logitech k380

Çekemezsin.

farklı mailde aşağıda. Hesap özelliğiyle mi ilgili atıyorum pro, hiper pro gibi.

Microsoft 365'in bir özelliği. Eski sürüm bir office'e sahipseniz eskisini yükleyince ancak eski haline gelir.

Çamurluk içindeki plastik davlumbazı ya vidası düşmüştür ya da klipsi. Çok basit iş, bir kaportacıya yanaş hemen halleder. Hatta elinden iş geliyorsa sen de klips ya da vida alıp hemen takabilirsin.

Bardaklık meselesi riskli, daha önce bu sorunla karşılaşmamış bir usta iyice kırabilir. İlgili modelin forumlarında, internet topluluklarında bir arama yapılıp daha önce bu sıkıntıyı yaşayan var mı? Varsa nasıl çözmüş bi aramak lazım.

Kronik bir sorunsa, bu modellerde hep sıkışıyorsa bu namussuz, sanayide bilinen bir şeydir. Yine bir kaportacı ya da oto cam kilit ustası çözebilir.

Kurcalatmadan önce "ustam daha önce karşılaştınız mı bununla, iyice bozmayalım?" diye sorun.

bacasindan sicak hava geliyor, onu disari vermeniz lazim, yapailirseniz ise yarar tabi.

türkiye'de kullanacak anladığım kadarıyla.
kayınvalidenin pasaportuna kayıtlı olmak zorunda. kayınvalidenin kendine ait hatla çalışacak. 2bin küsür lira kayıt ücreti de var... aklında bulunsun.

xiaomilere kolayca imei atılıyor kaydettirmene gerek yok

Bahsettiğiniz telefon Türkiyede tek hat kayıtlı olarak (garantisiz) orjinal 2500tl seviyelerinde.

@sivrisinek
Yine telefon 3 ay daha kullanılır.

ben olsam xiaomi mi 11 lite alırım.
Redmi serileri ile mi serileri arasında kalite farkı oluyor. Bu telefon estetik olarak da özellik olarak da çok güzel.

Hayir almanyada kulanacak ve ordan alacak

Mark II yazan diğerinin yeni modeli sanırım.

bu işlerden uzak kalan biri olarak şunu diyebilirim özetle,

Canon'un mark serisi daha profesyonel bir seri diğerlerine göre. teknik konfigrasyonla ilgili net bir şey diyemeceğim.

ama özetle bu markII ve M50 birbirinden farklı serinin modelleri.

Teritori'ye sallamış gibi olmayayım verdiği bilgiler ne yazık ki doğru değil(başta uyarı yapmış zaten) .

Mark serisi diye ayrı bir seri yok, bir model güncellenince mark 2 3 diye adlandırılıyor. Aynı seri aynı model, sadece güncel versiyonu.

Bu makine özelinde, 2 sene sonra çıktı mark 2si m50nin ve çok önemli güncelleme yapılmadı. Hele ki video ile işin yoksa eski modeli al geç derim, aradaki farkla başka lens alırsın üzerine koyup.

cafenin kendi bilgisayarlarini kullaniyorsan, isterlerse her seyi gorebilirler. kendi makineni / telefonunu kullaniyorsan (sadece networklerini kullaniyorsan) bilgisayarina onlarin sagladigi bir sertifikayi ozel olarak yuklemezsen dedigin gecerli. SSL / TLS ile sifrelenen sitelerde (yukarida kilit ikonu olan) sadece twitter'a girdigin gozukur, baska hic bir seyi goremezler. SSL / TLS olmayan sitelerde ise her sey gozukur (hem cafe sahipleri tarafindan, hem de isterlerse ayni networke bagli butun bilgisayarlar tarafindan). Tum bunlari engellemek istiyorsan (SSL olmayan siteler dahil) - VPN kullanmali. Aylik 4-5 dolara bir server kiralayip SSH tunnel de acilabilir (veya yine VPN olarak kullanilabilir).

ama dedigim gibi, onlarin bilgisayarini kullaniyorsan veya kendi bilgisayarina bir sertifika yukletirlerse hem tam olarak hangi adreslere girdigini hem de arada gecen butun iletisimi (mesajlar, sifreler vs.) gorebilirler, isterlerse.

Eski bir internet kafe işletmecisiyim. O zamanın teknolojisi ile bile müşterilerin girdiği siteleri ana bilgisayardan hem görüntü hem de text metin olarak görebiliyorduk. Twitter örneği için sayfasına baktığın kişiyi text olarak göremez fakat ekran görüntüsü olarak görebilir.

beyaz yakalı hacker yorumu olarak isterse yani niyeti o yöndeyse yapar ki bu tarz yerlerin internet güvenliği çok zayıf olduğu açıklanmıştır.

isterse a'dan z'ye tüm trafiğini inceleyebilir.

hangi platform?

tradingview

üstten göstergelere tıkla üstel hareketli ortalama diye arat tıkla ekrana gelir sol üstten üstel hareketli ortalamanın ayarlarına girip periyodunu 233 yap.

hayır. öyle olsa sonsuz dondurup çözdürme işleminde sonsuz farklı tada sahip olması gerekirdi.

İçine yabancı madde girmediği sürece değişmez

donma/erime esnasında sudaki çözünmüş oksijen miktarı değişiyor ise tad değişebilir. ama büyük fark yaratmayacaktır.

normalde değişmez ama nofrost dolapların buzluklarında oluşan bir koku var muhtemelen o koku suya siniyor.

pet şişe suları buzluğa atıyorum hızlı soğusun diye, sonra unutuyorum. Buzdolabına indirip çözüldükten sonra içince tadı farklı gibi geliyor.
Ya pet şişe'nin tadı geçiyor bir şekilde ya da psikolojik olarak tadı farklı hissediyorum.

Teşekkürler cevaplarınız için.

Sadece genel bir bilgi: Port yönlendirmesi yaptığınız uygulama eğer o portu dinlemiyorsa veya uygulama açık değilse; web üzerinden port açık mı diye sorgulama yaptığınızda port kapalı görünür.

Evet fakat örneğin FTP server kurulu olmamasına rağmen 21 numaralı FTP portu açık görünüyor. Çok hakim olduğum bir konu değil. İhtiyacım olan uygulama komut isteminde çalışıyor, çalıştırdığım zaman ilgili portu dinlemeye başlıyor fakat time out olup kendini kapatıyor. Acaba ben mi bir yerde hata yapıyorum? Uygulama çalışırken port sorgulama yapayım bakalım ne yapacak.

Selam,

Her şeyi doğru yaptığınız senaryoda aklıma bir tek şey takıldı. Eskiden CGNAT pek yoktu. Şimdi çok yaygın kullanılıyor. Bu durumda sizin nat'ınız çalışacak mı bilemedim/deneyimlemedim açıkçası. Bunu bir araştırmak mantıklı olabilir.

edit:sabit ip kısmını atlamışım. Bu durumda dediğiniz gibi standart bloklu sanırım. Bireysel kullanıcıların dışarıya hizmet vermesini istemiyor olabilirler.

Evet ya superonline tarafında problem var ya da router dandik. İlgili portu dinlerken açık görünüyor, bu durumda superonline tarafında problem yok gibi ama bendeki uygulama o portu dinlerken açık görünmüyor. Uygulamada da sıkıntı yok, o tarafı da ayrıca test ettim. Bence Router sıkıntılı ama emin olacak kadar teknik bilgim yok, operatörü değiştireceğim en temizi.

Son bir fikir daha geldi aklıma. Cihazı bridge mode'a alıp deneme yapsanız anlayacaksınız esasında olayı. Modemi komple devreden çıkarıp wan ip'yi bilgisayarına alın?

Bridge moda almam için root erişimi gerekiyor sanırım, o kapıyı da kapatmışlar :(
Normalde WAN ayarlarının olduğu menüde bağlantı tipini değiştirebilmem lazım ama sadece pppoe görünüyor.

Anladığım kadarıyla TR69 benzeri bir protokolle uzaktan root şifrelerini değiştiriyorlar. Eğer aradaki bağlantı clear text ise enerjiniz ve teknik merakınız varsa araya girip paketleri capture edip şifreyi bulabilirsiniz. Ama bu kadar emeğe değer mi bilemedim :(

@konetsu statik ip’m var.

@net flanders valla uğraşmayacağım, operatör değiştireceğim en temizi.

Superonline modemde port yönlendirmesi yapılsa da dışarıya açılmıyor. Ortak ip kullanırken CGN havuzuna atabilmek için yapıyorlar. Güvenlik kamerası kullanamıyordum bir zamanlar bu sıkıntıdan dolayı.

Çözüm yolu ise müşteri hizmetlerini arayıp teknik destekten istediğin portları açtırmak.

Trifaze: 3 faz sanayi gibi elektrik
Monofaze: 1 faz ev tipi elektrik

Güneş paneli de alacağınız motorun talep edeceği güçle alakalı. 3hp motorun sağlayacağı güç mesela bunun kayıpları falan var o da eklenip giriş gücü var. Çok da artmaz ama bileğin olsun.

Hocam bu faz işlerine teknik olarak girersek işin tadı kaçar. :)

Faz dediğin şey bir dalga. En basit tanımla; Belli bir zaman aralığında (t) bir noktanın (x) bir eksen (Y) üzerinde yer değiştirmesi.

Üç fazlı sistemlerde 3 sinüsoidal dalgadan oluşur. Her faz arasında 120 derece vardır. Genelde endüstriyel ortamlarda tercih edilir.

Motorlarda 3 fazlı ve 1 fazlı olabilir. 1 fazlı motorlar daha çok küçük güçler için üretilir 0,75-7,5 kw aralığında gibi düşünün.

Motorların dönebilmesi için içlerinde bir manyetik alan oluşması gerekiyor. Bunun için de her faza bir sargı olması gerekiyor. 1 fazlı motorlarda 1 sargı olursa manyetik alan oluşmayacağı için içinde bir de kondansatör olur veya yardımcı sargısı olur. bu detayları bilmesenizde olur. : )

Yani küçük güçler için 1 fazlı motor kullanmak maliyet açısından avantajlı.

Dalgıç pompa seçimi için önce ne yapmak istediğinizi net bilin.

Yani su kaç metreden çıkarılacak. Suyu ne kadar bir kot farkına basacak, pompayı kaç metre derinliğe yerleştireceksiniz. Saatte kaç ton su pompalamak istiyorsunuz?

galiba en temiz yolu projelerini dockerize etmen olacak. yeni başladığın projede de docker conf hangi versiyonda çalışacaksan ona göre düzenlemen gerekecek. böylece herhangi bir versiyon arası switch falan yapmana gerek kalmayacak. hangi projede çalışacaksan dockerini ayağa kaldırıp devam edeceksin. docker ilk build süresi biraz uzun sürer ama kafan rahat çalışacaksın bu sayede.

hala calisiyor mu bilmiyorum ama: github.com

docker bence de daha rahat olur.

docker ogren, docker cok kafani acarsa vagrant kullan.

artık e devlet üzerinden yapılmıyor mu iptaller. sorun çıkacağını sanmam

evet kolay

Daha önce iptal ettiğim aboneliğim var, hala da 4 aboneliğim var.

edevlet uzerinden iptal ettim yeni. kolay. sadece bir dilekce yazip fotografini yuklemek gerekiyor.

üç beş dkda iptal ettim ben.

Daha geçen ofise aldılar. Basit ama sessiz, sakin bir set istiyorsanız işinizi görebilir: Philips SPT6314.
160 TL civarında.

şu an kullandığım, logi K540
fiyatını bilmiyorum ama memnunum
amam budur, www.akakce.com
www.hepsiburada.com

Logi MK345 de güzel bi seçenek. Biraz daha hesaplı düşünürseniz.

Bir de Microsoft Wireless Desktop 2000 olabilir. Microsoft'un donanımları da çok kaliteli oluyor.

Logitech MK850 almıştım birkaç ay önce. Mouse tam istediğiniz gibi. Klavye gayet sessiz (daha sessizleri mutlaka vardır). Baya memnunum ben. n11 fiyatı şu an 680 yazıyor ama belki daha ucuzları diğer mağazalarda vardır.

Logitech mk295 klasik görünüm, medya tuşları, sessiz klavye-mouse, uzun pil ömrü, siyah-beyaz renk tercihi, nispeten uygun fiyatı 300₺ civarı.

2-3k arası laptop bulabileceğinizi sanmıyorum maalesef. Bulsanız bile size hayrı dokunacağını sanmıyorum. O paraya ancak ikinci el alınır.

Şu tarz bir şey olabilir ama refurb bunlar:
www.newegg.com

Newegg'de biraz bakın derim çünkü ücretsiz kargo olunca amerika fiyatları buraya göre daha ucuza geliyor. Vergi vs. de kendileri hallediyor amazon gibi.

aşağıdaki linkteki 3200 tl ama bence bu fiyata en alınabilir laptop. en azından ssd var ve i3 işlemciye sahip. ram biraz yetersiz fakat ilerde ekleyebilirsiniz.

www.amazon.com.tr

Start stop araba icin hayirsiz bir ozellik aku falan ne varsa yipratir.

Sirf ab emisyonunu kandirmak icin uydurduklari bir ozellik. Bize yaramiyor.

Cogu insan start stopu kapatmasinon sebebi sureklo acip kapanma adami uyuz ettigi icin mi yoksa araci yipratmasi mi yani?

start stop sisteminin araca herhangi bir zararı yoktur. aküleri özel olduğundan aküye de zarar vermez.

Birincisi elinde punto aleti olacak. Öyle baglaman lazım pilleri. Eger yoksa havyan ve onunla birlikte lehim teli ve pasta olmalı. Öyle de yaparsın ama çok incelik ister. Pilleri patlatma riski de cabası.
Laptop bataryaları üzerinde bir devre kartı ile beraberdir. Pilleri o devre kartından ayırdığın an devre kartın çöp oluyor. Onun için pilleri sökerken o devre kartına dışarıdan ufak da olsa enerji vermen lazım ki pil baglantılarının koptuğunu anlamasın.
Eliniz bu işlere yatkın değilse ve gerekli ekipmanınız yoksa bence hiç ugraşmayın.

lion piller yüksek akım üretir. kısa devre veya yanlış bişey yaparsanız (verdiğiniz gerilim pillerin durumundan çok farklı olursa vs) bişeyleri yakabilirsiniz veya pilleri patlatabilirsiniz.

pillerim değişimini destekliyorum ama tecrübeli birinin yapması taraftarıyım. en azından üstteki yorumda denildiği gibi punta aleti şart.

izolasyon için teflon bant

terminaller için shrink tube

mevcut voltajı ölçmek için voltmetre

o gerilimi beslemek için ayarlanabilir güç kaynağı

...

+punta yaptıracağım dışarıda bir yerde
+havya da var son çare olarak
+teflon bant tamam, nereye saracağım :)
+shrink tube yok, mevcut bataryada da yok
+devredeki gerilimi beslemek için eskisini sökmeden, yenisini lehimleyeceğim
kurtarır mı tüm bunlar ne diyorsunuz?

şu vidyoya göz atın. hatta tavsiyem bunun gibi biçok vidyoyu izleyip öğrendiklerinizi sentezlemek.
www.youtube.com

şurda da lenovo pili için olur da terminalleri enerjisiz bıraktığınızda BMS in kendini kapatması ardından tekrar nasıl resetleneceğini anlatıyor.
www.youtube.com

Mac izleyeceksen 120 hz panel onemli. Ama mesafe de cok onemli. 55 inch tvnin max nesafesi 2.5 metre olmali ki yoksa oyun keyfi de cok duser.

Ha dersen ki mesafem 3 metre, 3.5 metre ve degistirme sansim yok o zaman 60 hz panele dusup 65 inc falan bakmalisin

Ben farkli bir yonden yaklasayim. Sirf Android'li diye ekstra para vermeyin. Android versiyonu eskiyor, guncelleme gelmiyor TV'nin butun yazilimi sisip yavasliyor zamanla vs. Ben 5-6 sene once aldim pisman oldum. Onun yerine normal icinize sinen bir televizyon ve Android TV stick (hatta en yeni Google ChromeCast) alip keyfinize bakin.

G1 modeli gallery serisinden sanırım. Duvara monte olduğu için çok mantıklı gelmedi bize. Tabi biz aldığımızda fiyat farkı bu kadar az değildi. Görüntü ve ses kalitesi olarak çok başarılı oled.

İsletim sistemi konusu en onemsiz konu. 5-6 sene onceki android tv'ler zaten rezildi simdi o kadar kotu degil. Zaten 5-6 sene onceki samsung da lg de o kadar iyi degil. İlla yazilim can sikarsa bi mi stick alir gecersin.

Mesafe 2.70
8 yıldır 42 inç lg kullanıyorum.

Ünitede asma çk için 140a110 bölüm var. 65 alır da Öne taşarsam kitaplıkların bir kısmı kapanıyor. 55 montaj alanına sığan maximum büyüklük.

Sizce 55 mi yoksa kitaplıktan yiyerek 65 mi?

Ben 2.50tan ps5 kullanirken bazi oyunlarda ozellikle fps zorlaniyorum cunku detaylari cok iyi goremiyorum(gozlerim hic bozuk degil) bence 65.

edit: bu arada acaba 270 miydi ya benim de dedim üşenmedim ölçtüm benim de 270 ve gerçekten 55 ucu ucuna hatta ufak bence. min 60 ideal 65 bak derim.

1m uzatma kablosu olan versiyon. direk ona özel fişi ayrı alamazsınız diye düşünüyorum.

uzatma o şekilde hiç bir işinize yaramaz, ya 2m ana üniteyi almanız lazım ya da iade etmeniz.

genelde tavsiye ile gidiyor bu işler. etrafımda çok avukat olmasına rağmen güvendiğim, büyük işler yapmış birisi var, ona danışırım ben genelde.
tam olarak sorulara cevap olamsa da 3. maddeye yardımı olabilir.

iyi avukatı referansla bulabilirsiniz, fakat bu bence yeterli bir kriter değil. benim gözlemlerim:

1. avukatınız çok iyi takip yapıyor olacak. benim 5 başka kişi ile birlikte sanık olduğum davada, uyap'tan baktığımda sadece benim avukat tebligatları açıp okuyor. diğerleri için süresi geçtiği için otomatikman okundu ibaresi yazıyor. yani avukat tebligatı bile takip etmiyor, düşünün.

2. siz de hazırlanan ve mahkemeye sunulacak dosyaları inceleyeceksiniz. siz de elinizden geldiğince dosyaya katkıda bulunacaksınız. yani avukata olayı anlatıp, iki belge sunup, tamam gerisini o halleder derseniz işiniz yaş.

3. hukuk çevreniz olacak. derdinizi gerekiyorsa bir şekilde dinletebileceksiniz. mahkemede hakim sizi dinlemiyor, zaten o kadar çok dava var ki hakimlerin ne zamanı, ne de kaldıracak sinirleri var. sizin değil de avukatın hukuk çevresi varsa o zaten pahalıya patlıyor.

tüm bunlara rağmen hukuku 2+2=4 gibi de düşünmeyin. mesela, eski davaların kararları örnek gösterilip sizin aleyhinize karar çıkabilir. siz elinizden geldiği kadar çabalayacaksınız, olmuyorsa da olmuyor.

Cevap değil ama benim yaptığım hataya düşmeyin diye yazayım
Bazı konularda ünlenmiş avukatlar olur. Sakın ha sakın en iyisi budur diye varı yoğu dökmeyin önüne benim gibi.
2 senelik maaşımı verdim yeter ki bu dava beni daha germesin diye. Ne dosyayı açıp bir okudu, ne telefonlarımı açıyor, ne duruşmaya giriyor. Tüm muhattabım sekreteri, şaka gibi.
Almış yığınla dosyayı vermiş yeni mezun avukatlara ucuzdan namının parasını yiyiyor.

avukata referans ile gidin. memnun olan memnun olduğu için önersin size. birinin eşi dostu olduğu için gitmeyin.
2.si ben genç avukattan ziyade orta yaşlı tecrübeli avukatı tercih ederim. çok dosya görmüş avukat çok okuyandan daha iyidir.

bir de mesele avukatın başarısı kadar müvekkilin dosyaya ne kadar hazırlıklı olduğu ile de alakalıdır. avukat sadece elindeki doneler ile hareket eder. bir delilin lehe olduğuna kanaat getirir ise sunar, yoksa sunmaz.

bir avukatın başarısını ya da başarısızlığını müvekkil adayı ya da müvekkili olarak siz asla ölçemezsiniz. bunu ancak onu çok yakından tanıyan meslektaşları değerlendirebilir. sebebi de şudur; avukatlık sonuç değil süreç odaklı bir meslektir. sonuca baktığınızda siz bazen aa avukat davayı kaybetmiş dersiniz ama o aleyhe gibi görünen dosyada dahi müvekkilinin haklarını avukat aslında gözetmiş, işini layıkı ile yapmış ve müvekkili çok daha büyük zararlara uğramaktan korumuş olabilir. Bunu dışarıdan ölçmek imkansızdır. Öte yandan her dava illa olumlu sonuçlanmayabilir; sonuçta kararı veren avukat değil hakim. Bana sorarsanız bir avukatın başarısı ve güvenilirliği önüne gelen dava için alırız kesin kazanırız vs diye yüksek vaadlerde bulunmadan açık ve dürüst bir şekilde siz tüm olasılıkları ve sonuçlarını açıklamasında yatar. Bazı hastalıkların çaresi yoktur; bu noktada avukat önüne gelen işte sizin talebiniz ölüyü diriltmek ise, bu hasta çoktan ölmüş, sadece morga kaldırın diyebilmelidir. Bazı hastalıklarda kalıcı tedavi yoktur, kısmi çözümler vardır; avukat bu ihtimalleri de genel hatları ile size anlatmalıdır. Hukukta yüzde yüz kesinlik de yoktur. Ve bazen de siz göz cerrahına gitmişsinizdir ama size beyin cerrahı gerekir; bu noktada da avukatın dürüstçe sizi beyin cerrahına yönlendirmesi gerekir. Günümüzde genç avukatlar da oldukça başarılı. Siz tavsiyem 30lu yaşlarındaki genç, dinamik, bilgileri taze ve sistemin yeniliklerine uyumlu çalışan avukatlardan çekinmeyiniz. Tecrübe elbette önemlidir ancak kişinin bilgi ve tecrübesi yaşında değil, iş pratiğinde saklıdır. Günümüzde avukatlık artık genç yaştaki kişilerin mesleğe hakim olduğu bir hal almaktadır. Farklı yaşlardan avukatların oranları açıklanır ise genç avukat sayısı meslekte çok daha fazladır. Öte yandan doğru avukat sizi önemseyen ve ulaşılmaz olmayan avukattır. Örneğin 9 tane asistan ve sekreter aştıktan sonra kendisine zar zor ulaşıyorsanız muhtemelen o avukat sizin için doğru olmayacaktır. Kuşkusuz ki bu cümleden gece 12de avukatıma mesaj atarım, pazar günü ararım, randevu almadan ofisine giderim, para ödedim avukatı satın aldım anlamı da çıkmaz. bir avukat her zaman randevulu ve iş saatlerine saygılı çalışmalıdır. Bu durum o avukatın size olduğu kadar diğer işlerine olan saygısını da gösterir. Ünlü avukat, internet fenomeni avukat, sosyetik avukat bu kavramlardan lütfen medet ummayın. Her insan için doğru avukat tanımı farklıdır çünkü herkesin doğrusu farklıdır. Ancak gerçek avukat tanımı isterseniz ülkedeki tüm hukukçulara sorun , bence değişmeyecektir. Gerçek avukat, işini bizzat ve birlikte iş yaptığı meslektaşları ile birlikte takip eden; adliye koridorlarında bulunmayı bilen, müvekkiline verdiği randevu saatine sadık, araştıran ve ettiği yeminin gereği olan ilkelerden sapmadan mesleğini yapan avukattır. Ben onu tanıyorum, bunla çay içiyorum, şurda şu işi size çözerim gibi vaatler hukuk dışıdır. bu hukuk dışı vaatlerden her zaman uzak durun, zira onlar gerçek avukatlar değildir. çoğu müvekkil çok zengin avukatın çok para kazanan ve çok başarılı avukat olduğunu zanneder. oysa ki bu meslekte para ve başarı arasında hiçbir bağ yoktur. evet yoktur. çok para kazanıp dilekçe yazmayı bile bilmeyen avukatlar da vardır, bu tamamen çevre meselesi. adam yurtdışında holding sahiplerinin çocukları ile kanka olmuş ise elbette çok yüksek paralarla iş yapacak. arabasının markası, çantası, kol saati, ofisinin bir plazada vs olması ya da olmaması bir avukatın başarısını asla göstermez. Çoğu müvekkil ne yazık ki bu hataya düşerek avukat seçer. size tavsiyem bir avukatın size karşı dürüstlüğüne bakın. her ihtimali açıklıyor mu? yoksa sadece işi almak için size tutamayacağı sözler mi veriyor? öte yandan diyelim ki burun estetik ameliyatı olacaksınız. 4 doktor seçeneğiniz var. 1.doktor 500 TLye burun estetiği yaparım dedi. düşündünüz, yahu 500 TL hastanedeki anestezi malzemesinin parası bile değil. 2.doktor 1500 TLye yaparım dedi. Düşündünüz, hastanedeki masraf ve vergileri hesaplayınca doktora çok az bir para kalıyor bu durumda. 3.doktor 1.250.000TL istedi. oha dediniz, bu paraya burun estetiği mi olur? 4.doktor ise 30.000 TL istedi. sizce hangisini seçmek makul olur? en pahalısını seçecekseniz, para sizin, tercih sizin. 1.ve 2.seçeneklerdeki çok düşük bedeller isteyen doktorları seçecekseniz, sağlık sizin, burun da sizin. O nedenle siz siz olun yaptığı işin zorluğunu göz önüne alarak 4.seçenekteki gibi olması gereken bedeli isteyen doktordan şaşmayın ve asla davayı şimdi bedelsiz alırım ya da çok ucuza alırım diyen avukatları da tercih etmeyin, avukatınıza olması gereken emeğin karşılığını verin ve sizden olması gereken meblağları talep edenlerin aslında hakiki avukatlar olduğunu unutmayın. ve not: evet ben de bir avukatım.

Yazacaktım ama photo85 +1 diyorum.

Bir de malheiros'un "1. avukatınız çok iyi takip yapıyor olacak. benim 5 başka kişi ile birlikte sanık olduğum davada, uyap'tan baktığımda sadece benim avukat tebligatları açıp okuyor. diğerleri için süresi geçtiği için otomatikman okundu ibaresi yazıyor. yani avukat tebligatı bile takip etmiyor, düşünün."

İfadesine bir açıklık getirmek istiyorum, eloktronik tebligat muhataba iletildiği andan itibaren açılmaz ise 5 gün içerisinde tebliğ edilmiş sayılır, gelir gelmez açılır ise o anda tebliğ edilmiş sayılır ve yasal süreler işlemeye başlar. Tebligatı açmıyor olmamız sürelerden 5 gün kazanmak içindir ve bu tebligatın içeriğini bilmediğimiz anlamına gelmez açıp uyaptan ilgili evraka bakarız içeriği öğreniriz ya da gider dosyadan bakarız. Eskiden e tebligat yokken posta memurunu 2 hafta oyaladığımız oluyordu tebligatı almamak için, karşı taraf tebligatı alıp atıyorum 15 günlük sürede itirazlarını, beyanlarını sunarken biz +15 gün daha kazanarak karşı yanın itirazlarını beyanlarını vermiş olduğu dilekçeden öğrenip çok daha gerekçeli bir dilekçeyle karşılık veriyorduk bu bizi daima öne geçiren bir durumdur.

Herkese teşekkür ederim.

Hocam tebligatı okusanız da, okumasanız da aynı maksimum süre göz önüne alınıyor zaten.

Tebliğ mazbatalarına bakarsanız, bugün gelen tebligatı bugün açarsanız dahi, bugün okundu bilgisi eklemiyor. O bahsettiğiniz 5 günlük maksimum süre sonra okundu bilgisini ekliyor. Yani ister açın ister açmayın, süre değişmiyor.

Yani bu yıllardır böyle. Avukatlar böyle düşünüp tebligatları açmıyorlar ve okumuyorlarsa bence çok daha garip.

hayır

teknik bilgisi varsa ve filevault acik degilse, evet erisebilir. baska sekillerde de, filevault acik degilse bilgisayara fiziksel erisimi olan biri dosyalarina erisebilir.

robokot +1, filevault acik degilse teknik olarak mumkun, cok yaptim :)

Evet filevault açık değilse erişebilir.

chegg ozelinde bilmiyorum ama soruyu dogru anladiysam: bahsettigin gazeteler icerigin tamamini sana yolluyor ama senin browserinda calisan bir kod ile belli kisimlarini gizliyor. butun veri zaten sende oldugu icin browser'a bir eklenti baska bir sey yaptirip o gizlemeyi ters cevirtebiliyor. bunu bilerek yapiyorlar isteseler uyelik almadan / login olmadan makalenin tamamini sana yollamayabilirler, islerine gelmiyor tamamen kapali olmak. dertleri seni uye olmaya itecek kadar rahatsiz etmek.

normalde diger siteler ise belli sartlari saglamadiysan (mesela odeme yapmadiysan) sana o veriyi hic yollamazlar, veya kismen (ucretsiz kismini) yollarlar. senin istedigin veri, onlarin serverlarindan hic disari cikmaz. o yuzden eklentiyle falan senin tarafinda yapabilecegin bir sey olmaz.

Photoshop var ise PDF'i PS ile açıp arkaplanı sildikten sonra PNG olarak farklı kaydedebilirsiniz. PS yok ise yakınlaştırma boyutunu %100 yaptıktan sonra 'Düzenle' menüsünün altında yer alan ekran görüntüsü aldan görselin istediğiniz bölümünü seçtikten sonra Paint'e Ctrl + V ile yapıştırın ya da ibb.co sitesine girip yine Ctrl + V yaparak görseli siteye yükleyin. Sonra google'dan remove background diye aratıp ücretsiz sitelerden birinde arkaplanı kaldırarak PNG yapabilirsiniz.

convertingcolors.com

HSL yazan yer (ton-doygunluk-parlaklık)

Color.adobe.com

subset sum problem diye aratirsan cesitli algoritmalar bulabilirsin.

easy kategorisinde olmasi biraz zorlama olmus ama genelde recursion veya dynamic programming ile cozulur. basit bir algoritmasi yok NP-hard bir problem cunku.

@robokot baktım ama orada 3 girişli fonkisyonlar var. benim dediğim soruda sadece array giriliyor yani örnekteki [4, 6, 23, 10, 1, 3] mesela. ve fonksiyondan True ya da False çıkıyor duruma göre. subset sumdan daha basit bi şeydir belki gözden mi kaçırdın acaba?

@aloha snackbar bir internet sitesinin challengında çözüyorum orada yüklü paketler aşağıdakiler hocam combinations yok :(

boto3
numpy
pandas
requests
scikit-learn
scipy

Abi dümdüz dinamik programlama bu. Aslında çok kolay bişey değil ama recursion'a giriş seviyesi sorusu olduğu için easy'e koymuşlardır. Cevabı 3 satır (dil js):

function findSum(arr, i, max) {
if (max == 0) return true;
if (i == 0) return false;
return findSum(arr, i - 1, max) || findSum(arr, i - 1, max - arr[i - 1]);
}

let arr = [4, 6, 10, 1, 3];
let max = 23;

console.log(findSum(arr, arr.length, max));

Edit: açıklama yapamamıştım, şimdi yazayım. Kabaca 23'ten diğer elemanları teker teker çıkarıyorsun, en son elinde 0 kaldıysa toplamı 23'e eşit diyebiliyorsun. Eğer bütün elemanlara baktıysan false dönüyorsun. Fibonacci'nin benzeri aslında.

@plutongezegendegilmi hocam bir şirketin bootcampe giriş sınavıydı 20 tane çoktan seçmeli python bilgi sorusu vardı gayet basit, 1 tane sql sorusu vardı gayet basit, bunu gördüm klavyeye dokunamadım valla bi uzmanlığım olmasa da giriş seviyesi için kendime güveniyorum da bootcamp elemesi için fazla zordu sanki bu soru. neyse demek ki bunları bilen birini arıyolar buralar yok bende sağlık olsun.

arraye 23'ü koymayı unutmuşsun bir de ama o çözümü değiştirir mi yoksa sadece unuttun mu js'ye hakim olmadığımdan bilemiyorum orasını.

@semaforo, sadece ikinci kısmın kodunu verdim. Aslında öncesinde array'i bi kere gezip max'ı buluyorsun, sonrasında da max olan elemanı çıkarıp/ignore edip geri kalanın toplamını buluyorsun. Max'ı bulma O(n), elemanı çıkarma O(1), o yüzden o işlemlerin genel complexity'e etkisi yok.

Ya aslında ben bu tarz soruları sevmiyorum interview'larda çünkü önceden biliyor olman lazım. Önceden bilmediği halde o an çözebilecek genius arkadaşlar vardır belki ama özellikle onları aradıklarından sormuyorlar, eleyecek soru olsun diye koyuyorlar. Leetcode'da 1-2 ay takılsan hepsini görüp ezberler, mülakat esnasında çözersin.

sadece media player olarak soruyorsan mx player pro.

İndirip izliyorsanız (bkz. plex) altın standart gibi bir şey.

Yok ben uğraşmam diyorsanız VLC fena değil.

no frost değilse normaldir

no frost demek buzlanma yok demek. no frost olmayan buzdolabı --> buzlanma olan buzdolabı.

@roket adam süper anlatmış. Tebrikler demeye geldim.

Maalesef oluyor eski dolabımda böyleydi bıçakla daldım bişeyini patlattım. Sonra gidip paraya kıydım no frost aldım.

Peki değiştirelim mi sizce?

Değişim derken iade alıyorlar ise verip no frost alsan rahat edersin. Zaten bu tip eşyalar uzun süre gidiyor, alabildiğin kadar iyi ve özelliklisini alsan iyi olur.

Büyük ihtimal ile low-frost dolap almışsınız. Avantajı no-frost gibi çat çut ses yapmaz ve daha sağlıklıdır. Dezavantajı dolap içinde arka yüzeyde hafif baloncuk şeklinde buz yapar, buzluk kısmında da karlanma yapar. Arka yüzey önemli değil ancak buzluğu 6ayda bir çözdürmeniz gerekir. 2021 yılında böyle dolap mı olur diyebilirsiniz, sağlık ve tercihler sebebi ile oluyor yapacak bir şey yok (2015'den beri kullandığım dolap tipidir)

Sıfırlamada (topraklama) problem vardır, ya fişte ya prizde.

Ters takınca kontrol kalemi ile cihazları kontrol edin, kaçak yoksa sıkıntı olmaz.

www.youtube.com

Bu video detaylı bir şekilde anlatıyor.

Uzun derse 05:30 dan sonrası.

O uclunun bir ozelligi mi var normal 3lu boyle bir sey yapamaz.

@john bloor ilçede yaşıyorum ama normal elektrik faturam geliyor. Binanın tüm tesisatı yenilenmiş. Diğer elektronik aletlerde bir problem olmadı. Kullanmayayım mı şimdi bu üçlü fişi?
@divit Usb girişleri var. En iyisi normal üçlü fiş alayım. Dandik olmayan öneriniz varsa alayım

Yok alma, eve elektrikci cagir ustteki top_secret'in dedigi olay var evinde.

Sen normal 3luyu baglarsan sorun olmaz ama ustune alet bagladiginda yine sorun olacak ters takmadikca calismayacak.

Aldığın cihaz monitörü kutuya başlamak için,ama onda da ses yok diyorsun. Ben Bluetooth hoparlör ile çözdüm,ama kutu Bluetooth uyumlu olmalı.
Alacağın kablo,orda bulunan kırmızılı kabloyu HDMI kabloya ( ya da scart girişine) çeviren bir aparat. HDMI to scart yazarsan çıkar.

Dvi ses taşımaz, o yüzden ses gelmiyor haliyle. Optik çıkışı kullanmalı ya da hdmi çıkışındaki sesi ayrıştırıp analog olarak (3.5mm gibi) verebilen bir adaptör kullanmalısınız. Tabii böyle bir adaptör/çevirici var mı bilmiyorum ama vardır muhtemelen. Hdmi girişli monitör almak daha ucuza gelebilir.

bildiğim kadarıyla vw her modele belirli bir şanzıman koymuyor, habire değiştiriyor. örneğin 2014 golf’teki şanzıman ile 2015 golf’teki aynı olmayabiliyor gibi.

o yüzden biraz araştırmanız lazım. beğendiğiniz variant’ın şanzıman kodunu bir şekilde satıcıdan öğrenip nette araştırın, sorunlu bir seri mi, kuru tip mi ıslak mı bakın. bu arada skoda superb de bakılabilir, wagon değil ama bagajı devasa. daha yeni olduğu için belki şanzıman daha sorunsuzdur ama fiyatları bilmiyorum.

Aynı yaşta Ford Mondeo'da seçenekler arasına girebilir. Özellikle liftback modelleri. Bagaj kapağının camla birlikte açıldığı modeller. Normalde SW Mondeo da derdim ama Türkiye'de var mı, ne kadar var bilemiyorum.

Mondeo önermem. Yakıt konusunda “ne var da bu arabada böyle yakabiliyor?” diye düşündürür.

Dsg sorunlu deyince saldıranlar gelmemiş ona da şaşırıyorum. Dsg nazlı şanzıman.

Sw işin içine girince fiyat yükseliyor ama Mercedes bakardım yada Audi bir ihtimal. Fp arıyorsan temiz Skoda bakardım. Emin olun Passat’ı aratmaz. Aynı hafta hem Passat hem SuperB sürüp, “ne farkı varmış ya aynısı” demiştim. Fiyatlardan çok bir haberim. Tam tavsiye veremiyorum kusura bakmayın.

Superb ya da octavia bakabilirsiniz (temiz dsg'li), bagaj kapağının arka cam ile gelmesi ve zaten mevcuttaki devasa bagaj hacmi sebebi ile tercih edilebilir.

iş günü yatar paranız, verdiğiniz emiri cüzdana girip sağ üst köşedeki saat butonuna basarak türk lirası çekme kısmından görebilirsiniz, ayrıyetten mail olarak da geliyor zaten.

haftasonu bu saatte paranızı yatıracaklarını beklemiyorsunuz değil mi

30 liralık dandik bir şeyden ne bekliyorsunuz ki? Çöpe atmaktan başka yapılacak birşey yok. Yangın çıkarmadığına şükredin.

Yangın çıkarmaması büyük şans. İçinde kısa devre var demekki. Direk çöpe atın.

içinde kisa devre var +1.
tehlikeli, harcadiginiz efora değmez, çok guzel yeni kettle modelleri var ^^

İçind su kaçmış ve kısa devre yaptırıyor olabilir.

Ben 50 tl’ye blue house marka almıştım 2,5 senedir tek sorunu kireçlenmesi oldu. En azından adı bilinir bir marka alın ve kısa devre varsa kıvılcım falan çıkarıyorsa çarpılmak için uğraşmayın değiştirin gitsin.

yikadin mi? ben hep icindeki kireci cozdukten sonra kaynatmak istedigimde attiriyor ama 1 gun iyice kurusun diye bekledikten sonra sorun cozuluyor.

teşekkürler cevaplar için. şimdi baktım zaten 50 lira olmuş awoxtu markası. yine o fiyat bandında önderisi olan varsa açığım

E şey. Benim de bir tost makinesi vardı. Yalnızca bir prize takınca sigortayı attırıyordu. Yukarıdaki bir arkadaş için yazmak istedim. Alette degil, prizde sorun olabiliyor. O yüzden prizleri denemek akıllıca bir şey. Tüm prizlerde aynı şey oluyorsa ben de oyumu resistance a su kaçmış olabileceği yönünde kullanıyorum. Yeni kettle için önerim olamayacak (*-*)/

@velvetmorning evet ben de prizden kaynaklı olabileceğini düşünmüştüm o yüzden 2. bir prizi de denedim. bunu düşünemeyenler de olabiliyormuş ama gördük. malesef herkes akıllıca şeyleri akıl edemiyor

balsamic mockup, axure, xd gibi prototype programları da ekleyebiliriz.

Bunlar Figma'nın alternatifi olan programlar mı?

xd haric hayir.

Photoshop, Illustrator ve Figma biliyor olduğumda balsamiq mockups ve axure da bilmeme gerek var mı?

her şirket fatklı program kullanıyor. bilmek artı olur.

Sesi kesince uyanmıyorsa hiçbir yere yükleme derim. Senin sesinle uyusun, çocuk gerçek sesle kaydı gayet rahat ayırt eder, bence yapma.

beyaz gürültü cihazları var. ille pişpiş sesi olması gerekmiyor diye düşünüyorum. süpürge, çekirge sesi vs var. onlarda da uyur bence. mesela: www.hepsiburada.com

eğer ille de pişpiş sesiyse, bir tablet veya harici hoparlör de iş görebilir.

Dikte cihazı?

ben mp3 çalarıma mp3 şeklinde yükledim, aux kablosuyla da bluetooth hoparlöre bağladım. oradan açıyorum genelde.

ayrıca telefonuma da indirdim aynı dosyayı. direkt oradan da açabiliyorum.

Build a bear ayıcıkları var, hem kendin dizayn ediyorsun hem de sesli not yükleyebiliyorsun içine. Ama işte sanırım biraz tuzlu.

Bu alete sd card ile mp3 olarak yükleyebilirsiniz istediğiniz sesleri ister sabaha kadar açık bırakabilirsiniz, isterseniz yarım-bir-birbuçuk saate ayarlayabilirsiniz çalışmasını... Ayrıca içinde bebekler için hazır sesler de var. İstediğiniz sesi tek tuşla çalıştırıyorsunuz. www.tchibo.com.tr

hafıza kartı girişli bluetooth hoparlör. hem kendin için de kullanabilirsin.

mekanik disk fren biraz nazlı diye biliyorum, arızasında falan uğraştırır. vfren iyidir bence ben olsam v tercih ederdim. yılda 1-2 kez de değişmez bence ya o kadar çabuk yıpranmıyorlar.

Pabuçlar yılda 1-2 kez değiştirilecek kadar hızlı aşınmıyor ki, v fren küçümsenmeye başlandı nedense son zamanlarda

Katlanır bisikletle yapacağın hız bellidir, v fren bunu hayli hayli durdurur

katlanır bisiklet kullanmadım ama bunlarda v fren pabuçlarının yılda 1-2 kez değişmesi gerekebilir. zira bu pisikletlerde teker boyutu daha düşük olduğundan aynı sürüş hızında normal bisiklete kıyasla teker daha yüksek hızda dönüyor. bu da frenleme sırasında pabucun daha çabuk yıpranmasına neden olabilir.

ancak fiyat farkı fazla olduğundan bence v alıp geçin. 1-2 yıl bakın, pabuç değişimi dediğiniz gibi canınızı sıkarsa disk fren taktırırsınız. çoğu bisiklette sonradan takılabiliyor çünkü.

Disk frenlerin pabuçları da hemen hemen aynı sıklıkta değişiyor, çok daha pahalı ve değiştirmesi daha zor. O kısma takılmayın. Hidrolik disk frenler daha iyi duruş sağlar, yağmur çamurda daha az etkilenir. Asıl fark budur. V-frenin bakımı kolaydır, ucuzdur.

iş bulma sıkıntısı var. ve mesleğimiz türkiyede kabul gören ve hakkı verilen bir meslek değil. ben pişmanım.

youtu.be

Sadece aileden zenginsen okunur

artık tıp ve iyi okulların iyi mühendislikleri dışında işsizlik yada asgari ücret garanti gibi bir şey. o yüzden ne okuyacaksa iyi okulda okuyup kendini geliştirmesi, program öğrenmesi, dil bilmesi şart.

Mor bembombom+1.

Bir de psikoloji lisans okuyup bitirdikten sonra sürekli eğitimler almak, yüksek lisans yapmak vs gerekiyor. Bunlarin da sonu illa ki maddiyata bakıyor. Maddi olarak karşılayabilecek durumdaysa, eğitimler alırım, yüksek lisans yaparım, sürekli kendimi geliştirmeye çalışırım, dil öğrenirim, bölümü de çok seviyorum diyorsa okunur tabii. Bunları yapamam derse anaokulu ya da rehabilitasyon merkezlerinde asgari ücretin bir tık üstünde, çok da değer görmeden calisip durur. Mesleğin ilk yıllarinda herkes o yollardan geçiyor ama sonrası için eğitim ve gelişim şart. He devlete atanma ihtimali de var ama o eskiye oranla daha düşük bir ihtimal.

Ben bir yandan yüksek lisansıma, bir yandan eğitimlerime devam ediyorum. Bir yandan da çalışıyorum. Hem maddi hem manevi olarak yorucu ama sevdiğim iş bu olduğu için mutluyum. daha öncesinden iyi bir universiteden hukuk fakültesi mezunu olduğumu da ekleyeyim. Kısacası bunu ben istediğim için şikayet de etmiyorum.

Edit: tüm anaokullarini da kotulemeyelim tabii psikologa psikolog gibi davranan çok anaokulu da var. Benim çalıştığım kurum oyleydi mesela.

Zenginsen oku

google fotoğraflar varsa erişebilirsiniz diye düşünüyorum.
www.google.com
telefonda kullandığınız gmail varsa şuradan giriş yapıp bir deneyin.

aynı gmail hesabıyla yeni telefonda hesap açtığınızda eski dosyalarınız yüklenecektir. Tabii fotoğrafları otomatik olarak google drive'a yüklemeyi aktif ettiyseniz.

Google drive yedeklememiş maalesef. Samsung Cloudda var yedek. Onun için de sanırım Samsung telefon almak gerekecek. Teşekkürler

Kabloda tam hız alıyor musunuz? Alıyorsanız kablosuz her cihaza sabit IP atayıp farklı kanal seçin. Olmuyorsa harici kablosuz router bağlayıp tüm Wi-Fi işini ona devredin, superonline routerındaki Wi-Fi’yi kapatın.

superonline sitesine girip hesabınızla "kablosuz ağları iyileştir" yaptınız mı?

Çok kez bağlanıp bişeyler yaptı müşteri temsilcisi

fonksiyonunu async yapabilirsin ya da promise donebilirsin, olmadi callback fonksiyon alir onu cagirirsin. en kolayi async await kullanmak olur muhtemelen.

Aslinda kullandigim kutuphane promise donuyor zaten. Oradaki degeri okuyup fonksiyon icindeki bir degiskene atiyorum, sonra o degiskeni return ediyorum.

Fonksiyonu cagirdigimda async await kullanmazsam bos deger geliyor. Degiskeni ilk oyle atadim çünkü. Kullaninca da yukaridaki gibi bir sey geliyor. Cozemedim hala

code snippet ya da repon github'da ise link atabilir misin ? Kodu görmeden gerçekten ne cevap verilse havada kalacak

teşekkürler, @lemmiwinks ile baktık ama promise ile okunan bir değeri hemen dışarı gönderebilmek için kullanılan fonksiyonun ve çağrılan yerin de async olması gerekiyormuş.

Fakat projede redux yanında saga kullanıldığı için ve saga async kullanımını desteklemediği için (aslında kendi yield kavramı da async çalışıyor sanırım ama async fonksiyon yazamıyoruz içerisine), saga'nın js dosyasında async işlem yaptıramadık. Haliyle oradaki istekler içerisine okuduğum değeri ekleyemedim.

Direkt işlem yapabilmek için bütün o istek işlemlerini, promise kullanırken then içine taşıyarak çözebileceğimi söyledi ama o da pek uymadı yapıya. Mecbur o sayfadaki fonksiyonlara, ekranların js'inin olduğu yerde, yani class ve state yapılarının olduğu bir yerde değişkeni çağırıp parametre olarak göndererek çözdüm. Saga içinde oluşturabilseydim direkt isteklerin payloadlarına yapıştıracaktım değişkeni aslında yapmak istediğim oydu ama diğer türlü de iş görüyor artık ona çevirdim ne yapalım :)

Guitar pro o isi gorur saniyorum

musescore. Web uygulaması da var bilgisayar da, telefon da... Yüzbinlerce şarkılık bir nota arşivi de var.

Steinberg dorico da iyidir.

oyumu good notes'dan yana kullaniyorum

Kozmetik bir sorunu da yoksa 1200-1300 olsun.

mesela "whatsapp - 3 bildirim" yazıyor, yüzünüzü okuyunca mesajlar gözüküyor, ekranı yukarı kaydırınca ekran kilidini açıyor. parmak izi gibi kullanabilirsiniz yüz kilidini.

mevcut tam ekranlı modellerde yok. sadece face id var. eylül'de iphone 13 çıkıyor. ve bu modelde ekranın içine gizli touch id de olacak face id ye ek olarak. güvenilir kaynakların sızıntılarına göre bu kesin. çok önemli bir şey ise sizin için az kaldı bekleyebilirsiniz. bu arada bu yeni bir şey değil. samsung ve xiaomi bunu 2 yıl önce yapmıştı telefonlarına. hem parmak izi hem yüz kilidi mevcut bazı modellerde. apple ise yeni yapmış olacak.

8 alma zaten. iphone se alabilirsin. 8 kasasında 11 işlemci/kamerasında bir telefon. touch idden vazgeçmem diyorsan.

@pardus:

o samsung'un ekrana gömülü touch id'leri kadar dandik bir şey görmedim ben hayatımda yalnız hocam. bir kere bile düzgün çalıştığını görmedim; annemde en azından.

emin olun yüz tanımalı versiyon çok daha rahat ve güzel.
Mesajların detayını parmak basarak görmek yerine siz baktığınızda baktığınızı anlıyor ve çok hızlı ve doğal şekilde size gösteriyor mesajları. Yüzünüzü gösterdiğiniz anda ana ekrana gitmesi diye bir şey yok.
Etrafınızda birisi varsa sorun, deneyin.

@michael_knight, @veddin vele biddin: evet ben yanlis biliyormusum hakikaten, ana ekrani acmak icin alttan kaydirmak gerekiyormus. tam sizin soylediginiz gibiymis hocamlar. herkese tesekkurler.

ben 1.'yi alırdım
Öncelikle Dell ve ortalama performans açısından i7'li modelden daha kötü değil ama daha ucuz

dns değiştir?

aradım ip değiştirdiler düzeldi, aynı sorunu yaşayanlar varsa diye burada bırakıyorum.

Hocam doğru anlıyorsam 4532 den toplamda 3 satır olsun ve 4. Sütundaki değerler her 3 satırda tek tek olsun istiyorsun doğru mu?

Eger öyleyse ve 4532 elindeki sette bu şekilde olan tek işlemse manuel olarak yap derim. Çünkü sanırım hücre birleştirme yapmışlar, çok müdahale edemezsin gibi duruyor.

O kadar anlaşılmıyor ki, ne yapmak istediğini tam olarak anlatırsan belki yardımcı olabilirim