Ekşi Duyuru

cs go derim

saint row third

dota

telefondan clash of clans

lego marvel superhero

battlefield 3

lara croft tomb raider son çıkanı game of the year

batman arkham serisi

wow

Sen kahin misin? Sen bilir kişi misin?
Sen kimsin?

istanbul da salı ve çarşamba dek gerçekleşirse eğer efsane bir kar yağışı olur. okulları bırakın idari tatil bile olabilir. soğumada sıkıntı yok ama yağış konusunda birkaç gün daha beklemek lazım. ki dek leri zaten tahmin etme imkanı yokk.

Dek: Denizlerin soğumamış, havanın ise soğuk olduğu zamanlarda, denizden buharlaşana suyun yukarıda soğuk hava kütlesi ile çarpışarak yoğunlaşması, rüzgar etkisi ilede karaya kar bırakması kısa deniz etkisi ile kar.

www.accuweather.com

Öyle diyorlar gerçekten, termal içliklerim hazır ve bekleyişteler.

@ron dennis, accuweather, wundergrand gibi siteler türkiye için özel tahmin yapmazlar, model çıktılarını olduğu gibi program yardımıyla işlerler.

O yüzden ben güvenilir bulmam.

Ahaha. Çok iyi ya. Teşekkürler.

evet

genelde kiranın yüzde 10'u oranda artar, 1000 ise 1100 olur mesela enflasyon oranında artış şeklinde.

evet

o zaman 83 lira 60 kuruş fazla yatırıcam. Teşekkürler.

Kira bin lira, bugun konuştuğumuzda 150-200 lira etmesi lazım gibi bir ayak yapmıştı.

Romantik film var (bkz: About Time) diye.
(bkz: Click) öyle sayılabilir, bence gayet iyi bi filmdi.

Hot tub time machine.

The boat that rocked

about time leşti bence.

eksisozluk.com

(bkz: coherence)
(bkz: john dies at the end)

Kisi basi ortalama 146 litre mi? Yahu gunde yarim litre sut eder bu:)

Kim gunde yarim litre sut kullaniyordur ki gunde? Ortalama kesin bilgi mi?

Turkiye inekleri ortalama 10 litre vermez bu arada :) 7-8 litredir ortalama. Karadenizde filan koydeki ineklerden gunde 5-6 litre cikinca sevinilir :) Ancak son yillarda Hollanda inekleri filan cok moda oldu, onlar da en az 25litre filan birakiyorlar.

yanlış bilgi
dağılalım

bilgi doğru mu yanlış mı bilmiyorum.

ancak artık süt ürünleri yapmak için direk süte ihtiyaç duyulmuyor. mesela yoğurt,peynir,ayran gibi.

sevgiler...

Peynir ve yoğurt ile ben yükseltiyorum ortalamayı. Doğrudur ölçümler. TUİK'e göre 14.5 milyon büyükbaş var ülkede. 3 milyon büyük bir rakam değil. 30 milyon da koyun var mesela.

3 kisinin ortalamasini ben sagliyorum sanirim. yetistik bir c1b2k3 gunde 1.5lt falan ortalama sut icebiliyor :)

Bi de yedigim peynir, yogurt da var.

peynir vs. süt ürünlerinin üretiminde 1kg ürün için 7-8 kg süt kullanılabiliyor. o yüzde bu rakam bana çok uçuk gelmedi. hatta şöyle bir haber buldum. www.sabah.com.tr

türkiyeyi büyükşehirlerden ibaret mi sanıyorsunuz. türkiye'de çok büyük bir hayvancılık potansiyeli var. devletin verdiği hayvancılık desteğiyle pek çok kişi besihane açtı. bulunduğum ilçe merkezinde 20 tane en az elli hayvanlık besihane var.
sütü sabah ve akşam olmak üzere sağıyorlar sabah sekiz akşam sekiz 16 litre süt çıkıyordu ortalam bu ilçede...

Emek'de öz urfalı etli yapıyordu sanırım.

ben olsam dışarıda etli çiğköfte yemem. etsiz çiğköfte diye bir şey de yoktur. youtube da videolar var, basit şekilde yapabilirsiniz.

izleme abi.

kostüm, müzik iyi, dövüş sahneleri hoş olmuş da senaryo boş :D

(dediğime bakma 3 bölümü de izledim 4'ü bekliyorum ben)

zaten yeni bölüm gelmemiş bugün üzüldüm.

bende de o durumda doktor o diş kurtarılmaz gittiği kadar idare etsin sorun çıkartırsa çekeriz dedi duruyo hala

hekim değilim fakat 20 yıllık bir tedavi deneyimim var.

dişin görünen kısmı gibi, çene kemiğinde kalan kısmı da çok mühim bir işleve sahip.

buz dağının görünmeyen kısmı gibi düşünün.
yani üstte minicik bir parça kalsa bile altta onu tutan, çene kemiğinde çökmelere, dolayısıyla yanakta çukurluğa engel olan bir dolgu alanı (kök) var.

durabildiği kadar dursun ağızda diş ağrı yoksa.

ben de geçen aynı dertten gittim. Filmde dişin altında kist oluştuğu ortaya çıktı. Bana sorarsan git film çektir. Doktor çekecez derse keyfin bilir ama bir kontrol ettir derim.

Little miss sunshine

im juli var ingilizce altyazili.

İlla yabancı olsun demiyorsanız "Mandıra Filozofu" iyi gidiyor çerezlik, gerizekalı komedisi değil.

2 tane aldım. ifşa etmek istemiyorum :) karapara aklama diye bir şey var :))) şaka bir yana, paylaşırsam en küçük ikramiye için bile ıslatmak isteyen çok arkadaşım çıkar.

ayıptır sorması niye merak etmektesin?

7842990
9695673
9369314
9362039
9058411
8216931
8216266
5784905
5783290
4710143
4693334
2597434
1018935
1017586
1017128
1010883
0688515
0674533
0674258
0524797
0167189

@fukka neden olması gerekir mi?

@cok iyi yol bir ankara buluşmasında ıslatırız :)

hepsini kaydediyorum. en sevdiğim şey yeni akrabalardır :)

alamadım, yarın da bütün günüm yolda geçecek bu sene yalan oldu :(

@fukka, nimet ablayı mı soydun :)))

@yatagants, ocak ayında kahvaltı zirvesi düşünüyoruz. seni de bekleriz. ikramiye çıkmazsa gelme :D

salladım numaraları :) oynamış gibi görünmek istedim.

yav benimki 0 la başlıyo kaç gündür morelim çok bozuk :)) değiştrebiliyor muyuz?

bunu söylemeseydin, tüm suserlar yana yakıla seni arardı yarın :D

3664018

Bende onun yerine tüylerin diken diken olması vuku buluyor. Müziğin ruha işlemesindendir o, çok etkilenmektendir.


a*

Ergen galiba.

ben okullarda belli bi standart olması taraftarıyım. kıyafet konusunda belirli bi ölçüt olmalı kimse götü açıkta gelmemeli başı kapalı da. ama malesef yok. o yüzden bence karışılmamalı kapalı öğrencilere. sonuçta memesini gözümüze sokan kızlara kimse karışmıyor.

sağlıklı düşünemiyor, sağlıklı düşündüğünü iddia ediyorsa ideoloji olarak sol ve anarşizmi yeni baştan yazanlardan olabilir.

hakkaten neden?

Hayir boyle yapanlar da kutuplasmaya tuz biber ekiyor. Muhafazakar kitlenin hatunlari zaten korkuyor cekiniyor erkeklerden boyleleri iyice korukluyor sonra yanimizda oturmaya korkuyolar

kendini solcu sanıyor sadece. başı açık öğrencisine laf atan da bu da gözümde aynı. benzer sığlıktalar.

kamuya hizmet eden bir meslek icra ediyorsan her türden insana fark gözetmeksizin o hizmeti vermek zorundasın. dersin dışında türbanı tartışırsın, karşı çıkarsın, hatta yeniden yasaklanması için mücadele de verirsin ama belli bir kesim öğrenciye ders vermeyi reddedemezsin, onları dersten atmakla tehdit edemezsin. tam bir sığırlık.

sonra akpye oy verenler salak diyolar burda, resmen kucağını itiyorlar buyur burdan yak.

örtünmeyi saklanmak olarak algılamak da bambaşkaymış.

Başı kapalı olduğu için erkek hastayı muayene etmeyen kadın doktor gibi, ötekileştirmeye bayılıyormuş. Başı kapalı öğrenvinin gdrekçesi her ne olursa olsun onun eğitim hakkı engellenemez. Çember sakallı muhafazakar erkek öğrenci, zülfikar kolyeli öğrenci, che tişörtü giymiş öğrenci, gotik makyajlı öğrenci v.b. ile türbanlı arasında bir fark yok. Ben o ikna odalarında hüngür hüngür ağlatılan türbanlı kızların hallerini her şeyden önce bir insan ve kadın olarak unutmuyorum. Bu aydınların snob, elitist ve her boku ben bilirim tavrınıda sevmiyorum.

kendini solcu ve anarsist sanan bir kemalisttir yüzde yüz.
ayrica gotunu açmanın karsiligi başını kapamak degildir.

"lan anarşizm öyle bir şey değil" denir ve geçilir. genç olmak biraz zor galiba, bu tip adamlar bize demiyor öyle bir şey alacağı cevabı bildiğinden ama öğrenci görünce coşuyor demek.

@sir gawain +1, üstüne söylenecek söz yok.

gençler haberde de entryde de bir noktaya takıldım, öğretim görevlisi değil, öğretim üyesi o.

Hastalıklı bir düşünce dahası yok. Siz neden kendinizi kapatıyorsunuz. Bşr söz geliyor aklıma mücadele kadına özgürlük değil özgürce ulaşabilmek gibisinden.

öff çok sıkıcıııı!?!?!?!

zaten islamcı siyaset 20 senedir bunun ekmeğini yiyor. zamanında uygulanan manasız bir yasaktan dolayı tonlarca oy devşirdiler.

gereksiz bir çıkış olmuş. yıllarca bunun geyiğini yaptılar zaten yok eğitim hakkımız engelleniyor-yok türban yasağı yüzünden beyin göçü oluyor-türkiyeyi kanatlandıracak islamcı gençlik engelleniyor zart-zurt.

alın abi 12 senedir meydan sizin naptınız allah aşkına? örtülü ödenekten 6.5 katrilyon harcadınız nereye gittiği belli değil. 1.5 katrilyona ak-saray yaptınız çok lazımmış gibi.3 milyon suriyeliyi getirip şehirlere yaydınız hiç birimize fikir sormadan.

sanki bana kansere çare buldu-obeziteyi bitirecek hap yaptı-sonsuz enerjiyi keşfetti g.tlekler! benim sınıfımda da var 5 tane türbanlı kız oturup herhangi bir konuda çok değil 5 dk sohbet edemezsin. ne zaman evlenecez diye kıvranıyorlar. aha kabinedekilerin karılarına bakın. hangisi aktif çalışıyor? hepsi kapanıp-kocasına yaslanıp neşesine bakmış.

özet geçiyorum: aptalca muhafazakar fantezilerine malzeme olmayalım. samimiyetsiz islamcı siyasete meze olmayalım arkadaşlar. bu da kapak olsun:

ilerihaber.org

ilk saatler kendimden nefret ediyorum.
"allah'ım her yerde aynalar olmadığı için şükürler olsun; kendimi görmek zorunda kalmıyorum!" diyerek şükrediyorum.

Ben 4 ay sakal uzattıktan sonra 2 hafta önce bir iş görüşmesi için tıraş olmak zorunda kaldım.

Aynen şöyle oldu: i3.kym-cdn.com

Ardından hemen tekrar uzatmaya başladım.

ben de kendimi tanıyamıyorum sakal traşı sonrası. bildiğin sapık gibi görünüyorum, bi acayip oluyo.

yanma, gerilme, kaşıntı :)) şaka bir yana alışırsın ben iki günde bir traş oluyorum. sakallı halimi unutcam yakında.

prima bağla çabuk :)

haftada iki kez gidip sakal tıraşı oluyorum. zorunluluktan değil. böyle daha yakışıklıyım. sakal yakışıklıları düşünsün.

*traş değil bu arada tıraş. galat-ı meşhurları yok etmek gibi bir hedefim var da o yüzden düzelttim. diğer türlü -de, -ki, düzeltmeleri huyum değildir.

1 ay sonra askerlik sebebiyle asıl şoku ben yaşayacam. 3 senedir çenemi görmüşlüğüm yok. Arada sakalları çene altına yatırıp sakalsız canlandırmaya çalışıyorum yüzümü. Bildiğin çenem yok sanki.

Birde genellikle makine ile tıraş olurdum, evde derbi denen bi jilet buldum onla tıraş oldum. 2-3 yerden kestim yüzümü? uzun sakala giriştiğim için mi, jiletten dolayı mı, benden kaynaklı mı bu olay ::D ?

Üçünden dolayı da olabilir.

ben 3-4 gun tıras olmasam kendımı garip hissediyorum:)

yorulmuştur. o kadar da ciddiye alacak bir durum değil. kadın sıtarbaksın sahibi değil çalışanı sonuçta.

kalkar giderdim, adamın kafesi değil oda maaşlı eleman benim fazladan durduğum her dakika için o para almadan duracak, evine gitmesi gecikecek. bütün gün bin bir çeşit insanla uğraşmış yorulmuştur.

www.youtube.com

iyi yapmışlar. adamın mesaisi 11'de bitiyorsa, kapıda da kaçta kapatılacağı yazıyorsa milletin keyfini beklemek zorunda değil. "Kapatmak üzereyiz, toplanırsanız sevinirim" dese yarım saat daha oyalanırdı millet.

ben olsam yumruklardım, ama senin için iş işten geçmiş.

Sen cumartesi gecesi 11'de kovulmak istemiyordan gideceğin yer "çorbacıdır realite bu 23.30'dan bakacağın her özsüt - saray gibi mekanlar sarhoşlara çorbacı görevi görüyor. Orada çalışan ne yapsın...

yorumlara bak. başınıza gelse "27 aralık starbucks rezaleti" diye başlık açarsınız.

"eveet kapatıyoruz artık" gibi bir cümle çok kaba evet. yok bilmemkaç saat ayakta durmuştur, ne insanlarla uğraşmıştır diye her yapılanı sineye çekmek zorunda değiliz. hepimiz tozpembe hayatlar yaşamıyoruz, herkesin derdi var.

özetle ifadesi daha kibar olabilirdi, sana katılıyorum yatagants.

böylesi dehşetengiz bir kötülükle başa çıkamaz, önce duyuruda sonra sözlükte starbaks rezaleti başlıkları açar, ardından change org'a gidip beni kovan kötülük kaynağı kızın işten kovulması ve hayatının sonuna kadar başka bir yerde iş bulamaması, aç kalıp kötü yola düşmesini talebiyle imza kampanyası açardım.

para veriyoruz biz oraya!!!

bunu diyen bir de personel öyle mi?

starbucks'dan niye beklemiyorsun ki? hiçbir özelliği yok oranın? self olduğu için hatta daha yatkın bir durum bence. diğer türlüsünde en azından garsonu görüyorsun, gözgöze geliyorsun nereye geçebiliriz diyorsun, menüdür, sipariştir derken iki üç kere konuşuyorsun. sonrasında sıkar zaten uzaktan defetmek :)

3-4 lira verip kahve içiyorsunuz, saatlerce yayılıp oturuyor ve bedava internetten yararlanıyorsunuz, sonra bir de böyle bir muamele ha!

yo dostum yooo! kabul edilemez bir skandal bu.

@mea maxima git trollüğünü başka başlıklarda yap. Gitmediğin buluşmalarda sigara içenlere falan karış.

bu kadar kişi cevap vermiş, cevapların hepsi aynı mahiyette ve sen de onların arasından bir tek beni gözüne kestirdin ve bir tek bana cevap verdin demek. çok ilginç.

bizim gittiğimiz starbucks'ta kapanma saati geldiğinde hatta genelde kapanma saati geçtiğinde ışıklar kısılıyor (birkaçı kapatılıyor yani), sonra boş masalar toplanmaya başlanıyor. biz de o zaman fark ediyoruz kapanma saatini. e haliyle kalkıyoruz. bunlar sonrasında hala kalkmazsanız kovulmayı bekliyorsunuz demektir.

saat 11 olduğu anda "eveet kapatıyoruz artık" diyorsa (ki öyle büyütülecek bir şey değil) ve tonlama bu kadar sorun olacak şekildeyse bu yazdığım sistemle uğraşamayacak kadar yorulmuştur ya da sıkkındır en kötü ihtimalle.

bizim buradaki starbucks saat 23:00'te kapatılırken hiç bir şey söylemeden kepenkleri indirmeye başlıyorlar ben de durun içerde kalıcam diye koşarak dışarı çıkıyorum.

yine iyi kapatıyoruz diye uyarmışlar.

Starbucks Türkiye'de kendini kaybetti diyebiliriz, hepiniz köpeksiniz, hayvansınız, itsiniz deseler bile gidecek bir kitle var. Tersleyen baristalardan tut da artislenen tiplere kadar insan mı hayvan mı fark edemeyeceğin tipler.

gezi olaylarından beri adım atmıyorum starbucks'a ve öteki shaya şirketlerine. shaya denen firmanın üst düzey yetkilisinin protestoculara hakaretinden tutun da onları dışarda bırakmasına kadar, kanımca kızılkayalar'dan çok daha kötüler.

abd'de çok severdim, mesai saatleri ve iş yükleri türkiye'den az olmamasina rağmen kapanırken genelde sevdiğiniz içecekten ikram ederek utana sıkına söylerlerdi. tabii bu starbucks'ın çok da popüler olmadığı bir eyalette. rekabet nasılsa, herhalde abd'liler "beyler kapatiyoruuuuz haydi disari" lafini isitseler bir daha sittin sene gitmezler oraya. rekabet.

bizde suratına tükürsen öteki gün hazelnut ister icine.

alternatif arıyorsan cafe nero'dan hep memnun kalmisimdir.

starbucks gibi para basan şirketlere kötü servisi, daha da ötesi bu tür davranışları kesinlikle kabullenmem. mea culpa'nın 3-4 liraya kahve örneği de bunu doğru kılmaz, ben mi belirliyorum fiyatlarını? satmasınlar o zaman. Shaya'nın Starbucks'lardan karı türkiye'dek' belki bütün 1. sınıf lokantalardan daha fazladır.

18 yaşındaki çocuğu zor şartlarda çalıştırıyor olabilirler ama siz tepki göstermedikçe onlar bir çalışana daha iş vermeyecekler. koyun diyecekler nasılsa, hizmet kalitesininden banane nasılsa her şartta geliyorlar diyecekler.

marka olarak starbucks'ı çok yanlış konumlandırmış durumdasınız.

mc donalds ve burger yiyecek için ne ise starbucks da kahve için odur. çok kötü kahve yapıyorlar. içeceklerin içine bolca krema ve şekerli şurup dolduruyorlar. satılan yiyeceklerin de büyük çoğunluğu dondurulmuş, ancak ısıtıldığında biraz tadı oluyor.

elbette ucuz ve kalitesiz olduğu için personelin müşterilere davranışı hoş görülemez ama düşük kalitede bir kafe zinciri burası. daha fazlasını beklemeyin.

ben çalışmak için çok gidiyorum. gayet tenha şubelerde bile kimse masalardaki bardak, tabakları filan toplamıyor. 2 saatte bir filan şöyle bir dolaşıyor bir eleman dükkanı, lütfen boş bardakları, tepsileri topluyor.

eğer starbucks'ı eleştireceksek söylenecek o kadar şey var ki?

ama bu kalitede bir yerden bu beklenir diyorum.

@mea maxima culpa

kötü bir yer olmasını düşünmemin sebebi, aynı kalitedeki ve aynı fiyat aralığındaki yerlerden daha kötü hizmet vermesi. 5 yıldızlı bir otel ile karşılaştırınca değil, akranlari ile karşılaştırıldığında da kötü.

adım atmayacak olma sebebim ise Shaya'nın bir parçası olması.

değil 5 liraya kahve, iftar çadırında bile insanlara saygıızlık yapılmamasını savunanlardanım. bu benim kendi görüşüm, ayni saygıyı tanımadığım insanlara göstermek de benim görevim. yorgunluktan kirildiğım dönemlerde, sinir küpü olduğum zamanlarda dahi ne bir baristaya ne bir başka servis elemanına ters davrandığımı hatırlamam. o nedenle ücret skalası benim için hakikaten belirleyici bir faktör değil.

shaya piyasaya ilk girdiğinde çalışanların eğitimine vs çok dikkat ediyordu. sonrada yönetim değişiklikleri, politika değişiklikleri sonucu önem vermemeye başladı.

starbucks'ın eğitim müdürü çok yakın arkadaşım. kendisi bu değişiklikleri görerek bu görevden birkaç sene önce ayrıldı. o dönemden beri çok laçka bir durum var.

@mea maxima culpa 2009 öncesi zamanlarını ben de hatırlıyorum, verdikleri hizmet ile standartları belirlemişlerdi, sürekli kopyaları açılıyordu. demek ki bu yüzden bozulmuşlar, teşekkürler bilgi için.

kusura bakma ama insanlar işin adabını bilmediği için böyle şeylerle karşılaşmak normal.

birincisi aynı starbucksa giden insanlar fix. her gün gidip her gün görebilirsin bu insanları. ve bu insanlar, hala inatla kapanış saatlerinde kalkmama konusunda ısrarcı oluyor. hepsinin akıllı telefonu var, ama saate bakıp kalkalım artık diyecek kadar akılları yok malesef. (alınma ama öyle :/)

dış cafesi olan mağazalarda müşteri dış cafeden kalmazsa, gececi eleman işini yapamıyor.

bulaşık ve küllük sorunu var. kapanışlarda tüm bulaşıklar, küllükler vs yıkanıyor. şimdi müşteriler orda oturuyor, sigara içiyor, mugda lattesini içiyor. e içerde başka işler de var. o işlerin peşinde koşarken kalan bulaşık ve küllükler unutuluyor bir an. sonra tam kapatıp çıkacakken sürüyle bulaşık, sürüyle küllük. hayır bir de masası kirli oluyor, masayı siler misin, şunları kaldırır mısın. yahu kapandık be arkadaşşşşşşş.

ışıkları kapatmamıza rağmen defalarca, saat 2 de gelen gördüm (kasa 1-2 saat önce kapanıyor). ışıklar kapalı, müzik yok, birkaç müşteri hala oturuyor.. ve hanımefendiler, beyefendiler latte içmeye geliyor. ya insan azıcık akıl çalıştırır burası buram buram bağırıyor kapalıyım diye. hayır, anlatınca anlamayanları bırak, şikayet eden bile oluyordu. paşalarımız latte içecek diye biz daha geç kapatacaz dükkanı.. ama bazen komiklikler çıkıyor. biz bir sigara içelim diye çıkıyoruz, eleman dükkana koşar adım gidiyor. birkaçımız kapalıyız diyor ama eleman niye tınlasın. giriyor, bakıyor kimse yok, kapandınız mı diyor, arkasını dönüp gidiyor. gerçi neredeyse her gün olduğu için komik gelmemeye başladı bir süre sonra. :(

ikinci satıra dikkat ederek oku. açıkçası ben bıkmıştım. nasıl bir tonla söylediğini bilemem. belki de bahsettiğim her gün gelen insanlarla olan bir samimiyeti var, komiklik yapmak istemiştir.

ayrıca starbuckstan beklemen gerek. orada çalışanlar harvard mezunu değil hocam. atıyorum yere döktüğün kahveni tekrar yapan barista babasının hayrına yapmıyor, kural öyle.

bunun cevabını sülün osman denilen zat vermiş çok eskiden. ama günümüze hatta sizin durumunuza uyarlarsak; o sizi kovmasaydı siz onu sikecektiniz. evet bu kadar da açık. kapatmak zorundayız toparlanırsanız seviniriz deseydi yavaştan alıp 40 dakikada toparlanacaktınız, burada sikilen personel olacaktı (evet biz ona sikilmek diyoruz) ama "eveet! kapatıyoruz artık" dediği için o sizi kovmuş oldu.

starbucks gibi mekanlarda kapanışa yakın birkaç uyarı ateşi yapılır, temizliğin yapılması ve ışıklardan bir kaçının kapatılması gibi. bunlar sizin olduğunuz gün de yapıldı ama siz iplemediniz belliki. ve evet lütfen toparlanırmısınız denilseydi resmen 40 dakika sonra çıkacaktınız. çünkü etrafınızdaki değişkenleri göremiyorsunuz. hiç bir kahve dükkanı yada hiç bir dükkan, 11 de bir anda ışıkları kapatıp çıkıp gitmez. çıkış hazırlığı en az yarım saat önce bir şekilde insanlara çaktırarak yapılır.

evet. starbucks çalışanı değilim. sadece gittiğim yerlere saygılı davranıyorum. ayrıca starbucks a kötü işletme diyenler olmuş. adamlar 5 liraya beleş internet veriyor, bütün öğrenciler orada. değil suratsız davranmak, yüzüne küfür etseler oraya gidecek insanlar var. işte yine aynı yere geldik, starbucks bizi sikmese, biz starbucks ı 5 tl ye kahve alıp akşama kadar oturarak sikecektik.

kısacası ne kadar ekmek o kadar köfte. kaliteli hizmet arayan başka yere gitsin. tek kahveyle akşama kadar oturan varsa burda bikbik yapmasın. hele gözü kör olan hiç yapmasın.

yahu herseyi soyleyinde cok kotu kahve yapiyorlar demeyin, dunya kiciyla guler.

bugun ben kahveciyim diyende bulamayacaginiz kalitede arabica lar starbucksta satilir. kesinlikle robusta kullanmazlar. grami 100 lira olan kahve aramiyorsaniz daha iyi kahve iceceginiz bir yer yok.

illa fast food ile kiyaslayacaksaniz karsiligi burger ve mcdonalds degildir hatta alakaso yoktur.

eczaneden lasonil merhem al ezilen yerin ustune sur. bastirinca agri cok cok artiyorsa muhtemelen kirik/catlak var. doktora git.

Atla bi taksiye, git acile. Rontgen ceksinler. Boyle ne iyi gelir diiye sorup vakit kaybedecegine, doktora gorun

Kaburgada çatlak olabilir. Ama gitsen bile bir kaç sey önerip geri gönderirler sanırım. Alci ya da sarma gibi bi ihtimal yok bildiğim kadarıyla

kırık bile olabilir hele şiştiyse. bi rontgen çektir

ağrı kesici krem sür panpa

Birde ağrı gittikçe artıyor normal midir? Her adım atışımda sızlıyor şuan, gece böyle değildi.

normaldir. yakı yapıştır.

kırık olsa bile bir şey yapmıyorlar, bana agrı kesici kas gevşeici verip dinlenmemi söylemişlerdi. korse falan tavsiyesi de doktor gerekli görürse verir demişti buradan bi hekim arkdaş. ama genel olarak kaburga kırığına bi müdahalede bulunulmuyor. tabi sen yine de gidebiliyorsan git doktora.

yalnız kırık varsa çok ağrıyor, kaburgalarım bile sızladı anlatırken neyse. geçmiş olsun.

bu arada eklemeyi unutmuşum madem yarın gideceksin, acile değil ortopediye git olası kırık durumunda acilden de oraya yönlendiriyorlar.

Gittim. Profesör bir hoca baktı şansıma. Zedenlenmiş, bir ay kalacak ağrı dedi, jel verdi birde.

Qu'est-ce qu'on a fait au Bon Dieu
www.imdb.com

Güzel bir fransız komedisi.

2014 yılında vizyona giren "22 jump street" var... İlk filmi var bi de bunun "21 jump street" diye. Sinemaya gitmeden önce ilkini de izlemiştim. 2'si de güzel filmler.

ben bugün what we do in the shadows'u izledim, baya eğlendim

let's be cops. ilk yarım saatine 9 puan bile verebilirim.

1lt dikmen? şu an fiyat/performans en iyi o 17,9 TL

buzbağ öküzgözü-boğazkere

canım çekti fena. afiyet olsun :)

Frontera merlot tavsiye ederim.

(bkz: tılsım)

Migros diil ama Carrefour'da indirim vardı, Terra Kalecik Karası 26tl, tavsiye ederim.

Villa doluca neo. Migroslarda indirimdeyken 17 tele indirimsiz hali 26 27 falan.

güzelmarmara

carrefourda satılan sava yı tavsiye ederim

Buzbağ klasik. diğerlerini bedava verseler de gider Buzbağ alırım.

bazılarında o şanssızlık oluyor be abi, ben de bir ara çok giriyordum (istanbul/kadıköy'deyim).

ama polisimizin gözünde muhtemelen allahsız bir vatan hainisin. küpen, sakalın ve sırt çantan yüzünden. haberin olsun.

edit : bi kere eve dönerken, polis arabası uzaktan farları yaktı. sonra yanıma yanaştı. 5 polis birden inip üstümü aradı. iki kol, iki bacak, biri de öhöm... şaka lan, diğeri de sırt çantamı aradı.

kızılay civarında sıklıkla taciz etmek için yapıyorlardı önceki aylarda (son iki aylık durumu bilmiyorum) izin vermemek, bağırarak teşhir etmek gerekiyor genel olarak. faşizmin normali anormali yok sonuçta.

tam bir "gezici" tipi bu. normal değil ama normal. anla işte.

tipine bakıyor amuadsnajndj tipine sokdsoada diye küfrediyor sonra napsın adam o da öyle tatmin oluyor gbt soruyor.

şimdi bu adamlar genelde muhafazakar oldukları için yaşam tarzını temsil eden görüntünden pek haz etmiyor olabilirler. saçını sakalını kes, küpeni çıkar, sigortalı bir iş bul hiç gbt bakmazlar.

ben üniversite döneminde senin gibiydim. okul bittiğinden beri hiç gbt'ye girmedim. nerdeyse özleyeceğim artık.

evimin sokağında gece vaktı eve doğru yürürken eve gidiyorum diyince inanmıyorlardı hangi sokakta evin apartmanın adı ne falan diye sorup bir de girerken kontrol ediyorlardı.

Istanbulda tren istasyonlari ve metrobus duraklarinda cok sorgulandim ogrenciyken. Saclar bele kadar sakallar orman gibi boy da uzun olunca cevirip cevirip sorguya aliyolardi.

Nornal yani alisiyosun bi sure sonra rutine bagliyor. Polis gorunce cuzdani cikariyodum ben direk aha simdi durdurcak diye.

sen polis olsan kendine gbt uygulaması yapar mıydın ona göre düşün

bana da oluyor o yatagan. ben de küpeli dövmeli sakallı bir insanım ama "kimliği görelim" deniyor. hatta biri cep telefonumun kapağına kadar açıp bakmıştı, oluyor öyle, istanbul da farksız.

uzun saç, küpe, sakal, sırt çantası şeklinde beni de kızılay tarafında çok çeviriyorlar, haftada en az 1 sefer gbt ve üst araması yapıyorlar. normal bişey artık benim için, sen de alış hacı.

küpe - sakal mevcut ve 3 ay öncesine kadar uzun saç vardı. geceleri kadıköy'de çok gbt'ye girdim. hatta bir keresinde ekip arabası yanımdan geçti, geri gelip de kimlik sordu. bir kere de gündüz vakti gbt yapmışlardı. bu arada saç gittikten sonra da 2-3 kere gündüz vakti gbt aldılar. yani yalnız değilsiniz bu konuda.

Normal değil onların orrrrrroospu çocukluğu dostum. tiksiniyorum amk ülkesinden artık.

eğer sadece 3 milyon tl'si varsa, yani önceki işlerinden gelen bir kar değilse, iş kurmak yerine gayrimenkul işine girerdim.

ha yok ille de iş, ille de iş dersen, herhangi elzem sektöre toptancı olurdum.

Oyun işi. Mobil app gerçek hayat ve sanalı karıştıran bomba bir oyun kasardım.

iş kurup riske atacağıma ya gayrimenkule ya da faize yatırırdım.

parayı sadece iş kurma koşuluyla veriyorsa tabiat ana, o zaman da gider öğrencilerin yoğun olduğu yerlerde apart daireler içeren bina yapardım.

Edit: Gayrimenkul hariç arkadaşlar, sadece iş.

kojenerasyon tesisi (doğalgazla çalışan minik bir enerji santrali oluyor bu) kurardım

hastane yapardım.

O kadar param olsa ise girip kafami agritmam, illa kuracaksam E-ticaret firmasi ama oyle herseyi satmayanindan.

Ev, araba ve bir miktar nakit para dışında batma riski düşük firmaların franchising'ini alırdım. Burger King yada McDonald's olabilir mesela.

Çılgın bi iş var gel yapalım :D

franchising +1

pışık. o fikirlerimi burada beleşe vereceğimi mi sandın.

gunes enerjisi tarlasi kurardim.

15 farklı düzenli temettü dağıtan hisse senedi alırdım. yıllık 150.000 tl temettü verir ortalama.

Tahminimce uzun süre gün sonu yapmamislardir. 15 gün içinde takas olmayınca provizyon iptal oluyor. Gün sonu yapınca mağaza, yine hesabinizdan düşer.

35 dakika.

hala geç değilken alma..

@sana guluyorum sadece
Neden almayalim?

çiğ köfte gibi düşün. yerken güzel ama sonrası malum.

her ay 330 tl ödeyen birinden selamlar..

öğrenci belgelerinin geçerlilik süreleri var 6 aydı yanlış hatırlamıyorsam bunun için bankanın bir sonraki dönem tekrar hesap işletim ücreti masrafı çıkarması, senin de öğrenciliğin devam ediyorsa bunu bankaya tekrar beyan etmeni istemesi normal

evde yaşıyorsan faturalarından biri için banka hesabından otomatik ödeme talimatı verirsen hesap işletim ücreti almıyorlardı

toplamda kaç milyon lira alınıyor o hesap işletim ücretlerinden sonuçta, itiraz edip uğraşmayanlardan aldıkları da yanlarına kâr kalıyor... almaları tamamen yasaklanmadıkça itiraz sonucu iade ediliyor olsa bile almaya devam edecekler ne kadar kalırsa kâr diyerek...
benden de yapı kredi aldı, kaç paraydı hatırlamıyorum ama 50 ya da azıydı işte, uğraşmadım mesela. pek önemsemedim. he uğraşsam alma ihtimalim 100% tabi. neyse. olay bu kısacası...

Bence durumda anormallik var.
benim de öğrenci hesabım var yillardir is bankasi tek kurus kesmedi.
al bi öğrenci belgesi bağlı oldugun subeye git hallederler. Bandrollu ogrenci kimligi de olur.

Birde şöyle bir dilekçe yazdım uygun mudur?


TÜRKİYE İŞ BANKASI NİLÜFER ŞUBESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NE
23/12/2014

Sayın Yetkili;

Şubenizde bulunan ******** no’lu vadesiz hesabımdan 22/12/2014 tarihinde şu açıklamalar ile iki farklı işlemde toplamda 50 TL (Elli Türk Lirası) hesap işletim ücreti kesilmiştir.

1) 2014/2.DONEM HESP.ISL.MAS.BN:2251-00173967 Açıklamalı 47,62 TL
2) 2014/2.DONEM HESP.ISL.MAS. B SMV BN:2251-00173967 Açıklamalı 2,38 TL


Öğrenci olduğuma istinaden (Öğrenci belgesi ek’te sunulmuştur) yukarıda açıklamarı ile yazmış olduğum hesap işletim ücretlerinin hesabıma geri iade edilmesini rica ederim.

AD SOYAD İMZA

Sunulan Ek’ler;
1) Nüfus Cüzdanı Fotokopisi
2) Güncel Tarihli Öğrenci Belgesi

dört senedir tek kuruş kesmediler benden. bi sor bakalım.

Dilekçeyi ver de uğraşmak istemiyorsan hesabının bulunduğu şubeye gidip her seferinde uğraşmak istemediğini söyle, öğrenci belgesini sisteme yükleyip tahmini mezuniyet tarihi girmeli diye biliyorum.

bence tivibu hem ucuz hem daha kullanışlı.

Net yoksa, Dsmart + net alırsan hem bütün kanalları izlersin hem de neti ucuza getirmiş olursun. Kardeşime bağlattık 70liraydı heralde dsmart+net 24 ay.

28tl aldım.

istanblue: 27tl

Marketçi bilmediğim bi markayı gösterip şundan veriyim abime baş ağrısı yapmaz dedi sırıtarak ama ben yağız anadolu çocuğu yer miyim böyle numaraları. Dedim sen gene istanblue ver, bildiğimizden şaşmayalım.

Soguk algınlıgı ise jagermeister al :)

Alkol tam tersi siketir zencefil bal limon varken

Normal anahtardan pek bir farkı yok

parmağan yara olunca sokakta yatarsın

her yere kazayla parmak izi bırakıyoruz bence anahtar daha güvenli.
hırsız olsam parmak izi ile açılan kapı görsem evde kim bilir ne saklıyor der girerim.

otomatik açılabilen kapılar daha güvensiz pek tercih edilmiyor oteller hariç

parmak izi çok kolay alınabilen bişi, güvensiz bence, parmak izi ile açılan laptopların nasıl açıldığını youtube'da bulabilirsin.

saçmalama, dünyanın en güvensiz şeyi.

Lan normal anahtar çok Güvenli sanki, parmak izini öldürüyonuz.

grip: virüs

gripte yüksek ateş olur. nezlede nadiren ve düşük ateş.

gripte aşırı bi yorgunluk olmuyor sanırım ama soğuk algınlığında baya bir yorgun hissediyor insan kendini. burun için sinus rinse kit i öneririm. acayip bişi.

Nezlede burnum akiyor benim , gripte agrilarim oluyor.

kanimca, grip yatalak eder, acidan aglatir bile. soguk alginliginda burun bogaz belki ciger elden gider ama elin ayagin tutar en azindan.

prime class lounge'da pencereden görebiliyorsun ama çok değil.
atatürk iç hatlar'ın terası var, oradan çok güzel izleniyor.
esenboğa lounge: www.dropbox.com
atatürk iç hatlar lounge terası: www.dropbox.com www.dropbox.com
bu da kahvem :P: www.dropbox.com

not: sadece link attığım resimler mi çıkıyor, tüm resimlerim mi çıkıyor? tüm resimlerime ulaşılabiliyorsa silecem lütfen cevap yazın

aralarında en fazla tutma ihtimali olan ideal 2 kupon.

diğerleri tutmaz.

ilk yarı oynadıkların özellikle. ilk yarılar cogu zaman berabere bitiyor grupların son maclarında. takımlar ilk yarıyı berabere bitirip devre arasında rakiplerinin skorlarına göre ikinci yarı oyunlarını şekillendiriyorlar.

bu da ütopya kupon;

i.imgur.com

İntihar eden insanlar vardı haberlerde. Kumar borcu yüzünden.

kumarhaneler cok karli isletmeler.
kasa her zaman kazaniyor dedikleri dogru.
bu kadar kar olunca da herkesin gozu uzerinde oluyor ve bundan nemalanmak istiyorlar.
nemalananlar da sadece illegal tipler degil, polisi, zabitasi vs si dahil.
oyle olunca da duzeni pek saglayamiyosun turkiye gibi bir ulkede.
bence kaldirilmasi her acidan iyi olmus.

intiharlar +1. onun dışında çok fazla işkence mafya vs olayları oldu. işler kontrolden çıktı.

rıdvan'ı bilirsin futbolcu hani. onu bile casino sahibi kovmuş bi daha gelme demiş yoksa bırakamıyormuş, kendi anlatmıştı. rıdvan bunu yaparsa diğerlerini sen hesapla.

Yahu düşündüm düşündüm bulamadım. Benim hiç komik anım yokmuş lan :(

3 katlı bir evin nasıl başardıysa çatısına çıkan kedi iki gün aranın ardından aşağıya atladı ve yoldan geçen bir adamın elindeki (içinde ekmek olan) poşedin içine düştü. 4 gün 4 gece güldüm. artık gülemiyorum çok ciddi bir adam oldum ben. yine güldüm. tamam sustum gülmek yok bir daha.

normalde sevmem böyle cilgin lise muhabbetlerini ama sordun diye link veriyorum, tekrar yazmaya üşendim.

eksisozluk.com

arkadaşla gezdik tozduk eve dönücez metroyla dedim bimden süt alalım. küçük meyveli sütlerden aldık bindik metroya oturduk karşımızda da böle elinde tespihi yelekli siyah kumaş pantolonlu bi dayı var, bu içti sütünü bitirdi paketide buruşturdu mal sonra bi bastırdı paketin altında kalan süt dayının pantolonda. gülmekten ağladım resmen. arkadaş gülemiyo tabi korkudan. allahtan tam adam kalkerken oldu da adam görmedi.

(bkz: anlatınca o kadar komik olmuyor ama aslında komik)

Anlatinca komik olmayacak ama deneyeyim.

Okulda acilir kapanir cam kapi var. Acildigi tarafa doğru olan camim bi tarafinda ben bi tarafinda arkadas var. Ben atm kuyrugundayim ayni zamanda.
Sıkıntıdan birbirimize cam arasindan seslenip duruyoruz. The big bang theory izleyenler bilir. Sheldon in kapi calma usulu tik tik yapıp dururken kapi yana dogru acildi ve arkadasi itti. Az daha sıkışıyordu kapıya salak. Ciglik atarak kacti. Kacarken beresi kapıya sıkıstı huzunlu huzunlu. Tum atm sirasi gulmeye basladi.

Yalniz tam issizmisiz.

arkadaşı şaka olsun diye babamın paketine patlayan sigara koymuş, ben de camda bi sigara içeyim diye paketinden bi tane sigara yürüttüm, ortaokul yılları aileden gizli falan, sigara bende patladı. hehe.

@timmie yazinca aklima geldi:
Bir arkadas patlayan sigarayi isyerindenki calisma arkadasina vermek uzere arabada bekletiyor. Sonra o arabayla havaalanina yurtidisindan gelen musteriyi almak icin gidiyor. Patlayan sigara olayini unutup musteriye veriyor sigarayi, bum!

yakin zamanda basima gelen (bana gore) komik olan:

dersten cikmisiz arkadaslarla koridorda ilerliyoruz. Bir cocuk karsidan mutlu, gule oynaya geliyor. Ama nasil mutlu, ona bakan insan en kotu aninda olsa bile unutur yani o mutsuzlugunu.

Bize dogru gelirken dedim ki, ne kadar sevimli, her yere gulucuk saciyor nasil da mutlu, cok tatli dedim.
Cocuk bana donup, eheheh ben türküm cok tesekkurler iltifat icin demesin mi.
O an neye ugradigimizi sasirdik. Ben nasil olsa anlamaz diye ortaya konusuyodum. Türk'e benzer bi tarafi da yok hanim evladinin. Ayak ustu 2 dakika muhabbet bile ettik. Anasi türk, babasi yabanciymis. Bildigin Hanstı yani ama. Gorsem yine turk demem.
Ama ben bu olaya pot kirmak demiyorum. Guzel bir vesile olmus oldu.
Not: olay yurtdisinda yasanmistir.

Not2: ben türküm demesi de ayri hosuma gitti. Hic oyle bisey demeyedebilirdi. Kendini bizim ulusumuzdan gormeyebilirdi. Oyle insanlari da tanidik.

inanır mısın okuldaki 9. senemde ilk kez kütüphaneye gittim geçen hafta, ne kadar pişman olduğumu anlatamam gitmediğime önceden.

Okul kantininde. Çok sessiz ortamlarda dikkatim dağılıyor başkalarını konuşturasım geliyor. Hafif müzik olan bi iki konuşma olan ama çok da gürültülü olmayan yerlerde en iyi çalışabiliyorum

ders çalışmak için eve çıktım yine de kütüphanede olmayınca çalışamıyorum :D

üniversitede 4. yılım. evde roman harici kitap açmadım henüz. kütüphane, açık hava ve sakin mekanlarda çalışırım.

Ben yatakta veya koltukta yayılarak oturmazsam beynime girmiyor hiçbir şey.

ev. kütüphanede herkesle konuşup onların çalışmasını engelleyesim geliyor.

Tabiki kutuphanede.

ömrü hayatımda asla evde verimli çalışamadım. istanbulda hangi kütüphane kaça kadar açık hangi fiziksel şartlara sahip sor söyliyim.
tv ve ateri çocuğuyum. eğer bir sebeple evde çalışmam gerekiyorsa da tv yi açıyorum düşük sese alıyorum o oda içinde çalışıyorum.

kütüphanede. evde kesinlikle konsantre olamıyorum. 10 dk çalışsam 1 saat gereksiz şeylerle uğraşıyorum.

çok sessiz ortamda çalışamıyorum ben, geriliyorum. ev.

yari bos kafe
ya da televizyon sacma sapan bi kanalda acikken ve yalniz olacaksam ev

kesinlikle kütüphane.
evde anca son tekrarlar oluyor.

Ne yapmaya calistigini bir anlayabilsek,napiyosun abi.

Video eklemeyi unutmuşum. Hemen ekliyorum :)

ne şekilde eline vermiş? adam ben şeriatçıyım demiş, benim senin ateist olduğuna saygı gösterdiğim gibi sen de göster demiş.

atladığı bir nokta ateistler laik sistemi değiştirmek için uğraşmazlar ancak şeriatçılığın temeli laik sistemi yıkmaktır.

her zamanki gibi lafı dolandırmış.

Şeriatın gelmesi "kapitalist müslümanlar"ın aleyhine değil ki lehine. Parası olan Avrupa'ya gider özgürce yaşar. Ama parası olmayan gariban müslüman, şeriat kuralları gereği başka milletlere, dinlere hatta mezheplere düşman olarak doğar büyür, 3-5 kuruşa çalışır ömür boyu ve bunu "kader" diye yorumlar, "kapitalist müslümanlar"a tehdit oluşturmayacak şekilde de ölür gider.

Şeriat kapitalizme karşı olsaydı, Körfez ülkeleri yıkılırdı. Gerçi adamların hakkını yemeyelim, bu ülkeler bile kendi halklarından daha fazla korkuyorlar. Kendi vatandaşları isyan etmesin diye türlü ekonomik yardım yapmaya başladı Suudi Arabistan, Arap Baharından sonra.

Bu videoda da, RTE güçsüz durumda olduğu için "demokrat" takılmış.

rte herzaman iyi konuşmacıdır beğen beğenme.

ana hbb o zaman ronaldo barcelona da oynuyordu

@jamswety + 1

mesele anayasa ise tkp diye bir parti nasıl var ben de bunu anlamıyorum.

erdoğan eskiden retorik kurmak konusunda oldukça beceriksizmiş, benim tek anladığım bu.

"ben senin ateistliğine saygı duyuyorum, o halde sen de benim şeriatçılığıma saygı duy" demek bir kere en başından tam bir saçmalık. ateist bir insanın kimseyi kendi inandığı şeye inandırma derdi yoktur, dayatma yapmaz ve kimseye de bir zararı yoktur. ama şeriat dediğiniz şey herkesi tek bir dine inandırmaya zorlayan ve uymayanların da orasını burasını kesmeyi salık veren bir dinin pratiğidir. şeriata inanan hiç kimse onun dışında bir alanda var olanların o varlığına saygı duymaz, onları yok etmeye çalışır. o yüzden erdoğanın aziz nesinden kendi şeriatçılığına saygı dilenmesi iki yüzlü ve cahil bir demogojiden ötesi değildir.

ezcümle: rte aziz nesinin değil canlısının, ölüsünün dahi eline veremez.

benim gözümde rte bu ülkeye gelmiş kültürel-etik-siyasi yönlerden en fakir figürdür.yabancı dili yoktur, üniversite diploması şaibelidir, akıl sağlığı şaibelidir, yakışıklı? kesinlikle değildir. şu an bu kadar popüler olmasını da biraz meydanın boşluğuna veriyorum. yoksa şu an 40-45 yaşında bi süleyman demirel-erbakan ya da bülent ecevit sahnede olacak tüm akp kadrosu evde çekirdek çitliyordu.

çok hayati noktalarda bu adama görünmeyen yardım elleri uzandı (2007 de dyp-anap birleşiminin gümbür gümbür gelirken aniden bozulması, numan kurtulmuş, süleyman soylu ,savcı sayan gibi isimlerin muhalefetin en yüksek makamlarındayken akp ajanı çıkması, mhp genel merkezini dinleyen arabaların ve deniz baykal kasetlerinin sorumlularının bulunmayıp örtbas edilmesi vb)

belirli müdahalelerle bu kadrolar buraya kadar getirildi. neyin karşılığında?
henüz bilmiyoruz.

-apoya ibb den 10.000 kadro sözü verildi mi?
-dolmabahçe görüşmesinde nelerin pazarlığı yapıldı?
-gülen cemaati dün ciciyken niye bugün kaka oldu?
-kardeşim esad niye 2 sene sonra eset oldu?
-suriyede ne işimiz var?
-suriyelilerin burada ne işi var?(mülteci dediğin kampta savaşın bitmesini bekler. gelip dibimde dükkan açmaz. bu beni ırkçı yapıyorsa ırkçıyım mına koyyim!)
-ak saray gerekli bir yatırım mıydı?
-2014 belediye seçimlerinde oy sayımlarına bakanlar neden müdahale etti?
-7 yıl süren ergenekon davasında ne yapıldı? insanlar 7 sene neden hapis tutuldu? iktidar bu davaları niye canla-başla savundu? eğer ergenekon bir terör örgütüyse niye teröristler salıverildi? yok eğer bu uydurma bir örgütse bu insanlar neden 7 yıl hapis yattı? dönemin başbakanı ve adalet bakanı ergenekon tutuklularından özür dileyecek mi?

Adam akıl sağlığına takmış, resmen komedi

akp gerçekten şeriatçı mıdır ya da şeriati getirecek midir? www.milligazete.com.tr

@hatasızcoololmaz: erdoğan varlığını sizin gibi içi boş muhalefet eden insanlara borçlu, bunu anlamak lazım artık. bu ülkedeki her hikaye bir noktada mistik, efsanevi ve metafizik noktasına kayıyor, çok enteresan. yok gizli eller yardım etmiş de, birileri korumuş da.. adamın örgütlenme işini iyi yaptığını, halkın cumhuriyetin kurulmasından bu yana aşağılanan kısmının yumuşak karnına oynadığını, din gibi çok güçlü bir olguyu tüm bunlara alet ederek ve bir çok kritik noktada da doğru hamleler yaparak buraya geldiğini kabul edin artık arkadaş. sorunu doğru tespit edemediğiniz için, çözüm de üretemiyorsunuz, böyle kendi kendinize kıvranıyorsunuz olduğunuz yerde.

bu sorular nedir ayrıca? kime soruyorsun bunları? retorik sorular mı bunlar?
haha süper ya. sözcü gazetesi ayağımıza geldi.
apoya ibbden 10.000 kadro (on bin!) sözü verildi mi? apo dediğin adam koca bir doğu bölgesini kontrolünde tutan bir adam, on bin kadro nedir canım ya? ay allahım hiçbir şey bilmiyorsunuz, yemin ediyorum.

@fengari deniz baykal' ın sağ kolu olan hatta istifa konuşmasında "daha bitmedi " diye ağlayan savcı sayan neden şu an il il gezip rte güzellemesi yapıyor? ayrıca ibb yıllık bütçesi 10 milyar doları aşan bir belediye bu belediyeden 10.000 kadroyu beğendiremediysek özür dileriz. ha yine senin dediğin doğruysa bütün bir doğu bölgesini pkk/kck nın kontrolüne kim teslim etti?

küçük bir ekleme: muhalefet gerçekçi teşhis koyamadığından çözüm de üretemiyor demişsin. chp nin soma için aylar önceden hükümeti uyarması, mhpli sinan oğanın ışid için günler öncesinden meclisi uyarması. chp nin yaz tatillerinde peyderpey askerlik projesi, 2b barışı projesi, yeni sınav sistemi önerisi,mhp nin emekliler için yasa teklifleri yine mhp nin yerli üretimi destek önerileri daha sayayım mı?. bir muhalefet daha ne yapabilir?

@hatasızcoololmaz: ben muhalefet proje üretmiyor demedim, hatta muhalefet partilerinden bahsetmedim bile. benim dediğim şey, akp nin karşısında olan insanların "bu adamların" nasıl bu kadar yükseldiğine dair inanmak istedikleri hurafelerdir. "neden- sonuç" ilişkisinde "neden" yanlış kurulunca, sonuca ulaşmak da mümkün olamıyor haliyle.

mhp'yi geçiyorum, nazarımda hiçbir önemi yoktur. chp daha geçen antalyada kurduğu "kampta", "omega 3 çok önemli bir besin kaynağıdır, beyni çalıştırır. hatta bunu halkımıza dağıtmalıyız ki kafaları çalışsın ve bizi seçsinler" diye sunum yapmış bir partidir. evet yapılan doğru işler de oluyor zaman zaman ama akpyi mecliste önerge vererek yok etmek mümkün değil maalesef.

türkiyede yaşayan kürt sayısı en az 15 milyon. bu insanların en azından 10 milyonunu kontrolü altında tutan bir insan 10bin kadroya mı tav olacak? böyle bir mantık olabilir mi? o kontrol çok uzun zamandan beri o şekilde zaten, bunun sadece akp ile ilgisi yok, geçmişini araştırman lazım.

@fengar bence muhalefetin tıkandığı asıl nokta da bu.halka gerizekalı diyorsun yine akp diyor; halka canım cicim çekiyorsun yine akp diyor. şimdi yol ayrımı bu: akp nin kirli siyaset anlayışı içinde zaten düzgün muhalefet yapmak mümkün değil ki. imza topluyorsun fişliyorlar. eylem yapayım diyorsun-gezi parkındaki gibi-dövüyorlar, öldürüyorlar. sendikaya üye olayım diyorsun işinden oluyorsun, interneti yasaklıyorlar, seçimde oy kullanayım diyorsun son belediye seçimlerinde olduğu gibi hile yapıyorlar. en son 2009 da ysk nın yazılımlarının hileli olduğunu ispatlayan bi avukatı ergenekondan 1.5 yıl tutukladılar.

ha bence akp ye yakın işyerleri boykot edilebilir. yandaş medyaya reklam veren firmalar yerine rakipleri benimsenebilir. ama hepsi bu! bunun dışında çok da yapılacak bir şey yok.

chplilere de bi şey diyemiyorum adamlarda müthiş bir yılgınlık var. adam omega 3 demiş tamam böyle bir şey ortalık yerde söylenmez de e be kardeşim! akp seçmeninin de profili belli! ne desinler? mahmut mu desinler?

@hatasız: bu mesele şimdinin meselesi değil. cumhuriyetin kuruluşundan beri "gerizekalı" çekilmiş bir halk var ortada. asker ve bürokrasi elitinin el ele verip bu ülkeyi kendi malları gibi kullanmaları var.

ha ben türk halkının da çok "parlak" bir halk olduğunu düşünmüyorum, başka türlü yönetilseydi de mutlaka yine gidip abuk subuk işler yapacaktı, orası ayrı. hepsi pırıl pırıl ve gelecekleri garanti altında olan ama sömürülen insanlar için mücadele verip de hayatlarından, okullarından olan, işkence gören çocuklara "domuz" demeyi başarabilmiş bir halktır bu nihayetinde, beklentileri çok yüksek tutmamak lazım.

RTE, ülkede halk devrimi yaptı da haberimiz yok galiba. :)

merhaba akp dönemi zenginleriii,
nasılsınız???

başka başlıklarınız da var mı bu tarz?

Bir kere yedim, bir daha o hataya düşmem

hiç yemedim. merak da etmiyorum ama. sanırım hiç yemeyeceğim.

pek aramıyorum açıkçası,birkaç kere yedim favorim olmadı.Uzakdoğu mutfağından noodle seviyorum ben.

hiç sevmem. bi kere denedim, kustum ki öyle kolay kolay da midem bulanmaz.

tr'de yemek sıkıntı. yurtdışında yaşadığım için her hafta yiyiyorum. bazen lüx bi japon resturantında bazen köşe başı 20 parça-30 parçacılarda.

harika bir şey bence.

Bir kere yedim. Çok iyi yaptıklarını iddia ediyorlardı, yanımdakiler şapır şupur yediler. Benim suratım önce yeşile, sonra kırmızıya, sonra tekrar yeşile döndü ve gözlerimden yaşlar boşanmaya başladı. Çiğnemeden yuttum birkaç lokmayı, ağzımda bu tat kalmasın diye. Benimkini de yanımdakilere verdim.

olsa hergün yerim

bir gün denemek istiyorum henüz yemedim hiç.

sushi benim için bir yaşam stili. Topkapıda arabada sushi satan bir adam var alt geçidin orda. süper.

İlk sushicoda yedim midem bulandıbi daha yemem dedim. Sonra başka yerlerde denedim sevdim. Yılan balığı gibi şeyler değil de somon, karides falan güzel oluyor.

yaşadığım şehirde olmadığı için istanbula yolum düştükçe ve yanımda suşi seven biri oldukça koşa koşa gidiyorum. bir gün hiç denememiş olan kardeşim vardı ki sevmez öyle şeyler. yürü lan diyip önüme kattım ona da sevdirdim kafasına vura vura. artık kimseyi bulamazsam onu sürüklüyorum çok canım çektiğinde.

fiyat güzelmiş istanbul ise adresi alabiliy miyim?=)

bnde bi kere yedim. onlar yapmıslar çancincona göre. uymaz aliye veliye.

Ben de çok severim ancak fiyat/performansı düşük maalesef, fakir olduğumdan az yiyorum. Ayrıca neresi orası?

çok severim
önceden ayda bir yiyordum

severim, ayda 2 falan yiyorum. o da paket siparişte genelde dışarı yemeğe çıkınca kimse istemiyo

cok severim.
ayda bir falan yerim heralde. pahali olmasa cok daha fazla yerim.

severim
insan genelde ıyy çiğ balık derler ama zaten çiğ balık falan yok içinde, taptaze çiğ balığı kim kaybetmiş de uyduruk çin japon lokantaları bulsun. zehirlenir millet.
somon füme, avokado, salatalık, ton balığı gibi şeylerle yapıyorlar. gayet lezzetli bence. tabii wasabisi ve zencefil turşusunu da isterim yanında.

sushi her gün değil arada bir yenecek bir şey gibi benim için.

ama noodle öylemi? kahvaltıda yediğimi hatırlıyorum. öğle yemeğinde 2 , akşam yemeğinde 3 kutu yediğimi hatırlıyorum. gece rüyamda nudo paketiyle sevişiyordum sonra uyanmışım.

Ben çok severim. Olsa da yesem hatta. Canım çekti şimdi.

Yok ösym kadar sıkı değil, ayrıca aöf'nin bazı sınavlarında hesap makinesi getirmek serbest oluyor zaten.

girişti hesap makinenin fonksiyonlu olup olmadığına bakmıyorlar, oturduğun zaman gelip göz atıyorlar.
geçen sene, bi oturumda fx5500'ümü fark edip kullandırtmamışlardı. başka bi oturumda fark etmediler bile.
salon görevlisine bağlı yani.

o makineyi önünden alıp sınav süresince vermeyebilirler. Enter at your own risk.

telefon alma derim. niye insanlar böyle şeylerde riske atarlar anlamıyorum. %10 ihtimal bile olsa değer mi? :D holding yönetiyorsan ya da çok önemli bir siyasetçiysen o ayrı. ama altı üstü 2 saat tel kullanmıcan.

4ten fazla maç tutarsa kazancımız? Ayrıca neden 330?

toplamda 330 farklı iddaa kuponu yapılmış oluyor o yüzden.

4'ten fazla maç tutarsa ikramiye tutarı haliyle artıyor, hepsi tutarsa 50000 veriyor.

ancak dört tanesi tutar mı o şaibeli.

Lisede kombinasyon vardı ya

11in 4lüsü. 11x10x9x8 / 4x 3 x 2 x 1 ten 330

her bir macin ortalama h0 orani 4 olsa (ki genelde 4 ten azdir) dort mac tuttugunda alacagin miktar 256 lira olur.
iddaa'da mantik aramak ise cok mantikli degil. ben 330 lira verip bu kuponu oynamazdim.

bahiste kazanmak için iddaa üzerinden giden adamların laflarına inanma. hayatında arabaya binmemiş birinden araba kullanmayı öğrenmek gibi bir şey bu. iddaa'dan oynayan adam bahisçi falan değildir, eğlencesine oynuyordur. eğlencesine oynayan adam da uzun vadede kazandıracak sistem üretemez.

3 tane maç sonucu bilemeyen adam 11 tane maç yazıp bunların içinden 4 tane handikaplı 0 bilecek istikrarlı olarak öyle mi? tamamen saçmalık.

illa deneyeceğim diyorsan hayali kasayla en azından 2 ay yap bunu. 8 hafta sonu falan sürdür. bak ne giriyor ne çıkıyor. sistem dediğin, taktik dediğin böyle olur. önce denemek lazım.

ben böyle yazınca da kızıyorlar, "kardeşim illegal siteden mi oynayalım illa, çekiniyoruz" falan diye. oynayın demiyorum. iddaa oynayın. bana ne. ama iddaa bahis firması değil. orada oynayıp millete bahis dersi vermeye kalkmasın kimse. gelmiş geçmiş en dandik, en pislik firmalardan biri. bahisten para kazanmak istediği halde iddaa oynayan adam ya fazla hayalperesttir ya maldır kimse kusura bakmasın. bizzat şike yapan adamlar bile 4 maçtan 3'ünün sonucuna etki edebiliyor amk, dünya üzerinde hiçbir insan düzenli olarak 3 ya da 4 maç bilemez. öyle bi dünya yok

diyelim 4 maç tuttu.(4 maç oranı 330un altında kalır) bak bu bile garanti değil ama neyse tuttu diyelim. hadi diyelim 4ten fazla tuttu. ortalama kazancın 330 lira verip, 15-20 tl...

hadi üst üste 15 (kez) kupon oynadın, 15 kupon sonucu ortalama kazancın=(15x20)=300tl

16. kuponda tutmadığını düşünelim. ne oldu?

330 tl çöpe gitti.

sen ne kazanmıştın? 300

300-330= -30

masa kazanır...

yatak odana girmediği sürece suçlu sizdiniz galiba, öyle bir şey hatırlıyorum.

yatağın başucunda bıçaklaman için bıçağı yatağında saklaman lazım, bu da aklıma planlı cinayeti getirir. :)

paket servis olmuyor, duruma göre ceza alma, az ceza alma, çok ceza alma, ceza almama olasılıkların var. mahkemeye çıkıp hayatının tehlikede olduğunu, öldürmesen öleceğini falan anlatıyorsun.

olayın kendi içindeki gelişimine bakılır.

öncelikle yatak odası yahut wc fark etmez. konut dokunulmazlığınızı ihlal eden bir şahısa müdahale etme hakkınız bulunur.

önemli olan o anda elinizde kullanabileceğiniz imkanlar, şahsın size karşı olan tutumu ve sair şartları değerlendirerek meşru müdafaa sınırını aşıp aşmadığınızdır.

şahıs elinde bıçakla uyandığınızı görünce size yönelmiş ise ve o anda kendinizi savunmak için bulabildiğiniz tek şey baş ucunuzdaki silahsa ve doğrudan kafasına olmayacak şekilde tek el ateş etmişseniz, sonrasında ambulansı arayıp gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamış olmanıza rağmen şahıs ölmüşse ceza almama olasılığınız kuvvetli.

ama adamın üstüne şarjörü boşaltıp, ben kendimi korudum diyemezsiniz mesela. tüm şartlar birlikte değerlendirilip bir karar verilir yani netice olarak.

japonyada pıçağın keskin tarafının üste ya da alta gelmesine göre cinayetin caniliğine karar veriyorlarmış diye okumuştum. üste doğruysa böyle, hafif de yardırmışsan "cinayet işlemeye fırsat kolluyormuşsun gibi" gibi bir intiba oluyormuş. en iyisi bacaklara sıkmak, diz altına bilhassa. bi de katil olmadan, gözdağı vermek istiyorsan, kendini savunmak istiyorsan, bacağın iç kısmına, kasık hizasına pıçak değdirme hacı. orada devasa bir damar var. kesilirse adamın bütün kanı iki dakikada akıyor. saniyeler içinde katil olabilirsin. amman diyim.

"yatağın başucunda bıçaklaman için bıçağı yatağında saklaman lazım, bu da aklıma planlı cinayeti getirir. :)"

belki yatağında meyve yiyodu pıçak da kalıverdi orda yani canım hemen kötü düşünmeyin

eğer durum meşru müdafaa sınırları içinde kalırsa ceza almazsınız. sınırı aşsanız bile o sıradaki heyecan, korku vs mazur görülebilir bir şey ise yine ceza almazsınız. eğer bunların hiçbirisine girmiyorsa da duruma göre kasten/taksirle adam öldürme/yaralamadan ceza alırsınız. kaç sene hapis verileceğini söylemek zor, hakimin alt veya üst sınırdan cezayı vermesi, indirim yapılması vs gibi etkenler var.

Ek olarak; ceza almayacak olsanız bile suçsuzluğunuz kanıtlanana kadar 5-6 ay yatarsınız içeride yine de.

oo iyiymiş hacı. çalışmayalım o vakit hırsızlık yapalım biz de. teşvik eden bissürü kanun var, baksana ev sahibini bile hapse sokuyo

polislerin şöyle bir tavsiyede bulunduğunu duydum: hırsızı kesinlikle darp etmeyin, balkondan aşağı atın. balkondan kaçarken düştü dersiniz!.
tavsiye değildir, tavsiyem 911i arayıp federalleri çağırmanızdır :)

@emirkulu: hırsızlık zaten suç olan bir eylemdir, yakalanırsa cezasını çeker. ama bir kişi hırsızlık yapıyor diye ev sahibi tarafından öldürülmeyi hak ediyor diye bir hukuk mantığı olamaz. o zaman herkes herkesi kafasına göre öldürmeye başlar.

@fengari Amerika'da insanlar kafasına göre birilerini mi öldürüyor? Orada arazine girdiği an kafasına sıkabiliyorsun bir kişinin. Demek ki oluyormuş öyle bir hukuk mantığı. Son derece güzel bir şey, hırsız girse evime tereddüt etmem göğsüne göğsüne boşaltırım şarjörü. (Türkiye'de değil tabii.)

fengari sokaktaki kapkaçla eve giren hırsızın farklı değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. haneye tecavüz var, motive'i herşey olabilir o hırsızın.

buyur mesela, www.bursadabugun.com adam hırsızlığa giriyor, küçük çocuğuma bişi yapma diyen kadına tecavüz edip gidiyor. bıçaklayan ev sahibi sadece mal korkusuyla saplamaz o bıçağı, fiziksel zarar görmemek için saplar.

@advocatus

Biliyorum hepsinin farklı olduklarını ama bu konuda çoğu bu şekilde düşünüyor. 50 eyalet var, 44'ünde varmış bu yasa. Yani genelleme yapabilirim.

www.thesurvivalistblog.net

South Park'ta her şeyi eleştiriyorlar, biz de Türkiye'de yasaları eleştiriyoruz ama hiçbir etkimiz yok. Orada da yok. Var sonuçta böyle bir yasa ve uygulanıyor. Daha geçenlerde yaşlı bir amcayı iki tane hırsız darp etti evinde, adam yerdeyken silahını aldı, erkek olan kaçtı, kadın olan ben hamileyim dedi ama ona rağmen öldürdü kadını.

Türkiye'de milletin birilerine tecavüz ettiği, adam öldürdüğü sonra bir gün bile yatmadığı, ama düşüncesini söyledi diye on beş sene ceza alan insanların olduğu dandik yasaları örnek olacağıma Amerika'yı alırım.

@advo

Attığım sitede zaten nasıl yorumlandığını yazmış, iki çeşidi var, biri Stand Your Ground laws, diğeri de Castle Doctrine laws.

Stand Your Ground Laws:

Stand-your-ground laws allow someone to use force in self-defense when there is reasonable belief of a threat, WITHOUT AN OBLIGATION TO RETREAT FIRST. Generally, these laws require the person to (1) have a legal right to be at the location and (2) not be engaged in an unlawful activity.

Castle Doctrine:

The Castle Doctrine is a common law doctrine that designates a person’s abode (or, in some states, any place legally occupied, such as a car or place of work) as a place in which the person has certain protections and immunities and allows such a person in certain circumstances, to attack an intruder instead of retreating. Typically, deadly force is considered justified homicide only in cases when the actor reasonably feared imminent peril of death or serious bodily harm to oneself or another. The doctrine is not a defined law that can be invoked, but is a set of principles which is incorporated in some form in the law of most states. FORTY-SIX STATES, including Connecticut, have incorporated the Castle Doctrine into law.

------------

Evet bunun gibi şeylerden bahsediyorum.

www.ntvmsnbc.com

Baksana 26 kişi 13 yaşındaki kıza tecavüz etmiş. Kızın rızası varmış, yersen. Bu mantığa da hastayım, 18 yaşının altındaki biri 18 yaşının üstündeki biriyle seks yapınca eğer ailesi şikayetçi olursa suç oluyor bildiğim kadarıyla Türkiye'de, ama 13 yaşındaki kızın rızası var(?) diye tamam o zaman yaaa oluyor.

evime hirsiz girdiginde karakola gitmistim ifade vermeye. orada bi adamla tanistim, adam hirsizi döve döve evden atmis, atarken de hirsiz merdivenden yuvarlanarak bacagini kirmis. Hirsiz davaci olup, hastane masraflarini ödemek zorunda kaldigin söylüyordu adam.

öyle kafana göre de vuramazsin, adami öldürmen icin hirsiz senin malina degil canina kastetmesi gerekiyor ve bunu ispatlaman lazim. Hele birde hirsizin üstünde bicak yada silah cikmazsa o zaman cok zor durumda kalir ev sahibi.

@advo

Salak duyuru ya, uzun uzun yazdım yollamadı gönderdiğim mesajı. Şimdi daha kısa olarak yazayım.

www.quora.com

En üstteki adam açıklamış durumu.

It turns out that in most states, there's no duty to run away instead of shoot if you're in your home, so that takes care of (3). (2) is also satisfied if there's a burglar in your home; it's definitely an urgent situation.

Yani o kişinin senin evinde olması vurmak için "yeterli bir sebep" (reasonable threat). Ayrıca 2 numaralı madde olan aciliyeti de kapsıyormuş bu. Çünkü evine gireceğinden haberin yok, yani önceden polise haber veremezsin, yani planlı bir cinayet olmaz bu.

1. maddede ise gerekliliği var. Karşı taraf silahlıysa çat diye indirebiliyorsun, kimse de bir şey diyemiyor. Eğer silahsız ise iki şekilde yorum yapılıyormuş, karşı tarafı vurmadan polise teslim edebilecek misin yoksa o senden daha güçlü ve elindeki silahı alıp sana monte edebilir mi? Eğer ilkiyse vurmuyorsun, elini kaldır deyip polisi arıyorsun, ikincisiyse vurabiliyorsun.

Özetle: Karşı taraf evine girdiyse ve silahlıysa kesinlikle indirebiliyorsun. Silahı yoksa biraz düşünmen gerek.

İyi oldu bu tartışma, ben de sana anlatmak için araştırdım bazı bilmediğim şeyler öğrendim.

bi de hırsızın elinde hiçbi silah olmaması, ağır cisim olması, bıçak olması, silah olması gibi durumlara göre düşünmek lazım herhalde. orantılı bir cevap yoksa meşru müdafaa tek başına açıklayıcı olmayabilir. birçok koşulun dikkate alınması gerektiğinden ağır yaralama/öldürme x yıl denemez. alt ve üst sınırları arasında olacak da olayın gerçekleşme şekline bağlı.

eve girilmiş olması makul sebepse maşallah. özel mülke tecavüz olduğu için cinayete izin veriyordur onlar. "giren kişi öldürme niyetiyle girmiş ve buna dair bir girişimde bulunmuş" saymıyorlarsa. ulu mülkiyet nelere kadir.

advocatisdiaboli+1

bir şeyi atlıyorsunuz burada, zaten eğer bir meşru müdafaa söz konusu ise bu cezasızlık sebebidir. böyle durumda ceza almaz kişi, hırsızı öldürmüş olsa bile. meşru müdafaanın da şartları ve sınırları vardır, her somut olayda mahkeme bunu değerlendirir zaten.

amerika örneği ise eve gelen hırsızı öldürmeyi meşrulaştırmak için abes, amerikada bir çok eyalette idam cezası da var, onu da sokalım o zaman hukuk mantığının içine? "amerika yapıyor ise her şey çok şahanedir ve hukukidir" diye bir mantık olmaz. hukuk ve adalet kaygısı olan her hukuk sistemi o ülkenin koşullarına göre belirlenir ve uygulanır. o yüzden amerika ile türkiye hukuklarının karşılaştırmasını yapmak çok alakasız. buradaki hukuk sistemi zaten sana kendini savunmak için orantılı bir silah kullanmana müsaade ediyor böyle bir durumda. eğer adam sana saldırdıysa da yine kendini savunma hakkın var, o savunma sırasında öldürürsen de zaten meşru müdafaaya giriyor yaptığın şey. eğer ki sen bunun ötesine çıkıp, hırsızı etkisizleştirme şansın var iken adamı öldürmeyi seçersen de cezası var. çünkü hırsız da olsa hukuk sistemi nezdinde onun da hakları var.

hukuk biraz denge meselesidir aslında, özellikle de ceza hukuku. kimin hakkı hangi durum ve koşullarda üstündür, bunu araştırır ve buna göre kanun maddeleri yazılır.

duj.

sevdiğin önemli insanları ara konuş, iyilerse bu his geçer.

bi hava alın bakalım. kötü şeylere yormayın kafanızı.
ya da bir meşgale bulun hemen kendinize. ama hava almak en iyisi. kötü haber beklemeyin. olur bazen öyle.

İnsirah suresini okuyun

inançlı değilim.

dolunay geliyor bro, 5-6 gün gelir böyle ara ara, hiçbir şey olmayacak raadol ;)

tchibo'dan kayak montu almıştım, hem binlerce cebi var, hem rahat hem de aşırı sıcak tutuyor. polonya'nın kışında üşümedim

şunlar baya iyi

www.superdry.com

www.superdry.com

bershka'da çok çok güzel yeni montlar var. deri vs. her türlü kumaştan. ben dün 3 tane farklı farklı aldım, 3üne toplam 630 tl verdim. çok da kaliteli. bi bak istersen herhangi bir bershka mağzasına.

400 liraya colombia almistim gecen sene boynerden danimarkanin kisini aci cektirmeden gecirdi ciddi sicak tutuyor

Columbia burada pahalı.

Burada 1200Tl dedikleri montun aynısını Dubai Mall'da 175TL'ye satıyorlardı geçen ay.

Bence montu beğen, yurtdışına çıkıp da alışveriş yapabilecek arkadaşların varsa onlardan fiyat iste. Mantıklı gelirse aldır

@vickvickyvale 500 lirayı rahat geçer zaten ankarada bulamam
@jedilance şuan sezonda olduğumuzdan o fiyata columbia yok ne yazık ki.
@dusunuyorum dediğin bana hiç uygun değil :(

Kumrularda var bi yer tabelasını görüp girmiştim sonra 2-3 kere daha gittim memnun kaldım.
i.hizliresim.com
Apikoğlu'nu biliyorsanız onun karşısındaki apartmanın 1. katı tabelasını görürsünüz zaten.

en yüklü 1600 lira kazandığım oldu, kupona yatırdığım para 10 liranın altındaydı.

5 verip 4 aldığım kupondan beri oynamıyorum.

evet malım.

House Always Wins. :)

siz daha el karar bebekken, şu kadın halimle bu işi kafaya takıp, verdiği heyecana da bayılıp 5 milyar civarında kazanmışlığım oldu superbahisten (o zaman çok yoktu bu bahis şeyleri) eheh.

ilk yarı/maç sonucu bahisleriydi.

genel ortalamada, 15k içerdeydim, ancak son 2k depozit yapıp 10k'ya çıktım, onu da sömürmeden azar azar arttırmaya devam. epey disiplinli oldum. çelik gibi sinirli ve duygusuz oynarsan kazanırsın. tabii öncesinde bu deneyimler için çok kaybetmen çok kazanman gerekir. uzun süre al-sat hesabı. sonrasında genel oyun hacminde %1 bile kardaysan kazancın büyük olur. uzun vadede ne kadar büyük hacim olursa, %10-%20 artılarda kalırsan iyi kazanırsın. ha birde oleyle falan olmaz bu iş. iddaa da kazanmak matematiksel olarak imkansız gibi birşey. sürekli açıklarını kovalayıp sadece onlara oynarsan epey karlı olur, ancak onun için de epey bilgili olup, yurtiçi ve yurdışını, artık neye odaklandıysan iyi takip etmen gerekir. çünkü iddaa yurdışından gelen haberlere göre geç tepki veriyor, yurtdışı bürolar bir çoğu hızlı davranıp oranlarını güncellerken, iddaa saatlerce uyuyor. bu da uzun vadede kazandırır. biraz daha açarsak, iddaa da value yani değerli oran kovalaman gerekiyor.
gambler was here

Var. Ama tabiki ben degilim. En son ne zaman kazandigimu unuttum. Yakin bir arkadasim dunya kupasinda abartmiyorum 1 hafta ust uste para aldi. Turnuvayi takip edenler hatirlayacaktir, 2. tur, ceyrek final ve yari final maclarinin cogu iy0 bitti. Bu arkadasin da oynadigi tek bahis iy0 bahsiydi. En dusuk 200-250 tl oynuyordu. Bir haftada deli para kaldirdi. Tabi kazanmasinda en onemli etken o maclara tek mac oynanabiliyor olmasiydi. Simdi de haftada 2-3 tane kazandigi kuponun resmini gonderiyor whatsapp'tan. 3 tane kg var bahsi yapip 200-300 tl arasi oynuyor. Cogunu kazaniyor. Dikkat edin maclarin buyuk cogunlugu kg var bitiyor zaten. 3 tane 1,35-1,40 arasinda degisen oranlarla kazanmasini ben de bilirim ama onun gibi yuklu para yatiracak gucum yok malesef. Yuklu oynayanlar cetrefilli kuponlar yapacagina arkadasin oynadigi gibi oynasin ve kisa yoldan zengin olsunlar :p

az daha ıkının, bir bilim dalı doğuracaksınız amk

@erenu

value diye bir şey kalmadı neredeyse. İddiaa artık cin gibi, yurtdışı oranları iddiaya çekiyor.

Gamesliga hic para yatirmadan 500 cektim parça parca

Hiberbet yeni sitem yine baslangic bonusu veriyor ordanda guzel kasa yaptim simdi bakalim

Bets10 100 lira yatirdim parca parca hic cekmedim.

geçen sene misli.com dan 25 bin kazanmışım,gidenler de 21 bin liraydı.bu sene hiç bulaşmadım

çok kazanmak yok düzenli kazanmak var abi.

biraz iradeli ve sistemli oynarsan duzenlı para kazanmak işten degıl.

12 kasım'da 100 tl ile tempobet'e girdim. biraz zar, biraz basket, biraz futbol biraz da canlı bahis'le 26 kasım'da 1200'e falan çıktım. sonra 45 dakikada bitirdim bütün parayı. hıyarlık yapmayıp çekseydim 2 haftada 1k kardaydım işte. oluru var yani.

2000 civarı kazanmıştım bir kere ama 600 küsur basmıştım. Daha beter kaybedince bıraktım.

a.disquscdn.com

al işte :D

bu bişeyin kafası filan değil sayın abim. eğitim ortalaması ilkokul 4. sınıf olan ülkenin, başkentinin, Ulus semtinde, kaldırımda yürüyen sıradan bir adamın bilgi düzeyi.

"hanım hasta olunca ihtiyaç hissediyorsun" ne dayı ya :D

en azından cinsel yolla bulaştığını biliyor. hatta "damlama olur" diyerekten kan çağrışımı da olmuş. bilgisizlik var, utanma var. keşke azınlık olsaydı, türkiye gerçeği.

uya

kan çağrışımı değil hocam, belsoğukluğundaki akıntıyı tarif ediyo. öbür abi şıp diye annadı, tecrübeli olduğuçün.

hanım hasta olunca ihtiyaç da, rasyonalizasyonu işin.

@compadrito belsoğukluğundan da bilgi kırıntısı olması veya tecrübesi olması ve bunları aidsle bağdaştırma takdir şayan doğrusu :D

sözleşmede oran belirlendi ise (üfe vs.) kendiniz artış yapabilirsiniz. yapmazsanız bir süre ev sahibiniz arayabilir, aramayabilir de. siz bilirsiniz.

bize zam yap diye arayacak haliniz yok. eski kiradan devam edin. zam isterse kendisi arar zaten.

kontrat 1 sene dolduktan sonra karşılıklı tersi bir durum konuşulmadıysa kendi kendini yeniler. bence ev sahibi arayana kadar siz onu aramayın.

geçen gün buna benzer bi duyuru açıldı. sözleşme haziranda bitmiş ve sözleşmede "taraflar feshetmezse sözleşme tüfe-üfe otalamasında artışla devam eder." benzeri bi madde vardı. sizde de varsa ev sahibi 3 ay sonra geriye dönük zam farkını talep edebilir. siz yine zamsız yatırın ama tüfe-üfe ortalaması kadar zamlının farkını kenarda bekletin. ya da arayın konuşun adamla.

Ben geçen yıl aradım konuştum biraz ısrar ettim, zam yaptırtmadım ama bu ay 2. yılım doluyor. Bu sefer sesimi çıkartmayacağım zaten zam isterse kendi arar diye düşünüyorum ben de.

Şu ana kadar 15 yıldır hep kiralarda yaşayan biri olarak, @elorelia'ya katılmıyorum. Eğer sözleşmede zam yapacağız dediyseniz bir arayıp ne kadar zam yapalım diye sormanız güzel bir hareket olur. İlla ev sahibinin aramasını beklemeye gerek yok. Kendinizi ev sahibi yerine koyabilmelisiniz. Benimki 4-5 ay sonra doluyor, bir ay öncesinden aramayı düşünüyorum.

İşkillendirme kötü bir kelime olmuş. Bir sözleşme yapılmış, ona uymak gerek. Ha belki de ev sahibi bu sene böyle devam edelim der?

Eğer sorunsuzca yaşıyorsanız gerçekten de TEFE TÜFE her ne ise hesabınızı yapıp arayıp "şu kadar zamlı ödeyeceğim, uygun mudur?" diye sormanız iyi olur.

sinemanın olduğu yer -yemek kısmı da dahil olmak üzere- tadilattaydı en son gittiğimde(1 hafta önce). yemek yerleri yine hizmet veriyor ama alanı yarıya düşürmüşler.

sinema ve d&r dün gördüğüm.

Migren olabilir. Sinüzit değil sanırım. Karanlıkta geçiyor. Ayakparmağına iğne batırmak gibi alternatif bir sürü öneriler var da işe yarıyor mu bilmiyorum.

Kafanı arkaya öne sonuna kadar eğebiliyor musun, eğmeni engelleyen sinüs boşalmaları filan varsa sinüzittir.

Sinuzit olduğunu pek sanmıyorum, scuba diving yapıyorum, sinüzit olsa orada anlardım ki burnum açık kafamı hareket ettirmede problem yok.

geçmiş olsun. şöyle bir şey var: (bkz: küme baş ağrısı)

migrendir büyük ihtimalle, bende de var ve geldiği zaman hiçbir şekilde geçmiyor. ilaç içince de geçmiyor. televizyon, telefon, herhangi bir lambadan gelen ışık, ses; bunların hepsi o kadar ağrıtıyor ki, sanki böyle kafam balyozla vuruyorlarmış gibi, inanılmaz bir zonklama.

yaptığım şey, kapkaranlık ve hiç ses olmayan bir odada dana gibi hiçbir şey yapmadan yatmak. geçirmiyor ama ağrıyı biraz olsun azaltıyor.

Bulanti da oluyor mu?
Ben de vardi: (git: 828254)
Edit: Yani hala var:)

benim de var. aç kalırsam ve strese bağlı ortaya çıkıyor.
şu işe yarıyor:

www.eczanemizde.com

bir de uyku bantı takıyorum 0 ışık için.

ayda bir veya iki kez gün boyu süren baş ağrısı normal migren denmez bence.

Kume tipi bas agrisina oldukca benziyor bu agri. Her agri kesici karacigeri yaglandirmaz, alternatif ilaclar kullanabilirsiniz. Onun icin de norolojiye gitmek gerekir.

ayrica migren hem lokasyon hem de diger bazi ozellikleriyle tarif edilenden farklidir, migren oldugunu zannetmiyorum.

Valla umrumda degildin acikcasi ama bu duyuru ile birlikte artik pek sevmedigim dogru.

ben senin nickini hiç sevmiyorum, ciddi, yani özünde iyi bir insan olabilirsin de, çok kötü bir rumuz bu:/ aklımı saldım, muğla yatağan'da yaşayan bir trabzonlu sanıyorum ben seni:(

@devorgilla hehe :) Ankarada yaşayan bi ankaralıyım aslında yanlış anlaşılmasın. Karışık bi öyküsü var nickin.

www.youtube.com

sen kimsin mk :D

özel bi şey hissetmiyorum, seviyorum ya da sevmiyorum diyemem ama ifşada gördüğüm kadarıyla sıfat olarak tam bir ekşicisin abi o yüzden kıl olmuyom değil. böyle sanki her an nutella yiyecekmiş, barkın'a o konuda kırgın olduğunu söyleyecekmiş gibi bakıyosun. ya da ne biliyim çok abuk bi şeyi sırf marjinallik olsun diye savunacakmış gibi. saçtan sakaldan dolayı ama. tarzı değiştirsen benzemezsin ekşiciye.

yani sevmiyorum değil ama önyargılıyım diyeyim :(

DEVGORİLLA DEDİ JSHFSJ

nick itici+1

sözlükte başıma en çok başlık bırakan sensin hacı. tarzını ve fikirlerini değil ama bu huyunu sevmiym.

hayatımızda olumlu-olumsuz yer kaplamayan birisisin.

ayrıca sevsek ne olacak, seni sevmemizden beklediğin şey nedir, böyle bir sorman da insanlarda iticilik hissi uyandırır, ilk cevap veren arkadaşın dediği gibi.

Iyisin hoşsun bence

Ben senin düşüncene bir kere +1 yaptığımı hatırlıyorum sadece. Demek ki sevmiyor değilmişim diye düşündüm. Şu an sadece şu sorun üzerine "Olumsuz mu düşünmemiz gerekiyordu onun hakkında" dedim içimden.

tüm numaraları telefona kaydetmiştim. Bilgisayara bağlıyorum ancak telefonu görüyor içini görmüyor. Görmesi içiin ekran kilidini açmam gerekiyor galiba.

bir süre bekleyince gelebilir de ama ekran kilidini açıp harddisk gibi görmesini sağlaman gerekebilir. Yani bu durumda kies air için de, wifi file transfer için de MTP moduna geçmek için de ekrana ihtiyacın var. Ekran yansıtma falan olmaz mı acaba? aa vardı öyle bir program android ekranını bilgisayardan görebiliyorsun. Araştırsana ben unuttum şimdi. Youtube'da bi videoda denk gelmiştim.

ekranın kilidini açmam lazım, hiç bir şekilde göremyorum ekranı çok kötü yahu :(

Hatta tüm pikseller ölü belki dokunmatiğide gitmiştir...

ankara'daysan balıkçıoğlu pasajına git 50 liraya değiştiriyorlar yenisiyle

aliexpress ten ekran ve tamir seti sipariş edebilirsin. daha sonra youtube'dan videolara bakarak kendin değiştirebilirsin elin biraz yatkınsa. değilse bir tamirciye gitmelisin. Çanakkale'de isen ben yardımcı olurum yapamaz isen.

bir de bu micro simi başka telefona nasıl takıcam?

aynı durumdayız ama benim cam da kırıldı. 330 tl fiyat verdiler :/

Normal sim şeklinde karton yap, oy orasını. Öyle tak.

50 lira diyen arkadaş nerde yapıolar bunu sölesende bende yaptırsam keşke başlıgı acan arkadasım bende 3 gün önce yeni aldıgım z3 ü yere düşürdüm ekranın sadece altı çatladı üstelim benimkinin görüntü yada pixellerinde bi sorun yoktu sade çatlak servis bana 800 lira fiyat çıkarttı modele göre degişir ancak ekran kırılırsa dokunmatik panel dahil tüm parçaları degiştiriyorlar minimum fiyatı 400 500 olarak bulundur aklında...neyseki benim telefonun sigortası varmıs gönderdim yenisini vericekler

iki ekran luyor genelde, gir üsttteki plastik gibi olan dış . Bu ucuzdur, 5 dolar filan ebayde. Dİğer dokuınmatikse lcd genelde. O pahalı. Benim lcd kırıldı 3 kez. 30 dolara getirttim, tornavida da getirttim ama bozuldu, 20 lira verip taktırdım.

Sirkecide UNkapanında ucuza var diyorlar da ben dolaştım bir kaç kez, bulamadım telefoncuları.

Üstteki ekran kırılması zor zarten, alttaki kırılır.

beyler siz yapamazsınız. elektronik mühendisi arkadaş daha geçen hafta birine takarken kırdı e-bay'den getirttigi ekranı. ben size açık adres verdim. balıkçıoğlu pasajına gidip gezin dükkanları 50 liraya değiştiriyorlar. orda bulamazsanız yandaki pasaja bakın sırf teknik servis birimi bile var yanda telefon satışı yok sadece servis var mesela oraları gezmeniz gerek

Bir sürü videolar var nasıl değiştirildiğini gösteren. Eğer tornavida varsa gerisi basit. ARkadaş SAmsungunu yaptı, metalurji mühendisi. Pek zor değil.

www.youtube.com

@truman bu arada kahveyi senden özenip yaptım :)

ben eskiden fal bakıyordum :) meriçliğin temel taşıdır :P

çok temiz güzel kararlar alıp uygulayacaksın 2015'te. önceliklerini belirlemişsin hedefine kilitlenmişsin, hiç pürüz yok, endişe yok. işinde yükseleceksin. arkanda iyi insanlar olacak, refaransların olacak. aşk hayatın da 2014'ten çok daha güzel olacak.

ba ba ba laflara bak :))

yok mu başka yorumlayan?