elde macbook pro 2015 var ama canavar gibi ısınıyormuş dota-2de.

2013 yılından beri dota oynamıyorum ama artık daha az çalışıp böyle oyunlara falan vakit ayırmak istiyorum.

dota-2 oynayacağım , belki arada counter oynayacağım bir pc veya laptop almak istesem ne almalıyım? nasıl almalıyım?

macbook kullandığımdan beri hiç bilgisayar falan toplamadım.
hazır bilgisayar mı almak gerekir? ve toplamak mı gerekir? aşağı yukarı kaç kuruş tutar (ekran var.)

tercihen 2k ekranımda oynamak istiyorum bu arada.

selamlar.

markamızın adını kullanarak bir ajanda basıyorlar (biz de aynı isimli bir ajanda basıp bunun marka haklarını almış ve başka yerde basılıp satılamayacağına dair bilmem nelerini almıştık).

biz bu arkadaşlara ihtar çekmek istiyoruz ancak bunun avukatlık ücretinin 1300tl olduğunu söyledi patent firması. bu bize çok uçuk geldi.

bu ihtarı kendimiz de çekebilir miyiz? çekebilirsek nasıl çekeriz? 1300tl bi ihtar için uçuk ötesi bir rakam değil mi?
(avukatlığı küçük gördüğüm için falan demiyorum bunu. kendi hakkımızı savunmak için 1300tl mi ödeyeceğiz)

kredi çekmek istemediğim için bu tutarlar arası arıyorum, yani aslnda bu aralığı aşabilirim ama tercih etmiyorum yalnızca.

otomatik vites olmasını istiyorum, eşim de ben de acemi sürücüyüz yani biraz kırılıp dökülecektir araç bunu da göz önüne alırsak; %95 şehir içi kullanım için hangi aracı önerirsiniz?

citroen c1'lerin falan var, yarı otomatik diye geçiyor ama onun farkı ne onu bile bilmiyorum. debriyaja basmak zorunda kalmadığım sürece her şeye fitim.

macos için ne kullanıyorsunuz httrack yerine?

(httrack = bir websitesini komple download etmeye yarayan program)

yeminle kafayı yyiecem. telefondan bağlanıyorum şuan internete, icloud 6gb'lık desktop'ı upload ediyor. hiçbir şekilde durduramıyorum.

senkronizasyonu iptal edersem "biligsayarından silinir bak" diyor.

ne yapacam nasıl durduracam bu işi??? upload etmesin soktumun icloudu.

sorum olacak bir iki tane;

1. şimdi benim üstüme 4 tane kredi var. hepsini sorunsuz ödüyorum, zaten 3 tanesi temmuz ayında kapanmış olacak.

2. kendi adıma şahıs firmam var, aylık 20bin tl civarı ciro yapıyor, sigortalı olduğum bir işten 5800tl net gelirim, diğer işten 1500tl net gelirim var. şuanki aylık kredi ödemelerim; 2700tl.

3. eşim var, onun aylık net gelirim 4100tl civarında. üstüne kredi vs. yok.

maddi koşullarımız bunlar.
30bin tl civarı nakitimiz mevcut, 1-2 ay sonra bunu 40bin tl'ye, daha sonra 45-50bin tl'ye çıkarabiliriz ama biz daha erken almak istiyoruz. beklemek yerine, o aradaki süre için krediyi çekip daha erken alalım diyoruz.

tahminen 35bin tl civarında nakit, 35bin tl de kredi çekip araba almayı planlıyoruz ancak ikinci el olacak.

aha bu şartlarda 35bin tl kredi çekme ihtimalimiz var mıdır?
yoksa çok mu zordur? yoksa ikinci el araç için çekilen kredinin tüketici kredisinden farkı yok mudur? (yani normalde sıfır araç için sana "zaten araç alıyor ödeyemezse alırım altından" muhabbeti oluyor ve bu sayede daha rahat kredi çekilebiliyor ya, ondan sordum)

ben arabalardan hiç anlamam. araba bakarken de sadece tipine bakıyorum, o da dış görünüşü. iç konforundan falan da anlamıyorum ve muhemelen bu yüzden hep yanlış arabalara bakıyorum.

mesela şu fiat 500l'nin hatchbag'leri hoşuma gidiyor bu sıralar.

www.sahibinden.com

aha linkin ide atayım. ama bu arabanın ne eksiği vardır, bana ne sorun çıkarır, aldıktan sonra neyine pişman olurum bilmiyorum.

%90 şehir içinde, %10 şehirler arasında kullanılacak. otomatik vitesli araba bakıyorum kısaca.

genelde insanlar polo falan öneriyor ama polo'nun tipi o kadar çirkin ki, o arabaya bakmak istemiyorum.
bütçem de aslında 70bine kadar ama çıkabilriim de belk, belli olmaz.

ne önerirsiniz ya?

şimdi bir klasörüm var,

bu klasörün altında 20 klasör var,
20 klasörün her birinin altında 10'ar klasör var.

bu 10'ar klasörün altında da 3'er 4'er resim var.

benim istediğim şey de şu: her klasörün altındaki resimleri 1.jpg, 2.jpg, 3.jpg diye isimlendirsin.

örneğin;
tchuck klasörü altında; 1.jpg, 2.jpg, 3.jpg olsun.
tchuck3 klasörü altında; 1.jpg 2.jpg, 3.jpg olsun.

vs. vs.

bunu yapmamı sağlayacak bir program neyin var mıdır?

bunlarda hangi özelliklere bakmak gerekiyor?

bütçe vermeden soruyorum: en tavsiye edeceğiniz model ve marka hangisdir ve niçin bunu tercih ettiniz?

vergi dairem birkaç ay önce değişti.

3-4 gün önce garanti bankası internet şubeden "kdv" ödeyeyim dedim.
girdim, isteğe bağlı ödeme yapmamı söyledi.

yaptım.

bugün farkediyorum ki yanlşıkla eski vergi dairesi kodumu girerek ödeme yapmışım.
halbuki yeni vergi dairem farklı.

sorun olur mu? olursa nasıl düzeltebilirim bu durumu?

ilk kez başıma geliyor.

acil desteğinize ihtiyacım var.

dün satın aldığım domaini, dün açtırdığım bir hostingde aktif ettim ve içine bir basit site koyduk. (tek sayfa bir şey, davet tarzında)

ancak bunu gönderdiğimiz firmalar siteyi görüntüleyemedi çünkü onların blacklistindeymiş ve bu yüzden görüntüleyemiyorlarmış.

blacklist sorgulaması yapınca aşağıdaki sonuca ulaştım.

ben bu domaini blacklistten nasıl çıkartabilirim? acil desteğinize ihtiyacım var. teşekkürler

not: domaini natrodan aldım, hosting de natroda.

valalhi delirecem ya.

16b se var, eşimde de aynısı var. onda sistem 6gb yer kaplıyor, bende 11.5gb yer kaplıyor.

iphone'u sil dedim, yedeklerimi geri çağırdım sistem yine 11.5gb oldu.

bu sistemi nasıl sıfırlayacam arkadaş, whatsappı açamıyorum doluluktan.
yeni telefon kesinlikle almak stemiorum.

macbooka bağlayıp itunes'tan yedekleme yaptım tamamlandı.

şimdi iphone'dan tüm içerik ve ayarları sıfırla dedikten sonra yedekleri geri yüklediğimde; fotoğraf ve videolarımla beraber whatsapp geçmişimi falan alabiliyorum demi? başka bir şey yapmama gerek yok yani?

bu işin bir riski miski var mı?

vekalet verildikten sonra satış üstünde söz hakkımız kalıyor mu yoksa avukat imzayı atınca bitip gidiyor mu?

yani vekalet verme işi karşılıklı güvene mi dayalı kalıyor yoksa devletin belli sınırlandırmaları var mı?

miraslı bir ev; 10 tane de mirasçısı var diyelim. 10 kişi avukata vekalet verirse bu işin riski vs var mı? yoksa işlemleri hızlandırmak için genel prosedür mü?

iki üç tane sorum var;

1. bir işletmemiz var ve diyelim ki 20 tane şubesi var. ben bu işletmeyi ve ona ait olan 20 adet şubeyi google haritalara kaydetmek istiyorum ve hepsinin yönetimi tek hesaptan olsun istiyorum. nasıl yapabiliyorum bu işi? google business kaydıyla mı?

2. eğer google business ise; her bir şubeme ayrı ayrı googledan mektup mu gelmesi gerekiyor? yoksa ana işletmeyi kaydettikten sonra tüm şubeleri istediğim gibi haritalara kaydedebiliyor muyum?

3. bu gibi bir durumla karşılaştığımızda, tüm şubelerin haritadaki yerleri ve şubelere ait bilgilerin (adres, telefon, açılış kapanış saati) girilmesi için hangi işlemleri yapmak gerekiyor? (eğer businessla değilse)

16gb iphoneumun 11gb'ı sistem dosyası.bunu nasıl temizleyecem ya? whatsappı açamıyorum dolu alan yüzünden.

88gb sistem dosyası var resmen. windowsta olsa ana bacı söveriz "windowsun amk" deriz, ulan macos'un da artık windowstan bir farkı kalmadı resmen.

yemin ederim trackpad kısayolları olmasa yarın sabah satıp bunun 50 katı özellikte bir windows iblgisayar alıcam.

neyse.

bu sistem dosyalarının boyutunu düşüremiyor muyuz? 88gb nedir ya? high sierraya ilk geçtiğimde 20gb civarıydı.

nasıl olyuor bunların?
mağaza açmak için komisyon dışında ayrıca b ir "hava parası" da ödüyor muyuz?

genel şartlar hakkında bilgilendirebilecek tecrübeli bir arkadaş var mıdır?

ücretli veya ücretsiz farketmez. herhangi bir şekilde izleyebiliyor muyum şuan bunu online olarak? biyerden kiralayım edeyim arkadaş parası neyse vereyim ama onu da bulamadım.

hiçbir backend destek almadan yalnızca front end'de iletişim formu çalıştırabilir miyiz? (güvenl ibir şekilde tabii)

macbook pro 2015, 13 inç var bende.

bu oyunu kaldırıyor mu? ekran kartı paylaşımsız diye biliyorum ama belki kaldırır idye ümit ettim.

telefon uygulamasına falan indirip oradan offline olarak izleyebiliyor muyuz ya? bir süre internetin aşırı kötü olduğu bir yer de olacağım da, bu arkadaşları bir şekilde offline izlemem gerekiyor.

nasıl çözerim.

söğülüçeşme metrobüs civarında nereden alabilriim ya bu belgeyi? aile hekimimden alamadım sabah, ilkokullu çocukların sağlık taraması varmış. özel hastaneye falan fitim bu arada sıkıntı yok :(

sadece 1'de gidip 1 saat içindei şimi halledebilmek istiyorum.

izlediğim dizileri yazayım ben;

- la casa de papel -> baya beğendim aşırı sürükleyiciydi.
- unabomber -> çok sürükleyiciydi gayet beğendim.
- mind hunter -> yani aslında çok fazla sıkılmadım ama tüm dizi boyunca en ufak bir olay olmayışı biraz motivasyonumu düşürdü. diğerlerine oranla daha az beğendim. (mesela hannibal da çok düşük tempo diziydi ama sürekli bizi şaşırtacak bişeyler oluyordu)
- the end of the fucking world -> baya beğendim.

bunlar dışındakileri saymayacağım. yani narcos, got falan filan gibileri söylemeyeceğim.
geçmişten izlediğim işte hannibal falan vardı. yine breaking bad, better call saul falan demiyorum.

valla bana kısaca dizi önerin ya. listede bir sürü dizi var. ama mesela şöyle örnek vereyim; mind hunter'ı izlememeyi tercih edebilirdim. 2-3 bölüm izleyince gerisini meraktan izledim yalnızca.

geçtiğimiz 2 senemi 24 saate yakın çalışarak geçirdim. normal mesaimin dışında bir çok freelance alıyordum. borçları ödemek için. borçları büyük oranda ödedim ve artık freelancelerle b irlikte mesai işim o kadar yoğunlaştı ki, kafam karman çorman.

neyse, bundan bir süre önce işyerime maaşımın iki katına çıkmasını istediğime dair bir mail attım. açıkçası bu zammın olmayacağına emindim, amacım da "o zaman proje bazlı çalışalım isterseniz" cevabını vermekti. yani artık mesai+freelance değil, sırf freelance çalışmaya karar vermiştim.

bunun üzerine diğer 2 senedir düzenli freelance çalıştığım adama "ben işyerime böyle böyle dedim, büyük ihtimalle onunla olan işim bitti artık" dedim. o da bu sırada yeni ofis falan tutmuştu, bir iki büyük iş alma ihtimali doğmuştu vs. sevindi etti, projeleri beraber yaparız falan dedi. kısaca aslında bir bakıma benim üstümden büyük ümitler besledi.

geçtiğimiz cuma şuanki işyerimden patron aradı. istediğim zammın olmadığını söyledi. ancak istediğim paraya çok yakın başka bir para söyledi.

hikaye buraya kadardı. şimdi kafamda düşündüğüm şeyleri söyleyeyim;

- bu zam bana yeter. şuan kazandığımdan daha az kazanacağım ama daha huzurlu olacağım. freelance iş falan da almayı düşünmüyorum bundan sonra. sabah 9 akşam 6 çalışıcam, yoğunluk dönemleri dışında da bu saatler dışında kendime vakit ayırıcam. yani benim isteğim tamamen bu. artık kafamı yormak, yıpranmak, yorulmak istemiyorum.

- ama freelance yaptığım adam bana çok bel bağladı. onunla şuan elimizde orta ölçekli iki proje var. ikisi de nisan sonuna kadar bitecek. ben o projelerden sonra bir daha çalışmak istemiyorum. ama bunun manevi yıkıcılığı olacak. "abicim bu ne demek ya, sana güvenip bunca işe giriştim. sana güvenip şunu yaptım. beni ortada bırakırsın tchuck. çok kötü duruma sokarsın beni." falan gibi konuşacak. bir bakıma haklı görüyorum.

- ama diğer bakıma bana ne? aramızda sözleşme mi vardı? ben işi bırakacağım dediğimde gelip bana "al sana bu kadar para vereyim sigorta da yaptırayım" mı dedi? hangi özlük hakkımı düşündü sanki? onunla düzenli çalıştığımız için rezil paralara çalışıyorum zaten. en son bir app projesinde bana fiyat sormadan kendi belirlemiş fiyatı, asla yapmayacağım bir paraya app yapıyorum. yani bir bakıma; evet bana bel bağladı. ama beni sömürüyor da.

ben açıkçası salı günü gidip "xx bey valla dün işyerimle görüştüm, bana o size bahsettiğim imkansız zammı yaptıklarını söylediler. benim artık buna rağmen işi bırakmam etik olmaz, ben yeniden o tarafa yoğunlaşıyorum. biz elimizdeki projeleri nisan sonuna kadar verelim bu sırada da sizin ofise yeni birini bakalım ben destek olurum zaten" demeyi düşünüyorum.

ancak 2. maddede yazdığım gibi manevi olarak yıkacak beni. baya da kavga edeceğiz.
ben artık freelance yapsam da onunla yapmak istemiyorum. benim acemlik yıllarımdan yararlanıp hiç adam saatime zam yapmadan devam ediyor ve iş yükünü giderek arttırıyor. senede tatil parası çıkarmak için 1 freelance alırım yani en fazla.

ne diyorsunuz siz?
sizce ayıp mı etmiş oluyorum?

kilo vermek istiyorsunuz.

kalktıktn sonra kahvaltı yapılmalı mı? yapılmamalı mı?

heryer çöplük olmuş. kimisi diyor ki; uyandıktan sonraki ilk 2 saat en çok yakım gerçekleştirdiğiniz an. osırada yemek yiyip her şeyi bok etmeyin.

kimisi diyor ki tam tersi.

uyandıktan sonra bekleyip saat 11 gibi mi kahvaltı yapamk gerekir?
yoksa sabah 8de kalktığımız gibi mi yemek gerekir?

28 yaşındayım ve bu seneki öss'ye giremeyecek olsam da seneye mutlaka girip en azından barajı geçmeyi düşünüyorum.

burada ihtiyacım olan tek şey bir bilgisayar mühendisliği diploması. o yüzden işin niceliğinin bir önemi yok benim için. bunu sağlamak için;

1. istanbul içinde özel üniversitelerin ortalama fiyatları ne oluyor?
2. uzaktan eğitim, açıköğretim vb. gibi durumlar var mı, varsa hangi üniversitelerde genelde ne tür şartlarda oluyor?

ekim ayında 3540tl lik faturam vardı firmada.

ödemediler. hala da ödemediler. geçen ay mutabakat için muhasebeden aradılar, bu sayede faturayı işlemiş olduklarını da öğrendim.

şimdi ben bu freelance işim karşılığında kestiğim faturayı bunlardan belli ki tahsil edemeyeceğim.

ihtar çekip haciz başlatırsam parayı alma ihtimalim var mı?
varsa çok mu uzuyor süre?

ona göre mesaj ve mail ile darlamayı sürdürücem veya direkt ihtar çekicem.

vallahi aklımı yitirmek üzereyim.

bütün output cache'leri yazdım web.config'e gene de çözüm olmadı.

olay şu: header.php home.php ve footer.php diye üç dosyam var diyelim.

bu dosyalarda değişiklik yapıp kaydediyorum sunucuya, kaydoluyor. bakıyorum, değişiklik de gerçekleşiyor dosyanın üstünde.

ama ön tarafa kesinlikle yansımıyor. hem de süresiz bir şekilde yansımıyor.
adını home2.php diye değiştirip conroller'dan o şekilde çağırdığımda değişiklik yansıyor ön tarafa.

ve anlayamadım aklımı yitirmenin eşiğine geldim yemin ederim.
web.config'de ne ayar yapmam lazım arkadaş? google'da, stackoverflow'da cache silen her şeyi yaptım hiçbiri fayda etmedi.

vallahi delireceğim.

85bin %100 gerçek takipçimiz var. daha doğrusu instagram reklamıyla geldi takipçiler. on binlerce lira harcadık 2 senede.

ancak fotoğraflara like gelmiyor. 30 like 100 like anca alıyoruz. vallahi kafayı yemek üzereyim. 1000'e yakın like alıyor olmamız gerek bu kadar takipçi ile.

geçen ay sahte like almak zorunda kaldım. çünkü insanlara takipçilerimiz fake gibi hissettiriyor: 85bin takipçi 100 likelı fotoğraf.

ama ben sahte like falan da istemiyorum, çünkü ölçemiyorum hangi fotoğrafın nasıl tepki aldığını.

valla delirmenin eşiğine geldim.
sorun nedir? gerçekten sorun nedir yani?

aha instagramımız da bu:
www.instagram.com

MATRAH: 6.138,16
TAHAKKUK EDEN: 1.104,87
MAHSUP EDİLEN: 3.108,34


sorum geliyor: burada şu mu demek: ben 1.104 liralık kdv kesmişim.
ama 3100 liralık kdv satın almışım.

yani 2000'lik daha kdv satabilirdim?

ulan üzüldüm ya, hiç hesaplamadan göndermiştim tüm faturaları.
mart ayı için birine 15 bin liralık fatura kesecektim, onun da işine yarıyordu şubat ayına gider yazmak. ben mart olsun istedim.

yani toplamda 10bin liralık fatura kesebilirdim ek kdv ödememe kiçin, onu bu ay kesip bu ay parayı alabilridim.
ama bir sonraki aya sarktı.

bir sonraki ayla ilgili sorum da şu:

şimdi 15bin + kdv kesicem. haliyle bu işin kdv'si yuvarlak hesap 3000tl yapıyor.

bu kdv'nin 2000 lirası, bu aydan kalan farktan düşecek mi? yani bir sonraki ay devlete 2000 lira daha az kdv mi ödeyeceğim? (bari öyle bir şey olsun ya)

selamlar ya bir sorum olacaktı.
bir database class'ı yazarken, sql injection'a karşı nasıl önlem alabiliriz? pdo sınıfında prepare işlemleri bunu sağlıyor bildiğim kadarıyla.

şimdi örnek vermek istiyorum;

public function __construct($username = "", $password = "", $host = "", $dbname = "", $options=array(PDO::MYSQL_ATTR_INIT_COMMAND => 'SET NAMES utf8')){


$this->isConnected = true;
try {
$this->datab = new PDO("mysql:host={$host};dbname={$dbname};charset=utf8", $username, $password, $options);
$this->datab->setAttribute(PDO::ATTR_ERRMODE, PDO::ERRMODE_EXCEPTION);
$this->datab->setAttribute(PDO::ATTR_DEFAULT_FETCH_MODE, PDO::FETCH_ASSOC);
}
catch(PDOException $e) {
$this->isConnected = false;
throw new Exception($e->getMessage());
}
}


public function getRows($query, $params=array()){
try{
$stmt = $this->datab->prepare($query);
$stmt->execute($params);
return $stmt->fetchAll();
}catch(PDOException $e){
throw new Exception($e->getMessage());
}
}
public function insertRow($query, $params){
try{
$stmt = $this->datab->prepare($query);
$stmt->execute($params);
}catch(PDOException $e){
throw new Exception($e->getMessage());
}
}
public function updateRow($query, $params){
return $this->insertRow($query, $params);
}


bu fonksiyonları düşündüğümüzde burada açıklar nelerdir?

şeker, gizli şeker, insülin direnci falan gibi şeylere baktırmak istiyorum. ama hangi birimden randevu almam lazım?

özel hastane ile devlet arasında para dışında bir fark var mı? devlet çok sıra mı bekletiyor?
doktora gidip direkt "ben şekere baktırmak istiyorum" diyor muyuz yoksa "sana mı soracam ne tahlili yaptıracağımı" gibi bir cevapla karşılaşır mıyız?

bir de aynı günde direkt kan man verebiliyor muyuz? yoksa doktor "tamam tahlil için randevu verdim 1 hafta sonra gel" mi der?

eğer demeyecekse kaç saat aç olarak gitmek gerekiyor? ve yaklaşık işlem ne kadar sürüyor (ona göre izin alıcam. bi öğleden öncesi yeter mi?)

arkadaşlar selam, acemiyim excel konusunda.

şimdi bir sorum olacaktı;

B sütunu "Eylül" aynı zamanda da D sütunu "39" olanların D sütunu toplamını yazmak istiyorum bir hücreye. Ama nasıl yapabilriim bilemedim :(

Umarım sorunu anlatabilmişimdir.

yardımcı olabilecek biri varsa çok sevinirim :S

başlayacam netflixine ya.

ulan 13. bölüm son bölüm sanıp 3 gündür hiçbir şey izlemiyorum.
imdb'yi bir açtım; 1. sezon 15 bölümmüş.

dizibox'ı açtım.
1. sezon 13 bölüm,
sonra 2. sezon 6 bölüm gözüküyor.

ulan hangisi doğru bunun?

1. sezon kaç bölüm?
2. sezon başladı mı? başladıysa kaç bölüm?

aaah sinir bastı be.

ya 29 aralıkta birisi bana bir para gönderdi eft ile.
ama hesabıma geçemmiş, ben de göndermediğini düşünüp bugün ona yazmıştım "unuttun galiba" diye. bi baktı işlemlerden, göndermiş. dekontu falan da gönderdi.

elimde dekont numarası var ama bu paraya nolduğunu hiçbir yerden sorgulayamıyorum. iş bankasında hesabım olmadığı için telefonla iletişim kuramıyorum resmen çünkü müşteri temsilcisine asla bağlamıyorlar işbankası numaram olmadığı için.

ben bu eft'nin akibetini nasıl öğrenicem?

burada birkaç ay önce bir soru sormuştum;

annemin annesi ve ananesi ikinci dünya savaşında yunan adasından (kos yani istanköy) bodruma kaçıyorlar, orada savaş başlayınca.

dedim ki; acaba bunun üstüne gitsem ab pasaportu falan çıkar mı diye.
sonra birkaç arkadaş oradaki belediye kayıtlarından incelenmesi gerektiğini, doğum kaydı veya nüfus kağıdı gerektiğini falan söylediler.

bugün bu edevletteki soyağacı mevzusuna baktım. ananemin ve onun annesinin nüfus kaydı "istanköy" falan gözüküyor. istanköy = bugünün yunanistanı, o dönemin de italyasıydı. sizce kastırılacak bir mevzu var mı? yani kovalamaya değer mi?

uyurken bir anda aklıma milyonlarca kötü şey aynı anda geliyor. daha çok ölüm veya da ölüm gibi kendi kontrolüm dışındaki, engelleyemediğim şeyler, belki ayrılık, unutmak falan filan gibi.

az önce bu şekilde uyandım. şuan uyuyamıorum. hatta hiçbir zaman uyuyamayacakmış gibi de hissediyorum.

ne bunun adı, nasıl kurtulucam

1.5 aydır falan elimde şu görmüş olduğunuz "ben" gibi gözüken ama "ben" olmayan noktacık yer alıyor.

fotoğrafta pek belli olmuyor olsa da etrafında mikro bir kızarıklık gibi bir şey var, kızarıklık da olmayabilir b u arada, belki o bölge de renk değişimi geçiriyordur kısa süre sonra kahverengileşecektir bilmiyorum.

pek bir şey değil gibi gözüküyor ama sağda solda okuyup duyuyoruz; ayak parmağımda bi iz vardı bi gittim doktora cilt kanseriymiş 3 ay sonra öldüm vs. gibi hikayeleri.

o yüzden soruyorum aslında. herhangi bir doktorun vaktini almaya değecek bir şey midir, yoksa gereksiz kuruntu mu? 2mm lik bişey.

en son yaklaşık 4.5 - 5 sene önce adam akıllı izmirdeydim. arada bi 2 aylık asker dönüşü dönemim vardı yalnızca.

o yüzden ne ev fiyatlarını biliyorum ne de artık hangi bölgede daire tutmaya değer onu biliyorum.

www.sahibinden.com

mesela bu daire hangi sitede yazmamışlar. bu naldöken tarafı eskiden baya berbat bir yerdi, artık bütün siteler orada sanırım. ama bu mevki nasıldır bilmiyorum. çevresi eskisi gibi berbat mı? arabasız kalınabiecek yer midir?

değilse, bornovada nerelere bakayım. eskisi gibi özkanlar'a falan mı? bütçem aşağı yukarı 1500 lira. 1+1 de kurtarır sıkıntı yok.

eşyalı daire olursa sevinirim aslında ama pek öyle ilan yok sanırım. çok sıkıntı değil.

selam arkadaşlar ya fifa18 oynarken beğendiğim golleri kaydetmek hatta bazılarını haftanın golü oylamasına göndermek istiyrum. ama beceremedim. bu iş nasıl oluyor allah aşkına?

arkadaşlar şöyle bir sitem var. ben buna cdn falan da kurdum. ancak anasayfasındaki resimler haddinden fazla büyük.

www.mutluko.com

yani ben anasayfadaki fotoğrafların; atıyorum maximum 200px genişliğinde resize edilmesini ancak post detay sayfasında yine 1000 küsur pixel genişlikte gözükmesini istiyorum. ancak wordpress'te böyle bir ayar bulamadım. ya hepsini topyekün küçültüyor ya da topyekün büyütüyor.

var mı anlayan eden.

urun.n11.com

örneğin bu fincan takımı falan. şuan n11 üzerinden alıyorum ama her ay 10 set falan alıyorum en az. istanbul'da direkt bu zücciye eşyalarını üreten veya ilk getiren işyerlerine nerden ulaşırım?

ben şuan bunları muhtemelen 2. veya 3. elden alıyorum en az, haliyle arada baya bi komisyon farkı kalıyordur. belki 68'e değil 55e 50'ye falan satın alabilirim böylelikle. alamazsam da en azındna bakarım.

da bu işin merkezi nere?

şimdi merak ettiğimden soruyorum. normalde yalnızca reklam vererek büyüttüğüm, iyi kötü 71bin takipçisi olan bir satış sayfam mevcut.

ben her ay 4000-5000tl arası reklam veriyorum bu sayfaya.
ancak milletten sürekli duyuyorum "abi otomatik beğeni al. 1000 kişi beğendiğinde keşfete düşüyorsun ve satışların inanılmaz artıyor" falan diye.

ve açıkçası bunu da merak ediyorum.

ama şimdi baktım, paylaştığım her fotoğrafa 1 ay boyunca otomatik 1000 like atacak uygulamalar, 899tl (beğenenlerin hepsi türk olursa.)

1. bu işin piyasası bu mudur?
2. gerçekten söylendiği gibi bu beğenme meselesinin ciddi etkisi olur mu?

çok derin bir müzik zevkim yoktur, standart bir insanım.

bluetooth istememin sebebi kablolarla aramın pek iyi olmaması. ancak birkaç tane kablolu model önerisi de alabilirim.

bu şartlarda bana en uygun fiyatlı hangi kulaklığı önerirsiniz?
yani 200 liralık bir model de vardır, ama 1 ay 2 ay içinde çöpe dönecekse 400 liralık modeli tercih edebilirim. (fiyatlar tamamen atmasyon, konuyla ilgili bir bütçe belirlemedim)

sadece fiyat olarak, standart bir dinleyiciyi memnun edecek baş ağrıtmayacak en düzgün fiyatlı ürüne ihtiyacım var kısaca.

yani biliyorum şimdi idyeceksiniz ki; internet orada, yap işte.

ama anlayamadım ki ben bunları. gerçekten anlayamadım.

pratikte; bir şahıs firmasının istanbul itcaret odasına kaydı için sırasıyla hangi işlemleri yapması gerekiyor?

hangi evrakları dolduracağım,
hangi evrakları notere götürüp ne diyerek imzalatacağım,
noterden aldığım evrakları ne zaman nereye götüreceğim? götürürken o evrakların yanına başka evrak koyacak mıyım?

arkadaşlar allah aşkına biriniz şu işlem sıralarını anlatır mısınız :(

anlamadım ya. şimdi garanti internette yeni modül gelmiş trafik cezası sorgulayaibliyoruz. be nde sorgulayayım dedim.

052013/052013 dönemine ait 166 liralık ceza ve 330 liralık faizini gördüm.

ben bu aracı 2017 temmuzda almıştım. şuan bu ceza bana mı girmiş oluyor? 2013 mayıs dönemine bir ait ceza demi bu?

aracın eski sahibini tanıyorum gerçi, ona ödettirebilriim ama aşırı sinir oldum.

mercimek ailesi ve yayla çorbası dışında çorba bilmediğimi farkettim. bi de domates çorbası.

akşam etin öncesine ne çorbası yapayım ki, içine kıtır ekmek de atınca zevkten dört köşe olayım? her şeye açığım :(

sabah sony a6000 kameram geldi gittim kargodan aldım.

evde açtım, açılmadı. bataryası boştur dedim.

taktım prize önce sarı bir ışık yanıp sönüyordu (oda sıcaklığıyla ilgili bir errormuş sanırım) bekledim, sonra hiçbir şey yanmamaya başaldı.

hiçbir şekilde açılmıyor, şarj olduğuna dair hiçbir ibare yok. ki zaten şarj falan da olmuyor.
sinirden kafayı yemek üzereyim.

şarj kablosunu başka alete taktım çalıştı, yani kabloda bir sıkıntı yok.

bunun bataryası mı bozuk komple makina mı bozuk onun da ayrımını yapamıyorum. ağlamak üzereyim böyle bir uğursuzluk olamaz çünkü. internette türkçe ingilizce arattım, yemin ederim bütün dünyada 2 kişi aynı şeyi yazmış. yani belki bu aletten 100.000 tane satıldı ve bu şekilde arıza yaşayan 2-3 kişiden biriyim. intihar edicem bu uğursuzluk karşısında.

sorun nerdendir nasl anlarım?

bir daha asla iş yapmayacaağım bir yer var.

6 faturalık işimiz olmuştu. 4 tanesini ödediler.

2 tanesini ödemediler.
"bizde 1 tane ödenmemiş var" dediler, mail ile, gönderdiğimiz 6 faturayı, aldığımız 4 adet ödemeyi gösterdik. bir daha muhasebeleri dönüş yapmadı. hala dönüş yapmıyorlar, telefonla da ulaşamıyoruz.

bir inşaat firması bunlar.
alacağın tahsili için ne yapabilirim? ihtar falan çekebiliyor muyuz? "bizde fatura yok" derlerse nasıl kantıalrım onlara faturanın ulaştığını? her ay önce mail ile, ardından kargo ile gönderiyordum faturalarını.

eylül ayından beri ödemeyi alamıyorum.

ben sıkıldım bunların muhasebesini falan aramakla uğraşmak istemiyorum. yasal yolalrla nasıl tahsil ederim?