[]

öğrenilmiş yalnızlık?

adeta bir paradoks. eşiği bir türlü geçemiyorsunuz.

iş ortamının saygınlığından dolayı kurumda tanışılan kişilerle ilerleyemiyorsunuz. insanlar kişisel zevklerinizi bilmesin ve kariyerinizi etkilemesin diye o ortamdan sosyalleşmeye kendinizi kapatıyorsunuz.

iş için şehirde bulunduğunuzdan da haliyle dış ortamda tanıdığınız kimse yok.

peki nasıl çıkacaksınız bu kötü durumun içinden?

 
Yalnızlık soyutlanmayı soyutlanma da yalnızlığı doğurur. Dengeyi kurabilmek gerek. Gelen ilk daveti kabul eder bir yerden başlardım ben olsam.


  • ruhen hastayim ben  (01.11.22 22:40:31) 
Dernek, vakıf, sosyal sorumluluk işlerine girmeyi düşün. Her türlü insanla tanışırsın.


  • gabe h coud  (01.11.22 23:11:39) 
Kendi denginiz biri yok mu?

Mesela hakimsen kalem personeliyle sosyalleşemezsin ama diğer hakimlerle takılabilirsin.
  • turuncu tonlarda  (01.11.22 23:20:34) 
@turuncu

bürokrasi tehlikeli maalesef. kimin kimle ne yakınlıkta olduğu bilinmez asla.

kaygı bozukluğu ile birlikte bu riski almak çok zor.

tek samimi cevapta en sosyal kişi olabilecekken, yine bu cevabın kariyerin sonu olabileceği gibi bir gerçek mevcut.
  • ikiicidisibirkisi  (01.11.22 23:39:52 ~ 23:41:53) 
Ama kimin kimle ne yakınlıkta olduğunu da biraz içlerine girmezsen hiçr zaman bu döngüyü kıramazsın.

Ben iş ortamında genelde sır saklayıcı biri olarak davranıyorum, böyle yapabilirsin. Öncelikle kimsyi yargılamıyorum. Böyle olunca bana dedikoduları anlatıyolar kimin ne şeytanlık yaptığını öğrenmiş oluyorum ama ben kendimden bahsetmiyorum kimseye. Özel yaşamım ailem eşim hakkında çok konuşmuyorum, genelde önceki mesleki tecrübelerim, önüme gelen dosyalar, eski patronlarım vs, ya da genel şeyler kafelrr restoranlar hakkında filan konuşuyorum.

Böyle bi strateji izle, sır saklayıcı ol, biri bişiy anlattığında asla yargılama. Böyle böyle tanırsın bence insanları.

Hı yok ben asla muhatap olmam diyosan yapıcak bi şey yok, evde takılcaksın veya varsa dernek vakıf spor salonu gibi ortamlara takılcaksın.

Son olarak sen güçlü olduğun sürece kimse senin kariyerine zarar veremez.(bence)
  • turuncu tonlarda  (01.11.22 23:58:34) 
[]

Gönül işi değil ama çok da önemli bir duyuru değil:)

Akşam üzeri az biraz kestirdim ve doğal olarak hiç uykum yok.
Bir şeyler izlemek istemiyorum. Hastalık yüzünden uzun süre evdeydim zaten. Bu saatte ne yapayım?
Yapmam gereken bir kaç iş vardı ofise mingideyim,
Arabayla müziğimi açıp dolanayım mi
Sahilde yürüyüş diyeceğim ama serindir şimdi
Var mı fikri olan

 
korku gizem içerikli bir şeyler izle tam mevsimi tam vakti

guillermo del toro's cabinet of curiosities
  • freebird5406_2  (01.11.22 22:33:18) 
Canı sıkılan ifşa başlatsın da eski günlere dönelim.


  • ruhen hastayim ben  (01.11.22 22:33:28) 
Hepsini çok hızlıca 1 saat içinde yapmaya calisirsan hem kendi kendine bir yarışma olur hem de yorulursun 1'e doğru bakarsın uykun gelir.


  • encokbenisevinnolur  (01.11.22 22:34:19) 
Ben olsam güzel bir playlist ile sahilde yürüyüşe giderdim.


  • Amaranta ursula  (01.11.22 22:36:20) 
@ruhen, ifşalik halim mi kalmış:)
@freebird, inside Man i izliyorum, güzel. Cabinet of... Listemde.
@encok, :) sanırım bölüm bitince çıkarım, teşekkürler
  • kisa  (01.11.22 22:37:47) 
@amaranta, çok soğuk değilse olabilir.
Herkese teşekkürler

  • kisa  (01.11.22 22:38:40) 
Bu saatte çiğ köfte yenir.


  • dissendium  (01.11.22 22:41:22) 
:) bir süredir ilaç yüzünden geç saatlerdenyer oldum. Şimdi tekrar düzene girmem lazım:)

Arabayla sahile doğru gidip hava iyiyse yürüyüş yoksa arabada müzik.
  • kisa  (01.11.22 22:45:25) 
Sahilde üşütürsün. Ofise deli manyak değilse gitmez insan bu saatte :)
Çay koy. Bir şeyler atıştır. Görüntülü ara birilerini.

  • gabe h coud  (01.11.22 22:56:08) 
Evet son kararım, evden çıkıp ufak bir tür atıyorum yürüyerek dönüşte lavazza da bir çay içip eve gelip törenle TV yi tekrar açıyorum:)
Herkese teşekkürler. Bu anlamsız post için vaktinizi ayırdınız:)

  • kisa  (01.11.22 23:05:28) 
[]

Disarida wc'den cikarken gulumsemek

Bazi yerlerde boyle bir adet mi var? Erkek olarak bir mekandayken bunu gozlemledim. Ben iceri girerken cikan kadinlardan kimisi hafif bir gulumseyip geciyor. Ben cikarken de iceri giren kadin ise hafif bir gulumsemeyle geciyor (hepsi yapmiyor, kimisi yapiyor).

İlk defa boyle bir adet goruyorum. Bir de sadece bir mekanda gordum bu adeti nedense (oyle cok elit bir mekan da degil, zincir kahveci, istanbul'da).

Baska tanik olaniniz var mi? Yapaniniz var mi?

 
Ben hep görüyorum bunları. Hatta ben de yapıyorum. O gülümsemeyi görünce içeride ıkınarak hacet giderdiğini değil sadece elini yıkadığını hatta belki aynada şöyle bi kendine bakıp çıktığını zannediyor insan. Pozitif ya çünkü, utanacak bir şey yapmadı. Tuvalet kirlidir, koku vardır vs. "benimle hiç ilgisi yok" gülüşü o.


  • IncredibleMau  (01.11.22 16:25:36) 
Ama girerken de yapiyorlar. O da "utanma utanma, iceride ayip bir sey yapmadin, ben de yapmicam" gulusu mu? :)


  • hlot  (01.11.22 16:31:58) 
Bir insanla yüz yüze geldiğinizde gülümsemez misiniz? Nedeni bu işte. Bir dükkana girdiğinizde, çıkarken, kapıda biriyle karşılaşınca vs. Yani bu gülümsemek yalnızca selamlaşmak gibi.


  • zimbirik  (01.11.22 16:32:57) 
@zimbirik: yoo ben yapmiyorum, cunku yapani pek gormedim, tuhaf karsilanir diye yapmiyorum. E sokakta yururken de cok insanla gozgoze geliyorum ama kimse kimseye gulumsemiyor.


  • hlot  (01.11.22 16:34:29) 
Girerken olan gülüş normal bi gülüş işte. İnsanlar gülümseyebilir birbirlerine. Medeni olan budur zaten. Çok anlam aramamak lazım her şeyde.


  • IncredibleMau  (01.11.22 16:35:45) 
kafayı eğerek verilen selam gibi düşün insanlarla göz göze geliyorsun. az önce en savunmasız anlardan birindeydin ve o da kapıdaydı. daha ne kadar yakın olabilirsiniz? öyle bi gülümseme.


  • susannah delgado  (01.11.22 16:41:10) 
insanlar bence tuvaletteki değişik ışıklandırmayla aynaya bakınca kendini güzel/yakışıklı görüyor, o gazla ilk gördüğüne gülüyor.


  • Hallegadola  (01.11.22 16:44:42) 
Bir de erkekler bana gulumsemiyor :) acaba sadece karsi cinse gulunmesi gibi bir durum mu var? Kadinlar, kadinlara gulumsuyor mu peki?


  • hlot  (01.11.22 16:48:42) 
Dar, kısıtlı alanda karşılaştığım insana gülümserim. Tuvalet de bunlardan biri. Merdiven de olur asansör de olur. Sadece iki kişiysek selam verme ihtiyacı hissediyorum.


  • ruhen hastayim ben  (01.11.22 16:59:12) 
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (01.11.22 17:06:40) 
girişlerde,çıkışlarda, merdivenlerde, asansörde, restoranda vs cinsiyetlerden bağımsız olarak, tanımadığım insanlarla yüz yüze gelince selam vermek gibi gülümsüyorum ben de, refleks gibi düşün, kendi apartmanım içerisinde ise gülümsemeyle birlikte merhaba diyip geçiyorum.


  • hypathia  (01.11.22 17:20:11) 
Dar alanda kisa paslasmalar olarak düşün


  • abuzer  (01.11.22 17:52:32) 
Ben yapıyorum. Girerken de çıkarken de gülümserim birincisi diğer arkadaşların da dediği gibi göz göze geldiğim insanlara tebessüm etmek gibi bir alışkanlığım var, ikincisi beklerken kapıyı tıkladıysam rahatsız ettiğim için, çıkarken de beklettiğim için gülümser öyle geçerim.


  • dediysem dedim  (01.11.22 17:52:39) 
Mesela şehirler arası otobüsün koridorunda bir insan evladıyla denk geldin. Ya da uçakta. Biri birine yol verirken, ya da geçerken vs gülümsemiyor musun hiç? Yani onun gibi düşün. Ben genelde yaparım. Cinsiyet ayırt etmem. Güler yüzlü olmak, medeni olmak, selam vermek, dolmuştan inerken teşekkür etmek, iyi akşamlar dilemek falan hep aynı kategoride benim için.


  • zimbirik  (01.11.22 19:58:19) 
[]

Monica Bellucci

www.instagram.com

Bu kadından daha büyüleyicisi gelir mi? Geldi mi?


 
eva green, lea seydoux, ana de armas, margot robbie


  • jelly bear  (01.11.22 13:44:39) 
Sophie Marceau, Alizée, Sidse Babett Knudsen, Birgitte Hjort Sørensen, Claire Foy, Kate Winslet, *bold*Liv Tyler*bold*.


  • heritage  (01.11.22 13:54:08) 
abella danger


  • Hallegadola  (01.11.22 14:53:00) 
malesef. bu soru altına yazılan isimlerin hiçbirisine "sürekli" yutkunarak baktığımızı hatırlamıyorum.


  • rakicandir  (01.11.22 15:36:55) 
Ben dümdüz zevkleri olan bir insanım. Şu güzelmiş, bu yakışıklıymış gibi şeyleri deme ihtiyacı da hissetmedim hiçbir zaman. İnsanlara baktığımda onu görmüyorum desem yalan olmaz. Fakat bu kadın gelmiş geçmiş en kusursuz insan bence. Kızına çok üzülüyorum böyle bir anneden bayağı bayağı çirkin doğmuş diye :( Bak üzüldüm yine :( Neden ki :(


  • ruhen hastayim ben  (01.11.22 16:27:43) 
Öncelikle monika belluççi ablayı çok beğenen biri olduğumu söyleyeyim. Kendisi çok güzel mi çok güzel. Ama bence olayı güzellikten çok aura sahibi olması. Kadının karizması var. Şuan genç olsa sosyal medyadaki "ay çoh seksiyim, en seksi benim, ay çok güzel olduğumu göstermiş miydim" temalı klasik paylaşımları yapsa( yapanlar seksi ya da değil demiyorum. Seksi olmak ve bunu göze sokmak için çabalamalarının belli olması bütün sihri bozuyor onu anlatmak istedim) eminim ki bu kadar çekici gelmeyecekti. Misal instagramda görüp oha ne yakışıklı adammış deyip bi kaç gün girip girip fotoğraflarına baktığım biri vardı. Neyse tabi göz doyuyor yani 3-5 gün sonra bakmayı bırakıyor insan bıraktım tabi. Sonra denk geldi yazdıklarını, konuşmalarını sohbetlerini falan dinleyince asıl o zaman etkileyici geldiğini farkettim. Yani dış görünüş evet çok önemli ama tecrübeyle sabit insanı sonsuza kadar etkilemiyor. Ama karşınızdaki kişinin ruhu etkileyici geliyorsa o daha büyüleyici oluyor. Ki o ruhu bazen biz öyle görmek istiyoruz kafamızda yaratıyoruz bazen de gerçekten öyle etkileyici oluyor. Özetle kadın çok güzel ama asıl diğer çok güzellerin aksine aura ve karizması da çok sağlam hissi veriyor.@ruhenhastayimben deva cassel tam aura vs yok pek ama kıza da çirkin demezsin be su gibi kız yani


  • yazdonumu  (01.11.22 16:53:03) 
img-s3.onedio.com

bu kıza çirkin mi dendi? yuhanna..
  • del piero10  (01.11.22 20:28:01) 
monica bellucci çok güzel bir kadın ama fiziksel güzellik konusunda tek bir insan oğlunun dahi "böylesi bir daha gelmez" denecek seviyede olduğuna inanmıyorum. kendisinden daha çekici, güzel, etkileyici bulduğum en az 500 insan olmuştur. buna metroda, sokakta gördüklerimden tutun da artistine şarkıcısına kadar herkes dahil.

kendisinin bir tapınma nesnesine dönüşmüş olmasını asla anlayamıyorum. yıllardır bitmedi bu geyik. monica aşağı monica yukarı... insan işte ya tamam çok güzel ama neticede insan formunun bir sınırı var; öte yandan insanın yüzünde veya vücudunda onu belirleyen milyonlarca detay var... bu demek oluyor ki monica bellucci'den çok daha güzeli olmayabilir evet ama onun ayarında, onun gibi belki on binlerce kadın vardır dünya üzerinde.
  • mark greg sputnik  (01.11.22 20:33:02) 
malena ve irreversible'ı ilk çıktığında sinemada izlememiş kuşak monica'nın tanrıçalığını kabullenmekte zorlanabilir. sokakta monica'nın peak zamanına benzer birini bulana veya getirene 100 bin lira veriyorum..


  • del piero10  (01.11.22 20:48:11) 
[]

ekinuzbay

Bilgisi olan var mıdır?

Uçmuş. Yok.

Merak ettim kızı.

 
adminlerimizin yanındayız.


  • rakicandir  (01.11.22 12:43:25) 
valla banladılarsa haksızlık etmişler. gönül işi başlıklarını genel soru olarak açıyordu ama uyarılabilirdi. trollse troll gerçekse gerçek ne fark eder yani.


  • coldegezenkutupayisi  (01.11.22 12:50:25) 
@nawar evet hocam aşkımızın alevlenmesine izin vermemek için uçurmuşlar kadını. adminlerimiz beni korumuş <3


  • coldegezenkutupayisi  (01.11.22 13:14:15) 
Sevenleri ayırmasalardı:( Üzülmeye başlamıştım kıza. İyidir umarım.


  • Kahvedesu  (01.11.22 13:23:21) 
[]

Sevmemem gereken biri

Sevgili gönül işleri sever dostlar sonunda açtım bu duyuruyu. Beni çok etkileyen biri var. . Baştan söyleyeyim ikimiz de evli değiliz aşkı memnu olayları dönmüyor. Ancak yine de kalbim başka bir şey diyor aklım başka bir şey. Birkaç aylık flört döneminin ardından fark ettik ki ikimizde de duygular şelale. Fakat bu kişi duygusal açıdan ağır sorunlu. Yapmam dediği şeyi üç gün sonra yapıyor, sorun etmem dediği şeyden 3.dünya savaşı çıkarıyor. Tartışma anında hiçbir şekilde acıması yok. Ağzına geleni söyleyen biri. Bu yaştan sonra (27) kimseye duygu regülasyonu öğretme zorunluluğum olmadığından ve bunun çok sağlıksız olduğunu düşündüğümden ilişkiyi bir üst levela taşıyamadan karşılıklı konuşup anlaşarak bitirdik. Amma lakin ben bu kişiyi özlüyorum. Hem hayatımda olsun istiyorum hem de kendine biraz saygın varsa hayatına almazsın diyorum. Kendimle sürdürdüğüm bu savaşı bitirmenin bir yolu var mı? Yoksa kendimi korumaya almaktan vazgeçip kaderde ne varsa yaşamalı mıyım? Savcı Esra gibi ben seninle mutsuzluğa da varım mı demeliyim? Görmüş geçirmiş feleğin çemberinden geçmiş dostlar bi yardım edin hele.




 
Kaderde ne varsa yaşaman demek göz göre göre kendimi ateşe atman demek. Bu sizinki, narsist-borderline ilişkisini andırıyor. Sende acaip sevgi bağlılık, onda çok aşırı bir güvensizlik ve saldırı halleri, seninki de onunki de bitmiyor.. bence başkalarına odaklan. Gerekirse çivi çiviyi söksün ama ondan uzaklaş. Ya da bir büyüğüne danış çok güvendiğin birine olayı ayrıntılı anlat ve fikir al. Belki göremediğin bişeyler vardır, belki olurunuz vardır...


  • muhayyer divan  (31.10.22 22:23:31) 
Bu mutsuzluk degil patoloji.

Acaba bu cekim duydugunuz kisi ailede birine benziyor mu davranis olarak? Yakin geliyor mu? Isin psikolojik boyutundan yaklasiyorjm; patolojik bir cekim olabilir mi? Cunku anlattiginiz duruma gore sizin o kisiden oluk oluk kacmaniz lazim. Belki de sizi ceken sey aslinda cocuklugunuza kadar uzanan bir hikayedendir.

Sonuc olarak karsinizdaki kisiyle hic mutlu olamazsiniz. Savci esranin mutsuzluk cesidi bu degildi… bu patoloji.
  • mor oje  (31.10.22 22:35:19) 
ben bunca yıllık hayatımda böyle ikilemde kalıp ne olursa olsun diye ilişkiye seçen kimseyi mutlu sonla görmedim. yakın zamanda benzer bir durumun eşiğine geldim, seninkisini bilmiyorum da ben karşımda narsist bir kişilik olduğunu anladığımda direkt uzaklaştım. 20li yaşlarımda olsam muhtemelen gözümü kapatıp balıklama atlardım ve muhtemelen bir iki senemi feda eder, derbeder olurdum. ama artık kendime saygım var diyorum ve hayatımda drama istemediğime ve kimseyi düzeltemeyeceğime karar verip yalnızlığı seçiyorum.


  • hypathia  (31.10.22 22:36:13) 
insanların dedikleri değil, yaptıkları önemlidir.

iki gün sonra yine üff bununla mı uğraşıcam diyeceksin, ne gereği var.
  • selam  (31.10.22 22:37:40) 
ağlamak istiyorsan dvm.


  • edgenabby  (31.10.22 22:48:22) 
benim bütün ilişkiler böyle ne var bunda anlamadım........


  • ala09  (31.10.22 23:23:15) 
Ben bu sitede insanların nasıl ilişkiler içerisinde olduklarını anlamadım. Seviyorsan seviliyorsan sevişiyorsan güveniyorsan anlaşıyorsan tamam bitti gitti yani nedir ben anlamıyorum herkes mi dizi hayatı yaşıyor burada?

Seviyorsan dene tabi ki ne olacak ucunda ölüm mü var?
  • Hallegadola  (31.10.22 23:32:48) 
Demek ki bir yanınız itiraf etmese de kaos seviyor. Bazı insanlar durgun suları, bazı insanlar da fırtınadan sonraki durgun suları sever. Var böyle bir şey. Ona duygu regülasyonu öğretmeyi zorunluluk haline getiren onun kendisinden ziyade sizsiniz bence. Başka biriyle olsa başka bir şeyleri regule etmeye meyilli olacaksınız belki. Ben olsam bu tarafını düşünürdüm.


  • encokbenisevinnolur  (31.10.22 23:58:44) 
ozlediginiz sey gercekten o kisi mi yoksa o flort donemindeki heyecanlar mi?
benzer heyecanlari baska, daha stabil kisilerle de yasayabilirisiniz cunku.

diger yandan mor ojenin dedigi gibi bu kaosa karsi bir ilginiz mi var farkinda olmadiginiz? Kaotik bir durumu alip duzeltmek istiyor olabilir misiniz?

ben genelde seviyorsan git konus diyenlerdenim ama bu durumda bence kendi verdigin karara guven, kendine buyuk iyilik yapmissin bitirerek, isin en zor ksimi bitmis, gerisi alismak, o da kendi kendine olur zaten. tek eksiginiz yeni bir flort.
  • taurina  (01.11.22 01:18:44) 
- sevmemeniz gereken birini bilmeden sevmek cok hayata dair ama bile isteye sevmek kendinize hakaret. Kendinize hakaret ettiginiz bir hayatta birakin iliskiyi hicbir seyin yolunda gitme ihtimali yok.
- tolere edilebilecek ozellikler ile karakteristik özellikleri karistirmayin. İnsanlarin karakterini (illa ki genele gore kotu bir ozellik olmasina gerek yok) degistirmeyin. Degisirse o artik sevdiginiz, istediginiz kisi degildir. Sayginiz kalmaz, ilginiz biter. Degismezse de hayati ya sorun cikartarak ona ya da icinize atarak kendinize zehir edersiniz.
- iki uc aylik iliskide "agzina ne gelirse söylüyor" seviyesine gelen herhangi bir insanin herhangi bir rolde hayatinizda olmamasi lazim.
- en onemli kisim, ozlemek... Ozleyeceksiniz hocam. Ne var yani? sonra da unutacaksiniz. Herkesin unuttuğu, unutulduğu gibi. Aciz kisisel gecmisimiz "sensiz yapamam, seni sonsuza kadar sevecegim" cumleleri ile dolu. İnsanlik hafizasi unutmak uzerine kurulu. Cernobil'den sonra nukleer santral kurabiliyor, trafik kazasindan sonra arabaya binebiliyor, düşüp dizimizi parcaladiktan hemen sonra salincaga tekrar binebiliyoruz.
Kendinize duydugunuz saygi cok onemli. Kendinize saygi duyun. Aksi halin uzerine kuracaginiz hicbir sey yurumez. Bakkal ile bile iliskinizi yurutemez papaz olursunuz.
Mutluluklar dilerim.
  • sparkle kiddle  (01.11.22 08:24:07) 
Dostlar hepinize teşekkür ederim. Kafamı açtınız, var olun. Özlemimi yaşamaya ve önüme bakmaya karar verdim. Kafayı sıyırmadan çıkıcaz inş bu işin içinden.


  • yirmibir  (01.11.22 09:39:42) 
Herkesin cevaplarına katılmakla birlikte açıkçası "duygu regülasyonu öğretme zorunluluğum olmadığından" cümlesine takıldım. Elbette yok ancak ilişkilerin kendi içinde iyileştirici / dönüştürücü olduğunu unutmamak gerekiyor. Kötü ilişkilerde dahi birçok şey öğrenip insan değişebiliyor. Bu kötü olacağını bildiğiniz bir işe kalkışın demek değil.


  • charbiel  (01.11.22 09:44:09) 
charbiel, haklısın fakat dönüşüme açıklık göremiyorum dediğim gibi tutarsız biri karşımdaki. İyileşir dönüşür belki bilemem ama benden götüreceği kesin gibi. Özellikle selam’ın ve sparkle kiddle’ın yazdıkları ufkumu açtı bu defteri kapatmaya çok yakınım.


  • yirmibir  (01.11.22 10:19:46) 
Böyle durumlarda benim bakış açım genelde "sırf istiyorum/özlüyorum diye bir şeyi yapmak ya da birine gitmek zorunda değilim."

Özlemeniz doğal, hoşlanmışsınız. Keşke istediğiniz gibi olsaymış. Özlemek insani bir duygu. Eğer bu kişiden hoşlandıktan sonra bu kararı alıp hiç özlem hissetmeseniz ilginç olan bu olurdu.

Ama sırf özlüyorsunuz diye alamayacağınızı gördüğünüz bir yükün altına girmeniz gerekmez. Kimse vazgeçilmez değil. Elbette uzun yıllar harcadığınız ve büyük bir yaşanmışlığınız olan birilerinden vazgeçmek çok daha zor olacaktır (ki bu kişiyle işleri ilerletirseniz muhtemelen bu zor olan yolu da yaşayacaksınız) ama kısa bir süre vakit geçirip yolunuza gittiğiniz birini bir süre sonra unutursunuz. Kendinize daha uygun birini elbette bulursunuz.

Bahsettiğiniz kişiyle belki orta yol bulabilirsiniz, bulamazsınız bu önemli olan bu değil. Siz, bu kişi değilmişsiniz ama. Yani bakıp tahlil etmiş ve bunun göze alınamayacak bir sorun olduğuna karar vermişsiniz. Sizin yerinizde başkası olsa buna bu kadar takılmayıp bir bakalım ne olacak diyebilirdi, orta yolu bulup bulamamak onun sorunu olurdu. Siz başka bir kişisiniz.
  • akhenaten  (01.11.22 11:20:11) 
@hacirotti, burada medeni durum duyurudan duyuruya değişiyor.

Kendine biraz saygın varsa hayatına alma.
  • Kahvedesu  (02.11.22 19:10:08) 
hacirotti medeni durum değişebilen bir şey.


  • yirmibir  (03.11.22 09:43:38) 
[]

Kız arkadaşın argo seviyesi... Bu seviye normal mi?

Merhaba. 20 gündür beraber olduğum bir kadın var. Bu henüz kısa bir süre tabii, bu süreçte yeni öğrenilen yönler de oluyor doğal olarak.

Kendisi yerli yersiz çok fazla argo ifadeler kullanıyor. Hani samimiyet seviyesi arttıkça bu yönünü yeni görmeye başladım. Mesela dün beraberdik evde. Bir muhabbet oldu, onun üzerine şakasına "Bak bir daha böyle yaparsan vermem, görürsün sonra ahah" diyor. Kadınlar bu alma/verme türü ifadelere ağza kürekle vuracak kadar tepkili değiller miydi ya? Diğer konularda çok iyi bir uyum yakalamış olsak da bu tür sözleri bana son derece itici gelmeye başladı açıkçası. Bir kadında şu tür bir dil, çok oturamıyor kafamda şahsen.

Ben mi abartıyorum sizce? Samimiyete bağlı olarak normal mi bu tür sözler?

 
Abartmıyorsunuz. Samimiyet ayrı saygı ayrı.


  • ruhen hastayim ben  (31.10.22 16:51:13) 
İyk kustum


  • abuzer  (31.10.22 16:52:30) 
abi kavga etmeniz lazım cono mu değil mi öğrenmen için. onların kendine has hareketleri var kavga ederken kullandıkları.

bu üslup meselesi kişiden kişiye göre değişir de alma/verme konuşması geçse arkama bile bakmadan kaçar giderim. bir olaya ya da şahsa küfür tamam ama çiftlerin birbirine karşı belli bir sınırı aşmaması gerektiğini düşünüyorum. bir daha vermem ne ya? verecek biri bulunur deseydiniz. bir de daha yirmi gün olmuş yani hahaha.
  • coldegezenkutupayisi  (31.10.22 16:56:56) 
Abartıyorsun. 20 günde bu noktaya geldiğin kadının bu tavırları ancak libido yükseltir.


  • IncredibleMau  (31.10.22 16:57:34) 
Yani bir de kendisi çok iyi eğitim almış, önemli bir şirkette iyi bir konumda çalışan, gayet aklı başında bir insan. Başlangıçta sonradan bu dil çizgisine geçiş yapacağını hiç tahmin edemezdim. Günler ilerledikçe sürprizli çıktı hatun.


  • Berck  (31.10.22 17:02:20) 
Bu kadarcık bir şeyle iticilik duyuyorsanız kendinizi tekrar yoklayın derim, çok iyi bir uyum olsa ona epey bağlanmış olmanız gerekir mantık olarak, "işte buu işte buuu" diye bir heyecan duymuş olmanız lazım. Bir tek argo kullanması, "sevişmeyiz" değil de "vermem" demesi (ben de bel altı pis pis laflar sandım yani) hemen soğutuyor mu yani...


  • muhayyer divan  (31.10.22 17:10:25) 
yıllar önce galiba cemil ipekçinin bir programda söylediği bir söz vardı çok hoşuma gitmişti, annem ya da anneannem benim için sevdiğinle ayıplarınız bir olsun diye dua ederdi uzun süre tam olarak anlamadım diye.

bu rahatsızlık, ayıp gibi konular kişiden kişiye göre çok fazla değişebilen şeyler tıpkı espri anlayışı gibi. farklılık bile olsa komik ve eğlenceli konular zaman içerisinde evrilebilir değişebilir ama bu rahatsızlık bence kolay değişmez.

bana göre abartmıyorsunuz ama ilişkinin süresinden bağımsız bir durum bu. yeri geldiğinde küfür de kullanılır ama bu verme ve benzeri bir kaç çirkin tanımlama benim kırmızı çizgimin ötesinde. istemsizce soğurdum maalesef.
  • hypathia  (31.10.22 17:11:13) 
Deal breaker ve red flag karışımı. Hiç normal değil. Samimiyetle de oluşmaz. Başka bir dünya.


  • gabe h coud  (31.10.22 17:13:57) 
Haklısın bence de.


  • roket adam  (31.10.22 17:14:51) 
Abartma/abartmama olarak tanımlamazdım, bana göre normal mesela ben gülerim. Belli ki tarzlarınız farklı, olur böyle şeyler.


  • veritaslibertas  (31.10.22 17:17:04) 
ben de çok argo kullanırım ama 20 gün çok erken.


  • Hallegadola  (31.10.22 17:48:32) 
bunu ayıplayanlar, burada kadınlara -dert etme kızlık zarını diktirirsin,
afganlara değil türklere verirsin, diye cevap veriyor hahaha.

incitmeden bi konuş bakalım değişecek mi huyu
(bkz: #1839903)
  • comp  (31.10.22 17:48:56 ~ 17:54:06) 
bence komik ama boyle kullanmazdim. 20 gun erken fakat abartilacak bir sey gormuyorum. rger tek sorun buysa ve hoslanmadiysan hosuma gitmiyo oyle soyleyince de. dirty talka girer mi bilmem dirttalk icin de hosa gitmeyen seyler belirtilmeli cunku sınırı veya kuralı yok bunların


  • ala09  (31.10.22 18:43:48) 
abartı falan değil. başka dünyaların insanlarısınız sadece.


  • nolmus yani  (31.10.22 18:51:47 ~ 18:52:00) 
eğer bu dialog geçtiği sırada etrafınızda kimse yoksa sorun yok, bence normal. öyle çok çok üff ne ayıp şeyler söylüyor kıvamında bir durum yok bence. bir şakayı/espriyi argo veya küfür ile güçlendirmek bana normal geliyor en azından.

aynı cümleyi başka bir kelime ile kullansa komik olmaz yada aynı etkiyi vermez.

İyi bir eğitim almış olması iyi bir şirkette iyi bir pozisyonda çalışıyor olmakta yumurtadan dün çıktığımız anlamına gelmiyor, hepimiz sokaktaydık ve sokakta argo yoksa ayakta kalamazsın.

anormal olan sana ultimatom vermiş olması ancak bunu görmemiş olman. konu boş beleş bir konu bile olsa sana ultimatom vermesi yeterince saygı duymadığını gösterir.
  • selam  (31.10.22 18:57:10) 
@selam "Ültimatom"luk bir durum yok, alakası bile yok. Şaka olduğunu, "ahah" gülme efektine kadar paylaşmıştım zaten.


  • Berck  (31.10.22 19:06:00) 
Böyle şeylerden rahatsız olduğunuzu belirtebilirsiniz. İnsanlar yüzde yüz uyumlu olamaz zaten, herkesin karşısındakine göre kendini biraz törpülemesi gerekir. Ama değişmiyorsa katlanmak zorunda da değilsiniz tabii, o da sizin seçim hakkınız.


  • inawen  (31.10.22 19:12:12) 
Tarzlarınız baya farklı bence zamanla daha çok anlayacaksınız


  • kestane gürgen palamut  (31.10.22 21:29:30) 
çok soğurdum ben de. 20 gün değil 20 yıl olsa bile olmamalı.


  • deartheodosia  (31.10.22 21:40:16) 
Bak bir daha böyle yaparsan vermem, görürsün sonra ahah"

Argo ile ilgili kesinlikle bir sorunum yok ama bu itici bir cümle.

20 günden daha kısa sürede libido ve sexting sınırında mesajlaştıklarım da oldu. Bilmemkaç ay arkadaş ve yakın arkadaş olduktan sonra bilmemkaç aydır sevgilim olan kız da konuşma içerisinde "... ama sana verdim" gibi bir cümle kurmuştu. Rahatsız olmuştum. Samimiyet seviyesinden ve süreden bağımsız olarak belirli başlı ifadeler var, onlar beni rahatsız ediyor. Kadın erkek ayrımı olmaksızın takıldığım ifadeler var.

NoContextSexting ya da benzer bir hesapta "Yarran erir" yazmış mesela bir kız. O da itici geldi. Türkçe "dirty talking" çok zor. Her an varoş ya da küfürlü kavgalı bir ortam havasına girebiliyor.
  • nawar  (31.10.22 22:44:09) 
Bunun 20 günle alakası yok. İçinde varoş biri var gibi.


  • zimbirik  (01.11.22 00:03:03) 
Cümlenin amacı mantığı bana gelmez (şartlı "verme") ama o dille bir sorunum yok. Siz herhalde daha pamuk prenses arıyorsunuz ama bu bir parça karanlık tarafa geçmiş herhalde kısmen (:


  • encokbenisevinnolur  (01.11.22 00:08:06) 
[]

saç kısaltmak

kısa saç 6-7/10
uzun saç 7-8/10

uzatıyorum düzeltsin diye berbere gidiyorum, hafif kötü kesiyor, kendim düzeltmeye çalışıyorum, daha kötü oluyor
sonrasında 2-3 defa berbere gidiyorum yine olmuyor
en sonunda makineyle asker traşı yapıp rahatlıyorum
simetrik oluyor
uzaması 3 ay sürüyor
ilk haftalar toplum içinde huzursuz oluyorum, özgüven düşüyor, çirkin hissediyourm

ilk kesildiği haliyle bıraksam 1-2 haftada toparlar
ya da düzeltmeye ihtiyacı bile yokken berbere gidiyorum
kendim uğraşsam belki berberden iyi olcak

bunları genelde bir şeyi dert etmişken yapıyorum
ama dert ayrı saç ayrı niye böyle oluyor anlamıyorum
bu kadar

 
E hocam berberinizi değiştirin kötü kesiyorsa.


  • ruhen hastayim ben  (31.10.22 12:43:49) 
ahaha, aynısı :) daha Cumartesi kestirdim hatta. şey gibi yani şey gibi oldu :) böyle bir şey yok. 1 haftaya vay ne güzel diyeceğim kıvama geliyor. 10 güne cool, şahane oluyor. 3. hafta kabarmaya başlıyor, duştan sonra gözüme gelmeye başlayınca gidiyorum yine saçma salak kesip gönderiyor. berber sadakati diye bir şey var. başka türlü anlatılamaz bu konu.

bu sefer ama yetti. denemek amaçlı başka bir yere gideceğim bir sonrakine. kafanı eline alıp iyice düşünüp sana güzel bir model yapan yermiş burası. hem de yarısından ucuza. 250 veriyorum gittiğim yere, önerilen kuaför 90 liraymış.

az daha yazayım. geçen ay evlenmeden önce, bu kekonun ne yapacağını tahmin edip, evlilik tarihinden tam 12 gün önce saçımın nasıl olduğuna bakmadan gittim, tavuk gibi yoldu gönderdi :) ama düğün günü nefis bir saçım vardı. ben de anlamıyorum bu işleri artık. bir kere de adama gittim uzunluk olarak yarım santim kes abicim dedim, oturdum. kesti, kesti. düşen saçı aldım nereden baksan 2,5 cm. abi senin ayarını şey yapayım afedersin dedim. gülüyor. çok ünlü bir berber burası. ismi soyismiyle mağaza açan yerlerden. yarama bastın yemin ediyorum.
  • gabe h coud  (31.10.22 13:41:17) 
2-3 defa gittiğim semtteki farklı berberler :(


  • bir soru sorcam  (31.10.22 14:19:54) 
bende berber sadakati yok. anlatıyorum güzelce, fotoğraf da gösteriyorum (kendi fotoğrafım), aha böyle kes diyorum. beceremezse daha da gitmiyorum.

değiştir abi berberi. tane tane anlat. yapamazsan bi daha gelmem diye baştan belirt. adam sana hizmet veriyor. beğenmezsen söyle.
  • jelly bear  (31.10.22 15:00:22 ~ 15:00:58) 
berberden sonra berbatke gorunmeyen erkegi bir yerde gordum; caddebostanda sac mekan. ama almiyorlar es dost ayagi olunca anca. kesin berber degistirin. hepi topu bi kesiminiz var vallahi erkekler tiras olunca bakmaya utaniyorum DİK DİK OLUYO saclar. eski berberinden ardina bakmadan kacarak uzaklas


  • ala09  (31.10.22 15:09:55) 
hakkaten bugün alıcı gözle saç traşlarını inceledim
10 kişiden 6sı kötü kesilmiş
asimetrik
sinirbozucu
  • bir soru sorcam  (01.11.22 22:49:57) 
[]

konya civarı pasif

bir arkadaşlığım var. pasif diyorum çünkü aktif olarak konuşmuyoruz. yaşadığımız şehirler arasındaki mesafe çok fazla. kendisi ilaç mümessili, iç anadolu bölgesi'ne bakıyor. o yüzden sürekli seyahat halinde. işi de yoğun olduğu için bana eskisi kadar ilgi gösteremiyor. hak da veriyorum aslında sürekli otelde falan kalıyordu.

neredeyse yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi eskiden. şimdi cuma mesajı bile atmıyor. anca bayramda seyranda aklına geliyorum onda da altına isim soyisim yazmalı şablon mesaj atıp geçiyor. cumhuriyet bayramında onu bile atmadı gerçi. ikimiz de yoğun çalıştığımız için ziyarete de gidemiyoruz karşılıklı.

neredeyse tüm ilklerimi kendisiyle yaşadım. lisede tanışıp üniversiteyi birlikte okuduk. yedi sene ev arkadaşlığı yaptık. sevincimizde üzüntümüzde aklınıza gelecek her duygu ve davranışta ortaktık diyebilirim. bana çok yakın geliyordu etle tırnak gibi hissediyordum. aşık olduğum kadınlara bile böyle bir yakınlık hissetmedim hayatım boyunca.

çok üzülüyorum bu duruma. sizin de böyle aranıza mesafe girdiği için eski tadı kalmayan arkadaşlıklarınız var mı? ne yapılır bu durumda? bu bir ürün değil ki gidip muadilini alalım. muadil deyince bile arkadaşım geliyor aklıma çıkartamıyorum adamı içimden resmen.

kendime yeni arkadaşlıklar mı kurmaya çalışsam? aynı heyecanları başkalarıyla mı yaşamaya çalışsam? yerini tutar mı? çivi çiviyi söker mi? ne yapacağımı bilemiyorum.

 
Var. Yıllarca devam ettirmeye uğraştım çabaladım, baktım ki hiçbir şekilde kıymet ifade etmiyorum, bıraktım. Başka arkadaşlıklar kuruyorum. Daha mesafeliyim, daha güvensizim, daha yalnızım. Ama vefasızlıktan değersizlik duygusundan daha iyi bunlar.


  • muhayyer divan  (31.10.22 12:08:10) 
açıl bence arkadaşına. dök içindekileri açıkça. dostluk böyle şeyleri kaldırır. en kötü bu ilişkide bir gelecek görmediğini falan söyler, sen de önüne bakar daha aktif arkadaşlar edinirsin. duyuruda da güzel adamlar var. cuma mesajı atanı var mı bilmiyorum ama resmi bayramları kaçırmazlar.


  • IncredibleMau  (31.10.22 12:16:04) 
iki arkadaşım oldu böyle. hep ben arayıp sordum bi dönem. kabullenemedim bikaç sene böyle sürdü. işleri yoğun dedim. vakitleri yok dedim. sonra eeeah alemin tavşanı ben miyim dedim bıraktım peşini ikisinin de aynı dönemde. ikisi de hiç dönüş yapmadı desem inanır mısınız :D ki biriyle üniversitede yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, nikah şahidimdi :D diğeri de çocukluk arkadaşımdı.


  • pide  (31.10.22 12:16:06) 
arkadaşlığın da bir ömrü var bence. üsttekilerin yazdığı gibi hikayelerim var benim de. tek taraflı emekle arkadaşlık yürütülmez. yeni yollara yelken açabilirsin bence.


  • roket adam  (31.10.22 13:31:41) 
Duyuru başlığı çok farklı şeyler düşündürüyor yalnız :D


  • jonas  (31.10.22 13:45:34) 
Bromance diye bir kavram var, snırım buna uyuyor durumunuz.

Dostluk, arkadaşlık işteş kavramlar. Her iki tarafta benzer oranlarda ve zeminlerde özen, destek, dayanışma göstermiyorsa suya bırakın gitsin. Ayrıca zaman bulunca sizinle görüşen değil sizinle görüşmek için zaman ayıran/yaratan insanlara emek harcanmalı.

Yeni arkadaşlıklar için de niye daha adım bile atmadan bir sürü olumsuz şerh koyuyorsunuz ki kendinize? Mevcutta ki gibi dostlar arkadaşlara harcadığınız zaman, enerji ve özeni başkasına gösterseniz zaten yeni bağlar inşa edersiniz.

İnsanlar da elenebilir, başka yönlere evrilebilir. Normal, olağan durumlar bunlar. Üzülürüz tabi taş değiliz ama bu boyutta değil.
  • Phoebe  (31.10.22 13:54:51) 
Yedi yıl ev arkadaşlığınız boyunca, iyi şeyler paylaşmanıza ek olarak arkadaşınız birçok kötü şeyini size anlattı. Rezil olduğu anları, onu reddeden kızları, parasızlığını vs her türlü çaresiz durumunu biliyordunuz. Şimdi arkadaşınızın yeni bir hayatı var ve geçmişteki kötü anılarına şahitlik etmiş kişilerin enerjisini hayatında istemiyor.

Ben her kötü anıyı geride bırakırken, o anıya şahit olan arkadaşımı da hiçbir suçu olmamasına rağmen hayatımdan çıkarırım. Yani bir deyişle kötü anılarını unuturken "tanık bırakmamak" istiyor olabilir.
  • ekinuzbay  (31.10.22 14:06:51 ~ 14:08:05) 
sevişmediğin insan hariç kimseyle bu kadar yakınlık kurma bence. sonu böyle oluyor çünkü. herkes bir hayat endişesine kapılıp gidiyor. artık insanlar bir eş bulup piyasadan çekiliyor arkadaşlık tatminini de eşinden karşılıyor.


  • Hallegadola  (31.10.22 14:12:01 ~ 14:12:32) 
Bu gay mi?

—kırmızı Tuborg imparatoru 6. Benekli AYHAN
  • Gebeş kaplumbağası  (31.10.22 15:07:21) 
Bence ekin gibi yapın. Onun soyadını kullanın. Çivi çiviyi söker mi derken, başka bir insanı kullanmak söz konusu galiba? Hoş değil.


  • Kahvedesu  (01.11.22 00:07:11) 
[]

üniversite aşkım <3

selam arkadaşlar,

buraya yazmayalı yüzyıllar olmuş gibi. umarım herkes iyidir.
geçen günlerde jeff dahmer'in dizisini izledim. 10 sene önce iletişimi kopardığım, uzun süre beni yedekte tutan o kişinin yüzü sanki karşımdaydı. izleyenler bilir bence dahmer tiplemesi gayet yakışıklı bir adam olmuş. benimki bu tiplemenin biraz daha esmercesiydi o kadar. o diziden mi nedir bilmiyorum. sanırım 10 sene öncesine döndüm adamı rüyalarımda görüyorum. üzerinden çok uzun süre, çok başka insanlar geçmesine rağmen yaşın etkisi ile midir unutamamışım? yoksa üniversitedeki tek aşkım tarafından red yediğim için ego yaptım ve 10 yıldır bunu atamadım? psikolog tek çare demeyin, Güzin ablam olun birazcık.

 
tek çaresi sevişmen. çivi çiviyi söker. telefon numaram 555


  • phonex  (31.10.22 11:39:23) 
tamamen boşluktan bence. geçer.


  • Hallegadola  (31.10.22 14:13:29) 
boşluk bile değil bu. doğru düzgün kapatamamışsın konuyu. yine yarama basan bir başka duyuru daha. beni bu zamana kadar yazıyla bir kişi reddetti. sene 2012-2013 falan, sözlükten tanıştım. nefis bir hatun. pırıl pırıl parlayan cildi var, twilight'taki vampirler gibi, renkli kocaman gözler, vücutta gram yağ yok ve çok güzel bir yüz. makyajsız makyajlı gibi. üstüne bir de her zaman gülüyor, dişleri lamine gibi ama kendi dişi. allahım neler oluyor. bir konsere gittik, elimizde martiniler kucak kucağayız. ben daha içmeden sarhoş olmuş gibiyim. kız da öyle, birbirimize vurulmuş gibiyiz. kızın bir böbreği yok bu arada. detaya gel. ben sana veririm diyorum, lazım olursa :))

bu kız beni reddetti. düşünmüş, taşınmış. hazır değilmiş böyle güçlü duygulara. gezip tozmak istiyormuş dünyayı. sanki tutan var. içime taş oturdu. şimdi olsa koymazdı da o zaman etim kesilmiş gibi canım acıyor. 1 hafta falan böyle kötü oldum. sonra bir anda bu zehir içmiş gibi gelen acı geçti. sevişince geçti değil (belki sevişmişimdir de geçmiştir) ama bir şey paylaşmadık. sadece nefes kesici bir güzellik, karşılıklı birbirine çekilmeler sonrası hormonal olarak gelen kötü his, kolaylıkla da geçiyor demek ki. ama içime oturdu tabii. sonra altı ay geçti geçmedi, kız sevgili yapmış. ama öyle bir sevgili ki, kahkaha atarsın. beauty and the beast. hem kel hem fodul hem de göbekli bir tip. çok güldüm çok. kızı takipten çıkardım ama arada yıllar içinde ara ara denk geldim. hiç dünyayı falan gezemedi. uzun uzun mesailer yaptığı bir işi oldu. benim için kapanış sevgilisiyle gördüğüm gündü.

tekrar sana gelelim. senin böyle bir durumun olmamış olabilir. senin arınmaya ve başta dediğim gibi kapanışa ihtiyacın var. mümkünse git bak neler yapmış, nerede ne yapıyor şu anda. kesin yıllar ona da bir çelme takmıştır. içini ferahlatacak böyle bir yoğurtlu sos lazım sana.
  • gabe h coud  (31.10.22 14:54:39) 
@gabe h coud evli adamsın halen daha yarama nasıl bastı diyorsun ilginç. kız seni beğenmemiş o kel fodulu beğenmiş sevmiş ötesi yok.

sevdiğin sevildiğin birini bulunca geçer duyuru sahibi.
  • Hallegadola  (31.10.22 17:51:41 ~ 17:51:48) 
@gabe yok ayol adam işini yoluna koymuş gayet yolunda gibi hayatı o beni de üzüp perçinliyor. Bu hayatta daha fazla mesai yapıp gelemeyen taraf benim..

@hallegadola sanırım boşluktan.. dert sahibi iken aklıma bile gelmiyordu
  • kestane gürgen palamut  (31.10.22 21:06:01) 
[]

Akşamki mesajıma korkunç bir cevap geldi.

Burada kimi zaman gerçek değil denildi, kimi zaman yok ya gerçek değildir. Düştüğüm durum o kadar iğrençti ki gerçek olmamasını tüm kalbimle dilerdim. Ne yetiştiriliş şeklime ne de şahsıma hiçbir şekilde yakışmayan iğrenç bir bataklığa düştüm ve 1 saat önce kaçınılmaz son gerçekleşti, akşam attığım mesajlara korkunç bir cevapla cevabımı aldım. Bu tarz bir şey yaşamış olanlar bilirler battıkça batarsın, o umut hiç bitmez, gururunuz saygınlığınız yerin dibine girer, kendinizi bile tanıyamazsınız. Artık gelen o korkunç mesajdan sonra sürünerek yalvarsa dahi ben kabul etmem. Ya aileni öldürücez ya bu adamla olacaksın deseler birincisini seçerim.

Bu süreçte sıkıntımı paylaşabildiğim tek yer burasıydı, en acımasız dalga geçişler bile gülümsetiyordu çünkü canımı yakan asıl sorun çok daha büyüktü. İnanan inanmayan herkese bu süreçte yorumlarıyla yanımda oldukları için teşekkürler.

Kamu spotu olarak şunu söyleyebilirim, lütfen kimseye aşık taklidi yapmayın. Sonra karşıjızdakini aksine inandırmak çok zor oluyor.

 
Bana samimiyetle cevap verenlere bir açıklama borcum var. Hikaye sonuna kadar gerçek. Gerçek olmamasını çok isterdim ama gerçek.

İfşa olmamak için tabi ki bazı bilgileri değiştirerek verdim.
Onun fotosunu değil fikir vermesi açısından ona benzeyen yuvarlak yüzlü çekik gözlü başka birinin fotosunu koydum.
Ekinuzbay diye biri tabi ki yok aklıma nick gelmediği için rastgele isimleri birleştirip ekinuzbay yaptım.
Mensup olduğu yabancı ülkeyi değiştirdim.
Ama hikaye %100 gerçekti.
Akşam buraya paylaştığım ona gönderdiğim mesajlar gerçekti.
O mesajlara az önce verdiği korkunç cevap gerçekti.
Herşeyi paylaştım ama o cevabı paylaşamıyorum, işte buradan anlayın ne kadar acımasız bir cevap verdiğini.

Çok uzun bir süre odamdan çıkmayı, kimseyle görüşmeyi; kimseyle konuşmayı, buraya girmeyi düşünmüyorum.

Son zamanlarda intihar eden insanlara toplumun acımasızlaşması örneğin atla atla denilmesi bu fikirden de caydırıyor. Ben ölücem atla atla diyen arkamdan öldüm diye dalga geçen pislikleri ailem görücek benden sonra.

Keşke uyusak ve gözlerimizi açtığımızda başka birisi olarak uyansak. Ben başta ilgi prensesi yapılıp sonra acımasızca itilip kakılan; önce seviyormuş gibi davranılıp sonra acımasızca reddedilme cevapları yiyen bu kızı tanımıyorum. Ben bu kız olmak istemiyorum. Gözlerimi açsam ve bambaşka bir kimlikte bambaşka bir geçmiş ve aileyle sil baştan yeniden gelsem dünyaya.
  • ekinuzbay  (31.10.22 04:12:07) 
Kendine gel, koca evrende cümlenin noktasına takılmış gibi konuşmayı bırakın

bu söylediklerini ses kaydı alıp dinlermisin belki kulakların duymak istiyordur ne kadar saçma bir duruma takıldığına,

Bizim, aşı olurken kendini sıkan nesle değil, serbest ve akışına bırakan bireylere ihtiyacımız var.

sal abi sal
  • Gebeş kaplumbağası  (31.10.22 04:43:32 ~ 04:45:11) 
Geçmiş olsun atlatırsın merak etme bir zaman sonra gülüp geçeceksin bunlara ve sonra diyeceksin ki ulan adı neydi onun biraz düşündükten sonra hatırlayacaksın.

Şimdi zor geliyor gecmeyecekmis gibi geliyor ama ilerde çok saçma gelecek emin ol.
  • sassot  (31.10.22 06:37:06) 
Arayan Mevlasını da bulur belasını da. Hak etmiş o. Sen de önüne bak ''Hayat kısa kuşlar uçuyor''.


  • Kahvedesu  (31.10.22 09:00:42) 
ne cevabı verdi ekin merak ettim.

ya bak sorun şu, bu tür olayların lise, en geç üniversite zamanında bitmesi gerekiyor. ileri yaşta yaşandığı zaman senin düştüğün uçuruma dönüşüyor her şey.

ya şunu beyninde kabullenmen lazım. bunun çıkış noktası bu: hayat devam ediyor, gencim güzelim, daha kaç defa aşık olacağım seveceğim sevileceğim.

şu "Ya aileni öldürücez ya bu adamla olacaksın deseler birincisini seçerim." cümlesi var ya bu cümle tam liseli delilik cümlesi. ben de lisede platonik olduğum çocuk için bu cümleyi kurabilirdim. sonra ben de gerçekten tam bir inzivaya çekildim derslere verdim kendimi. benim hoşlaştığım çocuk bir de aşırıı çirkindi yani yüzüne bakılmazdı ama nesi o zaman iyi geldiyse hiç anlamadım. her neyse bu bilince cidden kimse aklnda olmayınca hayatın verdiği ferahlığın tadına varınca ulaştım. cidden kafa rahatlığı çok güzel bir şey. şimdi sen platonikmişsin ben karşılıklı bir şey yaşıyordum hiç deme çünkü karşılıklı değil, en başında evli adam.

bir de adamın durumu hayatı karakteri sana yakışıyor mu? bu ne kadar çirkin bir şey biliyorsun demi? sana metres kelimesinden başka bir kelime kullanılmayacak ortaya çıkarsa. bunu yedirebiliyor musun kendine?

özetle her şey bitecek geçecek ve gerçekten sevdiğin ve sevildiğin o ilişkiye kavuşacaksın. gerçekten kavuşuyorsun yani ben canlı örneğiyim. :)
  • Hallegadola  (31.10.22 09:17:49) 
Yanlış yazmadım. Verdiği korkunç cevap sonrası O adamdan o kadar soğudum ki artık onunla olmaktansa en değerli şeylerimi bile kaybetmeye razıyım demek istedim. O kadar soğudum yani o adamdan artık.


  • ekinuzbay  (31.10.22 09:29:03) 
Ya ben yine troll olmadığınızı farz edip cevap vereceğim.

Önceki duyurulardan birine, birini unutmanın en iyi yolu başka birine bağlanmaktır tarzında bir cevap vermiştiniz. Sakın ola böyle bir şeye kalkışmayın.

Böyle yaptığınız zaman "böyle yapan biri gibi davranırsınız." Karşınızdaki kişi içinizde eksik kalan bir şeyleri onunla kapatmaya çalıştığınızı, kendisinin sadece makul bir konu mankeni olduğunu hisseder. O ilişkiniz sürmez. Siz de zaten ilişki boyunca "bu da her an gidecek" korkusuyla yaşayıp her şeyi herkese zehir edersiniz. Nihayet o ilişki de bunlara dayanamayıp bittiğinde başka birine sarılırsınız ve sonuçta duygusal bir parazit olarak artık yeni birini kolayca bulamayacağınız yaşa kadar bu böyle devam eder. Sonunda ya yalnız kalırsınız ya da beğenmediğiniz birine razı olup mutsuz bir evlilik yaşarsınız.

Bu kişiyi tamamen kafanızdan atıp, tek başınıza hayatınızı yoluna koyuncaya kadar kimseye sarmayın. Ne zaman içiniz soğur da artık eskileri unutmak için bir şeyler yapma ihtiyacı hissetmemeye başlarsanız o zaman harekete geçin. Bu süreçte bir şey vadetmeden birileriyle konuşun, takılın vs. Ama sözler vermeyin ya da verilen sözleri kabul etmeyin.
  • akhenaten  (31.10.22 09:30:46 ~ 09:34:01) 
Onunla olmayı artık kesinlikle istemiyorum, ondan tiksinme derecesinde soğudum anlamında söyledim.


  • ekinuzbay  (31.10.22 09:31:21) 
ne yazdı korkunç cevap ekin onu demedin?


  • Hallegadola  (31.10.22 09:34:07) 
. Tanıştığımızda söylediği şeylerle taban tabana zıt şeyler yazmış ve bana ilgisini inkar etmiş. Kardeşimsin filan yazmış. Sanki 6 ay bana iltifat aşk sözleri gün boyu anlık selfieler aşk vaadleri yazmamış aramamış da ben kendi kendime yazışmışım gibi asılsız ithamlar vardı. 22 sayfa aşk mesajlaşmalarımızı sil, onları zaten kuzenim yazmıştı gibi saçmalıklar yazmış. (Onların ülkesinde kuzenim yazmış yalanı hala aktif olarak kullanılıyor) Muhtemelen ekran görüntüsünü eşine göstereceği için rol kasmış.

Ben ilk tanıştığımız günden beri onun soyadını kullanıyordum. Kendi aramızda romantik bir semboldü bu. 6 ay konuşma + 3 ay konuşmama şeklinde 9 aylık bir geçmişimiz vardı. Geçtiğimiz ay onu artık unutmak amacıyla onun soyadını silmiştim. Dün onun soyadını fonetik açıdan beğendiğim için soyismi geri ekledim. Bu da görmüş ve aniden beni engellemiş. Seni engelliyorum zaten benim kardeşimsin sana geçmişte yazdıklarımı kuzenim yazmış, ailemi ve çocuklarımı çok seviyorum gibi bir şeyler yazdı.

Ben de bunun üzerine "Ben de seni engelliyorum; o soyismi de kaldırmayacağım o soyisim senin tekelinde değil, biri neden seni engellediğimi sorarsa da gerçekleri anlatırım ve mesajları gösteririm hoşçakal" deyip engelledim.
  • ekinuzbay  (31.10.22 09:44:12) 
Beni soğutan sırf orada zaten aylardır var olan bir soyadı gördü diye ani bir şekilde beni engellemesi oldu. Beni uyarabilirdi, soyadı silmemi rica edebilirdi; beni silebilirdi ama o direkt engellemeyi seçti, bana karşı bu kadar ani ve kontrolsüzce hareket eden adamdan da soğudum.


  • ekinuzbay  (31.10.22 09:48:23) 
Odama kapanma sebebim onu sevmem değil. Ona karşı artık bir şey hissetmiyorum; dünyada kalan son kişi bile olsa onla olmam artık. Artık o benim için erkek değil cinsiyetsiz bir insan hükmünde.

Odamdan çıkmama sebebim hiçbir şeye gücümün kalmaması, tüm yaşama hevesimin gitmesi. Yüksek lisanstayım derslere gitmiycem bu hafta. Geçen dönem derslere bile onun çiçekler gönderip günlük motive etmesiyle odaklanmıştım.

Odamdan çıkmak istememe sebebim kaderimin bu kadar kötü olması. Bu, bu şekilde sonuçlanan 3. Olayımdı. 2020'den beri peşpeşe birbirinin aynı 3 kişi oldu böyle, bu üçüncüsüydü. Şu an dışarı çıkacak bir mecalim kalmadı. Blind perdelerim var kalın siyah, onları örttüm karanlıkta oturuyorum fener yakıyorum. 6 gündür saçlarımı yıkamadım. Şu an kullandığım fulsac diye yüksek doz bi ilaç var ama işe yaramıyor, sanırım başka bir ilaç kullanmam gerekiyor.
  • ekinuzbay  (31.10.22 09:54:51) 
Bana eski yazdıklarını kuzenim yazmış diyerek inkar etmesi; yoo sana o aşk sözlerimi açık kalan web whatsappımdan kuzenim yazmış ben eşimi ve çocuklarımı çok seviyorum beni artık rahatsız etme gibi şeyler yazması, sahip olduklarını korumak için beni kuzenim yazmış gibi gülünç bir yalanla püskürtecek kadar önemsemediğini belli etmesi gibi şeylerdi mesajın içeriği uzun bir mesajdı. O mesajı bir kadın yazmış gibi okudum zira benim için artık bir kadın hükmünde.


  • ekinuzbay  (31.10.22 09:59:23) 
Akhenaten senin söylediklerin doğru. Son bir aydır adı tipi suratı mesleği ülkesi ırkı onun gibi olan ona benzer erkekleri eklemiştim, yerine yeni birini koyup onlardan biriyle devam edeyim diye. Dün gece ani bir kararla instagram hesaplarımı kapattım ve onlarla da konuşmayı kestim.


  • ekinuzbay  (31.10.22 10:10:00) 
Bu şekilde sonuçlanan üçüncü ilişki diyorsun. Evli biriyle aşk yaşayıp nasıl sonuçlanmasını bekliyordun ki?


  • elorelia  (31.10.22 10:50:12) 
@eloerila: bu hayatta karşılaştığım ilk evli insan.

Lütfen rica ediyorum beni evli erkeklerle ilişki yaşamaktan keyif alan krepeli saçlı azgın manyak bir tip www.imdb.com böyle bir tip olarak düşünmeyin. Bu duruma düşmenin yarattığı acı yüzünden şu an aynaya bile bakamıyorum. öncekiler hep bekardı.

Hayatta bir kere böyle bi şey oldu, onda da
1- adamla yakınlığım mesajlaşmak ve aynı masada oturmaktan ibaretti.
2- adam başta bana bekar olduğunu söyledi. Evli olduğunu itiraf ettiğinde ben çoktan aşık olmuştum. Belki "evliliğinde mutsuz olup boşanır ve biz evleniriz" mantığıyla beklemeyi düşündüm ama asla evli biriyle ilişkiye girmezdim ben, asla.
  • ekinuzbay  (31.10.22 14:27:56 ~ 14:31:24) 
Artık bitti' diyebilmen güzel.

Ama öyle karanlık bir odaya kapanarak, ilaçlardan medet umarak olmaz Ekin.

Kendini toparla. Bunu aşarım ben de. Bir tatile çık.
  • Mirket  (31.10.22 22:09:16) 
Bu adamın adı Tural olabilir mi?


  • marla is in my head  (31.10.22 23:06:56) 
karısına bunu yapan birinden ne bekliyorsun? ilişkisi kötü gidiyor diye bırakacağını, duygusal bir çıkmazda olduğunu falan mı sandın sahiden?

senin memenin silikonunu soran adamın senden beklentisi ne olabilir?

daha önce sevgilisi olan biriyle aynı durumda kalmıştım ki asla yakıştıramadım kendime, bir anda iletişimi kopardım ve gittim. yaşadığın durumu anlıyorum ve seni yargıladığımı düşünme.

hayata küsme, dünyada güzel insanlar var hala. hayat bitmiş değil, tanımak gereken bu dünyanın hala onların hatrına döndüğüne inanabileceğin insanlarla tanışabilirsin, tanışacaksın. geçmiş olsun, acını yaşamak da hakkın.
  • dnzdnz  (01.11.22 13:40:17) 
[]

karsi cins arkadasla yapilan aktivite ornekleri flort mudur

yakinlar ama. arki degil kannnnkiler. basbasa sarap evinde sarap icmek mesela, eve gidip dizi izlemek falan. bu olunca illa flortlesmektir bu diye damgalar misiniz? yoksa iki yakin arkadas bunlari yapabilir, karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?(buna ben kisiye gore arkadasliktan emin iseler sorun yoktur diyorum)

flortunuz bunlari yapsa rahatsiz edici mi?


 
Herkesin fikrine kimse karisamaz asamasi bu. Genel cevab; tabii ki yapabilir iki karsi cins arkadas bunlarin hepsini. Bunlarin hepsini yapip arkadas kalmalari mümkündür. Ama benim kisisel cevabimi merak ediyosan ( ;))) ) sebgilimin yakin kiz arkisiyle basbasa sarap evine gitmesini ya da bunun bir rutin haline gelmesini sevmezdim. İts my choise


  • abuzer  (30.10.22 16:58:10) 
Mümkün mu? Mumkun.
Bu tarz hareketleri yaptığım arkadaşlarım ile normal arkadaş kalabildik mi? Çok az bir kısmı ile.

Ben de çok rahat olurdum diyemem.
  • logisticsmanager  (30.10.22 17:12:19) 
ben üç sene boyunca iki kadınla ev arkadaşlığı yaptım. söylediğiniz şeyleri ve ekstrasını çok yaptık. kimse de herhangi bir sinyal alıp duygularını, hareketlerini değiştirmedi. dizi izlemek, şarap evine gitmek dışında aynı yatakta uyumuşluğumuz da çoktur.

o zamanlar gençtim. şu an flörtüm veya sevgilim varken yanlış anlaşılmamak için yapmam böyle şeyler.
  • coldegezenkutupayisi  (30.10.22 17:17:52) 
Flörtleşmek yapılan aktivite ile ilgili değil aradaki çekim ile ilgili derdim fakat bazen sizden bağımsız olarak karşı taraf bir beklentiye girebiliyor. Ben olsam bu tür şeylere girmem, sevgilim buluşursa da buluşur koca adam kendine sahip çıkar neticede.


  • ruhen hastayim ben  (30.10.22 17:22:54) 
Şarap evinde şarap içmek ve eve gidip dizi izlemek?

'Sadece arkadaşız' Aynen :D Neyse bir şey demiyorum.
  • panda yuva yapmis sogut dalina  (30.10.22 17:26:21) 
@panda yuva dostum gorus aliyoruz. burda sarap icilen ark baska dizi izlenen ark baska


  • ala09  (30.10.22 17:27:13) 
Zaten mevzu kankii ayağından başlamıyor mu? Karı taklidi yapan geyler bile tehlikeli çıkartır masaya vurur, ruhun bile duymaz, kesinlikle tehlikeli sular bunlar şahsen yaklaştırma hele bu tarz muhabbetlere çekim yasasına aykırı


  • Gebeş kaplumbağası  (30.10.22 17:30:54) 
Bu tamamen yapanların niyetine bağlı. "Başbaşa şarap evinde şarap içmeler" deyince ambiyans değişiyor.

Benim istesem gidip şarapevinde şarap içeceğim karşı cins arladaşlarım var örneğin, gitsek "başbaşa" bakışarak, tebessümlerle falan şarap içmeyiz ama, dedikodu falan yaparız. Kimse de flört ediyoruz gibi hissetmez.

Kıskanmanıza neden olacak haklı bir sebep varsa birlikte manava bile gitseler gözünüze batar. Haklı bir sebep yoksa boş yere hayatı zehir etmeyin kimseye bence.
  • akhenaten  (30.10.22 17:33:55) 
ben ki cok acik goruslu biriyimdir boyle bi seyi kabul etmem. karsi tarafin da ciddi bi iliskisi olsa bile etmem. isterse anaokulundan beri kanka olsunlar etmem :D

burda en iyi senaryo ben de bu grubun arkadasi olmaliyim. o zaman o kisinin yanimizda ucuncu olmasindan iskillenmem veya kirk yilin basi benim isim cikar da ben iptal edersem bi etkinligi ikisi yalniz devam edebilirler. bunun harici kankayiz diyip oyle habire icli disli olamazlar
  • Kittie  (30.10.22 17:45:20) 
ya benim bir sürü kız kankim vardı evlenmeden önce, ama sonrasında fark ettim ki aslında tam bir aksiyona 1 adım falan yakınmışız. artık öyle düz kız arkadaş olayına pek inanmıyorum. ha tabii ki bu saydığın aktiviteler gayet normal ama dediğim gibi aksiyona dönme ihtimali çok yüksek.


  • roket adam  (30.10.22 18:11:39) 
bir sürü erkek kankam vardır ama hiç biriyle başbaşa dizi izlemedim. o kadar da değil :) basbaya flört bu.


  • kaptan maydanoz  (30.10.22 18:34:58) 
@akhenaten benim arkadaslarimla aktivitem bu. karsi taraf bundan rahatsiz olup geri adim atiyor bana bahane gibi geliyordu ama gorusunde israrci @roketadam gibi dusunuyro. bi hamleye bakar "saf olma bu kadar" kafasinda. saflik mi bu diye bi dusunuyorum, flortumle olan mevzunun haricinde


  • ala09  (30.10.22 18:36:35) 
flört değildir, ben yaparım, kanka olarak da kalırım, ama yine de flörtümün ya da sevgilimin bunları karşı cinsten biriyle yapmasını istemem.


  • ekinuzbay  (30.10.22 18:42:15) 
"flortunuz bunlari yapsa rahatsiz edici mi?"
evet
"karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?"
ilk soru evet ise doğal olarak sorun vardır.

iş arkadaşıyla beraber yemekhanede yenilen öğlen yemeği de şunlardan daha fazla etkileşim içerebilir, duygu tetikleyebilir
bunlar sırasında ne kadar kontrollü olunabildiği sonrasında etkisinden çıkılabilmesi masumiyeti belirler bana göre

başına silah dayanan ya da zorunluluk sebebi değil sonuçta çoğu birebir aktivite
tek eşliliğin özünmsenerek benimsenmesine kadar bağlanabilir bu konu
  • bir soru sorcam  (30.10.22 18:43:34) 
Burada bir taraf kendini kandırıyordur


  • mirty  (30.10.22 19:07:53) 
Halihazırda bunları yakın kız arkadaşlarımla yapıyorum. Kimiyle uzun süre buluşamıyoruz, evde uzun uzun rahat vakit geçirdiğimiz için bana geliyor. Kimiyle başa başa içmeye eğlenmeye de gidiyoruz. Kız arkadaşım varken de yaptım bunları, kimse de rahatsız olmadı. Rahatsız olana yallah arabistana derim.

Flörtüm bunun rahatsız edici olmadığını düşünüyorsa - ki yaptığına göre düşünmüyor- ben niye olayım ki?
Bu durum flörtün saf salak olduğu durumlarda geçerli olabilir ancak, o durumda bunun uyarısı yapılır ama yine karışılmaz.
Ha yok, flört saf salak değilse güvenilir.

Hepsinden öte, asıl problemi yaratan konu: flörtün "kaçamak" yapma ihtimalinden şüphe varsa -ki herkes bu ihtimal üzerinden rahatsız olurum demiş- niye flörte devam ediliyor ki? Karşı cins arkadaşı olmayan ya da olanla "şüpheli" aktivite yapmayan biriyle flört etsin.
  • Bruce  (30.10.22 19:16:38 ~ 19:17:21) 
twitter.com

Aynen flört. Bi de çakar flört. Tam flört.

Direkt damgalarım sorry.
  • Hallegadola  (30.10.22 19:25:57 ~ 19:26:42) 
Bunları yapıyorduk diye flört ediyoruz zannedip açıldım adama. Meğer arkadaşmışız. Demek ki her zaman flört olmuyormuş.


  • antikitleruhlu  (30.10.22 19:46:39) 
Benim benden bu tür aktiviteleri talep eden bir kadın arkadaşım var. Kendisinin sevgilisi de var. Ben kendimden emin olduğum için işime geldiği sürece sinemaya gitmek ne bileyim birlikte alkol almak vs şeyleri başbaşa yapıyoruz. Ama açıkçası "sevgilin ne diyor bu işe" diyesim de geliyor bazen. Neyse zaman içinde öğrendim ki biraz efendi-kole dinamikleri içeren bir ilişkileri varmış, o aşamada da "sevgilin ne diyor" kısmı ilgi alanımdan çıktı.

Biz halihazırda tanıştığımız için pek geri cekilmedim ama mesela yeni tanışıp böyle tekliflerle gelen birine de hayır derim muhtemelen. Nasıl bir şeyle karsilasabilecegimi ya da onların ilişkilerinde neyi tamamlayan bir şey olacağımi bilemem. Yani mesela beni, benim haberim olmadan kıskandırmak için mi kullanıyor, ya da sevgilisinin benzer bir arkadaşlık ilişkisi var da kendince denge mi kurmaya çalışıyor... bana doğrudan dokunan bir zararı yoksa da bunlari yine de gozetirim. Dediğim arkadaşımda böyle bir şey görmediğim için de bir sakıncası yok benim için.

Öteki taraftaysam da karışmam ama ne alaka dediğim tavrımi belli ederim. Spesifik bir durum olur tamam da, verdiğin örnekler birlikte yapmanın şart olduğu şeyler değil ya da o formda olmayabilir. Şarap evinde başbaşa yerine bir bar cafede buluşup bira icemiyorlar mi? Birlikte dizi izlemedeki birliktelik kısmı nedir, üzerine konuşmak istedigin bir seyse ayrı ayrı izleyin birlikte konuşun... vs böyle ele alırdım. Belki sormak istediğin tam bu değil ama örnek verdiklerin başbaşa ve izole (sadece ikimiz tarzı) zaman geçirme bahanesi formunda şeyler.
  • encokbenisevinnolur  (30.10.22 20:33:53) 
Geçmişte sınır çizmezdim ama artık çiziyorum. Bana göre rahatsız edici.

Şu aklıma geldi.
www.youtube.com
  • Kahvedesu  (30.10.22 20:46:54) 
Örtülü flört. İnkarlı flört. Baş başa şarap içilmez. Beraber şarap içilir. Tamam eve gidip beraber dizi izlersiniz ama sık sık "baş başa" vakit geçiriyorsanız bu örtülü flörttür, kankalık değildir.


  • muhayyer divan  (30.10.22 21:16:14) 
Yazmayı umutmuşum, ben çok rahatsız olurum. İnat olsun dşye ben de yaparım olay çıkar.


  • muhayyer divan  (30.10.22 21:16:55) 
Başvaşa şarap evinde şarap içmekle iş çıkışı bi pubda bira içmek aynı şey. Şarap içince sanki daya romantik bir ortammış gibi geliyor insanın aklına ama değil aslında. Aynı konsept.

Yani eğer bu başbaşa yapılan aktiviteler ben çağırılmadan yapılıyorsa o zaman bozulurdum. Yani benim canım istemez onlara katılmam, müsait olmam vs başka. Ama özellikle başbaşa olmak istiyorlar, ben partner olarak ortama davet edilmiyorsam o zaman rahatsız olurdum.

Bir de bu benim partnerimle aramdaki ilişkiye de bağlı. Eğer güzel bir ilişkimiz varsa, sadakatsizlik, ilgisizlik hissetmiyorsam o zaman sorun etmem çoğunlukla. Ama eğer zaten asıl ilgi benim üzerimde değilse o zaman kıskanırım.

Bir de bazı insan vat karşı cinsle arkadaş olamaz hemen aklı karışır. Bazısı var karşı cinsle arkadaşlığı iyi yürütür, şıp sevdi değildir, her yakın olduğu karşı cinse çekim duymaz. Yani partnerimin hangisi olduğuna da bağlı benim rahatsız olup olmamam.
  • zimbirik  (30.10.22 22:14:37) 
bu yazılanlardan aklıma direkt şu gif geldi
media.tenor.com

  • basond  (30.10.22 22:28:14) 
Benim bi kaç tane böyle yakın kız "kankim" var. Şarap içiyoruz, dizi izliyoruz, tatile falan gidiyoruz. Ben en azından kendi adıma arkadaş olduğumuzdan eminim, karşı taraftan da sakat bi sinyal almadım. Kafam rahat o açıdan. Her selam verdiğimizle sevişecek halimiz yok.

Ama flört ettiğim insan yapıyor olsa rahatsız ederdi, evet. Biraz çifte standart gibi görünüyor ama başkasının iletişimini kendininki gibi bilemiyorsun sonuçta. Karşıdakine bağlı yani orası. Henüz "flört" aşamasındaysak, yeterince tanımadığım için rahatsız olurdum.
  • plutongezegendegilmi  (30.10.22 23:53:35) 
Dışarıdaki etkinlikler bi yere kadar benim için kabul edilebilir ama evde basbasa dizi izlemek bana fazla asla kabul etmez asiri rahatsiz olur iletisimi de keserdim. Normaline güven olmuyor bi de basbasa takilanina gözü kapalı mı guvenecegiz? Bu ortamda hiç sanmiyorum.


  • ddenizz  (31.10.22 00:25:47) 
Hayır flört değil dümdüz dostluktur. Baş başa rakı da içeriz, eğlenmeye de gideriz, xbox da oynarız, dizi de seyrederiz ve hiçbir "yanlış" sinyal almayız. Erkek arkadaşım da tanıyor, ondan emin. Olmasaydı yapmazdım bunları yine de, dışarıdan çok başka görünme ihtimali var.


  • charbiel  (31.10.22 08:47:22) 
arkadaşlıktan emin iseler (milyonda bir ihtimal) flört değildir. benim böyle bir arkadaşım var :)


  • gabe h coud  (31.10.22 08:52:44) 
guldum.net
twitter.com

@charbiel, bir de erkek arkadaşına sor bakalım kariaktürdeki gibi düşünüyor mu düşnmüyor mu? :)
  • Hallegadola  (31.10.22 09:25:08 ~ 09:31:19) 
[]

Eşime dargın olan abimin bana bu tavrı doğru mu?

Babamla abimin arası kötü. Aynı abim eşime de bir konudan dargın.

Benim de babamla ufak bir problemim oldu. Normalde hiç beni aramayan abim olacak adam babamla ufak bi meselemiz oldu diye mesaj atıyor.

Psmstc’cim eşin olmadan haber et herhangi bi zaman görüşelim diye yazıyor bi de .

Benim suçum ne. Ona dargınsan bana niye yansıtıyorsun yani.

Normal zamanda aramayan adam babamla mesele olunca hemen arıyor. Babama kinli çünkü.

Benim burada ne suçum var yani. Çok saçmasapan işler…

Bu meseleye ne diyorsunuz?


Edit: Arkadaşlar rahatsız olduğum konuyu ben anlatamadım. Normalde eskiden eşimden bahsederken ismini söyleyen, falanca kardeşim nasıl diyen insan şimdi eşin diyor. Ne demek yani. Benim eşime ismiyle değil de eşin diye hitap edecekse bu da beni rahatsız ediyor. Zira onunla arasında ne varsa var. Bana niye bu durumu yansıtıyor.

Araları kötüyse bile bana birbirlerinden bahsederken isimleriyle hitap etmelerini istiyorum. Hem eşimin hem abimin. Abim bana eşin şöyle demiş, eşim bana abin böyle yapmış lafları sinirime gidiyor yani.

 
baban ortak kisi ya o yuzden arayabilir abin tabii ki.
arti, kendi aile meselenize kocan neden karisacakmis. tamam o da aileden de herkesin hala ayri bi ailesi var. abin bu mahremiyeti gozetmis bence.
ortada bi suc, bi drama falan yok. ya da ben anlamadim sizi.
  • Kittie  (30.10.22 11:08:01) 
belki de abiniz eşinizle problemli olduğu için ister istemez sizin evliliğinizde huzursuzluk yaratabilir diye uzak durmuştur. eşinizden ayrı abinizle yalnız görüşürseniz illa ki bir yerde eşinizden sitem gelir ve tadınız kaçar, arada kalırsınız gibi düşünmüş olabilir.

babayla sorun yaşadığınızda da yalnız hissetmeyin, abi zaten yoktu baba da yok artık gibi bir psikojiye girmeyin diye destek olmak için aramıştır?
  • coldegezenkutupayisi  (30.10.22 11:14:57) 
Abinin be dediginden ben yanlis anlamadim. Tabi ki esini sevmiyoraa forusmekteb kacinabilir. Seninle özel konuşacaksa görüşmekten kaçınabilir. Ne var bunda.

Hani gizliden gizliye seni dolduruyordur. Eşine hakaret ediyordur vs o zaman sen arada kalmış gibi olursun evet. Ama eşin olmadan görüşelim demesinde ben hiç bir problem göremedim.
  • zimbirik  (30.10.22 11:15:44) 
Sen de abin de sorunlu bir şekilde evlilik yürütüyorsunuz. Sizi yetiştirirken nerede eksik yaptılar acaba biz çocuk yetiştirirken onları yapmayalım.

Görüş ya da görüşme diyemiyorum. Ama hep birlikte tedavi olmanız gerektiğini düşünüyorum. Abinle takılabilirsin ama ne olacak aslında ne de aynısının lacivertisiniz.
  • Hallegadola  (30.10.22 12:06:31) 
Evlisiniz, anladığım kadarıyla ayrı evde yaşıyorsunuz, yuvadan uçmuşsunuz yani.
Ben sizin yerinizde olsam "bu meselenin senle ilgisi yok, sizin aranızdaki sorunun da benle ilgisi yok. beni karıştırma" der abim ve babam arasındaki meseleyi hiç umursamadan kendi hayatıma odaklanırdım.

  • akhenaten  (30.10.22 13:03:26) 
İster kendi kurduğunuz olsun, ister anne babanızın kurduğu olsun evliliğin kendisi böyle bir şey zaten. Hiçbir şey iki kişi arasında kalmıyor, domino etkisiyle etraftakileri de düşürüyor. Yaşadığınız evin kapılarını bu tür meselelere kapatın başka yapacak bir şey yok. Ben artık kendi aile meselelerimle ilgilenmiyorum mesela, kim ölmüş kim gitmiş haberim olmuyor. Onlar yüzünden panik atak tedavisi görmüştüm çünkü.


  • ruhen hastayim ben  (30.10.22 13:15:18 ~ 13:19:29) 
haklı gibisin ama ayrıntı lazım biraz olay kişiler daha netleşmeli.
sadece bu kısımda haklısın abin bencil gibi.

  • basond  (30.10.22 14:58:54) 
bence sinirlenmekte haklısın, ben dinlemek istemiyorum diyebilirsin


  • ruby elixir  (04.11.22 20:26:58) 
[]

Mesleki kariyere, eğitim seviyesine önem verir misiniz?

Ciddi ilişki tarzında hayatınıza sokacağınız birinin iş hayatındaki konumu, kariyeri, eğitim seviyesi, yabancı dil bilip bilmemesi gibi konulara ne derece önem verirsiniz?




 
birincil kriterim değil ama evet denk ya da yaklaşık olmasında kesinlikle fayda var siye düşünüyorum yaşanmış tecrübelerimden hareketle. eşim mesela ingilizce bilmiyor (öğrenmeye başladı) ben 2 dil konuşabiliyorum, bazı kültürel konularda ayrı dünyaların insanı gibi oluyoruz. keza iş hayatı ve kariyer de bir kültürdür paradan bağımsız olarak en azından aynı yolda yürüyor ya da yürümüş olman önemli.


  • roket adam  (29.10.22 14:51:42) 
Mesleği, kariyeri önemli değil. Eğitimi, dil bilmesi önemli.


  • sckxyss  (29.10.22 15:13:12) 
Çok da önem vermem.


  • Erestor  (29.10.22 15:21:42) 
Eğitim hariç diğerleri çok önemli değil. Eğitim ise belli bir seviyenin üstü olsun yeter.


  • panda yuva yapmis sogut dalina  (29.10.22 15:22:28) 
Ben kadında meslek ve eğitime önem veririm. Kendi ihtiyaçlarına yetebilecek bir gelir seviyesinde olması lazım. Ek olarak da iş garantisi vb de önemli. Bu dediklerim evlilik için geçerli. Diğer türlü farketmez.


  • seaman  (29.10.22 15:24:52) 
önem verdiğimden değil ama kafa uyuşması ve sohbetin sıkıcı olmaması için ister istemez belirleyici oluyor kariyer haricindekiler. parayla pulla, statüyle işim yok ama bir konu açıldığında iki kelam edebilecek kadar kendini geliştirmiş olmasına dikkat ediyorum. dil çok önemli benim için.


  • coldegezenkutupayisi  (29.10.22 15:27:07) 
Nice lisans mezunları iki kelimeyi yanyana getirmekten aciz. Eğitime bakmam, kariyere bakmam, hayatı nasıl yaşadığına ve kendisini ne kadar geliştirdiğine bakarım. Uyuşuyorsak yabancı dil kendiliğinden olacaktır zaten.


  • uvcray  (29.10.22 15:43:16) 
Filtremde ilk üçe girer. Çok önemli. Diğer türlü al bunu yetiştir büyüt kocan olsun diye eline kundakta bebek verilen Türkan Şoray’ın oynadığı karakter gibi hissediyorum. Mümkünse beni de geçmiş olsun isterim. Zaten yetiştirir, emek verir, büyütürsün. Aldatır ve s. olur gider. Şimdi evliyim. Eşim Amerika’da 5 sene okumuş yaşamış ve çalışmış. Max Planck’da paper yazmış, merit almış. Kafa zehir. Tartışıyoruz, iki akademisyen gibi. Birbirimize defalarca vay anasını nerden biliyorsun demişizdir. Ya da ufkum açıldı sayende demişizdir. Birbirimize hayranız. Onun da filtresi, çıtası çok yükseklerde.


  • gabe h coud  (29.10.22 16:28:26) 
ingilizce bilirse iyi olur kendisi için de
diğerleri sadece cv, şirkete eleman almıyorsun

bunlar ancak nasıl biri şeklinde tahmin yürütmek için kullanılır
çok iyi bir mühendis olması gerçek hayatta çok az yerde muhabbet açar

doktor olsa mesela her gün hasta değilsin
müteahhit olsa oturduğun 1 tane ev var
mimar olsa avm gezerken 1-2 dk muhabbeti döner

mesela malzeme müh.yim tencere tava alınırken işe yarıyorum başka da mesleki karşılığı yok günlük hayatta

elbette altyapı oluşturuyor eğitim hayatı
ama cahil olmamak ve google vs. ihtiyacın olanı araştırıp öğrenebilmek önemli

iş dışı ortak ilgi alanları kurtarıyor evliliği
  • bir soru sorcam  (29.10.22 17:55:16) 
asla öncelikli ve önemli değil, her zaman hayata karşı duruşu ve insanlara bakışı öncelikli, vizyonu olan ve çalışkan insanlar her şekilde kendini geliştirip, her ortama ayak uydurabiliyor.


  • take stay  (29.10.22 18:04:53) 
İyi bir insan olması ve kendini sürekli geliştirmek istemesi önemli olan. Diyelim ki bu tip 2 insan var bu 2 özellik ikisinde de var.

Ama biri okul okumamış diğeri okumuş, ben okumuş olanı tercih ederim.
  • sassot  (29.10.22 19:06:46) 
iş hayatındaki konumu, kariyeri hiç önemli değil.

eğitim seviyesi ve yabancı dil biraz önemli.

önemi var ise erkeğim.
  • abelardo  (29.10.22 20:05:48) 
Önemli değil diyenlerin olayı romantize edip tam olarak soylemediklerini düşünüyorum.

Bence önemli kariyer önemli çünkü yani aslında salt kariyer değil ama mesleki anlamda hedeflerini gerçekleştirmesi önemli bakkal açmada olur ceo olmakta olur. Ne olmak istiyorsa bunu olmuş olması veya olabilme yolunda hedeflerinin olması önemli.

Eğitim de önemli ve konu sadece salt diploma değil okuduğu kitap, takip ettiği yazar, yönetmen. ortak payda bulabilmek için benzer kültür geçmişi benim için önemli.
  • kuzey li  (29.10.22 20:23:30) 
Ben ne durumda olursa olsun kendini bununla ilgili ezmemesine bakarım. hem bir yabanci dili öğrenmeyi ya da mesela yüksek lisans yapmış olmayı, lisans mezunu olmayı... buyutuyorsa hem de o kadar zaman bu büyüttüğü şeye erişmek için bir şey yapmadiysa, aynı zamanda bu "eksiği" yüzünden ezilip buzuluyorsa o iş o kişiyle her tür ilişki sakat gözüküyor bana.


  • encokbenisevinnolur  (30.10.22 02:13:00) 
mesele ilişkimize gelince ne dil ne kariyer ne eğitim ne bi zıkkım hiçbir şey kalmıyor. ama bunlar yoktu ise ilişki başlamıyor da zaten. kültürel anlamda denklik+
dil ve eğitim kariyerden daha önemli bu arada. çalışmayadabilir çalışmak marifet gelmiyor bana ya hatta çalışmasın!! oha

  • ala09  (30.10.22 02:54:45) 
evet


  • hot potato  (30.10.22 03:52:23) 
evet, önem veririm.


  • deartheodosia  (30.10.22 10:11:01) 
İnsan olması önemli. Bazı insanlar var, çok iyi eğitime, kariyere, maddi imkanlara sahip, aşırı egolu. Hiç çekilmiyorlar.


  • Kahvedesu  (30.10.22 10:19:46) 
Meslek kariyer no, okul bölüm eh biraz, ingilzice evet. Dil ve okul işi direkt vizyon göstergesi ama okul bölüm mevzusu aile baskısı sebebiyle direkt vizyon belirtmeyebilir, istediği bölümü okuyamayan çok insan var. Dil ise direkt vizyon meselesi, o yüzden önemli.

Bunlar olmayınca kriter karşılanmadı uyarısı vermiyor tabii beyin, öyle bişi değil gönül ilişkileri. İngilizcesi B1 olup mutlu olduğum ilişkim de oldu.
  • Bruce  (30.10.22 10:59:01) 
İş hayatı ve kariyeri umurumda değil, kendisine yetebilmesi ve hayatta isteklerine karşı özgür olabilmesi yeterli. eğitim seviyesi umurumda değil ama kendisini geliştirmiş ve öğrenmeye açık olması önemli. yabancı dilden emin değilim, bilenlerle çok daha rahat anlaştığımı itiraf edebilirim.


  • charbiel  (31.10.22 08:58:35) 
[]

Tinder fotoğraf doğrulama

Tinder'da 'eşleştiğin kişi fotoğrafını doğrulamanı istiyor' diye mesaj aldım. Profiline baktım o da fotoğraf onaylı. Bana sadece fotoğraf onaylı kişiler mesaj atsın diye bir özellik mi var? Ayarlarda bulamadım. Daha önce fotoğraf onaylı birisiyle mesajlaşmıştım.




 
Evet var, mesaj ayarlarında. Belki sizdeki sürüm güncel olmadığı için görünmüyordur.


  • mikro patlama  (29.10.22 15:40:27) 
[]

Depresif halleriniz var mı şu sıralar?

sb




 
Hayir yok. Senin var mi


  • abuzer  (28.10.22 18:33:38) 
Yok. Şaşkınlık içerisindeyim.


  • ruhen hastayim ben  (28.10.22 18:38:07) 
Var benim ya bu sonbahar ağır geçti, boşlukta anlamsızlıkla sallanıyorum.


  • kukuleta  (28.10.22 18:44:08) 
yıllardır var


  • Erestor  (28.10.22 18:50:53) 
ruhen hastayim+1 bence istanbul un iklimi su an pek depresif olmaya firsat vermiyor


  • ala09  (28.10.22 19:38:31) 
Vakit olmuyor.


  • Amaranta ursula  (28.10.22 20:24:54) 
Var var.
Gunes tutulmasi etkisi.

  • mor oje  (28.10.22 22:53:11) 
Var


  • Hallegadola  (28.10.22 23:28:20) 
Çalışmıyor oluşum sebebiyle gelen bir depresiflik var. İş bulursam veya atanırsam düzelir diye tahmin ediyorum.

Üniversitenin ve ilişkimin bitmiş olmasının getirdiği yalnızlık ve özlemlerin getirdiği bir depresiflik var.
O da iş bulup yeni insanlarla tanışınca azalır diye tahmin ediyorum.

Yinede havalar güzel gidiyor deniz kokusu depresif havayı dağıtıyor.
  • kararsızataletfilozofu  (29.10.22 00:17:45) 
Ağır depresyondayım


  • sta  (29.10.22 00:45:53) 
var


  • ekinuzbay  (29.10.22 03:51:17) 
şu sıralardan kastınız son 37 yıl ise evet :)


  • rakicandir  (29.10.22 17:45:14) 
Yok. İstanbul’da hava o kadar güzel ki, Mary and Max’teki Mary bile, Up’taki dede bile depresif kalamaz.

Uyku sorunum vardı, hapla geçici çözdüm gibi. Enerjim yerine geldi. Hayat güzel.
  • gabe h coud  (29.10.22 17:50:44) 
Depresiflik hayat tarzı benim için :)


  • E.R.W.  (29.10.22 22:15:19) 
bittabii


  • mark greg sputnik  (29.10.22 22:17:34) 
Var biraz.
Neredeyse son 2 ayımı sanki kendimi o bataktan zorla çekiyor gibi hissediyorum.
Birkaç adım attım konuyla ilgili bakalım, toparlayacağımı umuyorum.
  • mutekebbir  (01.11.22 14:44:26) 
[]

İsyerinde ya da arkadas ortaminda kutlanan doğumgününü

Seven ve bu kutlama kendisi icin yapildiginda mutlu olan var mi? Burada bu organizasyondan sikayet edildigine epey sahit oldum ama onaylayan pek kimseyi görmedim. Arkiler ben diyorum ki acaba hicbirimiz sevmiyoruz ama aciklayamiyor muyuz? Ben acikladim cevreme gerci de..
Herkes sevinmis gibi mi yapiyor? Gelin bunu netlestirelim ve artik bu olaya bir son verelim



 
hiç kimsenin doğum günü hiçbir şekilde kutlanmasa çok memnun olurdum ya. Kendim dahil. Neyse ki şu an çalıştığım şirkette herkes doğum günlerinde ölü taklidi yapıyor.


  • alaimisema  (27.10.22 13:17:22) 
benim bir arkadaşım senelerdir doğum gününü kendi organize ediyor. mekandan davet edilecek kişilere kadar kendisi karar veriyor. hoşlanan, seven vardır muhakkak.


  • coldegezenkutupayisi  (27.10.22 13:25:04) 
Geçenlerde bununla ilgili soru sormuştum. 1 senelik doğum günü kutlama silsilesini tamamlamıştık, yeni zinciri başlatmamak için direniyordum. Fakat olmadı, tekrar başlattılar. Her ay sürpriz olmayan sürprizlerle kutlamalar yapılacak yine. Kendi doğum günümde 1 hafta izin alıp yok olucam. içim şişiyor bu enstantaneden. ofistekileri sevmiyor da değilim, ama pek seviyor da değilim. nötrüm. herkes kendi kendine takılsın bi süre (10 yıl falan), özleşelim istiyorum.


  • summer timetable  (27.10.22 13:29:56) 
Offf kesinlikle haklısın. Nefret ediyorum ben de kurumsal doğumgünlerinden.


  • roket adam  (27.10.22 13:39:53) 
ben karşıyım bu olaya. genelde kutlattırmam doğum günümü.

ki doğum günlerim benim için en önemli gündür ama samimiyetsiz pasta kesmeli doğum günlerinden nefret ederim katılmam da.
  • Hallegadola  (27.10.22 14:51:12) 
iş yerinde doğum günü kutlaması hemen hemen eşittir; www.youtube.com


  • onemoremile  (27.10.22 16:26:21) 
pastaların pahalı olması dışında sorun yok


  • bir soru sorcam  (27.10.22 16:45:04) 
Benimki olmasa daha iyi olur. Herkes bi garip hallere giriyor. Başka arkadaşların doğum günü kutlansın. 2 çatal da olsa pasta yemek iyi geliyor. Minik de mola veriyoruz, sosyalleşiyoruz. Ne kötülüğü olabilir, mis.


  • gabe h coud  (27.10.22 17:19:34) 
Şu an çalıştığım yerde böyle bir olay yok ama olduğu yerlerde gayet seviyordum ben valla.

Arkadaş ortamındakini daha çok seviyorum.

Sevgiliyle kutlayınca ayrıca seviyorum.

Aileyle kutlamak da başka türlü güzel.

Ben genelde kutlamaları seviyorum. Sevgililer günü olur, yeniyıl olur, birisi çıkıp organize ederse yerli malı haftası bile kutlarım.

İş yerinde formaliteden yapılıyor böyle şeyler ama olsun, ben kendi kendime havaya giriyorum.
  • akhenaten  (27.10.22 20:05:56) 
Ben de sevmiyorum ama ofistekiler pasta yemeğe bahane olduğu için seviyorlar.


  • peki madem  (28.10.22 11:49:19) 
Gereksiz buluyorum ama itiraz da etmiyorum. Bu yılki doğumgünüm rejim dönemine denk geldiği için istemedim.


  • d max  (28.10.22 11:55:57) 
[]

Yazılımcılar: siz de bunalıyor musunuz? (burnout içerir)

Şimdi ben bi 13-14 yıldır kod yazıyorum. Bunun ilk yarısı amatör / hobi işiydi, son yarısı profesyonel.

Amatör takılırken çok mutluydum. Bok gibi kod yazıyordum ama ne istiyorsam onu yazıyordum, çok da eğlenceli projeler çıkıyordu. Mesela daha ortada websockets yokken http 1.0 "keep-alive" header'ını abuse edip canlı sohbet uygulaması falan yazmıştım. Kodu kötüydü ama kendisi güzel bi projeydi yani. Bayadır böyle şeyler yap(a)mıyorum.

İşe başladıktan sonra da günde oturup 2 bin 3 bin satır kod yazdığım, hayvan gibi üretken olduğum zamanlar oldu. Çünkü kod yazma işinden keyif alıyordum yani. İlk işe girdiğimde "ya evde bedavaya yaptığım iş için bana para veriyorlar, üstelik kahve de hazır" diye güle güle gidiyordum ofise.

Fakat arada nolduysa bunaldım. "Challenging" iş yapmıyor da değilim. Yazdığım kodu milyonlarca insan kullanıyor, bütün projeyi benim tasarladığım da oldu, ekip kurdum, junior yetiştirdim, sıfırdan "şirket kültürü" oturttum. Zaten her allahın günü yeni bir teknoloji deniyorum / öğreniyorum. Yani bir monotonluk da söz konusu değil.

Ama bir endpoint daha yazmam gerekirse monitörün böğrüne bıçağı saplayacak noktaya geldim. İşin bitmiş hali kafamda çok netken, yazılacak kodu satır satır anlatabilecek haldeyken oturup klavye tuşlarına basma zorunluluğu beni çok yoruyor :)

Kaldı ki şu an kullandığım tech-stack de aşırı "cutting-edge", TR'de millete anlatıyorum "bunu bunu böyle yaptık" diye, insanlar daha adını bile duymamış. Yani kötü / yetersiz teknolojilerle uğraşmak da mevzu değil. Teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanıyorum.

Kafayı kırıp serada sebze meyve yetiştiriciliğine geçmeden önce bi şans daha verip, yine kod yazacağım ama normalde hiç alakamın olmadığı bi alanda işe başvurdum. Mülakatta aşırı kibirli bi şekilde "ben bu kodu yazmak istemiyorum ama şöyle şöyle yaparsın hallolur" dememe rağmen istediğim paranın 1,5 katını verip işe aldılar. Bakalım neler olacak, inşallah 2 ay sonra kovulup kimseyi utandırmam :)

Genel olarak böyle bi iç dökeyim dedim. Sizde durumlar nasıl? Benzer süreçlerden geçip toparlayan (veya toparlayamayan) oldu mu? Tavsiyelere de açığım.

 
Tavsiyeleri dinlemeye geldim.
Bana da böyle oldu, evden çalışmadan dolayı böyle olduğunu düşünüyorum. Pandemiden dolayı senelerdir evdeyim (kalıcı remote’uz artık) ve bence bu yüzden burnout oldum. Ofis ortamını çok özledim :(

  • mya  (27.10.22 01:27:17) 
bi fırtına gelir serayı telef eder
kodların yedeği var, var di mi?!

klavye tuşlarına basma zorunluluğu beni çok yoruyor> siz söyleyin o koda döksün, ciddiyim, yok mu onun teknolojisi, çıkmadıysa siz yapın voys rikıgnayzink
  • comp  (27.10.22 03:18:14) 
Valla 10 sayfa olsa okurdum hocam ne güzel yazmışsın ya.

Tavsiye vermek haddime değil ama ben olsam Challenge yapmaya devam ederdim hocam. Şu an çalıştığınız yerde kullanılan bir teknolojiyi baştan sona değiştirmek gibi ya da şirketi belli bir alana yöneltmek gibi. Böyle zor ama yapılabilir şeyler. Yeterli örnek veremedim ama sen demek istediğimi anladın.
  • sassot  (27.10.22 04:04:43) 
hocam sizin hobiye ihtiyacınız var. ben karnıyarık seviyorum ama sadece ve hep karnıyarık yesem bayar. sizdeki de aynı hesap. odağınızı başka şeye yönlendirecek, vaktinizi bi şekilde alacak bir hobiye, başka bir zaman geçirme aracına ihtiyacınız var.
şimdi işten ayrılsanız ve sera açsanız, siz zaten özlersiniz kod yazmayı, seviyorsunuz çünkü.
olaydan tamamen kopmadan ama artık baymanızı da önleyecek şekilde bir hobi bulmanızı tavsiye ederim, hatta mümkünse bilgisayar başında olmasın. spor yapın, sosyalleşin vs.
  • sirkelimon  (27.10.22 09:37:49) 
10 yıllık yazılımcı olarak ben de aynı hevesle yazmaya devam etmediğimi söyleyebilirim.
Ama sanırım ilk heves her konuda böyle zamanla geçiyor. Örneğin ilk ehliyet alışımda hevesle araba kullanışımın birkaç sene sonra "aman arabayı birisi kullansın" seviyesine evrilmesi gibi. Juniorlara işi anlatıp, yapılanı kontrol edeceğin bir çalışma şekli de belirlenebilir. Yazılım işini yapacağım diğer bir çok işten daha fazla sevdiğimi kendime söyleyip, bu iş dışında uğraşlarla kendimi eğlendirmeye çalışıyorum. Çünkü sıfırdan bir işi öğrensem bir süre sonra ona da hevesim geçecek gibi geliyor.

  • alaimisema  (27.10.22 09:37:58) 
tech leadlik yapabilirsin, piyasada sadece mevcut developerları yönlendiren, ona işi gösteren ya da system design aşamasında rol alan çalışanlar mevcut. neredeyse hiç kod yazmadan ama işten de kopmadan devam edebiliyorlar. gerçi bu tecrübede birisi zaten bunları biliyordur ama..

yine basit bir tavsiye github copilot kullanabilirsin rutin kod blokları yazarken.
  • nuisance  (27.10.22 09:59:26) 
Aha aynı ben, yaş 40, 18 yaşımdan beridir yazılımcıyım.

aynısının tıpkısıyım, eskiden iş yerinde çalıştığım kadar birde evde çalışırdım, dünya yansa haberim olmazdı. çok keyif alıyordum, sonra proje lideri oldum, takım lideri oldum vs.

kod yazmaya üşenir hale geldim.

Yeniden eski heyacanı uyandıran hobilerim var artık, makine falan yapıyorum evde, (printer, lazer vs.), biraz mekanik, biraz yazılım falan baya eğleniyorum.

Yukarıdaki durumu anlatacak sayfalarca yazarım ama ona da üşeniyorum :) kısaca buna "hayat" diyelim.

o eski heyecanlı halimizle şimdi ki halimiz arasında çok fark var, sorumluluklarımız değişti, önceliklerimiz değişti, endişelerimiz değişti.

Yeni bir konu üzerinde araştırma yapıp öğrendikçe gaza geliyorum. sonra geçiyor.

aklıma geldi; takım olarak çalışıp, böl, yönet yöntemine alıştıkça evde tek başıma bişi yapmak zor gelmeye başlamıştı.
  • selam  (27.10.22 10:53:50 ~ 10:59:34) 
Merhaba,
20 yildir profesyonel olarak yazilim isindeyim, buyuk kismi kod yazmakla gecti hala da yaziyorum.

Oncelikle bu tarif ettiginiz sey burnout degil. Rutine baglamis, sizin icin basit gelen isleri sikici buluyorsunuz ve useniyorsunuz. Benim ve cevremde cok uzun suredir kod yazan insanlarin sikca basina gelen bir durum. Nacizane gorusum onunuzde 3 yol var.

Birincisi bilmedigniz yeni teknolojileri deneyerek rutinden kurtulmaya calisabilirsiniz. Yillarca sizin de dediginiz gibi end-point yazdim durdum daha sonra reactive ve fonksiyonel programlayi denedim. Bu paradigma degisimi ilk basta beni zorladi dogal olarak fakat rutinden kurtardigi ve farkli bir dusunce yapisi ile calismayi gerektirdigi icin motive etti.

Ikincisi, kod yazmayi daha genc arkadaslara birakip isin daha abstract tarafina yogunlasmak. Yazilim mimari gibi calisabilirsiniz fakat burada da kod yerine dokuman, sema hazirlamak gerekli. Calistiginiz organizasyonun yapisina gore vaktinizin buyuk cogunlugunu diger ekiplerle konusup sistemi tasarlamak, bunu kod yazanlara aciklayacak dokumanlari, semalari hazirlamak ve code reviewlar alacak.

Ucuncusu ise populer acik kaynak kodlu yazilimlara katki vermeye calisabilirsiniz. Ben de iyi kod yazdigimi dusunurdum ta ki apache projelerine pr acip kabul ettirmeye calisana kadar. Hem muhendislik hem de takip calismasi konusunda bildiginiz cogu seyi sorgulamaniza sebep olabilir. Aradiginiz challenge'i size sunabilir.
  • whisky  (27.10.22 13:09:47 ~ 14.11.22 13:22:17) 
hangi birinie katılsam bilemedim bile.

amatörken her hafta yeni proje yapıyordum ve çok mutluydum.

şimdi en basit uygulama için bile o kadar bunalıyorum ki.

ve genel olarak bunalıyorum, çok bunalıyorum. kendimi öldürmeyi ible düşünüyorum artık.
  • tchuck  (27.10.22 13:13:14) 
Henüz bunalma evresine geçmedim 4 seneyi dolduruyorum ama bir gün bunalırsam yazılımı bırakırım diye düşünüyorum. İnsanın her zaman b planı olmalı, tek hayatımız var.


  • kaptan maydanoz  (27.10.22 15:08:00) 
Ben de benzer durumdayım, hatta bu sene sınava girip veterinerlik okumayı düşünüyorum. Doğayla iç içe olmak, hayvanlarla uğraşmak istiyorum. En azindan doğaya katkım olsun diyorum. ;) Bilgisayar bir süre sonra yoruyor insanı her açıdan.


  • stejerners  (27.10.22 15:23:36) 
aradığınız terim "yabancılaşma". ekonomik olarak bu terimi en iyi marx tanımlıyor kısaca ve kabaca anlatacak olursam: önceden bir ayakkabıcı yaptığı ayakkabıyı kendi üretir ve satardı, ortaya çıkarttığı ürün onu temsil ederdi, ve bir müsteri memnun olduğunda da bunun hazzını yaşardı. günümüzdeki işlerin tamamı büyük bir ekibin ortak çalışmasını gerektirdiği için ortaya çıkan şey hiç kimseyi temsil etmiyor, o yüzden de insan bir süre sonra yaptığı işte anlam bulamamaya başlıyor.

psikolojik olarak yabancılaşma ise bir şeye fazlaca maruz kalmaktan kaynaklanıyor. bal yiyen baldan usanır durumu yani.

Yaptığınızda anlam bulacağınız bir şey, bir hobi edinmek (benim için bu kod öğrenmek isteyen çocuklara bir dernek aracılığıyla mentörlük yapmak olmuştu), hayatınızın ve sizi tanımlayan şeyin sadece işinizden ibaret olmadığını fark etmeniz, gerekirse bir süre ara vermeniz faydanıza olabilir.

Ayrıca biliyorsunuzdur zaten ama klavye kullanmaya üşenmek için de github copilot :)
  • elvan abeyiylegezse  (27.10.22 18:51:45) 
[]

Nerelere gideyim ?

"Senden bana zor bir miras
Bol çetrefil, bol viraj
Ölsem âlâ dayanmak zor
Nerelere gideyim?
Dört yanımda dört nasihat
Az gülüş, bol zayiat
Ölsem âlâ, dayanmak zor"

5 yıllık ayrılıp barışmalı bir ilişkinin ardından, 1 yıllık evlilik ve 2 senelik çekişmeli boşanma süreci devam eden bir ilişkim var. Çocuğumuz var. Boşanma sürecinde de elinden gelen her türlü pisliği yaptı. Çocuğu göstermemek için hala elinden ne geliyorsa yapıyor. Mahkeme kararıyla zar zor ayda 2 defa 3-4 saat anca görebiliyorum.

Hayatta beni en çok mutlu edecek şey hiç bir zaman, para pul, şan söhret, güzel araba olmadı, güzel bir aile sahibi olup iyi bir baba olmak istedim hep. Çocuğumun bebekliği hiç görmeden geçip gidiyor. Gelecekte iyileşeceğine dair de bir umudum kalmadı. Boşanma süreci başladığından bu yana daha da kötüye gitti.

Barışmak vs gibi bir isteğim yok, zaten birbirimizin yüzüne bakacak hal bırakmadı. Hayatımda ilişki bile istemiyorum .

Boşananlarda görülen ilişkilere dair uzaklaşma vs gibi değilde komple varoluşum anlamsız geliyor. Takılsam etsem, gezsem tozsam, ne yaparsam yapayım, artık mutlu hissedemiyorum, yaşadığım şey beni tatmin etmiyor.

yaşım 35'e geldi. eş dost herkes çoluklu çocuklu. kafamı dağıtacak bir hobi edineyim diyorum, spor yapayım diyorum, kursa katılayım diyorum, hayatımda bir şeyleri iyileştireyim diyorum neye başlasam yarım kalıyor.

artık çabalamaktan ve sürekli hayatın dayağını yemekten çok yoruldum. artık yaşıyor gibi hissetmiyorum, sadece hayatta kalıyorum.

söyleyin lütfen bana ne yapayım, nerelere gideyim ?

 
Ilk asamada terapiye gitmekle baslayin bence


  • mor oje  (26.10.22 21:16:21) 
İyi de siz de çocuk yapmışsınız. Diğerlerinden geri kalan tarafınız yok. Bir ayrılıp bir barışmalı ilişkilerin sonucunun iyi olduğunu görmedim. İnsanlar neden bile bile bunu yapıyor? Arkadaşıma benzettim sizi. Yaşı 37 onunda, geri kalan hikaye aynı.

Terapi aldın.
  • Kahvedesu  (26.10.22 21:30:52 ~ 21:31:26) 
Gerçekten üzdü bu hikaye beni. Ama böyle zor bir dönem olması çok normal. Her şey tepetaklak gibi gelir insana. Bir de değer verdiğiniz biri elinizden alınmış gibi. Böyle dönemlerde oyalanmak için uğraş bulmak hiç de kolay değil. Her şey henüz durulmamamış ama durulduğu vakit de hızlıca iyileşeceksiniz. O zaman yavaş yavaş kendinize meşguliyet bulursunuz. Çocuğunuz için endişelenmeyin
Kızgın da olsanız orta yolu bulmaya çalışmanız daha iyi sonuç verebilir.

  • Seedy  (26.10.22 22:35:16) 
madem güzel bir aile kurmak istediniz ama olmadı, kimse için olmasa bile çocuğunuz için dirayetli olun, ona 3-4 saatte de olsa iyi bir baba olun.
ne yapayım?
-İyi bir baba olmak için etkinliklere katılın, kendinizi bu tarafta yetiştirin.
nerelere gideyim?
-Terapiye gidebilirsiniz +1
-Çocuklar ile kaliteli vakit geçirmek için çocuğun yaşına göre hazırlanmış özel kurslar var onlara gidebilirsiniz.
  • pccopath  (27.10.22 00:05:01) 
Yakın zamanda boşanmanın kıyısından dönmüş, hala da durumu muallakta olan biri olarak empati yapabiliyorum. Bana da sanki en az 2-3 yıl toparlayamam, sonra da 36-37 olurum; tekrardan bir aile ve çocuk işlerine girmek için geç kalırım gibi gelmişti. Sizin en azından çocuğunuz var, aile olmayı da denemişsiniz ve olmamış. Şu aşamada yapabileceğiniz en iyi şeylerden ilki kendi psikolojinizi düzeltmeye çalışmak. İmkanınız varsa havalar da güzel gidiyorken çıkıp 1 saat yürüyün her gün. Ertelediğiniz, eskiden yapmaktan keyif aldığınız şeylere odaklanın.

Eşinizin öfkesi zamanla geçecektir. O zaman evlilik birliğiniz bitse de çocuğunuzun sağlıklı bir gelecek için annesine ihtiyacı olduğu kadar babasına da ihtiyacının olduğunu ve evliliği yürütemeseniz de ebeveynlik sorumluluklarınızın sona ermediğini hatırlatın. Kendisi sert yaklaşıyorsa dinleyeceğini düşündüğünüz bir akrabası ya da arkadaşıyla uzlaştırması için konuşursunuz.

Yaşınız da düşündüğünüz kadar ileri değil, belki daha bir bu kadar daha yaşayacaksınız.
  • marla is in my head  (27.10.22 10:59:05) 
Kendinizi dağa taşa vurun. Ormana gidip kamp yapın. Tek olmanız daha iyi olacaktır. Sakın ama sakın alkole başvurmayın. Ben bi kız yüzünden 10 yıl içtim zor bıraktım. Spor kadar etkili hem moral düzelten hem sağlık kazandıran her anlamda pozitif bir şey daha yok. Günde 15 km koşuyorum artık. Koşmadığım zaman vücut koşmak istiyor artık. Ve başka hatunlara salça olma zamanınız gelmiş sizin. Hayat devam ediyor. Bazen yıkılmış gibi hissetseniz de kendinizi yine kendiniz iyileştirebilirsiniz bunu asla unutmayın.


  • dakota  (27.10.22 12:53:57) 
[]

yabancı gelin adayı ve bir takım endişeler

sosyal medyadan tanıştık, bir aydır saatlerce görüntülü bir şekilde konuşuyoruz. ben erkek kişisiyim, kendisi çok iyi bir kariyeri olan, moskovada yalnız yaşayan bir kadın. mühendisim ve maddi durumum ona kıyasla hiç iyi değil. ne ev ne araba, yaş 30, kendisinin 33.

ben bugün bildiğin aşık olduğumu hissettim. uzun zamandır böyle içten güldüğümü hatırlamıyorum. telefonda görmek, hayatını, kültürünü tanıtması, sokakta yürürken bana geçtiği yerleri göstermesi, beraber şarkılar dinlemek, doğu avrupa sineması izlememiz, kendi kültürümüzü tanıtmak, birbirmize kendi dillerimizi öğretmemiz, sevecenliği. yirmili yaşlarıma geri döndüm, resmen uzak mesafe ilişkisi yaşıyorum. o da benden hoşlandığını açıkça belli ediyor. bilmiyorum fakat hayatı ve kendisi hakkında çok açık. güveniyorum ona. ara sıra tatlı atışmalar, sataşmalar, sevimli kıskançlıklar. bilemiyorum rüyada gibiyim son bir aydır.

fakat bir yandan da gerçek dünyaya dönersek, ayda 12k kazanan, aile evinde yaşayan loserın biriyim. ona tüm durumu içtenlikle anlattım, anlayışla karşıladı. fakat durumlar canımı çok sıkıyor. kendimi eksik hissediyorum. ona buraya gel diyemem, benim de oraya gitmem nasıl olur bilmiyorum. yanına gittiğimde, eksiklik hisseder miyim hiç bilmiyorum. kabul etse oraya yerleşmeye kalksam, hadi yuva kuralım desem, iş bulmak vesaire nasıl olur hiç ama hiç bilmiyorum.

realist olmak gerekirse, el yüz düzgünlüğü bakımından iyi durumdayım fakat konum olarak dengi olduğumu düşünmüyorum ve bazen savaş vesaire belki kafasını dağıtmak için mi benimle konuşuyor diye düşünmeden edemiyorum. ben son iki-üç eski sevgilim de dahil olmak üzere, son iki senedir böyle iyi, böyle yoğun kimseyle anlaşamadım. bulmuşken devam etmek mi gerekir yoksa bu masaldan yol yakınken vazgeçmek mi gerekiyor bilmiyorum. içimi dökmek istedim, teşekkür ederim.

 
o iş yaş kanka sal gitsin.


  • rentts  (26.10.22 06:24:16) 
"aşık oldum" diyorsan sonuna kadar devam.


  • ekinuzbay  (26.10.22 06:45:33) 
Bir aydır tanıştığınız, hiç bir zaman bir araya gelmediğiniz o ekranı kapattığında nasıl bir insan olduğunu bilmediğiniz biriyle evliliği ve bunu mümkün kılmak için ülke değiştirmeyi düşünüyorsunuz.

Bu kişi Türkiye'de olsa ya da siz Rusya'da olsanız bile bu kadar yükselmek için çok erken bir zaman olurdu. 1 ayda birini tanıyabilmiş olamazsınız. Gördüğünüz kişinin ne kadar gördüğünüz kişi olduğunun garantisini kendinize veremezsiniz.

İnsanların bunalımdan, stresten "farklı olmak istedikleri" bir dönemleri olur. Birkaç hafta, birkaç ay başka bir hayat yaşamaya çalışabilirler. Neticede bunlar gelip geçicidir. Bu bir çok sevecen ve umutlu olan kişi aslında bir süre sonra gerçek kimliği olan atıyorum bıkkın ve agresif, boşvemiş haline dönebilir.

Halinizden memnunsanız vakit geçirin, büyük kararları şimdiden düşünmeye gerek yok. Hele bir turist olarak gidin, ziyaret edin yaşamayı planladığınız ülkeyi en azından.
  • akhenaten  (26.10.22 07:51:05) 
Yanlış anlamayın ama belki ülkesinden sizin sayenizde kaçmak istiyordur. Savaş olması akla bunu getiriyor. Bir ay bunları düşünmek için çok erken. Kendini dert sahibi yapmışsın. Durum böyle değilse de gittiği kadar git.


  • dissendium  (26.10.22 07:57:35) 
Ya hoşlanmayı anlarım ama daha görmeden nasıl sevgili oldun da gelin adayı dedin? Belki Harun abi. Belki sen gibi 5 kişiyle daha görüşüyor. Bu hayale bir kadınlar kapılıyor sanıyordum.


  • Kahvedesu  (26.10.22 08:06:00) 
yüz yüze görüşmeden türkiye içinden bile uzak mesafe ilişkisi her şeyi belirleyemez. Mutlaka görüşün. Ne yapın edin birlikte zaman geçirin.


  • alaimisema  (26.10.22 09:01:18) 
Diğer konulara çok takılmayın bence. Hayat bunun için çok kısa...

Eğer Rusya'daki hayatından memnun ise, önce bir kaç hafta izin alıp bir yanına gidin. Hem yüz yüze tanışırsınız, hem de bu konuları konuşursunuz. Rusya'da karar kılarsanız, istifa edip gidin. Türkiye'ye gelmek istiyorsa (bence şu aşamada bu daha mantıklı), gelsin burada evlenin...


.
  • kartallar yuksek ucar  (26.10.22 09:20:02 ~ 09:20:16) 
arayışını ülke sınırları içinde sürdür, naif kardeşim.


  • gabe h coud  (26.10.22 09:53:42) 
Kulağa hoş geliyor da olayın sihrine erken kapılmışsınız cidden. Önce bi yüz yüze görüşün falan.. Çok fazla rusla evlenen türk var. Niyetlerini bilemeyiz ama ciddi düşünen oluyor mu oluyor..

Onun bir mesleği var mı? O gelsin? En kötü rusça ile ilgili bir şeyler yapar belki.

O sizle olmak istedikten sonra 12k ile de geçinilir ne olacak ki? Ben 15 ile geçiniyorum ama kiram 4k tabi öyle olunca ucu ucuna yetiyor.

Buradaki tek önemli nokta umarım kadının niyeti iyidir.
  • ananiyimioguz  (26.10.22 10:18:33) 
yüz yüze birden fazla defa uzun uzun görüşmeden asla kritik ve büyük kararlar vermeyin. bu düşündüğünüz şeyleri ancak bu görüşmelerden sonra gerçekçi bir şekilde muhakeme edebilirsiniz.


  • Phoebe  (26.10.22 10:59:26) 
30’u aşmış insanların yüz yüze gelmeden, birlikte aynı evi paylaşmadan aşktan bahsetmesi bana anormal geliyor.


  • ruhen hastayim ben  (26.10.22 12:38:25) 
Üniversitedeyken en yakın arkadaşım, bir siteden İngiliz bir erkekle tanıştı. Adam müzik öğretmeniymiş, piano çalıp bestelerini benim arkadaşa gönderiyormuş, yürüdüğü sokakların resmini çekip benim arkadaşa atıyormuş. Çok ilgili ve sıcak davranıyormuş, onun dediğine göre biz spordayken bile merak ediyormuş. Arkadaşım da bana " Aşırı romantik, ben aşık oldum galiba" deyince ben çok erken karar veriyorsun dediğimde, " ben eminim" demişti. Onlar bir iki ay rüya gibi vakit geçirdiklerini söyledi. Sonunda büyük gün geldi çattı, çocuk İstanbul'a gelmiş. ;) Benim arkadaş sırf çocuk geliyor diye evine bir de dolap aldı öğrenci şartlarıyla, eşyalarını koysun diye. "Ben her ne kadar, bu çocuğu yeterince tanımıyorsun, sapik olabilir, katil olabilir. " dediysem de çocuğu taksiyle almaya gitti. Sonra eve geldiklerinde çocuk sürekli aç olduğunu, ne zaman yemek yiyeceklerini, sabah erkenden kalkıp duş alıp kahvaltısını tek başına yapıp, sonra benim arkadaşı bekleyip tekrar kızla kahvaltı yapması, sonra gezmedeyken bile kıza ne zaman yemek yiyeceğiz diye sorup 1 hafta boyunca tüm yemekleri kıza ödetmesi ve kız lavaboya gittiğinde arkadaşımın bozuk parası olmadığından 1 lira için 100 lirayı bozması, çocuğun hiçbir şey yapmaması. Sonra havaalanına giderken, çocuk elinde bir kese parayı sallayıp, bak bu kadar param arttı demiş. Sonra ülkesine döndüğünde çok güzel bir haftayı diyip tekrar gelmeyi istiyorum demiş ;)) benim arkadaş da hayalet taklidi yapmış. Demem o ki, çok kaptirmayiniz kendinizi, benim arkadaşın yabancı sevgili istemesinden oldu hep bunlar. ;))


  • stejerners  (26.10.22 12:41:46 ~ 12:43:32) 
aynı senaryoyu yaşayan bir arkadaşım oldu. hatta kadın sadece rusça, erkek ise sadece türkçe biliyordu. sıkıntılı bir süreç sonunda evlendiler ve çocukları oldu. ama sonsuza kadar mutlu yaşamadılar. çocuktan 4 sene sonra boşandılar.

kadın burada çalıştığı şirketin evli sahibi ile takılıyor. arkadaşım olan şahıs ise çocuğa bakıyor.

kötü örnek ancak dikkate alman faydalı olacaktır.
  • tantunisultansuleyman  (26.10.22 15:22:46) 
Başlığı görünce aklıma ilk Rusya ya da Ukrayna geldi yanılmamışım, boşver hocam onu yaramaz sana.


  • sassot  (26.10.22 15:47:04) 
Benim bir yakınım pandemi dönemine denk gelen online tanışma sonrası Uzakdoğu'dan bir kızla 2 buçuk sene boyunca sadece görüntülü görüştü. Ülke kapalı olduğu için ne kız buraya gelebildi ne de bizimki oraya gidebildi. Birbirleri ile yüzyüze ilk karşılaşmaları anca geçen hafta falan. Ama görüşme sonrası da birbirleri ile uyumlu olduklarını idrak ederek devam ettirme, hatta ilerletme kararı aldılar. Ama bu bir istisna. Gerçek hayatta da görüşün bir, ondan sonra karar verin derim.


  • d max  (28.10.22 12:03:29) 
[]

Flörtün doğum günü

Eski kız arkadaşımla tekrar barıştık. Eski derken baya bi eski. 3 aydır flört durumları yaşıyoruz. Kız doktora yapıyor ve 20 gün önce İzmir’e gitti okul projesi için ve ima ederek yola çıkmadan önce her şeyi bir hafta sonra anlatırım dedi. Ben de bir hafta boyunca yazmadım. Kendi de yazmadı. Bir hafta sonra İzmir’de kaza yaptığını işlerini halledip döndüğünü söyledi ve konuşmaya devam ettik. Hala da konuşuyoruz. İzmir’de kaza yaptığı arabayı ordan bi arkadaşının üzerine kiralamışlar ve arkadaşı da erkek. Ona da bir şey demedim. Kızın 15 gün sonra doğum günü var ve bana iki gün önce doğumgününden bir gün önce ve doğumgününde arkadaşları ile plan yaptığını söyledi. Ben de doğumgününü arkadaşlarınla mı kutlayacaksın dedim. Sen nerden biliyorsun benim doğum günümü dedi. Biz bunla 10 yıl ayrı kaldık ve her doğum gününü ilk ben kutladım. Başkasıyla çıkarken bile :( Neyse kendisi de aaa evet hep ilk sen kutluyorsun ilk dedi. Sonra konuyu kapattı. Ben de bugün okul veya lojman adresini istedim. Neden istediğimi sorunca arkadaşlarıyla plan yaptığını ve benim bulunduğu şehre gitmek istediğimi ama başkasıyla plan yaptığı için gelemeyeceğimi söyledim. Adresi de ufak bi kargo için istediğimi söyledim. Aradı ve ben adresinde olmayabilirim, alamayabilirim dedi. En önemlisi de zahmet etme dedi.
Şimdi sizlere soruyorum eeeey kadınlar ve erkekler. Bu durum beni çok yoruyor ve üzülüyorum. Böyle bi insanla ne yapılabilir. Bir de ciddi evlilik falan düşünüyorum.



 
abicim bir hafta izmir'e gidiyor ve bir hafta boyunca beni arama demeye getiriyor önden. gerçekten sadece bu davranış bile yeterli değil mi? sonraki hareketlerine yorum yapmaya bile gerek yok, tek başına o hareket bile kesip atmaya yeterli.

sizin gözünüz maalesef kör olmuş. maddenin doğasına aykırı bir şey bu. hayatın olağan işleyişine aykırı. flört ettiğiniz insanla bir hafta iletişim kurmamak kesinlikle normal değil. siz de nasıl yazmadınız aramadınız anlamadım. insan gıcıklık olsun diye, emin olmak için bile arar. ne bileyim akşam geç vakitte şöyle 10-11 sularında özlemiş gibi yapıp arasaydınız keşke.

böyle ilişkiler normal ilişkiler değil. muhakkak burada da iyi yönünden bakmanızı söyleyecek insanlar çıkar ama normal değil. muhtemelen sizi emotional dumpster olarak kullanırken sabah akşam düşlediği başka bir adam var ve izmir'de onunlaydı, doğum gününde de onunla olacak.

çok geçmiş olsun ama durum bu. umarım gözünü açılır.
  • coldegezenkutupayisi  (25.10.22 21:44:06) 
---- izmir'e gidiyor ve bir hafta boyunca beni arama demeye getiriyor önden. gerçekten sadece bu davranış bile yeterli değil mi? sonraki hareketlerine yorum yapmaya bile gerek yok, tek başına o hareket bile kesip atmaya yeterli. ----

+1
  • ekinuzbay  (25.10.22 21:45:19) 
flört ettiğinizden karşı tarafın haberi var mı?

yeni limanlara yelken açmanız sizin için daha iyi gibi duruyor.
  • summer timetable  (25.10.22 21:52:55) 
böyle bir insanla ilk olarak yol yakınken rotalar ortaya dökülüp bi karşılaştırma yapılabilir. zira bir önceki duyurunuzu da hatırlıyorum. kazayı bilmeden endişelendiğiniz. bazı insanlar, insanı sürekli niyet okumak zorunda bırakır. bu da öyle yorucu bir iştir ki zamanla bir bakmışsınız karşınızdakinin niyetini okumaktan kendi ömrünüzde kendi niyetinizi okuyacak vaktiniz de aklınız da kalmamış. bu kişi de -elbette anlattıklarınızdan yola çıkınca- öyle bir kişi izlenimi bırakıyor. yani bi toksiklik olsun, bi ocakta gaslightingim vardı onu pişirip çıkacaktım olsun gibi bir intiba. anlattıklarınızdan öyle hissediliyor ki siz olmaz ama şimdilik olsa da olur bir şeyin oluruyla çok büyük bir olur yaratmaya çalışıyorsunuz ama bu biraz aşırı ekmek içli köfte gibi, doyarsanız ne ala. ama bir de şöyle bir şey var ki insan kimi dinlese hep onun tarafında olabilen bir canlı. yani olayları sizden dinleyince durum bu gibi görünüyor. bi de kişiden dinlesek kim bilir ne derizdir. dolayısıyla siz nereye varmak istiyorsanız aslında biz sizi oraya götürmeye aracı küçük kelam kompartımancıkları olmanın ötesine geçemeyiz galiba.


  • yeter ki tak denilmesin perdeleeer  (25.10.22 21:53:52) 
Zekam gönlüme yenik düşüyor. Şu hayattaki tek noksanlığım bu.


  • dakota  (25.10.22 22:28:13) 
%1 olma ihtimali varsa bile bu tavrınızla olmaz.


  • marla is in my head  (26.10.22 00:05:26) 
siz onunla flort ediyor olabilirsiniz ama o sizinle flort etmiyor. boyle bir insani kendi haline birakabilir, baska insanlarla yapcak biseyler bulabilirsiniz.


  • taurina  (26.10.22 00:16:41) 
Sizin için olmamış ama bazen eski bıraktıklarınıza döndüğümüzde her ne kadar tanıdık bir insan sevinci yaşasak da o insanın o zamanlar sevdiğimiz insan olmadığını fark edince istesek de bir şey düşünemiyoruz. Ağzınızla kuş tutsanız olmayacak bir şey bu. Olsa olurdu. Belli ki o köprünün altından çok sular akmış. Çok nadiren iki taraf da aradığını bulabiliyor böyle durumlarda. Ki ben yine biraz daha duygusal ve iyimser yaklaştım. Bunların hiç biri de olmayabilir. İnsanoğlu ilgiyi ve arzulanmayı sever. Sırf onun için bile etrafından insanlar dönsün isteyebilir.

O yüzden vazgeçin bence bu sevdadan :(
  • ananiyimioguz  (26.10.22 00:33:29) 
"Bir de ciddi evlilik falan düşünüyorum."

eskiden nasıldı bilmiyorum ama
o sizinle ilgili herhangi bri gelecek düşünmüyor
  • bir soru sorcam  (26.10.22 09:39:48) 
biraz sert olacak ama bence onun sana hiç ilgisi yok sadece cepte tutuyor


  • ruby elixir  (01.11.22 20:31:18) 
[]

intihar eden fenomen kız hk.

şimdi televizyonda gördüm sizin de fikirlerinizi alayım dedim. bir kız varmış, adı kader. sanırım fenomenmiş.

anladığım kadarıyla erkek arkadaşı tarafından aldatılmış ve öğrendikten sonra bir avm'de intihar etmiş. annesi de şu an bir televizyon programında adalet arıyorum, suçlular cezasını çeksin diyor.

öncelikle, hukukçu arkadaşlara soruyorum. bunun cezai bir sorumluluğu var mı? aldatan çocuk intiharla bağlantılı olarak suçlanabilir mi? kızın intihar ettiği anın kamera kayıtları var, avm'de gerçekleştiği için. cinayet şüphesi yok özetle.

hukuki boyutu dışında sizce bu intihardan erkek arkadaş sorumlu mudur? kişisel fikriniz nedir? siz kimseyi aldatmazsınız da yapmış olsanız ve hayatınızdaki insan bu sebeple intihar etse vicdani yükünü kaldırabilir miydiniz? ya da aldatan insan zaten böyle ihtimalleri ölçüp tartıp olabilecek her şeyi göze alıp mı aldatıyor?

 
Fenomen olduğunu senden öğrendim. Şöyle bir baktım. Yakında ben de açıcam bir hesap.

Hukuki kısmını bilmiyorum da, şantaj veya intihara sürükleyici başka bir sebep yoksa neden sorumlulukları olsun? Öyle olsa, dışarıda erkek kalmazdı bence.

Ben birini aldatsam ve bu kişi benim yüzümden intihar etse, akşam uyuyamazdım ama akşam uyuyamayacak kadar vicdanlı biri zaten o işlere bulaşmaz. Sevgilisini gördüm videolarda çok itici.

edit: geçen haberlerde ben de gördüm, çocuğu suçlayınca santaj falan yaptı sanmıştım. Fenomen olunca TV'ye çıkmış.
  • Kahvedesu  (24.10.22 17:52:38 ~ 18:02:36) 
@kahvedesu ben de aynı şekilde düşünüyorum ama kızın annesi çocuğu aldatma olayından dolayı suçlu görüyor ve televizyon ekranlarında da bunu ifade ediyor. acaba benim mantığıma oturmasa da hukuki bir boyutu var mı diye merak ettim.


  • coldegezenkutupayisi  (24.10.22 17:59:29) 
Birisiyle iliskiye başlarken ona bazi vaadlerde bulunuruz ve yeri gelir hayatimizi birlikte planlariz.bu sekilde olmasa hangi evlilik surerdi.sahsen ben aldatma olayinin dolandiriciliktan farkli oldugunu düşünmüyorum.karsidaki kisinin hayatina girip onu degistirip cekip gitmenin bir cezasi olmali.aldatan kisinin kesinlikle bir sucu var hukuk sisteminde karsiligi olmasa da cektirdiklerinin en az iki katini cekmelerini dilerim


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (24.10.22 18:12:12) 
Vicdanen suçlu.

İntihar eden kadının annesine göre kızı kredi çekerek erkeğe veriyor ve erkek de diğer kadına veriyor. Hukuken de suçlu olması lazım.
  • kullanilamayan ruhumuzlar  (24.10.22 18:12:17) 
Ben aldattım diye intihar edecek kadar kendini, hayatını bana endekslemiş biriyle gidip sevgili olmazdım. Diyelim ki öyle karakterde biriyle beraber oldum, aldatmazdım, önce ayrılır güle güle derdim, sonra ne yapacaksam yapardım.


  • yedigimiztavuk  (24.10.22 19:10:52) 
aldatmayla alakali bulmuyorum onun hayatini bir erkek arkadasina bagli kilan ebeveyni sucludur hadi bakalim.


  • ala09  (24.10.22 19:20:16) 
Bugün de 2 polis memuru intihar etmiş mesela sevgilisiyle tartışıp. Köprüden atlayanın sevgilisi adamı aldattıysa bence suçlu. Belki tehdit etmediği halde tehdit etti falan dedi.


  • Kahvedesu  (25.10.22 10:24:29) 
[]

Sevgiliyi arzulamama başlayınca ne yapmalı?

Merhabalar. Bir süredir sevgilimi arzulamama gibi bir durumum gelişmiş durumda. Onu seviyorum, fiziksel anlamda da çok beğendiğim, çok hoşuma giden bir kadın.. Ama bunlara rağmen bu son dönemlerde kendisine dair çok isteksizim. Bu isteksizlik de sertleşme sorunları yaşatıyor bana.

Böyle bir durum baş gösterdiğinde ne yapmalı peki? Konuşarak belli bir süre (x gün/x hafta) malum aksiyonlara ara mı vermeli? Ne önerirsiniz?


 
Seksi canlandıracak bazı senaryolar düşünebilirsiniz.
Farklı ortamlar denenebilir, biraz BDSM sosu olabilir, bin türlü oyuncak var onları deneyebilirsiniz.

  • pispinti  (24.10.22 13:58:01) 
sadece yengeye mi kalkmıyor abi? belki genel bir problem vardır cinsel isteğiniz azalmıştır.


  • coldegezenkutupayisi  (24.10.22 14:12:22) 
reddit te deadbedrooms vs bir sürü bununla ilgili subreddit var tartışmalar ve öneriler de oldukça besleyici bence, oralara da bir bakın


  • freebird5406_2  (24.10.22 14:12:32) 
@coldegezenkutupayisi Genel gidişatta değişim yok gibi, kendi kendime el temaslarımda anında reaksiyon.


  • burnley  (24.10.22 14:16:01) 
o zaman bir süre manuel takılın da sanki genel bir isteksizlikmiş gibi davranın. ne bileyim psikolojik falan deyin. geçer belki.

partnere, maşallah kerata millete şakır şakır ama sana gelince dut yemiş bülbüle dönüyor demek sorunlara yol açabilir kanaatindeyim.
  • coldegezenkutupayisi  (24.10.22 14:20:31) 
Hep olumsuz yazıyor gibi hissediyorum ama başka zamanlarda her şey normalken partnerinize karşı bir değişim varsa sevginiz azalmış/bitmiş olabilir. İnsan sevişmek için sevmeye ihtiyaç duymaz ama sevdiğin bir insana karşı arzun azaldıysa sevgiyi bir yoklamak lazım, mutlaka azalmıştır.


  • ruhen hastayim ben  (24.10.22 17:13:24) 
@ruhen hastayim ben, "Sevgi" konusunda herhangi bir problemim yok diyebilirim. Seviyorum ve samimiyetle sevildiğimi de görüyorum, hissediyorum.

Sevgi ve arzulamak, çok iç içe şeyler değil bence. Öncesinde hayatımda daha çok kısa süreli ilişkilere alışık bir erkek olduğum için, şu an bu dönemde bu tip bir tıkanma yaşamaktayım. Bir de kendisi libidosu çok yüksek ve hep isteyen bir kadın, bu dönemde ona karşılık verememek de psikolojimi ayrı bir zorluyor, kafamda tatsız tatsız şeyler kurup duruyorum. Bu durumun üzerimde bu şekilde psikolojik bir tesiri de oluyor yani.
  • burnley  (24.10.22 19:51:54 ~ 20:05:38) 
Özellikle uzun ve sevginin yoğun olduğu ilişkilerde şehvet / arzu azalması çok normal. Partnere daha çok bağlanıp, daha iyi tanıdığında, daha da önemsemeye başladığında şefkat artarken, onun tersi olan da şehvet azalabiliyor. Bu durumun da sevgisizlikle alakası yok genellikle.

pispini ve freebird5406_2 +1 dedikten sonra bu tür durumlarda erkek kısmının mastürbasyondan uzaklaşması gerekiyor (kadın olsaydı da daha çok mastürbasyon denirdi). İkincisi yapabildiğiniz ölçütte özlem ve sürpriz konularını artırmayı deneyin. Birbirinizi bir müddet çıplak görmeyin mesela ya da gittiğiniz bir ortamda kulaktan kucağa seksi şeyler söyleyin.

Konuşma kısmına da gelince genellikle bu tür bir durum normal olsa da "artık beni sevmiyor musun yani?" sorusuna bağlanabilir. Kendi aksiyonlarınızı alır, içine de biraz baharat eklerseniz çözülebilir.
  • charbiel  (25.10.22 09:06:43) 
kız arkadaşınız üzerinize çok mu geliyor? sürekli mesaj atarak, ilgi isteyerek, arayarak?
bunla ilgili farkında olmadan bir bunalma durumu olmuş olabilir.

diğer konularda ona ilginiz nasıl?
mesela onu arayıp sormanız, mesaj atmanız, aynı evde vakit geçiriyorsanız sohbetiniz filan da azaldıysa olay sevginin bitmesi olabilir.
  • ekinuzbay  (25.10.22 11:08:43) 
Cinselliğinize biraz renk katın. Daha değişik şeyler deneyin. Tekrardan aradaki heyecanı yakalamaya çalışın derim.


  • drako  (25.10.22 16:03:45) 
Hep aynı yerde takılmak bu işin sebebi olabiliyor. Sürekli senin evin/onun evi... çok sıkıcı. Bir noktadan sonra ev sahibi olan taraf amaaan yine dağıldı ortalık diyerek bu işe yanaşmamaya, üff şimdi kıyafetleri kim çıkaracak yine tüm düzen bozulacak diye üşenmeye başlayabiliyor.
Aynı şehirde de olsanız otele gidin, bağır çağır dağıt şeklinde bir deşarj yaşayın.
Bu çekici gelmiyorsa senin yalnız kalmaya, özlemeye ihtiyacın var.

Ek olarak, sürekli ondan talep gelmesi, sürekli onun istemesi, senin istemene adım atmana fırsat bile vermemesi seni soğutmuş olabilir.
  • megalomaniac  (26.10.22 12:04:19) 
[]

Uzak mesafeye geçince günlük rutin, hal hatır?

İş sebebiyle 1 aydır ülke dışındayım ve 2 ay daha buralarda olacağım. En son böyle ayrı kalmalı ilişkim olduğunda sene 1939 falandı... Bu ilişkim de yeni ve gün içinde sürekli mesajlaşan bir çift değiliz. Biraz önce de mesaj atarken ''ne yapsın işte eve gelmiştir ya da arkadaşlarıyla plan yapmışlardır'' diye düşündüm ama hal hatır sormak mahiyetinde yazdım. Doğrusu çoğu zaman ne yaptığını bilmiyorum, bilmem de gerekiyormuş gibi hissetmiyorum, güvenim de tam ama umursamıyor gibi görünmüyorumdur inş.

Tabii bunlar insandan insana değişen, pek doğrusu yanlışı olacak şeyler değil de kafamda bir yelpaze oluşturmak için soruyorum. Sizde nasıl şekil alıyor iletişim böyle durumlarda? Ya da sizce ne olmalı?


 
uzak olsun, yakın olsun, gün içinde görüşmüş olalım, görüşecek olalım sabahları günaydın geceleri iyi geceler yazar gün içinde de aramaya çalışırım. çok yoğun değilsem/değilse fırsat bulduğum zamanlarda ararım, yazarım.

ne yaptığımı her zaman bilir, ne yaptığını her zaman bilirim. böyle arka arkaya sıralayınca yorucu gibi oldu ama keyif alıyorum sevdiğim insanla ilgilenmekten. fark ediyor mu bilmiyorum ama erkeğim.
  • coldegezenkutupayisi  (23.10.22 19:53:10) 
coldegezenkutupayisi+1 ben de her vaktini ogrenmeliyim. ama once ama sonrasinda. gun icinde yaptiklari veya hissettigi seyleri paylasmayi severim zira kendim de yolda giderken bile vay trafik var veya treni kacirdim bekliyom gibi anliklar paylasirim. gunluk akisi bilmek onun modunu ve ihtiyaclarini da gormeyi saglar. sadece ne yaptgigimizi konusmak da bayar bi sure sonra. genelde link paylasimi vs. herhangi bi konuda da yazismaliyiz. muhabbetle...........<3


  • ala09  (23.10.22 20:02:15) 
Sakın
"Ne yapsın? Ya eve gelmiştir ya da arkadaşlarıyla plan yapmıştır"
"Benim de anlatacak bir şeyim yok"
vb. düşüncelerle iletişim kurmamazlik yapma. İlişkim böyle bitti.

İletişim düşüncelerle, niyet okumalara olmuyor. İlişki de bir şey paylaşmadan, ilgi göstermeden yürümüyor.
  • kullanilamayan ruhumuzlar  (23.10.22 20:28:12) 
Bunu giciklik olsun diye soylemiyorum yanlis anlamayin lutfen, ama partnerinize sordunuz mu ona gore nasil olmali? Iliskilerde karsilikli oturup konusulmali "minimum kabul edilebilir seviye" nedir onemli seyler icin, ne siklikta konusulursa taraflar ilgi gormus hissediyor, ne siklikla 'date'sel aktiviteler yapilmali, fiziksel yakinlik, ev isleri, aile ziyareti vs bunlarin hepsinin iki tarafa da normal gelecek bir uzlasma ile yapilmasi gerekiyor.

BEn sevgilim gunaydin diye mesaj atmazsa bozulmam ama gune basladiktan sonra herhangi bir sekilde iletisim kurmazsa uzulurum. Atiyorum hicbir sey demeden kahve fincani resmi gonderir, bir sarkiya link atar, komik bir video gonderir, durup dururken "dun ismini hatirlayamadigim film Matrix'ti" der vs bunlarin hepsi kabulum. Baska biri vardir "gunaydin askim cicim" falan denmezse bunu yanlis bulur. Her bos vaktinde "napiyosun" diye mesaj atan da olur, off amma darladi diye dusunen de. O yuzden ona sorunuz ozellikle uzun mesafe durumunda. (Yakin zamanda 2,5 yillik bir uzun mesafe iliskisinden ciktigim icin tecrube ile soyluyorum.)
  • sopiro  (24.10.22 03:45:04) 
2 yıl birlikte sonra 5 yıl iki ayrı ülkede şimdi tekrar birlikte yaşadığımız bir ilişkideyim. ayrı geçirdiğimiz bir gün yok ki sabah uyanınca günaydın, akşam yatmadan önce iyi geceler mesajı göndermemiş olalım.

ayrıyken kıskanmamak çok normal. iki ayrı hayat yaşıyorsunuz sonuçta. anlatmadığı sürece ne yaptığını, kimlerle takıldığını vs. asla sormadım. o da sormadı. merak etmeyin umursamıyor gibi olmuyor. anlatmak isteyen anlatıyor zaten gününü tüm detaylarıyla.

gün içerisinde naber, günün nasıl geçiyor gibi sorular sorduk haber almak ya da konuşmak istediğimizde. zaman zaman ruh halini yansıtacak şarkılar gönderdik, bunu hala yapıyoruz.

bunun dışında mümkünse her gün görüntülü görüştük. çok yorgunsak sadece iyi geceler demek için ama iki üç dakikada olsa birbirimizi görmek iyi geldi.
  • bir an evvel  (26.10.22 22:32:45) 
[]

Ellerin çok güzel iltifatı

Övecek bir şey bulamayıp mı övdü bu kadın şimdi? Ekstra bacaklarım da güzelmiş. Anlamsız bir övgü değil mi erkek için?




 
Övecek bir şey bulamayıp övmüş olabilir. bu ihtimal bi çok övgüde var aslında.

Ama anlamsız bi övgü değil tabi ki. Fonksiyonelliği de olan bir övgü mü tercih ederdiniz? Mesela güçlü olmanız, yakışıklı olmanız vs?

Saçlarına yapılan övgü neyse ellerine yapılan da aynı aslında. Bir övgüyü erkekler için anlamsız yapan nedir sizin için?

Belki tırnaklarınız temiz ve düzgün duruyordur. Kısa bodur tırnak tiplerinden değildir. Parmaklarınız uzun ve incedir. Yani bu övgünün neden erkekler için anlamsız olduğunu düşündünüyorsunuz?
  • zimbirik  (23.10.22 09:52:43) 
Üstü kapalı erotik bir övgü bence, sizi beğenmiş fiziksel olarak da demek ki. Gayet de anlamlı.


  • encokbenisevinnolur  (23.10.22 10:08:18) 
Kardeş ilk defa gerçek bir kadınla tanışmıştım hayırlı olsun. Sana resmen seni gözüme kestirdim ben buna veririm mesajı vermis. Erkekleri çekici yapan detaylar başlığında en çok ellerden bahsediliyor onu da mı gormedin?


  • deer hunter  (23.10.22 10:22:01) 
ellerin güzeli neden erotik övgü olarak algıladınız ki? o ellerinle beni tatmin et filan anlamı mı çıkarıyorsunuz bu cümleden?


  • ekinuzbay  (23.10.22 10:23:50) 
Övecek bir şey bulamamış. +1


  • ruhen hastayim ben  (23.10.22 11:11:17) 
Ben erkekte ele çok bakarım ya, kaşından gözünden fazla bakarım hatta. Beğenirsem de söylerim muhakkak. Neden anlamsız olsun? Ya da bir övgü nasıl anlamlı olur ki?


  • south park in kapusonlu uyesi  (23.10.22 11:48:24) 
öncesinde herhangi bir yerinizi övüp ekstra bunu eklediyse övmeye doyamamış demektir. ama atıyorum maşallah yunan heykeli gibisin demeden ellerin güzel dediyse övecek bir şey bulamamış.

Benim de ellerim güzeldir. kavradığım yerden ses gelir mesela ama en son ellerime kompliman yapılır genelde.
  • coldegezenkutupayisi  (23.10.22 11:49:43) 
neden övecek bir şey bulamayıp, bulmak zorunda hissetsin, bun düşündün mü ?

eller doğal seçilimde beceri ve üretkenlik indikatörüdür. bir erkeğin kadının kalçalarına, memesine bakmasından çok farklı değil yani.
  • orpheus  (23.10.22 15:34:20) 
kadınların yüzde 95'i için erkeğin elleri çok önemlidir.
anlamsız değil elbette.
bir iltifat etmiş, edilen iltifatı almayı öğrenmelisiniz.
  • blatta hiberna  (23.10.22 15:39:27) 
benim için de erkekte el çok önemli. hiç boş bi iltifat değil aşırı iyi bir şey hatta.


  • ala09  (23.10.22 18:47:18) 
Elleriniz büyük mü?

Bir şey demek istemiş olabilir.
  • Hallegadola  (23.10.22 21:45:17) 
o kadar tipsizsin ki ellerin güzel sadece demek istemiş. Yani ne bir şakakların, ne çene yapın ne burnun, ne gözlerin, ne saçların, ne kirpiklerin o kadar bitiksin demek ki.


  • juan pablo pino  (23.10.22 22:03:20) 
Bence el çok önemli erkekte. Bir erkeğe bunu söylemeye utanıyorum, ya da artık nolursa olsun yeter söylüyorum diyip salıyorum... Güzel bacaklı erkek de zor bulunan bir şey. Bunlarerotik övgüler. (bakarsın bigün file çorap tül eldivenle geçmişsin karşısına oturtmuş seni seyrediyor :)) )


  • megalomaniac  (26.10.22 12:09:28) 
[]

meltem cumbul güzel kadın mı?

eskiden beğeniyordum şimdi sanki kendi kafamda onu güzelleştirmişim o kadr şey gelmiyor. genclik dönemi icin değerlendirelim, yaşlanmanın olumsuz etkisini hesaba katmadan. sanırım kaşı gözünden ziyade havası enerjisi bi hoş he ne dersiniz? çok güzel olduğunu düşünen varsa onun gibi güzel bir başka isim daha ekleyebilir

images.app.goo.gl


 
Güzel kadın bence. 100 tane estetik yaptırıp kendini güzel sananlardan daha güzel en azından.


  • dissendium  (22.10.22 15:18:53) 
Ben güzel de diyemiyorum çirkin de. Bana ortalama geliyor.


  • Amaranta ursula  (22.10.22 15:35:58) 
Güzel değil bence. Hiçbir döneminde de bana güzel gelmedi.

Ama zamanında Kıvanç'ı kafaladığına göre zeki bir kadın olmalı.

imgrosetta.mynet.com.tr
  • Berck  (22.10.22 15:37:47) 
Estetik yaptıran kadınların ağzı burnu birbirine benzediği için doğal kadınlar daha çekici geliyor bana. 7 puan verirdim kendisine.


  • ruhen hastayim ben  (22.10.22 15:47:57) 
değil, ünlü olmasa çok sıradan biri. ama enerjisi yüksektir, pozitiftir, sempatiktir bu noktalardan kazanır.


  • orpheus  (22.10.22 15:48:32) 
Yılan hikayesinden beridir seviyoruz.


  • Gebeş kaplumbağası  (22.10.22 15:54:46) 
ruhen hastayım+1. Kıvançla sevgili olduğunu yeni öğrendim. Demek ki, umut hep olmalı.


  • Kahvedesu  (22.10.22 20:17:56) 
Güzel değil ama sempatik :P


  • nawar  (22.10.22 21:54:58) 
Memoli onun karakterine köylü kızı diye sesleniyordu ya... o aynı zamanda bu sorunun cevabı. Öyle bir aurasi var. Hani "çok güzel müthiş" dediğin bir yere koyamiyorsun o yüzden. Belki tanınır olduğu rolleri ile de ilgilidir bilmiyorum.


  • encokbenisevinnolur  (23.10.22 00:49:35) 
bence de değil ama karakteristik, ağır bir havası var.


  • ananiyimioguz  (23.10.22 02:34:39) 
Değil, torpilli


  • Hallegadola  (23.10.22 21:38:06) 
[]

ikinci bulusma icin gece cıkma hk

Diyelim ki biri ile ikinci defa buluşacaksınız dışarıda ve siz hatun kişisiniz. Davet eden erkek ve iş yerinden. Fakat işyeri büyük ve lokasyonlarınız farklı. Yani yüzyüze görüsme olmuyor, mesajlasma dısında.

22.30 sularında çıktınız evden. Gece de 4.00 gibi döndünüz.

Sizce bu saatler randevu için tuhaf mı, normal mi?

Kendi yorumumu katmadan soruyorum. Er kişi karşı cins için farklı şeyler düşünür mü? Siz olsanız düşünür müydünüz? Ya da kızın yerinde olsanız bu saat aralığında siz de kalır mıydınız sohbet, muhabbete?

Dipnot. Normalde hatun kişi olarak eve en geç 02.00 'de falan gelmişsinizdir, onda da bilindik insanlarla berabersinizdir.

 
Büyükşehirler için normal bir saat aralığı. Tuhaf bulmadım. Bir etkinliğe gitmiş bile olsanız 9da başlıyor, 11de bitiyor, arkadaşlarla otur, muhabbet et derken gece yani 2yi bulsa, eve gidiş 2-3 olur.


  • GoodMorningTeacher  (22.10.22 13:58:00) 
Nerede takılacaksınız? Erkeğin evine ikinci buluşmada gidecekseniz farklı şeyler düşünür tabii ki. Kafe falansa çok kalitesiz. Aşk, sevgi varsa bence ilk buluşmalar birkaç saat olmalı. Böyle hızlı ve çok zaman geçirmeyle sağlıklı bir ilerleme olmaz.


  • dissendium  (22.10.22 14:01:59) 
Tiyatro vb bir etkinlikse @goodmorning’e katılıyorum. Fakat sohbet etmek için gece dörde kadar dışarıda kalmak istemezdim. Ya sohbeti kısa keserdim ya da dışarılarda sürünmek yerine bir tarafın evinde buluşmayı tercih ederdim.

Edit: Farklı düşünmek derken “hafif kadın” gibi bir şeyi kastettiniz sanırım. Böyle erkekler çoktan annelerinin bulduğu kadınlarla evlendiler zannediyordum.
  • ruhen hastayim ben  (22.10.22 14:37:39 ~ 14:43:22) 
Yani 30+ ustu bir insan olarak 22:30’da coktan uyumus oldugumdan boyle bir seyin olma ihtimalini cok cok dusuk buluyorum, ama “birlikte vakit gecirme” etkinligi ise kabul etmezdim ve daha erken bulusmak isterdim. Herhangi bir anlami oldugundan degil, uykum geleceginden. Konser falan gibi o saatte baslayan veya bir sebepten karanlikta/gec saatte yapilmasi gereken ilginc bir aktivite icin bulusuyorsak idare edilir.
Bundan veya baska bir sebepten benim hafifmesrep oldugumu dusunen bir erkek de suphesiz olabilir, fakat uzaktan uzaktan dusunur artik zira kendisinin bu fikrini degistirmeye calismayi birakin bir daha muhatap olmam bile.

  • sopiro  (22.10.22 15:48:18) 
Yani ben beni 04:00'a kadar uyanık tutacak kadar tatlı sohbeti olan kadına nikahı basmam gerektiğini düşünürüm.


  • babilfish  (22.10.22 16:25:37) 
Rahat bir kız olduğunu düşünürüm. Üçüncü buluşmada eve davet ederim. Gelmezsen bir şeylerin ters gittiğini düşünüp yoluma giderim. Yani dördüncü buluşma olmaz.


  • Mirket  (22.10.22 16:51:47) 
bence tuhaf ama sizin yazdıgınız sebeplerden dolayı değil.
uykum gelir benim. hiç bir şey beni 4e kadar uyanık tutamaz

  • abelardo  (22.10.22 17:53:11) 
benim bugüne kadar yaptığım akşam planlarım genelde 22,00 civarında başladı en erken de 3-4 gibi bitti. 20li yaşlarımda bile arkadaşlarımızla gece 12den önce evden çıkmazdık sabah da gün doğumuna yakın eve dönerdik, bu yüzden bahsedilen saatler benim için çok normal saatler.

date ya da flört olayında da farklı değil bence. örneğin shift sistemi ile çalışan bir sürü insan var sağlık sektörü, havacılık vs. o yüzden saat açısından bence tuhaf bir durum değil. ayrıca kendi açımdan gündüz planı yerine gece uzun süreli eğlenmeyi, bi yerlere oturup sohbet ederek bişeyler içmeyi, yemeğe ya da etkinliğe gitmeyi tercih de ederim.

ama bu farklı şeyler düşünme meselesi daha garip bi durum. böyle düşünecek biriyse zaten hiç olmasın daha iyi. ben bugüne kadar bu durumda farklı düşünecek olan ya da geç saatlerde buluşmayı, vakit geçirmeyi tuhaf karşılayacak olan kimseyi tanımadım.
  • hypathia  (22.10.22 20:24:30) 
Kendi adıma saat dörtte dışardayım diye beni olmadığım biri gibi düşünen biriyle işim olmaz. Çünkü malumunuz "farklı bir şey düşünür mü" diye sorduğunuza göre o "farklı bir şey" kategorisine soktuğunuz şeyler sizde yok. Demek ki mümkün olabiliyormuş bu. Basit.

O kadar zaman vakit geçirince zaten sizle ilgili fikir edinebileceği başka detaylarla karşılaşmış olmalı. Hal buyken sadece saate bakıyorsa saçma olmaz mı bu?

Çok anlamsız geldi bana... Ya da mesela siz saat 4'e kadar dışarda kalabilen bir insan olarak bu kişi bunu yanlış anlar diye çıkmak isterken evde mi kalacaksınız zorla? Niye ki yani?

Yapmayın gözünüzü seveyim. Sizle oturup bir araba laf ettiğiniz kişi günün sonunda "ya ama saat dörtte hala dışardaydı" sonucuna varıyorsa bırakın gitsin ne işiniz var ki?

Çok tuhaf hissettirdi bana bu soru. Sanki birine hırsızlık yapmanın neden kötü bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyormuşum gibi hissettim.
  • akhenaten  (22.10.22 23:09:28) 
Zaman aralığı belirlemek zor. Yani eğer o günkü sohbet pek sarmadiysa ya da birinizden biriniz havasında değilseniz azami 2-3 saatten fazla oturmak bana işkence oluyor. İlle de 4'e kadar neden?

Bir de naparsaniz yapın dusunecekse düşünür. Ben olsam ve bu konuda gerilsem geyigini yapardım. "Ya şimdi saat 2'yi de geçti şimdi biz saat ilerledikçe daha hafif kadın ve daha serseri erkek mi oluyoruz heheh" ama bence bu tarz bir şey de ikinci buluşma için fazla olabilir.

Bence siz huzurlarınızda huzursuzluk olmayın, biraz başka bir şey daha olun mesela spontane olun. Gerisini de onun tavrına vs göre karar verirsiniz.
  • encokbenisevinnolur  (23.10.22 01:01:37) 
Ben ekşi sözlükten birkaç kız ile buluştum. Gece 3 ya da 4'te döndükleri oldu. Haklarında olumsuz bir şey düşünmeme sebep olmadı. Demek ki o da "keyifli zaman geçirdi bu saate kadar kaldığına göre" dedim. 22:30 biraz geç ama çok da sorun olacak bir süre değil. Öncesinde planları olabiliyor insanların ya da üşenebiliyor. İstanbul'da normal şeyler bence.


  • nawar  (23.10.22 01:54:02) 
Siz bu kişinin sırf saatler sebebiyle sizi fuckbuddy gibi algılamasından korkuyorsunuz anladığım kadarıyla. Bunun çözümü basit. Çıktığınızda konuyu ciddi ilişki muhabbetine getirin, bu konuda ciddi olmayan her türlü yaklaşıma kapalı olduğunuzu söyleyin. Başka türlü çözemezsiniz bunu


  • ekinuzbay  (23.10.22 08:45:43) 
Büyükşehirde normal çünkü dışarıda yapılacak çok şey var


  • Hallegadola  (23.10.22 21:38:50) 
[]

ortalama yakın arkadaş sayınız

soru başlıkta.




 
2


  • abuzer  (22.10.22 13:43:28) 
Valla bi 7-8 kişi var sanırım.


  • Amaranta ursula  (22.10.22 14:08:35) 
Ortalama filan değil, net olarak tek bir kişi. O da halihazırda memleketin diğer ucunda yaşadığı ve son dört yıl içinde telefon görüşmeleri dışında iletişimimiz olmadığı için pratikte sıfır diyebilirim.


  • huçi kuçi  (22.10.22 14:48:57) 
5 kişi. bir tanesi en en yakınım ama ayrı şehirlerdeyiz </3


  • ala09  (22.10.22 14:56:51) 
3. Biri 25 yıllık, diğer ikisini son 5-6 yıl içinde edindim.


  • kobuzchu kiz  (22.10.22 14:57:18) 
2. yasla ters orantili gidiyor bu yakin arkadas sayisi sanirim.


  • in vino veritas  (22.10.22 15:07:28) 
3. Biri 30 senelik, diğerleri yaklaşık 10 senelik


  • hakmut  (22.10.22 15:29:25) 
3


  • black holes in the sky  (22.10.22 15:31:59) 
Üzülerek sıfır diyorum. Aslında bir ama huçinin dediği gibi pratikte sıfır sanki. En iyi arkadaşım eşim diyerek konuyu noktalayayım :)


  • elorelia  (22.10.22 15:42:30) 
ben kim yakın kim uzak pek ayırt edemem ama arayıp hayat memat meselesi desem sorgusuz atlayıp gelecek 6 kişi vardır, şimdi saydım.


  • coldegezenkutupayisi  (22.10.22 15:56:02) 
Yarısı mesafe olarak uzakta olmak üzere 10.


  • himmet dayi  (22.10.22 16:30:19) 
3 kişi, 2 tanesi de hala görüştüğüm eski yakın arkadaşlarım. Ne yakın değil diyebilirim ne de yakın diyebilirim.


  • akhenaten  (22.10.22 17:31:55) 
sıfır


  • abelardo  (22.10.22 17:54:11) 
4


  • juliette  (22.10.22 18:00:44) 
0, sıfır.


  • baldan kaymak  (22.10.22 18:16:39) 
Birinin başlangıcı bir ömür olan, diğerinin birkaç sene daha kısa olan iki kişi sayabilirim.

Bir de 'yardımına ihtiyacım var' desem iki eli kanda olsa, bırakıp koşup gelecek bir 20 kişi daha sayarım da, o ayrı.

Ancak, hiçbiri bulunduğum şehirde değil. Öylesi bir problem yaşıyorum.
  • Mirket  (22.10.22 18:26:40 ~ 18:27:56) 
10 civarı


  • gabe h coud  (22.10.22 18:52:48) 
Sıfır, yalnız olmadığımı görmek gzl :-)


  • euteamo  (22.10.22 19:28:48) 
4


  • zgrydn  (22.10.22 19:57:20) 
4 tane benim icin yetti. belli siklikta gorusuyoruz.

ikisi baska sehirlere gitti su anda. benzer bir sosyal tabakadan geldigimiz icin ne zaman gorusursek goruselim kaldigimiz yerden devam edebiliyoruz. sorunsuz tipler oldugumuz icin birbirimizden memnunuz. bu samimiyeti yakalamak belli bir yastan sonra zor diye dusunuyorum.

zaman zaman rastgele insanlarla iyi bir muhabbet yakalaniyor ama arkadaslik maddi/manevi bir paylasim gerektiriyor. biz dordumuz bu paylasimi 15 yil gibi uzun bir zaman icinde yaptik/yapiyoruz.
  • idexo  (23.10.22 08:17:10) 
Benim nişanlımdan başka güvendiğim kimsem yok o sayılmıyorsa 0 sıfır.

Kimi zaman çok sayıda yakın arkadaşım oldu, hepsi geçti bitti.

Burada sallantılı ruh hali olan ve sürekli arkadaş sorusu soran insanların çok arkadaşı olması şaşırttı
  • Hallegadola  (23.10.22 21:41:04) 
sıfır


  • Erestor  (23.10.22 21:42:32) 
Sanırım yok gibi bir şey.


  • put it in your appropriate place  (23.10.22 22:30:25) 
0.


  • ruhen hastayim ben  (23.10.22 22:54:56) 
0


  • alaimisema  (25.10.22 09:22:25) 
[]

Yüz yüze yürüyüp mesajlarıma cevap vermiyor

Yan yanayken sürekli muhabbeti o açmaya çalışıyor bazen bunalıp yanından kaçıyorum o derece darlıyor. Sanalda ise tam tersi mesajlarıma ya da story yanıtlarıma o mesafeli cevap veriyor/görüldü atıyor. Var mıdır bunun bir sebebi yoksa seninle mi uğraşıcağım diyip iletişim kesilmeli miyim?




 
Bazı insanlar sanalda bildiginiz asosyalligin dibi. Gerçek hayatın tam zıttı. Benim mesela çok geniş bir sosyal ortamım çevrem var fakat sosyal medya hesabım hiç yok. Eve girdigimde telefonu çekmeceye koyar hiç ilgilenmem bile. Muhtemelen arkadaşınız da böyle. Gördügüm kadarıyla oldukça uyumsuz bir ikilisiniz. Uzatmaya gerek yok. İletişimi kesin gitsin


  • limonlu eksi  (21.10.22 23:19:49) 
En tehlikeli tür. Mesajları kaydediyor, o yüzden mesafeli.

Muhtemelen evli ya da sevgilisi var. Sizinle sadece takılmak için yürüyor. Bunu fark ettiğinizde sevgilisine her şeyi anlatmayın diye size mesaj üzerinden delil bırakmamaya çalışıyor.

Bu reelde samimi mesajda mesafeli olan tipler ekseriyetle problemli tiplerdir. Genelde geçmişte skandalları olmuştur, o sebeple aşırı dikkatli mesajlaşırlar.
Siz ilişkisi olduğunu fark ederseniz size "Yooo senle sadece arkadaştık, sen kafanda hayal kurmuşsun" diyecek.
Sevgilisine de "aşkım ceann deas bana iftira atıyor, bak mesajlaşmalarımıza kıza hep mesafeli yazdım o bana asıldı" diyecek.

Ayrıca mesajlarınızı ekran görüntüsü alıp başkalarına gösteriyor olabilir. Bu yüzden bilerek soğuk cevap kurguluyor olabilir. Her şekilde tehlikeli tür.

Benim yakın arkadaşlarımda şahit olduğum örneklerin hepsi bu şekildeydi.
  • ekinuzbay  (21.10.22 23:37:22 ~ 22.10.22 09:08:19) 
Uzaklaş


  • thatisthedoctor  (22.10.22 00:06:11) 
halihazırda ilişkisi olabilir.


  • zgrydn  (22.10.22 01:27:26) 
İlişkisi vardır


  • Hallegadola  (22.10.22 08:44:25) 
İnstagram hesabı olup aktif kullanmayabilir, arada girip bakıp çıkıyordur vs. Ancak tarif ettiğiniz kadar hevesli birinin whatsapp'tan görüldü atması falan çok saçma. Normalde kullanmıyor olsa dahi sizin mesajlarınıza o hevesle dönüş yapması beklenirdi, olağanı bu.

İlişkisi olabilme ihtimali var, farklı farklı gün ve zamanlarda telefon etmeyi deneyin. Eğer telefonları açmazsa size nasıl geri dönüş yapacak buna bakın. Şüphe uyandırıyorsa bir sebebi vardır.

Bir de sizin yanınızdayken kendisine gelen aramalara ve mesajlara cevap verip vermediğine bakın. Yine sizin yanınızdayken sosyal medyasını kontrol edip etmediğine bakın. Konuşmalar sırasında "instagram grubunda muhabbeti geçmişti" falan gibi şeyler anlatıp anlatmadığına dikkat edin.

Bunların hepsi birbirini tamamlıyorsa gerçekten altında bir şey vardır. Ya da sadece size karşı ilgisi yoktur. Her türlü de boşverin gitsin.
  • akhenaten  (22.10.22 09:26:59) 
Konuşmalar sırasında "instagram grubunda muhabbeti geçmişti" falan gibi şeyler anlatıp anlatmadığına dikkat edin.

ben duyuru sahibi değilim ama bunu anlamadım, bunu açıklar mısınız, işe yarar bir bilgiyse bunu da kullanalım.
  • ekinuzbay  (22.10.22 09:43:42) 
Anladığım kadarıyla instagramdaki aktifliğini anlamak için dikkat etmek gerekiyor. Böyle bir cümle kuruyorsa instagramda aktif ama sana cevap vermiyor.


  • ceann deas  (22.10.22 13:10:04) 
[]

Ortalama biri olmanın dayanılmaz hafifliği?

Babası şehire göçmüş bir köylü olarak ara ara böyle bir his geliyor. Dvorak dinleyemiyorum mesela, zevk almıyorum, o ince detaylar kulağıma yabancı geliyor. Bir mansur ark, bir tarkan gibi sarmıyor... Ve pop müziğin ilgi çekiciliğinin, hikayemizden geldiğinden ama iyi müzik olmadığından eminim.

Bu örnek diğerlerine de yansıtılabilir. Ne bileyim godard da izleyemiyorum, envai çeşit deniz mahsulü yemişliğim var ama yine alabalık iyidir ağbi kılçıksız kolay yenir modundayım diğerlerini aramıyorum.

Ama işte elimdekilerin basmaklıp, sıradan şeyler olduğunu bilirken ''yaşamak işte bu ağbi'' diye mangal da yellenmiyor. Diğer yandan bende olmayanların peşinden gitsem ''aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni' olurum en iyi ihtimalde. Rafine zevkler, gusto peşinde koşmak da eğreti geliyor yani.

Böyle düz yaşıyor muyuz kısacası, hayır benim için sıkıntı yok ama monşer olmayan arkadaşlar sizde durum nedir merak ettim?

 
ben de varoş bir semtte büyüdüm ve sonrasında daha çok para kazanmaya başladıkça farklı şeyler deneyimleme şansım oldu, dolayısıyla benzer sayılırız.
alabalık ya da palamut yemek aşağılanması gereken, basmakalıp ya da düz bir şey değil. palamut güzel, ızgarada ekmeği de kızartırsan şahane balık ekmek oluyor. bundan keyif almakta hiç bir problem yok.
envai çeşit balık ürünü, bir sürü pahalı tabak, tayland'dan meksika'ya bir sürü farklı dünya mutfağı da denedim. denememekte problem var, mutlaka denemek lazım, ama deneyip de sevmemek, alabalık yemekte ısrar etmekte bence hiç bir problem yok. işte bu abi diye ıvır zıvır şeylere kasılmaya gerek yok. beğenirim ya da beğenmem o zevk meselesi, sırf şekil olsun diye de beğenmediğim şeylere kasılamam yani.
  • roket adam  (21.10.22 11:47:43) 
kuzey cazı dinlerken tarhana çorbası içiyorum

her konuda rafine olamayız, ilgimizi çeken başlıklar varsa üzerine gider merak eder zaman ayırır öğreniriz

her şeyden anlamak, gusto olmak da son 10 yılın dayatması

biraz da zihnimizin bize oyunu, örneğin yemekten anlayan birini görüyoruz, sonra youtube da motosikletten anlayan birini izliyoruz, ardından başka bir videoda çok iyi gitar çalan birini görüyoruz, bu üç farklı hayatı tek ve kusursuz bir karakter gibi algılarsak kendimizi kıyaslayıp üzülürüz, halbuki çok iyi tarih bilen biri başka bir çok konunun cahilidir :)
  • freebird5406_2  (21.10.22 11:59:24) 
Kent soyluluk bizde yok zaten, hic olmamisti.

Modern zaman insanin sorunu bu. Kendini her konuya ilgi duymak zorunda hissetmesi ve her konuda ust duzey bilgiye sahip olma "ihtiyaci" icinde olmasi.

1- Herkesin babasi ya da dedesi gocmustur buyuk sehirlere. 5 kusaktir ayni büyük sehirde yasayan kac tanidiginiz var? Gusto sahibi olmak icin dedemi üniversiteye mi yollamaliyim? Dedem gusto sahibi degil diye hobilerimden vazgeceyim mi? Cünkü sizin yazdiginiza gore ustumde egreti duracak hobi.

2- Ortalamanin tanimini yaparak, kendinizi standardin ta kendisi gibi gosteriyorsunuz. Bu da sinifcilik. Mansur Ark yerine Müslüm dinleyen o zaman ortalama alti?

3- Godard izleyip Tarkan dinleyen yok mu? Nicin ikisi birbirinin tersi olsun? Azicik ucundan dialektige hic mi yer yok?

Cok köseli cikarimlar annecigim. Beni yordu.
  • buf-e kür  (21.10.22 12:39:40 ~ 12:42:49) 
Fakir ve lumpen bi hayattan geldim. 30 dan sonra cebim para gördü arkadas is cevrem degisti. 1 2 sene arayisa girip yeni heyecanlar pesinde kostum. Sanatsever olmak bi noktadan sonra cok sıkıcı. Yeme icme kulturu ise genellikle hayal kirikligi oldu.

En basa dondum diyemem ama kafa yormaya degmeyen ugraslar.

Onemli olan sohbet yetenegini, insan iliskilerini iyilestirebilmek.
  • halk  (21.10.22 13:02:08) 
Sorunuza tam karşılık gelmeyecek ama yine de yazayım.

+ Böyle düz yaşıyor muyuz kısacası, hayır benim için sıkıntı yok ama monşer olmayan arkadaşlar sizde durum nedir merak ettim?

- Benim yapmaya çalıştığım, kendi içimde kendime göre renkli bir hayat. Herkesin yaptığı şeyleri yapıyorum tabii, öyle çok farklı, muazzam bir hayatım tabii ki de yok fakat yapılanları, zevk almak ve kendim için yapıyorum. İçmesi yemesi, gezmesi, tatili, okuması, sineması-tiyatrosu-şarkısı, ne varsa kendime göre zamanla içerisinde gelişti ve evirildi. Ayrıca zaman içerisinde gene değişecek, farklı bir duruma evirilecek.

@roket adam +1

@greebird5406_2 +1


2013'un sonlarına doğru çalışmaya başladığımda kendime verdiğim bir söz vardı; klişe beyaz yakalı olmayacağım diye. Dediğim gibi öyle farklı bir hayata sahip değilim ama ne bileyim kendi adıma eğleniyorum.

Yamaç paraşütü, yurtdışı gezilerini hep kendim tek başıma gerçekleştirdim. İnsanlar, tek başına neler neler yapıyor tabii ama beni bağlayan bir durum söz konusu değil. Neyse kısaca keyfinize bakın.

@buf-e kür +1

@in vino veritas +1
  • put it in your appropriate place  (21.10.22 13:02:30 ~ 13:08:38) 
ben beni mutlu edecek seyleri yapiyorum, sirf entel gorunmek icin sevmedigim halde sevmeyecegimi bildigim seylerle ilgilenmedigim gibi sirf populer diye sevdigim seyleri de kisitlamiyorum. yani maksimum 60 yil kalan omrumu bana en iyi hissettirecek sekilde gecirip gitmeyi planliyorum. kimsenin hakkimda dusundukleri de umrumda degil, kimseyi o noktaya koymuyorum. duz olmak da guzeldir ayrica. konu insan zevkleri olunca bir dogru yanlis da olmuyor cogu zaman. karakter cok kendine has bir sey, onunla doguyoruz ve disardan gordugu etkilerden ziyade cogunlukla icten geleni kolayca disari cikariyor ama disaridakini iceri alirken bir suru suzgecten geciriyor. nasil mutluysaniz oyle yasayin, kendinizi basmakalip hissediyorsaniz alternatiflere yonelip hosunuza gidip gitmedigine bakin. gitmiyorsa zorlamayin gidiyorsa yardirin derim :)


  • in vino veritas  (21.10.22 13:06:06) 
@roket adam öyle ama düz olduğu da yadsınamaz.

@freebird ekşi tarhanaysa hele mis, afiyet olsun. :) Haklısınız ama bakıyorum sadece bir şeyi layıkıyla yaşamak, anlamak da çok zor.

@buf Herkesin, bir şeyi yapması ya da bir halde olması o şeyi makbul kılmaz, meşrulaştırmaz. Sizin söylediğiniz popülizme varıyor. Hobilerin amacı kişisel haz, kim ne diyecek. Memnun olduğunuz bir hobiniz varsa, ne ala. Let people enjoy things derim en fazla.

Ortalamanın tanımını yapmaya gerek yok bence, gayet malum. Benim anlatımda Mansur Ark ve Müslüm aynı yerde, ne demek istediniz anlamadım doğrusu ve halihazırda Müslüm de dinliyorum.

Vardır muhakkak ama kültür krizi yaşamıyorsa ciddi ciddi Tarkan hayranı olacağını düşünmüyorum çünkü sadece çocukluğumuzu hatırlattığı için, simgesel değeri olduğu için değerli ve alışılagelmiş kalıplarla şarkı yapan birisi. 100 yıl sonra kimse Tarkan dinlemeyecek mesela ama 500 yıl sonra Dvorak dinlecek, 1000 yıl sonra dinlenmese bile içinde o ruhun izi olacak.

@halk ben de pek kafa yormaya gerek yok çizgisindeyim ama bazen düşünüyorum.

@put @in vio Düz olmaktan yana sıkıntı yok zaten. Çünkü bunun içinde de kıymetli şeyler var, ne bileyim sevgilinin tebessümü, bir sabah güneşi, yorgun bir günün sonunda sağlam bir uyku... Bunlar hayatın güzel tarafları ama kimse bunlarla 24 saat geçirmiyor biliyorsunuz ki. Dizi izliyoruz, müzik dinliyoruz, restaurantlara gidiyoruz. Ben de diyorum ki bu son saydıklarım aslında alelade şeyler ortalama için, yapıyoruz ama pek bir kıymeti harbiyesi yok gibi sizden naber?
  • Piukh  (21.10.22 15:35:21) 
20'li yaslarimin sonuna kadar metalciydim, 30'lu yaslarimin ortasina yaklasirken clubber oldum.

basketbol manyagiydim, halen izlerim ama su anda hic oynayasim gelmiyor mesela. bilgisayar oyunu 6 ayda bir oynuyorum o da ergenken oynadigim oyunlar. zevklerin degismesi, kisinin tarzinin degismesi falan bence olmasi gerekenler zaten. hayat tam anlamiyla devamli degisken bir yapida ve kisinin degismesi, kendini kesfetmesi, yeni seyler, yeni hobiler, yeni zevkler denemesi bence gayet normal.
mesela su an kahveye sardim, degisik kahve metotlari deniyorum, egleniyorum, kesfediyorum, zevk aliyorum, konusacak konum oluyor vs.

goddard'i izlersin ama bunu merak ettigin icin yaparsin, sevmezsen bir daha izlemezsin bu kadar basit. kesfetmeye, denemeye cesur olmali insan. kendine durust olmali en basta. sevmiyorsan sevmiyorsundur ama en azindan denemissindir. bu kadar basit:)

biraz bastan savma bir cevap oldu ama anlamissindir. jack of all trades olmak iyidir. dusunsene 50 sene boyunca siyah giyinip metalci olarak yasadigimi mesela? hayat bu rutin ve sikicilik icin cok kisa.
  • baldur2  (21.10.22 15:42:09) 
Olayı sanki bunun bir checklisti varmış da onun üzerinden değerlendirip kendinin ortalama biri olduğuna varmış gibi anlatmışsın.

Ben öyle ele almıyorum. Yani bence birinin Godard'in kim olduğunu bilip bilmemesi ya da filmlerine asinaligi okuzluk miktarında bir değişiklik yaratmıyor. Okuzluk hirboluk senin içinde. Öyleyse öyledir değilse değildir. Daha ziyade bakış açısı meselesi bu "ortalama insan" olmak ya da olmamak.

"Aa nasıl yani hiç Godard izlemedin miii... aa nasıl begenmezsin..." tarzı yaklaşanlarin da en az kötü ihtimalle öküz, en kotu ihtimalle de salak olduğunu düşünüyorum.

Zevk alma ya da estetik anlayışı nesne kadar özne ile de ilgili bir şey.
  • encokbenisevinnolur  (21.10.22 15:55:16) 
"Dizi izliyoruz, müzik dinliyoruz, restaurantlara gidiyoruz. Ben de diyorum ki bu son saydıklarım aslında alelade şeyler ortalama için, yapıyoruz ama pek bir kıymeti harbiyesi yok gibi sizden naber?"

yani kime gore neye gore kiymeti yok? siz memnunsaniz olan bitenden, bu yeterli degil mi? not baremi varmis da bunlarla ancak 100 uzerinden 50 alinabiliyormus gibi anlatmissiniz :) eger siz memnunsaniz yeterli zaten? degilseniz de farkli seyler deneyin, sevdikleriniz olur sevmedikleriniz olur denedikce. bi fikir edinirsiniz sonrasinda da hosunuza gidenlerle devam edersiniz.
  • in vino veritas  (21.10.22 16:12:25) 
+ "Dizi izliyoruz, müzik dinliyoruz, restaurantlara gidiyoruz. Ben de diyorum ki bu son saydıklarım aslında alelade şeyler ortalama için, yapıyoruz ama pek bir kıymeti harbiyesi yok gibi sizden naber?"

- Tamam ortalama ama şahsen çok zevk alıyorum. Bugün bir aksilik çıkmazsa, Kadıköy'e geçip iki birayla günü kapatacağım. Öyle büyük bir beklentim yok hayattan. Gerekte yok
  • put it in your appropriate place  (21.10.22 16:41:21) 
Tam olarak alakali olmasa da, baslik aklima su parcayi getirdi: www.youtube.com :)


  • pike  (21.10.22 18:21:57) 
[]

nasıl eliyorsunuz

dış görünüşü, muhabbeti ya da bazı özellikleri tam aradığınız gibi
ama diğer özelliklerinin uyması imkansız ve büyük problem
olur da ama olmaz da gibi
orta nokta bulunabilir mi belirsiz
insanlar büyük ihtimalle değişmez

bu gibi durumlarda denemek yerine direk pas geçmeyi başarabiliyor musunuz
aklıma çaktırmadan tanımaya çalışıp karar vermek geliyor ama bir noktada yine aynı acaba döngüsü

 
18-23 yaşlarında toz pembe gözlüklerle bir şeyler deneyip ağzınızın payını alıyorsunuz, ondan sonra neyin sorun olup neyin olmayacağını anlıyorsunuz.

Hazır bunları yaşamış biri olarak konuşursam, eğer "sorun olur gibi de olmaz gibi de" diye kararsız kalıyorsanız genellikle sorun olur. Böyle durumlarda flört döneminde bu kişinin size kendini anlatmasına müsade eden ortamlar yaratın, eğer yaptığı şeyleri neden yaptığı hakkındaki yorumları kafanıza yatarsa sorun olmaz, sonuçta hayat böyle bir şey. Ama hala kararsızsanız kesinlikle sorun olur.

Orta nokta bulunabilir mi acaba? Deyip sorunları ertelememelisiniz, orta nokta bulunabiliyor mu buna bakmalısınız. Flört dönemi bunun için var.
  • akhenaten  (21.10.22 09:40:32) 
evet. yabancı dil, kariyer, eğitim çok önemli. nasıl tartıştığı çok önemli. sevgisiz tavırlar deal breaker. gereksiz bir egosu olması da öyle. bununla birlikte özgüvenli olmasını da isterim. olmuyorsa uzatmaya gerek yok. tanırsam severim diye bir şey yok.


  • gabe h coud  (21.10.22 09:58:49) 
Muhabbeti keyifliyse pas geçmiyorum. İnsanı tanımak hemen olan bir şey değil, tanıyana kadar geçen süre keyifli oluyorsa(ki güzel muhabbet bunu sağlıyor) tanımayı tercih ediyorum ben.

Günümüz ilişkileri hebele hübele demeyeceğim ama direkt pas geçmek noktası insan bu tarz ilişkilerin yıpranma payını arttırıyor diye düşünüyorum. Pas-sıradaki kafasıyla geçirdiğim yılların etkisinin bir noktadan sonra negatif olduğunu fark ettim.

Bu arada pas geçmek başarabilmek olarak görülecek kadar zor değil, aksine en kolayı pas geçmek. Ghosting ya da değil, bizden olmadı ya demek kadar basit.
  • Bruce  (21.10.22 10:38:23) 
benim sistem denemekle basliyor, sozde bilincliyim olmayacagini biliyorum falan sonra deli gibi asik olup körlesmek en son aglaya zirlaya ayrilik. pas gecemiyorum flortlerime cok deger veriyorum. evlenip piyasadan cekilmem lazim


  • ala09  (21.10.22 11:04:23) 
Dört dörtlük insanı da eliyorum. Çünkü ilişkilerin kendisine inanmıyorum. Şu durumdayken bana uymayan birine bir günümü dahi ayırmak istemezdim. İnsan ilişkileri hele de duygusal ilişkiler büyük bir angarya.


  • ruhen hastayim ben  (21.10.22 11:16:34) 
yabancı dilin, kariyerin, eğitimin hiçbir önemi yok.
ne doktorlar, ne mühendisler, avukatlar tanıdım, hepsi kalas gibi tiplerdi.

önemli olan hayatın içinde kendini eğitimli veya eğitimsiz şekilde bir yere getirebilmiş, hayata tutunabilmiş olması.
cv'yle ilişki olmaz, onu ancak yanında dolaştırırsın, ruhsuz bir ilişki olur.
duygusal kapasite, bir ruhunun olması, espri anlayışı, görgülü-bilgili olması, oturmayı kalkmayı bilmesi, hayat tarzının benzer olması önemli.

onun dışında, özellikle erkekler için varlıklı bir ailesi olsa bile mesela arabasını kendisi almış ya da işini kendisi kurmuş olmalı.
yani bağımsızlığını ilan edebilmiş, birey olabilmiş olması da çok önemli.

yabancı dil belki aynı şeyi izleyip dinleyebilmek açısından biraz önemli olabilir ama diğer saydıklarım uyuyorsa ve ingilizcesi yoksa hiç takılmam bile.

ilişkilerde birebir uyumdan ziyade, ortak paydada buluştuktan sonra, sende olmayanın onda olması da çok hayati.
bu yüzden "diğer özelliklerin uyması imkânsız ve büyük problem" derken kasıt ne?
aynı müziği dinlememek mi, aynı siyasi görüşe sahip olmamak mı?
birinci 30'lara gelince önemini yitirirken, ikinci çok önemli mesela.

insan ilişkiler aracılığıyla gelişen, evrilen ve ruhsal olarak inancınız varsa, tekâmül eden bir varlık.
o yüzden biriyle ilişkiyi bazı deneyimler doğrultusunda pas geçmekle, o kişiyi gerçekten istememekle, istediğin hâlde ilişkiden ve mücadeleden/terk edilmekten/sevilmemekten/eski deneyimleri şimdiye taşıyarak korkup istemiyormuş gibi yapmak aynı şey değil.
insanın bu açıdan kendini fark edip kendine karşı dürüst olması lazım.
yani gerçekten karşımdaki bana göre değil mi, yoksa onun beni sokacağı mücadeleden veya incinme riskinden mi korkuyorum?
bu açıdan son derece kişiye özel durumlar.
  • blatta hiberna  (21.10.22 11:45:14) 
"Bu arada pas geçmek başarabilmek olarak görülecek kadar zor değil, aksine en kolayı pas geçmek."

aslında başarı kelimesi doğru değilmiş
denemeyip akılda kalması açısından zor benim için
ya da zaman geçiyor olduğu kadar deme tehlikesi

--
"bu yüzden "diğer özelliklerin uyması imkânsız ve büyük problem" derken kasıt ne?
aynı müziği dinlememek mi, aynı siyasi görüşe sahip olmamak mı?"

"uymadığı özellikler sizin kırmızı çizgileriniz mi? tolere edebileceğiniz şeyler mi?"

evet burada red flag devreye giriyor
sigara içen biriyle bile yürümez mesela en basitinden
ama tanışırken kendi sağlığı için bırakır mı bilinmez

ya da dini değerler
sonradan dine önem verenler de var vazgeçenler de nadir örnekler olsa da
30lu yaşlara doğru dine yönelim biraz daha fazla diyebilirim bu 2si arasında
  • bir soru sorcam  (21.10.22 19:52:30 ~ 19:53:47) 
[]

1.80+ ortalama tipli erkek, 1.70 yakışıklı erkek ?

Selamlar. Duyurudaki hanımların fikirlerini görebilmeyi bir merak ediyorum.

1.80+ boylarında ortalama tipe sahip bir erkek mi, yoksa 1.70 boyundaki net yakışıklı bir erkek mi daha çok ilginizi çeker?

Bu mevzularda tip ve boy, tek kriter değil elbette ki, o kısmı bir kenara koyuyorum. Ama tamamen bu tür bir karşılaştırmanın özelinde soruyorum. Fikirlerinizi paylaşabilirseniz sevinirim.

EDIT: Bir arkadaşımla bu konuya dair aramızda bir muhabbet geçmişti, ben de burada başlık açıp fikirler görebilmek istemiştim. Güzel fikirler ve yorumlar geldi. Teşekkürler.

 
kızın boyu sabit mi


  • bir soru sorcam  (20.10.22 15:14:00) 
1.80 lol.

Arkadaşlar evet tek kriterimiz bu olamaz, değil de zaten.
  • ruhen hastayim ben  (20.10.22 16:58:02) 
diğer tüm durumlar sabitken 180+

ama hiçbir kompleksi de olmasın mümkünse.
  • naksidil  (20.10.22 17:17:09) 
1.80 olan


  • Hallegadola  (20.10.22 17:56:32) 
@bir soru sorcam Yok, o kısım cevaplayan kullanıcıya göre değişken tabii ki.


  • burnley  (20.10.22 17:59:59) 
Bi adet "net yakisikli"dan alabilir miyiz masaya? Boy bende yeterince var, tesekkürler.


  • buf-e kür  (20.10.22 18:05:26) 
Bunun dünya genelinde geniş capli yapilmis deneyi var. Daima ortlama tipli (yani yakışıklı olmayan) uzun boylu olani tercih ediyorlar.

Hatta boylari gozukmeyecek şekilde yarım fotogrsflar gosterildigindd yakisikli olan tercih edilirken boyuyla birlikte gördüklerinde uzun olani tercih ediyorlar. Yani epey guvenilir, kapsamli deneydi su an ayrıntıları tam hatırlamıyorum. Ama direkt uzun tercih ediliyor ozetle.
  • stavro  (20.10.22 22:26:33) 
75'e 85 olsaydı kısanın şansı vardı ama şu durumda yok gibi bişi.


  • Bruce  (20.10.22 23:40:48) 
ortalama erkek gayet iyi bi şeyken bir de 180+ öpüp başıma koyardım

170 erkek muhtemelen ayak numarası benimkinden küçüktür:)

@bi soru sorcam haklı. biraz da kişi kendiyle kıyas etmeli ama 170li şeyler benim tüylerimi ürpertiyo allahım sen uzak eyle
  • ala09  (21.10.22 01:13:21) 
Marty Mcfly'a tüm kızlar hastaydı zamanında...

i.pinimg.com

Eskiden kızlar boy konusunda bu kadar takıntılı değildi sanki ya. Şimdi "Ay uzun olsun, çamurdan olsun" kafasını çok yaygın görüyorum.
  • jonas  (21.10.22 01:30:20) 
erkeğin yakışıklısı olmaz uzun boylusu olur arkadaşlar. yakışıklı erkek karın doyurmuyor.

tom hardyi birebir görmemiz imkansız zaten.

hele zayıf kürdan erkeğin hiç şansı yok.
  • Hallegadola  (21.10.22 09:19:49) 
Net yakışıklı tiplerden uzak dururdum, hele boyu görece kısaysa felaket aldatmaya meyilli olurlar.


  • SiyamkedisiZorro  (21.10.22 12:51:48) 
çirkin ve 1.75 olduğum için 1.80 ilgimi çeker hehe :)


  • candide  (21.10.22 17:57:19) 
ben 1.65 olarak hiç kendimi yormayayım o zaman:) görüldüğü gibi kadınlar için tek kriter boy.


  • nothing in my way  (21.10.22 18:52:36) 
Ben 1.57 olup, kendinden uzun sevgili isteyensporum. Bana göre 1.70'de 1.80 gibi olur.


  • Kahvedesu  (21.10.22 19:36:39) 
1.55 kızdan 10 cm uzunsun, topuklu giyse bile
bence soru anlamsız kime göre neye göre

  • bir soru sorcam  (21.10.22 19:45:03) 
[]

ekşi duyuruda geçirilen süre

kaç yıldır ekşi duyuruya düzenli şekilde giriyorsunuz?
not: benim de ilk cevabım 10 yıl önceymiş, belki daha öncesi bile vardır ama silmiş olabilirim.



 
10 olmasi lazim


  • der meister  (19.10.22 00:30:25) 
bir duyuruya ilk kez cevap verdigim tarihten itibaren burada oldugumu varsayarsak 2008'den beri giriyorum diyebilirim o duyurunun tarihine bakarak. ustuste hic girmedigim 2-3 ay oldu sadece.

ilk cevap verdigim duyuru (git: 25690)
  • supergirl  (19.10.22 00:35:24 ~ 00:36:10) 
ilk cevap verdiğim duyuru 2008 yılındaymış, o günden şimdiye yaklaşık 11700 giriş, düzenli olarak da neredeyse aralıksız buralardaydım.


  • hypathia  (19.10.22 00:46:40) 
Aşırı düzensiz olarak 7 sene.


  • nawar  (19.10.22 00:50:43) 
2011 yılından beri buradayım.

29569 kere giriş sağlamışım.
  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (19.10.22 00:53:27) 
10 yılı geçti. 2010 civarından beri buradayım.


  • lesmiserables  (19.10.22 01:00:35) 
2008


  • baldur2  (19.10.22 04:27:52) 
İlk cevabımı 14 Ocak 2007'de vermişim.


  • pispinti  (19.10.22 08:42:55) 
7 yıl olmuş


  • veritaslibertas  (19.10.22 08:48:49) 
Ilk cevabı 2011 yılında vermişim


  • mirty  (19.10.22 09:21:35) 
8-9 yıl olmuş :O


  • ananiyimioguz  (19.10.22 09:23:31) 
2007 mayis ilk cevabim. ilk zamanlar duzenli girmiyor olsam, 2008'den beri hemen hemen duzenli diyebilirim. ara verdigim zamanlar olmustur ama uzun degildir.


  • lemmiwinks  (19.10.22 10:01:42) 
10 yıldan fazla


  • elma  (19.10.22 10:39:23) 
ilk cevabım 29.06.2011 ama sildiklerim olmuştur. yine de en fazla 2010 diyebilirim. valla baya ciddi mesai harcamışız buraya duyuru bize maaş bağlasın. :) eyt'den emekli etsin. :)


  • naksidil  (19.10.22 10:59:00) 
Hesabım çok eski ama iki üç aydır falan heralde düzenli giriyorum


  • akhenaten  (19.10.22 11:29:59) 
4 yıl olmuştur.


  • black holes in the sky  (19.10.22 11:36:47) 
14 olmak üzere.


  • zgrydn  (19.10.22 11:37:35) 
10 yıldan fazla, 14-15 olabilir.


  • blatta hiberna  (19.10.22 12:08:34) 
2007 galiba ilk kurulduktan 1 hafta sonra girmistim. o zamandan beri farklı nicklerle ara ara giriyorum.


  • tadellesever  (19.10.22 12:32:27) 
15-16 yil olmus. Vays.

Ilk sordugum soruya da compumaster ve yersen cevap vermis.
  • brkylmz  (19.10.22 14:32:31) 
8-10 vardır


  • gabe h coud  (19.10.22 14:35:20) 
10 yıl olmuş :')


  • theseachange  (19.10.22 14:43:00) 
2 yil olmasi lazim. 1 senedir cok takiliyorum burada


  • ala09  (19.10.22 15:18:45) 
9 yıl.


  • ruhen hastayim ben  (19.10.22 16:18:10) 
10 yıl benim de


  • peki madem  (19.10.22 16:48:53) 
6 yıldır/düzensiz


  • iwasbornonamountainside  (19.10.22 17:04:23) 
2009 dan beri düzenlı gırıyorum.


  • deepness  (19.10.22 18:26:13) 
13 yıl falan oldu. Burada yaşlandık resmen :)


  • msb  (19.10.22 22:44:12) 
12

Edit: 2020'de yasadigimizi sandigim icin 12 demisim. 14 demek.
  • sopiro  (20.10.22 03:31:17 ~ 04:37:42) 
18.02.2008, 4 ay sonra 15 yıl.


  • phonex  (20.10.22 03:53:23) 
2007'den beri duzenli giriyorum, o da sanirim 7. nesil yazar alinima falan denk geliyordur. sozlugun okunmaz hale gelmeye basladigi zamanlar kacmak icin kullaniyordum, sozluk iyice batakliga donunce daha cok zaman gecirmeye basladim. .ilk soruyu 2008'de sormusum. 15 sene diyebiliriz.


  • cooperr  (20.10.22 07:01:25) 
11 yıl


  • false pretension  (20.10.22 20:04:05) 
2006 aralığında ilk cevabımı vermişim, 16 yıl...


  • montreal  (24.10.22 09:56:23 ~ 09:56:48) 
2010'dan bu yana 12 sene, aşırı düzensiz


  • elvan abeyiylegezse  (25.10.22 19:26:39) 
sözlük hesabı ile beraber 11 olmuş

yaw beni herkes tanırdı yaw.
  • duyurukullanıcısı  (25.10.22 21:16:00) 
[]

Sizce şu olayda kim haklı?

Eşinizle avmye gidelim diyorsunuz. Öncesinden ben sana “kışlık kıyafet” hediye alayım içimden geldi diyorsunuz.
Sonra o mağazaları geziyor siz bekliyorsunuz. Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bunlardan hangisi sence diye. Bir yıl önce bi bot almışsınız.

Oysa Sonbahar için mevsimlik bota benzer ara bir ayakkabı beğenmiş yine. Eski ayakkabısı sağlam. Sizin de çok yetecek paranız yok gibi. O da fazla yük olmamaya çalışıyor. Neyse diyorsunuz ki bizim burada ara mevsim yok gibi ve bu mevsimlik ayakkabı sanki birazcık israf olur gibi. Zaten bulunduğumuz bölgede ara mevsim yok ya kış ya yaz.

Sonra bir kahve alalım diyor. Gidiyorsunuz kahve almaya ne içersin diye soruyorsunuz. Beraber içmek üzere bir büyük kahve alalım diyoruz. Siz kafeinsiz içiyordunuz. Kalmamış. Eşiniz de kasadan uzaklaşmış. Sırada insanlar var. Küçük boy kahve alıyorsunuz.

Hemen niye küçük boy aldın diyor. Daha açıklamanıza fırsat vermeden. Kafeinsiz yokmuş diyorsunuz. O zaman ben filtre alırdım bilseydim diyor. Az önce cappucinoya olur dedin Deyince; ama ben beraber içeceğiz diye dedim diyor. E ben açıklayamadım ki uzaklaştın diyorsunuz. Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor.

Yemek katına çıkıyorsunuz. Suratı asık. 10 dakika sonra Diyorki ben israfçı mıyım? hakikaten de öyle biri değil.
Olmadığını söylüyorsunuz. Ama artık sitem yemekten de yoruluyorsunuz. Ayakkabı konusunda fakir insanlarla ilgili durumu anlatıyorsunuz. İsrafçı olmadığını ama bu almak istediği şeyin doğru bir ihtiyaç olmadığını tekrar ifade ediyorsunuz. En azından size göre böyle. Ona göre ise değil. Sonra gereksiz biçimde siz de yorulup tartışıyorsunuz. Eve dönüyorsunuz. Avm gezintiniz hiç olmuş.

Sizce kim haklı?

Edit: Hepinize teşekkür ederim. Bana ışık tuttunuz. Kesin bir biçimde hatalı olduğumu farkettim. Bu konuda aklımı, zihin yapımı, yaklaşımımı, bütün bir biçimde baştan ayağa herşeyimi kesinlikle acil bir şekilde değiştirmem gerekli. Fazlasıyla üzgünüm.

Tekrar sağolun.

 
Ayakkabının da israf olduğunu ilk kez duyuyorum. Durduğu yerde bozulan bir şey mi ayakkabı? Benim rengi bile aynı bir sürü spor ayakkabım var mesela. O an bi model beğendiysem israf olur diye düşünmem. Eşin ayakkabı için heveslenmiş ve tüm hevesini kursağında bırakmışsın. Yetecek paran yoksa bilemem ama "ara mevsim yok" bana aşırı ucuz bir bahane olarak geldi. Yemekte 10 dakika sonra ben israfçı mıyım diye sorması zaten her şeyi açıklıyor. O ana kadar sürekli bunu dert etmiş. Almak istediği şeyin doğru bir ihtiyaç olmadığını tekrar ifade ederek de sanki kendi başına bunu düşünemeyecek biriymiş gibi davranmışsın. Karşında 5 yaşında çocuk varmış gibi böyle açıklama yapman daha büyük falso.

Kahve detayını geçiyorum. Gereksiz bir detay. Bir büyük kahveyi paylaşmak da ilginç geldi de neyse.
  • himmet dayi  (18.10.22 08:52:35) 
Eşiniz haklı. Kadını salın. Bir ayakkabı, kahve için laf çoğaltmak çok gereksiz şeyler. Şu dünyada yiyip içmeyeceksek, alıp giymeyeceksek ne diye yaşıyoruz. Zaten dünyanın hali ortada. Nefes alsın kadın.


  • ruhen hastayim ben  (18.10.22 08:52:36) 
bazı kelimelerin suçlayıcı etkisi oluyor. israf kelimesi yerine ihtiyacımız bu değil, gereksiz harcama, durumumuz olduğunda bakalım gibi ifadeler kullanılsaydı sorun yaşanmazdı. ben olsam takılmazdım ama israf dediğinizde bir tık suçlayıcı, agresif kelime olduğunu düşünüyorum. Eşinle buna benzer başka olaylar yaşamışsınız ve iletişim kurulmamış, sonuç alınmamış, içinde kalmış ve artık kolaylıkla sitem etmeye evrilmiş. bu bir aşama, bir eşikten geçilmiş. bundan sonra da basit konularda kolaylıkla sitem edildiğini göreceksiniz. oturup konuşmaktan, geçmiş olayları da olumlu bir şekilde kapatmaktan başka çare yok. içeride biriktirdiği küçük, basit ama kapanmamış konular onu kolaylıkla yükseltiyor.

siz de kelimelerinize dikkat edin. bir kere ağızdan çıkınca geri alması çok zahmetli.

alışveriş konusunda size katılmıyorum. tamamen kendisinin karar vermesi onun hakkıdır. ben olsam; beğenip beğenmediğimi söylerim ama alıp almaması kendi kararı. yetişkin insanlarsınız ve eşim diyorsunuz. ne karar verirse arkasında durmak lazım. ağzınızın tadını basit konularla bozmayın. hep güzel, hep olumlu düşünün ve söyleyin. olumsuz bir şey söylerken bile sevgi dolu söylenebilir. bir de bunu düşünün.
  • gabe h coud  (18.10.22 08:53:09) 
paraya kıymak psikolog masrafından kurtarıyor

aşırı fiyatlardan dolayı hak verirdim ama
para harcama teklifleri senden gelmiş
  • bir soru sorcam  (18.10.22 09:05:56) 
Eşiniz haklı. Israrla kadıncağızda bir kusur bulmak için burada kaç kere duyuru açtınız. Kadın iyi sabrediyor.


  • GoodMorningTeacher  (18.10.22 09:06:47) 
Abi her zaman ihtiyacı yokken alan biriyse evet derim sitem edin ama ben yazdığından hanımefendinin öyle biri olmadığını anladım. Hevesi kursağında kalmış, hem de hediye edeyim diyip yan çizmişsin.


  • bigcaptain  (18.10.22 09:13:30) 
Kadın iyi sabrediyor +1

eşinize daha yumuşak davranabilirsiniz bence. Burdan epey agresif görünüyor.
  • kaptan maydanoz  (18.10.22 09:27:34) 
hem istediğini alcam diyorsun hem de o olmaz hayır diyorsun bende benimkine cimri diyordum benim adam aşeviymiş meğer.

aynı renk bir sürü ayakkabım var hepsinin de işlevi farklı biri daha yüksek topukludur biri nubuktur biri laciverttir illa farklı olan bir yeri vardır.

ha şu da var alınmış kahve için cırlamazdım ben ama kadında birikmiş bazı şeyler bence.

yemekte ne yediniz?
  • Hallegadola  (18.10.22 09:49:18 ~ 09:50:26) 
Satır aralarınızı okuyorum:
"Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bir yıl önce bi bot almışsınız."
"Sonbahar için mevsimlik bota benzer ara bir ayakkabı beğenmiş yine. Eski ayakkabısı sağlam"

"Hadi gel sana kışlık kıyafet alalım" diyip eşinizle AVM'ye gidelim diyip sonra beğendiği bir ayakkabı için bir torba laf etmişsiniz. Burada bize soruyu sorarken bile "daha geçen sene bot aldık, ayakkabısı da sağlam ama yine ayakkabı bakıyor" falan diyorsunuz. Net bir şekilde haksızsınız.

Kahve konusunda şu cümleleriniz de garip: "Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor" E az önce ayakkabı konusunda eşinizin isteği vardı siz onu "israf" olarak nitelendirdiniz?

Belki aklınızdan geçenler bambaşkaydı ama yaptıklarınız/söyledikleriniz sizi hiç tanımayan birisinde şu an böyle yansımış durumda.
  • pispinti  (18.10.22 09:57:37) 
eşiniz çalışıp kendi ihtiyaçlarını kendisi almalı. bu şekilde birinin eline bakmak, çocuk gibi hissettirilmek çok fena. bilmiyorum farkında mısınız ama o da sizin gibi yetişkin ve siz babası değilsiniz.


  • deartheodosia  (18.10.22 10:03:44) 
paran yoksa avm gitmeyin hem icimden geldi bi seyler alalim sonra o olmaz bu boyle soyle. usttekileri okumadim sizin de kendinizce bi freniniz var ama o hatunda bi seyler birikmis daraltmissiniz gibi. alamayacaksan hic bulasma. ha kahve icin ise bi arasaydin ama ben normalde kahve olayina triplenmezdim iste kadinin siniri bozulmus. biraz daha dusunceli davranabilirsiniz

parasiz erkek cok geriyor beni ya. hem hakli, yoksa yoktur, hem itici oluyor sozum meclisten disari :(
  • ala09  (18.10.22 10:09:12) 
dostum insanın parası ve maddi durumu olmayabilir bu çok doğal bir şey, burada bir sıkıntı yok. ama paran yokken avm'ye gidip, üstüne bir de "kışlık bakalım içimden geldi" dedikten sonra, bu tanıma uyan bir şeyi reddetmen (bot) hayal kırıklığı yaratmış olabilir. bana sorarsan maddi durumunuz iyi değilse avm'lere gitmeyin. insanın ihtiyacı yoksa bile canı çeker, özenir. özenip alamadıktan sonra canı sıkılır. kahve konusu da önceki konunun devamı, önemli bir mevzu değil, ana konu bu.


  • roket adam  (18.10.22 11:00:09) 
Ben de şunu anlamıyorum diyelim ki 2 bin tl niz var. Yol parası + yemek + içecek + sinema + kaliteli bir kışlık mont ile eldekini bitireceksiniz.

Ki benim de ucu ucuna yaşadığım zamanlar oluyor bu tarz kafamda günü planladığım ama farklı şeyler çıkarsa sorun ettiğim.. çünkü cidden nakit + kart dolmuşum yani ne yapayım, bir ayakkabı ne olmuş diyen var da zaten o ne olmuş bu ne olmuş diye diye veya derler diye boğazınıza kadar doldurmuşsunuz kendinizi.

Neyse ne diyordum, benim anlamadığım; eşiniz bu durumu biliyor ise, sizden neden ayrıca bir ayakkabı istiyor? İstiyorsa paranız var da siz mi pintilik yapıyorsunuz? Yok eğer paranız gerçekten yoksa eşiniz neden "sevgilim bunu da çok beğendim mont yerine bunu alsak veya bunun fotoğrafını çektim bir dahaki gelişimize de bundan alalım internetten falan da bakalım.." vs. neden demiyor?

Kahvecideki eşinizin tepkisinden içindeki birikmişliği anlayabiliyoruz. Demek ki hep yapıyorsunuz bunu. Mesela eşim de bana kızıyordu aşırı planlı ve hesapçı gittiğim zamanlar. Ama fark etti ki param olunca ile kısıtlı kaynaklar ile yürüttüğüm zamanki davranışım farklı, haa dedi demek ki bu sürekli yaptığı bir davranış değil. Siz sanki sürekli yapıyorsunuz gibi duruyor.

Ya dışarı çıkarken kendinizi +500 +1000 TL gibi esnetin öyle plan yapın. Ya da baştan oturun konuşun bence.

Ben param olunca eşim sormadan ona bir şeyler alıyorum zaten, onu görünce ön yargıları kırıldı. Ben hesap yapınca anlıyor artık paranın tükendiğini :D Yoksa zor bir durum yani kadının veya çevrenin diline düşmek.
  • ananiyimioguz  (18.10.22 11:18:10 ~ 11:21:53) 
evlenince bütçe ortak olmalı. kazanılan parayı birlikte harcıyorsunuz. ebeveyn ilişkisi kurulmamalı +1 para durumunuza ikiniz de aynı ölçüde hakim olmalısınız. ihtiyaçlarınızı da listeleyin. neyin ne zaman alınacağına beraber karar verin. böylelikle ikiniz de nötr olursunuz olaya. ilişkinizi sabote etmeyin.


  • gabe h coud  (18.10.22 11:34:22) 
abi son zamanlarda gördüğüm en haksız insan sensin. dua et yenge sormuyor bu soruları yarın boşanma celbini göndertirdik kadına.


  • coldegezenkutupayisi  (18.10.22 12:15:24) 
üsttekilerin hepsi+1
ayrıca ala09+1

koskoca kadının kendi ayakkabısından botundan haberdar olduğunu düşünüyorum.
ne istediğine kendisi karar verir, ki zaten bu tip giyim kuşam işlerinde erkeklerle kadınların hem zevkleri, hem bakış açıları farklıdır.
ilişkide sınır ihlâli yapıyorsunuz.

bunun dışında, bir kahveyi paylaşmak, tek kişi için alındığında küçüğünden almak falan olacak iş değil.
bu parasızlık ve hesap yapmanın ötesinde bir şey, bir kafa yapısı.
cebinizde bir kahve parası bile olsa, alır eşinize ısmarlarsınız en kötüsü.
üstelik kadın uyum sağlamaya çalışırken siz hâlâ hesap kitap peşindesiniz.
  • blatta hiberna  (18.10.22 12:19:45) 
A101 reklamı gibi. Yüzde 101 haksızsın.


  • dissendium  (18.10.22 12:24:35) 
Cimriliğe dayanamadığım için bir kere daha yazıyorum. Herkes yazarın çalışıp eşinin çalışmadığını düşünmüş ancak durum tam tersi görünüyor. Önceki sorularınızdan hatırlıyorum eşiniz memur sizin ise düzenli bir geliriniz yok. Zaten eşiniz kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilmiş bir kadınken bir de “ihtiyaçlarımız, isteklerimiz” diye çocuk yerine koyuluyor. Bence eşinize akıl vermek yerine önce ailelerden aldığınız destek olmadan kendi başınızın çaresine bakmayı öğrenin. Sonra hediye almaya da zaman gelir.


  • ruhen hastayim ben  (18.10.22 12:46:08 ~ 12:47:27) 
eşiniz haklı bence de.


  • drako  (18.10.22 13:16:11) 
eski sorularınızı yeniden okudum ve sizi hatırladım. umarım iyi bir psikiyatristten düzenli terapi alıyorsunuzdur. eşinizin sabrına hayranım sizi gerçekten seviyor. umarım siz de sağlıklı kafa yapısına sahip olursunuz tez zamanda


  • Hallegadola  (18.10.22 13:34:54) 
"Hepinize teşekkür ederim. Kesin bir biçimde hatalı olduğumu farkettim. Niyet olumlu olsa da üslup ve kelime seçimleri durumu batırabiliyor. Bu konuda daha çok çalışmam gerekli."

Şaka gibi bir sonuç gerçekten. Hocam senin üslubunda mı sorun var sadece sence? İsraf dememiş olsan ne fark eder? Kadın bir şey almak istemiş, sanki karşında çocuk var gibi davranıyorsun. Dünyanın en güzel cümleleri ile söylesen de bunu bir şey değişmiyor. Bu kadın sana bu kadar zamandır nasıl sabrediyor gerçekten çok şaşırıyorum. Umarım şizofren falan değilsindir de senin zihnindeki bir kadın için dertlenmiyoruzdur burada.
  • himmet dayi  (18.10.22 14:08:10 ~ 14:08:51) 
Hocam allah kolaylık versin eşinize. Hem düzenli geliri getiren taraf eşiniz, hem de siz aileye gerekenleri belirliyorsunuz. Ve kadınına hediye almayı teklif ediyorsunuz (kimin parası ile kime hediye alıyorsunuz, ailenin parasını iki tarafta özgürce harcar, hediye almak istediyseniz onu sevindirecek bir sürpriz hediye alırsınız, dilenciye sadaka vermiyorsunuz sonuçta)(? Onun kazandığı parayla onu alışverişe götürmeyi teklif ediyorsunuz ) sizin istediğinizi almadığı için de ona kötü hissettiriyorsunuz vs. Olay üslup kesinlikle değil. Umarım eşiniz gördüğü bu tavrın doğru olmadığını bir gün farkeder.


  • zimbirik  (18.10.22 16:38:47) 
Ben şu kısmı çok anlamadım; "Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor."

Şimdi siz burada eşiniz size kahve konusunda hak verdi diye mi söylediniz bunu? Eğer öyleyse bana biraz garip geldi bu tutum.

Yazınızda eşinizin istekleri bence garip değil, ortama uymuş. Gittiğiniz yerin tadını çıkarmaya çalışmış ancak siz hep negatif bir tavır takınmışsınız. Sonunda da gezinin hiç olduğundan yakınmışsınız.

Ne kadar doğrudur bilmiyorum, ama ben bu yazıyı okuyunca aslında ayrılmak isteyen ama bunun adını henüz koyamamış birinin hislerini anlamlandırma çabasını okuduğumu hissettim. Sanki kendinizi bu fikre ikna etmeye çalışıyor, bunun için vicdanınızı rahatlatacak haklı bir sebep arıyor gibisiniz.
  • akhenaten  (18.10.22 17:58:15) 
Hatalısınız, bir sene önce alınan ayakkabının / botun israf olduğu suçlamasını yaptıktan sonra günün iyi geçmesini ummak abes.
Eşinizin babası da kontrolcü sizin babanız da. Kadıncağız o yüzden uyum sağlıyor; çocukken ezilmiş. Siz de babanızdan gördüğünüzü evlilik hayatınızda devam ettiriyorsunuz. Eşinizin gözü açılana kadar devam eder de bu kafayla devam ederseniz ayrılmasanız bile mutlu olamaz ve huzur bulamazsınız.

  • SiyamkedisiZorro  (21.10.22 13:24:35) 
[]

Kendinizi beğeniyor musunuz?

Fiziksel olarak. Cevabınız hayırsa neyi değiştirmek isterdiniz?




 
giderim var. cildim çok hassas ve kuru oldugu icin sorun oluyor komple cildimi değiştirebilirmişim


  • ala09  (16.10.22 19:57:04) 
hayır. pek çok şeyi değiştirmek şeyi isterdim.


  • candide  (16.10.22 20:00:30) 
Kendimle ilgili nötr hislere sahibim. Fakat daha uzun olmak isterdim. 1.63’üm :’)

Edit: Himmet dayi yalan söylüyor.
  • ruhen hastayim ben  (16.10.22 20:07:14 ~ 20:45:36) 
adamın olmadığı yerde adam yerine koyulurum gibi geliyor, fiziksel olarak.


  • coldegezenkutupayisi  (16.10.22 20:14:21) 
Memnunum. Dönemsel olarak gelen şurası böyle olsa fena olmazdı diyebiliyorum ama uzun sürmüyor. Özetle kendimle barışığım.


  • Amaranta ursula  (16.10.22 20:30:10) 
beğeniyorum, gögüslerim biraz daha büyük olsa on numara olurdu


  • hopp  (16.10.22 20:32:36) 
Kendimi beğeniyor muyum, bilmiyorum. Boyum uzun olsun isterdim. Mümkünse 1.70.


  • Kahvedesu  (16.10.22 20:38:56) 
Beğenmiyorum ama bir şeyi değiştirmezdim.

edit 1: ruhen hastayim ben kendi için nötr diyerek yalan söylüyor, normalde kendini beğenmiş biridir.

edit 2: sonradan aklıma geldi. dermatit var bende, ayda bir yüzümde ufak tefek kızarıklıklar oluyor. artık nasıl benimsediysem hemen aklıma gelmedi. ondan kurtulmak isterdim. hemen yeri gelmişken söyleyeyim 'carnovore diet' önereni üzerim.
  • himmet dayi  (16.10.22 20:41:37 ~ 22:13:17) 
Beğenmiyorum. Sanırım baştan aşağı her şeyi değiştirmek isterdim.


  • hayalhayal  (16.10.22 20:50:30) 
Zaman zaman beğeniyorum, bazen aynaya bakınca iyi görünüyorum gözüme gaza geliyorum. Bazen de beğenmiyorum, kızıyorum saldın iyice diye.

Boyumu azcık daha uzatmak isterdim.
  • akhenaten  (16.10.22 21:00:22) 
Zaman zaman ayna baktığımda ya aslında bir tipim var dediğim oluyor.

Genel olarak Kendimle ilgili nötr hislere sahibim. Fakat daha uzun olmak isterdim +5. Zira 1.64'üm.
  • put it in your appropriate place  (16.10.22 21:04:19) 
Çok beğenirim kendimi. Bu aralar yaşlandım ama göz altlarım belirginleşti gibi.


  • Hallegadola  (16.10.22 21:08:55) 
hayır. mümkün olsa her şeyi değiştirmek isterdim sanırım


  • alaimisema  (16.10.22 21:25:08) 
beğenmiyorum, ama bi şey değiştirecek kadar umrumda olmayan bi yaşta ya da dönemdeyim.


  • pide  (16.10.22 21:55:26) 
ben beğeniyorum ama boyum kısa diye kadınlar beğenmiyor sanırım:)


  • nothing in my way  (16.10.22 21:57:35) 
Evet kendimi beğeniyorum. Türkiye’den ayrılıp, yurtdışına yerleşince, burada insanların dış görünüş konusunda Türkiye’deki kadar takıntılı olmadığını görünce, insanların kendilerini sevmeleri için yapılan beden olumlama seanslarına katılınca vücudumu beğenmeyi ve sevmeyi öğrendim. Zaten bir kere kendimi sevdikten sonra spora başladım, sağlıklı yemeye başladım ve farkında olmadan fitleştim. Değiştirsem bacaklarımı değiştirirdim ama daha uzun olsunlar isterdim.


  • you are my lethe  (16.10.22 22:14:19) 
Kaş düşüklüğüm ve göz çevrem dışında beğeniyorum ya adam olana çok bile


  • ananiyimioguz  (16.10.22 22:47:57) 
Çoğunlukla beğenmiyorum. Rötuş yapmak istediğim bazı kusurlar tespit edebiliyorum kendimde. Çenemdeki eğrilik gibi mesela, hafif kamburluğum gibi. Ama bu değişikliklerle de tatmin edici bir fiziksel görünüme kavuşacağımı sanmıyorum. Dış görünüşümdeki sıradanlığı yırtmak için bambaşka bir simaya bürünmem lazım.


  • huçi kuçi  (16.10.22 22:52:39) 
Yüz olarak beğeniyorum 36 yaşındayım ama sakalsız 20 yaşında sanıyorlar dolayısıyla sürekli sakallı geziyorum. Baba olunca spora vakit ayıramıyorum göt göbek salmış durumdayım o kötü.


  • mirty  (17.10.22 00:09:49) 
Begeniyorum.
Bacaklarimda catlaklarim var, onlar olmasaydi daha ozguvenli olurdum herhalde.

  • sopiro  (17.10.22 06:22:43) 
hayir, hic begenmedim.
dudaklarimi inceltirim, boyumu da en az 5 cm uzatirim.

  • cooperr  (17.10.22 06:33:48) 
halihazırda fena değilim. sadece bacak boyuma 3-4 santim, vücuduma da eser miktarda kas kütlesi ekleyecek olsalar bana göre mükemmelliği yakalarım.


  • zgrydn  (17.10.22 07:33:17 ~ 07:35:32) 
Valla şu gıdığım gitse ve bir 5 kilo daha versem giderim var.


  • curukturpkokusu  (17.10.22 09:26:52) 
Ayrı ayrı kusurlu olan yerlerim birleşince tuhaf bi sekilde fena durmuyor. Aynaya baktığımda himm bugün güzelim dediğim oluyor. Beğeniyorum genelde. Ama bazen o kusurlu kısımları sorun edip beğenmiyorum. Onları degistirebilirdim.


  • ddenizz  (17.10.22 10:55:43) 
Beğenmiyorum, hatta bu sebeple zorunlu olmadıkça fotoğraf bile çekinmem.


  • Erestor  (19.10.22 15:18:19) 
hayır, ellerim hariç her şeyi değiştirmek isterdim.


  • rakicandir  (19.10.22 15:20:27) 
şu anki halimi fazla kilolardan dolayı beğenmiyorum ama hammaddeyi (yani normal kilodaki vücudumu/tipimi) beğenirim. bakanın dönüp tekrar bakacağı bir tip değilim ama kompleks yapıp üzülecek kadar kötü olduğumu da düşünmüyorum açıkçası.


  • der meister  (19.10.22 15:39:37) 
10 kilo versem 10 numara olacağım. Boyum kısa, ona yapacak bir şey yok.


  • SiyamkedisiZorro  (21.10.22 13:26:15) 
[]

4 ay sonra anneyle tanışmak

Birbirini hiç tanımayan 2 kişi ilişkiye başladı. Kadın kişisi 2 ay sonra annemle tanışırsın demeye başladı. Yani ilişkiden sonra 4. Ayda tanışmis olacaklar. Rken değil mi sizce? Yaşlar kadın 26 erkek 31.




 
Degil evlenmeyi dusunuyor. Yasi gecmesin istiyor.


  • halk  (16.10.22 13:03:47) 
bana göre de erken ama türkiyede 25-35de genel durum bu cinsiyet fark etmeksizin.

bir taraf apar topar evlenmek istiyorsa böyle işte.
  • AlsterWasser  (16.10.22 13:06:51) 
cok asiri erken


  • ala09  (16.10.22 13:18:55) 
kadın ailesiyle mi yaşıyor?
kadının uzun süreli bir ilişkisi yeni mi bitmiş?
kadın bir önceki ilişkisinde aldatılmış mı?

hiçbir şart altında normal değil ama yukarıdaki gibi tetikleyici bir neden de varsa erkek tarafı bir kez daha düşünsün ilişkiyi.
  • coldegezenkutupayisi  (16.10.22 13:37:04) 
Tanış ne olacak illa evlenmek zorunda değilsin. İyi bir gözlem olur senin için.


  • komando kani var bende  (16.10.22 14:08:44) 
Çok erken.


  • dissendium  (16.10.22 14:14:27) 
Tanışınca evlenmek zoeunda değilsin. Yine de kadın kişisi ile evlilik düşünülmüyorsa bunu açık açık konuşmakta fayda var. İnsanların ilişkiden beklentileri farklı olabilir ileride iki taraf da acı çekeceğine baştan yollar belli olmalı.


  • ceann deas  (16.10.22 14:30:19) 
Erken. Yukarıda da birisi yazmış 1 yıllık ilişki, evlilik düşünüyorduk diye. Bu millete ne oluyor bilmiyorum. Aile maile diyen birinden şener şen’in topuklayarak kaçtığı gibi kaçardım ben.


  • ruhen hastayim ben  (16.10.22 19:07:51) 
Aile yapısına ve kişiye göre değişir. Yani kadın için bu çok büyük bir adım olmayabilir. Bunu onla konuşmanız daha mantıklı.

Sizin için aile tanışması = evliliktir onun için sadece tanışmadır, dışarda kimle olduğunu söylediğinde evdekilerin kafasında bir imaj olmasıdır vs.

Bunları bilmiyoruz.
  • akhenaten  (16.10.22 20:54:58) 
Erken


  • Hallegadola  (16.10.22 21:10:14) 
[]

nasıl kupon?

sb.




 
Çok zor.
İngiltere liginin bu kadar iyi olmasının sebebi tahmin edilemez oluşu zaten. Ben Liverpool 'u karşıma almazdım mesela.

  • etna  (16.10.22 08:12:30) 
united maçından emin olamadım, umarım tutar.


  • coldegezenkutupayisi  (16.10.22 11:40:18) 
kuponla duygusal bir iliski mi kurdunuz merak ettim :)


  • banach  (16.10.22 19:58:16) 
@banach haha moderatörler taşımış (: gönül işleri kategorisi ana sayfada gösterilmiyor diye.

Tek maçtan yatıyorum galiba :/ bu da mı gol değil be.
  • anon1m  (16.10.22 20:17:16) 
[]

Evlilikle trolleniyor muyum?

6 Aydır süren bi ilişkim var. Neredeyse tüm bu zamandır beraber benim evimde yaşıyorduk sonra o şehir değiştirmek zorunda kaldı(haziranda dönecek). Ailelerle tanıştık herşey çok iyiydi vs derken Konu evlilik noktasına geldi. İkimiz de bunu istediğimizi söyledik o “ ben aradığım kadını buldum eminim bundan sensin, bazen karım olduğunu düşünüyorum çok mutlu oluyorum” falan dedi. bi gün yüzük ölçümü sordu. “Şimdi önünde diz çökmeyeceğim asıl almak istediğim yüzüğü değil ama bağlılığımı göstermek için başka bir yüzük alcam evlilik provası gibi düşün dedi” dedi. Ben de “teşekkürler ince düşünmüşsün ama ben zaten yüzük kullanmıyorum, hem evliliğin provası olmaz ki olacaksa bi yüzük olur” dedim. Çocuk muyuz çünkü yani. Ben 31 o 28. İki taraf da işinde gücünde insanlarız. Neyse sonra o da bana hak verdi “tamam ben bu yüzük işini en kısa zamanda çözcem” falan dedi. Konu kapandı.

Neyse şimdi tekrar haziranda yanına gelcem beraber yaşıycaz falan diyor. E hani evlenecektik şimdi neden tekrar “beraber yaşayacağız” olduk??

-kezban mode on-
Onu çok seviyorum, beraber yaşamaktan fazlasını istediğimizi ve bunu hakkettiğimizi sanıyordum. Onun da böyle düşündüğünü sanıyordum. Bu ne şimdi? Sizce trolleniyor muyum?
-kezban mode off-

Teşekkürler

 
İçerikten bağımsız, buraya soruyorsanız sizin iş olmamış. Umarım olur tabii ama süreç tutarlı değil sanki.


  • en bi orijinal  (15.10.22 23:45:14) 
Beraber yaşayacağız demesini neden "evli olmadan beraber yaşayacağız" olarak anladınız? Belki "evli olarak beraber yaşayacağız" demiştir. Ona sormanız gerekiyor. Evlenecek seviyeye gelmiş kişilerin bunları açık açık konuşabilmesi lazım.


  • dissendium  (15.10.22 23:46:51) 
Hocam evlenmeyi neden istiyorsunuz önce bu sorunun cevabını düşünün.


  • ruhen hastayim ben  (15.10.22 23:49:55) 
Bunu ona sormanız lazım. Bu hikayeye bunun ötesinde gelecek her yorum ya şüphelerinizi artırır ya da gereksiz bir rahatlama verir bence.


  • encokbenisevinnolur  (15.10.22 23:57:57) 
bence git gel yaşıyor olabilir, evlilik zor bir karar hele 28 yaşında, baya bi sorumluluk, üstelik sonrası da baya boktan bir kurum çevrenizdeki örneklerden görüyorsunuzdur. bence bu noktada evlilikle ilgili tüm düşüncelerini rafa kaldır. zaten çok matah bir şey değil, olursa olur ama olmasa daha iyi. bir ilişkinin normal süresi 6 ay, sonrası biraz kandırmaca biraz çaresizlik biraz alışkanlık biraz düzen bozmayımcılık. evlilikte daha beter bir kurum. 40 yaşındayım boşanmayan 2 arkadaşım kaldı, evli olanlar da çok mutsuz, erkekler sürekli benim hayatıma övgüler düzüp duruyor. bu yüzden hayatındaki her ilişkiye bir gün (en azından duyguların) biteceğini bilerek bakman beklentiyi düşürmen hatta sıfırlaman hem onun kafasını karıştırmaz baskı oluşturmaz hem seni mutsuz etmez diye düşünümleniyorum.


  • sipsiyah  (15.10.22 23:58:45) 
6 ay çok kısa bir süre değil mi evlilik kararı için? evlenmek istediğinizi biliyor ve sizi avutmaya çalışıyor gibi geldi.


  • anna sun  (16.10.22 01:46:06) 
Erkeğin evlilik konusunda şüpheye düşebileceğine ya da fikrini değiştirebileceğine hiç ihtimal vermemen biraz safça geldi bana. "Ya bununla evlenirim ya da hiç evlenmem" dediğim biri oldu mesela benim, cesaret edemedim buna rağmen. Trollük değil bu. Cesareti kırılmış da olabilir.

Verdiğin bilgiler ışığında kötüye yorulacak bir durum yok.
  • IncredibleMau  (16.10.22 01:52:55) 
Hazirana kim öle kim kala. İkişkinizin süresinden daha uzun bir zaman var hazirana. Cepte tutmak için çakma bir yüzük almak istemiş ona da kanmamışsın.


  • cek  (16.10.22 07:23:25) 
Abla mode on
Senin evinde 'konaklamak', kurulu düzen konforundan maksimum süre fayda sağlamak istiyor. Özne sen değilsin. ya ailesiyle yaşıyor, ya da kendi düzeni varsa bile senin düzenin daha rahat onun için. Nasılsa evleneceğiz döndüğünde, sıfırdan evimizi kuralım, başka eve geçip eşyaları almaya başlayalım de bakalım, %90 ortadan kaybolacak.
Abla mode off
  • Phoebe  (16.10.22 07:43:10) 
Bence burada kezbanlık vs düşünmeyeceksin. Kezban diye diye kadınlar cool olacağım diye hepten sevgisiz saçma ilişkilere sürükleniyorlar. Flört ayağı diye ayakta uyutuluyorlar. Açık açık söyle ancak evlenirsek birlikte yaşarız yoksa kabul etmiyorum evime de.


  • Hallegadola  (16.10.22 09:08:28) 
Eleman kararsız seni tutmaya çalışıyor net olmasını isteyin


  • basond  (16.10.22 09:39:16 ~ 09:39:47) 
kararsiz insandan hayir gelmez, yol ver.


  • durgunfoton  (16.10.22 09:46:12) 
Hocam açık açık sor evlenmeyecek miyiz diye. Bunun ayıbı vs yok yani ayn ı noktada değilseniz belki ayrılmak isteyeceksin, neden adamın keyfini bekleyesin ki?


  • elorelia  (16.10.22 09:51:20) 
phoebe +1
hallegadola +1

cool olmak hiçbir şey kazandırmıyor, talep ettiğiniz şey kezbanlık değil.
  • coldegezenkutupayisi  (16.10.22 11:21:57) 
aşağıda yazdıklarım biraz kötümser gelebilir ama eşyanın tabiatı neyse odur. basit ihtimalleri takip etmek çoğu zaman doğrudur. insanlar benzer durumlarda benzer tepkileri verirler.

hazirana kadar 8 ay var. ilişkinizin yalnızca 6 aylık oldugunu düşünürsek 8 ay uzun bir süre. 28 yaşında bir erkek 8 ay boyunca ayrı kaldığı bir kadının yerine başkasını koyabilir. bence seni cepte tutuyor. kurulu düzeni olan, yalnız yaşayan 31 yaşında özgür bir kadınsın. bir erkek için kılçıksız temiz iş.

bu aşamada ne yapabilirsin bilemiyorum ama belki ona biraz daha sorumluluk yükleyecek şeyler teklif edebilirsin. böylece niyetinde ne kadar ciddi anlamış olursun. gitmeden önce nişanlanalım diyebilirdin mesela. şu aşamada başka şeyler de teklif edilebilir.

bu arada şehir değiştirmekten kasıt yurt dışı mı? veya siz yurt dışında mı yaşıyorsunuz? bu detaylar da önemli olabilir.
  • abelardo  (16.10.22 11:57:29) 
Bu hikayede pek evlilik yanlısı bir erkek tipi maalesef görünmüyor. Bana daha çok faydacı, maçı uzatmaya çalışan bir kurnaz ya da saf ama kararsız ve dengesiz, kendine güvenmeyen bir tablo var gibi geldi.

Özetle düşünün tartın. Oyalanmak istemiyorsanız yolunuza bakın.

Bir de eğer sizinle veya evlilikle ilgili endişeleri var ise de yola ikna edilmişlerle değil inanmışlarla çıkılır.

Evlilik düşünen, kendinden emin, özgüvenli, kararlı aynı zamanda da kesinlikle merhametli bir erkek sizi daha çok mutlu eder.

Bunun da yolu tanıştığınız kişiyle flört dönemi sonrası sevgililiye geçmeden evlilik niyeti ile görüştüğünüzü ifade etmektir. Bunun adı kezbanlık değil, karşıdaki insanın sorumluluk alma potansiyelini görmektir. İşine gelen sizle devam eder.

Yoksa evlilik vaadiyle takılan çakalları ayırt etmek günümüzde maalesef zor...
  • psmstc  (16.10.22 12:28:53 ~ 12:47:50) 
Evlilik planlamayı kezbanlık olarak görmeyi ve bundan utanmayı bırakın. Hayatta herkes önünü görmek ister çünkü hepi topu 70-80 yıllık kısa bir ömür var. 2 sene fuckboyları bekle, 3 sene kezban demesinler diye sus, 4 sene fuckbuddy takılan adama oyuncak ol derken gençliğiniz akıp gidiyor. Sizinle aynı gelecek planları yapan insanlarla yürümek sizin en doğal hakkınız, bunu dile getirmek kezbanlık değildir.

Ayrıca sizi bugün kezbanlıkla suçlayan herkes 2 gün sonra patır patır evlenir sonra da sizi bekarsınız diye küçümsemeye başlarlar, dikkat edin.
  • ekinuzbay  (20.10.22 15:57:26 ~ 15:57:44) 
Şu kezbanlık olarak düşündüğünüz soruyu sormak sizin en tabii hakkınızken "kezbanlık olur" diye sormamanız kendinize büyük haksızlık. Kendi gel-gitlerini çözmeden önce evlenelim, sonra prova, sonra beraber yaşama haline dönüştüren adama bir hiza vermek gerekir bence. "Haziran'da geldiğinde beraber yaşamayalım. Sen ne istiyorsun onu bir düşün ona göre devam ederiz" demek en samimi ve hakçası bence.


  • SiyamkedisiZorro  (21.10.22 13:31:08) 
[]

instagramdaki güzel kadınlar kadar erkeklerde var mı?

kendim dahil erkek bedenini iğrenç bulurum. hatta kadınlar ne buluyorlar bu erkeklerde anlamam ama işte nasıl oluyorsa her kadın bir iğrenç erkeği kendine eş seçebiliyor.

şekilsiz şukulsuz iğrenç varklıklar.

gel gelelim ya kadınlar öyle değil nasıl oluyorsa her biri farklı bir estetik kaygı ile yaratılmış gibiler.

instagramda keşfete bir basıyorum ya instagram artık beni nasıl tanıyorsa bu makyaj delisi, guaj boyayalarla süslenmiş kadınları atıyor

sıfır makyaj + doğal ışıkta çekilmiş kadınları önüme çıkartıyor, böyle baka kalmamak elde değil.

yani bende sıfır erkek profil olduğu için soruyorum,

böyle erkek profillerde var mı? kadınların bakakaldığı? örnek atabilir misiniz?

şu mesela hangi düzeyde bir kadın için?
uğruna suç işlerim mi?
arasa belki yarın dönerim mi?
www.instagram.com

 
Öncelikle erkek vücudunu ezdirmeyiz. Heteroseksüel bir kadın olarak erkek vücuduna tapıyorum. Kadın hesapları ilgimi çekmiyor. Hatta çoğu zaman instagramdaki kadın hesaplarını itici buluyorum. Bknz: götüm var pozu.

Attığınız linkteki adam da ilgimi çekmedi, parıl parıl hiç erkeksi değil.

Edit: Kadınların bakakalıp kalmadığını bilmiyorum ama Salih Bademci’yle ilgili bir şey gördüğümde bakakalıyorum evet. Onun için sikko türk dizileri izlemişliğim var. Söylemeye en utandığım şeylerden biridir.
  • ruhen hastayim ben  (15.10.22 18:24:59 ~ 18:50:40) 
@ruhen hastayim ben
Salih Bademci'ye baktım şimdi, ben bu adamı 3'e katlarım. ama alex'in anca getir götürünü yaparım.
bir kız arkadaşım mesela christian bale ayaklarımın dibinde yalvarsa tel numaramı bile vermem demişti.
ya bu nasıl kriter, nasıl bi filtreleme peki?
  • duyurukullanıcısı  (15.10.22 18:36:04) 
Renkler ve zevkler tartışılmazmış. Bahsedilen Salih Bademci’ye baktım da yolda görsem tekrar bakmam. Aynı zamanda Kıvanç Tatlıtuğ, Çağtay Ulusoy türevlerini de yakışıklı bulmuyorum. İnstagram modellerinden tomas skoloudik vardı zamanında kurşun atıp kurşun yerdim ama yaşlandı ve porno sektörüne girdi artık ilgimi cekmiyor.


  • ceann deas  (15.10.22 18:42:53) 
biri christian bale'e laf etti he.numara vermezmis. cidden cok ilginc insanlar var ya!
linkteki abi beni acmadi ama bale. off cildirmissiniz

soruya cevap; evet yakisikli erkek yok gibi bir sey yakisikli gorunenler ya kisa boyludur ya da aptal oluyorlar azicik. cunku ne de olsa yakisikli daha napsin ki
  • ala09  (15.10.22 18:50:34) 
instagram.com
Şu hesap var mesela ortaya karışık, captionları da çok eğlenceli, severek izliyoruz.

  • kobuzchu kiz  (15.10.22 18:55:42) 
Ben mesela bu herife bitiyorum. Tarzı özellikle mükemmel.
www.instagram.com

  • old possum  (15.10.22 20:57:01) 
Ben uğruna suç işlemem de yürürüm. Özelden foto attığım da öyle ama Christian bale tipsizmiş. O arasa da dönmezdim.

edit: christian bale'i beğenmeyen benim. Old.. attığı linktekini de beğenmedim. Salih Bademci bana göre onlardan yakışıklı. Ne de olsa zevkler ve renkler. Çağlar Ertuğrul geldi aklıma, Barış Arduç mesela. Onlar da oldukça yakışıklı. Ben bakıp kalırım.
  • Kahvedesu  (15.10.22 21:05:47 ~ 21:13:07) 
İnstagramda görüp baksam da isim olarak hatırlamıyorum. Ama ünlülerden jon hamm, michael fassbender'in yeri başka.
Türklerden de uraz kaygılaroğlu, metin akdülger derim. Burda ismi geçen Salih bademci de iyi bence.
Christian bale de iyi yani sevilmeyecek bir isim değil bence.
  • sevilen progressive türkücü  (15.10.22 22:41:42) 
Kimse de filtre ve estetik operasyonlara deginmemis :) veya no makeup makeup olayına.

Bir de kadınlar genelde yakışıklılıga vs bakmıyorlar. Özgüven vs daha önemli kadınlar için.
  • dlendam  (15.10.22 23:03:15) 
öncelikle, erkek bedeni iğrenç falan değil kesinlikle.
christian bale'i de yedirmeyiz +1

verilen linktekiler ve diğer örnekler ilgimi çekmiyor ama zaten genel fikir olarak instagram'a boy boy fotoğraf koyan, sürekli selfie çeken, sürekli kendini paylaşan, sürekli bakımlı, instagram'ı katalog gibi kullanan erkeklerde biseksüel bir eğilim olduğunu düşünüyorum.
erkeksi gelmiyorlar.
genel olarak "tüysüz oğlan" klasmanında çoğu benim için.
bunda artık teyze olmamın da bir etkisi olabilir tabii ama benim için durum bu.

profesyonellerse bilemem ama onların da çok çok çok azı gerçekten "vay be" dedirtecek kadar oluyor.

tom hardy, jon hamm, henry cavill, richard gere'in gençliği falan gibi daha klasik zevklere sahibim.
yakışıklılıktan çok maskülenlik, gülüş, karizma vb. daha önemli.
  • blatta hiberna  (16.10.22 09:06:38 ~ 09:08:31) 
Ben de şu Metin akgülder sevdasını anlamam. Basbayağı çirkin bir herif. Boran kuzum da gay vibe’ı veriyor ki geçen fotoğraflarını patlattılar gay partiye katılmış. Keza henry cavill de gay gibi geliyor bana doğru dürüst sevgilisi olması hiç.

Şimdi şöyle bir kafeye gitseniz 20 kızdan 15inin gideri vardır. Ancak üç tane yakışıklı erkek yoktur. Dolayısıyla biz ortalama erkeklere de gideri var muamelesi yaparız. Salih bademci denmiş valla bir mekanda görsem çirkin derim herife.

Şu anda altta çıkan reklamda bana bakan Engin Öztürk, Uraz Kaygılaroğlu, Robert Pattinson, Michael Fassbender, bir klasik olarak Brad Pitt. Bu insanlar sarışın ama keskin köşeli suratları var. Jawline mı ne o işte, o güzel.

Ki Brad Pitt yakışıklılık kıstasıdır. Kusursuz bir surat.

Alternatif olarak, kısmetse olur Eser West.

Öte yandan sevdiceğim benim için dünyanın en yakışıklı erkeği. Zaten tipini Uraz’a ve Robert Pattinson’a benzetirim. Helal batmanim diye severim kendisini.
  • Hallegadola  (16.10.22 09:18:28) 
Christian Bale’i görseniz donunuz ıslanır bence o kadar da gömmeyin herifi.


  • Hallegadola  (16.10.22 09:19:57) 
Tam tersi, hetero bi erkek olarak erkek vücudunun daha iyi / güzel olduğunu düşünüyorum ben de.

Özellikle fiziksel bir işle uğraşırken ne kadar güçlü ve dayanıklı olduğumu(zu) farketmek çok hoşuma gidiyor. Kadın vücudu üremekten başka bi vasfı olmayan, zayıf ve güçsüz bi makine.

Tabi burada estetiği sadece görsellikte değil de işlevsellikte arayan birisi olmanın da etkisi vardır muhtemelen.

Öte yandan bahsettiğin görsellik konusunda tabi ki kadınlar daha ileride.

Yaratılış / genetik bi kenara, erkeklerin rekabet etmek durumunda olduğu 10 tane alan varken (iş, güç, para, sosyal statü, sorumluluk vs. vs.), kadınların güzel görünme ve belki iyi annelik / anaçlık gibi çok daha kısıtlı bir rekabet alanları vardı. Şu an değişiyor bunlar ama yıllar içinde nasıl görünecekleri konusunu çok daha iyi optimize etmiş olmaları doğal.

Ama bu soruyu kadınlara sorarak sağlıklı bir cevap alman mümkün değil. Cevabı şu görselde: pbs.twimg.com

Yani üstteki cevaplarda da görüldüğü gibi kadınlar genel olarak erkekleri "zor beğenmeye" programlanmış. Evrimsel psikoloji falan açıklıyor bunları da, eğer soruyu "neyi yaparsam kadınlar beni daha çok beğenir" amacıyla sorduysan bunun bir formülü yok, o an ve o kişiye göre değişir o durumlar.
  • plutongezegendegilmi  (16.10.22 11:01:11) 
[]

Tantra masajı yaptırmak aldatmak sayılır mı?

tabi aldatmanın sınırları her ilişkiye ve ilişkinin tipine göre değişir ama işte ben sizin görüşünüzü merak ettim.




 
Masaj ile aldatma arasında bir korelasyon kuramadığım için “tantra” masajına internetten bakma ihtiyacı hissettim.

Çiftlerin birbirine yaptığı masaj da aşağı yukarı böyle bir şey değil mi zaten ben mi yüzeyselim bilmiyorum ama. Bu masajı profesyonel birisine yaptırmak için özel bir hevesi/isteği varsa yaptırsın yani ne diyeyim. Fakat sonrasında duygularımı aynı şekilde bulamaz. Swh
  • ruhen hastayim ben  (15.10.22 18:21:37) 
Sadece benim görüşümü merak ettiysen; hayır

Ama her çift farklı elbet
  • hewit  (15.10.22 19:06:51) 
çok özürdilerim ama tantra masajı bildiğimiz handjob değil mi?


  • ekinuzbay  (15.10.22 19:20:40 ~ 19:21:08) 
nerede yaptırılıyor?


  • ala09  (15.10.22 19:46:31) 
@ala09

Kölnde var mesela.
  • AlsterWasser  (15.10.22 19:52:58) 
normal masaj değil ama tantra masajı tamamen kişinin cinselliğiyle ilgili bir masaj olduğu için cevabım evet.

mutlu sonlu masaj diye basite indirgemek istemiyorum, eğer gerçekten profesyonel ve ne yaptığını bilen biri yaparsa ruhsal bir boyutu da olabilir ama sonuç olarak sonu "mutlu" bitiyor.
hatta bazı çiftler bunu fantezi olarak falan gerçekleştiriyor (partneri tantra masajı yaptırırken izlemek), yani sıradan bir masajdan bahsetmiyoruz.

türkiye'de de tantra masajı yapanlar var bu arada.

edit: tantra masajı direkt yoni masajıyla ve benzerleriyle aynı olmamakla birlikte, cinsel uyanışı hedefleyen bir masajdır, önemli olan o.
yani o anda orgazm ulaşmasanız da, buna giden farklı yollar için beden farkındalığı yaratmaya yöneliktir.
dolayısıyla çoğu direkt vajina ya da penis teması olmadan mutlu sonla biter.
  • blatta hiberna  (15.10.22 19:59:07 ~ 22:47:31) 
bir duzeltmeye gideyim bilgim olcusunde;

tantra masaji cinsel olabilir ancak cinsel bolgelere egilmek zorunda degildir, herkes kendi yogurt yiyisine gore tantra masajini deneyimleyebilir, bunun cinsellikle alakasini belirleyen renkler vardir, tantra sex zart zurttan ibaret bir sey degildir her ne kadar her yerde boyle pazarlasalar, yahut insanlarin sadece bu yonu ilgisini cekse de...

mesela gidip lingam masaji alirsaniz bu sadece penisiniz, yahut yoni masaji alirsaniz bu sadece vajinaniza yogunlasacaktir. ancak "tantra masaji mutlu son" vs gibi genellemeler yanlistir. bazi yerlerde bu ticari kaygilarla boyle tanimlaniyor olabilir.

bu kadar.
  • hewit  (15.10.22 21:28:01) 
[]

Kadınlara soru, seks dönen bir iş yerinde çalışır mısınız?

Kazancı iyi fakat patron gelen müşteriler ile veya başka çağırdıklarıyla diğer katta gönül eğlendirip duruyor. Çalışan kadınlara karşı bir sarkıntılığı yok fakat genci yaşlısı herkesle birlikte oluyor.

Böyle bir ortamda "bana ne ya maaşımı alır otururum" mu dersiniz yoksa "ben böyle bir ortamda çalışamam" mı?


 
patron şirketinde çalışmam. seks dönen patron şirketinde hiç çalışmam.


  • gabe h coud  (14.10.22 12:24:30) 
Çalışmam.
Genel olarak içeride patron titrinde birinin olduğu yerde de çalışmak istemem.

  • pike  (14.10.22 12:29:44) 
Game of thrones film seti mi bu kanka


  • baldur2  (14.10.22 12:31:52) 
Böyle bir yerde çalıştım. Bir şey de demedim. Pembe dizi seti gibi oluyor. Kaos bitmiyor.


  • Kahvedesu  (14.10.22 12:32:55) 
çalışmam.


  • candide  (14.10.22 13:07:48) 
yapmazsan da derler. o yüzden hayır


  • Hallegadola  (14.10.22 13:16:40) 
erkeğim, böyle bir şirkette çalıştım.

+1 hallegadola , yapmasan da yaptı derler. birebir şahidim buna.
  • coldegezenkutupayisi  (14.10.22 13:30:22) 
Evet yıllar evvel mesleğe ilk başladığımda yüzlerce işçinin çalıştığı bir fabrikada benzerini yaşadım. Patron uçanı kaçanı odasında götürüyordu. Kendisiyle direkt munasebetim olmamasına rağmen (en uzak kısımda laboratuvarda çalışıyordum) istifa ettim. Kadın kişisiyim adamın bakışları da tacizkardı. Çok rahatsız hissettiriyordu.


  • old possum  (14.10.22 15:44:09) 
çalışabilirim


  • ala09  (15.10.22 12:47:21) 
sandalcının birinin namı bütün istanbul'a "çapkın" diye yayılmış..
rivayet oymuş ki sandalına binen hiçbir kadın elinden kurtulamıyormuş.. bunu duyan zamanın biraz da feministi dişli bir kadın "olur mu canım öyle şey. ben bindiğim gibi inerim" demiş. gitmiş bulmuş sandala binmiş. "çek göksu'ya" demiş. çekmeye başlamış sandalcı kürekleri.. kadın da sandalcıyı incelemeye almış tabii..
sandalcı kadına hiç bakmadan kürek çekerken kendi kendine de mırıldanıyormuş..
"derler derler derler!.."
bir üç beş.. kadın dayanamamış.
"ne derler be adam?''
sandalcı kadına bakmış bıyığını burmuş ve gülmüş..
"valla güzelim sen bu kayığa bindin ya!.. vermesen de verdi derler!"
  • abelardo  (15.10.22 13:12:16) 
çalışırım. banane ki. paraya bakarım ben.


  • baldan kaymak  (13.03.24 10:49:45) 
çalışmam benim de adım çıkar.


  • geveze yazar  (13.03.24 11:20:59) 
[]

Kız meselesi

Herkese selamlar. Direk konuya giriyorum. Çalıştığım yerin yanında bakkal işleten bir kız var, ilk karşılaştığımızda hoşuma gitmişti, numarasını istemiştim ama veremem diyerek instagramını vermişti. Sonra takibe başladım ve aynı gün mesaj attım ama cevap yazmadı. Erte gün mesajımı görüp görmediğini sordum, görmemişimdir falan diyerek ciddi bir ifade ile savsakladı. Sonra ben de pek siklemedim. 2 aylığına kayboldu, geri geldi zaman bile ben sigaramı alıp, parayı veeip çıkıyordum.(konuşmayı sevmeyen ve selam vermeyen bir tipim) son 2 haftadır beni görünce gülümsüyor, hemen sigaramı uzatıyor. Daha dün ben para uzattığımda parayı bir süre alamadı, gülümseyip, yere bakarak kalakaldı 3-4 saniye. Bugün benim sigaramın kalmadığını, aradığını falan söyledi. Ben de tamam dedim çıktım.
Sorum: ne oluyor amk?
Hergün tek kelime etmeden alışveriş yaptığım kız aniden böyle davranmaya başladı. Gerçi numarasını istediğim zamanlarda saçım uzundu ve pek yakışmıyordu. Yaşlanmadan deneyeyim dedim ama vazgeçtim. Ama yine de saçını kestirdi diye de hoşlanılmaz ki.


 
bence saçınızın yeni halini beğenip sizinle ilgileniyor olsa instagramdan mesaj atabilirdi o da.


  • alaimisema  (13.10.22 23:00:17) 
Gülümseyip sigaranızı uzattı diye hoşlanmaya başladığını mı düşünüyorsunuz?
Bence ilgi durumunun değiştiğini gösteren somut bir ibare yok ortada.

  • pike  (14.10.22 12:35:14) 
bence evlenecek.


  • deartheodosia  (15.10.22 06:21:05) 
O değil de bakkala bak, instagramı var. Telefon kullanamayan dayılardan nerelere geldik.


  • d max  (18.10.22 11:34:40) 
konunun saç olduğunu nereden çıkartıyorsunuz ki, tavırlarınız etkilemiş olamaz mı?

red edilmeyi kabul edip hayatınıza devam etmişsiniz, kıza yavşamamış, işinize gücünüze bakmışsınız, şimdi de "ona" özel biri değil bakkal gibi davranıyorsunuz. bunlar ilgiyi çeken davranışlardır.

Tip önemlidir, ancak tavır/karakter/duruş vs. her şeydir.
  • selam  (18.10.22 12:00:02 ~ 12:00:26) 
[]

Reddedilen evlilik teklifi

Yeni görüstügüm kiz 4. bulusmamizda "Eski erkek arkadasim evlilik teklif etmisti ama kabul etmedim." dedi. Sonra ne oldu diye sorunca, "Bir süre daha devam ettik, toksik bir iliskiye dönüstü ve sonra kötü sekilde ayrildik." tarzi bir seyler söyledi. Hic beklemiyordum böyle bir sey anlatmasini, biraz hassas bir mevzu gibi gördündü, daha cok soru sormaya cekindim. Simdi oturup tekrar o konuyu acmak da istemiyorum. Biraz saskinim, cevremde hic normal iliskisi devam ederken evlilik teklifi alip bunu reddetmis bir kadin, ya da teklifi reddedilen bir erkek tanimadigim icin sanirim biraz anlamakta güclük cekiyorum. Anladigim kadariyla bu olay cok uzak olmayan bir gecmiste, iki taraf da 30'lu yaslardayken yasanmis. Eski iliskiler konusunu hic kafaya takan bir insan degilim, cok da merak etmem, konuyu da kendi acti zaten. Fakat yine de agzimin tadi kacti gibi hissediyorum, haksiz miyim?




 
Bi önceki manitasina takılmalık bakıyormuş, sen acaba bana da mı öyle bakıyor acaba ikilemindesin sanırım. o ihtimal var ama bence bunu düşünme hatta sal gitsin


  • olaylar olaylar  (11.10.22 01:49:39) 
Benim bir kız arkadaşım da hayatında 2 kez evlilik teklifi reddettiğinden bahsetmişti. Güldüm geçtim, bence kafaya takılacak bir şey yok. Kadınlar böyle şeylerin muhabbetini yapmayı seviyor olabilir :)


  • jonas  (11.10.22 02:02:01) 
Erkek arkadaşı ona evlilik teklif etmemiş, bu da o yüzden ayrılmış bariz. Bu durumu gurur yaptığı için de sana değiştirerek anlatıyor, teklif etti ben kabul etmedim diye. Hiçbir kadın sevgilisine takılmalık bakmaz.


  • ekinuzbay  (11.10.22 02:36:57) 
Kendisini size değerli göstermeye çalışmış bence, red ettigi değil de, teklif almış olduğunu sanırım belirtmek istemiş. Hani olur da bu yasa kadar neden bekar kalmış, kimse istememiş mi diye düşünme diye. Belki yani, sallıyorum. Bence çocukça ama takma, seni etkilemez.


  • bir varmis bir yokmus  (11.10.22 05:03:14) 
Bence tat kaçıracak bir durum yok ortada. Şu bilgi, bir kişi hakkındaki düşüncelerimi değiştirmezdi benim.


  • pispinti  (11.10.22 08:40:01) 
haklısın. bana da işin başında eskiden nişan atıldığından bahsetmişti ve enerjimizi değiştirmişti. sonra toparladık ama anlatma eskileri anlatma diye diye dilimde tüy bitti. konuşmaya başladığında eskilere doğru gidiyorsa hemen müdahale ettim ve bu konuda başarılı oldum. benim eskilerimi hiç bilmez. eskiler neden konuşulur ki, kime ne faydası var. anı güzel yaşamak lazım ilişkilerde.


  • gabe h coud  (11.10.22 09:00:23) 
Samimiyetiniz ilerledikçe eski ilişkilerinden bahsetmesi anormal değil bence, özellikle de evlilik aşamasına gelenleri. Nasıl soyledigi ile de alakalı biraz.


  • sanguine  (11.10.22 11:45:35) 
Bu sizin neden tadinizi kaciriyor ki? O kismi anlayamadim. 4. Bulusmada soylenmeli mi bilmiyorum ama eger aranizda ciddi bir seyler yasanacaksa illa ki soylenecekti. Ben bilmek isterdim.
Hicbir kadin sevgilisine takilmalik bakmaz, size yalan soylemis ya da size kendini degerli gostermeye calismis diyen arkadaslara ithafen de bu gözler daha neler okuyacak acaba.
Neden erkeklere takilmalik gozle bakmayalim? Her kadin evlilik hayaliyle mi yasiyor? Gayet takilmalik gozle baktigim, birlikte cok eglendigim ama ciddi bir seyler yasamayi planlamadigim erkek arkadaslarim da oldu benim. Hala da oluyor. Bunun kadini erkegi kaldi mi artik? Bazen sadece eglenmek istersiniz.
  • balpolen  (11.10.22 12:15:02) 
Balpolen +1
Gayet evlilik teklifini reddettiğim insanlar oldu hayatımda. İki görüştük diye niye evleneyim elin adamlarıyla asgsh.
Bence önemsiz bir detay diye anlatmıştır. Bazen yıllar önce gittiği kampta yediği yemeği de anlatıyor insan. Her anlattığı şeye anlam yüklemeyin.
  • kaptan maydanoz  (11.10.22 15:46:27) 
@balpolen +1

Hayatınızdaki insan birisine teklif edip reddedilseydi ağzınızın tadının kaçmasını anlayabilirdim. Ama şu durumda karşı taraf ha evlilik teklifi almış ha dm kutusundan mesaj almış, çok da şey değil.

Evlilik teklifi reddeden bir kadın olarak bunu flörtüme söyleme ihtiyacı bile hissetmezdim. Havalı olmaktan ziyade “oha salağa bak kabul alıp almayacağını önceden tahmin bile edememiş” durumu oluyor çünkü.
  • ruhen hastayim ben  (11.10.22 16:12:07) 
Balpolen,kaptan,ruhen+1
Hepimiz evlilik teklifi hayaliyle yaşamıyoruz. Gayet normal bir durum,takılacak bir şey yok.

  • asteriks  (11.10.22 17:27:23) 
ben hoşlanmıyorum böyle şeylerden. evlenmeden önce de eşim bi kadını anlatmıştı evlilik için görüşmüşler işte ailesi çok ısrar etmiş hatta olsun diye ama sonra kadın reddetmiş hatta ghosting yapmış falan. benim de aynı şekilde tadımı kaçırmıştı sonra bir de kadının uzaktan tanıdığım biri olduğunu öğrenince. eğer sen anlatmış olsan ve sana karşılık olarak o da böyle bir şey anlattıysa ayrı tabii ki. ama ne gerek var ya? ben şununla evlenmek için görüşüyordum ama o istemedi ya da ben istemedim vesaire aşırı gereksiz açıklamalar.


  • deartheodosia  (12.10.22 19:13:55 ~ 19:14:50) 
[]

Boşanmış erkek ?

Ve hic evlenmemis kadın ilişkisine ne dersiniz?
Kadın tarafı benim ama ben daha kabul etmeli miyim bilmiyorum,
Aile ,çevre vs. tepki verecek bundan da cekiniyorum
Bir yandan da ciddiye giden bir ilişki var ve benim kafam çok karışti
Keşke hiç evlenmeseydi diyorum:(
Ek olarak şu an farklı ulkelerdeyiz bu da ayrı bir sorun:/

 
Yani sene olmus 2022, artik insanlarin bosanmisligini sorgulamasak mi diye dusunmeden edemiyorum. Eger bu kisi karisini dovdugu icin, aldattigi icin falan bosanmadiysa, yani evlenmis sonra yurumedigini fark edip bosanmis gibi bir durumsa, ya ne olacak idi diye dusunun. Sirf bir kere evlendi diye mutsuz eden bir iliski icinde yillarca surunen insanlar "yok bu boyle olmuyor" diyenden daha mi kiymetli.

Keske hic evlenmeseydi diye dusunun tabii de, dusuncelerinizle gecmisi degistiremiyorsaniz manasiz, zira bu sey olmus artik.

Burda sizin oturup bu benim icin bir dealbreaker mi degil mi diye dusunmeniz gerekiyor. Eger oyle ise, biz burdan 'hmm okay' desek nolur demesek ne olur. Dealbreaker degil ise neden kafaya takiyorsunuz.

Aileniz ve cevreniz boyle bir seye tepki verecekse ve bunu yonetemeyeceginizi dusunuyorsaniz hic bastan adamin da agzinin tadini kacirmayin.
  • sopiro  (10.10.22 04:38:52) 
18 yıl önce tamda böyle bir evlilik yaptım,o yaşımda neysem simdi de oyum. Kim evlenmiş kim boşanmış zerre umurumda olmaz.. kişiliğine başka uymuna bak gerisi boş.
O konuşanlar 2 gün ya konuşur ya da konuşmaz,başkası değil kendin karar ver hayatına..

  • brnbrs  (10.10.22 06:14:52) 
Evet çevre ne der diye düşünmek çok yanlış ama geleneksel aile arkadaş çevresi olunca tabiki düşünmem gerekiyor. Ilişki biraz ilerledikten sonra bunu söylemesi beni sarstı bir yandan da. Ya da ben şu an farklı bir ülkedeyim, uzaktayız, zaten güvenebilir miyim hala emin değilim üstüne bunu da öğrenince geri çekildim biraz


  • incelikler yüzünden  (10.10.22 06:15:24) 
bazi seyleri goze alamiyorsaniz bence daha fazla ileriye gitmeyin. mahalle baskisi gozunuzu korkutmus gibi. adam buyuk ihtimalle kendince dogru bir zamanda soylemis, iliskinin ciddiye gittigini siz soyluyorsunuz. benim gorusum adami daha fazla oyalamayin ve ayrilin. ayrilirken de sebebin mahalle baskisi ile mucadeleyi goze alamadiginizi soylerseniz, iyi ki daha fazla ilerlemeden bitmis diyecektir karsinizdaki. boyle bir aciklamayi hak ediyor bence.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (10.10.22 07:25:33) 
Bu ilişkinin bekar erkek -boşanmış kadın versiyonundayım. Hatta bununla ilgili duyuruda sorduğum zaman linç yedim denilebilir:) sevdiğin ve sevildiğin birini bulmak zor, durumu ailem de kabullendi bazen ben bu durumu ara ara takıntı yapsam da güzel giden bir ilişkimi bu nedenle mahvetme yerine devam ediyorum. Bu konudaki yersiz takıntı ve mahalle baskısına karşı çıkabilmek içinde sevgilimin de önerisi ile terapiye de başladım.


  • ercu cozer  (10.10.22 07:51:16) 
ilişki yaşayan erkekle/kadınla arasındaki fark hukuki bir sözleşme oluyor
çocuğu yoksa, boşanma sebeplerini her 2 taraftan da dinlediysen
rol yapmıyorsa
normal bir insan olarak düşünebilirsin
  • bir soru sorcam  (10.10.22 09:15:06) 
Bana söylediği boşanma sebebi çok haklı bir gerekçe, tabi eğer doğruysa.
Ben aslında kabul edebilirim ama çevreyi düşünüyorum sanırım tamamen. Yoksa onun dışında uzak mesafe olmamız dışında sorun yok ve gerçekten seviyorum.
@aman üstüme geliyorlar Ailemden saklamak istemiyorum. Belki çok rahat kabul ederler kestiremiyorum şu an.
Ya da ben karşı tarafla güven sorunu yaşıyorum bilmiyorum. Uzaktayız ve öncesinde çok zaman geçirmedik ama bir şekilde bu doğrultuda ilerledik. Olduğundan farklı yansıttığı bir şeyler var mı diye de düşünmeden edemiyordum zaten. Bir de evlilik eklenince iyice dağıldım
  • incelikler yüzünden  (10.10.22 10:20:55) 
@bir soru sorcam boşanma sebebini tek taraftan dinledim, eski eşi ile su an hiçbjr şekilde görüşmediğini söyledi. Çocuğu yokmuş


  • incelikler yüzünden  (10.10.22 10:27:29) 
güven sorunu yaşamasınız bunları sorguluyor olmazdınız. bence sizin ilişkinizdeki temel sorun güven. bir miktar da hızlı ve atlaya atlaya ilerlemiş sanki ilişki. ne kadar zaman geçirdiniz birlikte? hep mi uzak mesafeydi tanıştığınızdan bu yana? ne zamandır bu şekilde görüşüyorsunuz?


  • Phoebe  (10.10.22 11:17:48) 
@Phoebe , hızlı ilerledi evet, yüzyüze tanışmıştık zaten, sonra ikimiz konuşmaya başlayınca niyetinin evlilik olduğunu söyledi direkt. Üstüne biz birkaç kere baş başa buluştuk sonra bir süre görüşmedik bir sebepten ama onu konuşup çözdük.
Şimdi de uzak mesafedeyiz. Toplamda 7-8 aya yakındır tanışıyoruz ama iletişimde kaldığımız süre 3 ay bile degildir

  • incelikler yüzünden  (10.10.22 11:45:36) 
Siz doğru düzgün konuşup görüşmemişsiniz bile. Ne evlenmesi. Ben olumsuz diyorum.


  • dissendium  (10.10.22 13:53:31) 
boşanmış ve bekar kadın - erkek ilişkisinde bir sorun yok ama siz hiç ilerletmeyin.


  • gabe h coud  (10.10.22 16:07:41) 
hakikaten bu ne acele? böyle evlilik kararı almak rus ruleti gibi bir şey. bence mesele onun evlenmiş boşanmış olması değil, içgüdüleriniz sizi güven duygusu üzerinden uyarıyor yanlış bir yolda olduğunuza dair.


  • Phoebe  (10.10.22 16:35:44) 
ya şimdi linç edilmek istemiyorum ama boşanmış kadına güvenilmez gözle bakmazken erkek konusunda şüphelerim oluyor; kimbilir eşine neler çektirdi de kadın tüm toplum baskısını, “boşanmış ikinci el kadın” (!!) algısını ve benzer şeyleri göze alıp bu adamdan boşandı diye düşünüyorum. çocuğu varsa özellikle, nafaka veriyor mu (vermemek için neler yaptıklarını bilseniz), karısına davada hangi iftiraları atmış incelemek gerekir bence.

aslında kadın erkek ayırmadan boşanma dava dosyalarını incelemek gerekiyor, evet.
  • deartheodosia  (10.10.22 19:14:16) 
bosanmıs erkek evlenmemis kadın ilişkisine ne diyebilirim hiçbir şeu. ama sizin ilişkiniz için sağlıksız bir başlangıç olmuş ve çok kaygılısınız. muhtemelen sağlıksız devam edecek. evlenilecek bir durum görmedim niuye evleniyorsunuz ki


  • ala09  (10.10.22 21:04:48) 
Karşımdaki kişi evlilik istiyor bu bana tuhaf evet ama hemen evlenmiyorum yahu. Bu ilişkiyi sürdürmeli, ileriye taşımalı miyiz yoksa daha da bağlanmadan bitmeli mi diye düşünmediğim bir tek gün yok :/


  • incelikler yüzünden  (11.10.22 03:38:40) 
Boşanmış kişilerde bence 3 nokta önemli. Bunları çözerseniz, ilişkiye devam edebilirsiniz:

* Çocuğu var mı? Bu durumda pek çok etkiyi göz önüne almak lazım. Çok iyi düşünmeniz lazım.
- Eski eşiyle mecbur devamlı görüşecek.
- Çocuk sizinle mi yaşayacak? Size nasıl davranacak? vs. vs.

* Boşanmasındaki sebep. Örneğin eşini aldatıp, boşanmışsa büyük bir soru işareti gibi.

* Aileniz, ailesi olaya nasıl bakacak? Bunu da önceden aileyle konuşmalı, gerekirse tanıştırıp, onay almalı. Türkiye'de evlilik sadece eşler arasında değil, aileler arasında da oluyor.


.
  • kartallar yuksek ucar  (11.10.22 08:51:05) 
@kartallar yuksek ucar , çocuğu yok zaten olsaydı bu en büyük sorun olurdu. Boşanma sebebi anlattığına göre karşı taraf ama bunu bilemem tabiki.
Problemim aile evet, turkiyede yasayınca aile faktörünü göz ardı etmek benim için imkansız malesef. Ailem de okeyse zaten en büyük yuk üstümden kalkmış olacak

  • incelikler yüzünden  (11.10.22 16:11:08) 
Boşanmış erkek ısırılmış elma gibidir. Ben olsam görüşmem.


  • ruhen hastayim ben  (11.10.22 16:20:46) 
Boşanmış çocuksuz bir insan ile daha önce sevgilisi olmuş ama evlenmemiş insan arasında ne fark var tam olarak?

Adamın tadını kaçırırsınız. Bulaşmayın +1
  • synesthesia  (17.10.22 18:03:10) 
[]

Geçmeyen enerjisizlik

daha nasıl ifade edebilirdim bilmiyorum ama. içimden kelime anlamıyla (literally) HİÇBİR şey yapmak gelmiyor. birkaç şey dışında (coinlerde paramı kaybetmiştim aylar önce ama artık onu da takmıyorum aklıma bile gelmiyor açıp bakmak ne oldu diye) öyle büyük bir derdim yok. hatta şu aralar tam istediğim gibi gidiyor her şey. düzenimi, evi barkı oturttum, yarım bıraktığım okula bile afla geri döndüm. işimden memnunum, spor yapacak ve kısmen okula gidecek kadar vaktim oluyor gün içinde.

buna rağmen yazla birlikte yaklaşık 4 aydır sabah kalkıyorum işe gidiyorsam işe gidiyorum, gitmiyorsam genelde erken uyanıyorum 8 gibi, 12ye 1e kadar elimde telefona bakıyorum, oyun ya da finans programları falan da yok, sosyal medya, youtube vs. sonra bir şeyler yiyorum sonra gene telefon, tv arada uyukluyorum, sonra tekrar yemek yiyorum yatıyorum. faydalı bir şey asla yapmıyorum, yeni bir şey izlemek, dışarı çıkmak, etkinliğe katılmak, spora bile gitmeyi bıraktım neredeyse. işe gittiğimde de işimi erkenden bitirmeme rağmen evde sıkıldığım için 6-7de çıkıyorum oyalanıp. Haftasonu son zamanlarda markete bile gitmemeye başladım. işin tuhafı hiçbir şey yapmamama rağmen sıkılmıyorum da, zaman çok hızlı geçtiği için üzülüyorum o kadar.

otuz yaşındayım ilk defa bu kadar boşlukta hissediyorum, üniversitedeyken de çok boş yaşadım gene insan içine çıkmadığım günler olurdu ama derse giderdim bir şey yapardım. şu an dönmek için can attığım okulda aldığım derslere gitmek, makale okumak, spora gitmek hepsi zulüm geliyor. sadece işe gitmekten ve çalışmaktan keyif alıyorum. olan işi bitirmekten fazla çalışmanın hiçbir fayda sağlamadığı ve beklenmediği bir işim olduğu için de çok çalışmamın hiçbir faydası olmuyor ne yazık ki. hatta aylar sonrasını da önceden halletmiş olduğum için sadece o gün gelen şeyleri yapıp gene internette telefonda salak salak dolanıyorum.

bu zamana kadar hep kendimi zorlayarak bir şeyler yaptım, spor yapmak olsun iş bulmak olsun. diğer yandan bakıyorum millet kıçını yırtıp kendini yurtdışına atıyor, yüksek lisans yapıyor, sosyalleşiyor etc. içimde zevk aldığım şeyler için bile bir çaba göstermek gelmiyor. m*asturbasyon ya da s*ks bile yapasım yok. artık psikolojim bozulmaya başladı cumadan beri hiç evden çıkmadım. sadece yarın işe gideceğim için mutluyum o kadar.

durumu belki biraz yazıya dökersem üzerinde düşünürüm bir şekilde eyleme geçerim vs diye de yazdım bunları. nasıl aşıyoruz bu durumu? tatile falan gideyim dedim ama param yok, olanı binancede rehin olduğu ve birkaç yıl dokunmayacağım için. yeni bir şey izleyeyim desem saniyesinde sıkılıyorum, bilgisayar oynamayalı aylar oldu çok istememe rağmen.

 
faaliyet birden olan seyler degil. bi ortamdasindir birinden feyz alirsin veya bir sey okursun izlersin fikirlenirsin. fikirsizlik var biraz sanki. sizin su an tercih ettiginiz gibi ne etliye ne sutluye ne kendimi inciteyim ne bi yol alayim sifir oldugun yerde kendini korumak coook yaygin bir sey. millet soyle soyle yapiyo demissiniz ama sizin gordukleriniz azinlik aslinda. belki akranlar icin biraz daha fazladir toplum genelinde azinliktir.

bana gore sizin ihtiyaciniz okumak. cunku okudukca neye ilginiz oldugunuz ortaya cikacak. sacma bile gelse bi seyler okuyarak baslayabilirsiniz he zaten tembelkesin belgesel izle. yaz buraya ne izleyeyim aksam diye doseyelim altini listelerde. ben de cok tembelimdir ama bu huzursuzlugu cok iyi anliyorum ve zaten hicbir seyden tatmin olmuyorum. hep daha fazlasi istegi harekete geciriyor. sanguine kimdir nelerden hoslanir dedigimde bir seyler siralanmali
  • ala09  (09.10.22 22:15:56) 
Ben default o moddayım bilmem kaç senedir. Beni o durumdan çıkaran şeyler hep başkalarının dürtüklemesi sayesinde oluyor. Biri diyor hadi şuraya, hadi bunu yapıcaz, eh meh diyip yapıyorum ama iyi geliyor sonra.

Senin de ihtiyacın elinden tutup sana bişi yaptıracak birileri. Arkadaş olur, sevgili olur, etkinlik grubu olur.

Tabii bunlar hep semptomatik tedavi, biraz bu hayata tutunma motivasyonu geliştirmen lazım. Bunun için de belki terapi, belki özdeğer yükseltici bakış açısı kazanmak için bakış açısı kazanman lazım.
  • Bruce  (09.10.22 22:54:34) 
ben yazmışım gibi... Bu sene bu rutini kırmak için tekrar sınava girip sanki oyunu bitirip başa dönmeyi bekliyorum. Zamana oynuyorum sanki... sadece yalnız olmadığınızı bilmeniz için yazayım dedim. Kendini geliştirecek insanların arasında olmak insan veriyor belki çalıştığımız yerler bu şeyleri sağlamıyor. bilemiyorum.


  • sakince  (09.10.22 23:28:14) 
Eger dikkat bozuklugu/ADHD vs gibi herhangi bir eyleme gecmenizi zorlastiran bir durumunuz yoksa, birseyleri yapmak icin motivasyona sahip olmaniz gerekmedigini hatirlayarak baslayabilirsiniz. Bahsettiginiz bir suru seyi caniniz istemeye istemeye de yapabilirsiniz. "Motivation follows action" diyor uzmanlar, bir seyi yaptiktan sonra onu yapmayi istemeye basliyorsunuz yani.
Birinci adim, dediginiz gibi sosyal medyada telefonda saatlerce vakit gecirmekten vazgecmek olabilir. Bunun icin de uyandiginizda telefonunuzu baska bir odada birakabilirsiniz, yastigin arkasina koyabilirsiniz, alarm koyabilirsiniz "telefonu birak" diye, normalde yaptiginiz sey yerine kahvenizi disarida icip, podcast dinleyip, "habit chunking" denen seyi yapip -yapmak istediginiz seyi yapmak istemediginiz seyle birlestirip- biraz daha faydali zaman gecirmeye calisabilirsiniz.

  • sopiro  (10.10.22 04:44:31) 
[]

Date/Görüşme öncesi çöken aşırı gerginlik hissi!

Merhabalar duyuru ailesi.

Yıllardır kurtulamadığım ve hiç sevmediğim bir olayım var; biriyle "ilk görüşme" öncesindeki süreçte aşırı bir gerginlik hissi çöküyor üstüme. Rutin uyku düzenimi bozacak, iştahımı kaçıracak, nabzımı normalden yükseltecek kadar etkiliyor. Bunun temelinde de "beğenilmeme/reddedilme" türü hayal kırıklığı endişeleri yatıyor. Ben kendim görüşmeye değer bulduğum insanları her açıdan çok beğendiğim için görüşmek istiyorum, işin o tarafı benim açımdan tamam oluyor yani.

Pandemi sağolsun uzun zamandır bu tanışmalarım tamamen de dating app'lere yönelmiş durumda. Biriyle görüştüğümüzde pozitif geri dönüş alış yüzdem gayet yüksek seviyelerde diyebilirim, yani beğenilme ve alaka görme konusunda büyük problemler yaşamayan bir erkeğim. İlişki, takılma vs. azımsanmayacak oranda bunları yaşıyorum. Fakat her yeni insanla yüz yüze ilk görüşme öncesinde aynı sıkıntılı hisler çöküyor, sanki her şey hayatımda ilk kez olacakmış gibi bir hale geliyor.

37 yaşındayım, lisede beni bir kızla tanıştıracaklarında da aynı şey olurdu, o yıllardan beri bu huyumda hiç değişim olmadı :) Mesela yarın yine biriyle görüşeceğiz Bumble'dan, 3 gündür gerim gerim geriliyorum. Bugün iştahım da kaçtı. "Alkol al, rahatlatır" harici bu duygulardan kurtuluş yok mu ya? Var mı benim gibi görüşme öncesi süreçte böyle kasılanlar?

 
Başka şeylerle ilgilen. Bilgisayar oyunu falan. Buluşmayı hayatının merkezine alırsan kurtulamazsın.


  • dissendium  (09.10.22 17:06:24) 
Birkaç kadeh bir şeyler için bence de. Öncesinde m*sturbasyon yapabilirsiniz cinsel dürtülerin mantığın önüne geçmesini engellemek için. Ve spora giderdim mutlaka date in öncesinde pump görünmek için.


  • sanguine  (09.10.22 17:09:38) 
@sanguine Mesajımın son kısmında alkol seçeneğini ekarte etmiştim ama. Sürekli içmem lazım yoksa :)

@summer timetable Görüşünce, yani fiziksel olarak yan yana gelince rahatlıyorum, o kısımdan sonrası benim için rahat akıyor zaten. Olay şu ki o görüşme anına gelene kadar, yani öncesindeki günlerde aşırı geriliyorum ve o günlerimi o şekilde geçirmekten de hiç hoşlanmıyorum.
  • Berck  (09.10.22 17:23:30) 
Bu heyecan olmazsa date in ne anlamı var ne güzel işte :)


  • freebird5406_2  (09.10.22 17:38:02) 
buluşmadan önce etkilendiğim biri değilse zerre gerginlik hissetmem. hayatımda bir kez yaşadım söylediğiniz şeyi.

siz de söylediğinize göre tecrübeli bir insansınız. e bumble da kullanıyorsunuz, sürekli bir aksiyon var haliyle. olursa olur olmazsa 37 senedir olmadı zaten diye düşünebilirsiniz, rahatlatır belki.
  • coldegezenkutupayisi  (09.10.22 17:38:34) 
Aslında alkol önerisi vermeye gelmiştim ama istemiyormuşsunuz. O halde daha sık date’e çıksanız? Haftada iki üç farklı kişiyle buluşup olaya normallik katma şansınız yok mudur? (Haftada iki üç insan sağlam psikoloji gerektirir, evde denemeyiniz.)


  • ruhen hastayim ben  (09.10.22 19:10:56) 
Knk, en kötü ne olur ki diye düşün. Sonuçta pembe .ıçmıyor.
O olmazsa yeni ufuklar yeni yelkenler.
Rahat ol. Gerçekten, en kötü ne olabilir ki?
  • Mirket  (09.10.22 19:27:42) 
Bence de kesinlikle iyi yanından bak; keyif al bu heyecandan :D


  • lüzumsuz adam  (09.10.22 20:46:57) 
date öncesi hayal kurma, day dreaming vs. yapma.


  • selam  (11.10.22 15:20:02) 
[]

Almanya için Dating Uygulaması önerisi

Herkese selamlar,
Almanya'da kullandığınız, duyduğunuz, güzel insanlarla tanışmama aracı oldu vs. dediğiniz Date uygulamaları var mıdır? Varsa ve yeşillendirebilirseniz çok sevinirim.
Teşekkürler şimdiden


 
[]

Sevgiliyle romantik bir gün

Sevgiliyle romantik bir gün nasıl olmalı? Anı romantik kılan detayları merak ediyorum.

Teşekkürler.


 
sevgilinizin hoşlandıgı şeyleri ayarlamanız romantik. benim için çok var pasta cok severim ve eski sevgilim sürekli pasta alıp mum yakardı skjfg bence romantik. film izlerken uyuyakalmak bile romantik geliyor. çiçek, mum klişelerini çok seviyorum, romantiktir. durduk yere içerken a toast diye dikkatleri toplayıp komikli konuşma yapmak romantik. yorgunken masaj romantik. küvet hazırlamak, yıkamak romantik. sevdiğiniz şarkıcının konserinde manitanın sevdiği şarkıyı istemek romantik. maalesef sevmesem de manita uyanmadan kahvaltı hazırlamak romantik(pancakeli şeyler) kaçamaklar da romantiktir.
benim kadar duygusal olmayabilir karşınızdaki askfghfgjl o yuzden onun hoşlandığını düşünerek yaptıgınız her şey sayılabilir bence. duruma göre sürekli evde vakit geçiriliyorsa dışarıda program yapmak veya evde olmak isteniyorsa evde özenli vakit geçirmek ve karşı tarafı yormadan her anı düşünerek kaliteli vakit geçirmek=romantiktir. playlist hazırlamak da vardı dur dur. müzik en önemlisi. ormana veya beache giderken hoparloru getirmek de epeyi hoş hareket.

  • ala09  (05.10.22 00:39:18 ~ 00:40:09) 
Buluşmaya çiçekle gidebilirsin. Sinemada güzel bir film izlemek olabilir. Şehrin kalabalığından uzak yerler olabilir. Deniz kenarı, koru, dağ evi gibi. Bu çok geniş bir soru. Onu düşündüğünü gösteren şeyler yapabilirsin. Sevdiği bir şarkıcının konserine alınmış iki bilet göstersen ve o gün konsere gitseniz romantik olabilir.


  • dissendium  (05.10.22 00:41:43) 
plan program yapılmalı. dümdüz yola çıkarsan şansa bırakırsın, olmaz. sahilde yürüyüş yapılacaksa örneğin, caddebostan'dan güneş batışı yakalanmalı. öğlen sıcağında ya da yağmur çamur içinde olmaz.

haftasonu sabah kahvaltı yapılacaksa mekanı çok önceden rezerve etmeli.

ben mesela 1-2 ay öncesinden üst kalite bir çok mekana aynı anda rezervasyonlar yaptırırım. bebek divan'a gidip dışarıda deniz kenarındaki masada yemek var, içeride esnaf lokantası gibi ortamda yemek var. dediğim gibi olay biraz planlı yaşamaktan geçiyor. beğenmediğin anda çıkıp alternatif mekana gidersin. emek verdiğini gördüğünde ve onu yönlendirdiğini, idare edebildiğini gördüğünde özellikle zeki kızların çok hoşuna gider.

biraz da sürprizlerle desteklenmeli. çiçekçide minik bir şey hazırlatırsın. arabayla giderken çiçekçinin yanındaki dükkanın önüne çekersin, burada sanırım güneş gözlüğüm, vs. bir şeyim kaldı geçen gün dersin. 2 dkya geliyorum der, gider çiçeği alır gelirsin. bunu sürekli yapma tabii askdasjd bir kere yaparsın, romantiklik kredini yazarsın hanene.

Sabah Belgrad Ormanı'nda el ele yürüyüş yapın, ormandaki gölün sazlığından bir demet kır çiçeği hazırla, dönüşte Bebek Divan'da kahvaltı, sonra Çemberlitaş Hamamı'nda kese köpük masaj, akşam kendin ya da beraber hazırlayacağınız yemek ya da güzel bir mekanda yemek mekanın öncesinde yine el ele yürüyüş.
  • gabe h coud  (05.10.22 10:32:17 ~ 10:51:07) 
sadece üzerinde bornozla elinde iki kadeh şarapla gelsin kafi.


  • Hallegadola  (05.10.22 12:00:05 ~ 12:00:15) 
geriye dönüp baktığımda romantik olan anların genellikle normalde yapmadığım bir aktiviteyle ilişkili olduğunu görüyorum. bunun illa pahalı bir etkinlik olmasına gerek yok. ama spontan gelişen ve hayatın normal akışının dışında gerçekleşen ve duygu yoğunluğu yaşatan şeyler en çok aklımda kalmış olan romantik anılar olmuş.

herkesin hayatında farklı aktiviteler var ama eğer normalde yapmadığınız bir şeyse:

-ormanda bisikletle dolaşmak, sadece bir termos kahve/çay ve sandviç ile piknik yapmak
-sakin bir koyda denize girmek
-iskele dans gibi grupların balfolk etkinliğine katılmak
-genel olarak jazz müzik çalan cosy mekanlar
-buz pateni yapmak
-feel good bir kitap seçerek, bir ağaç altında beraber okumak
-tek gösterimli bir film gösterimine gitmek
-kentin az bilinen rotalarını inceleyip, yürüyüşe çıkmak
-perseid meteor yağmurunu izlemek + kamp

benim naçizane önerilerim. herkesin hayattan keyif alış biçimi farklıdır tabii. bol şans diliyorum.
  • bir an evvel  (26.10.22 22:44:20) 
[]

İlişkiye bir hafta bilinçli ara verme

Eskiden beri aşık olduğum hatun kişi ile yaklaşık bi 40 gündür falan tekrar konuşmaya başladık. Biraz agrasivitesi yüksek bi kişi. Doktora yapıyor ve proje için başka bir şehire bir haftalığına gitti. Gitmeden önce de bu stresli dönemlerde çok sinirli olduğunu ve kırıcı olabildiğini söyledi. Çok yoğun olacağını ve her şeyi bir hafta sonra döndüğü zaman anlatacağını söyledi. Ben de tamam dedim kolay gelsin. Bir hafta yarın dolacak ve hiçbir şey yazmadık birbirimize aramadık da. Ben aşırının aşırısı meşgul olduğunu söylediği için aramadım. Kendi zaten aramadı. Doktora tezi aralıkta bitiyor. Merak ettiğim doktora tezi olan herkes böyle mi yani yemek yiyecek zaman bulamıyorlar mı? Ya da günde bi 5 dk bi insana nasılsın demek bu kadar mı vakitlerini alıyor ve doktora sürecinde bu kadar gergin oluyorlar?




 
gergin olduğu için kavga edersiniz diye yazmak istememiştir belki ama günde beş dakika hal hatır soracak kadar vakit bulunamayan bir meşguliyet dünya üzerinde yok. kişinin öncelikleri farklıdır, boş vakitlerini sizinle konuşmak yerine başka şeylerle değerlendiriyordur ama yemek yiyemeyecek kadar boş vakit bulamamak dümdüz yalan. maddenin doğasına aykırı bu durum.


  • coldegezenkutupayisi  (03.10.22 09:16:18) 
Ne kadar iş biriktirdiğine, hangi konuda çalıştığına, danışmanının nasıl bir tip olduğuna kadar çok şeyin etkisi olur yoğunluğuna. Bir şey demek doğru olmaz, ancak söylediği şeyin doğru olma ihtimali yüksek.

Bir de nasılsın, merhaba demekle de olmuyor ki. Birine dikkatini yöneltmeden nasılsın, merhaba vs. yazınca ilişki yıpranıyor. Eğer karşılıklı sohbet edecek vakit yoksa bence de anlaşıp görüşmeye ara vermek daha sağlıklı. Bir hafta çok da anlaşılmaz bir süre değil bunun için. Ama ilişkiye ara vermek sayılmaz ki bu? Yani birisi size çok yoğunum bir süre bana müsaade et dediğinde ilişkiye ara vermiş oluyor musunuz ki? Bence olmaz. "İlişkiye ara verme" konusu genelde ilişkinin kendisinin yarattığı bunalımdan, kafa karışıklığından kaynaklı tanımlanmış bir konsept.

Yani "ben hayvanları severim" ve "ben hayvanseverim" arasındaki fark gibi bir şey gibi bu da bence.

Çok takmayın, insanların nefes alamayacak zamanları olabilir. Aranız iyiyse iyidir zaten.
  • akhenaten  (03.10.22 09:17:49) 
valla dostum kızma ama bence arkadaş seni çok önemsemiyor. Birine 5 dk nasılsın demek çok vakit almaz. + olarak agrasivitesi yüksek insanlar doğru kişiyi bulunca kuzu gibi oluyorlar merak etme. bence sal gitsin. enerjine, dikkatine değecek bir kişi değil belli ki.


  • roket adam  (03.10.22 11:00:00) 
“ Doktora tezi aralıkta bitiyor.”
Kilit cümle bu. Doktoranın son aylarında herkes eve kapanıp deliriyor gerçekten yıkıcı bir süreç. Yıllarca çalıştığın şeyin hala bişeyleri eksik çıkıyor danışman bişey diyor şekil şartlarını ayarlamak zorluyor vs derken evet kafa yedirir.

Tabii çok seven yapmaz diyebiliriz ama 4-5-6 yıldır doktorayla ilişkisi var, 40 gündür tekrar yazıştığı kişiyi öne almaz kimse.
  • nhk ni youkosu  (03.10.22 12:58:29) 
@roketadam +1


  • havadakarada  (03.10.22 13:00:32) 
Yani evet ara vermek değil tam olarak. Onu da anlıyorum. Ben olsam belki daha da bi gergin olabilirdim çünkü biliyorum ki sabah 7’den akşam 1-2’ye kadar sürekli tez ile uğraşıyor. Söylediğiniz gibi, tam olarak da sevgili değiliz evet ama özlüyorum be ne yapayım.
Bu noktadan sonra da @roketadam +1 de benden.
Aslında ben kendisinden beş kat daha agrasifim ama bu zat-I şahaneye karşı pambık gibiyim ve bu da beni şaşırtıyor açıkçası. Sanırım kartları yeniden karmam lazım. Ona patronun kim olduğunu göstermem falan mı gerekiyor ya ne yapayım kafam çok karışık. Kırmak da istemiyorum.
  • dakota  (03.10.22 14:29:57) 
ben akhenaten gibi dusunuyorum. bazen kafanda bin tane sorun/soru varken dikkatini vermeden nasilsin demek olmuyor. herkes ayni degil, olmak zorunda da degil. bu nedenle bence genelleme yapmak dogru da degil:)
cok ozlediyseniz eger bir karsilik beklemeden "sadece ozlendigini bil istedim" gibi cevap verilmesi gerekmeyen/beklenmeyen bir mesaj atin. bunun karsi tarafta bir karsiligi varsa eger size geri donus yapmasi muhtemeldir, bence.

  • 65 derece  (03.10.22 14:52:29) 
Soru belirsiz. Hem ilişki demişsiniz hem de tekrar konuşmaya başladık demişsiniz. Eski sevgili mi yani? Ne kadar ayrı kaldınız? Eskiden beri aşıksanız hiç sevgili olmadınız mı? Bunlara göre değişir cevap. Çok yoğunum deyip bir hafta hiç konuşmamak olmaz. Arayın bence.


  • dissendium  (03.10.22 15:10:47) 
ne olursa olsun isteyen istediğine vakit ayırır. gerekirse 2 dk arar konuşur. kimse o kadar yoğun olamaz.


  • jelly bear  (03.10.22 15:30:35) 
[]

bir ilişkide sıkışıp kalmak..

evet. tam olarak böyle tarif edebilirim. sıkışıp kaldım bir ilişkide.

eskiden böyle şeyler duyunca ayrıl ya derdim. ayrıl. nolucak. o kadar kolay değilmiş. seviyorum çünkü hala onu. değer veriyorum. özlüyorum. merak ediyorum. ama aşık mıyım? gelmiyor içimden. eskisi gibi kur yapmak gelmiyor mesela içimden. cıvıl cıvıl sohbetler de etmiyorum artık. öyle. çok enerjik de değilim yanına giderken. ama diyorum ya, bir yanım hala seviyor onu.

bir yanım da işte.. korkuyor. yani yeniden yalnız kalmaktan korkuyor. onun gidişiyle açılacak boşluğun beni yutmasindan korkuyor. onsuz olmayalı çok uzun zaman oldu. tek başıma kalacak olmaktan korkuyorum. ve merak da ediyorum, acaba o özlem dediğim, sevgi dediğim onu o olduğu için mi, yoksa beni yalnızlığa düşüp kafayı yemekten kurtarıyor olduğu için mi?

aslında bilmiyorum da. yalnızlığa düşüp kafayı yiyecek miyim? ne malum. ama ne bileyim. olmadı değil çünkü eskiden. ve onsuz kalmayalı gerçekten öyle uzun zaman oldu ki. yani onsuz hayatımın olduğu kısımlarda ben çocuktum zaten. onunla büyüdüm, büyüdük.

şu sıralar onu da üzüyorum galiba. o hala iyi. neşeli. özlüyor, seviyor, kur yapıyor. belli. ama bende o enerji kalmadı artık. utanıyorum da ama içimde ben de özlüyorum onları. yeni bir ilişkinin heyecanı, birisiyle yeniden öyle cıvıl cıvıl olabilmek.. ama hepsi buraya bağlanmıyor mu diyorum kendime. yani aşk sönüp böyle bir duyguya, bağlılığa dönüşüyordur belki de. nereye kadar flört, yeni insanlar.. bir yerde durulmak lazım diyorum. sonra da diyorum ki daha gençsin. ne durulması.

bir soru yok. iç dökmek istedim. belki başından böyle bir şey geçenler varsa anlatır. yoksa da bir şeyler anlatmak isteyenler anlatsın, konuşalım dertleşelim.

 
Henüz ciddi ilişkiye hazır değilsiniz. Kırmadan derdinizi anlatın kendinizi de onu da kandırmaya gerek yok


  • olaylar olaylar  (01.10.22 01:07:29) 
Kaç yaşındasınız bilmiyorum ama belli ki uzun süredir berabersiniz.

Sanırım ilişkilerde direnç noktaları var yani biriyle tanışıyorsunuz her şey çok güzel ancak bir yerden sonra bir aşama geliyor o heyecanı korumak için artık o bağın adını koymak gerekiyor çünkü insan yaşadığı şeyin gerçekten "bir şey" olup olmadığını anlamak istiyor. Adını koyarsanız devam ediyor, yoksa sönüyor. Sonra başka bir aşama geliyor bu sefer sözlerin devreye girmesi gerekiyor, söz verirseniz ilişkiniz gelişiyor, yoksa ayrılıyorsunuz. Başka bir aşamada aile tanışıyor, nişan oluyor, evleniyorsunuz ya da bakış açınıza göre evlilik yerine geçen bir söz veriyorsunuz "biz artık hep beraberiz" gibi mesela.

Bu aşamaların adı değişebilir, ancak temelde bunlar aynı yönde ilerlediğinizin bir onayı. Karşılıklı onay veriyorsunuz.

Bu aşamaların herhangi birinde bazen çiftlerden biri takılıyor. Daha ileri taşımak istemiyor ilişkiyi. Sizde de olan bu sanırım. Ne kadar severseniz sevin daha sıkı bağlanma arzunuz yok gibi.

Bu bazen bir hata da olabilir, kısa değil ama uzun ilişkilerde dikkate almak gerek brnce bunu. Yani bu şey gibi de olabilir; bazı insanlar olur kronik mutsuz. Her zaman bir şey hedefleyip "bu olursa ben mutlu olacağım, iyi olacağım" der ama o şey olunca hiçbir şey değişmez ve yeni bir hedef belirler. İş değiştirir, eş değiştirir, araba alır, yurtdışına taşınır, iş kurar ama olmaz. Eğer sizin için durum bu değilse sanırım ilişkinizin sonu da görünmüş sizin için.
  • akhenaten  (01.10.22 08:18:45) 
Abi bi yedeğin bi alternatifin şu an için olmadığından ayrılasın gelmiyor. En ufak bi flört edinsen direkt sepet havası çalarsın hiç telaş yapma.


  • Deathrow  (01.10.22 11:10:55) 
1 ... •111213141516171819• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.