[]

Bu spor programı iyi mi?

Basit bir push pull legs programı yazdım, ilk hafta denedim ve çok sevdim, bir şey hariç. Push günü öyle yoruluyorum ki ertesi gün pull için yeterli verim alamıyorum.

Her kas grubumu haftada iki kez çalıştırmak istiyorum. Salon Pazar tatil, 6 gün gidiyorum. 14 Haziran'a kadar gideceğim, sonra yazlıkta olduğum için salon imkanım olmayacak. Koşu, yüzme, bisiklet ve mekik/şınav, belki evdeki 10 kiloluk bir çift dumbbell ile çalışacağım.

Zamanım kısıtlı olduğu için maksimum verim almak istiyorum. Daha önce çok kez düzensiz olarak spor salonuna gittim, altyapım var.

Hedefim belimi inceltip kaslarımı biraz daha diri hale getirmek. Hafif kalori açığı oluşturup temiz besleniyorum. Protein ağırlıklı ve dengeli yiyorum, sadece kreatin kullanıyorum.

Sizce program nasıl?

Push Pull Legs Spor Programı

Warm-up for 10 mins

Day 1: Push (Chest, Shoulders, Triceps)

- [ ] Butterfly (3 sets x 8-10 reps)
- [ ] Bench Press: 4 sets x 6-8 reps
- [ ] Incline Dumbbell Press: 3 sets x 8-10 reps
- [ ] Cable Chest Fly (3 sets x 8-10 reps)

- [ ] Shoulder Press (Barbell or Dumbbell): 4 sets x 6-8 reps
- [ ] Lateral Raises: 3 sets x 10-12 reps
- [ ] Front Raises: 3 sets x 10-12 reps
- [ ] Arnold Press: Until Failure (a few sets maybe)
- [ ] Shrugs: Until Failure (a few sets maybe)

- [ ] Tricep Pushdown: 3 sets x 8-10 reps
- [ ] Seated Dip Machine OR Cable Tricep Kickbacks: 3 sets x 10-12 reps

Day 2: Pull (Back, Biceps)

- [ ] Dumbbell Deadlifts: 4 sets x 6-8 reps
- [ ] Pull-Ups or Lat Pulldowns: 4 sets x 6-8 reps
- [ ] Bent Over Rows: 3 sets x 8-10 reps
- [ ] Seated Cable Rows: 3 sets x 10-12 reps

- [ ] Barbell Z Bar OR Dumbbell Bicep Curls: 3 sets x 8-10 reps
- [ ] Hammer Curls: 3 sets x 10-12 reps

Day 3: Legs & Abs

- [ ] Dumbbell Squats: 3 sets x 6-8 reps
- [ ] Leg Press: 3 sets x 10-12 reps
- [ ] Leg Extensions 3 sets x 10-12 reps
- [ ] Leg Curls: 3 sets x 10-12 reps
- [ ] Dumbbell Calf Raises: 4 sets x 10-12 reps

- [ ] Crunches 4 sets x 8-10 reps
- [ ] Hanging Leg Raises 4 sets x 8-10 reps
- [ ] Standing Oblique Twists 4 sets x 8-10 reps

 
beli inceltme amacın varsa hafif değil ağır kalori açığı oluştur.

antrenman güzel, fazla bile. pull ve push durumu antrenamandan kaynaklı değil, yorgunluktan. yaptıkça açılırsın. başarılar.
  • numlock  (10.05.24 18:09:32) 
Abi programı sen mi yazdın yoksa aldin mi?
Çünkü benim böyle sorulara cevabım yüzde 99 "bu işi 30-40 yıldır yapan adamların programı varken neden kendi programın" oluyor.

O yüzden ilk bunu diyorum. Ben kendi programımı bundan 12-14 sene önce yazıyordum daha yeniyken sonra öğrendikçe bu isi bilenlerden almaya başladım. Misal tam şu an elimde dan john'un "never let go" kitabı var.

Neyse ben kendi fikrimi söyleyeyim; kalori açığı yapan birinin bu kadar fazla set ve tekrar bodybuilding yapmasini mantıklı bulmuyorum. O yüzden tavsiyem her zaman strengh training.

Buna ek olarak programda progressive overloada dair bir şey de yok. Yani belki vardır da yazmamissinizdir.

Bu programdan calorie deficitte verim alamamak beni cok sasirtmaz.
Bence calorie deficitin üstüne high volume training sıkıntın var.
Hayır zaten push günü failurea gidiyorsun. Calorie deficit vs failure bana biraz sıkıntı geldi gene.

Zaman sıkıntın varsa myoreps araştırabilirsin.

Bana kalsa barbel temel 4 hareketli strengh training (5/3/1 olur 5*5 olur 3*5 olur ne olursa), üstüne carry hareketleri (farmers carry, suitcase carry vs) yapar geçerim abs için de ab wheel yaparım. Ama tabi bana bunu sormadin ama olsun :)

Oblique twist yerine en azından suitcase carry yap. Bak buradan stuart mcgill'in bu konudaki dediklerine bakabilirsin;
www.strengthcoach.com
  • logisticsmanager  (10.05.24 18:34:05) 
Bu arada ben biraz biasedim bu konuda. Bodybuilding antrenmanlarini sıkıcı buluyorum :) ama gene de bence şu yazdığından daha iyisini yapacağını düşünüyorum. Yani calorie deficitini kg*kac gr protein aldığını kaç saat uyuduğunu bilmiyoruz tabi. Ama misal ben olsam illa body yapacaksam 3 gun full body ya da 4/5 günlü split yapıp bir gün mobility movements antrenmani yaparim ve yapacak yer varsa hard conditioning denerim.


  • logisticsmanager  (10.05.24 18:38:26) 
Ben bu işin uzmanı kesinlikle değilim önden belirteyim;

Push günü aşırı yoğun değil mi ama? Göğüste 4, omuzda 5 harekete ihtiyaç var mi maksimum verim için? 3 göğüs, 3 omuz, 2 triceps yeterli olur gibi hele bi de kalori açığı veriyosanız. Pull için 4/2 ideal bence. Bir gün 11 hareket yapıp sonraki gün 6 hareket yapmak dengesizlik yaratmış gibi.

Dediğim gibi ben uzmanı değilim ama iki gün arasında çok fark var harcanan güç açısından. Bir tık azaltıp deneseniz belki verimde o kadar azalma görmezsiniz?
  • nundu  (10.05.24 19:19:25) 
"14 haziran a kadar vaktim zaten az yapabildiğim zorlayabildigim kadar zorlim" kafasında aman tükenis ve dolaylı olarak sakatlık yaşama. Vücudunu dinle, cok yorgun uyandigin günleri pas geç.

Bir de bazı hareket sıraları tuhaf. Göğüste bence 1 bench 2 incline 3 cable 4 butterfly daha iyi sanki.

Omuzda da dumbbell press le başlayıp ardından Arnold press yapmak abes olur. Barbell ya da makine ile başlayıp ardına Arnold koyarsan şık olur. O pressler omuz ve gogsun ilk hareketleri olsun raise fly vs ardına koy.

Bacakta da ben 1-extensions 2- curl 3- leg press 4- dumbbell squat 5 calf yapardım.

Ayrica calf neden makinede değil de dambil :)

Son olarak en azından press hareketlerinde progressive overload yap. Dumbbell press ler de 4 set olsun
  • makbur  (10.05.24 19:29:32) 
[]

Busuu Premium üyesiyim, para çekip duruyor?

Yıllık 500 liralık premium üyeliği aldım (Papara hesabımı kullandım), bir hafta sonra Papara'dan bildirim geldi, yeterli bakiye olmadığı için 500 çekilemedi diye. Bir hafta sonra yine aynı şekilde para çekmeye çalıştı.

Şimdi team@busuu.com adresine mail atacağım, sizin de başınıza geldi mi?


 
üyeliği iptal edin, zaten ilk çekimi yaptığı için 1 senelik premium'unuz devam eder ve tekrar çekmeye de çalışmaz. ben ios'ten üye oldum, öyle mükerrer çekim falan olmadı. yani busuu'nun dersleri güzel de, bug'lar falan var, herhalde üyelik kısmında da bakım falan yapmaları gerekiyor, yapmamışlar.


  • malheiros  (10.05.24 19:14:18) 
[]

Yatırım fonlarından anlayanlar bakabilir mi?

Yatırım tavsiyesi istemiyorum, sadece bir yol gösterilmeye ihtiyacım var.

Uzun zamandır dolar sabit kaldığı için babam bugün 11.000 USD bozdurup bana gönderiyor, bunu yatırım fonlarına dağıtalım diyor.

Daha önce vergiler gelmeden 5 - 6 farklı yatırım fonu aldım, birkaç aydır Cihat Çiçek'i takip ediyorum.

Problem şurada başlıyor:

1. Dolar bozduğumuz için kur makasından dolayı ortalama 11.000 TL kadar zarara girdik. Bunu telafi etmek istiyoruz, uzun vadede yükselmesini bekliyoruz. En az 3 - 5 yıl kalacak. Bu telafi süreci iyi performans gösteren fonları seçersek ortalama kaç ay sürer?

2. Geçen hafta bazı fonlar vergilendirildi. Vergilendiren fonlardan uzak durmam mı gerekir? Yoksa vergisine rağmen iyi performansı olan, uzun vadede stabil bir şekilde enflasyona karşı yükselen fonları da seçmem mantıklı olur mu?

3. Orta vadede devalüasyon ihtimali var. Bu yüzden yatırım fonlarını yalnızca bir yere endeksli yapmak istemiyorum, riski dağıtmak için döviz bazlı (yurtdışı hisse senetleri vb.) ve Türk lirası bazlı (Türk borsası vb.) yapmalıyım, değil mi?

Bu konuda yeni olduğum için terimleri yanlış ifade etmiş olabilim, umarım sorularım anlaşılmıştır. Teşekkür ederim.

 
Sorularından bu konuyla hiç alakan olmadığı anlaşılıyor.

Çiçek Dedeyi falan seyretmeyi bırak bence. Sıfır bilgiyle çok kafa karışr orada.

Şu kanaldan 20-30 video seyretmeni öneririm.

www.youtube.com
  • Mirket  (07.05.24 15:22:11) 
1. 11.000 dolar kabaca 320.000 lira para. 11.000 lirası makastan gitti diyorsun. kabaca elinde 300.000 lira var diyelim. bunu günlük para piyasası fonlarına koysan 26-27 günde 11.000 zararı çıkarıyorsun zaten.

2. uzun vade için hisse senedi fonlarından başkasını aklının ucundan bile geçirmene gerek yok zaten. vergisi zartı zurtu da yok.

3. bence öyle bir ihtimal yok ama riski dağıtmak iyidir tabii ki. %50 türk hisse fonları %50 dolara endeksli fonlar (yay, aft) alabilirsin.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (07.05.24 15:44:09) 
[]

Jabra Elite 4 bir haftada bozulmuş olabilir mi?

Kulaklığı alalı bir hafta oldu, sağ kulaklık çalışmıyor. Resetledim, disconnect yaptım, hard reset denedim fayda yok. Şarj tutmuyor mu diyeceğim ama şarjı tam. Jabra kullananlar bilir, kulağa taktığınız an bir ses geliyor, o iki kulaklıktan geliyor, yani sağ kulaklık ölü değil. Fakat hiçbir şekilde cihaza bağlanmıyor, uygulamada sadece sol kulaklık bağlı gözüküyor. Bilgisayara bağladım, aynı şekilde sadece sol kulaklık bağlanıyor.

İade mi? Ne yapayım? :(


 
merhaba,
jabralarda böyle kronik bir sorun var, bir arama yaparsanız çok kişide aynı sorunun olduğunu görürsünüz. Servisle iletişime geçip gönderin.

  • veritaslibertas  (06.05.24 10:56:56) 
[]

Arabayı çekiciden düşüren şoförün para isteyip hakkım haram olsun demesi?

Geçen gün Kılıçdaroğlu misali böyle bir şey olabilir mi şekilde bir duyuru açmıştım fakat asıl soruyu sormayı unutmuşum telaştan.

Mevzu şöyle:
Arkadaşımın aracı bozuluyor, çekiciye biniyorlar ve şehre doğru yol alıyorlar. Arabanın içinde üç kişiler, çekicinin üstünde yol alıyorlar. El freni çekili, yokuşta halat kopuyor ve araba yola düşüyor. Arkadaşın aracı ağır hasar aldı. Kendileri de canından olabilirdi otobanda.

Şoför olay anında sürücüyü suçlayıp kavga ediyor, el frenini çekmediğini iddia ediyor fakat üç kişi şahit, el freni çekildi. Zaten asıl problem çürüyen halatın kopması, yani çekicinin sorumluluğunda olan bir olau. Ardından aracı sanayiye götürüp yaptırıyor ama ilk andan beri para istiyor. Üstüne hakkım haram olsun diyor.

Bu durumda arkadaşım ne yapmalı?

A. Normal çekici hizmetinin bedeli neyse ödesin, kaza bu, olabilir.
B. Sadece yakıt parasını ödesin, 20 km kadar bir mesafede taşıma yaptı.
C. Araca o kadar hasar vermiş, üstelik canlarından da olabilirdi. Üstüne o kadar kavga etmiş ve hiç özür dilememiş, geçmiş olsun bile dememiş. Hiç ödeme yapmasın.

 
C


  • grimavi  (04.05.24 15:03:45) 
Kaza müşterinin sorumluluğunda değil. Çekici, vermesi gereken hizmeti doğru dürüst veremediği gibi bir de kazaya neden olmuş. Normalde sigorta şirketinin bile araçta oluşan hasarı çekici firmasından tahsil etmesi lazım, en azından teorik olarak. Ben olsam para falan vermezdim.


  • salihdt  (04.05.24 15:04:09) 
D. Bilirkişiye gidilsin. Bahsedildiği gibi halattaki hasar ile olduysa çekiciden araca gelen hasar için para istensin ve konu ilgili mahkemeye sevk edilsin. Aracın periyodik kontrolünü yapmak müşterinin sorumluluğunda değil.


  • nawar  (04.05.24 15:10:33) 
E. şıkkı çekici şöforunu sizden bunu isteyecek kadar kendimi ezik duruma getirmezdim.
normal şartlarda o şoforun sizin isminizi gördüğü yerde gerilmesi mahcup olması lazım.

  • nuisance2  (04.05.24 15:20:00) 
Çekiciden aracın hasar masrafı talep edilsin. Ödemezse yargıya gidilsin.

Bildiğim kadarıyla çekiciye yüklenmiş araçta yolculuk edilmez, bunu sağlamak ve el freninin çekili olmasını sağlamak çekicinin sorumluluğunda.

Aracı teslim ettiğiniz gibi teslim alma hakkınız var.

Bir avukatla görüşün.
  • Mirket  (04.05.24 16:04:22) 
D hiç birisi. çekici araca hasar verdiyse bedelini ödemek zorunda. tam bir köylü kurnazlığı çekicinin yaptığı.


  • abelardo  (04.05.24 16:30:37) 
Cekilen aracin icinde surucu ve yolcu olmasi yasaktir.

Boyle bir durumda hic vakit kaybetmeden polisi aramak gerek. Polis raporu tutulduktan sonra, sigorta sirketi ile iletisime gecilmeli. Sigorta adjusterleri kendi aralarinda konusur. Kim hatali ise karar verir. Sigorta da araci yaptirir.

Hasar buyukse araci sanayide tami ettirmek iyi degil. Arkadasiniz sigorta sirketine gitseydi, bu adamla muhattap olmak zorunda kalmazdi. Hatta kazadan aylar sonra kazadan beri boynum agriyor dese, karsi tarafin (hatali taraf) sigortasi tedavi, fizyoterapi vs masraflarini dahi karsilamak zorunda.
  • thetruenorthstrongandfree  (04.05.24 16:49:29) 
Aracı kim tamir ettirdi, Cekici mi arkadaşınız mı?

Cekiciye araç içinde binmek yasak hemde 3 kişi araç içinde. Bu konu hakkinda oncesinde yasak vs denildigi halde birsey olmaz denilsi mi?


Halatın kopması araç+3 kisi yuzundense arkadaşinız haksız.
  • Fritz-X  (04.05.24 18:44:00) 
Hata arkadaşınızda kanuni olarak hakkını aramak yerine (burada ihmal olduğu anlaşılıyor ) saçma sapan polemiklere giriliyor kavga ediliyor forumlarda çözüm aranmaya çalışılıyor Allah bilir arabanın sigortası kaskosuda yoktur bu kafayla daha çok sıkıntı yaşarsınız. Kaza yok ihmal var suç duyurusunda bulunun ayrıca hasar için tazminat talep edin.


  • doharkoman  (04.05.24 20:29:00) 
araba çekici üstüne çıktığı anda çekicinin sorumluluğu başlar, arabanın bütün önlemlerini almak onun sorumluluğunda. ayrıca arabanın içinde de sizi taşımamalıydı siz başka bir şekilde gelmeliydiniz. kural,sistem olmayan güzel ülkemde bu işlerle ilgili mevzuat olduğunu da düşünmüyorum. ben olsam dava açardım, çekicinin iş bilmezliği yüzünden niye arabam zarar görsün. çekici ilk önce kendini garantiye alıp çalışmalı, çocuk oyuncağı değil bu işler.


  • firavunfaresi  (05.05.24 14:03:39) 
[]

Online toplantı linki göndermek yerine sabit bir web sitesine yönlendirmek?

Amacım şu: müşterilerimle Google Meet veya Zoom üzerinden görüşüyorum. Fakat mail veya WhatsApp üzerinden link paylaşıp bilgisayarlarından girebilmeleri bazıları, özellikle yaşça büyük olanlar için zor olabiliyor.

Bana ait bir domain var. Müşteriye toplantı saatinde sadece web siteme girmesini söyleyeceğim, girdiklerinde ana sayfada link de olabilir, daha profesyonel olarak başka hiçbir pencere açmadan direkt olarak Google Meet ekranı embedded bir şekilde gözükebilir mi?

Teşekkür ederim

 
baktım, meet ve zoomda mümkün değilmiş. outlook'un teams'ini kullanabilirsiniz, onda mümkün gibi görünüyor.

answers.microsoft.com
answers.microsoft.com
  • veritaslibertas  (02.05.24 11:29:04) 
domain dns ayarlarindan url redirect record acip toplanti linkini yonlendirebilirsin.

orn. toplanti1.dejame.com >>> meet.google.com
orn. toplanti2.dejame.com >>> zoom.us
  • arakaali  (02.05.24 11:44:05) 
zoom, meet ya da teams ile bu mümkün değil bildiğim kadarıyla. Google'da "embed video conferencing to website" şeklinde bir arama yaparsanız, bunun mümkün olduğu bazı uygulamalar bulursunuz. ama tahminimce paralıdır.


  • co2s2  (02.05.24 16:35:22) 
[]

Çekiciden arabanın düşmesi?!

Arkadaşımın aracı bozuluyor, çekiciye biniyorlar ve şehre doğru yol alıyorlar. Arabanın içinde üç kişiler, çekicinin üstünde yol alıyorlar. El freni çekili, yokuşta halat kopuyor ve araba yola düşüyor. Arkadaşın aracı ağır hasar aldı. Kendileri de canından olabilirdi otobanda. Böyle bir şey olabilir mi?




 
Ee anlattığına göre olmuş işte hocam?


  • avatar is back  (02.05.24 00:21:19) 
olabiliyormuş demek ki. Bu cevabı okumak istediniz sanırım.


  • doharkoman  (02.05.24 00:34:49) 
Geçmiş olsun. Zaten olmuş bir olayı anlatıp oldu mu diye mi soruyorsunuz? Yoksa arkadaşım yalan söylüyor olabilir diye mi soruyorsunuz?


  • but that was just a dream  (02.05.24 05:28:34) 
Kılıştar ile akrabalık var mı hocam?

Burası Türkiye, burada her şey olur.
  • knazım  (02.05.24 08:36:19) 
olabiliyor
kopmuş halat yani bağlamasa falan tamamda bağlamış kopmuş kaza işte.

  • basond  (02.05.24 10:32:23) 
[]

Trendyol'da tişört markası arıyorum

Öneri yapabilir misiniz? Son birkaç yılda Grimelange diye bir marka keşfettim, hafif oversize tişörtlerini çok seviyorum. Renk atmıyor, diğer tişörtler gibi nedense kırışık durmuyor. Sanırım tamamen pamuklu. Yine üç beş tişört almak istiyorum ama önerdiğiniz markalara bakabilirim.




 
[]

Erkek için hafif renk veren lipstick?

Dudaklarım biraz soluk gözüküyor, çok renk vermeyen, dışardan "abi makyaja mı başladın sen?!" sorusu getirmeyecek bir ürün arıyorum, ne önerirsiniz?

* Böyle bir soru gelirse cevabım: "Evet başladım :)"


 
  • yazar yazmaz yazan yazar  (25.04.24 15:13:48) 
[]

Bu park şikayet edilir mi?

Yolun bir şeridini kapatmış, resmen diklemesine park etmiş. Haftalardır böyle durum.

Görsel: i.ibb.co


 
haftalardır böyleyse direkt et, foto çek ve egm sistemine webten gönder. bir kere arabamın çıkışını engelleyecek şekilde park edenlere yapmıştım. ihlal varsa ceza alır, yoksa bir şey olmaz. kaybedeceğin bir şey yok yani.


  • western asia  (24.04.24 23:59:11) 
edilir tabi. 155, arayıp çektirebilirsin.


  • numlock  (25.04.24 00:13:06) 
Edilir ama ise yarar mı bilmem, ben 10 senesir duran aracı çektiremedim.


  • mirty  (25.04.24 00:20:56) 
[]

Böyle bir yatırım mümkün mü?

Hiç çalışmaya gerek kalmayan bir yatırım türü.
Yatırım fonları gibi birtakım enstrümanları kullanarak uzun vadeli yatırım yapılacak. Kripto, futures gibi fazla volatil işlere girmeden geliri kümülatif artırıp her ay içinden yaşam maliyetim kadar (gıda, faturalar, eğlence) içinden harcayıp, gerekirse kredili borçlanarak git gide büyüyen bir şekilde hiç çalışmaya gerek kalmadan uzun vadeli yatırım yapılabilir mi?



 
bu dediğinize en yakın sistem aslında temettü yatırımcılığı gibi duruyor.


  • anten  (24.04.24 19:02:31) 
Eurobond ile bu yapılabiliyor.
Bir zamanlar ne kadarlık bir yatırım gerektiğini hesaplamıştım.
İhtiyaç duyarsan oturur gene hesaplarım. Anaparan hep Dolar olarak duruyor ve sen bunun dolar bazındaki faiziyle geçiniyorsun.
Tabi o anaparayı yakalayana kadar her ay ilave yapman, alacağın kupon ödemelerine de hiç dokunmadan anaparaya ilave etmen gerekiyor.

Bunu S&P 500 de temettü hisselerine yatırım yaparak da yapman mümkün. Borsa İstanbul'da da temettü emekliliğinin mümkün olduğu iddia ediliyor ama ben katılmıyorum bu görüşe.
  • Mirket  (24.04.24 19:16:12 ~ 19:18:49) 
"Borsa İstanbul'da da temettü emekliliğinin mümkün olduğu iddia ediliyor ama" bunun 3 temel sebebi var: tl'nin tarihsel olarak çok aşırı oranlarda dolar/eu karşısında aşınması. şirketlerin temettü verimlerinin çeşitli sebeplerden dalgalanması ve buna bağlı olarak hak edilen temettülerin dolar/eu cinsinden dalgalanması. makroekonomik istikrarsızlar sebebiyle şirketlerin hisse senetlerinin genel trend olarak artmaması.

ben de yabancı para cinsi gelirden yanayım: düzenli ödemeye yapan etf veya yabancı hisse senedi. orada da uzun vadeli bağlayacağım parayı banka aracı kurumlarıyla yaparım. mesela 5 sene, 50bin dolarımla midas'tan etf almam, işbankası'ndan alırım gibi.
  • anlatamıyorum  (24.04.24 19:46:28) 
yatırdığın rakama ve yıllık harcamana bağlı. 5 milyon usd yatırıp yılda 50.000 usd ile yaşayabiliyorsan tabi mümkün. ama o kadar kapitalin varken uslu durabilmek asıl beceri.


  • orpheus  (24.04.24 21:52:20) 
[]

Silikon uçlu kulaklık kulağımda durmuyor?

Yıllardır kulak içine girmeyen kulaklıklardan kullanıyorum. Ama daha iyi müzik ve izolasyon istediğim için kulak içi modellerden bir tane aldım Amazon'dan. Şimdi kargoda, fakat arkadaşımda aynı modeli denediğimde hiçbir şekilde kulağımda durmadı. Farklı boyutta uçlarla geliyor, diğerlerini denesem durur mu acaba?

Daha önce de denediğim silikon uçlular hiçbir şekilde kulağımda durmamıştı. Amazon iade alıyor diye biliyorum ama paketi açıp kullandıktan sonra iade etmek hiç içime sinmiyor.


 
airpods pro var, bende de durmuyor 3 çeşiti de. kulağımın sürekli temiz ve yağlanmamış olması gerekiyor anca öyle. o da cildim yağlı olduğundan taktıktan 2-3 saat sonra bile sıkıntı başlıyor. sporda falan hiç kullanamıyorum direkt düşüyor zaten.


  • garavel  (22.04.24 13:37:41) 
galaxy buds2 pro ve haylou gt7 kullandım. ikisi de hiç kulağımdan düşmedi.


  • inheritance  (22.04.24 13:41:06) 
"Farklı boyutta uçlarla geliyor, diğerlerini denesem durur mu acaba?"
Benim de durmuyordu ve sorun takılı olarak gelen silikon uçları değiştirmememdi. Kulak deliğime uyan ucu bulduktan sonra gece uyurken bile düşmüyor kulağımdan.

  • gnosis  (22.04.24 14:12:16) 
İlk yapmanız gereken şey diğerlerini denemekti aslında. Herkesin kulak yapısı farklı hatta bir insanın iki kulağı bile farklı olabiliyor. İki kulağınızda da her ucu ayrı ayrı deneyin. Farklı ölçülerde uçlar farklı kulağınıza uyabilir.

Silikon uç olmazsa ve iade edemezseniz veya etmek istemezseniz internette köpük ve farklı malzemelerden kulaklık uçları da satılıyor.
  • akhenaten  (22.04.24 14:23:27 ~ 14:24:25) 
[]

Hafif kıvırcık/dalgalı arası erkek saçı?

Saçlarımı pek uzatmıyorum. Üstten aşağı doğru çektiğimde burnumun ortasına geliyor en fazla.
Ama istiyorum ki saçlarım daha canlı olsun, bukleler tatlı gözüksün. Şu an pek bukle oluşmuyor, hafif dalga yapıp kalıyor. Tam anlatamadım ama biraz daha iyi gözüksün istiyorum. Hiçbir saç ürünü kullanmıyorum, hatta yıllardır dümdüz defne sabunuyla duş alıyorum. Kuruluk - kepek gibi hiç problem yaşamıyorum ama duştan çıktıktan sonra bakım yağı veya şekillendirmeye yardımcı neler kullanabilirim?



 
Aynı tarzda saçlarım vardı, öncelikle şunu bilmelisiniz ki o "ışıl ışıl saçlar" doğal değil. Öyle bir şey yok, baya bir emek var o saçlarda. Eğer gerçekten başarılı bir sonuç istiyorsanız baya bir yaşam tarzına dönüştürmek gerekiyor işi.

Her şeyden önce eğer şekil vermeden doğal şeklini korumak ve aynı zamanda canlı görünmesini istiyorsanız saçlarınızı yavaşça kurutmalısınız. Fön yok, sadece havluyla bukleleri bozmadan nemini alıp 3-4 saat açık havaya çıkmayacaksınız. Saçı tarama işini duşta saçınız ıslakken yapacaksınız. Yıkanırken saçlara çok haşin davranmayacaksınız.

Saç kremi şart, arada bir saç maskesi de kullanın. Kuruma sürecinde, hafif nemliyken kafanızı aşağı eğip buklelere hafif hafif bastırarak köpük kullanmalısınız. Kıvırcık saçlar için olanları alın.

Güneş saçınıza mümkün olduğunda az temas etmeli. Rüzgar da düşman. Defne sabununu da unutun. Saçınızı nemlendirecek ve elektriklenmeyi önleyecek her şey mübah.

Bu saydıklarımı düzenli olarak sürdürmek tam bir çılgınlık, saçımı kestirmeye karar verme sebebim de buydu. Ama sonuç alıyorsunuz o ayrı.

Bunlar arasında en hızlı ve etkili sonucu bence yıkama ve kurulama rutinine ek olarak iyi nemlendiricili bir ürün seçip ona bağlı kalmak ve köpük tarzı bir şekil korucuyu kullanmak geliyor. Mükemmel olmasa da yeterli ve sürdürülebilir düzeyde düzgünleşir saçınız.
  • akhenaten  (16.04.24 12:05:45) 
Siz bence tam olarak "Hakan Mengüç" saçı istiyorsunuz.

İşte o saç: www.hakanmenguc.org

Görenler hayrete düştü: www.hakanmenguc.org

Saçlarımla anılmak istiyorum: www.hakanmenguc.org

Saçları ile söyleşi yaptık: www.hakanmenguc.org

Blendax saç ödülünü Hakan Mengüç kazandı: www.hakanmenguc.org
  • burka  (16.04.24 12:25:07) 
[]

Market pirincini yıkamak şart mı?

Daha kolay olsun diye cream of rice yapacağım. Tarifi çok basit, robotta pirinci un olana kadar çekiyoruz. İnternetten hazır almak yerine çok ucuza geliyor. Fakat marketten aldığım pirinci yıkamadan kullanırsam üstünde pestisit gibi zararlı maddeler var mıdır?




 
Bazı bitkiler topraktan siyanür alır. Elma ve pirinç bu bitkilerdendir. Elma, siyanürü çekirdeğinde depolar.

Pirinci sadece yıkamak değil birkaç saat ılık suda bekletmek doğru bir davranış olacaktır.
  • Mirket  (15.04.24 12:44:23) 
her pirinci yıkamak gerekir. mercimeği de. bulguru da.


  • jelly bear  (15.04.24 12:46:06) 
ne pirinci ne bulguru yıkarım yaparken. yıllardır ölmediiğime göre çok da bir problem olmasa gerek.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (15.04.24 13:35:42) 
Pirinci yıkamanın esas sebebi nişastasından kurtarmak. Eğer yıkamazsanız hem çok kolay lapalanır hem de tadına etki eder. Örneğin japon mutfağında genelde pirincin kolay yapışması önemli oluyor, onun için öyle uzun uzun yıkanmıyor. Tadı da sizin kendi zevkiniz nişastalı severseniz yıkamayın.

Cream of rice nasıl oluyor bilmiyorum, tarifte yazdığı gibi yapın. Pirinci zaten lapa haline getirecekseniz yıkayıp yıkamamak çok da önemli olmaz ama tadını etkileyebilir.

Bir de pestisit olmasa bile en azından bir tozunu almak için dahi olsa soğuk sudan geçirmek faydalı. Neticede tarımsal ürün. Üretim sürecinde girdiği çıktığı yerlere güven olmaz.
  • akhenaten  (15.04.24 13:44:43 ~ 13:49:22) 
pirinci yıkamazsan şekeri kilo aldırır. yıkanman şart.


  • sizofren06  (15.04.24 14:11:38) 
her pirinci yikamak sart.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (15.04.24 14:13:48) 
Pirincin geldiği tırı/kamyonu, beklediği depoyu, paketleme sırasını vs. düşünürsen yıkaman en hayırlısı.


  • chicha_v2  (15.04.24 16:16:41) 
bi tane gida muhendisi goruyorum instagram'da. paraboiling diye bir yontemi gosteriyor. pirinci yikamiyor ama suyla birkac dakika kaynatiyor. sonra suzup esas pilav yapma islemine geciyor.

yani anliyorum un yapacakmissiniz da, robotta un olur mu bilemedim. ogutucu lazim sanki ona. pirinc unu mu alsaniz :D
  • supergirl  (16.04.24 21:20:00) 
[]

Bu gömleğe ne deniyor?

Normal gömlekten daha kalın, tişört üstüne giyilebilen, hiç ütü istemeyen gömleklerim var. Fakat oduncu gömleği diye aradığımda hep desenli çıkıyor. Ben dümdüz siyah, lacivert, haki ve gri renklerde gömlek istiyorum.

Birkaç tane var ama daha fazla bu tür bulmam için nerelere hangi isimle bakmam lazım?

Bende olanlardan birkaç örnek:

1. i.ibb.co
2. i.ibb.co
3. i.ibb.co

Son soru: Sizce bu tarz nasıl? Tişört üstüne böyle gömlek giyip çıkıyorum, hoşuma gidiyor. 30/E.

 
shacket (gömlek ceket) sanırım.


  • inveniam viam  (09.04.24 12:44:53) 
Shacket veya overshirt. Bence fena degil tarz.


  • mirafiori  (09.04.24 12:48:12) 
[]

Tüm yönleri kaydeden araç içi kamera?

Aracı satışa çıkardığımız bu dönemde başımıza gelmeyen kalmadı. Son iki üç ayda üç dört kez araç çizildi. Birileri gelip sürtüyor. Yaptırıyoruz, yine aynısı oluyor. Bugün sitenin otoparkında yine sürtmüşler araca. Kamera kaydı yok. Aracın her tarafını Tesla gibi 7/24 kaydedecek bir sistem var mıdır?




 
tesla gibi 360 derece kayıt eden yok fakat, geniş açılı ve bu tarz sürtmeler veya kazalar için sensörlü araç içi kameralar var. örneğin viofo'nun tüm modelleri bunu destekliyor. eğer aracınızı hergün kullanıyorsanız ürünü aldıktan sonra araç elektrikçisine gidip bu kameranın bağlantısını her zaman elektrik alacak şekilde yaptırırsanız kimin yaptığını bulma ihtimaliniz artar.


  • false pretension  (07.04.24 16:48:13) 
360 derece yok en fazla ön-arka alacak şekilde var yandan sürtseler bile o an önden ya da arkadan görüş açısına girer mutlaka. Hele ki site içinde çok rahat bulursunuz kim olduğunu yalnız park modunda kayıt etmesi için sigortadan bağlatmanız gerekiyor 7/24 kayıt modu, çarpışmaya bağlı olarak anında size de bildirim atar.

sadece sürüş modunda kullanılan usb/çakmak akü girişi akü çalıştıkça kayıt yapıyor 7/24 kayıt almaz.
70 MAI'nin modellerine bakabilirsiniz eğer arka taraf duvara vs denk geliyorsa sadece ön görüş açısı bile alsanız yeter.
  • titanic kemancısı  (07.04.24 18:02:53) 
[]

Kendi hizmetim için online ödeme sistemi?

İstiyorum ki insanlar yönlendirdiğim siteye gidip alışveriş yapar gibi kart bilgilerini girsin, para IBAN hesabıma direkt yatsın. Vergi kısmını da muhasebeci ile ödeyeyim.

Şu an bir platformda hizmetim için insanlar bahsettiğim gibi ödeme yapıyor, bu platform çok yüksek oranda bir komisyon keserek parayı IBAN hesabıma gönderiyor, ben de vergi ödüyorum ama komisyon gelirimi çok azaltıyor.

Şu an üstüme kayıtlı bir şirket yok.
Dediğim şekilde bir ödeme almam mümkün mü?

 
eğer yanlış anlamadıysam aylık spotify aboneliği gibi müşteri kart bilgisini girsin her ay o tutar karttan tahsil edilsin istiyorsunuz. bir şirketiniz olursa sanal ödeme kuruluşlarından hizmet alarak bunu yapabilirsiniz. iyzico, moka, bakiyem gibi hizmetler size bunu sağlıyor. yaklaşık komisyon bedelleri %4-5 arasında değişiyor.

eğer dediğim gibi bir işlem yapmayı düşünüyorsanız tekrarlı ödeme işlemi olarak firmalar tarafından adlandırılıyor. bu şekilde de arama yapabilirsiniz.
  • bravoteam  (06.04.24 11:52:19) 
[]

Ne kadar zeytinyağı tüketiyorsunuz?

7 - 10 günde, 1 litre zeytinyağı bitiyor. İki kişiyiz, derin yağda kızartma yapmıyorum. Eşim çok yağ kullanıyorsun diye bana kızıyor ama yemeklerin çok lezzetli diyerek her gün afiyetle yiyor. Sizce çok mu kullanıyorum?




 
bana çok fazla gözüktü, yemekte ne kullanırsanız kullanın yemeklerin çok lezzetli diyecektir zaten.


  • gule gule  (01.04.24 16:46:48) 
2 ayda 5 lt


  • mikahakkinen  (01.04.24 16:47:23) 
Bana da biraz fazla geldi. Ben yemeklerde kişi başı 1-2 yemek kaşığını geçmeyecek şekilde zeytinyağı ilave ederim. Fazlası kilo da aldırıyor, sağlıklı değil.

Ama normalde Türk yemekleri biraz yağlıdır, doğru. Annem de sizin gibi bol yağ kullanıyor. Yine de onlarda bile 2-3 hafta gidiyordur 1 kilo zeytinyağı.

Misafire özel zeytinyağlı dolma vs yapmıyorsanız bence yağ tuketiminizi azaltın; lezzet veriyor evet ama zeytinyağı da olsa fazlası sağlıklı değil.
  • fraise  (01.04.24 16:50:14) 
aşağı yukarı aylık 4lt kullanıyorsunuz. biz de 2 kişiyiz 5 litre 2-2,5 ay götürüyor. dikkat etmelisiniz, yağ ciddi mesele maalesef. neye gidiyor ki bu kadar yağ anlamadım.


  • avatar is back  (01.04.24 16:53:30) 
biz egeliyiz her şeyi zeytinyağıyla yaparız. çocukta olunca yağ kullanımı artıyor.


  • mikahakkinen  (01.04.24 17:09:06) 
Mikahakkinen, her yemeği zeytinyağı ile yapmakta sorun yok zaten, sağlıklı bir tercih de ama sağlıklı diye yağı boca etmenin anlamı yok. Her şeyde olduğu gibi zeytinyağının da fazlası zararlı.

Dediğim gibi zeytinyağlı dolma yaparken yağı bol tutarsınız tamam ama ıspanak, pırasa yemeği yaparken kepce kepçe yağ kullanmak da sağlıklı değildir. Her gün tükettiğiniz şeylerde ölçü önemli.
  • fraise  (01.04.24 17:18:23) 
çok. murat kınıkoğlu'nu izleyin.


  • zalbarath  (01.04.24 17:31:14) 
Ayda 3lt falan. Iki kisiyiz.


  • logisticsmanager  (01.04.24 18:13:58) 
yağlı yemekler tabi lezzetli olur ama pek sağlıklı değil. hem kilo yapar, hem de kalp ve damar hastalıklarına yol açar.


  • benarrivo  (01.04.24 19:16:36) 
1 ayda 2 kişi 3-4 lt yağ tüketiyorsunuz, elbette fazla. diğer yağlara oranla daha sağlıklı olsa da bu kadar çok tüketmek zararlı.


  • candide  (01.04.24 19:39:57) 
bana da fazla göründü.

ben tereyağına döndüm bu arada.
  • janderzel zartanyan  (01.04.24 20:14:28) 
3 ayda 2 litre kadar tüketiyorum. Yalnızca soğuk olarak kullanıyorum.


  • soft  (01.04.24 20:53:27) 
7-8 haftada 5 litre.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (01.04.24 21:04:45) 
ben şüşkoyum ama sonuna kadar doğal ürünleri savunuyorum. kaliteli zeytinyağı, tereyağı, işlenmemiş et, sebze, meyve vs. bunlar şahane şeyler. hayatımın en sağlıklı, güçlü ve mutlu olduğum dönemi ketojenik diyet yapıp zeytinyağını affedersiniz kçıma başıma sürecek noktaya geldiğim süreçti.

ama 7-10 günde iki kişi için 1 litre zeytinyağı cidden fazla yahu, neye kullanıyorsunuz ki o kadar?
  • mark greg sputnik  (01.04.24 21:13:59) 
3 kisiyiz, 2 ayda 1 litre.
cogunlukla salata..

  • cooperr  (01.04.24 21:37:46) 
hesapladım da kişi başı günde 50 gram zeytinyağı tüketmiş oluyorsunuz? bu çok fazla. kilo fazlanız olmalı bu hesaba göre. kaç kilosunuz sorması ayıptır.


  • benarrivo  (01.04.24 22:09:03) 
Boca etmiyoruz. Her gün salata var ona koy 3 çeşit yemek olsa. Yetmiyor.


  • mikahakkinen  (01.04.24 23:57:37) 
günlük 50 gr zeytinyağında ne var ki? sağlıksız falan da değil. tavsiye edilen günlük yağ sınırları içerisinde. nerenizden uyduruyorsunuz, çok soğloksoz, diye anlamadım: newsnetwork.mayoclinic.org
blog.nasm.org
daha da kaynak google'da var.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (02.04.24 00:00:47 ~ 00:06:09) 
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
günde 50 gram yağ almak elbette normal. ancak burada 50 gram yalnızca zeytinyağından alınıyor. yenilen diğer şeylerden de en az bu kadar yağ alındıgını tahmin ediyorum. yani bu iki kişi elbette dışarıda da yemek yiyor. kahvaltıda zeytin peynir yumurta vs yiyor. et, tavuk, balık zaten yağ içeriyor. kuruyemiş veya en az haftada bir defa abur cubur da yiyor. tüm bunların yanında 50 gram zeytinyağı toplamda günde rahatlıkla 100 gramı aşacak yağ yapar ki bu çok fazla.

  • benarrivo  (02.04.24 00:12:29 ~ 00:15:23) 
Ne kadar cok yag tuketiyorsunuz.

Biz 4 kisi. Yilda 4 litre civari zeytin yagi tuketiyoruzdur saniyorum. Zeytin yagi ile yemek pisirmiyoruz.

Yemek icin avokado yagi kullaniyoruz.O da muhtemelen yilda max 4 litre civaridir.

Yazlari hemen hemen her gun barbeku yapiyoruz. Bu saydigim 4 kisinin ikisi 17-18 yaslarinda. Surekli yiyorlar. Buna ragmen yag tuketimimiz sizinkinin yanina bile yaklasamaz.
  • thetruenorthstrongandfree  (02.04.24 00:14:50) 
valla ben günde 50 gramdan fazla yağ tüketiyorum heabıma göre. dışarıda yemek pek yemiyorum ama onu saymak zaten mantıksız çünkü dışarıda yemek yediğimiz günler evde yemek yemiyoruz. o sebeple o dışarıdan alınan yağ günlük 50 gram üstüne eklenmiyor. öte yanda zaten normal sınır 2000 kalori diyette günlük 78 grama kadar yükseliyor. bu aradaki fark da alınan diğer yağların tutacağı değerdir en çok.
alınan yağda bir sıkıntı yok. gayet normal değerler içinde.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (02.04.24 00:18:58) 
[]

Emekli promosyonu nasıl alınıyor?

Ailem bir soruyla geldi fakat haber sitelerinde başlıkta yazmasına rağmen cevabı vermiyor.

Emeklilere banka promosyonu güncellenmiş. Annem ve babam aynı bankada kalarak yeni promosyondan yararlanabilir miyiz, bunun için ne yapabiliyoruz diye soruyorlar.

İnternette sadece banka değişikliği talebi bilgisi var. Böyle yapınca 3 yıl dolmadığı sürece önceki promosyonun bir kısmını iade edip yeni bankadan güncel promosyon alınabileceği söyleniyor fakat aynı bankada kalmak isteyenler ne yapacak, bunun için hiçbir bilgi bulamadım.

Edit: Bu promosyondan yararlanabilmek için bireysel başvuru yapma şartı var. Bu başvuruyu nasıl yapıyoruz diye sormak istedim.

 
daha önceki promosyonlarda aynı bankada kaldık aradık 444lü numarasını sorduk promosyon ne kadar ne zaman yatacak bize yatacak mı diye.


  • eja  (26.03.24 13:01:59) 
aynı bankadan devam ederek yeni promosyonu alabilirsiniz, bankanız ile görüşürseniz düzenleme yapacaklardır, babam geçtiğimiz yıl bu şekilde farkı aldı. şöyle ki;

diyelim ki geçen sene ağustos'ta 8.000 tl promosyon almış olsun, yeni promosyon da 10.000 tl olsun,

8.000 / 36 = 222,22 (promosyon ödemeleri 3 yıl için yapılır)
222,22 * 8 = 1.777,76 (geçen 8 ay için hakedilen promosyon)
8.000 - 1.777,76 = 6.222,24 (iade edilecek promosyon)
10.000 - 6.222,24 = 3.777,76 (bankadan alınacak yeni promosyon tutarı)

aslında bankaya diyorsunuz ki, "şu andan itibaren 36 ay daha maaşım sana yatacak, dolayısı ile 8 ay uzamış olduğu için bu 8 ay ötelemenin promosyon bedelini ver."

yani, 08.2023'te yapılmış promosyon sözleşmesine istinaden 03.2026'da yeni bir promosyon sözlemesine hak kazanmışken, bu promosyon farkını 03.2024'te alıp sonraki promosyon alım süresini 03.2027'ye ötelediniz.
  • altinci nesil caylak  (27.03.24 08:16:36) 
[]

Hastanenin tekrar para istemesi? Kim haklı?

Dün eşim bir kaza geçirdi, ayak bileği çok kötü burkuldu. En yakın hastaneye yetiştirdik, işimiz bitti ve çıktık. Doktor rapor yazmadı, eşim de yarın belki taksiyle giderim diyerek rapor istemedi. Ek ders parasına ihtiyacı var, rapor alırsa bu para kesilecek, ne kadar ısrar etsem de ikna edemedim.

Bu sabah durumu çok kötüydü. Rapor almak için aynı hastaneye gittik, durumu belirttik. Daha gece oradaydık fakat acil doktoru bir şey yapamayacağını, tekrar para ödeyerek ortopedi servisine başvurmamız gerektiğini, doktorun ancak gerek görürse rapor verebileceğini söyledi.

Biz de mecburen tekrar taksi çağırdık, daha uzaktaki sağlık ocağına gittik ve rapor aldık artık.

Peki tüm özel hastanelerde durum böyle midir, yoksa tamamen haksız bir şey mi yapmış oldular?

 
yani mantıklı gibi hocam. dün gece rapor istemeyip işleminizi sonlandırmışsınız. bugün sizi bir doktorun görüp rapor yazabilmesi için sistemden muayene girişi yapmaları gerekiyor. e muayene de ücretli.

yapabilirler miydi? isteseler belki ama yapmadılar diye de suçlayamayız sanırım. ticarethane orası malum.
  • brkylmz  (26.03.24 10:05:37 ~ 10:05:51) 
12 saat içinde tekrar acile giderseniz giriş açılmaz. Önceki kayıt üzerinden istediği işlemi yapabilir.para ödenmez. Ağrılarım arttı şişti vs dediğinizde önceki işleme ek ilaç, rapor veya acil bir durum için icabçı doktor ile iletişime geçebilir.

Fakat acil doktoru rapor yazabilme yetkisinde mi onu bilemem veya böyle bir topa girmek istememiş olabilir.
  • janavarorion  (26.03.24 10:53:01) 
Aciller için bir şey diyemem fakat normalde polikliniklerde 3 gün içerisinde başvuru yaptığınız her şey kontrol muayenesi olarak geçmek zorunda. Yani tekrar tekrar para verilmemeli. Bununla ilgili il/ilçe sağlık müdürlüğüne ilgili hastaneyi şikayet edebilirsiniz.

Sizle pek ilgili değil fakat özel hastanelerde herhangi bir ücret öderken mutlaka ama mutlaka “detaylı fatura” isteyin. Yok kâğıt bitti, yok muhasebeci izinli, yok yan yattı çamura battı tarzında hareket ederler detaylı fatura isteyince. Size detaylı faturayı verince ödediğiniz ücretle fatura toplam tutarımı karşılaştırıp soluğu il/ilçe sağlık müdürlüğünde alın ve şikayet edin. Kurumsal olsun olmasın ülkemizde özel hastaneler tutturabildiğine ekstra ücret eklemeye çalışır. Oysa bakanlığın ve sgk’nın belirlediği kurallar doğrultusunda “sut fiyatları” üzerinden ücret almak ZORUNDALAR.
  • ulukayin  (26.03.24 10:53:07) 
Bana da söyledikleri mantıklı geldi. Sonuçta özel muayene olup parasını vermemişsiniz. Acilden girip işlem yapılmış.

Dolayısıyla acil doktoru değil bu sefer normal alandaki doktor tekrar bakacak. Tekrar kayıt istemeleri bana göre normal.
  • drako  (26.03.24 11:21:46) 
Yanlış yok görünüyor. Dünkü tıbbi kayıt sonlandırılmış, dosyanız kapanmış. Acil serviste dosya uzun uzun açık kalmaz zaten. Yeni başvuru yapmanız gerek


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (26.03.24 11:47:25) 
Kontrol kaydı açılabilir. Neden kontrol kaydı istemediniz?
Ağrım geçmedi gidemedim işe bu ağrı normal mi diye kontrole geldim.
Gece acile gelip gündüz poliklinikte uzman doktora çok muayene oldum ben. İcapçı doktor diyorlar o doktor kim ise o gün acilin hastalarına o bakıyor. Rapor için değil tabii de şikayetim devam ediyor sonuçta. O gün işe gidemediysem rapor da alırım bu normal ki.

Hatta oğlanı götürdüm geçenlerde. Geçen hafta yine gelmişsiniz diye kontrol kaydı açtı kendileri para almadılar.
  • cilekli pasta  (26.03.24 11:56:22) 
kontrol diye kayıt açabilirdiniz, yanlış hatırlamıyorsam o da ücretli ama daha düşük ücret


  • efruz  (26.03.24 13:47:32) 
her dr farklıdır. dün geceki drun hastasının işini şu andaki dr yapmaz.


  • mikahakkinen  (26.03.24 14:10:43) 
Kontrol kaydı açsın diyen arkadaşlar yanılıyor çünkü siz normal muayene olmamışsınız. Poliklinik muayenesinin kontrolü olur acilin olmaz. Acilden bir kez giriş yapıp dosyayı neticelendirdiyse tekrar işlem yapamazsın.
Hastane haklı çünkü sıfırdan muayene açacak.

  • yenibirgüzelnick  (26.03.24 15:05:44) 
@yenibirgüzelnick 12 saat içinde tekrar acile giderseniz ücret alınmadan tekrar muayene olabilir, reçete yazdırabilirsiniz


  • janavarorion  (26.03.24 18:38:04) 
Rapor almak icin acile gidilmez. Acil bunun icin degil. Doktor hakli. Siz direkt saglik ocagina ya da aile doktorunuza gitmeliydiniz.


  • thetruenorthstrongandfree  (26.03.24 18:49:08) 
[]

Son zamanlarda e-kitap okuyucu alan oldu mu?

Veya bu dönem alınması en mantıklı ürünler hangileridir, fikir verebilir misiniz?




 
ben 3 yıl ipad mini kullandım,
nispeten şarj dışında bi dezavantajını görmedim.
tavsiye demeyelim de alternatif olabilir.
şimdi başka bir ipad mini ile devam etmeyi planlıyorum.
Hem tablet hem e-book reader all-in-one olmuştu benim için.
Sevgiler.
  • mhm  (23.03.24 17:49:50) 
Geçen sene aldım. Yeterince son zaman sayılırsa. Kindle Paperwhite 5 aldım. Birkaç senedir 0'a inen okuma alışkanlığım tekrar başladı. Birkaç ayrı versiyona arkadaşlar, internet yorumları vs. diyerek bakmıştım. Kesinlikle tablet ya da telefon kullanarak bir şeyler okumak arasındaki farkı hissediyorsun. Özellikle karanlıkta okurken. Şarjı da resmen bir ömür gidiyor.

PW5'in dokusu ve boyutları çok güzel. Ben seyahat için kap aldım. Bazen onunla okuyorum ama çoğunlukla kabını çıkarıyorum zaten.
  • nawar  (23.03.24 19:22:48) 
[]

Yasa dışı bir twit atılsa ev sahibinin başı belaya girer mi?

Apartman sahibi parayı sadece elden alıyor, 35 dairelik apartmana 4 tane modem koymuş, ortak internet kullandırıyor fakat kişisel olarak abonelik başlatmamıza izin vermiyor. Sonuç olarak internet hiçbir zaman çalışmıyor. Her gün apartman girişinde oturup koridorlara taktığı kameralarda güvenlik kulübesi gibi yerde duruyor, para sayma makinesiyle dolaşıp tek tek kiracıları yanına çağırıp para topluyor.

Peki komşulardan biri istemeden can sıkıcı bir twit atsa neler olur?


 
O 35 (otuz beş) daire yıllardır bu olanlara razıysa şikâyet etmeye gerek yok sanırım.

Adam çin hükümeti gibi interneti de kontrol edebiliyor.Tuhaf.
  • diyecevaplandı  (21.03.24 22:51:47) 
Kiraladığınız ev sizindir, internet aboneliği almanıza karışamaz, bu bir. Ortak alanlara kafasına göre kamera da takamaz, kvkk kapsamında suçtur, bu iki. Elden kira almak da suç, bu da üç.

Hukukçu değilim ama, bence siz ya o evden çıkın ya da bir avukata danışın.
  • orient blue  (21.03.24 23:15:49) 
Girer


  • doharkoman  (21.03.24 23:27:40) 
modem kime aitse o düşünsün. riski o almış oluyor hat sahibi olarak. bu arada kafam rahat etsin diyosanız vpn.


  • KidLazer  (22.03.24 15:42:51) 
[]

Bu şımarıklık mı?

A kişisi hava soğuk olduğu için kazak giyip işe gidiyor, ama regl olduğu için sıcak basıyor. Hemen B kişisini arayıp evden ince bir kıyafet getirir misin diyor. B kişisi evden çalışıyor, işe başladığı an yarıda bırakıp hazırlanıyor, yağmurlu havada şemsiye ve araba olmadan 20 dakika yokuşlu yollarda yürüyerek kıyafeti götürüyor, ama birazcık sinirleri bozuk. Zaten yürüdüğü yollar berbat, hava berbat, üstelik A kişisinin 2. ve 3. dersi boş, aslında gelebilir ama regl olduğu için rica etmiş oluyor sadece.

A kişisi B'ye çok teşekkür ediyor, B de ne demek, her zaman yaparım senin için diye güzel bir cevap veriyor.

Siz A olsanız böyle bir talepte bulunur muydunuz?
B olsaydınız aynı şeyi yapar mıydınız?

edit: kişi sevgilim

 
A olsam böyle talepte bulunmam. Prenseslik yapmış. hem arabası yok. Bye acımamış resmen.

B olsam şu an gelemem derim. Çünkü kıyafet acil değil. darlanmış sadece. Acil bi şey olsa giderim.
  • jelly bear  (21.03.24 11:04:35) 
A olsaydım böyle bir talepte bulunmazdımi tam bir premseslik. Kollar çekilir yelpaze falan yapılır öyle deli sıcak basmıyor reglde. ha havasız sıcak ortam ile birleşip fenalaşacak kadar sıcak olsa herkes cam kapı açtırır.

b kişisi olsam zaten benden böyle birşey istenmezdi. annem babam olsa yaparım, arkadaşlığa artık okadar kıymet verilmemesi gerektiğini anladım.
  • eja  (21.03.24 11:05:29) 
A ile B arasındaki samimiyet nedir? İlişki durumu nedir?

Mesela sevgilim istese böyle bir şey yapmam. Çocuğum istese yine yapmam. Ama arkadaşımsa eğer, yine yapmam tabi ki. Resmen şımarıklık bu :)
  • mustafakesekci  (21.03.24 11:07:58) 
A kişisi, B'nin evden çalıştığı için hiç dışarı çıkmadığını, iki adım da olsa yürüyüş yapmadığını, kilo almaya başladığını, hep ev ortamında olmasının psikolojisini olumsuz etkilediğini düşünüp bir bahaneyle onu evden çıkarayım demiş olabilir.

Düşünceli arkadaş, eş, sevgili veya her neyse.
  • Mirket  (21.03.24 11:18:57) 
Ben istemezdim aklıma bile gelmezdi bir insanı 20 dakika o havada yürütmek sırf sıcakladım diye. Kişinin genel tavrı ve talepleri de hep bu şekildeyse sorun bence. Ayrıca siz de o sırada çalışıyormuşsunuz, işiniz bölünmüş. Ama sevgiliniz genelde bu şekilde davranan biri değilse bir seferlik demek ki çok kötü hissetmiş deyip normal karşılanabilir sonuçta o anda ne hissettiğini biz bilemeyiz.


  • Mossy  (21.03.24 11:25:48) 
a kişisi olsam çok zorda kalmadıkça böyle bir şey istemezdim, belki araba olsa ancak.
b kişisi olsam büyük ihtimal yapardım, ancak her zaman yapardım senin için gibi yalan bir cevap vermezdim. yani daha dürüst olmakta fayda var, çünkü b kişisi belli ki kızmış. valla getirdim ama çok ıslandım, yolda biraz sinirlerim bozuldu. belki boş dersinde gelsen ikimiz için de daha iyi olurmuş diye düşündüm filan demek en doğrusu ki sınırlar biraz otursun. yoksa karşı tarafa da haksızlık yapılıyor o içeride kalan öfkeyle.

  • red g  (21.03.24 11:39:07) 
A olsam böyle bir talepte bulunmam. cocuk degilim.
hayatimdaki b'lere bakiyorum. onlar da getirmezdi heralde. belki ilkinde sasirdiklari icin yaparlardi ama rutinde yapmazlardi.

ben b olsam böyle bir sey hayatta yapmam. yan o zaman biraz der gecerim.
  • robert bosch  (21.03.24 11:42:36) 
Hayatımda okuduğum en anlamsız şeylerden biri olabilir. Şımarıklık. Hastalık olur. Üşüme olur. Sana kazak getirebilir ama sıcak bastı ne demek.


  • dissendium  (21.03.24 11:43:00) 
müdür taksi diye bir şey icat edildi. ben olsam taksiye atlar götürürdüm. 20 dakika yokuş gidilir mi


  • sizofren06  (21.03.24 11:48:44) 
Hayatımdaki A kişisi benden böyle bir şey istemezdi zaten. İstedi diyelim, taksiyle göndereyim kapıdan al derdim. Ya da direkt kendisi söylerdi taksiye ver ben alayım diye. 20 dakkalık yokuşlu yol yürütecek de yürünecek de bir durum yok, şımarıklık evet.


  • pianeta  (21.03.24 11:52:53) 
regli ve ateş basmasını bilen biri olarak isterdim ne abartmışsınız he. şemsiyen ve yağmurluğunun olmaması veya taksi binmemek (ki git gel muhtemelen indi-bindiye tekabül eder) erkeğin problemi. ayrıca kadını şımartasınız yoksa sevgili olmayın fwb veya ev arkisi olabilirsiniz (erkolara genel cevap). 20 dk yürüdü diye hayıflanan erkeğe selam veren kız kardeşime de yazıklar olsun(hepimizin başına gelir önemli olan ders çıkarmak)


  • ala09  (21.03.24 12:03:42) 
A'nın talebi kesinlikle normal değil. O yüzden B'nin buna izin veren tavırları olmasa A'nın böyle bir şey talep etme ihtimali olduğunu sanmıyorum. B'nin konunun mantıksızlığına dikkat çekmeyip o yolu gittikten sonra şikayet etme hakkı yok. A da bu hareketi için çok teşekkür etmiş zaten. Başka ne yapacaktı, cebine harçlık mı sıkıştırsaydı bir de? :)

Hayatımda hiç A da B de olmadım ama B durumuna düşüren çok A gördüm. Tekrar edeyim burada bir hata aranacaksa hatalı olan A değil B. İnsanları belirli bir standarda/şımarıklığa alıştırıp sonra kendi yaptıklarınızdan dolayı onları suçlamamalısınız.
  • nawar  (21.03.24 12:05:09 ~ 12:07:57) 
Bence simariklik. Ama sevgiliye simariklik yapilabilir. Uygunsa ve getiriyorsa ve soylendigi sekliyle ilerlemisse zaten sorun yok. Cift icin okeyse nasil durdugunun onemi yok. Ben olsam boyle bi simariklik yapmam, sevgilimin de yapmasini istemem. Abarti cunku.


  • nic cage  (21.03.24 12:12:51) 
Normal bu durum, sevgiliyse ok.

Ha ciddi değilse yapmam orası ayrı ama hayat da müşterek. Belki şımartılmaya ihtiyacı vardı. Değer böyle ölçülmez tabi ama bazılarımızın bu yanıtlara da ihtiyacı var.
  • baldan kaymak  (21.03.24 13:24:14) 
Şımarıklık.
Ama sevgilisine de şımarıklık yapamayacaksa kime yapacak insan?
Kimseye ne sevgilisine şımardığı için, ne kazağı getirdiği ne de getirmediği için yanlışsın demem.

Ama B kişisine derim ki "Eğer sinirleneceksen en başta getirmek istemediğini söyleseydin. Hem getiririm deyip hem sinirlenerek yanlış yapıyorsun. Sevgiline de haksızlık ediyorsun."
  • michael_knight  (21.03.24 13:40:05 ~ 13:40:23) 
Sadece regl olduğu için bunu yapıyorsa doğumunu hastalığını düşünemiyorum ömür törpüsü


  • titanic kemancısı  (21.03.24 13:46:37) 
Şımarıklık, ben B olsam A ile o kadar ilerleyebileceğimi sanmıyorum.

Sevgiliye yeri gelir şımarılır tamam da sırf sıcak bastı diye yağmurlu havada birini işinden kaldırıp ince giysi istemezsin ya. O kadar mühimse 20-30dk izin alır kendin çıkarsın en fazla, hiç olmadı öğleni beklersin. Ben utanırım şahsen, ayıp da bir şey.

İlla şımaracaksan bir beklentiye girmeden laf arasında geçirirsin, karşındakinin jest yapası varsa kalkar gelir. Ama arayıp getir demek hoş değil cidden.

Çok daha güç şeyler de yapılır bir ilişkide ama tema sıcaklamak olmamalı bence.
  • akhenaten  (21.03.24 13:48:32 ~ 14:01:54) 
A prenseslik yapmış burası kesin.
B olsam işim var sevgilim getiremem birtanem derdim.

bu olay ben ve eşim arasında yaşansa ben eşimden böyle bi talepte bulunmam normalde ama çok kötüysem ve istersem o bana çook çok önemli bir işi olmadığı sürece kesin getirirdi. benim prenseslik yaptığımı düşünse bile kesin getirirdi yani. işte bu yüzden evliyiz :D
  • turuncu tonlarda  (21.03.24 14:23:23) 
B'nin fazla kilosu varsa A ona spor yaptırmak istemiş olabilir.

A nın böyle bi talepte bulunmaması gerekirdi ama B de kurulmasın. Takmaya başlarsa ayrılık çanları çalar
  • bass solo take one  (21.03.24 14:42:01) 
Ben istemem erkeğim. Gerekirse taksiye biner gider gelirim.

Maalesef yapım gereği kimseye yük olmak istemem.
  • drako  (21.03.24 16:03:04) 
eşim isterse yaparım çünkü bilirim ki eşim şımarıklık yapmak için böyle bir şey istemez, gerçekten ihtiyacı olduğu için ister. belki "nereden çıktı şimdi bu" diye hafif kendi içimde söylenirdim ama eşime karşı değil, anlık plan değişiklikleri genel olarak beni gerer.

burada kilit nokta sen kız arkadaşının ihtiyacı olduğu için değil şımarıklıktan istediğini düşünüyorsun hatta bundan eminsin. geçmiş şımarıklıklarının bardağı taşıran son damlası gibi görüyorsun belki de ama buradaki insanlar geçmişinizi bilmiyor. aranızdaki dinamiği bilmeyen insanlardan gelecek gazla aksiyon almayın bence, durduk yere gerginlik yaşayabilirsiniz. kız arkadaşınızsa o kadar da şımarabilsin size ki çok da teşekkür etmiş ne güzel.
  • hrskrs  (21.03.24 16:16:24) 
Ben istemem kesinlikle ama bir yandan da erkek dediğin nazımı çekmiyorsa neden yanımda dursun diye düşünürüm.

Eşim istese de seve seve götürürüm alt tarafı 20 dk yol yürümüşsün nedir yani. Benden istesin üç tur kazak getirip defile yaptırırım.
  • Gradient_tabanlı_mor  (21.03.24 16:48:42) 
A olsam böyle bir şey istemem. bir şekilde idare ederim.

B olsam, mal yaradılışlı bir insan olduğum için A daha bunu talep dahi etmeden "ayh kazan giymişim sıcak bastı" dediği anda " ben sana ince bir şeyler getireyim" diyip kendiliğimden götürürüm. A teşekkür eder, ama iki gün sonra da anlam bile veremediğin bir durumda "sen düşüncesizsin, umursamazsın, beni hiç umursamadın" diyip ağzına sıçar.

o yüzden istese bile götürmemek gerekiyor sanırım.
  • kibritsuyu  (21.03.24 18:28:00 ~ 18:29:13) 
B kişisi kullanılıyor.
argo tabiri var ama banlanmayalım.
bunu ancak insan çocuğu için felan yapar.
  • nuisance2  (21.03.24 22:45:46) 
A olsam istemem ama B olsam yaparim ne olacak gucenmem hic


  • aguen  (21.03.24 23:47:24) 
aklıma bile gelmez böyle bir şey istemek. gider kendim alır gelirim. millet ne güzel seviliyor ama orası da ayrı...


  • suyin  (22.03.24 00:13:11) 
[]

Stanley termosum bozuk mu?

Evde yeni alınmış bir Stanley Travel Mug var.
Bugün kahve yaptım, her derste küçük fincana doldurup içerim diye termosa koydum. Beş dakika sonra fincana dökmek isterken tuşuna bastığımda tuşun etrafından ve asıl dökülmesi gereken yerden inanılmaz bir basınçla kahve fışkırdı. Sanki düdüklü tencere gibi oldu. Elim biraz yandı.

Bir saat sonra tekrar dökmeye çalıştığımda o kadar şiddetli fışkırmadı ama asıl dökülmesi gereken yerden akması için basılan tuşun etrafından fışkırdı, her yer kahve oldu. Ben mi yanlış kullanıyorum yoksa ürün mü bozuk?

Linkteki ürün:
www.trendyol.com

 
Çok sıcakken koyduysanız buhar içeride basınç yapmıştır. Biraz soğumasını bekleyip koyun


  • glamdr1ng  (13.03.24 00:08:10) 
Trendyol urunleri sahte ve taklit olabiliyor, dusuk yildizli yorumlara bakin benzer sorunu yasayanlar var mi? Orijinal mi diye de soruşturabilirsiniz.


  • kaset  (13.03.24 01:38:18) 
buna benzer bir termosu amazonda almıştım. onda da tuş kısmında sızıntı vardı ve plastik tadı alıyordum hatta birçok kullanıcı benzer sorunlardan bahsediyordu. bazı stanley modellerinde böyle sorunlar olabiliyor. kimi çok takmadan öyle kullanıyor kimisi iade ediyor sanırım.

ben çakma stanley üretiliyor mu emin değilim. ama içinize kuşku düştüyse kutupayisi sitesinden barkodu girerek kontrol edebilirsiniz.
  • jepa  (13.03.24 02:00:48) 
stanley olması, başka marka olması, orijinal olması veya sahte olması fizik kurallarını değiştirmez.

sıcak içecek termosta basınç yapar, düğmeye bastığında da benzetmenizdeki "düdüklü tencere" gibi olmasa da bi miktar gaz çıkışı olur. eğer deliklerin orada sıvı varsa da sıvı fışkırır. sen termosu fazla doldurduysan veya düğmeye önce termosu tam dik konumda tutarken basıp basıncı boşaltmadıysan kullanıcı hatasıdır.

termosu dik tutarken düğmeye basıp sonra dökmek veya içmek için eğeceksin. eğik termosun düğmesine basmayacaksın.
  • konetsu  (13.03.24 05:10:30 ~ 05:17:14) 
bende contigo var ve bu konuda uyarı bulunuyor üründe mesela i.imgur.com


  • konetsu  (13.03.24 05:11:29) 
Benzer sorunu yaşadım ve Kutupayısı ile iletişime geçtim, benden video istediler gönderdim. Hemen ücretsiz olarak yeni bir kapak gönderdiler ve sorun çözüldü. Yine de bu tür modelleri kullanırken çok fazla doldurmamak ve aşırı sıcak içecek koymamakta fayda var.


  • mrmlq  (13.03.24 10:57:29) 
[]

Arabayı neden satamıyoruz?

İlk defa internet üzerinden ilan vererek aracı satışa çıkardık, açıkçası bu konuda çok acemiyiz ve sadece model yükseltmek istiyoruz.

- İlana koyalı bir ay oldu.
- Sahibinden araç değerleme ile piyasa ortalaması aralığında bir fiyat yazdık, pazarlık payı vardır diye belirttik.
- Aracın hiçbir sorunu ve kazası yok, sadece 10 yıllık olduğu için park vs gibi nedenlerden oluşan çizikler için bu kısımları boyattık.
- 500 görüntüleme, 3 favori var. Birkaç mesaj geldi sadece.
- İlanda numaram yazmıyor, mesaj atılıyor. (Bu problem olabilir mi acaba?)

Sorun nerede acaba? Bildiğim kadarıyla aracımız çok kolay satılan bir model (Renault Symbol), bu ara piyasa gerçekten durgun mu yoksa acemi bir hata mı yapıyoruz? Fikir verirseniz çok sevinirim.

 
ilan numarası paylaşırsanız daha doğru tesbitler yapılabilir.

ama şunu söyleyeyim piyasa çok düşük, aracın kasko değeri civarı bir fiyat ideal oluyor. sahibindende ilan fiyatları hala yüksek olduğun için ortalama fiyat ordan çıkıyor ve yanıltıcı oluyor
  • efruz  (10.03.24 17:27:10) 
ortalama değil, sarı sitenin arabaya göre değişmekle birlikte daha daha altına koymalısınız.


  • summerjam0306  (10.03.24 17:37:04) 
Sari sitenin fiyat ort. ornegin 100 birimse siz bir tik asagi 95 birim gibi yazin ki one cikin. Doping de alabilirsiniz ekstra olarak.

Kisilerin ulasmasi icin de mesaj ve maskeli numara (0850) secebilirsiniz.

Boyanan yerlerin oncesi fotolarini da koyabilirsiniz, boyali araclara karsi bi dusunce olabiliyor
  • mor oje  (10.03.24 17:40:04) 
bu ara piyasa gerçekten durgun


  • benarrivo  (10.03.24 17:46:14) 
1. piyasa gerçekten durgun.
2. bahsettiğiniz araçtan çok fazla satılık ilanı varsa sizinki arada kaynıyor olabilir.
3. fotoğraflar ve açıklama kısmı yetersiz kalmış olabilir. ben öyle ilan görünce direk geçiyorum mesela.
4. numara olmaması sorun değil insanlar uygulama üzerinden mesaj atmaya alıştı zaten.
  • bu yolun yolcusu  (10.03.24 21:57:27) 
piyasa durgun değil, şubat gibi bir ayda 106bin araç satılmış. şaka değil evet 29 günde ve şubat ayında 106k araç. 2019 yılında 12 ayda 450k civarı araç satılmıştı. piyasa durgun diyenler 5 kere düşünsün.

ülkeye deli gibi sıfır araç giriyor. 2-3 yaşındaki araçlar %15-20 sıfırının altında olmalı. 10 yaşındakiler yarı yarıya min olmadığı sürece artık satılamayacak. kabullenmiyor kimse ama gerçek bu.
  • avatar is back  (10.03.24 23:04:05) 
Fiyattan dolayıdır. Sarı sitedeki değerleme ilanlarda yazılan ortalama fiyat baz alınarak yapılıyor fakat ilanlardaki fiyatlar satış fiyatının üstünde oluyor genelde.

avatar is back'in yazdıklarına katılıyorum.
  • doharkoman  (11.03.24 00:41:43) 
En düşük fiyata yakın bir fiyat yazmadığınız sürece size sıra gelmez.


  • enteg  (11.03.24 00:56:34) 
Araç değiştirecekseniz acele etmenizde fayda var.

Galerilerle görüşüp, bir fiyat alın. 40-50 bin TL kadar aşağı sizi kurtarıyorsa satın. Seçimden sonra dolar bazında çok daha fazla kaybınız olabilir.

Sıfır araç almak istiyorsanız, alacağınız yere bir sorun. Takas olarak onlar alabilirler.

31 mart'tan sonra işlem yaparsanız, terste yakalanabilirsiniz. Parayı alırsınız, ertesi gün yeni araba alana kadar dolar uçar.


.
  • kartallar yuksek ucar  (11.03.24 09:25:22 ~ 09:29:31) 
Telefon numaranızı paylaşmamanız etkili, ben ciddiye çok almam öyle araba ilanını, ciddi alıcı doğrudan aramak ister.
3 Favori fiyatınızın çok uygun olmadığını gösteriyor gibi,
İllanda kullanılan fotoğraflara dikkat edin, arabayı yıkatıp düzgün bir yerde iyi ışıkta güzel fotoğraflarla koyun.
  • atom karincanin torunu  (11.03.24 09:33:46) 
Piyasa aracına ve fiyatına göre durgun. Aracına göre derken model kastediyorum, bazı model araçların örneğin Qashqai binlerce ilanı var bazılarının 100-200. Diğeri de fiyatına göre durgun, sahibinden'den satılanların çoğu acelesi olmayan, araç vs almayacak olanlardan oluşuyor dolayısıyla fiyatı beklerim, yeri gelir artırırım diye bakanlar. Araç almayı düşünenler ve acelesi olanlar zaten ilanda beklemektense uyguna verip satmayı düşünüyor.

Bir arkadaşım geçen hafta 1 gün içinde aracını satıp aceleyle beğendiği başka bir aracı aldı. İlana uygun fiyata koymasına rağmen Qashqai gibi bir model olması nedeniyle 1 hafta sürede 15 favori 3 mesajlaşan olmuştu. Arabam com'un trink sat'ına piyasanın %7-10 altı gibi bir rakama sattı. Çok aceleniz beğendiğiniz araba varsa bence düşünülebilir. Satış yaparken başka birisi 3 aydır aracının ilanda olduğunu Aralık ayı başında 950 bin TL fiyat teklif edildiğini ve kabul etmediğini ancak 3 ay sonra trink sat'a 1 milyon TL'ye sattığını söylemiş. 3 ayda zaten reel olarak zararda almayı düşündüğü araç 500 bin zamlanmış.
  • FAtE  (11.03.24 09:59:58) 
[]

Duman ve Çilekeş'in müziğinde Deftones havası yok mu?

Deftones dinlerken 2005'li yıllara gittim birden, Çilekeş ve Duman'ın o zamanki albümlerini dinler gibi oldum. Özellikle "Change" parçasını dinlerken bu his geldi.




 
duman'ın pek alakası yok ama çilekeş'in etkilendiği grupların başında deftones geliyor zaten, o havayı alman normal.


  • hrskrs  (09.03.24 23:29:45) 
[]

Ev sahibinin yaptığı yasal mı?

Apartman sahibi her kata bir modem koymuş, internet kiraya dahil. Ama maalesef internet hiç çalışmıyor, sadece sabahları mesai saatlerinde girebiliyorum. Duyduğum kadarıyla bireysel internet bağlatmamıza da izin vermiyormuş. Modeme fiziksel müdahale de edemiyorum, her kata kamera koymuş. Tek modeme 20 kişi bağlanıyor herhalde, apartman inanılmaz kalabalık. Ne yapabilirim? Superonline'e bildirsem, belki iyileştirmek için bir şeyler yapılabilir mi?




 
ortak kullanım yasal olarak ciddi sorunlar yaratıyor, bu nedenle yönettiğimiz sitelerde ortak alanlarda kullanılan internet aboneliklerini iptal ettiriyoruz. kat maliklerine kendi abonelerini almalarını önerdik. siz de durumu yetkili kişiye iletin. anlamazsa şikayet edin. bireysel internet bağlatmanıza nasıl izin vermiyor? böyle bir kuralı neye dayanarak koymuş?


  • MtKrt  (08.03.24 21:46:11) 
yaptıgı yasal olması olası değil cunku ip ler bireysel olmak zorunda. Bir suc işlendiğinde hepiniz sorumlu olursunuz bu mantıkla. Sahibindende birisi dolandırıcılık yapsa ip kimin üzerine sitenin ortak internetinin mi denecek. Ornek vererek bu işin iptaline gidin. Basınız cok agrır bu sekılde ileriki zamanlarda


  • Aşk Adamı  (08.03.24 22:16:07) 
Bireysel internet bağlatmaya izin vermeme gibi bir durum olamaz ya. Yani olmaması lazım. Seneler önce taşındığım apartman öğrenci apartmanıydı ve internet ortaktı. Ama hızından şikayetçi olduğum için ve diğer yasal sebeplerden gidip başvurup kendi internetimi bağlatmıştım. Siz de başvurursanız engel olmak için yapabileceği bir şey olamaz. Modeminiz evinizde olacak sonuçta.


  • orta buyuklukte bir ulkenin krali  (09.03.24 00:00:02) 
5651 sayılı kanuna göre yapılan suç. böyle bir hizmet veriyor ise ev sahibiniz, bunun koşullarını da sağlamak zorunda izin almasını falan geçtim, firewall, loglama, vs. bir sürü hikayesi var işin. ayrıca kvkk boyutu ise bambaşka bir konu. içeriden birisi cb'na küfür etse, onu içeri atacaklar haberi yok :)

direkt başvurun. bağlattırın. kimsenin böyle bir hakkı yok. üstüne servis sağlayıcı kim ise ona bir güzel şikayet edin toplu kullanım var diye.
  • delidir yakalayin  (09.03.24 01:19:52 ~ 01:22:35) 
"Duyduğum kadarıyla bireysel internet bağlatmamıza da izin vermiyormuş" trust but verify. kendisini arayıp konuşun derim


  • rallied  (09.03.24 10:13:35) 
Konuşma şansın varsa internetten memnun olmadığını ve iş için kullanmak zorunda olduğunu ve acil ihtiyacın olduğunu söyle, bak bakalım çözülüyor mu.
1 haftaya çözülmezse veya adamın tavrını sevmezsen ya da adamla en baştan hiç dialog kurmak istemiyorsan direkt Turkcell Superbox satın al bence. Taşınırsan da götürürsün istediğin yere, kim ne diyecek…

  • megalomaniac  (09.03.24 15:26:00) 
btk ve cimere durumu yazıyorsun ve çözülüyor.


  • orpheus  (09.03.24 20:47:20) 
[]

Bu kişi Udemy üzerinden ne kadar kazanmıştır?

Uzak bir arkadaşım 5 yıl önce Udemy için 5 saatlik bir eğitim serisi hazırladı. Bu güne kadar 11 bin öğrenci kaydolmuş gözüküyor ve puanı 4.9. Güncel fiyatı 350 TL, geçmişten beri ortalama 10 Dolar civarında fiyatlanmış sanırım. Kendisine sormaya çekindiğim için size sormak istedim, komisyon oranlarını bilmediğim için hesap yapamıyorum.




 
Düşündüğünden çok çok daha az.

İngilizce yapıp dünyaya sattıysa okey ama diğer türlü Türkiye'de 2020 civarında satışlardan 50 cent, 1 dolar, 2 dolar gibi rakamlar geliyordu. Şu an da sanırım indirimle 79,99'a falan satılıyor, 2 dolar gibi düşün, hoca 1 dolar alıyor diye hesap et işte. Ha indirimlere katılmayıp sabit fiyat yaparsan ve satılırsa çok kazanabilirsin ama sürekli 350'ye çıkıp sonra arada bir 69 veya 79'a satıyor udemy. Buna katılırsan büyük sayıda kişi alıyor. Fiyat kategorisini seçip daha yüksek vs. yapmak senin elinde tabii. Bu arada yerel fiyatlama var işte, mesela aynı Türkçe kursu Almanya'daki bi Türk alsa 9.99 euro vermiş olabilir. Onun payı hocaya gelir.

Eğitmen şöyle kazanıyor:
Direkt siteden bulup gelenden: %50
Udemy reklamından(Udemy'nin google reklamları vs.): %25
Kendi kuponunu yayarak(reklam vs.): %97

Ben mesela öğretim görevlisiyken kendi üniversitemdeki öğrencilere bedava vermiştim 100 küsur kişi öyle bedava aldı. 11 bin kişinin kaçı öyle bilmiyoruz. Instagram reklamı/kupon ile yani %97 kazanarak da birçok satış yaptım ama reklama da bir kısmı gitti işte.

edit: mesela Udemy'nin reklama asıldığı Black Friday dönemlerinde falan baya çok kişi kurs alıyor ama 10 dolardan alsalar bile 2.5 doları eğitmene geliyor, ki dediğim gibi Türkçe içerikse ve 79 liralardan alıyorlarsa 20 lirası(dolar cinsinden) ona geliyor.
  • nhk ni youkosu  (02.03.24 18:13:03 ~ 18:20:29) 
[]

En mantıklı araç? (>700k)

- Şehir içi kolay park edilecek,
- Arka koltuklarını yatırıp iki büyük valiz sığacak,
- Olabildiğince yeni model (2021 ve sonrası),
- Manuel (emekli babam kullanacak, sadece manuel istiyor.)
- Parçası/ustası bol,
- 700 bin TL'ye kadar,

Seçenekler neler?

 
2021 sonrası çok bir seçenek olmaz. dacia stepway reno clio


  • mikahakkinen  (29.02.24 15:18:54) 
egea, clio.

ama valiz aranıyorsa ben berlingo tarzı araçlara da bakardım. park açısından çok farkları yok bence
  • jelly bear  (29.02.24 15:33:48) 
anladığım kadarıyla öyle multimedya falan da çok önemli değil. ben sandeo alıp geçerdim. 550-600 bine tertemiz manuel düşük km hatasız ikinci elleri var. reno zaten, ustası parçası bol. pek özelliği olmadığı için pek sorunu da yok diye biliyorum.


  • gitdaddy  (29.02.24 23:12:21) 
Egea, clio


  • doharkoman  (01.03.24 12:43:06) 
[]

Araba - bagaj problemi. Küçük araç almaya ikna edebilir misiniz?

Babam yıllardır sedan araç kullanıyor, şu an kendisinde Symbol var. Tek isteği model yenilemek fakat istiyorum ki biraz daha konforlu ve kaliteli bir modele geçiş yapsın. Fakat alabileceğimiz sedan ve crossover modeller ise bütçemizi aşıyor.

Kendisi yeni emekli oldu, aracı %95 şehir içi, yazları da birkaç kez yazlığa gitmek için kullanacak. Problem burada başlıyor. Arabaya en az iki valiz, birkaç büyük poşet koyuyorlar her seferinde. Bu yüzden bagajı büyük bir araç istiyor (ama şehir içinde park edememekten de yakınıyor).

Çözüm önerisi olarak diyorum ki, Megane, Egea Cross gibi araçlar almak yerine birkaç yıllık bir Clio, i20, Corsa gibi bir araç alalım, hem bütçeye uygun yeni ve konforlu bir araç olur, hem %95 şehir içi kullanımda rahat edersin, yazın da arka koltukları katlayıp tüm eşyaları koyar, annemle yazlığa gidersiniz.

Bu öneri mantıklı mı? Yılda sadece bir veya iki kez bagaj tıklım tıklım dolacak, geri kalanını sadece şehir içi bir yerlere gitmek ve pazar alışverişi için kullanacak.

Küçük arabaya ikna olursak seçeneklerimiz çok daha fazla.
Kullanacak kişi babam, 65 yaşında.
Teşekkürler :)

 
Buyuk Bagaj artik patates sagan çuvali ve cocuk arabasi tasimak disinda kullanissiz


  • halk  (21.02.24 12:11:36) 
Kucuk araba alip, portbagaj alın tepesine.


  • mirty  (21.02.24 14:02:00) 
İkna edilmeye ihtiyacınız yok ki. Zaten mantıklı olan küçük hatchback bir araç.


  • glamdr1ng  (21.02.24 14:12:50) 
valla hatchback alacaksanız arka koltukların katlanır olup olmadığına dikkat edin. türkiye'de kalabalık ve park sorunu yaşanan bir yer yaşıyorsanız hatchback araç candır. eğer uzun yola çok yükle ve kişiyle çıkıyorsanız, küçük araç o zaman uzun yolda dezavantajlı hissettiriyor


  • false pretension  (21.02.24 14:13:39) 
önerdiğin arabalara bulaşma derim hele corsa sakın.
auris bagaj olarak da fazlasıyla işinizi görecektir.

  • jamswety  (21.02.24 16:35:41) 
@jamswety, teşekkür ederim. Neden ki? Bagaj/iç hacimden mi yoksa başka problemler mi olabilir?


  • dejame  (21.02.24 16:43:59) 
kusura bakmayın ben babanızın yanındayım. benim babam da büyük araç isterdi. berlingosu vardı. bagajı anca yetiyordu. corollaya geçti. sığamıyorum ben buna diye isyan etti. suv aldık biz de onu sevdi.

aileler için bagaj önemli. clio i20 falan yaşlıya gelmez küçük arabalar. bence adama bi b-suv alın. park yeri olarak hatchbackten çok farklı yer kaplamıyor. yüksek sadece. 15 cm uzundur en fazla.
  • jelly bear  (22.02.24 00:05:55) 
butce ne bilmiyorum ama ben olsam kucuk SUV'a gecerim.
hem hatchback hacimi kullanabiliyorsun, hem de yaslilar icin inip binmesi kolay.

SUVlardan nefret eden hayati boyunca sedandan baska arac kullanmamis olan peder zorla SUV almak zorunda kaldi seneler once ve simdi kesinlikle baska araca binmem diyor.
  • cooperr  (22.02.24 00:23:43) 
küçük araç değilde c segmenti ideal. bagaj konusunda problem yol clio bagaj genişliği çoğu c segment kadar var. benim için en büyük sorun 190 boyundaki biri arkaya koltuğu ittirdiği zaman diz mesafesinin kalmaması. aileye kesinlikle uygun değil. kullanacak kişi 65 yaşındaysa kesinlikle küçük araç alınmalı. algı düştüğü için araç kontrolü o yaşta çok zor.


  • mikahakkinen  (22.02.24 08:39:22) 
9 cevaptan tek farklı olan @cooperr aklımı karıştırdı :) Bizim aile çok minyon. Babam 165, annem 150. Bilemedim… Başka yorum gelirse çok sevinirim


  • dejame  (22.02.24 10:51:57) 
[]

Bir öğretmen olarak abartıyor muyum?

Online İngilizce ve İspanyolca dersler veriyorum. Yetişkinlere daha çok konuşma odaklı, genç öğrencilere ise okula ve sınavlara destek olmak üzere 4 dil becerisine de odaklanan dersler işliyorum. Her öğrencimin ihtiyaçlarına uygun bir müfredat ve her görüşmemiz için ayrı ayrı ders planı hazırlıyorum. Herkes için sıfırdan bir sunum oluşturup aktiviteler, görseller, işitsel ve diğer tüm materyalleri ekleyip adım adım her şey için vakit harcıyorum. Dışarıdan bir ders kitabı kullanacaksak bile dersin tamamını buna ayırmıyorum.

Görüyorum ki özel ders verenlerin önemli bir kısmı elindeki kitapları ve çalışma kağıtlarını getirip bunları işliyor sadece. Benim için aşırı hazırlıklı olmak çok önemli, tüm detayları düşünüyorum. 50 dakikalık ders için bazen 3 - 4 saat hazırlık yapıyorum ve haliyle benim için öncesi biraz yorucu oluyor.

Çalışma hayatına biraz geç atıldım, lisans bittikten sonra yüksek lisans, tez ve kendi yapmak istediklerime odaklandığım için arkadaşlarım 20'li yaşlarda çalışmaya başlarken ben 30 olunca eğitimini aldığım alanda iş yapmaya başladım.

Öğretmenlerin yorumunu merak ediyorum. Öğrenciler bu kadarını beklemiyor mu, kendimi gereksiz mi yoruyorum acaba?

 
Kısa cevap: kesinlikle abartmıyorsunuz. Olması gereken özen aslında bu.

Ben de yetişkin eğitimi veriyorum. Aynı dersi 9 yıldır veriyorum mesela hala materyal güncelliyorum, komik video reels vs ekliyorum (ilgilerini çekiyor). Diğer hocalara bakıyorum pat diye şu dersi veririm diyebiliyorlar. Öncesinde hazırlık yaptıklarını hiç düşünmüyorum. Geçen gün üniversite dışından ders verecek bir hocanın syllabus ını gördük. Kaynaklar kısmına kitap yazmış sadece. Yorum yapmayayım.
  • buzbebek  (20.02.24 17:57:35) 
Özel ders veriyorum. Hazırlığım dersten daha çok vaktimi alıyor +1

Doğrusu ve adil olanı bu hocam.
  • ruhen hastayim ben  (20.02.24 18:10:17) 
merhabalar, öğrencinin beklentisi değişkenlik gösteriyordur diye düşünüyorum kimileri için fark etmeyecektir veya ne olması gerektiğine dair bilgileri yoktur kimilerinin ise beklentileri yüksek olur. ben de bi öğretmenim ve böyle detaylı çalışıyorum ama asıl sebep işimi iyi yapmak istediğimden. böyle yapılması gerekiyor diğerleri yeterince emek vermiyor gibi geliyor. isimiz eğitim en nihayetinde. ama fazla uğraşı olduğunu fark ettiğim hazırlıklarım ve çalışmalarımı azalttım ben zaman içinde. önemli olan bu bence emeğimize değip değmediği. kendinizi daha az yorarak ve yine benzer verimi alabileceğiniz şekilde bi calısma düzeni olusturmayı deneyebilirsiniz.


  • rebecca  (20.02.24 18:25:07) 
abartiyorsun. 50 dk ders oncesi 3-4 saat nedir yahu. yeni basladiysan hakimiyet anlaminda pratik eksikliginden kaynaklaniyor olabilir. diger ogretmenler tecrubelerinden faydalaniyor olabilir. ozel ders veriyorsan bireysel vizyonunu misyonunu kendin belirlersin digerleri de oyle yapiyordur. dogru olup olmadigina gore musteri/ogrenci devamini getirir


  • ala09  (20.02.24 18:53:44) 
Öğretmen yorumu yapamayacağım ama lisede 2. Dilimiz İspanyolcaydı ve hocamız da binlerce farklı materyalle gelirdi, kütüphanelerden toplandıklarını, İspanya’dan aldığı kitaplardan bahsedip fotokopilerini getirirdi. Pratik yapalım diye İspanyol arkadaşlarını sınıfa getirip bizimle konuşturmuştu. Üzerinden kaç sene geçti hiç çalışmadım ama hala az biraz anlarım İspanyolca. Böyle bahsetmeniz çok hoşuma gitti.


  • jazzabel  (20.02.24 20:55:23) 
işine özen gösteren kişi hep iyidir. Ve bu öğretmense şu dandik ogretmenlerin olduğu Türkiye'de çok daha iyidir. Doğru bildiğinizi yapın. Dandik ogretmenlerin hiçbirini hatirlamam bile. Belli ki idealist birisiniz, doğru bildiğinizi yapın, kim ne der çok umursamayin. Dönem para cokomel dönemi, idelizm, işini doğru yapmak, özen göstermek falan kenara atıldı hep.


  • logisticsmanager  (21.02.24 01:30:13) 
50dk için 3-4 saat hazırlanıp 1 saat parası alıyorsan bence yazık ediyorsun. Yani yaptığın şey aslında çok güzel, ama bunun değerinin bilinmesi için kişiye özel hazırlık yaptığını öğrencilerine anlatman ve gerekirse diğer hocalar saatlik x lira alıyorsa 1.5x, 2x para alman lazım. Böyle bir üne kavuşursan insanlar verebilir de. Çünkü kursa gidip dil öğrenemeyen insanlar tam da bu kitaptan dümdüz işlenen konular yüzünden öğrenemiyor.

Fakat yine de optimizasyona gidebilirsin. Sonuçta bir örüntü vardır, bilen ama konuşamayan, hiç bilmeyen, x seviyesinde olan falan belli tarzda kişiler için belli alıştırmalar, slaytlar hazırlayıp(buna başta bi vakit ayırırsın) sonra illa kişiye göre düzenleyeceksen 15dkda yapabilir hale gelebilirsin.
  • nhk ni youkosu  (21.02.24 01:57:41 ~ 01:59:26) 
Zamanla kendi sisteminizi oturtacaksınız, bazı şeyler rutine binecek sadece aldığınız notlara bakıp derse gireceksiniz.

Eşim de online yabancı dil dersleri veriyor, hangi konuyu nasıl anlatacağına hakim olduğu için hangi öğrenci ile nerede kaldık, ne ödev verdim vb notlara bakması yeterli oluyor.
  • durbidakka  (21.02.24 09:33:01) 
Öğrencilerden bu kadar hazırlığı bekleyen de olur beklemeyen de. Siz onların ne beklediğine göre hareket etmeyin. Doğru olanı yapıyorsunuz. İdealistseniz her öğrenciye özel hazırlık önemli.

Yeni başladığınız için sizinki biraz daha uzun sürüyormuş ama konu hakimiyeti ve pratik oluştukça hangi seviyeye nasıl bir anlatım yapılacağı üzerine çok düşünmezsiniz. Yine de kaynak güncelliği/çeşitliliği her zaman vakit alacak.

Aldığınız parayı hak etme konusunda üstteki arkadaşlara katılıyor buna mesleki tatmini de ekliyorum. Ders öncesi öğrenciye özel hazırlık yapan hocalar, bir süre sonra diğer ders verenlerden ayrılıyor. Öğrencide belirgin bir başarı gözlenince hem iş daha keyifli hale geliyor hem de zamanla isminiz duyuluyor. Öğrenciler sizi değil, siz verdiğiniz emeği hak edecek öğrencileri seçer konuma geliyorsunuz.

Uzun süredir özel ders veriyorum. Hazırlık kısmı dersten uzun sürüyor. Benim de üç senedir aynı kaynak ve soru tipleriyle ders veren arkadaşım var ama işte o piyasa fiyatına ders verirken benim saatim piyasanın üç katı.

Siz doğru bildiğinizi yapmaya devam edin.
  • juliette  (21.02.24 20:10:25) 
[]

Hız testi yaparken gözüken firmalar kim?

ÇükiNet, Fiko Telekom, Kuki Internet gibi firma isimleri gözüküyor. Bunlar nedir, kimdir, ne iş yapar?




 
bakmadım ama muhtemelen sunucu, kiralık hat vs gibi hizmetler veren firmalardır.


  • orient blue  (19.02.24 17:15:17) 
internet servis sağlayıcıları


  • jelly bear  (19.02.24 17:15:19) 
[]

Arabayı satması için babama vekalet verdim, para kime gelecek?

Araba benim üzerime fakat babam kullanıyor. Ben şehir dışında, uzakta çalışıyorum. Notere gidip benim adıma araç alıp satabilir diye vekalet verdim.

Peki babam aracı satarken alan kişi benim hesabıma mı, babamın hesabına mı parayı göndermeli?

Sonrasında yeni bir araç almak istiyoruz. Bu aşamada satan kişinin hesabına parayı ben mi göndermeliyim, babam kendi hesabından mı göndermeli?

Sanırım bankaların bunun için hizmetleri oluyor. Ama bu senaryoda parayı kim kime gönderiyor bilmek istedim.

 
çok farketmez aslında çok yüksek meblağ bir araç değilse


  • alp9900  (12.02.24 12:45:30) 
[]

Sunexpress: Uçağa (alt kısma) iki valiz verebilir miyim?

Biri kabine, diğeri alt bagaja değil, ikisini de alt bagaja.
Normalde biri büyük, diğeri kabin boy olmak üzere hazırlayıp havalimanına gelmiştim fakat dalgınlıkla kabin için hazırladığım valizde sıvı unutmuşum. Güvenlik kontuara gidip kabin valizimi de alt kısma vermemi rica etti. Geri dönüp kontuara gittiğimde durumu açıkladım ve hiç problem olmadan valizimi aldılar.

Arkadaşım diyor ki normalde böyle bir uygulama yok, sana çok büyük iyilik yapmışlar. Ama bildiğim kadarıyla valizlerimin toplam kilosuna bakılıyor. Tam emin değilim. Tüm çalışanlar güleryüzle yardımcı oldu. Benim için istisna mı yaptılar yoksa zaten hakkım olanı mı kullanmış oldum?

 
15 kiloluk hakkınızı 2 valiz şeklinde kullanma imkanınız var.


  • phoarbix  (12.02.24 06:21:41) 
[]

Mutfak için kırıp dökmeden sıcak su?

Bağlayabilir miyiz? Yepyeni binada sıcak su altyapısı yok, duşta bile 80’li yıllardan kalma küçük elektrikli kombilerden var. Bulaşık makinesi de olmadığı için mağara adamına dönüyorum bulaşık yıkarken, buz gibi derede yıkıyor gibiyim.

En azından bir şofben gibi bir cihaz bağlayıp uygun fiyata sıcak su akmasını sağlayabilir miyim?


 
Yapılır. Bu ufak elektrikli su isiticilardan taktirabilirsin. Suyu açınca devreye girer.ornek olarak: www.ciceksepeti.com


  • prole  (11.02.24 19:46:05) 
Elektrikli şofbenlerin murfağa göre olanları var al elektrikçi takar


  • mikahakkinen  (11.02.24 23:49:20) 
[]

Paranın değerini risksiz bir şekilde korumam lazım

Elimde az bir miktar para var, ikinci el giriş seviyesi bir araç alacak kadar belki.

Yatırım konusunda hiçbir bilgim yok, şu an %43 faizde duruyor.
Çok basit ve takibi/yapması kolay bir şekilde sepet yapmak istiyorum.

Bir kısmını yatırım fonlarına ayırsam, geri kalanını altın ve dolar olarak kenara koysam makul bir fikir mi?

 
Arabayı kısa zamanda alacaksanız vadeli, en az 6 ay bekleyecekseniz dolar ve altın derim. Çünkü dolar ve altın alırken komisyon kesiyor ve o miktar kendini kısa sürede amorti etmiyor.


  • french lover  (10.02.24 17:23:37) 
Zaten vadeli hesap kullanıyormuşsunuz bunun dışında en düşük riskli yatırım araçları tahvil ve bonolar, kira sertifikaları, para piyasası fonları, kısa vadeli borçlanma aracı fonları gibi şeyler oluyor. Bunların risk seviyesi 1-2 olarak geçer.

Ancak burası çokomelli, bu araçlarla "paranızın değerini korumanız" çok mümkün değil. Vadesiz hesapta beklemesinden her halükarda iyi tabi ki ancak açıklanan enflasyon rakamlarıyla bu tür araçların getirileri arasında fark var.

Altın ve döviz risksiz olmanın ötesinde yüksek veya çok yüksek riskli araçlar kategorisinde yer alıyor. Eğer piyasaya göre altın ve doları alınabilir buluyorsanız alabilirsiniz ancak herkes dolar kesin yükselir diye düşündüğü için bu doları daha az riskli yapmaz.
  • akhenaten  (10.02.24 18:19:31 ~ 18:22:09) 
[]

Emekli baba arabası, ticariye geçilir mi?

Babam 2014 model Symbol kullanıyor. İstiyorum ki biraz daha donanımlı bir araç kullansın fakat aracın yılını yenilerken bütçeden dolayı çok seçeneğimiz kalmıyor.

Aslında araç %95 şehiriçi kullanılıyor ama yazın birkaç valiz ve ekstra eşyalar koyup yazlığa gidiyor. Bu yüzden bagaj şart. Yeni model Clio'lar çok tatlı ama bagaj gerçekten büyük sorun bu durumda.

Diyorum ki son model Fiat Fiorino gibi bir modele geçse, hem geri görüş kamerası gibi özellikler var (geri gidişte zorlanıyor).

Hem çok uzun bir araç değil, şehiriçi park problemi olmaz, hem de yazın valizleri koyup kullanır. Ne dersiniz?

 
geçilir gayet tam aile arabası. yıllarca berlingo kullandık güzeldi.


  • jelly bear  (08.02.24 15:06:24 ~ 15:06:42) 
koltukları yatırmadan fiorino ile clionun bagaj hacmi birbirine çok yakın. bagaj hacmi istiyorsanız doblo tarzı bakmak lazım.

ticarilerin dezavantajlarını da göz önünde bulundurun artısını eksisini iyi düşünün. ticari sıfır da olsa her yıl muayene var, yüksek vergi, hız limitleri, kışlık teker zorunluluğu ilk etapta aklıma gelenler. ben de sıfır fiorino baktım ama gidip ikinci el megane 4 aldım babama. bagaj hacmi de gayet tatmin edici.
  • duyulmasi gerektigi kadar  (08.02.24 15:44:47) 
Fiorinonun yıllık masrafları (trafik, kasko, muayene her yıl), Clio'nun en az iki misli filan olur (Clio 2 yılda bir, Fiorino yılda bir muayene).

Konfor, sürüş kontrolü, bakım kolaylıkları açısından düşünürseniz Clio daha iyidir. Mutlaka ticari kasa almayı düşünüyorsanız Doblo veya Kangoo çok daha geniş, konforlu, ve yolda güvenlidir.
  • alfired  (08.02.24 22:25:46) 
ticarinin derdi çok ama düşünüyosanız ford tourneo courier'e de bakın bi.

www.ford.com.tr
  • spirit crusher  (09.02.24 00:39:09) 
[]

Sigorta - evlilik yoluyla tayin sorusu

Kız arkadaşımla ayrı şehirlerde yaşıyoruz. Henüz bir kurumda çalışmadığım için sigorta girişim yok. Evlenip kendisini (memur) yaşadığım şehre tayinini aldırmak istiyoruz. Fakat bunun için bir yıl sigortalı olarak çalışmak zorundayım.

Soru: Evlenince kız arkadaşımın ailesinin olduğu şehre yerleşmek istiyoruz. Ben şu an komşu bir şehirde, ailemle yaşıyorum. Peki bu durumda evlenip yaşamak istediğimiz şehirde mi işe girmem lazım (bu durumda kira, ev düzme, faturalar ve yemek gibi masraflarım olacak), yoksa bir yıl ailemle yaşadığım şehirde çalışıp, yılımı doldurduktan sonra evlenirken istediğimiz şehirde bir işe geçip hemen tayinini bu şehre aldırabilir miyiz?

Ek: Sigorta primlerini kendim ödesem, istediğim şehirde fiilen çalışıyor gözükebilir miyim? Yasal mı, mümkün mü?

 
sigorta için 2 yılda 360gün sigortalı gözükmeniz gerekiyor. kesintili de olabilir. sorun değil. hesaplıyorlar onu. tayinde sadece sigorta belgesi değil işletme kayıt belgesi ve görev yeri belgesi istenir. eğer yapabiliyorsanız tayin isteyeceğiniz yerde kendinizi sigortalı gösterin garanti olsun. ama dediğim gibi tayin evraklarında eş durumu yapabilmesi için kız arkadaşınızın sizin tayin istenecek yerde çalışıyor olmanız gerekiyor ki aile birliği mazereti olsun. aksi halde görev yeri belgeniz hangi şehir, ilçedense oraya tayin isteyebilir.


  • dedim ben sana  (31.01.24 21:03:35) 
Ne memuru? Polis de memur sözleşmeli pozisyonlar da memur. Yüzde 90 tayin çıkmaz. İyi referans gerekir. Bu ihtimali düşünerek kendi şehrinizde işe girin.


  • dissendium  (31.01.24 21:14:02) 
Öğretmen. Tanıdığım herkes evlenip direkt memlekete döndü. Kimsenin referansı veya tanıdığı yok. Emin misiniz?


  • dejame  (31.01.24 21:23:12) 
3 sene sözleşmeli çalışacak önce sonra kadroya geçecek. 1 sene kadrolu çalıştıktan sonra ancak eş durumu tayini isteyebilir.


  • dedim ben sana  (31.01.24 21:29:30) 
Karışıklık olmasın, kız arkadaşım 3 senesini doldurup kadroya geçti. Ben memur değilim, özel bir şirkette çalışacağım.


  • dejame  (31.01.24 21:33:14) 
o zaman sorun yok. 1 sene kadrolu çalıştıktan sonra görev yeri belgenizin olduğu yere tayin isteyebilir. 360 gün sigortanız varsa şayet.


  • dedim ben sana  (31.01.24 21:48:06) 
Öyleyse şimdilik ailemin yanında bu şehirde işe girip 1 yılımı doldurunca taşınmak istediğimiz şehirde işe gireyim, durduk yere ev kiralayıp masraf yapmaya gerek yok, değil mi?


  • dejame  (31.01.24 21:52:23) 
kendinizi garantiye alın. tayin döneminden en az 3 ay önce tayin isteyeceğiniz yerde işe başlayın.


  • dedim ben sana  (31.01.24 22:04:14) 
1. Şart: son 2 yılda 1 yıl kesintisiz sigortalı olmanız gerekiyor (hangi ilde olduğu önemli değil)
2. Şart: başvuru vakti, tayin isteyeceğiniz ilde sigortalı olmak gerekiyor. Burada kaç gündür sigortalı olduğunuzun önemi yok. 'Bir yıldır kesintisiz işini sırf tayin için bırakmamıştır' diye değerlendiriliyor.

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (01.02.24 09:51:56) 
[]

Akademik kadro ilanları nereden takip edilir?

Tüm Türkiye'deki üniversitelerde açılan akademik kadro ilanlarını takip edebileceğim resmi bir site ve resmi olmayan sosyal medya hesapları var mıdır?




 
resmi gazete, çeşitli ilanlar bölümünden
ilangov.tr , kamu akademik personel bölümünden
instagram: @yukseklisans_ve_doktora
  • penceredengorunenmorbina  (19.01.24 11:32:46) 
memurlar.net, ilanlar-akademik ilanlar


  • joooper  (19.01.24 18:33:23 ~ 18:33:32) 
[]

ChatGPT API kullanımı

Bir uygulama geliştiriyorum, Duolingo benzeri dil öğrenme üzerine. Yapılandırılmış bir ders programı var, direkt farklı konulardan çeviri olarak gitmiyor. Program interaktif şekilde ilerliyor. Konu anlatımının sonunda quiz, boşluk doldurma, paragraf yazma gibi aktiviteler var.

Bir şekilde ChatGPT (veya başka bir yapay zekayı) uygulamaya entegre etmem mümkün mü? Yapay zeka sadece uygulamada yapılan iş için çalışacak ve bir şekilde abonelik veya kullanım başına ücret sistemi olacak.

Konudan uzak biri olarak,
1. Bunu yapmak mümkün mü?
2. Ortalama maliyeti nedir? (uygulamayı yazmak değil, sadece yapay zeka entegrasyonu)

 
chatgpt platform.openai.com uzerinden "api key" olusturabilirsiniz. daha sonra "payment>billing" alanindan hesabiniza dolar yukleyebilirsiniz. gelistireceginiz api her request yaptiginde openai.com rakamlarla yuklediginiz miktardan duser. yani kullandiginiz kadar odersiniz.

ek olarak "fine-tuning" ile kendi chatgpt modelinizi egitebilirsiniz. gelistirici tarafindan bakilinca "kullandigin kadar ode" modeli cok iyi. ayni zamanda fiyat acisindan cok makul
  • emrahday  (17.01.24 19:07:25 ~ 19:10:40) 
Konudan uzak biri olarak wordup isimli uygulamada var mesela böyle bir özellik bakarsınız.


  • anon1m  (17.01.24 21:34:11) 
ilk üye olduğunuzda 5 usd kredi veriyor. bir süre bununla test yapıp ortalama maliyetinizi çıkarabilirsiniz.

çünkü yaratacağınız prompt’un yapısına ve karmaşıklığına göre token kullanımınız artıyor ya da azalıyor. o yüzden net maliyeti kestirmek şimdiden zor olur.
  • sir gawain  (18.01.24 11:54:55) 
[]

Sizce bu kişi finansal açıdan kötü kararlar mı vermiş?

Düşünün ki üniversite yıllarından beri aralıksız çalışıyorsunuz. Birkaç iş değiştirdikten sonra devlette kariyer memuru olarak başladınız ve 40 yıllık iş temposunun ardından küçük bir şehirde emekli oldunuz.

Bugüne kadar birikimleriniz şu şekilde:

- 4/5 milyon TL değerinde ev,
- 6 milyon TL değerinde yazlık
- 400 bin TL değerinde araba
- Kenarda çok az nakit

Bu kişi hiçbir zaman dışarıdan yemek yemiyor, dışarı para harcamaya çıkmıyor, sadece pazar alışverişi yapıyor ve yazları yazlıkta oturuyor. Hayatında hiç kredi kartı kullanmamış, sadece nakit alışveriş yapıyor. Sadece yazlığın bir kısmını emlakçı yönlendirmesiyle krediyle almış, diğerlerini zamanında uygun fiyattan maaşıyla biriktirdiği nakitle almış.

Bu soruyu sorma nedenim 10 yıllık arabasını yenilemek istiyor fakat yenileyemiyor. Çünkü satsa bir üst modelini alacak parası yok.

Sizce finansal açıdan bu kişinin durumu nasıl?

 
duran varlık var ama nakit atışı kötü.
bu kişinin kağıt üzerinde de olsa 10-11 milyon tl varlığı sadece barınma amacıyla kullanması hata.
birini ya kiraya verecek ya da satıp temettü alacağı şirketlere yatıracak, sadece birinde oturması lazım.

geçmişte başarılı/başarısız v.s. demenin bir anlamı yok, geçmiş geri gelmeyecek.
  • nuisance  (07.01.24 11:08:40 ~ 11:09:08) 
ailesinden miras kalan evler olmadığı için kira geliri yok gibi gözüküyor
elinden geleni yapmış
emekli olunca arabayı yeniler
yazlığa geçip evini kiraya verir ya da tam tersi
  • bir soru sorcam  (07.01.24 11:13:28) 
Borçlanmaktan korkan birisi sanırım.
Bu ülkede de borçlanmadan bir şey alınamıyor. Para biriktirsen durduğu yerde eriyor.
Tek eksisi mantıklı borçlanma yapmamış olması.
  • Euxinos  (07.01.24 11:28:01) 
herkes borsa simsarı olacak diye bir şey yok. garanti hayat da gayet yaşanabilir, finansal açıdan da oldukça mantıklı bir hayattır. bu kişinin de finansal durumu nereden baktığına göre değişmekle birlikte ortalama bir vatandaş için gayet iyidir yeterlidir. varlığı kendisine yetiyor, duran varlık olsa da değerli, yaz kış farklı yerlerde yaşayabiliyor, ne ala. sakın ha alakasız kişileri dinleyip birinden birini satıp borsaya oraya buraya yatırmamalıdır, ki bu kararları yönetecek bir profili de yok. arabasını satar, nakti üstüne ekler, kredi çeker yeni araba alır. o kadar imkansız görünmüyor.


  • nic cage  (07.01.24 11:34:14) 
Şu ana kadarki edindiklerine bakarsak bence gayet iyi şeyler başarmış. Ancak bu şekilde devam ederse kötü bir karar vermiş olacak. Yazlıkta eğer yılın 3-4 ay veya daha fazlasını kalmıyorsa yazlığı boş tutmanın hiçbir manası yok. Ya kiraya verilsin ya da satılıp 6 milyon'a kiraya vereceği 1 veya 2 ev alınsın. Böylelikle emekli maaşı dışında da nakit akışı sağlasın. Tek sıkıntısı maaş dışında nakit akışının olmaması.


  • ilgeru  (07.01.24 11:34:49) 
Tüm yaşıtları gibi, Türkiye'nin 'emekli maaşıyla bir araba yenilemesi yapılamayacak bir ülke haline getirilecek kadar kötü yönetileceğini ve bu hallere düşeceğini idrak edememiş.

Ufkunun elverdiğinin fazlasını yapmış. Ufku da epey geniş bir abimizmiş.

O dönemi bu dönemin kafasıyla ve bakış açısıyla yargılarsak bu bizi yanlışa götürür.
  • Mirket  (07.01.24 11:41:37) 
Mirket +1
Ulkenin bu kadar dandik yonetilecegini bilse farklı yapardı büyük ihtimal. Ama gene de eleştirilecek bir yanı yok.
Bence tek sorun yazlik; türk kültüründe sıkıntı olan şeylerden biri bence bu. Insanlar hiç gezmemis, yurtdışına çıkmamış. Ev- yazlık arası geçmiş hayatlar. Eğer harbiden yazlikta 4-5 ay geçirmiyorsa bir tek ona bakmak lazim.

Onun dışında benim ailem de böyle tabi onlar kredi falan çekti, daha az gelirli özel sektörden gelme. Memur olsalar daha da fazla olurdu herhalde.

Bundan sonra yeni nesil o evi bile alamiyor. Birakin yazlik falan.
  • logisticsmanager  (07.01.24 12:02:32) 
Mirket+1 log+1

elinden geleni yapmış, başarılı. emekli biri finansal açıdan kötüdür. başka geliri de yok. araba alması için yardım etmeye değer mi gibi bi düşüncedeyseniz evet yardıma ihtiyacı var
  • ala09  (07.01.24 12:21:41 ~ 12:22:06) 
küçük şehirde 4-5 milyon'luk ev saray kıvamındadır. 6 milyonluk yazlıkta küçük şehre yakın ve köy tarzı bir yerdeyse o da harikadır. bunları bugün istanbulda alabilmen için 25-30 milyon civarı para gerekiyor.

her ne kadar şu an iyi gözükse de 1970-80'den beri çalışan birisi için çok da ahım şahım şeyler değil. sadece doğru zamanda girmiş diyebiliriz.

araba için ya biraz daha bekler piyasanın düzelmesiyle alabilir ya da çocuk yardımıyla alabilir. kalan her şeyini dünyalığını yapmış emekliliğinin tadına bakması gerekiyor. para harcamayı bugün 60 yaş üstünün çoğu yapmıyor pek zaten hayatları yokluk içinde geçtiği için.

evet bir nakit akışı olsa iyi olabilirdi ama isterse yazlığı satıp şehirde 4 milyona ev alıp oradan gelen kira ile ek gelir elde edip kalan 2 milyon lira ile de yatırım + araba yenileme + döviz çok şey yapabilir.

evi var, yazlığı var. kışın evde yazın yazlıkta, arabası iyi kötü var ve emekli. daha ne yapacak :) arkadaşlarıyla takılsın, balığa gitsin pikniğe vs gitsin keyfine baksın. belirli bir yaştan sonrası artık rutin ve standart oluyor. elinden gelenin fazlasını yapmış bence de
  • avatar is back  (07.01.24 12:24:27) 
Kötü. Fabrikada çalışan işçilerin 3 dairesi olabiliyor. Benim bir akrabam sanayide kendi işini kurdu. 10 yıl olmamıştır. Milyonluk arabası var. 40 yılda daha fazlası yapılmalıydı. Bir de memur. İşsiz kalma riski yok. İş yeri satın alıp kiraya verebilirdi. İşlek mağazalara ortak olup kâr alabilirdi.

Yaşam tarzı çok kötü bu arada. 40 yıl çalışıp bir kebap yememek nedir. Evlerden birini satıp hayatını düzeltsin.
  • dissendium  (07.01.24 12:40:40) 
40 yıllık iş hayatı varsa muhtemelen en az 60 yaşındadır. Yani şu saatte sonra para olsa bile yapılabilecek bir çok şeye geç kalmış. Sadece yazın kullanıdıgı bir yazlık var ve buna 6 milyon baglamış. ama altındaki arabayı degiştirecek parası yok. Ömrü para biriktirmekle geçmiş gitmiş. Şu saatten sonra yorum yapmaya gerek yok. Mirascıları onun yerine yaşar mis gibi


  • limonlu eksi  (07.01.24 13:22:13) 
Evi var, arabası var, maaşı var. Muhtaç durumda değil. Borcu yok.

Bence gayet başarılı. Hem burada önemli olan benim için veya buradaki kullanıcılar için başarılı olup olmaması da değil ki, kendisini mutlu hissediyor mu, sorulacak soru budur.
  • hayirsiz  (07.01.24 14:08:01 ~ 14:08:41) 
her şeyden olan olmuştur, kişinin sağlıklı ise , en büyük finansal başarılaradan bir tanesi budur
yani sağlıklı kalabilmek, diğerleri teferruattır.

Ama yinede değerlendirmek gerekirse, kişinin mevcut yatırımlarını çoğunlukla borçlanmadan yaptığı için doğal olarak mevcut varlıklar bu seviyede kalmış, ama her şeye rağmen kişi bu haliyle bile mutlu olmalı, çünkü genelde iyi senaryolar düşünülür ancak kötü senaryolar hiç dikkate alınmaz.
  • Rao  (07.01.24 14:22:17) 
40 sene çalış bu kadar mal olsun. 20 yaşında çalışmaya başlasa 60 yaşında emekli olsa bu saatten sonra o mal onun konforudur. Evini satıp yazlıkta arabayla takılsın. Tek yanlışı dışardan yemeden mala kendini bağlamak.


  • mikahakkinen  (07.01.24 15:26:09) 
borcu yok, başarılı derim direk.


  • allezz  (07.01.24 15:57:15) 
Borçtan/krediden uzak kalması güzel.
Araba 10 yıllık olsa da böyle birinin aracı herhalde kullanım açısından 6-7 yıllıktır ve yıpranmamıştır.

  • diyecevaplandı  (07.01.24 16:51:48) 
Bir onceki jenerasyonda devlette calisan hemen herkesin standart olarak yaptigi seyi yapabilmistir.Kotu denemez ama ucma kacma da yok.Aci olan su ki torunlari standart performans ile bunlari beceremeyecek.Ayni standardi yakalamalari icin cok iyi kararlar vermek zorundalar artik


  • turkuaz  (07.01.24 18:03:45) 
40 yıllık iş hayatında sürekli pasif gelir ve iyi bir emeklilik planı oluşturamadıysa evet kötü finansal yönetim diyebiliriz.

türkiye şartlarında bu kişi kötü durumda mıdır, değildir.
  • orpheus  (07.01.24 22:15:31) 
gayet iyi. küçük bi azınlık şu bikaç şeye sahip.

kredi kartına takla attırıp maaşını bi günde ezen aşırı sosyaller ev kirasına çalışıyorlar ve çalışacaklar bundan sonraki hayatlarında
  • yanlishayvan  (07.01.24 22:22:40) 
Benim penceremden bakinca varlikli oldugu halde iyi bir yasam tarzini surdurebilmesi icin yeterli geliri yok gibi.

Ekonomik ozgurluk dedigimiz sey bunun tam tersi. Kisinin hayatta bulundugu yasa gore, yapmak istediklerine gore yapilacak yorum degisebilir ama genel gecer kural, ozellikle 60+ yaslarda yuksek gelir sahibi olmak, varlik sahibi olmaktan daha onemlidir.

Burda yani Kuzey Amerika'da bu durumdaki kisiler genellikle "downsize" dedigimiz kuculmeye gecerler. Yani buyuk evlerini satip daha kucuk bakimi kolay ya da bakimiyla ugrasmayacaklari bir yere tasinirlar. Buyuk arabalarini satarlar, daha yeni sorun cikarmayacak kucuk bir arac alirlar. Haftada bir belki iki gun, sikilmamak icin part time calisirlar. Ileri yaslarda kimse kiraciyla, evin tamiratiyla, bakimiyla, vergisiyle ugrasmak istemez.

Mesela ben dairelerimden birini 70 yaslarinda bir cifte kiraya verdim. British Columbia'daki evlerini satmislar. Benim aylik $1500'a kiraya verdigim daireye yerlestiler. Daireyi tutmadan once bana banka hesaplarini gosterdiler. Ben inanamadim. Bu daireyi tutmak istediklerine emin olup olmadikalrini, cok daha luks bir yer tutabileceklerini soyledim. Tum binayi nakit olarak satin alabilecek durumda olmalarina ragmen benim daireyi tuttular.

Finansal acidan kotu oldugunu dusunmuyorum ama durum daha mantikli bir hale getirilebilir. Zenginlik zaten stresse sebebiyet veren seyleri ortadan kaldirinca hissedilebiliyor.
  • thetruenorthstrongandfree  (08.01.24 03:36:31) 
tipik memur/maasli beyaz yaka iste.
ev + yazlik + araba. gelismis ulkelerde de ezici cogunluk buna calisiyor hayati boyunca.

bence gayet basarili..
  • cooperr  (08.01.24 03:51:34) 
bekarsa belki borçlanmayarak yanlış yapmış olabilir (ki kredi alıp bir şeyler alma eski nesil için çok kabul edilebilir değildi) evet ama tek maaşla bir aile geçindirdiyse çocuklarını sosyal imkanlara sahip, iyi eğitim aldırarak okuttuysa, belki evlenirken desteklediyse gayet iyi. en yüksek dereceden emekli olan kariyer memurunun da emekli maaşı fena değildir, yaşar gider işte. araba alamama konusu herkes için geçerli bir saçmalık olarak halini koruyor.


  • red g  (08.01.24 10:43:20 ~ 10:44:50) 
[]

Bankada 400 bin TL üzeri tutmak riskli mi?

Artık azıcık bir miktar yapıyor, fakat babamın ısrarı üzerine farklı banka araştırıyorum. Toplamda 500 bin liradan biraz fazla miktarı faizde tutmayı planlıyoruz. Ama sanırım şu an devlet 400 bin liraya kadar parayı sigortalıyor.

Günümüzde Türkiye'de bir bankanın batacağına veya kaçacağına hiç ihtimal vermesem de babam dünyanın en risk almayan memur insanı. Şimdi gidip iyi mevduat faizi veren bir banka araştırıp farklı bir hesap daha açmam gerekiyor. Bana göre bu zahmete hiç gerek yok, para dursun işte bir yerde. Neden bölüyoruz ki?

400 bin liranın üstünü devlet sigorta kapsamında korumadığı için babam parayı ikiye bölüp farklı bankalarda tutmak istiyor. Ben ise bunun gerekli olmadığını düşünüyorum. Sizce babam haklı mı, ne düşünüyorsunuz?

 
denizbanka yatırma.
paramı hiç bir şekilde eft yaptırtmadılar bana, tam 2 gün şubede uğraştım, şubeye gidip eft kağıdı doldurdum onuda yalvar yakar işleme aldırdım.
işbankasına güveniyor ve kullanıyorum
yatırım tavsiyesi değildir.
  • eja  (18.12.23 16:10:40) 
değil. o eskidendi.


  • jelly bear  (18.12.23 16:10:47) 
TL riskli değil, devletin istediği kadar üretebildiği bir kağıt o. Neden TL olarak faizde tutuyorsunuz ve faiz enflasyona dayanabilecek mi para erimeyecek mi bunu bir iyi düşünün.


  • nhk ni youkosu  (18.12.23 16:16:11) 
Bu miktarı TL olarak tutmamız lazım çünkü yakın zamanda parayı bölüp birkaç yere göndermemiz gerekiyor. Kenarda kalsın dediğimiz kısım dolar ve altın olarak duruyor.


  • dejame  (18.12.23 16:29:07) 
Yılbaşından itibaren 650.000₺ olacak. Ayrıca bu limit kişi bazlı değil her banka için ayrı. O yüzden kendinizi güvene almak için farklı bankalara 650.000₺ şeklinde yatırabilirsiniz.


  • namandigurai  (18.12.23 16:38:21) 
hocam bu devirde 400 bin in gerçekten alım gücü kalmadı, zaten yakın zamanda dağıtılacakmış bence uğraşmayın bölmeye falan.

Gidin büyük bankalardan birine koyun (akbank yapı kredi iş bankası gibi) 3-5 puan düşük faiz olsun kafa rahat olur bence. Ben mesela odeabank, burganbank gibi yeni çıkmış bankalara hiçbir koşulda güvenmem 100.000 tl bile olsa koymak istemem. ama diğerlerinde bir sorun olacağını sanmıyorum.

Hali hazırda aracı kurumlarda ( banka bile değil ) yaklaşık 1milyon param var ve endişe duymadım şimdiye kadar :)
  • bu yolun yolcusu  (18.12.23 16:41:20) 
bu kadar çekiniyorsa işbankası gibi büyük bir bankada tutun.
işbankası battıysa zaten siz de sınırdan mülteci olarak başka ülkeye botla kaçıyor olursunuz.

  • nuisance  (18.12.23 17:01:56 ~ 17:02:12) 
Bankaların hepsi, en küçüğünden en büyüğüne eşit miktarda güvenli, BDDK'nın yakın takibi altındalar.
Tereddütünüz varsa birkaç bankaya yayın ve çok sağlam olsun diyorsanız gecelik faiz işine falan girmeyip vadeli mevduat hesabı açın.
Babanız muhtemelen İmar Bankası, Demirbank vs dönemini hatırlıyor ki o zamandan sonra sistem değişti.
  • Mirket  (18.12.23 18:39:19) 
Bir kere şöyle bir hata var buradaki argümanda, zaten şu an enflasyonun altında bir mevduat faizi veriliyor. Buna rağmen yine de sizin gidip yüksek faiz almak için banka ile pazarlık yapmanız lazım. 400 bin TL'ye verecekleri faiz ile 500 bin TL'ye verecekleri faiz büyük ihtimalle aynı olmaz. 500 bin TL'yi tek bankada tutarsanız eliniz faiz pazarlığı kısmında daha kuvvetli olur.

Hele parayı ikiye bölüp, 100 küsür bin TL'yi başka bir bankada mevduata koymaya çalışırsanız kesinlikle bu tutar için daha düşük bir oran alırsınız. Yani kendimi güvenceye alayım diyerek paranın daha hızlı değer kaybetmesini sağlarsınız.

Babanız hala 2001 krizini ve batık bankalar dönemini hatırlıyor olabilir. O günden bugüne köprünün altında çok sular aktı. Türkiye özelinde banka batması gibi bir hadise çok ama çok ekstrem durumlar haricinde olacak şey değil. Bütün bankalar BDDK tarafından yakından takip ediliyor.

Kısacası babanız haksız, ona güzelce parayı bölmenin bir mantığı olmadığını izah edin derim.
  • loras  (19.12.23 18:54:23) 
@loras, tam olarak dediğinizi anlattım. 43 yıllık bürokrat babam ise bddk’da arkadaşı olduğunu, dönen hile hurdaları bizzat dinlediğini söyledi. bunun günümüzde mümkün olmadığını söylesem de ikna edemedim.

sanırım bana sadece sabır gerekiyor.
  • dejame  (20.12.23 16:24:33) 
[]

Burun ameliyatı şart mı?

Çocukluğumdan beri burnumdan çok çektim.

- Kemik eğriliğinden dolayı sol taraftan neredeyse hiç nefes alamıyorum.
- Alerjik rinit gibi bir durum var. Yılın çoğu dönemi özellikle sabahları hapşuruyorum, hafif burnum akıyor, sürekli peçete harcıyorum.
- Kışın hasta olursam anında sinüzite dönüyor ve en az 1 - 2 ay burnum tıkalı oluyor.
- Geceleri ağzım mecbur açık uyuyorum çoğu zaman. Sabahları ağzımda kötü bir durum oluyor tahmin edersiniz, hemen dişlerimi fırçalayıp ağız gargarası yapıyorum rahatlamak için.

Bu durumu ameliyat çözer mi?
Eğer cevap evetse korkarım ki önümde bir engel var. İğneden çok korkuyorum. Aşı olurken o kadar problem değil fakat kan alma ve serum gibi durumları düşününce bayılacak gibi oluyorum. Şimdiden ellerim terledi. Çocukken hiç sevmezdim ve çok korkardım ama bayılmazdım. Göz muayenesi hariç hiç hastaneye gitmiyorum. Nasıl yenerim bu korkuyu? Gerçekten yaşam kalitem çok etkileniyor.

Ek soru: Eğer cesaret edip de ameliyat olursam küçük bir estetik müdahale yapılabilir mi? Burnumun üst kısmı hafif çıkıntılı. Tek operasyonda bunlar yapılabiliyor mu?

29/E

Sağlıklı günler :)

 
Hepsini ameliyat çözer mi bilmiyorum ama kemik eğriliğinden dolayı sol taraftan nefes alma problemini kesin olarak çözer. Aynısı vardı bende de. Üstelik burun etlerim de büyük olduğundan hiç nefes alamıyordum. Kemik eğrilikleri düzeldiği için burnumdan rahatlıkla nefes alıyorum. Burun etlerini lazerle küçülttüler ameliyatla ama bu meret belli bir süre sonra tekrar büyüyormuş. Bende de 1 yıl sonra büyüdü. Ancak nefes almamı etkilemedi, rahatça nefes alabiliyorum.

Sadece kemik eğriliği için bile kesinlikle ameliyat olmalısın. Ben hayatımda ilk defa nefes aldığımı ameliyattan sonraki 3. haftada fark ettim. Ondan öncesinde nefes almıyormuşum, almaya çabalıyormuşum. Diğer sorunlara dair bir bilgim yok o yüzden onları doktora sormakta fayda var.
  • ilgeru  (20.11.23 12:07:58 ~ 12:08:43) 
Tamamen seninle aynı sebepten, her kış, sonbahardan ilkbahara kadar, soğuk algınlığı ve grip türevi hastalıkların hepsini sıradan deneyimlerdim.

Kötü bir KBB uzmanı elinde kötü bir ameliyatla durumumda bir değişiklik olmadı.

Daha sonra iki yıl kadar sonra iyi bir Plastik Cerrah elinden ikinci ameliyatla hem görüntü düzeldi hem de problem ortadan kalktı.
  • Mirket  (20.11.23 12:10:47) 
kesinlikle olmalısın. ben de korkudan yıllarca erteledim. yıllarca iliadin bağımlısı olarak gezdim. sonra alerjik rinit de ortaya çıkınca tam bir eziyet oldu. 2 yıl önce oldum ve çok memnunum. korkulacak bir şey yok.


  • nothing in my way  (20.11.23 14:33:28) 
Bu ameliyatı çevremdeki tecrübelerime dayanarak söylüyorum, aynı problem bende de var ve ameliyat olmaya korkuyorum ya daha kötü olursa diye. Kbb uzman doktoru yerine iyi bir plastik cerraha ameliyat olun. Çünkü iyi bir kbb cerrahı bulmak zor.


  • Unde bach canim  (20.11.23 22:49:44) 
[]

Hangi çay?

Birkaç çayı harman yapıp içmek istiyorum. Hangi çayları kullanayım?




 
www.amazon.com.tr

Harman yapmadan
  • Mirket  (17.11.23 19:04:37) 
bir çay tiryakisi olarak;

doğuş export
özgür kuşlu
vegaçay
+ %10-15 tomurcuk

diyorum.
  • fistikthecat  (17.11.23 19:23:01) 
Ahmad tea ve herhangi bir türk çayı ile harmanlanıp içilebilir. Biz ceylon u kullanmıyoruz gri rengi var bizde ahmad ın. Çay bayatlamıo, ilk bardaktan son bardağa kadar tadı aynı kalıyor. Muhteşem bir çay bence. Ekşide görmüş öprenmiştim, aldım bırakamıyorum şimdi.
Şöyle bir kötü yanı var, dışarıda hiçbir çayı beğenmiyorsunuz ahmad içmeye başlayınca. Çok çay insanıysanız bu açıdan mutsuz edebilir. Ben dışaroda kahve tercih ettiğim ve çayı sadece kendi evimde içmek yettiği için ben sorun yaşamıyorum.

  • erty_ksk  (17.11.23 20:00:11) 
1. Mavi kutulu Tirebolu 42 (500g)
2. Filiz veya Altınbaş (500g)
3. Kaçak çay (Barut çay veya İstikan marka olmasın), poşetlerde satılan, tomur tomur görünümlü herhangi biri olur (100-150g)
4. (Seviyorsanız) tomurcuk niyetine Lipton Earl gray (200-300g)
  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (17.11.23 20:12:39) 
ofiste her gün şu şekilde demliyoruz, her içen beğeniyor. belki sizi de tatmin eder:

3 yemek kaşığı çaykur tiryaki + 2 poşet doğuş earl grey + 1 küp şeker.
  • MtKrt  (17.11.23 23:59:05) 
[]

Tüm maaşı yemek?

Özellikle İstanbul dışı için soruyorum. Büyükşehirlerde kira ve temel ihtiyaçlar maaşın çoğunu götürüyor. Öğretmen olarak atanan çok bekar arkadaşım var, hepsi ekside. Her gün internetten kıyafet ve popüler tüm ürünler alınıyor, günde birkaç kargo geliyor, her gün dışarıdan yemek sipariş ediliyor.

Dünyaya bir kez geliyoruz, insanlar çalıştıktan sonra rahat bir yaşam istiyor ama bu durum bana biraz tuhaf geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?


 
Dünyaya bir kez geldiğimiz için birikim yapmak önemli bence. Bazı şeylerin telafisi olmuyor. Ben de tuhaf karşılıyorum. Cesaret mi öngörüsüzlük mü bilemiyorum artık ama ortada bir gözü karalık var.

İnsanlar kendi gençliklerinde anne babalarının kendilerine sağladığı standartlardan ayrılamadığı için böyle yapıyorlar sanırım ancak ülkecek fakirleştiğimiz bir gerçek. Normalde birçok kişi ailelerinin eskiden olduğundan daha az alım gücüne sahip aslında, ancak bunun farkında olmadıkları için olması gerektiği gibi yaşadıklarını düşünüyorlar gibi geliyor.
  • akhenaten  (09.11.23 17:36:10) 
Şimdi kisitli zamanda ekonomi 101 dersi yapamayız ama çok basit örnek vereyim.

Eğer bankaya 1000 lira borcunuz varsa bu sizin sorununuz, eğer bankaya 100000 borcunuz varsa bu bankanın sorunu demişler.

Bir noktada ve bu enflasyonda bende lükslerime ihtiyaçlarimdan daha fazla para harcıyorum. Bana mesela tek kişilik mutfak masrafi için aylık 2000 tl vermek koyuyor ama Mesela üst üste 2 ay arayla Nike ayakkabiya 8500 tl veriyorum,

Tabi bunlar hep kredi cekip. Yani bu enflasyonist ortamda olur böyle şeyler.
  • marjinal kereste  (09.11.23 17:39:44) 
internetten het gun cer cop kiyafet almakla dunyaya bir kez geliyoruz'un arasindaki baglantiyi ben de pek kuramiyorum. eve ayakkabi doldurmak hayat kalitesi arttiran bir sey degil.

bu econ 101 degil personal finance konusu ve mevzu finansal okuryazarlik acigi. "enflasyonist ortam", "birim para"nin yerini aldi sanirim. kredi cekip ihtiyac olmayan bir sey almak fakirlik dongusunde kalmayi garantilemek demek.
  • hot potato  (09.11.23 17:53:36 ~ 18:15:05) 
Çok kısaca

Çok süratli fakirleştik ve fakirleşiyoruz.
Orta gelir grubu insanların bir kısmı alışkanlıklarını bu fakirleşmeye göre yeniden dizayn etme becerisinden ve öngörüden yoksunlar.
  • Mirket  (09.11.23 18:48:03) 
Hak veriyorum. Çevremden de biliyorum. Bazı haller olur insan zor durumda kalır maddi olarak.
Bu bu durum anlaşılabilir. Diğer yandan harcama yapmaya meyilli, borçlu olmayı adeta hobi haline getirmiş çoğu kimse gün içinde de zaten maddi konuları konuşur.
Hayatı buna odaklı.

Reklam vs. bir çok tanıtıma dikkat edilirse, ihtiyacı karşılamaya yönelik değil, ihtiyaç hissi oluşturmaya dayalı yayınlanıyor.
  • diyecevaplandı  (09.11.23 18:58:26) 
alışkanlıklar kolay değişmiyor. 2015'lere kadar olan şeyleri devam ettiriyorlar.

Ayrıca umutları yok, para biriktirip ne yapacaklarını bilemedikleri için harcıyorlar. (birikse ev-araba alamayacaklar, biriken parayla yine iphone falan alacaklar. Tatil yapmak bile lüks, yurtiçi pahalı, yurtdışı vizesi bilmemnesi ile aşırı uğraş)
  • nhk ni youkosu  (09.11.23 19:15:24) 
Emeğin karşılığı git gide azalırken , kapitalin önemi gitgide artıyor, yani zenginler paralarına kolayca para katarak çok kolay bir şekilde dahada zenginleşiyor.

Zamanını ve emeğini satan insanlarda maalesef kapitalın gücü ve paranın değersizliği karşısında ezildikçe eziliyor.

Aslında bu kapitalist sistemin ve bununla birlikte karşılıksız basılan kağıt parçalarının ( paranın ) bir sonucu hepimizin bildiği gibi.

Üstüne sistemin tüm araçları ile bizi sürekli tüketime yönlendirdiği için de tasarruftan çok tüketiyoruz.

Aslında en nihayetinde bu bir tercih , yani tasarruf etmeke , tüketmekte tercihlerimizin bir sonucu ancak tüketim yönende manipüle edildiğimiz için bu eğilim daha çok tüketimle sonuçlanıyor.

Robert Kiyosaki kitaplarında bu konuları kitaplarında iyi bir şekilde açıklıyor, yani önce kendimize ödemez isek asla tasarruf ve yatarım yapamayız. Bunu yapmadığımız zaman ise bu döngüden asla çıkamayız.
  • Rao  (09.11.23 20:07:02 ~ 20:14:21) 
bunun adı dünyaya bir kez geliyoruz değil hesap kitap bilmemektir. dengesiz yaşamaktır. zor durumlar için dahi olsa kenarda üç beş kuruş olmasının verdiği finansal özgüven hiçbir şey de yok.


  • anlamsiz geliyor  (09.11.23 20:51:52 ~ 20:52:05) 
Tasarruf yapan, evde yemek yiyen vs vs bir insan olarak biriktirdiğimin hiçbir kıymetinin olmadığını fark ediyorum. Daha kenara koyarken bile değeri düşüyor. Her ay kenara maaşınızdan 10 bin tl koymak, o 10 bin tl'yi harcamaktan daha değersiz şu anda. Bilhassa yatırım finans araçlarını kullanmayan-kullanamayan kişiler için para biriktirmek sadece acil durum akçesi olarak anlamlı, yoksa maalesef değil...


  • silverleaf  (10.11.23 09:43:47) 
muhtemelen taşrada. taşrada yapacak bir şey yok para harcamaktan başka.
biriktirse ne anlamı var? bugünün o yükselen faiziyle hesaplayalım.
kenara her ay 20k atsın. 240k yapar yıllık. en iyi ihtimalle mevduatta 340k falan alacaktı. borsa altın şu bu hadi çok iyi atlara oynasın 440k yapsın.
ne yapacak bu parayla? belki citroen ami alır.
eskiden de çok farklı değil de ama en azından hayal satılabiliyordu. para biriktir evin peşinatı çıksın, arabanın yarısını nakit alırsın falan filan. şimdi o hayallere kimseyi ikna edemiyorlar.
ya harcayacak ya da devlet harcamadığı 5 kuruşunu 3 kuruşa çevirecek kaşla göz arasında.
  • Whily  (11.11.23 13:52:55 ~ 13:54:20) 
[]

Antep'te iyi salça/pul biber/yağ nereden alınır?

Bir süre Gaziantep'te yaşayacağım. Biber ve domates salçası, pul biber, zeytinyağı, lavaş/pide gibi ürünleri kaliteli fakat çok pahalı olmayan yerlerden almak istiyorum. Çarşıya çıksam herkes bir şekilde kazıklayacak gibi hissediyorum, güvenemiyorum. Tavsiye satış yeri var mıdır acaba?




 
Salca ve baharat icin: Elmaci pazari - efendioglu

4-5 yildab fazladir burdan aliyorum gittigimde, gitmedigimde de online siparis

Online yine isterseniz: zeytinyagi icin kavlak’i sevdim ben.
  • mor oje  (07.11.23 14:57:22) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.