. C.tesi tatile gideceğim, son ana kaldığım için Aquarius'ta yer bulamadım, daha pahalı hadrian'da kalacağım. Bakalım nasıl olacak.
0
SiyamkedisiZorro
(02.07.09)
evet aquarius da güzel bir yer gibi görünüyor, ama fiyatı hadrian dan çok da ucuz değil, gecelik 250 tl, hadrian 115 euro. gerçi hepsinin fiyatları genel olarak bu civarda.
0
🌸pinking of you
(02.07.09)
(3)

Kaş Otelleri

boshi
Aşağıdakilerden tavsiye edebileceğiniz bir otel var mı?==>* sonne* hideaway* linda* linda beach* pırat* begonvilListe dışı tavsiyelere de açığım. Mersi.
Aşağıdakilerden tavsiye edebileceğiniz bir otel var mı?

==>

* sonne
* hideaway
* linda
* linda beach
* pırat
* begonvil

Liste dışı tavsiyelere de açığım.

Mersi.
0
boshi
(30.06.09)
Begonvil'de kalan bir arkadaşım küçük ama sevimli bir otel olduğunu söyleyerek tavsiye etmişti. Ben cumartesi günü Kaş'a gideceğim, aqua princess otel'i ayarladık. Merkezde bu otel. İsterseniz dönüşte yorumlarımı yazabilirim. www.aquaprincess.com

Otel araştırırken bir sözlük yazarına mesaj atmıştım, onlar da Kaş'ta aquarius otel'de kalmışlar (çukurbağ yarımadasında), çok memnun kaldık demişti.
0
unusual
(30.06.09)
oscar otel orta seviyede bir fiyatı vardır
0
chaud
(30.06.09)
Aquarius süperdi, ama haftaya yer kalmamış, bööööö.

12'sinden sonra yer var dediler, iki kişi 130, süper fiyat, çok iyi kalite. Uyarsa gidin derim.
0
SiyamkedisiZorro
(01.07.09)
(3)

everyday minerals

cy7
Selamlar, everyday minerals markasının methini çok duydum, kullanmak istiyorum ama sadece netten istenebiliyormuş. Acaba İstanbul'da satılan bir yer var mıdır? Sanırım netten 15 günde falan geliyormuş ama bana daha erken lazım.
Selamlar, everyday minerals markasının methini çok duydum, kullanmak istiyorum ama sadece netten istenebiliyormuş. Acaba İstanbul'da satılan bir yer var mıdır? Sanırım netten 15 günde falan geliyormuş ama bana daha erken lazım.
0
cy7
(29.06.09)
prodeq
(29.06.09)
everyday minerals e-tailer oldugu icin dunyanin hicbir yerinde $ubesi yok.
0
calincia
(29.06.09)
www.everydayminerals.com

international shipping ve paypal mevcut.
0
SiyamkedisiZorro
(30.06.09)
(9)

Kedi Piresi

joelskellington
Yavru bir kedimiz var. İki aylık. On gündür burada. İlk günler eve almadık ama bir haftadır artık dışarda bırakamıyoruz çünkü yan bahçeye hayvan gibi bekçi köpeği geldi.Kedimizin pireleri var. 20 kadarını tırnağımla sıkarak öldürdüm ama 3-5 var hala üstünde. Veterinere götürüp aşılarını yaptırırken
Yavru bir kedimiz var. İki aylık. On gündür burada. İlk günler eve almadık ama bir haftadır artık dışarda bırakamıyoruz çünkü yan bahçeye hayvan gibi bekçi köpeği geldi.

Kedimizin pireleri var. 20 kadarını tırnağımla sıkarak öldürdüm ama 3-5 var hala üstünde. Veterinere götürüp aşılarını yaptırırken dış parazit aşısını da olacaktı ama biraz geç kaldık, finallerdi haftasonuydu derken ancak bugün randevu alabildik veterinerden. Birazdan götürücem işte.

Mesele şu: Bu kedi bikaç gece önce uyurken kapıyı açık bıraktığım için odama girmiş, ayak ucumda uyumuş. Ve biraz önce, battaniyenin üstünde zıplayan bir pire gördüm. Öldürdüm baktım hakkaten pire lan. Bi veteriner "kedi piresi insana geçmez, evi basmaz, kedinin üstünde yaşar" demişti. Şimdi bu biraz önce öldürdüğüm pire, kedinin üstünden hasbelkader yatağa atlamış, yolunu kaybetmiş perişan bir pire miydi yoksa yumurtadan çıkıp beni yiyerek büyümüş bir pire miydi? Ne kadar zamanda ürüyor bu naneler?

Birinci soru: Evi pire basar mı? Pireler beni yer mi?
İkinci soru: Kedi dış parazit ilacını aldıktan sonra, tekrar pirelenebilir mi? Yani üstündeki pireler eve yumurta falan bırakmışsa, yarın öbürgün, bir ay iki ay sonra tekrar pirelenecek mi bu kedi?
0
joelskellington
(02.06.09)
Bizim kedi yavruyken pireliydi evi bişey basmadı yani veteriner haklı demek ki ben uzman değilim ama :-) ya sonra gittim 5-10 liraya bi bayer toz aldım kararınca döktüm, pirelerin kökünü kazıdım bu tozu iki kere uygulayınca. 1 hafta arayla mı ne uygulamıştım (24 saat sonrasında da yıkıyordum kediyi) pire kapmadı bir daha sonuçta ev kedisi nereden kapacak.

bi de pire yatağa girerse sizi inanın uyutmaz, yer bitirir. yani pire çok pis rahatsız ederdi kesin farkederdiniz.
0
Karluk
(02.06.09)
efendim çocukluğu kedilerden gelen pirelerle yenilerek geçmiş biri olarak söylüyorum ki, kedi piresi insanı deliler gibi yer.

ama yerse anlarsınız yediği yer kızarır, kabarır ve çok kaşınır.

aman dikkat!
0
eyke
(02.06.09)
çarşaflarınızı yüksek sıcaklıkta yıkayın,halıları iyice süpürün, ıslak zeminleri sirkeli suyla silin, kedinizi ilaçlatın. toz veya sprey pire ilacı da kullanabilirsiniz ev için. kedinizi de üstündeki pirelerden temizlemek için sirkeli pamukla silebilirsiniz. geçmiş olsun.
0
turkuazz
(02.06.09)
birinci soruna cevap; pireler evi bir anda basmaz ancak battaniye ustunde gordugun pire battaniyeye yumurta birakmissa ugrasman gerekecek. bizim kediyi pireli gordugum anda evdeki butun battaniye ve halilari yikamistim. daha cok buralara yumurtalarini birakiyorlar.
ikinci soruna cevap; frontline adinda kediler icin bir pire ilaci var. bir kere uyguladin mi bir daha kedinin ustunde tek bir yumurta bile goremezsin ancak biraz once dedigim gibi pireler battaniyeye yumurtlamissa ve kedin battaniyenin ustune cikarsa, yatarsa kedinin tekrar pirelenme olasiligi var. bu yuzden bence butun bu battaniyeleri, nevresimleri yuksek derecede camasir makinesinde yikaman. kolay gelsin.
0
fnac
(02.06.09)
Pire itte, bit yiğitte lafı boş yere söylenmemiştir. Hakikatten pire insanda yaşamaz. Sizi yemez. Defalarca üstelik sokak kedisi besledim biliyorum. Sokak kedilerine pire ilacı neyin yaptırmazdık, kendi habitatlarında yaşayıp giderlerdi. Ama tabii rahatsız oluyor yavrucaklar o yüzden evdeki kedilerimize yaptırıyoruz. Ama dışarı çıkarsa tekrar pirelenir (ilacın etkisi geçince) o ayrı...
0
SiyamkedisiZorro
(02.06.09)
Kedinin pireleri insan kanıyla yeterince beslenip üreyemedikleri için evde kedi varsa sizi tercih etmez.

Benim kedimin damlasını ihmal etmiştik 1-2 ay kadar, tavanlar pire içindeydi, başka yerlerde de vardır tabi ama tavanlar beyaz olduğu için ordakiler daha net görünüyordu. Bana bir zararları olmamıştı. Ertesi gün kediye damla damlattım, evi de elektrik süpürgesiyle temizledim, bir daha görünmediler.

Pire damlası damlattırmanız lazım, kedi henüz yavruysa evde damlatmanız çok zor olabilir. Kedinin yalayamayacağı şekilde ensesine damlatılması lazım, bence bir veterinere götürün hatta birçok pet shop'ta da yapıyorlar. 2 ayda bir tekrarlanması lazım damlanın, biraz geciktirirseniz kedi o kadar kolay pirelenir ki.
0
hayali arkadaş
(02.06.09)
Şimdi veterinerden dönüyorum, damlasını damlattırdım, hatta pire tozu da döktü sağolsun. Kedideki pireler gitti ama yatakta yorganda pire varsa ben bu evi komple yakarım, kedinin girmediği yer yok çünkü, yıkamakla temizlenecek gibi değil kocaman ev : /

Tavsiyeler için sağolun, teşekkür ediyorum. Bişey daha sorucaktım ama unuttum sorarım bi ara
0
🌸joelskellington
(02.06.09)
biz kedinin damlasını damlattıktan sonra evdeki pireler de kaybolmuştu, dediğim gibi insan kanıyla ömürleri kısalıyomuş ve üreyemiyorlarmış, onla ilgili olabilir.
ama ben köşe bucak heryeri çamaşır suyuyla silmiştim, onla da ilgili olabilir,
yine de pire için yorgan yakmayın, birşey olmaz kedi piresinden.

çok endişeleniyorsanız lavantin diye bir bitki var, mezarlıklarda bol bol bulunuyor, aktarlarda da kurutulmuş halde bulabilirsiniz, ondan koyun yatakların üstüne falan, pireleri kaçırıyor.
0
hayali arkadaş
(03.06.09)
kedi piresi diye aratılınca çıktığı için yazma gereği gördüm. genelde sevimli dostlarımızın parazitlerinin bize bulaşmadığı ile ilgili bir kanı var. fakat ilaçlama şirketlerinden bir kişiyle dahi görüşseniz, hamamböceğinden sonra en çok şikayet edilen böceklerden birinin kedi-köpek piresi olduklarını söyleceklerdir. kediler genelde ev dışına çıkmadıkları için ense damlası ile pireden azadeler, ama sokak kedilerinin kulaklarını, boyunlarını ve enselerini tıkır tıkır kaşıdıklarını görüyorsanız bu pireli olduğuna delalettir. aslında bunun hep farkındaydım, fakat çok sevimli bir kediciğe dayanamayıp onu birkaç gün evimde misafir etmiştim. kişisel çözüm çabalarım yeterli olmadı, zira muhtemelen yumurtaları yayıldı etrafa. pireler ölüyor, fakat yumurtaları bir süre sonra kırılıp yeni pireler üretiyor anlaşılan. eğer ayak ve ayak bileğinden dize kadar uzanan kısımda aşı yarasını hatırlatan kızarıklar görüyorsanız, maalesef evinizin pireli olduğuna işarettir. bir an evvel profesyonel yardım almanız gerekiyor. ben evi ilaçlatacağım, ama pirelerin apartmanı salmış olmasından korkuyorum. kediler apartmana giriyor ve ne yazık ki pek bir temizlik yapılmıyor...
0
makinedeki hayalet
(28.06.16)
(41)

Ne için yaşıyorsunuz?

ency
Uzunca bir süredir amaçsız yaşıyorum. Hayata bağlayan birşey yok beni.Yıllardır evden uzağım. Anne babamla haftada bir telefonla konuşuyoruz. 3 ay kadardır sevgilim de yok.Yaşadığım anlarınm keyfini çıkarıyorum. Yarın ne olacağı belli değil. Ama amaçsız yaşamak çok zor. Ne zaman birşey yapmak istese
Uzunca bir süredir amaçsız yaşıyorum. Hayata bağlayan birşey yok beni.

Yıllardır evden uzağım. Anne babamla haftada bir telefonla konuşuyoruz. 3 ay kadardır sevgilim de yok.

Yaşadığım anlarınm keyfini çıkarıyorum. Yarın ne olacağı belli değil. Ama amaçsız yaşamak çok zor. Ne zaman birşey yapmak istesem "bunu yapmak neyi değiştirir, ne gerek var" diye düşünüyorum. dünya üzerinde birer noktayız sadece. matrixteki bir bit...

Peki sizi hayata bağlayan ne var? Ne için yaşıyorsunuz?
0
ency
(01.06.09)
aynı bunalımsal dönemden bende geçiyorum şu sıralar hey şey boş anlamsız geliyor, sonra başka insanların ne amaçla yaşayabileceği sorusuna yöneliyorum aynı şekilde sanırım başkalarının amacından feyzalmak gibi br hedefim var, bilemiyorum , cevaplayın yahu bu soruyu aydınlatın bizi..
0
bir zamanlar cocuktum
(01.06.09)
içgüdüler yaşatıyor. neslin devamı.
0
emrag
(01.06.09)
açıkçası hiçbir şey ama arada inanıyorum be yarının daha güzel olacağına, belki o tutunduruyor beni.

1-2 ay boyunca cehennem hayatı yaşıyorum gibi oluyor, sonra birgün o kadar ilginç bir şey geliyor ki başıma. anaa yaşam değişik bir şey diyorum. sonra bu döngü devam ediyor..

belki de o ilginç şeyler inandırıyor arada yarının güzel olacağına. ha belirtmeden geçemeyeceğim yarının güzel olma ihtimali %0.0000000000001..
0
dambil
(01.06.09)
Mutlu olmak icin yasiyorum. Illa somut bir amac mi olacak yani, amac mutlu olmak iste. Somut olanlar plan oluyor, ya da hayallerini gerceklestirmek diyorlar..
0
ermanen
(01.06.09)
uzaylılar gelir diye bekliyorum ben kendi adıma.
0
mortifera
(01.06.09)
sevdiğim insan(lar)dan başka birşey yok beni hayata bağlayan. kanımca insanı hayata bağlayan nesneler(maddeler) değil de insanlardır.
0
cro magnon
(01.06.09)
@dambil
usta o ihtimal ne öle ya. sen benden de karamsarsın.

@ermanen
mutlu olmak garanti değil ki. hatta ortalama bir yaşamın en fazla %24.68 i(küsüratlı verdim.) mutludur. bu kadarcık bir mutluluğa tutunmak çok zor yahu.

@mortifera
Koptum resmen. mükemmel bi neden.

@cro magnon
beni hayata bağlayacak kadar seveceğim birini uzun zamandır bekliyorum zaten.
0
🌸ency
(01.06.09)
@ency:

karamsar mıyım yoksa gerçekçi miyim ben de bilmiyorum=)
0
dambil
(01.06.09)
insani hayata bağlayan, yaşam denen zorluğun bir şekilde üstesinden gelinmesini sağlayan, manevi değerlerdir.

yani bu aslında, işe yaramak/üretmek ürettiğin şeyden dolayı mutlu olmak.. sanatkârlık olabilir herşey olabilir, bir projede bir iletişim ağını bile çizmek insanı mutlu edebilir yani buna kısaca çalışmak denebilir.

ama tabii ki bu üretim yapmak için yaşadığımızı değil, mutlu olmak için yaptığımız dolayısıyla mutlu olunca da yaşanabilir bir hayat sürmeyi sağlıyor.

kimisi için maneviyat tasavvufi bir anlam taşıyor, bu da dinin gerektirdiği şekilde yaratan'a olan bir hükümlülüğü sürdürmek için oluyor.

kimisi içinde çevresinde ki insanların varlığı keza bu benim içinde geçerli (sadece sevgili değil) hayatı yaşanabilir kılıyor.

hayatta mutlu olmak için nedenler arayıp duruyorum, bunun için yaşıyorum aslında..
0
kobretti
(01.06.09)
ben meraktan yaşıyorum valla. uçan ayakkabı falan yapacaklar mı diye. veya sınırsız bi güç kaynağı bulup uzayda gezebileceğiz mi diye.

ha bi de, öldükten sonra bi bok olcak mı diye yaşıyorum. hem kendimi öldüresim olmadığından hem de üst paragraftaki faztezilerim sebebiyle vadeli hesabımın dolmasını bekliyorum. bi de natalie portman var ki, öf.

@mortifera: yok abi, ben konuştum. bi dahaki reenkarneye işalla.
0
rpmcmurphy
(01.06.09)
şu jüriyi atlatayım, cumartesi mezunlar günü var ilkokulumun. katılamayacağım ama akşam taksimde görücem milleti. ondan sonra ne yaparım bilmiyorum, sonbahardan beri hayatım gayet boktan geçiyor, carpe diem sadece.
0
fortisvita
(01.06.09)
@kobretti: maneviyat dediğin de insanlarla birlikte gelen birşey değil mi zaten? kimse okumadıkça mükemmel şeyler yazsam, çizsem, söylesem ne yazar? kimsesiz olduktan sonra ahirete inansam ne yazar?

ben rastgele yaşıyorum açıkçası. okumam lazım, kitap açıp ders bile çalışmıyorum. kötü giderse kafama sıkar siktir olup giderim, benim mantalitem bu.

edit: ama birine bağlanırsan iş değişiyor. sadece kendi hayatından sorumlu olmuyorsun. okursam sırf onun için okurum.
0
cro magnon
(01.06.09)
gemi halatı bağlıyor beni. biraz çözülse kopup gideceğim hayattan (espri değil, felsefe yaptım).

çeşitli hobiler, ilgi alanlarıdır gerçek cevap. çocukluğumdan beri uzayla ilgiliyimdir. bok gibi olduğumda teleskobumu park'a çıkarır, o anda hangi gezegen varsa ona bakarım. gözleme uygun bir şey yoksa da merceği ters çevirir, karşı apartmandakileri dikizlerim.

sonracığıma, dslr aldığımdan beri fotoğraf çekmek, sonra photoshop'ta onlarla oynamak bağlar beni hayata.

eööv, bak mesela bir sürü film indir. ouvv hepsini izleyecem" de. sonra izleme. ama bir gün izleyeceğini bil.

uğraş bul bir tane işte.
0
deckard
(01.06.09)
ben her an sevişebilirim diye yaşıyorum, yoksa dakika durmam.
0
surtunme kuvveti
(01.06.09)
@cro magnon;

içerisinde yaşadığımız toplum ıssız bir ada değil dolayısıyla, bir şekilde buraya adapte olmuş herkesin, kalitesi önemli olmayacak şekilde sosyal bir hayatları var.. kimsesiz olarak kendinizi hissederseniz, dolayısıyla bu evrede yapabilecek birşey zaten yok.

yani herşey bizim elimizde nasıl istersek öyle oluyor(uyum anlamında)

şartların gerektirdiği gibi bir şekilde bir hayata adapte olunur, koşullar değiştiğinde de bir şekilde alışılır, kolay veya zor tartışılır ama kimsesiz değildir hiç kimse.
0
kobretti
(01.06.09)
siki sikine yaşadığımı şimdi fark ettim.
0
türk kelekom
(01.06.09)
kısa veya uzun vadeli hedefler oluyor sürekli, onlar hayata bağlıyor, ya da acılar, sorunlar ve onlardan kurtulma çabası. arada hedefsiz kalınan vakitler de oluyor. ama çok sürmüyor. sen de kendine hedefler belirle, onlar için çabala.
0
abtash
(01.06.09)
cidden çok enteresan bir evrende ikamet ediyoruz... bir dk öncesine kadar tek ve birincil derdim intel i945G/GZ chipset driver bulmak iken (yine de aklınızda olsun neyse...)bu duyuruyu görür görmez kendimi matrixteki bir bitten bile değersiz hissettim derdim eger yedi-sekiz ay önce olsa! nefret ettiğim bi okulu son senesinde bırakıp kendimi çeşitli işlerde(şişşt saçmalamayın öyle diil!) çalışırken buldum. sözde kendime meydan okuyordum,kendi kurallarımı kendim koyuyordum geç de olsa...benim yerim burası degil, ben sanatçıyım sanat gibi de yaşamımım olmalı sanrılarıyla hayat gayet de güllik gülistanlıktı benim için isyankarı oynarken... o işten çıkıp başka birine girsem de olurdu iki ay ortalıktan kaybolup backpack tatili yapsam da...öylesine fütursuzca anlayacagın...
sisteme falan karşı gelme geyiği değil bahsettiğim.başka birşey... beyin kapasitesini zorlayacak derecede çok düşünmeyle orantılı icraata geçememe sorunuydu aslında bu...ne sanatla hayatımı kazanmak için uğraş veriyordum ne de boktan okulumu bitirmekle! baktım o kadar düşünmeyle de olmuyor o zaman saldım kendimi toplumsal mantığa...bıraktım mantığımı çayıra...o gün bugündür en büyük dertlerim; bir sonraki günün dersine geç kalıp kalmayacağım, akşam hangi filmi izleyip izlemeyeceğim,arkadaşlarla akşam buluşulacağında annemi de üzmeyeyim arkadaşları da ekmeyeyim ikilemi v.b demem o ki; hayatı minicik, sığ ve düz amaçlarla yaşamak lazım geliyormuş ben geç anlamışım.şimdilik görünen o ki nefret de etsem garanti iş imkanı olan bir mesleğim olacak,ailemle eskisinden daha iyi anlaşıyorum,arkadaşlarımın sitemleri kesildi pek hatırşinas bir arkadaşım artık...yanisi o minik amaçlar toplanıp birleştiğinde gerçek amaca ve huzura(eet kalp gözü de izliyorum artık asadsada) götürüyormuş meğer insanı...düz olmaktan korkmayın(hayır % yüz düşünce gücü okumam o kadar da degil!)
0
fade out again
(01.06.09)
ortak baglayan sey herkesi "hayaller, beklentiler" iste.. onceki yazilanlar da bu kapiya cikiyor.
herkesin bir beklentisi var,
ufo beklemek, kiz cocugu hayal etmek, evlilik, bol para kazanma arzusu, en azindan tum parami bir seylere harcayabileyim ondan sonra sona erebilir hayatim dusuncesi, hayata bir seyler birakabilmek, vs.. hatta bazen korkular.. hayatima son verirsem acaba bu hayattan daha kotu bir sey basima gelebilir mi endisesi ile bile en azindan bir sekilde surdurenler var yasamini..


size bunu soru olarak sordurcak derecede bunalimsal bir donem bence. degismesi de mumkun er ya da gec.
0
la traviata
(01.06.09)
kendim için yaşıyorum. şu hayatımın amacı yok, ne fark yaratır vs gibi bunalım düşüncelere ben de daldım, çıkmam uzun sürmedi çünkü çok saçma. illa bişey için yaşanmaz. sorma, yaşa git arkadaşım ne kastırıyosun. bundan sonra "bunu yapmak neyi değiştirir" yerine "bunu yapmak hoşuma gider mi" diye sor. olumlu cevap alırsan deli gibi motive oluyorsun.
0
zipirinsan
(01.06.09)
Uzun zaman üzerinde düşündüğüm bir soruydu: neden yaşıyoruz ki? Aynen sizin gibi insanlara sormaya başladım :) Sonra insanlar sadece mutlu olma ihtimaliyle yaşıyor diye düşünmüştüm.
Ben ise kendimi öldürecek kadar cesarete sahip olamamaktan yaşıyor olabilirim, ama hayatımın devamını merak etmiyor da değilim. Sonuç olarak merak olsa gerek.
0
loralynn
(01.06.09)
guc ve para?
0
bunubenyazdim
(01.06.09)
öncelikle seni nelerin mutlu ettiğini bulman lazım. benim her zaman yaptığm şey budur. beni neler keyiflendiriyor, neler enerjik tutuyorsa onlarla hemhal olmaya çalışıyorum. bunlar arkadaşlar olabilir, hobiler olabilir, değişik mekanlar keşfetmek olabilir.. önemli olan ne istediğini bilmen. kimse karamsarlık üzerine bir hayat yaşamaktan hoşlanmaz sanırım. ne demişler: "geçmişi vaad etme, geleceği murad etme, anını berbat etme."
0
alonenigma
(01.06.09)
insanı yaşatan arzularıdır.
0
fizikopat
(01.06.09)
yaptığın herhangi bir şeyin, çok istisnai durumlar hariç, uzun vadede önemsiz olduğunu kavramak ilginç bir tecrübe gerçekten. koskoca roma imparatorluğu bile yıkıldı, sen istediğin kadar 3.70 gpa yap. öbür taraf gibi masallara filan da inanmıyorsan tek yol hedonizm bence. cryogenics gibi bir opsiyon her zaman mevcut tabi.
0
point me at the sky
(01.06.09)
niye yasamiim ki? gormedigim suruyle yer, taniyabilecegim zibilyon tane insan, bulgur atmami bekleyen kahverengi kumrular, sayemde hayatlarinda kucucuk olsa da bir seyler yapabilecegim canlilar, bitkiler, kendim, esyalar var. sen soyle simdi hayatta yapilcak bu kadar sey varken niye yasamiim ki? hih!
0
pyro clustic flow
(01.06.09)
o kadar da umutsuz değilim canım. hatta zamanımın çoğu zaman arkadaşlara umut dağıtan ben oluyorum. evde yalnız geçirdiğim haftasonunun etkisi bunlar.

benim de hayallerim var. seneye yurtdışı mastera gidiyorum. belki hayatımın aşkıyla karşılaşırım sonra hep istediğim dünyalar tatlısı bir kız çocuğum olacak.

Sadece merak ettim, arkadaşlara da soruyorum bu soruyu. Herkesi bağlayan bişeyler var gördüğüm kadarıyla. sanki çoğu çaresizlikten seçilen yollar gibi.

Ömrün o büyük sırrını gör bir bak da
Bir tek kökü kalmış ağacın toprakta
Dünya ne kadar tatlı ki binlerce kişi
Kolsuz ve bacaksız yaşayıp durmakta

umutlar için yaşamak çok zor. bazen düşünüyorum da yarını yaşayacağını bilmeden umutlara sarılıyoruz. benim için en mantıklısı ölmüyorsam yaşamalıyım ilkesi.
0
🌸ency
(01.06.09)
simdi soyle bir problem var yalniz:

"benim de hayallerim var. seneye yurtdışı mastera gidiyorum. belki hayatımın aşkıyla karşılaşırım sonra hep istediğim dünyalar tatlısı bir kız çocuğum olacak."

demissin, bunlar tam olarak olmasa, hayatinin aski degil de oraya biraz yakin birisini bulsan, cocuk da dogum itibari ile kel, biyikli ve cirkin cikarsa, "napalim idare edecegiz artik" mi diyeceksin, yoksa "fuck my life" moduna mi gireceksin?

ya da gercekten hayatinin aski onune cikacak, guzel bir kiz cocugun olacak, ama 3 sene sonra askin biterse o zaman ne olacak? ("onu o zaman dusunuruz" diyebilecek birisine benzemiyorsun dediklerin ile. <3 satirdan karakter analizi: ben yaptim oldu> ) bu durumda hayatin onune cikardiklari ile mucadele etmeyi mi sececeksin, yoksa yine mutsuz mu olacaksin?

yani hayatin senin elinde degil pek, hic bir zaman da olmayacak, mesele senin buna nasil yaklastigin, umutsuzluk kisir dongusu icine girip girmedigin. mantikli olani umutsuzluk ve mutsuzluk getirse de, bazen mantikli yaklasmamak gerekebiliyor hayata, yoksa canli cikmiyorsun, bence.
0
bunubenyazdim
(01.06.09)
basketbol.

oynadığım her saniye yer yüzünden ayrılıyorum. zaman ve mekan boyutu kayboluyor benim için.

yemin ediyorum basketbol olmasa bu yavşak ve şerefsiz dünya çekilmez. (benim için)

tabii ki başka güzel şeylerde vardır.

misal futbol-tenis-resim-müzik-dans gibi sportif veya sanatsal olaylar uğrunda yaşanmaya değecek şeyler.
ama lalak gibi gezip, güç ve para uğruna bir ömür harcamak bana göre değil.
0
point guard
(01.06.09)
@bunubenyazdim

aşklar hep bitiyor zaten. bitmez bu sefer dediğimde de bitiyor. onun için üzülmemeyi öğrendim.
40 lı yaşlardan sonra bir yelkenli alıp güneye yerleşirim artık. tek derdim de balık tutmak olarak mutlu mesut devam ederim.
0
🌸ency
(01.06.09)
kendini izole etmek problemini cozecek mi ama? istedigin o mu, teknede yalniz yasamak, kendi kafanin icinde dusuncelerin beynini yemesi, konusacak kimseyi bulamamak, bunlar mi cikis yolu? ya secme hakkina sahip olsa idin? "ben 40 yasinda daha zengin, daha guclu olacagim ki o zaman butun secenekler onumde olsun, ve geri donulebilir secenekler olsun" desen, bunun icin ugrassan, 40 yasinda "ben tekne alip guneye gideyim" tek secenegin olmasa, o tekneyi alip istedigin zaman hala guney'e gidebilmenin disinda istersen yapabilecegin baska 10 tane daha sey olsa? yani demek istedigim, gelecekte yapacagin tercihleri arttirmak, yanlis karar verme durumunda da alacagin zarari azaltmak ve geri donebilme sansina sahip olmak icin calissan? yeterli bir hayat hedefi olmaz mi?
0
bunubenyazdim
(01.06.09)
ayrica tekne isleri isin dogasi geregi cok sorun cikariyor, 40 yasindan sonra ugrasilmaz yahu..
0
bunubenyazdim
(01.06.09)
@bunubenyazdim

para bu dünyayı yaşanmaz yapan şey değil mi? Aldığın bir son model otomobil yüzünden kaç kişi aç kalıyor acaba? ben minimal yaşıyoruum.

İnsanlardan kaçmak gibi bi isteğim yok, güneyde yalnız yaşamayı da seçmiyorum zaten, sadece denize aşığım, o yüzden güney. yalnızlık yüzünden bu noktadayım, böyle devam etsin istemiyorum.

Merak etme düzenli spor yapıyorum, o yaşta da çivi gibi olurum ben.
0
🌸ency
(02.06.09)
gelinlikle sıçın, iyi gelir.
dans kursuna da başlayabilirsiniz, kan dolaşımınız falan hızlanır, hem sevgili de bulursunuz belki.
0
aithra
(02.06.09)
@aithra

tebrikler mutluluğun iksirini çözmüşsün. bu fikri satarsan köşeyi dönersin herhalde.
0
🌸ency
(02.06.09)
Hayal kuruyor musun?

Hayal kur(a)madığım dönemlerimde çok kötü hissederdim, çok kısa sürdü ama. Hayal kurmak aynı zamanda hedef belirlemek oluyor benim için. Ne kadar ütopik olsa da diriltici, aynı zamanda ara duraklar belirlersin (hayal ama kurgusu iyi olmalı). Şimdilerde Tansu Çiller'den sonra gelen ilk kadın başbakan mışım hayali kuruyorum. Başbakan olamk ister miyim, hayır, ama güçlü olmayı isterim o ayrı.

Kimseyi yeterince sevmediğini düşünüyorsun, acaba bunun altında "kimse beni sevmiyor" üzüntüsü olmasın. Tersi de olur çoğu zaman, insan "neden kimse beni sevmiyor" diye üzülürken kendinin kimseyi sevmediğini fark eder. Sevme kısmı ev ödevin olsun, istersen önce hayali birini sev, sevgiye alışırsın o zaman.
0
SiyamkedisiZorro
(02.06.09)
@ ency, büyüyünce geçer :P
şaka bir tarafa amaçsızlık gerçekten kötü bir şey.
yaşamınla ilgili bir standart belirle kafanda o zaman ve ona göre yaşamaya çalış en iyisi.
mutluluk, huzur vs. için de bir şey diyemeyeceğim çünkü bu insanın kendisiyle alakalı. 50 kere yazsak da söylesek de siz değişmedikçe değişmiyor bu gibi durumlar.
0
aithra
(03.06.09)
onca zaman geçmiş hala benim verdiğim ilk cevabımsıda tik yok, yaşama amacım o tiktir benim.
0
bir zamanlar cocuktum
(24.08.09)
bu seferde son cevabımda tik yok:( hem artık burası bizim özel alanımız, mesela buradan şimdi recep tayyip erdoğana küfür etsem götümüze girmiyor,burayı kontrol eden yok, o yüzden ilk önce buradan rte'ye küfür edip sonra ekşiduyuruya dava açıp zengin olabiliriz, iyi düşün ency bu fırsat ele geçmez. iki güne kadar cevabını bekliyorum çok zengin olabiliriz:P
0
bir zamanlar cocuktum
(24.08.09)
aynı senin durumunda bir amcam vardı , hayata bağlayacak birşeyi yoktu, hiçbirşey ona zevk vermiyordu , bıkmıştı, sıkılmıştı, en olmadık şeyleri kafasına takar oldu en sonunda geçen hafta intihar etti...
galiba sende aynısını yaptın.

Yerdeki karıncanın bile bir amacı var , o çok iğrendiğimiz sineğin bile hayattan zevk almasına neden olan şeyler var, bence bizim bu lüksümüz yok, zevk alacaksın , bir şeye bağlanacaksın zorla da olsa yapacaksın. hayat böyle ilerliyor çünkü.
0
Resulwestbrook
(21.07.12)
zorunluluk
0
amaltheia
(21.07.12)
(21)

nostaljik objeler

portishead
Böyle çocukluğumuzu veya eski zamanları hatırlatan, bulundukları dönemi simgeleyen, görünce gülümsetip ''aa öyle bir şey vardı zamanında di mi' dedirten nostaljik objeler neler olabilir?. Mesela kumbara, tavuklu saat, file (hani şu memurların kullandığı) felan gibi...
Böyle çocukluğumuzu veya eski zamanları hatırlatan, bulundukları dönemi simgeleyen, görünce gülümsetip ''aa öyle bir şey vardı zamanında di mi' dedirten nostaljik objeler neler olabilir?. Mesela kumbara, tavuklu saat, file (hani şu memurların kullandığı) felan gibi...
0
portishead
(25.05.09)
gripin, altin cikolata, leblebi tozu.
ilk aklima gelen bunlar oldu.
0
sourlemonade
(25.05.09)
sulugöz, cin ali kitapları, ayşegül orda burda serisi, pıtırcık serisi, üner ünite dergisi.
0
kriker
(25.05.09)
küçükküçük poşetlerde renkli kolonyalar, meybuz denen bişey vardı poeştlerde meyveli buz, ülker napoliten çikolata, balık kraker, golf yapan lord ve prenses sevgilisi desenli porselen vazo küllük vs takımı, atari, vatkalı bluzlar, emel sayın
0
tehanu
(25.05.09)
arı mayalı silgi, gırgır, commodore 64, hulahop. ilk olarak bunlar geldi aklıma. buldukça yazarım.
0
spirit crusher
(25.05.09)
karton bebekler, merdivenden çıkıp sonra kaydıraktan kayan penguen oyuncağı, tamagotchi
0
merry shelly
(25.05.09)
çocukluğun hangi döneme geliyor bilmiyorum ama benim aklıma gelenlerden biri mabel sakız.
bir de poşet içinde çekirdek vardı açınca heryeri yırtılırdı.cam şişe cola, gazoz ve fanta şişenin üzerinde danseden, oturan farklı figürlü insanlar vardı. anneannenin ya da babaannenin hacıdan getirdiği uzun boylu (yaklaşık 40 45 cm) gelinlikli bebekler vb.
0
kaafinur
(25.05.09)
üstü kadife kaplı küçük toplar ve topaç vardı.
gazetelerin verdiği kartondan evler, arabalar, oyunlar, kuponla porselen takımları..
takunya vardı önceden, kızlar giyerdi. yekke yekke ayakkabılar, bahçıvan tulumları..
bonibon'un ufo şeklinde bi kabı vardı.
büyük radyolar, siyah beyaz televizyon ve çatıdaki anteni..
kahve değirmeni vardı, küçük böyle. eve kahve çekirdek halinde alınır, bunda çekilirdi.
pikap, gramafon..
0
aithra
(25.05.09)
o değil de 2 litrelik pepsi kola şişelerinin altında mavi plastik tas gibi bi şey olurdu @lo4ı3pqcmcwdkf%%%%%^W432lnwddjk
0
o da olabilir
(25.05.09)
kurukafa desenli bandana
0
peki
(25.05.09)
duvara asılan seramik zenci bir kızla oğlan vardı
şemsiye formunda çikolata
telsiz çıkmıştı bir de 80'li yıllarda "breyk breyk arkadaş arıyorum"
sonra alman dağ evi formunda hava durumuna göre kız ya da erkek köylü almanın çıktığı dereceler vardı
yine moda olmuş diyorlar: rubik küpü vardı
yine 80'li yıllarda bulgaristan'dan göçenlerin getirdiği katlanınca küçülen muşamba çantalar vardı
Lee Cooper vardı
Ööööööf, ben yaşlanmışım.
0
SiyamkedisiZorro
(25.05.09)
Unuttum, bir de içinde çiçek olan kolonyalar vardı
kolonyalar bittiğinde doldurulurdu - o doldurma aleti
kadınların saçlarına fön çekilmezdi, sardıktan sonra fanus gibi bir yere sokarlardı kafayı
çiçekli mandal tokalar vardı (öyk!)
0
SiyamkedisiZorro
(25.05.09)
plastikten kara şimşek. tepesinden delip tel geçirirdik uzunca. direksiyonu olurdu o.
0
zeki baba
(25.05.09)
* üstü çizgili platik top vardı bir de. üzerine oturunca yamulurdu. (yumurta) olurdu.
* bir de "mekap" ayakkabılar vardı. ne sağlamdı be.
sonra torsion çıkınca dibimiz düşmüştü.
aldırıncaya kadar ne yalakalık etmiştim bizimkilere.
* haa bir de, gazetelerde ilanı çıkan elektronik yap-boz setler vardı.
onunla zekamızı geliştirirdik aklımız sıra.
* bir de dama gibi bir oyun vardı.
sarı delikli bir yuvarlak. kırmızı çubukları onun üstüne takardık. işimiz bitince de kırmızı çubuklar, o sarı kutunun içine doldurulurdu saklamak için.
* pinokyo/hüdaverdi bisiklet.
* kontra bisikletler(alman)
* cız/meşe/cambilik (kemik, kocabaş)
* ortası fındıklı yuvarlak çikolatalar. (bugünlerde yeniden çıktı)
* huzur/cincibir gazozu
* çekiliş
ohhooooo neler vardı daha bee..
0
zeki baba
(25.05.09)
Cevap yazanlara cok tesekkurler,yıllar sonra yeniden hatırlanan cok guzel seyler yazılmış. Fakat soruyu eksik sorduğumu farkettim. Asıl amacım gecmiste kalan fakat bugun de kullanılabilecek, hala bir fonksiyonu bulunan objeler. Alınıp bugun de kullanılabilsin yani...

Bu arada Zeki Baba'nın bahsini ettiği şu sarı küçük çubuklu kırmızı delikli oyunun adı neydi ve hala bulabilirmiyim bilenler yazarsa çok sevinirim...:)
0
🌸portishead
(25.05.09)
walkman, kaset, yılbaşı ve bayram tebriği, anjesörlü telefon ve jetonu, esem spor ayakkabılar, casio saat, hesap makineli saat, cep aynası,
0
mat couthon
(25.05.09)
çapraz açılan ahşap dikiş kutuları (çok mu eskiye gittim)
uzun boyunlu tombiş gövdeli kalın camdan sürahiler.
jakar/brokar renkli koltuklar ve aynı renkte oya işli yuvarlak sırt yastıkları
0
cedilla
(25.05.09)
futbolcu kartları
troll oyuncağı tinyurl.com
eti puf
sanal bebek
capri-sun
atari
şemsiye çikolata
furby
tipitip sakız
tombi cips
calippo

edit:
solo test o sarı küçük çubuklu kırmızı delikli oyun. ankarada olanlar atakuledeki depo isimli mağazada bulabilirler. ne sevinmiştim bulunca.

edit2:
tangle ve kenex vardı bi de.
0
hardal
(25.05.09)
@portishead oyunun adı solo test olabilir mi?
0
merry shelly
(25.05.09)
laklak vardı bir de.hala var mıdır bilmiyorum.
0
karamell
(25.05.09)
cedilla'nın bahsettiği sürahilerden kardeşim doğumgünümde hediye etti, her görene senin istediğin cümleyi kurdurttu paşabahçeden almış sen de bulabilirsin yani.

ağlayan çocuk resmi, şu yani yusufzar.blogcu.com

annaanne evi klasiği geyik avı gösteren seccade

bu üçünü bulman çok zor olmaz ama bi de yalayınca insanın ağzında iğrenç bi tat bırakan prensesli kuşlu muşlu biblolar vardı görüntüsü şeker gibi, içinde parlak partiküller var. Çok çirkinlerdi ama epey nostaljik.

Bi de eskicileri gez bence, hiç aklına gelmeyen ama o hissi verebilecek şeyler bulabilirsin.
0
hayali arkadaş
(25.05.09)
saat başlarında içinden guguk kuşu çıkan sonra tekrar kafesine giren isveç saatleri Ev şeklindeydi altından ipler sarkıyodu iplerin ucunda da kozalaklar vardı
bulursan bana da haber ver hatta ben epey aradım vaktinde
0
hayali arkadaş
(27.05.09)
(11)

göbek olayı ve liposakşın

noroloji
arkadaşlar ben 55 kilo 170 boyunda bir hanım kızım. ama kendimi bildim bileli göbekliyim ( evet yahu bildiğin göbek) geçen sene 48 kilo olmuştum, hırs yapıp zayıflamıştım ama gitmesini istemediğim bölgelerim incelmişti ama göbeğimden gram bişi eksilmemişti sanki, yüzüm çökmüş kaburgalarım sayılır ha
arkadaşlar ben 55 kilo 170 boyunda bir hanım kızım. ama kendimi bildim bileli göbekliyim ( evet yahu bildiğin göbek) geçen sene 48 kilo olmuştum, hırs yapıp zayıflamıştım ama gitmesini istemediğim bölgelerim incelmişti ama göbeğimden gram bişi eksilmemişti sanki, yüzüm çökmüş kaburgalarım sayılır hale gelmiş olmasına rağmen. yani eskisi gibi değildi ama yine de göbekli bi hatundum. neyse tekrar kilo aldım da durumu toparladım ama bu göbek mevzuu sinirlerimi zıplatıyor. sadece göbekten kilo nasıl verilir? mekik haricinde.( çünkü zaten tam çekemiyorum, hiç bişi olmuyomuş gibi hissediyorum hem de 5. mekikte yoruluyorum sırt bel kendini kaybediyor ağrıdan)
bir de şu liposuction denen olayı herkese yapıyorlar mı? yani git spora beni uğraştırma der mi doktorlar? ki sanki öyle derler gibi hissediyorum. ha onun da riskleri varmış göbek engebeli bir hal alabilirmiş filan. ben bahtsız bedevi olduğumdan kelli başıma o da gelir, tırsmıyor değilim ama şu göbekten de kurtulsam bayram edicem. saat olmuş sabahın 5 i ben hala göbek derdindeyim::) bi yardım edin ya.
0
noroloji
(25.05.09)
Ben bir tıp uzmanı değilim ama yağ aldırma ameliyatlarını ileri vakalarda yapıyorlar diye biliyorum. Ha siz gidip ben aldırıcam derseniz de sanırım doktorlar para kazancağız diyerek sizi şöyle traştan bi uyarırlar ama ameliyatı da yaparlar. Estetik cerrahlar ise bu fırsatı kaçırmaz diye düşünüyorum.

Herkesin anatomik yapısı temelde aynı olmakla birlikte değişik özelliklere sahiptir. Yani bence konuyu büyütmek yerine göbeğinizle de kendinizle de barışın. Ki bence ayva göbek bir hatun kişiye feci yakışır. Yine de ben istemiyorum diyorsanız bir de göbeğinizi kaslandırmayı deneyin hafiften bi de öyle deneiyn bakalım nasıl olcek?

Ayrıca siz genetik olarak yağı en çok göbekte biriktiren biri olduğunuz için liposekşın size kalıcı çözüm sunmaz. Bakın yağ aldırma hangi durumlarda mübahtır derseniz, obezita hatta obezite bile değil morbit obezite olaylarında doğru bir uygulama olabilir.

Size kesinlikle ama kesinlikle önermem.
0
Karluk
(25.05.09)
Yahu allah aşkına çıldırdınız mı? 55 gayet normal bir kilo boyunuza oranla. Liposuction amleiyatının risklerini biliyor musunuz? Vallahi değmez, billahi değmez. Muhtemelen youtube'da vardır, bir liposuction yazıp aratın bence. Kesinlikle yaptırmamuış biri olarak tavsiye etmem, tabii sizin bileceğiniz iş de, fıstık gibi bir kilodasınız ya huuu :)
0
betty puf puf
(25.05.09)
(bkz: venüs tepesi) olmasın o?
0
kibritsuyu
(25.05.09)
1.70 boyunda 55 kilo olan birinde ne kadar göbek olabilir ki? bence kesinlikle liposuction yaptırmayın. çeşitli nefes egzersizleriyle bile karnın düzleştirilebildiğini okumuştum. pilates, callanetics gibi şeylere bir bakın bence.
0
kalimotxo
(25.05.09)
hanim kizimiz simdi soyle oluyor.bu mide denen abdomina kodum kaslari (yanlis anlasilmasin latincesi) iceri dogru buyuyor. yani sen onu iteledikce o daha da iceri kaciyor. cok sonra ince ince kendini gosterir. o nedenle boyun, bilek ve on bacaktaki her diger kucuk kas grubu gibi mide kaslari da diger babatorik kaslara oranla daha cok etki ile harekete geciyor. yani bir omuz ya da gogus kasi 6 veya 8 tekrar ile sippadanak uyarilabiliyorken, kahrolasi mide ve bilek kaslari en az 15 ve uzeri tekrarlar da geldim abi bi saniye! pozisyonunu aliyor.

sizin sikintiniz mekikte 5 tekrari gecemek ise cok buyuk bir sorun degil. 5 tekrari bir donem deneyin. eger boynunuz ve beliniz cok agriyorsa -digerleri gibi bu da saka degil- hareketi yaparken yani one dogru egilirken dilinizi damaginiza yaslamaya ozen gosterin. bu sirtiniza binen yuku yari yariya kesecektir. ve yine aman be uf! hic bi sey oldugu yok. salak sey! deyip beni uzmeyin. caninizi sikan o 5 tekrari ilk hafta her gun 5, daha sonra sayilari artirabildiginiz kadar artirarak yapmaya calisin. bu arada mumkunse kucuk tatli bir cocukken hani ip atlar gibi ayni, adimlarinizi degistirerek 2 ser dakikalik tekarlarla oldunuz yerde ziplamaya calisin. sauna ve diger ivir zivirlari saymazsak bu bilinen en hizli ve normal kalori yakma pratigidir.

bir ay sonra gobegimi kim caldi lan pisler! diye bagirmazsaniz. ben de yakar top oynamayi bilmiyorum...
0
gunlerin kopegi
(25.05.09)
sakın yaptırma, sonuçta hiç takip etmiyor musuni gazetelerde televizyonlarda bas bas bağırıyorlar. o riski almaya değer mi, göbekli ama en azından güzel göbeği olan biri olabilirsin, yanlış operasyonlarda, ölüm riskinden tut, o bölgedeki derinin toparlayamamasına, yağlar alındığı için çukurlu bir görüntü oluşmasına kadar elli milyon risk var..
onu geçtim daha bir hafta olmadı bir yerde kadının biri lipodan sonra 9 ay geçmesine rağmen o iğnemsi şeylerin girdiği yerlerin hala yara ve kırmızı olduğunu söylüyordu bence hiç vücudunu bozmaya değmez...

sonrasında geri dönme şansın da yok, deri sarkarsa kasığa doğru bir yerden kesip deriyi alıyorlarmış ve iz de kalıyormuş... böyle sezeryan gibi...

ben hiç bulaşma diyorum, biraz sporla eritilmeyecek yağ yok
0
ilse
(25.05.09)
Büyük şehirlerden birindeyseniz "power plate" diyecem. Benim hantal göbeğimi çözmiştü.
0
SiyamkedisiZorro
(25.05.09)
sağlığı bozmak için gerçekten güzel bir girişim görüyorum 1.70 55 kg yi
0
modesttiago
(25.05.09)
pilates normal zayıflama ve egzersizle gitmeyen göbeği eritmek için uygulanan bişey bildiğim kadarıyla.
bi arkadaşımda da aynı sorun vardı epey fayda gördüğünü söyledi pilates'ten.
videoları falan da var hem, bir salona gidilip yapılması gerekmiyor.

vücut tipi ile ilgili bişey senin durumun, annem de aynı, 44 kilo olduğu gençlik fotoğraflarında bile göbeği var. Liposuction'ı o da düşünmüştü ama çok riskli olduğunu öğrenmiş vazgeçti, kalbe pıhtı gidebiliyomuş ölümcül olabiliyomuş diyodu.
0
hayali arkadaş
(25.05.09)
ciddi anlamda komik bir olay bu. allah sıhhat versin efendim, zira kaybedince pek de önemli olmadığını anlıyorsunuz bu gibi şeylerin. düzenli spor yapın, hallolur. yüzün. lipoymuş, öeh.
0
ugandareisicumburu
(25.05.09)
liposuction asıl bu durumlarda yapılır. obezlere yapmak tehlikeli liposuctionı.
ama bence ilk önce bir vakum çalışması yapmayı dene. sorununa o da çözüm olabilir. nette bolca örneğini bulabilirsin. misal;
www.youtube.com
0
arnold schwarzeneger
(25.05.09)
(15)

En iyi Aforizma, Ozlu soz, Quote, Alinti

ermanen
Bana en begendiginiz aforizmayi (ozlu soz, quote vb.) yazar misiniz? Oncelikle Ingilizce olmasi lazim ama hic olmadi Turkce olanlari da yazabilirsiniz. Cok uzun olmasin. Sirketin bulteninde kullanacagim. Dusundurucu ve felsefik olsun daha cok, hafif kara mizah da olabilir. Komik, duygusal, ask falan
Bana en begendiginiz aforizmayi (ozlu soz, quote vb.) yazar misiniz? Oncelikle Ingilizce olmasi lazim ama hic olmadi Turkce olanlari da yazabilirsiniz. Cok uzun olmasin. Sirketin bulteninde kullanacagim. Dusundurucu ve felsefik olsun daha cok, hafif kara mizah da olabilir. Komik, duygusal, ask falan olmasin. Gugilda ve sozlukte bakinca bir suru var ama gozumu yoracak kadar kalabalik, siz en begendiginizi yazarsaniz hayat daha guzel olur.
0
ermanen
(17.03.09)
(bkz: everybody lies) şirket bütletenine uygun değil ama olsun
0
holly golightly
(17.03.09)
"unbeing dead isnt being alive" benim favorim.
0
osuruklu
(18.03.09)
ağaca çıkmak istiyorsan aya çıkmayı hedefle, konfiçyus (?!)
0
kabablanka
(18.03.09)
selim alai
(18.03.09)
''dogmus olmaktan daha büyük bir lutuf tanımıyorum'' favorim !..
0
scp
(18.03.09)
bunlar çok hosuma gidiyordu oynarken, özellikle Sun Tzu'nunkiler
en.wikiquote.org:_Total_War
0
samfisher
(18.03.09)
oh for the company, born to the company,
live for the company until i die.
0
min el garaib
(18.03.09)
no pain, no gain...
0
maxpainn
(18.03.09)
"ask no questions and you'll be told no lies" bunu dickens amcam demiş.
0
peki
(18.03.09)
"imagination will often carry us to worlds that never were, but without it we go nowhere..."

(bkz: carl sagan)
0
oldtimer
(18.03.09)
en.wikiquote.org şurdan çok sayıda bulabilirsin
0
buffy de vampir sayilir
(18.03.09)
I owe, I owe,
off to work I go..
0
godless commie
(18.03.09)
"The most effective way to do it, is to do it." Amelia Earhart
0
layouter
(18.03.09)
Al burada 2600 tane falan var:

(bkz: hastası olunan sözler)
0
sui
(18.03.09)
“If you want to build a ship, don't drum up people together to collect wood and don't assign them tasks and work, but rather teach them to long for the endless immensity of the sea”

St. Exupery

Ayrıca "citadel - kale"deki neredeyse bütün lafları, management kitaplarına da girmiştir.
0
SiyamkedisiZorro
(18.03.09)
(3)

Süreklilik

Fearless
Hayatımdaki hiçbir seyi surekli yapamıyorum yada bir duzene oturtamıyorum.hani olur ya okulun lk gunu bu sene duzenli calısacagım denır ama ıkı gun sonra eskı hayata gerı donulur, işte benim hayatımdaki cogu konu bu sekılde.ve artık bundan sıkıntı duymaya başladım. spor yapayım dıyorum ilk gunler aa
Hayatımdaki hiçbir seyi surekli yapamıyorum yada bir duzene oturtamıyorum.

hani olur ya okulun lk gunu bu sene duzenli calısacagım denır ama ıkı gun sonra eskı hayata gerı donulur, işte benim hayatımdaki cogu konu bu sekılde.

ve artık bundan sıkıntı duymaya başladım. spor yapayım dıyorum ilk gunler aa super ama en fazla bır hafta sonra tekrar eskı duzene donuyorum,

canım sıkılıyor hobı edindeyım dıyorum, belırlı bır sure sonra eskı hayatıma gerı donuyorum, örnegın fotograf cekmek; bir anda 6-7 kıtap bıtırıyorum fotografla ılgılı, profosyonel sayılabılecek bir ekipman kuruyorum süper yerlere gidip gercekten iyi fotograflar çekıyorum,ama sonra bir kenarda duruyor hersey, elimi bile sürmüyorum.

bunun gibi bir suru iş var hayatımda yarım kalan, yarım kalan kitaplar konusuna hiç girmiyorum bile.

hep diyorum ki bu sefer farklı olacak, bu sefer planlı programlı bır yasam surecegım, bu sefer elime aldıgım iş uzun sureli olacak, ama en fazla bır ıkı hafta sonra eskı yasantıma gerı donuyorum. düzenli ilaç bile kullanamıyorum, gerisini siz düşünün.

bu konuyu duzeltmem ıcın fıkrı olan var mıdır?
0
Fearless
(06.03.09)
sorun ilgilenmeye çalıştığın eylemlerin sana uygun olmaması da olabilir. bu konuyu es geçip zorla da olsa bir şeyleri düzenli yapmak istiyorum diyorsan büyük çaplı etkinlikler yerine daha ufak çaplı alışkanlıklar ya da monotonluklarla zihnini alıştırabilirsin. mesela duvara ufak bir yazı tahtası asabilirsin ve her gün bu tahtaya bir çizik atabilir ya da bir şekil çizebilirsin. her gün kalktığında ya da akşam yatmadan önce. her gün bir tane ve çizimi abartmadan. bir süre için sıkılacak elbette ama daha sonra bilinçsiz bir şekilde de olsa çizik atmaya devam edeceksin. ya da diş fırçalama mevzusu. bilemiyorum alışkanlığın var mı ama onun üzerine de yoğunlaşabilirsin. temel olarak yapman gereken nispeten zahmetsiz eylemleri tekrarlayıp bünyeni biraz olsun düzene alıştırmak. gittikçe yükselen bir ivmede daha uğraşlı eylemlere yönebilirsin. spor yapmak, fotoğraf çekmek gibi.

not: ilk başlarda yapacağın eylemlerin zihnini yormayan şeyler olmasına dikkat edeceksin. kitap okumak zihni yorar mesela.
0
emrag
(06.03.09)
21 gün kuralı diye bir şey duydunuz mu. Eğer bir şeye (spor, çalışmak vs.) ara vermeden (bu önemli) 21 gün devam ederseniz bu artık hayatınızın bir parçası haline geliyor. Benim ofis arkadaşım denedi oldu, ben 10 günden sonra yan çizince olmadı (spor konusunda).
Tavsiye, tavsiyedir. Kolay gelsin...
0
SiyamkedisiZorro
(06.03.09)
electropie
(06.03.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.