bu sicakta ne horoz doneri baskanim.
illa taze istiyorsan in sahile al eline bi simit bin vapura. yakaldigini izgaraya at.
marti doner miss citir citir.
sirinevlerde halkegitimin oradaki isiklarin karsisinda var. bi dene derim.

bahçelievler acı tatlı severdim.

Ben motor sattım 3-4 kere denettirmedim. motoru usta dener alıcı değil.
İstediğin ustaya gösterebilirsin dersin. gidersiniz birlikte ustaya anahtarı ustaya verirsin. ustadan öğrenir motorun durumunu. parasını da alıcı öder.
eğer kendi binmek isterse ben vermiyorum abi kusura bakma dersin. alınırsa alınsın. motoru olduğu yerde yatırsa yere almasa zararını kim karşılayacak?
bu tip durumlara düşmemek için servise, ustaya göstersin motoru.
ben de motor alırken sahibinin izni olmazsa binmem ısrar etmem.

ben sitede oturuyorum, adam usta ile geldi ve usta site içinde 1 tur attı. aslında ona bile gerek yok, çalıştıracak sesini dinleyecek falan. sonra hoş sonra notere giderken de motoru usta sürdü.

noterde satış için evrakları vereceksiniz, o sırada alıcıya parayı göndermesini söyle. açıklamaya "plaka no alış/satış için gönderilen" yazsın. noter sizi imzaya çağıracak, para düşmeden imza atmazsın. bu yüzden öğle vakti gitmeyin. çakallar eft yaptım ayağına, noter tatile girmeden imza attırmaya çalışırlar. imzayı atarsanız ve para göndermediyse işiniz çok zor. hesabınıza gelen parayı geri çekmeleri falan pek mümkün değil.

Aracı görmeye gelinen yerde test için sürülmez, motor olsun araba olsun.

Aracın servisine, ya da özel servise, ya da bir ekspertize gidilir ve orada bakılır araca.

Alıcı gelir bakar, beğenirse pazarlığını yapar, anlaşılırsa sonra servis/ekspertiz yaptırılır. Sonra da noter, noterden satış verilmeden, para alınmadan anahtar teslim edilmez.

Noter satışı esnasında imzalar atılmadan para alışverişi bitirilir, zaten memur sorar para alışverişini yaptınız mı diye.

Eft ya da havale, parayı kendi telefonunuz ile kendi hesabınızda görmeden, karşı tarafın elindeki dekont ile işlem yapılmaz.

Çünkü farketmezsiniz, adam eft emri vermiştir yarın için, dekontu size gösterir siz de satışı yaparsınız. Sonra emri iptal eder ve para gitmez.

Sizin hesaba gelen parayı asla geri çekemez, ama eft emrini iptal eder, karıştırmayalım.

Parayı gönderen mutlaka aracı noterde resmi olarak devir alan olsun, farklı hesaptan gelen parayı kabul etmeyin. Gönderdiği para için açıklamaya da plaka yazsın satış için.

Bunları en başta konuşun sonra birbirinize stres yapmayın, bazı insanlar biraz gamsız ve rahat oluyolar. Kötü niyetli olmasalar da bu rahatlıkları huzursuz ediyor insanı.

braun var 3 yıldır tık demedi, önceki philips'ti elimde dağıldı.

Ben direkt moser sac tiras makinesi kullaniyorum, sac sakal vucut hepsi icin kullaniyorum memnunum. Hem uygun da hem kaliteli. Sarjlilar sinir ediyor beni.

bende de gabe h coud inkinden var. iyi makine.

Benim oyum da Braun'a. Series 3 sanırım kullandığım modelin adı. 4 yıldır kullanıyorum, 4-5 ay önce kartuşu / jileti bitti. Braun servisi 300 lira istedi, vermedim. Aliexpress'ten 60 lira civarı bir ücrete yenisini aldım. Performansı eskisi gibi iyi olmasa da idare ediyor.

Tavsiye ederim.

Philips Multigroom 7000 serisinden
Mg7720 kullanıyorum. Memnunum

Her saatte

7/24 ama bazı hastaneler yoğunluğa göre yarım saate ya da saatte bir alıyor.

hastanesine gore degisiyor mesela sait ciftci'de 09:00-14:00 arasi yapiliyormus. acibadem'de ise istediginiz zaman yaptirabiliyorsunuz.

sabah 8-10 aralığında yaptırırsanız aynı gün sonuç alma olasılığınız daha yüksek bazı hastanelerde. ertesi güne kalmasın sonucu istiyorsanız.

Hayır işe yaramıyor. Anca Takipçi listenizde postegro kullanan kişiyi veya kişileri bulup takipten çıkarırsanız görünmüyorsunuz

@Esinsin off herkes şüpheli...

(bkz: vlookup) ya da türkçeyse (bkz: düşeyara)
anlatmak isterdim ama, bir video izleyin yaparsınız kolay oldukça, yine bir şey olursa sorun.

@veritaslibertas ya videolardaki gibi yazıyorum yazıyorum #N/A diyor :)

hata yapıyorsundur ya da eşleşmeyen değer varsa n/a veriyordur. bir örnek görsel ya da datayı atarsan yardım edeyim

@veritaslibertas, gönderdim hocam size mesaj olarak.

Bence komisyonlar yıllık ücretler dert olmayacak garanti veya iş bankası iyi olabilir, kredi kartını aidatsız tercih edersiniz.

Sebebi ise garanti bankası video görüşmesi ile bir çok şube işlemini yapabiliyor sanırım ek yetki isteyen, enparada böyle bir şey olsa çözememe ihtimaliniz daha yüksek gibi.

ykb +1

Eski hesaplarınız hala açıktır muhtemelen, çünkü kullanılmayan hesaplar 10 yıl sonra merkez bankasına devroluyor, 6-7 senede kapatmazlar. Hesabınız olan bankadan aidatsız kart isteyin, en kolayı.

@mikro patlama valla enpara hesabimi en son 5 sene once kullanmistim ama o acik degil nedense. Is bankasi hesabim acikti o da sifre yollamada problem yasiyordu. Bugun gittim subeden blokeyi kaldirttim ve kredi karti istedim. Ama bu seferde 65 lira borcunuz gozukuyor kredi karti veremeyiz dediler :S

Meger zamaninda HSBC'ye kendini kapattigim ama gecikme faizini kapatmadigim (nasil oluyorsa) bir borcum varmis, hala o gozukuyormus. Gittim sehirdeki tek HSBC subesine, onlar da uzun bir ugrasi sonucu dogruladilar borcu ama tahsili nasil yapacaklarini bilemediler. Yarin cozup parayi benden nasil alacaklarini soyleyecekler kismetse. 1 ayligina Turkiye'ye geldim, umarim geri gitmeden bir kredi kartim olur.

ben de yurtdisinda yasayan biri olarak merak ettigim bir sey var.

neden ihtiyaciniz var bu banka hesabina? burda fatuira vb odemek icin mi yoksa gelince kullanmak icin mi? eger TL kullanabileceginiz bi hesap ariyorsaniz ben sahsen revolut kullaniyorum. euroyu bozduruyorum TL hesabina geciyorum ve ordan komisyonsuz TL harciyor. hemi de kontakles

ikametgah olmayinca hesap acilmamasi olayi bence genel bi kural. onun bir cozumu olacagini sanmam. anca bir sirket hesabina girerseniz belki... ha belki ikametgahinizi geri alip acmayiu dusunebilirsiniz. sonra yine alirsiniz geri. ben TR hesaplarimi ayni sekilde kullaniyorum (enpara kk basvuru yapinca bana da o uyariyi veriyor ama)

"neden ihtiyaciniz var bu banka hesabina? burda fatuira vb odemek icin mi yoksa gelince kullanmak icin mi?"

Ikisi icin de. Yani mesela Turkiye'deki sim kartima lira yuklemeyi beceremedim yurtisindaki kredi kartimla. 6 ayda bir ablamdan istiyorum. Veya gecen gelisimde (bu gelisimde denemedim) yemek sepeti'nden siparis vermeye kalktim, 3D secure falan bir odeme guvenlik sistemine yonlendirdi, o da guya sms yolluyor 2-step verification icin. Bir turlu sms falan gelmedi kredi kartimin bagli oldugu numaraya.

revolut'u hic duymamsitim. Bir arastirayim. Tesekkurler.

Eskilerini ve hala inşaatı devam edenleri İBB yaptı veya başlattı. Devam eden bazı projeler seçim öncesi durduruldu, seçim sonrası yeni CHP'li İBB devam ettirdi bazılarını. Bazılarını da iptal diye haber okudum, Sancaktepe Yenidoğan hattı olması lazım.

Eskiden biten ya da devam edenlerde ibb bütçesi yetmediği için ulaştırma bakanlığına devredilen var mı bakmak lazım. Ankara'da olmuştu bu tür devir işleri, İstanbul'dan emin değilim.

U meselesinden anladığım, bakanlık kendi yaptığı metroları "bakın bunları biz yaptık, chp'li ibb yapmadı" demek için yaptılar bu işi sanırım.

Ha yok eskisi yenisi hepsini U yapacaklarsa biraz saçma olur, yine belli olmaz kimin nereyi yaptığını.

Edit: Kısa bir aramayla Pendik/Kaynarca - Sabiha Gökçen arasındaki metro inşaatının 2018 yılında bakanlığa devredildiği haberi buldum mesela. Böyle bir iki hat daha olabilir, tek tek hat isimleri ile aramak lazım.

U olacak yerler bakanlığın yapacağı yerler, havaalanlarina giden vs 7 tane hat varmış bakanlığın yaptığı, belediyeye söylenmiş istsnbul havalimanına metro yapın diye, kabul etmemişler.

Bazıları ya bilmeyerek ya da manipülasyon için tüm hatlar u olacak diyor ama gerçek değil.

Mesela bakırköy-kirazlı metrosunu ulaştırma bakanlığı yapıyor. Havaalanına gidecek olan da olabilir ondan pek haberim yok.

hepsini sen ben biz yani halk yapıyor. hem şimdiye kadar verdiğimiz vergilerden hem de geleceğe yapılan borçlarla ödenip mütahitlere yaptırılıyor.

insanca yaşamak için maltepe'de ev tutar marmaray ile işe gider gelirdim.

Hiç terapiye gittiniz mi? Önce psikolojik olarak bir çözüm üretilebilir mi diye düşündüm o nedenle sordum. çünkü gideceğiniz doktor da fizikselden çok psikolojik çözümü önerir ilk planda gibi.

Yutmayacaksiniz zaten iceceksiniz. Su içer gibi?

tam bebeklik travmasi olabilir diyecektim ki ablanizda da aynisi oldugunu soylemissiniz. kati gidaya gecme surecinizle ilgili bir durum olabilir. annenize (ya da ikinizin de bebekligini bilen birine) hic sordunuz mu?

disfaji olarak gecer, sayisiz sebebi olabilir (psikolojik, fiziksel) - yutma eylemi aslinda baya karmasik. cogu kisi derdinizi anlamayacaktir "yutsana be cok basit" diyecektir ama doktor anlar. gastro, kbb bakar.

“doktora gitsem çok saçma, hangi birime gidicem bilmiyorum da..“ böyle demeyin, birçok insan var bu tür durumları yaşayan. kbb ile başlayın, o sizi psikoloğa yönlendirir. benim ablamda da böyle bir durum mevcuttu psikolog çok iyi geldi (üniversite araştırma hastanesine gitmişti).

doğrudan psikolog'a gidin. doktorluk iş varsa o yönlendirir zaten.

bomfunk mc's - freestyler

www.youtube.com

cok sagolun bu kadar basit bi isim nasil unutulur bilmiyorum dunden beri dilimin ucundaydi ✌️

Malesef tek ihtimaliniz icloud yedegiydi. O da yoksa yapabileceğiniz bir şey kalmamış. Telefonu fabrika ayarlarına çektiğiniz için kişisel dosyalarınız da komple silindi.
Bundan sonra olursa diye aklınızda bulunsun.
Böyle bir durumda telefoncuya gidip sadece ekran değişimi isteyin. Hatta Başında durun. Yeni ekran takıldığında rahatlıkla kaldıgınız yerden devam edip içindeki verilere ulaşabilirdiniz.

Hata üzerine hata dolu bir olay var burada. Ayrıca güncelle kısmında bilgilerin duruyor olması lazım yanlışlıkla geri yüklemeye basmış olabilirsiniz.

Birkaç güne tamamlamaya başlarsınız diye düşünüyorum. 126bpm hemen spordan sonraysa çok normal gibi geldi bana.

spor yaparken kusan, baygınlık geçiren, elleri titreyen bi insan olarak 126 normal geldi bana.

işin uzmanı değilim, kimse rererörö demesin. ama tavsiye vereceğim.

yerinizde olsam aşırı kilo fazlam yoksa her gün spor yapmam, gün aşırı yaparım. set aralarında 1 dakikadan fazla dinlenmeyecek şekilde maksimum kaç dakikada yapabiliyorsam o kadar yaparım. ama 20 dk yapabildiyeseniz 20 dkdan az yapmayın, demek ki yapabiliyorsunuz. sonra da süreyi artırırım, ama öyle bir ayda vs değil daha kısa sürede. bir de verdiğiniz video okey ama buna bağlı kalmayın, çeşitlendirin derim. ağırlık vs alın yani elinize.

ayrıca yorulmak normal. olması gereken o. 10 dk spor 10 dk dinlenme bildiğim kadarıyla işe yaramıyor. ne kadar nefes nefese kalırsanız o kadar iyi diye biliyorum.

Muhammed Ali’ye sormuşlar: “Kaç tane mekik çekiyorsun?”

Cevabı, “Mekiklerimi saymıyorum. Sadece acı çekmeye başladığımda saymaya başlıyorum çünkü asıl değeri olan onlar" olmuş.

ha bir de doğru şekilde nefes alırsanız hem nefes nefese kalmazsınız hem de sonrasında daha çabuk toparlanırsınız.

Ben de nefes nefese kalıyordum hatta arkadaşım dalga geçmişti benimle. Meğerse hamileymisim o dönem.

Kan değerlerinize baktirdiniz mı? Hemoglobin düşüklüğünde böyle nefes nefese kalma durumları oluyor.

o tarihlerde kaş, fethiye, dalyan, akyaka buraları tek geçerim. sakin olur, uygun fiyatlı olur temiz olur. mis olur, çiçek olur.

çok güzel olur

Kıbrıs çok güzel oluyor o süreler.

tüm akdeniz rahatlıkla , + bodrum vs.

Kesinlikle fethiye,kaş,bodrum ve çevresini düşünmelisiniz, İzmir soğuk olur seçeneğiniz olmasın.

Antalya'da kasım sonuna kadar yüzüyorum :) Özellikle Kemer-Tekirova tarafında bahsetmiş olduğunuz tarihler düşünüldüğünde su sıcaklığı da ideal olacaktır.

2000lerin başında da vardı o ve izliyodum çocukken severek (telemarketing hastası bi çocuktum dshhsds) ama neyi sorduğunuzu anlamadım, şarkıları diyosanız hiç hatırlamıyorum ama sanki telifsiz jenerik müzik gibilerdi aklımda kaldığı kadarıyla.

çocukken oturup izliyordum, havuzda suyun altından çıkıp kenarda duran kokteyli içme mizanseni canlandı gözümde :) oteller arasında kıyas yapıyordum kendime göre genelde havuzu büyük otelleri seviyordum, club flipper vs modaydı o zamanlar hatta dizinin adını unutunca şimdi baktım 1998de lale mansur ve levent özdilek in oynadığı mavi düşler diye bir dizi çekilmişti tatil köyünde geçen

www.eksiduyuru.com

@nundu

Şarkıları biliyorum az çok. Geçen Boney M in bi şarkısına denk gelince geldi aklıma ama görsellerini bulamadım.

Dış seste bi bayan vardı. Antalya tui (örnek) hotel. Denize sıfır plajı, büyük havuzu vs. diye diye oteli tanıtırdı.Sahilde güneşlenip koşup oynayan turistleri gösterirlerdi.

@ freebird

Aynı duyguları ben de yaşardım. Büyüyünce böyle otellere gidip ben de
tatil yapabilecek miyim derdim hep.. :)

@heritage

Star tv denmiş önceki duyuruda ama ben kanal d diye biliyordum. Tatil başlıyor diye youtube da arattım bulamadım :(

www.youtube.com

- Yıldız taraflarındaysan Çağdaş Market, Nişantaşı Pazarı yanındaki. (Her Çağdaş'ta balık yok)
- Metro Marketler

Metro market bulabiliyorsanız en makul orası

tek seferlik bir şey değilse (uğraşmaya değmeyebilir) ya da ödev gibi bir şey ise edmodo.com öneririm. ama yine de üye olmaları gerekiyor.

we transfer kullanıyorum ben, bir sorun yaşamadık şimdiye kadar.
dosyalar 1 hafta kalıyor, indirmek gerekiyor.

Classroom, beyaz pano, slack. Classroom en kullanışlı olanı.

Edmodo +1

patlamaz ve çok faydalı, özellikle kışın bakliyet pişirirken. 3,5 litre olanlardan alın, dev gibi yer de kaplamaz kalabalık değilseniz.

Kuru fasulyeden, taze fasulyeye, mercimek çorbasına kadar bakliyat ve sebze yemeklerinde uzun pişen çorbalarda işinizi çok kolaylaştırır.
En iyisi Fissler marka Tefal bana yetiyor. Bime gelen Hascevher’i bile alsanız farkediyor. Bütçenize hangisi uyarsa.

model önerim yok çünkü ben en klasik olanlarından kullanıyorum. Üzerinde açma kapama kolu olanlardan, kapağı içeri girip kolla vakumlananlardan. Ben bundan memnunum.

Gayet güvenli hissettiriyor. Patlatmak falan aslında oldukça zor, çook doldurman ya da çalkalaman vs gerekli.

sadece et için değil, patates 10 dk da haşlanıyor, tazefasülye falan 10 dk da pişiyor içinde. Baklagiller için büyük kolaylık vs.

ben senede üç kere falan kullanıyorum, onda da kullanmasam olur esasen o yüzden bu kadar sene düdüklü tencere olmadan idare ettiyseniz bundan sonra da edersiniz bence. alışmayan insan için çok kullanışlı olmuyor maalesef, kendimden biliyorum. hala her kullandığımda acaba patlar mı gerginliği, dışarı buhar verirken hah bu sefer kesin patlıyor sinir harbi derken helak oluyorum. bence almayın, boşa yer tutmasın.

aşırı kullanışlı, tavsiye ederim.
büyük kolaylık yani, gerçekten mutfağın demirbaşı.

tas kebabı falan gibi salçalı, soğanlı, yahni tarzı et yemeklerini, bakliyatları, zeytinyağlıları, et/tavuk/sebze haşlama işlerini çok kısa sürede hallediyorsunuz.
enerji tasarrufunu geçtim, zaman kazanmak çok büyük rahatlık oluyor.

zeytinyağlıların pişmesi 8-10 dakika sürüyor mesela.
bulaşık makinesi boşaltırken yemek bitmiş oluyor gibi düşünün.

ben de düdüklü tencereden korkan biri olarak fissler kullanıyorum, çok memnunum.
annem tefal kullanırdı, o da memnundu.
artık hepsi iyi zaten ama ben patlamama güvencesi olduğu için fissler tercih ettim.
basıncı aşırı artarsa lastiğini atıp patlamıyor.
diğer markaların bu konudaki önlemlerini, garantilerini bilemiyorum.

2 haftada bir mutlaka kullaniyoruz, tefal almistik zamaninda 7-8 sene oldu.
patlatmak icin tibben gerizekali olman lazim, korkulacak birsey yok.
kesinlikle demirbas olmasi gereken bir alet.

Et haşlamaktan başka faydası yok diye düşünmeyin.

Aklınıza gelebilecek her yemeği düdüklüde yapıyorum, kurufasülye, kabak, türlü, tazefasülye 10, 15 dakikada pişen yemekler. Normal tencere saatlerce kaynıyor gibi geliyor artık bana. Kullanışlı ötesi bir şey. Dikkat etmeniz gereken iki şey düdük fısladıktan sonra altını kısacaksınız ve içindeki max yazan ölçüyü geçirmeyeceksiniz bu kadar. (Ki kısmasanız da patlaması çok olası değil hemen) Açarken de soğumasını bekleyeceksiniz hiç bir işlem yapmanıza gerek yok, ha havasını alabilirsiniz ama almasanız da sıkıntı yok bekleyip pıt diye açıyorsunuz.

Ota boka kaygılanan bir bireyim düdüklü patlaması korkusu hiç yaşamadım, çevremde de bazen gözlemlediğim acaip yersiz bir korku. Aşmak için patlaması için gereken şartları araştırın bence.

Sevgililik hakkında sanki tek taraflı yapılan ve senin beceremediğin bir şey gibi konuşmuşsun. Karşındaki insanlar senden hoşlanmazsa bu konuya çözüm bulabileceğini sanmıyorum.

Entelektüel biri misin? İletişim yeteneklerin iyi mi? hobilerin var mı? Cinsiyetçiliği aşabildin mi? feminizmi destekliyor musun_? türk kültüründeki eril bakış açısından sıyrılabildin mi?

Bunlardan birine hayır cevabını veriyorsan o konuya yoğunlaşmanı öneririm. Sonrasında iki lafın belini kırabilirsin kadınlarla.

Öyle ısmarlama olmuyor. Tanışmaya ve keyifli vakit geçirmeye odaklan. Kadınlara birer sevgiyi adayı değil insan olarak bak. tanışıp hoşlanırsan, kafalarınızın uyduğunu düşürsen sevgili adayı olarak görmeye başla.

İlgini belli etmelisin önce. İlerler o şeklde.

@zimbuirik hepsi mevcut

@my pink onu yapınca sapık damgası yedim

iş yerindeki birine yürüme tanışması ile gidersen sapık derler.

Kadınları önce sevgili adayı diye görmeyi bırakman lazım.

taciz ediyormuşsun gibi davranma, sapık gibi hissettirme kısmını biraz açarsan belki daha çok yardımcı olabilir birileri. ne yaptılar da öyle hissettin? sen ne yaptın da öyle tepki verdiler?

bir de şu soruyu yazış dilin bile çok mekanik geldi bana, güzel kızlar var, yoklukta gideri olanlar var, bende para var vs.. duygusal bir şey alamadım yazdıklarından.
farklı ofisteki kızlarla nasıl sevgili olabilirsin onu da bilemeyiz, belli bir kız yok ortada ve insanlar çeşit çeşittir. herkese aynı şekilde yaklaşamazsın.

bence önce arkadaş olmaya çalışmalısınız, sonra flört, sonra sevgili. siz direkt olaya girmeye çalışıyormuşsunuz gibi geldi.

ya da muhtemelen liginizdeki kızlara değil de, daha üst ligdekilere yürüyorsunuz :)

bir arkadaşım vardı, sevgili niyetine tanışan kızlar kaçıyordu çocuktan çünkü içine düşüyordu kızların. gereksiz iltifatlar, yavşamalar vs. ilgisi olan kız bile kaçar bundan. erkekler bu konularda ağır başlı olmalı ve abazan gibi davranmamalı. konuşkan, espritüel, kültürlü erkekler dikkat çeker her zaman ama bir erkek nerede ne konuşacağını biliyorsa iyidir. yoksa her ortamda mal mal konuşan bir tip ya da kasıntı lafları yiyebilirsin. gizemli olun demiyorum ama kızların peşinden koştuğunuz belli olmasın hatta koşmayın. hayatın olağan akışındaymış gibi kızlarla iletişime başlayın, doğrudan hemen arkadaş olmanıza da gerek yok. sadece daha rahat olun ve konuşmanızın boyutunu doğrudan sevgililiğe çevirmeyin.

rosa parks'a da katılıyorum. belki de ilgilendiğiniz kızların ilgisini çekecek kadar yakışıklı değilsiniz. sadece tiple olmuyor bunu defalarca gördüm ama tip veya fiziksel herhangi bir ayrıcalık bir adım öne geçirir sizi.

Açıkçası insan sevmeyen biriyim o nedenle arkadaş ol gibi önerileri yapamıyorum ki zaten. Zaten fazla arkadaşım yok yani kıza iltifat kahveye çıkar falan bunlara içimden gelmiyor genelde. Belki samimi olduktan sonra zevkli olur bilmiyorum. Ama sırf güzel diye taklalar atamıyorum bir kıza. O nedenle sanalda daha çok deniyorum şansımı orda iltifat ediyorum çünkü güzelligini görmüşüm içimden geldiği gibi davranıyorum taktik maktik yok yani belki de bundan olmuyor. Aslında kızların ne istediğini biliyorum ama yapmak içinden gelmediği için yapmıyorum. Sonra da niye olmuyor diye üzülüyorum.

zimbirik'in sorusuna verdiğin hepsi mevcut yanıtı doğru değil bence çünkü yoklukta gideri olan kadınlar benimle ilişki kurdu filan demişsin. oralarda sıkıntı var, bakış açısı, insana yaklaşım, verilen değer filan. muhtemelen bu imajına, iletişim biçimine, birçok şeyine yansıyor ve hissediliyor.

sen onunla olmuyorsun o seninle oluyor yani aslında kız sana 'go ahead' veriyor ve sen çabalamaya başlıyorsun kendin yaptın sanıyorsun ama değil tabi o sana izin veriyor sadece.

bu izni almak içinde kızın çevresindeki erkekleri incelemen lazım onlardan bir tık daha iyi giyinmen, daha bakımlı olman (saç,sakal,el,yüz) sana avantaj sağlar.

onun dışında acaba bu kız benden hoşlanıyor mu testi yapmak istiyorsan çok dümdüz ve sıkıcı bir konudan bir muhabbet aç eğer devam ettiriyorsa ihtimal var etmiyorsa yol ver gitsin. o izin zaten hiç bir zaman gelmez.

muhabbet ilerledikçe senden date gelmediği gören hatun zaten ya en son ortaköy'de ne zaman kumpir yedin? bebek'te ne zaman waffle yedin? şurada bir x varmış gittin mi? demeye başlar demiyorsa ve muhabbet uzamıyorsa zaten o izin gelmeyecek demektir.

elbette zorlama ile muhabbeti sen oraya getirebilirsin hatun kısmı hoşlanmıyorum desede seviyorlar çünkü kendi kız arkadaşlarına anlatıcak hikaye çıkıyor oradan da bir şey olur mu olur ama risk tabi.

mevzu karışık çünkü its turkish.

@duyuru hiç uğraşamam biliyon mu

yoklukta gideri olanlardı dediğin kızlar aslında benle aynı ligte dediğin kızlar dimi?

kanka bana burdan söylemesi kolay ama direk naber nasılsın günün nasıl geçiyorla gir lafa. gördüğün her kıza ama. en havalısından en sessizine kadar. patrondan işçisine kadar. yüzünden gülümsemeyi eksik etme. "üff snn be salak" yüzü takınandan uzak dur. muhattap olup muhabbeti devam ettirenle de arkadaş ol. kim olursa. naber nasılsından öteye gitmiyorsa zorlamanın bir anlamı yok. sen onun tipi değilsindir, aşıktır yada sevgilisi vardır. yada ilk izlenimin "yeterince" merak uyandırmıyordur. artık aldığın elektriğe göre aşağıda çay içelim, seni durağa kadar bırakayım gibi non-date sorular ve sonra da bu h.sonu şuraya şunu yapmaya gidelim mi diye sorular sor. eninde sonunda devamını getiren biri olacaktır. yani önce arkadaş ol sonra sevgili olursunuz.

sosyal medya beni yanıltıyor olabilir ama artık kimse ciddi ilişki peşinde değil gibi. herkeste bir günümü gün edeyim kafası var. o nedenle işin kolay değil. kolay gelsin.

geçenlerde caddesinde bir tane bile kadının olmadığı bir video yayınlanmıştı. orası alanya değil miydi? ben o videodan sonra gitmeyi pek düşünmezdim açıkçası.

tabi sezon sonu durumu nedir bilemedim.
edit: www.youtube.com

Kleopatra sahiline yakın bir yer seçin. Tatil sezonu bu zamanlar rahatlamıştır muhtemelen.

@laz, biz tabii böyle kopmaya gitmeyeceğiz, bizim durumumuzla biraz ilgisiz bu video içeriği.

Orada gezilecek güzel yerler var, ortamı rahat vakit geçirilebilecekte bir otel olursa gayet hoc vakit geçirmiş olabilir.

sports international vadi

Kurtuluş parkı. Cuzzi bi miktara raket ve fileyi oradaki seyyardan kiralıyorsunuz. Nezih bir ortam degil ama bence f/p değer bi yer

Antares avmde vardı ama pandemide top yere düşünce falan hijyen takıntın varsa rahatsız olabilirsin

Kimse cevap yazmamış ben aklıma geleni yazayım, bios piline erişiminiz varsa çıkarıp bekleyip tekrar takıp bi biosu sıfırlayın derim.

Muhtemelen boot cihazını bulamıyor anakart, en azından tahminim o. Lenovo ekranı geldiğinde f2 veya del tuşu ile biosa girebiliyor musunuz? Yada boot ile ilgili tuş varsa ona basın, bootable device listesinde ssd görünüyor mu kontrol edin derim ben.

Sorun yaşadığında önce ram çıkartıp takmayı deneyebilirsin.

Bios güncellemesi var mı ? bunu da kontrol edip bios güncellemesi yapılabilir.

@atom karincanin torunu
Hocam bendeki modelin boot tuşu var ve evet boot device listesinde taktigim SSD görünüyor.

@kaiserr76

Bios güncellemesi yapmadım hiç ama bunu biraz araştırırken görmüştüm bana teferruatli zor bir şey gibi geldi ama detaylı araştırip yapmayı deneyeceğim.

Bir de burdan bir arkadaş da bios pilinin bitmiş olabileceğini söylemişti. Sanırim yeni pil takmayı ve bios güncellemesini yapacağım.

Çok teşekkür ediyorum yardımcı olanlara.

Ssd yerinden oynuyordur.

Bios pilinin bitip bitmedigini saat ve tarihten anlayabilirsin. Bitikse cihazi kapatip acinca her defasinda resetler gecmis tarih gosterir. Boot seceneklerini gozden gecirin. Harddisk gevsek duruyor olabilir kontrol edin. Bilgisayar acilirken usb portlarinda harici bir cihaz olmamasina dikkat edin. Kullanim asamasinda donma kilitlenme oluyorsa diskte fiziksel ya da yazilimsal sorun da olabilir. Biosta lenovo logosunu kaldirma secenegi varsa kaldirin, yoksa acilista tab tusunu bir deneyin o asamada arka planda hangi islem yapiliyor ya da yapilamiyor gorursunuz

@divit haklı olabilirsin. Çünkü SSD'yi takarken 4 yerine 3 vida vardı. Benden önce açan ya kaybetti ya da uçurdu.

@rockinside
Çok önemli şeyler yazmışsınız hocam. Ben direkt pili degistirecektim hiçbir tarih resetlemesi yokken. Aydınlandim valla:d Harddiski çıkarıp ssd takmıştım ama @divit'in dediği gibi oynuyor kesin. USB portlarinda bir tek Bluetooth farenin şeysi var başka da bir şey takılı değil. Biosta Lenovo logosonu niye kaldırıyoruz anlamadım ama bunu da araştıracağım.
Çok teşekkür ediyorum sizlere de.

Dün 11:00’de devlet hastanesine numune verdim, 14:50’de sonuç çıkmış. Ama sorarsan 12 saat diyorlar.

tanıdığım kişilerde sonuçlanma süre aralığı: 4-8 saat

hastanenin yoğunluğuna göre değişiyor.

7-8 saat sürdü benimkiler. 5 tane yaptırdım farklı kurumlarda.

doğal olarak bol bol sıvı. ıhlamur örneğin. balgam sökebilmek için daha fazla öksüreceksiniz, ilaç olayı için bence iş yeri hekiminize danışın. genelde nac 600 veya muadili yazarlar ama bir hekim reçete etmeli.

buradan ilaç önerisine göre kullanmayın.

Bal

Assist saşelerden al eczaneden. bende bir dozda etkisini göstermişti. Benimki 900 mg idi sanırım.

zencefil boğaz işlerinde baya iyi iş çıkarıyor.

Keçiboynuzu özü de işe yarıyor

Uzun zamandır özel olarak tanışmak istediğim birisi olmadı.
Tanışmak istersem de bir iletişim kurarım. Arkadaş ortamı, sohbet, ortak bir iş/etkinlik/ödev vs.
İletişimi sürdürme meselesi de karşılıklı bir şey. İnsan tanırken sorulan sorular, verilen cevaplar, yapılan hal hareketler belirleyici oluyor. Karşı taraf ya da ben iletişimden memnun değilsek tanıma dönemi bitiyor zaten. İki taraf da memnunsa artarak devam ediyor.

kimse net olarak bilmiyor, gorecegiz.

Evet bir sure yilda 1 ya da 2 asi olmak gerekecek.

herkes doğru düzgün aşısını olsa, önlemini alsa ek dozlara ihtiyaç kalmaz muhtemelen pandemi azalarak biteceğinden. ancak bu şekilde pandemi devam edecek ve en azından bir süre sürekli aşı olacağız gibi.

uzunca bir süre.

evet, gerekecek. uzun bi süre.

İlacı bulunana kadar bu şekilde devam. Ancak ilacı bulunmadan önceki dönemde de, 1.dünya ülkeleri daha yüksek doz aşılama ve aşıya da kolay erişimle daha rahat edeceklerken, biz döne döne aşı arayacağız gibi görünüyor.

Tum dunyayi ayni anda 1 ay kapatip, ayni anda asilamadigin surece bitmeyecek.
Ab ulkeleri bencillik yapip kendilerini asiliyor, sonra fakir ulkeden varyant gelip bunlari vuruyor.

Zaten akli basinda butun hocalar bunun bitmeyecegini hep soyledi.

maili açtıysan birşey olmaz. yeterki linkleri ve eklentileri açma. o tür mailler bana da geliyor açıyorum bakıyorum ama hiçbir linke tıklamıyorum bunu yaparken. hiçbirşey olmadı.

telefon ve bilgisayarına bitdefender kur, bu tip phishing, şüpheli mail vs durumlarını engeller.

maili açmanda bir sorun yok, bir linke tıklayıp oradaki talimatları takip etmediysen bir şey olmaz.

teoride olur (yani teknik olarak zarar gormek mumkun), mesela kullandigin email clientta bir acik vardir, cep telefonunun notification sisteminde bir acik vardir vs. ozel olarak craft edilmis bir mail yollayip o acik yoluyla telefonuna erisim saglayabilirler evet. ama pratikte boyle aciklari boyle isler icin kullanmazlar, degerli aciklar bunlar. blackhat marketlerde milyonlarca dolar degeri var.

benzer bir SMS acigini mesela bir "guvenlik" sirketi bazi devletlere satmis ve devletler de aktivistleri falan takip ediyordu. telefonuna ozel bir sms gidiyor (bu acigi exploit eden), sms'i gormuyorsun bile ama telefonunda istedikleri kodu calistirmalarina sebep oluyordu. ortaya cikinca kapatildi acik tabii ama olabiliyor boyle seyler. atiyorum sistemin kullandigi JPG decoder'da bir acik vardir, bir resimi bir web sitesinde gormenle bile "teoride" hacklenebilirsin. ama pratikte seni ozel olarak hedefleyen devletler kurumlar falan yoksa dedigim gibi boyle aciklari senin benim icin harcamazlar.

ozet: teoride korktugunun en kotusunun basina gelmesi icin (maili acmasan bile virus bulasmasi, banka dahil butun uygulamalarin arkada etkilenmesi, izlenmesi, ve format atilmasina ragmen temizlenmemesi) gerekli problemler zinciri var. pratikte senin icin bir sey olmasi boyle bir durumda pek mumkun degil.

Konuşulan konular ve karakterler o kadar sığ ki 500 kelime bilen bile anlıyor.

sığlıkla alakası yok, zaten dizinin konusu arkdaşların günlük yaşadığı olaylar. siz günlük yaşamınızda sürekli bilim, din, sanat, felsefe falan mı konuşuyorsunuz? hayır sabah kalkıp kahvaltı yapıp iie gidip çalışıyorsunuz akşam da yemek yiyip uyuyorsunuz, dizinin anlattığı şey de bu zaten.

bence de konusulan konular vs. ile alakali. mesela dil ogrenme cevrelerinde friends'i hedef dilinde seslendirme / altyazi ile izleme gibi bir olay var. ozellikle daha once anadilinde izleyip bitirmis olanlar icin. friends'i hedef dilinde rahat anliyorsan o dilin konusuldugu yerde gunluk hayatini gecirebilirsin vs. seklinde.

@rose parks

iyi ama tarif ettiğin şey sığlık zaten. bilim, din, sanat, felsefe gibi konular konuşulsa 'derin konular konuşuluyor' deriz. derin olmayan şey de sığdır zaten. 'konuşulan konular ve karakterler sığ' demek hakaret değil. Dizide derin konuları konuşabilecek tek potansiyel Ross'ta ve belki biraz Monica'da var. Diğer karakterler de sığ gerçekten.

@bruce Sığ mı ? Hayatın içinden her şey konuşuluyor. ( bkz. şu günlerde 7. turdayım sezon 9 8. bölüm )

Eksi sozlukte bir filmi diziyi oyuncuyu veya sarkiciyi gommeye kalkmayiniz, ciddi savaş cikar.

Neyse, bana friends İngilizcesi diğer dizilerden cok da farkli gelmiyor. Bir mad men ingilizcesinden daha basit glemiyor mesela. Hatta mad men biraz daha basit geliyor diyebilirim.
Ama friends sadece 5-6 bölüm izledim.

Simdi dikkat ederek seyrettim de hakikaten sig diyaloglar :)

youtu.be

Yemekte ingilizce egitim seti gibi konusuyorlar.
Cumleyi yavas yavas vurgulayarak soyluyor. Sonra 3-5 saniye duruyolar ya da kahkaha efekti giriyor.
O ara beynin yeni cumleye hazirlaniyor.
herkes digerinin konusmasini bekliyor asiri yapay diyaloglar.

Mesela bu da breaking bad yemek sahnesi.
Adam agzinda geveliyor lafi.
Konusmalar gundelik ama daha dogal. Dikkatini vermezsen zor anliyorsun.

youtu.be

Sığ demek niye gömmek oluyor ben hala oradayım.

"Derinliği olmayan konular konuşuluyor." dense gömmemiş mi olacağız :) Anlam olarak aynı şey çünkü.

Bence sığlıkla, pardon, derinliği ya da uzmanlığı olmayan bir konuyla ilgisi var.
Örneğin Suits'te de gayet temiz ve aksansız İngilizce konuşuluyor ama söylenenlerin bir kısmını anlamak gerçekten zor. Çok fazla hukuki terim var tabii o yüzden. Friends'de ya da benzer şekilde How I Met Your Mother'da konuşulan konular anlaşılması daha basit konular.

@himmet dayi tamam da dizinin maksadı o zaten, sıradan insanların sıradan hayatlarını anlatıyor? :D

mesela oz'da hapis yaşamı anlatılıyor, prison break'te hapisten kaçış, bb'de uyuşturucu üretimi ve ticareti var. bunların dili tabii ki de kolay olamaz. ancak himym ve friends gibi dizilerde dediğim gibi düz insanların düz hayatı anlatılıyor. şu yemeği yedim, şuraya gittim, şununla konuştum vs. günlük yaşamımızda da zaten az kelime kullanıyoruz o yüzden az ingilizce ile diyalogların çoğunu anlamak normal.

Ya sey demek istemis, friends guldur guldur formatinda oldugu icin normal hayattan bile sig diyor.

himym izlerken bu kadar rahat anlamazdım diyalogları, dediğiniz gibi friends daha basit ve anlaşılır.
bir de karakterler konuşurken tiyatrocu gibi tane tane net düzgün diksiyonla konuşuyorlar bunun da etkisi olabilir.

Ben de yurtdisinda asi oldum. Turkiye'ye gelirkenki ucaga binmeden once check-in icin (THY'nin yolladigi emailde yer alan) register.health.gov.tr adresinden T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye’ye Giriş Formu'nu doldurdum. Doldurunca verdigi PDF'te HES ve QR kodlari var. Ucaga binmeden once bu PDF'i gosterdim, ustune bir de asi belgemi gosterdim. Turkiye'deki ziyaretim sirasindaki ic hat ucuslarinda da ayni sekilde. Simdiye kadar e-nabiz isletmesiyle ugrsamama gerek olmadi.

Instagram fenomeni umitko en son Londra da olduğu aşıyı sisteme işlemişti.mesaj atarsanız bilgi verecektir.

Ayni soruyu ben de arastirdim, sonuc olarak burada bilgi vermisler ama daha denemedim.

covid19asi.saglik.gov.tr

Birkaç telefon ettim ama kimse net bilgi vermiyor 184ü arayın diyorlar alakasız bir şekilde @oligomer teşekkürler ilgili kişiye yazdım

Türkiye'ye gelip @VIPCH'in attığı linkte belirtilen işlemi yaptırmadıkça HES koduna işletemez.

Bunun için @14'ün belirttiği gibi register.health.gov.tr adresinden kayıt formunu doldurması lazım. Bu formun sağ üstünde HES kodu yazacaktır. Ama tabi bu HES kodunu okutunca yukarıdaki işlemi yaptırasıya kadar Aşısı yok şeklinde gözükecektir. Bu nedenle manuel olarak aşı kartı sunacaktır. Ancak 2. aşısı üzerinden 14 gün geçmediyse yine aşısız sayılacaktır. PCR testi alması gerekmektedir.

Ayrıca Yurtdışından Türkiye'ye giriş ile Türkiye içinde seyahatin kuralları da farklılık göstermektedir. Mesela Yurtdışı için son 72 saatte yapılan PCR testi istenirken, yurtiçi uçuşları için son 48 saatte yapılan test sunulmalıdır. Yurtdışından gelirken antijen testi sunabilirsiniz ama yurtiçi uçuşlarda sadece PCR testi kabul edilir. HES kodu sadece Yurtiçi uçuşlarında talep edilir, gibi bir çok fark bulunuyor.

Yurtdışından gelip, bağlantılı bir uçuş ile yurtiçinde uçuş yapacaksanız, yurtdışı kurallarına tabisiniz, ancak yurtdışından geldikten sonra ayrı bir uçuş yapacaksanız yurtiçi kurallarına tabisiniz.

Yurtiçi ve yurtdışı kurallarını aşağıda ayrı ayrı yazıyorum.

Türkiye'ye giriş için aşağıdaki belgelerden birini ibraz etmeleri zorunludur:

1- Varıştan önceki son 72 saat içinde yapılmış negatif PCR negatif sonucu
2- Varıştan önceki son 48 saat içinde yapılmış negatif hızlı antijen test sonucu
3- Seyahat tarihinden en az 14 gün önce aşı olunduğuna dair belge
4- Seyahat tarihinden en az 14 gün önce alınmış aşı sertifikası: Johnson & Johnson aşısı dışında en az iki doz aşı uygulanmış olması gerekmektedir.
5- Son 6 ay içinde Covid-19 enfeksiyonu geçirildiğine dair belge: Pozitif test sonucunun alınmasının üzerinden en az 28 gün geçmiş olmalıdır.

Yurt içi Uçuşlar için aşağıdaki kurallar geçerli:
Uygulama Detayları:

1. Uygulama sadece T.C. Vatandaşları için geçerli olup, yabancı ülke vatandaşları muaf tutulmuştur.

2. Uygulama sadece iç hat uçuşlarını kapsamaktadır. Yurt dışından gelen veya yurt dışına devam edecek olan bağlantılı iç hat uçuşu olan tüm yolcular (T.C. Vatandaşları da dahil ) uygulamadan muaf tutulmuştur.

3. 18 Yaş altı (18 yaşından gün almamış) çocuk yolcular uygulamadan muaf tutulmuştur. (18 yaşını doldurmuş yani reşit olan olan yolcular AŞI veya BAĞIŞIKLIK şartını sağlamıyorsa, PCR testi sunmalıdır.)

4. AŞI: Uçuştan en az 14 gün önce düzenlenmiş 2 doz Covid-19 Aşı sertifikasına ( Johnson& Johnson için tek toz ) sahip olunması gerekmektedir.

5. BAĞIŞIKLIK: En fazla 6 ay önce düzenlenmiş (180 gün olarak kontrol edilir) Covid-19 PCR test sonucu “POZİTİF” olan veya son 6 ay içerisinde düzenlenmiş “İyileşme sertifikası” sahibi olanlar yolcular hastalığı geçirmiş olarak kabul edilmektedir. Yolcunun hastalık sonrası karantinası bitmiş ve HES kodu risksiz statüsüne geçmiş olmalıdır.

6. BAĞIŞIKLIK+AŞI: Süreye bakılmaksızın hastalığı geçirmiş ve uçuştan en az 14 gün önce düzenlenmiş tek doz Covid-19 Aşı sertifikasına sahip olunması gerekmektedir.

7. 4., 5. ve 6. Maddelerde açıklanan AŞI veya BAĞIŞIKLIK şartlarından herhangi birini sağlayamayan yolculardan, Negatif PCR testi talep edilmektedir.

8. PCR Testi, uçuşun kalkış saatinden önceki son 48 saat içerisinde numunenin verilmiş olması gerekmektedir.

9. Sadece PCR testi kabul edilmektedir, antijen veya hızlı testler gibi alternatif testler kabul edilmemektedir.

10. Negatif PCR test sonucunun E-Nabız sistemine yansımış olmasının, yolcularımız tarafından uçuş öncesinde kontrol edilmesi, test yaptırdıkları sağlık kuruluşundan E-Nabız sistemine kaydedilmesini talep etmeleri ve ek olarak fiziki çıktı şeklinde yanlarında test sonuçlarını bulundurmaları tavsiye edilmektedir.

11. Sağlık otoriteleri tarafından aşı olması uygun görülmeyen tüm misafirler PCR testi uygulamasına tabidirler.

12. Yurtdışında aşı olan ve aşı bilgileri henüz Sağlık Bakanlığı sistemlerine yansımamış olan TC vatandaşları aşı sertifikalarını göstererek uçuşa katılabilirler. Health Pass uygulaması üzerinden QR okutarak aşı sertifikası kontrol edilecektir.

13. PCR test sonucu yeni çıktığı için henüz HES uygulamasına yansımamış olursa; test, E-nabız veya HES uygulamasından QR kod okutularak kontrol edilecektir.

14. PCR testi yurtdışında yaptırmış olanlar içinse manuel kontrol yapılacaktır.

15. 12., 13. Ve 14. Maddelerde yer alan istisnalar dışında uçuşa kabul sırasında yapılacak HES uygulamasından yapılan sorgu sonucu dikkate alınıp, onay verilmeyen yolcular manuel evrak kontrolüyle uçuşa kabul edilmeyecektir.

16. AŞI, BAĞIŞIKLIK ve TEST bilgilerinin HES uygulaması entegrasyonu sayesinde tarafımıza ulaşması için yolcunun HES Uygulaması > HES Kod Ayarları bölümüne giderek Aşı Durumu, Hastalık Durumu ve Test Durumu bilgilerinin görüntülenmesine izin vermesi gerekmektedir. Bu izinlerin kapalı olması durumunda kişilerin verileri tarafımıza ulaşmayacağı için , uçuşa kabul sırasında uygun olmayan yolcu olarak görüntülenecektir.

-----
Kaynaklar:

www.icisleri.gov.tr

www.flypgs.com

www.sunexpress.com

covid19asi.saglik.gov.tr

www.sunexpress.com

abim hindistan'da çalışıyor . buraya 2 ay için gelmişti. çok araştırdı orada 2 doz astrazeneca olmuştu .
enabıza işletmek için çok uğraştı ve sonucu bu şekilde buldu .
aşı belgesinin fotoğrafını çekti ve enabız da dosya yükleme ile bu belgeyi yükledi açıklamaya yurtdışında xx tarihte olduğum aşı eklenmesi gibi bir şey yazınca işlem tamamlandı .

65 lira iyi bir fiyat.
Kumaşın altında bir metal destek yok ama gerek de yok buna.

Migros sanal markette 2. ürün %50 indirimliydi bir ara. Hatta hesabıma da kupon tanımlanmıştı ikisini 90 tl ye aldım 10 gün kadar önce. Oraya da bir bakın isterseniz.

Joystar'ın kamp sandalyesini sadece bir yaz kullanabildim. Sırtın yaslandığı yer koptu delinip. Zap zayıf insanım üstelik.

Migrostan 2 tane aldim 6 senedir sikinti cikarmadi.

Biraz da takip etmek lazim aleti, dusen vidalarini daha saglam taktim araya pul koydum. Deniz tuzu yediyse yikadim.

69 liraydi son baktigimda.

Gp 2700mah 4'lu pil + sarj aleti ile konforu saglayabilirsin. Farkli sistemler de var.

1- devam ediyor olmasi lazim. ben dort ay once senelik almistim.

2- evet xbox kollari pille calisiyor. tercih meselesi, pil bittiginde degistirerek devam etme imkaniniz var. uzun sure oyun oynayanlar icin ideal. gunde bir iki saat oynayanlar icin de kaliteli iki pille asagi yukari 20-25 saat oynayabilirsiniz oyununa kulaklik kullanmaniza gore degisir tabii ki. ama piyasada sarjedilebilir xbox pil kitleri var. onlardan alip sarj edip degistirebilirsiniz gerektikce.

3- kutusundan iki adet duracell pil cikar.

1- geçen sene 3 yıllık almıştım. Kardeşlikle birlikte inanılmaz ucuza geldi.
2- evet istediğin pili takabilirsin, istersen kabloyla pilsiz oyna.
3- içinden pil çıkıyor.

ben sel'i okudum öneririm

Bu sabah cennetin doğusu'na bakmıştım kaç sayfa diye hatırlayamadığım için. Bende sel yayınları var şu an iletişim basıyor, ikisi de roza hakmen çevirisiydi. Yani en azından bu kitap için ucuz olanı alın diyebilirim. Diğerlerini de kontrol edebilirsiniz belki iletişim almıştır telif haklarını artık sel yeni baskı yapmıyordur.

Ben de takip edeyim. Eski Xiaomi telefonumda yerleşik olarak vardı bu özellik ve mükemmel çalışıyordu. Şimdi yeni sürümlerde yok. Rootlu telefon varsa yine yüklemek mumkunmus bu arada. Direkt callrecorder diye geçiyordu adı sanırım

Android 9 ya da 10 sonrası kaldırıldı bu özellik google'ın gizlilik güvenlik bahaneleriyle. Bu tip uygulamalar sadece mikrofonu kullanarak kayıt alabiliyor yani biriyle konuşurken hoparlöre almalısınız sesi, ancak o kadar idare edebilir. Ha ben de yanılıyor olabilirim ama kalktığına eminim, canlı yayınlarda da clubhouse, ig gibi ses kaydı almak istemiştim sadece benim sesimi almıştı medya sesini vermemişti ekran kayıt şeysi.

benim root yok ve custom rom da yok. acr cube indirdim. bir arama yaptım ve ses duyuluyor güzelce. acr cube paralısını alsam mı, clouda filan atmak için? çok yer de kaplamıyorlar aslında

ben mi yanlış yaptım acaba cube ben de indirdim karşı tarafın sesi hiç duyulmuyor neredeyse, telefon benim de poco

hocam x3 nfc var, biraz anlaşılır olsa okeyim, hiç ses yok gibi deneme için aradım arkadaşı yok anlaşılmıyor ya.
başka ülke romuna geçmek de formatlamak gibi oluyor bir nevi değil mi?

Sanırım macosdaki kullanıcı kitlesi çok az.
Dediğiniz özellikler yok, hatta ben mace ilk kurduğumda Office 2003 kurdum sandım. O derece ilkel bir arayüz var.
Buna karşın Apple'ın kendi uygulaması olan Pages bir iki kıl özelliğine rağmen iyi.

Office 365 kullanıcısının yani yasal ve son sürüm var, Windows’ta daha rahattı ama alışınca sorun yok. Sadece otomatik kayıt ve One drivea yedekleme işi biraz değişik çalışıyor onu çözemedim gibi oldu.

mac'teki office net bir şekilde daha dandik maalesef. ya alışacaksın ya da alternatiflere yöneleceksin. özellikle excel'de ciddi eksikler var.

mac'te klavye kisayollari yok, varsa da bilen soylesin.

alt h+d+r, alt h+o+i vs cok kullaniyordum.

exceli çok kötü, ben okul projesi için sanal windows kullanmak zorunda kalmıştım.

Mac aldiysan zaten calismayacaksin demektir, bu yuzden o konulari onemsemiyorlar.

Ben de ofiste mac kullanıyorum, alıştıktan sonra daha rahat ve pratik bence, tam ofis işleri için yapmışlar: kısayollar ve trackpad şahane.

Sadece başta windows'ta yaptığınızı mac'te nasıl yapıyorsunuz öğrenmeniz lazım. Mesela mail'de dediğiniz compact görüntü view kısmından yapılabilir. Herbir işlem için google'dan hızlıca bakın, merak etmeyin hemen alışırsınız.

Ben ilk mac kullanmaya başladığımda ''what is ctrl + alt + del for mac'' diye bile aratmıştım. :m

Trafiğe çıkıyorsan aynan da olmalı.kask ve ayna önceliğin olsun bence ;)

Bisikleti uzun süre bir yerlerde terk etmiyorsan sele kilidi gereksiz.
Anahtarlı kilit de şifreli kilit de max 5 dk içinde etkisiz hale geliyor.
Public bir yerde uzun süre sahipsiz kalacaksa ikisi de işe yaramaz.
Ha markete girip çıkana kadar iş görürler.

Arka lamba Decathlonunki fazla pahalı.
Daha ucuz bir sürü alternatif var.
Ama özellikle akşam yol yapacaksanız daha ciddi bir şey gerekir.
Bunlar sadece çok zayıf bir uyarı veriyor malesef.

Kask kesin alın lütfen.
dirseklik dizlik de faydalı ama 30'lu hızlar gayet makul.
Yine de alırsanız faydası olur tabi.

Ayna da trafik için önemli.

Ben çok fazla gece sürüşü yapmadığım için decathlonun kafa lambalarını kullanıyorum, daha ucuz hem de daha çok ışık veriyor hem ön hem arka için.

www.decathlon.com.tr

avmnin yasaklanması zor. bundan fazlası zor gözüküyor.

Şehir içi ulaşıma gelmez (kim kontrol edecek)
Kursalara gelir. AVM'ye gelirse tüm mağaza ve restorantlara da gelir.

Avrupa'da restoran, AVM, spor salonlarına da geldi. Muhtemelen bizde de bir sonraki adım bu olur.

hastaligin toplumdaki seyrine bagli.

şehiriçi ulaşımda tespiti çok kolay, kartlara hes kodu tanımlaması yapıldı birçok şehirde. zıt zıt diye ötünce mecbur inmek zorunda kalırlar. sonra otobüs kavgası haberleri görürüz.

@Improbable Misal ben aşı olmadın kardeşim oldu, kardeşim akbili ile istediğim yere giderim, kim nereden bilecek.
Minibüse, dolmuşa, taksiye bindiğinde ne ötecek.

@catemenia aynen. öyle bi çakallık durumunda kim bilecek durumu doğru yani haklısın.
pek otobüs kullanmıyorum foto falan görünüyo sanıyordum ama o da çağ dışı kalmış bi sistem demek ki.

(bkz: abdullah kiğılı)


Ekleme: yarısından fazlası polyester olan takım elbiseler oluyor genelde ucuz olanlarda. Bu ürünlerden kaçının. %3-5 kafi, %10 sınır olabilir. Yüksek oranlı olanlar aynı takım elbiseyi hafta içerisinde görevi gereği birden fazla defa giyip sürekli hareket halinde olanlara bir nevi üniforma olarak alınıyor genelde.

ben pek almıyorum ama Tudors'ta vardır gibi geliyor bana

Altınyildiz'a bakabilirsiniz. Slimfit olanları fena değil.

düz renk bakıyorsan (takım elbise için) tudors, altınyıldız.
Renkli, desenli bakıyorsa avva.

Pierre cardin. İnternet adresine bakabilirsin.

f/p olarak özdileğin kendi tekstil mağazalırında olan gömlekleri tavsiye ederim.

tutanak numarasını falan girdiğinizde çıkmıyor mu? çıkması lazım.

çıkması lazım değil. kimbilir ne zaman çıkar, o zamana kadar da indirimli süreyi kaçırırsınız.

beyanlı ödeyeceksiniz. bunun yolu bu, kesin bilgi. tekin gelmeyecek bir şey yok.

Beyana dayalı ödeyin, tebliğ tarihini e devlete düştüğü tarihi girin. Senkronize değiller bu kurumlar maalesef.

beyanlı ödedim. tutanak numarasını girince ceza çıkıyormuş dün farketmedim galiba.

Daha detaylı cevap verilene kadar geçici çözüm söyleyebilirim.
Bir sütun daha ekleyip her renge numara verebilirsiniz.
Kırmızı 1
Mavi 2
Yeşil 3 gibi...
Ondan sonra sıralamayı numara sırasına göre yapabilirsiniz. Direkt renk olarak şu an aklıma bir çözüm gelmedi.

eğer fc0300 gibi hex kodları ile yazdıysanız

=HEX2DEC() fonksiyonunu kullanabilirsiniz.

Diyelim bir sütunda (C sütunu burada)

A...B...C
2.......ff00ff
3.......fc10f0
4.......033403

şeklinde RGB kodları olsun

bir sonraki sütuna yani D sütuna C'nin HEX2DEC olan değerlerini yazın

A..B..C........D
2.....ff00ff...=HEX2DEC(C2)
3.....fc10f0...=HEX2DEC(C3)
4.....033403...=HEX2DEC(C4)

D sütununda doğrudan 10'luk tabanda renk kodları belirecektir:


A..B..C........D
2.....ff00ff...983925
3.....fc10f0...16519408
4.....033403...209923


Eğer D sütununa göre tabloyu sıralarsanız en kırmızılar en üstte, maviler en altta çıkar. mor biraz sıkıntılı çünkü renk kodları orada kırmızıya doğru tekrar fold oluyor.

Kar amacı gütmeyen kuruluş. Devletler ve üyeleri (muhtemelen üreticiler) tarafından yapılan yardımlarla çalışıyormuş.

www.whatcar.com

sonradan gördüm, 8 avrupa ülkesi kurucuları arasındaymış ve resmi olarak destekliyorlarmış. bir çok vakıfta destekliyormuş

simdi dusununce duzgun test edilmemis araci almam.

uretici olsam da bunu bilecegimden araclari test etsinler diye yollarim haliyle. aracta bariz bir dizayn hatasi varsa zaten basim daha cok agrir.

o yuzden arac maliyetleri oldugunu sanmiyorum.

pro 2, başka düşünme.

ben scoowy almıştım, motoru ve fren sistemi çok daha iyi ama malzeme kalitesi kötü. 5k civarıydı en son. önceden pro kullanıyordum.

pro kullanıyorum, aşırı memnunum. 2 daha da iyidir muhtemelen.

ben başka bir şey önericem mouse kullanma. trackpad harika bi şey. hiç mouse kullanmıyorum. mouse aksine beni daha da yavaşlatıyor. sadece macbook için geçerli. oyun için al ama.

+ trackpad

Trackpad zaten macbook üzerinde olacak ve autocad ve oyun söz konusuyken magic trackpad çok makul olmaz bence.

Mouse önermeyeceğim ama magic mouse almayın sakın diyeceğim, işlevi çok güzel ergonomisi berbat bir alet.

Ben macbook pro kendi track pad'i + bir logitech gariban mouse kulanıyorum eğlence, profesyonel tüm işlerde. (mouse önerisi değil de workflow önerisi oldu)

dur henüz alma.
Zaten sadece iki adet çıkış olduğu için önce bir hub alman gerekecek, o süreçte karar verirsin mouse konusuna. Kişisel tercihtir elbette ama ben en ucuz ve en küçük olan mouse'ları beğeniyorum. Taşıması da kolay.

logitech mx master3. oyun mouse'u degil ama bulabilecegin en iyi mouselardan bir tanesi. osX gesture'larini destekliyor ve istedigin gibi kisayollari gesturelari programlayabiliyorsun.

trackpad gerçekten çok iyi çalışıyor ama ekranın bir köşesinden diğer köşesine bir screenshot almak istiyorsanız ya da trackpad çerçevesini yettiremiyorum..

yapabilenler nasıl yapıyor? benim çözümüm elimi hızla sağa sola oynatarak istediğim noktaya getirebilme ama bu çok yorucu.

usb girişli olanlardan alma alacaksan da hub alman gerekiyor.

ben logitech m590 aldım. 2 farklı pc'ye bluetooth ile bağlanabiliyorsun. ikisi arasında mouse'un üzerindeki bi tuşla anında geçiş yapabiliyorsun. benim kişisel ve iş bilgisayarım arasında gün içinde geçiş yapmam gerekiyor. beni çok rahatlattı. hatta aynı şekilde bir de klavye aldım. logitech k375s modeli. buna da 3 tane bluetooth ile kaydedebiliyorsun. İkisini pc'ye birini de telefona bağladım, telefondan yazacağım mesajları bundan yazabiliyorum :)

mouse kullanma +1 ( video edit bile yapıyorum )

İs yaparken gelistiriyorum

Yaklaşık 1,5 senedir Almanca öğreniyorum. Önce kendi kendime başladım, şimdi de kursla ve özel hocayla devam ediyorum. Bunun dışında kitap okuyorum ve yoga yapıyorum. Youtube videolarıyla Adobe programlarımı ilerletmeye çalışıyorum bir de nadiren.

1. İlgimi çeken konularda bol bol okuyorum, araştırma yapıp üzerine yazılar yazıyorum.
2. İşim gereği araştırmam, öğrenmem gereken çok fazla şey oluyor. Haliyle onları anlamam gerektiğinde ister istemez ilerleme kaydediyorum.
3. Video seyretmeyi sevmiyorum ancak podcast dinliyorum. Fena olmuyor.

Aslında bu pandemi dönemi kişisel gelişim için en verimli dönem olarak geçti benim için.
Daha önce vakit bulup gidemediğim bir çok eğitimi online olarak aldım.
Pandemi öncesi çoğu kurs ve eğitim, seminer için yüzyüze vakit ayırmak, hafta sonunundan vazgeçmek gerekiyordu.

Aklıma gelen bir kaç aldığım eğitimi yazayım.
Kosgeb ileri girişimcilik eğitimini online bitirdim. (Daha önce sınıf dersiydi, 8 hafta civarı sürüyordu)
Sporcu Beslenme Uzmanlığı (Daha önce 4 hafta sürüyordu, online-canlı bitirdim)
Hızlı Okuma, senaryo yazarlığı en son aldıklarım.
2 saatlik temel aşçılık eğitimi var müsait bir zamanda da onu almayı düşünüyorum.

yabancı kız arkadaş edinmek der çekilirim. denendi %100 çalışıyor.

günde 1-2 saat işimle alakalı bir sertifika olayına çalışıyorum.

pandemi'de hobi olarak başladığım ve bitirdiğim şeyler var.

- geyiğine aöf ikinci üni bitirdim, radyo tv programcılığı.
- sağlık bakanlığından onaylı ilkyardımcı oldum.
- netflix'teki iyi olarak tanımlanan tüm belgeselleri izledim.

mesleki olarak da geliştirdiğim birçok şey var ancak teknik konular oldukları için burada detay vermek istemedim.

udemy ve coursera ya zaman ayiriyorum
bayagi eglenceli geciyor
dizi izlemekten bazen iyi gibi

Cem erdurak

Kesinlikle tavsiye ediyorum

öncelikle bariz insanların ilk görüşte gözüne batan bir şey yoksa kesinlikle ama kesinlikle estetik olmasın, eskisini mumla arama ihtimali %90. kararı kesinse cidden zor bir süreçtir doktoru bulmak, isim yapmış başarılı doktorların isteyeceği ücretler çok yüksektir ve muayene için bile 6 ay sonraya gün verebilirler. benim doktorum aydın mamak'tı, iyi bir doktor ve diğerlerine kıyasla 3 sene önce operasyonu makul bir fiyata yapmıştı, sonuç estetik açıdan beklentimi karşıladı ancak mükemmel de diyemem. koku alma duyum azaldı ve hala daha ara ara tıkanma sorunları yaşıyorum. bu arada benim burnumda asimetri vardı, çok gözüme batıyordu, içinde de aynı şekilde eğilme olduğu için genel olarak tek taraftan nefes alıp veriyordum, bu sebeple olmuştum.

Rahmi Özcelep
ben de çok araştırdım en son bu doktorda karar verdim. arkadaşım da 6 yıl önce Rahmi bey'e ameliyat olmuştu nefes almasında hiçbir sorun yaşamadı , estetik olarak da güzel oldu .
instagramdan yaptığı işlere de bakabilirsiniz .

Oluyor,aşı kartını gösteriyorsun.

normalde aşı yaptırdığınız ülkede alınan sertifika geçerli oluyor thy’nin sitesinde yazan bilgiye göre ama yurtiçinde karayolu ile seyahat edecekseniz o sertifikayı tanımayan görevlilerin insafına kalabilirsiniz. bir arkadaşım sorun yaşadı bu yüzden.

o yüzden dünya sağlık örgütü amblemli, defter şeklindeki sarı aşı karnenizi de yanınıza alın varsa.

2 hafta once Turkiye'ye geldim. Ucaga binmeden asi kaydini gosteriyorsun, sana bir QR code veriyor. Oradan bir form cikiyor dolduruyorsun TC numaran ile, sana HES kodu veriyor islem tamamlaniyor.

Simdiye kadar hicbir doktor goz damlasi vermedi mi size?

Bu işin cozumu goz damlasi. Oyle kokten bir cozumu yok. Goz kurulugu, uzun sure bir noktaya bakmaktan dolayi oluyor (tv, bilgisayar, kitap). Dolayisiyla bu aliskanliklariniza devam ettikce goz kurulugunuz da olmaya devam edecek. Tabii 365 gun goz damlasi kullanacaksiniz demiyorum ama her sene birkac ay kullanmaniz gerekecek muhtemelen.

Ben mesela artik doktora gitmeden, eczaneden parayla goz damlasi aliyorum. Bir suru insan da boyle yapiyor zaten.

Suni göz yaşı damlasını eczaneden reçetesiz alabilirsiniz. Lens kullananlarda göz kapağının altındaki farklı bir rahatsızlık bu batmaya-kuruluğa neden olabiliyor. Buna göre de ilaçlar var.

Suni göz yaşı damlası yanında da ilaç damlası verebilir doktor.

Goz damlasi gecici cozum damlatinca 1 saate etkisi geciyor.
Ekrana bakmayi azaltip goz kirpistirmayi cogaltman lazim.
Ekrana bakarken goz kirpmiyorsun aslinda.

Lens zaten goz kurutur ona da ara versen iyi olur.

suni göz damlası divit'in dediği gibi geçici çözüm. onun dışında kaç tane doktora gittiysem bir tedavisi yok dedi. lens kullanmayı azaltınca bir süre idare ediyor, ama sürekli lens kullanıyorsan bunu çekiyorsun maalesef. ben eskiden 7 gün 10-12 saat takıyordum, artık haftada 4-5 saat takıyorum, pc başında falan hiç takmıyorum düzeldi baya.

Bu arada ben doktora sorunca firca yemistim.
Az once gozune isik tuttum, alet degdirdim 1 kere bile kirpmadin simdi damla istiyorsun, once kendi kaynagini kullanmayi ogren dedi.

Ben o donem calistigim iste ekranda finans islerine cok odaklaniyordum, satir satir kontrol yaptigim icin goz kirpma aliskanligim gitmis.

Sonra kendimi kirpmaya alistirdim duzeldi. Akilli telefonlar yayilana kadar iyiydim :)