Dişlerinizi sıkıp sıkmadığınızı dişlerdeki aşınmadan anlarlar. Bu konuda bir şey dediler mi?

Ben sağ tarafı daha çok sıkıyorum. Çektiğim ağrıdan anlıyorum. Birkaç sene öncesine kadar ertesi gün çok ağrı olmuyordu, ama sonradan şiddetli ağrı çekmeye başlayınca botoks yaptırmaya başladım ve memnun kaldım. Gece plağı bende hiç işe yaramadı.

ben kendi seyrimi anlatayım, belki bir fikir olur:

bana 20 sene önce kulağın içine girerek bir operasyon yapmışlardı üniversite hastenesinde. o operasyondan sonra çenemdeki kıtlama/ses bir süre geçti. çenemi rahatça açıp kapatıyordum. ama bir ay sonra filan yeniden çenede aynı kıtlama devam etti. tekrar gittim, ağrı yoksa böyle devam et dediler. plak da kullandım, işe yaramadı. ama plak çenemdeki kıtlamanın ve çenemin açılmasının daha kolay olmasını sağladı.

20 senedir ağrı yok, şükür. bu şekilde idare ediyorum. başka doktorlar da bir çözüm söylemedi.

Cam tipi ve dereceye göre az bile olabilir.

valla ben de 6bin tl ödedim. uv filtresi, mavi ışık filtreli, çizilmez cam vs vs bir sürü şey anlattı. kampanyalı olduğu için güneş gözlüğümün camını da ücretsiz değiştirdi.

son teknoloji gözlük çerçeve derken ?
bir çok marka ve bir çok kalitede cam var. bu camların fiyatları inceltme oranlarına göre değişkenlik gösteriyor. hatta astigmatın olup olması da etkiliyor.
takılan camın markası, modeli, inceltme oranını bilmeden fazla çok diyemeyiz.
çifti 2-3 bine de camda var, tek fiyatı 20 bini bulan camda var.

çerçevelerde keza markadan markaya çok değişken fiyatları var.

son teknoloji ne bilmiyorum ama gecen 2023 sonunda iyi kalite cam+cerceve icin 20bin tl fiyat almistim..

Dolandırılmadın daha iyisi olsun düşüncesiyle "aldandın" sadece.

İhtiyaçtan öte tarzım da olsun diyenler hep aldanır ama itibardan tasarruf edilmez diyerek mutlu olan da var.
Çok kereler yazmışımdır, gözlükçüye oradaki yer sahibi veya çalışanı tanıyan biriyle gidin daha az ödersiniz.

Toplum olarak zaaflarımızdan biri kendimize özel aldığımız bilgisayar telefon teknolojik veya kozmetik, saat gözlük gibi ürünlere verdiğimiz meblağı ihtiyacımızla orantılı harcayamamak.

Halk pazarına gidilse, satıcılarsa yer yer aynı türden meyve veya sebze için 2 lira veya 5 lira farklık olsa daha ucuza olsun diye pazarlık bile yapmaya çalışırız. ama nedense üstte belirttiğim çeşitlerde ve ihtiyacımızdan fazla özellikte özel bir eşya aldığımızda (bazen) 15-20bin TL fazla verdiğimizi hiç düşünmeyiz. Görmeyiz bile.


Neyse.. bir dahaki sefere gözlükçüyü bilen tanıdıkla gidin.
Onun hatırına pazarlık biraz daha kolay olabiliyor.

Numaralı gözlüklerde cam numarası ve inceltme derecesine göre fiyatlar eksponansiyel artıyor. Bilindik lüks markaların sadece çerçeve ücretleri 10K olabilir. Gözlük çok pahalı bir ürün malesef. Göz numaranı, çerçeve markanı ve inceltme derecesini bilmeden yorum yapmak çok zor ama 10K TL makul olabilir.

ağız kuruluğu, fazlaca susama, gece çişe kalkma sayısının artması.

Bahsettiğin şey insülin direnci belirtisi, şişman ya da şişman adayı bir insansan muhtemelen vardır.

endokrinoloji.

Kan tahlilinizde ortalama değerlere bakılır. Aile hekiminden/dahiliyeden randevu alabilirsiniz. Değerleriniz sınıra yakın çıkıyorsa evde ölçüm için eczaneden cihaz alıp açlık/tokluk şekerinizi takip edin. Çubuk ve iğne yok bu linkte, ayrıca onlar da alınmalı.

ty.gl

Gün buluşmalarında ‘bende şeker olduğunu anladım’ diye embesil yorumlar yapmak değilse amacınız kan şekeri veya hba1c baktırın asm veya hastanede.

Bunun iki temel yolu var. Biri kan degerleri. 2 aylik kan degerine bakilir ve ya preditabetiksindir ya da tip 2. Tip 2 isen geçmis olsun artik geri dönüsü yok.

Digeri ise kendinde olan degisiklikler. Aç kaldiginda basina agri girmesi, çok aç duramaman, karbonhidratsiz beslenememe ve sofradan kalktiktan sonra bile acikma hâli, agir bir yemekten sonra gelen yorgunluk(bilhassa tatli yemissen)...

Bilimsel açıklamasını yapayım: Eşinde kedi alerjisi zaten vardır ama alerjen yükü başlangıçta rahatsız edecek düzeyde değildir (kedi işyerindedir fazla muhatap olunmuyordur) ama yük arttıkça (kedi eve gelmiştir ve temas artmıştır) ve o esnada eşinin bağışıklık sisteminde bir nedenle düşüklük gelişmişse (haziran şubat ayı arası mevsim geçmişleri vs) o arada alerji belirtileri yükselmiş olabilir.

mümkün, annemde de aynısı oldu. 10 kusur yıl kedi ile yaşadıktan ve hiçbir belirti göstermedikten sonra allerji başladı. yıllık yapılan bir aşı ile o dönem idare etmişti ama giderek arttı. şu anda fazla yaklaşmazsa sorun yok ama aynı evde uzun süre geçirirse belirti gösteriyor.

16 sene kedi ile yaşadım ailemde, sonra 5 yıl kendi evimde 2 kedim vardı, bir gece astım krizine girip kediye alerjim olduğunu öğrendim. Dyson, dyson el süpürgesi, çamaşır kurutma makinası triosu ve ilaçlara rağmen çözemeyince mecburen kedilerimden vazgeçtim. Arada kedi, köpek, kuş ile temasımda anında hırlamaya başlıyordum. Şimdi 15 yıl geçti, alerji testi yaptırdım. Kedi köpek alerjim yokmuş. Kedi sahiplendim. 6 aydır yaşıyoruz kendisiyle. Bu arada yine alerji geçirdim ama kediden değil klimadan oldu.
Ablam da aynı şekilde yıllarca kedi ile yaşayıp bir gece nefes darlığı ile acile alınmış, kediden uzak durmak zorunda kalmıştı. O neredeyse 25 yıl olmasına rağmen hala yaklaşamaz. Anında krize giriyor.

17 sonra çıktı bende. İlacın etkisini göstermesi zaman alıyor. Ben haftada iki üç kez alarak idare edebiliyorum.

Benim patronum Ali Vefa'dan memnun kaldı. Florence Gayrettepe'de.

Ömer saltan. Eskiden yeri Bahçeşehir deydi, şimdi sanıyorum levent etiler taraflarında muayenehanesi.

Fügen Çullu - asiri alerjik arkadasimin cocugu. Yillardir bu doktora gidiyorlar, cok memnunlar

Fugen hoca, yeğenlerimin doktoru. Öneririz.

Abdullah Metin Telli, alerji geçmiyorsa bir de bağırsaklarına ve midesine baktırın, benim eşimin de geçmiyordu. Metin Hoca sayesinde geçti.

Àç miydin kan verirken ?

@feastofthedamned evet sabah 9 gibi uyanıp direkt aç karnına gitmiştim ama dün akşam 10 civarı yemek yemiştim

tüpten kaynaklı bir problem olmuştur o nedenle kabul edilmemiştir. şeker sonucuna dair bir anlam ifade etmez. sonucu öğrenmek için yeniden kan vermeniz gerekşr

Kanınızın alındığı tüpten kaynaklı bir pıhtılaşma olmuştur. O sebeple örnek çalışılmamıştır, tekrar kan vermeniz gerekecek.

Telefonla arayıp sorabilirsiniz. Bana ilçe sağlık müdürü bile birkaç kutu bulabilmişti maalesef. Kaç depoya sordurmama rağmen bulamamıştım kendim. Umarım bulursunuz.
Bu arada belki bilmiyorsunuzdur, 3-4 gün içerisinde almış olmanız gerekiyor yoksa reçete geçersiz sayılıyor. Sanki antibiyotik.

Depolara sınırlı sayıda geliyor. Eğer eczane önden çekip rafa koymadıysa hepsi aynı depolardan sorguluyor.
Benim gözlemim genelde sık ilaç alınan yerlerde: yani işlek hastanelerin yakınlarındaki eczanelerde daha kolay bulunuyor.

@marla yazmış, tekrar edelim. Telefonla arayarak bulabilirsiniz. Keçiören ve Yenimahalle’nin merkezi olmayan bölgelerini deneyin

Her şeyden önce bir göz muayenesi gerekiyor, gözlük ve lens reçeteleri farklı oluyor, lensin çeşidi göz bozukluğuna göre belirlenebilir, mesela astigmat varsa torik lens kullanmak gerekiyor, onlarda aylık seçeneği yok. Reçeteyi aldığınızda bilgi verirler zaten.

Her daim yanınızda solüsyon bulundurmayı unutmayın, lenslerin temizliğine dikkat etmek gerekiyor.

İlk seferlerde lensi takmakta zorlanabilirsiniz, zamanla otomatiğe bağlanıyor merak etmeyin.

Bazen dereceleri doğru olmasına rağmen görüş çok iyi olmayabiiliyor, göz yapınıza uygun solüsyonu bulmanız gerekebilir.

Yakın gözlüğünü lens gözünüzdeyken takacaksanız muayene de gözünüzde lens varken olmalı sanki.

Şimdilik aklıma bunlar geldi, başka sorunuz olursa cevaplayabilirim.

astigmat varsa bence cok rahat olmuyor lensler. ben surekli kullanamiyorum bu yuzden. ama yoksa rahat, unutuyorsunuz gozunuzde lens oldugunu.

gunluk lens ayliklardan daha rahat, hem de temizleme derdi yok. takiyorsun, isin bitince cikarip atiyorsun. aylik olunca lens kabina koy, solusyonda beklesin, sonra ayni lensi temizle tak falan. insan alisiyor yine tabi. gunluk lensler biraz pahali. para sorun degilse gunluk, sorunsa aylik kullanin. alisana kadar yine aylik alip denenebilir. ama oncesinde doktorunuzdan deneme lensi isteyebilirsiniz. takip cikarmak basta zor olabiliyor, belki kullanmaktan bile vazgecebilirsiniz. ama tak cikar da ogreniliyor zamanla.

lens almak icin en iyi yer: www.lensmarket.com (bazi markalarda deneme lensi de saglayabiliyorlar)

benim deneyimime gore
gunluk en iyi lensler: dailies total 1, acuvue oasys 1-day
aylik en iyiler: coopervision biofinity (bence rakibi yok)

ama lens isi kisiden kisiye biraz degisebiliyor.

bazi lenslerle gece uyunabiliyor da bu arada, ama doktorlar ve lens kullanicilari pek tavsiye etmiyor bunu. ben arada uyudum biofinity ile mesela, sabah gozler cok kurumus oluyor.

Bir gastroentoroloğun bu soruya verdiği cevap şöyleydi. Bir safra kesesi taş üretmişse taş üretiyor ve üretmeye devam edecektir demektir ve kesede taş varsa bünyede bir sindirim sistemi sıkıntısı hep olacaktır ve taş bir şekilde hareketlenip kanala giderse, kanalı tıkar ve sonuç hasta için riskli olabilir.
Bu yüzden safra kesesi alınmalıdır.

Çünkü taşlar temizlendiğinde genellikle tekrar oluşuyor. Safra kesesi (mesela böbrek kaadar) hayati bir organ değil, ileride daha büyük sorun çıkarma ihtimali ya da tekrar tekrar operasyonla temizleme riski yerine bir seferde verip kurtuluyoruz.

(2019'dan beri safra kesem yok, hiçbir sindirim sıkıntısı yaşamadım.)

Edit: Bakın safra kesesindeki taş böbrek taşı gibi değil, parçalayıp eritince idrarla atılıp gitmeyecek. O çamur safra kanalına girdiğinde kanalı tıkayacak ve acil ameliyat olmanız gerekecek. Komplo teorisine gerek yok.

Geçmiş olsun. Bizim de safra kesesi taşından çeken bir hastamız var. Biz de aynı soruyu sorduk. Safra kesesini almadan olmuyormuş. Sağlık durumunuza göre açık ya da kapalı olarak gerçekleşiyor ameliyat ama safra kesesini mutlaka alıyorlar. Anladığım kadarıyla diş taşı gibi vücut bu taşı sürekli üretiyor.
Bizim hastamız tıpkı sizin gibi ameliyat olmak istemiyordu. Nefroloji doktoru karaciğerin işlevlerini etkilediğini söyledi, üstüne bir de pankreatit oldu. Şimdi ameliyat günü verseler diye dua ediyor.

Bir safra kesesi neden taş veya çamur üretir diye sormak gerekir.

Öncelikle geçmiş olsun, geri döndürülebilir bir durumda olmasını ve geri döndürülebilmesini çok isterim açıkçası. Umarım kese alınmadan şifa bulur.

Bir görüşe göre safra kesesinin alınması başka çeşitli hastalıklara sebep oluyor. Alınmaması gerekiyor. Ve daha dün öğrendim ki, çinko eksikliği safta kesesinin çamur veya taş üretmesine sebep oluyormuş.

Bunları araştırıp kendimize mukayyet olalım diye yazdım.

Ses dalgalarıyla kırmak eritmek muhakkak vardır, ülkemizdeki bir takım çalışmalar bitince onu da getirip uygularlar diye düşünüyorum.

Çok geçmiş olsun tekrar.

Ercp yöntemiyle taslar temizlenebiliyormus, ben bu yöntemin pesine dustum.

Safra tas uretmeye devam edebilir bu dogru ama alinmasi çok daha farkli hastaliklara davetiye çikartabilir. En basiti, birçok enzim ve vitaminden yoksun kalirsiniz ve yedikleriniz dogrudan ince bagirsaga geçer.

Yani yillar önce safra ameliyati olmak kisiyi rahatlatsa da sonraki yillarda baska hastaliklara kapi aralayabilir.

Benim derdim zaten "taslar yerinde dursun, alinmasin" degil.

Son olarak herkeste tas olusumu farkli sebepler sonucu olusmakta ama en yaygini karaciger yaglanmasi. Dolayisiyla karacigere yatirim yapmak, yeni taslarin da onune geçmek demektir zira bu taslar bir gecede kendiliginden olusmuyor.

Ben su an igde-kirkkilit kürüne basladim, insallah yakin zamanda netice alirim.

Bildiğim kadarıyla ercp yöntemi ile kanallar içinde işlem yapılıyor. Örneğin, kanala düşen taşları ercp ile alıyorlar. Safra kesesine girip taş temizleyemiyorlar. Sizin derdinize derman değil ne yazık ki.

youtube.com

bunlarin hangi birini ses dalgalariyla, lazerle falan parcalayacaksin ki?

"The Liver and Gallbladder Miracle Cleanse" Andreas Moritz

Bir okumani tavsiye ederim.

çıkartılan bir safrayı kendim patolojiye götürdüğümde safranın içinde taşla birlikte kum/çamur gibi şeylerde olduğunu görmüştüm çok temizlenecek bir ortam değil dişçi gibi suyu sıksın içindekini çeksin.

uzun yatınca benim de g-tüm kolum ağrıyor.
sabah kalkınca düşükten yükseğe zıplamayı deneyin. ilk gün 5 kere mesela ertesi gün 10 falan.

suyu ihmal etmeyin bir de.

Doktora git, bünyeye göre değişir ama belli bir miktardan fazla uyumak sağlıksız. Hele ağrılarla uyanmaya başladıysan fibromiyalji oluşmuş olabilir.

Önce bir fizik tedavi doktoruna git derim, magnezyum ve d vitamini eksikliği var mı onu da bir öğrenmekte fayda var.

Teşekkürler, günde en az 3 litre su içiyorum magnezyum glisenat ve b12 kullanıyorum düzenli, nedir bilemedim yatmayı çok sevdiğimizden heralde. fibromiyalji belirtilerim pek yok gibi nettekilere göre ama bir görünmekte fayda var sanırım.

Alerjik rinit sebebiyle sürünüyorum.
Birincisi her ilaç herkeste aynı etkiyi yapmıyor, bazılarına dokunmayan ilaçlar beni 2gün kütük gibi uyutabiliyor.
İkincisi sadece alerji olmayabilir. Sinüzit, grip gibi bir şey de geçiriyorsanız beraberinde, daha ağır geçebilir.
Ben şu an astım, alerjik rinit ve sinüzit ve gribi aynı anda geçiriyorum ama önceliğimiz alerjiden kaynaklı astımı bertaraf edebilmek. Kandaki enfeksiyonu düşürmek. Tedavim buna göre planlandı. Sinüziti ve gribi dikkate almıyor doktorum.

Bende de alerjik rinit var. Ben desmont kullanıyorum. Bol bol su için.

Ağrının sebebinin o olduğundan emin misin?

Evet. Tüm oklar onu isaret ediyor.

Yanılıyor olabilirim de
Yağlı bir şeyler yediysen, üst karın ağrısı ile gaz sancısı çekiyor olman lazım.
Taş kanala girse öyle sırta falan yayılması lazım ağrının da o zaman da çoktan acillik olurdun.
diye düşünüyorum.
Başka ihtimalleri de düşün bence.

Midemde(üst) agri zaten var onun için haftalardir surunmekteyim hastanelerde.

Ama ben burada sadece safra kaynakli eklem agrilari nasil geçirilir diye sormak istemistim.

Öncelikle eğer eski veterinerinize güveniyorsanız ona ulaşıp bunları anlatın, onun fikrini sorun.

Bizim dokuz yaşında bir tekir kedimiz var. Yakın zamanda pnömoni geçirdi ve kalbiyle ilgili de bizi korkuttu. Hastayken çok belirgin biçimde "karnından" ve kesik kesik nefes alıyordu. Sizin kedinin videolarında, bizim iki kedimizin de sağlıklı zamanlarından farklı bir şey yok gibi geliyor bana, iki kedi de sizinkinden yaşlı. İştahı normalse ve her zamanki kadar hareketliyse ben olsam telaşlanmam. Ama veteriner değilim tabii, sadece evdeki kedilerle karşılaştırıyorum. Ama durgunlaşırsa ve özellikle de kesik kesik nefes almaya başlarsa hiç ihmal etmemek lazım.

Bana bir şey yok gibi geldi. Sonra bizim sıpaya baktım aynı şekilde uyuyor. Sonra kendim nefes aldım yine karnım şişip iniyor, yani normal gibi duruyor?

kedilerde hastalıklar son anlarda fark edilebiliyor. yani kediniz çok sağlıklı zannederken birkaç gün içinde hareketsizleşip ağırlaşabiliyor.

şimdi bu kediniz hasta demek değil sadece bazı veterinerler diğerlerinden daha temkinli olabiliyor. bütçeniz uygunsa tavsiye edilen testleri bir defa olsun yaptırın derim.

yemesi, içmesi ve hareketliliğini takip etmek iyi bir yönem. bunlarda anormal bir durum olursa vakit kaybetmeden veterinere görünmek şart.

biraz tecrübemiz var bu konuda. kendi kedimde kalp problemi var ama 10 yaşına geliyor ve evet biraz kesik nefes alma görüyorduk. fakat herhangi bir durağanlaşması yoktu. rutin bir kontrolde kalp atım adedinin normalin çok üstünde olduğunu tespit etti veteriner. sonra röntgen çekildi, kalp büyümesinden şüphelenildi zira çok attığında kalp zarı kalınlaşıyormuş. o zaman yönlendirdi ve eko/ultason çekilmeye bu işin istanbul'daki en bilinen veterinerlerinden birine götürdük. ismini bulur atarım gerekirse çünkü heryerde iyi yapılmıyor, klinik de taşındı fenerbahçedeydi, ulusta galiba şuan ve evet tuzlu bir proses. kedinin karın bölgesini tıraş edip baktılar ve kalp kalınlığının anormal olmadığı görüldü fakat tansiyon problemi olduğu da teyit edildi. 1.5 yıldır tensinor ilaç kullanıyor kedimiz. kontrolünde de bir sorun çıkmadı. kalp atımı da normal olması gerekende devam ediyor.

sizin kediniz daha çok genç. bir problemi var mıdır videodan anlamak güç. önce röntgenle kalpte büyüme var mı bakılabilir. ama bizimkinde var gibi görülüyordu, ultrason kontrolünde iyi çıktı. ihmal etmeyin yine de siz derim, belki bir kalp atım ve röntgen sonucuna baktırabilirsiniz ilk etapta. ikisinde de birşey yoksa belki pas geçilebilir ama bütçe varsa baktırın. kediyi çok zorlamıyorlar, rahat bir süreç. iki taraftan tutuyorlar, bizim kedi veterinerde dellenirdi, oraya götürdüğümüzde kuzu kuzu takıldı valla.

Çok teşekkürler yanıtlar için. @awlmi hekimi paylaşabilirseniz çok sevinirim.

dr Halil Mahzunlar, hasvet. rica ederim.

Biz kediyi kısırlaştırırken röntgen çektiler kalbine bakmak için. Diyorlar ki anestezi kalbini etkileyebilir vs. Biz de ok demek zorunda kaldık. Zaten röntgen 1 saniyelik bişiy. Bütçeniz varsa çektirin. Bi de bizimkine bi test daha yaptılar kalbinden salgılanan hormonlar mı ne varmış ona bakınca kalp kasının kalınlığı anlaşılıyomuş, öyle bişey yaptılar. Ondan sonra tamam diyip anesteziye aldılar. Baktırmaktan bi zarar gelmez ama bizim kedi de uyurken öyle sizinki gibi nefes alıyor sanki. Uzmanı değiliz bilemeyiz tabi ama bence panik olmanıza gerek yok.

@awlmi bugün röntgen çektirdik. Sizinki gibi oldu, kalp atım sayısı yüksek geldi hekime. Röntgende de kalbinin normale göre büyük göründüğünü söyledi ve halil hocaya yönlendirdi. Ekoya gideceğiz kendisine. Umarım bizimki de tansiyonla ilişkilidir ve ilaç tedavisiyle çözebiliriz.

geçmiş olsun. halil hocaya güvenebilirsiniz biz çok memnun kaldık, epey detaylı bakıyor ve bilgilendiriyor. Kediniz zorlanmayacak çekim esnasında, umarım farklı bir problemi yoktur. Tensinor verirse de biz 1.5 yıldır kullanıyoruz, kontrollerinde de problem çıkmadı, kedimizin genel durumu da gayet iyi şimdilik. Sonucu da merak ederiz, geçmiş olsun tekrar

Selamlar, bugün Halil Hoca ekokardiyo işlemini gerçekleştirdi. Göğsünün tıraş edilmesi kedimizi çok irite etti, 4 kişi zor zaptettiler. Ama sonuçlar oldukça yüz güldürücü, kalbiyle ilgili hiçbir problemi yokmuş. Oldukça gergin ve stresli olmasına rağmen kalp atım hızını da normal buldular. Röntgendeki görüntü muhtemelen çekim açısıyla vs ilgili olabilirmiş.

çok çok geçmiş olsun. ne diyeceğimi bilemedim.

son günlerini evinde geçirsin diye gönderilen hastamız 6 ay daha yaşamıştı ama gerçekten hiç belli olan bir şey değil bu. bir diğer hastamıza da 15 gün ömür biçildi ve gerçekten 15 gün yaşadı. ama evet ortalama 15 gün - 1 ay içinde vefat edeceğini düşündükleri hastalar için bunu diyorlar. tabii yarın da olabilir 3 ay sonra da. belki bir mucize olur 5 sene daha yaşar bilemeyiz.

Tedavinin işe yaramadığını anlıyorlar.

Bu sebeple eve gönderilen komşumuz 4 ay, yakın bir akrabam 2 ay yaşadı.

Çok az süre kaldı bari ailesi ile geçirsin değil. Tüm tedavi yöntemleri yapıldı bir gelişme yok, hastanede kalması için de bir neden yok anlamındadır.

@yurtsuz john +1

Hastanın tedaviye karşılık vermemesi veya hatanın mevcut durumuna uygun bir tedavi olmaması nedeniyle eve gönderiyorlar. Haliyle yaşam beklentisi hastanın durumuna, hastalığın şiddetine ve yaygınlığına göre kişiye özel şekilde değişecektir.

Eğer soru sizin çevrenizde gelişen bir durumla ilgiliyse sabırlar diliyorum. Gerçekten belli olmuyor, bazen umut yok denen hastalar uzun yıllar elden ayaktan bile düşmeden yaşayabiliyor.

uzun süre ayakta durunca ağrı yapıyor mu?

Kulaklığın ileri yaşlarda kulak çınlaması yapacağını bir KBB uzmanı söylemişti bana.

Ayrıca, filmlerde falan çok görürüz. Ateş ederken, matkap kullanırken bile kulaklık takar adamlar. Bizde böyle şeyler hak getire.

Çocukluğumdan beri gözlük takan biriyim. Mahalledeki her şeye burnunu sokan teyzelerden çocukken aldığım nasihatın haddi hesabı yoktur. En bilineni havuç. A vitamini var diye miyopa iyi geleceği düşünülüyor da o gece körlüğünde falan etkili yani bizim gözlükle bi alakası yok.

X y'ye çok faydalı denilen şeylerin %99'u ya uydurma ya da abartı. Düzgün sağlıklı dengeli beslenirseniz yeterli zaten

telegramdaki tinnitus grubuna gel, yüzde 80'i kulaklık ya da konser/club yüksek ses mağduru. gençler arasında inanılmaz artıyor.
telefon/bigisayar ekranlar gözlere çok büyük zarar veriyor. Aynı zamanda boyun düzleşmesi vs. omurga sağlığı sorunları çok ciddi arttı. Çocuklar gençler boyunları önde eğri şekilde dolaşıyorlar.

çok tuhaf şekilde göz ve kulakta bir sıkıntı başladığı zaman ilacı/tedavisi yok. Daha çok şey keşfedilmesi gereken iki organ. İyi bakmanızı öneririm.

@adivar tesekkurler, iste sorun da orda nasil iyi bakacagiz? :)

Kulaklıkla sürekli çok yüksek sesli müzik dinlemek tinnitus ya da işitme sorunlarına yol açıyor. Kulaklığın sürekli kulakta olması enfeksiyon riskini artırıyor.
Kulaklığı temiz tutup sesi makul seviyede açarak bu riskleri azaltırsınız.

www.alpinehearingprotection.com
Bende bunlardan var, anahtarlığımda taşıyorum. Konserlerde, aşırı gürültülü barlarda falan tıkıyorum kulağıma. Hayır, konserde müziği duymayı engellemiyor hatta bence daha rahat dinleniyor.

www.loopearplugs.com
Bir de bu loop aşırı övülüyor ama fiyatı diğerinin iki katı.

Diğer akıllı saatlerde var mıdır bilmiyorum da Iwatch'da gürültülü ortam alarmı var. Sorun çıkaracak düzeydeki sesli ortamlarda ikaz ediyor. Tedbir almak için ikaz etmesi güzel.

Açar. Belki de açmaz.

Siyatiğin karakteristik bir ağrısı vardır kalça üstünden başlar yoğunluk olarak sağ bacak olmak üzere iki bacaktan da geçip topuğa kadar uzanan bir ağrıdır, böyle bir ağrın varsa siyatik sinirinde bir bası var denilebilir, bu ağrı zamanla geçer kalıcı değildir ama bu sıkıntıyı hiç yaşamamış birine göre daha kolay tekrarlayabilir. Şu an böyle bir ağrın varsa dinlen pek hareket etme ağrı biraz hafiflediğinde siyatik sıkışmasına yönelik bazı egzersizler nette bulabilirsin, onları uygularsan eğer seni rahatlatacaktır.

@kaleci
Dediğin şekilde siyatik agrim oluyor uzun yıllardan beri ara ara yokluyor. Netteki egzersizleri yapınca bir süre yok oluyor. Ama bu seferki çok fena ve alakasız bir yer. Görseli eklemeyi de unutmuşum:
images.app.goo.gl

Hocam böyle durumlar için yanında steroid yapıda olmayan antiinflamatuar (en bilineni ibuprofen) bulundurursan hem oradaki iltihabı yok eder hem de ağrı kesici olarak kullanabilirsin, böyle bir ilaç yoksa ya da eczaneye gidemeyecek durumdaysan soğuk kompress yapmak iyi gelir ama bunun bi tedavisi yok, yani eğer hayat kaliteni çökertecek büyüklükte bacaklarında güç kaybı vs olmadığı sürece cerrahi işlere bulaşmamak lazım zira siyatik siniri vücuttaki en uzun ve nereden hata verdiği zor tespit edilen kompleks bi yapı iyi olayım derken daha da bozulabiliyor, biraz bununla yaşamak gerekiyor ne yazık ki, bende de var en az 15 senedir, birkaç yılda bir hareket edemeyecek hale getiriyor beni ama ben sürekli mobilite egzersizi yaptığım için sanırım çok sık ortaya çıkmıyor.

doktora gidin, siyatiktir diye gitmedik stress kırığı çıktı femur başında

en iyisi elbette doktora gitmek.

ben bir süre boğaz reflüsü ile uğraştım, belirtiler aşağı yukarı böyleydi. benzer bir şey olabilir mi, bir araştırın isterseniz. ben kbb'ye gitmiştim.

bence kbb vakit kaybi olur. gastroentroloji.

İyi bir KBB uzmanı size bir nazal endoskopi yapıp boğazınızdaki tahribatın ne olduğunu ve sebebini bulsun. Sonra gastroenteroloğa yönlendirsin bence.

Son 6-7 aydır geniz akıntısı var, sinüzitten dolayı. Ondan olur mu bu? Ama bu sıkıntı yıllardır var. Olmaması lazım...

Teşekkürler.

Senelerce kendimde sinuzit var zannettim meğer reflum varmış, cok yakin bir arkadaşım gastroenterolog o fark etti :)

Gece yatmadan önce gaviscon içmezsem eğer reflu sebebiyle mideden sızan sıvı sinsi sinsi boğazimda birikip boğazımı yara yapıyor (bu arada yanma asit hissi vs yok)

Acaba oruç tutuyorum diye sahurda ya da geç saatte yiyip öyle yatiyorsunuz ve sabahına bogaziniz yara mi oluyor?

Bende öyle olurdu oruç tutsam geç yesem sahur vs yapsam.

@makbur

Sahurda yiyip yatıyorum ama sinüzit var esasında, son 4-5 yıldır doktor teşhislerine konu olmuş durumda. Geniz akıntısını fark etmemem mümkün değil, tamamen sebepsizce, resmen durduk yere nefes borusunu tıkayıp öksürük yapıyor nefessiz bırakıyor beni. Reflü değildir. Sağ olasın.

Boyle ciddi bir saglik sorunu icin duyurudan yorum almayi dogru bulmadim. Oturdugumuz yerden ayakkabi modeli secer gibi “bence” diye yorum yapmamiz riskli geldi, bir insanin hayati soz konusu.
Baska bir doktorun yorumunu alabiliyor musunuz?

Burasi Ankara'nın en kötü devlet hastanesi ve bazen günlerce bilgi alamadığımız, doktorların farklı farklı konustugu, asistanların ise bizlerden bile daha kötü oldugu bir hastane. Baska doktor yorumları konusunda ise zaten belirttiğim gibi adam akıllı bir bilgi alamadıgımız için tandıklarıklarmıza vs soruyoruz ama onların da bir yogunulugu var ve artık sormaya insanın yüzü kalmıyor.

size daha once de yazdim. epikiriz raporlarını alıp acilen özel bir dr gidip akisi ondan öğreneceksiniz. duyurudan olacak isler degil bunlar, şimdiden çok çok gecmis olsun.

alcak yastikta yatman lazim

Sabah-aksam ayri kapsulleri olmasi daha iyi farkli faydalar icin. Ben bunu kullaniyorum cok da memnunum:

www.vitafenix.com

Eğer kabızlık için kullanıyorsan etkilidir onun dışında bir işe yaramaz, doktorlar da genelde oksit formunu yazarlar devlet diğerlerini ödemiyor sanırım en ucuzu bu.

Magnezyum formları şikayete göre kullanılır ne için kullanmak istediğini bilmezsek öneride bulunamayız.

@Kaleci,

Ben yorgunluk, bilişsel faaliyetler, omur ve sinir hastalıkları için kullanmak istiyorum. Ama mesela annem, kabızlık, alzheimer, bel/omurilik ve kas ağrıları için kullanmak istiyor.

Şimdi şöyle, dediğim gibi, her magnezyum formunun farklı farklı özellikleri var, doğru amaç için doğru form kullanılmazsa bir anlamı olmaz, ben 2 ayrı formunu kullanıyorum mesela çünkü birinden aldığım faydayı diğerinden alamıyorum, ayrı ayrı kullanmak gerekiyor ama böyle söyleyince "güvenli" oluyor mu sorusu akla geliyor ama magnezyumun çok geniş alanda güvenli bir ürün.

Magnezyum Malat malik asite bağlı bir form olduğu için doğrudan enerji döngüsünde kullanılanılır ve enerji seviyesini yükseltir, yorgunluk için bu kullanılabilir, ayrıca fibromiyalji ve kas ağrısı şikayetleri için de önerilen formu budur.

Kan-beyin bariyerini geçen tek formu Magnezyum Taurat formu, yani tabii ki direkt alzheimer üstünde etkili olur mu tartışılır ama bu bölgede olan şikayetler için denenebilecek tek formu bu denenebilir yani neden olmasın.

Kabızlık için laksatif etkisi olan iki formu Oksit ve Sitrat formu ama Oksit formunun emilimi çok düşük (%1) o nedenle Sitrat (%30) kullanılabilir.

Tabii bunları doktorunuza yine sorun ama doktor muhtemelen bunları reçete etmez.

doktor bana ocean ekstramag onermisti.

Mevlüt Topbaş

@malheiros

O doktor rahmetli olmuş... :(

Yok abi ya, yaşıyor adam. Sen Kadir Topbaş diye görmüşsündür.

Sen Götçü Mevlüt diye arat.

Mevlüt Topbaş +1907

Bu adam öldüğünde ülkede 1 günlük yas ilan edilmeli bence.

mevlüt topbaş, aka götçü mevlüt +1

Mevlüt topbaş ve diğer arkadaşların eklediği sıfat veya lakap da doğru .

Mevlut topbas'in gocmeden birine el vermesi lazim. Insallah yetistiriyordur alttan birilerini

Demek ki adamın önünü kesmeye çalışmışlar. Ben de baktım şimdi öyle bir haber bulamadım. Teşekkürler, fakat sözlükteki 2024 tarihli tanımlandı muayene için 15000 TL istediği yazıyor, ne halt yiyecez acaba. Neyse.

imkaniniz var ise özel bir hastaneye naklini yapın derim. oncesinde özel hastaneden dr dan randevu alip epikriz raporu ile danışabilirsiniz.

beyin cerrahisi bölümü iyi olan bi hastaneye sevk ettirmeye çalışın. biraz günü kurtarma kafasında takılıyor gibi geldi oradaki ekip. zaten crp'si de yükselmeye başladıysa hastane enfeksiyonundan sepsise gidebilir süreç.

Maalesef nakil yapamıyoruz, entübe oldugu için yerinden oynatamıyorlar.

siz karşı hastaneyi ve götürecek ambulansı ayarlarsanız nakil ederler. ben defalarca bu şekilde hasta yolladım/aldım. tedaviyi red formu imzalatıyorlar.

Kan değerlerinin iyi olması tek başına çok fazla bir anlam ifade etmez.
Anladığım hastanın durumu kötü, bitkisel hayat derken beyin ölümünü mü kastettiler acaba ? Zor bir durum, Allah yardımcınız olsun.

Allah devlet hastanesine düsürmesin cidden. Özel bir hastaneye sevkini istemeniz gerek.

Özel bir hastane olmak zorunda değil ama iletişim kurabildiğiniz bir hastane olmalı. Genelde özeller sizin isteminizle hastayı almaya daha çok yanaşırlar.
Hastayı takip eden belli bir hekim var mı? Asıl doktoru - yoğun bakım sorumlusu ne diyor? Kan değerlerinin iyi olması dışında beyin fonksiyonları açısından bilgi veriyorlar mı?
Gidişat nasıl anlayabilmek için bilgi alabilmeniz lazım. Tutarsız konuşmaları iyi bir gösterge değil.

Deri sarkacak hocam ondan kaçış yok, küçük miktarlar olsa yerine koyabileceğin kas kütlesi olsa bir miktar toparlar ama uzun süre yüksek kilolarda kalınca deri kollajen üretimini durduruyor esnekliğini yitiriyor, tek çözüm cerrahi operasyon ama bu işler artık çok kolaylaştı sen kilo vermeye devam et sarkma işini sonra çözersin.

Teşekkürler hocam. Şu ana kadar sarkma olmasa bile bundan sonra mutlaka olacak mı demek istediniz?

Olur hocam, şu an deri altındaki yağ hücrelerin hala dolu olduğu için derin sarkmıyor ama 100 kilonun altına inmeye başladıkça yağ oranın düştükçe deri altın nispeten boşalacağı için haliyle sarkma yaşanır ama dediğim gibi kilo vermek daha zor bir süreç, onu başardıktan sonra deri operasyonu çok basit artık.

Selamlar, 4-5 ay gelecekten yazayım ben de. Yas 42, boy 1.80. 140 lardan 95 altına indim. Aynı yöntemle, aynı hızlarda verdim kilolar. Yaklaşık bulunduğunuz kilolarda evde ağırlık çalışmaya başladım. Durum mükemmel değil ama şikayetçi olacağım bir sarkma yok. Özellikle ağırlık çalışmaya başladıktan sonra incelme çok hızlandı. İş yaş durumunu düşününce spor salonu sürdürülebilir olmuyor bence. Amaca yönelik kompakt bir program yeterli diye düşünürüm, önemli olan istikrarlı olmak sonuçta. İki günde bir 45 dakika temel şeyleri çalışıyorum ve ciddi anlamda fark oldu.

Merhaba, sorunuzdan bağımsız olarak; saçlarınızda bir seyrelme yada dökülme gözlemlediniz mi bu süreçte?

Saçlarımda olumsuz bir durum olmadı. Hatta özellikle üst bölgelerde seyrelmenin bir miktar azaldığını söyleyebilirim.

Dün akşamdan beri cevap gelmemiş, ben kendi bildiğim kadarını söyleyeyim.

O yaşlarda riskli olan şey ameliyat değil, ameliyatın ne olduğundan bağımsız olarak anestezi. Hastanın hayatı ameliyata bağlı değilse doktorlar 80 yaşında hastaya anestezi vermekten kaçınırlar. Komşunuzun ailesi bu noktada ameliyat riskini göze alıp "yine de ameliyat olsun" derse o riski alıp ameliyatı yapacak doktor bulmaları gerekir.

bakırköy erenköy gibi ruh sinir hastalıkları hastanelerine bakın ya da sizi kim yönlendiriyorsa nereye gideceğim diye sorun. istemeyi biliyorlarsa nereden nasıl alacağınızı da biliyor olmaları lazım.

Kanatlı +1
Nereden alacağınız konusunda yönlendirme isteyebilirsiniz.

Adli psikiyatri raporu kapıdan gelenin istemine göre rapor düzenlenen bir şey değil. Adli durumlarda bile neden gönderildiği resmî yazıda yazar, ona göre cevap verilir.

Ne konuda değerlendirilme istendiğine dair bir yazı alıp o yazıya cevap yazdırmak daha uygun. Bu arada sizi takip eden hekimle de iletişime geçip sorabilirsiniz. Her halükarda kim görürse görsün sizi takip eden yerden epikriz isteme ihtimali var.

@master of ceremonies
@kanatli kont

Psikiyatriye gittim belgeyi aldim ama vize danismani ve avukat olan bu kisi benden adli psikiyatra gitmemi soyluyor o zaman ben bulamadim biliosan sen soyle mi yazim napim adam yabanci

Yabancı olduğu için zaten bizdeki durumdan haberi yok. Yardımcı olamaz.
Bizde özel adli ofis yok.
Mahkeme kanalı ile gelen resmi yazılara yanıt olarak psikiyatristlerden oluşan bir kurul rapor veriyor.
Bunu söyleyin.

yabancı avukat tr'deki işleyişi bilmiyor muhtemelen o yüzden sallamış özel ofis falan diye. adli psikiyatri öyle kafaya göre atlayıp gideyimlik bir yer değil. savcılık, mahkeme vb bir makam tarafından verilen yazı üzerine belli bir amaca yönelik raporlar düzenlenir. bu nedenle de kamu kurumları bünyesinde bulunurlar.

Adli psikiyatri Türkiyede çok yeni bir bölüm. Özel yerleri falan yok devletle çalışıyorlar. Öyle her gidene rapor falan yazmaz.

arkadaşlar en son yarın gidip bi pskiyatri doktoruna 2 dakika sorup %100 emin olaraktan adama cevabını vericem

özelde yaptırma konusunu bilmiyorum ama sma testi zorunlu. sadece erkek kan veriyor. ama sonucu beklenmiyor sadece test veriyorsun. sonuç beklenmeden sağlık raporunu veriyorlar. sonuç diyelim ki 3 ay sonra çıkarsa ve pozitif gelirse kadın taraftan da test isteniyo. kadında sorun yoksa süreç orda tamamlanıyo. ama kadın da taşıyıcı çıkarsa bilgilendirme yapılıyor tüp bebek ve embriyolarda gen taraması öneriliyor. bu şekilde.

Retina yırtılması gibi duruyor.
Kesinlikle acil retina uzmanı göz doktoruna görünün.Giden sinir geri gelmiyor maalesef.

Bu 2 yıl boyunca rutin göz muayenesine hiç gittiniz mi? Damlalı muayene yapıldı mı? Retina ya bakıldı mı?

Arenas+1 en yakın dünya göz e ya da göz hastanesine gidin

yanitlar icin tesekkurler. hayir muayene olmadim hic. haftaya persembeye randevu aldim. su an gorusum normale dondu ama bu hafta spora falan gitmeyecegim. bakalim ne cikacak...

yurtdisinda yasiyorum o yuzden tam olarak ne nedir bilmiyorum ama doktor yonlendirir sanirim.

Pıhtı da olabilirdi ağa bu ne rahatlık (:

retina yirtigi bir tanidigimin basina geldi, bildigim kadariyla ameliyatla bile tamamen duzelmiyor. sinirsel bir sikinti olabilir, tansiyon olabilir, seker olabilir.

kan tahlili, MR, goz doktoru..oyle baslayacaksin.. gecmis olsun

İnşallah retina yırtığı değildir. Işık çıkmaları, ağırlık kaldırma veya zorlamayla oluşması vs akla retinayı getiriyor.

ama iki yil once oldu ilk kez. retina yirtigi direkt kalici hasara neden oluyor benim bildigim.

goz tansiyonu olabilirmis galiba ama muayene olmadan bilmek zor. baska bir problemim yok aslinda o nedenle cok ciddi bir seyden suphelenmedim ama korkutucuydu biraz.

doktor degilim ve tibbi olarak soylediklerimin hicbir garantisi yok.

retina yirtilmasinda durduk yerde isik cakmasi falan oluyor diye biliyorum. senin durum agirlik kaldirma ve vana sikma gibi hareketlerle birlikte gorulmesinden tansiyonla alakali duruyor. mesela goze giden damarlarin birinde hasar olabilir. semptom ciddi ama bu bekletmeye gelmez. cunku su anda agirlik kaldirmayla olan durum, zamanla dokularin ve hucrelerin yipranmasiyla kalici hale bile gelebilir.

Vakit kaybetmeden acile gidin, hangi şehirde yaşıyorsunuz?

@efx Köln

kara turp ve bal ikilisi.
www.youtube.com

öksürük suruplarindan cok daha iyi ise yariyor.

Zeytinyağının içine sarımsak doğra, yatmadan evvel tabanlarına sür, kalın bi çorap giydir.

Yarım soğana karanfil sapla, yastığının yanına koy.

Nebülizatör mü ne ismi, bi cihaz var. Buhar veriyor. Serum alıyırsun eczaneden, oksijen maskesi gibi ağzına tutuyorsun. Rahatlatır.

Ara ara ağzına bal çal iyisinden. Biz eğriçayırdan TA değeri 18 olanı aldık.

Geçmiş olsun

Geçmiş olsun. Grintuss’un çalışma prensibi öksürüğü artırarak balgamı vücuttan sökerek atma şeklinde.. Şu an öksürüğün artmasına bu sebep oldu muhtemelen. Bu çocuğu da yorar.
Bunu tekrar vermeyin. Bir süre sonra nebulizatör ile balgamı yumuşatarak attırın.
Ek olarak sırtına ve göğsüne sıcak havlu koyabilirsiniz, balgamı yumuşatır.
Not: dr vs değiliz. Aynı yaşlarda çok hasta olan bir kızımız var..

Çok teşekkürler. @artci sarsinti bilime güvenimiz sonsuz. Yani annelerin tecrübesi de az değil. Annem akgünlük sakızı getirmişti saçmalama yapma falan dedik. Şimdi çaresizlikten annemi arayıp sordum nasıl yapılır diye.

Kocakari ilaçlarından ziyade yine doğal bir ürün olan prospan şurup kullanmayı deneyebilirsiniz ayrıca umca damla ile takviye yapabilirsiniz

Sayılan her şeyi kullanmış ve çözüm bulamamistik zamanında.
Öksürük kaynağını tespit etmeden, çocuğun vücudunu yormayın. Lütfen doktora gidin.

artci sarsinti dogru söylemis. balgam söktürücüler öksürügü artiriyor. ama o yaşta cocugun bogazlari tahris olmustur öksüre öksüre, bir de öksürmek iyice tedirgin etmistir gerginlik yaratmistir.

ben de yillardan beri kronik bronsitten muzdaribim. denemedigim bir sey kalmadi. kara turp ve bal ikilisi iyi ama kara turpun icinde balın bir gece dinlenmesi lazim. sizin hemen işinizi görmez. umca soguk alginligi icin iyi, öksürüge pek bir sey yapmaz. zencefili rendeleyip limon ve balı karistirip ictigim ve fayda gördügüm oldu. siz de deneyebilirsiniz. okaliptüs solunumu aciyor, icinde okaliptüs olan bir bugu yapabilirsiniz, onun faydasi oluyor. gögsünü ve sırtını naneli okaliptüslü bir kremle ovarsaniz onun da faydasi oluyor.

şu aşamada önemli olan solunum yollarını nemli ve yumusak tutmak. bir de cocugu sakinlestirmek. siz başında telaş ederseniz o cocuk sakinlesmez. önce siz sakin olun, cocuga güven verin. sabaha birsey kalmaz umarim. gecmis olsun.

Krupsa (pseudo) buharla adrenalin almadan geçmez. Köpek havlaması gibi bir öksürük olur.

@apocalipy prospan grintuss benzer. ökşürük başladıktan sonra faydası olmuyor.

alternatif çözüm aramanıza gerek yok. tek çözüm doktora gitmek.

Yahu çocuğun belki antibiyotiğe ihtiyacı var, doktora götürseniz.

dut kurusunu suda kaynatın, su soğuyunca suyunu içirin.

göğsüne ılık/sıcak havlu koyun. en geç 5 dakikaya öksürüğünün %80'i geçecektir.

Normalde açılı press'ler biraz daha yüksek olur, benim decline press'im flat'e ve incline'a göre daha yüksek zira flat press yaparken diğerlerine göre destek almak daha zor, o nedenle bir tık geri kalır ama bunu bu ağırlıklarda anlayamayız ağırlıklar arttığında fark daha net ortaya çıkar ama sende şu an bir sorun yok.

normaldir, yuk omuza binmeye basladikca agirlik duser zaten ama bunlara cok takilma.
bir de fly hareketini 12-15 tekrar araliginda yapabilirsin daha izole bir hareket. min 12 tekrar iyi olur.

Incline ile ayarlanabilir benchi 15 derece yapınca biraz ve 30 derece yapınca biraz daha fazla flat benche göre ağırlığın düşmesi normal. Ayrıca fly hareketinden daha fazla verim almak için benchte değil yerde yapmanı öneririm. Youtube.com da falan floor fly yazarsan hareketi yaparken kollarının açısını nasıl gerceklestirmen gerektiğini falan da görürsün.

çok teşekkür ederim cevaplar için!

evde nem düşükse, burnunun içi kuruyorsa iyi gelebilir. ama öncelikle odayı sık sık havalandırın ve kalorifer peteklerine ıslak havlu koyarak nemi arttırmayı deneyin.

eğer olur da ultrasonik nemlendirici - soğuk buhar kullanacak olursanız buna musluk suyunu mutlaka kaynatıp soğutarak kullanın ya da içme suyu kullanın ve sık sık makinanın su haznesini temizleyin.

nebülizatör varsa serum fizyolojikle hava verirseniz o da iyi geliyor. onun dışında ılık şeyler içirerek boğazı nemlendirmek iyi gelir demişti bize doktor. ıhlamur vs gibi. geçmiş olsun.

Kuru öksürük hava çok kuru olduğu için olan bir şey değil. Yani sebep değil ama sonuç olabilir. Eğer üst solunum yolu enfeksiyonu yoksa ve sadece evde/odasında öksürüyorsa alerji olabilir, toz sorunu da olabilir.

Öksürüğe kuru hava ile birlikte, tıkalı burun da sebep oluyor. Genizleri tıkalıysa akıntı öksürük yapıyor. Burnuna nebülizatör ve serum fizyolojik ile enjektör temizliği iyi gelir. Yastığı biraz dik hale getirmekte diğer bir seçenek. Doğallığı açısından bizim 5 yaşındaki evlat için, zencefil rendesi, bal, karabiber ve limon suyu karışımını kullanıyoruz . Şifası olsun.

O bölge öyle abi, ha deyince geçmiyor. Bir ay bi çektiriyor adama. Kaç gün oldu ilaca başlayalı. Yün çorabı geçir ayağına, çıkarma sakın.

Evet ilk kez başıma geldiğinden dolayı bi afalladım. İlaca başladığımdan itibaren 4 hafta oldu. Daha dikkatli olmak gerek demek ki sıkı giyincez.

varikoselde olabilir? genelde solda görülür benzer ağrı yapar.

böbrek taşı da olabilir

Böbreklere ultrasonla yeni bakıldı her şey yolunda, varikoselden ben de şüphelendim ama fiziksel olarak hiç belirti mevcut değil. Evre evre oluyormuş. Ona ultrasonla baktırma şansı var mı acaba?

Evet, ultrasonla bakılır zaten.

Prof. Dr. Nilgün Atakan

sakin sakin ihmal etmeyin. esim de çok ben vardi ve 5 tanesi kanser degil ama tehlikeli bulunup alindi. aile de cilt kanseri oykusu olanlarda cilt kanseri olma ihtimali %30 artiyormus, dr da bunu sordu ilk basta. ve erken teshis direk hayat kurtarıyor. bu hafta ilk isiniz bu olsun, çok gecmis olsun

Prof. Dr. Nilgün Atakan

Prof. Dr. Rana Anadolu

1: Yaratmaz, zaten öyle olması lazım.
2: Ben Venatura kullanıyorum.
3: 400-500 mg arası sıkıntısız bir alan, bunun üstüne çıkıldığında belki ishal falan yapar ama magnezyumun toksik hale gelmesi dolaşımda sıkıntı yaratması vs için 2000-3000 mg civarına çıkmak gerekir.

Bu arada malatı sabah biglisinatı yatmaya yakın almak daha işlevsel olur, treonat için özel bir vakit yok.

Magnezyum sitratı veya oksiti fazla alırsan ishal yapar, diğerleri bağırsaklara değil farklı yerlere çalışan formları. Korkma al.

Magnimore plus kullanıyorum çok memnunum. Venatura da çok iyidir.

Magnezyum eksikliğimiz epey çok olduğu için doz aşımı yaşanabileceğini sanmam, doz aşımı olması için özellikle oturup bol bol içmenin gerekir onları. Her gün 1 veya doktorla istişare ederek uygun bulursa 2 alırsan hiç de sorun olmaz. Bazı insan sırf Magnezyum eksikliğinden dolayı huzursuz bacak oluyor, migren oluyor, pkos oluyor, diyabet oluyor diyabet. Daha neler neler. Korkma Magnezyum almaktan.

Hatta sana bir de omega 3 al diyeceğim. EPA ve DHA değerleri toplamı 1000'i geçmeli diyorlardı. Kaliteli bir omega 3 olmalı ve trigliserid formu olmalı yani. Ben krilom marka alıyorum ondan da çok memnunum. Onun bir de ultra olanı var çok daha yüksek kalitede, muhtemelen çok ağır durumlar için o.

D vitamininin de yükselmesine katkıda bulunmuş olursun, çok iyi edersin.

Olanı korumak ve yaşlanma işaretlerini geciktirmek için en önemlisi cildi güneşten korumak. Yaz kış her sabah güneş kremi (en az 30 spf, PA+++)* sürmekle başlayabilirsiniz, özellikle yazın ve dışarıda vakit geçirirsek 2-3 saatte bir tekrar etmek gerekiyor.


Cilt tipinize ve yaşınıza uygun bir nemlendirici krem, bir göz altı kremi, bir de yüz yıkama jeli eklerseniz mis gibi başlangıç olur bence. Sonra isterseniz serumlara, çift fazlı temizleyicilere falan devam edersiniz.

* images.app.goo.gl

İyi nemlendirme, temizleme, c vitamini, güneş koruyucu. Bu dördünü cildinize uygun ve içeriği iyi ürünlerden secebilirseniz başka bir şeye gerek kalmaz bence

bir grup erkek arkadaşım haftada bir kelle paça içiyor kolajen için. içten de beslenmeli cilt.

the ceel'in gummyleri için efsane şeyler söylüyorlar. bir erkeğin cem özkök olmadıktan sonra bu kadar disipline olabileceğine inanmadığım için, utandır beni, bu tür ciklet bakımlar uygulayabilirsin.

Cilt bakımı rutini oluştururken iyi incelemek lazım hangi ürün ne işe yarar hangi ürünler birlikte kullanılır hangileri kullanılmaz ve normalde bir başkası için çok iyiyken sana uymayacak ve sıkıntı yaratacak ürünler nelerdir bilmen lazım.

Yüzeysel olarak birkaç örnek vereyim:

Temmuz ayında bir sabah uyandın, gittin yüzünü yüz temizleyiciyle yıkadın sonra c vitamini sürdün sonra nemlendirici sürdün sonra dışarı çıkacaksın güneş kremi sürdün ama cildin yağlı diyelim, geçmiş olsun bütün gün yağlı yağlı dolaşırsın. Neden? Cildin yağlıysa güneş kreminin altına nemlendirici sürmene gerek yok zaten c vitamini serumunun ve güneş kreminin kendi nemlendirme özelliği var, bir de ekstra nemlendirici kullanırsan gereksiz bir yüklenme olur cildin onu emesi çok uzun sürer sıkıntı yaşarsın.

Mesela geceleri retinol kullanıyorsun, retinol aktif bir asittir ama şunu sürmeden önce bi aha-bha serum kullanayım da cildimi temizleyeyim dersen geçmiş olsun cildini yakarsın, çünkü ikisi de aktif ürünler ve bir arada kullanamazsın. Bunları bilmek şart.

Gelelim basit bir rutine.

Sabah: Su bazlı temizleyici jel/cilt parlaklığı ve kollajen sentezi için c vitamini serumu/cildinde leke sivilce izi kıl yün izi varsa arbutin serum(opsiyonel)/güneş kremi.

Akşam: Temizleyici jel/retinol serum (buna yeni başladıysan önce 1 ay boyunca haftada 2 defa 2 gün arayla, 1 ay sonra 1 ay boyunca gün aşırı sonra her gün kulanabilirsin çünkü bu ürünün cilde alışması zordur hunharca kullanırsan irritasyon yapar)/sebum dengesi için niacinamide serum. Cildin kuruysa bunun üstüne nemlendirici kullan yağlıysa gerek yok.

Haftada 2 gün peeling ve derin temizlik için en az 3 gün arayla aha-bha serum kullanabilirsin ama bunu kullandığın gece retinol kullanmayacaksın, hatta o gece hiçbir şey kullanma aha-bha kullanıp üstüne nemlendirici kullanıp yat.

Bunlara ek olarak, kullandığın güneş kreminin özelliklerine göre yapabileceğin bazı seçimler. Mesela su bazlı güneş kremi kullanıyorsan gerek yok ama yağ bazlı güneş kremi kullanıyorsan, ki piyasadaki güneş kremlerinin %90'ı yağ bazlıdır, gece önce yağ bazlı temizleyici jel kullanıp güneş kremini çıkarman, sonra su bazlı temizleyici jelle de yağ bazlı jelin kalıntılarını çıkarman gerekiyor güneş kremi yağ abzlı olduğu için yağı yağ ile temizlersin, yağ bazlı jel kullanmazsan güneş kremi cildinde birikir gözenekleri kapatır o da sivilce vs yapar, güneş kremi kullandım sivilce yaptı türü şikayetlerin nedeni genelde budur.

Bunlar "bana göre" olmazsa olmaz ürünler, başlangıç bazı bunlar olabilir, bu tavsiyeler üstüne kendi araştırmanı yapıp daha spesifik bilgiler de edinebilirsin.

abartmaya gerek yok. sigaradan, asiri gunesten, stresten, kirden uzak dur bi de sana iyi gelen bir anti aging buldun mu gunduzleri onu kullandin mi yeter. bu islerde ne kadar detaya girersen o kadar paranoyak olursun.

Boş ver kanka paranoyak olmaya gerek yok paranoyak olmayan diğer dalyaraklar gibi yüzünü sabunla geç.

temelde 3 şey yeterli: cildine uygun iyi bir nemlendirici, yüz temizleme jeli ve güneş kremi.

bunları kullanmayı alışkanlık haline getirdikten sonra belki daha detay şeylere girmek istersin ama onların da c vitameini toniği retinol falan olduğunu düşünmüyorum. direkt medikal işlemler var, altın iğne vb cildin kırışıp sarkmasını önleyen uygulamalar var. gerek var mı bilmiyorum kendim hiç yaptırmadım.

şimdi 3 temel öneriye gelelim: cilt tipin nasıl? kuru, yağlı, karma... seçimlerini buna göre yapacaksın. eğer ekstra bir cilt sorunun yoksa akne vb, her üç cilt tipi için de bioderma ve cerave ürünlerini tavsiye ederim. yüz temizleme için bir de bepanthol'ün mavi şişede bir yüz temizleme jeli var o da güzel. bunlar bütçeyi çok zorlamaz ve hepsi dermokozmatik ürünlerdir. yüz bakımı ürünlerini dermokozmatik seçmenizi tavsiye ederim. gratis-watsons gibi yerlerde satılan kremlerden almayın hiçbir faydası olmaz.

ben kuru ciltli biri olarak bepanthol yüz temizleme jeli, cerave kuru ciltler için nemlendirici ve cerave güneş kremi kullanıyorum.

edit: sigaradan uzak durmak yazmışlar ½100 katılıyorum bu arada.

Virüsler aşırı hızlı mutasyona uğrayan canlılar. Konaklarını öldürmeleri kendilerinin de ölmesi demek olduğu için konak öldürmemeye doğru evriliyorlar. Grip'in zaman içinde insanı öldürmeden varlığını devam ettirebilir olması gibi covid de bu süreci yaşadı ve insanı öldürmemeyi öğrendi.

Zaman içinde insanlar hastalık yapmaya yeterli gelmeyecek miktarda virüse maruz kaldılar. Az alınan virüsler hastalık yapmaması bir yana bizi aşılanmış hale getirdi.

Virüs vücuda girdikten sonra çoğalır. Virüs çoğalırken vücut da savunma güçlerini arttırır. Bir anda aşırı virüse maruz kalmak vücudun hazırlıksız yakalanmasına neden olur.

Ölümlü olayların büyük çoğunluğunda temelde bilinen veya bilinmeyen başka bir hastalık vardı.

Daha uzar gider.

valla ben direkt vadeye atıyorum cevabı. açıklama ben de bulamadım.

o dönemde annem kanserdi. kanser nihayetinde bağışıklık sistemini sarsıyor ve bu nedenle verem oluyor kanser hastalarının çoğu. annem de olmuştu ve atlattı.

sıklıkla ambulansla hastaneye kaldırıyorduk ve yaşından ötürü onu önce pandemi triyajına alıyorlardı. o koğuşlardan covid kapmadı kadın.

Bağışıklık sistemi ile ilişkili genler insan topluluklarında oldukça çeşitli ve bu insan evrimi ile ilişkili (farklı patojenlere maruz kalma, Neandertalllerle karışma vs). Bu genlerin bazı versiyonları kişileri korurken, bazıları koruyamıyor. En büyük neden bu. Bunun dışında kronik hastalıklar, virüsün zamanla evrilmesi vs de fark yaratıyor.

Maruz kalınan viral yük, virüsün varyasyonu, kişinin sahip olduğu bilinen/bilinmeyen ek hastalıklar, kişinin bağışıklığını etkileyen bilinen/bilinmeyen durumlar, virüsün bağlanma noktasını etkileyen minimal varyasyon mutasyonlar gibi çok ufak noktalar vs vs onlarca sebep sayılabilir.

Tss belli miktara kadar ödüyor ki fiyatları sgk tarafindan belli. Yani kafalarina göre kol gibi geciremiyorlar. Onlar da zaten ünlü oldukları için bana gelen kol gibi fiyata hazır olsun diyor.

Azıcık bir şey bile olur.
İki lokma olsun tamam.

beden iyileşmek için kendisi oruç moduna geçer. ibn-i sina'nın hastalanınca oruç tutun dediği iddia edilir. o yüzden 2 lokma evet. yemek için zorlamayın kendinizi.

bu durum bedenin kendini arındırma durumudur. 48 saati bulursa doktora gitmeyi ihmal etmeyin. (bkz: alev sezer) :'(

bir de su içmeye başladığınızda alkali su için. beden su, elektrolit kaybediyor.
şunu da kopyalayayım.

"Evde alkali su elde etmek için, bir litre saf suya bir çay kaşığı tuz ve bir çay kaşığı karbonat ekleyerek hazırlayabilirsiniz. Bir diğer yöntem ise, 2 litre suya 1 limon ve 1 çay kaşığı tuz ekleyerek karışımı oda sıcaklığında kapalı bir kapta 10-12 saat bekletmektir."

ben de yakın zamanda benzer bir süreç geçirdiğim için lütfen su içmeyi ihmal etmeyin ama yudum yudum.

ben ek bişi daha yaptım. mutlaka yapın demiyorum. bentonit kil yedim ve hala içiyorum. probiyotiklerime de geri döndüm. bağırsak florası ve faunası bozuluyor, onu toparlamak için.

geçmiş olsun. çok konuştum ama bu aralar böyle duygusala bağlıyorum.

Yediğin lokmalar olgunlaşmış muz olursa midene iyi gelir, özellikle reflü, gastrit, ülser varsa.

Çok kusuyorsun patates haşla hocam ya da patates püresi yap.

Yarım kase çorba tamamdır

İzmir'deyseniz elden vereyim kargo ile uğraşacak zamanım yok kusura bakmayın

sürekli gittiğiniz eczane size ödünç olarak verir ilacı zaten. sonra reçeteyi girer. bizim ihtiyarlar için biz sürekli bu şekilde ilaç alıyoruz.

doktorun salak asistanına ya da salak asistanın doktoruna söyleyin onlar çözüm bulsun

Eczane yönlendirebilir sizi. Bir form ile iş düzelebilir.
doktor reçetede yanlışlık var diye ilk reçeteyi düzeltebilir. İlk reçete 2x1 diye düzelirse sorun ortadan kalkar.
Trankobuskas kontrole tabii ilaç. Aşırı tanıdık eczane risk alıp borç verebilir ama vermeme ihtimalleri yüksek.

Sorunu çözdüm. cevap verenlere içten teşekkür ederim.

Uygulanacak yer temiz ve eklem bölgesi olmamalı bunun için.
Bir de plastik değil bandın plastik değil bez olanına bakın.

Hoş zaten sahra kanser ilacı bile yapılan bu devird, sahte yara bandı da yapılsa şaşırmam.

çok ucuzuna kaçmadan herhangi bir marka flaster ve kağıt havlu derdinize derman olur. yıkansan da çıkmaz.

gaz kompres(spanç) + flaster en iyi yara bantı kombinasyonu

Egzama da olabilir. Stres ve organik olmayan giysi kaynaklı olabilir.

farklı deterjan alerji yapmış olabilir. ya da iyi sıkılmıyorsa fazla deterjan da yapıyor olabilir.

Haftada birden az yıkanırsan cılk yara da çıkabilir. Normaldir.

yıkanmamaktan ziyade kıyafetin içeriği (polyester, naylon vs) ile hareketsizlik bunu yapmış olabilir.
popodaki biraz hijyen kaynaklı olabilir. yıkanmasanız bile gerçek taharet ile bu olmayabilirdi. ya da taharetten sonra iyi kurulanmıyor olabilirsiniz.

bir de yedikleriniz. kilo sorununuz da varsa sıkıntı. lütfen doktora gidin. diyabet falan da olabilir.

Eğer erkekseniz, sigara içiyorsanız, biraz şişmansanız o bölgede bulunan apokrin ter bezlerinde enfeksiyon olmuş olabilir ( hidaradenitis suppurativa halk arasında köpek memesi). Bu nedenle dermatoloji muayenesi iyi olabilir. Geçmiş olsun.

alakasız gibi görünecek ama bir arkadaşımın başına geldikten sonra sorunun boxer tercihinden kaynaklandığı ortaya çıktı. bir süre sıkı bir boxer giymeyi deneyin. yani doktor resmen yanlış iç çamaşırı kullanmaktan kaynaklandığı söylemiş. çok rahat olmayacakmış, yanlış biliyormuşuz. biraz o bölgeyi toplasın yeter çok da sıkı olmasın. bir de böyle deneyin bakalım, geçmiş olsun.

edit: arkadaş birkaç gün sonra tatlı dağıtmıştı :)

niye tehlikeli olsun tehlikeli olsa yapmazdı.

geçer merak etme. benimki de baya hırpalanmıştı geçiyor.

Kadın diş hekimine denk geldiği için şikayet edenlerin zeka seviyesinden şüphe etmenizi öneririm

Bahsettiğiniz iki durum da normal

gömülü düş ise çıkarmak için diş etini kesmiş olabilir. bende öyle olmuştu. sonra dikiş atılmıştı gerçi.

normal.

dikiş atmamış mı?
bunun kadınlıkla ne alakası var ama bilemedim. konu şikayeti çok olan dişçi farklı. kadın dişçi farklı.

Yok dikis atilacak kadar zorlayici bir çekim olmadi çünkü kökten ibaretti hepsi.Kanamam durdu bu sabah neyse ki.

Bunu mu demek istediniz : jinekolog

Hayır. Üroloji.

Ürolojide erkek hekimlerin konuya daha hakim olmasi neden sorun ki ? Çok istersen kendi gittigim hekimin adini verebilirim, kendisi dertlerimle epey ilgilenmisti vaktinde.

Yahu arkadaş adam erkek hekim konuya hakim falan dememiş. Kadın hasta için urolog dr arıyor işte. Senin adresin demetevler onkoloji hastanesi üroloji polikliniği hocam. Hepsi alanlarında gayet iyiler. Erkek hasta kadın hasta herkese de bakıyorlar.

gazi üni hastanesi süleyman yeşil
hem insanlığı, hem de uzmanlığı muazzam

erkek hekimler konuya daha hakim dememiş. üroloji dalı erkek hastaların cinsel problemleri, prostat vs ile ilgilendiği gibi, hem erkek hem kadın hastaların idrar yolları ile de ilgilenir. adam da diyor ki prostat, iktidarsızlık vs gibi erkek hastalıkları değil, kadın idrar yolları üzerine uzmanlaşmış hekim arıyorum.

Ben de ayni seyi söyledim, erkek hekimler konusuna hakim, erkek hastaliklari bir istisna sadece. Yani kadin hekime gittigi zaman +100 exp. kazanmayacak.

www.ozeruralcakici.com.tr

eşim havuzda kafasını çarpmıştı, acile gittik tomografi midir nedir öyle bişiy çektiler bişiy yok dediler eve geldik. bence acile git için rahatlasın.

geçmiş olsun. acile gidip durumu anlatın. en azından içiniz raahatlar. tomo mr falan isterler kontrol edilmiş olursunuz.

Gidin acile
Nasıl paranoyak olmanız takip edilmediğiniz anlamına gelmiyorsa,
Sağlık anksiyeteniz olması da beyin kanaması geçirmediğiniz anlamına gelmez.

gitseniz iyi olur.
hiç istemiyorsunuz ama yalnız kalmayın madem sizi gözlemlesinler.

her kafasını çarpan acile gidiyormuş, şaşırdım doğrusu. ben gitmezdim mesela. ama bu bir şey olmayacağı anlamına gelmez. milyonda bir belki.

dilinin ucunda uyuşma elektriklenme oluyorsa hemen hastaneye koş.

hastanaye git yahu

gittim vurmayın. 2 saat boyunca kolu bacağı kopuk insanların arasında utana sıkıla oturdum :D bir şeyim yokmuş. dinlen geçer kırık ya da kanama yok dediler.

gecmis olsun..