uykusuz dergiyi arayın direk?

uykusuzderi.com

o yolları denedik, tükettik. doğrudan ulaşabilsek güzel olur...

site de bir aydır yenileniyor zaten, oradan ulaşmak da imkansız

ben bu mail adresinden kendisine bizzat ulaşmıştım; [email protected]

yolladığım mail geri döndü yahu... adres kullanılmıyormuş

derginin ofisine gidin, yada mektup yollayın?

alpay erdem'e filan ulaşın twitter'dan. onun aracılığıyla olur bence o iş.

ben o mailden kendisine ulaştığımda 2006 yılı falandı. üzüldüm.

son çare dergiyi basmak olacak galiba

filmin sonuna umut sarıkaya'ya teşekkürler yazın gitsin. ferdi tayfur gibi size dava açacak değil ya. umut sarıkaya'dan bahsediyoruz burada :)

tabii orası öyle de, saygı, sevgi, hoşgörü... :)

eğer yüksek lisas yapacaksan kesinlikle yüksek lisansta, özellikle ders aşamasında değil de tez aşamasında... hem ders derdi yok, hem de tez için içi dolu kütüphaneler yanı başında olur. hem de kafana göre takılırsın gittiğin yerde durumuna göre

yüksek lisans düşünmüyorsan, 4 sınıfa bırakma

herkesten duyduğum öneri bu benim

farketmez. 2 dönem gitmeye çalış bir de

hayır yaf, eline fırsat geçmişken hemen git. akıllı ol, sonra o not ortalamasını falan nası tutturacaksın?

hayat her zaman insanın önüne fırsat sunmuyor bilesin.

son sınıfa bırakmadan git. hatta madem kazandın durma burda. ikinci döneme de bırakma. ilk dönem çok daha hareketli bana göre.

Aralık celbi iyidir.

mentuhotep +1

not ortalamasını dert etmiyorum. çok da beğenmedim zaten ortalamamı önümüzdeki dönemlerde daha da yükselticem. bu sınava da eğlencesine girmiştim.

girerkenki niyetim şuydu: "şimdi kazanırsam güz döneminde gidicem, kışın napayım. bu bir deneme olsun, önümüzdeki dönem cidden kasarak girerim sınava, yüksek puan yapıp ikinci senenin baharında giderim." sınav sahiden kolaydı. sorular az buçuk tahmin ettiğim gibi. yds ye hazırlanış olduğum için sınavların taktiklerini de biliyorum. sınav sisteminde vs bir değişiklik olmazsa önümüzdeki dönem girer, seneye bugünlerde orada olurum. yüzlerce kesz yabancı dil sınavına girdiğim için sınav sisteminde bir değişim olmadığı sürece daha ytüksek puan alacağıma eminim. emin olmadığım tek nokta bu yazdığım olayda bir noktayı atlıyor muyum? eğer olay benim gördüğüm gibiyse planladığımı uygulamak daha mantıklı. görmediğim birşey varsa, lütfen belirtin fikrinizi.

2 sene sonra da çok değişeceğini sanmıyorum, imkan varsa git.

erasmus a hak kazandınız ise 2 yıl içinde istediğiniz zaman gidebilirsiniz.hakkınız saklı kalır.

video çekecekse veya kumanda ile kullanacaksa 600d yoksa fark etmez. ikisi nerdeyse aynı makina.

ayrıca (bkz: #26010036)

bahsettiğiniz şey daha çok image rollover olarak adlandırılıyor. şu sitede bir kaç satırlık bir kod vermişler.

scruss.com

İkinci bir görsel yüklemek istemiyorum. Mesela o ölçüde ama yarı transparanlıkta bir kutu çıksın diğer görselin üzerine mousela gelince. Bunun oluru var mı?

var
css dosyasında box ile ilgili kısmı bul (.featured_box olduğunu varsayıyorum), aşağıdaki bölümü ekle:

.featured_box:hover {
background: none repeat scroll 0 0 rgba(145, 145, 145, 0.50);
}

rgba bölümünde sondaki kısım (0.50) olan şeffaflık yüzdesi.

2. imaj sabitse yani hep aynı imaj gözükecekse şöyle birşey yapılabilir, ama ayrıca temanın da resimleri ayrı ayrı divlere basması lazım.

öyle ise:
her div'in arka planına background olarak bu sabit görsel atanır. bu classlı divlerin img lerine de transparency 0 verilir. hover anında ise transparency 1 olacak şekilde ayarlanıd. zannedersem istediğiniz bu. ayrıca geçiş efektleri ile i.e. haricindeki browserlarda da daha şık geçişler sağlayabilirsiniz.

videocular eski lensleri tercih ediyorlar sanki. metre göstergeci falan olan manual diyafram ve focusu olanlardan

google facebook'a "alternatif" üretmek yerine yeni bir şey yapmalı. daha önce orkut'a da destek verdi o da tutulmadı. bu da tutulmayacak...

facebook'u ancak facebook'a benzemeyen bir şey ile geçebilirsiniz.

facebook'a alternatif olarak görüntülü konuşma dalgası vardı, mark efendi bir kaç günde onu da berteraf etti.

ha unutmadan, bir de circle olayı vardı. onu da anlayan çıkmadı sanırım. bilen bana da anlatsın.

faceye göre birkaç artısı var ama facebook dan çok farklı diyemeyiz elbette.
Yalnız google bu sefer elini çok yere attı. Plus ı fazla dağıttı. Youtube de dahil olmak üzre birçok serviste entegre şu an. Amaçladığı da zaten ayrıcalık değil insanları kaydırmak. kaldı ki google ile internete başlayan büyük bir internet kullanıcısı varken sağ üstte bir ışık yakmak kadar da kolay görüyor bunu

Yanlış şeyleri kıyaslıyorsunuz,

Facebook bir arkadaşlık sitesidir. Google+ ise bir sosyal paylaşım sitesidir. Plus'ta kişilerin paylaştıklarını, sizden gizlemedikçe, görebilirsiniz. Onların paylaştıklarına abone olabiliyorsunuz, herhangi bir onay mekanizması yok yani.

Aslında bir nevi friendfeedin kopyası, ama arkasında google var.

Orkut'un tutmadığını söyleyen arkadaşı da kınıyorum, Brezilya ve diğer portekizce tabanlı ülkelerde orkut hala bir numaradır. O zamanlarda Facebook yokken Orkut vardı.

Yahu teknolojiyle içli dışlı olan güruhun bundan haberi var girer uğraşır çözerde sokaktaki adamı alamadıktan sonra isterse ebemin fotoğraflarını senkron etsin bi işe yaramaz. Millet hazır kurulu düzenini niye facebookta bırakıp gelsin önce buna cevap vermeli google.

Gelgelelim bugün bu uygulamalar G+'a özel olmaktan çıktı. Sayılan özelliklerin çoğu zamanında değişik bir hava vermişti sosyal medyaya. Facebook bu özellikleri imite edip kendisi kullandığı için eğer bunları ilk orada gördüyseniz bu özellikleri şimdiki yazılanlar pek etkileyici gelmeyebilir. Lists, paylaşımları takip etme, görüntülü konuşma gibi pek çok özellik Facebook tarafından kopyalandı.

Google Plus vs. Facebook

Google daha önce de sosyal paylaşıma girme denemeleri yaptı. Google Buzz hiçbir yenilik getirmeyen sadece Facebook'a karşı bir hamle niteliğinde bir proje idi. Aynı şekilde Google Wave hizmeti de başarılı olamayan bir Skype kopyasıydı. Bu hezimetler gösteriyor ki bazen “koca” Google bile beceriksizlik yapıyor. Facebook ile rekabeti çok çeşitli parametrelere bağlı bir rekabet. Bu konuda pek çok ucu açık tahmin var. Kimileri Facebook'un geçmişte Myspace'e yaptığı gibi G+'ın Facebook'u tahtından indireceği söyleniyor. Google ürün sorumlusu Shimrit Ben-Yair “Facebook'ta fazla paylaşım, Twitter'da ise az paylaşım yapılıyor. Eğer G+ bu ikisi arasındaki doğru noktayı vurursa sosyal medyada devrim yapacaktır”. Kimileri ise bu servisin de Buzz ve Waawe gibi daha önceden denenmiş ve başarıya ulaşamamış google un beceremediği şeylerden biri olacağını söylüyor. Webrazzi editörü Ali Altuğ Koca “G+'da Google'ın çok uzun süre ısrar edebileceğini düşünmüyorum. Google Wave ile benzer kaderi paylaşacaktır. G+ bana göre Google için çok iyi sonuçlar doğurmayacak. Ancak G+'ın açıklanmasından sonra Facebook'un arka arkaya lansmanlar yapması ve yeni ürünlerini duyurması kullanıcılar açısında faydalar sağlamıştır. Özellikle sosyal medya ve ajanslar dünyasını kaybetmek istemeyen Facebook, bu tarafta daha aktif olmaya çalıştığını görebiliyoruz.”

Google'ın en çok zorlanacağı alanlardan biri insanları Facebook'tan koparmak olucaktır. Facebook 700 milyon kullanıcı ile bir dev ve bu 700 milyon kullanıcıdan pek çoğu hesabına düzenli giren insanlar. Hemen hepsi ise ayda bir mutlaka facebook hesaplarını ziyaret etmiş oluyor. Böyle aktif bir güruhu var Facebook'un oysa G+ daki kullanıcılar ise tanıdık kimseleri olmadığı için yabancıları ekleyip bir şekilde sosyal çemberlerini genişletmeye çalışıyorlar. Faceook kullanıcı denizine bakarsak çoğunluk sanıldığının aksine internette fazla vakit geçiren veya teknolojiyle içiçe yaşayan insanlar değil. Bu insanlar arkadaşları orada olduğu için üye oluyorlar, olmasalar bile çevrelerinin baskısı ile pesediyorlar. Facebook'tan G+ servisine geçmek adeta insanları Amerika'dan Kanada'ya göç etmeye zorlamak gibi. Tamam yaşam koşulları ve diğer şeyler daha iyi olabilir ama pek çok insan kurulmuş düzenlerini terketmek istemeyecektir. İnsanlar herşeyi bırakıp G+'a geçecek kadar sosyal paylaşım sitelerini ciddiye almıyor. Facebook'taki sosyal ağını orada tekrar inşa etmek zaman ve emek isteyen bir iş ve pek çok insan bunu yapmak istemeyecektir.

G+ servisinin şu an için fotoğraf tutkunları dışında pek bir kullanıcısı yok ve sonunun ne olacağı muallak. Kullanıcı alışkanları sürekli değişip evrimleştiği için bu konulara getirilen öngörüler kimi zaman doğru çıkmayabiliyor. Belki de G+'ın nasıl icat edildiği konusunda havalı bir film yaparlarsa bir şansları olabilir.

zorluyo işte. microsoft ta yapıyo aynısını live id falan ayağına. umuyorum ve bekliyorum ki ellerinde patlayacak. anca sosyal medya kurdu tipler kullanıyo şu an google+ ı

@bonjurkes.

Bastan sona yanlis dolu bir cevap olmus kusura bakmazsaniz.

Yanlış şeyleri kıyaslıyorsunuz,

* Facebook bir arkadaşlık sitesidir. Google+ ise bir sosyal paylaşım sitesidir.

Oncelikle bu ayrimi neye gore yapiyorsunuz bilemiyorum ama tahminimce cikis noktanizin tam tersine bir iddiada bulunmussunuz. Facebook, Facebook Connect ile varligini tum web'e dagitmisken ve Google+'a gore kat kat fazla paylasim saglarken bu cumle en hafif tabiri ile "ayip" kacar.


* Plus'ta kişilerin paylaştıklarını, sizden gizlemedikçe, görebilirsiniz. Onların paylaştıklarına abone olabiliyorsunuz, herhangi bir onay mekanizması yok yani.

Facebook'da "Subscribe" ozelligi tam olarak bu dediginiz seyi yapar.

* Aslında bir nevi friendfeedin kopyası, ama arkasında google var.

Google+ FriendFeed'in kopyasi olmadigi degil, trilyonlarca farkliligi var ve FriendFeed gibi baska bir site maalesef yok, keske olsa.

* Orkut'un tutmadığını söyleyen arkadaşı da kınıyorum, Brezilya ve diğer portekizce tabanlı ülkelerde orkut hala bir numaradır. O zamanlarda Facebook yokken Orkut vardı.

Portekizce tabanli ulke derken Portekizce konusan ulke demeye calisiyorsaniz,

Brezilya [ki Orkut, Facebook tarafindan tahtindan indirileli 3 ay oluyor. www.eksisozluk.com
Portekiz [2011'de Facebook un %40 penetrasyona sahip oldugu bir ulke, Orkut'un onde olmasi teknik olarak mumkun degil]

2 aynakol 1 de çamurluk 3 de arka dişli diye geçiyor heralde.

www.eforbisiklet.com.tr

hatta burda parça satılıyor ordan parçanın ismi neymiş diye bakabilirsiniz en azından fotoğraftan.

bir de
www.zengen.com.tr

şu akçora eskişehirli bir firma olabilir emin değilim bir araştırsanız belki parçaları da uyar.

4 hdmi olması şart mı?
3 hdmi 1 dvi olsa falan?

çoooook araştırdım piyasada bu şekilde profesyonel ürün adı altında satılan kartlar dışında bir kart yok. Prof. ürünlerde lcd wall gibi ürünlerde kullanılan kartlar ve çoğunlukla dvi çıkışları var üstlerinde.

hdmi çoklayıcı ile çözmüştüm ben arayışımı.

aynı şekilde bende lcd wall ürürününde kullanacağım fakat illede 4 hdmi çıkışı istiyorlar böyle bir ekran kartı bulamadım ben o yüzden sordum gerçekten varmı acaba diye?

o şekilde kesinlikle kabul etmiyolar.4 hdmi diye tutturdular :)

işte güzel iş kaçırmak istemiyorum ama böyle giderse yapamıyacağım galiba.

ses çıkışı da 4 ayrı yerden alınmayacaksa 3 hdmi 1 dvi da aynı şey, dijital sonuçta. veya belki sli ya da crossfire ile halledilebilir ama bilemedim 2 hdmi çıkışlı ati veya nvidia kartlar var mı.

google aramasında şöyle bir splitter geliyor:
www.nextag.com

www.multi-monitors.com

burdan bakabilirsin ürünlere.

ama dediğim gibi profesyonel ürünler olduğu için biraz fiyatlı:)

skor çektiğin sitede lig isimleri yazmıyorsa bunu yapman zor bence. ancak işte ingiltere ligi takımlarını bi diziye atarsın, türkiye ligi takımlarını bi diziye atarsın. sonra home, away bakarsın bu dizidekilerden hangisine giriyorsa o ligin adını eklersin htmle.

lig maçlarının listelerinin olduğu bir veritabanı varsa ordan alıp aa bu maç bu ligdeymiş diye veri çekebilirsin. tabi 2. bi query gireceksin yavaşlatır falan. onu geçtim lig maçlarının olduğu veritabanı nerden bulunur o da ayrı.

şey gibi. "select lig from ligmaclari where (home = ".$home." AND away = ".$away.") OR (home = ".$away." AND away = ".$home.")

0 geri dönüş var ise de print "bilinmeyen lig ne bileyim"

where were we? kullanılır genelde.

"where were we?" denir genelde.

"where did we left off?"

Çok teşekkürler herkese. Ben de where were we olabilir mi acaba diye düşünmüştüm, doğrulandığına da sevindim :) Ayrıca farklı kullanışlar için de teşekkürler.

what was i saying?

strepsils intense. bir işe yarıyor en azından

%86 derim ben. memeler falan var hep.

kapanır, facebook community rulebook gibi birşey var, geçen hafta okumuştum. Neler yasak neler değil anlatıyor, Kürt meselesi, Abdullah Öcalan fotoğrafları vs hepsi için özel kural belirlenmiş.

Nü kısımları kapatmak gerekiyor, yani göğüsler falan açıkca belli olmamalı

edit : www.webrazzi.com


kitap burada ekli, açıklamalı örnekler var


edit2: blog açmadan önce blogspot ya da wordpressin kurallarını okuyun, blogger sanırım daha geniş bu konularda, en fazla adult olarak işaretleniyor. Kapnamasın blogunuz

@want2die, son fotoğraflar di mi ahahaha, gayet hoşlar :p
@celeron 300a, blog açayım diyorum o zaman ?

facebook'ta durum ne olur bilmem de; tumblr'da serbest. (+18) eroticview.tumblr.com

aynen, blog ile rahat edersin. bu konuda da tumblr'dan genişini bulamazsın. ama erotik fotoğraf üzerine kaç tumblr olduğunu görünce kanın donabilir.

zaten ben de tumblr adrslerinden ve birkaç blogdan topluyorum. sevdiklerimi bir yere kaydetmek gibi bir şey benimkisi.

açılırsa ilk ben şikayet edicem,o erkekler ne lan.açarsan bile erkekleri koyma,üye kaybedersin kanımca.

sayfaya yaş sınırı konabiliyor sanırım öyle yaparsan bir sorun olcağnı sanmıyorum. ayarlara bir bak

geyler varsa umarım kapanır

niye bu kadar tepki gösterdiniz ki ? sonuçta pornografiden çok erotik bir şeyler var ortada ve amacım tahrik etmekten çok hoş bir göz banyosu yapmak, estetik açıdan tatmin olmak. söz konusu fotoğraflar da gayet estetik ve sıradan.

ayrıca millet mastürbasyon yapsın diye girmeyecek siteye/sayfaya, benimle aynı amaç için girecek. o amaçla girenlerin pek yadırgayacağını sanmıyorum o fotoğrafları.

yaş sınırlaması koyduktan sonra bir sorun olacağını sanmıyorum

eft 3 lira tutuyor ya 20 lira ney hem de havale için.

doğru gibi...
www.ziraat.com.tr
eft 40 liraymış. internetten havale ücretsiz.

Atm'den yapılan havalelerde ücret alınmıyor.

eklentilerden falan olabilir, veya içerik eklemeden çalışmıyordur

tema dosyalarında eklenti yok, içerik vs de ekledim ancak hiçbir değişiklik olmuyor maalesef.

oops you need to add widgets demiş, paneldeki görünüm kısmından widgetları yerleştirmen lazım. Demodaki kodları inceleyin orada neyin nereye konduğu yazar

widget barlara bişey koyun ama tüm sayfayı orası boş diye göstermeyecek değil heralde

cevaplar için teşekkürler arkadaşlar. tema ile birlikte gelen html dosyalarını wp sayfalarına yerleştirmek gerekiyormuş. (:

- "seni seviyorum"dur.

içinde "de" bağlacı olmayan herhangi bir cümle olmalı :)

içinden ne geçiyorsa onu

geyik yapma demişin ya hep geyik laflar aklıma geldi :D

"bende" kesinlikle konuya uygun olumlu bir cevap değil aman diym

olumlu arkadaslar. cıktıgım kıza dicemde. hep aynı seyi solemekten sıkıldm.

bide olumsuz duygusal nasil olabilir ki.=)

"ben sana tapıyoruuumm" de,sonra sonucu bildir bana ;)

geyik yapmıyorum, şöyle denebilir ; çok sev, benim gibi..

sarılsan ?

sarılmam ki uzakta.

allah razı olsun falan.

oha o kadar çok söylemiş ki bıkmış arkadaş. çok söyleyip eskitmeyin, o zaman daha anlamlı olur. yahut sözcüklerin yerini değiştirin "seviyorum seni" böyle farklı kombinasyonlar deneyin :)

grupları neye göre böleceğinin bir kriteri var mı?

veri tabanında tablona grup id diye bi sutun daha koysan boylece sıralarken ona gore sıralasan?

@belli bir kriter var ama bunu kodlarla yapmam mümkün değil.

her halukarda koyacağım satırı kendim belirlemem gerekiyor yani.

while döngüsüne bir integer koyarsın her satır attığında bir tane artar. bir de if koyarsın belli sayılarda fazladan bir satır daha basar. php içinde arttırmış olursun.

aslında söylediğin kesinlikle çok mantıklı.

ama bahsetmediğim bir sorun var: bazı gruplar 5, bazıları 7, bazıları 3 satırdan falan oluşacak. en iyisi elime kağıt kalem alıp en mantıklı olasılığı düşüneyim yav, eğer jquery ile falan seçtiğim satırın üstüne otomatik boş satır ekleyemiyorsam.

stackoverflow.com

şöyle birşey var belki işine yarar ama bilemedim

Ben 5d Mark2 kullanıyorum, ortağım D700 kullanıyor.. Açıkçası ikisinin arasında ciddi farklar yok. Bildiğiniz gibi mark2 nin video avantajı var ki bu kullanmayacak olanlar için çok birşey ifade etmez. ben kullanıyorum ve video performansını çok seviyorum.

d700 ün megapixeli daha düşük. ama profesyonel iş anlamında kullanmıyorsanız rahatsızlık verici birşey değil bu da. kalitesizlik gibi birşey yok sonuçta.

ayırmak zor, hep canon kullandım ama nikonun d700ü diğer nikonlardan birkaç gömlek üstün, mark2 ile de epey kapışırlar, farklı konularda birbirlerinden üstünler.

www.kenrockwell.com

d700 ün karanlık iso ve af performansı daha iyiymiş aynı zamanda body'si de biraz daha sağlammış.

zira 5d mk2 daha hızlı çekiyormuş daha hafifmiş fotoğraf çözünürlüğü* daha yüksekmiş ve menüleri daha pratikmiş. ha bir de video var.

özel tarayicilar var. film basilmadan önce, banyo edildikten sonra taranıyor. herhangi bir fotografciya filmin banyo edilmis makarasini birakiyorsun 3-4 milyona tariyorlar. cok iyi baskilar icin cok iyi tarayicilar var.

aynen dediğin gibi, ben 500 TL'ye ikinci el canon'un en üst model dia - nefatig tarayıcısını aldım o bile dijital gibi olmuyor, birde ufacık bir toz ki mutlaka oluyor foto'yu çok bozuyor.

ben sattım gitti.

şuan kadıköyde müjdat gezenin orda bi stüdyo var şanlı adı galiba, filmi veriyosun banyo yapıyo, tarıyo cd olarak veriyo 10 tl

düzgün fotoğrafçılar adam gibi tarar. sirkecideki kristal fotoyu önerebilirim sanki.

izmir'deyim ben.

cankayada fotomurat var, cankaya dersanesinin binasinin karsisinda.

metro hariç diğerleri.

benim ilk tercihim: cumhuriyet ekspresi (yemekli vagonu da süper:)
ikincisi ulusoy.
bir de yerel otobüs firması: ismail ayaz, seviyoruz:)

direk tren derdim ama maalesef artık yok. metro hariç hangi firmayla giderseniz gidin memnun kalırsınız.

kamil koç olur ismail ayaz olur. sanırım nilüfer başlatmıştı o da olur.

1 Hafta önce kamil koç rahat hat ile gittim. Bilet 35 TL. (Normal Hat:30 TL). çok rahat gittim. Baya konforluydu. Hava kötüydü biraz. O yüzden 4 saat 15 dk. gitmiştim.

en ucuz gece otobüsüne bilet al işte 5 saatlik yol lüks olsa nolcak olmasa nolcak. hani istanbul bodrum falan yapsan neyse de..

ismail ayaz'ı dene eskişehir firması.

metronun direk haremden arabası yokmuş servisle biyer söyledi ama oraya gidicekmisiz. neyse gidecegımız gun dırek hareme gıder haremden kalkacak otobuslere bakıcam artık. sagolun

superonline fiber internet. utorrent ile 3 mb/s

aster kablo internet, seed varsa 2 mb/s i buluyorum.

ttnet 8mbit, 900kb

ttnet 8mbit e kadar, genelde 825 kb fln ama bazen 1,2 Mb a yükseliyor.

bende de ttnet 8mb var. 1mb/sn gördüğü oluyor ama genelde 800-900 arası oluyor torrent'te.

dükkan içinde mi?
tost yapabilirsin, ufak tefek tamirler yapabilirsin, parça satarsın (dvd, klavye vb), playstation koyabilirsin, veletler deli gibi top oynuyor.

web tasarim - eleman alip
telekom abonelik
parca satisi
format cekmek
editorluk, post isleri
seo hizmeti

baktin altindan kalkabiliyorsun. komple cafeyi ajans olarak yap. tabi yeterli bilgi birikimi icin en az 3 yil lazim. ama es, dost, cevre, sans ve para varsa daha daha kolay olur

ewet dükkan içinde tamir zaten yapıyorum playstation koymak yasak tostun gideceğinide hiç zannetmiyorum cipsi,meşrubat,bardak mısır gibi şeyler düşünüyorum sizce nasıl bi fikir

telekom aboneliği olabilir zaten format çekmek yaptığımız işlerden birisi web tasarımda olabilir ewet saolun

haci bence hedeflerini i$ degisikligi uzerine odakla. bu saatten sonra cafecilik olmaz. olursa da hergun depresif ruh hali ve yarinin bilinmezligi icerisinde kepenk acacaksin.bence is degisikligi icin uygun islerden biri ajanslik. gelismeye aciksan web de iyi para var. tabi bunun icin kendini deli gibi gelistirmen gerekiyor. dogru adamlarla, dogru isler yapip, insan iliskilerini ust duzeyde tutarsan altindan kalkabilirsin.

ha bu arada guzel domainlerle yuzlerce site acip. bunlarla adamakilli ilgilenirsen bikac yilda iyi gelir elde edersin.

her internet cafe artık bir dükkan haline gelmiş. tosttan hamburgere her türlü şeye ve marketlerde bulunabilecek gıda ve içeceklere rastlamak mümkün. meşrubat, cips, kola, kraker gibi eti ülker ürünlerini görüyorum ben cafelerde. bunun yanında sınav sonuçları, sınav başvuruları gibi şeyler de mümkün. her ay bir sürü sınav oluyor zira. getirisi çok olmasa da gideri de yok iki ççıktı almanın. bi de online oyun karakteri, item.leri satmak olabilir. ben şöyle düşünürdüm: veletler online oyunları çok seviyor ve oynuyor. saati bir lira ise onlara 50 kuruştan oynat ama karakter ya da bulduğu item.ler senin olsun. reel parayla yüksek miktarlara satılabiliyor.

aslında bu söylediklerinizin hepsini yapmak istiyorum :) web site açmasını felan bilmiyorum öğrenebilrmiyim karıştırırsam felan daha önce hiç ilgilenmedim böyle şeylerle.

internette web tasarım işiyle ilgili zilyon tane kaynak var. kurcalarsanız ve uğraşırsanız elbette öğrenirsiniz. ama bu ilerden anlayan bir öğrenciyi part time yanınıza alırsanız belki daha çok ve kolay öğrenirsiniz.

prosedürü bilmiyorum ama fatura tahsilatı işi olabilir.

tarama ve çıktı. her cafede olması lazım. yakınlarda copy center varsa başka tabii

ben ciddi ciddi kutlamam. "kadınlar günün de kutlu olsun:):)" derim en fazla.

özellikle yakın çevredeki kadınları özel gün kutlamalarına alıştırmamaktan yanayım. anne olsun, kız kardeş olsun, kız arkadaş olsun...

neden kutlamadım diye trip yedim :D.

bir kadın olarak, kesinlikle karşıyım.

pipican, kukugüle incik boncuk çayır çimen ıvır zıvır alsın diye çıkmamış ki.

rusyadan çıkıp gelmiş hem de...plaza kızı meydana mı inecek, nerede görülmüş.

pek gereksiz--tutturan sevgiliniz olursa, sünnet tarihinizi dayatın, her sene pilav günü yapsın size.


not ekleyeceğim dayanamadım: çalışsın çalışmasın anne milleti hep emekçidir.

"emek" kavramından ne anladığınız ile ilgili bu durum. Bana kalsa, eve ev kadını da emekçidir. Çünkü bir ev kadınının yaptığı tüm hizmetleri ücret karşılığı almaya kalksanız ortaya devasal tutarlar çıkar. Ancak ev kadınları bu emekleri karşılıksız sunar.
Bu demek değildir ki kadın emeğinin kutlandığı bu günü "aşkitoommm, al sana tek taş" diye sulandıralım, içini boşaltalım. Ama en azından annenize bir akşam kahvesi yaparak ya da hiç olmazsa "anne yaa, senin hakkın ödenmez ha" diyerek bu günün üzerine düşünebilirsiniz.

bırak allah aşkına neyi kutluyorsun.

bu ülkede kadınların nerdeyse hepsi bi erkekten dayak yemiş yiyor yiyecek iken neyin kafasını yaşıyoruz acaba?

birazdan annemi de kız arkadaşımı da arayıp kutlayacam.ama öyle kuru kuruna

gereksiz bence. yani yılın her günü için konuşuyorum. emekçi muhabbeti zaten ayrı ne gerek var yılın her günü bişey kutlamaya ki. neden kutlamadım diye trip atan olursa da siktir git demek en makbulü.

bi anneler günü başka ama. anne tektir artık hediye mi alırsın mesaj mı atarsın bilemem de gönlünden koparsa diye hatırlatma niyetine.

Rusya

photoshopu çok kullanmadan css öğren. netten css dersleri diye bakabilirsin w3schools bayağı faydalı. bir de ne yapmak istersen atıyorum fade vereceksin css fade diye aratıp bulabilirsin bir çözüm. ne istediğine bağlı.

CSS biliyorum, kendim arkaplanda çalışıyorum zaten benim istediğim zamanla dizayn kısmına geçmek.

bol bol gallery sitelerine bak. (ornegin kttp://www.cssdrive.com )

bol bol oradaki tasarim harikalarini incelemeye ve aynisini fotosopta yapmaya calis. web, tasarim islerinde en iyi egitim sekli budur.

behance ve dribble. Gez bak ufkun genişlesin. Öyle hemen olacak veya ders ile oalcak şeyler değil. 4-5 sene lazım (Kabiliyete bağlı tabiki)

www.vidobu.com incelemeni tavsiye ederim.

Hızını ifade eder. 2 en yavaş 10 en hızlı. 4 idare eder.

4 ortalama bir class. Yazma okuma oranları farklıdır classların, şu anda o tabloyu aramadkla uğraşamadım.

Kart classının yüksek olması karta yazımın daha hızlı olmasını sağlar. Bu da, HQ videolar ve fotoğraflar demek.

Class yükseldikçe fiyat artabiliyor

fotograf neyse de video ceken alete class 4 takmak kotu sonuclar doguruyor. aletin kamerasi iyiyse video sanki takilirmis gibi boyle lagli ilerliyor.

class 6 giris seviyesi benim gozumde. 8 olursa iyi 10 la arasinda cok fark yok zaten.

4 class yazma hızı 3.5-4 mb/sn arasında gidip gelir, dosya parçalanmış değilse
10 class da 8-10 mb/sn arasında yazar.

bence önemli, full hd video çekebilmek için, ya da usb olarak kullandığında hızlı dosya atabilmek için önemli.

class 6 full hd kayıt için gereken en alt donanım. öyle hesap et

su+kül kombinasyonu olabilir..

ulan bu nasıl başlık ? yeminle kan beynime sıçradı neyse ohhh.
paintball boyaları olabilir..

un

Dikkat çeksn diye mi , bir de bilinçli yapıyorsunuz yani , bir anne olarak kan beynime sıçradı. Duyarlı olacağınız yere bunu kullanıyorsunuz , Allah bildiği gibi yapsın sizi.
Başlık değişsin lütfen !

Sakin olun. Beyin kanaması falan da geçirmeyin değiştirdim.

eski başlığın ne olduğunu öğrenmek istiyorum pls

michael_knight +1

Kısa filmde çocuk kirletmek

3d olursa cok kasar. flashda efektle mefektle 3d intibasi birakilabilir. soyle bisi olabilir

www.flexiblewebdesign.com

ucretisizi

www.dynamicdrive.com

ama panpa bunlar 3d değil?

www.yofla.com

litvanya candır

dünyanın en boktan üniversitesi için egenin yanındakine bak 9 eylül.

polonya ya git ucuzdur nispeten. ayrıca bunlar da kötü ülkeler değil. ingiltereye gidip de o erasmus parasıyla geçinilebileceğini düşünmüyorum ben.

listede bütün ideal erasmus ülkeleri var sen ne diyorsun. romanyaya git bence aksiyon olsun. bir de şehirleri yazarsan nokta vuruşu yollayabiliriz seni bir yerlere

Gun gecmiyor ki surada biri on kusur ulke siralayip karpuz secermiscesine tercih yapilmasini istesin. Senin duyurunda dile getirmis oldum artik lakin hemen her gun ayni tipte 1-2 soru soruluyor.

Erasmus iyidir guzeldir, fakat her seyden onemlisi senin ne istedigin, bu programdan ne bekledigindir. Yoksa birbiri ile zerre alakasi olmayan ulkeler siralamissin, ne denebilir ki.

- Dil olayi onemli bi husus; yazdigin tum ulkelerde Ingilizce egitim gorecegini varsayiyorum? Almanya ve Italya'yi eledigine gore.
- Beklentilerin neler? Iyi bir okula gidip, kaliteli bir egitim alip bunu CV'ne koyup sonrasinda Avrupa'da egitim/is kariyerine devam etmek mi? Yoksa sadece gezip tozup, karsi cinsle hasir nesir olup bir nevi Interrail'in uzun soluklusunu yasamak mi?
- Yasam masraflarinin ulkeye gore degisebileceginden haberdarsindir muhtemelen, bu senin icin bir etken mi? Misal Finlandiya veya Danimarka'yi secmenle Polonya veya Macaristan'i secmen arasinda getirecegi mali yukumluluk acisindan dogacak farkin bilincinde misin? Evet hibeler de ona gore degisiyor fakat yine de ucu sana dokunuyor sonunda.
- Muhtemelen Ingilizceyi gelistirmek belli basli amaclarindan birisidir, degil mi? Oyleyse Hollanda basta olmak uzere Finlandiya ve Danimarka'da gerek alacagin egitimin kalitesinden oturu, gerekse yasayacagin cevreden oturu Ingilizcenin gelebilecegi seviye bi Romanya'ya kiyasla mesela cok daha fazla olacaktir. Bunu goz onune almalisin.
- Onca ulke var fakat sehir vermemissin, ulkelerin yaninda sehir kiyaslamasi yapmak da gerekebilir duruma gore.

Daha bi bu kadar daha kalem sayabilirim sana, bunlar ilk aklima gelenler. Hadi bir ulke de ben soyleyeyim, eksik kalmasin. Zamaninda Erasmus ile Hollanda'ya gitmis biri olarak Hollanda diyorum.

Iyi eglenceler!

letonya'ya gitme oradan erasmus'çu arkadaşlarım bildiriyor.

hollanda siker.

sonra da finlandiya.

ege'ye boktan diyorsan bence erasmus'a da gitme, sıkılırsın o kadar karı kızın yanında. teallahım.

Hangi üniversiteler, hangi şehirler olduğu büyük fark yaratır; onun farkında ol.

cek cumhuriyet'ine gittim*, gitmeni de oneririm.

tinyeye?

tineye diye app lerde arat bi.

addons.mozilla.org

edit - şu daha iyi duruyor:

addons.mozilla.org

lodz cacık brno ya da vilnius

hepsi de güzel ama ben litvanya derim coook güzel arkadasliklar kurarsin ;) anladin sen onu.

vilnius-litvanya.

Eski bir erasmuslu olarak söyleyebilirim ki kesinlikle Çek Cumhuriyeti. Polonya'yı direkt ele zaten. Litvanya ve Çek Cumhuriyeti gibi bir kıyaslamada da Çek Cumhuriyeti açık ara önde olmalı.

Brno derim ben.

kimse öylece mordora giremez :D hani kolay kolay giremez gibi :D hepsi ve daha fazlası knowyourmeme.com komiktir çok severim :D

öyle elini kolunu sallayarak mordora girilmez

youtu.be

@lsd

zaten memelerde goruyorum hep bu kalibi da iste anlamini bilmiyodum, bu kadar basit dusunmemistim, daha kompleks bi anlami var saniyodum. iyiymis.

edit: sahneyi de biliyorum panpalar, boromir reyizi de, dedigim gibi anlamini bilmiyordum, pekistire pekistire ogrendim simdi.

kıyaslama yok ama şurda liste halinde görebilirsin

www.dv247.com

www.dv247.com

vermidon'dan morfine atlamayalım şimdi. sen içinde ibuprofen olan bir ağrı kesici deneyebilirsin.

morfin genelde çok büyük ameliyatlar geçirmiş ve kronik ağrıları olan insanlara yazılıyor. size verilen ilacın dozu arttırılabilir ama tabii bunu doktora danışmanız gerekiyor öncelikle.

vermidon, parasetamol içerikli bir ilaç ve bundan daha güçlü analjezikler var aslında. morfine geçmeden önce hidrokodon veya oksikodon ve parasetamol birlikte içeren ilaçlardan önerebilir doktor. ibuprofen karışımlı olanlar da var:

en.wikipedia.org

ondan sonra morfin içerikliler geliyor. morfinden daha güçlü olanlar ise hidromorfon ve oksimorfon içerikli ilaçlar. ama bunları almak için çok fena şeyler olması gerekiyor ve diğer ilaçların etkisini yitirmesi gerekiyor sanırım.

geçmiş olsun.

edit: bir de bazı ağrı kesiciler kemik kaynaşmasına olumsuz etki de bulunabiliyor sanırım. yani güçlü olmasına rağmen kemik kaynaşması durumlarında önerilmeyebilir.

not: ben burda fazladan bilgiler de verdim. tabii ki öncelik doktora danışmak.

morfin vermezse geralgine falan versin

www.youtube.com

rock with you, light my fire ilk aklıma gelenler. söyleyenleri hatırlamıyorum ama.

www.youtube.com

melis danişmend'in duman coverı: www.youtube.com

the doors un queen of the highway'i bir de nyan cat'in smooth jazz versiyonu da güzel.

daha da özgününü bulamazsın:
www.youtube.com

ipod touch.

16 gb mp3 zor bulursun yalnız.
ama şöyle bir alternatif var: www.eksimarket.com

sandisk sansa clip + 4g yanında da 16 gb mini sd kart. paşalar gibi 20 gb'lık mp3 player.

vodka. ama içki yerine daha kalıcı çözümler bulmalısın bence.

2 shot tekila atsan? ama bi süre sonra 2 tane kesmeyecek söyliyim.

hiç bi zaman kesmedi :)

votka kokmuyor demek icin hic votka icmemek lazim sanirim. :)

her alkolun kokusu vardir, ama kimisi daha az icildiginde de o bahsettiginiz kafayi yapabilecegi icin daha sert ickiler daha az koku verir diye dusunebiliriz.

mesela aromali likorler de fazla koku birakmayabilir.

2 shottan sonra bir sakız atsan yüksek alkollüler kokmaz zaten. belki rakı..

ilk içkimi içtiğim zaman kokmaz diye votka tercih etmiştim. azıcık içtim zaten, sarhoş olma açısından hiçbir belirti yoktu ama annem kokuyu daha kapıda alıp bir hafta boyunca ağzıma sıçmıştı. deli gibi kokar votka, yapmayın.

benm anlamadığım bizimde başımıza geldi hayatında alkol kullanmamış birisi o kokuyu duyunca alkolmu aldın sen diyoya çok garipsiyorum onu yoksa bizimkilerde gençliğinde çekiyodu kafaları bilmeden etmeden o vodkanın rakının kokusu nasıl tanınır aga...

antidepresan işini görecektir.

Ortada reklamları yoksa sattıkları üründen kazanıyorlardır. "E ortada ürün de yoksa" diyorsanız "if you're not paying for something, you're not the customer; you're the product being sold" cümlesini hatırlatırım.

misal facebook. izlediysen filmi oda arkadaşı zengin. :) dünya devi olmak için iyi bir fikre ihtiyacın var paradan çok.

melek yatırımcı

peki tık başına para olayı nedir ??

tık başına para olayı reklama tıklandıkça 5 kuruş falan kazanma mevzu işte

o 5 kuruşu kim veriyor size ?
host-domain şirketi mi ? yoksa google adsense mi ?

google adsense tık başına şirketten 10 kuruş alıyorsa 5ini yayınlayana veriyor. 5 kuruşu salladım bu arada ama reklamına göre değişen bir mevzu.

cpas koyarsin anket falan dolduruop iphone kazanirlar arkadasim ayda 20 bin dolar kazaniom die cpa den ama bence sallio 7 8 bin anca kazaniodur

aynı sorunu yaşıyorum. önceden istediğim kadar yiyebiliyordum. şimdi yediğim zaman ertesi sabah uykumdan karın ağrısı ile uyanıyorum artı midem müthiş derecede yanıyor.

ben çareyi yememekte buldum ama bazen dayanamayıp yiyorum. sonra yine acısını çekiyorum.

reflü ya da ülser olabilir mi? bir ülserli olarak biberden, efendime söyleyeyim turşudan çok hoşlanırım, kendilerini sürekli yer ve müthiş karın ağrısıyla boğuşurum. ama bi yerden sonra alışılıyo. gerçi hiç sağlıklı değil.

yutakta sorun yoksa doğrudan mideyse reflü değildir ama ülser falan olabilir aman diyim.

Bende ülser yok bildiğim kadarıyla. Mide ile ilgili tek şikayetim bu sayılır.

adanalı bir acı sever olarak bana da olur bu. belki de çok yemekten bilemiyorum.

öncelikle sindirimi zor olduğundan karın ağrısı yapabilir. aynı sebeple ishal olabilir sayısına bağlı olarak normal insanda bile. bir de h. pylori enfeksiyonuna bağlı (2 kişiden biri enfekte) gastrit veya duodenit(ince barsak ilk kısmı enfeksiyonu) varsa şikayetler artar.

h.pylori bundan 10-12 sene önce vardi, basit bir ilaç tedavisi ile atlatmıştım. Tabiki şimdi durumu bilemiyorum, bu bakteri olupta şikayetim olmayabilir mi emin değilim. Benim korkum bu tarz vücut dengesini bozan yiyeceklerin uzun vadede başka hastalıklara sebep olabilme ihtimali.

bankanın EFT işlem saatine göre , ya bugün 5:30 da geçer yada yarın sabah 9 civarı, bankanın EFT işlem saatlerine bak.

geri gelir ama müşeri hizmetlerini bi ara, bugün sistemler çok yoğun acele et

ziraat sağolsun doğrudan bana ait olan tl hesabına aktardı. biraz daha sürdü ama oldu yani. teşekkürler.

hiç sanmıyorum. illa bir olayı vardır.. dünyanın parasını verip 5d mark2 kullanıyoruz, 21.8 deyiz :)

bir olayı vardır onun.

önce nikon sonra canon duyurdu yüksek megapikselli makinelerini. herhalde ikisine de selam çakmış nokia :)

şuradaki sitede bunu detaylarını vermişler: www.n8fanclub.com

önemli kısımlar şuraları;

"Lossless zoom: 3x for stills"

"Supported aspect ratios and resolutions True 16:9 (2 MP, 5 MP [Default], 8 MP, 34 MP) 4:3 (3 MP, 5 MP, 8 MP, 38 MP)"

"Sorry, did you just say 41-megapixels?
Yes, that’s right. But this combination isn’t about shooting pictures the size of billboards! Instead, it’s about creating amazing pictures at normal, manageable sizes. There’s a combination of benefits.

The technology means that taking typically sized shots (say, 5 megapixels) the camera can use oversampling to combine up to seven pixels into one “pure” pixel, eliminating the visual noise found on other mobile phone cameras. On top of that, you can zoom in up to 3X without losing any of the details in your shot – and there’s no artificially created pixels in your picture, either.

Otherwise, you can use ‘Creative Shooting Mode’ to capture images at high resolution – 38 megapixels; then reframe, crop and zoom to find the best “picture within the picture” after the image has been shot and before saving it at convenient sizes for sharing and storage."

kısacası yazılım yardımıya imajları belli bir çözünürlüğe kadar kayıpsız olarak (görüntüler deforme olmaksızın) kaydedebileceğiniz söyleniyor. bütün numarası bu.

merhaba,
sensörünün 41 mp olduğu doğru, makinelerin sensör çözünürlükleri nihai fotoğraf çözünürlüğünü vermeyebilirler. zaten diyor ki "37 ve 34 mp" boyutunda fotoğraf veriyor. yani fiziksel olarak 41 mp var ancak bunun bir kısmı fotoğraftaki bozulmaları önlemek için kullanılıyor. bir de ifadeye dikkat edereniz 5 mp' de maksimum kumsuz görüntü diyor. bu da demek ki 5 megapikselin üzerinde kalan kısmı, fotoğraftaki kumlamayı veya bozulmayı engellemek için kullanıyor. yüksek megapiksel nihai sonuç veren makinelerin bir kısmı normal kullanıcıyı memnun eder ancak profesyonel bir kullanıcıyı memnun edemez. çünkü sensör üzerindeki pikseller sıkıştırılmıştır ve büyük ihtimal ile mor patlamalara neden olur. hatta çok kullanılan bir dslr' de aynı bu şekilde çalşıyor ancak linç edilmemek içkin marka söylemiyorum, tırstım. bazı telefon veya makineler sensörün üzerine yazılım ile piksel değerini yükseltirken, bazıları da bahsi geçen nokia gibi büyük sensörden daha net sonuç almak için küçük piksel çıkarıyorlar. bu arada 24-70 can alıcı bir zoom aralığı, lensin de iyi bir diyafram değeri var. cezbedici olabilir, özellikle karanlıkta 5 mp kullanılarak diğer telefonların ve kompakt makinelerin bir kısmının canına okur bu alet.
selamlar.

bu cihaz nokianın son umudu ama alet güzelmiş bee

Alttaki cevapları okuyamadım söylediler mi bilmiyorum ama olay şu
41 mp büyüklüğünde fotoğraf çekmiyor telefon. 5mp çekiyor en fazla sadece daha ayrıntılı görüntüler oluşturabiliyorsun

content.usatoday.com

çıkarmış harbi. de o 42 mp de olsa 20 mp de bir fark olmaz. ha çamur gibi detaysız 5 piksel ha keskin 2 piksel.

hatta ahan da örnek fotoğraflar:
press.nokia.com

press.nokia.com

press.nokia.com

press.nokia.com

youtube'un kendi app'i yok mu?

yok malesef menüde.android.com dada rastlamadım

dns ayarı yapmalısın...

@jamiro nasıl yapabilirm acaba

kablosuz ayarlarına girip sol tuşa basaran "gelişmiş" seçeneği çıkması lazım. ordan dns ayarları yapabilirsin. 8.8.4.4 yazınca oluyordu sanırım.

@jamiro static ip ye tıkladım o sayfada sonra dns1 e yazdım 8.8.4.4 ama yine omadı ne yazık ki."bağlantı başarısız sunucdan okumada sorun." diyo

edit: yokmus lan öyle sey. keske x8 alsaymisim sjkdfgh

mudavimi lg optimus gt540 var; flash desteklemiyor.

www.gsmarena.com
burada da "The Android browser on the Sony Ericsson XPERIA X8 is a very good one – the major disadvantage is the lack of Flash support" böyle diyor. Ki be kendi aletimi custom rom ile 2.3 lere cikardim ama flash destegi koyamadilar.

yalniz icinde youtube uygulamasi geldi direk, o sekilde youtube izlenebiliyor.

sanırım youtube'da bir şeyler var bu aralar. sony'nin bir modelinde daha duydum bu sorunu bugün. geçici olduğunu zannediyorum

öyle bir app gelmedi telefonla beraber.nasıl olucak bu iş ya.video izleyemezsek ne anladım internetli telefondan.

www.playstationturk.com

www.google.com.tr

media server ile, ama notebook'u doğrudan tv'ye bağlasan daha rahat edersin ama söyleyeyim.

mms olabilir

class 0 sms gibi geldi anlattıklarından.

flash sms, ya da class 0 sms diye arat marketten aynısını arkadaşlarına atabiliyosun öyle, direk ekranda çıkıyo.

Eski adıyla wap-push yeni adıyla push mesaj o. Ekranda bildirim gibi gözükür. Evet dersen internete bağlanıp, müzik, klip, duvarkagidi vs indirirsin. Vazgeç dersen de birsey olmaz.

Bazı cihazların ayarlar kısmından kapatilabiliyor.

sanırım banyo ettirmeniz gerek.

filmi yıkattırman lazım (suyla değil) yoksa ışık gördüğü an yanar. fotoğrafçıda yaptırmak lazım. ayrıca fotoğrafçılar senin için tarayabilir de.

banyo+cd istesen en ekonomik şekilde hallederler. (baskı isteme)

yıkamadan tararsan o film yanar. önce yıkatıp negatifleri fotoğrafçıdan aldıktan sonra tarayabilirsin.

scan ettirmek için de onu karanlık odada çıkarıp banyosunu yapman gerekiyor sevgili dostum. banyoyla resmi filme sabitliyorsun, sonra ister scanle ister baskısını al.

not: madem fotoğrafçılığa merak saldın, iki solüsyon al banyosunu da kendin yaptır derim ben. çok zor değil,çok kolay da değil, biraz sabır işi ama deneye deneye öğrenirsin.

bu fotoları yıkattırmadan scan ettirmenin bir yolu yok mu? yıkamaya para vermek istemiyorum işin açığı.

tabi ki yok.

hatta şöyle açıklayalım: fotoğraf çekmek demek filmi üzerine ışık düşen yerlerden yakmak demek. yani sen onu karanlık bir odada çıkarıp bir takım solüsyonlarla kaplamadığın/banyo ettirmediğin sürece filmin ışığa hassas olacaktır.

diyelim ki karanlık odada çıkardın ve hatta scanner a yerleştirdin, banyosunu yapmadığın takdirde scanner ın ışığı bütün filmi yakıp atar.

bu arada ben siyah beyaz çektiğini varsaymıştım önceki cevabımda, eğer öyleyse kendi malzemelerini alarak olayı uzun vadede ucuza getirebilirsin.

eğer renkli çektiysen, hiç şansın yok, banyoyu fotoğrafçıda yaptırman lazım. sonra istediğin gibi scan et. tabi herhangi bir scannerla da olmuyor o iş, özel aparatı olması lazım. diğer türlü verim alamazsın.

banyo 5 lira
cd yani tarama 5 lira
bastırma 50 kuruş/tane

ne parası ya?

olmadı

cs5 kurun?

www.ntcompatible.com

Command & Conqurer First Decade isimli DVD setini bul. onun içerisinde tüm C&C serisi oyunlar tüm işletim sistemlerine uyumlu olarak bulunmakta.

vistada oynadıydım vaktinde xpde de çalışır herhal

programı yapan kuruluşun ismi yazar zaten. internet sitesini bularak iletişime geç. bazıları türkiye'de ofis olduğundan doğrudan başvuru kabul etmiyor. bu durumda sallayabilrsin ben şuan belarus'tayım avusturya'dayım gibisinden.
gençtur falan 225eur para istiyor ben 70eur'ya ayarladım :)

Evs'ti arastirin derim.

evs veya aiesec e bakın. iaeste diye bişey var bir de ama türkiyede şubesi olup olmadığına emin değilim.

550d yerine 600d almak daha mantıklı arada fiyat farkı olduğunu sanmıyorum zaten.

bence de amacın video ise 600d almalısın. çünkü 2 artısı var agc yok ve hareketli ekran. ekran çok fazla da önemli değil (evet avantaj ama mesela ucuz bi monitör ile çözülür video işinde çooook şey yapmayı planlıyorsan). ama sadece agc nedeni ile 550d'de magic lantern kullanıyorum (tabi bi de bit rate'i düşürebildiğim için) :)

600d olabilir büyük bi fiyat farkı yok yurtdışında da getirtebilirim büyük ihtimal.

Ama d90 ı kaça satarım şimdi asıl soru bu oldu :D

gerek yok bence acer gider

para konusuna girmezsek senin durumuna ultrabook daha uygun.

elemanin poposu cok buyuk gibi geldi bana. ayrica sag omuz daha gelismis gibi. belki onu amacladiniz ama cok geometrik olmus.

sağ omuz gelişmiş derken?

Kıvrımlar fazla köşeli, kumaşın doğasına uygun değil :)

kumaş bu her türlü kıvama giriyor jokerciğim.

fazla gelismis derken sag omuzla sol arasinda boyut farki var gibi geliyor bana. ama hayatimda cop adam bile cizmedim belirtiyim. popodan kastimda sanki oturdugu yerden daha yuksek bir yere oturuyor gibi.

popo biraz sağa kaysa daha normal görünür gibi geldi bana

sağ kolda rakursi var onu beceremedim. oturduğu yerden yuksekte oturmasınıda düzeltmeye çalşıcam. boyun omuz bölgesıne henüz girmedim sayılır.

yüzde 45 gibi bişey olması lazım. markası bide içeceğin ne olduğunu bilemedim.

en.wikipedia.org

artık bu neyse ondan, şişenin üstünde bu yazıyor zira: "Gewürztraminer"

gewürztraminer şarabı. Gewurztraminer d'Alsace yani.

tam olarak da:
NV G.E. Massenez Marc d'Alsace Gewurztraminer
www.wine-searcher.com

www.boutiquelesfaitieres.com

alkol oranı %45 bu arada

sarap.