hindistan cevizi
İşsiz kaldığınız için yani parasızlık veya işsizlik stresini kötü yönettiğiniz için terk edildiğiniz oldu mu hiç?? Ne kadar süren bi işsizlikte terk edilme başınıza geldi? Açıkça sebebini söyledi mi yoksa saçma bahaneler mi buldu?
İşsiz kaldığınız için yani parasızlık veya işsizlik stresini kötü yönettiğiniz için terk edildiğiniz oldu mu hiç?? Ne kadar süren bi işsizlikte terk edilme başınıza geldi? Açıkça sebebini söyledi mi yoksa saçma bahaneler mi buldu?
0
Benim bu gelmedi hatta işsizken evlendim ama zamanında kariyer hırsım yok diye terkedilmişliğim var.
0
terk edilmedim ama işsizim diye konuşmayı kesen flörtüm olmuştu. kendisi doktordu tabii :)
0
Bence işsiz kalmak ile işsiz geçirilen süreci kötü yönetmek birbirinden baya farklı gerekçeler. Doğrudan işsiz kalındığı gibi terk edilmek oldukça sorunlu bir duruma işaret ederken, diğeri daha makul görülebilir çoğu açıdan. Sebebi ne olursa olsun hayatınızda kötü giden durumların acısını karşı taraftan çıkardığınızda veya ilişkideki tüm huzuru da kaçırdığınızda sevgili kişisinin "eh yeter ama" diyerek gitmesi bana normal geliyor.
Soruya cevap da vermiş olayım, yapmadım, başıma da gelmedi.
Soruya cevap da vermiş olayım, yapmadım, başıma da gelmedi.
0
İşsiz kaldığı için, başından hastalık geçtiği için terkedilen arkadaşlarım oldu. İlki nişanlıydı, diğeri nişanlanacaktı.
0
Tam olarak değil ama evet, kesinlikle öyle bir şeyler oldu.
Üniversite boyunca hiçbir dayanağım olmamasına rağmen hep mezuniyet sonrası için aşırı özgüvenli oldum. "Ne adamlar ne işlerde çalışıyor, ben iyi işe giremicem de kim girecek" diye düşündüm hep.
O dönem birlikte olduğum kız arkadaşımın bunalım eşiği biraz düşüktü. Okuduğu bölüm bir hayli stres yaratıyordu üzerinde ve bu sabit stresin üzerine ufak tefek bir şeyler daha eklenince hemen bunalım psikolojisine giriyordu. Fakat ben o zamanlar bokun içine düşsem, "oha süper lan" diye kalkan bir tip olduğum için, bu bunalımlarından çıkmasına yardımcı oluyordum hep ve hayat devam ediyordu.
Ben mezun oldum ve doğal olarak olaylar düşündüğüm gibi gelişmedi. Hiçbir şirket kollarını açmış beni beklemiyordu. Başvurularıma dönüş alamadığım her gün moral olarak biraz daha düşmeye başladım. 2-3 aydan sonra "senden hiçbir bok olmaz. şu tipe, buruna bak amk" diye aynada kendime sövüyor, bunalımlardan bunalımlara koşuyordum. Bu sırada kız arkadaşım da sağolsun stresi çorba yapmış, içiyordu.
Yine bunalımlardaydı ama bu sefer önceki zamanlardan farklı olarak ben de bunalımlardaydım. Ne ben ona yardımcı olabildim, ne de o bana. Durum böyle olunca iletişimimiz yavaş yavaş kopmaya başladı ve sonunda da ayrıldık.
Yani özetle, "işsizsin ve bu yüzden senden ayrılıyorum" gibi bir şey olmadı. Ama işsizliğin bende yarattığı psikoloji, bir nevi ilişkinin dinamiği haline gelen, benim üstlendiğim bir rolü yerine getiremememe neden oldu. Bu da haliyle ayrılığı doğurdu. Günün sonunda işsizlik ayrılığın safi nedeni değil de, ayrılıkla sonuçlanan bir süreci başlatan olay oldu.
Üniversite boyunca hiçbir dayanağım olmamasına rağmen hep mezuniyet sonrası için aşırı özgüvenli oldum. "Ne adamlar ne işlerde çalışıyor, ben iyi işe giremicem de kim girecek" diye düşündüm hep.
O dönem birlikte olduğum kız arkadaşımın bunalım eşiği biraz düşüktü. Okuduğu bölüm bir hayli stres yaratıyordu üzerinde ve bu sabit stresin üzerine ufak tefek bir şeyler daha eklenince hemen bunalım psikolojisine giriyordu. Fakat ben o zamanlar bokun içine düşsem, "oha süper lan" diye kalkan bir tip olduğum için, bu bunalımlarından çıkmasına yardımcı oluyordum hep ve hayat devam ediyordu.
Ben mezun oldum ve doğal olarak olaylar düşündüğüm gibi gelişmedi. Hiçbir şirket kollarını açmış beni beklemiyordu. Başvurularıma dönüş alamadığım her gün moral olarak biraz daha düşmeye başladım. 2-3 aydan sonra "senden hiçbir bok olmaz. şu tipe, buruna bak amk" diye aynada kendime sövüyor, bunalımlardan bunalımlara koşuyordum. Bu sırada kız arkadaşım da sağolsun stresi çorba yapmış, içiyordu.
Yine bunalımlardaydı ama bu sefer önceki zamanlardan farklı olarak ben de bunalımlardaydım. Ne ben ona yardımcı olabildim, ne de o bana. Durum böyle olunca iletişimimiz yavaş yavaş kopmaya başladı ve sonunda da ayrıldık.
Yani özetle, "işsizsin ve bu yüzden senden ayrılıyorum" gibi bir şey olmadı. Ama işsizliğin bende yarattığı psikoloji, bir nevi ilişkinin dinamiği haline gelen, benim üstlendiğim bir rolü yerine getiremememe neden oldu. Bu da haliyle ayrılığı doğurdu. Günün sonunda işsizlik ayrılığın safi nedeni değil de, ayrılıkla sonuçlanan bir süreci başlatan olay oldu.
0
Ne işsiz kaldım ne terk edildim ama benzer durumda kalan kuzenime "hayatta ne yapmak istediğin belli değil, olaylar seni nereye iterse oraya salınıyorsun" temalı bir terk edilme layık görülmüştü.
İşsiz kaldı fakir defol git cidden ekstrem bir durum ama işsizlik sebebi ve yukarıda söylendiği gibi o sürecin nasıl geçtiği bir insandan ayrılmak için elle tutulur bir sebep haline gelebilir; yadırgamam.
İşsiz kaldı fakir defol git cidden ekstrem bir durum ama işsizlik sebebi ve yukarıda söylendiği gibi o sürecin nasıl geçtiği bir insandan ayrılmak için elle tutulur bir sebep haline gelebilir; yadırgamam.
0
Brena +1
Eski bir sevgilim o sirada is bulamadigim icin garsonluk yapiyor ve evde oda kiraliyor olmama takmisti. “Bu kafayla 10 yilda da bunlari yapiyor olursun sen” diyip terk etti djdjdj
Su anda baya harika bi isim var ^^
Eski bir sevgilim o sirada is bulamadigim icin garsonluk yapiyor ve evde oda kiraliyor olmama takmisti. “Bu kafayla 10 yilda da bunlari yapiyor olursun sen” diyip terk etti djdjdj
Su anda baya harika bi isim var ^^
0
işe girip işyerinde mesaj atmadığım, eve gelince de duş - yemek - erken yatmaktan ötürü eskisi kadar ilgi göstermediğim için terk edildim.
0
Issiz kalmadim simdiye kadar. O donemi kotu yonetsem, anlayabilirim terk edilmeyi. Bu sadece maddi bir yuk degil karsi tarafa. Surec uzayinca iliskide balans bozuluyor.
Issizlik nedeniyle degil ama finansal nedenleriyle beni bunalttigi icin sogudugum ve terk ettigim sevgililerim oldu. Sebep parasizlik ile baslayip, duygusal ve maddi bagimliliga donusuyor.
Issizlik nedeniyle degil ama finansal nedenleriyle beni bunalttigi icin sogudugum ve terk ettigim sevgililerim oldu. Sebep parasizlik ile baslayip, duygusal ve maddi bagimliliga donusuyor.
0
cahs
Uzun süredir yoğun stres altındayım(9-10 ay). Bir aya kalmaz stresin büyük kısmı çözülecek. Şimdilik stresi ortadan kaldıramıyorum. Geçen ay sevgilimle ayrılmak zorunda kaldık. Bir aydır da yoğun üzüntü yaşıyorum. Anlık olarak hissettiğim tık tık ağrı vuruyor. Bazen yataktan kalkamıyorum. Kas ağrısı
Uzun süredir yoğun stres altındayım(9-10 ay). Bir aya kalmaz stresin büyük kısmı çözülecek. Şimdilik stresi ortadan kaldıramıyorum.
Geçen ay sevgilimle ayrılmak zorunda kaldık. Bir aydır da yoğun üzüntü yaşıyorum.
Anlık olarak hissettiğim tık tık ağrı vuruyor. Bazen yataktan kalkamıyorum. Kas ağrısı gibi değil hareket ettikçe ağrımıyor. Tutulma ağır kaldırma vs gibi sebepler yok. Herhangi bir uyuşma da yok. İnce iğne batırma gibi 1-2saniyelik ağrılar. Ya da genel bir sıkışma hissediyorum. Ritim tansiyon bilemiyorum. Gözlerim olağandan hariç pek kararmıyor.
İştahım olmadığı için uzun süreler yemek yemiyorum. Yemek yediğimde ise zorluyorum yiyebilmek için.
Şu anda doktora görünmem mümkün değil(lütfen sebep sormayın maddi fiziki vs şartlar)
Sigara kullanıyorum ama çok değil. Günde 10-15 dal. Uyku düzenim bozuldu. 3 gibi yatağa girip 5-6 gibi uyuyabiliyorum. Kafamda sürekli sevgilimle konuşuyorum tartışıyorum. Kendimi alıkoyamıyorum. Sabah da 9-10 gibi uyanıyorum. 12ye kadar sağa sola dönüp sıkılıp kalkıyorum. Haftada bir yine aynı saatlerde yatıp 2ye kadar uyuyorum.
Sorum şu;
Sağlık açısından ne önerirsiniz?
Mesela bol bol duşa girmek, yürümek, yemeği azaltmak çoğaltmak, su tüketimi ya da aklıma gelmeyen tarzda öneri verebilir misiniz?
Geçen ay sevgilimle ayrılmak zorunda kaldık. Bir aydır da yoğun üzüntü yaşıyorum.
Anlık olarak hissettiğim tık tık ağrı vuruyor. Bazen yataktan kalkamıyorum. Kas ağrısı gibi değil hareket ettikçe ağrımıyor. Tutulma ağır kaldırma vs gibi sebepler yok. Herhangi bir uyuşma da yok. İnce iğne batırma gibi 1-2saniyelik ağrılar. Ya da genel bir sıkışma hissediyorum. Ritim tansiyon bilemiyorum. Gözlerim olağandan hariç pek kararmıyor.
İştahım olmadığı için uzun süreler yemek yemiyorum. Yemek yediğimde ise zorluyorum yiyebilmek için.
Şu anda doktora görünmem mümkün değil(lütfen sebep sormayın maddi fiziki vs şartlar)
Sigara kullanıyorum ama çok değil. Günde 10-15 dal. Uyku düzenim bozuldu. 3 gibi yatağa girip 5-6 gibi uyuyabiliyorum. Kafamda sürekli sevgilimle konuşuyorum tartışıyorum. Kendimi alıkoyamıyorum. Sabah da 9-10 gibi uyanıyorum. 12ye kadar sağa sola dönüp sıkılıp kalkıyorum. Haftada bir yine aynı saatlerde yatıp 2ye kadar uyuyorum.
Sorum şu;
Sağlık açısından ne önerirsiniz?
Mesela bol bol duşa girmek, yürümek, yemeği azaltmak çoğaltmak, su tüketimi ya da aklıma gelmeyen tarzda öneri verebilir misiniz?
0
çok sigara içiyorsun, farkındasındır. sigarayı bırakmalısın. su tüketimi iyi gelir. susuz kalma. multivitamine başlayabilirsin. nasıl beslendiğini bilmiyorum ama kalp ve akıl sağlığına iyi gelecek gerekli vitaminlere bakabilirsin. başka uğraşlar bulman lazım, kafan çok dolu. bir yerden para bulabilirsen bi kardiyologa sonra da psikiyatriye görün.
0
Lan nereye çok değil.
Sigarayı bırak. Bedava bıraktırma hizmeti var sağlık bakanlığının.
+her gün on bin adım yürüyüş. Mümkünse açık havada.
Geçmiş olsun.
Sigarayı bırak. Bedava bıraktırma hizmeti var sağlık bakanlığının.
+her gün on bin adım yürüyüş. Mümkünse açık havada.
Geçmiş olsun.
0
Sigarayı çok içiyorsun uyku düzenin berbat durumda üstelik stresli bir Hayatın var. Daha ne bekliyorsun ki
Sigarayı azalt ve bitir
Uyku düzenini yoluna koy günde 8 saat uyu
Stresi azaltacak yollar bul.
Spor yap hafif olanlarından
Yaglı tuzlu ve şekerli gıdalardan uzak dur
Sigarayı azalt ve bitir
Uyku düzenini yoluna koy günde 8 saat uyu
Stresi azaltacak yollar bul.
Spor yap hafif olanlarından
Yaglı tuzlu ve şekerli gıdalardan uzak dur
0
Vakit ayırıp okuduğunuz için ve cevap verme inceliğinde bulunduğunuz için çok teşekkür ederim.
Cevapları dikkate alacağım.
Cevapları dikkate alacağım.
0
hooiken
deneyen var mı? nasıl?bim, a101 ve şok'ta uskumru gördüm. balıkçıdan karadeniz somonu alıp yapacağım normalde yarın ama bulamama ihtimaline karşı donmuş balık da düşünüyorum. fırında, hardal ve dereotu soslu yapacağım. daha önceden deneyimlemiş olan varsa, görüşlerini merak ediyorum.
deneyen var mı? nasıl?
bim, a101 ve şok'ta uskumru gördüm.
balıkçıdan karadeniz somonu alıp yapacağım normalde yarın ama bulamama ihtimaline karşı donmuş balık da düşünüyorum.
fırında, hardal ve dereotu soslu yapacağım.
daha önceden deneyimlemiş olan varsa, görüşlerini merak ediyorum.
bim, a101 ve şok'ta uskumru gördüm.
balıkçıdan karadeniz somonu alıp yapacağım normalde yarın ama bulamama ihtimaline karşı donmuş balık da düşünüyorum.
fırında, hardal ve dereotu soslu yapacağım.
daha önceden deneyimlemiş olan varsa, görüşlerini merak ediyorum.
0
A101’den karides almıştım çok memnun kaldım bir sıkıntı yaşamadım sindirim konusunda da.
0
Biz hep uskumru alıyoruz bimden. Sebzeli fırına veriyoruz. Çok güzel oluyor. Karadeniz somonundan daha lezzetli bana göre.
0
A101inkileri denedim hep, karides, hamsi, levrek, somon denedim, hala yasiyorum :D Tadi taze balik gibi kesssinlikle degil tabii ki ama gideri var :)
0
Metro marketlerde satılan paketli uskumru güzeldi. Yakında varsa alın derim.
0
nickimin hakkini veremedim
Merhaba iyi bayramlarBayramda çok fazla toplu taşıma aracı kullandım son iki senedir hiç binmemiştim. Yarın da aşı randevum var ikinci doz biontech diyorum ki şimdi ya otobüste kaptıysam üzerine de aşı olunca daha kötü mü olur bilemedim. Aşıyı mı erteleyeyim yoksa bi problem olmuyor mu şu an covid k
Merhaba iyi bayramlar
Bayramda çok fazla toplu taşıma aracı kullandım son iki senedir hiç binmemiştim. Yarın da aşı randevum var ikinci doz biontech diyorum ki şimdi ya otobüste kaptıysam üzerine de aşı olunca daha kötü mü olur bilemedim. Aşıyı mı erteleyeyim yoksa bi problem olmuyor mu şu an covid kuluçkadaysa falan
Bayramda çok fazla toplu taşıma aracı kullandım son iki senedir hiç binmemiştim. Yarın da aşı randevum var ikinci doz biontech diyorum ki şimdi ya otobüste kaptıysam üzerine de aşı olunca daha kötü mü olur bilemedim. Aşıyı mı erteleyeyim yoksa bi problem olmuyor mu şu an covid kuluçkadaysa falan
0
daha kotu olmaz, sadece asiyi bosuna olursun.
hic temasin olmayacaksa onumuzdeki hafta 7-8 gun karantinada dur. bir belirti gostermezsen aşını o zaman ol.
ama yine insan icine karisacaksan farketmez zaten.
hic temasin olmayacaksa onumuzdeki hafta 7-8 gun karantinada dur. bir belirti gostermezsen aşını o zaman ol.
ama yine insan icine karisacaksan farketmez zaten.
0
Önümüzdeki 6 ay her gün aynısı kadar otobüse binsen %90 ihtimalle kapmazsın hastalık filan. Çevremde hiçbir tedbire dikkat etmeyen, covid'i sallamayan ne kadar tanıdık varsa ne covid oldu ne grip. 2 yıldır kalabalıktan çıkmıyorlar.
Ne kadar pimpirikli varsa da onlar istisnasız kaptılar hastalığı.
Randevuyu iptale gerek yok.
Ne kadar pimpirikli varsa da onlar istisnasız kaptılar hastalığı.
Randevuyu iptale gerek yok.
0
Doktor değilim. Toplu taşımada virüs almamış olabilirsiniz, dikkatli olduysanız, yazın da etkisiyle sorun olmayabilir.
Ancak covid üzerine aşı kısmını ayrı cevaplamak istiyorum. Çünkü covidliyken aşı duble virüs gibi bir şey. Herkesin bünyesi farklıdır bu bir, ikincisi başlasının hafif atlattığı yan etkileri (kol ağırısını kastetmiyorum) bir başkası ağır yaşayabilir. Dolayısıyla sağlık söz konusuyken salla bişey olmaz diyecek cesarette değilim.
Risk durumunu kendininiz değerlendirmeniz lazım ama toplu taşımaya binmekle hemen virüslü olunmuyor. Aşıyı nasıl olsa her türlü yapıyorlar, başka bir sorun olmayacaksa iki üç gün ertelemek de düşünülebilir.
Ancak covid üzerine aşı kısmını ayrı cevaplamak istiyorum. Çünkü covidliyken aşı duble virüs gibi bir şey. Herkesin bünyesi farklıdır bu bir, ikincisi başlasının hafif atlattığı yan etkileri (kol ağırısını kastetmiyorum) bir başkası ağır yaşayabilir. Dolayısıyla sağlık söz konusuyken salla bişey olmaz diyecek cesarette değilim.
Risk durumunu kendininiz değerlendirmeniz lazım ama toplu taşımaya binmekle hemen virüslü olunmuyor. Aşıyı nasıl olsa her türlü yapıyorlar, başka bir sorun olmayacaksa iki üç gün ertelemek de düşünülebilir.
0
@epitaf: covidliyken asi duble virus gibi bir sey degil. ekstra bir zarari yok. yarari da yok enfekte durumdaysaniz.
@ssiradanbirigibi: akla mantiga aykiri bu arguman da biraz sıkmadi mi artik? (en cok dikkat edene oluyo aaabi geyigi) - benim de sallamayan arkadaslarimin komsularin falan %90'i bir kere gecirdi. kimisi long covid ile mucadele ediyor. dikkatli olup da gecireni gormedim. unutmayalim ki sallamaz gibi gozukup sonra yamulan kisilerin cogu hasta oldugunu itiraf da etmiyor. dolayli yoldan ogrendigimiz de cok oldu.
senin mantiginla zaten @nickimin hakkini veremedim 2 senedir toplu tasimaya binmemis biri, yani pimpirikli. argumanina gore "istisnasiz" kapacak biri. o yuzden kapmistir mi diyelim?
@ssiradanbirigibi: akla mantiga aykiri bu arguman da biraz sıkmadi mi artik? (en cok dikkat edene oluyo aaabi geyigi) - benim de sallamayan arkadaslarimin komsularin falan %90'i bir kere gecirdi. kimisi long covid ile mucadele ediyor. dikkatli olup da gecireni gormedim. unutmayalim ki sallamaz gibi gozukup sonra yamulan kisilerin cogu hasta oldugunu itiraf da etmiyor. dolayli yoldan ogrendigimiz de cok oldu.
senin mantiginla zaten @nickimin hakkini veremedim 2 senedir toplu tasimaya binmemis biri, yani pimpirikli. argumanina gore "istisnasiz" kapacak biri. o yuzden kapmistir mi diyelim?
0
ma ya
Önümüzdeki hafta Gelemiş'e gitmeyi planlıyoruz, ama kalabalığın ortasında denize girme fikri korkutuyor epey. Sizce tenha bir yer bulabilir miyiz yoksa hiç risk almamak mı lazım?
Önümüzdeki hafta Gelemiş'e gitmeyi planlıyoruz, ama kalabalığın ortasında denize girme fikri korkutuyor epey. Sizce tenha bir yer bulabilir miyiz yoksa hiç risk almamak mı lazım?
0
Patara bildiğimiz patara di mi? Gelemili bilmiyorum da :/
Patara plajına koronadan önce iki yaz üst üste gittim, hiç kalabalık değildi ikisinde de. Ağustos ve eylül aylarıydı.
Patara upuzun bir plaj, kendi ekipmanınızla izole takılabilirsiniz bence.
Patara plajına koronadan önce iki yaz üst üste gittim, hiç kalabalık değildi ikisinde de. Ağustos ve eylül aylarıydı.
Patara upuzun bir plaj, kendi ekipmanınızla izole takılabilirsiniz bence.
0
patara plajında tenha bir yer bulamıyorsanız size kim yardım edebilir bilemiyorum.
0
msb
830 bin diyor, hadi olsun 800 bin.Ayvalıkta beğendiğim yerlerde bu metrekarelerde konut imarlı arsa fiyatları 350 bin civarı.Yani zevkinize tam olarak hitap etmeyen bir yapıya 450 bin lira ödüyorsunuz.Aşağı yukarı bu metrekarede betonarme bir yapının maliyeti ne olur?Arsa satın alıp rutsatı projesi
830 bin diyor, hadi olsun 800 bin.
Ayvalıkta beğendiğim yerlerde bu metrekarelerde konut imarlı arsa fiyatları 350 bin civarı.
Yani zevkinize tam olarak hitap etmeyen bir yapıya 450 bin lira ödüyorsunuz.
Aşağı yukarı bu metrekarede betonarme bir yapının maliyeti ne olur?
Arsa satın alıp rutsatı projesi işçiliği vb uğraşmaya değer mi yoksa direkt böyle bi şey al geç mi sizce?
www.sahibinden.com
Ayvalıkta beğendiğim yerlerde bu metrekarelerde konut imarlı arsa fiyatları 350 bin civarı.
Yani zevkinize tam olarak hitap etmeyen bir yapıya 450 bin lira ödüyorsunuz.
Aşağı yukarı bu metrekarede betonarme bir yapının maliyeti ne olur?
Arsa satın alıp rutsatı projesi işçiliği vb uğraşmaya değer mi yoksa direkt böyle bi şey al geç mi sizce?
www.sahibinden.com
0
Arsa 350 bin lira ise evet aynı paraya gelir öyle bir villa. İnşaatı müteahhit yapacak ama ceremesi yine olacak. Bu işlerden bunalan biri değilseniz kendiniz yapmanız daha iyi olur. Ama yapılana kadar, belki 4-5 ay yapım süreci olacak.
0
Bence değmez. Sokağımda bir tane ev yapılıyor. Kıştan beri bitmedi. 6 ay olacak neredeyse. Ev yaptıracağın zaman sık sık takip etmen lazım. Ben al geç derim.
0
150 metrekareymiş ev. En kralını 300 bin liraya yaptırırsınız. Ben arsa aldım böyle, bir senedir falan araştırıyorum, genelde metrekare başına 1000-1500 lira arası teklif veriyor inşaatçılar.
Not: rakam kaba inşaat için. İçini nasıl yaptırdığınız ve eşyalar konusunda bir sınır yok tabi :)
Uğraşmaya değip değmeyeceği size bağlı. Yani bence ev önemli bir şey, hayatımın geri kalanını geçireceğim bir yer diye bakıyorum, o yüzden mutfağından bahçesine her karışının düşünülmüş ve belli bir amaca göre tasarlanmış olması önemli. Ama çoğu insan gibi "içine girip otursam yeter, bi de güzel görünsün" diyorsanız değmez muhtemelen.
Not: rakam kaba inşaat için. İçini nasıl yaptırdığınız ve eşyalar konusunda bir sınır yok tabi :)
Uğraşmaya değip değmeyeceği size bağlı. Yani bence ev önemli bir şey, hayatımın geri kalanını geçireceğim bir yer diye bakıyorum, o yüzden mutfağından bahçesine her karışının düşünülmüş ve belli bir amaca göre tasarlanmış olması önemli. Ama çoğu insan gibi "içine girip otursam yeter, bi de güzel görünsün" diyorsanız değmez muhtemelen.
0
daha pahalıya mâl olup olmaması tamamen size bağlı bence.
kendi yaptıracağınız evde kullanacağınız malzeme bence daha kaliteli olacaktır.
bu da belki toplamda fiyatı biraz daha yükseltir ama "evin ederi" açısından bence daha ucuza mâl olur.
bunu daha önce mimar bir arkadaşımla konuşmuştum, o da aynı şeyi söylemişti.
evi inşaatçılara bırakırsanız dedikleri gibi aylarca uzar, bitmez.
en iyisi bir mimarla çalışmak.
edit:
eve sonradan baktım, çok kötü bence.
bu evin aynısı kesinlikle çok daha ucuza gelir.
800 bini gözden çıkartırsanız, çok daha güzel ve kaliteli bir ev yaparsınız.
kendi yaptıracağınız evde kullanacağınız malzeme bence daha kaliteli olacaktır.
bu da belki toplamda fiyatı biraz daha yükseltir ama "evin ederi" açısından bence daha ucuza mâl olur.
bunu daha önce mimar bir arkadaşımla konuşmuştum, o da aynı şeyi söylemişti.
evi inşaatçılara bırakırsanız dedikleri gibi aylarca uzar, bitmez.
en iyisi bir mimarla çalışmak.
edit:
eve sonradan baktım, çok kötü bence.
bu evin aynısı kesinlikle çok daha ucuza gelir.
800 bini gözden çıkartırsanız, çok daha güzel ve kaliteli bir ev yaparsınız.
0
Attığın linkteki kadar çirkin çok az “villa (!)” gördüm. Dediğin gibi 450bini bu beton yığınına vereceksin.
150m2 2 katlı bir evi 200-250 kağıda yaptırabilirsin. Doğru dürüst bir mimar ve inşaat şirketi bulman lazım.
www.instagram.com 450bine şuradaki evi + peyzajı + çok sağlam iç dizayn yaparsınız. Attığım küçük ya da sana hitap etmiyor olabilir ama 450 civarına yapamayacağın güzel ev yok gibi. Linkteki gibi evlere milyon lira vermeye cidden gerek var mı bilmiyorum
150m2 2 katlı bir evi 200-250 kağıda yaptırabilirsin. Doğru dürüst bir mimar ve inşaat şirketi bulman lazım.
www.instagram.com 450bine şuradaki evi + peyzajı + çok sağlam iç dizayn yaparsınız. Attığım küçük ya da sana hitap etmiyor olabilir ama 450 civarına yapamayacağın güzel ev yok gibi. Linkteki gibi evlere milyon lira vermeye cidden gerek var mı bilmiyorum
0
Bu arada attığım evin çirkinliği konusunda size kesinlikle katılıyorum. 20 yıldır mesleğim olduğu için tasarımla iç içeyim, link'teki "mimari" dünyalar bana çok uzak ama inşaat konusunda da tecrübesiz ve ağzı yanmış biri olarak korkuluyum açıkçası. Tek istediğim istanbul'un güney taraflarında yaşanabilir bir ev. Genel olarak yapılar maliyetten bağımsız olarak işlev ve estetik anlamında çok yetersiz.
0
0
Arkadaşlar maliyetleri çok ucuz sanıyorlar galiba inşaat işinden anlamiyorsaniz bu işe girmeyin geçen seneden beri maliyetler çok degisti piyasa sizi üzer. Kabaca M2 si 3000 lira olarak hesaplayabilirsin ama
0
eğer inşaat konusunda geniş çevren yoksa, almak her zaman ucuza gelir.
mantıken, arsayı alacaksın, proje çizilecek ya da hazır projeyse temin edip yine para vereceksin, ruhsatı inşaat izni bilmemnesi var bürokratik işler hep zaman.
temel kazılack atılack sonra kat çıkılcak edilcek, oldu olmadı, sıvası boyası kapı pencere fayans, parke derken 2 katını da geçer 3 katını da.
zaman ve yorgunluk da cabası
mantıken, arsayı alacaksın, proje çizilecek ya da hazır projeyse temin edip yine para vereceksin, ruhsatı inşaat izni bilmemnesi var bürokratik işler hep zaman.
temel kazılack atılack sonra kat çıkılcak edilcek, oldu olmadı, sıvası boyası kapı pencere fayans, parke derken 2 katını da geçer 3 katını da.
zaman ve yorgunluk da cabası
0
Ilandaki villa yada mustakil ev için yazıyorum oldukça eski sonradan kat ilave edilmiş, yapım teknigi 80 lerden kalma. Saplama kirişler tam facia.
En temiz ve karlısı sizin begeneceginiz yaşam gereksinimlerinize göre olan yeni yapılmış evdir.
Yazlık evin en önemli gereksinimi öncelikle bahçe aksamları oturmak için veranda yada terastır.
Ikinci önemli husus ısı yalıtımı illa soguktan degil sıcaktan dahi korur tabi evin kuzey guney denklemi önemli. Uygun cehpeye agaçlar dogal olarak 3-5 derece saha serin tutar.
Yazlik yerlerde ev tadilatı icin usta bulamazsınız bulsaniz bile cok paraya mal olur yeni ev candır.
Ev yaptırırken dikkat edilecek hususlar ihtiyac neyse ona göre plan olusturun. Evde 5 kisi 2 hafta kalacaksa ayrı 2 ay kalacaksa ayrı ev planı gerekiyor.
Genelde bu işleri kalfa diye tabir edilen adamlar yapar siz kafanızdaki planı söylersiniz size maliyet çıkarır başka yerlerden de teklif alıp varsa yapılan işlere göre yazılı anlaşma kesin şart.
Hangi marka malzeme kalem kalem yazılmalı anahtar teslim demek herseyi bitmiş demektir belediye harcı tapu harcı vs vs iskan harcı.
Para ödeme takvimine göre 2-3 parça son ödeme ise anahtarı teslim almadan asla verilmemeli.
Isten anlamiyorsanız bilen biri daima olsun.
Zor iş ev yaptırmak biz kalfa ile cok tartistik parayı ödemeyiz diyince pasa pasa eksiklikleri yerine getirdi cünkü elimizde yazıli anlasma vardı
En temiz ve karlısı sizin begeneceginiz yaşam gereksinimlerinize göre olan yeni yapılmış evdir.
Yazlık evin en önemli gereksinimi öncelikle bahçe aksamları oturmak için veranda yada terastır.
Ikinci önemli husus ısı yalıtımı illa soguktan degil sıcaktan dahi korur tabi evin kuzey guney denklemi önemli. Uygun cehpeye agaçlar dogal olarak 3-5 derece saha serin tutar.
Yazlik yerlerde ev tadilatı icin usta bulamazsınız bulsaniz bile cok paraya mal olur yeni ev candır.
Ev yaptırırken dikkat edilecek hususlar ihtiyac neyse ona göre plan olusturun. Evde 5 kisi 2 hafta kalacaksa ayrı 2 ay kalacaksa ayrı ev planı gerekiyor.
Genelde bu işleri kalfa diye tabir edilen adamlar yapar siz kafanızdaki planı söylersiniz size maliyet çıkarır başka yerlerden de teklif alıp varsa yapılan işlere göre yazılı anlaşma kesin şart.
Hangi marka malzeme kalem kalem yazılmalı anahtar teslim demek herseyi bitmiş demektir belediye harcı tapu harcı vs vs iskan harcı.
Para ödeme takvimine göre 2-3 parça son ödeme ise anahtarı teslim almadan asla verilmemeli.
Isten anlamiyorsanız bilen biri daima olsun.
Zor iş ev yaptırmak biz kalfa ile cok tartistik parayı ödemeyiz diyince pasa pasa eksiklikleri yerine getirdi cünkü elimizde yazıli anlasma vardı
0
Türkiye gibi sektörel standartdizasyonların zayıf olduğu ülkelerde kendi evini yaptırmak çok yorucu bir süreç.
Maliyetine girmiyorum bile.
bir de inşaattan anlamadığınızı anladığı anda her müteahhit sizi kandırmanın yolunu arayacak. Kalitesiz malzeme kullanacak, projede fark etmediğiniz maliyeti düşürecek ama uzun vadede size tadilat olarak dönecek değişiklikler yapacak vs...
Adam a malzemesi yerine b malzemesi kullanacağım çünkü bu daha iyi dese aksini iddia edebilecek misiniz?
Bu arada honka türkiye, woodlife gibi şirketlere de bir bakabilirsiniz. En azından defalarca uygulanmış projelerden birini satın alır ihtiyacınıza uygun çözümlere çevirirsiniz.
Maliyetine girmiyorum bile.
bir de inşaattan anlamadığınızı anladığı anda her müteahhit sizi kandırmanın yolunu arayacak. Kalitesiz malzeme kullanacak, projede fark etmediğiniz maliyeti düşürecek ama uzun vadede size tadilat olarak dönecek değişiklikler yapacak vs...
Adam a malzemesi yerine b malzemesi kullanacağım çünkü bu daha iyi dese aksini iddia edebilecek misiniz?
Bu arada honka türkiye, woodlife gibi şirketlere de bir bakabilirsiniz. En azından defalarca uygulanmış projelerden birini satın alır ihtiyacınıza uygun çözümlere çevirirsiniz.
0
istanbul gecesi
Kardeşler arasında 2000 lerin başından kalma bir alacak var. Borçlu olan kardeş 2001/2002 yılında falan her ay için 100 lira kira bedelini vereceğini söylüyor ve 36 ay boyunca sürüyor bu. Tabi para falan yok ortada ve 3600 tl gibi bir rakam ortaya çıkıyor.2002 yılında çeyrek altın 32tl dolaylarında.
Kardeşler arasında 2000 lerin başından kalma bir alacak var. Borçlu olan kardeş 2001/2002 yılında falan her ay için 100 lira kira bedelini vereceğini söylüyor ve 36 ay boyunca sürüyor bu. Tabi para falan yok ortada ve 3600 tl gibi bir rakam ortaya çıkıyor.
2002 yılında çeyrek altın 32tl dolaylarında. 2005 yılında 35tl gibi bir rakam.
3600 liraya 2005 yılında 102 çeyrek altın alınıyor. Şu an çeyrek altın 822 lira.
Altın hesabından gidilse 80 bin civarında bir paraya tekabül ediyor o miktar.
O zamandan beri bu para verilmemiş. Borcumuz var canım biliyoruz denerek üzerine yatılmış. Borçlu kardeşin durumu iyi evi var ve orta-iyi arası bir arabası var üstüne de yakın zamanda şehre yakın köylerden zeytinlik tarzı arsa alıp içine bağ evi tipi bişey de yapmaya başlamış. Tabi alacaklı olan kardeşine söylemiyor bunları, alacaklı kardeş başkalarından duyuyor ki, zoruna giden de bu.
Alacaklı olan kardeş iyi niyetinden sesini çıkarmamış zaman zaman söylemenin dışında ama bu yıl itibariyle kendisi de zor durumda, kredi borçları var ve bıçak kemiğe dayandığından harekete geçmek istiyor.
Ne yapılmalı hukuki olarak? Nasıl bir yol izlenmeli? Dava falan mı açılacak?
Edit: duyuru olarak açmışım özür dilerim düzelttim.
2002 yılında çeyrek altın 32tl dolaylarında. 2005 yılında 35tl gibi bir rakam.
3600 liraya 2005 yılında 102 çeyrek altın alınıyor. Şu an çeyrek altın 822 lira.
Altın hesabından gidilse 80 bin civarında bir paraya tekabül ediyor o miktar.
O zamandan beri bu para verilmemiş. Borcumuz var canım biliyoruz denerek üzerine yatılmış. Borçlu kardeşin durumu iyi evi var ve orta-iyi arası bir arabası var üstüne de yakın zamanda şehre yakın köylerden zeytinlik tarzı arsa alıp içine bağ evi tipi bişey de yapmaya başlamış. Tabi alacaklı olan kardeşine söylemiyor bunları, alacaklı kardeş başkalarından duyuyor ki, zoruna giden de bu.
Alacaklı olan kardeş iyi niyetinden sesini çıkarmamış zaman zaman söylemenin dışında ama bu yıl itibariyle kendisi de zor durumda, kredi borçları var ve bıçak kemiğe dayandığından harekete geçmek istiyor.
Ne yapılmalı hukuki olarak? Nasıl bir yol izlenmeli? Dava falan mı açılacak?
Edit: duyuru olarak açmışım özür dilerim düzelttim.
0
avatar is back
Reklamda ilk defa gördüm çok güzeldi yahu, adam sıktı spreyi köpük gibi bekleyip fırt diye temizledi orayı falan. İşe yarar bişey mi bu? Acısız ve bu kadar kolay mı? Ortalamanın altı (erkekler için) göğüs kılı var, omuzda ise çok seyrek ama makine benim için çok uğraştırıcı. Bunu denemekten zarar çı
Reklamda ilk defa gördüm çok güzeldi yahu, adam sıktı spreyi köpük gibi bekleyip fırt diye temizledi orayı falan.
İşe yarar bişey mi bu? Acısız ve bu kadar kolay mı? Ortalamanın altı (erkekler için) göğüs kılı var, omuzda ise çok seyrek ama makine benim için çok uğraştırıcı. Bunu denemekten zarar çıkar mı?
İşe yarar bişey mi bu? Acısız ve bu kadar kolay mı? Ortalamanın altı (erkekler için) göğüs kılı var, omuzda ise çok seyrek ama makine benim için çok uğraştırıcı. Bunu denemekten zarar çıkar mı?
0
bunu kullanmada sikinti yok da sonrasi?
1 yeni cikinca sakal gibi batar o tahminim
2 yeni cikmaya baslayinca alindigi belli oluyor uclari boyle tuhaf tuhaf oluyor. hani az tuylu kibi degil de sanki tiras edilmis gibi.
1 yeni cikinca sakal gibi batar o tahminim
2 yeni cikmaya baslayinca alindigi belli oluyor uclari boyle tuhaf tuhaf oluyor. hani az tuylu kibi degil de sanki tiras edilmis gibi.
0
Jilet gibi. Kaliteli traş bıçağıyla da daha pratik bir sonuç alırsınız.
Ayrıca üşenmeyin erkekler kışın lazere gidin.
Zarar çıkmaz. Deneyin, görün.
Ayrıca üşenmeyin erkekler kışın lazere gidin.
Zarar çıkmaz. Deneyin, görün.
0
zalbarath
Bu ikisinden hangisini almak daha mantıklı macbook pro'nun m1 işlemcili modelini kastediyorum
Bu ikisinden hangisini almak daha mantıklı macbook pro'nun m1 işlemcili modelini kastediyorum
0
Yakın zamanda m1 air aldım. Performans anlamında eski air'lerden çok çok farklı fakat açık alanda koyu zeminli tasarım çalışmalarında ekran aydınlatması yetersiz kalıyor maalesef, ekranda kendi yansımama baka baka çalışıyorum. Eğer ben dağda bayırda parkta açıp koyu zeminli tasarım çalışmaları yapıcam diyorsanız pro daha mantıklı bi alternatif. Onun haricinde touchbar ve ses sistemindeki farklılıklar haricinde kaydadeğer bi durum yok bence. Ha bir de fanlı soğutma var pro'da ama m1 işlemcide henüz ısınmaya dair bir durum yaşamadım. Isınmadan tertemiz çalışıyor.
0
aleti is icin kullanacaksaniz kesinlikle pro, normal internet kullanicisi iseniz air gayet yeterli gelecektir.
0
ağırlığın önemli yoksa her zaman içian pro iyidir
ikisi de aynı şekidle hızlı bile olsa air in soğutmasında fan olmadığı için performans gerektiren herhangi bir işte işlemci hızını düşürecektir kendini soğutamadığı için.
render gibi performans gerektiren şeylerde pro da kendini soğutamayıp işlemci hızını düşürüyor.
bir sürü video bulabilirsin böyle. aynı iki model pro'nun değişik ortam sıcaklıklarında yaptığı işem ve süresi vb vb.
ikisi de aynı şekidle hızlı bile olsa air in soğutmasında fan olmadığı için performans gerektiren herhangi bir işte işlemci hızını düşürecektir kendini soğutamadığı için.
render gibi performans gerektiren şeylerde pro da kendini soğutamayıp işlemci hızını düşürüyor.
bir sürü video bulabilirsin böyle. aynı iki model pro'nun değişik ortam sıcaklıklarında yaptığı işem ve süresi vb vb.
0
msb
Motor ehliyeti alıyım diyorum. Bisiklet harici iki teker tecrübem yok. Başlangıç için büyük cc önerilmiyor fakat çok da tıfıl olmayan model tavsiyeniz olur mu?Başlangıç olacağı için vura çarpa kullanılabilecek bi şeyler olmalı sanırım.Kuba Superlight'lar nasıl sizce olabilir mi?Bütçesiz düşünelim şi
Motor ehliyeti alıyım diyorum. Bisiklet harici iki teker tecrübem yok. Başlangıç için büyük cc önerilmiyor fakat çok da tıfıl olmayan model tavsiyeniz olur mu?
Başlangıç olacağı için vura çarpa kullanılabilecek bi şeyler olmalı sanırım.
Kuba Superlight'lar nasıl sizce olabilir mi?
Bütçesiz düşünelim şimdilik.
Başlangıç olacağı için vura çarpa kullanılabilecek bi şeyler olmalı sanırım.
Kuba Superlight'lar nasıl sizce olabilir mi?
Bütçesiz düşünelim şimdilik.
0
yeni başlayacaksan eğer eğitimini almayıp üstünde kendim öğrenirim kafasındaysan scooterla başla derim.
125 lik bi honda pcx olabilir ya da biraz daha güçlü bişi olsun dersen yamaha xmax, nmax gibi modellere bakabilirsin.
ha eğitimini alcam diyosan o zaman viteslilere bak tabi.
125 lik bi honda pcx olabilir ya da biraz daha güçlü bişi olsun dersen yamaha xmax, nmax gibi modellere bakabilirsin.
ha eğitimini alcam diyosan o zaman viteslilere bak tabi.
0
Butçe ileriye dönük arttırılamayacaksa 250 cc ile de başlayabilirsin. Ben mesela öyle apaçi , hız manyağı biri değilim. Devamlı eğitim ve güvenli sürüş kafasındayım. Para konusu işin içine ülkede yaşayanlar olarak büyük önem taşıyor. 250 cc ile başlanabilirmiş aslında. Bir diğer neden de boy uzunluğu.
Bütçesiz düşünelim dersen de en az 150'lik pcx veya nmax'e bakabilirsin.
Bütçesiz düşünelim dersen de en az 150'lik pcx veya nmax'e bakabilirsin.
0
Ben 125 CC Honda activa ile başladım. Birkaç ay sonra 200 CC vitesliye geçiş yaptım. Çok mantıklı iş yaptım. İlk başta vites derdi ile uğraşmayin ki yolda nerede, ışıkta nerede duracaksın gibi konulara odaklanabilesin tamamen.
0
Transa
sizce dövizde ne kadar bir düşüş olacaktır? tahminleriniz var mı? (2023'te gittiğini farz edersek)
sizce dövizde ne kadar bir düşüş olacaktır? tahminleriniz var mı? (2023'te gittiğini farz edersek)
0
dışarıya göre istenilenler yapılırsa tahminim 7 bandında ama yine dışarının da çıkarlarına göre hareket edilmezse, tutamayız. 10 tl bandını rahat görür hatta geçebilir. zaten en son araştırmada sonbahar için 9.12 deniyor.
0
rte gitti diye bir anda dövizin düşeceğini sanmıyorum. Tam aksine ekstra bir bilinmezlik sürecine girileceği için aksine yükselme olabilir. Gerekli olan güven ve istikrar sağlanmadığı sürece önemli oranlarda düşüş zor. Bu da vakit gerektirir.
0
Rte giderse yükseledebilir ama sağlam bir ekonomi ekibi gelirse iyi düşer. Ülke bu haldeyken bile naci ağbal 8,50’lerden 1 ayda 7,20’lere çekti. Güven veren sağlam bir ekiple 6 ayda 5,50-6,20 diyorum ben. Şu an anlamsız yüksek, çok yüksek
0
Valla sıkıntı şu ki ben dahil buraya yazanlarin büyük çoğunluğu ekonomiden anlamıyor. Bu da anlaşılabilir ancak 2 sene sonraki ekonomik durumu sadece bir kişinin gideceği bilgisine göre yorumlayıp rakam vermek öyle böyle bir yanılgı değil.
Tahmin edilen tek şey RTE nin gidecek olması, iyi de o gittikten sonra kim gelecek? O zaman ülkenin durumu ne halde olacak, göçmen olayı ne şekilde gelişecek, Corona olaylarına ne olacak, eski sisteme bir geçiş olayı olacak mı, eğer muhalefet kazanırsa AKP sessiz sedasız bunu tanıyacak mi, geçmişe yönelik bir inceleme başlatılacak mi, medya ne halde olacak? Daha şimdiden bile bu kadar soru ve bilinmezlik varken herhangi bir tahmin yapmak oldukça güç.
Tahmin edilen tek şey RTE nin gidecek olması, iyi de o gittikten sonra kim gelecek? O zaman ülkenin durumu ne halde olacak, göçmen olayı ne şekilde gelişecek, Corona olaylarına ne olacak, eski sisteme bir geçiş olayı olacak mı, eğer muhalefet kazanırsa AKP sessiz sedasız bunu tanıyacak mi, geçmişe yönelik bir inceleme başlatılacak mi, medya ne halde olacak? Daha şimdiden bile bu kadar soru ve bilinmezlik varken herhangi bir tahmin yapmak oldukça güç.
0
rte gittiğinde yeni gelenler enkaz ve bir sürü uluslararası kriz devralacağı için hiç umutlu değilim türkiyenin ekonomisi ve döviz konusunda.
en basitinden mültecilerin gönderilmesi, sbk olayı, yunanistan'ın çöktüğü adalarımız, arasak böyle 1000 tane orta ve büyük çaplı uluslararası kriz bujluruz
en basitinden mültecilerin gönderilmesi, sbk olayı, yunanistan'ın çöktüğü adalarımız, arasak böyle 1000 tane orta ve büyük çaplı uluslararası kriz bujluruz
0
plutongezegendegilmi
Ne zamandır aklımda, ufaktan girişmek istiyorum. Tabi olay fikirden ziyade execution ama "çok kötü bi fikir bu ya" gibi bi durum varsa baştan bileyim istedim. Önerilere de açığım.Tür: browser tabanlı mmorpg. Niye browser tabanlı? Çünkü tek kişiyim, anca bunu yapabilirim. En fazla mobil uygulama olur
Ne zamandır aklımda, ufaktan girişmek istiyorum. Tabi olay fikirden ziyade execution ama "çok kötü bi fikir bu ya" gibi bi durum varsa baştan bileyim istedim. Önerilere de açığım.
Tür: browser tabanlı mmorpg.
Niye browser tabanlı? Çünkü tek kişiyim, anca bunu yapabilirim. En fazla mobil uygulama olur. Genel olarak şuna benzer grafikleri olacak:
i0.wp.com
Senaryo da şu:
Yıl 2074. Jeff Bezos, Elon Musk vs. gibi adamlar gen terapisi yoluyla ölümsüz olmanın yolunu bulmuşlar. Bu gizli bi bilgi, zaten nüfus artıyor, bir de insanlar ölümsüz olursa dünya nereye gider bilemedikleri için bu teknolojiyi satmak yerine kendilerine saklamışlar.
Ama bi whistleblower bunu dünyaya duyuruyor. İnsanlar bunu duyunca galeyana gelip bu "ilacı" elde etmek için bu şirketlerin laboratuvarlarını falan basmaya başlıyorlar. İşler çığrından çıkmak üzereyken, bu adamlar devletleri yöneten kişilerle anlaşıp, diğer zengin ve önemli insanlarla kendilerine güvenlikli bir şehir inşa ediyorlar. Ardından da dünyanın geri kalanına atom bombalarını bırakıyorlar. Nüfusun %99'u ölüyor. Dünya yaşanmaz bir yer oluyor.
Bu "wasteland"de hayatta kalanları avlamak (ve tehlikeyi kendilerinden uzakta tutmak için) düzenli olarak robotlarla, drone'larla dünyayı tarayıp, buldukları bütün insanları öldürüyorlar.
Bu esnada kendilerine bir uzay gemisi inşa etmeye başlıyorlar. İnşası bitince, dünya artık yaşanmaz bir yer olduğu için, mars'ı terraform edip oraya yerleşecekler. İnsanların peşlerinden gitme şansları yok, zaten zor hayatta kalıyorlar.
Oyuncu bu wasteland'de doğmuş sıradan bir vatandaş. Amacı hem doğayla, hem de robotlarla mücadele edip hayatta kalmak, hem de bu elemanlar uzaya çıkmadan onlara yetişip, ölümsüzlük ilacını elde etmek. Artık dünya daha tehlikeli olduğu için ölümsüzlük ilacına her zamankinden fazla ihtiyacı var.
Oynanış:
Harita üzerinden bir şeylere tıklayarak, menülerden bir takım seçenekler seçerek ilerliyor oyun. Grafikler 2D zaten, öyle çok fazla real time bir aksiyon yok.
Oyunda PvP yok (yani oyuncular kendi aralarında dövüşmüyor), çünkü o düzgün yapması çok karmaşık bişey. Onun yerine PvE var, birlikte dünyayı temizlemeye, hayatta kalmaya ve robotlarla dövüşmeye çalışıyorlar.
MMO ama bir end-game var. Süre bitince (adamlar uzaya kaçınca) ya da adamlar kaçmadan yakalanıp yenilince oyun bitiyor. Oyun bitince ne yaparım tam karar vermedim ama bir end-game hedefi olmalı, mmorpg'ler başka türlü çok anlamsız geliyor bana.
En önemli özelliklerden biri de grinding olmayacak. Küçük küçük ama birbiriyle kombine edilebilen otomasyon kalıpları (blueprint'ler ile crafting) üzerinden dönecek oyun. Yani işte git kendin ağaç kes ev yap yerine, oyuncuların robotları olacak, işlerin çoğunu onlar yapacaklar. Oynadıysanız factorio modelini düşünebilirsiniz.
Aynı zamanda olabildiğince sandbox yapmayı planlıyorum. İşte mesela bi yerde orman vardı ama birileri gitti kesti, artık orada orman yok gibi. Scripted olaylar, görevler falan düşünmüyorum ama sıkıcı olmasın diye opsiyonel görevler belki dağıtılır haritaya.
Kulağa nasıl geliyor?
Tür: browser tabanlı mmorpg.
Niye browser tabanlı? Çünkü tek kişiyim, anca bunu yapabilirim. En fazla mobil uygulama olur. Genel olarak şuna benzer grafikleri olacak:
i0.wp.com
Senaryo da şu:
Yıl 2074. Jeff Bezos, Elon Musk vs. gibi adamlar gen terapisi yoluyla ölümsüz olmanın yolunu bulmuşlar. Bu gizli bi bilgi, zaten nüfus artıyor, bir de insanlar ölümsüz olursa dünya nereye gider bilemedikleri için bu teknolojiyi satmak yerine kendilerine saklamışlar.
Ama bi whistleblower bunu dünyaya duyuruyor. İnsanlar bunu duyunca galeyana gelip bu "ilacı" elde etmek için bu şirketlerin laboratuvarlarını falan basmaya başlıyorlar. İşler çığrından çıkmak üzereyken, bu adamlar devletleri yöneten kişilerle anlaşıp, diğer zengin ve önemli insanlarla kendilerine güvenlikli bir şehir inşa ediyorlar. Ardından da dünyanın geri kalanına atom bombalarını bırakıyorlar. Nüfusun %99'u ölüyor. Dünya yaşanmaz bir yer oluyor.
Bu "wasteland"de hayatta kalanları avlamak (ve tehlikeyi kendilerinden uzakta tutmak için) düzenli olarak robotlarla, drone'larla dünyayı tarayıp, buldukları bütün insanları öldürüyorlar.
Bu esnada kendilerine bir uzay gemisi inşa etmeye başlıyorlar. İnşası bitince, dünya artık yaşanmaz bir yer olduğu için, mars'ı terraform edip oraya yerleşecekler. İnsanların peşlerinden gitme şansları yok, zaten zor hayatta kalıyorlar.
Oyuncu bu wasteland'de doğmuş sıradan bir vatandaş. Amacı hem doğayla, hem de robotlarla mücadele edip hayatta kalmak, hem de bu elemanlar uzaya çıkmadan onlara yetişip, ölümsüzlük ilacını elde etmek. Artık dünya daha tehlikeli olduğu için ölümsüzlük ilacına her zamankinden fazla ihtiyacı var.
Oynanış:
Harita üzerinden bir şeylere tıklayarak, menülerden bir takım seçenekler seçerek ilerliyor oyun. Grafikler 2D zaten, öyle çok fazla real time bir aksiyon yok.
Oyunda PvP yok (yani oyuncular kendi aralarında dövüşmüyor), çünkü o düzgün yapması çok karmaşık bişey. Onun yerine PvE var, birlikte dünyayı temizlemeye, hayatta kalmaya ve robotlarla dövüşmeye çalışıyorlar.
MMO ama bir end-game var. Süre bitince (adamlar uzaya kaçınca) ya da adamlar kaçmadan yakalanıp yenilince oyun bitiyor. Oyun bitince ne yaparım tam karar vermedim ama bir end-game hedefi olmalı, mmorpg'ler başka türlü çok anlamsız geliyor bana.
En önemli özelliklerden biri de grinding olmayacak. Küçük küçük ama birbiriyle kombine edilebilen otomasyon kalıpları (blueprint'ler ile crafting) üzerinden dönecek oyun. Yani işte git kendin ağaç kes ev yap yerine, oyuncuların robotları olacak, işlerin çoğunu onlar yapacaklar. Oynadıysanız factorio modelini düşünebilirsiniz.
Aynı zamanda olabildiğince sandbox yapmayı planlıyorum. İşte mesela bi yerde orman vardı ama birileri gitti kesti, artık orada orman yok gibi. Scripted olaylar, görevler falan düşünmüyorum ama sıkıcı olmasın diye opsiyonel görevler belki dağıtılır haritaya.
Kulağa nasıl geliyor?
0
Filmi, dizisi çıksa izlerim.
Oyun oynamadığım için pek yorum yapamayacağım, bence senaryo güzel.
Oyun oynamadığım için pek yorum yapamayacağım, bence senaryo güzel.
0
Oyun konusunda bilirkişi değilim ama bu tür senaryolara bayılırım. Hele şu sıra the walking dead izliyorum, o yüzden ekstra bi yükseldim sizin oyuna.
0
Bu tarz 2d oyunlardan tiksiniyorum ama herkes bayılıyor. Hikaye gerçekten ilgi çekici. Play Store'a atıp Sözlük'ten de üç beş iyi yorum alabilirseniz gerisi gelir.
0
kulaga guzel geliyor.
senelerini alacak. almiyor gibi gelse de alacak.
art isinden anlamiyorsan, programmer art kesmez. buna odenek ayirman gerekir.
browser tabanli muhtemelen emeginin karsiligini alamayacaksin.
bu projeler %99.9 bitirilmez, bitirirsen buyuk tecrube olur. kariyer icin yardima ihtiyacin varsa iyi olur.
viral market etmenin bir yolunu bulmazsan 100-500 kisi arasi bir bakip cikacak sonunda, buna bir cozum bulman lazim.
sonuc olarak maddi beklentin varsa oyunun lore dan ziyade dusunulmesi gereken cook fazla (sıkıcı) sey var. lore / mekanik dusunmek heyecanli. "nasil satacagim" sorusu sıkıcı ama make or break meselesi orada.
maddi beklentin yoksa godspeed.
senelerini alacak. almiyor gibi gelse de alacak.
art isinden anlamiyorsan, programmer art kesmez. buna odenek ayirman gerekir.
browser tabanli muhtemelen emeginin karsiligini alamayacaksin.
bu projeler %99.9 bitirilmez, bitirirsen buyuk tecrube olur. kariyer icin yardima ihtiyacin varsa iyi olur.
viral market etmenin bir yolunu bulmazsan 100-500 kisi arasi bir bakip cikacak sonunda, buna bir cozum bulman lazim.
sonuc olarak maddi beklentin varsa oyunun lore dan ziyade dusunulmesi gereken cook fazla (sıkıcı) sey var. lore / mekanik dusunmek heyecanli. "nasil satacagim" sorusu sıkıcı ama make or break meselesi orada.
maddi beklentin yoksa godspeed.
0
Teknik taraflarından hiç anlamam o yüzden bi şey diyemem ama eski oyun tadı aldım ben, açıp açıp Windows 95-98 zamanından oyunları oynuyorum hoşuma gitti.
Sadece şey biraz mantıksız geldi zenginler ölümsüzlüğü buluyor, zaten nüfus fazla diye gezegenin selameti için bu buluşu kendilerine saklıyorlar ama insanlar öğrenip almak isteyince tüm dünyaya atom bombası atıp gezegeni yaşanmaz hale getiriyorlar. Yani bence zenginler öylr yapmaz ölümsüzlüğü verdikleri senaryoda dünyayı yaşanır tutmak adına farklı şeyler denerler en basitinden ölümsüzlüğü her aileden bi kişi kura ile alacak vs gibi. Buluşu dünya ile paylaşmayıp tüm gezegeni yok etmektense farklı şeyler denemeleri gerekirdi.
Sadece şey biraz mantıksız geldi zenginler ölümsüzlüğü buluyor, zaten nüfus fazla diye gezegenin selameti için bu buluşu kendilerine saklıyorlar ama insanlar öğrenip almak isteyince tüm dünyaya atom bombası atıp gezegeni yaşanmaz hale getiriyorlar. Yani bence zenginler öylr yapmaz ölümsüzlüğü verdikleri senaryoda dünyayı yaşanır tutmak adına farklı şeyler denerler en basitinden ölümsüzlüğü her aileden bi kişi kura ile alacak vs gibi. Buluşu dünya ile paylaşmayıp tüm gezegeni yok etmektense farklı şeyler denemeleri gerekirdi.
0
Valla boyle bir senaryolu oyunun bişekil script ve görev falan içermesi gerekir ki ne olduğu ve teması anlaşılsın. Yani madem bu kadar bir senaryo kastın bunu da en azından kişilerinin gözlerine sok. Diğer türlü sadece "düşman var onlar uçmadan sen onları yakalamaya çalış" tarzında düşünüp oynarlar ki bu durumda da senin senaryona yazık olur.
Ben oynar mıyım? Bir denerim ilk başta eğer ilk seferde başarılı olamazsan birkaç sefer daha denerim. Başarılı olduktan sonra da pek deneyeceğimi sanmıyorum bu haliyle.
Ben oynar mıyım? Bir denerim ilk başta eğer ilk seferde başarılı olamazsan birkaç sefer daha denerim. Başarılı olduktan sonra da pek deneyeceğimi sanmıyorum bu haliyle.
0
@robokot, biliyorum ya, daha önce -bitmeyen- oyunlar yaptım. Çok zor bir iş oyun yapmak, zaten maddi beklentiyle browser oyununa girilmez :) Ben belki güzel bişey yapabilirim diye bakınıyorum.
@tolkien, ya kastım şu can sıkıcı "x tane y kes" görevleriydi. Aslında user generated quest sistemi düşünüyorum bi tane. Yani işte ben haritanın bi köşesinde bar açmak istiyorum ama orayı robotlar işgal etmiş, temizleyene 10 altın vericem. Biraz daha frp tadında, oyuncular hikaye oluşturabilsin istiyorum. Benden iyi yapacak milyon tane adam vardır.
@tolkien, ya kastım şu can sıkıcı "x tane y kes" görevleriydi. Aslında user generated quest sistemi düşünüyorum bi tane. Yani işte ben haritanın bi köşesinde bar açmak istiyorum ama orayı robotlar işgal etmiş, temizleyene 10 altın vericem. Biraz daha frp tadında, oyuncular hikaye oluşturabilsin istiyorum. Benden iyi yapacak milyon tane adam vardır.
0
Anladim. Aynen öyle sabit şeyler çok amaçsız oluyor. Yalnız şimdi düşününce şey de olabilir, oyuncular direkt dronelar ile savaşmak yerine o dronelari kendi taraflarına da gecirebilsin. Misal atıyorum ilk dalgada 10 drone gonderdin birinin rengini farklı yap, oyuncular diğer tum dronelari vurup onu en sona bırakırsa onu kontrol etme imkanları olsun. Işte bu sayede etrafı falan daha iyi temizleyebilsinler.
Şu klasik bonus olayları gibi yani. Bu tür şeyler olursa daha zevkli olur hatta mesela direkt sabit bir bonus yerine seçenekli bonus da olabilir. Misal o drone olayında ilk o renkli drone yok edilirse tüm drone ordusu yok edilsin ancak en sona o bırakılirsa da kontrol imkanı olsun gibi. Bu sayede bir strateji olayı da ortaya çıkar ve oynanırlik artar.
Kısacası üzerine düşünüp geliştirirsen sağlam malzeme çıkar bu senaryoyla.
Şu klasik bonus olayları gibi yani. Bu tür şeyler olursa daha zevkli olur hatta mesela direkt sabit bir bonus yerine seçenekli bonus da olabilir. Misal o drone olayında ilk o renkli drone yok edilirse tüm drone ordusu yok edilsin ancak en sona o bırakılirsa da kontrol imkanı olsun gibi. Bu sayede bir strateji olayı da ortaya çıkar ve oynanırlik artar.
Kısacası üzerine düşünüp geliştirirsen sağlam malzeme çıkar bu senaryoyla.
0
Biri çalar bu fikri. Değiştirerek kendine yamar. Tr burası. Bişey de ispat edemezsin keşke buraya yazmasaydın.
soruya gelince; neden olmasın.
soruya gelince; neden olmasın.
0
myopati multi minicore
Arkadaşımın oğlu bu bölümü istiyor. Merak ettiğim tek şey Mimarlık gibi imza hakları var mı? Mimarlık fakültesindede bu bölüm var galiba.
Arkadaşımın oğlu bu bölümü istiyor. Merak ettiğim tek şey Mimarlık gibi imza hakları var mı? Mimarlık fakültesindede bu bölüm var galiba.
0
merhaba
iç mimarlar odası uzun yıllardır bunun mücadelesini veriyor. teorik olarak imza yetkileri olsa da, pratikte olmadığını söyleyebilirim. türkiye sınırları içerisinde benim çalışmış olduğum belediyelerin tümü, mimari projeyi onaylamak için iç mimarın imzasını kabul etmeyip, mimarın imzasını istiyor. belediyelere sunulan tadilat projelerinde iç mimarların imzası bekleniyor, ancak bugüne kadar tadilat işine başlamadan önce tadilat projesi hazırlayıp, bu projenin belediye tarafından onaylanmasını bekleyen kimseyi duymadım. tadilat projesi de biraz teorik bir kavram haline gelmiş durumda.
ancak tahmin ediyorum ki, yakın bir gelecekte belediyeler hazırlanan projelerin teknik uzmanlık sorumlularına (tus) iç mimarları da dahil ederek, mekanlar tasarlanırken iç mimarlara danışılması gerekliliğinin üzerine düşecekler.
3-4 kata kadar imza yetkisi olayı da, nadir de olsa bazı belediyelerin insiyatif alarak ya da meslek odasının baskılarından bıkarak zamanında uygulamaya koyduğu bir kavram. ancak yasal bir geçerliliği yok. projen tamamlanmasından sonra kat malikleri arasında çıkan bir anlaşmazlık sonucu başı yanan, bu tür bir projeye imza attığı için ciddi bir tazminat ödemek zorunda kalan bir müteahhit ve iç mimar tanıyorum.
bir mimar olarak benim şahsi tavsiyem, kriz aşamasını çoktan aşıp hali hazırda dibe vurmuş vaziyette olan inşaat sektöründen uzak durmak olur. yine de, bu bölümü okuyarak kendisini geliştirip, belki inşaat sektöründe belki de başka bir sektörde başarılı olması mümkün. umarım arkadaşın yolu açık olur.
iç mimarlar odası uzun yıllardır bunun mücadelesini veriyor. teorik olarak imza yetkileri olsa da, pratikte olmadığını söyleyebilirim. türkiye sınırları içerisinde benim çalışmış olduğum belediyelerin tümü, mimari projeyi onaylamak için iç mimarın imzasını kabul etmeyip, mimarın imzasını istiyor. belediyelere sunulan tadilat projelerinde iç mimarların imzası bekleniyor, ancak bugüne kadar tadilat işine başlamadan önce tadilat projesi hazırlayıp, bu projenin belediye tarafından onaylanmasını bekleyen kimseyi duymadım. tadilat projesi de biraz teorik bir kavram haline gelmiş durumda.
ancak tahmin ediyorum ki, yakın bir gelecekte belediyeler hazırlanan projelerin teknik uzmanlık sorumlularına (tus) iç mimarları da dahil ederek, mekanlar tasarlanırken iç mimarlara danışılması gerekliliğinin üzerine düşecekler.
3-4 kata kadar imza yetkisi olayı da, nadir de olsa bazı belediyelerin insiyatif alarak ya da meslek odasının baskılarından bıkarak zamanında uygulamaya koyduğu bir kavram. ancak yasal bir geçerliliği yok. projen tamamlanmasından sonra kat malikleri arasında çıkan bir anlaşmazlık sonucu başı yanan, bu tür bir projeye imza attığı için ciddi bir tazminat ödemek zorunda kalan bir müteahhit ve iç mimar tanıyorum.
bir mimar olarak benim şahsi tavsiyem, kriz aşamasını çoktan aşıp hali hazırda dibe vurmuş vaziyette olan inşaat sektöründen uzak durmak olur. yine de, bu bölümü okuyarak kendisini geliştirip, belki inşaat sektöründe belki de başka bir sektörde başarılı olması mümkün. umarım arkadaşın yolu açık olur.
0
İmza hakkımız yok. 2 kata kadar var diye yıllardır söylenir de yok. Çünkü Yalova kaymakamından halliceyiz.
İçmimarlar Odası da işte yıllardır uğraşıyor, ben üniversiteye girdiğimde de uğraşıyorlardı, 16 sene oldu daha uğraşıyorlar.
Tünelin sonu ışıklı yere çıkmıyor içmimarlıkta ve çok çileli bir bölüm hem okuması hem iş yapması. İyi değerlendirmek lazım.
İçmimarlar Odası da işte yıllardır uğraşıyor, ben üniversiteye girdiğimde de uğraşıyorlardı, 16 sene oldu daha uğraşıyorlar.
Tünelin sonu ışıklı yere çıkmıyor içmimarlıkta ve çok çileli bir bölüm hem okuması hem iş yapması. İyi değerlendirmek lazım.
0
Mehmet Ersoz
biontech yada sinovac olunca verilen aşı kartlari ile seyahat ya da vize başvurusu yapmak mmkün mü?bazi ülkeler aşısız olanlari ülkelerine kabul etmiyorlar
biontech yada sinovac olunca verilen aşı kartlari ile seyahat ya da vize başvurusu yapmak mmkün mü?
bazi ülkeler aşısız olanlari ülkelerine kabul etmiyorlar
bazi ülkeler aşısız olanlari ülkelerine kabul etmiyorlar
0
madamejanis
Hangisi daha mantıklı ve kullanışlı? Tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Hangisi daha mantıklı ve kullanışlı? Tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.
0
put it in your appropriate place
Cafe, pub gibi bir yerde online görüşüme yaptınız mı internet üzerinden? İşte Happy Moon's, Kirpi gibi.
Cafe, pub gibi bir yerde online görüşüme yaptınız mı internet üzerinden? İşte Happy Moon's, Kirpi gibi.
0
Evet. Eğer gürültü engelleyen kulaklık ve mikrofon yoksa eziyet haline dönüyor iki taraf için de.
0
Söylediğiniz iyi oldu, nasıl oluyor diye merak ediyordum. Kulaklık almadan yapmayım o zaman.
0
Evet, maalesef her yer çok çok gürültülü. Müziğin ne büyük bir sorun olduğunu home-office çalışınca anladım.
0
ya ben lan neyse
haber siteleri yüzünden bilgiye erişemiyorum. tek öğrendiğim herkes bunu merak ediyormuş.
haber siteleri yüzünden bilgiye erişemiyorum. tek öğrendiğim herkes bunu merak ediyormuş.
0
ırene adler
>> İstanbulda büyük, ürün çeşitliği bol, içinde gezerken kaybolacağımız türde eczaneler var mı? İki yakada da olabilir. Aklınıza gelen nereler var? Köklü eczaneler var bir kaç tane ama bunlar küçük oluyor genelde.
>> İstanbulda büyük, ürün çeşitliği bol, içinde gezerken kaybolacağımız türde eczaneler var mı? İki yakada da olabilir. Aklınıza gelen nereler var? Köklü eczaneler var bir kaç tane ama bunlar küçük oluyor genelde.
0
aklıma gelen en büyük eczane fulya'daki nispet eczanesi. gezerken kaybolunacak kadar büyük değil ama :)
o civarda çok hastane olduğu için irili ufaklı bir sürü eczane var caddede.
o civarda çok hastane olduğu için irili ufaklı bir sürü eczane var caddede.
0
1195
arkadaşlar ders çalışmaktan son 4-5 ay gündem falan takip edemedim. o yüzden şu anda aşılamaya dair hiçbir şey bilmiyorum. Randevusuz gitmemi mi önerirsiniz? Asm ya da devlet hastahanesi hangisi daha uygun olur?
arkadaşlar ders çalışmaktan son 4-5 ay gündem falan takip edemedim. o yüzden şu anda aşılamaya dair hiçbir şey bilmiyorum. Randevusuz gitmemi mi önerirsiniz? Asm ya da devlet hastahanesi hangisi daha uygun olur?
0
Randevusuz yapmayı bıraktılar sanırım. MHRS'den randevu alın, en yakın tarihli hangisinden alabiliyorsanız oradan alın.
0
jonas
selamlar, 10 gün önce kız arkadaşımla ayrıldıktan sonra tüm iletişimimizi kestik. lakin benim kafamda her gün kati surette engel olamadığım bir şekilde "bugün whatsapp'tan mesaj atar mı acaba" düşünceleri dönüyor."kendin at o zaman" demeyin çünkü ayrılığı isteyen taraf ben değildim, kendisiydi. dola
selamlar, 10 gün önce kız arkadaşımla ayrıldıktan sonra tüm iletişimimizi kestik. lakin benim kafamda her gün kati surette engel olamadığım bir şekilde "bugün whatsapp'tan mesaj atar mı acaba" düşünceleri dönüyor.
"kendin at o zaman" demeyin çünkü ayrılığı isteyen taraf ben değildim, kendisiydi. dolayısıyla gururum izin vermez ve ben ona daha mesaj atamam. kaç gündür kendisinden keşke bir özlediğini belli eden mesaj gelse, "naber" dese, aramız yeniden ısınsa ve yeniden başlasak diye hiç hoşlanmadığım ama engel de olamadığım bir beklentim var. whatsapp'tan onu engellemek de istemiyorum çünkü ayıp olacak öyle de. o da beni engellemiş falan değil zaten.
bilemiyorum ne yapacağımı. her gün kafamda dönüp duran bu beklentiden kurtulmak istiyorum. ama nasıl? var mı önerileriniz?
"kendin at o zaman" demeyin çünkü ayrılığı isteyen taraf ben değildim, kendisiydi. dolayısıyla gururum izin vermez ve ben ona daha mesaj atamam. kaç gündür kendisinden keşke bir özlediğini belli eden mesaj gelse, "naber" dese, aramız yeniden ısınsa ve yeniden başlasak diye hiç hoşlanmadığım ama engel de olamadığım bir beklentim var. whatsapp'tan onu engellemek de istemiyorum çünkü ayıp olacak öyle de. o da beni engellemiş falan değil zaten.
bilemiyorum ne yapacağımı. her gün kafamda dönüp duran bu beklentiden kurtulmak istiyorum. ama nasıl? var mı önerileriniz?
0
Bu sorun 4 yolla çözülür. Seç beğen al.
Zamana bırakmak
Yeni hobi ve ortam edinmek
Yeni birini bulmak
Ona tekrar yazıp onu degersizlestirmek.
Çünkü onu değil onla yaşadığın şeyleri özlüyorsun bir yerden sonra.
Kolay gelsin.
Zamana bırakmak
Yeni hobi ve ortam edinmek
Yeni birini bulmak
Ona tekrar yazıp onu degersizlestirmek.
Çünkü onu değil onla yaşadığın şeyleri özlüyorsun bir yerden sonra.
Kolay gelsin.
0
Valla hocam bence gercek manada kendine karşı dürüst olarak başla daha sonrasında da kabullen. Mesela şu yazdığın "whatsapptan engellemek istemiyorum çünkü ayıp olacak" kısmı bence tam olarak öyle değil. Yani bana göre onu whatsapptan engellememenin sebebi ayıp olacağından falan değil, onun engellendiğini farkedip yazacağı varsa da yazmamasina sebep olma ya da yazdığında mesajın sana ulaşmaması ihtimallerinden korkuyor olman esas sebep. Bu neden önemli? Çünkü bence olayları bu şekilde kafanda yanlış resmettikce çözüm bulman zorlaşacak.
Çözüm da direkt "WhatsApptan engelle" şeklinde değil bu arada. Demek istediğim o sadece küçük bir örnekti ama düşünme şeklin böyle devam ederse atıyorum doğum günü 2 ay sonraysa "doğum gününü kutlamamak ayıp olur şimdi" diye düşünüp o 2 ay süresince hem gerçeği kabullenmeyi engellersin hem de atacağın o mesajın bişeyleri değiştirecegi beklentisi falan olur.
Yani kısaca yapma öyle şeyler, kabullenip önüne bak.
Çözüm da direkt "WhatsApptan engelle" şeklinde değil bu arada. Demek istediğim o sadece küçük bir örnekti ama düşünme şeklin böyle devam ederse atıyorum doğum günü 2 ay sonraysa "doğum gününü kutlamamak ayıp olur şimdi" diye düşünüp o 2 ay süresince hem gerçeği kabullenmeyi engellersin hem de atacağın o mesajın bişeyleri değiştirecegi beklentisi falan olur.
Yani kısaca yapma öyle şeyler, kabullenip önüne bak.
0
Yazacağı varsa muhtemelen sen kafandan attığın an yazar. Böyle düşünmeye devam ettiğin sürece o mesajın gelme ihtimali bence çok düşük. Bir şekilde oyala kendini, kafanı meşgul et, arkadaşlarınla sık vakit geçir. engelleme ama bildirimleri sessize al mesela. Gözün telefona gitmesin yani. Sen bekleme, gelirse sürpriz olsun. Ama gelmeme ihtimalini kabullenip yoluna devam etmen lazım.
0
Karşı taraf bitirince eli kolu bağlanıyor insanın malesef, bir seneyi geçsede bekliyorsun ama olmayacağınıda biliyorsun alışıyorsun bir köşede aklında kalıyor. Kendine işine hedeflerine enerjini vermeye çalışıp yeni insanlarla tanışarak hayatına yeni bir yön verebilirsin. Olur da mesaj gelirse süpriz olur beklememek lazım ama.
0
ketkaratudun
Merhaba takip ettiğim kanallar sanırım yaz tatilinde kimse video atmıyor , sıkıldım izleyecek bişeyler arıyorum tavsiye edebileceğiniz güzel youtube kanalı varmı. Gezi vlogları olursa daha makbule geçer
Merhaba takip ettiğim kanallar sanırım yaz tatilinde kimse video atmıyor , sıkıldım izleyecek bişeyler arıyorum tavsiye edebileceğiniz güzel youtube kanalı varmı. Gezi vlogları olursa daha makbule geçer
0
Valla ben yolcularin dikkatine izliyorum. Cok samimi ve tatli bir cift. Bir hayalin pesinde de guzel.
0
rose parks
mesela x yerde x ayında saat 7'de güneşin durumu, x ayında şu saatte olur gibisinden.mesela istanbulda ekim ayında saat 7'de güneş şu konumda, haziranda da şu saatte aynı konumda olur falan.
mesela x yerde x ayında saat 7'de güneşin durumu, x ayında şu saatte olur gibisinden.
mesela istanbulda ekim ayında saat 7'de güneş şu konumda, haziranda da şu saatte aynı konumda olur falan.
mesela istanbulda ekim ayında saat 7'de güneş şu konumda, haziranda da şu saatte aynı konumda olur falan.
0
Evet hesaplanabilir. Ama biraz uğraşmak lazım.
Misal Ankara 40. kuzey enleminde (aslında Ankara çok büyük, hangi noktaysa onu seçmek lazım hesap düzgün olsun diye ama anlatması kolay olsun diye düz rakam seçtim). Bu şu anlama geliyor, ekinoks günlerinde (dünyanın ekvatorda güneşle 90 derece açı yapabildiği zamanlarda), Ankara'da güneş tam öğle vaktinde ufuk çizgisinden 50 derece yukarıda görünecek.
Haziran ayında, en uzun gündüzün olduğu günde (21'i yani), dünyanın eğimi 23.5 derece olduğu için 50+23.5, yani ufuk çizgisinden 73.5 derece yukarıda göreceğiz. Aynı şekilde 21 Aralık için de 50-23.5'ten 26.5 derece açıyla geçecek. Günün uzunluğu da direkt bu açı ile alakalı zaten. Eğer dünya güneşe 90 derece açıyla bakan düz bir levha olsaydı, düz 12 saat gece 12 saat gündüz olurdu. Ama öyle değil ne yazık ki, garip gurup bi şekli var.
Şimdi mesela Mart ekinoksundan 21 Haziran'a kaç gün olduğunu biliyoruz. Güneşin yüksekliğinin 50 dereceden 73.5 dereceye hangi hızla değiştiğini hesaplayabiliriz. Dolayısıyla spesifik bir günde, güneşin gökyüzünde hangi çizgide ilerleyeceğini de hesaplayabiliyoruz.
Şimdi sıra hangi saatte nerede olacağını hesaplamakta.
Bir günün 24 saat olduğunu da biliyoruz. Ankara'nın 33 Doğu enleminde ama hesap kolay olsun diye 30 kabul edelim. 24 saatimiz 180 tane enlem (90 doğu 90 batı olacak şekilde) ayrılmış durumda.
Şimdi tam ekinoks zamanı, dönencelerden birinde (23,5 enlemi gibi) ve GMT 0'da olsaydık, güneş sabah 6'da doğup akşam 6'da batacak, ve 12 saatte 180 derecelik bir yay tarayacaktı. Biz güneşi 50 derece gördüğümüz için, tarayacağı uzunluk (düz çizgi gibi düşündüğümüzde, dünyanın yörüngesini değil de güneşin düştüğü plane'e göre projeksiyon alıyoruz gibi) aslında cos(17.5), o da yaklaşık 0.21 kadar daha uzun bir alan taraması gereiyor. Yani bizde %20 daha uzun sürmesi lazım günün, o da yaklaşık 14.4 saat ediyor. Biz düz 14 diyelim.
Şimdi, 33 doğu enlemindeyiz, her enlem yaklaşık 4 dakika. Demek ki güneş bizde 132 dakika (2 saat diyelim) daha erken doğacak. Demek ki saat 4'te sıfır noktasında doğuyor. Diyelim saat 8'de nerede olacağını merak ediyorsun, güneş doğduktan 4 saat sonra, gün 14 saatti, demek ki gideceği yolun 4/14'ünü gitmiş. Yaklaşık 0.3'ü eder. Tam ortadayken 50 derece yukardaydı, saat 8'de (tam ortaya gelmesine günün 0.2'si kadar vakit var), sin(3/5)'ten (yaklaşık 0.5), güneş 25 derece yukarıda olacak ve tam tepe noktası ile doğma noktasının arasında olacak.
Misal Ankara 40. kuzey enleminde (aslında Ankara çok büyük, hangi noktaysa onu seçmek lazım hesap düzgün olsun diye ama anlatması kolay olsun diye düz rakam seçtim). Bu şu anlama geliyor, ekinoks günlerinde (dünyanın ekvatorda güneşle 90 derece açı yapabildiği zamanlarda), Ankara'da güneş tam öğle vaktinde ufuk çizgisinden 50 derece yukarıda görünecek.
Haziran ayında, en uzun gündüzün olduğu günde (21'i yani), dünyanın eğimi 23.5 derece olduğu için 50+23.5, yani ufuk çizgisinden 73.5 derece yukarıda göreceğiz. Aynı şekilde 21 Aralık için de 50-23.5'ten 26.5 derece açıyla geçecek. Günün uzunluğu da direkt bu açı ile alakalı zaten. Eğer dünya güneşe 90 derece açıyla bakan düz bir levha olsaydı, düz 12 saat gece 12 saat gündüz olurdu. Ama öyle değil ne yazık ki, garip gurup bi şekli var.
Şimdi mesela Mart ekinoksundan 21 Haziran'a kaç gün olduğunu biliyoruz. Güneşin yüksekliğinin 50 dereceden 73.5 dereceye hangi hızla değiştiğini hesaplayabiliriz. Dolayısıyla spesifik bir günde, güneşin gökyüzünde hangi çizgide ilerleyeceğini de hesaplayabiliyoruz.
Şimdi sıra hangi saatte nerede olacağını hesaplamakta.
Bir günün 24 saat olduğunu da biliyoruz. Ankara'nın 33 Doğu enleminde ama hesap kolay olsun diye 30 kabul edelim. 24 saatimiz 180 tane enlem (90 doğu 90 batı olacak şekilde) ayrılmış durumda.
Şimdi tam ekinoks zamanı, dönencelerden birinde (23,5 enlemi gibi) ve GMT 0'da olsaydık, güneş sabah 6'da doğup akşam 6'da batacak, ve 12 saatte 180 derecelik bir yay tarayacaktı. Biz güneşi 50 derece gördüğümüz için, tarayacağı uzunluk (düz çizgi gibi düşündüğümüzde, dünyanın yörüngesini değil de güneşin düştüğü plane'e göre projeksiyon alıyoruz gibi) aslında cos(17.5), o da yaklaşık 0.21 kadar daha uzun bir alan taraması gereiyor. Yani bizde %20 daha uzun sürmesi lazım günün, o da yaklaşık 14.4 saat ediyor. Biz düz 14 diyelim.
Şimdi, 33 doğu enlemindeyiz, her enlem yaklaşık 4 dakika. Demek ki güneş bizde 132 dakika (2 saat diyelim) daha erken doğacak. Demek ki saat 4'te sıfır noktasında doğuyor. Diyelim saat 8'de nerede olacağını merak ediyorsun, güneş doğduktan 4 saat sonra, gün 14 saatti, demek ki gideceği yolun 4/14'ünü gitmiş. Yaklaşık 0.3'ü eder. Tam ortadayken 50 derece yukardaydı, saat 8'de (tam ortaya gelmesine günün 0.2'si kadar vakit var), sin(3/5)'ten (yaklaşık 0.5), güneş 25 derece yukarıda olacak ve tam tepe noktası ile doğma noktasının arasında olacak.
0
evet hesaplanabilir, geçen sene python ile nasa'dan bir takım veriler çekerek böyle bir program yazmaya niyetlenmiştim ancak zamanım olmamıştı.
ben direkt, günlük olarak türkiye'de gün ve saat içerisinde hangi yerleşim yeri ne kadar güneş alıyor kaç derece ile güneş alıyor üzerine çalışmayı planlamıştım. teknik olarak hazırlanması çok zor değil ama planlaması çok önemli. emek ve özveri isteyen bir şey
ben direkt, günlük olarak türkiye'de gün ve saat içerisinde hangi yerleşim yeri ne kadar güneş alıyor kaç derece ile güneş alıyor üzerine çalışmayı planlamıştım. teknik olarak hazırlanması çok zor değil ama planlaması çok önemli. emek ve özveri isteyen bir şey
0
divit
Biz yesek 1 haftada mortingen oluruz ne bagirsak kalir ne bisey.Bunlar takir tukur kraker gibi yiyor, yerken sesi geliyor.Belli yani sert bisey.Bu vucuda nasil zarar vermiyor, hadi kuru et desen o bile kafamda normallesmiyor.
Biz yesek 1 haftada mortingen oluruz ne bagirsak kalir ne bisey.
Bunlar takir tukur kraker gibi yiyor, yerken sesi geliyor.
Belli yani sert bisey.
Bu vucuda nasil zarar vermiyor, hadi kuru et desen o bile kafamda normallesmiyor.
Bunlar takir tukur kraker gibi yiyor, yerken sesi geliyor.
Belli yani sert bisey.
Bu vucuda nasil zarar vermiyor, hadi kuru et desen o bile kafamda normallesmiyor.
0
Suyla buluşunca anında lapa lapa olan bi şey kuru mama. Zaten tüm kuru mamaların paketinde yanına mutlaka taze içme suyu koyun yazar. Kedi bunu mideye indirdiği anda midede kolayca çözünüyor zaten.
0
himmet +1
sert olması da evrimsel süreç, içgüdü, ağız ve diş sağlığı açısından onlar için iyi ve olması gereken.
çünkü normal şartlarda doğadayken kemikten et sıyırmak, kemik kırmak vb. gibi şeyler yapıyorlar.
ki onunla kıyaslandığında o kadar da aşırı sert değil ama en azından dişleriyle kıtırdatıp kırabiliyorlar.
sert olması da evrimsel süreç, içgüdü, ağız ve diş sağlığı açısından onlar için iyi ve olması gereken.
çünkü normal şartlarda doğadayken kemikten et sıyırmak, kemik kırmak vb. gibi şeyler yapıyorlar.
ki onunla kıyaslandığında o kadar da aşırı sert değil ama en azından dişleriyle kıtırdatıp kırabiliyorlar.
0
Biz de yesek mide kaldirir mi acaba?
Bize de uretsinler ne guzel bayatlamiyor al yanina kampa git.
Bize de uretsinler ne guzel bayatlamiyor al yanina kampa git.
0
tadından ötürü yiyemezsiniz muhtemelen ama besleyicilik açısından bizim yediğimiz birçok şeyden daha sağlıklıdır.
sağlıklı olması tabii tartışılır ama besleyicidir diyelim en azından.
eğer iyisini yerseniz tabii.
sağlıklı olması tabii tartışılır ama besleyicidir diyelim en azından.
eğer iyisini yerseniz tabii.
0
mide enzimi denen şey (kedide de insanda da aynı) belli oranda hidroklorik asit içerir. bir de bu tüylü arkadaşlar fare v.b. yiyecek şekkilde evrimleşmiş.onların kuru mama yemesiyle insanın bayat kraker (sadece sertlik açısından karşılaştırma-içerik olarak elbette bayat kraker yenmez) yemesi arasında bir fark yok.
not: kedi olanlar yiyebilir elbette ama sindirim sisteminin bundan hoşlanacağı şüpheli *
gerekki not: kedi mamaları kedilerin gerçek manada karnivor olmalarından ötürü leşçiltür olan köpek mamalarına oranla daha kabul edilebilir besinlerdir ama her ikisinin de sindirim sistemine uygun olmadığını unutmamak gerekir.
not: kedi olanlar yiyebilir elbette ama sindirim sisteminin bundan hoşlanacağı şüpheli *
gerekki not: kedi mamaları kedilerin gerçek manada karnivor olmalarından ötürü leşçiltür olan köpek mamalarına oranla daha kabul edilebilir besinlerdir ama her ikisinin de sindirim sistemine uygun olmadığını unutmamak gerekir.
0
gudumlu anne terligi
Merhaba 2.5 aylık kediyi komşumuzdan sahiplendim kendisi american shorthair erkek. Eve gelmeden önce veterinere uğradık bakımı yapıldı, iç dış parazit aşıları tamam. Sahiplendiğim evdekiler şok markette satılan yavru kedi mamasından önermişti ama ben kaliteli bir şey olsun diyerek reflex plus kitten
Merhaba 2.5 aylık kediyi komşumuzdan sahiplendim kendisi american shorthair erkek. Eve gelmeden önce veterinere uğradık bakımı yapıldı, iç dış parazit aşıları tamam.
Sahiplendiğim evdekiler şok markette satılan yavru kedi mamasından önermişti ama ben kaliteli bir şey olsun diyerek reflex plus kitten mama aldım ancak kakası dehşet kokuyor. Kapalı kutu tuvalet ve kum olarak da ince taneli proline topaklanan kum almıştım. Ufaklık kakasını kapatmayı biliyor çok güzel eşeliyor kumu asla dışarıda kalmıyor. Ancak koku korkunç. Birkaç kedili aile ile konuştum mama değiştir dediler ve reflex iyidir dediler ne yapacağımı anlamadım, ne önerirsiniz?
Sahiplendiğim evdekiler şok markette satılan yavru kedi mamasından önermişti ama ben kaliteli bir şey olsun diyerek reflex plus kitten mama aldım ancak kakası dehşet kokuyor. Kapalı kutu tuvalet ve kum olarak da ince taneli proline topaklanan kum almıştım. Ufaklık kakasını kapatmayı biliyor çok güzel eşeliyor kumu asla dışarıda kalmıyor. Ancak koku korkunç. Birkaç kedili aile ile konuştum mama değiştir dediler ve reflex iyidir dediler ne yapacağımı anlamadım, ne önerirsiniz?
0
mamadan dolayı kokar.
şok market mamasının tavsiye edilmesine yorum yapamıyorum.
reflex kesinlikle kaliteli bir mama değil.
size tavsiye edenleri de uyarın bence.
n&d alın, en iyisi o.
n&d bütçenizi aşarsa hiç değilse royal canin veya proplan olsun.
güle güle büyütün.
şok market mamasının tavsiye edilmesine yorum yapamıyorum.
reflex kesinlikle kaliteli bir mama değil.
size tavsiye edenleri de uyarın bence.
n&d alın, en iyisi o.
n&d bütçenizi aşarsa hiç değilse royal canin veya proplan olsun.
güle güle büyütün.
0
Blatta +1.
N&d kitten maması yok ama sanırım; once proplan alabilirsiniz. Bizimki de n&d ve proplan dışında bir sey yemiyor. N&d bağırsak sorunu yaptı bir ara, proplana donmustuk ama o bizim kediyle ilgili bir durum.
N&d kitten maması yok ama sanırım; once proplan alabilirsiniz. Bizimki de n&d ve proplan dışında bir sey yemiyor. N&d bağırsak sorunu yaptı bir ara, proplana donmustuk ama o bizim kediyle ilgili bir durum.
0
Çok teşekkür ederim, henüz 1 haftadır bizimle pek çok youtube videosunda da önermişlerdi N&D ama işbirliği reklam va olabilir diye bir de buraya sorayım dedim. Alıp yavaş yavaş ona geçiş yapayım o halde. Sanırım değerler bakımından ND proplana göre daha çok iyi gibi anladım. Ama tecrübeleriniz de benim için önemli
0
Market maması mı? E yuh yani.
Reflex de bizim sokak kedilerine verdiğimiz ucuz mamalardan. İmkan varsa ev kedisi için tercih etmiyoruz.
N&D kaliteli ancak sorun kaka kokması ise o da aynı şeyi yapıyor maalesef.
Proplan deneyebilirsiniz.
Reflex de bizim sokak kedilerine verdiğimiz ucuz mamalardan. İmkan varsa ev kedisi için tercih etmiyoruz.
N&D kaliteli ancak sorun kaka kokması ise o da aynı şeyi yapıyor maalesef.
Proplan deneyebilirsiniz.
0
n&d gerçekten çok iyi, evet.
kitten maması var mı, yok mu bilmiyorum.
özellikle erkek kedilerde mama kalitesi çok önemli.
çünkü reflex veya market maması gibi mamalar çok fazla aroma, yani çok fazla tuz, tatlandırıcı vb. içerir.
bizim fast foodlar ya da marketlerdeki nuggetlar, ucuz sosisler gibi.
bu da uzun, hatta bazen kısa vadede böbrekleri yorar.
kedilerin böbrek sağlığı hayatının uzunluğunu belirler.
erkek kedilerde kanal dar ve uzun olduğu için idrar yolu kristali yani taş oluşumu çok büyük problemdir, birkaç günde ölüme götürür ve bunu yaşamamanın asıl yolu böbrek sağlığını korumak, kaliteli beslemektir.
o yüzden ne kadar iyi mama, o kadar iyi böbrek, o kadar iyi idrar yolu demektir.
bu da kedinin uzun yaşamasını sağlar.
dişi kedilerde kanal kısa ve geniştir, o yüzden kristal nedeniyle sistit gibi sorunlar olsa da, ölümcül olmaz.
yine de iki cins için de böbrek sağlığı ömrün uzunluğunu belirler.
dolayısıyla az tahıl, hatta hiç tahıl (onu veterinerle kararlaştırın) kedinin genel sağlığı ve böbrekleri için daha iyidir.
n&d'nin iyi olma nedeni, diğer mamalar gibi soya, tahıl vb. içermemesi.
n&d'nin az tahıllı olan mamaları da var, o da tabii ki diğer mamalara göre yine bin kat daha iyi.
edit: n&d'nin premium balkabaklı serisini kullanıyorum, koku yok, kakalar da normal boyutta.
kitten maması var mı, yok mu bilmiyorum.
özellikle erkek kedilerde mama kalitesi çok önemli.
çünkü reflex veya market maması gibi mamalar çok fazla aroma, yani çok fazla tuz, tatlandırıcı vb. içerir.
bizim fast foodlar ya da marketlerdeki nuggetlar, ucuz sosisler gibi.
bu da uzun, hatta bazen kısa vadede böbrekleri yorar.
kedilerin böbrek sağlığı hayatının uzunluğunu belirler.
erkek kedilerde kanal dar ve uzun olduğu için idrar yolu kristali yani taş oluşumu çok büyük problemdir, birkaç günde ölüme götürür ve bunu yaşamamanın asıl yolu böbrek sağlığını korumak, kaliteli beslemektir.
o yüzden ne kadar iyi mama, o kadar iyi böbrek, o kadar iyi idrar yolu demektir.
bu da kedinin uzun yaşamasını sağlar.
dişi kedilerde kanal kısa ve geniştir, o yüzden kristal nedeniyle sistit gibi sorunlar olsa da, ölümcül olmaz.
yine de iki cins için de böbrek sağlığı ömrün uzunluğunu belirler.
dolayısıyla az tahıl, hatta hiç tahıl (onu veterinerle kararlaştırın) kedinin genel sağlığı ve böbrekleri için daha iyidir.
n&d'nin iyi olma nedeni, diğer mamalar gibi soya, tahıl vb. içermemesi.
n&d'nin az tahıllı olan mamaları da var, o da tabii ki diğer mamalara göre yine bin kat daha iyi.
edit: n&d'nin premium balkabaklı serisini kullanıyorum, koku yok, kakalar da normal boyutta.
0
N&D de yavru kedi için mama var ama koku fazlasıyla oluyor onda da, sanırım kokutmayan mama yok gibi ya. ben şu an nd kullanıyorum kakası hem kokuyor hem de fazla hacimli, kaliteli olmasına kaliteli ama koku fena nd,de. bir de kaliteli mamalarda kaka hacmi küçük olur denir ama bizde öyle değil şu an.
0
mentuhotep
Ekstra bir şey belirtmediğinizde hangi çekirdekle yapılmış americano geliyor mesela? Standart mı bu? Paketli olarak sattıklarından birini mi (örn. Guatemala Antigua) kullanıyorlar yoksa karışım mı yapıyorlar?
Ekstra bir şey belirtmediğinizde hangi çekirdekle yapılmış americano geliyor mesela? Standart mı bu? Paketli olarak sattıklarından birini mi (örn. Guatemala Antigua) kullanıyorlar yoksa karışım mı yapıyorlar?
0
espresso makinelerine konan buyuk posetler oluyor. paketli olarak satilanlarin buyugu iste oyle soyleyeyim. dukkanda hangisi coksa ondan konur. mesela biz paso guatemala koyardik cunku hep ondan gelirdi.
edit: filtre kahve makinesinin ustunde bir tabela olur hangi kahvenin demlendigine dair. bu aralar pike palace gorursun mesela espresso makinesine de ondan konur ekseriyetle
edit: filtre kahve makinesinin ustunde bir tabela olur hangi kahvenin demlendigine dair. bu aralar pike palace gorursun mesela espresso makinesine de ondan konur ekseriyetle
0
Paket kahve rafinda gordugun satilanlardan birisi. O ara dukkanda hangisi en coksa o oluyor.
0
olaylar olaylar
Muhtemelen hala çalışıyor ki ısınıyor, nedeni ne olabilir ya da nasıl düzeltilir?
Muhtemelen hala çalışıyor ki ısınıyor, nedeni ne olabilir ya da nasıl düzeltilir?
0
uyku da calismasi bug olabilir. update etmeyi deneyin.
isinmasinin nedeni, eger kapak kapali ise muhtemelen fanin giris-cikislarina en genel oluyordur. bu da isinmaya neden olur.
isinmasinin nedeni, eger kapak kapali ise muhtemelen fanin giris-cikislarina en genel oluyordur. bu da isinmaya neden olur.
0
rayde
Selamlar, esim Sirbistan vatandaşı ama Turkiye’de ikamet ediyor. Turk vatandaşligi da var gocmen yani. Esi olarak ben de Sırbistan vatandasligi almak istiyorum ama yol yontem bilemedik. Esimin sirpcasi da olmadigindan oraya gitsek nereye gidecegiz kimle konusacagiz bilmiyoruz. En azindan yapilmasi g
Selamlar, esim Sirbistan vatandaşı ama Turkiye’de ikamet ediyor. Turk vatandaşligi da var gocmen yani. Esi olarak ben de Sırbistan vatandasligi almak istiyorum ama yol yontem bilemedik. Esimin sirpcasi da olmadigindan oraya gitsek nereye gidecegiz kimle konusacagiz bilmiyoruz. En azindan yapilmasi gereken islemleri nasil öğrenebiliriz? Googleladim ama net bisi bulamadım.
Belki aramizda vardir gocmenler :)
Belki aramizda vardir gocmenler :)
0
Çok düz mantıkla en az 5 sene ikamet etmen lazım diyebilirim. Annem bulgaristan vatandaşı, ben direkt oldum ama babam mesela olmadı/ olamadı. Ancak oradan oturum alabilir, vatandaşlık için yaşaması lazım uzun süre.
0
Vatandaşlık için aile birleşimiyle gidip o ülkede yaşamanız lazım belirli bir süre (çoğu ülkede beş yıldır) Avrupa ülkelerinin çoğunda, muhtemelen Sırbistan da öyledir. Sırbistan konsolosluğunu arayıp sorabilirsiniz aslında.
0
regina phalange
20 yaş dişi
20 yaş dişi
0
eğer 20 yaş dişin gömülüyse dikiş atılır.benim gömülü değil çıkmıştı.sadece çektirdim,bitti.gömülü diş çekimi biraz daha uzun sürüyor ve daha pahalı.
0
bana eriyen dikis atilmisti, 1 hafta sonra falan uctu gitti dikisler.
0
the real brad pitt
Selam. Var mı bildiğiniz. Ön cam hariç kaplama yapıyorlar ya hani. Tşk.
Selam.
Var mı bildiğiniz. Ön cam hariç kaplama yapıyorlar ya hani.
Tşk.
Var mı bildiğiniz. Ön cam hariç kaplama yapıyorlar ya hani.
Tşk.
0
balpolen
Bayramda evde acardik biz cevizli baklava ama bikac bayramdir yapmiyoruz. Ben de aslinda pek sevmem ama bikac gundur aklimda. Istanbul'da tavsiye edebileceginiz evde yaptigimiz gibi el acmasi cevizli ev baklavasi yiyebilecegim yer var midir?
Bayramda evde acardik biz cevizli baklava ama bikac bayramdir yapmiyoruz. Ben de aslinda pek sevmem ama bikac gundur aklimda. Istanbul'da tavsiye edebileceginiz evde yaptigimiz gibi el acmasi cevizli ev baklavasi yiyebilecegim yer var midir?
0
aslindasorunumpsikolojik
çocuğa bilgisayar toplayacam.https://www.youtube.com/watch?v=zcv6Da3Mzsgşu videoda 1030 ve 1050 ekran kartıyla oyun videosunu yanyana koymuşlar.görüntü kalitesinde fark göremedim ben.sadece biri 30 fps ise diğeri 60 fps.fps farkı için fiyat farkına değermi ? birde sinemada yüzlerce milyon dolara çek
çocuğa bilgisayar toplayacam.
www.youtube.com
şu videoda 1030 ve 1050 ekran kartıyla oyun videosunu yanyana koymuşlar.
görüntü kalitesinde fark göremedim ben.
sadece biri 30 fps ise diğeri 60 fps.
fps farkı için fiyat farkına değermi ?
birde sinemada yüzlerce milyon dolara çekilen filmi 30 fps izliyoruz zaten, 60 fps insna gözü fark edebiliyormu ?
www.youtube.com
şu videoda 1030 ve 1050 ekran kartıyla oyun videosunu yanyana koymuşlar.
görüntü kalitesinde fark göremedim ben.
sadece biri 30 fps ise diğeri 60 fps.
fps farkı için fiyat farkına değermi ?
birde sinemada yüzlerce milyon dolara çekilen filmi 30 fps izliyoruz zaten, 60 fps insna gözü fark edebiliyormu ?
0
Oyunlarda 30 ila 60fps arasındaki fark oynarken çok fazla. Ufak fps dalgalanmaları dahi hissediliyor.
0
Oyun oynarken çok farkediliyor. 60 fps ten 50 fps e düşünce grafik ayarlarını değiştirme ihtiyacı hissediyorum oyun oynarken. Mutlaka 1050 alın.
youtu.be
tam olarak videonun burasında farkı görebilirsiniz.
youtu.be
tam olarak videonun burasında farkı görebilirsiniz.
0
fps denen şey oyunlardaki en önemli farktır. Bisiklet ile motosiklet arasında "birinde motor var sadece, başka fark yok" demek gibidir. 30fps ile oyun oynanmaz, kanser olur çocuk. 60fps bile günümüzde yetersiz, 144 fps hedefliyor yeni kartlar ve monitörler.
0
sinemanın 24 kare olmasının bütçe ve geçmişten gelen standart gibi temelleri var.
Oyunda 60 kare fark eder, tabii sabit 30 kare falan verebilse o da oynanır ama 1030 ile sabit 30 kare bile alamazsınız bazı oyunlarda. 1050 ile de ayarları düşürmeden öyle sabit 60 kare alamayabilir, arada 30-40'lara düşer o zaten.
Oyunda 60 kare fark eder, tabii sabit 30 kare falan verebilse o da oynanır ama 1030 ile sabit 30 kare bile alamazsınız bazı oyunlarda. 1050 ile de ayarları düşürmeden öyle sabit 60 kare alamayabilir, arada 30-40'lara düşer o zaten.
0
yasli ateist
Bilgisayar muhendisiyim ve evden calisiyorum. Bir suredir kiralik daire ariyorum kendime. Uzun zamandir giris katta oturdugum icin biktim, manzarali yuksek katli bir daire ariyorum. Gordum ki sadece Kartal'da var boyle daireler ve makul geldi. Yorumunuz nedir, kalabilir miyim oralarda? Gece cikip yu
Bilgisayar muhendisiyim ve evden calisiyorum. Bir suredir kiralik daire ariyorum kendime. Uzun zamandir giris katta oturdugum icin biktim, manzarali yuksek katli bir daire ariyorum. Gordum ki sadece Kartal'da var boyle daireler ve makul geldi.
Yorumunuz nedir, kalabilir miyim oralarda? Gece cikip yuruyusler falan yapabilir miyim Kartal'da, nasil bir ilcedir buralar? Ozellikle metro civarlari, Kartal metrosu, Adnan Kahveci metrosu falan. Tutulur mu ev buralardan? Buralardaki rezidanslar bazinda bilmem gereken bir sey var midir ekstra? Sahile insem sorun yasar miyim, oturup kafa dinlemek baglaminda.
Ulasim buyuk problem degil gibi, metrodan oturu. Arada sirada Kadikoy'e inerim en fazla diye dusunuyorum. Yine de bu noktadaki tecrubelerinizi duymak isterim.
Yorumunuz nedir, kalabilir miyim oralarda? Gece cikip yuruyusler falan yapabilir miyim Kartal'da, nasil bir ilcedir buralar? Ozellikle metro civarlari, Kartal metrosu, Adnan Kahveci metrosu falan. Tutulur mu ev buralardan? Buralardaki rezidanslar bazinda bilmem gereken bir sey var midir ekstra? Sahile insem sorun yasar miyim, oturup kafa dinlemek baglaminda.
Ulasim buyuk problem degil gibi, metrodan oturu. Arada sirada Kadikoy'e inerim en fazla diye dusunuyorum. Yine de bu noktadaki tecrubelerinizi duymak isterim.
0
Neden sadece kartal'da böyle daireler olsun? E5 hattının tamamı o tarz rezidanslarla dolu. Dumankaya İkon'a bakabilirsin, tam istediğin gibi bir sürü daire var, metroya yakın, caddebostan'a da bisiklet - scooter mesafesinde. Kartal sahilden daha nezih olur mesela.
0
@roketadam Haklisin fakat bahsettigin yerlerde ilan bulamiyorum dogru duzgun, 1+1 dusuk m2'li daireler en az 3k'dan basliyor mesela Dumankaya Ikon'da -- ve elbette bunun uzerine belki en az 1k'yi bulacak aidat + yakit masrafi var. Hatta kimisi kirayi direkt senelik falan istiyor. sahibinden.com uzerinden bakiyorum (hep emlak ofisleri oraya eklemis zaten daireleri), baska bir kaynak tavsiyen varsa duymak isterim.
0
rezidanslar bazında iyi araştırmak lazım. oturmuş bir site mi? garsoniyer tarzında yerler mi ve oturum tam anlamıyla başlamış mı? hem aidat ver hem de ıvır zıvır eksik şeyler mideni bulandırmasın.
bir de bütçe-araba vs yazsaydınız iyi olurdu. e-5 in altı-sahil kısmı yani güzeldir. fiyatlar da yine artıyor ama marmaray vs güzel olur sizin için.
bir de bütçe-araba vs yazsaydınız iyi olurdu. e-5 in altı-sahil kısmı yani güzeldir. fiyatlar da yine artıyor ama marmaray vs güzel olur sizin için.
0
nakamura
Merhabalar,Koç Üniversitesinde işe başlayacağım. Hangi semtlerden ev bakmalıyım? Anadolu Yakası’nda bir semtte eve çıksam çok mu uzak olur? Yardımcı olursanız sevinirim, teşekkürler.
Merhabalar,
Koç Üniversitesinde işe başlayacağım. Hangi semtlerden ev bakmalıyım? Anadolu Yakası’nda bir semtte eve çıksam çok mu uzak olur? Yardımcı olursanız sevinirim, teşekkürler.
Koç Üniversitesinde işe başlayacağım. Hangi semtlerden ev bakmalıyım? Anadolu Yakası’nda bir semtte eve çıksam çok mu uzak olur? Yardımcı olursanız sevinirim, teşekkürler.
0
Rumelifeneri adresi için Anadolu yakası oldukça ters kalır, hani illa Anadolu yakası olacaksa ulaşım şekline bağlı olarak kötünün iyisi Kavacık olur. O da Anadolu yakasının kalanına ters noktada. Sarıyer ve çevresi daha makul görünüyor.
0
Anadolu Yakası aşırı ters olur. Toplu ulaşım ile gidecekseniz direkt Sarıyer'in semtlerinden birine bakın. Diğer bir seçenek de Yenikapı - Hacıosman Metronun geçtiği semtler olabilir. Metro ile Hacıosman'a gidip oradan okula gidebileceğiniz otobüse geçebilirsiniz.
0
logisticsmanager
SelamlarIs arkadasim Türkiye hastası müslüman bir kadin, emekliliği için Türkiye'de bir daire arıyor.Isteği ; en az 90m2, max 60bin euro, deniz vs birşey görmesini istiyor ve eski içinin renovasyonu vs uğraşmak istemiyor.Istanbul dedi ama bana göre İstanbul hem pahalı hem de çok da emeklilik yeri de
Selamlar
Is arkadasim Türkiye hastası müslüman bir kadin, emekliliği için Türkiye'de bir daire arıyor.
Isteği ; en az 90m2, max 60bin euro, deniz vs birşey görmesini istiyor ve eski içinin renovasyonu vs uğraşmak istemiyor.
Istanbul dedi ama bana göre İstanbul hem pahalı hem de çok da emeklilik yeri değil. Buna ek deprem riski oldukça fazla.
Kişi Fransız, ingilizce ve Fransızca konuşuyor. Gelirse eşiyle, çocuklarıyla gelecek. Her sene Türkiye'ye geliyor, Türkiye bilgisi genel olarak İstanbul/kapadokya/antaly/bodrum ibaret.
Haliyle yabanci birinin yasayabilecegi ve Fransa'dan max iki uçak ile gelebileceği bir yer olmalı.
Is arkadasim Türkiye hastası müslüman bir kadin, emekliliği için Türkiye'de bir daire arıyor.
Isteği ; en az 90m2, max 60bin euro, deniz vs birşey görmesini istiyor ve eski içinin renovasyonu vs uğraşmak istemiyor.
Istanbul dedi ama bana göre İstanbul hem pahalı hem de çok da emeklilik yeri değil. Buna ek deprem riski oldukça fazla.
Kişi Fransız, ingilizce ve Fransızca konuşuyor. Gelirse eşiyle, çocuklarıyla gelecek. Her sene Türkiye'ye geliyor, Türkiye bilgisi genel olarak İstanbul/kapadokya/antaly/bodrum ibaret.
Haliyle yabanci birinin yasayabilecegi ve Fransa'dan max iki uçak ile gelebileceği bir yer olmalı.
0
Türkiye hastalığı değildir muhtemelen İstanbul hastalığıdır. Türkiye'nin müslümanlar için en cazip yeri zaten tarihi yarımada odaklı oluyor. Bir de parası olanlar için Nişantaşı :)
Deniz görmesini isitiyorsa ve bütçe 60 bin euro ise tabii merkezi yerlerde işi zor. Büyükçekmece taraflarında olabilir bir ihtimal. Hem orası tatil kasabası gibi bir ilçe hem de aslında İstanbul.
Deniz görmesini isitiyorsa ve bütçe 60 bin euro ise tabii merkezi yerlerde işi zor. Büyükçekmece taraflarında olabilir bir ihtimal. Hem orası tatil kasabası gibi bir ilçe hem de aslında İstanbul.
0
Yabancı istanbul dışında idare edemez. Artık tarihi yarımadanın da bir numarası kalmadı suriyeli afgan dolu. Çok istiyorsa feneryolu-bostancı minibüs yolunun tercihen altıda yani sahil tarafında olmazsa da minibüs yolu ile e5 arasında alsın. 60bin euroya buralarda çok ev alabileceğini de sanmıyorum, bi 40k euro daha koyarsa ya da sabit döviz emeklilik geliriyle kredi çekerim vs derse buralarda 100k euroya oturulabilir evler bulunur.
0
İstanbula yakınlık önemliyse Bursa Mudanya’ya baksın. Feribotla iki saate Eminönü, sabiha gökçenden de iki saate evinde olur. Deniz görür. İstanbul’da yaşamaktan daha iyidir.
0
istanbul'da o paraya o evi bulamaz. Cok kuzeyde hala yerlesimin oturmadigi dandik yerlerde bulabilir orada da rahat edemez.
Ya da pendik,kartal,tuzla tarafini zorlamasi lazim. Orada da o paraya zor ama deneyebilir.
Deniz gorsun 600bin tl olsun ve yabanci insan rahat etsin deyince kesisim noktasi baska sehir oluyor.
Ya da pendik,kartal,tuzla tarafini zorlamasi lazim. Orada da o paraya zor ama deneyebilir.
Deniz gorsun 600bin tl olsun ve yabanci insan rahat etsin deyince kesisim noktasi baska sehir oluyor.
0
Balıkesir - ayvalık - altınoluk vs taraflarına bakarım ben olsam, 60 bin euro para değil çünkü.
0
Peki acaba bana x paraya surada olur diyebilir misiniz?
Çünkü kişinin parası var. Yasadigimiz yerde 3-4 tane dairesi falan var. Çok mantıklı birşey olursa bence 100bine falan çıkabilir.
Çünkü kişinin parası var. Yasadigimiz yerde 3-4 tane dairesi falan var. Çok mantıklı birşey olursa bence 100bine falan çıkabilir.
0
fff02561
Güncel durum nedir. Bir tane notebook sırt çantam var başka da eşyam yok bunu yanıma alabiliyorum sanırım. Bir de aşağıdakilerden hangisi sorun olur çantamdaki? Tırnak makası, diş macunu, deodorant, traş bıçağı, boş çelik termos.
Güncel durum nedir. Bir tane notebook sırt çantam var başka da eşyam yok bunu yanıma alabiliyorum sanırım. Bir de aşağıdakilerden hangisi sorun olur çantamdaki?
Tırnak makası, diş macunu, deodorant, traş bıçağı, boş çelik termos.
Tırnak makası, diş macunu, deodorant, traş bıçağı, boş çelik termos.
0
Geçen ay yurt dışına çıkmıştım turla. Tur özellikle sırt çantası değil kabin boy valiz almamızı söyledi ısrarla. Tek bir kabin boy valize izin veriliyor dendi bize.
0
Tırnak makası, diş macunu, deodorant ve tıraş bıçağını kabine almazlar. Termos boş olduğu için problem yok. Tırnak makası ve diş macununda bazen sorun çıkarmayabiliyorlar ama deodorant ve tıraş bıçağı net olarak yasak olanlardan.
Krem bazlı şeyleri bazen gözardı ediyorlar ama ben gidiş dönüş bir uçuşta giderken sorun yaşamazken dönüşte çöpe atmak zorunda kalmıştım bi ürünü. Güvenlikteki kadına "gelirken uyarmadılar bunun için" dediğimde "başkaları işini düzgün yapmıyorsa bu benim sorunum değil" gibi bir şey demişti :) Ben de haklısınız deyip attım çöpe.
Krem bazlı şeyleri bazen gözardı ediyorlar ama ben gidiş dönüş bir uçuşta giderken sorun yaşamazken dönüşte çöpe atmak zorunda kalmıştım bi ürünü. Güvenlikteki kadına "gelirken uyarmadılar bunun için" dediğimde "başkaları işini düzgün yapmıyorsa bu benim sorunum değil" gibi bir şey demişti :) Ben de haklısınız deyip attım çöpe.
0
Termos bos iken sorun yok.
Tirnak makasi ve tiras bicagini almazlar. X-rayden gecerken cope attirirlar.
Dis macunu ve deodoranti 100 ml lik boylarda tasiyabiliyorsunuz. Bir de kilitli seyahat posetleri oluyor ya, onlara koyun.
Tirnak makasi ve tiras bicagini almazlar. X-rayden gecerken cope attirirlar.
Dis macunu ve deodoranti 100 ml lik boylarda tasiyabiliyorsunuz. Bir de kilitli seyahat posetleri oluyor ya, onlara koyun.
0
Yani yanıma sırt çantası almamda sorun yok? İçinde kıyafet vs olmasında da sorun yok. Deodorant 150 ml onu götürmiyim. Diş macunu tam 100 ml sanırım onu götürüüm.termos da ok. Tırnak makası ve bıçak almıyorum
0
Verilen max boyut oluyor kabin bagajları için. Örneğin 55x25x20 cm gibi. Bu ölçüyle aynı veya küçükse sorun yok. Hatta 1-2 cm büyükse yine sorun olmaz. Delici kesici alet ve 100 ml üstü sıvı yasak. Ama klipsli/vakumlu pakette olunca daha fazla da alınabiliyordu sanırım. Deodorant alev alıcı madde olduğu için kabinde sorun oluyor.
0
la traviata
5 yaş için bir bisiklet alınacak.Boy da 108-110 civarı. 16'' almalıymışım sanırım.https://www.decathlon.com.tr/500-cocuk-bisikleti-id_8379366.htmlşu bisikleti beğendim ben.Ne diyorsunuz? Oradan alma şuradan al tavsiyeleri de olabilir. Her türlü görüşe açığım.edit: aldim bunu :)
5 yaş için bir bisiklet alınacak.
Boy da 108-110 civarı. 16'' almalıymışım sanırım.
www.decathlon.com.tr
şu bisikleti beğendim ben.
Ne diyorsunuz? Oradan alma şuradan al tavsiyeleri de olabilir. Her türlü görüşe açığım.
edit: aldim bunu :)
Boy da 108-110 civarı. 16'' almalıymışım sanırım.
www.decathlon.com.tr
şu bisikleti beğendim ben.
Ne diyorsunuz? Oradan alma şuradan al tavsiyeleri de olabilir. Her türlü görüşe açığım.
edit: aldim bunu :)
0
hrvl
SbHangisi daha güzel ve kalıcı bronzluk sağlar?
Sb
Hangisi daha güzel ve kalıcı bronzluk sağlar?
Hangisi daha güzel ve kalıcı bronzluk sağlar?
0
Hawaiian tropicten ben daha fazla memnun kaldım. Eda taşpınarla bildiğiniz piştim güneş altında, kızarmadım yani direkt piştim. Bir de üstüne soyulma yaptı.
0
marul hirsizi
nedensiz.
nedensiz.
0
Arthur Dayne
2 saat somra iç hatlara inip arkadaşımı bekleyeceğim bir saat kadar, Sigaram bitti, alabileceğim bir yer mevcut mu?
2 saat somra iç hatlara inip arkadaşımı bekleyeceğim bir saat kadar,
Sigaram bitti, alabileceğim bir yer mevcut mu?
Sigaram bitti, alabileceğim bir yer mevcut mu?
0
anatomik
İki doz Sinovac aşısını nisan ayı civarında olan 28 yaşındaki kronik hasta birine (diyabet), üçüncü doz olarak Biontech hakkı ne zaman açılır?Bununla ilgili bir açıklama vs var mı?Ve bu kişi sadece tek doz mu olacak Biontech'i, yoksa normal 2 doz mu?2 sinovac + 1 biontech, 2 biontech olmuş kadar kor
İki doz Sinovac aşısını nisan ayı civarında olan 28 yaşındaki kronik hasta birine (diyabet), üçüncü doz olarak Biontech hakkı ne zaman açılır?
Bununla ilgili bir açıklama vs var mı?
Ve bu kişi sadece tek doz mu olacak Biontech'i, yoksa normal 2 doz mu?
2 sinovac + 1 biontech, 2 biontech olmuş kadar koruyuculuk sağlıyor mu?
Bununla ilgili bir açıklama vs var mı?
Ve bu kişi sadece tek doz mu olacak Biontech'i, yoksa normal 2 doz mu?
2 sinovac + 1 biontech, 2 biontech olmuş kadar koruyuculuk sağlıyor mu?
0
Üçüncü doz 50+ ve sağlık çalışanlarına yapılıyordu galiba mhrs yi ararsanız bilgi verirler durumunuzla ilgili
0
3 ay diye hatırlıyorum. bizimkiler mart'ta bitirmişti 2.doz sinovac'ı temmuz'da biontech oldular.
0
2 sinovac oldu babam, bu ayın 27sinde biontech olabiliyordu. Aldık randevusunu. Kronik hastalığı var 59 yaşında. Şu anlık 2 sinovac + 1 biontech açıklandı ilerde ne olur bilmem
0
asaf
Üniversite sınavına hazırlık için
Üniversite sınavına hazırlık için
0
thad castle
"COVID-19 küresel salgınıyla ilgili sağlık ve güvenlik endişeleri nedeniyle, Dışişleri Bakanlığı, acil olmayan B1/B2 turist ve E2 vize kategorileri de dahil olmak üzere tüm ABD Büyükelçiliklerinde ve Konsolosluklarında rutin NIV hizmetlerini geçici olarak askıya aldı. Acil ve beklenmedik seyahati zo
"COVID-19 küresel salgınıyla ilgili sağlık ve güvenlik endişeleri nedeniyle, Dışişleri Bakanlığı, acil olmayan B1/B2 turist ve E2 vize kategorileri de dahil olmak üzere tüm ABD Büyükelçiliklerinde ve Konsolosluklarında rutin NIV hizmetlerini geçici olarak askıya aldı. Acil ve beklenmedik seyahati zorunlu kılan tıbbi kriz veya insani durumlar için, başvuru sahipleri hızlandırılmış bir randevu talep edebilir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki “Acil Vize Talepleri” bölümüne bakınız."
NIV hizmeti vize hizmeti oluyor diye yorumladım? Doğru mudur?
Teşekkürler,
NIV hizmeti vize hizmeti oluyor diye yorumladım? Doğru mudur?
Teşekkürler,
0
anarsika
Satılmıyorsa neden? Asrın lideri, saygıdeğer cumhurbaşkanımızla bir görüşme yapmıştı hatta üretim için o da yalan oldu demek ki.
Satılmıyorsa neden? Asrın lideri, saygıdeğer cumhurbaşkanımızla bir görüşme yapmıştı hatta üretim için o da yalan oldu demek ki.
0
Türkiye için muhtemelen bir pazar araştırması yaptılar ve Türkiye'ye satış/servis ağı kurmak fizibıl gelmedi. Zaten vergiler nedeniyle milyonlar mertebesinde oluyor aracın fiyatı. Birkaç tane araç satmak için yasal birçok yükümlülük altına girmeyi istememişlerdir.
Elon Musk ve CB arasındaki görüşme Tesla'nın üretim hattı için değildi zaten. Öyle bir şey hiç gündeme gelmedi bildiğim kadarıyla.
Elon Musk ve CB arasındaki görüşme Tesla'nın üretim hattı için değildi zaten. Öyle bir şey hiç gündeme gelmedi bildiğim kadarıyla.
0
Bir de şöyle bir şey var. Bu arabalar ABD’de üretildiği için vergi dezavantajı oluyor. Almanya fabrikası yeterince üretmeye başlarsa daha değişik bir durum ortaya çıkabilir. Çin fabrikası zaten yıl başına teslimatlara başladı. İç pazara ancak yeter.
0
Türkiye'de henüz elektrikli araçlar ilgi görmüyor. Birkaç sebebi var:
-Lojistik. İnsanlar henüz şarj istasyonlarının sayısına güvenemiyor. Zaten yeterince çok sayıda şarj istasyonu da yok. Çoğu konutun da otoparkında böyle düzenlemeler yok. İstanbul'un en yeni ve pahalı konutları olan Ataşehir taraflarında bile çoğu residence otoparkında teslayı şarj edemezsin. Bir aracın şarjı saatler sürüyor. Haliyle aracı şarj edebileceğin en iyi yer evinin otoparkı. Ama yapamıyorsun. Yani aracı evinin yakınında bir istasyona bırakacaksın. 6-7 saat sonra gelip alacaksın. Çok mantıklı değil şu anda.
Amerika ve avrupa'da müstakil evinin otoparkına koyarsın şarj ekipmanlarını sıkıntı yaşamazsın.
-Menzil. Bir tesla fabrika verilerine göre 640 km yol gidebiliyor dolu bataryayla. Hadi yanılma payıyla, kullanımla falan 600 km diyelim. Bizde insanlar aldıkları otomobille her yere gitmek ister. Mesela bir tesla'yla istanbul'dan bodrum'a gidemiyorsun şu anda. Gidiyorsun da, İzmir'de mola veriyorsun, şarj istasyonu buluyorsun. araç 10-12 saat şarjda kalıyor, sonra yola devam ediyorsun.
-Yani elektrikli araçlar şu an şehir içi kullanıma uygun sadece. Ama türkiye'deki şehirleşmeyle avrupa ve amerika'nınki bir değil. Araç kullanma ve ulaşım alışkanlıkları da öyle. Berlin'de Paris'te New York'ta yaşayan adam elektrikli araç alır. Çünkü aracı şehir içinde kullanır. Akşam evin otoparkında şarj eder. Uzun mesafeleri zaten aracıyla gitmez. Şehir dışına, ülke dışına çıkacaksa biner trene gider. Paris'te yaşayan adam 2 saatte trenle manş denizinin altından londra'ya ulaşıyor mesela. Berlin'den 6 saatte trenle hollanda'dasın. Tren saatleri de çok sık. ABD'de aynı şeyi uçakla yapabiliyorsun. Hemen her yere çat diye uçak bulman mümkün. Bu adamlar otomobili genelde şehir içinde kullanıyor zaten. Çok çok ihtiyacı varsa gittiği yerde araç kiralıyor.
Bizde ulaşım karayoluna bağlı. Tren ağı zayıf, havayolu da istanbul-ankara-izmir dışında çok yeterli değil. Kaldı ki havaalanlarına ulaşım da kolay değil.
Bir avrupa metropolünde metroyla, trenle, otobüsle havaalanına en fazla 20 dakikada ulaşıyorsun şehir merkezinden. Türkiye'de büyük şehirlerde havaalanına gitmek bile en iyi koşullarda 60 dakika:) Yani havayolu da çok efektif değil.
Haliyle araba çok önemli. her yere arabayla gidiyoruz. Ee kimse şehirden çıkartamayacağı bir araca milyonlar vermek istemez. Zengin bile olsa vermek istemez. Tek tük istanbul'da görüyorum özellikle etiler taraflarında.
Ama onlar da muhtemelen bir heves oyuncak gibi alınan araçlar. Eminim onların da farklı araçları vardır tesla sırf zevk içindir.
-Lojistik. İnsanlar henüz şarj istasyonlarının sayısına güvenemiyor. Zaten yeterince çok sayıda şarj istasyonu da yok. Çoğu konutun da otoparkında böyle düzenlemeler yok. İstanbul'un en yeni ve pahalı konutları olan Ataşehir taraflarında bile çoğu residence otoparkında teslayı şarj edemezsin. Bir aracın şarjı saatler sürüyor. Haliyle aracı şarj edebileceğin en iyi yer evinin otoparkı. Ama yapamıyorsun. Yani aracı evinin yakınında bir istasyona bırakacaksın. 6-7 saat sonra gelip alacaksın. Çok mantıklı değil şu anda.
Amerika ve avrupa'da müstakil evinin otoparkına koyarsın şarj ekipmanlarını sıkıntı yaşamazsın.
-Menzil. Bir tesla fabrika verilerine göre 640 km yol gidebiliyor dolu bataryayla. Hadi yanılma payıyla, kullanımla falan 600 km diyelim. Bizde insanlar aldıkları otomobille her yere gitmek ister. Mesela bir tesla'yla istanbul'dan bodrum'a gidemiyorsun şu anda. Gidiyorsun da, İzmir'de mola veriyorsun, şarj istasyonu buluyorsun. araç 10-12 saat şarjda kalıyor, sonra yola devam ediyorsun.
-Yani elektrikli araçlar şu an şehir içi kullanıma uygun sadece. Ama türkiye'deki şehirleşmeyle avrupa ve amerika'nınki bir değil. Araç kullanma ve ulaşım alışkanlıkları da öyle. Berlin'de Paris'te New York'ta yaşayan adam elektrikli araç alır. Çünkü aracı şehir içinde kullanır. Akşam evin otoparkında şarj eder. Uzun mesafeleri zaten aracıyla gitmez. Şehir dışına, ülke dışına çıkacaksa biner trene gider. Paris'te yaşayan adam 2 saatte trenle manş denizinin altından londra'ya ulaşıyor mesela. Berlin'den 6 saatte trenle hollanda'dasın. Tren saatleri de çok sık. ABD'de aynı şeyi uçakla yapabiliyorsun. Hemen her yere çat diye uçak bulman mümkün. Bu adamlar otomobili genelde şehir içinde kullanıyor zaten. Çok çok ihtiyacı varsa gittiği yerde araç kiralıyor.
Bizde ulaşım karayoluna bağlı. Tren ağı zayıf, havayolu da istanbul-ankara-izmir dışında çok yeterli değil. Kaldı ki havaalanlarına ulaşım da kolay değil.
Bir avrupa metropolünde metroyla, trenle, otobüsle havaalanına en fazla 20 dakikada ulaşıyorsun şehir merkezinden. Türkiye'de büyük şehirlerde havaalanına gitmek bile en iyi koşullarda 60 dakika:) Yani havayolu da çok efektif değil.
Haliyle araba çok önemli. her yere arabayla gidiyoruz. Ee kimse şehirden çıkartamayacağı bir araca milyonlar vermek istemez. Zengin bile olsa vermek istemez. Tek tük istanbul'da görüyorum özellikle etiler taraflarında.
Ama onlar da muhtemelen bir heves oyuncak gibi alınan araçlar. Eminim onların da farklı araçları vardır tesla sırf zevk içindir.
0
gmzo
Bu sabah idrar testim pozitifti, şu an bayram tatili, İstanbul'da yani evde değiliz ve pazar günü Kapadokya'ya gideceğiz - 4 gün kalacağız. Son regl tarihinin üzerinden 4 hafta 2 gün geçti, folik asit kullanıyorum halihazırda. Hemen doktora gitmek gerekiyor mu? Eve dönmemize daha 15 gün var.Ailelere
Bu sabah idrar testim pozitifti, şu an bayram tatili, İstanbul'da yani evde değiliz ve pazar günü Kapadokya'ya gideceğiz - 4 gün kalacağız. Son regl tarihinin üzerinden 4 hafta 2 gün geçti, folik asit kullanıyorum halihazırda. Hemen doktora gitmek gerekiyor mu? Eve dönmemize daha 15 gün var.
Ailelere ve arkadaşlara hemen söylemeyelim diyoruz o yüzden kimseye soramadım :)
Ailelere ve arkadaşlara hemen söylemeyelim diyoruz o yüzden kimseye soramadım :)
0
Hayırlı olsun öncelikle. Korona olmamaya çok dikkat etmelisiniz, anladığım kadarıyla tatildesiniz. Corona da ortaya çıkan yüksek ateş malumunuz gebelik için tehlikeli bir durum.
0
Hayırlı olsun. Bence 12. Haftaya kadar söylemeyin. İlk 12 hafta riskli çünkü. Sonra rahat rahat söylersiniz hatta cinsiyet de belli olmuş olur. Hemen doktora gitseniz de olur gitmeseniz de. Ben olsam meraktan giderdim:) tahminim 10 gün sonra kalp atışını duyacaksınız:)
Not: 7 aylık hamileyim
Not: 7 aylık hamileyim
0
hemen doktora gitmene gerek yok, esim ingiltere'de ilk doktora 10. haftada ilk scana 12. haftada girdi. yani en azindan burada durum boyle, oncesinde randevu verilmiyor
0
@nucleon teşekkürler, iki doz biontech oldum, korunmayı bıraktığımız ilk aydı, henüz olmaz diye bekliyorduk açıkçası tatil planlarını da o yüzden değiştirmemiştik :)
0
visenfoni
sevgili yazar alemi,sahibinden sitesi için veri çekme botu arıyorum bunu nereden alabilirim yada bulabilir miyim böyle şeyler? Google a baktım ama genellikle çok eski sonuçlar çıktı.
sevgili yazar alemi,
sahibinden sitesi için veri çekme botu arıyorum bunu nereden alabilirim yada bulabilir miyim böyle şeyler? Google a baktım ama genellikle çok eski sonuçlar çıktı.
sahibinden sitesi için veri çekme botu arıyorum bunu nereden alabilirim yada bulabilir miyim böyle şeyler? Google a baktım ama genellikle çok eski sonuçlar çıktı.
0
Fusha
Bir arkadaş var da ayağımı kaydırmak istiyormuş. Kaydirsana diye mesaj atacağım da İngilizce yazmam lazım.
Bir arkadaş var da ayağımı kaydırmak istiyormuş. Kaydirsana diye mesaj atacağım da İngilizce yazmam lazım.
0
halanne
son zamanlarda askere gidenlerden güncel bilgi alabilir miyim? çevrede taze kısa dönem askerlik tecrübesi olan kimse yok, internette saçma şeyler çıkıyor. örneğin edirnede çok sivrisinek oluyormuş, of/defans vs türü sinek kovucu sprey koyabilir miyiz? bir de kısa dönemlerin çarşı izni ne zaman başlı
son zamanlarda askere gidenlerden güncel bilgi alabilir miyim? çevrede taze kısa dönem askerlik tecrübesi olan kimse yok, internette saçma şeyler çıkıyor.
örneğin edirnede çok sivrisinek oluyormuş, of/defans vs türü sinek kovucu sprey koyabilir miyiz?
bir de kısa dönemlerin çarşı izni ne zaman başlıyor?
örneğin edirnede çok sivrisinek oluyormuş, of/defans vs türü sinek kovucu sprey koyabilir miyiz?
bir de kısa dönemlerin çarşı izni ne zaman başlıyor?
0
Ben de kasım celbinde gideceğim. Askerde veya gelmiş olan çoğu arkadaşım jilet ve iç çamaşırı al git diyor. Kışa denk geleceğimiz için şahsen ben iç çamaşırı, traş malzemesi, içlik alıp gideceğim. Gerisini orada hallederim diye düşünüyorum.
0
10 çift haki atlet ve aynı şekilde don. Tuşlu kamerasız telefon. Bol bol çorap. Deodorant. Şampuan, çamaşır filesi.
Tuvalet kağıdı vs almadılar nizamiyede nedense. İlaç sokmuyorlar genelde ama pastil vs aldılar içeri.
Tuvalet kağıdı vs almadılar nizamiyede nedense. İlaç sokmuyorlar genelde ama pastil vs aldılar içeri.
0
kısa dönemlerin çarşı izni usta birliğine girdiğinde başlar. iyi bir tıraş bıçağı al çünkü her gün kullanacaksın.
yani ben teskereyi alalı 6 yıl oldu ama hala oluyorsundur muhtemelen :P köpük değil de jel al tıraş şeyini de. o süper bence.
gerisini zaten veriyorlar. ayakkabı terlik cart curt standart hep.
ha bir de ufak dandik bir kol saati al. kol saati çok önemli. çakma casiolar ideal.
edit: ha bir de defter al. her gün ne yaptığını yaz. okursun yıllar sonra.
yani ben teskereyi alalı 6 yıl oldu ama hala oluyorsundur muhtemelen :P köpük değil de jel al tıraş şeyini de. o süper bence.
gerisini zaten veriyorlar. ayakkabı terlik cart curt standart hep.
ha bir de ufak dandik bir kol saati al. kol saati çok önemli. çakma casiolar ideal.
edit: ha bir de defter al. her gün ne yaptığını yaz. okursun yıllar sonra.
0
Terlik kendin de götür. Birini duş / tuvalet terliği yaparsın.
Tuşlu telefonda radyo olsun ve mp3 yüklenebilsin mutlaka.
Okuma lambası ve bol bol pil.
Çay kahve seviyorsan termos hayat kurtarır. Decathlon'dan quechua marka termos yollattim ben kargoyla.
Tuvalet kağıdı, kalıp sabun ve sabunluk götür ilk etapta.
Maske en az 2 kutu olsun valizde.
Cımbız, tırnak makası vs kişisel bakım ürünleri.
Bizim kantinde sadece dandik dis macunu satılıyordu. İyi bişey kullanırım diyorsan 3 tüp falan götür.
Not defteri / kalem.
Iban numarası, acil durumda görüşmek isteyeceğin kişilerin tel nolari, aile ve yakın arkadaşların ibanlari vs yaz bunları da.
Tuşlu telefonda radyo olsun ve mp3 yüklenebilsin mutlaka.
Okuma lambası ve bol bol pil.
Çay kahve seviyorsan termos hayat kurtarır. Decathlon'dan quechua marka termos yollattim ben kargoyla.
Tuvalet kağıdı, kalıp sabun ve sabunluk götür ilk etapta.
Maske en az 2 kutu olsun valizde.
Cımbız, tırnak makası vs kişisel bakım ürünleri.
Bizim kantinde sadece dandik dis macunu satılıyordu. İyi bişey kullanırım diyorsan 3 tüp falan götür.
Not defteri / kalem.
Iban numarası, acil durumda görüşmek isteyeceğin kişilerin tel nolari, aile ve yakın arkadaşların ibanlari vs yaz bunları da.
0
En dandiginden gunes kremi,arko krem.
Yara bandi,bandaj,bolca cengelli igne.
En ucuzundan don ve fanila.
Egitim sert gecerse dua edersin, egitim olmazsa kafani gotursen yeter.
Yara bandi,bandaj,bolca cengelli igne.
En ucuzundan don ve fanila.
Egitim sert gecerse dua edersin, egitim olmazsa kafani gotursen yeter.
0
Çarşı izni acemilik bitince başlar. Ben yemin töreninden sonra çıkmıştım hemen. 21 gün sürmüştü. Ama virüs nedeniyle çarşı izinlerinde değişiklik olabilir. Bu güncel bilgi değil, olağan durumdaki bilgi.
0
baldan kaymak
Selamlar,Örneğin A sütununda 1 aya ait günler var. Ptesi-Pazar gidiyor böyle. Sağ tarafta da bu günlere karşılık gelen veriler var.Cond. Form. ile haftasonu günlerini auto paint yapabiliyorum ancak istediğim eğer A sütununda yer alan bu günler hafta sonuysa, Z sütununda aynı satırdaki veriler de ayn
Selamlar,
Örneğin A sütununda 1 aya ait günler var. Ptesi-Pazar gidiyor böyle. Sağ tarafta da bu günlere karşılık gelen veriler var.
Cond. Form. ile haftasonu günlerini auto paint yapabiliyorum ancak istediğim eğer A sütununda yer alan bu günler hafta sonuysa, Z sütununda aynı satırdaki veriler de aynı fullfillment içersin.
Roadmap çizebilecek olan varsa bakıp araştırmaya hazırım. Şimdiden yanıtlar için teşekkürler.
Örneğin A sütununda 1 aya ait günler var. Ptesi-Pazar gidiyor böyle. Sağ tarafta da bu günlere karşılık gelen veriler var.
Cond. Form. ile haftasonu günlerini auto paint yapabiliyorum ancak istediğim eğer A sütununda yer alan bu günler hafta sonuysa, Z sütununda aynı satırdaki veriler de aynı fullfillment içersin.
Roadmap çizebilecek olan varsa bakıp araştırmaya hazırım. Şimdiden yanıtlar için teşekkürler.
0
Koşullu biçimlendirmede yeni kural eklerken en altta 'biçimlendirmek için formül kullan' var. Bunu seçersen herhangi bir formüle göre istediğin hücreleri hedef belirleyerek biçimlendirebilirsin. Senin senaryoda A sütunundaki verilere göre bir formül oluşturup hedef hücreleri Z sütunu olarak seçersen A'ya ilgili hafta sonu hücresine gelen dolgunun aynısı (ya da farklı isityorsan farklısı) Z'ye de olur.
0
ir mania
Annem almış köpürmüyor dezenfekte eder mi eli?
Annem almış köpürmüyor dezenfekte eder mi eli?
0
farkli sey ayni sey degil.
zaten eskiden kopuren sey iyi degildir derlerdi. mi sabun da zaten mikrop oldurmuyordu kaygan oldugundan mikroplari elden alip lavaboya goturuyor denirdi.
mesela arabayi yikarken oldukca pahali otosampuani alirdik en kalitelileri hic kopurmezdi. 1999/2000'lerde annem sebamed diye bi sampuan alirdi, anne bu kopurmuyor ne uyduruk bir sey derdim. iyi o iyi sen devam et derdi. hala sebamed var mi bilmiyorum ama 99/00'ler da iyiydi.
velhasil losyon farkli bir karisim, kopuren sey de genelde sabunumsuz. asil dezenfekte eden de zaten sabun degil losyonlar.
zaten eskiden kopuren sey iyi degildir derlerdi. mi sabun da zaten mikrop oldurmuyordu kaygan oldugundan mikroplari elden alip lavaboya goturuyor denirdi.
mesela arabayi yikarken oldukca pahali otosampuani alirdik en kalitelileri hic kopurmezdi. 1999/2000'lerde annem sebamed diye bi sampuan alirdi, anne bu kopurmuyor ne uyduruk bir sey derdim. iyi o iyi sen devam et derdi. hala sebamed var mi bilmiyorum ama 99/00'ler da iyiydi.
velhasil losyon farkli bir karisim, kopuren sey de genelde sabunumsuz. asil dezenfekte eden de zaten sabun degil losyonlar.
0
