[]

Covid19 risk haritası

Şu açıklama yapılırken ekrana kodukları dört renkli haritayı nereden görüp takip ediyoruz?




 
  • nahtoderfahrung  (01.03.21 20:37:45) 
Gördüm de onu sormuyorum. Nereden takip ediyoruz? Zira değişip duracak bu.


  • kibritsuyu  (01.03.21 21:06:33) 
Haftada bir güncellenecekmiş. Sağlık bakanlığının sitesinden takip edilebilir.

covid19.saglik.gov.tr
  • himmet dayi  (01.03.21 21:09:32) 
görselde yazan büyük linke girince biraz aşağıda güncel harita var.


  • nahtoderfahrung  (01.03.21 21:13:50) 
Demin baktığımda vaka sayıları yazıyordu bu haritada, güncellemişler hemen.


  • kibritsuyu  (01.03.21 22:36:35) 
[]

anpark

ankaralı arkadaşlar biliyorsunuz bazı cadde ve sokaklarda anpark isimli belediye kurumu park ücreti alıyor. ofisimin olduğu caddeye baktıkları için daha önce çokça kullanmışlığım var.

dün necatibey caddesi'ndeki ofisime arabayla akşam 19:00 civarı park ettim, ofise çıktım. bir buçuk saat kadar çalıştıktan sonra saat 20:30 civarlarında çıktığımda her zaman olduğu gibi sileceğime sıkıştırılmış, plakam ve giriş saatim yazan fişi buldum. ama saat itibariyle ne kadar gezindiysem de bir görevli bulup park parasını ödeyemedim, dükkanı kapatıp gitmişler. buranın parkçıları öyle 24 saat çalışmıyor yani.

ee nolacak şimdi bu, boşver gitsin oh park parasından mı yırttım, yoksa hesabı kapatmadılar, 15 gün sonra tekrar gittiğimde 15 günlük park parasını mı kitleyecekler, öncekini ödememişim diye. zira yazar kasa fişi gibi elektronik bir fiş, elle yazılmış dandik dipkoçanlı makbuz değil.

bilen duyan var mı nasıl işliyor bu iş ankara'da?

 
Plakanizda kayıtlı duruyor. Eskiden ödemeseniz de sorun değildi, çünkü tüm gün 1 liraydı ve birikiyordu. Ama şu an saatlik ücretlendirme olduğu için nasıl olur bilemiyorum.


  • aslil  (25.02.21 19:59:59) 
[]

netflix'te türkçe dublajlı film/dizi arama

böyle bir özellik aradım bulamadım.

netflix'te hangi yabancı dizi veya filmin türkçe dublajı var diye arama yapabiliyor muyuz? yani "sadece türkçe dublajlıları getir" falan diyebiliyor muyuz? yoksa filmi, diziyi tek tek açtıktan sonra seçeneklerine bakarak mı anlıyoruz?

"altyazılı izle, dublajlı film mi izlenirmiş" diye tavisye vereceklere peşin peşin teşekkür edeyim, yorulmasınlar.

 
  • uuth  (25.02.21 11:42:18) 
[]

kim milyoner olmak ister telefon jokeri

arkadaş bu yarışmada telefon jokerine soruyu okurken bire bir aynen okumak mı gerekiyor? zaten 30 saniye süre vermişsin, eşşek şeyi kadar da soru sormuşsun. sürenin tamamı soruyu okumakla geçiyor, hele bir de telefondaki anlamazsa yandı gülüm keten helva.

ya hu kendimiz kısaltıp, karşıdakinin anlayacağı hale getirip öyle sorsak olmuyor mu?

soruya bak: "üzerinde yunus emre'nin portresi bulunan banknotu, üzerinde fatma aliye'nin portresi bulunan banknota bozdurursak, elimizde kaç banknot olur?" bir de şıklar var.

lan adam bunu 30 saniyede nasıl okusun da karşıdaki de doğru düzgün anlayıp cevaplasın?

yunus emre'nin 200 tl'nin üzerinde olduğunu bilmişsin, fatma aliye'yi bilememişsin. aradın jokeri, "fatma aliye hangi paranın üstünde?" diye sorsak ban mı yiyoruz, eleniyor muyuz, yasak mı lan? illa hepsini tek tek okumak mı lazım?

 
yasak değil


  • jelly bear  (13.02.21 23:57:22) 
büyük ihtimalle orda yarışan yarışmacıların geneli, koltukta olmanın heyecanıyla tüm soruyu okumak istiyorlar. çünkü bilinçaltları onlara "sen bu soruda joker kullandıysan demek ki sorunun cevabını hiçbir şekilde bilmiyorsun" pompalıyor.

ama ben yine de, dediğiniz gibi soruyu mantıklı bir şekilde kısaltıp soran yarışmacı da birkaç kez görmüştüm.
  • makarnavodka  (14.02.21 00:07:53) 
Kenan isik'tan beri izlemiyorum, cast kullanimi, sosyal medyada gundem olma, tartisma yaratma gibi produksiyon urunu yapay seyler kasiliyor artik. Ama soruyu istedigin gibi kisaltip sorabiliyordun, Kenan Isik mudahale etmiyordu eskiden ama nedense 95% buna basvurmuyordu, pratik zeka eksikligi ya da panik olma durumu var sanirim


  • neverletyougodown  (14.02.21 00:10:26 ~ 00:12:58) 
ben kısaltarak sorulduğuna şahidim. yani kısaca yunus emre ve fatma aliye hangi paralarda var diye de sorabilir kişi.


  • neira  (14.02.21 00:12:22) 
Ben kısaltarak sorulduğunda sunucudan uyarı alınarak sorunun tamamınının okunması gerektiği talimatının geldiğine şahit oldum.


  • Kahir ekseriyet  (14.02.21 00:33:43) 
O an gena heyecan yapıyorlar. Ben birkaç kişiye sunum yaparken bile transa geçip olduğu gibi okudum birkaç sunumunda. Baya da çalışmıştım her sayfayı nasıl anlatacağıma. Ben bile böyle olduysam onlar orada nasıl kısaltmaları gerektiğini düşünemez.


  • diffarentiationation  (14.02.21 06:08:56) 
Benim bir arkadaşım katılmış yarışmadan çnce jokerde tüm soruyu okuması için uyarıyorlarmış


  • birdposing  (14.02.21 10:08:54) 
bu arada hatalı bir harekette sahne yeniden çekiliyor. arkadaşımın telefon joker sorusu 3 kez çekilmişti mesela. yani script zaten o. alacağı para baştan belli. herkese öyle olmuyor.


  • neira  (20.02.21 16:05:47) 
[]

gözyaşı gözden fışkırır mı?

arkadaşlar gözlüklü bir adamım. ne zaman soğan doğrasam ve gözlerim yaşarsa, gözlüğümün camı içeriden böyle nokta nokta şeklinde lekelenmiş oluyor, bir şey sıçramış gibi.

ya tamam gözüm yaşardı da, yaş gözümden çıktı, gözümden aktı gitti. böyle japon animesi gibi gözümden gözlüğüme doğru fışkırarak çıkıyor olabilir mi? normalde ağlarken de bir fark etmiyoruz ama bu şekilde mi çıkıyor gözyaşımız?


 
Gozunden sut fiskirtanlar filan vardi, kesin fiskirtilabiliyordur da fiskirsa hissederdin kesin. Gozluk bugu yapiyodur belki?

Edit: havana'nin soyledigi daha mantikli
  • fakyoras  (09.02.21 18:35:19 ~ 18:45:03) 
gözümüzü kapatıp açtığımızda kirpiğimize gözyaşımız bulaşıyor. o kirpiğiniz yoluyla sıçrıyor olabilir cama. bir gözlüklü olarak ben böyle açıklamıştım kendime.

edit: kirpiğiniz aracılığıyla sıçramasa bile muhtemelen o yolla, kirpik ucuyla vs. değiyor cama.
  • havana  (09.02.21 18:36:51 ~ 18:37:43) 
[]

aziz nesin'in bir öyküsü

yıllar yıllar önce ortaokuldayken okumuştum. justinianus'un sözlükte yazdığı şu entry'deki hikayenin neredeyse aynısı idi (bkz: #6655944).

kitapçıdaki bütün aziz nesin kitaplarına baktım, aradım taradım bulamadım.

öykünün adı nedir ve hangi kitabındadır bilen var mı?

 
bir tahmin: rifat bey neden kasiniyor?


  • ateistanbul  (08.02.21 05:06:13) 
Hayır o değil, ama güzel tahmin teşekkürler.

Yukarıdaki hikayenin benzeri değil, birebir aynısı. Sadece burnundan kıl çıkarmıyordu da başka bir yerinden, yine öyle aşırı basit başka bir şey çıkarınca iyileşiyordu.
  • kibritsuyu  (08.02.21 07:14:31) 
Bahettiğiniz entry'yi göremiyorum fakat şey değil mi bi akrabası dev hasta olup onlarca ameliyat geçiriyor çoğu organlarından oluyor en son ağzından diş fırçası kılı çıkarılınca iyileşiyor. Muzaffer İzgü olabilir mi acaba?


  • hedep  (08.02.21 15:38:20) 
@hedep: evet aynen o öykü. muzaffer izgü olamaz, aziz nesin olduğuna eminim. diş fırçası kılı mıymış? onu da hatırlayamamıştım. şimdi aramak için bir ipucum daha oldu, teşekkürler, bir de bu ipucunu kullanarak arayayım.


  • kibritsuyu  (08.02.21 16:49:57) 
Evet Aziz Nesin Fırça Kılı öyküsü

books.google.co.uk
  • hedep  (08.02.21 22:41:44) 
[]

dijital platformlardaki bazı dizilerin görüntü boyutu

yabancı dizilerde de öyle mi bilmiyorum ama dijital platformda yayınlanmak üzere çekilmiş bazı yerli dizilerin (örneğin "bir başkadır", "saygı" vs.) görüntü en/boy oranı niye 2.35/1 şeklinde?

sinemaskop tabir edilen geniş sinema perdesinde yayınlanmayacak ki abi bu. izleyen bunu 16/9 oranında ekrana sahip televizyonunda, bilgisayarında, tabletinde, telefonunda izleyecek. 2.35/1 ekranlı cihaz var mı ki bu şekil çekip yayınlıyorlar, ekranın altında üstünde siyah bant bırakıyorlar? yani belki öyle geniş ekranlı ince uzun cihaz vardır da istisnadır, bilmiyorum ben hiç görmedim. hem çekilenler de ekranda siyah boşluk bıraktıracak kadar elzem görüntüler de değil ki.

benim anlamadığım bir amacı mı var acaba?

 
haklısın.

partnerhelp.netflixstudios.com
Netflix partner rehberinde "Aspect ratio is a creative decision and must be evaluated and discussed with Netflix for approval." diyor.

Evet sanatsal bir tercih fakat örneğin karakterin ön planda olduğu dizi/film çekiyorsan 16:9 hatta gerekirse 1.33:1 yani 4:3 bile çekilebilir. Yukarı doğru alan insanı daha iyi kapsar.

Mekan önemliyse, NBC filminde veya bilimkurgu diziinden 2.35 mantıklı olabilir. Fakat bizim Türk dizileri amatör kısa filmcilerin de düştüğü "2.35 müthiş sinematik aga, üstten alttan kesicen" kafasındalar bence. Kameralarla ilgili bişey değil çünkü. 35mm çekiyor olsan anamorfik çekip 2.35 yaparsın çok mantıklı, dijitalde sensörler farklı ama ve çoğu anamorfik falan çekmiyor.

Ek olarak, Red kameranın falan öncülük ettiği "2:1" oranı var. Ne 1.78:1 (16:9) gibi dar, ne 2.35 gibi üstten çok basık. Bence yeni oran bu olacak ki David Fincher falan bunu kullanıyor bildiğim hatırladığım kadarıyla.

edit: ek olarak, yönetmen ve görüntü yönetmeninin gözü 2.35'e alışıksa öyle daha iyi kadraj yarattıklarını düşünüyorlarsa öyle yapıyorlardır tabii ama o da kolaycılık biraz. Örneğin Famu'da okumuş görüntü yönetmeni arkadaşım hepsini yapmak durumunda. Reklam çekerken 16:9, film çekerken 2.35 vs.
  • nhk ni youkosu  (08.02.21 00:45:30 ~ 00:47:33) 
[]

b-good maske çakma olabilir mi?

beşer beşer paketlenmiş 50'lik paket maske aldım. bi de üstelik eczaneden aldım. bok var gibi 60 lira da para verdim, ama bu daha önce aldığım b-good'lar gibi değil. her pakette b-good yazıyor, kilitli kapalı poşet. ama bunlar osuruktan işporta maskelerine benziyor. ne rengi, ne modeli eski kullandığım gibi kaliteli görünmüyor. açıp bakmadığım için net karşılaştıramıyorum.

bunların çakması da var mı? varsa bile eczane satar mı? öncekilerden çok memnundum. güvenip açayım mı, götürüp iade mi edeyim ne yapayım?


 
Olabilir, ben olsam gider gösterir iade ederdim. Ben doğrudan üreticilerinden almaya çalışıyorum


  • giovanne  (05.02.21 15:55:02) 
[]

Ben hepsini birbirine karıştırdım, neler oluyor?

Boğaziçi'ne seçilmemiş bir rektör atandı, öğrenciler ve öğretim üyeleri protesto ediyor.

Lgbt olayı nedir? Kabe olayı nedir? Ne alakası var lan rektör protestosuyla? Konu ne zaman ve niye rektörden lgbt'ye, kabeye falan geldi ben kaçırdım.

Nedir mevzu?

 
okuldaki bir sergide, kabe üzerine lgbt bayrağı olan bir resim getirilmiş. daha sonra lbgt kulübüne baskın yapılmış ve pkk ile ilgili materyal ele geçirilmiş. ruşen çakır'ın dediğine göre içeriden yapılan işlermiş. bununla ilgili öğrenciler ve öğrenci olmayanlar tutuklandı. rektör protestosuyla alakası yok, false flag yapıyorlar gibi...

www.youtube.com
  • malheiros  (03.02.21 20:30:20 ~ 20:30:38) 
Ben de ek soru kaynak edeyim araya. Rektör protestolarında neden LGBTİ+ bayrakları açıldı? Özel bir nedeni var mıydı, yoksa LGBTİ+ bu protestoyu destekliyor amacıyla mı açıldı?


  • himmet dayi  (03.02.21 20:43:48) 
Okulun kulupleri var, kuluplerden biri de lgbti kulubu. Destege gelirken bayraklariyla geldiler, ekstra bir durum yok. Uzun yillardir lgbti kulubu vardi zaten. Yillardir bogazicine basi ortulu olanlar gelebiliyordu, ayni zamanda lgbti'ler de ozgurce etkinliklerini yapabiliyorlardi. Kuluplerini kapadi melih bulu.


  • fakyoras  (03.02.21 23:40:51 ~ 23:42:07) 
[]

inşaat maliyeti v2

geçen gün inşaat maliyeti ile ilgili bir soru sormuştum (git: 1464475)

biraz daha detay vereyim. yazarak açıklamak biraz zor ama deneyeyim.

müstakil evin birinci katında yaklaşık 20 metrekarelik bir balkon var. bu balkonun yarısının tepesinde pergole var ve pergolenin altında da zamanında yaptırdığımız ufak bir tuvalet ve dama çıkmaya yarayan ahşap bir merdiven var. balkonun geri kalan yarısı boş. balkonun tek tarafında evin duvarı var. yani üç tarafı ve tepesi kapatılacak, uç tarafında yine ufak bir balkon kalacak. bu kapatılan yerden doğru düzgün bir banyo ve bir oda çıkarılacak, bir de dama çıkacak demirden dönen merdiven yapılacak. tabii balkonun tepesi kapatılınca evin damı da genişleyecek, o yeni kısma da seramik döşenip etrafı korkuluk yapılacak. halihazırda damın etrafında demir korkuluk var. bunu söküp alüminyum mudur krom mudur şu parlak korkuluk yapılacak. kendi fikrim, tek kalemde masrafın çoğu bu olduğundan bunu erteleyip sonradan da yapabiliriz. mevcut damın etrafındaki korkuluk durur. yeni taraf da korkuluksuz olur, o tarafı kullanmayız.

biz bu balkonu yaptırırken niyetimiz etrafını çevirip tepesini kapatmak olduğu için zemin katta kolondu kirişti bunun hazırlığını yaptık, üstüne bir kat daha oda olacak diye. yani zeminde taşıyıcı, betonarme falan bir ekleme yapılmayacak. sadece işte üste çıkacak kolonu kirişi bağlayacak. 5 yıl önce paramız bittiği için balkon olarak dursun, ileride kapatırız demiştik.

ustanın bize verdiği gerekli malzeme listesi ve işçiliğin fiyatları şöyle. verdiği malzeme ve işçilik fiyatları normal mi? kazık yemeyelim.

i.hizliresim.com

 
tam metrajları çıkartamıyorum söylediğinizden fakat, yıkım, demir-kalıp-beton ve tuğlaya verdikleri rakamlar ve tutarlar biraz fazla gibi. 1. katta kapattığınız yerde pencere olmayacak mı? sanki o unutulmuş gibi geldi.

ayrıca korkuluk en son imalatlardan biri, 11bin liraya onlara bırakmayın siz bir ferforjeciye yarısına yaptırırsınız. aynı şekilde duşakabini de bağlantı yerlerini sıhhi tesisatçı yapacak ama duşakabinci gelip monte edecek onu da siz alın istediğiniz bir model. seramiği ve yapıştırıcısını da siz alın. yani 71bin'den bir kere 15bin silin. 55bin kalıyor, onu da en fazla 40bin'e anlaşın bence. O bile fazla da, yani bilemiyorum metrajlar nedir.
  • malheiros  (30.01.21 19:01:01) 
Genel tutar bana biraz yuksek gibi geldi.

Halihazirda devam eden insaatimizda alt kata bire bir sizdeki gibi bi uygulama, ust kata ise yaklasik 100 metrekare anahtar teslim 2+1 ev. Tum binaya 13 adet 12x12 demir konstruksiyonla guclendirme, hemen yan eve yaklasik 10 metrekare balkon uzeri korkuluk, tum bina dis cephe yalitim vb yaptiriyoruz.

Usta milleti oldugu icin surec icinde sorunlar yasadik ama tum bunlar icin 150 bin liraya anlastik.

Sizin fiyat bana biraz ucuk geldi acikcasi.
  • msb  (30.01.21 19:11:41) 
korkuluk alüminyum olacak ama sonradan soruya da ekledim, halihazırda demir korkuluk var. yani çıkılan kısımda onunla idare edebilir, gerekirse sonradan bütün damı çevirebiliriz. dediğiniz gibi o son iş, başkasına da yaptırılabilir. olmasa bile olur.

seramik, vitrifiye, duşakabin vs zaten ben seçeceğim de onlar da ortalama bir rakam olarak yazmış diye tahmin ediyorum.

asıl merak ettiğim betonarme kısmı. yani metrajına göre miktar uygun mu onu boşverin, zira size şu kadar metre diyecek teknik bilgim yok.

1100 kg. demir 5500 lira diyor mesela. bağlama, kalıp işçiliği 7000 diyor. 70 torba çimento 1750, c30 beton 4500 diyor (kaç m3 yazmamış), 1500 adet tuğla 1500 lira, örmesi, taşıması 2000 lira diyor. bunlar uygun fiyatlar mı?

odaya elektrik çekilecek, lamba, priz anahtar. aynı şekilde banyoya da lamba ve priz çekilecek. buna da 1500+500 demiş. taş çatlasın 4 priz, 3 anahtar gerekir. kabloyu mabloyu bilemiyorum.

yukarı tuvalete su geliyor, kanalizasyon gidiyor, ama sıcak su yok. sıcak su çekecek.

halihazırda balkonun bir kapısı var, balkonu kapatınca o kapıya gerek kalmayacak, o kapı odaya takılacak. şimdiki ufak tuvaletin de kapısı sağlam, yeni banyoya da o takılacak. bir tek odaya balkon kapısı ve pencere yazılmamış. ben odaya pencere koymak yerine büyük sürgülü bir kapı hayal ettim (odanın ucu yine ufak bir balkon olacak). ama dış cepheye bakan duvara da pencere konabilir evet, ek olarak o çıkabilir.
  • kibritsuyu  (30.01.21 19:14:08 ~ 19:32:58) 
Bana uçuk geldi biraz. 13.5 boyutundaki tuğlaların 2020 yılındaki tane fiyatı 85 kuruş internette. Size direkt 1 TL'den hesaplamışlar. 1500 tuğla alıyorsanız indirim yapılması gerekir. Duvar örülecek alanı görmeden konuşmak zor ama 1500 tuğla saydığınız işler için fazla gözüktü. Taşıma ücreti de abartılı gibi. 4 bin TL'ye İstanbul'dan Kars'a eşya taşıyorlar.


  • dissendium  (30.01.21 19:42:46 ~ 19:43:02) 
Sanki biraz fazla olmus gibi ben resmi gormeden yaziyi okurken kafamdan 40 topladim ama bunu faal 8nsaatla ugrasan arkadaslar daha net toplarlar.kendisine sormadan ikide bir pas atiyorum ama john bloor un bir fikrini almak lazim.


  • duptıs  (30.01.21 19:48:26) 
bir de şunu ekleyeyim. kapatılan yeri dışarıdan boyayınca o kısım tertemiz kalacağı için evin tamamını dış cephe boyayacak. yani oradaki boyama parası tim evin dış cephe boyanması + yeni yapılan kısmın iç cephe boyanması için.


  • kibritsuyu  (30.01.21 19:50:16 ~ 19:51:52) 
Betonları nereye kullanacaksınız ? Sap betonunu anladık ta diğeri ne için.


  • opitseri  (30.01.21 20:00:14 ~ 20:01:05) 
arkadaşlar verdiğiniz bilgilere göre notlarımı alıyorum, tuğla miktarı ve fiyatı çok değil mi, bu kadar çimentoyu ne yapacak, hepsini soracağım.

John Bloor'dan özellikle cevap bekliyorum.

@opitseri: tahminimce torba çimentolar tuğla örmek, şap atmak, sıva yapmak için, c30 da kolonuydu, kirişiydi, tavanıydı, betonarme unsurlar için. 70 torba o iş için de çok mudur onu bilemedim. anlattığım kadarıyla sizin bilmenize imkan varsa fikirlerinizi duymak isterim.
  • kibritsuyu  (30.01.21 20:06:29 ~ 20:18:42) 
özetle çok kazık. banyo kaç metrekare olacak? "ben o paraya şeker fabrikası kurarım, pezevenk" diyesim geldi.


  • ensar  (31.01.21 11:19:32) 
arkadaşlar tekrar söylüyorum. asıl merak ettiğim kısmı, siz mühendisler nasıl diyor, kaba kısmı. yani demiri, betonu, kalıbı, tuğlası, çimentosu, sıvası mıvası işte. alan kabaca 20 metrekare. bunun yarısı oda olacak, kalan kısmın da yarısı banyo olacak, kalan çeyrek de antre gibi. balkon evin tek duvarına yapışık olduğu için üç tarafı ve tavanı kapatılacak, kapatılan kısımda da odanın ve banyonun iç duvarı örülecek.

banyonun seramiği, klozeti, rezervuar takımı, lavabosu, duşakabin falan bunları boşverin. onları ben seçeceğim zaten, adama "sen kafana göre koy, ben prarasını veririm" demeyeceğim. adam bizim masrafımız kabaca belli olsun diye yazmış. altın kaplamasını seçersem masrafım artar, çıkma hela taşı koyarım bedavaya gelir, sorduğum onlar değil.

bana şu kaba kısmı için verilen fiyat iyi mi onu söylerseniz. yani 1100 kg demir diyor, 7000 lira kalıp işçiliği ve demir bağlaması diyor, c30 beton diyor, 70 torba çimento, 1500 tane tuğla diyor. bunları soruyorum ben.

yapılacak iş bir oda bir banyo, belli. duvarda buat var. 1500 lira elektrik malzemesi ve 1000 lira işçiliği normal mi? odaya bir lamba 2 priz, banyoya 1 lamba 1 priz konsa yeter. bu iş için buattan hat çekip döşemeye 2500 lira normal mi?
  • kibritsuyu  (31.01.21 11:46:00 ~ 15:18:57) 
Yaklaşık 20 m3 beton fiyatı vermiş, şöyle söyleyeyim ortalama 130 metrekare bir binanın tek katına kolonları, merdiveni ve tablası dahil 30-35 m3 beton gider.

Yani senin yer 20 metrekare ortalama, kolon hariç tabla kalınlığı 30 cm atsak 6 m3 beton gider tablaya, 4 tane kolon diksek 70x30x290 dört tanesine bir metre küp bile beton gitmez.

Betonda hesap hatası olduğu bariz, diğerlerine hiç girmeye gerek yok.

İlla bu şekilde betonarme yapacaksan sen sadece işçilik fiyatı al, de ki bu işi bana işçiliğini kaça yaparsın?

Malzemeyi de bir telefonla getirirler ödemesini önceden yaparsan, tuğlanın da en son fiyatı 60-70 kuruştu.

Ayrıca 1500 tane tuğlayı nereye kullanacağız?

1 m2 duvara 25 tuğla gider, 1500 tuğla 60 m2 yapar.senin bi duvar zaten var, 3 duvar yapıalcak. Bir kenarı 4 iki kenarı 5 desek 13 metre uzunluk, yükseklik de 260 cm. toplam 34 metrekare yapar. Hadi firesiyle kırığıyla 40 m2 de, 60 m2 tuğla nereye gidecek?

Kaldı ki bu hesapta kapı ve pencere boşluğu yok, onlar da en az 5 metrekare tutar, yani aslında sana 30 m2 tuğla yetiyor, özetle 750-800 tuğla.

Sen bu ustadan da başka ustadan da sadece işçilik için götürü fiyat al, malzemeyi almaktan korkma.

Benim fikrime gelirsek;

Neden betonarme istiyorsun?

Gazbeton tuğla ile (ytong) güzelce duvarlar örülüp, üzerine demir profil atılır. Üzerine de OSB ya da ahşap döşenir, üzerine de yalıtımı yapılır, üzerine de seramiği. Mis gibi olur, bu beton fetişi bizde var, gavura bakıyorum herşeyi ahşap üzeri yapıyor.

Alttan da tavana alçıpan ya da betopan vidalanır, tavanda ve duvarda kaba sıva işçiliği de olmaz sadece alçı çekilir ytong ve alçıpan üzeri.

71 bin liraya kat atılır ya hu, hakketen büyük para.
  • John Bloor  (01.02.21 16:47:57) 
genelde fazla para alırlar işini iyi yapan biriyse maliyet+kar dan sonra 3-4k fazla ver kafan rahat etsin

burada en büyük sorun nakliye
kendi alacağın malzemeleri aynı yerden alıp tek seferde getirmeye çalış

ve sürekli bir şeyler eksik çıkacak, sonradan söylenecek
  • bir soru sorcam  (01.02.21 17:20:39) 
[]

9 yaşındaki erkek çocuğunu evde nasıl oyalarım?

arkadaşlar, okullar sömestr tatiline girdi. hafta için gündüz canlı ders yaparken bile teneffüslerinde oyalayacak bir şey bulamıyordum, şimdi canlı ders de yok, tüm gün boş.

annesi işe gidiyor. ben evde çalışıyorum. baba oğlu sabahtan akşama kadar yalnızım. işim olduğu zamanlar televizyon, tablet falan mecburen. ama işim müsait olduğunda en azından hem televizyondan, tabletten uzak durmasını sağlayacak, hem de birlikte güzel ve kaliteli vakit geçirmemizi sağlayacak ne yapabiliriz?

her şeyden çabuk sıkılıyor. kitap okutamıyorum hiç sevmiyor. ek çalışma (matematik vs) yaptıramıyorum, sevmiyor. kutu oyunu, masa oyunu desen bir oyun cafe'yi doldurabilecek kadar çok oyunumuz var, çabuk sıkılıyor. lego oynayalım desek zırt diye bitiyor. evin içinde deniz topuyla (ses yapmasın diye normal topla değil) futbol oynuyoruz ama yine de aşağıya çok ses yapıyor. annesi hama boncuk diye bir şey almış, başta bi ilgisini çekti, şimdi onun da pabucu dama atıldı. birbirine ekleyip yapı kurulan pipet gibi bişeyler almış, onunla da ilk gün oynadık, bi daha heves etmedi. koskocaman türkiye haritası aldım. şehirleri, dağları, gölleri bulma oyunu uydurduk, ama ne kadar uzun oynayabilirsin ki bunu da.

versem sabahtan akşama kadar tablet oynama potansiyeline sahip. ama elbette tableti verip kurtulma taraftarı değilim. beynini, gözlerini de düşünmem lazım.

kitap falan okumaya alışsa ona da razıyım. dünya kadar kitabı var. sırf bari tablete bakıyor, tabletten kitap okusun diye tabletine kitap okuma uygulamaları, kitap okuma siteleri, bir sürü e-kitap falan yükledim, en azından tabletle faydalı bir iş yapsın diye, bir kere bile alıp açtığı yok. tamam 1 saat falan oyun oynasın da, kalan vakitte ben ne yapayım da 2 hafta oyalayayım bu çocuğu evin içinde? gözünüzü seveyim yardım edin.

 
devir değişti artık çocuklar bizim gibi sokakta çelik çomak oynamak zorunda değil. canı ne istiyorsa akranları ile neyin muhabbetini yapıyorlarsa onu oynasın. en az 8 saat gece uyuyorsa ve yemek yiyorsa problem değil ne yaptığı. 12 punto renksiz alfabeli kitap mı okucak o yaştaki çocuk. serbest bırakın 30 yaş büyük adamla oynamaktansa akranları ile böğüre böğüre istedğini oynasın online. belki espor şampiyonu olur ilerde. ytd.


  • kelepir  (30.01.21 14:28:17) 
Çocuk dergileri ya da robotik-kodlama için eğitim kitleri alabilirsiniz. Etkinlik, bulmaca, deney içeren kitap-dergi olursa ilgisini çekebilir.

www.tubitakdergileri.com.tr

www.robotistan.com

Online eğitim platformları var, katılabilir belki. Ben bi bambuyu biliyorum.

instagram.com
  • GoodMorningTeacher  (30.01.21 14:32:32) 
tableti, oyunu onun becerilerini geliştirecek şekilde kullanabilirsiniz aslında.

ben kuzenlerle çok güzel art arda need for speed porsche unleashed veya test drive 6 oynardım.

eve bir direksiyon alırsınız, bir o yarışır veya bir siz. yükleyin forza gibi dirt rally 2.0 gibi oyunları, berecileri de artar hem.

not: taa 2000 yılında guillemont ferrari 550 marenello direksiyonum vardı :)
  • rain when i die  (30.01.21 14:46:08 ~ 14:46:54) 
abi bu çocuğun anası ortaokul öğretmeni. her gün tablet oynamaktan beyinleri uyuşmuş çocuklarla uğraşıyor. ben pedagojik formasyonun dibine vurmuş annesine "bırak yaşıtlarıyla ne muhabbet ediyorsa sabahtan akşama oyun oynasın, oyun becerisini geliştirmek için kullanıp elektronik oyun şampiyonu olsun" derim?

zaten alıp suç ve ceza okusun demiyorum. bir kütüphane dolusu çocuk kitabı var, yazılısı da var, resimlisi de var. 2-16 yaş arası her türlü kitap var. bilim teknik'inden tut, gezi, uzay, yaşam, yaşına uygun çeşit çeşit dergi var. ayrıca deney kitapları, arduino setleri var. evde org var, gitar var, öğretip yol gösterebilecek adam da var. yani tablet oynamıyorsa bunun alternatifi eski devirdeki çelik çomak mıdır? yok mudur günümüzde tablet harici çocuk eyleme yöntemi?

kaldı ki yaşıtlarıyla zoom açıp karşılıklı da oynuyorlar saatlerce. ama ben sabahtan akşama yaşıtıyla online oyun oynayan, anca yiyip için sıçan, elinde tabletle mala dönmüş şişko bir çocuk olsun istemiyorum lan. oynamasın, saksı gibi kitap okuyup bilimsel çalışma yapsın da demiyorum. ama hareket lazım, biraz o tazecik beyninin gelişmesi de lazım. sadece yüksek ses ve hareketli parlak ışıklardan ibaret tabletle beyni uyuşsun istemiyorum.

arkadaşlarıyla parka götürüyoruz koştursunlar diye. arkadaşı 2. dakikada sıkılıp anasından tablet istiyor, parkta oturup tablet oynuyor. ben böyle bir çocuk olsun istemiyorum ki. tabletse tablet, yasak değil oynasın da kısıtlı oynasın. mala dönüşecek kadar oynamasın.
  • kibritsuyu  (30.01.21 15:00:43 ~ 15:04:33) 
bizde de bu modelin küçük yaş versiyonu var. dışarı çıkmak dışında başka bir oyalayıcı bulamıyoruz. tabletle fazla vakit geçirdiği günler durağan aktivitelere hiç ama hiç yanaşmıyor. sabahtan lego, resim vb aktiviteyi tutturabilirsek o günü daha sakin geçirebiliyor, yoksa tüm gün mızmızlanıyor bi şeyi beğenmiyor. kutu oyunu sevmiyor sizinki de demek ki. ya dışarda yapacak birşeyler bulun ya da tablet vermeden biraz can sıkıntısına sabredip legolara dalmasını bekleyin. yapacak birşey bulamayınca mecburen üretmeye başlar.

bir de tüm oyuncakları oyunları gözünün önünden kaldırın, unutsun. sırayla çıkarırsınız daha hevesli olur.

bizim apartmandaki o yaştaki çocuklar slime yapımına merak salmışlardı, biraz ortalık batıyor ama epey oyalanıyorlardı onunla.
  • denizince  (30.01.21 15:03:08) 
slime var, kinetik kum var, hot wheels parkurları, onlarca arabası var, odası oyuncak dolu.

kutu oyunu da seviyor, mesela saatlerce monopoly oynayabiliyoruz, iyi de oynuyor kerata. ama 2 kişiyle de onun tadı yok. 2 kişilik kutu oyunu da maksimum yarım saat idare ediyor.

tavla öğrettim bu hafta, yeni diye biraz ilgisini çekti ama bunun da ömrü 1-2 hafta sürer maksimum.

hiçbir arkadaşının bilmediği kadar kağıt oyunu biliyor. pişti, uno falan derken batak öğrendi, ciddi ciddi oynuyor lan adam. bitince yandaki ıstakaları devirmeli okey oynuyor. bildiğin emmi oldu 9 yaşında.
  • kibritsuyu  (30.01.21 15:07:36 ~ 15:09:06) 
yani genel olarak sıkılgan çocuklar evi kirletecek aktivitelerden (uzmanlar duyusal diyorlar da işte aslında evi batıran aktivite) hoşlanıyor gibi bir gözlemim var :) deney seti gibi oyunlar alabilirsiniz. the dad lab var meşhur, instagram hesabı ve deney kitabı var. onlardan birlikte yapabilirsiniz.


  • denizince  (30.01.21 15:11:59) 
"kitap okuma" kendi içinde bir sebep içermiyor sebep bu olabilir mi sizce?

yani çocukların bilgisayara yönelmesinin bir sebebi var, anne babalarımızın kitaplarda buldukları amaçları bilgisayarlarda buluyorlar. bir oyun oynarken, bir video ya da dizi izlerken bir amacınız, tatmin ettiğiniz bir duygunuz var.

bir film arayan insana "ne tür olsun", "nasıl konuları seviyorsun" diye soruyoruz. biliyoruz ki kendisiyle alakasız bir konuda film izlerken sıkılacak. Ama kitaplar için böyle değil bu. Kitap okumak her zaman düz bir eylem.

Ne yapayım? - Kitap oku.

Çok anlamsız oluyor haliyle. Çocuğuna kitaplar alıp hoşuna gideceği "fazla eğitici olmayan!" hikayeler okuyarak ilgisini kitaplara çekebilirsiniz. Kitap okumanın, matematik çalışmak ve nasihat dinlemekten bir farkı olmalı ki çocuk kitaba yönelsin.

öneri olarak çocuğunuzun sevdiği oyunların, filmlerin ya da benzeri şeylerin kitapları varsa onları alabilirsiniz.
  • mentuhotep  (30.01.21 16:16:38 ~ 16:18:14) 
Teknik boyutuna giremem cunku ben evdeki 7 yasindaki kiza cozum bulamiyorum.

Bu yuzden buraya sadece lego yazmaya geld8m.lego ciddi ugrastiriyor.sevdigi seriyi aldigimda bastan sona ugrasip kendisi yapiyor,diger serilerle birlestiriyor.bunun disindaki tum oyuncaklarda yanina yanci ariyor.

Birde en son amazon un kopegi var,duz plastikten geliyor,yaninda bir suru minik bez parcalari var,sen onlari tuy diye o plastigin ustune isliyorsun.kendi kopegini kendin tasarla gibi.onu verdim yaklasik 2 saat hic basindan kalkmadan tek tek herseyini yapti,susadim bile demedi.uretebildigi herseyde cok guzel vakit geciriyor bizimki.
  • duptıs  (30.01.21 17:57:40) 
Çocuğum yok öneri mahiyetinde sallayacağım :) yeğenlerim üzerinden fikir yürütüyorum ve aslın çocukların fiziksel olarak enerjilerini atamama problemleri var, enerjisini atamyan çocuğa boyama , okuma vb. aktivitenin tillahını sunsanız bir yere kadar idare ediyor. Bir de çocukların zaman algısı da bizden farklı bence, o yüzden çabucak sıkılıyorlar, özellikle bir akranlarıyla sürdüremedikeri için bu tip aktiviteleri. Benim önerim günlük programa ek olarak tabii, bir nintendo wii konsol almanız, kırık mırık uygun fiyata bolca var ikinci el, bütçe varsa switch alın tabii, dans mı spor mu neye hevesi varsa fiziksel olarak kendini orada yorsun. sonra zaten dinlenmek için daha sakin aktivitelere kayacaktır. tabletten bence daha iyi her türlü, çünkü uzun süre elindeki ekrana bakan çocuklarda postür ve gözelere neler olacak bilemiyoruz yakında.


  • ruz  (30.01.21 18:19:13) 
Maketle falan uğraşmasını sağlayabilirsiniz belki.

Bu arada kitap okumayı teşvik etmek için belli aralıklarla Wifi şifresini değiştirip Wifi şifresini kitapta geçen spesifik bir detay yapabilirsiniz. Bu sayede şifreyi bulana kadar kitap okur hem de tabletten falan uzaklaştırmış olursunuz. Kitap okumanın ödülü tablet olur.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (30.01.21 18:26:49) 
Hep derler ya çocuklar anne babayı örnek alır diye. Siz istediğiniz kadar kitap oku deyin, sizin elinizde kitap görmediği sürece mümkün değil okumaz.

Bu yaşta çocuklar için spor çok iyi bir etkinlik. Youtube'da falan o yaş grubu için egzersiz programları var. Güvenilir bir uzmanınkini bulup başlatın. En azından enerjisini atar daha çabuk yorulur:)

Robotik kodlama iyi fikir en azından meşgul olur.
  • anten  (30.01.21 18:48:31) 
Kutu oyunlara (board game) dalsanız. Monopoly'den başlayın, diğerlerine geçersiniz.


  • put it in your appropriate place  (30.01.21 19:11:00) 
satranç demeye geldim.


  • engelbert humperdinck  (30.01.21 20:11:18) 
Sokağa çıkma saaatleri parka gidip scooter-bisiklet ve yorulabilceği şeyleri yapabilirsiniz (Arkadaşlarım böyle yapıyor). Gün içinde enstrüman, lego, birlikte bilgisayar oyunu gibi şeyler yapıyorlar.


  • kaset  (30.01.21 20:54:34) 
Ormana gidip gezin.


  • luluki  (31.01.21 08:45:12) 
Ben tabletçi yeğenimi masal anlatarak oyalayabiliyorum. İlgilendiği şeyler var, mesela örümcek adamı çok seviyor. Masaldaki ana karakterin adına örümcek adam diyip yardırıyorum, bayıla bayıla dinliyor.


  • plutongezegendegilmi  (31.01.21 10:51:41) 
cocukta tüm türk cocuklarında olduğu gibi konsantrasyon eksikliği var. yani bir şeye konsantre olamıyor.

bence bunu değiştirmeniz lazım.
  • duyurukullanıcısı  (31.01.21 11:00:32) 
[]

inşaat maliyeti

ön not: soruyu sileceğim.

arkadaşlar, 9-10 metrekarelik bir alan için taşıyıcı unsurları, duvarları ve tavanı dahil olmak üzere (zemin yok, sadece duvarlar ve tavan, demiri, betonu, tuğlası, sıvası, boyası vs) betonarme bir inşaatın malzeme + işçilik maliyeti yaklaşık ne kadar tutar? plan proje vs kısmını da katmayın. sadece malzeme + işçilik.


 
ortalama m² maliyeti 1330 lira görünüyor. Buna göre 10 bin diyebiliriz.

insapedia.com
  • bagcivan  (27.01.21 18:33:13) 
nasıl bir şey olacağına bağlı. ahır gibi bir şey olacaksa 3000'e de yapabilirsin. sıva boya dahil.


  • turbo sadık  (27.01.21 20:32:08 ~ 20:32:53) 
Taşıyıcı sistem olmak zorunda mı? Yani beton değil de alçıpandan yapsak olur mu?

Ne için kullanılacak bu yer, nerede ve nasıl bir konumda?
  • John Bloor  (28.01.21 15:16:21) 
[]

netflix'teki durum anlatan altyazılar

arkadaşlar, netflix'ten izlediğim bazı yerli dizileri, konuşmaları daha net anlayabilmek için türkçe altyazılı izliyorum.

fakat türkçe altyazıların tamamı, sanırım işitme engellilere uygun olsun diye çıkan her sesi yazıya dökmek şeklinde yazılıyor.

ya tamam, işitme engellilerin dizi izlerken bilmesi gereken, ama duyamadıkları için bilmeleri için yazıyla aktarılması gereken "kapı zili", "telefon çalıyor" şeklindeki altyazıları anlıyorum.

lakin adam evin kapısını açıyor, altyazı:

- anahtar sesi
- anahtarı kapıya sokma sesi
- anahtar çevirme sesi
- kapı açma sesi
- anahtarı geri çıkarma sesi
- kapıyı kapatma sesi

yerdeki mektubu alıyor:
- kağıt hışırdaması
- zarf yırtma sesi

lan bunlara ne gerek var? adam işitme engelliyse gerizekalı değil ya, kapının açılırken çıkardığı bütün sesleri yazıyla betimlemenin ne anlamı var yahu?

adam otururken sandalyeyi çekiyor, santdalyeden grrt diye ses çıkıyor:

- sandalye sürüklenme sesi

aman ne kadar bilgilendirici oldu. işitme engelli adam da sandalyenin grrt ettiğini okumasa sandalye çektiğini anlamayacaktı.

 
Betimleme olmayan altyazıda olmaz genelde bu tur anlatımlar.

"işitme engelli adam da sandalyenin grrt ettiğini okumasa sandalye çektiğini anlamayacaktı."

İşitme engeli olmayan kişiler gerizekalı mı ki o sesi koyuyorlar oraya?
  • pass  (24.01.21 23:56:11 ~ 23:59:50) 
Size katılmıyorum. Kafada daha kolay ve hızlı canlandırabilmeye yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Bir nevi kitapta sadece "yerdeki mektubu aldı" yazmasıyla "yerdeki mektubu aldı. alırken kağıt elinde hışırdadı" arasındaki fark gibi.

Edit: Ayrıca yönetmen sahne seslerini kapatacak şekilde müzik koymuş olabilir, veya bunun gibi canlandırılan sahne ile tutarlı olmayan sesler olabilir. O sahneyi her öğesiyle betimlemek filmi film yapan unsurları en iyi şekilde aktarır.
  • fotrsapka  (25.01.21 00:01:23 ~ 00:03:59) 
başka altyazı yok ki. bir tane türkçe altyazı var, o da böyle. ya betimleme olsun sorun değil zaten, ayrı altyazı yapsınlar da demiyorum.

bunları yazmanın ne gereği var diyorum. işitme engelli kişilere de faydası yok ki.

hani mesela adam koltukta otururken ayağa kalkar, sokak kapısını açar, kimse yoktur. sesleri duyamayan bir kişi, filmdeki adam kendiliğinden mi gitti kapıyı açtı, kapı çaldı, gitti açtı ve kimseyi göremedi mi, bunu bilmesi için kapının çaldığını altyazıya yazarsın.

ya da filmde ahmet ossurur, etraftakiler güler. işitme engelli bir kişi milletin neden güldüğüne anlam veremeyeceği için altyazıya "ahmet ossurdu" yazarsın, onu anlarım.

ama filmde yerdeki kağıdı alıp okuyan adamın elindeki kağıttan çıkan hışırtıyı yazmayınca işitme engelliler için bir eksiklik mi oluşuyor ki böyle her boku yazıyorlar? sandalye sürtme sesi, kağıt hışırdama sesi, anahtar şıngırdama sesi.

adam bardağa içki koyuyor:
- içki doldurma sesi.

dalga geçer gibi ya.

@fotrsapka: kitap okumuyoruz ki hacı. ekranda görüntü de oynuyor. görüntüde bardağa içki doldururken şırrr diye ses çıkmasını yazıyla yazmanın kime ne faydası var. kitap okusak gözümüzde canlandırmak için bir nebze anlarım. ya da o hışırtı, ne bileyim sandalye sesi, içki sesi bir derde derman olacaksa yine yazsın. hani içki doldurma sesini duyan içerideki adam "aaa rakı mı koydun, bana da koy" diyip geliyorsa o ses anlamlı olur, yazarsın. ama öyle de değil ki.

sahne seslerini kapatmak için müzik falan koyduysa zaten duymamamız normal. yani işitme engelli olmayan da duymasa bir şey kaybetmiyor demek ki. zira altyazılı izlemek zorunlu değil. yani ben duymasam da olur, işitme engelli okumasa da olur. duyulmayı gerektiren veya duyulmasa da yazarak betimlemeyi gerektiren bir şey değil demektir.

sahne ile tutarlı olmayan ses varsa onun yazılmasına dair bir problemim olmadığını yeteri kadar açık belirttiğimi sanıyorum.
  • kibritsuyu  (25.01.21 00:02:05 ~ 00:12:33) 
Altyazı direkt SDH'tan çevirildiği için öyle eklenmiştir Türkçe'ye. Sadece işitme engelliler için değil işitme zorluğu olanlar için de yardımcı oluyor sanırım. Mesela hem müzik çalıyor hem de su koyuyor sahnede. İşitme sorunu yaşayan kişi sonuçta hissediyor bir ses var ama müzikten mi yoksa su doldurma sesinden mi geliyor bilemiyordur. Film deneyimini geliştiriyor. Film izlerken kapı çaldığını alta yazmazsa kendi evindeki çalıyor zannediyordur insanlar belki. Böyle yapıldığına göre bir ihtiyaç varmış demek ki. Ben de bilmiyordum ilginç bir konu aslında, daha bilgili birisi yazarsa öğreniriz.


  • yasamayi_sevmiyorum  (25.01.21 00:12:14) 
Bence gerekli. Empati yapıp Kendimi duymayan birinin yerine koyuyorum.
O altyazıların olması beni filmin içine daha çok çeker (immersion). Pasif bir şekilde değil de , duyan biri gibi daha aktif bir şekilde izlerim, filmi tam hissedebilirim. Zira o altyazılar sayesinde benim de duyan biriyle aramda fark kalmıyor film sırasında. Hatta hayatta engelsiz biriyle eşit olduğum tek durum bu altyazilarla film izlerken. Düşünsene süper bir his olmaz mı?
Bir de düşünsene filmde uzunca bir zaman diyalog olmadığını. "Noluyor? Neden bir şey olmuyor filmde? Offf bu ne sıkıcı bir film, hiç bir şeyin olduğu yok, ya da oluyor da alt yazı koymayı mı unuttular acaba?" gibi düşüncelere dalarım ve bu da yoksul bırakılma hissine (frustration) yol açabilir.

Bilemiyorum Altan bana mantıklı geldi
  • yarey  (25.01.21 02:59:10) 
filmi altyazılı açıp sessize alıp izleyin. yani filmi sadece altyazıdan takip edip sessiz izleyin. filmi tadının azaldığını hissedersiniz. işitme engelliler için de betimleme yapılmayan filmler böyle oluyor. "sigara yanma sesi", "zil sesi", "patlama sesi", "hareketli müzik sesi" vs gibi detaylar oldukça önemli, işitme engelliler için anlatıyı güçlendirir. türkçe altyazılarda çok yaygın değil ancak ingilizce altyazılarda az işitenlerin bile kullandıkları betimleyici altyazılar mevcut. bunların düzgünlerinde genelde örneğin "ses sağ taraftan gelir" "yavaşça yükselen motor sesi" gibi betimlemeler de olur. "sandalye sürüklenme sesi" de bunlar kadar önemli. işitme engelli biri için bunlar oldukça önemli.
zamanında divxplanet'te işitme engellilerin betimleyici altyazı talebinde bulunduklarını hatırlıyorum. hatta bu dijital platformlar bu kadar yaygın değilken işitme engellilerin türkçe filmlere türkçe altyazı talebinde bulunduklarına dair bir haber de izlemiştim. iyi bir sinema izleyicisi için ses sinemanın önemli bir unsurdur, haliyle duyamayan biri için betimleme diyalog çevirisi kadar önemlidir.

sizin sorunlu bulduğunuz altyazı çevirisine gelince, bu iş kimi zaman profesyonel biçimde hazırlanmıyor. kaldı ki netflix olabildiğince yüksek kazanç elde etme peşinde. birileri geçiyor ekranın karşısına, filmi çevirdikten sonra duyduklarını da yazıyor. yani film ayrı çevrilip işitme engelliler için olan ayrı çevrilmeli ki düzgün bir iş çıksın ortaya. ama amatör bir altyazı çevirmeni gerekli gereksiz her şeyi çevirmiş olabilir. zaten az gelir sağlayan bir iş. haliyle kötü bir örnek üzerinden genelleme yapmak pek faydalı değil. genel olarak betimleyici altyazı ihtiyacı olan için nimettir.
  • early morning rain  (25.01.21 11:42:53) 
engelsiz alt yazı prosedürleri dünya genelinde standarttır ve muhataplarının kurduğu kurum ve kuruluşların dahliyle, kendilerinin talepleri doğrultusunda belirlenmiş olup sittin senedir bu şekilde uygulanmaktadır. demek ki duyamayanlar böyle istiyor.

"ses" diye bir kavramın varlığından haberdar olmayan insanlardan bahsettiğinizi hatırlatırım. bu kişiler bir sandalye yere sürttüğünde ne olduğunu hayatlarında hiç bilmedi, tahayyül etmelerinin de bir yolu yok. bu eylemin bir ses çıkardığını ve bu sahnede o sesin de çıktığını yazmak bu yüzden gereklidir. "e görüyorlar ya" bir yazmama gerekçesi değildir. yerdeki mektubu alırken kağıdın hışırdadığını veya zarf açılırken yırtılma sesi çıktığını bir işitme engelli kendi zihninde hayal edemeyeceği için bunlar yazılarak seyir tecrübesine katkıda bulunulur.

ayrıca işitme engellilerin kelime dağarcığı da işiten insanlar kadar geniş olmadığı için gerektiğinde sözcük kullanımlarında da basitleştirmeye gidilir. Deyimler basitleştirilir, devrik cümleler düzeltilerek yazılır, dil sadeleştirilir. Bir dahakine "ulan kadeh yerine bardak yazmış ukalalar, işitme engelliler salak mı da kadehin ne olduğunu bilmeyecek" diyeceğiniz zaman aklınızda bulunsun bu da.
  • bir garip melek  (25.01.21 15:55:02 ~ 18:55:26) 
[]

kış lastiği tavsiyesi

okullar kapalı, hanım işe gitmiyor diye kış lastiği almamıştım ama 1 şubat'ta başlıyormuş gitmeye. gittiği yer de sabah saatlerinde buzlanan bir yol. yazlık lastikle gönderemem. kış lastiği şart oldu.

205/55/r16 ölçülerinde hangi kış lastiğini önerirsiniz?


 
Buzlu yolda kışlık lastik fayda vermez. Çivili lastik veya zincir bakın. İlla lastik dersiniz Nokiandan şaşmamak lazım.


  • dindarpiskopat  (23.01.21 07:03:06) 
Petlas tavsiye etmiyorum. Lastikçi ovecektir ama alma. Michelin iyidir.


  • etna  (23.01.21 08:16:45) 
kis lastiginde nokian bir numara.
sonra iste michelin, pirelli,continental vs gibi bilindik kaliteli markalar.
petlasa falan ben de bulasmam.
  • cooperr  (23.01.21 08:22:26) 
Hankook dynapro hp2 kullanıyorum. Kış değil 4 mevsim. Çok beğendim.
Elbette en iyisi değil ama fiyat performans ürünü diye coknguvendigim birinin tavsiyesi ile aldım

  • kisa  (23.01.21 08:38:07) 
Petlas alma +1

Nokian Türkiye distribütörü Continental ile aynı şirket olacakmış sanırım. Yani etrafta daha fazla göreceğiz. Nokian al fiyat daha uygun ve kaliteli.
  • westblack  (23.01.21 09:20:38) 
Petlas ile Michelin zaten kıyaslanmaz. Arada uçurum var.
Önemli olan senin bütçen. Para önemli değil dersen Michelin zaten en iyi lastik. Bu ayarda Continental, Pirelli, Bridgestone gibi lastikleri sayabiliriz. Kış lastiğinde Nokian iyi bir marka.

  • himmet dayi  (23.01.21 10:45:24) 
Nokian benim manit, memnun bayağı.


  • Hallegadola  (23.01.21 10:55:45) 
bridgestone blizzak lm005


  • jelly bear  (23.01.21 10:56:07) 
Michelin Alpin al, çok iyi.


  • faati  (23.01.21 14:30:11) 
nokian fiyat performans açısından çok çok iyi. 10cm kar -16 derecede uludağa zincirsiz çıktım önden çekişli araçla. çivili lastikleri de var ama türkiye'de bulmak zordur herhalde ve çok ses yapar kar buz yoksa yolda.


  • argent dawn  (23.01.21 15:27:24) 
[]

Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz izleyenler

Tek bir bölümünü bile izlemedim. Az önce kanalları gezerken Turgay Tanülkü'nün canlandırdığı Şahin Ağa isimli bir karakter gördüm.

Bilen bilir. Aynı oyuncu, Kurtlar Vadisi'ndr de Şahin Ağa isimli bir karakteri canlandırıyordu. Eskişehir cezaevine nakil oldu ve rolü orada bitti, bir daha ne gördük, ne duyduk.

Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz'daki Şahin Ağa aynı Şahin Ağa mı, yoksa tesadüfen aynı oyuncunun canlandırdığı başka bir Şahin Ağa mı?

 
Baska sahin. Ama yine ayni rolde sayilir.


  • tosunpasa  (19.01.21 23:49:05) 
O dizi kurtlar vadisinden yiyor ekmeği zaten.
Abuzer karakterini tanırsın. O da burda mesela.
Yine bi oğlu var ve ona lan it diye hitap ediyor. Hatta burnunu değil de kulağını karıştırıyor mesela. Adamlar kendi karakterlerine kopyala-yapistir yapıyor hepsi bu.
  • Sweetieeeee  (20.01.21 13:49:56) 
[]

sinovac ne, coronavac ne?

sb.

(hep bunu yapmak istemiştim)


 
Sinovac şirketin, Coronavac aşının adı.


  • whoosie  (15.01.21 12:12:42) 
Coronavac
Corona Vaccine'nin kısaltılmışı
Korona aşısı yani.

Sinovac da Sino Aşı Şirketi demek
Sinovac Biotech Şirketinin Korona aşısı

Mesaj geldi Biotech başka şirket diye.
Biotech şirket ismi değil.

Bioloji teknoloji şirketi demek.
Tüm aşı firmaları ünvanlarına biotech koyabilir yani
  • summatinyourteeth  (15.01.21 12:16:24 ~ 16.01.21 18:30:44) 
sino, cin`i isaret etmek icin kullaniliyor bu arada.
sino japanese war gibi. cin japan savasi.

  • camussar  (15.01.21 16:24:20) 
[]

içi boş hindi jambon

migros hemen'den polonez marka fit yaşam hindi jambon aldım.

migros-dali-storage-prod.global.ssl.fastly.net

lan içi boş çıktı. ambalaj kapalı, mühürlü, yapışık, ama içi boş. sanırım banttan geçerken alet bunun içine koymayı unuttu, öyle kapatıldı mühürlendi.

5 liralık şey, iade falan uğraştığıma değmez de çok ilginç bişey lan içi boş kapalı ambalaj geldi.

eskiden sahibinden'de satılan kutusuna ters konmuş eti puf vardı, dünya paraya satılan. bunun da böyle koleksiyon değeri olan bir numarası olur mu sizce?

 
Yapacak bir sey yok, markete gidip muhabbetini ettigine degmez, inanmayan gozlerle dinlerler sadece. Para iadesi vs yapacagini sanmiyorum. Sikayeti de yukariya ulastirmazlar muhtemelen unutulur gider, ben fisi falan da ekleyip migros musteri iliskilerine sikayet maili atardim sadece.


  • neverletyougodown  (12.01.21 15:44:33 ~ 15:49:01) 
sanmıyorum, ama direkt polonez'e bildirirseniz belki geribildirim olarak dikkate alabilirler.


  • gkhncnzdgn  (12.01.21 16:15:34) 
@gkhncnzdgn polonez sallamaz bile, onun ilk muhatabi migrosun satin alimcisi cunku. Senin polonez'e geri bildiriminin etkisi x kadarsa, Migrostan poloneze gelen geri bildirimin etkisi 50x, 100x olarak dusun


  • neverletyougodown  (12.01.21 16:26:34) 
Fotoğrafını çekip Polonez'e gönderin. 5 lira 5 liradır. Ben MuratBey Peynirleriyle bi mevzu yaşamıştım market değil direkt marka çözdü.


  • lcha  (12.01.21 17:18:36 ~ 17:19:30) 
Hocam yani ondan ben de alıyorum, eline alınca boş jambonu anlamaman garip olmuş. Eğer boş olduğunu açınca farkettiysen, açmak için eline ikinci kez aldığında da durumu çakmamış ve açmış olman çok enteresan. Yani bir insan 3 gram ile 63 gram arasındaki farkı anlamalı bence :) Geçmiş olsun.

Bir de Eti puf'un üzerindeki jelatin ambalaja zarar vermeden açman çok zor. Dolayısıyla Eti puf'ta bir hile olamaz ama Polonez'in jambonunu ben sıcak baskı makinesi ile herhalde yeniden yapıştırabilirdim. O yüzden bence Eti puf daha değerli.
  • prole  (12.01.21 17:46:18) 
ahahaha eti puf <3

bence deneyin ya. ne zararı var ki denemenin. eğlenirsiniz, güzel anı. hatta twitterdan sahibinden'e link verin, polonez ve migrosu tagleyin. buraya da tweeti atın, biz de rt yapalım. çoksel olay.
  • allineed  (12.01.21 17:46:21) 
"migros hemen" isimli ve denilen ve getir gibi, yemeksepeti gibi eve sipariş getiren yerden aldığımı yazdım sanıyorum. yani adam poşeti kapıya bırakıp kaçıyor zaten. ne ara elleseydim? hatta ona rağmen poşetten çıkarıp dolaba koyarken de fark etmedim, öünkü 3-4 tane almıştım, üst üste duruyordu, hepsini alıp o şekilde koydum. yemek için aldığımda oldukça hafif olduğunu gördüm ve ambalajın boş olduğunu fark edip "ulan hangi vicdansız yediği boş ambalajı geri dolaba koydu, çöpe atsanıza" diye evdekilere şarlayacaktım ki kapalı olduğunu fark ettim. yani açınca da fark etmedim, çünkü açmadım, hala kapalı duruyor.

parasında pulunda salamında jambonunda değilim, olur öyle hatalar. eminim ki migros'a götürsem sorgusuz sualsiz iade alırlar da onunla uğraştığıma değmez.

hatıra diye saklayayım ben bunu. çok eğlendim zira. gelene gidene gösteririm. ha para eder deseydiniz satışa falan koyacaktım.
  • kibritsuyu  (12.01.21 19:36:46 ~ 14.01.21 08:56:49) 
poloneze yaz. parti kodundan o partiyi incelerler. makinede sorun olmuşsa senin gibileri de çıkabilir :D görürlerse şarküteri kutusu yapıp gönderirler


  • glamdr1ng  (12.01.21 19:40:49) 
heheh para etmez bence de ya, eti puf durumu daha özel.

@neverletyougodown polonez sallamazsa bu onların dangozluğu, ortadoğululuğudur.
mal polonez'in malı, muhatabı polonez'den başkası değil. migros iade alır yine polonez'e gider orası başka, benim amacım iade / değişim değil polonez'e geribildirim verebilmek olurdu. geribildirimimin değerini karşıdaki firmanın kalitesi belirler.

on yıl kadar önce aldığım bir sigara (sıradan ucuz sayılabilecek bir marka) paketinde sanırım bir yerin tutkalı düzgün uygulanmamış paket açılıp kapanırken dağılıyordu, fotoğrafını çektim üreticisine gönderdim. adamlar geri arayıp mümkünse onu alıp size bir paket biz hediye edelim deyip ayağıma kadar bir elemanını gönderdi, gelmişken o zamanki bir milli maça da iki kişilik bilet hediye etmişti.
  • gkhncnzdgn  (13.01.21 16:22:41) 
[]

"ahmet kuburoğlu telegram'a katıldı"

birkaç aydır zaten telegram kullanıyordum, kalabalık bir mesleki grup var.

lakin whatsappa olayından beri iki gündür bütün rehberim oluk oluk telegram'a akıyor ve benim sayfamda her yeni katılan için böyle "ahmet kuburoğlu telegram'a katıldı", "mehmet hedeoğlu telegram'a katıldı" diye bildirim çıkıyor, sayfamın ırzına geçiyor. ayarlardan neyi açtıysam neyi kapattıysam olmadı. bana ne lan arçelik servisi'nden abdullah'ın telegram yüklemesinden olum? nasıl kapatılıyor bu?


 
iyi de bu benim soruma cevap değil ki.

orada denildiği gibi "kişileri eşitle" seçeneğini kapatıp "eşitlenenleri sil" dedim, telegram ile eşlenen rehber olduğu gibi silindi. ahmet kuburoğlu'na mesaj atmak isteyince göremiyorum hiçbir yerde.

ya ben liste silinsin istemiyorum. rehberimi eşlesin, telegram'a getirsin onunla bir derdim yok. mesaj göndermek istediğim zaman alttaki kalem işaretine tıklayıp kime mesaj yollayacaksam o listeden kendim bulayım, ahmet kuburoğlu'nu seçip yollayayım. listeyle alıp veremediğim yok.

her katılanı katıldı katıldı tek tek diye söylemesin, her yeni biri yükledikçe chat sayfasında her birine ayrı ayrı sohbet sayfası açıp üstüne de "1" diye rozet koymasın lan. katılan buyursun gelsin o listeye girsin de her girene ayrı sohbet sayfası açıp katıldı diye söylemesin bana. ben kendi isteğimle eşitlenen kişilerime girersem göreyim katılanları.
  • kibritsuyu  (11.01.21 14:14:00) 
  • heritage  (11.01.21 17:45:03) 
onu da yaptım. hala geliyor. iki ayrı hesabım da yok.


  • kibritsuyu  (11.01.21 19:14:03 ~ 19:14:18) 
ben uzun zamandır telegram kullanıyorum onun bi yolu yok bildirimi kapatırsın ama chat listesinde gözükür hep


  • nahtoderfahrung  (11.01.21 20:40:58) 
[]

hukuk sorusu (veraset ilamı)

veraset ilamı için mahkemeye açılan davalar duruşmalı mı oluyor? yoksa hasımsız olduğu için duruşma görülmeden karar mı çıkıyor?

çetrefilli bir iş. 1800'lerden itibaren 80 küsur kişiye veraset ilamı çıkarılıyor. dosya bilirkişide imiş. yani bilirkişi rapor yazdıktan sonra duruşma tarihi bekleme gibi bir durum var mı, yoksa rapor mahkemeye ulaştığı anda incelenip karara varılıyor mu?


 
Normal şartlarda hasımsız olduğu için duruşmasız yapılır. Ancak dediğiniz gibi çetrefilli bir işmiş gerçekten. Bilirkişi raporunu taraflara (raporda yer alan bütün mirasçılara) tebliği gerekir mi? Yoksa hakim rapor doğrultusunda doğrudan karar verir mi bilemedim...


  • arpaci kumrusu  (12.01.21 09:25:07) 
bütün mirasçılar hep birlikte aynı avukata vekalet verdi. yani henüz ulaşılamayan, vekaleti alınamayan vardır belki de, verenlerin hepsinin avukatı aynı. bilmiyorum bu bilgi işe yarar mı.

yani hakim bilirkişi tayin ederken "duruşma haziran'a ertelenmiştir" gibi bir şey diyip geçmiş midir tutanağa? bilirkişi raporu yarın verse bile, hakkında karar verilmesi için haziran ayını beklemek mi gerekir?

yoksa rapor gelir gelmez müsait olduğunda okuyup kararı yazar mı?
  • kibritsuyu  (12.01.21 09:31:10 ~ 09:35:24) 
veraset ilamı normalde noterden sorunsuzca çıkartılabilen bir şey olduğu için mahkemeye yansıyan veraset ilamı davaları genelde çetrefilli olanlar oluyor ve duruşma da yapılıyor.
hasımsız olsa da mirasçı olduğunuzu kanıtlıyorsunuz sonuçta hakime.

  • blatta hiberna  (12.01.21 09:47:33) 
[]

böyle bir olay nasıl haber olmaz?

yılbaşından bir önceki gün, bir tanıdığımızın damadının, kızını kreşten aldıktan sonra trafik kazası geçirdiğini, tıra çarparak kendisinin de, kızının da vefat ettiğini öğrendim. ertesi gün ise, vefat eden adamın eşi, yani küçük kızın annesi, yani tanıdığımızın kızı olan kişinin bunun kaza değil, cinayet olduğunu, adamın kendisi intihar ederken kızını da yanında götürdüğüne dair bir not bulduğunu içeren facebook postu gördüm.

sırf baba kızın arabayla tırın altına girerek vefat etmesi bile başlı başına bir haber iken, bunun aslında kaza değil, adamın intihar ederken kızını da yanına alması hadisesini hiçbir haber kaynağında bulamadım. en ufak trafik kazasını yayınlayan ankara trafik instagram sayfasında bile rastlamadım.

şehir ankara. siz böyle bir haber gördünüz mü?

 
Cinayeti işleyen de ölmüş sonuçta, üzerine gidilebilecek bir olay değil. İnfial yaratmaması için haber yapmamışlardır.


  • Tochinoshin  (04.01.21 05:33:16) 
Polis haberci çağırmaz sanırım. Adamın eşi haberci çağrısa haberi yapılırdı diye düşünüyorum.


  • prole  (04.01.21 07:00:31) 
Böyle konuların genelde haberi yapılmaz. Çünkü bazen kötülük de örnek teşkil ediyor. Ama vizyona sahip olmayan ufak tefek ajanslar yapabilir. Mesela köprüden atlama metronun önüne atlama gibi haberleri de es geçerler.


  • limonlu eksi  (04.01.21 07:19:55) 
yalnız diyelim ki böyle konuların haberi yapılmıyor. kaza ilk olduğu anda kimse olayın aslında bir intihar olduğunu bilmiyordu ki. (kazanın oluş şeklinden dolayı belki tahmin etmişlerdir ama emin olamazlardı)


  • shadra  (04.01.21 08:24:51) 
ankaranın göbeğinde holding patronu uzun namlulu silahlarla çapraz ateşe tutularak öldürüldü. ancak 51 gün sonra haberi yapılabildi. onun için buna çok şaşırmadım.

ve 3. sayfa muhabirleri ile cinayet büro zaten sürekli irtibatta. bazı olayların haber yapılması istenmiyor.
  • ada meltemi  (04.01.21 10:43:26) 
medya yaşanan tüm büyük olayları haber yapmıyor. takvimde o günün veya daha genel olarak dönemin koşullarına göre seçiyorlar.
ayrıca bazı durumlarda yasal olarak izin çıkmıyor, üstü bilerek kapatılmak isteniyor vs.


başınız sağolsun.
  • jimjim  (04.01.21 10:58:56) 
Farklı bir açıdan bakarak, olay İstanbul’da olmadığı için de olabilir diyorum


  • epitaf  (04.01.21 20:30:27) 
[]

telefon hatsız mesajlaşma programı

oğlana bi tablet aldım, canlı derse girsin, kitaplarını okusun, arada da vakit geçirsin diye. yaş 9.

lakin bir mesajlaşma programı iyi olurdu. telefon hattı olmadan whatsapp gibi ama internetten mesajlaşmaya yarayan bir program önerebilir misiniz?

samsung, yani android.

 
Slack, rocketchat


  • spacevan  (02.01.21 15:40:45) 
Facebook messenger?


  • kuehles blondes  (02.01.21 15:49:14) 
Skype?


  • eylul  (02.01.21 16:01:44) 
Telegram


  • roket adam  (02.01.21 16:07:48) 
discord


  • tahtakafa  (02.01.21 17:33:33) 
whatsapp disinda neredeyse butun mesajlasma uygulamalari telefon numarasiz calisiyor. en populer olanlari: discord, telegram, signal, FB messenger, google hangouts, turkcell bip. en basiti hangouts. madem android kullaniyor, zaten bir google hesabi vardir. herhangi yeni bir hesap olusturmadan hem bilgisayardan hem telefondan mesajlasabilir, sesli/goruntulu konusabilirsiniz


  • crucio  (02.01.21 17:43:22) 
[]

tableti nereden alalım?

arkadaşlar oğlana bir tablet alacağım samsung marka. baktım beğendim modelini.

sizce samsung'un kendi mağazasından mı alsam daha iyi, mediamarkt'Tan vatan bilgisayar'dan falan mı alsam daha iyi? hepsinde fiyat aynı.

ne dersiniz?

 
Hepsinde aynı fiyatsa samsung shop'dan alın migros çeki falan verir.


  • atom karincanin torunu  (28.12.20 22:05:50) 
internetten alsanız?
daha ucuz olabiliyor

  • superb  (28.12.20 22:12:10) 
internetten alacaksaniz once amazon.com.tr'ye bakin.


  • the end of time  (28.12.20 22:17:36) 
Ben fiyat araştırması yaptığımda istediğim tablet Samsung mağazalarında 400 TL kadar daha fazla fiyata satılıyordu. Media Markt yorumları iyi değildi. İnternet'ten güvenilir satıcılardan alınabilir.


  • dissendium  (28.12.20 22:34:36) 
internetten elektronik almayı çok düşünmüyorum. zaten amazon'da satıcısı amazon olan yok, ötekilere de güvenemiyorum. bir ye yılbaşına yetişmeme riski var.

dükkanların hiçbirinde fiyat farkı yok. hepsi 1899 tl.
  • kibritsuyu  (29.12.20 10:04:34) 
o zaman ben olsam samsungun kendi magazasindan alirdim, mediamarkt turkiyeden ne zaman bir sey alsak sorun yasadik.
vatanin da musteri hizmetleri eskisi kadar iyi degil diyorlar, yoksa vatandan alirdim.

  • the end of time  (31.12.20 01:29:52) 
[]

xiaomi mi box s'e stremio yükleme

sözlük'te hem mi box s başlığını, hem stremio başlığını okudum. google'ladım ama şöyle adam gibi anlatan bir tarif bulamadım. herkes övmüş de övmüş, aletin hakkını veriyor falan filan diye.

biraz malım galiba ya tarifini bulamadım, ya anlamadım. ben bu alete stremio nasıl yükleyeceğim? o kişiye anlatır gibi anlatmak yasaklandı, siz hilal'e anlatır gibi anlatırsanız sevinirim.


 
şurada vdeolu anlatımı var www.youtube.com


  • winston  (22.12.20 03:56:07) 
google stremio apk yaz.
karşına çıkan son stremio sürümünün apk'sını bilgisayarına indir.
inen apk dosyasını bir usb stick'in içine at.
ardından o usb'yi mi box'ının usb girişine bağla.
mi box'ında my files tarzı bir sekme, bir file explorer uygulaması olması lazım. oraya kumanda ya da mouse'la girip usb seçeneğine tıkla.
usb seçeneğinin içinde görünen apk'yi tıklayarak kur. (bilinmeyen kaynaklara izin verilsin mi diye sorarsa evet de)
böylece programı kurmuş olursun.
ardındam stremio'ya gir. sol üstte üç çizgili olan yere tıkla ve add-on seçeneğinden orada gördüğün dizi ve film için olan add-on, yani eklentileri kur. bu zaten saniyelik iş.
settings kısmından dili türkçe de yapabilirsin. orada varsayılan altyazılar seçeneğinden türkçeyi seç.
sonra da neyi izlemek istiyorsan sağ üst köşedeki büyüteçten arat ve çatır çatır izle.
  • mermize  (22.12.20 08:44:55) 
daha ilk adımda (apk indirme) karşıma android için dört tane seçenek çıkıyor ve ben hangisini indireceğimi düşünürken ilk adımda takılıyorum.

www.stremio.com
  • kibritsuyu  (22.12.20 10:38:04 ~ 10:38:19) 
1. Şu versiyonu indir, telefona indirir isen Send Files to TV uygulamasını indir hem telefona hem de kutuya, indirdiğin uygulama ile Stremio apk dosyasını kutuya gönder.

dl.strem.io

2. Dosya yöneticisi indir bir tane, örneğin FX. Onunla Stremio apk dosyasını bulup kur.
  • crostata  (22.12.20 10:52:52) 
sevgili arkadaşlarım. teşekkürler ediyorum yardımınız için ama ben hilal'e anlatır gibi diyorum, siz en önemli kısımlarını hızlı geçiyorsunuz.

"karşına çıkan son stremio sürümünün apk'sını bilgisayarına indir."

karşıma android için dört tane apk çıkıyor. hadi onu sordum, linkini aldım ve kurdum.

"dizi ve film için olan add-on, yani eklentileri kur. bu zaten saniyelik iş."

"dizi ve film için add-on'ları yükle, saniyelik iş" derken, bir sürü add-on var. hepsini tek tek girip yükliycem? ya da sadece bazılarını mı yükleicem? hangisi dizi ve film için bunların?
  • kibritsuyu  (22.12.20 12:59:37 ~ 13:04:26) 
Torrentio ve TPB (ThePirateBay) olanlar yeterli.


  • crostata  (22.12.20 13:57:22) 
Popcorn Time ve Subscene Subtitle da ekle...


  • crostata  (22.12.20 14:10:48) 
[]

gözlüklüler için maske

bin kere soruldu, hep gözlüğün buğu yapmaması için camlara işlem yapılması tavsiye edildi.

ben gözlüğe işlem istemiyorum. maskeden de çok büyük bir beklentim yok, illa ki buğu yapacak, tamam razıyım da bari az buğu yapsın.

evony çok önerildi diye aldım, burun teli neredeyse hiç oturmuyor, çok gevşek. en ufak nefesimde komple kör oluyorum.

burun teli sert maske aldım, o da ultra dandik, nisan'da devletin beleş verdiği maskeler gibi.

yav kaliteli olsun, ama şu teli de azıcık sert olsun, kıvırınca burnuma otursun, o bana yeter. ona rağmen olan buğuya razıyım.

evony'yi eledik. are diye bir marka buldum meltblown falan, kaliteli, ona da teli gevşek, gözlüklüler uzak dursun demişler.

e ne takalım birader? yolda iki adım attırmıyor şerefsiz.

 
Eski evonydeki teli söküp yeni maskenin telinin yanına sokun iç kısımdan. Çift tel daha iyi bir direç göstereceğinden istediğiniz gibi olacqktır


  • Unde bach canim  (14.12.20 22:19:24) 
Bgood maske


  • kuehles blondes  (14.12.20 22:33:37) 
Bazı maskelerin telleri yumuşak, bazı maskelerin de lastikleri uzun ya da gevşek oluyor. Buğulanma sorunu yanında, gözlükle birlikte kulağa geçirilen lastik nedeniyle öne eğilince gözlüğüm düşüyor öte yandan.
Ben maske tutucu ile maskenin daha sıkılaşmasını sağlıyorum.
Are diyecektim, onu da yazmışsınız. Ancak Are koruyuculuk yönünden gerçekten iyi.
  • pro9it9is9  (14.12.20 22:45:25) 
www.hepsiburada.com

şuna benzer maskeler buğu yapmıyor. nefesi alttaki delikten tahliye ettiği için buğusuz kullanabilirsiniz.
  • trajikomix  (14.12.20 23:13:20) 
Bebek şampuanı ile gözlük camları yıkanınca buğulanmıyor diyorlar.


  • GoodMorningTeacher  (14.12.20 23:21:33) 
Acto marka kullanıyorum uzun süredir buğu yok kaçırmıyor. Alman malı güvenli hem


  • gatherer  (15.12.20 13:37:44) 
[]

lütfen yaralarıma bir çare bulalım, çok acı çekiyorum

parmaklarımda en az 15 yıldır çıkan bu yaralara lütfen bir çözüm bulalım. ilaçsa ilaç, bitkiselse bitkisel, kocakarıysa kocakarı. inanılmaz acı çekiyorum. ellerimi kullanamıyorum. gitmediğim doktor kalmadı. her doktordan sonra çevremdekiler "doğru dürüst bir doktora git" diyor. doğru dürüst doktor nedir, nasıl oluyor anlamadım. en az 20 kere doktora gittim. kontakt dermatit dediler, dokunduğun bir şeyden dediler. ama neye dokunduğumu bulamıyoruz. yok öyle dokununca etkileyen bir şey. ilginç şekilde yazın mayıs haziran gibi geçiyor, eylül gibi geri başlıyor. tatilde denize girdiğim için dedik, denize gitmediğim senelerde de oldu yine de iyileşti. bidonla deniz suyu getirdik kışın elimi sokayım diye, işe yaramadı. denizle de ilgisi yok.

sadece dermatoloji de değil, dahiliyeye de gittim, envayi çeşit tahlil yapıldı içeriden bir eksiklik mi var diye, buna neden olabilecek bir sıkıntı yok. 15 yıl diyorum arkadaşlar dayanamıyorum artık.

doktora git diyorsanız da noolur kime gidecem onu söyleyin. ankara'dayım. devlet hastanesine de gittim, özele de gittim, profesöre de gittim, bizzat rahmetli amcam dermatologdu ona da gittim (düşünün amcam öleli 9 yıl oldu, ona bile sormuşum, sırf adam öleli 9 yıl olmuş, geçtiği falan yok), o da aynısını dedi, yağlı krem sür, çok yıkama, yıkarsan da sıvı sabun kullanma dedi. ne medikal katı sabunlar kullandım, ne yağlı kremler boca ettim, ne kortizonlar bastım. doktordan ümidi kesip eczaneden ne kadar yara kremi varsa hepsini aldım denedim, geçmiyor geçmiyor.

yalvarıyorum kurtarın beni.

paylaşabildim mi bilmiyorum ama elimin fotoğrafları bunlar. duyuru'ya da ekledim ama yüksek çözünürlüklü bakmak isteyen olursa drive linkini de bırakıyorum:

drive.google.com
drive.google.com

 
buna benzer bi sıkıntı bende oluyor. mesela aniden çıkıyor 5 ay sürüyor, sonra aniden hiç olmamış gibi bitiyor, 4 5 defa oldu böyle, hep sabun, deterjan mı dokundu , bişey mi alerji yaptı dedim. bazen 1 ay sürüyor bazen 1 hafta.

ne nedenini bulabildim, ne çaresini, ne zaman başlayıp ne zaman geçeceğini de kestiremiyorum.

üniversite hastaneleri genelde çok derinlemesine araştırma yapar, öyle bir yere gidersen binbir türlü test yapıp büyük ölçüde bulabilirler diye tahmin ediyorum.
  • killerbee  (05.12.20 17:23:08) 
bu işle ilgili bi bilgim ve araştırmam söz konusu değil lakin yaşadığınız olaya gerçekten üzüldüm ve kendimce mantık yürüterek teninizin sanırım soğuğa karşı aşırı duyarlı olduğu düşüncesine vardım. yaptığınız iş nedir bilmiyorum ancak soğuk ve kuru havalardan uzak durmanızda fayda var diye düşünüyorum. daha nemli ve sıcak iklimi olan bi şehire yerleşmeniz belki bunu olumlu yönde etkileyecektir. başında da söylediğim gibi bu konuda bi deneyimim veya tahsilim kesinlikle söz konusu değil sadece söylediklerinizden yola çıkarak bi öngörüde bulundum.

geçmiş olsunç
  • johnnie w lker  (05.12.20 17:23:15 ~ 17:24:49) 
Of içim gitti. Cildiye için en methini duyduğum İstanbul'da ermeni hastanesidir. Bir araştırın derim. İnşallah en kısa zamanda çaresi bulunur.


  • kums  (05.12.20 17:24:40 ~ 17:25:23) 
Benim ailemde de genetik böyle bi el yarası var. Onlarınki de bazen geçiypr bazen azıyor. Sanırım kalıcı bi çözümü yok. Ama ben birinden lazer tedavisi duymuştum. Sanırım acıbadem hastanesinde varmış. Bi de istanbul zeytinburnunda surp pırgiç ermeni hastanesi var diyolla, orda serksi barış adında bi doktor varmış çok iyiymiş dediler. Yani ben kalıcı bi çözüm bilmiyorum ama bunları duymuştum. Bi ara bende de oldu çünkü. Ben kendiminkini havadan olduğunu düşünüyorum çünkü yazları ailemin yanında adanada geçirdiğimde böyle yara döküyorum, yaz boyu kortizonlu krem sürüyorum, ama yazın istanbulda olduğumda yara çıkmıyor. Belki ankaranın kuru havasından oluyodur. Eğer nemli bi yere gitme şansınız varsa 1-2 ay deneyin derim ben. Çok geçmiş olsun.


  • turuncu tonlarda  (05.12.20 17:26:24) 
Öncelikle geçmiş olsun. Şimdi her derde deva olarak bor öneren çomar gibi görünme riskini de alarak yazıyorum. Bu yaraların benzerine sahip iki kişi tanıdım biri kuzenim diğeri de arkadaşımdı. Arkadaşım borla yapılan bir karşımı sürerek iyileştireceğini falan söyledi, kendisi uyguladı işe yarayınca 0,5 litrelik bir karışımı da yalvar yakar ben aldım kuzene gönderdim, onun da işine yaradı. İçeriğini bilmiyorum ısrarla sordum söylemedi puşt. Onların yaraları daha kırmızı egzama gibiydi. Sende işe yarar mı emin değilim ama yine de aklında bulunsun, belki bir faydası olur.


  • istege bagli sigortasiz  (05.12.20 17:36:43 ~ 18:05:44) 
Barış Muslu ismini bi araştırır mısın, hayli başarılı biri.


  • 1bir1bir1  (05.12.20 17:37:09) 
Sadece soğuk mevsimlerde oluyorsa giydiklerinizi, yorgan vs dahil test edin. Şüphelendiğiniz bir grup üründen 1 hafta uzak durun mesela, sonra başka bir grup. Belki temasın ya da kaçınmanın etkisi hemen ortaya çıkmıyordur, onun için 1 hafta diyorum. Kağıt ya da yün gibi şeyler bile alerji yapabiliyor.


  • mikro patlama  (05.12.20 18:33:28) 
rahmetli kolsuz agop ülkenin en iyi cildiyecisiydi, onun öğrencisi serkis barış var ermeni hastanesinde. randevu bulabilirseniz alın ve gidin. o da ülkedeki en iyi birkaç cildiyeciden biridir.


  • candide  (05.12.20 18:57:03) 
1 hafta tatil yapsan, elini hiç bir şeye sürmesen? nemlendirsen, contractubex, kantaron yağı sürsen, olmaz mı? belki iyileşmesine fırsat vermiyorsundur? parmaklarını da kırma dümdüz tut. sanki elin sürekli soğuk suda kalması, sonra soğuk havaya maruz kalması ve parmaklarını kırdığında derinin çatlaması gibi geldi. çocukken yazları Erzurum'da su taşırdım, ellerim hiç kurumazdı. bende de benzer yaralar çıkardı. ablam iyice kese yapıp krem sürmüş ve streçe sarmıştı. bir kaç gün elimi hiç kullanmayınca geçmişti. bilemedim, bir ihtimal benzerdir.


  • stewie  (05.12.20 19:38:58 ~ 19:45:20) 
Bayağı yarılmış, çok geçmiş olsun. Buna nemlendirici falan kar etmez, yara bakım kremlerinden sürmek lazım sanki.


  • curukturpkokusu  (05.12.20 19:42:11) 
Cok gecmis olsun, Istanbul’da Gonul Ergenekon’u oneririm.


  • medusa  (05.12.20 20:02:58) 
her şeyi denemişsin ama yine de dokunduğun bir şeyden oluyor sanki, belki kağıttan, bir ihtimal mesele karaciğerindedir?

üstte önerilen ermeni doktorlar istanbulda. bir haftaiçi uğra, uğramadan ara sor.
  • esref  (05.12.20 20:10:33) 
ya kardesimde de benzer birsey var, bu kadar agir degil. bir cildiyeci senin vucudn seni isitmiyor, iclik giyeceksin demisti. bunu genetikci bir arkadsima söyledigimde de enzim eksikligi dedi. sohbet ederken söyledim ama bilgi almak degildi amacim.

sadece benzettigim icin soyledim.
  • wishmaythşngs  (05.12.20 20:27:54) 
çok geçmiş olsun. İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi'den randevu almak çok zor ama Türkiye'de cilt hastalıkları konusunda en iyi doktorların orda olduğu söylenir. Umarım en kısa sürede iyileşirsiniz


  • euteamo  (05.12.20 20:44:16) 
arkadaşlar neleri neleri denemedim. yani neye dokunduğum için olduğunu bulsam ona da razıyım. hayatımdan çıkarabiliyorsam çıkarayım ve kurtulayım. ama yok bulamıyorum.

mandalinayı çok severim, mandalina çıkınca oluyor diyorum, mandalinaya ellemesem, yemesem bile oluyor. soğuktan çatlıyor diyorum, eylül ekim'de daha hava sıcakken de oluyor. işim gücüm muhasebe, evraktan kağıttan diyorum, e yazın da elliyorum aynı kağıtları ama yazın geçiyor. yatak yorgan, yün, arabanın direksiyonu, kullandığım şampuan, kışın giydiğim pijamanın lastiğine kadar aklınıza gelen gelmeyen, olacak olmayacak her şeyi kontrollü olarak denedim. dokunmayı kestiğim halde geçmedi, kesmediğim halde geçti.

yani yazın geçmesini gerektirecek, kışın da yeniden başlatacak ayırıcı hiçbir şey bulamıyorum. ne aklıma bir şey geliyor, ne yaptığım denemeler tutuyor.

karaciğer enzimlerim yüksek çıktı, yağlanma çıktı. ama bu yokken de yaralar vardı. varken de vardı.

aklıma bir tek d vitamini eksikliği geliyor. ilkbahar yaz güneş çıkınca d vitamini düzeliyor, güneş azalınca eksiklik başlıyor. d vitamini eksikliği çıktı, d vitamini takviyesi de aldım, ama o sıralar var mıydı hatırlamıyorum. ayrıca d vitamini eksikliği belirtilerine bakıyorum, yara bere demiyor.

ankara'dayım. yani pandemi olmasa uçağa atlayıp gidip muayene olmaya razıyım ama şu sıra istanbul'a da gidemem.

kendi ilaç hazırlayan bir eczacı önerdiler, gittim, randevuyla bakıyormuş. önümüzdeki hafta randevu alıp ona gideceğim. muhtemelen dünyanın parasını alıp işe yaramayan bir ilaç çakacak ama yine de denemek zorundayım.

fotoğrafımı çektiğim birkaç tanesi:

mart 2020:drive.google.com
ocak 2020: drive.google.com
ekim 2018: drive.google.com
mart 2018 (bunda 1-2 hafta sonra yara çıkan parmağımın tırnağı düştü): drive.google.com
şubat 2018 (hastanede sıra beklerken): drive.google.com
ekim 2017: drive.google.com

o kadar anlamsız yerlerde çıkıyor ki, yani oramla nereye dokunmuş olabilirim bilemiyorum. baş parmağımın üstü mesela. yüzük parmağımın üstü, serçe parmağımın dışı... yani oralarla nereye dokunulur ki.

bir de parmaklarımdan öteye geçmiyor. çok nadir olarak avuç içimde çıkıyor ama kesinlikle elimden başka yerde, bilek sınırından ötede çıkmıyor.
  • kibritsuyu  (05.12.20 22:05:14 ~ 23:08:41) 
Benzer durumdaki bir arkadaş en son çare düzenli kefir içmişti iyi gelmişti. Umarım size de şifa olur. Çok çok geçmiş olsun


  • yemrem  (05.12.20 23:37:56) 
bütüncül tıp ile uğraşan bir doktora göründünüz mü ?


  • orpheus  (06.12.20 02:30:50 ~ 02:33:34) 
duyuru'da başkası da benzerini sormuş ve sonuç bulmuş mudur diye ararken kendi sorularımı buluyorum, 2010'da da sormuşum (git: 136665)

2013 yılında gittiğim doktorun reçetesini okuyamayıp yine buraya sormuşum (git: 541836)

o da şöyle yazmış: i.imgur.com
  • kibritsuyu  (06.12.20 08:45:01 ~ 08:47:49) 
Bu noktada sanırım denenmemiş tek şey bütüncül tıp o yüzden orpheus + 1 diyeceğim.
Ben baybars türel’e gidiyorum. Kendisi istanbul’da ama bence kesinlikle görüntülü görüşmeyi kabul edecektir. Zaten görüşmeden önce kendisi size bir ton form gönderiyor. Onları dolduruyorsunuz. Bunları kendisine mail atarken kendi tahlillerinizi, fotoğraf eklemek isterseniz bunları da gönderebilirsiniz. Ben ilk randevuya gittiğimde o formların üzerine öyle çok not almış ki, şok olmuştum. Çok farklı bir bakış açısı var, avrupa ve abd’deki çalışmaları çok yakından takip ediyor. Muhakkak söyleyeceği bir şey vardır diye düşünüyorum.

  • irene  (06.12.20 09:07:15) 
aquaphor ve neosporin ile gidilebilir ayrıca probiyotikler ve temiz beslenme dahil ediniz.


  • aegina  (06.12.20 09:32:13) 
babamda da aynı sorun var. onun domatese alerjisi çıktı mesela. domates yemeseniz bir süre deneseniz siz de?


  • Sakinolmamlazim  (06.12.20 14:41:15) 
yediğimden içtiğimden alerji olabileceği de aklıma geldi.

kışın zaten domates falan yemiyorum ki, yani yazdan yapılan yemeklik soslardan en fazla, o da yemeğin içinde. tam tersine yazın da fazlasıyla domates tüketirim ama yazın iyileşiyor. yani öyle olsa yazın daha beter olması lazım. kışın çoğalıp, yazın da geçmesini gerektirecek ayırıcı hiçbir şey bulamıyorum.

yazın yemeyip kışın yediğim şeylerin hepsini denedim, olmadı.
  • kibritsuyu  (06.12.20 17:25:20) 
Hiç gluteni keserek denedimiz mi peki?


  • irene  (06.12.20 17:32:14) 
gluteni kesmedim. buğday ürünlerini hep tükettim. ama yazın da tükettim. o yüzden hiçbir şekilde yediğime içtiğime bağlayamıyorum, yani aklıma düşündüklerimden başka bir şey gelmiyor.


  • kibritsuyu  (06.12.20 17:37:08) 
O zaman bence bir de reddit’e sorun aynı soruyu. Ben burada bulamadığım bir cevap olduğunda oraya gidiyorum, muhakkak bir sonuç çıkıyor.


  • irene  (06.12.20 17:41:14) 
ya aklıma ne geldi. babam gazete ve dergi okuyunca da oluyor. kullanılan matbaa mürekkeplerine çoğu kişinin alerjisi olabiliyor. kağıtla, belgeyle uğraşırken mürekkep rahatsız ediyor.

sizde de olabilir mi?
  • Sakinolmamlazim  (07.12.20 18:39:27 ~ 18:45:58) 
Merhaba geçmiş olsun. Soğuk alerjisi ya da diğer adıyla soğuk ürtikeri olabilir misiniz? Alerji polikliniğinde görünün bence.


  • komando kani var bende  (07.12.20 19:51:54) 
arkadaşlar, düşüne düşüne yediğim içtiğim şeyler arasında, kışın yediğim için yaralarımı arttıran, yazın da yemediğim için yaralarımı geçirebilecek iki ayrı gıda geldi. biri turşu, biri de balık.

yazın da balık yiyorum ama çok nadir. çoğunlukla av yasağı bitip kış balıkları çıktığında haftada en az bir sefer balık yerim.

turşu desen yazın hiç yok. sonbaharda yapılır, bütün kış yenir, ilkbaharda da biter.

turşu alerjisi diye google'ladım, karşıma histamin intoleransı diye bir şey çıktı.

olabilir mi sizce?
  • kibritsuyu  (14.12.20 16:02:55) 
Turşuyu elinizle mi yiyorsunuz? Soru saçma gelmesin şöyle bir şey anlatacağım, sirke, limon, domates, portakal gibi şeylere yerken alerjim olmuyor ancak salata için vs doğramak amacıyla elime alıp da suları elime değerse ellerim direkt egzama oluyor. İçindeki bir asitmiş bunu yapan ama neden sadece elime yapıyor bilmiyorum tabii. Çok uzun yıllardır aşırı dikkat ederek dokunurum bu saydıklarıma.
Her şeyin alerjisi var turşu da vardır muhakkak. Ama “turşu” olarak düşünmemek lazım sanki. Sirke mi bunu yapan limon mu salatalık mı?
Mesela ben kardeşim çilek yediğinde sağ kulak memesi kızarıp kabarıyor. Gözümle görmesem inanmam yani :)

Bunu tespit etmenin tek yolu, eller tamamen iyileşene kadar uzak durmak bu saydığınız içerikten. Eliniz tamamen geçince de tekrar yiyip reaksiyona bakmak.
Bir de bir CRP ölçtürseniz. Doktorum benim alerjimi crp yüksekliğinden tespit etti mesela.
  • irene  (14.12.20 16:35:03) 
Çok ilginç, aynısı kardeşimde var. Yaz kış döngüsü oluyor onunki de. Fakat aralık daha açık ocak- temmuz arası oluyor yazın geçiyor. Dr ona da kontak dermatit dedi. Vıcık vıcık kremlerle ne kadar uğraşsa da yazın gelmesiyle bıçak gibi kayboluşu kadar etki etmiyor hiç bir şey. Bir de her yıl aynı yerlerde çıkar. Biz soğuk alerjisi diye kestirip attık. Doktor böyle bi şey dememiş.
Elini artık soğuk suyla yıkamıyor. Bardak vs asla yıkamıyor. Hiç başlatmamak çok daha kolay. Hani bi veciz sözümüz var ya. Hastalığa karşı en büyük silahımız hiç yakalanmamak, burada doğru bu valla. Çünkü o el biraz katılaşınca kuruyup çatlayınca açık yarayı tedavi etmek daha zor. D vit. falan da şık bi teori, olabilir. Sonuç olarak güneşle alakalı bu kesin.

  • jeharfi  (14.12.20 17:48:43) 
halamın balık alerjisi var. o da olabilir. turşuda limon tuzu vs kullanılıyor ona da alerjiniz olabilir.

bütün yakınlarımın alerjisini öğrenmiş olduk hep birlikte :D
  • Sakinolmamlazim  (14.12.20 17:55:40) 
[]

google haber sitesi göstermesin

bununla ilgili bir entry vardı, bulamadım.

google'da aradığım şeyin sonucunda haber sitelerinin çıkmamasını nasıl sağlarım? istisnasız ne ararsam arayayım, haber sitesi, gazete sitesi bilmemne çıkıyor. onları filtreleyip, sadece gerekli sitelerin çıkması için bir yol vardı. blacklist gibi siteler hazırlayıp google!a diyorduk ki şu sitelerden olan sonuçları getirme.

mantar çorbası diyorum, sabah.com.tr, sozcu.com.tr. gece terlemesi diyorum cnnturk, sabah.com.tr, 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı diyorum, milliyet kom hürriyet kom. eeh yeter lan.

mesela bu 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı genelgesine, medyada çıkan haberine değil, bildiğin genelgenin kendisine nasıl ulaşıyoruz? hiçbir arama kriterinden çıkmıyor.

yemek tarifi yazıyorsam yemek sitesi, sağlık sorusu soruyorsam sağlık sitesi, mesleğimle ilgili finansal bir şey yazınca uygun site çıksın.

 
Yapılan her aramada geçerli olacak kayıtlı bir filtreleme imkanı var mı bilmiyorum ama haber sitelerini görmek istemiyorsam "mantar çorbası -haber -sozcu -sabah" gibi, metnin sonuna - işaretiyle istemediğim anahtar kelimeleri yazıyorum ben. Biraz işe yarıyor ama totalda haber sitelerinden ya da belirli kategorideki sitelerden kurtulmak bence mümkün değil.

Edit : google böyle bir imkan vermez anlamında mümkün değil.. olarak düzelteyim.
  • IncredibleMau  (02.12.20 11:33:58 ~ 11:41:24) 
eklentinin adı ublocklist. büyük ihtimal bununla ilgili entryi hatırlıyorsunuz. bu eklentiyi yükleyip arama sayfasında bu sayfayı engelle diyoruz ve bir daha gereksiz haber siteleri çıkmıyor karşımıza. bir de sözlükte hazır engelleme listesi var o bana biraz fazla geldi misal bazen forumlarda felan işe yarar bilgiler oluyor bu liste baya bir siteyi engelliyor o yüzden manuel kullanıyorum ben. ama kafadan sabah,hürriyet,milliyet felan engelledim tabi


  • genc irisi  (02.12.20 11:36:18) 
soyle guzel bi entry var bununla ilgili:

eksisozluk.com
  • yoggi  (02.12.20 14:45:00) 
[]

65 yaş üstü seyahat izni

bodrum'daki yazlığımızda bulunan 65 yaş üstü babam, şoförü olan özel bir araçla, ikametgahının bulunduğu ankara'daki evine dönecek. 10-12 saatlik yolculuğun büyük bir kısmı da sokağa çıkma yasağına denk gelecek.

seyahat izni diyince e-devlet'te üç farklı şey çıkıyor. hangisinden başvurup izin alacağım?

i.hizliresim.com

 
İkincisi. Ayrintiya arabanin plakasini yaninda olavak kisiyi vs de yazin. Aninda cikiyor izin.


  • red g  (23.11.20 12:45:45) 
Abi ben babamın e-devlet'inden girip dediğiniz gibi izni aldım, açıklama kısmına şoförün tc'sini, araç plakasını da yazdım, onaylandı. Yazdır butonuna tıklayıp çıktısını aldım, hatta pdf yaptım.

Tamam da bu çıktının hiçbir yerinde babamın ne adı var, ne tc kimlik numarası. Bu nasıl iş? Bunun babama ait olduğuna dair hiçbir şey yazmıyor ki? Nasıl olacak?
  • kibritsuyu  (26.11.20 20:47:18) 
bizim aldığımız çıktıda 2. sayfada kendi yazdığımız not bulunuyordu.


  • red g  (26.11.20 22:00:02) 
kendi yazdığımız not var ama, ben kendi yazdığımız nota izin sahibinin bilgilerini tekrar girmedim ki, sadece refakatçinin, adını tc'sini, araç plakasını falan girdim.

yani açıkçası kişinin e-devlet şifresiyle girdiğim sistemden hazırladığım formun serbest metin kısmına kişinin kendi adını tc'sini yazmam gerektiği aklıma bile gelmedi. zira o sabit bir bilgi değil mi, e-devlet şifresi ile girdik.

altsoy üstsoy sayfasına girerken tc'mizi yazmıyoruz, sabıka kaydı alırken tc'mizi yazmıyoruz, çünkü zaten kendi tc'miz ve şifremiz ile girdiğimiz bir sistemden başvuruyoruz. seyahat izninin hiçbir yerinde kişinin yani babamın kendi adı bile yazmıyor.

benim anladığım, çıktının bir hükmü yok. kontrol eden görevli elindeki cihaza babamın tc kimlik numarasını girdiğinde sistemden izinli olduğunu görebilecek diye düşünüyorum. zira bu çıktının kime ait olduğu belli değil, çıkarıp göstermenin hiçbir anlamı yok.
  • kibritsuyu  (27.11.20 10:00:52 ~ 13:19:06) 
aynen öyle. zaten durduklarında hes koduna baktıklarında izni görecekler ama çıktı da yanlarında olur. bizim aldığımız kişiler iki gün evvel geldiler, herhangi bir sorun yaşanmadı.


  • red g  (27.11.20 13:16:13) 
[]

bunu neyle yapıştırayım?

ikea'nın ahşap (malzemenin detayını bilmiyorum, tahtadan yani) salata kasesinin bir dilimi kırılıp yerinden çıktı.

i.hizliresim.com

şu fotoğrafta gördüğünüz dikey dilimlerden biri.

ben bunu neyle yapıştırayım? ahşap tutkalıyla mı? yoksa mdf hızlı yapıştırma kitiyle mi? (www.hepsiburada.com)

farklı bir yapıştırıcı da tavsiye edebilirsiniz. neredeyse her türlü malzemem var.

gıda amaçlı kullanıyorduk, yapıştırdıktan sonra yine gıda amaçlı kullanılacak. ama derseniz ki artık gıda amaçlı kullanamazsın, saksı falan yaparım ama yine de sağlam yapışsın, iş görsün.

 
Kaliteli bir hızlı yapıştırıcıyla olur, ama düzgün uygulamak lazım.

Fakat en doğrusu tutkallayıp, sıkıca kurumasını beklemek.

Fakat bu formda bir şeyi sıkacak, işkence edeccek pozisyon çok zor atelye harici ortamlarda. Ha bak şey olabilir, ince bagaj bağlama şpanzetleri var, elde ondan varsa dıştan sıkılabilir, desteksiz olmaz ama yoksa geniş taraftan dar tarafa doğru kayar.

En iyisi bas hızlı yapıştırıcıyı, kalitelisi parçayı koparır ama yapıştığı yerden ayrılmaz.
  • John Bloor  (21.11.20 13:10:43) 
japon yapıştırıcısı onu sapasağlam yapar. eskisinden daha iyi olur. fakat yiyeceğin temas ettiği yere çok gelmemesinde fayda var. sıcak bir şeyin içinde çözünebilir ufak da olsa.


  • bohr atom modeli  (21.11.20 13:43:01 ~ 13:44:06) 
mdf hızlı yapıştırma kitinin yanındaki de siyanoakrilat zaten, yanılmıyorsam siyanoakrilat zaten japon yapıştırıcı oluyor. gerçi çıkardım şimdi, sprey aktivatör tamam da, tüpteki siyanoakrilat kurumuş. farklı japon yapıştırıcım da var, bunun yanındaki yapıştırıcının bir özelliği var mı? o da siyanoakrilat, öbürü de siyanoakrilat. kuruyan yerine başka japon yapıştırıcı (www.trendyol.com ) kullansam olur mu?


  • kibritsuyu  (21.11.20 19:56:48) 
[]

bu sıkıntı hangisinden kaynaklanıyor?

akılsız televizyonuma xiaomi mi box s bağlayarak netflix izliyorum. ama izlediğim bütün dizilerde istisnasız bir şekilde efektlerin ve müziklerin sesi çok yüksekken, konuşma sesleri çok düşük. sesi konuşmalı sahnelere göre ayarlasam, efektler, müzikler bangır bangır oluyor. kumandayı alıp sesini kısıyorum, bu sefer konuşmalar duyulmaz oluyor. sürekli elde kumanda efektte kıs, konuşmada aç yapa yapa izliyorum. hatta türkçe diziyi yine türkçe altyazılı izliyorum ki, hem müzik hem konuşma olan sahnelerde ne konuşulduğunu anlayabileyim.

bu netflix'in genel bir problemi mi, mi box s'in bir ayarsızlığı mı, yoksa dizinin gerizekalı ses mix'çisinin işi mi? ona göre sövecem.


 
tv'nden kaynaklanıyor büyük ihtimalle. soundbar satmak için tvlere artık aşırı dandik hoparlör koyuyorlar, aynı sıkıntıyı ben de yaşadım tvmde. ses sistemi alınca düzgün ses almaya başladım.


  • roket adam  (19.11.20 09:02:26) 
tv'de kötü de olsa bir ayar menüsü vardır, oradan ses modunu konuşma/dizi/film neyse artık o şekilde değiştirmeyi dene.


  • marlonbranda  (19.11.20 09:06:28) 
ama aynı televizyondan normal televizyon kanallarını izlerken böyle bir sıkıntı yok.


  • kibritsuyu  (19.11.20 09:28:54) 
cihazın kendi ses ayarı var onları kontrol edin, televizyonun da ses ayarlarını kontrol edin. çok çeşitli ayarlar olması lazım oralarda


  • pislick0  (19.11.20 10:08:35) 
versiyon veya dublaj kaynaklı da olabiliyor. ben tvde netflixde hiç sorun yaşamazken söylediğin sorunu prime video da dublajlı filmlerde yaşıyorum. soundbar kullandığımı da belirteyim.


  • wampex  (19.11.20 11:51:16) 
audio jacklarından kaynaklanabilir


  • izmirduyuru  (19.11.20 14:13:45) 
izlediğiniz dizilerdeki dil ayarlarında (cihazın ayarında değil, diziyi izlerken pause ettiğinizde çıkan menüdeki ayarlarlda) 5.1 olan dilleri değil de, stereo olan dilleri seçip deneyin. normalde 5.1 ses sistemlerinde konuşmalar orta kanaldan gelir, sizde orta kanal olmadığı için cihaz 5.1'i stereo'ya çevirirken saçmalıyor olabilir mi?


  • co2s2  (19.11.20 20:09:19) 
[]

bu tampon adam olur mu? v2

ufacık şey için elli kara soru sordu demeyin, acemisiyim bu işlerin.

ilk sorum: (git: 1453485)

üç ayrı yerle görüştüm.

toyota yetkili servisi efe plaza:

"tamir olabilir, ama sökünce bakarız, tamir olmayabilir de. biz sökeriz, (ankara) şaşmaz'da rs servis veya autoking isimli onarımcılara göndeririz, onlar tamir ediliyorsa onarıp geri gönderir, biz de tamponu komple boyayıp takarız. tamir edilmiyorsa da değiştiririz. tamirat en az 1000-1200 civarı tutar, değişirse sen ona 1500 daha ekle, araç da 7-8 gün kalır" diyor.

rs servis (yetkili servisin de sökünce göndereceği yer) (tinyurl.com):

"bu tamir edilir, tamponu komple bile sökmeyiz, tek tarafını söker, tamir eder ve tamponun yarısını boyarız, hatta bu arada tampondaki diğer sürtmeler de boyanır, 500 civarı masrafı çıkar, pazartesi alırsak çarşamba da veririz" diyor.

sigortacımın tavsiye ettiği sanayide bir kaporta ustası (tinyurl.com):

"tamponu komple söker kaynakçıma gönderirim, gelince sadece çatlağın orayı boyarım, diğer sürtmelere de rötuş yaparım 500-600 tutar. sürtülen yerleri de boyarsam yarısını boyamam gerekiri o zaman 100 daha ekle, araç 3-4 gün kalır" diyor.

hangisini seçeyim?

serviste kasko dosyası açtırmadan tamir oluyor mu olamıyor mu söylemiyorlar. ya dosya açılacak, tamir oluyorsa da kaskodan, değişiyorsa da kaskodan gidecek. ya da dosya açılmayacak, tamir ediliyorsa d cepten ödenecek, tampon değişiyorsa da cepten gidecek. tamirat ucuzsa cepten vereyim, pahalıysa, değişim geekiyorsa kaskoyu devreye sokayım falan olmuyormuş öyle, önden karar verip ona göre bırakacaz yetkili servise.

tamirat ve lokal/yarım boyanan yer dışarıdan belli olmasın istiyorum. hepsinin iddiası belli olmayacağı yönünde elbette.

nedir öneriniz?

 
Benim başıma gelse 2 numarayı seçerdim ama arabanız yeniydi diğer konudan hatırladığım ve garantisi devam ediyor. Toyota yetkli servisine gitmeniz iyi olur , kasko biraz şişiyor 2-3 sene ödenen 2 bin sizden yine çıkıyor kasko yaptırırken fazla veriyorsunuz ama 1 hafta araba serviste kaldıysa kasko 1 haftalık kiralık araba getiriyor. en azından altınızda araba olur.


  • bnmzz  (18.11.20 14:29:41) 
bir yandan servis söksün taksın, servis orijinal boyasıyla boyasın istiyorum, bira yandan da şu kadarcık şey için sigorta dosya açtırıp tramer kaydı oluşsun istemiyorum. o yüzden de emin olamıyorum.


  • kibritsuyu  (18.11.20 14:38:18) 
Ben de yetkili serviste yaptırırdım, yepyeni araba.


  • roket adam  (18.11.20 14:48:45) 
Yetkili servisten yaptırmak demek, kasko dosyası açtırmam demek, bu da tramer hasar kaydı demek.

Serviste tertemiz yaptırıp hasar kaydı mı, ustada onarım yaptırıp hasar kayıtsız mı? Yani hasar kaydına değip değmeyeceğine emin olamıyorum, yoksa ben de servisten yanayım.
  • kibritsuyu  (18.11.20 15:22:43) 
kaskonun yenilenme tarihine kadar bekle yeni kaza olmazsa ve indirim oranın>tamir masrafıysa kendin yaptır

tramerde gözükmesine de çekinme bu vergi oranları ve galeri sistemiyle çok rahat satarsın arabanı fiyatını makul söylendimi
  • bir soru sorcam  (18.11.20 15:33:29) 
basit bir olay için kasko deldirmeye değer mi bunu düşünün. seneye size yapacakları hasarsızlık indirimi, ustaya vereceğiniz paradan fazla olur mu? yetkili servise de gözüm kapalı güvenemiyorum ben, orada da tamirinin içinize sinmeme ihtimali var. gerçi sizin yetkili servis hakkında bir şey diyemeyeceğim. ben olabilecek en az maliyet en fazla güven oranını tutturduğum yere yaptırırdım. şu durumda rs servis gibi gözüküyor.


  • olutaklidi  (18.11.20 15:38:25) 
dolaylı olarak araba sektörüne yakın olan birisi olarak

rs servise gönderir cepten yaptırırdım. yetkili serviste tamirat yapıp sıfır parça olarak faturalandırıp kaskoya o şekilde işletirlerse tramerde 2000liralık hasar görünecek.

orjinal boya diye birşey yok, araçların şasi numarasına göre renk kodları var bunu boya tedarik eden yerlerden alıyorlar. araç beyaz olduğu ve düz renk olduğu için boya tutmaması gibi birşey söz konusu olmaz. gri ve simli boyalı araçlarda fark olabiliyor.
tamponu sökmek basit, 7-8 tane vida ve oturması için plastik ayakları mevcut.
  • Northern Mariner  (18.11.20 16:15:41) 
Hocam yetkili servise kesinlikle götürmeyin. Allem eder kallem ederler o tamponu değiştirirler ki zaten girizgahını da yapmışlar, tamir edilemiyorsa değişir diye.
Bu kadar ufak şey için tampon değiştirmeye gerek yok, yazık.

3üncü seçenekteki sürtülen yerleri de boyarsam dediğindeki sürtülen yerler neresi tam anlamadım. O ters c gibi parcanın kenarındaki yeri diyor galiba. Orası ve alttaki çatlak için yarım boya filan çok gereksiz. Sizin burda titizlenmeniz gereken kısım, tamponun içinde kırılan ya da deforme olan klipslerin orijinaliyle değişmesi ve o alt çatlağın içerden sağlam bir şekilde tamir edilmesi olmalı. dışarda boyalık bir iş yok, rötüş yapılsa da gayet güzel olur bence. Daha önce çok benzer bir durum başıma geldi. Ankara hipodromun at sahipleri ve jokeylerin giriş yaptığı araç girişinden girerken arka tamponumu ordaki sarı boyalı beton saksılara taktım, tamponun ucu aynı sizinki gibi çıktı ve kenarları çizildi. Tamponu geri yerine taktırıp kendim rötüş yaptırdım. Aracın boyası simli beyazdı, boyacıda aynı boyadan yaptırdım makinede. oje fırçası gibi minim bir rötuş fırçasıyla boyadım oldu.
  • battal gemalmaz  (18.11.20 16:35:19) 
Basit Bi işlem için arabanın bu kadar uzun kalmasına şaşırdım, benm arabaya arkadan geçirdiler tampon paramparça oldu, sabah gittim yeni tampon aldım verdim ustaya akşama teslim yapıp teslim etti. Sadece hızlı sürme boya tam kurumadı dedi. Siz de neden bu kadar uzun sürüyor anlamadım.


  • valarmurgulis  (18.11.20 21:42:58) 
[]

bu tampon adam olur mu?

arkadaşlar stabilize yolun ortasındaki taşı görmeyerek ön tamponu çarptım ve tampon maalesef alttan kırıldı. sol çamurluk tarafında da yerinden ayrıldı (yere düşmedi). ittirerek yerine oturttum ama tam da geçmedi. ekteki fotoda ayrılmış hali görülüyor. ittirince yerine oturdu ama, çamurluğun içindeki taraf hala havada. araç 2019 toyota corolla sedan, araç garanti kapsamında, kaskomuz da mevcut. fotoğraflar ekte.

i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

1. yetkili servise götürsem bunu tamir ederler mi, yoksa direkt tamponu mu değiştirirler? sigortacım diyor ki "yetkili servis de olsa tamir edilebiliyorsa tamir eder, kendi yapamıyorsa da tamponu söküp şaşmaz'da rs servis diye bir yer var, oraya götürüp mini onarımda yaptırıp getirirler". doğru mu?

2. servis "yok bu tampon illa değişecek" derse, alıp rs servis'e kendim götürsem olur mu? araç garanti kapsamında olduğu için dışarıdan bir ustaya götürme taraftarı değilim, yetkili servis dışında müdahale edildi diye garanti kapsamı dışına çıkar mı?

3. tamir edilirse adam olur mu, yoksa uyduruktan tamir edip, japonla maponla orasını burasını tırnağını yapıştırıp kaydırıktan mı teslim ederler? yoksa onarım dediğin de adamakıllı bir işlem mi? tamir edilirse adam olur mu yani?

4. "tampon ölmüş, illa değiştirilecek" denirse veya servis dışarıda onarımına onay vermeyip illa biz değiştiricez, dışarıda yaptırırsan garantin bozulur" falan derse aşağı yukarı masrafı ne tutar? kaskomun hasarsızlığı %60'tan %50'ye düşermiş hadi o neyse de, tramer'e hasar kaydı girecek? ya da cepten vereyim desem çok üzer mi? günahı sevabı ne olur bunun bana?

cevaplarınız için teşekkürler.

 
yetkili servis o tamponu yaptırabilir. sonra da boyar. daha ucuza mal olur. tabi istersen kendinden dışarıda yaptırabilirsin.

görünen kırıklar ufak fark edilmeyecek sekilde tamir olur muhtemelen.

kasko varsa değiştirebilirsin. servis fiyati muhtemeln 500-1000 tl arasidir. tamponun dışarıda değişiminin garantiye etkisi olmasa gerek.
  • helenart  (16.11.20 00:29:07) 
1-servis tamir etmez,tamir edecek yere gönderir,tamir edilir ,gelir,servis yerine takar
2-servis öyle desede eksper kabul etmez,tamponda görünen büyük hasar yok,küçük onarım verecektir.servise bulaşmadan direk anlaşmalı bu hizmeti veren yerlere gidebilirsin.
3-gayet güzel olur,
4-cepten yapayım dersen boyasıyla beraber 500 civarında masrafın olur.
  • duptıs  (16.11.20 00:33:54) 
Tampon işi sıkıntı biraz. Şu basit olay için hasar kaydına gerek yok. Tırnaklar kırılmış gibi görünüyor. Önce bir servisle konuşun, olmadı dışarda en fazla 500 e toparlanır. Belki alt kısımdaki çatlak belli olabilir o da nazar boncuğu olur.


  • istege bagli sigortasiz  (16.11.20 00:38:15) 
Geçmiş olsun. Tamponda hiçbir şey yok hocam. Çamurluk bağlantı klipsleri yerinden çıkmış ve panjurun alt kısmı da çatlamış. Tampon sökülüp kırılan klipsler değişir, ayakları kontrol edilir, panjurun altındaki çatlağı içeriden yapıştırıcı ya da minik bir fiberglas parçayla sabitlerler, dışardan da rütuş yapılır olur biter.
Ama yetkili servise götürürseniz büyük ihtimal değiştirmeye çalışırlar.

  • battal gemalmaz  (16.11.20 00:41:40) 
bundan daha beteri başıma gelmişti, kenardaki tırnaklar kırılmış muhtemelen. kenara ve öne plastik kaynakla kaynatıp boya attırdığınızda tertemiz oluyor. kaynak işi 200 tutmuştu. boyamaya ne kadar verdim hatırlamıyorum. kolayca hallolabilecek bir şey.


  • trajikomix  (16.11.20 01:23:37 ~ 01:24:25) 
Bunun garanti ile alakası yok.

Tamir için Google : tarihi Paşalı tampon
  • catch the arrow  (16.11.20 02:07:24) 
Bunun garanti ile ilgisi yok. Servise giderseniz kaskonuz üzerinden yenisi ile deiştirir. Dışarda yaptırırsanız macun ve boya işlemi olacaktır ve tırnaklar kırılmış ise onları bir şekilde yapıştırmaya çalışıyorlar.


  • piotr  (16.11.20 11:23:54) 
[]

korkunçlu kontakt lens

takınca insanın gözünü kedi gibi, şeytan gibi, içine üç harfli girmiş gibi, böyle korkunçlu gösteren kontakt lensler var mı?

yabancı sitelerde var da türkiye içinde veya internetten satan var mıdır?


 
Pinkyparadise.com

Bildiğim en kaliteli site, cosplayerlara yönelik satış yapıyor. Ben de buradan aldım, çok memnun kaldım. Fiyatlar da nispeten uygun, Tr’ye kargo var.
  • helena  (14.11.20 01:08:08) 
tiklemedim. niye? çünkü sorumdaki son cümlemden dolayı: "yabancı sitelerde var da türkiye içinde veya internetten satan var mıdır?"

yabancı siteyi zaten buldum. türkiye'ye de onlar gönderir de bakalım bizimkiler alır mı, alırsa da benden ebesinin nikahını istemeden getirip verir mi?
  • kibritsuyu  (14.11.20 21:21:17) 
[]

toyota corolla hybrid buzlanma uyarısı

arkadaşlar öncelikle tahminlerinizi değil, net bilginiz varsa onu söylemenizi rica edeceğim, çünkü bu sefer tahmini ben de yapabiliyorum, emin olmak istiyorum.

araç 2019 model toyota corolla hybrid. son günlerde, ankara'yı bilenler için anlatayım, konya yolu'ndan gölbaşı istikametine giderken, oran köprüsünün altından geçtikten sonra araç bip bip bip öterek ekranda "yol buzlu olabilir, dikkatli olun" şeklinde uyarı veriyor, biraz sonra da uyarı kayboluyor.

hava 4-9 derece arası. yol buzlu değil, ıslak değil. araç kaymıyor veya kayma eğilimi göstermiyor. lastik havaları tamam. ama sensörlerinden bir tanesi yolun buzlu olabileceğini düşünüyor. benim sorum, hangi sensörden ne gibi bir bilgi alıyor da bunu düşünüyor?

ön camda, aynanın altında bir kamera var, şerit takibi, çarpışma önleme vs için. dedim acaba yol sisli, kameranın önünde görüş kaybı oluşunca yolda da buzlanma olabileceğini mi düşünüyor, ama sis de yok.

ek bilgi vereyim. bu bahsettiğim oran köprüsüne biz kendi aramızda "iklim değişikliği köprüsü" deriz. çünkü orayı geçince gerçekten iklim değişir. günlük güneşlik ankara'dan gelip köprüyü geçince kar başlar mesela köprüden sonra. öyle bir köprü.

kullanım kılavuzunda bu uyarıyla ilgili bir şey bulamadım. siz biliyor musunuz?

 
arabanın sıcaklık göstergesi 4 derece ve altına düşünce otomatik olarak buzlanma uyarısı verir.


  • reanarchy  (11.11.20 08:52:21) 
Reanarch +1. Herhangi bi sensör, ekstra bi özellik falan arama yani. 4 ve altındaki derecelerde otomatik çıkar o uyarı.


  • antihero  (11.11.20 11:03:47) 
Skodalarda da var o uyarı. Yukardakilere +1


  • sutlu nescafe  (11.11.20 11:18:56) 
hanim arabada da sabah erken saatlerde buzlanma riski diyormus; servise sorduk 3 derece ve altinda o uyari olur demisler


  • sweetoffice  (11.11.20 11:50:26) 
fiat otomobillerde de var ve 3 derece ve altina dustugunde otomatik cikan bir uyari


  • exlibris  (11.11.20 12:11:12) 
belirli bir sıcaklık altına düştüğünde çıkan standart bir uyarı olabileceği bizim de aklımıza geldi. lakin araç bu uyarıyı yaparken biip biip biip diye ötüyor.

giderken bir araba biip biip biip diye ötüyorsa bence bir şey olmuştur da o yüzden ötüyordur diye düşünüyorum. yani benim mantığım, ötmek bir acil durum ikazıdır, bir şey olmuştur da o yüzden ötüyordur diyor. sıcaklık düştü diye araba öterek uyarı verir mi yahu? sıcaklık düşünce uyarması değil ama uyarırken önemli bir şey olmuş gibi ötmesi saçma değil mi? yakıt biterken bile bile sadece görsel uyarı verip ötmeyen araba, sıcaklık düştü diye niye çok önemli bir şey olmuş gibi çıldırıyor?

başka standart uyarıları da var, örneğin araba ilk çalıştırıldığında orta ekranda "sürüş güvenliği için arabayı sürerken ekranla oynamayın" gibi bir şey de yazıyor ama biplemiyor. belli yani standart uyarı olduğu.
  • kibritsuyu  (11.11.20 12:27:51) 
skoda ötüyor.


  • sutlu nescafe  (11.11.20 12:34:50) 
VW'de de yanlış hatırlamıyorsam hava 4 derecenin altına düşerse bipleyip ekranda uyarı işareti çıkıyor.


  • reactionic  (11.11.20 12:36:04) 
seat'ta vardı bu, anlık değişimlere de tepki verebiliyor. sorun değilmiş gibi görünüyor.


  • cliquot  (11.11.20 12:37:08) 
şurada rav4 için aynısından bahsetmişler.
www.rav4world.com

bu arada dediğinize katılıyorum, başka hiçbir şeyde biplemeyen arabanın sıcaklık düşünce çıldırması ilginç tabii. hibrit araçların pillerinin aşırı soğukta daha kötü performans gösterebildiğini okumuştum, belki bununla alakası da olabilir.
  • gkhncnzdgn  (11.11.20 12:51:03 ~ 12:55:21) 
Sesli uyarı vermesi de standart zaten.


  • antihero  (11.11.20 17:45:19) 
[]

ne olacak bu 20 yaş dişi

sağ alt 20 yaş dişim. fazla bir ağrı yapmıyor ama yarım yamalak çıktı, çıkarken oradaki diş etini de kaldırdı. sürekli oraya yiyecek kaçıyor. fırçalayarak çıkmıyor. anca kürdanla falan dürtüklemek gerekiyor. bu yüzden de tik oldu, dilim sürekli orayı kurcalıyor.

çektireyim gitsin dedim. panoramik röntgen çekildi. doktor şüphelendi, oradan bir de tomografi istedi. benim kendi doktorum da, cerrah da baktı dedi ki sinirler tam 20 yaş dişinin köklerinin arasından geçiyor, biz bu dişi alırız, ama alırken sinirlere zarar verirsek alt çenenin sağ tarafının motor fonksiyonları çalışır ama anestezi yapılmış gibi uyuşuk kalır ve düzelmez, kararı sen ver. e öyle diyince ben de vazgeçtim. ama çok da rahatsız ediyor be abi.

hiçbir yolu yok mu bunu sinire zarar vermeden almanın? çok mu riskli bir iş bu?

 
bence çok çok iyi bir çene cerrahına gidip bu durumu teyit ettirin. ilk kez böyle bir şey duyuyorum.


  • makarnavodka  (10.11.20 22:04:43) 
Konumu önemli. Sinire zarar vermeden alınma igtimali var tabii. Ama kesinlikle iyi biri şart. Geçici de olsa hasar olma riski var.

Dişeti kesilmesi de söz konusu. Sizin rahatsızlık oysa sadece. Lazerle koterle vb kesilip dişin üstü açılabilir. Geçici ama çözüm.
  • bir ileti paylastim  (11.11.20 00:49:45) 
[]

balık tavası tavsiyesi

küçük balıkları tavaya papatya gibi dizip pişirmek için,

çift taraflı tavaları mı tavsiye edersiniz: migros-dali-storage-prod.global.ssl.fastly.net

yoksa çevirmek için dümdüz bir kapağı olan klasik geniş tavaları mı tavsiye edersiniz: productimages.hepsiburada.net

hangisinden alayım?

 
Çift taraflı tava daha pratik duruyor. Diğerinde ters çevirme sırasında yağıydı unuydu biraz pislenebilir ocak.


  • himmet dayi  (04.11.20 15:15:03) 
Biz yıllardır düz kapaklı ile yapıyoruz ama o kadar derin olanı ile değil. Çift taraflıda balığa bastıramadığınız için süzme hareketi sırasında balıklar o papatya formunda kalmayacaktır. Kapağın amacı , balığa bastır , yağı çanağa akıt , kapakla ters yüz edip yağı içine dök.


  • synax  (04.11.20 15:45:18) 
kapaklı +1


  • kablelvuku  (04.11.20 15:46:58) 
Çift taraflılar çevirirken yağ sızdırıyor bununla beraber pişirirken kapatırsanız balıklar buharından yumuşar. Diğer tava istenen sonuç için daha uygun bence.


  • irene  (04.11.20 15:48:29) 
çift taraflı. marka olarak cem tava. hem börek de yaparsın.


  • cilekli krep  (04.11.20 17:33:40) 
[]

köfte şeklinin adı

daha önce de sormuştum. bu aralar eski duyurularım aklıma geliyor, cevap bulamadıklarını hortlatıyorum.

gastronomide her haltın bir adı var. masterchef'ten öğreniyorum mesela sebzeyi doğrama şekillerinin bile büyüklüğüne göre bir sürü adı var. biz "küp küp" diyip geçiyoruz, adam brunoise diyor, fine brunoise diyor, small dice diyor, "küp küp"ü bile beşe bölmüş adamlar.

1001yemektarifi.com

şu bildiğimiz standart ev köftesine verilen elips (veya yuvarlak) yassı şeklin bir adı var mı? biz amele gibi "köfte şekli" diyip geçiyoz da gastronomide "köfteleri x yapıyoruz" diye şekli tarif eden bir terim yok mu?

 
Öyle bir terim yok çünkü köftenin kendisi aslında “meatball” denen bir şekil.
Baştan açıklayayım böyle olmadı 1 sn. Şimdi “küp küp” diyip geçiyoruz ama her şeyin ayrı bir adı var demişsiniz. Hatta sebze doğrama şeklinin “bile” diye bir ifade var :) zaten sebze doğrama: mutfak 101. Onun olması çok ama çok normal. Çünkü bir yemeği iyi yapan şey reçetesi. O reçeteye uyduğun anda yemeği 100 kez de yapıyor olsan aynı tadı alman lazım. Bu yüzden de bazı şeyleri standardize etmişler. Hepsinin bir ölçüsü var. Adam jülyen doğradım diyor programda mesela o jülyen değil ki, bir şeyin jülyen olması için belirli uzunlukta, belirli incelikte olması lazım. Yani her ince uzun kestiğimiz şey de jülyen değil.
Bu ölçülerin hepsi uluslararası bu arada.
Köfteye gelince “meatball” dediğimiz şey içeriği değişebilmek ile beraber ortalama 2 inç çapında olur. Sanırım yaklaşık 5 cm falan oluyor. Bunu nerede yaparsanız yapın gören kişi muhtemelen “meatball” der. Ona tepesinden bastırınca o başka bir yemek oluyor. Köfte oluyor. Bir eti yuvarlayıp sonra 2 el arasında ezmek gibi bir uluslararası pişirme/şekillendirme şekli olmadığı için de bunun bir adı yok.
Bir de bir şeyin adının olabilmesi için mutfakta bir standardının olması lazım. Resimde kaç tane köfte var hiçbiri birbirinin aynısı değil.
  • irene  (03.11.20 19:18:07 ~ 19:19:10) 
[]

hangi otoyolu/köprüyü/tüneli kim işletiyor?

bunun böyle liste halinde düzenlenmişi var mı? şu otoyolu şu işletiyor, bu tüneli bu işletiyor diye?




 
Hocam çok çeşit yok ki, avrasya tüneli ve Yavus S.S. köprüsü hariç diğer her yeri KGM yani devlet işletiyor. (yanlışım yoksa)

Avrasya tünelini Kore ve Türk ortaklı bu iş için kurulmuş ATAŞ işletiyormuş.

Yavuz S.S. köprüsü ve bağlantı yollarını da (kuzey çevre yolu) ICA işletiyormuş. ICA ise Türk olan IC Holding ile İtalyan olan Astaldi firmalarının ortaklaşa kurduğu konsorsiyummuş.

Edit: Osmangazi'yi unutmuşum, onu da Nurol · Özaltın · Makyol · Astaldi · Yüksel · Göçay Konsorsiyumu yapmış.

Osmangazi köprüsü ve izmir yolunu Otoyol AŞ işletiyormuş.
  • John Bloor  (28.10.20 11:05:31 ~ 11:42:47) 
e varmış işte bir sürü.

göcek tüneli falan da var mesela daha saymadığın. şu anda aklımıza gelmeyen başka ücretli yollar da olabilir. zaten kaç tane ücretli geçiş olduğunu listeleyebilsem, tek tek bakarım hangisini kimin işlettiğine.
  • kibritsuyu  (28.10.20 12:59:15) 
Haklısın, ben yine küçük dünyasında yaşayan İstanbul'lu gibi davrandım :)

Şöyle de olabilir, AKP'nin son seçim çalışmalarında "şunu yaptık bunu yapıyoruz" temalı bir listesini bulursan onlara bakarsın tek tek.

Edit: "Türkiye'deki 172 tünel içinde tek paralı tünel olan Göcek Tüneli'nin geçiş ücretlerine zam gelince"

Demek ki diğer tünelleri bu listeden eleyebiliriz.
  • John Bloor  (28.10.20 14:05:22 ~ 14:12:47) 
listesi vardır mutlaka ama biz fani kulların erişimine açık olanı yok herhalde hızlıca bir baktım bulamadım. geçenlerde ankara-niğde otoyolu açılmıştı, o da erg diye bi firmanınmış: www.ankaranigdeotoyolu.com ben de onu eklemiş olayım.

bir de şu: webihlaltakip.kgm.gov.tr siteden plaka ile sorgulama yapınca tüm firmalardaki borç durumunu listeliyor. tersten gidip bu firmalar hangi yolu, tüneli vs. işletiyor diye de bakılabilir.
  • hadsafhada  (28.10.20 14:23:26) 
[]

windows 7'de klasör içindeki dosya isimlerini arama

arkadaşlar bir klasör içinde dosya adı

0d20201012114216p05321234567.m4a

şeklinde olan yüzlerce binlerce dosya var. acrcalls isimli konuşmaları kaydeden programın kayıt dosyaları.

ben bu kayıtlar içinde bir vatandaşla yaptığım telefon konuşmalarını arıyorum. yani telefon numarasına göre arama yapsam bulacam. dosya adının sonundaki 05321234567 kısmı adamın telefon numarası.

ama ben arama kutucuğuna 05321234567 veya sadece 1234567 veya herhangi bir şey yaptığım zaman bulamıyor. daha doğrusu bu klasörde ne yazarsam yazayım dosya adında geçtiği halde çıkmıyor. hiçbir aramadan hiçbir sonuç çıkmıyor hatta. başka klasörlerde oluyor ama burada niyeyse olmuyor anlamadım.

klasör seçeneklerinde "kısmi eşleşmeleri bul" seçeneğini işaretle diyeceksiniz ama o da işaretli, yine de olmuyor.

konuşmaları bulamazsam adam 2000 liramın üzerine yatacak. binlerce dosya içinden de tek tek bulmam mümkün değil.

1234567 diye aratayım, içinde 1234567 geçen dosyaları listelesin istiyorum. nasıl yaparım?

 
hocam windows7'nin dosyalama sistemi biraz garip. tavsiyem en kisa sure icinde 8 veya 10'a gec. yazdiklarimi aynen uygularsan sonuca ulasacaksin.

1- oncelikle kayitlarin bulundugu klasore gir
2- soldaki shift tusuna basarak bos bir yere sag tikla
3- open command window here - turkcesi sanirim burada komut satiri ac gibi bir sey >> ona tikla
4- cmd acilmis olmasi gerek.
5- sunlari aynen yaz ve enter tusuna bas:
dir *adaminnumarasi*.m4a

aciklamasini da yapayim ogrenmis ol. adaminnumarasi kisminin basindaki yildiz * basinda ne varsa diyor. sonundaki yildiz ise sonunda ne varsa diyor. eger dosyalarin m4a oldugundan emin degilsen soyle de yapabilirsin

dir *adaminnumarasi*.*

bu komut sana adaminnumarasi yazilan yere girdigin veriyle isimlendirilmis tum dosya tiplerini bulundugun klasor icin verecektir. yapamazsan haber ver hocam baglanip yapabilirim.

edit####

eger adamla cok konusmaniz varsa soyle yap hocam

dir *adaminnumarasi*.m4a > file.txt

bu komut sana adamin numarasiyla isimlendirilmis tum m4a dosyalarinin ciktisini file.txt dosyasina verecektir. file.txt dosyasi tabi ki de ses kayitlarinin oldugu klasorde olacaktir.
  • yasamakistemiyorumulan  (26.10.20 21:44:42 ~ 21:47:15) 
gözünü sevdiğimin dos'u be. 2020 yılında aradığım dosyaları dir komutuyla bulabileceğim hiç aklıma gelmemişti. en son dir çektiğimde sene 1995'ti.

teşekkürler.
  • kibritsuyu  (26.10.20 21:48:19) 
  • bugungityaringel  (26.10.20 22:12:40) 
ben windows'un aramasına güvenmediğim için yıllardır everything kullanıyorum belki işinizi görür


  • nahtoderfahrung  (26.10.20 23:57:13) 
[]

cerrahlara veya ameliyathane görmüş sağlık personeline soru

ameliyat olan /olacak olan hastayı nasıl ters çeviriyorsunuz?

100 kiloluk adamım 8 yıl önce bel fıtığı ameliyatı oldum. ameliyathanede en son sırt üstü yatıyordum. anestezi uzmanı geldi, iğneyi yaptığı anda uyudum. uyandığımda yine sırt üstü yatıyordum.

lan ben sığır gibi adamım. uyuttuktan sonra beni nasıl ters çevirip belimden ameliyat ettiniz, bitince de geri nasıl sırt üstü çevirdiniz? hadi ilk başta propofol'ü yedikten sonra ben uyudum sanıyorum ama aslında uyanığım, kalk yüzüstü yat dediniz yattım diyelim. bitince genel anestezi altındaki adamı nasıl düzelttiniz? sedyeyi ameliyat masasına yanaştırıp langır lungur yuvarlamış olabilir misiniz?

 
Altınızdaki çarşaf vasıtasıyla çevriliyorsunuz. Birkaç kişinin birlikte döndürmesiyle çok kolay bir iş yani.

Nazikçe yapılmıyor tabi. Çok kişinin bu çevrilmede bir yeri zedelenir morarır ağrır vs. Ve uyanınca bu durumu ameliyattan dolayı zanneder. Halbuki hasta sedyeden sedyeye atılırken ya da döndürürken falan bir yeri vurulmuştur, çarpmıştır vs
  • sorularimicinfeykhesap  (25.10.20 14:42:22) 
tam olarak son cümlende sorduğun gibi yapılıyor. Tabi verdiğin paraya göre değişir...


  • GreyFever  (25.10.20 15:38:05) 
[]

çocuğuma yanlış mı yapıyorum?

arkadaşlar 8 yıl önce, çocuğum daha 5-6 aylıkken yüzümü ellerimle kapatıp cee-ee yapınca yüzünü asıp ağlıyordu. hatta burada da sormuştum derdi ne bu çocuğun diye (git: 531804)

cee-ee yapınca gülmekten ağlamaya geçiş sırasında yüzü o kadar sevimli bir hal alıyordu ki ben bunu birkaç kez yapıp videoya çektim. sonra zaten kendisi de unuttu, ben de unuttum gitti.

şimdi herif 8,5 yaşına geldi. o videolarını açıp izletiyorum, altına zıça zıça gülüyor kendi haline. elli kere izlettiriyor bi daha bi daha diye. eşim de diyor ki "sen manyak mısın, çocuğun ağlamasından zevk mi alıyorsun da izliyorsun, bi de çocuğa izletiyorsun?"

e çocuk bebekken ağlamasını izleyince gülüyor abi, eğleniyor. komik çünkü. hatta gelip baba cee-ee videosunu açsana diyip özellikle izlemek istiyor.

yanlış mı yapıyorum ben ya? manyak mıyım gerçekten?

 
Bekarım çocuğun yok. Bana komik geldi. Yanlış da göremedim.


  • allah yazdiysa bozsun  (24.10.20 18:55:27) 
Ben yanlış bir şey görmüyorum. 2.5 yaşındaki oğlumla bile benzer durumu yaşıyoruz. getiriyor telefonu " baba şifre gir" diyor. açıyor galeriyi kendi videolarını izliyor. güldüğü de oluyor sallamadan geçtikleri de oluyor.

Burada kilit nokta onun gülmesi bizim çok hoşumuza gidiyor ve gayri ihtiyarı biz de gülüyoruz. burada bir etkileşim oluyor. En nihayetinde bunların hepsi çocuk. ilgi çekmek, sizin tarafınızdan beğenilmek sizle vakit geçirmek en çok istedikleri şey.


Bu videoları izlerken sizin de güldüğünüzü görüyor, sizinle vakit geçiriyor, eğleniyor.

abuk sabuk videolar izleyip beyni oyuncak, hediye, şeker, çikolata gibi şeylere kodlanacağına bırakın kendi bebeklik videolarını izlesin.
  • janavarorion  (24.10.20 19:14:30) 
Problem yok bende gayet sevimli bir anı. Kalte sterne +1


  • Hallegadola  (24.10.20 20:54:27) 
Oyna devam


  • le jeune turc  (24.10.20 22:28:51) 
Biz nelerle buyuduk bu detaylara takilmamak lazim. Bence sikinti yok, hatta cocukla iletisimin tam yaslarinda beraber izlemeniz iyi bir sey


  • karpuzpeynirekmeksu  (24.10.20 23:48:50) 
[]

gıda wd40'ı

kahve değirmeninin ayar vidası sıkışmış, mümkün değil oynamıyor. pas göremedim, paslı değil. tam wd40 işi. ama içinde öğütme yapacağım değirmene de sıkılmaz herhalde. leş gibi kokutur. ne kadar yıkasam da arındırabileceğimi sanmıyorum.

zeytinyağı falan mı damlatayım ne yapayım?


 
Vidayı biraz ısıtabilirsen genleşip soğuduktan sonra çok rahat çıkar, bir şeyler damlatma sıkma olayı işe yaramazsa bunu deneyebilirsin genelde işe yarıyor.


  • angelus  (20.10.20 13:35:45) 
zeytinyağı işe yarayabilir. önerildiği gibi ısıtmak da işe yarar.


  • fever  (20.10.20 13:37:33) 
tamamen mantık yürütüyorum.

-ısıtılmış zeytinyağı işinizi çözebilir.
  • hidrolikortakol  (22.10.20 18:21:28) 
[]

Kırmızı oda

Kırmızı oda dizisinde binnur kaya'nın canlandırdığı psikiyatrist karakterin ismi nedir?

Danışanlar "doktor hanım" diyor, iş arkadaşları "hocam" diyor.

Adı ne?

 
Şimdilik ismi yok. İsimsiz bir karakter. İlerde açıklanır illa dizi bu sonuçta. Roman olsa hiç açıklanmaya bilirdi bile. 9. Hariciye koğuşunda olduğu gibi...


  • ElfElf  (17.10.20 00:40:47) 
manolya yatağaroğlu gibi bir ismi var dizide ama hiç söylenmiyor.

İlk bölümde duvardaki diplomada farkettim.

youtu.be
  • queue  (17.10.20 00:50:50) 
manolya yadigaroğlu


  • rose parks  (17.10.20 01:25:45) 
[]

siz olsanız ne yapardınız?

profesyonel olarak yaptırılması gereken ve süreklilik arz eden bir işiniz var. bu işi çok yakın bir arkadaşınız veya akrabanız (mesela kuzeniniz) profesyonel olarak yapıyor. bu kişiyle yakınsınız, yani anca işiniz düştüğünde konuştuğunuz durumda değilsiniz.

diyorsunuz ki yabancı yapacağına sen yap benim işi. tabii ki ücreti karşılığında. normalde de bu işin ederi yıllık 7-8 bin lira.

o diyor ki "aa lafı mı olur yav nolcak senden de para mı alıcaz yaparım tabii". ısrar ediyorsunuz, yahu başkasına yaptırsak verecektik, sen de karşılığı neyse al" diyorsunuz ama o da artık kibarlığından mı, o kadar yakın adamdan para almak olmaz diye düşündüğünden mi bilinmez, para almak istemiyor.

soru: ne yaparsınız? hesap numarasına işin ederi neyse öğrenip yollar mısınız, yoksa onun yerine altta kalmamak için bi hediye falan mı alırsınız, yoksa "ooh bu işe para vermekten de kurtulduk oh" diyip kulağınızın üstüne mi yatarsınız?

 
ne kadar yakın olursam olayım kimseye borçlanmak istemem. çünkü ilerde bir noktada bu karşına çıkacak ve sana yapmak zorundaymışsın gibi davranacak. iş bitiminde ya da başlangıcında, duruma göre parasını bir zarfa koyar veririm.


  • mg3929  (16.10.20 14:40:03) 
Para almak istemeyen birine zorla para vermek bana çok doğru bir hareket gibi gelmiyor, uygun bir zamanda altında kalmayacak bir hediye alınırsa daha doğru olur gibi.


  • angelus  (16.10.20 14:41:18) 
İş başlangıcında para konusunu tekrar konuşurum, reddederse yine de zarfta ederinin daha düşük miktarında para ile iş bitiminde bir hediye veririm. Ancak iş kişinin çok az zamanını alan ve maliyet kaybı yaratmayan bir durumsa sadece hediye de alabilirim


  • ats  (16.10.20 14:46:05) 
harcayacağı zaman iki üç günü geçiyorsa ve para almıyorsa o işi ona vermem. bana borcu olmayan birine neden bedavaya iş yaptırayım ve borçlu olayım ki?


  • sttc  (16.10.20 14:51:29) 
yapılacak işin mahiyetine de bağlı bence. düzenli olarak takip etmesi gerekecek mi? ne kadar süre ayırması lazım? işin sonunda beğenmeme şansınız var mı? elinin kenarıyla mı yapacak? (umursamamak anlamında değil, akşam film izlerken bir yandan laptoptan yapabileceği bir iş mi?) iş yapılırken maliyet var mı? bir de bu yapılan iş, sizin işinize ne kadar etki ediyor? yaptırmasanız olur mu?

bunun yanında ne kadar yakınsınız? haftada bir telefonda konuşuyor musunuz? ayda bir buluşuyor musunuz?

ama en nihayetinde, para vermeyecekseniz, 7000 liralık olmasa bile, güzel bir hediye almanızda fayda var. ama bu kadar pahalı hediye almak çok zordur. genelde insanların kendilerinin araştırması gereken, bir kere alınacak şeyler olur. o yüzden genel bir mağazadan ya da websitesinden hediye çeki bile verilebilir. mesela hepsiburada'dan 3000 liralık hediye çeki.
  • co2s2  (16.10.20 15:00:54) 
Bir kerelik yapacağı bir şey ise, ve bir maliyeti ve zorluğu yoksa bu kadar ısrardan sonra para vermezdim. Ama hediye olabilir.

Fakat düzenli yapacağı bir iş ise olmaz, indirimli de olsa parasını verirdim.
  • John Bloor  (16.10.20 15:11:32) 
Valla ben bı şekilde parasını vermeye çalışırdım. Israrla almazsa da ederi kadar hediye alırdım.


  • Amaranta ursula  (16.10.20 15:26:49) 
“Parasını almıyorsan başkasına yaptıracağım”


  • pass  (16.10.20 15:41:21) 
parasını havale yapardım.


  • stewie  (16.10.20 15:59:31) 
profesyonel olarak yapmaya devam etmesini istiyorsanız işin ederi neyse o kadar verin. hatta akraba ile çalışmak bu yüzden riskli (ben aynı konumda olsam enayi gibi ederinden fazla öderdim muhtemelen) işlerin kötü bir raddeye gelmesi ve bunların (kötü iş, savsaklama gibi konular) yaşanma ihtimalini göz önünde tutun.

öyle gizliden iban öğrenmek gibi işlerle uğraşmayın. "mahmut, para almıyorsan bu hizmeti vermicem kardeşim, iban yolla paranı göndereceğim" deyin.
  • ala09  (16.10.20 19:20:28) 
akraba ile is yapmak berbat. bu isi profesyonellige dokmek istiyorsaniz. bir sekilde parasini odemelisiniz.
o parayi verin ya da isinizi yaptirmayin derim.

bunlar hep tecrube.
  • turbo sadık  (17.10.20 12:58:28) 
[]

Masterchef yarışmacıları nereye gittiler?

Geçen sene kaçırmadan izlerdim de bu sene ara ara denk geldikçe bakıyorum.

Bugünkü bölümün başında bütün yarışmacılar çantalarını bavullarını yüklenmiş, evlerinden çıkıp servis aracına bindiler ve bir yere gittiler. Devamını tamamen izlemedim, bugün dış çekim falan da yoktu hani adana'ya falan gittiler desem.

Nereye gittiler toplanıp?

 
Sanırım şöyle oluyor; 1 gün içinde, televizyonda 2 ayrı gün yayınlanacak çekim yapıyorlar. Bu yüzden yedek kıyafet getiriyorlar yanlarında. Yani mesela, cuma günü hem cumartesi yayınlanan oylamayı, kaybeden takımın dokunulmazlık oyununu ve pazar günü yayınlanan eleme oyunlarını çekiyorlar. Son oyun zaten dış çekim olduğu için o daha önceki gün çekilmiş oluyor. Haftasonu ise çekim yapılmıyor.


  • juninho77  (12.10.20 00:56:28) 
bütün yarışmacılar değil ya, eleme potasında olanlar valizlerini toplayıp götürüyor o gün elenebilir diye, saçma iş.


  • jelly bear  (12.10.20 01:08:34) 
Yok yahu eleme potasında olmayan barbaros falan da vardı.


  • kibritsuyu  (12.10.20 01:10:27) 
ama onun valizi yoktu.


  • jelly bear  (12.10.20 01:33:12) 
E Adana'ya gittiler, dış çekim vardı. Dünden önceki gün bölümde gosterdiler sanırım.


  • elorelia  (12.10.20 08:51:24) 
önce adana'da yapılan çekimleri, ertesi gün de otobüse bindiklerini mi gösterdiler? yarın da geçen haftanın otobüsünü mü gösterecekler böle karman çorman?

benim bildiğim, daha doğrusu mantığımın söylediği şu ki, eğer bavullarını alıp adana'ya giden otobüse binme görüntüsü göstereceklerse bunu adana bölümü yayınından önce gösterirler. niye adana bölümü yayınlanmış bitmiş bitmiş, ertesi günkü bölümün başına sokuştursunlar ki?

juninho'nun ve jelly bear'ın dediği gibi olsa gerek. şimdi tekrar izledim, eleme potasındakiler koca koca bavullarla çıkıyor, diğerleri ufak sırt çantalarıyla. büyük ihtimalle 2 günlük çekim için sadece yedek kıyafet almışlar. ama potada olanların toplanıp çıkması saçmaymış. elenmeyen geri dönüp tekrar bavul mu yerleştirecek? niye ki?
  • kibritsuyu  (12.10.20 10:51:58) 
[]

karttaki bonus'ları kullandıran alışveriş sitesi

bonus card'ımda 70-80 lira bonus birikmiş. bunları kullanarak alışveriş yapabileceğim HEPSİBURADA.COM HARİÇ bir site biliyor musunuz?

hepsiburada.com izin veriyor, ama ne zaman alışveriş yapsam sıkıntı yaşıyorum. hatta yine orada kullanıp alışveriş yaptım da ürünü 3-4 hafta kargolamayıp en sonunda yine bonus olarak iade ettiler. yeniden aynı şeyleri yaşamak istemiyorum.

var mı böyle bir site?

 
n11'de kullanabiliyorsun.


  • 10032007  (10.10.20 14:53:30) 
migros sanal market. kapıda kredi kartıyla ödemeyi seçip bonuslardan alalım diyebilirsin.


  • sutlu nescafe  (10.10.20 14:53:36) 
[]

osuruk böceği nasıl etkisiz hale getirilir

ölü veya diri fark etmez.

biliyorsunuz bu osuruk böceği denen hayvan ölünce, ezilince, dokununca falan ortalığı acaip bir şey kokutuyor. ellersen eline çıkmaz şekilde bulaşıyor, yetmiyor, ortalığa da yayılıyor.

bu sene de ne hikmetse her gün eve bu zıkkımdan giriyor, vazzz vozzz diye uçuyor. bi sefer terlikle vurmak gibi bir hata yaptım, oda iptal oldu.

dün de elektrik süpürgesine çekeyim dedim, ezmekten beter oldu, süpürgeden çıkan hava kokuyu iyice yaydı.

tutup atayım desen, tutmayı becersen bile hem elini kokutur, hadi eldiven giysen, yine kokuyu salıp odayı kokutur.

raid sıkmak dışında bir yolu var mı bu hayvanı etkisiz hale getirmenin?

hayır dışarısı mis gibi hava ulan, ne işin var evde, gez dolaş aq.

 
A4 gibi bi kağıtla kepçe gibi alınıyor zaten hemen kağıda tutunuyor kokutmuyor da


  • freebird5406_2  (10.10.20 10:46:32) 
Ben hep supurgeyle cekiyorum. Oyle hic kactigi falan da yok.


  • hlot  (10.10.20 11:41:32) 
kağıt, peçete +1 bu böcekler ve benzerleri uzun yaşar. mevsim değişimlerini farkedip kendilerine kışı geçirecekleri (uyuyacakları) yerler arıyorlar.

e: osuruk böceği denilen "green stink bug" polifag bir türdür, süneden farklı olarak envai çeşit bitkiden beslenebilir. süne aynı familyadan tahıl zararlısı başka bir böcek. bu da elbette zararlı ama şu mevsimde gelip evinizdeki bitkilere yumurtlamaz mayıs ağustos arası bitirir o işleri.
  • engelbert humperdinck  (10.10.20 14:40:12 ~ 23:32:04) 
Benim eve de her gün giriyor, peçeteyle alıp camdan atıyorum daha hiç kokusu gelmedi.


  • ruhen hastayim ben  (10.10.20 15:15:37) 
raid bu böceği öldürmüyor. kokusuna da maalesef hiçbir şey engel olmuyor.
peçeteyle/kağıtla alıp tekrar doğaya salmayınız zararlı bir böcek, adı süne zararlısı. öldürülmesi tavsiye ediliyor. mücadelesinde zirai ilaçla da öldürülmüyor, yöntem olarak tuzağa çekilip toplu halde öldürülüyorlar.
evde bitki yapraklarının altına top top yumurtasını bırakır, yavrusu ufak örümceklere benzer, istilacıdır. kışın kışlağa girer, toprak altında saklanabilir. gördüğünüz yerde öldürünüz.
  • ozgur bir kusun hatirati  (10.10.20 16:40:38) 
[]

enjeksiyonun tersine ne denir?

yani enjektöre ilacı çektin, vücuda saplayıp zerk ettin. bu işlemin adı enjeksiyon.

enjektöre ilacı çekmedin, vücuda saplayıp vücuttan bir şey çektin (adamın g.tünden kan alırlar kamil). bu işlemin adı ne? vardır di mi bir adı?


 
Drain


  • freebird5406_2  (08.10.20 10:04:23) 
inject den geliyor diye zıt anlamlılarına baktım.

www.wordhippo.com

thesaurus.plus
  • qobel  (08.10.20 10:10:13) 
@freebird5406’ün dediğinden transfer ettiğimiz drenaj var.


  • arnold schwarzeneger  (08.10.20 10:30:37) 
eject kullanılıyor genellikle.


  • shadowfollower  (08.10.20 10:44:27) 
yalniz eject bilgisayar terimi degil mi? bu amacla kullanmak dogru olur mu? ingilizceme tam guvenemedigim icin emin degilim; ama bence teyit lazim.

insert the disc
eject the disc

yani bu mantikla dusununce insert yerine inject demeliydik. diyemedigimiz icin bence tibbi anlamda eject demek yanlis olabilir.
  • buenosdias  (08.10.20 10:56:28 ~ 10:57:37) 
Kan için draw veya collect blood. Vücut sıvısı içinse aspiration diye biliyorum.


  • curukturpkokusu  (08.10.20 13:01:15) 
asıl amacım medikal değil, kullanım yeri de insan vücudu değil aslında.

şarap mayşesinden enjektörle örnek alacağım. klasik enjektörlerin ağzı daracık olduğu için posalı sıvıdan "x" yapamıyorum. eczaneye gidip asıl amacımın enjeksiyon değil de "x" yapmak olduğunu söylemem ve böyle "x" yapmaya uygun geniş uçlu enjektör (ya da enjeksiyon yapma amaçlı olmadığı için enjektör diyemeyiz, 'x'ektör diyelim) almam gerekiyor.

x yerine ne diyim?

kendime cevap: besleme şırıngası adı altında aradığım şeyi buldum, 50 cc'lik, iğnesiz, geniş konik uçlu. hatta kesip daha da genişletecek kadar uzun. ürüne ihtiyacım kalmadı ama bulana kadar da tarif ederken zorluk çektim. o yüzden merak ediyorum.
  • kibritsuyu  (08.10.20 16:00:20) 
[]

yurtiçi kargo'nun tam sınırındayım

abi benim oturduğum sokak, yurtiçi kargo'nun iki şubesinin tam sınırında kalıyormuş. bana ne zaman yurtiçi kargo ile bir şey gönderilecek olsa x şubesine geliyor. x şubesi benim dağıtım alanımda değil diyip y şubesine gönderiyor, y şubesi dağıtıyor. ama o kargo ilk gelirken benim adresim girilince de x şubesi çıktığı için önce oraya geliyor. x şubesine gelen kargo y şubesine gidene kadar en az 2 gün kaybediyorum. her kargom önce x şubesine, x şubesinden y şubesine, y şubesinden evime gelene kadar günler geçiyor.

bana ne önerebilirsiniz? kargoyu takip edip x şubesine geldikten sonra arayıp "y şubesine göndermeyin gelip alıyorum" diyip kendim almaktan sıkıldım. adamlar da sıkıldı. mahcup da oluyorlar "genel müdürlük düzeltmiyor bunu" diyorlar. bak şimdi yine telefon ettim, herif tanıdı beni artık.

ne yapayım da kargo doğrudan y şubesine gelsin? adresime ekleme mi yapayım da ilk çıkış noktasında doğrudan y şubesi çıksın, oradan gelsin?

 
genel mudurlukle gorustunuz mu? bizde de benzer bir sikinti vardi yeni cozuldu.


  • tahtakafa  (07.10.20 10:08:35) 
teslimat notu yazabilirsin ama şubeden dağıtıma çıkarken o notu okuyacaklarını hiç sanmıyorum.

x şubesi kapsam alanında olmayan bir adres yada boş bir binanın adresini girin.
her defasında bulamayıp şubeye geri dönsün.
kargoyu anlık takip edin x kargosunu aramanız gerekmez.
  • aslindasorunumpsikolojik  (07.10.20 10:09:20) 
Zamanında banabi yi kandırdığım bir yöntem vardı. Ben cadde üzerinde oturuyorum. Evim x mahallesinde. Yolun karşısı y mahallesinde. banabi y mahallesine getiriyor bizim mahalleye getirmiyordu. karşımdaki eve getiriyor bana getirmiyor. Bende adresi y mahallesi olarak değiştirdim. İşe yaramıştı.


  • infernalcadre  (07.10.20 10:11:14) 
İlk acilan kaydinizin silinerek yeni bir kayit olusturulmasini talep edin sube veya genel mudurlukten.


  • uuth  (07.10.20 10:15:01) 
yurtiçi kargo ile geleceğini bildiğiniz siparişi verirken adresi yazdıktan sonra (yurtiçi kargo y şubesi) diye belirtirseniz kargo görevlisi adresi girerken sistemden x yerine y şubesini seçiyor.

bende de aynı sorun vardı bu şekilde çözdüm.
  • tolga asp  (07.10.20 10:19:52) 
Kaydınızın içine Y şubesi bilgisini isletebilirsiniz


  • fever  (07.10.20 10:20:15) 
sikayetvar.com'a yazabilirsin. böyle yerlerde daha heyecanlı oluyorlar değişiklik için.

genel müdürlüğe yazabilirsin.

sosyal medyada etiketleyerek paylaşabilirsin.

son çare, numara ve apartman adını değiştirmeden, sokak olarak bir sokak gerisini yaz :)
  • tabudeviren  (07.10.20 10:31:13) 
genel müdürlüğe yaz düzeltmezlerse, direkt genel müdüre yaz ve mevzunun çözülme hızını gör.

@yurticikargo.com mail uzantisi
  • lcha  (07.10.20 11:15:17 ~ 11:15:51) 
sipariş verirken not yazabiliyorsanız, teslimat şubesi yurtiçi kargo y şubesi olmalıdır diye ekleyin. daha önce bu şekilde yapmıştım. ama siteden siteye değişir tabii.


  • inheritance  (07.10.20 11:28:46) 
Benim de böyle bir sorunum vardı merkez ilçe şubeye düşüyordu, büyük harflerle adrese teslim yapan şubenin adını yazmaya başladım bir daha hiç sorun olmadı.Y

Y Mh. X Sk. 9 ŞUBEİSMİ, İlçe / Şehir
  • atom karincanin torunu  (07.10.20 12:11:07) 
[]

Ankara Merkez'de şaraplık üzüm satan

Halde, pazarda, sattığı üzümün çeşidini bilen, şaraplık üzüm (kalecik karası) alabileceğim bir yer var mıdır? İnternet sitesi de olur.

Bu ne üzümü diye sorunca "kara üzüm işte" demesin. Ne sattığını bilsin.

Kalecik'e gidemem maalesef.

 
Kalecik bana 60 km, bi bira ısmarlayacaksan gider alırım.


  • antihero  (04.10.20 03:06:21 ~ 03:07:32) 
Sınırlı Sorumlu Kalecik Bağcılık Ve Organik Tarım Ürünleri Üretim Ve Pazarlama Kooperatifi: 0312 530 33 32
bir de burayı arayıp sorabilirsin, belki Ankara içi satıyor olabilirler

  • ankarakecisi  (04.10.20 13:02:56) 
evdeşarap grubu
Eskiden evdesarap.org site vardı ama artık sadece facebook grubu var sanırım. Süper gruptur. Tam bugünlerde imeceler var. Toplu olarak şaraplık üzüm getirtiliyor. Ankara İst izmir merkezi yerde gidip siparişiniz kadarını alıyorsunuz. Ayrıca şarap şişesi mantar imeceleri de var. Teknşk yardım da cabası. Kar amacı gütmeyen oluşum. Aradığınız budur.
Ben facebook dan takip etmşyorum mail list var linkini bırakayım belki işe yarar
groups.yahoo.com
  • Ruprect  (04.10.20 15:58:39 ~ 16:24:18) 
[]

Masterchef'in market sponsoru kim?

Ya da ürünleri tedarik eden diyeyim. Halden rastgele almıyorlardır diye tahmin ediyorum.

Önceki sezonlarda sanırım metro grosmarket idi. Bu yıl da bir sefer market alışverişi sırasında altta "aradığınız her şey a101'de" şeklinde bant reklamı çıktı ashdjs. Ama a101'de rezene, hindiba, yok efendim trüf yağı, agar agar falan olduğunu pek sanmıyorum.

Bu tip ürünlerin satıldığı bir marketin sponsor olmuş olması lazım.

Kimdir o? Jenerikte bir şey göremedim.

 
Göze sokulan bir marka yok gibi. Farklı farklı yerden satın alıyorlardır herhalde.


  • glamdr1ng  (03.10.20 23:56:59) 
a101 bazen ürün tedarik ediyor. hatta bir seferinde a101'de satılan bir ürünü ana ürün olarak verip ondan bir yemek yapmalarını istemişlerdi.


  • black holes in the sky  (03.10.20 23:57:35) 
Hepsiexpress


  • mor oje  (04.10.20 10:40:39) 
Bir ara a101’e özel markaların ürünlerini kullanıyorlardı ama geçen sezon muydu bu sezon muydu hatırlamıyorum. O siyah tabaklı kıyma ve kuşbaşı markası mesela.


  • dr doofenshmirtz  (04.10.20 14:02:51) 
1 ... •2345678910   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.