pek fikrim yok ama greenpeace uk olması şaşırttı birde sayfanın görünümü harbiden dandik :D

greenpeace ve jedi ne alaka onu anlamadım abi,greenpeace jedi,cevreyi kirleten insanlar dark side mi oluyo,darth vader kim o zaman! ciddi anlamda sayfa dandik ayrıca askjdhasdasd

valla tek bi alıntı yapmak isterim; "I've got a bad feeling about this!"

gelen mailde via falan diye bişey yazıyor mu? from greenpeace via doruk.net falan şeklinde? o durumda garanti fakedir öbür türlü greenpeace'in öyle bir kampanyası var ama sen oynamamışsan bu oyunu yalandır heralde.

1100d? ufak ve hafif

fujifilm x100,

daha ufak sensor istersen fujifilm x10 çok apran varsa ileride fujifilm x1 pro çıkıyor.

elektronik vizörlüler var panasonic in micro four thirds leri. ayrıcana olympus pen serisine harici vizör takabiliyorsun. ne kadar bilemiyorum ne yazık ki...

paran varsa oturup canon d1100 alacağına nikon d5100 al.

ufak sensörlülerden canon g12 inin de vizörü var. ayrıcana p7000 in de.he ya da biraz bekle canon gx 1 i tanıttı. hayvan gibi sensörlü değişmeyen bir objektifi var. ben olsam kesinlikle onu alırdım.

GX 1 çok güzel olacak ama Mart sonu çıkıyormuş :(
Fujifilm X10'a yakın duruyorum şu an, x100 de pahalı.

Teşekkür ederim.

olympus pen'in vizörü yok ama aksesuar olarak satılıyormuş.

vizörsüz ama yine de bilgin olsun diye ekliyorum. Pentax yakın bir zamanda k-01 isimli muazzam bir aynasız çıkartacak. üzerinde Pentax K-5 ve Nikon D7000'de kullanılan dünyanın en iyi aps-c cmos sensörü olacak. en önemli ayrıntı ise K bayonet olması (gerçi bunu nasıl başaracaklarını bilmiyorum. çünkü sensörle odak arasındaki mesafe azalacak. bu da optik olarak bir çok sorunu ortaya çıkartır. ama vardır elbet bir bildikleri.)

photorumors.com

@holydreamer fiyatı ne civarda olur ki?

fiyat tahminim yok maalesef.

biz de oasis'e gitmistik bak alksdjasd demek ki gelen her erkek grubunu oasis'e yolluyorlar :D

bence kiralik yazlik falan bulmak daha kolay ve daha guzel olabilir..

mangal yapmayan erkek grubu erkek grubu değildir yazlık +1

www.idea-sandbox.com

bu arada belirtmeden geçemeyeceğim duyuru başlığını google images'a yazınca çıktı

teşekkür ederim, ben duyuru başlığını google'a yazınca, çıkan reklamlardan sadece ekteki görseli bulabildim, yoksa aramaya ben de inanıyorum

yeşil

normalleri de ona bağlanmıyor mu yeav ? peki o girişle öndeki kulaklık girişi arasında bir fark var mıdır kalite bakımından ?

ses sisteminin tek kablosu varsa yeşile veya öndekine farketmez. düz stereo alırsın. 5.1'lerde falan 3-4 kablo oluyor o zaman o şekilde bağlanıyor ses kartı da ona göre çıkış veriyor.

yeşil giriş, stereo yani 2 kanal sağlar. subwoofer için turuncu giriş kullanılır. ancak kullandığınız sistemin sadece yeşil kablosu varsa ön yada arka yeşil girişleri kullanmanız farketmez.

uçmaz. bunun için karıştırdığnız sıvıyı alkolün buharlaşma derecesine kadar ısıtmak gerekir. o da 80 dereceye yakın sanırım. limonun da bir etkisi yok.

nuri alco detected. :P

yok uçmaz. çay kanyak vs. yapılabiliyor. ama çaydanlıktan kaynatır kaynatmaz hemen karıştırırsan uçar belki.

@apathetic estafirullah soğuk havalarda boğazları korumak lazım ondan ötürü :)

ukraynada vodkayi bildigin bogazlara bengay gibi sürüyorlar :) bunu da deneyebilirsin sayet tek olay bogaz ise.

yani mesela 3000'i geçmesin" diye bi gazete reklamı vardı o yıllardan.

belki yardımcı olur.

ocak 1996 - fanatik gazetesi: 10.000 tl
1993 - sabah gazetesi: 7.000 tl (spor ve melodi ekleri ile birlikte)
1994 - posta gazetesi: 2.500 lira

(bkz: ekşi sözlük eski zamanlar fiyat listesi)

kasım 1995 - posta: 15.000 tl

fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net

bilgisayarı ilk açışında şarja tak ve 8-9 saat prize takılı dursun. bu sırada kullanabilirsin tabii. ben hep pil ve priz takılı kullanırım laptopu. böylece elektrik kesildiğinde pil devreye girer ve kapanmaz bilgisayar. ayda 2-3 defa da prizden çıkartıp pilini tüketirim ve bitmeye yaklaştığında şarj ederim. bu tarz doldur boşaltlar pilin ömrünü uzatıyor.

teknik bilgim yok fakat tecrübelerim bu yönde. pilini yıllar boyu 1 kez bile tüketmemiş arkadaşlarımın pilleri 15 dakika zor dayanıyor, benim 1 ay önce sattığım emektarımın pili 3 saat dayanıyordu bu yöntemle.

hayırlı olsun.

ilk şarjdan sonrası için:
lifehacker.com

kullanim klavuzunu oku icinde yaziyor.

hahaha.. yoo, yazmıyor. :)

ücretsiz domain alamazsın. host için belli başlı yerler vardı. google free web hosting yazarsan sonuca ulaşırsın.

subdomain alabilirsin ama cogu ucretsiz hosting veren siteden. ben hostmonster kullaniyorum turkce site icin tavsiye etmem biraz yavas. yalniz cogu firmanin 30 gun iptal etme imkani mevcut.

domaini co.cc falan saçma sapan şeylerle halledersin.
mesela hostgatorun eskiden heryerde dolanan kuponları vardı bilmiyorum hala var mı, ilk ay deneme süresi olarak 0.01$ ödüyosun ve hani 3 ayın parasını öde ilk ay bizden gibi bi olay değil, ilk aydan sonra çekip gidebilirsin ^__^ o da neredeyse bedavaya gelmiş olur.

byethost + no-ip.org

havaalanından metroyla yenibosna. Yenibosnadan metrobüsle söğütlüçeşme.

oncelikle duyurunuzu cevap aldiktan sonra silmeyin.

havatas ile 10 tlye taksim'e gideceksiniz, sonra da dolmusla kadikoy'e gecersiniz.

@tom riddle, oncekı duyuruda sordugum hızmet kalkmıs falan, bana ona gore anlatmıslardı her seyı, kalan asamaları tek tek sormak yerıne yenı bır duyuruda bütün halinde sormak daha ıyı olur dıye dusundum.

Havatas'in onceden Kadikoy'deki Besiktas iskelesine otobusu vardi 8 TL'ye. Ama su an nedir durum bilmiyorum, websitesinde yaziyordur herhalde.

metroyla zeytinburnu oradan tramvay ile sirkeci oradan vapurla kadıköy (: bu da bir alternatif takriben bir buçuk saat falan sürebilir.

Otobüs istemiyorsunuz ama 96T Havaalanı Taksim genelde bavullular biniyor problem olmaz rahat rahat sahilden Taksime oradan Kadıköye.
Not: Otobüs çift bilet.
Havaş da rahat tabi.
Korsan taksi olabilir.

havas ile bakirkoy deniz otobusu, ordan deniz otobusu ile kadikoy
hem daha kisa suruyor hem de daha ucuz
ama once deniz otobusu saatlerini kontrol etmen lazim tabi

öğrenciysen; metro ile şirinevlere oradan metrobüse, zincirlikuyu da aktarma yaparsın yükün ağırsa edirnekapıda in karşıya giden metrobüsler oradan kalkıyor ve son durak söğütlüçeşme. kadıkoy taksiyle 5 lira tutar otobüs ile de çok rahat gidersin. bu kombinasyonda taksili 10 lira taksisiz 6 liraya gidersin ;)

www.ataturkairport.com

oyum havaş-bakırköy, deniz otobüsü-kadıköy kombinasyonuna. en rahat yol bu. total fiyat 12 lira.

@kta +1

havaş'ın hizmetleri durduruldu yalnız. havataş var sadece. ikisi farklı şeyler.

Havataş’ın güzergahı sahilyolu – Aksaray –Taksim diye yazıyor. Diyorum ki Yenikapı’da iner denizotobüsüne biner karşıya geçersin.

00

yani: 0090535xxxccbb

ülkesine göre değişir. genelde 00.

www.bspage.com

şurada ülke isminin yanındaki:
Access Code
"Calling from"
kısmısı...

farketmiyor bildiğim 0090 veya +90 cep telefonlarında genelde 0a basılı tutunca + çıkıyor.

bastaki +' nin karsiligi da ulkeden ulkeye degisebilir.

abd'den turkiyeyi abd hattindan arayacak biri 011 90 535 xxxxxxx seklinde arayabilir.

abd de turkiye(turkcell vodafone avea) hattindan aramak icin + 90 535 xxxxxxx seklinde olur. + yerine iki tane sifir (00) koyulunca numarayi aramaz mesela.

Yurt dışından TR için 00 90 kodu girilmesi gerekiyor. Tr den diğer ülkeleri aramak içinde her ülkenin kodu mevcut. Bknz:www.ttrehber.turktelekom.com.tr
00 standart yani, her kodun başına koyuyorsun sonra ülke kodunu sonra da normal telefon numarasını.

ikinci sorunuza devap vereyim:

When phone numbers are published for use abroad they typically include the country calling code, but show a plus sign (+) prefix in place of any international call prefix, to signify that the caller should use the prefix code appropriate for their country.[2]

Many phones allow this "+" to be entered in their saved number lists, often by holding down the '0' key (most GSM mobile phones) or with two consecutive presses of the * key. When making a call the system then automatically converts the "+" to the correct international prefix, depending on where the phone is being used, which enables callers to use the same stored number from any country.[1]

javascriptle timerlı bir kontrolör yazıp php fonksiyonundan yeni id'li yorumları falan çekeceksiniz. kullanıcının ekranında ajax ile (sadece javascript değil) basmayı başarmışsanız bunu da aynı şekilde yapabilirsiniz.

tavsiyem en son yorumun id'sini javascript'te bir var içinde tutup yeni gelen olursa ona göre kontrol ettirmeniz.

ayrıca ajax ile kontrol örneğine şurdan ulaşabilirsiniz:
www.filefactory.com

php'nin echo ettiği değeri geri alıp javascript ile değerlendirebilirsiniz. eğer liste falan yollamak istiyorsanız json olayına bakın.

cok tesekkür ederim insallah becerebilirim biraz arastiriim bakalım, bisiler buldum ama benim istedigim bu chat ile ilgili heralde, hem sayfaya bi de sohbet penceresi koymam gerekecek onu da arastırmıs olurum, tekrar cok tesekkurler

ayıkken ne geçiyorsa biraz daha sürrealisti işte. eski sevgilimle de mutluydum vaktinde dediğin an alkolün etkisiyle telefona sarılma falan gibi saçmalamalar.

bilincin açıksa sadece çevrendeki seslere odaklanıyorsun, konuşmalara vs.
uyursan veya bayılırsan ayıldığında hiç bir şey hatırlamazsın, o zaman senin için boşluktur zihinsel olarak.

şimdilik aklıma gelen bu kadar.

genelde düşünmüyorum sadece güldüğümü hatrlıyorum

bir daha asla içmeyeceğim. her seferinde böyle söylenir. ama sonra gene it gibi içilir. şişenin dibine dibine vurulur.

vay amina koydumu kizi, bu kadar guzel olunur mu lan? aha bakiyo galiba, bi gidip yoklasam mi? yok lan bi dur amina koyim alkolden konusamaz durumdasin, kizi denk getirsen sikini kaldiramican sarhosluktan, kir kicini otur assaa rezil olma durduk yere. amina koyim bu kadar guzel olunur mu lan? hasiktir midem bulaniyo, daha icmiyim artik. aciktim da lan, eve giderken bi duble kokorec patlatayim. ulan bunun yanindaki hatun daha mi guzel ne? vay arkadas, duzgun goremez olduk, sahte mi bu amina kodumun rakisi?

"sarhoşken söylenen her söz ayıkken düşünülmüş şeylerdir."

bu söz tamamen doğru işte, yalan kavramın kalmıyo dosdoğru dürüst bi insan olup çıkıyosun.

"sarhoşken söylenen her söz ayıkken düşünülmüş şeylerdir." +1

beyindeki ket vuran (engelleyen) mekanizma devredışı kalıyor alkol etkisindeyken, o yüzden hızli sürüyorsun, kıza açılıyorsun, tecavüz ediyorsun, şiddet uyguluyorsun vb normalde yapmayacaklarını yapıyorsun.

efes'in sahibinin içki içip içmediği. Çok kafa yorduk çok.

ayıkken, seni, birşekilde utandıran ya da sinirlendiren şeyler.
kafa kıyakken insanın kendiyle yüzleşmesi daha kolay oluyor.

kurtarmaz. mat ekranın göz yorulmasıyla bir alakası yok, göze gelen ışık miktarı aynı. dinlendirici/filtreli gözlük alın.

mat kullanıyorum memnunum, grafiker değilim. alırken özellikle mat ekran tercih etmiştim.

bildiğim kadarıyla, parlak ekranlar daha net(miş), ışığı dağıtma dağıtmama muhabbeti ama şöyle kocaman bir dezavantajı var: arkadan ışık vuruyosa boku çıkıyo ekranın zor görünüyo falan ekrandakilar. o zaman fazla göz yoruyo işte. ben matlardan memnunum, bi zararlarını görmedim.
not: kullandığım parlak ekranlar laptop ekranları matlar normal lcd-led monitorler.

şurada: forum.donanimhaber.com şöyle bir şey yazmış birisi: Ekran olarak özellikle göz sağlığı açısından (ki çok önemli) tam mat erkanlar en uygunu (hem laptop ekranı için hem de harici ekranlar için). Mat ekran gözü yormadığı için 10-12 saat baş ağrısı olmadan okuma yapılabilir, kod yazılabilir, excel kullanılabilir.
Parlak ekranlar ise özellikle aksiyon ve strateji oyunları için iyidir. Parlak ekran üretme maliyeti azdır. Laptopların %97 si parlak ekrana sahiptir. Parlak ekranlar ile en fazla günde 4 saat ekrana bakılmalı, yoksa baş ağrısı yapar, göz kanlanması olur. Ayrıca harici tam mat monitörle de oyunlar oynanabilir, yeni çıkan led monitörlerde ayarlar menüsü vardır, orada film, resim, oyun gibi seçenekler bulunur, istediğinizi seçersiniz, ayarlamalar otomatik olur. Samsung ve LG de gördüm, fps oyunları için oldukça iyi.

Parkal ekran + Flux kullanıyorum.
Gözlüklerimde filtreli.
Grafikerim.

Mat ekranda oyun oynamaktan da nefret ediyorum :)

böyle slr-like makinelerin normal kompaktlara oranla pek bir artısı olmadığını söyleyebilirim. zoom özelliğine ihtiyaç duyuyorsanız iyidir öbür türlü "21x zoom varmış iyi midir?" sorusu pek anlam taşımıyor. ayrıca tipi slr'e benziyor diye bunlardan almak zorunda hissetmeyiniz. önemli olan makinenin kullandığı lens türüdür. carl-zeiss kullanan sony'ler, leica kullanan panasonic'ler tercih edilebilir.

-daha ufak bir alet tercih ederim.
-benim için bu ufaklıklarda ergonomi önemli. yani abuk pozisyonlarda çekerken nasıl tutayım diye kasmıyım ve çantama, cebime vs sığsın.
-buna rağmen sensörü nispeten büyük olmalı
-titreşim önleme efektif çalışmalı
-ben bu ufaklıklarda gps'e ihtiyaç duyuyorum ve kullanıyorum.
-optik zoom da bir ihtiyaç ama 21x ne kadar tatmin eder bilmiyorum imaj kaliesinde. yani o kadar büyüttükten sonra çamur gibi foto çekerse neye yarar
-aratıp, gerçekten amatör insanlar onunla neler çekebilmişler ona bakarım.

ben bunları göze alarak zamanında sony'nin gps'li modellerinden almıştım. 2 senedir gayet memnunum.

edit: unuttum. geceleri flaşsız foto kalitesi. en muhimi benim için aslında.

iso performansına bakmak lazım bir de block a katılıyorum slr-like'ların bir olayı yok mümkün olduğunca ufak ve pratik bir şey al ama görüntü kalitesi de iyi olsun.

bildiğimiz pci portlarına girmesi lazım o kartın.

www.youtube.com

bambaşka bir port gibi duruyor. hardware-review24.com

laptopta xgp portu olması gerekiyor ki hiç görmüşlüğüm yok. ayrıca ati'nin bir teknolojisiymiş dolayısıyla muhtemelen sizin makinada yok zira onboard ekran kartları intel marka oluyor.

netbook tarzı şeylerde var kanımca bu özellik sadece.Malum netbook olayı küçüklük önemli falan. Böyle olaylara girmektense alırken dikkat etmek gerek. Yeni bir pcyi değiştirsen daha ucuza gelebilir ekran kartlı bir pc.

öncelikle şunu söyleyeyim, bu tür freelance çalışan çok liseli var ve isim verseniz de karşılaşmamız zor. çünkü bu insanlar sektörde değiller. dışarda ucuza site yaptırmak isteyenleri yolmakla meşguller. ki iyi de yapıyorlar. sektörde olsalar o ismi mimlerdik problem değil. zaten profesyonel olmadıkları için girmeleri zor. dandik ajanslardan bahsetmiyorum.

daha da önemlisi; elemanı tebrik ediyorum. tanıdık aracılığı ile ucuza site yaptırmak isteyen iş bilmezlere böylesi müstahaktır. ibretlik olmuş. iki kuruşun hesabını yaparken böyle ortada kalmaları umarım ders olur kendilerine. madem fuardaki prestijleri bu kadar önemliydi, liseliye gitmeyelerdi de fatura kesen düzgün bir yere yaptırsalardı. demek ki önemli değilmiş o kadar. sonuç yanlış, gidiş yolu da yanlış olduğu için not veremiyorum bu soruya. üzgünüm.

las vegas'taki mağdur iki türk gencinin yaşadığı durum yaşanmış bu örnekte aynen :)

Bence liseli haklı. Hem liseli, hem amatör, hemde sorumsuz. Ne bekliyordunuz ki? siteyi yapmasını mı?

Mesele anladığım kadarıyla bu durumda ne yazık ki patronun "ucuza hallet" arzusu, bu durumda liseli hariç hepsini yaktı.

domain'i kurtarın bari de, gerisi halledilir bir şekilde.

en kısa zamanda şifrelerinizi vs. isteyip yol verin gence.

paintten 24 bit işlem filan kaydet. sonra photoshop'a atıp rahatça oyna, ayrıca görüntüyü de bozmazsın.

image da color bilmemne var şimdi unuttum. ordan rgb'ye çevir.

1- resmi imageready ile aç
2- sol en üstteki şeye bas, edit in photoshop var, ona tıkla.

halloldu.

hp g62 kullanıyorum herhangi bir ısınma problemi olmadı bugüne kadar

casper nirvana

packard bell, 6 yıllık aletim, 60 dereceyi bulmuyor

hp alma. ısınma yönünden en sorunlu markalardan.

öncelik sırasına göre dell> asus> lenovo diyorum.

samsung da sorunsuz genel olarak. şikayetçi olana pek denk gelmedim.

hp alma da ne alırsan al. samsung kullanıyorum memnunum ben.

hp ısınma sorunu konusunda beterdir. asus ya da belki dell öneririm.

yav sen zaten işlemciyi zorlamayacakmışsın ki? durduk yere niye ısınsın laptop? oyun manyağı olsan anlarım da sims 3le, autocad'le ısınma sorunu yaşanmaz.

hp alma gene de. 7200 rpm hard disk kullanıyorlar bir miktar ısınma sorunu yaratıyor.

Asus ve packard bell candir. O markalar uzerinde dur bikac tane sec donankm forumdan incelemelerine yorumlari oku al. Fazla dusunme dusundukce haftalarini alir alman..

monster notebook lara bakın derim. vakti zamanında uygun fiyatlara canavar gibi notebooklar satıyorlardı. Şimdide büyük ihtimal öyledir. monsternotebook.com.tr ye bi bakın . sağlamlığı sorarsanız tam bir bilgim yok. arkadaşım 4-5 sene önce kadar almıştı bu notebooklardan, hala kullanıyor.

marka değil model model bak her markanın çürük modelleri var

"mesela hep yanında durmanın zararlı olduğu söylenir" - soylenir evet. ama dogru degildir.
"mikroldalgada ısıtılan şeye de radyasyon geçiyo mu" - mikrodalgar yiyeceklerdeki suyu isitiyor. radyasyon derken cernobil faciasindaki tip radyasyondan bahsediyorsan hayir, oyle bir sey yok.
"yani yemeği kanserojen bi maddeye mi çeviriyo" - kesinlikle hayir

fırın problemli değilse ve kullanıcı eleman bi gerizekalılık yapmazsa herhangi bi zararı yok.. gerizekalılıktan kastım fırın çalışırken elini sokmak falan gibi..

normal çalışan bi fırının yaydığı radyasyon insan'a zarar verebilecek ölçülerde değil.. zaten o radyasyon bu radyasyonla bir değil..

Mikrodalga yemeğin içindeki susu ısıtır – doğru. Ama “overcooking” durumunda o da kanserojendir. Nasıl kullandığına bağlı yani. Kaynak: vallahi göstermem.

çalışırken yanında durunca az da olsa seni de pişiriyor radyasyon falan yok ama.

mesela pilav ve makarna diğerlerine göre daha çabuk ısınıyo.

zihinsel yetiler paslanır. bundan 7-8 sene önce yapabildiklerimi artık yapamıyor, anlayabildiklerimi artık anlayamıyorum. beyni çalıştırmamaktan kaynaklanıyor hep bunlar. çalıştırdıkça açılacağını umuyorum, hala umutluyum yani.

yaş ilerledikçe sinaps sayın düşer, bunun kaçarı yok.

ne yapmak lazım? egzersiz tarzı vs.

kullanman lazım. çizim yapmak, matematiksel ve analitik işlemler yapmak, kitap okumak gibi şeyler mesela.

ben de eskiden hiçbir şeyi unutmazdım,ayrıca yazı yazma yeteneğim daha gelişikti. lisede kopyalar kopyalar kopyalar. hiçbir şey üretmek yok, doğru dürüst yazı yazmak yok. kısacası aklı çalıştırmak yok. üniversiteye gelince farkettim ne kadar dingilleştiğimi. her şeyi unutan, yazı yazmaya bile üşenen, yaratamayan, saçma sapan bir insan oldum. paslanıyor yani bence.

ya ama kapasite sabit gibi bişey değil mi. illa ki normal seyirde düşüşler olacaktır. ama insan bunu şöyle karşılaştıramaz mı, 7 yıl önce azcok aynı zekada oldugu insanlarla bugunku durumunu karşılaştırarak. benim kastettiğim normalin ötesinde bi geriye düşüş. cro magnon kitap okumanın analitik zekaya katkı sandıgını dusunmuyorum ya:/

tek önemli olan analitik zeka değildir kitap visional zekaya ve hafızaya faydalı olabilir ziyadesiyle.

eskiden de zehir gibi değildi farkı algılayamıyorum :S egzersizle belki eskisinden de iyi hale gelir :D

zeka paslanır, kullanılmayan organların körelmesi gibi tıpkı..
aynı şekilde bir kaç yıl sağ elini kullanma kaşık tutmayı falan unutabilirsin. veya klavye kullanmayı.

zihinsel güç bildiğim kadarıyla 2'ye ayrılıyor. birisi analitik, diğeriyse sözel ağırlıklı. hangisi işine yaraması gerekiyorsa onun üzerine yoğunlaşmalısın geliştirmek için. (re-development)

bundan 5 sene önce aynı zeka seviyesinde olduğunu düşündüğün kişilerle kendini şimdi kıyaslarsan kapasiteni görmüş olmazsın. kapasite diye bir şey yok ayrıca. ne mimar sinan mimar olarak doğdu, ne steve jobs steve olarak. gelişim bitmez, ölene kadar devam eder.

zihnin körelmesiyle ilgili olarak yaş geçtikçe bazı dokular tahrip oluyor bu kesinlikle doğru. yaşa bağlı pek çok hücrede lipofuksin pigmenti biriktiği söylenir. bu pigment hakkında pek fazla şey bilinmiyor sadece yaşla birlikte arttığı biliniyor.

kişisel düşüncem, yaşla geçtikçe öğrenmeye ayrılan zaman azalır, şartlar gereği insan makineleşir. zeka gerektiren bir iş yapmaz, düşünmeden yapar çoğu şeyi. bu yüzden beyin fonksiyonları zayıflar. mesela bugün pek çok hekimde emeklilikten sonra alzheimer görülmekte. bunun sebebi de tamamen aynıdır.

karşılaştıracağın insanlar zaman içinde senden daha doğru işlerle meşgul olmuş olabilirler. bu onların zeka seviyelerini arttırmış, senin ise gerilemiş olabilir. bunu hakaret olarak anlamazsın umarım.

açıkçası durum bu oturup kendini eğitmekten başka yapacak bir şey yok. (ayrıca sabır şart)

@istenmeyen_adam, tabi ki alınacak birşey yok. ben bunun tespitini yaptım zaten, dogru işler konusunda haklısın kesinlikle. benim sorum da işte bu işi geri döndurmenin bir yolu var mıdır? tespiti yaptım çare arama bölümündeyim yani.

yorumlara bakmadan ilk sorunun cevabini kendimce yanitliyorum : kesinlikle paslanir ama sonrasinda acilabilir.

balıkyağındahi epa-dha zekaya faydalıymış hacı. ondan da iç.

kullan açılır tabi.

fakat çok analitiğe abanma sonra bir anda mala bağlıyosun. azcık ağır kod yazdıktan sonra insan içine çıkınca mala bağlıyorum mesela ben.

cevap gelmemiş. benim cevabım ise teknik olarak evet ve ayrıca maliyet bakımından da oldukça tuzlu olur. ama yapan kimdir neresidir bilemem.

in.answers.yahoo.com

ilk cevap saçma sapan ama altındaki %0 almış dayı açıklamış uzun uzun

bazi dijital stüdyolarda yapılıyomuş bu olay film kaydediciler vasıtasıyla fakat pahalı bir mevzuymuş. velhasıl günümüzde böyle bir şeyin pratikte bir faydası yokmuş falan. vaktin varsa hevesliysen para harcayıp yapabilirmişsin.

"I think you are asking if you can take a digital file, and make an actual "negative" on film. The answer is yes, but it is quite expensive.

There are professional photo labs that offer a service to "write" digital files to film using what is called a "film recorder" which exposes the digital image onto film. The film is then developed, and the negative can be printed just like any other negative would be.

However, with the plethora of digital printing options out there today, there really isn't a compelling reason to do this, as the digital file is/has replaced negatives. If your motivation is your concern about archiving your digital memories - simply be sure to have more than one backup copy of every image you have taken. Yes... it can indeed be a time consuming process, but as long as you have a system in place for doing so, it is quite simple - and more archival than negatives. In fact, I'd be more concerned with the task of converting your negatives to digital format."

hatta şu dayılar yapıyomuş
www.digitalslides.co.uk

harbi pahalıymış, plastikli tek slayta 3 pound diyor

türkiye'de, özelde izmir'de yahut bursa'da bunu yapan yoktur muhtemelen(?)

şu an sıfırdan dia film yapmak olanaksız mıdır öyleyse?

fotoğrafçılıktan zerre anlamadığını söylediğin için yazıyorum; o dediğinin yerine, dijital fotoğrafları bilgisayardan yani projeksiyon makinesi vasıtasıyla göstersen olma mı? herkeşler öyle yapıyo da.

olma! çünkü bilakis antika bir cihazda gösterilecektir slaytlar bir hediye durumu söz konusu da...

telesine aletinin tersini yap. dijitali yansıt duvara. analog makine ile çek.

bunun cihazı şu: www.eksisozluk.com bunu film prodüksiyon şirketleri (vipsaşta vardır kesin. çünkü restorastyon falan yapıyorlar) kullanır. 35 çekilmiş filmi dijitale aktarıp orada düzeltip 35 mm'e basarlar yeniden. bi vipsaş'ı arayıp sorun. çok tuzluya gelir ama benden söylemesi.

sabah erken uyanmak için, yardım edin, derken ne istiyorsun anlamıyorum ki! hayır, ver telefonunu her sabah yedide çaldırayım.

(bkz: alarm)
(bkz: uyandırma alarmı)
Duymuyorsanız internette çok fantastik alarmlar var, sesi duymayanlar için.Dürten,yataktan kalkmadan susmayan,gibi gibi.

kalkıcam de kendi kendine kalkarsın. Zamanında çok rahat bi göt sahibi olmuş biri olarak %100 işe yaradı, yarıyor. Artık geç kalkamıyorum, daha çok yaşıyorum.

eğer şuan düzen ters ise yani gündüz uyuyorsan, bi gündüz hiç yatma, akşam 9-10 a kadar sabret öyle yat.sabah 6-7 arası uyanırsın.sonra bozmamaya çalış bir hafta falan idare eder seni.

aynı şey bende de üniversite zamanı alışkanlık oldu okul bitti hala devam ediyor. aslında bir düzene oturtabilirsen kendiliğinden oluyor fakat benim sorunum öyle bir durumda saat 10da falan uykum geliyor sabah da gözünü açtığında hemen kalkmazsam yine geç kalkıyorum ve şu anki gibi oturuyorum

perdeleri kapama ışık girsin sabah odaya

otobüsle geleceksiniz. ankara trenleri zaten eskişehir'den geçmiyor mu?

tcdd'nin sitesinde gözüküyor trenler? eskişehir ekspresini kaldırmışlar sanırım sakarya ekspresi'ne bilet alınabiliyor 7si için.

bi süür ekspres var..sadece eskişehir eksresi kalktı..fatih ekspresi var mesela..bi kısmının da saati değişti.dikkat edelim .

şuabata kadar hızlı tren aktarması dışındaki trenler çalışıyo. şubattan sora komple mort.

sinir hücreleri kolay kolay yenilenmiyor beyinden numune almak kasar?

beyine giden şeylerin hızını ölçmüyor ki bu olay, beyinde nasıl - ne kadar hızla işlendiğini ölçüyor. kaldı ki hiçbir iq testi iq'nuzu doğru olarak hesaplayamaz. henüz hesaplanamıyor iq.

iq dediğin şey meseleler arasındaki bağlantıyı hızlı kurabilme ölçütüdür. bu mesele şekiller olur, sayılar olur, olur da olur.
fizyolojik olarak yapılabilmesi için 500 sene daha geçmesi lazım. öyle voltmetreyi bağla ölç olayı değil. önce bi beyni araştır. beyin dediğin kör kuyu. mesela ben şuan bunu niye yazmak istedim en ufak bi fikrim yok.

anakartının chipsetini bul, intelin sitesinde o chipsetinin desteklediği tüm işlemciler çıkar.

soğutmada problem yaşayabilirsin belli olmaz

ben çalışmaz diyorum laptopun chipsetini ona göre ayarlamışlardır. bir de fsb ler farklı yani her türlü uysa bile sırf laptopun üretici firmasının dandirik bi kısıtlamasından dolayı o işlemci çalışmayabilir.

sttc"nin dediği gibi olur bu işler.

haksızsın. o dediklerin halihazırda mutlu olan insanlarda işe yarar. gerçekten mutsuz olduğunda bir daha dene, göreceksin.

Belki butun sorunlarini cizmez ama pozitif bir bakis acisi verir ve birazcik daha mutlu eder. @DVDG

mutlu olmak istememek diye bişey var.

@excusez kanka sana sözüm var piyango çıkarsa sana kitap alıcaktım hatırlıyo musun :D

@semson unuturmuyum hic. Hangi kitabi alacagini sectim bile.

içinde bulunulan durum pozitif diyilken ona pozitif bakmak ne kadar anlamlı?

ayrıca @ duyuru var dediler geldik + 1

yani, haksızsınız.

Spor ve sağlıklı beslenme vakit istiyor.

ben göreceli-sağlıksız beslenince mutlu oluyorum?

iş bankası'nın hesap işletim ücreti uygulaması -> www.isbank.com.tr

ürün ve hizmet ücretleri -> www.isbank.com.tr

diğer bankaların sayfalarından da benzer bilgilere ulaşabilirsiniz.

bir de (git: 347398).

garanti yıllık 10 lira alıyor benden (öğrenci)

akbank almıyor. 2008'den beri kullanıyorum. hem de öğrenciliğim bitti hala almıyorlar.

İş bankası ; öğrenci belgesini hesap açtırdığı şubeye götüren hiç bir öğrenciden hesap kesim ücreti kesmiyor.
Öğrenci olmayanlar için ise ;40 TL

if else kullanarak niye yapamıyosun anlayamadım.

$sql ="insert into table values"; diye bi tane ana sqlin olsun.

if (bilmemneyse) {
$sql .= "(bilmemne)";
}
else if()
$sql .= "(asdsa)";
buraya eklenecek değerleri girersin bütün farklı koşullar için yapınca olur.

3'lü olarak nasıl yapıcam peki?

if (attığı yediğinden büyükse)
insert into (sonuc) values (1)
if else
..........................(2)
else
...........................(0)

yazdırabiliyorum zaten. ama aynı anda nasıl uygulayacağım? yani tek bir if'le nasıl alt üst, ilkyarı, maç sonucu gireceğim? sorunum sadece bu.

değerleri ayrı ayrı iflerde al
$bilmemne diye tanımla
sonra verdiğin ifler ile bunun değerini belirle, birden fazla değişken varsa onları da aynı şekilde ayarla ondan sonra tek kodla insert into yu stringleri birleştirerek oluştur
$bilmemne = 5 diye bir if'ten çıktıysak işte

$query = "insert into bilmemne bilmemne = " . $bilmemne . " bıdı bıdı";

şeklinde.

if ($evsahibigol > $deplasmangol);
{
$sonuc = "1";
}
else if ($evsahibigol = $deplasmangol);
{
$sonuc = "0";
else
{
$sonuc = "2";
}

gibi mi? bir de alt üst için hemen altına aynı kodu yazıp, alt ust versiyonunu mu ekliycem? böylesi çalışır mı iki if alt alta?

işe yaradı hakikaten. daha önce de yapmaya çalışmıştım ama kodda ufak bir hata yapmışım şimdi işe yaradı. teşekkürler herkese.

bunun için php ye ihtiyaç yok sql üzerinden query ile yapılabilir;

şu şekilde bir query işini görecektir diye dusunuyorum:

INSERT INTO tablo2(takimlar,sonuc,iysonuc,altust,homeaway)
SELECT takim,CASE WHEN msatti > msyedi THEN 1 WHEN msatti < msyedi THEN 2 ELSE 0 END,CASE WHEN iyatti>iyyed THEN 1 WHEN iyatti<iyyedi THEN 2 ELSE 0 END,CASE WHEN msatti+msyedi > 2 THEN 1 ELSE 0 END,homeaway

daha fazla bilgi için mysql case şeklinde aratabilirsin.

fabrika kurulduğunda o kadar kalabalık değildir belki yada orası yerleşim yerinden ziyade sanayi bölgesidir.

o fabrika nerdeyse 20 senelik var gerçektende eskiden etrafı boştu fabrika satış mağazası vardıda tarla gibi yerlerden giderdik, daha yoğun kokardı bide geçmişte tozkoparanda ne zaman babaneme gitsem topkek gibi kokardı ev

yerleşim alanlarının ebesinin hörekesine kadar genişlemesinin sebebi bu. tuzla'ya gelmeden daha fenası var cips ve sabun fabrikası yan yana kızarmış yağ aromalı sabun kokuyor bütün bölge.

aynı şekilde eskişehir'de rüzgâr ters estiğinde ta merkeze şeker pancarı fabrikasından bildiğin dışkı kokusu gelir, bak bu planlama yanlışlığı bence ama diğerleri ümitsiz genişleme.

cevizlibağ civarlarında oturuyoruz, o kokudan son derece memnunuz. mis gibi çikolata kokusu işte ne güzel.

yurtdışından sipariş edebilirsin hatta direk güvenilir key satan bir yerden de alabilirsin sorun olmaz. yakında gittigidiyora falan da düşebilir. world of warcraft ta ilk çıktığında türkiyeye gelmemişti hemen diye hatırlıyorum.

İş’te Üniversiteli Kredi Kartı

Türkiye İş Bankası' nın İş’te Üniversiteli kredi kartları birer Visa kartıdır.
Türkiye İş Bankası’nın 18 yaş ve üstü, lisans üstü eğitimlerini sürdürenler de dahil olmak üzere üniversite öğrencilerine özel İş’te Üniversiteli Kredi Kartı, Maximum dünyasının sunduğu tüm avantaj ve fırsatlardan yararlanma, MaxiPuan kazanma ve öğrencilerin sevdikleri markalardan taksitli ve indirimli alışveriş yapma imkanı sunmaktadır.
Siz de öğrenci iseniz yalnızca öğrenci kimlik belgeniz ve nüfus cüzdanınızla İş’te Üniversiteli kredi kartına sahip olabilir, ayrıca kart sahiplerine özel avantajlı kampanyalardan yararlanabilirsiniz. Üstelik kredi kartınızı indirimli faiz oranı ile kullanırken, "kartınız için üyelik aidatı da ödemezsiniz"
Daha fazla bilgi almak için buraya, ekonomik özgürlüğünü hemen kazanmak için öğrenci kimlik belgen ve nüfus cüzdanınla en yakın İş Bankası şubesine...

www.isbank.com.tr

doğru, hangi bankaysa hesap açtırdığın şubesine öğrenci belgeni götürüyorsun , bu şekilde öğrenci kartı oluyor ve hesap kesim ücreti ödemiyorsun.

aynen öyle fakat bankalar cin çaktırmadan kesebiliyor (bkz: yapı kredi), sonra itiraz edip öğrenci belgesi yollayınca geri gönderiyorlar. garanti her türlü kesiyor ama yıllık 10 lira öğrenci indirimli.

öğrenci olduğunu belirtirsen bazıları almıyor, bazıları almıyoruz diyor alıyor, bazıları da daha az alıyor.

bu konuda en ciddi olanı sanırım işbankası.

t3 yanlış anlamadıysam 1100d, fiyat fena değil, zaten canon'un son çıkan en alt seviye makinası. kasası çok kaliteli değil fakat başlangıç seviyesi için iyi ve güncel bir makina.

Buna benzer bir soruyu Alman bir arkadaşıma sormuştum. Noel olayının tüm yakın akrabaların bir araya geldiği akşam yemeği ve akabinde hediye faslı olduğunu söylemişti. Yani istisnasız her yıl genci yaşlısı o akşam yemeğinde bulunurmuş ve gece 11-12 gibi gençler dışarı eğlenmeye çıkarlarmış. Yılbaşında ise herkes istediği yerde takılıyormuş. Yemek yine oluyormuş ama Noel'deki gibi herkesin katılma olayında geleneksel bir zorunluluk yokmuş. Tabi Amerikalılarda ya da herkeste böyle mi bilemiyorum.

24 aralık christmas oluyor. bir araya geliniyor, kutlama yapılıyor. isanın doğumu kutlanıyor, yani hristiyanlar için özel bir gün.

31 aralık gecesinin ise hristiyanlar için dini açıdan bir önemi yok, o tamamen yılbaşı kutlaması, new year's eve (yani yeni yıl arifesi) olarak geçiyor, kutlanıyor. çam ağacı bir süre kaldırılmıyor yılbaşı kutlamalarında da sembolik olarak duruyor. aslında sanırım o zaten 31 aralık için hazırlanıyor ama 1 haftalık bir festival havasında geçtiğinden 1 hafta orda duruyor (ama tam tersi de olabilir).

31 aralık gecesi kafayı çekiyorlar partiyorlar falan, genç işi.

kalite önemliyse senin için mp3 değil de flac veya apple lossless çalan bir cihaz almanı öneririm.

bence paraya kıyıp ipod classic al. En azından başın ağrımaz.

@point me at the sky a katılmakla beraber. onu alanın kılıfını hazırlaması gerekir, 1 yıldır bulamadım. ama kalite ve sporda kullanacağım dediğin için classic ipod hiç kullanışlı değil.
mesela aşağıdaki spor için çok kullanışlı, fiyatı uygun. fakat hafıza sıkıntısı var. 200 tl yi geçmeyen ve 8 gb hafızası olan cihazlar çok kaliteli olmayabilir.
store.bilkom.com.tr

creative al derim ama buda iyidir fiyata gore.
www.hepsiburada.com

sansa clip plus a bakmanı öneririm.

sansa clip+ tam aradığın alet arkasında klibi var flac falan çalıyor. 8 gb'lık modeli türkiye'de 150 lira falan sanırım ve sd kart ile hafızasını 24 gb'a kadar çıkarabiliyorsun. ben de bulabilsem alacam da bi denk gelmedi :/

ingilizce ve kısaltma bir terim olduğu için tek tek harfleri söylemek en mantıklısı. C-E-O (si-i-o) şeklinde.

Chief Executive Officer... yani ingilizce bir kısaltma oluyor kendisi. Diğerlerini düşünmeye gerek yok. Si - i - o

müdür

Si i o diye telaffuz ediliyor.

Dogru telaffuz si i o da olsa yaygin kullanim si(y)o

siğio.

Basarili olarak,hep daha fazlasini yaparak.

yavas yavas yanı ilk baslarda herkesın yapabılcegı seylerı yaparak sonra daha cok caba hırs gostererek yaptıgında isee bunun analızını yapıp ben ne güzel işler yapmısım yeaaaa dıyerek:)

sorun orada işte. ben yaptığım işlere sonradan dönüp baktığımda o kadar acımasız oluyorum ki başkası için bu yorumları yapsam kaldıramaz kimse. kendim de kaldıramıyorum ama kendim yapıyorum. kendim edip buluyorum. nasıl olcek bilemiyorum.

egoya gerek yok ki gelişimin önüne geçer. biri takdir ettiğinde azcık tatmin olsan yeter o kadar ego.

süperegonuzu kontrol edin. egonuz keskinleşir. Çok iyi kontrol edebilirseniz gelişir.

Her hafta kişisel gelişim semineri gibi geçen rehberlik dersinde aldığım notlarımın yardımcı olabileceğini düşünüyorum

Egonun ihtiyaçları:
Başarı
Bağımsızlık
Yeterlilik
Güç (ki bu da 3 şekilde: hakimiyet ve yönetme ihtiyacı, varlığını koruma ve sürdürme, çekicilik)
Özgüven
Değerlilik

senin yerinde olsam hospitality sitelerini denerdim:)

www.hostelworld.com

bulabildiğiniz en ucuzundan ayırtın işte gece uyuyacaksınız sadece sonuçta

sokolska vardı, iyiydi.

zizkov'da sklep accommodation diye biyer var. hem ucuz hem çok çok iyi.

prag 7'de Extol Inn'de kalmıştık. Bayağı ucuzdu ve kahvaltı dahildi.

görsel olarak pek güzeller. hani bana hediye gelse sevinerek kabul ederim. ama sanki biraz kullanışsız gibiler bir taraftan da. kare oldukları için, imesi zor olur sanki.

bir çay tiryakisinin kesinlikle rağbet etmeyeceği türden bu fincanlar, ancak değişikliği seven ve çayı; olsa da olur olmasa da şeklinde tüketen birisi için görsel yönden gayet hoş.
''günlük çay tüketimim 2,5 lt''

bence çok güzeller, istiyorum bunlardan:D içinde çay içmek mecburuyitinde değiliz kola neyin de içilir ben içerim yani bardak sıkıntısı var odada, toz girmesin diye zaten ters çeviririm böylece güzel bir görüntüde çıkyıor bence hoş yani. bilgisayarcı (eğitim veya iş) birisi sever diye düşünyorum.

çok güzellermiş. bulursanız haberim olsun. ayrıca bu ilanı takibe alıyorum. :)

çok güzel gözüküyor fakat nedense verimli olmadıgını güşünüyorum malum ısıtma tutma yeri göremedim falan.
hea hediye gelirse alan kişi gönlümde ayrı bir yer eder nede olsa klasikten farklı güzel bir şey bulmasıda kolay olmasa gerek derim bana deger veriyor derim öperim falan filan karşı cınsse evlenebilirim :)
ayrıca sahibinden.com'da var

tutacağı yok çey için işe yaramaz, bakmadım ama tahminimce thinkgeek.com'da vardır.

www.bestofferbuy.com

11.50 dolar, ücretsiz kargo

<h2><? echo $file; ?></h2> kısmında dosya ismi yazıyor mu?

bir de flashvars="file=<? echo $dosya; ?>&amp" kısmında bir noktalıvirgül eksik

flashvars="file=<? echo $dosya; ?>&amp;" olacak.

çok dikkatli bakmadım ama html kodlarının hepsini php ile basın ondan çalışmıyor olabilir.

$dosya="/deneme/" . "$file";
print "<h2>" . $file . "</h2>;

gibi.

bir de tüm videoları tek sayfaya basacağına solda falan bir yerde listelesen href "?vid=osman.flv" gibi sonra da get metoduyla sadece tıklanılan linkteki vidyoyu açsan?

Kullandığın embed koduyla alakalı olabilir ya da tarayıcının lokal obje çalıştırma izinleriyle...

Bir de editör olarak NuSphere PhpED kullan ki, kodları yazarken debug edesin.

bir de if'te = yerine == kullanman lazım

@ensar
evet h2 tagleri arasında dosya adı yazıyor. parametrelerdeki noktalı virgül dikkat ederseniz diğer parametlerde de noktalı virgül yok. ama noktalı virgül kullanan versiyonlarında da aynı şey oldu.

@yuto yine olmadı. dediğin gibi tüm değişkenleri php içinde kullanmayı deneyip olmazsa da bir sidebarda get komutuyla çağırırım artık. yoksa derdim çalıştırmak değil. zaten çalışıyor ama dediğim gibi colorbox ile açmaktı. fantazi yapmak istedim yani. asıl mesele şu: mesela colorboxun veri çağırdığı div içine veri ekleyince böyle oluyor.

echo yerine print komutunu kullanmayı dener misin?

div id='inline_content'

bu bölümdeki id'lerin benzersiz olması gerek; inline_content1, inline_content2 gibi...

<?
$path = 'deneme/';
$dir = $path;

if (is_dir($dir))
{
$dh = opendir($dir);
while ($file = readdir($dh))
{
if(substr($file , strlen($file) - 4 ,4) == ".flv")
{
$dosya = "/deneme/" . "$file";
$son = $dosya;
print "<h2>" . $file . "</h2>
<h2><p><a class='inline' href='#inline_content'>Colorbox ile Ac</a></p><br /></h2>
<div style='display:none'>
<div id='inline_content' style='padding:10px; background:#fff;'>";

print
'<object classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" width="545" height="400" id="player1" name="player1">
<param name="movie" value="player.swf">
<param name="allowfullscreen" value="true">
<param name="allowscriptaccess" value="always">
<param name="flashvars" value="file=' . $dosya .'&">
<embed id="player1" name="player1" src="player.swf" width="545" height="400" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true" flashvars="file=' . $dosya .'&">
</object>
</div></div>';

echo "$dosya" . "<br />" . "\n";
}
}
closedir($dh);
}
?>

şu şekilde basıyor

evet bastı ama bir sorun var. sürekli döndürülen ilk değişkeni atıyor $dosya değişkenine. Rawkon'un dediği gibi sanırım birden fazla bağlantıda id'lerin benzersiz olması lazım.

kodlarımın tamamı şöyle:

<html>
<head>
<script src="ajax.googleapis.com"></script>
<script src="jquery.colorbox.js"></script>
<link rel="stylesheet" href="colorbox.css" />
<script>
$(document).ready(function(){
//Examples of how to assign the ColorBox event to elements
$(".group1").colorbox({rel:'group1'});
$(".group2").colorbox({rel:'group2', transition:"fade"});
$(".group3").colorbox({rel:'group3', transition:"none", width:"75%", height:"75%"});
$(".group4").colorbox({rel:'group4', slideshow:true});
$(".ajax").colorbox();
$(".youtube").colorbox({iframe:true, innerWidth:425, innerHeight:344});
$(".iframe").colorbox({iframe:true, width:"80%", height:"80%"});
$(".inline").colorbox({inline:true, width:"50%"});
$(".callbacks").colorbox({
onOpen:function(){ alert('onOpen: colorbox is about to open'); },
onLoad:function(){ alert('onLoad: colorbox has started to load the targeted content'); },
onComplete:function(){ alert('onComplete: colorbox has displayed the loaded content'); },
onCleanup:function(){ alert('onCleanup: colorbox has begun the close process'); },
onClosed:function(){ alert('onClosed: colorbox has completely closed'); }
});

//Example of preserving a JavaScript event for inline calls.
$("#click").click(function(){
$('#click').css({"background-color":"#f00", "color":"#fff", "cursor":"inherit"}).text("Open this window again and this message will still be here.");
return false;
});
});
</script>
<style type="text/css" media="screen">
* { margin: 0; padding: 0; }

body {
background: #282828;
font: 62.5%/1.2 Arial, Verdana, Sans-Serif;
padding: 0 20px;
}

h1 { font-family: Georgia; font-style: italic; margin-bottom: 10px; }

h2 {
font-family: Georgia;
font-style: italic;
margin: 25px 0 5px 0;
}

p { font-size: 1.2em; }

ul li { display: inline; }

.wide {
border-bottom: 1px #000 solid;
width: 4000px;
}

.fleft { float: left; margin: 0 20px 0 0; }

.cboth { clear: both; }

#main {
background: #fff;
margin: 0 auto;
padding: 30px;
width: 1000px;
}
</style>

</head>
<body>
<div id="main">

<?php

/**
* @author Murat
* @copyright 2011
*/


$path = 'deneme/';
$dir = $path;

if (is_dir($dir))
{
$dh = opendir($dir);
while ($file = readdir($dh))
{
if(substr($file , strlen($file) - 4 ,4) == ".flv")
{
$dosya = "deneme/" . "$file";
$son = $dosya;
print "<h2>" . $file . "</h2>
<h2><p><a class='inline' href='#inline_content'>Colorbox ile Ac</a></p><br /></h2>
<div style='display:none'>
<div id='inline_content' style='padding:10px; background:#fff;'>";

print
'<center><object classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" width="545" height="400" id="player1" name="player1">
<param name="movie" value="player.swf">
<param name="allowfullscreen" value="true">
<param name="allowscriptaccess" value="always">
<param name="flashvars" value="file=' . $dosya .'&">
<embed id="player1" name="player1" src="player.swf" width="545" height="400" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true" flashvars="file=' . $son .'&">
</object></center>
</div></div>';

echo "$dosya" . "<br />" . "\n";
}
}
closedir($dh);
}

?>
</body>
</html>

Günler sonra tekrar uğraşayım dedim, Rawkon'un önerisi üzerine scripti düzelttim. Sorun çözüldü. Duyuruyu sonradan okuyacaklara rehber olması açısından yazayım istedim.

input type="hidden" olarak gönderebilirsiniz

aynı zamanda get te mi olacak? öyleyse javascript ve cookie ile halledilebilir:
www.w3schools.com

eğer yok direk düz post diyorsan hidden input iş görür.

hidden yetti, teşekkürler.

lazer yazıcı değilmiydi

polaroid'in mürekkebi kağıdında tadında printerları var ama ufak, fotoğraf basmak için.

www.zink.com

termal yazıcılar var ısı ile ama sadece termal kağıda baskı yapar misal eski fax makinaları öyle idi. şuan açıkçası barkod etiketi ve yazarkasa harici kullanım alanı pek yok gibi. nedeni de söyliyim belirli süre sonunda dış etkelnlerin de yardımı ile (özellikle gün ışığı) üzerindeki yazılılar silinir. o yüzden kullanışlı değil.

(bkz: termal yazıcı)
(bkz: termal kağıt)

ama bunlar genelde yazar kasa, pos makineleri, atmler, kiosklarda falan kullanılıyor. a4 kağıda baskı yapanını da bulursun ama, astarından pahalıya gelir.

www.pointman.co.kr
www.amazon.co.uk

şimdi birden fazla 3d teknolojisi var, her biri ayrı tip monitörler gerektiriyor.

son zamanlarda piyasayı domine eden adını unuttuğum teknolojide şöyle işliyor, en aşağı 120hz görüntü veren bir monitör 120hz'in 60ını sağ göz, 60'ını sol göz görüntüsünü vererek çalışıyor. kızılötesi bir verici de sağ/sol senkronizasyonunu gözlüğe iletiyor, gözlük te bu veri doğrultusunda televizyonla eş zamanlı olarak bir sağ bir sol camı karartıyor.

bir de reald var, bunda ekran ve gözlükte özel bir filtre mekanizması var bildiğim kadarıyla, gözlük tek tarafı önündeki doku ile filtreliyor. bunun için üretilen monitörler daha fantastik bir teknolojiye sahip sanırım. yanlış hatırlamıyorsam (sağ ve sol için ayrılmış birbirinden farklı bir şekilde filtrelenmiş pikseller şeklinde) pikselden yiyordu, bundan emin değilim ama.

dolayısıyla teoride gerekli donanım bulunursa (kızılötesi dalga) ve yazılım desteği sağlanırsa ilk ve yaygın olan teknoloji her monitöre uygulanabilir, fakat çok sağlıklı olacağını sanmıyorum.

edit: xpand imiş teknolojinin adı

peki sinemadaki olay ne? sonuçta beyaz perdeye yansımıyor mu görüntü? ekranda ne kızılötesi ne de filtre var?

valla natilius'taki sinemadan aldığım 3d gözlükle oradaki teknoloji martketine girmiştim (bimeks ya da darty olabilir tam hatırlamıyorum), orada 3d bir tv vardı, sinemada verilen gözlüğü (ki artık bunlar da hafif olmuş güneş gözlüğü gibi) takıp 3 boyutlu görüntüyü şahane şekilde elde ettim. uygun vakit bulursam netbookuma 3d film indirip denemeyi düşünüyorum.

valla reald'deki polarizasyon mevzu nasıl çalışıyor bilmiyorum ama şu ağır gözlüklü olan xpand'ler için sinemanın perdenien üstünde falan yine bir verici olması lazım.

yaklaşık 2.8 milyar olimpik havuz hacmi ediyor.

8 000 000 000 000 000 litre su alır diyebilirsiniz 8 kentrilyon oluyor sanırım

1 kilometreküp 1 milyar metreküptür. yanılgı olmasın. 2.8 milyar olimpik havuz ediyor.

olimpik havuz 50m x 26m x 2,2m diye hesapladım. uluslararsı ölçüler de bu.

+- 5925925 may day stadyumunun hacmi

en.wikipedia.org

164 tane full atatürk barajı.

dünyanın yaklaşık 134 milyonda biri. az önce nası bi hata yaptıysam 20de 1i falan buldum.

wolfram alpha'ya sordum, 1850'den beri uretilen tahmini petrolun 70 kati oldugunu soyledi.
www.wolframalpha.com

Her bir kenarı 20 KM olan bir küpün içerdiği

...+--------+
../.........../.|
./.........../..|
+--------+..|
|...........|...|
|...........|..+
|...........|./
|...........|/
+-------+

abacı odunpazarı'nda eglence yerlerine uzak keza anemon'da uzaktır. ada life ve ibis eglence yerlerine yakın olan oteller. her 2 si de ortalama ustu ve yakınlık olarak isteklerinizi karsılıyor. ben ibisi oneririm en yakın orası ve iyi de oteldir. barlar sokagı zaten otelin tam karsısındaki sokakta orada biyerlere bakabilrsiniz. 222 vs mekanlarda yakındır programlarını bilemiyorum.

www.eskisehiryilbasi.com

ibis hotel barlar sokağının hemen dibinde olduğu için aralarında en mantıklısı gibi gözüküyor. mekan olarak da önceden ayarlamak lazım, malum kalabalık oluyor.

ibis barlar sokağına daha yakın olsa da ada life'ın yeri daha güzel

systemrequirementslab.com

Ekran kartı dışında herşey yeterli gözüküyor.Sizce düşük ayarlarda kasmadan çalıştırır mı?

ekran kartıyla zor gibi :/

kendin ilgilenmemişsin,ideoloji soruyorsun.turizm bakanlığı broşürleri tanıtımları her zaman tanıtır.sen o derse gelmemişsin.adıyaman,nemrut,dağdaki kafalar.

ben de duymamıştım ama kürtlerle bağdaştıracak bir durum göremedim ben. ilgi alanıyla alakalı o bölgede yaşamış olsaydım bilirdim çünkü kendi bölgeminkini biliyorum misal karya krallığı da derslerde okutulmadı..hepiniz biliyor musunuz karya krallığını?.

ilköğretim vs. derslerinde okutulmamasının sebebi uygarlığın bulunduğu tarihle ve tarihe katkısı ile alakalı olabilir. ki katkısı olanlar arasında bile es geçilen olmuştur o konuda.

ayrıca duptıs. yeterli cevabı vermiş sanıyorum. unutturulmaya çalışılan bir şey olduğunu sanmıyorum.

kürtlerle alakası yok.
başlı başına bir uygarlık,
erdoğan çınar bir kitabında alakalı şeyler anlatmıştır.

adam sorusunda doğru bir noktaya parmak basmış. hemen adama önyargılanızla yaklaşmayın. lisede, orta okulda falan öğretilmedi bu, adam haklı yani, çiğköfte markası haricinde kimsenin bu uygarlıktan haberi yok ben de dahil yani.

ben nemruttaki o kafa heykellerini kimin yaptığını hiç bilmiyordum şahsen çok gizemli geliyordu. bir dönem sanırım ufak yaşlarda araştırıp bulamamıştım hangi uygarlığın yaptığını. ama yine de şöyle bi düşündüğümde bununla bir alakası olacağını pek tahmin etmiyorum , istemiyorum.

lisede okutulmadı evet devletin suçu, ben de hangi krallıkmış lan bu diye araştırdıydım çiğköfteciyi görünce.

nörolojik bir durum olabilir.

guatr olabilir
şeker düşmüş olabilir

parkinson?

Sinirsel olabilir,
Psikolojik olabilir,
Kan dolaşımıyla ilgili olabilir,
Parkinson olabilir,
...

genetik olabilir, doktor bana öyle söyledi.

sigara olabilir.

alkol

sebebsiz de olabilir. (bkz: esansiyel tremor )

parknson +1

ekran resmi çıkmamış, onu geçtim güvenli modda aç öyle silmeyi dene belki olur? google'da ikisi ile ilgili de sonuç çıkmadı bu arada.

resmi ekledim. güvenli modda da silinmiyorlar.

combofix ile temizlenebilir
nod32 de silebilir

combofix dene bir de.

malwarebytes la dövemediğim virüs olmadı henüz.

msconfig ile açılışta calisiyorlarmı bir bak. Birde işletim sistemi cd si ile recovery console dan yapilabilir diye düşünüyorum en kötü

tarayıcılara malwarebytes yazdığım anda kapanıyorlar:) deliricem! indirme linkini biri verebilir mi?

*görev yöneticisinden uygulamayı kapatmayı denedin mi? denemediysen sonlandır.
*firefox NoScript eklentisini yükledin mi?
* dejsp.exe dosyasına sağ tıkla Notepad ile aç, içindeki veriyi sil kaydetmeyi dene,
*dejsp.exe dosyasına sağ tıkla, ad değiştirden uzantısını htm olarak kaydetmeyi dene bakam ne çıkacak
olmadı unlocker ile sil==>

www.filehippo.com

malwarebytes www.techspot.com

bu virüs tam bir piç. buna özel kaspersky nin tool'u vardı sitesinde. sadece bunu siliyor. onu bulman lazım. o yazamadığın 3. adını buraya ayrı ayrı yazarsan hatırlayacağım.

marketler cenneti sefaköy'de nerede ucuz bulursak oradan. top five

bim
happy
uyum
ekonomik pazar
yeşilova avm - lan her köşebaşı avm oldu anasını satiim :)

bim
a101
adsız market

bim
migros
carrefoursa
diasa
mahalle marketleri

apartmanın altındaki bakkal amca
hemen yanındaki bim
daha yakını olursa hemen ona abonede olurum yani hiç fark etmez

market araştırırken şuna denk geldim çok ilginç

bimgercekleri.blogspot.com

kipa

eski evimde;
bim
gri
mahalle bakkalı idi.

yeni evimde;
dia
mahalle bakkalı.

üç aşağı beş yukarı hepimiz aynı yerleri kullanıyoruz

büyük şehirler icin yani

fakat dia,bim,migros bunların biri alman biri arap biri ispanyol aslında birinin ne oldugu da tam belli degil ya hakkinda onlarca...

ya arkadaş ne diye yerli bir firma bu işe girmemiş de elin yabancısı hakim durumda kendi urettigimiz salçayı peyniri başkası satıp karı goturuyor memleketine o da degil migros da ingilize satılmış pes dedim.

bim,şok, bir de alnıaçıklar var ankara'da orası.

price chopper

bim'den ben de cok alısveriş yapıyorum ama bizim köyde reçel yapanlar şunu farketmiş: bim'den alınan şekerle yapılan reçellere arı gelmiyor, yapışmıyor etmiyor. e malum, arılar ve ayılar bi ekolojik sistemin saglıgının en büyük göstergesi. bunu duyduktan sonra şekerini ve direk kendi üretimi olan yiyecek maddelerini tüketmemeye özen gösteriyorum.

migros
özkuruşlar
carrefour
bim
bakkal amca

çağdaş
migros
bim

hakmar ı neden kimse yazmamış gaet uygun ve güze lbir yer.

bim
hakmar
özkurşlar

başkada yok.

çoğunlukla biedronka ve carrefour. memlekette de çağdaş, özbesin ve düz tekel.

groseri

migros
real
kiler
üçler market
bim
diasa
yakın manav
yakın kuruyemişçi

1'den ekmek yumurta falan.
2'den eve geçerken alınacak 3-4 şey alıyorum.
4'ten de haftalık-15 günlük falan kendimce büyük alışveriş yapıyorum.

bim + şok + 101

türkiyedeyken macrocenter sadece.