[]

bazı insanlar neden bu kadar kötü?

çok kısa yazmaya çalışacağım. Twitter'dan biriyle (a) flört eder gibi olmuştuk. ben ilerletmek istemediğimi vs söyledim, nedenlerinden kabaca bahsederken de yakın zamanda maruz kaldığım zorbayı (b) anlattım üstünkörü. sosyal medyada insanlarla tanışmayı korkutucu buluyorum vs. neyse bu a kişisinin de tuhaf hareketleri vardı, gerçek kimliğimi, çalıştığım yeri, b kişisini vs ben söylemeden hiç yeri yokken aradı buldu. her hareketi korkutucu. iletişimi kestim. derken bu son bir haftadır da b kişisi çeşitli kanallardan tekrar rahatsız etmeye başlamıştı. her yerden engelli olduğu için benimle mentionlaşmaları var diye a kişisine bana ulaşmak istediğine dair mesaj yazmış. a da iletişimi kesmemize rağmen bana yazdı ve kendince akıl verdi bilmeden etmeden, bu kadar korkacak bi şey yok adam sana napacak ki konuş işte gibi saçma sapan hadsiz laflar. kestirip attım. ertesi gün sanki hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam etti ve ben tekrar reddedince b kişisine benim onun hakkında söylediklerimi söyleyip hesabını kapattı gitti (tekrar açmış, nurtopu gibi bi ruh hastası daha). yani korktuğumu, bana zorbalık ettiğini söylediğim kişiye korktuğum için onun hakkında söylediklerimi anlatıp allahın zorbasına stalkerına beni hedef gösterdi. şimdi bu b kişisi, duyduklarının etkisiyle, bana yazmaya çalıştığı hesaplardan birinden tweet şeklinde korkutucu şeyler yazıp duruyor. hayal dunyasindan yazilsa da benim hakkımda yazıldığı ve bu kişinin istese gelip beni fiziksel olarak da rahatsız etme olasılığı olduğu için okumadan edemiyorum. ki delil de toplamak istiyorum olası hukuki süreçler için. ama psikolojik olarak çok yorucu bi hal almaya başladı. zaten öyleydi de artık yıldım ya. bi insan neden böyle bi şey yapar? hadi onlar yaptı ben bunlardan korunmak için ne yapabilirim? ne olursa olsun acaba okumayı kesmem daha mı iyi? bir şey yapamazlar herhalde dimi ya sadece boş boş konuşuyorlardır? aslında psikoloji ve baya güvenlik sorusu ama kategori olarak gönül işlerine giriyor sanırım.
not: her yerden engelliler ve hesaplarım kapalı.



 
Geçmiş olsun, aynı kişi olabilirler mi acaba?


  • John Bloor  (17.11.23 11:19:20) 
Geçmiş olsun. Lanet olsun bunlara ya sonra da türk kızları çok rererö derler. manyak bir tane değil ki ülke zorluyor öyle olmaya. neyse.
tavsiyem yakın çevrende bu durumu bilen birilerinin olması. Sadece boş boş konuşuyor olabilir ama olmama ihtimali de yok değil dolayısıyla önce eğer devam ederse bunları ss aldığını ve kendisini savcılığa vereceğini söyle, devam ederse de gerçekten yap bunu. gerçek kimliği ortada mı bu kişinin? artık bu tarz siber zorbalara karşı halk duyarsız değil. twitterda sen de bunu ifşa ederek sana yaptıklarını yazabilirsin ve umrundaysa o da kendi çevresine rezil olacağı için durdurabilir belki. yazarsan buraya haber ver biz de paylaşırız destek oluruz.

  • Kediyi üzdün  (17.11.23 11:59:02) 
@john Hocam ayni kisiler degil bence ama neler neler cikiyor iste ben artik kim nedir amaci nedir anlamiyorum. Ayni kisi cikarsa da sasirmam ama sanmiyorum.

@kedi sag olun. Hic oyle olaylara girmeden kurtulmak istiyorum sadece.
  • nic cage  (17.11.23 12:15:33) 
BU tarz dengesiz insanlar sizde olusturduklari korkudan guc alirlar. Bence tamamen olu numarasi yapip ikisiyle de herhangi bir iletiism kurmayin.Size bir sekilde ulastiklari mesajlari cevaplamayin.Tam olarak ortadan kaybolun yani


  • turkuaz  (17.11.23 12:40:20) 
bir erkek bulun, sizin yerinize o iletişime geçsin, sevgiliniz olduğunu falan söylesin. yazmaya devam ederse sonunun kötü olacağını soylesin. her ikisinin de kaçmama ihtimali yok.


  • tabudeviren  (17.11.23 14:57:23) 
Cidden çok bunaltıcı bir durum. Sizi anlayabiliyorum, benzer şeyler yaşamıştım.

Karşınızda zararlı ama yine de sağlıklı düşünebilen biri olduğu zaman onunla başedebilirsiniz ancak bu gibi hastalıklı durumlarda hiç bulaşmamak en iyisi.

Bu geçmişinizi de unutun bence. Henüz tanımadığınız insanlara bir açıklama yapmak zorunda değilsiniz. Birinin hayatında iz bırakmış derin bir konuyu öğrenmek belli bir samimiyet seviyesi gerektirir. Bu samimiyete ulaşmaya gönüllü olmayan birine de onunla ne için onun istediği şekilde görüşemeyeceğini açıklamanıza lüzum yok zaten. Görüşmeye devam eder ya da etmez kendi bileceği iş. Ancak kibar olmak, tuhaf görünmemek adına ya da her neyse böyle açıklamalar yapmak zorunda hissetmeyin.
  • akhenaten  (17.11.23 16:34:42) 
@akhenaten hocam valla icimi okudunuz ya insanca iletisimi keseyim dedim adam egosuna yediremeyip kurtlara yem atar gibi atti beni. Inanamiyorum bile. Bu kadar sebepsiz günlük bi aktivite gibi kötü olabilmek, birine bu kadar kolay zarar vermek acayip bir sey aklim almiyor. b'yi hasta saniyordum, a sayesinde daha beterini gordum. Ikisinin de allah belasini verse de kurtulsam.


  • nic cage  (17.11.23 17:14:52) 
Ikisi ayni kisi olabilir +1
Bu kisi seni zaten taniyor da olabilir. Belki bir ara ona onun aklinca bi zarar vermissindir ve pesine dusmustur.
Savciliga ver ayrica neyi bekliyorsun.
  • Kittie  (18.11.23 10:27:20) 
[]

Ofisten birine nasıl yakınlaşıyoruz?

Selamlar,
Tam bir yıl önce ofise yeni bir müdür geldi ve çaprazımda oturuyor. Aynı departmanda farklı direktörlere bağlıyız. 7 yaş var galiba aramızda.
Oryantasyonda eğitim vermiştim topluca onlara. akşamına hemen beni linkedinden eklemişti kabul etmiştim.
Aynı hafta bir toplantıda karşı karşıya oturduk orada da benim profilime baktı gelen bildirimden anladım saati. Arka arkaya günlerce devam etti bu bakmaları. Aynı asansöre vs bindiğimiz de oldu bende selam sabah sıfır olunca bıraktı bakmayı. Normalde bindiğim asansöre vs selam verir binerim de onu görünce ergen gibi kasıldım.
Benim bu arada 4 buçuk senedir bitmek bilmeyen boşanma davam var, son duruşmayı bekliyoruz artık bitiyor. Ofisten yöneticim yakın arkadaşlar vs. biliyor ama erkekler çift soyadım olduğu için evli sanıyor eş sorularını geçiştiriyorum genelde.
Geçen ben bu arkadaşın yanındaki masaya bir iş için gittim o yokken. bana mail yollamak için adımı sorunca adımı ve bekarlık soyadımı söyledim ikinciyi telaffuz etmeden çıktı adım zaten. Kalkarken onun arkamda masasında oturduğunu gördüm. Duydu muhtemelen. Yine başladı linkedin üzerinden bakmaya.
Oturalım bir çay kahve içelim isterim ama ben katıksız öküz bir kadınım arkadaşlar, bu adama olumlu sinyali nasıl vereceğim? Ofiste çaya insek olmaz ortak iş yapmıyoruz. Millet bunlar neden beraber indi der illa. Mesaj atsam ne diyeceğim? Bilemedim ne yapmalı.
Aynı meslekteniz, hayat tarzlarımız aynı. Katta birbiri ile nişanlı evli yığınla insan var. Bir tanımak isterim ama hem işime zarar gelsin istemem hem ben bu işlerden hiç anlamam. Az bir yol yordam öğretin bana :)

31 K
Teşekkürler

 
Ofiste bi şekilde sohbet açman lazım. Laflayabileceğin bir ortam yakalamaya çalış, basit sohbet başlat, gerisini halleder diye umarız.


  • Bruce  (16.11.23 20:37:24) 
Arada 7 yas varsa evli nisanli vs olabilir. Yuzuk kontrolu yapildi mi once? Ha bana fark etmez diyosan o baska tabi :)

Eger arada muhabbetiniz olduysa instagramdan ekleyebilirsin.

Bir de not ofiste eger dedikodu donuyorsa cok fazla yakinlasma. Teke tekte yakalayip disari cikarman lazim.
  • amerikanhasta  (16.11.23 22:35:14) 
Evli değil ona eminiz :)


  • cilekli pasta  (16.11.23 23:47:48) 
ben olsaydım, linkedinden bildirimler geldiğini biliyor ve buna rağmen baktığına göre senin de net olmanda hiçbir sakınca yok o yüzden linkedinde mesajlaşma kısmından "burada çok vakit geçiriyorsun :)" şeklinde konuşmayı başlatıcı bir mesaj atman yetişkin insanlara göre gayet olağan. At gitsin niyeti de belli ama hadi diyelim ki çekiniyorsun zaten amaç konuşmayı başlatmak gerisi gelince daha net anlarsın.


  • Kediyi üzdün  (17.11.23 12:09:27) 
[]

Sevgiliniz bi etkinlik icin link atsa

direkt alir misiniz? Sonra bakariz hissi mi olusur? bazi 30+ erk problemleri yasiyorum da. Sanki manitayi ben goturmek zorundayim bi konsere, bi seye kendisi hep bi adim geride istek anlaminda. Citirken boyle degildi is guc yogunlastikca bize yetisemez oldu.




 
@aman ustume geliyorlar hep ben aliyorum hep ben oneriyorum hatta bulamadigim biletler icin karaborsadan kovaliyorum. bu sefer icin cok ucuzdu bilet bu yuzden ona almasini soyledim


  • ala09  (15.11.23 17:54:07) 
Yanlış yapıyorsun. Çok sıkarsan bye der. Bazı zamanlar boş olmalı. Anlık gelişmeli. Sürekli plan insanı bıktırır. Ben pazar günü dinlenmek istiyorsam ama konsere gidiyorsam mutsuz olurum. Direkt alınmaz kısaca. Konuşulur, tamam denirse alınır.


  • dissendium  (15.11.23 17:59:24) 
Valla linki göndermeden önceki konuşma geçmişine bağlı olarak tiklamama ihtimalim bile yüksek. Öncesinde hiç konuşma vs yokken direkt link atarsa hic tıklamayıp direkt soru işareti ya da 'bu bir virüs olabilir mi' tarzı bişey yazarım. Açıkladıktan sonra da duruma göre konuşup kararlaştırdiktan sonra hareket ederim.

Gönderdiği şey 9gag linki falan değilse bişey demeden direkt link atması çok saçma geliyor çünkü bana. Devamı için tıklayınız tuzağına düşmüş gibi hissediyorum. Bişey istiyorsa açık açık yazar biz de konuşuruz.
  • j r r tolkien hayrani  (15.11.23 18:51:59) 
Alıştırmış olabilirsin, her gittiğinde mutsuzluk belirtisi yoksa bundan sıkılıyor diyemeyiz. Bazı insanlar her şeye okay olabiliyor, gitmese de okay gitse de.

Sürekli dürten olmak bi yerden sonra yıldırıcı olabiliyor ama, o hissi anlıyorum. Konuşulabilecek bişi, hep ben kovalıyorum zorla gelmiyorsun dimi gibilerinden. Pasif agresif bi şekilde gönderip almasını beklemek hoş değil.

Bana gelse niye sen almıyon hep yaptığın gibi, paran mı bitti sadaka veriyim mi derdim geyiğe vurup.
  • Bruce  (15.11.23 20:49:05) 
[]

Bu ilişki ve bu erkek kişi hakkında ne düşünürsünüz?

Biraz uzun olabilir fakat en kısa haliyle anlatmaya çalıştım. :)

Erkek tarafı, kadından 5-6 yaş büyük, 40'ların ortasında. Çok olgun, sakin, babacan, hayata karşı yorgun bir ruh. İstikrarlı kararları, tamamen stabil bir hayatı var. Orta yolcu, her şeye güzellikle ve sakinlikle halledenlerden. Ununu eleyip eleğini asmış ruh halinde, yaşayıp gidiyoruz işte kafasında.

Kadın tarafıysa konuşkan, neşeli, enerjik, girişken. Biraz daha dağınık yaşıyor hayatı. Atılgan, zaman zaman saldırgan, kendi hakkını savunmak zorunda kaldığı için güçlü ve yalnız insana dönüşmüş biri.

İlk olarak kadın erkeğe adım atıyor, erkek kabul ediyor. Arada karşılıklı olarak yoğun bir çekim olmasına rağmen erkek kısa süre sonra kendisini geri çekerek neredeyse kadından kaçıyor ve ''Ben kendi halinde, sıradan, düz bir adamım. Birinin beni olduğum gibi ve sadece ben olduğum için sevebilme, yanımda bulunma ihtimali bana uzak bir rüya gibi geliyor. Sen çok güzelsin, cıvıl cıvılsın. Bu kadın niye benimle diye altında bir numara arıyorum. Böyle düşünmek tabii ki kötü ama hayat bana böyle düşünmeyi öğretti. Birine alışıp üzülmek istemiyorum.'' gibi şeyler diyor. Bu arada erkeğin kayda değer bir geliri, makamı, ünü vs. kesinlikle yok. Kadın da dünyanın en güzel kadını falan değil zaten, belki bir tık ortalama üstüdür olsa olsa.

Kadının biraz bastırmasıyla erkek de duvarlarını yıkıyor, ilişkiye başlıyorlar. Erkek sevgisini açıkça gösteren biri değil ama kadın sevildiğini onun davranışlarından tabii ki anlıyor. Gündelik yaşamına kadını tamamen dahil ediyor, tüm gelecek planlarına katıyor, ailesiyle tanıştırıyor falan.

Sadece erkeğin davranışı biraz baba gibi. Kadını olgunlaştırmaya, büyütmeye çalışıyor sanki ve bunu yaparken bazen yargılayıcı veya kısıtlayıcı olabiliyor. Fakat kadın şımarık biri değil, aksine çocukluğundan beri tanıyanların kendisine olgun dediği bir kadın. Özellikle bu niyette olmasa bile erkek sanki kadını daha uygun, daha iyi olan şeyleri yapmaya ikna ediyor gibi bir tavır içinde. Kadın aslında erkek sayesinde daha düzenli bir hayat yaşamaya başlıyor ama ona belli etmese de zaman zaman kendisini yetersiz, çocuksu hissediyor onun yanında.

Dışarıdan bakıldığında çok alakasız görünen iki kişi. Arada çekim var, güvende olma hissi var, yan yanayken nadir anlar dışında huzur var, eğlenme ve bol bol gülme var, iyi sohbet var, kırk yıldır tanışıyor gibi hissetme var.

1- Böyle bir ilişki yürür mü sizce? Çok alışmadan, bağlanmadan ''farklıyız'' denilip yolları ayırmalı mı?
2- Erkek kişisi hakkında ne düşünürsünüz? Kadını yetersiz mi görüyor, beğenmiyor veya değiştirmeye mi çalışıyor?

 
Şahsi görüşüm ilk adımı kendinin attığı ilişkiden hayır gören tek kadının hz. Hatice olduğu yönünde


  • cambalkon  (14.11.23 23:05:58) 
Ilk adim icin katilmiyorum ama biraz rahat batmis gordum bu iliskide. Adam ister istemez enerji emiyor 40larinda unumu eledim elege astim biraz erken göründü bana. Emekli tripli erkekle ne tur aktiviteler yapilir bilemedim. Rahat batmasini cozerse iliski yurur diyorum


  • mess  (15.11.23 00:09:15) 
Adam bıkıp boşanmak isteyebilir. Yalnız kalmasına müsade edilirse yürüyebilir.


  • Bir cebinde das kapital  (15.11.23 00:47:59) 
çok büyük genellemeler yapacağım ama bir de böyle düşün:

kadından ilgi gelince kendini geri çeken adam özgüvensiz olma ihtimali yüksek biridir. "benim neyimi sevdi ki" diyorsa ileride ya üste çıkar saçma şeyler yapar, eğer her şey yolunda giderse iyi de olabilir tabii. Yani sen kadın tarafısın sanırım, kendini yetersiz görme karşı tarafın bunu sana yansıtıyor olma ihtimalini de düşün.

ilişki yürüyebilir. İlk adımı kadının attığı ve yürüyen ilişkiler var, hatta bu yaşlarda daha da olası, sadece iki tarafın psikolojilerinin uygun olması gerekiyor. Bir de o yaşlarda insanların birbirini değiştirmeye çalışmaması, gerçekten olduğu gibi kabul etmesi lazım. Gençken bile öyle de, 30+'larda kesinlikle öyle.
  • nhk ni youkosu  (15.11.23 00:55:54) 
yürür. herkes bir parça ilişkide evriliyor. aman ben değişiyorum, benliğim gidiyor vs. denilerek heba edilmemeli. ikili hayat elbette uyumlanma gerektirir ve siz uyumlanmışsınız bence.


  • o kadar da degil aga  (15.11.23 01:13:07) 
Hikâye anlatıcısı olarak başarılı örnek olmuş, betimlemeler roman havasında. +Respect

Adamın mizacı çok bilindik ve sıradan, babacan adama tavsiye verme dersen şaşkın şaşkın bakar sana. Kızgınlık ve öfke halinde sözlü veya fiziksel şiddet yoksa veya kadının kabul edeceği düzeyde ise olur niye olmasın. Güzelken herkes güzel, tartışma kültürü belli eder ilişkinin dinamiğini, gerisi de tarafların kabulüne kalmış. Adam hayatı bildiği gibi yaşıyor, düşüncelerinin kadın kadar farkında olduğunu hiç sanmıyorum. Bunları şeffaf şekilde paylaşma yeteneği olduğunu da sanmıyorum, o yüzden bize soruyorsunuz zaten. Evlilik için acele etmeyin gene de siz
  • hasmetizm  (15.11.23 09:25:43) 
Adam biraz mansplaining yapıyor gibi geldi bana.
Kendi yaşadığı hayat sanki en doğrusu da kadına da bu hayatı yaşaması gerekiyormuş gibi öğüt veriyor.
Burada ben aslında bir kötü niyet uyumsuzluk değil de, erkek tarafında bastırılmazı gereken eril bir zihniyet gördüm bu alanda.

Kendi yaşadığı hayatı iyi görüp, kadınınkini eleştirilebilir görmesi, zaten olgun kadını çocuk gibi görüp olgunlaştırmaya çalışması, 35 yaşını geçmiş kadını büyütmeye çalışması vs.
“Daha uygun daha iyi şeyleri yapmaya ikna edici bir tavır içinde”
Adamın gözündeki imaj şu;
Erkek uygun olanı iyi olanı biliyor
Kadın iyi olan ve uygun olana göre davranmıyor.
Bu durumda kadına öneri vermek, onu doğru ve uygun olana yönlendirmek adamın görevi gibi.

İşte buna toksik erik davranış diyoruz.

Adamın düşüncelerinin kaynağının cinsiyetçiliğe dayandığını, kadına ve hayatına gereken saygıyı göstermediğini ve göstermesi gerektiğini anlamadan ilişki yürütemez bu adam. Yanındaki kadına yazık olur. Kadın ya kendine güveninden ve beklediği saygıdan falan ödün verecek, bu erkeğin hep daha iyi bildidiği konularda nasihat dinleyecek. Ya da erkek saygı duymayı öğrenecek.
  • zimbirik  (15.11.23 10:18:25) 
Bir an benim son ilişkimi mi anlatıyor acaba dedim. Ancak o kadar benzerlik olur.

Olaylar şöyle gelişiyor efendim.

Erkek kişisi, kadının kendi durağan hayatına uyum sağladığında mutsuz olduğunu görüyor.

Kadın kişisini seviyor ama ona ayak uydurmaya kalktığı taktirde kendisinin mutsuz olacağını biliyor.

Bir tarafın mutlak mutsuzluğuyla devam edecek bir ilişkiden hayır gelmeyeceğini düşündüğü için ilişkiyi sonlandırıyor.

Durum böyle. Yalnız, yazılı ifade beceriniz, kendinizi ifade tarzınız karşısında şapka çıkarıyor, önünüzde saygıyla eğiliyorum. Bu yeteneği heba etmeyin, değerlendirin efendim.
  • Mirket  (15.11.23 11:29:24) 
Enerciii diyorum. O yaştaki adamların enerjisi bitiyor bunu kabul edelim. Kadın arada başkalarıyla da görüşsün, bu adamı da yedekte tutsun, ama köpek de çekmesin, o adam kimsenin peşinden koşamaz kendimden biliyorum, adamın enerjisi olduğunda kadın bu adamla takılsın ama tüm enerjisinin karşılığı bu adamda yok onu bilsin, enerjisi varken başka erkeklere de şans versin, yorulunca bu adamın yanında dinlensin.


  • gece abisi  (15.11.23 13:15:42) 
Uyumsuz ilişki. Kadın kendisi gibi cıvıl cıvıl biriyle birlikte olsun, bu adam onun ruhunu emer bitirir. Kadın mutsuzlaşır, ilişkiden çıktığında da kendinden çok şey yitirmiş bulur.


  • birgumuspeni  (15.11.23 13:50:38) 
Gayet normal giden bir iliski iste. Durup dururken overtinking yapip pismis asa su katmaya gerek yok.Akisina birakip keyif almaya bakin


  • turkuaz  (15.11.23 14:01:11) 
Bence yürümez bu ilişki.


  • j r r tolkien hayrani  (15.11.23 19:15:58) 
Insanlar kendi korkularini anlatirken kendileri hakkinda cok dogru fikirler verebiliyorlar.
"Birinin beni olduğum gibi ve sadece ben olduğum için sevebilme, yanımda bulunma ihtimali bana uzak bir rüya gibi geliyor."
adam burada kendi icinden geceni, aslinda kendini soylemis bence, sanki daha cok kadini oldugu gibi sevemiyor ve degistirmeye calisiyor gibi geldi bana. aslinda karsisindaki kisiyi oldugu gibi sevemeyen o sanki. sizi sevdigi yonunuzu simdi degistirmeye calisiyor gibi geldi. yurur yurumez bilemeyiz, sizin yapici iletisim becerinize bagli ancak sanki hayatin nasil yasanmasi ve olmasi gerektigini cozmus gibi de bunu dayatmaya calisiyor gibi geldi. oysa ki hepimizin yolu farkli, kimse kimseyi degistiremez, kisi ancak kendisi istediginde degisir ve degismek istemiyorsa da degismez. herkesin kendi yolu kendine dogrudur, kimsenin yolu bir baskasi icin digerinden dogru degildir.
  • songforsomeone  (17.11.23 14:37:59) 
adamın her yaptığına bir kulp bulunmuş gibi. kısıtlayıcılık ve babacan olma durumu karşıda kontrol kurmanın bir başka rengi sadece. hatta pembe rengi, çünkü kadın şuan pembe gözlükle bakıyor.


  • rallied  (01.12.23 10:19:26 ~ 10:19:55) 
Mansplaining demeye geldim ben de :)

Yürür mü yürüyebilir tabii ama dikkatli olmakta fayda var. Farklı olmaktan ziyade mansplaininge maruz kalıyor kadın tarafı gibi geldi bana daha çok.
  • patlamis misir  (01.12.23 10:39:42) 
[]

yetersizlik hissi?

nasıl başa çıkıyorsunuz?




 
Gayet yeterli oldugum seyleri düsünüp, kendime: "e bunlar bana yeter, bak baskalari bunu yapamiyor" diyerek.


  • Yourcousinmarvinberry  (14.11.23 21:09:14) 
çıkmıyorum kabulleniyorum direk, başka birşeye yoğunlaşıyorum.
Herşeyi de başaramayalım ama dimi :)

  • retarder  (14.11.23 21:13:19) 
yeterli oldugumuz konular var. bunlara odaklanabiliriz.
yetersiz oldugumuz konularda kendimizi geliştirebiliriz.
geliştiremiyorsak kapasitemiz bu kadar diyip kabullenip hayata devam ederiz.
  • abelardo  (14.11.23 21:46:15) 
benim yontemim: sakin ol ve instagram/linkedin yuklu telefonu yavasca yere birak.


  • hot potato  (14.11.23 21:49:44) 
  • Bruce  (14.11.23 21:55:50) 
[]

5 Haftalık İnziva

Eğer sizi başka bir ülkede, ormanın derinliklerinde güzel bir evde 5 hafta ağırlasalar... Günde 3 öğün yemeğiniz kapınıza gelse ve tüm masraflarınız karşılansa, bu 5 haftada ne yapacağınız sadece size bırakılsa... ne yapardınız?




 
yürüyüş, spor ve kitap. (sıfır sosyal medya ve internet ile)

sanırım bill gates her yıl 2 haftalık böyle bir inzivaya çekiliyor.
  • orpheus  (14.11.23 04:07:09 ~ 04:15:24) 
plantnet diye bir uygulama var, ormanda gördüğüm bütün bitkileri tarayıp listelerim. Mantar, meyve ve çeşitli otları toplayıp kolay birkaç av yaparak yemeğe gerek olmadığını ama biraz yağ gönderirlerse çok makbule geçeceğini söyleyip teşekkür ederim.

Değişik yaprak tiplerinden örneklerle eve dönüp boş vakitte bunların detaylarına falan bakarım.

çevredeki kayaçları incelerim, tiplerini tahmin etmeye çalışırım. yakın plan fotoğraflarını çekip kataloğuma eklerim. beğendiğim bir şey görürsem bir parça eve getirip zımparalayıp parlatmak için falan uğraşırım yine boş zamanda.

böcek türlerine bakarım vs. vs.

valla harika :D ben bunu belgrad'ta yapmaya çalışıyorum zaten, ama 5 hafta kesintisiz kalacağım bir yer olsa sevinirdim cidden.
  • akhenaten  (14.11.23 09:34:18 ~ 09:38:07) 
mümkün olduğunca evde kalmamaya çalışırım. evde kaldığım anlarda bol bol dinlenir, düşüncelere dalar, kendi kendime konuşurum. :)

hiçbir sosyal medya kullanmam.
dinlendirici müzik dinlerim.
doğa yürüyüşü yaparım.
  • tabudeviren  (14.11.23 09:43:40) 
hep okumak isteyip ertelediğim tüm kitapları yanımda götürür, yoga - pilates, müzik, ormanda yürüyüş, dans ve mümkünse de birkaç güzel film izlerim.


  • Kediyi üzdün  (14.11.23 09:49:42) 
internete izin var di mi? Ormanda yürüyüş falan asla yapmam. Ormanları kavramsal olarak sevsem de bir ormanın yakınında kendimi mutlu hissetmiyorum pek :D En fazla evin verandasına falan çıkıp temiz hava alırım arada. Onun dışında kendi evimde ne yapıyorsam onu yaparım. Yani oyun oynayıp internette takılırım. Sosyal medya detoksuna falan giremem uğraşmam öyle işlerle :D


  • nundu  (14.11.23 10:26:01) 
[]

aileyi değil de arkadaşların sözlerini - tavsiyelerini önemsemek

psikolojide böyle bir kavram var mı

söz konusu kişi görüş aldığı kişilerden daha donanımlı ama hiç sorgulamadan araştırmadan önerilen şeyi yapıyor
kendi biraz kafa yorsa çok daha iyi bir çözüm üretebilir, karar verebilir ama bu yola gitmiyor
ve sonuç olumsuz oluyor
ve bu döngü tekrarlanıyor
kendi ailesinden gelen fikirleri duymuyor

önemli bir sağlık konusunda da, şu pastanenin şu ürününü tercih ederken de aynı şey yaşanıyor
bir çeşit danışma yada karar verememe hastalığı
mağazadaki satış personelinden öneri alması da başka bir örnek aklıma gelen: burada da satılması gereken ürünlere yönlendiklerini, çoğu zaman senin değil şirket menfaatleri yönünde yönlendirdiklerini izah etmeye çalışmıştık

 
psikolojide boyle bir kavram yok bildigim kadariyla ama bu tarz en yakinlarina ve fikirlerine deger vermeyip, bunu disariya gosterme durumu genellikle degersizlik hissinden geliyor anladigim kadariyla. kendini degersiz goren ve sevilmeye deger gormeyen kisi sevildigi iliskilerde, onu seven kisiyi (mesela aile) 'ben degersizim, beni seven degerli olamaz' inancindan yola cikarak degersizlestirip, kotu davranabiliyor, dusuncelerini onemsemeyebiliyor ve mesela bu ornekte oldugu gibi tavsiye istediginde yakinindan gelen tavsiyeyi onemsemiyor olabilir. kesin neden bu diyemeyiz ama benim gordugum disari iyi, aileye kotu olan kisilerde genellikle degersizlik hissinden kaynaklanan bir yakinlarini, ona deger verenleri degersizlestirme (ben sevilemem dolayisiyla beni seven de sevilemez gibi) oluyor. ve surekli o boslugu doldurmak icin, disardan onay ihtiyaci ile disariya daha iyi davranma, onlarin fikirlerini onemseme vs. gorulebiliyor.


  • kassiopeia  (13.11.23 15:58:48) 
[]

karsı cins yakın arkadas sorunsalı

erkeklere soruyorum, kız arkadasınızın/esinizin karsı cins bir yakın arkadası olmasını sorun eder misiniz? Cevabınız evetse Sizin karsı cins yakın arkadasınız var mı?




 
Ederim, çünkü bizim insanımız bu konularda çiğ.


  • dedeminhirkasi  (09.11.23 21:53:59) 
Dönem dönem yakın erkek arkadaşım olur ya da olmaz. Karşı tarafın arkadaşlık ilişkileri de ilgimi çekmez açıkcası. Şimdiye kadar karşı tarafın arkadaşlarının adını bile doğru düzgün sormamışımdır anca bahsederse.


  • ruhen hastayim ben  (09.11.23 22:20:47) 
Arkadaş, evet. Yakın arkadaş, hayır.


  • havadakarada  (10.11.23 00:51:07) 
Etmem, var.


  • Bruce  (10.11.23 01:09:49) 
Sorun :)


  • sehpa fx350  (10.11.23 01:31:57) 
Sorun ederim, benim karşı cins yakın arkadaşlarım cinsellik düşünmediğim kadınlar. Sorun etmeyenlere saygı duyarım tabi


  • olaylar olaylar  (10.11.23 01:36:00) 
Öyle Bi dünya yok.


  • sehpa fx350  (10.11.23 01:46:29) 
Etmem, etmez. Aynı liseden mezun olduk. Üniversite arkadaş gruplarımız da birbirine yakın gibiydi. Ama ikimiz de bu yakın arkadaşlarımızla (iki kişi) başbaşa buluşmayız. İkimizin de en yakın arkadaşı karşı cins değil. Yakın ama en yakın değil.


  • SiyamkedisiZorro  (10.11.23 16:32:40) 
[]

Aileden yana yüzü gülmeyenler

Merhaba, biraz içimi dökmek istedim dostlar. Bugün boş vaktim vardı kendi kendime düşündüm durdum. İnsanlar, insanlardan kastım bazi anne ve babalar çocuklarına iyi bir gelecek için canla başla çalışıyorlar, onları yönlendiriyorlar, maddi bir gelecek sağlamak için elinden geleni yapıyorlar.
Bizimkilere baktım da ne bi gelecek saglayabilmisler ne bir maddi destekte bulunmuşlar. Eşimle beraber çalıştım, evi arabayı kendimiz aldık. Eşimin ailesi de aynı bizimkiler gibi.
Yahu kardeşim insan normalde çocuklarına yardım eder değil mi! Bunlar bizden bekliyor. Çocukları olarak yardım tabiki yapılır fakat peder borsa kolik, kayinpeder elinde ne varsa arsa alıyor, traktör alıyor, paraları köye gömüyor. Sıkıştıklarında da gözümüzün içine bakıyorlar. Destek olmalarini geçtik bir de köstek oluyorlar.
Ev veya araba alıyoruz, para arıyoruz yok abi birisi de çıkartıp "çocuklar uğraşmayın biz destek olalım" demiyor. Sizde durumlar nasıl?

 
Hocam geçen yaz kuzenim evlendi, oturdukları evi amcam verdi. Amcam da zengin bir adam değil hani emekli memur toplamda 2 evi var birinde kendileri oturuyor birini de oğluna verdi. Kuzenimin eşinin ailesi de evin tüm eşyalarını aldı. Benim de böyle olsaydı yarın evlenirdim valla da, benim ailenin yapısı da sen kazan sen yap şeklinde.


  • overthinker  (07.11.23 01:06:49) 
Benim de durum aynı. İlk eve çıktığımda aylarca perdesiz halısız yaşadım. Anne babamın aylık yüz binlerce geliri varken :)

İnsan anne ve babasına bile bel bağlayamayınca hayatta daha dik duruyor gözlemlerime göre. Kolay kolay beklentiye kapılmıyor haliyle hayal kırıklığı da yaşamıyor. İyi yanından bakmak lazım.
  • ruhen hastayim ben  (07.11.23 10:50:35 ~ 10:51:21) 
Hala köy işlerinde yardım etsin, büyüyünce çalışsın eve bol para getirsin kafasında çocuk yapılan bir kültür var, bu kültürün daha hafifletilmiş versiyonu sizin aileniz, tarım toplumlarında çocuklar işlere yardımcı olsun yapılıyordu bir nevi günümüzde de beklenti benzer, tabi nesiller geçtikçe gelişimle beraber yeni nesillerin düşüncesi değişiyor ve bu kültür de değişiyor ama sizinki gibi aileler aslında çoğunlukta bu ülkede unutmayın.


  • atom karincanin torunu  (07.11.23 10:57:54) 
Olaya bir de başka açıdan bakmak gerek bence, bugün aileniz size yardım etseydi, belkide şu an kendi eviniz veya arabanız olmayacaktı.

Bir tanıdığım , nasıl olsa ailenisin, ve eşinin evi var diye zamanında ev almadı. Eşinden ayrıldı, ailesinin evindende çeşitli sebeplerden dolayı faydalanamıyor, şimdi kirada kalıyor ve başkalarına güvenip kendi evini almadığı için çok pişman.

Kısaca, zorluklar, vb. insanı geliştirir, daha da güçlendirir. Başkalarından beklenti ile yaşayan insanların başarıya ulaşabileceklerini ben pek sanmıyorum.

Ayrıca hiç bir şey karşılıksız değildir, size verilen veya hibe edilen bir şey karşılığında en azından teşekkür ,minnet, saygı vb.
şeyler beklenir yani siz verilen karşısında bir nevi borçlu olursunuz.

Bu bakış açısıyla şanslı olduğunuzu düşünüp mutlu olmanız gerekir bana göre
  • Rao  (07.11.23 11:54:56 ~ 12:00:47) 
Ne güzel işte, bir karar vereceğiniz zaman özgür oluyorsunuz.
Benim ailem eğer paraya ihtiyacım olsaydı bulur-buluşturur verirdi. Eşimin ailesi öyle değil, o sebeple eşim benim de ailemden para istememi tasvip etmezdi diye düşünüyorum. Sadece bir defa mortgage kredisini daha iyi bir bankayla değiştireceğimiz zaman 15 günlük bir para istemiştim annemlerden o zaman hemen vermişlerdi.
Bu özgürlük bana dimdik durabilmemi sağladı. Bu da az şey değil.
  • SiyamkedisiZorro  (07.11.23 14:49:03) 
Kardesler arasinda ayrimcilik yoksa okayim ben. Cok zengin degillerse seni zengin goruyolardir ve destek bekliyor olabilir. benim babam gencliginden verip veristirip ailesiyle ev yapmis sonra butun yapilanlari dedem amcamlarla babama esit sekilde daire yaptirdiklari binadan. Butun aile baglarini silip atacak bi durum. Ben evlenmeyi dusundugumde aylik kirasiyla belli giderlerini saglayan evini babam bana vermek istedi ben kardeslerimin hakkina girmemek icin istemedim. Orta gelirli ailelerde cok al-ver yapilmamasini isterim zira kucuk paralar icin baglar buyuk zedelenebiliyo. Amcanin tek cocuguysa versin yoksa emekli bi adamin, babam dahi ols, evine cokmek istemem.


  • mess  (07.11.23 18:47:28) 
[]

ilk date sonrası kibarca reddetmek

selam duyuru ahalisi. bugün ilk date'mize çıktık hanfendiyle. açıkçası çok fazla bir şey hissetmedim kendisine karşı. ayrıca bazı konularda da oldukça farklı düşünüyoruz. belki de yeterince hazır değilim yeni bir ilişkiye. şimdi daha fazla görüşmek çok mantıklı gelmiyor. kibarca nasıl reddedebilirim?




 
Ben bu durumda date sonrası hiç mesaj yazmıyorum. o yazarsa da bi tık daha geç cevap veriyorum ya da muhabbeti tıkayacak şeyler yazıyorum. Bi süre sonra kendiliğinden bitiyor zaten. Çok kibar değil aslında ama direkt olarak daha görüşmeyelime girmiyorum.


  • asap raki  (05.11.23 21:21:11) 
En kibarı açıkça söylemek, insanlar bunu nasıl göremiyor anlamıyorum.

Buluştuğunuz kişinin sizi ghostlayarak, soğuk yaparak, kaçamak cevaplar vererek dışlamasını mı tercih edersiniz yoksa gayet açık şekilde uyuşamadığınızı düşündüğünü söyleyip geçirdiğiniz zaman için teşekkür edip kenara çekilmesini mi?

Ben çok net şekilde ikinciyi tercih ederim :D O yüzden 18-19 yaşlarımdaki post-ergenlik döneminden sonra hep böyle yaptım. Hiç de bir kötülüğünü görmedim.
  • akhenaten  (05.11.23 21:32:20) 
En guzeli duzgun bir mesaj yazmak. Ghosting cagimizin en buyuk gunahi :) cok uyusamayacaginizi dusundugunuzu, ileriye goturmek isteyecek kadar guclu hissedemediginizi soyleyip tesekkur edip konuyu kapatabilirsiniz.
Ne konu uzar, ne karsi taraf allak bullak olur. Bu yontemi denedigim oldu; karsi taraf da net bicimde anladi ve kabul etti, benim de kafam rahat oldu.

  • mor oje  (05.11.23 21:32:32) 
Görüştükten sonra hiç mesaj yazmamak, yazilan mesajlara geç cevap vermek vs ghostingin bir tık hafif versiyonu ve bence herhangi bir insana yapılmaması gerekilen bir şey. 20 yaşı geçmiş insanların ilişkilerinde de bunlara yer olmamali.

Bu işin en güzeli teşekkür edip açıkça uyusmadiginizi ve devam etmek istemediğinizi söylemek. Böyle soyleyince kaba olanın bu olduğu dusunulebilir ama en azından durust olacaksınız ve karşıdaki kişiyi "anlık" olarak kötü hissettireceksiniz. Öteki türlü zamana yayılan bir kötü hissettirmekten bahsediyoruz, açıkçası biraz da saygisizlik oluyor bu.


Akhenaten çok güzel söylemiş, siz size nasıl davranılmasını isterdiniz? Ben de direkt soylenilmesini tercih ederim. Kimseyi ghostlamayin:)
  • fraise  (05.11.23 22:07:40 ~ 22:08:34) 
Ilk kez burada gordum soguk yapildigini. Neyse ki basima gelmedi. Cok kotu bi sey olurdu. Saygisizlik. O kisiyle date'e ciktigim icin kendime kizardim.

Direkt soyle uyusamadigini nazik bir iki cumleyle cok uzatmadan. Normali bu zaten.
  • Kittie  (06.11.23 10:55:56) 
[]

eski sevgilinizin hal hatırını soruyor musunuz?

Sb.

Yoksa 'ne gerek var'cı mısınız?


 
hayır.


  • jelly bear  (05.11.23 11:00:25) 
Hayır


  • asteriks  (05.11.23 11:13:43) 
hayır. loser bir hareket.


  • kaptan maydanoz  (05.11.23 13:29:36) 
Hayır.


  • asap raki  (05.11.23 21:22:01) 
[]

Eski flört

Yıllar önce benden hoşlandığını bildiğim biri var, iletişim kopmuştu şimdi instagramdan tekrar takipleşiyoruz. Her hikayemi beğeniyor, son gönderimi de beğenmişti. Geçenlerde bir hikayesine tebrik ederim yazdım teşekkür ederim dedi sadece. Şimdi yüzsüz gibi tekrar bir konu açıp yazmak istemiyorum sanki çok hevesli görünüyor gibi olacak. Sizce umut var mı yok mu öncelikle bunu merak ediyorum çünkü onu anlayamadım. Umut varsa nasıl davranmalıyım? İlk sefer yazınca konuşmak isteyen insanın niyeti olur naber nasılsın şeklinde devam ettirir diye düşünmüştüm.




 
ona yazdıracak bir pas atmaya çalış. onun ilgi alanına giren bir konuda öyle bir paylaşım yap ki yazmak zorunda kalsın mesela. sevdiği bir grubun konseri olur, bir hobisi ile ilgili bir şey olur vs.


  • hrskrs  (04.11.23 22:33:50) 
Yoklukta/boşlukta olduğunu anlamıştır.


  • dissendium  (04.11.23 23:06:13) 
[]

Ateist olmaktan çok yorulmak, benim gibi olan var mı?

Yazılacak çok şey var ama özetin de özetini geçecegim edebiyat parçalamak istemiyorum.bi kaç şey yazacağım belki ne demek istediğimi anlarsınız

lise çağlarından sonra bi anda olmadı zamanla ateistliğe geçtim şuanda 37 yaşına ve bastım olaylar karşısında güçlü duramadığımı farkettim artık duygusal olarak sürekli zayıf düşüyorum ve toparlanması güç hale geliyor.

çok basit bir olayda bile en güçlü ben olmak zorundayım.


Kötü bir olay olduğunda yakın kaybetmek, kaza geçirmek, sakat kalmak, hastalık, hatta uçağa binmek karşısında aşırı çaresiz kalıyorum

olaylara karşı savunmanız yok

siz kolunuzu kaybettiniz oturdunuz kahroldunuz ama bir başkası diger kolum var diyip şükredebiliyor ve hayata geri dönüş yapabiliyor siz yapamıyorsunuz işte

aynı şekil annenizi kaybettiniz diyelim bu acıyı sizden ne alabilir? annem sonsuza kadar yok oldu demek mi yoksa annem öteki dünyaya göç etti demek mi sizi tekrar hayata tutundurabilir?

uçak mevzusu ve esprisi zaten var biliyorsunuz şiddetli türbülans olsun ankisiyete atağı geçiriyorsunuz yapabileceginiz bişey yok korkudan ölmezseniz seyahat tamamlanmış oluyor.

bir tarafımda diyor bunca sene ateist kafayla yaşamış bir insan gidipte nasıl inanç seçsin bilemiyorum çıkmazdayım fikri olan söylesin arkadaşlar.

 
Abi senin kafan çok karışmış hiç öyle bir şey yok, yani ateistiz diye oturup kahrolmuyoruz ölene kadar ya da ateist olmayanlar her acısında şükrederek çıkış yoku bulmuyor, hiç alakası yok yani.


  • Bir ben var benden şurada  (03.11.23 00:35:48) 
İnançlı olsanız da benzer krizleri yaşayabilirsiniz.
Evrende değiştirebileceğiniz çok az şey var uçak alegorisi güzel her gün yüz bin uçak inip kalkıyor hepsinin de bir elektronik ve mekanik çalışma prensibi var arada bazıları türbülansa giriyor. Yolcuların kimisi dua ediyor, pilot işini yapıyor bilim tarihinin ve binlerce insan emeğinin sonucu uçak bunu atlatıyor peki insan ne diyor. Oh Allah buda Jesus Evren korudu? Belki de öyledir bilemeyiz inanıyorsanız ve bu sizi rahatlatıyorsa hiç bir şey diyemeyiz. Birini seçtiğinizde yine kalan %99.9 unu reddetmiş olacaksınız.

  • anon1m  (03.11.23 01:01:59) 
Bir tanrıya inanmaktan korkmayın. Nasılını falan boşverin. Güvende hissedecekseniz ve sizi işitip kolladığına inanacaksanız, dua edin ona, size yol göstersin...


  • maydanoz sararır nane kararır  (03.11.23 01:04:57) 
Eskiden daha inançlıydım. O günleri özlüyorum. İnsana bir var olma amacı veriyor güçlü inanç, psikolojik olarak da başaçıkabilme gücünü artırıyor. Keşke o günlere dönebilsem.


  • pembe mezarlık  (03.11.23 01:20:58) 
İnançlı olmak iyidir inanmak isteyen inansın zaten inancın temelinde bir şeye adanmışlık var. Bilim istediği kadar çürütsün bir maneviyat arıyor insan. Bir ateist olarak bu eksikliği arıyorum. Ha inancında içimde şüphe yine olacak ama bunu farklı bir maneviyata yöneltmek de bir seçenek. Aile bağları, kültür, dostluk ilişkileri bunlar da maneviyat.


  • olaylar olaylar  (03.11.23 02:19:15) 
ateist bir tanıdığım reenkarnasyona inanıyor. bu sayede delirmekten kurtuldum diyor.


  • izole  (03.11.23 03:19:25) 
Hocam siz ateist değilsiniz ki?

Ateizm, hadi tanrının olmadığını kabul edip ona göre yaşayalım gibi bir şey değil ki?

Diyelim akşam yemek yapacaksınız, o yemek için domates gerekiyor. Siz evde domates olmadığının farkındasınız. Evde domates varmış gibi düşününce eve gidip o domatesli yemeği yapabilecek misini? Hayır yapamayacaksınız. Domates yoksa yoktur, buna göre yeni bir çözüm geliştirip gidip domates almalısınız.

Ailenizden birini kaybetmek elbette kötü, ancak siz onların başka bir yerde yaşamaya devam ettiğine inanmaya çalışsanız inanabilecek misiniz? Yani bunu kendinize anlatabilecek misiniz? Eğer cevap evetse ateist değilsinizdir ki zaten.

Evde domatesin olmadığını bilirken domatesli yemeği yapacağıma ne kadar kendimi ikna edebiliyorsam ölümden sonra hayat olduğuna da o kadar ikna edebiliyorum ben. Yani edemiyorum. Bu benim elimde olan bir şey değil artık esasen. Varmış gibi yapmak hiçbir şeye çözüm değil, yas gibi süreçlerle baş etmenin birçok yolu var. Baş etmeye çalıştığınız zorlukları hayatınızda bir tanrının olmayışına bağlamaktan vazgeçmelisiniz. Bu sizi bir çözüme götürmez.
  • akhenaten  (03.11.23 10:04:55) 
Hocam siz anksiyetenize ve mutsuzluğunuza bahane buluyorsunuz konuyu ateizme bağlayarak. Ama konunun ateizmle alakası yok.

Bir kolumu kaybettiğimde tabi ki bir ateist olarak bende ikinci kolumun yerinde duruyor olmasına mutlu olabilirim. Tanrı inancıyla en alakasız konu bu anlattıklarınızın arasında. Bu sizin düşünme tarzınızla alakalı, allaha inanıp inanmamanızla alakalı değil ki.

Birini kaybetmenin üzüntüsü ile alakalı;
İnanç üzüntüye değil pişmanlığa iyi geliyor. Birini kaybettiğinizde eğer elinizden geleni yapmadıysanız o kişi için, o zaman inançlıysanız, kader diyebiliyorsunuz, kısmet diyebiliyorsunuz, alın yazısı, vadesi gelmiş diyebiliyorsunuz, allah almak istedi, konunun benimle alakası yok diyebiliyorsunuz, bunlar hep pişmanlığa iyi gelen şeyler. Ama anneninizin yanında olmamasının üzüntüsünü inançlı da olsanız, inançsız da olsanız yaşayacaksınız.

Eğer annenizin hastalığında ona gereken doktorun bulunması için yeterli desteği göstermediyseniz, belki de son günlerinde yarında olmadıysanız o zaman düştünüz vicdanı sorundan sizi inanç kurtarır.
Ama eğer bu sorumluluğun bilincinde bir ateistseniz siz elinizden geleni zaten anneniz ölmeden yaparsınız, vadesi gelmiş diye düşünmezsiniz, kaderi buymuş demezsiniz, allahın dediği olur demezsiniz, olayların akışını kendiniz yönlendirdiğinizin farkında olursunuz ve gerekli aksiyonları alırsınız. Anneniz vefat edince de geriye kendinize yalan söylemenizi gerektiren bir pişmanlık hissi değil sadece annenizi kaybetmenizin üzüntüsü kalır. O konuya zaten çare yok.

Konuyu allaha bırakıp beklemek yerine, gerekli aksiyonları alırsanız kötü olaylar gerçekleşmeye bilir. Gerçekleştiğinde de sizin kendinize yalan söylemenizi gerektirecek bir “acaba” durumu olmaz ortada
  • zimbirik  (03.11.23 10:27:57) 
Demek ki ateist degilsiniz dua edin kurtulun. Anneniz hastayken ya da ölünce icinizden gelerek dua edebiliyorsaniz ya da edebilecekseniz neden kasiyorsunuz. Ben babam hastayken dua edecek merci bulamamıştım mesela, olunce de cennet temasinin gercek olmasini istemistim ama bir avuntu olma ihtimali cok daha yuksek geldi. Oturup aksama kadar da ateistim diye kahroluyorsaniz bununla barisik degilseniz ateist degilsinizdir.


  • instant crush  (03.11.23 10:48:09) 
Mavi ve kırmızı hap arasındaki seçimin aynısı. Seçim sizin.
Ancak burada dini inanç ve hayat görüşünün dışında daha temel bir boşlukta hissetme durumu var gibi.

  • crinix  (03.11.23 11:52:24) 
@akhenaten +1

siz ateist değilsiniz. ateizm olgusu zamanında size karizmatik gelmiş ve kendinizi buna zorlamışsınız. şu an kendinizi boşlukta ya da güçlükler karşısında çaresiz hissediyor olmanız bilinçaltınızda hala bir mutlak güç olduğu kabulünden kaynaklanıyor. siz istemeden bir tanrının var olduğuna inanıyorsunuz ama inanmıyorum diye kendiniz kandırıyorsunuz. ateizm 'tanrıya inanmamak' değil. tanım olarak bu yanlış. çünkü bu tanım aslında bir tanrının var olduğu ama kişinin ona inanmadığı anlamını doğuruyor. bu yanlış. ateizm bir tanrının varlığını toptan reddeder. siz yanlış olan tanımda takılı kalmışsınız. bir güce sığınma ihtiyacı duymanızın nedeni bu.
  • Flybutter  (03.11.23 12:01:27 ~ 12:02:08) 
Sen ateist değilsin ki.
İnkar etmişsin sadece.
Şu anki duygusal boşluğunu ya da çöküntünü de buna bağlamışsın.
Çözüm basit.
Tövbekar ol. Dinine geri dön.
Olsun bitsin.
  • Mirket  (03.11.23 12:09:45) 
zimbirik +1
ateist olup olmadiginizi bilemem ama sizi rahatsiz eden durum bambaska bir sey bence. kaldi ki birini kaybettigimizde gidene degil, kendimize ve kendimizin onsuz kalma haline uzuluruz buyuk cogunlukla, giden zaten gitmistir ve farkinda degildir ne oldugunun.

  • kassiopeia  (03.11.23 13:13:56) 
Ateist değilsin diyen herkes +1

Sizi mutlu edecek şey dinse dine geri dönün. Ateizm ızdıraplar içinde tek başına yaşamak demek değil. Herhangi bir durumda aklıma son gelecek şey tanrı varlığı olur. Sizde böyle değil, farklı sorunlariniz da var o yüzden dua edin rahatlayin.
  • logisticsmanager  (03.11.23 13:33:29) 
batınilik çok güzel gelsenize


  • emresh  (11.11.23 19:50:28) 
[]

Mesleki çevrenizde tanınan biri karısını komşunuzla aldatıyorsa

Adam evli, çocukları da var biri yeni oldu sayılır hatta.
Herkesle selamlaşıp samimi gibi davranıyor, ama aslında kimseye faydası yok tek derdi popüler olmak. Daha da daha da popüler olmak. Orta yaş erkeği. Botokslu surat, saçlarını boyuyor ama her seferinde b.k sarısına yakın renk çıkıyor.
Yine de kime sorsanız aa iyi birisi aile babası işte hehjej der, çünkü her gün çocuklarıyla hikaye paylaşıp karısını da etiketliyor(fotoda olmasabile), zaman zaman karısıyla da paylaşıyor. Cemiyet daveti gibi ortamlarda hep karısıyla gidiyor.
Bu adamı 1 senedir tanıyorum. Birkaç ay önce taşındığım evde geceleri sık sık karşı komşumun evine geldiğini görüyorum. Açıyorum profilini, daha 1 saat önce karısıyla çocuklarıyla bişeyler paylaşmış kalpler vs.
Resmen 2 farklı kişi gibi davranıyor aslında.

Ben çok rahatsız olmaya başladım bu durumdan, yakın arkadaşlarımı o adama güvenmemeleri ve yaklaşmamaları için uyardım çünkü yakın gibi davranıp samimi olmak istiyor, pek samimi olmasanız da ayaküstü bir muhabbet edip kafeteryada denk gelirseniz sizinle fotoğraf çekip paylaşıyor (kendinden genç birkaç kişilik aynı meslek camiasından gruplarla)

Birlikte olduğu kadın da adliyede memur. Tuhaf bir kız, tanıştığımız gün bana aksi davranmıştı sanırım aynı çevrede çalıştığımızı düşünerek benimle samimi olmaktan çekindi.

Adam bildiğimi bilsin istiyorum. Ve karısı acaba biliyor mu mesela, bilmesi gerekiyor sanki ama bana düşmez diyorum. Yine de adamı öldürmek istiyorum gerçekten, sahte samimiyeti ve ahlaksızlığı bana dert oldu.

Siz olsanız napardınız, ya da bişey yapar mıydınız?

 
Komşuya git, bi bahaneyle adamı tanıdığını ve sevdiğini, aile babası olduğunu anlat. Tatlı ama kinayeli anlat ki aba altından sopa gösterdiğini anlasın. Adama kesin söyler, onun söylemesi de adamı daha çok etkiler.


  • Bruce  (03.11.23 00:33:21) 
Toplamda 8 dairenin olduğu küçük bir apartman burası ve adamın arabasını kapının önünde beklerken görmüştüm, başkası kullanıyordu. Bizim binaya girecek olan direkt benim dairemin karşısında parkediyor, cafe restoran vs yok yakın çevrede.

Plakasından emin olamamıştım ki adamı binerken gördüm. Daha sonraki seferler direkt kızın dairesinden çıkarken gördüm. Bir keresinde kapıda karşılaştık ama adamın sırtı dönüktü asla dönüp bakmadı. Tam o an kız içeriye aldı adamı.
  • megalomaniac  (03.11.23 00:33:25) 
@bruce komşu zaten takip ediyor onu instagmada görüyodur paylaşımlarını her gün. Yani bunu kıza söylemem neyi değiştirir anlamadım?


  • megalomaniac  (03.11.23 00:34:53) 
abi size ne adamin ozel hayati yaw, kendisini ve karisini ilgilendirir.


  • cooperr  (03.11.23 00:58:10) 
Bu olayda mağdur olan adamın eşi. Bence onun bilmesi gerekiyor. Instagram'dan mesaj atabilirsin. Ben söylerdim. Adama belli etme. Adamın eşi kanıt toplayabilir. Dava açarsa tazminat alabilir, çocukları alır, adamın nasıl biri olduğu ortaya çıkar. Daha ne.


  • dissendium  (03.11.23 01:11:15) 
Fake hesaptan kadina uc bes tane foto at araba fln gorunce xd


  • mess  (03.11.23 07:45:40) 
Senin bildiğini komşuya çaktır diyorum. Bak bizim komşu tanıyormuş seni, görmüş eve girip çıkarken, desin adama.


  • Bruce  (03.11.23 08:09:21) 
komşuya söylerseniz gider başka yerde buluşurlar, durdurmaz onları. isimsiz mesajla eşine falan duyur ama her halükarda senin gammazladığını tahmin eder bence.
ben olsam ne yapardım? hiç karışmazdım. kol kırılır, yen içinde kalır. sonunda siz kötü olursunuz.

  • faberkastelli  (03.11.23 09:55:36) 
Böyle yasak ilişki mevzularına net karışılmaz sonra size salça olabilirler nasıl insanlar olduğunu bilemezsiniz. Karısına haksızlık mı? evet. haberi olsun isterseniz karısına fake hesapla söylemek mantıklı ama genelde böyle konularda eşler bilse de bilmiyormuş gibi yapabiliyor çocuklar için. yani herkesin tepkisi sizinkiyle aynı olmayabilir onu da düşünün. belki de haberi vardır, kadınları hafife almayın ;)


  • Kediyi üzdün  (03.11.23 10:46:57) 
Aslında karışma + 1 ama
İlla karışıcam diyorsanız gizli hesaptan eşiniz sizi aldatıyor diye mesaj atabilirsiniz.

  • parka  (03.11.23 12:02:00) 
Kötü bir durum ama bu kadar empatik yaklaşmaya gerek yok. Amaaan banane moduna geçin derim


  • ikikerekac  (03.11.23 21:18:22) 
[]

çiftler nasıl bir araya geliyor?

çevrem, birlikteliği olan ve uzun süredir yalnız olan iki türden insanlarla dolu.

biz yalnız olan taraftayız elbette.

üniversite sonrasında karşı cinsle nasıl bir araya geliniyor öğrenemedik bir türlü. nedir bu sürekli ilişki de bulunabilen hiç yalnız kalmayan insanların sırrı?

 
bazı insanlar şeytan tüyüne sahip. dolayısıyla bir arayışa girmesi gerekmiyor. bir şekilde oluyor. bir yerde biriyle karşılaşıyor. bulunduğu ortamda kendisinden etkilenen biriyle tanışıyor. tam tersi buna sahip olmayanlar ömrü boyunca arayışta oluyor. bulursa da başarısızlıkla sonuçlanıyor. böyle yani.

ha bir de ingilizcede interaction diye bir terim var. bunu önüne gelen herkesle yaptığında yani bu bir merhaba bile olsa olasılığı arttırmış oluyorsun. bu da bir not.
  • amerikanhasta  (02.11.23 23:34:42) 
üniversite sonrası çalışma hayatı başlayınca pek fazla yeni kişiyle tanışma imkanı olmuyor. eğer iş arkadaşların ve onların çevresi ile bir şeyler olabiliyorsa olur, olmuyorsa zor.. ekstra çaba göstermen lazım kurstu etkinlikti bir şeylere katılman lazım..

dating uygulamaları kullanacaksın ya da.. ama o daha zor..
  • tabudeviren  (02.11.23 23:48:16) 
%90 sosyal medya ve arkadaş tanıştırmaları.
kalanı kendi çabaları.

  • jelly bear  (03.11.23 00:04:36) 
Konusmaktan cekinmemek lazim gerekli gereksiz bulundugun yerde birileriyle sohbet deneyebilirsin once tanisma olur. Yalniz ve disarda olman lazim


  • mess  (03.11.23 07:59:45) 
Benim tanıdığım yuzde 80 internetten tanisti evlendi


  • instant crush  (03.11.23 10:53:29) 
Biraz flörtöz olmayı öğrenirseniz biraz da eli yüzü düzgün biriyseniz bunlar ilk aşama için yeterli. sonrasında ise karşınızdaki kişinin ne aradığına bağlı olarak devam ediyor. mesela ortak ilgi alanları, dünya görüşü, politik görüş, eğitim sosyal ve kültürel çevre diye uzuyor. zor gibi görünse de değil. Bir de bazı insanlar çok seçici olduğu için kendisi kaybediyor ama bazen görünenden fazlası olabiliyor tanımaya değer nice insanı sırf görüntüde bir şeye takılıp eleyebiliyor.


  • Kediyi üzdün  (03.11.23 11:17:16) 
[]

Kötü ruhsal durum ve ilişki (psikolog tavsiye)

Merhabalar,

Son aylarda neden olduğunu bilmediğim bir şekilde hiç bir şey yapasım gelmiyor. Evden çalışıyorum zaten. Nerdeyse tüm gün evdeyim. Enerjisi düşük biriydim hep zaten. Ama iyice sıfırlardayım. Arkadaşlarımla bile görüşmüyorum artık. Muhtemelen depresyondayım.

Evliyim ve yaklaşık 2 yaşında bir bebeğimiz var. Bu durum evliliğimizi de etkiledi. Öncesinde doğumdan sonra eşim psikolojik olarak kötüydü. Destek almasını istedim ama o istemedi. Sonrasında şehir değiştirip memleketine gittik. Bir süredir orda yaşıyoruz. Bebeğimize başından beri eşim bakıyor. Bende evde olduğum için yardım etmeye çalışıyorum. Ama bebek galiba tüm enerjimizi alıyor. Şehir değiştirmek ona bi nebze iyi geldi. Spora vs. başladı ama bende bi değişiklik olmadı.

Benim durumumdan ötürü bana sevgisinin azaldığını vs. söyledi. Muhtemel boşanmaya aday bir çiftiz gibi şu an için. En son evde bi öfke nöbeti geçirdim. O günden sonra ben İstanbul'daki evimize geldim. Sonrasında konuştuk. Beraber çabalayalım vs. diye. Ama onda bana karşı sevgi kalmamış gibi hissediyorum.

Eşimin şu anki kararı da bebeğimiz küçük olduğu için aynı evde yaşayalım, bebeğimize beraber bakalım. Akışına bırakalım oldu.

Bende akışına bırakarak çözülemeyeceğini düşünüyorum. En azından benim ya da ikimizin terapi vs. gibi bi destek almasını istiyorum.

Önerebileceğiniz ilişki terapisti ya da depresyon tedavisi için psikolog tavsiyesi istiyorum. Online görüşme olursa sevinirim. İstanbul'da olamıyoruz her zaman.

Ya da sizin başka tavsiyeleriniz varsa onları da dinlemek isterim.

 
psikolojik destek alın tabi.

ama vucut sağlığınız iyi olmadan psikolojiniz iyi olamaz. bir dahiliye uzmanına görünerek gerekli kan testlerini yaptırın, olabildiğince şekeri, işlenmiş gıdaları azaltın. balık yağı gibi zihne iyi gelen takviyeler kullanın. mümkün olduğunca spor ve fiziksel aktiviteyi hayatınıza katın. fiziken güçlü ve enerjik olunca psikolojik sorunları aşmak çok daha kolay olur.
  • orpheus  (02.11.23 13:10:48) 
tam aynı olmasa da bazı yönleriyle benzer denebilecek bir süreçten geçtim, 1 yaş civarı bebeyle biz de ayrılma noktasına gelmiştik, yırttık sonra oradan. sanırım çok iyi anlaşan ve sevgisi çok olan çiftlerde bile çocukla birçok şey yerinden bir oynayabiliyor. o dönemde benim terapist çocuk için en iyi olanın 5-6 yaşlara kadar ayrılmadan anne-baba bir evde görerek büyümesi gibi bir şeydi. fiziksel şiddet ya da ciddi psikolojik şiddet yoksa, durabiliyorsanız bu şekilde kalınabilir çocuğun gelişimi açısından gibi bir şey demişti ek olarak galiba, tam hatırlamıyorum da bu minvalde bir şeylerdi. yani tabii ki çocuğun önünde sürekli kıyamet kopacaksa durulmaması daha faydalı oluyor sanırım.

siz depresyonda olabilirsiniz dediğiniz gibi, orpheus'un dediği kan değerlerine baktırma, vitaminlere falan baktırma gibi şeyleri mutlaka yaptırın, bazı şeylerin azlığı çokluğu çoook şeyi değiştirebiliyor. psikolojik destek de iyi gelecektir her türlü. ilişki terapistinden önce sizin tek almanız belki daha iyi olur, eşiniz için o biraz toparladı demişsiniz ama sizin depresyonunuz (eğer varsa yani) ilişki terapisiyle çözülmez galiba, onu bireysel almak belki daha mantıklı olabilir, oradan sizdeki değişim ilişkinize belki yansır.

eşinizi zaten anlamaya çalışıyorsunuz sanırım, annelik zor, herkes aynı şekilde baş edemiyor. siz çok içe kapandıysanız bunalıyor hatta size sinirleniyor olabilir. çocukla en çok ilgilenen ebeveyn olmak zor. insan yanındaki kişi evden çalışıyor bile olsa evde olduğu için onu çalışıyor gibi görmeyebiliyor ve beklentiyi yükseltebiliyor. gıcık bir durum olabiliyor biraz. size sevgisi kalmamış gibi hissediyor olabilirsiniz, belki gerçekten çok azalmıştır sevgisi ama gerçekten sadece başka duygulardan, belki öfkelerden belki yorgunluklardan, sevgisi geri plana düşmüş olabilir. aşılamayacak bir şey değildir belki. yani doğrudan "sevmiyor beni artık" diye düşünmeyin eğer karşınızda çabalamaya açık birisi varsa. ki belli ki var, akışına bırakalım diyemez kolay kolay sizi sevmeyen bir insan.

umarım her şey gönlünüzce olur.
  • nimberjack  (02.11.23 13:30:43) 
Şahsi fikrim; sorun eşinizde ya da sizde değil, koşullarınızda. Elbette bu durumun farkına varabilmeniz için psikolojik yardım alabilirsiniz (siz de eşiniz de). Ama ondan daha önemlisi çocuk anaokuluna başlayana kadar evde yardımcı olması. Siz de evden çalışmak yerine dışarıda çalışacağınız bir düzene geçebiliyorsanız çok faydası olur. Ancak akşama muhakkak evde olun, o çocuğun büyümesine el verin, emek verin. Boşanacak bile olsanız bunu yapmanız gerekir, bence.
İlk çocuğumuz doğduğunda annem, ablam, kocam hepimiz elbirliğiyle büyüttük, yine de akşamları uyutmak ve sabahları o uykusuzlukla işe gitmek bebek 8-10 aylıkken bana nurtopu gibi bir depresyona mal oldu. Minnacık bebeğe bağırdığımı hatırlıyorum "uyu artık, uyu" diye. İkinci çocukta yaşamadım bunu, ama ilkinde biz de öğreniyoruz maalesef.

  • SiyamkedisiZorro  (02.11.23 15:07:37) 
Kendimden örnek vereyim 2.5 yaşında kızım var. Eşim ücretsiz izin aldı 2 sene baktı ama tükendi. Annelik gerçekten zor hele yeni dönem annelik çocuğun her şeyini düşünmek insanı yoruyor. Erkekte eşine yardımcı olmayınca iş zıvanadan çıkıyor. Aslında en kritik yerde destek olacak kişiler kaynana veya kız tarafının annesi. Ama iki tatafta yetersizse anne baba sıkışıyor. Ben y kuşağıyım eşimde öyle ikimizde özgür büyüdük kısıtlanınca ayarımız kaçtı. Ama bu hayata beni bağlayan kızım. Zaten çok hırslı biri değilsen hayattan beklentin bellidir. Bir istatistik görmüştüm çocuğunla maximum geçirebileceğin zaman çocuğun 18 yaşına kadar olan dönem. Yani çocuk 18 yaşında evden çıksa çocuğun geri kalan hayatının yüzde 5ine 10una tanık olabiliyorsun. Çocuğun en sevilecek en tatlı dönemleri 0 6 yaş daha ilerisi farklı kaygı ve sorunlar. Sizin sorununuza gelince evde durmak er kişi için gerçekten bunaltıcı bir durum yani evden çalışma zamanı uzak kalıp eşinize zaman vererek bunu aşabilirsiniz.


  • mikahakkinen  (02.11.23 23:35:47) 
[]

"Gülce" ismi sizce nasıl

Güzel mi, kulağa hoş geliyor mu?




 
Gelmiyor.


  • Bruce  (02.11.23 00:01:04) 
Kulaga guzel geliyor ama soylemesi zor. Biraz kasinti bi isim gibi geliyor bana.


  • krmzbvl  (02.11.23 00:32:03) 
Anlam olarak kasinti geliyor.


  • krmzbvl  (02.11.23 00:32:27) 
gelmiyor. telaffuzu da zor. yabancilar icin daha da zor.


  • supergirl  (02.11.23 01:32:08 ~ 01:32:17) 
Yarım kalmış gibi geliyor. Gülcemal olacakmış gibi.


  • kaptan maydanoz  (02.11.23 07:29:35) 
çok severim, çok güzel bir isim


  • delidiyorum  (02.11.23 07:59:15) 
Gül içeren isimleri çok sevmiyorum ben. Gülce hem söylemesi zor, hem de anlam olarak çok saçma geliyor. -ce küçültme eki, yani gül değil ama güle benzer anlamı var mantıksız bir sözcük. Bi de hep Günce ismiyle karışır muhtemelen. Ayrıca konudan bağımsız ama tanıştığım tüm Gülceler gıcık insanlardı :D


  • nundu  (02.11.23 09:32:12) 
Bence güzel. Ama daha güzelleri de var.


  • elorelia  (02.11.23 10:32:05) 
çok güzel bence, çok sevmişimdir hep.


  • dilhun  (02.11.23 13:54:17) 
Çok güzel


  • doharkoman  (02.11.23 16:17:02) 
Ben koymazdım. Söylenişi zor. Pasaportta yurtdışında gelecekte sorun olur. Sevme nedeninizi anlıyorum ama iyi bir seçim değil sanki.


  • medre  (02.11.23 23:23:13) 
Güzel bence.

Ömer Lütfi Mete'nin Gülce şiirine bayılırım.
  • Tina  (02.11.23 23:29:38) 
[]

hayatımdan sıkıldım

çok bunalmış durumdayım. çok sıkıcı ve tekdüze her şey. nasıl bu döngüden çıkarım? bulunduğum yerlerin görüntüsü bile bıktırıyor. sanki her şey hep aynı.




 
Hemen hepimiz benzer şekilde yaşıyoruz, işten eve, evden işe, haftasonu aynı arkadaşlarla aynı aktiviteler.. bunu söylememin nedeni bunun normal olduğunu düşünüp kendinizi sıkmamanız.

Ama biraz renk katmak için farklı bir meşgale bulabilirsiniz belki; düzenli yürüyüş olur, sportif herhangi bir faaliyet olur, bir kulübe vs. düzenli toplanan bir gruba dahil olmak olur, artık meşrebinize göre bir şeyler bulunur elbet.
  • orient blue  (31.10.23 15:55:09) 
enerjim yok zaten vaktim de yok @orient blue :(


  • anais  (31.10.23 16:00:24) 
@orient blue verilen tavsiyeler hep aynı işte ama bence sorunlar çok daha başka. Bence zaten bunları(önerdiğiniz şeyler) yapıyor olduğu zamanlar da var kişilerin ama zaten olay ondan da sıkılmak gibi? Ya da bazen önerilere ulaşamamak da var içinde bulunulan durumda.


  • Pass this on  (31.10.23 16:04:39) 
evet ben de arkadaşlarımla buluşuyorum, yoğun bir hayatım da var ve yeni ortamlara katılmak istemiyorum.


  • anais  (31.10.23 16:15:56) 
@pass this on
evet katılıyorum, aslında çoğu insan aynı şeyi yapıyor ama zaman zaman sıkılıyoruz, bana da oluyor. zaten o yüzden "bir sonraki basamağa" geçmek istiyoruz sanki. örneğin evliler çocuk yapıyor, bekarlar eş arıyor, ne bileyim iş yerinde yükselmek için bir uğraşa giriyor, yüksek lisansa başlıyor vesaire. bu insana özgü ve normal bence. sonuçta bir panda bambu yemekten sıkılıp 'hadi şu tavşanı pişirip yiyeyim' demiyor :)

@anais
dediğim gibi bunun hormonal yani biyolojik bir sebebi yoksa bence normal. ama bu 'normal' sizi tatmin etmiyorsa biraz renklendirebilirsiniz. yani köklü değişiklikler yapmak, yeni uğraşlar bulmak gibi değil de mevcut düzen içinde değişiklikler olabilir belki. mesela diyeti değiştirmek, işe arabayla gidiliyorsa bisiklet/motosikletle/metroyla gitmek, arkadaşlarla buluşulduğunda farklı konular konuşmak gibi. basit gibi görünen ama bence etkili şeyler. anlatabildim mi bilmiyorum. her öğlen yemek yenen yeri değiştirmek, sürekli sütlü kahve içerken sade kahveye geçmek bile hem kimyasal hem duygusal bir şeyleri değiştiriyor zihinde.

tabii bunları söylerken kişinin ekonomik, fizyolojik yani hayatını doğrudan etkileyen majör bir problemi olmadığını varsayıyorum. böyle bir problem varsa zaten sorunun kaynağı muhtemelen odur. ben maddi manevi sağlıklı kişiler için konuşuyorum. aslında görünürde bir derdi, problemi olmayan ve fakat tekdüzelikten sıkılanlar için.
  • orient blue  (31.10.23 16:56:55 ~ 16:59:28) 
Şunu hiç yapmam, bunu hiç yemem, şuraya hiç gitmem, şunu hiç dinlemem dediğin şeyleri yapmayı dene. En iyi ihtimalle oradan yeni bişi çıkar. En kötü ihtimalle mevcut haline şükredersin.


  • Bruce  (01.11.23 01:39:42) 
[]

Erkekte küpe ya da dövme şart mı artık, bende ikisi de yok?

İş yerindeki kadın arkadaşlar bu konudan beni vuruyorlar. Dövme ya da küpe taksana, sen demode kaldın vs. diye kendilerince beni eleştiriyorlar.

Soru: Gerçekten dövme ve küpe artık default bir özellik mi? Dövme veya küpesi olmayan bir erkekle asla olmaz diyen kadınlar var mı aranızda mesela?


 
Albenisi olmayan düz bir tipsen hareket gelsin diye öneriyor olabilirler.
Ya da çok badass potansiyeli taşıyorsundur, bunlarla tam bir bad boy olucağını düşünüyor olabilir.

  • Bruce  (30.10.23 22:00:49) 
ya öyle şey mi olur hocam saçmalamışlar. ne bunu diyen kadın gördüm çevremde ne de ben öyleyim. boş yapmışlar.


  • nic cage  (30.10.23 22:06:37) 
@Bruce

Ben insanların fikrini sormadan yorum yapmalarına, öneride bulunmalarına aşırı ayar oluyorum zaten de bu başka duyurunun konusu olsun.

Aynen bad boy falan gibi ol dediler de. İçinde bad boyluk olmayan erkek ne yaparsa yapsın konuşmaya başlayınca hamuru belli oluyor.

Benim için dövme, küpe vs boş iş kendim için konuşuyorum. Başkası ne amaçla ne yaparsa yapsın beni ilgilendirmez.
  • Cesario  (30.10.23 22:07:55) 
abi şu dünyada çeşit çeşit insan gördüm de erkekte küpe veya dövmeyi varsayılan gören kimseye rastlamadım inan.

"dövme veya küpesi olmayan erkekle asla" diyen bir kadınla zaten kendi akıl sağlığın için muhatap olmaman lazım. böyle saçma bir şey duymadım hayatımda.

arkadaşların belki sana yakışacağını düşünmüştür, o yüzden söylemişlerdir. aksi takdirde hiçbir mantıklı açıklama getiremiyorum.
  • mark greg sputnik  (30.10.23 23:09:54) 
Kafa bulacaklar aralarında sana bunu yaptırırız diye iddia ya girmiş galan bile olabilirler. saçmalamışlar +1


  • basond  (30.10.23 23:12:59) 
Şart değil bana göre iksii de itici


  • doharkoman  (30.10.23 23:15:55) 
Açıkçası eskiden bunlar belirli bi dünya görüşünü hayata bakışı temsil eden şeylerdi bir anlamı vardı ama günümüzde çirkin nir şekilde tabana düşen özellikler oldu.


  • Bir ben var benden şurada  (30.10.23 23:20:03) 
Şöyle söyleyeyim, bana dövme yaptırtacak ve küpe taktırtacak tek şey devlet tarafından kanunen mecbur tutulması olabilir. Hatta muaf tutulmak için sağlık raporu bile almaya kasarım, o kadar. Nasıl bir saçmalıktır bu?


  • d max  (30.10.23 23:22:13) 
Ne saçma bir bakış açıları varmış. Herkes dövme takı vs sevmek zorunda değil. bunlar yoksa demode kaldın vs söylemi bana çok sığ geldi zaten. Sevmiyorsanız kullanmayın bu kadar basit bu olay bence


  • yazdonumu  (31.10.23 00:28:18) 
dövmeli ve küpeli bir erkeğim. dövme veya küpesi olmayan bir erkekle asla olmaz diyen kadına selam bile vermem, topukları vura vura kaçarım.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (31.10.23 00:33:58) 
kurumsal bir şirkette işe başladım, ofise ilk gittiğimde 20-30 yaş arası çoğu kişide birden fazla dövme + küpe, piercing vs. vardı, dövmesiz olarak azınlık gibi hissetmiştim


  • Coyote  (31.10.23 00:43:06) 
ona buna bakma, gayet düzgünsün. asıl belli bir yaştan sonra hele ergen değilse bir erkek, dövme küpe falan itici gözüküyor bence.


  • babemsi  (31.10.23 01:26:22) 
[]

pişmanlıklarınızla nasıl mücadele ediyorsunuz?

sb.




 
Pişmanlığı atlatmak için özfarkındalık ve üzerine düşünerek karar vermek lazım. Bu sayede "O anda yapılması gereken en mantıklı şey oydu ve yaptım, günahıyla sevabıyla benim karar, canım sağ olsun" diyebiliyorsun.

Bi de oldu bitti, kendini yıpratmanın bir anlamı yok. Bi daha aynı hatayı yapmamak için, karşına sonra çıkacak benzer durum için kendini hazırlamaya bak.
  • Bruce  (30.10.23 18:55:46) 
Etmiyorum :D "iyi halt yemişsin bir daha yapma" diyorum kendime.


  • akhenaten  (30.10.23 20:21:51) 
Yapılan hata çok hayati bir meseleye dokunmadıysa şayet ders çıkartıp önüme bakıyorum. Fakat ciddi bir durumla karşı karşıya kaldıysam yapılan hata sonucunda o pişmanlıkla baş etmek gerçekten zor. Onun ilacı da zaman.


  • dedeminhirkasi  (31.10.23 00:48:43) 
Bu güne kadar pişmanlığım olmadı. Ama genelde her yaptığıma ve söylediğime çok dikkat ettim, bu da oldukça yıpratıcı ama pişman olmaktan iyidir.


  • babemsi  (31.10.23 01:28:32) 
Bir konudan pişman olunduysa geçmişte yaşanmış ve bitmiş bir konu demektir.

- Eğer telafi etme imkanı varsa, bu hayatın herhangi bir alanında olabilir, telafi etmeye çalışırım.

- Eğer telafi etme imkanı yoksa, yaşanmışlık ve tecrübedir derim geçerim. Bu konudan ne dersler çıkardım, ne gibi hatalar yaptım, gelecekte yapmamak için nelere dikkat etmem lazım diye düşünüp ona göre hayatımı şekillendiririm.

Her iki noktada da önemli olan devamlı olarak geçmişe takılmamak ve hayıflanmamak. Sürekli pişman olduğun konuları düşünürsen hayatı kendine zehir edersin, bugünü ve yarını kaybedersin belki sağlığın dahi olumsuz etkilenir. Hayatta herşey var, geçmişten dersler çıkar ve önüne bak. İnsanoğlu hata yapmaya çok müsaittir hatalarından ders çıkarıp kendini düzeltmeye çalıştığın sürece iyiye gidersin.
  • Lethe  (31.10.23 10:21:15) 
[]

Eski Sevgiliyle neden arkadaş olmamalıyız?

Veya tam tersi neden arkadaş olmalıyız?
özellikle erkekler cevap verirse çok memnun olurum.

soru aslında şu: “arkadaş kaldık, arada bi haberleşiyoruz” durumunu kastetmiyorum.
çok iyi anlaştığınız eski sevgiliniz/eşinizle temelde cinsel çekim bittiği için ayrılıyorsunuz. başka bir hır gür,kötü bir olay yok.evler ayrılıyor, iki taraf da başka flörtler deniyor veya kalıcı ilişkilere sahip vs..
ama çok iyi anlaştığınız yıllarınızı birlikte paylaştığınız dolayısıyla huyunu suyunu bildiğiniz güvendiğiniz biri var orada. bu iki insan da birbirinin iyiliklerini istiyor, ortak ilgi alanları çok. bu ilişkiyi dostluk/yakın arkadaşlık biçiminde neden devam ettirmeli veya ettirmemeliyiz?

*güncel partnerinizin için de düşünerek cevap verebilirsiniz. Onun eski sevgilisiyle yakın arkadaş olarak kalması gibi.

 
Dostlar kolay bulunmuyor ve 1 tane hayatımız var.


  • Bir cebinde das kapital  (29.10.23 21:06:47) 
çünkü her iki taraf ta kafasında bitirmemiş oluyor aslında ve kıskançlık olabiliyor.


  • abelardo  (29.10.23 21:11:54) 
iyi anlastiklari icin. iki kisi var boyle biriyle arkadas kalamadik ama cok isterdim


  • mess  (29.10.23 21:30:43) 
Yeri geliyor birtakim yerlerini gördüğün kızın erkek arkadaşıyla el sıkışıyorsun bu tip şeyler garip geliyor şahsen.


  • olaylar olaylar  (29.10.23 21:41:11) 
Neden garip geliyor? Bunu soruyorum zaten :))


  • jimjim  (29.10.23 21:49:48) 
Bir de kadın beni neden etrafında tutmak istiyor, ya da benim ondan hala beklentim mi var bu tip bir düşünce oluşuyor kafamda haliyle garip yani bi yerde çıkarlar örtüşüyor demek ki bilemedim


  • olaylar olaylar  (29.10.23 21:59:21) 
bence bu anlamda 2 tur insan var, erkek ve kadinlarin arkadas olabilecegini gormus ve deneyimlemis insanlar, bunu gormemis ve deneyimlememis ve dolayisiyla buna inanmayan insan turu. bir kisim cocukluktan itibaren kadin ve erkeklerin normal iletisim kurabildigi, seks ve iliski disinda farkli konularda sohbet edebildigi ve yakinlasabildigi, birbirlerinin yaninda durabildigi arkadasliklari deneyimliyor ve goruyor ve dolayisiyla iki tarafin birbirine bir sey hissetmeden (arkadaslik disi) arkadas olabilecegine inaniyor. Mesela cocukluktaki yazlik arkadasliklarindan, universite dosluklarina, siyasi parti calismalarinda, dernek calismalarinda edinilen arkadasliklar vs. bunlarin cok guzel ornekleridir. Ozellikle belli bir amaca yonelik yoldaslik inanilmaz dostluklar doguruyor. Bunu yasamayan bilemez. Bu tur insanlar karsisindakine oncelikle insan olarak bakiyor, oradan dogru iliski kurmaya basliyor.
bir kisim da, bunlarin hicbirini gormeden ve deneyimlemeden yetisiyor, bunu tahayyul edemiyor, insan iliskileri sadece kiz ve sadece erkek gruplarinin icinde gelisiyor, farkli ilgi alanlari olmadigi ve kokeninde karsi tarafin kadin/erkek iliskisinden ziyade, bu ilgi alanlari olan arkadasliklar kuramadiklari icin kadin/erkek arkadasligini anlayamiyor. iki tarafin da birbirini ikna etmesinin gereksiz oldugunu ve zaten mumkun olmadigini dusunuyorum, zira bu tur seyler cocukluk ve genclik doneminden itibaren gelisiyor bence.
dolayisiyla sorunuzun cevabi nasil birisi oldugunuza gore degisir. iki taraf birbirine hicbir sey hissetmiyorsa ve eminse olabilir. gerek olup olmadigi, iki tarafin bilecegi istir.
  • songforsomeone  (29.10.23 22:26:43 ~ 23:09:05) 
İnsan ilerleyemiyor. İki sebepten:
1) Yanında bir zamanlar sevgili olduğun biri varken konfor alanındasın, gözün hep yanındakine kayıyor
2) İnsanlar eskiden sevgili olduğunuzu bildikleri için araya girmiyorlar (bro-code ve bunun kadıncası)
  • SiyamkedisiZorro  (30.10.23 12:58:26) 
"olmalı" ya da "olmamalı" tavsiyelerinden ziyade neden mümkün olmuyor, nasıl mümkün olabilire değineyim.

ayrılıkların çoğu medeni ya da mutlu olamıyor. mutlu ayrılık diye bir şey var mı onu da bilmiyorum zaten.
mutsuz/kavgalı ayrılık zaten aradaki iletişim kanalını büyük ölçüde yok ediyor, bu cepte zaten.
ayrılık olduğuna göre son zamanlarda anlaşmazlıklar, nahoş anılar olmuştur. yakın zamana ait şeyler olduğu için hatırda kalıcılıkları daha yüksek. yani sen o kişiyi negatif duygularla özdeşleştirmeye başlamışsın. hatırlayınca aklına bunlar geliyor, üzülüyorsun, kızıyorsun, rahatsız hissediyorsun. böyle şeyler hissettiğin biri ile nasıl arkadaş kalacaksın?

bir diğer yönü de, taraflardan biri -özellikle terk edilen- diğerini özlüyor, hala seviyor, aşamıyor olabilir. diğer tarafın yoksunluğuna ve hatırlanan güzel şeylerin, anıların artık yalnızca anı olmasına bağlı gelişen üzüntü ayrı, böyle güçlü duyguların varlığı ayrı dert.

bunların her biri ayrı ayrı arkadaş olmayı mümkünsüz kılan şeyler zaten. iki taraf da olanları aşacak, artık üzülmüyor olacak, kalp kırıklıkları için birbirini affetmiş olacak ve ortak sosyal çevre vasıtası ile vs. birbirini görüyor olacak da arkadaş kalacaklar. bu şartların sağlanması zor.
  • crinix  (30.10.23 19:41:53) 
Öyle bir takıntım yok ama biraz da ayrılma şekline göre değişiyor bu işler.


  • d max  (30.10.23 23:43:53) 
[]

29 Ekim planınız

Merhaba. 29 Ekim için bir sürü etkinlik var. Siz neler yapacaksınız? Çok kalabalık olur deyip dışarı çıkmayacak olan var mı?




 
Çok kalabalığa girmeden ne yaparız diye düşündük, boğazı gören bir restoranda yer ayırttık. Yol boyu ne olup bitiyor diye baka baka oraya gidip yemek yerken tören geçişini izleyip sonra boğaz köprüsünü görebileceğimiz bir nokta bulup drone gösterisine bakıp döneceğiz. Sonra da uyku, benim enerjim bu kadar :D Akşam konserlere kalmayacağım.


  • akhenaten  (28.10.23 15:36:46) 
Bizim okulda 3 günlük kutlama var. Hafta sonu da dahil. Hepsine gideceğim.


  • ruhen hastayim ben  (28.10.23 15:47:51) 
Twitter + youtube, istiklâl marşı, kapanış.


  • Bir cebinde das kapital  (28.10.23 17:45:32) 
Bu gece içip yarın evde ayilmayi düşünüyorum


  • sanguine  (28.10.23 20:22:37) 
boğazda uçak gösterilerini izleyeceğim..


  • tabudeviren  (28.10.23 21:18:39) 
[]

Güven kırılmasını aşmak hakkında

Bir süredir bir ilişki içindeyim. Sevgilimle hayatımın zor bir döneminde tanıştık ve birbirimize çok iyi geldik. Hayata karşı bakışımız, zevklerimiz, değer yargılarımız, mizah anlayışımız vs hemen hemen her şey ortak. Farklı olan tek şey onun benden önce çok eşli ilişkiler yaşamak istediği bir döneminde olmasıydı. Daha genç olduğum zamanlarda ben de benzer tecrübeler yaşamış ve yaşam tarzı olarak buna karşı olmayan, saygı duyan biriyim ama kendi hayatımda artık tercih etmiyorum böyle bir ilişki şeklini. İlişkimiz başlamadan önce bir gün bana biriyle buluşacağını, alınıp alınmayacağımı sordu, ben de üzüldüm ama engel olmak için bir şey yapmadım tabi ki. Aynı günün akşamı vazgeçtiğini,bunu yapamayacağını,beni aldatıyor gibi hissettiğini söyledi. Ben de kendisine açıkça belirttim,eğer bir ilişkiye gireceksek üçüncü şahısların varlığının olmaması gerektiğinde anlaştık.

Bundan kısa süre sonra, ben işim için şehir dışındayken biriyle mesajlaştığını,buluşmadıklarını ama hayatında biri olduğunu da söylemediğini anlattı (onu da ben huzursuz hissedip sorunca anlattı) ben de istediği insanlarla elbette arkadaşlık kurup gezip tozabileceğini, bunun onun özel hayatı olduğunu, sadece bir başkasıyla benimle birlikteyken duygusal fiziksel bir şey yaşamamasını ve varlığımdan bahsetmesinin yeterli olacağını söyledim. Önceden konuştuğumuz şeylerin üzerinden yine geçtim. Ama ara ara konusu açıldıkça (hatta bazen açılmadığında da) "ileride belki böyle bir şey yaşamak isterim" gibi şeyleri hoşuma gitmeyen sıklıklarda dile getirmesinden rahatsız oluyorum. Israrla gelecekte ne olacağını bilmediğimizi, öyle bir şey seçmek isterse bana söylemesini ve kendi yollarımız gideceğimizi söylüyorum. Aynı şeyleri dile getirip durmak canımı sıkmaya başladı. İçimde bir "acaba" dönüp duruyor, eskiye kıyasla artık çok rahatım ama henüz gözüm kapalı güvenemiyorum. Sanırım ne istediği konusunda bazen kafası karışıyor. Yanlış bir şey yapmayacağını düşünsem de konu kafamı meşgul ediyor zaman zaman. Sizce ne yapmalı? Benzer şeyleri yaşayanınız var mı?

Not: boğan kısıtlayan kıskanç biri değilim, neredesin kimlerlesin fotoğraf at konum at huylarım yoktur, kendime güvenim ve saygım var. Kendisiyle aramızdaki ilişki de gerçekten sevgi ve değer verme üzerine kurulu. Gayet açık bir iletişimimiz var. Kavga gürültü etmeden tartışıp birbirini anlayan ve haklı değil mutlu olmayı hedefleyen insanlarız

 
istekler uymuyorsa uymuyordur. bunu uydurmaya çalışmanın manası yok. zorlama veya karşıdaki istiyor diye verilen tüm tavizler bir gün mutlaka patlar. iyi anlaşan, iyi vakit geçiren iki insan her zaman iyi bir çift olamayabiliyor.


  • orpheus  (27.10.23 21:09:44) 
Muhtemelen sizin de farkında olduğunuz şeyleri size söyleyeceğim.

Bir insan, duygusal anlamda, hayatının bir döneminde bir şey yaşamayı kafasına bir kere soktuysa çok yüksek ihtimalle bunu yapmak isteyecektir. Ama bugün, ama yarın.

Bu hep böyle değil mi ki zaten?

Sizinle aynı yaşanmışlıklara sahip ve bunun sonucunda sizinle aynı sonuçlara varmış insanlarla çok daha kolay anlaşırsınız. Tam tersine, sizinle aynı kafa yapısına sahip ancak sizinle aynı yaşanmışlıklara sahip olmayan insanlar sizi yaralama ihtimali en kuvvetli olanlar, çünkü bu kişiler sizden de etkilenerek bu arayışlarını gerçekleştirmeye daha yatkın olacak.

Bu kişi ne istediğini biliyor gibi, sadece sizi kaybetmek istemiyor gibi görünüyor. Bunu sevgiden mi, garanticilikten mi, konfor alanından çıkamadığı için mi ya da başka sebeple mi yapmıyor siz daha iyi bilirsiniz. Büyük ihtimalle siz onun bu isteğine olumlu dönüş yapsanız sevinçten havalara uçar, ancak ben tarafların birinin istemeden bir konuda ortaklaşıp da sağlıklı şekilde yürüyen bir ilişkiye rastlamadım. Bu kişi bundan zihnen vazgeçmediği sürece aranızdaki ilişkiyi kendini sınırlandıran bir etken olarak görmeye başlaması da yüksek ihtimal.

Buna göre siz de ya bekleyip ne olacağını görebilir ya da ben bu filmi biliyorum deyip ne olacağını görmemeyi seçebilirsiniz.

Geleceği bilemeyizle başlanan bu laflar bana hep niyetleri gizlemeye ya da anlaşmazlığı ertelemeye yarayan boş laflar gibi gelir. Geleceği bilemeyiz, bu net bir bilgi. Bunu vurgulamanın bir anlamı yok. Haliyle önemli olan bugünkü niyet ve bugün gelecekten ne beklendiğidir. Eğer insan bu konuda net olamıyorsa geleceği biliyordur aslında.
  • akhenaten  (27.10.23 21:53:31) 
Bu olay cozulmez. Kişinin isteği aynı anda farklı iliskiler ise ve sizin degilse cuckold falan olmadiginiz sürece yurumez, boşuna üzülür ve kafaniza takarsiniz.

Ikinizin de nasıl yaşamak istediği konusunda bir yanlışlık yok ama çok temel bir uyumsuzluk bu, cozulemez.
  • logisticsmanager  (27.10.23 21:56:07) 
Çok eşlilik yaşayan biri belirli çizgileri, sınırları vs. aşmış oluyor. Güven olmaz. Erkek veya kadın farketmez. One thousand cock stare olayı. Seni aldatacak veya aldatmadan önce ayrılacaksın. Erkekse atıyorum nirvanayı görmüş birini daha aşağısı ile tatmin etmek imkansız. Kadınsa yine aynısı geçerli ama şahsen öyle bir kadına sıfır saygı duyarım.


  • Shepard  (28.10.23 00:37:44) 
[]

Kendinizden kac yas buyuk/kucukle cikarsiniz?

+-7'ye dogru gidiyorum ama biraz da heyecanliyim




 
Max 10 yaş küçük


  • olaylar olaylar  (26.10.23 23:34:29) 
+7 olur. yaştan ziyade karakter en önemli şey.


  • babemsi  (27.10.23 00:46:46) 
Küçükle no. +10


  • Amaranta ursula  (27.10.23 01:01:23) 
21-28 ile 30-37 arasında büyük fark var. Yaşlar yükseldikçe pek problem değil.

edit: fakat yaşa takılıp kendini engellemeye değmez. Kendin deneyimle.
  • nhk ni youkosu  (27.10.23 01:16:55 ~ 01:18:01) 
+/- 4 dışında düşünemedim ben hiç.


  • ananiyimioguz  (27.10.23 01:57:09) 
30 yaşında bir erkek olarak böyle keskin rakamlarım yok ama ideal şartlarda min 25+ birisiyle olmak isterim ancak 23 yaşında biri çıkıp 25'liklerden daha da olgun gelebilir. ama 23'ten küçüğü ciddi ilişkide olmaz gibi ya çok çocuk hissettirir yani o seviye. şimdilik -7 gibi o yüzden ama 35 olduğumda da 25+'ya okey olurum gene o yüzden değişiyor - kısmı. + kısmı sabit ama 2 ya da 3 civarında kalır 4'e çıkması zor.


  • pietro crespi  (27.10.23 02:07:38) 
alt legal sınır belli. üst sınır ise vucuda bağlı. vucut sağlamsa limit yok.


  • roe  (27.10.23 03:42:12) 
39 yaşında bir erkek olarak ciddi bir ilişki için en fazla 30 yaş. benden büyük veya yakın yaşlarda biriyle olmaz.

ciddi bir şey yoksa 18-45
  • tabudeviren  (27.10.23 05:21:32) 
Aradaki farka takılmam, 27-40 arasında olması yeterli.


  • Bruce  (27.10.23 08:04:09) 
-2 / +3


  • akhenaten  (27.10.23 11:18:03) 
+12, -10 deneyimlerim oldu. Yaşa takılan biri değilim ama 27-28 yaş üstü olması iyidir, ergenlik bitmiş oluyor en azından.


  • astrid  (27.10.23 12:01:33) 
+- 20


  • Bir cebinde das kapital  (27.10.23 12:04:33) 
4 yaş küçük için daha neler derken 7 yaş küçükte buldum kendimi. İlgin varsa kapılıp gidiyorsun,yaş filan hikaye oluyor.


  • asteriks  (27.10.23 12:29:04) 
Kendimden küçük birisini çekici bulamıyorum. Son görüştüğüm iki kişi +11 ve +12 idi. Daha önce +17 olmuştu. En oluru +7 ve +12 aralığı diyorum.


  • ruhen hastayim ben  (27.10.23 15:43:54) 
kendimden kücükle olmaz, +10 a kadar olabilir, yas aldikca arada cok fark olmasini istemem. k.


  • Ley  (27.10.23 15:58:33) 
benden 8 yaş büyük biriyle 3 sene takıldım. benden 3 yaş küçüğüne 1 hafta dayanamadım.


  • nolmus yani  (27.10.23 16:10:50) 
40 yaşındayım ve 26 yaşındaki sevgilimle müthiş bir uyum içersindeydik. Abuk subuk bir sebepten bitsede yaş olayına çokta takılmamak gerektiğini düşünüyorum.


  • thesomberlain  (28.10.23 18:14:41) 
[]

annenin tarlalarını üzerine geçiren kuzen

Merhaba,
Annenizin çok sevdiği bir yeğeni var diyelim. Babası öldüğü için annemin ona zaafı var. Geçen hafta annenizin onun üzerine bazı tarlaları verdiğini öğrenseniz tepkiniz ne olurdu? Annenize sorduğunuzda ben ona sattım diyor ama babam verdi ona diye ağzından kaçırdı.
Zaten kuzen anasının gözü zaten kendi kardeşinden bile mal kaçırdı. Konuşmuyorlar. Fransadan çıktı geldi noter işlemleri için gizli gizli.
Abime mesaj düşüyor o da notere gidiyor bu mesaj ne deyince öğreniyor. O gün annem de kuzenim de nerede olduğuna dair sürekli yalan söyledi zaten.
Abimin çocuğu oldu 5 gün önce ona altın bile takmamış annem para yok diye. Benim zaten kronik hastalığım var çocukluk dönemi kanser geçirdim 6 ayda bir tedaviler kontroller oluyor. Babam ameliyat olacak para yok diye devlet hastanesinde sıra bekledi aylarca. Her anlamda kuzen denen kişiden daha mağduruzdur jdhjsjw.
Parasında da değiliz artık da bu olaya tepkiniz ne olurdu? Hiç haber verilmeden yapılması vb… ayrıca kızın da parası var zaten memleketteki kiralarla fransada yaşayan çalışmayan bi tip.
Kuzen babamı arayıp sünir krizi geçirmiş. Yeter artık benden ne istiyosunuz ben onları kardeşim gibi bildim ayağı çekmiş ağlayarak. Bu kız sürekli mağduru oynayarak yalakalık yaparak tırnakçılık yapıyor.
Ne yapmalı?

 
Mal kaçırma davası açılabiliyordu bu durumda ama mirasçısı olacağınız anneniz hayattayken açılabiliyor mu bilmiyorum. Hayatta değilken süre sınırı olmadan açılıyor da… ortada gerçek bir satış var ve ispatlanabilirse, bağış yapıldıysa ve siz mala tedbir koydurana kadar birkaç el değiştirirse işiniz çok zor.

eduhukuk.com
  • filipis  (26.10.23 22:49:09 ~ 22:58:21) 
Bağış da yapmış olabilir hakkımı veriyorum falan gibi bir şey vermiş olabilir.
Kuzen, teyze ve annenizle konuşur muydunuz bir daha?

  • Mirabel  (26.10.23 22:52:42) 
Kuzenle konuşmazdım, anneme de çok ciddi tepki gösterirdim


  • playing star again  (27.10.23 01:08:21) 
Nedense aklıma tuncer ustael geldi :D

Çok geçmiş olsun, benim okurken sinirim bozuldu. Fransadan gizli geldi aşamasında hepten gittim. Fransa'da tek başına yaşayabilen birinin buradan bir tarlaya ihtiyacı olabileceğini düşünmek için sadece zaaf yetmez bence, anneniz baya kontrollü şekilde manipüle ediliyor olabilir. Hayır tarlanın bu kişinin günlük hayatını idame ettirmesine nasıl faydası olacak ki zaten eğer satıp harcamayacaksa?

Ben olsam annemin kendi malıdır istediğine verir diyemem bu durumda çünkü baya dolandırıcılık hikayesi gibi bir hava var anlattıklarınızda. Yani hariçten bir dolandırıcılık olayında ne şekilde müdahil olursam bunda da o şekilde müdahil olurum. Diğer detaylarla da birleştirince baya sinir harbi yaşatan bir durum olsa gerek. Geçmiş olsun.
  • akhenaten  (27.10.23 06:51:13) 
dava acilabiliyosa hukuki yola basvur. ben bu aile ici hukuksuzlarin cozumunu ne gordum ne duydum


  • mess  (27.10.23 08:52:58) 
Ne tepkisi. Anneni sil.


  • dissendium  (27.10.23 11:40:57) 
Kuzeni de annemi de silerdim sanırım, olay sadece para/mal değil, sinsi sinsi gizlice iş çevirmeleri bile büyük ayıp.

Mağdur olsa, gariban olsa, ne ala. Fransa'da yaşayan ve para sıkıntısı olmayan birine neden tarla vereyim?

Çok absürt gelebilir ama aklıma bişey geldi, kuzen sandığınız kişi gerçek kardeşiniz olabilir mi? Hani zamanında doğan bebeğin çocuğu olmayan yakın bir akrabaya verilmesi anadolu topraklarında çok yaygın.

Tamam çok fazla Müge Anlı izlememin yan etkisi olabilir bu bendeki evham, ama yani kendi çocuğu dururken yeğene mal vermek, kaçırır gibi!
  • John Bloor  (27.10.23 11:48:08) 
yakinda ben de bir duyuru acacagim, icimde cözemiyorum cunku.
benzer hikayede ben de var;
annem 200 bin lira borc veriyor 10 yil önce teyzeme, verme dememe ragmen. üstelik o zaman ben 500 lira istemistim vermemistim ielts sinavi icin.
simdi 200 bin olarak, 10 yil sonra ödendi o para, ama o zaman iki tane ev parasiydi. simdi ne parasi?
kuzenimin hayatini kurdu, zaten zenginler bunlar, fakir vs degiller, kredi cekebilirlerdi. babasinin yerleri, akrabalari zaten zengin.
ben kendimi satsam ev alacak param olmaz. baska seylerde var. bu yüzden annemi sildim, hicbir sekilde görüsmüyorum, kime annelik yaptiysa, kimin hayatini garantilediyse ona gitsin.
hatta dogum günümde haber göndermis ona bilezik alacagim gelirse dogum günü hediyesi diye. agzima geleni saydim. teyzemin asalak ogluna ev paralarini verip, bana bilezik mi layik görmüs, köpek gibi calisiyorum ben, onlar kira yiyip bana hava atiyorlar. hala sinirim gecmedi.
insanlar -aa para icin mi görüsmüyorsunuz. benim annemle arama para meselesi giremez falan diyor ama, bu para meselesi degil. kibris'a kumara gittim dese benim icin problem olmaz.

benzer durumun icinde olan biri olarak ne o kuzenin ne de annen vazgecmeyecek, ve kendi annemden bildigim daha verecek birseyi varsa vermeye de devam eder.
sen de üstüne arazi iste vermezlerse seni kaybedeceklerini bisinler, ise yarar mi bilmiyorum ama en azindan o varosluktan uzak olursun.
yapabilecegin ne var ki zaten, kuzenin -aglayarak günlügüne yazabilirsin- der gecer.

bir de annen narsist olabilir belki. kuzen parlak cocuk, sense istenmeyen gibi birseyler olabilir.
  • Ley  (27.10.23 15:38:50) 
bu kolay birsey degil ya hem tapuya para ödeniyor az birsey degil, belki vergi dairesine falan da, bilen arkadaslar yazsin , ben cok bilmiyorum. bunlar kim ödemis olnari da sor.

babanla bir tek konus, ayrintilari ögren, sinir krizi gecir, onun silahi magduru oynamaksa sende evin camlarini yere indireceksin, anne konu komsuya rezil olmaktan korkacak, belli ki seni sallayan yok. ve ambargo uygulayacaksin, engelle annenin telefonundan konusturma. konusurlarsa triplere gir falan. arsa almak kolay mi?
  • durgunfoton  (27.10.23 15:45:57) 
[]

Sevgilimin mesajlaştığı kız

Sevgilimle 1 buçuk yıldır beraberiz. Başta uzak mesafeydik 8-9 aydır o da İstanbulda yaşıyor genelde boş vakitlerimizi beraber geçiriyoruz.

Gel gelelim o buraya yeni taşındığı için hiç arkadaşı yoktu. Kendisinin öyle bir kaygısı yoktu ama bütün zamanını benimle geçirmesi başka hiç sosyal ortamı olmaması falan bana uzun vadede mantıklı gelmedi ve sevgilimi arkadaş edinmeye teşvik ettim. Neyse bu arada kıskanç bir insan değilim normalde. Ama benim sevgilim instagramdan kendisini takip eden (kendisi çok iyi bir elektrogitarist olduğu için bir takipçi kitlesi var) bir kızla müzik muhabbeti yapmaya başlamış sonra da bestelerini atmış, Instagram o formatları desteklemeyince whatsappa geçmişler vesaire. Bana da kızdan arkadaşım arkadaşım diye bahsedipduruyordu. Bugün dikkatimi cezbetti sordum kaçtır bahsediyorsun kimmiş bu arkadaş diye. Anlattı işte, sen bana arkadaş edin diyordun ben de insanlarla sohbet ediyorum ilgi alanlarımı paylaşıyorum falan dedi. OKEY HER SEY COK GUZEL BU NOKTAYA KADAR. Sevgilim yokken bi whatsappını kurcaladım içime kurt düştü. Yapacağım iş değil normalde. Ama kızla 2 haftadır her gün kısa kısa da olsa muhabbet etmişler, herrr gün. Bunların bazılarında sabah uyanır uyanmaz kıza yazmış günaydınlaşmışlar. Mesaj yerine ses kaydı atmış ki huyu değildir ses atmaz. Zaten hobileri müzik olduğu için bir dünya şarkı atılıyor karşılıklı. Atılan emojiler affedersiniz bi hoşuma gitmedi anlatabiliyor muyum. Okurken bi kıskandım, ilk kez kıskandım kendisini.

Sevgilim de şöyle bir insan çok iyi tanıdığım için söylüyorum, iyi niyetli cidden bazen saf denecek kadar. Etik değerleri çok güçlü ve bana aşık olduğunu herkesin bildiği bir adam. Bugüne kadar hiçbir güven sorunu yaşamadık. Simdi durup dururken yılmazı msnden sileceksin triplerine girmek istemiyorum ama rahatsız oldum yani yeni tanıştığı biriyle bu şekilde samimiyet kurmasına. Sevgilimi tanımasam ve gelip kendisi bana anlatmasa şüphe edicem ama edemiyorum da.

Ne tepki vermeliyim sizce çok asabım bozuldu.

 
Şüphe varsa şüphe yoktur. Amma bu aşamada ne yapılır bilmem


  • olaylar olaylar  (26.10.23 02:20:30) 
uyuyan arıyı siz uyandırmışsınız anladığım kadarıyla, çiçeklerin tadını aldı mı bal toplamaya başlar artık :D

ne yapacaksınız, karşınıza çekip konuşacaksınız rahatsızım diye. erkekler de kadınlar gibi daha iyisini bulduklarında ya da sandıkları zaman çekilmeye eğilimliler, o yüzden konuşurken karşıdakini çok büyütmemeye dikkat edin derim. onun ilgisi üzerinden belirtin rahatsızlığınızı.
  • gule gule  (26.10.23 02:42:57) 
Açıkçası sevgilimin konuşmalarını okumuş olmamı tasvip etmiyorum ve bunu gidip ona açıkça söylemek istemem çünkü benlik bir hareket de değil. İkincisi böyle bir konuşma birbirimiz üzerinde fazladan hak iddia etmemize ve ilişkiyi boğucu bir noktaya götürmemize sebep olur diye endişeliyim. Bundan sonra her arkadaş dendiğinde birbirimizi sorguya çeker konuma gelmek istemiyorum.

O yüzden de iki arada bir deredeyim
  • Mossy  (26.10.23 05:14:46) 
tekrar konusu gecince arkadasim dedigi kisiden ne aekilde bahsediyo? arkadaslar ama yazisarak mi sadece? bizim de sanal sohbetlerimiz oluyor ama instadan takipledigim biri falan diye aciklarim arkadasim demem. normalde asosyalse ayari tutturamaz ipin ucu kacar. tek edindigi arksdas bu mu? bence silceesin yerine bunun siradandan fazla oldugunu niyetinden emin oldugunu ama karsi taraf bunu ilgi olarak gorecegini vs konusmalisin. onun sana gostermesini saglaman lazim tabi konusma sıklıgını


  • mess  (26.10.23 08:00:45) 
Kimse arkadaşına durduk yere sabah uyanıp günaydın diye mesaj atmaz. Bazı şeyler nettir bence. Ben bunu hoşlantı kabul ederim, geri kalan şeylere bakmama gerek kalmaz.

Diğer taraftan, insan hoşlanır bu elinde olmayabilir ancak bunun ilişkisine zarar verecek boyuta ulaşmasına izin verip vermemek kendi seçimi ve kendi elinde olan bir şeydir. Sizin sevgiliniz baya muhabbete dalmış görünüyor. Daha diğer taraftan 1,5 yılda ve bu 1,5 yılında daha kısa süresi beraber geçmişken böyle bir şey oluyorsa o ilişkiye umut bağlamazdım ben.

Burada karar sizin, onun yaptıklarını değiştiremezsiniz. Ya buna göz yumup daha ileriye taşınmasını beklersiniz ya da uygunsuz bulup bitirirsiniz.
  • akhenaten  (26.10.23 09:14:29) 
İlişkiler başlar, gelişir ve zamanı geldiğinde son bulur. Önce bunu kabul etmek lazım bence. En kötü taraflardan biri öldüğünde bitecek, ben böyle bakmaya başlayınca biraz kafam açıldı. Eğer zaten ilişkiniz sizin müdahaleleriniz, çabalarınız ve yoğun bakımınız sayesinde yürümeye devam edecekse; bunları sağlayamadığınız ilk an yine bitecek. Bir noktada bitecek ilişkiden şu an güzel vakitler biriktirmek yerine, ileride olabilecek kötü bir ihtimalle bugünlerdeki güzellikleri de hiç etmemenizi öneririm. Anın keyfine varın derim.

Süper kahraman değilsiniz, ilişki içerisinde bir bireysiniz. Karşı taraf nasıl sizi zorla ilişkide tutması etik değilse, sizin de tutmanız etik olmayacaktır. Zaten bu etik sınırlar ihlal edildiğinde ilişki toksik bir tarafa doğru gidiyor.

Bahsini etmişsiniz zaten, partneriniz iyi ve sizi seven biri. O zaman buna odaklanıp anın kıymetini bilin. Olası bir gönül kayması durumunda yaşayacağınız (ve belki hiç olmayacak) duygu hırpalanmaları ile kendinizi bugünden hırpalamayın. Burada en temel olgu sizin iyi olma halinizin zarar görmemesidir. Kendi kendinizin iyi olma haline zarar veriyorsunuz gibi gördüm şu anda. Bunun bir ileri adımı daha sık whatsappları kontrol etmek, sosyal medyada darlamak, bazen gözünüze çarpmayacak şeylerin artık batıyor olması vs. bunlar giderek büyüyecektir.

Partnerinizin belli ki tutku duyduğu müzik gibi bir alan var. Bu alanda tutkusunu paylaştığı kişilerle normal kişiler arasındaki ilişkilerden daha yoğun ilişkiler olabilir. Ama bu illa arkadaşlık ötesine geçecek diye bir durum yok. Arkadaşlık ötesine geçecek bir duruma gelirse zaten partneriniz o kadar da ilişkiye sadık biri değilmiş demektir ve ne yaparsanız yapın bunu değiştiremezsiniz. O anda da yol vermek en iyisi olacaktır. Ama bunları şimdiden düşünüp kendinizi hırpalamayın.

Kendinize iyi bakın <3
  • ManikD  (26.10.23 09:42:49) 
hocam ben bu konudan dili yanmış biri olarak, hatta ne dili kalbi komple kendisi yanmış biri olarak fikir beyan edeyim. benim de böyle dünyalar kadar güvendiğim o kadar ki sorsalar kendinden herkesten çok kime güvenirsin deseler direkt aklıma gelen isim eski sevgilimdi. o dünya iyisidir, dürüsttür, yalanı dolanı olmaz, aldatmaz vs vs imkansız yani ben yaparım o yapmaz derdim. ilişkimiz sürerken bu sevgili kişisinin bi arkadaşı vardı, mesajlaşıyorlardı zaman zaman. bi keresinde bana başka bir konuyla alakalı olarak mesajlaşmalarını göstermişti bu kızla. kız samimi samimi konuşuyordu, benimki de terslemiyordu. ama hani arkadaşlarıyla samimi olanlar okusa belki ne var bunda da denebilecek tarzda konuşmalar. ben o gün ona insan arkadaşıyla böyle konuşur mu diye sormuştum da işte arkadaşıdır, benimki de nasılsa güvenilir diye uzamamıştı konu. gel zaman git zaman biz ayrıldık, biliniz bakalım sevgili kişisi hemen kiminle sevgili oldu? :) yani sizi doldurmak vs katiyen istemem de sevgilisi olan insanın karşı cinsle sürekli ve samimi iletişimi, münasebeti hayra alamet değildir. bu kadar güvenmeyin, sonra daha çok üzülüyorsunuz. bence sevgilinizle konuşun, sizi de rahatlatacak şekilde kendisine çeki düzen verirse ne ala, ama yok sevgilisi dururken arkadaşım da arkadaşım diye tutturursa (hem de yeni tanıştığı biri için) geçmiş olsun yol yakınken ayrılmak en güzeli.


  • nic cage  (26.10.23 09:42:53 ~ 09:52:28) 
Az tanıdığın ve de ustelik internetten tanisigin insanla her gun mesajlasma gunaydinlasma flörttür. Sarki paylasimi zaten olayı romantik boyuta cekmeye cok musait. Kıza senden bahsetmis mi hic bu konuşmalarda?


  • instant crush  (26.10.23 10:41:44) 
benim de çok sevdiğim kız arkadaşlarım var. hiç biriyle ayda 3 kere wsp'den konuşmadık. dışarda buluşmamız wsp'de konuşmadan fazladır.

ciddi bir şey olmasa bile, günlük flörtvari konuşmalar, sürekli günaydınlaşmalar ilişkiyi yıpratan, insanın başkasına olan değerini törpülemesine neden olur.

yapacağın şey basit, bir defa kız yazdığında "ben mossy, sevgilisiyim kendisi müsait olunca size döner" dersin ya da aradığında açarsın buyrun kendisine iletmemi istediğiniz bişey varsa söyleyin dersin olur biter. kızın da kafası çalışıyorsa, iletişimi azaltır
  • avatar is back  (26.10.23 11:05:10) 
Hic kimse arkadaslarina her gun gunaydin mesaji atmaz +1
Sevgiliniz de olaylarin farkinda olmali ki sucluluk psikolojisiyle bu yeni arkadasini sizinle paylasmaya calisiyor ama bu sonucu degistirmez.
Politically correct kasmaya gerek yok.Sevgilinizi karsiniza alip konusacaksiniz rahatsizliginizi ileteceksiniz.Baska bir yolu yok bu isin.
  • turkuaz  (26.10.23 11:15:57) 
Gitaristler aldatır. Çoktan boynuz yemiş olabilirsin. Yemediysen de dikkat et yakındır.


  • adwokat  (26.10.23 11:30:29) 
ummadık taş baş yarar.
yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur.
bir elin nesi var iki elin sesi va.. dur bu yanlış oldu.

tepki vermeye gerek yok bu tip durumlara bırakacaksın, bir halt yerse hah diyeceksin bu da elendi, yoluna bakacaksın.
  • ananiyimioguz  (26.10.23 12:09:25) 
Ya bunun şüphe duyulacak yanı kalmamış ki.
Sor bakalım kaç kişi sabah uyanınca karşı cins arkadaşlarına günaydın mesajı atıyor. Sadece ve sadece hoşlandığın kişiye atarsın. Başka bir açıklaması yok. Ben çok sevdiğim çok iyi anlaştığım arkadaşlarıma bile her sabah günaydın yazıp her gün sektirmeden mesajlaşmam

Geçmiş olsun.
  • Gradient_tabanlı_mor  (26.10.23 13:00:17) 
"Partnerinizin belli ki tutku duyduğu müzik gibi bir alan var. Bu alanda tutkusunu paylaştığı kişilerle normal kişiler arasındaki ilişkilerden daha yoğun ilişkiler olabilir. Ama bu illa arkadaşlık ötesine geçecek diye bir durum yok. Arkadaşlık ötesine geçecek bir duruma gelirse zaten partneriniz o kadar da ilişkiye sadık biri değilmiş demektir ve ne yaparsanız yapın bunu değiştiremezsiniz. O anda da yol vermek en iyisi olacaktır. Ama bunları şimdiden düşünüp kendinizi hırpalamayın "

Kaşe imza mühür sirküler ektedir.
MannikD çok güzel yazmış.
Bu kadar güvendiğin bir erkek arkadaşını şu aşamada öcüleştirmek ikinize de haksızlık olur.
Aralarındaki iletişim sıklığını ve gücünü daha legal yollardan ortaya dökebilirsin, gözünün önünde yaşanmasını sağla ve bunun böyle devam etmesi durumunda masum bir kıskançlık belirtisi göster. Bunda kezbanlık da yok, çok masumane bir şey. Tepkisi ne olacak, mesafe mi koyacak yoksa üste mi çıkmaya çalışacak, içini mi rahatlatacak gör.
  • Bruce  (26.10.23 13:06:09) 
Haklısın sizin iş bitmiş uzatmadan bitir


  • basond  (26.10.23 14:28:50) 
sen internetten tanıştığın bi erkekle her gün gün mesajlaşsan, günaydınlaşsan o ne düşünürdü? bence hoş karşılamazdı. normal bi durum da değil zaten. erkekler ve kadınlar arkadaş olabilir tabi ki ama her gün mesajlaşacak kadar değil ki bunlar çocukluk arkadaşı değil, daha dün internetten tanışmışlar. erkek arkadaşını saf, iyi niyetli filan gibi tanımlaman komiğime gitti :D saf olan sen olabilirsin bunu düşündün mü?

okuduğunu açık edemeyeceksen gel şu arkadaşınla bi tanışalım filan deyip akışına bırakacaksın.
  • elorelia  (26.10.23 14:47:48) 
Çocuğun gönlü biraz o tarafa doğru kaymış. Bu senden vazgeçtiği ya da vazgeçeceği anlamına gelmez.
Al karşına konuş. Bu durum sana normal geliyorsa ki öyle değil, benim gözüme hoş görünmedi ve ben buna müsaade etmem de. Kem küm edebilir ama anlayacaktır hatasını. Sonra yolunuza devam edersiniz.
Öyle bir kafa karışıklığı oldu diye ilişki sonlandırılmaz. Ama göz yumulacak bir durum da yok ortada.
  • Tina  (26.10.23 15:03:54) 
Bence üçümüz buluşalım diye bir teklif et bakalım ne yapacak, senden bahsetmiş mi kıza bunu bi anlamaya çalış, 1-2 hafta çaktırmadan üzerine git, bir şeylerin farkında olduğunu ancak gözlem yaptığını hissettir, dönerse senindir, dönmezse hiç senin olmamıştır, önümüzdeki maçlara bakacağız.


  • turuncu tonlarda  (26.10.23 19:40:25) 
[]

Kız arkadaşım manipülasyoncu mu gerçekci mi?

Merhaba sevgili hafiyelerve stalk konusunda pro olan kız arkadaşlar.

İçinde bulunduğum durumda hafiyelik ve ajanlık statüm yetersiz kaldığı için size danışayım.

Şimdi haftasonunda cumartesi günü san francisco Amerika'dan İstanbul'a kız arkadaşım gelecekti. Bana Uçak biletinin fotosunu atti ve direkt uçuş yerine san francisco'dan katar doha aktarmali. Katar'dan da sabiha Gökçen dedi ve Bende farklı şehirde olduğum için havaalaninda karşılamak için 700 km yol gittim. Cumartesi ve pazar günü 24 saat 2 koca gün bekledim ve doha'dan gelen uçuşlarda içinde o kız yoktu.

Bana dün kendisini doha'da katar'da memur olarak tanıtan birisi xxx xxxx adlı kız yanında en az 200 dolar nakit para olmadan seyahat etmek, ve aktarmalı bir uçuş olarak havaalanından çıkmaması gerekiyordu, ancak kendisi Katar havaalanı yakınındaki alışveriş merkezine giderken yakalandı ve şuan tutuklu maili geldi.

Ve aynı gün içinde bu sefer tanımadığım bir kadın mail hesabından ben xxx xxxx şuan tutuklandim ve bana sözde katar memurundan gelen benzer bahanelerle şuan an itibariyle tutuklandim diyen mail attı.

Şimdi dananın kuyruğu burada kopuyor. Her aklı başında insan gibi bende kızın tezinin doğruluğunu çürütmek için sorular sordum.

-Aynı aktarmayla gelen her yolcuları da tutukladilar mi? Hayır ben ve başka kişi dedi.

- Bana sözde katar'da memur olduğunu söyleyip mail atan adami face, instagram, linkedin'de stalk yaptım ama teyit edeceğim kişi çıkmadı.

- Ben cia, fbi, mi6 veya ingiliz konsolosu değilim (kendisi ingiliz) sen ingiliz vatandaşı olduğun için bir katarli kolay kolay ingiliz vatandaşını neden kaçak mülteci olarak tutuklasin. Kendi ülkenin konsoloslüğundan yardım iste dedim.

- şuan çantam ve telim dahil olmak üzere her seyimi aldılar dedi. Bende eğer yanındaki yyyy yyyy kadininin mail adresinden mail atabiliyorsan onun telini almadilar da sadece senin telini mi aldılar dedim? O burada çalışan bir kadin ve çok ağladığım için bana yardımcı olmak için telini verdi. Onun mail adresinden sana mail attım dedi.

- Aynı şekilde o kadının da adını şanını google'da stalkladim ama doğruluğunu teyit edecek bir gerçek kişiye ulaşamadım.


- Ben hayatımda katar'da yanında 200 dolar nakit bulundurmama suçu olduğunu duymadım. Madem paran yoktu neden havaalanindan çıkıp doha dışında avm'ye alışveriş yapmaya gittin dedim. Acıktım ve yiyecek için dedi.

Kendisi İngiltere vatandaşı olup malum ingilizlerin meşhur manipülasyon yeteneği çok olduğundan hala daha gerçek mi fake mi kararsizim.

An itibariyle hala daha durum devam ediyor ve olayın bana kalırsa %60 fake ama %40 gerçeklik olduğuna inanıyorum.

Durumun gerçek olup olmadığını nasıl teyit edebilirim? Başka hangi soruları sorarak veya resmi kanallardan teyit edip etmeme hakkında siz değerli hafiye arkadaşlarımdan yardım bekliyorum.

Son 5 gündür dallas dizisi içindeyim gibi hissediyorum.

Bir el atın please.

 
ilk buluşmanız mı olacaktı? öyleyse geçmiş olsun dolandırılmaya çalışılıyorsunuz. yok, kız arkadaşım derken baya canlı kanlı görüştüğünüz güvendiğiniz vs bi kız arkadaşsa ve sizden para istiyorsa yine geçmiş olsun bi dolandırıcıyla sevgili olmuşsunuz. inanmayın hocam saçma sapan şeyler.


  • nic cage  (25.10.23 17:25:31) 
Bence bu kız ingiliz vatandaşı da değil. Bir ingiliz vatandaşını telefonunu falan vermeden, telen açmaya izin de vermeden hapse atacaklarına ben inanmıyorum.

Ayrıca bu kızın nasıl hiç parası olmaz. Yani banka hesabında bile 200 dolar yokken nasıl yola çıktı bu kız, nasıl avm ye gidip yemek yedi. Avmye de taksiyle gitmiştir falan. Ayrıca büyük ihtimalle pasaport polisinden geçip ülkeye gitmiştir. Eğer sorun olsa onun hava limanından çıkmasını engellerlerdi.
Yok eğer hesabında para varsa ama yanında nakit olması gerekiyorsa senin attığın paranın da bir paydası olmayacak.
  • zimbirik  (25.10.23 18:16:37) 
Bu arada başlığa ithafen

“Senin bir kız arkadaşın yok”
  • zimbirik  (25.10.23 18:18:42) 
Yani hikaye kolpa da kanitlamak istiyosan pnr numarasini isteyip ucusunu sorgula (soyadini biliyorsundur zaten).

Gercekten ucuslarini gerceklestirmis mi onu gorursun en azindan.

Ha tabi cevabi da hazirdir simdi, "telefonumu aldilar, emailme giremiyorum" diyecek. Tabi sana mail atan kizin telefonundan girmek de aklina gelmeyecek vs vs.
  • brkylmz  (25.10.23 18:48:39) 
Yemin ediyorum bu ingilizlerde manipülasyon ata sporları olsa gerek.

Artık eminim %99 fake taxi :))
  • marjinal kereste  (25.10.23 18:57:48) 
bu olayın ingiliz milletinin karakteristik özellikleriyle falan alakası yok yalnız. sakin kafayla okuyunca senin de farkedebileceğin üzere klişe dolandırıcılık öykülerinden biri. yarın bir gün nijerya prensinden mail gelirse ona da inanma mesela, o da dolandırıcı.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (25.10.23 19:31:37) 
Benim merak ettiğim soruyu ne siz bu kıza sormuşsunuz ne de cevaplayanlar size sormuş.

Bu kişi neden size ulaşıyor? Yani sizin yanınıza geliyor olması bir bahane değil ki? Kaç yaşında insan; annesi, babası, kardeşi, yakın arkadaşı bilmem nesi yok mu da daha hiç yüz yüze gelmediği birinden yardım istiyor? Hem de emanet telefonla. Yapmayın allaşkına ne yüzde kırk gerçekliği. Düpedüz bir işler karıştırıyor işte.
  • akhenaten  (25.10.23 20:35:14) 
kereste karde$

aktarmali ucusta, havaalanindan cikmamasi gereken birisi nasil pasaport kontrolunu asip cikiyor?

Sazan.avi
Umarim para kaptirmamissindir.
  • cooperr  (25.10.23 20:37:44) 
manipülasyon değil ki bu dolandırıcılık
yalan söylediğini düşündüğünüz birine soru sorarak gerçekleri öğrenmeye çalışmanız dipsiz kuyu

  • bir soru sorcam  (25.10.23 20:58:36) 
Kankam bu çok çok yaygın bir dolandırıcılık yöntemidir.


  • adwokat  (26.10.23 11:28:28) 
Hala kimse “elimde kelepir köprü var” esprisini yapmadı mı?

Dolandırıcık ile karşı karşıyasın.
  • Gradient_tabanlı_mor  (26.10.23 13:01:29) 
[]

Evli kadın iş arkadaşımın çok düzgün kadın arkadaş çevresi var

Usulüne uygun şekilde beni biriyle tanıştırır mısın nasıl derim? söylersem gözünde küçük duruma düşer miyim sizce?




 
aradaki yakınlığa bağlı.


  • jelly bear  (23.10.23 17:06:20) 
Insta hikayelerde birini paylaşırsa güzel kızmış bekar mı diye sor, o değilse başka yok mu diye sor. Instasında ekli olmayacak kadar uzaksan hiç bu muhabbeti açma.


  • Bruce  (23.10.23 17:19:34) 
30'a yakın veya üstü iseniz gayet normal, kibarca konuyu açıp söyleyebilirsin. ama 25'lerindeki insanlar böyle şeylere pek sıcak bakmıyor.


  • nhk ni youkosu  (23.10.23 17:39:21) 
Nhk+1

Beni aynı gönderiye etiketliyorlar ekseriyetle. Henüz o buzu kıran bir güzel göremedim. Sizi çok iyi anlayabiliyorum. Bence iletişim kurup sorun samimiyetiniz varsa. Benle o samimiyete sahip olduklarından onlar etiketliyor mesela. Önce arkadaş olun derim.
  • baldan kaymak  (23.10.23 17:44:36) 
o şekilde olmaz ya. o arkadaşların katıldığı bir görüşmeye (doğum günü olur, başka bir kutlama vs. olur) kendini bir şekilde atman ve altını çizerek söyleyeyim "herhangi bir yürüme olayına girmeden" normal bir şekilde tanışman lazım insanlarla önce. efendi, düzgün erkek imajı çizmek için ekstra çaba da sarf edebilirsin. zaten ilgilenen biri olursa arkadaşına sorar bu kimdir, necidir diye.


  • hrskrs  (24.10.23 11:34:28) 
[]

işsizlikle mücadele

Çok motivasyonsuzum son zamanlarda. Mayıs ayında işimden ayrıldım. Biraz dinlenmeyi planlarken babama kanser teşhisi kondu ve sürecim onu iyileşmek üzerine geçti. Ameliyat, tedavi vs her şeyi çok şükür hallettik ama sonrasında İstanbul'da neresi ile görüştüysem olumlu dönüş alamıyorum. Türkiye'nin büyük holdinglerinden birinden ayrıldım. Eğitim ve background kısmı kötü değil. Motivasyonel ve maddi olarak çöküşte gibi hissediyorum kendimi. Yakın çevreme çaktırmamaya çalışmaktan da yoruldım sanırım bu durumları. Paraya ihtiyacım olduğunu, sürekli red almanın beni yıprattığını, kendime dair bir hayalkırıklığı ile down olmaya başladığımı.




 
Bir seviye düşük yerlere başvurun. Meslek, pozisyon yazmadığınız için başka yorum yapamıyorum.


  • dissendium  (23.10.23 16:24:19) 
öncelikle geçmiş olsun, zor süreçlerden geçmişsin ve geçiyorsun.
olumlu dönüş alamama durumu daha başvuru aşamasındaysa evet bir tık düşük yerlere başvurabilirsin tekrar iş hayatına girmiş olmak için.
eğer mülakatlardan sonra olumlu geri dönüş alamamaktan bahsediyorsak, durum mülakattaki enerjinle alakalı olabilir gibi geldi bana. şu an üzerindeki olumsuz havayı mülakatlara yansıtmış olabilir misin? işe alımlarda çok durgun, yorgun görünen adaylara sıcak bakmazlar diye düşünüyorum. gelecek mülakatlarında yalandan da olsa daha enerjik bir görüntü vermeye çalışabilirsin.
  • hrskrs  (24.10.23 11:38:55) 
Cevaplar için teşekkür ederim. Birkaç cümle bile çok iyi geldi. Hep son dakika olmuyor işler, short list'e kaldığım söyleniyor ama sonrasında ne oluyorsa olumlu olumsız dönen kimse yok. Sorduğumda cevap veren kimse yok bu kadar yok sayılmak da üzüyor açıkçası.


  • gergedan  (26.10.23 14:49:01) 
[]

Tuvalete telefonla mı gidiyorsunuz

Daha doğrusu telefona bakmıyor musunuz tuvalette




 
evet telefonla gidip twitter yutub takılıyorum

çocukluktan beri tuvalete dergi ve kitapla giderim, bu iş deterjan kutularını okuyarak başladı :) ne bileyim dışardan tuhaf görünüyor ama tuvalette bir şeyler okumanın ayrı bir keyfi var
  • freebird5406_2  (21.10.23 13:10:02) 
telefonsuz gitmiyorum


  • hrskrs  (21.10.23 13:42:28) 
Su an tuvaletten yazıyorum:)


  • mirty  (21.10.23 14:10:19) 
Aklıma gelirse telefonla gidiyorum, ama genelde gelmiyor :D


  • akhenaten  (21.10.23 16:14:42) 
uzun kalacaksam telefonu alırım yoksa aklıma bile gelmez


  • basond  (21.10.23 22:25:12) 
Hicbir zaman, belki 1-2 kez girmisimdir. Erkeklerin tuvalete nasil telefonla girdiklerini de pek anlamadim acikcasi :)


  • songforsomeone  (21.10.23 23:29:49) 
küçüklüğümden beri tuvalete okuyacak bir şeyle giderim.. hatta sıkıştığımda o acil durumda bile sağa sola koşturup tuvalete götürmek için okuyacak bir bulmaya çalıştığım olur.. daha doğrusu olurdu.. daha çok gazete ve dergi bakardım..

şimdi ise banko telefon :D
  • tabudeviren  (22.10.23 07:48:09) 
[]

Sabahları sevmeyen var mı?

Ben hayatımın önemli kısmını çoğunuz gibi sabah kalkıp okula gitmekle geçirdim. Mecburen erkenden kalkar yarı uyur yarı uyanık okula giderdim. Üniversitede falan sabah ders yoksa pek erken kalkmazdım veya uyansam da yatakta bir iki saat debelenirdim, sabahları ne yapılır bilemezdim. Hiçbir zaman sabah kalkıp ders çalışan biri olmadım mesela, genelde gece çalışırdım herkes uyurken.

Sonraki dönemlerde mecburiyet yoksa pek erken kalkmadım. Sabah erken kalkmak beni huzursuz ediyor sanki. Mesela pandemide bir ara çalışma düzenim 20.00-00.00 arası idi. Gündüz saat 12 gibi kalkar evde kitap mitap okurdum. Toplantı falan varsa öğleden sonra onlara girerdim, ıvır zıvır işim varsa onları hallederdim ama aktif çalışmaya saat 20.00'de başlardım. Hatta bir ara ramazan da denk geldi ve aktif çalışma düzenim gece 12.00-04.00 oldu. Gece sessizliği daha verimli çalışmamı sağlıyor sanırım. Sabahları çok fazla dikkat dağıtıcı şey var sanki ve yataktan çıkıp hayata başlamak zor geliyor açıkcası.

Neyse şu an yine belli dönemler dışında erken kalkma zorunluluğum yok çoğunlukla. Kalksam da sabahları kös kös duruyorum ne yapacağımı bilemeden. Sabahın köründe pc açıp iş başına geçmem çok zor verimli şekilde. Hadi hazırlanıp gideyim ofise erkenden bitireyim işleri diyorum ama tatsız tutsuz sası sası geliyor o vakit ve yoğun bir anksiyete basıyor. Bir de sanki sabahları kafam çalışmıyor gibi geliyor. Bu durumu daha gençken sürdürmek kolaydı ama şu an o kadar kolay değil. Tabi bir de normal insanların çalışma düzeni 09.00-17.00 olduğu için hayata adapte olmak, insan içine karışmak, partnerle saatleri denkleştirmek zorlaşıyor.

Ey 09.00-17.00 çalışıp kafanızı yormanız gereken işler yapanlar (biraz da özdisiplin gerektiren işler yapanlar özellikle), siz sabah normal çalışabiliyor musunuz? Hani kağıt kürek vs işler yine yapılıyor sabahları da analiz sentez, yaratıcılık, çözüm gerektiren şeyler sanki patlıyor gibi.. çözüm de istemiyorum aslında ama sadece merak ettim benzer şeyler hissedenler var mı diye.

 
11'e kadar beynim çalışmıyor benim, hele ki az uyuduysam ve hava kötüyse iş konusunda kimseyi yanıma yaklaştırmıyorum.
Öğle yemeğini yiyip sigara kahve yapıp öyle girişirim kafa yormalı işlere.

Bu arada bence saatle değil uyandıktan sonra geçen süreyle ilgisi var. 5te kalksan 9'da verimli çalışırsın bence.
  • Bruce  (20.10.23 01:07:13) 
hocam tam olarak ben de böyleyim, sabah güneşinin açısını duvara yansıyan rengini bile sevmiyorum, sarısı bile çiğ geliyor bana yani bu kadar sevmeyen yoktur :)

uykumu alsam da kafam henüz açılmış olmuyor güne başlayamıyorum

bazıları da sabahı daha çok seviyor enerjik oluyor zihinleri açılmış oluyor onları da anlıyorum
  • freebird5406_2  (20.10.23 01:09:35) 
Tam tersini dusunuyorum.
Kafa patlatma gerektiren isleri sabah erken yapiyorum. Sabah 8 den oglene kadar beynimi patlatacak isteri yapiyorum. Cok da verim aliyorum.
Oglersn sonra kagit kurekler ve 5 gibi bitiris.
Sonrasi sosyallesme, oyun, yemek vs.

Ama ben universitede de boyleydim. Yani iki tip insan var bu konuda ertesi gune yetistirmesi konu varsa gece uyumayip calisanlar ve gece uyuyup erken kalkip calisanlar.

Ben 2. Gruba giriyordum. Suanda da ben ogleden sonra kafa batlatacak bie isi cok zor yapiyorum. Hele de 7 den 8 den sonra asla yapamam.

Ama bu hayat duzeninde uzun suredir bulunmanin verdigi sartlanmislikta var biraz. Yani belki bu sartlanmisligi asabilsek ben aksam daha verimli olurum sen sabah daha verimli olursun. Ama arrik tercihler oturdu.
  • zimbirik  (20.10.23 09:03:34) 
Ben de tam tersi durumdayım. Tatillerde bile 5:45-6:00 civarı uyanırım. Şu sıralar günler kısaldı diye 6:30'u buluyor, o saatten sonra yatak batıyor bana.

Uyandığımda da hiçbir problem yaşamam, uyanmam için nadiren alarm gerekir. En verimli olduğum zamansa öğle yemeğine kadarki zaman. Yemekten sonra gün geçmez.
  • akhenaten  (20.10.23 09:55:13) 
Çok klişe iki sınıf var işte baykuşlar ve tavuklar diye. Bu sınıflandırmanın bilimselliği ne kadar var tartışılır ama olayı basitleştirmek için etkili bir yöntem. Siz baykuşsunuz, ben de öyleyim. Lisede, üniversitedeyken yaz tatillerinde sabah 6 gibi uyuyup öğlen 2 gibi uyanırdım ve hayatımda en keyif aldığım dönemdi. Sabah gün doğarken uyumanın keyfine bayılıyordum.

Üniversite bitip tus çalıştığım dönem pandemiye denk geldi ve zorunluya gitmediğim için evdeydim. Gece 10'da çalışmaya başlayıp sabah 6'ya kadar ufak molalarla çalışıyordum ve en etkili çalışabildiğim dönem oydu günlük 6-7 saat ortalamalarla. Normal şartlarda 4 saati geçemiyordum pek (tus'a günde 10 saat ortalamayla çalışan insanlar oluyor yani çok abartı değil benimki :D )

Şimdi çalışırken de sabah kalkmaktan NEFRET ediyorum. Çalıştığım bölüm gereği öyle çok erken kalkmama gerek yok. 8'de kalkıp 9 gibi işte olsam yeter. O 8'de kalkmak bile bana zulüm geliyor. 5 tane alarmla anca uyanabiliyorum, uyansam da yataktan çıkmaya üşeniyorum tekrar uyuyakalıyorum falan dsjds zaten öğle arasına kadar da ayılamıyorum düzgün. Ama geceleri de en verimli olduğum zamanlar oluyor.

Burada sabah erken işini halledip verimli çalışan arkadaşlar da yorum yapmış. Onlar da tavuk grubunda işte (hakaret olarak tavuk demiyorum ki çok özeniyorum da kendilerine, günümüz dünyası daha çok onlara uygun şekilde dizayn edilmiş durumda). Sabah erken kalkıp güne başlamaktan keyif alan, gece 11'den sonra önemli bi şey olmaz diyip kafasını vurup yatan insanlar var ve bu hayattan maksimum verim alabiliyorlar gibi geliyor bana :D

Şu an yaptığım işte bu dönemde spesifik olarak beynimi kullanmam gereken pek işim yok ama olduğu dönemler sabahları bir şekilde kendimi zorlayarak yapabiliyorum ama yine de çok keyifli olmuyor tabii ki :D
  • nundu  (20.10.23 10:20:11) 
Herkese teşekkürler.

@nundu ben de büyük oranda böyleyim. Sabah iş varsa uyanırım, hatta önemli bir iş varsa kaygıdan kendiliğimden uyanırım ama sabahları salgılanan kortizol seviyesinden mi bilmiyorum ama aşırı mutsuz kaygılı uyanıyorum. Ve direkt kafam dağılsın diye bişiler dinlemeye (bu ara fatih altaylı mesela xd) başlıyorum hazırlanırken.


Mesela bugün 09.30 gibi uyandım ama hala yataktayım. İşler de var aslında ama kalksam kafamı toplayamayacağımı biliyorum az çok, tabi motivasyonsuzluk da var biraz inkar etmeyeyim.

Yine öğleden sonraya ve akşama kaldı bizim işler...


Bu arada bu tavuk ve baykuş olayının biyolojik temeli vardı diye hatırlıyorum. Sirkadyen ritmi farklı oluyordu sanırım baykuş diye tabir edilen bizim gibilerin.
  • playing star again  (20.10.23 10:50:16) 
Sabahları seven var mı?
Var gerçi biliyorum birkaç tanesini ama çoğunluk sabah erken kalkmaktan şikayetçi.

  • SiyamkedisiZorro  (20.10.23 13:23:46) 
Başlıpa cevap Acun Ilıcalı var benim bildiğim en son bu minvalde açıklamalarına denk geldim.


  • AlsterWasser  (20.10.23 17:00:33) 
Ben sizin gibiydim, tüm öğrencilik hayatım geceleri ders çalışarak, geceleri proje hazırlayarak, geceleri yazı yazarak geçti. Neredeyse on yıldır çalıştığım sektörde de (bir yıl dışında) sürekli uzaktan çalıştığım için, toplantı koordinasyon vs derdim de olmadığı için sabah kalk, kahve iç, bi şeyler izle, oyalan, sonra bir ara otur işe başla... şeklinde çalışıyordum.

Son birkaç aydır çoğu sabah en geç 6'da (en erken 4.30'da) uyanıyorum, baktım ki uykumu almışım ve kafam da çalışıyor gibi, kalkıyorum. O saatte kalkınca da "e çalışayım bari" diye bilgisayarı açıp işin başına oturuyorum. İşim rutin değil, her an kafamın çalışması gerekiyor ve sabahın karanlığı da bana gece herkes yattıktan sonra karanlıkta çalışmakla aynı hissi veriyor. Bazen sabah 10'da o gün yapmam gereken bütün iş bitmiş oluyor, eşim mesaisini bitirene kadar ayaklarımı uzatıp dizi izliyorum. 39 yaşımdan bildiriyorum: sabah erken kalkıp çalışabilmek aslında şahane bir şeymiş.
  • kobuzchu kiz  (20.10.23 19:34:23) 
sabah erken kalkmaktan nefret ediyorum. sırf bu yüzden, iş hayatımı buna göre kurgulamak için senelerce farklı girişimlerde bulundum. tam rayına girdi, artık erken kalkmamı gerektiren bir durum yok diyordum ki, bir bebeğimiz oldu. sanırım yine aynı kısır döngüye geri döneceğim gibi duruyor :/


  • silent enigma  (21.10.23 23:29:07) 
Bol kahve ve bol şekerli birşey yersem sıkıntı olmuyor. Sabah kahvaltısıyla sorunum var. Yumurta, peynir sevmiyorum.


  • roe  (22.10.23 00:29:16) 
sabahları apar topar kalkıp işe veya okula giden birinin sabahtan nefret etmesi çok doğaldır. ama sabah keyifli bir yere gitmek, veya evde rahat rahat kahvaltı edip bir şeyler içmek bambaşka. bence geceleri de eğer yalnızsanız ve yapacak bir şeyiniz yoksa daha kötü, sabahın koşuşturması vs. derken çabuk geçiyor ama geceleri depresif mod, yalnızlık daha kötü etkiliyor.


  • babemsi  (23.10.23 00:44:58) 
[]

Hobileriniz neler?

Hafta ici icin hobim azaldi gibi hissettim
Bi sorayim neye baslayabilirim diye.



 
Motosiklet sürmek. Hatta şu an sürdüm, bi kafedeyim.

Futbol. Kombine sahibiyim. Galatasaray nerde ben orada.

Youtube içeriği ve sosyal medya içeriği. Güzel anılar biriktirdim.

Eksisözlükte yazıyorum. Beğenisiz 1 tane entry'im yok. Hobi amaçlı olmak zorunda değil, amaçsız hobi bu sonuncu.

Yakında spor'a ve karavan life başlamayı umuyorum, şu latte'm bitsin de. Swh.

Valla işin aslı sevdiğin şeyi bulmak için denemek lazım. Ama yüzde yüz bu yaptıklarım hobi midir? Değildir. İşte zamanı doldur.

Çok kaliteli aktiviteler bile bir yerden sonra monotonlaşıp sıkıyor. Sürekli yeni şeyler denersen iyi gelir.

Mesela yakında hiç ilgim olmamasına rağmen keman kursuna yazılıp 3 ders gidicem sadece.
  • baldan kaymak  (18.10.23 01:21:48) 
bu tür her soruya ilk verdiğim cevabı veriyorum, puzzle yapmak. ama bende biraz hastalık haline gelmiş durumda. 1000 parça puzzle ı en yavaş halimle bir günde bitiriyorum, mutsuzken, mutluyken, canım sıkılmışsa, rahatlamak istediğimde, sakinleşmek istediğimde hep kendimi puzzle yaparken buluyorum.

onun dışında klasik müzik dinlemeyi seven biri olarak hayatımda hiç operaya gitmemiştim, 6-7 ay önce deneyimlemek istedim operaya aşık oldum, şimdi sürekli opera etkinlikleri peşinde koşuyorum, müthiş bir şey.

çok fazla vakti olan biriyim ve boş boş oturunca depresyona giriyorum o yüzden bunlardan birini yapmıyorsam evde makas, silikon tabancası, vidalama aleti, boya vs elime ne geçerse do it yourself yapıyorum. bazıları berbat oluyor bazen güzel şeyler çıkıyor. tabi amaç keyifli vakit geçirmek.

yıllar geçtikçe kitap, müzik film vs den uzaklaşıp kendi kendime bişeyler yapmaya yöneldim sanırım. hiç birşey bulamıyorsam yeni yemek tarifleri vs deniyorum. tam olarak sıralaması ile en çok vakit ayırdığım şeyler bunlar.
  • hypathia  (18.10.23 01:45:20) 
son zamanlarda darta ve briçe sardım. ikisinin de sıkıntısı başkalarına ihtiyaç duyulması maalesef. onun dışında film, dizi, oyun ve futbol gibi klasik şeyler var bunlar yalnız da hallediliyor şükür.

bir de "Çok kaliteli aktiviteler bile bir yerden sonra monotonlaşıp sıkıyor. Sürekli yeni şeyler denersen iyi gelir." demiş arkadaş. bu bakış açısını çok doğru bulmuyorum. insan yapısı gereği dönem dönem sıkılacak, içinde bir boşluk hissedecek. bunu her yaşadığında eskisini boşvereyim yeni bir şey bulayım kafasına girerse hem yanlışa sürüklenebilir, hem de bu işin sonu yok yani yorar. sadece hobi konusunda söylemiyorum birçok şeyde (iş, eş, arkadaşlar vb.) yaşanabilicek bir durum bu. o hisse çok kapılmamakta ve bunun normal olduğunu kabullenmekte kabullenilemiyorsa da profesyonel bir yardım almakta fayda var. önemli olan temelde sevdiğiniz şeyleri bulmak. zamanla insanın zevkleri, tercihleri değişebilir tabi o ayrı.
  • semaforo de medianoche  (18.10.23 02:16:08 ~ 02:29:16) 
Ben puzzle yapıyorum hocam inanılmaz keyifli oluyor. Öncesinde çok zor bi puzzledan başlamamak lazım ben de basitten zora doğru ilerledim.


  • overthinker  (18.10.23 03:57:24) 
deri ürünler yapıp eşe, dosta hediye ediyorum. hem ortaya bir eser çıkmış oluyor hem de sevdiğim birini sevindirmiş oluyorum.


  • sinek kral  (18.10.23 04:10:45) 
1/24 ölçekli maket araba yapmak, antika bir araba ve motosikletim var bunların mekanikleriyle uğraşıyorum. Akvaryumum var aquascaping ile uğraşıyorum bi taraftan. 5 yıldır düzenli olarak
boks ile uğraşıyorum. Çocuğum olana kadar trombon çalıyordum her haftasonu çalışmamız vardı ama artık oraya gidemiyorum vakitsizlikten onu özlüyorum ama yapacak birsey yok.

  • mirty  (18.10.23 09:01:03) 
fotoğraf çekmeyi ve düzenlemeyi seviyorum.
gitar çalmayı ve söylemeyi de.
bir de film - dizi - oyun var hayatımda. youtube kanallarını da sık takip ediyorum. bilim-tarih-haber-eğlence kanalları.

nadiren frizbi ve badminton oynuyoruz.
yine nadir de olsa balık tutmaya gidiyorum.
kitap da çok nadir okuyorum onu artırmam lazım.
  • ananiyimioguz  (18.10.23 09:46:47 ~ 09:48:49) 
Bireysel hobi: Kanaviçe yapıyorum, dikiş öğreniyorum, ekmek-kek-pasta yapıyorum, operaya baleye gidiyorum.
Aile boyu hobi: Lego yapıyoruz, Duolingo'dan İspanyolca öğreniyoruz, tiyatroya konsere gidiyoruz, arkadaşlarla kutu oyunları oynuyoruz, zor yemekleri evde yapmayı deniyoruz. Bir de şehre yakın yerlere keşfe gidiyoruz, antik kent, müze, restoran, park, sahil falan geziyoruz ama hafta içi hobisi değil tabii bu.

  • kobuzchu kiz  (18.10.23 10:11:44) 
havuza gitmeye calisiyorum her hafta.


  • mess  (18.10.23 11:43:08) 
resim yapmak
uzun alp yürüyüsleri ve kamp
denizde yüzmek
dag fotograflari cekmek
bu aralar bir de tirmanisa merak saldim ama cesaret edemiyorum.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (18.10.23 12:03:30) 
birkaç aydır tığ işine sardım. iş düşünmemek için mükemmel yöntem. yazın crop'lar yapıyordum, şimdi çanta yapıyorum. ilk çantamı bir arkadaşıma hediye ettim, çok mutlu oldu, ben de mutlu oldum.


  • nonik  (18.10.23 13:58:07) 
- tenis
- yelken
- bitki bakımı
  • elvan abeyiylegezse  (18.10.23 22:06:31) 
3d tasarım yapıp 3d printer ile basmak.
hazır tasarımları da basıyorum çocuğa oyuncak yapıyorum seviyor kırdıkça yenisini basıyorum.

  • basond  (18.10.23 23:27:01) 
Örgü örmek. Hediye işlerini de bu şekilde hallediyorum.


  • peki madem  (19.10.23 12:36:19) 
[]

Evli erkeğim arabam yok normal mi

Selam arkadaşlar.
33 yaşında evli bir kardeşinizim. Ne eşimin ne benim arabamız yok. Alırız alırız dedik erteledik, şimdi de fiyatlar çok arttı alamıyoruz. Ayrıca sürüşüm çok iyi olmadığından araba kullanmaya da çekiniyorum. Eşim de araba kullanmayı bilmiyor.

Arabamızın olmadığını öğrenenler çok şaşırıyor, bildiğin ezikliyor. Biz gerçekten anormal miyiz? Arabasız evli erkek yok mu?

 
Abi sen 4-5 senedir bu soruyu soruyorsun araba artık bi ihtiyaç ama arabanın olmaması da anormallik değil Türkiye şartlarında normal hatta, takma bu kadar kafaya.


  • Bir ben var benden şurada  (16.10.23 23:47:33) 
Biz de evliyiz arabamız yok, o eziklemw tavrı bize de yapılıyor ya, evlenirken altınlarımızı filan ev yatırımına koyduk araba alacak para kalmadı :D


  • turuncu tonlarda  (16.10.23 23:51:13) 
arabaya vereceğim parayı kiralama, taksi vs. şekilde çözüyoruz diyin geçin.

genelde çocuk oluncaya kadar arabaya pek ihtiyaç yok.

eziklemeye kalkan olursa bir kapıt parçasını yuvarlak hale getir karşı tarafa da sana araban olduğun için madalya takıyorum dersin.
  • selam  (16.10.23 23:57:29) 
Bugün zorunlu taşıt sigortasıyla kaskoyu yeniledim. 9288 lira tuttu.
Hiç üzülme bence arabam yok diye.

  • Mirket  (17.10.23 00:07:00) 
15 milyon tane binek oto varmış
aileleri 5 kişilik kabul edip 80milyon/5= 16 milyon aile
1 milyon ailenin arabası yok

ortalama 4 kişi desek arabası olmayan aile sayısı daha çok artıyor

bunların önemi yok, işin gücün sağlığın olduktan sonra alınmayacak bir şey değil
  • bir soru sorcam  (17.10.23 00:20:50) 
cocuk yoksa çok ta elzem değil.


  • nuisance  (17.10.23 09:47:55) 
Ne alakası var yahu. Bizim de yoktu geöen sene aldık. Bunda eziklenecek ne var? Çevremde çoğu kişide de yok araba. Zira insanlar zor geçiniyor ne arabasından bahsediyorlar? Zamanında almıştır çoğu alan da. Onun harici bence eziklenmeyin kesinlikle. Tam tersi bu piyasada araba almanın akıllıca olmadığını ve kendinizin tercih etmediğini, gideceğiniz yer için de taksi kullandığınızı söyleyin.


  • drako  (17.10.23 10:06:43) 
araba alırsın da benzini nasıl alacaksın? benim araba mahallede yatıyor hergün otobüs metro işkencesini çekiyorum.


  • ayseee  (17.10.23 10:08:30) 
maddiyat üzerinden eziklenmek çok saçma hatta böyle bir bakış açısına sahip olmak ezikçe.
diğer yandan araba sürme işini muhakkak çözün. gün gelir kiralamak gerekir acil durumlar için eşin dostun arabasını kullanmak gerekir vs.

  • lazpalle  (17.10.23 12:18:27 ~ 12:18:47) 
olur mu öyle şey. bu bakışa sahip insanlar, araba kullanmayı, araba almayı bir statü görüyorlar maalesef. keşke toplu taşıma ile her işimizi görsek de arabaya ihtiyaç duymasak.


  • kondansator  (17.10.23 12:21:10) 
valla ben bekarim, arabam yok alsam alirim ama cok ihtiyac duymuyorum. ama evli olsam alirdim mutlaka hele ki buyuk sehirde. anormal degil ama cok daha rahat olurdu alma imkani da varsa.


  • bay b  (17.10.23 12:42:19) 
Araban yoksa evin yoksa türk standartlarına uygun değilsin. Hatta mutfakta veya herhangi bir odada 2. Tvin yoksa gene standartlara uymuyorsun. Türk mahalle geleniği budur. Düğünde 5 bilezik ev araba en sonda çocuk olacak yoksa evli sayılmazsın.


  • mikahakkinen  (17.10.23 18:06:24) 
Esin arac kullanmayi bilmiyor senin de surusun cok iyi degilse bence ilerisi icin sikinti.

Yerinde olsam 10-15 yasinda da olsa bir arac alir, kapinin onune koyar arada dolasirdim. Ilerde olur da coluk cocuk islerine girerseniz arac lazim olacak ve o zaman keske daha onceden alsaydim diyeceksin.
  • cooperr  (17.10.23 18:56:27) 
arabasız insan ne yazık ki günümüzde pek olmuyor.

erkek kadın farketmeksizin durum bu.

Metronun önünde oturuyorsunuzdur o ayrı ama dışında mesafeli yer için araba şart. Bir kez alın bir daha vazgeçemeyeceksiniz zaten. Hatta 2 tane gerekecek.
  • baldan kaymak  (18.10.23 00:56:45) 
yaşadığın yere göre bence ihtiyaç araba,
olmaması çok da abes değil şaşıran boş yapıyordur.

  • basond  (18.10.23 23:25:27) 
araba olması şart değil, ama araba kulanmayı bilmemek sıkıntı bence de...


  • SiyamkedisiZorro  (19.10.23 10:41:03) 
eziklikle filan ne alakası var konunun anlamadım da araba şart bence. yani imkan varsa uygun bir şey alın, illa sıfır almak zorunda da değilsiniz. hem pratiğiniz artmış olur. özellikle çocuk planı varsa arabasız çok zorlanırsınız.


  • elorelia  (19.10.23 11:02:10) 
[]

Evleniyoruz, ama nasıl?

Kız arkadaşım ile evlenmeye karar verdik.

İkimizin de ikinci evliliği olacak. Yaşlar da 38'e 34. Düğün falan istemiyorum, o da istemiyor görünende. Ama kız tarafının çevresi biraz oryantal kafada gibi, tam da anlamadım gerçi.

Biz bu işi en kısa, sakin, servet harcamadan ve şık nasıl hallederiz? Sadece ailelerin en yakın kısmı müdahil olur diye düşünüyorum şu aşamada.

Ban fikir verin, İstanbul'da yapılacak organizasyon.

 
bunun en oluru nikah + yemek şeklinde olur. Güzel bi yemek yersiniz belirlediğiniz kişilerle o kadar.


  • Boris  (15.10.23 13:48:09) 
En kısa yolu güzel bir yerde nikah ve nikah sonrası yakın çevreyle yemek.


  • dissendium  (15.10.23 14:29:00) 
kokteyl yapilan nikah salonlari arayin evinize yakin. dugun salonu tutmadan millete ikram da yapmis olursun


  • mess  (15.10.23 15:37:09) 
şimdilerde mi yapacaksınız bilmiyorum ama Kadıköy evlendirme dairesinin bahçesi de tutulabiliyor. 1 saat falan veriyorlardı galiba bir bakın.


  • nhk ni youkosu  (15.10.23 15:47:48) 
[]

Çocuk sahibi olmak zorundayım

Özellikle anne ve babalardan fikir almak istiyorum.

Bir rahatsızlık neticesinde 3 sene önce ameliyat olmuştum. O zamanlar hemen çocuk yap yoksa çocuğun olmaz vs demişti doktorlar. Artık zamanım iyice daraldı. En son dedikleri şey bu sene yapmazsan bir daha tedaviyle bile çocuk sahibi olamazsın.

Ben şu an çocuk sorumluluğu alabilecek gibi değilim, çok sevmem zaten. Şu an zamanı değil. Ama “hayat boyu anne olmayı istemiyorum” diyemiyorum. Belki gelecek yıl çok isterim ve olmazsa pişman olurum yapmadığıma.

Yani büyük ikilemdeyim. Hazır olmadığım bir zamanda çocuk yapmak mı yoksa çocuğu ertelerken tamamen bu şansı kaybetmek mi.

 
Çocuk sevmiyorsan ve sorumluluk alamam diyorsan çocuk sahibi olma. İleride istersem demişsin ama ya istemezsen. Geçmiş olsun bu arada.


  • rock n roll  (14.10.23 09:14:59) 
Çeşitli sebeplerden çocuk düşünmeyen insan çok ama sağlıklı olduktan sonra çocuk doğurduktan sonra pişman olan göremedim pek. Aksine iyi ki olmuş diyorlar


  • efruz  (14.10.23 09:54:46) 
Çocuk bir insanın özgürlüğünü bitiren en büyük sorumluluk. Ben bir erkeğim bayan için daha zor. Hazır olmak çok önemli. Hazır olduğunuzda yapın. Tüp bebek tedavileri çok gelişti.


  • mikahakkinen  (14.10.23 10:00:35) 
@cosmicstring teşekkür ederim fikirleriniz için.
Eşim kararı bana bırakıyor tamamen. Çocuk olsa sever mükemmel de baba olur ama çocuk olmazsa da niye çocuk yok demez.

Açıkçası son 6 aydır bunu düşünüyorum ama karar veremediğim için artık insanlara danışmaya başladım.
  • kaptan maydanoz  (14.10.23 10:02:16) 
Eşiniz varsa bir tane yapın. Umarım olur ama doktorların söylediğine göre başka yapamayacaksınız. İlerde iki üç çocuk zor olur ama şimdi yaptığınız bir çocuk sorumluluğu ile bir şekilde başa çıkabilirseniz. Ya da hayat boyu hiç yapmazsınız. Tercih sizin.


  • dakota  (14.10.23 10:56:04) 
Bence kesinlikle yapın. Etrafımdaki çocuk sahibi olmayan insanlar bundan çok pişman genelde. Hiç vakit kaybetmeyin bugün başlasın çalışmalar allah analı babalı büyütsün:)


  • asap raki  (14.10.23 11:18:29) 
Eşinize güveniyorsanız yapın fakat olacağına da kesin gözle bakmayın. Ben eğitimli, kendini bilen (çocuğa fiziksel/psikolojik şiddet uygulamayacak, iyi eğitim verebilecek vs) kişilerin çocuk yapması taraftarıyım.


  • birgumuspeni  (14.10.23 11:42:48) 
Kaç yıllık evlisiniz bilmiyorum ama eğer eşinizde uyumunuz iyiyse, mutlaka en az bir çocuk lazım. İlk aylar, belki ilk yıl sıkıntılı geçecek çünkü özgürlüğünüz yüzde seksen kısıtlanıyor. Bunun lohusa depresyonu falan da var... Ancak sonrasında pişman olan görmedim.

Biz tek çocuk düşünüyorduk. Ve oğlumuzun ilk dört yılı çok zorlu geçti. Yedi yaşına geldiğinde eşim hamile olduğunu öğrenmiş ve benden gizlemiş. İlk iki ay çeşitli bitki çayları, hoplamalar zıplamalar vs. ile düşürmeye çalışmış. İş artık aldırmalıi olunca bana söyledi. Destek olup doğurmaya ikna ettim. Doğurdu. Ve kızım da şimdi sekiz yaşında. Oğlum lisede. Şu hayatta yaptığımız en iyi iki şey olabilirler. Şimdi bu yaşta üçüncü bir çocuğun özlem ve pişmanlığını yaşıyoruz ancak bu yaştan sonra göze alamıyoruz. Çocuksuz halimize dair anımız kalmadı neredeyse...

Eşinizden mükemmel baba olacağını düşünüyormuşsunuz. Ben olsam zerre tereddüt etmezdim. Hayatın ve insanın doğasında var çocuk büyütmek. Belli bir yaştan sonra bir çok şey anlamını yitiriyor. Eski hareketi kalmıyor hayatın...

Tabii karar sizin...
  • yadigar  (14.10.23 11:57:33) 
Çocuk genelde ilk denemede olan bir sey degil ben 4-5 kere deneyip olmayinca olmuyo diye uzuldugumu farketmiştim. Uzulmek yerine rahatlasaydim cocuk istemedigimden emin olacaktım. Ki hayatim boyu cocuk isteyen cocuk yapmayi düşünen biri hic olmamistım ama esim istiyordu ve yasim da 30larin ortasina gelmişti. Deneyip olmayinca veya yapma sansini tamamen kaybedince insan derinlerde bir yerlerde istiyor olabilecegini idrak edebiliyor. Bir de insan sahip olmadigi bir seyin guzelligini de bilemiyor ben evlenmeden once de evlenmek istemiyordum ama evlenince iyi ki evlenmisiz dedim. Cocugu da yapıp sevince memnun kalıyor insanlar genelde


  • instant crush  (14.10.23 12:20:14) 
öncelikle hiç kimsenin size çocuk sahibi ol veya olma diye bir şey söylemeye hakkı yoktur, en nihayetinde bakacak olan siz ve eşiniz.

insanlar size sadece bakış açısı kazandırabilir.

Bu anlamda yazacak olursam,


-eşinizde çoçuk istiyor mu en önemli sorulardan bir tanesi bu, psikolojik açıdan eşinizinde istemesi ve buna hazır olması çok önemli
-finansal ve psikolojik durumunuz en kötü senaryoya hazır mı ? Genel de çoçuğun sağlıklı doğacığı öngörülür, tanrı ve inandığınız her ne ise size sağılıklı çoçuk sahibi olma sözü vermemiştir.
-Çevrenin ve sosyal medyanın çoçuğunuz üzerinde aileden daha fazla yönlendirici etkisi var , bunu farkında olmak gerek
-Çoçuk hiç bir şeklide ailesine bakacak , diye bir kuralda yok unutmamak gerek, maalesef sisteme katılan her bir bireyin
aileden çok sisteme faydası var.
-Çoçuğunuz nerede büyüyecek dört duvar arası bir apartmandamı, yoksa ayağı toprağa değecek, bağışıklık sistemi topraklamı gelişecek yoksa antibiyotiklerle mi.
-Son olarak aile bireylerinin stres yükü ne kadar, eğer sürekli yoğun stres içersinde bulunan aile bireyleri var ise
bu gebelikten itibaren bebeğe nüfus edecektir, bu da huzursuz bir bebek dünyaya getirme olasılığını attıracaktır.

Kararlarınızın sorumluluğu sadece ve sadece size aittir.
  • Rao  (14.10.23 12:35:52 ~ 13:03:00) 
yumumrtaları dondursanız? olmuyor muymuş öyle?


  • not sure if serious  (14.10.23 12:43:08) 
Bence çocuk yapmak daha mantıklı.


  • havadakarada  (14.10.23 13:34:05) 
İleride mesela taşıyıcı anne ile çocuk sahibi olma gibi bir şansınız da mı yok? Ya da evlat edinmeyi düşünür müsünüz?


  • peki madem  (14.10.23 14:14:38) 
@peki madem, maalesef taşıyıcı annelik veya yumurta dondurma gibi şanslarımı da kaybedeceğim.

Evlat edinmem muhtemelen. Daha kendi çocuğumu kabullenemiyorum :))
  • kaptan maydanoz  (14.10.23 14:16:46) 
İngilizce olması sorun olmayacaksa ve yardımcı olur mu bilmiyorum ama Youtube'da takip ettiğim birisi var, kendisinin de sizin gibi sağlık nedeniyle kısıtlı bir zamanda çocuk kararı vermesi gerekti ve bütün yolculuğunu (eşiyle çocuk sahibi olmaya çalıştıkları zaman, hamilelik, doğum, annelik vs) videolarında anlatıyor. İlk bahsettiği videoyu aşağıya koydum:

www.youtube.com

O kesin en az bir çocuk istiyordu (bu video 4 yıl önceden ve şimdi bir oğlu var) o nedenle sizinle tam aynı durumda değil ama benzer yoldan geçen birini izlemek belki kafanızdaki bazı soruları cevaplayabilir diye önermek istedim.
  • peki madem  (14.10.23 14:24:33) 
istiyor olsaydın çoktan yapardın ama istemediğini de kabullenemiyor gibisin. bunun sebebi toplumsal ve çevresel kodlamalar muhtemelen; her kadın anne olma hayali taşımıyor halbuki. ben olsam bir terapistten destek alır ne istediğimi çözmeye çalışırdım.


  • anna sun  (14.10.23 14:55:38) 
Ben de 2 tane var. Istersen bir tanesini ilk ucakla gondereyim :) MikaHakkinen +1

Son zamanlardaki gundemi paylasayim:

Bu sabah oglani yuzme dersine goturup, getirdim. Ogleden sonra arkadasinin dogum gunu partisine birakacagim. Yolda durup arkadasina dogum gunu hediyesi alacagim. Yarin da bir baska arkadasinin dogum gunu var. Oglan partideyken kizin Hockey maci var. 2 saat gidis, 2 saat gelis onu goturecegim. En az 2.5 saat bekleme. Kiz hafta ici korku evine gidecek arkadaslariyla. Oglan'in baska bir gorusmesi var. Ben yine soforluklerini yapacagim. Okul otobusunde 2 saat oturmasinlar diye okula da ben birakiyorum ve aliyorum. Oglanin Judosu var, kizin hiphop dansi var...

Cocuk yapmak benim hayatimi degistiren en buyuk sey oldu. Ergenlik donemleri oldukca yipratici oluyor anne baba icin.

Cocuk yapmak zorunda oldugumu dusundugum icin cocuk yapsaydim ayni sekilde hisseder miydim bilemiyorum.

Bunu esime de soylemedim ama buraya yazayim surec icerisinde beni en cok endiselendiren durum down sendromu vb. ongorulemeyen risklerdi. Eger bunlardan biri gerceklesseydi altindan kalkabilir miydim bilemiyorum...
  • thetruenorthstrongandfree  (14.10.23 16:17:06) 
ben riske atmazdım. bazı şeyler azıcık şüpheyle olmaz. ya tam olur ya hiç bene. hazır değilsen çocuk için travmatik bir ebeveyn de olabilirsin. kendi hayatında bazı şeyleri çözememiş ebeveynlerin büyüttükleri çocuklar sorun zaten hayatta.


  • hknty  (14.10.23 18:02:48 ~ 18:54:07) 
çok sevdiğim altı yaşında sağlıklı bir oğlum var. kendi deneyimlerimden şunu söyleyebilirim, çocuk iki insanın bir araya gelip yapabileceği en kötü yatırım olabilir. insan haklarına aykırı seviyede bir sorumluluk. sebebi de muhtemelen onu doğru yapalım buna dikkat edelim derken önceki nesillerin 4-5 çocuk için harcadığı enerjiyi bizim tek bir çocuk için harcıyor olmamız. uyku huzur, kendine ayırdığın zaman, hayaller planlar, hepsi yalan olabiliyor ki bunlar benim çok değer verdiğim uğruna kariyerimi şekillendirdiğim şeylerdi. yıpratıcı ve hayat kısaltıcı bir deneyim. umarım tüm çocuklar sağlıklı ve mutlu olsun, gül yüzleri solmasın, sevgiden gururdan gözlerimin dolduğu zamanlar da çok fazla ama sakin kafayla ve özellikle dünyanın geleceği, bizim 10 sene sonra nerede ne halde olacağımız gibi konuları dikkate alarak düşününce ben hakikaten sevdiklerime öneremiyorum.


  • engelbert humperdinck  (14.10.23 18:40:43 ~ 18:50:03) 
Yumurta dondurma sizin durumda en mantıklı seçenek değil mi? Bir arkadaşım da yaşı geçiyor artık korkusuyla bütün tahlillerini testlerini yaptırdı. Yurtdışında yaşıyor ama Türkiye'ye gelip yaptıracak.


  • beyfendi  (14.10.23 18:42:50) 
Yap geç. Anneanne babaanne varsa yardımcı olur. Okula verirsin. Para varsa çocuk zor bir şey değil. Hızlı büyüyorlar. Bir bakmışsın okula gidiyor. Ama tek çocuk iyi. İki çocuğu milyon dolarım olsa istemem.


  • dissendium  (14.10.23 18:49:01) 
Hayatım boyunca anne olmak istemiyorum diyemiyorum dediğine göre bir gün anne olmayı istiyorsun demektir. Bu da son şansın ise yapmam tabi ki mantıklı. Ayrıca çocuk konusunda insan zaman olarak kararsız olabilir ama olmalı/olmamalı kısmında kararsız olamaz. Eşinizin bence net fikri vardır da söyleyemiyordur. Yani insan çocuk olsa da olur olmada da olur diyemez ki. Öyle bir mevzu değil bu.

15 aylık bir kızım var. İnsan zaten böyle bir şeye asla hazır olamaz ki.
  • elorelia  (14.10.23 19:22:51 ~ 19:24:52) 
Çoğunluk güdülerine yenik düşüp çocuk yapıyor, o yüzden çocuk yapmak doğru olanmış gibi bir yanılgı var.

Bu hayatta hiçbir zaman neyi istediğimizi bilemeyiz. Sadece neyi istemediğimiz kesindir. Siz de şu an çocuk istemediğinizi söylüyorsunuz. Hayatı “ya şöyle olursa” diye gelecek üzerine planlamak her zaman doğru olmayabilir.
  • ruhen hastayim ben  (14.10.23 19:32:57) 
gerçekten ileride anne olup olmak istemediğinize karar verin. iyice ölçün biçin.

ablam bir daha çocuğu olamayacağını öğrendiği gün araba almıştı. şoför olarak ben gittim. sıfır kilometre aracı bayiden aldık. güzel şarkılar hazırladım eve giderken çalmak için. o yol boyu ağladı. müzik açmadım. gözyaşları içinde eve geldi. hiç unutamam..
  • tabudeviren  (14.10.23 21:20:15) 
2 cocuklu ve 2 cocugun ozgurlugu nasil kisitladigini birebir deneyimlemis biri olarak yaziyorum.Cocuk yapin :)
Kelimelerle tarif etmesi imkansiz bir duygu

  • turkuaz  (15.10.23 16:36:24) 
İki çocuk annesiyim. İkisi de iyi ki varlar. Çocuk yapmadan önce çok çocuk seven biri değildim. Şöyle söyleyeyim, sokaktaki kedi yavrusu insan yavrusundan daha sevimli gelirdi (bazen hala öyle olduğunu düşünüyorum). Ama evlat başka. Canımı veririm onlara. Kolay mı? Değil. İkisini de isteyerek yaptım, ama annemden ve ablamdan çok destek gördüm büyütürken.
Neden "şu an zamanı değil", önce bunu bir sorgulayın. Eğer evlilikte ilk seneniz geçtiyse, kavgasız bir evlilik hayatınız varsa, hele hele yaşınız 30'ları geçtiyse, çocuk yapmamak için net bir sebebiniz yoksa sonradan pişman olmamak için yapardım ben.

  • SiyamkedisiZorro  (16.10.23 09:09:12) 
[]

Annemler kayınbabamları ziyarete gidecek, ne götürülür?

İsteme zamanı gelmemişlerdi. Olaylı dönemlerin üstünden biraz zaman geçince yeni geldiler yanımıza, gaziantep'e.

Daha yeni yeni bakıyorlar bi ihtiyacınız var mı diye. Artık yalandan mı yoksa gönülden mi bilmiyorum. Ben de arada sinirleniyorum 1 senedir sormadınız şimdi mi aklınıza geldi diye. Haklı mıyım yoksa haksızlık mı ediyorum bilmiyorum.

Yani onlara güvenerek bir şeye girişmedim zaten ama size nasıl tarif edebilirim yaşadığım hissi bilmiyorum da tek çocuğum, yıllarca her şeyime koşturmuşlar, şimdi evlilik lafı geçince beni kimsesiz gibi ortada bıraktıkları için ailem yokmuş gibi hissettim kendimi şu son 2 yılda. Yani tamam duyuruda da diyen oldu, "ben ailemden hiç bir şey beklemedim, her şeyi kendim yaptım" vs. diye ama o karakterde insanlar mesela okurken çalışıp eve de bakıyordu kimisi. Bunlar güzel şeyler. Keşke beni de öyle yetiştirselerdi ama bu yaşa kadar sen oku, sen iyi ol başka bişey istemeyiz diye yetiştirip, en ihtiyaç olduğu zamanda ortada bırakılmak nedir. Yani maddi tarafını geçtim, manevi olarak da yoklardı.

İstemeye gelmediler, nişanlandık gelmediler, ev dizdik hiç oralı olmadılar. Buraya taşınırken de maddi manevi yardım etmediler. İş yeri açarken etmediler. Kayınbabam bypass oldu aramadılar bile. Yani beni aradılar da onları aramadılar. Babam her hafta arıyordu halbuki (kendi babamdan bahsediyorum). Ki bu insanlar da onlara hiç bişey yapmadılar. Neredeyse onlar bakıyor burada bana. Bakıyor derken önceden annemler bana nasıl davranıyorlarsa şimdi onlar öyleler yani bir fark yok. Bunu dediğimde de "e öyle bi iletişim olmamıştı ki şimdi yeni yeni fırsatı oldu işte diyor" bence çok oldu da neyse ne yapalım allah baba da onları böyle yaratmış.

Ama annemler el gibi görüyor. -du. Şimdi bayadır evliyiz bir şeyler değişmiş olabilir. Yani başlarda ısınamamıştı. çünkü vakit de yoktu. yine de kararıma saygı duymalarını beklerdim, ben kendimden emindim.

Neyse iste arada istanbul a didim e gitmiştik yakın zamanda yanına, annemde bir istememezlik, surat, tavır vs. olmadı gayet normal davrandı.

Baba tarafımın dediğine göre annen fazla tutumludur, bu güne kadar sana kendisi baktığı için(ayrılar 25 senedir), artık kaldıramıyor bir şey sorunca tek derdiniz parasını almakmış gibi olduğunu düşünüyor biraz iş paranoyaklık bir hal almış olabilir. Yani düşük bir ihtimal olabilir dediler. Yoksa insan oğlunun doğru düzgün evlenmesini, gelinini benimsemesini falan istemez mi dediler.

Anneme sorsak da hem zamanlama yanlıştı, maddi olarak hazır değild, hem hanımı bazı yerlerde biraz asabi gördü ben de fazla sessizim, pek içine sinmedi. Neyse ki hanımı biraz ehlileştirdim dsfkg yani onun kendi çabası da güçlüydü o sorunu çözdük zamanla.

Neyse konumuza dönersek bu konuları açtığımda diyor ki ya tamam orada yapılanları ben savunmuyorum. Benim hatam varsa senin de yönetim hatan var. Ama ben hatam yoktur demiyorum, sadece aynı konuları konuşarak bir yere varamayız, bu saatten sonra ne yapabiliriz ona bakmamız lazım diyor.

Hanımla benim hissiyatım da şöyle, 1-2 senedir oğlum-kızım nasıl gidiyor bir ihtiyacınız var mı diye sormamışlar, ne yanımıza gelmişler ne hanımın ailesini aramışlar, şimdi gelmişler hiç bişey yokmuş gibi bi tatlı alır tanışırız diyorlar.

Ben dedim ki anne bu insanlar size kırgın. Kırgın olmalarına rağmen ne hanım size kötü davranıyor(ki annemin başta -neredeyse- evden kovmuşluğu var), ne surat yapıyor, ne de şimdi eliniz boş bile gitseniz onların ailesi size bir terbiyesizlik falan yapar.

Ama en azından önemsediğinizi düşünecek bir şey alalım yani kayınbabama gömlek, eve kullanışlı bişey vs.

O da bize fark etmez nasıl dersen dedi ama aklıma bişey de gelmedi. Yani kaç yıllık evde oturuyorlar, eve fincan takımı alsak vardır, yemek takımı alsak vardır, bu tarz şeyler biraz yeni eve geçene alınır ya çok uyduramadım.

Üstte bahsettiğim durumlar da göz önünde bulundurularak, ne götürülür sizce?

 
anlatıklarına göre çelik yelek filan götür her an lazım olabilir.


  • ayseee  (12.10.23 13:47:29) 
@ayseee, :D niye öyle bir anlam çıktı ki şimdi hiç bişey yokmuş gibi gitsek bile onlar da gayet güzel karşılar. Öyle tavır alan, kinci bir taraflarını görmedim. En kötülük yapmış kendi akrabalarını bile hürmetle karşılıyorlar.

Baklava yaptırıp götürelim dedim ama kayınbabam yiyemiyor diye vazgeçtim.

Hanıma sordum, ben bilemem şimdi ne diyeyim ayıp olur bişey istemek diyor.
  • ananiyimioguz  (12.10.23 13:53:36 ~ 14:00:16) 
gömlek almak nedir ya saçmalık olur. bi tatlı bi de aşırı şık bi vazo, biblo gibi bir şey alsınlar bari. ayrıca olan olmuş biten bitmiş. düzeltmek istiyorlar demek ki. az çok hat.ırlıyorum sizin olayları


  • elorelia  (12.10.23 13:58:40) 
@elorelia, evet bir yanım öyle diyor, bundan sonrasına bakalım diyor sonuçta iyi kötü bir şey yapmaya çalışıyorlar.

diğer yanımda da kızgınlık/kırgınlık devam ediyor. yani şey gibi "e tamam şimdi geldiniz ne yapalım unutalım mı geçmişi" diyor ama.. böyle düşününce de o zaman geçmiş hiç silinmeyecek biz mi tavır yapalım ölene kadar..

onlar da diyomuş bişey yapmasak suç yapsak da kabul görülmüyor en iyisi biz geri dönelim hiç muhatap olmayalım sdjfsg

Ama işte sanki şimdi hiç bişey olmamış gibi yapamıyoruz o önceden hissettirdikleri veya yaptıkları yanlarına kalmış gibi oluyor. Aslında bişey olmamış gibi yapıyoruz yapmasına da içimizdeki burukluk ve öfke kalıyor bir yerlerde.

zamanla aşarız umarım. tavsiye için teşekkürler, mantıklı bir gezip bakalım o tarz ürünler satan yerlere.
  • ananiyimioguz  (12.10.23 14:21:10 ~ 14:27:52) 
Neden istemediler ki? Bence tatli, guzel bir ev hediyesi alsinlar. Ya da kayinvalideye şal falan


  • Kahvedesu  (12.10.23 14:28:33) 
@Kahvedesu, uzun hikaye :( önceki duyurularımda vardır.

Annem de pek normal bir dönemden geçmiyordu.
Ben evlenicem, çoğu şey okey ama sizin bu amaca yönelik bir planlamanız, hazırlığınız oldu mu, düğün için ayırdığınız bir bütçe var mı, bişeyler takabilir miyiz, diğer eve geçebilir miyiz vs. diye sormam başta ters etki yaptı. Kız mı istiyor bunları, parada malda gözü mü var a getirdi konuyu. Hayır anne ben soruyorum evlenicem ya hani elimizde neler var ona bakıyorum diyorum anlamıyor.

Sonra tamam madem öyle bir durum yok biz yolumuza devam ediyoruz dediğimizde de bu kızın şusu böyle şusu şöyle diye sürekli bir kusur bulmaya çalıştılar. Benim gönlüm yok ne yapıyorsanız yapın.. a getirdi sonra işi. Benim hemen evden gidiyor olmam da ufak bir travma yarattı büyük ihtimalle. 26 yaşına kadar birlikteydik sonuçta.

Neyse sonra biz yaptık ettik her şeyi, şimdi de hmm tamam düşündüğümüz gibi değilmiş diyorlar.

E o kadar dedikleriniz yaptıklarınız ne oldu. Hemen sineye çekilmiyor. Ben bir karar verdim saygı duyun demiştim, hayır vermemişsindir kandırırlar seni bu kadınlar çok fenadır... a getirmişlerdi konuyu bu da onur kırıyor tabi sanki o yaşıma kadar totalde 8 yıllık bir ilişki geçmişim olmamış gibi.
  • ananiyimioguz  (12.10.23 15:35:22 ~ 15:59:50) 
Gomlek cok mantıksiz. bakir bi sekerlik gibi bi sey alin ev hediyesi, sus esyasi tarzi bi sey olsun. bakir samdan da olabilir. anneniz cok biliyosa onu da bilir de siz de mahcup olammak icin caba gosteriyosunuz anlasilan. makul olsun diyosunuz baklava, cikolata, seker, lokum vs mantıklı. gomlek falan mantiksiz onu siz cok isterseniz adamin dogum gununde falan alin ya da babalar gunu


  • mess  (12.10.23 15:58:01) 
[]

Mental sağlık ve stresten kaçınma için gelecek planları

Bu konuda geleceğe dönük ne gibi planlar yapıyorsunuz, doğa içinde yaşam vb gib ülkede yaşam vb gibi

Teşekkürler.


 
Uzak gelecek planım doğası güzel köy olmayan denizden uzak sakin bir ilçeye yerleşmek.
Yakın gelecek planları da haftada bir kaç kez ormanda yürüyüş veya bisiklet. Ses gürültü görüntü vb her türlü kirlilikten her hafta bir miktar uzak kalmak için aktivite planları yapıyoruz yani. Gelecek kontrolü o kadar da kesin olmadığı için günü kurtarmak mantıklı geliyor. Zengin olup bir köye villa yapayım bu arada yaşam enerjimi satayım kafası çekici gelmiyor hiç bana. Ülkemizde bir sıkıntı yok sorun büyükşehir insanlarının stres yükü bence.

  • hasmetizm  (11.10.23 08:59:21) 
Egede nüfusu yüksek bir ilçede yaşıyorum. Büyükşehirde büyüdüm Ankarada okudum.Trafik muabbeti olmasa kesinlile büyükşehirde yaşarım ama bu artık planlarım arasında değil.Tarla toprak işlerini sevmem 20 dönüm tarlamız var çiftçilik bana göre değil.Havalimanına yakın sahil kasabası gelecek planımda var.Fırsatım olsa Türkiyede yaşamak istemem ama şu an öyle bir seçeneğim yok.


  • mikahakkinen  (11.10.23 19:12:06) 
[]

Kaç tane arkadaşınız var

Bu öyle sabah kalktım şunu yaptım, bunu yedimden öteye gitmeyen sohbetleri yaptığınız insanlar değil. Böyle onlarca var zaten.

Kötü hissettiğimiz zaman aradiginiz,
Travmalarınizi paylasabildiginiz
Manevi olarak Sırtınızı dayayabileceginiz
Hakkımızda kötü düşünmediğinden emin olduğunuz
Sizi asla -tartisma sirasinda dahi- rencide edecek şeyler söylemeyecek
Sizi mevcut ozelliklerinizle kabul eden

Vb vb

Kaç tane arkadaşınız var

Kaçını 30 yasindan sonra edindiniz

 
Bende hiç yok gibi. Zamanımın çoğu iş harici yalnız geçer.

Hoşa giden şeyleri değil de ister istemez toplumda herkesin bildiği ama herkesin dillendirmediği olumsuz gerçekleri ifade etmekten dolayı sanırım.
Ne de olsa toplum içinde herkes dürüst,temiz,saygıdeğer(!)
İyilikler bile artık gönülden değil, karşılığında alınacak şeyler için yapılır hale geldi.
Bu aslında, kir bulaşmış bir alış veriş.

Neyse.. yine de tavsiyem,
30-35 yaşa kadar vakti olan o tür değerli insanları arasın bulsun. Yoksa sonrası zaten daha zor olur.
  • diyecevaplandı  (10.10.23 20:43:24) 
4 max


  • olaylar olaylar  (10.10.23 21:01:12) 
sıfır.

30 olmadım daha
  • Erestor  (10.10.23 21:23:42) 
1- 3
2- 0

  • akhenaten  (10.10.23 21:24:45) 
hiç yok, 29


  • mark greg sputnik  (10.10.23 21:33:26 ~ 21:33:37) 
4-2


  • mor oje  (10.10.23 21:40:17) 
0.

Ablam ve kız kardeşim olduğu için hiçbir zaman en yakın arkadaşa ihtiyaç duymadım.
  • ruhen hastayim ben  (10.10.23 22:18:05) 
4.
Biri lise, 2si üniversite, 1'i de 28 sonrası.

Henüz 30 olmadım.
  • Amaranta ursula  (10.10.23 22:53:41) 
bahsettiğiniz tüm kriterleri sağlayan dört kişi sayabildim. bunlardan ikisiyle 21, ikisiyle 29 yaşımda tanışmışım.

bir de çok iyi dost olabilecekken flört olaylarına girip ziyan ettiğim insanlar var.
  • sailor  (10.10.23 23:00:25 ~ 23:01:19) 
2


  • zimbirik  (10.10.23 23:42:14) 
Kaç tane arkadaşınız var
> yazdığınız anlamda 1 tane, üniversiteden..

Kaçını 30 yasindan sonra edindiniz
> 0
  • tabudeviren  (10.10.23 23:52:50) 
eski bir arkadaşım var ama onu da dert keder konularında aramam. Hiç yok maalesef.


  • kondansator  (11.10.23 00:13:04) 
kendileri icin bo$ kagida imza atabilecegim 4-5 kisi var.

hepsi 30 oncesi, en az 15 senedir tanidigim elemanlar.
  • cooperr  (11.10.23 07:01:08) 
Yaşlandıkça azalıyor. Benim 5-6 tane.


  • prole  (11.10.23 07:39:27) 
3_1
Not: Birisine hazmedeceğinden iyi veya kötü davranınca bozulur. Bu üç kişiyle ayarlarımızı biliyoruz. Kaçırdığımızda otomatik fabrika ayarlarına dönebiliyoruz. Saygı duymadığınız insanlarla arkadaşlık etmeyin.

  • sadegazoz  (11.10.23 10:42:33) 
5 kişi var. 1 tanesini 30'dan sonra edindim. 1'i üniversiteden. Kalan 3'ü, 20'lerin ortasında çalıştığım iş yerinden.


  • inawen  (11.10.23 11:14:55) 
1 tane, çocukluk arkadaşım.
+ annem ve eşim
+ kızım :)
  • snd88  (11.10.23 11:38:21) 
1 tane var. Tanıştığımızda 29 yaşındaydım bir yılla kaçırdım hahaha


  • peki madem  (11.10.23 13:53:03) 
eskiden 4 5 taneydiler, şu an bilmiyorum 1 2 galiba. yakın arkadaşlarımla zor dönemlerden geçiyorum. evet hepsiyle aynı anda


  • Mossy  (11.10.23 23:00:45 ~ 23:02:29) 
30larıma yeni geçtim
ve hiç yok.

  • alaimisema  (12.10.23 10:55:00) 
2 tane. Henüz 30 değilim


  • jjimyl  (13.10.23 19:29:07) 
[]

kadınlara soru: bir erkek sizin yanınızda heyecanlanıyorsa

eli ayağına dolaşıyor, saçmalıyor, kızarıyor bozarıyor..
dolayısıyla hoşlanma olduğunu anladınız. bu durumda ona bakışınız nasıl olur?

hoşunuza gider mi, acınacak bir durum olarak mı görürsünüz?

 
Niye aciyayim ki? Cok tatli bi duygu. Acimam icin sevilecek biri olmadigima inanmam gerekir benim bakis acima gore


  • mor oje  (10.10.23 17:21:27) 
Yakışıklıysa hoşuma gider


  • personaa  (10.10.23 17:21:49) 
Hoşlanıyorsam hoşuma gider hoşlanmıyorsam Allah’ın eziği derim.


  • yenibirgüzelnick  (10.10.23 18:01:24) 
Hoslaniyorsam hosuma gider. Hoslanmiyorsam herhangi bir his belirmez, fikir olusmaz, en fazla gulumser gecerim.


  • nic cage  (10.10.23 18:25:33) 
bana hitap etmez hayirdir kardes ilk defa mi bayan goruyorsun diye dusunurum malesefkk


  • mess  (10.10.23 20:21:43) 
Güzel bir şey, kaldı mı öyle erkekler.


  • babemsi  (10.10.23 22:25:36) 
hoşlanıyorsam hoşuma gider ama çok da şapşaloza bağlamasın


  • Mossy  (11.10.23 22:56:10) 
çok insanca bulurum, sempatik gelir.


  • elma  (12.10.23 12:53:15) 
duygum nolursa olsun, hoşuma gider. acımak ne kelime!? :)


  • cccbehzatccc  (12.10.23 20:11:48) 
[]

Nazar konusu

Nazar var mı yok mu tartışmasına girmeden merak ettiğim bir şeyi sormak istiyorum.

Instagram'da sevgilinizle fotoğraf paylaştıktan sonra aranızın bozulduğu oldu mu?

Sevgilisi olmayanlar, Instagram'da mutlu sevgili fotoğrafı görünce öff diyor musunuz ya da benim neden sevgilim yok deyip kıskançlık yapıyor musunuz?

Thx.

 
Bazen instagramı bir açıyorum karşımda tanımadığım yamuk yumuk bir adam. Meğer karısı kendi hesabından kocasını paylaşmış “hayatım <3” diye. Böyle şeylerle dalga geçiyorum.

Daha önce yaptığım kavganın suçunu hiç instagrama atmadım.
  • ruhen hastayim ben  (10.10.23 08:50:42) 
Kavganın suçunu instagrama ve nazara hiç atmadım.

İnstagramda foto paylaştıktan sonra “kesin nazar değecek” diye düşünüyorsan kendini kavgaya daha açık hale getiriyorsundur ister istemez. Sonra da çıkan kavgayı nazara bağlamak çok kolay. Ama asıl nedeni kendini gerçekleştiren kehanet diye isimlendiriliyor. Bir çeşit şartlanma yani. Doğa üstü bir nedeni yok. Tamamen psikolojinle alakalı.

İnstagramda mutlu fotolar görünce hööf demiyorum çünkü herkes hayatının fragmanını paylaşıyor orada. Filmin kendisi bok gibi olabilir yani. Fragmanı allayıp pullamak kolay. Gerçeği yansıtmıyo yani.
  • zimbirik  (10.10.23 09:09:21) 
Nazar yok, biri digerini sevmiyordu idare ediyordu. Çocuk inatla devam etti. Bir de üstüne insta da kızı ve iliskiyi ifşa etti.
Kız sonunda patladi. Mesele bu

  • kimilolo  (10.10.23 10:15:02) 
iliskiyle alakali degil de mesela gezip tozarken paylasim yaparim, sanki her sey yolunda gibi gozukur, öyle tepkiler alirim ama arkada bin tane belayla ugrasiyorumdur. nazar degil real life


  • mess  (10.10.23 11:17:07) 
İster nazara inanın isterseniz de inanmayın ama her şeyi sosyal medyada paylaşmak doğru değil bana göre, bunun çok sebebi var


  • Rao  (10.10.23 17:36:40) 
Bu yaşıma kadar normalde hiç nazara inanmayan adamdım. Hiç huyum değildir ama 2 ay önce sosyal medya hesabımda muhabbet kuşumun oynarken ki fotografını paylaştım. Gayet saglıklı sevecen konuşan bir kuştu.İnanır mısınız Evin içindeki muhabbet kuşu yarım saat ya oldu ya olmadı can çekişe çekişe öldü hiç bir şey yapamadım. Ondan beridir aklımda bu nazar konusu korku yaratan bir şekilde kalmıştır. Rahmetli ninemin bir sözü vardı : Nazar insanı mezara, hayvanı kazana koyar diye. Ben bu işin dini kısmıyla değil de kötü enerjiyle alakalı oldugunu düşünüyorum


  • limonlu eksi  (10.10.23 17:39:02) 
Kedimi ne zaman instagram'a koysam başına bir şey geldi, sıklıkla da göz enfeksiyonu olarak döndü. Kedimde hem iyi hem kötü nazarı (ya da "göz değmesi" diyelim) o kadar gözlemledim ki artık net olarak inanıyorum buna.


  • silverleaf  (11.10.23 10:32:39) 
[]

basit bir diyalog

bir konuda bilgi almak için soru sordum
sorduğum kişinin deneyimleri üzerinden kendim için çıkarım yapacaktım
cevaplayan kişi de benim tecrübemi merak ettiğin için değil kendin için sormuşsun anlamına gelecek bir cümleyle bitirdi
(neden sorduğunu şimdi anladım gibi)


bu durum sitem içeriyor mu
konuyu abartmaktan ziyada empati/psikloji açısından fikirlerinizi öğrenmek istedim :)

 
sitem icerip icermedigini bunu soyleyen kisi disinda kimse gercekten bilemez. burada alacaginiz cevaplarin tamami kendi hayat deneyimlerimiz uzerinden varsayimlarimiza dayanir.
bu konuda benim varsayimim, karsinizdaki kisinin deneyimini merak etmeden, onu paylasmasi icin alan yaratmadan, ben ne alabilirim diye sormussunuz ve dinlemissiniz, karsinizdaki de bunu anlamis. durum tespiti de olabilir, sitem de olabilir. eger surekli insanlardan ne alabilirim diye 'dinliyor', ki bu dinlemek olmuyor, alan acmiyorsaniz, karsinizdakinin de deneyimi sizle bu yonde ise sitem etmis olabilir. zira, beni de, bana ve yasantima alan acmadan, bir sey alma enerjisi ile dinleyen insanlar da beni rahatsiz ediyor ve paylasimimi azaltiyorum. alan acarak sadece dinlemek 'bence' cok zor bir sey degil.

  • songforsomeone  (09.10.23 15:22:53) 
[]

Şu eylemleri nasıl yorumlarsınız?

!Düzenledim!

Geçenlerde saygıdeğer oyuncu bir beyefendiyle tanıştım. Ellili yaşlarda kendisi. Yaklaşık 30 yıldır evli, karısına da sürekli methiyeler düzüyor. Herkesin tanıdığı, sevip saydığı bir insan ki pek çoğunuz da ismen tanıyordur diye düşünüyorum.

Kendisinin bir Twitter hesabını buldum. Profiline kendi fotoğrafını koymuş ama dikkatli bakılmasa o olduğu anlaşılmayacak gibi bir fotoğraf. Zaten ismi de yazmıyor.

Artık tanış olduğumuz için takip edeyim dedim, o da takip etmeye başladı beni. Fakat bu saygıdeğer beyefendi sürekli çıplak kadın fotoğraflarının bulunduğu tweetleri rt yapıyor, yorumlar yazıyor ve isminde nudes vb. kelimeler geçen hesapları takip ediyor.

Hani gizli bir çaba da değil, açık açık yapıyor. Aynı hesapta karısını, akrabalarını ve yakın arkadaşlarını da takip ediyor zaten.

Biraz hayal kırıklığı oldu bende açıkçası. Entelektüel, derin, hüzünlü, çok farklı olarak resmedilen (ve kendisi de o tonda konuşup davranıyor gerçek hayatta) bir adamın ergen çocuk gibi sürekli çıplak kadın paylaşmasını ve beğenmesini garip buldum. :/

Beyefendinin bu eylemleri hakkında siz ne düşünürsünüz?

 
Yanlışlıkla beğenmiş ya da paylaşmış olsaydı eğer anlaşılır bir durum ama bilinçli bir şekilde sanki bundan ekstra bir avantaj sağlıyormuş gibi paylaşması baya tuhaf. Saygınlığı konusunda benim açımdan bir şey değişir miydi, belki biraz. Saygın bir beyefendi olmanın aksi yönde bir dışavurumu olacaktır :)

Karısını arkadaşlarını ilk başta takip edip, hesabı diğer emelleri için kullanmaya başlayınca takipten çıkarmayı unutmuş olabilir. Hatta bir mesaj atıp bak yanlış yapıyosun demek kötü fikir değil :)
  • beyfendi  (07.10.23 20:51:32) 
Toplum icinde veya onunde durtulerine hakim olamayan herkes gozumden duser, san sohret fark etmiyor. Gormeden bile saygim bitti artik her kimse.


  • nic cage  (07.10.23 20:55:35) 
adamın içi dışı bir demeki :) hani derler ya favori yazarınızla tanışmayın diye sen de adamı kafanda fazlaca romantize etmişsin

adam hakkında da arzuları da olan sıradan bir insan diye düşünürüm
  • freebird5406_2  (07.10.23 20:59:09) 
Nic cage +1

Böyle şeylerden hiz hazzetmem.
  • playing star again  (07.10.23 22:05:19) 
İnsanların muhatap olmadığım yönleriyle alakalı pek bir şey düşünmüyorum. Ellili yaşlarda 30 yıllık evli bir oyuncunun beğendiğim dizi filmi varsa izlerim, yoksa kapsama alanım dışında.


  • akhenaten  (07.10.23 22:15:55) 
takip etmesini yadırgamazdım. benim de çok sevdiğim bir şirket sahibi ve entelektüel bir tanıdıgım var. kendisi de ailesi de çok düzgün insanlar. instagramda takip etmediği çıtır yok.

ama çıplak kadın fotograflarını rt ediyorsa ve bundan rahatsızlık duyuyorsan takip etmeyi bırakabilirsin.

adamın bu eylemleri hakkında pek bir şey düşünmem. tiyatrocuların hepsi biraz garip kafalarda bence. pek şaşırmadım açıkçası ve umursamazdım ben
  • abelardo  (08.10.23 14:01:50) 
entelektüel birinin cinsel güdüleri yok mu sanıyorsunuz? :D herkes yapıyor bu tarz şeyleri. belki bunları rahatsız edici bulmadığı için açık açık yapıyor. benim de gerçek hesabım olsa, entelektüel yazılar yazdığım hesabımda rt bile yapardım bazı çıplak fotoğrafları :D gerçek hayatta da öyleyim çünkü ve farklı biri gibi de görünmeye çalışmıyorum.


  • hknty  (08.10.23 15:30:56) 
[]

bu akşam-gece ne yapayımn?

Selamlar, yaş kırk, cinsiyet erkek. bu soruyu on yıl önce sormazmdım, kendimi dışarı atıp takılmayı sevdiğim irish publarda iki üç bira içer, gece de rock/metal canlı müzik yapan (taksim pulp, eski taksim dorock vs) yerlere giderdim. şimdi nere gidem bilmiyorum. en önemli kriter mekan girişyinde damsız almıyoruz beyefendi demeyecekleri bir yer olması. kadıköy ağaç evde yaptılar bunu. kadıköy, beşiktaş, taksim tarafları için tavsiyelere açığım, teşekürler




 
kadıköy satranç okulunda güzel sakin bir vakit geçirilebilir.
alkol olsun derseniz, rakı içilir sakince kadıköyde.

  • erty_ksk  (07.10.23 20:32:12) 
ne yaptın? :)


  • abelardo  (08.10.23 14:03:43) 
[]

intikam iyi bir sey mi kotu bir sey mi?

Biri bize bir sey yaptiginde unutmali miyiz? Yoksa bizde benzer bir sekilde denk bir sey yapmali miyiz?

Etik ve ahlak acisindan da degerlendirebilirsiniz


 
Ben kendime yapılmasını istemediğim birşeyi başkasına yapmam.

Biri bir hata yaptıysa yutmak zor iş. Birşeylerden ödün veriyorsunuz. İçeriğine göre hareket ederim hep.

Yani tamamen örnek; sevgiliysem ciddiyse devam istemediyse eyvallah derim. Daha kötüsü yaşanmadığı için devam ederim. Yada söz verdi tutmadıysa, kârdır derim. Sonuçta tüm insanlar değerli şeyleri ellerinde tutamıyorlar. Ama yalan söylendiyse, yüzleşirim. İçimdekileri söylerim ve bir daha dikkate almam.
  • baldan kaymak  (06.10.23 23:19:58) 
bir faydası olcaksa, fazla efor gerekmiorsa, pskilojik açıdan yormayacaksa yapılabilinir
zaten yaşatılan yaşanır

  • bir soru sorcam  (06.10.23 23:22:31) 
Ingilizce varsa su videoda cok detayli bir sekilde masaya yatiriliyor bu sorun:
www.youtube.com

  • hot potato  (06.10.23 23:41:45) 
bence unutmak enayilik

ama intikam alma duygusunu sürekli taşımak çok yıpratıcı

kafaya takmamak, zamanı ve sırası geldiği zaman golü atıp intikam almak en güzeli. ne de olsa intikam soğuk yenilen bir yemektir. intikam duygusunu sıcak bir şekilde uzun süre taşımak kötü bir şey

etik ve ahlak açısından değerlendirmedim
  • abelardo  (07.10.23 00:20:28) 
intikam, hukukun üstün olmadığı, düzgün uygulanmadığı ülkelerde daha çok hissedilen bir duygu bence..

Eğitim ve hukuk sistemi düzgün işleyen bir ülkede intikam hissi serserice bir his...
  • digits  (07.10.23 12:00:26) 
siz bir eylemde bulunmuşsanız bile kişi yaptığının karşılığı bir şekilde , bir zamanda bulacaktır, eğer buna inanıyorsanız, rahatlarsınız, eğer degilse enerjinizi kurban etmeye hazırsınız demektir


  • Rao  (07.10.23 12:17:22) 
İntikam iyi bişey mi kötü bişey mi? - kötü bişey

İntikam alır mıyım? Yapana, yapılana, bana etkisine göre değişir. Yapmam diyemem. Psikolojimin ne kadar bozulduğuna da bağlı olarak değmez deyip çok affetmişliğim var.
  • naksidil  (07.10.23 12:51:03) 
birinin bize bir şey yaparkenki ruh hali ve koşullarını muhakkak değerlendiriyorum kendi adıma. hepimiz insanız, bazen hiç farkında olmadan, gayet insani içgüdülerle de başkalarını üzüp kırabiliyoruz. hayat ve insan psikolojisi lineer bir çizgiden oluşmuyor. böyle durumlarda niyete odaklanıyorum ben. gerçekten insani bir tökezlemeyle mi yaptı o davranışı, yoksa bir irade göstererek bıçağı sokup üstüne bir de çevirdi mi. davranış derken gündelik yaşama dair şeylerden bahsediyorum bu arada.

insani bir tökezlemeyse bu konudaki kırgınlığımı, kızgınlığımı düzgün ifadelerle paylaşıyorum. karşı taraf yapıcı biriyse iletişim ve paylaşım onarılıyor, yapıcı değilse elenip gidiyor, bu durumda da zaten çok umursamıyorum.

irade göstererek bana o hareketi yaptıysa, şiddet veya öfke sorunu yoksa yine düşüncelerimi kısa ve öz, tartışmaya ve spekülasyona kapalı bir şekilde paylaşıp iletişimi sonlandırıyorum. bahsettiğim problemleri varsa, tartışmaktan beslenen negatife odaklı biriyse, benim düşünce ve duygularımı paylaşmam, öfkemi yansıtmam beni daha büyük bir kaosa, toksik bir zemine, seviyesiz bir noktaya çekeceği için sıfır tepkiyle iletişimi derhal sonlandırıyorum. bir süre kendi içimde öfkemi, kırgınlığımı taşısam da bununda bir deneyim olduğunun idrakiyle bunları ardımda bırakıyorum. bunları taşımak çok gereksiz yükler olarak geliyor bana.

bu yazdıklarımı her seferinde tabi ki %100 uygulayamıyorum ama mümkün mertebe bu yol haritasıyla ilerlemeye gayret ediyorum.
  • Phoebe  (07.10.23 15:06:33) 
ben alıyorum bir akrep burcu olarak, ben almazsam ilahi adalet alıyor.


  • babemsi  (08.10.23 00:18:24) 
[]

ayakkabı stoğunuz var mı kaç tane var?

bi ben mi hiç giyinmediğim ayakkabılara sahibim merak ettim sevdiğim modelleri aldım ama fırsat gelmedi henüz sb.




 
Benim bi an boş bulunup aldığım, ama sonra yıllarca hiç giymediğim bi sürü ayakkabım var. Boş boş yer kaplıyorlar dolapta. Belki bi 20 tane vardır.

Edit: aynısı tişört, pantolon, gömlek vs. bilumum tekstil ürünleri için de geçerli. Alışveriş yapmayı sevmediğim için bunalıp, ilk elime geleni alıp çıkıyorum dükkandan, sonra kullanmıyorum, kalıyorlar öyle.
  • plutongezegendegilmi  (05.10.23 23:40:50 ~ 23:42:19) 
0


  • playing star again  (06.10.23 00:08:37) 
1 botum var. Diğer ayakkabım öldü. Kışı botla geçireceğim. Yani 0.


  • Bir cebinde das kapital  (06.10.23 00:39:45) 
stogum 0. Normal kullandigim sandalet/yazlik/kislik seklinde ayakkabilarim var.


  • hot potato  (06.10.23 00:42:57 ~ 00:44:34) 
copculuk denince de ben. sadece kendi aldigim ve giymeyeceklerimin yaninda es dostun giymedigi verdigi ayakkabi, canta coplugum var. eviniz kucukse stres kaynagi disinda bi vasfi yok


  • mess  (06.10.23 09:33:02) 
Bot ve spor ayakkabım var. Bir tane de terlik.


  • allah yazdiysa bozsun  (06.10.23 10:40:06) 
hiç giymediğim ayakkabılarım yok, stok gibi tutmuyorum yani. ama yazlık kışlık yedeklerim hep var. hepsi yıllar içinde alınmış bazıları daha az giyilmiş bazıları daha çok giyilmiş ama sağlam şeyler oldukları için tutuyorum, atmıyorum, illa ki lazım oluyorlar. sizinki gibi güzel diye alıp kenarda beklettiğim yok. ama bu şekilde ayakkabı alan insanlar tanıyorum, siz tek değilsiniz :)

bende tekstil ürünleri var bu şekilde. severek alınmış ama yeri gelmeyip bir türlü giyilememiş elbiseler falan özellikle.
  • nimberjack  (06.10.23 15:20:26) 
1-2 tane ayakkabim olur genelde. Bot falan sevmiyorum. Yaz kis farketmeksizin spor ayakkabi giyerim. 2 tane gayet yeterli.


  • roe  (06.10.23 15:37:09) 
Hayatım boyunca yaz için bir çift, kış için bir çift olmak üzere iki çift spor ayakkabı ve çok yağmurlu günlerde giymek için bot şeklinde 3 çift ayakkabıdan fazlasına sahip olmadım açıkçası. Durmadan ayakkabı alan insanlar da bana tuhaf geliyor. Hadi duruma göre bi tane resmi davetlerde giymelik ayakkabı gibi daha ekstralar da alınabilir ama mesela tişört değiştirir gibi işe giderken farklı farklı ayakkabılar giyenler garip geliyor. He yargılamıyorum tabii bu da bir keyif yani sadece benlik değil.

Kışlık ayakkabım biraz eskidi, havalar iyice soğumadan bir çift almayı düşünüyorum. Onun dışında belki seneye de bir yazlık alırım. Botum daha idare eder.
  • nundu  (06.10.23 15:54:16) 
cevap yazan arkadaşlar erkek sanırım, kadınım ayakkabı stoğum var, hiç giymediğim spor ayakkabılarım, klasik ayakkabılarım, sandaletim vs.. vardır. beğendikçe alırım, bazı markalarda sürekli giydiğim modeller var, yeni renkleri çıkınca onları alırım nasıl olsa bir gün giyerim.


  • benaslinda  (06.10.23 16:27:04) 
uzun zamandır yeni ayakkabı almıyorum diyebilirim ancak buna rağmen kullanmaya başladığım 6-7 çift spor ayakkabım, minimum 10 civarı sandaletim, 3-4 tane mevsimlik daha resmi ayakkabım, 7-8 farklı botum var. bunlar dışında da yıllar önce alıp sıfır durumda bekleyen 2-3 bot, 1-2 sandaletim ve 2 çift de converse im duruyor günün birinde giyerim diye. bunlara rağmen ben genelde 1-2 ayakkabıya takılıyorum haftalarca saedce onları giyiyorum. onlar giyilmeyecek duruma gelince diğerine geçiyorum genellikle. benim yaptığım aslında stok değil de yeni aldıklarımı benimseyip sevmem uzun sürüyor.


  • hypathia  (06.10.23 17:18:22) 
[]

Ev arkadaşının sevgilisi

Ara sıra gelip kalıyor diyelim, bazen 2 3 haftada bir gün bazen de daha sık gelip birkaç gün boyunca kalıyor. Kaldığı süreçte odadan sadece tuvalete gitmek için çıkıyor, onun dışında su almaya bile çıkmıyor. Yemeği odada yiyorlar vb. Evde siz varken duş falan almıyor. Bu kişinin varlığından rahatsız olur musunuz?




 
olurum, evde yabancı biri olunca nefes almasa bile insan kendi evi rahatlığında hareket edemiyor


  • freebird5406_2  (05.10.23 17:26:19) 
birisinin bana dis kapinin mandali muamelesi yaptigi her yerde rahatsiz olurum. belli bir yastan sonra eger finansal olarak mumkunse yalniz yasamak en sagliklisi.


  • cooperr  (05.10.23 17:37:42) 
Yani bu olabildiğince rahatsızlık vermeme çabası iyi niyetini gösterir ama uzun süre kalması can sıkıcı olabilirdi.2-3 hafta uzun bi süre


  • olaylar olaylar  (05.10.23 17:44:57) 
"Ev arkadaşıyla" yaşadığım yerde bu kadarından rahatsız olmam.

Evde gayet rahat hareket etmeye başlarsa rahatsız olurum. Rahat hareket derken, örneğin gürültü patırtı artarsa ya da ortak alanları sanki evde yerleşik biriymiş gibi kullanmaya başlarsa rahatsız olurum.
  • akhenaten  (05.10.23 17:45:28) 
akhenaten +1

belli ki size saygılı, iyi niyetli şekilde minimum miktarda rahatsızlık vermeye çalışıyor.
ortak alanlarda hiç zararı yok. ev arkadaşınızın odasına da müdahale etmeye girer dahası.
  • patronaj1  (05.10.23 17:51:02) 
@olaylar olaylar 2-3 hafta kalmıyor, bazen 2 3 haftada bir gün geliyor, bazen haftada 2 3 gün geliyor belli olmuyor.


  • Mossy  (05.10.23 17:54:38) 
Rahatsız olmam, zaten rahatsız etmemek için baya özen gösteriyorlar gibi. Senin mutfağı banyoyu bir yeri kullanmanı kısıtlayacak veya rahatsız hissettirecek davranışı varsa o zaman rahatsız olunur.


  • nhk ni youkosu  (05.10.23 18:08:49) 
Olmam herhalde.

Ama ben duş alacağım zamanı ona göre belirliyorsam olurum. Absurd bir durum.

Kadın olsaydım kesin rahatsız olurdum.
  • baldan kaymak  (05.10.23 19:27:27) 
en azından benim tecrübeme göre ev arkadaşlığıyla ilgili bütün meselelerde kuralları baştan nasıl koyarsanız öyle devam ediyor. siz bir kere tamam gelsin dediğiniz anda olay buna dönüyor. ben olurdum, eve iki kişi çıktım sonuç olarak haftada 2-3 gün üçüncü kişiyi görmek istemem ama bir kere tamam demişsiniz. yine de sizi olabildiğince rahatsız etmemeye çalışıyormuş. yine de evde ev arkadaşınız varken bile istediğiniz her şeyi yapamayabiliyorsunuz -en basitinden sesli bir şekilde müzik açıp dans etmek gibi- üçüncü bir kişi olunca da aynı rahatsızlığı hissetmeniz normal, hissediyorsanız.


  • black holes in the sky  (05.10.23 19:45:22) 
Para varsa bu rezillik çekilmez. Ev arkadaşlığı zaten kötü bir şey üzerine sevgilisi geliyor.


  • ruhen hastayim ben  (05.10.23 20:12:22) 
Bu anlattigindan rahatsiz olup ev arkadasini yollarsan yerine gelen eskisini cok aratir o kadar soyliyeyim.


  • hot potato  (05.10.23 20:31:25) 
Ruhen hasta biraz abartmıyor musun sen de :d


  • Mossy  (05.10.23 20:50:51) 
Ev arkadaşının eklentisi gibi olduğu için rahatsız olmazdım, tam tersi ben ev arkadaşımın her arkadaşıyla konuşmak zorunda değilim sonuçta.


  • sanguine  (05.10.23 21:06:21) 
yarın öbür gün senin sevgilin geldiğinde sen de aynı haklara sahip olacaksın. %80 öğrenci evinde de bu işler böyle ilerler. bir dönem sevgilisi olur ilk aylarda gelir kalır vs. yani geliyor 10 gün gitmiyor desen, içiyo ses çıkarıyo desen anlarım ama şu durumda senin kendi çekingenliğin dışında seni rahatsız edeceği bir olay yaşanmıyor.


  • orpheus  (05.10.23 21:06:47) 
Sen erkeksin ve ev arkadaşının kız arkadaşı iki seks arası senle de muhabbet etsin mi istiyorsun, boşta bekar arkadaşı vardır belki? Böyle bi rahatsızlık mı? Yoksa sen kızsın ve evde bir adam var yiyeceğime içeceğime ilaç katıp bana tecavüz eder mi diye mi rahatsızlık?


  • sifir  (05.10.23 22:28:53) 
Ev içinde fazla dolaşmayarak, göze görünmeyerek gösterdikleri saygının aynısını cinsel aktivitelerinin ses sınırları konusunda da gösteriyorlarsa eğer gayet tolere edilebilir bir şey. Rahatsız olacağımı sanmıyorum.


  • beyfendi  (05.10.23 22:55:31) 
Benim eski ev arkadaşımın sevgilisi de böyle geliyordu, haftada en az 3 gün gibi, duş da alıyordu hahahaha. Ben de kendim odaya kapanmıştım evde. Yemekleri falan da dışarıda yiyip geliyordum çünkü ikimiz de çalışıyorduk ve ben geldiğimde ev arkadaşım mutfakta ikisine yemek yapıyor oluyordu (mutfağımız çok küçüktü). O zaman çok takmayıp idare ediyordum ama şimdi yalnız yaşıyorum ve geri dönüp düşününce ne saçma işmiş diyorum.


  • peki madem  (06.10.23 10:51:09 ~ 10:54:16) 
@Mossy, bu sizin sevgiliniz mi oluyor? :)


  • banach  (07.10.23 00:12:49) 
Valla beni rahatsız eder. Sevgilisi olan birlikte ev tutabilir. Hem sevgilisiyle yaşar hem de kirayı bölüşür.


  • roe  (07.10.23 00:18:40) 
[]

Kıskançlık krizi sonrası

Kız arkadaşım benden önce kendisi ile görücü usulü evlenmek isteyen kuzenini tabii ki reddetmiş fakat kuzeni ve ailesi fransada yaşıyorken buraya da ziyarete geliyorlar. Annesinden bunların geleceğini öğrenmiş ve bana haber verdi. Tabii ki adamın ayağına ket vuracak halim ve kız arkadaşımı bu sebeple suçlayacak durumum yok kıskançlık yapıp. Fakat bunu duyunca akrabası olması nedeniyle “onunla görüşecek misin diye sordum.
Bu arada öylesine bir ilişki değil bizimkisi, evlilik planlıyoruz.

Her neyse, soruya cevaben bana “bilmiyorum” dedi ve ben sinirlenmeye başladım. “Hayır” dese benim için hiçbir problem olmayacak şekilde konu kapanacaktı fakat bilmiyorum diyerek, zoraki de olsa beni zor durumda bırakacak (daha önce de benzer sorunlar yaşadık) bir şey.
Facetime üzerinden konuşurken kendime engel olamayarak normalde hiç yapmadığım bir şekilde suratına telefonu kapattım. Daha sonra bana zaten görüşmeyeceğini fakat kendi evlerine gelirse görüşmek zorunda kalacağını falan söyledi.

Kendisi de benim gibi çok kıskanç biri. 10 dk cevap vermesem başlıyor işin yoktu neden yazmadın ne yapıyordun demeye. Ben böyle bir durumda kalmak istemediğimi söylüyorum ama tamam deyip yine benzer ve başka bir durumun içinde buluyorum kendimi. Biliyorum büyük bir sorun değil ama kıskançlığıma bu konuda engel olamıyorum. “Ben çocuğu umursamıyorum neden sorun ediyorsun” dediğinde daha çok sinirleniyorum. Etraf zaten sapık dolu.

Neyse, siz olsanız nasıl davranırdınız? Çok mu tepki veriyorum?

Edit: soru silindi tekrar ekledim.

 
ben olsam soruyu size gelirlerse çok muhattap olmazsın di mi diye sorup ön alırdım. siz biraz yanlış yerden girmişsiniz sanki.

fakat şu noktada çok fazla üstüne gitmeyip dillendirmeden ilerlemek daha sağlıklı görünüyor. sonuçta akrabalık var ve yurt dışından gelinecek denk gelme mecbur olacaktır. üstüne çok giderseniz ters tepebilir.
  • golgi aygıtı  (05.10.23 00:28:44) 
İletişim problemi olmuş olabilir mi? Anladığım kadarı "ben görüşmeyi tercih etmem ama akrabamız olduğu ve eve misafir olacağı için isteğim dışında mecburi bir görüşme olabilir" demek istemiş. Bu görüşmenin olmamasına yönelik bir fikriniz varsa onu iletirsiniz. İletişime kapalı olmak evlilik sonrası da çok problem yaratabilir bence.


  • havadakarada  (05.10.23 01:01:18) 
Kız arkadaşınızı ne sebeple suçlayacak durumunuz yok anlayamadım. Yani bir akraba grubu uzak bir yerden ziyarete geliyor diye mi suçlayamazsınız? E tabi ki suçlayamazsınız? Yoksa görüşmek durumunda kalabileceği için mi suçlayamam dediniz, ancak suçlamışsınız davranışınızla.

Gördüğünüz gibi içinde olduğunuz durum standartların dışında. Bu kişi yabancı biri değil, kız arkadaşınızın çevresinin bir parçası. Bu ilişkiyi bunun farkında olarak sürdürmelisiniz. Bu durum ne kadar normaldir, ne kadar değildir farklı bir tartışma konusu, sizin sorunuz bununla alakalı olmadığı için hiç değinmeyeceğim ama eğer bu ilişkiyi bu durumu sorun ederek ilerletmeyi düşünüyorsanız bu durum yıllar boyunca bir problem olarak tekrar tekrar karşınıza çıkacaktır. Yani kız arkadaşınız özellikle bu misafirliklere eşlik etmese bile bu durum her gündeme geldiğinde daha bir yük olmaya başlar.

Kız arkadaşınız sizden bu geçmişini gizlememiş, kız arkadaşınız bu kişiyi de istememiş zaten. Aynı şekilde kız arkadaşınız bu ziyareti de gizlememiş. Bence üstüne düşeni yapmış. Bu şartlar altında kıskanıyor olmanız anormal değil, ancak bu kıskançlıktan doğan hislerinizi sinirli şekilde karşıya yansıtmanız anlamsız geldi bana.
  • akhenaten  (05.10.23 08:08:33 ~ 08:11:16) 
çok tepki veriyorsunuz. standart erkek niteliklerinden negatif yönde uzaklaşıyorsunuz. hayır dese sonra kuzeni ve ailesi annesinin evine gelse size yalancı durumda kalacak. toksik bir ilişkidesiniz ve ilişkinizi acilen düzeltmeniz gerektiğinin de farkındasınız.


  • gold gold gold  (05.10.23 08:52:10) 
hayır demesini beklerdim ben yaşıyor olsaydım, Fair olmamış hissederdim sizin paylaştığınız yanıt gibi bir yanıtı ben alıyor olsaydım.

Görüşeceğim ama böyle şeyler olmaz, biz buluşalım mı? demesi normalde duymam gereken olurdu bence.
  • baldan kaymak  (05.10.23 09:16:14) 
Abartmışsn, çünkü 20-26 aralığında olan ve sevgilisi olduğunu bilmeyen akrabalar tarafından bir kız için görücü olunabilir bu çok çok normal, bana ve kız kardeşlerime de haber gelmişti yurtdışındaki akrabalardan vs.ama annem şu an evli olduğum eşimi bildiği için yok diyordu, (bu arada ben kim haber göndermiş vs onu bile hatırlamıyorum şu an) konu kapanıyordu, o zamanlar türkiye tatiline geldiklerinde bizim eve gelseler ne yapacağız mecbur misafiri ağırmak zorundasın.
Ha ben gidip bana haber gönderen adamla bize geldiklerinde başbaşa görüşemem yürüyüşe filan gidemem ya da bir yerde buluşup oturamam bu mümkün değil zaten. Ama aileler öylesine oturmaya gelmiş, çay içmiş bi yemek yenmiş gitmişler bunda bişey yok.

Dediğim gibi zaten okul bitmisse 22den sonra her kıza haber gelir yani gelmeyen yoktur bence. He haber gelmesi de ailelerin ısrarı ile olan bi şey konu kişilerin konuşup görüşmesiyle olN bi şey olmadığı için kız yok istemiyorum diyince olay kapanır kimse hatırlamaz bile bi daha.
  • turuncu tonlarda  (05.10.23 09:44:42) 
Cenaze değil, düğün değil, zorunlu bir hal değil, toplu bir organizasyon değil. Kıza talip olmuş kişi ve ailesi ile kızın ailesinin misafirlik durumu bu. Haliyle kabul edilemez. Yorumları okuduğumuzda “e akraba neticede ne yapsın” falan diyenleri görüyorum. Sapla samanı karıştırmaktır bu. Akraba ise akrabalığını bilip akraba gibi davranılacak. Hem kıza talip olup, hem de iş olmayınca akraba ayaklarına yatılmayacak. Bu ikisini bi kere ayıralım.

Ben (elemanın da gelip gelmeyeceğini sormadan) öncelikle ailesine onların misafir olarak çağırılmamasını söylemesini ister ve beklerdim. Bunun için koşullar uygun değil ise, misafirlik süresince evde bulunmaması yahut ortaya çıkmaması, her ne olursa olsun o insanlarla (yalnızca kuzen değil aile de talip oluyor unutma) kesinlikle muhatap olmamasını ister ve beklerdim.

Dediğim gibi talip olduktan sonra, karşındakine “kadın” gözüyle baktıktan sonra, statün artık değişiyor. Eski işyerinde sevgiline yazan ama reddedilen adamın misafirliğe gelmesiyle AYNI şey bu. Yurtdışıymış, akrabaymış geç artık. (Bir de burada bile bitmek Üzereyken senelerce Avrupa’da yaşayıp hala daha kuzenine talip olabilmek nasıl bir cehalet, nasıl bir köylülüktür? İnsan biraz olsun etrafına bakmaz mı? Bunlar kafa diye ne taşıyor?)

Hasılı, makul olan aslında hiç gelmemeleri. Ama eğer buna müdahale edemiyor ise kız arkadaşın kendisini izole etmekle YÜKÜMLÜ. Kendisi rahatsızlık duymayacak yahut sabır gösterebilecek olsa bile sana karşı sorumluluğundan ötürü böyle yapmalı. Yok ayıp olur, yok babam kızar falan gibi şeyler söylerse kendisine de ilişkisine de saygısı olmayan, sınırlarını belirleyemeyen bir insanlar karşı karşıyasın demektir. Yarın öbür gün ailesi evliliğine de burnunu sokacak cesareti bulur.

Kesinlikle abarttığını düşünmüyorum ve eğer kız bu hassasiyetlere karşılık vermez ise pekala da kızılacak şeyler var. İlişki karşılıklı sorumluluklar da demek aynı zamanda.

Eleman eve geldiğinde sessiz sessiz içinden neleri hesap edeceğini anlatıp seni ekran başında deliye döndürmeyeyim. Ya onlar gelmiyor ya kız görünmüyor. Bu kadar net.
  • hüseyin aga  (05.10.23 10:12:53) 
Bu durumda eğer akraba tarafı hala evlilikte ısrar etmiyorsa, talebinden vazgeçmişse, görüşmelerinde bir sıkıntı yok. Herkes, herkesle evlenmek isteyebilir. Taleplerini dile getirmişler, kız arkadaşınız reddetmiş, konu kapanmış.

Çok gereksiz bir kıskançlık olmuş.


.
  • kartallar yuksek ucar  (05.10.23 12:24:41) 
@
Görücü usulü şu. Akrabaları çocuklar doğduğundan beri zaten fransada. Bu yüzden çok yakın değiller. Tabii ki biliyorlar birbirlerini ama görücü usulü teklif bu yanıma daha çok uyuyor olsa gerek.

Ayrıca hayır dendikten sonra konu kapanmış. Benim takıldığım nokta kendini adamdan izole etme/etmeme noktasında hemfikir olamamamızdı.
  • Unde bach canim  (05.10.23 13:03:56) 
toksik bir iliskiye donmus, iki taraftan
bu kadar kiskanclik, gereksiz sanki

  • foster  (05.10.23 14:17:03) 
@tnz evet daha ailesiyle tanışmadım, kız arkadaşıma güveniyorum zaten. Ama erkek tarafının bu akrabalık ilişkisini suistimal ederek yavşaması ihtimali var. Kendisini tanımıyorum ama bazı erkekler maalesef böyle. Daha önce de iki yan dükkan sahibinin taciz etmeye çalışması nedeniyle polislik oldu. Hiçbir zaman bu olaylardan dolayı kendisini suçlamadım hatta destekledim. Çünkü hiçbir suçu yoktu. Hatta çocuk birkaç gün hapis yatıp çıktığında bile “başka bir iş bul lütfen” demekle yetindim. O da kabul etti fakat hiç bir girişimde bulunmadı ve ben de kendisine bu yönde baskı yapmadım. Bu arada çalıştığı yer akrabasının restaurantı ve orada yönetici olduğu için daha korunaklı diye de çok baskı yapmadım. Başka yerde patronu bile sapık çıkabilir. Her neyse ben sadece bilmiyorum lafına takılmıştım. Mesela “ben buluşmam/buluşmak istemem ama zoraki denk gelebiliriz dese yine anlaşılabilirdi. Bir de biraz gülerek söyledi bunu kıskanç olduğumu bilerek sanki inadına söyler gibi gelmişti.


  • Unde bach canim  (05.10.23 14:28:23) 
[]

Nasıl tepki vermeliyim? Alışveriş eş durumu.

Nasıl anlatsam eşimin tüm isteklerini karsılamaya çalışıyorum yogun tup bebek dememelerimiz oldu vs vs.

Alisverisi cok seviyor ama artık abarttigini dusunmeye başladım

Önce bir güneş gözlügü aldık osse marka güneş gözlugu aldık sonda hawk aldı şimdide rayban alcam diye tutturuyor. Tabi ben fittirdim 2 tane var ihtiyaç degil abartma artık diye. Ama kafaya koymuş alacak

Yeni eve taşındık nakliye, tadilat boya vs 30 bin çıktı cebimden portmanto yaptiriyorum oda 16 bin. Mutfak tadilatı banyo derken 60 bin gidecek.

Tutturdu dyson alalım v10-11 model bakarız dedi, nisan ayı gibi elime 12 gram altın geçecek demez mi bana bilezik yapalım üstüne para koyup.

Tüm taşınma sürecinde diş teli tedavisine başladık 15 bin tutacak taksitli halde

Telefonu donuyor kapanıyor dyson yerine telefon alalım tlf daha acil ihtiyaç diyorum hayır dyson istiyorum. Tlf idare eder diyor biliyorum ki 3-4 ay içinde tamamen açılmayacak

Bitmeyen istek ve alışveris listemiz var. Artık sinirlenmeye başladım nasıl bir tavir almalıyım. Kendime ait özel bir harcamam yok ama eşimin harcama durumu dusunduruyor.

Alabilecek maddi durum olsa bile birikim yapmamız lazım artı bu surecte tup bebek harcamamiz olacak bir dunya

Hastane masrafinin boş yere gitmesi beni sinirlendiriyor. Diş teli çok elzem degildi neyse dedim. Biraz uzun oldu ama bu örneklere ek irili ufaklı seylerde var. Eşim çalışmiyor aileden eskiden gelen zenginlik vardı şimdi kendi ailesi normal yani.

 
Kardeşim yanlış anlama 2 arkadaşım var. Biri bu sebepten boşanma aşamasında ikincisi de 2 çocuk olduğu için kafası karışık. Bu harcama muabbeti seni yoruyorsa ilerde daha büyük sorun olur. Ayrımcılık cinsiyetçilik muabbeti vs. Bilmem ama bayanlar bu çocuk yapma muabbetini kullanabiliyor. Sürekli bu ilişkide veren taraftaysanız, bir kaç kez vermeyi kesin tepkisini ölçün.


  • mikahakkinen  (03.10.23 10:45:48) 
Neden çalışmıyor. İşi varken işsiz kalabilir, bu ayrı bir şey ama çalışmamak 2023 yılında mantıksız bir şey. Çalışma konusunu çözün önce.


  • dissendium  (03.10.23 10:53:55) 
Gitsin çalışsın yahu insan utanır böyle habire kocasının eline bakmaya. Hangi devirde yaşıyoruz adam getirsin ben yiyeyim diye bir şey mi var.

Tüp bebek olayını da tekrar gözden geçirin bence.
  • kaptan maydanoz  (03.10.23 11:04:14) 
@dissendium tüp bebek tedavimiz devam ediyor, belirgin bir yapabilecegi iş meslek vs yok.


  • Fritz-X  (03.10.23 11:07:06) 
Bazi duygusal ihtiyaclarini alisverisle kompanse ediyor gibi geldi bana yani bu surecteki duygularla bas etme bicimi olabilir. Bisey almak yerine bi terapiye baslasa daha iyi olur sanki


  • mor oje  (03.10.23 11:11:03) 
Meslek yok ama olabilir. Kasiyer olabilir. Kursa gidebilir. Okul okuyabilir. Hayatının sonuna kadar çalışmadan yaşaması her şeyden önce kendisi için kötü bir şey. Kadının çalışması, kimseye muhtaç olmaması önemli bir şey. Bu bakış açısı artık kalmadı. Bunu değiştirmeniz gerekiyor. Çocuk olunca masrafınız artacak. Çocuk hep aynı kalmıyor. Bez parası bir süre sonra okul masrafına dönüşüyor. Çalışmasına engel bir durum yoksa çözüm çalışması.


  • dissendium  (03.10.23 11:24:02) 
mutfak masrafı + parti-time harçlık ver gerisine karışma
biriktirip alsın

  • bir soru sorcam  (03.10.23 11:29:39) 
Çalışmıyor olmasını anlarım. Kendi alanında iş bulamamıştır ama gereksiz harcamaların bir açıklaması yok. Ömür boyu onun istediklerini mi yapacaksınız? Yapmazsanız ne olur mesela?


  • Kahvedesu  (03.10.23 11:31:43) 
kesinlikle çocuk yapma. eşine iş bulmasını, kazandığı paraya göre harcama yapması gerektiğini anlat. 1 sene bak duruma kezbanlığı devam ederse boşan.


  • ayseee  (03.10.23 11:51:30 ~ 11:52:29) 
Bu tip kadınlara bebek gibi davranılması çok saçma. Karşınızda yetişkin bir insan var. Bir şeyleri düşüncesizce istemek tutturmak vs çocuk davranışıdır. Bunun için karşınıza alıp özel olarak konuşma yapmaya ikna etmeye gerek yok bence. Ne kadar kazandığınızı biliyor olmalı, ona göre isteklerde bulunması gerekir. Kendisine yetişkin olduğunu hatırlatıp gereksiz harcamalara hayır demeniz yeterli olmalı.


  • dfn4  (03.10.23 12:31:41 ~ 12:33:49) 
yukarıdakiler +1 ve de belirgin bir mesleğinin olmaması hiçbir zaman olmayacağı anlamına gelmez ki. ben de şu an mezun olduğum bölümün işini yapamıyorum ve vasıfsız işçi konumuna düştüm bir süre. idareten bulduğum bir işte çalıştım sonrasında hızlıca bir nitelik kazanmaya çalıştım ve bir profession edindim. hele ki sizin maddi desteğiniz varken bunu yapması daha kolay. hayatınızın sonuna kadar başka birinin bitmek bilmeyen arzularını tatmin etmeye mi kendinizi adayacaksınız? ha diyorsanız ki zaten çocuk olunca eşim bakacağı için meslek edinmesine falan gerek yok, o kısmı bilemem.

Önerim: bence birkaç sefer elinizdeki parayı kendi isteklerinize ve ihtiyaçlarınıza ayırmak istediğinizi, bir güneş gözlüğü de kendinize almak istediğinizi ya da ihtiyacınız olan pahalı bir şeyi alacağınızı falan söyleyin. bir sana bir bana gibi. bakalım ne tepki verecek. ona göre aksiyon alırsınız.

ya da tüp bebek olayını askıya alma fikri mantıklı ama bu nasıl söylenir, ilişkiye zarar verir mi bilemiyorum. kenara para koymadan çocuk olayını düşünmenin sizi kaygılandırdığını, çocuğa güzel bir gelecek sunmak istediğinizi ve bu şekilde savurgan harcamalarla bunun mümkün görünmediğini falan açıklayabilirsiniz.

ikisi birbiriyle çelişen öneriler oldu ama hangisini yapsanız sonuçta belirleyici bir tepki alacaksınızdır zaten.
  • Mossy  (03.10.23 13:04:14 ~ 13:06:55) 
İnstagram hesaplarınızı silin beraber bence, instagrama fotoğraf koymayınca masraflar ciddi oranda azalıyor bilginiz olsun.

Belirli bir harçlık verme fikri en makul olanı +1

"Paranız varken gereksiz eşyalar alırsanız, paranız yokken gerekli eşyaları satmak zorunda kalırsınız" gibi bir söz vardı, israftan kaçının. Bunu karınıza da anlatın, gereksiz küçük harcamalar yapmamayı parayı biriktirip mantıklı harcamalar yapmayı önerin.

Mesela "birikim yapalım sana araba alırız" diyin, kandırmayın tabi cidden birikim yapınca alın mesela.
  • John Bloor  (03.10.23 13:18:20) 
birlikte oldugunuz kisinin duygusal kapasitesi ve olgunlugu, sizin duygusal kapasitenizin ve olgunlugunuzun gostergesidir.

neden sadece kadin sorgulaniyor anlamis degilim, meslegi olmayan, calismayan ve calismayi dusunmeyen ama cok harcamak isteyen (ya da neyse iste) biri ile evlendiyseniz bu beklentiler ve bu hal tavir size normal geliyor olmali. ya da bunlari, bir aile butcesi olacagi, harcamalarin nasil yapildigi/nasil yapilacagi ya onceden konusmus olmaniz lazim ya da rahatca konusabiliyor olmaniz lazim. tanimadan mi evlendiniz? evlilige hazir mi degildiniz? bence bunlari dusunmekle baslayin. birine kapasitesinde olmayan bir seyi dusunmuyor ya da yapamiyor diye sinirlenmek yerine ben neden boyle biriyle birlikteyim, benim kapasitem ve durusum ne diye sormak daha guzel bir baslangic olur.
  • songforsomeone  (03.10.23 13:52:38 ~ 13:53:07) 
buradan aldığınız yorumlarla eşinizin neyi doğru neyi yanlış yaptığına karar vermeyeceğinizi umarım. kim bilir nasıl bir ilişki dinamiği vardı da eşiniz çalışmıyor. dışardan kadın erkek çalışsın demek güzel ama ne neden oluyor ya da olmuyor bilmiyoruz. zaten eşim çalışsın mı diye bir arayış veya soru da görmedim. belli ki böyle bir beklenti yok, belki de buna uygun ortam ve koşullar da yok. o yüzden eşe yüklenmenin anlamı yok.

eğer bütçenizi zorlayan ve gittikçe ağırlaşan bir yük oluşturmaya başladıysa eşinizi karşınıza alıp bunu konuşacaksınız. şu şu isteklerin bizi şöyle etkiler, şunu şunu yapmasan tüp bebek için elimiz daha rahat olur, hiçbiri olmasa da birikime ihtiyacımız var o yüzden harcamalarımızı kısalım. başka bir sorun yoksa veya anlayışsız biri değilse herhalde bu konuşmadan sonra bir değişim olur. yok olmazsa ve sorun da devam ederse (ve eşinizin sağlığı çalışmasına imkan veriyorsa) o zaman sevgili eşim acaba sen de çalışsan daha mı iyi olur ekonomik olarak elimiz de güçlenir temalı bi konuşma yaparsınız. hiçbir şekilde orta yolu bulmaya çalışmıyorsa da geçmiş olsun, umarım zaten bunları bilerek evlenmiş ve birbirinizi böyle seviyorsunuzdur.
  • nic cage  (03.10.23 14:07:30) 
Buradan yorumla hareket etmeyin +1
eşinide dinlemek lazım
Şu an çocuk işini öteleyip işleri yokuna koyun
İşleri yoluna koymadan çocuk yapmayın
  • basond  (03.10.23 19:40:50) 
patolojik bir alisveris bagimliligi var. cocuk olursa cok daha berbat bir hal alacak zira cocuga alinacak cok daha fazla ivir zivir var gelisme surecinde, yetiskinlere gore. direkt ayril demiyorum ama en azindan cocuk isini bir daha dusun.


  • hot potato  (03.10.23 19:47:16 ~ 19:47:32) 
Babasının prensesi miymiş yoksa onyomani mi?
Onyomani konusunu araştırın.
HAYIR demeyi öğrenin.
Sorunu çözmeden çocuk yapmayın. Çözemezseniz boşanın.
  • Tina  (04.10.23 00:20:17) 
ne kocalar var ya sürekli şaşırıyorum mehmet şimşekvari bir kocayla yaşıyorum.

biz wishlist oluşturuyoruz. sırayla alıyoruz ihtiyaçları.

ben de ev çok tozlanıyor dikey süpürge istiyorum diye ağladım ahahahaah gitti araştırdı benimki bosch series 6 aldık 5700 liraya iş görüyor çok memnunuz.

bence eşiniz tüp bebek tedavisi mental yorgunluğunu alışverişle atıyor. alışveriş bağımlılığı çok kötü bir şey.
  • Hallegadola  (04.10.23 08:56:20) 
sıkıntılarını kimi yemeğe vuruyor kimi alışverişe.


  • parka  (04.10.23 10:16:37) 
[]

Bugun nasıl vakit geçirdiniz?

Sb. Evdeyken neler yapıyorsunuz? - çamaşır falan filan dışında.




 
Ev isi nerdeyse hic yapmadim, hepsi de bana bakiyor shshsjsj. Podcast dinledim, videocast izledim, kitap okudum (2 tur), kedimle oynadim, candy crush oynadim, sosyal medyada takildim, yagmuru izledim.

Ben bugunden raziyim, bayagi dolu dolu oldu. Bi de ev isi veya film/dizi ekleniyor iste. Onlar kaldi. Mubi’den bi film izlerim herhalde.
  • mor oje  (01.10.23 18:16:32) 
biz pek evde zaman geçiremiyoruz evi otel gibi kullanıyoruz.

sadece pazarları komple evde olabiliyoruz.

o da film/dizi/youtube, xbox ve cilveleşme ile geçiyor eğer dışarı planı yapamadıysak.
  • ananiyimioguz  (01.10.23 18:25:14 ~ 18:25:30) 
Bosch'un 3. Kitabini bitirdim.
Generation kill kitabina başladım.
3 km kostüm.
In our time podcastini dinledim.
Hanimla temizlik yaptik, Şimdi tuvaleti temizliyorum. Ardından şömine için odun keseceğim stok olsun diye.
  • logisticsmanager  (01.10.23 18:30:19) 
Geç uyanma
Kahvaltı
Antrenman
Hafta içi için yemek yapma
Yüzeysel temizlik
Akşamımı aylak aylak geçireceğim tüm hafta bunun hayalini kurmuştum
  • ruhen hastayim ben  (01.10.23 18:35:55) 
Sabahtan akşama toplanti. Simdi de ucagin rotar yaptigini ogrendim. Lanet bir sehirde havalimaninda bitkin bi halde ucagi bekliyorum.


  • nic cage  (01.10.23 19:13:54) 
Tembellik tembellik temizlik müzik. Sonra metroya gidip midye aldım şimdi de midyeli pilav yapıyorum


  • kisa  (01.10.23 19:22:33) 
sabah cocugu tekvandoya goturdum, sonra hanima teslim ettim.
simdi ofise geldim biraz calismam lazim.
isim bitince bir dukkana ugrayip tahta parcasi alacam.
sonra eve gidip garajin cati arasi kapagini yapacam, kapagi kirdim kis gelmeden duzeltmem lazim.
  • cooperr  (01.10.23 19:30:09) 
Saat 11de uyanma, 1-2 saat tembellik. Öğle yemeği. Biraz ps5'te oyun sonra cem yılmaz'ın son filmini izledim, biraz daha tembellik ve sanırım biraz uyudum da arada. Çamaşır ve bulaşık ve şimdiye ulaştım. Akşam yemeği yiyesim yok pek, bu saatten sonra da sosyal medya, dizi vs yapıp günü bitiririm


  • nundu  (01.10.23 19:30:51) 
Çok erken kalktım. Eker i run’a gittim 4 gibi eve geldim. Bişeyler yiyip uyudum biraz önce uyandım. Günüm böyle geçti.


  • naksidil  (01.10.23 21:01:02) 
Gezdim.


  • dissendium  (01.10.23 22:20:01) 
çamaşır dışında diğer temizlik işleri ve uyku


  • cccbehzatccc  (01.10.23 23:02:54) 
Kahvaltı
Yürüyüş, market alışverişi
Kek yapma,
Akşam yemeği hazırlığı,
Dizi izleme
Yemek yeme,
Yürüyüş,
Maçı olan arkadaşları izlemeye halısaha,
Nette, takılma
Kitap okuma ve yatış.
  • Amaranta ursula  (01.10.23 23:15:17) 
Dünden boğazım acıyordu güne hasta uyandım. Ihlamur limon vs klasik içecekten yaptım. Biraz sağa sola yığılıp halsiz halsiz takıldım. Sonra eşimle do not disturb ı izledik. Çok beğendim tam da havaya uygundu yağmur sesi ve puslu havayla iyi gitti. Sonra ilaç aldım ve yemek yedik. Dünden temizlik yapmıştım bugün yapmadım ama ütü bekliyor mutfak ayaklandı yürüyo, toplayamadım. Güya makalemi yazacaktım ama hastalık planımı bozdu. Biraz youtube a bakıp uyuyacağım.


  • buzbebek  (02.10.23 00:21:51) 
[]

Böyle bir ortamdan nasıl sağ çıkılır?

Selamlar, bir önceki duyurumda genç, yakışıklı bir abimizin bana orantısız kur yaptığını ve nasıl düşünmem gerektiğini sormuştum. Birtakım gözlemler sonucunda durumun tam olarak öyle olmadığı anlaşıldı. Daha tehlikeli ve sıkıntılı mevzular söz konusu gibi ve kendimi ne şekilde koruyacağıma tam olarak karar veremedim.

Şimdi size olan biteni kısaca özetleyeyim. Bir öğretmenler odası düşünün, 8-10 kadınız, iki kişi evli, iki kişi inanılmaz içine kapanık ama diğerleri gayet iletişime açık ve nitelikli, sağlam kadınlar. Hayatta aradıklarını bulamadıkları için bekarlar ve çoğunun sağlıklı bir flörte ve karşılıklı yoğun bir etkileşime ihtiyacı var.

İşte tam bu noktada bu yakışıklı abimiz devreye giriyor ve adeta eve düşen yıldırım gibi bu dişil enerji sığınağına bütün erkeksiligi, flörtözlüğü ve umut tacirligiyle iniyor. Ben biraz bu işlerin kompedani olduğum için adama benimle iletişim kuracağı, flört edeceği alan yarattım. Benle bir pasını attı. O ivmeyle diğer hanım ablalarla da muhabbet etmeye başladı odada. Adamın dokunduğu hayat doluyor, umutlaniyor. Bütün bu olup biteni izlemesi sapık bir zevk verse de bir tık, aşırı yorucu. Ve bu abi yoğun flörtü ve zamansız ilgisiyle beni de manipüle ediyor. Adama en yakın kadın ben olduğum için diğer kadınlar benle aralarını iyi tutmaya çalışıyor sonrasında. Gün içinde bütün enerjimi bu azmisliklar almaya başladı.

Bu ortamdan kendimi nasıl çekip çıkarırım?

Teşekkürler.

 
O adamı umursama ve bambaşka ortamlara açıl ablam.


  • sifir  (30.09.23 13:23:01) 
E siz de dahil herkes halinden memnun görünüyor, niye telaş yaptınız?


  • beyfendi  (30.09.23 13:35:17) 
Ben halimden hiç memnun değilim ki, onun için akıl arıyorum burada.


  • sekizdokuzon  (30.09.23 13:37:16) 
Yatıp hayatınıza devam etmek sizin psikolojinizi bozacaksa iletişimi minimuma indireceksiniz yapacağıniz şey bu.

Böyle adamlarla sadece yatılır, gülünür, içilir, ciddi bir şey konuşulmaz.
  • sanguine  (30.09.23 16:17:22) 
Abi, küçük büyük demeden her çiçekten bal almak isterken siz diğer çiçeklerin ayak altından çekilmesini istiyorsunuz.
Yaş farkını da düşünürsek ilerde üzülmemek için abimizden uzaklaşmalısınız. Bırakın diğer çiçlere yönelsin.

  • Tina  (30.09.23 17:23:54) 
@Tina: aynen, olay rekabete dökülürse ben kaybederim muhtemelen. O topa hiç girmemem lazım. Sürekli kanka, bro mu çekeyim, iş çıkışı çağırdığında işim var diyeyim ama çok da soğuk yapmayayım ki üzerime çok düşmesin gibi bir uzak durmaktan bahsediyoruz değil mi?


  • sekizdokuzon  (30.09.23 17:42:36) 
Çünkü tuhaf bir bağlılığı da var bana. İlgim başka bir şeye kaysin istemiyor. Yani onun klasmanında güzel, bakımlı, o kadar genç olsam bir dk düşünmezdi. Kafalar inanılmaz uyuşuyor, bir saniye sıkılmıyoruz yan yana. Ama işte abimiz çok kadın görmemiş, gül bahçesine düşmüş, benle yetinmez yani. Benim bu denklemden kendimi ona hissettirmeden usul usul çıkarmam lazım.


  • sekizdokuzon  (30.09.23 17:48:34) 
Ben sizin bu denklemin dışına çıkmak istediğinize ikna olamadım.
İşyeri arkadaşları arası ilişki bana hep yanlış gelmiştir.
Hele ki öğretmenler odasında.
Bir de örnek olmanız gereken gözlerin hep her hareketinizi didiklediği konumunuzu düşününce tamamen yanlış buluyorum.

Size akıl verebilecek yetkinlikte de görmüyorum kendimi.
  • Tina  (30.09.23 18:25:37) 
Allah kuran çarpsın ki istiyorum, Kur'an'a el mi basayım? Bir de öğretmenlerin libidosu, özel hayatı yok mudur sizce? 12 senedir bu isteyim6, çalıştığım her yerde insan tabiatı gereği böyle meselelere şahit oldum. Her meslekte, insanın olduğu her yerde olduğu gibi.

Konu başka yerlere gidiyor, ben nokta atışı taktikler almak için açmıştım duyuruyu. Teşekkür ederim zamanınız için.
  • sekizdokuzon  (30.09.23 18:31:01) 
Libido ve özel hayat konusunda sanırım yanlış ifade ettim kendimi. Aynı hukuk bürosunda çalışan avukatlar ilişkisini de, aynı üç harfli markette çalışan kasiyer ilişkisini de yanlış görüyorum.
Dünyada her gün bulunmak zorunda olduğunuz mekan dışında da çok fazla erkek var.

Nokta atışı tavsiye olarak Abiyi bir gün dışarıda bir yere çaya davet edersiniz. (Seninle kesinlikle alakası yok da bir dedikodu geldi kulağıma, konu onunla ilgili. Ben iş arkadaşlarımı kardeş olarak görüyorum ama sanırım farklı gözlerle bakmışlar. Çok rahatsız oldum. Lütfen bugünden sonra iş ilişkisi dışında asla görüşmeyelim.) dersiniz. olur biter.
  • Tina  (30.09.23 19:22:51) 
elemani friend-zone'a alacaksiniz. birakin diger kadinlarla ne yapiyorsa yapsin.


  • banach  (01.10.23 00:19:50) 
123456789• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.