[]

munevver karabulut ve hale etkisi

Kisa sure once nightcrawler filmini izlemis olmam ve bu sirada hale etkisi hakkinda bilgi arastirirken asagidaki koseyazisini okumamla filmin gercegi birebir yansittigini dusundum.

Sizin yorumunuz nedir?

m.radikal.com.tr

 
benzer duruma bir örnek de özgecan arslan.
duyarlılığın iki yüzlülükle buluştuğu olaylardan biri. burada kadınların, kişilerin ölüm şekillerinden çok, genç, masum yüzlü, güzel olmaları önemli.

yani tek suçlu medya değil. duyarlımız bile davar olduktan sonra toplum ve medyanın akıl sağlığı hakkında konuşmak gereksiz.

alakasız görünse de, -ki değil. hayvan hakları koruyucularında da benzer davarlık var. öldürülmelerine ve avlanmalarına karşı çıkmak için o hayvanın sevimli olmaları gerekiyor. kimse derileri için öldürülen timsahlar için kılını kıpırdatmaz mesela.

medyanın bu godoş yüzünü besleyen toplumun kendisidir zaten. en başta duyar kasıcılar.
  • uuth  (26.03.15 07:51:10 ~ 08:00:55) 
[]

pinterest ve etsy

Buralardan hediyelik birsey alabiliyor muyuz? Gumruk sikintisi neyin var mi?




 
pinterest alışveriş sitesi değil, ama etsy için evet. gümrük sıkıntısını bilemiyorum.


  • whimsical  (22.03.15 22:55:14) 
Etsy'den 5-10 kere alışveriş yaptım. Hiç bir sıkıntı çıkmadı.


  • bedbed  (23.03.15 10:36:16) 
[]

excel sorusu

çalışma yaptığım excel dosyasına sürekli güncellenen başka bir çalışma kitabından veri çekmek istiyorum. formül kullanımı nasıl yapılıyor? gösteren bir web sayfası linki de olur. ben bulamadım.




 
formüller kitaplar arasında çalışabiliyor. bir hücreye mesela

+[digerkitap.xlsx]Sheet1!$I$15

yazılabilir.
  • ron dennis  (09.03.15 12:33:26) 
  • [silinmiş]  (09.03.15 12:36:00) 
[]

asghar fahradi tarzi filmler

Hayatin icinden, gercekci konulari (sikmadan) isleyen filmler/yonetmenler var mi bildiginiz?




 
zvyagintsev, kusturica


  • godsparticle  (28.02.15 17:59:31) 
Nadine Labaki filmleri iyidir derim


  • hırçın tırtıl  (28.02.15 18:29:46) 
[]

her gün duş almak hakkında

ben de bunlardan birisiyim.
linkteki girdiler şüphede bıraktı beni. doğru mu yapıyorum yanlış mı?
eksisozluk.com
bugün mecburiyetten duş alamadan çıktım ve fena kokuyorum.
ne yapmalı?

 
evet bende hergün duş alıyorum normalde esmerim ama işte hergün yıkandığım için beyaz oldum çıktım fazlada çitilenmem bi sabunlanıp çıkarım ama deri nem kaybediyo ve krem bağımlısı oldum sürmediğim zaman çatlıyorum hemen

en iyisi soğuk suyla doğal sabun ya da dalin felan kullanarak 5 dakka suyun altına girip çıkmak
  • 05  (21.02.15 14:29:26 ~ 14:31:01) 
her gün duş alıp sürekli deodorant, roll-on kullanınca daha çabuk kokmaya başladığımızı düşünüyorum ben. her gün duş alan biriyim ben de ve bir gün banyoya girmesem leş gibi koktuğumu hissediyorum. eskiden bu kadar sık duşa girmezdim ama bu kadar çabuk da kokmazdım. bunun dışında olumsuz bir etkisi olmadı bana.


  • synesthesia  (21.02.15 14:33:05) 
Her gun dus almak en basitinden saclar icin iyi degil. Saclar cabuk yaglaniyor-yağlandigi icin her gun yikiyorsun. Donguye giriyor. 2 günde bir banyo iyidir. Ayrica banyo yapilan gun deodorant kullanilmamasi gerektigini okumustum. Bi sebebi vardi baya da mantikliydi ama unuttum.


  • rayde  (21.02.15 14:35:55) 
24 saat icinde fena kokuyosaniz baska sikintilariniz vardir. Ciddi sikintilar.


  • icim urperiyor  (21.02.15 14:43:40) 
tenden tene fark edebilir ancak normal 1 insanın 1 günde fena kokabileceğini düşünmüyorum. eğer böyle bir durum varsa, yediğiniz içtiğiniz bir şeyden dolayı olabilir, ağır bir işte çalışıyor olabilirsiniz ya da organik bir sebebi olabilir. eğer altında yatan bir sebep yoksa mecburen hergün duşa yöneleceksiniz.

ben 2 günde 1 yıkanırım ki yıkanmasam da yıkanmam aslında ama artık standart gibi oldu 2 günde 1. hem saçlarım daha iyi oluyor, hem tenim. hiç roll-on, deodorant falan da kullanmıyorum.
  • mesglsn sanirm bn yatiyrm  (21.02.15 14:48:19) 
tabi ki yanlış yapıyorsun. insanların kendilerine has kokuları olmalı, sadece koltuk altın kokuyorsa deodorant var, kullanmıyorsan sabunlu bezle silersin evden çıkmadan. kiloluysan, çok terliyorsan bilmiyorum ama nedir yani her gün duşun mantığı? ciddi ciddi ben böyle arkadaşlarımdan tırsıyorum, 3 gün duş almasa yanında durulamaz demek ki teke gibi kokacak diye geçiyor içimden. ya da ben hiç terlemiyorum, kokmuyorum emin değilim.

2 günde 1 duş alan bir insan kokuyorsa hormonal problemleri vardır. yazıda yazıldığı gibi keseli lifli banyo haftada 1, duş haftada 2-3 kereden fazla yapılmayacak bişiy bence. 1-2 ayda bir de hamama gitti mi kralsın. bu kadar kasma.

anlamıyorum, sevgiliniz size hiç mi kızmıyor her gün duş alma diye?
  • calligrapher  (21.02.15 14:58:55) 
kokuyorsanız başka sağlık sorunlarınız olabilir. ayrıca "içki sigara veya benzeri maddeler (tütün çiğnemek, nargile vs) vücudunuzda her zaman istemdiğniz koku yapabilir.
ayrıca mantar hastalıkları vb gibi sorunlar cilte veya kokabilecek kısımlarındızda daha çok ve çabuk kokuya neden olaiblir.
son olarak en güzel gece (eve gelince diyelim) duş almaktır. sokağa çıkarken duş aldığınızda vücudun koruma kalkanını ortadan kaldırıyorsunuz. yani yağı.
  • ben smyrna with bpd  (21.02.15 15:32:40) 
Yazın ben de her gün duş alıyorum, ama saçlarımı yıkamadan, yarım metre saçı her gün yıkayıp o sıcakta kurutup, yapmak işkence çünkü. Kışın 2 günde 1. Kişisel bakımını düzgün yapan ve roll-on/deodorant kullanan birisi değil her gün 1-2 gün bile yıkanmasa kokmaz. Kokuyorsanız başka nedenler olmalı, mesela soğan sarımsak gibi kokulu yiyecekleri çok tüketmek gibi, bir hastalığınız olabilir.


  • elikası  (21.02.15 16:39:33) 
Saçın yağı saçı besliyor. Her gün duş alırsanız o saçın doğal yağını yok ediyormuşsunuz. 2 güne bir alınması en doğrusu.3 bile normal sadece saç için tabi vücudunuzu her gün yikayabilirsiniz. Çok yağ da saçı döker bu arada ama o yağı yok etmemek de gerekir benim dinlediğim tüm doktorlar bunu soyluyor


  • ddenizz  (21.02.15 17:07:34) 
[]

kuran'ın kapsadığı zaman dilimi

kuran ayetlerinin tüm zamanlar için geçerli olduğuna dair bir ayet, hadis vs. var mı?
emredilen ayetlere istinaden "o zamanın şartları içinmiş....." diye cümleye başlayan arkadaşlar var. neye göre diyorlar onu öğreneceğim.
(agnostikim)


 
Ateist olarak cevap veriyorum. İslam dininde öyle bir şey yok bütün ayetler sonsuza kadar geçerlidir. Tek istisnası bazı çelişkili ayetler onlarda da son gelen ayet kabul ediliyor.


  • nuka cola  (18.02.15 13:34:17) 
var.
kuran inen son kitaptır
sora kıyamet kopacak vs vs

bahsettiğin şey yorumlama farkı. Savaş ayetleri vs
  • Frederick Co  (18.02.15 13:34:17) 
Basit bir detayla,
Fatiha suresinde geçen "Malik-i Yevmiddin" kısmı. Benimkisi sadece bir yorum.
Din gününün sahibi/maliki demektir. Din günü de islama göre insanların hesaba çekileceği gündür, yani kıyamet/kıyamet sonrası ahiret diyelim. Bu durumdan zaman kavramı insanlığın son gününe göredir.
Not: Bu arada yeni bir Bin yıl müctehidi (bkz: müçtehit) ihtiyacı olduğunu düşünüyorum Islam'ın, sadece nacizane. Inanan biri olarak "Allah bilir" demek durumundayım.
  • gece lampulu  (18.02.15 13:54:06 ~ 13:54:15) 
[]

erkek spor ceket

nereden alınır?
(blazer değil. deri, kot vs. olabilir)



 
Derimod
Massimo dutti
Pull and bear
  • photo85  (13.02.15 18:30:09) 
[]

ms office online

microsoftun online office kullanımı tamamen ücretsiz mi? sınırlandırılmış mı yoksa? (duruma göre tüm çalışmalarımı online ortama taşıyacağım)
office.live.com

paket programlar ücretli iken bunlar için de gelir elde edecek bir ayarlama yapmışlardır diye düşündüm.

 
hayır ücretsiz değil. Office 365 diye bir sistem kuruldu Cloud tabanlı çalışmalar bu sistem üzerinden yürütülüyor.

Google Docs daha iyi bir seçenek.
  • bomcu onurun bomu  (10.02.15 16:57:01) 
office 365 o sistemin adı bomcu onurun dediği gibi. eğer gold partner olarak nitelendirilen bir yerden alırsanız bayağı uyguna gelir.


  • Tears of Devil  (10.02.15 17:20:01) 
products.office.com

burada ücretsiz olarak belirtilmiş. office 365 farklı bir yapı.
  • delidir yakalayin  (10.02.15 18:30:08) 
[]

web programlama

öğrenmesi zor mu?
(vakit var, merak var, sıfır bilgi)



 
codecademy'den öğrenebilirsin. ücretsiz. çogzel.


  • she was my baby  (19.12.14 14:35:00 ~ 14:35:21) 
Sayısal zekası birazcık çalışan herkes programlama öğrenebilir. Zorluğu kolaylığı senin hedefine bağlı. Birçok şeyi hazır yapan yapılar var artık, ama bunları kullanmadan önce programlama mantığını, basit yapılarını öğrenerek işe başlarsan daha faydalı olur. Bu da kısa zamanda ve az emekle olacak bir şey değil.


  • osurdum  (19.12.14 14:56:40) 
biraz bakıp etmişsindir eminim ama sana tavsiyem şunları tam olarak anlamadan kurcalama:
*database
*algoritma
*html nedir ne işe yarar?
*css nedir ne işe yarar?
*javascript nedir ne işe yarar?

sana ufak tefek kaynaklarda vereyim hazır:

önce bi html öğren, ki çok basittir. sıkı bir çalışmayla 1 haftada mantığını anlarsın.
sonra şu fatihhayrioglu.com kitabı indir ve oku css mantığına alış.
sonra biraz javascript kurcala ve sonra programlama dilini seç. web için diller şunlar olabilir:

*php
*asp
*python (masaüstü programlamada yapabilirsin)
*vsvs

biraz codepen.io kurcala html, css ve javascript ile yapılan binlerce eşsiz içerik. üzerinde oyna falan. fazla kafanı karıştırmiyim zaten pek bir sikim anlatamadım.
  • Yehova  (19.12.14 15:09:38) 
[]

fis toplama uygulamasi

Kaldirilmasinin gerekcesi neydi? (Sonra agi olarak dondu)

Insanlara fis isteme bilinci asilama ve vergi kacaklarini az da olsa azaltmaya yariyordu ne guzel.


 
Sahte fiş/fatura sebeplerinden biriydi, onu önlemek için. Bi de hem vatandaşa daha az para vermek için hem de vatandaşa kolaylık olsun diye.


  • nereye bu gidis  (29.11.14 13:34:46 ~ 13:35:34) 
fiş toplayarak alacağın parayı agi diye vermeye başladılar. vatandaşa da kolaylık, onu kontrol edene de kolaylık. işleyiş aynı.


  • kibritsuyu  (29.11.14 16:18:19) 
[]

muslumanlarin enflasyona bakis acisi

Mevduat faizleri ile enflasyon oraninin hemen hemen ayni oldugu donemlerde parayi vadeli mevduatta deger kaybettirmeden tutmak inanisiniza gore haram mi?
Reel faiz eksiye dusuyo olm. Bi dusunun bunu.



 
işte Müslüman bankası da o yüzden kar payı veriyor, kar payı da ne hikmetse piyasadaki faiz oranlarına eşit oluyor genellikle :)


  • mea maxima culpa  (16.11.14 11:10:11) 
haramdır... paradan menfaat sağlandığı sürece haramdır... Müslüman sisteminde banka olmamalı ve de para piyasada dönüp durmalıdır...


  • inanmazsan inanma  (16.11.14 11:41:36) 
buna haram deyip kredi çekmek çok saçma geliyor bana.
islamda haram olan riba'dır. o da tefecilik yani krediye daha benzer.
gercek enflasyon yuzde 30lara yakın ve yuzde 8le 9la paradan para kazanmıyorsun aslında.
  • partizan  (16.11.14 12:20:24) 
bilmeden haramdır diyen arkadaşlar neye göre diyor merak ediyorum.

enflasyondan dolayı veya zeta'nın dediği gibi borç verilmesinden dolayı paranın değer kaybettiği durumlarda faiz haram değildir.

“Alınan borcun sayı olarak aynı miktarı verilmelidir. Paranın değeri ister yükselsin, isterse düşsün, borçlu aldığı paranın mislini verir. Yüz lira borç aldıysa yüz lira ödeyecektir.” ( İbni Abidin, Reddü'l-Muhtar, IV:174. Kasani, Bedayiü's-Sanayi,7:394)
  • tescillimarka  (16.11.14 13:11:22) 
@tescilli marka
alıntı yaptığın yerde söylediğin şeyin tam tersi yazıyor bence.
verdiğin sayı kadar parayı geri alacaksın diyor, değer olarak değil. yani 100 lira verdiysen geri 100 lira alacaksın bir yıl sonra. 100 liranın enflasyona göre ayarlanmış şekli olan 110 lira değil.
  • sckxyss  (16.11.14 13:17:07) 
Mesela, bir kimse bir milyon liralık parayı bir seneliğine faizle bir buçuk milyona verirse, faizli olduğundan haramdır. Yalnız bir sene sonra daha önce verilen bir milyon para enflasyon sebebiyle ödeme anında bir buçuk milyona tekabül ederse onu, yani başlangıçta verdiği bir milyon mukabilinde bir buçuk milyon alması caizdir. Çünkü bu para altın ve gümüş olmadığı ve değeri itibari olduğu için kendisine itibar edilen değere göre muamele görür. (Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar, I/320-321)


  • tescillimarka  (16.11.14 13:21:42) 
"Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar, I/320-321"
"İbni Abidin, Reddü'l-Muhtar, IV:174. Kasani, Bedayiü's-Sanayi,7:394"
bu ikisi birbirine zıt. hangisi doğru bilmiyorum.
  • sckxyss  (16.11.14 13:24:44) 
halil günenç'in dediği saçma olmuş.. para değer kaybetmişi kaybetmemişi olmaz. 1 milyon aldıysa 1 milyondur... para değer kaybetti olmaz. bir milyona denk gelen altın miktarınca borç verdi altın bir buçuk milyon olursa amenna da nakit olarak verilen ve aynısı istenen para da almak gerekir... borç alırken verirken menfaat sağlanırsa bu her zaman faizdir... peygamberimizin hadisi var... ha borcu alan kişi kendi içinden gelerek 1milyona 1.5 milyon verirse o faiz olmaz ona hediye derler. içinden gelmiştir...


  • inanmazsan inanma  (16.11.14 15:14:38) 
ortada menfaat yok onu anlatıyoruz. ha banka senin paranı birilerine kredi veriyor ve tefecilik yapıyor sen de bulaşmış oluyorsun o ayrı.


  • partizan  (16.11.14 16:59:48) 
Bir Müslüman olarak şöyle şaapıyım. Ya benim aklım ermiyor, kar payı ile faizin aynı bokun laciverti olduğunu düşünüyorum. Zetacanın verdiği linkleri de okudum dinledim. Cubbeli pek saygı duyduğum biri değildir ya neyse. Finans kurumu demiş finans kurumuyla bankanın ne farkı var? Ben anlamamak.

Buna haram diyip kredi çekmek bana da yanlış geliyor Allah kimseyi muhtaç etmesin ahkam kesmek gibi olmasın da, ne çekerim ne öderim, ev almam kirada otururum. Kredi kartı kullanmam. Param senelerdir turk lirasında vadesiz hesapta mal mal oturur, uç beş doviz ve altın var. Maaş hesabının olduğu banka senede 2 kez prim gibi bişi veriyo, harcamam. Zekat bile olmaz kanımca sadaka niyetine veririm. Hayattan maddi beklentilerim yok gibi bişi bu yönde.
  • emirkulu  (16.11.14 17:33:54 ~ 17:41:45) 
Londra'da bu islami finans alanında çalışan bir arkadaşım var. Bu arkadaşın söylediğine göre sistem şöyle işliyor: diyelim ki bir gayrimenkul alacaksınız ve bunun finansmanını bir islami finans kuruluşundan alacaksınız. bu islami finan kuruluşu, bu gayrimenkulu alıyor ve bir vade sonunda size geri satmayı vaad ediyor, bu vade sonuna kadar ise size kiralıyor. yani faiz olmuyor ama kira alıyor. onlar böyle kitabına uydurmuşlar faizi.

burda da benzer bir durum var. nakit paran varsa gidip gayrimenkul alırsın, onun kirasını alırsın böylece faiz olmamış olur. ama esasında, faiz de paranın kirasından farksız bir kavram. bir şekilde kitabına uydurulur.
  • maxim gorki  (16.11.14 23:28:35) 
[]

bizans torunu olabilir miyiz?

Turkler anadoluya girmeden once yasayan halkin torunlari olma ihtimalimiz var mi?

1071den sonra butun bizans halkini goc ettirmediysek veya soykirim yapmadiysak bu ihtimaldir diye dusundum bi an.

Ne kadar kisi goc ettik? Anadoluyu fethetmeden onceki halkin nufusu neydi? Zamanla asimile mi oldular? kafamda deli sorular :)


(Soy sop irk gibi kavramlari onemseyen biri degilim. meraktan soruyorum.)

 
Tabi lan manyakmisin hepimiz 1071 de gelenlerdeniz.kovduk butun o pisleri:)

Gocedenler,yok olanlar var ama yerel halklar guclu olana biat edip normal hayatlarina devam ederler.bu yuzden o ailelerde halen devam ediyor.bende ayni safi niyetle patara daki bir sohbette sormustum bunu.oranin yerlisi kazilarda calisan sevdigim bir abide bana bakarak gulumsemisti.hala ordalar yani.
  • cizgilipijama  (16.11.14 11:13:17) 
Anadolu'ya Türkler girmeden önce Anadolu'da pek çok halk vardı ama genel olarak tabii ki Rumdu lakin nüfusu fazla yoğun değildi, o nedenle Türkler geldiğinde asimile olmaları çok zor olmadı. O günden kalan bir ırkın devamı olma ihtimalimiz çok düşük. Bir de Türk tarihçiler Anadolu'nun o zamanki halkı kilisenin baskısından bunaldığı için Türkleri kasabalarına işgal etmeleri için davet ettiklerini, hatta direkt Türk kimliğini benimsediklerini söylerler ama insan yazarken bile içinden "Yok daha neler amına koyım" diyebiliyor. Çok da inandırıcı değil yani.


  • angelus  (16.11.14 11:19:23) 
Genlere gore irk siniflandirmasi yapabilseler keske. Nasil sonuclar cikardi kimbilir?

Ben olmeden yapsinlar bunu.
  • yons  (16.11.14 11:33:23) 
Bütün Türk soyları çekik gözlüdür. Biz Türk falan değiliz kendimizi kandırmayalım. Her türlü gen karışmış.


  • harzem  (16.11.14 11:37:14) 
yok abi. hepimiz horasan diyarından geldik. o zaman anadolu'da yaşayanları da ups kargo ile italya'ya gönderdik. bazıları gümrükte takıldı.


  • eksi sozluk e bir daha geldim  (16.11.14 11:56:51) 
hocam valla benim tipime bakan türksün demez :P ama ne dümenler döndürmüş atalarım bilmiyorum ..hani bi de bizimkiler dışarıdan kız filan da almazlar kolay kolay. gel de açıkla durumu şimdi.
hani doğuda ermeniler karadenizde rumlar güneyde araplar filan diye insan az-çok biliyor ama ben anadolunun bağrından kopup geliyorum. bizim orada dağ köylerinin hemen hepsinde kilise var. hemen hepsi eskiden gayri müslimmiş. e bu adamların türk olmadığı belli. tehcir mübadele filan da olmadı bizim oralarda. nereye gitti o kadar insan??? bi yere gitmedi gayet aramızdalar işte.
ha ama biz yörüğüz, etrafımızda bilinen yörük köyleri de yüzyıllardır kaydıyla filan bilinen köyler biz onlardan da değiliz neyiz bilmiyorum.
  • niye ama  (16.11.14 14:17:19) 
[]

sabah kosmak vs aksam kosmak

Hangisi daha iyi?




 
koşma amacın neyse ona göre değişir. zayıflamak, kondisyon, nefes açmak... ? hangisi?


  • dafaiss  (01.11.14 18:55:39) 
sabah uyanır uyanmaz aç karnına. en iyi yağ yakma, depoları boşaltma ve büyüme hormonu üretiminin en yüksek olduğu zaman. tabii uyurken en çok da uyanık olduğun zamanlardan bahsediyorum.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (01.11.14 18:57:27) 
Sabah koşmak, akşam bir noktadan sonra vücut Melatonin salgılıyor bu nedenle antrenmanınız verimsiz geçebilir. Bu arada sabah derken sabahın köründe değil, zira sabah erken saatlerde de vücutta kortizol hormonu en yoğun seviyede bulunur. Kortizol bu denli yüksekken antrenman yapmak, özellikle yüksek süreli antrenman yapmak da risk oluşturuyor.


  • angelus  (01.11.14 19:07:32) 
Ben biraz korkutuyormuş gibi olmuşum. Şöyle söyleyeyim: Sabah erken saatler kortizol yoğunlu vardır fakat bu dediğim 6-7 sıralarında böyle. Saat yediyi geçtikten sonra vücudun çalışma sistemi normale döndüğü için bu risk ortadan kalkar. Aynı zamanda bu saatler, yağın vücutta en serbest dolaştığı anlardır. Yani günün diğer zamanlarında 1 birim yağ yakacakken sabah kahvaltı öncesi; 7-9 arası 5 birim yağ yakarsınız. Tabii bu dediklerim zazazaraeta'nın dediği gibi kahvaltının öncesinde, insülin henüz düşükken olur.


  • angelus  (01.11.14 19:26:59) 
@dafaiss yag yakimi icin


  • yons  (01.11.14 20:08:16) 
sabah o zaman zaten yazılmış da, uyanır uyanmaz değil de mesela bir acı kahve içip yarım saat kadar sonra. kahve yerine yeşil çay da olabilir, maksat vücudu uyaran bir şey olması, tabi içmeyebilirsin de sana kalmış.


  • dafaiss  (01.11.14 20:17:54) 
tam bir köylü mantığıyla akşam diyeceğim.

açıkçası ben akşamları koşuyorum 10-11 gibi sonra duşumu alıp uyuyorum güzel oluyor
  • keshdurden  (01.11.14 21:09:18) 
enerjin en yüksek ne zaman oluyorsa o zaman koş.


  • sckxyss  (01.11.14 21:20:51) 
ben sabah koşamıyorum ya, afyonum patlamıyor hemen. o sersemlikle koşamıyorum, koşsam herhalde yuvarlanırım yere.


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (01.11.14 21:24:47) 
Yağ yakımı için, sabah ve aç karna. Öncesinde bir fincan kahve içmen de iyi olur.


  • arnold schwarzeneger  (02.11.14 11:48:52) 
kosmak iyi degil.
iki farkli gorus var, biri ac karna yaparsan daha etkili olacagi, digeri ise hicbir zaman yapmanin farketmeyecegi.

burada herangi birinin birini savunması bir sey degistirmez. iki gorusun de deli destekcisi var.
  • sage  (02.11.14 11:52:13) 
[]

büyük veri ve veri madenciliği

boş vakitlerimde bu iki konuyu kapsamlı şekilde öğrenmek istiyorum. ne yapabilirim?

öğrenci değilim. çalışıyorum.


 
Bu konularda Türkçe kaynak çok az, o yüzden İngilizce kaynakları araştırmanı önerebilirim.

Veri madenciliği ile alakalı elimde birkaç doküman olacaktı, gönderebilirim onları da istersen.
  • an engineer  (19.10.14 13:47:04) 
Courserada yaklasmakta olan bir kurs var


  • Solem  (19.10.14 13:50:01) 
bu konuyu boş vakitlerinizde öğrenmeyin. öğrenmek için daha çok vakit boşaltın. çok doğru bir yoldasınız.


www.eksiduyuru.com
  • compadrito  (19.10.14 16:13:13 ~ 16:14:39) 
[]

dolar altin arasindaki iliski

Bilale anlatir gibi anlatabilir misiniz?
Gordugum kadariyla dolar yukselince altin dusuyor, altin dusunce dolar yukseliyor, Niye ki?



 
Dolar düşerse ne olur ? güvenilir olarak bildiğimiz global bir para birimi, güvensiz ve geleceği kısa süreli de olsa belirsiz hale gelir, insanlar, kurumsal firmalar ne yapar ? en güvenilir yatırım aracı olan altına abanır, 11 eylül saldırıları ve bilumum olaylar neticesinde bu durum gözlemlenmiştir, şimdi ışid ve canlı bomba eylemleri neticesinde altın sıçrayabilir, minik minik artadabilir, belli olmaz.

Ama şöyle de bir şey var ki, savaş var ise altın değerlenir.
  • grimer  (17.10.14 20:49:39) 
ikisi de dünyanın en güvenli limanları. savaş zamanı, euro'ya veya emerging ekonomilere güven azalırsa ikisi de aynı anda artabilir. direkt tahterevalli gibi bir ilişkiden bahsedemeyiz.

dünyadaki nakit para, bu çoğu zaman hedge fonlardaki para demektir, kendisine sürekli bir yatırım arar, daha çok getiri beklentisi değil, daha güvenli bir yer. euro zone, abd, emerging markets, japonya, çin, uzak doğu, emtia, altın, bunlar ayrı ayrı çekim sunar bu likiditeye. şartlar dahilinde hangisi, hangi yön daha güçlüyse, o tarafa para akar.
  • [silinmiş]  (17.10.14 21:28:48) 
[]

ateistler bunu aciklamasin

Kisinin dogdugu ve yasadigi yer, hayatinin hangi detaylarinda rol oynar?




 
Pasaportunda rol oynuyor. Dolayisiyla is bulmasinda, farkli ulkelerde yasamasinda, ozgurce seyahat etmesinde engel olabiliyor.


  • crown  (29.09.14 23:22:40) 
Bu soruya nasil cevap verilebilir ki? Her detayinda rol oynar diyeyim.


  • delifaruk  (29.09.14 23:24:15) 
Dünyayı algilayisi, çevresi, kültürü, kişiliği aklına gelebilecek her şey.


  • Lim5  (29.09.14 23:25:05) 
tüm hayatını etkiler. mesela, ırak'ta kafa kesen işid'ler stockholm'de bahçeli, köpekli bir evde doğsaydı şu an plajda slip mayoyla voleybol oynuyor olabilirlerdi.


  • mayeskuel  (29.09.14 23:25:09 ~ 23:25:50) 
Her şeyinde. En önemlisi de dünya görüşün. Norveç'te doğan adam yerde sakız çöpü görünce (görebilirse) "ne olacak bu ülkenin hali" diyor, Türkiyedeki erkekler hala "evlendiğim karı bakire olacak ilk ben patlatacam" kafasındalar, örnek vermek gerekirse.

edit: tikler nerde lan? zaman ayırıyoruz cevaplamak için burda.
  • neil manke  (29.09.14 23:33:37 ~ 30.09.14 22:38:57) 
Simdi aklima geldi. Bir deney vardi. Tek yumurta ikizi kiz kardeslerin biri Amerika'da biryerde yasiyorken digeri Londra'ya tasiniyor. Zannedersem 1 yil kadarfarkli ulkelerde farkli kulturde yasiyorlar boyle. Deney bittiginde bu tek yumurta ikizlerinin fiziki gorusunusu baya birbirinden farkli olmustu. Biri obez, digeri fit mesela.. Bunu da bir ornek olarak soyleyeyim dedim.


  • delifaruk  (29.09.14 23:35:46 ~ 23:36:11) 
merhaba. kişinin doğduğu yer erkekse bi askerken mühim hatta o bile random ama yaşadığı yer arkadaş çevresi ve okul'undan (öğretmenleri) başlayarak insanı baştan aşağı şekillendirir. (bireye kendi karakterini kazandıran aile, çevre ve eğitimdir) türkiye için düşünürsek bence batı illerinde görev yapan bir öğretmen mutlu öğretmendir. isteyerek seve seve dersi anlatır ve öğrencileriyle arası iyidir (dün düğün vardı 15 yıl önceki vatandaşlık öğretmenim gerdan kıvırıyodu) doğu'da bir öğretmen yıllardır ölüm, kaçırılma gibi korkularla iç içe. o dersi seve seve anlatması, o çocuklara kendini adaması zor gözüküyor. ailelerine de kırgındır bence. (yumuşatarak söylüyorum) kendini adayan öğretmenlerimiz illa ki vardır ama sayılarının çok olduğunu düşünmüyorum. sonuçta öğretmen/eğitim bence çok ama çok mühim. insana şekil veren, yönlendiren günümüzde anne/baba'dan çok öğretmen. ve yaşamak istemediği şehir = mutsuz öğretmen = yeterli eğitimi almayan geçiştirilen öğrenci = başarısız, eğitimsiz genç = vasıfsız insan = düşük maaş ve mutsuzluk. 3 veya daha fazla çocuk diye gidebilir yazacaklarım. ve çocuk sayısı arttıkça ailenin çocuğa verebileceği maddi olanaklar daralır. o çocukta büyüyünce tek çocukla yetinmez sonuç paradoks bence. bence, benim fikrimce. yanlış düşünüyor olabilirim ama benim fikrim böyle günümüzün gerçeği olduğunu düşünüyorum. ortadoğudan gelen sığınmacılarla fikrim bende pekişiyor.


  • libertine  (29.09.14 23:37:10) 
giydiği dondan tut (yada tutma) ses tonuna kadar etki eder..


  • defnex  (29.09.14 23:41:54) 
açılın ben ateistim.
coğrafya kaderdir diyor ve çekiliyorum.

  • kisa bisey olsun istemistim  (29.09.14 23:43:58 ~ 23:49:41) 
[]

sabah egzersizi

9gag'da gordugum asagidaki sayfadaki egzersiz tablosunu takip edeyim mi? Spor gecmisim haftada 2-3 kez 10 km kosudan ibaret.

9gag.com


 
2-3 kez 10km koşuyorsan ve bu yetmiyorsa yap, şahsi olarak bu tarz şeyler disiplin gerektiriyor, ben başlasam 2 hafta sonra unutur giderim, yapmak istemem vs.


  • anti-kahraman  (24.08.14 14:15:13 ~ 14:15:26) 
[]

verinin km bazinda hizi var mi?

Fiber veya dsl hat uzerinde (farketmez) verinin bir noktadan digerine ulasimi sn/km olarak hizi olculebiliyor mu?

Misal isik hizi olan 300.000 km'lik bir kablo ceksek, veri bir uctan digerine ne kadar surede ulasir?


 
Isik hizi diye biliyorum, yani teorik olarak cevap istiyorsan bu.


  • delifaruk  (23.08.14 13:15:35) 
bu olabilir mi bahsettiğiniz? -> en.wikipedia.org


  • boshi  (23.08.14 13:19:13) 
kablo fiber ise 1 saniyeden birazcık daha fazla sürede ulaşır. ama birazcık fazla kısmı ,0001 gibi olsun hadi. klasik ethernet kablosunda ise direnç olacağı için biraz daha fazla sürer.


  • himmet dayi  (23.08.14 13:22:17) 
Eğer iki nokta arasında kesintisiz, tek bir kablo bağlantısı olsaydı veri ışık hızıyla gidecekti. Ancak arada hub, switch, router gibi cihazlar var. Bunlar veriyi çeşitli işlemlerden geçiriyorlar. Bu arada da zaman geçiyor.

Çok basit bir şekilde ping atarak süreyi öğrenebilir aradaki mesafeye bölerek hızı hesaplayabilirsin. Ancak bu hesap verinin gerçekte dolaştığı yoldan bağımsız olur. Internet üzerinde verinin gerçekte dolaştığı yolu öğrenme şansın yok diye biliyorum. Trace ederek hangi sunuculardan geçtiği bulunabilir ama verinin hub, swicth gibi pasif cihazlar geçtiğini göremezsin.
  • zombi  (23.08.14 14:28:43) 
teorisel olarak paket sizden çıktığı anda ışık hızında haraket etmeye başlar, ancak yukarıda da bahsedildiği gibi router, switch vb. cihazlarda duraksamalar yaşar.


www.youtube.com
  • selam  (27.08.14 19:01:47 ~ 19:08:48) 
[]

diger dillerden turkceye ceviri

Bir kelime yazayim sozluk bunu diger dillerde topluca turkce (veya ingilizce) ne anlama geldigini yazsin. Var mi boyle birsey?

Mesela ben biber yazayim:
Ingilizcede biber bok bocegi
Japoncada yesil cay
Ispanyolcada kucuk cocuk anlamina geldigini soylesin
(Marka yaratirken pot kirmayalim. Kapis)

 
(bkz: lingoes)

www.lingoes.net

İstediğin sözlükleri ekliyorsun sonra çıkıyor anlamı.
  • murtiii  (13.07.14 16:59:11 ~ 16:59:55) 
[]

uzayi nasil gozlemliyoruz?

lawrencerspencer.com


Nasil bir teknoloji bu haritalari cikariyor? O mesafeleri (x isik yili vs.) nasil hesapliyorlar?

 
farklı farklı teleskoplar var, normali var, x-ray, radyasyon, infrared, radyo dalgaları ıvır zıvır farklı ışınımları algılayan farklı teleskoplar var dünyanın her tarafında ve yörüngesinde. Ve bu alınan verileri işlemek için de ok kompleks yöntemler kullanılıyor. cosmos: a space time odyssey dizisini izlemen sana biraz fikir verir.


  • yakuza123  (12.07.14 23:56:46) 
teleskopla. hem uzayda hareket eden hem de yeryüzünde bulunan dev teleskoplarla.


  • hohoya  (12.07.14 23:59:29) 
en.wikipedia.org

belki bir iki kelime faydası tokanır.
  • compadrito  (13.07.14 00:55:29) 
[]

nem oranını hangi etmenler belirliyor?

bazı kentlerin bazılarının diğerlerinden daha fazla nem oranına sahip olması nelerden ötürüdür?




 
Genel olarak denize yakınlık diye biliyorum..


  • quaker  (23.06.14 09:59:47) 
Dağların denize dik-paralel uzanışı da etkiliyor. Hava içeri girebiliyorsa, o nemi de götürüyor biraz.


  • aychovsky  (23.06.14 10:01:46 ~ 10:02:00) 
aychovsky söylediği, Antalya - İzmir örnekleriyle doğrulanıyor.
Antalya'da insanlar suda yüzüyormuş gibi yaşarken, İzmir genelde çok daha rahattır..

  • quaker  (23.06.14 10:03:54) 
denize yakınlık ve ortalama sıcaklık en önemli etmenler.. dünyanın en nemli şehirleri genelde ekvatora yakın bölgelerde ve deniz kenarlarındadır. ısı, suyun buharlaşmasına sebep olduğu için çok etkilidir.


  • kaptan memo  (23.06.14 10:15:45 ~ 10:16:02) 
Havanın doyma noktasını soruyosan sıcaklık ve basınç etkiler.

Ama aynı yerin nem oranının değişmesi deniz-baraj gibi sürekli havayı doyuran bi su birikintisi olmasına, bulutlara ve bitki örtüsüne bağlıdır.
  • seksen9  (23.06.14 10:28:25) 
[]

musli

Cig findik, badem, ceviz, uzum, gun kurusu, keci boynuzu
Her sabah yogurtla beraber nasil gider? Abarttim mi?



 
ne abartacan? aynen yükle!!!


  • compadrito  (07.06.14 16:16:41) 
aradaki tatlı olanları çıkart üzüm, gün kurusu, keçi boynuzu bunların hepsi şekerli, yoğurt yağlı, fındık badem de yağlı.
bu öğünden normal bi kahvaltıdan aldığınızdan daha fazla kalori almanız olası.
5-10 tane çiğ fındık hatta onları da 3 5 parçaya parçalancak şeklde ezedebilirsin, yağsız süt veya soya sütü tavsiye ederim. fındık badem ceviz 3 ünü aynı anda yeme, her gün değiştirerek ye.
  • rentts  (07.06.14 16:17:03) 
ne buluyosan koy o kadar tatsız tutsuz bişey ki tahta resmen.


  • acukali ekmek  (07.06.14 16:31:22) 
Gayet iyi bence. Fındık, ceviz falan elbette yağlı ama zaten çiğ oldukları için sorun yok, aksine, çok sağlıklı yağlar bunlar. Ama kavruldukları zaman trans yağa dönüşürler, o kötü işte.

Sabah kahvaltısı olarak bence yetersiz, ama sağlıksız değil. Tabii bu arada "müsli" demişsiniz ama bu karışıma hazır satılan bir şeyler eklemediğinizi varsaydım.
  • marjory  (07.06.14 16:33:00 ~ 16:33:57) 
Hepsi cig bunlarin. Kendim satin aldim. Musli dedigime bakmayin.


  • yons  (07.06.14 16:41:27) 
yoğurdun fındığın yağından korkmayın.
yağsız süt, soya sütü gibi ekstra işlem görmüşlerdense yağlı yoğurt hele bir de ev yapımı ise ya da bildik mandıra yoğurdu ise candır canandır.
bir tek üzümü gereksiz gördüm listede. o da şımarıklığı olsun işin :)
arada peynirli yumurtalı sabah öğünleriniz de olsun tabii. tek düzelik çok iyi olmuyor. (bu tamamen kişiye bağlı gerçi, benim için olmuyor diyeyim)
afiyetler!
  • icemint  (07.06.14 17:03:20) 
[]

işçi maaşı ve kesintileri hakkında bir soru

işçinin maaşından işveren ve işçi devlete belli oranlarda vergi ödüyor. bunu biliyoruz.

sormak istediğim bir nokta var:

işverenlerin çoğuna yakını işçinin maaşını net üzerinden anlaşıyor.
net maaş anlaşan işçi talep ettiği geliri elde ediyor. 100 lira ise ay sonunda 100 lira alıyor. o net maaş üzerinden hesaplanan gelir vergisi ve işçi payı işverenin cebinden çıkıyor.

işçi bu noktada ben de gelir vergisi ödüyorum dediğinde mantığı yanlış yürütmedi isem işin iç yüzünde o ödemiyor. işveren yükleniyor kesintileri.

doğru muyum?

 
bakkaldan 2 liraya kocaman gofret alıyorsun. atıyorsun 2 lirasını önüne bırakıyorsun gidiyorsun. sonra kdvsini bırak ayrıca vermeyi, kdvsinin ne kadar tuttuğunu dahi sormaya bile tenezzül etmediğin o ürünün kdvsini takip eden aysonu zavalı bakkalcıktan zorla tahsil ediyorlar yani kdv mükellefi sen iken olan zavallı bakkala oluyor.


  • non descript  (04.06.14 15:41:41 ~ 15:42:10) 
patronu o maaşı vermeye hiçkimse zorlamıyor. Ayrıca patron çalışanına maaş teklif ederken zaten bütün bu giderleri hesaplayarak teklif yapıyor. Misal asgari ücretli biri alınacaksa adamın eline geçen 849 lira iken işverene bunun maliyeti 1213 lira (rakamlar kabataslak, net rakamlara isteyen ulaşabilir)oluyor. Yani vergiyi yine çalışan şöyle ödüyor: Vergi daha az olsa daha fazla maaş alabilecekken patron çalışanına senin bana maliyetin 1219 lira deyip kestirip atıyor. Zaten tüm maliyet öngörülüp ona göre maaş teklifi yapıldığından senin ruhun bile duymadan daha fazla para kazanabilecekken daha az maaşa mahkum oluyorsun. Bu düzende patronun hala zararlı çıktığını zanneden insanların olması bile bana ilginç geliyor ya yine de kelamımızı bitirelim.
Artık işveren brüt maaş üzerinden insanlarla anlaştığı için bu şekilde endişe etmesine bile gerek kalmıyor aslında. İlk iki ay bi şeylere benzeyen maaş aldıktan sonra kalan 10 ay boyunca devlet tarafından maaşınıza tecavüz edilmesine hiç bir şey yapamadan kuyumcunuz olsa daha az vergi ödeyeceğinizi bilerek yaşamaya devam ediyorsunuz.

Özet geç diyenler için:
Ulan bu kanunlarla patron hiç kaybeder mi?
  • qui gon  (04.06.14 15:52:11) 
@asilov o zaman en mazlumu: süpermarketler, hipermarketler...


  • non descript  (04.06.14 16:14:30) 
[]

menuye fiyat yazmamak suc mu?

Bir entry'de gorunce sorma ihtiyaci duydum. Kanunlarimizda yeri var mi?

eksisozluk.com


 
Madde 5 asıl olmakla beraber
Tarife ve Fiyat Listesi
Madde 8 — Hizmetlerin özelliğine ve tüketiciye sunuluş biçimine göre, tarife ve fiyat listelerine ilişkin belge, levha, pano ve benzerleri, hizmetin sunulduğu işyerinde, tüketiciler tarafından görülebilecek ve kolaylıkla okunabilecek şekilde asılır, takılır veya konulur.
Lokanta ve bunun gibi yerlerde tarife ve fiyat listelerinin işyerinin dışında da gösterilmesi ayrıca, tarife ve fiyat listesinde gösterilen fiyatların üzerine; servis ücreti veya herhangi bir isim altında başka bir ücret konulacaksa, bunun tarife ve fiyat listesinde gösterilmesi zorunludur.
www.alomaliye.com
  • edip  (01.06.14 23:05:42 ~ 23:07:33) 
sunu da goz onunde bulundurmak lazim; luks restoranlarda kadinlara fiyatsiz menu, erkeklere fiyatli menu verilir. masadaki herkes kadinsa herkese fiyatli menu verilir. masa sahibi biliniyorsa fiyatli menu sadece masa sahibine verilir.

bu tur otel ve restoranlar hem fiyatli hem fiyatsiz menu bukundururlar.

ama kebapci, pastane gibi yerlerde fiyat olmasi lazim
  • exlibris  (01.06.14 23:15:59) 
Menü bir icapdir.
Fiyatlar ve sunulacak olan mal acik bir sekilde yazmalidir.

Borclar hukuku boyle emrediyor.
  • cecilia  (01.06.14 23:20:26) 
Menüde fiyat yoksa adam istediği fiyatı çeker. 1 tabak çorbaya 25 tl istese bişey diyemezsin.

fiyat yazmıyorsa ya soracaksın ya da mekandan kalkacaksın.
  • Leporidae  (01.06.14 23:42:28) 
[]

yargitay kararlari

Yargitay kararlarinin emsal teskil ettigini ya da etmedigini anlayabiliyor muyuz?
Isci/isveren davalarini incelerken aklima dustu.



 
Süreklilik kazanmış Yargıtay kararları emsal oluşturur ve hakimleri bağlayıcıdır. Ancak zaman zaman Yargıtay'ın "kaçak karar" olarak değerlendirilen geçmiş kararları ile uyumsuz kararlarına da rastlanabilmektedir. Yargıtay Hukuk/Ceza Genel Kurulu kararları içtihat oluşturur , bu kararların kanun hükmünde anlaşılacağını söylersek yanlış bir şey söylememiş oluruz.

Ancak hukukta her olayı kendi içinde değerlendirmek gerekir, dosya içeriği ve olayın gelişimine göre farklı kararlar çıkabilir.

www.hukuki.net

Mesela hesap işletim ücretlerinin geri alınması için ilgili yargıtay kararlarından emsal karar olarak yararlanabiliyorlar.
  • okuyamıyom ben ya  (01.06.14 20:33:02) 
okuyamıyorum ben ya'nın paylaştığı sayfa komple yanlış.

içtihatlar örnek olmak dışında hiçbir bağlayıcılığı yoktur. yani siz emsal davayı koysanız bile hakim onunla bağlı olmaz, farklı bir karar verebilir, yargıtay bunu onayabilir. yargıtay hukuk ve ceza genel kurulundan bile çıkan kararlar bağlayıcı değildir.

tek bağlayıcı olanlar, içtihadi birleştirme kararları ve anayasa mahkemesi kararlarıdır.

sizin sorunuza gelirsek,

yargıtayın uzun yıllar boyunca aynı konuda aynı kararı veriyorsa, artık emsal oluşur ya da kapsamlı bir gerekçe(yani tartışılacak şeyler tartışılmış vs) ile verilen kararlar ve son olarak sizin uyuşmazlığınız ile bağlantılı olan kararlar da emsal olabilir.
  • dogyman  (01.06.14 21:03:24) 
[]

rodovans vs taseron

Rodovans ile taseron anlasmasinin farki ne?




 
taşeron: bir işin yüklenicisi sensindir, ancak yüklendiğin iş içindeki bazı kısımları başkasına yaptırırsan o senin taşeronun olur.

rodovans: bu en basit şekliyle ruhsat kiralamak. benim maden ruhsatım var, sen de maden çıkartmak istiyorsun, ruhsatın yok ya da elindeki ruhsat sahası yeterli gelmiyor. Benimle rodovans sözleşmesi yapıyorsun. Çıkardığın madenden bana pay veriyorsun.

kabaca bilgim bu yönde, yamuluyorsam düzeltin.
  • late viper  (01.06.14 12:27:22 ~ 14:40:25) 
[]

temel ekonomi bilgisi

Borsa, bist, faiz arttirimi, merkez bankasi mudahalesi gibi anahaberden sonra verilen bunlara dair rakamsal aciklamalardan bi bok anlamiyorum.
Bilal'e anlatir gibi anlatan bir kaynak, link vs. var mi?



 
Hafta içi saat 17de cnbce de "son baskı" programı var. Mahfi eğilmez ile servet yıldırım yapıyor. Kendi sitesinde eski bölümleride mevcut. İzleyip anlayabileceğin tek ekonomi programı odur. Ayrıca mahfi hocanın tüm kitapları temelden alarak anlatır konuyu.


  • dreamsandcolours  (25.05.14 14:36:07 ~ 14:36:17) 
merkez bankası'nı anlama klavuzu: www.wsj.com.tr
merkez bankası'nı anlama klavuzu 2:
www.wsj.com.tr

daha sonra şurayı takip etmenizde fayda var:
www.mahfiegilmez.com
  • gogu delen adam  (25.05.14 15:18:52) 
[]

taseron isci hk.

Taseron isci ile normal isci haklari arasinda ne fark var? (Yasal veya yasa disi uygulanan)




 
Yasal pek bir fark yok bildiğim kadarıyla. fakat yasa dışı olanı saymakla bitmez.

taşeron işçi en değersiz sigortalı çalışanlardan biridir. ondan sonra sigortasız işçi ve berber, çay ocağı çırağı falan geliyor.
  • nawar  (24.05.14 15:17:45) 
taşeron işçi sırtını devlete/belediyeye dayayamamış kişi oluyor. memur olamadıkları için de kuduruyorlar.


  • bira sisesi kapagi  (24.05.14 15:23:28) 
Bazı özlük haklarından (örneğin çalıştıkları yerlerin servisleri, öğle yemekleri, vb.) onlardan yararlanamayabiliyorlar duruma göre. Özellikle taşeronlar azınlıksa.


  • aychovsky  (24.05.14 15:28:08 ~ 15:28:25) 
aslında ücret hakları ve işyerindeki haklar açısından kanuna göre farketmiyor. asıl işveren de alt işveren de sorumlu. ama uygulamada ne pislikler dönüyor hayal edemiyorum.


  • Aerdem  (24.05.14 15:55:59) 
[]

örgütleniyor musunuz?

üyesi olduğunuz sivil toplum kuruluşu veya dernek var mı?
evet ise kendinize veya topluma fayda sağlıyor musunuz?
tavsiye eder misiniz?

bunların hepsi merak işte :)

 
Orgutlu girisimlere guvenmiyor ve inanmiyorum.
Devlet haricinde bir olusuma dahil olmak istemiyorum.

  • cecilia  (17.05.14 18:53:34) 
Sendika ve meslek grubu dayanışması üyesiyim. Fayda sağlıyor muyum kısmını bilmiyorum, kendimce fayda sağlamaya çalışıyorum. Hukuksuzca (torpilsiz oldukları için) işlerinden atılmış olan arkadaşlarım oldu, sendika onlara çok büyük fayda sağladı. Bize hem maddi hem manevi destek oldu. Davalarına avukatlar baktı, hiç masraf yapmadılar ve işe dönüş davalarını kazandılar, tüm maaşlarını manevi tazminat ile geri aldılar. Bunun dışında servisti, kreşti gibi şeylerde de küçük kazanımlar sağladılar. Gerçekten oturup dinliyorlar ve çalışıyorlar. Tavsiye ederim, yalnız olmadığını bilmek güzel.


  • aychovsky  (17.05.14 18:57:18 ~ 19:02:56) 
yaklaşık 1,5 yıl örgütlü yaşamım oldu. çeşitli nedenlerden dolayı bıraktım. şimdi baktığımda kimi zaman örgütlü hayatı bıraktığım için acaba diyorum kimi zamansa doğru kararı verdim diyorum. benim için kararsız kaldığım bir konu yani.


  • tuborg yesili  (17.05.14 19:00:25) 
  • dafaiss  (17.05.14 19:16:11) 
[]

yaşanacak ölümlerin bütçelenmesi

nerede okuduğumu unuttum.

maden ocağı işletmecileri her yıl için ölecek tahmini işçi sayısını ve ailesine ödenecek tazminatını bütçeliyorlar. doğru mu?


 
maden iscilerinde bilmiyorum. fakat cok büyük sirketlerde, özellikle calisanlarin ya da müsterilerin risk altinda oldugu sirketlerde(ilac, tasimacilik etc) tazminat riski hesaplanir.


  • serabetan  (17.05.14 18:20:12 ~ 18:20:32) 
Maden icin degil tum islerde butcelenir. Demiryollari isleri ihaleye giderken bir istatistikci gibi meslek tutuyor. Arajman diye sallayacagim. Unuttum. Erken olursen "32 sene yasar 1200lira maas alirdi." hesabi yapan adam.


Yani her buyuk iste x adam olebilir diye hesaplaniyor.
  • ibomiu  (17.05.14 18:26:28) 
(bkz: sigorta)


  • ground  (17.05.14 18:27:34) 
yapılır, çok büyük şirketlerde en tepedeki yöneticinin farklı senaryolarla ölümünün etkileri dahi hesaplanır.


  • Lorik Cana  (17.05.14 18:31:53) 
doğru, medeniyet böyle bir şey.


  • dafaiss  (17.05.14 18:49:45) 
Gelecekte olmasi muhtemel cesitli harcamalar icin ufrs'de karsilik ayrilir.


  • orange coffee  (17.05.14 18:59:36) 
[]

sabun kokusu gibin parfum

Aromali guzel sabunlar vardir hani. Kokusu hos olanlardan. Simdi tipkisi bir kokuyu baskasindan aldim. Var mi boyle kokan parfumler? Efil efil iyi gider :)




 
Gratis'teki Demeter parfumlerde var beyaz sabun kokusu. Cok temiz ve yiyecek gibi kokuyor ama parfum olarak cok kalitesiz. Bir siseyi iki haftada tukettim ve yapis yapisti.


  • aychovsky  (12.04.14 13:02:15) 
pure soap ismi demeter olanın. kıyafetlere sıkmalık tam. yastık kılıflarına falan da güzel oluyor.

bir de "clean" diye bir marka var. zamanında denk getirip almıştım internetten. onun da kokuları böyle temizlik kokuları hep.
  • icemint  (12.04.14 13:08:30) 
Birkac sitede kullananlarin yorumlarini okudum. Kaliciligi cok kisa suruyor denmis. Dogru mu?


  • yons  (12.04.14 15:13:58) 
@yons kalıcılık beklemeyin. zaten parfüm değil kolonya diye geçerler. zırt pırt sıkmak lazım. ama kumaş üzerindeki kalıcılığı gayet iyi. leke yapabilir tabii aman dikkat. iç çamaşırlara falan sıkmak için uygun :)


  • icemint  (12.04.14 15:30:38) 
Kalıcı olmadığı için günde 10-15 kere sıkınıp iki haftada bitirdim işte.


  • aychovsky  (12.04.14 16:29:05) 
(bkz: bvlgari blv)


  • kayranin kedisi  (12.04.14 21:38:39) 
[]

petek balı

petek ile satılan ballar güvenilir mi?
yoksa kavanozdakiler neyse onlar da aynı şekilde mi üretiliyor?



--

gerçek bal nerede bulunur? mesaj yoluyla marka ve nerede bulabileceğimi söyleyebilir misiniz?

 
Kavanoz balından farkı yok. Nereden bulunur sorusuna ise kesin bir cevap vermek çok zor şu anda.


  • arnold schwarzeneger  (17.03.14 12:38:29) 
2 tip petek var (daha doğrusu yaygın olarak bulunan). (bu arada petekten kastım balı içinde tutan altıgen kutucuklar)
1.si peteğini arıların yaptığı, daha açık renkli olan ve asıl makbul olanı bu
2. olanı ise bal mumundan yapılmış, arılar için hazır bal kabı vazifesi gore şey. bunu yerken dişlerinize sıvanır, seveni de var sevmeyeni de ama sevilmez genelde. bu 1.ye gore daha ucuz.

kavanozdaki ballar ise balın yukarda anlatığım 1. ve 2. maddelerden ayrıştırılmış hali.
  • yemrem  (17.03.14 13:09:56 ~ 13:10:13) 
bizim burda birinden aldık süzme kilosu 30 tl iyi sevdik petek balı makinaları var koyup ordan süzme yaparlar peteğinide eritip fabrikadan tekrar mum haline dönüştürürler


  • dilem  (17.03.14 14:16:01) 
[]

yürümek vs koşmak

daha önce bir yerde okuduğumu hatırlıyorum. yürümek koşmaya göre daha fazla kalori yakmayı sağlıyormuş.
doğru mu?



 
birim zamanda hayır.

büyük ihtimal 2 saat koşamazsın ama 2 saat yürüyebilirsin ve toplamda daha fazla kalori yakarsın.
  • [silinmiş]  (07.03.14 10:56:57) 
hiit daha çok kalori yakar.


  • syd  (07.03.14 10:57:51) 
kalori değil de yağ yakımında daha etkili tempolu yürüyüş
koşma esnasında kaliteli yağ yakarsın kaslarını daha etkin kullandığın için, bu kaliteli yağ da sana lazım olan yağ aslında onu koşarak harcamak istemessin o yüzden tempolu yürüyüş daha iyidir
mesela al 8.0 e yürüyüş bandında, koşma hızlı şekilde 20 dk yürü çok daha zorlanırsın hem de çok daha fazla yağ yakarsın
  • maltalı  (07.03.14 11:05:14) 
Yağ yakmak için nabzı belli bir seviyede tutmanız gerekir (220-yaş, onun da %65/75'i) Bu oranı yürürken yakalayabiliyorsanız yürüyün, ama 10 saat de yürüseniz nabzınızı bu seviyeye çekemez haliyle de yağ yakamazsınız. Ama 25 dakikalık bi' hiit antrenmanıyla bu seviyeye çok rahat ulaşırsınız. O yüzden zevk alıyorsanız 2 saat yürüyün ama amacınız yağ yakmaksa o kadar zamanı yürüyerek harcamayın.


  • syd  (07.03.14 11:24:48) 
yürümenin uzun vadede koşmaya göre çok daha sağlıklı, vücudu yıpratmayan, vücuda geri dönüşümü daha iyi olan bir seçim olduğunu discovery science'da bilimsel bir programda dinledim gecen hafta.


  • anlam  (07.03.14 11:28:22) 
Yağ yakımı sadece aktivite sırasında harcanan kalori ile hesaplanmaz. Koşu, yürüyüşe göre daha fazla EPOC ile neticelenir.

Yani koş.
  • arnold schwarzeneger  (07.03.14 13:07:11) 
[]

halı saha maçı mı? kardiyo mu?

haftada 3 gün spor salonunda kardiyo yapıyorum. sonrasında hiç ağrı sızı olmuyor. ama ne zaman halısaha maçı yapsam ertesi gün vücuda ağrılar giriyor.

acaba halısaha maçı yapmak kardiyodan daha mı etkili?


 
kardiyoda sonuçta nefesini ayarlayarak koşuyorsun devamlı. halı sahada aniden sprint atman gerekebiliyor sık sık. onların ağırlığı olabilir.


  • xenophobe  (01.03.14 16:02:51) 
çok yakın zamanda halı sahada maç yapıp aniden ölen 2 tanıdığım var ve buyrun;
www.yesilalternatif.com

  • bal dok yala  (01.03.14 16:16:58) 
halı sahada deparın da etkisi var tabii, bacağını açıyorsun yeri geliyor rövaşataya kalkıyorsun, yatarak müdahale ediyorsun vs. bu tarz şeyler de ağrıya sebep oluyor olabilir. yeterli bir ısınma yapsan, çekme gerdirme vs. büyük ihtimal ağrı da olmaz.

kontrollüsü en iyisi. kardiyoya devam.
  • ilkot  (01.03.14 16:27:10) 
halısahada spor salonunda koşarkenkine ek olarak daha farklı kasları da aktive ediyorsunuz, duyduğunuz ağrı bu kasların hamlığından kaynaklanıyor. mesela halı sahada bacağınızı topu yandan almak için açtığınız hareketi spor salonunda yapmıyorsunuz dolayısıyla bu hareket esnasında kullanılan kasları kullanmıyorsunuz. daha fazla kası aktive etmeniz halısahanın kardiyovasküler sağlığınız açısından daha iyi olduğu anlamına gelmiyor, sizin sarf ettiğiniz efora bağlı bu. spor salonunda-halısahada ne kadar koştuğunuzu biz bilemeyiz.


  • deliverance  (01.03.14 17:03:48) 
[]

ulkelerin ekonomik sektor oranlari

Soyle bir istatistiki veriye ihtiyacim var. Ulkelerin tarim, sanayi ve hizmet sektoru olarak ne oranda ekonomiye sahip oldugu.
Bulana buldurana 100 bin lira :)



 
Worldbank datalarinda olmasi lazim.
Ibani ozelden attim.

  • f_d  (01.03.14 01:27:51) 
www.nationmaster.com hayrını gör.


  • uykusunu yakalayan adam  (01.03.14 01:32:18) 
@Uya link icin sagol ama sitenin icinde kayboldum. Istedigim veri hangi sayfada bulamadim :/


  • yons  (01.03.14 01:38:30) 
  • christopher nolan  (01.03.14 03:05:06) 
[]

Resimdeki yer

İlk fotoğraftaki yer neresi?

fotojournalismus.tumblr.com


 
ilk resim ishak pasa sarayi

3 ani harabeleri

yani karisik verilmis aslinda ikisi

edit: 5. resim de farkliymis yeni gordum, sivas cifte minareli medrese
  • nicki martin  (02.02.14 18:56:37 ~ 18:59:59) 
ishak pasa sarayi agri www.kulturvarliklari.gov.tr


  • exlibris  (02.02.14 19:01:52) 
4. resim ishak pasa sandiydim ama o da konyadaki sultan hani galiba.

10. resmi bilemedim. sanirim ishak pasadan ya da oraya cikarken gorulen manzara.
  • nicki martin  (02.02.14 19:08:54) 
[]

Devletin isleyisi hakkinda merak ettiklerim

1. Devletin hazinesinin idaresi, tasarrufu mevcut hukumetin elinde midir?
2. Kamu harcamalari kontrol ediyor mu? (sirketlerdeki ic-dis denetimler gibi) ediliyorsa kim?
3. Devletin actigiihaleler denetleniyor mu?
4. Sayistay konum olarak yasama-yurutme-yargi'nin neresinde? Ozerk mi?
5. Kamu harcamalari hakkinda detaylari (ustunkoru bilgi iceren kurumlarin faaliyet raporlarini kastetmiyorum) kimler gorebiliyor, kimler bilgi isteyebiliyor? (illa redhack mi hackleyecek, veya muharrem ince mi mecliste bagiracak ki bilgimiz olsun. Tum bu picliklerin, serefsizliklerin altinda maliye'nin kasitli olarak seffaf yapilmamasini goruyorum)
6. Bilgi Edinme Kanunu kapsaminda Maliye'den ne gibi bilgileri talep etme hakkimiz var?

Smmm aday adayı olan su arkadasinizin yukaridaki konularda kabaca bilgisi olsun. Yardimlarinizi esirgemeyin. Bos gecmeyelim sayin abiler/ablalar :))

 
1. evet. bütçeyi hükümet belirler tbmm'den geçirir.
2. sayıştay oluyor o kurum.
3. evet, ama ne kadar profesyonel bilemiyorum.
4. yargi. özerk.
5. bilgi edinme hakkı ile siz de isteyebilirsiniz. devlet sırrı olanlar hariç ama. örtülü ödenek vs. yani.
6.cevap üstte.

yormadım kendimi. :)
  • kendal  (02.02.14 15:50:46) 
[]

excel'i biliyorum diyebilmek icin

Bir beyaz yakanin neleri yapabiliyor olmasi gerek?




 
yapacağın işe bağlı.


  • ben smyrna  (01.01.14 14:37:52) 
Mesela benim işim formülleri kullanabilmekten geçiyo, görevine göre değişir bence de..


  • pticolo  (01.01.14 14:40:08) 
sumif ve vlookup kullanabildiğinizde biliyorum diyebilirsiniz. onlar kullanırken bi sürü şey öğreneceksiniz zaten.


  • supergirl  (01.01.14 14:41:53 ~ 14:42:08) 
goal seek, solver gibi tool'ların varlığından haberdar olması gerek.

pivot table'a yatkın olması gerek.
  • king lizard  (01.01.14 14:45:18) 
[]

hareket halindeyken kafanin daha cok calismasi

BU durum bende ozellikle yurume esnasinda oluyor. Isle ilgili olsun veya gundelik hayatla, gelecege dair kafamda binbir fikir, proje ve plan cevirebiliyorum.
Lakin nasil bir biyoloji varsa artik bu dusunduklerimi organize etmek veya not edip unutmamak icin bilgisayar basina gecince mala bagliyorum. O uretkenlik yok oluyor, hatta dusundugum onca seyi unutuyorum.
Neden boyle? Biyolojik birsey mi yoksa psikolojik mi?
Benzer durumu yasayan var mi?

 
Baslikta harf hatasi var, kusura bakmayin. Androidde duzeltme seysini bulamadim.


  • yons  (09.12.13 00:15:04) 
aristoteles bu yüzden ayakta kalkıp dolanarak ders anlatmayı başlatmış ya..

biz çok şanslı bir nesiliz ayriyetten. ayakta dolanıyorken düşündüklerini kulaklıklı mikrofonla cep telefonuna konuşarak kaydedebilirsin. telefonuna yazarak da kaydedebilirsin. unutmaman gereken temel şeyleri bu şekilde not edebilirsin.
  • hulki bey  (09.12.13 00:29:15) 
sanırım aristo idi,
öğrencilerine ders verirken yürürlermiş. peripatetikler deniyordu sanırım bunlara, yani yürüyenler.

ben de öyleyim, sabit dururken bir şey üretemem. telefonla konuşurken dahi bir sre sonra ayaklandığımı evin içinde turladığımı farkederim.

biyolojik bir şey olduğunu düşüyorum.
  • dahinnotha  (09.12.13 00:30:40) 
biyolojik sebepten. uzun bir makalesini okumuştum bir yabancı kaynakta. linki bulabilirsem atarım.


  • costa blanca  (09.12.13 00:34:22) 
yürürken kan dolaşımımız artıyor, haliyle beyine dk'da giden kan hacmi de arttığı için
kafa daha iyi çalışıyor olabilir, biyolojik bir altyapısı illa ki vardır.

  • erenu  (09.12.13 01:08:55) 
[]

sensible soccer

iki sorun var arkadaşlar. bilen biri vardır umarım.

birincisi windows 7 üzerinde çalışıyor mu?
ikincisi ağ üzerinden karşılıklı oynanabiliyor mu?

olursa ofiste yardırıcaz :)

 
Ömrümü yedi! Alın işten güçten olun, kovulun.

(git:www.sensiblesoccer.de )
  • RottenApple  (15.11.13 20:47:31) 
[]

matrix reoladed

otobandaki şu sahnede hata mı var. 1:18

www.youtube.com

videoyu tersten sararmışcasına aracın paçalanan parçası araca geri dönüyor.

bu kadar belirgin bir sahnede hata yapılamaz yuh derim şayet hataysa.

 
evet hata var gibi.


  • inanmazsan inanma  (18.11.12 21:15:37) 
hata şu ön tampon düşüyor yerde kalıyor. 1:13 de. fakat o tampon beş saniye sonra havalanıyor.


  • inanmazsan inanma  (18.11.12 21:16:50) 
@inanmazsan inanma, evet öncesine o kadar dikkat etmemişim. baştan sarınca farkettim.

@want2die, filmin mantığı icabı dediğin gibi agent'in zıplamasıyla oluşan basınçtan dolayı o şekilde çekmişlerdir sahneyi, ama o tampon bariz ters çekim uygulanarak yerleştirilmiş oraya.
  • yons  (18.11.12 21:24:28) 
[]

çok maden suyu içmek

hemen her gün 3 veya 4 adet sade maden suyu içiyorum arka arkaya, akşam yemeğinden sonra. sağlık açısından bir zararı olur mu ki merak ettim.




 
ödem yapar çok maden suyu


  • nunishuris  (11.11.12 21:12:01) 
büyükler hep miden tembelleşir yapma öyle şeyler derdi ama var mıdır bi bilimsel olayı bilemedim.


  • repins  (11.11.12 21:18:31) 
gastrit yapabilir. mideni bile delebilir, annem dedesinin bu yüzden mide kanaması geçirdiğini söyler hep. mübalağa bir yana yararlı değil.


  • mula  (11.11.12 21:24:05 ~ 21:24:12) 
maden suyu iyidir.


  • gkhT  (11.11.12 21:24:35) 
kalsiyum ve kireci yüksek mineralli sular böbrek taşı yapabilir bazı bünyelerde. herşeyi orantılı kullanmak gerek.


  • thracian  (11.11.12 21:31:37) 
Duyduguma gore gun icerisinde araliklarla icilenin pek bi zarari yok ama ozellikle yemeklerin uzerine icmek, icilmedigi zamanlar mide asitinin yetersiz gelmesine sebep oluyormus. Mide tembelligi dedikleri de o sanirim.


  • sAINT  (11.11.12 21:32:43) 
günde ikiden fazlası pek tavsiye edilmiyor


  • furciferpardalis  (11.11.12 21:39:54) 
benim diyetisyenim mineral takviyesi için 2-3 saatte bir maden suyu içiriyordu ama gazını kaçırıp içmemi tembihliyordu. diğer türlü zararlıymış.


  • kayranin kedisi  (11.11.12 21:42:25) 
limon la desteklersen mide delinir ölürsün, haber vardı öyle rejim ayağına ölmüş adam


  • hasmetizm  (11.11.12 21:54:37) 
kabız yapar.


  • megalomaniac  (11.11.12 22:07:50) 
alamanyada normal su pek içilmez, paso maden suyu içerler. Tabi buradakiler kadar gazlı değildir onların suları. Gazı biraz kaçırtıp içersen zarardan ziyade faydası olur bence.


  • The_Lollok  (12.11.12 07:34:04) 
[]

küçükken oynadığımız bir oyun

90'ların başında sokağımızda oynadığımız harita oyunu dediğimiz bir oyun vardı. tarif edeyim:

oyunu en az 5-6 kişi oynardık. oyunun başında asfalta tebeşir ya da taşlaşmış kireç ile tarafsızlığını bildiğimiz arkadaşımız hacmi birbirine yakın ama şekilleri birbirinden faklı oyuncu sayısı kadar girintili çıkıntılı bir harita çizerdi (yanda). hemen her alan en az 2-3 kişiye komşu olurdu. sıra ile her oyuncu sıra geldiğinde sınırı olan komşularından toprak çalmaya çalışırdı. diğer oyuncular da alanının uzak köşesine kaçardı. eğer koşmusuna kendi sınırından çıkmadan bir şekilde temas sağlayabilirse oyun başında belirlenen ölçülerde sınırı sünger ile silerek toprak çalardık, sınırı yeniden çizerdik, diğer alanlara komşu olmaya, ulaşmaya çalışırdık. alanını en fazla büyüten oyunu da kazanıyordu. yani bir nevi günümüzün board oyunlarının asfalt üzerinde oynamak gibi. oyun refleks ve esneklik gerektiğinden epey zevkli geçerdi.

merak ettim bu oyunu arkadaşım mı uydurdu yoksa başkaları da oynamışmıydı?

 
biz bunu ya da benzerini abimle oynardık. kareli deftere dünya haritası benzeri bir şey çizip bir de 10x10 kareden birer ülke yapardık.

sonrasında yazı tura atıp komşu devletlere saldırırdık. o da şöyle ki; 25 kare iran için tura. tura gelirse iran'dan 25 kare alır yazı gelirse toprak kaybederdik.

çok sonraları internette benzer oyunların olduğunu keşfettim ama ismimi çıkaramıcam şimdi.
  • b roy  (10.09.12 00:26:02) 
biz ortaokulda oynardık ama asfalta değil kağıda çizerdik herkes ülke seçerdi kendine sonra parayla yazı tura atardık tuttuğu gelen atak yapar ülkesini büyütürdü sonrada kazanan kazanır oyun biterdi senin zamanını bilmem ama biz 2005-2006 arasıydı ama şu an oynanıyor mu bilmem ?


  • 17december  (10.09.12 00:28:14) 
(bkz: ülke kapmaca)
(bkz: ülke fethetmece)

biz de oynardık
  • ermanen  (10.09.12 00:30:02) 
Arkadışının oyunu modifiye etmiş.Ama anlatılanlara göre sizin oynadığınız daha zevkliymiş. :)


  • Skey295  (10.09.12 00:50:03) 
biz de kağıtta oynuyoduk.


  • esenbogan  (10.09.12 00:53:46) 
çocukken bunu oynayanlar şimdi total war hastası. kağıtta oynamışlığım var, ders kitaplarının arkasındaki haritaların rengi atardı sile sile. hey gidi hey olsa da oynasak şimdi.


  • njtbcrn  (10.09.12 02:11:29) 
[]

dub / dubstep farkı

nasıl ayırt edilir?


örnek ott'un şu parçası dubstep kategorisine girer mi?
www.youtube.com

 
girmez. dub da reggae tonları daha bi ağırlıktadır, dub nedir için www.youtube.com dubstep ise bir çok alt türe ayrıldı ama net olarak şu oluyor www.youtube.com


  • chasingthedragon  (07.06.12 15:44:06 ~ 15:48:10) 
dub çok daha eski, sakin, reggae ile kardeş, mevcut müzik ya da seslerin üzerine bas ve davulu patlatarak, bir başka deyişle adeta bir filtre oluşturarak yapılır. dub'da ekseriyetle müzik sıfırdan yapılmaz. mevcut müzik bozulur, patlatılır, yavaşlatılır. ruh hali ise dediğim gibi daha çok marihuana kafasıdır. rahatı, umursamazlığı, sıcağı, biraz da salaşlığı ve pisliliği çağrıştırır. en klasik dub örneklerini dinlemek için king tubby dinleyebilirsin. kendini dayım olur.

dubstep ise çağımızın vebası. yeni dans müziğimiz.. daha kaotik, daha şehirli, daha hızlı. çıkış yeri olarak elbette birileri çıkıp dub'ı gösterebilir. bası patlatmak ortak özellikleri olarak görülebilir ama şu an iki müziğin durduğu noktaya bakılırsa ikisini yanyana koymak tsm ile trance müziği yan yana koymakla aynı komiklikte olur. verdiğin linki ise ikisine de oturtamadım açıkçası. deneysel. shpongle'ın daha ambient olanı gibi geldi.
  • sir gawain  (07.06.12 15:47:45 ~ 15:53:05) 
elektronik müzik de geç. seviyomusun seviyosun. bitti.


  • tranceforresuminglife  (08.06.12 02:31:27) 
[]

koşarkenki göğüs acısı

koşu bandında 10 dk. tempolu koşuyorum ama 7-8 dk.'dan sonra göğsümde acı hissediyorum, mecbur yavaşlıyorum. neden olabilir bu acı?




 
sigara, kilo?


  • redlinetheturk  (07.06.12 15:23:50) 
sigara yok. 174 boy 73 kilo, biraz göbek var, onu da eritiyorum spor ile.


  • yons  (07.06.12 15:29:20) 
dalak sismesi derler buna ama yanlis bir terimdir aslinda.

isinin biraz, direk kosmaya baslamayin. yuruyerek baslayin, yavas yavas hizlandirin. 3. dakikada kosmaya baslayabilirsiniz.
  • natnan  (07.06.12 15:36:41) 
@want2die 3 aydır oldu spora başlayalı, iki günde bir gidiyorum.

koşu bandına gelen kadar yarım saat kardiyo + yarım saat ağırlık kaldırmış oluyorum, en son koşuyorum. 2. dakikaya kadar yürüyüp sonra hızı artırarak koşuyorum. @nathan'ın dediği gibi dalak şişmesi olabilir.
  • yons  (07.06.12 15:44:40) 
göğüs derken? ağrı kalbine mi giriyor yoksa diğer tarafa mı?


  • bilan  (07.06.12 15:50:16) 
@bilan, kalp değil, olsa anlardım. göğsün orta tarafları


  • yons  (07.06.12 15:51:21) 
kalp olsa nasıl anlardın?


  • i am what i am given  (08.06.12 11:01:36) 
yaşınız kaç ?
ne zamandır bu şikayetler oluyor?
ağrıya nefes darlığı eşlik ediyor mu ?
ağrı iğne batar gibi mi ? kola ya da çeneye yayılıyor mu?
  • juanolujuan  (10.06.12 17:53:48) 
[]

Sigued ve Gudrun Efsanesi

okuyan birisi ucundan bi bilgi verse, nedir, neyi anlatıyor? alalım mı?


www.kayiprihtim.org

 
Hâli hazırda var olan, epeyce eski bir epik destanın kayıp parçalarının Tolkien tarafından kurgulanmış, var olan parçalarının ise yine Tolkien tarafından yeniden yazılmış hâli. Bildiğimiz Tolkien eserleriyle alâkası yok. Ki bu iş zaten üniversitede ders verdiği bir husus. Bunu çevirene kadar diğer kitaplarını çevirselerdi demiştim okurken de, İngiltere'de de yeni çıkmıştı, o gazla yayınlamışlardır. Okumana gerek yok. Ben yarısını atlaya atlaya okudum, hayatımda hiçbir şey eksilmedi. :)


  • Dunedan  (02.06.12 00:59:14) 
[]

film castındaki görevliler

film başlarken veya biterken filmde emeği geçen onlarca görevlinin isimleri tek tek gelir ya ekrana. producer, screenplay, executive producer, casting, editing vs. daha sayamadıklarımın hepsinin açıklamasını, tam olarak yaptıkları iş şeklinde, bulabileceğim bir sayfa var mı?




 
  • godo je dosao  (23.03.12 22:27:15) 
[]

moser'in hangi modeli

kirli sakal için alacağım bir tane. hangi modelinden alayım?
varsa link atarsınız.



 
Moser Profesyonel Saç Kesme Makınası Set Dei-1400-0278

seti al saç traşı bile yaparsın. bu zamana kadar berbere verdiğim paraya acıyorum. yok sakal düzelt yok ense aldır yok kulak üzeri topla.

al bunu yağını temizliğini yap senelerce kullan.
  • eeb  (17.03.12 23:08:18) 
@eeb'ye tamamen katılıyorum. Ben bir senedir kullanıyorum dediği modeli, hem saç hem sakal için. çok ideal, ömürlük, evladiyelik.


  • uykusunu yakalayan adam  (18.03.12 01:00:18) 
moser de kullandım iyidir sağlamdır, şu alet biraz daha fonksiyonlu oluyor, bende biraz daha küçüğü var, ayrı bir alternatif olarak aklınızda bulunsun. moser için de istanbulda iseniz zazahan' da fiyatları uygun oluyor.
selamlar.

  • ohtararan  (18.03.12 01:13:01) 
[]

dokunmatik monitörün geleceği

sadece dokunmatik monitör önerisi isteyecektim aslında ama bu konu hakkında görüşlerinizi de sormak istiyorum.

bu dokunmatik teknolojisi son kale olan pc'leride ele geçirecek galiba. bugün windows 8 tanıtım vidyolarını izlerken bir an kendimi antika gibi hissettim bir el fare bir el klavyede. üç soru soracağım. biraz futurist yanınızı kullanarak cevap verirseniz sevinirim.

- bilgisayarlar ileride sırf ekrana evrilecek sanırım, kasalar kalkacak, tablet kalacak elimizde (bulut teknolojisi vs.). buradaki merakım benim gibi pc oyuncuları ne yapacak? pc oyun sektörü azalarak biter ve konsola mı kayar sizce (wii, kinect?)

- 23" monitörü satıp 23" dokunmatik monitör aldım diyelim. böylelikle hem klavye fareden kopmamış olurum, diğer yandan monitörü 45 derece bükerim ve dokunmatik kullanırım (linkteki gibi eğilip bükülebilen tam o tarzda). bir gazete sitesine girip haber okumaya başlayacam misal, mecburen dokunmak için elime yakın olması gerekecek(max 50cm). bu da benim gözümün ebesini siter mi? bunun orta yolunu bulmak için illa tablet mi almalıyız. (rahat batıyor demeden cevaplayın lütfen :))
comresurs.ru
bit.ly gibi

-şu vakitte ev kullanıcıları için dokunmatik monitör almak mantıklı mı? yoksa birkaç yıl daha bekleyip sektörün nereye evrildiğini mi gözlemlemeliyim?

 
bu işlerden annamam. ama gördüğüm bi şey var: bundan 40 sene önce dokunmatik teknolojisi vardı. "dokunmatik" kelimesi en az kırk yaşındadır.
40 senedir klavye yerinde duruyor.

  • compadrito  (01.03.12 20:05:41) 
fareyle 15 cm2'lik bir alanda bütün bilgisayara hükmedebiliyorsun. tabletler ve telefonlar haricinde, bilgisayar alanında özellikle de monitöre dokunmatik ekran koymak çok sikimsonik bir düşünce "bence." :)


  • zaraeta  (01.03.12 20:12:51) 
dokunmatik daha çok laptop ya da tablet pclerde kullanılacak. kasalar hali hazırda kalkıyor zaten. hatta hp'nin dokunmatik ekranlı pc'si var ama yanında klavye ve mouse duruyor. www.hp.com

pclerin masaüstünden kalkması pek yakın değil hala. bilgisayarı iş için kullanacakların dokunmatik ekranla uğraşacağını pek zannetmiyorum.
  • sutlu nescafe  (01.03.12 20:15:02) 
ipad falan kullandıysan en azından bir şeyler yazmaya çalıştıysan dokunmatik ne kadar iyi olursa olsun klavyenin yerini alamaz. klavyeye bakmadan yazarsın ama dokunmatik de asla.. her şeyin işlevi farklı, misal bir fotoğrafçı dokunmatik ekranda işini yapamaz veya bir mimar çizim yapamaz.

fare ve klavyenin yeri farklıdır. kolay kolay işlev kaybetmeyeceğini düşünüyorum.

şu vakitte bu teknoloji çok yeni.. (bahsettiğin ev bilgisayarları için) yeni teknoloji her zaman daha fazla kazıktır.. bu yüzden kesinlikle önermem. 5 yıl sonra daha gelişmiş bir monitöre daha uygun fiyata sahip olabilirsin.. seninki birazda şuna benziyor; "blue-ray'li pc mi almalıyım, dvd yeter mi?" yani diyeceğim sektör bir gelişsin ona göre yolunu çizersin.. mesela artık her şey usb üzerinden çalışıyor, blue-ray falan gerek kalmadı bunlara..

bizim bilgisayarlarımızda kullanmadığımız çok özellik var. mesela 40 yaş üstünde kimse bu bilgisayarlarda kod yazmıyor, site tasarımı yapmıyor.. bu insanlar yapabilecekleri her şeyi ipad gibi bir cihazda yapabiliyor. bu da laptop'u bile gereksiz kılıyor.

oyun olayı kesinlikle konsola kayar. bilgisayarlar üreticiler için satılır, geri kalan standart kullanıcılar tabletlere geçer..
  • istenmeyen_adam  (01.03.12 20:15:40) 
win 8 in tanınım videolarını izlemedim öncekileri izlemiştim o yüzden önceki sürümlere hitaben yazıyorum.
kişisel görüş olarak önceki sürümlerin dokumatik kullanıma uygun olmadıgını düşünüyorum.
monitör konusunda biliyorsun ki bu monitorler rezitatif ve kapasitif diye ayrılmakta benim şu ana kadar gördklerimin hepsi çoklu rezitatifti ki çok kulllanışlı gelmiyor bana eger varsa kapasitif modeller olabilir sonuçta teknoloji kullanılabilir. birde oyun konusuna gelirsek biliyorsundur kinect denen nane 8le %100 uyumlu ki 7yle de kullanılıyor sadece düzgün oyun yok ve ea gamesin geçenlerde söylediği açıklamada yeni nesil oyunlarının tamamının kinect uyumlu olacagıydı buda oyun sorusuna açıklık getiriyor (zaten starwars kinect çıktı incelemedim) ama tabi bu şekilde kullanım klasik alışkanlıktan vazgeçip o hale dönmek ne kadar sürer dersen en azından 5 sene diyorum çünkü bunun yazılımcısı var ofis çalışanı var yani herkese uygun hale gelip kullanılmasına daha var gibi tabi ben bununla birşey yaparım ki diyorsan güle güle kullan şimdiden :)
  • exodia  (01.03.12 20:17:55) 
dokunmatik denen zımbırtının taşınabilir aletler dışında asla pratik olduğunu düşünmüyorum.

dokunmatik, pc'leri asla ele geçiremez. çünkü evinde 15cm2'lik bir alan olduğu sürece mouse kullanmak her zaman daha kullanışlıdır. daha çok tercih edilir ve dilecektir.

keza klavye de aynı şekilde.
  • tchuck  (01.03.12 20:24:18) 
En kötü ele eldiven gibi bi zımbırtı yaparlar titreşimli falan bi nevi mouse işlemide görür..


  • Akabeatz  (01.03.12 20:28:50) 
[]

boğulma tehlikesi hakkında

geçtiğimiz yaz sarımsaklıda boğulma (ölüm) tehlikesi atlattım. ciğerlerime epey bir su gitti. ertesi sabaha kadar öksürmüştüm.
bu süre zarfında vücuduma her su temas edişinde çok rahatsız olmuştum. sahildeki duşun altına girmek istediğimde göğsümde şiddetli bir ağrı oluşuyordu. bu psikolojik midir, yoksa ciğerlerime giden su ile ilgisi var mıdır?



 
psikolojik bence.


  • skywalkeremre  (04.12.11 23:28:38) 
ben küçükken karadeniz'de ciddi bir boğulma tehlikesi geçirmiştim. hatta birisi kurtardı falan. ertesi gün utanmadan karadeniz'in azgın dalgalarına karşı açılmıştım.

sizinki psikolojik gibi görünüyor, üzerine gidin atlayın denizlere geçer.
  • royal  (04.12.11 23:35:47 ~ 23:36:01) 
ben de lisedeyken boguluyordum istanbul sahilde. fakat bildigin suyun dibine dogru gidisimi hatirliyorum sonra bir anda kendimi sahilde buldum. kurtarmislar. neyse ondan sonra denizden, dalga sesinden bile tirsar hale geldim.

ozguvende gitti zaten, halen bile cok iyi yuzdugum soylenemez. bir yuzme dersi alicam sanirim onumuzdeki yaz.yani psikolojik
  • anti-kahraman  (05.12.11 00:24:07) 
12345   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.