15 yıl önce yaptırmıştım, çoğu detayı hatırlamıyorum. Hatırladıklarımı cevaplayalım:

1. Hatırlamıyorum.
2. Hatırlamıyorum.
3. Hayır.
4. Sonra tüketilecek. Amaç radyoaktif etkinin azaltılması/zararsız hale getirilmesi.
5. Bir şey hissetmedim.
6. Kişisel bilgi, bunu cevaplamam.

Bir romotologa, yoksa bir dahiliye uzmanına görünmenizi öneririm.

romatoloğa gittiğimde bana sorduğu sorulardan birisi buydu.

Geçmiş olsun, bende de aynı durum oluyordu sabahları, ilk 5-6 adımım canımı yakacak kadar zorluyordu doktora gittiğimde hem belimdeki ağrının hem de bunun fazla kilolarımdan kaynaklandığını öğrendim ve vitamin değerlerime bakıldı onlar da kötü durumdaymış.
Şimdi hem vitamin hem pilates hem spor dört bir yandan saldırdım ve bu sorun yavaş yavaş azalarak bitti.
Bende sadece sabah oluyordu ama gün içinde hiçbir şey olmuyordu, geciktirmeden doktora gidin.

selamlar ankilozan spondilitin başlıca etkilerinden biri. bi romatoloğa görünmenizi öneririm.

Doktor degilim ama bence acma germe tarzi seyleri aliskanlik haline getirmek lazim doye dusunuyorum yada en kotu bi spor aktivitesi olabilir.

Ama sizin durumunuz birseyin ilerlemis asamasi gibi gozukuyor

birinin etkin maddesi parasetamol(aferin) diğerinin ibuprofen.
bu iki maddeden birine alerji durumu varsa olmayan tercih edilebilir.

benim tercihim aferin. bende daha çok etki gösteriyor.

ibucold c ama ilk dozajı iki tane alıyorum ben. kiloya vs. bağlı kişiden kişiye değişir ama ibucold c'nin içindeki 200 mg ibuprofen pek etki etmiyor bana. eğer hastaysam ve düzenli almam gerekiyorsa ağrının şiddetine göre ya 4 saatte bir tane almaya devam ediyorum ya da bir tanesi yetmiyorsa 4 saatte iki tane alıyorum.

zaten neden türkiye'de bütün ibuprofen ilaçları çoğunlukla 200 mg bilmiyorum, diğer ülkelerde normali 400, şiddetli ağrılarda 600 hatta 800 e kadar yazabiliyor doktorlar. 200 minimum.

kişiden kişiye değişiyor. Parasetamol bende baya işe yarıyor ama aşırı uykumu getiriyor. Bu sebeple gün içinde atmıyorum anca gece falan.

ibuprofen (nurofen, ibucold vs.) gün içinde de atıyorum basit grip etkilerini yok ediyor yine iş görüyor. Hastalığın hangi döneme denk geldiğine göre birini seçiyorum. İş günüyse ibuprofen.

Bazen en sağlıklı dişler bile kürdanla kurcalaninca apse yapabiliyor.

Sizin durum biraz daha sıkıntılı tabi mutlaka bir dişçi görmeli ama dişçi görene kadar;

Dediğiniz gibi arveles Dolorex gibi ilaçlar kullanabilirsiniz.

Gargara varsa ağzınızi gargara ile calkayabilirsiniz.

Bir de listerine gibi ağız calkalama - bakım Setleri var. Bir kaç kere benzeri apseler bu şekilde ağzımı calkalayinca duzelmisti çok iyi geliyor tavsiye ederim. (Normal zamanda da arada kullanmak iyi)

Diş eti yaralarına en iyi gelen şey pyraldine. Sürerseniz biraz yakar ama oradaki tahriş ve yarayı geçirir

doktorların yalancısı olarak , gerek yıllanma, gerek hacim değişiklikleri bilhassa da çocukluktan beri var olan deri farklılıklarınız ameliyat dışında düzeltilmez. Spor yaptım derim sıkılaştı diye bir şey yok misal. Bu hep sahip olduğunuz bir özellikse, değiştirmek için estetik ameliyat olmak gerekir çok yüksek ihtimalle.

yüz yogası.
biraz emek ister ama sonuç alırsınız. before-afterlara bakıp karar verin.

Hocam zaten siz söylüyorsunuz yaşlandıkça arttı diye, çünkü yaşlandıkça kolajen proteinleri artık kolajen sentezlemeyi bırakıyor, kolajen sentezi yavaşlayınca da derimiz sarkmaya başlıyor çizgiler başlıyor boşluklar oluşuyor vs. bu süreci geri çevirmek çok mümkün değil, aslında hiç mümkün değil ama ben çok mümkün değil diyorum, medikal destekler dışında pek çözüm yok ne yazık ki.

kolajen artırımının bir yolu var ama böyle bir baraj dolusu beklemeyin: dermaroller.
bildiğiniz ciltte mikro boyutta delikler açarak cildin kolajen üretmesine neden oluyorsunuz. evde de uygulanabiliyor. hatta bazı youtuberlar var sırf bu dermaroller kullanımı üzerine. kanatıyorlar cildi. ben şahsen kanatacak kadar yapmadım ancak faydayı maksimum almak için önerilen o.

gençlik aşısı yaptıran bir arkadaşım oldu ve pişman. işe yaramadı onda.

keten tohumu yine uzun vadeli. "2 ay içtim böyle de gerildi" mümkün değil. etkisi düşük. surata sürüyorlar ama ona da ben ikna olmadım. içiyor muyum evet. kolajen peptitlerinden de fayda almadım.

ben yine yüz yogası diyorum. gua sha taşlı veya elle.

istikrar henüz sağlamamakla birlikte ben de başladım ancak gün olduğu için size kanıt sunamıyorum. hafta bile değil. alındaki gerginliği azalttığı için göz yorgunluğunun azaldığını teyit edebilirim 2 gün için.

Geçmiş olsun chatgpt böyle demiş :

Raporunuzda yer alan “T4a TM” ifadesi, kanserin yerel olarak çevresindeki dokulara yayılmış olduğunu gösteriyor. Ancak bu durum doğrudan filmlerde duyduğumuz “4. evre kanser” ile eşleşmez. Kanserin genel evresini belirlemek için lenf nodu (N) durumu ve metastaz (M) varlığına da bakılır.

Raporu Özetle Yorumlayalım:

• T4a: Tümör, kolon duvarını tamamen aşarak komşu yağlı dokulara minimal yayılım göstermiş ve peritoneum (karın zarı) ile temas ediyor. Bu, tümörün lokal olarak ileri olduğunu belirtir.
• Lenf nodları: Komşu mezenterde (bağırsakları besleyen dokuda) milimetrik lenf nodları görülmüş, ancak bunların kanser açısından pozitif olup olmadığı net değil.
• Uzak metastaz (M): Tomografide başka bir organa yayılım (karaciğer, akciğer vb.) olduğuna dair bilgi verilmemiş.

T4a, Genel Evrede 4. Evre Demek mi?

Hayır, T4a lokal olarak ileri bir tümör aşamasını ifade eder. Ancak, “4. evre” demek için şu koşullardan biri aranır:
• M1: Kanserin uzak organlara yayılması (örneğin karaciğer, akciğer).
• Bu raporda uzak metastaz belirtilmemiş, bu nedenle 4. evre olduğu söylenemez.

Olası Genel Evre:

• Eğer lenf nodlarında tutulum yoksa (N0) ve metastaz yoksa (M0), durum Evre 2-3 aralığında olabilir.
• Eğer lenf nodları tutulmuşsa (N1 veya N2), bu genellikle Evre 3 olarak değerlendirilir.

Sonraki Adımlar:

• Doktorunuz biyopsi, patoloji sonuçları, ve gerekirse diğer tetkiklerle metastaz durumunu (M) değerlendirecektir.
• Rapor, kolon kanserinin erken evrede olmadığını, ancak metastaz varsa bunun “4. evre” ile netleşeceğini düşündürüyor.

Doktorunuzdan kesin bilgi aldıktan sonra detaylı bir tedavi planı ortaya çıkacaktır. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi olabilir.

2 sene önce annemi hastanede 2-3 geceliğine yatırdılar tahlil yapılması için, ilk gece mide ameliyatı geçirmiş bir yaşlı teyze deliryume girmişti, nasıl bir şey olduğunu biliyorum, dilerim Allah kimseye öyle bir imtihan vermesin.

Anlattıklarım bana onu çağrıştırdı, deliryumdur diyemem olaya hakim değilim doktor değilim ama, olan şey deliryum gibi. Bu da kalple ilgili operasyonlarda hiç olmuş mu daha önce, evet ise olma sıklığı nedir buna göre düşünürüm ben olsam. Eğer çok nadirse veya hiç olmamışsa epey şüphelenirim. Teyakkuzda olmakta fayda var. Multidisipliner bir takip söz konusu, bu da multidisipliner bir müdahale olmuş olabilir demek. Bilemedim, teyakkuz iyidir.

Çok geçmiş olsun. Umarım en yakın zamanda sağlığına kavuşsun anneniz.

Diseksiyon demek her an her şey olabilir demek. Bundan sonra ki hayatında ya sakin olmalı ya sakin olmalı. Tekrarlama sıklığı oldukça fazla. Allah yardımcınız olsun.

@hunharca ben teşekkür ederim, peki bu uyandirma süreci nasıl oluyor? Uyanıp ajite olup geri uyutuluyor çünkü
@muhayyer divan biz de düşünüyoruz ama bu uyandırma konusuna engel oluyor diye aslında sormak istedim durumu. Teşekkür ederim

Sağlıkçı değilim öncelikle belirteyim geçmiş olsun.
Babam ameliyattan sonra 3.5ay oldu hastanede yatıyor , başka tanılarda aldı ama delirium da en son konuldu sürekli hareket halinde ama bilincini açamıyor bir türlü.
Deliriuma ortam, hastalıklar, ilaçlar sebep olabiliyormuş öncelikle altta yatan nedeni çözmeye çalışıyorlar daha sonrası antipsikotikler veriyorlar duruma göre.
Belki iyileştikçe bilinç durumu düzelir, normal odaya geçtiğinde daha iyiye gider, uykusunu aldığında daha iyiye gidebilir.
En son iyileşirken deliriumun azalması 2-3 hafta sürmüştü.
Uyutma ve entübeyi bilmiyorum bizde öyle bir süreç hiç olmadı.

Ybü'de özellikle kardiyovaskuler hastalıklarda deliryum çok sık rastlanan bir durum. Solunumsal bir sıkıntısı var mı bilmiyorum ama yavaş yavaş sedasyon azaltılarak, kendi solunumu daha fazla aktive olacak şekilde ventilatör ayarları yapılarak zamanla uyanacaktır umarım. Çok geçmiş olsun

bu kadar temiz titiz bir okb hastası yerleri nasıl ıslak bırakabiliyor yahu :D
şaka bir yana isteklerine uyum sağlamak yerine doktora götürüp ilaç tedavisine, terapiye vs. başlatmanız gerek. gerekirse zorla. hayat böyle geçmez ve her geçen gün durumu daha da şiddetlenecek. hem size hem ona yazık.

@candide OKB'si arttıkça etrafı ve başkalarını daha da umursamamaya başladı. Eskiden de benmerkezci biriydi ama OKB ilerledikçe benmerkezciliği daha da şiddetlendi. El yıkama takıntısı olmasına rağmen temiz biri olduğunu söylemek çok zor. Çarşaflarını haftalarca değiştirmiyor, her yemekte tabağında yemek artığı bırakıyor, mutfaktaki çöp hafif dolu gibiyse çöpünü yere ya da tezgaha bırakıyor vs.

OKB hastaları temizdir savı tamamen yanlış. El temizliği takıntısı vardır, günde kırk defa elini yıkar da haftalarca banyo yapmayabilir. Konu temizlik değil yani. Konu takıntı.

Ben 'psikoloğa görüneceğim' sözünün yanlışlığını düzeltmek için geldim. Konunun sahibi psikiyatristtir. Psikiyatriste gitmelisiniz, psikoloğa değil.

okb değil de başka bir şey sanki. psikiyatra falan görünmeli. tolere etmeyin. ettikçe üste çıkar. intiharla tehdit falan bu gücü vermeyin.

@Mirket Düzeltme için teşekkürler. Ben yanlış yazmışım, doğrusu psikiyatr olacaktı. OKB'lileri ben de aşırı titiz olur diye biliyordum ama böyle olmadığını kendi gözlerimle görüyorum.

Okb'li sevgilimin elleri yıkamaktan yaraydı ama evinde yerlerde tozlar topak topak olmuş uçuşuyordu ondan rahatsız olmazdı.

Psikiyatrist tek çözüm. Uyum sağlanacak gibi olmuyor genelde asla memnun edemezsiniz

@kullaniciadi "Asla memnun edemezsiniz" lafı çok doğru gerçekten durumuna göz yumdukça ve isteklerine uyum sağladıkça daha da absürd bir takıntı veya istekle karşımıza çıkıyor.

@arbre Yoğun fiziksel aktiviteyi geçtim, normal fiziksel aktivitesi bile sıfır. Berbere gitme gibi zorunlu durumlar dışında dışarı asla çıkmıyor. Bütün gün salonda televizyon izliyor. Televizyonda da içeriği veya konusu olmayan programları tercih ediyor, spor müsabakaları, olimpiyatlar, koşu yarışı, bisiklet yarışı, yemek programı gibi. Eğer dizi ya da film gibi konusu olan bir şey izlerse oradaki herhangi bir şeyin onu tetikleyeceğinden çekiniyor büyük ihtimalle.

Cevap sorunun içinde zaten. Bur kuyu gibi düşünün. Mesele sadece kendi evinizin içinde kaldıkça alevlenip sizi de batiracak. Takıntılarin psikiyatride en zor tedavi edilen rahatsizlik olduğunu duymuştum. Limit falan yok ya şimdi zorlayacaksiniz ya da asla tedavi olamayacak. Kusura bakmayın da ev garipmis. Çoktan yardım alinmaliydi.

@aslagülümseyenbirkediyegüvenme Evin garipliğine şöyle bir açıklık getireyim. Kardeşim yurtdışında yaşıyor. Normalde senede 1-2 kere İstanbul'a eve gelir, takıntılı halleri ortaya çıkar. Takıntılı hallerine evdekiler sesini çıkarmaya başlayınca olay daha da büyümeden yurtdışında geri döner. Eğer sürekli İstanbul'da yaşıyor olsaydı ya tatlı dille ya da zor kullanarak bir şekilde tedaviye götürülürdü ama kısa aralıklarla gelip hemen yurtdışına kaçtığı için süreç uzadı. Bu sefer evi taşımamız gerektiği için normalden daha uzun kalıyor. Kendisine 1 ay maruz kalmak zorundayım yani ve sınırları inanılmaz zorluyor.

@arbre Annem kardeşimin aşırı derecede seratonin eksikliği olduğunu düşünüyor ve araştırdığımız zaman gerçekten de tüm bulgular şu anki durumuyla tutuyor. Kendisi zaten 2 senedir işsiz. Sosyal ortamı sıfır. Yurtdışında kız arkadaşıyla aynı evde yaşıyor ama ilişkileri ev arkadaşlığına dönmüş sadece. Bu durumda pskiyitara gözükmeyen istemeyen birisi nasıl ikna edilir ya da zorla götürülür? Eğer durumu daha da ilerlerse ve hayatı bize daha da zindan eden daha büyük absürd takıntıları çıkarsa artık eve 112'yi çağırıp ruh ve sinir hastalıklarına kapatmalarını istemeyi bile planlıyorum böyle bir şey eğer mümkünse

spora ve terapiye de gitsin

etrafı pis bırakması kendi temiz olduktan sonra başka yerler umrunda değil
çarşafını değiştirmiyor çünkü üstü başı temiz olunca yatağı kirlenmez diye düşünüyor

elini 1 defa, çamaşırı 1 defa yıkatmaya çalışın
normal zamanlarda izin vermiyorsa bayramlarda, seyahatlerde sarılın

ilaç+terapi şart

psikolog değil de psikiyatra gitsin %100 doğru bir şey değil

doğru psikolog ile psikoterapi ile gayet de çözülebiliyor okb mevzusu.

Türk halkının psikologlara olan güveni çok şaşırtıyor beni.

(psikolog değilim) (psikiyatr mevzuyu çözemez gibi bir iddiam yok o da etkili olabilir elbette)

bu seviyede ilaç şart
psikolog+psikiyatri ya da 40 dk terapi yapabilen psikiyatrist

Bunu bir psikiyatra sorsana delikanlı.
Bence uzmanlık isteyen bir konu.
Bizi aşar.

Hele intihar falan lafını ediyorsa yukarıda dediğim gibi.

O cocuk o doktora gidecek nokta

Aa yeni gördüm, sadece bir ay beraber kalacakmışsınız. O halde hasta olduğunu göz önüne alıp, hareketlerine katlanmak en iyisi.

Bu kadar kısa sürede tedavi olmaz.

Aferin-Sinus

A-ferin sinus+1 ve nasovine duo sprey

rastgele bir gözlükçüye gidip göster bence. hiç böyle bir sorun yaşamadım.

Şimdi mantıken mavi ışığı filtreleyince sarıya kaçan bir görüntü oluşması normal, telefonda da deneyebilirsiniz. Mavi ışık filtrei özelliği varsa telefonunuzda onu aktif edince ekran sarı/sepya tonlarına dönüyor.

Ama gözlükte bu kadar dramatik fark ben de bilmiyorum. Benim kendi gözlüğümde var diye biliyorum ama hiç fark etmedim. Belki kalitesiz bir filtre uygulanmıştır

mavi filtre tamamen atasunun pazarlama yalanı. gözlük camlarına böyle filtreler yaptırmamak lazım. zamanla renk sapması ve soyulma yapabiliyor.
tabi kendi filtreli gelen camlar hariç.

bende yıllardır ışık filtreli gözlük var. hatta selfi çekmeye çalışınca gözlüğün camı mavi mavi parlıyor. ama sepya tonu olmuyor.

siz deyince merak ettim gözlüğü tak çıkar yaparak duyurunun bu mesaj arkaplanına baktım, çok az bir sararma var doğru. ama belli belirsiz. beyazlar biraz kirli beyaz gibi.

Mavi ışık filtresi tam bir pazarlama palavrası. Işıktan mavi bileşeni filtre ederseniz renk mutlaka sarı tonlara döner, fizik kuralı bu. Eğer renk sarıya dönmüyorsa veya çok az dönüyorsa zaten mavi filtre yetersiz demektir ve gözlük de bir işe yaramıyordur. Hepsini geçtim, mavi ışığın filtrelenmesi gereken ışık kaynakları beyaz ampul, floresan ve özellikle tv/telefon ekran ışıkları. Beyaz ampul kullanmayarak aydınlatmayı çözebilirsiniz, ekranlı cihazlarda da zaten uzun zamandır yazılımsal olarak geceleri mavi ışık otomatik olarak azaltılıyor, gözlüğün yapabileceğinden çok çok daha fazla azaltılıyor hem de. Yani gözlük takıp gece-gündüz herşeyi sarı tonda görmek için bir neden yok.

gastroenteroloji doktoruna gitmeniz lazim ihmal etmeyin.

Dahiliye uygun. Sorunu o bulup ilgili yere sevkeder.
Çaydan çorbadan medet ummayın, iyi bir özel hastaneye gidin. Gastanede de Doktorda da seçici olun.

Sabahları uyandığınızda bir bardak kefir deneyin. Bağırsak floranızla ilgili sıkıntı olabilir. En kötü ihtimalle işe yaramaz bir iki hafta sonra bırakırsınız. Öneririm.

Soda var olan mide gazına ancak anlık iyi gelir. O da yani balona basınç verip boşaltmak gibi. Onun dışında benim doğrudan sindirimime iyi geldiğini görmedim.

Dahiliye doğru tercih, ihtiyaç olursa gastroya onlar yönlendiriyorlar zaten.

birebir aynısı bende de var kalp de mi bişi var diyorum artık.
sadece bir gün 15000 adım attım bi o gece rahat uyudum.

mide ile alakalı olsa gerek.
bahsettiğiniz sıkıştırma heart burn olarak geçiyor ingilizce. türkçesini bilmiyorum. genelde acı yiyenlerde oluyor. bana da nadiren oluyor bir baharat tüketince.

bitkisel bir şey deneyecekseniz akgünlük kürü var kurtuluş orman çiftliği'nin. benim teşhisi ve tedavisi olmayan mide+bağırsak sorunumu giderdi. yan etkisi yok.

yine de doktora gidin. ben doktorlardan sonuç alamamıştım senelerce.

Benzer şeyleri yaşıyorum. Endoskopi de kolonoskopi de yapıldı, kronik gastrit çıktı, ama buna bir çözüm bulabilmiş değilim. Çok yememeye, gaz yapıcı şeyler tüketmemeye dikkat etmek gerekiyor. Mesela süt ürünleri fena tetikliyor bunu.

altıntepe kızılay

Yakacık tıp

Gözden randevu almanız lazım, ehliyet için olduğunu belirtin imzalanması gereken evrak oluyor.

belirli bir yastan sonra yeni hasta almiyorlar ama var olan sigortayı surduruyorlar o yüzden birakmadan devam edin derim

Anneme tam 65 te iken başlattık şimdi üçüncü yıl oldu
Ama peder o zaman 67 idi ona yapamadık maalesef

edit:fiyat yazmamışım allianz tamamlayıcı yaotırdım 18bin küsür. Ben de ne zamlanmış diyordum :)
Sizinkiler baya kapsamlı galiba aşağıdaki yazar 500k yazmış bir de :/

valla benimkilerde 25 senedir ozel sigorta var, isvicre
ikisi de 70i gecti, kronik hastalik yok.
500bin tl istediler bu sene, pazarlik yapip indiriyoruz genelde.
4000 avro iyiymis..

@spacevan

Aslında tamamlayicidan tek farkı Memorial ve Amerikan Hastanesi var. Yoksa yatakli yine (muayenelerde biraz indirim oluyor çok kayda değer degil)

@cooper

Tek kişi annem 153 bin lira, o da yatakli

500 bin lira iki kişi mi? Bir de ayakta mi? (Ayakta yataklinin nerdeyse iki katı çünkü dogrudur yani, hatta sizinki bir miktar indirimli gibi)

sigorta risk değerlemesidir.

yaş arttıkça hastalık çıkma riski de artar. fiyat artışı bu açıdan normal.

annem babam uzun yıllardır sağlık sigortalı. son yıllarda biraz fazla gelmeye başlayınca babam acaba yapmasak mı ikilemine giriyordu her yenileme döneminde. hatta son yenileme döneminde "son gün" yaptırdı. iyi ki yaptırmış. annem masraflı bir hastalık sürecinde ve sigortadan dolayı maddiyat kısmını pek düşünmüyoruz.


kısaca artış normal ve mantıklı, yaptırmaya devam.

@makbur

iki kisi, ikisi de 70+
yatakli

Düşsün, yer tutucu taktirirsiniz bitti gitti

Düşmemesi daha iyi ama

Subluksasyon olmuş. Oğlum 18 aylıkken yaşadık koşarken düştü ağzı merdivene çarptı ön iki dişi de sallanıyordu hafifçe çoook ağladım kahroldum bir çocuğa bakmayı bile beceremedim dedim gözümün önünde oldu. Sert bişi yedirmeyin en az 2 hafta. Elma falan ısırmasın. Minik minik bölüp yedirin arka dişleriyle çiğnesin. Yumuşak şeyler yiyiversin bir süre. Dişi tamamen düşenlerin bile hemen yerine oturtulursa yeniden bağlanabiliyor. Sallayıp durmayın. Valla şu an benimki 2,5 yaşında o sallanan etrafı kanayan dişler sağlam.

Diş hekimi şey demişti röntgen çekmiyorum gerek yok ama darbeye bağlı diş kökü zarar görebilir bir ihtimal birkaç ay sonra diş grileşebilir.öyle olursa Pulpa nekrozu olmuş demektir yani diş ölmüştür ama süt dişlerinde öyle olunca çekmiyoruz. Apse falan oluşmadıkça çekmem zaten düşecek demişti sizin nasıl oldu bilmiyorum çok mu sallanıyor, öne ya da arkaya eğrildi mi?

Bir arkadaşımın da oğlu 3 yaşında scooterdan düşüp ön dişi kökünden çıkmıştı. 5 yaşında yenisi geldi ama hiçbir sıkıntı yok gayet düzgün bir şekilde çıktı.

Çok teşekkürler cevap için. Ön dişi diğerinden ayrıldı. One doğru eğildi evet. Dr bastırdı ama yine aynı pozisyona geldi. Öyle yapıyorum zaten minik minik verdim elmayı falan. Bakalım nasıl olacak artık

Bu arada dr gel uyguladıkları sonra üzerine bastır dedi ama bi iki yapsam bile şu an ayrık ve one doğru duruyor hala. Dokunsam mi yoksa yapmasam mi bilemiyorum.

Bilek ile dirsek arasındaki bölümdeyse golfcu dirsegi, dirsek ile omuz arasındaki bölümde dirsege yakın yerdeyse tenisci dirsegi olabilir.

Her ikisine de bakın (kavrama hareketi ıle ağrı oluyorsa muhtemel golfcu dirsegi)

Mutlaka ortopediye görünün ilerlemesin.

Benim de sol omzumda bi ağrı vardı, geçmedi doktora gittim. Doktor kolunu kaldır dedi, kaldırdım. Tamam geçer bu dedi. (Lol)

Baktım hayır yok kendimi gözlemledim. Sonra fark ettim ki araba kullanırken solak olduğum için hep sol elle tutuyorum direksiyonu ve tek elde kullanırken bazen omuzdan kasıyorum, gevşek tutmuyorum kolumu. Bu alışkanlık da ağrı yapıyor. Buna dikkat etmeye başladığımda geçti ağrım.
İsterseniz siz de bi gününüzü gözden geçirin sürekli o bölgeye yük olacak bir alışkanlık var mı?

genel ortopedi yerine dirsek konusunda uzmanlşamış bir hekime göstermelisin.

@ofelia en fazla telefon tutuyorumdur. mouse bile çok kullanmıyorum.

@ ofelia +1

@ makbur

ağrı bilek ile omuz arasında ise hangi spor branşı? Ciritci dirseği mi? :)

Hastamız tenisçi dirseğini tarif etmektedir.

Google'da tenisçi dirseği diye aratılırsa gerekli bilgiler çıkar.

Şunun kullanılması işe yarar.

Bir FTR uzmanının görmesi uygundur.

Geçmişolsundur.

www.trendyol.com

1. Lateral Epikondilit (Tennis Elbow)
Tanım: Dirseğin dış tarafındaki tendonların aşırı kullanımına bağlı olarak meydana gelir.
Belirtiler: Özellikle kavrama sırasında ağrı, zayıflık hissi ve dirsek dış kısmında hassasiyet.
Nedenler: Tekrarlayan hareketler (örneğin çorba karıştırma gibi), ağır kaldırma veya kötü duruş.
2. Medial Epikondilit (Golfer's Elbow)
Tanım: Dirseğin iç tarafındaki tendonların aşırı kullanımı.
Belirtiler: Daha çok avuç içi yukarı bakarken ağrı ve hassasiyet.
3. Tendinit veya Tendinoz
Tanım: Dirsekteki tendonların iltihaplanması (tendinit) ya da aşırı kullanım sonucu yapısının bozulması (tendinoz).
Belirtiler: Hareketle artan ağrı, belirli pozisyonlarda sancı.
4. Sinir Baskısı (Özellikle Ulnar Sinir)
Tanım: Ulnar sinirin sıkışması ya da tahrişi, dirsek ağrısına neden olabilir.
Belirtiler: Ağrı, karıncalanma ya da uyuşma; genelde dirseğin iç kısmında hissedilir.
5. Kas Gerginliği veya Zayıflığı
Tekrarlayan zorlayıcı hareketler, kaslarda mikro yırtıklara veya kronik gerginliğe neden olabilir.
Neler Yapabilirsiniz?
Dinlenme ve Aktivite Modifikasyonu: Ağrıyı tetikleyen hareketlerden kaçının.
Fizik Tedavi: Germe ve güçlendirme egzersizleri önerilebilir. Fizik tedavi uzmanına görünmek yararlı olabilir.
Buz veya Sıcak Uygulama: Ağrının tipine göre (örneğin inflamasyon varsa buz, kas spazmı varsa sıcak) değişir.
Dirsek Desteği: Epikondilit için özel bantlar veya destekler kullanılabilir.
Detaylı Tetkik: Eğer kas gevşetici ve ağrı kesiciler işe yaramadıysa, bir ortopedi uzmanına tekrar görünmeniz gerekebilir. Gerekirse MR gibi görüntüleme teknikleriyle durum netleştirilebilir.
Steroid veya PRP Enjeksiyonu: Bazı durumlarda, iltihaplı dokulara steroid ya da PRP (platelet-rich plasma) enjeksiyonu etkili olabilir.
Ne Zaman Doktora Gitmelisiniz?
Ağrı 3 aydır geçmiyorsa,
Hareket kısıtlılığı başladıysa,
Kuvvet kaybı veya sürekli uyuşma varsa,
Ağrı günlük yaşamınızı ciddi şekilde etkiliyorsa, detaylı bir muayene ve gerekirse ikinci bir görüş almak iyi olacaktır.
Daha iyi hissetmeniz için bu adımları denemeniz yararlı olabilir. Durumunuz hakkında detaylı bilgi vererek bir uzmandan ikinci görüş almak için yeniden ortopedi ya da fizik tedavi uzmanına görünmenizi öneririm.

Kızınızın tahlil sonuçlarını incelediğimizde bazı parametrelerin referans değerlerinin dışında olduğunu görebiliyoruz. Bu değerlerin yorumlanması, çocuğun genel sağlık durumu, belirtiler ve kullandığı takviyelerle birlikte değerlendirilmelidir. Şimdi her bir parametreyi açıklayayım:

1. Demir (Fe) Sonucu: 170 (Ref. Değer: 50-120)
Demir seviyesi, referans değeri aşmış. Demir seviyesinin yüksek olması, aşırı demir alımını ya da vücudun fazla demir biriktirmesini işaret edebilir. Bu, demir takviyesi kullanımı ile ilgili olabilir. Fazla demir, karaciğer ve kalp gibi organlarda birikerek sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu durumda, doktorunuzun önerisiyle demir takviyesinin dozu gözden geçirilmelidir.

2. RF (Romatoid Faktör) Sonucu: 25,07 (Ref. Değer: 0-14)
Romatoid faktör, genellikle bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıkların bir göstergesi olabilir. Buradaki değer yüksek. Ancak, çocuklarda bu tür testlerin bazen enfeksiyonlar veya başka hastalıklarla ilişkili olarak yüksek çıkabileceğini unutmamak gerekir. Yüksek RF değeri her zaman romatoid artrit gibi bir hastalık anlamına gelmez, ancak yine de bu durumu doktorunuzla paylaşmalısınız.

3. NE% (Nötrofil Yüzdesi) Sonucu: 29 (Ref. Değer: 36-73)
Nötrofiller, bağışıklık sisteminin önemli hücrelerinden biridir ve enfeksiyonlara karşı vücudun savunmasında rol oynar. Bu değer, biraz düşük görünüyor. Yüksek oranda nötrofil genellikle bir enfeksiyonun belirtisi olabilirken, düşük oranda olması, bağışıklık sisteminin zayıfladığına dair bir gösterge olabilir. Ancak, bu sonuç sadece bir parametre olduğu için, başka testlerle ve klinik belirtilerle birlikte değerlendirilmesi gerekir.

4. LYM% (Lenfosit Yüzdesi) Sonucu: 61,2 (Ref. Değer: 20-51,7)
Lenfosit oranı da yüksek görünüyor. Lenfositler de bağışıklık hücreleridir ve vücutta enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. Yüksek lenfosit seviyesi, enfeksiyon, inflamasyon ya da bağışıklık sistemi yanıtı ile ilişkili olabilir. Ancak, enfeksiyonlar gibi durumlar da buna yol açabiliyor.

5. LYM# (Lenfosit Sayısı) Sonucu: 4,6 (Ref. Değer: 1,2-3,5)
Lenfosit sayısının da yüksek olduğunu görüyoruz. Yüksek lenfosit sayısı, enfeksiyonların, virüslerin veya bazı bağışıklık yanıtlarının belirtisi olabilir.

Genel Yorum:
Demir takviyesi kullandığı için demir seviyesinin yüksek olması beklenebilir, ancak takviye dozunun gözden geçirilmesi gerekebilir.
RF değeri yüksek olmasına rağmen, bu tek başına bir hastalık belirtisi olmayabilir ve başka klinik bulgularla birlikte değerlendirilmeli.
Nötrofil ve lenfosit yüzdelerindeki değişiklikler bağışıklık sisteminin bir cevabı olabilir. Bu tür değişiklikler enfeksiyon, bağışıklık sistemi yanıtı ya da inflamasyon gibi durumlarla ilişkili olabilir.
Sonuçları doktorunuzla detaylı bir şekilde görüşmeniz, özellikle demir takviyesi konusunda doz ayarlamaları yapmak için önemlidir. Ayrıca, bağışıklık sistemi ile ilgili değerlerin neden yüksek olduğunu belirlemek için daha fazla inceleme yapılması gerekebilir.

Pentasa neden kullanmıyor sunuz? Kronik bir rahatsızlık için yurtdışından ilaca bağlı kalmak çok yorar. Reçetesi ile yurtdışından alınabilir, yeşil ya da kırmızı reçeteli değil çünkü.

Bazı özel hastanelerde çocuk nöroloji oluyor doğrudan randevu alabilirsiniz benim bildiğim gaziosmanpaşa medicalpark ve liv hospital vadistanbul. Medicalpark ta tamamlayıcı sağlık sigortası geçiyor varsa.

Onun dışında semptomlara göre durum psikolojik bile olabilir ayrıntı bilmediğim için fikir yürütemiyorum ama bir çocuk doktoru yönlendirse daha iyi. Sinüzit kaynaklıysa KBB de bakabilir çünkü.

Geçmiş olsun

kbb bakmalı önce. sinuzit ağrısı muhtemelen.

Çocuk hastalıkları

benimde küçükken çok başım ağrırdı. sinüzit çıktı.

Pediatri beyin tomografisi ve mr'i isteyebilir. Gerek görürse cocuk nöroloji poliklinik girişi açar. Devlet hastanelerinde kolayca ve sıkça yapılan bir işlem aslinda

Yanlış anlama amacım seni eleştirmek değil ama böyle aniden ve plansız programsız yapılan ve "madem kilo vermek istiyorum hemen karbonhidratı keseyim" düşüncesiyle yapılan diyetler hem yoğun miktarda kas kaybı yaşanmasına neden olur hem de sürdürülebilir değildir, önünde koca bir kış var, öncelikli olarak toplam alman gereken kalorileri ve ihtiyacın olan protein yağ ve karbonhidrat miktarını bulup uygun miktarda kalori açığı vererek diyetini oluşturman daha doğru olacaktır madem 30 40 kilo vermek istiyorsun, seni başarıya götüren yöntem bu olabilir. Sıkı bir diyetin anlamı bir şeyleri sıfırlamak değildir sıkı bir diyetin anlamı doğru programlanmış ve sürdürülebilir bir diyet yapmaktır.

Asıl soruna gelirsek de; hayır bir şey olmaz.

Aci beni deli gibi aciktiriyor

Şu an yanımda bi amca oturuyor 64 yaşında. Ayfonundan sağlık uygulamasından gösterdi, adam her gün 8-12 kilometre arası yürüyor.

Bu 10.000 adım dediğiniz tam da bu yaşların işi.

Hiç hareket etmeyen biri için o da bişeydir ama çok da bişey değildir. Öyle, kalori yaktıran bir şey değil yani. Daha ciddi bir spor dalı bul bence kendine.

Soruyla alakası yok ama, söyleyeyim dedim.

Sevgili arkadaşlar, iki ay olmuş bu soruyu soralı. Şu ana kadar 21 kilo verdim. Dediğiniz gibi, acı sos yemeye devam ediyorum :) Sorularınız varsa alabilirim.

Kafada olup biten şeyler için nöroloji.

Dix-Hallpike manevrası yaptı mı bişeyciğin kalmaz.
Hep o kristallerden.
İç kulakta ya. KBB ye mi gitsen?

Önce KBB, bişey bulamazsa nöroloji. Uyurken baş dönmesi çok acaip. Bir Vertigo hastası olarak hiç yaşamadım.

Nöroloji.

Korkutmak istemem ama ALS hastaligi da bu sekilde baslar ilk.

"benign paroxysmal positional vertigo" bu yuksek ihtimalle. kulak burun boğaz bakar. Heimlich manevrasi ile geçer uzun süreliğine ama sonra geri gelebilir. ilac verme ihtimalleri de var.

Gazı olabilir.

Süt yetmiyor olabilir

Doymuyor olabilir.
Hiç önermemelerine karşın, mama desteğine başvurmuştuk.

ağlaması hangisine benziyor youtu.be

memeyi sağıp ne kadar süt çıktığına bakın. En az 60ml süt olması lazım. Yetersiz beslenmenin çok ciddi sonuçları var ihmale gelmez.

gaz olma ihtimali yüksek bu süreç biraz böyle geçicek 3-4 ay kadar

kolit değil o, allah muhafaza. (bkz: kolik)

bir de 12 yıl önce sorduğum şu soruya verilen cevaplar (özellikle compadrito üstadın verdiği cevap) yardımcı olabilir.

(git: 453906)

gaz
az veya fazla beslenme.

Bizimkinde az beslenmeden dolayı olmuştu

Gaz, açlık. Bir de el ve ayak parmaklarını kontrol edin saç dolanıyor bazen, hatta tüm vücudunu

ek olarak + anne stresliyse ve panik halindeyse, anne rahatlayamıyorsa bebek de rahatlayamıyor olabilir

doyup doymadığını çişli bez sayısından anlayabiliriz aslında. kaç tane çişli bezi çıkıyor? 5-6 olmalı diye hatırlıyorum. eğer az ise yeterli beslenemiyordur. süt az olabilir, ememiyor olabilir, dil bağı sebepli bi sorun olabilir.

7 gunluk bebek manipule edemez henuz. compoditronun dedigine bakmayin. 4 aya kadar "kucaga alisma" durumu yok bebeklerde. kucakta susuyorsa kucaga almakta bi sakinca yok. egitmeyi falan denemeyin. birakayim aglasin denmez 7 gunluk bebege.

saatte 1 memeye gelince emiyor mu? emiyorsa yeterli gelmiyor olabilir. gaz olabilir. kolik olabilir. uykusuz olabilir. beyaz ses ile yatirip uyutmayi, kundak yapmayi (bu onemli), uyandikca beslemeyi, hala agliyorsa ek gida vermeyi dusunun (yenidogan icin uygun sutlerden bahsediyorum, cicibebe falan degil tabi). bi de unutmayin, bebekler bazen sebepsiz aglar. stres bosaltmasi yapiyorlar. bazen hic sebepsiz agliyorlar. o yuzden temel ihtiyaclarini verdikten sonra hala agliyorsa da donusumlu sekilde kucaga alarak, ninni soyleyerek idare etmeniz gerekiyor. hepsini de anneye birakmayin bebek agladikca strese girer, bebek de bunu hisseder. zorlandikca yardim edin.

7 günlük bebeğin ağlama sebebi %90 açlık.
gaz anne sütü ile beslenen bebeklerde çok olmaz, olsa da 7 günlük bebekte olmaz.
bir ihtimal ortam sıcak/soğuk/eline saç dolandı/canı yanıyor ama zannetmiyorum henüz o kadar ortam bilincinde olmuyorlar.

anneyi güzel emiyor diye düşünmeyin belki emiyor ama sütü çıkaracak kadar çenesi kuvvetli değil. çok güzel emen bebeği açlıktan komaya girmek üzereyken farkeden bir anne olarak uyarmak istedim.

Bu arada annenin yedikleri de etkileyebiliyor. Mesela bizde anne sütlü birsey yer icerse direk bebeği rahatsiz ediyordu, uyuyamiyordu. Simdi hala kendisi yese etkiliyor.

dermatoloji uzmanı hatta genel cerrahlar da bakıyor.

Plastik cerrah da bakar, hatta yüzünüzde olduğu için bence plastik cerrah baksın.

kan tahlilinde ürenin durumuna da bakın.

@lazpalle Üre de normaldi kan tahlilinde.

Birkaç gün tansiyonunu ölçtürsene bi.

Bi de idrar tahlili iyi olurdu.

@Mirket Geçen hafta yapılmış idrar tahlilim var zaten, yazmıştım o detayı da. Direkt bu konuyla alakalı yapılmamıştı, bir şey çıkmamıştı. Bu köpüklü idrar görüntüsü de yeni bir şey değil, bende hep öyledir. Tansiyonum da normal.

Antibiyotik, aspirin, vitanin, cilt hastalıkları için verilen ilaçlardan sonra benim de köpüklü çıkıyordu. İlaç kullanımınız varsa onunla alakalı olabilir.

Yarım yamalak okumuş, detayları atlamışım abi.
Gereken her şey yapılmış. Sağlıklısın :)

4 sene önce ben de aynı şikayetten gittim ama kan ve idrarda hiçbirşey çıkmadı. bir sorun da yaşamadım.

Üroloji ye git tsbi ki ama yaş kilo stres ve bir çok hastalık etki edebilir buna.

cipralex yüzünden olabilir.

antidepresan libidoyu çok azaltır ama tabi sadece bununla ilgisi yoktur.

sabah ereksiyonu yaşıyor musun? bu yoksa çok daha çabuk bir şekilde gitmelisin ürolojiye.

Sabah ereksiyonum oluyor ama eskisi gibi değil.

Durum biraz acil gibi.
Ürolog ve psikiatristle görüşmeni öneririm.
Veya değil. İkisiyle de.

mirket +1
psikolog değil bak, ürolog ve psikiyatrist ile.

cipralex'den dolayi yaw.
baska ilaca gec, ama antidepresanlar malesef alt takimin rot balansini etkiliyor.
ben cymbalta'ya gectim, onda da ayni problem var.

mirket +1
ürolog'a görün hormonlara bir baksın, ne seviyelerde, sonrasında psikiyatrist'e görün, durumunu anlat, almış olduğun tedaviyi değerlendirsin.

bende senin gibiydim. kan testi yapıldı testosteron düşük çıktı birde prolaktin hormonu yüksekmiş.

kan testi yaptırıp testesterona baktır hocam.

Spora baslamayi da unutma biraz hormonun salgilansin

ben de spor demeye gelmiştim. belki ilk başta yorgunluktan dolayı yine sıkıntı olabilir ama düzene oturunca matkap gibi olursun

Spor demeye gelmiştim ahshs

Spor yaparken, daha doğrusu ağırlık çalışırken salgılanan testosteronun akut etkisi vardır daha salondan çıkarken testosteronla ters çalışan kortizol gibi hormonlar nedeniyle zaten baskılanmış olur, testosteronun belirli bir düzeyde günlük olarak sürekli salgılanması lazım, olası bir testosteron düşüklüğünde bunu manipüle edecek bir sistem yok ne yazık ki uygun düzeye çıkarmak için testosteron replasman tedavisi uygulanır ama o süreçte ağırlık antrenmanı yaparsanız ekstra kas kütlesi de alabilirsiniz öyle de bir avantajı var.

Prolaktin, testesteron, FSH, LH ve kan şekerine baktır. Özellikle prolaktin çok etkili. Antidepresan kullanıyorsan prolaktini yüksektebiliyor.

Kan şekeri, tansiyon falan da ölçülmeli.

açık ve net yazıyorum. erkekler antidepresan kullanmamalı!
antidepresan erkeklere fayda getirmez. zarar getirir.
antidepresan kadın işidir.

Edit: Ağustos ayında endokrine bir hormon testi vermiştim;

Testosteron (total): 4.6
Prolaktin: 14.57

aralık değerlerde ama testo alta pro üste yakın.

Ben de spor demeye gelmiştim. Ağırlık antrenmanı, direk 1-2 hafta düzenli antreman sonrası net etkisini gördüm. Sonra sporu biraktim, korean ginseng aliyordum arada hala bir sıkıntı olmadı. Tabii ilac falan varmis, arkadaslar gerekenleri söylemiş zaten.

hiç yaşamadım. ama başıma gelseydi doktora giderdim önce ürolog görmeye.

harekete geçmediğinden emin olmak lazım. uyarıcı da olmayabilir. spor da arttırır. ben performanstan kendim memnun olana kadar durmam. karşı taraf 2.plan, önce sağlık.

hocam maalesef sebebi antidepresan, başka yerde arama. uzun zamandır redepra kullanıyordum, bitince bıraktım. sonrasında bir süre zestat aldım. o da kesmeyince 2 tane daha denedim bir süre. benim ufaklık içine kaçtı, mecaz değil gerçek:) bir haftadır bu durumdayım. şimdi yine redepra'ya başladım, bakalım ne zaman düzelecek. maalesef antidepresanların bu etkisi çok kötü erkekler için. özellikle antidepresan bırakma aşamasında çok oluyor bu.

hangi şehir olduğunu belirtirseniz daha nokta atışı dönüşler alabilirsiniz.

Aslında genel olarak fiyat ortalama ne kadar öğrenmek istiyorum. Bu sebeple şehir belirtmemiştim.

Bu konuda uzman veya bilgili değilim ama tüp bebek yöntemi kullanılarak veya kullanılmayarak oluşacak hamilelikte sigara içmenin etkisi aynı olsa gerek.

Ben de uzman değilim ama tüp bebek yapmaya çalışan bir iş arkadaşım vardı, dr kocasına sigarayı bıraktırmıştı çünkü menisinde sperm hücresi yokmuş, yani zaten sıkıntılı bi durum varmış, o yüzden sigara daha da kötü yapıyordu galiba.

Sigaranın kimin genlerini, hangi genlerini, hangi sıklıkta içildiği takdirde ve ne kadar bozacağı kimsenin bilebildiği ya da tahmin edilebilen bir şey değil. Yani bu kullanımla genlerin tahrip olmuş da olabilir, tahribat oluşmamış da olabilir. Tahribat oluşmuşsa hangi genlerin tahrip olmuş olabilir bilemeyiz, belki zekâ geriliği belki kol bacak postür bozukluğu belki gelişim geriliği belki işitme görme konuşma gibi duyularda problem oluşacak, bilmiyoruz, tahmin edebilen varsa da ondan haberdar değilim.

Sigara bağımlılığından kurtulmak isteyen herkese rahatlıkla kolaylıkla sağlıkla çabucak ve kalıcı bir kurtuluş diliyorum.

Abi şimdi burdan çok bilimsel yorum yapamam ve dahiliyeci de değilim hatta klinik dışı branşta olduğum için bu işlerden baya uzak da kaldım ama karaciğer, rejenerasyon yeteneği yüksek bir organımız. Yaşın da genç daha. Beslenmene dikkat edip alkolle arana bir süre mesafe koyarsan titreyip kendine gelebilir gibi. Sen yine sırf bu iş için bi dahiliyeciye git. Testlerini göster. Ne yapayim diye sor. Ama dediğim gibi karaciğer dayanıklı bir organdır yani vücudumuzun cefakar abisi gibi. İyileşir sen iyi davranırsan diye düşünüyorum

testleri tekrarladınız mı?
alkol kullandıktan sonra aynı şekilde karaciğer değerlerim yüksek çıkmıştı, 2 ay sonra tekrar yaptırdım normal çıktı bu sebeple olabilir.
eğer yine yüksek çıkarsa alkol tüketimi olmadan gastroenteroloji randevusu alın bi usg baksınlar.

@eja, hocam alkolü hep kullanıyorum djfdjf benim için son üç senede "hah içmedim al bakalım" diyebileceğim sadece iki kez üç aylık ara söz konusuydu, onlarda da alkol değilse meşrubat tüketiyordum. karaciğerim vücut bulsa muhtemelen ağzımı burnumu kırardı.

@nundu, abi çok teşekkür ederim. ben de aslında biraz bundan ümitliydim. rejenerasyon becerisi yüksek bir organ diye biliyorum, kesince bile sakal gibi daha gür çıkıyor eşşolusu. eziyet etmeyi bıraksam, kilo versem, alkol/şeker almasam insafa gelir belki. zaten bu noktadan sonra bunu umut etmekten başka yapabileceğim bi şey yok açıkçası, geri dönüşü olmayan bir hasar verdiysem maksimum 10-12 yıl içinde helvamı versiniz herhalde.

Alkolü bırakıp kakan yeşil olana kadar bitki yersen düzelir bence.

Yazdıklarından anladığım senin karacigerini yerine getirmek gibi bir niyetin yok. Önce kafanda zararlı olarak adlandırılan tüm yiyecek ve içeceklerden uzak durulması gerektiğini netleştir ve kararlaştır, sonra doktora git.
Karacigerin yarısı ile hatta 1/3 u bile iş görüyor. Ama sende bitiyor iş.

değerler benzerdi aralık ayında,
full diyete başladım ve ağustos ayında hepsi referans aralığına düşmüştü.

valla burada duser diye yazanlar olmus. umut vermisler ama sen gevseyip ayni yasam tarzina devam edebilirsin gibi geliyor bana. o yuzden reddit'te gecenlerde okudugum bir ornekten bahsedeyim ben de perspektif olsun. senin yaslarda bir eleman yine asiri alkol tuketiminden karacigerini eline almis, rejeneratif siniri gecmis ve birkac yil omrum kalmis doktorlara gore diyordu.

yani bu islerin sakasi olmaz. nasil olsa duzelirmis diyip rehavete kapilma. geberip gidersin bak saka degil.

Benim de değerlerim seninki gibiydi. Değerlerinin kötü olması karaciğerinin zarar gördüğü anlamına gelmeyebiliyor.
Fibroscan diye bir şey yapıldı. İleri derecede yağlanma çıktı ama karaciğerde sertleşme de sıfır ayarındaydı. Yani karaciğer hiç hasar almamış, insan gibi yaşamayla tamamen normale dönebilir dendi.
1 ay bir damla bile içki içmedim ve 154 olan alt değerim 60'lara ast ise 30'lara indi.

33 yaşındayım. Rutin bir iş yeri tektikleri bana yaşlandığımı hatırlattı, artık 20 yaşında olmadığımı hatırlattı. Eskiden haftada 28-30 bira, bir tane de 35'lik viski içiyordum artık 6 ile sınırlayacağım.

bildiğim kadarıyla dönmesi için 2-3 aylık değil de ciddi bir beslenme alışkanlığı değişikliğine ihtiyacın var.
yani bu tür organsal fonksiyon bozukluklarında çat diye götürmüyor sanki. süründürüyor olmalı. gerçekten birkaç saatlik "zevk" için buna değer mi? hayatın ve bedenin mi, bu karanlık mı?

alkol hakkında gerçekleri bilsen bence korkar bırakırdın da, şu an algılatmayabilirler.

Seninki çok ekstrem olmuş ama cihazların eskiligine veya işte yeni model olması tanıyı kolaylaştırıyor eski bir cihazda çekilen mr'la yeni 3t cihazla çekilen bir MR'da arasında tanı farkları olabiliyor.
Görüntü daha Bulanık oluyor eski cihazlarda veya görülmeyen bir şey yeni cihaza çıkabiliyor bunun gibi bir şey olmuş olabilir ama dediğim gibi çok ekstrem olmuş Sizinki de

Arkadaşlar, ehliyet yenilemek için sağlık kuruluna 2. kontrole giren kimse yok mu?

CPAP cihazını yeterince kullanmadığımı düşünürlerse ya da uyku apnem düzelmediyse ne olacak?

Ehliyetim iptal mi olacak?

İlk defa kontrole girdiğimde uyku apnem olduğunu tespit edip, CPAP cihazı almamı isteyip 1 yıl mühlet vermişlerdi.

CPAP cihazını aldım. Bu 1 yılın 6-7 ayında kullandım. Ama kilo veremedim, apnem düzelmedi.

Şimdi bu ikinci kontrolde ne olacak? Yeniden 1 yıl süre mi verecekler?

Kimse kontrole gitmedi mi?

Ms gozukurmus bi doktor soylemisti. Als de benzer bi hastalik gibi. Hic cevap gelmezse diye belki fikir verir diye yazdim.

hocam ben senın tam zıttınım yer yon bulma, harita, tarih takibi, matematik, okul basarisi, vb konularda cok kotuyum. diger konularda ise cok basarılıyım.

ben ne oluyorum?

@visnebahcesi tesekkür ederim biraz rahatlattiniz. aslinda doktorun da ilk tepkisi depresyon ve stres oldu. ama tabii bakalim dedi ve mr'a yönlendirdi.
dediginiz gibi bir cocukluk gecirmedim, ailem de ilgiliydi, acikcasi travmatik bir durum olmadi.
ama depresyon stres, ayni anda cok sey düsünme yapma, üstümdeki yükler vs galiba dediginiz beyin sisi benzeri bir durum olabilir..

kelimeleri bazen farklı söylüyorum 8 10 senedir. yani misal çatal diyeceğim, alakasız bir kelime çıkıyor ağzımdan, telefonu versene gibi bir şey diyorum bilinçsizce. bazen çatal diyeceğim ama diyemiyorum. çatalı gösteriyorum, "kaşık gibi ya pençeli hani off" diye ufak krizler yaşıyorum. bende yön bulma berbat, 37 yaşındayım, sağ solu bile karıştırırım sürekli. okul hayatım iyidi, matematik, anlama yüksek. kitap okurken yok.

sizce bu durum nedir, disleksi mi, nörolojik mi, psikolojik mi?

@semenderr tamamen ayni durum, kelimeyi cikaramama, yerine alakasiz bir kelime koyma. anlattiginizin tipatip aynisi.
ama mesela benim yer yön cok cok iyidir. okulda matematik okuma hic sikintim yoktu. ama son bir 10 yildir (aslinda tam konusma sikintisinin baslamasina denk geliyor) okumada sikintim basladi.

bence disleksi degil. cünkü anladigim kadariyla disleksi cocukluk döneminde cikiyor ve okulda zorluk yasiyor cocuklar. böyle ileri yasta ciktigina emin degilim.
nörolojik mi bilmiyorum, tam da bunu elemek icin beyin mr'i istedi doktorum. iki hafta sonra randevum var. ben oradan bir sey cikacagina inanmiyorum. ama bilemeyiz tabii..

bence psikolojik olmasi cok olasi. bu durumu sormaya anlatmaya baslayinca, o kadar cok arkadasim bende de aynisi var dedi ki sasirdim. doktorun ilk tepkisi de 'bu stresten oluyor'du. O yüzden psikolojik olabilir diye düsünüyorum. stres yorgunluk yogunluk. ama hic de gecmiyor.
benim iste diger mantikli aciklamam acaba alzheimer vb bir sey baslangici mi. O nedenle doktor mr temiz cikarsa nörolog önerdi, belki onunla devam edebilirim. Bir gözükmekten zarar cikmaz.

buraya da sonucu yazarim bir sey cikarsa.. ama ne oldugunu anlamak bile uzun bir sürec olacak gibi..

Hocam disleksi tanısı olan çocuklar bazı şeyleri karıştırır mesela "el" hecesini "le" diye okur "le hecesini "el" diye okur. b ve d harflerini karıştırır 4 ve 7 sayılarını karıştırır.sonra büyüdükçe kaybolur ama bazı şeyler kalıcı olabilir.

senin saydığın sorunlar brain fog yani beyin sisi olabilir. Demans alzheimer biraz ağır. mesela işten eve dönerken yolu hatırlamadığın, unuttuğun oluyor mu?

selamlar, yok dediklerinizin hicbiri yok.
benim konusmada kelimeleri hatirlayamama, bir kelimenin yerine benzer baska kelime koyma. okuma dinlemede takip edememe gibi durumlar oluyor.
zaten ben de sonunda yorgunluga karar verdim. kafamda yüzlerce sey var. bir de cok hizli konusuyorum. ciddi bir sey olmadigini düsünüyorum. doktor de stresten olur dedi.
bu arada önlem amacli mr cekilde o da temiz cikti.

arveles
başkasına gerek yok

Ben de 1 hafta günde iki kez düzenli kullanımlı muscoflex duo derim.

B12 testi yaptirip seviyesi dusukse b13 vitamini alin

@mor oje

Direkt alsam? Hastaneden sıra bulamıyorum.

et ve ekmek

en güzeli tahlil. belki magnezyum eksiktir, siz alakasız bir şey içerek organlarınızı boş yere yorarsınız?

Kan tahlili, MR ve boyun ultrasonu gerekecek gibi görünüyor. Bir nörologla görüş.

@candide +1

Yine de tahlile sabrım yetmez aile hekimlerine gidemicem diyorsan B12 depo iğnesi yaptır. Dodex var, günde 1 tane kalçadan, 5 mi 6 mı ne iğne. Yaptırabilirim dersen al yaptır.

@Mirket

Boyun ultrasonu ne alaka, mr ne alaka? Kan değerleriyle ilgili bir konu bu.

Unutan organ beyin değil mi?

Beyinde bir problem var mı için MR
Beyin yeterince kanla beslenebiliyor mu için boyun damarları ve kan akışı kontrolü : Boyun ultrasonu

önce kan değerlerine bakılıyor. orada sorun yoksa beyne bakılıyor

@simsiyah ezbere vitamin alma. Full kan degerleri +b12+d seklinde dahiliyeciden test iste, 1 gunde cikar. O zaman al. Neler dusuk veya yuksek bilinmeden alinmaz, saglik bu.

Doktor değilim ama anlattığınız pleurodynia denilen yan ağrısına benziyor.

Viral rahatsızlıklardna sonra olur bir süre sonra kendiliğinden geçer diye biliyorum. Bir diğer adı da devil's grip. Siz yine de doktorlara danışın ama şu hastalığın da semptomlarını falan Bi okuyun durum ona mı benziyor diye

Geçmiş olsun

Bir ihtimal psikolojik sebepli de olabilir, bir ihtimal.

Bir de bir fibromiyalji hastası olarak söylüyorum, fibromiyalji bile olabilir bu. Hatta belki panik atak başlangıcı.

Yalnız doktor sana nasıl zatürre yazabilir aklım almadı. Sonra da doktorları gözü kapalı ilah ilan edenler oluyor. Şu hale bak.

Gidiyosun kan değerlerini ölçtürüyosun, her türlü vitamin mineral her türlü değere bakılsın diyosun. Gerekirse endokrinoloji bölümüne bu dediklerini anlatıp öncelikle kan değerlerinde bir problem olup olmadığını öğrenmek istiyorum diyosun, bakmak zorundalar.

Eksik yanlış çıkarsa onlara yönelik bir tedavi verilecektir. Ama kimseye güvenim kalmadı dersen kendin bu işin peşine düşmen gerekir. Tanıdık -sana çıkar gözüyle bakmayacak veya bilinçsiz olmayan- doktor bulup sonuçları okutmak gibi.

Bu arada C vitamini alıyosun günde 1000 mg. Bağışıklığın düşmüş olabilir, aldığın sürece bak bakalım iyileşme var mı. Varsa kan değerlern düşüktür, özellikle demir, D ve B vitaminlerinin peşine düş.

Çok geçmiş olsun.

Kendinize dışarıdan bakmaya yardımcı olabilir. Zaten soluğu düzenli olarak pub da almıyor musunuz? Herkesin hikayesi farklı. Birileri ile aynı grupta terapiye katılıyorsunuz diye sonunda onlar gibi olmayacaksınız. Size iyi gelebilecek birilerine de rastlayabilirsiniz. Umarım tabi.

Örnek verdiğiniz gibi büyük dertler dinleyeceğim perspektifinden değil de "kendimle ilgili bir şeyleri paylaşmak ve çözüm bulmak için buradayım" perspektifinden dinlerseniz faydası olmaz değil.

Dediğiniz gibi olmazsa da ayrılırsınız, baştan grup kurallarını vs öğrenin ayrılık vs konusunda.

grup terapisindense normal terapi ve tedavi oneririm

kadıköyde bir tanesine katılmıştım ben. hikayeler farklı değil aslında, bağımlılık denen şey faklı değil çünkü. yemek, içki, başka şeyler hepsi aynı mantıkla ilerliyor.
ortam güzeldi. yıllardır içmeyen var, sokaktan gelen var, zengin bir iki tip var, herkes kibar anlayışlı destekleyici falan.
ben ortamı sevmiştim ama çok da bi faydası olur mu.. ne yazık ki bana olmadı. bir doktora gidip uzun soluklu ciddi bir tedavi işe yarar. durum tamamen kontrolden de çıkmadıysa zaman kaybetmeden yardım alın siz. zaman geçtikçe daha da zorlaşacak çünkü.
ama öyle negatif bir durum yok bence. evet hepimiz aynı şeyi yaşıyoruz, yalnız değilmişim, bu işin sonu oraya kadar gidebiliyormuymuş tarzı bir şey oluyor.

@mrvin: alkolü hayatımın olmazsa olmazı haline getirdiğimden beri karşıma karşıma alkol bağımlılığından hayatı kaymış, sağduyu, ahlak, edep ne varsa kaybetmiş insanlar çıktığı için bir tık çekiniyorum. Benim de ufak da olsa öyle olma ya da olacak olma ihtimalim inanılmaz korkutuyor beni.

belki de o korkuyla yüzleştiğinizde sorunu çözmeyi ertelemekten vazgeçeceksiniz, dank edecek, değişme yoluna gireceksiniz. belki de ihtiyacınız tam olarak oraya gidip o insanları görmektir?

@sekiz benim gittiğim toplantıdaki çoğu kişi baya iyiydi ya. Sadece 2 tanesini çok sevememiştim. Biri dengesiz biriydi, anlamak için çok uğraşmadım ama sorunluydu. Diğeri de grubun yöneticisi gibi bir şeydi, kadındı. Hatta bence, çok büyük bir bence ama bu kendisi alkolik falan değildi. Herhangi bir şeyin merkezinde olup insanlarla iletişim kurmak isteyen biriydi diye düşünüyorum. Saçma sapan bi kitap gibi bir şeyleri var bu arada. Din desen değil, biri bir tür felsefe diyor diğeri hayır değil diyor, biri kızı korkutmayın falan diye konuya giriyor derken, böyle mesajlı anlamsız garip bir şey önerdiler bana ama anlamadım ben olayı. Bi tane adam kitap mı yazmış ne yapmış aptal aptal işler. Bu tür şeylere sadece amerikan korku filminin içinde geçerse tahammül edebiliyorum. Çok ilgilenmedim ve dediğim gibi anlamadım da.
Tamamen çöp bir yer değil. Katılanların çoğu kesinlikle iyiydi zaten.
Bence bir kereliğine bi gidin aklınızda kalmasın. Ama dediğim gibi sizin işiniz doktorla. Alkol gider yerine başka bir şey değil. Sorun neyse onu çözmeniz onu kontrol altına almanız lazım.
Ailemde de söylediğiniz gibi 2 kişi var. Biri veremden öldü, kötü biri değildi. Diğeri ahlaksız bir pisliğin teki, ona olan tiksindim çok büyük.
Bağımlılık kötü bir şey. Şu an tlc ağır yaşamlara sardım mesela. Aynı. Her şey aynı. Votka içmek yerine hamburger yiyorlar sadece. O kadar aynı ki anlatmam size.
Alkolden korkmak yerine neden böyle davrandığınıza odaklanın. Yoksa ya alkolik olacaksınız dediğiniz gibi, ya da başka bir şeye saracaksınız benim gibi.
Toplantıya gidin ama. Hiçbir şey olmasa genel kültür olur. Belki de iyi gelir size. İsminizi falan da söylemenize gerek yok. Tabii ki soruyorlar da, tanıyoruz birbirimizi :)
Kibarlar ama bunu söyleyebilirim. Ne söylerseniz söyleyin daha fazlasını da yaşadıkları için hem böyle biraz babacan biraz arkadaşça biraz da bu ney ki yeğenim tadında bi dinleyişleri var insanı. Orada anlaşıldığımı ve yalnız olmadığımı gördüm. Sadece daha fazlasına ihtiyacım vardı, uzatmadım.

Biorezonans ile ilgili bilimsel olarak ispatlanmış hiçbir veri yok, bir iştah problemi yaşıyorsanız leptin direnci insülin direnci vs oluşmuş olabilir, bunun teşhisi için Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları bölümüne gitmenizi öneririm. Yoksa eğer Dahiliye de olabilir.

ben bu biorezonans denen naneye inanıp baya bi gittim, gençlik toyluk zamanlarım. 2010 yılı mıydı neydi. 1 sene düzenli gittim işinin ehli dedikleri birine. bitmek bilmeyen şişkinliğim ve baş ağrım üzerine. hiçbir işe yaramadı. bu kişisel bir tecrübe tabii. ama üstünden 15 yıl geçmiş, hala hakkında ispatlanmış fayda yoksa bu iş yaş derim.

aşırı yeme isteği ve tatlı krizine karşı yapılacak şey su içip beklemek

Taaaa galiba 2006'da gittim sigarayı bırakmak için. Hiç işe yaramadı. Hâlâ da mantıklı gelmez.

Gereksiz para vermiş olursunuz

iş arkadaşım 9 yaşındaki kızı için yaptırdı. acayip işe yaradı güzel kilo verdi 2 aydır ağzına şeker zerresi sürmemiş ve canı istemiyormuş. işe yaramış yani kısacası.

kendisi için de dün yaptırdı olumlu sonuçları görünce. bakalım kendisinde nasıl etki olacak.

Ben de yaşıyorum. Çamur dolu bir tumsege düşmüşüm, var gücümle ucuna çıksam da kayıp yine dibine çekiliyorum. Yalnız değilsin cevabı olsun diye yazdım, oradan düşünceyle değil hareketle çıkılıyor.

30 dan sonra bunu normal kabul ediyorum, üstüne düşünmüyorum bundan sonrası böyle

20 lerin başındaki iyi ezberimiz, keskin odağımız, beyin iştahımız artık yok

bende de var gibiydi. instagram’ı kapatınca ve doom scroll yapılan uygulamaları bırakınca geçti. tavsiye ederim.

6-7 ay nofap dene. ciddiyim.

dopamin detoksu, spor, düzenli uyku, iyi beslenme şart bunları hayatın değişmez kuralı yapmalısın. ayrıca bir kan testi yaptırarak eksikleri kapatmak gerek. mesela D vitamini ya da demir eksikse hep yorgun hissedersin. yorgun insan kafasını toplayamaz.

orpheus +1, dopamin detoksu yapmadım ama uykumu düzenledim, spor yapmaya başlayıp beslenmemi düzelttim ve geçti bende.

Normally

Siklusumun 14. Gününde hiç sektirmeden ağrı çekerim ama bu dayanılmaz olmaz hiçbir zaman.

Normal. Yumurtlarken bende cok agri oluyor hatta reglden daha agrili.
Bunu arastirmistim ve bunun aksine yumurtlama gerceklesme belirtisi yani saglikli bir sey oldugu yaziyordu.

@robert bosch

Evet ben de dediğin bilgileri buldum ama ağrının şiddeti hakkında pek ayrıntı yok. Ondan sordum. Bildiğin ikinci gün regl ağrısı gibi ağrıyor, enteresan.

Teşekkürler.

Hiç gitmediyseniz kadın doğum görsün ama normal… Ağrı olunca anlıyorum ay ortasında olduğumu.

annemde aynı durum vardı. doktor bir arkadaşım kortizonlu bi iğne ile hallederiz demişti. henüz yaptırmadı ama küçük bir operasyon dedikleri bu işlem olabilir

dermovate

doktor bana bu hastalığın tamamen beslenme ve yaşam tarzıyla alakalı olduğunu söyledi.
stres, uykusuzluk, abur cubur, hamur işi hayatında olduğu sürece sürekli ilaç da kullansan iyileşemezsin dedi. zaten kesin bir tedavisi de yok.
benim problemim saç derisinde olduğu için ilaç öneremeyeceğim.

elidel

@mustafa daha önceki doktor dermovate ağır gelir demişti bunun için
@elorelia evet haklısın çok detaylı bilgiye de sahibim ama yaşam tarzı iş güç imkan vermiyor maalesef. o yüzden geçici çözümler arayışındayım
@thesom.. elidel tehlikeli bir merhem :) daha önce bir iki kere kullandım bıraktım

rahatsızlığınızın derecesini bilmediğim için kendi kullandığımı yazdım. kortizonlu olmasın derseniz bepanthol sensiderm kremi deneyin. o da iyi geliyor.

hiç gastroenteroloji gittiniz mi endoskopi kolonoskopi yaptırdınız mı, bundan dertli olan arkadaşım bu işlemleri yaptırdıktan sonra verilen diyet ile baya sorununu çözdü, birde yiyecek alerji testi aklınızda bulunsun.

gluten, süt ürünleri, şeker falan bi kesmeyi deneyebilirsin. özellikle süt ürünlerini.

Şimdi efendim, bu hastalık insana yerleşince ömür boyu bırakmayan, iyi bakım, iyi beslenme, düzenli dinlenme vs şekilde uykuya geçen ama zaman zaman da bir yolunu bulup alevlenen bir hastalık.

Alevlendiği zaman, alevlenmenin şiddetine göre kortizonlu ilaçları 5-10 gün süreyle kullanılarak baskı altına alınabiliyor. Bu süreçte, düzensiz ya da daha uzun süre ilaç kullanılması durumunda, ilaç cildi incelterek daha hassas, hastalığa daha duyarlı hale getiriyor ki faydadan çok zarar veriyor.

Hastalık uyku halindeyken alevlenmesini mümkün olduğu kadar geciktirmek için de kullanılan ilaçlar vardır ve Elidel bunlardan biridir. Tehlikeli değildir. Alevlenmiş hastalığa iyi gelmez. Uykudaki hastalığı geciktirir.

Şu an alevlenme sürecindeyseniz, şunu süreyim geçsin demeyin. 5 gün süreyle daha önceki alevlenmede doktorun verdiği kortizonlu ilaçları düzenli kullanın.

vichy dercos denediniz mi?

Mirket haklı elideli gece canoleni gündüz sür demişti doktor

mecitefendi doğal organik ardıç katranlı sabunu

yukarıdakilerin hepsini denemişliğim vardır yirmi yıldır. uzun süreli rahat ettiren tek şey bu sabun oldu

bu kitapta bahsettiğin rutin oluşturma, mekan eşleştirme gibi teknikler güzel anlatılıyor.

images.app.goo.gl

2000 iyi yerlerde.

Ataşehirde kalburüstü çok iyi bilinen bir yerde liste fiyatı 3400tl. 3000’e iniyorlar.

istanbul-sancaktepe'de bir kaç hafta önce yaptırdım. muayene 500, dolgu 2000 toplam 2500TL verdim.

hospitadent diş hastanesinde %30 indirimle 2400'e yaptırdım kızıma.

Bu arada dolgu ücreti dişe göre de değişiyor diye biliyorum, azı diş ile kesici diş aynı fiyata değil.

1- evet, temizliyorlar.
2- sigortan yoksa; veznede 7 liralik bir ödemesi oluyor muayeneden önce.

Hocam siz gozlemlerinizi paylasirsaniz daha somut donusler olabilir.

2 yas bir cocuk icin genelde otizm falan gozlemlenebiliyor sanki. Zeka geriligini hic duymadim.

bizim komşunun çocuğu anlamsız anlamsız bakıyordu, yani aslında söylemek istemedim ama "aval aval bakıyordu" lafı tam olarak karşılıyor. ona seslenene bile böyle bakıyordu. ben bu çocukta bir sıkıntı var diyordum. zeka geriliği değil ama işitme problemi olduğu ortaya çıktı.

Soruya cevap değil ama. Bazen duyman sorunları da zekangeriligi gibi görünebilir.
Bunun için duyma testi yapılıyor.

bunlar için agte tarız testler var. bir psikoloğa veya çocuk gelişimciye danışmak lazım. otizm belirtileri belli ancak zeka geriliği belli testlerde anlaşılabiliyor.

Gedep e göz atmanızı öneririm.

Çocuktaki sorunları yazarsanız daha net konuşabiliriz +1 ama bir bilen görse çok daha iyi olur.
Çocukların belli dönüm noktalarında yapmasını beklediğimiz durumlarla ilgili gelişim testleri var. Kendiniz kaygılanmadan önce bi bilen bu testi yapsa iyi olur.ayrıca çocuğu da görmüş olur.

İşitme, görme sorunları varsa da böyle gözükür.
Bazen direkt tanı konulmaz, takip edilir. Tablet, sosyal etkileşim azlığı gibi durumların etkisi olabiliyor.