[]

netflix'teki durum anlatan altyazılar

arkadaşlar, netflix'ten izlediğim bazı yerli dizileri, konuşmaları daha net anlayabilmek için türkçe altyazılı izliyorum.

fakat türkçe altyazıların tamamı, sanırım işitme engellilere uygun olsun diye çıkan her sesi yazıya dökmek şeklinde yazılıyor.

ya tamam, işitme engellilerin dizi izlerken bilmesi gereken, ama duyamadıkları için bilmeleri için yazıyla aktarılması gereken "kapı zili", "telefon çalıyor" şeklindeki altyazıları anlıyorum.

lakin adam evin kapısını açıyor, altyazı:

- anahtar sesi
- anahtarı kapıya sokma sesi
- anahtar çevirme sesi
- kapı açma sesi
- anahtarı geri çıkarma sesi
- kapıyı kapatma sesi

yerdeki mektubu alıyor:
- kağıt hışırdaması
- zarf yırtma sesi

lan bunlara ne gerek var? adam işitme engelliyse gerizekalı değil ya, kapının açılırken çıkardığı bütün sesleri yazıyla betimlemenin ne anlamı var yahu?

adam otururken sandalyeyi çekiyor, santdalyeden grrt diye ses çıkıyor:

- sandalye sürüklenme sesi

aman ne kadar bilgilendirici oldu. işitme engelli adam da sandalyenin grrt ettiğini okumasa sandalye çektiğini anlamayacaktı.

 
Betimleme olmayan altyazıda olmaz genelde bu tur anlatımlar.

"işitme engelli adam da sandalyenin grrt ettiğini okumasa sandalye çektiğini anlamayacaktı."

İşitme engeli olmayan kişiler gerizekalı mı ki o sesi koyuyorlar oraya?
  • pass  (24.01.21 23:56:11 ~ 23:59:50) 
Size katılmıyorum. Kafada daha kolay ve hızlı canlandırabilmeye yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Bir nevi kitapta sadece "yerdeki mektubu aldı" yazmasıyla "yerdeki mektubu aldı. alırken kağıt elinde hışırdadı" arasındaki fark gibi.

Edit: Ayrıca yönetmen sahne seslerini kapatacak şekilde müzik koymuş olabilir, veya bunun gibi canlandırılan sahne ile tutarlı olmayan sesler olabilir. O sahneyi her öğesiyle betimlemek filmi film yapan unsurları en iyi şekilde aktarır.
  • fotrsapka  (25.01.21 00:01:23 ~ 00:03:59) 
başka altyazı yok ki. bir tane türkçe altyazı var, o da böyle. ya betimleme olsun sorun değil zaten, ayrı altyazı yapsınlar da demiyorum.

bunları yazmanın ne gereği var diyorum. işitme engelli kişilere de faydası yok ki.

hani mesela adam koltukta otururken ayağa kalkar, sokak kapısını açar, kimse yoktur. sesleri duyamayan bir kişi, filmdeki adam kendiliğinden mi gitti kapıyı açtı, kapı çaldı, gitti açtı ve kimseyi göremedi mi, bunu bilmesi için kapının çaldığını altyazıya yazarsın.

ya da filmde ahmet ossurur, etraftakiler güler. işitme engelli bir kişi milletin neden güldüğüne anlam veremeyeceği için altyazıya "ahmet ossurdu" yazarsın, onu anlarım.

ama filmde yerdeki kağıdı alıp okuyan adamın elindeki kağıttan çıkan hışırtıyı yazmayınca işitme engelliler için bir eksiklik mi oluşuyor ki böyle her boku yazıyorlar? sandalye sürtme sesi, kağıt hışırdama sesi, anahtar şıngırdama sesi.

adam bardağa içki koyuyor:
- içki doldurma sesi.

dalga geçer gibi ya.

@fotrsapka: kitap okumuyoruz ki hacı. ekranda görüntü de oynuyor. görüntüde bardağa içki doldururken şırrr diye ses çıkmasını yazıyla yazmanın kime ne faydası var. kitap okusak gözümüzde canlandırmak için bir nebze anlarım. ya da o hışırtı, ne bileyim sandalye sesi, içki sesi bir derde derman olacaksa yine yazsın. hani içki doldurma sesini duyan içerideki adam "aaa rakı mı koydun, bana da koy" diyip geliyorsa o ses anlamlı olur, yazarsın. ama öyle de değil ki.

sahne seslerini kapatmak için müzik falan koyduysa zaten duymamamız normal. yani işitme engelli olmayan da duymasa bir şey kaybetmiyor demek ki. zira altyazılı izlemek zorunlu değil. yani ben duymasam da olur, işitme engelli okumasa da olur. duyulmayı gerektiren veya duyulmasa da yazarak betimlemeyi gerektiren bir şey değil demektir.

sahne ile tutarlı olmayan ses varsa onun yazılmasına dair bir problemim olmadığını yeteri kadar açık belirttiğimi sanıyorum.
  • kibritsuyu  (25.01.21 00:02:05 ~ 00:12:33) 
Altyazı direkt SDH'tan çevirildiği için öyle eklenmiştir Türkçe'ye. Sadece işitme engelliler için değil işitme zorluğu olanlar için de yardımcı oluyor sanırım. Mesela hem müzik çalıyor hem de su koyuyor sahnede. İşitme sorunu yaşayan kişi sonuçta hissediyor bir ses var ama müzikten mi yoksa su doldurma sesinden mi geliyor bilemiyordur. Film deneyimini geliştiriyor. Film izlerken kapı çaldığını alta yazmazsa kendi evindeki çalıyor zannediyordur insanlar belki. Böyle yapıldığına göre bir ihtiyaç varmış demek ki. Ben de bilmiyordum ilginç bir konu aslında, daha bilgili birisi yazarsa öğreniriz.


  • yasamayi_sevmiyorum  (25.01.21 00:12:14) 
Bence gerekli. Empati yapıp Kendimi duymayan birinin yerine koyuyorum.
O altyazıların olması beni filmin içine daha çok çeker (immersion). Pasif bir şekilde değil de , duyan biri gibi daha aktif bir şekilde izlerim, filmi tam hissedebilirim. Zira o altyazılar sayesinde benim de duyan biriyle aramda fark kalmıyor film sırasında. Hatta hayatta engelsiz biriyle eşit olduğum tek durum bu altyazilarla film izlerken. Düşünsene süper bir his olmaz mı?
Bir de düşünsene filmde uzunca bir zaman diyalog olmadığını. "Noluyor? Neden bir şey olmuyor filmde? Offf bu ne sıkıcı bir film, hiç bir şeyin olduğu yok, ya da oluyor da alt yazı koymayı mı unuttular acaba?" gibi düşüncelere dalarım ve bu da yoksul bırakılma hissine (frustration) yol açabilir.

Bilemiyorum Altan bana mantıklı geldi
  • yarey  (25.01.21 02:59:10) 
filmi altyazılı açıp sessize alıp izleyin. yani filmi sadece altyazıdan takip edip sessiz izleyin. filmi tadının azaldığını hissedersiniz. işitme engelliler için de betimleme yapılmayan filmler böyle oluyor. "sigara yanma sesi", "zil sesi", "patlama sesi", "hareketli müzik sesi" vs gibi detaylar oldukça önemli, işitme engelliler için anlatıyı güçlendirir. türkçe altyazılarda çok yaygın değil ancak ingilizce altyazılarda az işitenlerin bile kullandıkları betimleyici altyazılar mevcut. bunların düzgünlerinde genelde örneğin "ses sağ taraftan gelir" "yavaşça yükselen motor sesi" gibi betimlemeler de olur. "sandalye sürüklenme sesi" de bunlar kadar önemli. işitme engelli biri için bunlar oldukça önemli.
zamanında divxplanet'te işitme engellilerin betimleyici altyazı talebinde bulunduklarını hatırlıyorum. hatta bu dijital platformlar bu kadar yaygın değilken işitme engellilerin türkçe filmlere türkçe altyazı talebinde bulunduklarına dair bir haber de izlemiştim. iyi bir sinema izleyicisi için ses sinemanın önemli bir unsurdur, haliyle duyamayan biri için betimleme diyalog çevirisi kadar önemlidir.

sizin sorunlu bulduğunuz altyazı çevirisine gelince, bu iş kimi zaman profesyonel biçimde hazırlanmıyor. kaldı ki netflix olabildiğince yüksek kazanç elde etme peşinde. birileri geçiyor ekranın karşısına, filmi çevirdikten sonra duyduklarını da yazıyor. yani film ayrı çevrilip işitme engelliler için olan ayrı çevrilmeli ki düzgün bir iş çıksın ortaya. ama amatör bir altyazı çevirmeni gerekli gereksiz her şeyi çevirmiş olabilir. zaten az gelir sağlayan bir iş. haliyle kötü bir örnek üzerinden genelleme yapmak pek faydalı değil. genel olarak betimleyici altyazı ihtiyacı olan için nimettir.
  • early morning rain  (25.01.21 11:42:53) 
engelsiz alt yazı prosedürleri dünya genelinde standarttır ve muhataplarının kurduğu kurum ve kuruluşların dahliyle, kendilerinin talepleri doğrultusunda belirlenmiş olup sittin senedir bu şekilde uygulanmaktadır. demek ki duyamayanlar böyle istiyor.

"ses" diye bir kavramın varlığından haberdar olmayan insanlardan bahsettiğinizi hatırlatırım. bu kişiler bir sandalye yere sürttüğünde ne olduğunu hayatlarında hiç bilmedi, tahayyül etmelerinin de bir yolu yok. bu eylemin bir ses çıkardığını ve bu sahnede o sesin de çıktığını yazmak bu yüzden gereklidir. "e görüyorlar ya" bir yazmama gerekçesi değildir. yerdeki mektubu alırken kağıdın hışırdadığını veya zarf açılırken yırtılma sesi çıktığını bir işitme engelli kendi zihninde hayal edemeyeceği için bunlar yazılarak seyir tecrübesine katkıda bulunulur.

ayrıca işitme engellilerin kelime dağarcığı da işiten insanlar kadar geniş olmadığı için gerektiğinde sözcük kullanımlarında da basitleştirmeye gidilir. Deyimler basitleştirilir, devrik cümleler düzeltilerek yazılır, dil sadeleştirilir. Bir dahakine "ulan kadeh yerine bardak yazmış ukalalar, işitme engelliler salak mı da kadehin ne olduğunu bilmeyecek" diyeceğiniz zaman aklınızda bulunsun bu da.
  • bir garip melek  (25.01.21 15:55:02 ~ 18:55:26) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.