Giriş
(9)

tembel üşengeç biri olarak köpeğe yuva olma

ShadowOfMoon
evde tek yaşıyorum. kedi köpek gibi bir canlıya evimi paylaşmak istiyorum ama köpeğin bakımı gerçekten zor arkadşlarımdan gördüğüm. her sabah ve akşam dışarı çıkarmak gerekiyor ve evde senin dönmeni bekliyor filan. şehir dışı gidince sıkıntı oluyor.ev de 4. katta. yorulacak bayağı öyle olunca.kedi i
evde tek yaşıyorum. kedi köpek gibi bir canlıya evimi paylaşmak istiyorum ama köpeğin bakımı gerçekten zor arkadşlarımdan gördüğüm. her sabah ve akşam dışarı çıkarmak gerekiyor ve evde senin dönmeni bekliyor filan. şehir dışı gidince sıkıntı oluyor.

ev de 4. katta. yorulacak bayağı öyle olunca.

kedi ise genelde insana çok bağımlı olmuyor ve daha kolay. mama koyunca 2 gün bile gelmeyince sıkıntı olmuyor çoğu zaman.

hatta hamster gibi canlıları da düşünüyorum.

tabi yavru vs ihtiyacı olan bir canlıdan bahsediyorum. satın almam hiçbir şekilde.

çok fazla köpek ilanı gördüğümden çok sorguluyorum ama yapamayacağımı düşünüyorum. benim gibi olup köpek ile hayatını değiştiren oldu mu.
0
ShadowOfMoon
(19.01.22)
bence hiç riske girme. sonrası sana da köpeğe de eziyet olur. köpek alayım, bahaneyle belki hayatım değişir diye düşünüyorsan bence alınabilecek bir risk değil.

hamster da mantıklı değil çünkü ömrü çok kısa.

kedi en temizi bakım açısından. ama yine de yaşam tarzını değiştirmen gerektiğini unutma.
0
elorelia
(19.01.22)
Köpek bakmanın yeni doğmuş bebeğe bakmaktan bi farkı yok, o zorluğu gözün almıyorsa gaza gelip bu işlere girme.
0
Zaman Tamircisi
(19.01.22)
biz 3 kişi olarak bir köpeğe yetişmekte zorlandık. kedi köpek gibi canlılar normal koşullarda en azından 10 sene boyunca yaşayan hayvanlar. asla büyümeyen çocuk gibiler, sabah akşam çiş, kaka için çıkarmak, yürüyüş yaptırmak, onunla evde ve dışarıda sürekli vakit geçirmek gerekiyor. yalnız yaşayanlar için akşamları mutlaka eve uğrayıp çıkardıktan sonra plan yapıyorsun. şehir dışına gittiğinde sürekli onunla ilgilenecek birini bulmak gerekiyor. köpek otelleri var ancak neredeyse insanların yaptığı tatil ücretlerinde. maddi olarak da hastalığı var, kazası var, veterineri var. vitaminleri, iç dış parazitleri, aşıları.

ihtiyacı olan bi canlıya yuva olmaya çalışırken onu mutsuz edecek bir düzene sokmak da çok doğru olmayabilir. biz köpeğimizi yeni kaybettik. bu da tamamen bambaşka bir acı. bi arkadaşım bi ay önce kedisini kaybetti, hala kendine gelebilmiş değil. hayatınızda bu zorluklara yer yoksa, hareket etmeyi çok sevmiyorsanız kedi köpek bakımı size çok zor gelecektir.

hamsterım da oldu, 2 sene yaşadı. onun da 3-4 günde bir komple kafes temizliği var ama en azından evden dışarı çıkarma, yalnız kalamaması gibi dezavantajı yok. hatta şeffaf toplar var onun içine koyup evde kendi kendine dolaşmasını sağlayabiliyorsun.

sonuç olarak benim bugüne kadar çeşitli sorumluluklarım oldu ancak yalnız yaşayan bir insan olarak artık saksıda çiçek bile istemiyorum, bahçeli bir evim olana kadar hiçbişeyden sorumlu olmak, onu düşünmek, onun için üzülmek istemiyorum.
0
hypathia
(19.01.22)
Yapamazsiniz.
Evde dönmeniz bekliyor kısmı bile olmayabilir. Yalniz kalma anksiyetesi gösterip bütün gun havlayabilir, evde sagi solu dagitabilir vs.

Ufacik bir köpek alirsaniz egzersiz gereksinimi az olur ama gidip egzersiz isteyen oyun isteyen köpek olursa sıkıntı yaşatır. Çoğu köpek sabah aksam 20dk yürüme ile yapamaz.
Kendi köpeğim sabah 45 dakika parkta egzersiz, komutlarla falan geciriyor. Aksam 5 gibi ekstra 45 dakika, aksam yatmadan 20dk yürüyüş.

Ben kesinlikle kedi derim. Köpek sahiplenirseniz çoğu kişinin yaptığı gibi düşüncesizlik yapmış olursunuz. Yapmayın.
0
logisticsmanager
(19.01.22)
Valla ben tuvalete gitmeye üşendiğinden günboyu tuvaletini tutan biriydim. Vakti zamanında sokaktan yaralı bir köpeği sahiplenmiştim. Hayatıma getirdiği disiplini tarif edemem. Gezmelerim, tozmalarım her şeyim içimden gele gele köpeğe endekslenmişti. Yorgunluktan gebersem bile müthiş bir enerjiyle köpeği tuvalete falan çıkarırdım.

İnsana disiplin katıyor aksine.
0
celebi efendi
(19.01.22)
Kedi alırsanda iki tane al rahat edersin. birbirlerini oyalıyorlar.
0
bluewhale
(19.01.22)
Kediyi bilmiyorum ama bu yazdıklarınıza bakarak köpek bakımı hiç size göre değil diyebilirim. Yazın çok sıcakta ya da kışın karlı, buzlu havalarda üşenmeyip her gün en az 2 kez çıkmak tek başınızayken gerçekten zorlar sizi.

Bizim köpeğimiz ailemle birlikteydi ve yanlarına gittiğimde 1 gün 2 kez ben gezdirsem ertesi gün zor geliyordu bana. Dünyada en çok sevdiğim birkaç varlıktan biri olsa da ben de üşengeç bir insan olarak tek başıma asla bakamazdım.
0
ms brownstone
(19.01.22)
Bu durum biraz istekle, biraz da sorumluluk sahibi olmakla ilgili.

Yıllar önce ne evim, ne işim varken, henüz öğrenci iken ve yaşam koşullarım netleşmemişken köpek sahiplendim, tek başıma değildim onu belirteyim önce, köpekler hakkında hiç bilgim yoktu, köpek bakımından hiç anlamıyordum, beni nelerin beklediğini bilmiyordum ama içimde çılgınca bir istek vardı tamamen tesadüfler sonucu köpeğimizi sahiplendik, yaşadığı süre boyunca da en iyi şekilde baktık kendisine, sabah akşam çıkarmak, kendisiyle ilgilenmek hiç zor gelmiyordu bana ki çok da üşengeç bir insanımdır, hayatımızı ona göre şekillendirdik, sosyal hayatı sekteye uğrattığı bir gerçek ama şimdi düşünüyorum da zaten kendisiyle ilgilenmeyi sosyal hayata tercih ediyorduk, zorunluluk olmuyordu yani. Bu işin istek kısmı, eğer yeterince sorumluluk sahibiyseniz, size ihtiyacı olan bir canlı varken hayatınızı ona göre ayarlarsınız zaten, zorladığı zamanlar olacaktır, onları göze alıp almamak size kalmış. Mesela biz şu an tüm şartlar uygun olmasına rağmen tekrar köpek sahibi olmayı göze alamıyoruz, aslında bunda bakımının zorluklarından çok, kaybına alışmanın çok zor olmasının etkisi var.

4. katın sorun olacağını düşünmüyorum.
0
(19.01.22)
Köpek asla olmaz size. Eğer gerçekten çok tembelseniz kedi de olmaz. Kedi insana çok bağımlı değil ama tek kediyse sizden ilgi isteyecek, oyun oynamak isteyecek, gece uyuduğunuz vakitler onun en aktif olduğu zamanlar evin içinde koşturup duracak. maması var kum temizliği var... En kolayı kedi ama onun bile böyle şeyleri var iyi düşünün derim.
0
pispinti
(19.01.22)
(2)

Bir türk dizisi

izza
Beni affet benzeri bi gündüz kuşağı dizisiydi. Sabah 9-10 gibi başlardı. Tek hatırladığım "asya" karakteriydi. 5-6 sene önce izlemişimdir. Neydi ki bu?
Beni affet benzeri bi gündüz kuşağı dizisiydi. Sabah 9-10 gibi başlardı. Tek hatırladığım "asya" karakteriydi. 5-6 sene önce izlemişimdir. Neydi ki bu?
0
izza
(19.01.22)
Karakterler ve konusu hakkında hiç fikrim yok ama Adını Sen Koy adında bir dizi vardı, belki odur aradığınız dizi.
0
(19.01.22)
alın yazım?
0
south park in kapusonlu uyesi
(19.01.22)
(11)

Sabah işe giderken ve gelirken podcast tavsiyesi

hede hodo
Öyle bir podcast olsun ki; sabah işe giderken serviste 40 dk güne hazırlasın. Yani yormasın beni. Kulağıma güzel şeyler fısıldansın.Dönüşte de aynı şekilde. Saçma sapan günün sonunda o 40 dkda dinlediğim şeyler günü unuttursun.Türkçe olursa güzel olur.
Öyle bir podcast olsun ki; sabah işe giderken serviste 40 dk güne hazırlasın. Yani yormasın beni. Kulağıma güzel şeyler fısıldansın.
Dönüşte de aynı şekilde. Saçma sapan günün sonunda o 40 dkda dinlediğim şeyler günü unuttursun.

Türkçe olursa güzel olur.
0
hede hodo
(15.01.22)
Yakın ilişkiler podcast
11 dakika podcast
Pskiyatri ve duvarın ardı podcast
Nilay örnek ile nasıl olunur podcast
Eray özer ve özgür mumcu ile yeni haller podcast
Can kozanoğlu ve mirgün cabas ile nereden başlasam podcast
Kahverengi yol panoları podcast
Kültür tarih sohbetleri podcast
0
freebird5406_2
(15.01.22)
Kaan sezyumun eski karısının podcastleri fena değil.
0
regina phalange
(15.01.22)
Reginanın dediği podcast, deniz özturhan ın kaydettiği olumlu dünya podcast böyle bulması daha kolay olur :)
0
freebird5406_2
(15.01.22)
Sabah:
Ortamlarda satılacak bilgi
Akşam:
Rabarba
Meksika açmazı
0
turk kizi
(15.01.22)
Cem arslan gazoz ağacı, karnaval uygulamasında bulabilirsin
0
olaylar olaylar
(15.01.22)
biraz konuşabilir miyiz?
serkeş çağrışım
yavansavar
fularsız entellik
basketbol seviyorsanız poracast
sevan nişanyan
0
golgi aygıtı
(15.01.22)
Nilay örnek / nasıl olunur (şiddetle tavsiye ederim:)
0
Markk
(16.01.22)
Biraz konuşabilir miyiz +1
0
momento
(16.01.22)
Burada yazanlar dışında aklıma gelenler;

Odadaki Fil
Yeni Medya 451
Mitolojik İnciler
Yanlış Zaman Yanlış İnsan
Menemen
O Podcast
Deniz Göktaş'a Ayıracak Vaktim Yok
Ferhan Şensoy Soru Cevap
0
(16.01.22)
sparkle kiddle
(16.01.22)
kalt'ın podcast'i
0
kornisch
(16.01.22)
(5)

Dizi Önerisi

rahip janick
Fleabag'i izledim, bayıldım, sonra crashing'i izledim, keyifliydi. Amazon ve Netflix'te benzer dizi var mı? Britanya yapımı olursa tadından yenmez. Sevdiğim diğer diziler;The Office (US), The IT Crowd, House Of Cards (2 Sezon), Better Call Saul, Utopia (UK), Dark It's Always Sunny In Philadelphia'yı
Fleabag'i izledim, bayıldım, sonra crashing'i izledim, keyifliydi. Amazon ve Netflix'te benzer dizi var mı? Britanya yapımı olursa tadından yenmez. Sevdiğim diğer diziler;

The Office (US), The IT Crowd, House Of Cards (2 Sezon), Better Call Saul, Utopia (UK), Dark

It's Always Sunny In Philadelphia'yı birkaç bölüm izleyip bayılmıştım ama amazon ya da netflix'te yok diye izlemeyi hep atlıyorum.
0
rahip janick
(14.01.22)
High Resolution'u izlemedim ama filmi güzeldi, dizisini de çok övdüler. Fleabag'imsi sanki.

Ek olarak listelediğiniz diziler bana tam uyuyor, o yüzden Mozart in the Jungle'ı sevebileceğinizi düşünüyorum.
0
aguen
(14.01.22)
fleabag, bcs ve hoc seven biri olarak end of the fucking world, the good place, mr robot ve love death and robots'u öneririm.
0
curious mind
(14.01.22)
@aguen mozart'a başlıyorum.

@curious mind, çok iyi öneriler, end of the fucking world hariç hepsini izledim. mr. robot'u çok izledim diyemem gerçi. o yüzden onu da not ediyorum. :)
0
🌸rahip janick
(14.01.22)
Ben de henüz izlemedim ama Marvelious Mrs Maisel çok övülüyor Amazon'da.
0
(14.01.22)
It crowd sever black books da sever. yapımcı aynı. arada birbirlerine ufak tefek göndermeler de var.
0
neira
(14.01.22)
(6)

Hummel ayakkabılarda ciddi indirim mi var

mezarkabul
Bana mı öyle geldi yoksa. 150 liraya spor ayakkabı var Trendyolda. Ayakkabı kaldı mı o fiyatlara ya, bir iki numara kalmıştır dedim ama birçok numara da var.
Bana mı öyle geldi yoksa. 150 liraya spor ayakkabı var Trendyolda. Ayakkabı kaldı mı o fiyatlara ya, bir iki numara kalmıştır dedim ama birçok numara da var.
0
mezarkabul
(11.01.22)
Ben de geçen aldım şunu: www.morhipo.com

fiyatı epey uygun ama hiç mi hiç rahat değil bu ayakkabı. Pek bir beklentiye girmemek lazım bu kadar ucuz ayakkabı için.
0
himmet dayi
(11.01.22)
Hummel ayakkabilar hic rahat değil ve kalitesiz +++
0
westblack
(11.01.22)
Hummel zaten ucuz ve kalitesiz bir marka bence sadece reklamı nasıl yapıldıysa insanlarda bir şekilde kaliteli algısı oluştu. Pazarlama başarısı sadece.
0
mg3929
(12.01.22)
2-3 ayda ayakkabi eskiten ve sürekli yeni ayakkabi almak durumunda kalan biri olarak soyluyorum, bazi modelleri cok rahatsiz olabilir ama bazilari da en azindan benim icin gayet rahat, modelden modele farklilik gosteriyor, denemek lazim ve dayanıklılık açısından diger markalardan daha asagida degil, pek coguna gore daha uzun dayaniyor.
0
(12.01.22)
Hummel piyasadaki en kötü ve kalitesiz markalardan biri. O fiyatlar bile fazla.
0
limonlu eksi
(12.01.22)
Hummel alacağına 90-100 liraya kadıköydeki çakma ayakkabılardan al daha rahat.
0
ayakkokususeveninsan
(12.01.22)
(8)

bahariye'deki inci pastanesi

tepedeki psychedelic adam
önünde hep sıra var meşhur filan, ben bikaç defa farklı şeyler alıp denedim ama öyle farklı süper bişey göremedim. çok güzel yaptıkları bir şey var da insanlar onu mu alıyor, bana mı denk gelmedi? inci pastanesinden ne almak lazım?
önünde hep sıra var meşhur filan, ben bikaç defa farklı şeyler alıp denedim ama öyle farklı süper bişey göremedim. çok güzel yaptıkları bir şey var da insanlar onu mu alıyor, bana mı denk gelmedi? inci pastanesinden ne almak lazım?
0
tepedeki psychedelic adam
(09.01.22)
ekler, rulo pasta, acibadem kurabiyesi benim hususi sevdigim seyler. ozellikle ekler her yerde var ama hepsinin ic kremasi farkli geliyor. sirkulasyon cok taze oldugu garanti bir kere. neyi denediniz? profiterolu de seviliyor ama denemedim. kucuk acibademleri tavsiye ederim. hem ordan alin hem baska x yerden (: ha bir de uygun fiyatlari. iyi standartta bulmak biraz pahaliya mal olabiliyor o acidan da guzel.
0
ala09
(09.01.22)
Bana da süper gelmez ama iyidir ürünleri
Minik Acıbademler +1
Ama muzlu rulo için pasifik pastanesi:)
0
kisa
(09.01.22)
Sanırım eski olduğu için seviliyor, ben de yıllar önce denemiştim, yumurta kokusu gelmişti ürünlerinden, bir daha da cezbetmedi.
0
(09.01.22)
insanlar oranın özellikle alman pastasını ve muzlu rulo pastasını çok seviyorlar. ben tuzlularını seviyorum, bir tane karmakarışık poğaçaları var irice bir şey otlu cevizli falan onu çok severim. bir de kare kare dilimledikleri bir tuzlu kiş gibi bir şeyleri var, onu da çok severim. en çok bu ikisi için uğrarım yani. bir kere de dandik dilim pasta almıştım (böyle pembe kırpık kaplamalı, çilekli falan, çocukken limonata yanına verilen türden) onu da çok sevmiştim, nostaljik bi pastaydı tam :)

eski usül pastane işi çalıştıkları için hala o eskiden aldığımız tatların bulunabildiği bir yer. yeni pastanelerin tarzını sevenlere ya da daha hafif tatlar isteyenlere belki uymayabilir.
0
nimberjack
(09.01.22)
ya kadıköyde artık her zaman her yerde sıra var enteresan şekilde. inci de yılların pastanesi 25 sene önce filan da alışveriş yapardık özellikle alman pastası ve acıbadem kurabiyesi için, çok taze vs olurdu. geçenlerde yine aldım hala öyle ancak çok daha iyi alman pastaları var artık istanbulda. kuyruk olayı sanırım youtube yemek kanallarında çok övülmesi, bazı listelere girmesiyle geldi. biri listeye koyunca diğeri de koyuyor.
mesela şu aralar yılların şekerci cafer erolunun önü deli gibi sıra hiç anlamıyorum. bulunduğu bölgede yine çok meşhur ve başarılı beyaz fırın, baylan, hacıbekir pastaneleri var. ama bir tek buranın önü sıra. sanıyorum yaptıkları süslemelerin önünde çok fotoğraf çekilmesi sonucu instagram etkisi yarattı.
0
red g
(09.01.22)
7 sene önce de sıra olmasa da meşhur, müşterisi çok olan bi yerdi her zaman. acıbadem'inden yemedim bi onu denerim ama özetle mükemmel bi ürünü yok ama eski pastane ve onun üzerinden yapılan pazarlama yani sebebi anladığım kadarıyla. şekerci cafer erol'un önünde bu sene saçma bi kalabalık vardı evet. geçen senelerde de aynı yılbaşı süslemesi oluyordu aslında.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(09.01.22)
Sosyal medya balonlarından. Muzlu rulo pastası iyi ama öyle aranacak bir tat değil.,sıraya girip beklemeye değmez. Diğer ürünlerini beğenmiyorum.
0
Mistyimage
(09.01.22)
Kırk yıllık modalıyım bu kadar overrated bi yer görmedim.
Tek başarısı kötü yağ, glikoz şurubu vs kullanmaması. Bir de sanırım Kastamonulu bir usta yaşlı amca (kastamonudan bolulu aşçılar gibi iyi fırın ustaları çıkarmış) onun dışında tuzluları aşırı tuzlu, tatlıları fena değil. Moda migrosun çaprazındaki pasifik daha başarılı bence.
Bi de insanlarda beyoğlu inci pastaneyle ilgili bir bilinçaltı algıya sebep oluyor olabilir... halbuki ne alaka.
0
rewlack
(10.01.22)
(21)

her konunun yurtdışına bağlanması sizi de çok bunaltmıyor mu?

der meister
en baştan belirteyim çocuk yaştan beri yurtdışında yaşamayı istemiş biriyim, imkanım olsa arkama bakmam.yalnız sosyal medyada istisnasız her ama her şeyin fakirliğe ve yurtdışına bağlanması acayip sinirime dokunmaya başladı. "okuma o zaman" diyeceksiniz ki aslında haklısınız, sosyal medyada vakit ge
en baştan belirteyim çocuk yaştan beri yurtdışında yaşamayı istemiş biriyim, imkanım olsa arkama bakmam.

yalnız sosyal medyada istisnasız her ama her şeyin fakirliğe ve yurtdışına bağlanması acayip sinirime dokunmaya başladı. "okuma o zaman" diyeceksiniz ki aslında haklısınız, sosyal medyada vakit geçirmek çok lüzumsuz ama insan ucundan kıyısından da olsa baksa görüyor bunları hep.

ya atıyorum bir maç var. başlığına giriyorum ekşi'de. "tribünde herkes birasını içiyor, ne güzel, biz burda fakiriz, bok gibi ülkede yaşıyoruz" temalı entry'ler hemen... her allahın günü bugün olduğu gibi "doktorluğu bırakıp isviçre'de kebapçı olan adam" tarzı hikayeler...

abi bu kafayla nasıl manyak olmuyor bu insanlar? b*k gibi yaşıyoruz eyvallah hiç itirazım yok da imkanım neye el veriyorsa onunla iyi hissetmeye çalışıyorum bazen. daha iyisini istiyor, bunun için mücadele ediyor ama bir yandan bugünümde de kendimi iyi hissedebilmek istiyorum şahsen.

bi insan maç izlerken tribünde bira gördü diye konuyu nasıl ülkenin boktanlığına bağlayabilir ya bir değil iki değil herkes aynı şeyi yazıp duruyor sürekli. hal böyleyken insan şu durumda mutlu olabileceği varsa bile yine olamıyor arkadaş, bir saniye aklımızdan çıkartmıyorlar dandik yaşadığımız gerçeğini.

bu durum sizi de etkiliyor mu mental olarak ya da kızıyor musunuz, üzülüyor musunuz? yauv arkadaş bak akşam oturmuşsun, maç izliyorsun, ne güzel. iki saat kafanı dinle, keyifli vakit geçir... yok. konu bi şekilde türkiye'ye bağlanıyor. lan böyle hayat mı yaşanır? ben mi abartıyorum, sizin görüşleriniz nedir?

hayır bu duruma ses çıkarsak ne olacak abi, sokağa çıksak hapisteyiz zaten. ben mesela, beni az çok tanıyorsunuzdur çoğunuz, allah aşkına ben mücadele edip kendimi geliştirsem ne olur? yılbaşı videosundaki dayı gibi, "şu adamın tipine bak allah aşkna bu nasıl yeni yıla girecek" hesabı, yani neyi kovalıyoruz bu kadar gerçekten anlamıyorum. neden hepimiz sanki €3000 maaş varmış da bize verilmiyormuş zihniyetiyle yaşayıp sinir hastası oluyoruz ki?
0
der meister
(08.01.22)
Evet, ben bu olaydan coktan biktim. Her gun "burada durulmaz ya" tipleri goruyorum. Ben muthis bir yer burasi demiyorum ama hepimiz bu ulkedeyiz, hepimiz bu ulkenin durumunu goruyoruz, biliyoruz, birebir yasiyoruz zaten. Daha neyi kime bininci defa anlatiyorsun? Herkes her seyin farkinda. Bildigimiz seyleri bininci defa duyunca mutlu olmuyoruz, anlayin artik. Hep sikayet, hep sikayet.
0
hlot
(08.01.22)
gören bilen insan ister istemez kıyaslıyor aslında üzüldüğünden ama o an için toksiklik oluyor biraz evet.

ama pek bilmeyen sallamayan insanlar zaten bunu yapmıyor. trde mutlu onlar. "başka ülkede yaşayamam" kafası.

emin ol onlarla da sen anlaşamazsın.

bilmenin laneti.
0
AlsterWasser
(08.01.22)
şöyle söyleyeyim. otuzlu yaşlarında işinde iyi yerlerde olan çiftiz. yaşıtlarımızın avrupa'daki yaşam standartlarını biliyoruz. her birimizin maaşı 1000 usd etmiyor şu an. hangi ülkede iyi üniversite mezunu, alanında iyi eğitim almış kalifiye gençler 1000 usd altında para alıyor? benim 2 dilim var, ikimiz de ingilizce biliyoruz. şu an avrupa'da hizmet sektöründe part time çalışan adamın maaşını alıyoruz. araba alamıyoruz, tatile çıkarken kırk kere düşünüyoruz. bu şartlar altında nasıl kıyaslama yapmayabiliriz ki?

daha yeni arkadaşımız almanya'ya gitti çalışmaya. burada karı koca it gibi çalışarak kazandıklarının iki katını sadece bir kişi çalışarak kazanıyorlar. bu reva mı bu gençliğe?
0
wild honey suckle
(08.01.22)
Güzel başlık olmuş. Gidebilen ya da gitmeyi tercih eden gidiyor zaten.

Bazı konularda "benchmark" gibi belirleyip kıyaslamak doğru olabilir gösterge açısından, atıyorum ülkelerin insani gelişmişlik endeksleri ya da gayri safi yurtiçi hasılalarını bu yeri gelen bir konuda genel fikir vermesi açısından kullanılabilir. Bazı konuların bizi zorladığı, hayat kalitemizin de düştüğü doğru çeşitli nedenlerle. Ama bunu sürekli "yurtdışı da şöyle süper, insanlar şöyle geziyor, şöyle partiliyor, şu kadar euro kazanıyor, herkes hep musmutlu, hayat da tozpembe" gibi argümanlarla savunmak bana da yüzeysel, amiyane tabirle de "goygoy" geliyor.
0
dreamnesiac
(08.01.22)
valla ben de biktim,
bizim sorunlarimiz var ama bunu cok dile getiren cevremdeki tipler, almanya'da falan sosyal yardim parasiyla gecinmeyi hayal ediyorlarmis gibi.

ya da bir doktorun burada durulmaz demesini anliyorum, hak veriyorum ama benim mal kuzenim almanya'ya gidecem ben de diyor, daha uyduruk özel üniversitesini bitirememis, kendine faydasi yok.
0
Coma
(08.01.22)
etkilemiyor. gençliğin verdiği çiğlikle konuştuklarını düşünüyorum.

23-24 yaşlarında ben de ülkede her şeyin berbat olduğunu düşünüyordum. türkiye'de asla mutlu olunamaz havalarındaydım. ya siyah ya beyazdı her şey. rigid karakter de diyormuş buna psikiyatrlar, olumsuz manada tabii. yaşlandıkça o sivri köşeler yumuşuyor.

türkiye gayet sorunlu bir ülke ama güneşli bir güne uyanmak ülkelerin sınırlarından bağımsız güzel. ya da dediğiniz gibi bira eşliğinde maç keyfi. ufak tefek anların kıymetini bilmek de yaş almakla gelişebilen bir özellik galiba.
0
adse
(08.01.22)
arkadaşlar bazılarınız beni yanlış anlıyorsunuz. kıyaslamayalım, iyisini istemeyelim demiyorum. inanın bu konuda en çok üzülen, bunu en çok kafasına takan insanlardan biri benimdir. sevgilim yabancıydı, en yakın arkadaşım yabancı, yani sürekli görüyorum bunları; üstelik türkiye'de de durumum iyi filan değil, belki mental olarak bundan en çok etkilenen gençlerden biriyimdir.

benim bahsettiğim şey bunun SÜREKLİ ön planda tutulması. oturup çay içerken bile konunun yabancı ülkeye gelmesi. benim anlamadığım kısım burası. la insan su içerken bile "isviçre dağlarından gelen suyu içiyor olabilirdik" der mi mesela? 7/24 buna maruz kalmak zorunda mıyız? ben bundan bahsediyorum. yoksa türkiye'de yaşayıp durumuna üzülmeyen gencin aklına şaşarım, orası ayrı mesele.
0
🌸der meister
(08.01.22)
Valla beni bunaltmiyor cunku haklilar. Hani mesele surekli bir kiyaslama meselesi degil sadece, ister istemez kafa ona gidebiliyor bazen.

'bi insan maç izlerken tribünde bira gördü diye konuyu nasıl ülkenin boktanlığına bağlayabilir '

Demissin mesela. Ben soyleyeyim, ulkede surekli olarak biraya/alkole zam geliyor. Bir kutu bira bile artik oldukca luks kategorisine girmis gibi. Hal boyle olunca yani neredeyse devamli alkole zam haberlerini duyunca ister istemez algida secicilik devreye girebiliyor bazen. Adam belki o kareye kadar mutlu mutlu maci izliyordu ancak o kareyi gordukten sonra istemsizce akli yine biraya, fiyatlara, vergilere, zamlara gidip en son o cumleyi kurar hale gelmistir.

Bir de o tur mesaji yazanlarin 7/24 sanki sikayetcilermis de hic zevk almiyorlarmis gibi yasadiklari sonucuna nasil vardin onu da anlamadim. Dedigim gibi adam da her seye ragmen oturup keyif almak icin maci izlemeye baslayip en son ister istemez o mesaji yazmis olabilir. Sirf o mesaji yazdi diye hemen sanki surekli ayni tutumu takiniyorlar gibi dusunmen yuzunden bence abartiyorsun.

Hatta sende de algida secicilik yine devreye girmis gibi. Sen de surekli olumsuz yorumlara odaklaniyor gibisin.
0
j r r tolkien hayrani
(08.01.22)
kesinlikle aynı fikirdeyim.

gavur okulu diye tabir edilen liselerden birinden mezunum.
yani "bilmeyen"lerden değilim kesinlikle.
birçok arkadaşım ülke bu hale gelmeden eğitim için yurt dışında okudu, bazısı kaldı, bazısı döndü.

"türkiye bir mühendis kaybetti, abd bir pizza delivery guy kazandı" temalı şeyleri gördükçe içime fenalık geliyor artık.
gitmek isteyen elbette gider ama her giden de bilmem kaç bin dolar maaşla, x şirketinde iş bularak gitmiyor.
diğer yandan, herkes gidip x bir ülkede servis şoförü ya da delivery guy olmak istemeyebilir, bunun bilmemekle alakası yok.

esg biraz eğitimli, ekonomik olarak orta ama sosyal-kültürel anlamda orta-üst sınıfta olan insanların yurt dışına akademisyen olarak bile gitse göçmen olduğunu ve bunun da çok tercih edilesi bir şey olmadığını söylediğinde linç yemişti, ki kendisini bazen antipatik buluyorum ama bu konuda haklı bence de.

belki yaşım gereği bazı şeyleri daha sakin karşılıyor da olabilirim ama hayat boyu bir ülkede göçmen olarak yaşamak o kadar da "muhteşem" bir şey değil.

lüzumsuz bir karşılaştırma trendi ve "yurt dışına gitmek lazım abi yea" havası var.

çocuğunun adını bile yurt dışına yollamak üzere türkçe karakterli koymamak falan...
sanki dünya şimdiye kadar türk adı görmemiş, kimse yurt dışıyla veya yurt dışında iş yapmamış gibi.

hayatımızın sonuna kadar bu şekilde yaşayacağız ve buna mahkumuz diye düşünmek genelde bu dönemde doğmuş ve/veya büyümüş insanlarda var.

afganistan gibi aşırı örnekler dışında, elbet her dönem geçer, yerine yenisi gelir.
ki afganistan için bile bu bir dönem, elbet bazı şeyler onlar için bile değişecektir.

biraz da soğukkanlı olabilmek lazım.
bunların anlamı yok, bunlar kendileriyle birlikte insanları aşağı çekmekten başka bir işe yaramıyor.

haklılar mı, evet?
ben de araba istiyorum, alamıyorum.
ama bu ülkede her ekonomik kriz çıktığında yurt dışına gitmeye kalksak, benim bu üçüncü olacaktı mesela.
bu sene alamazsın, iki yıl sonra alırsın.
bu durumu düzeltmek için toplum olarak doğru seçimler yapmak, sağlam durup psikolojiyi çok yıpratmadan sabırlı olmak dışında yapılacak bir şey yok şu anda.
çünkü bu işlerin toparlandığı bir dönem de gelecek, o zaman ne olacak?
"yaşasın, canım ülkem!" mi olacak?
bugünden şikâyet etmek güzel de, biraz da yarını düşünerek konuşmak lazım bence.
yani ülke yönetimiyle ülkenin kendisini karıştırmamak gerekiyor.
0
blatta hiberna
(08.01.22)
Haklı oldukları için onlara sonuna kadar katılıyorum. Sadece fakirlik de değil ülkenin sorunu. En kılcal damarına kadar kötülükle, insanların mutluluğuna karşı bi zihniyetle dolmuş durumda.

Ya en basiti, kaldırımda yürüyorsunuz biri gelip bıçaklayabilir. Ya da bir partinin gençlik kolları başkan yardımcısının arkadaşı size arabayla çarpar, ölürsünüz kendisi hiçbir sorun yaşamaz. Böyle boktan bir ülkede kim neden yaşamak istesin allah aşkına doğru değil mi bunlar?

Yurtdışına gitmemiş olmamın tek sebebi zaten haber falan izlemesem süper imkanlarımın olması ve şimdiki işimde kendimi geliştirme özgürlüğümün yüksek olması. Şimdi gitsem alacağım €60000 falan, seneye bir üst pozisyonda gidip çok daha fazla alırım diye bekliyorum.
0
aguen
(08.01.22)
Psikokulturel olarak asiri ice donuk, kendi toplumunu dunyanin merkezinde gorme egiliminde bir toplum olarak, iyi veya kotu her seyin sadece Turkiye'de oldugu sanrisi var. Surekli soyle seyler okuyorum:
- Ev fiyatlari cok yuksek. Bir ev almak icin 10 yil kredi altina girmen gerekiyor. Turkiye iste ah...
- Yurtdisinda doktorlar hic kaba degil, bir tek bizim doktorlarimiz boyle.
- Ulkenin esnafi sahtekar. Duzgun black friday indirimi yok. Once fiyarlari arttirip sonra dusuruyorlar, aslinda indirim falan degil.
- [Bunu direkt kopyaladim] bizim ticaret kültüründe gerekirse çöpe atılır mal. ama son kullanma tarihinden önce sikseler indirim yapmayı düşünmezler.
- [bu da direkt alinti] arkadaslar turkiye'de cevreniz kadar adamsiniz malesef

Dedigim gibi cok ice donuklukten ve/veya dunyanin geri kalanina asina olmamaktan olsa gerek her seyin en iyisi (ornek: yemekler. yemek kulturu bir tek Turkiye'de var) ve en kotusu Turkiye'de. halbuki ne alakasi var, yukarida yazdigim her sey tum ulkelerde yasanan seyler, ki bazilarinda Turkiye dunya ortalamasindan iyi bile olabilir. Yukaridaki cevaplarin bazilarinda da gene ahlaksizlik, sahtekarlik, yozlasmislik sanki bir tek turkiyedeymis gibi konusulmus.
0
hot potato
(08.01.22)
bunaltıyor da kendim gidemediğim için ve gitmek için daha çok çaba harcamam gerektiğini hatırlattığı için bunaltıyor. bir de sosyal medyada şöyle bir durum var, olumlu şeyler daha az yazılıyor bence. insanlar çevresindekilere sürekli şikayet edemeyeceğinden sosyal medyada yazıp rahatlıyorlar. benim hesabım öyle günlük hayatta sürekli bunu konuşmadığım halde. kısaca, onlar da haklı sen de haklısın.
0
curious mind
(08.01.22)
Bunaltıyor. Genelde bunları yazanlar Z kuşağı. Her şeyi kendilerinin bildiklerini sanıyorlar. Bilgiye tamamen kapalılar. En çok da doktorların yurtdışı muhabbetinden bıktım diyebilirim. Sanki dünyada ülke kalmadı da Almanya Türkiye'den gelmek isteyen bütün doktorları alacak. Başka Avrupa ülkelerinden tut Çin ve Hindistan'a kadar herkes en iyiyi istiyor.

Bir de gidebilen kişi zaten gider. Konuşmuş olmak için konuştuklarından bunaltıyorlar açıkçası.
0
garylineker
(08.01.22)
bunaltıyor. ek olarak ''x ülkesi yeni bir su ürünleri mühendisi kazandı'' muhabbeti de çok bunaltıyor.

15 sene kadar önce bir arkadaş grubuyla birlikte yurtdışına taşındık, aramızdan ara sıra türkiye'ye geri dönenler oldu ama memnun olmalarına rağmen resmen peer pressure yüzünden yurtdışına geri döndüler.''yurtdışından taşındım'' dediğinde bahsettiğin ülkeye 2 gün kahve içmeye gelmiş insanlar sana hayatının hatasını yapmışsın gibi davranıyorlar çünkü.

ve bu yorumlar insanları kötü etkiliyor, sadece türkiye'de yaşadıkları için mesleklerinde asla başarılı olamayacağını düşünen insanlar görüyorum. aynı şey herhangi bir uğraş, hobi, hayata dair bir hedef için geçerli.

son olarak bu tarz siyah-beyaz ayrım yapan insanların kafasında yurtdışı neresi onu da anlayamıyorum. sydney ve cagliari'deki hayatı aynı görecek kadar yüzeysel bakmak maalesef bu şehirlerden de zevk alamamakla sonuçlanır diye düşünüyorum.
0
william morris
(08.01.22)
Kesinlikle katılıyorum ben aşırı sıkıldım ve böyle düşündüğüm için kendimi tuhaf hissediyordum. Ancak burada aynı fikirde olanları görünce bir nebze rahatladım.

Genelde her konuyu yurtdışına bağlayan kişilerin yurtdışında uzun süreli hiç yaşamamış insanlar olduğunu farkettim. Yurtdışında ekonomik refah, düşünce özgürlüğü vs muhakkak daha fazla. Yurtdışında yaşamak kötü demeyeceğim gurbetçiler gibi. Ancak uzun süreli yaşamayan insanlar home sick olmanın, başka bir ülkede ne kadar oralı gibi olursan ol yabancı olmanın ne demek olduğunu tatmamışlar. Bu yüzdendir ki gözlerinde çok büyütüyorlar.

Bir de sürekli Avrupa'dan bahsedip kendini o standarda çekememiş insanlar var ki benim en ciddiye alamadığım kesim. Tribünde bira içmek istiyor fakat çöpünü muhtemelen yere atacak. Turist olarak gittiği yerde bile kendini belli ediyor ancak yurtdışında yaşamak istiyor. Önce burada faydalı olamamış ki yurtdışında olsun.
0
mysticriver
(08.01.22)
bazısının sıkıntıları var. konusu bile açılmadan, sana öfkelenerek, zaten ülkeden gideceğim diyenler var muayenehanede.

bazısı çoluk çocuk

ateşi ilk yakanlar da gazeteci/siyasetçi yanında çalışan çömezler heralde.
nihayetinde 3 kenar internet gazetesi aynı konuyu manşete çekti mi, o konu gündem de yer ediyor. bu yol su yemek olarak geri dönüyor muhakkak.
0
comp
(09.01.22)
dostum kesinlikle haklısın, bence bunun sebebi şu: eskiden insanlar yurtdışına çok daha kolay gidebiliyordu. yurtdışına öğrenci olarak, turist olarak vs gitmek çok daha kolaydı. giden insanlar, orada da insanların bir takım sıkıntılar çektiğini, oranın da kendine göre zorlukları olduğunu görüyor, tecrübe ediyordu, dolayısıyla evet burası zor ama orası da beni altın kaşıkla beklemiyor, orada da farklı bir zorluk var şeklinde bir tecrübe ediniyordu. şu anda insanlar gidemiyor, turist olarak bile tecrübe edemiyorlar. instagram'dan, youtube'dan edinilmiş bir yurtdışı tecrübesi var, içerik üreticileri de, paylaşım yapanlar da takipçi kasmak için her şeyin inanılmaz güzel olduğu bir hayali satıyor. yurtdışının zorlukları, kötü yanlarını gösteren bir video, genel narrative'a aykırı olduğu için izlenmiyor bile, arada kaybolup gidiyor. bir de yurtdışını gidip de bu ülkeden nefret eden insanlardan öğreniyorlar, ya adam gitmiş, burayla derdi bitmiyor. sal abi şu ülkeyi. evet burası bok gibi bir yer, sen de müthiş bir hayat yaşıyorsun. allah daha iyi etsin de sal kardeş şurayı.

tabii ki kıyaslanacak, tabii ki daha iyisi istenecek. tabii ki ülke olarak geliştirmek zorunda olduğumuz çok şey var. ama şu kuru kuruya "gidicem lan ben de gidecem, aslında siktir olup gitmek lazım abi" muhabbetinden ben de sıkıldım. burada akademisyen olacağıma orada dönerci olurum. ol kardeşim. ya ol ya da muhabbetini etme artık, yeter bıktık yani. bunlar kişisel tercihler, ülkem için giden tecrübe kazanan da iyi, gitmeyen kalan da iyi. ama bu kadar çok anlam yüklemek gerçekten bıktırdı.

bak mesela bir örnek vereyim; arkadaşlarla konuşuyoruz abi senin araba burada 500 bin tl orada 20 bin euro. evet kardeşim doğru. burada 3 sene kredi ödüyorsun aracının değeri döviz bazında bile benzer rakamlarda kalabiliyor. almanya'da 20 bin euroluk araç 3 sene sonra 5 bin euroya düşüyor. bu aracı sürmek için yılda 5 bin euro çöpe atar mısın? cevap, aa öyle miymiş. e işte diyorum ya, kolay olana inanmak dışında bir olayımız yok tc millleti olarak.

almanyaya göç etmeyi hayal ediyor adam. tamam çok güzel. yahu iki kelime almanca öğrenmemiş. lan internetten aç okursun, iki adım atarsın hayalin için di mi. yok abi. hasbelkader giderse de yerel halktan bağımsız bi getto kurmaya çalışıyor kendince. gittiğinde bile gittiği ülkeden izole kalmayı başabilen bir milletten ne bekliyorsun?

neyse yani insanlar özetle mutsuz. mutsuz olmakta haklı sebepleri var. bu sebeplerin bir kısmı ülke ve ülkenin yönetimiyle alakalı bu da %100 doğru. ancak bir kısmı da kişinin kendisiyle alakalı. insanların çoğu da suçu karşı tarafa atıp kendileri bir şeyleri iyiye götürmek için bir çaba göstermiyor. 20 ülkeden fazla gezmişimdir, mesela ben sokakta rastgele biri tarafından bıçaklanabileceğimi gerçekten kafaya taksam, anında psikoloğa giderim. bunun burası ile alakası yok, kendinde bir psikolojik problem var bunu çözmen lazım. ya da maddi olanaklar evet kısıtlı, daha çok kazanmak için ne yapabilirim? yabancı dilin var mı? yaptığın işin önü açık mı? kariyerin daha nereye gidebilir? bunları konuşmaktansa abi dönerci olacaksın var ya mustang'e bineceksin geyiği yapmak daha kolay oluyor, acı ama gerçek.
0
roket adam
(09.01.22)
Bu sinir bozucu olsa da normal bir davranış. Bugün 20'li hatta 30'lu yaşlarında olan insanlar kendilerinden önceki jenerasyonlardan farklılar. Türkiye'nin 2000'ler öncesi yaşadıkları ekonomik ve siyasi çalkantılarda, o dönemin gençleri şimdiki kadar imkana sahip değildiler, dertlerini çekerken Almanya'da, Amerika'da vb. nasıl hayatlar yaşandığını, akranlarının nasıl fırsatlara sahip olduğunu an be an görme imkanları yoktu.

Bugün ise haberlerle, sosyal medyayla, arkadaşları vasıtasıyla vb. dünyadan haberdar olmayan 35 yaş altı kimse kalmadı. Üstelik bu insanların tamamı 10-15 yıllık ekonomik büyüme dönemini, görece stabil döviz kuru zamanlarını yaşamış; bu sayede belki sosyal seviye atlamış, kariyer yapmış, yurtdışı görmüş hiçbiri olmasa yine evinde, cebinde interneti olan insanlar. Bir ekonomik ya da siyasi kriz yaşandığında kendi bilgileri dahilinde yurtdışındaki insanlara bakmaları, onlara öykünmeleri normal. Burada tabi ki bazı çıkarımlar çok yüzeysel ve "Yurtdışı" hiçbir sorunu olmayan, her şeyin mükemmel olduğu adeta mitolojik bir noktaya da çıkartılıyor ama insanların "Demek ki kaderimiz bu" demektense "Ulan millet ne güzel yaşıyor, bizim neyimiz eksik" demesi daha iyi, belki hemen olmasa da orta-uzun vadede bir şeyleri değiştirir.

Tabi diğer bir etken de insanların yorgunluğu. Bugün sokak röportajlarına bakarsanız 8 yaşında çocuklar bile dolar kurundan, faiz oranından falan bahsediyor. Bu gündem çok yorucu ve insanların olmayan umutlarını daha da tüketiyor. Bu noktada insanlara suç bulamıyorum çünkü bu yönetimsel bir tercih. Bugün güdülen siyaset partilerin kitlelerinin politize olması üzerine. İktidar istiyor ki tüm seçmen kitlesi konsolide olsun, her an her politikasını savunsun. Ha keza muhalefet de insanların tepkilerinin canlı kalmasını istiyor... Bu durumda her konunun siyasete çıkması, o tartışmaların da bir noktada "Ulan yurtdışına bak adamların kafası ne kadar rahat" seviyesine gelmesi bence normal. Ülke sadece ekonomik ve siyasi değil, mental açıdan da zor zamanlardan geçiyor.
0
salihdt
(09.01.22)
Ben de gitmeyi düşünüyorum ama başka çarem olmadığı için. Yazılımcı olmuş olsam, doktor olmuş olsam gitmeyi düşünmezdim. Uzman doktorun maaşına yakın bir para kazanabilmem mümkün değil mesela.

Dil bilmeyip falan gideceğim diyen tipler de var. Bunlarla muhabbet insanın modunu düşürüyor açıkçası. Evlenmiş, çocuk yapmış buna rağmen kafasında gitme hayalleri falan. Yapılmaz değil yapılır ama çok zor iş gerçekten.

Anadolu'da okumuş hiçbir dersi ingilizce almamış bir doktorun gittiği ülkenin dilini ana dili gibi konuşabilmesi lazım. Ayrıca gidilecek ülkede en azından bir diploma almış olmak çok önemli. Bu işleri araştırmış biri olarak söylüyorum bunları.
0
antropolog
(09.01.22)
Ben de imkanım neye el veriyorsa onunla iyi hissetmeye çalışırım hep ama sorun şurada imkanlar günden güne daralıyor, kendimizi birazcık iyi hissetmek için yapacağımız şeyler yine ülkenin durumu kaynaklı bir yerlere tosluyor.

Ben kendi adıma yurtdışında hiç yaşamadım, 1-2 haftalık tatiller dışında herhangi bir ülkeyi tecrübe etme şansım olmadı ama ben de ister istemez şöyle bir kıyaslama yapıyorum, 10 sene önce 20 sene önce son derece rahat yapabildiğim şeylere bugün ulaşamıyorum, sadece maddi anlamda da değil, zihniyet değişti, çevre değişti ve günden güne kendimi bu yeni insanların bulunduğu yere ait hissetmez oldum, sürekli bu durumla yüzleşmemek için hayatımı daraltmak durumunda kaldım, bu tutumun da bir maliyeti oluyor ve insan bunalıyor, bunalınca da içinden atmak istiyosun.

O nedenle bu tarz yazılara denk geldiğimde çok da bunalmıyorum ve anlıyorum yazan kişinin duygularını, zaman zaman olumsuzluk duymaktan sıkılsam da, ortada hiç sorun yokmuş gibi yaşayanlar, bir nevi mış gibi yapanlar beni daha çok bunaltıyor, ha gerçekten aşmış olanlara bir dediğim yok onlara ancak imrenirim ama ‘hep olumlu olmalıyız’ durumu da beni boğuyor.
0
(09.01.22)
Yani insanlar tükendiği ve inanılmaz mutsuz olduğu için anlayışla karşılıyorum, ama kendimi uzak tutmaya da çalışıyorum bu sohbetlerden.
Beni daha çok sinir eden şey bilmedikleri konularda yurtdışı guzellemeleri yapmaları insanların. “Ya zaten avrupada herkes X” “devlet Y yapıyor” falan gibi olmayan artık nerden de duyuldugu belli olmayan garip idealler yaratıyorlar. Bu memleketlerde taciz, tecavüz, ırkçılık, dolandırıcılık, suç, saçma politikacılar, cinsiyetçilik yokmuş gibi. Ha bizdekinden iyidir kötüdür bakın bununla ilgili bir şey demiyorum. Kastettiğim buraların masalsı harikalar diyarı olarak yansıtılması. Yani Amerikadan guzellikler diyarı diye bahseden birine “hmm, tabii orda da ırkçılık var” falan deseniz “ya bırakıcaksın ırkçılığı” diyorlar mesela. E bu nasıl bir arguman? Ne demek ki bu?

Konuyu değiştirmek gibi olmasın ama ben bu spektrumun diğer ucundayım. İki sene kadar önce Turkiyeden tasındım. Ustumdeki tek baskı “hayatın tadını cıkarma” konusunda. Herkes surekli “sen neyse ki kurtardın kendini” diyorlar, hep bir refah ve mutluluk baskısı. Türkiyedeki insanlarla olan iletisim dönüp dolaşıp “bizi de aldırsana ehuıehueh” şakalarına geliyor. “Bizim çocuk da biraz buyusun yanına gonderelim” gibi garip soylemler. Erkek arkadasım da bazen “beni de kurtar burdan ya” falan diyor yarı ciddi. Yahu evlenmeden oturma izni olmuyor yaşadıgım ülkede, insanların karısına kocasına bile vize çıkmadı iki senedir, e hadi getirdim buraya ne iş yapılacak? Vs derken birden kendinizi sırf yurtdışına gittiğiniz için hazır değilken evlenip çok da tanımadığınız iki çocuğun sorumluluğunu alma ihtimalini düşünürken buluyorsunuz. Olacak iş değil de, bahsettiğiniz sohbetin diğer yönünü anlatmak için soyledim. Kimse de fikrimi sormamıştı gerçi, sorry.
0
sopiro
(09.01.22)
(4)

içinde saç beyazlaması geçen bir şarkiyi ariyorum

pikap
tema olarak guzelligine guvenme senin de saclarin beyazlayacak aklar dusecek veya bu tarz bir seydi. sarki mi turku mu eski mi yeni mi hatirlayamiyorum. elbet bir gun bulusacagiz degil. gunun birinde degil. icinde bu tarz cumleler gecen sarkilari yazar misiniz.
tema olarak guzelligine guvenme senin de saclarin beyazlayacak aklar dusecek veya bu tarz bir seydi. sarki mi turku mu eski mi yeni mi hatirlayamiyorum. elbet bir gun bulusacagiz degil. gunun birinde degil. icinde bu tarz cumleler gecen sarkilari yazar misiniz.
0
pikap
(27.12.21)
Tam olarak dediğiniz gibi değil ama şöyle bi şarkı var o geldi aklıma.

Neden saçların beyazlamış arkadaş
Sana da benim gibi çektiren mi var
0
(27.12.21)
senin de saçına karlar yağacak "günün birinde" şarkısı
0
freebird5406_2
(27.12.21)
Ulaş Ay- Gamzeler . Bu mudur hocam ?
0
bbb_1
(27.12.21)
Firuze mi ?
0
Okcomputer
(27.12.21)
(5)

Aşı Randevusunu Kaçırma

Kardeşimin yarın akşam için 3. doz aşı randevusu var ama yetişememe ihtimali var, eğer kaçırırsa ve öncesinde iptal edip yeni randevu almazsa ne oluyor bilen var mı? Hakkı ileri tarihler için devam ediyor mu? Yetişebilme ihtimali olduğundan şimdiden iptal etmek istemiyor.
Kardeşimin yarın akşam için 3. doz aşı randevusu var ama yetişememe ihtimali var, eğer kaçırırsa ve öncesinde iptal edip yeni randevu almazsa ne oluyor bilen var mı? Hakkı ileri tarihler için devam ediyor mu? Yetişebilme ihtimali olduğundan şimdiden iptal etmek istemiyor.
0
(25.12.21)
Çok da dakikalık bir durum değildi ben gittiğimde, mesainin son saatleri değilse ve de sakin bir hastane değilse mutlaka kendi randevusundaki 6 kişi içinde olmasa da bir sonrakine sokarlar.
0
John Bloor
(25.12.21)
Cevap icin teşekkür ederim ama kastettiğim gec kalma degil tamamen kacirma,sadece şimdiden durum net değil.
0
🌸
(25.12.21)
annem salı günü olan randevusuna geç kalmıştı, hastane kapanmıştı. hemen yakınındaki hastaneden perşembe gününe randevu aldım. ve anneme yeni aldığım randevudaki hastanenin hala çalıştığını, gidip bir şansını denemesi gerektiğini söyledim dışarı çıkmışken. hemen gidip orada vuruldu. perşembe'ye aldığım randevusuyla.
0
the man with no name
(25.12.21)
Aşı hakkı iptal olmaz. Zaten vatandaş aşı olsun diye herşey yapılıyor. İstediği zaman randevusuz bile gitse yoğunluk yoksa aşı olabilir. Ben her iki aşımı da randevusuz oldum.
0
zaxurani
(25.12.21)
geçen 3.doz 3 aya indirildiği gününün ertesi günü devlet hastanesine gittim. çok aşırı kuyruk vardı hava da soğuktu kayıt yapan elemanın yanına gittim, işim var yarın gelsem sıkıntı olur mu dedim yok olmaz dedi, yani sorun olmuyor yeter ki aşı takvimine girmiş olun.
0
surprise
(26.12.21)
(10)

Dijital para puanı kimin hakkı?

foxmulder
Yeni bir eve kiracı olarak taşındım. Kombi yeni takılmıştı. ilk çalıştırma için servisini arayıp çağırdım. 2 ay sonra bana kombi firmasından200 tl'lik bir dijital alışveriş kodu gönderildi.Kombi firmasınıneylül ayında kombisini açtıranlar için yaptığı bir kampanyamış.Benim sorum bu parayı kim hakked
Yeni bir eve kiracı olarak taşındım. Kombi yeni takılmıştı. ilk çalıştırma için servisini arayıp çağırdım. 2 ay sonra bana kombi firmasından
200 tl'lik bir dijital alışveriş kodu gönderildi.Kombi firmasının
eylül ayında kombisini açtıranlar için yaptığı bir kampanyamış.
Benim sorum bu parayı kim hakkediyor? Evde şuan oturduğuma göre ve servisi ben
aradığıma göre ben mi yoksa ev sahibi mi?
0
foxmulder
(23.12.21)
ev sahibi. çünkü demirbaş ve kombinin parasını ev sahibi vermiş.
0
sutlu nescafe
(23.12.21)
ev sahibi.

ek: kombi ev sahibinin. ev ev sahibinin. kombi bozulsa masrafı kiradan kesilecek, ama puan kiracının? alttaki arkadaşın dediği gibi olsaydı tüketim yaparken doğan sıkıntılardan kiracı sorumlu olur kiradan da düşemez bu mantıkla. sonuçta kombiyi açmazsanız bozulmalara da sebebiyet vermezsiniz.
0
erenderk
(23.12.21)
Kombi satın alındığı için kupon gelmiş olsa kombiyi alanındır derdim, ancak kombiyi aktif hale getirip kullanan içinse kupon tüketime veriliyor demektir, tüketimi yapan sizsiniz. O ay kombiyi açtırmasaydınız böyle bir kupon da olmayacaktı. Kupon hakkı satın alım kaynaklı olsa bu "eylül ayında kombisini açtıranlara özel" bir kupon olmazdı.
0
akhenaten
(23.12.21)
Tuketimle ne alakasi var. Dogal gaz firmasi degil ki bu, kombi firmasi. Evsahibinin hakki.
0
hot potato
(23.12.21)
bence de ev sahibinin hakkı. arayıp söylersen bu davranışın hoşuna gidip "helal-i hoş olsun, sen kullan" der diye tahmin ediyorum. doğru olan senin arayıp bunu söylemen.
0
mustafakesekci
(23.12.21)
mustafakesekci +1
0
himmet dayi
(23.12.21)
kombinin parasını sen vermediysen ev sahibi
0
KaraSakall
(23.12.21)
ev sahibi kesinlikle.
0
oscar
(23.12.21)
akhenaten+1 ama mustafakesekciye de katılıyorum, ev sahibinize söyleyin, ben hem ev sahibi hem kiracıyım, kiracım böyle bi şey söylese siz kullanın derdim, ev sahibime de belirtirdim durumu ya da kombi ile ilgili başka bir problem yaşadığımda puanı kullanıp ev sahibine de haber verirdim.
0
(23.12.21)
Ev sahibine söyledim. Önce kabul etti. Sonra ihtiyacı olan birilerine verirsin dedi. Ben de biran önce üstümden atma düşüncesindeyim. Cevap yazan herkese teşekkürler.
0
🌸foxmulder
(23.12.21)
(1)

Test sırası

maq
Pazartesi günü temasım olmuş diye bir devlet hastanesinde barkod almak için kapalı bir koridorda artık covid’ten baygınlaşma durumuna gelmiş kişilerle sıra bekledim. Üstelik babam da tüm git buradan dememe rağmen benimle durdu orada. Sıra almaya çalışan akut hastalar da yanımızda. Ya insanın basiret
Pazartesi günü temasım olmuş diye bir devlet hastanesinde barkod almak için kapalı bir koridorda artık covid’ten baygınlaşma durumuna gelmiş kişilerle sıra bekledim. Üstelik babam da tüm git buradan dememe rağmen benimle durdu orada. Sıra almaya çalışan akut hastalar da yanımızda. Ya insanın basireti mi bağlanıyor, doğal seçilime kurban gider miyiz acaba? Herkeste maske vardı, bende N95 vardı, babam yürek yemiş 4 aşılı normal maskesi vardı. Bende 2 aşılıyım.
Orada bağırdık çağırdık siz hastalarla test yaptırmak iateyenleri nasıl aynı sıraya koyarsınız diye ama arkadaşlarımız hasta dediler, böyle değildi dediler. Hastanenin ortasında covid servisi mi olur? Hadi var neden orada sıraya girdim acaba? Yarım saat beklemişizdir?
Kapmış mıyızdır?
0
maq
(22.12.21)
Kapmış olabilirsiniz ama hiç belli olmuyor bu durumlar, ben geçen sene henüz aşılar yokken ve n95 maske kullanmaya başlamadan önce bahsettiğiniz gibi ortamlarda bulundum ama covid olmadım. Bu hastalık ilginç, 24 saatini covid pozitif biriyle geçirip bulaşmadan kurtulabiliyorsun ama nerden bulaştığını bile anlayamadan pozitif olabiliyorsun, söylemesi kolay biliyorum ama endişe etmemeye çalışın, zaman gösterecek durumu.
0
(22.12.21)
(19)

"Cocuk dusunmuyor musunuz?" Sorusunu bir ben mi tuhaf buluyorum?

fraise
Evet, bu bir iç dökme duyurusu oldugundan sonrasında kendini imha edebilir.Yaklaşık 3 aydır evliyim, ondan önce de 9.5 yıldir devam eden bir ilişkimiz var. Evlendiğimin birinci ayından itibaren çalıştığım kurumlardaki yemek yapan ablalardan, öğretmenlere, uzaktan tanıdıklardan, arkadaş grubuna kadar
Evet, bu bir iç dökme duyurusu oldugundan sonrasında kendini imha edebilir.

Yaklaşık 3 aydır evliyim, ondan önce de 9.5 yıldir devam eden bir ilişkimiz var. Evlendiğimin birinci ayından itibaren çalıştığım kurumlardaki yemek yapan ablalardan, öğretmenlere, uzaktan tanıdıklardan, arkadaş grubuna kadar herkesin dilinde bu soru; yıldım cidden.

Güzellikle cevap vermeye çalışıyorum ama cevap vermek zorunda da değilim esasında. Baktığınız zaman karşıdaki insanın sinirlarini ihlal etmek gibi geliyor bana bu tarz sorular ve çok garip karşılıyorum. Şimdiye kadar kimseye de böyle bir soru yoneltmemisimdir fakat bakıyorum insanlar gayet doğal bir şekilde soruyor bu soruyu, sahiden bir tek bana mı tuhaf geliyor? Hayır, bir de belki benim çocuğum olmuyor; nereden biliyorsunuz? empatik yaklaşmaya çalışıyorum ama yok, hala kavrayabildigim bir konu değil.

Uzunca bir süre hatta belki de hiçbir zaman çocuk dusunmeyecek benim için bu sorudan kurtulmanın bir yolu var mı sevgili tecrübeli arkadaşlar?
0
fraise
(20.12.21)
Ülkedeki hadsizliğin en yüksek çıtası belki de bu olay. Bu sorundan kurtulmak imkansız ya, en mürekkep yalamışı bile soruyor maalesef. Bence takmamayı öğrenin.
0
olaylar olaylar
(20.12.21)
6.5 yillik evliyiz, bu soru bitmedi. dusunmuyoruz desen de gelmeye devam eden bir soru. kisiriz dersen o zaman vazgecerler sormaktan ama bu sefer de acimaya baslarlar, kesin bunu da bir sekilde belli ederler, yine sinir ederler. kurtulus yok yani.
0
lemmiwinks
(20.12.21)
Bence çocuk düşünüyor musunuz sorusuyla çocuk düşünmüyor musunuz farklı anlamlara sahip. Samimiyet varsa çocuk düşünüyor musunuz bence çok anormal değil. Çocuk düşünmek deyince akla hemen cinsellik geliyor ama bu soru daha genel anlamda çocuk sahibi olmak anlamını taşıyor. Bu normal bir şey. İnsanlar fikir sorabilir. Çocuk düşünmüyor musunuz ise bence anormal. Evlendiniz, bu kadar zaman geçti, çocuk düşünmüyor musunuz anlamını taşıyor biraz. Ona sınırı geçmek diyebilirim duruma göre.
0
dissendium
(20.12.21)
Çevreyi değiştirin. Böyle özel konuları soran kırsal kafada insanlardan uzaklaşın. İnsanları tanımak için bir fırsat olmuş .
0
garylineker
(20.12.21)
Garly lineker, bu soruyu soranlarin büyük kısmı yüksek lisanslı, egitimli, entelektüel seviyesi görece yüksek kişiler. Diğer grup da iş yerlerinde denk geldiklerim. Velhasıl her kesimden biri bu soruyu illa ki soruyor; bir gruba has değil maalesef.
0
🌸fraise
(20.12.21)
Gülerek, nazikçe sana ne deyin.
0
boray eris
(20.12.21)
Kesinlikle çok tuhaf. En yakın arkadaşlarıma bile sormam, zaten paylaşmak isterlerse kendileri paylaşırlar. Bu soru o kadar özel alana giriyor ki. Çocuk olmuyor olabilir, tedavi görüyor olabilirler (ki duyduğuma göre hem madden hem manen çok yorucu bir süreç), bunun ötesinde maddi olarak kendilerine güvenemiyor olabilirler, ailelerinden de yeterli destek gelmiyor olabilir, evliliklerinde sıkıntı yaşadıkları için henüz emin olamamış olabilirler, çocukluk travmalarından dolayı düşünmüyor olabilirler. Daha da sayarım yani. Gerçekten hadsizliğin son noktası.

Benim kullandığım cevaplar:
"Henüz hazır değiliz, çift olarak deneyim biriktirmek istiyoruz." (Genel olarak makul olup yine de bu soruyu soranlara)
"Senin oğlanı bekliyoruz Fatma Teyze, o yapsın biz de yaparız."(Annemlerin hadsiz komşusuna)
"Kısmet bakalım inşallah." (Tecrübeme göre bu cevap konuyu kapatıyor.)
0
gmzo
(20.12.21)
bu sorudan kurtulamazsınız. herkes bu soruyu evirir çevirir gerekirse yüklemi başa özneyi sona getirir, bir başka dil öğrenir ama ille sorar. tavsiyem şu ki bu soruya bu kadar mana yüklemeyin. çünkü yakın aile dışında kimse mana yükleyerek sormuyor genelde muhabbet olsun diye soruluyor. düşünmüyoruz diyin geçin, anlayacaklarını düşünüyorsanız bu sorunun neden uygunsuz olabileceğiyle ilgili konuşun.

örneğin ben yakın aile dostlarımıza tatlı dille diyelim ki bir sorun var, deniyoruz ama olmuyor çok üzücü olmaz mı böyle sormanız, kimseye sormayın nolur dediğimden beri kimse ağzını açıp bir şey sormadı.
0
evde liyakat kalmamis
(20.12.21)
Bu tip soruların sonu gelmiyor, evlenmeyecek misiniz, neden evlenmiyorsunuz, çocuk düşünmüyor musunuz, ikinci çocuk ne zaman? Çok kafaya takmamak lazım, 9,5 yıl boyunca ne zaman evleneceksiniz sorusuna defalarca maruz kalmış olmalısınız. İnsanlar herkes aynı yaşamı, aynı sırayla yaşasın istiyor, kimse kendi haline bırakılmıyor, benim de hiç hoşuma gitmeyen bir durum açıkçası.
0
(20.12.21)
hayatımın hiç bir döneminde çocuk düşünmemiş bi insan olarak bu soruyu densizlik, hadsizlik olarak görüyorum. bir de evlenmeyi de hiç düşünmediğim için yıllardır boğuştuğum neden evlenmiyosun versiyonu var aynı etkiyi yaratıyor. insanları da kırmak istemediğim için geçiştiriyorum bir şekilde ama özellikle belli yaşın üzerindeki insanlar bunları sormaktan asla yorulmuyor.

bugüne kadar bir şekilde gülerek geçiştirdiğim bu sorulara sanırım ülkenin de (maalesef) hali ortadayken , bundan sonra sorulsa, delirdiniz heralde ne çocuğu, ne evlenmesi? derim. soruyu sormalarını engelleyemezesiniz ama belki mevcut durumda bu sorular biraz azalır.
0
hypathia
(20.12.21)
Ne zaman evleneceksiniz
çocuk düşünmüyor musunuz
kardeş düşünmüyor musunuz


bunlar kacamayacagimiz hadsiz sorulardan bazıları

okul ne zaman bitiyor
is bulamadın mi vs
0
all girls dream
(20.12.21)
Ben tuhaf bulmuyorum, aksine bunu sorup cevaben şu anda düşünmüyoruz ya da çocuk istemiyoruz diyene "niye evlendiniz o zaman?" diye soruyorum. Çocuk yapmayacaksan evlenmek saçma geliyor çünkü bana.

Sana ne diyen olmadı ama diyen olursa da aynı şeyi derim, "evlendiniz ya, o yüzden sordum; çocuk yapmayacaksan evlenmek gereksiz bir şey" diye cümlemi tamamlayıp biramdan bir yudum alırım.

Soru tuhaf değil ama kime sorduğuna göre hadsizlik olabildiğine katılıyorum. Sadece, "some men just want to watch the world burn"
0
Bruce
(20.12.21)
Oha Bruce ağzın bal yesin karsim. Her şeyi de o kadar abartmaya gerek yok. Muhabbet ediyo işte insanlar. Her konuda bu denli hassas olmanin manası yok. Yok dusunmuom de geç. O zaman neden evlendin +9 çocuğa mantikli sebep bulamiyorsan evlilige hiç bulamazsin yani.

Çocuk sahibi olamamayi belki sizin kadar buyutmuyor ve utanilacak bir şey olarak gormuyorlardir ayrıca.

Kime/kimin sorduguna bagli olarak bir tık hadsizlik vsvsvs +4
0
abuzer
(20.12.21)
hadsizlik ve gelişmemişlik artı cahillik. eğitim seviyesi fark etmez. bu soruyu soran bir insanın nazik olma, “eğitimli” olma olasılığı yok.
0
deartheodosia
(20.12.21)
Çocuk yapmayacaksam bende evlenmeyi manasız bulanlardanım.

İnsanlar sohbet etmeye çalışıyor. Çok rahatsızsanız, "düşünmüyoruz" diyip geçilebilir. Tabi sürekli aynı kişilerse "havalar da çok soğudu" derdim anlardı.
0
baldan kaymak
(20.12.21)
Abuzer ve Bruce, buradaki kritik nokta bugün aynı soruya 6 kere maruz kalmam mesela; hem de 'yok şu an için dusunmuyoruz' dedikten sonra 'aa ama neden? Erkenden yapin sonra çok zorlanirsiniz' vs vs gibi ikna çabalarının devam etmesi aslinda. Bir de çok tanımadığım insanlarla hayatım ile ilgili konuları bu kadar derinlemesine konuşmak istemiyorum.

Ve çocuk sahibi olmamayi/ olamamayi utanılacak bir şey olarak görmüyorum tabii ki ama çok yakın iki arkadaşım çocuk sahibi olurken bayağı zorlu sureclerden geçtiler. O dönem onları en çok zorlayan şey de bu sorulardi, her sorulduğunda kendilerini çok kötü hissedip uzulurlerdi. Ben özellikle bu nedenden hiç kimseye sormamayi yeğlerim, karşımdaki kişiyi uzup üzmeyecegimi bilemiyorum çünkü. Mesleğim gereği de bazı insanların anlık olarak yaptığı/ sorduğu şeylerin karşıdaki insanlarda ne kadar uzun süre etki bıraktığını iyi bilen biriyim.

Çocuk yapilmayacaksa evliliğin gereksiz olduğunu düşünmek farklı bir mesele, herkesin bakış açısı farklı; ben bu soruyu soran çoğu kişinin bu sebeple sorduğunu da düşünmüyorum açıkçası.
0
🌸fraise
(20.12.21)
cevap: tuhaf bence de, ama Türkiye'de herkesin her şeyine karışılması çok normal karşılanıyor. Ben yakın olduğum biri sorsa "merak etme çatır çatır sevişiyoruz ama korunuyoruz istemiyoruz" derim mesela :D o utansın bana ne. Bana kalırsa bu sorudan kurtulmanın yolu kibar olmamak olabilir :D ama herkes yapamaz.

bu arada Bruce'un dediği normalde çok mantıklı ama ben şartlardan dolayı tam olarak onu yapıcam :D "Çocuk istemeden evlenmek"

Çünkü ailesiyle yaşayan (ekonomik şartlar ve üniversitede de o şehirde olmak vs.) kız ve erkek şu Türkiye'de birlikte yaşayamıyor. Aynı evde yaşamak için bile evlenmen gerekebiliyor. Üstüne biz yurtdışına gitmeyi planlıyoruz ve evlenmek orada da işe yarıyor. (diğer türlü birlikte yaşadığını kanıtlaman gerekiyor ama onu zaten yapamıyoruz işte)
0
nhk ni youkosu
(20.12.21)
Hocam insanlar günlük konuşmada söyleyecek bir şey bulamadığında bazen böyle kasik sorulara yöneliyor. Ben küçükken derslerin nasıl diyenlere hep sinirlenirdimi. Şimdi bir arkadaşımın, kuzenimin vs çocuğu ile konuşurken laf olsundan derslerin nasıl diyorum
0
bbb_1
(20.12.21)
Eski eşimle 10 sene evli kaldık. Sadece benim ofiste 17 memur vardı, kurumda tüm personel 5000 kişi. Aynı ofiste olmasak da aynı kurumda çalıştığımız için evli olduğumuzu bilen onlarca insan... Düşünün bu sadece işyeri sayısı. Bu soruya binlerce kere maruz kaldım. Tecrübeyle diyorum ki hafif heyecanlı bir tonda "ayyy inşallah" diyorsunuz. Ortalama 1 yılın sonunda hala çocuğunuz olmayınca utanıp bir daha soramıyorlar :D istemiyoruz, düşünmüyoruz, soru fazla mahrem gibi cevaplar verirseniz ömür boyu bitmiyor o konuşmalar.
0
balik kraker
(20.12.21)
(5)

Son zamanlarda izlediğiniz en iyi film?

asaf
sb
sb
0
asaf
(20.12.21)
dune
0
aeroknight
(20.12.21)
Komedi dalında Oscar adayı Türkiye Ekonomik Modeli.

Şaka şaka.

Soruya cevabım: The Matrix
0
himmet dayi
(20.12.21)
Sinemada 2 film izledim son zamanlarda, en iyisi The Worst Person In The World idi:) Diğeri de Annette idi, kimi nefret ediyor, kimi bayılıyor, ben iki tarafta da değilim.
0
(20.12.21)
The Father
0
clones
(20.12.21)
the forgotten battle. çok çok güzel değil ama, çünkü çooook uzn süredir yeni film izlememiştim. kalitelidir ama, ses ve görsel olarak izleyiciyi sarsıyor bence.
0
vizdilva
(20.12.21)
(7)

Yatırım hatası - Finansal hata yapanlar

amusan
Keşke şu altını bozmasaydım iki katına çıktı, keşke o anda coinleri bozsaydım bitcoin çakıldı tarzı pişmanlıklar içinizi kemirmiyor mu? Anlık para ihtiyacı doğabileceği için yanlış zamanda dolar bozdum 40 bin lira zarardayım kafayı yiyeceğim. Daha önce yatırım yapıp zarar ettiğim olmamıştı sadece ri
Keşke şu altını bozmasaydım iki katına çıktı, keşke o anda coinleri bozsaydım bitcoin çakıldı tarzı pişmanlıklar içinizi kemirmiyor mu? Anlık para ihtiyacı doğabileceği için yanlış zamanda dolar bozdum 40 bin lira zarardayım kafayı yiyeceğim.
Daha önce yatırım yapıp zarar ettiğim olmamıştı sadece risk alamamaktan kaybettiğim olmuştur.
Siz nasıl atlatıyorsunuz bu psikolojiyi?
0
amusan
(17.12.21)
Zamanda geri gidemeyeceğimize göre olmuş bitmiş bir şeye kafa takmak saçma. Bu işte zarar etmek her zaman var. Zarar edeceğin gerçeğiyle yüzleşemiyorsan yatırım yapmayacaksın.
0
himmet dayi
(17.12.21)
2018 krizinde 7 liradan dolar alan ekşicilerdendim, geceleri uyuyamaz olmuştum, aynen dediğiniz gibi bu hata içimi kemiriyodu, zamanla geçti, para sonuçta candan kıymetli mi diyor insan.
0
(17.12.21)
kemirir pek tabi, ancak insan kendince doğru gördüğü varsayımlar üzerine yatırım yapar. kimse ne zaman ne olacağını tam olarak bilemez, sadece konu hakkında fazlaca bilgi sahibiyseniz tahminleriniz daha öngörülü ve tutarlı olabilir. yine de zarar edebilirsiniz, bu gibi şeyler yüzünden batan koca şirketlerle dolu tarih.

kırılgan ekonomiler içinde yaşayan insanların kendisi de bu yüzden kırılgan oluyor zaten. herkes diyor ya "önümüzü göremiyoruz" diye, bahsedilen şey bu işte.

stabil ekonomilerde de riskli yatırımlar var, ancak bizim durumumuzda şu an her yatırım kendi içinde riskli. onun için çok detaylı hesaplar yapıp muntazam uyum beklerseniz siz yorulursunuz. Şu sıralar herkes benzer duygular yaşıyor.
0
akhenaten
(17.12.21)
Gelecekten gecmise baktiginiz icin aslinda haksiz yere kendinizi sucluyorsunuz.

Dolar 10 liraya da dusebilirdi. (Ki 7 liralar doneminde 9 liradan alanlar zarar etti)

2milyon dogecoinim vardi 2014'te. 100 dolarla almistim. Arkadaslarim bakip 1.5milyon usd ediyor falan diyorlardi gecenlerde ve benden cok kafalarini duvara vuruyorlar :) benim hic umrumda degil. Bir hata yaptigimi da dusunmuyorum. O surecte 1000 dolar etseydi yine satacaktim, hadi satmadim 5000 dolar edince kesin satacaktim.

Bugunden gecmise bakip kendimi suclamak abesle istigal olur. Sanki simdiki vaziyeti biliyordum da niye oyle yapmamisim diye hayiflanmak aptalca.

Olan olmus, o gun oyle gerekmis. Caninizi sikmaya gerek yok.
0
brkylmz
(17.12.21)
Borsada kilitlenmis bir param var. Cikartamiyorum.

Her 2 senede bir bu halti mutlaka yerim.
Birkac ay calismam cope gider.
Neyse ki baska yerlerden kurtardim yoksa saglam zarardi.
0
divit
(17.12.21)
Buna hindsight bias diyebiliriz sanırım. Bugün sahip olduğunuz bilgiyle geçmişteki kararları değerlendirmek neredeyse her zaman hata yapmanıza sebep olur. Mesela şansa dayalı bir karar yüzünden para kazanıp bunu sanki geleceği öngörmüş gibi düşünüp kendi yeteneğinize yorar ve gereksiz riskler almaya başlarsınız ya da sizin dediğiniz gibi "şunu yanlış zamanda bozdum, yanlış zamanda sattım, ben sattıktan sonra X katına çıktı" diye üzerinizde baskı yaratırsınız, bu da sonraki yatırımlarınızda zararlarınızı görüp çıkmamanıza ve neticesinde daha çok zarar etmenize sebep olabilir.

Günlük al-sat yapmıyorsanız ya da paranızı aşırı spekülatif araçlarda değerlendirmiyorsanız daha sabırlı davranmayı öğrenmek önemli. Sonrasında da verilen kararları ve sonuçlarını tabi ki değerlendirebilirsiniz ama orada da şunu anlamak lazım; "Bu kararı verirken neye göre verdim, sonucu oluşturan bilgiye sahip miydim"; Örnek veriyorum bir havayolu şirketine bugün yüklüce yatırım yaparsınız, yarın şirketin hangarında bir patlama olur ve şirketin bütün operasyonları ciddi bir şekilde etkilenir, hisseleri %30 değer kaybeder... Burada sizin yapabileceğiniz bir şey, dolayısıyla da "Yanlış zamanda yatırım yapmak" söz konusu değil.
0
salihdt
(18.12.21)
O sozunu ettiginiz, erken bozdurdugunuzu dusundugunuz altiniya da coini aldiginiz zaman ile sattiginiz zaman arasindaki kariniz da sizin satin aldiginiz kisinin zarari oluyor bu durumda. Bunun sonu yok yani. Sistem boyle.
0
kartonpiyer
(18.12.21)
(15)

3. doz Biontech aşınızı, 2. dozdan ne kadar süre sonra olacaksınız?

norules
6 ay sonra deniyordu ama o süre 3 aya indirilmiş.Ben 2. dozu 2 Eylül'de olmuştum, şu an istesem aşı randevusu alabiliyorum ama kararsız kaldım. Dozlar arası zaman aralığı uzadıkça, aşının etkisinin ve koruyuculuğunun arttığına yönelik bilgiler mevcut.Siz 3. dozu 2.'den ne kadar süre sonra olacaksın
6 ay sonra deniyordu ama o süre 3 aya indirilmiş.

Ben 2. dozu 2 Eylül'de olmuştum, şu an istesem aşı randevusu alabiliyorum ama kararsız kaldım. Dozlar arası zaman aralığı uzadıkça, aşının etkisinin ve koruyuculuğunun arttığına yönelik bilgiler mevcut.

Siz 3. dozu 2.'den ne kadar süre sonra olacaksınız/oldunuz?
0
norules
(16.12.21)
sisteme bi girebilsem ne zaman uygunluk veriyorsa hemen olucam. hemen olursam da 2. ile 3. arasına 4 ay girmiş olacak. şöyle yapınca böyle olur öyle yapınca şöyle olur gibi hiç sorgulamıyorum. aşı olun mu diyorlar, hayhay. şu an olabilir miyim? evet. tamam o zaman, demek ki olabiliyormuş bir de kendim en uygun aralığı araştırıp hesaplamam.
0
erenderk
(16.12.21)
18 inde 3 ay doluyor, en yakın ne zaman randevu oluşturabilirsem, şu an sistem hata veriyor
0
freebird5406_2
(16.12.21)
5 ay geçmiş benim, ama 3 ay geçse de olurdum, yarın bir gün aşı mı kalır, yeni varyant mı çıkar, turkovaca mı kalırız belli değil.
0
hair freak
(16.12.21)
Yarın akşama aldım randevumu, bir öncekini temmuzda olmuştum.
0
(16.12.21)
15-22 aralik arasina randevu vermis sistem, 21inde 5. ay bitmis olacak bu hafta sonu olmayi planliyorum. bu saatten sonra 2 gunde bir olunacak deseler de gider olurum cunku biktim. bitsin su lanet.
0
in vino veritas
(16.12.21)
13 ağustosta olmuşum ikinci dozu. zaten o dönem 3 hafta ara ile oluyorduk bırakın 3 ayı. yarına randevu alabiliyorum ben de. hamile olmasam hemen gider olurdum aşımı. doktora sorana kadar bekleyeceğim. sonra hemen alırım randevu.
0
elorelia
(16.12.21)
Ben oldum geçen hafta yurtdışında. 4.5 ay geçmiş tam olarak.
0
fraise
(16.12.21)
Tam 6 ay doldu, hemen oldum.
0
roket adam
(16.12.21)
İkinci dozu 17 Temmuz'da olmuştum. 18 Aralık gününe randevu aldım. Bildiğim kadarıyla Covid geçirmedim.
0
pispinti
(16.12.21)
13 temmuzda olmuştum. bugün 3. dozu aldım
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(16.12.21)
benim 5 ay olmuş, aslında 6.ayı beklemek istiyordum ama "15.12.2021 - 22.12.2021" arasında olmam gerektiği yazıyor. Bundan sonra randevu vermeyecek mi acaba ona emin olamadım.

Bazı yabancı kaynaklar ikinci dozdan 28 gün sonra bile olabilirsin diyor, kimi de 6 ay geçsin sonra olun diyor. Daha çok koruma için 6 ayı öneriyorlar hatta.

Fakat benim aklım daha da karışık, normalde yeni bir aşı olmalı bu eskisini olmamalıyız gibi geliyor ki Pfizer da Mart gibi yeni aşı duyurulabilir demişti.(varyantlar çok değişti vs.) Ama onun üretimi yayılması falan 2022 sonunu bulur belki.
0
nhk ni youkosu
(16.12.21)
soru üzerine baktım da benim de aslında olmam gerekiyormuş. 3.5 ay geçmiş ikinci aşıdan sonra.
@nhk ni youkosu garip bir şekilde benim enabızımda görünen tarihler de "15.12.2021 - 22.12.2021".
yeni aşıyı beklemek niyetindeyim.
0
ganbatte
(16.12.21)
@nhk ni youkosu @ganbatteHerkesim 15-22, ama daha ileriye alınıyormuş sanırım, bu 7 gün olayını ben de merak ediyorum, anlayamadım. www.eksiduyuru.com
0
hair freak
(16.12.21)
doğrusu 2-6 ay arası.

"Immunocompromised individuals who are eligible for a three-dose
primary series may receive a booster dose ≥6 months (168 days) after
completion of the primary series"

"The Ontario recommended interval between the second dose of the initial
primary series and the third dose is at least two months (56 days). As per NACI,
the minimum interval is 28 days; however, an interval longer than the minimum
of 28 days between doses is likely to result in a better immune response."


www.health.gov.on.ca
0
brakgn
(16.12.21)
3-4 ay sonra.
0
buf-e kür
(16.12.21)
(4)

doğalgaz faturasını kartla ödemek

dali dili havali korna
doğalgaz faturasını internet şubesinden kredi kartıyla ödemeyi düşünüyordum olmadı, illa hesaptan ödemek gerekiyor. kartla ödeme yapmanın bir yolu var mı? firma aksa bu arada.
doğalgaz faturasını internet şubesinden kredi kartıyla ödemeyi düşünüyordum olmadı, illa hesaptan ödemek gerekiyor. kartla ödeme yapmanın bir yolu var mı? firma aksa bu arada.
0
dali dili havali korna
(15.12.21)
kendi web sitesinden ödenmiyor mu?
0
hadsafhada
(15.12.21)
Kredi kartı bankanızın uygulamasında çıkmıyor mu? Ödemeler/Faturalar/Doğalgaz tarzı bi menü olmalı ve orada çıkmalı.
0
perferil
(15.12.21)
başkent gaz için aynı sorunu yasiyorum, odeyecek yer bulamadim kendi sayfasi dahil, cari hesaptan odedim az once
0
sweetoffice
(15.12.21)
Fastpay ve benzeri platformlari deneyebilirsiniz, kartla komisyonsuz odeme yapilabiliyor ama Aksa ya da Baskent Gaz var midir bilmiyorum, bir kontrol edin isterseniz.
0
(16.12.21)
(11)

türk lirasının değerli olduğu bir yer var mı?

tabudeviren
almanlarin euro ile türkiye'ye geldiğinde yaşadığını bizim tl ile giderek yasayabilecegimiz bir ülke var mı :D
almanlarin euro ile türkiye'ye geldiğinde yaşadığını bizim tl ile giderek yasayabilecegimiz bir ülke var mı :D
0
tabudeviren
(14.12.21)
www.google.com

suradan ust tarafi 1 turk lirasi olarak sabitleyip asagidan ulkeleri degistirerek kurlara bakabilirsin bir kac denemede angola para birimine gore oldukca degerliyiz.
1 lira = 39 angola para birimiymis. muthis haber

simdi tek yok angola ucak biletlerine bakmaya gidiyorum

endonezya rupisi daha guzelmis
0
exlibris
(14.12.21)
şimdi ben de tam ona bakıyordum, sanırım sri lanka hala bizim için uygun bi ülke :-) avrupaya gitmek hayal oldu, bari asyaya gidelim
0
euteamo
(14.12.21)
Bir birim turk parasinin falanca ulkenin parasından 10birime tekabul etmesi o ulkede paramizin degerli oldugu anlamına yani almanlarin trye geldiginde yasadigini yasayacagimiz anlamına gelmez ki.

Soyle dusun 1tl x ulkenin 10 parasina denk geliyor diyelim, ama bir sise suyu 50 birime satiyorlar. Sen bir sise suya 5tl vereceksin oraya gittiginde ama senin ülkende su 2tl.

Ornek Japonya:)
0
stavro
(14.12.21)
stavro +1 bunu yazmaya gelmistim.
0
in vino veritas
(14.12.21)
stavro +1
İran'da mesela para birimi daha düşük fakat Tahran'da oteller İstanbul'dan daha pahalı. Birim bir kıstas değil. Karşılaştırma yapmak için aşağıdaki gibi siteler kullanılabilir.

www.numbeo.com
www.moneygeek.com

Mesela şu linkte görüldüğü üzre İran'da restoran fiyatları da Türkiye'den pahalıymış.
www.numbeo.com
0
uvbray
(14.12.21)
stavro +1, para birimleri rakam degerine gore karsilastirilamaz, alim gucunu karsilastirmak gerekiyor. oradaki ve buradaki ortalama maaslari / kiralari / yasam masraflarini oranlayarak anca yapilabilecek bir sey. Biz paradan 6 sifir attik mesela, 100bin kat fakirlesmedik di mi bir gecede?
0
robokot
(14.12.21)
Afrikanin ya da Asyanin kirsallarini deneyebilirsin. Tabii tl'yi dogrudan takas etmekte muhtemelen sorun olur.
0
dunal
(14.12.21)
Kişi başı yurt içi gelir ile bakabilirsiniz. GDP per capita. Türkiye'ninki 5 bin dolarlara doğru gidiyor. Bunun altı bizden fakir işte kabaca.
0
perferil
(14.12.21)
Sahra alti afrika kabile devletleri kaldi sadece
0
technicalte
(15.12.21)
Bir zamanlar Ukrayna böyle idi ama artık nerdeyse fark kalmamış grivna ile tl arasında.
0
(15.12.21)
Dünyanın alım gücü en düşük ülkelerinden biriyiz. Uyguna tatil yapıp yiyip içebileceğiniz tek yer Lübnan
www.statista.com
0
plastic_angel
(15.12.21)
(5)

Eski arkadaşlarımı rüyamda gorup duruyorum

goklerdengelenkarar
5 kisilik cocukluk arkadas gurbuyduk. Hepimiz birbirinizin ailesinin elinde buyuduk. Farkli zamanlarda herkes koptu ama ben devam ediyordum hepsiyle. Sonra hakliligim su goturmez gercek olacak sekilde hepsiyle diyalogumu bitirdim. Hepsi serefsizlesti. Ama seviyordum herifleri. 10 yil olacak neredeys
5 kisilik cocukluk arkadas gurbuyduk. Hepimiz birbirinizin ailesinin elinde buyuduk.

Farkli zamanlarda herkes koptu ama ben devam ediyordum hepsiyle. Sonra hakliligim su goturmez gercek olacak sekilde hepsiyle diyalogumu bitirdim.

Hepsi serefsizlesti. Ama seviyordum herifleri. 10 yil olacak neredeyse. Halen hep baristigimi goruyorum ruyalarimda.

Bu benim ezikligim midir sizce?
0
goklerdengelenkarar
(12.12.21)
çocukluk arkadaşlıklarının yeri ayrıdır. nedeni de insanın yenileri hep eskilerle kıyaslamasıdır.

rüyanda barıştığını görmen normal çünkü bilinçaltın da sen geçmişe özlem duydukça hafızandaki eski verileri karıştırıp mutlu anları getiriyor rüyalarına. (ki eminim mutsuz anlar da olmuştur ama onları pek getirmez bilirim :)

hayatım boyunca (34 yaşındayım) kimsenin çocukluk arkadaşıyla 30 sene görüşmeye devam edip çok da anlaştığını görmedim (istinası vardır tabi). o yaştaki arkadaşlık dünyayı, çevreyi tanıma ve keşfetme ve ortak hobiler(oyun vs.), dertler(karşı cinsle ilişkiler) etrafında döndüğü için zamanla çevreler, şehirler, dertler değiştikçe dostluklar da biter. Bu hep böyledir. Özlemen doğal, aynı şekilde ben de çok görmüştüm rüyamda. Ama zamanla hepsi silindi gitti.

Eziklik değil saçmalama ama suçun belli: için temiz :)

Ben "gerçek" arka-daş kavramına inanmıyorum. (Normal arkadaşlık olabilir tabi). Herkes işler iyiyken yanındadır. İşler bozulunca nasıl olsa arkamda arkadaşım var deyip bir dönersin, yerinde yeller esiyor.

Zeki bir düşman aptal bir dosttan yeğdir gibi bir söz vardı sanırım:) düşmanın olsa hazırlarsın kendini gardını alırsın, böyle arkadaşlar adamı en beklemediği anda sırtından bıçaklar.

Fazla arabesk gelmiş olabilir ama tecrübem çok ne yapayım :)
0
stavroqin
(12.12.21)
Valla eziklik değil de özlem diyebiliriz. Bunun dışında bir de yalnızlık tarzı bir durum olabilir. Yani şu sıralar çok arkadaşın yoktur sanıyorum, o yüzden de geçmişte sahip olduğun arkadaşlıklara takmışsın gibi.
0
j r r tolkien hayrani
(12.12.21)
Ayni durumdayim. 5 senemi gecirdigim cocukluk arkadaslarimi hep ruyamda goruyorum. 5 sene az ama hayattaki ilk arkadaslarimdi ve yedigimiz ictigimiz ayri gitmezdi. Mecburen tasininca ayrildik. Simdi whatsapptan ara ara konusup instagramdan takiplesiyoruz. Ben hep goruselim diyorum lafta kaliyor. Ara ara ruyamda onlarla bulustugumu ve hep sizi cok ozledim ya diye sarilip agladigimi goruyorum sabah da kendime kiziyorum. Galiba bilincaltimizda onlari dusundugumuzden daha fazla sevip özlüyoruz. Bence aciklamasi bu. Hem onlari hem de onlarla olan yillarimizi cunku hayatimda en mutlu oldugum ve sevdigim donemim 5-10 yas arasi olan donemimdi ve o yillarda yanimda onlar vardi galiba onlara olan sevgimi diri tutacak o cocuk beni de hala yasatiyorum bir sekilde
0
matilda
(13.12.21)
eziklik degil de hafif travma falan sebepli olabilir. hani herkes ruyasinda arada bir hala okulda oldugunu bir odevi / sinavi unuttugunu, diplomasini henuz almadigini ve benzeri seyleri gorur ya... bu okul hayatinin / stresinin biraktigi hafif PTSD etkisidir. arkadaslarla kopus da stresli bir olay ise onun etkileri ruyalarda cikabiliyor.
0
robokot
(13.12.21)
15 yaşından beri görüşmediğim arkadaşımı yıllarca rüyamda gördüm, yeni yeni görmeyi bıraktım sanırım, hatta yıllar sonra kendisiyle sanal da olsa iletişime geçtiğimde tanıdığım yeni kişiyi pek düşünmedim diyebilirim, sanırım takık olduğum geçmiş idi, rüyamda ev olarak çocukken yaşadığım evi görüyorum hala (28 yıl oldu taşınalı) , bi süre önce görmez olmuştum ama son zamanlarda yine o evi görüyorum ve son zamanlarda ruh halim çok iyi diyemem, pek çok kayıplar yaşadım.

Ben de eziklik demezdim de geçmişe özlem ya da geçmişi aşamama derdim.

Bu arada rüyalarımda hala üniversiteyi bitirememiş olarak görüyorum kendimi, üstünden yıllar, hayatlar geçti hala mezuniyetimi özümseyemedim sanırım.

Sonuç olarak bilemiyorum, belki ben de eziğimdir:)
0
(23.12.21)
(5)

Kışın (petek yanarken) burnunuz tıkanıyor mu ?

wiekannich
Eğer tıkanıyorsa nasıl çözüm buluyorsunuz ? Sabahları zombi gibi uyanmaktan bıktım :(
Eğer tıkanıyorsa nasıl çözüm buluyorsunuz ? Sabahları zombi gibi uyanmaktan bıktım :(
0
wiekannich
(10.12.21)
odayı fazla kurutuyor demek ki, peteklerin üstüne içi su dolu kaplar bırak buharlaşıp nemlendidsin, bu yetmiyorsa oda nemlendirici cihazlar var
0
freebird5406_2
(10.12.21)
Nem gerekli +1 peteklerin üstüne ıslak havlu vs de serebilirsiniz
0
apocalipy
(10.12.21)
Uyudugum odada kalorifer kapali, kombili evde yasarken de geceleri kombiyi en kisiga getirirdim, hic sevmiyorum kalorifer havasini, burun tikanikliginin yaninda baska rahatsizliklara da sebep oluyor bende. İci su dolu kaplar biraz ise yariyor kuru hava icin bu arada,bir de ortam cok sicaksa ve petekleri kisma imkanim yoksa cam aciyorum ben.
0
(10.12.21)
nemlendirmek lazım su falan koy
0
all girls dream
(10.12.21)
50-100 liralık buhar makineleri var. geçen seneye kadar almayarak büyük ihmallik etmişim. verdiğiniz parayı sonuna kadar hakediyor. sorunu tamamen çözmez ama odlukça rahatlatır.
0
burty
(10.12.21)
(5)

Sevgiliyle beraber yaşama fikrinin beni rahat hissettirmemesi

norules
Bir süredir güzel bir ilişkim var. Sevgilim artık beraber yaşamamızı istiyor, kendisi bu konuda bayağı istekli ve "Hadi ama" noktasında talepkar.Ben şu ana dek hayatımda hiçbir sevgilimle birlikte yaşamadım ve şöyle bir takıntım vardır; sevgili kişisine "en iyi halimle" görünmek.Yani sevgilim olan k
Bir süredir güzel bir ilişkim var. Sevgilim artık beraber yaşamamızı istiyor, kendisi bu konuda bayağı istekli ve "Hadi ama" noktasında talepkar.

Ben şu ana dek hayatımda hiçbir sevgilimle birlikte yaşamadım ve şöyle bir takıntım vardır; sevgili kişisine "en iyi halimle" görünmek.

Yani sevgilim olan kadının yanına hazırlıklarımı yapmış bir halde gitmeyi, kendimi en iyi halimle hissederek onunla görüşmeyi seven bir yapım var. Bunun için de kişisel bakım çok önemli benim için. Her türlü vücut kıl tüy temizliğimi yapmalıyım, güzel kokmalıyım gibi şeyler, bunlar benim konforlu hissedebilmem için önemli.

Beraber yaşayınca ise böyle bir durumun olmayacak, birbirinin her anını görüp yaşayıp bileceksin ve ben onun yanında kendimi en iyi hissettiğim halimle olmadığımda bu hisle gerilirim diye düşünüyorum.

Sizce bir şekilde bu konuda kafaca kendimi bir salmam mı gerekiyor, yoksa "O zaman beraber yaşamayın, kendini nasıl en rahat hissedeceksen onu yap" mı dersiniz?
0
norules
(03.12.21)
fikriniz çok sürdürülebilir değil sanki. her zaman birilerinin yanında en iyi halinizle olamazsınız yani. birlikte kalmıyor musunuz hiç?
çok normal şeyler bunlar. sizi olduğu gibi beğenecek biri yanınızdaysa zaten sorun olmaz hiç bir şey. belli ki hanfendi sorun etmiyor, siz de biraz ona yaklaşabilirsiniz bu rahat hissetme konusunda. yine bakımınızı tabii ki yapın, birlikte yaşayınca paspal gezmiyoruz.
0
veritaslibertas
(03.12.21)
Hadi ama noktasında bir talep varsa bundan sonra şu an olduğu haliyle devam edebilmek zor gözüküyor. Sanki sevgilinizle ilişkinizi devam ettirebilmek için salmanız gerekiyor gibi çünkü bir noktada ileri gitmiyorsa bitirmeyi tercih edebiliyor insanlar, ama seçim sizin elbette ben kimseyle beraber yaşamak istemiyorum diyorsanız, beraber yaşamadan da ilişkinizi sürdürebileceğiniz kişilerle birlikte olabilirsiniz.
0
(03.12.21)
kendinize özel alanlar bırakabileceğiniz (yani her anlamda) bir ilişkide bu endişeler yersiz oluyor. 7-24 sürekli yapışık olmayacaksınız ki?
özel alan tanımayan ilişkilerde de zaten ne işiniz var?

öte yandan biriyle yani herhangi biriyle; ev arkadaşı, aile ferdi, arkadaş, sevgili vs. kendinize ve hayatınıza duyduğunuz öz saygıyı ölçmek için de önemli. yani siziz tenzih ederim tabi ama gündelik hayatta mağarada yaşar gibi hayat sürüp yanında biri varken rol icabı nezaket gösteren bireyler sonsuza kadar o mağarada yaşamalı eğer değişmeyecekse. veya bir ev paylaşmak güzel bir fırsat kendimi toparlamam için de diyebilir, değişebilir.

ama sizinki gibi biraz da beni daha mı az sever fikri gereksiz, sevdiğiniz saydığınız insan, siz de onun için öylesiniz. özel alanınızı paylaşmak rahatsız etmemeli. raad olun.
0
rewlack
(03.12.21)
Sizi daha az sever diye bir durum yok. İnsan sevdiğinin her halini görüp severse sever.
0
Hallegadola
(03.12.21)
Derdiniz yalnızca en iyi halinizle görünmekse bu durumda bence biraz rahat olmaya çalışın. Çünkü hem sürdürülebilir değil, hem de problem ettiğiniz şey çok normal. Herkes birbirini olduğu gibi kabul etmeli. Siz de kendinizi olduğunuz gi i kabul etmelisiniz. Her zaman fiziksel anlamda ya da mental anlamda en iyi halinizde olamayabilirsiniz. Sevgilinin de sizin kötü halinizi de seveni makbul zaten. Bu arada lazer epilasyon yaptırmaya başladığımdan beri kıllı halim bile problemli görünmüyor gözüme. Yaptırmıyorsanız yaptırın.

Ama başka endişeleriniz varsa istediğiniz gibi davranın.
0
zimbirik
(03.12.21)
(5)

Evde köpek beslemek?

ayakkokususeveninsan
MerhabaYıllardır çok çeşitli hayvan besledim karıncasından tarantulasına kaplumbağasından yengecine kuşuna. Çocukken köpek deneyimlerimde oldu ama çok kısa süreli ve dışarda bakmıştım. Yaklaşık bir aydır araştırıyorum. French Bulldog bakmayı düşünüyorum. 90m2 lik bir evde yaşıyoruz. Evde apartmanda
Merhaba
Yıllardır çok çeşitli hayvan besledim karıncasından tarantulasına kaplumbağasından yengecine kuşuna. Çocukken köpek deneyimlerimde oldu ama çok kısa süreli ve dışarda bakmıştım. Yaklaşık bir aydır araştırıyorum. French Bulldog bakmayı düşünüyorum. 90m2 lik bir evde yaşıyoruz. Evde apartmanda köpek bakmak zor mu? Güzel yanlarını değil de çektiğiniz sıkıntıları kötü yanlarını merak ediyorum.
0
ayakkokususeveninsan
(03.12.21)
eskiden kısa bir süre evde köpek deneyimim oldu. istediği olmayınca halıya oraya buraya kakasını yapması çok büyük bir sorundu benim için. tabi köpeğin karekterine göre de değişir bu durum. benimki öyleydi.
köpek besleyen birkaç arkadaşımın sorunu da genelde temizikle ilgili ya da uykunun en güzel yerinde sabah dışarı çıkmak istiyor havlıyor apartumanda yaşadığın için komşuları da rahatsız edebilir.yaramaz bir çocuk gibi oluyorlar.
şu an evde köpek istesem beni düşündüren ilk konu sokakta dolaşan ayaklarla yatağıma atlaması gibi detaylar olur. her gezmeden dönüşte ayaklarını mı yıkıyor insanlar?
kendi arkadaşlarım o kadar titizlenmiyor mesela.
bir de evde bırakıp bir yerlere şehir dışına ya da uzun saatler gidemeyeceksiniz. sıkılıp ağlar havlar.
eskiden bir komşumuzun evinde 2 büyük köpek vardı evinde yerlerde halı yoktu kendi de ayakkabı ile evde dolaşıyordu.
aslında evi normal ev gibi değildi köpeklere göre planlamıştı.bir koltuk kenarını yemişti köpekleri ama umursamıyordu.
zamanının ve enerjinin büyük kısmını ona ayırman gerekecek.
yememesi gereken zararlı olan bir şey yediğinde sorun olacağı için ortada çikolata şeker vs bırakamayacaksın mesela.
0
devilone
(03.12.21)
Yani tabiki kolay değil ama bu kopekle olacak iliskinize bagli;
Ben 60m2 yerde esim ve 32kg labrador ile yaşıyorum. Ufacik fransiz bulldogu ile yasarsiniz. O konuda sikinti olmaz

Yani köpeği egitecekseniz o zaman sizi uzun süreçte daha mutlu eder ama tabiki farkli düşünüp köpek ne yaparsa yapsin yeter ki beni sevsin diyen de var. Misal benim köpeğim yemeğe oturdugumuz an yatagina geçer çünkü yataga komutu verecegimi biliyor. Ya da asansor/merdiven/kapidan girme-cikma yaparken oturmasi gerektiğini. Aksine arkadaşım var, köpeğin ne komut bildiği var ne evde sinir. Misal benim köpeğim 2-3 ay yatak odalarina giremedi sonradan izin verdik. Yataga cikmasi zaten yasak, koltuga da 1 ay sonra falan cikmasina izin verdik. Mutfaga girmesi hala yasak. Yani bunlari koyacaksaniz hayatiniz kolaylasir.

Köpeklerle alakali genel sorunların nedenleri var. Evde sagi solu kemiren hayvanin en büyük sebebi sikintidir. Border collie alip evde 6-7 saat bos duracagini sanan insanlar sonra bu olunca sasirir. Benim köpeğim labrador/border collie. Sabah 45dk-1 saat disarida, bunun 10-15 dk komut egitimi, top pesinde kosturma. Aksam 5-6 gibi gene aynisi ve 11 gibi bir 15 dk yuruyus. Kisacasi günde çok rahat sekilde 20-25 dk koşup duruyor dışarıda.

Buna ek köpek reaktif olabilir (benim köpeğim gibi). Tabi sosyallesme periyodunu iyi yaparsan olmaz ama ben barinaktan aldim. Insan/bisiklet/araba/scooter hepsinden korkardi havlardi falan. Simdi yeni yeni çözdük o sorunu ama baya zaman, biraz para aldı.

Ayrilma anskiyetesi olabilir evet. Benim köpekte bunu her dışarı cikarken özel bir ödül vererek çözdük. Su an dışarı cikarken adam ödül gelsin diye bekliyor. Ilk baslarda havlardi artik hic havlamiyor. Bu sorunu yaşayan arkadasim evet komsularla sikintisi oldu. Ama hepsinin bir şekilde çözümü oluyor. Yeter ki kisinin zamani ve parasi olsun.

Türkiye'de sorun park bahce az. Benim evimin arkasinda büyük park var diye aldım köpek. Olmasa almazdım. Ha tabi fransiz bulldog cok spor yapmaz falan o yüzden daha rahat olur.

Neyse toparlarsak; köpek ve apartman hayatinin aslinda bir sorunu yok. Köpek çok büyükse yer sorunu olurdu. Onun dışında kişi günde 7-8 saat evde değilse köpeğin sikilmadigindan ya da buna alismasindan emin olmali yoksa böyle sorunlar baslar.

Paraniz, zamaniniz ve enerjiniz yoksa cok girmeyin. Özellikle Türkiye'de çok pahali hayvan sahibi olmak. Insanlar barinaktan aliyor sonra çok pahali diyor, sürekli havliyor, yok eve cis yaptı falan diyor. Bunlar hep sonuc, bunlarin sebebi ve çözümü var. Ama iste bununla ugrasan az.
0
logisticsmanager
(03.12.21)
En büyük sıkıntılar henüz yavruyken ve eğitim almamışken oluyor, aslında kısa sürede tuvalet eğitimini alıyor köpekler ama yalnız kaldığında, ya da gece uzun saatler çıkmadığında çişini de kakasını da yapabiliyor eve, özellikle evde halı varsa zor bir durum.

Yine yavruyken ve enerjisi bolken, sürekli hoplama zıplama isteğinde oluyolar ve evde buldukları her şeyi kemirebiliyorlar, ayakkabı, koltuk kenarı, çok değerli kağıtlar, para vs her şeyi yiyebilirler.

Artık yetişkin olduğunda zorluklar azalıyor elbette ama yalnız bırakmak problem, tatil planlamak zor, ya birileri evde onunla kalacak, ya da bir yere bırakacaksınız.

Her taraf tüy oluyor, benim köpeğim öldükten 6-7 sene sonra bile evden tüyleri çıkıyordu, pandemi sırasında dışarda her yere sürünmüş bir canlının evde dolaşması fikri bana çok korkunç geliyor. Temizlik takıntısı olanlar için köpekle birlikte yaşam düşünmek oldukça zor.

Kötü yanlar dediğiniz için bunları yazdım ama iyi tarafları saymakla bitmez, her şeye rağmen köpeklerle birlikte yaşamı öneririm. Bu arada 90m2den daha küçük bir evde kocaman bir köpekle 4 yıl yaşadım, gün içinde enerjisini dışarda atma fırsatı bulduğu sürece evin küçüklüğü sorun değil bence, french bulldog için de sorun olacağını sanmıyorum.
0
(03.12.21)
Uzun uzadıya yazmayacağım ama her şey evin kirlenmesiyle alakalı değil. Uzun saatler çalışıyosanız ya da sık sık dışarı çıkan şehir değiştiren ya da eve geç dönen biriyseniz bence o hayvana yazık oluyor. Enerjisini atıp sosyalleşmesi lazım onun da. Küçücük evlerde tek başına yatınca koltuk kemirmesin de ne yapsın bu hayvanlar… he evde çok zaman geçiriyorum bana yoldaş olsun uzun saatler yürürüm onunla vs diyosanız o ayrı.
0
kulaktan dolma biber
(03.12.21)
French bulldog 7/24 osuran bir kopek.
Daha da ilginc dertleri var, kedi gibi korkuyor falan
0
divit
(03.12.21)
(19)

cüzdanı kaç yıl kullanıyorsunuz?

dafuq
kaliteli, severek kullandıgım, levis marka 10 yaşında bir cüzdanım var. bazen düşünüyorum bu kadar uzun süre kullanmak anormal mi?siz kaç yıl kullanıyorsunuz? erkekler için soruyorum aslında ama kadınlar da cinsiyet belirterek cevap verebilir.yıllarca aynı cüzdanı kullanan birisi hakkında ne düşünür
kaliteli, severek kullandıgım, levis marka 10 yaşında bir cüzdanım var. bazen düşünüyorum bu kadar uzun süre kullanmak anormal mi?

siz kaç yıl kullanıyorsunuz? erkekler için soruyorum aslında ama kadınlar da cinsiyet belirterek cevap verebilir.

yıllarca aynı cüzdanı kullanan birisi hakkında ne düşünürsünüz :)
0
dafuq
(02.12.21)
6 yıldır kullanıyorum. Kullanılmayacak duruma gelene kadar kullanmaya devam edeceğim. Yıllarca aynı cüzdanı kullanan birinin eşyalarını düzgün ve temiz kullandığını düşünürüm. Ne düşünelim ki başka.
0
her seye atarlanan adam
(02.12.21)
Lise 2'de kazandığım bursluluk sınavından aldığım burs parasıyla Adidas cüzdan almıştım. 10 yıla yakın kullandım. En son kız arkadaşım cüzdan hediye etti de kullanmayı bıraktım. Hâlâ saklıyorum o cüzdanı. Hem kaliteli, hem de inanılmaz ucuzdu bugüne göre. Tam hatırlamıyorum ama 50, 60 lira düzeyindeydi. Şimdi aynı cüzdanın fiyatı uçmuştur. Lisede daha kaliteli hayat yaşıyormuşum asadad. Ben yıpranma olmadıysa bayağı kullanıyorum. Deri cüzdan sevmem. Spor cüzdan kullanıyorum. Erkeğim.
0
dissendium
(02.12.21)
para verip almam. sevgili kişisi hediye ederse kullanırım ama cebimde taşımam, laptop çantası, arabanın gözünde durur. genelde 2-3 kartla işim oluyor, onlar da ceketimin iç cebindedir. pantolonda kumaş dışında bir şey olması rahatsız ediyor. kıç cebinde düşünmek bile istemiyorum :)

kaç sene kullanırım, kaybolana kadar, deriyse parçalanana kadar kullanırım. aktif kullanmadığım için eskimez zaten yeni gibidir.

yıllarca aynı cüzdanı aktif bir şekilde kullanan kişide biraz düzen takıntısı vardır, kolay kolay rahatlayamaz diye düşünüyorum. bunlar tabii çok genel düşünceler.
0
gabe h coud
(02.12.21)
18-20 arası bir yıl,

c:erkek.
0
liberal
(02.12.21)
Lise 1de almıştım 14 yaşımda fln. Nike. 30 yaşıma geldim. Aynı cuzdanla dewamke xd

Not kadin
0
abuzer
(02.12.21)
Sevdiğim şeyleri, eskimediği, çalınmadığı, başına bir şey gelmediği sürece kullanırım, şu an kullandığım cüzdan benim için çok yeni ama düşününce sanırım 6-7 yıl olmuş alalı, mesela saatimi 17 yıldır kullanıyorum, genel olarak tüketimden hoşlanmıyorum, yıllarca aynı cüzdanı kullanan birini 'ne güzel değer biliyor' diye takdir ederim, , ha belki bu kişi de benim gibi sıkıcıymış diyebilirim:) Erkek değilim ama cevap verdim.
0
(02.12.21)
12 senedir aynı cüzdanı kullanıyorum, herhangi bir yıpranma belirtisi yok, neden değiştireyim.
0
bana kedicik derdi
(02.12.21)
elimde olsa ömür boyu kullanırım. keşke hiç eskimese. ben de en az bi 10-15 yıl kullanırım diye düşünüyorum. Şu andaki 4 yıldır bende imiş.
0
jelly bear
(02.12.21)
elvis cüzdan 10 sene kullanılır mi ya tergan dan aldığım bu cüzdan vardı bir iki sene kullandım sıkılıyor insan sonra vakkodan aldım o da 2 3 sene oluyor ona devam şimdilik
0
all girls dream
(02.12.21)
herhangi bir urunu hosafi cikana kadar kullanirim, cuzdan da bu kuraldan muaf degildir. en son ali expressten cakma deri bi cuzdan almistim 5-6 sene gitti heralde sonra arkadasin kullanmayip kenara attigi cuzdani aldim dusun baskasinin eskisi ama kac yildir mis gibi kullaniyorum :)
0
bay b
(02.12.21)
lise birdeki cüzdanımı hala kullanıyorum ve hala sıfır gibi. çünkü kart kimlik, az miktar nakit taşıyıp cüzdan taşımıyorum. sanırım öldüğümde hala yepyeni kalmaya devam edecek.
0
killerbee
(02.12.21)
Valla 11 yıllık cüzdanı kullanıyorum. Deri ve kondisyonu oldukça iyi. Yıllanmış eşyaları kullanmak çok güzel bence.Hatta yeni şeyler çiğ geliyor.
Neyse soruya cevap verirsem eğer yıllarca aynı şeyi kullanan insanın samimi olduğunu düşünürüm.
Kadın.
0
Amaranta ursula
(02.12.21)
deri cuzdan alirim, 3-4 senede bir sikilip degistiriyorum yoksa 10 sene rahat gider.
0
cooperr
(02.12.21)
pert olana kadar.
0
tabudeviren
(02.12.21)
Çatlayıp patlayıp yırtılana kadar kullanırım. Bi eşyayı uzun zaman kullanan, imza objeleri ya da belli rutinleri olan insanları da ilginç bulurum, öyle pinti minti sıkıcı demem.

F
0
kulaktan dolma biber
(02.12.21)
Senegal spor cüzdanları, 1 sene.
0
dre mithatoğlu
(02.12.21)
Kendi yaptığım tyvek cüzdanı 5 yıldır kullanıyorum, ondan önce hazır aldığım tyvek cüzdan kullanıyodum onu da 6-7 yıl kullandım, kendim farklı bişey yapmak istediğim için değiştirdim, hala iyi durumdaydı öbürü yoksa.
0
mirafiori
(02.12.21)
+15 yıl oldu sanırım belki 20 yıl oldu Matraş kullanıyorum. cidden yıprandı artık değiştirme zamanı geldi. ancak istediğim gibi bulamıyorum.
0
surprise
(03.12.21)
+10 sene. sıfır kullanmadığım cüzdanım var ama alışıp geçemedim.
0
false pretension
(03.12.21)
(4)

İstanbul'daki En Düzgün Sinema Salonları (The Matrix Resurrections)

nhk ni youkosu
Yeni The Matrix'i nerede izleyelim dostlar?Avrupa'da Kanyon, Zorlu veya İstinye Park'taki Cinemaximum hala iyi mi? En son Dune'a gidenler İstinyepark Imax'ten şikayet ediyorlardı mesela.Anadolu'da Hilltown veya Akasya'daki mi iyi? Cinemaximum olmayan bir seçeneğimiz var mı mesela?
Yeni The Matrix'i nerede izleyelim dostlar?

Avrupa'da Kanyon, Zorlu veya İstinye Park'taki Cinemaximum hala iyi mi? En son Dune'a gidenler İstinyepark Imax'ten şikayet ediyorlardı mesela.

Anadolu'da Hilltown veya Akasya'daki mi iyi? Cinemaximum olmayan bir seçeneğimiz var mı mesela?
0
nhk ni youkosu
(02.12.21)
dune'u hilltown imax'te izledim, istinyepark imax'te olan ışık sorununun bir benzeri orda da vardı tabi ki. sinema olarak ben istinye'yi geçmişte daha çok beğenmiştim.

ben olsam akasya'ya giderdim.
0
a darkness coming
(02.12.21)
hilltowndan cok memnunum. akasya da guzeldir
0
ala09
(02.12.21)
Capitol'ün büyük salonu da fena değildi ama son durumunu bilmiyorum, pandemi öncesinden bahsediyorum.
0
(02.12.21)
akasya avm de cinemaximum gold class 1 salonundan aldım biletimi
4-5 sıra koltuk vardı salonda bilet alırken ekranda gördüm nasıl bir salon bilmiyorum ama
0
devilone
(02.12.21)
(2)

Doğu ekspresi - erzurum kars

poliamid
Herkese merhaba, bu sene doğu ekspresi bileti alabilen oldu mu?Ocak ayında erzurumdan karsa gitme ihtiyacımız olacak, tren bakalım dedik bulamadık. Aralık itibariyle tüm tarihleri kontrol ettim yok. 15 aralıkta başlayacak bilgisini buldum bi yerde, en azından treni bulabileyim diye ankara erzurum da
Herkese merhaba, bu sene doğu ekspresi bileti alabilen oldu mu?

Ocak ayında erzurumdan karsa gitme ihtiyacımız olacak, tren bakalım dedik bulamadık. Aralık itibariyle tüm tarihleri kontrol ettim yok.
15 aralıkta başlayacak bilgisini buldum bi yerde, en azından treni bulabileyim diye ankara erzurum da baktım, kesinlikle yok.

Bu sene alabilen oldu mu?
Tcddnin mobil uygulaması mı iyidir internet sitesi mi, acele etmek için hangisini kullanalım? Deneyimlilerden bilgi bekliyorum.
0
poliamid
(30.11.21)
seyahatten 15 gun kadar once satisa cikiyordu biletler, o yuzden bulamiyorsunuzdur.
0
in vino veritas
(30.11.21)
Son durumu bilmiyorum ama önceki yıllarda bilet bulmak çok zorken, seyahat gününden bir gün önce bilet bulunabiliyordu, planlarınızı aksatmayacaksa o şekilde deneyebilirsiniz, bir de Erzurum Kars arası kısa olduğu için yataklı vagonda gitmeniz şart değilse daha kolay bilet bulabilirsiniz sanki, ben daha önce biletleri internet sitesinden satın almıştım, mobil uygulaması nasıldır bilmiyorum.
0
(01.12.21)
(5)

Buff'ımı kaybettim, moralim çok bozuk.

tcyx
10 yıldır kullanmakta olduğum emektar buff'ımı kaybettim. Çok da seviyordum. Yenisini alayım dedim, normal olarak fiyatlar uçmuş.Marka takıntım yok ama kaliteli olsun istiyorum. Buff kadar pahalı olmayan ama iyi kalite bir marka biliyor musunuz? Yazar mısınız?
10 yıldır kullanmakta olduğum emektar buff'ımı kaybettim. Çok da seviyordum. Yenisini alayım dedim, normal olarak fiyatlar uçmuş.

Marka takıntım yok ama kaliteli olsun istiyorum. Buff kadar pahalı olmayan ama iyi kalite bir marka biliyor musunuz? Yazar mısınız?
0
tcyx
(29.11.21)
Hiç markasına bakmadan denk geldiğim yerde alırım şimdi baktım Türkiye'den aldıklarımın hepsinin markası Narr

İnternette quiksilver falan gördüm o daha iyi olabilir ama.
0
lappuntamento
(29.11.21)
Soruya cevabım yok ama 3 yıl önce ben de çok sevdiğim buff'ımı kaybettim, hala üzülüyorum, fiyatını önemsemeyip aynısından alacağım ama bulunmuyor, bazen insanların kullandığını görüyorum, Bihter'İn Behlül'e söylediği cümle gibi 'sen şu an benim boynumda olmalıydın' diyorum içimden...
0
(29.11.21)
buff marka şu an türkiye'de yok gibi bir şey bulursanız bana da atın linki.
onun dışında buff diye satılanlar gerçek buff değil zaten. selpak misali adı selpak.

buff'a böyle bir anlam 2 yönden yüklememek lazım.

1- kaskın içinde kullandığımız için biz kafa çorabı diyoruz mesela. ter-kuruma-ter-kuruma döngüsünde bir süre sonra yıpranıp özelliğini kaybediyor zaten.
2- orijinal olsun olmasın o kadar çeşitli desenler var ki her an bir diğerine bağlanabilirsin. kımıl kımıl hepsi. ben seçerken günlerce uğraşıyorum yüzlerce desen arasında.
0
onemoremile
(29.11.21)
Decathlon'da bazı çeşitler var, bakmanızı öneririm.
0
kaptankedi
(29.11.21)
Decathlon +1
0
kablelvuku
(29.11.21)
(1)

enpara faizli taksitlendirme

halis ayarci
tam bir kredi kartı cahiliyim, hayatımda 1 kere falan kullandım, bilgi açısından yardımınızı istiyorum.enpara kartım var, 3000 tlye kadar faizsiz taksitlendirme yapılabiliyormuş, ör 2000 liraya bir obje aldım, 2 taksite böldürdüm, 1000 1000 ödeyebiliyormuşum diye anladım.diyelim ki 2000 değil de 120
tam bir kredi kartı cahiliyim, hayatımda 1 kere falan kullandım, bilgi açısından yardımınızı istiyorum.

enpara kartım var, 3000 tlye kadar faizsiz taksitlendirme yapılabiliyormuş, ör 2000 liraya bir obje aldım, 2 taksite böldürdüm, 1000 1000 ödeyebiliyormuşum diye anladım.

diyelim ki 2000 değil de 12000 liralık bir şey alsam 1.98 faiz oranı ile gene de taksitlendirebiliyormuşum. bu ne demek? mesela max taksit kaç oluyor mesela 6 taksit yaptırabilir miyim? (faizsizde max 3 taksit var galiba)

bir de bu faiz meselesine kafam basmıyor, 12000 liralık bir obje aldım ve 1.98 faiz işlemeye başladı. benim cebimden ne kadar sürede ne kadar para çıkar (para sıkıntım yok, taksitleri hatta alışverişin tamamını bir seferde ödeyebilecek durumdayım ama nakit para basmak yerine parça parça ödemek istiyorum). diyelim ki 3 taksit yaptırdım, cebimden bu 3 ayda mesela 4000+4100+4200 falan mı çıkacak? allahını seven bilgi versin
0
halis ayarci
(23.11.21)
3000 tlye kadar ücret ödemeden 3 taksit yaptırabiliyosunuz enpara ile, tek şart taksitlendirilebilir alışveriş olması. (Bazı sektörlerde taksitlendirmeye izin verilmiyor)Faizli taksitlendirmede de tercih edeceğiniz taksit sayısına göre faiz oranı belirlenip ana tutara eklenerek, her ay eşit olacak şekilde taksitlendirilerek ödeniyor.
0
(23.11.21)
(7)

İstanbul'da zeytin ağacı nerede var?

grrrrrrrrrr
Zeytin ağacı fotoğrafı çekmem gerekiyor bir iş için, nerede bulabilirim İstanbul'da? Zeytinlik gibi arazi içinde olsa daha iyi ama tek ağaç da olur. Darıca tarafında var diye duydum, nisbeten Kadıköy'e daha yakın bir yerde olma şansı var mı?
Zeytin ağacı fotoğrafı çekmem gerekiyor bir iş için, nerede bulabilirim İstanbul'da? Zeytinlik gibi arazi içinde olsa daha iyi ama tek ağaç da olur. Darıca tarafında var diye duydum, nisbeten Kadıköy'e daha yakın bir yerde olma şansı var mı?
0
grrrrrrrrrr
(15.11.21)
Validebağ korusunda vardır diye tahmin ediyorum ama bulmak zor olabilir. Epey büyük bir alan.
0
himmet dayi
(15.11.21)
Ulusta da kartalda da var. ben cekip atayim lazimsa
0
ala09
(15.11.21)
Ben de Validebağ diyecektim ama oradakiler iğde ağacıydı sanırım tam emin olamadım. Müdürlüğe telefon açıp sorarsanız yanıtlayabilirler.
0
msb
(15.11.21)
Fenerbahçe Parkı'nda var, alışık olduğumuz zeytinliklerdeki yani İznik ve Ege bölgesindeki zeytin ağaçlarına göre oldukça büyük.
0
(15.11.21)
Kartalda zeytinlik parkı var. Kartal anadolu imam hatip lisesinin tam karşısında.
0
pudra
(15.11.21)
viaport tuzla(sahilde olan) girişinde ege'den getirilmiş bilmem kaç yüzyıllık bir zeytin ağacı var. tuzla marina zeytin ağacı diye googlelayınca geliyor görseli.
0
surprise
(15.11.21)
Erenköy muhtarlığı yanındaki mini ağaçlıklı parkta var. Tam erenköy kız lisesi üst kapısı karşısı.
0
gokriver
(16.11.21)
(8)

kripto paradan azıcık anlayanlar

kisa
Merhabalar,2 gün önce aldığım bir coin var sonra tekrar aldım vs. öğrenmek istediğim, ilk 1000 tl lik aldığım coin ne kadar kar/zarar etti, 2. 1000 lik ne kadar kar/zarar etti. bunu nasıl görebilirim? Binance kullanıyorum.aşırı derecede acemi olduğum için basit bir şekilde tarif edebilirseniz sevini
Merhabalar,
2 gün önce aldığım bir coin var sonra tekrar aldım vs. öğrenmek istediğim, ilk 1000 tl lik aldığım coin ne kadar kar/zarar etti, 2. 1000 lik ne kadar kar/zarar etti.
bunu nasıl görebilirim? Binance kullanıyorum.
aşırı derecede acemi olduğum için basit bir şekilde tarif edebilirseniz sevinirim.
0
kisa
(15.11.21)
ilk 1000 tl'yi aldığın kur neydi? şu anki kur ne? aradaki fark karın veya zararın.
ikinci 1000 tl'yi aldığın kur neydi? şu anki kur ne? aradaki fark karın veya zararın.
0
reanarchy
(15.11.21)
hesaptablosu.net
buradan aldığın miktar ve alış fiyatlarını girerek maliyetini hesaplayabilirsin
veya manuel olarak
" maliyet = ( (alım fiyatı 1 * adet 1) + (alım fiyatı 2 * adet 2) + .... + (alım fiyatı n * adet n) ) / toplam adet " formül bu.
0
astronom bey
(15.11.21)
bunun için 3rd party uygulamalar var. Delta isimli olanı kullanıyorum.
0
do you remember me
(15.11.21)
Teşekkürler. Kendi içerisinde bir hesaplama aracı olacağını ummustum.
0
🌸kisa
(15.11.21)
Kaçtan aldığımı nasıl görebilirim:)
0
🌸kisa
(15.11.21)
Emirler > Spot Emri > Alım Satım Geçmişi bölümünde tarih aralığını seçerek aldığın coini, miktarını ve hangi fiyattan aldığını görebilirsin, buna göre daha önce verilen cevaplardaki formülle şimdiki fiyatına göre ne kadar kar ya da zararda olduğunu hesaplayabilirsin.
0
(15.11.21)
coinmarketcap.com

burada aldığınız coin miktarını ve alım fiyatınızı yazdığınız bir portföy oluşturun. anlık olarak ne kadar kâr ne kadar zarar hepsini görürsünüz. Ancak aynı coinden alınca "bundan bu kadar, şundan bu kadar" gibi olmaz. aynı tip coinler tek alım gibi görünür. daha düşük fiyattan alırsanız alım maliyetiniz düşmüş olur, tersinde de artmış olur.
0
himmet dayi
(15.11.21)
Cevaplar için teşekkürler.

Cüzdan özeti dediğimde elimde sahip olduğum 3 (biri çook küçük, aslında 2) coini görüyorum., Toplam değerini görüyorum ve burada sorun yok. Asıl merak ettiğim, ben bunları ne zaman kaçtan aldığım bilgisi olduğu için emirler->spor emirleri ne giriyorum.
oradan alım satım geçmişi diyorum
tarih aralığında sorun yok ancak çıkan listede, sahip olduğum o iki coinden 1 tanesi görünmüyor.
spot emirleri dışında bir şekilde başka yollarla mı aldım acaba?
fikri olan var mıdır? vakti olan, yardımcı olmak isteyen olursa zoom üzerinden ekranımı paylaşabilirim :)
0
🌸kisa
(16.11.21)
(7)

Gunaydin, izmir otel tavsiyesi

Pufpuf
Tek basima kalabilecegim, temiz, fiyati da nispeten uygun otel tavsiyeniz var midir?Basmane bolgesinde olmasin lutfen. Ayrica aracim olacak, ona uygun yerler de olabilir. Tesekkurler:)
Tek basima kalabilecegim, temiz, fiyati da nispeten uygun otel tavsiyeniz var midir?

Basmane bolgesinde olmasin lutfen. Ayrica aracim olacak, ona uygun yerler de olabilir.

Tesekkurler:)
0
Pufpuf
(15.11.21)
www.tatildenince.com dan şehir oteli bulabilirsiniz. uygun fiyatlar var.
0
erty_ksk
(15.11.21)
Soylediginiz sitede fiyatlari gostermiyor, herbirine tek tek tiklayip fiyat bilgisi sorgulamak gerekiyor, cogu da telefonla arayin diyor. Malesef cok kullanissiz bir site
0
🌸Pufpuf
(15.11.21)
ibis hotel konak. temiz, düzgün. kahvaltısı kötü.
0
scudman1
(15.11.21)
Ibiste kaldim daha once, temiz ve duzgun dediginiz gibi. Ama oldukca kucuk ve pencereleri dolayisiyla basik. Suan geceligi 500 tl ve hak etmiyor bence
0
🌸Pufpuf
(15.11.21)
İzmir palace - deniz manzaralı odaları 500 TL civarı sanırım.
Onn apart otel - konakta yine apart. 200 TL civarıydı. İdare ederdi.
0
cikolata selalesi
(15.11.21)
Pasaport bölgesinde Marla Otel'de kalmıştım, temiz, düzgün ve makul fiyatlı idi ve konumu çok iyi idi. Üstünden epey zaman geçti şu anki durumundan çok emin değilim ama fiyat ve yorumlarına bakarak fikir edinebilirsiniz.
0
(15.11.21)
Emen's hotel bir bakın derim yer bulabilirseniz
0
kleider
(15.11.21)
(17)

Lenslerinizi ovalıyor musunuz? Ovalamalı mıyız?

kibritsuyu
Lens solüsyonlarından sadece opti free'nin üstünde "no rub - ovalama gerektirmez" yazıyor. Diğer hiçbir solüsyonda böyle bir ibare yok.Lens ovalamak diye bir şey çok eskilerde kaldığı için yazma gereği mi duymuyorlar, yoksa opti free dışındaki solüsyonları kullanıyorsak lensleri ovalamamız mı gereki
Lens solüsyonlarından sadece opti free'nin üstünde "no rub - ovalama gerektirmez" yazıyor. Diğer hiçbir solüsyonda böyle bir ibare yok.

Lens ovalamak diye bir şey çok eskilerde kaldığı için yazma gereği mi duymuyorlar, yoksa opti free dışındaki solüsyonları kullanıyorsak lensleri ovalamamız mı gerekiyor?

Ovalamak gerekiyorsa; gözden çıkarınca kutuya koymadan mı, takmadan önce kutudan alınca mı ovalamak lazım?
0
kibritsuyu
(04.11.21)
no rub yazısını görünce ben de aynı şeyi düşünmüştüm ama 36 yaşındayım, orta 2'den beri lens kullanıyorum.
hayatımda hiç lens ovalamadım.
0
blatta hiberna
(04.11.21)
Yeni lens solüsyonları buna gerek olmayacak şekilde üretiliyor.
0
filipis
(04.11.21)
yıllardır lens kullanıyorum ki renklisi, şeffafı alayını kullandım hepsi numaralıydı. en son geçen ay acuvue oasys transition mı ne ışığı kıran bir lensi var onu alayım dedim artık kış geliyor güneş çıksa da çok parlak değil, güneş gözlüğü kullanımına gerek kalmasın. verdiğim en yanlış karardı. nasıl oluyorsa gözüme kaçan toz, kirpik, makyaj kalıntısı ne varsa gözle lens arasına giriyor ve yapışıyor resmen lense. ışıkta da rengi koyulaştığı için sürekli gölgeli, en iyi ihtimalle blurlu görüyordum her yeri. ovalamadan da çıkmıyor öyle bir yapışmak. kutudaki 2 lensi ovalayayım derken yırtarak yalan ettim. sonra aldığım sitede yorum yaptım, neyse ki memnuniyet garantiliymiş kalanları gözümdekiler dahil istediler gönderdim. eski kullandığım normal lenslerden gönderecekler yerine. hayatımda ovalama gerektiren lensle ilk kez karşılaştım.
0
kakamelsokoban
(04.11.21)
Ben ovaliyorum açıkçası. Kutudan alıp ekstra solüsyon dökmeden doğrudan mi takıyorsunuz?
0
Notts
(04.11.21)
6 senedir lens kullaniyorum, lensi cikartirken ya da takarken ovaladigimi hic hatirlamam ama arada toz yapismis oluyor nasil oluyorsa o zaman bi solusyon dokup ovalamak gerekiyor. Bu dedigim senede 2-3 kez oluyor belki
0
matilda
(04.11.21)
toz görmediğim sürece lensin gözüme yapışan yerine elimi sürmüyorum. ellerimi sabunla yıkamadan zaten asla lens takmıyorum.
0
Hallegadola
(04.11.21)
15 yıldır kullanıyorum, bir kez lens ovalamışlığım yok.
0
erenderk
(04.11.21)
Ben kutudan cikardigimda biraz solusyon dokup ovaliyorum ama bu soruyu gorene kadar bu durumu hic sorgulamadigimi farkettim, 15 yil once ilk lensimi aldigimda, goz hastanesindeki hemsire nasil kullanacağımi anlatmisti, hala ayni stille kullanmaktayim, ilk zamanlarda lensi gözüme oturtmakta zorlaniyordum, bir sabah ise gitmeden yarim saat ugrastigimi hatirliyorum, neyse ki o konuda asama kaydetmisim:)
0
(04.11.21)
hiç ovalamadım şimdiye kadar.
0
roket adam
(04.11.21)
hiç ovalamadım. hem nasıl ovalanıyor ki, ovalamaya çalışınca parmağına yapışıyor:)
0
nothing in my way
(04.11.21)
Ilk kullanmaya basladigimda doktor solusyon ile avuc icimde 30 saniye ovalayip sonrasinda kutusuna koymam gerektigini soylemisti. 30 saniye olmasa da hep ovalayip koyuyorum.
0
pike
(04.11.21)
10 yıldır lens kullanıyorum 1 kere ovalamadım.
0
sizofren06
(04.11.21)
Ben hep ovalarım.
0
old possum
(04.11.21)
boşuna mı uğraşmışız bunca sene :) 12 senedir lens kullanıyorum. çıkardıktan sonra ovalamam ama sabah kutudan çıkardıktan sonra lenslerin her iki yüzünü de biraz solüsyon döküp ovalar öyle takarım.
0
bluedad
(04.11.21)
vay be ovalamadan oluyor muymuş o :') öğrenecek şeyler bitmiyor bu hayatta gerçekten.

ben lensi gözüme takmadan önce avucuma koyar biraz da lens solüsyonu döküp orta parmağımla ovalarım. akşamsa direkt çıkarıp kutuya koyuyorum.
0
olutaklidi
(04.11.21)
duyuruyu ikiye böldüm asdasfklja.

daha da ilgincini söyleyeyim mi size? üzerinde "no rub - ovalama gerektirmez" yazmayan solüsyonlardan birinin (hangisi olduğunu hatırlamıyorum) kutusundan çıkan prospektüs gibi kullanma talimatında nasıl kullanılması gerektiği yazıyor. orada da "avucunuza koyun, dairesel değil, ileri geri, sağ sol hareketlerle ovalayın" diye solüsyonu nasıl kullanmamız gerektiğini belirtiyor.

ben de 15 yıldan fazla zamandır lens kullanıyordum. uzun süre ovalamadan kullandım. ama kutudan çıkan prospektüs gibi şeyi okuduğumdan beri ben de çıkarınca değil ama takmadan önce ovalıyorum.

ama dedim 15 yıl önce ovalamazdım, solüsyonda "no rub" yazardı, teknoloji gelişeceğine geri mi gidiyor, niye ovalıyorum? yoksa teknoloji o kadar gelişti ki lens ovalamak diye bir şey tarihe karıştığı için "no rub" yazma gereği mi duymuyorlar artık.

hadi buyur şimdi iyice karıştı :)
0
🌸kibritsuyu
(04.11.21)
drive.google.com

yeni aldığım lens solüsyonunun kullanma talimatı. üstelik de kendisi, eskiden üzerinde "no rub" yazan opti-free express. üzerinde de "no rub" yazmıyor.
0
🌸kibritsuyu
(11.11.21)
(2)

funny games filminin 97'de çekilmiş versiyonunu izledim bugün.

neoluyokardesimnebutantantana
araştırınca gördüm ki aynı yönetmen bir de 2007'de ingilizce olarak çekmiş filmi.aralarında filmin dili ve oyuncular dışında hiç fark yokmuş sanırım.senaryo,diyaloglar falan tıpa tıp aynıymış.iki filmi de izleyenler için soruyorum.iki filmi karşılaştırmanızı istesem neler derdiniz?
araştırınca gördüm ki aynı yönetmen bir de 2007'de ingilizce olarak çekmiş filmi.aralarında filmin dili ve oyuncular dışında hiç fark yokmuş sanırım.senaryo,diyaloglar falan tıpa tıp aynıymış.


iki filmi de izleyenler için soruyorum.iki filmi karşılaştırmanızı istesem neler derdiniz?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(02.11.21)
Pek fark yok denebilir, ikisi de kan dondurucu, ikincisi altyazi ile film seyretme kulturu gelismemis Amerikan pazari icin cekilmis diye duymustum.
0
(02.11.21)
ikini de izledim. 2ncinde tanınmıs kişiler oynuyor fark bu.
0
sizofren06
(02.11.21)
(4)

İstanbul’da boğaz ya da deniz manzarası olan zincir kahveci

ms brownstone
Ucundan kıyısından deniz gören bir yer değil de Bebek Starbucks gibi güzel bir manzarası olan yerleri soruyorum. Florya’da da Bebek gibi olmasa da güzel manzaralı bir Starbucks vardı diye hatırlıyorum ama daha merkezi yerlerden örnekler arıyorum. Kadıköy Starbucks mesela çok merkezi ama terası dışın
Ucundan kıyısından deniz gören bir yer değil de Bebek Starbucks gibi güzel bir manzarası olan yerleri soruyorum. Florya’da da Bebek gibi olmasa da güzel manzaralı bir Starbucks vardı diye hatırlıyorum ama daha merkezi yerlerden örnekler arıyorum.

Kadıköy Starbucks mesela çok merkezi ama terası dışında düzgün manzarası yok pek. Özetle hem çok iyi manzarası olan hem de merkezi ilçelerde olan nereler var? Nero, Starbucks, Caribou gibi çalışırken uzun uzun oturulabilecek zincir kahvecileri yazabilirsiniz.
0
ms brownstone
(01.11.21)
Bebek Kahve Dünyası,bir zamanlar Nero idi, bir de aklima gelen Tuzla Viaport Caribou, 5 yildir gitmedim hala acik midir bilmiyorum.
0
(01.11.21)
aqua florya'da da starbucks olacaktı oranın da manzarası güzel ancak yer bulabilirsen tabii.
0
roket adam
(01.11.21)
beykoz'da cafe crown vardi yillar once. hala var mi bilmiyorum.

edit: hala acikmis evet goo.gl
0
crucio
(01.11.21)
Galataport ta kahve dünyası var. Doğrudan boğaza bakıyor.
0
chavezding
(01.11.21)
(11)

Zekice kurgulanmış soygun filmleri ariyorum

Filinta61
La miglio offertaItalyan isiOceans serisiInside manDemi moore elmas soygunu filmiSihirbazlar cetesiGibi gibi.
La miglio offerta
Italyan isi
Oceans serisi
Inside man
Demi moore elmas soygunu filmi
Sihirbazlar cetesi

Gibi gibi.
0
Filinta61
(31.10.21)
En iyileri yazıyorum;
Heat
Ronin
The town
0
deer hunter
(31.10.21)
Onlari izledim. Daha kiyi kosede kalmis filmler lazim.
0
🌸Filinta61
(31.10.21)
Snatch
0
Amory Lorch
(31.10.21)
senin aradığın film jackie brown.
0
dafuq
(31.10.21)
film değil ama her bölümü film gibi dersek, İngiliz dizisi Hustle 'a bir göz at.

Mesela Oceans serisinde hep hack muhabbeti falan vardır, Hustle tam tersi insanları manipüle etme-sosyal mühendislik üzerine. Ben daha çok seviyorum.
0
nhk ni youkosu
(31.10.21)
dokuz kraliçe
0
karayel
(01.11.21)
Ocean's görünce aklıma şu geldi, film değil gerçi ama güzel bi bölümdü:

www.imdb.com
0
plutongezegendegilmi
(01.11.21)
Hustle+1, bu diziyi benden baska izlemis biri olmasina sasirdim, sunu belirtmek lazim, Hustle'da aksiyon az, eğlence boldur.
0
(01.11.21)
The Score
0
iwasbornonamountainside
(01.11.21)
dokuz kraliçe +1, orijinal adı neueve reinas
0
rahip janick
(01.11.21)
Army of thieves
0
congratulationsyouwon
(05.11.21)
(4)

Adalar hakkında

kislar gecmez beresiz
Merhaba. Hafta sonu kız arkadaşımla adalara gitmeyi düşünüyoruz. Aklımızda gidip orada kalmak var ancak daha önce adalara gitmedim. Haliyle işler nasıl ilerliyor bilmiyorum. Öncesinde bir otelde, pansiyonda yer ayarlamak gerekiyor mu? Yoksa oraya gidip bulabilir miyiz? Kalma konusunda da emin değili
Merhaba. Hafta sonu kız arkadaşımla adalara gitmeyi düşünüyoruz. Aklımızda gidip orada kalmak var ancak daha önce adalara gitmedim. Haliyle işler nasıl ilerliyor bilmiyorum. Öncesinde bir otelde, pansiyonda yer ayarlamak gerekiyor mu? Yoksa oraya gidip bulabilir miyiz? Kalma konusunda da emin değiliz. Günübirlik gidilse de tadı çıkar mı? Orada neler yapılabilir?
0
kislar gecmez beresiz
(28.10.21)
Bence çok kalmalık bi olayı yok. Büyükadaya gidersiniz zaten giderseniz. Elektirikli otobüsler var. Ona atlayıp kilise durağında inin. Kiliseye çıkın. Manzarayı seyredin. Sonra geze geze aşağı inin. Balık ekmek yiyin. Ya da oturup bi yerlerde kahve için. Zaten gün bitmiş olacak. Kalmak gereksiz masraf bence
0
adwokat
(28.10.21)
Hafta sonları genelde fiyatlar daha yüksek ve doluluk oranı daha yüksek olur oradaki otellerde. Pandemi şuan bu durumu ne kadar etkiliyordur bilmem.
İkincisi, adalarda oteller gerçekten kötü. F/p oranı yerlerde sürünüyor desem yeridir.
Kalmayı tavsiye etmiyorum, üstteki entry +1
0
lappuntamento
(29.10.21)
Farklı bir düşünceye sahibim, gece kalmak hiç de gereksiz değil, 25 dklık vapurla adaya ulaşabilmeme rağmen defalarca gece adalarda kalmışımdır. Önceden rezervasyon yaptırıp gittiğim de oldu, soontan bir şekilde bu gece dönmeyelim burada kalalım dediğim de. Şu anda doluluk oranı nasıldır ve yer bulmak mümkün müdür bilemiyorum ama kalabalık çekildiğinde adada olmak ve güne sakin adada başlamak çok keyiflidir.

Hangi adaya gideceğinizi bilmiyorum ama genel olarak orman yürüyüşü veya bisiklet kiralama, manzara izleme adaların olayı. Sonbaharda özellikle güzel olur, begonviller, sarı ağaçlar, hazan yaprakları adeta renk cümbüşü oluşturuyor. Yeme içme için ben olsam Burgazada’yı tercih ederim, hemen vapurdan inince restoranlar var, manzarasına bayılırım, İstanbul ve çirkin binalarına değil Kaşık Adası’na bakar.

Bu arada kalmazsanız ve günübirlik giderseniz, öyle de gayet tadı çıkar.
0
(29.10.21)
Bayramlarda fiyatlar asiri yukseliyor ama bence bir gece kalmak her turlu guzel fikir. airbnb, otel ara bul ayarla zaten merkeze uzaksa sizi almaya gelirler. migros carrefour vs var erzak icki oralardan toplayabilirsin.
0
ala09
(29.10.21)
(6)

Annemin, kendisinden izin almamı beklemesi.

put it in your appropriate place
Ön bigli; Yaş 32. Erkek kişisi.Az önce konuşurken dedim Kasım ayında yurtdışına gidebilirim. Yok covid var, yok şöyle filan. Sıkıldım deyince neden bana soruyorsun dedi. Dedim sormuyorum, bilgi veriyorum.Daha önce, defalarca tek başıma yurtdışına çıkmışlığım var. Direkt ben gidiyorum dedim ve kalktı
Ön bigli; Yaş 32. Erkek kişisi.

Az önce konuşurken dedim Kasım ayında yurtdışına gidebilirim. Yok covid var, yok şöyle filan. Sıkıldım deyince neden bana soruyorsun dedi. Dedim sormuyorum, bilgi veriyorum.

Daha önce, defalarca tek başıma yurtdışına çıkmışlığım var. Direkt ben gidiyorum dedim ve kalktım gittim.

Annemin bu tür beklentisi var sanırım. Sizde var mı bu durumlar?
0
put it in your appropriate place
(28.10.21)
neden bana soruyorsun demiş, izin almanı beklediğini sanmıyorum.

yok ben de haber veririm sadece.
0
jelly bear
(28.10.21)
15 yıl önce vardı.

33 yaşındayım.
0
himmet dayi
(28.10.21)
Üniversiteden ilk döndüğüm zaman alışkanlıktan kimseye bir şey demeden gidiyordum. O zamanlar bununla ilgili laf sokuyordu.
Alıştı.
Hala birlikte yaşadığımız için haber veriyorum tabii ki (çoğu zaman unutuyorum ama ya mesaj atar ya da arar o zaman söylerim) ama izin alma gibi bir durum olmadı hiç.
Ne tatil planı için ne başka bir şey için.

"Neden bana soruyorsun" sorusundan böyle bir anlam çıkarmadım ben açıkçası.
Bunu beklese daha farklı ifade ederdi bence.
0
mutekebbir
(28.10.21)
15-16'dan sonra bir yere gitmek için izin alma meselesini bıraktım. bağımsız bir çocuktum onları böyle olmaya ben zorladım diye düşünüyorum ama neticede bir yerden sonra izin istemek saçma.

ama standart türk ailesi korumacı, buna beklemesi şaşırtıcı bir şey değil. çok umursamana gerek yok bence.
0
Bruce
(28.10.21)
Bana cok garip gelmedi covid var demesi, cunku var ve bi risk var ortada, bu izin alma izin verme meselesi degil ki, yasla da ilgisi yok bence ama 32 yasinda izin almanizi bekliyorsa, o biraz garip dogrusu.
0
(28.10.21)
neden bana soruyorsun dediyse seni yanlış anlamış şaşırmış bence öyle bir beklentisi yok. neden bana sormuyorsun deseydi bir beklentisi olduğunu anlardık.
0
guitarissimo
(28.10.21)
(10)

Rahatlıktan mı uyuyamıyorum?

jacque
Bir aylık evliyim. Evlenmeden önce haftanın bazı günleri salonda kanepede bazı günleri de ergenlikten kalma tek kişilik yatağımda yatıyordum (Eşim de aynı şekilde, dönüşümlü yatıyorduk.)Çok rahatsızlık çektiğimiz için evlenince yatak odamız çok iyi olsun, iyi uyuyalım istedik. Karartma stor perdeler
Bir aylık evliyim. Evlenmeden önce haftanın bazı günleri salonda kanepede bazı günleri de ergenlikten kalma tek kişilik yatağımda yatıyordum (Eşim de aynı şekilde, dönüşümlü yatıyorduk.)

Çok rahatsızlık çektiğimiz için evlenince yatak odamız çok iyi olsun, iyi uyuyalım istedik. Karartma stor perdeler aldık, odaya hiç ışık girmiyor. 180 x 200 cm Yataş'tan 6.000 TL civarı çok rahat bir yatak aldık. Nevresimleri bile özenle seçtim kaşındırmasın, batmasın da rahat uyuyalım diye.

Gelin görün ki son bir aydır her sabah sanki 1 saat uyumuşum gibi hem uykusuz hem de ağrılar içinde uyanıyorum. Aslında yıllardır ilk kez erken yatabiliyorum ve 8-9 saat uyuyabiliyorum ama hiç uyumamışım gibi gözümü zor açıyorum. Bir de bel ağrısı var ki anlatamam hatta bu sabah fark ettim resmen ayaklarım bile ağrıyordu yataktan kalkarken..

Yatağa çok para verdiğimiz için bu durum karartma perdelerinden kaynaklanıyordur diye umuyorum ama siz ne dersiniz? :(

Not: Eşimde zaten önceden de kronik bel ağrısı olduğu için yatakla ilgisi var mı çözemedik ama ağrılar onda da mevcut.
0
jacque
(24.10.21)
ağrılar garip ama biriyle uyuyamıyor olabilir misiniz?
0
jelly bear
(24.10.21)
@jelly bear
Yatak büyük olduğu ve ikimizde de sırt dönüp uyuma huyu olduğu için aslında hiç hissetmiyorum bile yatakta eşimin varlığını. Annem de bu ihtimali söyledi ama dediğim gibi yatakta biri var mı yok mu anlamıyorum bile uyku sırasında.
0
🌸jacque
(24.10.21)
rahatlıktan uyuyamıyorsunuz. hafta sonu yedigöller'e veya başka bir yere kampa gidin. çadırda uyuyun. sonra dönünce yatağınızı tekrar deneyin.
0
perloneth
(24.10.21)
1 ay içinde alışacaksınız.
0
vurursagololur
(24.10.21)
Herkesin rahat edebildiği yatak aynı değil mesela benim süper rahat bulduğum yatağım kardeşimde bel ağrısına sebep oluyor ama bana da biriyle beraber uyumanın zorluğu olabilir gibi geldi, horlama, yüksek sesle nefes alma ya da çok hareketli olma gibi bir durumu var mı eşinizin?

Tamamen alışamamaktan kaynaklı da olabilir. (eşinize değil yeni yatağa:))
0
(24.10.21)
Alışırsın kesinlikle. Benim 1 sene sürdü, az kalsın yatağı değiştiyordum, o derece bel ağrılarım oluyordu. Sonradan kayboldu gitti.
0
Arthur Dayne
(24.10.21)
Bence aldığınız yatak yumuşak. Bel ağrısı çektiren yatak desteği az olan yumuşak yataklar oluyor genelde. O yüzden orta üstü sert bir yatakla değiştirin derim.
0
Bruce
(24.10.21)
yatak-yastik kisiden kisiye gore cok degisiyor. yumusak yataklarda yada icine gomuldugun yastiklarda asla rahat edemiyorum. Cok yumusak bir yataktansa sert bir kanepe daha rahat geliyor. belkide yanlis yatak secimi yaptiniz.
0
srjkvon
(24.10.21)
pahalı yatak eşit değildir uygun yatak.
bence yataktan ve yatakta sürekli olarak birisiyle yatmanın verdiği bilinçsiz tedirginliktendir.
0
d e j i n
(24.10.21)
Yatağın uygun olmamasi bir sebep olabilir ama biz de esimle yatak aldik (ama yatak testi, nasıl yatak almali falan arastirdik önceden). Esim bir iki ay cok rahatsizdi ama sonra cok rahatim simdi diyor. O yataga alisma dönemi olabiliyor.
0
logisticsmanager
(24.10.21)
(11)

istanbul'da iyi donerci?

cooperr
Genjler uzundur istanbul'da degildim, en son 5 sene once geldim. Eskiden bildigim bircok mekan da ya kapanmis, ya da zincir olmus tadi boktanlamis, vs.. Araba var, ulasim sikintisi cok yok ama trafik fena o yuzden "avrupa yakasi" olursa daha iyi olur. Ama inanilmaz lezzet ise anadolu'da olur. Soyle
Genjler uzundur istanbul'da degildim, en son 5 sene once geldim. Eskiden bildigim bircok mekan da ya kapanmis, ya da zincir olmus tadi boktanlamis, vs..

Araba var, ulasim sikintisi cok yok ama trafik fena o yuzden "avrupa yakasi" olursa daha iyi olur. Ama inanilmaz lezzet ise anadolu'da olur.

Soyle "bursa uludag kebapcisi (cemal&cemil usta)" tadinda bir yer var mi, kiyma kullanmayan, eti bol koyan. Fiyat onemli degil. 2. sinif esnaf lokantalari falan da olur luks pesinde degilim, lezzet ariyorum.

Tesekkurler..
0
cooperr
(23.10.21)
Avrupa yakasında bildiğim yok maalesef.
Anadolu yakası;
Kadıköy - Tatar Salim
Ataşehir - Tatar Salim
Kavacık - Bayramoğlu
0
lappuntamento
(23.10.21)
renegade
(23.10.21)
Avrupa yakasında adamakilli donerci bulamadım ben.
Anadolu yakasında Bayramoğlu derim net. Biraz pahalidir ama hakedecek seviyededir. Baska yerde yedigimin doner olmadigini farkettirmisti ilk denediğimde.
0
stavro
(23.10.21)
Kuzguncuk metet istanbulda en iyi
0
mg3929
(23.10.21)
Dönerci sadık, aksaray da salaş mekan sözlükte yorumları iyi. Ben yolum düşerde ugruyorum.
0
zanutsas
(23.10.21)
www.aliusta.com.tr avrupa yakasında dediğin için. yoksa bayramoğlu döner baya iyi. ali ustada iyidir ama.
0
xrated
(23.10.21)
beşiktaş'ta karadeniz döner.
kapalı çarşı taraflarında da şahin usta var.
anadolu yakası'nda da tatar salim'i seviyorum ben.
0
contavolta
(23.10.21)
dönerci şahin usta demeye geldim ama yazılmış.
0
sir gawain
(24.10.21)
Beşiktaş Karadeniz döner'e +1
Yusufpaşa tramvay durağında ki Dönerci Sadık Ustaya da +1 (Gerçi eskisi kadar iyi değil son denediklerimde)

Ben ayrıca Günaydın restoranlarındaki döneri de oldukça başarılı buluyorum (Hatta favorim). Zorlu, İstinye Park, Buyaka ve Akasya şubelerinde denedim. Dönerlerinde belli bir standartları olsa da istinye parktaki şube sıcak ekmek, daha taze domates-biber kullanımıyla bir adım önde diğer şubelerinden.
0
diyanet takvimi
(24.10.21)
Güzel cevaplar gelmiş. Benim favorim bayramoğlu ancak objektif bir sıralama yapacak olursam:

1-Şahin usta
2-bayramoğlu
3-karadeniz
4-sadık usta

En önemli bilgi: dönerin en lezzetli hali ilk kesimidir, burada sayılan kaliteli dönercilerin çoğu da 10-11 gibi kesmeye başlar. Yani 12den sonra ne kadar geç gidersen yediğin kalite o kadar düşer. Hele 3-4ten sonra zaten ya bitmiş oluyor ya da yesen bile bu muymuş diyebilirsin. Nerede yediğin kadar önemli bir mevzu bu.
0
Bruce
(24.10.21)
Avrupa yakasında değil ama Kuzguncuk Metet Döner diyeceğim, yalnız çok uzun zamandır etle aram olmadığı için yemedim ama yediğim zamanlarda beğeniyordum, 2015 yılı olan olmalı son gidişim.
0
(24.10.21)
(18)

Türkiye'ye kız arkadaş getirmek

altin yumurtlayan lavuk
Şu an yabancı kız arkadaşımla birlikte Kore'de yaşıyoruz. 1 seneden fazladır burada yaşıyorum ve buranın güvenliğine oldukça alışmış durumdayım. Amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 seneliğine Türkiye'ye dönmek istiyorum. Bu sırada kız arkadaşım benimle birlikte İstanbul'a yerleşmek istiyor. Burası i
Şu an yabancı kız arkadaşımla birlikte Kore'de yaşıyoruz. 1 seneden fazladır burada yaşıyorum ve buranın güvenliğine oldukça alışmış durumdayım. Amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 seneliğine Türkiye'ye dönmek istiyorum. Bu sırada kız arkadaşım benimle birlikte İstanbul'a yerleşmek istiyor. Burası inanılmaz güvenli ve neredeyse hiçbir suçla karşılaşmıyoruz. Hadi biz alıştık metrobüsteki mutsuz insanların agresyonuna ve trafiğe zamanında ama kızı bi anda bunların ortasına getirmeye çekiniyorum ve onun güvenliği için endişe ediyorum açıkçası. Lâkin bu kadar uzun süre ayrı kalmak da pek mümkün değil gibi duruyor. Sizin düşünceleriniz neler? Yurtdışından Türkiye'ye kız arkadaşını getiren oldu mu aranızda?
0
altin yumurtlayan lavuk
(22.10.21)
Şahsen abarttığınızı düşünüyorum. Evet, aşırı güvenli bi şehir olmadığı kesin ama her gün bomba patlıyor gibi anlatmışsınız. İlk etapta etiler, caddebostan, ataköy gibi nispeten nezih yerlerde zaman geçirirsiniz. bence bu bölgeler birçok Amerika şehrinden daha güvenli. Amerika'da cinayet oranı Türkiye'nin 2 katı neredeyse. Amerika Türkiye'den daha tehlikeli desek yanlış olmaz. Üstelik bireysel silahlanma konusunda da arada nasıl bir uçurum olduğu aşikar.

Bence Türkiye ile ilgili asıl tehlike ekonomik. Çok detayına girmeye gerek görmüyorum ama ekonomik anlamda bir probleminiz yoksa çok endişe edeceğiniz bir şey değil İstanbul'da yaşamak.
0
himmet dayi
(22.10.21)
himmet dayı+1, endişeniz mutsuz, sinirli ve kibarlıktan nasibini almamış insanlarla bir arada yaşamak olsaydı anlayabilirdim, elbette İstanbul için süper güvenli bir şehir denemez ama ben İstanbul'da yaşayıp yaşamamaya karar verecek olsam çekincelerim güvenliğimden yana olmazdı.

Kendisi de burada yaşamak istiyorsa, pamuklara sarıp sarmalamaya gerek yok bence. 1 yıllığına Istanbul'da yaşayan yabancı tanıdıklarım oldu (erkeklerdi fark yaratıyorsa), şikayet ettiklerine rastlamadım, her gün cinayet işlenmiyorsa her şehirde 1 yıllığına yaşanabileceğini düşünüyorum, üstelik her ne kadar sürekli farkına varamasak da İstanbul özünde çok güzel bir şehir, ben olsam yerleşir tadını çıkarırdım.
0
(22.10.21)
Şahsen abarttığınızı düşünmüyorum.
post pandemi sürecinde iyice çığrından çıktı herkes. her yer gergin insan ve psikolojik şiddet dolu. her gün bomba patlamıyor diye düşünmeyin nerdeyse her gün bir kadın öldürülüyor mesela, bi de bıçaklanarak, camlardan atılarak, boğazı kesilerek falan. (gönül ilişkilerinden, eski eşlerinden aile fertlerinden biri öldürdüğü için normal cinayet istatistiği gibi düşünmeyin) kız arkadaşınız ne düşünecek bu konuda?
trafik kaos olmuş. 30 yıldır istanbulun çok yerinde aktif olarak trafikte bulundum. bu yılki hali asla görmedim. seneye nasıl olacak?
deprem?
fenotipi yabancı olduğunu bağıracak, turist diye her yerde kazıklanacak.
sözlü, fiziksel cinsel tacizlerden bahsetmiyorum bile
vs vs vs


bi tweet vardı "çocukken biz de dayak yedik bize bişey olmadı diyenler onlara bişey olmadığını sanıyor" diye. heh aynen öyle, istanbulda yaşayanlar olarak biz, bu şehrin bize ne kadar kötülük ettiğini, nelere maruz kaldığımızı farkedemiyoruz.
0
rewlack
(22.10.21)
rewlack gerçekçi bir şekilde yaklaşmış ve haklı da.

benim düşüncelerim neler? amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 sene neden türkiye'ye gelesin ya da neden koreli bir insanı buna maruz bırakasın diye düşünüyorum. gelme arkadaş yani, aklı mantığı yerinde olan insan burada gelip 1 sene niye kendini harap etsin?
0
yviene
(22.10.21)
Açıkcası istanbulun bi çok yeri güvenli olmasa bile görülmeye ve kısa bi süre yaşanmaya değer. Bazı semtlerinde aklınızdaki problemleri hiç yaşamazsınız.

Şu şekilde bi yol izleyebilirsiniz.
Güvenli bi semtte oturmanız lazım. Fenerbahçe ile bostancı arasında bi yerlerde oturursanız bu bahsettiğin problemleri yaşam alanı içinde ve çevresinde yaşamazsınız.

İşe gidiş geliş saatlerinde istanbuldaki gerginlik seviyesi biraz daha tırmanıyor. Ama gezmelerinizi vs haftaiçi mesai saatlerine kaydırırsanız bu agresyonla normal sınırlar içinde karşılaşırsınız. Tahammül edemeyecek ya da kişiyi huzursuz edecek bi seviyede değil bu saatlerde. Kalabalık bi avrupa şehrindeki kadar.

Mesela kahvaltıya mı gideceksiniz, o zaman haftaiçi gidersiniz, güzel bi akşam yemeğine haftaiçi çıkarsınız. Haftasonu ve rush hourlarda caddebostandan uzaklaşmazsınız.

Bu yöntemle ben herhangi bir nahoş durum yaşayacağınızı ya da huzursuz edecek bir ortama gireceğinizi sanmıyorum. Gittiğiniz yer de amerika neticede. Aynı problemleri endişeleri size yaşatacak bir yer.
0
zimbirik
(22.10.21)
evet, türkiye cehennem gibi bir yer. işçiler, kadınlar, çocuklar, hayvanlar en büyük zararı gören kesim diyebiliriz. ama bilhassa kadınların güvenliği konusuna değinildiği için oradan ilerleyeceğim. kadincinayetleri.org burada da göreceğiniz üzere (keşke görmeseniz, keşke olmasa bunlar), cinayetlerden sorumlu kişiler genel olarak kadınların yakınları. yani eğer kız arkadaşınızın yaşamına dair bi kaygınız varsa ve eğer Türkiye'ye girdiğinizde siz bir caniye dönüşmeyecekseniz veya sizin akrabalarınız birer cani değilse hayır çok büyük ihtimalle cinayete kurban gitmeyecek (abd vs diğer ülkelerde olduğu kadar risk var diyelim, silahlanmayı düşünürsek belki daha az). bu cümleleri kurmak bile bir tuhaf da neyse. taciz tecavüz de şayet burada hissettirildiği gibi olsaydı ne ben ne başka kadın yakınlarım dışarda gezebilirdik heralde. gecenin bir körü esenyurt'ta turistik geziye çıkmazsa başına bir şey gelmez diye düşünüyorum. ülke davar dolu, orası da doğru. ama onlar var diye ülkeye girmeyeceksek zaten salalım gitsin. onlar varsa biz de varız yani. soru da biraz "kız arkadaşımı getiriyorum yemezsiniz dimi" gibi olmuş. biz yemeyiz ama tabii davarların arasına 'getirirseniz' yiyebilirler. kız arkadaşınızın çocuk olmadığını düşünüyorum. heralde sizin aktarımlarınız, kendi okudukları, araştırdıkları vs düşünüp 'gelip gelmeyeceğini' kendisi karar verebilir. maddi sıkıntılarınız yoksa güzel bir semte yerleştiğiniz sürece neredeyse kaymak tabakadaki gibi keyifli bir yıl süreceğinizi düşünüyorum.
0
erenderk
(22.10.21)
himmet dayıya katılıyorum. eğer fanusta büyümüş, hayatında sokak görmemiş bir insansanız evet istanbul aşırı tehlikeli bir yer. istatistiklere göre ise bir çok bilinen şehirden daha güvenli bir şehir. fanusta büyümüş ve korede yetişmiş bir insan olarak esenyurta falan taşınacak haliniz zaten yoktur, o yüzden güzel bir semtte yaşayacağınızı varsayarak mutlaka kız arkadaşını da getir derim. bu harap olma, metrobüs, ölme bitme muhabbetleri aşırı fakir insanlar için, 3-4-5 bine kendini heba edecek tayfadansan zaten burada işin yok.
0
roket adam
(22.10.21)
himmet dayi, hocam içinde yaşarken biri söylese aynı tepkiyi verirdim kesinlikle. ama dışına çıktığım anda çok çok daha fazla absürt gelmeye başladı İstanbul'da sıradan bir günde yaşadığım olaylar. benim için gelmişken başına bir şey gelmesi ihtimalinden korkuyorum açıkçası.

yviene, Türkiye'de şirketim var işleri yoluna koymam gerekiyor Amerika'ya geçmeden önce. O yüzden gelmek zorundayım ve bu kadar uzun süre ayrı kalmak istemiyoruz.
0
🌸altin yumurtlayan lavuk
(22.10.21)
Sana bir sey olmasi kiza olmasindan daha olasi.
Erkekler 3 kat daha fazla cinayete kurban gidiyor.

Ben olsam getirmem squid game gibi sehir. Aynen boyle soyle kabul ederse gelsin.
Hatta alice in borderland izlediyse o daha cok benziyor.
0
divit
(22.10.21)
Şimdi ilk olarak ben zaten "İstnabul Seul'den daha güvenlidir." demiyorum. Ek olarak Türkiye'de ve özellikle İstanbul'da yaşanan absürt durumları da inkar edecek değilim.

Söylemek istediğim şey, Kore'de de yaşasa bir insan için "İstanbul'da yaşayamaz, aman getirme, burası cehennem." durumunun olmadığını düşünmem. Tabii ki tehlikeli olabilecek bir şehir. Ancak Türkiye genelinde yaşanan olayların tamamını tek kişi günlük hayatında yaşıyormuş gibi düşünmek bence mantıklı değil.

Güney Kore'de yaşamadım. Ancak ABD'de 6 ay kadar yaşamışlığım var. Üstelik yerli halkı birçok eyalete nispeten hoşgörülü bir yerdi. Ancak gelir dengesizliği olan her ülkede olabileceği gibi orada da gece belli bir saatten sonra başınıza bir iş gelmesi çok olasıydı.

Sözün özü; evet belki biraz garip gelebilir alışma sürecinde ama gelir seviyesi ortalama üstünde insanlar için İstanbul gayet normal bir şehir.

Bi de squid game denmiş. Yok daha neler.
0
himmet dayi
(22.10.21)
Yurt disina yerlestigimizde esim "erkekler surekli bana bakmiyor, istedigim kiyafeti giyebiliyorum, nasil bir dert cekiyormusuz Turkiyede arkadas" seklinde dert yanmisti.

Bundan 4-5 once Istanbul'un nispeten daha iyi yerlerinde yasayacaksaniz gelin sorun olmaz derdim ama son gelisimde gordum ki insanlar daha elit yerlere kactikca, kactiklari seyler de onlari oraya dogru kovalamis. Ulkenin sikinti degmemis yeri kalmamis.
0
cleric
(22.10.21)
Ekleme yapayim.

Orta ve ustu muhitlerde takilan, orta sinif bir insan icin kavga dovus siddet vs... riski Istanbul'da hala cok az. Ama bir sekilde denk gelirseniz kisa ve uzun vadede cok sikinti yasarsiniz. Polis bulmak, bulsaniz dert anlatmak, mahkemede adalet aramak vs... bunlar sizi hayattan tiksindirir.
0
cleric
(22.10.21)
buraya getirmemenin alternatifi 1 sene ayrı yaşamak mı?

kız arkadaşın türk olsa ve buraya gelip "sevgilim beni güvenlik sebebiyle türkiye'ye getirmek istemiyor, acaba benden uzak mı kalmak istiyor" diye sorsa herkes ayrıl coco derdi. başka da yorumum yok.
0
Bruce
(22.10.21)
bence buna kız arkadaşınız kendi karar vermeli. Beraber gelip İstanbul'da bir süre vakit geçirme imkanınız varsa o şekilde deneyin derim. Öyle bir bahsetmişsiniz ki sanki kız arkadaşınızın hiçbir iradesi yok, bütün sorumluluğu sizin üstünüzde.

bu coğrafyada güvenlik için endişe etmeyi bir yere kadar anlayabilirim ancak yetişkin bir kadın nerede yaşayacağına dair kendi kararını verebilir diye düşünüyorum.

belki bir süre burada yaşamayı düşünürseniz, o da tamamen yerleşip yerleşmeme konusunda bir karara verebilir. belki sizin içinizde daha rahat olur bu durumda?
0
patlamis misir
(22.10.21)
arkadaşlar evet ülkede bir çok şey çok iyiye gitmiyor, ancak her 3 taksiciden 2'si tacizci, 5 erkekten 4'ü tecavüz ediyor, sokağa çıkamıyoruz, öldük bittik tadında bir psikolojiniz varsa gerçek manada psikoloğa gitmenizi öneririm. bunlar psikolojik bir problemin belirtileri. bunun aksine istanbulda 20 milyon insan her gün işine evine sorunsuz bir şekilde varıyor. bunlar içerisinde 1-2 kişiye denk gelme ihtimaliniz özellikle büyük şehirde olduğunuzu baz alırsanız çok, ama çok zor. yaşam kalitesi demiyorum, ama güvenlik açısından bu duruma göre şu an çok iyi bile denebilir, bu kadar adamı rusya'da ufacık bu alana toplasan 3. dünya savaşı çıkardı.

yurtdışı ile karşılaştırırken neresiyle karşılaştırdığınız da çok önemli tabii arkadaşlar, 20-25 milyon insanın yaşadığı ny, moskova, bangkok gibi şehirlere göre istanbul çok daha güvenli bir şehir net olarak. ha gidip de avrupanın max 200-500 bin nufuslu köyleriyle karşılaştırırsanız tabii ki burası huzursuz gelir. dediğim gibi, eğer böyle düşünüyorsanız ağır anksiyete sahibisiniz, böyle yaşanmaz kesinlikle pro yardım alın derim. rakamlar da burada: www.numbeo.com
0
roket adam
(22.10.21)
baslik biraz fantastik olmus

sanki ithalat yapmak uzere olan biri soruyormus gibi

onun disinda roket adam +1
0
foster
(22.10.21)
İstanbul yaşam kalitesinin oldukça düşük olduğu bir yer. 250 şehir arasında 192. sırada. Yaşanılabilecek birkaç semt var. Bunlar dışındaki yerler ulaşım açısından sorunlu yerler.

Bütün bu dertlerden kurtulmanın yolu çok para kazanıyor olmak. Ama yine de trafik sorununu parayla çözemiyorsun mesela. Bu yüzden bence merkezi bir bölgede birkaç sene yaşayıp sonra da uzaklaşılması gereken bir şehir.

Şiddet konusuna gelirsek bir örnek vereyim.
Kaldırımda yürüyorum. Karşımdan motosiklet geliyor, 2 kişi binmişler. Burası kaldırım ne yapıyorsunuz dedim. Üstüme yürüdüler. Düşün 2 kişi tek adamın üstüne yürüyorlar. Bu olay üstelik caddebostan'da oluyor.

Hadi her şeyi geçtim. Evli olmadan birlikte yaşayacaksanız iyi semt ve apartman lazım. Diğer türlü sorun yaşarsınız. 5000 TL üstü kira ödeyebilmeniz gerekir. İşiniz nerede olacak, toplu taşıma kullanacak mısınız falan bütün bunlar önemli. Bence metrobüs kullanılacaksa bu şehre gelmek büyük bir çılgınlık.
0
roe
(22.10.21)
istanbul'un neresi? ve istanbul'da ne yapacak?

yani fenerbahce'de yasayip her yere taksiyle gidip luks mekanlarda takilmak da bi yasam bicimi.

esenyurtta yasayip minibusle metrobusle dandik bi yere calismaya gitmek de bi yasam bicimi.
0
icim urperiyor
(23.10.21)
(19)

Çocukken eve misafir geldiğini gördüğünüzde ne hissediyordunuz?

ya ben lan neyse
okuldan geldiniz, kapıda yabancı ayakkabılar var. ne hissediyordunuz?üzüntü, sevinç, endişe vs.?
okuldan geldiniz, kapıda yabancı ayakkabılar var. ne hissediyordunuz?

üzüntü, sevinç, endişe vs.?
0
ya ben lan neyse
(21.10.21)
Ben cok seviniyordum ya. Hatta bizde yatıya kalırlarsa falan daha çok seviniyordum. Nedendir bilmiyorum.
0
primetime
(21.10.21)
"poff simdi hos geldiniz diye iceri girip tonla soruyla muhatap olucam"

kek, pasta, pogca gibi artilari oluyordu ama normalde annem bu tarz seyleri pek yedirmezdi cocukken zararli derdi.

sinir ve mutluluk karisimi bir duygu diyebilirim yani
0
Kittie
(21.10.21)
Pek beklenmedik misafir gelmezdi, öyle eve gidip de ayakkabılarla pek karşılaşmadım, annemin günü olan zamanlar olurdu, o günleri severdim, sevdiğim yemekler yapılmış olurdu, onun haricinde de ya sevdiğim yakın akrabalar gelirdi ya da babamın birlikte müzik yaptığı arkadaşları gelirdi, şarkılar türküler söylenirdi, o günleri de severdim ama kimi çocuklar vardır birileri geldiğinde havalara uçarlar, kimse gitmesin isterler, öyle olmadım hiç bir zaman.

Şimdilerde ise misafir kavramından hoşlanmam, evime pek gelen giden olmaz.
0
(21.10.21)
Büyük bir huzursuzluk.
Yalancı sevgi gösterileriyle karşılaşacağım, bir sürü insanla muhatap olacağım için rahatsız olurdume.
0
pro9it9is9
(21.10.21)
Huzursuzluk
0
abuzer
(21.10.21)
Sevinirdim, çocuğuz tabii çakmıyoruz bişeyden. Evi de dumanaltı yaparlardı kendileri yetmezmiş gibi. Şimdi hepsi gereksiz varlık. Akbabalardan bahsediyorum.
0
izza
(21.10.21)
Mutluluk. Yatıya kalsın isterlerdim +1
0
sta
(21.10.21)
Huzursuzluk. Misafiri çocukken de sevmezdim hala da sevmiyorum.
0
ms brownstone
(21.10.21)
Gergin bi neşe.. tansiyonlu yani ama totalde pozitif bi his.
Genelde anneme saha çok misafir gelirdi. Sosyalleşiyor diye sevinirdim. Bi de tabii mutfaktaki güzel gıdalar : )
0
rewlack
(21.10.21)
sıkıcı. ben de kittie gibi düşünüyorum.
0
roket adam
(21.10.21)
Valla ben cocukken bu tur seyler ustune pek dusunmezdim. Hatta oyle ayakkabilara falan bakip girdigimi de hatirlamiyorum, oyle direkt girerdim. Girip evde misafir gorduysem de pek aldirmazdim.

Ergenlige yakin zamanlarda o fazla ayakkabilar falan sikinti olusturmaya basladi. Cunku biliyordum ki is sadece orda kalmayacak, gidip kendi odamda takilsam bile annem odaya gelip 'oglum git bakkaldan sunu al, oglum bunu al' vs diye darlayacakti. O yuzden evde fazla ayakkabi gorunce yonumu degistirip direkt internet cafeye gitmisligim de coktur.
0
j r r tolkien hayrani
(21.10.21)
çok mutlu oluyordum. 30 yaşındayım şimdi ve misafir hiç sevmiyorum.
0
spartamed
(21.10.21)
Genel olarak hosuma giderdi, merak ederdim kimler geldi acaba, hemen kafamda ihtimaller belirirdi. Gelmelerinden rahatsiz olduğum bir akrabamoz yoktu, genel olarak sevinirdim.
0
stavro
(21.10.21)
çocukken de huzursuz olurdum şimdi de huzursuz oluyorum. evin düzeni bozuluyormuş gibi hissediyordum o zamanlar, farklı şekilde davranmam gerekiyordu sanki. halbuki öyle yaramaaz bir çocuk da değildim. şimdi de gelenleri memnun etme kaygısı hissettiğim için sevmiyorum.
0
rahip janick
(21.10.21)
hiç sevmezdim. mümkünse onlara görünmemeye çalışır, görünürsem de kısaca görünüp odama geçerdim.
0
tabudeviren
(21.10.21)
ben eve plansız gelen kimseden hoşlanmadım. hele de böyle sağdaki soldaki çat kapı gelen komşulardan hiç hoşlanmadım.
0
andlee
(21.10.21)
Ben okulun dibinde bir sitede oturuyordum. Annem hem benim hem de kardeşimin sınıf annesiydi. Okul aile birliğindeydi. Aşırı iyi bir komşuydu. Ve bir sürü günü olurdu. Doğal olarak eve her geldiğimde genellikle misafir olurdu. Ayakkabıdan misafir tahmini yapmaya çalışırdım. Genelde babam gelene kadar giderlerdi. Annem her seferinde önlerine koyacak bir şeyler bulurdu. Hele günü varken. Tüm sınıf arkadaşlarım benim annem yemek yapıyor diye benimle eve gelirlerdi. Bazıları benden önce gelirdi hatta. Annem aşırı güzel yemek yaptığı için bir de iyi misafir ağırladığı için çok gelen giden olurdu. Ama ben o günleri çok severdim, şimdi çok özlüyorum. Keşke o ayakkabı tahmini yaptığım ana ışınlansam, hayatta tek derdim derslerim olsa.

Yatılı misafir sevmedim ama.
0
Hallegadola
(21.10.21)
Sevinirdim. Büyüklerin konuşmasını dinlemeyi severdim.
0
zimbirik
(22.10.21)
- Odama kacayim da muhatap olmayayim.
- Aha yakalandim, simdi aile zoruyla muhattap olmak istemedigim insanlarla zorla opusecegim konusacagim.
- Evet abi okul iyi okul guzel, soracak baska bi sorun da yok, mecburi okul nasil sorunu sorduysan tuvalet bahanesi ile kaciyorum. Zaten okuldan geldikten sonra uyuyana kadar 5 saatim var, izninle gozlerim kizarana kadar bilgisayar oynayayim.
- Evet annem arkamdan "Girdi magarasina" yorumunu da yapip beni tanimadigim insanlara gomdugune gore ic rahatligi ile oyun oynayabilirim.
0
cleric
(22.10.21)
(13)

Sırtüstü uyuyunca kabus görmek

dakota
Kendi uyku deneyimim ile anlatmak istiyorum. Sırt üstü çok az uyuyorum. Uyuduğum zaman da muhteşem korkunç kabuslar görüyorum. Bunu birkaç arkadaşımla da paylaşınca onlar da aynı şeyi söylediler. Sırtüstü uyuyunca insanlar kabus mu görüyor? Evetse neden ?
Kendi uyku deneyimim ile anlatmak istiyorum. Sırt üstü çok az uyuyorum. Uyuduğum zaman da muhteşem korkunç kabuslar görüyorum. Bunu birkaç arkadaşımla da paylaşınca onlar da aynı şeyi söylediler. Sırtüstü uyuyunca insanlar kabus mu görüyor? Evetse neden ?
0
dakota
(21.10.21)
sırt üstü uyuyup uyumadığını nereden biliyorsun? uykuya daldıktan sonra dönüp durur insan, en iyi ihtimalle gözlerini açtığında da sırt üstü olabilirsin ama gece boyu sırt üstü sabit uyumak diye bir şey yok.
kaldı ki kabusu gördüğün süre kısa sürer, uykunun %80 sırt üstü geçse bile rüyayı gördüğün anda hangi pozisyonda olduğunu bilemezsin.
0
Bruce
(21.10.21)
Sırtüstü uyuyup sırtüstü uyanıyorum. Herkesin uyuma şekli farklıdır. Çok dönen de var mesela. Ama nasıl uyursam öyle uyanıyorum genelde. Dönüp durduğum da oluyor tabi ama az.
0
🌸dakota
(21.10.21)
Uzmanı değilim ancak olaya yanlış taraftan bakıyor olabilirsiniz. İnsan gece boyunca rüyalar görür, sırtüstü yatarken bir şeyden rahatsız olup uyanıyor, bu sırada da gördüğünüz kabusu hatırlıyor olabilirsiniz.
0
salihdt
(21.10.21)
Bunu son bir yıldır deneyimliyorum. Bilerek sırtüstü yatmaya bile başladım uyumak için. Ve sırtüstü uyuduğumda %90 kabus görüyorum.
0
🌸dakota
(21.10.21)
sebebini bilmiyorum ama karabasan dedikleri uyku felci de sırt üstü yatarken daha çok görülür.
evrimagaci.org
0
lazpalle
(21.10.21)
mümkün. ben de cenin pozisyonunda uykuya dalmışsam o gece kabus görme ihtimalim her zamankinden fazladır. kabustan uyandığımda da o pozisyonda oluyorum. kaldı ki yılda toplasanız 20 kere ancak o pozisyonda uyurum. yarısında kabus. normal veya alışkın olduğum pozisyonda uyuduğumda kabus görmediğim anlamı çıkmasın tabi.

bu kabusların sebebi normalde pek uyumadığımız, görece bize rahatsız gelen pozisyonlar olabilir. uykudaki fiziki durumların (rahatlık veya rahatsızlık) bilinçaltı üstündeki etkisi de diyebiliriz.
0
posthuman
(21.10.21)
birkaç kere bu şekilde uyuyunca karabasan gelmişti bana. ondan beri sırtüstü uyumaktan korkuyorum. aslında sırtüstü daha rahat uykuya dalıyorum ama yine öyle olmasından korkuyorum.
0
nothing in my way
(21.10.21)
sırt üstü uyurken daha çok kabus görüldüğümü duymuştum bende. Kan akışı ile alakalı, sinirler ile alakalı bir şeydir heralde. sırt üstü uyumak benim kollarımı uyuşturuyor mesela.

Kabus ise çok görmüyorum. Sırt üstü uyusam da görmüyorum. Ama görmek de olağan.
0
zimbirik
(21.10.21)
Aynı şeyi yaşıyorum. Spiritüel varlıklara karşı savunmasız olduğumuzu düşünüyorum o an, o yüzden böyle olabilir mi acaba diye düşünüyormuş. Sağa yatmakla alakalı hadis var mesela.
0
damba
(21.10.21)
Burundan nefes alma probleminiz varsa, sırtüstü yatarken rahatsız olacağınız için kabus görüyor olabilirsiniz. Yan yatmak nefes almayı kolaylaştırıyor, horlamayı azaltıyor.
0
(21.10.21)
Valla bende hic olmuyor. Sirt üstü yatsam da bir sey degismiyor. Ne sekil yatarsam yatayim kabus gormuyorum zaten.
0
stavro
(21.10.21)
Tespit gibi tespit.
Sırt üstü uyuyunca ya karabasan geliyor ya da kabus.
0
Yavuşuhlu
(21.10.21)
ben de tam tersi yüz üstü yatınca karabasan veya kabus görüyorum. ama yüzde 50 orandadır. her zaman değil. uyanınca çok da fifi modunda oluyorum ama :)
0
xrated
(21.10.21)
(15)

eğer kazancınız ciddi miktarda döviz üzerinden olsaydı ne düşünürdünüz?

Stoneface
a) herkes gibi endişelenirdimb) nötr kalırdımc) memnun olurdum
a) herkes gibi endişelenirdim

b) nötr kalırdım

c) memnun olurdum
0
Stoneface
(21.10.21)
C
0
stavro
(21.10.21)
a
0
freebird5406_2
(21.10.21)
merkez bankasi karari akp'yi iktidarda tutmak icin alinmis bir karar oldugu icin a sikki.
0
arkadakiadam
(21.10.21)
Endişelenirim çünkü ülkenin fakirleşmesinin bana bir katkısı yok.
Aksine benim durumum döviz kazandığım için stabil kalacak belki ama komşum arkadaşlarım yaşadığım mahallenin alım gücünün düşmesi orta uzun vadede sıkıntı.

Sen rahat rahat yiyip içebilirken çevrende birileri yiyip içememeye başlayacak.
Bu sana iyi hissettirir mi? hadi bencil bir insansın.

Güvenliğini düşün. Sen cebinde parayla gezerken parası azalan insanların gözüne batmaya başlamayacak mısın?
0
anten
(21.10.21)
Bu olaylardan kazancim cok dusmese de ulkenin genel gidisati beni etkiliyor.
Herkes sinir kupu devamli arabami ciziyorlar, devamli sokakta markette kavga ediyorum.

Param olsa bile duzgun yol, duzgun gida, duzgun otele erisemiyorum.
Param oldugu halde evde internet hizmeti alamiyorum mesela.

Gunlugu 2bin tl olan otelde bile kotu hizmet aliyorum.

Zaten maasi dolarla alsak bile bazi urunler dolardan daha cok zam yedi. Bizim mahallenin evleri dolar bazinda %25 degerlendi, sifir arabalar da oyle.
0
divit
(21.10.21)
Divit +1

Türkiye'de yaşıyorsan olumsuz gidişatın etkilerinden sıyrılamıyorsun. Lüks bir araban var diyelim. Trafik lambalarında camını silip para istiyorlar. Üstün başın düzgünse durdurup para istiyorlar. Pahalı bir mekana gittin diyelim, uzaktan sana bakıp abi açım diyen çocuklar oluyor. Eve yemek söylesen kurye küfür eder gibi bakıyor.

Bunlara ek olarak düzenbazlık tavan yapıyor. Artık avm içinde dileniyor dilenciler.

Kısaca stres ve sorunlardan kaçış yok.

B diyorum
0
roe
(21.10.21)
kazancım dolar üzerinden olmasa da b. kişisel ve sosyal endişelerim ekonomik temelli değil. sorumluluk sahibi, ahlaklı ve vicdanlı bir toplumda yaşıyor olsaydık ne ekonomi ne sosyopolitik bu halde olurdu.
0
erenderk
(21.10.21)
ben dolar kazanmazken de aynı çukura sürükleniyorum, en azından dolar kazanayım da daha sürükleneyim. o yüzden dolar kazandığıma memnun olurdum.
0
Bruce
(21.10.21)
çoğunlukla A bazen B.

Aynı mantıkla bankada dövizim var. Ama TL değer kaybettikçe içim burkuluyor. Aslında bankadaki param TL bazında arttığı, Euro bazında sabit kaldığı halde.

Ben çökmüyor bile olsam ülkenin çökmesine üzülürdüm.
0
zimbirik
(21.10.21)
c
0
mikahakkinen
(21.10.21)
tr de olsam divit gibi dusunurdum. su an ise ailem dahil akp destekcileri umrumda degil.
0
lion de la Turquie
(21.10.21)
ben yaklaşık 10 senedir döviz ile maaş alıyorum. dolar artınca ufak bir sırıtma olmuyor değil.

ama genel olarak hayat kalitemiz düşüyor. bu beni de etkiliyor.
0
co2s2
(21.10.21)
A ama kendi adıma en azından kazancım erimiyor diye memnun olurdum.
0
(21.10.21)
a. toplumdaki fakirleşmenin olumsuz etkilerinden kendini izole etmek, dolar milyarderi olmadıktan sonra, pek mümkün değil.
0
zgrydn
(21.10.21)
dolar 2.9tl oldugu seviyelerden beri butun gelirim dolar uzerinden. turkiye'de yasiyorum. elimde faizde kalan son yuklu tl'y 3.2 civarinda dolara cevirmistim (trump secildikten hemen sonra). butun birikimim de doviz uzerinde, sadece gerektikce bozuyorum.

usdtry 4 civarlarina kadar c şıkkındaydım. ondan sonrası a.

o zamanlardan beri evet, tl bazinda %300'den fazla getiri oldu. ama hayat da %200 civari pahalilasti, cok degisen bir sey yok yani. bir kazancim varmis gibi hissetmiyorum. ama birikimim tl olsaydi ve tl kazansaydim tabii cok kotu olurdu.
0
robokot
(22.10.21)
(8)

Anadolu yakasında denize bakıp kahve etmelik çay içmelik mekan?

twelfth
Ama denize böyle yukarıdan uzaktan değil de yakından bakmalık mekan. Önerisiniz var mı?
Ama denize böyle yukarıdan uzaktan değil de yakından bakmalık mekan. Önerisiniz var mı?
0
twelfth
(08.10.21)
fenerbahçe marina veya kalamış.
gerçi kalamışta çay-kahve değil, yemek olur ama deniz açısından istediğin gibi.
0
blatta hiberna
(08.10.21)
bigchefs anadolu hisarı
0
someonewalksalone
(08.10.21)
Moda Kayıkhane
Küçüksu Kasrı
Sabancı Öğretmenevi
Beykoz Su Ürünleri Kooperatifi
Çengelköy Çınaraltı
Fenerbahçe'den Kartal'a kadar pek çok çay bahçesi ve çok sayıda Beltur var.
0
(08.10.21)
tuzla yat kulübü
0
violetsky
(08.10.21)
atalar beltur
0
ala09
(08.10.21)
midpoint fenerbahçe.
0
since1907
(08.10.21)
Kandilli Kız lisesinin hemen altındaki kafeler, hem ucuz, hem de dibinin dibi
0
kaset
(08.10.21)
Kanlıca İskelesi'nin hemen yanı.
0
(08.10.21)
(5)

Turkcell tv+

kablelvuku
Var olan Superonline tarifeme ek ayda 20 TL fark ile tüm kanalların açık olacağı tv+ önerildi bugün. Henüz kabul etmedim fakat kullananlardan artı ve eksi yanlarını duymak isterim. Güzel kanallar var mı? Ek para ödemesi gerekir mi mesela film izlemek için? Vsvsvs
Var olan Superonline tarifeme ek ayda 20 TL fark ile tüm kanalların açık olacağı tv+ önerildi bugün. Henüz kabul etmedim fakat kullananlardan artı ve eksi yanlarını duymak isterim. Güzel kanallar var mı? Ek para ödemesi gerekir mi mesela film izlemek için? Vsvsvs
0
kablelvuku
(06.10.21)
Kullanıyorum,24 saate kadar geri sarma özelliği için alınır
0
okumakserbestbegenmeksart
(06.10.21)
İyi filmler oluyor film kategorisinde ama eksi yanı sansürlü olması, en son İlk ve Son dizisini seyrettim, Blutv'yi tercih etmediğime pişman oldum, tüm küfürler sansürlenmiş, dizide diyalog kalmamış, hayal gücümü geliştirmem açısından faydalı oldu:) Onun dışında 24 saat geri alabilme ve kayıt özellikleri çok faydalı.
0
(06.10.21)
24kitchen, english club tv güzel kanal.
0
xrated
(06.10.21)
kanal listesi : www.superonlineadsl.com

24 saate kadar geri alma güzel. genelde 1-20 arası ve 70-100 arası izliyoruz.
0
altinci nesil caylak
(07.10.21)
+ yani akıllı tvniz varsa uygulamadan tv izliyorsunuz geri alma olay sayesinde programın başına gidip reklamları atlaya atlaya izleyebiliyorsunuz.
0
nuisance
(07.10.21)
(8)

kahveniz soğumasın diye ne yapıyorsunuz

plastic_angel
80-100 TL veriyorum cicili kupalar alıyorum 5 dk sonra soğuyor bu kahve. Siz nasıl çözüyorsunuz bu sorunu? Sıcak tutan kupa diye bişi var mı? PS:Sıcak tutan USB pedleri biliyorum ama hiç kullanmadım
80-100 TL veriyorum cicili kupalar alıyorum 5 dk sonra soğuyor bu kahve. Siz nasıl çözüyorsunuz bu sorunu? Sıcak tutan kupa diye bişi var mı?

PS:Sıcak tutan USB pedleri biliyorum ama hiç kullanmadım
0
plastic_angel
(04.10.21)
Yavaş yavaş içeceksem evde bile olsam termos bardağa koyuyorum, soğumuyor. Sıcak tutan kupaya en yakın şey o. :)
0
kobuzchu kiz
(04.10.21)
ben kahveyi porselen kupa/fincanda içmeyi seviyorum, kahveyi 450 ml gibi bir termosa aktarıp fincana azar azar dökerek ufak porsiyonlarla sıcağıyla içebilirsin

fincan kupa takıntın yoksa evde işte doğrudan termostan da içilir :)
0
freebird5406_2
(04.10.21)
stanley termos
0
superb
(04.10.21)
Kahve koymadan önce bardakta kaynar su bekletiyorum.
0
archmage mahmut
(04.10.21)
Hızlı içiyorum, 5 dk sürmüyo bir fincan kahve içişim ama uzun uzun içilecekse freebird yöntemi uygun bence de.
0
(04.10.21)
termos gibi bardaklar oluyor, gayet iş görür.
0
candide
(04.10.21)
Termos bardaklar var. Ama ben soğutmamak için fondip yapıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(04.10.21)
içtiğiniz bardağı daha küçük tutarsanız nispeten soğumadan bardağınızı bitirmiş olursunuz. yanınızda bir de termos olursa 1-2 bardaklık daha koyduğunuz kayve uzunca bir süre optimum sıcaklıkta yanınızda olacaktır...
0
jeanluc
(05.10.21)
(7)

Birine bozulunca yüzlesmeli mi yoksa bosvermeli mi

catgroove
- Kirk yillik dostunuz degil belki ama yine de deger verdiginiz birisi size ayip edince o kisiyle yüzlesiyor musunuz, yoksa bosverip iletisiminizi kesmeyi mi tercih ediyorsunuz?- Eger ikinci secenegi tercih ettiyseniz, bu kisi aradan 1 ay falan zaman gecince sizinle tekrar temasa gecerse nasil davra
- Kirk yillik dostunuz degil belki ama yine de deger verdiginiz birisi size ayip edince o kisiyle yüzlesiyor musunuz, yoksa bosverip iletisiminizi kesmeyi mi tercih ediyorsunuz?

- Eger ikinci secenegi tercih ettiyseniz, bu kisi aradan 1 ay falan zaman gecince sizinle tekrar temasa gecerse nasil davraniyorsunuz?
0
catgroove
(04.10.21)
Duruma göre yüzleşme durumum da sonraki davranışım da değişiyor o nedenle biraz da kişinin yaptığı ayıba bağlı.
0
lcha
(04.10.21)
Valla sevdiğim, değer verdiğim biriyse ben açık açık yazıyorum, söylüyorum bak şurada bana ayıp ettin sana kırıldım diye. Hatasını kabule derse devam. Etmezse keserim iletişimi.

Haa sizin dediğinizi yapıp iletişimimi kestiysem demek ki hayatımda olmasa da olur birisi. Haliyle soğuk yapar, iplemem sanırım.
0
Amaranta ursula
(04.10.21)
boş vermeli, hatta bozuşulmayacak kadar boş vermeli, o kadar önem verilmemeli.
0
selam
(04.10.21)
Bence yüzleşmeli, boşverilecekse de yüzleştikten sonra boşvermeli. İçinde biriktirip çöp dağı yapmamalı.

Yüzleşirim, boşvereceksem ya olayı ya da kişiyi boşveririm. Vaziyete göre davranışım değişir.
0
muhayyer divan
(04.10.21)
İletişim tek taraflı değil, değer verdiğim kişiye karşı sorumlu hissederim ben kendimi ve muhakkak yüzleşirim ve aynısını beklerim herkesten.

Ben pek iletişim kesen biri değilimdir ama bu durumda kaldıysam tekrar temasa geçtiğinde o kişiyle eskisi gibi olmaya çalışırım, ha bazen olmuyor o ama en azından denerim.
0
(04.10.21)
Eğer samimi değilsem boşverip yoluma gidiyorum çünkü çamura bulanmaya değmez ama samimiysem ya boşverip devam ediyorum ya da çok gücüme gittiyse oturup konuşuyorum.
0
e mice
(04.10.21)
yüzlestigimizde ne diyecek? onu tahmin etmeye calisiyorum, sen beni kiskandim, büyütüyosun gibi cevaplar alacagimi biliyorsam, sessizce yol veriyorum.
samimiyetine inanmadiysam, hayatta temasa gecmem.
0
durgunfoton
(04.10.21)
(7)

Sarap sonrasi gelen oksuruk

floydian
Neden olabilir? Googlea zaten danistim. Boyle hirilti hisirti gibi ses geliyor cigerden, ve tabii yine cigerden gelen oksuruk. Eskiden olmazdi hic ama son birkac seferdir kirmizi sarap icince bu oluyor. Yillardir ictigim sey sonucta ne alaka?
Neden olabilir? Googlea zaten danistim. Boyle hirilti hisirti gibi ses geliyor cigerden, ve tabii yine cigerden gelen oksuruk. Eskiden olmazdi hic ama son birkac seferdir kirmizi sarap icince bu oluyor. Yillardir ictigim sey sonucta ne alaka?
0
floydian
(01.10.21)
alerji olabilir mi?

besin alerjileri sonradan da gelişebilir ve örneğin öksürük, ishal vb çok farklı şekillerde olabilir.

şarabın içindeki bir şeye karşı intolerans da olabilir belki.
0
la lykia
(01.10.21)
Valla google sulfur hassasiyeti diyor da iki haftada mi oldu yani?
0
🌸floydian
(01.10.21)
hafif balgam var mı? varsa alerjiye neden oluyor olabilir. bir benzeri fastfood yediğimde oluyor.
0
false pretension
(01.10.21)
Oksurdukce balgam da sokuluyor aynen. Kalici bir etkisi yok ama ertesi gune geciyor
0
🌸floydian
(01.10.21)
Şarap sonrası gelen osuruk diye okudum başta.

İçtiğin şarap dry denen türden olabilir mi acaba? Onların hissiyatı biraz daha boğazı kaşıyan cinsten. Çok da anlamam şaraptan gerçi ama… bir ihtimal
0
jamiro
(01.10.21)
şarabı içmeden önce iyi havalandırıyor musun ?
0
orpheus
(02.10.21)
Reflü sebebiyle olabilir, şarap boğazı yakan ve pek de mide dostu olmayan bir içki ne de olsa. Yani ciğerden gelmez reflü öksürüğü ama..
0
(02.10.21)
(6)

Göz numarası öğrenme

beni sen öldürme
Gözlüğüm kayboldu, optikler TC girerek gözlük numaramızı öğreniyor ya ben de enabizdan vs öğrenebilir miyim? Lens alacağım da, gözlük numaraları yeterlii lens marketten lens almaya
Gözlüğüm kayboldu, optikler TC girerek gözlük numaramızı öğreniyor ya ben de enabizdan vs öğrenebilir miyim?

Lens alacağım da, gözlük numaraları yeterlii lens marketten lens almaya
0
beni sen öldürme
(29.09.21)
gözlükleri kayıt tutan bir optikçi (mesela atasun) yaptıysa onlarda kaydı vardır.

ama e-nabız veya benzer bir sistemde gözlük reçetesi çıkmıyor.
0
kibritsuyu
(29.09.21)
Hayır. e-nabız'da hastalıklar bölümünde teşhisler yazar ama gözün kaç numara bozuk olduğu ve lens almak için gerekli Dia ve BC değerleri yazmaz. Bende en azından öyle. Tekrar muayene olun.

Ör: i.ibb.co
0
himmet dayi
(29.09.21)
Gözlük numarası lens almaya yeterli değil, daha önce lens aldıysanız, aldığınız yerde kayıtlı oluyor lens değerleriniz ama benim ne hikmetse her muayenede farklı oluyor numaralarım. Ben de tekrar muayene öneririm, daha önce lens kullanmadıysanız zaten her halükarda ölçüm gerekecek.
0
(29.09.21)
Acuvue oasys astigmatism olanı kullandım birkaç yıl önce. Şimdi hangi marka model onerirsiniz
0
🌸beni sen öldürme
(29.09.21)
#1497369

ilginç oldu bu.

doğal görme, dr.bates metodu, gülay ertekin diye anahtar kelimeler bırakıyor, üstteki duyurudaji yorumuma gönderme yapıyorum
0
janderzel zartanyan
(29.09.21)
E devletten Medula Optik Reçete Bilgileri Sorgulama diye aratirsan en son muayene oldugun tarihteki gozluk numarani ogrenebilirsin bende camini kaybetmistim bu yontemle muayene olmadan optikcide yeni cam taktirmistim.
0
kktcyardim
(30.09.21)
(4)

Eski sevgiliyi Instagram'dan stalklama takıntısı; bundan nasıl kurtulurum?

jonas
severek ayrıldığım bir kadın oldu. seviyordum ama bir takım şartlardan dolayı ayrılmamız gerekiyordu; nitekim geçtiğimiz aylarda ayrıldık.güzel bir şekilde vedalaştık ve sonrasında onu aklımdan çıkarabilmek, ona takılı kalmamak adına kendisini bana hatırlatacak yerlerden sildim. telefon rehberimden,
severek ayrıldığım bir kadın oldu. seviyordum ama bir takım şartlardan dolayı ayrılmamız gerekiyordu; nitekim geçtiğimiz aylarda ayrıldık.

güzel bir şekilde vedalaştık ve sonrasında onu aklımdan çıkarabilmek, ona takılı kalmamak adına kendisini bana hatırlatacak yerlerden sildim. telefon rehberimden, instagram hesabımdan. instagram'ından o da beni sildi.

ayrıldıktan sonra hayatıma çeşitli sıfatlarla giren kadınlar oldu, oluyor... güzel zaman geçiriyoruz, yani yoklukta değilim.

sorun şu ki; gün içerisinde en az bir kere, ayrıldığım kadının instagram profiline girip bakmak gibi bir takıntım ve refleksim oluştu. hesabı gizli. manasızca profil fotoğrafı-paylaşım sayısı-takipçi sayısı-takip ettiği sayısına bakıp çıkıyorum.

hayatımda ilk kez böyle bir takıntı baş gösterdi ve bu durumumdan hiç memnun değilim. size de oluyor mu böyle şeyler? oluyorsa da çözümü nedir bu gereksiz düşünceden kurtulmanın? en sonunda instagram'ı kapatacağım sanırım.
0
jonas
(29.09.21)
İnstagram uygulamasını silmek vs işe yarayabilir belki. Alışkanlık olmuş işte. Bunu yapmak istediğinizde başka bi şey yaparak bu alışkanlığınızı değiştirmeyi de deneyebilirsiniz.
Eliniz buna gittiğinde bi bardak su içmek vs gibi.
0
poliamid
(29.09.21)
Bu anlamda olmadı ama artık görüşmüyor olduğum daha doğrusu beni hayatından bir mesajla çıkaran ablamın whatsappta ne zaman online olduğuna bakıyordum sürekli, artık hiç bakmıyorum. Zaman, biraz irade, alışkanlık olmaktan çıkarma ile kurtulunabilir sanki.
0
(29.09.21)
Kızın senin gözünden düşmesi lazım. Olumsuz özelliklerini düşün, soğumaya çalış. Bundan sonra zaten bakmazsın profiline.
0
epleindebisous
(29.09.21)
Hayatında daha büyük bir heyecan olduğunda gün gelecek bakmadığın aklına gelmediği günler olacak kendine şaşıracaksın. Hiç kendini zorlama. İnsansın, bu çok insani bir şey. Kırmızı fili düşünmemeye çalışırsan kırmızı fili düşünürsün hesabı. Kontrol etme bence kendini sal gitsin.
0
screwedup2
(30.09.21)
(1)

Kapadokya konaklama yeri?

caffeinecontent
Selamlar, İstanbul yolculuğundan önce bir gece kapadokyada konaklama fikrimiz var. Nişanlımla birlikte kalıcaz.İstanbulda çok para harcayacağımız için, kapadokyada otel için çok para harcamak istemiyoruz.Şehir manzarasını rahat görebileceğimiz, ulaşımda zorluk çekmeyeceğimiz ve sabah kahvaltısının g
Selamlar, İstanbul yolculuğundan önce bir gece kapadokyada konaklama fikrimiz var. Nişanlımla birlikte kalıcaz.İstanbulda çok para harcayacağımız için, kapadokyada otel için çok para harcamak istemiyoruz.

Şehir manzarasını rahat görebileceğimiz, ulaşımda zorluk çekmeyeceğimiz ve sabah kahvaltısının güzel olduğu bi yer arıyoruz.Öneriniz var mı??
0
caffeinecontent
(27.09.21)
Güncel fiyatları bilmiyorum ama Göreme'de Traveller's Cave Hotel ya da Aydınlı Cave Hotel önerebileceğim yerler, bir de Traveller's Cave Pension vardı, pek manzarası yok ama daha ekonomik diğerlerine göre ve Aydınlı dışında kahvaltıları hakkında bilgim yok. Kahvaltı da çok özel diyemem ama terasta güzel manzarada servis ediliyor.
0
(27.09.21)
(4)

Kanal tedavisi

vestasy
Pazartesi günü olacağım ama biraz endişeliyim. Birtakım sorularım mevcut daha önce kanal tedavisi olmuşlara.1- Ne kadara oldunuz? Özellikle İstanbul için soruyorum.2- İşlem öncesi herhangi bir ağrı, sızı, acı hissettiniz mi?3- İşlem sonrası herhangi bir ağrı, sızı, acı hissettiniz mi? 4- İşlem sonra
Pazartesi günü olacağım ama biraz endişeliyim. Birtakım sorularım mevcut daha önce kanal tedavisi olmuşlara.

1- Ne kadara oldunuz? Özellikle İstanbul için soruyorum.

2- İşlem öncesi herhangi bir ağrı, sızı, acı hissettiniz mi?

3- İşlem sonrası herhangi bir ağrı, sızı, acı hissettiniz mi?

4- İşlem sonra herhangi bir problem (enfeksiyon vb.) yaşadınız mı?
0
vestasy
(25.09.21)
1. Yıllar önce fiyatlar daha düşüktü.

2. İğne yaparken acımıştı.

3. Biraz ağrı olmuştu.

4. Bende olmadı ama tedavi doğru uygulanmazsa diş ağrısı geçmeyebilir.
0
dissendium
(25.09.21)
Yakın zamanda yaptırmadım ama yıllar önce ilk kanal tedavimi yaptırdığımda ben de endişeli idim ama hiç de korktuğum gibi bir işlemle karşılaşmadım.

-Fİyatı artık hatırlamıyorum ama dişle ilgili her türlü tedavi, bakım vs pahalı oluyor.

-Yanlış hatırlamıyorsam diş ağrısı sebebiyle gitmiştim zaten.

-İşlem esnasında zaten uyuşturuldu, sonrasında da ağrı vs olmamıştı bende, bazı kişilerde olabiliyor.

-Yaşamadım.
0
(25.09.21)
650 civarı bişeydi yakın zamanda Ankara’da yaptırdım ama piyasaya göre pahalı demişlerdi.

Öncesi derken iğne vurulurken hissediyorsunuz sadece. Benim doktorun eli çok hafifti mesela. üst üste iki iğne yaptı ilkinde iğneyi görmedim bile noluyor yav derken yapıverdi. İğne de sadece rahatsız bir his veriyor o kadar.

Uyuttuktan sonra bişey hissetmiyorsunuz zaten. Sadece ağız sürekli açık olduğu için çene kemikleri ağrıyor.

İşlem sonrası uyuşma geçtikten sonra biraz ağrım oldu. Ağrı kesici aldım bir kere. Bir daha da ağrım olmadı.

Sonrasında bir sıkıntı yaşamadım. Ancak yanağım morardı, yeşile döndü, şişkinlik dört gün filan sürdü. Doktor normal dedi. Enfeksiyon filan olmadı ki zaten niye enfeksiyon kapsın ki?
0
elorelia
(25.09.21)
@elorelia
Daha önce tedavi olmuş pek çok kişiden kanal tedavisi sırasında kapılan bakteri sonucu için diş kökünde enfeksiyon oluştuğunu duydum, o yüzden sordum.
0
🌸vestasy
(25.09.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.