[]

bu varis mi?

lütfen bilenler yazsın. benim bacağımda da fotoğraftaki gibi belirgin damarlar var. ağrı yok, damarlar dışardan çıkıntılı değil. aynı fotoğraftaki gibi.

i.pstimaj.com


 
Hep mi böyleydi yeni mi böyle oldu
(bilgim yok ancak bu bilgi başkası için yardımcı olabilir)

  • kisa  (06.01.20 02:10:51) 
sanki son 2 yıldır böyle :/
ama tenim de çok açık ve cildim ince. ellerimde hep böyleydi.

  • durme  (06.01.20 02:13:07) 
Açık tenlilerde böyle damarların görülür olması normal bir şey olmalı. Çok kişide böyle gördüm çünkü. Doktor değilim ve net bir bilgim de yok yanlış yonlendormeyeyim ama bence endişelenmeyin durduk yere.
Varis olsa bile tedavi ediliyor olmalı, çok yerde afiş reklam. Vs gördüğümü hatırlıyorum.

  • kisa  (06.01.20 02:24:49) 
ayakları yukarı kaldırdığında bu görüntü kaybolur gibi oluyorsa varis. değişmiyorsa damarlarının normal görüntüsü. tabi damar sağlığındaki bozulma ilerledikçe bu damarlar şişecek. uzun süre ayakta kalmamaya çalış. bunlardan akciğere pıhtı atabiliyor.


  • Hakan1980  (06.01.20 02:44:58) 
Şu an varis değil, beyaz tenli her insanda olan normal bir görüntü. Fakat belki de varis olmaya daha yatkın bir damar yapınız vardır, bir doktora görünüp ileride varis olmasını engelleyecek tavsiyeler alabilirsiniz. Masaj krem vs gibi kültürel tekniklerle.


  • John Bloor  (06.01.20 07:37:34) 
Değil.
Rahat ol.

  • Mirket  (06.01.20 10:30:32) 
[]

uyuz salgını mı var?

iş yerinde biri söyledi öyle haberim oldu. internete baktım millet panik halinde.

doktor arkadaşa sordum aman nolcak korksam benim korkmam lazım dedi.

ama bulaştıktan sonra tüm eşyaları dezenfekte etmek falan bana çok zor geldi.

ve tekrar bulaşma riski de olacak.

sağlık bakanlığı bu konuda bi çalışma yürütüyor mu, bilgisi olan var mı?

 
Bi suredir ben burdaki bazi duyurularda goruyodum is arkadasim uyuz oldu napiyim vs tarzi sorular. En az 1 2 aydir benin ufaktan fark ettigim. Ama belki daha da eskidir.

Sozlukte de basligi var 2019 uyuz salgini diye. Valla ben de asiri korkuyorum bulasmasindan. Ilac da yok yeterince mevcut sanirim o da ayri bi panik sebebi insanlarda.

Suriyelilerden dolayi tekrar hortladı turkiyede bu hastalik diyolar kaynagini bilicek kadar hakim degilim tabii ki mevzuya yalan da olabilir dogru da olabilir. Saglik bakanligindan da bi ses yok sanirim simdilik. Hatta intermet dışında tvde haber olduğunu bile gormedim ben.
  • hindistan cevizi  (04.01.20 14:27:54) 
500 kişilik bir iş yerinde çalışıyorum ve isg'ci ile yakınım; bizde bu yönde bir telaş olmadı ya da kulağıma gelmiş bir şikayet duymadım. sosyal etrafımda da hiç uyuz olmuş birini görmedim. çok yaygın değil sanki.


  • Bruce  (04.01.20 14:34:17) 
neyle naptığına göre riskin değişiyor bence. İstanbulda metrobüs kullanan, iş gereği bir sürü insanla tokalaşan falan biriysen biraz daha elini yıkamaya özen göstersen iyi olur mesela. Teması mümkün olduğunca azaltmak lazım, sadece uyuz için değil başka hastalıklar için de.


  • nhk ni youkosu  (04.01.20 14:52:43) 
Ben bi kez oldum, tedavi de sonuç vermedi, yaklaşık altı ay sürdü, neredeyse intihar edecektim. Çok zor.


  • antihero  (05.01.20 00:26:41 ~ 14.08.20 01:56:19) 
o nedenle internetten bir süredir alışveriş yapmamaya karar verdim ve de avmlerden kıyafet almayım dedim bir süre.. burdan da bir arkadaşın bir deneyimi olmuş internet siparişi sonrası.. bence de oldukca korkutucu.. ama sanki daha cok istanbulu etkilemiş gibi.. ankarada bir şey duymadım.


  • omonia  (05.01.20 00:53:17) 
[]

birden görüşmeyi kesen yakın arkadaş

bu arkadaş moralinin bozuk olduğu zamanlarda yanında olduğum, ona elimden geldiğince ümit ve yaşama sevinci vermeye çalıştığım bir arkadaştı. (ben de zor topluyorum ve olumsuzluktan çabuk etkilenip günlerce kendimi normale döndürmeye çalıştığım oluyordu.) arkadaşım kanser hastası. hastalığı nüksetti ve yayıldı.

ben bunları başkalarından duydum yalnız. son görüşmemizde beni haberdar et sonuçlardan dedim orada kaldı. defalarca aradım, mesaj attım cevaben artık telefon kullanmıyorum, kişisel algılama dedi.

hoş tutmak için eyvallah sen istediğinde ararsın dedim.

sandım ki kimseyle konuşmuyor görüşmüyor, endişelendim. sonra insanlara sordum nasıl diye. herkes çok iyi, bizimle görüşüyor morali çok iyi falan dedi.

moralinin iyi olmasına sevindim ancak kaç gündür kalbimden yaralanmış gibiyim. elimden geldiğince iyi bir arkadaş dost olmaya çalıştım. bu mu reva görüldü bana?

onunla konuşamam onu üzemem. öte yandan ben üzülüyorum. unutmaya çalışsam da bu duygu kalbimde bi acı şeklinde tezahür ediyor. bu da katlanması zor bir şey.

bunun yanında ben de psikolojikman tedavi görüyorum. sapasağlam biri değilim yani. ben de bi sürü şey atlattım. küssem onu üzerim diye, belki yanlış anlamışımdır diye küsemiyorum. küsmesem canım yanıyor.

bu insan güya benim en yakın arkadaşım, kardeşim gibi sevdiğim biriydi.

nasıl başa çıkılır bu acıyla? onu şimdiden kaybettim.

 
telefonuna artık bakmadığı ve yeni hattını benimle paylaşmadığı için ona ulaşamıyorum.


  • durme  (29.12.19 15:20:13) 
Bence ona iyi gelmediğini hissetmiş ve sessizce uzaklaşmış. Anlam vermek çok zor değil. Sen sıkıntılısın, o zaten sıkıntılı. Bir araya gelince bir negatif akımı başlıyodur illa ki. Bunu hissetmişse eğer, kanser hastalığında en ufak bir negatifliğe yer olmadığı için sizden uzaklaşmakta fayda görmüş olabilir. Anlayışla karşılamalısınız.
İnsan dediğimiz stabil bir varlık değil. Eskiden çok iyi çok yakın olmanız hep öyle devam edeceğiniz manasına gelmez ki. Üstelik araya hastalıklar girmiş ve bunlar insanın kişiliğine huyuna alışkanlıklarına vb. her şeyine müdahale eden hastalıklar. Lütfen normal karşılayın, kendinize eziyet etmeyin.
Aramadan sormadan bir gün ziyaretine gidebilirsiniz çok istiyorsanız. Ama gittiğinizde en ufak bir hesap sorma, sebep sorma, negatif hikaye anlatma olayına girmeyeceğinize dair kendinize söz verin, öyle gidin.
  • megalomaniac  (29.12.19 15:20:53) 
Şöyle bir şey olmuş olabilir. Belki sen ona yardım ettiğinu sanıyordun fakat sen de ruhsal olarak zor bir dönemdne gectiğin için belki de destek sandığın şey arkadaşını olumsuz etkiliyordu. O da seni kırmadan seninle ilişkiyi kesmiş olabilir. Oluyor çunkü bazen böyle, biri yardım etmeye çabalıyir fakat diğeri içjb daha çok acı yaratıyor. Bir de şunu da düşnmüş olabilir. Sen olumsuzluktan bukadar çabuk etkilenen biriysen bir de seni üzmenin vet etkilemenin derdine düşmek istememiştir, o yüzden senden uzaklaşmıştır. Bana kalırsa kendine bırak. Biraz daha süre geçsin. Merak ediyorsan yine diğer arkadaşlardan halini hatrını öğrenirsin. Biraz zaman geçsin sonra da istersen yeniden bir yazarsın. Bukadar acı çekmen gereken bir durum yok. Bu bir süreç.


  • velvetmorning  (29.12.19 15:22:03) 
iyi de ben ona dert anlatmıyorum ki. paylaştığımız şeyler pek bunlar değildi açıkçası son zamanlarda.


  • durme  (29.12.19 15:22:48) 
ben böyle yok sayılmakla insanlara daha çok acı verildiğini düşünüyorum.
keşke ne hissettiğini benimle neden görüşmediğini paylaşsaydı. en ağır şeye bile razıyım. ama böyle insanı sürüncemede bırakmak..

  • durme  (29.12.19 15:24:20) 
Mega +1 velvet +1

Kendini üzmene gerek yok. Bazen insanlar negatif enerji yayıyor ve bunu fark etmiyorlar, bunun için illa dert anlatmaya gerek yok çünkü insanın yaşadığı sıkıntılar haliyle onun enerji akışını da değiştiriyor. Arkadaşın da bunu hissetmiş ve rahatsız, huzursuz olmuş olabilir. Bu seni de onu da suçlu veya hata yapmış yapmaz, sadece devam etmeyen bir arkadaşlık olmuş işte. Lütfen bunu kendine yeni bir dert haline getirme ve üzülme, unut gitsin.
  • wmeh  (29.12.19 15:31:49) 
yalnız ben şu konuda kesin konuşmak istiyorum: ben negatif enerji kesinlikle yaymıyordum şu ana kadar. doğrusunu isterseniz gayet keyfim yerindeydi, tedavinin amacı bu zaten.

yalnızca negatif insanlarla takılınca düşüyordu enerjim.
beni negatif diye yaftalamayın rica ediyorum.
ancak şu an gerçekten üzgünüm. şu an negatif olabilirim gayet.
  • durme  (29.12.19 15:35:15) 
Yaftaladığımız falan yok yahu. Ayrıca sorun da burada işte, kişi kendisine karşı objektif olamıyor. Bunu senin değil de başkalarının demesi lazım. Ve illa negatiflikle de alakası olamayabilir, bir yerden sonra normal enerjin de rahatsız etmiş olabilir.

Benim de eskiden iyi anlaştığım ama artık yanındayken, gülüp eğlenirken bile enerjisiyle beni rahatsız eden bir arkadaşım vardı ve hiç de negatif biri olmamasına rağmen onunla görüşmeyi kesmek zorunda kaldım.

Böyle şeyler normal, bu kadar abartmana gerek yok. Ha hoş mu, kesinlikle değil ama üzerinde bu kadar durup kendini duvardan duvara çarpmana da gerek yok. Kendi sıkıntılarına odaklan ve onları çözmeye çalış.
  • wmeh  (29.12.19 15:39:40) 
Senden hoşlanıyordu da karşılık bulamadı diye mi yoksa?


  • filipis  (29.12.19 19:15:07) 
hedda gabler +1

telefon numarası vermeyecek kadar ne oluyor yahu?
gören de sen negatiflikten ölüyorsun, ama dünyadaki herkes bir sevgi çiçeği, aşk böceği zannedecek.
kaldı ki, ısrarla olumsuz davranmadığını söylüyorsun.

bir şeyden rahatsızlık duymuş olabilir, ama o zaman da söylesin.
böyle iş mi olur?

benim de bir arkadaşım var böyle.
onu rahatsız edecek bir şey yaptım ve farkındayım.
kötü ya da bilmediği bir şey de değildi bu arada.
arayıp sormamaya başladı, ben de açıklama bile yapmıyorum.
ama gelip konuşsa, anlatacağım.
yakın dostluklarda, "yahu olacak iş mi?" dersin, konuşursun.
bunu yapamayan insanla dost olunmaz.
  • blatta hiberna  (30.12.19 12:14:16) 
[]

ağız duşu kullanan var mı?

banyoda çok yerim yok. şöyle bir şeyi tavsiye eder misiniz?
urun.n11.com

yoksa yedek parça vs bulunması açısından illa ki oralb mi olmalı?

 
Hocam ben kullanıyorum da pek numarası yok fasa fiso. İlla silkelenmek isterim derseniz alın tabi.


  • mantarsevmem  (10.12.19 22:09:14) 
bana kalsa diş ipi kullanırım da tel takıyorum, doktor ağız duşu da ağız duşu dedi :/

siz ne marka kullnıyorsunuz?
  • durme  (10.12.19 22:16:15) 
ben kullaniyorum, tavsiye ederim, oldukca güzel ve kullanisli bir sey. dis ipinden farkli, dis ipi tam girmiyor bazi dislere, bu cok daha iyi bu konuda.

dis ipinin ikamesi degil. dis ipiyle daha temiz oluyor bu onun girmedigi yerlere giriyor.
  • duygusuzromantik  (10.12.19 22:20:02) 
www.amazon.com

Bunu araştırın.
  • veritaslibertas  (10.12.19 23:03:35) 
[]

hoparlör cızırtısı

denemediğim şey kalmadı çıldıracak gibiyim. volume'u düşük bir seviyede sinyal sesi ve hafif bir cızırtı duyuyorum. bu işlerden anlayan birine gösterdim, farklı bir mekanda hoparlör çok iyi çalışıyor sorunsuz. aux kablosunu değiştir dedi, yenisini (kalitelisini) aldım, eve geldim sorun devam ediyor!

kabloyu takmayınca bi süre sonra ses geçiyor sanırım. çokça test edemedim.

hoparlörleri çöpe atamayacak durumdayım, yenisini almak da biraz maliyetli. böyle de dinlenmiyor. orijinal tamir yeri de başka şehirde.

bu işlerden anlayan varsa yardımcı olabilir mi acaba?
teşekkürler..

 
Kulaklık/hoparlor girişinde sorun olabilir Bluetooth hoparlör deneyin bir de. Muhtemelen o cizirtiyi duymayacaksiniz.


  • nick dedigin  (29.11.19 14:20:40 ~ 14:23:43) 
hoparlor farkli urunde kaliteli calisiyorsa kabloyuda degistirdiyseniz problem kaynaginizda.jak yuvasinin icinde kir,pas,korozyon veya esneme olmus olabilir.jak oynama yapiyordur.


  • duptıs  (29.11.19 14:27:47) 
elektrik hattında topraklama sorunu da olabilir.


  • Sir Anthony Hopkins  (29.11.19 14:44:48) 
Hoparlörü neden çöpe atasın ki? Başka yerde denemişsiniz sağlammış işte.

Sorun amfide demek ki, kabloyu da değiştirmişsiniz.

AUX kablosuyla ilişkisini anlmadım, hoparlör ve anfi birbirine bağlı ve enerji varken cızırtı yok da, anfiye sinyal vermek için AUX girişinden bir cihaz bağladığınızda mı problem var?
  • John Bloor  (29.11.19 14:51:35) 
çok büyük ihtimal topraklama sorunu


  • porn star  (29.11.19 15:28:25) 
[]

ortodonti tedavisinde lastik sürecinde diş kökünde su içerken feci bir ağrı

diş hekimi ya da ortodonti tedavisi görmüş arkadaşlara bi sorum var.
altlı üstlü iki köpek dişine lastik takılana kadar sıradan diş ağrılarıyla devam ediyordu ve dayanıyordum ancak bu lastiklerle beraber sanki dişlerim uzamaya başladı ve alt ön dişlerimden birinde ılık bile olsa su içerken çok yoğun bir ağrı duyuyorum. ağrıyı dişimin ta kökünde çenemde bile hissediyorum. ağrıdan bi 10 saniye kımıldayamaz hale geliyorum. görünüşte dişimde diş etimde bi farklılık yok.

doktoruma bunu sorduğumda kimi hastalarda bunun olabileceğini ve geçici olduğunu söyledi. ben güvenemedim, bu ağrı bi şeylerin yanlış olduğunu gösteriyor gibi geliyor bana.

özellikler diş hekimleri cevap verebilirse çok sevinirim. teşekkürler.

 
bende de benzer bir ağrı olmuştu, dişeti ile ilgili bi sıkıntı dedi diş hekimi ve lastik kullanmayı kesti. onun yerine farklı bi yere mini-çivi çaktı ve lastikleri oraya taktım bir süre. tabi her vaka farklı en azından benim durumumda bu şekildeydi.


  • euteamo  (18.11.19 16:42:59) 
Ne zamandır bu ağrıyı çekiyorsunuz? Benzer bir şeyi ben de yaşamıştım, hatta ağrı çekilmez oluyordu ilk başlarda ama sonra alışmıştım.


  • clones  (18.11.19 17:14:20) 
lastikler takıldı takılalı yaşıyorum. ancak önceleri bu kadar yoğun bi ağrı değildi.


  • durme  (19.11.19 00:15:53) 
ben de bir defasında kendi elleriyle kökünü oynatma işlemi yapmıştı doktorum, dişimin kökü arkada kaldığı için öne arkaya oynatmıştı. nefes dahi alamıyordum anlattığınız gibi dayanılmaz bir acıydı, eğer lastikler köklerle ilgili bir değişime sebep oluyorsa olabilir.


  • takunyali kokos  (19.11.19 12:34:13) 
[]

sizce şu sıralar araba alınır mı?

arabalar çok pahalandı ama arabam sağlam bi araba olmasına rağmen 15 senesini doldurdu, yavaş yavaş plastik yorgunluğu vs olur da uğraşırım diye acaba değiştirsem mi diye düşündüm. eskiyi satınca az bi şey borçlanacağım alırsam eğer.

aslında idare ediyorum eskiyle ama ilerde iyice pahalanır hiç alamam diye düşünüyorum. malum türkiye.

fikirlerinizi alayım.

 
Benim de arabam küçük geliyor ama şu an hiç değiştirmek için iyi bir zaman değil. Hele hele uçuk fiyatlara sıfır otomobil çılgınlık. İlla değiştirecek olsam ikinci el alırdım.


  • kumulatifvergimatrahi  (10.10.19 19:33:20) 
değiştirilecek zaman değil ama üzerine 10-20 atıp model yükseltebilirsin. bu seni çok zora sokmaz sanırım.


  • tabii lan manyak mısın  (10.10.19 20:10:20) 
geçen sene 1.18oranla kredi oranı varken aldım. araçlarda geçen seneye göre 2. el için söylüyorum 5 10 bin ortalama ile arttı. kredi oranı uygun bir kredi varsa alınabilinir.


  • mikahakkinen  (10.10.19 21:30:53) 
Arabanın son 3 senede ucuzladığı tek bir an bile olmadı ÖTV indirim dönemi dışında. Şu anda da fiyatlar o döneme yakın zaten, düşünüyorsan yapıştır gitsin. Sıfırlar da uygun fiyatlı şu anda nispeten, baya bi kampanya var.


  • roket adam  (10.10.19 22:02:51) 
araç piyasası düşmüyor malesef ülkemizde. zaman kaybetmeden beğendiğiniz araç karşınıza çıkarsa alın. sıfır ben de tavsiye etmem, uçtular iyice. 6 ay önce 48'e aldıgım aracın piyasası 58-60'a dayandı. şu an 55 civarı koysam ertesi gün satılır.


  • bisorumvargaliba  (10.10.19 22:07:36) 
[]

ters pentagramın okültizmdeki anlamını bilen var mı?

metal müzikteki ve satanizmdeki anlamını geçiyorum.
hacı bektaş veli'nin türbesinde bir odanın kapısında var bu işaret.
5 köşeli ters yıldız.
sizce nedir?

 
ucu asagi gosteren pentagram, dunyaya yani insana, insan dogasina olan onemi gosteriyor. aksi de ruha, tanriya, metafizik ogelere vb.


  • tanaka  (02.10.19 08:27:06) 
www.uzumbaba.com
bu sayfada 6 köşeli olandan bahsetmiş ama "Beş rakamı" kısmı belki aradığınız bilgiyi verebilir.

  • whoosie  (02.10.19 16:24:10) 
[]

yurtdışından bunu getirtebiliyor muyuz?

Sporcuların kullandığı kimyasal ilaçlar ve takviye ürünler yasak ve sadece doktor raporu veya milli sporcu belgesi ile temin edilebilir, diyorlar.

Bu ürün sadece lif. Bunu alsam gümrükte sorun çıkarırlar mı sizce?


www.amazon.com

 
hayır


  • cemiyetinünlüsiması  (28.09.19 19:49:23) 
gümrük memuruna bağlı. aşırı cahiller. neyin ne olduğunu bilmiyorlar.


  • tinky winky  (28.09.19 20:17:40) 
Takviye edici gıdalar yasak, ürünün üzerinde supplement yazıyor, takviye edici gıda işte, geçirmezler.


  • mikro patlama  (28.09.19 20:46:17) 
[]

yahoo bilgilerimiz çalınmışmış

geçenlerde yahoo'dan bir mail geldi. bilmemne yılları arasında bilgilerimiz çalınmış ve yahoo da dava açarsak tazminat ödeyecekmiş. ben işin parasında filan diilim, amerika'ya gidip dava edecek halim de yok zaten. senelerdir aktif olan yahoo hesaplarım var. şimdi bunlardaki bilgilerim çalındı mı? çalındıysa da ee bugüne kadar bir şey olmadı?

ne yapmalıyım hesapları kapatmalı mıyım sizce?


 
Bana da geldi o mail. Tazminat filan alır miyiz ki? Kovalasak biraz;) bilgisi olan birileri var mı?


  • ırene adler  (19.09.19 20:27:49) 
bana da geldi para istediler crypto ile gönderdim.
davanın sonuçlanmasını bekliyorum.

  • ozdek  (19.09.19 20:33:38) 
Bu mail ciddi, yahoodan geldi


  • ırene adler  (19.09.19 20:43:16) 
bill gates servetini dağıtıyomuş bana da o geldi hesabı kilitliymiş şimdi 1000 dolar istediler açılması için, yolladık bekliyoruz bakalım.


  • Tears of Devil  (19.09.19 20:47:50) 
haveibeenpwned.com. Şuradan bak bakalım. Önemli yerlere kaydoldun mu o maillerle. Kredi kartı bilgilerini girdiğin falan. Bu zamana kadar bir şey olmadıysa salla bence


  • glamdr1ng  (19.09.19 20:51:58) 
[]

telefonum değişti, firmaların kartlarını iptal etmesem bi şey olur mu?

çekincem şu: eski numaram 1-2 sene sonra başkasına verilecek. o kişi de misal kamil koç'un yol kartına sahip olmak istese "aa sizin ğyeliğiniz zaten varmış" deseler, benim oradaki adres, doğum günü gibi bilgilerim karşıdakine aktarılabilir mi?

tek tek iptal etmesi çok sinir bozucu, o yüzden soruyorum.


 
Cagri merkezleri kisisel bilgileri birkac teyit almadan vermez ama subelerde is gorulurse durum degisir.


  • somethinginthewayshemoves  (11.07.19 14:46:41) 
[]

açıköğretim 3 ders sınavı

selamlar, açıköğretimde 3 ders sınavı tüm okulu bitirince mi oluyor? ben daha ilk seneyi bitirdim, bi dersten kaldım. bu ders için giremiyorum ben diil mi 3 derse?




 
son sene sadece 3 dersiniz kaldıysa girebiliyorsunuz. sizin yapabileceğiniz tek şey yaz okulu şuanda. ama bence gerek yok 1 dersi seneye verirsin zaten çalışıp. dert edilecek şey değil.


  • bahoho  (23.06.19 15:47:42) 
[]

ses kartıyla başım dertte! :(

bilgisayarda müzikten anlayan birileri varsa bana yardım edebilir mi?

normalde presonus, harici ses kartı kullanıyorum. ses kaydı içinse adobe audition bana yetiyor. ancak bugün bana estiler ve midi klavyemi kullanmak istedim. kendi programı fi tarihinden kaldığı için hiç ısınamadığım cubase'te denemeler yaptım. pek bir ayar da değiştirmedim açıkçası. cubase ses kaydı çıkışı vermedi. ben de eski analog yaşamıma döneyim derken baktım mikrofonum eskisi kadar net ve yüksek sesli almıyor sesleri. bilgisayarın ses ayarlarına baktım, değişen bişi yok.

moralim bozuldu, zira bu bilgisayar ayarları bana roket bilimi gibi geliyor. bana bi yardım ederseniz çok sevineceğim.

şimdiden teşekkürler.

 
her halukarda işin zor çünkü; abi cubase kullanana kimseyi bulamazsın kolay kolay, adobe audition da kullanan bulamazsın, audition'u hele ilk defa senden duydum, cubase i de ben şahsen gömeli kafadan bi 11 12 sene oldu.

o yüzden bu programları bulup kullanıp, bilgisayarı açıp, programı açıp sana tık tık söyleyecek insan bulman çok zor. logic sorsaydın söylerdim.
  • Fodera  (02.06.19 15:48:49 ~ 15:49:22) 
Ses kartinin uzerinde, mikrofonu veya enstrumani girdiginiz slottaki gain ayari ile oynamadiginizi varsayiyorum. Birincisi cubase de kayit yaptiginiz kanalda muhakkak kaydi acip kapatacaginiz bir ibare vardir. Bu genelde R ile ifade edilir. Kaydi aktif ettiginizde bunu hoparlorden gelen sesten anlarsiniz. Boyle bir ses duydunuz mu veya cubase nasil bir sekilde kayda izin vermiyor, bir hata mi veriyor? İkincisi ses kartinda +48 phantom power gibi bir ibare olmali, bunu kayit yaparken acmalisiniz. Bu mikrofon seviyesini yukseltir. Adobe bildigim bir daw degil ama cubase de daha profesyonel kayit alacaginizi garanti edebilirim. En son care, ki bu genellikle ise yarar, ses karti ve bilgisayarin tum kablolarini cekin, elektrik baglantisini kesin. Bir sure bekleyip tekrar takin ve acin. Sacma da olsa bununda bir cozum olabilecegini tecrube ettim.


  • thesomberlain  (02.06.19 16:34:30) 
cubase'de ses kartının asio'su seçili miydi?

bu arada cubase 10 çıktı millet çılgınlar gibi alıyor ve kullanıyor çünkü 10. versiyona özel %50 indirim yaptılar. kaptım ben de bir tane.
  • alperz  (07.06.19 10:00:14) 
[]

su borulu bi film?

selam romalılar,

aklıma birden bi sahne geldi, büyük su boruları var ama işçiler tembel, döşenmiyor. hatta yetkili kişi arabayla o bölgeden geçerken çalışır gibi yapıyorlar, geçince yatmaya devam ediyorlar.

sadece bu kesit var aklımda. bi de sanki yetkili kişi kadındı.

hangi film olabilir acaba?

 
Hükümet kadın


  • jefferson  (10.02.19 23:06:14) 
Ilk sahneleri boyle evet, hukumet kadin +1


  • c1b2k3  (10.02.19 23:12:29) 
[]

pop up reklamlardan nasıl kurtulurum?

selam arkadaşlar,

sanıyorum ki dizi sitelerinden bulaştı; şimdi reklam veren hangi siteye girersem gireyim bahis ve oyun vs reklamları çıkıyor karşıma. örneğin milliyet'in sayfasına giriyorum zank diye hemen açılıyor reklamlar, google'da bişi aratsam keza aynı şekilde.

kaspersky kullanıyorum, aratınca temiz çıkıyor. iki üç malware temizleyici programla arattım yine bişi çıkmadı.

lütfen bana yardım edin, iyice kıllandırmaya başladı bu spylar beni.

 
Hangi tarayıcıyı kullanıyorsunuz? Chrome, firefox, edge?


  • amortisman  (31.12.18 02:26:42) 
ublock origin


  • crucio  (31.12.18 03:01:16) 
adblock?


  • sir gawain  (31.12.18 10:41:31) 
firefox kullanıyorum.
adbock da kullanıyorum.

  • durme  (01.01.19 18:12:10) 
sizinle aynı problemi yaşayan bir kullanıcıya support.mozilla.org adresinde problemin onaylanmış çözümü önerilmiş, ilgili adresten destek alabilirsiniz.

ek olarak firefox için şu bağlantılara göz atmanızda fayda olabilir;

support.mozilla.org

support.mozilla.org
  • avarel dalton  (01.01.19 18:59:15) 
(bkz: brave browser).

şiddetle öneririm. sözlükte de hakkında bişey çiziktirmişler.
  • gneral  (01.01.19 19:20:07 ~ 19:20:22) 
[]

eskiden öğrendiğiniz bilgileri siz de benim gibi hatırlamıyor musunuz?

eğitim hayatım boyunca bir sürü şey öğrendim ve çok ama çok azı aklımda kaldı. ortaokulda öğrendiğim şeyler bile şu anda bana zor gelebiliyor (ör: almanca) üniversiteye girmeden önceki dershane türkçe notlarına baktım, dilbilgisinden hemen hemen hiçbir terimi hatırlamıyorum. kullanırken sıkıntı yok, ancak misal geçişli fiilin ne olduğunu hatırlamam için bayağı uğraşmam gerekti.

neredeyse 8 yıldır iş yaşamındayım ve artık ihtiyacım olmayan bilgiyi beynimde tutamıyorum. matematiğim falan çok iyiydi, şimdi uçtu gitti. salak gibi hissediyorum. sizce bu normal mi?


 
Normal. Matematiği komple unuttum. Limit nasıldı, türev neydi, fonksiyon nasıl bir şeydi vs. tekrar çalışınca kolaylıkla hatırlayabiliyorum ama tam şu andaki bilgimle yapamam. İnanılmaz iyi kimya biliyordum ama şimdi oturup redoks tepkimesi hesaplayamam. Yalnız sıradan bir öğrenci bir haftada öğreniyorsa ben belki 2-3 saat tekrar baksam yaparım. İşine yaramayan bilgiyi uzaklara kaldırmak veya tamamen silmek doğal. Unutmak fizyolojik.


  • Lim5  (01.10.18 02:11:22) 
bırak öğrendiğimi ortaokul lise diye bir şeyin yaşandığını bile güç bela hatırlıyorum üstünden bin yıl geçmiş gibi.

o dönemlerde beynimize çok fazla şey boca ettiler mantığını öğrendiğimiz şeyler ve çok tekrar edilen akılda kalan şeyler dışında kitabi bilgi unutulur bence normaldir.
  • Ufuk  (01.10.18 02:26:53) 
Bazılarını çok saçma biçimde net hatırlıyorum, mesela izohips haritalar. Lise sonrası karşıma bile çıkmadı ama duruyor orada bir yerde.

Tam tersi şekilde, çok iyi bildiğim biyolojiyi, hücre yapılarını falan unutmuşum. Mitokondrinin görevi nedir desen hatırlamıyorum mesela. Zehir gibiydim biyolojide. Araştırmayı sevdiğim konulardan olduğu için izohips haritalardan daha fazla hayatımdaydı.
  • Bruce  (01.10.18 06:57:29) 
Turk egitim sisteminin ezbere dayali olmasindan kaynaklaniyor.


  • tezek  (01.10.18 08:30:50) 
@acemi, ayrık.


  • diyanet takvimi  (01.10.18 09:20:19) 
Ben hatırlıyorum genel olarak ama benim bu tarz hafizam genel olarak iyidir baya. Hatirlamamak anormal değil bence


  • nundu  (01.10.18 09:21:07) 
Hicbir halt hatirlamiyorum ve ezberci egitim sistemi +1 Matematigi bile ezber yaptiriyorlar.
Zaten lisede bir sey ogrendim sayilmaz, dil bilgisini de fizigi de, ingilizceyi de ne varsa hepsini liseden sonra ogrendim ben. Bunlari genel olarak hatirliyorum ama lise zamaninda ogrenmis olduklarimi hic hatirlamam.

Dil bilgisini imla kurallarini falan bilirim, yazim yanlisini gordugum yerde farkederim, anlatim bozuklugudur bilmemnedir bunlari bilirim ama aceminin dedigi gibi dolayli tumlec zart zurt bunlar nedir hic bilmem ben. Cumleyi dogru yazarim, yanlisi da farkederim iyi kotu ama boyle zarf edat falan dedigin zaman bon bon bakarim, boyle ogrenmedim cunku. Dil bilgisi sinavlarindan hicbir zaman dusuk not almadim, simdi sinava soksan yine fena degilimdir, kurtaririm.
En nefret ettigim ders edebiyatti lisede. Bir de felsefe.

Kisacasi cogu kiside boyle, beyninden her sey ucup gidiyor. Benim de matematigim ve analitigim iyiydi cocuklugumda ve ergenlikte ama simdi eser kalmadi.
Zihinden cok seri sekilde hesap yapabiliyordum, bu yetiyi de kaybettim zamanla. Sadece bilgiler silinmedi yani.
  • stavro  (01.10.18 09:48:16) 
uniden mezun olali 8 sene oldu uni, lise, ortaokul baya bilgiyi konusu acildiginda hatirliyorum. hatirlayamadigim konular da genelde "ya bu formulu/kurali da ezberleyeyim cok onemli degil" dedigim konular. cok iyi bildigim ama unuttugum seyler de var ama ufak bir hatirlatma gelince butun konu corap sokugu gibi geliyor aklima. hatirlamaman muhtemelen o konulari gercekten ogrenmedigine ve ezberledigine isaret. maalesef egitim sistemimizin sorunu. kendinde bir sorun gormene gerek yok.


  • crucio  (01.10.18 10:32:54) 
Detaylarını haliyle hatırlamasam da kabasini hatırlıyorum. Detayları zaten sürekli tekrar etmedikce kim hatırlayabilir ki?


  • superfluid  (01.10.18 10:36:01) 
Okulda öğrendiklerimi hatırlamıyorum.


  • sopiro  (01.10.18 10:37:19) 
ben üniversitede 100 ile geçtiğim ve çok hakim olduğum derslere dair hiçbir şey hatırlamıyorum. mesela mitoloji dersinde baya iyiydim ders dışında da çok ilgiliydim ama şu an tek kelime hatırlamıyorum.

ortaokula ilkokul liseye dair çarpım tbalosu hariç hiçbir şey hatırlamıyorum.
  • suicides underground  (01.10.18 17:43:26) 
[]

presonus ses kartında mikrofonda cızırtı sorunu

mikrofonda kaydı hemen almıyor, biraz bekletiyor ve ses kalitesi çok kötü. mikforonum kaliteli bi mikrofon ve sağlam.ses kartım bu: (git: urun.n11.com

bunu nasıl düzeltebilirim?


 
aynı ses kartı bende de var.

benim aklıma ilk kablo geldi. kaliteli bir kablo ile tekrar deneyin.
  • jamiro  (28.08.18 23:57:06) 
Kaydı hemen almaması buffer sorunu, ses kartının asio'suna geçin (geçmediyseniz) ve buffer size'ı da kayıt esnasında işlemcinizin izin verdiği kadar düşürün 512'nin üzeri bariz bir gecikme hissettirir.

Cızırtı için Kablonuzun iki tarafının da xlr olduğunu varsayıyorum, başlıklarını çıkarın kablonun ve bakın 3 pin de lehimli mi yoksa balanssız lehimleyip geçmişler mi kabloyu?

Kaliteli mikrofon nedir bu arada?
  • hedep  (28.08.18 23:59:37) 
teşekkür ederim, mikrofonum shure sm 58

mic. kablo uçlarının lehimli olup olmadığını nereden anlayablirim? normal görünüyor.

ses kartının asio'una geçmek demek bilgisayarın ses ayarlarından input ve output'u harici ses kartı olarak seçmek mi demek?

biraz teknik işlerden anlamıyorum :/
  • durme  (29.08.18 00:05:18 ~ 00:09:42) 
kablonun en ucundaki konnektörün kapağını açın (vida olabilir üzerinde) içinde üç tane mi kablo ayrı ayrı bağlı konnektöre yoksa iki tane mi yoksa üç kablo gelip ikisi birleşip toplamda iki yere mi bağlanıyor buna bakmak lazım. (yeni fabrikasyon bir xlr kablo da çözecektir şüphe bırakmadan, xlr dediğim mic girişi jack dediğim line inst girişi tipi konnektörü bu arada)

kullandığınız daw'ın (yani kayıt programı işte) ayarlarından windows ise asio, mac ise core audio'yu presonus olarak seçmeniz lazım onu seçtikten sonra (zaten seçili de olabilir) altta buffer size, buffer X'li bir değer olacak aşırı geç geliyorsa 2000 4000'lü değerlerdedir onu aşağı çekebildiğiniz kadar çekin. Bilgisayarınızın gücü yetmeyecek kadar aşağı çekerseniz de bu sefer çıt pıt sesler gelmeye başlayacak playback'te de monitoring (dinleme)de de.

Hangi yazılımı kullanıyorsunuz kayıt için? Yanında gelen studio one mı?

(bu arada işletim sisteminizin ayarlarını harici ses kartı olarak seçseniz dahi ayrıca daw'da bambaşka ses kartlarını seçebilirsiniz hatta güncel daw'lar birden fazla ses kartı seçmenize bile olasılık tanıyor, yani işletim sisteminden seçtim default card olarak program da otomatik görür demeyin)
  • hedep  (29.08.18 00:16:20 ~ 00:27:27) 
studio one da var, ama ben basitliği sevdiğimden acoustica mp3 mixer kullanıyorum.

ayarlarda ikisini de ione seçince mic'ten hiç ses gelmiyor.

bir de ses gecikmesi probleminden öte ilk kayda basıldığında 3-4 saniye kayıt almaması problemi var. :(

studio one'da da seçme şansı yok sanırım. bulamadım.

ancak acoustica'da seçebiliyorum. orada da yukarda bahsettiğim gibi oldu ne yazık ki.
  • durme  (29.08.18 00:58:49) 
ben yerinizde olsam daha düzgün bir daw kullanırdım. Eğer elinizde başka daw yoksa yanında hediye edilen Studio One da gayet iş görür. Ayarları yapmak için ise YouTube'da tutorialler olacak.


  • jamiro  (30.08.18 11:02:48) 
[]

presonus ses kartı aldım lakin aleti çözemedim

selam musıkişinaslar ve müziğin yanında olanlar!

driverları yükledim, kayıt programını indirdim kendimce bilgisayarda yapılacak ayarları yaptım; sonra gitarı bağladım, ses gelmedi. ayrıca laptopa bağlı hoparlörlerim var, pcnin kulaklık çıkışından bağlanıyor pc'ye. bu şekilde kullanmaya devam edersem doğru mu yapmış olurum. referans monitörleri olarak kullanmam için ses kartına mı bağlamam gerekir?
ses kartının kulaklık çıkışları var, oradan da ses gelmiyor, ne yapmam gerekir?

çok zor bu işler birileri bana yardım etsin lütfen.
şimdiden teşekkür ederim.

 
şimdi,

ses kartını usb ile PCye bağladıktan sonra kayıt yazılımını açıyorsun. sende hangi yazılım var bilmiyorum ama çoğunda anlatacaklarım aynıdır. neyse, yazılımı açtıktan sonra ses girişi ve çıkışı ayarlarını(input-output) yeni aldığın presonus ses kartı olarak işaretlemen gerekiyor. sonra gitarı ses kartının inputa giriyorsun. kulaklık, hoparlör veya amfiyi de ses kartının çıkışına takıyorsun. Yani tüm ses giriş ve çıkışlarını presonus ses kartı üzerinden yapıyorsun böylece.

önemli nokta: realtime ses alabilmen için kullandığın yazılımda eklediğin track üzerinde "monitor" seçeneği olmalı. onu işaretlediğinde çaldığın gitarı anlık duyabilirsin. eğer işaretlemezsen ancak kayıttan sonra dinleyebilirsin. bununla ilgili google'da şöyle bir arama yapabilirsin.

direct monitoring in "kullandığın yazılımın adı"
  • gozyakansakiz  (14.08.18 02:07:01 ~ 02:07:38) 
[]

kayıt için bu ses kartı sizce nasıl?

selamlar, laptopa bağlamak için ses kartı araştırıyorum. evde microfon ve gitar girişiyle kayıt yapmak istiyorum. sizce bu ses kartı nasıl?

www.maydanozmuzik.com

bir de mic çıkışı jagla oluyor nasıl oraya şey olacak bilemedim, beni bi aydınlatın rica ediyorum. teşekkürler.

 
Eğer bütçenizi aşmayacaksa Steinberg - UR12 biraz daha kaliteli olacaktır diye düşünüyorum. Benim kullandığım Presonus iOne modelini de düşünebilirsiniz. Giriş seviyesi kartlar birbirine benziyor zaten.


  • jamiro  (06.06.18 21:24:17) 
Bu arada o girişe hem enstrüman jakı (çivi jak) hem de xlr kablo giriyor.


  • jamiro  (06.06.18 21:25:30) 
[]

harici mikrofon ve kulaklığı aynı anda kullanabileceğim laptop arıyorum

merhabalar,

bir laptop almayı düşünüyorum. kanal kayıt yapma niyetim var.
bu yüzden harici mikrofon kullanmak istiyorum. bunu isterken bi önceki kaydı da kulaklıktan dinlemek istiyorum.

şu anki laptopımda tek giriş var, çeşitli araçlarla usbli çoklayıcıyla vs denedim, beceremedim.

kısaca:

kulaklıktan müzik dinlerken, o müzikten etkilenmeyen microfon kaydı yapabilmek derdim.

teşekkürler

 
y kablolar var onlardan temin et. fakat yapacağın kayıt kalite gerektiriyorsa harici ses kartı alman lazım.


  • kayitsiz kalamayan adam  (15.02.18 15:19:53) 
5-10 tl ye usb ses kartları satılıyor onlardan al.
www.n11.com

  • illegalstar  (15.02.18 18:02:13) 
[]

teknoloji mağazalarındaki eski lenovo laptoplar

4 bin liraya falan satıyorlar bi de. nedir bunların olayı?

bi de benim 7-8 sene evvel aldığım masaüstü bilgisayarın kasası duruyor. atayım mı? ya da bi okula filan mı bağışlayayım? ya da kendim için işe yarar bi şeye dönüştürebilir miyim?


 
eski derken ne kadar eski laptoplar? bazi lenovo modelleri (ozellikle thinkpad ise) eski olmalarina ragmen fazla iyiler.

eski masaustu bilgisayarina lightweight bir linux surumu yukleyip TV'ye falan baglayip bir media center'a donusturebilirsin.
  • hopeless  (06.01.17 04:40:58) 
[]

yeni telefon aldım lakin ses kalitesi çok fena çıktı

sony xperia xa aldım. telefonun ses kaydetme kalitesi feci kötü. evvelden samsung'um vardı, o da benzer fiyatlarda bişiydi ve bayağı müzik yapılabilir kalitede kayıt yapıyordu.

video çekerken bile sanki mono kaydediyor gibi. ayarlarına baktım, stereoya ayarladım, yine de puslu ve bozuk bir ses.

alalı 4 gün oldu, ambalajı açıldı, ekrana kırılmaz cam yapıştırıldı. bu markanın ses kalitesi bu denli fena olamaz diil mi? iade etmek istesem haklarım nelerdir?

 
internetten aldıysanız işiniz kolay, 14 gün içerisinde, kutusuna koyup gerekçe belirtmeksizin geri yollayabilirsiniz.

mağazadan aldıysanız o tarz durumlar sıkıntı oluyor elektronikte. bu biraz inisiyatife kalmış bir şey, içinize sinmediyse gidip şansınızı deneyin tabii ama zor. alsalar bile ikinci el sayıp değer düşürebilirler.
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (29.12.16 02:11:07) 
internetten de alsanız kutunun açılmamış olma şartı var, telefonda bir arıza yoksa iade edemezsiniz, sesi bozuk diye servise verebilirsin belki :/


  • ekaterina  (29.12.16 08:01:47) 
internetten aldıysanız fabrika ayarlarına döndürün. Sim kart takılmış cihazı kabul etmiyorlar. Google'da "hard reset" olarak aratırsanız iade edebilirsiniz.


  • Kresto  (29.12.16 09:09:34) 
[]

elimdeki eskiden kalma çekme metal musikisi cdleri var, atayım mı?

10 seneden fazladır saklıyorum ama artık bunları dinlemeyeceğime karar verdim. kalmah, children of bodom vs var. hepsi korsan. geri dönüşüme mi atayım yoksa birilerinin işine yarar mı?




 
çöpe at.


  • japan  (01.07.16 13:48:57 ~ 13:50:11) 
orijinal değilse ki değil anladığım kadarıyla at çöpe gitsin. teknoloji olarak bir değeri olmadığı gibi koleksiyon olarak da değeri yok çünkü.


  • halitkin  (01.07.16 14:21:25) 
gözden çıkardıysan 1 tl'ye sahibindene koy. 2 ay biri alırsa alır, almazsa sokakta çöpün yanına koy.


  • orange coffee  (01.07.16 14:39:05) 
letgo'ya koy fotolarini. 5tl'ye ver gitsin. ya da dorock'a fln gidiyorsan bara birak, gelen gecen alsin isterse.


  • jimicik  (01.07.16 14:46:50) 
çöpün yanına koydum. alan alır artık. geri dönüştüren dönüştürür. teşekkürler :)


  • durme  (01.07.16 16:19:15) 
atmaya karar verirsen atma fakat birilerine ver. feysbuk'ta "atmaver" ya da "interrail yardım" gibi gruplarda ilan açabilirsin. herşeyin meraklıları oluyor oralarda.


  • matrix  (01.07.16 16:33:02) 
[]

yaşamaktan korkmak?

ölümden korkmuyorum ama bu hayatta acı çekmekten, sefil olmaktan, çaresiz kalmaktan ölesiye korkuyorum ve bu korkular beni yaşarken öldürüyor. olumlu düşünerek bunu yendiğim bir dönem olmuştu ancak şu anda tüm yaşam ve yaşam planı feci korkutucu geliyor. kendimi bir türlü güvende hissedemiyorum. hani ailem var, bana uygun sayılabilecek bir işim var, yeteneklerim vs var ama hep bir açıkta kalma korkusu, çaresizliğe düşme korkusu var bende. bu yüzden hep kaçınarak yaşıyorum, daha doğrusu artık yaşayamıyorum. hatta şaşıyorum insanlar nasıl geçiniyor, nasıl korkmadan çoluk çocuğa karışabiliyorlar diye. nasıl emin olabiliyorlar sağlıklarından.. kendimi huzurlu tutmak için hemen hemen tüm altyapıya en azından asgari düzeyde sahibim, dışardan bakıldığında gayet güvendeyim ve çoğu kişiye göre şanslıyım ancak böyle bir zihne sahip lduğum için sanırım oldukça şanssızım. risk alamıyorum. risk almam için gereken eşik çok yüksekte. bunalıyorum. çok bunalıyorum. risk alıp da eksi duruma düşünce bunu kaldıramıyorum.

iyi gelebilecek bişiler söylemenizi umuyorum. depresyondayım, üzerime varmayın. ii geceler.


 
maneviyat eksikliği olunca oluyor bu bana göre. sende bu var demiyorum, benim görüşüm. şimdi maneviyat diyince de dinle direkt ilişkilendirmeyelim, maddeye fazla bağlanmamak lazım diyelim.


  • nucleon  (13.12.15 01:38:34) 
stoacılık felsefesini bi araştır, iyi gelecektir diye tahmin ediyorum. özellikle seneca denen düşünürü. hatta bir tane de video vereyim, ama ingiliççe www.youtube.com


  • no frost  (13.12.15 02:06:22) 
kadınsan gebe kalmak büyük risk. erkeksen sevdiğin kadını hamile bırakmak. sonra o bebeğin her günü her dakikası risk.


  • kaledekiyalnizlik  (13.12.15 02:17:50) 
manevi eksiklik+
ne dersin bilmiyorum ama bunun inanç yönünü araştirabilirsin.

  • 1adam  (13.12.15 02:33:07) 
aynı durumdaydım bence. sonra şeyi farkettim. lan ben ölmekten korkmuyorum. e eğer her şey çok boktan bi hal alırsa ölmek de bi seçim. kendimi öldürebilceğimi bilmek muazzam birşey bence.


  • ghilleinthemist  (13.12.15 02:37:43) 
mor bembombom +1

tek taraflı düşünmicen. sürekli ya düşersem ya düşersem deyince yürümek korkutur. gideceğin yeri, o yere giderken yaşayacaklarını, sonunda vardığında alacağın hazzı da düşünmek lazım. düşmek olasılığı da var ama o kadar ufak bi olasılık ki... devede kulak.
bebeklerin ilk yürüyüşlrine hiç tanık oldun mu bilmiyorum. müthiş bişey aynı zamanda çok öğretici. bebek ilk adımını attığında düşebileceğini bilmez, yalpaladığının farkında değildir.onun bir hedefi vardır, hedefe kilitlenir ve olabildiğince hızlı şekilde o hedefe yönelir. ilkinde çoğunlukla düşmeden hedefi bulur. çünkü anne ya da baba kollarını açmış onu bekliyordur, aynı zamanda da kolluyordur. sonraki yürüyüşlerinde çocuk düşmeye başlar. popo üstü oturur, biyerini çarpar canı yanar... ama asla yürümekten vazgeçmez. kalkar bi daha yürür. oyun oynarken düşmeyen, dizi yaralanmayan çocuk var mıdır bilmiyorum. hayat da böyle işte. düşersin kalkıp yoluna devam edersin. her seferinde de bir şeyler öğrenirsin. düşünce kalkılabildiğini, yaraların iyileştiğini hatta sonra unutulup gittiğini öğrenirsin.

bizde bir laf var "düşmez kalkmaz bir allah" deriz. bu konuda her milletten adamlar türlü çeşit sözler söylemişler. hepsinin vardığı nokta aynı. başarılı dediğimiz insanların hayat hikayeleri iniş çıkışlarla dolu. bana kalırsa başarıya giden yolun olmazsa olmazı o inişler çıkışlar. bir nevi bağışıklık gibi. aşılar da aynı mantıkla çalışıyor. mikrobu verip bağışıklık sistemini zorluyorsun ki onunla savaşmayı öğrensin. ha bazen işler umulanın dışında da gelişebiliyor. zayıf olduğun zamana denk geliyor. mesela benim çocuklardan biri kızamık aşısı olduğunda kızamık mikrobunu önceden almış, hastalık kuluçka dönemindeymiş. üstüne aşı yapılınca vücut çok zorlandı soluğu hastanede aldık. yani tıptan yardım aldık. düşünce, sendeleyince yardım almayı da bilmek lazım. biz millet olarak bu konuda yanlışlar yapıyoruz onun için bu konuya da değinmek istiyorum. bizim minnet etmemek ya da kimseye ağırlık olmamak gibi düşüncelerimiz var. düşünce kalkamayacak durumdaysak yardım istemeyi bilmek önemli. biz genelde yardım etmeyi severiz de istemeyi sevmeyiz. halbuki yardım istenmezse nasıl yardım edebiliriz. yardım istemek; birinine yardım etme şansı tanımak aynı zamanda.

bak milletlerden de bir iki örnek vereyim. (bu yazının sou "aman n'olursun düşeyim" demeye gidecek gibi ya hadi hayırlısı :))
hani hep diyoruz ya almanlar şöyle almanlar böyle. e aynı zamanda tarihin görebildiği en büyük totaliter rejimi yaşamış bu insanlar. düşmüşler hem de ne düşmek, sefilliğin dik alası. . onlara kalan askeri disiplin olmuş. o disiplinle çalışarak bu günlere gelmişler.
amerikaya bakalım: kölelik. insanlık tarihinin en sefil sayfalarından biri. şeker için neler yaşanmış. şimdi şeker yemeyin zararlı diyen yine onlar. ( konular derin elbette, esas konudan sapmamak için değinip geçtim)
e aynı zamanda bir de orta doğu örneği var ki evlere şenlik. işte bunlar da yere düşünce birinin gelip kaldırmasına alışmış tembel ve şımarık çocuklar gibi. dünyanın akli melekeleri olmayan çocuğu da desek olabilir.

yanicesi; hayatta acı çekmemek diye bişey yok. sefillik ve çaresizlik ise sadece senin tutumuna bağlı. başına ters bişey geldiğinde ne yapacağını senin tutumun belirleyecek.

risk almak için gereken eşik çok yüksekteyse garanticisin demek ki. ben de öyleyimdir ve seni anlıyorum. okyanusları değil koyları tercih ederim, bir ayağım kıyıda olsun, en azından kıyıya ulaşabileceğim mesafede olsun isterim. e bu kötü değil ki. yüzmekten kaçınmadıktan sonra. malum kıyıda oturarak yüzme öğrenilmiyor, yüzmenin tadına varılmıyor.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (13.12.15 07:40:23 ~ 07:53:36) 
Takipteyim.
Sanki konuyu ben actim tam beni anlatmissin. Tavsiyeleri bende dinlemek istiyorum.

  • annesharley  (13.12.15 09:43:14) 
cevap veren herkese çok teşekkür ederim, inanın çok faydası oldu..


  • durme  (15.12.15 19:03:32) 
dakip


  • kozm  (15.12.15 19:36:57) 
[]

kuran'da kuran'ın son kitap olduğunu belirten bir ayet var mı?

yoksa bu fikir hadislerden falan mı gelmiş?




 
@cembacemba hangi sure hangi ayet yazabilir misiniz? şunca senedir hiç duymadım da bunu.


  • durme  (25.11.15 01:56:08) 
Acayip komik ya japon cizgi filmleri gibi. Cinler kapisi kapandigi icin buyuler azlaiyor vs.


  • tchuck  (25.11.15 07:01:49) 
“Şüphesiz ki Kur'an'ı Biz indirdik, onun koruyucusu da Biziz.” (Hicr,9) ayeti var.
İçerigi bozulan diger kutsal kitaplardan sonra indirildi ve aradan yüzyıllar geçmesine rağmen başka bir peygamber ve kitap gelmedi gelmeyecek.

ayrica cinler aleminin kapisinin kapatilmasi diye bir şey yok. zaten etrafimizdalar. onlara asil olarak kapatilan, göklerin kapisinin kapatilmasidir ki oradan bazı haberler alip gelecekle ilgili konuşan kahin gibi kimselere bilgi veriyorlardı. bu, son bulmuştur.

Yine İsa aleyhisselam ve mehdi ehli sünnet alimlerine göre gelecektir.
  • 1adam  (25.11.15 07:24:43) 
@tchuck +1


  • otonom  (25.11.15 09:05:17) 
önceki kitapların hiçbirinde bir sonraki kitaba gönderme bulunmuyor.

işin esas enteresan kısmı da o ya zaten. cenabıhak her şeyi biliyor. olanları, olacakları, çoook çoook sonra olacakları ve hatta ve hatta en sonda olacakları da biliyor ama nedense insanlara farklı farklı kitaplar yollayarak, her seferinde yeni kurallar çıkarıyor.

hani incilde dese ki; bundan sonra bir peygamber daha gönderebilirim duruma göre, akıllı bir şirin olun ve o gelen peygambere de kulak verin, şimdilerde dünyada hristiyan olmayabilirdi belki. diyeceksin ki öyle bir şey demiş olsa herkes kendini o müjdelenmiş peygamber ilan eder. e ama peygamber olmak öyle kolay değildi hani. bunun mucizeleri falan vardı tasdikname anlamında?

ya bir sürü şey var da işte, yaz yaz nereye kadar. inancından şüphe edenler biraz araştırırsa kafalarında soru işareti kalmıyor zaten. incildeki ve kurandaki hayvan çeşitleri diye araştırsanız bile yeter. bunun dışında yapmanız gereken tek şey bu hayvanların dünyanın hangi bölgelerinde yaşadıklarını öğrenmek.
  • m murphy  (25.11.15 09:13:19) 
Kerameti kendinden menkul.


  • burka  (25.11.15 09:14:45) 
Yuhanna İncil'inden bir âyet:
“Mesih: ‘Ben, benim ve sizin Rabb’inize gidiyorum. Ta ki size Tevil’i getirecek olan Faraklit’i göndersin’ dedi.”

Yuhanna İncili bab: 14. âyet 15 ve 16 da şöyle deniyor:
“Eğer beni seviyorsanız, emirlerimi tutarsınız. Ben Rabb’e yalvaracağım ve O size başka bir tesellici, hakikat ruhunu (Faraklit) verecektir; tâ ki daima sizinle beraber olsun.”

“Faraklit, öyle bir Ruhu’l-Kudüs’tür ki, Rabb O’nu benim ismimle (yani peygamber olarak) gönderecektir. O size her şeyi öğretecek ve benim size söylediklerimi de tekrar hatırlatacaktır.” (Yuhanna, Bab: 14, Âyet 26).

“Faraklit geldiğinde benim için şahitlik edecektir ve siz de bana şahitlik edersiniz.” (Yuhanna, Bab: 15, Âyet, 26-27).

“Faraklit geldiğinde bütün âlemi, hataları sebebiyle kınar ve onları terbiye eder.” (Yuhanna, Bab: 16, Âyet, 8).

İslamî görüşlere göre Paraklit ismi ile İslam Peygamberi Muhammed (asv) kastedilmektedir.
Yunanca Parakletos kelimesi en basit anlamıyla "Yardımcı" demektir. Yine Yunanca bir kelime olan Periklutos ise "övülmüş" (İngilizce: praised one) anlamına gelmektedir. İslam Peygamberi Muhammed (asv)'in isimlerinden biri olan Ahmed de "övülmüş" anlamına gelmektedir. Bu nedenle bazı İslam alimlerince Parakletos sözcüğünün Periklutos ile aynı sözcüktür ve Ahmed ile anlam olarak örtüşmektedir(a.g.e; ayrıca bk. Alusî, XXVIII/86-88; Elmalılı Hamdi Yazır, VIII/12-17).
  • plastic_angel  (25.11.15 09:34:03 ~ 09:35:51) 
Muhammet'den bahsediyormus gibi gorunen bir incil var, barnabas incili. Ama o cok ayri bir hikaye...


  • common of demons  (25.11.15 09:37:54) 
Hz Muhammed'in son peygamber oldugunu belirten ayet var. (Ahzab 40) Kur'an da ona vahyedildigine göre.


  • nick dedigin  (29.11.19 14:28:44 ~ 14:32:34) 
Muhammed içinizden her hangi bir erkeğin babası değildir, ama Allah'ın elçisi ve nebîlerin sonuncusudur. Allah her şeyi bilir. (Ahzab 33/40)


  • xreamonn  (22.10.20 02:08:00) 
[]

japon korkunçlu dansı vardı, adı neydi?

genellikle bembeyaz makyaj yapılıyor ve yüz ifadesi korkunç olarak nitelenebiliyor. bir de nükleer bombadan sonraki acının dışavurumu olarak böyle bir dansın icat edilmiş olabileceği kalmış aklımda. böyle ağız açık sonuna kadar mesela, acı çekiyormuş gibi bir ifadeyle yapılıyor danslar.

lakin adını unuttum :(

koto muydu kuto muydu neydi yarabbim?
bi yardımcı olun.
sağ olunuz..

 
hatırladım ben.. butoh imiş. teşekkürler ekşi duyuru.


  • durme  (12.11.15 20:33:46) 
[]

4 mevsim lastik almak mantıklı mı?

yoksa yaz lastiğinin kazık hali mi 4 mevsimler?





teşekkürler en asil duygunun insanları. www.youtube.com

 
çoğu yerde yaz lastiği diye 4 mevsim satıyorlar.

bir de bulunduğun il önemli. kışı sert bir yerse yaz lastiği + kış lastiği olması iyidir. yok kışı görece hafifse 4 mevsimlik kış lastiği çıkmış. nasıldır bilemiom.
hatay, mersin, antalya gibi bir yerse tak dört mevsimi kullan gitsin.
  • siradisi00  (31.10.15 14:04:28) 
Karda buzda arabamı kullanırım diyorsan yaz-kış al

yok ben karda buzda zaten çıkarmam arabamı diyorsan 4 mevsim al
  • 2 tostos turan  (31.10.15 14:41:15) 
[]

devlet memuru dernek yönetim kurulu üyesi olabilir mi?

bi arkadaş adımı yazacak ama memuriyet buna engel midir bilen eden varsa beni bi aydınlatsın. sevgiler, saygılar.




 
polis, asker gibi bazı istisnalar hariç bir engel yok..


  • nrmnm  (21.10.15 22:31:32) 
[]

sahaja yoga'yı deneyen var mı?

bugün tanıştım tarikatlarıyla ve ben de hemen hemen bu kafalarda bi insna olduğum için içim ısındı lakin biraz korkmaktayım. zira kundaliniyle oynamanın ve onu sürekli yükseltmenin deliliğe kadar varan durumlara sebebiyet verebildiğini yahut ilahi enerji kanalından çıkılıp başka alemlerde yaşanıldığını okumuştum. misal firavunların ve kötü olarak adlandırılan, yani ilahi enerjiyi kullanmayan birtakım negatif ermişlerin kundalini enerjisi kullandığını zannediyorum..

aydınlanıcam derken tam tersi olmasın sakın diyorum. bu işlerden anlayan eden varsa beni bi aydınlatsın. bi de hintçe ilahi söyleyeceksek ben baştan gitmeyeyim.

sevgiler.

 
  • masa penisi  (04.10.15 00:29:34) 
@masa penisi denediniz mi yoksa nickinizle uyumlu bir espiri anlayışınız mı var?


  • durme  (04.10.15 00:53:04) 
Sahaja yoga aşırı saçma ritüelleri olan ve topyekün soyut söylemler üzerine kurgulu bir tuhaf şey... eee. ne bileyim bir isim bile bulamıyorum. Beraber ve solo hinçe şarkılardan geçtim, yıldız tilbe'ye rahmet okutacak güzellikte bir teyzemizin print edilmiş fotosu önünde ibadet gibi bir şeyler yapıyorlar. Kundalini'nin de zaten bir pokemon adı olduğundan şüphe ediyorum.

eğer bilimsel (deney/kontrol kümeleri) ile test edilebilir etkiye sahip, hatta devlet nezdinde kabul görüp hapishane rehabilitasyonunda dahi kullanılan bir teknik istiyorsan transandantal metitasyona bir göz at.

Ek not: Bu çok mu temiz? elbette değil. işin ticari kısmı nedeniyle onlar da insanara mantra satıyorlar. Mantra ne dersen, işin mambo jambo kısmı.

ne sonradan monte ritüellerine ne de mantralarına ihtiyacın yok. oku araştır öğren, mantra seçimindeki (öyle hiç de hassas olmayan) basit ipucunu ben veririm.

Not: 11 yaşımdayken türkiye'deki ilk öğrenenlerdenim.
  • casa  (04.10.15 00:53:29) 
[]

yoksa ben ufo mu gördüm?

şöyle söyleyeyim, parlak bir ışık, uçak değil ama uçakların uçtuğu uzaklıkta olabilir. bir anda parlak ışık görünüyor, sonra zank diye kayboluyor. sonra random bi yerde tekrar ortaya çıkıyor. ilk başta yıldız kaydı sanmıştım ama yıldızdan çok daha parlak bişidi bu.

şimdi ben ufo mu gördüm? yoksa uydu muydu mu gördüm? ne gördüm?


 
kayıt var mı elinde, kayıt yoksa ne desek boş.


  • dead and broken  (30.09.15 23:01:23) 
uluslararası uzay istasyonunu veya tiangong'u (çin uzay istasyonu) görmüş olabilirsin. kaybolup tekrar görünmesi anca bulutlar yüzünden olabilir ama, yoksa mantıklı değil.


  • king lizard  (30.09.15 23:05:36) 
valla çekmeye çalıştım telefonla ama bi daha görünmedi. (demek ki böyle oluyormuş)

bunun dışında, bulutların belirgin olmadığı açık yerde böyle bir saniyelik güçlü bir ışık, ardından yok oluyor, misal bi dakika sonra tekrar görünüyor başka bi bölgeden ya da aynı yerden. uçak olmadığına eminim ama. ve ışık çok güçlüydü.

galiba ben ufo görmüşüm.
  • durme  (30.09.15 23:21:38) 
Ya Uzay İstasyonlarından biridir ya da uydu görmüş olabilirsiniz. Yıldız kayar gibi ama sürekli ve parlaklığı az olanlar uydu oluyor genelde. Parlak olan Uzay İstasyonu gibi.
Sonuçta king lizard + 1

  • aychovsky  (01.10.15 05:56:05 ~ 06:01:46) 
sabahın şu saatinde ürperdim duyuruyu okuyunca, kendi gördüğüm zımbırtıyı getirdi aklıma. herkes bu tip kendince "tanımlanamayan cisim" görmüştür birkaç kez ama ben az sonra anlatacağım anımdan sonra ciddi ciddi üstün teknolojili uzaylıların bize görünmeden ara sıra gelip şöyle bir baktığına inanmaya başladım. daha doğrusu, açıklayamadığım için buna inanmak istiyorum.

8 sene önceydi sanırım, izmit'teki yengemlere gitmiştik. evleri apartmanın üst katlarından birindeydi. akşam kuzenle balkonda oturuyoruz, bayağı uzakta ama ışığı net bir şekilde görülebilen parlak bir cisim gördüm. uçak gibi ama olmadığı çok bariz, yoğun ve yeşil bir ışık. üstelik genelde sabit duruyor, ara sıra sağa sola hareket ediyor. bizim bildiğimiz bir hava taşıtı olmadığı çok bariz. ben "o neydi gız?" diye olup biteni izlerken, bir anda ışık kayboluyor.

havacılıkla amatör de olsa az çok ilgiliyimdir, herhangi bir hava taşıtını o yaşta da olsa tanıyabilirdim diye tahmin ediyorum, hatta o dönem çok daha meraklıydım o işlere. gördüğüm şey kesinlikle alikoptü, uçak veya ona benzer bir nane değildi. sadece ışık da değildi çünkü göremesem bile hareketinden kütlesinin olduğunu anlayabiliyordum. ve en çok ürperten de o ışığın sönüşü oldu. yavaş da değil ama hızlı da değil, nasıl tarif edilir bilmiyorum, böyle birisi "uyku vakti geldi" deyip de yanağımdan öpmüş gibi kapandı lan. sakin sakin. yavaş değil, tek hamlede ama keskin de değil.

ben evrende yalnız olduğumuza zaten inanmıyorum. uzaylıların izmit körfezi civarında takılıp "az bebeleri kesek" diyeceğini de zannetmiyorum ama ne bileyim, güzel yer lan pişmaniyesi sahilleri falan seviyorum ben. gelmiştir belki onlar da.

sadece bu değil, tanımlayamadığım birkaç tane şey daha gördüm böyle. başta mesela dilek balonunu da ufo sanmıştım ama sonra öğrendim onu. bu birkaç tanesiyle ilgili hiçbir mantıklı açıklamam yok. serbest salınmıyorlar. kütleleri var. hareketlerinin birileri tarafından yönetildiği bariz. buna karşılık hava taşıtı değiller. ha geceleri görünmez zeplinle uçan birileri varsa odur ama sanmıyorum. çok şey şeyler bunlar.

son olarak ekleyeyim, benim gördüğüm şey uydu da değildi sanırım. çünkü yakın görünüyordu bayağı. ışığı çok netti. o an dürbünüm falan olsa neye benzediğini görebilirdim belki ama yoktu yanımda hiçbir şey. bir keresinde de dürbünle bakmayı istediğim bir cisim, nasıl olmuşsa ben dürbünü alıp gelene kadar kaybolmuştu. büyük resmi gör ey cehape seçmeni.
  • der meister  (01.10.15 06:33:57 ~ 06:35:03) 
öncelikle amatör pilot olduğumu; gündüz 2500ft altında ve yakın görüş mesafemde seyreden uçakları tanıyabildiğim gibi karanlıkta da kanat, gövde veya kuyrukta yer alan strobe, beacon gibi ışıklarından da havadaki cismin uçak olup olmadığını anlayabilirim.

bu bilgiler ışığında ben de başımdan geçen bir olayı anlatayım. o güne kadar emin olamadığım bir kaç şey görmüş olsam da geçen sene beşiktaş-kadıköy seferini yaparken tanık olduğum şeyden sonra artık kesinlikle dünyada insanlara açıklanmayan bir takım hava araçlarının gezindiğine inanmaya başladım.

kasım ya da aralık ayıydı sanırım. akşam seferi yapıyoruz. hava yağmurlu ve soğuk olduğu için vapurun içindeyim. hava soğuk olsa da en azından vapurun ön kısmındaki yarı camekan kısmın ucunda oturup yine de dışarıda yolculuk etmeyi sevdiğimden, bi beş dakika içeride oturduktan sonra dayanamayıp dışarı çıktım. ancak bazı vapurlarda o yarı camekan kısım olmuyor maalesef. o gün bindiğimde de yoktu ve hava da oldukça soğuktu. şöyle bir tur atıp içeri gireyim diyordum ki gök yüzünde bir ışık takımı dikkatimi çekti.

ilk başta kabataş üzerinde görülen bu ışıkları atatürk havalimanı'na inmek üzere seyreden bir uçağın ışıkları olarak düşünüp bir saniye kadar tepki vermedim. ancak durun bakalım; hava yağmurlu ve karanlık. yağmur sağanak şiddetinde. hani bulutları geçtim zaten görüş mesafesi yok denecek kadar az. o sırada kız kulesi'ni geçmek üzereyiz ve ben bırakın galata kulesi'ni, topkapı sarayı'nın ışıklandırmasını bile zar zor seçebiliyorum.

şimdi bir iki bilgi daha vereyim. o gördüğüm ışıklar pist seyir çizgisinde bulunan bir uçağa ait değildi bir kere. çünkü konumu ve rotası itibariyle piste ya da pistten doğru değil gelişi güzel bir rota üstünde gidiyordu cisim. gel gelelim o yükseklikte ve konumdayken pist çizgisinde değilseniz oralarda dolaşamazsınız da zaten.

her neyse... gelelim uçaklardaki ve gördüğüm cisimdeki ışık sistemlerine. uçaklarda; burun, kanatlar, kuyruk ve gövdede ışıklar bulunur. bunların uçuş süresince sürekli kullanılanlarını; navigator(sol kanatta kırmızı sağ kanatta yeşil olup sürekli yanarlar), beacon(uçağın gövde bölümünün üstünde ve altında toplam iki tane kırmızı ışıklar, yanıp sönerler), strobe(kanatlarda bulunurlar ve beyaz renkte yanıp sönerler) olarak söyleyebiliriz.

benim gördüğüm cisimde ise yanıp sönen yeşil, kırmızı, mavi ve beyaz ışıklar vardı!

bakın mavi ışık diyorum, hani polis helikopteri falan diyebilirsiniz belki (:D) ama yok öyle bir şey. hava araçlarında mavi ışık olmaz. mavi ışık olmadığı gibi yanıp sönen yeşil ışık da yoktur. ama benim gördüğüm cisimdeki ışıkların hepsi sıralı ve düzenli bir şekilde yanıp sönüyordu.

bilgileri verdikten sonra şunu da söyleyeyim. bu cisim öyle hemen kaybolmadı. ben çıkardım bunun videosunu da çektim ancak o zamanki telefonumun dandik kamerasından bir şey anlaşılmıyordu. dışarıda benden başka bir tane de çift vardı. olayın şokuyla öpüşmelerini yarıda kesip şunu görüyor musunuz diye sordum. uçak işte ne olmuş diye cevap verdiler. hani birileri daha görsün diye biraz da belki bir umut havacılıkla ilgilenen birileridir de anlarlar ve tanık olurlar diye ümit etmiştim ama tahmin ettiğim gibi pek umurlarında olmadı. cisim de yaklaşık 30-40 saniye göründükten sonra kayboldu. tanık olduğum kadarıyla, sabit bir hızda seyredip en fazla yarım mil mesafe katetti. yani bu da uçak olmadığının kanıtı. uçak bu kadar yavaş hareket edemez. ayrıca görüş mesafesinden daralarak değil bir anda çıktı.

sonuç: gördüğüm kesinlikle bilindik bir hava aracı değildi. dünya dışı falan demiyorum ama envanterdeki askeri ya da sivil bir hava aracı olmadığını kesinlikle söyleyebilirim.
  • m murphy  (01.10.15 07:43:06) 
ben dünya dışı varlıkların olduğuna ve bize bir şekilde müdahil olduklarına inanan biri olarak şu yaşıma kadar hiç böyle bir şey görmemiştim. çok tuhaf gerçekten. sirius ufo bilimleri araştırma merkezine mail attım bakalım. sonuçtan sizi de haberdar ederim.

sevgiler..
  • durme  (01.10.15 13:00:15) 
[]

Perioral Dermatitis'in doğal yöntemlerle tedavisi mümkün mü?

sıkıntılı bir dönemin ardından böyle bir hastalık pörtleyiverdi, kortizonlu ilaç verdi doktor ancak ilacı bırakınca tekrar başlar gibi oldu.

bilen eden var mı bu hastalığı? siz neyle geçirdiniz?


 
Doğal bi yönteminin olduğunu sanmıyorum. Belki kantaron yağı, yara iyileştirme etkisinden dolayı biraz iyi gelebilir. Kortizonlu kremler durumu iyileştirmek için değil, rahatlatma amaçlıdır ki sizin de tecrübe ettiğiniz gibi bırakınca sıkıntılar tekrar başlar. Bildiğim kadarıyla iki ay kadar tetradox isimli antibiyotiğin kullanılması gerekiyo ama en iyisi doktorunuza yeniden danışmanız. Geçmiş olsun.


  • aylayktumuvitmuvit  (29.09.15 23:31:46) 
[]

ne olduğuna bakmadan imüneccim diye bir zırtapoza üye oldum.

kafam dalgınken hani sonraki sayfaya geçmek için onaylarsınız ya, bakmadan tıkladım ve bi anda telefon bakiyemden 10 tl çekildi. bunu nasıl geri alabilirim? internette baktım, hayvan gibi dolandırıcılık yapmış it oğlu itler. napim? başkalarına da zarar vermesinler. 10 10 adamlar zengin oluyolar hiç yoktan.




 
biraz arastirdim, anladigim kadariyla buna operatorler izin veriyor. operatorunuze sikayet edin, bu tarz uygulamalara kapattirin hattinizi da. en buyuk sirketten en kucuk adama kadar her yerde soyguncu, dolandirici, hirsiz, ugursuz dolmus.

edit: operatorler ozel hizmet deyip iptal edemiyorlarmis ya da oyle bahaneler ileri suruyorlarmis.

bunu bir sekilde protesto edip ya da toplu dava acip cezaya baglamadikca iyice azarlar bunlar. size gecmis olsun.

www.tinnituslayasiyorum.com

'En az maddi zararla atlatmak için acil davranmanız gerek hemen IPTAL ASTRO yazıp 5698 e gönderin. Bu değişebilir çünkü bu servis sağlayıcının bir sürü uygulaması var. size gelen mesajda iptal ne yazıp nereye gönderin diyorsa onu acilen yapın. Sonra 0850 532 21 55 i arayarak para iadesi isteyin hizmeti satın almadığınızı , istemediğiniz sözleşmeyi onaylamadığınızı sayfanın sözleşmeyi kendi kendine onayladığını belirtin bu hizmetten sms almak istemediğinizi ; hemen iade şartları çerçevesinde hiç bir sms tarafınıza gönderilmeden hizmetin iptalini ve paramın iadesini istiyorum diyin. Muhakkak iade kaydı açtırın. Avea müşteri hizmetlerini 444 1 500 den arayın. Oda ayrı bir muamma ben burdan aradım kaç defa meşgul çaldı sonra 500 den aradım 60 kuruş kesiverdiler ama bunlar söylüyor 60 kuruş kescez diyorlar 30 saniye sonrası ahah :) avea bile bunu yapıyor siz düşünün artık neyse 444 1 500 arayın müşteri hizmetlerine bağlanın. Bu hizmeti istemeden zorla oyunla dolandırıcılıkla tek tıkla satıldığını söyleyin hemen iptalini ve para iadesi isteyin onlarda ” iptal edemeyeceklerini iptali için IPTAL yazıp şuraya gönderin diyecekler. Para iadesi yapamayacaklarını hizmetin kendilerinin olmadığını söyleyecekler yazıklar olsun yalancılar…. '
  • idexo  (01.09.15 22:06:45 ~ 22:19:47) 
[]

bu görüntüler hangi filmdendi?

www.youtube.com




 
yanımlıyorsam: yer demir gök bakır 1987


  • Ufuk  (26.08.15 01:15:18) 
[]

insanların talepkar davranışlarına karşı koyarken sinirlenme durumu

bunun benim zayıf tarafım olduğunu düşünüyorum ancak karşı tarafın yaptığının da cidden öküzlük olduğu kanaatindeyim. bunu karşıyla açık açık konuşunca olay kendi öküzlüklerinden öte benim hassaslığıma dayanıyor, alttan alıyorum ama buna da sinir oluyorum.

şimdi arkadaşlar bulunduğum yerde belki de en iyi yoga dersini veren bi hoca var. iyi niyetli güzel bi insan. ancak habire şunu al, şu derse katıl, şuna katıl şunu yap bunu yap diye konuşan bir yapısı var. kimisi dediklerine uyuyor ve memnun ancak ben özgür irademin başkasının düşüncesiyle bile etkilenmesinden hiç hoşlanmayan biriyim. misal normalde ihtiyacım olmadığını düşündüğüm bir yoga matını diyelim ki kolay kolay almam. ancak bu kadın aklıma giriyor ve ben de az da olsa etkilenir oluyorum. sonuç olarak kendimi satın almakla almamak arasında bocalarken buluyorum. beni sürekli böyle bir şeylere zorlarcasına davet ettiği için artık sinirleniyorum. kendisine de anlattım durumu ama olay bu sanki sadece benim aşmam gereken bir şeymiş gibi oldu. iğneyi kendine batırmadı yani hatun ve ben de hadi tatsızlık olmasın diye alttan aldım, özkritik yapıp "tamam, bu kadar müteessir olmamalıyım" filan dedim kendi kendime.

elimde iki seçenek var, ya daha kötü bi hocayla çalışmaya devam edicem ya da buna katlanıcam. ama böyle devam ederse katlanamıycam gibi.

esas merak ettiğim sizce bu tamamen benim yumuşak karnımdan kaynaklanan bir durum mu, yani burada kendini düzeltmesi gereken, etkilenmemesi gereken sadece ben miyim? haklı bir istek değil mi bana bunlarla gelmeyin, uygun olursam zaten gelirim demek, zorlamacı tavırdan kaçınmasını istemek?

help!

 
hocam aştide yarım saat dolaş düzelir...


  • scent of a pastrami  (10.08.15 18:24:46) 
Ben de sizin gibiyim, zor bir durum, böyle bir tavır koyabileceğinize inanıyorsanız aynı hocayla devam edin, ama huylu huyundan vazgeçmez. Kendi yaptığında bir yanlış görmüyor, ya da bunun rahatsızlık verdiğini anlamıyor.

Yumuşak karınla ilgili mi bilmiyorum, ben şahsen gideceğim dükkanda bile fazla karışıp görüşmeyen, şunu alın bunu alın diye yanaşmayanı tercih ederim. Düşüncem de şu, alsam alırım kardeşim, sen neden benim üstüme üstüme geliyorsun?
  • hair freak  (10.08.15 18:30:27) 
sahsi dusunmeyin: herkese karsi boyle. bir sekilde faydasini goruyor ki, devam ediyor. belki, insanlari yonetmesine yardim eden birseydir mesela bu. basarisina yardim eden birseydir... aldirmamaya bakin.


  • e haliyle  (10.08.15 19:16:02) 
Çok küçük şeylere takıyorsun. Bir şeyi yapmak istemiyorsan yapma, etkilenip yaptıysan da bir daha düşünme. Bu kadar analiz seni bitirir.


  • arnold schwarzeneger  (11.08.15 09:05:06) 
[]

babama 500 tl civarı bi telefon alacağım da, bi el atın.

selam teknoloji insanları,

babama bi akıllı telefon almam lazım, kendisinin öyle çok üst düzey bi telefonu efektif kullanacağını sanmıyorum, o yüzden 500 civarı uygun olur gibi geldi bana. kullanımı kolay, şarjı uzun giden, internete rahat giren bi tilifon olsun istiyorum. ben samsung s4 mini kullanıyorum, ondan alacaktım ama genellikle çabuk bozuluyor filan dediler, ben de başka markalardan ne gibi seçeneklerim var merak ettim.

araştıran, düşünen beyninize gurban. sağ olun var olun canlar.

ps: cebe sığabilen küçük bişi olsun istiyor.

 
@karakteristik yahu dırdır etmek istemiyorum ama 500 civarı dedik yahu. 2 milyarlık tilifon önermişsin. olmadı diyor, alkışlarla gönderiyoruz.


  • durme  (06.08.15 14:59:19) 
şu general android'in 4g'sini övüyorlar, ama bilmiyorum önyargım var gm'ye karşı.

motorola moto g bulabilirsen olabilir. lg'nin gene o aralıkta modelleri var l70 gibi ama ne kullanan gördüm ne deneyimim var.

turkcell t50 olabilir.

ama moto g ve androidone 4g hariç diğerlerine güncelleme gelir mi gelmez mi bilinmez.
  • passion rules the game  (06.08.15 15:02:26) 
ben de valideye lumia almıştım. modelini tam hatırlamıyorum ama, sıkıntı olmadan kullanıyor.


  • mdmfk  (06.08.15 15:05:19) 
turkcell t50'ye hiç bulaşmayın...


  • bcdhms  (06.08.15 15:33:24) 
moto g


  • bryan fury  (06.08.15 15:34:54) 
general mobile'ın discovery'si fena değil bence ekran boyutu iyi, temiz android çalıştırıyo. fiyatı 600-700 arası ama


  • tmm  (06.08.15 16:16:44) 
nexus 4


  • masa penisi  (06.08.15 16:18:06) 
kaçırma yanında hediyeleride veriyorlarmış..
www.mediamarkt.com.tr

  • jamswety  (06.08.15 17:18:47) 
[]

facebook internette hiç alakam olmayan tanıdıkları nasıl önüme getiriyor?

iş ve arkadaş için olmak üzere 2 facebookum var. ikisi aynı isimde değil ve iki hesabım birbirinde ekli değil. saedce bir kere mesaj göndermiştim kendime link göndermek için. kısaca içerik bakımından ortak noktası olan hesaplar değil. birden iş facebookunda arkadaş hesabımdaki isimleri görmeye başladım bana bunları tanıyabilirsiniz diye tavsiye veriyor. beni esas ürkütense iki facebook hesabımda da olmayan hatta facebookta hiç aratmadığım ancak normal hayatta tanıdığım insanları da arkadaş diye önermesi. bu insanlar komşu, spor arkadaşı gibi internet ortamında hiç iletişim kurmadığım insanlar. hadi bunu da ortak arkadaşla filan açıkladım diyelim, güzellik merkezindeki abla da o listenin içinden çıkınca noluyor dedim bi. akıllı telefondan whatsapp'tan filan bağlantı kurup bunu birleştiriyor olabilir mi? telefon numaramı da bu hesapta paylaşmadım gerçi, bilemiyorum.

şu an facebook nanesinden cidden korkmaya başladım.


 
Bilgisayarda biriken cerezler sayesinde oluyor bunlar. Bir diğeri için bize. Google adsense


  • seni sevenleri bir kere uzdun  (28.06.15 01:32:15) 
reklamı anladım, hadi güzellik salonunun numarasını aratmış olayım vs.. spor arkadaşını nasıl açıklayacağız?
çerezleri silince geçecek mi?

  • durme  (28.06.15 01:37:45) 
İlginç bişey Söyleyeyim. Geçenlerde cep telefonumdan bi instagram Hesabı açtım. Sonra telefonu bıraktım ve bilgisayardan instagram sayfasını açtım normalde kullandığım hesap Kayıtlı otomatik aç deyince onu Açıyor. Neyse efendim daha birkaç dakika önce açtığım hesap gelmesin mi önüme. Resmen kanım dondu. Hayır 1 kere açsam bilgisayardan ya da günler aylar geçse neyse diycem. Bu bni bile korkuttu. Bunu da açıklasın ateizler?


  • kakao  (28.06.15 01:45:19) 
@kakao, korkacak bir durum yok:) hangi cihazdan açtığın önemli değil, yaptığın aramalar vs kaydediliyor veritabanlarında. senden her türlü bilgiyi topluyorlar.

@durme, e iki ayrı facebook'u kullanıyorsun fakat yukarıda da dediğin gibi, çerezler nanesi var. dediğim gibi facebook her şeyi kayder. dediğin spor arkadaşları mevzuu için de, yer bildirimi yapmışsındır, arkadaşın da yapmıştır, eşleştirmiştir sizi. kaldı ki uygulama kullanıyorsan facebook zaten sürekli sizden konum alıyor check-in yapmasan da. aynı yerde olduğunuzu da biliyor. o sebepten çıkmıştır karşına.
  • anil  (28.06.15 01:53:58 ~ 01:55:34) 
googlelamanla ilgili değil. telefon numaran kayıtlı ve önüne telefon numarası sende kayıtlı olanları getiriyor.
ya da mailleştiğin insanları vs.

  • dedi ayca  (28.06.15 01:57:35) 
aynı ip'den girildiği için telefon no vermediğim ve bilgi alınan hesapla arkadaş olmadığım halde bütün bilgiler paylaşılabiliyor demek ki ve telefonumdaki numaraların facebook adreslerine bana sormadan ulaşıp önüme getirmesi de ayrı sorun.. başka ortak bir şey yok çünkü. yer bildirimi yapmıyorum zaten. korktum cidden. bunu engellemenin yahut kısıtlamanın bi yolu var mıdır?


  • durme  (28.06.15 02:08:50) 
Şöyle söyleyeyim android telefon kullanıyorsan ve bilgisayar tarayicin chrome ise seni ailenden daha iyi tanıyor google amca. Bu tür şeylere sasirmayi çoktan bıraktım. Artık anonim değiliz ne yazıkki. Anonim kalabilmek için kafayı kıran insanlar var internet aleminde fakat çabalar bir yerden sonra beyhude...


  • seni sevenleri bir kere uzdun  (28.06.15 02:34:04) 
Facebook iki hesabı aynı kişinin kullandığını ilk andan itibaren biliyor. Aynı bilgisayarda açtığın anda iki hesap birbiri ile iliskilendirildi.

Internette anonim kalmak artık imkansizlasti malesef.

Buna benzer bir soruyu bir sene kadar önce burada sormustum ve "facebook sandığınız kadar masum değil" cevabı almıştım ki çok doğru
  • dafuq  (28.06.15 09:03:32) 
[]

bi kerelik kortizon iğnesinin yan etkisi olur mu?

aslında pek de gerekmiyorken ses sıkıklığı için doktor bir doz kortizon iğnesi verdi. deltacortril denen ilaçtan. dün yaptırdım, bugün yanaklarım kıpkırmızı oldu ve ateş basıyor, resmen leyla gibi dolanıyorum. bu kortizondan kaynaklı bir şey olabilir mi? ne zamana geçer?

bir de tek doz için tuz kısıtlamasına gerek var mıdır?


 
Bir sey olmaz.


  • neferkitty  (17.06.15 23:31:53) 
[]

leyla ile mecnun - neden leyla'nın adı önce gelir?

ferhat ile şirin, kerem ile aslı.. bu hikayelerde hep erkeğin ismi önce söyleniyor. leyla ile mecnun'da neden kadının adı önce söylenir? neden mecnun ile leyla değil?




 
ben de mesela sezen cumhur önal'da niye sezen'in ilk önce söylendiğini merak ediyorum. o da kadın mesela, cumhur'la önal nasıl hazmedebilmişler bunu?

bu vesileyle soruya kaynak olayım. umarım bi bilen çıkar.
  • loveinaflipbook  (05.06.15 08:41:38) 
kulağa daha uyumlu, kafiyeli geliyor bence, kadın erkek ismi olarak bakmayalım.


  • givemesomesubstance  (05.06.15 08:48:24) 
fonetik ile alakalı.
ama yok abi ben bu açıklama ile tatmin olmadım diyorsan, senin güzel hatrın için bundan sonra tüm literatürde mecnun ile leyla olarak geçecek.

  • battal gemalmaz  (05.06.15 09:26:36) 
fonetik olabilir mi?
mecnu nile leyla şeklide bir telaffuz oluyor. n,l,n,y,l sesleri peşpeşe tekrarlanıyor. ben rahat söyleyemiyorum mecnun ile leyla!yı.

  • dahinnotha  (05.06.15 09:28:15) 
hikaye bir çok farklı şekilde işlenmiş en bilineni fuzuli'nin leyla vü mecnun eseri . bizim alışkanlık belli ki buradan gelme . fuzuli'nin özel bir sebebi yoksa, fars ya da divan edebiyatında kadının yeri adlı bir arama tarama çalışması yapmak gerek .


  • 1adam  (05.06.15 09:48:14) 
alfabetik :p


  • aithra  (05.06.15 10:28:20) 
[]

"overtrained" mi oldum?

benim gibi hafif ağırlıklarla çalışan birine overtraining hadisesi vurmaz diye düşünmektteyim ancak üzerimde aşırı yorgunluk, takatsizlik hali mevcut. hocaya gitmeden bi size sorayım dedim.

haftanın 2 günü filan dinleniyorum. onun dışında yoga ve aerobik karışık yapıyorum. arada o 2 dinlenme gününden birinde koştuğum filan oluyor yarım saat. beslenmeme dikkat ediyorum, genellikle günlük almam gerekenden daha az kalori almaya çalışıyorum (diyetisyen tavsiyesiyle), tatlıyı filan oldukça azalttım.

spor yaparken o kadar mutlu oluyorum ki o seansı bırakasım gelmiyor, bu yüzden genellikle bi buçuk saat filan sürüyor (esnemelerle 2 saati bulduğu da oluyor) ve haftanın 3 günü de 1,5-2 kilo gibi hafif ağırlıklarla çalışıyorum. salona gidince aletlerin ağırlıkları daha fazla oluyor tabii.

alt ve üst olarak ayırıp ona göre bi çalışma programı hazırlayamadım. böyle çok mutluyum çünkü. merak ettiğim nokta bu programla overtrained olabilir miyim? bu programa direkt de geçmedim, 5 aydır buna benzer çalışma sistemim var. şu yorgunluğa, iştahsızlığa kadar her şey iyiydi.

fikir veren rocky binboğa'lara teşekkürler.

 
  • kargn  (05.05.15 22:25:13) 
Bir şey olmaz. Overtrain olmak senin için imkansız gibi bir şey. Beslenmen ve uykun yeterli olsun sadece.


  • arnold schwarzeneger  (06.05.15 09:04:57) 
[]

"arkadaşının makyaj fırçasını kullandı, felç kaldı" olayının açıklaması

öncelikle haber şu: www.ntv.com.tr

benim anlamadığım nokta stafilokoklar deride, burunda bolca bulunuyor. başkasının makyaj fırçasıyla nasıl bir alaka kurulabilir anlayamadım. yani elini sivilcesine dokundursa da aynısı olabilirdi.

üstelik hangi durumlarda hangi suş etkili oluyor, bundan yahut et yiyen bakteriden filan korkmak lazım mı? hijyen manyağı mı olalım yani?

 
bugunki akşam haberleri saçmalık doluydu hiçbi haber bulamadıkları için sanırım. itibar etmeyin bence.


  • mayeskuel  (09.04.15 00:04:23) 
Bilimsel link yok bir şey yok tatmin olmadım.


  • neferkitty  (09.04.15 00:05:52) 
Surada "Herkeste var ama bazilarinda enfeksiyon yapiyor. Bulasinca da genelde akne, sisme falan yapiyor" gibi bir aciklama var. Kadinin bagisiklik sistemi hali hazirda cokukmus, bu yuzden boyle bir sey olmus. Zaten Twitter'da falan daha once konu ile ilgili hashtag'ler,vb acilmis.
www.dailymail.co.uk

  • aychovsky  (09.04.15 00:08:32 ~ 00:11:04) 
bi enfeksiyonun oluşması ve rahatsızlık vermesi epey bi süreç. omurgadaki bi enfeksiyonun makyaj fırçasından geçtiğini nasıl tespit etmişler acaba ?


  • orpheus  (09.04.15 00:19:06) 
Haberde "Tek tek eledik elimizde bu kaldi" gibi bir ifade vardi.


  • aychovsky  (09.04.15 00:24:14) 
agizin ustundeki yuz bolumu(burun cevresi vs.) kirli kani tasiyan toplar damarlar beyne aciliyor. sivilcenizi sikmadan aklinizda olsun diye uyarmisti bir hoca.

Hijyen manyaji olun demek de degil ama en azindan kanatmali isler riskli. soyledigim damar aksiyla bu is olabilir tabi ama duzgun kaynaktan okumak lazim
  • fallopian  (09.04.15 10:06:50) 
[]

katlanabilir hafif bisiklet?

ve de max 1500 filan olsun. şehir içi keyif için kullanaceğım.
bi buldurun be :)

not: 8 kilo ve altı varsa eğer ne güzel olur.

 
ben de tekerlek meselesine takıldım çünkü arkadaslarım hep büyük tekerelekler tr yollarında daha iyi diyor.


  • fasulyek  (03.04.15 06:50:05) 
neden katlanır istiyorsunuz? araç, ev vs. için yer kaplamasın diyorsanız bilmem onun haricinde pek önermiyorum. normal şehir bisikleti mis gibi işinizi görür. bu arada aman amortisörlü falan almayın.


  • lazpalle  (03.04.15 10:21:06) 
[]

yenilenebilir enerji sanayi için yetersiz mi?

evler için filan duyuyoruz yeterli olabiliyor lakin zamanında işin uzamnlarıyla konuştuğumda misal bir fabrika için asla yeterli olmayacağını söylemişlerdi. kimi yerlerde de bu tür uzamnların yalan söylediğini dile getiriyorlar. ben sadece millet ne diyor ona bakıp fikir sahibi oluyorum.
burada bilen eden var mıdır?

*uzman yazamadım bi

 
yetersiz mi? açıklama yapmayacağım, gülün geçin.


  • fucking machine in my head  (12.03.15 21:34:39) 
asla yeterli olmaz diye bir şey yok. ev için misal çatıyı panelle kaplıyorsun. fabrikanın çatısını da kaplasan yetmez, bunun için çatıya koyman şart değil, başka bir yerde enerji santrali kurup şebekeye basarsın, şebekeden çektiğin elektrikten düşülür. yeteri kadar rüzgar gülü, güeş paneli kullanarak bütün dünyanın elektriğini elde edebilirsin ama şu an için verimleri düşük, bu santralleri kurmak için çok daha fazla enerjiye ihtiyaç duyarsın.


  • sehpa fx350  (12.03.15 21:39:27) 
Onların yenilenebilir enerjiden kastı sadece bir rüzgar türbini ile bir fabrikayı beslemek ise evet yetersiz gelecektir veya güvenilir olmayacaktır. Ancak işin aslı öyle değil. Elektrik şebekeleri enterkonnekte bağlanırsa siz rüzgardan ve güneşten verimli bir şekilde faydalanabilirsiniz. Yenilenebilir kaynaktan istenilen güç alınmadığı anda başka bir kaynaktan beslenirsiniz. Fazla enerji geldiği zaman ise bunu şebekeye geri satabilirsiniz.


  • blackmamba  (12.03.15 21:44:30) 
rüzgar ya da güneş enerjisiyle demir - çelik sanayisi işletmek pratikte pek mümkün değil mesela. sadece şu an için verimleri oldukça düşük kalıyor, günün birinde yapılamayacak diye bir şey yok.


  • zgrydn  (12.03.15 21:44:48) 
İş sadece verim değil. Arz asıl sıkıntı. Rüzgar esmezse güneş açmazsayı da düşünmek lazıM iş sanayi olunca. Artı ne rüzgar ne güneş gereken akımı sürekli olarak sağlayaBiliyor tüketim bir kaç megavatı geçince. Sanayide sadece üretilen miktar değil akım da önemli.


  • enerji muhendisi  (12.03.15 21:49:42) 
senialan'ın dediği gibi biraz. şu an girişsen bütün konyayı kapladığında belki izmit'teki fabrikaları halledebilirsin. bu da verimsiz demek. bizim romantikler asla kabul etmez bunu ama. tabii enerji de o kadar kolay depolanabilen bir şey olmadığı için bu benim dediğim bile fantastik.

fakat bu ileride de asla karşılayamayacak demek değil.
  • nawar  (12.03.15 22:02:13) 
nasıl yetersiz?

sen işkembeden sallayanlara bakma, bu benim mesleğim.

kimi günler almanya'nın yenilebilir kaynaklardan ürettiği enerji diğer tüm kaynaklardan ürettiği enerjiyi geçiyor.

almanya diyorum bak, bütün o sanayisi ile refah düzeyi ile, kişi başına düşen elektrik tüketimi ile düşün.

belgelerle konuşmak lazım: thinkprogress.org

özetle diyor ki yenilenebilirin oranı şu anda %28 ama yeni hedef %75.
  • marido  (13.03.15 05:41:43 ~ 05:52:55) 
@marido'nun mesleğiymiş, bu konuda konuşmak üzerimize düşmüyor belki ama çevre miyendizliği okuyan biri olarak yine @marido'nun linkinden alıntı yapma hakkım vardır umarım:

Germany is one of the largest consumers of energy in the world.
In 2009, it consumed energy from the following sources:
Oil 34.6%
Bituminous coal 11.1%
Lignite 11.4%
Natural gas 21.7%
Nuclear power 11.0%
Hydro- and wind power 1.5%

Germany is the fifth-largest consumer of oil in the world.
Germany is the third-largest consumer of natural gas in the world.
Germany is the fourth-largest consumer of coal in the world,

The LIE in the headline is use of the GLOBAL term POWER when it was actually just discussing ELECTRICITY.

NOT the same thing.
  • zgrydn  (13.03.15 07:10:55) 
başlık "yenilenebilir enerji sanayi için yetersiz mi?". petrolün yüksek çıkma sebebi ekseriyetle taşıtlarda tüketilmesi.

ayrıca taşıtlarda işimiz daha kolay, bugün arkadaşlar benzin ve dizel motorlarını bırakıyoruz elektrikli araçlara geçiyoruz yaşanan değişimi bir son kullanıcıların ruhu bile duymaz.

bu arada yaptığınız alıntı 2009 yılına ait, yani 5 sene öncesine. bu konular için oldukça eski bir veri sayılabilir. örneğin şu linkte euanmearns.com 2012'de "toplam enerji tüketiminde" yenilenebilirin payı %10'a çıkmış.
  • marido  (13.03.15 08:28:24) 
[]

tek başına gezmek için alternatifler?

yurtiçi yurtdışı çok pis gezesim var, lakin nasıl yapacağım bilemedim.
kaç keredir yurtiçi turlara katılıyorum, son gün arıyorlar, iptal olmuş. kafayı yiyorum. türkiye'de bir kadın olarak tek başına gezginlikten çekiniyorum. kalacağım oteller falan iyi olmalı ki güvende hissedeyim. yurtdışında da bi tek avrupa'ya güvenebilirim. londra'da hostelde kalmışlığım var, güvenli oralar. ancak yine de oralarda korkmazken bu ülkede yaşadıkça daha tedirgin, daha korkak oluyorum. tek başına hareket etmeye korkuyorum.

tek başına, güvenli, çok pahalı olmayan ve büyük şirketlerin turlarıyla uğraşmayacağım bir yöntem var mı sizce benim bilmedğim? couchsurfing olayıyla da uğraşamam :/

 
avrupa için interbus, interfly denenebilir. süre kısaltılarak iyi yerlerde kalınabilir.


  • zebragibi  (03.03.15 22:33:56 ~ 22:34:33) 
ben de bir erkek olrak gezemiyorum nasıl yapalım fethiyeye git


  • ellerini tutmadım ya yatamam geceleri  (03.03.15 22:34:07) 
gezenbilir ve sırtcantalilar gibi siteleri takip et, güven icinde seyahat edecegin insanlarla tanisiyorsun.


  • jaygatsby  (03.03.15 22:34:45) 
son 2 senedir tek başıma geziyorum. ilk önce interrail, geçen sene de amerika turu yaptım. ikisi de ortalama 3er hafta sürdü ve güzeldi. çok paran varsa otellerde kalırsın ancak bütçen kısıtlıysa hostellarda kalman lazım. ayrıca geçen sene amerikada airbnb'yi keşfettim ve süper olduğunu anladım. artık airbnb tercih edicem gibi geliyor. bence sen de bir bak airbnb güzel bir alternatif. güvenilirlik konusunu türkiye ile kıyaslama çünkü yorumları ve puanları yüksek olan kullanıcılar odalarını sanki bir otel odasıymış gibi kiralıyorlar.

kolay gelsin. iyi gezmeler.
  • mr.goodcat  (03.03.15 22:41:44) 
[]

dilenci popülasyonunda bir artış mı var ne?

ankara'da yaşıyorum. hemen hemen her semtte dilenciler artmış durumda. karşılaştıklarımın çoğu suriyeli filan da değil, örgü banyo lifi, kağıt mendil filan satan teyzeler. bir kısmı bakıyorum kucağında 1 yaşını doldurmamış hareketsiz çocukla buz gibi soğukta dileniyor. bir bakıyorum yerler karlıyken ergen çocuğun biri çıplak ayakla buza basıp dileniyor, açım diyor.

görmezden gelemiyorum, zaman zaman yardım ediyorum ancak sömürülmeyle kalbimin parçalanması arasında gidip geliyorum. büyük bir adaletsizlik var ve bunu görmezden gelmekten yoruldum. doğrusunu isterseniz dilenciliğin yahut yalvararak kağıt mendil satmanın ihtiyaçtan bu işe girmekten çok bir meslek haline dönüştüğünü düşünüyorum. ancak kendimi o insanların yerine kouyoyrum, misal bu çocuklar kaçırılıyor, soğukta işkence çekiyorlar diye değil de, kadının bırakacağı yer yoksa, bir şekilde düşünemediğim bir imkansızlık varsa ve ben sırtımı dönmüşsem diye bok gibi hissediyorum.

konudan saptım ama türkiye'nin durumunun kötüye gitmesinin bir sonucu mu sizce dilencilerin artması? ben mi yanlış gözlemliyorum?

not: bir ürünü yardıma ihtiyacı olduğunu dile getirmeden satanlardan bahsetmiyorum. dilencilik kavramını da aşağılanacak bir şey olarak görmüyorum. gerçekten ihtiyacı olan gerektiğinde yardım isteyebilir. yolda ayağı takılıp düşen bi yardım edin dediğinde ne algılıyorsam aynısını algılıyorum.

 
İstanbul'da heryer suriyeli dilenci. Onlar da haklı çalışsan alacağin para belli..dilenerek 5-6 bin götürüyorlar


  • empedokles  (23.01.15 22:29:23) 
[]

kadın kısmı ağırlık çalışırsa zeyna gibi mi olur?

benim amacım güçlenmek ama dana gibi olmak istemiyorum. yani hiçbir şekilde kalınlaşmak istemiyorum. 1 senedir pilates yapıyorum, gayet mutluyum ama kardiyo yapmadığımdan fitness salonuna yazıldım. bana ordaki aletleri kullanacağım bir program verdiler. genellikle 10-15 kilo kaldırıyorum bacak ve kolda da. yani en düşüğü. lakin kadın kısmısına 10 kiloluk ağırlık bile olsa kas yapar, çirkin görüntüye sebep olur diye çekiniyorum. salondaki yetkili kişi bişi olmaz inceltir filan dedi ama salona gitmeyi bırakınca halim nice olur bilemedim.

sizce aletleri boş verip sadece koşma bisiklet filan mı yapmalı?

not: lütfen deneyim sahibi olanlar ve bilenler yorumda bulunsun. tişikkirler.

 
zeyna gibi olmazsın. istesen de olmamazsın. ağırlık çalış iyidir. kadın için de erkek için de.


  • mahone  (05.01.15 00:39:22) 
zeyna gibi olmak kolay zannedenlere o kadar gülüyorum ki. :)

yağ yakıp yerine kas alman gerekiyor. kas alman demek zeyna gibi kaslı görünmen demek değil, fit görünmen, sıkı görünmen demek. kaslı olmak çok güzel ve de çok zor bir şey. emek gerektiriyor, genetiğinin yatkın olmasını da gerektiriyor.

zayıf olup da spor yaptığın belli olmasın istiyorsan, derli toplu olmak istemiyorsan o zaman ağırlık çalışması yapma. ağırlık çalışması sıkılaşmana yardımcı oluyor.

zeyna gibi olamazsın zaten 15 kiloyla, korkma. :) az ağırlık sık tekrar yağ yaktırır. yüksek ağırlık az tekrar definasyon kazandırır.
  • m e l t e m  (05.01.15 00:43:51) 
kadınların testosteron oranları erkekler kadar yüksek olmadığı için erkekler gibi kas yapamazlar öyle kolay olmaz. kardiyo için alet kullanacağına crossfite gidersen daha verimli olur bence.


  • zlatanibrahimovic11  (05.01.15 00:50:02) 
Mecburiyetten ara verdiğim dönemler dışında (ki sakatlıklar sebebiyle bazı aralıklar çok uzun sürdü) sporun yanında çok uzun yıllar ağırlık da çalıştım. Zeynaya benzediğimi düşünmüyorum (ki bence çok güzeldi ama neyse). Kollarım böyle değil cdn.komikler.com , sıktığım zaman ancak böyle imgur.com oluyolar. Karnım da böyle değil muscle.iuhu.org , böyle duruyor media.haberinola.com (fotoğraflar temsilidir asjdahaha). Velhasıl bence dünyanın en güzel şeyi gücünün yerinde olduğunu bilmek. Bunun için illa kas yığını olmak zorunda değilsin. Zaten istesen bile olman çok zor. O iş öyle kolay değil :) Yani fitness iyidir, ağırlık da kadın için de yerinde ve bilinçle kullanıldığında yine on numaradır. Pilates spor ihtiyacını karşılamıyor. Başarılar.

Edit: ha uzun aralıklar verdiğimi söyleme sebebimi atlamıştım. sebebini bilmiyorum, daha yetkili arkadaşlar daha güzel cevap verir ama sporu bıraktığım bu dönemlerde senin söylediğin gibi "halim nice" filan da olmadı. Bi görüntü bozukluğuyla karşılaşmadım hiç.
  • pandispanya  (05.01.15 00:55:33 ~ 01:02:47) 
peki böyle güzel güzel kas yapılsa, üzerine spor bırakılsa nolur? azıcık da kilo alınsa? başlamıştan daha mı beter olunur görüntü açısından?


  • durme  (05.01.15 01:03:55 ~ 01:05:16) 
Sporu neden bırakacaksın ki ben onu anlamadım? Spor sağlık için gerekiyor her şeyden önce. Sporu bırakırsan formunu koruyamazsın tabi ki ama halin nice de olmaz.

Edit: Azarlamak ne haddime yahu? Ben sporu olmazsa olmaz bir şey olarak görüyorum. Yani yemek yemek gibi. Gülücük kondurmadım diye bağırıp çağırdığım mı düşünülüyor? :)
  • m e l t e m  (05.01.15 01:07:02 ~ 01:28:14) 
@meltem binbir türlü dünya hali, meşguliyeti var. ömür boyu haftada 4-5 gün yapamam gibi geliyor. lakin bırakma niyetim yok. öyle azarlar gibi söylemişsin, açıklama gereği hissettim :)


  • durme  (05.01.15 01:09:21) 
ulan iki fındık dumbell kaldırıp indirmeyle zeyna olacağını sananlar var mı hala gerçekten? insanlar öyle olmak için ciddi bir zaman ve bütçe harcıyorlar. ne zannediyorsunuz bu işleri gerçekten anlayamıyorum.


  • domates yiyom  (05.01.15 01:11:54) 
şimdi öncelikle güzel kas yapma gibi bi durum olmaz sende. denildiği sıkılaşma güçlenme ve sağlıklı/fit hissetme durumun olur. e tabi sporu bırakırsan da vücutta illaki salma olur. en basit örnek şunu vereyim kafanda şekillensin. hani şu kadınlarda arka kol sarkması vardır ya. işte spor yaparsan o olmaz. ama sposu bırakırsan belli bir zaman sonra o illaki olur. bu şekilde düşün.

azıcık kilodan kastın ne onu bilemem ben :) ama düzgün beslenip saçma sapan yağlı şekerli ve unlu gıdalardan uzak durursan öyle abartılı yağlanma ve kilo alma durumun olmaz. ki zaten üç/beş kilo da kimseye birşey yapmaz. esas iş beslenme şeklinde bitiyor yani anlayacağın.
  • mahone  (05.01.15 01:13:49) 
@domates arkadaşım zeyna bir imge tamam mı. azıcık bile kalınlaşmak istemiyorum demişim. çünkü diyetime dikkat etmezsem kasla birlikte yağ da olacak. bunu biraz anlatırsınız zannettim ama millet kafaya takmış, çemkirecek yer arıyor. anladık, emeğe saygı duyuyoruz. sen ve senin gibiler dağılabilir şimdi. sağ olun var olun.


  • durme  (05.01.15 01:22:54) 
oho oho oeehghghgoeooeo

www.youtube.com
  • yirtik foto  (05.01.15 02:03:46) 
Ben koridordan gecerken bi tane agirlik kaldirdim su an brad pittin fayt culupteki haliyim.


  • divit  (05.01.15 02:15:59) 
@divit akşam sulu yemek yersen etlerini yime, şişmezsin.


  • durme  (05.01.15 02:20:55) 
@divit puasdfkjsadkfjhgasdkhfgsadf ben de geçen eve bir damacana su çıkardım hulk oluvermişsim gaali


  • domates yiyom  (05.01.15 02:25:14) 
Kadınların kas kütlesini arttırması çok zordur. Hayatında endişeleneceğin son şey bu olsun. Başlangıçta biraz kas tonun artacak, sen de şiştim zannedeceksin. Ona takılma.


  • arnold schwarzeneger  (05.01.15 07:39:44) 
kiloluyken sürekli ağırlık çalışmak seni daha da kalınlaştırıyor (deneyimle sabit) Ama yağ oranın çok yüksek değilse hafif ağırlıklarla çalışmak faydalı oluyor


  • alaimisema  (05.01.15 08:14:33) 
Alaimisemanin dedigi tam da kirktugum sey. Ya zaten soru sahibi de zeyna derken o kalinlasmayi kaba goruntuyu kast ediyor. Ben de bu sual icindeyim. 57 kiloyum 7 kilo fazlam var yag oranim yuksek agirlik kilo mu verdircek yoksa bu halimden daha mi kalin gorunucek kolum bacagim. Incelmenin yolu ne yaniii


  • photo85  (05.01.15 08:21:47) 
İncelmenin yolu diyet arkadaşlar. Karbonhidratı minimize edip, protein ve sağlıklı yağ alımını arttıracaksınız, Ağırlık sizin kas kütlenizi falan arttırmaz kolay kolay.


  • arnold schwarzeneger  (05.01.15 08:33:05) 
O o kadar kolay değil. Zeyna bir arkadaşım var, 15 yıldır günde 7-8 saatini spor salonunda harcıyor. Günde 40 km koşuyor.

Ben de birçok kaldır-indir hareketi ve kol çalışması yapıyorum salonda. Programa dahil. Bizim günde yarım saatlik kol hareketlerimizle Zeyna'nın yakından uzaktan ilgisi yok. Kolu toparlarsa ne mutlu diye sevinmek lazım.
  • aychovsky  (05.01.15 08:36:22) 
[]

migreni iyileşen var mı?

stressizken seyrek geliyor da, şu aralar çok fenayım. nörologun verdiği ilaçların ikisi de yan etki yaptı; artık ilaç kullanmak istemiyorum. ben manuel terapiden fayda gördüm ancak uyku düzensizliği yahut stres tüm faydayı yok ediyor gibi.

herhangi bir şeyden fayda gören var mıdır? sülük vs?


 
bende de vardı migren, 6-7 sene çektim. miyop ve astigmatım vardı, gözlük takınca geçti tamamen.


  • aksimetre  (30.12.14 01:22:47) 
ben akapuntura gittim tamamen geçti diyemem ama gerileme oldu baya


  • high hopes of the sozluk  (30.12.14 01:30:16) 
Kuzenim beklemiş yemeklerin migrene yol açtığını düşünüyor (kendini test etmiş uzun süre) dünden kalan yemeği bugün yemiyor. Uzun süredir atak geçirmiyor bunu uygulayarak


  • lilidance  (30.12.14 01:33:16) 
migrenim yokta flux'u önerdiğim migrenli arkadaşlar sağlığıma duacı.


  • fucking machine in my head  (30.12.14 01:41:18) 
Alin ve kafa bolgesine uygulanan hacamatin tamamen gecirdigi soyleniyor ama ne kadar dogru bilemem tabi.


  • halitkin  (30.12.14 01:59:29) 
uykusuzluk ve aşırı bilgisayar başı iş tetikliyordu beni. çok şiddetli ancak çok sık olmayan bir migrenim vardı. lakin unutmuşum bile duyuruyu görünce farkettim. bilgisayar başında gözlük kullanıyorum 2 seneyi geçmiştir. aralarda baş dönmesi dışında migren ağrı baş dönmesi yaşamıyorum artık.


  • khul  (30.12.14 02:00:49) 
Dun birisi ya burda ya da baska bi sitede head and shoulders mentollunun iyi geldigini soylemisti. Denenebilir.


  • rentts  (30.12.14 07:03:19) 
bu migren şeysinden en çok çeken adamlardan birisi want2die'dır. adamın denemediği bir şey olmadığını düşünüyorum. ona bir sor istersen ama damlar zaten birazdan o da.


  • teritori  (30.12.14 08:58:17) 
[]

bana mizahı güzel film önerin.

salaklar sofrası, arkadaşım şeytan, terry gilliam mizahı tarzında bi film izleyesim var. önerilerinizi esirgemeyiniz. sağ olunuz. sevgiler.




 
Being There..
twitter.com

  • dedim dedim de kime dedim  (23.12.14 17:29:55) 
[]

ikinci tur kesin 24'ünde mi?

ben tatile çıkma mevzuunda birinci turu düşündüm de ikincinin 2 hafta sonra olacağını düşünemedim :(
dolayısıyla 24'ünde türkiye'de olamayacağım. bi şekilde oy verme olanağım var mı bu şekilde?



 
Tarih kesin. 2. tura kalırsa 2 hafta sonra 2. tur yapılır diyor anayasanın ilgili maddesi.


  • osurdum  (10.08.14 15:16:24) 
seçmen kağıdında da yazıyor zaten. ikinci tur olursa 24.08.2014 tarihinde de geçerlidir diye sandık falan aynı olduğu için. yok yani oy verme olanağın.


  • xenophobe  (10.08.14 15:19:00) 
dert etme. zaten ikinci tura kalmayacak.


  • crucio  (10.08.14 15:57:45) 
[]

powerbank aldım, işe yaramıyor gibi..

urun.gittigidiyor.com

bu üründen aldım lakin saatlerdir aleti şarj etmeme rağmen telefona taktığımda hiçbir şey olmuyor. bana işe yaramayan bi alet mi satmışlar yoksa ben mi ultra beceriksizim?


 
düğme yok maalesef :/


  • durme  (26.07.14 19:06:45) 
dostum 22 liraya sana sadece powerbankin plastik kasasını satmışlar sanırım. içinde pil vs yok yani bence


  • GibsonRulesv2  (26.07.14 20:03:04) 
adi birşeye benziyor zaten ama kabloda falan bir temassızlık durumu olmasın ?


  • maxhoper  (26.07.14 20:30:31) 
Linke bakamadim ama, benim aliexpress den 6 dolara aldigim seyi bu turk sitelerinde 40 50 liraya satiyorlar. Ayni mantikla bu aldigin seyin maksimum 3 5 dolarlik bi sey oldugu asikar. Gibsonun dedigi gibi hile de olabilir, veya ucuz malzeme oldugu icin icinde kalbosunda temassizlik vs. De olabilir.


  • icim urperiyor  (26.07.14 20:33:15) 
  • hjarteblod  (26.07.14 20:46:16 ~ 20:46:36) 
eğer gg den aldıysanız ürünü onaylamadan geri gönderebilirsiniz bu arada.


  • maxhoper  (26.07.14 20:52:37) 
kablo sağlam, doğrusunu isterseniz orijinale benziyor, o kadar dandik görünmüyor. vallahi bilemedim. satıcıyla temas kurdum. teşekkürler.


  • durme  (26.07.14 21:42:56) 
[]

apartmanda yaşayan biri için bisiklet?

son zamanlarda aklım fikrim bisiklette lakin bahçeye koysam çalarlar, çürür eder diye bisikleti bir türlü evden dışarı çıkaramıyorum. çürümeyi geçtim de çalınırsa kötü olur. belim bisikleti sürekli evden indirip çıkartmaya da müsait değil; ağır kaldıramıyorum. bu durumda bu hayale de mi elveda diyeyim?

bu arada apartmanın girişine filan koysam millet bıkbık eder. yıllar evvel tekerleğimi patlatmışlardı sağ olsunlar.


 
Bulunduğum kampüste her sene 100 bisikletin çalındığını duyunca meseleyi biraz araştırma yoluna gittim. Şöyle bir ürün mevcut, talebinizi ne kadar karşılar bir inceleyin isterseniz: urun.gittigidiyor.com sanırım bir hafta içinde böyle birşey edineceğim.

Bunun haricinde, belki bir katlanabilir bisiklet alırsanız daha rahat edersiniz, diğerlerinden daha hafif oluyor mu bilemedim gerçi.
  • sevgikusunkanadinda  (19.05.14 13:41:39 ~ 13:42:09) 
bisikleti ne kadar mesafede ne kadar kullanacağınız önemli baya bildiğin bisikletle gezip tozacaksanız katlanır bisiklet işinizi görmez. büyük cantlı normal bi bisiklet almanız lazım. merdivenlerden elinizle çıkaracaksanız hafif bişeyler bakın.


  • ergenpezeveng  (19.05.14 14:16:58) 
o kilitler bir demir makasına bakar.

siz bir şekilde dairenize sokmalısınız başka çaresi yok.
  • bira sisesi kapagi  (19.05.14 15:21:01) 
Katlanabilir bisikletleri araştırabilirsiniz.


  • fraise  (19.05.14 15:35:04) 
Avrupalılar dev zincirler kullanıyor. On tekerden baslayıp kadroyu sarıp arka tekerde bitiyor. Onlardan alabilirsiniz. Yine de bir demir makasına bakar ama napalım sürmeyelim mi
Ben evin icine koyuyorum. Bisikletim hafif

  • buhebu  (19.05.14 18:30:34) 
123   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.