sb. teşekkürler.

Selamlar,

Yaklasik 5 saat önce internet uzerinden uyeligimi gerceklestirdim. Sifreniz mailinize gekecektir yazdi ama hala gelmedi. Acaba haftasonu olmasi ile mi alakalidir? ya da sistemsel bir sorun mu? Tabii ben ilk defa uye oldugum icin bilmiyorum, belki de ayni gun gelmiyordur.

Simdiden tesekkurler

evdekilerle this is us izleyelim dedim, tüm bölümlerini izlemiş olanlara soru; sevişme sahneleri var mı aileyle izlenmez mi ne dersiniz? teşekkürler.

Sizin kediler de tuvalette dakikalarca kumu surekli savurup gürültü yapıyor mu
Yoksa isi toplam 1 dakikada bitiriyor mu

Diyelim ki 800 euronuz var. bu parayı sadece gezmek için kullanabileceksiz. Ve fazladan harcama yapamazsınız.
Gideceğiniz yer neresi olurdu?

Seyircilerin arasında oturan ama her hafta gibi orada olan, sürekli çıkıntı yorumlar yapan, kadınları pek sevmeyen bir adam vardı. Hatta kadınları kastederek "hak ediyorsa dövülür" benzeri şeyler söylüyordu. Kavga ederdi herkesle, özellikle de kadınlarla. Neydi o adamın adı?

merhaba, istanbul’da 4 kişi bir de bebek için güzel kahvaltı yapabileceğimiz bir yerler arıyoruz. çıkışta bebek arabasıyla yürünebilecek konumda bir yer olması ve kahvaltının güzelliği önceliğimiz. yarımız anadolu yarımız avrupa yakasında olduğu için merkezden çok uzak yerlere gidemeyiz. aslında bağdat caddesi taraflarında bir yerler olabilir diye düşündüm ama bir türlü karar veremedim, siz nereleri önerirsiniz?

mevsimlik bir şey alayım diye 1 haftadır didik didik ediyorum siteleri edindiğim sonuç şu:

300 tl altına sağlam ayakkabı kalmamış
nike file koya koya ayakkabı maliyetini 10 dolara kadar düşürmüş
new balance aynı modelin rengi farklı diye 2 katı para ister olmuş

kriz yok diyenin alnını karışlarım ihtiyaca bile karşılayamıyoruz gönlümüzce.
ha bu bir isyandı ama öneriniz varsa alırım

bunlar ne amaçla kullanılıyor?

productimages.hepsiburada.net

evet hangi filmlere gideceksiniz?

Jack'in yaptığı ev ile açılış yapıyorum

devamında

Arakçılar
Loro
Şüphe
Saray Gözdesi

ve Climax kapanış.

bu arada biletler 25tl çok insafsız olmuş.

Yaptığınız işten veya okuduğunuzdan bölümden memnun musunuz?
Değilseniz değiştirmeyi düşünüyor musunuz yoksa aynen devam mı?

Film "bikini summer" gibi sahilde geçen düşük bütçeli eğlencelik bir yaz filmi. Yanlışım yoksa atv'de gösterilirdi bol bol.

Sahilde iki grubumuz vardı üçer kişilik ve aralarında rekabet vardı. Yardım için kampanya paraları mı topluyorlardı ne. Mesela bir grup "en küçük yasal bikini yarışması" düzenlemişti.

Bir tane kaslı eleman vardı mısır manyağı. Mısır gördü mü dayanamıyordu. Ha bire mısır yiyordu. Hatta kendisini cpr için model olarak kullanacakları zaman (yoksa gerçekten mi boğuluyordu emin olamadım) nefesi mısır kokuyordu.

Kızlardan birisi limbo oynarken bikinisinin üstü limbo çubuğuna takılıyor ve memişleri fırlıyordu dışarı.

Sosyal sorumluluk için sözde kirlenmiş deniz canlılarını temizliyorlardı ama tuvalet fırçasıyla falan.

Bir çiftimiz vardı ve telsiz fantazisi yapıyorlardı. Adam kadının sütyenini kulaklarına takıp "alo, orası falan filan yer mi? (uzay istasyonu olabilir, emin değilim)" diyordu. Kadın ise durmadan "seni duyamıyorum, antenini kaldır, antenini kaldır, antenini oooohhh..."

Yani film kısmi erotik, eğlenceli, basit bir yaz filmiydi. Muhtemelen TV filmi. Ama ne yaptıysam bulamadım. Kızlardan birinin (kumral olan mıydı) adı "Lucky" idi sanki. Var mı hatırlayan?

Yönetmen bir senaryoyu beğenmiyor ve senaryoda değişiklikler yapıyor örnek verirsem 1981 yapımı the pit filmi filmin ana karakteri olan 12 yaşındaki çocuk orijinal senaryoda hayalindeki canavarlar için insanlar öldüren sizofren bir çocuktu ama filmde aynı insanları çukurda bulunan canavarları beslemek amacıyla çukura atan dışlamış bir çocuk olarak değiştirdiler.

sorum su yönetmenin senaryoyu beğenmeyip değiştirdiği olur mu

>> Son zamanlarda duyuruda depresyonda olan veya anksiyete, panik atak tarzı rahatsızlıkları olan kişiler görüyorum. Sorular biraz fazlalaştı gibi. Ben de geçmişte anksiyete bozukluğu + depresyon yaşadım. Bir kere nüks etti. 4 yıldır herhangi bir sıkıntım yok, eski normal günlerime geri döndüm.

>> Bu konuda bazı tavsiyeler vermek istiyorum. En azından bende işe yarayan şeyler. Sizlerin de tavsiyelerini beklerim.

1) İlk olarak uyku saatlerine dikkat etmek. Vücudu uykusuz bırakmamak ve gece uykusu almaya özen göstermek. Uykusuzluk depresyonun ve anksiyete bozukluğunun önemli tetikleyicilerinden biri. Uyku düzenin bozulması kişi tam farkedemese de depresif olma halini çok fazla arttırıyor.

2) İkinci olarak ne az ne de çok fazla yemek yemek. Açlık başlı başına vücudun dengesi bozan bir şey. Uzun süreli açlıklardan kaçınmak gerekli. Vücuttaki alarm durumunu tetikleyip sanki kötü bir şey olacak hissini uzun süreli açlığa maruz kaldığınızda yaşarsınız. Bunun tam tersi aşırı yemek yemekte tetikleyicilerden.Parola denge.

3) Üçüncü durum kaygı düzeyini yükseltecek son teslim tarihleri, çok fazla borç yükü, toksik insanlarla sürdürülen ilişkiler. Erteleme hastalığından bir an önce kurtulup verilen görevi,ödevi her neyse son ana bırakmadan yapmaya çalışmak. Aslında hedef borçsuz bir yaşam fakat borç ve gelir durumunu iyi analiz ederek, kaygı yükseltici derecede borçtan kaçınmak. Sizi aşağı çeken, sürekli eleştiren, yapıcı değil yıkıcı olan sevgili,eş,dost kim varsa sessizce uzaklaşmak en doğrusu.

4) Mutlak yalnızlık içinde olmamak. Ben mesela oldum olası çok kalabalık toplulukları, arkadaş gruplarını sevmeyen bir insanım ama mutlak yalnızlığın bir süre sonra kafayı yedirtme potansiyeli yüksek. Ailenizden veya çevrenizden anlaşabilceğiniz, bir şeyler paylaşabilceğiniz birileri olması önemli. Benim ailemle aram çok iyi şansıma.Annem çok genç, arkadaş gibiyiz. Bir çok şeyi ailemle yaparım. Kendimi sürekli bir yalnızlık içine sokmamaya çalışıyorum.


5) Sürekli eve tıkılmamak. Bazılarımız seyahat insanı değil, evde vakit geçirmeyi sevenlerde oldukça fazla. Buna rağmen az ve öz de olsa dışarı çıkmak, temiz hava almak. Şehirdeki parklara veya deniz kıyısına gidip dolaşmak her zaman iyi gelecektir.

6) Depresyona meyilli kişilere sürekli söylenen olay spor. Sporun verdiği mutluluk hissine bağımlı bir sürü insan var. Hiç spor yapmamış birine bunu anlatmak çok zor ama inanın keyif aldığınız ve vücudunuzu zorlayacağınız aktiviteler sonunda size mutluluk olarak geri dönecek. Hiç spor imkanı yoksa en azından haftada 3-4 kere bir tempolu yürüyüş veya koşu yapılabilir. Değişimi ve pozitifleşmeyi gerçekten hissedeceksiniz.

7)En azından bir hobi sahibi olmak. Bu ara geçinmeye para bulamayan insanlar nasıl hobi sahibi olacak denebilir ama yine de bir yerden başlamak lazım. Kaygılı halinizden uzaklaştıracak, yaparken sadece ona konsantre olduğunuz hobiler bulabilmek çok önemli. Gerekirse bu konuda maymun iştahlı olup size en keyif veren şeyleri bulabilirsiniz.

8) Tüm bunları uygulayıp yine de hayatın kendisinden kaçamıyoruz tabi ki. Kaygı düzeyimizi arttıracak tartışmalar, kayıplar, hastalıklar her an karşımıza çıkabilir. Ama yine de hayatın devam ettiğini hatırlayıp, karamsarlığın dip noktasına inmeden ve aşırı depresif hale gelmeden atlatma gücü bizlerin elinde. Eğer ortada acı verici bir durum varsa acıyı sonuna kadar yaşamakta önemli. Acınızı bastırmaya gerek yok ama kalıcı olmayacagını bilmek bi nebze rahatlama sağlar.O yüzden rahatlama mekanizmalarını kendi kafanızda geliştirmek bu zor zamanlarda en iyi yardımcınız olabilir.

9) Son olarak iyi bir psikyatri uzmanı bulun. İlaçlarla çözülmeyecek noktadaysanız, doktorunuza güvenin ve tedavinizi tamamlayın. Ben iyiyim diyerek yarıda bırakmak, daha agresif bir atak hali ile geri dönebilir.


Okuyan olur mu hepsini bilmiyorum ama bu yollardan geçmiş kişiler varsa eklemek istediğiniz tavsiyeleri bekliyorum.


Edit: Alkol çözüm değil. Yarattığı aşırılık haliyle daha kaygılı hale gelmek mümkün. Arada bir tüketilebilir ama ona bel bağlamayın derim.

İstanbul'da yakın zamanda gittiğiniz memnun kaldığınız masaj salonu var mı acaba?

Kadıköy çevresinde bildiginiz güvendiginiz terzi var mıdır? Elimde kumaş var çok basit bir şey diktirmem gerekiyor ama hiç bildigim terzi yok.

Çocukken öğrenmedim. 26 yaşımda da bir deneyeyim dedim. On beş yirmi dakika denedikten sonra yapamadım. Yarın GECE yine deneyeceğim. Süreci hızlandırmak için tavsiyesi olan var mı? :(

seytan sofrasina gidicez kesin orasi. bunun disinda ne yapalim? 2 gece konaklama ile toplam 1,5 gunumuz var. arabamiz var.

ismini hatırlayamadığınız bir film değil de ismini cismini bildiğiniz ama arayıp da internetten ya da başka bir yolla bir türlü bulamadığınız bir film var mı? varsa nedir?

nadir bulunan film arayışındayım da biraz öyle keşfetmek için soruyorum.

bir de denize girilir mi yani millet illa ki giriyordur ama girilesi mi yani?

Bayramda 1 gün konaklamalı belirtilen güzergahlar bir tur aracılığıyla gezilecek. Biliyorsunuz ki turlarda yemek ve alışveriş için genelde kendi anlaşmalı yerlerine götürüyorlar. Bu güzergahta alışveriş veya yemek için memnun kalıp çok uçuk fiyatlı olmayan mekan önerisi olan var mı? Ya da şuraya mutlaka gidin/ gitmeyin yapın/yapmayın tavsiyesi?

nedir acaba?

spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler

bölüm sonundaki plastik poşetle öldürmeyi gördünüz di mi? ya ben mi çok film izledim (yaklaşık 1000 falan) yoksa bu diyeceğim şey sanıldığı görüldüğü kadar kolay değil mi?

sakin kalıp o plastik poşeti çok rahat içine çekip dişinle delerek nefes alabilirsin. bu şekilde birini öldürmek için ya poşet aşırı kalın olacak ya da aşırı gergin olacak ki ısıracak kadar bile ağzına çekemeyesin. bu örnekte gördüğümüz üzere poşet ağzının içine kadar giriyor. fakat ısırma girişiminde bulunmadı karakter gördüğümüz kadarıyla. hani ''ısırmaya çalıştı olmadı'' falan da diyemiyoruz. bu kadar basit bir numarayla bu şekilde bir cinayette teşebbüsten kurtulunamaz mı?

hayır filmlerde birinin denediğini falan da görmedim. tamamen benim aklıma durduk yere gelen bir yöntem.

mesela iş yeri restoranının mutfağında gayet güzel bir kahve öğütücü var, bende yok; öğütülmüş kahve alıp bayatlamasına göz yummaktansa taze çekilmiş içebilirim. mutfağa gidip söylesem mırın kırın etmeden çekerler.
mesela arada evde matkap işi oluyor, teknik ekipten istesem 1-2 günlük verirler.
mesela it'de 3 boyutlu yazıcı var, minik bişey bastırmak istesem sorun etmezler.
mesela kaliteli bir fotoğraf makinesi var, bende duruyor zaten ama dışarı çıkartmıyorum, istesem kimse bir şey demez.

böyle durumlarda siz bu "imkanları" kullanır mısınız, halihazırda kullanıyor musunuz? ben prensip gereği yapmıyorum hiçbirini. aslında prensip de demeyelim de, sevmiyorum bu tarz şeyleri; istismar gibi geliyor.
bugün satın almacı kahvemi yaparken gördü; senle biri daha uğraşıyor bunlarla, granül değil de çekirdek alalım size, yukarıda çektirir taze taze içersiniz hem dedi. yapar mısınız la dedim, tabii lan neden olmasın, sonuçta personel içsin diye alınıyor işte, 3-5 paket de ondan alırız ne olacak dedi. sonra düşündüm, demek ki başkalarına o kadar da kötü gelmiyor bu fikir dedim.

siz ne düşünüyorsunuz bu konuda merak ettim, gereğinden fazla mı hassas davranıyorum? istismar tam doğru kelime değil biliyorum, her gün 15 kilo kahve çektirmedikten sonra bir zararı olmaz kimseye ama bilemedim, yine de fikir biraz uzak geliyor. neticede benden görüp de başkaları da yapmaya başlasa o zaman sıkıntı oluşacak, çifte standart ihtimali yaratmak hoş değil.

Merhaba arkadaşlar,

Kadıköy'ün Acıbadem, Hasanpaşa, Sahrayıcedid, Kozyatağı, Erenköy ve belki Bostancı semtlerinde 3+1 ev bakıyoruz. Ağustos ortasına dek taşınmaya niyetliyiz.

Bulduğumuz evde piyano dersi de vereceğimiz için öğrenci potansiyeli olabilecek, ulaşımın nispeten rahat olduğu bir semt arayışındayız. Nezih, güvenli olsun. Kiramız da 2000'in üzerine ya çıkmasın ya da çok az çıksın! :)

Emin olmamakla birlikte Sahrayıcedid-Kozyatağı-Erenköy nispeten bu kritere uyuyor sanırım?

-Acıbadem, Hasanpaşa ve Bostancı için ne dersiniz?

- Önerebileceğiniz semtler var mı?

Siz otobuste, dolmusta, metroda yer versinler mi vermesinler mi?

Dolabımı toplamaya kalktım ve işin içinden çıkamadım. Çok kıyafet alan bir insan değilim zaten ama dolabım biraz küçük. Artık kanepenin altına falan tıkıştırdım kıyafetlerimi. 10 sene önce aldığım uyduruk tişörtler bile duruyor yazın evde giyerim diye ya da taa üniversiteye başladığım ilk sene kilo aldığım dönem aldığım saçma sapan ve şimdi bana 2 beden falan büyük kotlar bile hala dolabımda.

Aslında çoğundan kurtulmak istiyorum ama "giyer miyim acaba" diye de düşünüyorum bir kısmı için. Öyle çok güzel ya da şimdi birinin giyeceği şeyler de yok haliyle 10 sene önce alınanlar arasında falan. Olsa da ihtiyacı olan biri yok zaten çevremde. Kadıköy'de belediyenin topladığını biliyorum ama oraya da koyulmayacak şeyleri ne yapsam bilemedim. Bir ara H&M kampanya yapmıştı, eski kıyafetleri almıştı geri dönüşüm için. O zaman bir daha giymeme ihtimalimin en yüksek olduğu birkaç parça şeyi vermiştim ama şimdi böyle bir kampanya falan da yok herhangi bir yerde bildiğim.

Siz de böyle misiniz ya? Eskiden sevdiğiniz kıyafetleriniz şimdi böyle fazlalık konumuna geçiyor mu sizin için de? Napıyorsunuz onları? Kolay kolay vazgeçiyor musunuz ya da dolabınızda tutuyor musunuz? Vazgeçiyorsanız da nerelere veriyorsunuz?

makyajınız, saçınız.. kuaföre filan gitmeye gerek var mı?

merhava. sb. tavsiyelerinizi araştıracağım.

Malum anneler günü yine geldi çattı ve çoğu anne gibi benimki de hediye bekler, yalnız durum sıkıntılı, ayrı şehirlerde yaşıyoruz ve annemin maddi durumu gerçekten çok iyi, benim ona istediği hediyeyi almama bütçem yetmez. Farklı zevkleri vardır, puzzle yapar, pasta yapımıyla ilgilenir( işi de bu yönde) gezmeyi çok sever, çok ağır olmamak şartıyla kitap okur, aksiyon filmlerine bayılır. Böyle bir anneye ne hediye alabilirim, yani maddi değerinden ziyade ruhuna hitap edecek bir şey olmalı, ufakta olsa fikir verebilirseniz memnun kalırım

Pazar sabahı annemi kahvaltıya götürmek istiyorum. İstanbul'da (tercihen Anadolu yakasında) nereleri tavsiye edersiniz? Hidiv kasrı nasıl olur?

Resmi rahat ve dayanıklı olması yeterli.

sb. doğru söyleyin.

Arkadaşlar birkaç hafta önce birkaç arkadaşımın aşırı övmesiyle kendime kefir taneleri edindim. Fakat ne kadar denersem deneyeyim icemiyorum ben bunu arkadaş. Tadi, kokusu falan beni mahvediyor. İçim disima çıkti. Halbuki bana iyi gelecek diye çok da heveslenmistim ama olmuyor,yapamiyorum. Bunu sevmeyen bir tek ben miyim? Evde yoğurt mayalayip yesem yerine geçmez mi? O da probiyotik sonucta...

Not: Günlük süt ile mayaladim, metal kaşık falan kullanmadım

Selam,

Havalarin isinmasiyla evde tekrar dondurma yapimina basliyorum. Sahleple yaptigim dondurmanin icine bir seyler karistirip gömüyorum genelde. Simdide kadar sade-antep fistik- parca cikolata denedim. Fena da olmadilae hani.

Neleri deniyim? Dondurmaya yakistirdiginiz neler var?

Not: dondurmayi sade yapip karistirma surecinin sonuna dogru atiyorum cikolatayi-fistigi. Buna uyabilecek seyler soyleyebilirsiniz :) tahini laps diye doksem mesea tahinli dondurmam olmus olur mu?

Anadolu yakasında cadde civarı olursa süper olur. Vah zavallı kız tek başına pazar kahvaltısı yapmaya gelmiş demesin kimse yani. Kafam bozuk tek başıma oturup kafamı toplamak istiyorum sabah erkenden.

Yarin arkadasimla hangi filme gidelim? Guzel film yok sanki.Kar filmi var nasil sizce?

Not: ailecek saskiniz ve kk yolda haric.

İki gündür hastalıktan duranıyorum ama bi git dinlen demedi şerefsiz 9 saat ayakta çalışıyorum günde. Bugün de sabah doktora gidiyorum diye gitmedim ama işe dönmemi bekliyor. Dün aksırma tıksırma hapşuruk ve sesin genizden gelmesi gibi gerçek belirtilerin yanına bugün hayali hastanede hangi testlerdir sonuçlarıdır bekledim mesela? Bugün mutlaka dinlememi gerekecek ne olmuş olabilir?
Epeydir doktora gitmediğim için ve bu sefer de gitmediğim için tıp ne yönde değişti bilmiyorum o yüzden bilenlerde harbici bi yardım istiyorum. Sağ olun.

Bütün ilanlarda ingilizce şartı gördüğüm için soruyorum.

1- yaptığınız işin ilanında yabancı dil şartı var mıydı?
2- var ise şu an yaptığınız işi ingilizce bilmeseydiniz de yapabilir miydiniz?

hırsızların açamayacağı kapı yok biliyorum ama işlerini zorlaştıracak bir çelik kapı almak istiyorum. bütçem 2500 tl civarında. eski kapım artık dökülmek üzere, omuz atsam kırılabilir. zaten değiştireceğim zaman amerikan filmlerindeki gibi tekme atarak içeri girmeyi istiyorum. neyse bu konuda önerilerinize açığım. kale kapılar biraz el yakıyor ama bütçeme daha yakın tavsiye edebileceğiniz bir marka var mı?

teşekkürler.

Diyetteyim. uzun yürüyüşler yapıyorum ama casual montlarla olmuyor. Spor için mont arıyorum, aşırı sıcak tutacak ( çünkü çok üşüyorum) max 300 vermek niyetindeyim. Linkle öneride bulunabilirseniz çok sevinirim.mont içi polar önerisi de olabilir

Not:kadinim

Aynı karakterler varmış sanırım, SB.

İyi bir miktarı gözden çıkaracağım, olmuyor artık. Sorun çıkarmayan, dandik olmayan, toneri dolabilen, faks özelliği olan bir cihaz arıyorum. Samsung da var ancak gidip de samsung almak istemiyorum. Siz ne kullanıyorsunuz?

selam herkese. arkadaşlarla daha eğlenceli olsun diye 10 tl limit koyarak yılbaşı çekilişi yaptık. ilginç ve yaratıcı önerilerinizi bekliyorum

Yatağa yattığımda direk uyurum ama dün saatlerce uyuyamadım.
Konuştuğum 3 kişide de benzer sorunlar olmuş.

Siz de böyle bir sıkıntı yaşadınız mı?

Tanrının telesekreterine ne mesaj birakirdiniz? Ya da öldünüz ve tanrı karşınızda. Ne derdiniz ona?

sorunun kaynağı için: www.youtube.com

edit: hangi tanrı? fark etmez, yerin ve göğün yaratıcısı, her şeye hakim olan, bilen gören, her şeye gücü yeten vs.vs. bir tanrı var ve onunla iletişime geçme şansına sahipsin.